B.E.A. Mal – Hizmet ve Finans Piyasalarının Uluslararası Piyasaya Açıklığı Mal piyasasında uluslararası yapıya açıklık uluslararası ticarette dış ticaret vergilerinin ve dış ticaret kotalarının olmamasını kapsamaktadır. Finans piyasalarında uluslararası yapıya açıklık yabancı menkul (taşınabilir) değerlerin elde edilmesine karşı sermaye kontrollerinin olmamasını kapsamaktadır. Faktör piyasalarının uluslararası piyasaya açık olması firmaların üretimlerini istedikleri yerde yapabilme ve işçilerini – diğer girdilerini istedikleri yerden tercih etme imkanı tanımaktır. Özellikle ikinci dünya savaşından sonra ülkelerin dış ticaret rakamlarında çok büyük artışlar yaşandı. Zamanla dış ticaretin önündeki tarifelerde (ithalat vergileri) ve kotalarda indirimlere gidildi. Böylelikle ülkelerin kendi aralarında sürdürülebilir dış ticaret açıkları ve fazlaları veren iki ülke grubuna ayrılmalarına neden oldu. Bir ülkenin dış ticarete açıklığının göstergesi aynı ülkenin ürettiği uluslararası ticarete konu ürünlerinin yabancı ülke ürünlerine oranları ile açıklanmaktadır. Örneğin ABD’nin dış ticarete konu ürünleri dünya dış ticaret ürünlerinin % 60’ına eşittir. Bir ülkenin toplam ihracatının GSYH’ya oranı önemli bir dış ticaret göstergesidir. İhracat oranının farklılık göstermesi ülkenin coğrafi konumu ve ülke büyüklüğü ile ilgili olabilmektedir. Örneğin diğer piyasalardan uzak bir coğrafi konumda bulunmak ya da küçük bir yüz ölçümüne sahip olup bazı özel ürünlerde uzmanlaşıp söz konusu ürünleri satmak çok önemli göstergeler olarak kabul edilmektedir (Güney kore; samsung gibi). Bazı ülkelerin ise ihracat rakamları GSYH rakamlarından büyük olabilmektedir. Yani ülke yurt içinde ürettiği üründen çok dış ticaret yapabilmektedir. Nominal Döviz Kuru: Dış ticarete açık bir piyasada ülke sakinleri bir ürün satın alırken yerli üretim ve ithal mal tercihi yaparken ürünlerin piyasadaki fiyatları veya döviz kurunu dikkat ederek satım alımda bulunurlar. Nominal döviz kuru ülkelerin para birimlerinin bir birlerine bölünmesi ile hesaplanmaktadır. Döviz kuru iki şekilde hesaplanır. Bunlar doğrudan ve dolaylı kurlar olarak adlandırılmaktadır. Doğrudan kur yerli para birimi başına düşen yabancı para birimidir. Dolaylı kur ise yabancı para birimi başına düşen yerli para birimidir. Bir (yerel) ülkenin para biriminin değer kazanması o ülke para biriminin yabancı para birimi karşısında değerlenmesi (kuvvetlenmesi) anlamını taşımaktadır. Böylelikle yerel ülkenin döviz kurunun değerlenmesi (yükselmesi) beklenir. Bir (yerel) ülkenin para biriminin değer kaybetmesi o ülke para biriminin yabancı para birimi karşısında değer yitirmesi (zayıflaması) anlamını taşımaktadır. Böylelikle yere ülkenin döviz kurunun değer kaybetmesi (düşmesi) beklenir. Bazı ülkeler kendi yerel para birimlerini yabancı para birimlerine bir oran üzerinden sabitlerler. Buna sabit kur sistemi denir. Sabit kur sistemi uygulanırken yerel para biriminin yabancı para birimi karşısında değer kaybetmesine ve yeni bir kura sabitlenmesine devalüasyon, bunun tersine ise (değer kazanmasına) revalüasyon denir. Zaman içerisinde serbest döviz kuruna sahip ülkelerin para birimi yabancı para birimleri karşısında değişmeler gösterir. Bu gelişme bazen bir trend şeklinde (sürekli artış veya sürekli azalış) olurken bazen de yukarı ve aşağı doğru salınımlar şeklinde gerçekleşebilir. Reel Kur Reel kur bir ülkedeki malların diğer ülke malları cinsinden değeridir. Örneğin Türkiye’deki bir araba bedeli ABD’de kaç araba ediyor? Örneğin ABD’de bir Kadillak 40.000$ ve Dolar/Pound kuru 0.50 iken. ABD’deki bir arabanın değeri 20.000 Pound olarak hesaplanmaktadır. Öte taraftan İngiltere’de bir Jaguar 30.000 Pounda satılmaktadır. Buna göre ABD’deki bir araba İngiltere’de (20.000/30.000) 0.66 araba edebilmektedir. Bu hesaplamayı ulusal bir ekonomi için hesaplayacak olursak bir indekse ulaşabiliriz. Bu indeks bize bir ülkedeki malların diğer ülkelerde ne kadar aynı cinsten mal yapabilecekleri hakkında bilgi vermektedir. Bir malın ABD’deki Dolar fiyatına P, İngiltere’deki Pound fiyatına P* ve Dolar/Pound nominal kuruna E dersek, endeks veya reel kur: EP P * şeklinde yazılır. Nominal döviz kurunda olduğu gibi reel döviz kurunda da zaman içinde değerlenmeler ve düşüşler olabilir. Böylelikle Ɛ değeri değişebilir. Karşılıklı ve Çok Taraflı Kur: İki ülke arasında ortaya çıkan kura karşılıklı kur denirken, ikiden fazla ülkenin kendi aralarında oluşan kura çok taraflı kur nedir. Çok taraflı kura efektif reel kur, ağırlıklı (ağırlıklı ortalaması alınmış) reel kur da denilmektedir. Döviz alış ve satışına döviz ticareti denir (Foreign Exchange). Uluslararası piyasalarda yatırım yapan yatırımcılar dövize ihtiyaç duymaktadırlar. Bir ülke dış ticaret açığı verirse buna ticaret açığı denir. Giren döviz çıkan dövizden azdır. Ödemeler Dengesi (Bilançosu) Ödemeler bilançosu bir ülkenin kendi sınırları dışı ile ilgili olan tüm parasal ilişkilerini özetleyen bir bilançodur. Ödemeler bilançosu iki kısımdan oluşur. Bunlar cari hesaplar ve sermaye hesaplarıdır. Cari hesap sonucu (dengesi) ile sermaye hesabı (dengesi) birbirlerine eşit olmalıdır. Eğer eşitlik sağlanamaz ise istatistiksel fark hesabı bu farkı gidermek için düzenlenmiştir. Ödemeler Dengesi (Bilançosu) I.Cari Hesap İhracat İthalat Dış Ticaret Dengesi (1) Gelen Yatırım Tutarları Giden Yatırım Tutarları Net Yatırım Gelirleri (2) Net Transfer Gelirleri (3) CARİ HESAP DENGESİ = 1+2+3 II. Sermaye Hesabı Yabancıların Elindeki Yerli Sermaye Araçları (ör: hisse senetleri ve tahviller) (4) Vatandaşların elindeki yabancı sermaye araçları (ör: hisse senetleri ve tahviller) (5) Sermaye Hesabı Dengesi 4-5 III. İstatistiksel Açıklar ve Fazlalar Cari hesabın birinci kalemi dış ticaret dengesidir. Dış ticaret dengesi ihracat rakamından ithalat rakamının çıkartılması ile bulunur. Eğer ülke ihracatı ithalatını aşıyor ise buna dış ticaret fazlası, tersi söz konusu ile dış ticaret açığı oluşmaktadır. Cari hesabın ikinci kalemi net yatırım gelirleridir. Ülke sakinlerinin yabancı ülkelerden elde ettiği yatırım gelirlerini kapsar. Cari hesabın üçüncü kalemi net transfer harcamalarıdır. Bir ülkenin elde ettiği ve yönelttiği yabancı yardımları kapsamaktadır. Her üç kalemin toplanması sonucu elde edilen değer pozitif ise cari hesap fazlası, eğer negatif ise cari hesap açığı çıkmaktadır. Sermaye hesabı iki kalemden oluşmaktadır. Bunlar: Yabancıların Elindeki Yerli Sermaye Araçları ve Vatandaşların elindeki yabancı sermaye araçlarından oluşmaktadır. İki hesabın farkı sermaye hesabı dengesini vermektedir. Normalde cari hesap dengesi ile sermaye hesabı dengesinin birbirlerine eşit çıkması beklenir. Ancak arada oluşabilecek farklar istatistiki hatalar kalemi içinde yer almaktadır. Uluslararası Tahvil Piyasası Uluslararası piyasalarda tahvil satın almak isteyen bir kişi ülkelerin tahvillerinin faizlerini dikkate aldığı gibi söz konusu ülkelerin döviz kurlarını da dikkate alır. Örneğin ABD’li bir sermayedar 1$ ile ABD’de tahvil satın alırsa tahvilin bir yıl sonraki faiz getirisi 1$(1+it) olması beklenir. Aynı ABD’li sermayedar 1$ ile İngiltere’de tahvil almak isterse, söz konusu 1$’ı Et kurundan İngiliz Pounduna çevirir, böylelikle elinde £Et kadar pound olur. £Et kadarlık pound ile tahvil alır ve bir yıl sonunda İngiltere’de £Et(1+i*t) kadar faiz getirisi elde eder. Daha sonra gelirini ABD’ye transfer etmek isteyen sermayedar İngiltere’deki faiz getirisini ABD dolarına çevirerek £Et(1+i*t)(1/Eet+1) kadar Dolarla ülkesi ABD’ye döner. 1/Eet+1 bir yıl sonunda beklenen Dolar/Pound kurunu temsil etmektedir. Böylesi bir durumda hangi ülkenin tahvilini almak sermaye sahipleri için önemli olabilir? Sermayedarlar ülkelerin faiz oranlarını ve döviz kurlarını karşılaştırırlar. Buna göre aşağıdaki eşitlik yazılır: 1 (1 + i ) ( E )(1 + i ) E * t t t e t 1 Bu durumda ABD’deki kazanç ile İngiltere’deki kazanç denk gözükmektedir. Zamanla hangi ülke daha fazla faiz verir ve döviz kuru daha avantajlı olursa sermayenin o ülkeye gitmesi beklenir. Yukarıdaki eşitliği düzenlersek: E (1 + i ) (1 + i ) E elde ederiz. * t t t e t 1 Tabi ki böyle bir durumda (bu örnek için) ülkelerin riskini ve işlem maliyetlerini (transfer masraflarını) ihmal etmeliyiz. Yukarıdaki denklemi tekrar düzenlersek: i i E * t t e E E t 1 t ulaşırız. Bu eşitliğin sol tarafında ABD’deki faiz oranı, sağ tarafında ise İngiltere’deki faiz oranından bir yıl içindeki İngiliz Poundundaki yüzdesel değişimin çıkarılması işlemi bulunmaktadır. Eğer İngiliz Poundunun değerinde bir yıl içinde bir değişme gerçekleşmez ise ABD faiz oranının İngiliz faiz oranına eşit olması beklenir. Buna göre: t E E e t 1 i i olur ise * olması beklenir. Sermaye sahipleri ülkelerin faiz oranlarına dikkat ederlerken, aynı zamanda ülkelerin faiz oranlarına da dikkat ederler. t t t