DENETİMİN KATMA DEĞER YARATMASI VE İLGİLİ TARAFLAR Doç. Dr. Yaşar KABATAŞ Yrd. Doç. Dr. Zekeriya DEMİR Dr. Nizamülmülk GÜNEŞ Özet Üretim alanında 1950’lilerden itibaren kaliteyi artırırken maliyeti düşürme çabaları başlamıştır. Bu amaçla uygulamaya geçen “değer yönetimi” ile “yalın üretim” modelinin örtüştüğü görülmektedir. Yalın üretimin, işletmelerin diğer işlevsel alanlarında da uygulanması “yalın düşünce” anlayışından kaynaklanmaktadır. Denetim süreçlerine yalın yaklaşım, yalın düşünce ilkelerinin uygulanmasıyla sağlanabilir. Yalın düşünce ve değer yönetimi “Değerin tanımlanması, değer yaratan süreçlerin en iyi ve doğru biçimde tanımlanması, bu süreçlerin gerektiği anda aksamaya uğramadan devam ettirilmesi ve giderek daha yüksek etkenlikle gerçekleştirilmesinin yollarını gösteren” yaklaşımı ifade etmektedir. Değer yönetimi ve yalın düşünce ilkelerinin denetim süreçlerine uyarlanması, denetimde değer yaratma düşüncesini açıklamak üzere kullanılmıştır. 1. Değer Kavramı ve Değer Yönetimi Değer, maliyet ve kalitenin bir fonksiyonu kabul edilmektedir. Rekabette üstünlük için yapılan dizayn çalışmalarında müşterinin önem verdiği özellikler üzerinde yoğunlaşılması değerin kendisini ifade etmektedir. Hem kamu kesimi hem de özel kesim, maliyetlerden tasarruf sağlamak, işletme karlarını artırmak vb. amaçlarla değer yönetimi kullanmaktadır1. Bir işletmenin faaliyetinin fonksiyon analizi, sistemin fiziksel, karakteristik özelliklerinden çok süreçlerin fonksiyonel analizi üzerinde yoğunlaşmasıdır. Bu noktada iki anahtar kelime çok önemlidir: Bunlar ürün ve süreçtir. Fonksiyonel analiz çerçevesinde değer analizi yapılarak “nedir” sorusu yerine daha çok “müşteri için ne olmalıdır” sorusunun cevabı aranmaktadır2. Değer yönetimi çok yönlü olmasından dolayı bir ekip işidir. Oluşturulacak takımda, proje mühendisi, üretim mühendisi, fabrika denetçisi, muhasebeci, pazarlamacı gibi 1 2 http://www.valulink.com/philos~1.html - 28.01.2001. http://mijuno.larc.nasa.gov/dfc/va.html - 16.02.2001. 1 çalışanlar yer alabilir3. Değer yönetiminin kullandığı son araç, fonksiyonel maliyet analizinden yararlanılmasıdır4. Eğer bir fonksiyon gerekli değil ise o ancak maliyeti artırır. Onun için süreçten çıkarılmalıdır. Değer yönetiminin ulaşmak istediği son nokta, bir ürünün fonksiyonlarını en düşük maliyetlerle sağlamaktır5. Tüketiciye sunulan mal ya da hizmette ürüne asıl değerini veren onun fonksiyonelliğidir. Örneğin bir lokantada yemek yerken bizler sadece yiyecek içecek satın almayız. Orada hizmet sunan tüm çalışanların tavırlarından da etkileniriz. Garsonlar eğer bilinçliyseler kendi hal ve hareketleriyle değer yaratırlar. Üretilen mal/hizmetin son tüketicisi olan müşteriler ise gördükleri ilginin karşılığını, garsonlara bahşiş vererek sonlandırırlar. Klasik olarak bir ürünün değeri6: Değer = Fonksiyonellik / Maliyet ya da Değer = (Fonksiyonellik / Maliyet) X Hız2 biçiminde formüle edilmektedir. Değer Yönetimi kapsamında bu formül süreçlere ve hizmetlere de uygulanabilir. Değer Yönetiminin başarısında tüm tarafların etkin katılımının rolü büyüktür. Örneğin bir bina yapımında yöneticinin DM verdiği destek kadar mimarın, mühendisin ve müşterinin de konuyu benimsemesi ve önemsemesi gerekmektedir. Bu noktada değer yönetimi yalın üretim anlayışıyla da örtüşmektedir. Yalın üretim “daha az girdi ile daha az zamanda, daha düşük maliyetle ve daha yüksek kaliteli mal ve hizmet üretmek” anlamına gelmektedir. Yalın düşünce, “değerin tanımlanması, değer yaratan adımların en iyi ve doğru biçimde sıralanması, bu adımların gerektiği anda aksamaya uğramadan atılması ve giderek daha yüksek etkenlikle gerçekleştirilmesinin yollarını gösteren” düşünce biçimi olarak ifade edilmektedir. Bu çerçevede, “hiçbir değer yaratmadan kaynakları tüketen faaliyetleri gösteren” israfın panzehiri olduğu vurgulanmaktadır7. İsraf; kalite, tasarım, satın alma, iş bölümü, üretim donanımı, ekipman seçimi, bakım, muhasebe, üretim hattının geliştirilmesi, malzeme kullanımı, malzeme kontrolü, 3 http://mijuno.larc.nasa.gov/dfc/va.html - 16.02.2001. http://mijuno.larc.nasa.gov/dfc/qfd.html - 16.02.2001. 5 DM çerçevesinde Hedef Maliyetleme yoluyla maliyetlerin düşürülmesiyle ilgili detaylı bir örnek için bkz. YÜKÇÜ, Süleyman; “Maliyet Düşürmede Sistematik Yaklaşımlar”, Muhasebe ve Denetime Bakış, Yıl 1, Sayı 2, Ekim-2000, s.32. 6 EMILIANI, M.L.; “Redefining the Focus of Investment Analysts”, The TQM Magazine, Volume 13, Number 1, 2001, p.36. 7 WOMACK, James P. – JONES, Daniel T., Yalın Düşünce, (Çev. ACAR, Nesime), Sistem Yayıncılık, İstanbul, 1998, s.11. 4 2 üretim alanı kontrolü ve daha da çoğaltılabilecek bir çok yönde işletme performansını olumsuz etkilemektedir. Yalın düşüncenin dayandığı temel ilkeler aşağıdaki gibi sıralanmaktadır8: • Belirli bir ürün için değeri kesin ve açık bir şekilde tanımlamak, • Her ürünün değer akımını saptamak, • Değerin kesintisiz akışını sağlamak, • Müşterinin değeri üreticiden çekmesini sağlamak, • Mükemmellik peşinde koşmak. Bu ilkeler çerçevesinde yalın işletmenin amaçları da aşağıdaki gibi sıralanır9: • Değer akımı üzerinde yer alan her firmanın, değerin yaratılmasında kendi rolünü öne çıkaracak farklı tanımlar yapma eğilimini önleyerek, değeri müşteri açısından doğru tanımlamak, • Bir ürünü, kavramdan piyasaya, siparişten teslimata ve hammaddeden müşteriye ulaştıran ve kullanım süresi boyunca devam edecek olan faaliyetleri tanımlamak, • Değer yaratmayan faaliyetleri kaldırıp, değer yaratan faaliyetlerin müşteri tarafından çekildikçe sürekli akmalarını sağlamak, • Sonuçları analiz edip değerlendirme sürecini yeniden başlatmak, • Bu çevrimi ürün ya da ürün grubunun ömrü boyunca, “yönetim”in bir parçası, aslında temel faaliyeti olarak devam ettirmek. Özde yalın olmak, gerçekten gereksinmemiz olmayan, süreçlere değer katmayan faaliyetlerden kurtulmak olarak değerlendirilmektedir. Bu üretimle ilgili gereksiz faaliyetler olabileceği gibi, organizasyon yapısında ve yönetim süreçlerinde gereksinmemiz olmayan faaliyetler ve bunların maliyetlerinden kurtulmak anlamına da gelmektedir10. 2. Denetim Değer İlişkisi Değer ancak nihai müşteri tarafından tanımlanabilir. Değer tanımının anlamlı olması için, müşteri ihtiyaçlarının, belli bir zamanda belli bir fiyattan karşılayan bir üretim cinsinden ifade edilmesi gerekmektedir11. 8 WOMACK, James P. – JONES, Daniel T., Yalın Düşünce, s.5. WOMACK, James P. – JONES, Daniel T., Yalın Düşünce, s.374. 10 ATSAN, Nuray, “Yalın Yönetim Yaklaşımı ve Türkiye’deki Uygulamalara İlişkin Bir Araştırma”, “2000’li Yıllarda İşletmecilik ve Eğitimi”, 6. Ulusal İşletmecilik Kongresi, Bildiri Kitabı, Akdeniz Üniversitesi İ.İ.B.F., 1998, s.229. 11 WOMACK, James P. – JONES, Daniel T., Yalın Düşünce, s.12. 9 3 Denetiminden beklenen sonucun elde edilebilmesi için değerin kesin ve açık olarak tanımlanması gerekmektedir. Denetim yönünden değer tanımının anlamlı olması için, denetimden beklentilerin, diğer bir ifadeyle denetim sonuçlarının, belli bir zamanda belli bir maliyetten karşılanan çıktı cinsinden ifade edilmesi gerekmektedir. “Denetim” süreçleri yönünden değer tanımının anlamlı olmasını, bu denetimi talep eden kişilerin konumu belirlemektedir. Uygulanacak yöntem çerçevesinde yapılacak olanlar aşağıdaki gibi sıralanabilir: • Denetimi kullanıcı grubunun belirlenmesi, • Kullanıcının denetimden beklentilerinin belirlenmesi, • Denetim süreçleri için mevcut iç kontrol ortamının tespit edilmesi, • Planlanan denetim ile belirlenen amaca yönelik özel ekipler oluşturulması, • Denetim çıktılarının maliyetinin belirlenmesi. İşletmelerde denetime duyulan ihtiyacın iç ve dış etkenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir12: Dış Etkenler; • Rekabetin artması, • Ürünlerin ekonomik ömürlerinin kısalması ve kısa zaman aralıklarında yeni ürünlerin geliştirilmesi, • Yeni teknolojik gelişmelerdeki hız. İç Etkenler; • Yönetimin faaliyetleri kavramasını zorlaştıracak derecede çeşitliliğin oluşması, • Otomasyonun artması. Amaçlarına göre ayrılan finansal tablo, uygunluk ve faaliyet denetimi türlerinin değer yaratma konusunda beklenti oluşturduğu kabul edilmelidir. KPMG tarafından 2008 yılında yapılan bir araştırma da 200 orta ve küçük ölçekli işletmenin % 56’sının denetimi rutin bir iş olarak gördüğü ve bir fayda sağlamadığı kanaatinde olduğu bilgisine ulaşılmıştır. % 60 ve daha fazlası ise, denetimin şirket yöneticilerinin karar vermeleri ve süreçlerine katkı 12 DRIESSEN A.J.G; MOLENKAMP A., “The Perspective of Operational Auditing: A New Management Tool”, Managerial Auditing Journal, Vol. 8, No.5, 1993, s.21. 4 sağlamadığı düşünülmektedir. Bu nedenle yapılan denetimin işletmeye bir katkı sağlaması gerektiği düşüncesi ortaya çıkmıştır. Buna da değer temelli denetim denilmektedir13. Bu çerçevede; finansal denetimin, bilanço ve gelir tablosunu temel başlangıç noktası olarak aldığı, iç denetimin sunulan finansal bilgilerin güvenirliğine odaklandığı, buna karşın faaliyet denetiminin başlangıç noktasının ise işletme yönetimi olduğu belirtilmektedir14. Finansal denetim tarihi bilgilerin doğru kaydedilip kaydedilmediği üzerinde dururken, faaliyet denetimi etkinlik ve verimlilik üzerinde durmaktadır. Finansal denetim geçmişe yönelik olduğu halde, faaliyet denetimi gelecekteki faaliyet başarısıyla ilgilenmektedir. Finansal denetim çıktısı olan raporlar çeşitli finansal tablo kullanıcılarına ulaşırken faaliyet denetimi raporları yönetim için hazırlanmaktadır15. Bu çerçevede faaliyet denetimi, bir organizasyon içinde herhangi etkinlik ve verimlilik konusunu kavrayabilir ve bu nedenle de çok çeşitli faaliyetlerle ilgilenebilir. Geniş anlamıyla faaliyet denetimi tanımını benimseyenler, iç kontrol ve bu kontrollerin etkinlik testlerini faaliyet denetiminin bir parçası olarak görmektedirler16. İç kontrolün değerlendirilmesinde finansal denetim ile faaliyet denetim yönünden farklılık bulunmaktadır. Finansal denetimde amaç, kullanıcılara gerçeğe uygun finansal tablo sunmaktır. Faaliyet denetiminin amacı ise, iç kontrolün verimlilik ve etkinliğini değerlendirmek ve yönetime önerilerde bulunmaktır. Denetimden sağlanacak DEĞER; İlgili taraflar açısından kullanılabilir nitelikte olan, Tam zamanında üretilen, En uygun - düşük maliyet düzeylerinde olan, İlgili denetim alanları itibarıyla kabul edilebilen, “Bulgu ve Öneriler” şeklinde ifade edilebilir. 13 ANDERSON, Alan W., “Katma Değerli Denetim, Denetimde Yaratılan Katma Değer ve İlgili Taraflar”, İç Denetmenler Enstitüsü, www.theiia.org, 2012, s. 4. 14 ŞAKRAK, Münir, “Faaliyet Denetimi Yönetim Muhasebesi İlişkisi - Yalın Düşünce Yaklaşımı”, Sakarya Üniversitesi Türkiye Maliyet ve Yönetim Muhasebesi Sempozyumu, Antalya, 06-09 Kasım 2008. 15 ARENS, Alvin A.; LOEBBECKE, James K., Auditing – An Integrated Approach, Seventh Edition, Prentice-Hall International, Inc., New Jersey, 1997, s.791. 16 ŞAKRAK, Münir, “Faaliyet Denetimi Yönetim Muhasebesi İlişkisi - Yalın Düşünce Yaklaşımı”. 5 3. Denetimde Taraflar ve Beklentileri Denetlenen işletme yönetiminin amacı, önceden belirledikleri politikalara uygun olarak mali veya mali olmayan hedeflere ulaşılmasını sağlamaktır. İşletmenin bu hedeflere ulaşmasını sağlamak veya varsa aksaklıkların ortaya konulması denetimin amaçları arasındadır. Kaynakların etkin ve verimli kullanılmasının tespit edilmesi de bu sürecin içerisinde değerlendirilmelidir. 3.1. Denetçiler Denetçiler, geçerli finansal raporlama çerçevesinin bu tür hükümler belirlemesi durumunda, işletmenin ilişkili taraflarını, işlemlerini veya bakiyelerini bu çerçevenin hükümlerine uygun olarak gerektiği gibi muhasebeleştirmemesinden veya açıklamamasından kaynaklanan “önemli yanlışlık” risklerini belirlemek, değerlendirmek ve bunlara karşılık vermek için denetim prosedürlerini uygulamakla yükümlüdürler. 3.2. Denetim Raporu Kullanıcıları Denetim raporunun kullanıcıları arasında Kamu Kurumları (Vergi İdaresi, SPK, Sayıştay vb.), Kredi kuruluşları, diğer işletmeler, yatırımcılar ve hissedarlar vardır. Bu grupta yer alan kullanıcıların denetimden beklentisi, gerçeğe uygun finansal tablo sunulmasıdır. Diğer taraftan, ilgili işletmelerin veya kamu kurumlarının önceden belirlenen kurallara ve mevzuata uygunluğunun ortaya konulmasıdır. Ayrıca işletmelerin ve kurumların faaliyetlerinin etkin ve verimli olduğunun ortaya konulmasıdır. 4. Denetim Türlerine Göre Yaratılan Değerin Tanımlanması Katma değerli denetim, daha yüksek karlılık ve müşteri memnuniyeti için yapılmaktadır. Kontrol kavramı, mevcut iş başarısının ölçülmesi ve bu başarının belirlenen amaçlara ne ölçüde ulaşıldığının tespit edilmesi olarak tanımlanmaktadır17. Denetim kavramı ise; iktisadi faaliyet ve olaylara ilişkin iddiaların önceden belirlenmiş ölçütlere uygunluk 17 KESKİN, Duygu A., İç Kontrol Sistemi Kontrol Öz Değerlendirme. 1. Baskı, Beta Basım A.Ş., İstanbul, 2006, s.12. 6 derecesini araştırmak ve denetim sonuçlarını ilgi duyanlara bildirmek amacıyla tarafsızca kanıt toplayan ve bu kanıtları değerlendiren sistematik bir süreç olarak ifade edilmektedir18. Denetim ve kontrol kavramları çoğu defa aynı anlamda kullanılmaktadır. Ancak kontrol süreci kurumlarda faaliyetlerin yürütüldüğü sırada gerçekleştirilir ve içinde bulunulan zamandaki işlemleri esas alır. Denetim ise, geçmiş zamandaki işlemleri kapsar. Denetim, iş sürecinden bağımsız ve uzman kişiler tarafından, kontrol ise sistem içinde ve sürece dâhil olan personel tarafından yürütülmektedir. Kurumda etkili bir kontrolün bulunmaması halinde etkili bir denetimden söz etmek pek mümkün değildir19. 4.1. İç denetimde Değer Yaratmak Bugün geçerli olan tanımıyla iç denetim, kurumun faaliyetlerine değer katmak ve geliştirmek amacıyla tasarlanmış bağımsız, tarafsız güvence sağlama ve danışmanlık faaliyeti olarak ifade edilmektedir. Risk yönetimi, kontrol ve yönetim süreçlerinin etkinliğini, sistematik ve disiplinli bir yaklaşımla değerlendirip geliştirerek kurumun hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmayı öngörmektedir. Yeni tanımı ile iç denetim, birey ve hata odaklı klasik yaklaşımın terk edildiği, süreç odaklı yeni yaklaşımı ile proaktif işlev üstlenmiştir. Bu yeni işlevin temel ifadesi “Değer Yaratmak”tır20. Institute of Internal Auditors'ın (İç Denetçiler Enstitüsü) web sitesindeki tanıma21 göre katma değerli denetim "risk yönetimi, kontrol ve yönetim süreçlerinin efektifliğini geliştirmek ve değerlendirmek için sistematik ve disiplinli bir yaklaşımdır.” şeklinde tanımlanmaktadır. Yönetimin ayrılmaz bir parçası olan iç kontrol; faaliyetlerde etkinlik ve verimlilik, bütçenin uygulanması, finansal tablolar ile ilgili raporlar dâhil olmak üzere diğer tüm raporların güvenilirliği, yürürlükteki yasa ve düzenlemelere uygunluk amaçlarının 18 COOK, John W. ve Gary M. WİNKLE., Auditing, Third Edition, Houghton Mifflin Company U.S.A., 1984, s.5.; RİTTENBERG, Larry E.; Karla M. JOHNSTONE ve Audery A. GRAMLİNG, Auditing a Business Risk Approach, 7th Edition, Nelson Education Ltd., Canada, 2010, s.7. 19 YURTSEVER, Gürdoğan., “Bankacılığımızda İç Kontrol”, Türkiye Bankalar Birliği, Yayın No: 256, İstanbul, 2008, s.16. 20 UZUN, Ali Kamil, “Değer Yaratan Denetim”, İç Denetim Dergisi, 14.Sayı, Bahar 2006, s.1. 21 www.theiia.org 7 gerçekleştirilmesi konusunda makul bir güvence sağlayan ve kurum faaliyetlerinde devamlılık esaslı eylem ve faaliyetler bütününden oluşan bir sistemdir22. İç kontrol sisteminin yeterliliği kontrol riskini azaltmakta ve bunun doğal bir sonucu olarak denetçi daha az örnek üzerinde çalışmaktadır. Aksi durumda denetçi asli görevi olan denetim riskini minimuma indirmek için daha fazla kanıt toplayarak daha fazla denetim tekniği uygulayacak ve çalışmalarının kapsamı ile iş yükü artacaktır. İç kontrol sisteminin etkinlik ve yeterlilik değerlendirme sonuçları iç denetim plan ve programlarının kapsamının değişmesine ve genişlemesine sebebiyet verebilmektedir23. İşletme ve kamu kurumlarındaki temel amaç; strateji, politika ve hedefleri ile uyumlu faaliyet gerçekleştirmek ve kaynakları etkili, ekonomik ve verimli kullanmaktır. Ayrıca hesap verebilir ve şeffaf olmaktır. Üst yöneticiler bu amaçlara yönelik güvence istemektedir. İstenen bu güvencenin temeli kamu organizasyonundaki etkin bir iç kontrol sistemine dayanmaktadır. İç kontrolün etkinliği sistemin yeterliliğini değerlendiren iç denetçiler için oldukça önemlidir. Etkin bir iç kontrol sistemi, iç denetim süreçlerini kolaylaştırmakta ve iç denetçilerin değerlendirmelerini kısa sürede yapmalarını sağlayarak başka alanlara yönelmelerine ve özellikle kurumdaki riskli alanlara yoğunlaşılarak risk esaslı iç denetim planlarının işlevselleşmesine imkân sunacaktır24. Kalite denetçileri ve iç denetçiler, süreç denetimi, risk ve/veya kontrol değerlendirmeleri ve diğer verimlilik değerlendirmelerini içeren analitik denetimle ilgili olarak yeni ve önemli bir konu fark ettiler. Genel olarak bu eğilime, katma değerli denetim denilmektedir25. Üst düzey yöneticiler ve yönetim kurulları sağlam kararlar vermek için, tedarikçi iş ortaklarımızın yanı sıra içsel olarak operasyonel verimlilik ile ilgili yeterli bilgi ve güvenceye sahip olduğunu bilmek istemektedirler. İç denetim departmanları, katma değerli denetim gerçekleştirmekten sorumludurlar. Bütün kuruluşlar hissedarlarına değer katmak için çalışırlar. Ancak bu bulunması çok da kolay olmayan kalite/özellik farklı hissedarlara farklı şeyler ifade edebilir. Hissedarlar için 22 UZAY, Şaban, “İşletmelerde İç Kontrol Sistemini İncelemenin Bağımsız Dış Denetim Karar Sürecindeki Yeri ve Türkiye’deki Denetim Firmalarına Yönelik Bir Araştırma”, Sermaye Piyasası Kurulu. Yayın No: 132, Ankara, 1999, s.7. 23 KÖROĞLU, Çağrı ve T. Uçma, “İşletmelerdeki İç Kontrol Sisteminin Etkinliği ve Dış Denetimdeki Önemi”, Mevzuat Dergisi, Temmuz, Yıl: 8, Sayı: 103, 2006, s.10. 24 UZUN, A. Kamil, “Kamu Yönetiminde İç Kontrol ve İç Denetim Yaklaşımı”, Denetişim Dergisi, Sayı: 3, 2009, s.61. 25 ANDERSON, Alan W., “Katma Değerli Denetim, Denetimde Yaratılan Katma Değer ve İlgili Taraflar”, s. 2. 8 "değer", hisse bedellerinin artırılması anlamına gelmektedir. Üst yönetim için ise, operasyonel verimlilik anlamına gelmektedir. Yönetim kurulu için, hiçbir sürpriz yaşanmaması anlamına gelmektedir. Düzenleyici kurullar için ise “değer”, yasalara uyulması anlamına gelmektedir. Değer yaratmak için iç denetçilerin aşağıdaki maddeleri değerlendirmeleri gerekmektedir26: Operasyonel ve kalite verimliliği, İş riskleri, İş ve süreç kontrolleri, Süreç ve iş verimliliği, Maliyet düşürme olanakları, İsrafı yok etme olanakları, Kurumsal kontrol verimliliği, İç denetim raporlama ilişkisi. İç denetim, bir kuruluşun işlemleri geliştirmek ve değer katmak için tasarlanan bağımsız, objektif bir güvence ve danışmanlık faaliyetidir. Risk yönetimi, kontrol ve yönetim işlemlerinin verimliliğini geliştirmek ve değerlendirmek için sistematik ve disiplinli bir yaklaşım getirerek bir kuruluşa hedeflerini gerçekleştirme konusunda yardımcı olmaktadır. Katma değerli denetimin amaçları aşağıdaki gibi sıralanabilir27: Bağımsız ve/veya objektif operasyonel analiz sağlamak, Organizasyonel ve dış değer zincirinin her türlü fonksiyon, süreç ve aktivitesini incelemek, Bir organizasyona iş/ticari stratejileri ile hedeflerine ulaşmasında yardımcı Yaptığı değerlendirmede sistematik ve disiplinli bir yaklaşım izlemek, Risk yönetimi, kontrol ve yönetim süreçlerini geliştirmek ve değerlendirmek. olmak, İç denetimde üretilen katma değer tanımı doğru bir şekilde yapıldıktan sonra, bu değerin iç denetçiler tarafından sürekliliği (akışı) sağlanmalıdır. Bunun için ise yönetimin tanımlanan bu değeri çekmeye yani talep etmeye devam etmesi gerekmektedir. 26 27 ANDERSON, Alan W., “Katma Değerli Denetim, Denetimde Yaratılan Katma Değer ve İlgili Taraflar”, s. 3. ANDERSON, Alan W., “Katma Değerli Denetim, Denetimde Yaratılan Katma Değer ve İlgili Taraflar”, s. 4. 9 4.2. Bağımsız Denetimde Değer Yaratmak Bağımsız denetim, işletme dışından, işletme ile herhangi bir organik bağı olmayan kişi ve kurumlar tarafından yapılan denetimlerdir. Bağımsız denetim; finansal tabloların, genel kabul görmüş muhasebe kavram, ilke ve standartlarına uygunluğu ile bilgilerin doğruluğunun ve gerçeği dürüst bir biçimde yansıtıp yansıtmadığının, denetçiler tarafından denetim ilke ve kurallarına göre, defter, kayıt ve belgeler üzerinden incelenmesi ve tespit edilen sonuçların rapora bağlanması sürecidir28. Bağımsız denetçiler çoğunlukla işletmelerin finansal tablolarının denetimiyle uğraşırlar. Bağımsız denetim sürecinde denetçinin bağımsız olması esastır, bu nedenle bağımsız denetimde denetçinin aşağıdaki koşulları karşılıyor olması zorunludur: İşletme ile denetim sözleşmesinde belirlenen tutar dışında bir ücret ilişkisi olmamalıdır ve bunun dışında ücret veya başka bir isim altında ödeme yapılmamalıdır. İşletme ile herhangi bir ekonomik faaliyet içerisinde olmamalı, herhangi bir iş ilişkisi, danışmanlık, ticaret gibi bir ilişki bulunmamalıdır. İşletme ile herhangi bir borç alacak ilişkisi söz konusu olmamalı, işletmeden borç almamalı veya borç vermemelidir. Bağımsız denetim de temel amaç, finansal tabloların gerçeğe uygunluğunun ortaya konulmasıdır. Bağımsız denetçinin bu amacı zamanında ve makul bir maliyetle gerçekleştirebilmesi gerekmektedir. Ancak o zaman denetimin değer yaratması mümkün olacaktır. Denetimi yapılan işletmedeki iklim, bağımsız denetim sürecini ve kapsamını yakından etkilemektedir. Etkin bir iç kontrol sisteminin olması finansal tabloların hatalı olma riskini de azaltacaktır. Denetim riskinin az olması, denetim sürecinde gerekli olacak denetim işlemlerinin sayı ve kapsamının azalmasını sağlayacaktır. İç denetim faaliyeti ne kadar etkin olursa, denetçinin sisteme olan güveni o ölçüde artacak ve buna bağlı olarak denetim riski azalacaktır29. İç kontrol sistemi30; Yönetsel kontroller, 28 Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Hakkında Tebliğ, T.C. Resmi Gazete 22570, Seri:X, No:16, 4 Mart 1996, Md.2. 29 BAŞPINAR, Ahmet, “Türkiye’de ve Dünyada Denetim Standartlarının Oluşumuna Genel Bir Bakış”, Maliye Dergisi, Ocak-Nisan 2005, Sayı: 148, s.56. 30 BOZKURT, Nejat, “Bağımsız Denetimde İç Kontrol Yapısının Tanınması ve Kontrol Riskinin Değerlendirilmesi”, Öneri Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt:1, Sayı: 2, 1995, s.31. 10 Muhasebe kontrolleri, İç denetimden oluşur. İç kontrol sisteminin başarı ile uygulanması kurumun tüm faaliyet alanlarına ilişkin risklerin yönetimce belirlendiği hususunda, hem kuruma hem de kurum dışındaki paydaşlara güvence vermektedir. Uygulamada özellikle kamu kurumlarında etkin bir iç kontrol sistemi kurulamadığından riskler iç denetçiler tarafından belirlenmektedir. Risklerin belirlenmesi, risk esaslı denetim plan ve programları yürüten iç denetçiler için önemlidir. Bu nedenle denetim plan ve programları hazırlanmadan önce iç kontrol sistemi kapsamındaki risklerin yönetimce belirlenmiş olması gerekmektedir. Böylece denetçiler belirlenen riskleri dikkate alarak denetim plan ve programlarını hazırlayabilirler. Bağımsız denetimde değerin tanımı, finansal tablolardaki hataların ortaya çıkarılması ve gerçeğe uygun hale getirilmesi olacaktır. Bu yapılırken maliyetlerin de düşük tutulması gerekmektedir. Bağımsız denetimde işletmenin katlandığı maliyet, önlenen hatadan yüksek ise denetimin değer katması düşünülemez. Bağımsız denetimde tanımlanan değerin sürekliliğini sağlayan süreçlerin devam ettirilmesi gerekmektedir. Böylece bağımsız denetimin değerinin taraflar açısından çekilmesi sağlanmış olacaktır. Örneğin; bağımsız denetçinin yetkinliği, ekip kurma becerisi ve tarafsızlığı gibi denetçiden kaynaklanan özellikler, denetimin değerine etki etmektedir. İç kontrol sisteminin etkin çalışması bağımsız denetimin kalitesine olumlu yönde etki ederken, daha az ve kolay kanıt toplama imkanı vererek maliyetlerin düşmesini sağlayacaktır. Böylece bağımsız denetimin değer katan yönü ortaya çıkmış olacaktır. 5. Denetimin Tarafları Açısından Değer Yaratılması İşletmeler ve kuruluşlar genellikle yıllık olarak bir denetim maliyetine katlanmaktadırlar. Yapılan bu denetimlerin işletmeye ve organizasyona nasıl bir değer kattığı düşünülmektedir. Denetimin tarafları olan, denetim yaptıran işletmelerin, denetçilerin ve denetim raporu kullanıcılarının denetimden bir fayda sağlandığına inanması gerekmektedir. 5.1. Denetlenen İşletmeler Açısından Değer Yaratılması İşletmeler iç denetim ve bağımsız denetim yaptırarak bir değer elde etme beklentisi içindedirler. İç denetimin işletmeye değer katması için, işletmenin yönetsel ve operasyonel 11 süreçlerinin çok iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Bu analizler sonucunda yukarıda ifade edilen yalın düşünce ve yalın yönetim kavramları çerçevesinde, yönetsel ve operasyonel süreçlerde gereksiz ve fazla olarak görülen süreçler elimine edilmelidir. Böylece hem sistem işlerlik kazanmış olacak hem de işletme zaman ve maliyet tasarrufu elde etmiş olacaktır. Bunun sonucunda işletme kaynakları etkin ve verimli kullanılarak daha fazla katma değer üretilecektir. Dış denetimin işletmeler açısından katma değer yaratması için, öncelikle hazırlanan raporların, genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre ve gerçeğe uygun olarak hazırlanmış olması gerekmektedir. Finansal tablo okuma bilgisi en az düzeyde olan kişilerin anlayacağı şekilde yalın ve açık hazırlanması da, finansal tablo kullanıcılarının doğru bilgilendirilmesine katkı sağlayarak, hem işletmelere hem de bu raporları kullananlara katma değer sağlayacaktır. 5.2. Denetçiler Açısından Değer Yaratılması Denetçiler denetimden beklenen amacın gerçekleşmesini sağlamak için denetim planları yapmaktadırlar. İç ve dış denetçilerin beklentilere uygun olarak denetimi gerçekleştirmesi değerin ortaya çıkartılması açısından önceliklidir. Denetçiler yalın düşünce ve değer yönetimi yaklaşımı çerçevesinde yapacakları bir çalışma planı ile gereksiz olan süreçleri elimine edebilecektir. Böylece hem zaman hem de maliyet tasarrufu sağlayabileceklerdir. Sağlanan bu zaman ve maliyet tasarrufu sayesinde denetçiler daha kaliteli ve verimli bir çalışma yapabileceklerdir. Bu kaliteli ve verimli çalışma dolaylı olarak yeni iş fırsatlarına yol açarak denetçilere daha katma değerli işler olarak geri dönebilecektir. 5.3. Denetim Raporunun Kullanıcıları Açısından Değer Yaratılması İç denetim raporunun kullanıcıları işletme yönetimidir. Dolayısı ile iç denetim raporları, hem işletmenin yönetsel ve operasyonel süreçlerine ilişkin analizleri yalın bir düşünce ile ifade etmeli, hem de iç denetçiler çözüm önerilerini yalın bir biçimde ortaya koymalıdır. Bu bakış açısı ile hazırlanan iç denetim raporları işletme yönetimine katma değer sağlamaktadır. Aksi takdirde klasik bir denetim raporundan öte bir anlam ifade etmeyecektir. Bağımsız denetim raporlarının kullanıcıları, iç denetim raporu kullanıcılarına göre daha geniştir. Bunlar, işletme yönetimi, kredi kuruluşları, kamu kurumları, yatırımcılar, tedarikçiler ve daha birçok kişi ve kurum olabilir. Bu nedenle bağımsız denetim raporlarında kullanıcı sayısının fazlalığı göz önüne alındığında, bu raporlar daha bir önem kazanmaktadır. Denetim 12 raporu kullanıcıları açısından sağlanabilecek en önemli katma değer, muhasebe ilkelerine uygun açık ve şeffaf raporlar hazırlanmasıdır. Gerek dünyada, gerekse ülkemizde yukarıda ifade edilen ilke ve kavramlara aykırı olarak düzenlenen raporlar sonucunda hem işletmeler hem de rapor kullanıcıları telafisi imkansız zararlara ve güven kaybına uğramaktadırlar. Bu ilkelere uygun olarak hazırlanan raporlar işletme yönetimi açısından itibar, kredi kuruluşları ve tedarikçiler açısından daha az risk ve kamu kurumlarına sunulan denetim raporları için ise, cezaları önleyici ve itibar koruyucu etkiye sahip olacaktır. 6. Sonuç Literatüre baktığımızda değer katma kavramının daha çok iç denetim kavramı ile birlikte ele alındığını görmekteyiz. Bu değer katma kavramı, Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü’nün iç denetim tanımında da “katma değerli denetim” olarak yerini almıştır. Enstitü; katma değerli denetimi "risk yönetimi, kontrol ve yönetim süreçlerinin efektifliğini geliştirmek ve değerlendirmek için sistematik ve disiplinli bir yaklaşım olarak tanımlamıştır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere, denetimde katma değer yaratılması için risk kavramı ve süreç kavramının birlikte ele alınması gerekmektedir. Süreç kavramından hareketle, yapılacak iç denetim faaliyeti öncesinde süreç analizlerinin yapılması ve yapılan analiz çerçevesinde gereksiz ve fazla olan süreç ve prosedürlerin yalın düşünce ve değer yönetimi anlayışı gereği ortadan kaldırılması gerekmektedir. Ancak bu şekildeki bir yaklaşımla iç denetim faaliyetlerinin işletmeye katma değer sağlaması mümkün olabilir. Aksi takdirde geleneksel yaklaşıma dayalı “uygunluk denetimi”nin ötesine geçilemez. Nitekim, 2011 Yılı Kamu İç Denetim Genel Raporu’nda da; İdareler tarafından 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarında İç Denetim Koordinasyon Kurulu’na gönderilen iç denetim raporları ile faaliyet raporlarından elde edilen bilgilere göre, yıllar itibariyle idareler tarafından üretilen rapor sayılarında dikkate değer artışların olduğu, ancak yapılan denetimlerde daha çok sistem ve uygunluk denetimlerine öncelik verildiği, performans ve bilgi teknolojileri denetimleri sayısının ise oldukça düşük düzeyde kaldığı belirtilmektedir. Bu raporda göstermektedir ki, ülkemiz kamu idareleri uygulamasına yeni bir kavram olarak giren “iç denetim” kamu idarelerine bir değer katma anlayışı yerine geleneksel teftiş mantığı ile öncelikli olarak sistem ve uygunluk denetimi düzeylerinde kalmıştır. Özel sektör uygulamalarında da, iç denetimin işletmeye değer katması için denetim faaliyetinin geçmişe yönelik hata ve hilelerin tespit edilmesine odaklanmak yerine, işletme risk ve süreçlerine odaklanması gerekmektedir. 13 İç denetim sadece işletmeye değer katmakla kalmaz, aynı zamanda bağımsız denetimin kalitesine de önemli ölçüde değer katar. Etkin ve verimli bir bağımsız denetim çalışması büyük ölçüde etkin ve verimli çalışan bir iç kontrol ve iç denetim sistemine bağlıdır. Bir işletmede ne ölçüde etkin ve verimli çalışan bir iç kontrol ve iç denetim sistemi varsa, bağımsız denetim raporları da o derece gerçeğe uygun ve makul güvence düzeyi yüksek olacaktır. Diğer taraftan iyi işleyen bu iç kontrol ve iç denetim sistemi, bağımsız denetim çalışmalarında daha düşük risk düzeyleri ile karmaşık süreçlerden arınmış bir ortamda denetim imkanı sağlayacaktır. Böylece, bağımsız denetçi açısından etkin ve verimli bir çalışma ve bunun sonucunda da kaliteli denetim raporları ortaya çıkacaktır. Kaliteli denetim raporları da, hem işletme açısından hem de rapor kullanıcıları açısından doğru kararlar alınmasına ışık tutacaktır. Yukarıda sayılan tüm bu katma değerlerin sağlanabilmesi için, gerek iç denetim ve gerekse bağımsız denetim yapan meslek mensuplarının çok iyi bir mesleki yetkinliğe sahip olmaları gereklidir. Klasik olarak söylenen bir muhasebeci denetçi olmak zorunda değildir, ancak “iyi bir denetçi iyi bir muhasebeci olmak zorundadır” kuralı gereğince, hem iç denetçilerde, hem de bağımsız denetçilerde iyi bir muhasebe bilgi ve uygulama tecrübesi olması gereklidir. Bu gerekçeden hareketle 6102 sayılı TTK’da, denetçi olma yeterliliğini 3568 sayılı yasaya göre yetki almış meslek mensuplarına vermektedir. TTK ile yapılan bu düzenleme Türkiye’de muhasebe mesleği açısından çok önemli bir düzenleme olarak değerlendirilmelidir. Bu düzenleme doğru değerlendirilirse denetime ve denetçi olan meslek mensubuna değer katılacağı düşünülebilir. Sonuç olarak, denetimde değer yaratılması ve yaratılan bu değerden tarafların fayda elde etmesi için, 1950’li yıllardan itibaren özellikle üretim alanında ortaya çıkan yalın üretim, değer yönetimi, değer mühendisliği kavramlarının, denetim alanında da, yalın düşünce ve değer yönetimi yaklaşımları ile uygulanabileceğini düşünmekteyiz. Bu yaklaşımlarla işletmelerin risk alanları ve karmaşık süreçleri elimine edilebilecek ve böylece işletme kaynakları daha etkin ve verimli kullanılarak daha az maliyetle daha yüksek kalite elde edilebilecektir. 14 KAYNAKÇA • ANDERSON, Alan W., “Katma Değerli Denetim, Denetimde Yaratılan Katma Değer ve İlgili Taraflar”, İç Denetmenler Enstitüsü, www.theiia.org, 2012. • ARENS, Alvin A.; LOEBBECKE, James K., Auditing – An Integrated Approach, Seventh Edition, Prentice-Hall International, Inc., New Jersey, 1997. • ATSAN, Nuray, “Yalın Yönetim Yaklaşımı ve Türkiye’deki Uygulamalara İlişkin Bir Araştırma”, “2000’li Yıllarda İşletmecilik ve Eğitimi”, 6. Ulusal İşletmecilik Kongresi, Bildiri Kitabı, Akdeniz Üniversitesi İ.İ.B.F., 1998. • BAŞPINAR, Ahmet, “Türkiye’de ve Dünyada Denetim Standartlarının Oluşumuna Genel Bir Bakış”, Maliye Dergisi, Sayı: 148, Ocak-Nisan 2005. • BOZKURT, Nejat, “Bağımsız Denetimde İç Kontrol Yapısının Tanınması ve Kontrol Riskinin Değerlendirilmesi”, Öneri Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt:1, Sayı: 2, 1995. • COOK, John W. ve Gary M. WİNKLE., Auditing, Third Edition, Houghton Mifflin Company U.S.A., 1984. • DRIESSEN A.J.G; MOLENKAMP A., “The Perspective of Operational Auditing: A New Management Tool”, Managerial Auditing Journal, Vol. 8, No.5, 1993. • EMILIANI, M.L.; “Redefining the Focus of Investment Analysts”, The TQM Magazine, Volume 13, Number 1, 2001. • http://mijuno.larc.nasa.gov/dfc/qfd.html • http://mijuno.larc.nasa.gov/dfc/va.html • http://www.valulink.com/philos~1.html • KESKİN, Duygu A., İç Kontrol Sistemi Kontrol Öz Değerlendirme. 1. Baskı, Beta Basım A.Ş., İstanbul, 2006. • KÖROĞLU, Çağrı ve T. Uçma, “İşletmelerdeki İç Kontrol Sisteminin Etkinliği ve Dış Denetimdeki Önemi”, Mevzuat Dergisi, Temmuz, Yıl: 8, Sayı: 103, 2006. 15 • RİTTENBERG, Larry E.; Karla M. JOHNSTONE ve Audery A. GRAMLİNG, Auditing a Business Risk Approach, 7th Edition, Nelson Education Ltd., Canada, 2010. • Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Hakkında Tebliğ, T.C. Resmi Gazete 22570, Seri:X, No:16, 4 Mart 1996. • ŞAKRAK, Münir, “Faaliyet Denetimi Yönetim Muhasebesi İlişkisi - Yalın Düşünce Yaklaşımı”, Sakarya Üniversitesi Türkiye Maliyet ve Yönetim Muhasebesi Sempozyumu, Antalya, 06-09 Kasım 2008. • UZAY, Şaban, “İşletmelerde İç Kontrol Sistemini İncelemenin Bağımsız Dış Denetim Karar Sürecindeki Yeri ve Türkiye’deki Denetim Firmalarına Yönelik Bir Araştırma”, Sermaye Piyasası Kurulu. Yayın No: 132, Ankara, 1999. • UZUN, Ali Kamil, “Kamu Yönetiminde İç Kontrol ve İç Denetim Yaklaşımı”, Denetişim Dergisi, Sayı: 3, 2009. • UZUN, Ali Kamil, “Değer Yaratan Denetim”, İç Denetim Dergisi, 14.Sayı, Bahar • WOMACK, James P. – JONES, Daniel T., Yalın Düşünce, (Çev. ACAR, Nesime), 2006. Sistem Yayıncılık, İstanbul, 1998. • www.theiia.org • YURTSEVER, Gürdoğan, “Bankacılığımızda İç Kontrol”, Türkiye Bankalar Birliği, Yayın No: 256, İstanbul, 2008. • 2011 Yılı Kamu İç Denetim Genel Raporu, İç Denetim Koordinasyon Kurulu, Ankara, 2012. 16