T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

advertisement
T.C.
SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ
FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
KIRSALDAN KENTE GÖÇ ĠLE KENT
ÇEPERLERĠNDE OLUġAN KONUTLARIN
MEKANSAL DĠZĠM YÖNTEMĠYLE ANALĠZĠ,
KONYA ÖRNEĞĠ
Bilgehan YILMAZ ÇAKMAK
DOKTORA TEZĠ
Mimarlık Anabilim Dalı
Mart - 2011
KONYA
Her Hakkı Saklıdır
TEZ KABUL VE ONAYI
TEZ BĠLDĠRĠMĠ
Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranıĢ ve akademik kurallar çerçevesinde elde
edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıĢmada bana ait
olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.
DECLARATION PAGE
I hereby declare that all information in this document has been obtained and
presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as
required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and
results that are not original to this work.
Bilgehan YILMAZ ÇAKMAK
Tarih: 20.04.2011
ÖZET
DOKTORA TEZĠ
KIRSALDAN KENTE GÖÇ ĠLE KENT ÇEPERLERĠNDE OLUġAN
KONUTLARIN MEKANSAL DĠZĠM YÖNTEMĠYLE ANALĠZĠ, KONYA
ÖRNEĞĠ
Bilgehan YILMAZ ÇAKMAK
Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Mimarlık Anabilim Dalı
DanıĢman: Prof. Dr. Kerim ÇINAR
2011, 144 Sayfa
DanıĢman
Jüri
Prof. Dr. Kerim ÇINAR
Prof. Dr. Alper ÜNLÜ
Doç. Dr. Dicle AYDIN
Yrd. Doç. Dr. M. Tayfun YILDIRIM
Yrd. Doç. Dr. Mehmet UYSAL
Kültür-mekan-mimarlık etkileĢimi, yerel kimliğin korunması açısından son yıllarda gittikçe
önem kazanmaya baĢlamıĢtır. Yerel kimlik ve kültürel miras açısından bakıldığında, özellikle konut
tasarımında, Anadolu’nun gelenek ve göreneklerinin, alıĢkanlıklarının ve yaĢam tarzının izlerini görmek
mümkündür. Kırsal konutlar, hem çevresel faktörlere göre biçimleniĢ özellikleri hem de mekan
organizasyonu bakımından Anadolu kültürünün özelliklerini taĢıyan en güzel örneklerdir.
Bu çalıĢmanın amacı, tipolojik sınıflandırma açısından çevresel faktörler ıĢığında biçimlenen
kırsal konutların kent çeperlerindeki örneklerini, kırsal orijinleri ile karĢılaĢtırarak, değiĢen çevresel
faktörlerin konut biçimlenmesine ve kırsal konut mekansal organizasyonuna olan etkilerini araĢtırmaktır.
Bu bağlamda kent çeperlerini oluĢturan kırsal konut bölgesi ve kırsal yerleĢmelerdeki konut orijinlerinin,
ova ve dağ konutları olarak dizimsel açıdan farklılaĢtığı belirlenmiĢtir. AraĢtırmanın dayanağı olan
hipotezin geçerliliğini denemek üzere alan çalıĢması kapsamında kırsal konut analiz modeli, graf/çizge
yöntemi ve mekansal dizim yöntemleri kullanılarak yorumlanmıĢtır. AraĢtırma alanındaki konutlar,
iĢlevsel yapı, mekansal iliĢki ve mekan derinlikleri açısından analiz edilerek, Anadolu'nun sosyo-kültürel
değerleri, bu değerlerin değiĢimi ve bu değiĢimin konut mimarlığı üzerindeki etkisi matematiksel
yöntemler kullanılarak tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır.
Elde edilen bulgular ile Konya kırsalında ova ve dağ yerleĢmesi olarak farklılaĢan bir yapı
kültürünün oluĢtuğunu ve bu yapı kültürünün, coğrafi belirleyicilerin etkisi ile biçimlenerek, mekan
organizasyonuna ve iĢlev yapıya yansıdığı net olarak görülmektedir. Kent çeperine göç yolu ile gelen
kullanıcıların konutları analiz edildiğinde ise iĢlevsel yapı, mekansal iliĢki ve mekan derinlikleri
bağlamında ova ve dağ olarak farklılaĢtığı fakat kırsal ve kent olarak iĢlevsel yapı ve mekansal
biçimlenme bağlamında değiĢmediği sonucu ortaya çıkmıĢ ve hipotezi desteklemiĢtir. Ayrıca, coğrafi ve
sosyo-kültürel faktörlerin değiĢmesi sonucunda kırsalda olan mekan özelleĢmesi kente göç ile değiĢmiĢ,
yeni fonksiyonlara gereksinim duyularak mevcut mekanlarda düzenleme yoluna gidilmiĢtir. Bunun
sonucu olarak, mekan içine eklenen yeni mekanlar (tuvalet, mutfak ve banyo) ile mekan derinlikleri
artmıĢ, avlu ve servis mekanlarının fonksiyon kaybetmesinden dolayı mekansal iliĢki azalmıĢtır. Sonuçta,
kültürel geleneklerin ve alıĢkanlıkların izlerinin mimari mekanda okunabilirliği ve insanların kırsaldan
kente göç sürecinde mekan kültürünü kolay terk edemediği sonuçlarına ulaĢılmıĢtır.
Anahtar Kelimeler: Mekân analizi, mekânsal değiĢim, mekânsal dizim, morfolojik analiz,
kırsal konut
iv
ABSTRACT
Ph.D THESIS
THE SPACE SYNTAX ANALYSĠS OF DWELLĠNGS ĠN CĠTY WALLS
ORIGINATED BY MIGRATION FROM RURAL TO URBAN, CASE OF
KONYA
Bilgehan YILMAZ ÇAKMAK
THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF
SELÇUK UNIVERSITY
THE DEGREE OF DOCTOR OF PHILOSOPHY
IN ARCHITECTURE
Advisor: Prof. Dr. Kerim ÇINAR
2011, 144 Pages
Jury
Advisor Prof. Kerim ÇINAR
Prof. Alper ÜNLÜ
Assoc. Prof. Dicle AYDIN
Asst. Prof. M. Tayfun YILDIRIM
Asst. Prof. Dr. Mehmet UYSAL
The interaction of culture-space-architecture began to get importance in point of preservation of
local identity. According to vernacular architecture and cultural heritage, Anatolia has rich sources.
Especially in house design, the trails of Anatolian culture and lifestyle can be seen clearly. Rural
settlements are the best examples of Anatolian culture by space organization and configuraiton
characteristics.
The aim of this study is, observating the effects of changing environmental factors to spatial
configuration and spatial organiztion of rural settlements by comparing the examples of rural settlements
with the examples of city walls. In this context it is assigned that, rural dwellings differantiate as plain
and mount dwellings according to syntactic values.
To test the validity of hypothesis, the basic foundation, the three model used together. The rural
dwellings analysing model, the graph theory method and space syntax method. The dwellings in the
research area analysed and explained as functional structure, spatial contact and mean depth of spaces by
using mathematical methods.
Consequently it is assigned that, data about functional structure, spatial connection and mean
depth, differantiate as plain and mount dwellings in the rural settlements that cofigured with
environmental factors. On the other hand, the analyses emphasize and support the hypothesis that,
dwellings in city walls are diferantiate as plain and mount dwellings but, similar as rural and urban areas
according to functional and spatial configuraiton. Furthermore the outcomes of thesis are, the movement
matrix of plain dwellings are legible and predictible than mount dwellings, mount dwellings are compact
and plain dwellings are partial and according to connectiivity value, the plain dwellings are higher than
mount dwellings. And manifested as a result people couldn’t leave spatial culture easily in migration
process.
Keywords: Morphological analysis, spatial alteration. spatial analysis, space syntax, rural
dwelling
v
ÖNSÖZ
Kırsal yerleĢmelerden kentsel alanlara göç, düzensiz yerleĢmeye ve kullanıcımekan etkileĢiminde sorunlara neden olmaktadır. Ülkemizdeki konut sorununun en
önemli nedenlerinden birisi olan göç, kullanıcıların gereksinimlerine uygun olmayan
mekanlarda yaĢamalarına neden olmakta ve sürekli değiĢen fakat ihtiyaca tam olarak
cevap veremeyen mekanlar oluĢturulmasına neden olmaktadır. AlıĢkanlıklar ve kültürel
kökler insanların mekan kültürüne yansımakta ve insanlar kültürel izlerin devamlılığını
konutlarında aramaktadırlar.
Tez çalıĢmasında, kırsaldan kente göç ile kent çeperlerine yerleĢen ailelerin
konutlarının mekansal organizasyonunun Konya örneğinde analizi yapılmıĢtır. DeğiĢimi
gözlemlemek ve mekansal tipolojiyi belirlemek amacıyla kırsal orijinleri de incelenmiĢ
ve karĢılaĢtırmalar yapılmıĢtır. Analizler yapılırken mekansal dizim analiz yöntemi
kapsamında yer alan University Collage of London lisanslı “Depthmap UCL”
yazılımından faydalanılmıĢtır.
Sayısal analiz yöntemlerinin yerel mimarinin tanımlanmasında ve mekansal
tipolojinin belirlenmesinde kullanılması, son yıllarda önemi gittikçe artan bir araĢtırma
konusu olmuĢtur. Modern analiz yöntemlerinin geleneksel mimari alanında kullanılması
ile yerel mimarinin gelecek nesillere aktarılması ve kültürel süreklilik konusunda
yenilikçi bir adım atıldığını düĢünmekteyim.
Akademik hayatımın kilometre taĢlarından birini oluĢturan bu çalıĢma, doktora
diplomasından çok daha fazlasını kazandığım bir süreç olması bakımından benim için
önemlidir. Bu nedenle sürecin baĢından sonuna kadar desteğini esirgemeyen, çalıĢmam
boyunca katkılarıyla beni yönlendiren değerli danıĢmanım Sayın Prof. Dr. Kerim
ÇINAR’a (S.Ü.) Ģükranlarımı sunarım.
Tez izleme komitesinde yer alarak bana yol gösteren ve değerli görüĢlerinden
yararlandığım hocalarım Sayın Doç. Dr. Dicle AYDIN (S.Ü.) ve Sayın Yrd. Doç. Dr.
M.Tayfun YILDIRIM’a (G.Ü.) sonsuz teĢekkürlerimi sunarım.
Değerli
vakitlerinden
ayırarak
tezimin
tamamlanmasında
katkılarını
esirgemeyen Sayın Prof. Dr. Alper ÜNLÜ (Ġ.T.Ü.) ve Sayın Yrd. Doç. Dr. Mehmet
UYSAL’a (S.Ü.) teĢekkürlerimi sunarım.
Hayatım boyunca her konuda fikrine danıĢtığım, manevi danıĢmanım, değerli
babam Prof. Dr. DurmuĢ YILMAZ’a, tüm sorumluluklarımı benim adıma yüklenip
vi
sadece tezime yönlenmemi sağlayarak bana destek olan sevgili annem Meral
YILMAZ’a ve sonsuz enerjisiyle bana güç veren kardeĢim Sabiha YILMAZ’a
minnettar olduğumu belirtmek isterim. Yoğun çalıĢma dönemlerimde sabırla bana
katlanan ve sevgisiyle bana destek olan eĢim Erhan ÇAKMAK’a ve bana en çok
ihtiyacı olduğu zamanlarda bile sabırla beni bekleyen hayatımın anlamı, oğlum
Batuhan’a sonsuz teĢekkürlerimi sunarım.
Bilgehan YILMAZ ÇAKMAK
KONYA-2011
vii
ĠÇĠNDEKĠLER
ÖZET .............................................................................................................................. iv
ABSTRACT ..................................................................................................................... v
ÖNSÖZ ........................................................................................................................... vi
ĠÇĠNDEKĠLER ............................................................................................................ viii
1. GĠRĠġ ........................................................................................................................... 1
1.1.ÇalıĢmanın Amacı ve Önemi .................................................................................. 1
1.2. ÇalıĢmada Ġzlenen Yöntem ve Kapsam ................................................................. 2
1.3. Kaynak AraĢtırması ............................................................................................... 3
2. KAVRAMSAL ALT YAPI ........................................................................................ 7
2.1. Mekân, Kültür ve Konut ĠliĢkisi ............................................................................ 7
2.2. Kırsal YerleĢme, Konut ve BileĢenleri……..…………………………………... 13
2.2.1. Kırsal yerleĢme………………………………………………………..........13
2.2.2. Kırsal konut ve bileĢenleri ........................................................................... 17
2.3. Kırsal Konutlarda Mekan Organizasyonu .......................................................... 24
2.4. Kırsal Konut Morfolojisini Belirleyen Faktörler ................................................. 26
2.4.1. Coğrafik belirleyiciler ................................................................................... 28
2.4.2. Sosyo-kültürel belirleyiciler ......................................................................... 30
2.4.3. DeğiĢim ve kültürel süreklilik....................................................................... 33
2.4.4. Göç ve kentleĢme .......................................................................................... 35
2.5. Bölüm Sonuçları .................................................................................................. 36
3. ÇALIġMADA ĠZLENEN YÖNTEM ...................................................................... 38
3.1. Mekan Analizi Yöntemleri .................................................................................. 38
3.2. Morfolojik Analiz ................................................................................................ 38
3.2.1.Sentaks(A Syntax) / Dizim ............................................................................ 40
3.2.2. Morfik dil ...................................................................................................... 40
3.3. Graf / Çizge Yöntemi .......................................................................................... 41
3.3.1. Graf teorisi çözümleme araçları .................................................................... 45
3.3.2. Mekansal dizim yöntemi ............................................................................... 50
3.3.2.1. Kavramlar .............................................................................................. 53
3.3.2.2. Mekansal Dizim Yönteminin Kullanım Alanları................................... 55
3.4. Bölüm Sonuçları .................................................................................................. 61
4. SEÇĠLEN ÖRNEK KONUTLARDA MEKÂN ANALĠZĠNE YÖNELĠK ALAN
ÇALIġMASI .................................................................................................................. 62
4.1. Konya’nın Tarihsel GeliĢimi, YerleĢimi ve Nüfus Dağılımı ............................... 63
4.2. Kırsal Alandaki Örnek Konutların (Orijin) Kimlik Kartları ................................ 68
4.2.1. Ova yerleĢmesi konutları ve kimlik kartları ................................................ 69
4.2.2. Dağ yerleĢmesi konutları ve kimlik kartları ................................................. 75
viii
4.3. AraĢtırma Alanı ve Kapsamı................................................................................ 81
4.3.1.Konumu. ………………………………………………………………. 81
4.3.2. AraĢtırma alanı seçimi ve sebepleri…………………………………......82
4.3.3. AraĢtırma alanındaki coğrafi ve sosyo-kültürel özellikler………………84
4.4.AraĢtırma Alanındaki Örnek Konutların Seçimi ................................................. 87
4.5. Kent Çeperlerinden Seçilen Örnek Konutların Kimlik Kartları .......................... 91
4.5.1. Ova yerleĢmesi konut kimlik kartları............................................................ 93
4.5.2. Dağ yerleĢmesi konut kimlik kartları.......................................................... 105
4.6. Kırsal Konut Analiz Modeline Göre Değerlendirme ......................................... 117
5. BULGULAR VE DEĞERLENDĠRME ................................................................ 120
5.1. Kentteki ve Kırsaldaki Konut Örneklerinde Ova ve Dağ YerleĢimlerinin
KarĢılaĢtırmalı Analizi .............................................................................................. 120
5.2. Alan ÇalıĢmasında Elde Edilen Bulgular ile Hipotez ve Varsayımın
Doğrulanması ............................................................................................................ 123
6.SONUÇ ..................................................................................................................... 129
KAYNAKLAR ............................................................................................................ 131
EKLER……………………………………………………………………………….138
ÖZGEÇMĠġ ................................................................................................................ 144
ix
1
1. GĠRĠġ
Konya kenti yüzyıllar boyunca Anadolu’nun en önemli yerleĢim merkezleri
arasında yer almıĢ sosyal ve kültürel özellikleri ile örnek bir kent olmuĢtur. Kentin
büyüme ve geliĢme problemi kentsel planlama dalının konusu olmakla beraber, konut
tasarımı ve konut bölgeleri planlamasına etkilerinden dolayı mimarlığın ilgi alanı
içerisinde olmuĢtur.
Ekonomik, siyasal ve sosyal geliĢmeler kentin büyümesine ve kırsaldan kente
doğru göçlerin baĢlamasına neden olmuĢtur. Göçler ile kent çeperlerinde yerleĢim
bölgeleri oluĢmuĢ, zaman içerisinde geliĢime ayak uyduran ve kentli olan aileler, kent
merkezine doğru ilerlemiĢlerdir. Bu süreç kent formunu etkilemiĢ kentin geliĢim
yönünün belirlenmesinde yol gösterici faktör olmuĢtur.
DeğiĢim dönüĢüm süreci içerisinde kırsaldan kente göç eden ailelerin yerleĢim
bölgelerinin bir kısmı yavaĢ yavaĢ kaybolmakta ve kentleĢmekte, halen yaĢayan
bölgeler ise büyüyen kent formu içerisinde özelliklerini korumak için mücadele
etmektedirler. Geleneksel kültürümüzün temel kaynaklarından birisi olan kırsal
konutlar,
bu
süreç
içerisinde
özelliklerini
kaybederek
veya
değiĢerek
kentlileĢmektedirler. Bu tez çalıĢması ile kırsal konutların mimari özelliklerinin ve
mekansal organizasyonunun kaybolmadan, değiĢerek ve güncellenerek gelecek nesillere
taĢınması amaçlanmıĢtır.
1.1.ÇalıĢmanın Amacı ve Önemi
Mimari tasarım sürecinin her adımı sonuç ürüne veri sağlar ve bu veriler analiz
edildiğinde tasarımın mantığı ortaya çıkar. Bu çalıĢmada iĢleyiĢ Ģemasına göre oluĢan
mekânlar ve mekânların organizasyonu tasarım sürecinin ana merkezi olarak kabul
edilmiĢ ve tasarıma veri sağlayan en önemli etken olarak ele alınmıĢtır. Tez
çalıĢmasının ana çıkıĢ noktası, mekânsal organizasyonun matematiksel yöntemler
kullanarak analiz edilmesi ve bu sayede sosyal, kültürel ve coğrafik verilerin mekânsal
oluĢumdaki etkilerini belirlemektir.
Tez çalıĢmasının amacı, kent çeperlerindeki kırsal özelliklere sahip konutların
mekânsal düzenlerine ait verileri analiz etmek, orijinleri ile karĢılaĢtırmak, mekânsal
oluĢum mantığını mekânsal dizim (Space Syntax) yöntemiyle ortaya koymak ve
coğrafya ve kültür gibi çevresel faktörlerin ne derece etkili olduğu sonucuna ulaĢmaktır.
Köydeki yaĢantının kente yerleĢilmesi ile mekansal anlamda farklılaĢması ve
adaptasyon süreci gözlenebilir bir süreçtir. Bu sürecin hesaplanabilir ve kıyaslanabilir
bir veri haline dönüĢtürülmesi için graflarla ifade edilen mekansal iliĢkilerin
etkinliklerinin yorumlanması gerekmektedir. Bu çalıĢma ile sosyal yaĢamın köyden
kente geçerek farklılaĢmasıyla mekân diziminin değiĢmesi ve bu değiĢimin mekansal
organizasyon ve kullanıcı ile etkileri irdelenmiĢ olacaktır.
Konya il çeperlerine çevre ilçelerden göç yoluyla gelerek yerleĢen grupların
konutları veri olarak analiz edilecek ve yapılan analizler mekânsal dizim yöntemiyle
sayısal bilgilere dönüĢtürülecektir. Ayrıca gelinen bölgelerin ova ve dağ yerleĢimlerine
göre morfolojik sınıflandırması yapılarak çevresel faktörlere göre mekânsal özelliklerin
değiĢimi irdelenecektir.
Sosyal yaĢam ve mekânsal organizasyon arasındaki iliĢkinin nesnel değerler
olarak ortaya konulması, ölçülebilir, hesaplanabilir ve değiĢebilir niteliklerinin tespit
edilmesi sayesinde mimarlık eğitimine öğretilebilir ve sınanabilir bir yöntem olarak
eklenmesi tez çalıĢmasının alt amaçlarından birisidir.
Sosyal yaĢamın değiĢmesi ve kente katılımın artmasıyla değiĢen mekânsal
iĢleyiĢ zaman içerisinde belirli bir sistematik içinde ilerlemiĢtir. Bu sistematiğin tespit
edilmesi ve matematiksel veriler halinde ortaya konulması yerel kültürün gelecek
nesillere aktarılması açısından önemlidir.
Bu çalıĢma ile kente gelen kullanıcıların mekânsal gereksinimleri doğrultusunda
kullandıkları mekânlar incelenecek ve değiĢim, Ģematize edilerek sınıflandırılacaktır.
Coğrafi verilerin ve sosyal yaĢamın mekânsal organizasyon üzerindeki etkileri
sınıflandırılarak ortaya konmuĢ olacaktır.
Ayrıca bu çalıĢma, sosyo-kültürel yaĢantı ve coğrafik veriler ile mekân
biçimlenmesi arasındaki iliĢkinin tespit edilmesi ve tasarımcılar için yeni konut
tasarımlarında bir model olarak kullanılabilmesi açısından önemlidir.
1.2. ÇalıĢmada Ġzlenen Yöntem ve Kapsam
ÇalıĢmada binanın iĢlevsel yapısı, mekânlar ve mekânlar arası iliĢkilerden
oluĢan bir Ģebeke olarak ele alınmakta ve bu Ģebekenin tanımladığı anlam, matematiksel
olarak ortaya konmaktadır. Elde edilen sayısal veriler ile sosyal yapı arasındaki iliĢki
nesnel olarak tanımlanmakta ve bu iliĢkinin tespitinde sayısal ve grafiksel verilerin
eldesi
için
“Graf/Çizge
Yöntemi”
ve
2
“Mekânsal
Dizim
Yöntemi”’nden
yararlanılmaktadır. Mekânsal dizim yönteminin daha sağlam ve grafiksel verileri ortaya
koyabilmesi için yönteme özel yazılımdan faydalanılmıĢtır. ( Depthmap, UCL)
Kırsal
konutların
orijinleri
ve
günümüzdeki
örneklerinin
net
olarak
gözlemlenebilmesi ve çevresel faktörlere göre değiĢen mekânsal özelliklerin
tanımlaması ve sınıflandırmasını yapabilmek için çizim ve Ģemaların grafiksel
ifadesinde “morfolojik sınıflandırma tekniği” kullanılmıĢtır.
Kullanıcıların yaĢam tarzları ve konut mekânsal dizimi arasındaki iliĢkinin
tespiti için fotoğraflama, yerinde ölçüm, çizim, gözlem ve sözlü görüĢme teknikleri
kullanılmıĢtır.
Tez çalıĢmasında, mekânları bir arada tutan ve anlam kazanmalarına neden olan
ana omurga, iĢlev olarak kabul edilmiĢtir. Mekânların iĢlevsel sistem içerisindeki önem
sırasını ve derecesini belirleyen kavram “mekânsal dizim” kavramıdır. Bu nedenle
tasarım süreci içerisindeki estetik ve maliyet gibi diğer faktörler kapsam dıĢı
tutulmuĢtur.
Mekânsal dizim yönteminin asıl amacı, topolojik bir düzlemde mekân
organizasyonunu okumayı sağlamaktır. Bu düzlem, biçimin gerisinde kalan mekânsal
dokuyu oluĢturan sosyal mantığı anlamaya yöneliktir. Bu nedenle mekânlar arası geçit
ve koridorların geniĢliği, odaların biçimleri, duvar yükseklikleri ve algısal engeller gibi
faktörler veri olarak etkin olmayacağı için analiz kapsamı dıĢında tutulmuĢtur.
ÇalıĢmanın araĢtırma konusu, coğrafik ve kültürel karakterlerin en somut olarak
görülebildiği alan olan kırsal yerleĢmeler kapsamında Konya Bölgesi Kırsal
YerleĢmeleridir. Yapılan sentaktik analizler Konya kent çeperindeki 20 adet örnek
konut ve ova ve dağ yerleĢimlerindeki orijinlerine ait 5’er örnek konut olmak üzere
toplam 30 konut ile sınırlıdır. Semt ve kentsel ölçekte analizler kapsam dıĢı tutulmuĢtur.
1.3. Kaynak AraĢtırması
ÇalıĢmanın bu bölümünde, konuya, çalıĢma alanına ve izlenen yönteme iliĢkin
temel kaynakların araĢtırılması ve önemli olanlarına ait kısa açıklamaları yer
almaktadır. Kaynaklardan hangi noktalarda faydalanıldığı ve hangi amaçlarla
kullanıldığı anlatılmaktadır.
Hillier B.,Hanson J.1984, The Social Logic of Space, adlı kitabından, yöntemin
ve yöntemi ortaya çıkaran faktörlerin anlaĢılabilmesi için temel kaynak olarak
faydalanılmıĢtır. Kitapta mekânı anlamlandıran sosyal değerler ile mekânın fiziksel
3
formu arasındaki iliĢkinin sayısal veriler halinde ortaya konulabilmesi için izlenecek
yöntemden bahsedilmiĢtir.
Ünlü A, 1999, “ The Syntactıc Analysıs Of Turkısh Houses Between 17th And
19th Centurıes” isimli bildiride mekânsal dizim yönteminin prensipleri bağlamında
kuralların tanımlanması yapılarak araĢtırma alanında yer alan farklı plan tipolojilerinin
mekânsal anlamda kıyaslaması yapılmaktadır. Bu kıyaslama derinlik değeri,
entegrasyon değeri ve bütünleĢiklik değeri açısından yapılmaktadır. Sonuç olarak
mekânlar ve ana sirkülâsyon alanları arasındaki iliĢkinin farklı plan tiplerine göre
değiĢimi analiz edilmiĢtir.
Yıldırım M.T. 2002, “Bina Gereksinme Programı ile Bina Morfolojisi ĠliĢkisinde
Graflar ve Geometrik Sentaks Olanaklarının Kullanımına Yönelik Bir Yöntem
YaklaĢımı” isimli doktora tezinde, bina iĢlevsel yapıları ile bina biçimi iliĢkisinde
nesnel veriler elde etmek amaçlanmaktadır. Bu bağlamda; bina alt bölümleri arası
iliĢkiler Ģebeke olarak ele alınmaktadır. Bu iĢlevsel Ģebeke graflar ile ifade edilmektedir.
ġebekenin eldesinde, bina iĢlevsel programlama çalıĢması veri sağlayan ön çalıĢma
olmaktadır. ĠĢlevsel programlama ile elde edilen Ģebeke, graf çözümleme teknikleri ile
analiz edilmektedir. Bu teknikleri ile beta indeksi, gamma indeksi, Ģebekenin çapı,
döngü sayıları, alt yedek Ģebeke indeksi, könig sayısı, mekân ortalama derinlik değerleri
ve her mekânın sisteme bağlantılılık değerleri elde edilmektedir. Elde edilen bu
değerler; mimari tasarlamada bina biçimine iliĢkin veriler oluĢturmaktadır. Önerilen
yöntemin çıktıları iki baĢlık altında toplanmaktadır: 1- Bina alt bölümlerinin, bina
bütünsel iĢlev yapısı içerisindeki sentaktik dereceleri 2- ġebeke indeksleri kullanımı ile
bina bütünsel formuna iliĢkin sayısal veriler.
ÇĠL Ela 2008, “Kula Tarihsel Kentinin Yirminci Yüzyıldaki Fiziksel
DönüĢümünün Mekân Dizim Analiziyle Ġncelenmesi” isimli makalede, T.C. Kültür
Bakanlığı tarafından koruma altına alınmıĢ küçük Anadolu kentlerinden biri olan
Kula’nın 20. yüzyıldaki fiziksel dönüĢümü “mekân dizimi” (space syntax) yöntemiyle
incelenmektedir. Mekân dizim analizinin bu literatüre katkısı, biçimsel katman ve yaya
hareketi katmanı çakıĢtırılarak doku ve potansiyel aktivite alanları arasındaki iliĢkiyi
irdelemeyi mümkün kılmasıdır. Bu makalenin hedefi, böyle bir irdeleme yoluyla,
Kula’da hem yeni oluĢan alanlardaki kamusallık potansiyellerini hem de yalıtılmıĢ ama
tarihi öneme sahip mevkileri tespit ederek dönüĢüm kararlarının analitik verilere
dayandırılarak alınmasına yardımcı olmaktır
4
Özyılmazel H., 2007, “Diyarbakır Geleneksel Konut Mimarisinde Morfolojik
Analiz: Geleneksel Konutların Güncel Kullanımda Değerlendirilmesi”, adlı doktora
tezinde geleneksel ve güncel kullanımdaki Diyarbakır evleri morfolojik analiz yapılarak
kıyaslanmıĢ ve değerlendirilmiĢtir. Ana hipotez olarak Geleneksel Diyarbakır evleri
mimari yapısı bugünkü koĢullarda güncel kullanıma cevap verememesi ve tek baĢına bir
aileye büyük gelen konutların birkaç ailenin ortak kullanımı sonucu biçim değiĢtirmesi
ve ortaya atıl mekânlar veya eksik birimler çıkması nedeniyle aileye uygun Ģartlar
sunamaması ortaya konulmuĢtur. ÇalıĢmada görsel algıya dayalı bir analiz yöntemi
geliĢtirilmiĢ, geliĢtirilen bu yöntem, süreç ve mekân olarak sınırları belirlenmiĢ bir
araĢtırma alanında, geleneksel evlerde sınanmıĢtır. Amaç, bugünkü durumlarının
analitik tespitini yaparak fiziksel, iĢlevsel ve sosyal durumlarını ortaya koymaktır.
Rapoport, A. 2004, “Kültür Mimarlık Tasarım” isimli kitabında kültür kavramı
detaylı olarak anlatılmıĢ, kültürün ve çevre-davranıĢ etkileĢiminin mekânsal yapı
üzerindeki etkisinin ne derecede olduğu araĢtırılmıĢtır. Amos Rapoport, çevre-davranıĢ
etütleri ile kullanıcı mekân iliĢkisini sorgulayarak, iklime, bölgeye, gelenek ve
göreneklere alıĢkanlıklara ve kullanım sürecindeki gereksinimlere göre mekânın
Ģekillenmesini açıklamaya çalıĢmıĢtır.
Sonit Bafna, Alice Vialard, 2009, “Syntax of Change in the Mid-twentieth
Century American House” ismiyle 7. Uluslararası Space Syntax Sempozyumunda
sunulan bildiride, geleneksel Amerikan ev tipinin cephe ve mekansal özelliklerinin
mekansal dizim yöntemine göre analizi yapılmıĢtır. Amaç 19. yy Amerikan evlerinin
karakteristik özelliklerini birbirleriyle kıyaslayarak formülize etmektir. 19 yy evlerine
dönemin sosyal yaĢantısının etkisinin olup olmadığı sorusuna yanıt aranmıĢtır. Cephe
derinlikleri ve mekan özellikleri graf Ģemaları üzerinden yorumlanmıĢ ve dönemin
sosyal yaĢantının mekan özelliklerini etkilediği sonucuna, yapılan analizler sonunda
varılmıĢtır.
Turgut
H. 1990,
“Kültür-DavranıĢ-Mekan
EtkileĢiminin Saptanmasında
Kullanılabilecek Bir Yöntem” isimli doktora tezinin amacı, kullanıcı grubu belirli konut
tasarımında kültür ve mekan arasındaki iliĢkiyi davranıĢ yoluyla açıklamak ve konut
tasarımına veri oluĢturacak ilkeleri saptanmasında “Kültür-DavranıĢ-Mekan” iliĢkisini
kuracak bir analiz yöntem geliĢtirmektir. Ayrıca bu tezde, çevre davranıĢ çalıĢmalarının
mimari tasarımdaki önemini ortaya koymak, fiziksel çevreyi biçimlendirmede kültürel
faktörlerin etkinliğini vurgulamak ve konutun kültürel bir ürün ve disipline bir kavram
olduğunu belirtmek hedeflenmiĢtir.
5
Mazumdar S., Mazumdar S. 1997, “Intergroup Social Relations and
Architecture: Vernacular Architecture and Issues of Status, Power and Conflict” isimli
bu makalede yazarlar, yerel konut mimarisine etki eden faktörleri incelemiĢtir. Bu
faktörleri dini inanıĢlar, azınlık olma durumu, güç ve statü gibi sosyal kavramlar
üzerinden değerlendirmiĢtir. Mazumdar S. ve Mazumdar S.’nin ortaya koyduğu “sosyal
değerler- sosyal normlar ve mimari değerler - mimari normlar” arası iliĢki modeli,
sosyal kavramların mimari üzerindeki fiziksel etkilerini belirlemek amacıyla üretilen bir
modeldir. Bu modelin belirlenen alanlar üzerinde test edilmesi makalenin asıl amacını
oluĢturmaktadır.
ÇalıĢmanın amacı, kapsamı ve yöntemi tanımlanarak ve bu doğrultuda kaynak
araĢtırması yapılarak aĢağıda belirtilen hipotez ve varsayımlar doğruluğu test edilmek
üzere oluĢturulmuĢtur.
Tez çalıĢmasının hipotezi;
“Kırsal
alanda
coğrafyanın
farklılaşması,
kırsal
konutların
mekan
organizasyonunu ve işlevsel yapısını değiştirmektedir. Bu değişim yıllarca devam eden
bir yapı kültürü oluşturmaktadır. Bu yapı kültürü, kente göç durumunda değişmeden
kente aktarılmaktadır.”
Bu bağlamda tez çalıĢmasında, belirlenen yöntem kullanılarak, araĢtırma alanı
olan kent çeperlerine ve kırsal konutlara dair Ģu varsayımın doğruluğu da test edilmiĢtir;
“Değişen sosyo-kültürel nitelikler, mekanların kullanımlarını ve özelleşmesini
değiştirmektedir. Bu bağlamda kente göç ile yoğun olan mekansal ilişki azalmakta,
mekan derinlikleri ise artmaktadır.”
6
2. KAVRAMSAL ALT YAPI
Bu bölümde, tez çalıĢmasının alt yapısını oluĢturan konular hakkında bilgi
edinmek amacıyla, tezin çıkıĢ noktası olan kavramlara iliĢkin tanımlamalar yapılmıĢtır.
Bu tanımlamalar temel kaynaklara dayanarak ve çalıĢmanın kapsamı dikkate alınarak
ele alınmıĢtır.
2.1. Mekân, Kültür ve Konut ĠliĢkisi
Mekânı ve mekanı ortaya çıkaran faktörleri incelemek ve anlamak amacıyla pek
çok araĢtırma yapılmaktadır. Bilim adamlarının çoğu, bir binanın veya mekânın tek
baĢına yalıtılmıĢ olarak incelenmesinin bina hakkında bilgi sahibi olmak için yeterli
olmadığını savunmuĢlardır.
Rapoport bu konuyu Ģöyle açıklar;
“Ġnsan sadece soyutlanmıĢ tek bir binayı inceleyemez; o binanın sistemin bir
parçası olarak açık mekanlar, yollar, öteki yerleĢmeler, komĢular, komĢu yerleĢmeler
hatta bazen tüm bölge (ve her hal ve durumda içindeki donanımı) ile iliĢkisini de
incelemek durumundadır. Bunun bir parçası olarak sosyal çevreleri yerel çevreleriyle
birlikte yani birbirleriyle iliĢkileri içinde (orijinal halleriyle) incelemek de genellikle
yararlı olur” (Rapoport, 2004).
Bu nedenle mekanın altında yatan ve onu Ģekillendiren sosyal, kültürel ve
coğrafik nedenlere ulaĢmak amacıyla baĢta mekan ve konut olmak üzere dıĢa doğru onu
çevreleyen etmenlerle (avlu, sokak, yerleĢme, köy, il, bölge, ülke.) beraber inceleme
yapılması gerekmektedir. Mekanı Ģekillendiren nedenlerin çıkıĢ noktası ise insan
gereksinimleridir.
Gereksinimlerin sonucunda oluĢan doğal çevreler, ait oldukları ortamın coğrafik
ve sosyo-kültürel karakteri ile Ģekillenir ve mekanlar ortaya çıkar. Mekan olgusu, o
mekanın coğrafyası, yaĢam süreci, orada yaĢayan insanların kimliği ile doğrudan
bağlantılıdır. Kimliğin kullanıcılar üzerindeki en belirgin yansıması ise kültür
bağlamında açıklanabilir (Aydın ve Çınar, 2009).
Kimlik olgusunun kültür ile iliĢkisini değiĢim bağlamında açıklayan Mashary A.
Al-Naim, kimliği Ģöyle ifade eder.
“Kimlik sosyal ve fiziksel yan anlamları olan bir kavramdır ve diğer fenomenler
gibi zaman içinde değiĢir fakat mutlaka kendine ait izleri gelecek nesillere aktarır.
7
Kimlikten kimliğe geçilemez fakat teknolojik yenilikler ve değiĢen insani davranıĢlar
yaĢam tarzlarını oluĢturur ve bu yeni oluĢum kimliği etkiler. Ġnsanın bir tarafı yeniliğe
açıkken, bir tarafı geçmiĢle bağlarını koparamaz. ĠĢte bu dengede kimlik değiĢir,
yenilenir ve aktarılır. Kimliği oluĢturan kültürel çekirdek her zaman korunur fakat dıĢ
çeperler değiĢir ve yenilenir (Al-Naim, 2008).
Turgut (2003)’de kültürel etkileĢimin değiĢimi Ģöyle açıklanmaktadır.
“Kültür-mekan etkileĢimi sürecinde konut mekanı, insan ve çevresi arasındaki
dinamik ve değiĢken iliĢkileri yansıtan zamansal nitelikleri de taĢımaktadır. Devingen
yapısı olan kültürel bileĢenler zaman içerisinde kültürleĢme etkileri ile değiĢime
uğramakta ve buna bağlı olarak davranıĢsal ve mekansal özelliklerde değiĢmektedir”
Farklı davranıĢ kalıplarına ve ideallere sahip insan gruplarının değiĢen yaĢam
koĢullarına ve fiziksel çevreye karĢı tepkileri kültürel ve sosyal farklılıklar gösterir. Bu
farklılıklar çerçevesinde toplumsal gruplar kendi yapısal çevrelerini tasarlar ve ideal
biçimlenmelerini oluĢtururlar. YerleĢme sistemi içindeki bu oluĢum zaman içinde
mekanı daha yaĢanabilir kılma nedeniyle dönüĢüme de uğrar. YerleĢme sistemlerinin
geçirdiği süreç teknolojik geliĢmeye paralel olarak farklı evrelerden geçerken insan da,
kentlerin ortaya çıkıĢıyla günümüze kadar sürecek olan kent kültürü kavramı içinde
yerini alır (Tutal, 1999).
Rapoport, kültürü, insan-çevre iliĢkilerinde birbirini tanımlayan bütünleĢik üç
bakıĢ açısı ile tanımlamaktadır. Birinci yaklaĢıma göre kültür, tipik bir grubun yaĢam
Ģeklidir. Ġkincisi kültürün, sembolik kodlarla oluĢmuĢ biliĢsel Ģemalar, semboller ve
anlamlar sistemi olduğudur. Üçüncüsü ise kültürün ekoloji ve kaynaklarla ilgili olarak
hayatta kalabilme için uyum sağlama stratejileri seti olduğunu savunan bakıĢ açısıdır.
Rapoport aynı zamanda geniĢ kapsamlı olarak ele aldığı kültürü bileĢenlerine ayırarak
kültür ve insan davranıĢı arasındaki iliĢkiyi, dünya görüĢü, inanıĢlar, değerler, imge ya
da Ģemalar ve yaĢam Ģekilleri, eylemler zinciri olarak soyuttan somuta bir süreç ile
açıklamaktadır (Rapoport, 1969).
Rapoport, çevre davranıĢ iliĢkileri konusundaki araĢtırmaları ve bu yaklaĢımı,
çevre davranıĢ etütleri olarak tanımlar ve kültürün tasarımdaki rolünü bu çerçeve içinde
ele alır. Buna bağlı olarak kültür iki yoldan önemlidir: Birincisi, kültürün rolünün çeĢitli
açıklamalarda,
modellerde
ve
giderek
çevre-davranıĢ
iliĢkilerindeki
rolünün
tanımlanmasında (bilim dalının tümü içindeki rolünde); ikincisi de, çevresel tasarıma
daha yakından bağlı olarak kültürün belli, özgül kullanıcı gruplarının, durumlarının ve
çevrelerinin anlaĢılmasının ne kadar önemli olduğundadır. Sonuç olarak tasarımın özgül
8
sorunlarına cevap olarak kültüre gösterilen ilgi her zaman var olmuĢtur ve devam
etmektedir (Rapoport, 2004).
Altman ve Chemers, (1980)’a göre kültür kavramı, çok yönlü iliĢkiler setidir.
DavranıĢlar, inançlar, algılar ve dünyaya bakıĢ açısı kültürü etkiler ve kültürden
etkilenir. Asıl önemli ve görülebilir olan bu iliĢkiler setinin fiziksel çevreye olan
yansımasıdır. Kültürün diğer kültürlerle olan etkileĢiminin ve gelecek nesillere olan
aktarımının en net gözlenebildiği alan fiziksel çevredir. Çevre-davranıĢ arasındaki
iliĢkiyi anlamanın yolunu Altman ve Chemers (1980), Ģekil 2.1’ de tariflemektedir.
ġekil 2.1: Çevre ve davranıĢ arasındaki iliĢkiler (Altman ve Chemers, 1980)
Ġnsanlar gruplar halinde örgütlenirler. Aynı coğrafi koĢullara karĢı uzun süre
baĢa çıkma uğraĢı vermiĢ, tutarlı, dengeli, bütünlük arz eden, ortak değerleri, sanat,
beceri ve alıĢkanlıkları olan ve bunları çeĢitli mekanizmalarla nesilden nesile aktarmıĢ
insan topluluklarından kısaca kültür diye söz edebiliriz (Öymen Gür, 2000).
Kültürün bir diğer tanımı, bir toplumun ya da bütün toplumların birikimli
uygarlığı, belli bir toplumun kendisi, bir dizi sosyal süreçlerin bileĢkesi, bir insan ve
toplum kuramıdır (Zeybekoğlu, 2005).
Schulz (1965)’a göre kültür;
“Geleneksel yollarla öğrenilen ve aynı yolla yeni nesillere aktarılan davranıĢ
kalıpları ve modelleri bağlamında bir toplumsal düzendir”.
Toplumsal düzen kurulurken kültüründe bir parçası olduğu çevresel bileĢenler
üzerine konuĢmak gereklidir. Çünkü her kültürel sistem hayatta kalabilmek için doğal
çevreyle uyumlu ve kendi özgün yaĢam karakteri ile doğrudan bağlantılıdır. Bu yaĢam
9
karakteri “coğrafya ve kültür”dür (Güvenç, 1991; Eben Saleh, 1999; Aydın ve Çınar,
2009).
Çizelge 2.1: Toplumu oluĢturan çevresel bileĢenler (Güvenç, 199; Eben Saleh, 1999; Aydın ve Çınar,
2009)
Çevresel BileĢenler
Kültürel BileĢenler
Aile Yapısı
Ailede Roller
Sosyal Bağlar
Statü ve Beklenti
Coğrafik BileĢenler
Jeolojik Yapı
Bitki Örtüsü
Topografya
Ġklim ve Yönelme
Ana baĢlıklar halinde toplanan kültürel bileĢenler, gelenekler, örf ve adetler,
normlar, dini inanıĢlar, aile yapısı ve iliĢkiler, yaĢam Ģekli, toplumsal yapı, davranıĢ
kuralları, mahremiyet, kiĢisel alan, egemenlik sınırı ve davranıĢı, ekonomik yapı-geçim
kaynağı, dil, eğitim ve sosyo-psikolojik faktörler olarak alt baĢlıklara ayrılmaktadır.
Coğrafik bileĢenler ise, yere ait özellikler, malzeme, jeolojik ve topoğrafik yapı, bitki
örtüsü, iklim ve yönelme olarak alt baĢlıklara ayrılmaktadır.
Çevreyle
etkileĢim
içinde
olan
insan,
çevresini
düzenler,
karakterini
biçimlendirir, imkanları dahilinde çevreyle bütünleĢir. Çevrede karĢılıklı etkileĢimin bir
sonucu olarak insanı, giyim tarzı, iliĢkileri, standartları ve mekansal beklentileri
konusunda geliĢtirir.
Çizelge 2.2: Kültüre özgü karakterler (Öymen Gür, 2000)
 Kültürü saran çevrenin iklimsel ve topoğrafik  BiliĢ Ģeması
 DavranıĢ mekanizmalarının iĢleme biçimi ve
özellikleri
 Kültürde yaygın olarak kullanılan dil
ayrıntıları
 Çoğunluğun taĢıdığı dini inanç, simgesel  Toplumsal iliĢki normları
dizgeler
 Ortak iĢ yapma ve ticari alıĢkanlıklar
 Kültürde egemen aile ve akrabalık yapısı
 Genel üretim biçim iliĢkileri
 Yiyecek alıĢkanlıkları ve yeme tarzı
 Gelenekler, ahlaki ve töresel iliĢkiler, ideal
 Kültürün
tabakalaĢma
statü
belirleme
araçları,
sosyal
kurallar
 YerleĢmiĢ mekansal normlardır
10
Tüm mimari gelenekler, sosyo-kültürel sistemin bir parçasıdır ve her gelenek
altında yer alan kültüre göre farklılaĢır. Mimari, kültürel ifadenin dilidir (Rapoport,
1969; Schulz, 1965; Hillier ve Hanson, 1984)
Ġnsanlar bilgi ve kültürleriyle, içinde bulundukları doğal çevreyi de kullanarak
yapay çevreler inĢa ederler. Yapay çevreyi bina ölçeğinden yerleĢme ölçeğine kadar
uzanan geniĢ bir çerçevede incelemek mümkündür. Yapay çevre içinde birçok yapı türü
olmasına rağmen gerek taĢıdığı kültürel özellikler, gerekse çevreye göre çeĢitlenmesi
nedeniyle konut, en temel yapay çevredir. Kültürel ve fiziksel etkilerin insan ve çevresi
üzerindeki etkisinin araĢtırıldığı çalıĢmalarda örnek yapı türü genellikle konuttur.
Bunun nedenleri Ģöyle açıklanabilir.

Bütün kültürlerin ve grupların bir çeĢit barınağa sahip olması, böylece
karĢılaĢtırmalara ve genellemelere varmanın mümkün olması

Konut, insan için ilk yerleĢme biçimidir. Bu da onu en önemli öğe haline
getirir.

Ortada baĢka bina tipleri bulunsa da inĢa edilmiĢ çevrenin en büyük
bölümünü konutun oluĢturması.

Konutun yerel tasarımın en tipik ürünü, dolayısıyla kültürden en fazla
etkilenen unsur olmasıdır (Rapoport, 2004).

Konut, kültürün peyzaj üzerinde görünen en somut yansımasıdır. Konut
tasarımı kültürel tutumu yansıtır. Ġnsanı etkileyen her Ģey konutu da etkiler;
geçmiĢteki etkilerden bir kısmı günümüze kadar ulaĢır ve yaĢar (Öymen Gür,
2000).

Konut hayatın merkezi, kiĢinin köklerini dayadığı ve bağlı olduğu bir yerdir
ve insan hayatının en önemli olayları konutta geçmektedir.

Konut aynı zamanda, geçmiĢle olan bağlantının sağlandığı, kiĢinin
çocukluğunun geçtiği bir yerdir. YaĢam, ölüm ve zaman kavramlarını da içerir.

Konutla bireysellik, mahremiyet, kiĢisellik, ait olma, yerleĢiklik ve kontrol
etme, özgürlük ve seçim hissi, sosyal konum ve cinsiyet tanımlamaları da ortaya
çıkmaktadır.

Konut aile iliĢkilerinin ve önemli aile olaylarının geçtiği bir yerdir.

Konutla ilgili diğer önemli bir konu da sosyo-kültürel içeriktir. Fiziksel
etkenlerin yanı sıra yaĢam tarzı, aile yapısı, kadın ve erkeğin rolü, kiĢisellik,
11
egemenlik sınırı ve sosyal iliĢkilerin önem kazandığı yerdir (Kellekçi ve Berköz,
2006).
Konut, sadece insanın “baĢını sokabileceği bir delik” değil, insanla birlikte
yoğrulması gereken bir doku olarak anlaĢılmalıdır. Konut veya konut grupları
tasarımında kullanıcının kim ya da kimler olacağı, bu insanların yaĢam tarzlarının nasıl
olduğu, konut bölgelerinin planlanması ve tasarlanmasında son derece önem
taĢımaktadır (Öymen Gür, 2000).
Konut kavramı, ailenin meskene sahip olma arzusu veya bir takım fizyolojik
ihtiyaçların gerçekleĢtirilmesini amaç edinecek kadar basit bir olgu değildir. Bir eve
sahip olma isteği üzerine fiziki, beĢeri ve ekonomik faktörlerin doğrudan doğruya ve
dolaylı olarak yaptığı etkiler azımsanamayacak kadar değiĢik ve kuvvetlidir. Bu
faktörler her konut veya konut grubuna ayrı oranlarda etki edeceğinden çok sayıda
değiĢik form ortaya çıkacaktır (Tunçdilek, 1967).
Rapoport’a göre (1969), konutların aldığı değiĢik formlar komplike bir olgudur.
Dolayısıyla bu formların oluĢumlarının açıklanması kolay olmamaktadır. Tüm
açıklamaların tek bir çıkıĢ noktası vardır; o da değiĢik tutumlardaki insanlar ve onların
çevreye olan tavırlarıdır. Bu tavırlar, bulunulan yere göre farklıdır çünkü sosyal,
kültürel, ekonomik ve fiziksel faktörlerdeki değiĢiklikler, bu tavırlarda önemli rol oynar.
Bu faktörler aynı mekanda, farklı zaman zarflarında da farklılık gösterebilmektedirler.
Konut biçimleniĢi sadece fiziksel etkilerin ya da tek bir etkenin sonucu değil, tüm
sosyo-kültürel faktörlerin sonucudur.
Konut formların incelenmesi ve sınıflandırılması, ekonomi, teknoloji ve iklim
gibi değerlerin analizine bağlı olmaktadır. Bu nedenle, hem fiziksel hem de sosyokültürel bakıĢ açıları göz önünde bulundurulmalıdır. Önce bir kültürün kimliği ve
karakteri anlaĢılır; onun değerleri kazanılır ve böylece, hem kültürel hem de fiziksel
ihtiyaçlara cevap veren bir konut biçimi ortaya çıkar. Konut tasarımlarında dikkat
edilecek bir baĢka husus, konutun tasarlandığı bölgenin kültürünün belirgin
özelliklerinin göz önünde bulundurulmasıdır. Çünkü bu özellikler de konut
biçimleniĢine etki etmektedir (Rapoport, 1969).
Konut biçimleniĢindeki sosyo-kültürel faktörler, Rapoport’a göre kültürel
değerler ve seçimler (Rapoport, 1997), Mazumdar’a göre kurallar, normlar ve sosyal
iliĢkiler (Mazumdar ve Mazumdar, 1997), Lawrence ve Low’a göre sembolik anlamlar
(Atik ve Erdoğan, 2007) ve Turgut’a göre kültürel bileĢenler, davranıĢsal bileĢenler ve
sosyo-ekonomik bileĢenlerdir (Turgut, 2001).
12
Son yıllarda konutla ilgili yapılan çalıĢmalar, sosyal anlam ve kültürel değerlerin
büyük ölçüde konutların, mekan organizasyonları aracılığıyla yansıtıldığını, böylece
farklı kültürlerin farklı mekansal modellerle kendilerini ifade ettiğini ortaya
koymaktadır. AraĢtırmacılar, yapma çevrenin bir yandan kültürü yansıtırken, bir yandan
da onu etkileyip Ģekillendirdiği görüĢü üzerinde birleĢmekte, bu nedenle de kültürel
etkenlerin yapma çevrenin kurgusunda saklı olduğu fikri giderek önem kazanmaktadır
(KırĢan ve ÇağdaĢ, 2005).
Doğal ve kültürel ortam bakımından kısa mesafelerde farklılık gösteren Türkiye
gibi geniĢ bir ülkede değiĢik konut formları geliĢmiĢtir. Bu formlar, baĢta kültürel
adaptasyon ve kültürel yayılma olmak üzere birçok kültürel sürecin ortak sonucudur. Bu
nedenle mekan, kültür ve konut birbirlerini besleyen ve sürekli etkileĢim içinde olan
olgulardır ve konut üzerinden onu oluĢturan sosyo kültürel ve coğrafik verilere ulaĢarak,
konut oluĢum mantığının ortaya konulması ve gelecek nesillere kültürün aktarılması
mümkündür.
2.2. Kırsal YerleĢme, Konut ve BileĢenleri
Ġnsan ile doğa arasındaki iliĢkilerin sonuçlarından biri olarak ortaya çıkan
yerleĢmeler yeryüzünde çok çeĢitlidirler. Milyonlarca nüfusu barındıran büyük
Ģehirlerin olduğu gibi tek bir ev ve eklentisi de bir yerleĢme Ģeklidir. Buna rağmen
yerleĢmeler pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de kır ve kent yerleĢmeleri olmak
üzere iki büyük grup altında toplanmaktadır.
Kırsal ve kentsel yerleĢme kavramlarının temeli, M.Ö.3000-2000 yılları arasında
(Eski Tunç Çağı) yerleĢmeleri yönetecek idari sınıfın ortaya çıkması ve idarecilerin
oturduğu ve çevre köyleri yöneten yerleĢme biriminin köyden farklı özellik
kazanmasıyla ortaya çıkmıĢ olmasıdır. Böylece Anadolu’nun coğrafi ortamı içinde ilk
kez “kırsal” ve “kentsel” olmak üzere farklı fonksiyonlara sahip yerleĢme birimleri
ortaya çıkmıĢtır (Atalay, 1994).
2.2.1. Kırsal yerleĢme
Türkiye’de kırsal yerleĢmeler konusunda yapılan çalıĢmalar her geçen gün
artmaktadır. Ancak, geçmiĢte ve günümüzde insan çevre geleneğine göre yapılan bu
araĢtırmalarda temel yaklaĢım, “insanın, bütün faaliyetlerinde olduğu gibi, evinin
13
inĢasında da içinde bulunduğu coğrafi çevre koĢullarının etkisinde kaldığı” üzerine
kuruludur. Fakat benzer doğal ortamlarda yaĢayan toplulukların oluĢturdukları
yerleĢmeler ve konutlar birbirinden önemli farklılıklar gösterir. En azından bu durum
bile konut ve yerleĢmelerin Ģekillenmesinde sadece doğal koĢulların değil, kültürün de
önemli olduğunu ortaya koyar. Aynı veya benzer doğal ortamlarda yaĢayan farklı
kültürler, kendi kültürlerinin rehberliğinde çevreyi farklı algılar ve çevrenin sunduğu
olanaklar içerisinde farklı yapı malzemelerini farklı Ģekillerde iĢleyerek Ģekil, plan ve
düzen bakımından farklı konutlar ortaya çıkarmaktadırlar.
Tanım olarak kırsal yerleĢmeler;
“Kırsal yerleĢmeler; genel anlamda, Ģehir dıĢında kalan bütün yerleĢme
alanlarını içine alan geniĢ bir mekânı ifade etmekle beraber; iklim bölgelerine,
topoğrafik yapıya, bitki örtüsüne, arazi mülkiyetine, devlet müdahalelerine, sosyoekonomik yapıya, doğal afetlere, ulaĢım imkânlarına ve tarım yapısına göre değiĢik
özellikler gösteren yerleĢmelerdir” (Çınar, 1990).
“Kırsal mimari, çevresel faktörler, malzeme, toplumsal Ģartlar ve kullanıcı
gereksinimleri doğrultusunda insanlar tarafından Ģekillendirilen yapılara dayanan
sistemdir (Aydın, 2008).
“Kırsal yerleĢmeler kültürlerini, yaĢam biçimleriyle yaĢadıkları her mekana
yansıtan geniĢ aile tipinin yaĢadığı yerlerdir. Kırsal yerleĢmeler arazi üzerindeki
yoğunluklarına göre toplu yerleĢmeler, dağınık yerleĢmeler; fonksiyonlarına göre tarım
köyleri, madenci köyleri, oduncu köyleri, pazar köyleri Ģeklindedir. Coğrafi
konumlarına göre dağ köyleri, kıyı köyleri, ova köyleri; orman ile iliĢkisine göre orman
içi, orman bitiĢiği köyler; yerleĢme Ģekillerine göre yol kenarı, yuvarlak, yıldız, küme
ve dağınık köyler olarak sınıflandırılmaktadırlar” (Kantar, 1998).
“Kırsal yerleĢmeler, iĢbölümünün geliĢmediği, ekonomisi tarıma dayanan, geniĢ
aile yapısının, yüz yüze komĢuluk iliĢkilerinin olduğu, bu açıdan kentsel topluluklardan
ayrılan toplulukların yaĢadığı yerleĢmelerdir. Ayrıca bu topluluklar belli bir coğrafya ve
ekolojik alanda yerleĢmiĢ, kendine özgü bir iĢgücü, toplumsal örgütü, kültürü, özel bir
adı ve geçmiĢi bulunan, kentten daha az nüfuslu toplum birimleridir” (Eminağaoğlu,
2004).
Genel olarak kırsal yerleĢme, çevresel bileĢenlerin (coğrafi ve kültürel) etkisiyle
oluĢan, kültürel izlerin mekandan açıkça okunabildiği, geçim ve yaĢam tarzına göre
farklılaĢan, iĢlevsel iliĢkilerin ve akrabalık iliĢkilerinin yoğun olduğu yerleĢim türü
olarak tanımlanabilmektedir.
14
Kırsal yerleĢmeler, bulundukları bölgenin coğrafik özellikleri olan, jeolojik yapı,
topografya, iklim-bitki örtüsü ve kullanılan yapı malzemesi gibi özellikleri nedeniyle
ova yerleĢmeleri (toplu tarımsal yerleĢme) ve dağ yerleĢmeleri (dağınık tarımsal
yerleĢme) olarak (Çınar, 1990) veya düz bölge yerleĢimleri, yamaç bölge yerleĢimleri
(Zamankhani, 2010) olarak sınıflandırılmaktadırlar.
Ova yerleĢmeleri (Toplu Tarımsal YerleĢme)
Kırsal kesimde konutların birbirine yakın kurulması ile oluĢmuĢ yerleĢme
biçimidir. Ova yerleĢmeleri, ülkemizde en eski köy yerleĢme Ģeklidir. Ağırlıklı olarak
kuru tarım ve hayvancılığın yapıldığı, ova karakterli kırsal yerleĢmeleri kapsar (Çınar,
1990).
Ova yerleĢmelerinde evlerin hepsi bir aradadır (ġekil 2.2). Sokaklar dar, evler
genelde birbirine bitiĢiktir. Tarlalar evlerden ayrı ve uzaktadır. Ova yerleĢmelerinin
olumlu özellikleri arasında, toplumsal iliĢki olanaklarının yüksek, yatırımlardan
bütünüyle yararlanma olanağı ve güvenlik unsuru sayılabilir. Buna karĢılık ova
yerleĢme türünün olumsuz özellikleri de vardır: Tarlalara gidip gelme güçlüğü aile
bireylerinden uzakta çalıĢma güçlükleri, salgın hastalıkların kolayca yayılması vb. gibi.
Ülkemizde ova yerleĢmesinin baĢlıca yayılma alanı Ġç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve
Doğu Anadolu bölgelerimizdir (Web Ġletisi 5).
ġekil 2.2: Doğanhisar’dan bir ova köyü yerleĢmesi (Web Ġletisi 5)
Ova yerleĢmelerinde kullanılan yapı malzemesi genellikle kerpiç ve taĢtır.
GeçmiĢte tuğla, ahĢap ve beton blok gibi yapı malzemelerinin çevrede bulunmaması ve
baĢka yerlerden sağlanmasının pahalıya mal olması kerpicin tek duvar malzemesi haline
gelmesine sebep olmuĢtur. TaĢ ve diğer malzemelerin teminindeki kolaylık arttığı
ölçüde duvarda kullanılan miktarı da artmaktadır. Yapılarda kullanılan ahĢap, ova
yerleĢimlerinde az bulunmasından dolayı, sadece ağaç dikmelerde ve çatı kiriĢlerinde
15
kullanılmıĢtır. Kullanılan ağaçların boyutları oda boyutlarını belirlemektedir (Çınar,
1990).
Günümüzde, tüm yapı malzemeleri kolaylıkla bulunabilmektedir.
Fakat yinede hem malzeme temini ve üretiminin kolay olması, sağladığı
yalıtım özellikleri ve geleneksel kültürün devamı olarak kerpiç malzeme
tercih edilmektedir.
Dağ yerleĢmeleri (Dağınık Tarımsal YerleĢme)
Evlerin küçük kümeler Ģeklinde ya da tek tek geniĢ bir araziye yayılmasıyla
ortaya çıkan yerleĢme biçimidir.
Dağ yerleĢmeleri olarak kabul edilen yerleĢme birimlerinde evler birbirinden
belli aralıklarla (50–100 m hatta bazen daha fazla) birer, ikiĢer bazen daha fazla sayıda
"hane"den meydana gelmek üzere araziye dağılmıĢ durumdadırlar (ġekil 2.3). Bu
yerleĢim türü büyük alanları kaplar. Engebeli ve dağlık arazilerde görülen bu yerleĢme
Ģeklinin
en
güzel
örneklerine
Karadeniz
Bölgesinde
rastlanmaktadır.
Dağ
yerleĢmelerinin sakıncaları arasında iĢyerine gidip gelme güçlüğü, güvenlik sorunlarının
ortaya çıkması, tesisat ve Ģebekelerin kurulma güçlüğü, devlet yatırımlarından
bütünüyle yararlanabilmenin sınırlılığı, kamu harcamalarının artması vb. nedenler
sayılabilmektedir (Web Ġletisi 5).
Özellikle Karadeniz bölgesinde bulunan dağ yerleĢmelerinin genel özelliği, sulu
tarıma dayalı bir yerleĢme türü olmasıdır. Ġç Anadolu bölgesinde ise hem kuru hem de
sulu tarımın yapıldığı dağ yerleĢmeleri görülmektedir. Arazinin fazla engebeli olduğu
bölgelerde sık görülür ve bu yerleĢmeler dağ köyleri olarak adlandırılmaktadır. Dağ
yerleĢmelerinde kullanılan yapı malzemesi bulunduğu bölgeye göre değiĢen ve
genellikle çevrede çok ve kolay bulunan, taĢ ve ahĢaptır (Çınar, 1990).
ġekil 2.3: Ordu, ÇaybaĢı’ndan bir dağ köyü yerleĢmesi (Web Ġletisi 5)
16
Çevresel bileĢenlerin etkisi altında oluĢan farklı kültürel karakterlere sahip
yerleĢmeler farklı sosyal davranıĢlar geliĢtirirler. Örneğin; dağ ve ova yerleĢmeleri
kullanılan yapı malzemesi ve doğal olarak ortaya çıkan mekan biçimlenmesi anlamında
farklılaĢırlar. Aynı yapı malzemesi ve yapım sisteminin görünümü dahi farklı coğrafik
bölgelerde farklı olabilir, (Güneydoğu’da ve Ġç Anadolu’da kerpiç malzemenin
uygulama tekniğindeki farklılık gibi-kubbe biçimli veya düz dam biçiminde) (Aydın ve
Çınar, 2009).
Dağ ve ova yerleĢmeleri, taĢ veya kerpiç gibi kullanılan yapı malzemesine,
yaygın veya sıkıĢık düzen gibi topografik duruma, yapılan tarımsal iĢlerin türüne ve
mekana yansımasına göre farklılaĢmaktadırlar.
Ova ve dağ yerleĢmelerinin genel özellikleri çizelge 2.3 de Ģöyle özetlenebilir;
Çizelge 2.3: Ova ve Dağ yerleĢmelerinin genel özellikleri (Çınar, 1990; Kantar, 1998; Tunçdilek, 1967;
Öymen Gür, 2000)

OVA YERLEġMELERĠ
Kuru tarım yapılır*

DAĞ YERLEġMELERĠ
Sulu tarım yapılır*

Topoğrafik açıdan düz arazi yapısı vardır.
Ovalar ve düzlüklerde görülür.

Topoğrafik açıdan engebeli arazi yapısı
vardır. Dağ etekleri ve yamaçlarda görülür.

Barınma eylemi ile yemek, temizlik ve diğer
eylemlere ait alanlar birbirinden ayrılmıĢtır.

Tüm eylemler iç içedir.

Konut grupları bir arada ve bitiĢik düzendedir.

Konut grupları birbirlerinden belli ararlıklarla
ayrılmıĢ durumda araziye yayılırlar.

Toplumsal iliĢki yüksektir

Toplumsal iliĢki kopuktur

Ġç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu
Anadolu bölgelerimizde daha yaygın olarak
görülmektedir.
Tesisat ve Ģebeke kurulumu kolaydır.
Yapı malzemesi, genellikle duvarda kerpiç,
temelde taĢ ve çatıda ahĢap kiriĢ üstü toprak
örtüdür.

Karadeniz bölgesinde yaygın olarak
görülmektedir. Diğer bölgelerde de dağ
yamaçlarındaki yerleĢimlerde görülür.
Tesisat ve Ģebeke kurulumu zordur.




Yapı malzemesi, genellikle duvarda taĢ veya
ahĢap, temelde taĢ, çatıda ahĢaptır.
*Günümüzde sulama imkanlarının artması nedeniyle ova yerleĢmelerinde sulu tarımında yapıldığı
görülmektedir. Konya ili kapsamında sulama imkanlarının olmadığı bazı dağ köylerinde ise kuru tarım
yapıldığı görülmektedir (Web Ġletisi 6)
2.2.2. Kırsal konut ve bileĢenleri
Kırsal yerleĢmedeki konut, sadece bir yapı değil, birçok amacın karĢılandığı bir
vücut veya kompleks bir teoridir ve biçimlenmesi ait olduğu yerin coğrafyası ve kültürü
sonucunda oluĢur (Aydın ve Çınar, 2009).
17
Kültürümüzün maddi olarak mekâna yansıyan en önemli unsurlarından biri
konuttur. Geleneksel kırsal mimari hızlı kültürel değiĢimden diğer yapı türlerine göre
daha az etkilenmiĢtir. Özellikle izole dağlık alanlar, kültürel yayılmadan daha uzak
kaldıkları için orijinal kırsal mimari örneklerini günümüze kadar ulaĢtırabilmiĢlerdir.
Dolayısıyla ova ve dağlık alanlardaki kırsal evler, geleneksel Türk evinin ilk evre
özelliklerini taĢıyan evler olarak da kabul edilebilmektedirler (Köse, 1991).
Kırsal yaĢamın en karakteristik özelliği olan kırsal konutlar genellikle tek veya
iki tip malzemeden üretilen basit strüktürlü az katlı yapılardır. Bulundukları bölgede
aynı karakteristik özelliklerde bulunurlar fakat kendi içinde tipolojik olarak
sınıflandırılabilirler. Kırsal konutları bulundukları bölgeye, yapım türüne, kullanılan
malzemeye veya biçimsel özelliklerine göre sınıflandırmak mümkündür.
Genel olarak kırsal konut, barınağa göre daha özel bir duruma sahiptir. Yakın
veya uzak bölgelerden temin edilmiĢ, bölgenin iklim Ģartları düĢünülmüĢ, bölgenin
insanının zevkleri, gelenek ve görenekleri ve ekonomisi dikkate alınarak yapılmıĢ olan
konut türüdür. Bu Ģartlara rağmen konutların çok basit olanları yanında çok karmaĢık
olanları da vardır. Biçim, büyüklük, malzeme ve mimari tarz konutları çok değiĢik
biçimlere sokmuĢsa da, bunları konut grubu altında toplayan bazı ortak durumlar
mevcuttur. ĠĢte konut ve eklentileri bu farklı faktörlerin ortak noktada bir araya gelerek
oluĢturdukları bir düzendir (Tunçdilek, 1967).
Bir bütün olarak kırsal bölgelerde yer alan konutlar ve eklentileri(müĢtemilat),
farklı morfolojik üniteler, iklim tipleri, gelenek ve görenekler, değiĢik ekonomik
faaliyetler ve çeĢitli estetik gereksinimleri doğrultusunda birbirinden çok farklı tipler
halinde bulunurlar. Coğrafik ve kültürel karakterlerin etkisiyle Ģekillenen Anadolu’daki
kırsal yerleĢmeler 3 tipte görülmektedir (ġekil 2.4) (Tunçdilek, 1967).
ġekil 2.4: Anadolu’daki kırsal yerleĢme tipolojileri (Tunçdilek, 1967)
18
YerleĢmelerin en basit biçimini “yerleĢim çekirdeği” oluĢturur ki bu tip sadece
tek bir ev ve eklentisinden meydana gelmektedir. Daha sonra birkaç ev ve eklentilerinin
bir araya gelmesi ile oluĢan “konut grubu” ile devam eden kırsal yerleĢmeler
büyüklükleri ve araziye dağılma biçimlerine göre toplu, seyrek ve dağınık tip olarak
farklılaĢmaktadır (Tunçdilek 1967).
Kırsal yerleĢmelerde konut; üretim, tüketim ve diğer birçok yaĢamsal faaliyetin
geçtiği yapılardır. Bu noktada ölçülebilen faktörlerin yanında örf, adet, yaĢam biçimi,
kültürel yapı, sosyal iliĢkiler, tarihi iliĢkiler gibi ölçülemeyen faktörlerde gündeme
gelmektedir. Plandaki fonksiyonlar, fonksiyonlara hizmet eden mekânlar, bunların
büyüklükleri, ıĢıklandırması, birbiriyle iliĢkilerine göre düzenlenmeleri; öncelikle konut
içindeki eylemleri, kısacası hayatı göstermektedir (Eminağaoğlu, 2004).
Kent konutu, kiĢinin ve ailenin barınmasını ve konforunu sağlayan bir mekân
olmasına karĢın köy konutu, köylünün bütün ekonomik faaliyetlerini sürdürdüğü ve
genellikle geniĢ bir alanı iĢgal eden, tarımsal üretim birimidir. BaĢka bir deyiĢle kırsal
kesimde tarımsal aile iĢletmesi ve konut bir bütündür (Çınar, 1990).
Kırsal yerleĢmeler mekansal olarak, genel, ortak ve özel mekan olmak üzere üç
ayrı mekan tipinin bileĢkesinden oluĢmaktadır (Roberts, 1996). Özel mekan ev arazisi
olabileceği gibi bağ, bahçe, tarla ve çayır gibi özel tarım mülkiyetleri de olabilir. Özel
mekanlar genellikle çit, ağaç, canlı veya kuru çalı veya bahçe duvarı ile diğer
mekanlardan ayrılmaktadır. Ortak mekan, hem aile bireylerinin hem de dıĢarıdan gelen
bireylerin kullandığı avlu veya evin giriĢ mekanı olarak tanımlanabilir. Genel mekan ise
avlunun dıĢında kalan sokak ve diğer kamusal mekanlardır.
Kırsal konutun mekanlarını bir diğer tanımlama biçimi; Ġç alan ve dıĢ alan
kavramıdır. Ġç alan ve dıĢ alan kavramı incelenen mekanların bütününe göre
değiĢmektedir. Konut grubundan oluĢan aile tarım iĢletmesi inceleniyorsa dıĢ alan
sokak, iç alan ise konut grubudur. Konut ve avlu bütünü inceleniyor ise dıĢ alan avlu, iç
alan ise konuttur. Sadece konut kendi içinde inceleniyor ise dıĢ alan hayat, iç alan ise
mabeyin ve odalardır (ġekil 2.5).
19
1
2
3
ġekil 2.5: Ġç alan-dıĢ alan iliĢkisi
AraĢtırma alanı içerisinde kırsal yerleĢmelerde konut ve eklentileri bir bütün
olarak ele alınmakta konut yerleĢimin çekirdeği, yardımcı mekanlar ise müĢtemilat
mekanları olarak kabul edilmektedir. Genellikle tüm mekanlar bir avlu etrafında
toplanmaktadırlar. Konut(iç alan), servis mekanları-müĢtemilat (iç alan) ve avlu (dıĢ
alan) kırsal konutun bileĢenlerini oluĢturmaktadır. Bu mekanlar büyüklük, mekan sayısı
ve tipoloji bakımından çeĢitlenmektedirler.
a)Konut
Kırsal yerleĢimin ana çekirdeği konuttur, kırsal konutun en basit ve en temel
plan tipi, S. H. Eldem’in sınıflandırmasına göre, mabeynsiz plan tipidir. Bu plan tipi
düzen ve iĢlev bakımından 3 direkli keçi kılından yapılan yörük çadırları (kara çadır) ile
benzerlik gösterir. Anadolu’da göçebe hayattan yerleĢik hayata geçiĢte ilk kullanılan
mekân kurgusu olarak kabul edilebilir (ġekil 2.6) (Köse, 1991). Ġlk kırsal konut, ulu
ağaç ve ocak ile tanımlanan bir avlu etrafına mabeynli ve mabeynsiz düzende konutun
eklenmesi ile oluĢmuĢtur.
ġekil 2.6: Teorik ilkel Türk evi düzeni (Köse, 1991)
Türkiye’nin farklı bölgelerinde dıĢ mabeynli, tek veya iki odalı plan tipi en sık
rastlanan geleneksel kırsal ev planı tipidir. Bir sonraki geliĢim aĢaması, çevreye
adaptasyon sonucu bazen dıĢ mabeynin yan ve/veya ön kenarlarının sağırlaĢtırılmasıyla
iç mabeyne dönüĢtürülmesi Ģeklinde olmuĢtur (Eldem, 1968).
20
Kırsal konutun bileĢenleri oda/odalar, mabeyin ve hayattır. Odalar fonksiyon ve
biçim bakımından birbirlerine benzemektedir. Her oda yatma, yeme, dinlenme ve
misafir ağırlama gibi birçok fonksiyonu karĢılamak üzere çok fonksiyonlu olarak
tasarlanmıĢtır, odaların büyüklükleri değiĢebilir fakat nitelikleri aynıdır. (Aydın ve
Çınar, 2009; Günay, 1999). Kırsal konutta odalar iklimsel faktörlerden dolayı yaz odası
ve kıĢ odası olarak tanımlanmaktadırlar. Yaz odası hiç güneĢ görmeyen konutun kuzey
cephesinde, kıĢ odası ise konutun güney cephesinde güneĢ gören bir yerde
konumlanmaktadır (Çınar, 1990).
“Oda”, her zaman dıĢarıdan en çok yalıtılmıĢ olan elemandır. Çok belirgin bir
biçimleniĢi ve elemanları vardır. GiriĢ sekisi ve genellikle bunu devamı olan yüklük
duvarı (varsa gusülhane bu duvarda yer alır), ocak duvarı, bir veya bazı durumlarda iki
adet olabilen pencere duvarı (önünde sediri ile beraber) odanın belirleyicileridir. Kareye
yakın bir planı olan odanın boyutları üç metre civarındadır veya bazı örneklerde dört
metreye yaklaĢmaktadır. Kullanım dıĢında odanın büyüklüğünü belirleyen, ahĢabın
boyutu ve geçebildiği açıklıktır. Bu tabiki odanın bir yöndeki boyutunun sınırlayıcısıdır.
Evin büyüklüğünü, odaların büyüklüğünden çok, oda sayısı belirlemektedir (Yürekli ve
Yürekli, 2005).
Her evin nasıl bir gizliliği, korunmuĢluğu varsa her odanın da giriĢinde bir
gizlilik vardır. Sofadan bakıldığında içerisi hemen görülmez. Bu tasarım çeĢitli
biçimlerde çözülmüĢtür. Odaya giriĢ çoğunlukla odanın bir köĢesinden olur (ġekil 2.7).
ġekil 2.7: Kırsal konutta odanın gizliliğini sağlayan giriĢ çözümleri (Günay, 1999)
“Hayat” biçimleniĢ olarak odaların arasında kalan ve onların belirlediği bir
yerdir. Ġç alan ile dıĢ alan, avlu ile mabeyin, özel ile genel arasında kalan bu yer
21
yaĢantının büyük bölümünün geçtiği yerdir. Bu yer bir ara yerdir, ne içerisi ne de
dıĢarısıdır (Yürekli ve Yürekli, 2005).
Günay 1999’a göre hayatın zemini çoğunlukla topraktır. Hayat eğer taĢ kaplıysa
taĢlık adını alır. Hayattan bir merdivenle üst kata çıkılabilir ve hayatın bir ya da iki yanı
dıĢarı bakar.
“Mabeyin”
geleneksel
Türk
evinde
sofa
veya
eyvan
olarak
da
adlandırılmaktadır. Kırsal konutta mabeyin, odaları birleĢtiren ve evin biçimleniĢinde
etkili olan en önemli öğedir. Odanın önünde bir hizmet alanı veya odalar arası ortak
kullanım alanı mabeyindir. Kırsal konut çekirdek planı, oda ve önündeki mabeyin
biriminden oluĢmuĢtur ve bu çekirdek planın birbirini kesen iki aksın kenarlarına
eklenmesi ile diğer konut planları geliĢmiĢtir (Eldem, 1968).
b)Servis mekanları (MüĢtemilat)
Servis mekanları, konumları ile avluyu tanımlayan ve avlu ile beraber konuta
hizmet eden mekanlardır. MüĢtemilat olarak da adlandırılan mekanlar, ahır, kümes,
samanlık, ocak (mutfak/tandır), ambar ve tuvalet vb. mekanlardır. Mutfak, ocak
mekanları konuta yakın konumlanırken, tuvalet, ahır gibi mekanlar konuta uzak
konumlanmaktadır.
Mutfak, Anadolu’daki kırsal konutların ilk örneklerinde mabeynin önemli bir
parçası olarak yer almaktadır. Ocak ve ocak baĢı ile bir bütün olarak mabeynin içinde
yer almakta ve tüm konutun ısınma eylemine de cevap vermektedir. Daha sonraları ise
diğer odalar gibi mabeyinden ayrı bir oda olarak ayrılmıĢ böylelikle hem dıĢ mekanla
iliĢkisi olan hem de diğer odaları duman ve kokudan koruyan bir mekan haline
dönüĢmüĢtür. Son zamanlarda ise mutfak, konutun dıĢında ayrı bir mekan olarak
görülmektedir (Çınar, 1990)
Konuttan ayrı olarak kullanılan mutfak mekanı, sadece yemek piĢirilen bir alan
değil aynı zamanda gıdaların depolanma iĢlevini de üstlenmekte veya mutfağa ek bir
mekan ilave edilerek gıdalar burada saklanmaktadır.
Mutfağın bir elemanı olan tandır genellikle avlunun bir köĢesinde yer alır ve
genellikle ekmek yapmak amacıyla kullanılmaktadır.
c)Avlu
Kırsal konutu yapısal olarak inceleyen araĢtırmalarda, konutun bileĢenleri ve
mimari özellikleri açıklanmaktadır. Bu araĢtırmalardan avlu ile ilgili olarak ortaya çıkan
sonuç, genel olarak kırsal konutun mutlaka bir avlu içerdiği, evin ön cephesinin sokağa
22
değil avluya açıldığı ve avlunun duvar ile çevrili olduğudur (Eldem, 1968; Atalay,
1994; Roberts, 1996; Tunçdilek, 1967; Çınar, 1990). Ayrıca avlunun biçimlenmesinde
mahremiyet anlayıĢının en önemli belirleyici olduğu, hayatın geçtiği konutun ve
avlunun bahçe duvarları ile dıĢ dünyadan tecrit edilmeye çalıĢıldığı vurgulanmaktadır
(Günay, 1999; Köse, 2007; Küçükerman, 1991).
Birkaç konut ve eklentisinin ortak bir avlu (ortak kullanım alanı) etrafında
toplanması ile bir düzen oluĢmaktadır (ġekil 2.8). Bu yerleĢim birimi içindeki ailelerin
arasında kan bağı ve yoğun sosyal iliĢkiler vardır. Dolayısı ile gruplar arasında yabancı
olmadığı için içe kapanıklık söz konusu değildir. Çadır düzeninde de olduğu gibi
baĢlangıçta ev veya evler önündeki avlu sınırları belirli değil iken, sosyoekonomik ve
sosyokültürel değiĢme ve özellikle nüfus artıĢına bağlı olarak avluların sınırları
belirlenmiĢtir (Köse, 1991).
ġekil 2.8: Geleneksel kırsal yerleĢme düzeni ,Çanakkale-Ezine-YavaĢlar köyü (Köse, 1991)
Kırsal yerleĢmelerde avlunun sınırları kimi zaman konut ve eklentileri ile kimi
zaman ise duvarlar ile sınırlanmaktadır. Duvarlar hem mülkiyet sınırını hem de özel
alanı tanımlayan elemanlardır. Ayrıca yabancı hayvanların giriĢini ve avlu içindeki
hayvanların kaçmasını engelleyen bir görevi de vardır. Sınırlayıcı ve belirleyici etkisi
olan avlu duvarı, genellikle çevrede kolay bulunan malzeme olan taĢ ve toprak dolgu ile
örülmektedir.
Avlu duvarı, özel mekanı genel mekandan, dıĢ alanı iç alandan ve aile hayatını
toplumsal hayattan ayıran sınırdır (Köse, 2007). Avlu, içerisinde hayvanların barınma
birimleri, tarımsal ürünlerin depolama birimleri, mutfak, ocak, tuvalet ve samanlık
mekanlarının ve ayrıca tarımsal alet ve makinelerin yer aldığı bir ortak alandır.
23
Genellikle yaz aylarında günlük iĢlerin yapıldığı (ekmek yapımı, çamaĢır, bulaĢık vb.)
ve tüm hayatın geçtiği yerdir.
Kırsal konut ve bileĢenleri, bulundukları bölgenin coğrafik ve kültürel özellikleri
ile farklı mekansal organizasyonlar oluĢturmaktadırlar. ġekil 2.9’da yola yönelik,
çıkmaz sokaklı, yola dik ve grup tipi yerleĢme örüntüleri görülmektedir.
ġekil 2.9: Konut-yerleĢme örüntüleri (Lynch, 1972)
2.3. Kırsal Konutlarda Mekan Organizasyonu
Kırsal yerleĢmelerde mekan organizasyonu, konutun ve avlunun giriĢine göre
düzenlenmektedir. Konutun ve avlunun giriĢi genellikle güney veya doğu yönünden
olmaktadır. Bu durum özellikle kıĢ aylarında olumsuz hava koĢullarını azaltıcı etki
sağlamaktadır (Aydın ve Çınar, 2009) (ġekil 2.10).
ġekil 2.10: Kırsal konut bileĢenlerinin yerleĢim tipolojileri (Aydın ve Çınar, 2009).
Konutun giriĢi genellikle avludandır ve bölümleri, oda, mabeyin ve hayat, buna
göre konumlanmaktadır. Odaların dıĢ mekan ile iliĢkisi mabeyin ve hayat mekanı ile
olmaktadır. Odaların sayısı, mabeynin açık veya kapalı oluĢu, hayat mekanının açıklık
durumu ve giriĢlerin konumu farklı plan tipolojilerini oluĢturmaktadır.
24
ġekil 2.11 ve 2.12 de Orta Anadolu Bölgesi kırsal konutlarına ait farklı plan
tipolojileri görülmektedir.
ġekil 2.11: Kırsal konut bölümlerinin farklı plan tipolojileri (Aydın ve Çınar, 2009)
ġekil 2.12: Orta Anadolu kırsal konutlarının plan tipolojileri (Çınar, 1990)
ġekil 2.13’de Karadeniz bölgesinde bulunan kırsal konutların plan tipolojileri
görülmektedir. DıĢ, orta ve iç mabeynli plan tipleri olduğu gibi hem iç hem dıĢ
mabeynli plan tiplerine de rastlanmaktadır.
ġekil 2.13: Karadeniz bölgesi kırsal konutlarının plan tipolojileri (Kantar, 1998)
Doğu Azerbaycan’daki kırsal konutlar ise, mabeynin biçimine ve giriĢlerin
konumuna göre farklılaĢan plan tipolojilerine sahiptir.
25
ġekil 2.14: Doğu Azerbaycan kırsal konutları plan tipolojileri (Zamankhani, 2010)
2.4. Kırsal Konut Morfolojisini Belirleyen Faktörler
Kırsal konut morfolojisi ve mekansal organizasyonunun tanımlanması öncelikle
çevre-davranıĢ iliĢkisine dayanmaktadır. Gerçek çevrelerdeki davranıĢ, organizmaya
dayalı faktörler ile sosyal kuralları da kapsayan çevre faktörlerinin birleĢik bir üst ürünü
olarak görülmektedir. Bu faktörler bireylerin fizyolojik, psikolojik ve sosyal süreçlerini
kapsamaktadır. Çevresel faktörler ise, fiziksel, sosyal ve kültürel bileĢenleri içeren çok
boyutlu bütüncül faktörlerdir (Turgut, 1990).
Rapoport'a göre bina; biyolojik yapı, sosyal organizasyon, dünya görüĢü, yaĢam
Ģekli, sosyal ve psikolojik ihtiyaçlar, kiĢi ve grup ihtiyaçları ve fiziksel ihtiyaçlar gibi
bileĢenleri ile “insan”, iklim, yerleĢim, malzeme ve teknoloji gibi bileĢenleri ile
“fiziksel çevre” arasındaki etkileĢim olarak görülmektedir. Çizelge 2.4’de görülen bütün
bu faktörler bina mekansal organizasyonunun belirleyicileridir (Rapoport, 2004).
Çizelge 2.4: Bina mekansal organizasyonunun belirleyicileri (Rapoport, 2004)
BĠNA
FĠZĠKSEL ÇEVRE
ĠNSAN
Biyolojik yapı
sosyal organizasyon
dünya görüĢü
yaĢam Ģekli
sosyal ve psikolojik iht.
kiĢi ve grup iht.
fiziksel ihtiyaçlar
Ġklim
yerleĢim
malzeme
teknoloji
Farklı yazarların bakıĢ açılarına göre değiĢen, konut morfolojisini etkileyen
faktörler çizelge 2.5’de sunulmuĢtur. Buna göre konut morfolojisinin belirleyicilerini,
Aydın ve Çınar (2009) ve Zamankhani (2010), coğrafi ve kültürel belirleyiciler olarak
sınıflandırırken, Turgut (2001), kültürel, davranıĢsal, sosyoekonomik ve mekansal,
26
Öymen Gür (2000), doğal, sosyal ve kültürel, Mazumdar ve Mazumdar (1997) ise
sosyal değerler ve sosyal normlar olarak sınıflandırmıĢtır.
Çizelge 2.5: Kırsal Konut morfolojisini belirleyen faktörlerin bakıĢ açılarına göre sınıflandırması
Faktörler
Yazarlar
Aydın ve Çınar 2009’a
göre
Aydın 2008’e göre
Zamankhani 2010’a
göre
Coğrafi özellikler
Jeolojik yapı, bitki örtüsü,
topoğrafya, iklim ve yönelme
Konumu ve coğrafi
özellikleri
Turgut 2001’e göre
Öymen Gür 2000’e
göre
Mazumdar ve
Mazumdar 1997’ye
göre
YerleĢmenin tarihsel
özellikleri ve geçmiĢi
Coğrafi bileĢenler
Ġklim, topoğrafya, coğrafya
Kültürel bileĢ.
Normlar,yaĢam
stili, aile yapısı
Kültürel özellikler
Aile yapısı/sayısı, roller, sosyal
iliĢkiler, geçim kaynağı
DavranıĢsal bileĢ.
Mahremiyet,
kiĢisel alan,
egemenlik sınırı
Sosyo kültürel yapı ve
geçim kaynakları
Sosyokültürel bileĢenler
Ekonomik yapı, geçim kaynağı, aile
yapısı, mahremiyet
Sosyo ek. bileĢ.
Mekansal bileĢ.
Gelir seviyesi,
eğitim düzeyi,
Boyut, biçim,
konum
Doğal belirleyiciler
Sosyal belirleyiciler
Kültürel belirleyiciler
Ġklim, Topoğrafya,
Çevresel örüntü ve
doku, Çevrede var
olan malzeme
Toplumun teknik bilgi
düzeyi/yasal düz.,
Toplumun refah
düzeyi, Toplumsal
yapı, Aile-toplum
iliĢkileri
Dünya görüĢü (kültürel değer
ve normlar), YaĢam biçimi ve
davranıĢlar, Çevre/mekan
kullanım normları, Konutun
kullanım ve anlamı
Sosyal değerler
Sosyal normlar
Mimari değ.
PaylaĢılan inanç
ve fikirler, roller
birbirleriyle ve
çevreyle olan
iliĢkiler, dünya
görüĢleri.
Fikirler, öğütler,
beklentiler,
toplumun
yazılmamıĢ
kuralları,
tabular,ritüeller.
Bir yapının
veya mekanın
seçimini
etkileyen
değerlerdir.
Mimari ürünler
Formlar, Ģekiller,
ebatlar,
konstrüksiyon
malzemeleri, strüktür
yapıları, tasarımları
ve konumlarıyla bina
içerisindeki objeler.
Kırsal konut morfolojisini belirleyen faktörler, farklı bakıĢ açılarına göre
değiĢmektedir. Farklı görüĢlerden çıkarılan ortak sonuca göre 2 grupta sınıflandırmak
mümkündür. Bunlar “Coğrafi belirleyiciler” ve “Sosyo-kültürel belirleyiciler” dir.
Coğrafi belirleyiciler; Ġklim, topografya, bitki örtüsü ve malzeme, sosyo-kültürel
belirleyiciler ise aile yapısı/büyüklüğü, roller/iliĢkiler, geçim kaynağı ve yaĢam
biçimidir.
27
2.4.1. Coğrafi belirleyiciler
a)Ġklim
Ülkemizde çok çeĢitli iklim bölgeleri vardır. Ġklim verileri, konut ve diğer
mimari elemanların oluĢumunda, yerleĢme içindeki konumlarında ve kullanımlarında
önemli rol oynamaktadır. Konutlarda iklim özelliklerine bağlı olarak belirli bir
doğrultuya yönelme, toplanma ve yoğunlaĢma gibi eğilimler görülmektedir. Örneğin
Doğu Karadeniz’in çok yağıĢlı iklim koĢulları veya Doğu Anadolu’nun soğuk iklim
koĢulları yapılarda kare, dikdörtgen gibi dik açılı rasyonel biçimleri zorunlu kılmıĢtır.
Güney Doğu Anadolu’da yazların çok sıcak geçmesi avlu tipinin oluĢmasında baĢ etken
sayılabilir. Bölgedeki iklim Ģartları kullanılan yapı malzemesi üzerinde etkili
olabilmektedir. Bol yağmurlu olan Kuzey Anadolu’da ormanların bulunması köylerde
evlerin ahĢaptan yapılmasını, buna karĢın güneyde kuru iklim, yapıların taĢ ve kerpiçten
yapılmasını zorunlu kılmıĢtır (Kantar, 1998).
Türkiye'de konutların yayıldığı bölgeler, genel olarak ılıman kuĢak içinde
kalmakla beraber, kuzeyle güney, kıyılarla iç bölgeler ve yerel topografya nedeniyle,
mikroklima, ısı ve yağıĢ bakımından mevsimlere göre önemli farklılıklar gösterir. Türk
evinin önemli bir plan tipi olan açık sofalı ev, kıĢları ılıman olan Akdeniz kıyısında ya
da kıĢları sert geçen Ġç Anadolu'da görülebilir. Bazı yörelerde iklime karĢı evde biçimsel
ve yapısal önlemler alınmadığı zaman, özellikle yaz aylarında çevre değiĢtirilerek bağ
veya yayla evlerine göçülür. Yinede her evde yazlık ve kıĢlık yaĢamaya uygun mekanlar
tasarlanmıĢtır (Günay, 1999).
Konuttaki mekansal organizasyon iklim verileri ile direk iliĢkilidir. GüneĢin
konumuna göre evin mekansal yönlenmesi(Ġç Anadolu’da evin giriĢinin güney veya
doğudan verilmesi), bahçenin konumlanması ve kuru gıdaların saklandığı depo gibi
mekanların güneĢ almayan kuru ve serin yöne konumlanması örnek olarak verilebilir.
Ġklim ve coğrafya verilerine göre sıcak bölgelerde rüzgârın olumlu etkisini mekan içine
alabilmek için giriĢin ve bahçenin rüzgar yönüne göre konumlanması da mekansal
biçimlenmeyi etkileyen faktörlerdendir.
b)Topografya
Topografya, yerleĢme karakterini ve konut yapısını etkileyen önemli bir
faktördür. Topografyanın biçimlenmesinde etkili olan nehir, göl, dere gibi doğal su
28
kaynakları çok eski çağlardan beri yerleĢmelerin yerini ve biçimlerini belirleyen veriler
olmuĢtur (Kantar, 1998).
Konut tipleri ve dağılıĢında topografya etkili olmaktadır. Yüksek alanlarda kıĢ
dönemi soğuk geçtiği için, evlerin duvarları kalın, pencereleri küçüktür. Daha iyi ısınma
için ahırın üstü yaĢama mekanı olarak kullanılmaktadır. Yamacın bakıĢ yönü de
konutlar üzerinde etkilidir. Ülkemizin büyük bir bölümünde evlerin güneye bakan
yamaçlarda kurulduğunu, pencerelerin ve kapının çoğunlukla evin güney cephesine
açıldığı dikkati çekmektedir. Çünkü güney yamaçlar daha iyi ısınmakta ve daha fazla
güneĢ ıĢığı almaktadır.
Topografya kırsal konutların kat yükseklikleri ve mekan biçimlerinde de etkili
bir faktördür. Çok eğimli ve sınırlı arazilerde konutlar iki veya daha çok katlı, düz ve
geniĢ arazilerde ise tek katlı olarak planlanmaktadır.
c)Malzeme
Ülkemizin farklı bölgelerinde iklimsel ve coğrafik faktörlerden kaynaklanan
farklı yapı malzemeleri kullanılmaktadır. AhĢap malzeme ormanlık alanların yoğun
olduğu bölgelerde üst üste yerleĢtirilerek duvar ve çatı malzemesi olarak kullanılırken
ormanlık olmayan bölgelerde sadece çatı malzemesi olarak kullanılmaktadır. AhĢapların
aralarına çamur veya saman gibi dolgu malzemeleri ile doldurularak soğuğun içeri
girmesi engellenmektedir.
TaĢ malzeme genellikle yapıların temelinde ve duvarlarında kullanılan ve
bulunduğu yörenin jeolojik yapısına göre çeĢitlenen bir malzemedir. Akarsu
yataklarından veya kayalık arazilerden getirilen taĢların yan yana konulması ve
aralarının çamur veya harç ile doldurulması ile inĢa edilen taĢ konutlar, doğal yapı
malzemesi olan taĢın çok olduğu vadi yerleĢmelerinde ve engebeli arazilerde yaygındır.
Bu konutlar uzun süre ayakta kalabilmektedir (Karakuyu, 2008). TaĢ konutlar genellikle
arazinin engebeli olmasının da etkisiyle çift katlıdır. Özellikle vadi içerisinde kurulmuĢ
yerleĢmelerde taĢ konutlar çoğunluktadır.
Kerpiç malzeme özellikle Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu kırsal
konutlarında çevrede bulunan su, toprak ve samandan yapılarak kolay temin edilmesi,
ucuz olması ve uygulamasının kolay olması bakımından, yaygın olarak kullanılan bir
malzemedir. Kerpiç malzemenin yapılıĢ biçimi Ģekil 2.16’ de görülmektedir (Çınar,
1990).
29
ġekil 2.16: Kerpicin yapılıĢı (Çınar, 1990)
Kerpiç konutlar, killi toprağın samanla karıĢtırılarak kalıba dökülmesi ve bu
kalıpların güneĢte kurutularak üst üste yığılmasıyla yapılmaktadır. Kalıba dökülen
kerpiçler belirli bir seviyeye kadar yükseltildikten sonra üzerine ahĢap direkler
konulmakta ve sonra bunların üzerine yine topraktan oluĢan çatı örtüsü kaplanmaktadır
Bunun yanında, arazinin engebeli olduğu alanlarda kerpiç konutlar, ahĢap direklerden
oluĢan iskeletlerin arası kerpiçle doldurularak yapılmaktadır. Kerpiç konutların
duvarları dıĢtan ve içten toprakla sıvanmakta ve böylece kerpicin, hava ve nemle teması
önlenmeye çalıĢılmaktadır. Zaman zaman kerpiç konutların zeminle ve nemle temasını
önlemek için duvarların zeminden itibaren 50–100 santimetresi taĢ malzemeden
yapılmaktadır (Karakuyu, 2008).
2.4.2. Sosyo-kültürel belirleyiciler
a)Aile yapısı/büyüklüğü
Kırsal konutlarda konut morfolojisini ve büyüklüğünü belirleyen en önemli
faktör, aile yapısı ve büyüklüğüdür. Anadolu’da özellikle kentsel yaĢamdan uzak
yerleĢmelerde, kapalı ve içe dönük aile yapısı görülmektedir. Aile büyükleriyle beraber
yaĢayan aileler çok çocuklu ve kalabalık ailelerdir. Bu durum kırsal konutların avlulu ve
içe dönük planlanmasında ayrıca konut grubu içerisindeki eklentilerin ve konutun oda
sayısının belirlenmesinde etkili bir faktördür. Aile yapısı, hane halkı esasına göre
çekirdek, geniĢ ve geçici geniĢ aile olarak incelenmektedir. Çekirdek aile, karı koca ve
30
evlenmemiĢ çocuklardan oluĢur. GeniĢ aile; aynı aile birimi içinde birkaç kuĢağın yatay,
dikey ve hem yatay aile, yatay olarak, tüm erkek kardeĢleri ve eĢlerini, bunların evli
erkek çocuklarını ve torunlarını kapsar. Dikey olarak da baba, evli oğullar ve torunların
aynı evde oturması söz konusudur. Bu aile formu geleneksel aile olarak
adlandırılmaktadır. Geçici geniĢ aile; aile reisinin kendisi, eĢi, çocukları, aile reisinin
annesi, babası ve erkek kardeĢlerinden oluĢan aile Ģeklidir (Kızılaslan, 2006).
Ailenin büyüklüğü aile formuna göre belirlenmekte ve konut biçimlenmesi de bu
doğrultuda Ģekillenmektedir.
b)Roller/ĠliĢkiler
Ailenin sürekliliğini sağlayan sosyal faaliyetler ailenin kuruluĢu ile ilgili evlilik,
devamını sağlayan doğum ve rol değiĢimine neden olan ölüm ve boĢanmadır.
Geleneksel aile Ģeklinde otorite, ailenin en yaĢlı Ģahsında toplanır (Kızılaslan, 2006).
Geleneksel geniĢ aile yapısında, babanın egemenliği ve babanın soy çizgisinde
geniĢleme görülmektedir. Bu nedenle aile ile birlikte yaĢayanlar genellikle babanın
akrabalarıdır. GeniĢ aile Ģeklinin yaygın olduğu kırsal yerleĢmelerde, özellikle küçük
birimlerde akrabalık ve komĢuluk iliĢkileri önemli yer tutar (Kongar, 2009).
Anadolu’da genellikle karar alınırken evde yaĢayan ve ailenin en yaĢlısı olan
kiĢinin fikrine danıĢılır. Çocukların eĢ seçimi konularında da karar yine aile
büyüğünündür (Konya Ġl Yıllığı, 1998).
Kadının statüsü de geçmiĢten günümüze değiĢmektedir. Kadın evin düzenini
korumak ve yürütmekle yükümlüdür, geleneksel alıĢkanlık onu bu duruma razı etmiĢtir
diyebiliriz fakat özellikle Karadeniz bölgesinde ve Anadolu’nun bazı bölgelerinde
kadın, sosyal hayatın içindedir ve birçok sosyal konuda baĢarılı çalıĢmalar yapmaktadır.
Kadınlar her iĢte erkeğin çalıĢmasına fiilen katılır. Çift sürer, ekin biçer, bahçeyle
ilgilenir, harman yapar, hayvanlara bakar…vb. bu alıĢkanlıklar yüzünden eĢi askere
veya gurbete giden kadınlar evlerini hiçbir aksama olmadan idare etmekte güçlük
çekmezler.
Aile iliĢkilerinin ve ailedeki bireylerin rollerinin kırsal konutun biçimlenmesinde
etkisi vardır. Konut grubu içerisinde yer alan konutların akrabalık iliĢkisinden dolayı bir
arada konumlanması veya ortak kullanılan alanların veya mekanların yer seçiminde
ailevi iliĢkiler etkilidir.
31
YerleĢme içindeki birbirine yakın konut grupları genellikle akraba birliğini
gösterir. Konutların giriĢleri, pencerelerin biçimleri, büyüklükleri, kullanılan ortak
mekanlar (ocak, çeĢme, harman), komĢuluk, birlik beraberlik, mahremiyet gibi sosyokültürel kavramlarla iliĢkilidir (Kantar, 1998).
c)Geçim kaynağı ve yaĢam biçimi
Sosyo-kültürel belirleyiciler içerisinde yer alan geçim kaynağı ve yaĢam biçimi,
kırsal konutlarda konutun malzemesini, mimari tarzını ve planını önemli ölçüde
etkilemektedir. Ancak geçim kaynağı ve dolayısıyla ekonomik durum konutun iç
mekanının yanı sıra özellikle eklentiler üzerinde rol oynamaktadır. Örneğin, zeytin
üretimi ile uğraĢan bir ailenin konutuna ait eklentide zeytin salamurası için kullanılan
büyük fıçıların koyulduğu bir mahzen ortaya çıkar. Bazen de zeytinyağı imalatı için
küçük bir atölye bulunur. Bağcılıkla geçimini sağlayan ailelerde konutun eklentisi çok
uzakta ve bağın içindedir. Ziraat ile uğraĢan ailelerde konuta bir ambar eklenirken,
hayvancılıkla uğraĢan ailelerde ambar yerini ahıra bırakır. Tütüncülerin konutlarında ise
alt katlar çoğunlukla oturma yeri olarak kullanılırken üst katlar tütünlerin kurutulup,
depolandığı yer olmaktadır (Atalay, 1994).
Konutun yerleĢme içindeki konumunu yöredeki tarım ve hayvancılık faaliyetleri
etkilemektedir. Doğu Karadeniz köylüsü mısır, fındık gibi ürünlerin korunması için
tarlasının baĢında olmayı tercih ederken, Ġç Anadolu köylüsü buğday için aynı endiĢeyi
duymamakta ve toplu yerleĢmeyi tercih etmektedir. Kırsal yerleĢmeler bölgenin geçim
kaynaklarına göre farklı organize olmakta, evin çevresinde tarım ve hayvancılığa dönük
ahır, merek,
ambar,
serender, değirmen
gibi
çeĢitli
fonksiyonlarda
yapılar
bulunmaktadır (Kantar, 1998).
Hayvancılıkla uğraĢan bir ailenin sahip olduğu hayvan sayısı veya tarımla
uğraĢan bir ailenin tarla ve ekili alan miktarı ekonomik durumunu ve dolayısıyla yaĢam
tarzını etkilemekte ve bu durum konut biçimlenmesine yansımaktadır.
Kırsal konutun biçimlenmesinin ve oluĢum mantığının çevresel faktörlerin
etkisiyle belirlendiği bilinmektedir. Zaman içerisinde konutun yer seçimini, biçimini
malzemesini ve kullanımını etkileyen bir diğer önemli faktör ise değiĢim faktörüdür.
Kırsalda ve kentlerde görülen ve konuta yansıyan değiĢim, ekonomik, sosyal,
toplumsal ve kültürel bakımdan fiziksel anlamda görülebilen, zamana bağlı durum
32
farklılığı veya baĢkalaĢmadır. BaĢkalaĢmanın temel nedeni değiĢim ve kültürel
sürekliliktir.
2.4.3. DeğiĢim ve kültürel süreklilik
Zamanın sürekliliği içerisinde, toplumun ve dolayısıyla mekânın değiĢimi
kaçınılmazdır. DeğiĢen her değer, kendinden önceki birikimlerin toplum tarafından
özümsenerek, ilerleme arzusuyla yenilenmesini ve geliĢmeyi barındırmalıdır. DeğiĢim,
kültürel kimliğin sürekliliğini sağlayan bir yeniden yorumlanma durumudur ve zamanın
gereklerine göre geçmiĢinden aktarılan her değeri güncellemeyi içerir. Mekânlar ve
konutlar, kültürel değiĢimleri, toplumla birlikte yaĢayan ve yansıtan düzenlemelerdir.
Mekânsal ölçekte değiĢim, mekânın geometrik bütünlüğünden çok, deneyimsel
nitelikleriyle değerlendirilebilir. Bu anlamda konutlar, hem kültürel sürekliliğin, hem de
bu süreklilikte yaĢanan değiĢimin temel öğeleridir. DeğiĢimin sürekliliğini sağlayan,
konutun kendi fiziksel tanımlılığından çok, kendisi ve bütünleĢtiği çevresi ile
yaĢayanlarının ortaya çıkardığı deneyimdir (Morley ve Robins 1997).
Ünlü ve Edgü’ye (2003 b) göre, konutların fiziksel, sosyal, kültürel ve ekonomik
özellikleri, kullanıcıların mekan tercihlerini yansıtmaktadır. Konutun fiziksel, sosyal ve
kültürel özellikleri, sosyo demografik yapı, yaĢam tarzı, mekansal davranıĢ, mekanların
fonksiyonel kullanımı ve kullanıcıların konutu kullanma süresi ile iliĢkilidir. Bu
parametrelerdeki değiĢimler, konutun dizimsel özellikleri aynı kalsa bile kullanıcının
mekansal davranıĢlarını etkilemektedir.
Kültürel süreklilik, toplumun kimliğini, özünü kaybetmeden, dönemin
gerçeklerine
bağlı
olarak
değiĢim
içinde
bulundurması
olarak
tanımlanabilir.
Morley ve Robins (1997), kültürün sürekliliğinin, "kolektif bellek-ortak
gelenekler
ve
sürdürülebileceğini
birikimin
oluĢur
bağımlılık,
iliĢkilerin
kültür,
savunur.
eseridir.
etrafında
ve
sosyal
Bu
Anlamlar,
ekonomik
mahalleler
içinde
hem
yaĢanmıĢ
ortak,
yer
boyutta
bir
yaklaĢımla
gelenekler
ve
siyasi
(kentler,
alır.
hem
ve
tarih
duygusu"
ile
kültür,
sürekliliğin
ve
örgütlenme
bölgeler,
Özünde
de
bağlayıcıdır.
33
yer
bağlılıklar,
uluslar)
ortak
zaman
biçimleri,
iktidar
ve
arasındaki
kimliği
boyutunda
kavramı
barındıran
birleĢtirici
ve
Bu bağlamda kentler, insanların yerleĢme, barınma, çalıĢma, dinlenme, eğlenme
ve özellikle kültürel gereksinmelerini karĢıladığı, sürekli toplumsal geliĢme içinde
bulunan
mekanlardır.
YaĢayan
bir
organizma
olan
kentlerin
yaĢamlarını
sürdürebilmeleri için kentlere özgü niteliklerin, sürekli olması gerekmektedir.
Günümüzde çevre ve enerji kaynaklarının sürekliliği olduğu kadar kültürel
süreklilik de önemlidir. Kültürel süreklilik, bir bilgi süreci ya da fiziki düzenlemeden
çok bir ilke ve bakıĢ açısıdır (Cebeci ve Çakılcıoğlu, 2002).
Bu bakıĢ açısı doğrultusunda, kırsal ve kentsel kültürün birbirleri ile olan
etkileĢimi ve akültürasyon süreci önemlidir. Akültürasyon (acculturation) kavramı,
kültürler arası etkileĢimin yoğunlaĢması sonucu oluĢan ortak alanın büyümesi, kültür
edinme veya bir kültürün yada tek bir kültür öğesinin baĢka bir kültüre benzemesi veya
farklı kültürlerin karĢılıklı etkileĢime girmesiyle gerçekleĢen kültür alıĢ-veriĢi,
kültürleĢme olarak tanımlanabilmektedir.
Kırsal ve kentsel kültürün özü aynı olmakla beraber, birbirleri ile etkileĢime
girdiklerinde sosyal ve kültürel bir değiĢime uğramaktadırlar. Bu değiĢimin
mekanizmaları 4 ana baĢlıkta toplanmaktadır (Haviland, 1990).
1. Yenilik (innovation)
2. Yayılma
3. Kültürel Kayıp
4. Akültürasyon (acculturation)
“Yenilik”, toplumda bir kiĢi veya grup tarafından bulunan, üretilen, icat edilen
bir durumun veya buluĢun tüm toplum tarafından kabullenilmesi durumunda
gerçekleĢir. Yapılan her yenilik önceki bilgi birikimine dayanır bunun temelinde ise
kültürel birikim yer almaktadır. Örneğin; Teknolojinin geliĢmesiyle, yerel dokuda,
orijinal malzeme yerine modern malzemeler kullanılarak yapılan onarımlar yeniliklerle
gelen değiĢime bir örnektir. (kırsalda taĢ ve kerpiç malzeme yerine kentte betonarme
kullanılması gibi)
“Yayılma” kültürün değiĢim mekanizmalarından bir diğeridir. Ne kadar farklı
kültürle ve ne kadar yoğun bağlantı kurulursa o kadar kolay değiĢir ve karmaĢıklaĢır.
Mevcut kültürel özellikler, dıĢarıdan alınanlar yönünde değiĢir ve geliĢir (Havıland,
1990).
Örnek;
Konya’nın
geleneksel
kültürü
daha
önce
bölgede
yaĢamıĢ
medeniyetlerden etkilenerek oluĢmuĢtur.
“Kültürel kayıp”, mevcut özelliklerin terk edilmesi durumudur. DeğiĢim
genellikle, yeniliklerin mevcut olanlara eklenmesi olarak düĢünülür, fakat çoğunlukla
34
bir yeniliğin kabul edilmesi, eskisinin kaybedilmesi ile olmaktadır. Örneğin; yerel
dokuda avlunun gördüğü iĢlev, modern konutta hol tarafından karĢılanmaktadır.
Kültürel
kayıp,
bazen
terk
edilen
geleneğin
yerini
yenisi
almadan
da
gerçekleĢebilmektedir. Örneğin; kırsal konutlarda her oda içinde yer alan banyo
(gusülhane) mekanı, tek bir banyo/tuvalet mekanına dönüĢerek odalardan kaldırılmıĢtır.
Akültürasyon, iki farklı kültür veya kırsal veya kentsel kültürün birbirleri ile
olan etkileĢimi ve değiĢim süreci olduğunu tanımlamıĢtık. Bu süreç, teknolojik geliĢim,
tarımsal geliĢim, endüstrileĢme, kentleĢme ve göç gibi kavramları içermektedir.
Akültürasyon süreci kimi zaman bir kültürün etkin olması ile diğer kültürün yok
olmasına neden olurken kimi zaman ortak değerlerin korunduğu geliĢmiĢ bir anlayıĢ
olarak ortaya çıkmaktadır.
Kentlerin yaĢadığı sosyal değiĢimi ve kültürel sürekliliği/süreksizliği etkileyen
unsurlar vardır. 1950’li yıllarda geliĢen sanayileĢme ve modernleĢme akımının da
etkisiyle değiĢimi etkileyen en önemli unsurlar göç ve kentleĢme olarak karĢımıza
çıkmaktadır.
2.4.4. Göç ve kentleĢme
Göç, coğrafi mekan değiĢtirme sürecinin toplumsal, ekonomik, kültürel ve siyasi
boyutlarıyla toplum yapısını değiĢtiren nüfus hareketlerinin tümüdür.
Göçün akım yönleri, kırdan-kente, kentten-kente, kentten-kıra ve kırda-kıra
olabilmektedir. Türkiye’de göçler çoğunlukla kırdan-kente ve özellikle son yıllarda
yoğun olarak kentten-kente olmaktadır. Göçü ve buna bağlı olarak ortaya çıkan hızlı
kentleĢmeyi daha çok, kentlerde “çekme” etkileri, kırda ise “itme” etkileri ile
açıklamaktayız. Nüfusu kente iten etkenler arasında kırsal alanda hızlı artan nüfus,
yetersiz toprak, düĢük verimlilik, doğal afetler, toprağın miras yoluyla parçalanması ve
tarımda makineleĢme sonucu ortaya çıkan iĢsizlik sayılabilir. Nüfusu kente çeken
etkenler ise kır-kent gelir farklılığı, daha iyi eğitim ve sağlık istemi, kentin çekiciliği,
ulaĢım ve iletiĢim olanakları, iĢ bulma ümidi, daha yüksek yaĢam standardı ve
kentlerdeki toplumsal ve kültürel olanaklardan yararlanma belirtilebilir (Gedik, 1997;
Gürbüz, 2005).
Ülkemizdeki göç dalgasını kentleĢmenin bir parçası ve bir kentleĢme sorunu
olarak gören Bağlı (2005), 1950-1980 yılları arasında artan nüfus hareketinin
nedenlerini Ģöyle anlatmaktadır:
35
“SanayileĢmiĢ batı toplumlarında görülen nüfus hareketleri daha çok iĢ gücü
talebi ile ilgili iken, Türkiye’de bu durum daha çok tarımsal kesimde görülen
makineleĢmenin neden olduğu iĢsizlik ve hızlı nüfus artıĢından kaynaklanan bir
harekettir. Dolayısıyla Türkiye’de 1950’lerden sonra baĢlayan göç dalgası kentleri ve
kentlerdeki insanları hem toplumsal hem de fiziki Ģartlar bakımından hazırlıksız
yakalamıĢ, kente adapte olamayan kırsal halk kentin önce çeperlerinde daha sonra da iç
kesimlere geçerek kentin fiziksel oluĢumunu ve kimliğini etkilemiĢlerdir”.
Bu durumun sonucu olarak kent çeperlerinde fiziksel ve kültürel anlamda kırsal
özellikler taĢıyan fakat geçim kaynağı ve yaĢam tarzı olarak kente uyum sağlamaya
çalıĢan bir kır-kent ara kesiti ortaya çıkmaktadır. Tez çalıĢmasının araĢtırma alanı olarak
belirlenen alan Konya kentinin çeperleri olan kır-kent ara kesiti durumundaki alanlar
olarak belirlenmiĢtir.
2.5. Bölüm Sonuçları
1. bölümde yapılan kaynak araĢtırması sonucunda çalıĢmanın temelini teĢkil
eden kavramsal alt yapının oluĢturulmasına yönelik temel kaynaklara dayalı bilgiler
toplanarak tez çalıĢmasının 2. bölümü oluĢturulmuĢtur.
Temel bilgiler ıĢığında mekan, kültür ve konut iliĢkisi, kırsal yerleĢme ve kırsal
konut kavramları tanımlanmıĢtır. ÇalıĢmanın örnek yapı türü olan kırsal konut,
bileĢenleri ve mekansal organizasyonu ile tanımlanmıĢ ve kırsal konut biçiminin
belirleyicileri kaynaklardaki sınıflandırmalar incelenerek 2 kategoride toplanmıĢtır.
Kırsal konutun oluĢum nedenleri ve biçim belirleyicileri coğrafi ve sosyo-kültürel
belirleyiciler baĢta olmak üzere değiĢim-kültürel süreklilik ve göç-kentleĢme olarak 4
grupta sınıflandırılmıĢtır. Coğrafi belirleyiciler, iklim, topografya ve malzeme, sosyokültürel belirleyiciler ise aile yapısı/büyüklüğü, roller/iliĢkiler ve geçim kaynağı/yaĢam
biçimi olarak alt baĢlıklara ayrılmıĢtır. Ayrıca kültürel sürekliliğin toplumun kimliğinin
ve kültürünün gelecek nesillere taĢınması ve aktarılmasına dayandığı ve bu bağlamda
konutta gözlenebildiğinden bahsedilmiĢtir. Bu bilgiler alan çalıĢması olan 4. bölümde
Konya kentine göçle gelen grupların tanımlanmasında kullanılmaktadır.
Derlenen tüm bilgiler konut bileĢenleri bağlamında ele alınarak kırsal konut
analiz modeli oluĢturulmuĢtur (Çizelge 2.5). Modelde, Rapoport (1969)’da belirtilen
insan ve fiziksel çevre iliĢkisinden yola çıkılmıĢ ve Güvenç, (1991); Eben Saleh, (1999)
ve Aydın ve Çınar; (2009)’dan esinlenilerek üretilmiĢtir. Elde edilen model ile çalıĢma
36
alanı içerisindeki kırsal konutların analizi, kırsal konutların orijinleri ve kent
çeperindeki örnekleri ile mekansal anlamda karĢılaĢtırması yapılmaktadır.
Çizelge 2.5: Kırsal konutun bileĢenleri bağlamında “Kırsal konut analiz modeli”
Konut BileĢenleri
Belirleyiciler
Coğrafi Belirleyiciler
Ġklim
Topografya
Sosyo-kültürel Belirleyiciler
Malzeme
Aile Yapısı /
Büyüklüğü
Roller /
ĠliĢkiler
Geçim kaynağı
/ YaĢam biçimi










Ġç Alan
(Konut+Servis mekanları)
GiriĢlerin konumu
Konut ve servis mekanlarının yönelmesi
Mekanların geometrik Ģekilleri
Mabeyin tipolojisi(açık/kapalı)
Çatı formu/ (eğimli/düz dam)
Mekanların bitiĢik/ayrı olma durumu
Topoğrafik yükseltiye göre konut özellikleri
Kat yükseklikleri
Mekan biçimlenmesi(simetrik/asimetrik)
BakıĢ yönü
DıĢ Alan
(Avlu)
 Avlu tipolojisi
 Avlu içindeki
mekanların konumları
 Bahçe veya avlu olma
durumu
 Avlunun büyüklüğü
 Konutların oluĢumunda kullanılan yapı
malzemeleri
(Duvar, döĢeme, çatı, pencere…vb.)
 Avlu duvarının
malzemesi
 Aile Yapısı
 Konutun ve eklentilerin büyüklüğü
 Aile formu
 Avlu tipolojisi
 Avlunun büyüklüğü
 Akrabalık durumu
 Ortak mekan kullanımı
 Avlu içerisindeki
yerleĢim
 Eklentilerin durumu ve büyüklüğü
 Mekan kullanım biçimi
 Avlu kullanımı
 Avlunun büyüklüğü
37
3. ÇALIġMADA ĠZLENEN YÖNTEM
Bu bölümde çalıĢmada izlenen yöntem olan Mekânsal Dizin yöntemi ve
graf/çizge teorisinin kavramsal olarak tanımlaması yapılacaktır. Morfolojik analiz
yöntemlerinden biri olan yöntemlerin daha iyi anlaĢılabilmesi için “morfolojik analiz”
ve “mekân analizi” kavramları açıklanacaktır.
3.1. Mekan Analizi Yöntemleri
Mimarlıkta bina ve mekan analizi kavramı, mimari tasarlama ve bina üretim
süreçleri sonucunda oluĢan yapay fiziksel çevre ve yapılaĢmanın, farklı ölçütlere göre
niteliklerinin tanımlanması, mekanı veya mekanlar dizimini oluĢturan parçaların bir
araya geliĢindeki örgütsel yapının tespit edilmesi olarak tanımlanabilir (Yıldırım, 2002).
ÇeĢitli teknik ve yaklaĢımların kullanıldığı mekan analizlerinde, mekan
organizasyonları ve elemanları arasındaki iliĢkiler irdelenmektedir. KeleĢ (1994)’e göre,
mekan analizleri ile ilgili teknikler Ģunlardır; Geometrik analiz, topolojik analiz,
tipolojik analiz, fonksiyonel analiz, yapısal analiz, estetik analiz, toplumsal analiz,
göstergebilim açısından analiz, mekan algısına dayanan analiz, stilistik kaynaklı analiz,
ve morfolojik analizdir.
Tez çalıĢmasında araĢtırma alanının analizi ve farklı tipolojilerin sınıflandırması
konusunda morfolojik analiz yönteminden faydalanılacaktır. Ayrıca derinlik ve
yoğunluk analizlerini yapmak amacıyla kullanılacak olan mekansal dizim yöntemi de
morfolojik analiz yönteminin bir alt baĢlığı olarak nitelendirilmektedir. Bu nedenle
morfolojik analiz yöntemi detaylı anlatılacaktır.
3.2. Morfolojik Analiz
Mekan analiz yöntemlerinden olan morfolojik analiz yöntemi, mekan ve
kütlenin oluĢum nedenleri, biçimlenme ilkeleri, mekansal birimlerin ve öğelerin
iliĢkilerinin, fiziksel, biçimsel ve yapısal açıdan özelliklerinin analiz edildiği bir
yöntemdir.
Mimarlıkta morfoloji, bir binanın tüm yapısal ve iĢlevsel elemanlarını bütünün
bir parçası kabul edip, mekan birimlerinin veya birimlerin toplamından oluĢan bina
38
bütününün iĢleve uygun biçimlenmesi olarak tanımlanabilir. Ayrıca biçimsel
benzerliklerin saptanarak sınıflanmasında ve benzer özelliklerin(örneğin; plan
geometrileri, kitle biçimleniĢleri, cephe elemanları ve düzenleri… vs) belirlenerek
gruplandırılmasında kullanılır. Mimarlıkta morfoloji ele alındığında kompozisyon,
birlik, oran ve ölçü kavramları öne çıkmaktadır (Yıldırım, 2002).
Tespit, anlatım ve değerlendirme yöntemi olan morfolojik analiz yöntemi, belirli
ölçütlere dayanmaktadır. Bu ölçütler, bina ile ilgili ilkeler, mekan organizasyonunu
oluĢturan birimlerin birbirleriyle ve bütünle olan iliĢkileri ve bu birimlerin fonksiyonel
özellikleri olarak sıralanabilmektedir.
Morfolojik çalıĢmalar, mekansal modelleri anlatmayı ve bu modelleri bilimsel
alanda sayısal ve grafiksel olarak sunmayı amaçlamıĢtır (Dursun ve Sağlamer, 2003).
Yapıların morfolojik analizinin yapılabilmesi için belirlenen kriterler açısından
sınıflandırılabilmesi gerekmektedir. Çizelge 3.1. de fonksiyon Ģeması, plan Ģeması,
sirkülasyon Ģeması, topolojik, kompozisyonel ve kesitsel sınıflandırmalara göre yapılan
morfolojik analiz tablosu görülmektedir.
Çizelge 3.1: Yapılar için morfolojik analiz modeli (KeleĢ, 1994)
Morfolojik analiz yönteminin içeriğinde yer alan ve özünü oluĢturan kavramlar,
sentaks ve morfik dil kavramlarıdır.
39
3.2.1.Sentaks(A Syntax) / Dizim
Sentaks, kelime anlamı olarak, öğelerin bir araya gelme kurallarını betimleyen
bilim dalıdır. Sosyal bilginin somutlaĢtırılmasında ve mekanın ifade edilmesinde
kullanılan dil olarak da tanımlanmaktadır. Ayrıca soyut mekansal yapıyı somut bir
Ģekilde temsil ve analiz etme sürecidir.
Sentaks bir temel nesneler, iliĢkiler, biçimsel kurallar ve minimum mekanlar
setidir. Sentaks kuralı, biçimlendirme kurallarının kuralıdır. Bazı doğal ve mantıksal
limitlerden kendini arındırabilen kurallar bütünüdür (Hillier ve ark., 1976).
Sentaks kavramın içeriğini algı oluĢturmaktadır. Çerçevesini de sözcük yada
herhangi bir dilsel iĢaret vermektedir. Kaba bir bakıĢla mimarlığın üç aĢamadan
oluĢtuğunu (Tasarım-Çizim-Uygulama) ve tasarım ile çizim arasında tıpkı kavramdaki
algı-sözcük döngüsüne benzer bir döngü olduğunu söylenebilmektedir.
Sözcüklerin belirli kurallar dahilinde bir araya gelmesiyle cümleler oluĢur ve tek
baĢına bir anlamı olan sözcüğün, cümle içinde farklı bir anlam taĢıyabileceği görülür.
ĠĢte mimaride de biçimlerin belirli kurallar dahilinde bir araya gelmesiyle tasarım oluĢur
ve tek baĢına anlamı olmayan biçimler biraya gelerek anlamlı bir bütün oluĢturur.
Sentaks iĢte bu kurallar bütünüdür.
Yapay sistemleri tanımlarken bilinen tanınan fakat somutlaĢtırılamayan
kavramlar için bir anahtara ihtiyaç duyulur. Anahtar, bilgileri nesnel olarak
eklemlemeyi sağlar. Bu anahtar, toplumları, Ģehirleri, kültürleri ve dilleri, bilimsel
anlamda çözmeyi ve biçimsel strüktürler arasındaki iliĢkileri tariflemeyi sağlar. Mekan
organizasyon modelleri ile sosyal iliĢkiler iliĢkisini çözen bu anahtar sentakstır (Hillier
ve ark., 1976).
3.2.2. Morfik dil
Morfik dil, sosyal bilgiyi ortaya koymak için sentaks tarafından farklı
düzenlemeler içinde bir araya getirilmiĢ varlıklar dizisidir Örneğin mekan bir morfik
dildir. Her toplum kendi kurallarına göre mekanı düzenler. Bu düzenleme kurallarının
soyut tanımı yapılarak, o mekanda var olan sosyal yapı gözler önüne serilebilir. Sosyal
iliĢkilerde bir morfik dildir. Her toplumun kendine ait iliĢkiler modeli biçimsel kurallara
oturtularak tanımlanabilir ve sosyal özellikleri ortaya çıkarılabilir (Hillier ve Hanson,
40
1984). Morfik dil, tüm olasılıkların kuruluĢ Ģemasını, matematiksel unsurlar (objeler,
iliĢkiler ve iĢleyiĢ) ile baĢlangıçtan itibaren kuran sistemdir.
Morfik dil kullanımının avantajları Ģunlardır.
 Olasılıklı bir yaklaĢım içerir. Sıra ve model henüz belirsizken bile giriĢ ve
minimum yerleĢim bize olasılıklı yaklaĢımı verir.
 Daha önce inĢa edilmiĢ tüm sistemlerin sırasını dizgesini bir kayıt altında
tutmayı sağlar. Morfik dil, alt sistemlere ayrıĢtırılmaz fakat sentaktik kurallar ile
alt bileĢenlere ulaĢarak modelin üretiminden sorumludur.
 Rastgele seçim imkanı sunar. Gerçek dünyadaki mekan modellerinden seçimler
yaparak, sanal ortama taĢımayı sağlar.
 Morfik dil, mevcut olan minimum durumlarla ilgilenir. Her durum için ayrı
durumsal model oluĢturulur. Bu mekansal-sosyal modellerin iliĢkisinde önemli
bir noktadır.
 Morfik dil, doğal limitler verir. En alt limit rastgelelik, en üst limit ise gerçek
mekanda yeni kombinasyonlar gerçekleĢtirmektir.
 Morfik dil, modeli kendi kendine türeyebilir hale getirir. Nesneler, iliĢkiler,
iĢleyiĢ ve hatta dizge kuralının kendisi minimum yerleĢim analizleriyle
bulunabilir (Hillier ve ark., 1976).
Morfolojik analiz yöntemi altında yer alan ve iĢlevsel, biçimsel ve dizimsel
analizler yapmaya olanak sağlayan yöntemler vardır. Bunlar, graf/çizge yöntemi ve
mekansal dizim yöntemidir.
3.3. Graf / Çizge Yöntemi
Schulz, mimari biçimin analizinin, elemanlar arası iliĢkiler üzerine kurulu
olduğunu ifade etmiĢ ve iliĢkilerin üç düzeyde incelenebileceğini ileri sürmüĢtür.
-Topolojik iliĢkiler
-Geometrik iliĢkiler
-Göreneksel ĠliĢkiler (Hacıhasanoğlu, 2007)
Graf yöntemi iliĢkiler ve bu iliĢkiler ile birbirine bağlanan mekanlardan oluĢan
bir analiz yöntemidir. Mimari tasarım problemlerini çözmede matematiksel tekniklerden
biri olan çizge yöntemi, genellikle mekan ve mekan gruplarının fonksiyonel iliĢkilerinin
41
yoğun olduğu ve bölümler ile bina arasındaki trafiğin minimize edilmesi amacıyla
kullanılmıĢtır.
Graf, birbiriyle çizgiler vasıtasıyla bağlanan noktalar kümesidir. Noktalar bir
nesne setini(mekan ve içindeki obje bütünü) temsil eder. Çizgiler ise iki obje arasındaki
bağları temsil eder (Levin, 1964).
Bir graf Ģemasından alternatif plan Ģemaları üretilebilir. ġekil 3.1 de sağdaki altı
farklı plan yerleĢimi soldaki tek graf Ģemasından üretilmiĢtir. (Levin, 1964).
ġekil 3.1: Graf Ģeması ve alternatif plan Ģemaları (Levin, 1964).
Görsel olarak birbirine benzeyen plan Ģemalarının aralarındaki bağlantı durumu
değiĢtiğinde graf Ģemaları da değiĢmektedir (Ģekil 3.2). Bu durum mekanların
derinliklerini ve ulaĢılabilirliklerini etkilemektedir.
ġekil 3.2: Mekanların graflarla ifadesi (Hillier ve Hanson, 1984)
Mekansal düzen ile graf Ģeması arasındaki iliĢkide kök mekan olarak alınan
mekanın konumuna ve dıĢ alan ile iliĢkisine bağlı olarak graf Ģeması, derinlikler ve
mekanlara ulaĢılabilirlik değiĢmektedir. (ġekil 3.3,Ģekil 3.4, Ģekil 3.5 ve Ģekil 3.6)
42
ġekil 3.3: Kök mekana göre graf Ģeması(Czerkauer ve Davidel, 2008)
ġekil 3.4: Mekanların grafla ifadesi (Czerkauer ve Davidel, 2008)
ġekil 3.5: Mekanların grafla ifadesi (Czerkauer ve Davidel, 2008)
ġekil 3.6: Aynı dıĢ form değiĢik iç iliĢkilere sahip planların graf Ģemaları (Hacıhasanoğlu, 2007)
43
a) Graf Kuralları
 Grafta çizgilerin uzunluklarının önemi yoktur.
 Grafta çizgilerin açılarının önemi yoktur.
 Graf oluĢturulurken odaların/mekanların Ģekil ve büyüklüklerinin önemi yoktur
 Grafın hiçbir parçası diğer herhangi bir parçayla bağlantısız olamaz yani her
mekan ana yapıyı terk etmeden herhangi bir mekandan ulaĢılabilir olmalıdır.
 Grafın iki çizgisi(bağlantı) bir mekan olmadan kesiĢemez, eğer kesiĢiyorsa orda
bir mekan vardır (Levin, 1964).
b) Graf Kullanımının Avantajları
 Bir binada mekanların önemlilik derecesine göre sıralaması yapılabilir.
 Mekan çiftleri arasındaki dolaĢımın yoğunluğuna göre sınıflandırma yapılabilir.
DolaĢımın hangi hız ve türde olduğu önemli değildir.
 Bağlantılar kademelendiğinde graflarla farklı yerleĢimler türetilebilir.
 Tasarımcı kontrolü tam anlamıyla sağlayabilir. Grafta çıkan bağlantıların
tutarsızlığı ve çakıĢmama durumunda, tutarsız bağlantı çıkarılabilir / feda
edilebilir.
 Metoddan belirli sayıda çözüm çıkar ve her biri değerlendirilebilir. Analitik
veriler tabanıyla daha fazla çözüm içinden seçim yapılabilir (Whitehead ve
Eldars, 1964).
 Çok katlı binalar için kullanılabilir. Merdiven/düĢey sirkülasyonun mekanla
bağlantısı yapılabilir.
Formların topolojik iliĢkilerinin belirlenmesinde geometri ve topoloji arasında
yer alan ve geometrik anlamda görselleĢmeyi sağlayan graflar ortaya çıkmıĢtır. Graf
yöntemi, genellikle hizmet tasarımı, mühendislik uygulamaları, kentsel tasarım, ulaĢım
Ģebekeleri ve yönetim örgütlenmesi gibi iliĢkilerin görselleĢtirilmesi istenilen alanlarda
kullanılmaktadır. Mimarlıkta ise yeni olmakla beraber, bina kullanımı ve mekansal
örgütlenmelere yönelik analiz çalıĢmalarında kullanılmaktadır (Yıldırım, 2002).
Graf yöntemi mimari biçimlendirme ve mekan organizasyonunda iliĢkilerin
kurulması amacıyla “mevcut Ģebekeleri çözümleme yöntemi olarak kullanılmaktadır.
Yöntemin araçları, Beta Ġndeksi, Gamma Ġndeksi, Döngü-Bölge Sayısı, Grafın
Çapı, Alt Yedek ġebeke Ġndeksi, König Sayısı’dır.
44
3.3.1. Graf teorisi çözümleme araçları
a) Beta Ġndeksi
Beta Ġndeksi, graflarla ifade edilen Ģebekenin düğüm ve kenar iliĢkilerine bağlı
olarak, Ģebekenin ne tür bir Ģebeke olduğunu sayısal olarak vermektedir. Toplam kenar
sayısının toplam düğüm sayısına oranı olan bu değer , β<1 ise yapı ağaç, β=1 ise döngü,
β>1 ise kompleks devre özelliğini göstermektedir. ġebekenin ağaç, döngü veya
kompleks devre olması, bina bütünsel formunun lineer, döngüsel veya kompozit
formlardan hangisine uygun olduğunu tanımlamaktadır (Broadbent, 1973) (Ģekil 3.7 ve
Ģekil 3.8).
Beta Ġndeksi: Graf Kenarı / Graf Düğümü

E
(Broadbent 1973)
V
(3.1)
ġekil 3.7: Beta Ġndeksi ,(Broadbent, 1973)
ġekil 3.8: Bina ĠĢlevsel Ģebekesinin Beta Ġndeksine göre sınıflandırılması (Yıldırım, 2002).
45
b) Gamma Ġndeksi
Gamma indeksi, Ģebeke elemanlarının iliĢki yoğunluğuna bağlı olarak Ģebekenin
bağlantılılık (connectivity) oranını sayısal olarak vermektedir. Bina formunun kompakt
veya parçalı düzenlenebilirliğine iliĢkin veriler sağlamaktadır. “1”değeri tam
bağlantılılık iken, “0” değeri Ģebeke elemanları arası tam bağlantısızlıktır (Broadbent,
1973).
Mevcut kenar sayısının düğümler arası direk alternatif yolların varlığını gösteren
maksimum olası rakama oranıdır (Yıldırım ve Ünügür, 2002).
Gamma Ġndeksi (ġebeke bağlantılık oranı)
G
E
V V (Broadbent 1973)
2
2
(3.2)
ġekil 3.9: Gamma indeksi bina biçimi iliĢkisi (Yıldırım, 2002).
ġekil 3.9 da görüldüğü gibi, gamma indeksinin yüksek olması, mekânların
geometrik komĢuluğu ile sirkülasyon bağlantılarının kısa tutulması ve bina formunun
daha kompakt olması, gamma indeksinin düĢük olması ise bina bütünsel
kompozisyonunun daha parçalı veya organik olabileceği verileri getirmektedir
(Yıldırım, 2002).
c) Döngü-Bölge Sayısı
Grafın geometrik yapısından görsel olarak kolayca anlaĢılabilen, Ģebeke içinde
yer alan döngüler ve bunların oluĢturduğu kapalı alan sayısını veren değerdir (Tabor,
1976).
Döngü-bölge sayısı, bina alt bölümleri arasında baĢladığı noktaya dönen
sirkülasyon akslarının sayısını vermektedir. Bu değer, bina biçimleniĢinde avlu, iç
46
bahçe, aydınlatma boĢlukları gibi mimari elemanların varlığına iliĢkin veriler
sunmaktadır (Yıldırım ve Ünügür, 2002).
ĠĢlevsel yapısında döngü (avlu,iç bahçe…vb) içeren bina formlarına örnekler
Ģekil 3.10 da görülmektedir.
E
C


(
V

2
)
1(Tabor, 1976)
(3.3)
ġekil 3.10: ĠĢlevsel yapısında döngü içeren bina formları (Yıldırım ve Ünügür, 2002).
d) Grafın Çapı
Grafın çapı kavramı, bir Ģebekede birbirine en uzak iki düğüm arasındaki kenar
sayıları toplamıdır (ġekil 3.11). Bu değer bina büyüklüğü–tasarım alanı orantısında
kullanılabilecek veri sağlamaktadır (Yıldırım, 2002).
ġekil 3.11: En uzak iki mekan arası Ģebeke çapı (Yıldırım ve Ünügür, 2002).
e) Alt Yedek ġebeke Ġndeksi
ġebeke içerisindeki düğümler arasındaki olası yolların sayısını; diğer bir
tanımlama ile sirkülasyon olasılıklarını vermektedir. Bu niteliği ile kesin tasarım
aĢamasında bölümler arasındaki sirkülasyon akslarının kontrol edilmesine olanak
sağlamaktadır (Yıldırım, 2002).
47
Alt yedek Ģebeke indeksi,
(
E

V

2
)
RI
2
(
V

V
)
/
2

(
V

1
)(Tabor, 1976)


(3.4)
Mekanların mevcut Ģebekeler içindeki sentaktik derecelerinin çözümlenmesi için
ise “Mekansal Dizim Yöntemi Çözümleme Araçları” kullanılmaktadır. Bunlar;
a)König Sayıları
b)Ortalama Derinlik Değeri
c)Entegrasyon Değeri’dir.
a) König Sayıları
Mekansal Dizimin kaynağını oluĢturan König Sayıları, Ģebeke içinde yer alan
her elemanın, diğer elemanlara olan max kenar uzaklığını vermektedir. Bu değer
mekanların birbirlerine göre ulaĢım kolaylığını karĢılaĢtırma imkanı sağlamaktadır.
ġekil 3.12 de görüldüğü gibi her mekandan en kısa ve kolay ulaĢılan mekan 2, en zor
ulaĢılan mekan ise 4 könig sayısına sahiptir.
ġekil 3.12: Bir grafta düğümlerin König sayıları (Hillier ve Hanson, 1984)
b) Ortalama Derinlik Değeri
“Mekansal Dizim Çözümleme Yöntemi”nde iĢlevsel sistem içerisinde yer alan
her bina alt bölümünün diğer mekanlarla iliĢkili olma durumu sayısal olarak
çözümlenmektedir. Bina iĢlevsel örüntüsü içerisinde diğer bölümlerle en yoğun iliĢkide
olan bölüm, iĢlevsel entegrasyon değerine bağlı olarak bina iĢlevsel sisteminin asal
bölümü olmaktadır.
48
Entegrasyon değerin eldesi için her alt bölümü tanımlayan düğüm kök alınarak o
bölümün ortalama derinliği’ nin bulunması ve listelenmesi gerekmektedir (Yıldırım,
2002).
Ortalama Derinlik değeri,
md
d (Hillier, Hanson, 1984)
(3.5)
k 1
ġekil 3.13: Plan Ģeması ve graf Ģemasının derinlik değerleri (Hillier ve Hanson, 1984)
Yöntemde her bina alt bölümü “kök” olarak seçilerek diğer alt bölümlerle olan
iliĢkisi “ağaç” olarak tanımlanmaktadır. Bu ağacın graf çapı derinlik toplamını
vermektedir (ġekil 3.13).
Toplam Derinlik,
d(1x
1º)+(2x 
2
º
)

(
3
x
3
º
)

(
nx
n
º
)



(Hillier ve Hanson, 1984)
(3.6)
c) Entegrasyon Değeri
Bu değer, her bölümün bütünsel sistem içerisindeki “bağlantılılık” (connectivity)
ve ayrıĢma (segragation) değerini sayısal olarak vermektedir. Bu sayısal hiyerarĢi, bina
alt bölümlerini bütünsel sistem içerisinde hiyerarĢik bir diziliĢe yerleĢtirmektedir
(Hillier, Hanson, 1984).
Bu değer her türlü Ģebekede 0 ile 1 arasında bir değer almaktadır. 0 maksimum
entegrasyonu, 1 ise maksimum segregasyonu tanımlamaktadır. Her bölüm için elde
edilen bu değerler, küçükten büyüğe doğru sıralandığında, bina iĢlevsel bütünü
içerisinde diğer bölümler ile en yoğun iliĢkide olan bölümden en tecrit edilmiĢ bölüme
doğru hiyerarĢik bir diziliĢ elde edilmektedir (Yıldırım, 2002).
49
Graf Ģemalarının çözümleme araçları yardımı ile okunmasının yanı sıra ortaya
çıkan Ģemanın fiziksel yapısı da mekan iliĢkileri hakkında bilgi vermektedir. Örneğin;
Doğrusal bir yapı oluĢturan grafiklerde derinlik daha çok, dallanmıĢ bir grafikte
daha azdır. Verilen bir kök mekana bağlanan daha çok bütünleĢen elemanların
düzeninden “çalı tipi” yada “sığ tipi” eriĢim grafiği oluĢmaktadır. Çalı tipi eriĢim
grafiğinde kök mekana yakın daha çok halkaya sahiptir ve sistem sığ olarak tanımlanır.
Bağlantı sayısı mekan sayısından bir eksik olan grafikler ağaç benzeri grafiklerdir.
Böyle bir sistemde ana derinlik yüksektir ve sistem derin olarak isimlendirilir. Derin
olan mekana eriĢim zordur. Ağaç benzeri grafiklerde hem mekansal yapı içinde hem de
bu yapının dıĢla iliĢkisinde hareket oldukça kontrol edilmiĢtir, hareket kalıbı kolaylıkla
okunabilir. EriĢim grafiği simetrik, asimetrik, dağılımlı, dağılımsız gibi çeĢitli
parametrelere göre sınıflandırılabilir. Maksimum derecede simetrik grafik, dıĢarıdaki bir
noktadan birçok mekana eĢit kolaylıkla eriĢilmesi, asimetrik grafik ise, binanın çeĢitli
noktalarına ancak ardıĢık bir biçimde eriĢilmesi anlamına gelmektedir (Dağ, 2005).
3.3.2. Mekansal dizim yöntemi
“Şehirler hakkında ne bildiğimizi ve ne hissettiğimizi kelimelere dökmek çok
zordur, işte mekan sentaksı, bunu yapabilmek için ihtiyacımız olan alfabe ve grafiklere
sahiptir.”
Paul Fisher
Ġçinde bulunduğumuz mekânı önce biçimsel özellikleriyle kavrar, zihnimizde bir
Ģema olarak canlandırırız. Ancak sistem içinde hareket ettikçe ve yaĢadıkça iliĢkileri
algılar ve tanımlarız. Sisteme iliĢkin bilgiler hem topolojik hem de geometriktir
(Özyılmaz, 2007).
ġekil 3.14’de Mekansal Dizim yönteminin mantığı ortaya koyulmuĢtur. Buna
göre, mevcut mekansal modeller (planlar, yerleĢim Ģemaları, dolaĢım ağları…vb.) belirli
geometrik ifadelerle ĢemalaĢtırılarak grafiksel iliĢkiler haline dönüĢtürülmektedir. Bu
iliĢkilerin üretilmesi aĢamasında kullanıcıların ve mimari mekanların sosyal, kültürel ve
fiziksel özellikleri belirlenmektedir. Özellikler, sayısal ve grafiksel araçlar yardımı ile
somutlaĢtırılarak mekansal analizler yapılmaktadır. Ortaya çıkan sayısal veriler ile
önceden belirlenen sosyal özelliklerin iliĢkisinin analizi ise mekansal modelin altında
yatan sosyal bilgiyi elde etmeyi sağlamaktadır.
50
Mekansal
Modeller
Gözlem, Tespit,
Literatür
Kullanıcı
Öz.
Kültürel Öz.
Araçlar
Topoloj
i
Geomet
ri
Matemati
k
Matematiks
el Ġfadeler
Grafik
Dille
Gösteri
m
RA
RRA
D
CV
TD
Fiziksel
Sınırlar
Analizler
Açıklamalar
Yorumlar
SOSYAL BĠLGĠ ÜRETME
ġekil 3.14: Mekansal Dizim Yöntemi mantığı (Dursun, 2002; Özyılmaz, 2005)
Mekansal Dizim yöntemi,
-YerleĢim bölgelerindeki yada binalardaki mekansal biçimlenmenin açıklama ve
sınıflandırmasını yapabilmek için kullanılan teknikler bütünüdür (Hillier, 1996).
-Birbirinden farklı mekansal düzenlemelerin üretilmesi için gerekli kurallar
bütünüdür(Hillier, 1996).
-Mekansal formları deĢifre edebilmek için mimarlar için yardımcı bir araçtır
(Dursun, 2007).
Mekansal dizim yöntemi fiziksel formların oluĢturduğu verilerin ve mekan
içinde hareket eden kiĢinin gözlemlediği, algılayabildiği yüzey, kenar, alan ve yolların
birbirleriyle ve mekanın tümüyle olan iliĢkilerini açıklamaya çalıĢır.
Mekansal dizim yöntemi, sosyal iliĢkileri, kültürel farklılıkları ve davranıĢ
değiĢimlerini tanımlayan, mekanların Ģematik bir sunumu olarak adlandırılabilir.
Yöntem, çeĢitli tasarım alternatiflerinin etkilerini araĢtırmak, öngörmek ve
değerlendirmek için de kullanılır. Günümüzde, binaların tasarım stilleri ile kullanıcı
yada tasarımcı gözüyle okunabilirliğini ölçmekte de kullanılmaktadır (Edgü ve Ünlü,
2003)
51
Mekansal Dizim (Space Syntax), binaların ve Ģehirlerin mekansal dokularını
incelemek için kullanılan bir teknikler bütünü ve mekan ile toplumu birleĢtiren bir
teoriler zinciri olarak mimarlık ve kentsel tasarım alanlarındaki en etkili bilimsel
hareketlerden biridir (Hillier ve Hanson, 1984).
Mekansal Dizim, kent ve yapı ölçeğinde inĢa edilmiĢ çevrenin mekansal
biçimlenme özelliklerinin tanımlanması ve analiz edilmesi için geliĢtirilmiĢ, teori ile
desteklenen bir teknikler bütünüdür. Bir baĢka deyiĢle mekan dizimi, mekansal
örgütlenmeyi biçimleyen süreçleri ve altta yatan sosyal anlamları kavramayı amaç
edinen bir yaklaĢımdır (Hillier ve Hanson, 1984).
Hillier’in 1984 de yayınlanan “Social Logic of Space” adlı kitabın baĢlığından
da anlaĢılacağı gibi Mekansal Dizim analizinin kuramı, mekanı yaratan sosyal yapının
mekanın fiziksel kurgusundan çıkarılabileceği düĢüncesine dayanmaktadır (Çil, 2006).
Hillier ve arkadaĢları tarafından 1980’li yıllarda University College London’da
(UCL) mimarlara, tasarımlarının olası etkilerini göstermek amacıyla geliĢtirilen
mekansal dizim, o günden günümüze hızla geliĢmiĢ, dünyanın her tarafında çeĢitli
araĢtırmalarda ve tasarım uygulamalarında kullanılır hale gelmiĢtir. Bugün, mimarlık,
kentsel tasarım, planlama, ulaĢım ve iç mimarlıktan, arkeoloji, enformasyon teknolojisi,
kent ve insan coğrafyası, antropoloji, peyzaj mimarlığı ve biliĢime değin çok geniĢ bir
çalıĢma alanında mekansal dizim yaklaĢımından yararlanılmaktadır. Kentin fiziksel olan
bileĢenlerinin kendi aralarındaki iliĢkileri ile yetinmeyip sosyal, ekonomik ve kavramsal
olanla fiziksel olanın iliĢkisini kurarak bir yeri, bir kenti okumaya yarayan ve böylece
kentin farklı bileĢenlerini fiziksel mekan üstünden okumaya çalıĢan mekansal dizim,
kent ölçeğinde ve konutu da kapsayan farklı ölçeklerdeki mekansal organizasyonları
incelemek için kullanılmaktadır.
Mekansal Dizim yaklaĢımın en önemli özelliği, insan zihnindeki mekanın
yansıması/haritası olarak adlandırabileceğimiz deneyimlere dayalı bilginin oluĢmasında
kritik rolü olan mekanın soyut karakteristiklerini ilk kez somut olarak ifade ve analiz
etmeyi sağlayabilen sayısal bir teknik olmasıdır. Bu metodun genel fikri, mekanları
insan deneyimlerine çıkıĢ noktası olan parçalara ayırarak, bu parçaları haritalar veya
graflar haline getirip bunlar üzerinde sayısal analizler yapmaya olanak sağlamaktır
(Hillier ve Hanson, 1984).
Bu analitik metot, mekanın insan deneyimlerine dayalı betimlenmesi olarak
ifade edilebilecek bu parçaların topolojik iliĢkilerinin network/graf teorisi yardımıyla
analiz edilmesi sonucunda, kentsel ve mimari mekanları bütünleĢik ya da ayrıĢık olarak
52
iki farklı karaktere ayırmaktadır. BütünleĢik özellikleri nedeniyle en çok kullanıĢa açık
mekanlar, içinde en çok insana rastlayabileceğimiz mekanlar olurken, ayrıĢık mekanlar,
kent veya binanın bütününden kopuk bir yapıya sahip olduklarından, içlerinde hareket
barındırma potansiyeli düĢük mekanlardır (Hillier ve Hanson, 1984).
Hillier sentaksı, mekanın ifade edilmesinde kullanılan dil ve kurallar bütünü
olarak tanımlamıĢtı. Hillier’e göre dilin kuralları, tasarımcıya tek bir anlam vermez.
Kurallar, çıkabilecek anlamların limitlerini ve strüktürünü tanımlar. Tasarımcı ise
yaratıcılığı ve kiĢiselliği ile bu sınırlar içinde dili farklı anlamlarda kullanır (Hillier ve
Hanson, 1984).
Mekan hangi ölçekte olursa olsun, sosyal yapının sadece temsili yada yan ürünü
değildir. Mekan kurgusu, sosyal yapıyı ve hatta onu oluĢturan farklı katmanları da
etkileyen bir boyuttur. Dolayısıyla sosyal yapı ile mekan arasındaki iliĢki
karĢılıklıdır(Hillier ve ark., 1987).
3.3.2.1. Kavramlar
Mekansal dizim yöntemi içerisinde yönteme özgü bazı kavramlar yer
almaktadır. Bu kavramların açıklanması yöntemin mantığını anlamak ve analizlerin
sonuçlarını doğru yorumlamak açısından önemlidir. Tez çalıĢması kapsamında
yapılacak analizlerin yorumlanmasına yönelik olarak 3 ana kavram ele alınacaktır.
Bunlar; Bağlantılılık değeri (Connectivity), Entegrasyon değeri (Visual integration) ve
Ortalama derinlik değeri (Visual mean depth) dir.
a)Bağlantılılık değeri (Connectivity)
Mekanla direk bağlantılı komĢu mekan sayısının ölçümüdür. Her doğrudan bir
adım uzaklıktaki doğru sayısını ölçen lokal bir uzaklıktır (Hillier ve Hanson, 1984). Bu
yerel ölçüt, mekanın kavranması ile ilgili en temel bilgidir.
Mekanın okunabilirliği ve bağlantılılığı sadece iĢlevsel yapıyı oluĢturan düğüm
ve kenar noktalarının iliĢkisi ile ilgili değildir. Düğümü oluĢturan mekanın niteliği,
bulunduğu yer ve kullanımı ile ilgilidir. Bağlantılılık kavramının en önemli noktası,
mekan biçiminin, mekanı kullanan kiĢinin zihninde oluĢturduğu görsel algıya dayalı
yansımasıdır (Ünlü ve Edgü, 2007).
b)Entegrasyon-BütünleĢme değeri (Visual integration)
53
Bir dolaĢım hattı boyunca hareketin tahmin edilmesinde en önemli ölçüt,
mekansal bütünleĢme değeridir. BütünleĢme, mekanın sistem içindeki diğer mekanlara
olan ortalama derinliğidir ve global bir ölçüttür.
Mekansal dizim teorisi, yüksek entegrasyon değerine sahip olan sığ mekanları
yüksek görselliğe ve geçirgenliğe sahip mekanlar olarak tahliye noktaları olarak
tanımlamaktadır. Bu noktalar sosyal etkileĢimin çok olduğu bütünleĢik alanlardır. Buna
karĢın daha düĢük sosyal etkileĢimin olduğu mekanlar ise derin ve düĢük entegrasyona
sahip mekanlardır (Ünlü ve ark., 2001).
BütünleĢme, bölgedeki hareketliliği belirleyen en önemli değerdir. Aksiyel
doğrunun
entegrasyon
değeri,
bu
doğrunun
sistemde
ne
kadar
kullanılıp
kullanılmadığını sorgular. Böylece incelenen alanda en seyrek ve en yoğun kullanılan
alanlar hesaplanmakta, alandaki hareketlilik önceden saptanabilmektedir. Entegrasyon
değeri arazi kullanımı, yoğunluk gibi değerleri hesaba katmadan sadece mekanın
fiziksel biçimlenmesini içeren matematiksel bir sonuçtur (Çil, 2006).
Mekan dizimine göre hareketlilik, kentin yada mekanın kendi biçimlenmesinden
kaynaklanan, mekansal organizasyonun ürettiği doğal hareketliliktir. ĠĢte tasarımcılar
kentin ve mekanın sahip olduğu doğal hareketliliği hesaplanabilir görülebilir sayısal
veriler haline getirebilirlerse bu bilgileri alan kullanımlarının hesaplanmasında, ticari
mekanların konumlandırılmasında ve kullanılmayan alanların canlandırılmasında
kullanabilirler (Altınöz, 2003).
Mekansal dizim yönteminde, bir sistemin mekanları, en bütünleĢik olandan en
ayrıĢık olana doğru sıralanabilmektedir. Mekan sistemin ortalarına yaklaĢtıkça
çevresindeki bölüm sayısı artar ki bu, mekanın bütünleĢikliğini gösterir. Sistemin dıĢına
doğru gidildikçe, mekan sistemden ayrıĢır, kendi derinliği artar ve mekana eriĢim
zorlaĢır (Dağ, 2005).
Bağlantılılık değeri ile bütünleĢme değeri arasındaki iliĢki, “anlaĢılabilirlik”
(intelligibility) veya okunabilirlik kavramını vermektedir. Eğer birbiri ile bağlantılı
mekanlar aynı zamanda bütünleĢik mekanlar ise mekansal iliĢki güçlü veya sistem
anlaĢılabilir demektir. Bu durumda sistem kendini oluĢturan bütün parçalardan
okunabilir olmaktadır (Hillier ve Hanson, 1984).
Mekanın entegrasyon değeri ile o mekandaki hareket ve kullanım yoğunluğu
arasındaki iliĢki, “tahmin edilebilirlik” (predictability) kavramını vermektedir. Yani bir
mekândaki gözlenen hareketlilikle yöntemle ölçülen hareketlilik ne kadar uyumluysa
tahmin edilebilirlik o kadar yüksek demektir (Çil, 2006; Altınöz, 2003).
54
BütünleĢik alanlar, içinden en çok kiĢinin geçme olasılığı bulunan alanlardır. En
bütünleĢik alanlar, insanların bir araya geldiği ortak mekanlar yani bir yerleĢimin kalbi
olarak nitelendirilir. Maksimum entegrasyon değerine sahip yerler, insanların yollarını
rahatlıkla bulabildikleri kısacası en okunabilir mekanlardır (Çil, 2006).
BütünleĢme değeri sayısal bir değerdir, fakat yönteme özel yazılımlar bu
değerleri mekansal bütünleĢme haritası / entegrasyon haritası diye adlandırılan renkli bir
grafik sunuma dönüĢtürmektedir. En çok bütünleĢen akslar otomatik olarak kırmızı
sonra turuncu, sarı ve yeĢil, en az bütünleĢmiĢ olanlar ise mavi ve koyu mavi olarak
renklendirilmektedir. Grafik sunumun önemi, hem hareket potansiyellerinin, hem de bu
durumun değiĢikliklerle nasıl etkilenecek olduğunun bir bakıĢta kavranabilmesidir
c)Ortalama derinlik değeri (Visual mean depth)
Mekansal Dizim Yöntemi’nde en önemli iliĢkilerden birisi derinlik kavramıdır.
Derinlik, bir yere ulaĢmak için birden fazla kesiĢen mekandan geçme durumunda ortaya
çıkar. UlaĢılacak olan mekan yön değiĢtirme açısından az bir değere sahipse bu
durumda derinlik “sığ”, yüksek bir değere sahipse “derin” denilmektedir. Burada
önemli olan her mekanın sistemdeki diğer tüm mekanlarla olan iliĢkisinin bir değer
olarak gösterilebilmesidir. Bu değerlerin ortalaması bütünü ifade eder ve diğer
sistemlerle karĢılaĢtırma imkanı sağlar (Hillier, 1984).
3.3.2.2. Mekansal Dizim Yönteminin Kullanım Alanları
Dursun’a göre mekan dizimi yöntemi ile,
Kentsel bir alanın kentlilerin gereksinimlerine uyup uymadığı veya daha uyumlu
nasıl olabileceği test edilir. Kullanıcı ve mekan arasındaki iliĢkinin doğru yerde
konumlanıp konumlanmadığı test edilir. Mimarlık öğrencileri için denemeler yaparak
en uygun formun bulunmasına yardımcı olur.Sonuçta bilimle düĢüncenin ortak noktası
olan “Bulgulara Dayalı Tasarım” ortaya çıkar (Dursun, 2007).
Ayrıca,

Kentlerin karmaĢık fiziksel yapılarını tanımlama,

Yaya hareketi ve kentsel doku iliĢkisini anlama ve buna bağlı olarak yeni
tasarımlarda alternatiflerini karĢılaĢtırma,

Yol bulma (way finding) ve mekanın okunabilirliği (intelligibility),
55

KarmaĢık fonksiyonlu yapılarda hareketin organizasyonunu çözümleme ve
planlama,

Ortak kullanım alanlarına ulaĢılabilirlik,

Sosyal bağlamda, mekana içkin mahremiyet, kontrol yada sosyal hiyerarĢi
kavrama,

Bir mekanın yada bir yerin içe kapalılık- dıĢa açıklık bağlamında irdelenmesi
konularında da yöntemden faydalanılmaktadır (Çil, 2006).
Bütün bu baĢlıklar, mekanın iĢlerliğinin altında yer alabilir. Bu yüzden mekansal
dizim yöntemi iĢlev olarak tanımlanan olgunun içini doldurduğu için önemlidir.
Mekansal dizim yöntemi, tez çalıĢmasında, konut tipolojilerinin ova ve dağ
olarak ve kırsal ve kentsel olarak sınıflandırılmasında kullanılmaktadır. Bu nedenle,
yöntemin konut tipolojilerinin belirlenmesinde kullanımına örnekler verilmiĢtir.
ġekil 3.15’de mekansal dizim yöntemi, farklı konut tipolojilerinin görsel
yoğunluk ve algı analizlerini yaparak karĢılaĢtırma yapılmasına imkan sağlayan bir
yöntem olarak kullanılmaktadır.
ġekil 3.15: Görsel algının Türk Evi mekanlarında yoğunluk analizi (Güney Ġnce, 2007)
ġekil 3.16’da konut tipolojilerinin belirlenmesinde mekanlar ve mekanlar arası
iliĢkilerin tespiti için graf Ģemalarından yararlanılmıĢtır.
56
A
B
C
ġekil 3.16: Konut tipolojisinin belirlenmesi için oluĢturulan graflar (Shah ve ark., 2004)
ġekil 3.17 ve Ģekil 3.18’de geleneksel Türk Evleri’nin sirkülasyon alanı olan
sofanın, lineer veya merkezi plan Ģemasına göre karĢılaĢtırılması amacıyla mekansal
dizim yöntemi kullanılmıĢtır.
ġekil 3.17: 17.-19. yy arası iç, dıĢ ve merkezi sofalı Türk evlerinin plan ve graf Ģemaları (Ünlü, 1999)
57
ġekil 3.18: OluĢturulan graf Ģemalarına göre derinlik, entegrasyon ve bağlantılılık değeri analizlerinin
sofa plan türüne göre karĢılaĢtırılması (Ünlü, 1999)
Anadolu’daki aile yapısının ve mekânsal biçimlenmenin, geleneksel Türk evinde
değiĢiminin analizinin yapıldığı çalıĢmada 19. yy’dan 20. yy’ın sonuna kadar geçen
süreçteki konut örnekleri incelenmiĢtir. Sonuç olarak sofanın, ana odanın ve mutfağın
entegrasyon değerlerinin değiĢimi karĢılaĢtırılmıĢtır.
58
ġekil 3.19: Türk evi plan ve graf Ģemaları (Toker ve Toker, 2003)
Sofa
Oda(yaĢam alanı)
Mutfak
ġekil 3.20: Türk evi mekanlarının entg. değerlerinin analizi (Toker ve Toker, 2003)
CimĢit (2007)’nin tez çalıĢmasında, tepe ve yamaç konutlarına ait mekansal
Ģemalar oluĢturularak, karĢılaĢtırmalı olarak mekansal dizim analizleri yapılmıĢtır.
59
ġekil 3.21: Uçhisar tepe ve yamaç konutları mekanlar arası geçiĢ Ģemaları (CimĢit, 2007)
ġekil 3.22: Uçhisar tepe ve yamaç konutları derinlik-geçiĢ grafikleri Ģemaları (CimĢit, 2007)
ġekil 3.23: Uçhisar tepe ve yamaç konutları yüzey bölme ve eĢgörüĢ çevre-alan analizleri Ģemaları
(CimĢit, 2007)
60
3.4. Bölüm Sonuçları
Tez çalıĢmasının üçüncü bölümünü oluĢturan ve çalıĢmada izlenen yöntemin
anlatıldığı bu bölümde, mekansal dizim yönteminin ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı, ve
mekan analiz yöntemleri içerisindeki yeri tanımlanmıĢtır. Mekansal Dizim Yönteminin
konut tipolojisinin belirlenmesinde kullanım alanlarına ait örnekler verilerek yöntemin
nasıl kullanıldığı anlatılmıĢtır.
ÇalıĢmanın ikinci bölümünde anlatılan kırsal ve kentsel konutların mekansal
analizinin yapılabilmesi için, mekanların bütün içindeki yerlerinin ve kullanım
yoğunluklarının analiz edilmesi gerekmektedir. Bu amaca en uygun olan yöntemin
mekansal dizim yöntemi olduğu, yönteme iliĢkin kavramsal alt yapı ile doğrulanmıĢtır.
Dördüncü bölümde kırsal konutun mekansal organizasyonunun belirlenmesinde
ve farklı konut tipolojilerinin mekansal özelliklerinin karĢılaĢtırılmasında morfolojik
analiz yönteminden faydalanılmıĢtır. Ayrıca derinlik ve yoğunluk bakımından kırsal
konutların orijinleri ve kent çeperlerindeki durumlarının değiĢimini yorumlayabilmek
amacıyla Mekansal Dizim Yöntemi ve Graf Yöntemi bir arada kullanılmıĢtır. Kırsal
konut analiz modelinde belirtilen coğrafik ve sosyo-kültürel faktörlerin kırsal konutlara
ait mekansal düzenleri nasıl etkilediği, mekanların bağlantılılık, bütünleĢiklik ve
derinlik değerlerine nasıl yansıdığı da dördüncü bölüm olan alan çalıĢması bölümünde
ortaya konulmaktadır.
61
4. SEÇĠLEN ÖRNEK KONUTLARDA MEKÂN ANALĠZĠNE YÖNELĠK ALAN
ÇALIġMASI
Tez çalıĢmasında izlenen yöntem kurgusu Ģekil 4.1’de görülmektedir. Buna
göre; ÇalıĢma kapsamında öncelikle konuyla ve yöntemle ilgili kavramsal alt yapının
oluĢturulması için kaynak araĢtırması yapılmıĢtır. Alt yapı oluĢturulduktan sonra
çalıĢma sonucunda test edilmek üzere hipotez ve varsayım ortaya konulmuĢ ve
araĢtırma alanı belirlenmiĢtir. Bu alandaki konutların ve kırsal yerleĢmelerdeki
orijinlerinin analizleri sonucunda grafiksel ve sayısal bulgulara ulaĢılmıĢ ve bulgular
karĢılaĢtırmalı olarak analiz edilerek yorumlanmıĢtır. Elde edilen sayısal değerler ile
mekanların oluĢum mantığı ortaya çıkarılarak, sosyal bilgiye ulaĢılmıĢ ve sonuca
ulaĢılmıĢtır.
Kaynak araĢtırması
Kırsal konut
“KIRSAL KONUT ANALĠZ
MODELĠ” NĠN
OLUġTURULMASI
Kırsal konutta mekansal org.
Kırsal konut biçimlenmesini
belirleyen faktörler
YÖNTEME ĠLĠġKĠN KURGUNUN
OLUġTURULMASI
Graf/Çizge
Yöntemi
Mekansal Dizim Yön.
(Depthmap yazılımı)
VARSAYIMLARIN ORTAYA KONULMASI
Kente ait
veriler
ARAġTIRMA ALANININ
TANIMLANMASI
ÖRNEK KONUTLARIN ve KIRSALDAKĠ ORĠJĠNLERĠNĠN
ANALĠZĠ
BULGULAR ve VARSAYIMLARIN TEST
EDĠLMESĠ
SONUÇLAR
ġekil 4.1: ÇalıĢmada izlenen yöntem kurgusuna iliĢkin akıĢ Ģeması
62
KarĢılaĢtırma ve
Değerlendirme
Tez çalıĢmasının hipotezi;
“Kırsal
alanda
coğrafyanın
farklılaşması,
kırsal
konutların
mekan
organizasyonunu ve işlevsel yapısını değiştirmektedir. Bu değişim yıllarca devam eden
bir yapı kültürü oluşturmaktadır. Bu yapı kültürü, kente göç durumunda değişmeden
kente aktarılmaktadır.”
Bu bağlamda tez çalıĢmasında, belirlenen yöntem kullanılarak, araĢtırma alanı
olan kent çeperlerine ve kırsal konutlara dair Ģu varsayımın doğruluğu da test edilmiĢtir;
“Değişen sosyo-kültürel nitelikler mekanların kullanımlarını ve özelleşmesini
değiştirmektedir. Bu bağlamda kente göç ile yoğun olan mekansal ilişki azalmakta,
mekan derinlikleri ise artmaktadır.”
ÇalıĢmanın bu bölümünde “Örnek Konutlarda Mekan Analizine Yönelik Alan
ÇalıĢması” baĢlığı altında, ortaya konulan varsayımları test etmek amacıyla, Konya
kentinin çeperlerinin geçmiĢten günümüze nasıl değiĢtiği ve bu değiĢimin hangi
bölgelerde olduğu incelenmiĢtir. GeniĢleyen kent çeperlerinin hangi yıllarda ve
yönlerde geniĢlediğinin tespiti, Konya kentine çevre ilçelerden ve köylerden gelen
grupların yerleĢim bölgelerinin tespiti açısından önemlidir.
Bununla birlikte, araĢtırma alanının seçimi ve nedenleri açıklanarak, bu
bölgeden seçilen örneklerin, daha önceki yerleĢim bölgeleri ile kıyaslamalarının
yapılabilmesi için mekânsal anlamda sentaktik analizleri yapılmıĢtır.
4.1. Konya’nın Tarihsel GeliĢimi, YerleĢimi ve Nüfus Dağılımı
ÇalıĢmanın bu bölümünde öncelikle Konya’nın tarihsel geliĢimi imar planları
incelenerek analiz edilmiĢ, yerleĢme bölgelerinin geliĢiminin hangi aĢamalarla ilerlediği
tespit edilmiĢtir. Ayrıca nüfus, topografya, sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel durum
gibi bilgilere de yer verilerek kentin genel yapısı ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır. Bu
bilgiler, araĢtırma alanındaki konutların mekânsal özellikleri incelenirken mekânsal
oluĢumu ve değiĢimi analiz etmede ve yorumlamada kullanılmaktadır.
Konya ili ve çevresi tarih boyunca çeĢitli medeniyetlerin yerleĢtiği merkezlerden
biridir. Eski Yunan, Roma ve Bizans medeniyetlerinin önemli Ģehirleri arasına girmiĢtir.
Türklerin eline geçiĢinden sonra da yine Ġslamiyetin büyük Ģehirleri arasında
görülmektedir. SavaĢlar ve göçler, Konya’nın etnik yapısını etkilemiĢ ve değiĢtirmeye
baĢlamıĢtır. Önceleri Ģehrin kenar semtlerine yerleĢenler zamanla Ģehrin içlerine kadar
63
yerleĢmiĢler ve yerlerini köylerden göç edenlere bırakmıĢlardır. ġekil 4.2 de Roma,
Bizans, Selçuklu, Karamanoğlu ve Osmanlı dönemlerinde Konya Kenti’nin geliĢimi
görülmektedir.
ġekil 4.2: Konya’nın tarihi süreç içerisinde medeniyetlerin etkisi altında yayılıĢı (Topçu, 2003)
Bugün Konya’nın Kerimdede, Aksinne, Pirabi, Hocahabib, Kumköprü,
Mengene, Büyük ve Orta Sinan ve Beyhekim gibi mahalleleri eski bir kuruluĢa
sahiptirler. Meram ve Havzan bölgelerinin de Türbe civarı gibi eskiden beri konut
bölgesi olduğu anlaĢılmaktadır (Konya Ġl Yıllığı, 1967).
Kente ait imar planları incelendiğinde, Konya’da gerçek anlamda planlı dönem
1941 yılında kentin hali hazır haritalarının yapılması ile baĢlamıĢtır (Ter Özkan, 2002).
Kentin 1922 yılında oluĢturulmuĢ genel haritası ve 1941 yıllına ait hali hazır haritaları
karĢılaĢtırıldığında, yaĢanan yirmi yıllık süreç içerisinde de kentsel yerleĢme
bölgelerinin özellikle kentin doğu ve güney ve güney-doğu bölgelerine doğru geliĢme
eğilimi gösterdiği anlaĢılmaktadır. Bu eğiliminin temel nedeni, yaĢanılan dönemde
kentte tarımsal üretim biçiminin hâkim olması ile verimli tarım arazilerinin kentin
özellikle güney ve güney-doğu bölgelerinde yer alması gösterilebilir (ġekil 4.3).
1941 yılından sonra yapılan imar plânı çalıĢmasında; kentsel geliĢme yönü
kentin batısında yer alan istasyon bölgesi seçilmiĢtir. Kentin ana ilgi odağı; çevre
yerleĢme ve kentler ile bağlantısını sağlayan, mal ve hizmet akımında dönemin en
önemli ulaĢım ve iletiĢim aracı olan demiryolu olmuĢtur. 1946 Konya Nazım Ġmar
Plânında yeni konut bölgeleri için kentin batı ve güney-batı kesimi seçilmiĢtir.
64
Geleneksel yerleĢme bölgelerinde yer alan organik kent dokusu biçimi, yerini birbirini
dik olarak kesen, kafes biçimindeki yeni yerleĢimlere bırakmıĢtır (ġekil 4.4).
Konya kentinin ikinci imar plânı Ferzan Baydar ve Leyla Baydar tarafından
yapılmıĢtır. 1950’li yıllarda artan nüfusa bağlı toprak bölünmesi ve makineleĢmeyle
oluĢan iĢsizlik, insanları kırsal kesimden kente göçe zorlamıĢtır. Bu dönem aynı
zamanda Konya kent nüfusunun en hızlı arttığı yıllar arasına rastlamaktadır (ġekil 4.5).
Plâna göre konut alanlarının geliĢme yönleri kuzeybatı, batı ve güneybatı olarak
öngörülmüĢtür (TaĢçı, 1983).
1954 yılı planı revizyon ve tadilat görmesine karĢın, kentsel geliĢmeye cevap
veremez duruma gelince, 1964 yılında ulusal düzeyde bir yarıĢma ile Konya Nazım
Ġmar Planı elde edilmiĢ ve 1966 yılında onaylanarak yürürlüğe girmiĢtir ve günümüzde
de halen kullanılmaktadır (Ter Özkan, 2002) ( ġekil 4.6).
1970’li yıllar ile birlikte kentte artan nüfus paralelinde yeni yerleĢim alanları
ihtiyacı oluĢmuĢtur. Bunun üzerine 1974 yılında yine 1966 planı müellifleri olan Yavuz
TaĢçı ve Haluk Berksan ikilisince kentin kuzey geliĢme aksı üzerinde 4 nolu gecekondu
bölgesi ve organize sanayi bölgesinin ikinci etabı gerçekleĢtirilmiĢtir (TaĢçı, 1983)
(ġekil 4.7).
Yapılan çalıĢmada, doğal verilerin (topografya, jeolojik yapı, toprak kabiliyeti,
su alanları vs.) göz önüne alınarak gerçekleĢtirilen eĢik analizi sonucunda kentin;
mevcut yerleĢik alanın kuzey ve kuzeydoğu ve doğu kesimlerinde, bununla birlikte daha
az parçalı olarak güneybatı kesimlerinin yerleĢmeye uygun alanlar olduğu tespit
edilmiĢtir (Yenice, 2005) (ġekil 4.8).
Ġleri düzeyde bir kent uygarlığı için gerekli tesis ve sistemleri kurmak ve
metropoliten kent düzeyine ulaĢma isteği “büyük Ģehir altı” modelini yansıtan 1983
plânını aĢmıĢ ve yeni bir plân gereksinimini zorunlu kılmıĢtır.
65
Çizelge 4.1: Konya kent formunun geliĢimi (Yenice, 2005)
ġekil 4.3: 1922’de Konya’nın kent formu
ġekil 4.4: 1946 Ġmar Plânı ve kent formu
ġekil 4.5: 1954 Plân Dönemi Konya Kent Formu
ġekil 4.6: 1964 Konya Nazım Plânı ve kent formu
ġekil 4.7: 1974 Ġlave Plân Dönemi Konya Kent
ġekil 4.8: 1983 Konya Çevre Düzeni Plânı ve kent
Formu
formu
66
Seyyahnamelerin ve salnamelerin verdiği rakamlar Konya nüfusunun asırlarca
20.000–40.000 arasında olduğunu fazla bir değiĢiklik göstermediğini, Ģehrin çeĢitli
nedenlerle geliĢemediğini belirtmektedirler (Konya Ġl Yıllığı, 1973).
ġehrin merkez nüfusu
1927 de
47.286
1935 de
52.093
1967 de
157.934
1970 de
250.000’in üzerine çıkmıĢtır.
Bu artıĢın baĢlıca sebebi 1950 yılından sonra Konya ekonomisinin birdenbire
geliĢmesi, Konya’da fabrikaların kurulması, tarımın makineleĢmesi, kara yollarının
ĢebekeleĢmesi ve sanayinin ilerlemesi ve köyden Ģehre akımın baĢlamasıdır (Konya Ġl
Yıllığı, 1973).
Köyden Ģehre göçlerde baĢlıca sebep geçim sıkıntısıdır. Bunun yanında maddi
durumu iyi olan ve daha iyi yaĢama imkânlarına kavuĢmak isteyen ya da çocuk okutma
durumunda olan kimselerin, devamlı yerleĢmek kaydıyla Ģehre geldikleri de
bilinmektedir (Konya Ġl Yıllığı, 1973).
Köyden Ģehre göç ediĢler, Ģehirlere birçok sosyal problemleri de beraberinde
getirmektedir. 1950 yılında 64.434 olan Konya Ģehir nüfusu 1965 yılında 157.934 e
yükselmiĢtir (Konya Ġl Yıllığı, 1967).
2009 yılı adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre Konya’nın nüfusu 1.992.675
kiĢidir. Nüfusun 1.450.682’si (% 72,80) Ģehirlerde, 541.993’ü (% 27,20) ise bucak ve
köylerde yaĢamaktadır. Yıllık nüfus artıĢ hızı ‰ 11,51, kilometrekare baĢına düĢen kiĢi
sayısı ise 51’dir. Ġlimizde 2000 yılında kentleĢme oranı % 59 iken, 2009 yılında %
72,80 olmuĢtur. Ġl merkezi nüfusu 2009 yılı adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre
1.003.373 kiĢidir (www.konya.gov.tr).
Çizelge 4.2: Konya ili nüfus göstergeleri (www.konya.gov.tr)
ĠLÇE
TOPLAM
TOPLAM NÜFUS
2008
1.969.868
2009
1.992.675
ġEHĠR
NÜFUSU
KÖY
NÜFUSU
2009
1.450.682
2009
541.993
YILLIK NÜFUS
ARTIġ HIZI
(BĠNDE)
2009
11,51
NÜFUS
YOĞUNLUĞU
(KM2/KĠġĠ)
2009
51
Çizelge 4.2 de Konya il geneli 2008/2009 yılı nüfus göstergeleri incelendiğinde,
il genelinde nüfusun (% 11,51) arttığı görülmektedir.
67
Çizelge 4.3: 1927-2009 Yılları Arası Nüfus Durumu (www.konya.gov.tr)
NÜFUS
SAYIM
YILI
TOPLAM
504.125
569.684
620.936
661.877
741.026
847.723
982.422
1.122.622
1.280.239
1.422.461
1.562.139
1.769.050
1.750.303
2.192.166
1.959.082
1.969.868
1.992.675
1927
1935
1940
1945
1950(1)
1955
1960
1965
1970
1975
1980
1985
1990
2000
2007
2008
2009
YILLAR ĠTĠBARĠYLE NÜFUSUN GELĠġĠMĠ
TOPLAM ĠÇĠNDEKĠ ORANI
(%)
ġEHĠR
KÖY
ġEHĠR
KÖY
100.946
403.179
20,02
79,98
114.051
455.633
20,02
79,98
129.045
491.891
20,78
79,22
139.877
522.000
21,13
78,87
157.421
583.605
21,24
78,76
214.896
632.827
21,35
74,65
279.878
702.544
28,49
71,51
354.578
768.044
31,58
68,42
455.707
824.532
35,60
64,40
555.172
867.289
39,03
60,97
672.695
889.444
43,06
56,94
852.457
916.593
48,19
51,81
963.128
787.175
55,03
44,97
1.294.817
897.349
59,07
40,93
1.412.343
546.739
72,1
27,9
1.423.546
546.322
72,27
27,73
1.450.682
541.993
72,80
27,20
Çizelge 4.3’de, 1985’e kadar köy nüfusunun arttığı daha sonraki yıllarda ise
azaldığı görülmektedir. Toplam nüfus içindeki oranı ise 1960 lardan itibaren azalma
göstermiĢtir.
Bu durum 1960 lardan itibaren köyden kente göçün arttığını
göstermektedir.
4.2. Kırsal Alandaki Örnek Konutların (Orijin) Kimlik Kartları
AraĢtırma alanı olarak belirlenen alan, Konya kent çeperleridir. Bu alandan
seçilen örnek konutların göç ile kente gelmeden önceki konutları/orijinleri, Konya ilçe,
köy
ve
kasabalarındadır.
Bu
nedenle
kentteki
ve
kırsaldaki
konutlarının
karĢılaĢtırmasını yapabilmek amacıyla kırsal alanlardaki konut örneklerinin orijinleri
araĢtırılmıĢtır.
Örnek konutların göç etmeden önceki yerleĢim bölgelerine baktığımızda ova ve
dağ köylerini görmekteyiz. Bu bölgelerdeki kırsal konutlardan örnekler Ģunlardır.
68
4.2.1. Ova yerleĢmesi konutları ve kimlik kartları
Konya ova yerleĢmeleri, Kulu, Cihanbeyli, Altınekin, Kadınhanı, Sarayönü
ilçelerine ve Aksaray iline bağlı köylerdir. Ova köyleri arazi üzerine yayılmıĢ geniĢ
alanları kaplayan toplu yerleĢmelerdir. YerleĢme içindeki her konut müĢtemilatıyla
beraber konut grubunu oluĢturur ve bir avlu içinde yer alır. Kuru tarımla geçinen ova
köylüleri için avlu son derece önemlidir. Avlu tarım ürünlerinin ve makinelerinin
beklediği, hayvanların yemlendiği ve günlük hayatın geçtiği en önemli mekândır. Ova
yerleĢmelerinden örnekler, Ģekil 4.9, 4.10 ve 4.11 de görülmektedir.
ġekil 4.9:Ilgın-tekeler köyü
ġekil 4.10: Obruk kasabası
69
ġekil 4.11: Altınekin-AkçaĢar köyü
Kızören-Obruk
1 nolu ev-Veli KORKMAZ evi
1.ova yerleĢmesi örnek konutu, Konya’nın ova köylerinin yoğunlukta olduğu ve ilin kuzeydoğusunda
bulunan Obruk-Kızören Köyünden seçilmiĢtir. Kızören köyü Konya’ya 70 km, Obruğa 4 km
mesafededir. Veli Korkmaz’a ait konut, 3 odalı plan Ģemasına sahiptir. Avlu müĢtemilatla konut arasında
bağlantıyı sağlayan bir ortak mekan olarak kullanılmaktadır. Avlunun kuzeyinde ahır, depo ve samanlık
gibi yapılar bulunurken, batısında konut yer almaktadır. Konutun giriĢi doğudandır. Avlu içinde ayrıca
fırın ve çeĢme bulunmaktadır. Konutta yapı malzemesi olarak kerpiç kullanılmaktadır.
(Çınar, 1990)
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
Min
Ort.
1848
2
995.725
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
Min
Ort.
323.669
1.256
17.307
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
Min
Ort.
8.046
1
1.984
(Çınar, 1990)
1 nolu ova köyü evinin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
70
Örnekköy-Kadınhanı
2 nolu ev-Celil YILMAZ evi
2.ova yerleĢmesi örnek konutu, Konya’nın kuzeyinde bulunan ve Kadınhanı ilçesine bağlı Örnekköy’den
seçilmiĢtir. Konya’ya 60 km uzaklıkta olan Kadınhanı ilçesine 78 km uzaklıktadır ve deniz seviyesinden
1.030 m yüksekliktedir. 2 odalı plan Ģemasına sahip olan köy evi, geniĢ bir alan üzerine yerleĢmiĢtir.
Köyün içinden geçen ana yol üzerine konumlanmıĢtır. Ev, kerpiç malzeme üzeri toprak sıva ve yığma
yapım tekniğinde yapılmıĢtır. GeniĢ bir avlu içerisinde müĢtemilat, ev ve kuru tarım ürünlerinin
bekletildiği arka bahçe yer almaktadır. Evde yaĢayan kimse kalmamıĢtır. GeçmiĢte kalabalık bir aile
yaĢamıĢtır.
Örnekköy
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
Min
Ort.
3536
1
1893.98
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
Min
Ort.
99.2
1.138
14.469
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
Min
Ort.
3.774
1
1.755
2 nolu ova köyü evinin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
71
3 nolu ev-ġükrü EROĞLU evi
Doğanyurt-Çeltik
3. ova yerleĢmesi örnek konutu ise, Konya’nın Çeltik ilçesine bağlı Doğanyurt köyünden seçilmiĢtir.
Konya’nın kuzeydoğusunda ve il merkezine uzaklığı 220 km olup, Türkiye’de il merkezine en uzak ilçe
konumundadır. Doğanyurt Köyü Konya Çeltik'in batısında ve Çeltik Merkeze 13 km uzaklıktadır. ġükrü
Eroğlu’na ait olan konut 4 odalı plan Ģemasına sahiptir. GeniĢ bir avlu içerisinde ocak samanlık ve tuvalet
yer almaktadır. Avlu müĢtemilatla konut arasında bağlantıyı sağlayan bir ortak mekan olarak
kullanılmaktadır. Konutun giriĢi güneydendir. Ayrıca kuzeyden de arka bahçeye çıkıĢ vardır. Konutta yapı
malzemesi olarak kerpiç kullanılmaktadır.
Çeltik
Doğanyurt
Konya
Konya
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
Min
Ort.
513
2
174.762
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
Min
Ort.
73.451
2.07
7.141
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
Min
Ort.
4.595
1
2.154
3 nolu ova köyü evinin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
72
Doğanyurt
4 nolu ev-Süleyman ÇINAR evi
AkörenkıĢla köyü-Obruk
Konya-Karatay ilçesi Obruk bucağına bağlı AkörenkıĢla köyünün Topraklı (yayla) mahallesi’nde
yer alan konut bir ova yerleĢmesi örneğidir. Çevresindeki ahırlar ve avlunun yıkılmasından sonra tek konut
halinde kalmıĢtır. Konut iki oda bir mabeynden oluĢan plan kuruluĢuna sahiptir. Avludan sonra taĢtan
yapılan bir hayat ile mabeyne geçilmektedir. mabeyn içerisinde piĢirme ihtiyacına cevap veren bir ocak
bulunmaktadır. Duvarda yapı malzemesi olarak taĢ ve toprak sıva kullanılmıĢtır. Çatıda ise kiriĢ üzeri saman
dolgu ve toprak sıvadan elde edilen dam örtüsü ile kaplanmıĢtır.
(Çınar, 1990)
(Çınar, 1990)
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
Min
Ort.
1113
2
423.553
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
Min
Ort.
46.42
1.515
7.018
73
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
Min
Ort.
3.887
1
2.225
AkörenkıĢla köyü-Obruk
5 nolu ev-Rasim KONYA evi
Konya-Karatay ilçesi Obruk bucağına bağlı AkörenkıĢla köyünün Topraklı (yayla) mahallesi’nde yer alan
konut bir ova yerleĢmesi örneğidir. Avlunun giriĢinde tuvalet ve onun yanında ahır ve samanlık olarak
kullanılan bir depo yer almaktadır. 4 oda bir mabeynden oluĢan plan Ģeması kuzey-güney ekseninde
yerleĢmiĢ ve odaların doğu ve batıya yönelmesi sağlanmıĢtır. Duvarda yapı malzemesi olarak taĢ ve toprak
sıva kullanılmıĢtır. Çatıda ise kiriĢ üzeri saman dolgu ve toprak sıvadan elde edilen dam örtüsü ile
kaplanmıĢtır.
(Çınar, 1990)
(Çınar, 1990)
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
Min
Ort.
4400
3
2425.1
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
Min
Ort.
73.451
1.698
15.788
74
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
Min
Ort.
3.4
1
1.728
4.2.2. Dağ yerleĢmesi konutları ve kimlik kartları
Konya dağ köyleri, Derebucak, SeydiĢehir, Yalıhüyük, Ahırlı, Bozkır, Hadim,
TaĢkent, Akören ve Güneysınır ilçelerine bağlı köylerdir. Dağ yerleĢmeleri eğimin fazla
olduğu dağlık ve tepelik alanlar üzerine kurulmuĢ toplu yerleĢmelerdir. YerleĢme
içindeki konutlar, birbirleriyle iç içe veya bitiĢik konumda yerleĢmiĢtir. Küçük bir ön
bahçe veya sınırlı bir avlu ile konuta geçilmektedir. Arazi koĢullarından dolayı konutlar
genellikle iki katlıdır. Üst kat yaĢam alanı, alt kat ise ahır olarak kullanılır. Yapı
malzemesi çevrede en kolay bulunan malzeme taĢ olduğu için taĢtır. Dağ yerleĢiminden
örnekler Ģekil 4.12, 4.13 ve 4.14’de görülmektedir.
ġekil 4.12: Konya-Tatköy
ġekil 4.13: Hadim-Yukarıesenler köyü
ġekil 4.14: Bozkır-TaĢbaĢı Köyü
75
Tatköy-Konya
1 nolu ev - Kadir ATAY evi
1.dağ yerleĢmesi örnek konutu, Konya’nın tepe ve dağ bölgelerinin bulunduğu ve dağ köylerinin yoğunlukta
olduğu Tatköy’den seçilmiĢtir. Tatköy Selçuklu merkez ilçeye bağlı 350 nüfuslu bir mahalledir. Konya’nın batı
yönünde ve Sille köyünün hemen kuzeyinde yer almaktadır. Kente çok yakın olmasına rağmen kentin imkanlarından
faydalanamamıĢtır. Evde anne baba ve 3 çocuk yaĢamaktadır. Üst kat meyve ve sebzelerin kurutulduğu yerdir.
Yapım tekniği yığma, yapı malzemesi taĢtır. TaĢ kullanımı, bölgedeki konutlara özgü mimari bir tarzın oluĢmasında
en önemli faktördür. Kadir ATAY evi diğer evler gibi 2 katlıdır ve dar bir avluya sahiptir. Alt kat ahır olarak
kullanılmaktadır. Üst kata zaman içinde ek yapılmıĢ ve büyütülmüĢtür.
Tatköy
Tatköy
KONYA
Zemin Kat Planı
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
Min
4039
7
Ort.
1940.97
Bodrum Kat Planı
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
Min
94.25
1.700
Ort.
8.072
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
Min
3.924
1
1 nolu dağ köyü evinin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
76
Ort.
2.383
2 nolu ev – Ünver KARA evi
Hadim-YukarıeĢenler köyü
2.dağ yerleĢmesi örnek konutu, Konya’nın Hadim ve Bozkır ilçeleri arasında yer alan YukarıeĢenler köyünden
seçilmiĢtir. YukarıeĢenler köyü Konya iline 120 km, Hadim ilçesine ise 50 km uzaklıktadır. 1997 de 583 kiĢi olan
nüfusu 2000 yılında kente göç nedeniyle 405 e düĢmüĢtür. Dağın bir yamacında kurulan yerleĢmede konutlar,
birbirlerinin güneĢini, manzarasını ve mahremiyetini etkilemeyecek Ģekilde yerleĢmiĢ ve küçük avlularla ayrılmıĢtır.
Evde anne baba 4 çocuk ve babaanne yaĢamaktadır. Yapı malzemesi taĢtır ve üzeri toprak sıva ile sıvanmıĢtır. 2 katlı
olan evin tuvaleti dıĢarıdadır. Üst kata sonradan içeriden kullanılan bir tuvalet eklenmiĢtir.
Yukarı
EĢenler
köyü
KONYA
Yukarı
EĢenler
köyü
HADĠM
HADĠM
2 nolu dağ köyü evinin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Entegrasyon değeri
(Visual Int.)
Ortalama Derinlik Değeri
(Visual Mean Depth)
Max
Min
Ort.
Max
Min
Ort.
3068
7
1401.05
222.404
2.006
9.533
77
Max
4.011
Min
Ort.
1
2.151
3 nolu ev – Sadık ARLI evi
Hadim-AĢağıeĢenler köyü
3. dağ yerleĢmesi örnek konutu, Konya’nın Hadim ilçesine bağlı AĢağıeĢenler köyünden seçilmiĢtir. Köyde tüm evler
yamaç üzerine kurulmuĢtur. Yamaca yerleĢen evin bodrum katı ahır olarak kullanılmaktadır. Zemin kattan merdivenle
üst katta bulunan hayat mekanına ulaĢılmaktadır. 4 oda ve mabeynden oluĢan plan kurgusuna tuvalet ve banyo
mekanları eklemlenmiĢtir. Konutun kuzey cephesi taĢ duvarla örülerek yapının soğuk havadan yalıtımı sağlanmıĢtır.
Konutta yapı malzemesi olarak taĢ ve ahĢap kullanımıĢtır.
KONYA
AĢağı
EĢenler
köyü
HADĠM
HADĠM
AĢağı
EĢenler
köyü
Zemin Kat Planı
Bodrum Kat Planı
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
Min
Ort.
3590
7
1756.23
Entegrasyon değeri
(Visual Int.)
Max
Min
Ort.
240.05
2.152
8.265
3 nolu dağ köyü evinin dıĢ mekan görünüĢü
78
Ortalama Derinlik Değeri
(Visual Mean Depth)
Max
Min
Ort.
5.59
1
2.247
4 nolu ev – Osman Efendi evi
Bagusan Köyü-Ermenek
4.dağ yerleĢmesi örnek konutu, Konya’nın Ermenek ilçesine bağlı Bagusan Köyü’nde eğimli bir arazi üzerine
ahırıyla beraber iki katlı olarak yapılmıĢtır. GiriĢ katı ahır üst kat ise konuttur. 2 oda 1 mabeynden oluĢan plan
kurgusuna sahiptir. Konutun giriĢi güneydendir ve kuzeye bakan cephe sadece kilere açılan pencere dıĢında
sağırdır. Yapı taĢ yığma sistemle inĢa edilmiĢtir.
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
Min
Ort.
508
0
214.411
Entegrasyon değeri
(Visual Int.)
Max
Min
18.939
2.525
Ort.
8.305
4 nolu dağ köyü evinin dıĢ mekan görünüĢü
79
Ortalama Derinlik Değeri
(Visual Mean Depth)
Max
Min
Ort.
3.164
1
1.828
5 nolu ev – Cemal Efendi evi
Bagusan Köyü-Ermenek
5.dağ yerleĢmesi örnek konutu, Konya’nın Ermenek ilçesine bağlı Bagusan Köyü’nde eğimli bir arazi üzerine alt kat
ahır olmak üzere 2 katlı olarak yapılmıĢtır. 3 oda 1 mabeynden oluĢan dıĢ mabeynli plan kurgusuna sahiptir. Yapı taĢ
yığma sistemle inĢa edilmiĢtir.
Zemin Kat Planı
(Yıldırım 1992)
Max
851
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Min
Ort.
1
406.808
Max
24.201
Entegrasyon değeri
(Visual Int.)
Min
Ort.
1.245
5.849
80
Bodrum Kat Planı
(Yıldırım 1992)
Ortalama Derinlik Değeri
(Visual Mean Depth)
Max
Min
Ort.
3.512
1.149
1.149
4.3. AraĢtırma Alanı ve Kapsamı
4.3.1. Konumu
Konya ili Anadolu Yarımadası'nın ortasında bulunan Ġç Anadolu Bölgesi'nin
güneyinde yer almaktadır. Yüzölçümü 38257 km2 (göller hariç)'dir. Bu alanı ile
Türkiye'nin en büyük yüzölçümüne sahip olan ilidir. Ortalama yükseltisi 1016 m'dir.
Ġdari yönden, kuzeyden Ankara, batıdan Isparta, Afyonkarahisar, EskiĢehir, güneyden,
Ġçel, Karaman, Antalya, doğudan, Niğde, Aksaray illeri ile çevrilidir. Ġç Anadolu
Bölgesi, Yukarı Sakarya, Orta Kızılırmak, Yukarı Kızılırmak ve Konya bölümü olmak
üzere 4 bölümden oluĢmaktadır. AraĢtırma alanı Konya bölümü içerisinde yer alan
Konya ilinin kent çeperlerinde yer almaktadır (ġekil 4.15).
ġekil 4.15: Konya ilinin Türkiye’de ve Ġç Anadolu Bölgesi içerisinde konumu (Web Ġletisi 5)
81
AraĢtırma alanı olarak seçilen bölge 1960 yıllardan itibaren farklı sosyo
ekonomik nedenlerle kente gelenlerin yerleĢim bölgeleri olan kentsel saçaklanma
bölgeleri olarak da adlandırılan kent çeperleridir.
AraĢtırma alanı, Konya kent merkezinin kuzey-güney ekseni üzerinde; Karatay
merkez ilçe sınırları içerisinde; Konya-Ankara, Konya-Adana ve Konya-Karaman
karayolları çıkıĢları arasında; yaklaĢık 100 bin kiĢinin yaĢadığı ve 10 mahalleden oluĢan
bir bölgedir. Bölgenin demografik özelliği Türkiye’nin sanayileĢme dönemiyle birlikte
(1960 sonrası) çevre ilçe ve köylerden göç ederek gelen ailelerden oluĢmasıdır.
ġekil 4.16’da görüldüğü gibi, Fetih Caddesi çalıĢma alanının doğu yönündeki dıĢ
sınırını oluĢturmaktadır. Fetih Caddesi’nin batısında çalıĢma alanını oluĢturan kırsal
özellikler taĢıyan yerleĢmeler yer alırken doğu tarafında yeni yapılaĢma ve apartmanlar
bulunmaktadır. Kentsel değiĢim ve dönüĢüm devam ettikçe yeni yapılar iç kesimlere
doğru ilerlemekte ve eski yapılar yok olmaktadır.
Fetih
caddesi
Kent Merkezi
ÇalıĢma
alanı
ġekil 4.16: Konya kent çeperleri ve çalıĢma alanı
4.3.2. AraĢtırma alanı seçimi ve sebepleri
20.yy ikinci yarısından sonra kentleĢmenin etkisiyle tüm dünyada kentlerin,
sosyal, demografik, ekonomik ve mekansal yapılarında önemli değiĢimler meydana
gelmiĢtir. Bu değiĢim ve dönüĢüm yalnız kentlerin içinde değil, ayni zamanda kentlerin
çeperlerinde de etkili olmuĢtur. Kent çeperleri, kırsaldan kentsel yaĢayıĢa bir geçiĢ,
dönüĢümsel (transitional) yaĢayıĢ Ģekli ve bu özelliklerin mekana yansımasıdır. Aynı
zamanda, toplumun kırsal bölgelerinden kopmuĢ; Ģehirlerde sanayi ve onunla beraber
örgütlenmede olmadığı için emilememiĢ nüfusun mekana yansımasıdır (Turgut, 2003).
82
Tez çalıĢmasının araĢtırma alanı olarak, kültür, davranıĢ, çevre etkileĢimleri
açısından hızlı değiĢim ve dönüĢümlere sahne olması nedeniyle “Konya Kent Çeperleri”
seçilmiĢtir.
Konya kent geliĢimi ve çeperleri incelendiğinde, çevre ilçe ve köylerden göç
yoluyla gelen grupların yerleĢim bölgelerinin tespit edilmesi amacıyla 1966 Nazım
Planından önce alınan makroform kararları analiz edilmiĢtir.
Bu kararlara göre, kentin doğu kısmında yer alan aslım bataklığının, kentin doğu
yönünde geliĢiminde fiziksel bir eĢik oluĢturduğu tespit edilmiĢ, bununla birlikte kentin
güney kesimlerinde verimli tarım arazilerinin varlığı kentin batı ve kuzeye doğru
geliĢiminin gerekliliğini ortaya çıkarmıĢtır. 1966 Nazım planı makroform kararlarının
izlediği politikaya göre, kentin batı ve kuzeybatı yönü geliĢim yönü olarak seçilmiĢtir
(Yenice 2005).
Kent kuzeye doğru geliĢirken kente çevre ilçe ve köylerden göçlerde devam
etmiĢtir. Ġlk olarak 1940 lı yıllarda plan dıĢı olarak kent çeperlerine yerleĢmeler
baĢlamıĢ, daha sonra bu bölgelerde 1966 dan itibaren planlı yerleĢmelere geçilmiĢtir.
Kente yaklaĢım, genellikle ana ulaĢım yolları güzergâhında olmuĢtur. Bunun
nedenleri;
 Ġlçe ve köylerini terk ederek gelen grupların mesafe olarak daha önce yaĢadıkları
bölgelere en yakın yerleri seçmeleri ve bu sayede gidiĢ geliĢ imkânlarından
faydalanmaları,
 Ġklimsel faktörler olarak alıĢık oldukları ve benzer yerlere yerleĢme düĢüncesi,
 Kendi konutlarını kendi imkânları ile yapacakları için, malzeme seçiminde aynı
bölgenin malzemesini kullanım kolaylığı, olarak sayılabilir.
Konya ilini yaklaĢım güzergâhlarına göre yerleĢtikleri bölgelere göre
tanımlarsak, temel olarak 2 gruba ayırabiliriz (Ģekil 4.17).
1.Grup(ova yerleĢimleri), Kulu, Cihanbeyli, Altınekin, Sarayönü, Kadınhanı,
Çeltik, Yunak, AkĢehir, Doğanhisar, Tuzlukçu, Ilgın, Hüyük, Derbent, BeyĢehir,
Çumra, Karapınar, Ereğli, Halkapınar, Emirgazi ilçeleri.
2.Grup(dağ yerleĢimleri), Derebucak, SeydiĢehir, Yalıhüyük, Ahırlı, Bozkır,
Hadim, TaĢkent, Akören, Güneysınır ilçelerini kapsamaktadır.
83
1. GRUP
K
2. GRUP
ġekil 4.17: Çevre ilçelerin kente yaklaĢımını gösteren Konya ilçe haritası.
1. grup bölgenin, batı, kuzey batı ve güneybatı bölümlerini kapsayan bölgeler,
geliĢim yönünde olduğu için öncelikli yeni yapılaĢma bu bölgelerde geliĢmiĢtir. Bu
nedenle göç yoluyla kuzey ve batı yönlerindeki bölgelerden gelen grupların yerleĢimleri
zaman içerisinde değiĢim dönüĢüme uğramıĢ ve kent özelliklerine uyum sağlayarak
kaybolmuĢlardır. Bu bölgelerde kırsal konut örnekleri çok azalmıĢ, mevcut örnekler ise
kırsal konut özelliğini kaybetmiĢ gecekondu özelliğinde yapılardır. Bu nedenle
bölgeden örnek seçilmemiĢtir.
Bu nedenden dolayı ova ve dağ yerleĢimlerine ait kentin kuzeydoğu ve
güneydoğu bölgeleri çevre il, ilçe ve köylerden göçle gelerek kent çeperini oluĢturan ve
kırsal özelliklerin devam ettiği konut örneklerine sahip olduğu için çalıĢma alanı olarak
seçilmiĢ ve bu bölgelerdeki mekansal değiĢim gözlemlenebilir olarak kabul edilmiĢtir.
4.3.3. AraĢtırma alanındaki coğrafi ve sosyo-kültürel özellikler
Konya ilinin ve araĢtırma alanının coğrafik özellikleri, iklim, topografya ve
malzeme olarak sınıflandırılmaktadır. Konya’da karasal iklim hakimdir. KıĢlar sert,
soğuk ve kar yağıĢlı, yazlar ise sıcak ve kuraktır. Yıllık ortalama sıcaklık 11,5°C’dir.
Konya’nın topoğrafik yapısı incelendiğinde, en fazla alana sahip yeryüzü Ģeklinin ova
ve platolar olduğu görülmektedir. Ovaların tabanlarında yer alan çukur kısımlarında
84
kapalı havzalar oluĢmuĢtur. Yükseltiler az yer tutar, genellikle ilin güneyinde
toplanmıĢtır. Ovalar, platolarla birbirinden ayrılmıĢtır. Yöredeki Obruk ve Cihanbeyli
Platoları ortalama 1000 m. yükseltiye sahip geniĢ düzlüklerden oluĢurlar. Zengin
bozkırlarla kaplı olan bu platolar, il hayvancılığı ve tarımı açısından önemlidir. Tuz
gölünün batısında Cihanbeyli platosu, güneyinde ise Obruk platosu yer alır (ġekil 4.18).
ġekil 4.18: Türkiye’nin ovalar, platolar ve dağlar haritaları (www.meb.gov.tr)
Konya ovası kırsal alanında yaygın olarak kullanılan yapı malzemesi kerpiçtir.
Bazı yörelerde kerpice ek olarak taĢ malzeme de kullanılmaktadır. Özellikle dağ
yerleĢiminin olduğu yerlerde taĢ malzeme kullanımı ağırlıktadır. Yapıların çatı örtüsü
ağaç kiriĢleme üzerine düz dam veya çok az eğimli toprak örtüdür. Yapıların dıĢ yüzeyi
çamur sıva ile kaplanmaktadır.
Konya il geneli coğrafik bakımdan yukarıda anlatılan özellikleri gösterse de,
kente ulaĢım güzergâhlarına göre tanımlanan 2 grup bölge kendi içerisinde bazı
farklılıklar göstermektedir. AraĢtırma alanında yapılan gözlemler ve incelemeler
sonucunda çizelge 4.4 de görüldüğü gibi coğrafi özellikler bakımından dağ ve ova
yerleĢimi olarak sınıflandırabiliriz.
Çizelge 4.4: Ova ve dağ yerleĢmelerinin coğrafi özellikleri
Ova yerleĢimi (1. grup bölgeler)
Dağ yerleĢimi (2. grup bölgeler)

Karasal iklim hakimdir

Karasal iklim hakimdir

GeniĢ ova ve platolarla kaplıdır. Ġlin

Daha engebeli arazi yapısına sahiptir.

kuzeyi daha düz arazi yapısına sahiptir.
Yükseltiler ilin güneyinde yoğunluktadır.
Çoğunlukla buğday ve arpaya dayalı
Bölgede çaylar ve kanallar vardır
kuru tarım ziraatı yapılmaktadır.

Meyve ve sebze ziraatı yapılmaktadır.

KüçükbaĢ hayvancılık yaygındır.

KüçükbaĢ hayvancılık yaygındır.

Kerpiç malzeme yaygın olarak kullanılır.

TaĢ malzeme yaygın olarak kullanılır.
85
Konya ilinin ve araĢtırma alanının sosyo-kültürel özellikleri ise, aile
yapısı/büyüklüğü,
roller/iliĢkiler,
geçim
kaynağı
ve
yaĢam
biçimi
olarak
sınıflandırılmaktadır.
Konya’da ve özellikle kırsal yerleĢmelerde, geçmiĢten günümüze, kapalı ve içe
dönük aile yapısı görülmektedir. Bu yapı geleneksel aile düzeni içinde aile büyükleriyle
beraber yaĢanan, çok çocuklu ve kalabalık ailelerdir. Hane halkı sayısına göre aile
reisinin kendisi, eĢi, çocukları, aile reisinin annesi, babası ve erkek kardeĢlerinden
oluĢan geçici geniĢ aile yapısına sahiptir.
Günümüzde ise kırsaldan kente göçün artması nedeniyle kırsal yerleĢmelerde
aile yapısında küçülme baĢlamıĢtır. Evlenen çocukların ayrı eve geçmesi ve eğitim
almak amacıyla çocukların kente gitmesi ile çekirdek aile yapısına doğru geçilmiĢtir.
Fakat geleneksel aile düzeni korunarak, aile reisinin annesi ve babası aile ile kalmaya
devam etmektedir.
Konya
kent
çeperlerindeki
konutların
aile
yapısı
incelendiğinde
bu
yerleĢmelerde akrabalık iliĢkilerinin olmadığı veya kopuk olduğu görülmektedir.
Yapılan sözlü görüĢmeler sonucunda kent çeperlerindeki ailelerin, çocuklarının iĢ ve
eğitim imkânlarından faydalanması amacı ile tek çekirdek aile olarak kente yerleĢtikleri
sonucuna ulaĢılmıĢtır. Ailelerin bir kısmı aile büyükleri olan anne ve babalarını da kente
getirmiĢ, bir kısmı ise büyüklerini alıĢtıkları ortam olan kırsal yerleĢmelerde bırakmıĢtır.
Geçim kaynağı olarak incelendiğinde, Konya halkı geçiminin büyük kısmını
tarım ve hayvancılıktan sağlamaktadır. Konya kentinde en çok hububat tarımı
egemendir. Tarım sektöründe en çok buğday, arpa ve Ģeker pancarı üretilmektedir.
Bunun yanı sıra meyvecilik ve sebze tarımı da yapılmaktadır. Diğer önemli geçim
kaynağı ise hayvancılıktır. Kentte büyükbaĢ ve küçükbaĢ hayvancılık, kanatlı
hayvancılık ve arıcılık mevcuttur (Tarım Ġl Müdürlüğü, 2008).
Konya’da nüfusun iĢ gücüne katılma oranı %51.3 tür. Ġstihdam edilen nüfusun %
33 ü tarım sektöründe, %26 sı sanayi ve inĢaat sektöründe %44 ü ise hizmetler
sektöründe çalıĢmaktadır (TÜĠK, 2008).
Konya ili’nin geniĢ ve verimli toprak parçasına sahip olması, halkın geçimini
topraktan temin etmesine neden olmuĢtur. Kentin çevresinde belediye sınırları içinde
tarımsal ağırlıklı mahalleler bulunmaktadır. Özellikle güney ve batı kesimlerinde
sulanan alanlarda sebze ve meyve tarımı yapılmakta, kuzey ve doğudaki yerleĢmelerde
ise ağırlıklı olarak kuru tarım yapılmakla birlikte hayvancılıkla uğraĢılmaktadır.
86
Konya’nın ova köylerinde geniĢ arazi sahipleri kendi ihtiyaçlarına yetecek
miktarda ziraat alet ve makinelerine sahiptir. Ermenek, Bozkır, Hadim, SeydiĢehir,
Doğanhisar gibi dağ köylerinde ise daha çok sebze ve meyve ziraatı yapılmaktadır.
Eskiden Ege bölgesine çalıĢmaya giden genç nesil artık nüfusun artması ve sanayinin
geliĢmesiyle birlikte kendi bahçelerinde çalıĢmakta, eğitime ağırlık vererek sanayi ve
ziraate katkıda bulunmaktadır.
Konya ilçe ve köylerinde yaĢayan aileler, küçük ölçekte ve kendi imkanları
çerçevesinde tarım ve hayvancılık ile geçimlerini sağlamaktadırlar. SanayileĢme
dönemiyle birlikte nüfusun artması, teknolojik geliĢmelerin hızlanması ve ailelerin
geçim kaynaklarının bu geliĢmelere yetiĢememesi nedeniyle, aileler kente göç etmeye
baĢlamıĢlardır. Ayrıca artan nüfusun iĢ ve eğitim talebini karĢılamak da bu aileler için
zor bir hale gelmiĢtir. ĠĢte bu nedenlerle Konya kent merkezine göç etmiĢler ve
kendilerine en yakın olan kent çeperine yerleĢmiĢlerdir. Ailelerin çoğu öncelikli olarak
çocuklarının kentte bulunan iĢ ve eğitim imkânlarından faydalanmaları amacıyla
geldiklerini belirtmiĢlerdir.
Bölgenin genel yapısı ova ve dağ köylerinden iĢ ve eğitim imkânlarından
faydalanmak amacıyla gelen düĢük gelirli ailelerden oluĢmaktadır. Ailelerin yaĢça
büyük bireyleri kırsal bölgelerdeki yaĢam tarzını ve alıĢkanlıklarını çoğunlukla kente
taĢımıĢ ve devam ettirmiĢ, genç bireyler ise eğitim ve iĢ imkânlarından faydalanarak
kente daha çabuk adapte olmuĢ kentsel yaĢam tarzını benimsemiĢlerdir.
4.4. AraĢtırma Alanındaki Örnek Konutların Seçimi
AraĢtırma alanının yay Ģeklinde olduğu düĢünülerek, Konya kentinin genel
formuna göre, kent merkezinden dıĢ çeperlere doğru yollar uzanmaktadır. Bu yollar ana
caddelerdir ve araĢtırma alanını yaklaĢık olarak eĢit parçalara bölmektedir (ġekil 4.19).
Örnek seçiminde araĢtırma alanının genelinden homojen olarak dağılmıĢ 20 adet örnek
konut seçilmiĢtir. Bu konutlar yaklaĢık olarak eĢit olan 10 bölmeden her birinden 2’Ģer
örnek olarak seçilmiĢtir.
87
KARAKAYIġ
KIRBAġI
KEÇECĠLER
SEDĠRLER
SAKYATAN
ġEYH ULEMA
ÇĠMENLĠK
KÜÇÜKKUMKÖPRÜ
BÜYÜKKUMKÖPRÜ
KARAMAN ULUIRMAK
ġekil 4.19: ÇalıĢma alanını parçalara bölen yol aksları
AraĢtırma alanı olarak seçilen bölgenin tespitinde ve örnek konutların
seçiminde, kentsel dönüĢüm bölgesi içinde olmamasına, kırsal bölgelerden göç yoluyla
gelerek kente yerleĢenlerin konutları olmasına, her grup bölgeden eĢit sayıda örnek
konut seçilmesine, tek konut yerine mahalle ve komĢuluk sınırları içinde konutların
seçilmesine, yaĢayıĢ tarzı itibariyle kısmi de olsa halen kırsal alıĢkanlıklarını devam
ettiren ailelerin konutları olmasına ve kiracı veya doğu illerinden gelenlerin konutları
olmamasına dikkat edilmiĢtir. Seçilen örnek konutlar ve dağılımları Ģekil 4.20, Ģekil
4.21 ve Ģekil 4.22’de görülmektedir.
88
ġekil 4.20: Seçilen örnek konutlar ve dağılımları
A
B
C
ġekil 4.21: Üç bölüme ayrılan çalıĢma alanı
89
“A” alanı ve seçilen örnek konutlar
“B” alanı ve seçilen örnek konutlar
“C” alanı ve seçilen örnek konutlar
ġekil 4.22: A, B ve C alanından seçilen örnek konutlar
AraĢtırma alanının yerleĢim dokusu, seyrek, düzenli genellikle tek veya en fazla
iki katlı yapılardan oluĢmaktadır. Genellikle dik açılı kesiĢen geniĢ sokak ve kavĢaklar
üzerine evler kaldırım geniĢliğiyle tanımlı yaklaĢım mesafelerinde yerleĢmiĢlerdir. Avlu
kapıları sokağa direk açılır ve avlu duvarları birbirini sokak boyunca takip etmektedir.
Demir veya ahĢap avlu kapıları ve kerpiç avlu duvarları sokak görüntüsünde hakim
unsurlardır. Bazı konutların bir veya iki (köĢe parsellerde) cepheleri sokağa baksa da
konut giriĢleri avlu içerisinden olmaktadır. Çizelge 4.5 de araĢtırma alanı içerisindeki
sokak dokusu ve konutlardan örnekler verilmiĢtir.
Çizelge 4.5: AraĢtırma alanı içerisindeki sokak dokusu ve konutlardan örnekler
90
4.5. Kent Çeperlerinden Seçilen Örnek Konutların Kimlik Kartları
Belirlenen araĢtırma alanı içinden örnek olarak seçilen 20 adet konut için, her
birine tek tek gidilerek, ölçü alma, fotoğraflama, sözlü görüĢme ve mahalle muhtarları
ile görüĢerek bilgi edinme iĢlemleri gerçekleĢtirilmiĢtir. Daha sonra bilgisayar
ortamında çizime aktarılan plan, görünüĢ ve fotoğraflar, oluĢturulan graf Ģemaları ve
depthmap yazılımı kullanılarak yapılan sentaktik analizleri ile birleĢtirilerek kimlik
kartları haline dönüĢtürülmüĢtür.
Konutların bir kısmında ev sahibi/aile reisi ile görüĢmek mümkün iken bir
kısmında ev sahibine ulaĢılamamıĢ, karısı, çocukları veya kiracısı ile görüĢülerek
bilgiler doğrulanmıĢtır. Konutların kullanıcıları ile yapılan sözlü görüĢmelerde konuta
ait, yapım tarihi, malzemesi, yapım tekniği ve konutta yapılan değiĢiklikler gibi fiziksel
sorular, hangi nedenlerle Konya’ya ve bölgeye geldikleri, geçim kaynakları, aile birey
sayısı ve durumları ve nereden geldikleri gibi sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel sorular
91
yöneltilmiĢtir. Kullanıcıların verdiği cevaplar sonucunda araĢtırma alanı olarak
belirlenen bölgeye ve konutlara ait aĢağıdaki sonuçlara ulaĢılmıĢtır:
 Kullanıcılar, araĢtırma alanına, çevre ilçe ve köylerden göç ederek geldiklerini
belirtmektedirler.
 AraĢtırma alanında yer alan konutların göç tarihleri 1950 yılından baĢlayarak
1975 yılına kadar devam etmiĢtir.
 Genellikle eğitim ve iĢ imkânlarından faydalanmak amacıyla geldiklerini
belirtmektedirler.
 Konutların, kerpiç malzeme ve yığma yapım tekniği ile yapıldığı, toprak sıva ile
sıvandığı görülmektedir.
 Konutların büyük çoğunluğunun avlusu/ bahçesi bulunmaktadır.
 Konutların büyük çoğunluğunda sonradan küçük ölçekte değiĢiklikler yapıldığı
görülmektedir.(lavabo, mutfak, banyo… vb.)
 Geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan kullanıcıların çalıĢma durumlarının
kente geldiklerinde, esnaf, kamuda iĢçi, memur veya niteliksiz eleman olarak
değiĢtiği görülmektedir.
 Kırsalda, genellikle ev iĢleriyle ilgilenen evin hanımları, kente geldiklerinde de
aynı düzeni devam ettirdikleri ancak çok az bir kısmı dıĢarıya çocuk bakımı ve
temizlik gibi iĢlerde çalıĢarak evin gelirine katkıda bulunmaya baĢladıkları
görülmektedir.
Konutların plan Ģemaları ve özellikleri incelendiğinde 1, 2, 3, 4, 5, 6, 8, 9, 10,
11, 12 ve 13 nolu konutların ova yerleĢmesi, 7, 14, 15, 16, 17, 18, 19 ve 20 nolu
konutların ise dağ yerleĢmesi özelliği gösterdikleri görülmektedir.
92
4.5.1. Ova YerleĢmesi konut kimlik kartları
1 nolu ev
(V. Korkmaz) Keçeciler Cad. No:175
Obruk-1964
Konutun kullanıcıları 1964 lü yıllarda Konya Obruk köyünden gelmiĢlerdir. Bodrum+Zemin kattan oluĢan
konut, yığma tekniğinde kerpiç malzeme ile yapılmıĢtır. MüĢtemilat olarak avluda bir depo ve tuvalet
bulunmaktadır. Ayrıca üzerinde asma bulunan taĢlık ve sebze bahçesi yer almaktadır. Evin mabeyn kısmı
yapıldıktan sonra ortadan bölünerek hem ayrı bir oda kazanılması hem de ısı ve enerji tasarrufu yapılması
sağlanmıĢtır. Evin aile yapısı anne-baba çocuklar ve aile büyüklerinden oluĢmaktadır. Evde avlunun
içinde ocak bulunmakta fakat kullanılmamaktadır.
Graf Ģeması
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
1590
Min
1
Ort.
834.18
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
23.690
Min
1.326
Ort.
10.448
1 nolu evin dıĢ ve iç mekan görünüĢü
93
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
4.5
Min
1
Ort.
2.021
2 nolu ev Hacısadık Mah. Yenicuma Sok. No:7
Eskil -1970
Konutun kullanıcıları 1970 yılında Konya-Aksaray-Eskil den gelmiĢlerdir. Evin kullanıcısı yaĢlı bir çifttir.
Evlenen çocukları ayrı evlere çıkmıĢlardır.
DıĢarıda olan tuvaletin kullanım sıkıntısından dolayı evin mabeyninin kuzey duvarına tuğla malzemeden
lavabo-tuvalet kabini eklenmiĢtir.
Avlunun içerisinde depo mutfak ve tuvalet bulunmaktadır. Avludaki geniĢ mutfağın sadece bir köĢesi
ocak olarak kullanılmaktadır. Avludaki tuvalet ise kullanılmamaktadır.
Graf Ģeması
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
927
Min
2
Ort.
384.557
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
13.553
Min
1.433
Ort.
6.614
2 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
94
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
4.441
Min
1.342
Ort.
2.401
3 nolu ev Hacısadık Mah. Yenicuma Sok. No:11
Eskil -1970
Konutun kullanıcıları 1970 yılında Konya-Aksaray-Eskil den gelmiĢlerdir. Evin kullanıcıları bir baba ve
engelli iki çocuğudur. Babanın kentteki iĢ imkânlarından faydalanması amacıyla kente gelmiĢlerdir.
DıĢarıda olan tuvaletin kullanım sıkıntısından dolayı evin mabeyninin kuzey duvarına tuğla malzemeden
lavabo-tuvalet kabini eklenmiĢtir. Evin hayat kısmı yüksek tutularak hayatın altı bodrum depo olarak
kullanılmıĢtır
Avlunun içerisinde depo ve mutfak bulunmaktadır. Avludaki tuvalet yıkılmıĢtır.
Graf Ģeması
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
1167
Min
2
Ort.
580.211
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
16.846
Min
1.642
Ort.
8.998
3 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
95
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
4.432
Min
1
Ort.
2.149
4 nolu ev Çimenlik cad. DoğuĢ mah. No: 102
NevĢehir-1970
Konutun kullanıcıları NevĢehir’den gelmiĢlerdir. Evin kullanıcıları yaĢlı anne baba ve evlenmek üzere
olan çocuklarıdır. Yapılan görüĢmelere göre, diğer 3 çocuğu evlenerek baĢka eve çıkmıĢlardır. Avluda yer
alan mutfak ve depo mekanları yeni ev olarak düzenlenecek ve evlenecek çocuk ailesi ile oturacaktır.
1970 yılında inĢa edilen evlerini Konya ova köylerinin ev mimarisine uygun olarak yapmıĢlardır. Kerpiç
malzeme kullanılarak yığma tekniğinde yapılmıĢtır. Evin arka tarafında meyve-sebze bahçesi
bulunmaktadır ve kendi ihtiyaçları için yetiĢtirmektedirler.
Avluda depolar, kömürlük, mutfak ve tuvalet bulunmaktadır.
Graf Ģeması
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
Min
Ort.
Max
3194
5
1732.28
297.636
Min
1.928
Ort.
16.167
4 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
96
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
5.953
Min
1
Ort.
1.959
5 nolu ev Keykubat mah. KuĢadalı Ġbrahim Sok. No: 52
Aksaray-1970
Konutun kullanıcıları 1970 yılında Konya-Aksaray dan gelmiĢlerdir. Anne baba ve 2 çocuk
yaĢamaktadır.
Konutun planı ova köyü plan tipindedir. Kerpiç malzeme kullanılarak yığma tekniğinde yapılmıĢtır.
Kullanım sürecinde planda değiĢiklik yapılmamıĢ fakat avlu içinde yer alan depoya dıĢarıdan giriĢ
verilerek bakkala kiraya verilmiĢtir. Tuvalet evin dıĢında, avluda yer almaktadır.
Graf Ģeması
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
2740
Min
3
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Ort.
1356.25
Max
232.165
Min
1.969
Ort.
11.527
5 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
97
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
3.954
Min
1
Ort.
1.879
6 nolu ev Keykubat Mah. KuĢadalı Ġbrahim Sok. No:47
Aksaray-1970
Konutun kullanıcıları 1970 yılında Konya-Aksaray’dan gelmiĢlerdir. Anne baba ve 2 çocuk yaĢamaktadır.
Çocukların eğitim imkanlarından faydalanması amacıyla kente gelmiĢlerdir.
Ġki cephesi komĢu binalarla bitiĢik olan evin ön ve arka bahçe olmak üzere iki bahçesi vardır. Ön
bahçe(avlu) da tuvalet, arka bahçede depo bulunmaktadır. Kerpiç malzeme kullanılarak yığma tekniğinde
yapılmıĢtır.
Graf Ģeması
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
1473
Min
1
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Ort.
667.611
Max
35.455
Min
1.550
Ort.
5.573
6 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
98
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
4.442
Min
1
Ort.
2.697
8 nolu ev Sedirler Cad. Ortamescid Mah. No.223
Aksaray-Eskil-1950
Konutun kullanıcıları 1950 yılında Konya-Aksaray-Eskil den gelmiĢlerdir. Anne baba ve 3 çocuk
yaĢamaktadır.
2 odalı plan tipine sahip evin müĢtemilat kısmında depolar, mutfak, banyo ve tuvalet bulunmaktadır.
Kerpiç malzeme kullanılarak yığma tekniğinde yapılmıĢtır.
Graf Ģeması
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
2268
Min
3
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Ort.
1079.28
Max
147.827
Min
2.245
Ort.
9.868
8 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
99
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
4.114
Min
1
Ort.
2.179
9 nolu ev (O.Liman) ġeyh Ulema Recep Ağa Cad. Hacıveyiszade
Mah. No: 182
Cihanbeyli /
Haliken-1975
Konutun kullanıcıları 1975 yılında Konya-Cihanbeyli ilçesi Haliken Köyünden gelmiĢlerdir. Evin
giriĢinde hemen bodrum kata inen bir merdiven mevcuttur. Bodrumda taĢ, zeminde kerpiç malzeme
kullanılmıĢtır. Depo ve mutfak bodrum kattadır. Zemin kata 4 basamaklı bir merdivenle geçilir ve
buradaki geniĢ mabeyn günlük yaĢamın geçtiği yerdir. Evde anne baba 2 çocuk babaanne ve dede
yaĢamaktadır.
GörünüĢ
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
1459
Min
4
Graf Ģeması
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Ort.
596.931
Max
46.449
Min
1.640
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Ort.
7.735
9 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
100
Max
3.518
Min
1
Ort.
2.118
Cihanbeyli-1970
10 nolu ev (A. Ayvaz)
ġeyh Ulema Recep Ağa Cad. Hacıveyiszade Mah. No: 191
Konutun kullanıcıları 1970 yılında Konya-Cihanbeyli’den gelmiĢlerdir. Evin giriĢinde hemen bodrum
kata inen bir merdiven mevcuttur.
Depo ve mutfak bodrum kattadır. Zemin kata 4 basamaklı bir merdivenle geçilir ve buradaki geniĢ
mabeyn günlük yaĢamın geçtiği yerdir.
Ġhtiyaçlar doğrultusunda mutfak mekanının içine banyo eklenmiĢtir. Evde anne baba ve 2 çocuk
yaĢamaktadır.
GörünüĢ
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
1933
Min
2
Graf Ģeması
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Ort.
885.976
Max
96.835
Min
1.639
Ort.
11.540
10 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
101
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
3.628
Min
1
Ort.
1.781
11 nolu ev (M. Güngörmez)
ġeyh Ulema Recep Ağa Cad. Korucu Sok. No: 185
Cihanbeyli - 1972
Konutun kullanıcıları 1972 yılında Konya-Cihanbeyli’ den gelmiĢlerdir.
Evin ana caddeye çok yakın yapılmasından dolayı hayat bölümü küçük bırakılmıĢ, geniĢ mabeynin
arka duvarına ise banyo-wc mekanları eklenmiĢtir. Avlusu olmayan evin küçük bir yan bahçesi ve
birbirine geçiĢli balkonları mevcuttur. Evde anne baba ve 3 çocuk yaĢamaktadır.
Graf Ģeması
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
1031
Min
3
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Ort.
376.353
Max
73.451
Min
1.544
Ort.
7.028
11 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
102
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
3.363
Min
1
Ort.
2.123
12 nolu ev (G. Çekin)
ġeyh Ulema YahĢi Cad. Yeni Mahalle Mah. No: 108
Aksaray-Ortaköy-1970
Konutun kullanıcıları 1970 yılında Konya-Aksaray-Ortaköy’den gelmiĢlerdir.
Dört odalı evin bir odası, banyo ve tuvaletin evin içine alınması nedeniyle değiĢtirilmiĢtir. Avluda
eskiden ahır olarak kullanılan daha sonra hayvancılığın terk edilmesi ile depo ve sonrasında mutfak
olarak kullanılan geniĢ bir mekan bulunmaktadır. Evde anne baba ve 3 çocuk yaĢamaktadır.
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
3716
Min
8
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Ort.
1693.05
Max
165.836
Min
2.148
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Ort.
8.387
12 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
103
Max
4.710
Min
1
Ort.
2.322
13 nolu ev
ġeyh Ulema YahĢi Cad. Yeni Mahalle Mah. No: 110
Obruk-1950
Konutun kullanıcıları 1950 yılında Konya-Obruk’dan gelmiĢlerdir. Kente çocukların eğitim alması
amacıyla gelmiĢlerdir. Evde anne baba ve 2 çocuk yaĢamaktadır.
Ġki cephesi açık mabeyn iç mekan ile dıĢ mekan iliĢkisini kurmaktadır.
Graf Ģeması
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
3499
Min
5
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Ort.
2055.69
Max
96.866
Min
2.225
Ort.
16.585
13 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
104
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
3.771
Min
1
Ort.
1.720
4.5.2. Dağ YerleĢmesi konut kimlik kartları
7 nolu ev (M.Arabacı) Sedirler Cad. Ortamescid Mah. No.229
Hadim-1950
Konutun kullanıcıları 1950 yılında Konya-Hadim’ den gelmiĢlerdir. Ġki katlı olan konutun alt ve üst kat
planı aynıdır. Kerpiç malzeme kullanılarak yığma tekniğinde yapılmıĢtır. Avluda depo, mutfak ve tuvalet
vardır. Evde anne baba 3 çocuk ve bir babaanne yaĢamaktadır.
GörünüĢ
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
1711
Min
2
Ort.
801.862
Graf Ģeması
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
58.782
Min
1.800
Ort.
9.192
7 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
105
Ortalama derinlik
(Visual Mean Depth)
Max
3.918
Min
1
Ort.
2.116
14 nolu ev (A. Yıldız)
Çimenlik Cad. Altındağ Sok. No:5
NevĢehir- 1965
Konutun kullanıcıları 1965 yılında NevĢehir’ den gelmiĢlerdir. Çocuklarının iĢ imkânlarından
faydalanması için kente gelmiĢlerdir. Evde sadece yaĢlı bir çift yaĢamaktadır. Kente ilk geldiklerinde
yanlarında olan 4 çocuğu da evlenerek ayrılmıĢlardır.
Ġki cephesi açık mabeyne 1.20 lik kot farkıyla ulaĢılmaktadır. Mabeyn ve hayatın alt kısmı bodrum olarak
kullanılmaktadır. Avluda kümes, depolar ve tuvalet bulunmaktadır.
Graf Ģeması
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
3695
Min
6
Ort.
1455.57
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
323.669
Min
2.384
Ort.
8.451
14 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
106
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
5.322
Min
1
Ort.
2.364
15 nolu ev (M. Sürer)
Çimenlik Mah. Altındağ Sok. No:32
Bozkır-Akise-1976
Konutun kullanıcıları 1976 yılında Konya-Bozkır’dan gelmiĢlerdir. Anne baba ve 4 çocuk yaĢamaktadır.
Mabeyinden geçilen mutfak mekanı küçültülerek bir iç hol oluĢturulmuĢtur. Banyo ve mutfağa buradan
ulaĢılmaktadır. Avluda tuvalet bulunmaktadır.
Graf Ģeması
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
2971
Min
3
Ort.
1011.38
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
49.375
Min
2.061
Ort.
6.188
15 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
107
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
5.888
Min
1
Ort.
2.706
16 nolu ev (O. Öztürk)
Küçükkumköprü mah. Küçükkumköprü cad. No:72
Karaman- 1975
Konutun kullanıcıları 1975 yılında Karaman’dan gelmiĢlerdir. Ġki katlı olan konut kerpiç malzeme ile
yığma tekniğinde yapılmıĢtır. Önceleri dıĢarıdan kullanılan tuvalet, daha sonra içerden giriĢ yapılarak evin
içine alınmıĢtır. Avluda kıĢlık erzak ve malzemenin bulunduğu bir depo bulunmaktadır. Evde anne baba 2
çocuk ve babaanne yaĢamaktadır.
GörünüĢ
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
2776
Min
5
Ort.
1355.69
Graf Ģeması
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
66.014
Min
2.347
Ort.
8.656
16 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
108
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
3.932
Min
1
Ort.
2.120
17 nolu ev (A.Akan)
Mengene Cad. Kerimdede çeĢme Mah. No:27
Hadim-1975
Konutun kullanıcıları 1975 yılında Konya-Hadim’den gelmiĢlerdir. Evde anne baba ve 3 çocuk
yaĢamaktadır.
Ġki katlı evin açık olan hayat kısmı sonradan kapatılarak üst kat için de teras oluĢturulmuĢtur. Evin
içindeki merdivenin alt kısmındaki boĢluk ise tuvalet olarak değerlendirilmiĢtir. TaĢ kaplama olan avlunun
ortasında havuz bulunmaktadır.
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
1256
Min
8
Ort.
564.598
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
111.202
Min
2.140
Ort.
8.854
17 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
109
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
3.471
Min
1
Ort.
2.022
18 nolu ev
Mengene Cad. Kerimdede çeĢme Mah. No:29
Bozkır-1960
Konutun kullanıcıları 1960 yılında Konya-Aksaray’dan gelmiĢlerdir. Ġki cephesi açık olan mabeyinden
merdiven holüyle üst kata ulaĢılmaktadır. Konut iki katlı ve kerpiç malzeme ile yapılmıĢtır. Mabeynin
üstü teras olarak kullanılmaktadır. Avluda depo, havuz ve wc bulunmaktadır. Evde anne baba ve 4 çocuk
yaĢamaktadır.
Graf Ģeması
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
1693
Min
5
Ort.
759.495
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
85.648
Min
1.922
Ort.
8.076
18 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
110
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
4.213
Min
1
Ort.
2.194
19 nolu ev (Ali Hoca)
Uluırmak Mah. ÇaybaĢı Cad. No:15
Ilgın-1965
Konutun kullanıcıları 1965 yılında Konya-Ilgın’dan gelmiĢlerdir.
Ġki katlı olan evin mabeynine ihtiyaç doğrultusunda sonradan tuvalet ve banyo mekanları eklenmiĢtir.
Yapıda kerpiç malzeme kullanılmıĢ ve yığma tekniğinde yapılmıĢtır. Evde anne baba, 1 çocuk ve bir
büyük teyze yaĢamaktadır.
Graf Ģeması
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
695
Min
2
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Ort.
342
Max
50.467
Min
1.531
Ort.
7.372
19 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
111
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
4.044
Min
1
Ort.
2.222
20 nolu ev (S. Muçar)
Kocabekir Mah. Büyükkumköprü Cad. No:104
Bozkır-1948
Konutun kullanıcıları 1948 yılında Konya-Bozkır’dan gelmiĢlerdir. Evdeki ailenin çocukları evlenmiĢ ve
sadece anne baba kalmıĢlardır.
Konut iki katlı ve ikiz plan Ģemasına sahiptir. Zemin kat taĢ üst kat kerpiç ile yapılmıĢtır. Avluda tuvalet
ve eskiden depo olan bugün ise bakkal olarak kiraya verilen mekan bulunmaktadır.
Graf Ģeması
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
1511
Min
6
Ort.
577.641
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
60.02
Min
1.515
Ort.
7.325
20 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü
112
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
3.490
Min
1
Ort.
2.295
113
114
115
116
4.6. Kırsal Konut Analiz Modeline Göre Değerlendirme
AraĢtırma alanı olan Konya kırsal alanı köy yerleĢmelerinden seçilen 10 adet
konut (5 ova 5 dağ), kimlik kartları oluĢturularak, graf analizleri ve mekansal dizim
analizleri yapılarak incelenmiĢtir. Konut bileĢenleri bakımından incelenen konutların
mekansal özellikleri kırsal konut analiz modeline göre çizelge 4.6 da belirtilmiĢtir.
Çizelge 4.6: Kırsal Konut Analiz modeline göre kırsaldaki konutların özellikleri
Aile Yapısı /
Büyüklüğü
Sosyokültürel
Belirleyiciler
Malzeme
Topografya
Coğrafik Belirleyiciler
Ġklim
Konut
BileĢenleri
Belirleyiciler
Ġç Alan
(Konut+Servis mekanları)
DıĢ Alan
(Avlu)
 Konut ve müĢtemilatın giriĢleri avludandır.
 Konutlarda yönlenme genellikle güney cepheye
olmakla beraber, konutun giriĢine göre güney,
güneydoğu ve güneybatı yönlerine yönelme de
görülmektedir.
 Odalar ve mabeyn düzgün dikdörtgen formundadır.
 Genellikle kapalı mabeyn görülmektedir.
 Ova konutlarında düz toprak dam, dağ konutlarında
ise eğimli kiremit çatı.
 Topografyadan dolayı ova konutlarında mekanlar
daha geniĢ alana, dağ konutlarında ise daha dar
alanlara yerleĢmiĢtir.
 Ova özelliği gösteren
avlular, dağ özelliği
gösteren avlulara göre
daha net ve
dikdörtgen formludur.
Soğuk ve sert iklim
keskin hatlı formları
gerektirmiĢtir.
 Mekanlar ortada avlu
oluĢturacak biçimde
konumlanarak iklimin
olumsuz etkisinden
korunmuĢlardır.
 Kırsal alanda değiĢen topografik yapıya göre
konutların araziye konumlanması değiĢmektedir.
 Eğimli arazilerde özellikle dağ konutlarında 2 kat,
düz arazilerde ova konutlarında tek kat yüksekliği
görülmektedir.
 Ova yerleĢimi mekanları, dağ yerleĢimi mekanlarına
göre daha simetriktir.
 Kırsal alanda eğimli yamaçlara konumlanan konutlar,
kıĢın güneĢten daha fazla yararlanmak için doğu veya
güney yönüne bakan yamaçları seçmiĢlerdir.
 Dağlık alanlardaki
konutlar meyve sebze
tarımı ile uğraĢtıkları
için küçük bir bahçeye
sahiptirler, ovalık
alanlardaki konutlar
ise kuru tarım ürünleri
ve aletlerini
bekletmek amacıyla
geniĢ avlulara ihtiyaç
duymaktadırlar.
 Dağlık alanlarda taĢ duvar üzeri ahĢap ve toprak çatı,
ovalık alanlarda ise kerpiç duvar üzeri toprak dam
kullanılmaktadır.
 Avlu duvarının
malzemesi
 Genellikle aile büyükleri ve çocuklara beraber
kalabalık aile yapısı vardır. 2,3, 4 ve daha fazla odalı
plan Ģeması görülmektedir.
 Eklentilerin büyüklüğü ve sayısı da aile büyüdükçe
artmaktadır.
 GeniĢ aile formu
 Ġçe dönük kapalı avlu
biçimi yaygındır.
 GeniĢ avlu veya
bahçe.
117
Roller /
ĠliĢkiler
Geçim kaynağı / YaĢam
biçimi
 Bir avlu etrafında akraba grupları ile beraber yaĢanır
veya akrabalar yakın komĢuluk ünitelerinde olurlar
 MüĢtemilatlar etkin olarak kullanıldığı için akraba ve
komĢularla ortak kullanılabilmektedirler.
 Geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Avlu içindeki
müĢtemilat bu doğrultuda ĢekillenmiĢtir.
 Avludaki müĢtemilat
ocak, samanlık, ahır
tuvalet gibi
fonksiyonlara sahiptir.
 Avlu evin en çok
kullanılan mekanıdır.
Özellikle yazın bütün
iĢler avluda yapılır.
ÇamaĢır, bulaĢık
ekmek, yoğurt, peynir,
salça…vb. yapımı, süt
sağımı hep avluda
gerçekleĢir.
AraĢtırma alanı olan kent çeperlerinden seçilen 20 adet konut, kimlik kartları
oluĢturularak, graf analizleri ve mekansal dizim analizleri yapılarak incelenmiĢtir.
Konut bileĢenleri bakımından incelenen konutların mekansal özellikleri kırsal konut
analiz modeline göre çizelge 4.7 de belirtilmiĢtir.
Çizelge 4.7: Kırsal Konut Analiz modeline göre kent çeperlerindeki konutların özellikleri
Topografya
Malzeme
Coğrafi Belirleyiciler
Ġklim
Konut
BileĢenleri
Belirleyiciler
Ġç Alan
(Konut+Servis mekanları)
DıĢ Alan
(Avlu)
 Konut ve müĢtemilatın giriĢleri avludandır. Ana
caddeden direk konuta giriĢ yoktur.
 Konutların yönlenmesinde kentsel veriler etken
olmuĢtur. Belirlenen imar düzenine göre bölünen
parsellere yola bakacak düzende konutlar
yerleĢtirilmiĢtir.
 Odalar ve mabeyn düzgün dikdörtgen formundadır.
 Genellikle kapalı mabeyn görülmektedir.
 Tüm konutlarda eğimli kiremit çatı görülmektedir.
 Ova konutlarında mekanlar daha geniĢ alana, dağ
konutlarında ise daha dar alanlara yerleĢmiĢtir.
 Kent çeperlerinde topografik açıdan eğim her yerde
aynıdır.
 Topografya aynı olmasına rağmen kat yükseklikleri
değiĢmektedir. Tek ve iki katlı konutlar görülmektedir.
 Ova yerleĢimi mekanları, dağ yerleĢimi mekanlarına
göre daha simetriktir.
 Alanda eğim olmadığı için bakıĢ yönü ana caddeye
veya sokağa yönelmektedir.
 Genellikle duvarların bodrum ve temellerinde taĢ,
zemin ve üst katlarda kerpiç kullanılmaktadır. Çatıda
ahĢap üstü kiremit örtü kullanılmıĢtır.
 Kent çeperlerindeki ova
ve dağ konutlarında
avlu formu
dikdörtgendir. Dağ
konutlarında parçalı
düzendedir.
 Mekanlar ortada avlu
oluĢturacak biçimde
konumlanarak iklimin
olumsuz etkisinden
korunmuĢlardır.
118
 Arazi eğimli olmadığı
için düz ve geniĢ avlu
vardır.
 Kentsel düzenden dolayı
avlu duvarları kerpiç,
beton veya tuğla örgü
olarak düzenlenmiĢtir.
Aile Yapısı /
Büyüklüğü
Roller / ĠliĢkiler
Geçim kaynağı /
YaĢam biçimi
Sosyo-kültürel Bel.
 Çekirdek ailenin yanında aile büyükleri.
 Konutta yaĢayan aile bireylerin sayısına göre
değiĢmektedir. 2 veya 4 odalı plan Ģeması yaygındır.
 Çekirdek aile formu.
 Ġçe dönük ve kapalı avlu
biçimi yaygındır.
 Orta büyüklükte veya
küçük avlu
 Genelde tek aile olarak kente gelmiĢler komĢuluk
iliĢkileri zayıf.
 MüĢtemilat kırsalda olduğu gibi etkin
kullanılmamaktadır, o nedenle avlunun da kullanımı
azalmıĢtır.
 Bazı konutlarda
müĢtemilatlara yeni
fonksiyonlar
yüklenmiĢtir. Evlenen
çocuğun evi olarak
kullanılmaktadır.
 Kentte ev iĢleride
kırsala göre azalmıĢtır
(salça, ekmek yapımı
gibi. Teknolojide
geliĢtikçe ocak ve
çamaĢır iĢleri de aletlere
bırakılmıĢtır. Avlu
kullanımı azalmıĢtır.
 Geçim kaynağı kentte değiĢen en önemli etkendir.
Tarım ve hayvancılık azalmıĢtır. Bu da mekan
kullanımının etkinliğini azaltmıĢtır.
 Ahır, samanlık gibi mekanlar biçim olarak vardır fakat
fonksiyon olarak mutfak, depo gibi iĢlevler
üstelenmiĢtir.
119
5. BULGULAR VE DEĞERLENDĠRME
ÇalıĢma alanında yer alan 20 adet örnek konut ve bu konutların kente gelmeden
önceki yerleĢim bölgelerindeki 10 adet kırsal konut örnekleri incelendiğinde ova ve dağ
yerleĢimi konutlarına dair, iĢlevsel yapı ve sentaktik analizlere ait aĢağıdaki bulgulara
ulaĢılmaktadır.
5.1. Kentteki ve Kırsaldaki Konut Örneklerinde Ova ve Dağ YerleĢimlerinin
KarĢılaĢtırmalı Analizi
AraĢtırma alanı içerisinde yer alan ve kırsaldan göç ederek kent çeperlerine
yerleĢen ailelerin konutlarından seçilen 20 adet konut ve kırsal orijinlerden seçilen 10
adet konut, ova ve dağ yerleĢimi özelliğine göre analiz edilmiĢ ve karĢılaĢtırılmıĢtır.
Konutlar, iĢlevsel yapı bakımından, ağaç veya kompleks yapı, iĢlevsel yapının
bağlantılılık durumuna göre, kompakt veya parçalı, sentaktik (dizimsel) analiz
bakımından bağlantılılık, entegrasyon ve ortalama derinlik değerleri olarak analiz
edilmiĢtir. Beta ve Gamma Ġndekslerinin değerleri, her bir konut için ayrı ayrı
hesaplanarak ve ortalaması alınarak elde edilmiĢtir. Bağlantılılık, Entegrasyon ve
Ortalama Derinlik Değerleri ise Mekansal Dizim yönteminin Depthmap yazılımı
kullanılarak ve ortalaması alınarak hesaplanmıĢtır.
Çizelge 5.1: Kentteki yerleĢmelerde (kent çeperleri) ova ve dağ konutlarının karĢılaĢtırılması*
ĠĢlevsel Yapı Analiz Değerleri
Sentaktik Analiz Değerleri
Gamma
(Kompakt/Parçalı)
0.180
Bağlantılılık
(Connectivity)
1019
Entegrasyon
(Integration)
10.039
Ort.der.
(MeanDepth)
OVA
Beta
(Ağaç/Kompleks)
0.909
DAĞ
0.917
0,158
858
8.014
2.254
2.112
* Kent çeperlerindeki ova ve dağ konutlarının iĢlevsel yapı ve sentaktik analiz değerleri Ek-1, Ek-2, Ek-3,
ve Ek-4 deki tablolarda verilen sayısal değerlerin ortalamaları alınarak hesaplanmıĢtır.
Beta indeksine göre iĢlevsel Ģebeke yapısı analiz edildiğinde, değerlerin 1 den
düĢük olması hem ova hem dağ konutlarının iĢlevsel yapılarının ağaç yapıda olduğunu
göstermektedir. ĠĢlevsel Ģebekenin ağaç yapıda olması hem mekansal yapı içinde hem
de yapının dıĢ mekanla iliĢkisinde hareketin oldukça kontrol edilebilir ve okunabilir
olduğunu göstermektedir. Ancak değerlere bakıldığında dağ konutlarında, ova
120
konutlarına göre kompleks yapı özelliği daha çok görülmektedir, (β dağ=0.917), (β
ova=0.909).
Gamma indeksine göre iĢlevsel yapıların bağlantılılık durumları analiz
edildiğinde, hem ova hem dağ konutlarının iĢlevsel yapısının parçalı yapıda olduğu
görülmektedir. Ancak ova konutlarının dağ konutlarına göre daha yüksek gamma
değerine sahip olduğu ve daha kompakt, bağlantılı yapıda olduğu görülmektedir.
(G ova=0.180), (G dağ=0.158).
Bağlantılılık değeri kavram olarak, mekanla direk bağlantılı komĢu mekan
sayısının ölçümü olarak Bölüm 3.3.2.1 de tanımlanmıĢtı. Bu bağlamda komĢu mekan
sayısının ve mekansal iliĢkinin fazla olduğu konutlarda bağlantılılık değeri yüksek
çıkmaktadır. Ova ve dağ konutlarının kent çeperlerindeki örnekleri bağlantılık değeri
açısından incelendiğinde ova konutlarının dağ konutlarına göre yüksek bağlantılılık
değeri gösterdiği görülmektedir (Ova=1019, Dağ=858). Bu durum, kent çeperlerindeki
ova konutlarının komĢu mekan sayısının ve mekanlar arası iliĢkinin dağ konutlarına
göre daha yoğun olduğunu göstermektedir.
Entegrasyon değeri, mekânların sistemde ne kadar kullanılıp kullanılmadığını
sorgulayan bir değerdir. Mekânların hareketliliği hakkında bilgi verir. Bu bakımdan
incelendiğinde, kent çeperlerindeki ova konutlarının entegrasyon değerinin dağ
konutlarına göre daha yüksek olduğu görülmektedir (Entg ova=10.039), (Entg
dağ=8.014). Ova konutlarının entegrasyon değerinin yüksek olması, avlunun ve
mabeynin mekanlar arasında bağlantı oluĢturduğunu ve sistem içerisinde sıklıkla
kullanılarak hareketliliği sağladığını göstermektedir.
Ortalama derinlik değeri açısından kent çeperlerindeki konut örnekleri
incelendiğinde dağ konutlarının ova konutlarına göre daha yüksek derinlik değerine
sahip olduğu görülmektedir. Bunun nedeni dağ konutlarının 2 katlı olması ve konut plan
Ģemasının ova konutları kadar net okunamamasıdır.
Çizelge 5.2: Kırsal yerleĢmelerde (orijin) ova ve dağ konutlarının karĢılaĢtırılması*
Sentaktik Analiz Değerleri
ĠĢlevsel Yapı Analiz Değerleri
KIR
OVA
DAĞ
Beta
(Ağaç/Kompleks)
0.536
0.884
Gamma
(Kompakt/Parçalı)
0.197
0.23
Bağlantılılık
(Connectivity)
1444
1670
Entegrasyon
(Integration)
15.888
8.802
Ort.der.
(MeanDepth)
1.869
2.067
* Kırsal yerleĢmelerdeki ova ve dağ konutlarının iĢlevsel yapı analiz değerleri için Ek-5 deki, sentaktik analiz
değerleri için Ek- 6 daki tablolarda verilen sayısal değerlerin ortalamaları alınarak hesaplanmıĢtır.
121
Beta indeksine göre kırsaldaki konutların iĢlevsel Ģebeke yapısı analiz
edildiğinde, kent çeperlerindeki konutlarda olduğu gibi, iĢlevsel yapılarının ağaç yapıda
olduğunu ve dağ konutlarının ova konutlarına göre daha kompleks yapıda olduğu
görülmektedir. Kentteki ve kırsaldaki Beta indeksi değerleri birbirine çok benzer ve
yakın değerler çıkmıĢtır ki bu sonuç, kırsaldan kente göç sürecinde ova ve dağ
konutlarının iĢlevsel yapısının değiĢmediğini göstermektedir. Ayrıca dağ konutlarının
ova konutlarına göre yüksek beta değerine sahip olması, kentteki ve kırsaldaki ova
konutlarının hem mekansal yapı içinde hem de yapının dıĢla iliĢkisinde hareketin
oldukça kontrol edilebilir ve okunabilir olduğunu, dağ konutlarının hareket kalıbının ise
daha zor okunabildiğini göstermektedir, (β dağ=0.884), (β ova=0.536).
Gamma indeksine göre kırsaldaki konutların iĢlevsel yapılarının bağlantılılık
durumları analiz edildiğinde, hem ova hem dağ konutlarının iĢlevsel yapısının parçalı
yapıda olduğu görülmektedir. Ancak kentte ova konutları daha kompakt yapıda iken,
kırsalda dağ konutlarının daha kompakt yapıda olduğu görülmektedir. Bu durum
kırsalda(orijinde), dağ yerleĢimlerinde, eğimli arazi yapısı, tarımsal faaliyetler ve
kalabalık aile yapısı nedeniyle iç içe ve kompakt olan mekansal iliĢkilerin, kent
çeperlerinde düz arazi yapısı, tarımsal faaliyetlerin yapılmaması ve aile birey sayısının
azalmıĢ olması nedeniyle kopuk ve parçalı olduğunu göstermektedir, (G ova=0.197), (G
dağ=0.23).
Ayrıca avlunun varlığı ve kullanım etkinliği de bağlantılılık değerini etkileyen
bir faktördür. Kırsalda ova yerleĢiminde geniĢ avlunun olması ve avlu içindeki
mekanların sayısı ve kullanımı mekansal iliĢkinin parçalı olduğunu gösterirken, dağ
konutlarında avlunun olmaması veya konut içindeki mekansal iliĢkinin daha yoğun
olması iĢlevsel yapının bağlantılılık durumunun daha kompakt olduğunu göstermekte
idi. Bu durum, kente geldiklerinde ova yerleĢimi için değiĢmezken dağ yerleĢiminin ova
yerleĢimlerine benzediğini, avlu mekanının oluĢtuğunu ve bu nedenle parçalı yapı
özelliği göstererek değiĢtiğini belirtmektedir.
Bağlantılılık değeri açısından ova ve dağ konutlarının kırsaldaki örnekleri
incelendiğinde, ova konutlarının dağ konutlarına göre yüksek bağlantılılık değeri
gösterdiği görülmektedir. Kentteki örneklerde olduğu gibi ova konutlarında, mekanları
birbirine bağlayan avlunun da etkisiyle mekansal iliĢki dağ konutlarına göre, güçlüdür.
Entegrasyon değeri açısından ova ve dağ konutlarının kırsaldaki örnekleri
incelendiğinde, kent çeperlerindeki konut örneklerinde olduğu gibi ova konutlarının dağ
konutlarına göre daha yüksek entegrasyona sahip olduğu görülmektedir. Kırsalda,
122
avlunun, mabeynin ve müĢtemilat mekanlarının aktif kullanımı, kentte olduğundan daha
fazladır bu nedenle kırsaldaki entegrasyon değerleri kente göre daha yüksektir.
Ortalama derinlik değeri açısından kırsaldaki konut örnekleri incelendiğinde
dağ konutlarının ova konutlarına göre daha yüksek derinlik değerine sahip olduğu
görülmektedir. Bunun nedeni dağ konutlarının 2 katlı olması ve konut plan Ģemasının
ova konutları kadar net okunamamasıdır. Ayrıca ova ve dağ yerleĢimlerinde konut
bütününde, kırsaldan kente geldikçe mekân derinliklerinin arttığı görülmektedir. Bunun
en önemli nedeni, kentte ihtiyaçlar doğrultusunda mekan içinde mekan oluĢturulması ve
sıklıkla yapılan mabeyn içine tuvalet mekanının eklenmesidir.
5.2. Alan ÇalıĢmasında Elde Edilen Bulgular ile Hipotez ve Varsayımın
Doğrulanması
Konya kent çeperlerindeki konutlara ait iĢlevsel yapı analizleri ve sentaktik
analizler sonucunda ulaĢılan bulgular özetle Ģöyledir;
 Ova konutlarının iĢlevsel yapısı hem kentte hem de kırsaldaki örneklerde net ve
okunabilirdir. Dağ konutlarının iĢlevsel yapısı ise daha kompleks ve zor
okunabilirdir.
 Göç ile gelen kullanıcılar, kırsaldan kente geldiklerinde aynı iĢlevsel yapıyı
devam ettirmiĢlerdir. Kırsaldaki ova konutları net ve okunabilir, dağ konutları
ise kompleks ve zor okunabilir olan iĢlevsel düzeni, alıĢkanlıklar ve kültürel
süreklilik bağlamında kente taĢımıĢlardır.
 Kırsal yerleĢmelerdeki (orijin) dağ konutlarının iĢlevsel yapıları daha kompakt
ve bağlantılıdır. Ova konutları ise daha kopuk ve parçalı yapı göstermektedir.
Fakat bu durum kente geldiklerinde değiĢmektedir. Kentteki örneklerde hem ova
hem dağ konutları parçalı yapıya dönüĢmüĢtür. Bunun nedeni, kent çeperlerinin
ova yerleĢimi özelliğine sahip olması, tarımsal faaliyet yoğunluğunun azalması,
aile yapısının değiĢmesi ve kırsalda avlusu olmayan dağ konutlarının kentte
avluya sahip olmalarıdır.
 Kentte ve kırsalda ova konutlarının, yatay düzlemde, mekanların birbirleri ile
olan iliĢkileri, avlunun mekanlar arasındaki bağlayıcılık etkisinden dolayı, güçlü
ve bağlantılılık değeri yüksektir. Dağ konutlarında ise düĢey düzlemde
123
mekanların iliĢkilenmesi ve avlu kullanımının olmaması nedeniyle mekanlar
arası iliĢki kopuk ve bağlantılılık değeri düĢüktür.
 Mekanların bütünsel sistem içinde kullanımı ve hareketliliği bakımından kırsal
konutlar, kentsel konutlara göre daha yüksek entegrasyon değerine sahiptir. Ova
ve dağ farklılığı bakımından incelendiğinde, ova konutları dağ konutlarına göre,
avlunun mabeynin ve müĢtemilat mekanlarının kullanımı nedeniyle daha çok
kullanılan ve daha hareketli mekanlara sahiptir.
 Mekanların derinlik değerleri bakımından dağ konutları, ova konutlarına göre
daha yüksek derinlik değerine sahiptir. Ayrıca kırsaldan kente geldikçe mekân
derinliklerinin arttığı görülmektedir. Bunun en önemli nedeni, kentte ihtiyaçlar
doğrultusunda mekan içinde mekan oluĢturulması ve sıklıkla yapılan mabeyn
içine wc mekanının eklenmesidir.
Bu sonuçlar bağlamında tez çalıĢmasının hipotez ve varsayımının doğrulaması
yapılmıĢtır. Tez çalıĢmasının hipotezi;
“Kırsal
alanda
coğrafyanın
farklılaşması,
kırsal
konutların
mekan
organizasyonunu ve işlevsel yapısını değiştirmektedir. Bu değişim yıllarca devam eden
bir yapı kültürü oluşturmaktadır. Bu yapı kültürü, kente göç durumunda değişmeden
kente aktarılmaktadır” dır.
Tez çalıĢmasında “kırsal konut analiz modeli”, “graf teori yöntemi” ve
“mekansal dizim yöntemi” kullanılarak, konutların coğrafi belirleyicilerin etkisi ile ova
ve dağ yerleĢimi olarak farklılaĢtığı ortaya çıkmaktadır. Bu farklılık çizelge 5.3 de
özetlenmiĢtir.
124
OVA
Çizelge 5.3: ĠĢlev yapısı, mekansal iliĢki ve mekan derinliği bakımından ova ve dağ konutları
MEKANSAL
ÖZELLĠKLER
Avlu ve odaların formu
dikdörtgen, simetrik ve geniĢ
Servis mekanları sayısı çok,
fonksiyonel(ahır,samanlık,ocak,
tuvalet..vs)
Tek katlı, kuru tarıma elveriĢli
ve kerpiç malzeme kullanımı
DAĞ
Avlu ve odaların formu parçalı,
asimetrik ve dar
MEKAN
DERĠNLĠĞĠ
ĠġLEV YAPISI
MEKANSAL ĠLĠġKĠ
*Net ve okunabilir,
(β ova=0.536)
*Güçlü ve bağlantılı
(Bağl=1019)
*Kopuk ve parçalı
(G ova=0.197)
*Yüksek entegrasyon,
hareketli ve yoğun mekan
kullanımı (Entg=10.039)
*Kompleks ve zor
okunabilir (β
dağ=0.884)
*Zayıf ve bağlantısız
(Bağl=858)
Servis mekanları sayısı az.
(ocak, tuvalet)
Ġki katlı, meyve sebze tarımına
elveriĢli mekanlar, taĢ malzeme
kullanımı
*Kompakt ve
bağlantılı
(G dağ=0.23).
*DüĢük mekan
derinliği
(d=2.112)
*Yüksek
mekan
derinliği
(d=2.254)
*DüĢük entegrasyon,
hareketlilik ve mekan
kullanımında azalma
(Entg=8.014)
Çizelge 5.3 de görüldüğü gibi, Konya ve çevresindeki kırsal konutlar, coğrafi
belirleyiciler olan iklim, topografya ve malzeme açısından ova yerleĢimi ve dağ
yerleĢimi olarak mekansal farklılık göstermektedir. Bu farklılık mekan organizasyonu
ve iĢlev yapısı bakımından mekan kullanımlarını etkilemektedir. Avlu, konut ve servis
mekanları bakımından ova konutlarında, simetrik, tek katlı, geniĢ, servis mekan sayısı
fazla ve kerpiç malzemenin kullanılması gibi özellikler görülürken, dağ konutlarında
asimetrik, genellikle iki katlı, dar, servis mekan sayısı az ve taĢ malzemenin
kullanılması gibi özellikler görülmektedir. ĠĢlev yapısı bakımından ova konutları, net,
okunabilir bir yapıya sahipken dağ konutları kompleks ve zor okunabilir yapıya sahiptir.
Ayrıca iĢlev yapısının bağlantılılık durumları ovada kopuk ve parçalı iken dağda
kompakt ve bağlantılı yapı göstermektedir.
Mekanların
bağlantılılık
durumları
açısından
ova
ve
dağ
farklılığı
incelendiğinde, ova konutlarında güçlü, yüksek entegrasyona sahip ve yoğun mekan
kullanımı görülürken, dağ konutlarında zayıf, düĢük entegrasyon değerinde ve ova
konutlarına göre mekan kullanımında azalma görülmektedir. Ayrıca dağ konutlarının
mekan derinliğinin de ova konutlarına göre yüksek olduğu görülmektedir.
Elde edilen sonuçlar, Konya kırsalında ova ve dağ yerleĢmesi olarak farklılaĢan
bir yapı kültürü oluĢtuğunu göstermektedir. Bu yapı kültürü, coğrafi belirleyicilerin
125
etkisi ile biçimlenerek, mekan organizasyonu ve iĢlev yapısına yansıdığı net olarak
görülmektedir.
Kırsalda ova ve dağ yerleĢmeleri olarak farklılaĢan yapı kültürü kırdan kente göç
sürecinde değiĢmeden kente aktarılmıĢtır. Çizelge 5.4 de görüldüğü gibi, kente göç
süreci, kırsal konutun iĢlevsel yapısını değiĢtirmemektedir. Mekansal iliĢki ve mekan
kullanımları ise kırdan kente göç edildikten sonra azalmıĢtır. Bu durumun nedeni,
bölüm 4.6 da ortaya konulan kırsal konut analiz modelinde de görüldüğü gibi, kırsalda,
tarımsal faaliyetlerin, servis mekanlarının kullanımının, avlunun ve mabeyn
kullanımının fazla olması, aile yapısının geniĢ ve kalabalık olmasıdır. Kente göç
edildikten sonra tarımsal faaliyetler azalmıĢ, mekan kullanımları fonksiyon kaybına
uğramıĢ ve ailedeki birey sayısı azalmıĢtır. Bu nedenle mekansal iliĢki ve mekan
kullanımı azalmıĢtır.
Çizelge 5.4: ĠĢlev yapısı, mekansal iliĢki ve mekan kullanımları bakımından ova ve dağ konutları
ĠġLEVSEL YAPI
KENT
Ova *Net ve okunabilir,
Kopuk ve parçalı
Dağ *Kompleks ve zor
okunabilir, Kompakt ve
bağlantılı
KIR
Ova *Net ve okunabilir,
Kopuk ve parçalı
Dağ *Kompleks ve zor
okunabilir, Kompakt ve
bağlantılı
MEKANSAL ĠLĠġKĠ
*Zayıf ve kopuk bağlantılılık
değeri (Entegrasyon Ova=1019,
Dağ=858)
*düĢük entegrasyon, mekan
kullanımında ve hareketlilikte
azalma
(Entegrasyon Ova=10.039,
Dağ=8.014)
*Güçlü ve bağlantılı
(Entegrasyon Ova=1315,
Dağ=1670)
*Yüksek entegrasyon, hareketli
ve yoğun mekan kullanımı
(Entegrasyon Ova=11.989,
Dağ=8.802)
SERVĠS
MEKANLARI
KULLANIMI
AVLU
KULLANIMI
Servis mekanlarının
kullanımında
azalma, fonksiyon
kaybı
Kullanılmayan
avlu
(sadece geçiĢ
amaçlı)
Servis mekânlarının
yoğun ve
fonksiyonel
kullanımı
Meyve ,sebze
ve hayvancılık
ayrıca çamaĢır,
yemek ve
bulaĢık amaçlı,
avlu veya bahçe
kullanımı
Sonuç olarak, kırsalda çevresel faktörler ile biçimlenen konutlara ait iĢlevsel
yapı, mekansal iliĢki ve mekan kullanımına ait verilerin ova ve dağ konutları olarak
farklılaĢtığı ortaya konulmuĢtur. Kent çeperine göç yolu ile gelen kullanıcıların
konutları analiz edildiğinde ise iĢlevsel yapı, mekansal iliĢki ve mekan kullanımı
bağlamında ova ve dağ olarak farklılaĢtığı fakat kırsal ve kentsel olarak iĢlevsel yapı ve
mekansal biçimlenme bağlamında değiĢmediği sonucu ortaya çıkmıĢ ve hipotezi
126
desteklemiĢtir. (Çizelge 5.4), (Kırsal, βdağ=0.884, βova=0.536), (Kentsel βdağ=0.917,
βova=0.909).
Tez çalıĢmasının varsayımı;
“Değişen coğrafi ve sosyo-kültürel nitelikler mekanların kullanımlarını ve
özelleşmesini değiştirmektedir. Bu bağlamda kente göç ile yoğun olan mekansal ilişki
azalmakta, mekan derinlikleri ise artmaktadır” dır.
Çizelge 4.6 ve 4.7 de ortaya konulan kırsal konut analiz modelinde, kırsaldaki ve
kent çeperlerindeki konutların coğrafi ve sosyo kültürel özelliklerinin değiĢtiği
görülmektedir. Bu değiĢimin nedeni, çevresel faktörlerin, yaĢam Ģartlarının ve geçim
kaynaklarının kırdan kente göç ile değiĢmesidir.
Coğrafi faktörler iklim, topografya ve malzemedir. Ġklimin mekansal düzenlere
olan etkisi, kırsalda güneye ve doğuya yönelme olarak görülmekte iken kentte, imar
düzeni konutlar üzerinde daha etkili olmuĢ ve yönelme faktörü etkisini kaybetmiĢtir. Bu
nedenle kent çeperlerindeki konutlar, sokak düzeni ve ana caddenin konumuna göre
yönelmiĢtir. Kullanılan yapı malzemesi olarak, kırsalda ova konutlarında kerpiç duvar
üzeri toprak örtü, dağ konutlarında taĢ duvar üzeri ahĢap çatı kullanılır iken, kentte ova
ve dağ konutlarında kerpiç duvar üzeri kiremit çatı kullanılmıĢtır. Duvarda kerpiç
malzeme ve çatıda ahĢap kiriĢleme kullanımı, geçmiĢten günümüze aktarılan mekan
kültürünün yansıması olarak görülmekte iken, toprak dam yerine kiremit çatı
kullanılması, kente göç ile değiĢen teknoloji ve yaĢam Ģartlarının gereği olarak
görülmektedir. Topografik açıdan bakıldığında, kırsalda arazinin eğim durumuna göre,
dağ konutlarının yamaçlara yerleĢtiği ve genellikle üst katın yaĢama, alt katın ise ahır,
bodrum veya depo olarak kullanıldığı görülmekte idi. Kent çeperlerinde, arazinin eğim
durumunun her yerde aynı, düz ve eğimsiz olduğu görülmektedir. Buna rağmen dağ
konutlarının kırsalda olduğu gibi 2 katlı olarak çözümlendiği görülmektedir. Bu durum
da alıĢılagelen mekan kültürünün kente aktarılması olarak görülmektedir.
Sosyo-kültürel faktörler, aile yapısı, büyüklüğü, iliĢkiler ve geçim kaynağı gibi
faktörlerdir. Kırsalda, aile büyükleri ile beraber yaĢanan ve birey sayısının fazla olduğu
aile yapısı olduğu görülmektedir. Kentte ise hanedeki birey sayısı azalarak çekirdek aile
yapısına dönüĢtüğü görülmektedir. Bu durum mekan özelleĢmesini değiĢtirmektedir.
Kalabalık aile yapısında sadece barınma görevi gören mekanlar birey sayısının azalması
ve yaĢam tarzının değiĢmesi nedeniyle mutfak, oturma odası, yatak odası gibi
özelleĢmeye baĢlamıĢtır. Kırdan kente göç ile servis mekanlarının kullanımında da
önemli değiĢiklikler görülmektedir. YaĢam Ģartlarının kente göç ile değiĢmesi,
127
teknolojik araçların kullanılmaya baĢlanması ve geçim kaynakları olan tarım ve
hayvancılığın azalması sonucunda servis mekanları olan ahır, samanlık, kömürlük,
ocak…vb. mekanların kullanımı azalmıĢ ve bu nedenle fonksiyonlarını kaybeden
mekanlara yeni fonksiyonlar yüklenmiĢtir.
Sonuç olarak, coğrafi ve sosyo-kültürel faktörlerin değiĢmesi sonucunda kırsalda
olan mekan özelleĢmesi kente göç ile değiĢmiĢ, yeni fonksiyonlara gereksinim
duyularak mevcut mekanlarda düzenleme yoluna gidilmiĢtir. Bunun sonucu olarak,
mekan içine eklenen yeni mekanlar (tuvalet, mutfak ve banyo) ile mekan derinlikleri
artmıĢ, avlu ve servis mekanlarının fonksiyon kaybetmesinden dolayı mekansal iliĢki
azalmıĢtır (Çizelge 5.5)
Çizelge 5.5: Mekansal iliĢki ve mekan derinlikleri bakımından kır ve kent konutları
Sentaktik Analiz Değerleri
Entegrasyon
(Integration)
9.0265
Ort.der.
(MeanDepth)
KENT
Bağlantılılık
(Connectivity)
938
KIR
1557
12.345
1.968
128
2.183
6.SONUÇ
Tez çalıĢmasında, kırsaldan kente geçiĢ aĢamasında kültürel süreklilik
bağlamında ve mekansal özellikler çerçevesinde benzer özelliklerin görüldüğü kent
çeperlerindeki yerleĢimler incelenmiĢtir. Ġncelenen konutların kente göç ile geldikten
sonra ki 30-40 yıllık süreçte yaĢadığı mekansal değiĢimi analiz edebilmek amacıyla
göçten önceki yerleĢimleri araĢtırılmıĢ ve karĢılaĢtırmalar yapılmıĢtır. Analizler
sonucunda elde edilen bulgular ile iĢlevsel yapının ve mekansal düzenlerin çevresel
faktörlerin etkisiyle oluĢtuğu ve bir yıllar içinde yerleĢmiĢ bir mekan kültürünün ortaya
çıktığı görülmektedir. Ortaya çıkan mekan kültürü, coğrafi ve sosyo-kültürel verilerin
kaynaĢması sonucunda ova ve dağ yerleĢmeleri olarak farklılaĢmıĢ ve günümüze kadar
aktarılmıĢtır.
Kırsal yerleĢmeler, doğal çevre ve arazi yapısına uygun, iklimsel verileri dikkate
alan ve kültürel değerlerden beslenen kurgusu ile tüm coğrafi ve kültürel değerleri
önemseyen yerleĢmelerdir. Kendine özgü yaĢam biçimleri ile Ģekillenen kırsal
yerleĢmeler, Anadolu toplumunun kültürel zenginliği içinde bölgeden bölgeye, hatta
aynı bölgede, köyden köye farklılık gösteren bir yapı sergilemektedir. Tarımsal
faaliyetleri, sosyal iliĢkileri, doğal mimarisi, konutu ve eklentileri ile bir bütün olan
kırsal yerleĢmeler, doğal çevre ve mekan kültürünün oluĢumunda etkilidir.
Ülkemizin etkisi altında olduğu kentsel değiĢim ve dönüĢüm, kentleri ve kentsel
mekanları etkilemekte ve yıllar içinde yerleĢen ve kökleĢen geleneksel mekan
kültürünün yavaĢ yavaĢ kaybolmasına neden olmaktadır. DeğiĢen teknoloji ve
ekonomik Ģartlar ile beraber birbirine benzer ve çarpık kentler oluĢmakta, bütün bunlar
karĢısında yerel kültürünün kaybetmemiĢ, doğa ile uyumlu kırsal yerleĢmeler gündeme
gelmektedir. Ülkemizde kırsal yerleĢmelerin bugünkü durumları incelendiğinde, tasarım
ve planlama çalıĢmalarının üst ölçeklerde yapıldığı, bu nedenle özgün yerleĢme
karakterinin göz ardı edildiği görülmektedir. Ayrıca kentlilerin, kırsal alanlarda ikinci
konut edinme isteklerinin yaygınlaĢması, barajlar, santraller…vb yapıların doğal
çevreye zarar vermesi ve doğal afetler sonucunda zarar gören kırsal alanlar bu bölgeler
için yapılan planlama ve tasarım sorunlarını da gündeme getirmektedir.
Anadolu’daki kırsal yerleĢmelerin bugünkü durumları incelendiğinde, değiĢim
ve dönüĢüm sürecinden etkilendikleri, teknolojik ilerlemelerin katkısıyla yeni mekansal
düzenlemelerin yapıldığı ve kırsal yaĢam Ģartlarının değiĢtiğini görmekteyiz. YaĢam
Ģartlarının hızla değiĢmesine rağmen, birçok kırsal yerleĢmede mekansal düzen ve
129
mimari kurgu anlamında kültürel kimliğin izlerini görmek mümkündür. Bu izlerin
kırsaldan kente göç sürecinde kentsel yaĢama aktarıldığı ve yaĢatıldığı, birçok kentin
çeperlerindeki kırsal konutlarda net olarak izlenebilmektedir.
Mekanların insanların yaĢam tarzına, kurallara, çevresel faktörlere ve sosyal
düzenlemelere göre tasarlanması, çevre-kültür-mekan etkileĢiminin sağlanmasında ve
mekan kültürünün kaybolmasının önlenmesinde büyük önem taĢımaktadır. Böylece
çevresel faktörlerden beslenen ve kültürün katkısıyla biçimlenen mekanlar daha
konforlu yaĢam koĢullarını da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle doğal çevre ve
yapılaĢma kültürünün, yerleĢmelerin yerel kimliğinde belirleyici etkisi vardır. Konut
tasarımda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, çeĢitli fiziki ve insani değiĢkenlerin
yanı sıra, kültürel değiĢkenlerinde mekansal düzenlemelerde önemli rol oynadığı
gerçeğidir.
Kırsal yerleĢmeler, günümüzde birçok bölgede hala özgünlüğünü koruyabilen
yerleĢmeler olarak, biçimsel alternatifleri olan, bölgesel malzeme kullanımı ve yerel
koĢullara uygun planlaması ile zengin örnekler içermektedir. Gelecek nesillere
geleneksel kültürün aktarılması ve sürekliliğin sağlanabilmesi için öncelikle mekan
kültürünün öğretilmesi ve korunması gerekmektedir. ÇalıĢma ile kent çeperlerinde
halen özgün yaĢamlarını devam ettiren kırsal konutların mekansal özellikleri sayısal
modeller kullanarak ortaya konmakta ve mekan kültürünün korunması ve aktarılması
bakımından bir adım atıldığı düĢünülmektedir.
130
KAYNAKLAR
A.Kitaplar
Altman, A., & Chemers, M.M. (1980). Culture and environment. Cambridge, MA:
Cambridge University Press
Atalay Ġ. 1994, Türkiye Coğrafyası, ISBN 975-95527-7-9, Ege Üniv. Basımevi, Ġzmir.
Broadbent G., Design in Architecture, John Wiley & Sons, London, 1973
Eldem S. H., 1968, Türk Evi Plan Tipleri, Ġ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi 2. Baskı, Ġstanbul
Günay R. 1999, Türk Ev Geleneği ve Safranbolu Evleri Yapı Endüstri Merkezi
Yayınları 2. Baskı, Ġstanbul, Eylül.
Güvenç B. 1991, İnsan ve Kültür, 5. Baskı, Remzi yayınevi, Ġstanbul.
Hacıhasanoğlu O, 2007, Mimarlıkta Biçimbilimsel Çalışmalar, ĠTÜ Mimarlık Fakültesi
Lisans Programı Seçmeli Ders Notları, TaĢkıĢla, Ġstanbul.
Hanson J.1998, Decoding Homes and Houses Cambridge University Press, Cambridge,
London.
Havıland, W. A. 1990, Cultural Anthropology, Holt, Rinehart, and Winston
International Ed.
Hillier B. 1996, Space is The Machine, A Configurational Theory Of Architecture.
Hillier B.,Hanson J.1984, The Social Logic of Space, Cambridge University Press,
Cambridge, London.
Lynch, K. 1972, What Time is this Place?, MIT Press, Cambridge MA 1972; ISBN
0262120615
Kongar E. 2009, Toplumsal Değişmenin Göstergesi ve Belirleyicisi, Aile. 21. Yüzyılda
Türkiye, Remzi Kitabevi, Ġstanbul, 2008
Küçükerman, Ö., 1991, Kendi Mekanının Arayışı İçinde Türk Evi, Türkiye Turing ve
Otomobil Kurumu, Ġstanbul.
Morley D. ve Robins K. 1997, Kimlik Mekânları, Çev. E. Zeybekoğlu, Ayrıntı
Yayınları, Ġstanbul, s.107.
Öymen Gür ġ. 2000, Doğu Karadeniz Örneğinde Konut Kültürü, Yapı Endüstri
Merkezi Yayınları, Ġstanbul.
Rapoport, A., 1969, House Form and Culture, Englewood Cliffs, N.J. Prentice-Hall
Rapoport, A., 2004, Kültür Mimarlık Tasarım Yapı Endüstri Merkezi Yayınları 1.
Baskı, Ġstanbul, Eylül (çeviri: Selçuk Batur)
131
Roberts, B. K., 1996, Landscapes of Settlement, prehistory to the present, Routledge,
London and New York.
Schulz N.C 1965, Intentions in Architecture, MĠT Press, Cambridge.
Tabor P., 1976, Analysing Route patterns, “The Architecture of Form, Edited by:
Martin L., March L., Cambridge University, 1976.
TaĢçı Y. 1983 ,Konya 2000 Çevre Düzeni Planı Açıklama Raporu, TaĢçı Mimarlık
Planlama Atölyesi, Kısım 1-2, Ankara.
Tunçdilek N. 1967, Türkiye İskan Coğrfayası, Kır iskanı(Köy-Altı İskan Şekilleri)
Ġstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Enstitüsü Yayınları, Ġstanbul.
Uraz, T.U. 1993, Tasarlama, Düşünme, Biçimlendirme, ĠTÜ Mimarlık Fakültesi Baskı
Atölyesi, Ġstanbul.
Ünügür, S.M. 1989, Bina Tasarımının Temel İlkeleri, ĠTÜ Mimarlık Fakültesi Baskı
Atölyesi, Ġstanbul.
Yürekli H, Yürekli F., 2005, Türk Evi, Gözlemler-Yorumlar, Yapı Endüstri Merkezi
Yayınları 1. Baskı, Ġstanbul, Mayıs.
B.Tezler
Aksoy M. 2001, Var olan Tasarım Dilleri ve Yeni Tasarım Dilleri Bağlamında Biçim
Gramerleri Analizi, YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İTÜ,
Ġstanbul.
Altınöz G. 2003, Mekansal Dizin Yöntemiyle Kentsel Dokuda Biçimsel Analiz:
Amasya Örneği, YayınlanmamıĢ Y.Lisans Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İTÜ, Ġstanbul.
CimĢit F. 2007, Tepe Kent YerleĢmelerinde Psiko-Sosyal Alan Olgusunun Konut
Örüntüleri Ġle ĠliĢkisi; Uçhisar Örneği, YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Fen Bilimleri
Enstitüsü, İTÜ, Ġstanbul.
Çınar K. 1990, Konya Ovası Kırsal YerleĢmelerinde Planlamaya ĠliĢkin Bir Yöntem
AraĢtırması, YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, S.Ü., Konya.
Çıtık A. 2008, Sayısal Tasarım Kavramları ve Algoritmik DüĢüncenin Mimari Tasarıma
Etkileri, yayınlanmamıĢ yüksek lisans tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri
Enstitüsü, Ġstanbul.
Çolakoglu B., 2001, "Design by Grammar: An algorithmic Design in An Architectural
Context", Massachusetts Institute of Technology, Master of Science, Ph.d
Dağ A. 2005, Mekansal Dizim ve Görünür Alanın Mimari Mekan Algısına Etkisi,
YayınlanmamıĢ Y.Lisans Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İTÜ, Ġstanbul.
132
Eminağaoğlu Z.2004, Kırsal YerleĢmelerde DıĢ Mekan Organizasyonu-Ġlgili Politikalar
ve Değerlendirmeler, yayınlanmamıĢ doktora tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen
Bilimleri Enstitüsü, Trabzon.
Kantar Z. 1998, Kırsal yerleĢmelerde DıĢ Mekan Organizasyonu-Artvin Ġli Köyleri,
yayınlanmamıĢ yüksek lisans tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri
Enstitüsü, Trabzon.
KırĢan, Ç., (1996), 19.Yüzyıl Ġstanbul Dizi Konutları'nın Morfolojik Analizine Dayalı
Bilgi-Tabanlı Tasarım Modeli, Yüksek Lisans Tezi, Istanbul Teknik Üniversitesi, Fen
Bilimleri Enstitüsü, Ġstanbul.
Mamunlu H. 2001, Kırsal Alanlar/Köy yerleĢmeleri ve Planlama ĠliĢkisinde Ġstanbul Ġl
Bütünü Örneği, yayınlanmamıĢ yüksek lisans tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimar
Sinan Üniversitesi, Ġstanbul
Özkaraduman T. 2007, Geleneksel Mimari Dil için GeliĢtirilen Tasarım Grameri:
Mardin, yayınlanmamıĢ yüksek lisans tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü, Ġstanbul.
Ter Özkan Ü. 2002, Konya Kenti Açık Ve YeĢil Alan Varlığı Ġçinde Tarihi Kent
Merkezinin Kentsel Tasarımı Üzerine Bir AraĢtırma, YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Fen
Bilimleri Enstitüsü, Ankara Üniversitesi.
Topçu M. 2003, ġehit Morfolojisi Üzerine Bir ÇalıĢma, Konya ve Antakya’nın Tarihi
Kent Dokularının KarĢılaĢtırılması,YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans tezi, Fen Bilimleri,
Enstitüsü,İTÜ, Ġstanbul
Torus B. 2008, Konut Ön Tasarım Sürecinde Kural Tabanlı Bir Yazılım Modeli:
Mardin Örneği, yayınlanmamıĢ yüksek lisans tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen
Bilimleri Enstitüsü, Ġstanbul.
Turan B.O. 2009, Dijital Tasarım Sürecinin Geleneksel Tasarım Stüdyosuna Etkileri,
yayınlanmamıĢ doktora tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,
Ġstanbul.
Turgut H. 1990, “Kültür- DavranıĢ- Mekan EtkileĢiminin Saptanmasında
Kullanılabilecek Bir Yöntem” YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü,
İstanbul Teknik Üniversitesi, Ġstanbul.
Tutal O. 1999, Toplu Konut Alanlarında Biçimsel Yapının Mekan Dizimi Yöntemiyle
Değerlendirilmesi. EskiĢehir Örneği. YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Fen Bilimleri
Enstitüsü, İTÜ, Ġstanbul.
Uysal M. 2004, “Tarihi Merkezlerde Ticaret Mekanlarının DeğiĢim/DönüĢüm Analiz
YaklaĢımı; Konya, Kayseri, Sivas Örneği” YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, S.Ü. Fen
Bilimleri Enstitüsü, Konya.
133
Yenice S. 2005, Kentsel Planlama Sürecinde Konya Kent Formunun GeliĢimi Üzerine
Bir AraĢtırma, yayınlanmamıĢ yüksek lisans tezi, S.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, ġehir
Bölge Planlama Bölümü, Konya.
Yıldırım M.T. 2002, Bina Gereksinme Programı ile Bina Morfolojisi ĠliĢkisinde Graflar
ve Geometrik Sentaks Olanaklarının Kullanımına Yönelik Bir Yöntem YaklaĢımı,
YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İTÜ, Ġstanbul.
Zamankhani J.S. 2010, “Ġran’ın Deprem Bölgesi Olan ''Doğu Azerbaycan'' Ġlindeki Köy
Evlerinin Biçimsel Ve Yapısal Yönlerden Ġrdelenmesi ve Islahı Üzerine Bir ÇalıĢma”
YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, YTÜ, Ġstanbul.
Zeybekoğlu D. 2005, Edirne Geleneksel Konut Mimarlığını Etkileyen Sosyo-Kültürel
Faktörlerin Ġncelenmesi, YayınlanmamıĢ Y.Lisans Tezi. Fen Bilimleri Enstitüsü,
Trakya Üniversitesi, Edirne
C.Makale ve Bildiriler
Al-Naim A.M. 2008, Identity In Transitional Context: Open-Ended Local Architecture
In Saudi Arabia, International Journal of Architectural Research, Archnet-IJAR, Vol: 2
Issue:2, 125-146
Arruda Campos M.B., Lemlij M., Manning S. 2007, The Role Of The Buıldıng Layout
In The Delıvery Of Socıal Work Servıces Proceedings, 6th International Space Syntax
Symposium, Ġstanbul.
Atik D., Erdoğan N. 2007, Geleneksel Konut Mimarlığını Etkileyen Sosyo-Kültürel
Faktörler: Edirne’de ġinasi Dörtok Evi, Araştırma Makalesi, Trakya Un. J Sci, 8(1):
21-27, 2007 ISSN 1305–6468
Aydın, D. 2008, Contextual Values in Rural Architecture: Kilistra (Gokyurt)
Settlement/Turkey, Regional Architecture and Identity in the Age of Globalization,
Volume I, Editors; Jamal Al-Qawasmi, Abdesselem Mahmoud, Ali Djerbi, The Second
International Conference of the Center for the Study of Architecture in the Arab Region,
(CSAAR 2007), 408-417
Aydın D., Çınar K. 2009, An Analysis of cultural and Geographical lasting
Characteristics through the use of local materials in Anatolia: dwellings in the Konya
plain, Turkey, Global Built Environment Review (GBER), InternationalCentre for
Development and Environmental Studies Vol. 7 No. 1 pp 31 – 49
Bilgiç Erten D. 2008, KentleĢme Sürecinde Konut Olgusunun Geçirdiği DeğiĢimler
Çerçevesinde “Yukarı Değirmendere-ÇarĢıiçi” Mahallesi Örneği, Yıldız teknik Ün.
Mimarlık Fak E- dergisi, Cilt 3 Sayı:1.
Cebeci Ö.F., Çakılcıoğlu M. 2002, Kültürel Sürdürülebilirlik, 10. Ulusal Bölge
Bilimi/Bölge Planlama Kongresi
Czerkauer C., Davidel R.2008, Regelbasiertes Entwerfen: Pattern, Graphentheorie
syf:32-37
134
Çil E. 2006, Bir Kent Okuma Aracı Olarak Mekan Dizimi Analizinin Kuramsal ve
Yöntemsel TartıĢması, Megaron, Y.T.Ü. Mimarlık Fak. E-dergisi, Cilt:1, Sayı:4.
Demiraslan S. 2005 “Türk Ġnsanı Ġçin Yapılan Konutlarda YaĢam Kalitesinin Elde
Edilebilmesi Ġçin Gerekli Faktörler”, Konut Değerlendirme Sempozyumu 2004, Ġ.T.Ü
Mimarlık Fakültesi Yayınları, Ġstanbul
Dursun P. 2007, Space Syntax In Archıtectural Design, Proceedings, 6th International
Space Syntax Symposium, Ġstanbul.
Dursun P., Sağlamer G. 2003, Spatial Analyses of Different Home Environments in the
City of Trabzon, Turkey,Proceedings, 4th Internatıonal Space Syntax Symposium,54:118,London.
Eben Saleh M.A. 1999, Al-Alkhalaf: The Evolution of the Urban Built-Form of a
Traditional Settlement in Southwestern Saudi Arabia, Buılding and Environment, 34 pp:
649-699.
Edgü E., Ünlü A. 2003 a, Konutlarda Mekansal Dizim Verilerinin Mekan Tercihleri ile
ĠliĢkisi, İTÜ Dergisi/a, Mimarlık, Planlama, Tasarım,Cilt: 2, Sayı:1, syf: 27-40.
Edgü E., Ünlü A. 2003 b, Relation of the Domestic Space Preferences with the Space
Syntax Parameters, Space Syntax 4th International Symposium,J.Hanson
(ed.),Proceedings Volume 2,Space Syntax Laboratory, The BartlettSchool of Graduate
Studies, University College London, 2003, s.82.1-82.16
Gedik A.1997, Daimi Ġkametgaha Göre Göç Datası EleĢtiriler ve Öneriler, Türkiye’de İç
Göç Sorunsal Alanları ve Araştırma Yöntemleri Konferansı, Türkiye Ekonomik ve
Toplumsal Tarih Vakfı, 6-8 Haziran, Bolu-Gerede. Syf: 152-227.
Gürbüz ġ. 2005, Kırdan Kente Zorunlu Göçün Nedenleri ve Sonuçları, Uluslar arası
Göç Sempozyumu Bildiriler Kitabı, ,8-11 Aralık 2005.syf: 211-214
Güney Ġnce Y. 2007, Analyzıng Vısıbılıty Structures In Turkısh Domestıc Spaces,
Proceedings, 6th International Space Syntax Symposium, Ġstanbul.
Hillier B., Hanson J., Graham H., 1987, Ideas are Thıngs: An Applicatıon of the Space
Syntax method to Dıscoverıng House Genotypes, Environment and Planning B, Vol:14,
Pages: 363-385.
Hillier B., Leaman A., Standsall P., Bedford M. 1976, Space Syntax, Environment and
Planning, Vol:3, Pages: 147-185.
Kellekçi Ö.L., Berköz L. 2006, Konut ve çevresel kalite memnuniyetini yükselten
faktörler, itüdergisi/a, mimarlık, planlama, tasarım, Cilt:5, Sayı:2, Kısım:1, 165-176,
Eylül 2006.
KırĢan Ç., ÇağdaĢ G. 2005, “Etnik Kimlik ve Evsel Mekan”, Konut Değerlendirme
Sempozyumu 2004, İ.T.Ü Mimarlık Fakültesi Yayınları, Ġstanbul, 2005.
135
Kızılaslan N. 2006, Kente Uzaklığın Kırsal Aile Yapısına Etkileri, ZKÜ Sosyal Bilimler
Dergisi,Cilt 2, Sayı 3, 2006, S. 141-162
Köse A. 1991, “Türkiye’de Geleneksel Kırsal Konut Planlarında Göçebe Türk Kültürü
Ġzleri” Balıkesir Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi s:159191, Balıkesir.
Köse 2007, “Balıkesir Örneğinde Geleneksel Kırsal Avlu Duvarı”, Balıkesir
Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi s:160-183, Balıkesir.
Kubat, A.S. Topçu, M. 2009 Antakya ve Konya tarihi kent dokularının morfolojik
açıdan karĢılaĢtırılması. Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi Cilt:6 Sayı:2 Yıl:2009
Levin P.H. 1964, Use of Graphs to Decide the optimum Layout of Buıldıngs, The
Archıtects’ Journal , Liverpool.
Mazumdar S., Mazumdar S. 1997, “Intergroup Social Relations and Architecture:
Vernacular Architecture and Issues of Status, Power and Conflict” Environment and
Behaviour, Vol. 29, No.3 May 1997, 374-421.
Shah Z., Korkmaz Dursun P., Chiken F. 2004, Housing morphology in Clerkenwell,
Bevin Court, Viva City 2020, UCL.
Soykan
Ö.N.
,Mimarlık-Felsefe
Temellendirilmesi. syf. 88-97
ĠliĢkisinin
Biçim-Kavram
Ekseninde
Turgut H. 2001, Culture, Continuity and Change: Structural Analyses of the Housing
Pattern in Squatter Settlement, Global Built Environment Review (GBER),
InternationalCentre for Development and Environmental Studies Vol.1 No. 1 pp 17-25
Turgut H. 2003, KentleĢme Süreci Ġçerisinde Sosyo-Kültürel ve Mekansal DeğiĢimler;
Gecekondu-Konut Örüntüsü, Mimar.İst 2003/1 syf: 57-64.
Ünlü, A., 1992, Origins of Anatolian Sofa Houses, 12 Socio-environmental
Metamorphoses, Proceedings 12th International Conference of the IAPS, Chalkidikik,
Greece, 11-14 July 1992
Ünlü A, 1999, The Syntactic Analysis of Turkish Houses Between the 17th and 19th
Centuries, 2nd International Symposium on Space Syntax, vol.II Proceedings, 29
March-2 April 1999 Brasilia, Brazil, Brazil Fundaçao de Apoio a Pesquisa do Distrito
Federal-FAP/DF: Publisher, s.37.1-37.12,
Ünlu, A., Ozener, O.O., Ozden, T., Edgu, E., 2001, “An Evaluation of Social Interactive
Spaces in a University Building”, J. Peponis, J. Wineman, S. Bafna (Eds.), Proceedings,
3rd International Space Syntax Symposium, Georgia Institute of Technology, Atlanta,
pp.46.1-46.8
Ünlü A., Edgü E. 2007, Comparative Space Syntax Analysis of Design Strategies for
Istanbul Underground System, 6th International Space Syntax Symposium ,Ayse Sema
136
Kubat (ed.), Proceedings, ITU Faculty of Architecture, Istanbul, June 13-15, 2007, vol
2,s.074, 01-10
Whitehead B., Eldars Z. 1964, An Approach To The Optimum Layout of Single Storey
Buıldıngs, The Architects’ Journal, Liverpool.
Yıldırım M.T. 2004, Mimari Tasarımda Biçimlendirme YaklaĢımları Ġle Bilgisayar
Yazılımları ĠliĢkisi Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der. Cilt 19, No 1, 59-71
Yıldırım M.T., Ünügür S.M. 2002, Bina iĢlevi ile bina biçimleniĢi arayüzünde topolojik
araçlar ile veri eldesi, İTÜ Dergisi/a, Mimarlık, Planlama, Tasarım,Cilt: 1, Sayı:1, syf:
27-40.
D.Web Ġletileri
Web Ġletisi 1, Çetin M. Kamusal Alanın ġifresi: Bir Yazın Olarak Kent; Biçimsel Dili
Olarak Mimarlık ve Grameri Olarak Geometri, makale. www.metropolistanbul.com
Web Ġletisi 2, Çolakoğlu B. Kural Tabanlı Tasarım Yöntemi-Biçim Gramer, makale.
www.metropolistanbul.com
Web Ġletisi 3, www.konya,gov.tr, ziyaret tarihi 12.09.2010
Web Ġletisi 4, www.meb,gov.tr, ziyaret tarihi 12.09.2010
Web Ġletisi 5,www.geograpy.com.tr,sanal coğrafya dershanesi, ziyaret tarihi 27.01.2010
Web Ġletisi 6, www.konyatarım.gov.tr, (Kuraklık il tarım basın bildirisi) ziyaret tarihi
30.04.2011
137
138
EKLER
EK-1
3
4
5
6
8
9
10
11
β= 9 / 10 = 0.9
β= 13 / 14 = 0.928
β= 9 / 10 = 0.9
β= 9 / 10 = 0.9
β= 10 / 11= 0. 909
β= 11 / 12 =0.916
β= 13 / 14 = 0.928
β= 10 / 11= 0.909
ağaç yapı
ağaç yapı
ağaç yapı
ağaç yapı
ağaç yapı
ağaç yapı
ağaç yapı
ağaç yapı
0.928
0.875
Ağaç yapı
Ev No
12
DAĞ
ağaç yapı
0.923
β= 11 / 12 = 0.916
0.916
2
0.909
ġebeke Yapısı
ağaç yapı
0.9
Beta Ġndeksi
β= 12 / 13 = 0.923
OVA
Ev No
1
OVA
Beta Ġndeksine Göre ĠĢlevsel ġebeke Yapısı
Beta Ġndeksi
β= 10 / 11= 0.909
ġebeke Yapısı
ağaç yapı
13
β= 7 / 8 = 0.875
ağaç yapı
7
14
15
16
17
18
19
20
β= 13 / 14 = 0.928
β= 13 / 14 = 0.928
β= 10 / 11= 0.909
β= 11 / 12 = 0.916
β= 12 / 13 = 0.923
β= 11 / 12 = 0.916
β= 10 / 11= 0.909
β= 10 / 11= 0.909
ağaç yapı
ağaç yapı
ağaç yapı
ağaç yapı
ağaç yapı
ağaç yapı
ağaç yapı
ağaç yapı
1
Döngü yapı
Kompleks yapı
EK-2
Gamma Ġndeksine Göre ĠĢlevsel ġebekelerin Bağlantılılık Durumları
OVA
Parçalı
Parçalı
Parçalı
Parçalı
Parçalı
Parçalı
Parçalı
Parçalı
Parçalı
Parçalı
Ev No
12
13
7
14
15
16
17
18
19
20
Bağlantılıl
ık
Durumu
Gamma Ġndeksi
G=10 / (11²-11 / 2)= 0.181
G=7 / (8²- 8 / 2)= 0.25
G=13 / (14²- 14 / 2)= 0.142
G=13 / (14²- 14 /2)= 0.142
G=10 / (11²-11 / 2)= 0.181
G=11 / (12²- 12 / 2)= 0.166
G=12 / (13²- 13 / 2)= 0.153
G=11 / (12²- 12 / 2)= 0.166
G=10 / (11²-11 / 2)= 0.181
G=14 / (15²- 15 / 2)= 0.133
0.2
0.181
0.166
0.153
0.142
0
G=12 / (13²- 13 /2)= 0.153
G=11 / (12²- 12 /2)= 0.166
G=9 / (10²- 10 / 2)= 0.2
G=13 / (14²- 14 / 2)= 0.142
G=9 / (10²- 10 / 2)= 0.2
G=9 / (10²- 10 / 2)= 0.2
G=10 / (11²-11 / 2)= 0.181
G=11 / (12²- 12 / 2)= 0.166
G=13 / (14²- 14 / 2)= 0.142
G=10 / (11²-11 / 2)= 0.181
0.133
OVA
1
2
3
4
5
6
8
9
10
11
Bağlantılıl
ık
Durumu
DAĞ
Gamma Ġndeksi
Ev No
Parçalı
Parçalı
Parçalı
Parçalı
Parçalı
Parçalı
Parçalı
Parçalı
Parçalı
Parçalı
1
Parçalı
Kompakt
139
EK-3
Toplam ve Ortalama Derinlik Değerleri
Ev No
Toplam
derinlik
Ort.Derinlik
Ev No
Toplam
derinlik
Ort.Derinlik
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
∑ d = 55
∑ d = 42
∑ d = 35
∑ d = 48
∑ d = 36
∑ d = 41
∑ d = 54
∑ d = 35
∑ d = 40
∑ d = 54
md = 55/13-1 = 4.583
md = 42/12-1 = 3.818
md = 35/10-1 = 3.888
md = 48/14-1 = 3.692
md = 36/10-1 = 4.000
md = 41/10-1 = 4.555
md = 54/14-1 = 4.153
md = 35/11-1 = 3.500
md = 40/12-1 = 3.636
md = 54/14-1 = 4.153
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
∑ d = 40
∑ d = 45
∑ d = 27
∑ d = 49
∑ d = 39
∑ d = 51
∑ d = 60
∑ d = 49
∑ d = 43
∑ d = 68
md = 40/11-1 = 4.000
md = 45/11-1 = 4.500
md = 27/8-1 = 3.857
md = 49/14-1 = 3.769
md = 39/11-1 = 3.900
md = 51/12-1 = 4.636
md = 60/13-1 = 5.000
md = 49/12-1 = 4.454
md = 43/11-1 = 4.300
md = 68/15-1 = 4.857
140
EK-4
Kent çeperlerindeki örnek konutların sentaktik analizlerinin sayısal değerleri
DAĞ
OVA
Ev
No
1
2
3
4
5
6
8
9
10
11
12
13
7
14
15
16
17
18
19
20
Bağlantılılık değeri
(Connectivity)
Max
Min
Ort.
1590
1
834.18
927
2
384.557
1167
2
580.211
3194
5
1732.28
2740
3
1356.25
1473
1
667.611
2268
3
1079.28
1459
4
596.931
1933
2
885.976
1031
3
376.353
3716
8
1693.05
3499
5
2055.69
1711
2
801.862
3695
6
1455.57
2971
3
1011.38
2776
5
1355.69
1256
8
564.598
1693
5
759.495
695
2
342
1511
6
577.641
Entegrasyon Değeri
(Visual Ġntegration)
Max
Min
Ort.
23.690
1.326
10.448
13.553
1.433
6.614
16.846
1.642
8.998
297.636 1.928
16.167
232.165 1.969
11.527
35.455
1.550
5.573
147.827 2.245
9.868
46.449
1.640
7.735
96.835
1.639
11.540
73.451
1.544
7.028
165.836 2.148
8.387
96.866
2.225
16.585
58.782
1.800
9.192
323.669 2.384
8.451
49.375
2.061
6.188
66.014
2.347
8.656
111.202 2.140
8.854
85.648
1.922
8.076
50.467
1.531
7.372
60.02
1.515
7.325
Ortalama Derinlik Değeri
(Visual Mean Depth)
Max
Min
Ort.
4.5
1
2.021
4.441
1.342
2.401
4.432
1
2.149
5.953
1
1.959
3.954
1
1.879
4.442
1
2.697
4.114
1
2.179
3.518
1
2.118
3.628
1
1.781
3.363
1
2.123
4.710
1
2.322
3.771
1
1.720
3.918
1
2.116
5.322
1
2.364
5.888
1
2.706
3.932
1
2.120
3.471
1
2.022
4.213
1
2.194
4.044
1
2.222
3.490
1
2.295
141
EK-5
DAĞ
OVA
Kırsal alandaki örnek konutların iĢlevsel yapı analiz değerleri
EV
NO
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
Beta Ġndeksi
Gamma Ġndeksi
0.916
0.909
0.923
0.857
0.166
0.181
0.153
0.285
0.9
0.2
0.916
0.916
0.9
0.833
0.857
0.166
0.166
0.2
0.333
0.285
142
EK-6
Kırsal alandaki örnek konutların sentaktik analizlerinin sayısal değerleri
DAĞ
OVA
EV NO
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
Bağlantılılık analizi
(Connectivity)
Max
Min
Ort.
1848
2
995.725
3536
1
1893.98
513
2
174.762
Entegrasyon değeri
(Visual Integration)
Max
Min
Ort.
323.669
1.256
17.307
99.2
1.138
14.469
73.451
2.07
7.141
Ortalama derinlik değeri
(Visual Mean Depth)
Max
Min
Ort.
8.046
1
1.984
3.774
1
1.755
4.595
1
2.154
1113
4400
2
3
423.553
2425.1
46.42
73.451
1.515
1.698
7.018
15.788
3.887
3.4
1
1
2.225
1.728
4039
3068
3590
7
7
7
1940.97
1401.05
1756.23
94.25
222.404
240.05
1.700
2.006
2.152
8.072
9.533
8.265
3.924
4.011
5.59
1
1
1
2.383
2.151
2.247
508
851
0
1
214.411
406.808
18.939
24.201
2.525
1.245
8.305
5.849
3.164
3.512
1
1.149
1.828
1.149
143
144
ÖZGEÇMĠġ
KĠġĠSEL BĠLGĠLER
Adı Soyadı
Uyruğu
Doğum Yeri ve Tarihi
Telefon
Faks
e-mail
EĞĠTĠM
Derece
Lise
:
Üniversite
:
Yüksek Lisans :
Doktora
:
:
:
:
:
:
:
Bilgehan YILMAZ ÇAKMAK
T.C.
Konya-1979
0 332 223 2052
bilgeyilmaz@selcuk.edu.tr
Adı, Ġlçe, Ġl
Meram Anadolu Lisesi, Konya
Süleyman Demirel Ün., Isparta
Selçuk Ün. Fen Bilimleri Enst.
Selçuk Ün. Fen Bilimleri Enst.
Bitirme Yılı
1997
2001
2004
2011
YABANCI DĠLLER: Ġngilizce
YAYINLAR
Makale
:Yılmaz B. 2005, “Bedensel Engelli Çocukların Temel Eğitim Okullarında Eğitim
Alabilmesi Ġçin Gereken Mimari Düzenlemeler” S.Ü. Müh-Mim. Fak. Dergisi, c.20, s.3,
2005, Konya (Yüksek Lisans tezinden yapılmıĢtır)
Bildiri
:Yılmaz B., Aydın D. 2004, “ Ortopedik Engelliler Ġçin Eğitim Mekanları Tasarımında
Malzemenin Önemi” II. Ulusal Yapı Malzemesi Kongresi, 6-8 Ekim 2004 Kongre
Bildirileri Kitabı, ss: 230-240, Ġstanbul. (Yüksek Lisans tezinden yapılmıĢtır)
AraĢtırma Raporu: Yılmaz B. 2005 ,“Bedensel Engelliler Ġçin Eğitim Mekanları Düzenlemesinde
Mimari Engeller” II. Özürlüler ġurası Genel Kurul Kararları . Ankara. (Yüksek Lisans
tezinden yapılmıĢtır)
Sempozyum: Çakmak Yılmaz B., Aydın D. 2010, “KaynaĢtırma Eğitimi Veren Ġlk Öğretim Okullarında
Engelli Öğrencilerin Mimari Gereksinimleri” ELMĠS 2010 International Conference on
Inclusion, 3-6 May 2010, Konya (Yüksek Lisans tezinden yapılmıĢtır)
Çakmak Yılmaz B. 2010, “Sayısal Analiz Yöntemlerinden Mekansal Dizin (Space
Syntax) Yönteminin Mimari Tasarım Eğitiminde Kullanılması” Mimarlık Eğitiminin
Dünü, Bugünü, Yarını Sempozyumu, 25-27 Kasım 2010, Konya (Doktora tezinden
yapılmıĢtır)
Çakmak Yılmaz B., Kalfaoğlu S., 2011, “The Syntactic Analyses Of Spatial Alteration
Of Rural Dwellings In Migration Process” International Journal of Arts & Sciences Annual End-Of-Academic-Year Conference In Austria, (Doktora tezinden yapılmıĢtır)
Download