TAR 101 KARŞILAŞTIRMALI DÜNYA TARİHİ Dersi Veren: Yrd. Doç. Dr. Nurşen GÖK DERSE GİRİŞ On dört haftalık ders dört bölümden oluşacaktır. 1. BÖLÜM: İnsanlık Tarihinin Yüzde Doksan Dokuzu: Kökenler-Toplayıcılık ve Avcılık 2. BÖLÜM: Büyük Değişim: Prehistoryadan Tarihe-Uygarlığın Doğuşu 3. BÖLÜM: Erken imparatorluklar: Güneybatı Asya-Çin-Hint- Erken Roma-Part imparatorluğu- Avrasya Dünyası Etkileşimleri 4. BÖLÜM: Büyük İmparatorluklar: İslam İmparatorluğu vd. Her hafta için birincil kaynak okumaları yapılmaya çalışılacak. Doğrudan ders konuları ile ilgili belirli konular ve temalara dair kaynaklar tanıtılacak. Her haftanın son dersinde kısmen birincil kaynaklar yorumlanacak, kısmen haftanın ana temaları ve sorunları tartışılacak. Konularla ilgili tarihsel filmler veya belgeseller dönem boyunca öğrencilerle buluşacak. Kaynakça: Dersin arka planını oluşturmak üzere C. Ponting, Dünya Tarihi, 2.Basım, İstanbul, 2011 kitabı izlenecek- İkinci ana kaynak, j.Diamond, Çelik Mikrop ve Tüfek, TUBİTAK Yay., Ankara, 2001; ayrıca her ders ilgili konuya göre öğrenciye ek kaynakça verilecektir. HAFTALARA GÖRE DERS PROGRAMI 1. HAFTA DÜNYA TARİHİ NEDİR? Giriş: Dünya Tarihi Yazımında Yaklaşımlar Okuma Araştırma: Clive Ponting, Dünya Tarihi, 2. Basım, İstanbul, 2011, s.xiv, Dünya tarihi kitabı için lütfen şu soruları yanıtlamaya çalışın: Giriş bölümünde Yazar Dünya Tarihi yazımı için bize nasıl bir model öneriyor? Bu konuda siz ne dersiniz? Yazar Dünya Tarihi yazımında hangi tür yaklaşımları-modelleri reddediyor? Yazarın Dünya Tarihi için temel savı nedir? Yazarın bahsettiği tarihçiler arasında size tanıdık gelenler var mı? dikkatinizi çeken hangi tarihçi oldu? Özellikle Okuduğunuz metinde özellikle hangi noktalar dikkatinizi çekti? Yeni ne öğrendiniz? Daha önce bildiğinizi düşündüğünüz, ancak okuma sonrası hakkındaki düşüncenizi değiştirdiğiniz konular var mı? Dünya Tarihinde Yaklaşımlar Kusurlu yöntem her hangi bir birimi öne çıkaran bakış açısıdır. Bu şimdiye kadar Batı lehine yapılmıştır. Bu bakış açısına göre iyi ve ilerici ne varsa Batı bunlara örneklik etmiştir. Bu tür bakış açısı diğer toplulukların rolünü ve önemini görmezden gelir. Diğer bir yöntem, dünya tarihini bir dizi “uygarlık” etrafında yapılandırmaktır. Dünya tarihinin ana unsuru olarak uygarlıklara dayanır. Oswald Spengler, Arnold Tonybe, Pitirim Sorokin, David Wilkinson,William Mc Neill bunlar arasında sayılabilir. Wallerstein’ın “dünya sistemleri” yaklaşımı ekonomik ve sosyal tarihin rolünü önemsemeyen bir dünya tarihi yaklaşımın benimser. Avrupa merkezcidir. Uygarlıkçı Yaklaşımın sorunları: Bir uygarlığı neler meydana getiriyor. Kaç tane uygarlık var? Belirlemek zor. (Japon Uzakdoğu’dan ayrı mı?, Minos, Girit’te ayrı bir uygarlık mıdır? Yunan Uygarlığının habercisi midir? Hıristiyan yada İslam uygarlığı kendilerinden öncekilerin mirasçısı olmayıp ayrı mıdır? Hititler, Yahudiler gibi gruplar nasıl ele alınacak?) Toplum, küçük bir elit kesimin sorumlu olduğu “yüksek kültürün belli bazı özelliklerine dayandırılır. Edebi eserler, felsefe, din sanat sitilleri ön plandadır.Dünya tarihinde “uygarlıklara” vurgu yapılması, insanlık tarihindeki bu unsurlara büyük önem atfeder. Çin ve Batı kendi içinde farklı kültürler üretmiştir, ama daha yakından bakıldığında her biri kendi içinde de çok farklı kültür ve dillerden oluşur. Uygarlıkların zaman içinde aktarılan bir ruha sahip oldukları düşüncesi gerçeklik payı taşır. Ama bu bakış örneğin 19.yy.da Çin ya da Avrupa’nın 2000 yıl öncesine göre farklı olduğunu göz ardı eder. Zamanla ekonomik, teknolojik, sosyal gelişmelerin sonucu oluşan bir uygarlığı, binlerce yıl önce var olmuş olanla kıyaslamak doğru değildir.Bir uygarlığın sadece küçük bir parçası gerçekten uzun zaman dilimlerinin ötesine taşır. Uygarlığın sadece entelektüel özelliklerini vurgulayan Uygarlık yaklaşımı, İnsanlık tarihinin her biri kendi gelişme şekline sahip tüm alanlarını özellikle Sosyal Ekonomik Teknolojik Askeri Stratejik olanları ihmal eder. Clive Ponting Avrupa’nın 18.yy. ortasına kadar Avrupa’nın Asya’da bulunan toplumlarla, özellikle Hindistan ve Çin’le eşit bir konumda dahi olmadığını savunuyor. Batı Avrupa’nın ekonomik ve sosyal bakımlardan emsalsiz olduğu düşüncesi sadece Wallerstein’a ve mülkiyet hakkı kişisel girişim özgürlük varsıllığın yaratılması, biriktirilmesi ve serbest piyasa kapitalizmi temsili yönetim ve demokrasinin tüm yararları tüm bütün bunların Bir Avrupa mucizesi olduğunu iddia eden entelektüel karşıtlarına özgü değil. Ponting’e göre 19.yy. Avrupa’da başat olan görüşleri bir çoğunu Marksizm de yansıtır. Islah olmaz şekilde Avrupa merkezcidir. (ilkel komünizm, köle toplumu, feodalizm ve kapitalizm –komünizm izleyecek) Marks’ın önemi tüm insan toplumlarının sömürüye dayanmış olduğunu vurgulamasıdır. Clive Ponting Kitabı “Uygarlık” kavramını şu anlamda kullanır: Uygarlık kavramı ilk tarım toplumlarının üretici olmayanları-rahipler, hükümdarlar, askerler ve zanaatkârlarbeslemek ve daha karmaşık, yapısal ve hiyerarşik toplumlar yaratmak üzere kullanılabilecek bir ARTI ÜRÜN yaratmış oldukları olgusuna dayanır. Zaman içinde değişen şey artı ürünün niteliğiydi. Marks son aşamasına kapitalizm der ve bunu Avrupa’ya özgü olduğunu söyler. Ponting bu yaklaşımı reddediyor. Ona göre kazanç hırsı tüm toplumlar için geçerli. İlk büyük ölçeği Çin. Avrupa’da gerçekleşen değişim bu faaliyetlerin değil fosil yakıt enerjisine yönelmenin ve yeni endüstri teknolojinin gelişmesinin doğal özelliğinden kaynaklandı. 2.HAFTA İNSANLIKTARİHİNİN YÜZDE DOKSAN DOKUZU Kökenler Toplayıcılık ve Avcılık Okuma Araştırma: Ponting, s.3-35, Diamond,s.29-52 Zaman Çerçevesi: Gezegenimizde insan varlığı 2.5 Milyon Yıl Önce Afrika’da 1 milyon yıl önce İnsan Afrika’yı terk eder 400 bin yıl önce Asya ve Avrupa’da ilk insan varlığı yayılmaya başlar Örneğin Yarım Burgaz Mağarası Küçük Çekmece Gölü Yakınlarında Homo Erectus’un izleri görülmeye başlar. İnsanın Afrika’dan Çıkış Tezi- Cennet Bahçesi Kuramı Son araştırmalar tarafından kuvvetle destekleniyor Çok Merkezli Evrim kuramı Anadolu’da Homo Erectus İzleri DÖNEMLENDİRME Alet yapımındaki (teknolojideki) gelişmelere bağlı olarak insan varlığının geleneksel periodu: • Kalkolitik ( Taş/ Bakır Çağı), • Tunç Çağı, • Demir Çağı vb. • Bu geleneksel terminolojinin Sorunları: Alet yapımı teknolojisindeki değişiklik sosyal /kültürel/organizasyonel değişikliklerin göstergesi olmayabilir: Bronz Çağı zamansal tanımı bölgesel olarak farklılık gösterebilir. Avrupa Tunç Çağındayken artık Anadolu Tunç Çağı dışındadır. Dünya Çapında İklim Değişikliği esas Alternatif terminoloji: Kuvaterner Dönem (gezegenin tarihinin 4. Dönemi) Pleyistosen (1.6 milyon - 10.000 BP) Holosen (10.000 BP-günümüz) 3. HAFTA BÜYÜK DEĞİŞİM: ÇİFTÇİLİK Büyük Değişim: Tarımsal Dönüşüm ve Üretim Kalıcı Yerleşimler Neden Tarım? Çiftçiliğin etkisi Okuma ve Araştırma: Ponting, s.39-59; Diamond, s.93-149 Jared, Diamond, Çelik mikrop Tüfek, TUBİTAK yay, Ankara, 2009. Yerleşime Geçme Devrimsel Değil Evrimsel Bir Süreç Bu döneme ait tarih öncesi verileri analiz edip teoriler geliştiren uzman alanlar şunlardır: • Paleograflar, (eski el yazmacıları) • Arkeologlar, • Antropologlar, • Palaeobotanists,(paleontoloji, paleobiyolojinin branşı) • Palaeozoologists • Biyokimyacılar (DNA çalışmaları) İnsanlık tarihindeki iki gelişme - geri çevrilemez iki olgu: • Tarım • Şehir Bu gelişmeleri nasıl açıklayabiliriz? • Kalıcı yerleşim öncesinde tarıma bağlılık • Yerleşik hayat sitiline geçiş kalıcı meskenin ve mimarinin gelişimine yol açtı. • Neolitik dönemin ilk köyleri avcılık, toplayıcılık ve küçük ölçekte tarım deneyimine güveniyordu • Tarımsal dönüşüm ve tarıma tam güvence Neolitik dönem boyunca yayaş yavaş M.Ö. 10.000-6.000 arasında gelişti. İnsanlar 1 milyon yıldan daha uzun süre yiyeceklerini doğal ortamdan toplayarak ve hayvanları avlayarak küçük gezgin gruplar halinde yaşadılar. Kaynaklar izin verdiğinde daha büyük gruplar haline geldiler. Zengin besin kaynaklarına bel bağlayabildiklerinde yarı yerleşik hale geldiler. Son Buzul çağının (tepe noktası M.Ö. 20.000) yaklaşık M.Ö. 10. 000’de son bulmasıyla bu istikrarlı ve dengeli yaşam biçimi değişmeye başladı. Dünyanın her yerinde insanlar yavaş yavaş bir yere yerleşmeye, bir yandan az sayıda hayvan ehlileştirirken, toplanan bitkilerin yerini özel olarak ayrılmış küçük toprak parçasında yetiştirilenler almaya başladı. • (Son buzul çağının sonuna yani M.Ö. 11.000 yılına kadar (günümüzden 13 bin yıl öncesi) bütün kıtalardaki bütün halklar avcılık ve yiyecek toplayıcılığı ile geçindiler. Jared Diamond, Tüfek Mikrop ve Çelik, TÜBİTAK yay.., 2002, s.5. • Tarih öncesi halklar yiyecek üretimine farklı zamanlarda geçtiler. Bazı halklar (örneğin Avusturya yerlileri) ise hiç geçmediler. Diamond, s.94. Yiyecek üretiminin başladığı merkezler. Soru işaretleri söz konusu merkezleride yiyecek üretiminin gerçekten başka merkezlerden etkilenmeden başlayıp başlamadığını yada Yeni Gine’deki gibi ilk tarım bitkilerinin neler olduğu konusundaki belirsizlikleri gösteriyor. Jared Diamond, Tüfek Mikrop ve Çelik, TUBİTAK yay.., 2002 10.000 yıldan daha kısa zamanda bu yeni yaşam biçimi tüm dünyaya yayıldı. • Toplayıcı avcı gruplar giderek çiftçilerin kullanmadığı verimsiz topraklara atılmaya başladı. Tarım insan ihtiyaçlarına cevap veren seçilmiş bitki ve hayvan türlerinin evcilleştirilmesi anlamına gelir. • Kalıntılarının Türkiye’de tarımın yavaş gelişimini gösteren (toplanan tahıl örnekleri ve avlanan hayvanların kemiklerinin kalıntılarıyla birlikte) kalıcı yerleşim örnekleri şöyledir: • Çayönü (Diyarbakır): Bereketli Hilal ve Toros ve Zagros Dağlarının yüksek tepelerinde, tarım ve erken köy hayatının gelişme kökeninin araştırmak için Türkiye'nin ilk disiplinler arası ortak projesi. Site tarım güven ve mimari gelişimi [İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı ve Chicago Üniversitesi Oriental Enstitüsü, Profs tarafından ortaklaşa yönettiği Projesi kademeli değişim izlemek için izin Neolitik dönem yerleşim ardışık seviyeleri oluşmaktadır. Halet Çambel ve Robert Braidwood] Nevali (Urfa): komün kutsal bina ile birkaç ayaklı, dikdörtgen binalar [Alman Arkeoloji Enstitüsü Proje, Prof Harald Hauptmann tarafından yönetilen] oluşan Çanak Çömleksiz Neolitik topluluğun köyü Göbekli tepe (Urfa): bölgesel ölçekte, [Dr Klaus Schmidt tarafından yönetilen Alman Arkeoloji Enstitüsü Projesi] araştırılması gereken en son site belki avcılar ve toplayıcılar için kutsal sitesi • Tarımın benimsenmesi insanlık tarihindeki en temel değişimdi ve bizim uygarlık dediğimiz her şeye ve bilinen insanlık tarihine yol açtı. Neden Tarım? Şartlarına uyum sağlanmış her zamanki yaşam biçiminde neden bu değişim oldu.? Toplayıcı avcı gruplarla yapılan çalışmalar bu insanların yaşamının nispeten rahat olduğunu göstermiştir. Yiyecek az bir gayretle sağlanıyordu. Dengeli besleyici gıda sağlanıyordu. Serbest zaman eylemleri için bol vakit vardı. Tarım bazı dönemlerde çok çaba ister. Daha verimli olmasına rağmen az sayıda besine bel bağlar. Hırsızlığa açık. Kötü geçen mevsim açlık demek. Bununla birlikte tarım tüm dünyada tercih edildi. Kilit merkezler Güneybatı Asya Çin Mezopotamya Mezo Amerika Andlar Afrika Güney Doğu Asya’nın tropik bölgeleri Neden tarım? Tarımın sağladığı avantajlar, uyum sağlamak zorunda kalınacak derecede açık mıydı? Basit açıklamaların dünyanın her yerindeki her vakıa için geçerli olmayacağı kesin gibi görünüyor. Bir Teori: Avcı toplayıcılar sömürecek yeterli yer bulamayacak seviye gelindiğinde zorunlu olarak emek verdikleri tarıma geçti. Bu teori Güneybatı Asya gibi yoğun nüfuslu bölgeler için doğru olabilir. Mezo Amerika için doğru görünmüyor. Eski Bir Teori: Geçmişte neolitik devrim, çömlekçiliğin keşfi ev ilk küçük kentlerin gelişmesiyle ilişkilendirilmişti.. Yine de insan grupları tarımı benimsemeden de yerleşik olabilirler.(örneğin Deniz kaynaklarından geçinen Pasifik sahilindeki Amerika yerlileri. Diğer gruplarda çanak çömlek yapımı olmamasına rağmen yerleşme vardı.) İlk çanak çömlek de Comon toplayıcı ve avcıları tarafından M.Ö. 10.000 dolaylarında Japonya’da üretilmişti. 10.000 yıl boyunca bir parça bile tarım olmadan yaşamaya devam edildi. Tarıma geçilmesine dair değişimler devrimci değildi. Süreç binlerce yıl sürdü. Asgari geçim ve yaşam biçiminde sadece çok küçük değişikliklerle bir nesilden diğerine devam etti. Hiçbir grup tarımı icat etmeye girişmedi. Değişimin en önemli yanı kastonyola etkisiydi. Değişim olunca artık geri dönüşüm yaşanamıyor?! Gruplar daha fazla yiyecek üretimiyle sonuçlanan değişimleri benimsediğinde, nüfus daha verimsiz yiyecek elde etmenin verimsiz yollarına geri dönmeyi zorlaştıran çoğalmaya yöneldi. Son çalışmalar Tarımın geçmişten ani bir kopuş olarak değil, insanlar, hayvanlar, bitkiler arasındaki etkileşimin artışını içeren uzun bir evrimsel sürecin parçası olarak görülmesini içeriyor. 30 bin yıl öncesinden itibaren Avrasya’daki grupların sadece karşılaştıkları sürüleri gelişigüzel avlayan avcılar olmadıkları açık. (Sürüyü sıkıştırıyor, dişi olanı değil erkek olanı öldürüyor. Bu insanlara avcı değil çoban denilebilir). Bu evreler geniş ölçekli artıma yönelen aşamalar olarak görülebilir. (Tarımı benimsemeyip deniz ürünleri ile beslenen Pasifik kıyısı Amerika yerlileri gibi yerleşik olanlar da var.) Doğal ortamdan toplanan kabuklu meyveleri tohumları işlemden geçirme teknolojisinin tamamı (değirmen taşları, havanlar havanelleri) tarımın gelişmesinden 20.000 yıl önce uygulanmaktaydı. Tarım o zamana kadar ilk kez benimsenmiş olmakla beraber süreç durmadı. Yeni ürünlerin evcilleştirilmesine devam edildi. Dünyaya yayıldı. Evcilleştirilme sonrası ikincil ürünler (süt, süt ürünleri) için binlerce yıl beklendi. Tarım devrimi bin yılda tamamlandı – bin yıl sonra 2-3 bin kişilik kalabalık köy topluluğu haline gelmişlerdi. James.C.Daves, İnsanın Hikayesi, İş Bankası yay, 2009, s.13. Farklı kıtalardaki halkların çiftçiliğe ve hayvan yetiştiriciliğine geçip geçmeme yada geçiş zamanlarındaki coğrafi farklılıklar, bu halkların yazgıları arasındaki benzemezliği büyük oranda açıklar. Diamond, Tüfek Mikrop ve Çelik, 2002, s.95. Farklı zaman dilimleri ve süreçlerle birlikte evcilleştirilmiş hayvan ve bitkilerin çeşitliliği, insanlık tarihindeki en temel değişimi bölgesel temelde incelemeyi en iyi duruma getiriyor. • Yiyecek üretimi beş bölgede sıfırdan yöresel bitkilerin bazen de hayvanların evcilleştirilmesiyle başladı. • Başlama şekil ve tarihleri birbirinden farklı • Bereketli hilal başı çekiyor GÜNEYBATI ASYA: Levanttan başlayarak güneydoğu Türkiye boyunca İran’da Zagros dağlarına kadar uzanan bölge 4.HAFTA UYGARLIĞIN DOĞUŞU Uygarlık Mezopotamya: Uygarlığın kökenleri Antik Mısır İndus Vadisi Okuma ve Araştırma: Ponting,s.60-94; Gılgameş Destanı. İlk çiftçi toplumlar tarafından üretilen artı ürünün anlamı, neredeyse tüm toplumların daha hiyerarşik ve dengesiz olmalarıydı. Reisler ve dini otoriteler artı ürünün büyük bir kısmını kontrol ediyor ve temelde kendi önceliklerine göre bölüştürüyorlardı. Toplumları içinde yer alan insanlar üzerinde daha çok kontrol kullanıyorlardı. Diğer gruplarla da arazi egemenliği ve su kontrolü için çatışmaya giriyorlardı. Bu gelişme düzeyinde toplumlar binlerce yıl dünyanın hemen her yerinde var oldular. Son 1000 yıla kadar Avrupa’nın büyük bölümünde MS 1600’e kadar Avrupalılar tarafından yıkılana kadar Kuzey Amerika’da 19. yy. sonlarına kadar Afrika’nın bazı bölgelerinde Bazı toplumlar bir avuç yörede, dış etkiler olmaksızın, daha ileri giderek zorba devletlere dönüştüler. Bizim uygarlık dediğimiz kurumları, örgütlenmeleri ve kültürü yarattılar. Bu süreç insanlık tarihinde en fazla altı kez ortaya çıktı. Mezopotamya İndus vadisi Çin Mezo Amerika Orta Andlar Mısır ise Mezopotamya etkisine rağmen bu kategoriye dahil edilir. Bu toplumlar bazı özellikleri nedeniyle ayırt edilebiliyordu: Başlıca kentlerde yaşayan, vergilendirme ve haraç kuralları yoluyla halkın geri kalanına karşı güç kullanan, üretken olmayan binlerce kişiden oluşan (rahip, hükümdar, memur, zanaatkâr, asker) grubun beslenmesi. Kentlerde görkemli tapınaklar, saraylar, tahıl depoları gibi kamu yapıları. Ekonomik ve sosyal bakımından erken çiftçi gruplardan daha karmaşık yapı. Kendilerine ait bölgesel sınırlar Kayıt tutmak için geliştirilmiş yazı (çoğunluğunda) Bu değişimler her toplum tarımı benimsediğinde kendiliğinden işleyen süreç değildi. Uygarlığı meydana getiren etkenleri birbirinden ayırmak zor. Mezopotamya: Dicle ve Fırat nehirlerinin taşkın ovası Çin: Sarı Irmak ve Yangtze nehirleri çevresindeki gelişmeler İndus Vadisinde : Harappa Uygarlığı Mısır: çok dar Nil nehri ve onun taşkınlarına bağlı Peru: ilk uygarlıklar dar sahil vadilerinde, aradaki çöllerle birbirlerinden izoleler Orta Amerika: körfez sahili ve tropik cangıllar (hiç konuksever değil). Teknoloji bu değişimlerin merkezinde yer almamış görünüyor. Madenlerin ilk kullanımları uygarlığın gelişmesinden sonra geldi. Amerika’daki uygarlıklar nerdeyse hiç maden kullanmadı. İlk kentlerin kurulması değişimin nedeni değil sonucu. Tek başına hiçbir neden “uygarlık” a yol açan karmaşık, sosyal, ekonomik, siyasi değişimleri açıklayamaz. İlk çiftçilerin üretkenliği çok düşük. Önemli bir yiyecek artışı mümkün değil. O halde kritik değişim toplumun örgütlenme biçimine bağlı. Bu toplumlarda güç ve otorite düzeyleri birkaç bin yılda dramatik şekilde yükseldi. En önemli etkenler çiftçiliğin gelişimindeki gibi kastonyola ve geri bildirimdi. Bir kez adım atıldı mı geri dönmek zor ve toplumun bir kesiminde meydana gelen değişikliklerin başka bir yerde, daha da büyüyen bir döngü içinde daha fazla değişim üreten, önemli etkileri oluyordu.(Pointing, s. 61) İhtiyaç fazlası yiyecek, dini faaliyetleri ve toplumda sınırlı derecede düzen sağlayan lideri desteklemek üzere gönüllü olarak verilmiş olabilir. Ancak evrim geçirip daha kompleks hale geldikçe iç baskının seviyesi daha çok arttı. Artı ürünün çiftçi olmayanlara paylaştırılmasını sağlayan Ekonomik İdeolojik Askeri Siyasi kurumlar ve güç tipleri ortaya çıktı. Dengesizlik arttı. Bazıları toprağı, bazıları dini, askeri, siyasi gücü elinde bulunduruyordu. Bu sürecin çok önemli parçası diğer gruplarla girişilen savaşlardı. liderliğe, askeri güce ihtiyaç vardı. Önemli görülen dini işlevler yerine getiriliyordu. Evrim süreci sonunda bu uygarlıklar daha karmaşık iç örgütlenme, otorite düzeylerini ve dengesiz kaynak paylaşımını içeren devletler tarafından farklı kılındılar Mezopotamya M.Ö. 3000’de ilk uygarlığın ortaya çıkışı için uygun aday değil. Belki de zor koşullar yerleşmenin başlangıcından itibaren daha büyük ölçüde sosyal örgütlenmeyi dayattı. Suyun denetimi depolama ve sulama yapılması merkezi bir devleti değil ama çiftçi toplulukları arasında nispeten yüksek düzeyde bir iş birliğini gerektiriyordu. (Geniş akraba topluluk örgütlenmesi). Asıl gelişmeler Güney’de Sümer olarak bilinen bölgede. M.Ö. 4000 dolaylarına tarihlenen ilk yerleşim yerleri Eridu, Usayla, Ur (kazı yeri nedeniyle Obeyt olarak adlandırılan bölge) Eridu en geniş tapınağa sahip. M.Ö. 4500’de Güneybatı Asya’da yer alan Çatalhöyük gibi ilk kentlerin nüfus büyüklüğüyle aynı. Tapınaklar çeşitli toplulukların kimliğinde belirleyici ama mezarlar sosyal tabakalaşmayı henüz göstermiyor. Eridu Tapınağı Balage Balogh (The Bible illustration blog) tarafından ön görülen Eridu ve bugünkü Eridu http://www.youtube.com/watch?v=c__KltEH-vw&feature=related (Youtobe Sümer) Uruk: Uygarlığın geliştiği kilit dönem M.Ö. 4000-3000 arasındaki bin yıllık dönem. İlk defa radikal olarak farklı toplum yaratan eksiksiz bir dizi yenilik bu dönemde gerçekleşmiştir. Topraktan elde edilen “artı ürün” yönetici grubun varlığına olanak sağlayan bir vazgeçilmez Artı ürün yakın yerlerden hammadde temini için takas ediliyor. Uzmanlaşmanın artması sınıflaşma ve toplum içinde dengesizlik Elit tabaka hızla büyür. Kentlerde yaşar. Dini otoritenin yanında, din dışı lider, ordu savaş Toplumu yönetip işletmeye yardımcı olması için okur ayzar memur sınıfı Madenleri kalıba dökmenin ilk adımları. Bu gelişmeler Sümerin en önemli kenti haline gelen Uruk’da izlenir. M.Ö. 3600 zigurat denilen devasa tapınak. M.Ö.3400 ilkel yazı. İlk Hanedanlık M.Ö. 3000-2300 arasındaki dönem ilk hanedanlık olarak bilinmekte Uruk ileri gitmekle birlikte M.Ö.3000 dolaylarında yiyecek için yerel halklarına bağımlı, savunma duvarlarıyla çevrili bir dizi kent devleti var. Toprak ve su -yaşamın kaynakları üzerine bitmez kavgalar.( M.Ö. 2500 dolayları LagaşUmma arası 150 yıl süren anlaşmazlık) M.Ö.1800 Sümer krallık listesi, destansı kentler arası hakimiyet dokusu hakkında bilgi edinmek imkansız. Ancak dünya üzerindeki ilk uygarlığın nasıl yürüdüğünü oraya koyan yeterli kanıt kalmış durumda. Krallardan bazıları Kiş unvanına sahip Tapınak arşivleri. Her kentin tanrısı var. Saray “lugal”in yani yöneticinin konutu. Bazı yerlerde tapınağın bir bölümü. Kentlerin akrabalık temeline dayalı yaşlılar kurulu tarafından yönetildiğine dair kanıtlar var. Yöneticinin temel işlevi savaş lideri olmaları ve bu muhtemelen din dışı yöneticinin ortaya çıkmasında başlıca etmen (Pointing s. 66) Yönetici başlangıçta bir süre savaş lideri olmuş olabilir (belki bu kurul tarafından seçiliyorlardı). Ancak 2600’de yöneticilik soydan geçiyordu ve yöneticiler artık hükümdar olmuşlardı. Otorite sembolleri: şapka (taç) bir sopa (asa) sandalye (taht) Savaşın Sümer kentlerinde önemli yeri var (silindir mühür, Lagaş’ın akbaba steli (2450) Ponting, s.67. Savaş malzemesi: ordu piyade. Balta, keser, deri kalkan, mızrak. Bakır bronzdan keskin kenar elde edilecek kılıç yok, ilkel hançer kullanılıyor. Yönetici eşek tarafından çekilen araba sahibi olmakla beraber bu tamamen bir statü sembolü. Savaş esnasında yönetici de yaya. Toprağa bağımlı kentler işgale karşı savunmasız. Kuşatmada kullanılan koç başları, kuleler savaşın temel unsuru. Mezopotamya: yayılma fetih: Ticaret İlk imparatorluklar M.Ö.2400 dolayı gücün tek elde toplanmasına yol açtı. Önce Sümer kentleri: Ur, Uruk, Umma hükümdarı tarafından 2350’de ele geçirildi. Umma hükümdarı Kuzey Mezopotamya ve Akdeniz’e yayıldı. Sümer’de ilk dış etki ve dünya üzerinde ilk imparatorluğun kurulduğu an. Sümer Akad kralı (Sami) Sargon (gerçek kral-meşru kral anlamında demek ki değil) tarafından fethedildi.2340-21599 Torunu Naram-Sin 2260-2223 imparatorluğu merkezileştirmek için çaba gösterdi. Ağırlık ölçüsü standartlaştı. Sami dili egemendi. Akadlı elit vali olarak atandı. Yerliler nadiren vali olarak atanıyorlardı. Naram Sin, kendini Akad Tanrısı olarak ilan etti. Yöneticinin muzaffer savaşçı, fatih rolüne daha fazla yapılan bir vurgu. M.Ö.2200 Paralı göçerler Guttiler yönetimi ele geçirdi. Üçüncü ur Hanedanlık dönemi (2112-2000) 2112 Ur valisi Namnu yeni bir hanedan kurdu (100yıl) .Ticari bağlar yeniden kuruldu. Sümer rönesansı denilmekle birlikte Gutti mirası rededildi. Akadca devam etti. Göçebe diğer paralı askerlerce ele geçirildi : Amoritler Üçüncü Ur döneminden elimize geçen bir hayli belge 1000 yıl içinde ortaya çıkan hayli karmaşık bu dünyanın anlamlı resmini bize sunar. Mısır Uygarlığı Nil vadisinde uygarlığın ortaya çıkmasına yol açan süreçler Mezopotamya’dakinden daha geç başladı, ancak daha yoğundu, Ponting, s.75 Bir çok bakından farklı olmakla beraber, her iki uygarlık da, büyük ölçüde halk kitlesini sömüren küçük bir elit tabakanın sosyal ve siyasal baskısı üzerine kurulmuştu. 'Nomes' Sistem: (Yunanca nomos = ilçe, il) Köyler, kraliyet siteleri ve küçük kasabalarda yerel bir valinin kontrolü altında bölgesel idari birimler halinde gruplandırılmış. Keyfi Bölünmeler. Birleşme: A= Beyaz taç (Yukarı Mısır) B =Sais ve Butto’nun Kırmızı Tacı (Aşağı Mısır) C= Topraklarının tamamı üzerinde kuralı belirtmek için Kombinasyon Taç Mezopotamya Kronoloji: • Geç Uruk Dönemi 3300-3000 • Erken Hanedanlık Dönemi 2900-2300 Mısır Kronoloji: • Hanedanlık Öncesi (c. 4650-3150) • Erken Hanedanlık Dönemi 1 +2 (m.ö.3050-2686) • Eski Krallık Hanedanları 3-6 (m.ö.2686-2181) İmhopet Coser’in danışmanı: mimar, hekim, kamu yöneticisiTarihte ilk büyük adam İndus Uygarlığı Basamaklı Piramit (Firavun Coser’e ait) M.Ö. 2300 Dünya üzerindeki üçüncü gelişme bölgesi. Yazısı deşifre edilmedi. M.Ö. 2600 karmaşık toplum ortaya çıktı. Harappa Mohenjo-Daro Güney’de Mohenjo-Daro, Kuzeyde Harappa yerleşmeleri. Sanat ve mimarileri benzeşiyor. Büyük denetim kurulmuş olabilir. 1000 yıl sonra kent yaşamı kuzey Hindistan’a GANJ Vadisi’ne kaydı. İndus Uygarlığı yazısı henüz okunamadı 5. HAFTA AMERİKALAR VE PASİFİK: İZOLASYON Mezo Amerika Teotihuacan Mayalar Aztekler Peru ve Andalr İnkalar Pasifik Okuma: Ponting, 95-121 Teotihuacan Kenti. Aztekler öncesinde kurulan uygarlık Teotihuacan Kenti’nde Ay Pramidi ve ölüler yolu Teotihuacan Kenti’nde bulunan heykelcik ve masklar Aztek Tapınağı Aztek uygarlığı: 14-16.yy.larda bugünkü Meksika bölgesinde yaşamış olan bir Orta Amerika halkı 1521’de Cortes’in ordularına teslim olundu. Mayalar Bir Orta Amerika uygarlığı olan Maya uygarlığı, binlerce yıl boyunca Meksika'nın güneydoğusundan, Honduras, El Salvador ve Guatemala'ya kadar uzanan Mezoamerika bölgesinde hüküm sürmüştür. MÖ 600 dolaylarında yükselişe geçmiştir. İspanyol işgaliyle sona erme sürecine girmiştir. Maya uygarlığı birçok bakımdan sona ermişse de, yaygın inanışın aksine Mayalar yok olmamışlardır, hâlen bu ülkelerde yaşamakta ve Maya dillerinden bazılarını konuşmaktadırlar Maya Tapınağı İnka Medeniyeti (11. yy) 6.HAFTA ARA SINAV 7. HAFTA Erken İmparatorluklar M.Ö. 2000-M.S.600 Erken Avrasya Dünyası: Avrasya Toplumları-Göçebe Dünyası- Etkileşimleri Etkileşim (M.Ö. 2000-1000): Güneybatı Asya –Hint Avrupalılar- Emperyal Çekişme: güneybatı Asya: Hititler Kasitler ve Asurlular- Ege’nin Uygarlığa Katılması- Çeperde Avrupa-Çin Okuma: Ponting, s.125-169. Tartışma: Hitit Krallığının ortaya çıkışı Telepinus Fermanı Telepinus Fermanı: İktidarın kime geçeceğine dair hukuk metni: Birinci dereceden (esin) oğlu olan prens, kral olsun! Eğer birinci (eşten) bir [pre]ns yoksa kim ikinci dereceden (eşin) oğlu (ise) kral o olsun! Eğer (yine) de bir prens (ve) erkek çocuk yoksa kim birinci dereceden(esin) kızı ise ona bir içgüveysi alsınlar ve kral o ol[sun!]” Hititlerden Önceki Anadolu Halkının Evlilik Hukuku Kulsia ile evlendi. Ev her ikisinindir. Fakirleşirlerse, zenginleşirlerse her ikisi için(dir). Eğer Abarasna Kulsia'yı bırakırsa evi her ikisi taksim edecekler. Öldükleri zaman evi ve alacaklar "Lâqipum kızı Hatala ile evlendi. Memlekette ikinci bir zevce alamaz, şehirde (yani Asufda) bir qadistum ile evlenebilir,,. "koca ve karı birbirlerini bırakırlarsa beşer mina gümüş tartacaklar,, (Kültepe Kazılarından, Sümerolog Dr. Emin Bilgiç, “Hititlerden Önceki Anadolu Halkının Evlilik Hukukunun Orijinal Tarafları” Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, Cilt: 9 Sayı: 3, Ankara, 1951, Sayfa: 227-250) Ön Bilgi: M.Ö. 2000 Mısır, İndus vadisi, sonra Çin ilkel devlet ve imparatorluklara evrildi. 3000 yıl boyunca uygarlık yayıldı. Yeni devlet ve imparatorluklar ortaya çıktı. • • • • İlk tarımsal toplumların dayattığı koşullar M.Ö. 1000’de Çin tarafından aşıldı. Sorun verimlilik düzeyinin azlığı. Sosyal, ekonomik, ulaşım zorlukları içinde imparatorluklar kırılgan. M.Ö. 2000’den sonra 1000 yıl (bronz çağı) imparatorluklar arasındaki ortak ritim fark ediliyor. Babil’in büyümesi(m.ö. 200-1750), Mısır’ın gücünü sağlaması-Mezopotamya'da iç sorun (m.ö. 1750-1500) körfez ticaretinin gerilemesi İndus uygarlığının sonu gibi. İlk imparatorlukların sorunları özellikleri: • Nüfus yavaş artıyor • Teknoloji ve ilerlemeye dayalı ilerleme az • • • • • Her toplumda küçük elit tabaka köylüden farklı yaşıyor. Dili çoğu kez farklı.Kira, vergi, haraç, iş gücünü çekip alıyor. Elit kentte yaşıyor. Ezici çoğunluk tarım. Kentler m.s. 6.yy Çinin kanal yapımına kadar su kenarında. Demek ki ulaşım sorunu var. Ordu için yapılmış yol dışında ulaşım yetersiz. Gemicilik zayıf. Ticaret elite yönelik.Tüccar sosyal açıdan değersiz Erken imparatorluklar aynı aşamaları izliyorlar yetenekli lider fetih ve yayılma. Yayılmada güçlü doğal engeller var. Bir süre bazen uzun süre düzen ama nihai kaçınılmaz son çöküş. İlk hükümdarların üç ana sorunu: • Adamlarını nasıl ödüllendirecek. • Fethedilen topraklar nasıl kontrol edilecek • Ordu nasıl beslenecek. • Ponting, s.130 Erken İmparatorlukların hiç biri Avrasya’yı tamamen kontrol edemiyor. Mesafeler uzun. Bölgesel imparatorluklar var. Üç Kilit bölge (her biri uygarlığın ilk çekirdeğini oluşturan) • Güneybatı Asya (Mezopotamya-Mısır) • Hindistan (Ganj Nehri ovası-İndus etkisi kayboldu) • Çin (Yatzke ve Sarı Irmak) Ticaret çeper bölgede önemli siyasi birimler ortaya çıkardı. Yerel hükümdarlar ticareti kontrol edip güç kazandı. Uygarlık yayıldı. • M.Ö. 15000 Yunanistan • M.Ö. 1000 Doğu Rusya • Benzer şekilde Çin’de iki ırmak arasından Güneye • Hindistan, üç bölge: Kuzey Ganj ovası, dekkan yaylası, En güneydeki devletler. Maurya, Gupta, Babür dışında kıtanın tamamına hükmeden devlet yapısı ortaya çıkmıyor. (132) • Daha kuzeyde Orta Asya’daki devletler: Baktriya (amuderya civarı), Sogdiya, Fergana, Harezm, Kaşgar: Batı’da İran,İndus, doğu’da Çin’le bağlantılı. Güneybatı Asya-Çin arasındki ticarette önemli rolü var. • Ponting, s.133 • • • • • Mücadele üç yolun kontrolü için 16.yy’da her üçüne sadece devamlı olarak Osmanlı hakim olur. Akdeniz’i Hint ticaret merkezine bağlayan Nil ve Kızıl deniz koridoru. Suriye’nin Akdeniz sahilinden Kuzey Mezopotamya’ya (Menphis, İskenderiye, Kahire kontrol ediyor her biri imparatorluk başkenti) oradan biri körfeze aşağıya, Hint okyanusuna diğeri Orta Asya’ya giden yol. Ege’den Çanakkale boğazını geçerek Karadeniz’e ve oradan da Orta Asya’ya çıkan karayolu (Troya önemli ancak Konstantinopolis-İstanbul bu yola hakim oldu. Pointing, s.133 Hititler Tunç Çağında Anadolu Terminoloji Kaniş, Karum, Vabartum (karumlara oranla daha küçük çaptaki ticari merkezler bulunur ve bunlara "vabartum" adı verilirdi) Hattuşa, Hitit, Hatti Sosyal tabakalaşma Kara-senet tablet Contalar ve mühür baskıları Şimdiye kadar keşfedilen Okuryazarlık yok. Bu nedenle dil / ler bilinmemektedir Hayat çoğunlukla köylerde yer alır Yerleşim hiyerarşilerinin başladığı büyük merkezler mevcut = Yerleşim ağı Sosyal tabakalaşmanın artışı / yerleşim ve mezarlıklarda yansıyor Anıtsal yapılarla Siteler yani Troia, Beycesultan, Kaniş belirmeye başlar Kentler sur duvarları ve kuleleri ve kapısı yolu var Kuru Tarım Hayvancılık (koyun, keçi) Metal işleme (bronz, bakır, gümüş, altın, elektrum Bazı bölgelerde uzun mesafeli ticaret Yönetim: mühürler ve mühür baskıları Örgün Mezarlık Karmaşık ikonografi İnandık vazosu: Betimleme Nesne nedir, neye benziyor, ne için yapılmış, hangi döneme aittir? Nerede yapılmıştır, nerede bulunmuştur, neden bu adı almıştır? Çözümleme Nesne nasıl yapılmıştır, kim yapmış olabilir, nesne nasıl kullanılmıştır, nesnenin üzerindeki motifler ne anlatıyor? • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • 1. friz: sağdan sola: Tören için çanak çömlek hazırlayan erkek figürü Bir sunağın iki tarafında oturan iki tanrı figürü Lir çalan erkek figürü, lirin üst uçları ördek alt uçları aslan figürlü Karşılıklı ayakta duran ve dua eden iki figür (rahip ve rahibe) Kaide üzerinde duran ve tören için hazırlanmış üç adet kap (amphora) bunlar 3. frizde kullanılanlarla aynıdır ve tören için hazırlanmıştır Tören için yiyecek hazırlayan kadın 2. friz Kaide üzerinde boğa heykeli(fırtına tanrısını sembolize eder) Sunağın üzerinde diz çökmüş kurbanlık boğayı hazırlayan erkek Elinde hançer tutan ve boğayı kurban etmeye hazırlanan erkek Elinde kulplu kapla boğa kanı sunan diğer eliyle dua eden küpeli erkek (rahip) lir çalan erkek Bir eliyle dua eden ve geriye uzattığı eliyle üç erkeği törene getiren erkeke (baş rahip) figürlerden üçüncüsü bir ritön tören kabı taşımakta Ellerinde sunak taşıyan erkek figürleri Taburede oturan elinde kadeh tutan tanrı Sunak Elinde gaga ağızlı kapla tanrıya içki sunan (kap mabettekiyle aynı) küpeli erkek (rahip) İki eliyle lir çalan erkek liri alttan tutan küçük figür 3.friz Nakışlı ve ağaçtan ayaklı kutsal izdivaç yatağında oturan tanrı ve tanrıça. Tanrıçanın elbisesi siyah, iç çamaşırı daha ince, ayakkabısı kırmızı, tanrının elbisesi krem renkli Yatağın önünde sunak ve büyük sunak • • • • • • • • • • • Kerpiçten yapılmış mabed ve çatısında duran saz çalan erkek, birisi çalpara çalan iki kadın figürü Ellerinde kılıç tutan iki erkek. Mabede ilerleyen alayı takip ediyorlar. Bunlar kılıç tanrısı. Lir çalan erkeke ve arkasından törene hediye getirenler. 8ağır tabla üzerinde hediyeler ve asa) Çalpara çalan tören alayına katılan iki figür 4. friz Çalpara çalan kadın Saz çalan küpeli erkek Çalpara çalan küpeli kadın Biri büyük biri küçük (havada) akrobat Çalpara çalan kadın lir çalan erkek 1. Friz Lütfen Frizdeki resimleri inceleyerek aşağıdaki soruları cevaplayınız: 1-Bu firizde ne görüyorsunuz? Gördüğünüz figürleri tanımlayınız. 2-Bu firizden Hitit figürüne ilişkin neleri öğrenebiliriz, neleri öğrenemeyiz? Bu firizde görülen kültür unsurları bugünkü kültür unsurlarına benzemekte midir? Neden? 8.HAFTA ERKEN İMPARATORLUKLAR (Devam) Genişleme (M.Ö.1000-200): Demir Teknolojisi- İlk Merkezi Devlet Çin-ilk Hint İmparatorluğu- Güneybatı Asya’da Asur Üstünlüğü- Fenikeliler- Ahameniş imparatorluğuYunanistan (Atina-Sparta)- Makedonya İmparatorluğu- İtalya’nın Uygarlığa Katılması (Erken dönem Roma)- Çeperde Avrupa. Okuma: Ponting, s.170-240 Ön Bilgi: • M.Ö.1000’e kadar Avrasya toplumlarının ana madeni bakır ve bronz..altın ve gümüş lüks maddeler için kullanıldı. • Demir M.Ö. 2000 tesadüfen üretildi. 1000 yıl büyük ölçekli üretim için teknoloji gelişti. • Demir kullanımının geliştirilmesi bir çok merkezde gerçekleşti. Ancak Demir kullanımındaki ilk yayılım güneybatı Asya’dan yavaş yavaş oldu. • 100 yıl içinde tarımda kullanıldı. Birleşik Çin’e Giden Yol Demirin iki yönlü etkisi: 1-Aristokrasinin savaş denetimini yok etti. Artık aristokrat değil köylü savaşçıydı. 2- Demir alet yeni tarım alanı açtı-bu daha çok insan demek; yeni savaş biçiminin talep ettiği daha çok köylü sağlandı. Çin: merkezi devletin kurulması Savaşın doğasının değişimi sosyal siyasi sistemin değişimi Demir-Piyade-savaşta aristokrat tekelinin kırılması Demir-daha çok toprağın tarıma açılması-daha iyi devlet organizasyonuyla daha çok toprağın işlenmesi ve vergilendirme artan gelir Hükümdarlar aristokrasiye daha az, hem yerel düzeyde hem de merkezdeki işlerin idare edilebilmesi için devlete memur sağlayabilen ikinci dereceden toprak sahiplerine daha çok muhtaç olmaya başladılar. Ponting, s. 177. Çin etkili bir bürokrasi geliştiren dünyadaki ilk bölge oldu. Akrabalığa ve aile bağları sistemine dayanan eski otorite bağının yerini, hükümdarların ve onun yerel temsilcilerinin egemen olduğu bir “kamu düzeninin” yaratılması yer aldı. Akrabalık sistemine verilen önem azaldı. Köylü aileleri ve onların kendi atalarına saygıyla sınırlı kaldı. Pirinç tarımı Pirinç tarımı ve Asya tarihinde toplumsal yaşam • Huang Ho, Sarı Irmak Yangtze Nehri Yoğun Emek Tarım Sulama Ortak Yaşam Karşılıklı Sorumluluk ve Sosyal Uyum • İlk İmparator Ordusu İlk imparator Qin hanedanı Shi Huang/ Ordu Terra Cotta Heykeller • İlk İmparator Türbesi İlk Hint İmparatorluğu • M.Ö 1700 İndus Uygarlığının çöküşü..1000 karanlık dönem.. • Hayati gelişme demir ve demirin tarımda kullanımıyla..cangılda pirinç yetiştirilebildi. • Toplumsal sınıflar: Brahmanlar-savaşçılar-köylüler-hizmetkarlar- toprak köleleridokunmazlar (dericilikle uğraşıyor): • Sınıflamanın altında meslek yatıyor, sadece Hindistan’a özgü değil, değişim her toplumda çok sınırlı • Budacılık-Caynacılık • Sidarta M.Ö. 563 Budacılığın temelini attı • Maurya İmp: M.Ö. 500 Yunanistan Atina Sparta Karanlık çağlar sonrası değişiklikler ve Yunan demokrasisine katkıları POLIS’in yükselişi Hoplite (ağır zırhlı piyade askeri) falanks’ın yükselişi kolonilerin yükselişi ve ticari genişleme (yazının yükselişi ile birlikte, sanat ve mimaride değişiklikler) Demokrasiden önce Atina: Büyükler Konseyi • İcra yetkilileri (baş yargıçlar) • Halk meclisi 1. Hoplite-Ağır zırhlı piyade askeri 2. Hoplite Phalanx Yunan ve Fenike Kolonileri (M.Ö.550) 1. Latince 2. Yunanca 3. Fenike 4. İbranice 5. Arapça 1. Mısır Heykeli 2. Yunan Heykeli • Demokrasiye Doğru Atina atağı: • Solon reformları (600’den sonra) - Çiftçilerin borçlarının yükünü hafifletme - Yabancı tüccarlar ve zanaatkarlar a vatandaşlık hakları vermek - Halk Meclisi yoksullara açıldı ve yetkileri yükseldi • Cleisthenes 'reformları ( 500’den sonra) - Gücün tek kaynağı olarak halk meclisinin oluşumu Atina Demokrasisi: • Meclis 500’ler konseyi • mahkemeler Sparta Siyasi Sistem: • Çift krallar • Büyükler Konseyi • Ephorlar • Halk meclisi 1.Perikles 2. Atina’da Akropolis 1.Atina Akropolisi üzerinde Parthenon 2. Nashville’de Parthenon, Tennessee, ABD 1-Polykleitos, Disk tutucu, M.Ö.5. yüzyılda 2. Myron, Disk atıcı, M.Ö 5. yüzyılda. 3. Praxiteles, Venüs, M.Ö.4. yüzyılda Peloponnesos Savaşları (431-404 M.Ö.): Peloponnesos Ligi Delos ligine karşı M.Ö. 435 Atinalı Ligi & Peloponez Savaşı İskender İmparatorluğu İskender’in Rüyası 1- Pompei’den duvar resmi, Italya 2- Pierre Narcisse Guérin (Fransız ressam, Paris 1774 -Roma 1833). Helenistik Dünya ve Klasik Yunandan Farklılıkları: • Politik yapı • Ekonomi ve ticaret • Kentsel yaşam • Kültür ve sanat 1- Öklid’in Elementler Kitabı (m.ö. 330-275-İskenderiyeli matematikçi) 2- Hipparchus Yunan'lı matematikçi ve astronomdur İnanç Dünyası M.Ö. 800 Budacılık Caynacılık –Hindistan dini gittikçe karmaşıklaşır. Upanişadlar (Hint kutsal metinleri) Hindistan ve Mezopotamya Arasında İran: Zoroastercilik Mezopotamya Mısır Arasında Filistin: Musacılık Hıristiyanlığın yükselmesi Alman filozof tarihçi Karl Kaspers M.Ö.600-300 arasındaki yılları, birbiriyle ilişkisi olmayan, birbirinden uzak halkların entelektüel ve manevi gelişimleri açısından “mihver” dönemi olarak nitelendirmiştir. Bu dönem İran’da Zerdüşt’ün ve önemli havarilerinin, İsrail’de peygamberlerin, eski Yunan’da filozofların, Hindistan'da Budanın Çin’de Konfüçyüs’ün ve Lao-Tse’nin birbirlerini tanımadan yaşadıkları yıllardır.. Hindistan'dan gelen Budistler Ortadoğu’da bir takım etkinliklerde bulunmuşlar ama tanınıp etkili olamamışlardır. Kiros ve sonrasında Pers ve Museviler arasında karşılıklı iyi ilişkiler kurulmuştur.Bu halefler topraklarını Küçük Asya’nın Ege kıyılarına kadar genişletmişler, Yunanlılarla olan ilişkileri ve çatışmaları sayesinde, Pers İmparatorluğu’nun ortaya çıkmaya başlayan çeşitli halklarıyla Yunan uygarlığı arasında köprü kurulmuştur. Yunan uygarlığının din yerine bilime ve felsefeye dayanmasına rağmen (!) (Doğu uygarlığının rasyonel olmayana dayanırken Batı uygarlığının kökeni olarak algılanan Yunan uygarlığının bilim ve felsefeye dayandığına dair taraflı vurguya bir örnek N.Gök)Yunan bilim adamı ve filozoflarının fikirlerinin, Ortadoğu’nun dahası dünyanın dini uygarlıkları üzerinde çok önemli etkileri olmuştur (Bernard Lewis, Ortadoğu, Arkadaş Yayınları, 3.baskı, 2003, s.3132.) 9. HAFTA ERKEN İMPARATORLUKLAR (Devam) Avrasya Dünyasının ilişkilenmesi (M.Ö. 200-M.S.200): Çin-Hindistan- Roma İmparatorluğu- Part imparatorluğu- Avrasya Bağlantısı ipek Yolu ve deniz YollarıKriz: Hastalık-Çin ve Roma dağılma- Budacılığın yayılması-Paganizm- Erken Hıristiyanlık- Doğu Avrasya Çeperinin (Kore-Japonya) Uygarlığa Katılması- Hindistan Gupta İmparatorluğu- Doğu Roma İmparatorluğu’nda canlanma- Roma ve Sasani Çekişmesi Okuma: Ponting, s.240-272 Mısır’ın Julius Caesar tarafından fethinden sonra, Roma’da gerçek bir mali sisteminin gelişiminden bahsedilebilir. Roma o zamana kadar vergilendirmeyi bilmeyen, vergi toplamayan bir devletti. Mısır’ın istilasıyla, ziraatı takip eden, toprağı ölçmeyi, ürünü hesaplamayı bilen bunları vergiye döken bir medeniyetle karşılaşan Roma gerçek bir mali sisteme sahip oldu. Mezopotamya’yla, Suriye’yle karşılaşan Roma’nın dini ve medeni dünyası değişti. Roma’daki en güçlü kültlerden biri Kibele kültüydü (Anadolu). Ayinler bugünkü Vatikan’ın tepesinde icra edilirdi. En makbul kült Mısırlı İsis’ti. Yunanca bilmek zorundaydılar. İmparatorluğu devam ettirmek için. (İlber Ortaylı, Avrupa ve Biz, seçme eserler:1,İş Bankası yayınları, 5.baskı, ekim 2008, s.184.) Uygarlığa ve tarihe Roma’nın istilasıyla adım atan Batı Avrupa’nın tersine Doğu aynı şekilde değildir. Roma Doğu’ya istilacı olarak gelmiştir.İdareci olarak gelmiştir. Asıl önemlisi barışın kurucusu olmuştur.Ama medeniyet öncüsü olarak gelmemiştir. Roma geldiğinde burada diller vardı, medeniyetler vardı, kayıtlar vardı, Roma’nın kendisini etkileyen tanrı kültleri vardı; toplumları bir kimlik, teşkilat sahibiydiler.( İlber Ortaylı, Avrupa ve Biz, seçme eserler:1,İş Bankası yayınları, 5.baskı, 2008, s.184) 10. HAFTA BÜYÜK İMPARATORLUKLAR İslamiyet’in Yükselişi Bizans Devleti’nin Kurulması Çin: Suiler ve Tanglar Orta Asya’da Emperyal Çekişme: Türkler, Tibet İmparatorluğu Japonya ve Güneydoğu Asya Avrasya’nın Çeperi Avrupa: İberya Britanya- İtalya-Frank İmparatorluğu İslam’ın Yükselişi ve Bu Dönemde Bizans Devletinin Kurulması, Çin: Suiler-Tanglar, Orta Asya Emperyal Çekişme: Türkler-Tibet imparatorluğu-Çin-Araplar, Çeper Bölge: Japonya-güneydoğu Asya-Avrupa Okuma: Ponting, s.277-306 Ön Bilgi: Hıristiyanlığın, Roma’yı miras alması gibi, İslamiyet de başlangıç dönemlerinde, en eski uygar insan ve halklar kavşağı olan Yakındoğu’yu ele geçirdi. Bu çok büyük sonuçları olan bir olgudur: İslam uygarlığı, kentsel biçimlerin, kurumların, alışkanlıkların, ritüellerin, eski inanma ve yaşama biçimlerinin, kökü derinlerde olan emirlerini kendi hesabına geçirdi. Fernand Braudel, Uygarlıkların Grameri, İmge Kitabevi yayınları, İstanbul, 2001, s.75-76. Hz. Muhammet ve Fetihler (Dört Halife ve Emevi) Dönemi (750’ye kadar) 1-Batı Avrupa ve Doğu Roma İmparatorluğu 526 2-Batı Avrupa ve Doğu Roma İmparatorluğu 533-600 11. HAFTA BÜYÜK İMPARATORLUKLAR (devam) M.S. 750’de Dünya: İslam :Abbasi İmparatorluğu-Fatimiler Bizans Dünyası Doğu Avrasya Sorunlar: Çin-Tibet-Uygurlar Batı Avrasya Sorunlar Okuma: Ponting, 12.HAFTA BÜYÜK İMPARATORLUKLAR (Devam) M.S. 1000’de Dünya Geç Dönem Avrasya Dünyası: İslam Dünyası (Avrasya Ticaretinin Merkezi) Hint Okyanusu Dünyası Ticaret Bilim ve Teknoloji Çin yüzyılı (1000-1250) Çeper Bölge: Kore-japonya-Avrupa Bizans İmparatorluğu’nun Sonu Okuma: Ponting, s.321-398 12.yy.da Avrupa 13.HAFTA BÜYÜK İMPARATORLUKLAR (devam) Moğol İmparatorluğu Osmanlıların Yükselişi Okuma: Ponting Moğol askerleri 14. HAFTA. Genel Değerlendirme SON SINAV