14ekim divanotelaik - Gaziantep Halk Sağlığı Müdürlüğü

advertisement
1985 yılında Nairobi’de yapılan DSÖ toplantısı AİK çalışmaları için başlangıç
sayılmaktadır.
Antibiyotik kullanımının halk arasındaki yaygınlığı göz önüne alındığında konunun önemi
daha iyi anlaşılacaktır. Antibiyotiklerin yanlış kullanım oranı, ülkemizde de tüm dünyada olduğu
gibi ne yazık ki yüksek oranlardadır.
Nezle, soğuk algınlığı gibi virüslerden kaynaklı basit üst solunum yolu enfeksiyonlarında
antibiyotik kullanımının yeri olmamasına rağmen kullanımı oldukça yaygındır. Bir hafta içerisinde
destek tedavisi ile kendiliğinden geçebilecek bu enfeksiyonların tedavisinde antibiyotiklerin yeri
bulunmamaktadır.
Antibiyotikler, bakteri kaynaklı enfeksiyonlarda etkilidir. Bu nedenle, gerçekten antibiyotik
kullanılmasının gerektiği hallerde yanlış veya eksik dozda antibiyotik kullanımı neticesinde,
antibiyotiklere direnç gelişmekte ve faydası azalmaktadır. Bunun sonucu olarak gereksiz antibiyotik
kullanımı, öncelikle insan sağlığı açısından olumsuz etkiler yaratmakla beraber maliyet açısından da
yüksek bedeller ödenmesine yol açmaktadır. Daha ucuz fiyatlarla tedavi edilebilecek hastalıklar için
pahalı antibiyotiklerin kullanılması zorunlu hale gelmektedir.
İlaçların hastane ve eczane ortamından çıktıktan sonra uygun olmayan saklama koşullarında
etkinliğinin azalabildiği, hatta zararlı etkilerinin ortaya çıkabileceği akılda tutulmalıdır.
Her yaşta kullanılacak ilaçlar değişebilmekte olup kronik hastalığı olanlarla gebelerimiz ve
loğusalarımız için de farklı antibiyotikler önerilebilmektedir. Bir hastaya hekim tarafından önerilen
bir antibiyotik başka bir hasta için uygun olamayabilmektedir. Aynı hastanın farklı bir zamandaki
benzer şikâyetlerinde hekim tarafından başka bir antibiyotik kullanması uygun görülebilmektedir.
Antibiyotikler hekim tarafından reçete edilmedikçe doğrudan eczaneden alınacak ilaçlar
kapsamında değildir.
Basit bir antibiyotikle tedavi edilebilecek hastalıklar için yanlış ilaç kullanımı sonucu
döküntü, alerji, ishal, böbrek ve karaciğer yetmezliği gibi yan etkileri daha fazla olabilecek daha
geniş etkili antibiyotik kullanılması, hatta hastanın hastanede yatırılarak tedavi edilmesi
gerekebilmektedir. Daha geniş ve yüksek etkili antibiyotiklere ise büyük ameliyatlarda, yoğun
bakım ünitelerinde ihtiyaç duyulmaktadır. Kendisini iyi hisseden bir hastanın tedavisini yarım
bırakması da hastalıkların kronikleşmesi, geç iyileşme gibi olumsuz sonuçlara yol açabilmektedir.
Antibiyotikler ateş düşürücü, öksürük azaltıcı veya ağrı kesici değildir.
Antibiyotiklerin hekimin önerdiği şekilde, belli dozda, belirli zaman aralıklarında ve yeterli
sürede kullanılması gerekmektedir. Hekim gerekli görmedikçe, hekimlere antibiyotik yazılması
konusunda ısrarcı olunmamalıdır.
Antibiyotiklerin akılcı kullanımı, öncelikle gereksiz antibiyotik kullanımını en aza indirmeyi
ve genel olarak her alanda (insanlarda, veteriner hekimlikte, tarım, hayvancılık, tekstil vb.
sektörlerde) birçok Bakanlığımız ve Kurumumuzun eş güdümlü çalışmaları sonucu antibiyotik
kullanımını azaltmayı ve bu sayede doğada bulunan antibiyotik miktarını kontrol altına alma
çalışmaları devam etmektedir.
Müdürlüğümüzce broşürler basılarak stantlar açıldı. Halkımızın görebileceği yerlerde afişler
asıldı. Okullarda sunumlar yapıldı. TSM’lerimiz halka yönelik eğitimler yaptı.
Mobil platform sağlık araçlarıyla halkımıza bilgilendirme yapılmaya devam edildi.
İlçe müftülük personellerine akılcı ilaç kullanımı konusunda eğitimler verildi. Ayrıca
okullarda ve belediye sosyal tesislerinde de bu eğitimler devam etti. İl Aile ve Sosyal Politikalar
Müdürlüğü, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve belediyeler ile bilgilendirme
görüşmeleri yapıldı. Afiş ve broşürler dağıtıldı.
Download