Medicana Sağlık Grubu aylık ücretsiz yayınıdır Ağustos 2016 • Sayı: 92 Yaz ile gelen sağlık sorunlarından korunma yolları! Hastanelerin acil servisleri yaz aylarında ne yazık ki çok daha yoğun oluyor. Kalp krizi, trafik kazası, düşme sonucu yaralanma, güneş çarpması, gıda zehirlenmesi ve boğulma hastaneye en sık başvurulan durumlar arasında. Peki bu beklenmedik durumlar karşısında ne yapmalıyız, nasıl bir ilk yardım uygulamalıyız? Başımıza gelebilecek pek çok acil sağlık durumunda alınacak önlemleri ve nasıl müdahale edilmesi gerektiğini Medicana Sağlık Grubu uzmanları yanıtlıyor... Kalp hastalıkları sıcağı sevmez! Göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, fenalaşma, bayılma gibi şikayetler kalp krizinin en önemli belirtileri. Bu semptomların varlığında hasta sıcak ortamdan uzaklaştırılıp serin (klimalı değil) bir yere alınmalı ve bir an önce en yakın hastaneye götürülmeli. Eğer hastanın genel durumu çok sıkıntılı ise zaman kaybedilmeden 112 aranmalı. Yaz aylarında kalp krizi riskini uzaklaştırmak için 7 kolay önlem... • Kıyafet seçimine dikkat edilmeli. Özellikle nem emebilen, açık renkli ve vücudun hava alması sağlayabilecek kıyafetler tercih edilmeli. • Özellikle güneş etkisinin çok olduğu öğle saatlerinde dışarı çıkılmamalı, eğer çıkılacaksa mutlaka güneş etkisinden korunulmalı. • Spor yaparken açık havada, güneş altında değil, sabah ya da akşam saatlerinde sıcağın etkisi azaldığında, ağır ve yorucu olmayan ve aralıklı dinlenmelerin eşlik ettiği spor yapılmalı. • Vücut nem ve sıcakla aşırı su ve tuz kaybettiği için su tüketiminin bol olmasına mutlaka dikkat edilmeli. • Beslenmeye dikkat edilmeli, sıcak ve ağır yemekler yerine hafif, sebze ve meyve ağırlıklı beslenilmeli. • Kalp krizini tetikleyebilen sigara ve kafein gibi etkenlerden uzak durulmalı. • Deniz ya da havuza girerken güneşin direkt etkisinden korunmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli. Güneş çarpması kalıcı zararlar verebilir! Basit bir rahatsızlık gibi görülüp fazla ciddiye alınmasa da güneş çarpması çok tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Siz iyisi mi güneşe karşı mesafeli olun ve doktorların uyarılarını dikkate alın! Güneş çarpmasında risk grubundakiler: Kalp hastaları, tansiyon hastaları, diyabet hastaları, kanser hastaları, normal kilosunun çok altında ve çok üzerinde olanlar, psikolojik ya da psikiyatrik rahatsızlığı olanlar, böbrek hastaları, 65 yaş üzeri kişiler, 5 yaş altı çocuklar hamileler, sürekli ve bilinçsiz diyet uygulayanlar, yeterli miktarda su içmeyenler sıcak çarpması açısından risk altındadırlar. Müdahalede geç kalınan hastalarda, özellikle güneş ve ısı çarpmasından 1 saat sonra yapılan müdahalelerde beyinde kalıcı hasarlar oluşabilir. Menenjit, felç, yüz felci, kalıcı körlük, eskiden var olan sistemik problemlerde artışa yol açarak beyin kanamasına da neden olabilir. Güneş çarpmasında hayat kurtaran müdahale yolları nelerdir? • Hasta gölge bir yere götürülmeli. • Nasıl yapabiliyorsa, hasta çok hızlı bir şekilde soğutulmalı. • Vücut sıcaklığını takip edilmeli, sıcaklık 38 - 39 dereceye düşünceye kadar soğutmaya devam edilmeli. • Alkollü içecekler kesinlikle verilmemeli. • Bilinci ve davranışları normalse içecek bir şey verilmeli. • Eğer bilinci yerinde değilse içecek bir şey verilmemeli çünkü bu boğulmasına neden olabilirsiniz. • Kusuyorsa yan yüzükoyun yatırılmalı. • Çok acele tıbbi yardım çağırılmalı. Unutmayın! Belirtiler ortaya çıkar çıkmaz doktor çağrılmalı. Bu arada hastanın ateşi düşürülmeye çalışılmalı. Ateş 38 dereceye kadar düşürülebilir ama daha aşağı inerse hastanın dolaşım şokuna girebileceği unutulmamalı. Güneş çarpmasına karşı en etkili yol, güneşten ve sıcaktan korunmaktır. Bu amaçla bedenin aşırı ısınmamasına, güneş altında fazla kalmamaya, sıcakta bol ve serin tutan giysiler giymeye, sıcak iklimde çalışırken fazla su içip tuz almaya dikkat etmek gerekir. Güneş sizi ısıtsın ama yakmasın! Güneş her zaman dostumuz değil bazen düşmanımız da olabiliyor. Yaz aylarında en sık rastlanılan rahatsızlıklardan olan güneş yanıklarından korunmak için önlem alın. Güneş maruziyeti sonrası kişi, serin bir yere alınmalı ve bol sıvı verilmeli. Ilık veya soğuk duş alınabilir fakat buz ile temas önerilmez. Birinci derece yanık oluşmuşsa hafif steroidli ve nemlendirici kremler kullanılabilir. İkinci derece yanık, diğer sebeplere bağlı yanıklar gibi yara bakımı gerektirir. Ağrı kesiciler kullanılmalı, tansiyon düşüklüğü varsa bol sıvı veya serum ile sıvı desteği sağlanmalıdır. Özellikle alt bacaktaki şiddetli yanıklar sonrası dolaşım bozukluğu, belirgin ödem önemlidir ve şiddetli kramp tarzı ağrıya sebep olur. Bu durumlarda yatak istirahati önerilir. Sistemik tedavilerle birlikte ilerleyen günlerde deride soyulmalar başlar, nemlendiricilerle cilt desteklenmelidir. Kaşıntı önleyici antihistaminikler ihtiyaç halinde verilebilir. Yanık sonrası düzensiz renk oluşumunu önlemek için güneş koruyuculara devam edilmeli ve tekrarlayan yanıklardan korunulmalıdır. Asla yapılmaması gerekenler: Yanığa maruz kalan bölgeye salça, biber salçası, süt, diş macunu, zeytinyağı, yoğurt gibi yabancı maddeler kesinlikle sürülmemelidir. Bu maddeler yanığın oluştuğu bölgeye sürüldüğünde daha fazla doku hasarına neden olabilir ve ikinci derece yanıklarda enfeksiyon riskini arttırır. Soğuk su ile serinleme sağlanabilir fakat direkt buz temasından sakınılmalıdır. Buz kullanımı yanık gibi deride ayrışmaya sebep olabilir. Suya balıklama atlamayın! Boğulma tehlikesi geçiren kişiye ilk yardım çok önemli. Öncelikle, sudan insan çıkarma ve kurtarma, konusunda eğitimli kişiler tarafından yapılmalı. Eğer boğulan kişiye yakınsanız yere eğilerek ona kürek, havlu, ceket yardımı ile uzanın. Eğer uzaktaysanız tahta veya can simidi gibi batmayan bir cismi ona doğru fırlatın. Yüzerken boğulma tehlikesi geçiren birinin size sarılmasına izin vermeyin. Suda boğulmalarda, nefes borusunun kasılmasına bağlı olarak çok az miktarda su akciğere girer. Fakat bu suyu çıkarmak için vakit kaybetmeden hemen suni solunuma başlanması ve ambulans çağrılması gerekir. İlk yardımda temel amaç akciğerlere hava girmesini sağlamak olduğu için boğulan kişi hızla kıyıya çekilip ağızdan ağıza yapay solunuma başlanmalı. Hastanın kendi solunumu gelene kadar yapay solunum sürdürülmeli. İçerideki az miktardaki sıvının çıkması için suni solunum kuvvetli yapılmalı ve hava köpürerek çıkmalı. Boğulan kişinin üzerindeki ıslak elbiseler çıkarılmalı, battaniye gibi kalın bir şey sarılarak vücut ısısı artırılmalı. Sonrasında boğulan kişi akciğerlerdeki suyun açtığı hasarı değerlendirmek amacıyla mutlaka hastaneye kaldırılmalı ve 48 saat süreyle kontrol altında tutulmalıdır. Besin zehirlenmesi durumunda ne yapılmalı? Sıcakta gıdalar mikroorganizmalara iyi birer ‘yuva’ olabiliyor. Sıcakta bekleyen gıdalar bu şekilde daha çabuk bozulabilir ve çürüyebilir. Özellikle beklemiş süt ve süt ürünleri, sütlü tatlılar, dondurma vb gıdalar mikroplar için iyi birer konak... Besin zehirlenmeleri dediğimiz durum genellikle ani başlar ve bulantı, kusma, kramp tarzı karın ağrıları, ishal, ateş gibi semptomları vardır. Genellikle şüpheli gıda alımı takiben 1-24 saat içinde başlar ve 2-3 günde düzelir. Ancak bazı durumlarda ilaç tedavileri gerektirir. Özellikle vücudun sıvı kayıpları ishal ile artacağından vücudun sıvı kayıpları yerine konmalıdır. Kişi eğer bulantı ve kusmalar nedeniyle sıvı alamıyorsa gerekirse damar yolu ile sıvı verilmesi uygun olabilir. İshal durumu geçene kadar bağırsak hareketini artıran posalı gıdaların alınmaması önerilir. Genellikle ishal durumunu kesmek için ishal kesici ilaçların kullanılması hastalık oluşturan mikroorganizmaların bağırsakta kalma süresini uzatacağından uygun değildir. Özellikle yaşlı, şeker hastalığı, hipertansiyon, böbrek hastalıkları, kalp hastalığı gibi ek kronik hastalıkları olan kişilerin böyle bir durumda vücudunda sıvı eksikliği yaşamaması daha da önem kazanır. Bu durumda olanların durumları daha da kötüleşmeden doktora başvurması önemlidir. Besin zehirlenmesi belirtileri çoğunlukla 2-3 gün içinde kendiliğinden geriler ve herhangi bir tedavi gerektirmez. Bu süre içinde bol miktarda su ve yağsız sıvı alınması, ishal ve kusma ile kaybedilen sıvının yerine konması için gereklidir. Kusma var ise bulantı önleyici ilaçlar kullanılabilir. Ancak çok şiddetli kusma ve çok fazla sıvı kaybı yapacak ishal varsa veya belirtilerde 2-3 gün içinde gerileme olmuyor ise doktora başvurmalıdır. Hangi besin zehirlenmesi durumunda hemen hastaneye başvurulmalı? • Besin zehirlenmesinde şikayetlerin 24-48 saatte kendiliğinden geçmemesi durumunda • Kişi sıvı alımı yapamıyorsa • Yüksek ateş varsa • Kanlı ishal görülüyorsa • Uyku eğiliminde artış gözleniyorsa mutlaka hastaneye gidilmeli ve bir uzmanla görüşülmeli. Böcek ısırığı deyip geçmeyin. Yaz aylarında açık havada daha fazla vakit geçirdiğimiz için böcek ısırmaları ile daha sık karşılaşıyoruz. Böyle bir durumda ısırılan bölge incelenmeli özellikle kene ısırıklarına dikkat edilmeli. Keneden şüphelenilirse kendi başına çıkarılmamalı, mutlaka bir uzmana başvurulmalı. Ayrıca ısırık kaşınmamalı. Arı sokması, akrep ya da kene ısırığı gibi durumlarda öncelikle hayati fonksiyonlar kontrol edilip müdahale edilmeli. Ardından hasta, en yakın acil servise götürülmeli. Akrep ısırmasında panzehir uygulanmalı. Kene ısırmalarında, kırım kongo kanamalı hastalığı bulaşabilir. Hasta acil servise götürülüp tecrübeli sağlık personeli tarafından müdahale edilmeli. Bu tür durumlarla karşılaşmamak için önlem olarak ise piknik alanları ve ormanlarda uzun kollu giysiler bir dereceye kadar koruyucu olabilir.