Yunan Mitolojisinin ve Sophokles’in En Bilinen Tragedyası: ANTİGONE Antigone, eski Yunan mitolojisinde Thebai kralı Oidipus'un kızı ve Sophokles'in en büyük trajedilerinden birinin kahramanıdır. Sophokles’in M.Ö. 411 yılında yazdığı Antigone tragedyasında devlet yasaları ile Tanrıların kurallarının çatışması ve bunun sonucunda bireysel özgürlüge inanan Antigone’nin otoriteye karşı çıkışı ele alınır. Özünde bir tragedya olan Antigone, 19. yüzyıl ve aralarında Bertol Brecht ile Kemal Demirel’in de bulunduğu 20. yüzyılda yazılmış çok sayıda esere de konu olmuştur. onu ülkeden kovar. Bunun üzerine Polyneikes Argos kralına sığınır ve altı kumandanla birlikte Thebai önlerine gelerek kardeşine savaş açar. Aiskhylos’un “Thebai Önünde Yedi Komutan” (M.Ö. 467) tragedyasına konu olan bu savaşta iki kardeş birbirini öldürür. Krallık İokeste’nin kardeşi Kreon’a kalır. Oidipus tahtını kaybetmiştir ve Thebai’den sürülmüştür. Kızı Antigone’nin yol göstericiliğiyle Kolonos’a gelir ve burada ölür. Antigone babasını yalnız bırakmamış; ona hem destek, hem de kılavuz olmuştur. Kreon, yurdunu savunurken ölen Eteokles’e kahramanlara yakışacak bir cenaze töreni yapılmasını ister. Polyneikes’i ise kendi ülkesine saldırdığı için vatan haini ilan eder ve cesedin gömülmesini yasaklar. Manasız bir gurur ve ihtirasa kapılarak verdiği bu emir aslında toplumda yerleşmiş âdetlere aykırıdır. Fakat halk memnuniyetsizliğini dile getirmeye, Kreon’a karşı çıkmaya cesaret edemez. Oysa Antigone, cezası ölüm bile olsa kardeşlik vazifesini yerine getirmekte kararlıdır. Çünkü o, ‘her ölünün gömülmeye hakkı olduğuna’ inanır. Bir avuç toprağı kardeşinin ölüsü üzerine atarak sembolik bir gömme töreni yaparken görülür ve Kreon tarafından ölümle cezalandırılır. Antigone, diri diri bir kaya mezarına kapatılır. Kreon’un oğlu ve aynı zamanda Antigone’nin nişanlısı Haimon onu kurtarmaya gittiğinde Antigone’nin kendisini asarak intihar ettiğini görür. Haimon acı içinde kendini öldürür. Oğlunun ölümünü gören annesi de bunun acısına dayanamayarak intihar eder. Takip eden bütün çağlardaki tragedyalar gibi, Antigone de son derece kanlı bir finale sahne olur. Antigone, Oidipus’un ölümünden sonra iki kardeşi arasındaki lanetin korkusu içinde olduğu halde Thebai’ye döner. Eteokles ve Polyneikes babalarının bedduasına uğramamak için ülkeyi dönüşümlü olarak yönetmeye karar vermişlerdir. Fakat bir süre sonra krallığın paylaşımı sorun olur. Eteokles, sırası geldiği halde Polyneikes’e tahtı bırakmak istemez ve Sophokles’in Antigone tragedyası M.Ö. 411’de ilk kez oynanmıştır. Ancak, 20. yüzyılda dahi yeniden yorumlanan bir Yunan mitolojik tragedyası olmuştur. Hatta Fransız yazar Anouilh, II. Dünya Savaşı sırasında yazdığı Antigone adlı ‘kara oyununda’ Antigone’nin isyancı ruhu ile Hitler’e karşı oluşan direnci işler. Sophokles’in Antigone trajedisi Oidipus faciasının devamı niteliğini taşır. Oidipus, Laios’u babası olduğunu bilmeden öldürmüş ve yine bilmeden annesi İokeste ile evlenmiştir. Bu evlilikten Polyneikes ve Eteokles adında iki erkek, Antigone ve Ismene adında iki kız çocukları olur. Gerçeği çok geç öğrenen Oidipus, bütün hayatı boyunca kaçtığı kehanetin gerçekleşmiş olduğunu anlar ve âdeta yıkılır. Kendi gözlerini oyarak acısını unutmaya çalışır, ancak mümkün olmaz. Artık kör bir kraldır ve halkı tarafından da sevilmemektedir. Oğulları iktidarı elinden almaya kalkınca ikisine de lanet okur; iki kardeş birbirlerinin kanına gireceklerdir. 90 ACTUAL MEDICINE KASIM 2007