Anlatım Bozuklukları ANLAMSAL YAPISAL BOZUKLUKLAR BOZUKLUKLAR GEREKSİZ SÖZCÜK KULLANILMASI SÖZCÜĞÜN YANLIŞ ANLAMDA ANLAMCA ÇELİŞEN SÖZCÜKLERİN KULLANILMASI ÖZNE VE YÜKLEM UYUMSUZLUĞU SÖZCÜĞÜN YANLIŞ YERDE ÖGE EKSİKLİĞİ KULLANILMASI EKLERLE İLGİLİ YANLIŞLAR YÜKLEM EKSİKLİĞİ KULLANILMASI DEYİMLERİN YANLIŞ ANLAM TAMLAMA BAĞLAÇ ANLAMDA BELİRSİZLİĞİ YANLIŞLARI YANLIŞLARI KULLANILMASI MANTIK VE SIRALAMA HATASI KONU BAŞLIKLARI A)Anlamsal Bozukluklar 1. Gereksiz Sözcük Kullanılması 2. Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılması 3. Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması 4. Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması 5. Deyimin Yanlış Anlamda Kullanılması 6. Anlam Belirsizliği 7. Mantık ve Sıralama Yanlışlığı B)Yapısal Bozukluklar 8. Özne-Yüklem Uyumsuzluğu 9. Eklerle İlgili Yanlışlar 10. Öge Eksikliği 11. Yüklem Eksikliği 12. Tamlama Yanlışları 13. Bağlaç Yanlışları ANLATIM BOZUKLUKLARI Duygu ve düşüncelerimizi karşımızdakine aktarırken kurduğumuz cümlelerin açık ve anlaşılır olması, gereksiz unsurlar taşımaması, çelişkili anlatımlardan uzak olması ve dil bilgisi açısından doğru olması gerekir. Cümlelerimiz bu özellikleri taşımadığında, anlatım bakımından bozuk olur; iletişim tam olarak gerçekleşmez. Anlatım bozuklukları anlamsal (anlama dayalı) ve yapısal (yapıya dayalı) bozukluklar olmak üzere iki temel başlıkta incelenir. A)Anlamsal (Anlama Dayalı) Anlatım Bozuklukları 1. Gereksiz Sözcük Kullanılması İyi ve sağlam bir cümlede gereksiz sözcük bulunmaz. Cümlede gereksiz sözcüğün kullanılması, anlatım bozukluğuna yol açar. Cümlede düşüncenin belirtilmesinde belli bir görevi olmayan sözcükler gereksizdir. Bu tür sözcükler, cümleden çıkarılmalıdır. Bunu şöyle yapabiliriz: Bir sözcük cümleden çıkarıldığında, cümlenin anlam ve anlatımında bir bozulma, daralma olmuyorsa, o sözcük gereksizdir. Çıkarıldığında cümlenin anlamı ve anlatımı bozuluyorsa, o sözcük gereklidir. Gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan anlatım bozuklukları, eş anlamlı kelimelerin bir arada kullanılması ve anlamca birbirini kapsayan kelimelerin bir arada kullanılması olmak üzere iki şekilde oluşur. 1. Eş Anlamlı Sözcüklerin Bir Arada Kullanılması Bu tür anlatım bozuklukları aynı anlama gelen sözcüklerin veya söz gruplarının aynı cümle içerisinde kullanılmasıyla oluşur. Örnek » Bari hiç olmazsa sen yanımızda kal. cümlesinde “bari” ve “hiç olmazsa” sözcükleri aynı anlama gelmektedir. Bu iki sözcük de aynı anlama geldiğine göre, cümlede ikisinin bulunmasına gerek yoktur. Demek ki biri gereksiz kullanılmıştır. Bu durumda cümleyi “Bari sen yanımızda kal.” ya da “Hiç olmazsa sen yanımızda kal.” şeklinde kurabiliriz. » Yetkililer hâlâ bir açıklama yapmadı henüz. cümlesinde “hâlâ” ve “henüz” sözcükleri eş anlamlıdır. İki sözcük de “şimdiye kadar” anlamındadır, iki sözcük de aynı anlamı karşıladığına göre, biri gereksizdir, çıkardığımızda cümlenin anlamında bir daralma olmaz. O hâlde cümleyi iki şekilde oluşturabiliriz: “Yetkililer hâlâ bir açıklama yapmadı.” “Yetkililer bir açıklama yapmadı henüz.” » Hükümet bu kanunu Meclis’ten aynen, olduğu gibi geçirmek istiyordu. cümlesinde “aynen” ve “olduğu gibi” sözleri anlamca aynıdır. İki sözcük de “değiştirmeden, değişiklik yapmadan” anlamındadır. Cümlede bozukluğu gidermek için bu iki sözcükten birini çıkarırız: “Hükümet bu kanunu Meclis’ten olduğu gibi geçirmek istiyor.” “Hükümet bu kanunu Meslis’ten aynen geçirmek istiyor.” » Çocuk, az kalsın, neredeyse merdivenden düşecekti. cümlesinde “az kalsın” sözcüğü de “neredeyse” sözcüğü de aynı anlama gelmektedir: Bir işin olması, gerçekleşmesi çok yakınken olmaması. İyi bir cümlede aynı anlama gelen sözcükler kullanılmamalı, kuralından hareketle bu iki sözcükten birini çıkarırız: “Çocuk, az kalsın merdivenden düşecekti.” “Çocuk, neredeyse merdivenden düşecekti.” 2. Anlamca Birbirini Kapsayan (İçeren) Sözcüklerin Bir Arada Kullanılması Bazen cümlede aynı anlama gelen sözcükler kullanılmaz. Anlamca birbirini kapsayan sözcükler kullanılabilir. Bir sözcüğün ifade ettiği anlam, diğer sözcük içinde olduğundan, bu tür ifadeler de anlatım bozukluğuna yol açar. Örnek » Kardeşim soruları hemen çözüverdi. cümlesinde böyle bir kullanım söz konusudur. “Hemen” ile “çözüverdi” sözcükleri eş anlamlı değildir. Ancak “çözüverdi” eyleminde “tezlik, hemen yapma” anlamı vardır. Eylemde bu anlam olduğuna göre cümlede tekrar “hemen” sözcüğünün kullanılmasına gerek yoktur: “Kardeşim soruları çözüverdi.” » Okula her gün iki kilometre yaya yürüyerek giderdi. cümlesinde “yaya” ve “yürüyerek” sözcüklerinin birlikte kullanılması anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Çünkü “yürümek” sözcüğünde “yaya” anlamı zaten vardır. Öyleyse cümleyi şöyle söyleyebiliriz: “Okula her gün iki kilometre yürüyerek giderdi.” » Almanya’daki arkadaşımla karşılıklı mektuplaşırız. cümlesinde anlatım bozukluğu vardır. Burada “karşılıklı” sözcüğü gereksiz kullanılmıştır. Çünkü “mektuplaşmak” eylemi zaten “karşılıklı” yapılır. Bu sözcükte “karşılıklı” anlamı olduğuna göre aynı sözcüğü cümlede tekrar etmek yanlıştır: “Almanya’daki arkadaşımla mektuplaşırız.” 2. Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılması İyi bir cümle, karşıladığı yargıyı tam olarak anlatmalıdır. Yani cümleden bir anlam çıkarılmalıdır. Böyle olmaz da cümle çeşitli anlamlara gelirse; hem öyle bir anlam, hem böyle bir anlam çıkarsa ve birden çok yoruma yol açarsa, o cümlede çelişkili anlatım söz konusudur. İyi bir cümle açık olmalıdır. Cümledeki açıklık ise anlamın kolayca anlaşılır olması demektir. Anlamca birbiri ile uyuşmayan sözcüklerin bir arada kullanılması, cümlede çelişkili ifadenin doğmasına neden olur. Örnek » Tam üç yıla yakın bir zaman insanlık dramı yaşandı burada. cümlesinde çelişkili bir anlatım söz konusudur. Bu cümlede “tam” ve “üç yıla yakın bir zaman” sözleri çelişkili anlatıma yol açmıştır. Cümlenin doğru kullanımı şöyle olmalıdır: “Üç yıla yakın bir zaman, insanlık dramı yaşandı burada.” » Elbette Selim de ağabeyleri ile gitmiş olabilir. cümlesinde “gitmiştir” mi, yoksa “gitmiş olabilir” mi anlatılmak isteniyor. Yani cümlede ya kesinlik ya da ihtimal anlamı olmalıdır. Cümlede ikisi de olduğundan çelişkili anlatım söz konusu. Bu cümle iki şekilde düzeltilebilir: “Elbette Selim de ağabeyleri ile gitmiştir.” “Selim de ağabeyleri ile gitmiş olabilir.” 3. Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması Sözcüklerin karşıladığı anlam iyi bilinmelidir. Bu olmazsa, anlatmak istediğimiz düşünce ile ortaya çıkan düşünce farklı olur. Bu nedenle konuşurken ya da yazarken, düşüncelerimizi tam ifade edecek sözcükleri kullanmalıyız. Aksi hâlde düşüncelerimizi iyi anlatamayız, hatta sözümüz yanlış anlaşılabilir. Örnek » Türkiye’de birçok göl kuraklık tehlikesi yaşıyor. cümlesinde “kuraklık” sözcüğü yanlış kullanılmıştır. Çünkü bu sözcük “toprak için nemi olmayan, çorak” anlamında kullanılır. Cümlede ise topraktan değil, gölden söz edilmiş. Öyleyse göllerde suyun çekilmesi söz konusu olabilir. Bu da “kuruma” sözcüğü ile anlatılabilir. Bu durumda cümlenin doğru şekli şöyle olacaktır: “Türkiye’de birçok göl kuruma tehlikesi yaşıyor.” » Öğretmen, konuyu en ayrımına kadar anlatmıştı. cümlesinde “ayrım” sözcüğü yanlış kullanılmıştır. “Ayrım” sözcüğünde “başkalık, fark” anlamı vardır. Cümlede anlatılmak istenen bu anlam değildir. Konunun detaylarının da anlatıldığı anlamı verilmek isteniyor cümlede. Bu anlam “ayrıntı” sözcüğü ile sağlanabilir. Demek ki “ayrıntı” sözcüğü yerine “ayrım” sözcüğü kullanılarak yanlışlık yapılmıştır: “Öğretmen konuyu en ayrıntısına kadar anlattı.” » Yaş geliştikçe yalnız çevrenizdekilere değil, memleketinize de yardım aşkıyla yanıyorsunuz.” cümlesinde “gelişmek” sözcüğü yanlış anlamda kullanılmıştır. Çünkü yaş gelişmez, ilerler. Bu nedenle cümlenin doğrusu şu şekilde olmalı: “Yaş ilerledikçe yalnız çevrenizdekilere değil, memleketinize de yardım aşkıyla yanıyorsunuz.” » Politika konusunda gençleri azımsamak doğru değildir. cümlesinde “küçümsemek” sözcüğünün yerine “azımsamak” sözcüğü kullanılarak anlatım bozukluğu yapılmıştır. Çünkü “azımsamak “ile” küçümsemek” sözcükleri farklı anlamlar taşımaktadır. “Azımsamak”ta bir şeyi sayıca az bulmak söz konusudur. “Küçümsemek” sözcüğü ise bir şeyin niteliği ile ilgilidir. Bu sözcükte bir şeye değer vermemek, onu küçük görmek anlamı vardır. Cümlenin doğrusu şöyle olacaktır: “Politika konusunda gençleri küçümsemek doğru değildir.” » Herkes, petrol ücretlerinin yüksekliğinden yakınıyor. cümlesindeki “ücret” sözcüğü yanlış kullanılmıştır. Çünkü “ücret” sözcüğünde iş gücünün karşılığı olan para anlamı vardır. Bu sözcük yerine “fiyat” sözcüğü getirilmelidir. Bu, bir şeyin para karşılığı değerini ifade eder: “Herkes, petrol fiyatlarının yüksekliğinden yakınıyor.” 4. Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması Cümledeki sözcüklerin yerinde kullanılmaması, söylenmek istenenin karşıtı bir anlamın ortaya çıkmasına ya da cümlenin anlaşılmamasına yol açar. Örnek » Yeni okula geldim ki ders zili çaldı. cümlesinde “yeni” sözcüğü yanlış yerde kullanıldığından cümlenin anlamı da bozulmuştur. Cümlede anlatılmak istenen “okulun yeniliği” değildir. Aslında birinin “okula vardığı sırada” zilin çalması anlatılmak istenmiştir. Öyleyse cümlenin doğru şekli şöyle olmalıdır: “Okula yeni geldim ki ders zili çaldı.” » Çok sınıfta duran öğrencilerin elbette canı sıkılır. cümlesinde “çok” sözcüğünün yanlış yerde kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Bu cümlede “çok” sözcüğü “sınıf” sözcüğünden önce kullanıldığı için sanki öğrenciler değişik sınıflarda bulunmuşlar da onun için sıkılmışlar anlamı çıkmıştır. Halbuki cümlede öğrencilerin bir sınıfta “uzun süre bulunması” anlatılmak istenmiş. Cümlenin doğru şekli şöyle olmalıdır: “Sınıfta çok duran öğrencinin elbette canı sıkılır.” » Fizik dalında yapılan yarışmada ülkemizi üç üniversiteli genç temsil edecek. cümlesinde sözcüğün yanlış yerde kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Bu cümlede “üç” sözcüğü yanlış yerde kullanılmış, bu nedenle yanlış bir anlam oluşmuştur. Cümlede asıl anlatılmak istenen, “üniversiteli üç genç”tir; ancak “üç” sözcüğü yanlış yerde kullanılınca cümleden “üç tane üniversite bitirmiş genç” anlamı çıkıyor. Bu nedenle “üç” sözcüğü “genç” sözcüğünden önce kullanılmalıdır: “Fizik dalında yapılan yarışmada ülkemizi üniversiteli üç genç temsil edecek.” 5. Deyimin Yanlış Anlamda Kullanılması Deyimler, dilin anlatım gücünü ve söyleyiş güzelliğini zenginleştiren unsurlardır. Deyimler, kısa ve özlü sözlerdir. Deyimlerin kalıplaşmış anlamları vardır ve deyimler bu kalıplaşmış anlamları çerçevesinde kullanılır. Kalıplaşmış belli bir anlamı karşılayan deyimin başka bir anlamda kullanılması, anlatım bozukluğuna yol açar. Örnek » Onun bize yaptığı iyiliklere hep göz yumduk. cümlesinde “göz yummak” deyimi yanlış anlamda kullanılmıştır. Bu, “kusurlarını hoş karşılamak, görmezlikten gelmek” anlamında bir deyimdir. Yukarıdaki cümlede ise “kusur” yok, bir kişinin iyilikleri var. Bu nedenle “göz yummak” deyimi yanlış kullanılmıştır: “Onun bize yaptığı iyiliklere minnettar kaldık.” » Müfettişlerin geleceğini öğrenen müdürün etekleri zil çalıyordu. cümlesinde “etekleri zil çalmak” deyiminin yanlış kullanılmasından kaynaklanan bir anlatımn bozukluğu vardır. “Etekleri zil çalmak”, çok sevinmek, işleri yolunda olmak anlamında bir deyimdir. Bu deyimin yerine “etekleri tutuşmak” deyiminin kullanılması gerekir. “Etekleri tutuşmak” çok heyecanlanmak anlamında bir deyimdir. Doğrusu: “Müfettişlerin geleceğini öğrenen müdürün etekleri tutuştu.” » Şoför hatalı sollama yapmış, bütün yolcuların canı burnuna gelmişti. cümlesinde “canı burnuna gelmek” deyiminin yanlış kullanılmasından doğan bir anlatım bozukluğu vardır. Çünkü cümlede büyük bir tehlike ile yüz yüze gelme anlatılmaktadır. Ama bu yanlış bir deyimle ifade edilmiştir. Çünkü “canı burnuna gelmek” deyimi “çekilen sıkıntıların dayanılmaz hâle geldiği durumlar” için kullanılır. Doğrusu: “Şoför hatalı sollama yapmış, bütün yolcuların yüreği ağzına gelmişti.” 6. Anlam Belirsizliği Kişilerden ya da onlarla ilgili durumlardan söz ederken, o kişilerin yerini tutan zamirleri kullanmayız. Bundan dolayı cümlede kişi bakımından bir belirsizlik ortaya çıkar. Anlam belirsiziliği dediğimiz bu ifade bozukluğunu gidermek için cümlede sözünü ettiğimiz kişinini yerini tutacak zamiri mutlaka kullanmalıyız. Örnek » Okula gitmediğini bugün öğrendim. cümlesinde böyle bir bozukluk vardır. Bu cümlede kişi zamiri kullanılmadığı için “kimin okula gitmediği” tam olarak bilinmiyor: O mu, sen mi? Çünkü cümle; “Onun okula gitmediğini bugün öğrendim.” ya da “Senin okula gitmediğini bugün öğrendim.” olabilir. Bu nedenle kişi kavramının net olması için cümleye kişi zamiri mutlaka getirilmelidir. » Kardeşini okulda göremedim. cümlesinde de anlam belirsizliği vardır. Bu cümlede kimin kardeşinden söz edildiği belli değildir. Bunu engellemek için kişi zamiri cümleye getirilmelidir: “Senin kardeşini bugün okulda göremedim.” “Onun kardeşini bugün okulda göremedim.” UYARI: Anlam belirsizliği sadece kişi zamirinin kullanılmaması ile ilgili değildir. Anlam belirsizliği noktalama yanlışlığından da kaynaklanabilir. Örnek » Gazeteci bayanın sözlerini dikkatle dinledi. cümlesinde anlamca bir belirsizlik vardır. Çünkü cümlede sözleri dinleyen “gazeteci” mi, yoksa “bayan” mı olduğu belli değildir. Bu belirsizliği “gazeteci” sözünden sonra cümleye virgül (,) getirerek giderebiliriz. 7. Mantık ve Sıralama Yanlışlığı (Hatası) Cümlede verilen kavramların önem sırasının karıştırılması ya da cümlenin mantık açısından yanlış oluşturulması sonucunda ortaya çıkan anlatım bozukluklarıdır. Örnek » İlk kez gerçekleşen gösteriye katılım rekor düzeydeydi. Bu cümlede mantık hatası yapılmıştır çünkü ilk kez yapılan bir gösteriye gelen izleyici sayısının, rekor düzeyde olup olmadığı bilinemez. » Bırak patates doğramayı, yemek bile yapamaz o. cümlesinde sıralama hatası vardır. Yemek yapmak, patates doğramaktan daha zor ve üst düzey bir eylemdir. Bu yüzden “patates doğramayı” sözüyle “yemek bile yapamaz” sözü yer değiştirmelidir: “Bırak yemek yapmayı, patates bile doğrayamaz o” B)Yapısal (Yapıya Dayalı) Anlatım Bozuklukları 1. Özne-Yüklem Uyumsuzluğu Özne – yüklem uyumsuzluğu kişi bakımından, tekillik-çoğulluk bakımından ve özne eksikliği bakımından olmak üzere üç grupta incelenir: a. Kişi Bakımından Uyumsuzluk İyi bir cümlede özne ve yüklem arasında kişi bakımından uyum olmalıdır. KURAL: Özne birinci tekil, ikinci tekil veya üçüncü tekil (ben, sen, o) ise yüklem birinci çoğul kişiye göre çekimlenmelidir. Örnek » Ben ve Ayhan buraya daha önce gelmişti.” 1. çoğul (biz) 3. tekil (onlar) cümlesinde özne ile yüklem arasında uyumsuzluk söz konusu. Özne 1. çoğul olduğuna göre yüklemin de birinci çoğul olması gerekir: “Ben ve Ayhan buraya daha önce gelmiştik.” 1. çoğul (biz) 1. çoğul (biz) Bu kural tekil kişiler için olduğu gibi çoğul kişiler için de geçerlidir. Örnek » Ben ve arkadaşlarım burayı seviyoruz. 1. çoğul (biz) 1. çoğul (biz) » Ben ve o bu sabah İzmir’e gideceğiz. 1. çoğul (biz) 1. çoğul (biz) » Sen ve kardeşin bu ödevi bitirmelisiniz. 2. çoğul (siz) 2. çoğul (siz) b. Tekillik-Çoğulluk Bakımından Uyumsuzluk Özne ile yüklem arasında belli bir uyum söz konusudur. Özne insan ve çoğul ise yüklem tekil ya da çoğul olabilir. Ancak insan dışındaki varlıkların (hayvan, bitki, kavramlar…) çoğul şekilleri özne olduğunda yüklem daima tekil olur. Örnek » Çocuklar bahçede top oynuyorlar. » Öğretmenler, öğrencilerinin iyiliğini ister. Yukarıdaki örneklerde olduğu gibi özne insan ve çoğulken yüklem çoğul ya da tekil olabiliyor. Diğer bütün durumlarda yüklem her zaman tekil olur. » Kuşlar ne de güzel uçuyorlar. (yanlış) Kuşlar ne de güzel uçuyor. (doğru) » Ağaçlar çiçek açmışlar. (yanlış) Ağaçlar çiçek açmış. (doğru) » Gözlerim yakını iyi görmüyorlar. (yanlış) Gözlerim yakını iyi görmüyor. (doğru) c. Özne Eksikliği Bakımından Uyumsuzluk Özne ile yüklem arasında tekillik, çoğulluk ve kişi uyumsuzluğunun yanında, özne eksikliği de anlatım bozukluğuna yol açar. Özne, cümlenin temel ögesidir. Yüklemde bildirilen iş, oluş ya da hareketi yapan durumundadır. Yüklemdeki eyleme göre öznenin olmaması ya da bir öznenin birden fazla yükleme bağlanması anlatım bozukluğuna yol açar. Bu, daha çok sıralı ve bağlı cümlelerde karşımıza çıkan bir bozukluktur. Örnek » Bir milletin dili ve edebiyatı hür olmadıkça yükselemez. cümlesinde özne eksikliğinden kaynaklanan bir bozukluk söz konusudur. Bu cümlede özne belirtilmemiş, bu da ifadeyi eksik bırakmıştır. Cümleye özne getirerek bozukluğu giderebiliriz: “Bir milletin dili ve edebiyatı hür olmadıkça o millet yükselemez.” Bu cümle başka şekilde de düzeltilebilir: “Bir millet, dili ve edebiyatı hür olmadıkça yükselemez.” » Herkes ondan nefret ediyor, onun yüzünü bile görmek istemiyordu. cümlesinde “herkes” öznedir. Bu özne “nefret ediyor.” ve “görmek istemiyordu.” yüklemlerine bağlanamadığından bozukluk meydana gelmiştir. “Herkes ondan nefret ediyor.” doğru. Ama: “Herkes onun yüzünü bile görmek istemiyordu.” cümlesinde “herkes” öznesi “görmek istemiyordu” yüklemine bağlanamıyor. Bu nedenle ikinci cümleye özne getirilmeli, ifade düzeltilmelidir: “Herkes ondan nefret ediyor, hiç kimse onun yüzünü bile görmek istemiyordu.” özne yüklem özne yüklem » Onun tezi yakında bitecek ve öğretmen olarak göreve başlayacak. cümlesinde “özne” eksikliği bozukluğa yol açmış. Bu cümlede “onun tezi” ikinci cümlenin öznesi olarak da görüldüğünden anlatım bozulmuştur. Bu bozukluk ikinci cümleye özne getirilerek giderilebilir: “Onun tezi yakında bitecek ve o öğretmen olarak göreve başlayacak.” özne yüklem özne yüklem 2. Eklerle İlgili Yanlışlar Cümlede eklerin eksik ya da fazla kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar. Örnek » Biz okumasını sevmeyen bir milletiz. cümlesinde “okumasını” sözcüğünde iyelik eki gereksiz ve yanlış kullanılmıştır. Cümlenin doğrusu: “Biz okumayı sevmeyen bir milletiz.” olmalıdır. » Hayat kimine mutluluk verdiğini, kimini mutsuz ettiğini görüyoruz. cümlesinde ilgi eki “eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Çünkü cümlede “verdiğini” sözcüğüne sorduğumuz “kimin verdiğini” sorusuna cevap alamıyoruz. “Hayat” sözcüğüne “-ın” ilgi eki getirilirse bu cümledeki anlatım bozukluğu giderilir: “Hayatın kimine mutluluk verdiğini, kimini mutsuz ettiğini görüyoruz.” 3. Öge Eksikliği Cümlede kullanılması gereken bir öğenin bulunmaması, anlatım bozukluğuna yol açar. Cümlenin temel öğeleri özne ve yüklem eksikliğini işlediğimizden, burada nesne ve dolaylı tümleç eksikliği üzerinde duracağız. Öge eksikliği sıralı ve bağlı cümlelerde karşımıza çıkar. Genellikle ortak kullanılan öğelerin yükleme bağlanamamasından kaynaklanır. Örnek » Ben öğretmenime inanır ve severim.” cümlesinde “öğretmenime” dolaylı tümlecinin “inanır ve severim” yüklemlerine bağlanmak istenmesi anlatım bozukluğuna yol açmıştır. “Ben öğretmenime inanırım.” olur; ama “Ben öğretmenime severim.” olmaz. Bu nedenle ikinci cümleye “nesne” getirilerek bozukluk giderilebilir: “Öğretmenime inanır, onu severim.” » İnsanlar gazetelere inanmıyor bu nedenle de çok az okuyor. cümlesinde nesne eksikliğinden kaynaklanan bir bozukluk söz konusudur. Çünkü “inanmak” eylemi geçişsizdir. Nesne almadan kullanılabilir. Ama “okumak” eylemi geçişlidir. Öyleyse bu eyleme göre, cümleye nesne getirmek gerekir. Nesne getirilmediğinde cümlede yanlış bağlanma ortaya çıkacaktır: insanlar gazetelere inanmıyor, gazetelere okuyor.” Dikkat ettiyseniz “gazetelere okuyor” ifadesi yanlıştır. Bunu gidermek için de ikinci cümleye nesne getiririz. Bu durumda cümle şöyle olur: “İnsanlar gazetelere inanmıyor, bu nedenle de gazeteleri çok az okuyor.” » Neden en çok şairlere kızarlar, korkarlar. cümlesinde dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Bu cümledeki “şairlere” dolaylı tümleci “kızarlar” yüklemine bağlanabiliyor; ama “korkarlar” yüklemine bağlanamıyor. Bu nedenle ikinci cümleye dolaylı tümleç getirilmelidir: “Neden en çok şairlere kızarlar, şairlerden korkarlar.” 4. Yüklem Eksikliği Sıralı ve bağlı cümlelerde iki cümlenin bir yükleme bağlanması sonucu anlatım bozukluğu meydana gelir. Yüklem eksikliği, bazen ikinci bir eylemin kullanılmaması ya da ek eylemin ortak kullanılması ile oluşur. Örnek » Beşiktaş iskelesine geldiğimizde o işine, ben evime gittim. cümlesinde “yüklem” eksikliği anlatım bozukluğuna yol açmış. Her iki cümleyi “gittim” yüklemine bağlayamayız. “Ben gittim” olur ama “o gittim” olmaz. Bu nedenle cümledeki yüklem eksikliğini giderirsek cümle anlamlı hâle gelir: “Beşiktaş iskelesine geldiğimizde o işine gitti, ben evime gittim.” » İyi biri olduğundan dün de, bugün de kuşkuya düşmüyorum. cümlesinde yüklem eksikliği bozukluğa yol açmıştır. Evet, “bugün kuşkuya düşmüyorum” ifadesi doğru, ama “dün düşmüyorum” yanlıştır. Bu nedenle cümleye yüklem getirilmelidir: “İyi biri olduğundan dün de kuşkuya düşmedim, bugün de düşmüyorum.” » Evimiz küçük, bahçesi de güzel değildi. cümlesinde ek-fiil eksikliği nedeniyle esas anlatılmak istenen, ifade edilemiyor. Cümlede evin küçük olduğu, bahçenin güzel olmadığı söylenmek istenirken bunun tersi bir anlam ortaya çıkıyor (evin küçük olmadığı, bahçenin güzel olmadığı). Bu nedenle ek-fiil eksikliği giderilerek cümle anlamlı hâle getirilmeli: “Evimiz küçüktü, bahçesi de güzel değildi.” 5. Tamlama Yanlışları Çoğunlukla ad ve sıfatların aynı tamlanana bağlanması sonucu oluşan bir anlatım bozukluğudur. Bu nedenle isimlerle sıfatların aynı tamlanana bağlandığı kullanımlara dikkat etmek gerekir. Örnek » Özel ve kamu kuruluşları iki gün tatil edildi. cümlesinde “kamu kuruluşları” ifadesi doğrudur. Çünkü bu, isim tamlamasıdır. Ancak “özel” sözcüğü “kuruluşları” tamlananına bağlanamaz. Çünkü “özel” sözcüğü sıfattır. Bu nedenle “özel kuruluşları” ifadesi yanlıştır. Cümledeki bozukluğu gidermek için “özel” sözcüğünden sonra “kuruluşlar” sözü getirilmelidir: “Özel kuruluşlar ve kamu kuruluşları iki gün tatil edildi.” » Derste belgisiz ve işaret sıfatlarını işledik. cümlesinde “belgisiz” sözcüğü sıfat, “işaret” sözcüğü ise isimdir. Hem sıfatın hem ismin aynı tamlanana (sıfatları) bağlanması anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Bu bozukluğu gidermek için “belgisiz” sözcüğünden sonra “sıfatlar” sözcüğünü getirmek gerekir: “Derste belgisiz sıfatları ve işaret sıfatlarını işledik.” UYARI: Dilimizde çokluk anlamı taşıyan belgisiz sıfat tamlamalarındaki isimler çokluk eki almaz. Örnek » Burada insanı şaşkına çeviren birçok güzellikler var.” cümlesinde “birçok güzellikler” belgisiz sıfat tamlamasındaki “güzellikler” sözcüğünde “-ler” eki gereksiz kullanılmıştır. Çünkü “birçok” sözünde zaten çokluk anlamı vardır. Cümlenin doğrusu: “Burada insanı şaşkına çeviren birçok güzellik var.” şeklinde olmalıdır. 6. Bağlaç Yanlışları Bağlaçlardan bazıları olumlu ve olumsuz yargıları birbirine bağlar. Bu duruma uymayan kullanımlarda anlatım bozukluğu meydana gelir. Örnek » Ahmet Bey oğlunu çok seviyor fakat bir dediğini iki etmiyordu. Bu cümlede “fakat” kullanılması doğru değildir. “fakat” bağlacı bir olumlu yargıyla bir olumsuz yargıyı birbirine bağlar. Bu cümlede ise ik yargı da olumludur. Bu yüzden “fakat” çıkarılmalı, yerine “ayrıca” bağlacı kullanılmadır: “Ahmet Bey oğlunu çok seviyor ayrıca bir dediğini iki etmiyordu.” » Ben yarın dışarı çıkamam, ama evde yapılacak bir sürü işim var. Bu cümlede “ama” kullanılması doğru değildir. “Ama” cümleden atılmalı ya da yerine “çünkü” getirilerek şu şekilde kurulmalıdır: “Ben yarın dışarı çıkamam, çünkü evde yapılacak bir sürü işim var.” Anlatım Bozuklukları Konu Testi TEST-1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “gereksiz sözcük kullanımından” kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Şarkıların kısa ve esprili sunuşlarını bizzat kendi yapardı. B) Osmanlı ailelerinin ince geleneği ile yetişmişti. C) İlgisizlik içinde tek başına yapabileceğini yaptı. D) Dümbüllü İsmail, ortaoyununun son büyük temsilcisiydi. E) Ona, gösterilmesi gereken saygının onda birini bile gösteremedik. 2. (I) Babam edebiyata, özellikle şiire çok düşkündü. (II) O yaşımda beni karşısına alır, Namık Kemal’den, Ziya Paşa’dan beyitler ezberletirdi. (III) Şiirleri, manasını anlamadan, papağan gibi ezberlerdim. (IV) Manalarını da açıklamaya çalışırdı ama ben anlayamazdım. (V) Ezberlediğim şiirler arasında “Hürriyet Kasidesi” de vardı. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde “dolaylı tümleç eksikliğinin neden olduğu” bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, tamlayan takısının gereksiz kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Bütün çektiklerimizin aslında bizi son çığlığı atmaya hazırlayacaktı. B) Alçak gönüllülük, insanın gerçek değerini göstermesidir. C) Çocuklar, her sabah güneşten önce kalkıp, kendi yıldızını seyretmeli. D) Aklın gücüne hiçbir engel karşı duramaz. E) Hiçbir erdem, adalet kadar büyük ve ilahi olamaz. 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Duyan bir kalp için, ölümden de beter dertler vardır. B) Dil, insanlığın kendisidir ve düşünce dünyamız onunla vardır. C) Devletler de insanlar gibidir; büyürler, olgunlaşırlar ve ölürler. D) Taşınamayacak dert yoktur, yeter ki, insan ayakta durabilsin. E) Türk dili dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil, bilinçle işlenmelidir. 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Bu renkli ve canlı Avrupa yaşamını diğerlerinden daha çok sevmişti. B) Teşekkür borçlu olan biri varsa, o da benim. C) Yetmiş yaşında olmasına karşın hâlâ zarif, hâlâ hanımefendiydi. D) Sevilerek geçmiş bir yaşam, insanlara her yaşta insanlığını kaybettirmiyor. E) Onun şarkıları bende yeni özlemler yaratıyordu. 6. (I) Alevler her yeri aydınlatıyordu. (II) Çığlıklar, iç çekmeler ve sızlanmalar doldurmuştu cehennemi. (III) Irmaklardan, kayalıklardan, ateşlerden geçiyorlardı. (IV) Dante, Virgilius’un kılavuzluğunda cehennemin derinliklerine iniyordu. (V) Arada sırada durup lanetlilerle sohbet ediyor, sorular soruyordu. Yukarıdaki cümlelerin hangisinde, dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Bizi anlaşılmaz sorunlarla karşı karşıya bırakır ve çözmemizi beklerdi. B) Son söylediklerini yeniden yorumlamasını istedim. C) Anlamak için sağduyuya gereksinim duyulur, duygusallığa değil. D) Bilgi yolunda, ölçülü olmayan insanlar için sayısız tehlike vardır. E) Çorba, benim damak zevkime pek uygun değildi, dedim. 8. Bazı günler en uzak tepelere tırmanıp belki cepheden bir top sesi duyarım diye baştan aşağıya kulak asıyorum. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne-yüklem uyuşmazlığı B) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması C) Yanlış deyimin kullanılması D) Temel cümleciğin nesne eksikliği E) Temel cümleciğin dolaylı tümleç eksikliği 9. Erzurumlu Abbas, Uyvar fethinden muzaffer dönen veya ölenlerin içinde adını bildiğimiz tek insandı. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) I. fiilimsi (eylemsi)nin özne eksikliği B) II. fiilimsi (eylemsi)nin dolaylı tümleç eksikliği C) Temel cümleciğin nesne eksikliği D) Özne-yüklem uyuşmazlığı E) Gereksiz sözcük kullanımı 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Bunların hepsi Halil’in gözünden kaçmıyordu. B) Bu roman, yanlışlarla dolu bir eser de değildi. C) Yazar, kahramanlarını yadırganmayacak bir dille konuşturmuştu. D) Kimi yazarların dille uğraşırken düşünceden uzaklaştığını da çok gördüm. E) Eleştiri yazılarında Türkçe sözcükleri özenle kullanıyor. 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Şehirlerde yaşayan insanların büyük bir bölümü başka ülkelere göç etmek zorunda kaldı. B) Beni doğrulayacak ve onaylayacak insanların isimlerini bilmem de önemliydi. C) Tüm topluluklar aynı zamanda ve aynı biçimde başlamıştı mücadeleye. D) Yaşadıkları topraklar işgal edildiğinde, onlar da herkes kadar savunmasızdı. E) Bunun hakkında, sen ve ben canımız istediği kadar konuşabilirim. 12. Bu güzel hayalleri bozmamak; herkes, kendi Robensonluğunu diğeriyle paylaşmamak için konuşmuyordu. Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerden hangisiyle giderilebilir? A) “bozmamak” sözcüğünden sonra “için” sözcüğü getirilerek. B) “diğerleriyle” sözcüğü yerine “kimse” sözcüğü getirilerek. C) “herkes” sözcüğü yerine “kimse” sözcüğü getirilerek. D) “paylaşmamak”, “hissettirmemek” yapılarak. E) “konuşmuyordu”, “konuşmuyorlardı” yapılarak. 13. Bütün Anadolu gençleri, bu arada İstanbul’un okul sıralarında toplanmış aydın çocuklar cephelere gönderiliyordu. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne-yüklem uyuşmazlığı B) Tamlanan takısının eksikliği C) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması D) Noktalama yanlışlığı E) Temel cümleciğin nesne eksikliği 14. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde, gereksiz sözcük kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Dönme dolap birdenbire duruverdi. B) Gözlerimin önünde küçücük bir hayal belirdi. C) Onları buradan, bozkırın ortasından, izleyeceğim. D) Karanlığa doğru hızlı adımlarla koştu. E) Ben de çocukların arasına katıldım. 15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Ağlayıp sızlamak, sabretmekten daha kolaydır. B) Ağaç, güneş adına söylenmiş bir şarkıya benzer. C) Bir ağacın kuruması, büyük bir mimari eserin yıkılması gibidir. D) Çiçekler, ağaçların gözü, kuşlar da dilidir. E) Ülkelere kılıçla hakim oluruz, ama adaletle koruruz. 16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, özne-yüklem uyuşmazlığından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Hastalar, sağlamlardan daha çok yaşar. B) Akşamdan sonra her hastalık kendiliğinden artar. C) Bazı ilaçlar, hastalıklardan bile kötüdürler. D) Kendini sağlam bilen hastanın tedavisi olmaz. E) Hastanın halini yine hasta olan anlar. 17. Yazdığımız (I)sayfa dolduğunda (II)hâlâ yazmaya (III)devam ediyorsak, (IV)önceki yazdıklarımız da okunmaz (V)hale gelir. Yukarıdaki cümlede numaralanmış sözcüklerden hangi ikisi çıkarılırsa cümlede bir anlatım bozukluğu meydana gelmez? A) I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV. D) II. ve IV. E) IV. ve V. 18. 1891 yılının o büyüleyici akşamında, vals yapan çiftler, kendilerinden geçmişlercesine dönüyorlardı. Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerden hangisiyle giderilebilir? A) “dönüyorlardı” “dönüyordu” yapılarak. B) “kendilerinden” “kendinden” yapılarak. C) “geçmişlercesine” “geçmişçesine” yapılarak. D) “çiftler”den sonraki virgül (,) kaldırılarak. E) “vals yapan” sözcükleri cümleden çıkarılarak. 19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük çıkarılırsa, cümlede bir anlam daralması ya da anlatım bozukluğu olmaz? A) Komşunun tarlası daha verimli, komşunun sütü daha çok görünür. B) Çekingen aşık, kıskanç bir koca olur. C) Ulusları ilerleten ve yükselten zengin kitaplıklarıdır. D) Dünyada hiçbir dost, insana kitaptan daha yakın değildir. E) Ben kitaplarımı değil, kitaplarım beni ortaya çıkarmıştır. 20. Eylül bitiyordu, ama onun bende iki günde bıraktığı etki tüm kış boyunca ısıtmaya yeterdi. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Tamlayan takısının gereksiz kullanılması B) Özne-yüklem uyuşmazlığı C) Temel yüklemin nesne eksikliği D) Gereksiz sözcük kullanılması E) Noktalama yanlışlığı CEVAP ANAHTARI 1-A 2-B 3-A 4-E 5-D 6-E 7-A 8-C 9-B 10-A 11-E 12-C 13-B 14-A 15-E 16-C 17-D 18-C 19-A 20-C TEST-2 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Don Juan, herkesi benim etrafımda toplanmaya çağırdı ve toplandılar. B) Bu koşullar altında benim için yapabilecekleri tek şey, bana iyi şanslar dilemekti. C) Çıkacakları yolculuğa onlarla birlikte gelemeyeceğini söyledi. D) Görevimi bırakmamın söz konusu olamayacağını da biliyordum. E) Zorlu bir görevi yerine getirmek üzere beni tek başıma bırakacaklardı. 2. (I)Bütün insanların zaafları vardır. Dışişleri mensupları da bu konuda (II)istisna oluşturmaz. (III)Üstelik hele hariciyeciliğin halk çocuklarına (IV)henüz açılmadığı dönemlerde, bu meslek (V)eski Osmanlı ailelerinin çocuklarıyla doldurulmuştu. Yukarıdaki parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi çıkarılırsa, cümlede bir anlatım bozukluğu ya da anlam daralması olmaz? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Hayat bir oyundur, onun da kendine özgü kuralları vardır. B) Hayatta bir bakıma göre her şey birbirinin aynıdır. C) Ölümden kaçmak, hayata koşmak demektir. D) İnsanlar ancak boş hayallerle mutlu olabilir. E) Bir hastayı doktor tedavi eder, hastabakıcı korur. 4. (I) Yoksul insanları ve (II) çevrelerini adi bulmuş, (III) huzuru ve hayalleri bozulmasın (IV) diye (V) gözlerini kapatmıştır. Yukarıdaki parçada “onlara” sözcüğü numaralanmış yerlerden hangisine getirilirse cümledeki anlatım bozukluğu giderilmiş olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 5. (I) Bu güzel sabah da, her sabah olduğu gibi saatim tam altıda çaldı. (II) Beni, çalıştığım kliniğe götürecek otobüs, bir saat sonra gelecekti. (III) Otobüse birkaç blok ötedeki bir duraktan biniyordum. (IV) Bu, zamanında işimde olmamı sağlayacak otobüstü ve kaçırmak istemiyordum. (V) Otobüsü kaçırırsam, işime bir saat geç kalmış olacaktım. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde, nesne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) İnsan hayatı dayanılması gereken bir ıstıraptır, çok az eğlenilir. B) İnsanlar, çıkarları için olmayacak haksızlıklar yaparlar. C) Haksızlığı her kabul ediş, onun daha büyüğünü doğurur. D) Soylu insan, hak ve adaleti her şeyin üstünde tutar. E) Gelecek penceresindeki perde daima kapalıdır. 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Balolarda komik olaylar da olur, bizi günlerce güldürürdü. B) Onun mektuplarının birçoğu karşımda, masanın üzerinde duruyor. C) Amcamın durumu günden güne kötüye gidiyordu. D) O, güzel ve pahalı elbiseler giyer, kıymetli mücevherler takardı. E) Ben mektuplarıma “Aziz Ağabeyim” diye başlar, “Ağabeyim Efendim!” diye bitirirdim. 8. Sanatın amacı, kişinin duyarlılığını geliştirmek, dünyaya insanca bakma gücü kazandırmaktır. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması B) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması C) Temel cümleciğin dolaylı tümleç eksikliği D) Yan cümleciğin nesne eksikliği E) Özne-yüklem uyumsuzluğu 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, yardımcı eylemin gereksiz kullanılmasının neden olduğu bir anlatım bozukluğu vardır? A) Birinin beni hareket ettirdiğini, hafifçe sarstığını fark ettim. B) Herhangi bir neden olmamasına karşın, gevşediğimi hissettim, içim rahat etmişti. C) Mizaç yönünden birbirimize çok yakınlaştığımızı zannettim. D) O ise, ağlamaklı bir sesle yanında bulunanlara veda ediyordu. E) Görmüyordum, ama yakınlarda bir yerde olduklarını hissediyordum. 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) O dost, babacan, neyin kalıcı, neyin geçici olmadığını iyi bilen biriydi. B) Ufak tefek, tatlı, ışıklı, alabildiğine sevimli bir insandı. C) Derneğin üyeleri olarak, yöneticilere başvurduk. D) Böyle bir ikilem, beni zor durumda bırakıyor. E) Bu arada, dönemin belediye başkanına da çıktık. 11. Avrupa devletlerinin teknoloji ve askeri alanlarda ilerlemesi son yüzyılda olmuştur. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması B) Özne-yüklem uyuşmazlığı C) Tamlamanın yanlış kurulması D) Eş anlamlı sözcüklerin kullanılması E) Noktalama eksikliği 12. (I)Kendimce pek acıklı (II)bulunduğum (III)durumumu düzeltmek için (IV)aklıma gelen çare, aile içindeki aydın genç kızlara, genç hanımlara (V)başvurarak, onlardan yardım istemek oldu. Yukarıdaki cümlede, anlatım bozukluğunun giderilmesi için numaralanmış sözcüklerin hangisinde yapısal bir değişiklik yapılmalıdır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 13. Şairin doğduğu İstanbul (I)şehri hem zengin bir (II)kent, hem de (III)toplumsal gelişmelerin kaynaşma (IV)halinde olduğu (V)bağımsız bir bölgedir. Bu cümlede altı çizili sözcüklerden hangisi çıkarılırsa, cümlede bir anlatım bozukluğu ya da anlam daralması olmaz? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Müdür, bu sözleri biraz sıkılarak, sesini alçaltarak söylemişti. B) Koca Ali, yanında konuşanların sözlerine kulak kabartır. C) Ak Şemsettin darılıp gideceği yerde şeyhinin kapısının köpekleriyle kamını doyurur. D) Bu alçak gönüllülük üzerine Hacı Bayram onu yanına çağırır ve hediyeler verir. E) Saçlarımı gözlerimin üstüne indirmek de benim düşünceye daldığımı gösterir. 15. Ben özel hayatımın bütün sıkıntılarına, acılarına karşın bu binada, bu bahçede çok tatlı, çok mesut saatler geçirmişizdir. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Tamlayan takısının gereksiz kullanılması B) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması C) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması D) Temel cümleciğin dolaylı tümleç eksikliği E) Özne-yüklem uyuşmazlığı 16. (I) Tanpınar’la Paris’te buluşmamız, İstanbul’da, Edebiyat Fakültesi’nde başlayan dostluğumuzu perçinledi. (II) Edebiyat Fakültesi’nde Spitzer’in öğrencisi, sonra da Köprülü’nün asistanı olmam ilgisini çekmişti. (III) Ben ise o sıralarda Ondokuzuncu Yüzyıl Türk Edebiyatı’nı okumuş ve hayran olmuştum. (IV) Doğu-Batı karması bir inceleme yöntemini uygulamıştı bu kitabında. (V) Paris’te de bu karma kişiliğiyle geçirdi günlerini, hiç yabancılık hissetmeden. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, sözcüğün yanlış anlamda kullanılmasının neden olduğu bir anlatım bozukluğu vardır? A) Rüzgarın yardımıyla yangın daha da genişledi. B) Çifte Minareyi görüp de ona hayran olmamak mümkün değildi. C) Yaşadığı sürece kimseden yardım görmemişti. D) Kızılay’ın gönderdiği yardım Afrika’ya ulaştı. E) Gölgesi tavana vuran Mehmet Ali’nin yüzüne bakıyorsun. 18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Bütün halk türküleri ve şiirleri uzaklarda bulunan sevgiliye, anaya, bacıya acı acı seslenir. B) İlâçlar, bazı insanlar için gerekli ama sen onlara ihtiyaç duymazsın. C) İnsanlara karşı merhamet duygusu ne ise, güzel eserlere karşı sevgi de odur. D) Haklı olduğunu biliyor ama içtenlikle katılamıyordum. E) Sevdada mutluluk umanlar, sevdanın ne olduğunu bilmeyenlerdir. CEVAP ANAHTARI 1-A 2-C 3-B 4-E 5-D 6-A 7-E 8-C 9-B 10-A 11-C 12-B 13-A 14-D 15-E 16-C 17-A 18-D TEST-3 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Zafere ulaşmak için son bir gayrette daha bulunmamı istemişti. B) Girişimimin başarısızlıkla sonuçlanması karşısında duyduğu üzüntüyü anımsıyorum. C) O günden sonra benimle ne ara sıra ne de hiç görüşmedi. D) Köyün, tepelerin arkasında olduğunu da söylemişti bize. E) Geniş bir yolun başında durmuş ve bana ilerilerde bir yeri göstermişti. 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Söz, sanatı kurtarmış, eski direncini kazandırmıştır. B) Birinci cümle çaresizliği değil, süreci açıklıyor bence. C) Konuşurken oyalanırız ve bu oyalanış bize kendimizi dinleme olanağı sağlar. D) Ancak sanat sayesinde gerçek benliklerimize kavuşabiliriz. E) Dil anonimdir, geneldir, kimse onun tümünü tüketemez. 3. Dostluk, (I)kişilerin birbirlerini (II)karşılıklı beğenmelerine, birbirleriyle (III)zevk ve (IV)duygu (V)bakımından anlaşmalarına dayanır. Bu cümlede altı çizili sözcüklerden hangisi çıkarılırsa cümledeki anlatım bozukluğu giderilmiş olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 4. Bir ara, yerden bir avuç saman aldı, ellerinin arasında bir adağı yerine getirir gibi oğuşturup havaya üfledi. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne-yüklem uyuşmazlığı B) Birinci yüklemin dolaylı tümleç eksikliği C) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması D) Noktalama yanlışlığı E) İkinci yüklemin nesne eksikliği 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Devlet adamlarının kültürlü olmasını istiyordu. B) Onun, romancıyla kapıştığı geceyi de unutamam. C) Düşüncelerini büyük bir ustalıkla aktardı bize. D) De Gaulle'ün konuşması bitince, Naci hayran kalmıştı. E) Genç yaşta ölümü, hiçbirimiz için sürpriz olmadı. 6. Soyut kavramlar çoğul özne olduğunda, yüklem üçüncü tekil gelir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala uyulmamaktan kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Kentin patırtısı içinde beni sıkan düşüncelerim birer birer yok olmuşlardı. B) Kuş cıvıltılarıyla bütün gerginliklerim bir anda kayboldu. C) Bu olaydan sonra bütün olumlu duyguları da bitmiş tükenmişti. D) Sevinçleri, bayramlık alınmış çocuklar gibi gözlerinden okunuyordu. E) Beklemediği bir durumla karşılaşınca bütün hayalleri yıkılmıştı. 7. (I) Bazı lânetliler kaynar kazanlara atılmıştı. (II) Bazıları da eğri büğrü ağaçlara dönüştürülmüştü. (III) Geçen biri, ağacın bir dalını kırsa, kanamaya başlıyor ve acıyla haykırıyordu. (IV) İkiyüzlüler, yaldızlı kurşundan, sadece göz yerleri açık başlıklar takmışlardı. (V) Yalancılar da perişan bir durumda yerlerde sürünüyorlardı. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Sürekli, iç dünyamın kapılarını arıyor ama bulamıyordum. B) Çocuğun birkaç defa bayıldığını da görmüştüm. C) Arkadaşları onu incitmekten zevk alıyorlardı. D) Ne ben kimseyi, ne de kimse beni seviyordu. E) Aradan yıllar geçmiş olmasına karşın, onu hâlâ hatırlıyorum. 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) O anda çocuklar, kahkahalarla gülmeye başlamıştı. B) Babalarıyla tanışmayı istemiyordum, ancak bir yandan da merak ediyordum. C) Aralarında kendimi budala gibi hissetmeye başlamıştım. D) Bana numara yaptıklarını daha sonra fark ettim. E) Adam ve erkek kardeşleri kalmam için ısrar ettiler. 10. (I) Ayla, bütün gücüyle elime sarılmış, tutuyordu. (II) Onu güçlü bir hamleyle silkeledim. (III) Bu defa da tabancayı tutan elimi yakalayıp ısırmaya başladı. (IV) Canım acımıştı, parmaklarımı gevşettim ve tabanca elimden düştü. (V) Ayla da onun üzerine atıldı ve tabancayı kaptı. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde nesne eksikliğinin neden olduğu bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 11. Dışişlerimizin bu (I)kendine özgü kişiliğini (II)tanıyanlar bileceklerdir ki, Orhan Tahsin, boşuna akıp gitmiş, (III)değeri bilinmemiş, (IV)kendisinden (V)gereğince yararlanılmamış bir nehirdir. Bu cümlede altı çizili söz veya söz öbeklerinden hangisi çıkarılırsa cümlede bir anlatım bozukluğu ya da anlatım daralması olmaz? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Sıcak bir yuvası, ince bir eşi, güzel çocukları vardı. B) Onun hakkında "-idi" ekli bir yazı yazmak bana çok zor geliyor. C) Bazı ölümler insanı şaşkına çeviriyordu. D) Ölüm, bazen bir hastalık halinde gelir insana. E) Biz yaştakilerin buna alışmış, kanıksamış olmaları gerekirdi. 13. Bazı belgisiz sıfatların belirttikleri isimlerin tekil, bazılarının da çoğul olması zorunludur. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala uyulmamaktan kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Hiçbir baba, çocuklarının kötü işler yapmasını istemez. B) Gazetenin sanat sayfasında yaptığı değişiklik, birçok okuyucular tarafından yadırgandı. C) Dertli, üzgün insanlar, yaşamın bütün acılarını unutmak için sanata sığınırlar. D) Birtakım insanlarda gazete okumamak gibi garip bir hastalık vardır. E) Bazı yarışmacılar, yarışmaya başlamadan kısa bir "ön çalışma" yapar. 14. Etrafında bir hayranlar (I)halkası vardı. (II)Onun güzelliğine, zarafetine, şiirlerine (III)tutkun olan bir hayranlar halkası, uzun (IV)seneler etrafında (V)mevcut olmuştur. Yukarıdaki parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi çıkarılırsa anlatım bozukluğu olmaz? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "beraber" sözcüğü cümleden çıkarılırsa cümlede bir anlatım bozukluğu meydana gelir? A) O tarihlerde erkeklerin kadınlarıyla beraber gezmeleri ayıp sayılırdı. B) Annem, büyükannemle beraber pencerenin önüne oturmuş bizi bekliyordu. C) Gene elimi eline aldı, geldiğimiz yollardan beraber eve döndük. D) Bununla beraber benim içimde bir tatsızlık, bir huzursuzluk vardı. E) Kendisiyle beraber alışverişe gidecek komşularını aramıştı. 16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, özne-yüklem uyuşmazlığından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Dil, milletin en aziz, en büyülü, en kıymetli servetidir. B) İlim servetten üstündür; ilim seni, sen de serveti korursun. C) Kahvenin önünde yıllanmış çınarların dibinde oturulur, kahve içilirdi. D) Etrafımda güneş kadar temiz, ay kadar donuk bir sessizlik vardı. E) İstanbul, ya hiç sevilmez; yahut çok sevilmiş bir kadın gibi sevilir. 17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) En yaygın olgular, sık sık tekrarlanan düşlerdir. B) Tek başına hiçbir kâbus, gerçek bir kanıt sayılamaz. C) Düşler, deneğin yaşamında erken yaşta ortaya çıktığı olaylar en geçerlileri sayılabilir. D) Bu kişi tüm yaşamı boyunca iki tür kâbusla karşılaşmıştır. E) Kendini dehşet içinde, bir ormanlık vadiye kaçarken görüyordu. 18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Onu, yüzünü aydınlatan gülüşüyle kucaklar, darılmadığını gösterirdi. B) Toplantı bittikten ve konuşmanın verdiği gerilim geçtikten sonra yanıma gelirdi. C) Senin, bana gönderdiğin mesajların hepsini saklıyorum, demişti. D) Konuşmasını kesmeye gönlümüz bir türlü razı olmazdı. E) Arada bir espri yapar, konuşmayı sabote ederdik. 19. Aşağıdaki dizelerin hangisinde, ek eksikliğinden doğan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Ben o rüzgârla şimdi baş başayım. B) Kendi gönlümce bir saat yaşayım. C) Bir güzel şarkı söylüyor rüzgar. D) Ömrün yegâne (tek) lezzetidir hatıran bile E) Duymadım ilk ateşin düştüğünü 20. Dante, zaman zaman Beatrice'i görüyor, uzaktan da olsa hayranlık duyuyordu. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) İkinci yüklemin dolaylı tümleç eksikliği B) Birinci yüklemin nesne eksikliği C) Özne-yüklem uyuşmazlığı D) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması E) Aynı özneyi alamayan yüklemlerin bir arada kullanılması CEVAP ANAHTARI 1-C 2-A 3-B 4-E 5-D 6-A 7-C 8-D 9-B 10-A 11-C 12-E 13-B 14-E 15-D 16-B 17-C 18-A 19B 20-A TEST-4 1. Yeniliklere başlanmış olmasına karşın, sonradan gelenler devam ettirememişlerdir. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Nesne eksikliği B) Özne-yüklem uyumsuzluğu C) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması D) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması E) Noktalama yanlışlığı 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Uzun zamandır bir dergiyi bu kadar heyecanla okuduğumu hatırlamıyorum. B) Ölümden başka her şeye çare bulunur. C) Okumayı çok sevdiğim halde, uzun süredir dergi alamıyordum. D) Bu sıkıntılı günlerimde elime geçen roman, bir seyahat bileti gibi geldi. E) Türkler her dönemde İstanbul’u almaktan vazgeçmemişlerdi. 3. Hatta Selma'ya dair birçok şeyi kendisinden öğrendiğim kulağı o kadar tıkalı dostumuz Sabriye Hanım bile bu konuda bir şey duymamıştı. Deyimlerin yanlış kullanılması da anlatım bozukluğuna neden olabilir. Bu cümledeki anlatım bozukluğunu gidermek için "kulağı tıkalı" deyiminin yerine aşağıdaki deyimlerden hangisi getirilmelidir? A) Kulak vermek B) Kulağı delik C) Kulak misafiri olmak D) Kulağı okşamak E) Kulağına koymak 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, nesne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Her kalbin mutlaka bir ağrısı vardır. B) Başkalarında iyilik, kendinde kötülük ara. C) Kötülüğe adaletle, iyiliği de iyilikle karşıla. D) Çürük elma yanındakini de bozar. E) İnsanlarda kötülük ararsanız mutlaka bulursunuz. 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Dostunun kusurlarını, ona yalnızken söyle, başkalarının yanında ise öv. B) Papağan, söyleneni anlamaz ama aklında tutar. C) Kırlangıçlar nereye yerleşirse, en temiz hava oradadır. D) Kuşku, duyguların değil, zekânın kusurudur. E) Kuvvetli insan, kendine hâkim olmasını bilendir. 6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) O bir zehirdir, ama değerlidir ve kolay bulunmaz. B) Yalnızlık, gittiğiniz her yere sizden önce varır ve orada karşılar. C) Gökyüzünün uçsuz bucaksızlığı içinde küçük kuşlar kaybolur. D) Kuşların kara lekeler gibi uçtuğu bulutlu öğleden sonralara doyamazsınız. E) Kendinizi ve her şeyi unutur, küçümsersiniz böyle bir günde. 7. O âfetlerden arta kalmış halkın, bu taş yığınları arasında, İlk insanlardan fark yoktu. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Gereksiz sözcük kullanılması B) Tamlanan takısının eksikliği C) Özne-yüklem uyuşmazlığı D) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması E) İkinci yüklemin dolaylı tümleç eksikliği 8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, tamlayan eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Oysa en küçük ayrıntıları bile ihmal etmeyen bir insandı. B) Başını eğdiğinde, ak saçlı bir adamın kendisine baktığını gördü. C) Sen işlerini yoluna koyar koymaz hemen yanına geleceğim. D) Dikkatle bakınca gümüş işçiliğinin mükemmel olduğunu gördü. E) Yola çıkmadan, bu adamla konuşması gerektiğini düşünmüştü. 9. Bir sıfat tamlamasında sıfat çoğulluk anlamı taşıyorsa sıfatın belirttiği isim çoğul eki alamaz. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, bu kurala uymamaktan kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Güçlükler, başarının değerini artıran süslerdir. B) Senin herkesten daha iyi yapabileceğin birçok şeyler vardır. C) Başarılı insan, herkesten daha iyi yapabileceği işleri seçen insandır. D) İmkânsızlık, yalnız sersemlerin sözlüklerinde bulunan bir sözcüktür. E) İyilerin başarılı olması, kötüleri şaşırtır. 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) İnanılmaz bir çabuklukta kaçanlara yetişiyor, ikiye biçiyordu. B) Zeynep, bendeki bu değişikliğin pek çabuk farkına vardı. C) Biraz da sen çalış oğlum, biraz da sen çabala. D) Selçuk mimarisinin en zengin noktası, binaların cephesidir. E) Yeni Dergi, sosyal hayatımızda yeni bir çığır açtı. 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Kötülüklerle beraber oldukça, şansının açılacağını sanma. B) İnsanlar korku nedeniyle birbirlerine kötülük yaparlar. C) İyi insan, karşısındakinin küçük kusurlarını görmeyendir. D) Bazı insanlar, iyi yönleriyle değil, kötü yönleriyle övünür. E) Kuvvet, yargıçlara boyun eğdirebilir, ama doğruyu yenemez. 12. (I) Milletçe tehlikeli, tasalı, kara günler içindeydik. (II) 1917'lerin, 18'lerin, 19'ların İstanbul’u… (III) Çocuklardan ihtiyarlara kadar her İstanbullu o yılların acısını yüreğinde duyuyordu. (IV) Kırılan milli gururumuzun yanında aç midelerimiz de vardı. (V) Bununla beraber her ailenin, her ferdin özel hayatı da sürüyordu. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "gereksiz sözcük kullanımının neden olduğu bir anlatım bozukluğu vardır? A) Gevezelere, ağzı iyi laf yapanlara hafif bir gülümseme ile baktık. B) Sansasyon üzerine çalışan gazeteci milleti, bal alacak çiçeği bilir. C) Gazeteci, susmaya kararlı olsanız bile sizi kışkırtır ve konuşturur. D) Haksızlık karşısında sustuğunuzda, siz de suçu kabullenmiş sayılırsınız. E) Bu tuzaklara düşmemek hemen hemen imkânsız gibidir. 14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Parayı ne küçük görmeli, ne de tapmalı. B) Akıllı bir insan, özür dilemek zorunda kalmaz. C) Özgürlük ve adaletin olduğu her yer benim vatanımdır. D) Planlar, daima başarı duygusuyla yapılır. E) Ömrümüz, rastlantıların verdiği malzemelerle kurulur. 15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Bir toplumun nereye gideceğini belirlemek için, nereden geldiğini bilmek gerekir. B) Osmanlıcayı öğrenmek ve incelemek, Osmanlıcaya dönmek değildir. C) Köylerdeki çocukların zihin seviyelerinin sürekli bir şekilde düştükleri görülmektedir. D) Okullarda öğretilen bilgilerin büyük bir bölümü hayatta kullanılmadığı için unutulur. E) Her nesil, kendi klâsiklerini tanıyor ve büyük bir özenle koruyordu. 16. (I) Doğa ne rastgele bir araç, ne de sıradan bir maldır. (II) Onu tepe tepe kullanmaya hakkımız olmadığı gibi, dilediğimizi de yapamayız. (III) Doğayı korumakla, gözetmekle yükümlüyüz. (IV) Bu, insan olmanın doğal sonucudur. (V) Doğayı koruma yükümlülüğünü yerine getirmediğimiz zaman, kendimiz zarar görürüz. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayan takısının kullanılmamasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Meyvesi çamura düşüyor diye ağaca sövülmez. B) Adalet, kesin ve sürekli kurallara bağlanmalıdır. C) Açlık ile gurur hiçbir zaman bağdaşmaz. D) Geç yetişen ağaç, en iyi yemiş verendir. E) Adalet kuvvetli, kuvvetlilerin de adil olması gerekir. 18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Onu son kez ölmeden önce mi, sonra mı ziyaret etmiştin? B) Savaşın ne kadar süreceği konusunda iddiaya girmiştik. C) Bitişikteki odadan sesler geliyor, ama konuşulanlar anlaşılmıyordu. D) Elli metre kadar ileride çok küçük bir ev daha vardı. E) O zamanlar yılın her mevsiminde farklı çiçekler vardı. 19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) En iyi hükümdar, sokaktaki adam gibi düşünenlerdir. B) Körler diyarında şaşılar kral olur. C) Korkmamız gereken tek şey, korkunun kendisidir. D) Okunan her kitap, insanın zekâsını geliştirir. E) Zayıfların kini, dostlukları kadar tehlikelidir. CEVAP ANAHTARI 1-A 2-E 3-B 4-C 5-A 6-B 7-B 8-C 9-B 10-A 11-A 12-B 13-E 14-A 15-C 16-B 17-E 18-A 19-A TEST-5 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "gereksiz sözcük kullanılması"nın neden olduğu bir anlatım bozukluğu vardır? A) Matematik dersleri, cuma günlerinin kâbusu oluyordu. B) Öğretmenin asık yüzü, bezgin tavrı gözümün önüne gelirdi. C) Ben bunu kendi kendime sorarken kapı birdenbire açılıverdi. D) Kitabı bir köşeye fırlatıp, sokaktaki arkadaşlarımın yanına koşardım. E) Amcamın gönderdiği öğretmenden hiç memnun değildim. 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Çok sevdiği Paul Valery’yi çevresine de sevdirmişti. B) Başkanınız ayrıntılı konuşur, seçmeseydiniz; seçtiniz o halde çekeceksiniz. C) Yüzlerce genç, bu fakülteden büyük bir başarıyla mezun olmuştu. D) Tiyatro enstitüsü daha da gelişti ve kürsü oldu. E) Bu gelişmenin ilk harcını atanlardan biri de bendim. 3. İnsan, yumuşaklığı, tatlı dili sayesinde, gündüzleri oruç, geceleri namaz kılanların derecesine yükselir. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Fiilimsi (eylemsi) eksikliği B) Özne-yüklem uyumsuzluğu C) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması D) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması E) Temel yüklemin nesne eksikliği 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Bu cümle, yazarın anlatmak istediğini tam olarak vermiyor. B) İyi kurulmuş bir cümlenin, noktalaması silinse de anlamı değişmez. C) Bir yazıda noktalamaya bu derece yüklenmek doğru değildir. D) Burası bir sürü budalaların oturduğu bir ülkeydi. E) Cümleyi, noktalamada yapılacak değişiklikler ayakta tutabilir. 5. Beyaz çamaşırlar bu kadar durgun, güneşsiz, ılık havada hiç kurumayacaklar. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması B) Nesne eksikliği C) Aynı özneyi alamayan yüklemlerin bir arada kullanılması D) Dolaylı tümleç eksikliği E) Özne-yüklem uyuşmazlığı 6. Ağaç güneşte serpilir, ya da toprağın derinliklerindeki kökü ile beslenir. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Bağlacın yanlış kullanılması B) Gereksiz sözcük kullanılması C) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması D) Özne-yüklem uyuşmazlığı E) Nesne eksikliği 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) İletişimde uygulanan yeni projenin, birçok sorunu çözeceğine inanıyorum. B) Eğitimsiz, hiçbir şeyin olmayacağına yürekten inanıyorum. C) Ben her zaman eğitimin yanındayım ve her zaman da destek veriyorum. D) Eğitim, açık ve katılımcı toplumun vazgeçilmez unsurlarından biridir. E) Bu program, profesyonellerle akademisyenleri bir araya getirmiştir. 8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, altı çizili sözcük çıkarılırsa cümlede bir anlam daralması ya da anlatım bozukluğu olmaz? A) Genç kadın birden sapsarı kesilerek köpeklerine seslendi. B) Burada herkesin yaşadığının tamamen dışında apayrı bir hayat vardır. C) Aslında bu şato da nadide bir mücevher kadar güzeldi. D) Yaşlı adam sebepsiz bir hüzünle kalbinin sıkıştığını fark etti. E) Birkaç gün önce evine konuk gelen amcasının varlığı onu rahatsız ediyordu. 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne-yüklem uyuşmazlığından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Odada bulunan herkes, anlattıklarını ağızları açık dinliyorlardı. B) O günlerde bunu, yazı yazmaktan daha komik bir şaka olarak düşünmüştüm. C) Notlarını ne yapacağı konusunda kaygılanmaya başlamıştım. D) Böylesine güçlü bir mülkiyet duygumun olduğunu bilmiyordum. E) Sanatçının yolunu izlemek isteyen herkesin kendisini bundan kurtarması gerekirdi. 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Kitabı, babamın kitaplığından aldım ve su içer gibi okudum. B) Üstünde yaşadığın toprağı işleyemedin, ona gereken önemi vermedin. C) Yüzyıllarca onun kanını emdikten sonra, bir posa halinde katı toprak üstüne bıraktın. D) Her şiirin bir dış, bir de iç öyküsünün olduğuna inanıyorum. E) Şair bu kitabında, hangi şiiri, hangi koşullarda ve nasıl yazdığını anlatıyor. Kulak astım dört köşeyi dinledim Arkam sıra gıybet eden çok imiş 11. Bu dizelerdeki anlatım bozukluğunun giderilebilmesi için "kulak asmak" deyiminin yerine aşağıdaki deyimlerden hangisi getirilmelidir? A) Kulak tırmalamak B) Kulaktan dolma C) Kulak vermek D) Kulağını bükmek E) Kulakları paslanmak 12. Aşağıdaki dizelerin hangisinde, eş anlamlı sözcüklerin kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Islak gözünde şimdi duygular parlıyordu. B) Bütün bunlar senin bağrında gizliydi. C) Tatlı ve kıvrak şarkılar coşturdu ruhunu. D) Yavaş yavaş dökerdi solgun çiçeklerini ağaçlar. E) Salon, henüz daha kanunlarını yazmamıştı. 13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, özne-yüklem uyuşmazlığından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Tartışmamız çok ilginç bir noktada sonuçlandı. B) Ne sen ne de ben, o anlarda ne olup bittiğini asla bilemeyeceğim. C) Beni inandırmak için yaptığı açıklamalar hep aynı konudaydı. D) Senin, benim düşüncelerimi doğrulamana ihtiyacım vardı. E) İçimde bir şey, bu olanların doğru olmadığını söylüyor bana. 14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) İyi adam olmak için kimseye kötülük etmemek yetmez, iyilik etmesini de bilmelidir. B) İyilik, insanları birbirine bağlayan altın bir zincirdir. C) Dünün geçti, yarının da belli değil, Öyleyse bugünü iyi geçirmeye bak. D) Kader, çok kez alçakları yükseltir, yüksekleri alçaltır. E) İnsan, her şeyden önce kendini gizlemeyi bilmelidir. 15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Eli, benim elimin en az iki katı kadar büyüktü. B) Tuhaf giysiler içinde, birtakım adamların bana doğru geldiğini gördüm. C) İnsan bir kez böyle bir nesneye sahip olunca, felâketler onun peşini bırakmazmış. D) Böyle durumlarda insan ya avcı olurmuş ya da av. E) Bugünlerde kimse güce meydan okumak istemediği için, kârlı çıkacağını sanıyordu. 16. Fırıncı, adamın kendisine uzattığı torbayı alarak tezgâhın altına eğildi ve bir gün öncesine ait olduğu anlaşılan ekmeklerden dört beş tane koydu. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne-yüklem uyuşmazlığı B) Noktalama yanlışlığı C) İkinci cümlede dolaylı tümleç eksikliği D) Temel yüklemin nesne eksikliği E) Yakın anlamlı sözcüklerin kullanılması 17. (I) Bir eserin kaderi, biraz da, yazarının tarzına bağlıdır. (II) İyi niyet ve samimiyet eseri yaşatır ve canlılık verir. (III) Kimsenin iyi niyetinden kuşku duymuyoruz. (IV) Bu nedenle, kitapta rastladığımız diğer eksikliklere dokunmayacağız. (V) Kitabın şiirimize yararlı olmak düşüncesiyle hazırlandığına inanıyoruz. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, tamlayan eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Kötülüğü bilmeyen, tuzağına düşer. B) Körlerin ülkesinde, tek gözlü insan kral olur. C) İki yüzlülük, kötülüğün gizli yuvasıdır. D) Kötü kralların mutluluğu, halkın felâketidir. E) Her insanın bir eksik tarafı vardır. 19. Celal Sılay'ın ilk şiirini bir arkadaşımın yayımladığı "Şiir Demeti"nde okumuş ve etkilenmiştim. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Birinci yüklemin nesne eksikliği B) Özne-yüklem uyuşmazlığı C) Noktalama yanlışlığı D) İkinci yüklemin dolaylı tümleç eksikliği E) Tamlayan takısının gereksiz kullanılması 20. Doğaya büyük bir tutkuyla bağlı olduğumuzu, sevmemiz gerektiğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Birinci cümlenin dolaylı tümleç eksikliği B) İkinci eylemsinin nesne eksikliği C) Özne-yüklem uyuşmazlığı D) Gereksiz sözcük kullanılması E) Deyimin yanlış anlamda kullanılması CEVAP ANAHTARI 1-C 2-B 3-A 4-D 5-E 6-A 7-C 8-B 9-A 10-C 11-C 12-E 13-B 14-A 15-E 16-C 17-B 18-A 19D 20-B TEST-6 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "gereksiz sözcük kullanılması"nın neden olduğu bir anlatım bozukluğu vardır? A) Matematik dersleri, cuma günlerinin kâbusu oluyordu. B) Öğretmenin asık yüzü, bezgin tavrı gözümün önüne gelirdi. C) Ben bunu kendi kendime sorarken kapı birdenbire açılıverdi. D) Kitabı bir köşeye fırlatıp, sokaktaki arkadaşlarımın yanına koşardım. E) Amcamın gönderdiği öğretmenden hiç memnun değildim. 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Çok sevdiği Paul Valery’yi çevresine de sevdirmişti. B) Başkanınız ayrıntılı konuşur, seçmeseydiniz; seçtiniz o halde çekeceksiniz. C) Yüzlerce genç, bu fakülteden büyük bir başarıyla mezun olmuştu. D) Tiyatro enstitüsü daha da gelişti ve kürsü oldu. E) Bu gelişmenin ilk harcını atanlardan biri de bendim. 3. İnsan, yumuşaklığı, tatlı dili sayesinde, gündüzleri oruç, geceleri namaz kılanların derecesine yükselir. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Fiilimsi (eylemsi) eksikliği B) Özne-yüklem uyumsuzluğu C) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması D) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması E) Temel yüklemin nesne eksikliği 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Bu cümle, yazarın anlatmak istediğini tam olarak vermiyor. B) İyi kurulmuş bir cümlenin, noktalaması silinse de anlamı değişmez. C) Bir yazıda noktalamaya bu derece yüklenmek doğru değildir. D) Burası bir sürü budalaların oturduğu bir ülkeydi. E) Cümleyi, noktalamada yapılacak değişiklikler ayakta tutabilir. 5. Beyaz çamaşırlar bu kadar durgun, güneşsiz, ılık havada hiç kurumayacaklar. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması B) Nesne eksikliği C) Aynı özneyi alamayan yüklemlerin bir arada kullanılması D) Dolaylı tümleç eksikliği E) Özne-yüklem uyuşmazlığı 6. Ağaç güneşte serpilir, ya da toprağın derinliklerindeki kökü ile beslenir. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Bağlacın yanlış kullanılması B) Gereksiz sözcük kullanılması C) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması D) Özne-yüklem uyuşmazlığı E) Nesne eksikliği 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) İletişimde uygulanan yeni projenin, birçok sorunu çözeceğine inanıyorum. B) Eğitimsiz, hiçbir şeyin olmayacağına yürekten inanıyorum. C) Ben her zaman eğitimin yanındayım ve her zaman da destek veriyorum. D) Eğitim, açık ve katılımcı toplumun vazgeçilmez unsurlarından biridir. E) Bu program, profesyonellerle akademisyenleri bir araya getirmiştir. 8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, altı çizili sözcük çıkarılırsa cümlede bir anlam daralması ya da anlatım bozukluğu olmaz? A) Genç kadın birden sapsarı kesilerek köpeklerine seslendi. B) Burada herkesin yaşadığının tamamen dışında apayrı bir hayat vardır. C) Aslında bu şato da nadide bir mücevher kadar güzeldi. D) Yaşlı adam sebepsiz bir hüzünle kalbinin sıkıştığını fark etti. E) Birkaç gün önce evine konuk gelen amcasının varlığı onu rahatsız ediyordu. 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne-yüklem uyuşmazlığından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Odada bulunan herkes, anlattıklarını ağızları açık dinliyorlardı. B) O günlerde bunu, yazı yazmaktan daha komik bir şaka olarak düşünmüştüm. C) Notlarını ne yapacağı konusunda kaygılanmaya başlamıştım. D) Böylesine güçlü bir mülkiyet duygumun olduğunu bilmiyordum. E) Sanatçının yolunu izlemek isteyen herkesin kendisini bundan kurtarması gerekirdi. 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Kitabı, babamın kitaplığından aldım ve su içer gibi okudum. B) Üstünde yaşadığın toprağı işleyemedin, ona gereken önemi vermedin. C) Yüzyıllarca onun kanını emdikten sonra, bir posa halinde katı toprak üstüne bıraktın. D) Her şiirin bir dış, bir de iç öyküsünün olduğuna inanıyorum. E) Şair bu kitabında, hangi şiiri, hangi koşullarda ve nasıl yazdığını anlatıyor. Kulak astım dört köşeyi dinledim Arkam sıra gıybet eden çok imiş 11. Bu dizelerdeki anlatım bozukluğunun giderilebilmesi için "kulak asmak" deyiminin yerine aşağıdaki deyimlerden hangisi getirilmelidir? A) Kulak tırmalamak B) Kulaktan dolma C) Kulak vermek D) Kulağını bükmek E) Kulakları paslanmak 12. Aşağıdaki dizelerin hangisinde, eş anlamlı sözcüklerin kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Islak gözünde şimdi duygular parlıyordu. B) Bütün bunlar senin bağrında gizliydi. C) Tatlı ve kıvrak şarkılar coşturdu ruhunu. D) Yavaş yavaş dökerdi solgun çiçeklerini ağaçlar. E) Salon, henüz daha kanunlarını yazmamıştı. 13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, özne-yüklem uyuşmazlığından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Tartışmamız çok ilginç bir noktada sonuçlandı. B) Ne sen ne de ben, o anlarda ne olup bittiğini asla bilemeyeceğim. C) Beni inandırmak için yaptığı açıklamalar hep aynı konudaydı. D) Senin, benim düşüncelerimi doğrulamana ihtiyacım vardı. E) İçimde bir şey, bu olanların doğru olmadığını söylüyor bana. 14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) İyi adam olmak için kimseye kötülük etmemek yetmez, iyilik etmesini de bilmelidir. B) İyilik, insanları birbirine bağlayan altın bir zincirdir. C) Dünün geçti, yarının da belli değil, Öyleyse bugünü iyi geçirmeye bak. D) Kader, çok kez alçakları yükseltir, yüksekleri alçaltır. E) İnsan, her şeyden önce kendini gizlemeyi bilmelidir. 15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Eli, benim elimin en az iki katı kadar büyüktü. B) Tuhaf giysiler içinde, birtakım adamların bana doğru geldiğini gördüm. C) İnsan bir kez böyle bir nesneye sahip olunca, felâketler onun peşini bırakmazmış. D) Böyle durumlarda insan ya avcı olurmuş ya da av. E) Bugünlerde kimse güce meydan okumak istemediği için, kârlı çıkacağını sanıyordu. 16. Fırıncı, adamın kendisine uzattığı torbayı alarak tezgâhın altına eğildi ve bir gün öncesine ait olduğu anlaşılan ekmeklerden dört beş tane koydu. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne-yüklem uyuşmazlığı B) Noktalama yanlışlığı C) İkinci cümlede dolaylı tümleç eksikliği D) Temel yüklemin nesne eksikliği E) Yakın anlamlı sözcüklerin kullanılması 17. (I) Bir eserin kaderi, biraz da, yazarının tarzına bağlıdır. (II) İyi niyet ve samimiyet eseri yaşatır ve canlılık verir. (III) Kimsenin iyi niyetinden kuşku duymuyoruz. (IV) Bu nedenle, kitapta rastladığımız diğer eksikliklere dokunmayacağız. (V) Kitabın şiirimize yararlı olmak düşüncesiyle hazırlandığına inanıyoruz. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, tamlayan eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Kötülüğü bilmeyen, tuzağına düşer. B) Körlerin ülkesinde, tek gözlü insan kral olur. C) İki yüzlülük, kötülüğün gizli yuvasıdır. D) Kötü kralların mutluluğu, halkın felâketidir. E) Her insanın bir eksik tarafı vardır. 19. Celal Sılay'ın ilk şiirini bir arkadaşımın yayımladığı "Şiir Demeti"nde okumuş ve etkilenmiştim. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Birinci yüklemin nesne eksikliği B) Özne-yüklem uyuşmazlığı C) Noktalama yanlışlığı D) İkinci yüklemin dolaylı tümleç eksikliği E) Tamlayan takısının gereksiz kullanılması 20. Doğaya büyük bir tutkuyla bağlı olduğumuzu, sevmemiz gerektiğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Birinci cümlenin dolaylı tümleç eksikliği B) İkinci eylemsinin nesne eksikliği C) Özne-yüklem uyuşmazlığı D) Gereksiz sözcük kullanılması E) Deyimin yanlış anlamda kullanılması CEVAP ANAHTARI 1-C 2-B 3-A 4-D 5-E 6-A 7-C 8-B 9-A 10-C 11-C 12-E 13-B 14-A 15-E 16-C 17-B 18-A 19D 20-B TEST -7 1. O güzellikler benim için yaratılmamıştı, benim değildi, ödünç verilmişti. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne – yüklem uyuşmazlığı B) Tamlayan eksikliği C) Dolaylı tümleç eksikliği D) Gereksiz sözcük kullanılması E) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Doktor arada sırada hatırımı soruyor gülümseyerek. B) Kulağına birtakım sesler geliyor fakat anlamıyordu. C) Ölmeden önce bir arkadaşına telefon etmek istemişti. D) Ona uzattığım elimi onun sıcacık avucunun içinde hissediyorum. E) Ara sıra ensemde bir ağrı ve başımda bir sersemlik oluyor. 3. Babanız kanlı katilim, ananız düşmanım değildir. Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerden hangisiyle giderilebilir? A) "katilim" yerine "katilimdir" getirilerek. B) "kanlı" sözcüğü cümleden çıkarılarak. C) "düşmanım" yerine "kanlı katilim" getirilerek. D) "Babanız" yerine "Baban" getirilerek. E) "ananız" sözcüğü cümleden atılarak. 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Yaşamaksa seni sevmek ben hiç ölmedim. B) Ne kemanım var yanımda ne de sen varsın. C) Bir sen kaldın zulasında hayatın bir de ben D) Sevgisiz hayatımın bedelini ödemeden git. E) Sabahın saçlarındaki kırağı kadar üşüyorsun. 5. Herkes aya benzer, çünkü ay gibi kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Tamlayan eksikliği B) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması C) Gereksiz sözcük kullanılması D) Fiilimsi yanlışlığı E) Özne – yüklem uyuşmazlığı 6. Güzellik kadınlara verilen ilk armağan, aynı zamanda alınan ilk şeydir. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Gereksiz sözcük kullanılması B) Yan cümlecikte nesne eksikliği C) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması D) Dolaylı tümleç eksikliği E) Yüklem eksikliği 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük cümleden çıkarılırsa, cümlede herhangi bir anlam daralması ya da bozulması olmaz? A) Onu her zaman takdir ediyor, asla onu suçlamıyordu. B) Bilgisiz olduğumuzu anlamak bilgiye büyük bir adımdır. C) Zaman bizim en az sahip olduğumuz şeylerden biridir. D) Vücut için jimnastik neyse akıl için okuma odur. E) Aile yuvası bir çocuğun hatalarını öğreneceği yerdir. 8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Yeni bir okuma denemesi yapmalıyım önümüzdeki günlerde. B) Defterin sayfaları bir günde yaşlanmış gibi esmerleşti. C) Odama çıkarken çömezlerden biri peşimdeydi. D) Gölgesi benim üstüme düşen bir bulut var sanki E) Ona eziyet ederlerdi ve hiçbir zaman aralarına almazlardı. 9. Kalemin sayfaya değişi ve gezinişi insanın ilhamlarına coşkunluk kazandırır. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne – yüklem uyuşmazlığı B) Gereksiz sözcük kullanılması C) Tamlama yanlışlığı D) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması E) Yan cümlecikte dolaylı tümleç eksikliği 10. Güzel resimler yapardı ama satmayı düşünmezdi. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne – yüklem uyuşmazlığı B) Gereksiz sözcük kullanılması C) Yan cümlecikte nesne eksikliği D) İkinci cümlede dolaylı tümleç eksikliği E) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması 11. Bu, bizdeki bir alışkanlıktan ibarettir, doğada bir karşılığı yoktur. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Tamlayan eksikliği B) Gereksiz sözcük kullanılması C) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması D) Özne – yüklem uyuşmazlığı E) Dolaylı tümleç eksikliği 12. Ordunun gücü kırılmış ve savunmaya çekilmiştir. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Gereksiz sözcük kullanılması B) Birinci cümlede dolaylı tümleç eksikliği C) İkinci cümlede özne eksikliği D) Tamlama yanlışlığı E) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması 13. Eski kitaplar eski dostlar gibidir, değerleri belirlenmiş dostlukları denenmiştir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, anlatım bozukluğunun sebebi bu cümleninkiyle özdeştir? A) Alt katta bulunan dairenin kapısına doğru dalgınca ilerliyordu. B) Türkler bazı hayvanları evcilleştirerek gücünden yararlanmıştır. C) Herkes kendisi gibi hassas olsaydı bu zorluklar ortadan kalkardı. D) Arkadaşları onu hiç bu kadar kederli bir halde görmemişlerdi. E) Bütün bu sorular zihninde taze bir kar gibi birikiyordu. 14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Bunları söylerken içimden bir ah çektim. B) Ona her zaman güvenirler ve hiç incitmezlerdi. C) Artık bu sistemler de geliştirilmeyi bekliyorlar. D) Bu yayınlar toplum düzeninin sağlıklı işlemesi için yapıldı. E) Tebessüm memnuniyet hislerimizi bildiren bir araç gibidir. 15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Kendimizi kayığın birkaç metre ötesinde bulduk uyandığımızda B) Deniz dibindeki esrarengiz âlemi görmemiz gerekiyordu. C) Bu temmuz sabahında tek hayat belirtisi hafif esen rüzgârdı. D) Tüm yorgunluğumuza karşın ilk işimiz çadırları kurmak oldu. E) Anlamadıklarınızı hemen öğretmeninize sorun ve öğrenin. 16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Sistemlerin bazı eksiklikleri üzerinde durmakta fayda var. B) Televizyon göze ve kulağa hitap edebilen bir kitle iletişim aracıdır. C) Hafif bir kahvaltıdan sonra motorumuzla yola çıkıyoruz. D) Uzun Hasan zamanında Osmanlılar Otlukbeli Savaşı yapıldı. E) Herhangi bir aksilik olduğunda yapacaklarımızı hatırlatıyor. 17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gereksiz sözcük kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) O, bütün yaşlıları temsil edecek özellikte değil. B) Siz nasıl bu kadar sağlıklı olabilirsiniz? C) Yorulan insan dinlenince eski gücüne kavuşur. D) Her mısra bir meltem esişiyle sarıyor ruhumu E) Hayatı beraber paylaşmak için geldim. 18. (I) Bir gün önce telefon edip iptal ediyorum görüşmeyi. (II) Kimseyi görmek istemiyorum. (III) Kimseden yardım beklemek, korkularımı anlatmak gereksinimi duymuyorum. (IV) Kamaştırıyorum kendimi. (V) Özlediğim tek şey yalnızlık. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 19. (I) Yaşamınızı çevrenizdeki insanların değil, kendi beklentilerinize göre oluşturmanız son derece önemlidir. (II) Hepimiz kim olduğumuzu kabul edip etmemekte serbestiz. (III) Bunun üzerinde düşünmeliyiz. (IV) insanları memnun etmek için kendimizi onların beklentilerinin rüzgârına ne kadar çok kaptırıyoruz. (V) Böyle yaptığımızda kendimizi benimsememe felaketiyle karşılaşırız. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde, tamlanan eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 20. Dünyayı dolaşıyor, konserler veriyor, şan, şöhret, para ve hayran kazanıyordu. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması B) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması C) Gereksiz sözcük kullanılması D) Özne – yüklem uyuşmazlığı E) Dolaylı tümleç eksikliği 21. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Küstahça bir acının keyfine bırakıyordu kendini. B) Oraya elimi uzattım ve hemen geri çektim. C) Yerine oturmayan bir şeyler olduğunu seziyordu. D) Sözcüklere kişisel anlamlar yüklüyordu yalnızca E) Yeniden korkunç acılara yuvarlanacağımı sandım. 22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Hayat yıkık ve hakir görülen bir kaleydi. B) Benimle yakından ilgileniyor ve dostça davranıyor. C) Onun kahkahaları bizi de güldürüyordu. D) Yapraklardan sonbaharın sıcaklığı süzülüyordu. E) O anlaşılmaz ve garip sihir kendini göstermişti. 23. Onun büyük ve gizli bir sır olduğunu biliyordum. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne – yüklem uyuşmazlığı B) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması C) Tamlayan eksikliği D) Gereksiz sözcük kullanılması E) Nesne eksikliği 24. Hayatınızda olmayan birini hayatınıza almak, dokunmak, onun sesini duymak için kıvranıyorsunuz. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne-yüklem uyuşmazlığı B) Temel cümleciğin nesne eksikliği C) Yan cümlecikte dolaylı tümleç eksikliği D) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması E) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması CEVAP ANAHTARI 1-C 2-B 3-A 4-C 5-A 6-D 7-A 8-E 9-E 10-C 11-A 12-C 13-B 14-B 15-E 16-D 17-E 18-C 19A 20-E 21-B 22-B 23-D 24 TEST-8 1. Gerçek gelişme ve başarı için iyi bilen birine danışmak, bilgi ve becerisinden faydalanmak gerekir. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne – yüklem uyuşmazlığı B) Gereksiz sözcük kullanılması C) Tamlayan eksikliği D) Yüklem eksikliği E) Dolaylı tümleç eksikliği 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Önceki yazılarımda pek keyifli bir sezonda olmadığımızdan söz etmiştim. B) Genç yazarların yardımıyla yepyeni bir dergiye kavuştuk. C) Seyirciler oyunu protesto edip sandalyeleri sökmüşlerdi. D) İnsanların geleneklerine körü körüne bağlanmaları da kopmaları da iyi değildir. E) Özgün eserler ortaya koymak için çok çalışmak gerekiyor. 3. Dille oynamayı, özgün bir söyleyişle yaratmayı sanatçı olmanın birinci koşulu saydı. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Tamlayan eksikliği B) Temel cümlede dolaylı tümleç eksikliği C) Yan cümlecikte nesne eksikliği D) Gereksiz sözcük kullanılması E) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması 4. Ayaklanmalar, çıkaranların adıyla anılmaktadır. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Yan cümlecikte nesne eksikliği B) Yan cümlecikte dolaylı tümleç eksikliği C) Özne – yüklem uyuşmazlığı D) Gereksiz sözcük kullanılması E) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması 5. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde, nesne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Ne zaman tepelere izi düşse en karanlık gölgenin Güzel bir yeşilin altında yok eder onu genç kadın. B) Ah, neden haykırmıyor benim için Onun için haykırdığı gibi, yakıcı uçurumda C) Bildiğimiz sırf bu, onlar hakkında Ve de bilmemiz gereken D) Sakın dokunmayın bana, rahat bırakın Sürüp gitsin bu rüya, uyandırmayın. E) Hint Okyanusu'nu on kuruşa geçtik. Afrika'ya girdik bir kuruşa 6. Yeniçağ'da hızla gelişen Avrupa, 18. yy'da Sanayi İnkılâbı’nı gerçekleşmiştir. Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin hangisiyle giderilebilir? A) "Yeniçağ'da" sözcüğü "Yeniçağ" yapılarak. B) "Avrupa" sözcüğü "Avrupa'nın" yapılarak. C) "hızla" yerine "sürekli" sözcüğü getirilerek. D) "gerçekleşmiştir" sözcüğü "gerçekleştirmiştir" yapılarak. E) "gelişen" sözcüğü cümleden çıkarılarak. 7. (I) Elimle ağzını kapattım. (II) Bir daha böyle sözler söylememesi için ona yalvardım. (III) Onu konuşturmak için uğraşmamalıydım. (IV) Onun benden bu denli uzak olduğunu nereden bilebilirdim. (V) Bunun için ona hayran mı olmalıyım yoksa korkmalı mıyım, bilmiyorum. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde, dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 8. Küçük el tezgâhlarına sahip olan ülkeler fabrikalar kuran ülkelere karşı rekabeti azaldı. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Gereksiz sözcük kullanılması B) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması C) Tamlayan takısının eksikliği D) Nesne eksikliği E) Dolaylı tümleç eksikliği 9. Bu gelişigüzel çalışma biçimi popüler optimistlerin yaratıcılık yeteneğini artırır ve daha üretken yapar. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Dolaylı tümleç eksikliği B) Nesne eksikliği C) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması D) Özne – yüklem uyuşmazlığı E) Yüklem eksikliği 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) İnsanın bu konuda elinden bir şey gelmiyor. B) O da bunu hiç önemsemez, aldırmazdı. C) Zamanın gelip geçiciliğini düşündü bir an. D) Herkesin kendini önemsediği zamanlardı. E) Hepimizin belli bir bakkalı vardı orada. 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Bu listeye kendi veya tanıdığınız şairlerin şiirlerini ekleyiniz. B) Bunun tartışmaya değer bir konu olduğuna inanıyorum. C) Yazarların, düşünce adamlarının, gazetecilerin varlığına alıştık. D) Bir yapıt gelenek ve örf açısından da yasaklanabilmiş. E) Bazı engellerin üslup aracılığıyla aşılabileceği kesinleşmişti. 12. Coğrafi keşiflerin ardından derebeylere karşı kralların yanında yer alan burjuvalar 18. yy'dan itibaren krallara karşı direniş başlattıkları görülür. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Tamlayan takısının eksikliği B) Özne – yüklem uyuşmazlığı C) Gereksiz sözcük kullanılması D) Dolaylı tümleç eksikliği E) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması 13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Şiir, romanın bu tutkusuyla dalga geçer. B) Şimdi bir biz varız bir de hayat. C) Herkes onun aileden olmadığını sanır. D) Kenar mahallenin dar sokaklarında yürür. E) Ailenin yurt dışında yaşayan tek üyesiydi. 14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gereksiz sözcük kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır? A) Kendine ait dünyasına başkalarını sokmayı pek sevmez. B) Ailenin ağırbaşlı, ciddi, ne yaptığını bilen çocuğudur o. C) Öylesine iç içeyiz ki taşlarla, karşılıklı dertleşiriz. D) Bir işe karışırsa son sözü söylemeyi tercih eder. E) Duygusal olduğu halde öyle görünmeyi pek sevmez. 15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) O insanların o andaki görüntüleri aslında bizim görüntülerimizdi. B) Bu gülümseme bir bakışı, bir hayatta kalma çabasını dile getirmişti. C) Yolun burasında bazı ayrıntılar kaybolmuş gibi görünüyor. D) Bu kayboluş yılların getirdiği bir unutuşla açıklanabilirdi. E) Monarşik yönetimler yerlerini demokratik yönetimlere bırakılmıştır. 16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) İdeal insan bir mum gibi yanar ve başkalarını aydınlatır. B) Çevre uygarlıklarını hem etkilemişler, hem de etkilenmişlerdir. C) Kendisini deli eden şeyin yine kendisinde olduğunu anlayacaktı. D) Hayat rüyalaşmış ve rüyalar hayat haline gelmiştir. E) İnsan hissettiği müddetçe canlı bir ruha sahiptir. 17. Satıcı iskemlesine oturdu, Hasan da merakla karşısına geçti. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Tamlayan eksikliği B) Nesne eksikliği C) Dolaylı tümleç eksikliği D) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması E) Gereksiz sözcük kullanılması 18. İşime her zaman büyük bir sevgiyle bağlı kalmış, en iyi şekilde yapmaya çalışmıştım. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması B) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması C) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması D) Özne – yüklem uyuşmazlığı E) Nesne eksikliği 19. Her soruyu çok ciddiye alıyor ve en doğru yanıtı verebilmek için uzun uzun düşünüyordu. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne – yüklem uyuşmazlığı B) Gereksiz sözcük kullanılması C) İkinci cümlede dolaylı tümleç eksikliği D) İkinci cümlede tamlayan eksikliği E) Birinci cümlede özne eksikliği 20. Özünde soyluluk yoksa insanın, taç da giyse soysuzdur. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne eksikliği B) Dolaylı tümleç eksikliği C) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması D) Tamlayan eksikliği E) Gereksiz sözcük kullanılması 21. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Şu küçümseyici tavrını bırakırsan çok iyi olacak. B) O ve kardeşi hiçbir zaman korkmadılar. C) İzi sürülen hayvan gibi dönüp durdular. D) Şafak sökene kadar düşünmek istiyordu. E) Zaman alışmayı öğretir ama unutmayı asla 22. Aşağıdaki dizelerin/cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Ben bazen buna inanmakta güçlük çekiyorum. B) Düşlerinden, coşkusundan vazgeçmek istemiyordu. C) Bir Mecnun geçti o çöllerden, bir de ben. D) Bütün iyi niyetli sözcüklerin arasında dolaşıyor. E) Benim yaşımdaki insanlar orta yaşlı sayılıyorlar. 23. (I) Dişlerimi fırçalamaya biraz üşeniyor, bu işten bir an önce kurtulmak için acele ediyorum. (II) Kolumu nasıl tuttuğumu bilmiyorum ama sağ dirseğimden sular damlıyor yere. (III) Yüzümü ovalayarak kuruluyorum, nemlendirici sürüyorum çabucak. (IV) Banyo aynasına bakmaktan hoşlanıyorum. (V) Asansörün aynasına ise bakmamaya çalışıyorum. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 24. (I) Karşısındakinin demir leblebi olduğunu şimdi artık iyi biliyordu. (II) Yaşını belli bir kararla sormamıştı. (III) Arkasından ufak tefek yoklamalara girişeceğini biliyordu. (IV) Belki evli olup olmadığını soracaktı. (V) Bunu, kız kendisinden önce anlamıştı. Numaralanmış cümlelerin hangisinde, gereksiz sözcük kullanımından doğan bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. CEVAP ANAHTARI 1-C 2-D 3-C 4-A 5-D 6-D 7-E 8-C 9-B 10-B 11-A 12-A 13-B 14-C 15-E 16-B 17-A 18-E 19C 20-A 21-E 22-C 23-C 24-A TEST-9 1. Gerçek gelişme ve başarı için iyi bilen birine danışmak, bilgi ve becerisinden faydalanmak gerekir. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne – yüklem uyuşmazlığı B) Gereksiz sözcük kullanılması C) Tamlayan eksikliği D) Yüklem eksikliği E) Dolaylı tümleç eksikliği 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Önceki yazılarımda pek keyifli bir sezonda olmadığımızdan söz etmiştim. B) Genç yazarların yardımıyla yepyeni bir dergiye kavuştuk. C) Seyirciler oyunu protesto edip sandalyeleri sökmüşlerdi. D) İnsanların geleneklerine körü körüne bağlanmaları da kopmaları da iyi değildir. E) Özgün eserler ortaya koymak için çok çalışmak gerekiyor. 3. Dille oynamayı, özgün bir söyleyişle yaratmayı sanatçı olmanın birinci koşulu saydı. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Tamlayan eksikliği B) Temel cümlede dolaylı tümleç eksikliği C) Yan cümlecikte nesne eksikliği D) Gereksiz sözcük kullanılması E) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması 4. Ayaklanmalar, çıkaranların adıyla anılmaktadır. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Yan cümlecikte nesne eksikliği B) Yan cümlecikte dolaylı tümleç eksikliği C) Özne – yüklem uyuşmazlığı D) Gereksiz sözcük kullanılması E) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması 5. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde, nesne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Ne zaman tepelere izi düşse en karanlık gölgenin Güzel bir yeşilin altında yok eder onu genç kadın. B) Ah, neden haykırmıyor benim için Onun için haykırdığı gibi, yakıcı uçurumda C) Bildiğimiz sırf bu, onlar hakkında Ve de bilmemiz gereken D) Sakın dokunmayın bana, rahat bırakın Sürüp gitsin bu rüya, uyandırmayın. E) Hint Okyanusu'nu on kuruşa geçtik. Afrika'ya girdik bir kuruşa 6. Yeniçağ'da hızla gelişen Avrupa, 18. yy'da Sanayi İnkılâbı’nı gerçekleşmiştir. Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin hangisiyle giderilebilir? A) "Yeniçağ'da" sözcüğü "Yeniçağ" yapılarak. B) "Avrupa" sözcüğü "Avrupa'nın" yapılarak. C) "hızla" yerine "sürekli" sözcüğü getirilerek. D) "gerçekleşmiştir" sözcüğü "gerçekleştirmiştir" yapılarak. E) "gelişen" sözcüğü cümleden çıkarılarak. 7. (I) Elimle ağzını kapattım. (II) Bir daha böyle sözler söylememesi için ona yalvardım. (III) Onu konuşturmak için uğraşmamalıydım. (IV) Onun benden bu denli uzak olduğunu nereden bilebilirdim. (V) Bunun için ona hayran mı olmalıyım yoksa korkmalı mıyım, bilmiyorum. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde, dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 8. Küçük el tezgâhlarına sahip olan ülkeler fabrikalar kuran ülkelere karşı rekabeti azaldı. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Gereksiz sözcük kullanılması B) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması C) Tamlayan takısının eksikliği D) Nesne eksikliği E) Dolaylı tümleç eksikliği 9. Bu gelişigüzel çalışma biçimi popüler optimistlerin yaratıcılık yeteneğini artırır ve daha üretken yapar. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Dolaylı tümleç eksikliği B) Nesne eksikliği C) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması D) Özne – yüklem uyuşmazlığı E) Yüklem eksikliği 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) İnsanın bu konuda elinden bir şey gelmiyor. B) O da bunu hiç önemsemez, aldırmazdı. C) Zamanın gelip geçiciliğini düşündü bir an. D) Herkesin kendini önemsediği zamanlardı. E) Hepimizin belli bir bakkalı vardı orada. 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Bu listeye kendi veya tanıdığınız şairlerin şiirlerini ekleyiniz. B) Bunun tartışmaya değer bir konu olduğuna inanıyorum. C) Yazarların, düşünce adamlarının, gazetecilerin varlığına alıştık. D) Bir yapıt gelenek ve örf açısından da yasaklanabilmiş. E) Bazı engellerin üslup aracılığıyla aşılabileceği kesinleşmişti. 12. Coğrafi keşiflerin ardından derebeylere karşı kralların yanında yer alan burjuvalar 18. yy'dan itibaren krallara karşı direniş başlattıkları görülür. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Tamlayan takısının eksikliği B) Özne – yüklem uyuşmazlığı C) Gereksiz sözcük kullanılması D) Dolaylı tümleç eksikliği E) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması 13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Şiir, romanın bu tutkusuyla dalga geçer. B) Şimdi bir biz varız bir de hayat. C) Herkes onun aileden olmadığını sanır. D) Kenar mahallenin dar sokaklarında yürür. E) Ailenin yurt dışında yaşayan tek üyesiydi. 14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gereksiz sözcük kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır? A) Kendine ait dünyasına başkalarını sokmayı pek sevmez. B) Ailenin ağırbaşlı, ciddi, ne yaptığını bilen çocuğudur o. C) Öylesine iç içeyiz ki taşlarla, karşılıklı dertleşiriz. D) Bir işe karışırsa son sözü söylemeyi tercih eder. E) Duygusal olduğu halde öyle görünmeyi pek sevmez. 15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) O insanların o andaki görüntüleri aslında bizim görüntülerimizdi. B) Bu gülümseme bir bakışı, bir hayatta kalma çabasını dile getirmişti. C) Yolun burasında bazı ayrıntılar kaybolmuş gibi görünüyor. D) Bu kayboluş yılların getirdiği bir unutuşla açıklanabilirdi. E) Monarşik yönetimler yerlerini demokratik yönetimlere bırakılmıştır. 16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) İdeal insan bir mum gibi yanar ve başkalarını aydınlatır. B) Çevre uygarlıklarını hem etkilemişler, hem de etkilenmişlerdir. C) Kendisini deli eden şeyin yine kendisinde olduğunu anlayacaktı. D) Hayat rüyalaşmış ve rüyalar hayat haline gelmiştir. E) İnsan hissettiği müddetçe canlı bir ruha sahiptir. 17. Satıcı iskemlesine oturdu, Hasan da merakla karşısına geçti. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Tamlayan eksikliği B) Nesne eksikliği C) Dolaylı tümleç eksikliği D) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması E) Gereksiz sözcük kullanılması 18. İşime her zaman büyük bir sevgiyle bağlı kalmış, en iyi şekilde yapmaya çalışmıştım. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması B) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması C) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması D) Özne – yüklem uyuşmazlığı E) Nesne eksikliği 19. Her soruyu çok ciddiye alıyor ve en doğru yanıtı verebilmek için uzun uzun düşünüyordu. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne – yüklem uyuşmazlığı B) Gereksiz sözcük kullanılması C) İkinci cümlede dolaylı tümleç eksikliği D) İkinci cümlede tamlayan eksikliği E) Birinci cümlede özne eksikliği 20. Özünde soyluluk yoksa insanın, taç da giyse soysuzdur. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne eksikliği B) Dolaylı tümleç eksikliği C) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması D) Tamlayan eksikliği E) Gereksiz sözcük kullanılması 21. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Şu küçümseyici tavrını bırakırsan çok iyi olacak. B) O ve kardeşi hiçbir zaman korkmadılar. C) İzi sürülen hayvan gibi dönüp durdular. D) Şafak sökene kadar düşünmek istiyordu. E) Zaman alışmayı öğretir ama unutmayı asla 22. Aşağıdaki dizelerin/cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Ben bazen buna inanmakta güçlük çekiyorum. B) Düşlerinden, coşkusundan vazgeçmek istemiyordu. C) Bir Mecnun geçti o çöllerden, bir de ben. D) Bütün iyi niyetli sözcüklerin arasında dolaşıyor. E) Benim yaşımdaki insanlar orta yaşlı sayılıyorlar. 23. (I) Dişlerimi fırçalamaya biraz üşeniyor, bu işten bir an önce kurtulmak için acele ediyorum. (II) Kolumu nasıl tuttuğumu bilmiyorum ama sağ dirseğimden sular damlıyor yere. (III) Yüzümü ovalayarak kuruluyorum, nemlendirici sürüyorum çabucak. (IV) Banyo aynasına bakmaktan hoşlanıyorum. (V) Asansörün aynasına ise bakmamaya çalışıyorum. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 24. (I) Karşısındakinin demir leblebi olduğunu şimdi artık iyi biliyordu. (II) Yaşını belli bir kararla sormamıştı. (III) Arkasından ufak tefek yoklamalara girişeceğini biliyordu. (IV) Belki evli olup olmadığını soracaktı. (V) Bunu, kız kendisinden önce anlamıştı. Numaralanmış cümlelerin hangisinde, gereksiz sözcük kullanımından doğan bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. CEVAP ANAHTARI 1-C 2-D 3-C 4-A 5-D 6-D 7-E 8-C 9-B 10-B 11-A 12-A 13-B 14-C 15-E 16-B 17-A 18-E 19C 20-A 21-E 22-C 23-C 24-A TEST-10 1. Yediklerimiz üzerinde durup incelemeler yapsaydık muhakkak ki ben onları, onlar da beni çok eleştirecekti. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Gereksiz sözcük kullanılması B) Noktalama yanlışlığı C) Dolaylı tümleç eksikliği D) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması E) Özne-yüklem uyuşmazlığı 2. (I) Bir sabah kahvaltı ederken şöyle deyiverdin: (II) "Bir gül istiyorum. " (III) Zaten pek çok gülümüz olduğunu söyleyerek karşı çıktıysam da sende yanıt çoktu. (IV) Ben yalnız bana ait olan bir gül istiyorum, ona bakmak, büyütmek istiyorum." (V) Ayrıca gülün yanında bir de tilki istiyordun. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 3. (I) Sabah yedide kahvaltısını etmiş, giyinmişti bile. (II) Saat sekiz buçukta köpek çiftliğinin kapısındaydık ama daha açılmamıştı. (III) Sen parmaklıkların arasından bakarak "Benimkinin hangisi olduğunu nasıl anlayacağım" diyordun. (IV) Sesinde müthiş bir sabırsızlık vardı. (V) Ben seni rahatlatıyordum. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 4. (I) Bunlar seni yıllarca izleyecek şeylerdir. (II) Korkma, sana ne vaaz vereceğim ne de üzeceğim. (III) Yalnızca bir zamanlar ikimizi sarmalayan ve son yıllarda yitirdiğimiz o içtenlikle, seninle biraz çene çalacağım. (IV) Çok uzun yaşadım ve pek çok kişi yitirdim. (V) Ve biliyorum ki ölüler yokluklarıyla keder vermezler, söylenemeden kalan sözler yüzünden keder verirler. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 5. (I) Doktor "Hiç aracı koymadan, içtenlikle konuşacağım sizinle" dedi. (II) Konuşuyordu, o konuşurken ben ona bakıyor ama dinlemiyordum. (III) incecik dudakları vardı. (IV) Ona kalırsa sağlık durumum o kadar kötüydü ki eve dönmeme bile izin vermeyecekti. (V) Bana hemşirelerin gözetiminde yaşayabileceğim birkaç pansiyonun adını saydı. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 6. Onlar patates kızartması, ben haşlanmış tavuk yiyordum. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Sözcüklerin yapısal yanlışlığı B) Öğe fazlalığı C) Aynı anlamdaki sözcükleri bir arada kullanmak. D) Anlamca birbirine karıştırılan sözcükler kullanmak. E) Özne – yüklem uyuşmazlığı 7. Biz, hayvanların yok olmasını bazen izledik, bazen de yardım ettik. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Gereksiz sözcük kullanılması B) İkinci cümlede özne eksikliği C) İkinci cümlede dolaylı tümleç eksikliği D) Birinci cümlede nesne eksikliği E) Eş anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması 8. (I) Doğru karar verme yeteneği her kapıyı açabilen altın bir anahtar gibidir. (II) Bu nedenle öykücünün kendi toplumunun tarihinden dünya tarihine, psikolojiden toplumbilime uzanan iyi bir genel kültürle donanmış olmalıdır. (III) Bundan sonraki bilgi kazanımı, onun doğru karar verme yetisini her gün biraz daha güçlendirecektir. (IV) Böyle bir nitelik öykücünün üreteceği öykülerin her satırında etkili bir yoğunluk olarak ortaya çıkacaktır. (V) Öykücü okuruyla doğru yönde bütünleşebilecektir. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Randevular verip gitmiyorlar ya da çok geç gidiyorlardı. B) Şarkının bir kısmını koro, bir kısmını da kendisi söylüyordu. C) O, deniz kıyısında şarkı söylerken sen bir sandala bineceksin. D) Bu türküler bizi rüzgârların erişemeyeceği bir dağa çıkarır. E) Bizi öğrenmekten soğutanların dert yanmaya hakkı yok. 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Son derece doğal bir beceriyle, küçük pusulalar alıyorlar ya da reddediyorlardı. B) Yazıda mükemmele ulaşabilmek için birikimle ustalığı birleştirmek gerekiyordu. C) Kurumaya yüz tutmuş otlar kavurucu sıcağı emerek etrafa koku yayıyor. D) Birkaç yazıyla üne kavuşmak isteyenlere sanatın dik yokuşunu gösteririm. E) Okumak hayat boyu sürmesi gereken bir alışkanlığa dönüşmelidir. 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Bu kısa sevincin ardından gelen sarsıntı büyük bir şaşkınlık yaratır. B) Daha önce seni güldüren bir şaka, şimdi yaralayan bir alay olarak çarpar senin kulaklarına C) Seni yatıştıracak her sözü bir tuzak gibi görürsün. D) Daha önce tanık olduğum olayların bu kitapta olması beni daha çok bağlıyordu. E) Bir vakitler köle olduğunu gösteren o damga vurulmuştur ruhuna. 12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Ölülere ait anıları paylaşmanın tehlikeli hüznünü hissettiğimi hatırlıyorum. B) Evin arka tarafındaki dingin bahçede ölümün kederli yüzü karşılamıştı beni. C) Kitaplara elimi sürüyor, kokluyor, böylece sıkıntımı gidermeye çalışıyordum. D) Sevmekle yazmak arasındaki ilişkiyi hiçbirimiz tam olarak bilemiyoruz. E) Bizi bütün gerçeğimizle gören birinin sevmesi mümkün değildir. 13. Yazarların kadınlardan kesinlikle daha iyi bildiği tek gerçek de budur herhalde. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne – yüklem uyuşmazlığı B) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması C) Noktalama yanlışlığı D) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması E) Eş anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması 14. Basitin ve güncelin derinlerine iniyor, kulak verip, dikkat kesiliyor. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne – yüklem uyuşmazlığı B) Nesne eksikliği C) Dolaylı tümleç eksikliği D) Gereksiz sözcük kullanılması E) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması 15. Bu gelenekten kaçmadan ama saplanmaktan da kaçınarak şiiri yeniden üretmek istiyordu. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne – yüklem uyuşmazlığı B) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması C) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması D) Eş anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması E) Dolaylı tümleç eksikliği CEVAP ANAHTARI 1-E 2-D 3-B 4-B 5-B 6-E 7-C 8-B 9-A 10-A 11-D 12-C 13-D 14-C 15-E TEST-11 1. Yediklerimiz üzerinde durup incelemeler yapsaydık muhakkak ki ben onları, onlar da beni çok eleştirecekti. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Gereksiz sözcük kullanılması B) Noktalama yanlışlığı C) Dolaylı tümleç eksikliği D) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması E) Özne-yüklem uyuşmazlığı 2. (I) Bir sabah kahvaltı ederken şöyle deyiverdin: (II) "Bir gül istiyorum. " (III) Zaten pek çok gülümüz olduğunu söyleyerek karşı çıktıysam da sende yanıt çoktu. (IV) Ben yalnız bana ait olan bir gül istiyorum, ona bakmak, büyütmek istiyorum." (V) Ayrıca gülün yanında bir de tilki istiyordun. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 3. (I) Sabah yedide kahvaltısını etmiş, giyinmişti bile. (II) Saat sekiz buçukta köpek çiftliğinin kapısındaydık ama daha açılmamıştı. (III) Sen parmaklıkların arasından bakarak "Benimkinin hangisi olduğunu nasıl anlayacağım" diyordun. (IV) Sesinde müthiş bir sabırsızlık vardı. (V) Ben seni rahatlatıyordum. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 4. (I) Bunlar seni yıllarca izleyecek şeylerdir. (II) Korkma, sana ne vaaz vereceğim ne de üzeceğim. (III) Yalnızca bir zamanlar ikimizi sarmalayan ve son yıllarda yitirdiğimiz o içtenlikle, seninle biraz çene çalacağım. (IV) Çok uzun yaşadım ve pek çok kişi yitirdim. (V) Ve biliyorum ki ölüler yokluklarıyla keder vermezler, söylenemeden kalan sözler yüzünden keder verirler. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 5. (I) Doktor "Hiç aracı koymadan, içtenlikle konuşacağım sizinle" dedi. (II) Konuşuyordu, o konuşurken ben ona bakıyor ama dinlemiyordum. (III) incecik dudakları vardı. (IV) Ona kalırsa sağlık durumum o kadar kötüydü ki eve dönmeme bile izin vermeyecekti. (V) Bana hemşirelerin gözetiminde yaşayabileceğim birkaç pansiyonun adını saydı. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 6. Onlar patates kızartması, ben haşlanmış tavuk yiyordum. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Sözcüklerin yapısal yanlışlığı B) Öğe fazlalığı C) Aynı anlamdaki sözcükleri bir arada kullanmak. D) Anlamca birbirine karıştırılan sözcükler kullanmak. E) Özne – yüklem uyuşmazlığı 7. Biz, hayvanların yok olmasını bazen izledik, bazen de yardım ettik. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Gereksiz sözcük kullanılması B) İkinci cümlede özne eksikliği C) İkinci cümlede dolaylı tümleç eksikliği D) Birinci cümlede nesne eksikliği E) Eş anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması 8. (I) Doğru karar verme yeteneği her kapıyı açabilen altın bir anahtar gibidir. (II) Bu nedenle öykücünün kendi toplumunun tarihinden dünya tarihine, psikolojiden toplumbilime uzanan iyi bir genel kültürle donanmış olmalıdır. (III) Bundan sonraki bilgi kazanımı, onun doğru karar verme yetisini her gün biraz daha güçlendirecektir. (IV) Böyle bir nitelik öykücünün üreteceği öykülerin her satırında etkili bir yoğunluk olarak ortaya çıkacaktır. (V) Öykücü okuruyla doğru yönde bütünleşebilecektir. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Randevular verip gitmiyorlar ya da çok geç gidiyorlardı. B) Şarkının bir kısmını koro, bir kısmını da kendisi söylüyordu. C) O, deniz kıyısında şarkı söylerken sen bir sandala bineceksin. D) Bu türküler bizi rüzgârların erişemeyeceği bir dağa çıkarır. E) Bizi öğrenmekten soğutanların dert yanmaya hakkı yok. 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Son derece doğal bir beceriyle, küçük pusulalar alıyorlar ya da reddediyorlardı. B) Yazıda mükemmele ulaşabilmek için birikimle ustalığı birleştirmek gerekiyordu. C) Kurumaya yüz tutmuş otlar kavurucu sıcağı emerek etrafa koku yayıyor. D) Birkaç yazıyla üne kavuşmak isteyenlere sanatın dik yokuşunu gösteririm. E) Okumak hayat boyu sürmesi gereken bir alışkanlığa dönüşmelidir. 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) Bu kısa sevincin ardından gelen sarsıntı büyük bir şaşkınlık yaratır. B) Daha önce seni güldüren bir şaka, şimdi yaralayan bir alay olarak çarpar senin kulaklarına C) Seni yatıştıracak her sözü bir tuzak gibi görürsün. D) Daha önce tanık olduğum olayların bu kitapta olması beni daha çok bağlıyordu. E) Bir vakitler köle olduğunu gösteren o damga vurulmuştur ruhuna. 12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Ölülere ait anıları paylaşmanın tehlikeli hüznünü hissettiğimi hatırlıyorum. B) Evin arka tarafındaki dingin bahçede ölümün kederli yüzü karşılamıştı beni. C) Kitaplara elimi sürüyor, kokluyor, böylece sıkıntımı gidermeye çalışıyordum. D) Sevmekle yazmak arasındaki ilişkiyi hiçbirimiz tam olarak bilemiyoruz. E) Bizi bütün gerçeğimizle gören birinin sevmesi mümkün değildir. 13. Yazarların kadınlardan kesinlikle daha iyi bildiği tek gerçek de budur herhalde. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne – yüklem uyuşmazlığı B) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması C) Noktalama yanlışlığı D) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması E) Eş anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması 14. Basitin ve güncelin derinlerine iniyor, kulak verip, dikkat kesiliyor. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne – yüklem uyuşmazlığı B) Nesne eksikliği C) Dolaylı tümleç eksikliği D) Gereksiz sözcük kullanılması E) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması 15. Bu gelenekten kaçmadan ama saplanmaktan da kaçınarak şiiri yeniden üretmek istiyordu. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne – yüklem uyuşmazlığı B) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması C) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması D) Eş anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması E) Dolaylı tümleç eksikliği CEVAP ANAHTARI 1-E 2-D 3-B 4-B 5-B 6-E 7-C 8-B 9-A 10-A 11-D 12-C 13-D 14-C 15-E