Jan Baptista van Helmont, 12 Ocak 1580’de Brüksel’de doğdu.Varlıklı bir ailenin çocuğuydu.Amcası tarafından yetiştirildi. Louvain Okulunda okudu.Tarih,Edebiyat,Diller,Felsefe,Teoloji,Coğrafya ve Hukuk ile ilgi eğitim gördü.Aynı zamanda Cizvit (bir Hristiyan tarikati) hocadan Fizyoloji dersleri aldı.Daha sonra Louvain Üniversitesinde Tıp alanına yöneldi.Çevresi,alanında iyi bir derece yapması için baskı yapsa da Helmont,akademik olarak yükselmenin yalnızca sahte bir makyaj olduğunu düşündüğünden dolayı akademik öğrenime devam etmedi.Louvain Üniversitesinde cerrahi başkanlık,dönemin imparatorunun ve prensinin kişisel hekimi olmak gibi teklifleri “Ben fakir olan halkın acısını dindirmek istiyorum.”diyerek reddetti.Tüm mal varlığını kız kardeşine devretti.Bu kararı vermesinde dini inancının da payı vardı.Helmont,tüm başarısını Tanrı’nın hediyesi olduğuna inandığı için halkın yararına çalışmayı dini bir hizmet olarak gördü. Çalışmalar üzerindeyken uyuz hastalığına yakalandı ve çalışmalarına devam edemedi.İyileşebilmek için hastalığı parazitik olmasıns rağmen cerrahi operasyon geçirdi fakat hastalığına çözüm olmadı.Sonrasında aldığı eğitimi “çöp ve anlamsız birikim”olarak tanımlayıp,kullandığı tüm kaynakları bir kenara itti ve doğru bilgiyi bulmak için yola çıktı.Van Helmont ,tıbbi becerilerini geliştirmek ve farklı ülkelerdeki tıbbi uygulamaları öğrenmek için İtalya,İngiltere,İsviçre’ye gitti.İtalya’da bir şifacı cıva ve kürkürt kullanarak Helmont’ın hastalığını iyileştirdi.Bu olayın üstüne Helmont bitkileri kullanmak yerine ocak,pota,damıtmanın çoğunlukla kullanılan bir laboratuvarda ilaç hazırlamaya başladı.Bu sırada soylu bir ailenin kızı olan Margaret van Ranst ile evlenerek Vilvoorde’ye yerleşti ve 3 çocuk sahibi oldu.Tıp dünyasında üne kavuşmuştu fakat tedavisini bulduğu uyuz hastalığından kendi ailesini koruyamadı,aile üyelerinden birini kaybetti. “Yaraların manyetik tedavisi” tezini yayınladı fakat tez,Cizvit ile ters düştüğü için mahkemede yargılandı.Bu olay hayatına gölge düşürdü.Çalışmalarına devam etse de yayınlamaya İnovatif Kimya Dergisi kaynak gösterilmeden paylaşılamaz. çekindi. Jan Baptista van Helmont’ın hayatının geri kalanını huzur ve barış için kimya ile ilgili araştırmalara adadı.30 Aralık 1644’te Vilvoorde’de hayatını kaybetti.Hakkında yapılan suçlamalardan, ölümden 2 yıl sonra aklanabildi.Oğlu,babasının ölümünden sonra,babasının çalışmalarını “Tıbbın Başlangıcı” adı altında yayımladı. Çalışmaları ve Fikirleri: Jan Baptista van Helmont, Aristoteles’in (Ateş,Su, Toprak,Hava) teorisinin aksine dünyanın temelinin hava ve sudan oluştuğu düşüncesini savundu ve doğanın deneylerle çözümlenebileceğini ısrarla vurguladı.Bu düşüncesini ispatlamak için bir deney başvurdu.Kuru toprağın içine söğüt tohumu koyup 5 yıl boyunca sadece yağmur suyunu damıtarak beslemiş ve 5 yılın sonunda toprakta sadece 60 gram toprak kaybı olduğunu gözlemledi.Bu deneyle birlikte,dönemin yaygın düşüncesi olan “Bitkiler topraktan beslenir.”i çürüttü ve hem karbondioksitin varlığını ortaya koydu hem de fotosentezin keşfedilmesi için zemin hazırlamış oldu. Karbondioksit,sülfürik asit,nitrik asit,nitrojenoksit gazlarını keşfetti. Dönemin simyacıları metallerin asit ile yok olduğuna inanıyordu.Helmont,yaptığı deney ile simyacıların bu düşüncesini çürüttü.Deneyde belli bir miktarda gümüşü asitle çözdü ve çözeltiye bakır ile tepkimeye soktuğunda gümüşü tekrardan elde etti. Helmont, gazdan bahseden ilk bilim insanıydı.Yaptığı araştırmalar ve deneylerde havadan daha saf;buhardan sisten daha yoğun,iyi bir ürünler elde ettiğini söyledi ve bu maddelere kaos kelimesinden ilham alarak ” gaz” ismini verdi. Helmont,Tıp ve Biyoloji alanında da çalışmalar yaptı.Araştırmaları sonucunda, sindirimi sağlayan organlarda (midede ve bağırsak),onlara has maddeler üretildiğini söyledi.Mide asitinin varlığından bahseden ilk bilim insanıydı.Ayrıca böbrek taşlarının oluşumunu uzun bir süre inceledi.Enzimin ve fermentasyonu hakkında fikir öncülüğü yaptı.Helmont’a göre hastalıkların sebebi vücuda yabancı olan fermentasyonlardan dolayıydı.Bu yabancı fermentasyonlara,hastalıktan etkilenen organların fermentasyonu müdahale edebilirdi.Helmont için her hastalığın kendine özgü bir tedavisi olmalıydı.17.yy da bu düşüncesine karşı çıkan çok olsada yeni fikir ve deneylerin ilham kaynağı oldu. Yorumlar İnovatif Kimya Dergisi kaynak gösterilmeden paylaşılamaz.