MİLLİ GELİR, TANIMI, KAPSAMI VE HESAPLAMA YÖNTEMLERİ İktisadi faaliyet bir dolaşım halindedir. Bu akış, ev idareleri(aile, hane), işletmeler ve devlet gibi kurumlar arasında para ve mal akımlarından meydana gelir. Bu para ve mal akımlarının bir ülkede bir yıllık bir devrede meydana gelen değişmelerini ölçmek ve mukayeseler yapmak mümkündür. Mal ve Hizmetler Piyasası HASILAT HARCAMALAR İşletmeler Ev İdareleri GELİRLER MALİYETLER Emek Tabiat Sermaye Üretim Faktörleri Piyasası Milli Hesaplar üç yöntemle yapılır: Üretim yoluyla : Bu metod, bir yıl içinde işletmelerde üretilen çeşitli mal ve hizmet miktarlarının, kendi fiyatları ile çarpılarak toplanmasıdır. Bu değer aynı zamanda Gayri Safi Milli Hasılayı vermektedir. Safi Milli Hasıla ise, gayri safi milli hasıladan aşınma ve eskime paylarının çıkarılmasıyla hesaplanır. Gelirler Yoluyla: Bu metotta, ekonomik faaliyete katılan üretim faktörlerinin gelirleri (kar, ücret, faiz, kira) toplanır. Bulunan sonuç, Milli Gelir olarak tanımlanır. Harcamalar Yoluyla: Bir yıl içinde özel sektör ve kamu kesimi tarafından yapılan tüketim ve yatırım harcamalarının toplanmasıyla hesaplanmaktadır. Bu sonuç da Milli Harcama olarak tanımlanır. Milli Gelir, Milli Hasıla, Milli Harcama; bir ekonomide mal ve hizmet akımlarının üç ayrı noktada belirlenmesinden başka bir şey değildir. O nedenle birbirine eşittir. Milli hesaplar neden yapılır? Cari fiyatlarla GSMH, yıllık mal ve hizmetlerin üretim miktarlarının (Q) üretildikleri yılın fiyatlarıyla (P) değerlendirilmesi suretiyle bulunur. Bir yılın milli geliri cari fiyatlarla hesabı aşağıdaki şekilde formüle edilebilir. GSMHn = Qn x Pn = (Qet x Pet)+ (Qsüt x Psüt)+ (Qoto. x Poto.)+ ……… +(Qn x Pn) GSMH1990 = Q1990 x P1990 = 5.800 GSMH1991 = Q1991 x P1991 = 9.280 GSMH1992 = Q1992 x P1992 = 13.920 ……. ……. GSMH2002 = Q2002 x P2002 = 75.360 GSMH’nın yıldan yıla arttığı görülüyor. Buna göre ekonomik büyümenin olduğu kesin olarak söylenebilir mi? Yıllar itibariyle karşılaştırma yapabilmek için milli hesaplar sabit fiyatlarla yapılmalıdır Örneğin 1990-2002 arası dönemde GSMH gelişimini karşılaştıralım; bu amaçla bu dönemdeki tüm yılların GSMH değerlerini 1990 yılının fiyatlarıyla hesaplayalım.: GSMH1990 = Q1990 x P1990 = 5.800 GSMH1991 = Q1991 x P1990 = 5.920 GSMH1992 = Q1992 x P1990 = 6.380 ……. ……. GSMH2002 = Q2002 x P1990 = 6.800 Sabit fiyatlarla hesaplandığında da GSMH’da artış görülmektedir. Buna göre ekonomik büyümenin olduğu kesin olarak söylenebilir mi? Nüfusu da dikkate alarak kişibaşına düşen GSMH’ya bakmak gereklidir. Bu amaçla aşağıdaki formulden yararlanılır. GSMHn = ( Qn x Pn ) / Nüfusn Kişi Başına GSMH1990 = (Q1990 x P1990 ) / Nüfus1990= 2.175 Kişi Başına GSMH1991 = (Q1991 x P1990 ) / Nüfus1991= 2.200 Kişi Başına GSMH1992 = (Q1992 x P1990 ) / Nüfus1992= 2.205 ……. ……. Kişi Başına GSMH2002 = (Q2002 x P1990 ) / Nüfus2002= 2.280 Türkiye’de milli gelir hesaplanmasında üretim ve gelirler yöntemi birlikte kullanılmaktadır. GSMH (Milyon TL) Fert Başına GSMH (TL) ($) Kırsal Nüfus Başına Düşen GSMH (TL) ($) Yılla r Nüfus 1990 56.098.000 397.177.547 7.066.839 2.682 2.962.627 1136 1992 58.401.000 1.103.604.909 18.897.021 2.708 6.786.721 1037 1995 61.644.000 7.854.887.167 127.423.385 2.759 48.318.122 1070 1998 65.001.000 53.518.331.580 843.358.573 3.255 - - 2000 67.803.927 125.596.128.755 1.861.759.072 2.965 - - 2002 68.582.000 275.032.365.953 3.950.138.827 2.598 - - 2004 69.421.000 428.932.343.026 5.974.903.440 4.172 - 1419 2005 70.256.000 486.401.032.274 6.749.476.615 5.008 - 1500 2008 71.517.100 646.893.000.000 9.045 6.700 - - 2011 74.724.269 1.294.893.000.00 0 18.799 10.444 - 3000-3500 Tabo-1: Yıllar İtibariyle Kişi Başı GSYH ve Toplam GSYH (TL) Yıllar Cari Fiyatlarla GSYH Sabit Fiyatlarla GSYH Cari Fiyatlarla GSYH (Kişi Başı) Sabit Fiyatlarla GSYH (Kişi Başı) 1998 70 203 70 203 1 124 1 124 1999 104 596 67 841 1 651 1 071 2000 166 658 72 436 2 593 1 127 2001 240 224 68 309 3 686 1 048 2002 350 476 72 520 5 310 1 099 2003 454 781 76 338 6 809 1 143 2004 559 033 83 486 8 270 1 235 2005 648 932 90 500 9 482 1 322 2006 758 391 96 738 10 944 1 396 2007 843 178 101 255 12 018 1 443 2008 950 534 101 922 13 378 1 434 2009 952 559 97 003 13 223 1 347 2010 1 098 799 105 886 15 023 1 448 2011 1 297 713 115 175 17 484 1 552 2012 1 416 798 117 625 18 846 1 565 2013 1 565 181 122 476 20 580 1 610 Tablo-2: Yıllara Göre Sabit Fiyatlarla GSYH’nın Sektörel Dağılımı Yıllar Tarım Sanayi Hizmetler 1999 12,2 32,0 53,0 2000 12,2 31,9 53,0 2001 11,9 30,8 55,6 2002 12,2 30,3 54,8 2003 11,4 31,0 54,2 2004 10,7 31,7 54,5 2005 10,6 31,8 54,6 2006 10,0 32,8 54,7 2007 8,9 33,1 55,6 2008 9,3 32,5 56,5 2009 10,1 31,2 58,3 2010 9,4 32,5 57,5 2011 9,2 32,9 57,4 2012 9,3 32,8 57,7 2013 9,2 32,7 58,1 Kaynak: TÜİK Bir ulusal ekonomide milli gelirin devamlı ve istikrarlı arttırılması kadar, milli gelirin ulusu oluşturan insanlar arasında dağılımı da önem taşımaktadır Milli Gelir % Kişi başına milli gelirin dağılımı, Lorenz Eğrisi ile izlenebilmektedir. 100 80 Mutlak Eşitlik Doğrusu 60 I III 40 28 18 II 32 20 20 40 60 80 100 Nüfus % Gelirlerin, bireyler arasında eşit olarak dağıtılmış olduğu ekonomide mutlak eşitlik vardır. Gelir dağılımı eşit değilse oluşturmaktadır. Lorenz eğrisi 45o ’lik bir doğrunun altında bir yay Tablo-3:Türkiye’de 2013 Yılında Toplam Gelir ve Gelir Gruplarına Göre Dağılım Tüm Türkiye Kent Kır Gelir Grubu Ortalama Gelir(TL) % Pay Ortalama Gelir(TL) % Pay Ortalama Gelir(TL) % Pay En düşük %20 4.016 6,1 4.811 6,4 3.128 6,7 2. %20 7.076 10,7 8.213 10,9 5.331 11,4 3. %20 10.080 15,2 11.419 15,2 7.522 16,1 4. %20 14.193 21,4 15.888 21,1 10.609 22,6 En yüksek %20 30.889 46,6 34.900 46,4 20.293 43,3 Toplam 13.250 100 15.046 100 9.374 100 Kaynak: TÜİK Türkiye 2013 100 100 80 60 53.4 40 32 20 16.8 6.1 0 0 0 20 40 60 80 100 Kırsal Kesim 2013 100 100 Gelir % 80 60 56.8 40 34.2 20 18.1 6.7 0 0 0 20 40 60 Nüfus % 80 100 Kentsel Kesim 2013 100 100 Gelir % 80 60 53.6 40 32.5 20 17.3 6.4 0 0 0 20 40 60 Nüfus % 80 100 Tarım ve Tarım Dışı Sektörler 2013 100 80 Gelir % 60 40 20 0 0 20 40 60 80 Nüfus % Kırsal Kesim 2013 Kentsel Kesim 2013 100 Gini Katsayısı ve Hesaplanması • Gelir dağılımındaki eşitsizliği ölçmede kullanılan diğer bir araçta "Gini Katsayısı"dır. İtalyan ekonomist ve istatistikçisi Corrado Gini tarafından geliştirilen bu katsayı veya toplanma oranı 0 ile 1 arasında çıkan ondalık bir değerdir. Başka bir deyişle, katsayı, mutlak eşitlik doğrusu ile Lorenz eğrisi arasında kalan alanın, mutlak eşitlik doğrusu altında kalan üçgenin alanına oranıdır. • Gini katsayısı eşitsizlik alanı olan A alanı, alanın Lorenz Çizgisi altında kalan alana (B alanına) bölünmesi sonucu hesaplanmaktadır. Tablo-4: Yıllar İtibariyle Türkiye Gini Katsayı Değerleri Yıllara Göre Kent-Kır Kesim ve Türkiye Geneli Gini Katsayıları 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Türkiye 0,428 0,406 0,405 0,415 0,402 0,404 0,402 0,400 Kent 0,415 0,394 0,395 0,405 0,389 0,394 0,391 0,392 Kır 0,406 0,375 0,378 0,380 0,379 0,385 0,377 0,365 Gini Katsayısı ne kadar küçük ise ülkede gelir dağılımı o kadar iyi demektir. Gini Katsayısı’nda dünya ortalaması 0.399, OECD ülkeleri ortalaması 0.310, AB ülkeleri ortalaması 0.304’dür. Gelir dağılımı en iyi olan Kuzey Avrupa ülkelerinden İsveç’te katsayı 0.25, buna karşı İsviçre’de 0.34, Fransa’da 0.33, Almanya’da 0.28, İngiltere’de 0.34’dür. HAYVANCILIK EKONOMİSİ DERS NOTLARI PARA… KAPSAMI VE FONKSİYONLARI HAYVANCILIK EKONOMİSİ DERS NOTLARI Para, bir ulusal ekonomide, çeşitli iktisadi fonksiyonları yüklenmiş olan bir değişim aracı, bir değer ölçüsüdür. İktisadi mal ve hizmetlerin birim miktarının para birimi cinsinden ifade edilen değerine ise fiyat denir. Paranın ekonomik hayatta yüklendiği fonksiyonları 4 ana grupta ele almak mümkündür. Bunlar; Değer ölçüsü olma, Değişim aracı olma, Değer saklama ve Borç ödemelerinde ölçü olma fonksiyonlarıdır. HAYVANCILIK EKONOMİSİ DERS NOTLARI Değer ölçüsü fonksiyonu Modern ekonomilerde, piyasaya arz edilen iktisadi malların değerlerinin ölçümünde ortak bir ölçü biriminin kullanılması zorunluluğu vardır. Bu ölçünün bulunmaması halinde, iktisadi malların subjektif birtakım fayda unsurlarını kıyaslayarak bir sonuca gitmek zorunluluğu olacaktır. Bu karşılaştırmada kullanılacak oranlar her kişiye göre farklı fayda unsurlarını içerir. Para çeşitli mal ve hizmetlerinin alımında Likid (akıcı) bir ödeme aracı olarak değer ölçümünde önemli kolaylıklar sağlamaktadır. Değişim aracı olma fonksiyonu Aslında paranın madde olarak bir değeri yoktur. O halde çeşitli iktisadi mal ve hizmetler karşısında para unsurunu değiştirmeye neden razı olmaktayız? Bunun nedeni, paranın toplumca genel kabul görmüş olmasıdır. Malın malla takas edilmesinin ciddi ekonomik sorunlar yarattığı bilinmektedir. Bu nedenle para çeşitli iktisadi mal ve hizmetlerin karşısına çıkmakta ve değişimini kolaylaştırmaktadır. HAYVANCILIK EKONOMİSİ DERS NOTLARI Değer saklama fonksiyonu Tasarruf, bilindiği gibi gelirin tüketilmeyen bölümüdür. Tüketimden alıkonulan bir iktisadi malın saklanması, uzun süre aynı kalitede korunması hem zor, hem de masraf gerektiren bir husustur. Oysa paralı bir ekonomide, tasarruf edilen iktisadi malın, paraya dönüştürülerek saklanması kolay ve masrafsız olduğu gibi ayrıca gelir (örneğin faiz) temin etme imkanı da bulunmaktadır. Borç ödemelerinde ölçü fonksiyonu Paralı bir ekonomide ödenmektedir. borçlar para birimi ile ifade edilmekte ve yine aynı birimlerle Parasız bir ekonomide, alınan bir borcun ileride ödenmesinde, değerlendirilmesinde sorunlar çıkmaktadır. HAYVANCILIK EKONOMİSİ DERS NOTLARI Para çeşitleri Madeni Para: Altın ve gümüş gibi bazı kıymetli madenlerin özel darphanelerde basılması sonucu ortaya çıkmıştır. Altına bağlı para sistemi XVIII. yy’a kadar devam etmiş ve bu yüzyılda kullanımı en üst noktaya ulaşmıştır. Daha sonra nisbi önemini yitirerek yerini diğer paralara terketmiştir. Kağıt Para (Banknot ve Çekler): Günümüz ekonomilerinde iktisadi hayatın giderek büyümesi, mal hacminin artması para hacminin ve ihtiyacının da büyümesine neden olmuştur. Bu tür büyük ödemelerde banknotlar ve çekler kullanılmaktadır. Banknotların üzerindeki yazılı nominal (sayısal) değer, başlangıçta altın karşılığı iken bugün bu karşılık söz konusu değildir.