T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ KIRSALDAN KENTE GÖÇ ĠLE KENT ÇEPERLERĠNDE OLUġAN KONUTLARIN MEKANSAL DĠZĠM YÖNTEMĠYLE ANALĠZĠ, KONYA ÖRNEĞĠ Bilgehan YILMAZ ÇAKMAK DOKTORA TEZĠ Mimarlık Anabilim Dalı Mart - 2011 KONYA Her Hakkı Saklıdır TEZ KABUL VE ONAYI TEZ BĠLDĠRĠMĠ Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranıĢ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıĢmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm. DECLARATION PAGE I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work. Bilgehan YILMAZ ÇAKMAK Tarih: 20.04.2011 ÖZET DOKTORA TEZĠ KIRSALDAN KENTE GÖÇ ĠLE KENT ÇEPERLERĠNDE OLUġAN KONUTLARIN MEKANSAL DĠZĠM YÖNTEMĠYLE ANALĠZĠ, KONYA ÖRNEĞĠ Bilgehan YILMAZ ÇAKMAK Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı DanıĢman: Prof. Dr. Kerim ÇINAR 2011, 144 Sayfa DanıĢman Jüri Prof. Dr. Kerim ÇINAR Prof. Dr. Alper ÜNLÜ Doç. Dr. Dicle AYDIN Yrd. Doç. Dr. M. Tayfun YILDIRIM Yrd. Doç. Dr. Mehmet UYSAL Kültür-mekan-mimarlık etkileĢimi, yerel kimliğin korunması açısından son yıllarda gittikçe önem kazanmaya baĢlamıĢtır. Yerel kimlik ve kültürel miras açısından bakıldığında, özellikle konut tasarımında, Anadolu’nun gelenek ve göreneklerinin, alıĢkanlıklarının ve yaĢam tarzının izlerini görmek mümkündür. Kırsal konutlar, hem çevresel faktörlere göre biçimleniĢ özellikleri hem de mekan organizasyonu bakımından Anadolu kültürünün özelliklerini taĢıyan en güzel örneklerdir. Bu çalıĢmanın amacı, tipolojik sınıflandırma açısından çevresel faktörler ıĢığında biçimlenen kırsal konutların kent çeperlerindeki örneklerini, kırsal orijinleri ile karĢılaĢtırarak, değiĢen çevresel faktörlerin konut biçimlenmesine ve kırsal konut mekansal organizasyonuna olan etkilerini araĢtırmaktır. Bu bağlamda kent çeperlerini oluĢturan kırsal konut bölgesi ve kırsal yerleĢmelerdeki konut orijinlerinin, ova ve dağ konutları olarak dizimsel açıdan farklılaĢtığı belirlenmiĢtir. AraĢtırmanın dayanağı olan hipotezin geçerliliğini denemek üzere alan çalıĢması kapsamında kırsal konut analiz modeli, graf/çizge yöntemi ve mekansal dizim yöntemleri kullanılarak yorumlanmıĢtır. AraĢtırma alanındaki konutlar, iĢlevsel yapı, mekansal iliĢki ve mekan derinlikleri açısından analiz edilerek, Anadolu'nun sosyo-kültürel değerleri, bu değerlerin değiĢimi ve bu değiĢimin konut mimarlığı üzerindeki etkisi matematiksel yöntemler kullanılarak tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır. Elde edilen bulgular ile Konya kırsalında ova ve dağ yerleĢmesi olarak farklılaĢan bir yapı kültürünün oluĢtuğunu ve bu yapı kültürünün, coğrafi belirleyicilerin etkisi ile biçimlenerek, mekan organizasyonuna ve iĢlev yapıya yansıdığı net olarak görülmektedir. Kent çeperine göç yolu ile gelen kullanıcıların konutları analiz edildiğinde ise iĢlevsel yapı, mekansal iliĢki ve mekan derinlikleri bağlamında ova ve dağ olarak farklılaĢtığı fakat kırsal ve kent olarak iĢlevsel yapı ve mekansal biçimlenme bağlamında değiĢmediği sonucu ortaya çıkmıĢ ve hipotezi desteklemiĢtir. Ayrıca, coğrafi ve sosyo-kültürel faktörlerin değiĢmesi sonucunda kırsalda olan mekan özelleĢmesi kente göç ile değiĢmiĢ, yeni fonksiyonlara gereksinim duyularak mevcut mekanlarda düzenleme yoluna gidilmiĢtir. Bunun sonucu olarak, mekan içine eklenen yeni mekanlar (tuvalet, mutfak ve banyo) ile mekan derinlikleri artmıĢ, avlu ve servis mekanlarının fonksiyon kaybetmesinden dolayı mekansal iliĢki azalmıĢtır. Sonuçta, kültürel geleneklerin ve alıĢkanlıkların izlerinin mimari mekanda okunabilirliği ve insanların kırsaldan kente göç sürecinde mekan kültürünü kolay terk edemediği sonuçlarına ulaĢılmıĢtır. Anahtar Kelimeler: Mekân analizi, mekânsal değiĢim, mekânsal dizim, morfolojik analiz, kırsal konut iv ABSTRACT Ph.D THESIS THE SPACE SYNTAX ANALYSĠS OF DWELLĠNGS ĠN CĠTY WALLS ORIGINATED BY MIGRATION FROM RURAL TO URBAN, CASE OF KONYA Bilgehan YILMAZ ÇAKMAK THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY THE DEGREE OF DOCTOR OF PHILOSOPHY IN ARCHITECTURE Advisor: Prof. Dr. Kerim ÇINAR 2011, 144 Pages Jury Advisor Prof. Kerim ÇINAR Prof. Alper ÜNLÜ Assoc. Prof. Dicle AYDIN Asst. Prof. M. Tayfun YILDIRIM Asst. Prof. Dr. Mehmet UYSAL The interaction of culture-space-architecture began to get importance in point of preservation of local identity. According to vernacular architecture and cultural heritage, Anatolia has rich sources. Especially in house design, the trails of Anatolian culture and lifestyle can be seen clearly. Rural settlements are the best examples of Anatolian culture by space organization and configuraiton characteristics. The aim of this study is, observating the effects of changing environmental factors to spatial configuration and spatial organiztion of rural settlements by comparing the examples of rural settlements with the examples of city walls. In this context it is assigned that, rural dwellings differantiate as plain and mount dwellings according to syntactic values. To test the validity of hypothesis, the basic foundation, the three model used together. The rural dwellings analysing model, the graph theory method and space syntax method. The dwellings in the research area analysed and explained as functional structure, spatial contact and mean depth of spaces by using mathematical methods. Consequently it is assigned that, data about functional structure, spatial connection and mean depth, differantiate as plain and mount dwellings in the rural settlements that cofigured with environmental factors. On the other hand, the analyses emphasize and support the hypothesis that, dwellings in city walls are diferantiate as plain and mount dwellings but, similar as rural and urban areas according to functional and spatial configuraiton. Furthermore the outcomes of thesis are, the movement matrix of plain dwellings are legible and predictible than mount dwellings, mount dwellings are compact and plain dwellings are partial and according to connectiivity value, the plain dwellings are higher than mount dwellings. And manifested as a result people couldn’t leave spatial culture easily in migration process. Keywords: Morphological analysis, spatial alteration. spatial analysis, space syntax, rural dwelling v ÖNSÖZ Kırsal yerleĢmelerden kentsel alanlara göç, düzensiz yerleĢmeye ve kullanıcımekan etkileĢiminde sorunlara neden olmaktadır. Ülkemizdeki konut sorununun en önemli nedenlerinden birisi olan göç, kullanıcıların gereksinimlerine uygun olmayan mekanlarda yaĢamalarına neden olmakta ve sürekli değiĢen fakat ihtiyaca tam olarak cevap veremeyen mekanlar oluĢturulmasına neden olmaktadır. AlıĢkanlıklar ve kültürel kökler insanların mekan kültürüne yansımakta ve insanlar kültürel izlerin devamlılığını konutlarında aramaktadırlar. Tez çalıĢmasında, kırsaldan kente göç ile kent çeperlerine yerleĢen ailelerin konutlarının mekansal organizasyonunun Konya örneğinde analizi yapılmıĢtır. DeğiĢimi gözlemlemek ve mekansal tipolojiyi belirlemek amacıyla kırsal orijinleri de incelenmiĢ ve karĢılaĢtırmalar yapılmıĢtır. Analizler yapılırken mekansal dizim analiz yöntemi kapsamında yer alan University Collage of London lisanslı “Depthmap UCL” yazılımından faydalanılmıĢtır. Sayısal analiz yöntemlerinin yerel mimarinin tanımlanmasında ve mekansal tipolojinin belirlenmesinde kullanılması, son yıllarda önemi gittikçe artan bir araĢtırma konusu olmuĢtur. Modern analiz yöntemlerinin geleneksel mimari alanında kullanılması ile yerel mimarinin gelecek nesillere aktarılması ve kültürel süreklilik konusunda yenilikçi bir adım atıldığını düĢünmekteyim. Akademik hayatımın kilometre taĢlarından birini oluĢturan bu çalıĢma, doktora diplomasından çok daha fazlasını kazandığım bir süreç olması bakımından benim için önemlidir. Bu nedenle sürecin baĢından sonuna kadar desteğini esirgemeyen, çalıĢmam boyunca katkılarıyla beni yönlendiren değerli danıĢmanım Sayın Prof. Dr. Kerim ÇINAR’a (S.Ü.) Ģükranlarımı sunarım. Tez izleme komitesinde yer alarak bana yol gösteren ve değerli görüĢlerinden yararlandığım hocalarım Sayın Doç. Dr. Dicle AYDIN (S.Ü.) ve Sayın Yrd. Doç. Dr. M.Tayfun YILDIRIM’a (G.Ü.) sonsuz teĢekkürlerimi sunarım. Değerli vakitlerinden ayırarak tezimin tamamlanmasında katkılarını esirgemeyen Sayın Prof. Dr. Alper ÜNLÜ (Ġ.T.Ü.) ve Sayın Yrd. Doç. Dr. Mehmet UYSAL’a (S.Ü.) teĢekkürlerimi sunarım. Hayatım boyunca her konuda fikrine danıĢtığım, manevi danıĢmanım, değerli babam Prof. Dr. DurmuĢ YILMAZ’a, tüm sorumluluklarımı benim adıma yüklenip vi sadece tezime yönlenmemi sağlayarak bana destek olan sevgili annem Meral YILMAZ’a ve sonsuz enerjisiyle bana güç veren kardeĢim Sabiha YILMAZ’a minnettar olduğumu belirtmek isterim. Yoğun çalıĢma dönemlerimde sabırla bana katlanan ve sevgisiyle bana destek olan eĢim Erhan ÇAKMAK’a ve bana en çok ihtiyacı olduğu zamanlarda bile sabırla beni bekleyen hayatımın anlamı, oğlum Batuhan’a sonsuz teĢekkürlerimi sunarım. Bilgehan YILMAZ ÇAKMAK KONYA-2011 vii ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET .............................................................................................................................. iv ABSTRACT ..................................................................................................................... v ÖNSÖZ ........................................................................................................................... vi ĠÇĠNDEKĠLER ............................................................................................................ viii 1. GĠRĠġ ........................................................................................................................... 1 1.1.ÇalıĢmanın Amacı ve Önemi .................................................................................. 1 1.2. ÇalıĢmada Ġzlenen Yöntem ve Kapsam ................................................................. 2 1.3. Kaynak AraĢtırması ............................................................................................... 3 2. KAVRAMSAL ALT YAPI ........................................................................................ 7 2.1. Mekân, Kültür ve Konut ĠliĢkisi ............................................................................ 7 2.2. Kırsal YerleĢme, Konut ve BileĢenleri……..…………………………………... 13 2.2.1. Kırsal yerleĢme………………………………………………………..........13 2.2.2. Kırsal konut ve bileĢenleri ........................................................................... 17 2.3. Kırsal Konutlarda Mekan Organizasyonu .......................................................... 24 2.4. Kırsal Konut Morfolojisini Belirleyen Faktörler ................................................. 26 2.4.1. Coğrafik belirleyiciler ................................................................................... 28 2.4.2. Sosyo-kültürel belirleyiciler ......................................................................... 30 2.4.3. DeğiĢim ve kültürel süreklilik....................................................................... 33 2.4.4. Göç ve kentleĢme .......................................................................................... 35 2.5. Bölüm Sonuçları .................................................................................................. 36 3. ÇALIġMADA ĠZLENEN YÖNTEM ...................................................................... 38 3.1. Mekan Analizi Yöntemleri .................................................................................. 38 3.2. Morfolojik Analiz ................................................................................................ 38 3.2.1.Sentaks(A Syntax) / Dizim ............................................................................ 40 3.2.2. Morfik dil ...................................................................................................... 40 3.3. Graf / Çizge Yöntemi .......................................................................................... 41 3.3.1. Graf teorisi çözümleme araçları .................................................................... 45 3.3.2. Mekansal dizim yöntemi ............................................................................... 50 3.3.2.1. Kavramlar .............................................................................................. 53 3.3.2.2. Mekansal Dizim Yönteminin Kullanım Alanları................................... 55 3.4. Bölüm Sonuçları .................................................................................................. 61 4. SEÇĠLEN ÖRNEK KONUTLARDA MEKÂN ANALĠZĠNE YÖNELĠK ALAN ÇALIġMASI .................................................................................................................. 62 4.1. Konya’nın Tarihsel GeliĢimi, YerleĢimi ve Nüfus Dağılımı ............................... 63 4.2. Kırsal Alandaki Örnek Konutların (Orijin) Kimlik Kartları ................................ 68 4.2.1. Ova yerleĢmesi konutları ve kimlik kartları ................................................ 69 4.2.2. Dağ yerleĢmesi konutları ve kimlik kartları ................................................. 75 viii 4.3. AraĢtırma Alanı ve Kapsamı................................................................................ 81 4.3.1.Konumu. ………………………………………………………………. 81 4.3.2. AraĢtırma alanı seçimi ve sebepleri…………………………………......82 4.3.3. AraĢtırma alanındaki coğrafi ve sosyo-kültürel özellikler………………84 4.4.AraĢtırma Alanındaki Örnek Konutların Seçimi ................................................. 87 4.5. Kent Çeperlerinden Seçilen Örnek Konutların Kimlik Kartları .......................... 91 4.5.1. Ova yerleĢmesi konut kimlik kartları............................................................ 93 4.5.2. Dağ yerleĢmesi konut kimlik kartları.......................................................... 105 4.6. Kırsal Konut Analiz Modeline Göre Değerlendirme ......................................... 117 5. BULGULAR VE DEĞERLENDĠRME ................................................................ 120 5.1. Kentteki ve Kırsaldaki Konut Örneklerinde Ova ve Dağ YerleĢimlerinin KarĢılaĢtırmalı Analizi .............................................................................................. 120 5.2. Alan ÇalıĢmasında Elde Edilen Bulgular ile Hipotez ve Varsayımın Doğrulanması ............................................................................................................ 123 6.SONUÇ ..................................................................................................................... 129 KAYNAKLAR ............................................................................................................ 131 EKLER……………………………………………………………………………….138 ÖZGEÇMĠġ ................................................................................................................ 144 ix 1 1. GĠRĠġ Konya kenti yüzyıllar boyunca Anadolu’nun en önemli yerleĢim merkezleri arasında yer almıĢ sosyal ve kültürel özellikleri ile örnek bir kent olmuĢtur. Kentin büyüme ve geliĢme problemi kentsel planlama dalının konusu olmakla beraber, konut tasarımı ve konut bölgeleri planlamasına etkilerinden dolayı mimarlığın ilgi alanı içerisinde olmuĢtur. Ekonomik, siyasal ve sosyal geliĢmeler kentin büyümesine ve kırsaldan kente doğru göçlerin baĢlamasına neden olmuĢtur. Göçler ile kent çeperlerinde yerleĢim bölgeleri oluĢmuĢ, zaman içerisinde geliĢime ayak uyduran ve kentli olan aileler, kent merkezine doğru ilerlemiĢlerdir. Bu süreç kent formunu etkilemiĢ kentin geliĢim yönünün belirlenmesinde yol gösterici faktör olmuĢtur. DeğiĢim dönüĢüm süreci içerisinde kırsaldan kente göç eden ailelerin yerleĢim bölgelerinin bir kısmı yavaĢ yavaĢ kaybolmakta ve kentleĢmekte, halen yaĢayan bölgeler ise büyüyen kent formu içerisinde özelliklerini korumak için mücadele etmektedirler. Geleneksel kültürümüzün temel kaynaklarından birisi olan kırsal konutlar, bu süreç içerisinde özelliklerini kaybederek veya değiĢerek kentlileĢmektedirler. Bu tez çalıĢması ile kırsal konutların mimari özelliklerinin ve mekansal organizasyonunun kaybolmadan, değiĢerek ve güncellenerek gelecek nesillere taĢınması amaçlanmıĢtır. 1.1.ÇalıĢmanın Amacı ve Önemi Mimari tasarım sürecinin her adımı sonuç ürüne veri sağlar ve bu veriler analiz edildiğinde tasarımın mantığı ortaya çıkar. Bu çalıĢmada iĢleyiĢ Ģemasına göre oluĢan mekânlar ve mekânların organizasyonu tasarım sürecinin ana merkezi olarak kabul edilmiĢ ve tasarıma veri sağlayan en önemli etken olarak ele alınmıĢtır. Tez çalıĢmasının ana çıkıĢ noktası, mekânsal organizasyonun matematiksel yöntemler kullanarak analiz edilmesi ve bu sayede sosyal, kültürel ve coğrafik verilerin mekânsal oluĢumdaki etkilerini belirlemektir. Tez çalıĢmasının amacı, kent çeperlerindeki kırsal özelliklere sahip konutların mekânsal düzenlerine ait verileri analiz etmek, orijinleri ile karĢılaĢtırmak, mekânsal oluĢum mantığını mekânsal dizim (Space Syntax) yöntemiyle ortaya koymak ve coğrafya ve kültür gibi çevresel faktörlerin ne derece etkili olduğu sonucuna ulaĢmaktır. Köydeki yaĢantının kente yerleĢilmesi ile mekansal anlamda farklılaĢması ve adaptasyon süreci gözlenebilir bir süreçtir. Bu sürecin hesaplanabilir ve kıyaslanabilir bir veri haline dönüĢtürülmesi için graflarla ifade edilen mekansal iliĢkilerin etkinliklerinin yorumlanması gerekmektedir. Bu çalıĢma ile sosyal yaĢamın köyden kente geçerek farklılaĢmasıyla mekân diziminin değiĢmesi ve bu değiĢimin mekansal organizasyon ve kullanıcı ile etkileri irdelenmiĢ olacaktır. Konya il çeperlerine çevre ilçelerden göç yoluyla gelerek yerleĢen grupların konutları veri olarak analiz edilecek ve yapılan analizler mekânsal dizim yöntemiyle sayısal bilgilere dönüĢtürülecektir. Ayrıca gelinen bölgelerin ova ve dağ yerleĢimlerine göre morfolojik sınıflandırması yapılarak çevresel faktörlere göre mekânsal özelliklerin değiĢimi irdelenecektir. Sosyal yaĢam ve mekânsal organizasyon arasındaki iliĢkinin nesnel değerler olarak ortaya konulması, ölçülebilir, hesaplanabilir ve değiĢebilir niteliklerinin tespit edilmesi sayesinde mimarlık eğitimine öğretilebilir ve sınanabilir bir yöntem olarak eklenmesi tez çalıĢmasının alt amaçlarından birisidir. Sosyal yaĢamın değiĢmesi ve kente katılımın artmasıyla değiĢen mekânsal iĢleyiĢ zaman içerisinde belirli bir sistematik içinde ilerlemiĢtir. Bu sistematiğin tespit edilmesi ve matematiksel veriler halinde ortaya konulması yerel kültürün gelecek nesillere aktarılması açısından önemlidir. Bu çalıĢma ile kente gelen kullanıcıların mekânsal gereksinimleri doğrultusunda kullandıkları mekânlar incelenecek ve değiĢim, Ģematize edilerek sınıflandırılacaktır. Coğrafi verilerin ve sosyal yaĢamın mekânsal organizasyon üzerindeki etkileri sınıflandırılarak ortaya konmuĢ olacaktır. Ayrıca bu çalıĢma, sosyo-kültürel yaĢantı ve coğrafik veriler ile mekân biçimlenmesi arasındaki iliĢkinin tespit edilmesi ve tasarımcılar için yeni konut tasarımlarında bir model olarak kullanılabilmesi açısından önemlidir. 1.2. ÇalıĢmada Ġzlenen Yöntem ve Kapsam ÇalıĢmada binanın iĢlevsel yapısı, mekânlar ve mekânlar arası iliĢkilerden oluĢan bir Ģebeke olarak ele alınmakta ve bu Ģebekenin tanımladığı anlam, matematiksel olarak ortaya konmaktadır. Elde edilen sayısal veriler ile sosyal yapı arasındaki iliĢki nesnel olarak tanımlanmakta ve bu iliĢkinin tespitinde sayısal ve grafiksel verilerin eldesi için “Graf/Çizge Yöntemi” ve 2 “Mekânsal Dizim Yöntemi”’nden yararlanılmaktadır. Mekânsal dizim yönteminin daha sağlam ve grafiksel verileri ortaya koyabilmesi için yönteme özel yazılımdan faydalanılmıĢtır. ( Depthmap, UCL) Kırsal konutların orijinleri ve günümüzdeki örneklerinin net olarak gözlemlenebilmesi ve çevresel faktörlere göre değiĢen mekânsal özelliklerin tanımlaması ve sınıflandırmasını yapabilmek için çizim ve Ģemaların grafiksel ifadesinde “morfolojik sınıflandırma tekniği” kullanılmıĢtır. Kullanıcıların yaĢam tarzları ve konut mekânsal dizimi arasındaki iliĢkinin tespiti için fotoğraflama, yerinde ölçüm, çizim, gözlem ve sözlü görüĢme teknikleri kullanılmıĢtır. Tez çalıĢmasında, mekânları bir arada tutan ve anlam kazanmalarına neden olan ana omurga, iĢlev olarak kabul edilmiĢtir. Mekânların iĢlevsel sistem içerisindeki önem sırasını ve derecesini belirleyen kavram “mekânsal dizim” kavramıdır. Bu nedenle tasarım süreci içerisindeki estetik ve maliyet gibi diğer faktörler kapsam dıĢı tutulmuĢtur. Mekânsal dizim yönteminin asıl amacı, topolojik bir düzlemde mekân organizasyonunu okumayı sağlamaktır. Bu düzlem, biçimin gerisinde kalan mekânsal dokuyu oluĢturan sosyal mantığı anlamaya yöneliktir. Bu nedenle mekânlar arası geçit ve koridorların geniĢliği, odaların biçimleri, duvar yükseklikleri ve algısal engeller gibi faktörler veri olarak etkin olmayacağı için analiz kapsamı dıĢında tutulmuĢtur. ÇalıĢmanın araĢtırma konusu, coğrafik ve kültürel karakterlerin en somut olarak görülebildiği alan olan kırsal yerleĢmeler kapsamında Konya Bölgesi Kırsal YerleĢmeleridir. Yapılan sentaktik analizler Konya kent çeperindeki 20 adet örnek konut ve ova ve dağ yerleĢimlerindeki orijinlerine ait 5’er örnek konut olmak üzere toplam 30 konut ile sınırlıdır. Semt ve kentsel ölçekte analizler kapsam dıĢı tutulmuĢtur. 1.3. Kaynak AraĢtırması ÇalıĢmanın bu bölümünde, konuya, çalıĢma alanına ve izlenen yönteme iliĢkin temel kaynakların araĢtırılması ve önemli olanlarına ait kısa açıklamaları yer almaktadır. Kaynaklardan hangi noktalarda faydalanıldığı ve hangi amaçlarla kullanıldığı anlatılmaktadır. Hillier B.,Hanson J.1984, The Social Logic of Space, adlı kitabından, yöntemin ve yöntemi ortaya çıkaran faktörlerin anlaĢılabilmesi için temel kaynak olarak faydalanılmıĢtır. Kitapta mekânı anlamlandıran sosyal değerler ile mekânın fiziksel 3 formu arasındaki iliĢkinin sayısal veriler halinde ortaya konulabilmesi için izlenecek yöntemden bahsedilmiĢtir. Ünlü A, 1999, “ The Syntactıc Analysıs Of Turkısh Houses Between 17th And 19th Centurıes” isimli bildiride mekânsal dizim yönteminin prensipleri bağlamında kuralların tanımlanması yapılarak araĢtırma alanında yer alan farklı plan tipolojilerinin mekânsal anlamda kıyaslaması yapılmaktadır. Bu kıyaslama derinlik değeri, entegrasyon değeri ve bütünleĢiklik değeri açısından yapılmaktadır. Sonuç olarak mekânlar ve ana sirkülâsyon alanları arasındaki iliĢkinin farklı plan tiplerine göre değiĢimi analiz edilmiĢtir. Yıldırım M.T. 2002, “Bina Gereksinme Programı ile Bina Morfolojisi ĠliĢkisinde Graflar ve Geometrik Sentaks Olanaklarının Kullanımına Yönelik Bir Yöntem YaklaĢımı” isimli doktora tezinde, bina iĢlevsel yapıları ile bina biçimi iliĢkisinde nesnel veriler elde etmek amaçlanmaktadır. Bu bağlamda; bina alt bölümleri arası iliĢkiler Ģebeke olarak ele alınmaktadır. Bu iĢlevsel Ģebeke graflar ile ifade edilmektedir. ġebekenin eldesinde, bina iĢlevsel programlama çalıĢması veri sağlayan ön çalıĢma olmaktadır. ĠĢlevsel programlama ile elde edilen Ģebeke, graf çözümleme teknikleri ile analiz edilmektedir. Bu teknikleri ile beta indeksi, gamma indeksi, Ģebekenin çapı, döngü sayıları, alt yedek Ģebeke indeksi, könig sayısı, mekân ortalama derinlik değerleri ve her mekânın sisteme bağlantılılık değerleri elde edilmektedir. Elde edilen bu değerler; mimari tasarlamada bina biçimine iliĢkin veriler oluĢturmaktadır. Önerilen yöntemin çıktıları iki baĢlık altında toplanmaktadır: 1- Bina alt bölümlerinin, bina bütünsel iĢlev yapısı içerisindeki sentaktik dereceleri 2- ġebeke indeksleri kullanımı ile bina bütünsel formuna iliĢkin sayısal veriler. ÇĠL Ela 2008, “Kula Tarihsel Kentinin Yirminci Yüzyıldaki Fiziksel DönüĢümünün Mekân Dizim Analiziyle Ġncelenmesi” isimli makalede, T.C. Kültür Bakanlığı tarafından koruma altına alınmıĢ küçük Anadolu kentlerinden biri olan Kula’nın 20. yüzyıldaki fiziksel dönüĢümü “mekân dizimi” (space syntax) yöntemiyle incelenmektedir. Mekân dizim analizinin bu literatüre katkısı, biçimsel katman ve yaya hareketi katmanı çakıĢtırılarak doku ve potansiyel aktivite alanları arasındaki iliĢkiyi irdelemeyi mümkün kılmasıdır. Bu makalenin hedefi, böyle bir irdeleme yoluyla, Kula’da hem yeni oluĢan alanlardaki kamusallık potansiyellerini hem de yalıtılmıĢ ama tarihi öneme sahip mevkileri tespit ederek dönüĢüm kararlarının analitik verilere dayandırılarak alınmasına yardımcı olmaktır 4 Özyılmazel H., 2007, “Diyarbakır Geleneksel Konut Mimarisinde Morfolojik Analiz: Geleneksel Konutların Güncel Kullanımda Değerlendirilmesi”, adlı doktora tezinde geleneksel ve güncel kullanımdaki Diyarbakır evleri morfolojik analiz yapılarak kıyaslanmıĢ ve değerlendirilmiĢtir. Ana hipotez olarak Geleneksel Diyarbakır evleri mimari yapısı bugünkü koĢullarda güncel kullanıma cevap verememesi ve tek baĢına bir aileye büyük gelen konutların birkaç ailenin ortak kullanımı sonucu biçim değiĢtirmesi ve ortaya atıl mekânlar veya eksik birimler çıkması nedeniyle aileye uygun Ģartlar sunamaması ortaya konulmuĢtur. ÇalıĢmada görsel algıya dayalı bir analiz yöntemi geliĢtirilmiĢ, geliĢtirilen bu yöntem, süreç ve mekân olarak sınırları belirlenmiĢ bir araĢtırma alanında, geleneksel evlerde sınanmıĢtır. Amaç, bugünkü durumlarının analitik tespitini yaparak fiziksel, iĢlevsel ve sosyal durumlarını ortaya koymaktır. Rapoport, A. 2004, “Kültür Mimarlık Tasarım” isimli kitabında kültür kavramı detaylı olarak anlatılmıĢ, kültürün ve çevre-davranıĢ etkileĢiminin mekânsal yapı üzerindeki etkisinin ne derecede olduğu araĢtırılmıĢtır. Amos Rapoport, çevre-davranıĢ etütleri ile kullanıcı mekân iliĢkisini sorgulayarak, iklime, bölgeye, gelenek ve göreneklere alıĢkanlıklara ve kullanım sürecindeki gereksinimlere göre mekânın Ģekillenmesini açıklamaya çalıĢmıĢtır. Sonit Bafna, Alice Vialard, 2009, “Syntax of Change in the Mid-twentieth Century American House” ismiyle 7. Uluslararası Space Syntax Sempozyumunda sunulan bildiride, geleneksel Amerikan ev tipinin cephe ve mekansal özelliklerinin mekansal dizim yöntemine göre analizi yapılmıĢtır. Amaç 19. yy Amerikan evlerinin karakteristik özelliklerini birbirleriyle kıyaslayarak formülize etmektir. 19 yy evlerine dönemin sosyal yaĢantısının etkisinin olup olmadığı sorusuna yanıt aranmıĢtır. Cephe derinlikleri ve mekan özellikleri graf Ģemaları üzerinden yorumlanmıĢ ve dönemin sosyal yaĢantının mekan özelliklerini etkilediği sonucuna, yapılan analizler sonunda varılmıĢtır. Turgut H. 1990, “Kültür-DavranıĢ-Mekan EtkileĢiminin Saptanmasında Kullanılabilecek Bir Yöntem” isimli doktora tezinin amacı, kullanıcı grubu belirli konut tasarımında kültür ve mekan arasındaki iliĢkiyi davranıĢ yoluyla açıklamak ve konut tasarımına veri oluĢturacak ilkeleri saptanmasında “Kültür-DavranıĢ-Mekan” iliĢkisini kuracak bir analiz yöntem geliĢtirmektir. Ayrıca bu tezde, çevre davranıĢ çalıĢmalarının mimari tasarımdaki önemini ortaya koymak, fiziksel çevreyi biçimlendirmede kültürel faktörlerin etkinliğini vurgulamak ve konutun kültürel bir ürün ve disipline bir kavram olduğunu belirtmek hedeflenmiĢtir. 5 Mazumdar S., Mazumdar S. 1997, “Intergroup Social Relations and Architecture: Vernacular Architecture and Issues of Status, Power and Conflict” isimli bu makalede yazarlar, yerel konut mimarisine etki eden faktörleri incelemiĢtir. Bu faktörleri dini inanıĢlar, azınlık olma durumu, güç ve statü gibi sosyal kavramlar üzerinden değerlendirmiĢtir. Mazumdar S. ve Mazumdar S.’nin ortaya koyduğu “sosyal değerler- sosyal normlar ve mimari değerler - mimari normlar” arası iliĢki modeli, sosyal kavramların mimari üzerindeki fiziksel etkilerini belirlemek amacıyla üretilen bir modeldir. Bu modelin belirlenen alanlar üzerinde test edilmesi makalenin asıl amacını oluĢturmaktadır. ÇalıĢmanın amacı, kapsamı ve yöntemi tanımlanarak ve bu doğrultuda kaynak araĢtırması yapılarak aĢağıda belirtilen hipotez ve varsayımlar doğruluğu test edilmek üzere oluĢturulmuĢtur. Tez çalıĢmasının hipotezi; “Kırsal alanda coğrafyanın farklılaşması, kırsal konutların mekan organizasyonunu ve işlevsel yapısını değiştirmektedir. Bu değişim yıllarca devam eden bir yapı kültürü oluşturmaktadır. Bu yapı kültürü, kente göç durumunda değişmeden kente aktarılmaktadır.” Bu bağlamda tez çalıĢmasında, belirlenen yöntem kullanılarak, araĢtırma alanı olan kent çeperlerine ve kırsal konutlara dair Ģu varsayımın doğruluğu da test edilmiĢtir; “Değişen sosyo-kültürel nitelikler, mekanların kullanımlarını ve özelleşmesini değiştirmektedir. Bu bağlamda kente göç ile yoğun olan mekansal ilişki azalmakta, mekan derinlikleri ise artmaktadır.” 6 2. KAVRAMSAL ALT YAPI Bu bölümde, tez çalıĢmasının alt yapısını oluĢturan konular hakkında bilgi edinmek amacıyla, tezin çıkıĢ noktası olan kavramlara iliĢkin tanımlamalar yapılmıĢtır. Bu tanımlamalar temel kaynaklara dayanarak ve çalıĢmanın kapsamı dikkate alınarak ele alınmıĢtır. 2.1. Mekân, Kültür ve Konut ĠliĢkisi Mekânı ve mekanı ortaya çıkaran faktörleri incelemek ve anlamak amacıyla pek çok araĢtırma yapılmaktadır. Bilim adamlarının çoğu, bir binanın veya mekânın tek baĢına yalıtılmıĢ olarak incelenmesinin bina hakkında bilgi sahibi olmak için yeterli olmadığını savunmuĢlardır. Rapoport bu konuyu Ģöyle açıklar; “Ġnsan sadece soyutlanmıĢ tek bir binayı inceleyemez; o binanın sistemin bir parçası olarak açık mekanlar, yollar, öteki yerleĢmeler, komĢular, komĢu yerleĢmeler hatta bazen tüm bölge (ve her hal ve durumda içindeki donanımı) ile iliĢkisini de incelemek durumundadır. Bunun bir parçası olarak sosyal çevreleri yerel çevreleriyle birlikte yani birbirleriyle iliĢkileri içinde (orijinal halleriyle) incelemek de genellikle yararlı olur” (Rapoport, 2004). Bu nedenle mekanın altında yatan ve onu Ģekillendiren sosyal, kültürel ve coğrafik nedenlere ulaĢmak amacıyla baĢta mekan ve konut olmak üzere dıĢa doğru onu çevreleyen etmenlerle (avlu, sokak, yerleĢme, köy, il, bölge, ülke.) beraber inceleme yapılması gerekmektedir. Mekanı Ģekillendiren nedenlerin çıkıĢ noktası ise insan gereksinimleridir. Gereksinimlerin sonucunda oluĢan doğal çevreler, ait oldukları ortamın coğrafik ve sosyo-kültürel karakteri ile Ģekillenir ve mekanlar ortaya çıkar. Mekan olgusu, o mekanın coğrafyası, yaĢam süreci, orada yaĢayan insanların kimliği ile doğrudan bağlantılıdır. Kimliğin kullanıcılar üzerindeki en belirgin yansıması ise kültür bağlamında açıklanabilir (Aydın ve Çınar, 2009). Kimlik olgusunun kültür ile iliĢkisini değiĢim bağlamında açıklayan Mashary A. Al-Naim, kimliği Ģöyle ifade eder. “Kimlik sosyal ve fiziksel yan anlamları olan bir kavramdır ve diğer fenomenler gibi zaman içinde değiĢir fakat mutlaka kendine ait izleri gelecek nesillere aktarır. 7 Kimlikten kimliğe geçilemez fakat teknolojik yenilikler ve değiĢen insani davranıĢlar yaĢam tarzlarını oluĢturur ve bu yeni oluĢum kimliği etkiler. Ġnsanın bir tarafı yeniliğe açıkken, bir tarafı geçmiĢle bağlarını koparamaz. ĠĢte bu dengede kimlik değiĢir, yenilenir ve aktarılır. Kimliği oluĢturan kültürel çekirdek her zaman korunur fakat dıĢ çeperler değiĢir ve yenilenir (Al-Naim, 2008). Turgut (2003)’de kültürel etkileĢimin değiĢimi Ģöyle açıklanmaktadır. “Kültür-mekan etkileĢimi sürecinde konut mekanı, insan ve çevresi arasındaki dinamik ve değiĢken iliĢkileri yansıtan zamansal nitelikleri de taĢımaktadır. Devingen yapısı olan kültürel bileĢenler zaman içerisinde kültürleĢme etkileri ile değiĢime uğramakta ve buna bağlı olarak davranıĢsal ve mekansal özelliklerde değiĢmektedir” Farklı davranıĢ kalıplarına ve ideallere sahip insan gruplarının değiĢen yaĢam koĢullarına ve fiziksel çevreye karĢı tepkileri kültürel ve sosyal farklılıklar gösterir. Bu farklılıklar çerçevesinde toplumsal gruplar kendi yapısal çevrelerini tasarlar ve ideal biçimlenmelerini oluĢtururlar. YerleĢme sistemi içindeki bu oluĢum zaman içinde mekanı daha yaĢanabilir kılma nedeniyle dönüĢüme de uğrar. YerleĢme sistemlerinin geçirdiği süreç teknolojik geliĢmeye paralel olarak farklı evrelerden geçerken insan da, kentlerin ortaya çıkıĢıyla günümüze kadar sürecek olan kent kültürü kavramı içinde yerini alır (Tutal, 1999). Rapoport, kültürü, insan-çevre iliĢkilerinde birbirini tanımlayan bütünleĢik üç bakıĢ açısı ile tanımlamaktadır. Birinci yaklaĢıma göre kültür, tipik bir grubun yaĢam Ģeklidir. Ġkincisi kültürün, sembolik kodlarla oluĢmuĢ biliĢsel Ģemalar, semboller ve anlamlar sistemi olduğudur. Üçüncüsü ise kültürün ekoloji ve kaynaklarla ilgili olarak hayatta kalabilme için uyum sağlama stratejileri seti olduğunu savunan bakıĢ açısıdır. Rapoport aynı zamanda geniĢ kapsamlı olarak ele aldığı kültürü bileĢenlerine ayırarak kültür ve insan davranıĢı arasındaki iliĢkiyi, dünya görüĢü, inanıĢlar, değerler, imge ya da Ģemalar ve yaĢam Ģekilleri, eylemler zinciri olarak soyuttan somuta bir süreç ile açıklamaktadır (Rapoport, 1969). Rapoport, çevre davranıĢ iliĢkileri konusundaki araĢtırmaları ve bu yaklaĢımı, çevre davranıĢ etütleri olarak tanımlar ve kültürün tasarımdaki rolünü bu çerçeve içinde ele alır. Buna bağlı olarak kültür iki yoldan önemlidir: Birincisi, kültürün rolünün çeĢitli açıklamalarda, modellerde ve giderek çevre-davranıĢ iliĢkilerindeki rolünün tanımlanmasında (bilim dalının tümü içindeki rolünde); ikincisi de, çevresel tasarıma daha yakından bağlı olarak kültürün belli, özgül kullanıcı gruplarının, durumlarının ve çevrelerinin anlaĢılmasının ne kadar önemli olduğundadır. Sonuç olarak tasarımın özgül 8 sorunlarına cevap olarak kültüre gösterilen ilgi her zaman var olmuĢtur ve devam etmektedir (Rapoport, 2004). Altman ve Chemers, (1980)’a göre kültür kavramı, çok yönlü iliĢkiler setidir. DavranıĢlar, inançlar, algılar ve dünyaya bakıĢ açısı kültürü etkiler ve kültürden etkilenir. Asıl önemli ve görülebilir olan bu iliĢkiler setinin fiziksel çevreye olan yansımasıdır. Kültürün diğer kültürlerle olan etkileĢiminin ve gelecek nesillere olan aktarımının en net gözlenebildiği alan fiziksel çevredir. Çevre-davranıĢ arasındaki iliĢkiyi anlamanın yolunu Altman ve Chemers (1980), Ģekil 2.1’ de tariflemektedir. ġekil 2.1: Çevre ve davranıĢ arasındaki iliĢkiler (Altman ve Chemers, 1980) Ġnsanlar gruplar halinde örgütlenirler. Aynı coğrafi koĢullara karĢı uzun süre baĢa çıkma uğraĢı vermiĢ, tutarlı, dengeli, bütünlük arz eden, ortak değerleri, sanat, beceri ve alıĢkanlıkları olan ve bunları çeĢitli mekanizmalarla nesilden nesile aktarmıĢ insan topluluklarından kısaca kültür diye söz edebiliriz (Öymen Gür, 2000). Kültürün bir diğer tanımı, bir toplumun ya da bütün toplumların birikimli uygarlığı, belli bir toplumun kendisi, bir dizi sosyal süreçlerin bileĢkesi, bir insan ve toplum kuramıdır (Zeybekoğlu, 2005). Schulz (1965)’a göre kültür; “Geleneksel yollarla öğrenilen ve aynı yolla yeni nesillere aktarılan davranıĢ kalıpları ve modelleri bağlamında bir toplumsal düzendir”. Toplumsal düzen kurulurken kültüründe bir parçası olduğu çevresel bileĢenler üzerine konuĢmak gereklidir. Çünkü her kültürel sistem hayatta kalabilmek için doğal çevreyle uyumlu ve kendi özgün yaĢam karakteri ile doğrudan bağlantılıdır. Bu yaĢam 9 karakteri “coğrafya ve kültür”dür (Güvenç, 1991; Eben Saleh, 1999; Aydın ve Çınar, 2009). Çizelge 2.1: Toplumu oluĢturan çevresel bileĢenler (Güvenç, 199; Eben Saleh, 1999; Aydın ve Çınar, 2009) Çevresel BileĢenler Kültürel BileĢenler Aile Yapısı Ailede Roller Sosyal Bağlar Statü ve Beklenti Coğrafik BileĢenler Jeolojik Yapı Bitki Örtüsü Topografya Ġklim ve Yönelme Ana baĢlıklar halinde toplanan kültürel bileĢenler, gelenekler, örf ve adetler, normlar, dini inanıĢlar, aile yapısı ve iliĢkiler, yaĢam Ģekli, toplumsal yapı, davranıĢ kuralları, mahremiyet, kiĢisel alan, egemenlik sınırı ve davranıĢı, ekonomik yapı-geçim kaynağı, dil, eğitim ve sosyo-psikolojik faktörler olarak alt baĢlıklara ayrılmaktadır. Coğrafik bileĢenler ise, yere ait özellikler, malzeme, jeolojik ve topoğrafik yapı, bitki örtüsü, iklim ve yönelme olarak alt baĢlıklara ayrılmaktadır. Çevreyle etkileĢim içinde olan insan, çevresini düzenler, karakterini biçimlendirir, imkanları dahilinde çevreyle bütünleĢir. Çevrede karĢılıklı etkileĢimin bir sonucu olarak insanı, giyim tarzı, iliĢkileri, standartları ve mekansal beklentileri konusunda geliĢtirir. Çizelge 2.2: Kültüre özgü karakterler (Öymen Gür, 2000) Kültürü saran çevrenin iklimsel ve topoğrafik BiliĢ Ģeması DavranıĢ mekanizmalarının iĢleme biçimi ve özellikleri Kültürde yaygın olarak kullanılan dil ayrıntıları Çoğunluğun taĢıdığı dini inanç, simgesel Toplumsal iliĢki normları dizgeler Ortak iĢ yapma ve ticari alıĢkanlıklar Kültürde egemen aile ve akrabalık yapısı Genel üretim biçim iliĢkileri Yiyecek alıĢkanlıkları ve yeme tarzı Gelenekler, ahlaki ve töresel iliĢkiler, ideal Kültürün tabakalaĢma statü belirleme araçları, sosyal kurallar YerleĢmiĢ mekansal normlardır 10 Tüm mimari gelenekler, sosyo-kültürel sistemin bir parçasıdır ve her gelenek altında yer alan kültüre göre farklılaĢır. Mimari, kültürel ifadenin dilidir (Rapoport, 1969; Schulz, 1965; Hillier ve Hanson, 1984) Ġnsanlar bilgi ve kültürleriyle, içinde bulundukları doğal çevreyi de kullanarak yapay çevreler inĢa ederler. Yapay çevreyi bina ölçeğinden yerleĢme ölçeğine kadar uzanan geniĢ bir çerçevede incelemek mümkündür. Yapay çevre içinde birçok yapı türü olmasına rağmen gerek taĢıdığı kültürel özellikler, gerekse çevreye göre çeĢitlenmesi nedeniyle konut, en temel yapay çevredir. Kültürel ve fiziksel etkilerin insan ve çevresi üzerindeki etkisinin araĢtırıldığı çalıĢmalarda örnek yapı türü genellikle konuttur. Bunun nedenleri Ģöyle açıklanabilir. Bütün kültürlerin ve grupların bir çeĢit barınağa sahip olması, böylece karĢılaĢtırmalara ve genellemelere varmanın mümkün olması Konut, insan için ilk yerleĢme biçimidir. Bu da onu en önemli öğe haline getirir. Ortada baĢka bina tipleri bulunsa da inĢa edilmiĢ çevrenin en büyük bölümünü konutun oluĢturması. Konutun yerel tasarımın en tipik ürünü, dolayısıyla kültürden en fazla etkilenen unsur olmasıdır (Rapoport, 2004). Konut, kültürün peyzaj üzerinde görünen en somut yansımasıdır. Konut tasarımı kültürel tutumu yansıtır. Ġnsanı etkileyen her Ģey konutu da etkiler; geçmiĢteki etkilerden bir kısmı günümüze kadar ulaĢır ve yaĢar (Öymen Gür, 2000). Konut hayatın merkezi, kiĢinin köklerini dayadığı ve bağlı olduğu bir yerdir ve insan hayatının en önemli olayları konutta geçmektedir. Konut aynı zamanda, geçmiĢle olan bağlantının sağlandığı, kiĢinin çocukluğunun geçtiği bir yerdir. YaĢam, ölüm ve zaman kavramlarını da içerir. Konutla bireysellik, mahremiyet, kiĢisellik, ait olma, yerleĢiklik ve kontrol etme, özgürlük ve seçim hissi, sosyal konum ve cinsiyet tanımlamaları da ortaya çıkmaktadır. Konut aile iliĢkilerinin ve önemli aile olaylarının geçtiği bir yerdir. Konutla ilgili diğer önemli bir konu da sosyo-kültürel içeriktir. Fiziksel etkenlerin yanı sıra yaĢam tarzı, aile yapısı, kadın ve erkeğin rolü, kiĢisellik, 11 egemenlik sınırı ve sosyal iliĢkilerin önem kazandığı yerdir (Kellekçi ve Berköz, 2006). Konut, sadece insanın “baĢını sokabileceği bir delik” değil, insanla birlikte yoğrulması gereken bir doku olarak anlaĢılmalıdır. Konut veya konut grupları tasarımında kullanıcının kim ya da kimler olacağı, bu insanların yaĢam tarzlarının nasıl olduğu, konut bölgelerinin planlanması ve tasarlanmasında son derece önem taĢımaktadır (Öymen Gür, 2000). Konut kavramı, ailenin meskene sahip olma arzusu veya bir takım fizyolojik ihtiyaçların gerçekleĢtirilmesini amaç edinecek kadar basit bir olgu değildir. Bir eve sahip olma isteği üzerine fiziki, beĢeri ve ekonomik faktörlerin doğrudan doğruya ve dolaylı olarak yaptığı etkiler azımsanamayacak kadar değiĢik ve kuvvetlidir. Bu faktörler her konut veya konut grubuna ayrı oranlarda etki edeceğinden çok sayıda değiĢik form ortaya çıkacaktır (Tunçdilek, 1967). Rapoport’a göre (1969), konutların aldığı değiĢik formlar komplike bir olgudur. Dolayısıyla bu formların oluĢumlarının açıklanması kolay olmamaktadır. Tüm açıklamaların tek bir çıkıĢ noktası vardır; o da değiĢik tutumlardaki insanlar ve onların çevreye olan tavırlarıdır. Bu tavırlar, bulunulan yere göre farklıdır çünkü sosyal, kültürel, ekonomik ve fiziksel faktörlerdeki değiĢiklikler, bu tavırlarda önemli rol oynar. Bu faktörler aynı mekanda, farklı zaman zarflarında da farklılık gösterebilmektedirler. Konut biçimleniĢi sadece fiziksel etkilerin ya da tek bir etkenin sonucu değil, tüm sosyo-kültürel faktörlerin sonucudur. Konut formların incelenmesi ve sınıflandırılması, ekonomi, teknoloji ve iklim gibi değerlerin analizine bağlı olmaktadır. Bu nedenle, hem fiziksel hem de sosyokültürel bakıĢ açıları göz önünde bulundurulmalıdır. Önce bir kültürün kimliği ve karakteri anlaĢılır; onun değerleri kazanılır ve böylece, hem kültürel hem de fiziksel ihtiyaçlara cevap veren bir konut biçimi ortaya çıkar. Konut tasarımlarında dikkat edilecek bir baĢka husus, konutun tasarlandığı bölgenin kültürünün belirgin özelliklerinin göz önünde bulundurulmasıdır. Çünkü bu özellikler de konut biçimleniĢine etki etmektedir (Rapoport, 1969). Konut biçimleniĢindeki sosyo-kültürel faktörler, Rapoport’a göre kültürel değerler ve seçimler (Rapoport, 1997), Mazumdar’a göre kurallar, normlar ve sosyal iliĢkiler (Mazumdar ve Mazumdar, 1997), Lawrence ve Low’a göre sembolik anlamlar (Atik ve Erdoğan, 2007) ve Turgut’a göre kültürel bileĢenler, davranıĢsal bileĢenler ve sosyo-ekonomik bileĢenlerdir (Turgut, 2001). 12 Son yıllarda konutla ilgili yapılan çalıĢmalar, sosyal anlam ve kültürel değerlerin büyük ölçüde konutların, mekan organizasyonları aracılığıyla yansıtıldığını, böylece farklı kültürlerin farklı mekansal modellerle kendilerini ifade ettiğini ortaya koymaktadır. AraĢtırmacılar, yapma çevrenin bir yandan kültürü yansıtırken, bir yandan da onu etkileyip Ģekillendirdiği görüĢü üzerinde birleĢmekte, bu nedenle de kültürel etkenlerin yapma çevrenin kurgusunda saklı olduğu fikri giderek önem kazanmaktadır (KırĢan ve ÇağdaĢ, 2005). Doğal ve kültürel ortam bakımından kısa mesafelerde farklılık gösteren Türkiye gibi geniĢ bir ülkede değiĢik konut formları geliĢmiĢtir. Bu formlar, baĢta kültürel adaptasyon ve kültürel yayılma olmak üzere birçok kültürel sürecin ortak sonucudur. Bu nedenle mekan, kültür ve konut birbirlerini besleyen ve sürekli etkileĢim içinde olan olgulardır ve konut üzerinden onu oluĢturan sosyo kültürel ve coğrafik verilere ulaĢarak, konut oluĢum mantığının ortaya konulması ve gelecek nesillere kültürün aktarılması mümkündür. 2.2. Kırsal YerleĢme, Konut ve BileĢenleri Ġnsan ile doğa arasındaki iliĢkilerin sonuçlarından biri olarak ortaya çıkan yerleĢmeler yeryüzünde çok çeĢitlidirler. Milyonlarca nüfusu barındıran büyük Ģehirlerin olduğu gibi tek bir ev ve eklentisi de bir yerleĢme Ģeklidir. Buna rağmen yerleĢmeler pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de kır ve kent yerleĢmeleri olmak üzere iki büyük grup altında toplanmaktadır. Kırsal ve kentsel yerleĢme kavramlarının temeli, M.Ö.3000-2000 yılları arasında (Eski Tunç Çağı) yerleĢmeleri yönetecek idari sınıfın ortaya çıkması ve idarecilerin oturduğu ve çevre köyleri yöneten yerleĢme biriminin köyden farklı özellik kazanmasıyla ortaya çıkmıĢ olmasıdır. Böylece Anadolu’nun coğrafi ortamı içinde ilk kez “kırsal” ve “kentsel” olmak üzere farklı fonksiyonlara sahip yerleĢme birimleri ortaya çıkmıĢtır (Atalay, 1994). 2.2.1. Kırsal yerleĢme Türkiye’de kırsal yerleĢmeler konusunda yapılan çalıĢmalar her geçen gün artmaktadır. Ancak, geçmiĢte ve günümüzde insan çevre geleneğine göre yapılan bu araĢtırmalarda temel yaklaĢım, “insanın, bütün faaliyetlerinde olduğu gibi, evinin 13 inĢasında da içinde bulunduğu coğrafi çevre koĢullarının etkisinde kaldığı” üzerine kuruludur. Fakat benzer doğal ortamlarda yaĢayan toplulukların oluĢturdukları yerleĢmeler ve konutlar birbirinden önemli farklılıklar gösterir. En azından bu durum bile konut ve yerleĢmelerin Ģekillenmesinde sadece doğal koĢulların değil, kültürün de önemli olduğunu ortaya koyar. Aynı veya benzer doğal ortamlarda yaĢayan farklı kültürler, kendi kültürlerinin rehberliğinde çevreyi farklı algılar ve çevrenin sunduğu olanaklar içerisinde farklı yapı malzemelerini farklı Ģekillerde iĢleyerek Ģekil, plan ve düzen bakımından farklı konutlar ortaya çıkarmaktadırlar. Tanım olarak kırsal yerleĢmeler; “Kırsal yerleĢmeler; genel anlamda, Ģehir dıĢında kalan bütün yerleĢme alanlarını içine alan geniĢ bir mekânı ifade etmekle beraber; iklim bölgelerine, topoğrafik yapıya, bitki örtüsüne, arazi mülkiyetine, devlet müdahalelerine, sosyoekonomik yapıya, doğal afetlere, ulaĢım imkânlarına ve tarım yapısına göre değiĢik özellikler gösteren yerleĢmelerdir” (Çınar, 1990). “Kırsal mimari, çevresel faktörler, malzeme, toplumsal Ģartlar ve kullanıcı gereksinimleri doğrultusunda insanlar tarafından Ģekillendirilen yapılara dayanan sistemdir (Aydın, 2008). “Kırsal yerleĢmeler kültürlerini, yaĢam biçimleriyle yaĢadıkları her mekana yansıtan geniĢ aile tipinin yaĢadığı yerlerdir. Kırsal yerleĢmeler arazi üzerindeki yoğunluklarına göre toplu yerleĢmeler, dağınık yerleĢmeler; fonksiyonlarına göre tarım köyleri, madenci köyleri, oduncu köyleri, pazar köyleri Ģeklindedir. Coğrafi konumlarına göre dağ köyleri, kıyı köyleri, ova köyleri; orman ile iliĢkisine göre orman içi, orman bitiĢiği köyler; yerleĢme Ģekillerine göre yol kenarı, yuvarlak, yıldız, küme ve dağınık köyler olarak sınıflandırılmaktadırlar” (Kantar, 1998). “Kırsal yerleĢmeler, iĢbölümünün geliĢmediği, ekonomisi tarıma dayanan, geniĢ aile yapısının, yüz yüze komĢuluk iliĢkilerinin olduğu, bu açıdan kentsel topluluklardan ayrılan toplulukların yaĢadığı yerleĢmelerdir. Ayrıca bu topluluklar belli bir coğrafya ve ekolojik alanda yerleĢmiĢ, kendine özgü bir iĢgücü, toplumsal örgütü, kültürü, özel bir adı ve geçmiĢi bulunan, kentten daha az nüfuslu toplum birimleridir” (Eminağaoğlu, 2004). Genel olarak kırsal yerleĢme, çevresel bileĢenlerin (coğrafi ve kültürel) etkisiyle oluĢan, kültürel izlerin mekandan açıkça okunabildiği, geçim ve yaĢam tarzına göre farklılaĢan, iĢlevsel iliĢkilerin ve akrabalık iliĢkilerinin yoğun olduğu yerleĢim türü olarak tanımlanabilmektedir. 14 Kırsal yerleĢmeler, bulundukları bölgenin coğrafik özellikleri olan, jeolojik yapı, topografya, iklim-bitki örtüsü ve kullanılan yapı malzemesi gibi özellikleri nedeniyle ova yerleĢmeleri (toplu tarımsal yerleĢme) ve dağ yerleĢmeleri (dağınık tarımsal yerleĢme) olarak (Çınar, 1990) veya düz bölge yerleĢimleri, yamaç bölge yerleĢimleri (Zamankhani, 2010) olarak sınıflandırılmaktadırlar. Ova yerleĢmeleri (Toplu Tarımsal YerleĢme) Kırsal kesimde konutların birbirine yakın kurulması ile oluĢmuĢ yerleĢme biçimidir. Ova yerleĢmeleri, ülkemizde en eski köy yerleĢme Ģeklidir. Ağırlıklı olarak kuru tarım ve hayvancılığın yapıldığı, ova karakterli kırsal yerleĢmeleri kapsar (Çınar, 1990). Ova yerleĢmelerinde evlerin hepsi bir aradadır (ġekil 2.2). Sokaklar dar, evler genelde birbirine bitiĢiktir. Tarlalar evlerden ayrı ve uzaktadır. Ova yerleĢmelerinin olumlu özellikleri arasında, toplumsal iliĢki olanaklarının yüksek, yatırımlardan bütünüyle yararlanma olanağı ve güvenlik unsuru sayılabilir. Buna karĢılık ova yerleĢme türünün olumsuz özellikleri de vardır: Tarlalara gidip gelme güçlüğü aile bireylerinden uzakta çalıĢma güçlükleri, salgın hastalıkların kolayca yayılması vb. gibi. Ülkemizde ova yerleĢmesinin baĢlıca yayılma alanı Ġç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerimizdir (Web Ġletisi 5). ġekil 2.2: Doğanhisar’dan bir ova köyü yerleĢmesi (Web Ġletisi 5) Ova yerleĢmelerinde kullanılan yapı malzemesi genellikle kerpiç ve taĢtır. GeçmiĢte tuğla, ahĢap ve beton blok gibi yapı malzemelerinin çevrede bulunmaması ve baĢka yerlerden sağlanmasının pahalıya mal olması kerpicin tek duvar malzemesi haline gelmesine sebep olmuĢtur. TaĢ ve diğer malzemelerin teminindeki kolaylık arttığı ölçüde duvarda kullanılan miktarı da artmaktadır. Yapılarda kullanılan ahĢap, ova yerleĢimlerinde az bulunmasından dolayı, sadece ağaç dikmelerde ve çatı kiriĢlerinde 15 kullanılmıĢtır. Kullanılan ağaçların boyutları oda boyutlarını belirlemektedir (Çınar, 1990). Günümüzde, tüm yapı malzemeleri kolaylıkla bulunabilmektedir. Fakat yinede hem malzeme temini ve üretiminin kolay olması, sağladığı yalıtım özellikleri ve geleneksel kültürün devamı olarak kerpiç malzeme tercih edilmektedir. Dağ yerleĢmeleri (Dağınık Tarımsal YerleĢme) Evlerin küçük kümeler Ģeklinde ya da tek tek geniĢ bir araziye yayılmasıyla ortaya çıkan yerleĢme biçimidir. Dağ yerleĢmeleri olarak kabul edilen yerleĢme birimlerinde evler birbirinden belli aralıklarla (50–100 m hatta bazen daha fazla) birer, ikiĢer bazen daha fazla sayıda "hane"den meydana gelmek üzere araziye dağılmıĢ durumdadırlar (ġekil 2.3). Bu yerleĢim türü büyük alanları kaplar. Engebeli ve dağlık arazilerde görülen bu yerleĢme Ģeklinin en güzel örneklerine Karadeniz Bölgesinde rastlanmaktadır. Dağ yerleĢmelerinin sakıncaları arasında iĢyerine gidip gelme güçlüğü, güvenlik sorunlarının ortaya çıkması, tesisat ve Ģebekelerin kurulma güçlüğü, devlet yatırımlarından bütünüyle yararlanabilmenin sınırlılığı, kamu harcamalarının artması vb. nedenler sayılabilmektedir (Web Ġletisi 5). Özellikle Karadeniz bölgesinde bulunan dağ yerleĢmelerinin genel özelliği, sulu tarıma dayalı bir yerleĢme türü olmasıdır. Ġç Anadolu bölgesinde ise hem kuru hem de sulu tarımın yapıldığı dağ yerleĢmeleri görülmektedir. Arazinin fazla engebeli olduğu bölgelerde sık görülür ve bu yerleĢmeler dağ köyleri olarak adlandırılmaktadır. Dağ yerleĢmelerinde kullanılan yapı malzemesi bulunduğu bölgeye göre değiĢen ve genellikle çevrede çok ve kolay bulunan, taĢ ve ahĢaptır (Çınar, 1990). ġekil 2.3: Ordu, ÇaybaĢı’ndan bir dağ köyü yerleĢmesi (Web Ġletisi 5) 16 Çevresel bileĢenlerin etkisi altında oluĢan farklı kültürel karakterlere sahip yerleĢmeler farklı sosyal davranıĢlar geliĢtirirler. Örneğin; dağ ve ova yerleĢmeleri kullanılan yapı malzemesi ve doğal olarak ortaya çıkan mekan biçimlenmesi anlamında farklılaĢırlar. Aynı yapı malzemesi ve yapım sisteminin görünümü dahi farklı coğrafik bölgelerde farklı olabilir, (Güneydoğu’da ve Ġç Anadolu’da kerpiç malzemenin uygulama tekniğindeki farklılık gibi-kubbe biçimli veya düz dam biçiminde) (Aydın ve Çınar, 2009). Dağ ve ova yerleĢmeleri, taĢ veya kerpiç gibi kullanılan yapı malzemesine, yaygın veya sıkıĢık düzen gibi topografik duruma, yapılan tarımsal iĢlerin türüne ve mekana yansımasına göre farklılaĢmaktadırlar. Ova ve dağ yerleĢmelerinin genel özellikleri çizelge 2.3 de Ģöyle özetlenebilir; Çizelge 2.3: Ova ve Dağ yerleĢmelerinin genel özellikleri (Çınar, 1990; Kantar, 1998; Tunçdilek, 1967; Öymen Gür, 2000) OVA YERLEġMELERĠ Kuru tarım yapılır* DAĞ YERLEġMELERĠ Sulu tarım yapılır* Topoğrafik açıdan düz arazi yapısı vardır. Ovalar ve düzlüklerde görülür. Topoğrafik açıdan engebeli arazi yapısı vardır. Dağ etekleri ve yamaçlarda görülür. Barınma eylemi ile yemek, temizlik ve diğer eylemlere ait alanlar birbirinden ayrılmıĢtır. Tüm eylemler iç içedir. Konut grupları bir arada ve bitiĢik düzendedir. Konut grupları birbirlerinden belli ararlıklarla ayrılmıĢ durumda araziye yayılırlar. Toplumsal iliĢki yüksektir Toplumsal iliĢki kopuktur Ġç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerimizde daha yaygın olarak görülmektedir. Tesisat ve Ģebeke kurulumu kolaydır. Yapı malzemesi, genellikle duvarda kerpiç, temelde taĢ ve çatıda ahĢap kiriĢ üstü toprak örtüdür. Karadeniz bölgesinde yaygın olarak görülmektedir. Diğer bölgelerde de dağ yamaçlarındaki yerleĢimlerde görülür. Tesisat ve Ģebeke kurulumu zordur. Yapı malzemesi, genellikle duvarda taĢ veya ahĢap, temelde taĢ, çatıda ahĢaptır. *Günümüzde sulama imkanlarının artması nedeniyle ova yerleĢmelerinde sulu tarımında yapıldığı görülmektedir. Konya ili kapsamında sulama imkanlarının olmadığı bazı dağ köylerinde ise kuru tarım yapıldığı görülmektedir (Web Ġletisi 6) 2.2.2. Kırsal konut ve bileĢenleri Kırsal yerleĢmedeki konut, sadece bir yapı değil, birçok amacın karĢılandığı bir vücut veya kompleks bir teoridir ve biçimlenmesi ait olduğu yerin coğrafyası ve kültürü sonucunda oluĢur (Aydın ve Çınar, 2009). 17 Kültürümüzün maddi olarak mekâna yansıyan en önemli unsurlarından biri konuttur. Geleneksel kırsal mimari hızlı kültürel değiĢimden diğer yapı türlerine göre daha az etkilenmiĢtir. Özellikle izole dağlık alanlar, kültürel yayılmadan daha uzak kaldıkları için orijinal kırsal mimari örneklerini günümüze kadar ulaĢtırabilmiĢlerdir. Dolayısıyla ova ve dağlık alanlardaki kırsal evler, geleneksel Türk evinin ilk evre özelliklerini taĢıyan evler olarak da kabul edilebilmektedirler (Köse, 1991). Kırsal yaĢamın en karakteristik özelliği olan kırsal konutlar genellikle tek veya iki tip malzemeden üretilen basit strüktürlü az katlı yapılardır. Bulundukları bölgede aynı karakteristik özelliklerde bulunurlar fakat kendi içinde tipolojik olarak sınıflandırılabilirler. Kırsal konutları bulundukları bölgeye, yapım türüne, kullanılan malzemeye veya biçimsel özelliklerine göre sınıflandırmak mümkündür. Genel olarak kırsal konut, barınağa göre daha özel bir duruma sahiptir. Yakın veya uzak bölgelerden temin edilmiĢ, bölgenin iklim Ģartları düĢünülmüĢ, bölgenin insanının zevkleri, gelenek ve görenekleri ve ekonomisi dikkate alınarak yapılmıĢ olan konut türüdür. Bu Ģartlara rağmen konutların çok basit olanları yanında çok karmaĢık olanları da vardır. Biçim, büyüklük, malzeme ve mimari tarz konutları çok değiĢik biçimlere sokmuĢsa da, bunları konut grubu altında toplayan bazı ortak durumlar mevcuttur. ĠĢte konut ve eklentileri bu farklı faktörlerin ortak noktada bir araya gelerek oluĢturdukları bir düzendir (Tunçdilek, 1967). Bir bütün olarak kırsal bölgelerde yer alan konutlar ve eklentileri(müĢtemilat), farklı morfolojik üniteler, iklim tipleri, gelenek ve görenekler, değiĢik ekonomik faaliyetler ve çeĢitli estetik gereksinimleri doğrultusunda birbirinden çok farklı tipler halinde bulunurlar. Coğrafik ve kültürel karakterlerin etkisiyle Ģekillenen Anadolu’daki kırsal yerleĢmeler 3 tipte görülmektedir (ġekil 2.4) (Tunçdilek, 1967). ġekil 2.4: Anadolu’daki kırsal yerleĢme tipolojileri (Tunçdilek, 1967) 18 YerleĢmelerin en basit biçimini “yerleĢim çekirdeği” oluĢturur ki bu tip sadece tek bir ev ve eklentisinden meydana gelmektedir. Daha sonra birkaç ev ve eklentilerinin bir araya gelmesi ile oluĢan “konut grubu” ile devam eden kırsal yerleĢmeler büyüklükleri ve araziye dağılma biçimlerine göre toplu, seyrek ve dağınık tip olarak farklılaĢmaktadır (Tunçdilek 1967). Kırsal yerleĢmelerde konut; üretim, tüketim ve diğer birçok yaĢamsal faaliyetin geçtiği yapılardır. Bu noktada ölçülebilen faktörlerin yanında örf, adet, yaĢam biçimi, kültürel yapı, sosyal iliĢkiler, tarihi iliĢkiler gibi ölçülemeyen faktörlerde gündeme gelmektedir. Plandaki fonksiyonlar, fonksiyonlara hizmet eden mekânlar, bunların büyüklükleri, ıĢıklandırması, birbiriyle iliĢkilerine göre düzenlenmeleri; öncelikle konut içindeki eylemleri, kısacası hayatı göstermektedir (Eminağaoğlu, 2004). Kent konutu, kiĢinin ve ailenin barınmasını ve konforunu sağlayan bir mekân olmasına karĢın köy konutu, köylünün bütün ekonomik faaliyetlerini sürdürdüğü ve genellikle geniĢ bir alanı iĢgal eden, tarımsal üretim birimidir. BaĢka bir deyiĢle kırsal kesimde tarımsal aile iĢletmesi ve konut bir bütündür (Çınar, 1990). Kırsal yerleĢmeler mekansal olarak, genel, ortak ve özel mekan olmak üzere üç ayrı mekan tipinin bileĢkesinden oluĢmaktadır (Roberts, 1996). Özel mekan ev arazisi olabileceği gibi bağ, bahçe, tarla ve çayır gibi özel tarım mülkiyetleri de olabilir. Özel mekanlar genellikle çit, ağaç, canlı veya kuru çalı veya bahçe duvarı ile diğer mekanlardan ayrılmaktadır. Ortak mekan, hem aile bireylerinin hem de dıĢarıdan gelen bireylerin kullandığı avlu veya evin giriĢ mekanı olarak tanımlanabilir. Genel mekan ise avlunun dıĢında kalan sokak ve diğer kamusal mekanlardır. Kırsal konutun mekanlarını bir diğer tanımlama biçimi; Ġç alan ve dıĢ alan kavramıdır. Ġç alan ve dıĢ alan kavramı incelenen mekanların bütününe göre değiĢmektedir. Konut grubundan oluĢan aile tarım iĢletmesi inceleniyorsa dıĢ alan sokak, iç alan ise konut grubudur. Konut ve avlu bütünü inceleniyor ise dıĢ alan avlu, iç alan ise konuttur. Sadece konut kendi içinde inceleniyor ise dıĢ alan hayat, iç alan ise mabeyin ve odalardır (ġekil 2.5). 19 1 2 3 ġekil 2.5: Ġç alan-dıĢ alan iliĢkisi AraĢtırma alanı içerisinde kırsal yerleĢmelerde konut ve eklentileri bir bütün olarak ele alınmakta konut yerleĢimin çekirdeği, yardımcı mekanlar ise müĢtemilat mekanları olarak kabul edilmektedir. Genellikle tüm mekanlar bir avlu etrafında toplanmaktadırlar. Konut(iç alan), servis mekanları-müĢtemilat (iç alan) ve avlu (dıĢ alan) kırsal konutun bileĢenlerini oluĢturmaktadır. Bu mekanlar büyüklük, mekan sayısı ve tipoloji bakımından çeĢitlenmektedirler. a)Konut Kırsal yerleĢimin ana çekirdeği konuttur, kırsal konutun en basit ve en temel plan tipi, S. H. Eldem’in sınıflandırmasına göre, mabeynsiz plan tipidir. Bu plan tipi düzen ve iĢlev bakımından 3 direkli keçi kılından yapılan yörük çadırları (kara çadır) ile benzerlik gösterir. Anadolu’da göçebe hayattan yerleĢik hayata geçiĢte ilk kullanılan mekân kurgusu olarak kabul edilebilir (ġekil 2.6) (Köse, 1991). Ġlk kırsal konut, ulu ağaç ve ocak ile tanımlanan bir avlu etrafına mabeynli ve mabeynsiz düzende konutun eklenmesi ile oluĢmuĢtur. ġekil 2.6: Teorik ilkel Türk evi düzeni (Köse, 1991) Türkiye’nin farklı bölgelerinde dıĢ mabeynli, tek veya iki odalı plan tipi en sık rastlanan geleneksel kırsal ev planı tipidir. Bir sonraki geliĢim aĢaması, çevreye adaptasyon sonucu bazen dıĢ mabeynin yan ve/veya ön kenarlarının sağırlaĢtırılmasıyla iç mabeyne dönüĢtürülmesi Ģeklinde olmuĢtur (Eldem, 1968). 20 Kırsal konutun bileĢenleri oda/odalar, mabeyin ve hayattır. Odalar fonksiyon ve biçim bakımından birbirlerine benzemektedir. Her oda yatma, yeme, dinlenme ve misafir ağırlama gibi birçok fonksiyonu karĢılamak üzere çok fonksiyonlu olarak tasarlanmıĢtır, odaların büyüklükleri değiĢebilir fakat nitelikleri aynıdır. (Aydın ve Çınar, 2009; Günay, 1999). Kırsal konutta odalar iklimsel faktörlerden dolayı yaz odası ve kıĢ odası olarak tanımlanmaktadırlar. Yaz odası hiç güneĢ görmeyen konutun kuzey cephesinde, kıĢ odası ise konutun güney cephesinde güneĢ gören bir yerde konumlanmaktadır (Çınar, 1990). “Oda”, her zaman dıĢarıdan en çok yalıtılmıĢ olan elemandır. Çok belirgin bir biçimleniĢi ve elemanları vardır. GiriĢ sekisi ve genellikle bunu devamı olan yüklük duvarı (varsa gusülhane bu duvarda yer alır), ocak duvarı, bir veya bazı durumlarda iki adet olabilen pencere duvarı (önünde sediri ile beraber) odanın belirleyicileridir. Kareye yakın bir planı olan odanın boyutları üç metre civarındadır veya bazı örneklerde dört metreye yaklaĢmaktadır. Kullanım dıĢında odanın büyüklüğünü belirleyen, ahĢabın boyutu ve geçebildiği açıklıktır. Bu tabiki odanın bir yöndeki boyutunun sınırlayıcısıdır. Evin büyüklüğünü, odaların büyüklüğünden çok, oda sayısı belirlemektedir (Yürekli ve Yürekli, 2005). Her evin nasıl bir gizliliği, korunmuĢluğu varsa her odanın da giriĢinde bir gizlilik vardır. Sofadan bakıldığında içerisi hemen görülmez. Bu tasarım çeĢitli biçimlerde çözülmüĢtür. Odaya giriĢ çoğunlukla odanın bir köĢesinden olur (ġekil 2.7). ġekil 2.7: Kırsal konutta odanın gizliliğini sağlayan giriĢ çözümleri (Günay, 1999) “Hayat” biçimleniĢ olarak odaların arasında kalan ve onların belirlediği bir yerdir. Ġç alan ile dıĢ alan, avlu ile mabeyin, özel ile genel arasında kalan bu yer 21 yaĢantının büyük bölümünün geçtiği yerdir. Bu yer bir ara yerdir, ne içerisi ne de dıĢarısıdır (Yürekli ve Yürekli, 2005). Günay 1999’a göre hayatın zemini çoğunlukla topraktır. Hayat eğer taĢ kaplıysa taĢlık adını alır. Hayattan bir merdivenle üst kata çıkılabilir ve hayatın bir ya da iki yanı dıĢarı bakar. “Mabeyin” geleneksel Türk evinde sofa veya eyvan olarak da adlandırılmaktadır. Kırsal konutta mabeyin, odaları birleĢtiren ve evin biçimleniĢinde etkili olan en önemli öğedir. Odanın önünde bir hizmet alanı veya odalar arası ortak kullanım alanı mabeyindir. Kırsal konut çekirdek planı, oda ve önündeki mabeyin biriminden oluĢmuĢtur ve bu çekirdek planın birbirini kesen iki aksın kenarlarına eklenmesi ile diğer konut planları geliĢmiĢtir (Eldem, 1968). b)Servis mekanları (MüĢtemilat) Servis mekanları, konumları ile avluyu tanımlayan ve avlu ile beraber konuta hizmet eden mekanlardır. MüĢtemilat olarak da adlandırılan mekanlar, ahır, kümes, samanlık, ocak (mutfak/tandır), ambar ve tuvalet vb. mekanlardır. Mutfak, ocak mekanları konuta yakın konumlanırken, tuvalet, ahır gibi mekanlar konuta uzak konumlanmaktadır. Mutfak, Anadolu’daki kırsal konutların ilk örneklerinde mabeynin önemli bir parçası olarak yer almaktadır. Ocak ve ocak baĢı ile bir bütün olarak mabeynin içinde yer almakta ve tüm konutun ısınma eylemine de cevap vermektedir. Daha sonraları ise diğer odalar gibi mabeyinden ayrı bir oda olarak ayrılmıĢ böylelikle hem dıĢ mekanla iliĢkisi olan hem de diğer odaları duman ve kokudan koruyan bir mekan haline dönüĢmüĢtür. Son zamanlarda ise mutfak, konutun dıĢında ayrı bir mekan olarak görülmektedir (Çınar, 1990) Konuttan ayrı olarak kullanılan mutfak mekanı, sadece yemek piĢirilen bir alan değil aynı zamanda gıdaların depolanma iĢlevini de üstlenmekte veya mutfağa ek bir mekan ilave edilerek gıdalar burada saklanmaktadır. Mutfağın bir elemanı olan tandır genellikle avlunun bir köĢesinde yer alır ve genellikle ekmek yapmak amacıyla kullanılmaktadır. c)Avlu Kırsal konutu yapısal olarak inceleyen araĢtırmalarda, konutun bileĢenleri ve mimari özellikleri açıklanmaktadır. Bu araĢtırmalardan avlu ile ilgili olarak ortaya çıkan sonuç, genel olarak kırsal konutun mutlaka bir avlu içerdiği, evin ön cephesinin sokağa 22 değil avluya açıldığı ve avlunun duvar ile çevrili olduğudur (Eldem, 1968; Atalay, 1994; Roberts, 1996; Tunçdilek, 1967; Çınar, 1990). Ayrıca avlunun biçimlenmesinde mahremiyet anlayıĢının en önemli belirleyici olduğu, hayatın geçtiği konutun ve avlunun bahçe duvarları ile dıĢ dünyadan tecrit edilmeye çalıĢıldığı vurgulanmaktadır (Günay, 1999; Köse, 2007; Küçükerman, 1991). Birkaç konut ve eklentisinin ortak bir avlu (ortak kullanım alanı) etrafında toplanması ile bir düzen oluĢmaktadır (ġekil 2.8). Bu yerleĢim birimi içindeki ailelerin arasında kan bağı ve yoğun sosyal iliĢkiler vardır. Dolayısı ile gruplar arasında yabancı olmadığı için içe kapanıklık söz konusu değildir. Çadır düzeninde de olduğu gibi baĢlangıçta ev veya evler önündeki avlu sınırları belirli değil iken, sosyoekonomik ve sosyokültürel değiĢme ve özellikle nüfus artıĢına bağlı olarak avluların sınırları belirlenmiĢtir (Köse, 1991). ġekil 2.8: Geleneksel kırsal yerleĢme düzeni ,Çanakkale-Ezine-YavaĢlar köyü (Köse, 1991) Kırsal yerleĢmelerde avlunun sınırları kimi zaman konut ve eklentileri ile kimi zaman ise duvarlar ile sınırlanmaktadır. Duvarlar hem mülkiyet sınırını hem de özel alanı tanımlayan elemanlardır. Ayrıca yabancı hayvanların giriĢini ve avlu içindeki hayvanların kaçmasını engelleyen bir görevi de vardır. Sınırlayıcı ve belirleyici etkisi olan avlu duvarı, genellikle çevrede kolay bulunan malzeme olan taĢ ve toprak dolgu ile örülmektedir. Avlu duvarı, özel mekanı genel mekandan, dıĢ alanı iç alandan ve aile hayatını toplumsal hayattan ayıran sınırdır (Köse, 2007). Avlu, içerisinde hayvanların barınma birimleri, tarımsal ürünlerin depolama birimleri, mutfak, ocak, tuvalet ve samanlık mekanlarının ve ayrıca tarımsal alet ve makinelerin yer aldığı bir ortak alandır. 23 Genellikle yaz aylarında günlük iĢlerin yapıldığı (ekmek yapımı, çamaĢır, bulaĢık vb.) ve tüm hayatın geçtiği yerdir. Kırsal konut ve bileĢenleri, bulundukları bölgenin coğrafik ve kültürel özellikleri ile farklı mekansal organizasyonlar oluĢturmaktadırlar. ġekil 2.9’da yola yönelik, çıkmaz sokaklı, yola dik ve grup tipi yerleĢme örüntüleri görülmektedir. ġekil 2.9: Konut-yerleĢme örüntüleri (Lynch, 1972) 2.3. Kırsal Konutlarda Mekan Organizasyonu Kırsal yerleĢmelerde mekan organizasyonu, konutun ve avlunun giriĢine göre düzenlenmektedir. Konutun ve avlunun giriĢi genellikle güney veya doğu yönünden olmaktadır. Bu durum özellikle kıĢ aylarında olumsuz hava koĢullarını azaltıcı etki sağlamaktadır (Aydın ve Çınar, 2009) (ġekil 2.10). ġekil 2.10: Kırsal konut bileĢenlerinin yerleĢim tipolojileri (Aydın ve Çınar, 2009). Konutun giriĢi genellikle avludandır ve bölümleri, oda, mabeyin ve hayat, buna göre konumlanmaktadır. Odaların dıĢ mekan ile iliĢkisi mabeyin ve hayat mekanı ile olmaktadır. Odaların sayısı, mabeynin açık veya kapalı oluĢu, hayat mekanının açıklık durumu ve giriĢlerin konumu farklı plan tipolojilerini oluĢturmaktadır. 24 ġekil 2.11 ve 2.12 de Orta Anadolu Bölgesi kırsal konutlarına ait farklı plan tipolojileri görülmektedir. ġekil 2.11: Kırsal konut bölümlerinin farklı plan tipolojileri (Aydın ve Çınar, 2009) ġekil 2.12: Orta Anadolu kırsal konutlarının plan tipolojileri (Çınar, 1990) ġekil 2.13’de Karadeniz bölgesinde bulunan kırsal konutların plan tipolojileri görülmektedir. DıĢ, orta ve iç mabeynli plan tipleri olduğu gibi hem iç hem dıĢ mabeynli plan tiplerine de rastlanmaktadır. ġekil 2.13: Karadeniz bölgesi kırsal konutlarının plan tipolojileri (Kantar, 1998) Doğu Azerbaycan’daki kırsal konutlar ise, mabeynin biçimine ve giriĢlerin konumuna göre farklılaĢan plan tipolojilerine sahiptir. 25 ġekil 2.14: Doğu Azerbaycan kırsal konutları plan tipolojileri (Zamankhani, 2010) 2.4. Kırsal Konut Morfolojisini Belirleyen Faktörler Kırsal konut morfolojisi ve mekansal organizasyonunun tanımlanması öncelikle çevre-davranıĢ iliĢkisine dayanmaktadır. Gerçek çevrelerdeki davranıĢ, organizmaya dayalı faktörler ile sosyal kuralları da kapsayan çevre faktörlerinin birleĢik bir üst ürünü olarak görülmektedir. Bu faktörler bireylerin fizyolojik, psikolojik ve sosyal süreçlerini kapsamaktadır. Çevresel faktörler ise, fiziksel, sosyal ve kültürel bileĢenleri içeren çok boyutlu bütüncül faktörlerdir (Turgut, 1990). Rapoport'a göre bina; biyolojik yapı, sosyal organizasyon, dünya görüĢü, yaĢam Ģekli, sosyal ve psikolojik ihtiyaçlar, kiĢi ve grup ihtiyaçları ve fiziksel ihtiyaçlar gibi bileĢenleri ile “insan”, iklim, yerleĢim, malzeme ve teknoloji gibi bileĢenleri ile “fiziksel çevre” arasındaki etkileĢim olarak görülmektedir. Çizelge 2.4’de görülen bütün bu faktörler bina mekansal organizasyonunun belirleyicileridir (Rapoport, 2004). Çizelge 2.4: Bina mekansal organizasyonunun belirleyicileri (Rapoport, 2004) BĠNA FĠZĠKSEL ÇEVRE ĠNSAN Biyolojik yapı sosyal organizasyon dünya görüĢü yaĢam Ģekli sosyal ve psikolojik iht. kiĢi ve grup iht. fiziksel ihtiyaçlar Ġklim yerleĢim malzeme teknoloji Farklı yazarların bakıĢ açılarına göre değiĢen, konut morfolojisini etkileyen faktörler çizelge 2.5’de sunulmuĢtur. Buna göre konut morfolojisinin belirleyicilerini, Aydın ve Çınar (2009) ve Zamankhani (2010), coğrafi ve kültürel belirleyiciler olarak sınıflandırırken, Turgut (2001), kültürel, davranıĢsal, sosyoekonomik ve mekansal, 26 Öymen Gür (2000), doğal, sosyal ve kültürel, Mazumdar ve Mazumdar (1997) ise sosyal değerler ve sosyal normlar olarak sınıflandırmıĢtır. Çizelge 2.5: Kırsal Konut morfolojisini belirleyen faktörlerin bakıĢ açılarına göre sınıflandırması Faktörler Yazarlar Aydın ve Çınar 2009’a göre Aydın 2008’e göre Zamankhani 2010’a göre Coğrafi özellikler Jeolojik yapı, bitki örtüsü, topoğrafya, iklim ve yönelme Konumu ve coğrafi özellikleri Turgut 2001’e göre Öymen Gür 2000’e göre Mazumdar ve Mazumdar 1997’ye göre YerleĢmenin tarihsel özellikleri ve geçmiĢi Coğrafi bileĢenler Ġklim, topoğrafya, coğrafya Kültürel bileĢ. Normlar,yaĢam stili, aile yapısı Kültürel özellikler Aile yapısı/sayısı, roller, sosyal iliĢkiler, geçim kaynağı DavranıĢsal bileĢ. Mahremiyet, kiĢisel alan, egemenlik sınırı Sosyo kültürel yapı ve geçim kaynakları Sosyokültürel bileĢenler Ekonomik yapı, geçim kaynağı, aile yapısı, mahremiyet Sosyo ek. bileĢ. Mekansal bileĢ. Gelir seviyesi, eğitim düzeyi, Boyut, biçim, konum Doğal belirleyiciler Sosyal belirleyiciler Kültürel belirleyiciler Ġklim, Topoğrafya, Çevresel örüntü ve doku, Çevrede var olan malzeme Toplumun teknik bilgi düzeyi/yasal düz., Toplumun refah düzeyi, Toplumsal yapı, Aile-toplum iliĢkileri Dünya görüĢü (kültürel değer ve normlar), YaĢam biçimi ve davranıĢlar, Çevre/mekan kullanım normları, Konutun kullanım ve anlamı Sosyal değerler Sosyal normlar Mimari değ. PaylaĢılan inanç ve fikirler, roller birbirleriyle ve çevreyle olan iliĢkiler, dünya görüĢleri. Fikirler, öğütler, beklentiler, toplumun yazılmamıĢ kuralları, tabular,ritüeller. Bir yapının veya mekanın seçimini etkileyen değerlerdir. Mimari ürünler Formlar, Ģekiller, ebatlar, konstrüksiyon malzemeleri, strüktür yapıları, tasarımları ve konumlarıyla bina içerisindeki objeler. Kırsal konut morfolojisini belirleyen faktörler, farklı bakıĢ açılarına göre değiĢmektedir. Farklı görüĢlerden çıkarılan ortak sonuca göre 2 grupta sınıflandırmak mümkündür. Bunlar “Coğrafi belirleyiciler” ve “Sosyo-kültürel belirleyiciler” dir. Coğrafi belirleyiciler; Ġklim, topografya, bitki örtüsü ve malzeme, sosyo-kültürel belirleyiciler ise aile yapısı/büyüklüğü, roller/iliĢkiler, geçim kaynağı ve yaĢam biçimidir. 27 2.4.1. Coğrafi belirleyiciler a)Ġklim Ülkemizde çok çeĢitli iklim bölgeleri vardır. Ġklim verileri, konut ve diğer mimari elemanların oluĢumunda, yerleĢme içindeki konumlarında ve kullanımlarında önemli rol oynamaktadır. Konutlarda iklim özelliklerine bağlı olarak belirli bir doğrultuya yönelme, toplanma ve yoğunlaĢma gibi eğilimler görülmektedir. Örneğin Doğu Karadeniz’in çok yağıĢlı iklim koĢulları veya Doğu Anadolu’nun soğuk iklim koĢulları yapılarda kare, dikdörtgen gibi dik açılı rasyonel biçimleri zorunlu kılmıĢtır. Güney Doğu Anadolu’da yazların çok sıcak geçmesi avlu tipinin oluĢmasında baĢ etken sayılabilir. Bölgedeki iklim Ģartları kullanılan yapı malzemesi üzerinde etkili olabilmektedir. Bol yağmurlu olan Kuzey Anadolu’da ormanların bulunması köylerde evlerin ahĢaptan yapılmasını, buna karĢın güneyde kuru iklim, yapıların taĢ ve kerpiçten yapılmasını zorunlu kılmıĢtır (Kantar, 1998). Türkiye'de konutların yayıldığı bölgeler, genel olarak ılıman kuĢak içinde kalmakla beraber, kuzeyle güney, kıyılarla iç bölgeler ve yerel topografya nedeniyle, mikroklima, ısı ve yağıĢ bakımından mevsimlere göre önemli farklılıklar gösterir. Türk evinin önemli bir plan tipi olan açık sofalı ev, kıĢları ılıman olan Akdeniz kıyısında ya da kıĢları sert geçen Ġç Anadolu'da görülebilir. Bazı yörelerde iklime karĢı evde biçimsel ve yapısal önlemler alınmadığı zaman, özellikle yaz aylarında çevre değiĢtirilerek bağ veya yayla evlerine göçülür. Yinede her evde yazlık ve kıĢlık yaĢamaya uygun mekanlar tasarlanmıĢtır (Günay, 1999). Konuttaki mekansal organizasyon iklim verileri ile direk iliĢkilidir. GüneĢin konumuna göre evin mekansal yönlenmesi(Ġç Anadolu’da evin giriĢinin güney veya doğudan verilmesi), bahçenin konumlanması ve kuru gıdaların saklandığı depo gibi mekanların güneĢ almayan kuru ve serin yöne konumlanması örnek olarak verilebilir. Ġklim ve coğrafya verilerine göre sıcak bölgelerde rüzgârın olumlu etkisini mekan içine alabilmek için giriĢin ve bahçenin rüzgar yönüne göre konumlanması da mekansal biçimlenmeyi etkileyen faktörlerdendir. b)Topografya Topografya, yerleĢme karakterini ve konut yapısını etkileyen önemli bir faktördür. Topografyanın biçimlenmesinde etkili olan nehir, göl, dere gibi doğal su 28 kaynakları çok eski çağlardan beri yerleĢmelerin yerini ve biçimlerini belirleyen veriler olmuĢtur (Kantar, 1998). Konut tipleri ve dağılıĢında topografya etkili olmaktadır. Yüksek alanlarda kıĢ dönemi soğuk geçtiği için, evlerin duvarları kalın, pencereleri küçüktür. Daha iyi ısınma için ahırın üstü yaĢama mekanı olarak kullanılmaktadır. Yamacın bakıĢ yönü de konutlar üzerinde etkilidir. Ülkemizin büyük bir bölümünde evlerin güneye bakan yamaçlarda kurulduğunu, pencerelerin ve kapının çoğunlukla evin güney cephesine açıldığı dikkati çekmektedir. Çünkü güney yamaçlar daha iyi ısınmakta ve daha fazla güneĢ ıĢığı almaktadır. Topografya kırsal konutların kat yükseklikleri ve mekan biçimlerinde de etkili bir faktördür. Çok eğimli ve sınırlı arazilerde konutlar iki veya daha çok katlı, düz ve geniĢ arazilerde ise tek katlı olarak planlanmaktadır. c)Malzeme Ülkemizin farklı bölgelerinde iklimsel ve coğrafik faktörlerden kaynaklanan farklı yapı malzemeleri kullanılmaktadır. AhĢap malzeme ormanlık alanların yoğun olduğu bölgelerde üst üste yerleĢtirilerek duvar ve çatı malzemesi olarak kullanılırken ormanlık olmayan bölgelerde sadece çatı malzemesi olarak kullanılmaktadır. AhĢapların aralarına çamur veya saman gibi dolgu malzemeleri ile doldurularak soğuğun içeri girmesi engellenmektedir. TaĢ malzeme genellikle yapıların temelinde ve duvarlarında kullanılan ve bulunduğu yörenin jeolojik yapısına göre çeĢitlenen bir malzemedir. Akarsu yataklarından veya kayalık arazilerden getirilen taĢların yan yana konulması ve aralarının çamur veya harç ile doldurulması ile inĢa edilen taĢ konutlar, doğal yapı malzemesi olan taĢın çok olduğu vadi yerleĢmelerinde ve engebeli arazilerde yaygındır. Bu konutlar uzun süre ayakta kalabilmektedir (Karakuyu, 2008). TaĢ konutlar genellikle arazinin engebeli olmasının da etkisiyle çift katlıdır. Özellikle vadi içerisinde kurulmuĢ yerleĢmelerde taĢ konutlar çoğunluktadır. Kerpiç malzeme özellikle Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu kırsal konutlarında çevrede bulunan su, toprak ve samandan yapılarak kolay temin edilmesi, ucuz olması ve uygulamasının kolay olması bakımından, yaygın olarak kullanılan bir malzemedir. Kerpiç malzemenin yapılıĢ biçimi Ģekil 2.16’ de görülmektedir (Çınar, 1990). 29 ġekil 2.16: Kerpicin yapılıĢı (Çınar, 1990) Kerpiç konutlar, killi toprağın samanla karıĢtırılarak kalıba dökülmesi ve bu kalıpların güneĢte kurutularak üst üste yığılmasıyla yapılmaktadır. Kalıba dökülen kerpiçler belirli bir seviyeye kadar yükseltildikten sonra üzerine ahĢap direkler konulmakta ve sonra bunların üzerine yine topraktan oluĢan çatı örtüsü kaplanmaktadır Bunun yanında, arazinin engebeli olduğu alanlarda kerpiç konutlar, ahĢap direklerden oluĢan iskeletlerin arası kerpiçle doldurularak yapılmaktadır. Kerpiç konutların duvarları dıĢtan ve içten toprakla sıvanmakta ve böylece kerpicin, hava ve nemle teması önlenmeye çalıĢılmaktadır. Zaman zaman kerpiç konutların zeminle ve nemle temasını önlemek için duvarların zeminden itibaren 50–100 santimetresi taĢ malzemeden yapılmaktadır (Karakuyu, 2008). 2.4.2. Sosyo-kültürel belirleyiciler a)Aile yapısı/büyüklüğü Kırsal konutlarda konut morfolojisini ve büyüklüğünü belirleyen en önemli faktör, aile yapısı ve büyüklüğüdür. Anadolu’da özellikle kentsel yaĢamdan uzak yerleĢmelerde, kapalı ve içe dönük aile yapısı görülmektedir. Aile büyükleriyle beraber yaĢayan aileler çok çocuklu ve kalabalık ailelerdir. Bu durum kırsal konutların avlulu ve içe dönük planlanmasında ayrıca konut grubu içerisindeki eklentilerin ve konutun oda sayısının belirlenmesinde etkili bir faktördür. Aile yapısı, hane halkı esasına göre çekirdek, geniĢ ve geçici geniĢ aile olarak incelenmektedir. Çekirdek aile, karı koca ve 30 evlenmemiĢ çocuklardan oluĢur. GeniĢ aile; aynı aile birimi içinde birkaç kuĢağın yatay, dikey ve hem yatay aile, yatay olarak, tüm erkek kardeĢleri ve eĢlerini, bunların evli erkek çocuklarını ve torunlarını kapsar. Dikey olarak da baba, evli oğullar ve torunların aynı evde oturması söz konusudur. Bu aile formu geleneksel aile olarak adlandırılmaktadır. Geçici geniĢ aile; aile reisinin kendisi, eĢi, çocukları, aile reisinin annesi, babası ve erkek kardeĢlerinden oluĢan aile Ģeklidir (Kızılaslan, 2006). Ailenin büyüklüğü aile formuna göre belirlenmekte ve konut biçimlenmesi de bu doğrultuda Ģekillenmektedir. b)Roller/ĠliĢkiler Ailenin sürekliliğini sağlayan sosyal faaliyetler ailenin kuruluĢu ile ilgili evlilik, devamını sağlayan doğum ve rol değiĢimine neden olan ölüm ve boĢanmadır. Geleneksel aile Ģeklinde otorite, ailenin en yaĢlı Ģahsında toplanır (Kızılaslan, 2006). Geleneksel geniĢ aile yapısında, babanın egemenliği ve babanın soy çizgisinde geniĢleme görülmektedir. Bu nedenle aile ile birlikte yaĢayanlar genellikle babanın akrabalarıdır. GeniĢ aile Ģeklinin yaygın olduğu kırsal yerleĢmelerde, özellikle küçük birimlerde akrabalık ve komĢuluk iliĢkileri önemli yer tutar (Kongar, 2009). Anadolu’da genellikle karar alınırken evde yaĢayan ve ailenin en yaĢlısı olan kiĢinin fikrine danıĢılır. Çocukların eĢ seçimi konularında da karar yine aile büyüğünündür (Konya Ġl Yıllığı, 1998). Kadının statüsü de geçmiĢten günümüze değiĢmektedir. Kadın evin düzenini korumak ve yürütmekle yükümlüdür, geleneksel alıĢkanlık onu bu duruma razı etmiĢtir diyebiliriz fakat özellikle Karadeniz bölgesinde ve Anadolu’nun bazı bölgelerinde kadın, sosyal hayatın içindedir ve birçok sosyal konuda baĢarılı çalıĢmalar yapmaktadır. Kadınlar her iĢte erkeğin çalıĢmasına fiilen katılır. Çift sürer, ekin biçer, bahçeyle ilgilenir, harman yapar, hayvanlara bakar…vb. bu alıĢkanlıklar yüzünden eĢi askere veya gurbete giden kadınlar evlerini hiçbir aksama olmadan idare etmekte güçlük çekmezler. Aile iliĢkilerinin ve ailedeki bireylerin rollerinin kırsal konutun biçimlenmesinde etkisi vardır. Konut grubu içerisinde yer alan konutların akrabalık iliĢkisinden dolayı bir arada konumlanması veya ortak kullanılan alanların veya mekanların yer seçiminde ailevi iliĢkiler etkilidir. 31 YerleĢme içindeki birbirine yakın konut grupları genellikle akraba birliğini gösterir. Konutların giriĢleri, pencerelerin biçimleri, büyüklükleri, kullanılan ortak mekanlar (ocak, çeĢme, harman), komĢuluk, birlik beraberlik, mahremiyet gibi sosyokültürel kavramlarla iliĢkilidir (Kantar, 1998). c)Geçim kaynağı ve yaĢam biçimi Sosyo-kültürel belirleyiciler içerisinde yer alan geçim kaynağı ve yaĢam biçimi, kırsal konutlarda konutun malzemesini, mimari tarzını ve planını önemli ölçüde etkilemektedir. Ancak geçim kaynağı ve dolayısıyla ekonomik durum konutun iç mekanının yanı sıra özellikle eklentiler üzerinde rol oynamaktadır. Örneğin, zeytin üretimi ile uğraĢan bir ailenin konutuna ait eklentide zeytin salamurası için kullanılan büyük fıçıların koyulduğu bir mahzen ortaya çıkar. Bazen de zeytinyağı imalatı için küçük bir atölye bulunur. Bağcılıkla geçimini sağlayan ailelerde konutun eklentisi çok uzakta ve bağın içindedir. Ziraat ile uğraĢan ailelerde konuta bir ambar eklenirken, hayvancılıkla uğraĢan ailelerde ambar yerini ahıra bırakır. Tütüncülerin konutlarında ise alt katlar çoğunlukla oturma yeri olarak kullanılırken üst katlar tütünlerin kurutulup, depolandığı yer olmaktadır (Atalay, 1994). Konutun yerleĢme içindeki konumunu yöredeki tarım ve hayvancılık faaliyetleri etkilemektedir. Doğu Karadeniz köylüsü mısır, fındık gibi ürünlerin korunması için tarlasının baĢında olmayı tercih ederken, Ġç Anadolu köylüsü buğday için aynı endiĢeyi duymamakta ve toplu yerleĢmeyi tercih etmektedir. Kırsal yerleĢmeler bölgenin geçim kaynaklarına göre farklı organize olmakta, evin çevresinde tarım ve hayvancılığa dönük ahır, merek, ambar, serender, değirmen gibi çeĢitli fonksiyonlarda yapılar bulunmaktadır (Kantar, 1998). Hayvancılıkla uğraĢan bir ailenin sahip olduğu hayvan sayısı veya tarımla uğraĢan bir ailenin tarla ve ekili alan miktarı ekonomik durumunu ve dolayısıyla yaĢam tarzını etkilemekte ve bu durum konut biçimlenmesine yansımaktadır. Kırsal konutun biçimlenmesinin ve oluĢum mantığının çevresel faktörlerin etkisiyle belirlendiği bilinmektedir. Zaman içerisinde konutun yer seçimini, biçimini malzemesini ve kullanımını etkileyen bir diğer önemli faktör ise değiĢim faktörüdür. Kırsalda ve kentlerde görülen ve konuta yansıyan değiĢim, ekonomik, sosyal, toplumsal ve kültürel bakımdan fiziksel anlamda görülebilen, zamana bağlı durum 32 farklılığı veya baĢkalaĢmadır. BaĢkalaĢmanın temel nedeni değiĢim ve kültürel sürekliliktir. 2.4.3. DeğiĢim ve kültürel süreklilik Zamanın sürekliliği içerisinde, toplumun ve dolayısıyla mekânın değiĢimi kaçınılmazdır. DeğiĢen her değer, kendinden önceki birikimlerin toplum tarafından özümsenerek, ilerleme arzusuyla yenilenmesini ve geliĢmeyi barındırmalıdır. DeğiĢim, kültürel kimliğin sürekliliğini sağlayan bir yeniden yorumlanma durumudur ve zamanın gereklerine göre geçmiĢinden aktarılan her değeri güncellemeyi içerir. Mekânlar ve konutlar, kültürel değiĢimleri, toplumla birlikte yaĢayan ve yansıtan düzenlemelerdir. Mekânsal ölçekte değiĢim, mekânın geometrik bütünlüğünden çok, deneyimsel nitelikleriyle değerlendirilebilir. Bu anlamda konutlar, hem kültürel sürekliliğin, hem de bu süreklilikte yaĢanan değiĢimin temel öğeleridir. DeğiĢimin sürekliliğini sağlayan, konutun kendi fiziksel tanımlılığından çok, kendisi ve bütünleĢtiği çevresi ile yaĢayanlarının ortaya çıkardığı deneyimdir (Morley ve Robins 1997). Ünlü ve Edgü’ye (2003 b) göre, konutların fiziksel, sosyal, kültürel ve ekonomik özellikleri, kullanıcıların mekan tercihlerini yansıtmaktadır. Konutun fiziksel, sosyal ve kültürel özellikleri, sosyo demografik yapı, yaĢam tarzı, mekansal davranıĢ, mekanların fonksiyonel kullanımı ve kullanıcıların konutu kullanma süresi ile iliĢkilidir. Bu parametrelerdeki değiĢimler, konutun dizimsel özellikleri aynı kalsa bile kullanıcının mekansal davranıĢlarını etkilemektedir. Kültürel süreklilik, toplumun kimliğini, özünü kaybetmeden, dönemin gerçeklerine bağlı olarak değiĢim içinde bulundurması olarak tanımlanabilir. Morley ve Robins (1997), kültürün sürekliliğinin, "kolektif bellek-ortak gelenekler ve sürdürülebileceğini birikimin oluĢur bağımlılık, iliĢkilerin kültür, savunur. eseridir. etrafında ve sosyal Bu Anlamlar, ekonomik mahalleler içinde hem yaĢanmıĢ ortak, yer boyutta bir yaklaĢımla gelenekler ve siyasi (kentler, alır. hem ve tarih duygusu" ile kültür, sürekliliğin ve örgütlenme bölgeler, Özünde de bağlayıcıdır. 33 yer bağlılıklar, uluslar) ortak zaman biçimleri, iktidar ve arasındaki kimliği boyutunda kavramı barındıran birleĢtirici ve Bu bağlamda kentler, insanların yerleĢme, barınma, çalıĢma, dinlenme, eğlenme ve özellikle kültürel gereksinmelerini karĢıladığı, sürekli toplumsal geliĢme içinde bulunan mekanlardır. YaĢayan bir organizma olan kentlerin yaĢamlarını sürdürebilmeleri için kentlere özgü niteliklerin, sürekli olması gerekmektedir. Günümüzde çevre ve enerji kaynaklarının sürekliliği olduğu kadar kültürel süreklilik de önemlidir. Kültürel süreklilik, bir bilgi süreci ya da fiziki düzenlemeden çok bir ilke ve bakıĢ açısıdır (Cebeci ve Çakılcıoğlu, 2002). Bu bakıĢ açısı doğrultusunda, kırsal ve kentsel kültürün birbirleri ile olan etkileĢimi ve akültürasyon süreci önemlidir. Akültürasyon (acculturation) kavramı, kültürler arası etkileĢimin yoğunlaĢması sonucu oluĢan ortak alanın büyümesi, kültür edinme veya bir kültürün yada tek bir kültür öğesinin baĢka bir kültüre benzemesi veya farklı kültürlerin karĢılıklı etkileĢime girmesiyle gerçekleĢen kültür alıĢ-veriĢi, kültürleĢme olarak tanımlanabilmektedir. Kırsal ve kentsel kültürün özü aynı olmakla beraber, birbirleri ile etkileĢime girdiklerinde sosyal ve kültürel bir değiĢime uğramaktadırlar. Bu değiĢimin mekanizmaları 4 ana baĢlıkta toplanmaktadır (Haviland, 1990). 1. Yenilik (innovation) 2. Yayılma 3. Kültürel Kayıp 4. Akültürasyon (acculturation) “Yenilik”, toplumda bir kiĢi veya grup tarafından bulunan, üretilen, icat edilen bir durumun veya buluĢun tüm toplum tarafından kabullenilmesi durumunda gerçekleĢir. Yapılan her yenilik önceki bilgi birikimine dayanır bunun temelinde ise kültürel birikim yer almaktadır. Örneğin; Teknolojinin geliĢmesiyle, yerel dokuda, orijinal malzeme yerine modern malzemeler kullanılarak yapılan onarımlar yeniliklerle gelen değiĢime bir örnektir. (kırsalda taĢ ve kerpiç malzeme yerine kentte betonarme kullanılması gibi) “Yayılma” kültürün değiĢim mekanizmalarından bir diğeridir. Ne kadar farklı kültürle ve ne kadar yoğun bağlantı kurulursa o kadar kolay değiĢir ve karmaĢıklaĢır. Mevcut kültürel özellikler, dıĢarıdan alınanlar yönünde değiĢir ve geliĢir (Havıland, 1990). Örnek; Konya’nın geleneksel kültürü daha önce bölgede yaĢamıĢ medeniyetlerden etkilenerek oluĢmuĢtur. “Kültürel kayıp”, mevcut özelliklerin terk edilmesi durumudur. DeğiĢim genellikle, yeniliklerin mevcut olanlara eklenmesi olarak düĢünülür, fakat çoğunlukla 34 bir yeniliğin kabul edilmesi, eskisinin kaybedilmesi ile olmaktadır. Örneğin; yerel dokuda avlunun gördüğü iĢlev, modern konutta hol tarafından karĢılanmaktadır. Kültürel kayıp, bazen terk edilen geleneğin yerini yenisi almadan da gerçekleĢebilmektedir. Örneğin; kırsal konutlarda her oda içinde yer alan banyo (gusülhane) mekanı, tek bir banyo/tuvalet mekanına dönüĢerek odalardan kaldırılmıĢtır. Akültürasyon, iki farklı kültür veya kırsal veya kentsel kültürün birbirleri ile olan etkileĢimi ve değiĢim süreci olduğunu tanımlamıĢtık. Bu süreç, teknolojik geliĢim, tarımsal geliĢim, endüstrileĢme, kentleĢme ve göç gibi kavramları içermektedir. Akültürasyon süreci kimi zaman bir kültürün etkin olması ile diğer kültürün yok olmasına neden olurken kimi zaman ortak değerlerin korunduğu geliĢmiĢ bir anlayıĢ olarak ortaya çıkmaktadır. Kentlerin yaĢadığı sosyal değiĢimi ve kültürel sürekliliği/süreksizliği etkileyen unsurlar vardır. 1950’li yıllarda geliĢen sanayileĢme ve modernleĢme akımının da etkisiyle değiĢimi etkileyen en önemli unsurlar göç ve kentleĢme olarak karĢımıza çıkmaktadır. 2.4.4. Göç ve kentleĢme Göç, coğrafi mekan değiĢtirme sürecinin toplumsal, ekonomik, kültürel ve siyasi boyutlarıyla toplum yapısını değiĢtiren nüfus hareketlerinin tümüdür. Göçün akım yönleri, kırdan-kente, kentten-kente, kentten-kıra ve kırda-kıra olabilmektedir. Türkiye’de göçler çoğunlukla kırdan-kente ve özellikle son yıllarda yoğun olarak kentten-kente olmaktadır. Göçü ve buna bağlı olarak ortaya çıkan hızlı kentleĢmeyi daha çok, kentlerde “çekme” etkileri, kırda ise “itme” etkileri ile açıklamaktayız. Nüfusu kente iten etkenler arasında kırsal alanda hızlı artan nüfus, yetersiz toprak, düĢük verimlilik, doğal afetler, toprağın miras yoluyla parçalanması ve tarımda makineleĢme sonucu ortaya çıkan iĢsizlik sayılabilir. Nüfusu kente çeken etkenler ise kır-kent gelir farklılığı, daha iyi eğitim ve sağlık istemi, kentin çekiciliği, ulaĢım ve iletiĢim olanakları, iĢ bulma ümidi, daha yüksek yaĢam standardı ve kentlerdeki toplumsal ve kültürel olanaklardan yararlanma belirtilebilir (Gedik, 1997; Gürbüz, 2005). Ülkemizdeki göç dalgasını kentleĢmenin bir parçası ve bir kentleĢme sorunu olarak gören Bağlı (2005), 1950-1980 yılları arasında artan nüfus hareketinin nedenlerini Ģöyle anlatmaktadır: 35 “SanayileĢmiĢ batı toplumlarında görülen nüfus hareketleri daha çok iĢ gücü talebi ile ilgili iken, Türkiye’de bu durum daha çok tarımsal kesimde görülen makineleĢmenin neden olduğu iĢsizlik ve hızlı nüfus artıĢından kaynaklanan bir harekettir. Dolayısıyla Türkiye’de 1950’lerden sonra baĢlayan göç dalgası kentleri ve kentlerdeki insanları hem toplumsal hem de fiziki Ģartlar bakımından hazırlıksız yakalamıĢ, kente adapte olamayan kırsal halk kentin önce çeperlerinde daha sonra da iç kesimlere geçerek kentin fiziksel oluĢumunu ve kimliğini etkilemiĢlerdir”. Bu durumun sonucu olarak kent çeperlerinde fiziksel ve kültürel anlamda kırsal özellikler taĢıyan fakat geçim kaynağı ve yaĢam tarzı olarak kente uyum sağlamaya çalıĢan bir kır-kent ara kesiti ortaya çıkmaktadır. Tez çalıĢmasının araĢtırma alanı olarak belirlenen alan Konya kentinin çeperleri olan kır-kent ara kesiti durumundaki alanlar olarak belirlenmiĢtir. 2.5. Bölüm Sonuçları 1. bölümde yapılan kaynak araĢtırması sonucunda çalıĢmanın temelini teĢkil eden kavramsal alt yapının oluĢturulmasına yönelik temel kaynaklara dayalı bilgiler toplanarak tez çalıĢmasının 2. bölümü oluĢturulmuĢtur. Temel bilgiler ıĢığında mekan, kültür ve konut iliĢkisi, kırsal yerleĢme ve kırsal konut kavramları tanımlanmıĢtır. ÇalıĢmanın örnek yapı türü olan kırsal konut, bileĢenleri ve mekansal organizasyonu ile tanımlanmıĢ ve kırsal konut biçiminin belirleyicileri kaynaklardaki sınıflandırmalar incelenerek 2 kategoride toplanmıĢtır. Kırsal konutun oluĢum nedenleri ve biçim belirleyicileri coğrafi ve sosyo-kültürel belirleyiciler baĢta olmak üzere değiĢim-kültürel süreklilik ve göç-kentleĢme olarak 4 grupta sınıflandırılmıĢtır. Coğrafi belirleyiciler, iklim, topografya ve malzeme, sosyokültürel belirleyiciler ise aile yapısı/büyüklüğü, roller/iliĢkiler ve geçim kaynağı/yaĢam biçimi olarak alt baĢlıklara ayrılmıĢtır. Ayrıca kültürel sürekliliğin toplumun kimliğinin ve kültürünün gelecek nesillere taĢınması ve aktarılmasına dayandığı ve bu bağlamda konutta gözlenebildiğinden bahsedilmiĢtir. Bu bilgiler alan çalıĢması olan 4. bölümde Konya kentine göçle gelen grupların tanımlanmasında kullanılmaktadır. Derlenen tüm bilgiler konut bileĢenleri bağlamında ele alınarak kırsal konut analiz modeli oluĢturulmuĢtur (Çizelge 2.5). Modelde, Rapoport (1969)’da belirtilen insan ve fiziksel çevre iliĢkisinden yola çıkılmıĢ ve Güvenç, (1991); Eben Saleh, (1999) ve Aydın ve Çınar; (2009)’dan esinlenilerek üretilmiĢtir. Elde edilen model ile çalıĢma 36 alanı içerisindeki kırsal konutların analizi, kırsal konutların orijinleri ve kent çeperindeki örnekleri ile mekansal anlamda karĢılaĢtırması yapılmaktadır. Çizelge 2.5: Kırsal konutun bileĢenleri bağlamında “Kırsal konut analiz modeli” Konut BileĢenleri Belirleyiciler Coğrafi Belirleyiciler Ġklim Topografya Sosyo-kültürel Belirleyiciler Malzeme Aile Yapısı / Büyüklüğü Roller / ĠliĢkiler Geçim kaynağı / YaĢam biçimi Ġç Alan (Konut+Servis mekanları) GiriĢlerin konumu Konut ve servis mekanlarının yönelmesi Mekanların geometrik Ģekilleri Mabeyin tipolojisi(açık/kapalı) Çatı formu/ (eğimli/düz dam) Mekanların bitiĢik/ayrı olma durumu Topoğrafik yükseltiye göre konut özellikleri Kat yükseklikleri Mekan biçimlenmesi(simetrik/asimetrik) BakıĢ yönü DıĢ Alan (Avlu) Avlu tipolojisi Avlu içindeki mekanların konumları Bahçe veya avlu olma durumu Avlunun büyüklüğü Konutların oluĢumunda kullanılan yapı malzemeleri (Duvar, döĢeme, çatı, pencere…vb.) Avlu duvarının malzemesi Aile Yapısı Konutun ve eklentilerin büyüklüğü Aile formu Avlu tipolojisi Avlunun büyüklüğü Akrabalık durumu Ortak mekan kullanımı Avlu içerisindeki yerleĢim Eklentilerin durumu ve büyüklüğü Mekan kullanım biçimi Avlu kullanımı Avlunun büyüklüğü 37 3. ÇALIġMADA ĠZLENEN YÖNTEM Bu bölümde çalıĢmada izlenen yöntem olan Mekânsal Dizin yöntemi ve graf/çizge teorisinin kavramsal olarak tanımlaması yapılacaktır. Morfolojik analiz yöntemlerinden biri olan yöntemlerin daha iyi anlaĢılabilmesi için “morfolojik analiz” ve “mekân analizi” kavramları açıklanacaktır. 3.1. Mekan Analizi Yöntemleri Mimarlıkta bina ve mekan analizi kavramı, mimari tasarlama ve bina üretim süreçleri sonucunda oluĢan yapay fiziksel çevre ve yapılaĢmanın, farklı ölçütlere göre niteliklerinin tanımlanması, mekanı veya mekanlar dizimini oluĢturan parçaların bir araya geliĢindeki örgütsel yapının tespit edilmesi olarak tanımlanabilir (Yıldırım, 2002). ÇeĢitli teknik ve yaklaĢımların kullanıldığı mekan analizlerinde, mekan organizasyonları ve elemanları arasındaki iliĢkiler irdelenmektedir. KeleĢ (1994)’e göre, mekan analizleri ile ilgili teknikler Ģunlardır; Geometrik analiz, topolojik analiz, tipolojik analiz, fonksiyonel analiz, yapısal analiz, estetik analiz, toplumsal analiz, göstergebilim açısından analiz, mekan algısına dayanan analiz, stilistik kaynaklı analiz, ve morfolojik analizdir. Tez çalıĢmasında araĢtırma alanının analizi ve farklı tipolojilerin sınıflandırması konusunda morfolojik analiz yönteminden faydalanılacaktır. Ayrıca derinlik ve yoğunluk analizlerini yapmak amacıyla kullanılacak olan mekansal dizim yöntemi de morfolojik analiz yönteminin bir alt baĢlığı olarak nitelendirilmektedir. Bu nedenle morfolojik analiz yöntemi detaylı anlatılacaktır. 3.2. Morfolojik Analiz Mekan analiz yöntemlerinden olan morfolojik analiz yöntemi, mekan ve kütlenin oluĢum nedenleri, biçimlenme ilkeleri, mekansal birimlerin ve öğelerin iliĢkilerinin, fiziksel, biçimsel ve yapısal açıdan özelliklerinin analiz edildiği bir yöntemdir. Mimarlıkta morfoloji, bir binanın tüm yapısal ve iĢlevsel elemanlarını bütünün bir parçası kabul edip, mekan birimlerinin veya birimlerin toplamından oluĢan bina 38 bütününün iĢleve uygun biçimlenmesi olarak tanımlanabilir. Ayrıca biçimsel benzerliklerin saptanarak sınıflanmasında ve benzer özelliklerin(örneğin; plan geometrileri, kitle biçimleniĢleri, cephe elemanları ve düzenleri… vs) belirlenerek gruplandırılmasında kullanılır. Mimarlıkta morfoloji ele alındığında kompozisyon, birlik, oran ve ölçü kavramları öne çıkmaktadır (Yıldırım, 2002). Tespit, anlatım ve değerlendirme yöntemi olan morfolojik analiz yöntemi, belirli ölçütlere dayanmaktadır. Bu ölçütler, bina ile ilgili ilkeler, mekan organizasyonunu oluĢturan birimlerin birbirleriyle ve bütünle olan iliĢkileri ve bu birimlerin fonksiyonel özellikleri olarak sıralanabilmektedir. Morfolojik çalıĢmalar, mekansal modelleri anlatmayı ve bu modelleri bilimsel alanda sayısal ve grafiksel olarak sunmayı amaçlamıĢtır (Dursun ve Sağlamer, 2003). Yapıların morfolojik analizinin yapılabilmesi için belirlenen kriterler açısından sınıflandırılabilmesi gerekmektedir. Çizelge 3.1. de fonksiyon Ģeması, plan Ģeması, sirkülasyon Ģeması, topolojik, kompozisyonel ve kesitsel sınıflandırmalara göre yapılan morfolojik analiz tablosu görülmektedir. Çizelge 3.1: Yapılar için morfolojik analiz modeli (KeleĢ, 1994) Morfolojik analiz yönteminin içeriğinde yer alan ve özünü oluĢturan kavramlar, sentaks ve morfik dil kavramlarıdır. 39 3.2.1.Sentaks(A Syntax) / Dizim Sentaks, kelime anlamı olarak, öğelerin bir araya gelme kurallarını betimleyen bilim dalıdır. Sosyal bilginin somutlaĢtırılmasında ve mekanın ifade edilmesinde kullanılan dil olarak da tanımlanmaktadır. Ayrıca soyut mekansal yapıyı somut bir Ģekilde temsil ve analiz etme sürecidir. Sentaks bir temel nesneler, iliĢkiler, biçimsel kurallar ve minimum mekanlar setidir. Sentaks kuralı, biçimlendirme kurallarının kuralıdır. Bazı doğal ve mantıksal limitlerden kendini arındırabilen kurallar bütünüdür (Hillier ve ark., 1976). Sentaks kavramın içeriğini algı oluĢturmaktadır. Çerçevesini de sözcük yada herhangi bir dilsel iĢaret vermektedir. Kaba bir bakıĢla mimarlığın üç aĢamadan oluĢtuğunu (Tasarım-Çizim-Uygulama) ve tasarım ile çizim arasında tıpkı kavramdaki algı-sözcük döngüsüne benzer bir döngü olduğunu söylenebilmektedir. Sözcüklerin belirli kurallar dahilinde bir araya gelmesiyle cümleler oluĢur ve tek baĢına bir anlamı olan sözcüğün, cümle içinde farklı bir anlam taĢıyabileceği görülür. ĠĢte mimaride de biçimlerin belirli kurallar dahilinde bir araya gelmesiyle tasarım oluĢur ve tek baĢına anlamı olmayan biçimler biraya gelerek anlamlı bir bütün oluĢturur. Sentaks iĢte bu kurallar bütünüdür. Yapay sistemleri tanımlarken bilinen tanınan fakat somutlaĢtırılamayan kavramlar için bir anahtara ihtiyaç duyulur. Anahtar, bilgileri nesnel olarak eklemlemeyi sağlar. Bu anahtar, toplumları, Ģehirleri, kültürleri ve dilleri, bilimsel anlamda çözmeyi ve biçimsel strüktürler arasındaki iliĢkileri tariflemeyi sağlar. Mekan organizasyon modelleri ile sosyal iliĢkiler iliĢkisini çözen bu anahtar sentakstır (Hillier ve ark., 1976). 3.2.2. Morfik dil Morfik dil, sosyal bilgiyi ortaya koymak için sentaks tarafından farklı düzenlemeler içinde bir araya getirilmiĢ varlıklar dizisidir Örneğin mekan bir morfik dildir. Her toplum kendi kurallarına göre mekanı düzenler. Bu düzenleme kurallarının soyut tanımı yapılarak, o mekanda var olan sosyal yapı gözler önüne serilebilir. Sosyal iliĢkilerde bir morfik dildir. Her toplumun kendine ait iliĢkiler modeli biçimsel kurallara oturtularak tanımlanabilir ve sosyal özellikleri ortaya çıkarılabilir (Hillier ve Hanson, 40 1984). Morfik dil, tüm olasılıkların kuruluĢ Ģemasını, matematiksel unsurlar (objeler, iliĢkiler ve iĢleyiĢ) ile baĢlangıçtan itibaren kuran sistemdir. Morfik dil kullanımının avantajları Ģunlardır. Olasılıklı bir yaklaĢım içerir. Sıra ve model henüz belirsizken bile giriĢ ve minimum yerleĢim bize olasılıklı yaklaĢımı verir. Daha önce inĢa edilmiĢ tüm sistemlerin sırasını dizgesini bir kayıt altında tutmayı sağlar. Morfik dil, alt sistemlere ayrıĢtırılmaz fakat sentaktik kurallar ile alt bileĢenlere ulaĢarak modelin üretiminden sorumludur. Rastgele seçim imkanı sunar. Gerçek dünyadaki mekan modellerinden seçimler yaparak, sanal ortama taĢımayı sağlar. Morfik dil, mevcut olan minimum durumlarla ilgilenir. Her durum için ayrı durumsal model oluĢturulur. Bu mekansal-sosyal modellerin iliĢkisinde önemli bir noktadır. Morfik dil, doğal limitler verir. En alt limit rastgelelik, en üst limit ise gerçek mekanda yeni kombinasyonlar gerçekleĢtirmektir. Morfik dil, modeli kendi kendine türeyebilir hale getirir. Nesneler, iliĢkiler, iĢleyiĢ ve hatta dizge kuralının kendisi minimum yerleĢim analizleriyle bulunabilir (Hillier ve ark., 1976). Morfolojik analiz yöntemi altında yer alan ve iĢlevsel, biçimsel ve dizimsel analizler yapmaya olanak sağlayan yöntemler vardır. Bunlar, graf/çizge yöntemi ve mekansal dizim yöntemidir. 3.3. Graf / Çizge Yöntemi Schulz, mimari biçimin analizinin, elemanlar arası iliĢkiler üzerine kurulu olduğunu ifade etmiĢ ve iliĢkilerin üç düzeyde incelenebileceğini ileri sürmüĢtür. -Topolojik iliĢkiler -Geometrik iliĢkiler -Göreneksel ĠliĢkiler (Hacıhasanoğlu, 2007) Graf yöntemi iliĢkiler ve bu iliĢkiler ile birbirine bağlanan mekanlardan oluĢan bir analiz yöntemidir. Mimari tasarım problemlerini çözmede matematiksel tekniklerden biri olan çizge yöntemi, genellikle mekan ve mekan gruplarının fonksiyonel iliĢkilerinin 41 yoğun olduğu ve bölümler ile bina arasındaki trafiğin minimize edilmesi amacıyla kullanılmıĢtır. Graf, birbiriyle çizgiler vasıtasıyla bağlanan noktalar kümesidir. Noktalar bir nesne setini(mekan ve içindeki obje bütünü) temsil eder. Çizgiler ise iki obje arasındaki bağları temsil eder (Levin, 1964). Bir graf Ģemasından alternatif plan Ģemaları üretilebilir. ġekil 3.1 de sağdaki altı farklı plan yerleĢimi soldaki tek graf Ģemasından üretilmiĢtir. (Levin, 1964). ġekil 3.1: Graf Ģeması ve alternatif plan Ģemaları (Levin, 1964). Görsel olarak birbirine benzeyen plan Ģemalarının aralarındaki bağlantı durumu değiĢtiğinde graf Ģemaları da değiĢmektedir (Ģekil 3.2). Bu durum mekanların derinliklerini ve ulaĢılabilirliklerini etkilemektedir. ġekil 3.2: Mekanların graflarla ifadesi (Hillier ve Hanson, 1984) Mekansal düzen ile graf Ģeması arasındaki iliĢkide kök mekan olarak alınan mekanın konumuna ve dıĢ alan ile iliĢkisine bağlı olarak graf Ģeması, derinlikler ve mekanlara ulaĢılabilirlik değiĢmektedir. (ġekil 3.3,Ģekil 3.4, Ģekil 3.5 ve Ģekil 3.6) 42 ġekil 3.3: Kök mekana göre graf Ģeması(Czerkauer ve Davidel, 2008) ġekil 3.4: Mekanların grafla ifadesi (Czerkauer ve Davidel, 2008) ġekil 3.5: Mekanların grafla ifadesi (Czerkauer ve Davidel, 2008) ġekil 3.6: Aynı dıĢ form değiĢik iç iliĢkilere sahip planların graf Ģemaları (Hacıhasanoğlu, 2007) 43 a) Graf Kuralları Grafta çizgilerin uzunluklarının önemi yoktur. Grafta çizgilerin açılarının önemi yoktur. Graf oluĢturulurken odaların/mekanların Ģekil ve büyüklüklerinin önemi yoktur Grafın hiçbir parçası diğer herhangi bir parçayla bağlantısız olamaz yani her mekan ana yapıyı terk etmeden herhangi bir mekandan ulaĢılabilir olmalıdır. Grafın iki çizgisi(bağlantı) bir mekan olmadan kesiĢemez, eğer kesiĢiyorsa orda bir mekan vardır (Levin, 1964). b) Graf Kullanımının Avantajları Bir binada mekanların önemlilik derecesine göre sıralaması yapılabilir. Mekan çiftleri arasındaki dolaĢımın yoğunluğuna göre sınıflandırma yapılabilir. DolaĢımın hangi hız ve türde olduğu önemli değildir. Bağlantılar kademelendiğinde graflarla farklı yerleĢimler türetilebilir. Tasarımcı kontrolü tam anlamıyla sağlayabilir. Grafta çıkan bağlantıların tutarsızlığı ve çakıĢmama durumunda, tutarsız bağlantı çıkarılabilir / feda edilebilir. Metoddan belirli sayıda çözüm çıkar ve her biri değerlendirilebilir. Analitik veriler tabanıyla daha fazla çözüm içinden seçim yapılabilir (Whitehead ve Eldars, 1964). Çok katlı binalar için kullanılabilir. Merdiven/düĢey sirkülasyonun mekanla bağlantısı yapılabilir. Formların topolojik iliĢkilerinin belirlenmesinde geometri ve topoloji arasında yer alan ve geometrik anlamda görselleĢmeyi sağlayan graflar ortaya çıkmıĢtır. Graf yöntemi, genellikle hizmet tasarımı, mühendislik uygulamaları, kentsel tasarım, ulaĢım Ģebekeleri ve yönetim örgütlenmesi gibi iliĢkilerin görselleĢtirilmesi istenilen alanlarda kullanılmaktadır. Mimarlıkta ise yeni olmakla beraber, bina kullanımı ve mekansal örgütlenmelere yönelik analiz çalıĢmalarında kullanılmaktadır (Yıldırım, 2002). Graf yöntemi mimari biçimlendirme ve mekan organizasyonunda iliĢkilerin kurulması amacıyla “mevcut Ģebekeleri çözümleme yöntemi olarak kullanılmaktadır. Yöntemin araçları, Beta Ġndeksi, Gamma Ġndeksi, Döngü-Bölge Sayısı, Grafın Çapı, Alt Yedek ġebeke Ġndeksi, König Sayısı’dır. 44 3.3.1. Graf teorisi çözümleme araçları a) Beta Ġndeksi Beta Ġndeksi, graflarla ifade edilen Ģebekenin düğüm ve kenar iliĢkilerine bağlı olarak, Ģebekenin ne tür bir Ģebeke olduğunu sayısal olarak vermektedir. Toplam kenar sayısının toplam düğüm sayısına oranı olan bu değer , β<1 ise yapı ağaç, β=1 ise döngü, β>1 ise kompleks devre özelliğini göstermektedir. ġebekenin ağaç, döngü veya kompleks devre olması, bina bütünsel formunun lineer, döngüsel veya kompozit formlardan hangisine uygun olduğunu tanımlamaktadır (Broadbent, 1973) (Ģekil 3.7 ve Ģekil 3.8). Beta Ġndeksi: Graf Kenarı / Graf Düğümü E (Broadbent 1973) V (3.1) ġekil 3.7: Beta Ġndeksi ,(Broadbent, 1973) ġekil 3.8: Bina ĠĢlevsel Ģebekesinin Beta Ġndeksine göre sınıflandırılması (Yıldırım, 2002). 45 b) Gamma Ġndeksi Gamma indeksi, Ģebeke elemanlarının iliĢki yoğunluğuna bağlı olarak Ģebekenin bağlantılılık (connectivity) oranını sayısal olarak vermektedir. Bina formunun kompakt veya parçalı düzenlenebilirliğine iliĢkin veriler sağlamaktadır. “1”değeri tam bağlantılılık iken, “0” değeri Ģebeke elemanları arası tam bağlantısızlıktır (Broadbent, 1973). Mevcut kenar sayısının düğümler arası direk alternatif yolların varlığını gösteren maksimum olası rakama oranıdır (Yıldırım ve Ünügür, 2002). Gamma Ġndeksi (ġebeke bağlantılık oranı) G E V V (Broadbent 1973) 2 2 (3.2) ġekil 3.9: Gamma indeksi bina biçimi iliĢkisi (Yıldırım, 2002). ġekil 3.9 da görüldüğü gibi, gamma indeksinin yüksek olması, mekânların geometrik komĢuluğu ile sirkülasyon bağlantılarının kısa tutulması ve bina formunun daha kompakt olması, gamma indeksinin düĢük olması ise bina bütünsel kompozisyonunun daha parçalı veya organik olabileceği verileri getirmektedir (Yıldırım, 2002). c) Döngü-Bölge Sayısı Grafın geometrik yapısından görsel olarak kolayca anlaĢılabilen, Ģebeke içinde yer alan döngüler ve bunların oluĢturduğu kapalı alan sayısını veren değerdir (Tabor, 1976). Döngü-bölge sayısı, bina alt bölümleri arasında baĢladığı noktaya dönen sirkülasyon akslarının sayısını vermektedir. Bu değer, bina biçimleniĢinde avlu, iç 46 bahçe, aydınlatma boĢlukları gibi mimari elemanların varlığına iliĢkin veriler sunmaktadır (Yıldırım ve Ünügür, 2002). ĠĢlevsel yapısında döngü (avlu,iç bahçe…vb) içeren bina formlarına örnekler Ģekil 3.10 da görülmektedir. E C ( V 2 ) 1(Tabor, 1976) (3.3) ġekil 3.10: ĠĢlevsel yapısında döngü içeren bina formları (Yıldırım ve Ünügür, 2002). d) Grafın Çapı Grafın çapı kavramı, bir Ģebekede birbirine en uzak iki düğüm arasındaki kenar sayıları toplamıdır (ġekil 3.11). Bu değer bina büyüklüğü–tasarım alanı orantısında kullanılabilecek veri sağlamaktadır (Yıldırım, 2002). ġekil 3.11: En uzak iki mekan arası Ģebeke çapı (Yıldırım ve Ünügür, 2002). e) Alt Yedek ġebeke Ġndeksi ġebeke içerisindeki düğümler arasındaki olası yolların sayısını; diğer bir tanımlama ile sirkülasyon olasılıklarını vermektedir. Bu niteliği ile kesin tasarım aĢamasında bölümler arasındaki sirkülasyon akslarının kontrol edilmesine olanak sağlamaktadır (Yıldırım, 2002). 47 Alt yedek Ģebeke indeksi, ( E V 2 ) RI 2 ( V V ) / 2 ( V 1 )(Tabor, 1976) (3.4) Mekanların mevcut Ģebekeler içindeki sentaktik derecelerinin çözümlenmesi için ise “Mekansal Dizim Yöntemi Çözümleme Araçları” kullanılmaktadır. Bunlar; a)König Sayıları b)Ortalama Derinlik Değeri c)Entegrasyon Değeri’dir. a) König Sayıları Mekansal Dizimin kaynağını oluĢturan König Sayıları, Ģebeke içinde yer alan her elemanın, diğer elemanlara olan max kenar uzaklığını vermektedir. Bu değer mekanların birbirlerine göre ulaĢım kolaylığını karĢılaĢtırma imkanı sağlamaktadır. ġekil 3.12 de görüldüğü gibi her mekandan en kısa ve kolay ulaĢılan mekan 2, en zor ulaĢılan mekan ise 4 könig sayısına sahiptir. ġekil 3.12: Bir grafta düğümlerin König sayıları (Hillier ve Hanson, 1984) b) Ortalama Derinlik Değeri “Mekansal Dizim Çözümleme Yöntemi”nde iĢlevsel sistem içerisinde yer alan her bina alt bölümünün diğer mekanlarla iliĢkili olma durumu sayısal olarak çözümlenmektedir. Bina iĢlevsel örüntüsü içerisinde diğer bölümlerle en yoğun iliĢkide olan bölüm, iĢlevsel entegrasyon değerine bağlı olarak bina iĢlevsel sisteminin asal bölümü olmaktadır. 48 Entegrasyon değerin eldesi için her alt bölümü tanımlayan düğüm kök alınarak o bölümün ortalama derinliği’ nin bulunması ve listelenmesi gerekmektedir (Yıldırım, 2002). Ortalama Derinlik değeri, md d (Hillier, Hanson, 1984) (3.5) k 1 ġekil 3.13: Plan Ģeması ve graf Ģemasının derinlik değerleri (Hillier ve Hanson, 1984) Yöntemde her bina alt bölümü “kök” olarak seçilerek diğer alt bölümlerle olan iliĢkisi “ağaç” olarak tanımlanmaktadır. Bu ağacın graf çapı derinlik toplamını vermektedir (ġekil 3.13). Toplam Derinlik, d(1x 1º)+(2x 2 º ) ( 3 x 3 º ) ( nx n º ) (Hillier ve Hanson, 1984) (3.6) c) Entegrasyon Değeri Bu değer, her bölümün bütünsel sistem içerisindeki “bağlantılılık” (connectivity) ve ayrıĢma (segragation) değerini sayısal olarak vermektedir. Bu sayısal hiyerarĢi, bina alt bölümlerini bütünsel sistem içerisinde hiyerarĢik bir diziliĢe yerleĢtirmektedir (Hillier, Hanson, 1984). Bu değer her türlü Ģebekede 0 ile 1 arasında bir değer almaktadır. 0 maksimum entegrasyonu, 1 ise maksimum segregasyonu tanımlamaktadır. Her bölüm için elde edilen bu değerler, küçükten büyüğe doğru sıralandığında, bina iĢlevsel bütünü içerisinde diğer bölümler ile en yoğun iliĢkide olan bölümden en tecrit edilmiĢ bölüme doğru hiyerarĢik bir diziliĢ elde edilmektedir (Yıldırım, 2002). 49 Graf Ģemalarının çözümleme araçları yardımı ile okunmasının yanı sıra ortaya çıkan Ģemanın fiziksel yapısı da mekan iliĢkileri hakkında bilgi vermektedir. Örneğin; Doğrusal bir yapı oluĢturan grafiklerde derinlik daha çok, dallanmıĢ bir grafikte daha azdır. Verilen bir kök mekana bağlanan daha çok bütünleĢen elemanların düzeninden “çalı tipi” yada “sığ tipi” eriĢim grafiği oluĢmaktadır. Çalı tipi eriĢim grafiğinde kök mekana yakın daha çok halkaya sahiptir ve sistem sığ olarak tanımlanır. Bağlantı sayısı mekan sayısından bir eksik olan grafikler ağaç benzeri grafiklerdir. Böyle bir sistemde ana derinlik yüksektir ve sistem derin olarak isimlendirilir. Derin olan mekana eriĢim zordur. Ağaç benzeri grafiklerde hem mekansal yapı içinde hem de bu yapının dıĢla iliĢkisinde hareket oldukça kontrol edilmiĢtir, hareket kalıbı kolaylıkla okunabilir. EriĢim grafiği simetrik, asimetrik, dağılımlı, dağılımsız gibi çeĢitli parametrelere göre sınıflandırılabilir. Maksimum derecede simetrik grafik, dıĢarıdaki bir noktadan birçok mekana eĢit kolaylıkla eriĢilmesi, asimetrik grafik ise, binanın çeĢitli noktalarına ancak ardıĢık bir biçimde eriĢilmesi anlamına gelmektedir (Dağ, 2005). 3.3.2. Mekansal dizim yöntemi “Şehirler hakkında ne bildiğimizi ve ne hissettiğimizi kelimelere dökmek çok zordur, işte mekan sentaksı, bunu yapabilmek için ihtiyacımız olan alfabe ve grafiklere sahiptir.” Paul Fisher Ġçinde bulunduğumuz mekânı önce biçimsel özellikleriyle kavrar, zihnimizde bir Ģema olarak canlandırırız. Ancak sistem içinde hareket ettikçe ve yaĢadıkça iliĢkileri algılar ve tanımlarız. Sisteme iliĢkin bilgiler hem topolojik hem de geometriktir (Özyılmaz, 2007). ġekil 3.14’de Mekansal Dizim yönteminin mantığı ortaya koyulmuĢtur. Buna göre, mevcut mekansal modeller (planlar, yerleĢim Ģemaları, dolaĢım ağları…vb.) belirli geometrik ifadelerle ĢemalaĢtırılarak grafiksel iliĢkiler haline dönüĢtürülmektedir. Bu iliĢkilerin üretilmesi aĢamasında kullanıcıların ve mimari mekanların sosyal, kültürel ve fiziksel özellikleri belirlenmektedir. Özellikler, sayısal ve grafiksel araçlar yardımı ile somutlaĢtırılarak mekansal analizler yapılmaktadır. Ortaya çıkan sayısal veriler ile önceden belirlenen sosyal özelliklerin iliĢkisinin analizi ise mekansal modelin altında yatan sosyal bilgiyi elde etmeyi sağlamaktadır. 50 Mekansal Modeller Gözlem, Tespit, Literatür Kullanıcı Öz. Kültürel Öz. Araçlar Topoloj i Geomet ri Matemati k Matematiks el Ġfadeler Grafik Dille Gösteri m RA RRA D CV TD Fiziksel Sınırlar Analizler Açıklamalar Yorumlar SOSYAL BĠLGĠ ÜRETME ġekil 3.14: Mekansal Dizim Yöntemi mantığı (Dursun, 2002; Özyılmaz, 2005) Mekansal Dizim yöntemi, -YerleĢim bölgelerindeki yada binalardaki mekansal biçimlenmenin açıklama ve sınıflandırmasını yapabilmek için kullanılan teknikler bütünüdür (Hillier, 1996). -Birbirinden farklı mekansal düzenlemelerin üretilmesi için gerekli kurallar bütünüdür(Hillier, 1996). -Mekansal formları deĢifre edebilmek için mimarlar için yardımcı bir araçtır (Dursun, 2007). Mekansal dizim yöntemi fiziksel formların oluĢturduğu verilerin ve mekan içinde hareket eden kiĢinin gözlemlediği, algılayabildiği yüzey, kenar, alan ve yolların birbirleriyle ve mekanın tümüyle olan iliĢkilerini açıklamaya çalıĢır. Mekansal dizim yöntemi, sosyal iliĢkileri, kültürel farklılıkları ve davranıĢ değiĢimlerini tanımlayan, mekanların Ģematik bir sunumu olarak adlandırılabilir. Yöntem, çeĢitli tasarım alternatiflerinin etkilerini araĢtırmak, öngörmek ve değerlendirmek için de kullanılır. Günümüzde, binaların tasarım stilleri ile kullanıcı yada tasarımcı gözüyle okunabilirliğini ölçmekte de kullanılmaktadır (Edgü ve Ünlü, 2003) 51 Mekansal Dizim (Space Syntax), binaların ve Ģehirlerin mekansal dokularını incelemek için kullanılan bir teknikler bütünü ve mekan ile toplumu birleĢtiren bir teoriler zinciri olarak mimarlık ve kentsel tasarım alanlarındaki en etkili bilimsel hareketlerden biridir (Hillier ve Hanson, 1984). Mekansal Dizim, kent ve yapı ölçeğinde inĢa edilmiĢ çevrenin mekansal biçimlenme özelliklerinin tanımlanması ve analiz edilmesi için geliĢtirilmiĢ, teori ile desteklenen bir teknikler bütünüdür. Bir baĢka deyiĢle mekan dizimi, mekansal örgütlenmeyi biçimleyen süreçleri ve altta yatan sosyal anlamları kavramayı amaç edinen bir yaklaĢımdır (Hillier ve Hanson, 1984). Hillier’in 1984 de yayınlanan “Social Logic of Space” adlı kitabın baĢlığından da anlaĢılacağı gibi Mekansal Dizim analizinin kuramı, mekanı yaratan sosyal yapının mekanın fiziksel kurgusundan çıkarılabileceği düĢüncesine dayanmaktadır (Çil, 2006). Hillier ve arkadaĢları tarafından 1980’li yıllarda University College London’da (UCL) mimarlara, tasarımlarının olası etkilerini göstermek amacıyla geliĢtirilen mekansal dizim, o günden günümüze hızla geliĢmiĢ, dünyanın her tarafında çeĢitli araĢtırmalarda ve tasarım uygulamalarında kullanılır hale gelmiĢtir. Bugün, mimarlık, kentsel tasarım, planlama, ulaĢım ve iç mimarlıktan, arkeoloji, enformasyon teknolojisi, kent ve insan coğrafyası, antropoloji, peyzaj mimarlığı ve biliĢime değin çok geniĢ bir çalıĢma alanında mekansal dizim yaklaĢımından yararlanılmaktadır. Kentin fiziksel olan bileĢenlerinin kendi aralarındaki iliĢkileri ile yetinmeyip sosyal, ekonomik ve kavramsal olanla fiziksel olanın iliĢkisini kurarak bir yeri, bir kenti okumaya yarayan ve böylece kentin farklı bileĢenlerini fiziksel mekan üstünden okumaya çalıĢan mekansal dizim, kent ölçeğinde ve konutu da kapsayan farklı ölçeklerdeki mekansal organizasyonları incelemek için kullanılmaktadır. Mekansal Dizim yaklaĢımın en önemli özelliği, insan zihnindeki mekanın yansıması/haritası olarak adlandırabileceğimiz deneyimlere dayalı bilginin oluĢmasında kritik rolü olan mekanın soyut karakteristiklerini ilk kez somut olarak ifade ve analiz etmeyi sağlayabilen sayısal bir teknik olmasıdır. Bu metodun genel fikri, mekanları insan deneyimlerine çıkıĢ noktası olan parçalara ayırarak, bu parçaları haritalar veya graflar haline getirip bunlar üzerinde sayısal analizler yapmaya olanak sağlamaktır (Hillier ve Hanson, 1984). Bu analitik metot, mekanın insan deneyimlerine dayalı betimlenmesi olarak ifade edilebilecek bu parçaların topolojik iliĢkilerinin network/graf teorisi yardımıyla analiz edilmesi sonucunda, kentsel ve mimari mekanları bütünleĢik ya da ayrıĢık olarak 52 iki farklı karaktere ayırmaktadır. BütünleĢik özellikleri nedeniyle en çok kullanıĢa açık mekanlar, içinde en çok insana rastlayabileceğimiz mekanlar olurken, ayrıĢık mekanlar, kent veya binanın bütününden kopuk bir yapıya sahip olduklarından, içlerinde hareket barındırma potansiyeli düĢük mekanlardır (Hillier ve Hanson, 1984). Hillier sentaksı, mekanın ifade edilmesinde kullanılan dil ve kurallar bütünü olarak tanımlamıĢtı. Hillier’e göre dilin kuralları, tasarımcıya tek bir anlam vermez. Kurallar, çıkabilecek anlamların limitlerini ve strüktürünü tanımlar. Tasarımcı ise yaratıcılığı ve kiĢiselliği ile bu sınırlar içinde dili farklı anlamlarda kullanır (Hillier ve Hanson, 1984). Mekan hangi ölçekte olursa olsun, sosyal yapının sadece temsili yada yan ürünü değildir. Mekan kurgusu, sosyal yapıyı ve hatta onu oluĢturan farklı katmanları da etkileyen bir boyuttur. Dolayısıyla sosyal yapı ile mekan arasındaki iliĢki karĢılıklıdır(Hillier ve ark., 1987). 3.3.2.1. Kavramlar Mekansal dizim yöntemi içerisinde yönteme özgü bazı kavramlar yer almaktadır. Bu kavramların açıklanması yöntemin mantığını anlamak ve analizlerin sonuçlarını doğru yorumlamak açısından önemlidir. Tez çalıĢması kapsamında yapılacak analizlerin yorumlanmasına yönelik olarak 3 ana kavram ele alınacaktır. Bunlar; Bağlantılılık değeri (Connectivity), Entegrasyon değeri (Visual integration) ve Ortalama derinlik değeri (Visual mean depth) dir. a)Bağlantılılık değeri (Connectivity) Mekanla direk bağlantılı komĢu mekan sayısının ölçümüdür. Her doğrudan bir adım uzaklıktaki doğru sayısını ölçen lokal bir uzaklıktır (Hillier ve Hanson, 1984). Bu yerel ölçüt, mekanın kavranması ile ilgili en temel bilgidir. Mekanın okunabilirliği ve bağlantılılığı sadece iĢlevsel yapıyı oluĢturan düğüm ve kenar noktalarının iliĢkisi ile ilgili değildir. Düğümü oluĢturan mekanın niteliği, bulunduğu yer ve kullanımı ile ilgilidir. Bağlantılılık kavramının en önemli noktası, mekan biçiminin, mekanı kullanan kiĢinin zihninde oluĢturduğu görsel algıya dayalı yansımasıdır (Ünlü ve Edgü, 2007). b)Entegrasyon-BütünleĢme değeri (Visual integration) 53 Bir dolaĢım hattı boyunca hareketin tahmin edilmesinde en önemli ölçüt, mekansal bütünleĢme değeridir. BütünleĢme, mekanın sistem içindeki diğer mekanlara olan ortalama derinliğidir ve global bir ölçüttür. Mekansal dizim teorisi, yüksek entegrasyon değerine sahip olan sığ mekanları yüksek görselliğe ve geçirgenliğe sahip mekanlar olarak tahliye noktaları olarak tanımlamaktadır. Bu noktalar sosyal etkileĢimin çok olduğu bütünleĢik alanlardır. Buna karĢın daha düĢük sosyal etkileĢimin olduğu mekanlar ise derin ve düĢük entegrasyona sahip mekanlardır (Ünlü ve ark., 2001). BütünleĢme, bölgedeki hareketliliği belirleyen en önemli değerdir. Aksiyel doğrunun entegrasyon değeri, bu doğrunun sistemde ne kadar kullanılıp kullanılmadığını sorgular. Böylece incelenen alanda en seyrek ve en yoğun kullanılan alanlar hesaplanmakta, alandaki hareketlilik önceden saptanabilmektedir. Entegrasyon değeri arazi kullanımı, yoğunluk gibi değerleri hesaba katmadan sadece mekanın fiziksel biçimlenmesini içeren matematiksel bir sonuçtur (Çil, 2006). Mekan dizimine göre hareketlilik, kentin yada mekanın kendi biçimlenmesinden kaynaklanan, mekansal organizasyonun ürettiği doğal hareketliliktir. ĠĢte tasarımcılar kentin ve mekanın sahip olduğu doğal hareketliliği hesaplanabilir görülebilir sayısal veriler haline getirebilirlerse bu bilgileri alan kullanımlarının hesaplanmasında, ticari mekanların konumlandırılmasında ve kullanılmayan alanların canlandırılmasında kullanabilirler (Altınöz, 2003). Mekansal dizim yönteminde, bir sistemin mekanları, en bütünleĢik olandan en ayrıĢık olana doğru sıralanabilmektedir. Mekan sistemin ortalarına yaklaĢtıkça çevresindeki bölüm sayısı artar ki bu, mekanın bütünleĢikliğini gösterir. Sistemin dıĢına doğru gidildikçe, mekan sistemden ayrıĢır, kendi derinliği artar ve mekana eriĢim zorlaĢır (Dağ, 2005). Bağlantılılık değeri ile bütünleĢme değeri arasındaki iliĢki, “anlaĢılabilirlik” (intelligibility) veya okunabilirlik kavramını vermektedir. Eğer birbiri ile bağlantılı mekanlar aynı zamanda bütünleĢik mekanlar ise mekansal iliĢki güçlü veya sistem anlaĢılabilir demektir. Bu durumda sistem kendini oluĢturan bütün parçalardan okunabilir olmaktadır (Hillier ve Hanson, 1984). Mekanın entegrasyon değeri ile o mekandaki hareket ve kullanım yoğunluğu arasındaki iliĢki, “tahmin edilebilirlik” (predictability) kavramını vermektedir. Yani bir mekândaki gözlenen hareketlilikle yöntemle ölçülen hareketlilik ne kadar uyumluysa tahmin edilebilirlik o kadar yüksek demektir (Çil, 2006; Altınöz, 2003). 54 BütünleĢik alanlar, içinden en çok kiĢinin geçme olasılığı bulunan alanlardır. En bütünleĢik alanlar, insanların bir araya geldiği ortak mekanlar yani bir yerleĢimin kalbi olarak nitelendirilir. Maksimum entegrasyon değerine sahip yerler, insanların yollarını rahatlıkla bulabildikleri kısacası en okunabilir mekanlardır (Çil, 2006). BütünleĢme değeri sayısal bir değerdir, fakat yönteme özel yazılımlar bu değerleri mekansal bütünleĢme haritası / entegrasyon haritası diye adlandırılan renkli bir grafik sunuma dönüĢtürmektedir. En çok bütünleĢen akslar otomatik olarak kırmızı sonra turuncu, sarı ve yeĢil, en az bütünleĢmiĢ olanlar ise mavi ve koyu mavi olarak renklendirilmektedir. Grafik sunumun önemi, hem hareket potansiyellerinin, hem de bu durumun değiĢikliklerle nasıl etkilenecek olduğunun bir bakıĢta kavranabilmesidir c)Ortalama derinlik değeri (Visual mean depth) Mekansal Dizim Yöntemi’nde en önemli iliĢkilerden birisi derinlik kavramıdır. Derinlik, bir yere ulaĢmak için birden fazla kesiĢen mekandan geçme durumunda ortaya çıkar. UlaĢılacak olan mekan yön değiĢtirme açısından az bir değere sahipse bu durumda derinlik “sığ”, yüksek bir değere sahipse “derin” denilmektedir. Burada önemli olan her mekanın sistemdeki diğer tüm mekanlarla olan iliĢkisinin bir değer olarak gösterilebilmesidir. Bu değerlerin ortalaması bütünü ifade eder ve diğer sistemlerle karĢılaĢtırma imkanı sağlar (Hillier, 1984). 3.3.2.2. Mekansal Dizim Yönteminin Kullanım Alanları Dursun’a göre mekan dizimi yöntemi ile, Kentsel bir alanın kentlilerin gereksinimlerine uyup uymadığı veya daha uyumlu nasıl olabileceği test edilir. Kullanıcı ve mekan arasındaki iliĢkinin doğru yerde konumlanıp konumlanmadığı test edilir. Mimarlık öğrencileri için denemeler yaparak en uygun formun bulunmasına yardımcı olur.Sonuçta bilimle düĢüncenin ortak noktası olan “Bulgulara Dayalı Tasarım” ortaya çıkar (Dursun, 2007). Ayrıca, Kentlerin karmaĢık fiziksel yapılarını tanımlama, Yaya hareketi ve kentsel doku iliĢkisini anlama ve buna bağlı olarak yeni tasarımlarda alternatiflerini karĢılaĢtırma, Yol bulma (way finding) ve mekanın okunabilirliği (intelligibility), 55 KarmaĢık fonksiyonlu yapılarda hareketin organizasyonunu çözümleme ve planlama, Ortak kullanım alanlarına ulaĢılabilirlik, Sosyal bağlamda, mekana içkin mahremiyet, kontrol yada sosyal hiyerarĢi kavrama, Bir mekanın yada bir yerin içe kapalılık- dıĢa açıklık bağlamında irdelenmesi konularında da yöntemden faydalanılmaktadır (Çil, 2006). Bütün bu baĢlıklar, mekanın iĢlerliğinin altında yer alabilir. Bu yüzden mekansal dizim yöntemi iĢlev olarak tanımlanan olgunun içini doldurduğu için önemlidir. Mekansal dizim yöntemi, tez çalıĢmasında, konut tipolojilerinin ova ve dağ olarak ve kırsal ve kentsel olarak sınıflandırılmasında kullanılmaktadır. Bu nedenle, yöntemin konut tipolojilerinin belirlenmesinde kullanımına örnekler verilmiĢtir. ġekil 3.15’de mekansal dizim yöntemi, farklı konut tipolojilerinin görsel yoğunluk ve algı analizlerini yaparak karĢılaĢtırma yapılmasına imkan sağlayan bir yöntem olarak kullanılmaktadır. ġekil 3.15: Görsel algının Türk Evi mekanlarında yoğunluk analizi (Güney Ġnce, 2007) ġekil 3.16’da konut tipolojilerinin belirlenmesinde mekanlar ve mekanlar arası iliĢkilerin tespiti için graf Ģemalarından yararlanılmıĢtır. 56 A B C ġekil 3.16: Konut tipolojisinin belirlenmesi için oluĢturulan graflar (Shah ve ark., 2004) ġekil 3.17 ve Ģekil 3.18’de geleneksel Türk Evleri’nin sirkülasyon alanı olan sofanın, lineer veya merkezi plan Ģemasına göre karĢılaĢtırılması amacıyla mekansal dizim yöntemi kullanılmıĢtır. ġekil 3.17: 17.-19. yy arası iç, dıĢ ve merkezi sofalı Türk evlerinin plan ve graf Ģemaları (Ünlü, 1999) 57 ġekil 3.18: OluĢturulan graf Ģemalarına göre derinlik, entegrasyon ve bağlantılılık değeri analizlerinin sofa plan türüne göre karĢılaĢtırılması (Ünlü, 1999) Anadolu’daki aile yapısının ve mekânsal biçimlenmenin, geleneksel Türk evinde değiĢiminin analizinin yapıldığı çalıĢmada 19. yy’dan 20. yy’ın sonuna kadar geçen süreçteki konut örnekleri incelenmiĢtir. Sonuç olarak sofanın, ana odanın ve mutfağın entegrasyon değerlerinin değiĢimi karĢılaĢtırılmıĢtır. 58 ġekil 3.19: Türk evi plan ve graf Ģemaları (Toker ve Toker, 2003) Sofa Oda(yaĢam alanı) Mutfak ġekil 3.20: Türk evi mekanlarının entg. değerlerinin analizi (Toker ve Toker, 2003) CimĢit (2007)’nin tez çalıĢmasında, tepe ve yamaç konutlarına ait mekansal Ģemalar oluĢturularak, karĢılaĢtırmalı olarak mekansal dizim analizleri yapılmıĢtır. 59 ġekil 3.21: Uçhisar tepe ve yamaç konutları mekanlar arası geçiĢ Ģemaları (CimĢit, 2007) ġekil 3.22: Uçhisar tepe ve yamaç konutları derinlik-geçiĢ grafikleri Ģemaları (CimĢit, 2007) ġekil 3.23: Uçhisar tepe ve yamaç konutları yüzey bölme ve eĢgörüĢ çevre-alan analizleri Ģemaları (CimĢit, 2007) 60 3.4. Bölüm Sonuçları Tez çalıĢmasının üçüncü bölümünü oluĢturan ve çalıĢmada izlenen yöntemin anlatıldığı bu bölümde, mekansal dizim yönteminin ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı, ve mekan analiz yöntemleri içerisindeki yeri tanımlanmıĢtır. Mekansal Dizim Yönteminin konut tipolojisinin belirlenmesinde kullanım alanlarına ait örnekler verilerek yöntemin nasıl kullanıldığı anlatılmıĢtır. ÇalıĢmanın ikinci bölümünde anlatılan kırsal ve kentsel konutların mekansal analizinin yapılabilmesi için, mekanların bütün içindeki yerlerinin ve kullanım yoğunluklarının analiz edilmesi gerekmektedir. Bu amaca en uygun olan yöntemin mekansal dizim yöntemi olduğu, yönteme iliĢkin kavramsal alt yapı ile doğrulanmıĢtır. Dördüncü bölümde kırsal konutun mekansal organizasyonunun belirlenmesinde ve farklı konut tipolojilerinin mekansal özelliklerinin karĢılaĢtırılmasında morfolojik analiz yönteminden faydalanılmıĢtır. Ayrıca derinlik ve yoğunluk bakımından kırsal konutların orijinleri ve kent çeperlerindeki durumlarının değiĢimini yorumlayabilmek amacıyla Mekansal Dizim Yöntemi ve Graf Yöntemi bir arada kullanılmıĢtır. Kırsal konut analiz modelinde belirtilen coğrafik ve sosyo-kültürel faktörlerin kırsal konutlara ait mekansal düzenleri nasıl etkilediği, mekanların bağlantılılık, bütünleĢiklik ve derinlik değerlerine nasıl yansıdığı da dördüncü bölüm olan alan çalıĢması bölümünde ortaya konulmaktadır. 61 4. SEÇĠLEN ÖRNEK KONUTLARDA MEKÂN ANALĠZĠNE YÖNELĠK ALAN ÇALIġMASI Tez çalıĢmasında izlenen yöntem kurgusu Ģekil 4.1’de görülmektedir. Buna göre; ÇalıĢma kapsamında öncelikle konuyla ve yöntemle ilgili kavramsal alt yapının oluĢturulması için kaynak araĢtırması yapılmıĢtır. Alt yapı oluĢturulduktan sonra çalıĢma sonucunda test edilmek üzere hipotez ve varsayım ortaya konulmuĢ ve araĢtırma alanı belirlenmiĢtir. Bu alandaki konutların ve kırsal yerleĢmelerdeki orijinlerinin analizleri sonucunda grafiksel ve sayısal bulgulara ulaĢılmıĢ ve bulgular karĢılaĢtırmalı olarak analiz edilerek yorumlanmıĢtır. Elde edilen sayısal değerler ile mekanların oluĢum mantığı ortaya çıkarılarak, sosyal bilgiye ulaĢılmıĢ ve sonuca ulaĢılmıĢtır. Kaynak araĢtırması Kırsal konut “KIRSAL KONUT ANALĠZ MODELĠ” NĠN OLUġTURULMASI Kırsal konutta mekansal org. Kırsal konut biçimlenmesini belirleyen faktörler YÖNTEME ĠLĠġKĠN KURGUNUN OLUġTURULMASI Graf/Çizge Yöntemi Mekansal Dizim Yön. (Depthmap yazılımı) VARSAYIMLARIN ORTAYA KONULMASI Kente ait veriler ARAġTIRMA ALANININ TANIMLANMASI ÖRNEK KONUTLARIN ve KIRSALDAKĠ ORĠJĠNLERĠNĠN ANALĠZĠ BULGULAR ve VARSAYIMLARIN TEST EDĠLMESĠ SONUÇLAR ġekil 4.1: ÇalıĢmada izlenen yöntem kurgusuna iliĢkin akıĢ Ģeması 62 KarĢılaĢtırma ve Değerlendirme Tez çalıĢmasının hipotezi; “Kırsal alanda coğrafyanın farklılaşması, kırsal konutların mekan organizasyonunu ve işlevsel yapısını değiştirmektedir. Bu değişim yıllarca devam eden bir yapı kültürü oluşturmaktadır. Bu yapı kültürü, kente göç durumunda değişmeden kente aktarılmaktadır.” Bu bağlamda tez çalıĢmasında, belirlenen yöntem kullanılarak, araĢtırma alanı olan kent çeperlerine ve kırsal konutlara dair Ģu varsayımın doğruluğu da test edilmiĢtir; “Değişen sosyo-kültürel nitelikler mekanların kullanımlarını ve özelleşmesini değiştirmektedir. Bu bağlamda kente göç ile yoğun olan mekansal ilişki azalmakta, mekan derinlikleri ise artmaktadır.” ÇalıĢmanın bu bölümünde “Örnek Konutlarda Mekan Analizine Yönelik Alan ÇalıĢması” baĢlığı altında, ortaya konulan varsayımları test etmek amacıyla, Konya kentinin çeperlerinin geçmiĢten günümüze nasıl değiĢtiği ve bu değiĢimin hangi bölgelerde olduğu incelenmiĢtir. GeniĢleyen kent çeperlerinin hangi yıllarda ve yönlerde geniĢlediğinin tespiti, Konya kentine çevre ilçelerden ve köylerden gelen grupların yerleĢim bölgelerinin tespiti açısından önemlidir. Bununla birlikte, araĢtırma alanının seçimi ve nedenleri açıklanarak, bu bölgeden seçilen örneklerin, daha önceki yerleĢim bölgeleri ile kıyaslamalarının yapılabilmesi için mekânsal anlamda sentaktik analizleri yapılmıĢtır. 4.1. Konya’nın Tarihsel GeliĢimi, YerleĢimi ve Nüfus Dağılımı ÇalıĢmanın bu bölümünde öncelikle Konya’nın tarihsel geliĢimi imar planları incelenerek analiz edilmiĢ, yerleĢme bölgelerinin geliĢiminin hangi aĢamalarla ilerlediği tespit edilmiĢtir. Ayrıca nüfus, topografya, sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel durum gibi bilgilere de yer verilerek kentin genel yapısı ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır. Bu bilgiler, araĢtırma alanındaki konutların mekânsal özellikleri incelenirken mekânsal oluĢumu ve değiĢimi analiz etmede ve yorumlamada kullanılmaktadır. Konya ili ve çevresi tarih boyunca çeĢitli medeniyetlerin yerleĢtiği merkezlerden biridir. Eski Yunan, Roma ve Bizans medeniyetlerinin önemli Ģehirleri arasına girmiĢtir. Türklerin eline geçiĢinden sonra da yine Ġslamiyetin büyük Ģehirleri arasında görülmektedir. SavaĢlar ve göçler, Konya’nın etnik yapısını etkilemiĢ ve değiĢtirmeye baĢlamıĢtır. Önceleri Ģehrin kenar semtlerine yerleĢenler zamanla Ģehrin içlerine kadar 63 yerleĢmiĢler ve yerlerini köylerden göç edenlere bırakmıĢlardır. ġekil 4.2 de Roma, Bizans, Selçuklu, Karamanoğlu ve Osmanlı dönemlerinde Konya Kenti’nin geliĢimi görülmektedir. ġekil 4.2: Konya’nın tarihi süreç içerisinde medeniyetlerin etkisi altında yayılıĢı (Topçu, 2003) Bugün Konya’nın Kerimdede, Aksinne, Pirabi, Hocahabib, Kumköprü, Mengene, Büyük ve Orta Sinan ve Beyhekim gibi mahalleleri eski bir kuruluĢa sahiptirler. Meram ve Havzan bölgelerinin de Türbe civarı gibi eskiden beri konut bölgesi olduğu anlaĢılmaktadır (Konya Ġl Yıllığı, 1967). Kente ait imar planları incelendiğinde, Konya’da gerçek anlamda planlı dönem 1941 yılında kentin hali hazır haritalarının yapılması ile baĢlamıĢtır (Ter Özkan, 2002). Kentin 1922 yılında oluĢturulmuĢ genel haritası ve 1941 yıllına ait hali hazır haritaları karĢılaĢtırıldığında, yaĢanan yirmi yıllık süreç içerisinde de kentsel yerleĢme bölgelerinin özellikle kentin doğu ve güney ve güney-doğu bölgelerine doğru geliĢme eğilimi gösterdiği anlaĢılmaktadır. Bu eğiliminin temel nedeni, yaĢanılan dönemde kentte tarımsal üretim biçiminin hâkim olması ile verimli tarım arazilerinin kentin özellikle güney ve güney-doğu bölgelerinde yer alması gösterilebilir (ġekil 4.3). 1941 yılından sonra yapılan imar plânı çalıĢmasında; kentsel geliĢme yönü kentin batısında yer alan istasyon bölgesi seçilmiĢtir. Kentin ana ilgi odağı; çevre yerleĢme ve kentler ile bağlantısını sağlayan, mal ve hizmet akımında dönemin en önemli ulaĢım ve iletiĢim aracı olan demiryolu olmuĢtur. 1946 Konya Nazım Ġmar Plânında yeni konut bölgeleri için kentin batı ve güney-batı kesimi seçilmiĢtir. 64 Geleneksel yerleĢme bölgelerinde yer alan organik kent dokusu biçimi, yerini birbirini dik olarak kesen, kafes biçimindeki yeni yerleĢimlere bırakmıĢtır (ġekil 4.4). Konya kentinin ikinci imar plânı Ferzan Baydar ve Leyla Baydar tarafından yapılmıĢtır. 1950’li yıllarda artan nüfusa bağlı toprak bölünmesi ve makineleĢmeyle oluĢan iĢsizlik, insanları kırsal kesimden kente göçe zorlamıĢtır. Bu dönem aynı zamanda Konya kent nüfusunun en hızlı arttığı yıllar arasına rastlamaktadır (ġekil 4.5). Plâna göre konut alanlarının geliĢme yönleri kuzeybatı, batı ve güneybatı olarak öngörülmüĢtür (TaĢçı, 1983). 1954 yılı planı revizyon ve tadilat görmesine karĢın, kentsel geliĢmeye cevap veremez duruma gelince, 1964 yılında ulusal düzeyde bir yarıĢma ile Konya Nazım Ġmar Planı elde edilmiĢ ve 1966 yılında onaylanarak yürürlüğe girmiĢtir ve günümüzde de halen kullanılmaktadır (Ter Özkan, 2002) ( ġekil 4.6). 1970’li yıllar ile birlikte kentte artan nüfus paralelinde yeni yerleĢim alanları ihtiyacı oluĢmuĢtur. Bunun üzerine 1974 yılında yine 1966 planı müellifleri olan Yavuz TaĢçı ve Haluk Berksan ikilisince kentin kuzey geliĢme aksı üzerinde 4 nolu gecekondu bölgesi ve organize sanayi bölgesinin ikinci etabı gerçekleĢtirilmiĢtir (TaĢçı, 1983) (ġekil 4.7). Yapılan çalıĢmada, doğal verilerin (topografya, jeolojik yapı, toprak kabiliyeti, su alanları vs.) göz önüne alınarak gerçekleĢtirilen eĢik analizi sonucunda kentin; mevcut yerleĢik alanın kuzey ve kuzeydoğu ve doğu kesimlerinde, bununla birlikte daha az parçalı olarak güneybatı kesimlerinin yerleĢmeye uygun alanlar olduğu tespit edilmiĢtir (Yenice, 2005) (ġekil 4.8). Ġleri düzeyde bir kent uygarlığı için gerekli tesis ve sistemleri kurmak ve metropoliten kent düzeyine ulaĢma isteği “büyük Ģehir altı” modelini yansıtan 1983 plânını aĢmıĢ ve yeni bir plân gereksinimini zorunlu kılmıĢtır. 65 Çizelge 4.1: Konya kent formunun geliĢimi (Yenice, 2005) ġekil 4.3: 1922’de Konya’nın kent formu ġekil 4.4: 1946 Ġmar Plânı ve kent formu ġekil 4.5: 1954 Plân Dönemi Konya Kent Formu ġekil 4.6: 1964 Konya Nazım Plânı ve kent formu ġekil 4.7: 1974 Ġlave Plân Dönemi Konya Kent ġekil 4.8: 1983 Konya Çevre Düzeni Plânı ve kent Formu formu 66 Seyyahnamelerin ve salnamelerin verdiği rakamlar Konya nüfusunun asırlarca 20.000–40.000 arasında olduğunu fazla bir değiĢiklik göstermediğini, Ģehrin çeĢitli nedenlerle geliĢemediğini belirtmektedirler (Konya Ġl Yıllığı, 1973). ġehrin merkez nüfusu 1927 de 47.286 1935 de 52.093 1967 de 157.934 1970 de 250.000’in üzerine çıkmıĢtır. Bu artıĢın baĢlıca sebebi 1950 yılından sonra Konya ekonomisinin birdenbire geliĢmesi, Konya’da fabrikaların kurulması, tarımın makineleĢmesi, kara yollarının ĢebekeleĢmesi ve sanayinin ilerlemesi ve köyden Ģehre akımın baĢlamasıdır (Konya Ġl Yıllığı, 1973). Köyden Ģehre göçlerde baĢlıca sebep geçim sıkıntısıdır. Bunun yanında maddi durumu iyi olan ve daha iyi yaĢama imkânlarına kavuĢmak isteyen ya da çocuk okutma durumunda olan kimselerin, devamlı yerleĢmek kaydıyla Ģehre geldikleri de bilinmektedir (Konya Ġl Yıllığı, 1973). Köyden Ģehre göç ediĢler, Ģehirlere birçok sosyal problemleri de beraberinde getirmektedir. 1950 yılında 64.434 olan Konya Ģehir nüfusu 1965 yılında 157.934 e yükselmiĢtir (Konya Ġl Yıllığı, 1967). 2009 yılı adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre Konya’nın nüfusu 1.992.675 kiĢidir. Nüfusun 1.450.682’si (% 72,80) Ģehirlerde, 541.993’ü (% 27,20) ise bucak ve köylerde yaĢamaktadır. Yıllık nüfus artıĢ hızı ‰ 11,51, kilometrekare baĢına düĢen kiĢi sayısı ise 51’dir. Ġlimizde 2000 yılında kentleĢme oranı % 59 iken, 2009 yılında % 72,80 olmuĢtur. Ġl merkezi nüfusu 2009 yılı adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre 1.003.373 kiĢidir (www.konya.gov.tr). Çizelge 4.2: Konya ili nüfus göstergeleri (www.konya.gov.tr) ĠLÇE TOPLAM TOPLAM NÜFUS 2008 1.969.868 2009 1.992.675 ġEHĠR NÜFUSU KÖY NÜFUSU 2009 1.450.682 2009 541.993 YILLIK NÜFUS ARTIġ HIZI (BĠNDE) 2009 11,51 NÜFUS YOĞUNLUĞU (KM2/KĠġĠ) 2009 51 Çizelge 4.2 de Konya il geneli 2008/2009 yılı nüfus göstergeleri incelendiğinde, il genelinde nüfusun (% 11,51) arttığı görülmektedir. 67 Çizelge 4.3: 1927-2009 Yılları Arası Nüfus Durumu (www.konya.gov.tr) NÜFUS SAYIM YILI TOPLAM 504.125 569.684 620.936 661.877 741.026 847.723 982.422 1.122.622 1.280.239 1.422.461 1.562.139 1.769.050 1.750.303 2.192.166 1.959.082 1.969.868 1.992.675 1927 1935 1940 1945 1950(1) 1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 2000 2007 2008 2009 YILLAR ĠTĠBARĠYLE NÜFUSUN GELĠġĠMĠ TOPLAM ĠÇĠNDEKĠ ORANI (%) ġEHĠR KÖY ġEHĠR KÖY 100.946 403.179 20,02 79,98 114.051 455.633 20,02 79,98 129.045 491.891 20,78 79,22 139.877 522.000 21,13 78,87 157.421 583.605 21,24 78,76 214.896 632.827 21,35 74,65 279.878 702.544 28,49 71,51 354.578 768.044 31,58 68,42 455.707 824.532 35,60 64,40 555.172 867.289 39,03 60,97 672.695 889.444 43,06 56,94 852.457 916.593 48,19 51,81 963.128 787.175 55,03 44,97 1.294.817 897.349 59,07 40,93 1.412.343 546.739 72,1 27,9 1.423.546 546.322 72,27 27,73 1.450.682 541.993 72,80 27,20 Çizelge 4.3’de, 1985’e kadar köy nüfusunun arttığı daha sonraki yıllarda ise azaldığı görülmektedir. Toplam nüfus içindeki oranı ise 1960 lardan itibaren azalma göstermiĢtir. Bu durum 1960 lardan itibaren köyden kente göçün arttığını göstermektedir. 4.2. Kırsal Alandaki Örnek Konutların (Orijin) Kimlik Kartları AraĢtırma alanı olarak belirlenen alan, Konya kent çeperleridir. Bu alandan seçilen örnek konutların göç ile kente gelmeden önceki konutları/orijinleri, Konya ilçe, köy ve kasabalarındadır. Bu nedenle kentteki ve kırsaldaki konutlarının karĢılaĢtırmasını yapabilmek amacıyla kırsal alanlardaki konut örneklerinin orijinleri araĢtırılmıĢtır. Örnek konutların göç etmeden önceki yerleĢim bölgelerine baktığımızda ova ve dağ köylerini görmekteyiz. Bu bölgelerdeki kırsal konutlardan örnekler Ģunlardır. 68 4.2.1. Ova yerleĢmesi konutları ve kimlik kartları Konya ova yerleĢmeleri, Kulu, Cihanbeyli, Altınekin, Kadınhanı, Sarayönü ilçelerine ve Aksaray iline bağlı köylerdir. Ova köyleri arazi üzerine yayılmıĢ geniĢ alanları kaplayan toplu yerleĢmelerdir. YerleĢme içindeki her konut müĢtemilatıyla beraber konut grubunu oluĢturur ve bir avlu içinde yer alır. Kuru tarımla geçinen ova köylüleri için avlu son derece önemlidir. Avlu tarım ürünlerinin ve makinelerinin beklediği, hayvanların yemlendiği ve günlük hayatın geçtiği en önemli mekândır. Ova yerleĢmelerinden örnekler, Ģekil 4.9, 4.10 ve 4.11 de görülmektedir. ġekil 4.9:Ilgın-tekeler köyü ġekil 4.10: Obruk kasabası 69 ġekil 4.11: Altınekin-AkçaĢar köyü Kızören-Obruk 1 nolu ev-Veli KORKMAZ evi 1.ova yerleĢmesi örnek konutu, Konya’nın ova köylerinin yoğunlukta olduğu ve ilin kuzeydoğusunda bulunan Obruk-Kızören Köyünden seçilmiĢtir. Kızören köyü Konya’ya 70 km, Obruğa 4 km mesafededir. Veli Korkmaz’a ait konut, 3 odalı plan Ģemasına sahiptir. Avlu müĢtemilatla konut arasında bağlantıyı sağlayan bir ortak mekan olarak kullanılmaktadır. Avlunun kuzeyinde ahır, depo ve samanlık gibi yapılar bulunurken, batısında konut yer almaktadır. Konutun giriĢi doğudandır. Avlu içinde ayrıca fırın ve çeĢme bulunmaktadır. Konutta yapı malzemesi olarak kerpiç kullanılmaktadır. (Çınar, 1990) Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max Min Ort. 1848 2 995.725 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max Min Ort. 323.669 1.256 17.307 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max Min Ort. 8.046 1 1.984 (Çınar, 1990) 1 nolu ova köyü evinin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 70 Örnekköy-Kadınhanı 2 nolu ev-Celil YILMAZ evi 2.ova yerleĢmesi örnek konutu, Konya’nın kuzeyinde bulunan ve Kadınhanı ilçesine bağlı Örnekköy’den seçilmiĢtir. Konya’ya 60 km uzaklıkta olan Kadınhanı ilçesine 78 km uzaklıktadır ve deniz seviyesinden 1.030 m yüksekliktedir. 2 odalı plan Ģemasına sahip olan köy evi, geniĢ bir alan üzerine yerleĢmiĢtir. Köyün içinden geçen ana yol üzerine konumlanmıĢtır. Ev, kerpiç malzeme üzeri toprak sıva ve yığma yapım tekniğinde yapılmıĢtır. GeniĢ bir avlu içerisinde müĢtemilat, ev ve kuru tarım ürünlerinin bekletildiği arka bahçe yer almaktadır. Evde yaĢayan kimse kalmamıĢtır. GeçmiĢte kalabalık bir aile yaĢamıĢtır. Örnekköy Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max Min Ort. 3536 1 1893.98 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max Min Ort. 99.2 1.138 14.469 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max Min Ort. 3.774 1 1.755 2 nolu ova köyü evinin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 71 3 nolu ev-ġükrü EROĞLU evi Doğanyurt-Çeltik 3. ova yerleĢmesi örnek konutu ise, Konya’nın Çeltik ilçesine bağlı Doğanyurt köyünden seçilmiĢtir. Konya’nın kuzeydoğusunda ve il merkezine uzaklığı 220 km olup, Türkiye’de il merkezine en uzak ilçe konumundadır. Doğanyurt Köyü Konya Çeltik'in batısında ve Çeltik Merkeze 13 km uzaklıktadır. ġükrü Eroğlu’na ait olan konut 4 odalı plan Ģemasına sahiptir. GeniĢ bir avlu içerisinde ocak samanlık ve tuvalet yer almaktadır. Avlu müĢtemilatla konut arasında bağlantıyı sağlayan bir ortak mekan olarak kullanılmaktadır. Konutun giriĢi güneydendir. Ayrıca kuzeyden de arka bahçeye çıkıĢ vardır. Konutta yapı malzemesi olarak kerpiç kullanılmaktadır. Çeltik Doğanyurt Konya Konya Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max Min Ort. 513 2 174.762 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max Min Ort. 73.451 2.07 7.141 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max Min Ort. 4.595 1 2.154 3 nolu ova köyü evinin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 72 Doğanyurt 4 nolu ev-Süleyman ÇINAR evi AkörenkıĢla köyü-Obruk Konya-Karatay ilçesi Obruk bucağına bağlı AkörenkıĢla köyünün Topraklı (yayla) mahallesi’nde yer alan konut bir ova yerleĢmesi örneğidir. Çevresindeki ahırlar ve avlunun yıkılmasından sonra tek konut halinde kalmıĢtır. Konut iki oda bir mabeynden oluĢan plan kuruluĢuna sahiptir. Avludan sonra taĢtan yapılan bir hayat ile mabeyne geçilmektedir. mabeyn içerisinde piĢirme ihtiyacına cevap veren bir ocak bulunmaktadır. Duvarda yapı malzemesi olarak taĢ ve toprak sıva kullanılmıĢtır. Çatıda ise kiriĢ üzeri saman dolgu ve toprak sıvadan elde edilen dam örtüsü ile kaplanmıĢtır. (Çınar, 1990) (Çınar, 1990) Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max Min Ort. 1113 2 423.553 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max Min Ort. 46.42 1.515 7.018 73 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max Min Ort. 3.887 1 2.225 AkörenkıĢla köyü-Obruk 5 nolu ev-Rasim KONYA evi Konya-Karatay ilçesi Obruk bucağına bağlı AkörenkıĢla köyünün Topraklı (yayla) mahallesi’nde yer alan konut bir ova yerleĢmesi örneğidir. Avlunun giriĢinde tuvalet ve onun yanında ahır ve samanlık olarak kullanılan bir depo yer almaktadır. 4 oda bir mabeynden oluĢan plan Ģeması kuzey-güney ekseninde yerleĢmiĢ ve odaların doğu ve batıya yönelmesi sağlanmıĢtır. Duvarda yapı malzemesi olarak taĢ ve toprak sıva kullanılmıĢtır. Çatıda ise kiriĢ üzeri saman dolgu ve toprak sıvadan elde edilen dam örtüsü ile kaplanmıĢtır. (Çınar, 1990) (Çınar, 1990) Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max Min Ort. 4400 3 2425.1 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max Min Ort. 73.451 1.698 15.788 74 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max Min Ort. 3.4 1 1.728 4.2.2. Dağ yerleĢmesi konutları ve kimlik kartları Konya dağ köyleri, Derebucak, SeydiĢehir, Yalıhüyük, Ahırlı, Bozkır, Hadim, TaĢkent, Akören ve Güneysınır ilçelerine bağlı köylerdir. Dağ yerleĢmeleri eğimin fazla olduğu dağlık ve tepelik alanlar üzerine kurulmuĢ toplu yerleĢmelerdir. YerleĢme içindeki konutlar, birbirleriyle iç içe veya bitiĢik konumda yerleĢmiĢtir. Küçük bir ön bahçe veya sınırlı bir avlu ile konuta geçilmektedir. Arazi koĢullarından dolayı konutlar genellikle iki katlıdır. Üst kat yaĢam alanı, alt kat ise ahır olarak kullanılır. Yapı malzemesi çevrede en kolay bulunan malzeme taĢ olduğu için taĢtır. Dağ yerleĢiminden örnekler Ģekil 4.12, 4.13 ve 4.14’de görülmektedir. ġekil 4.12: Konya-Tatköy ġekil 4.13: Hadim-Yukarıesenler köyü ġekil 4.14: Bozkır-TaĢbaĢı Köyü 75 Tatköy-Konya 1 nolu ev - Kadir ATAY evi 1.dağ yerleĢmesi örnek konutu, Konya’nın tepe ve dağ bölgelerinin bulunduğu ve dağ köylerinin yoğunlukta olduğu Tatköy’den seçilmiĢtir. Tatköy Selçuklu merkez ilçeye bağlı 350 nüfuslu bir mahalledir. Konya’nın batı yönünde ve Sille köyünün hemen kuzeyinde yer almaktadır. Kente çok yakın olmasına rağmen kentin imkanlarından faydalanamamıĢtır. Evde anne baba ve 3 çocuk yaĢamaktadır. Üst kat meyve ve sebzelerin kurutulduğu yerdir. Yapım tekniği yığma, yapı malzemesi taĢtır. TaĢ kullanımı, bölgedeki konutlara özgü mimari bir tarzın oluĢmasında en önemli faktördür. Kadir ATAY evi diğer evler gibi 2 katlıdır ve dar bir avluya sahiptir. Alt kat ahır olarak kullanılmaktadır. Üst kata zaman içinde ek yapılmıĢ ve büyütülmüĢtür. Tatköy Tatköy KONYA Zemin Kat Planı Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max Min 4039 7 Ort. 1940.97 Bodrum Kat Planı Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max Min 94.25 1.700 Ort. 8.072 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max Min 3.924 1 1 nolu dağ köyü evinin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 76 Ort. 2.383 2 nolu ev – Ünver KARA evi Hadim-YukarıeĢenler köyü 2.dağ yerleĢmesi örnek konutu, Konya’nın Hadim ve Bozkır ilçeleri arasında yer alan YukarıeĢenler köyünden seçilmiĢtir. YukarıeĢenler köyü Konya iline 120 km, Hadim ilçesine ise 50 km uzaklıktadır. 1997 de 583 kiĢi olan nüfusu 2000 yılında kente göç nedeniyle 405 e düĢmüĢtür. Dağın bir yamacında kurulan yerleĢmede konutlar, birbirlerinin güneĢini, manzarasını ve mahremiyetini etkilemeyecek Ģekilde yerleĢmiĢ ve küçük avlularla ayrılmıĢtır. Evde anne baba 4 çocuk ve babaanne yaĢamaktadır. Yapı malzemesi taĢtır ve üzeri toprak sıva ile sıvanmıĢtır. 2 katlı olan evin tuvaleti dıĢarıdadır. Üst kata sonradan içeriden kullanılan bir tuvalet eklenmiĢtir. Yukarı EĢenler köyü KONYA Yukarı EĢenler köyü HADĠM HADĠM 2 nolu dağ köyü evinin iç ve dıĢ mekan görünüĢü Bağlantılılık analizi (Connectivity) Entegrasyon değeri (Visual Int.) Ortalama Derinlik Değeri (Visual Mean Depth) Max Min Ort. Max Min Ort. 3068 7 1401.05 222.404 2.006 9.533 77 Max 4.011 Min Ort. 1 2.151 3 nolu ev – Sadık ARLI evi Hadim-AĢağıeĢenler köyü 3. dağ yerleĢmesi örnek konutu, Konya’nın Hadim ilçesine bağlı AĢağıeĢenler köyünden seçilmiĢtir. Köyde tüm evler yamaç üzerine kurulmuĢtur. Yamaca yerleĢen evin bodrum katı ahır olarak kullanılmaktadır. Zemin kattan merdivenle üst katta bulunan hayat mekanına ulaĢılmaktadır. 4 oda ve mabeynden oluĢan plan kurgusuna tuvalet ve banyo mekanları eklemlenmiĢtir. Konutun kuzey cephesi taĢ duvarla örülerek yapının soğuk havadan yalıtımı sağlanmıĢtır. Konutta yapı malzemesi olarak taĢ ve ahĢap kullanımıĢtır. KONYA AĢağı EĢenler köyü HADĠM HADĠM AĢağı EĢenler köyü Zemin Kat Planı Bodrum Kat Planı Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max Min Ort. 3590 7 1756.23 Entegrasyon değeri (Visual Int.) Max Min Ort. 240.05 2.152 8.265 3 nolu dağ köyü evinin dıĢ mekan görünüĢü 78 Ortalama Derinlik Değeri (Visual Mean Depth) Max Min Ort. 5.59 1 2.247 4 nolu ev – Osman Efendi evi Bagusan Köyü-Ermenek 4.dağ yerleĢmesi örnek konutu, Konya’nın Ermenek ilçesine bağlı Bagusan Köyü’nde eğimli bir arazi üzerine ahırıyla beraber iki katlı olarak yapılmıĢtır. GiriĢ katı ahır üst kat ise konuttur. 2 oda 1 mabeynden oluĢan plan kurgusuna sahiptir. Konutun giriĢi güneydendir ve kuzeye bakan cephe sadece kilere açılan pencere dıĢında sağırdır. Yapı taĢ yığma sistemle inĢa edilmiĢtir. Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max Min Ort. 508 0 214.411 Entegrasyon değeri (Visual Int.) Max Min 18.939 2.525 Ort. 8.305 4 nolu dağ köyü evinin dıĢ mekan görünüĢü 79 Ortalama Derinlik Değeri (Visual Mean Depth) Max Min Ort. 3.164 1 1.828 5 nolu ev – Cemal Efendi evi Bagusan Köyü-Ermenek 5.dağ yerleĢmesi örnek konutu, Konya’nın Ermenek ilçesine bağlı Bagusan Köyü’nde eğimli bir arazi üzerine alt kat ahır olmak üzere 2 katlı olarak yapılmıĢtır. 3 oda 1 mabeynden oluĢan dıĢ mabeynli plan kurgusuna sahiptir. Yapı taĢ yığma sistemle inĢa edilmiĢtir. Zemin Kat Planı (Yıldırım 1992) Max 851 Bağlantılılık analizi (Connectivity) Min Ort. 1 406.808 Max 24.201 Entegrasyon değeri (Visual Int.) Min Ort. 1.245 5.849 80 Bodrum Kat Planı (Yıldırım 1992) Ortalama Derinlik Değeri (Visual Mean Depth) Max Min Ort. 3.512 1.149 1.149 4.3. AraĢtırma Alanı ve Kapsamı 4.3.1. Konumu Konya ili Anadolu Yarımadası'nın ortasında bulunan Ġç Anadolu Bölgesi'nin güneyinde yer almaktadır. Yüzölçümü 38257 km2 (göller hariç)'dir. Bu alanı ile Türkiye'nin en büyük yüzölçümüne sahip olan ilidir. Ortalama yükseltisi 1016 m'dir. Ġdari yönden, kuzeyden Ankara, batıdan Isparta, Afyonkarahisar, EskiĢehir, güneyden, Ġçel, Karaman, Antalya, doğudan, Niğde, Aksaray illeri ile çevrilidir. Ġç Anadolu Bölgesi, Yukarı Sakarya, Orta Kızılırmak, Yukarı Kızılırmak ve Konya bölümü olmak üzere 4 bölümden oluĢmaktadır. AraĢtırma alanı Konya bölümü içerisinde yer alan Konya ilinin kent çeperlerinde yer almaktadır (ġekil 4.15). ġekil 4.15: Konya ilinin Türkiye’de ve Ġç Anadolu Bölgesi içerisinde konumu (Web Ġletisi 5) 81 AraĢtırma alanı olarak seçilen bölge 1960 yıllardan itibaren farklı sosyo ekonomik nedenlerle kente gelenlerin yerleĢim bölgeleri olan kentsel saçaklanma bölgeleri olarak da adlandırılan kent çeperleridir. AraĢtırma alanı, Konya kent merkezinin kuzey-güney ekseni üzerinde; Karatay merkez ilçe sınırları içerisinde; Konya-Ankara, Konya-Adana ve Konya-Karaman karayolları çıkıĢları arasında; yaklaĢık 100 bin kiĢinin yaĢadığı ve 10 mahalleden oluĢan bir bölgedir. Bölgenin demografik özelliği Türkiye’nin sanayileĢme dönemiyle birlikte (1960 sonrası) çevre ilçe ve köylerden göç ederek gelen ailelerden oluĢmasıdır. ġekil 4.16’da görüldüğü gibi, Fetih Caddesi çalıĢma alanının doğu yönündeki dıĢ sınırını oluĢturmaktadır. Fetih Caddesi’nin batısında çalıĢma alanını oluĢturan kırsal özellikler taĢıyan yerleĢmeler yer alırken doğu tarafında yeni yapılaĢma ve apartmanlar bulunmaktadır. Kentsel değiĢim ve dönüĢüm devam ettikçe yeni yapılar iç kesimlere doğru ilerlemekte ve eski yapılar yok olmaktadır. Fetih caddesi Kent Merkezi ÇalıĢma alanı ġekil 4.16: Konya kent çeperleri ve çalıĢma alanı 4.3.2. AraĢtırma alanı seçimi ve sebepleri 20.yy ikinci yarısından sonra kentleĢmenin etkisiyle tüm dünyada kentlerin, sosyal, demografik, ekonomik ve mekansal yapılarında önemli değiĢimler meydana gelmiĢtir. Bu değiĢim ve dönüĢüm yalnız kentlerin içinde değil, ayni zamanda kentlerin çeperlerinde de etkili olmuĢtur. Kent çeperleri, kırsaldan kentsel yaĢayıĢa bir geçiĢ, dönüĢümsel (transitional) yaĢayıĢ Ģekli ve bu özelliklerin mekana yansımasıdır. Aynı zamanda, toplumun kırsal bölgelerinden kopmuĢ; Ģehirlerde sanayi ve onunla beraber örgütlenmede olmadığı için emilememiĢ nüfusun mekana yansımasıdır (Turgut, 2003). 82 Tez çalıĢmasının araĢtırma alanı olarak, kültür, davranıĢ, çevre etkileĢimleri açısından hızlı değiĢim ve dönüĢümlere sahne olması nedeniyle “Konya Kent Çeperleri” seçilmiĢtir. Konya kent geliĢimi ve çeperleri incelendiğinde, çevre ilçe ve köylerden göç yoluyla gelen grupların yerleĢim bölgelerinin tespit edilmesi amacıyla 1966 Nazım Planından önce alınan makroform kararları analiz edilmiĢtir. Bu kararlara göre, kentin doğu kısmında yer alan aslım bataklığının, kentin doğu yönünde geliĢiminde fiziksel bir eĢik oluĢturduğu tespit edilmiĢ, bununla birlikte kentin güney kesimlerinde verimli tarım arazilerinin varlığı kentin batı ve kuzeye doğru geliĢiminin gerekliliğini ortaya çıkarmıĢtır. 1966 Nazım planı makroform kararlarının izlediği politikaya göre, kentin batı ve kuzeybatı yönü geliĢim yönü olarak seçilmiĢtir (Yenice 2005). Kent kuzeye doğru geliĢirken kente çevre ilçe ve köylerden göçlerde devam etmiĢtir. Ġlk olarak 1940 lı yıllarda plan dıĢı olarak kent çeperlerine yerleĢmeler baĢlamıĢ, daha sonra bu bölgelerde 1966 dan itibaren planlı yerleĢmelere geçilmiĢtir. Kente yaklaĢım, genellikle ana ulaĢım yolları güzergâhında olmuĢtur. Bunun nedenleri; Ġlçe ve köylerini terk ederek gelen grupların mesafe olarak daha önce yaĢadıkları bölgelere en yakın yerleri seçmeleri ve bu sayede gidiĢ geliĢ imkânlarından faydalanmaları, Ġklimsel faktörler olarak alıĢık oldukları ve benzer yerlere yerleĢme düĢüncesi, Kendi konutlarını kendi imkânları ile yapacakları için, malzeme seçiminde aynı bölgenin malzemesini kullanım kolaylığı, olarak sayılabilir. Konya ilini yaklaĢım güzergâhlarına göre yerleĢtikleri bölgelere göre tanımlarsak, temel olarak 2 gruba ayırabiliriz (Ģekil 4.17). 1.Grup(ova yerleĢimleri), Kulu, Cihanbeyli, Altınekin, Sarayönü, Kadınhanı, Çeltik, Yunak, AkĢehir, Doğanhisar, Tuzlukçu, Ilgın, Hüyük, Derbent, BeyĢehir, Çumra, Karapınar, Ereğli, Halkapınar, Emirgazi ilçeleri. 2.Grup(dağ yerleĢimleri), Derebucak, SeydiĢehir, Yalıhüyük, Ahırlı, Bozkır, Hadim, TaĢkent, Akören, Güneysınır ilçelerini kapsamaktadır. 83 1. GRUP K 2. GRUP ġekil 4.17: Çevre ilçelerin kente yaklaĢımını gösteren Konya ilçe haritası. 1. grup bölgenin, batı, kuzey batı ve güneybatı bölümlerini kapsayan bölgeler, geliĢim yönünde olduğu için öncelikli yeni yapılaĢma bu bölgelerde geliĢmiĢtir. Bu nedenle göç yoluyla kuzey ve batı yönlerindeki bölgelerden gelen grupların yerleĢimleri zaman içerisinde değiĢim dönüĢüme uğramıĢ ve kent özelliklerine uyum sağlayarak kaybolmuĢlardır. Bu bölgelerde kırsal konut örnekleri çok azalmıĢ, mevcut örnekler ise kırsal konut özelliğini kaybetmiĢ gecekondu özelliğinde yapılardır. Bu nedenle bölgeden örnek seçilmemiĢtir. Bu nedenden dolayı ova ve dağ yerleĢimlerine ait kentin kuzeydoğu ve güneydoğu bölgeleri çevre il, ilçe ve köylerden göçle gelerek kent çeperini oluĢturan ve kırsal özelliklerin devam ettiği konut örneklerine sahip olduğu için çalıĢma alanı olarak seçilmiĢ ve bu bölgelerdeki mekansal değiĢim gözlemlenebilir olarak kabul edilmiĢtir. 4.3.3. AraĢtırma alanındaki coğrafi ve sosyo-kültürel özellikler Konya ilinin ve araĢtırma alanının coğrafik özellikleri, iklim, topografya ve malzeme olarak sınıflandırılmaktadır. Konya’da karasal iklim hakimdir. KıĢlar sert, soğuk ve kar yağıĢlı, yazlar ise sıcak ve kuraktır. Yıllık ortalama sıcaklık 11,5°C’dir. Konya’nın topoğrafik yapısı incelendiğinde, en fazla alana sahip yeryüzü Ģeklinin ova ve platolar olduğu görülmektedir. Ovaların tabanlarında yer alan çukur kısımlarında 84 kapalı havzalar oluĢmuĢtur. Yükseltiler az yer tutar, genellikle ilin güneyinde toplanmıĢtır. Ovalar, platolarla birbirinden ayrılmıĢtır. Yöredeki Obruk ve Cihanbeyli Platoları ortalama 1000 m. yükseltiye sahip geniĢ düzlüklerden oluĢurlar. Zengin bozkırlarla kaplı olan bu platolar, il hayvancılığı ve tarımı açısından önemlidir. Tuz gölünün batısında Cihanbeyli platosu, güneyinde ise Obruk platosu yer alır (ġekil 4.18). ġekil 4.18: Türkiye’nin ovalar, platolar ve dağlar haritaları (www.meb.gov.tr) Konya ovası kırsal alanında yaygın olarak kullanılan yapı malzemesi kerpiçtir. Bazı yörelerde kerpice ek olarak taĢ malzeme de kullanılmaktadır. Özellikle dağ yerleĢiminin olduğu yerlerde taĢ malzeme kullanımı ağırlıktadır. Yapıların çatı örtüsü ağaç kiriĢleme üzerine düz dam veya çok az eğimli toprak örtüdür. Yapıların dıĢ yüzeyi çamur sıva ile kaplanmaktadır. Konya il geneli coğrafik bakımdan yukarıda anlatılan özellikleri gösterse de, kente ulaĢım güzergâhlarına göre tanımlanan 2 grup bölge kendi içerisinde bazı farklılıklar göstermektedir. AraĢtırma alanında yapılan gözlemler ve incelemeler sonucunda çizelge 4.4 de görüldüğü gibi coğrafi özellikler bakımından dağ ve ova yerleĢimi olarak sınıflandırabiliriz. Çizelge 4.4: Ova ve dağ yerleĢmelerinin coğrafi özellikleri Ova yerleĢimi (1. grup bölgeler) Dağ yerleĢimi (2. grup bölgeler) Karasal iklim hakimdir Karasal iklim hakimdir GeniĢ ova ve platolarla kaplıdır. Ġlin Daha engebeli arazi yapısına sahiptir. kuzeyi daha düz arazi yapısına sahiptir. Yükseltiler ilin güneyinde yoğunluktadır. Çoğunlukla buğday ve arpaya dayalı Bölgede çaylar ve kanallar vardır kuru tarım ziraatı yapılmaktadır. Meyve ve sebze ziraatı yapılmaktadır. KüçükbaĢ hayvancılık yaygındır. KüçükbaĢ hayvancılık yaygındır. Kerpiç malzeme yaygın olarak kullanılır. TaĢ malzeme yaygın olarak kullanılır. 85 Konya ilinin ve araĢtırma alanının sosyo-kültürel özellikleri ise, aile yapısı/büyüklüğü, roller/iliĢkiler, geçim kaynağı ve yaĢam biçimi olarak sınıflandırılmaktadır. Konya’da ve özellikle kırsal yerleĢmelerde, geçmiĢten günümüze, kapalı ve içe dönük aile yapısı görülmektedir. Bu yapı geleneksel aile düzeni içinde aile büyükleriyle beraber yaĢanan, çok çocuklu ve kalabalık ailelerdir. Hane halkı sayısına göre aile reisinin kendisi, eĢi, çocukları, aile reisinin annesi, babası ve erkek kardeĢlerinden oluĢan geçici geniĢ aile yapısına sahiptir. Günümüzde ise kırsaldan kente göçün artması nedeniyle kırsal yerleĢmelerde aile yapısında küçülme baĢlamıĢtır. Evlenen çocukların ayrı eve geçmesi ve eğitim almak amacıyla çocukların kente gitmesi ile çekirdek aile yapısına doğru geçilmiĢtir. Fakat geleneksel aile düzeni korunarak, aile reisinin annesi ve babası aile ile kalmaya devam etmektedir. Konya kent çeperlerindeki konutların aile yapısı incelendiğinde bu yerleĢmelerde akrabalık iliĢkilerinin olmadığı veya kopuk olduğu görülmektedir. Yapılan sözlü görüĢmeler sonucunda kent çeperlerindeki ailelerin, çocuklarının iĢ ve eğitim imkânlarından faydalanması amacı ile tek çekirdek aile olarak kente yerleĢtikleri sonucuna ulaĢılmıĢtır. Ailelerin bir kısmı aile büyükleri olan anne ve babalarını da kente getirmiĢ, bir kısmı ise büyüklerini alıĢtıkları ortam olan kırsal yerleĢmelerde bırakmıĢtır. Geçim kaynağı olarak incelendiğinde, Konya halkı geçiminin büyük kısmını tarım ve hayvancılıktan sağlamaktadır. Konya kentinde en çok hububat tarımı egemendir. Tarım sektöründe en çok buğday, arpa ve Ģeker pancarı üretilmektedir. Bunun yanı sıra meyvecilik ve sebze tarımı da yapılmaktadır. Diğer önemli geçim kaynağı ise hayvancılıktır. Kentte büyükbaĢ ve küçükbaĢ hayvancılık, kanatlı hayvancılık ve arıcılık mevcuttur (Tarım Ġl Müdürlüğü, 2008). Konya’da nüfusun iĢ gücüne katılma oranı %51.3 tür. Ġstihdam edilen nüfusun % 33 ü tarım sektöründe, %26 sı sanayi ve inĢaat sektöründe %44 ü ise hizmetler sektöründe çalıĢmaktadır (TÜĠK, 2008). Konya ili’nin geniĢ ve verimli toprak parçasına sahip olması, halkın geçimini topraktan temin etmesine neden olmuĢtur. Kentin çevresinde belediye sınırları içinde tarımsal ağırlıklı mahalleler bulunmaktadır. Özellikle güney ve batı kesimlerinde sulanan alanlarda sebze ve meyve tarımı yapılmakta, kuzey ve doğudaki yerleĢmelerde ise ağırlıklı olarak kuru tarım yapılmakla birlikte hayvancılıkla uğraĢılmaktadır. 86 Konya’nın ova köylerinde geniĢ arazi sahipleri kendi ihtiyaçlarına yetecek miktarda ziraat alet ve makinelerine sahiptir. Ermenek, Bozkır, Hadim, SeydiĢehir, Doğanhisar gibi dağ köylerinde ise daha çok sebze ve meyve ziraatı yapılmaktadır. Eskiden Ege bölgesine çalıĢmaya giden genç nesil artık nüfusun artması ve sanayinin geliĢmesiyle birlikte kendi bahçelerinde çalıĢmakta, eğitime ağırlık vererek sanayi ve ziraate katkıda bulunmaktadır. Konya ilçe ve köylerinde yaĢayan aileler, küçük ölçekte ve kendi imkanları çerçevesinde tarım ve hayvancılık ile geçimlerini sağlamaktadırlar. SanayileĢme dönemiyle birlikte nüfusun artması, teknolojik geliĢmelerin hızlanması ve ailelerin geçim kaynaklarının bu geliĢmelere yetiĢememesi nedeniyle, aileler kente göç etmeye baĢlamıĢlardır. Ayrıca artan nüfusun iĢ ve eğitim talebini karĢılamak da bu aileler için zor bir hale gelmiĢtir. ĠĢte bu nedenlerle Konya kent merkezine göç etmiĢler ve kendilerine en yakın olan kent çeperine yerleĢmiĢlerdir. Ailelerin çoğu öncelikli olarak çocuklarının kentte bulunan iĢ ve eğitim imkânlarından faydalanmaları amacıyla geldiklerini belirtmiĢlerdir. Bölgenin genel yapısı ova ve dağ köylerinden iĢ ve eğitim imkânlarından faydalanmak amacıyla gelen düĢük gelirli ailelerden oluĢmaktadır. Ailelerin yaĢça büyük bireyleri kırsal bölgelerdeki yaĢam tarzını ve alıĢkanlıklarını çoğunlukla kente taĢımıĢ ve devam ettirmiĢ, genç bireyler ise eğitim ve iĢ imkânlarından faydalanarak kente daha çabuk adapte olmuĢ kentsel yaĢam tarzını benimsemiĢlerdir. 4.4. AraĢtırma Alanındaki Örnek Konutların Seçimi AraĢtırma alanının yay Ģeklinde olduğu düĢünülerek, Konya kentinin genel formuna göre, kent merkezinden dıĢ çeperlere doğru yollar uzanmaktadır. Bu yollar ana caddelerdir ve araĢtırma alanını yaklaĢık olarak eĢit parçalara bölmektedir (ġekil 4.19). Örnek seçiminde araĢtırma alanının genelinden homojen olarak dağılmıĢ 20 adet örnek konut seçilmiĢtir. Bu konutlar yaklaĢık olarak eĢit olan 10 bölmeden her birinden 2’Ģer örnek olarak seçilmiĢtir. 87 KARAKAYIġ KIRBAġI KEÇECĠLER SEDĠRLER SAKYATAN ġEYH ULEMA ÇĠMENLĠK KÜÇÜKKUMKÖPRÜ BÜYÜKKUMKÖPRÜ KARAMAN ULUIRMAK ġekil 4.19: ÇalıĢma alanını parçalara bölen yol aksları AraĢtırma alanı olarak seçilen bölgenin tespitinde ve örnek konutların seçiminde, kentsel dönüĢüm bölgesi içinde olmamasına, kırsal bölgelerden göç yoluyla gelerek kente yerleĢenlerin konutları olmasına, her grup bölgeden eĢit sayıda örnek konut seçilmesine, tek konut yerine mahalle ve komĢuluk sınırları içinde konutların seçilmesine, yaĢayıĢ tarzı itibariyle kısmi de olsa halen kırsal alıĢkanlıklarını devam ettiren ailelerin konutları olmasına ve kiracı veya doğu illerinden gelenlerin konutları olmamasına dikkat edilmiĢtir. Seçilen örnek konutlar ve dağılımları Ģekil 4.20, Ģekil 4.21 ve Ģekil 4.22’de görülmektedir. 88 ġekil 4.20: Seçilen örnek konutlar ve dağılımları A B C ġekil 4.21: Üç bölüme ayrılan çalıĢma alanı 89 “A” alanı ve seçilen örnek konutlar “B” alanı ve seçilen örnek konutlar “C” alanı ve seçilen örnek konutlar ġekil 4.22: A, B ve C alanından seçilen örnek konutlar AraĢtırma alanının yerleĢim dokusu, seyrek, düzenli genellikle tek veya en fazla iki katlı yapılardan oluĢmaktadır. Genellikle dik açılı kesiĢen geniĢ sokak ve kavĢaklar üzerine evler kaldırım geniĢliğiyle tanımlı yaklaĢım mesafelerinde yerleĢmiĢlerdir. Avlu kapıları sokağa direk açılır ve avlu duvarları birbirini sokak boyunca takip etmektedir. Demir veya ahĢap avlu kapıları ve kerpiç avlu duvarları sokak görüntüsünde hakim unsurlardır. Bazı konutların bir veya iki (köĢe parsellerde) cepheleri sokağa baksa da konut giriĢleri avlu içerisinden olmaktadır. Çizelge 4.5 de araĢtırma alanı içerisindeki sokak dokusu ve konutlardan örnekler verilmiĢtir. Çizelge 4.5: AraĢtırma alanı içerisindeki sokak dokusu ve konutlardan örnekler 90 4.5. Kent Çeperlerinden Seçilen Örnek Konutların Kimlik Kartları Belirlenen araĢtırma alanı içinden örnek olarak seçilen 20 adet konut için, her birine tek tek gidilerek, ölçü alma, fotoğraflama, sözlü görüĢme ve mahalle muhtarları ile görüĢerek bilgi edinme iĢlemleri gerçekleĢtirilmiĢtir. Daha sonra bilgisayar ortamında çizime aktarılan plan, görünüĢ ve fotoğraflar, oluĢturulan graf Ģemaları ve depthmap yazılımı kullanılarak yapılan sentaktik analizleri ile birleĢtirilerek kimlik kartları haline dönüĢtürülmüĢtür. Konutların bir kısmında ev sahibi/aile reisi ile görüĢmek mümkün iken bir kısmında ev sahibine ulaĢılamamıĢ, karısı, çocukları veya kiracısı ile görüĢülerek bilgiler doğrulanmıĢtır. Konutların kullanıcıları ile yapılan sözlü görüĢmelerde konuta ait, yapım tarihi, malzemesi, yapım tekniği ve konutta yapılan değiĢiklikler gibi fiziksel sorular, hangi nedenlerle Konya’ya ve bölgeye geldikleri, geçim kaynakları, aile birey sayısı ve durumları ve nereden geldikleri gibi sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel sorular 91 yöneltilmiĢtir. Kullanıcıların verdiği cevaplar sonucunda araĢtırma alanı olarak belirlenen bölgeye ve konutlara ait aĢağıdaki sonuçlara ulaĢılmıĢtır: Kullanıcılar, araĢtırma alanına, çevre ilçe ve köylerden göç ederek geldiklerini belirtmektedirler. AraĢtırma alanında yer alan konutların göç tarihleri 1950 yılından baĢlayarak 1975 yılına kadar devam etmiĢtir. Genellikle eğitim ve iĢ imkânlarından faydalanmak amacıyla geldiklerini belirtmektedirler. Konutların, kerpiç malzeme ve yığma yapım tekniği ile yapıldığı, toprak sıva ile sıvandığı görülmektedir. Konutların büyük çoğunluğunun avlusu/ bahçesi bulunmaktadır. Konutların büyük çoğunluğunda sonradan küçük ölçekte değiĢiklikler yapıldığı görülmektedir.(lavabo, mutfak, banyo… vb.) Geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan kullanıcıların çalıĢma durumlarının kente geldiklerinde, esnaf, kamuda iĢçi, memur veya niteliksiz eleman olarak değiĢtiği görülmektedir. Kırsalda, genellikle ev iĢleriyle ilgilenen evin hanımları, kente geldiklerinde de aynı düzeni devam ettirdikleri ancak çok az bir kısmı dıĢarıya çocuk bakımı ve temizlik gibi iĢlerde çalıĢarak evin gelirine katkıda bulunmaya baĢladıkları görülmektedir. Konutların plan Ģemaları ve özellikleri incelendiğinde 1, 2, 3, 4, 5, 6, 8, 9, 10, 11, 12 ve 13 nolu konutların ova yerleĢmesi, 7, 14, 15, 16, 17, 18, 19 ve 20 nolu konutların ise dağ yerleĢmesi özelliği gösterdikleri görülmektedir. 92 4.5.1. Ova YerleĢmesi konut kimlik kartları 1 nolu ev (V. Korkmaz) Keçeciler Cad. No:175 Obruk-1964 Konutun kullanıcıları 1964 lü yıllarda Konya Obruk köyünden gelmiĢlerdir. Bodrum+Zemin kattan oluĢan konut, yığma tekniğinde kerpiç malzeme ile yapılmıĢtır. MüĢtemilat olarak avluda bir depo ve tuvalet bulunmaktadır. Ayrıca üzerinde asma bulunan taĢlık ve sebze bahçesi yer almaktadır. Evin mabeyn kısmı yapıldıktan sonra ortadan bölünerek hem ayrı bir oda kazanılması hem de ısı ve enerji tasarrufu yapılması sağlanmıĢtır. Evin aile yapısı anne-baba çocuklar ve aile büyüklerinden oluĢmaktadır. Evde avlunun içinde ocak bulunmakta fakat kullanılmamaktadır. Graf Ģeması Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 1590 Min 1 Ort. 834.18 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max 23.690 Min 1.326 Ort. 10.448 1 nolu evin dıĢ ve iç mekan görünüĢü 93 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max 4.5 Min 1 Ort. 2.021 2 nolu ev Hacısadık Mah. Yenicuma Sok. No:7 Eskil -1970 Konutun kullanıcıları 1970 yılında Konya-Aksaray-Eskil den gelmiĢlerdir. Evin kullanıcısı yaĢlı bir çifttir. Evlenen çocukları ayrı evlere çıkmıĢlardır. DıĢarıda olan tuvaletin kullanım sıkıntısından dolayı evin mabeyninin kuzey duvarına tuğla malzemeden lavabo-tuvalet kabini eklenmiĢtir. Avlunun içerisinde depo mutfak ve tuvalet bulunmaktadır. Avludaki geniĢ mutfağın sadece bir köĢesi ocak olarak kullanılmaktadır. Avludaki tuvalet ise kullanılmamaktadır. Graf Ģeması Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 927 Min 2 Ort. 384.557 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max 13.553 Min 1.433 Ort. 6.614 2 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 94 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max 4.441 Min 1.342 Ort. 2.401 3 nolu ev Hacısadık Mah. Yenicuma Sok. No:11 Eskil -1970 Konutun kullanıcıları 1970 yılında Konya-Aksaray-Eskil den gelmiĢlerdir. Evin kullanıcıları bir baba ve engelli iki çocuğudur. Babanın kentteki iĢ imkânlarından faydalanması amacıyla kente gelmiĢlerdir. DıĢarıda olan tuvaletin kullanım sıkıntısından dolayı evin mabeyninin kuzey duvarına tuğla malzemeden lavabo-tuvalet kabini eklenmiĢtir. Evin hayat kısmı yüksek tutularak hayatın altı bodrum depo olarak kullanılmıĢtır Avlunun içerisinde depo ve mutfak bulunmaktadır. Avludaki tuvalet yıkılmıĢtır. Graf Ģeması Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 1167 Min 2 Ort. 580.211 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max 16.846 Min 1.642 Ort. 8.998 3 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 95 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max 4.432 Min 1 Ort. 2.149 4 nolu ev Çimenlik cad. DoğuĢ mah. No: 102 NevĢehir-1970 Konutun kullanıcıları NevĢehir’den gelmiĢlerdir. Evin kullanıcıları yaĢlı anne baba ve evlenmek üzere olan çocuklarıdır. Yapılan görüĢmelere göre, diğer 3 çocuğu evlenerek baĢka eve çıkmıĢlardır. Avluda yer alan mutfak ve depo mekanları yeni ev olarak düzenlenecek ve evlenecek çocuk ailesi ile oturacaktır. 1970 yılında inĢa edilen evlerini Konya ova köylerinin ev mimarisine uygun olarak yapmıĢlardır. Kerpiç malzeme kullanılarak yığma tekniğinde yapılmıĢtır. Evin arka tarafında meyve-sebze bahçesi bulunmaktadır ve kendi ihtiyaçları için yetiĢtirmektedirler. Avluda depolar, kömürlük, mutfak ve tuvalet bulunmaktadır. Graf Ģeması Bağlantılılık analizi (Connectivity) Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max Min Ort. Max 3194 5 1732.28 297.636 Min 1.928 Ort. 16.167 4 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 96 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max 5.953 Min 1 Ort. 1.959 5 nolu ev Keykubat mah. KuĢadalı Ġbrahim Sok. No: 52 Aksaray-1970 Konutun kullanıcıları 1970 yılında Konya-Aksaray dan gelmiĢlerdir. Anne baba ve 2 çocuk yaĢamaktadır. Konutun planı ova köyü plan tipindedir. Kerpiç malzeme kullanılarak yığma tekniğinde yapılmıĢtır. Kullanım sürecinde planda değiĢiklik yapılmamıĢ fakat avlu içinde yer alan depoya dıĢarıdan giriĢ verilerek bakkala kiraya verilmiĢtir. Tuvalet evin dıĢında, avluda yer almaktadır. Graf Ģeması Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 2740 Min 3 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Ort. 1356.25 Max 232.165 Min 1.969 Ort. 11.527 5 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 97 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max 3.954 Min 1 Ort. 1.879 6 nolu ev Keykubat Mah. KuĢadalı Ġbrahim Sok. No:47 Aksaray-1970 Konutun kullanıcıları 1970 yılında Konya-Aksaray’dan gelmiĢlerdir. Anne baba ve 2 çocuk yaĢamaktadır. Çocukların eğitim imkanlarından faydalanması amacıyla kente gelmiĢlerdir. Ġki cephesi komĢu binalarla bitiĢik olan evin ön ve arka bahçe olmak üzere iki bahçesi vardır. Ön bahçe(avlu) da tuvalet, arka bahçede depo bulunmaktadır. Kerpiç malzeme kullanılarak yığma tekniğinde yapılmıĢtır. Graf Ģeması Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 1473 Min 1 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Ort. 667.611 Max 35.455 Min 1.550 Ort. 5.573 6 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 98 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max 4.442 Min 1 Ort. 2.697 8 nolu ev Sedirler Cad. Ortamescid Mah. No.223 Aksaray-Eskil-1950 Konutun kullanıcıları 1950 yılında Konya-Aksaray-Eskil den gelmiĢlerdir. Anne baba ve 3 çocuk yaĢamaktadır. 2 odalı plan tipine sahip evin müĢtemilat kısmında depolar, mutfak, banyo ve tuvalet bulunmaktadır. Kerpiç malzeme kullanılarak yığma tekniğinde yapılmıĢtır. Graf Ģeması Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 2268 Min 3 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Ort. 1079.28 Max 147.827 Min 2.245 Ort. 9.868 8 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 99 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max 4.114 Min 1 Ort. 2.179 9 nolu ev (O.Liman) ġeyh Ulema Recep Ağa Cad. Hacıveyiszade Mah. No: 182 Cihanbeyli / Haliken-1975 Konutun kullanıcıları 1975 yılında Konya-Cihanbeyli ilçesi Haliken Köyünden gelmiĢlerdir. Evin giriĢinde hemen bodrum kata inen bir merdiven mevcuttur. Bodrumda taĢ, zeminde kerpiç malzeme kullanılmıĢtır. Depo ve mutfak bodrum kattadır. Zemin kata 4 basamaklı bir merdivenle geçilir ve buradaki geniĢ mabeyn günlük yaĢamın geçtiği yerdir. Evde anne baba 2 çocuk babaanne ve dede yaĢamaktadır. GörünüĢ Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 1459 Min 4 Graf Ģeması Entegrasyon değeri (Visual Integration) Ort. 596.931 Max 46.449 Min 1.640 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Ort. 7.735 9 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 100 Max 3.518 Min 1 Ort. 2.118 Cihanbeyli-1970 10 nolu ev (A. Ayvaz) ġeyh Ulema Recep Ağa Cad. Hacıveyiszade Mah. No: 191 Konutun kullanıcıları 1970 yılında Konya-Cihanbeyli’den gelmiĢlerdir. Evin giriĢinde hemen bodrum kata inen bir merdiven mevcuttur. Depo ve mutfak bodrum kattadır. Zemin kata 4 basamaklı bir merdivenle geçilir ve buradaki geniĢ mabeyn günlük yaĢamın geçtiği yerdir. Ġhtiyaçlar doğrultusunda mutfak mekanının içine banyo eklenmiĢtir. Evde anne baba ve 2 çocuk yaĢamaktadır. GörünüĢ Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 1933 Min 2 Graf Ģeması Entegrasyon değeri (Visual Integration) Ort. 885.976 Max 96.835 Min 1.639 Ort. 11.540 10 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 101 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max 3.628 Min 1 Ort. 1.781 11 nolu ev (M. Güngörmez) ġeyh Ulema Recep Ağa Cad. Korucu Sok. No: 185 Cihanbeyli - 1972 Konutun kullanıcıları 1972 yılında Konya-Cihanbeyli’ den gelmiĢlerdir. Evin ana caddeye çok yakın yapılmasından dolayı hayat bölümü küçük bırakılmıĢ, geniĢ mabeynin arka duvarına ise banyo-wc mekanları eklenmiĢtir. Avlusu olmayan evin küçük bir yan bahçesi ve birbirine geçiĢli balkonları mevcuttur. Evde anne baba ve 3 çocuk yaĢamaktadır. Graf Ģeması Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 1031 Min 3 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Ort. 376.353 Max 73.451 Min 1.544 Ort. 7.028 11 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 102 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max 3.363 Min 1 Ort. 2.123 12 nolu ev (G. Çekin) ġeyh Ulema YahĢi Cad. Yeni Mahalle Mah. No: 108 Aksaray-Ortaköy-1970 Konutun kullanıcıları 1970 yılında Konya-Aksaray-Ortaköy’den gelmiĢlerdir. Dört odalı evin bir odası, banyo ve tuvaletin evin içine alınması nedeniyle değiĢtirilmiĢtir. Avluda eskiden ahır olarak kullanılan daha sonra hayvancılığın terk edilmesi ile depo ve sonrasında mutfak olarak kullanılan geniĢ bir mekan bulunmaktadır. Evde anne baba ve 3 çocuk yaĢamaktadır. Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 3716 Min 8 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Ort. 1693.05 Max 165.836 Min 2.148 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Ort. 8.387 12 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 103 Max 4.710 Min 1 Ort. 2.322 13 nolu ev ġeyh Ulema YahĢi Cad. Yeni Mahalle Mah. No: 110 Obruk-1950 Konutun kullanıcıları 1950 yılında Konya-Obruk’dan gelmiĢlerdir. Kente çocukların eğitim alması amacıyla gelmiĢlerdir. Evde anne baba ve 2 çocuk yaĢamaktadır. Ġki cephesi açık mabeyn iç mekan ile dıĢ mekan iliĢkisini kurmaktadır. Graf Ģeması Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 3499 Min 5 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Ort. 2055.69 Max 96.866 Min 2.225 Ort. 16.585 13 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 104 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max 3.771 Min 1 Ort. 1.720 4.5.2. Dağ YerleĢmesi konut kimlik kartları 7 nolu ev (M.Arabacı) Sedirler Cad. Ortamescid Mah. No.229 Hadim-1950 Konutun kullanıcıları 1950 yılında Konya-Hadim’ den gelmiĢlerdir. Ġki katlı olan konutun alt ve üst kat planı aynıdır. Kerpiç malzeme kullanılarak yığma tekniğinde yapılmıĢtır. Avluda depo, mutfak ve tuvalet vardır. Evde anne baba 3 çocuk ve bir babaanne yaĢamaktadır. GörünüĢ Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 1711 Min 2 Ort. 801.862 Graf Ģeması Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max 58.782 Min 1.800 Ort. 9.192 7 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 105 Ortalama derinlik (Visual Mean Depth) Max 3.918 Min 1 Ort. 2.116 14 nolu ev (A. Yıldız) Çimenlik Cad. Altındağ Sok. No:5 NevĢehir- 1965 Konutun kullanıcıları 1965 yılında NevĢehir’ den gelmiĢlerdir. Çocuklarının iĢ imkânlarından faydalanması için kente gelmiĢlerdir. Evde sadece yaĢlı bir çift yaĢamaktadır. Kente ilk geldiklerinde yanlarında olan 4 çocuğu da evlenerek ayrılmıĢlardır. Ġki cephesi açık mabeyne 1.20 lik kot farkıyla ulaĢılmaktadır. Mabeyn ve hayatın alt kısmı bodrum olarak kullanılmaktadır. Avluda kümes, depolar ve tuvalet bulunmaktadır. Graf Ģeması Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 3695 Min 6 Ort. 1455.57 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max 323.669 Min 2.384 Ort. 8.451 14 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 106 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max 5.322 Min 1 Ort. 2.364 15 nolu ev (M. Sürer) Çimenlik Mah. Altındağ Sok. No:32 Bozkır-Akise-1976 Konutun kullanıcıları 1976 yılında Konya-Bozkır’dan gelmiĢlerdir. Anne baba ve 4 çocuk yaĢamaktadır. Mabeyinden geçilen mutfak mekanı küçültülerek bir iç hol oluĢturulmuĢtur. Banyo ve mutfağa buradan ulaĢılmaktadır. Avluda tuvalet bulunmaktadır. Graf Ģeması Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 2971 Min 3 Ort. 1011.38 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max 49.375 Min 2.061 Ort. 6.188 15 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 107 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max 5.888 Min 1 Ort. 2.706 16 nolu ev (O. Öztürk) Küçükkumköprü mah. Küçükkumköprü cad. No:72 Karaman- 1975 Konutun kullanıcıları 1975 yılında Karaman’dan gelmiĢlerdir. Ġki katlı olan konut kerpiç malzeme ile yığma tekniğinde yapılmıĢtır. Önceleri dıĢarıdan kullanılan tuvalet, daha sonra içerden giriĢ yapılarak evin içine alınmıĢtır. Avluda kıĢlık erzak ve malzemenin bulunduğu bir depo bulunmaktadır. Evde anne baba 2 çocuk ve babaanne yaĢamaktadır. GörünüĢ Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 2776 Min 5 Ort. 1355.69 Graf Ģeması Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max 66.014 Min 2.347 Ort. 8.656 16 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 108 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max 3.932 Min 1 Ort. 2.120 17 nolu ev (A.Akan) Mengene Cad. Kerimdede çeĢme Mah. No:27 Hadim-1975 Konutun kullanıcıları 1975 yılında Konya-Hadim’den gelmiĢlerdir. Evde anne baba ve 3 çocuk yaĢamaktadır. Ġki katlı evin açık olan hayat kısmı sonradan kapatılarak üst kat için de teras oluĢturulmuĢtur. Evin içindeki merdivenin alt kısmındaki boĢluk ise tuvalet olarak değerlendirilmiĢtir. TaĢ kaplama olan avlunun ortasında havuz bulunmaktadır. Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 1256 Min 8 Ort. 564.598 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max 111.202 Min 2.140 Ort. 8.854 17 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 109 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max 3.471 Min 1 Ort. 2.022 18 nolu ev Mengene Cad. Kerimdede çeĢme Mah. No:29 Bozkır-1960 Konutun kullanıcıları 1960 yılında Konya-Aksaray’dan gelmiĢlerdir. Ġki cephesi açık olan mabeyinden merdiven holüyle üst kata ulaĢılmaktadır. Konut iki katlı ve kerpiç malzeme ile yapılmıĢtır. Mabeynin üstü teras olarak kullanılmaktadır. Avluda depo, havuz ve wc bulunmaktadır. Evde anne baba ve 4 çocuk yaĢamaktadır. Graf Ģeması Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 1693 Min 5 Ort. 759.495 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max 85.648 Min 1.922 Ort. 8.076 18 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 110 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max 4.213 Min 1 Ort. 2.194 19 nolu ev (Ali Hoca) Uluırmak Mah. ÇaybaĢı Cad. No:15 Ilgın-1965 Konutun kullanıcıları 1965 yılında Konya-Ilgın’dan gelmiĢlerdir. Ġki katlı olan evin mabeynine ihtiyaç doğrultusunda sonradan tuvalet ve banyo mekanları eklenmiĢtir. Yapıda kerpiç malzeme kullanılmıĢ ve yığma tekniğinde yapılmıĢtır. Evde anne baba, 1 çocuk ve bir büyük teyze yaĢamaktadır. Graf Ģeması Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 695 Min 2 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Ort. 342 Max 50.467 Min 1.531 Ort. 7.372 19 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 111 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max 4.044 Min 1 Ort. 2.222 20 nolu ev (S. Muçar) Kocabekir Mah. Büyükkumköprü Cad. No:104 Bozkır-1948 Konutun kullanıcıları 1948 yılında Konya-Bozkır’dan gelmiĢlerdir. Evdeki ailenin çocukları evlenmiĢ ve sadece anne baba kalmıĢlardır. Konut iki katlı ve ikiz plan Ģemasına sahiptir. Zemin kat taĢ üst kat kerpiç ile yapılmıĢtır. Avluda tuvalet ve eskiden depo olan bugün ise bakkal olarak kiraya verilen mekan bulunmaktadır. Graf Ģeması Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max 1511 Min 6 Ort. 577.641 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max 60.02 Min 1.515 Ort. 7.325 20 nolu evin iç ve dıĢ mekan görünüĢü 112 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max 3.490 Min 1 Ort. 2.295 113 114 115 116 4.6. Kırsal Konut Analiz Modeline Göre Değerlendirme AraĢtırma alanı olan Konya kırsal alanı köy yerleĢmelerinden seçilen 10 adet konut (5 ova 5 dağ), kimlik kartları oluĢturularak, graf analizleri ve mekansal dizim analizleri yapılarak incelenmiĢtir. Konut bileĢenleri bakımından incelenen konutların mekansal özellikleri kırsal konut analiz modeline göre çizelge 4.6 da belirtilmiĢtir. Çizelge 4.6: Kırsal Konut Analiz modeline göre kırsaldaki konutların özellikleri Aile Yapısı / Büyüklüğü Sosyokültürel Belirleyiciler Malzeme Topografya Coğrafik Belirleyiciler Ġklim Konut BileĢenleri Belirleyiciler Ġç Alan (Konut+Servis mekanları) DıĢ Alan (Avlu) Konut ve müĢtemilatın giriĢleri avludandır. Konutlarda yönlenme genellikle güney cepheye olmakla beraber, konutun giriĢine göre güney, güneydoğu ve güneybatı yönlerine yönelme de görülmektedir. Odalar ve mabeyn düzgün dikdörtgen formundadır. Genellikle kapalı mabeyn görülmektedir. Ova konutlarında düz toprak dam, dağ konutlarında ise eğimli kiremit çatı. Topografyadan dolayı ova konutlarında mekanlar daha geniĢ alana, dağ konutlarında ise daha dar alanlara yerleĢmiĢtir. Ova özelliği gösteren avlular, dağ özelliği gösteren avlulara göre daha net ve dikdörtgen formludur. Soğuk ve sert iklim keskin hatlı formları gerektirmiĢtir. Mekanlar ortada avlu oluĢturacak biçimde konumlanarak iklimin olumsuz etkisinden korunmuĢlardır. Kırsal alanda değiĢen topografik yapıya göre konutların araziye konumlanması değiĢmektedir. Eğimli arazilerde özellikle dağ konutlarında 2 kat, düz arazilerde ova konutlarında tek kat yüksekliği görülmektedir. Ova yerleĢimi mekanları, dağ yerleĢimi mekanlarına göre daha simetriktir. Kırsal alanda eğimli yamaçlara konumlanan konutlar, kıĢın güneĢten daha fazla yararlanmak için doğu veya güney yönüne bakan yamaçları seçmiĢlerdir. Dağlık alanlardaki konutlar meyve sebze tarımı ile uğraĢtıkları için küçük bir bahçeye sahiptirler, ovalık alanlardaki konutlar ise kuru tarım ürünleri ve aletlerini bekletmek amacıyla geniĢ avlulara ihtiyaç duymaktadırlar. Dağlık alanlarda taĢ duvar üzeri ahĢap ve toprak çatı, ovalık alanlarda ise kerpiç duvar üzeri toprak dam kullanılmaktadır. Avlu duvarının malzemesi Genellikle aile büyükleri ve çocuklara beraber kalabalık aile yapısı vardır. 2,3, 4 ve daha fazla odalı plan Ģeması görülmektedir. Eklentilerin büyüklüğü ve sayısı da aile büyüdükçe artmaktadır. GeniĢ aile formu Ġçe dönük kapalı avlu biçimi yaygındır. GeniĢ avlu veya bahçe. 117 Roller / ĠliĢkiler Geçim kaynağı / YaĢam biçimi Bir avlu etrafında akraba grupları ile beraber yaĢanır veya akrabalar yakın komĢuluk ünitelerinde olurlar MüĢtemilatlar etkin olarak kullanıldığı için akraba ve komĢularla ortak kullanılabilmektedirler. Geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Avlu içindeki müĢtemilat bu doğrultuda ĢekillenmiĢtir. Avludaki müĢtemilat ocak, samanlık, ahır tuvalet gibi fonksiyonlara sahiptir. Avlu evin en çok kullanılan mekanıdır. Özellikle yazın bütün iĢler avluda yapılır. ÇamaĢır, bulaĢık ekmek, yoğurt, peynir, salça…vb. yapımı, süt sağımı hep avluda gerçekleĢir. AraĢtırma alanı olan kent çeperlerinden seçilen 20 adet konut, kimlik kartları oluĢturularak, graf analizleri ve mekansal dizim analizleri yapılarak incelenmiĢtir. Konut bileĢenleri bakımından incelenen konutların mekansal özellikleri kırsal konut analiz modeline göre çizelge 4.7 de belirtilmiĢtir. Çizelge 4.7: Kırsal Konut Analiz modeline göre kent çeperlerindeki konutların özellikleri Topografya Malzeme Coğrafi Belirleyiciler Ġklim Konut BileĢenleri Belirleyiciler Ġç Alan (Konut+Servis mekanları) DıĢ Alan (Avlu) Konut ve müĢtemilatın giriĢleri avludandır. Ana caddeden direk konuta giriĢ yoktur. Konutların yönlenmesinde kentsel veriler etken olmuĢtur. Belirlenen imar düzenine göre bölünen parsellere yola bakacak düzende konutlar yerleĢtirilmiĢtir. Odalar ve mabeyn düzgün dikdörtgen formundadır. Genellikle kapalı mabeyn görülmektedir. Tüm konutlarda eğimli kiremit çatı görülmektedir. Ova konutlarında mekanlar daha geniĢ alana, dağ konutlarında ise daha dar alanlara yerleĢmiĢtir. Kent çeperlerinde topografik açıdan eğim her yerde aynıdır. Topografya aynı olmasına rağmen kat yükseklikleri değiĢmektedir. Tek ve iki katlı konutlar görülmektedir. Ova yerleĢimi mekanları, dağ yerleĢimi mekanlarına göre daha simetriktir. Alanda eğim olmadığı için bakıĢ yönü ana caddeye veya sokağa yönelmektedir. Genellikle duvarların bodrum ve temellerinde taĢ, zemin ve üst katlarda kerpiç kullanılmaktadır. Çatıda ahĢap üstü kiremit örtü kullanılmıĢtır. Kent çeperlerindeki ova ve dağ konutlarında avlu formu dikdörtgendir. Dağ konutlarında parçalı düzendedir. Mekanlar ortada avlu oluĢturacak biçimde konumlanarak iklimin olumsuz etkisinden korunmuĢlardır. 118 Arazi eğimli olmadığı için düz ve geniĢ avlu vardır. Kentsel düzenden dolayı avlu duvarları kerpiç, beton veya tuğla örgü olarak düzenlenmiĢtir. Aile Yapısı / Büyüklüğü Roller / ĠliĢkiler Geçim kaynağı / YaĢam biçimi Sosyo-kültürel Bel. Çekirdek ailenin yanında aile büyükleri. Konutta yaĢayan aile bireylerin sayısına göre değiĢmektedir. 2 veya 4 odalı plan Ģeması yaygındır. Çekirdek aile formu. Ġçe dönük ve kapalı avlu biçimi yaygındır. Orta büyüklükte veya küçük avlu Genelde tek aile olarak kente gelmiĢler komĢuluk iliĢkileri zayıf. MüĢtemilat kırsalda olduğu gibi etkin kullanılmamaktadır, o nedenle avlunun da kullanımı azalmıĢtır. Bazı konutlarda müĢtemilatlara yeni fonksiyonlar yüklenmiĢtir. Evlenen çocuğun evi olarak kullanılmaktadır. Kentte ev iĢleride kırsala göre azalmıĢtır (salça, ekmek yapımı gibi. Teknolojide geliĢtikçe ocak ve çamaĢır iĢleri de aletlere bırakılmıĢtır. Avlu kullanımı azalmıĢtır. Geçim kaynağı kentte değiĢen en önemli etkendir. Tarım ve hayvancılık azalmıĢtır. Bu da mekan kullanımının etkinliğini azaltmıĢtır. Ahır, samanlık gibi mekanlar biçim olarak vardır fakat fonksiyon olarak mutfak, depo gibi iĢlevler üstelenmiĢtir. 119 5. BULGULAR VE DEĞERLENDĠRME ÇalıĢma alanında yer alan 20 adet örnek konut ve bu konutların kente gelmeden önceki yerleĢim bölgelerindeki 10 adet kırsal konut örnekleri incelendiğinde ova ve dağ yerleĢimi konutlarına dair, iĢlevsel yapı ve sentaktik analizlere ait aĢağıdaki bulgulara ulaĢılmaktadır. 5.1. Kentteki ve Kırsaldaki Konut Örneklerinde Ova ve Dağ YerleĢimlerinin KarĢılaĢtırmalı Analizi AraĢtırma alanı içerisinde yer alan ve kırsaldan göç ederek kent çeperlerine yerleĢen ailelerin konutlarından seçilen 20 adet konut ve kırsal orijinlerden seçilen 10 adet konut, ova ve dağ yerleĢimi özelliğine göre analiz edilmiĢ ve karĢılaĢtırılmıĢtır. Konutlar, iĢlevsel yapı bakımından, ağaç veya kompleks yapı, iĢlevsel yapının bağlantılılık durumuna göre, kompakt veya parçalı, sentaktik (dizimsel) analiz bakımından bağlantılılık, entegrasyon ve ortalama derinlik değerleri olarak analiz edilmiĢtir. Beta ve Gamma Ġndekslerinin değerleri, her bir konut için ayrı ayrı hesaplanarak ve ortalaması alınarak elde edilmiĢtir. Bağlantılılık, Entegrasyon ve Ortalama Derinlik Değerleri ise Mekansal Dizim yönteminin Depthmap yazılımı kullanılarak ve ortalaması alınarak hesaplanmıĢtır. Çizelge 5.1: Kentteki yerleĢmelerde (kent çeperleri) ova ve dağ konutlarının karĢılaĢtırılması* ĠĢlevsel Yapı Analiz Değerleri Sentaktik Analiz Değerleri Gamma (Kompakt/Parçalı) 0.180 Bağlantılılık (Connectivity) 1019 Entegrasyon (Integration) 10.039 Ort.der. (MeanDepth) OVA Beta (Ağaç/Kompleks) 0.909 DAĞ 0.917 0,158 858 8.014 2.254 2.112 * Kent çeperlerindeki ova ve dağ konutlarının iĢlevsel yapı ve sentaktik analiz değerleri Ek-1, Ek-2, Ek-3, ve Ek-4 deki tablolarda verilen sayısal değerlerin ortalamaları alınarak hesaplanmıĢtır. Beta indeksine göre iĢlevsel Ģebeke yapısı analiz edildiğinde, değerlerin 1 den düĢük olması hem ova hem dağ konutlarının iĢlevsel yapılarının ağaç yapıda olduğunu göstermektedir. ĠĢlevsel Ģebekenin ağaç yapıda olması hem mekansal yapı içinde hem de yapının dıĢ mekanla iliĢkisinde hareketin oldukça kontrol edilebilir ve okunabilir olduğunu göstermektedir. Ancak değerlere bakıldığında dağ konutlarında, ova 120 konutlarına göre kompleks yapı özelliği daha çok görülmektedir, (β dağ=0.917), (β ova=0.909). Gamma indeksine göre iĢlevsel yapıların bağlantılılık durumları analiz edildiğinde, hem ova hem dağ konutlarının iĢlevsel yapısının parçalı yapıda olduğu görülmektedir. Ancak ova konutlarının dağ konutlarına göre daha yüksek gamma değerine sahip olduğu ve daha kompakt, bağlantılı yapıda olduğu görülmektedir. (G ova=0.180), (G dağ=0.158). Bağlantılılık değeri kavram olarak, mekanla direk bağlantılı komĢu mekan sayısının ölçümü olarak Bölüm 3.3.2.1 de tanımlanmıĢtı. Bu bağlamda komĢu mekan sayısının ve mekansal iliĢkinin fazla olduğu konutlarda bağlantılılık değeri yüksek çıkmaktadır. Ova ve dağ konutlarının kent çeperlerindeki örnekleri bağlantılık değeri açısından incelendiğinde ova konutlarının dağ konutlarına göre yüksek bağlantılılık değeri gösterdiği görülmektedir (Ova=1019, Dağ=858). Bu durum, kent çeperlerindeki ova konutlarının komĢu mekan sayısının ve mekanlar arası iliĢkinin dağ konutlarına göre daha yoğun olduğunu göstermektedir. Entegrasyon değeri, mekânların sistemde ne kadar kullanılıp kullanılmadığını sorgulayan bir değerdir. Mekânların hareketliliği hakkında bilgi verir. Bu bakımdan incelendiğinde, kent çeperlerindeki ova konutlarının entegrasyon değerinin dağ konutlarına göre daha yüksek olduğu görülmektedir (Entg ova=10.039), (Entg dağ=8.014). Ova konutlarının entegrasyon değerinin yüksek olması, avlunun ve mabeynin mekanlar arasında bağlantı oluĢturduğunu ve sistem içerisinde sıklıkla kullanılarak hareketliliği sağladığını göstermektedir. Ortalama derinlik değeri açısından kent çeperlerindeki konut örnekleri incelendiğinde dağ konutlarının ova konutlarına göre daha yüksek derinlik değerine sahip olduğu görülmektedir. Bunun nedeni dağ konutlarının 2 katlı olması ve konut plan Ģemasının ova konutları kadar net okunamamasıdır. Çizelge 5.2: Kırsal yerleĢmelerde (orijin) ova ve dağ konutlarının karĢılaĢtırılması* Sentaktik Analiz Değerleri ĠĢlevsel Yapı Analiz Değerleri KIR OVA DAĞ Beta (Ağaç/Kompleks) 0.536 0.884 Gamma (Kompakt/Parçalı) 0.197 0.23 Bağlantılılık (Connectivity) 1444 1670 Entegrasyon (Integration) 15.888 8.802 Ort.der. (MeanDepth) 1.869 2.067 * Kırsal yerleĢmelerdeki ova ve dağ konutlarının iĢlevsel yapı analiz değerleri için Ek-5 deki, sentaktik analiz değerleri için Ek- 6 daki tablolarda verilen sayısal değerlerin ortalamaları alınarak hesaplanmıĢtır. 121 Beta indeksine göre kırsaldaki konutların iĢlevsel Ģebeke yapısı analiz edildiğinde, kent çeperlerindeki konutlarda olduğu gibi, iĢlevsel yapılarının ağaç yapıda olduğunu ve dağ konutlarının ova konutlarına göre daha kompleks yapıda olduğu görülmektedir. Kentteki ve kırsaldaki Beta indeksi değerleri birbirine çok benzer ve yakın değerler çıkmıĢtır ki bu sonuç, kırsaldan kente göç sürecinde ova ve dağ konutlarının iĢlevsel yapısının değiĢmediğini göstermektedir. Ayrıca dağ konutlarının ova konutlarına göre yüksek beta değerine sahip olması, kentteki ve kırsaldaki ova konutlarının hem mekansal yapı içinde hem de yapının dıĢla iliĢkisinde hareketin oldukça kontrol edilebilir ve okunabilir olduğunu, dağ konutlarının hareket kalıbının ise daha zor okunabildiğini göstermektedir, (β dağ=0.884), (β ova=0.536). Gamma indeksine göre kırsaldaki konutların iĢlevsel yapılarının bağlantılılık durumları analiz edildiğinde, hem ova hem dağ konutlarının iĢlevsel yapısının parçalı yapıda olduğu görülmektedir. Ancak kentte ova konutları daha kompakt yapıda iken, kırsalda dağ konutlarının daha kompakt yapıda olduğu görülmektedir. Bu durum kırsalda(orijinde), dağ yerleĢimlerinde, eğimli arazi yapısı, tarımsal faaliyetler ve kalabalık aile yapısı nedeniyle iç içe ve kompakt olan mekansal iliĢkilerin, kent çeperlerinde düz arazi yapısı, tarımsal faaliyetlerin yapılmaması ve aile birey sayısının azalmıĢ olması nedeniyle kopuk ve parçalı olduğunu göstermektedir, (G ova=0.197), (G dağ=0.23). Ayrıca avlunun varlığı ve kullanım etkinliği de bağlantılılık değerini etkileyen bir faktördür. Kırsalda ova yerleĢiminde geniĢ avlunun olması ve avlu içindeki mekanların sayısı ve kullanımı mekansal iliĢkinin parçalı olduğunu gösterirken, dağ konutlarında avlunun olmaması veya konut içindeki mekansal iliĢkinin daha yoğun olması iĢlevsel yapının bağlantılılık durumunun daha kompakt olduğunu göstermekte idi. Bu durum, kente geldiklerinde ova yerleĢimi için değiĢmezken dağ yerleĢiminin ova yerleĢimlerine benzediğini, avlu mekanının oluĢtuğunu ve bu nedenle parçalı yapı özelliği göstererek değiĢtiğini belirtmektedir. Bağlantılılık değeri açısından ova ve dağ konutlarının kırsaldaki örnekleri incelendiğinde, ova konutlarının dağ konutlarına göre yüksek bağlantılılık değeri gösterdiği görülmektedir. Kentteki örneklerde olduğu gibi ova konutlarında, mekanları birbirine bağlayan avlunun da etkisiyle mekansal iliĢki dağ konutlarına göre, güçlüdür. Entegrasyon değeri açısından ova ve dağ konutlarının kırsaldaki örnekleri incelendiğinde, kent çeperlerindeki konut örneklerinde olduğu gibi ova konutlarının dağ konutlarına göre daha yüksek entegrasyona sahip olduğu görülmektedir. Kırsalda, 122 avlunun, mabeynin ve müĢtemilat mekanlarının aktif kullanımı, kentte olduğundan daha fazladır bu nedenle kırsaldaki entegrasyon değerleri kente göre daha yüksektir. Ortalama derinlik değeri açısından kırsaldaki konut örnekleri incelendiğinde dağ konutlarının ova konutlarına göre daha yüksek derinlik değerine sahip olduğu görülmektedir. Bunun nedeni dağ konutlarının 2 katlı olması ve konut plan Ģemasının ova konutları kadar net okunamamasıdır. Ayrıca ova ve dağ yerleĢimlerinde konut bütününde, kırsaldan kente geldikçe mekân derinliklerinin arttığı görülmektedir. Bunun en önemli nedeni, kentte ihtiyaçlar doğrultusunda mekan içinde mekan oluĢturulması ve sıklıkla yapılan mabeyn içine tuvalet mekanının eklenmesidir. 5.2. Alan ÇalıĢmasında Elde Edilen Bulgular ile Hipotez ve Varsayımın Doğrulanması Konya kent çeperlerindeki konutlara ait iĢlevsel yapı analizleri ve sentaktik analizler sonucunda ulaĢılan bulgular özetle Ģöyledir; Ova konutlarının iĢlevsel yapısı hem kentte hem de kırsaldaki örneklerde net ve okunabilirdir. Dağ konutlarının iĢlevsel yapısı ise daha kompleks ve zor okunabilirdir. Göç ile gelen kullanıcılar, kırsaldan kente geldiklerinde aynı iĢlevsel yapıyı devam ettirmiĢlerdir. Kırsaldaki ova konutları net ve okunabilir, dağ konutları ise kompleks ve zor okunabilir olan iĢlevsel düzeni, alıĢkanlıklar ve kültürel süreklilik bağlamında kente taĢımıĢlardır. Kırsal yerleĢmelerdeki (orijin) dağ konutlarının iĢlevsel yapıları daha kompakt ve bağlantılıdır. Ova konutları ise daha kopuk ve parçalı yapı göstermektedir. Fakat bu durum kente geldiklerinde değiĢmektedir. Kentteki örneklerde hem ova hem dağ konutları parçalı yapıya dönüĢmüĢtür. Bunun nedeni, kent çeperlerinin ova yerleĢimi özelliğine sahip olması, tarımsal faaliyet yoğunluğunun azalması, aile yapısının değiĢmesi ve kırsalda avlusu olmayan dağ konutlarının kentte avluya sahip olmalarıdır. Kentte ve kırsalda ova konutlarının, yatay düzlemde, mekanların birbirleri ile olan iliĢkileri, avlunun mekanlar arasındaki bağlayıcılık etkisinden dolayı, güçlü ve bağlantılılık değeri yüksektir. Dağ konutlarında ise düĢey düzlemde 123 mekanların iliĢkilenmesi ve avlu kullanımının olmaması nedeniyle mekanlar arası iliĢki kopuk ve bağlantılılık değeri düĢüktür. Mekanların bütünsel sistem içinde kullanımı ve hareketliliği bakımından kırsal konutlar, kentsel konutlara göre daha yüksek entegrasyon değerine sahiptir. Ova ve dağ farklılığı bakımından incelendiğinde, ova konutları dağ konutlarına göre, avlunun mabeynin ve müĢtemilat mekanlarının kullanımı nedeniyle daha çok kullanılan ve daha hareketli mekanlara sahiptir. Mekanların derinlik değerleri bakımından dağ konutları, ova konutlarına göre daha yüksek derinlik değerine sahiptir. Ayrıca kırsaldan kente geldikçe mekân derinliklerinin arttığı görülmektedir. Bunun en önemli nedeni, kentte ihtiyaçlar doğrultusunda mekan içinde mekan oluĢturulması ve sıklıkla yapılan mabeyn içine wc mekanının eklenmesidir. Bu sonuçlar bağlamında tez çalıĢmasının hipotez ve varsayımının doğrulaması yapılmıĢtır. Tez çalıĢmasının hipotezi; “Kırsal alanda coğrafyanın farklılaşması, kırsal konutların mekan organizasyonunu ve işlevsel yapısını değiştirmektedir. Bu değişim yıllarca devam eden bir yapı kültürü oluşturmaktadır. Bu yapı kültürü, kente göç durumunda değişmeden kente aktarılmaktadır” dır. Tez çalıĢmasında “kırsal konut analiz modeli”, “graf teori yöntemi” ve “mekansal dizim yöntemi” kullanılarak, konutların coğrafi belirleyicilerin etkisi ile ova ve dağ yerleĢimi olarak farklılaĢtığı ortaya çıkmaktadır. Bu farklılık çizelge 5.3 de özetlenmiĢtir. 124 OVA Çizelge 5.3: ĠĢlev yapısı, mekansal iliĢki ve mekan derinliği bakımından ova ve dağ konutları MEKANSAL ÖZELLĠKLER Avlu ve odaların formu dikdörtgen, simetrik ve geniĢ Servis mekanları sayısı çok, fonksiyonel(ahır,samanlık,ocak, tuvalet..vs) Tek katlı, kuru tarıma elveriĢli ve kerpiç malzeme kullanımı DAĞ Avlu ve odaların formu parçalı, asimetrik ve dar MEKAN DERĠNLĠĞĠ ĠġLEV YAPISI MEKANSAL ĠLĠġKĠ *Net ve okunabilir, (β ova=0.536) *Güçlü ve bağlantılı (Bağl=1019) *Kopuk ve parçalı (G ova=0.197) *Yüksek entegrasyon, hareketli ve yoğun mekan kullanımı (Entg=10.039) *Kompleks ve zor okunabilir (β dağ=0.884) *Zayıf ve bağlantısız (Bağl=858) Servis mekanları sayısı az. (ocak, tuvalet) Ġki katlı, meyve sebze tarımına elveriĢli mekanlar, taĢ malzeme kullanımı *Kompakt ve bağlantılı (G dağ=0.23). *DüĢük mekan derinliği (d=2.112) *Yüksek mekan derinliği (d=2.254) *DüĢük entegrasyon, hareketlilik ve mekan kullanımında azalma (Entg=8.014) Çizelge 5.3 de görüldüğü gibi, Konya ve çevresindeki kırsal konutlar, coğrafi belirleyiciler olan iklim, topografya ve malzeme açısından ova yerleĢimi ve dağ yerleĢimi olarak mekansal farklılık göstermektedir. Bu farklılık mekan organizasyonu ve iĢlev yapısı bakımından mekan kullanımlarını etkilemektedir. Avlu, konut ve servis mekanları bakımından ova konutlarında, simetrik, tek katlı, geniĢ, servis mekan sayısı fazla ve kerpiç malzemenin kullanılması gibi özellikler görülürken, dağ konutlarında asimetrik, genellikle iki katlı, dar, servis mekan sayısı az ve taĢ malzemenin kullanılması gibi özellikler görülmektedir. ĠĢlev yapısı bakımından ova konutları, net, okunabilir bir yapıya sahipken dağ konutları kompleks ve zor okunabilir yapıya sahiptir. Ayrıca iĢlev yapısının bağlantılılık durumları ovada kopuk ve parçalı iken dağda kompakt ve bağlantılı yapı göstermektedir. Mekanların bağlantılılık durumları açısından ova ve dağ farklılığı incelendiğinde, ova konutlarında güçlü, yüksek entegrasyona sahip ve yoğun mekan kullanımı görülürken, dağ konutlarında zayıf, düĢük entegrasyon değerinde ve ova konutlarına göre mekan kullanımında azalma görülmektedir. Ayrıca dağ konutlarının mekan derinliğinin de ova konutlarına göre yüksek olduğu görülmektedir. Elde edilen sonuçlar, Konya kırsalında ova ve dağ yerleĢmesi olarak farklılaĢan bir yapı kültürü oluĢtuğunu göstermektedir. Bu yapı kültürü, coğrafi belirleyicilerin 125 etkisi ile biçimlenerek, mekan organizasyonu ve iĢlev yapısına yansıdığı net olarak görülmektedir. Kırsalda ova ve dağ yerleĢmeleri olarak farklılaĢan yapı kültürü kırdan kente göç sürecinde değiĢmeden kente aktarılmıĢtır. Çizelge 5.4 de görüldüğü gibi, kente göç süreci, kırsal konutun iĢlevsel yapısını değiĢtirmemektedir. Mekansal iliĢki ve mekan kullanımları ise kırdan kente göç edildikten sonra azalmıĢtır. Bu durumun nedeni, bölüm 4.6 da ortaya konulan kırsal konut analiz modelinde de görüldüğü gibi, kırsalda, tarımsal faaliyetlerin, servis mekanlarının kullanımının, avlunun ve mabeyn kullanımının fazla olması, aile yapısının geniĢ ve kalabalık olmasıdır. Kente göç edildikten sonra tarımsal faaliyetler azalmıĢ, mekan kullanımları fonksiyon kaybına uğramıĢ ve ailedeki birey sayısı azalmıĢtır. Bu nedenle mekansal iliĢki ve mekan kullanımı azalmıĢtır. Çizelge 5.4: ĠĢlev yapısı, mekansal iliĢki ve mekan kullanımları bakımından ova ve dağ konutları ĠġLEVSEL YAPI KENT Ova *Net ve okunabilir, Kopuk ve parçalı Dağ *Kompleks ve zor okunabilir, Kompakt ve bağlantılı KIR Ova *Net ve okunabilir, Kopuk ve parçalı Dağ *Kompleks ve zor okunabilir, Kompakt ve bağlantılı MEKANSAL ĠLĠġKĠ *Zayıf ve kopuk bağlantılılık değeri (Entegrasyon Ova=1019, Dağ=858) *düĢük entegrasyon, mekan kullanımında ve hareketlilikte azalma (Entegrasyon Ova=10.039, Dağ=8.014) *Güçlü ve bağlantılı (Entegrasyon Ova=1315, Dağ=1670) *Yüksek entegrasyon, hareketli ve yoğun mekan kullanımı (Entegrasyon Ova=11.989, Dağ=8.802) SERVĠS MEKANLARI KULLANIMI AVLU KULLANIMI Servis mekanlarının kullanımında azalma, fonksiyon kaybı Kullanılmayan avlu (sadece geçiĢ amaçlı) Servis mekânlarının yoğun ve fonksiyonel kullanımı Meyve ,sebze ve hayvancılık ayrıca çamaĢır, yemek ve bulaĢık amaçlı, avlu veya bahçe kullanımı Sonuç olarak, kırsalda çevresel faktörler ile biçimlenen konutlara ait iĢlevsel yapı, mekansal iliĢki ve mekan kullanımına ait verilerin ova ve dağ konutları olarak farklılaĢtığı ortaya konulmuĢtur. Kent çeperine göç yolu ile gelen kullanıcıların konutları analiz edildiğinde ise iĢlevsel yapı, mekansal iliĢki ve mekan kullanımı bağlamında ova ve dağ olarak farklılaĢtığı fakat kırsal ve kentsel olarak iĢlevsel yapı ve mekansal biçimlenme bağlamında değiĢmediği sonucu ortaya çıkmıĢ ve hipotezi 126 desteklemiĢtir. (Çizelge 5.4), (Kırsal, βdağ=0.884, βova=0.536), (Kentsel βdağ=0.917, βova=0.909). Tez çalıĢmasının varsayımı; “Değişen coğrafi ve sosyo-kültürel nitelikler mekanların kullanımlarını ve özelleşmesini değiştirmektedir. Bu bağlamda kente göç ile yoğun olan mekansal ilişki azalmakta, mekan derinlikleri ise artmaktadır” dır. Çizelge 4.6 ve 4.7 de ortaya konulan kırsal konut analiz modelinde, kırsaldaki ve kent çeperlerindeki konutların coğrafi ve sosyo kültürel özelliklerinin değiĢtiği görülmektedir. Bu değiĢimin nedeni, çevresel faktörlerin, yaĢam Ģartlarının ve geçim kaynaklarının kırdan kente göç ile değiĢmesidir. Coğrafi faktörler iklim, topografya ve malzemedir. Ġklimin mekansal düzenlere olan etkisi, kırsalda güneye ve doğuya yönelme olarak görülmekte iken kentte, imar düzeni konutlar üzerinde daha etkili olmuĢ ve yönelme faktörü etkisini kaybetmiĢtir. Bu nedenle kent çeperlerindeki konutlar, sokak düzeni ve ana caddenin konumuna göre yönelmiĢtir. Kullanılan yapı malzemesi olarak, kırsalda ova konutlarında kerpiç duvar üzeri toprak örtü, dağ konutlarında taĢ duvar üzeri ahĢap çatı kullanılır iken, kentte ova ve dağ konutlarında kerpiç duvar üzeri kiremit çatı kullanılmıĢtır. Duvarda kerpiç malzeme ve çatıda ahĢap kiriĢleme kullanımı, geçmiĢten günümüze aktarılan mekan kültürünün yansıması olarak görülmekte iken, toprak dam yerine kiremit çatı kullanılması, kente göç ile değiĢen teknoloji ve yaĢam Ģartlarının gereği olarak görülmektedir. Topografik açıdan bakıldığında, kırsalda arazinin eğim durumuna göre, dağ konutlarının yamaçlara yerleĢtiği ve genellikle üst katın yaĢama, alt katın ise ahır, bodrum veya depo olarak kullanıldığı görülmekte idi. Kent çeperlerinde, arazinin eğim durumunun her yerde aynı, düz ve eğimsiz olduğu görülmektedir. Buna rağmen dağ konutlarının kırsalda olduğu gibi 2 katlı olarak çözümlendiği görülmektedir. Bu durum da alıĢılagelen mekan kültürünün kente aktarılması olarak görülmektedir. Sosyo-kültürel faktörler, aile yapısı, büyüklüğü, iliĢkiler ve geçim kaynağı gibi faktörlerdir. Kırsalda, aile büyükleri ile beraber yaĢanan ve birey sayısının fazla olduğu aile yapısı olduğu görülmektedir. Kentte ise hanedeki birey sayısı azalarak çekirdek aile yapısına dönüĢtüğü görülmektedir. Bu durum mekan özelleĢmesini değiĢtirmektedir. Kalabalık aile yapısında sadece barınma görevi gören mekanlar birey sayısının azalması ve yaĢam tarzının değiĢmesi nedeniyle mutfak, oturma odası, yatak odası gibi özelleĢmeye baĢlamıĢtır. Kırdan kente göç ile servis mekanlarının kullanımında da önemli değiĢiklikler görülmektedir. YaĢam Ģartlarının kente göç ile değiĢmesi, 127 teknolojik araçların kullanılmaya baĢlanması ve geçim kaynakları olan tarım ve hayvancılığın azalması sonucunda servis mekanları olan ahır, samanlık, kömürlük, ocak…vb. mekanların kullanımı azalmıĢ ve bu nedenle fonksiyonlarını kaybeden mekanlara yeni fonksiyonlar yüklenmiĢtir. Sonuç olarak, coğrafi ve sosyo-kültürel faktörlerin değiĢmesi sonucunda kırsalda olan mekan özelleĢmesi kente göç ile değiĢmiĢ, yeni fonksiyonlara gereksinim duyularak mevcut mekanlarda düzenleme yoluna gidilmiĢtir. Bunun sonucu olarak, mekan içine eklenen yeni mekanlar (tuvalet, mutfak ve banyo) ile mekan derinlikleri artmıĢ, avlu ve servis mekanlarının fonksiyon kaybetmesinden dolayı mekansal iliĢki azalmıĢtır (Çizelge 5.5) Çizelge 5.5: Mekansal iliĢki ve mekan derinlikleri bakımından kır ve kent konutları Sentaktik Analiz Değerleri Entegrasyon (Integration) 9.0265 Ort.der. (MeanDepth) KENT Bağlantılılık (Connectivity) 938 KIR 1557 12.345 1.968 128 2.183 6.SONUÇ Tez çalıĢmasında, kırsaldan kente geçiĢ aĢamasında kültürel süreklilik bağlamında ve mekansal özellikler çerçevesinde benzer özelliklerin görüldüğü kent çeperlerindeki yerleĢimler incelenmiĢtir. Ġncelenen konutların kente göç ile geldikten sonra ki 30-40 yıllık süreçte yaĢadığı mekansal değiĢimi analiz edebilmek amacıyla göçten önceki yerleĢimleri araĢtırılmıĢ ve karĢılaĢtırmalar yapılmıĢtır. Analizler sonucunda elde edilen bulgular ile iĢlevsel yapının ve mekansal düzenlerin çevresel faktörlerin etkisiyle oluĢtuğu ve bir yıllar içinde yerleĢmiĢ bir mekan kültürünün ortaya çıktığı görülmektedir. Ortaya çıkan mekan kültürü, coğrafi ve sosyo-kültürel verilerin kaynaĢması sonucunda ova ve dağ yerleĢmeleri olarak farklılaĢmıĢ ve günümüze kadar aktarılmıĢtır. Kırsal yerleĢmeler, doğal çevre ve arazi yapısına uygun, iklimsel verileri dikkate alan ve kültürel değerlerden beslenen kurgusu ile tüm coğrafi ve kültürel değerleri önemseyen yerleĢmelerdir. Kendine özgü yaĢam biçimleri ile Ģekillenen kırsal yerleĢmeler, Anadolu toplumunun kültürel zenginliği içinde bölgeden bölgeye, hatta aynı bölgede, köyden köye farklılık gösteren bir yapı sergilemektedir. Tarımsal faaliyetleri, sosyal iliĢkileri, doğal mimarisi, konutu ve eklentileri ile bir bütün olan kırsal yerleĢmeler, doğal çevre ve mekan kültürünün oluĢumunda etkilidir. Ülkemizin etkisi altında olduğu kentsel değiĢim ve dönüĢüm, kentleri ve kentsel mekanları etkilemekte ve yıllar içinde yerleĢen ve kökleĢen geleneksel mekan kültürünün yavaĢ yavaĢ kaybolmasına neden olmaktadır. DeğiĢen teknoloji ve ekonomik Ģartlar ile beraber birbirine benzer ve çarpık kentler oluĢmakta, bütün bunlar karĢısında yerel kültürünün kaybetmemiĢ, doğa ile uyumlu kırsal yerleĢmeler gündeme gelmektedir. Ülkemizde kırsal yerleĢmelerin bugünkü durumları incelendiğinde, tasarım ve planlama çalıĢmalarının üst ölçeklerde yapıldığı, bu nedenle özgün yerleĢme karakterinin göz ardı edildiği görülmektedir. Ayrıca kentlilerin, kırsal alanlarda ikinci konut edinme isteklerinin yaygınlaĢması, barajlar, santraller…vb yapıların doğal çevreye zarar vermesi ve doğal afetler sonucunda zarar gören kırsal alanlar bu bölgeler için yapılan planlama ve tasarım sorunlarını da gündeme getirmektedir. Anadolu’daki kırsal yerleĢmelerin bugünkü durumları incelendiğinde, değiĢim ve dönüĢüm sürecinden etkilendikleri, teknolojik ilerlemelerin katkısıyla yeni mekansal düzenlemelerin yapıldığı ve kırsal yaĢam Ģartlarının değiĢtiğini görmekteyiz. YaĢam Ģartlarının hızla değiĢmesine rağmen, birçok kırsal yerleĢmede mekansal düzen ve 129 mimari kurgu anlamında kültürel kimliğin izlerini görmek mümkündür. Bu izlerin kırsaldan kente göç sürecinde kentsel yaĢama aktarıldığı ve yaĢatıldığı, birçok kentin çeperlerindeki kırsal konutlarda net olarak izlenebilmektedir. Mekanların insanların yaĢam tarzına, kurallara, çevresel faktörlere ve sosyal düzenlemelere göre tasarlanması, çevre-kültür-mekan etkileĢiminin sağlanmasında ve mekan kültürünün kaybolmasının önlenmesinde büyük önem taĢımaktadır. Böylece çevresel faktörlerden beslenen ve kültürün katkısıyla biçimlenen mekanlar daha konforlu yaĢam koĢullarını da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle doğal çevre ve yapılaĢma kültürünün, yerleĢmelerin yerel kimliğinde belirleyici etkisi vardır. Konut tasarımda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, çeĢitli fiziki ve insani değiĢkenlerin yanı sıra, kültürel değiĢkenlerinde mekansal düzenlemelerde önemli rol oynadığı gerçeğidir. Kırsal yerleĢmeler, günümüzde birçok bölgede hala özgünlüğünü koruyabilen yerleĢmeler olarak, biçimsel alternatifleri olan, bölgesel malzeme kullanımı ve yerel koĢullara uygun planlaması ile zengin örnekler içermektedir. Gelecek nesillere geleneksel kültürün aktarılması ve sürekliliğin sağlanabilmesi için öncelikle mekan kültürünün öğretilmesi ve korunması gerekmektedir. ÇalıĢma ile kent çeperlerinde halen özgün yaĢamlarını devam ettiren kırsal konutların mekansal özellikleri sayısal modeller kullanarak ortaya konmakta ve mekan kültürünün korunması ve aktarılması bakımından bir adım atıldığı düĢünülmektedir. 130 KAYNAKLAR A.Kitaplar Altman, A., & Chemers, M.M. (1980). Culture and environment. Cambridge, MA: Cambridge University Press Atalay Ġ. 1994, Türkiye Coğrafyası, ISBN 975-95527-7-9, Ege Üniv. Basımevi, Ġzmir. Broadbent G., Design in Architecture, John Wiley & Sons, London, 1973 Eldem S. H., 1968, Türk Evi Plan Tipleri, Ġ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi 2. Baskı, Ġstanbul Günay R. 1999, Türk Ev Geleneği ve Safranbolu Evleri Yapı Endüstri Merkezi Yayınları 2. Baskı, Ġstanbul, Eylül. Güvenç B. 1991, İnsan ve Kültür, 5. Baskı, Remzi yayınevi, Ġstanbul. Hacıhasanoğlu O, 2007, Mimarlıkta Biçimbilimsel Çalışmalar, ĠTÜ Mimarlık Fakültesi Lisans Programı Seçmeli Ders Notları, TaĢkıĢla, Ġstanbul. Hanson J.1998, Decoding Homes and Houses Cambridge University Press, Cambridge, London. Havıland, W. A. 1990, Cultural Anthropology, Holt, Rinehart, and Winston International Ed. Hillier B. 1996, Space is The Machine, A Configurational Theory Of Architecture. Hillier B.,Hanson J.1984, The Social Logic of Space, Cambridge University Press, Cambridge, London. Lynch, K. 1972, What Time is this Place?, MIT Press, Cambridge MA 1972; ISBN 0262120615 Kongar E. 2009, Toplumsal Değişmenin Göstergesi ve Belirleyicisi, Aile. 21. Yüzyılda Türkiye, Remzi Kitabevi, Ġstanbul, 2008 Küçükerman, Ö., 1991, Kendi Mekanının Arayışı İçinde Türk Evi, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu, Ġstanbul. Morley D. ve Robins K. 1997, Kimlik Mekânları, Çev. E. Zeybekoğlu, Ayrıntı Yayınları, Ġstanbul, s.107. Öymen Gür ġ. 2000, Doğu Karadeniz Örneğinde Konut Kültürü, Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, Ġstanbul. Rapoport, A., 1969, House Form and Culture, Englewood Cliffs, N.J. Prentice-Hall Rapoport, A., 2004, Kültür Mimarlık Tasarım Yapı Endüstri Merkezi Yayınları 1. Baskı, Ġstanbul, Eylül (çeviri: Selçuk Batur) 131 Roberts, B. K., 1996, Landscapes of Settlement, prehistory to the present, Routledge, London and New York. Schulz N.C 1965, Intentions in Architecture, MĠT Press, Cambridge. Tabor P., 1976, Analysing Route patterns, “The Architecture of Form, Edited by: Martin L., March L., Cambridge University, 1976. TaĢçı Y. 1983 ,Konya 2000 Çevre Düzeni Planı Açıklama Raporu, TaĢçı Mimarlık Planlama Atölyesi, Kısım 1-2, Ankara. Tunçdilek N. 1967, Türkiye İskan Coğrfayası, Kır iskanı(Köy-Altı İskan Şekilleri) Ġstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Enstitüsü Yayınları, Ġstanbul. Uraz, T.U. 1993, Tasarlama, Düşünme, Biçimlendirme, ĠTÜ Mimarlık Fakültesi Baskı Atölyesi, Ġstanbul. Ünügür, S.M. 1989, Bina Tasarımının Temel İlkeleri, ĠTÜ Mimarlık Fakültesi Baskı Atölyesi, Ġstanbul. Yürekli H, Yürekli F., 2005, Türk Evi, Gözlemler-Yorumlar, Yapı Endüstri Merkezi Yayınları 1. Baskı, Ġstanbul, Mayıs. B.Tezler Aksoy M. 2001, Var olan Tasarım Dilleri ve Yeni Tasarım Dilleri Bağlamında Biçim Gramerleri Analizi, YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İTÜ, Ġstanbul. Altınöz G. 2003, Mekansal Dizin Yöntemiyle Kentsel Dokuda Biçimsel Analiz: Amasya Örneği, YayınlanmamıĢ Y.Lisans Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İTÜ, Ġstanbul. CimĢit F. 2007, Tepe Kent YerleĢmelerinde Psiko-Sosyal Alan Olgusunun Konut Örüntüleri Ġle ĠliĢkisi; Uçhisar Örneği, YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İTÜ, Ġstanbul. Çınar K. 1990, Konya Ovası Kırsal YerleĢmelerinde Planlamaya ĠliĢkin Bir Yöntem AraĢtırması, YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, S.Ü., Konya. Çıtık A. 2008, Sayısal Tasarım Kavramları ve Algoritmik DüĢüncenin Mimari Tasarıma Etkileri, yayınlanmamıĢ yüksek lisans tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ġstanbul. Çolakoglu B., 2001, "Design by Grammar: An algorithmic Design in An Architectural Context", Massachusetts Institute of Technology, Master of Science, Ph.d Dağ A. 2005, Mekansal Dizim ve Görünür Alanın Mimari Mekan Algısına Etkisi, YayınlanmamıĢ Y.Lisans Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İTÜ, Ġstanbul. 132 Eminağaoğlu Z.2004, Kırsal YerleĢmelerde DıĢ Mekan Organizasyonu-Ġlgili Politikalar ve Değerlendirmeler, yayınlanmamıĢ doktora tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon. Kantar Z. 1998, Kırsal yerleĢmelerde DıĢ Mekan Organizasyonu-Artvin Ġli Köyleri, yayınlanmamıĢ yüksek lisans tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon. KırĢan, Ç., (1996), 19.Yüzyıl Ġstanbul Dizi Konutları'nın Morfolojik Analizine Dayalı Bilgi-Tabanlı Tasarım Modeli, Yüksek Lisans Tezi, Istanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ġstanbul. Mamunlu H. 2001, Kırsal Alanlar/Köy yerleĢmeleri ve Planlama ĠliĢkisinde Ġstanbul Ġl Bütünü Örneği, yayınlanmamıĢ yüksek lisans tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimar Sinan Üniversitesi, Ġstanbul Özkaraduman T. 2007, Geleneksel Mimari Dil için GeliĢtirilen Tasarım Grameri: Mardin, yayınlanmamıĢ yüksek lisans tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ġstanbul. Ter Özkan Ü. 2002, Konya Kenti Açık Ve YeĢil Alan Varlığı Ġçinde Tarihi Kent Merkezinin Kentsel Tasarımı Üzerine Bir AraĢtırma, YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara Üniversitesi. Topçu M. 2003, ġehit Morfolojisi Üzerine Bir ÇalıĢma, Konya ve Antakya’nın Tarihi Kent Dokularının KarĢılaĢtırılması,YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans tezi, Fen Bilimleri, Enstitüsü,İTÜ, Ġstanbul Torus B. 2008, Konut Ön Tasarım Sürecinde Kural Tabanlı Bir Yazılım Modeli: Mardin Örneği, yayınlanmamıĢ yüksek lisans tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ġstanbul. Turan B.O. 2009, Dijital Tasarım Sürecinin Geleneksel Tasarım Stüdyosuna Etkileri, yayınlanmamıĢ doktora tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ġstanbul. Turgut H. 1990, “Kültür- DavranıĢ- Mekan EtkileĢiminin Saptanmasında Kullanılabilecek Bir Yöntem” YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul Teknik Üniversitesi, Ġstanbul. Tutal O. 1999, Toplu Konut Alanlarında Biçimsel Yapının Mekan Dizimi Yöntemiyle Değerlendirilmesi. EskiĢehir Örneği. YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İTÜ, Ġstanbul. Uysal M. 2004, “Tarihi Merkezlerde Ticaret Mekanlarının DeğiĢim/DönüĢüm Analiz YaklaĢımı; Konya, Kayseri, Sivas Örneği” YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, S.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya. 133 Yenice S. 2005, Kentsel Planlama Sürecinde Konya Kent Formunun GeliĢimi Üzerine Bir AraĢtırma, yayınlanmamıĢ yüksek lisans tezi, S.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, ġehir Bölge Planlama Bölümü, Konya. Yıldırım M.T. 2002, Bina Gereksinme Programı ile Bina Morfolojisi ĠliĢkisinde Graflar ve Geometrik Sentaks Olanaklarının Kullanımına Yönelik Bir Yöntem YaklaĢımı, YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İTÜ, Ġstanbul. Zamankhani J.S. 2010, “Ġran’ın Deprem Bölgesi Olan ''Doğu Azerbaycan'' Ġlindeki Köy Evlerinin Biçimsel Ve Yapısal Yönlerden Ġrdelenmesi ve Islahı Üzerine Bir ÇalıĢma” YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, YTÜ, Ġstanbul. Zeybekoğlu D. 2005, Edirne Geleneksel Konut Mimarlığını Etkileyen Sosyo-Kültürel Faktörlerin Ġncelenmesi, YayınlanmamıĢ Y.Lisans Tezi. Fen Bilimleri Enstitüsü, Trakya Üniversitesi, Edirne C.Makale ve Bildiriler Al-Naim A.M. 2008, Identity In Transitional Context: Open-Ended Local Architecture In Saudi Arabia, International Journal of Architectural Research, Archnet-IJAR, Vol: 2 Issue:2, 125-146 Arruda Campos M.B., Lemlij M., Manning S. 2007, The Role Of The Buıldıng Layout In The Delıvery Of Socıal Work Servıces Proceedings, 6th International Space Syntax Symposium, Ġstanbul. Atik D., Erdoğan N. 2007, Geleneksel Konut Mimarlığını Etkileyen Sosyo-Kültürel Faktörler: Edirne’de ġinasi Dörtok Evi, Araştırma Makalesi, Trakya Un. J Sci, 8(1): 21-27, 2007 ISSN 1305–6468 Aydın, D. 2008, Contextual Values in Rural Architecture: Kilistra (Gokyurt) Settlement/Turkey, Regional Architecture and Identity in the Age of Globalization, Volume I, Editors; Jamal Al-Qawasmi, Abdesselem Mahmoud, Ali Djerbi, The Second International Conference of the Center for the Study of Architecture in the Arab Region, (CSAAR 2007), 408-417 Aydın D., Çınar K. 2009, An Analysis of cultural and Geographical lasting Characteristics through the use of local materials in Anatolia: dwellings in the Konya plain, Turkey, Global Built Environment Review (GBER), InternationalCentre for Development and Environmental Studies Vol. 7 No. 1 pp 31 – 49 Bilgiç Erten D. 2008, KentleĢme Sürecinde Konut Olgusunun Geçirdiği DeğiĢimler Çerçevesinde “Yukarı Değirmendere-ÇarĢıiçi” Mahallesi Örneği, Yıldız teknik Ün. Mimarlık Fak E- dergisi, Cilt 3 Sayı:1. Cebeci Ö.F., Çakılcıoğlu M. 2002, Kültürel Sürdürülebilirlik, 10. Ulusal Bölge Bilimi/Bölge Planlama Kongresi Czerkauer C., Davidel R.2008, Regelbasiertes Entwerfen: Pattern, Graphentheorie syf:32-37 134 Çil E. 2006, Bir Kent Okuma Aracı Olarak Mekan Dizimi Analizinin Kuramsal ve Yöntemsel TartıĢması, Megaron, Y.T.Ü. Mimarlık Fak. E-dergisi, Cilt:1, Sayı:4. Demiraslan S. 2005 “Türk Ġnsanı Ġçin Yapılan Konutlarda YaĢam Kalitesinin Elde Edilebilmesi Ġçin Gerekli Faktörler”, Konut Değerlendirme Sempozyumu 2004, Ġ.T.Ü Mimarlık Fakültesi Yayınları, Ġstanbul Dursun P. 2007, Space Syntax In Archıtectural Design, Proceedings, 6th International Space Syntax Symposium, Ġstanbul. Dursun P., Sağlamer G. 2003, Spatial Analyses of Different Home Environments in the City of Trabzon, Turkey,Proceedings, 4th Internatıonal Space Syntax Symposium,54:118,London. Eben Saleh M.A. 1999, Al-Alkhalaf: The Evolution of the Urban Built-Form of a Traditional Settlement in Southwestern Saudi Arabia, Buılding and Environment, 34 pp: 649-699. Edgü E., Ünlü A. 2003 a, Konutlarda Mekansal Dizim Verilerinin Mekan Tercihleri ile ĠliĢkisi, İTÜ Dergisi/a, Mimarlık, Planlama, Tasarım,Cilt: 2, Sayı:1, syf: 27-40. Edgü E., Ünlü A. 2003 b, Relation of the Domestic Space Preferences with the Space Syntax Parameters, Space Syntax 4th International Symposium,J.Hanson (ed.),Proceedings Volume 2,Space Syntax Laboratory, The BartlettSchool of Graduate Studies, University College London, 2003, s.82.1-82.16 Gedik A.1997, Daimi Ġkametgaha Göre Göç Datası EleĢtiriler ve Öneriler, Türkiye’de İç Göç Sorunsal Alanları ve Araştırma Yöntemleri Konferansı, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı, 6-8 Haziran, Bolu-Gerede. Syf: 152-227. Gürbüz ġ. 2005, Kırdan Kente Zorunlu Göçün Nedenleri ve Sonuçları, Uluslar arası Göç Sempozyumu Bildiriler Kitabı, ,8-11 Aralık 2005.syf: 211-214 Güney Ġnce Y. 2007, Analyzıng Vısıbılıty Structures In Turkısh Domestıc Spaces, Proceedings, 6th International Space Syntax Symposium, Ġstanbul. Hillier B., Hanson J., Graham H., 1987, Ideas are Thıngs: An Applicatıon of the Space Syntax method to Dıscoverıng House Genotypes, Environment and Planning B, Vol:14, Pages: 363-385. Hillier B., Leaman A., Standsall P., Bedford M. 1976, Space Syntax, Environment and Planning, Vol:3, Pages: 147-185. Kellekçi Ö.L., Berköz L. 2006, Konut ve çevresel kalite memnuniyetini yükselten faktörler, itüdergisi/a, mimarlık, planlama, tasarım, Cilt:5, Sayı:2, Kısım:1, 165-176, Eylül 2006. KırĢan Ç., ÇağdaĢ G. 2005, “Etnik Kimlik ve Evsel Mekan”, Konut Değerlendirme Sempozyumu 2004, İ.T.Ü Mimarlık Fakültesi Yayınları, Ġstanbul, 2005. 135 Kızılaslan N. 2006, Kente Uzaklığın Kırsal Aile Yapısına Etkileri, ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi,Cilt 2, Sayı 3, 2006, S. 141-162 Köse A. 1991, “Türkiye’de Geleneksel Kırsal Konut Planlarında Göçebe Türk Kültürü Ġzleri” Balıkesir Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi s:159191, Balıkesir. Köse 2007, “Balıkesir Örneğinde Geleneksel Kırsal Avlu Duvarı”, Balıkesir Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi s:160-183, Balıkesir. Kubat, A.S. Topçu, M. 2009 Antakya ve Konya tarihi kent dokularının morfolojik açıdan karĢılaĢtırılması. Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi Cilt:6 Sayı:2 Yıl:2009 Levin P.H. 1964, Use of Graphs to Decide the optimum Layout of Buıldıngs, The Archıtects’ Journal , Liverpool. Mazumdar S., Mazumdar S. 1997, “Intergroup Social Relations and Architecture: Vernacular Architecture and Issues of Status, Power and Conflict” Environment and Behaviour, Vol. 29, No.3 May 1997, 374-421. Shah Z., Korkmaz Dursun P., Chiken F. 2004, Housing morphology in Clerkenwell, Bevin Court, Viva City 2020, UCL. Soykan Ö.N. ,Mimarlık-Felsefe Temellendirilmesi. syf. 88-97 ĠliĢkisinin Biçim-Kavram Ekseninde Turgut H. 2001, Culture, Continuity and Change: Structural Analyses of the Housing Pattern in Squatter Settlement, Global Built Environment Review (GBER), InternationalCentre for Development and Environmental Studies Vol.1 No. 1 pp 17-25 Turgut H. 2003, KentleĢme Süreci Ġçerisinde Sosyo-Kültürel ve Mekansal DeğiĢimler; Gecekondu-Konut Örüntüsü, Mimar.İst 2003/1 syf: 57-64. Ünlü, A., 1992, Origins of Anatolian Sofa Houses, 12 Socio-environmental Metamorphoses, Proceedings 12th International Conference of the IAPS, Chalkidikik, Greece, 11-14 July 1992 Ünlü A, 1999, The Syntactic Analysis of Turkish Houses Between the 17th and 19th Centuries, 2nd International Symposium on Space Syntax, vol.II Proceedings, 29 March-2 April 1999 Brasilia, Brazil, Brazil Fundaçao de Apoio a Pesquisa do Distrito Federal-FAP/DF: Publisher, s.37.1-37.12, Ünlu, A., Ozener, O.O., Ozden, T., Edgu, E., 2001, “An Evaluation of Social Interactive Spaces in a University Building”, J. Peponis, J. Wineman, S. Bafna (Eds.), Proceedings, 3rd International Space Syntax Symposium, Georgia Institute of Technology, Atlanta, pp.46.1-46.8 Ünlü A., Edgü E. 2007, Comparative Space Syntax Analysis of Design Strategies for Istanbul Underground System, 6th International Space Syntax Symposium ,Ayse Sema 136 Kubat (ed.), Proceedings, ITU Faculty of Architecture, Istanbul, June 13-15, 2007, vol 2,s.074, 01-10 Whitehead B., Eldars Z. 1964, An Approach To The Optimum Layout of Single Storey Buıldıngs, The Architects’ Journal, Liverpool. Yıldırım M.T. 2004, Mimari Tasarımda Biçimlendirme YaklaĢımları Ġle Bilgisayar Yazılımları ĠliĢkisi Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der. Cilt 19, No 1, 59-71 Yıldırım M.T., Ünügür S.M. 2002, Bina iĢlevi ile bina biçimleniĢi arayüzünde topolojik araçlar ile veri eldesi, İTÜ Dergisi/a, Mimarlık, Planlama, Tasarım,Cilt: 1, Sayı:1, syf: 27-40. D.Web Ġletileri Web Ġletisi 1, Çetin M. Kamusal Alanın ġifresi: Bir Yazın Olarak Kent; Biçimsel Dili Olarak Mimarlık ve Grameri Olarak Geometri, makale. www.metropolistanbul.com Web Ġletisi 2, Çolakoğlu B. Kural Tabanlı Tasarım Yöntemi-Biçim Gramer, makale. www.metropolistanbul.com Web Ġletisi 3, www.konya,gov.tr, ziyaret tarihi 12.09.2010 Web Ġletisi 4, www.meb,gov.tr, ziyaret tarihi 12.09.2010 Web Ġletisi 5,www.geograpy.com.tr,sanal coğrafya dershanesi, ziyaret tarihi 27.01.2010 Web Ġletisi 6, www.konyatarım.gov.tr, (Kuraklık il tarım basın bildirisi) ziyaret tarihi 30.04.2011 137 138 EKLER EK-1 3 4 5 6 8 9 10 11 β= 9 / 10 = 0.9 β= 13 / 14 = 0.928 β= 9 / 10 = 0.9 β= 9 / 10 = 0.9 β= 10 / 11= 0. 909 β= 11 / 12 =0.916 β= 13 / 14 = 0.928 β= 10 / 11= 0.909 ağaç yapı ağaç yapı ağaç yapı ağaç yapı ağaç yapı ağaç yapı ağaç yapı ağaç yapı 0.928 0.875 Ağaç yapı Ev No 12 DAĞ ağaç yapı 0.923 β= 11 / 12 = 0.916 0.916 2 0.909 ġebeke Yapısı ağaç yapı 0.9 Beta Ġndeksi β= 12 / 13 = 0.923 OVA Ev No 1 OVA Beta Ġndeksine Göre ĠĢlevsel ġebeke Yapısı Beta Ġndeksi β= 10 / 11= 0.909 ġebeke Yapısı ağaç yapı 13 β= 7 / 8 = 0.875 ağaç yapı 7 14 15 16 17 18 19 20 β= 13 / 14 = 0.928 β= 13 / 14 = 0.928 β= 10 / 11= 0.909 β= 11 / 12 = 0.916 β= 12 / 13 = 0.923 β= 11 / 12 = 0.916 β= 10 / 11= 0.909 β= 10 / 11= 0.909 ağaç yapı ağaç yapı ağaç yapı ağaç yapı ağaç yapı ağaç yapı ağaç yapı ağaç yapı 1 Döngü yapı Kompleks yapı EK-2 Gamma Ġndeksine Göre ĠĢlevsel ġebekelerin Bağlantılılık Durumları OVA Parçalı Parçalı Parçalı Parçalı Parçalı Parçalı Parçalı Parçalı Parçalı Parçalı Ev No 12 13 7 14 15 16 17 18 19 20 Bağlantılıl ık Durumu Gamma Ġndeksi G=10 / (11²-11 / 2)= 0.181 G=7 / (8²- 8 / 2)= 0.25 G=13 / (14²- 14 / 2)= 0.142 G=13 / (14²- 14 /2)= 0.142 G=10 / (11²-11 / 2)= 0.181 G=11 / (12²- 12 / 2)= 0.166 G=12 / (13²- 13 / 2)= 0.153 G=11 / (12²- 12 / 2)= 0.166 G=10 / (11²-11 / 2)= 0.181 G=14 / (15²- 15 / 2)= 0.133 0.2 0.181 0.166 0.153 0.142 0 G=12 / (13²- 13 /2)= 0.153 G=11 / (12²- 12 /2)= 0.166 G=9 / (10²- 10 / 2)= 0.2 G=13 / (14²- 14 / 2)= 0.142 G=9 / (10²- 10 / 2)= 0.2 G=9 / (10²- 10 / 2)= 0.2 G=10 / (11²-11 / 2)= 0.181 G=11 / (12²- 12 / 2)= 0.166 G=13 / (14²- 14 / 2)= 0.142 G=10 / (11²-11 / 2)= 0.181 0.133 OVA 1 2 3 4 5 6 8 9 10 11 Bağlantılıl ık Durumu DAĞ Gamma Ġndeksi Ev No Parçalı Parçalı Parçalı Parçalı Parçalı Parçalı Parçalı Parçalı Parçalı Parçalı 1 Parçalı Kompakt 139 EK-3 Toplam ve Ortalama Derinlik Değerleri Ev No Toplam derinlik Ort.Derinlik Ev No Toplam derinlik Ort.Derinlik 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 ∑ d = 55 ∑ d = 42 ∑ d = 35 ∑ d = 48 ∑ d = 36 ∑ d = 41 ∑ d = 54 ∑ d = 35 ∑ d = 40 ∑ d = 54 md = 55/13-1 = 4.583 md = 42/12-1 = 3.818 md = 35/10-1 = 3.888 md = 48/14-1 = 3.692 md = 36/10-1 = 4.000 md = 41/10-1 = 4.555 md = 54/14-1 = 4.153 md = 35/11-1 = 3.500 md = 40/12-1 = 3.636 md = 54/14-1 = 4.153 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 ∑ d = 40 ∑ d = 45 ∑ d = 27 ∑ d = 49 ∑ d = 39 ∑ d = 51 ∑ d = 60 ∑ d = 49 ∑ d = 43 ∑ d = 68 md = 40/11-1 = 4.000 md = 45/11-1 = 4.500 md = 27/8-1 = 3.857 md = 49/14-1 = 3.769 md = 39/11-1 = 3.900 md = 51/12-1 = 4.636 md = 60/13-1 = 5.000 md = 49/12-1 = 4.454 md = 43/11-1 = 4.300 md = 68/15-1 = 4.857 140 EK-4 Kent çeperlerindeki örnek konutların sentaktik analizlerinin sayısal değerleri DAĞ OVA Ev No 1 2 3 4 5 6 8 9 10 11 12 13 7 14 15 16 17 18 19 20 Bağlantılılık değeri (Connectivity) Max Min Ort. 1590 1 834.18 927 2 384.557 1167 2 580.211 3194 5 1732.28 2740 3 1356.25 1473 1 667.611 2268 3 1079.28 1459 4 596.931 1933 2 885.976 1031 3 376.353 3716 8 1693.05 3499 5 2055.69 1711 2 801.862 3695 6 1455.57 2971 3 1011.38 2776 5 1355.69 1256 8 564.598 1693 5 759.495 695 2 342 1511 6 577.641 Entegrasyon Değeri (Visual Ġntegration) Max Min Ort. 23.690 1.326 10.448 13.553 1.433 6.614 16.846 1.642 8.998 297.636 1.928 16.167 232.165 1.969 11.527 35.455 1.550 5.573 147.827 2.245 9.868 46.449 1.640 7.735 96.835 1.639 11.540 73.451 1.544 7.028 165.836 2.148 8.387 96.866 2.225 16.585 58.782 1.800 9.192 323.669 2.384 8.451 49.375 2.061 6.188 66.014 2.347 8.656 111.202 2.140 8.854 85.648 1.922 8.076 50.467 1.531 7.372 60.02 1.515 7.325 Ortalama Derinlik Değeri (Visual Mean Depth) Max Min Ort. 4.5 1 2.021 4.441 1.342 2.401 4.432 1 2.149 5.953 1 1.959 3.954 1 1.879 4.442 1 2.697 4.114 1 2.179 3.518 1 2.118 3.628 1 1.781 3.363 1 2.123 4.710 1 2.322 3.771 1 1.720 3.918 1 2.116 5.322 1 2.364 5.888 1 2.706 3.932 1 2.120 3.471 1 2.022 4.213 1 2.194 4.044 1 2.222 3.490 1 2.295 141 EK-5 DAĞ OVA Kırsal alandaki örnek konutların iĢlevsel yapı analiz değerleri EV NO 1 2 3 4 5 1 2 3 4 5 Beta Ġndeksi Gamma Ġndeksi 0.916 0.909 0.923 0.857 0.166 0.181 0.153 0.285 0.9 0.2 0.916 0.916 0.9 0.833 0.857 0.166 0.166 0.2 0.333 0.285 142 EK-6 Kırsal alandaki örnek konutların sentaktik analizlerinin sayısal değerleri DAĞ OVA EV NO 1 2 3 4 5 1 2 3 4 5 Bağlantılılık analizi (Connectivity) Max Min Ort. 1848 2 995.725 3536 1 1893.98 513 2 174.762 Entegrasyon değeri (Visual Integration) Max Min Ort. 323.669 1.256 17.307 99.2 1.138 14.469 73.451 2.07 7.141 Ortalama derinlik değeri (Visual Mean Depth) Max Min Ort. 8.046 1 1.984 3.774 1 1.755 4.595 1 2.154 1113 4400 2 3 423.553 2425.1 46.42 73.451 1.515 1.698 7.018 15.788 3.887 3.4 1 1 2.225 1.728 4039 3068 3590 7 7 7 1940.97 1401.05 1756.23 94.25 222.404 240.05 1.700 2.006 2.152 8.072 9.533 8.265 3.924 4.011 5.59 1 1 1 2.383 2.151 2.247 508 851 0 1 214.411 406.808 18.939 24.201 2.525 1.245 8.305 5.849 3.164 3.512 1 1.149 1.828 1.149 143 144 ÖZGEÇMĠġ KĠġĠSEL BĠLGĠLER Adı Soyadı Uyruğu Doğum Yeri ve Tarihi Telefon Faks e-mail EĞĠTĠM Derece Lise : Üniversite : Yüksek Lisans : Doktora : : : : : : : Bilgehan YILMAZ ÇAKMAK T.C. Konya-1979 0 332 223 2052 bilgeyilmaz@selcuk.edu.tr Adı, Ġlçe, Ġl Meram Anadolu Lisesi, Konya Süleyman Demirel Ün., Isparta Selçuk Ün. Fen Bilimleri Enst. Selçuk Ün. Fen Bilimleri Enst. Bitirme Yılı 1997 2001 2004 2011 YABANCI DĠLLER: Ġngilizce YAYINLAR Makale :Yılmaz B. 2005, “Bedensel Engelli Çocukların Temel Eğitim Okullarında Eğitim Alabilmesi Ġçin Gereken Mimari Düzenlemeler” S.Ü. Müh-Mim. Fak. Dergisi, c.20, s.3, 2005, Konya (Yüksek Lisans tezinden yapılmıĢtır) Bildiri :Yılmaz B., Aydın D. 2004, “ Ortopedik Engelliler Ġçin Eğitim Mekanları Tasarımında Malzemenin Önemi” II. Ulusal Yapı Malzemesi Kongresi, 6-8 Ekim 2004 Kongre Bildirileri Kitabı, ss: 230-240, Ġstanbul. (Yüksek Lisans tezinden yapılmıĢtır) AraĢtırma Raporu: Yılmaz B. 2005 ,“Bedensel Engelliler Ġçin Eğitim Mekanları Düzenlemesinde Mimari Engeller” II. Özürlüler ġurası Genel Kurul Kararları . Ankara. (Yüksek Lisans tezinden yapılmıĢtır) Sempozyum: Çakmak Yılmaz B., Aydın D. 2010, “KaynaĢtırma Eğitimi Veren Ġlk Öğretim Okullarında Engelli Öğrencilerin Mimari Gereksinimleri” ELMĠS 2010 International Conference on Inclusion, 3-6 May 2010, Konya (Yüksek Lisans tezinden yapılmıĢtır) Çakmak Yılmaz B. 2010, “Sayısal Analiz Yöntemlerinden Mekansal Dizin (Space Syntax) Yönteminin Mimari Tasarım Eğitiminde Kullanılması” Mimarlık Eğitiminin Dünü, Bugünü, Yarını Sempozyumu, 25-27 Kasım 2010, Konya (Doktora tezinden yapılmıĢtır) Çakmak Yılmaz B., Kalfaoğlu S., 2011, “The Syntactic Analyses Of Spatial Alteration Of Rural Dwellings In Migration Process” International Journal of Arts & Sciences Annual End-Of-Academic-Year Conference In Austria, (Doktora tezinden yapılmıĢtır)