“Bir Tenör Aranıyor” Ankara’da Zehra ŞAHİNDOKUYUCU D aha önce tam 16 dilde ve 25 ülkede sahnelenen Ken Ludwig’in bol ödüllü müzikli oyunu Bir Tenor Aranıyor, Ankara Devlet Opera ve Balesi prodüksiyonu ile 5 Mart günü saat 16.00’da, Leyla Gencer Sahnesi’nde seyircisiyle buluşuyor. Müzikallerin Oscar’ı olarak bilinen Tony Ödülü’ne dokuz kez aday olan ve bu ödüle iki defa layık görülen Bir Tenor Aranıyor; 1930’lu yılların Amerika’sında, bu kıtada ilk defa sahneye çıkacak ünlü bir İtalyan tenorun küçük bir otel odasında başından geçen gülünç olayları ele alıyor. Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından 2010-2011 sanat sezonundan beri Doğan Çelik’in rejisiyle sahnelenen Bir Tenor Aranıyor; 2016-2017sanat sezonunda da Ankaralı sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Eseri Doğan Çelik sahneye koydu, eserin dekorunu Talat Ayhan düzenledi. Kostümleri Gazal Erten hazırlarken, koreograflığı ise Yeşim Oktar yaptı. Eserde başlıca roller ise şöyle: Max: Okan Başel/Emre Pekşen Maggie:Olça Bora/Beste Şahin, Saunders: Tamer Aykut, Tito: Oğuz Sırmalı, Maria: Evren Gökoğlu, Julia: Seza Kırgız Deneme, Diana: Filiz Kıratlı Çark, Bellboy: Kamil Kaplan/ Emre Uluocak. Bu da “kuyruklu yumurta...” Aysel KANBER Ç arşıda, pazarda, manavda hormonlu meyve ve sebzelerin farklı şekillerde karşımıza çıkması, çift başlı buzağı ya da kuzular, çift sarılı yumurtalar alışık olduğumuz durumlardan. Ancak “kuyruklu yumurta” bugüne kadar görmediklerimizden.. Gölbaşı’nda çiftliğindeki tavuklarından birisinin “kuyruklu yumurta” yumurtladığını gören çiftlik sahibi Hüseyin Kamberoğlu, çiftçi bir aileden geldiklerini ama bugüne kadar “kuyruklu yumurta”yı ilk kez gördüğünü söyledi. Tavuklarının fenni yem yemediğini vurgulayan Kamberoğlu, tavukların çiftlikte kendi ürünleri ile beslendiğini kaydetti. Şüpheli araçtan 16 silah çıktı A www.baskentgazete.com.tr 2 Mart 2017 Perşembe FİYAT: 25 Kr nkara'da polis ekiplerince şüphe üzerine durdurulan araçta yapılan aramada 8 pompalı tüfek, 1 havalı tüfek, 7 tabanca ve 470 fişek ele geçirildi. Alınan bilgiye göre, önceki gün Konya yolu Ankara girişi mevkisinde 51 HF 026 plakalı araç şüphe üzerine Ankara Emniyet Müdürlüğü Motosikletli Timler Amirliği (Yunuslar) ekiplerince durdurulmak istendi. Kısa süreli kovalamaca sonrası durdurulan araçta yapılan aramada 8 pompalı tüfek, 1 havalı tüfek, 7 tabanca ve bu silahlara ait çeşitli çaplarda 470 fişek ele geçirildi. Araçta bulunan şüpheliler N.K, E.T ve F.Ö gözaltına alındı. (AA) Başkent’te asbest tartışması! Başkent’te Maltepe Pazarı önünde toplanan bir grup eylemci, kanserojen madde (asbest) tehlikesi iddiasıyla havagazı fabrikasının yıkımına tepki gösterdi. A nkara’da bir grup eylemci, asbest iddialarından dolayı havagazı fabrikasının yıkımına tepki gösterdi. Başkent’te Maltepe Pazarı önünde toplanan bir grup eylemci, kanserojen madde (asbest) tehlikesi iddiasıyla havagazı fabrikasının yıkımına tepki gösterdi. Özel kıyafetler giyinen ve maske takan grup, burada bir basın açıklaması yaptıktan sonra havagazı fabrikasına yürümek istedi. Bir süre yürüdükten sonra grubun önü çevik kuvvet ekipleri tarafından kesildi. Polis ekipleri gruba bu şekilde yürüyemeyecekleri, aksi takdirde gözaltına alınacakları uyarısında bulundu. Polisin uyarılarını dikkate alan grup üyeleri, kıyafetlerini çıkararak olay yerinden uzaklaştı. (İHA) Zincirleme kazada can pazarı B aşkent’te iki otomobil ve çöp yüklü tırın karıştığı zincirleme trafik kazasında 6 kişi yaralandı. Devrilen otomobilde sıkışan sürücü, itfaiye erleri tarafından kurtarıldı. Olay, dün sabah saat 05.00 sıralarında Yenimahalle’de meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’ndan İstanbul istikametine seyreden Muharrem Fırat kontrolündeki 16 SEC 54 plakalı otomobil, önce aynı yönde giden Adnan Yılmaz idaresindeki 71 AB 140 plakalı otomobile, ardından taklalar atarak Hasan Sarıkaya’nın kullandığı 06 DD 5482 plakalı çöp yüklü tıra çarptı. Çarpışmanın etkisiyle kontrolden çıkan tır, bir akaryakıt istasyonunun önünde devrildi. Kazaya karışan 3 aracın sürücüleri ile Adnan Yılmaz idaresindeki otomobilde bulunan İlhami Ayan, Haydar Kuzu ve Mehmet Karadağ yaralandı. Kazayı gören vatandaşların ihbarı ile olay yerine çok sayıda polis, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. İtfaiye ekipleri, kullandığı otomobilde sıkışan Muharrem Fırat’ı dikkatli bir çalışma sonucu kurtardı. Yaralılar, sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından, çevredeki hastanelere kaldırıldı. Polis ekipleri, yolda başka kazaların yaşanmaması için tedbir aldı. Yola emniyet şeridi çekilmesinin ardından, Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nın İstanbul istikametinde trafik bir süre iki şeritten sağlandı. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı. (İHA) 330 sanıklı davanın ilk celsesi F etullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin başlatılan soruşturmalar çerçevesinde Polatlı'daki 58. Topçu Tugayı ile Topçu ve Füze Okul Komutanlığında görevli 245'i tutuklu 330 sanık hakkında açılan davanın ilk celsesi görüldü. Savunma yapan tutuklu sanıklar, terör saldırısı bahanesiyle kışladan çıkarıldıklarını ve darbeden haberleri olmadıklarını öne sürdü. Ankara 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi kampüsü içerisine yeni inşa edilen duruşma salonunda görülen davanın ilk celsesine sanıklar, taraf avukatları, müştekiler, milletvekilleri, basın mensupları ile izleyiciler katıldı. Duruşmanın ilk gününde önce kursiyer askerlerin savunmaları alındı. Toplamda 48 kursiyer asker savunma yaptı. Savunma yapan sanıklar, darbeden haberlerinin olmadığını öne sürerek, komutanları tarafından terör saldırısı olduğu gerekçesiyle kışladan çıkartıldıklarını belirttiler. (İHA) Gökçek’ten asbest yanıtı A nkara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Maltepe’deki eski havagazı fabrikasının kaldırılması işleminde bazı oda ve grupların asbest iddiasıyla halkı taciz ve tedirgin ettiklerini ifade ederek, “Bunlar her zaman olduğu gibi ideolojik davranıyorlar. Biz oradaki asbestli bölümün yıkımı için alınacak tüm önlemleri aldık. Asbestli bölümün söküm işlemlerini uzman firma bu konudaki lisanslı elemanlarıyla gerçekleştiriyor” dedi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, havagazı fabrikasının yıkımı ve asbest iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Gökçek yaptığı açıklamada, “Her dönemde yaşanan bazı olayları fırsat bilerek, hiçbir bilgi sahibi olmadan, mesnetsiz ve dayanaksız bir şekilde kaos ortamı oluşturmaya çalışan bildik oda ve gruplar, ideolojik saplantılar içinde bir kez daha sahneye çıktılar. Bu oda ve gruplar bu kez de havagazı fabrikasının sökümünde asbest iddiasıyla halkı endişelendirecek açıklamalar yaparak ortalığı karıştırmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu. Bazı oda ve grupların yıllar önce kuraklık sıkıntısı nedeniyle Kızılırmak’tan su getirildiğinde de suyun arsenikli olduğu iddiasında bulunduklarını belirten Gökçek, şöyle konuştu: “O zaman da toplumda bir endişe oluşturmuşlardı. Oysa ki o dönemde bir bölümünü Kızılırmak’tan aldığımız ve şehir şebekesine verdiğimiz sudaki arsenik miktarı litrede 1 mikrogramdı. Dünya Sağlık Örgütünün kabul edilebilirlik miktarı ise litrede 10 mikrogramdır. Bizim şebekeye verdiğimiz suyun içindeki arsenik miktarı, Dünya Sağlık Örgütünün onda biri olmasına rağmen ortalığı birbirine katan odalar ve dernek adı altındaki bazı ideolojik gruplar, İzmir’in şebeke suyunda litrede 60 mikrogram arsenik çıkmasına seslerini çıkarmadılar.” (İHA) Mimarlar yargıya taşıdı M imarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası, asbestli Havagazı Fabrikası’nın acilen karantinaya alınması ve yıkımın durdurulması için yürütmeyi durdurma istemiyle Ankara Bölge İdare Mahkemesine başvurdu. Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası, Ankara’da ciddi halk sağlığı sorunu oluşturan asbestli Havagazı Fabrikasının yıkım işleminin durdurulması için, yürütmeyi durdurma istemiyle Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Ankara’daki Havagazı Fabrikası alanında yaptırılan asbest yüzey ölçümlerine ilişkin rapor, ilgili görseller ve haberler de mahkemeye sunuldu. Mahkeme önünde yapılan basın açıklamasına, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya, Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mine Önal TTB İşçi Sağlığı Kol Başkanı Dr. Sedat Abbasoğlu ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi Üyesi Adnan Zeytinci katıldı. ACİLEN KARANTİNAYA ALINMALI Yenimahalle’de yaz bakımı Yenimahallelilerin sıcak yaz günlerinde aileleriyle birlikte rahat vakit geçirebilmesi için tadilat gerektiren tüm parklarda çalışmalarına start veren belediye ekipleri, Aşağı Yahyalar ve Burç mahallelerine de birer yeni park kazandırıyor. Başkent’te güneşin yüzünü göstermesiyle birlikte Yenimahalle Belediyesi parklarda harekete geçti. 2 milyon metrekare yeşil alanıyla Ankara’nın en yeşil ilçesi olmaya devam eden Yenimahalle’de park sayısı 390’a yükseldi. Sayfa 2’de 8 Mart’a Çankaya damgası Çankaya Belediyesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü birbirinden anlamlı bir dizi etkinlikle kutlayacak. Türkiye’nin ilk Mor Bayraklı yerel yönetimi olmanın sorumluluğunu taşıyan Çankaya Belediyesi, 8 Mart’ta Ankara Barosu Gelincik Merkezi ve Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Derneği’yle iki işbirliği protokolü imzalayacak. Kadın dostu kent Çankaya, bu 8 Mart’ta film gösterimleri ve söyleşilerin yanı sıra konserlerle de renklenecek, kadınlar baskıya, sömürüye, şiddete ve haksızlığa karşı seslerini Çankaya’dan yükseltecek. Sayfa 3’te Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, bugüne kadar yaşanan süreci anlatarak, “Korunması gereken endüstri mirası Havagazı Fabrikası davalar devam ederken Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 25 Şubat’ta yıkımına başlandı. Yapının asbestli olması nedeniyle, yıkılması sırasında koruyucu önlemler alınması gerekiyordu. Koruyucu önlemler alınmadığı için asbest her yere yayıldı. Havagazı Fabrikası alanında yıkıma başlandı. Firmaya yaptırdığımız asbest yüzey ölçümleri sonucunda belli noktalarda yüzde 15 ila yüzde 40 arasında asbest türünün en tehlikesi olan amphibole tespit edildi. Bu nedenle yürütmeyi durdurma kararı için mahkemeye başvurduk. Aynı zamanda Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’ne de numunelerin bir örnekleri gitti. Onların da yakında çıkacak.” diye konuştu. (Başkent) KENT - YAŞAM 2 2 MART 2017 PERŞEMBE “Duy sesimi; üretmek istiyorum” Zehra ŞAHİNDOKUYUCU Ç ankaya Belediyesinin de ortaklarından olduğu engelli bireylerin medya alanında istihdamına yönelik “Duy Sesimi; Çalışmak, Üretmek İstiyorum” Avrupa Birliği Projesi tanıtım toplantısı yapıldı. 2 bin 200 proje başvurusu arasından hibe almaya hak kazanan projede eğitimler; editörlükten spikerliğe, muhabirlikten kurgu operatörlüğüne geniş bir yelpazede verilecek. Medya ve İletişim Akademisi Derneği, Çankaya Belediyesi ve Uluslararası Engelliler Eğitim ve Kültür Derneği ortaklığında yürütülen "Duy Sesimi; Çalışmak, Üretmek İstiyorum" ile engellilere medya alanında istihdam sağlamayı hedefleyen projenin tanıtım toplantısı yapıldı. Ankara Hilton Otelde gerçekleştirilen tanıtım, bilgilendirme ve açılış toplantısında konuşan Medya ve İletişim Akademisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Balcı, Çankaya Belediyesi ve Uluslararası Engelliler Eğitim ve Kültür Derneği ile ortak yürütülecek projenin Avrupa Birliği'ne başvuran 2 bin 200 proje arasından 145'inin hibe almaya hak kazandığını belirtti. Yeşil Yenimahalle’ye yaz bakımı Yenimahallelilerin sıcak yaz günlerinde aileleriyle birlikte rahat vakit geçirebilmesi için tadilat gerektiren tüm parklarda çalışmalarına start veren belediye ekipleri, Aşağı Yahyalar ve Burç mahallelerine de birer yeni park kazandırıyor. Halil ÜNAL B aşkent’te güneşin yüzünü göstermesiyle birlikte Yenimahalle Belediyesi parklarda harekete geçti. 2 milyon metrekare yeşil alanıyla Ankara’nın en yeşil ilçesi olmaya devam eden Yenimahalle’de park sayısı 390’a yükseldi. Yenimahallelilerin sıcak yaz günlerinde aileleriyle birlikte rahat vakit geçirebilmesi için tadilat gerektiren tüm parklarda çalışmalarına start veren belediye ekipleri, Aşağı Yahyalar ve Burç mahallelerine de birer yeni park kazandırıyor. 2009 yılından bu yana ilçeye 176 yeni park, yani 1 milyon 255 bin metrekare yeşil alan kazandıran Yenimahalle Belediyesi, 183 parkı da revize ederek hizmete sundu. İlçe genelinde 390 parkla vatandaşlarına açık havada dinlenme fırsatı sunan belediye ekipleri, iki yeni park için de çalış- malara başladı. Parklardan biri Aşağı Yahyalar Mahallesi’nde 6 bin metrekare alan üzerine projelendirildi. Nisan ayı sonuna bitirilmesi planlanan parkta koşu yolu, fitness alanları, çocuk oyun alanı ve oturma grupları bulunacak. Burç Mahallesi’nde yapımına başlanılan 2 bin 500 metrekarelik parkta da çocuk oyun gruplarının yanı sıra oturma alanları yer alacak. TERCİH YİNE YAKACIK OLACAK Diğer yandan Batıkent Adnan Kahveci Parkı başta olmak üzere tadilat ihtiyacı olan tüm parklarda da yaza hazırlık tüm hızıyla devam ediyor. 182 bin 550 metrekarelik alanı ve 360 adet barbeküsüyle yalnızca Yenimahallelilerin değil, Ankaralıların tercihi olan Yakacık Mesire Alanı’nda da sezona hazırlık başladı. Yaz ayları boyunca 200 binden EĞİTİM 6 AY SÜRECEK fazla Başkentliyi ağırlayan Yakacık’ta futbol ve basketbol sahalarının bakımı yapılırken tesiste tüm eksikler de bir bir gideriliyor. Belediye ekiplerinin gerek alt yapı, gerekse üst yapı çalışmalarına aralıksız devam ettiğini belirten Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar daha sonra şunları söyledi: “Yurttaşlarımız bu yaz da parklarımızda gönül rahatlığıyla sevdikleriyle vakit geçirebilecek. Biz vatandaşlarımızın evlerine kapanmalarını istemiyoruz. Yenimahalleliler sokağa çıksın parklarımızda, spor tesislerimizde, kültür merkezlerimizde bir araya gelsin, sosyalleşsin, komşuluk ve hemşerilik bilinci yeniden canlansın istiyoruz. Daha güzel bir dünya, daha yaşanabilir bir Türkiye için ihtiyacımız olan en önemli şey dostluğumuzu, kardeşliğimizi pekiştirerek, bizi kimsenin bölmesine izin vermemekten geçiyor.” Tiryaki Örneklilerle buluştu R eferandum sürecinde her gün vatandaşlarla bir araya gelen Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Örnek Mahalle sakinleriyle bir toplantı Keçiören'de dilenci operasyonu yaptı. Örnek Kadın Eğitim Kültür Merkezi’ndeki toplantıda konuşan Başkan Tiryaki, Telsizler Blokları’ndaki kentsel dönüşüm süreci hakkında, “Her zaman olduğu gibi yine vatandaşımızın isteği doğrultusunda hareket ettik” dedi. “Güçlü bir Türkiye, Güçlü bir Altındağ” sloganını yineleyen Başkan Tiryaki, son 10 yılda ilçede büyük bir değişim yaşadığını Aktardı. Veysel Tiryaki, Örnek Mahallesi’nin de çok değerli bir bölge olduğunu söyledi. Dönüşüm sürecinin 16 blokta 480 daire ile başladığını şimdi ise 99 blokta 2 bin 665 daireye ulaştığına Emin DERE K eçiören Belediyesi zabıta ve Keçiören İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı polis ekipleri, vatandaşın duygularını kötüye kullanarak haksız kazanç elde eden dilencilere yönelik operasyon yaptı. 3 gün süren operasyon kapsamında camiler ile Keçiören'in işlek caddelerinde denetim yapan ekipler, dilencileri birer birer topladı. Üzerlerinden çok miktarda para çıkan 125 dilenci, Ankara Büyükşehir Belediyesine bağlı Dilenci Toplama Merkezine götürüldü. Operasyonda küçük yaştaki çocukları kullanarak vatandaşların manevi duygularını sömüren dilencilerin büyük kısmının Suriyeli uyruklu ve kadın olması dikkat çekti. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Vatandaşlarımız, dilenciliği meslek edinerek dini ve vicdani duyguları sömürenlere itibar etmemelidir. Dilencilere yönelik operasyonlar aralıksız devam edecektir” denildi. P ursaklar Belediyesi Ayyıldız ve Hüma Sultan Hanım Evlerindeki işaret dili kursiyerleri, Elmadağ Kayak Merkezi’nde keyifli bir gün geçirerek, mutluluklarını işaret diliyle ifade etti. Pursaklar Belediyesi Hanım Evi üyeleri, kurslarına bir günlük ara vererek Elmadağ’da kayak yapıp stres attı. Ayyıldız ve Hüma Sultan Hanım Evlerindeki işaret dili kursuna katılan çok sayıda kursiyer, Elmadağ Kayak Merkezi'nde mangal keyfi eşliğinde kayak yaptı. Belediyenin otobüsleri ile Elmadağ Kayak Merkezi'ne giden kadınlar, gün boyu kızaklarla kayıp, atlara binmenin mutluluğunu yaşadı. Hayatlarında ilk defa ata binen kadınlar, bu anları ölümsüzleştirmek için bolca fotoğraf çektirdi. Kar üstünde mangal yakıp, soba eşliğinde ısınan kadınlara Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin’in ikramı olan ekmek arası sucuk dağıtıldı. Ankara’nın güzelliklerini Pursaklar Belediyesi ile birlikte keşfeden kadınlar, kısa bir molanın ardından hanım evlerindeki çalışmalarına devam etti. Kayak sporundan memnun kalan Pursaklarlı kadınlar, Belediye Başkanı Selçuk Çetin’e teşekkür ettiler. (İHA) Bölük, son yolculuğuna uğurlandı dikkat çeken Başkan Tiryaki, dönüşüm kararının tamamen Çevre ve Şehircilik Bakanlığından çıkacağını kaydetti. Başkan Tiryaki, bu bölgenin kentsel dönüşüm alanı olarak ilan edilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na teklif götürdüklerini belirtti. “Bakanlığın konuyla ilgili olarak kısa süre içinde onay vermesini bekliyoruz. Fazla uzun süreceğini sanmıyorum” diyen Başkan Tiryaki, amaçlarının vatandaşa daha değerli bir yaşam alanı sunmak olduğunu aktardı. Başkan Tiryaki, dönüşüm kararı almayan mahallelerin daha sonra bu durumdan pişman olduğunu da aktardı. Vatandaşın bölge ile ilgili dile getirdiği problemlerin ancak kentsel dönüşümle son bulacağını vurgulayan Tiryaki, sözlerine şöyle son verdi: “Altındağ’ın en ücra noktaları bile dönüşüme uğradı. Bence bu bölgede dönüşüm çoktan başlamalıydı. İlçede yaptığımız kentsel dönüşüm çalışmaları ortada. Gidin diğer mahallelere bakın. Bugüne kadar kimsenin evini zorla yıkmadık, yıkmayız da.” Önümüzdeki süreçte hem Türkiye’nin hem Altındağ’ın daha müreffeh daha huzurlu olacağına inandığını aktaran Veysel Tiryaki, Türkiye’deki gelişime paralel olarak Altındağ’daki değişimin de hızlanarak süreceğine dikkat çekti. Tiryaki, program sonrasında resim atölyelerini gezdi ve kültür merkezi kreşindeki çocukları oyuncaklarla sevindirdi. (İHA) Kadınlar kayak merkezinde keyifli bir gün geçirdi Proje ortopedik engellilerin eğitilerek, medyada istihdamının sağlanması açısından ilk olma özelliği taşıyor. Engelli bireylerin kalifiye işlerde de çalışabileceklerini kanıtlamayı hedefleyen projede; muhabirlik, internet haber portalı editörlüğü, televizyon ve radyo spikerliği, video kurgu operatörlüğü, televizyon grafikerliği, televizyon, sinema yayın makyözlüğü meslekleri yer alıyor. Projede yer alacak engellilere söz konusu meslek gruplarına yönelik 6 aylık uygulamalı eğitim verilecek. Mesleki eğitimin yanı sıra kişisel gelişim dersleri de alacak olan engelliler, proje süresince haftada 2 gün bir uzman psikolog ve sosyal hizmet uzmanınca izlenecek ve gerektiğinde destek alabilecek. Proje ortaklarından olan Çankaya Belediyesi, projede eğitim alabilecek kişilerin sağlanması, eğitimlerin verileceği mekanlar ve diğer birtakım fiziki ihtiyaçları karşılayacak. A nkara’nın Gölbaşı ilçesinde bir ay önce yol verme tartışması yüzünden çıkan kavgada pompalı silahla vurularak ağır yaralanan ve dün tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Gölbaşı eski Belediye Başkan Yardımcısı Murat Bölük, son yolculuğuna uğurlandı. Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı döneminde Belediye Başkan Yardımcısı olan Murat Bölük, bir ay önce yol verme tartışması yüzünden çıkan kavgada pompalı silahla vurularak ağır yaralanmıştı. Dün tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Bölük, Gölbaşı’nda son yolculuğuna uğurlandı. Evli ve 2 çocuk babası olan Bölük’ün cenazesine MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar, STK temsilcileri, bürokratlar ve çok sayıda vatandaş katıldı. Murat Bölük, Gölbaşı Merkez Camii'nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları arasında Gölbaşı Mezarlığı’na defnedildi. (İHA) 2 Mart 2017 Perşembe, Sayı: 17168 Özgün Matbaacılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. Adına Sahibi: FIRAT GÜNDOĞAN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Gül TERZİ Sayfa Editörü: Aysel KANBER İnternet Editörü: Makbule AKGÜL Yayın Türü : Yerel Süreli Yayın Adres: Mutlu Kent Mah. 1964 Cad. No: 31/1-4 Ümitköy Çankaya /ANKARA Tel : 0.312.419 01 75 Faks : 0.312.425 73 99 e-posta: baskent@ozgun.com Köşe yazarları tarafından hazırlanan makalelerin hukuki sorumluluğu tümüyle yazarlara aittir. Baskı: Özgün Matbaacılık San.ve Tic.A.Ş. Ankara Polatlı Karayolu 52. km. Nurlu Mevkii Özgün Grup Sitesi Temelli Sincan/ANKARA Tel : 0.312.645 19 10 Faks : 0.312.645 19 19 Dağıtım: Tunalı Medya Limited Şirketi BAŞKENT GAZETESİ İLAN TARiFESİ (St/Cm) 1. Sayfa (Renkli) 1. Sayfa (Siyah Beyaz) Zayi İlanları Kelimesi : 30,00 TL : 22,50 TL : 50 KR+KDV Diğer Sayfalar (St/Cm) Renkli Siyah-Beyaz Genel Kurul 10x2 Sütun : 15,00 TL : 12,00 TL : 60 TL + KDV KENT - YAŞAM 2 MART 2017 PERŞEMBE 8 Mart’a Çankaya damgası Türkiye’nin ilk Mor Bayraklı yerel yönetimi olmanın sorumluluğunu taşıyan Çankaya Belediyesi, 8 Mart’ta Ankara Barosu Gelincik Merkezi ve Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Derneği’yle iki işbirliği protokolü imzalayacak. Halil ÜNAL Ç ankaya Belediyesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü birbirinden anlamlı bir dizi etkinlikle kutlayacak. Kadın dostu kent Çankaya, bu 8 Mart’ta film gösterimleri ve söyleşilerin yanı sıra konserlerle de renklenecek, kadınlar baskıya, sömürüye, şiddete ve haksızlığa karşı seslerini Çankaya’dan yükseltecek. Toplumsal cinsiyet eşitliğini prensip olarak benimseyen; proje ve hizmetlerini bu hassasiyete göre üreten yerel yönetimlere verilen Mor Bayrak’ı Türkiye’de kazanan ilk belediye olan Çankaya Belediyesi, gelenekselleşen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarını bu yıl da ses getirecek bir programla şekillendirdi. Başkentlilerin büyük ilgisini çekecek kültür - sanat etkinlikleri, film gösterimi, söyleşi ve konserlerin yanı sıra kadının toplumsal ve ekonomik statüsünü güçlendirecek işbirliklerine de imza atılacak. ÜÇ KUŞAĞIN SANATI DÜNYANIN ŞARKILARIYLA RENKLENECEK 6 – 9 Mart tarihleri arasında bir dizi etkinlikle, dolu dolu kutlanacak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü programı 6 Mart akşamı Deniz Türkali, Zeynep Casalini ve Angela Ceren Casalini Sarp’ın konuşmacı olacağı “Üç Kuşak Gözünden Türkiye’de Kadın ve Sanatçı Olmak” başlıklı söyleşiyle açılacak. Söyleşinin ardından solist Aysun Töngür, “Aysun’ca Öyküsüyle Ezgisiyle Kadın Şarkıları” konseriyle katılımcılara seslenecek. 10 dilde şarkılar seslendiren ve kadını, kadın öykülerini, kadın sanatçıların öykülerini aktaran Töngür, dinleyicile- KENT REHBERİ rini Fransa’dan Makedonya’ya, İspanya’ya, Anadolu’ya, Yunanistan’a ve oradan da Orta Doğu’ya müzikal yolculuğa çıkaracak. 6 Mart saat 18: 00’de Çağdaş Sanatlar Merkezi Yaşar Kemal Konferans Salonu’nda başlayacak söyleşi ve konser etkinliği ücretsiz. Numaralı koltuklar için yer fişleri 1 Mart 2017 Çarşamba gününden itibaren Çağdaş Sanatlar Merkezi’nden alınabilir. 30. YILINDA KADININ ADI HALA YOK Sadece Türk sinemasının değil Türk kadın hareketinin de sembol filmlerinden olan Atıf Yılmaz’ın “Kadının Adı Yok” adlı filmi, 30’uncu yılında bir kez saha seyirciyle buluşuyor. Çankaya Belediyesi ve Uçan Süpürge Derneği işbirliğiyle düzenlenecek gösterimin ardından filmin başrol oyuncusu Hale Soygazi, sinemacı Sevgi Saygı ve Doç. Dr. Sevilay Çelenk’in katılımıyla “30. Yılında Kadının Adı Yok” adlı bir de söyleşi düzenlenecek. 7 Mart akşamı saat 18: 00’de Yılmaz Güney Sahnesi’nde başlayacak etkinlik ücretsiz. Numaralı koltuklar için yer fişleri 1 Mart 2017Carşamba gününden itibaren Yılmaz Güney Sahnesi’nden alınabilir. ÇANKAYA’DA ÇİFTE PROTOKOL HEYECANI Çankaya Belediyesinin bu yılki 8 Mart programının belki de en önemli parçası, “Dünya Kadınlar Günü’nde Kadınlar İçin İmzalıyoruz” adıyla hayata geçirilecek iki önemli işbirliği. Çankaya Belediyesi’nin Yerel Eşitlik Eylem Planı’nda yer verdiği “şiddet gören kadın, çocuk ve LGBTİ bireylerin ulaşabileceği yeni bir merkez kurulması” hedefi için Ankara Barosu Gelincik Merkezi’yle işbirliği yapılıyor. Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ve Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran’ın katılımıyla imzalanacak protokol uyarınca Ankara Barosu Gelincik Merkezi’nde görev yapan, özel eğitim almış ve konusunda uzman 45 rehber avukat ve 221 gönüllü avukattan oluşan kadro, Çankaya Belediyesinde bu alanda çalışan uzman personelle işbirliği yapacak. Çifte protokol töreninin diğer ayağı ise Çankaya Belediyesi ve Kadının İnsan Hakları- Yeni Çözümler Derneği ile imzalanacak. Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı (KİHEP) Koordinatörü Zelal Ayman’ın katılımıyla imzalanacak protokol kapsamında Çankaya Belediyesi, kadınların demokratik, 341 41 60-65 437 23 17 319 00 49 270 46 86 357 67 03 348 20 20 324 23 79 318 07 30 241 41 11 837 28 29 616 62 70 866 32 64 267 30 08 844 25 03 224 02 69 712 25 87 864 00 65 385 26 59 876 11 10 814 66 40 244 00 41 857 26 10 441 00 90 399 28 61 645 17 90 527 58 07 Ankara zabıtası telefonları (Alo zabıta - 153) Büyükşehir Belediyesi 231 79 84 Çankaya 230 12 27 Sinca 444 4 762 Yenimahalle 315 40 13 Altındağ 507 00 50 Keçiören 361 10 80/81/82 Mamak 550 72 32 Akyurt 844 10 97/190 Etimesgut 244 10 00/ 1301 Pursaklar 527 65 90/155/156 Ayaş 712 26 00 Bala 876 10 08 Beypazarı 762 25 10/133 Çubuk 837 08 21 Elmadağ 863 06 50/128/134 Gölbaşı 485 51 86/87/90 Haymana 658 10 12 Kazan 814 49 71 Kızılcahamam 736 10 30/124 Nallıhan 785 10 11 Polatlı 623 01 14 “TOZ BEZİ” AKLINIZDAKİ SORULARI SİLECEK Ç ankaya Belediyesinin 8 Mart programı, Sinetopya işbirliğiyle düzenlenen Ahu Öztürk imzalı “Toz Bezi” filminin gösterimi ve yönetmenin de katılımıyla düzenlenen söyleşiyle sona erecek. İki gündelikçi kadının, temizliğe gittikleri evlerdeki insanlarla kurdukları ilişki, gündelik çatışmalar, kendi arkadaşlıkları ve bu yakın arkadaşlığın hiyerarşisinin anlatıldığı 2015 tarihli filmin ardından akademisyen Doç. Dr. Süreyya Karacabey, yönetmen Ahu Öztürk ve oyuncu Asiye Dinçsoy’un katılımıyla bir söyleşi düzenlenecek. Sinetopya işbirliğiyle 9 Mart akşamı saat 18: 00’de Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi’nde başlayacak etkinlik ücretsiz. Numaralı koltuklar için yer fişleri Yılmaz Güney Sahnesi’nden alınabilir. ANKARA RÜZGARI (s.ortulu@hotmail.com) Süha Örtülü Bana Ankara’yı anlat Başkente bugüne kadar yolu düşmemiş bir kişi, “Bana Ankara’yı anlat’’ dese, herhalde havasını suyunu bir kenara itip, “kurtuluşun adıdır.” diye söze başlardım kuşkusuz. Sonra da kentsel sorunların ardından dolanıp, göğsümü gere gere sıralardım akla ilk gelenleri: -Cumhuriyetin temeli, kuruluş destanının beynidir. - Çağdaşlaşmaya açılan yoldaki ayak izleridir. -Aydınlanma tohumlarının atıldığı yerdir. Kentsel gelişime, kentsel sorunlara, sosyal ve kültürel etkinliklere, günlük yaşama dair bir soru gelirse ardından, sesim biraz daha alçak perdeden çıkardı herhalde. Önce, bir güzel anlatırdım gezip görülecek yerleri. Modası geçmiş Gençlik Parkı’nı, dibindeki bataklıktan arındırılmasını heyecanla beklediğim Mogan’ı bile katardım listeye. Termal kaynaklarından bahsederdim uzun uzun. Yaralı olduğum yerlere gelince sıra isteksizce açardım dert kutusunun kapağını; Kimileri gibi, “Ankara’nın en güzel yanı, Ankara’dan uzaklaşmaktır’’, ya da “Gezip görülecek yanı olmadığından paran cebinde kalır. Tasarrufu öğretir Ankara.’’ deme acımasızlığına kapılmazdım ama bazı yaralara dokunmadan da geçemezdim doğrusu. Belediye hizmetlerinin yetersizliğinden söz ederdim başta. Sonra yeşil alanlarının talan edilmesinden, tarihi dokusunun bozulmasından, Trafik keşmekeşinden, ulaşımdaki aksaklıklardan, Görsel rüküşlükten, Çok katlı binaların, hava koridorlarını tıkayıp kenti soluksuz bırakmasından yakınırdım. Dev boyutlu alış veriş merkezlerine hapsedilen yaşamlardan söz edip, kültürel ve sanatsal etkinliklerin azlığından dem vururdum iç çekerek. Yine de yıllanmış bir Ankaralı olarak kıyamazdım yaşadığım kente. Beyaz yalanların masumiyetine sığınarak, “Gelin görün, seversiniz’’ derdim. Ankara’nın geleceğine dair umutlarımı koruyarak. Tiryaki'den müze ziyareti A ltındağlı vatandaşlarla farklı programlarda bir araya gelen Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Kale Meydanı'nda bulunan Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesini ziyaret etti. Tiryaki, ziyaret ettiği Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesinde sergilenen Yüksel Erimtan koleksiyonu hakkında bilgi aldı. Arkeolojik eserlerin bulunduğu ve yenilikçi bir anlayışla tasarlanan müzeyi gezen Tiryaki, Yüksel Erimtan’dan kolleksiyonerliğinin öyküsünü de dinledi. Tarihi eserlerin korunmasını ve müzeciliği çok önemsediğini dile getiren Tiryaki, Altındağ’da 10’a yakın müze açtıklarını ve açmaya da devam edeceklerini belirtti. Güçlü ve müreffeh bir Türkiye için yeni neslin mutlaka ve mutlaka kültür ve sanatla iç içe yetişmesi gerektiğinin altını çizen Tiryaki, daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: “Altındağ Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu ilçe. Tüm tarihi yapılar Altındağ’da bulunuyor. Altındağ’ı Ankara’dan çıkardığınızda Ankara Ankara olmayacaktır. Bu nedenle Altındağ’ın tarihine el birliği ile sahip çıkmamız gerekiyor. Önümüzdeki günlerin Türkiye için çok daha güzel olacağına inanıyorum. Güçlü ve müreffeh bir Türkiye için hep birlikte çalışmayı sürdüreceğiz.” (İHA) Madde bağımlılığında Sincan’dan örnek hizmet M adde bağımlılığına karşı vatandaşları bilinçlendiren Sincan Belediyesi, gençler ve ailelere yönelik seminerler düzenliyor. Madde bağımlılığı ile mücadelede birçok başarılı projeye destek olan Sincan Belediyesi, gençlerin bu tuzağa düşmemesi için gençler ve ailelerini bilinçlendirme çalışmalarına büyük önem veriyor. Sincan’ın dört bir yanındaki eğitim seminerlerinde uyuşturucu tuzaklarının nasıl kurulduğu anlatılıyor. Seminerlerde uzmanlar, gençlere bu tuzaklardan kurtulmak için altın ipuçları veriyor. Madde bağımlılığına karşı bilinç oluşturma çalışması sadece seminerlere bağlı kalmıyor. Be- Ankara'daki itfaiye istasyonları (Alo İtfaiye - 110) Merkez Esat Kurtuluş Sincan Keçiören Siteler Hisar Altınpark Çayyolu Çubuk Ahiboz Hasanoğlan Sincan Akyurt AŞTİ Ayaş Elmadağ Batıkent Bala Kazan Etimesgut Kalecik Köşk Kuzey Ankara Temelli Pursaklar eşitlikçi ve barışçı bir toplum düzeninin kurulması ve korunması sürecine özgür bireyler ve eşit yurttaşlar olarak etkin ve yaygın katılımını desteklemek üzere eğitimler düzenleyen dernekle işbirliği yapacak ve eğitim programları hazırlayacak. 8 Mart günü saat 11.00 ‘de Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in ev sahipliğinde 1. Kat Toplantı Salonu’nda gerçekleşecek protokol ve imza törenine kadın erkek tüm Çankayalılar davetli. 3 lirli periyodlarda tiyatro ve drama gösterileriyle bağımlılıkla mücadele farklı bir boyut kazandırıyor. Gençlerin ve ailelerin bilinçlendirilmesine her zaman önem verdiklerini söyleyen Sincan Belediye Başkanı Mustafa Tuna, daha sonra şunları söyledi: “Maalesef ki bağımlılık çağımızın belası. Bu yüzden bağımlılıkla mücadelede topyekûn savaşmamız gerekir. Kişinin kendisinden başlayarak ailesinde, daha sonra çevresinde ve yurt genelinde bilinç oluşturmamız lazım. İnanıyoruz ki bu bilinçlendirme çalışmalarımız meyvesini verecek. Çağımızın musibeti olan bağımlılığın üstesinden hep beraber geleceğiz.” (İHA) Büyükşehirden OSB’lere istihdam için destek B aşkent'te istihdama katkı sağlamak amaHEM İSTİHDAM, HEM DESTEK cıyla 22 yıl önce BELMEK’leri, 18 Ankara’nın sanayi kenti olması için çalışyıl önce de BELTEK’leri açarak Ankara Bütıklarını ve OSB’lere götürülen hizmetlerin yüz binlerce kişiyi meslek sahibi yapan yükşehir Beledide bu bölgelerin gelişimine büyük katkı Büyükşehir Belediyesi, son 5 yılda Başyesi, son 5 yılda sunduğunu vurgulayan Başkan Gökçek, kent sınırlarında bulunan 11 Organize yaptığı yatırımlarla, “OSB’lerin üzerinden büyük bir yük aldıSanayi Bölgesi (OSB) ile 15 sanayi sisanayi bölgelerine ğımıza inanıyorum. OSB’ler de bu konutesine de toplam 484 milyon 600 bin büyük destek lara harcayacakları para karşılığında TL’lik altyapı ve üstyapı yatırımı yaparak, sağladı. istihdam sağlayarak, bir taşla iki kuş vurmuş hem Başkent sanayisinin gelişimine hem de olduk” diye konuştu. istihdama büyük katkı sağladı. Ankara BüyükOSB’ler ile sanayi sişehir Belediyesi, son 5 yılda yaptığı yatırımlarla, sanayi bölgelerine büyük destek sağladı. Büyükşehir telerine her türlü desteği yapBelediyesi, sadece 2016 yılında da sanayi bölgelerine tıklarını ve yapmaya devam yaklaşık 300 bin ton asfalt serdi, 53 kilometre yeni yol edeceklerini de ifade eden açtı, 64 kilometre malzemeli bakım çalışması yaptı. Başkan Gökçek, şöyle devam Bunların yanı sıra 22 bin 726 metrekare tretuvar, 15 bin etti: “Bundan sonra da bu yatı718 metre bordür, 10 bin adet de bariyer döşeyen Bürım desteğimiz devam edeyükşehir Belediyesi, böylelikle geçen yıl sanayi bölgecek. Ama karşılığında lerine 51 milyon 403 bin TL yatırım gerçekleştirdi. Başkent’te hizmet veren sanayi bölgelerine yatırım des- sanayicilerden de bol bol isteği için 2011 yılında Başkent’teki sanayi bölgelerinin tihdam istiyorum. Ara eleman yöneticileri ve kendisinin katılımıyla imzalanan proto- yetiştirme sorunumuz yok. Geçen hafta Başkent OSB'yi kolü hatırlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Daha ziyaretimde de söylediğim önce çıkan OSB Kanunu nedeniyle belediye yetkileri- gibi, sanayicilerimizin her nin bir kısmı OSB’lere devredilmişti. Bu yüzden de türlü ara eleman talebini, OSB’lerdeki bazı işler duraksamaya başlamıştı. Biz de Gazi Üniversitesi ile işbirliği Başkent sanayisinin gelişimine ve Ankara’daki istih- içerisinde yürüttüğümüz dama katkı sağlamak amacıyla OSB’lerle bir araya ge- BELTEK kurslarımızda karlerek bir protokol imzaladık. Protokolde bünyelerinde şılarız. İstedikleri branşı söysağlayacakları istihdama karşılık, aylık 3 milyon TL’lik lesinler, yetiştirelim.” Büyükşehir Belediyesi yatırım yapmayı kararlaştırdık” diye konuştu. Genel Sekreter Yardımcısı ve Fen İşleri Daire Başkanı Vedat Üçpınar da son 5 yılda OSB’lere Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan yatırımları kalem kalem sıralayarak, şu bilgileri verdi: “2 milyon 218 bin ton asfalt serimi, 448 kilometre yeni yol açımı, 490 kilometre malzemeli bakım, 322 bin metrekareyi aşkın tretuvar çalışması, 220 bin metre bordür, 11 bin metreyi aşkın bariyer, ayrıca 4 köprü ve 1 viyadük yapımı.” (İHA) 4 SİYASET 2 MART 2017 PERŞEMBE Çocuk hakları Meclis gündeminde AK Parti'li Tunç, TBMM çatısı altında daimi bir Çocuk Hakları Komisyonu kurulması için kanun teklifi verdi. Komisyon, çocuk haklarının ihlale uğradığına dair iddiaları, gerektiğinde başka ülkelerdeki çocuk hakları ihlallerini inceleyecek. Tunç, "TBMM olarak, yasama sürecinde çocuklarımızın menfaati açısından gerekli titizliği göstermek, çocuk hakları ihlallerinin önüne geçmek için üzerimize düşeni yapmak zorundayız" dedi. M eclis çatısı altında daimi bir "Çocuk Hakları Komisyonu" kurulması için adım atıldı. Görev süresi sona eren Başta Cinsel İstismar Olmak Üzere Çocuklara Yönelik Her Türlü İstismarın Araştırılması ve Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Başkanı, AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Çocuk Hakları Komisyonu kurulması için harekete geçti. Yılmaz, komisyonun önerisi arasında da yer alan ve diğer partilerin de bu konuda mutabık kaldığı TBMM'de "Çocuk Hakları Komisyonu" adı altında daimi bir ihtisas komisyonu kurulmasına yönelik kanun teklifini, TBMM Başkanlığına sundu. İnternet kullanımının çocuklar üzerindeki etkisi, kayıp ve mağdur çocuklar, çocuklarda ve gençlerde artan şiddet eğiliminin nedenleri, çocuklara yönelik şiddetin nedenleri, çocukları sokağa düşüren nedenler ve sokakta yaşayan çocukların sorunları hakkında kurulan Meclis araştırma komisyonları ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu bünyesindeki Çocuk Haklarını İzleme Komitesi ile çocuk odaklı çalışmalar yürüten Meclis, şimdi de "çocuğun üstün yararı" ilkesini gözetmek amacıyla yeni bir ihtisas komisyonu kurmaya hazırlanıyor. liflerini çocuk haklarına uygunluk açısından inceleyecek, yasama süreçlerinde çocuğun üstün yararı ilkesinin gözetilmesini sağlayacak, çocukların korunmasında yasama denetimini gerçekleştirecek. TBMM Çocuk Hakları Komisyonu, uluslararası alanda genel kabul gören çocuk hakları konusundaki gelişmeleri izleyecek, Türkiye'nin çocuk hakları alanında taraf olduğu uluslararası antlaşmalarla anayasa ve diğer mevzuat ve uygulamalar arasında uyum sağlamak için gerekli değişiklikleri tespit edecek, bu amaçla yasal düzenlemeler öne- TESPİT VE DÜZENLEME BAŞLIYOR TBMM Çocuk Hakları Komisyonu, kanun tasarı ve tek- recek. Komisyona, çocuk haklarının ihlale uğradığına dair iddialarla ilgili başvurular yapılabilecek. Komisyon, bunları inceleyecek, gerekli gördüğünde ilgili mercilere iletecek. Gerektiğinde dış ülkelerdeki çocuk hakları ihlallerini de inceleyecek olan komisyon, bu ihlalleri o ülke parlamenterlerinin dikkatine doğrudan veya mevcut parlamenter forumlar aracılığıyla sunacak. Kanun teklifinin ilk imza sahibi olan AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, soruları yanıtladı. Diğer üç partinin de bu konuda kanun teklifinin bulunduğunu, bu tekliflerin TBMM Anayasa Komisyonuna sevk CHP'de, "taban" hesabı A nayasa değişikliği için 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasında parti tabanında fire beklemeyen CHP'de hesaplar, AK Parti ve MHP tabanındaki kararsızlar üzerinden yapılıyor. AK Parti ve MHP'nin tabanında fire öngören ve bu partilerin mitinglerinin "tabanın korunması" amacıyla yapacağını düşünen CHP, "16 Nisan'da bir parti seçimi yapılmayacağını" anlatarak mevcut oy oranının üstüne katkı sağlamayı amaçlıyor. Anayasa değişikliği için 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasında parti tabanında fire beklemeyen CHP'de hesaplar, AK Parti ve MHP tabanının kararsızları üzerinden yapılıyor. Alınan bilgiye göre, CHP'nin halk oylaması kampanyası sürüyor. DAHA ÇOK ALAN ÇALIŞMASI Yakın zamanda büyük miting yapmayı düşünmeyen CHP'de, parti yöneticileri ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, daha çok alan çalışmasına yönelecek. Halk oylamasında parti tabanında fire beklemeyen CHP'de hesaplar ise AK Parti ve MHP ta- banındaki kararsızlar üzerinden yürütülüyor. AK Parti ve MHP'nin tabanında fire öngören ve bu partilerin mitinglerini "tabanın korunması" amacıyla yapacağını düşünen CHP, 16 Nisan'da bir "parti seçimi" yapılmayacağını anlatarak mevcut oy oranının üstüne katkı sağlamayı amaçlıyor. Kararsız seçmenlere yönelik söylem geliştirecek CHP, yapacağı alan çalışmasında "neden hayır denmesi" gerektiğini anlatacak. Burada da gidilen kentlerde seçilen özel bölgeler üzerinde çalışma yoğunlaşacak. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, bu hafta halk oylaması çalışmalarını İstanbul ve İzmir'de sürdürecek. Perşembe akşamı İstanbul'a gitmesi planlanan Kılıçdaroğlu, esnaf ziyaretlerinde bulunacak, kararsız seçmenlere ulaşmaya çalışacak. Kılıçdaroğlu, cuma akşamı İzmir'e geçerek aynı çalışmaları burada da yürütecek. HP, anayasa değişikliğinin oylanacağı referandumda, "hayır" deme gerekçelerini sosyal medyadan da güçlü bir şekilde anlatmayı planlıyor. Bu kapsamda son genel seçim öncesi oluşturulan partinin resmi sosyal medya hesapları etkin kullanılacak. Bu hesaplardan halk oylaması için belirlenen sloganlar, şarkılar ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarından öne çıkan bölümler paylaşılacak. ŞARKI KAYIT AŞAMASINDA CHP'de, halk oylaması sloganı "Geleceğim için hayır" olarak belirlenirken, logoda ise geleceği temsil eden kız çocuğu ve güneş kullanılacak. Örgütün seçimlerde kullanacağı araçlar bu hafta içinde yeni belirlenen logolarla giydirilecek. CHP'nin seçim şarkısı için de son aşamaya gelindi. Kayıt aşamasında olduğu belirtilen şarkının tamamlanmasının ardından önümüzdeki hafta kampanyanın tam anlamıyla start alacağı belirtiliyor. (AA) Zana için 21 yıl hapis istemi H DP Ağrı Milletvekili Leyla Zana hakkında, “Örgüt üyesi olmak”, “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” ve “Suçu ve suçluyu övmek” suçlamalarıyla 21 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında 8 Şubat’ta Diyarbakır’da gözaltına alınarak aynı gün adli kontrol şartıyla serbest bırakılan HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana hakkında 9 yıldan 21 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede Zana, “Örgüt üyesi olmak”, “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” ve “Suçu ve suçluyu övmek” iddiaları ile suçlanıyor. (İHA) edildiğini anımsatan Tunç, Meclisin çalışma programı gereğince referandum sonrasında tekliflerin birleştirilip, önce komisyonda sonra Genel Kurulda görüşülmesinin sağlanabileceğini belirtti. Tunç, Mecliste tüm partilerin bu önemli konuda ortak bir tavır sergilemesinin sevindirici olduğunu söyledi. TBMM'de çocuk haklarıyla ilgili bir komisyon bulunmadığını vurgulayan Tunç, "Oysa nüfusumuzun üçte biri çocuk ve bunlar bizim geleceğimiz. Onları korumak ve geleceğe hazırlamak bizim görevimiz." dedi. Tunç, çocukların sorunlarıyla ilgili TBMM'de değişik zamanlarda araştırma komisyonları kurulduğunu, son olarak da çocuk istismarının önlenmesi için kurulan araştırma komisyonun çalışmalarını tamamlayarak raporunu yayımladığını anımsattı. Tunç, bu komisyonun önerilerinden birinin de TBMM'de daimi olarak görev yapacak çocuk haklarıyla ilgili ihtisas komisyonu kurulması olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz de bu öneri doğrultusunda teklifimizi verdik. Grubumuz ve Genel Merkezimiz, ilgili bakanlıklar olumlu karşıladı. Ve teklif Anayasa Komisyonuna sevk edildi. Komisyonun kurulmasındaki amaç çocuk hakları konusundaki gelişmeleri izlemek suretiyle uygulamaların bu gelişmelere uyumunu sağlamak, kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesi sırasında çocuğun üstün yararı ilkesini gözetilmesini ve çocukların korunmasına yönelik yasama denetimini yapmak ve çocuk hakları konusunda başvuruları incelemek. Bu amaçla TBMM de daimi bir ihtisas komisyonunun görev yapması ülkemizde çocuk haklarının korunması açısından önemli olduğunu düşünüyoruz." “İDARİ TEDBİR DEVLETİN GÖREVİ” Çocukların, çevresindeki olumsuzluklara ve tehlikelere karşı en savunmasız toplum kesimi olduğuna işaret eden Tunç, şunları kaydetti: "Çocukların her türlü istismardan korunması, sağlıklı bireyler olarak yetişmesi başta ailelerin görevi ancak bu konuda gerek yasal gerek idari tedbirleri almak devletin görevi. TBMM olarak biz de çocuklarımızla ilgili olarak yasama süreçlerinde onların menfaatleri açısından gerekli titizliği göstermek, çocuk hakları ihlallerinin önüne geçmek için üzerimize düşeni yapmak zorundayız. Çocuk hakları ihlallerinin azalması, çocuk istismarının önlenmesi, çocukları ilgilendiren konularda Meclisin süratle devrede olması, çocuklarımızın haklarının korunmasında yararlı olacaktır." (AA) “PYD orada taşeron” C HP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, "Türkiye'nin Rakka'ya girmesi yanlıştır. Türk askerinin Rakka ile ne alakası var?" ifadesini kullanan Yılmaz, "Menbiç'in hakimi ABD. PYD orada taşeron. Sorunları taşeronlarla çözemezsiniz. Büyük bir oyun var. Bu oyunu görecek stratejik göz gerekir. Bizim yetkililerin gözü kör olmuş." diye konuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Venedik Komisyonunun, Anayasa değişikliği konusunda özellikle güçler ayrılığı, hukukun üstünlüğü, denge ve denetim konusunda ciddi eleştirilerde bulunacağını söyledi. Cumhurbaşkanının partili olması, cumhurbaşkanının parlamentoyu feshetme yetkisi, OHAL yetkisi, kararname yetkisi, parlamento ve cumhurbaşkanı seçiminin aynı gün yapılmasının da eleştiri konusu olacağını öne süren Yılmaz, "Bu değişiklikler, Türkiye'nin demokratik sisteminde tehlikeli bir geri adım olarak görülüyor." ifadesini kullandı. Kıbrıs'ta Rumların Enosis kararıyla müzakere masasının dağıldığını anımsatan Yılmaz, "Bu karar ortadan kaldırılmadıkça Kıbrıs'ta müzakereye dönülmemelidir." diye konuştu. DEVŞİRME STRATEJİSİ Yılmaz, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin ziyareti sırasında tartışma konusu olan bayrakla ilgili bir soru üzerine, "Barzani, her seçim öncesi Türkiye'ye davet edilerek muhafazakar Kürtlerin oylarının sandığa devşirilmesi stratejisine giriliyor. Bu bayrak olayı muhafazakar Kürt seçmenlere mesaj." diye konuştu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in eşinin Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atanmasıyla ilgili bir soru üzerine de Yılmaz, "Aliyev'e teşekkür ediyorum. 16 Nisan'dan önce bizim gözümüzü açacak bir uygulamayı bize gösterdi. Bunu anlatmak istesek böyle anlatamazdık. Bu uygulama bizdeki anayasa değişikliğinin nasıl bir tek adam rejimine gidebileceğini ortaya koymuş oldu." görüşünü öne sürdü. Yılmaz, bir başka soru üzerine, hükümetin Irak ve Suriye bağlamında ne yapmak istediğini hala doğru dürüst anlayamadıklarını dile getirdi. Suriye'de de Irak benzeri, onun daha gelişmiş hali bir anayasa çalışmasının, federal sistemin ortaya çıkacağını, bu yapının başka yapıları da tetikleyebileceğini savunan Yılmaz, "Biz daha uykudan uyanmadan dibimizde bazı oluşumlar vücut bulmuş olabilir." dedi. (AA) ! Özdağ, Rakka için uyardı Bağımsız Gaziantep Milletvekili Özdağ, "Türkiye'nin El Bab-Münbiç üzerinden Rakka'ya gitmesi, PKK'nın Suriye'nin kuzeyinde gerçekleştirmiş olduğu işgali meşrulaştırır ve PKK bir kurşun dahi atmadan Türkiye'ye karşı büyük bir zafer kazanmış olur" dedi. B ağımsız Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, "Türkiye'nin El Bab-Münbiç üzerinden Rakka'ya gitmesi, PKK'nın Suriye'nin kuzeyinde gerçekleştirmiş olduğu işgali meşrulaştırır ve PKK bir kurşun dahi atmadan, Türkiye'ye karşı büyük bir zafer kazanmış olur." dedi. Özdağ, Türkiye'nin, Suriye'deki askeri ve politik faaliyetlerinin temelinde, aleyhine bir jeopolitik yapılanmanın gelecekte engellenmesini sağlayacak bir askeri politik konum elde etmenin bulunması gerektiğini belirtti. Bu nedenle Cerablus-Azez hattının bir başlangıç olarak düşünülmesinde ve Türk askeri politik etki sahasının mümkün olduğunca genişletilmesinde fayda bulunduğunu anlatan Özdağ, ancak Hükümetin, bunun gerçekleştirilmesi sırasında politik şartları Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) için doğru şekilde hazırlaması gerektiğini kaydetti. Özdağ, sözlerine şöyle devam etti: "Çünkü her askeri operasyon bir politik ortamda gerçekleşir. Doğru ittifak ilişkileri oluşturulmalı, Suriye'deki Rusya, İran, Şam rejimi, ABD gibi güç unsurlarıyla çatışmadan Türkiye'nin gücünü IŞİD ve PKK'ya karşı yönlendirecek bir ittifak ve diplomatik ilişki ağı kurulmalıdır. Bu yapılırken, Suriye'nin toprak bütünlüğünün ancak Şam rejimi tarafından sağlanabileceğinin, Ankara tarafından artık kabulünün açık bir şekilde de ifade edilmesi gerekir. Erdoğan'ın, Türk ordusunun etkinlik sağladığı alanlarda, ileride bir milli Suriye ordusu kurulacağını açıklaması, Şam rejimini, İran'ı ve Rusya'yı Türkiye'nin karşısında konuşlandırır. Böyle bir ortamda karşısında IŞİD, PKK olan, Rusya, İran ve Şam rejimi olan Türkiye'nin askeri bir başarı kazanmasının şartları kalkar." Türkiye'nin, Rakka bölgesine yönelmeden önce Münbiç bölgesindeki terör örgütü PKK unsurlarının tamamen çıkartılmasının ve bu bölgede ÖSO ve Türkiye'nin tekrar etkinlik sağlamasının şartlarının oluşturulmasının önemine dikkati çeken Özdağ, "Gerekirse Münbiç ilk operasyon hedefi olmalıdır, PKK gönüllü olarak çekilmeyi kabul etmediği takdirde." değerlendirmesinde bulundu. Özdağ, ABD'nin, Münbiç konusunda Türkiye'ye verdiği sözü tutmaya zorlanması gerektiğini de belirtti. “ AFRİN PKK KONTROLÜNDE” Öte yandan önemli bir gelişmenin de PKK kontrolündeki Afrin denilen Kürt dağı bölgesinde yaşandığına dikkati çeken Özdağ, "PKK bu bölgede sınırımıza yakın yerlerde yığınak yapmakta, hendekler kazmaktadır. Bölgeye yönelik olarak bir Türk askeri operasyonu beklenmektedir." dedi. PKK'lı teröristlerin Kürt dağı üzerinden Hatay'a sızdıklarını ve Amanos dağlarına girdiğini anlatan Özdağ, teröristlerin Amanoslar üzerinden Osmaniye ve Torosları takip ederek, Antalya bölgesine doğru sızma çalışmalarına başladıklarını kaydetti. Özdağ, "(Bir süre önce bu bölgede askeri operasyonların Türk tarafında durdurulmuş olması, PKK'nın bu sızmalarının önünü açmıştır) bilgisi gelmektedir. Önümüzdeki günlerde Osmaniye ve Antalya'da gerçekleşecek olan PKK terörü, önlem alınmamasının sonucunda gerçekleşmiş terör eylemleri olacaktır." değerlendirmesinde bulundu. (AA) Hamzaçebi, sağlığa erişimi sordu T BMM Başkanvekili ve CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini sordu. Hamzaçebi, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın yanıtlaması talebiyle Meclis Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde eğitim, sağlık, istihdam ve barınma gibi sosyal haklara erişimi sağlamanın sosyal devletin bir gereği olduğunu belirtti. Herkesin ücretsiz sağlık hizmeti alma hakkı bulunduğuna, bunun doğuştan kazanılan bir insan hakkı olduğuna işaret eden Hamzaçebi, "Sağlık hizmetlerinin hızlı ve etkin bir şekilde sunulması, sunulan bu hizmetin kolay ulaşılabilir ve nitelikli olması da devletin başlıca görevlerinden biridir. Sağlık, bir ülkenin sosyo-ekonomik, siyasi ve kültürel yapısıyla doğrudan etkili bir sistemdir." değerlendirmesinde bulundu. Siyasi iktidarların sağlığı, gelirine ya da varlığına bakılmaksızın herkesin ulaşabileceği temel bir insan hakkı olarak görmek, bu şekilde planlamak ve uygulamakla yükümlü olduğunu kaydeden Hamzaçebi, anayasanın ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin de bunu gerektirdiğine dikkati çekti. Türkiye'de sağlık hizmetine ulaşımda zorluklar yaşandığını savunan Hamzaçebi, özellikle Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde yürürlüğe giren Aile Hekimliği ile kuruluşundan bu yana insanların sosyal güvencesi olup olmadığına bakmaksızın herkese ücretsiz sağlık hizmeti veren çok sayıda sağlık ocağının kapandığını belirtti. Hamzaçebi, sağlık kuruluşu ve sağlık elemanının bulunmadığı köylerde acil durumlarda erişilemeyen sağlık hizmeti nedeniyle kayıplar yaşandığını ifade ederek, önergesinde şu sorulara yer verdi: "Aile Hekimliği uygulamasının yürürlüğe girdiği tarihten bugüne Türkiye gene- linde kapatılan kaç sağlık evi ve sağlık ocağı bulunmaktadır? İl, ilçe ve köyler itibariyle kapatılan sağlık ocaklarının hangileri yeniden sağlık hizmeti vermeye başlamıştır? Üçüncü basamak sağlık kuruluşları haricinde hangi ilimizde kaç adet sağlık kuruluşu bulunmaktadır? İl, ilçe ve köyler itibariyle hiçbir sağlık elemanının bulunmadığı sağlık kuruluşu var mıdır? Varsa sayısı kaçtır? 2017 yılı itibarıyla kaç yerleşim yerinde herhangi bir sağlık kurumu bulunmamaktadır? En yakın sağlık kuruluşuna en az yarım saatlik sürede ulaşabilecek kaç yerleşim yeri (mezra, mahalle, köy gibi) vardır? Özellikle kadın doğum ve çocuk hastalıkları konusunda yaşanılan sorunların giderilmesi konusunda hangi çalışmalar yapılmaktadır? 2002 yılından bugüne bir üst basamak sağlık kuruluşuna sevk edilen fakat sevk edildiği sağlık kuruluşuna ulaşamadan hayatını kaybeden kaç kişi olmuştur? (AA) 5 SİYASET 2 MART 2017 PERŞEMBE CHP’nin kampanya logosu beğenildi CHP Genel Başkan Yardımcısı Bingöl, “Çocuklarımız bizden, bütün vatandaşlardan, bütün seçmenlerden mütevazi bir talepte bulunuyorlar. Gelecekleri için kendileriyle birlikte Türkiye'nin geleceği için bir 'hayır' oyu istiyorlar. Bu çok masum bir talep" dedi. C HP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, "Çocuklarımız bizden, bütün vatandaşlardan, bütün seçmenlerden mütevazi bir talepte bulunuyorlar. Gelecekleri için kendileriyle birlikte Türkiye'nin geleceği için bir 'hayır' oyu istiyorlar. Bu çok masum bir talep." dedi. Bingöl, parti genel merkezi önünde, CHP'nin 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasında kullanacağı logolarla giydirilmiş seçim otobüslerini tanıttı, kampanyaya ilişkin bilgi verdi. Halk oylamasının partilere yönelik bir seçim değil, bir memleket meselesi olduğunu ifade eden Bingöl, bu nedenle kampanya logosunda ve seçim otobüslerinde partin adı ile ambleminin kullanılmadığını vurguladı. MASUM KIZ ÇOCUĞU Logoda, "çok masum" bir kız çocuğunun olduğuna dikkati çeken Bingöl, şöyle konuştu: "Bu kız çocuğu, bütün Anadolu'yu kucaklayan, Türkiye'deki bütün vatandaşların, ailelerin kendilerini göreceği masum bir çocuk ve tümüyle bizi temsil ediyor. Burada her aile bu çocukta kendisini görebiliyor. Bizim geleceğimizi temsil eden çocuklarımızın bir talepleri var. Bu talep son derece çocuksu, son derece masum bir talep. Çocuklarımız bizden, bütün vatandaşlardan, bütün seçmenlerden mütevazi bir talepte bulunuyorlar. Gelecekleri için, kendileriyle birlikte Türkiye'nin geleceği için bir 'hayır' oyu istiyorlar. Bu çok masum bir talep." 16 Nisan'da "hayır" çıkması durumunda çok büyük şeylerin değişmeyeceğinin altını çizen Bingöl, herkes için hayatın devam edeceğini dile getirdi. Logo görselindeki kız çocuğuna işaret eden Bingöl, "Seçmenlerimizin bu masum, o güzel çocuksu yüzü düşünüp, oy kabinine, görerek oy kullanmaları çok ama çok önemli. Yanında güneş var. Güneş, umut, huzur, aydınlık. Biz istiyoruz ki güneşin ışıkları hep ülkemizi aydınlatsın, güneşin o sıcaklığı hep ülkemizi ısıtsın. Bu masum taleplerinin çok önemseneceğini düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu. C "GELEN TEPKİLER OLUMLU" Dün itibarıyla kamuoyu ile paylaşılan logo ve sloganın çok beğenildiğini savunan Bingöl, olumsuz hiçbir eleştiriyle de karşılaşmadıklarını söyledi. Bingöl, sakin bir ortamda, gerginliğin olmadığı, huzur içinde bir 16 Nisan oylamasının gerçekleştirilmesi için böyle bir logo ve sloganla yola çıktıklarını da aktardı. Eski milletvekilleri, PM üyeleri ve il başkalarının da bu süreçte yoğun bir şekilde çalışacaklarını belirten Bingöl, "Bu bir başlangıç değil, başlattığımız bir çalışmanın parçası." dedi. Tekin Bingöl, bir gazetecinin "Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun mitinglerine Amasya'dan başlayacağı belirtiliyor, tarih netleşti mi?" sorusu üzerine, Amasya'da bir etkinlik yapılacağını ancak içeriğinin daha sonra paylaşılacağını ifade etti. Bingöl, "Biz bu kampanyanın önemli ayaklarından bir tanesini Amasya'dan başlatmak üzere önceden karar almıştık, demek ki çok doğru bir karar almışız. Zira başka bir takım mitinglerin de Amasya'dan başlatılacağını duyduk, bu bizi mutlu etti. Demek ki aldığımız karar çok doğru. Biz Amasya'da mutlaka Sayın Genel Genel Başkanımızın katılacağı bir etkinlik gerçekleştireceğiz." diye konuştu. Genel Başkan Yardımcısı Bingöl, başka bir soru üzerine hiçbir siyasi parti seçmenine yönelik bir çalışma yapmak gibi bir düşünceleri olmadığını, seçmenlerin tamamını dikkate alarak bir kampanya yürüttüklerini kaydetti. Tanıtım sırasında CHP'nin kedisi olarak bilinen "Şero"nun da otobüslerin yanına gelerek bir süre gezdiği görüldü. (AA) C Referandumdan "evet" çıkması halinde parlamentonun güçsüzleşeceğini, AK Parti'nin ise güçleneceğini savunan Özel, şunları söyledi: "Eğer herkes parlamentonun güçleneceğini iddia ediyorsa bu ancak parlamentonun lider sultasından kurtarılarak, ön seçimle belirlenmiş milletvekili adaylarıyla, siyasi etik yasası, siyasetin finansmanın şeffaflaşmasıyla, milletvekillerinin yapacakları, yapamayacakları davranışların belirlenmesi, etkin kamu denetimiyle, cumhurbaşkanı dahil tüm siyasetçilerin anayasal sınırlar içinde olup olmadığıyla denetlenmesiyle mümkün." diye konuştu. Özel, Meclis kapanmadan, referandumdan önce bu tekliflerin yasalaştırılması halinde Meclisi kuvvetlendirmiş olacaklarını ifade etti. Referandumdan hayır çıkmasının, vatandaşın parlamentoyu güçlendirmesi, umudunun parlamentoda olması anlamına geleceğini ileri süren Özel, "Bu durumda bu 5 teklifimizi, Türkiye'nin gündeminde tutmak istiyoruz. Eğer samimiyseler referandumdan önce, hayır çıkması durumunda Meclisi, parlamenter sistemi güçlendirecek paketimiz TBMM'nin gündeminde olacak. Gelin bunu Meclis kapanmadan önce çıkaralım." dedi. (AA) H PARLAMENTOYA GÖNDERDİ HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın yerinin cezaevi değil parlamento olduğunu belirten Baydemir, "Millet onları parlamentoya gönderdi. 28 Şubat nasıl ki Merve Kavakçı'nın milletvekilliğini elinden aldıysa bugün 28 Şubat'ın mağduru olan siyasi akım, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın milletvekilliğini gasp etti." dedi. Kimden gelirse gelsin şiddete "hayır" dediklerini aktaran Baydemir, "hayır" demeye de devam edeceklerini ifade etti. Baydemir, "15 yıldır iktidar, 15 yıldır mağdurlar. Eş başkanlarımız, milletvekillerimiz cezaevinde, onlar mağdur. Altın kelebek ödülünü verip kahraman yapıyorlar ertesi gün düşman ilan ediyorlar. Bu nasıl bir bakış açısıdır." değerlendirmesinde bulundu. YOĞUN KULLANILAN BİNALAR HDP’li kadın vekiller 8 Martta Meclis dışında H DP Grup Başkanvekili Kerestecioğlu, "8 Mart'ta tüm kadın milletvekillerimiz farklı illerde kadınlarla birlikte alanlarda olacak. O gün Mecliste olmayacağız" dedi. HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, partilerinin kadın milletvekillerinin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde farklı illerde kadınlarla birlikte alanlarda olacağını söyledi. Kerestecioğlu, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, yaklaşan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayasıyla çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Donalp Trump'ın ABD Başkanı seçilmesi sonrasında çok sayıda kadının protesto gösterilerine katıldığını ve 8 Mart'ta bir genel greve hazırlandıklarını duyurduğunu belirten Kerestecioğlu, "ABD'de işçi hakları ve kadın hakları yavaş yavaş baltalanıyor. Irkçılık, yabancı düşmanlığı ve militarizm yaygınlaşıyor. Kadınlar, işte bunlara 'yeter' dediler ve Latin Amerika'da, Polonya'da, İtalya'da güçlü grevler örgütleyen kadınlara katıldılar." dedi. Kerestecioğlu, 50'den fazla ülkede kadınların ilk adım olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde erkek şiddetine karşı ve emeklerini savunmak için uluslararası bir grev örgütleme kararı aldığını ifade ederek, şöyle konuştu: "O gün kadınlar işe gitmeyecek, temizlik ve alışveriş yapmayacak. Güne destek vermek için siyah ve mor renkli elbiseler giyecekler. Türkiye'de de farklı şehirlerde yaşayan kadınlar bir araya gelip aynı çağrıyı yaptılar. (AA) HERKES KAZANACAK 16 Nisan'ı Türkiye'nin aydınlık geleceği için bir fırsata dönüştürmek gerektiğine işaret eden Baydemir, şöyle devam etti: "16 Nisan'ın sonucu öyle olmalı ki siyasal iktidar, 'ben nerede hata yaptım.' sorusunu özü özüne sormalıdır ve bir çıkış kapısı inşallah hayırla açılacaktır. 'Hayır' çıktığında emin olun herkes kazanacak. 'Hayır' çıkması durumunda bu ülke bir kez daha 2013-2014'ün müzakere ruhuna geri dönmek zorunda kalacak. Çünkü başka seçeneğin olmadığı bir kez daha idrak edilmiş olacak. " Baydemir, İstanbul, Diyarbakır ve İzmir'de yarın eş zamanlı olarak referanduma ilişkin kampanyalarının ana çerçevesini kamuoyu ile paylaşacaklarını ve "hayırlı" bir işin startını vereceklerini bildirdi. "SORUNUN ÇÖZÜMÜ SİYASİDİR" "Hükümet kanadında çözüm sürecinin yeniden başlamasına ilişkin bir hareket sezdiniz mi?" sorusu üzerine Baydemir, şu yanıtı verdi: "Koşullar ne olursa olsun bu sorunun çözümü siyasidir. Kim olursa olsun çözüm masadadır. İki kesim var. Bir kesim eline idam ipi ve sehpa almış meydan meydan dolaşıyor, 'onaylayın bizi seçimden sonra promosyon olarak bir idam sehpası kuracağız' diyorlar. Aslında bu, ülkenin idamıdır. Biz de 'hayır' diyoruz. 'Hayırda' buluşalım referandumdan sonra bu ülkeyi müzakere masasına götürelim. Biz idam sehpasını değil müzakere masasını işaret ediyoruz." Osman Baydemir, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile Türkiye'nin dostluk ilişkisi içerisinde olmasından büyük bir memnuniyet duydukları, bunu savunduklarını ve daha da gelişmesini istediklerini belirterek, "Aynı ilişkinin Rojava Kürtleriyle ve Türkiye'de yaşayan Kürt halkıyla da kurulmasını istiyoruz." diye konuştu. (AA) Özsoy, Xucla ile görüştü H DP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Raportörü Jordi Xucla ile görüştü. HDP Grup toplantı salonundaki görüşmede, HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkcü de yer aldı. Toplantı, bir süre görüntü alınmasının ardından basına kapalı gerçekleşti. (AA) Soylu: Ana muhalefet örgüte can suyu veriyor HDP “hayırlı” işin startını verecek DP Sözcüsü Baydemir, "İstanbul, Diyarbakır ve İzmir'de bugün eş zamanlı olarak kampanyamızın ana çerçevesini kamuoyu ile paylaşacağız ve hayırlı bir işin startını vereceğiz" dedi. HDP Sözcüsü ve Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, İstanbul, Diyarbakır ve İzmir'de yarın eş zamanlı olarak referanduma ilişkin kampanyalarının ana çerçevesini kamuoyu ile paylaşacaklarını ve "hayırlı" bir işin startını vereceklerini söyledi. Baydemir, Mecliste bir grup gazeteci ile yaptığı sohbet toplantısında, "çözüm sürecini" kaybetmenin nedenlerinin masaya yatırılması ve bir çıkışın aranması gerektiğini, bunun siyaset kurumunun işi olduğunu, kin, nefret, öfke ve kibrin asla çözüm kapısını aralayamayacağını bildirdi. Siyasal iklim itibarıyla neredeyse 2 yıla yakındır Türkiye'nin en çetin kışını yaşadığını savunan Baydemir, "Umuyorum ki bu kış son kışımız olur ve önümüz aydınlık, barış olur. 7 Haziran seçim sonuçları tanınmış olsaydı emin olun bugün bunlar yaşanmayacaktı." ifadesini kullandı. HP Genel Başkan Yardımcısı Torun, "Tesise ait binaların 350 ton gibi yüksek miktarda kanserojen etkiye sahip asbest maddesi içerdiği bilinmektedir. Söz konusu durumun araştırılması için başta Sağlık Bakanı olmak üzere, tüm yetkilileri göreve çağırıyorum" dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce yıkımına başlanan Maltepe Havagazı Fabrikası'ndan çevreye asbest yayıldığı iddialarına ilişkin, "Tesise ait binaların 350 ton gibi yüksek miktarda kanserojen etkiye sahip asbest maddesi içerdiği bilinmektedir. Söz konusu durumun araştırılması için başta Sağlık Bakanı olmak üzere, tüm yetkilileri göreve çağırıyorum." değerlendirmesinde bulundu. Torun, Maltepe'deki Havagazı Fabrikası'nın uzun bir süredir kullanılmadığını hatırlattı. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin, bu tesise ait binaların bir bölümünü geçen günlerde yıktığını ifade eden Torun, Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Kimya Mühendisleri Odası'nca yaptırılan ölçümlerde, bu alanda yüksek oranda, asbestin en tehlikeli çeşidinin (amphibole) tespit edildiğinin ve yakın bölgeye dağıldığının öne sürüldüğünü aktardı. Söz konusu bölgede, Ankara Tren Garı, Gazi Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi, okul ve alışveriş merkezi gibi yoğun kullanılan yapıların bulunduğuna dikkati çeken Torun, şunları kaydetti: "Tesise ait binaların 350 ton gibi yüksek miktarda kanserojen etkiye sahip asbest maddesi içerdiği bilinmektedir. Söz konusu durumun araştırılması için başta Sağlık Bakanı olmak üzere, tüm yetkilileri göreve çağırıyorum. Aynı çerçevede Çankaya Belediye Başkanımızla da konu ivedilikle değerlendirilmiştir. Çankaya Belediyemiz de konunun yakın takipçisi olacaktır." (AA) CHP'den 5 kanun teklifi için çağrı HP Grup Başkanvekili Özel, "parlamenter demokrasinin güçlendirilmesi" başlığıyla hazırladıkları, siyasi partiler ve seçim kanunlarında değişiklik öngören 5 kanun teklifinin referandumdan önce yasalaştırılması çağrısında bulundu. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "parlamenter demokrasinin güçlendirilmesi" adı altında hazırladıkları, siyasi partiler ve seçim kanunlarında değişiklik öngören 5 kanun teklifinin referandumdan önce yasalaştırılması çağrısında bulundu. Özel, Meclisin bu ayın ortasına kadar çalışacağını, bu hafta uluslararası anlaşmaların görüşüleceğini söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP milletvekillerinin imzasıyla geçen hafta TBMM Başkanlığına bir paket sunduklarını belirten Özel, pakette seçim kanunu, siyasi ahlaksızlıkla mücadele, siyasi etik gibi düzenlemelerin de olduğu 5 yasa teklifi bulunduğunu bildirdi. Özel, tekliflerinde 440 milletvekilinin tamamının bölgelerden ön seçimle belirlenmesini, 10 milletvekilinin yurt dışı seçim bölgesinden gelmesini, 100 milletvekilinin de Türkiye seçim çevresinden seçilmesini, seçim barajının kaldırılmasını öngördüklerini belirtti. CHP’li Torun’dan “asbest” çağrısı! İ çişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Ana muhalefet partisi, yine aldanıyorsunuz. Buradan size sesleniyorum. Türkiye'deki bitmek üzere olan bir terör örgütüne siyasi istikrarsızlık üzerinden yeniden bir can suyu verme kabiliyetini ortaya koyuyorsunuz. Kişi sevdiğiyle beraberdir. Bu açık ve nettir. Sevdikleriniz ve şu anda beraber olduklarınız, bu ülkede binlerce cana kastetmişlerdir. Bu ülkenin birliğine, beraberliğine kastetmişlerdir." dedi.Bakan Soylu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler ve Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok ile Elazığ'dan askeri helikopterle Tunceli'ye geldi. Soylu'yu, 4’üncü Komando Tugay Komutanlığı'nda, Vali Osman Kaymak ile il protokolü karşıladı. Daha sonra beraberindekilerle Şehit Jandarma Binbaşı Yavuz Sonat Güzel Misafirhanesi'ne geçen Bakan Soylu, burada güvenlik korucuları ile kahvaltıda bir araya geldi. KORUCULARA SESLENDİ Soylu, koruculara hitaben yaptığı konuşmada, ülkenin ortak meselesinin yıllardır memleketin kardeşliğine, vatandaşın canına, malına, kasteden hain örgütlerle mücadele etmek olduğunu belirtti. Özellikle son aylarda terör örgütlerine yönelik başarılı operasyonların gerçekleştirildiğini ifade eden Soylu, şunları söyledi: "Güvenlik güçlerinin operasyonlardaki başarısı, koordinasyonu, birliği ve uyumu, bu ülkedeki her bir vatandaşa ne kadar güven vermekteyse, inanın mağaradaki teröriste de, Kandil'deki çete başlarına da, onların siyasetteki sözcülerine de ve buradan binlerce kilometre uzaklıktaki karanlık güçlere de o kadar rahatsızlık ve korku vermektedir. Kim ne kadar rahatsız olursa olsun, bu bir memleket meselesi, bu bir memleket davası, bu bir vatan savunmasıdır. İster PKK, KCK YPG, FETÖ DEAŞ adı ne olursa olsun, bu topraklar üzerindeki son terörist katledilinceye kadar ne askerimizin, ne polisimizin, ne jandarmamızın, ne de korucumuzun görevi bitmeyecektir. Bütün dünyanın duymasını isteriz ki dün Çanakkale'de ne yapılmışsa, terörle mücadelede bu gün aynısı yapılmaktadır ve böyle de devam edecektir." Bakan Soylu, Türkiye'nin terörle mücadelede hiç olmadığı kadar güçlü, hiç olmadığı kadar kararlı olduğunu tüm dünyanın bilmesini istedi. İlk defa Türkiye'nin terörle ve bütün unsurlarıyla eş zamanlı olarak mücadele ettiğine dikkati çeken Soylu, sözlerine şöyle devam etti:"Bu ülkedeki herkes, her kurum, her kuruluş, her parti, her dernek, teröre karşı net bir duruş sergilemek zorundadır. Özellikle terör örgütlerine finansal destek sağlayanlara seslenmek istiyorum. Gerek tehditler, gerek korkuyla, gerek bilerek veya isteyerek bugünden sonra terör örgütlerine finansal destek kim sağlayacaksa, bizim için teröristle aynı şekilde mukabele edilecektir. Herkesin bilmesini istiyorum. Yok 'ben korktum', yok 'canımdan emin değilim, onun için terör örgütüne destek sağlıyorum' dendiği noktada ona göstereceğimiz, şehitlerimizin fotoğrafı ve bu ülkede terör üzerinden ekonomisinin, bu ülkenin istikrarının bozulmasının fotoğrafını ve bu ülkede faizi yükseltmek isteyenlerin ve bu ülkenin ekonomisinin altüst edilmesinin fotoğrafıdır." (AA) 6 GÜNDEM-ASAYİŞ Sahte içki için "fabrika" kurmuşlar İ zmir'in Bornova ve Kemalpaşa ilçelerinde bir depo ile fabrikaya düzenlenen operasyonda 139 bin litre sahte rakı, viski ve alkol karışımı ürün ele geçirildi. Piyasaya sahte rakı sürdüğü iddia edilen şebekenin 8 üyesi gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şubesi ile Bornova Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Pınarbaşı Mahallesi'ndeki bir sanayi sitesinde piyasaya sahte içki sürüldüğü bilgisi üzerine çalışma başlattı. Bir iş yeri ve depoyu takibe alan ekipler, 35 EA 413 plakalı araçtan forklift yardımıyla bir tonluk plastik tank içindeki ürünlerin iş yeri çalışanlarının da yardımıyla indirilmesi üzerine operasyon düzenledi. Arama yapan ekipler, birer tonluk tanklara doldurulmuş 32 bin 500 litre sahte rakı ile 6 bin 500 litre sahte viski ele geçirdi. Aracın sürücüsü A.A. ile iş yerinde bulunan Ö.K, R.E, S.D. ve F.Ö. gözaltına alındı. Araç sürücüsünün, ürünleri Kemalpaşa'da bir fabrikadan aldığını söylemesi üzerine bu adrese de operasyon gerçekleştirildi. Ekiplerin yaptığı denetimlerde 100 bin litre alkol karışımı ürün bulundu. Operasyon kapsamında, fabrika sahibi R.Ç, üretim müdürü İ.A. ve bir kozmetik firmasının yetkilisi C.Y. yakalandı. Polis ekipleri, toplamda ele geçirilen 139 bin litre sahte rakı, viski ve alkol karışımı ürünü yediemine aldı. ATIKLARI KULLANMIŞLAR Emniyette ifadeleri alınan zanlıların, fabrikada bulunan alkol türevi ürünlerin resmi olarak üretim yapan içki fabrikalarının atıkları olduğunu, satın aldıkları bu atıkları geri dönüşüm tesislerinde işleyerek mangal kömürü tutuşturucu jel imal ettiklerini ve kozmetik sektöründe kullandıklarını ileri sürdüğü öğrenildi. Zanlılar hakkında hazırlanan fezlekede ise içki fabrikalarından geri dönüşüm amacıyla alınan alkollü ürün atıklarının belirli işlemlerden geçirildikten sonra sahte içki olarak damacanalara doldurulup piyasaya sürüldüğü iddiasının yer aldığı bildirildi. Emniyette işlemleri tamamlanan geri dönüşüm fabrikasının sahibi R.Ç, üretim müdürü İ.A, kozmetik firması yetkilisi C.Y. ve araç sürücüsü A.A, emniyetteki ifadelerinin ardından cumhuriyet savcısının talimatı ile salıverildi. Diğer şüpheliler Ö.K, R.E, S.D. ve F.Ö. ise sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ele geçirilen alkollü ürünlerden numuneler alındığı, laboratuvar ortamında yapılan incelemenin ardından hazırlanacak raporlar doğrultusunda yargılamanın seyrinin şekilleneceği ifade edildi. (AA) Cenaze evine giderken kazada öldü B alıkesir'in Burhaniye ilçesinde, yakınlarına taziye ziyaretine gitmek için yola çıkan çiftin bulunduğu otomobilin başka bir araçla çarpışması sonucu 1 kişi öldü, 4 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, Şerif Ali Benli (64) idaresindeki 10 RC 124 plakalı otomobil, Çanakkale-İzmir karayolunun Burhaniye-Ören Kavşağı mevkisinde Murat Eskici'nin kullandığı 34 GM 4847 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada, sürücülerden Şerif Ali Benli ile aynı araçta bulunan eşi Cemile Benli (63), otomobilde sıkıştı. Diğer otomobildeki sürücü Eskici ile Ali Bilir ve Musa Sezerkan da yaralandı. Çevredekilerin haber vermesi üzerine bölgeye itfaiye, polis ve 112 Acil Servis ekipleri sevk edildi. Ekipler tarafından araçtan çıkarılan Cemile Benli'nin olay yerinde yaşamını yitirdiği belirlendi. Ceset, Burhaniye Devlet Hastanesi morguna gönderildi. Araçtan çıkarılan Şerif Ali Benli ile diğer otomobildeki Eskici, Bilir ve Sezerkan, sağlık ekiplerince aynı hastaneye kaldırıldı. Benli, ilk müdahalesinin ardından sevk edildiği Edremit Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Şerif Ali ve Cemile Benli çiftinin, vefat eden bir yakınının akrabalarına taziyede bulunmak üzere yola çıktığı belirtildi. (AA) Trafikte tehlike saçan iki sürücüye gözaltı K üçükçekmece’de otomobilleriyle yolda drift yaparak trafik güvenliğini tehlikeye sokan iki sürücü, gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, 19 Şubat’ta Halkalı’da biri yabancı plakalı iki otomobille yolda drift yaparak hem kendilerinin hem de trafikteki sürücülerin can güvenliğini tehlikeye sokan Mahmut Dursun (22) ile Vedat Açık'ın (22) yakalanması için polis çalışma başlattı. Sivil Ekipler Amirliğinin yaptığı çalışma sonucu gözaltına alınan şahıslar, Gayrettepe’deki İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Burada şahıslar hakkında, trafiği aksatacak veya tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirmekten 206 lira para cezası, 20 ceza puanı verildi. Şahıslar hakkında ayrıca trafiğin güvenliğini tehlikeye sokmaktan 2 yıla kadar hapis cezası öngören yasal işlem başlatılacağı öğrenildi. Olayda kullanılan araçlar ise emniyete çekildi. Trafik Denetleme Şube Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından şahısların önce ilçe polis merkezine, daha sonra da adliyeye sevk edileceği öğrenildi. (AA) 2 MART 2017 PERŞEMBE İş vaadiyle Türkiye'ye çağırıp zorla fuhuş yaptırdılar Adana'da 4 Uganda ve 1 Gürcistan uyruklu kadını "çocuk bakıcısı ve hizmetli" olma vaadiyle Adana'ya getirtip zorla fuhuş yaptırdığı ileri sürülen biri kadın iki kişi tutuklandı. Şahısların kendilerini arayıp kadın isteyen müşterilerle "araba" şifresini kullandıkları belirlendi. A dana'da yabancı uyruklu kadınları iş vaadi ile Türkiye'ye getirip zorla fuhuş yaptıran biri kadın 2 kişi tutuklandı. Zanlıların "çocuk bakıcısı ve hizmetli olacaksın" diye kandırarak fuhuş yaptırdığı 4 Uganda ve 1 Gürcistan uyruklu kadın kurtarıldı. Alınan bilgiye göre, Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Ahlak Büro Amirliği ekipleri Adana'da yabancı uyruklu kadınlara zorla fuhuş yaptırıldığı bilgisine ulaştı. Polis, bu bilgi doğrultusunda Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan alınan izinle şebekeyi teknik ve fiziki takibe aldı. Yapılan takipte Tekin Ö. (41) ve Sündüs M. (59) isimli şahısların 5 Uganda ve 1 Gürcistan uyruklu kadın ile irtibata geçip, Adana'da zengin ailelerin "bebek bakıcısı ve hizmetli" aradığını söyleyerek kandırıp Türkiye'ye getirdiğini ve daha sonra pasaportlarına el koyarak zorla fuhuş yaptırdığını tespit etti. Ayrıca zanlıların teknik takibe takılmamak için kendilerini fuhuş amaçlı arayan ve kadın isteyen şahıslarla şifreli konuştuğunu belirledi. Zanlıların müşterilerine fuhuş yapmak için kadın isterken "araba var mı", "beni aldırmak için göndereceğiniz araba lüks olsun" dediği de öğrenildi. Polis bu tespitleri yaptıktan sonra operasyon yapmak için düğmeye bastı. Şebekeyi çökertmek için müşteri kılığına girip şahısları "2 lüks araba lazım" diye arayarak şifreli konuşunca zanlı daha önceki müşterilerden zannedip verilen adrese iki Ugandalı kadını getirdi. Polis, daha önceden seri numarası alınmış parayı zanlıya verip daha sonra kimliğini göstererek şahısları gözaltına aldı. Polis daha sonra da Uganda uyruklu Hadıja Nalule (39), Judıth Muhaırwe (31), Daphıne Nabbaggala (43), Arınıatwe Justine (30) ve Gürcistan uyruklu Nıta Svıntradze'yi (24) şebekenin elinden kurtardı. Kadınlar polise Türkiye'ye bebek bakıcılığı ve hizmetçilik yapmak için geldiklerini ancak kendilerine zorla fuhuş yaptırıldığını belirterek, "Bizim pasaportlarımıza el koydular. Bize çok az yemek verdiler. Dışarıya çıkmamıza izin vermediler. Ancak biriyle birlikte olacağımız zaman kendileri bizi alıp götürüyor iş bitince de geri getiriyorlardı" dediler. İfadelerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlılar, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. (İHA) Araçta sıkıştı hayatını kaybetti B alıkesir’in Burhaniye ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 4 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Çanakkale-İzmir yolunda Ayvalık yönünden gelen 34 GM 4847 plakalı araç, Kipa Kavşağı'nda karşıya geçmekte olan Şerif Ali Benli’nin kullandığı 10 RC 124 plakalı araca çarptı. Kazada sürücü Benli'nin eşi Cemile Benli araçta sıkıştı. Olay yerine gelen Burhaniye İtfaiyesi AKS ekiplerince sıkıştığı yerden çıkarılan kadının hayatını kaybettiği belirlenirken, yaralanan sürücü Şerif Ali Benli ile diğer araçta bulunan Murat Eskici, Ali Bilir ve Musa Sezerkan ambulansla Burhaniye Devlet Hastanesine kaldırıldı. Ölen kadının cenazesi savcılık incelemesinin ardından morga kaldırılırken, bir süre kapanan yol da yeniden ulaşıma açıldı. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı. (İHA) Vicdansız hırsızlar iki bedensel engelli genci eve hapsetti A ntalya'da 3 tekerlekli kasalı elektrikli triportörleri çalınan bedensel engelli iki genç eve mahkum oldu. İki genç, elleri ve ayakları gibi olan triportörün geri getirilmesini istedi. Kepez ilçesinde, bedensel engelli iki çocuğuyla yaşayan 53 yaşındaki ev hanımı Ayten Arslan’ın hayatı, çocuklarının elleri ayağı olan 3 tekerlekli kasalı elektrikli triportörün çalınmasıyla alt üst oldu. Kirada, 23 yaşındaki engelli kızı ve 29 yaşındaki oğlu Ramazan'a bağlanan maaşla geçinebilen Arslan ailesinin dışarı çıkıp ihtiyaçlarını giderebilmesini sağlayan triportörleri 4 ay önce çalındı. Eşini kaybeden Arslan’ın iki çocuğu triportörünün çalınmasıyla eve hapsoldu. "ÇOCUKLARIM EVE MAHKUM OLDU" Anne Ayten Arslan, eşini kaybettiğini, iki çocuğunun da engelli olması nedeniyle zor günler yaşadığını aktardı. Triportörlerinin çalınması ile çocuklarının eve mahkum olduğunu dile getiren Arslan, "Elektrikle şarj ediyorduk. Oğlum beni ve engelli kızımı bindirip gezdiriyordu. Triportörle dışarıdan hem ihtiyaçlarımızı kolaylıkla karşılıyor hem de ulaşımımızı sağlıyorduk. Çalınınca mağdur olduk. Oğlum şimdi yürüyerek sağa sola gitmekte zorluk çekiyor. Hem oğlum hem kızım mutsuz durumda. Aracımız elimiz ayağımız gibiydi, çalındı çalınalı dünyamız değişti. Çocukla- rımın sağlık durumu kötüleşti" dedi. TEK İSTEĞİ ÇOCUKLARININ MUTLU OLMASI Araçlarının evin önünden çalındığını aktaran Arslan, "Oğlum 'Anne motor gideceğine ben gitseydim' diyor. Şimdi hiçbir yere gidemiyoruz. Alışveriş yapamıyoruz. Engelli kızımı da evin dışına çıkartıp gezdiremiyorum. Triportörümüz gelirse çok mutlu oluruz. Çocuklarım gezemediği zaman ben de üzülüyorum. Tek isteğimiz ikinci el de olsa triportörümüzün geri gelmesi" diye konuştu. "ELİM AYAĞIM GİTTİ" Ayten Arsla'nın ilk eşinden olan oğlu Ramazan Kutlu, sağ tarafının felç olduğunu bu nedenle yüzde 54’lük engellilik derecesi olduğunu kaydetti. Sağ ayağını ve sağ elini kullanamayan Kutlu, hayırsever birinin hediye ettiği ve elleri ayakları gibi olan triportörünün 4 ay önce çalındığını hatırlatarak, "Benim gibi engelli olan kardeşimi bu motor sayesinde rahatlıkla taşıyabiliyordum. Şuan hiçbir şey yapamıyorum. Evimin önünde kilitlediğim yerden motorumu çaldılar Elim ayağım gitti. O olmayınca şuan hiçbir şey yapamıyorum. Ya çalınan motorum bulunsun yada yenisi alınırsa çok sevinirim" dedi. (İHA) BURÇ’TAN HABER Koç (21 Mart-19 Nisan) Bugün, ortaklaşa yürütülen işlerinizde bazı sorunlar oluşabilir. İç sesiniz ve öngörüleriniz, size iş alanlarınızda doğru yolu gösterebilir. Kendinize inanmaya ve güvenmeye devam etmelisiniz. Derede kaybolan çocuk bulunamıyor B alıkesir’in Dursunbey ilçesinde hafta sonu yaşanan kazada derede kaybolan 4 yaşındaki Uğur’u arama çalışmaları 3’üncü gününde de sonuç vermedi. Arama çalışmalarına yarın Ankara’dan gelen JAK ekibi de destek verecek. Akyayla Mahallesi yakınlarında hafta sonu meydana gelen trafik kazasında Harun Deniz (33) ve Mustafa Deniz (8) ölürken, anne Melek Deniz ise yaralı olarak kurtulmuştu. Ekiplerin aracı dere içinden çıkarmasının ardından araçtan ve araç çevresinde bulunamayan 4 yaşındaki Uğur Deniz’i arama çalışmaları üçüncü gün de devam etti. Belediye dalgıç ekiplerinin destek verdiği arama çalışmalarından üçüncü günde de bir netice alınamadı. Su altında arama yapan dalgıçlar bugün akşam saatlerinde olay yerine 100 metre uzaklıkta anneye ait bebek çantasını buldu. Arabadan düşen birçok eşyayı da bulan dalgıçlar çocun izine ise rastlayamadı. Dün akşam saatlerinde Ankara’dan gelen Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri de kazanın meydana geldiği yerde inceleme yaptı. Yarın sabah saatlerinde 8 dalgıç ve 8 su üstü ekibi ile arama çalışmalarına başlayacak olan JAK, olay yerinin birkaç metre ilerisinden dereyi tarayacak. (İHA) Boğa (20 Nisan-20 Mayıs) Özel hayatınızdaki bazı sorumluluklarınız size ağır gelebilir. Sevdiğiniz insanla olan konuşmalarınızda kırıcı davranışlar sergileyebilirsiniz. Yurt dışından sizi mutlu edecek bir haber alacaksınız. İkizler (21 Mayıs-21 Haziran) Hayati olarak aldığınız ve üstlendiğiniz sorumlulukların, ev ve aile hayatınızda bazı sorunlara neden olması muhtemel. İş hayatınıza kendinizi daha çok vererek bu sorunları aşmanız mümkün. Yengeç (22 Haziran-22 Temmuz) Alacağınız haberler, hemen moralinizi bozma etkisi yapabilir. Bazı işlerinizde küçük sorunlar gündeme gelebilir. Maddi konulardaki güzel gelişmelere odaklanarak rahatlayabilirsiniz. Aslan (23 Temmuz-22 Ağustos) Yaşayacağınız bazı beklenmedik olaylar karşısında negatif düşünce yapınız ön plana çıkabilir. Hayata bu kadar dar açıdan bakmamaya çalışın. Size keyif verecek oluşumları görmeye çalışın. Başak (23 Ağustos-22 Eylül) Bugün, toplum içi sorumluluklarınız iş alanlarınızdaki birtakım konuları negatif algılamanıza neden olabilir. Daha çok gündeme gelmiş ve konuşulmuş konulara ağırlık verin. Terazi (23 Eylül-22 Ekim) İş alanlarınızdaki olumsuz bakış açısı, yakın çevre ilişkilerinizi de olumsuz etkileyebilir. Ortaklaşa para yalutalp@gmail.com alanlarınızdaki güzel gelişmelere odaklanarak, olumsuzlukları rahatlıkla atlatabilirsiniz. Akrep (23 Ekim-21 Kasım) İş hayatınızdaki sorumluluklarınız hayata dair geniş bakış açınızı bir parça da olsa sınırlayabilir. Bazı sorunlara hazırlıklı olun. Arkadaşlarınız ve farklı sosyal çevreniz size bu konuda yardımcı olabilir. Yay (22 Kasım-21 Aralık) Özel ilişkinizde bazı yanlış anlaşılmalar olabilir. İlişkinizde sorunlar yaşayabilirsiniz. Aileniz ile ilgili üstlendiğiniz sorumluluklar parasal konularda hayata olumsuz bakmanıza yol açabilir. Oğlak (22 Aralık-19 Ocak) Sosyal alanlarınızdan alacağınız haberler bazı zorlanmaları beraberinde getirebilir. Özellikle birden fazla işle uğraşıyorsanız bakış açınızı geniş tutmaya gayret etmelisiniz. Kova (20 Ocak-18 Şubat) Aşk, çocuk veya eğlenceye dayalı harcamalarınızda bazı sorunlar oluşabilir. Bu olumsuzluklardan özel hayatınızdaki oluşumlarla uzaklaşabilirsiniz. Sevdiğiniz insana desteğiniz tam olacak. Balık (19 Şubat-20 Mart) Ortaklaşa paraya dayalı işlerinizde veya alacağınız bir para konusunda moralinizi çabuk bozabilirsiniz. Siz kendi planlarınıza ve yapacaklarınıza odaklanın. Esnek olmaya gayret gösterin. 7 EKONOMİ 2 MART 2017 PERŞEMBE “Bankalar paranın üstüne oturmamalı” TBB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın, “Topladığı mevduatı tamamen krediye dönüştürememiş kesimler varsa onların parayı boşta tutmaması ve onu ekonomiye kazandırması gerekmektedir. Paranın üstüne oturmamak lazım” dedi. T BB Yönetim Kurulu üyesi banka genel müdürlerinin katılımıyla düzenlediği sohbet toplantısında, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Dünyanın, şahit olduğu en ağır küresel ekonomik krizde olduğu gibi, Türkiye tarihinin yaşadığı en alçak girişim olan 15 Temmuz'da da bankacılık sektörünün, kendisinden beklenen sakin ve sağlam duruşu sergilediğini ifade eden Aydın, olumsuz gelişmelerin Türkiye'nin büyüme hızını biraz yavaşlattığını ve potansiyellerinin altında büyüdüklerini söyledi. Aydın, bankaların tek tek hataları olabileceğini ancak sektör olarak ülke ve ekonomi için en doğrusunu yapmaya çalıştıklarını söyledi. Bankaların Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) nezdinde tuttuğu döviz cinsinden zorunlu karşılıklara uygulanan risk oranının yüzde 50'den sıfıra indirilmesinin sermaye yeterlilik rasyolarına etkisine ilişkin soru üzerine, Aydın, bunun bankaların e sermaye yeterlilik rasyosuna 70 mey zenle lerden baz puan civarında katkısı olacağını ü d ceki nelik akaydetti. a yö leme ön te alınm k n ı f f a a n a c Aydın, Türkiye Varlık Fonu'nun e l k i a z k c , si pılan dü onu, 'di alınmay nen ı d ekonomi ve bankacılık sektörüne etAy e, "Ya enin s kate B Yö d kisine ilişkin soruya da, "Varlık Fonu, em Bu dik anda TB z. n l i n k e ş i z derin olmayan piyasalarda makul ol- il arklı. Dü bitiyor. iyor. Şu almıyoruü dikkate kredi veren bankacılık sise mayan hareketleri sınırlandırma, daha f abilir' il asla gelm, dikkate ili bölüm üşterimi a temi olduğuna işaret eden y a k g s m l r a n i ı r a v an le la makul piyasa yapısına katkıda bulunma Aydın, şu anda bu mikanlam urulu o ce sicil i ermiş ol roblemi n bave uçtan uca ülkenin ekonomik aktivitetarın toplam kredilerle tim K ma sade urayı gid lgili bir p ur. Sayı rdır." A sini daha iyi yönetme düşüncesiyle kuz. B mlerle i sorunud husus va mukayese edildiğinde u r o y ü ruldu." yanıtını verdi. almı aşka böl redibilite da da bu yüzde 3 civarında bir Hüseyin Aydın, kredi ve kredi kartı borzin b ine bir k klamasın ortalamaya tekabül ettiğini cu yapılandırmasına ilişkin soru üzerine, bu y ızın açı getirdi. bildirdi. geçen yılın eylül ayı itibarıyla 52 milyar lirakanımşünü dile Aydın, "Takipteki kredi oranına (NPL) nın üzerinde kredi ve kredi kartı borcuna yegörü baktığımız zaman çok az bir bölümünün sorunlu niden yapılandırma yapıldığını, bunu zimmet hale dönüşeceğini düşünüyoruz. Yani sorunlu kredi kadar kararı öncesinde gerçekleştirdiklerini kaydetti. bir bölümün de yapılandırılmış olduğunu görüyoruz." Ortada böyle bir risk unsuru varken inandıkları ve dedi. doğru bildikleri yapılandırmayı gerçekleştirdiklerini ifade Bankaların fonlama maliyetine ilişkin soru üzerine, keneden Aydın, "İyi ki de yaptık. Bu son derece yüksek bir dilerinin operasyonel maliyetleri düşürebileceğini söyleyen tutar. Bunların önemli bir bölümü canlı kredi iken yapı- Aydın, "Yüzde 10,4 ile topladığımız mevduatı, TCMB'nin landırıldı." diye konuştu. fonlama maliyetinin yüzde 10,3 olduğu bir ortamda konut Yaptıkları işlemin yeni kredi anlamına geldiğine, son kredisini yüzde 11,5 ile, kurumsal krediyi de yüzde 13,3 ile dönemde Türk bankacılık sisteminin dünyanın en çok satıyoruz. Sektörde NPL oranı yüzde 3,2 ve yapılandırma Doğalgaz şirketlerine de kayyum E nerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından doğalgaz dağıtım şirketlerine kayyum atanabilmesinin önünü açan düzenleme kurul gündemine alındı. Düzenleme taslağına göre, lisansını kaybedenler yeni ihaleye giremeyecek. Edinilen bilgiye göre, EPDK, doğalgaz dağıtım lisanslarına ilişkin tedbirleri düzenleyen yönetmelik taslağını son kurul toplantısında masaya yatırdı. EPDK, doğalgaz şirketlerine belirli hallerde kayyum yolunu açan düzenleme taslağında, atamaya neden olabilecek 5 durum belirledi. Söz konusu hallerden en az birinin gerçekleşmesi durumunda, kurul kararıyla şirketlerin dağıtım lisanslarının iptal edilebilmesi öngörüldü. Yönetmelik taslağında, dağıtım şirketlerine kayyum atanmasına neden olacak 5 sebep ise şöyle sıralandı: "Mali durumun dağıtım faaliyeti kapsamındaki yükümlülükleri yerine getiremeyecek kadar kötüleşmesi. Mevzuat ihlallerinin, dağıtım faaliyetinin gerektirdiği hizmetleri kabul edilemeyecek düzeyde aksatması. Şirketin mevzuata aykırılıkları alışkanlık edinmesi. Şirketin faaliyetlerini yerine getiremeyecek düzeyde yönetilemez hale gelmesi. Dağıtım faaliyetinin niteliğinin veya kalitesinin kabul edilemeyecek düzeyde düşmesi." Düzenleme taslağına göre, kayyum atamasının ardından şirketler EPDK tarafından kurulacak yürütme ve koordinasyon komitesi gözetiminde yönetilecek. Şirketlerin lisansının da iptal edilmesi durumunda var olan şebeke satılacak, elde edilen gelir eski ortaklara ödenecek ve ihaleyi kazanan kişiye yeni dağıtım lisansı verilecek. Öte yandan, taslak uyarınca eski lisans sahibi şirketlerle bu şirkette doğrudan veya dolaylı yüzde 10'un üzerinde pay sahibi kişilerin yer aldığı firmalar, şebeke satış ihalesine katılamayacak. (AA) et m Zim fı af l i c i s u ve suç oranı yüzde 3. Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. TCMB'nin fonlama maliyeti ortalama 100 baz puan düşmüşken, biz faizleri 300 baz puan düşürmüş durumdayız." şeklinde konuştu. Aydın, bankaların topladıkları mevduatı krediye dönüştürmesinin istihdam ve büyümeye katkı sağlayacağını ifade ederek, şunları kaydetti: "Arzu ettiğimiz durum da budur. Türk bankacılık sistemi topladığı bütün mevduatı krediye dönüştürmüştür. Topladığı mevduatı tamamen krediye dönüştürememiş kesimler var ise onların parayı boşta tutmaması ve ekonomiye kazandırması gerekmektedir. Türk bankacılık sistemi alınan sair önlemler, yapılan düzenlemeler ve risk iştahı ile birlikte geçen yılın son çeyreğinde, ilk 9 ay kadar kredi büyümesi gerçekleştirdi. Mevduat ve likidite konusunda TCMB ve BDDK bize ciddi anlamda imkanlar sağlama gayreti içerisindeler. Bu imkanı bulduğumuzda mevduatı krediye dönüştürüyoruz. Paranın üstüne oturmamak lazım.” (AA) Ekonomide robotların ayak sesleri U luslararası Robotik Federasyonu verilerine göre, 2019 sonuna kadar dünya çapında satılan endüstriyel robot sayısı 2,6 milyona ulaşacak. Mevcut durumda kullanılan endüstriyel robotların yüzde 70'i otomotiv, elektronik, metal ve makine sanayinde hizmet veriyor. Robotların yaygılaşması beraberinde ekonomik ve sosyal bazı sorunları ve tartışmaları beraberinde getiriyor. Bu tartışmaların odak noktalarından birini robotların üretimde insanların yerini almasının olası sonuçları oluşturuyor. Robotların fabrikalarda vergi ödeyen insanların yerini almasının devletlerin vergi kayıplarına neden olacağı, bunun da ülke ekonomilerini olumsuz etkileyeceği belirtiliyor. Bu konuyu gündeme getiren en dikkati çekici isim ise Microsoft'un kurucusu Bill Gates oldu. Robotlarla sağlanacak ek verimlilikle elde edilecek ek karların vergilendirilmesini öneren Gates, bir tür "robot vergisi" tarifinde bulunuyor. Gates, bu şekilde istihdamdaki yerini robotlara kaptıran insanların yaşlı bakımı, okul çağındaki çocuklarla ilgilenme gibi daha sosyal alanlara ve "insani işlere" yönlendirilebileceğini belirtiyor. Gates, hükümetlerin, bu şekilde üretimdeki dönüşümü işsizlik tehdidinden uzak ve daha pozitif şekilde yönetebileceği, üreticilerin de bu yeni vergiden ürkmeyeceğini dile getiriyor. Konu Avrupa Birliğinin (AB) de gündemine geldi. Robot sahiplerinin, robotlar nedeniyle işini kaybeden insanların eğitimi için vergilendirilmesi önerisi Avrupa Komisyonu tarafından reddedildi. Gelişmiş ülkelerde otomatize edileceği düşünülen işlerin büyük bir bölümünün göçmenler tarafından yapıldığı ve bunun ekonomiye yük oluşturduğu algısı bulunuyor. "İNOVASYONU YAVAŞLATIR" A.T. Kearney İstanbul Finansal Danışmanlık Yöneticisi Emre Katı, robotlardan vergi alınması tartışmasını son zamanlarda Fransız sosyalistlerinin başlattığını ve bunun özellikle ABD'deki teknoloji şirketi sahiplerinin gündemine girdiğini söyledi. Katı, Finlandiya veya İsviçre gibi refah seviyesi yüksek ülkelerde bu tür vergilerin bir tür “evrensel gelir” ola- rak her vatandaşa, çalışsın ya da çalışmasın, ödenebilecek bir tür sosyal yardım fonu kaynağı olarak kullanılması konusunda halk oylamalarına gidildiğini ya Tekn da en azından ciddi olarak tartışıldığını dile o ve ür lojik geli getirdi. e şm d t önüşü im Robotlaşmanın ekonominin her sekmle k yapısınd e ullan aki robot töründe katlanarak kendini göstermeye ı devam edeceğini vurgulayan Katı, şunRobo ların sayıs lan endüs tr t ı ları kaydetti: milyo ların sayıs hızla artıy iyel ının 2 "Robotlar üzerinden robot kullanıcı na çık or. 019 ma firmadan vergi alınmasının artı ve eksi- dönüşü mün sı beklen 'da 2,6 leri tartışılır. Artı tarafında gerçekten roe ir ve alı nmas konomik ken, bu botlar yüzünden mağdur olan ya da hiç iş so ı gere sahibi olmayan iş gücü için bir sosyal desken t nuçları t a e r d t ışılıy birler tek mekanizmasının fonlanması sağlanmış or. olur. Örneğin önümüzdeki 10 yıl içinde Avrupa ve ABD’de pek çok kamyon şoförünün işsiz kalma ihtimali çok yüksek. Zira insansız taşıtların ilk kullanım alanı lojistik sektöründe oluşmaktadır. İşlerini kaybedecek bu kişiler için bu tür bir fon en azından yeni becerileri öğrenmek için bir eğitim masrafı, yeniden kendilerini geliştirene kadar ya da işsizlik sigortasından daha uzun bir süre işsizlik maaşı şeklinde bir emniyet ağı görevi görebilir. Diğer taraftan bakarsak bu tür bir vergi, zaten kurumlar vergisi, muhtasar, KDV, sosyal güvenlik primi ve damga vergileriyle uğraşan sermayeye ek bir vergi yükü getirerek, dijitalleşme ve robotlaşmayı yavaşlatacak, bu da hem dış rekabet gücünün zayıflaması hem de inovasyonun hız kesmesine neden olacaktır. büyük uçurumlar açma ihtiRobotları vergilendirmeyen ekonomik sistemlerin içinmali çok yüksek. deki şirketler, vergilendirilen ekonomik sistemlerdeki Zaten her ne kadar gelişmekte olan ekonomilerde orta şirketlere göre daha avantajlı bir konuma düşeceğinden sınıf gelişse de gelişmiş ekonomilerde orta sınıf çökmeksermaye ve girişimcilerin bu sistemlere yönelmesi ka- tedir. çınılmaz olur. Hatta ABD ve Avrupa’daki popülist akımların başarıDiğer taraftan da kendilerini geliştirmekte ve yeni be- larının arkasındaki rüzgarda orta sınıftaki bu çöküşten ve ceriler kazanmakta güçlük çekebilecek iş gücü uzun süreli gelir eşitsizliğinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda ve belki de kalıcı bir işsizlik ile karşı karşıya kalacağından sanki düşünülmesi gereken, robotların iş gücündeki payı bu yapılaşmanın toplumda sermaye sahipleri ve zengin arttıkça mağdur kalacak iş gücünün nasıl ekonomik kazasınıf ile işlerini robotlara kaybetmiş sosyal sınıflar arasında nımlar sağlayabileceği olmalı." (AA) Türkiye’nin rüzgarı boşa gidiyor D ünya Rüzgar Enerji Birliği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, Türkiye'nin rüzgar enerjisindeki potansiyelinin yüksek olmasına rağmen şu anda sadece 6 bin megavatını değerlendirdiğini söyledi. Uyar, bir program kapsamında geldiği Bursa'da, yaptığı açıklamada, 1989'da Türkiye'nin rüzgar haritasını çıkardığını ve o dönemde 83 bin megavatlık rüzgar enerjisi potansiyelinin ortaya konulduğunu ifade eden Dünya Rüzgar Enerji Birliği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, bu potansiyelin şu anki kurulu rüzgar enerjisi gücünden fazla olduğunu belirtti. Uyar, "Biz bunu değerlendirmedik. O zaman Almanya'nın 8 bin megavat potansiyeli vardı. Bizim ise 83 bin megavat, yani 10 misli fazlaydı. Şimdi Almanya, olmayan rüzgarıyla 60 bin megavata ulaştı. Biz 6 bin megavattayız." diye konuştu. Türkiye'nin enerjiyle ilgili politikalarını tekrar düzenlemesi gerektiğini dile getiren Uyar, şunları kaydetti: "Nasılsa doğalgaz kullanıyoruz diye enerjinin etkin kullanımı ve yenilenebilir enerjiye gereken önem verilmedi yıllardır. Oysa Türkiye'nin rüzgar enerjisindeki yeri, Çin'den ve Amerika'dan sonra dünya üçüncülüğüdür. En ucuz enerji, rüzgar. Potansiyelimiz çok yüksek ama onu değerlendiremiyoruz, geç kalıyoruz ve rüzgar boşa gidiyor. Rüzgar enerjisine ne kadar öncelik verirsek petrole o kadar az para vereceğiz. Bu da bir o kadar az savaş anlamına gelir. Kimseyi öldürmeden, kimseyle savaşmadan yararlanabileceğimiz bir enerji kaynağı var. Bu potansiyelden bir an önce daha fazla faydalanmalıyız. Böylece 60 milyar dolar petrol faturası ödemeyiz. Yenilenebilir enerji, kullanıldıkça ucuzlar. Türkiye'nin şu andaki rüzgar enerjisi potansiyeli 150 bin megavat. Kullanabildi- ğimiz ise 6 bin megavat. (25'te biri)" Uyar, Türkiye'de rüzgar enerjisi yatırımı problemi olmadığına dikkati çekerek, "Bunun için çok ucuz kredileri var ama lisans alamıyorlar. Şimdi kaynak var, teknoloji var ama doğalgaz anlaşmaları nedeniyle izin verilmiyor. Bunun özgürleştirilmesi ve enerjinin verimli kullanılması lazım." değerlendirmesinde bulundu. (AA) AP, otomobilde sıkı denetim istiyor A P'nin Volkswagen'in emisyon testlerini manipüle ettiğinin ortaya çıkmasından kurduğu inceleme komitesi, emisyon değerlerine yönelik daha sıkı kontrol ve denetim çağrısı yaptı. Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Volkswagen (VW) emisyon testlerini manipüle ettiğinin anlaşılmasından sonra kurduğu inceleme komitesi, emisyon değerleri hakkında AB seviyesinde daha sıkı kontrol ve denetim çağrısında bulundu. AP’nin VW skandalı sonrası kurduğu emisyon inceleme komitesi bugün Brüksel’de düzenlediği oturumda, son raporunu ve tavsiyelerini açıkladı. Raporda, hızla yeni bir emisyon değerleri onaylama prosedürü hazırlanması ve emisyon değerlerinin gerçek sürüş koşullarına uygun biçimde ölçülmesi istendi. AB’deki otomobil üreticilerinin daha sıkı kontrol edilmesi ve denetlenmesi talep edilen raporda, üreticilerin kurallara uygun davranması çağrısında bulunuldu. Oturumda konuşan Avrupa için Liberal ve Demokratlar İttifakı (ALDE) Grubu üyesi Gerben-Jan Gerbrandy, durumdan dersler çıkartılması gerektiğine dikkati çekerek, "Bu skandal, AB üyesi ülkeler ve AB Komisyonu, Avrupa yasalarını tam uygulasaydı önlenebilirdi." dedi. Gerbrandy, gelecekte benzer bir durumun yaşanmaması için araçlara yönelik Avrupa seviyesinde daha güçlü bir denetleme mekanizması kurulmasının önemli olduğunu vurguladı. Avrupa Halk Partisi (EPP) Milletvekili Krisjanis Karins de Avrupa Birliği'nde otomobillerin onaylanması için daha katı kurallar gerektiğini dile getirdi. Karins, olayın otomobillerle ilgili düzenlemelerin uygulanması için daha güçlü bir denetleme mekanizması gerektiğini ortaya koyduğunu söyledi. (AA) 8 EKONOMİ 2 MART 2017 PERŞEMBE Matbaacılar Başkent’te buluştu 29’uncu Geleneksel Matbaacılar Gecesi'nde konuşan Oda Başkanı Gürbüz, birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirmeyi hedeflediklerin söyledi. Gürbüz, "Zor günlerimizi ancak birlik ve beraberlik yoluyla atlatabilir, dürüstçe çalışarak iş hayatında karşımıza çıkan fırsatları avantaja çevirebiliriz" dedi. Türk yatırımcısına Bahreyn alternatifi A nkara Matbaacılar Odası'nın düzenlediği '29’uncu Geleneksel Matbaacılar Gecesi'ne katılım yoğun olurken, bir araya gelen sektör temsilcileri gece boyunca keyifli anlar yaşadı. Ankara Matbaacılar Odası’nın sektör mensuplarını bir araya getirmek için düzenlediği geceye katılım ve ilgi yoğun oldu. Sektör mensuplarının yanı sıra geceye ANKESOB Başkan Vekili Hüseyin Ar da katıldı. Ankara Matbaacılar Odası Başkanı Hüseyin Gürbüz, “Sektör mensuplarımızı yılda bir kere bile olsa bir araya getirmeyi ve birlikte hoşça vakit geçirmeyi amaçladığımız geleneksel gecemizin sektörde birlik ve beraberliğin artmasına katkı sağlayacağına yönetim kurulu arkadaşlarım ve ben gönülden inanıyoruz. 2016 yılı ülkemiz için sıkıntılı geçti. Terör saldırılarında şehit düşen askerlerimizi, polislerimizi ve sivil halkımızı burada bir kez daha saygıyla anıyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza şifa, yakınlarına sabır diliyorum. Asla bir daha böyle üzücü olayların yaşanmaması temennisinde bulunurken, 2017 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Birlik ve beraberliğimize en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Ülkemize, halkımıza yapılan alçakça terör saldırılarının yanı sıra siyasi gerginliklerin de yaşandığı bu dönemi farklılıklara sahip çıkarak, fertler arası hiçbir ayrım yapmadan her bir ferdinin yaşam görüşüne saygı duyarak atlatacağımıza inanıyorum. Her türlü saldırıya, tartışmalara ve kışkırtmalara rağmen halkımız etle tırnak gibi ayrılmaz bir bütün olduğunu her fırsatta göstermiştir ve gelecekte de göstereceğine olan inancımız tamdır." "İŞİNİZİ DÜRÜSTÇE YAPIN" Konuşmasının devamında sektör mensuplarına tavsiyelerde bulunan Gürbüz, "Bir şeylerin mücadelesini verirken, her türlü olumsuzluğa ve engele karşı gelebilmek için gereken gücü sevdiklerimizden, dostlarımızdan ve omuz omuza mücadele verdiğimiz kişilerin bizi yalnız bırakmamasından alırız. Hayatta olduğu gibi bizim mesleğimizde de hatalarımız oldu, bazen keder yaşadık, bazen de neşe. Fakat asıl mesele; her ne şart altında ve ne iş olursa olsun bir işi dürüstçe yapmaktır. Bizler matbaacılar olarak bunu çok iyi biliriz. D Fırsatları avantaja çevirebiliriz Çünkü ticarette bazen kar edilir, bazen de zarar. İşler bazen açılır, bazen de geriye gider. Önemli olan her ne şart altından olursa olsun, mesleğe saygı duymak ve işini dürüstçe ahlaklı bir şekilde yapmaktır. Ben işini severek dürüstçe ve layığıyla yapan her kişinin başarılı olacağına, hak ettiği yere geleceğine inanıyorum. İşimize, mesleğimize her zaman sahip çıkalım" ifadelerini kullandı. Geleneksel gecenin düzenlenmesinde destek ve katkıları olanlarla meslekte kıdemli ve 30 yılını dolduranlara plaket takdim edildi. Plaket takdiminde konuşan ANKESOB Başkan Vekili Hüseyin Ar, gecenin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, güçlü olmanın en önemli şartının birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olmaktan geçtiğini, sektör mensuplarını bir araya getiren geleneksel matbaacılar gecesinin de bu anlamda önemli bir adım olduğunun altını çizdi. Gecede ayrıca Ayyıldız Yayıncılığın sponsorluğunda Nutuk kitabı tüm davetlilere dağıtıldı. (Başkent) T üm camianın birlik ve beraberlik içerisinde olması gerektiğini ifade eden Gürbüz, şöyle devam etti: "Zor günlerimizi ancak birlik ve beraberlikle mücadele vererek atlatabilir ve iş hayatında karşımıza çıkan fırsatları avantaja çevirebiliriz. Odamızın kuruluşunda öncülük ettiği, 26 il ve ilçede örgütlenmiş olan Matbaacılar Federasyonu'nun sloganı ile sözlerimi tamamlamak istiyorum: 'Hiçbirimiz hepimiz kadar güçlü değiliz.' Gelin bu slogan altında birleşelim. Türkiye'nin her şehrinde mücadele eden mesleki örgütlerimizi destekleyelim. Keşfedilmesiyle birlikte insanlık tarihini değiştiren matbaacılığı hak ettiği konuma hep birlikte taşıyalım. El ele vererek sektörümüz için önemli projelerin hayata geçirilmesi için çalışalım. Tüm konuklarımıza yeniden hoş geldiniz diyor, hepinize iyi eğlenceler diliyorum." diyerek sözlerini sonlandırdı. mily Türkiye ’d o yüzd nu aşan y eki 18 e6 ap kaça k, yü 7’sinin r ı stoğun u z u üzer inde de 60’ın hsatsız v n ki ko ın ise e be depr lirtildi. U nutlardan 20 yaşı n emd zm olu önle e yaşana anlar ola ştuğu nm sı bil 6,5 m esi için ecek kay bir önc ıpl ily yeni on konu elikli ola arın lenm t n esi g un acilen e r görü şünd ektiği e. Kadın girişimci oranı yüzde 8,1 kaldı Kömür için özel sektöre T ürkiye genelinde 2015'te toplam istihdam içinde işveren olarak çalışanların payı yüzde 4,4 oldu. Kadın işverenlerin oranı yüzde 8,1 olarak tespit edildi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2015 yılına ilişkin girişimcilik istatistiklerini açıkladı. Buna göre, yaş gruplarına göre işveren olarak çalışanların sektörel dağılımı incelendiğinde, tarım sektöründe en yüksek pay yüzde 15,7 ile 55-59, tarım dışı sektörlerde ise yüzde 18,2 ile 35-39 yaş grubunda gerçekleşti. Eğitim durumuna göre, tarım sektöründe işveren olarak çalışanların yüzde 55,2'sini ilkokul, yüzde 13,1'ini ilköğretim, ortaokul ve dengi meslek okul mezunları oluştururken, tarım dışı sektörde ise ilkokul mezunlarının oranı yüzde 29,3, ilkokul, ortaokul ve dengi meslek okul mezunlarının oranı yüzde 16,4 olarak gerçekleşti. Ayrıca tarım dışı sektörde istihdam edilenlerin yüzde 15,5'ini genel lise, yüzde 26,4'ünü ise yüksekokul veya fakülte mezunları oluşturdu. Toplam istihdam içinde 2015 yılında işveren olarak çalışanların payı yüzde 4,4 oldu. Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre, Türkiye genelinde işveren olarak çalışanlar içinde kadınların oranı bir önceki yıla göre 0,1 puan artışla yüzde 8,1, erkeklerin oranı ise 0,1 puan azalış ile yüzde 91,9 oldu. İş kayıtlarına göre, işveren girişimlerden 2014 yılında yeni doğup 2015 yılında hayatta kalanların sırasıyla yüzde 68,4'ünü ferdi mülkiyetler, yüzde 21,5'ini limited şirketler oluşturdu. Hayatta kalan ferdi mülkiyetlerin istihdamının, hayatta kalan işveren girişimlerin istihdamına oranı yüzde 39,9, limited şirketlerin ise yüzde 25 oldu. İşveren girişimlerde en yüksek doğum oranı, 2015 yılında yüzde 31,1 ile "Toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı” sektöründe gerçekleşti. Bu sektörü sırasıyla, yüzde 14,5 ile "imalat" ve yüzde 11,8 ile "inşaat" takip etti. İşveren girişimlerden 2015 yılında doğanların hukuki durumları, sırasıyla yüzde 68,2 ile ferdi mülkiyet, yüzde 21,1 ile limited şirket oldu. İşveren girişimlerden 2015 yılında yeni doğanların istihdamının yüzde 41,5’i ferdi mülkiyetlerde, yüzde 22’si limited şirketlerde yaratıldı. İşveren girişimlerden 2014 yılında yeni doğanların yüzde 68,8'i 2015 yılında hayatta kaldı. İşveren girişimlerden 2014 yılında yeni doğup 2015 yılında hayatta kalanların sırasıyla yüzde 68,4’ünü ferdi mülkiyetler, yüzde 21,5’ini limited şirketler oluşturdu. Hayatta kalan ferdi mülkiyetlerin istihdamının, hayatta kalan işveren girişimlerin istihdamına oranı yüzde 39,9, limited şirketlerin ise yüzde 25 oldu. (AA) EİK Türkiye-Bahreyn İş Konseyi Başkanı Barman, “Bu ay sonu ya da nisan ayının ilk haftalarında Bahreyn'e gitmeyi planlıyoruz. Böylece iki ülke arasındaki sıcak ilişkileri artırarak, bunun ticareti de artırmasına vesile olmasını umuyoruz” dedi. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Bahreyn İş Konseyi Başkanı Muhammet Uğurcan Barman, Bahreynli iş adamlarının Türkiye'yi ziyaret etmelerinin kendileri için çok kıymetli olduğunu belirterek, "Biz de bu ay sonu ya da nisan ayının ilk haftalarında Bahreyn'e gitmeyi planlıyoruz. Böylece iki ülke arasındaki sıcak ilişkileri artırarak, bunun ticareti de artırmasına vesile olmasını umuyoruz." dedi. Barman, Hilton Otel'de düzenlenen Türkiye-Bahreyn İş Konseyi Ortak Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Bahreyn'in diğer Körfez ülkelerine kıyasla biraz daha unutulmuş bir ülke olduğunu söyledi. Bunda Bahreyn'in tanıtımının yeterince yapılamamasının etkisinin bulunduğunu dile getiren Barman, Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife'nin Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından Türkiye'ye yaptığı ziyaretin kendileri açısından çok değerli olduğunu ifade etti. Körfez ülkeleri içinde ABD ile serbest ticaret anlaşması bulunan tek ülkenin Bahreyn olduğunun altını çizen Barman, bu nedenle Türk firmalarının Bahreyn'i üs olarak kullanabileceklerini belirtti. Bahreyn'de yüzde 100 yabancı sermayeli şirketlerin kurulabildiğini kaydeden Barman, "Bu da Bahreyn'in Avrupa standartlarına sahip ve diğer Körfez ülkelerine nazaran çok daha gelişmiş ve yaşam standartları yüksek bir ülke olduğunu gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu. Bahreyn-Türkiye İş Konseyi Başkanı Ahmed bin Hindi de Bahreyn'in Körfez'in tam ortasında olmasının yabancı yatırımcılar için çok önemli fırsatlar yarattığını ve diğer Körfez ülkelerine giriş kapısı konumunda bulunduğunu söyledi. İki ülke arasında çok iyi ilişkiler olduğuna dikkati çeken Hindi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretinin ardından ilişkilerin daha da geliştiğini ifade etti. Bu ziyarette, taraflar arasında çeşitli konularda mutabakat zaptlarının imzalandığını anımsatan Hindi, "Türkiye ile ticaretimiz artıyor ama hala yeterli seviyede değil. Türk şirketlerinin Bahreyn'i merkez olarak kullanmaları açısından fırsatlar var" dedi. (AA) yeni sahalar T Yapı stoğunun yüzde 67’si ruhsatsız Aysel KANBER T ürkiye’de 1903 yılından bu yana geçen 114 yılda büyüklüğü 6 ve üzerinde olan 56 deprem meydana geldi ve bu depremlerde 81 bin 637 kişi yaşamını yitirdi. Geçen zaman içinde yaşanan acılar unutulmadı ancak gerekli önlemler de maalesef tam anlamıyla alınamadı. Deprem bilincinin artırılmasının hedeflendiği 1-7 Mart Deprem Haftası’nda bu afetten korunmak için tek yolun önlem almaktan geçtiğini belirten Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son; güvenli yapıların anahtarının kentsel dönüşümün kapısında olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin yüzölçümünün yüzde 92'sinin deprem kuşağında bulunduğunun ve nüfusun yüzde 95'inin deprem tehdidi altında yaşadığının altını çizen Tamer Son, yakın tarihimizdeki 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi ve 2011 Van depreminin acılarını henüz tam olarak saramamışken adım adım yaklaşan Marmara depreminin endişelerini yoğun olarak yaşadığımızı hatırlattı. Türkiye’deki 18 milyonu aşan yapı stoğunun yüzde 67’sinin ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60’ının ise 20 yaşın üzerindeki konutlardan oluştuğunu ifade eden Son, konutların yüzde 45’inin oturulamaz durumda olduğunu ve 6,5 milyon konutun acilen yenilenmesi gerektiğini vurguladı. Bu ürküten tabloya bir çözüm olarak 2012 yılında başlatılan kentsel dönüşümde yenilenmesi hedeflenen 6,5 milyon binaya karşın, bugüne kadar kentsel dönüşüm sürecine girebilmiş bina sayısının 120 binde kaldığına işaret eden Son, ülke genelindeki eski binaların acil olarak yenilenmesi gerektiğinin altını çizdi. Binaların deprem anında kaçılacak değil, aksine içine güvenle sığınılacak güvenli liman olması gerektiğini belirten Son, sözle- rine şöyle devam etti: “Kentsel dönüşüm deprem gerçeği ile yaşayan Türkiye için adeta milli bir dava olmalı. Dönüşümle birlikte Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak kaliteli malzemeler ve en son inşaat teknolojileri ile inşa edilmiş binaların sayısı hızla artacak. Bu noktada tüketicilerin de hem konut seçerken gerekli sorgulamaları yapmaları hem de binalarını yeniletme sürecinde mühendislik ve mimarlık hizmetlerine gereken hassasiyeti gösteren güvenilir firmaları tercih etmeleri çok önemli. Zemin etüdünden projelendirmeye, malzeme kalitesinden yapım faaliyetine kadar bina üretim sürecinin her aşamasında alınacak mühendislik hizmetinin yapıların güvenli ve sürdürülebilir olmasının en önemli teminatı olduğunu unutmamak gerekiyor.” 6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası’nın uygulama yönetmeliğinde yapılan radikal değişikliklerle bina yenileme sürecinin artık çok daha hızlı ilerleyeceğine dikkat çeken Son, şöyle devam etti: “Ülkemiz için yolu, altyapısı, yeşil alanı ve sosyal imkânları ile planlı, sağlıklı ve sürdürülebilir şehirler ancak kentsel dönüşümle sağlanabilir. Şehir planlamasını bütüncül ve sistematik bir anlayışla yapmak, gelecek nesillere kaliteli yaşam imkânı tanımak ve olası felaketlerde kayıpları en aza indirgemek için kentsel dönüşüm fırsatını iyi değerlendirmek gerekiyor. 2012 yılında başlatılan bu süreç aslında 1999 depremi sonrası kaybedilen onca zamanı bir nebze de olsa telafi edecek gibi görünüyor. Ancak yine de her şey insanımızda bitiyor. Kentsel dönüşümü fırsat yarışına çevirmeye çalışmak yerine çözümcül bir yaklaşımla ilerlenirse tüm hedefler gerçeğe dönüşebilir ve insanlarımız hak ettikleri nitelikli konutlarda güven ve huzur içinde yaşayabilirler.” Elektrikte 3 milyon serbest tüketici T ürkiye'de elektrikte serbest tüketici abone sayısı bu yıl şubatta 3 milyon 69 bin 587'ye yükseldi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun, bu yıl serbest tüketici limitini 2 bin 400 kilovatsaat olarak belirlemesiyle aylık ortalama 82 lira ve üzeri fatura ödeyen aboneler, serbest tüketici olma hakkından yararlanabiliyor. Enerji Piyasaları İşletme AŞ (EPİAŞ) verilerine göre, şubatta en fazla serbest tüketici 776 bin 183 ile İstanbul'da bulunuyor. Söz konusu ay içinde İstanbul'un Avrupa yakasında 519 bin 9, Asya yakasında ise 257 bin 174 serbest tüketici sisteme dahil oldu. İstanbul'u, 296 bin 630 serbest tüketici abonesi ile İzmir ve 250 bin 144 ile Antalya takip etti. Türkiye'de yıllık 2 bin 400 kilovatsaatin üzerinde elektrik tüketerek kendi elektrik tedarikçisini seçen abone sayısı şubatta 3 milyon 69 bin 587'ye ulaştı. Grup bazında en fazla serbest tüketici kaydı ise 1 milyon 747 bin 143 ile meskenlerde gerçekleşti. Meskenleri, 1 milyon 206 bin 555 abone ile ticarethaneler izledi. (AA) ürkiye'nin "yerli enerji" stratejisi çerçevesinde, yaklaşık 8 bi̇n megavat elektri̇k üreti̇m kapasi̇tesi̇ne sahip olacağı öngörülen yeni kömür sahalarının 30 yıllığına özel sektöre devredilerek ekonomiye kazandırılması planlanıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı projeksiyonlarından yapılan derlemeye göre, enerjide yerli kaynakların kullanımının artırılması anlayışıyla, farklı bölgelerdeki yeni kömür sahaları değerlendirilecek. 720 megavatlık elektrik üretim santrali kurulacak Çayırhan B sahası ve termik santralinin 30 yıl süreyle özel sektöre devredilmesi ihalesiyle başlayan bu süreç, Eskişehir Alpu'da 4 bin megavatlık, Afyon Dinar'da bin 400 megavatlık, Tekirdağ'da bin megavatlık ve Kırklareli'nde 800 megavatlık yeni sahaların özelleştirilmesiyle devam edecek. Böylece, orta vadede yerli kömürde yaklaşık 8 bin megavatlık yeni elektrik üretim kapasitesi, bu sahalarda kurulacak santrallerle devreye alınmış olacak. Arz güvenliği sağlayan yerli kömürle daha düşük maliyetlerle elektrik üretimi yapılırken, aynı zamanda Türkiye'nin cari açığının azaltılmasına da katkıda bulunuluyor. Yapılan hesaplamalara göre, bin megavatlık elektrik santralinin işletilebilmesi için 2,7 milyon ton kömür gerekiyor. Bu santral ithal kömürle kurulduğunda, ithal kömüre yılda 200 milyon dolar ödeniyor. Söz konusu santral yerli kömüre dayalı olarak işletilirse, bu rakam yurt içinde kalıyor. Böylece bin megavatlık bir santral, 30 yıllık ömrü boyunca 6 milyar doların Türkiye'de kalmasını sağlıyor. Yerli kömürde bin megavatlık bir santral ve onu besleyen yer altı maden ocağında toplamda bin 800 kişi doğrudan istihdam edilebiliyor. (AA) 9 SAGLIK 2 MART 2017 PERŞEMBE Her 10 nadir hastalıktan sadece 1’inin tedavisi var Dünyada yaklaşık 350 milyon insanın, yani dünya nüfusunun neredeyse yüzde 5'inin, Türkiye'de ise 6 milyondan fazla kişinin nadir hastalıklarla mücadele ettiği tahmin ediliyor. Makbule AKGÜL AKKUŞ N adir hastalıkların yüzde 75'inin çocukları etkilediği ve nadir hastalık görülen kişilerin yüzde 30'unun 5 yaşından önce hayatını kaybettiği belirtiliyor. Dünya genelinde bu kadar fazla insanı etkileyen nadir hastalıklar konusundaki toplumsal farkındalık seviyesinin çok düşük olduğunu vurgulayan Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD), 28 Şubat Nadir Hastalıklar Günü dolayısıyla toplumsal farkındalık çağrısı yapıyor. Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) dünyada her yıl Şubat ayının son günü nadir hastalıklara dikkat çekmek üzere gerçekleştirilen Nadir Hastalıklar” günü nedeniyle Türkiye'ye hem yasal mevzuatların düzenlenmesi konusunda hem de bu konuda artırılması gereken bilince yönelik çağrı yaptı. Toplumda her 2 bin kişi arasından 1 kişide görülen, çoğu kronik ve hayatı tehdit edici olan hastalıklar “nadir hastalık” olarak tanımlanıyor. Dünya genelinde bugüne kadar tanımlanan yaklaşık 7 bin nadir hastalık bulunuyor.1,4 yüzde 80 oranında genetik kökenli olan nadir hastalıklar ciddi, çoğunlukla kronik ve ilerleyici özellikler taşıyor ve çoğu hayatı tehdit ediyor ancak her nadir hastalık genetik geçişli olmayabiliyor. Örneğin bazı bulaşıcı hastalıklar, kanserler ve otoimmün hastalıklar da nadir hastalık olarak kabul ediliyor. NADİR HASTALIKLAR ZOR TEŞHİS EDİLEBİLİYOR AİFD Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli nadir hastalıklara yakalananların yaşadığı zorluklar konusunda şunları söyledi: “Öncelikle nadir hastalıklar alanında bilimsel bilgi eksikliği var. Nadir hastalık görülen kişiler doğru tanı konulana kadar ortalama 7,3 doktor ziyaret ediyor ve nadir hastalık sahiplerinin yüzde 40'ı en az bir defa yanlış teşhis sorunu yaşıyor. Bu farkındalık ve bilgi eksikliği, nadir hastalıkların teşhisi aşamasında çok vakit kaybedilmesine ve erken teşhis edildiği takdirde tedavi edilebilecek hastalıkların ilerlemesine neden oluyor. Nadir hastalıklarda belirtilerin başlaması ile doğru tanı kon- ması arasında ortalama 4,8 yıl geçiyor. Nadir hastalıklardan etkilenen hastalar aynı zamanda psikolojik, sosyal ve ekonomik açıdan da zorluk çekebiliyor. Ancak zamanında teşhis ve uygun tedavi ve tıbbi bakım uygulandığı takdirde bu hastaların yaşam kalitesi artırılabilir ve beklenen yaşam sürelerini uzatılabilir.” Dünya genelinde bilim ve teknolojide kaydedilen gelişmeler sayesinde nadir hastalıkların tedavisine de önemli yol kat edildiğini vurgulayan AİFD Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli şunları söyledi: “Nadir hastalıkların tedavisine özel üretilen tedaviler “yetim ilaçlar” olarak tanımlanmaktadır. İsimleri yetim olsa da bu ilaçlar, ileri düzeyde araştırma-geliştirme ile biyoteknolojik yatırımlar gerektiren "özel" tedavilerdir. Her hastalığın kendine özgü bulguları, aynı hastalığın etkilediği kişiler ve aileler arasında farklı klinik seyirler söz konusudur. Yapılan araştırmaların ve klinik çalışmaların sonucunda her nadir hastalık için özel tedaviler geliştirilmektedir ve bu tedavilerin sayısı sürekli artmaktadır. Örneğin 1983'te ABD'de yürürlüğe giren nadir hastalıklar yasasından bu yana yaklaşık 500 tedavi kullanım onayı almıştır ve 560 ve üzeri yeni tedavi gelişim aşamasındadır. Bu hepimize umut veren bir gelişmedir ancak alınacak daha çok yol vardır.” Başkentʼteki hastaneler DEVLET HASTANELERİ Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ............... 291 27 00 Ankara Dışkapı Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi..................................................... 596 96 00 Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi..................................................... 596 20 00 Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi............................. 595 30 00 Ankara Etlik İhtisas Hastanesi ......................................... 323 41 70 Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim............... 310 32 30 ve Araştırma Hastanesi Ankara Gazi Devlet Hastanesi ......................................... 212 66 66 Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi ............................. 580 83 95 Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi............. 231 82 00 Ankara Ulucanlar Göz Eğitim........................................... 312 62 61 ve Araştırma Hastanesi Ankara Ulus Devlet Hastanesi ......................................... 509 70 00 Ankara Verem Savaş Derneği Hastanesi ..........................311 58 22 Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi ............... 355 21 10 Eğitim ve Araştırma Hastanesi Büyükşehir Belediye Hastanesi ........................................ 231 71 40 Ankara Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi ................. 311 66 94 Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi...........................................336 09 09 Dr. Hulusi Alataş Elmadağ Devlet Hastanesi .................... 863 10 41 Dr. Nafiz Körez Sincan Devlet Hastanesi.......................... 272 62 40 Dr. Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi...........................................317 07 07 Elmadağ Devlet Hastanesi ............................................... 863 10 41 Etimesgut Devlet Hastanesi ............................................. 293 30 00 Gölbaşı Hasvak Devlet Hastanesi .................................... 484 03 22 Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesi ................................ 837 81 10 Hamdi Eriş Kazan Devlet Hastanesi .................................814 14 14 Haymana Devlet Hastanesi............................................... 658 12 22 Kalecik Devlet Hastanesi .................................................. 857 25 23 Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi ......................... 356 90 00 Kızılcahamam Devlet Hastanesi ...................................... 736 10 08 Muhittin Ülker Acil Yardım Hastanesi ............................. 287 84 55 Nallıhan Devlet Hastanesi ................................................ 785 10 41 Prof. Dr. Celal Ertuğ Etimesgut Devlet Hastanesi ............ 292 30 00 Şereflikoçhisar Devlet Hastanesi ..................................... 687 17 54 Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi .................................................... 306 10 00 Ulucanlar Dispanseri ........................................................ 319 77 00 V.S.D. Nusret Karasu Göğüs Hastalıkları Hastanesi 311 71 21 Yenişehir Dispanseri ......................................................... 417 69 59 Etlik Zübeyde Hanım Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi ......................... 322 01 80 Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi....................................... 310 11 00 ÜNİVERSİTE HASTANELERİ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Araştırma ve Uygulama Hastanesi.................................... 595 60 00 A.Ü. Tıp Fakültesi İbni Sina Araştırma ve Uygulama Hastanesi .................................. 310 33 33 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi .................... 595 60 00 Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi ............................ 212 68 68 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ........................ 202 60 54 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Gölbaşı Hastanesi ...........202 44 44 Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ............... 305 10 80 Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi............................................ 305 50 00 Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi..................... 204 40 00 Akraba evlilikleri büyük etken AİFD Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli nadir hastalıkların Türkiye'de görülme sıklığı konusunda şöyle konuştu: “Türkiye'de 6 milyondan fazla kişinin nadir hastalıklardan etkilendiği düşünülmektedir. Nadir hastalıkların yüzde 75'i çocuklarda görülmektedir ve doğumdan sonraki ilk yılda gerçekleşen ölümlerin yüzde 35'i nadir hastalık kökenlidir. Akraba evliliği nedeniyle dünyada birkaç kişide görülebilen çok nadir hastalıklar bizim toplumumuzda daha sık görülebilmektedir. Hasta yakınlarının bu süreçte sabırlı olmaları ve hastalık konusunda bilgilenmeleri, hem kendi hayatlarını kolaylaştırmak hem de nadir hastalığı olan kişiye hayatı kolaylaştırmak adına önemli bir sorumluluktur. Bu noktada daha fazla yardım alıp doktorlarıyla iletişim halinde olmaları gerekir. Ülkemizde nadir hastalıkların tedavisi ve teşhisi konusunda alınacak çok yolumuz olduğunu biliyoruz ancak AİFD olarak bu hastalıklara karşı farkındalığın ve bilinirliğin artmasıyla çok önemli yollar kat edeceğimize inancımız tam.” Safra kesesinden 200 tane taş çıkardılar D enizli’nin Tavas ilçesinde bir kadının safra kesesinden kapalı yöntem operasyon ile 200 tane taş çıkarıldı. Bir süre önce karın, sırt bölgesinde ağrı, bulantı ve kusma şikayetleriyle özel bir hastaneye başvuran başvuran 2 çocuk annesi 57 yaşındaki Gülsüm Söylemez’in yapılan tahlillerinde safra kesesinde çok miktarda irili, ufaklı taş olduğu tespit edildi. Söylemez'e kapalı ameliyat yöntemiyle yapılan operasyonda safra kesesinden 200 adet taş çıkarıldı. Uzun zamandır karın bölgesinde ağrı ve şişlik yaşadığını ancak her fırsatta ameliyat olmaktan kaçtığını belirten Gülsüm Söylemez, "Ameliyatım kapalı yöntemle yapıldı. Çünkü vücudumda hem yara izleri belli değil, hem de 1 günde taburcu oldum. Evde, tarlada işlerimiz çok. Beni ağrılarımdan kurtaran ve bu kadar kısa sürede sağlığıma kavuşturan doktora teşekkür ediyorum" dedi. Genel Cerrahi Uzmanı Operatör Doktor Mehmet Tekin, "Safra kesesi taşının tek etkin tedavisi, kapalı cerrahi ile safra kesesinin alınmasıdır. Bu saatli bombanın vücutta taşınması yerine kapalı yöntemle alınması en uygun tedavidir. Safra kesesi ameliyatlarında altın standart olan laparoskopinin açık ameliyatlara göre hasta için çok önemli avantajları bulunmaktadır" diye konuştu. (İHA) HALK SAĞLIĞI NOTLARI Prof.Dr. Çağatay Güler Buz Kazaları Daha önceki yazılarımızda zorunlu olmadıkça donmuş su kütlelerinin üzerinde yürünmemesi gerektiğini, özellikle nadiren donan bir su kütlesinin üzerinde eğlence amacıylayürümeye ve gezmeye kalkışmanınbaşlı başına bir tehlike olduğunu belirtmiştik. Bu yazımızda buz kütlelerinin kırılmasıyla oluşan kazalarda neler yapılması gerektiği açıklanmaya çalışılacaktır. İşleri gereği bu gibi bölgelerde çalışmaları ve yürümeleri gereken görevliler ekip halinde ve kurtarma gereçleriyle göreve çıkmalıdır. Bu tip görevlilerin konuyla ilgili eğitimleri ve tatbikatlarla deneyim kazanmaları çok önemlidir. İki türlü buz kazası olabilir: Birinci kazada buz kişinin ağırlığı ile kırılır. Kazazedebuzun kenarına tutmaya çalışırken suyun altına doğru çekilir. Bu durumda yüzüyormuş gibi ayaklarıyla arkasındaki yüzeyi iterek kendisini öne doğru kaydırırken yine yüzüyormuş gibi kollarını ve ellerini çevredeki buz üzerine yaymalıdır. Aynen yüzüyormuş gibi yayılarakkendisini güvenli buz alanına iletmeye çalışmalıdır. Diğer kaza türü ise buz kütleleri ayrılmaya başladığında ortaya çıkan kazalardır. Bu durumda kişi buzun kalkan kenarına doğru tırmanmaya çalışır. Otomatik olarak ayağa kalkma çabası yüzen buz parçasının o bölümünün batmasına ve kazazedenin tekrar düşmesine neden olur. Bunu önlemek için kazazede kendini yüzükoyun, sere serpe yere yaymalı daha sonra kıvrılma ya da dönme hareketi ile güvenli buz bölümüne ulaşmalıdır. İnsan buzun kırılmasıyla suya düştüğünde buzlu suda kalma süresi paniği artırmaktadır. Buz kenarına tutunma çabaları ve telaş kişinin doğrudan buzun altına kaymasına neden olabilmektedir. Bir diğer tehlike soğuktur. Dayanma ve direnme gücünü azaltıcı etkisi nedeniyle tehlikeyi artırır. Kurtarıcıların kendi güvenliklerini tehlikeye atmaması özellikle önemlidir. Kurtarılmaya muhtaç kişi sayısını artırmaktan kaçınmalıdır. Kurtarıcıların kişiye doğru telaşla koşmaları, kırık bölgenin kenarındaki kırılma riskinin unutulması diğer tehlike olasılıklarıdır. Kurtarıcılar güvenli buz tabakasına kadar ilerledikten sonra yüzükoyun yatarak kazazedeye ulaşmaya çalışmalıdır. Aynı duruştaki bir diğer kurtarıcı da ilk kurtarıcıyı ayağından yakalayarak çekmelidir. Elde uygun bir merdiven varsa kazazedeye ulaşan kişinin merdiven üzerine yatarak merdiveni kazazedeye yaklaştırması çok uygundur. Kendi ağırlığı merdivenin uç bölümündeki buz kırılsa bile diğer uç merdivenin ucunun yüksekte kalmasını sağlamaktadır. Kişi ağırlığını merdivenin sağlam buz tarafındaki ucuna verirse istenen güvenli durum sağlanır. Arazide yalnızken kurtarma amacıyla iple bağlanmış bir yedek lastiğin kazazedeye atılması oldukça güvenli bir uygulamadır. Eğer lastik bulma olanağı yoksa ipin ucu bir ağaca bağlanarak kişiye doğru kaydırılır. Eğer kişi ipi tutmakta güçlük çekiyorsa ipin ucunu beline ya da koltuk altına bağlaması söylenmelidir.Bağladıktan sonra güvenli bölgeye çekilir. Çevrede kurtarma konusunda katkı yapacak kimselerin olmadığı durumlarda donan buz kitlesinin üzerinden yürümek yerine daha uzun da olsa çevresinden dolaşılmalıdır. Buzdan kurtarılan kişiler donma ve soğuk etkilenimi açısından değerlendirilerek gerekli müdahale yapılmalıdır. Çocuk korkuyu da modelliyor! Metin FIRAT Ç ocukların duygusal gelişimleri sırasında ortaya çıkan korkular, anne ve babaların doğru tutumları ile yönlendirilebilir. Çocukların korku duygusunu da modelleyerek öğrendiklerini belirten uzmanlar, “Çocuğun korkularını küçümsemek ya da alay etmek yerine bunu aşmalarına yardımcı olmak gerekir” önerisinde bulunuyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Duygu Barlas, çocukluk döneminde ortaya çıkan korkuların yaş ve gelişim sürecine göre farklılıklar gösterebildiğini söyledi. KORKULAR EN ÇOK 2-5 YAŞ ARASINDA GÖRÜLÜYOR Çocukların duygusal gelişimleri esnasında çeşitli korkuların ortaya çıkabildiğini belirten Barlas, korkuları etkileyen faktörler arasında zekâ, yaş, cinsiyet, kişilik yapısı ve çevresel koşulların yer aldığını kaydetti. Okul öncesi dönemde özellikle 2 ila 5 yaş arasında korkuların ebeveynler tarafından sıklıkla dile getirildiğini ifade eden Barlas, “Bu yaş aralığında genellikle karanlık, böcek, köpek, cadılar/hayali varlıklar, gök gürültüsü ve tek kalma korkuları görülmektedir. Çocukların hayal dünyası 3 ila 4 yaş arasındaki oldukça aktiftir. Bu duruma bağlı olarak bu yaş aralığındaki çocukların televizyonda ve masallarda yer alan kahramanlardan, karanlıktan ve yalnız kalmaktan korkmaları olağandır. Bu korkuların bu yaş aralığında normal kabul edildikleri çeşitli araştırmalar tarafından bildirilmiştir” dedi. Çocukların yaşı ilerledikçe bilişsel ve duygusal yetilerinin de geliştiğini kaydeden Barlas, her yaş grubuna ilişkin ayrı korkular bulunduğunu ve zaman içerisinde bu korkuların geçtiğini belirterek şunları söyledi: “Buna bağlı olarak korkular da daha gerçekçi olmaya başlar. Az önce bahsedilen korkular yerine 7 ila 13 yaş aralığında sosyal yaşama ve akademik duruma ilişkin korkular baş göstermektedir. Derslerinde yeterince başarılı olamama, arkadaşları tarafından dışlanma, sevilmeme korkuları yaygın olarak görülmektedir. 7 ila 13 arasında süren bu korkular yaş ilerledikçe etkisini yitirmektedir.” Ankaraʼdaki Nöbetçi Eczaneler Önemli Telefonlar Eczane Adı İlçe Telefon Polis İmdat ...........................155 Ambulans .............................112 Yangın İhbar.........................110 Jandarma İmdat ...................156 Trafik ....................................154 Su Arıza ...............................185 Zabıta ...................................153 Elektrik Arıza ........................186 Gaz Arıza .............................187 Telefon Arıza ........................121 Cenaze Hizmetleri................188 Telefon Borç Sorma .............163 Uyandırma Servisi................135 Zehir Danışma .....................114 Orman Yangını İhbar............177 Kablo TV Arıza .....................126 TTNET Arıza ........................145 Alo Tüketici...........................175 Akyurt Ahsen Budak Çalışkan Özgül Şirinler İzgü Selin Aksu Ece Emin Kentpark Berk Angora Park Şirintepe Cengiz Eti Topçu Meram Merkez Akyurt Altındağ Altındağ Ayaş Beypazarı Çankaya Çankaya Çankaya Çankaya Çankaya Çankaya Çankaya Çubuk Elmadağ Elmadağ Etimesgut Etimesgut Etimesgut Gölbaşı 844 31 93 375 03 82 319 20 41 712 18 29 763 61 00 476 49 33 440 62 74 241 25 23 434 24 60 430 88 06 219 90 59 284 79 64 837 04 50 391 82 80 866 17 18 226 26 08 261 24 00 282 81 82 484 55 74 Eczane Adı İlçe Telefon Güdül Güdül 728 15 33 Ilgın Haymana 658 11 89 Yeni Ayşem Kalecik 857 08 59 Neslihan Kazan 814 29 80 İbrahimin Keçiören 357 13 73 Güniz Keçiören 321 00 90 Kadir Kızılcahamam 736 64 64 Güldeva Mamak 581 01 79 Mervenin Mamak 562 25 21 Can Nallıhan 785 56 36 Kahraman Polatlı 623 31 30 Yeni Güneş Pursaklar 527 13 92 Uğurum Sincan 271 21 25 Malazgirt Sincan 259 22 76 Emniyet Sincan 272 82 84 Meral Uzunöz Şereflikoçhisar 687 62 18 Özevler Yenimahalle 336 60 31 Botanik Park Yenimahalle 566 66 62 Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’nden alınmıştır. 10 ÇEVRE-EĞİTİM-BİLİM 2 MART 2017 PERŞEMBE CERN ile AİBÜ arasında iş birliği Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) ve Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) arasında bilimsel iş birliği anlaşması yapıldığı bildirildi. A İBÜ'den yapılan açıklamada, AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun ve CERN Araştırma birimi direktörü Prof. Dr. Eckhard Elsen arasında imzalanan mutabakat metni ile Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) sonrası kurulması planlanan yüksek enerjili (TeV mertebesinde) elektron-pozitron çarpıştırıcısı opsiyonlarından biri olan Kompakt Linear Çarpıştırıcısı (CLIC) projesinin dedektör ve fizik çalışma grubuna (CLICdp) dahil edilen ilk Türk üniversitesinin AİBÜ olduğu belirtildi. Anlaşma gereği 29 enstitü ve üniversiteden 153 üyenin bulunduğu CLICdp grubuna AİBÜ öğretim üyelerinden Prof. Dr. Haluk Denizli, Doç. Dr. Abdulkadir Şenol ile doktora öğrencilerinin, dedektör tasarımı ve standart model ötesi yeni fizik olaylarının gözlenebilirliğinin araştırılması konularında katkıda bulunacağı ifade edildi. Rektör Coşkun ve Gelecek Dairesel Çarpıştırıcı (FCC) çalışma grubu Başkanı Micheal Benedikt arasında imzalanan mutabakat metnininmevcut CERN FCC çalışma gruplarında yer alacak AİBÜ'nün Higgs parçacığının diğer temel parçacıklarla etkileşmesinin daha hassas belirlenmesine, maddenin en temel yapısının araştırılmasına, FCC fizik ve tasarım çalışmalarına, FCC içerik tasarım raporuna da katkı sağlayacağı kaydedildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Rektör Coşkun, 2010 yılından itibaren üniversitenin bilgi üretme kapasitesini geliştirmeye dönük proje temelli çalışmaların en üst düzeyde yansımalarını görmekten mutluluk duyduklarını ifade etti. Coşkun, "CERN’le yaptığımız anlaşma sadece üniversitemiz açısından değil ülkemizin bilim üretme kapasitesinin geldiği noktayı göstermesi bakımından büyük önem taşıyor. Bu başarıda büyük emekleri olan akademisyenlerimizi kutluyorum" değerlendirmesinde bulundu. (AA) “Ali Ata Değil “Dahi çocuklar” Çocuk Üniversitesinde hayata hazırlanıyor Ü stün zekalı ve yetenekli çocuklar, Küçükçekmece Çocuk Üniversitesinde aldıkları eğitimle hem yeteneklerini keşfediyor hem de hayata hazırlanıyor. Küçükçekmece Kaymakamlığı, Küçükçekmece Belediyesi, Küçükçekmece Milli Eğitim Müdürlüğü ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesinin iş birliğiyle hayata geçirilen Küçükçekmece Çocuk Üniversitesi, Söğütlüçeşme Bilgi Evi binasında hizmet veriyor. Çocuk Üniversitesinde, 4, 5, 6. ve 7’nci sınıftaki üstün zekalı ve yetenekli öğrenciler, okul dışında arta kalan zamanlarında, hafta sonu ve hafta içi eğitim alıyor. Üniversitede, robot ve elektronik, okuma, tarih, oyun kodlama, 3D tasarım, keman, gitar, bağlama, satranç, resim, karikatür, hat, ebru, güzel sanatlar, müzik ve spor alanlarında eğitime tabi tutulan öğrenciler, tasarladıkları eserleri hayata geçirmeyi öğreniyor. Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Besim Müftüoğlu, Çocuk Üniversitesinin 2016-2017 eğitim-öğretim yılında hizmete girdiğini hatırlattı. Üniversitede, "Küçük Mucitler Grubu" dahil 200 öğrenciye hizmet verdiklerini belirten Müftüoğlu, üniversiteye Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından üstün zekalı olduğu tespit edilen 4, 5, 6. ve 7. sınıf öğrencilerinin kayıt edildiğini dile getirdi. Müftüoğlu, üniversitede üstün zekalı ve yetenekli çocukların hayata hazırlandığını ve kendilerini geliştirmelerine imkan sağlandığını dile getirerek, kapasiteyi artırmak için uğraştıklarını söyledi. Merkezde hem kitabı hem dünyayı anlatmaya çalıştıklarını vurgulayan Müftüoğlu, "Üniversite kültürü" adı altına çocukları hayata daha iyi hazırlamayı hedeflediklerini aktardı. Mehmet Besim Müftüoğlu, şu bilgileri verdi: "Çocuklarımızın birtakım hareketlerinin yaşıtlarına göre farklı olduğunu görüyoruz. Çocuklarımız, kendilerini geliştirmelerini sağlayacak bilim, dinamik beyinler, akıl ve zeka oyunları, zihin jimnastiği, dil atölyelerinde eğitimler alıyor. Ayrıca müzik, spor, el becerilerini geliştirebildikleri atölyelerimiz mevcut. Çocuklarımız, günlük programlarını aksatmayacak şekilde eğitimlerini tamamlayıp evlerine dönüyor. Herhangi bir ücret almıyoruz. Sadece öğrencilerimize katkıda bulunmaya çalışıyoruz." ÇOCUKLAR KENDİ TASARLADIKLARI ROBOTU YAPIYOR Küçükçekmece Çocuk Üniversitesinde eğitmen olarak görev yapan Aydın İncekara ise öğrencilere kodlama ve robot yapma eğitimi verdiğini söyledi. Çocuklara yazılım derslerinde, algoritma mantığını anlatmaya çalıştıklarını ifade eden İncekara, şunları söyledi: "Bu mantık onlar için çözüm anlamına geliyor. Kodlama derslerine hakim çocuklarımızın belli yapıları oluşturduktan sonra robot sistemlerine geçiş yapabileceklerine kanaat ediyoruz. Peşine de mekanik legolar tarzındaki parçalarımızı yerleştiriyoruz, yazılımın içine yüklemesini sağlıyoruz. Genel anlamda çocuklara tasarladıkları robotları hayata geçirmelerini öğretiyoruz. Ama her eğitimin başında olduğu gibi ilk önce işin sistemini, mantığını öğreniyorlar, belli bir sıralamanın sonunda kendi hayallerindeki robotları gerçekleştiriyorlar. Kendi yazılımlarıyla bu robot parçalarını birleştirerek artık hayalindeki robotu yaparak hareket ettirebiliyorlar." "ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLAR" PROJELERİNİ ANLATTI Küçükçekmece Çocuk Üniversitesinde eğitim alan Mustafa Kemal Paşa İlkokulu 4. sınıf öğrencisi 10 yaşındaki Burak Can Özkan, okulda matematik ve fen derslerinde başarılı olduğunu dile getirerek, "Merkezde çizgi film tasarımı eğitimi alıyorum. Filmimi kendim tasarladım. Daha sonra ses efekti yapıp film gibi yapacağım." dedi. 100. Yıl İlkokulu 4. sınıf öğrencisi Şevval Özkaya da animasyon eğitimi aldığını ve okulda bütün derslerde başarılı olduğunu ifade etti. Çocuk Üniversitesinde bilim ve fen konularındaki atölyelere katıldığını aktaran Özkaya, "Zihin jimnastiği ve zeka oyunları eğitimi alıyorum. Gelecekte mimar olmak istiyorum. Süleymaniye gibi bir camiyi çizerek hayata geçirmek en büyük hayallerim arasında yer alıyor." diye konuştu. TOKİ Avrupa Konutları Ortaokulu öğrencisi 13 yaşındaki Kayra Melisa Kalkan ise bilgisayar mühendisi olmak istediğini söyledi. Kalkan "Zihin jimnastiği yaparak, beynimizi daha fazla kullanmayı öğreniyoruz. Bilgisayar ve robot parçalarını birleştirerek, değişik bir robot yapmak istiyorum. Hayalim bilim kadını olmak." ifadelerini kullandı. (AA) İAÜ öğrencilerine Universiade’den 5 ödül TÜBA Üyesi Aydın’a Genç Araştırmacı Ödülü İ stanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri, Kuşadası’nda gerçekleştirilen Universiade 2017 Yarışmasında 3 gümüş ve 2 bronz madalya kazandı. Adnan Menderes Üniversitesinin düzenlediği "3’üncü Ulusal Üniversitelerarası Aşçılık Şampiyonası" (Universiade 2017), 24-25 Şubat tarihlerinde Kuşadası’nda gerçekleştirildi. Kuşadası Belediyesinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen ve ilk kez Dünya Aşçılar Birliğinin (WACS) de katılım gösterdiği yarışmada İstanbul Aydın Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri, 3 gümüş ve 2 bronz madalya kazandı. ÖDÜL GELEN KATEGORİLER Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) olmak üzere çeşitli derneklerin de organizasyonda yer aldığı yarışmada, İAÜ Gastronomi öğrencilerinden Ahsen Cihan, ‘Restoran Başlangıç Tabağı’ kategorisinde gümüş, ‘Restoran Tatlı Tabağı’ kategorisinde bronz madalya kazanırken; Bahadır Kalyon ‘Kanatlı Kümes ve Av Hayvanları Tabağı’ kategorisinde gümüş, ‘Balık Tabağı’ kategorisinde bronz madalya; Arda Paftalı ise ‘Et Yemeği Tabağı’ kategorisinde gümüş madalya kazandı. Değerlendirmeleri Dünya Aşçılar Birliği kriterlerine göre yapılan Universiade 2017 Yarışmasında katılımcılar kapalı kutular içinde verilen malzemelerden ilgili kategorilerde sunum yaptı. Yapılan sunumlar Dünya Aşçılar Birliği Başkanı Thomas A. Gugler’in başkanı olduğu ve tamamen yabancı şeflerden oluşan WACS jüri üyeleri tarafından değerlendirildi. (İHA) T ürkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Asosye Üyesi ve Northwestern Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Koray Aydın, ABD Savunma Bakanlığı Deniz Araştırmaları Ofisi (ONR) tarafından, "Genç Araştırmacı Ödülü"ne layık görüldü. TÜBA'dan yapılan açıklamaya göre Aydın, temel bilim ve mühendislik dallarında ödül alabilmek için Deniz Araştırmaları Ofisine başvuran 360 kişi arasından nanofotonik (optoelektronik biliminin bir alt dalı) alanında seçilen 3 isimden biri oldu. Açıklamada görüşlerine yer verilen Aydın,üzerinde çalıştığı projeyle ince optik malzemeler ve aygıtlar tasarlayıp üreteceğini belirtti. Aydın, "ABD'de genç bilim insanlarının alabileceği en büyük ödüllerden biri ve çok değerli. Ödül kapsamında, 3 yıl boyunca 510 bin dolarlık bir bütçe verilecek. Ödülle, yeni ve verimli optik ve fotonik aygıtlar geliştirme konusunda çalışacağım. Yeni dizayn teknikleri ve nanofabrikasyon metotlarını birleştirip 100 nanometre kalınlığında mercekler tasarlayacağım. Bu çalışma sayesinde gözlük camlarını, hissedilmeyecek inceliğe indirgemek mümkün olabilecek. Bu ödül, çalışmalarımın orijinalliği ve teknolojiye gelecekte yapacağımız katkıların, Amerikan Devleti tarafından da tanınması anlamına geliyor." değerlendirmesinde bulundu. ABD Savunma Bakanlığının 1,7 milyar dolarlık araştırma bütçesine sahip olan Deniz Araştırmaları Ofisi, seçkin ve alanında en iyi genç bilim insanlarına "Genç Araştırmacı Ödülü" veriyor. Genç bilim insanlarının, bu ödüle layık görülmesi, gelecekte buradan proje desteği alabilmeleri açısından önem arz ediyor. (AA) Eğitim ve Öğretimde Yenilikçilik Ödülleri sahiplerini buldu Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, "Yeni eğitim anlayışında ve okul geliştirmede çok önemli fonksiyonları olan öğretmenler yenilikçi olmalı, değişimi ve gelişimi zamanında görmeli ve bilgilerini sürekli güncellemeleri gerekmektedir" dedi. Eğitim ve öğretim alanında özgün ve modern uygulamaların ödüllendirilerek teşvik edilmesi ve paylaşımının sağlanması amacıyla “4’üncü Eğitim ve Öğretimde Yenilikçilik Ödülleri”, Başkent Öğretmen Evi’nde düzenlenen ödül töreniyle sahiplerini buldu. Mehteran ekibinin 15 Temmuz Demokrasi Marşı, Fetih Marşı ve Ceddin Deden Marşı'nı seslendirdiği törende ödüle layık görülen 7 proje tanıtıldı. Ardından proje sahiplerine ödülleri verildi. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, "Bilgi toplumu, bilgi sektörünün, bilgi üretiminin ve bilgi sermayesinin ve nitelikli insan faktörünün önem kazandığı bir toplumdur. Bu toplum sanayi toplumunun ötesine taşıyan bir gelişme sürecidir. Gelecek bugünün doğrusal bir uzantısı olmayacaksa, yarını görebilmek ve daha iyi bir yaşam planlayabilmek için bu değişim sürecinde ortaya çıkan değerleri anlamak ve gelecek için alınacak önlemleri gözden geçirmemiz gerekmektedir. Sorun çözme yetkinliği gelişmiş, bilgi toplumunun gerektirdiği bilgi ve be- cerilerle donanmış, insanlığın ve demokrasinin evrensel değerlerini içselleştirmiş, hak, adalet ve sorumluluk bilinci yüksek, girişimci, yenilikçi, barışçıl ve mutlu bireylerin yetiştirildiği ortam ve imkan sağlama arzusu; eğitimin ülkemizde en öncelikli gelişim alanlarından biri olması açısından kaçınılmazdır. Yeni eğitim anlayışında ve okul geliştirmede çok önemli fonksiyonları olan öğretmenler yenilikçi olmalı, değişimi ve gelişimi zamanında görmeli ve bilgilerini sürekli güncellemeleri gerekmektedir" şeklinde konuştu. (İHA) Uzaya Baksın” İ nternetten gönüllüler tarafından organize edilen "Ali Uzaya Bak" isimli projede Türkiye’nin farklı şehirlerinden çocuklar Twitter üzerinden NASA çalışanlarına soru soracak. Etkinlikyarın başlayıp 4 Mart 00:00’da sona erecek. Proje Koordinatörü Emre Eseceli yaptığı açıklamada "Proje ile Anadolu’nun çocuklarını NASA’nın gündemine almayı planlıyoruz. #aliuzayabak etiketiyle atılan her tweet projemize destek olacak. Tüm çocukları etkinliğe dahil olmaya davet ediyoruz" dedi. NASA ÇALIŞANLARINA DESTEK Ali Uzaya Bak projesi duyurulduktan sonra projeye ilk destek Astrofizik alanında NASA’da çalışan Dr. Umut Yıldız’dan geldi. Yıldız twitter profilinde #aliuzayabak isimli bir paylaşım yaparak projeye desteğini duyurdu. Projeye katılmak için http://bit.ly/aliuzayabak adresindeki başvuru formu dolduruluyor. (İHA) Çam ağaçlarının kuruma nedenini mahkeme tespit etti M uğla'nın Marmaris ilçesinde 5 yıldızlı bir otelin çevresindeki çam ağaçlarının kuruması üzerine otel sahibinin delil tespiti için başvurduğu mahkeme heyetinin çalışması sonuçlandı. Bilirkişi ve orman mühendislerinin eşliğinde alınan numune sonuçlarına göre, ağaçların yüksek miktarda zararlı Akdeniz kabuk böceği, topraktaki tuz oranının fazlalılığı ve inşaat çalışmaları sırasında zarar görmesi sonucu kuruduğu ortaya çıktı. Kuruyan 50 çam ağacı Orman İşletme Müdürlüğü tarafından kesildi. Mahkeme heyetinin raporunda şu ifadelere yer verildi: "İçmeler Pamucak mevkii Orka Sentido Beach Otelin bahçesinde çok sayıda çam ağacının bulunduğu görülmüştür. Birtakım kişiler tarafından bu ağaçların kuruması için ağaç köklerine asit ve zehir döküldüğü iddia edilmiştir. Otel bahçesinden alınan ağaç ve toprak numuneleri analiz için Üniversite laboratuvarına gönderilmiş ve çıkan sonuçlarda ağaçların kök topraklarında herhangi bir kimyasal veya asit özelliği taşıyan bir maddeye rastlanmamıştır. Topraktaki sodyum oranının yüksek düzeyde çıktığı görülmüştür. Ağaçların kurumasına neden olan diğer bir etken ise özellikle çam ve orman ağaçlarında zarar yapan Akdeniz Kabuk Böceği. Bu zararlı kitle üremesi yaptığı için kısa sürede yayılım gösterir ve ağaların tamamının kurumasına neden olduğu anlaşılmıştır." Öte yandan, otel bahçesinde kuruyan 50 ağaç Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerince kesilerek kaldırıldı. Otel sahibi kesilen ağaçların yerine Kars ilinde 210 bin metrekare alanı ağaçlandırdı. (İHA) İç Anadolu bölgesindeki açıköğretim öğrencileri dikkat! A nadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi Ücretsiz Yüzyüze Dersler Bahar Döneminin, İç Anadolu bölgesinde 13 Mart 2017 Pazartesi günü başlayacağı bildirildi. Konuyla ilgili üniversiteden yapılan açıklamada; Anadolu Üniversitesi’nin Merkezi Açıköğretim ve Uzaktan Eğitim Sistemi dahilinde eğitim ve öğretim yapan Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakülteleri öğrencilerine yönelik ücretsiz yüzyüze derslerinin Bahar Döneminin, 28 Mayıs 2017 Pazar günü sona ereceği belirtildi. Anadolu Üniversitesi’nin Merkezi Açıköğretim ve Uzaktan Eğitim Sistemi dahilinde eğitim ve öğretim yapan Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakülteleri öğrencilerine yönelik Türkiye genelinde 96 merkezde sürdürülen yüzyüze derslerin, öğrenilmesinde güçlük çekilen bazı derslerin yüzyüze işlenmesini sağladığına dikkat çekilen açıklamada, “Öğrencilerimiz, öğrenci kimliklerini göstererek hiçbir ücret ödemeksizin derslere katılabileceklerdir. Öğrencilerimiz derslerden faydalanmanın yanı sıra birbirleri ile yüzyüze sorunlarını paylaşabilmekte dersin öğretim elemanına sorular sorarak konuları daha iyi anlayabilmekte ve derslerin yapıldığı üniversitenin kütüphane, sosyal etkinlikler, seminer, konferans ve sempozyum gibi imkanlarından da faydalanabilmektedir. Öğrencilerimiz, derslerin yapılacağı derslikleri, derslerin gün ve saatlerini 6 Mart 2017 tarihinden itibaren AÖF Bürolarından veya www.anadolu.edu.tr adresinde bulunan Açıköğretim başlığı altındaki “Öğretim Ortamları” ve oradan da “Yüzyüze Öğretim Hizmetleri” bölümünü inceleyerek öğrenebilirler. (AA) 11 SİNEMA-TV 2 MART 2017 PERŞEMBE "Bilun-Sürgünün Son Tanığı" 19 Mart'ta seyirciyle buluşacak Osmanlı hanedanının sürgününü, 1’inci Abdülmecid'in torunu Bilun Alpan üzerinden anlatan "Bilun-Sürgünün Son Tanığı" adlı belgeselin galası yapıldı. Sepetçiler Kasrı'nda gerçekleştirilen etkinliğe, Osmanlı Hanedanı mensuplarının yanı sıra birçok davetli katıldı. B elgeselin yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlenen Kerime Senyücel, etkinlikte yaptığı konuşmada, belgeseli şu anda hayatta olan ve 3 Mart 1924 sürgününü yaşamış son hanedan üyesi Bilun Alpan'ın biyografisi üzerinden oluşturduğunu söyledi. Senyücel, Bilun Alpan'ın 1918 doğumlu olduğunu ve yaşamını Beyrut'ta sürdürdüğünü belirterek, "Aslında Bilun Hanım Sultan'ın öyküsü bir hasret ve vatan severlik öyküsü. Bunu açık açık söylemiyor. Yaşamı boyunca dik duruşunu sürdürmüş. Lübnan vatandaşı olmaması, Arapça öğrenmemesi, Türkiye'den giderken 5 yaşında olmasına rağmen bugün temiz bir İstanbul Türkçesiyle konuşması da bunlara örnek." dedi. Belgeselin, "Osmanoğlu'nun Sürgünü" adlı yapımın devamı olduğunu dile getiren Senyücel, şunları kaydetti: "Belgeselde Beyrut'taki diğer Osmanlı hanedan mensupları da yer aldı. 2.’inci Abdülaziz'in soyundan Esma Sultan'ın torunu Alp Osmansoy, bize arşivini ve Beyrut'taki evinin kapısını açtı. Yine 2’inci Abdülhamid tarafından, Nemika Sultan'ın torunları Emel ve Cemil Adra da çekimlerimizde yer aldı. Sultan 2’inci Abdülhamid soyundan ve genç olmakla birlikte halen ülkemizde hanedanın en yaşlı üyesi olan Harun Osmanoğlu da Beyrut çekimlerimize katılarak ve fotoğraf arşivini açarak, Ortadoğu'daki sürgün anılarını tazeledi." 19 MART'TA TRT BELGESEL'DE Belgeselin danışmanlarından ve belgeselde büyük dedesi Sultan 2’inci Abdülhamid'in en büyük oğlu Mehmed Selim Efendi'yi canlandıran Orhan Osmanoğlu da Senyücel ile 2004 yılında çalışmaya başladıklarını anlatarak, "9 bölümlük bir eser ortaya çıkardık. Şu anda da yaşayan Bilun Hanım'ın belgeseli ile devam ettik." ifadelerini kullandı. Osmanoğlu, TRT ile gerçekleşen bu sürgün belgesellerinin, birer tarih belgesi olduğuna dikkati çekerek, "Bu belgeseller evlerin raflarında değil, aslında bir arşiv olacak. Tarihçilerimiz değerlendirecektir. İnsanlar bu son belgesel ile Bilun Hanın'ın yaşadıklarına, duygularına şahit olacak." diye konuştu. Etkinlikte, TRT Belgesel Program Müdürü Cüneyt Gündoğdu ve hanedan üyesi Cyntia Alpan da teşekkür konuşması yaptı. Program kapsamında Bilun Alpan'ın fotoğraflarından oluşan bir sergi de davetlilerin beğenisine sunuldu. Bilun Alpan'ın yaşam öyküsü üzerinden Beyrut ve Şam'da Osmanlı hanedanının yaşadıklarını anlatan belgesel 54 dakika sürüyor.Çekimlerinin bir kısmı Yıldız Sarayı ve Sirkeci Garı'nda yapılan belgesel, 19 Mart'ta TRT Belgesel kanalında seyredilebilecek. (AA) Dünyanın en büyük video izleme sitesi YouTube, ABD'deki bazı televizyon kanallarını canlı yayınlamaya başlayacağını duyurdu. Kullanıcılar, YouTube TV sayesinde onlarca kanalın programlarını sınırsız ölçüde kaydedebilecek ve 9 ay boyunca istediği zaman seyredebilecek ouTube'dan yapılan açıklamada, "YouTube TV" adlı yeni hizmet sayesinde kullanıcıların ABD'deki ABC, CBS, FOX, NBC, ESPN kanallarına ek olarak onlarca bölgesel haber, spor ve kablolu televizyon kanalını izleyebileceği bildirildi. Önemli sahneler yeniden fotoğraflandı İ stanbul Şehir Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü öğrencileri, eski filmlerin en önemli sahnelerini aynen canlandırarak çektikleri fotoğrafları 8 Mart’ta açılacak olan “Fotoğraflarla Sinema ve Kolaj Sergisi”nde sanatseverlerin beğenisine sunuyor. İstanbul Şehir Üniversitesi Batı Kampüsü Merdivenaltı Sanat Galerisi’ndeki sergi 8 Nisan’a kadar sanatseverlere açık olacak. Yıldız Albümleri’ndeki yerleri yeniden çekerek, eski ve yeni haliyle birleştirdikleri “Geçmişten Geleceğe İstanbul’a Bakış: Yıldız Albümleri ve Eminönü Hanları” konulu fotoğraf sergileri büyük ilgi gören İstanbul Şehir Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, çok önemli bir sergiye daha imza atmaya hazırlanıyor. Eski filmlerin en önemli sahnelerini aynen canlandırarak fotoğraflayan ve bir fotoğraf karesini birden çok fotoğraf çekerek, kolajla oluşturan Şehir öğrencileri, bu fotoğraf ve kolajlardan oluşan “Fotoğraflarla Sinema ve Kolaj” adlı bir sergi açıyor. Öğrencile- rin, kendi seçtikleri filmlerin sinematografik derinliği olan bir sahnesini yeniden kurgulayarak fotoğrafladıkları ya da en az 20 fotoğraf karesini kolajla tek bir fotoğraf karesine dönüştürdükleri çalışmalarının yer aldığı sergi, İstanbul Şehir Üniversitesi Batı Kampüsü Merdivenaltı Sanat Galerisi’nde 8 Mart’ta açılacak. Sergi 8 Nisan tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak. İstanbul Şehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü Öğretim Görevlisi Elif Gülen öncülüğünde hayata geçirilen sergide 45 çalışma yer alıyor. Sergide İsveçli senarist ve yönetmen Roy Andersson’ın kült filmi ‘İkinci Kattan Şarkılar’, yapımcılığını ve yönetmenliğini Rezzan Tanyeli’nin üstlendiği Altın Portakal Ödüllü ‘Pazarları Hiç Sevmem’ ve Özer Kızıltan’ın yönetmenliğini yaptığı 2005 yapımı yerli film ‘Takva’ gibi Türkiye ve dünya sinemasından önemli yapıtların tekrar kurgulanan kareleri görülebilir. (Başkent) 06:38 İstiklal Marşı ve Günün Program Akışı 06:40 Leyla ile Mecnun 08:00 Adını Sen Koy 09:05 1'de Bugün 09:15 İyi Fikir 11:30 1'de Bugün 11:40 Seksenler 13:00 Bir Yastıkta Kocayalım 14:40 Bir Hilal Uğruna 15 Temmuz 15:00 Ana Kuzusu 17:05 Adını Sen Koy 19:00 Erhan Çelik İle Ana Haber 19:50 Doğrusu Ne? 19:55 Hava Durumu 20:00 Ev Sineması Kuşağı "Saruhan" 22:05 Kendi Düşen Ağlamaz 23:45 Payitaht "Abdülhamid" 02:25 1'de Bugün 02:35 Seksenler 04:45 Ana Kuzusu 05:30 Zoraki Koca 06:45 Emin Çapa ile Sabah Haberleri 09:00 Akasya Durağı 09:30 Renkli Sayfalar 12:15 Kısmetse Olur 16:15 Arka Sokaklar 18:45 Ahmet Hakan'la Kanal D Haber 20:00 Vatanım Sensin 23:45 Yerli Dizi 02:00 Galip Derviş 04:00 Denize Hançer Düştü YouTube'dan canlı yayın hizmeti Y TV’DE BUGÜN Açıklamada, kullanıcıların YouTube TV sayesinde söz konusu kanalların programlarını bilgisayar, cep telefonu ve tabletlerin hafızalarından bağımsız olarak sınırsız ölçüde kaydedebileceği aktarılarak, kaydedilen programların 9 ay süresince istenildiği zaman izlenebileceği ifade edildi. YouTube TV'ye iOS ve Android ile uyumlu cep telefonu ve tabletlerden girilebileceği duyurulan açıklamada, Google Chromecast'e sahip kullanıcıların televizyonlarında da YouTube TV hizmetinden yararlanabileceği bilgisi verildi. YouTube Red Originals'ın film ve dizilerinden de kullanıcıların ücretsiz faydalanabileceği bilgisine yer verilen açıklamada, aylık 35 dolar olacak YouTube TV hizmetinin çok yakında kullanıma sunulacağı kaydedildi. (AA) Tahsin için çember daralıyor! A çığa çıkan gerçekler Cesur’u adım adım babasının katiline yaklaştırır. Cesur, yıllar önce babasını ondan koparan kurşunun hesabını sormak için harekete geçtiğinde, savaş alanında iki cephe arasında kalan yine Sühan olur. Gerçekleri öğrenmesi için Cesur’a uzaktan rehberlik eden Rıza, onun Tahsin’den intikam almasını sabırsızlıkla beklemektedir. Tahsin’in sonunu izlemek için yerini en önden ayırtır. Tahsin Korludağ’ın etrafındaki çember giderek daralırken, ayağının altından önce Rıza’yı kaldırması gerektiğinin farkındadır. Fakat Savcı’yla, Cesur’a kurduğu tuzağa bu kez kendisi düşecektir. DÜŞMANLIKLARA RAĞMEN SÜHAN VE CESUR AŞKI Tahsin Korludağ’ı adalete teslim etmek üzere, büyük ilerleme kaydeden, büyük zafere güçlü adımlarla ilerleyen Cesur, ne olursa olsun Sühan’a olan aşkını, Tahsin Korludağ'a olan nefretinden ayrı tutar. İstanbul’da baş başa yine kendilerini etraflarındaki tuzakları ve düşmanlıkları unuturlar, Sühan ve Cesur olurlar. “O gün” herkes için çok sıradan başlar, sonrasında hiç kimsenin unutamayacağı, izi yıllarla daha derinleşen bir yaraya dönüşecektir… Bu akşan saat:20.00’de Star’da 06:45 Bugün 08:30 Beni Affet 09:45 Duymayan Kalmasın 12:30 Kiralık Aşk 14:45 Beni Affet 16:15 Zuhal Topal'la 19:00 Star Haber 20:00 Cesur ve Güzel 23:45 Dizi 02:30 Dizi 04:30 Cesur ve Güzel 06:45 Kahvaltı Haberleri 10:00 Müge Anlı ile Tatlı Sert 13:00 Gün Ortası 13:40 Karavan 16:20 Esra Erol'da 19:00 ATV Ana Haber 19:45 Kupa Günlüğü 20:15 Kayserispor – Fenerbahçe 22:35 Ölene Kadar 00:20 Dosta Doğru 01:20 Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 04:00 Bu Şehir Arkandan Gelecek 07:15 Gelin Evi 09:30 Zahide Yetiş'le 12:00 Nursel'in Evi 13:00 Gelin Evi 15:00 Evleneceksen Gel 18:45 Show Ana Haber 20:00 Cesur Yürek 00:00 Ölümcül Takip 02:00 Ölümcül Takip 04:00 Evleneceksen Gel 05:30 Köprü 06:00 Güne Merhaba 08:45 Günün Ekonomisi 09:00 Parametre 10:00 10'dan Sonrası 13:00 Bugün 15:00 Günlük 18:00 Ana Haber 21:00 Türkiye'nin Gündemi 01:00 Gece Haberleri 02:30 Türkiye'nin Gündemi 06:00 Bana Sevmeyi Anlat 07:15 İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10:00 Kaybolan Çiçekler 12:45 Gardırop Savaşları 15:15 Memet Özer ile Mutfakta 16:15 Umuda Kelepçe Vurulmaz 16:45 Esaretim Sensin 19:00 Fatih Portakal ile FOX Ana Haber 20:00 Çoban Yıldızı 22:45 Çoban Yıldızı 02:15 Esaretim Sensin 03:15 Kalbimdeki Deniz 05:30 Bana Sevmeyi Anlat 07:00 Günaydın Doktor 08:00 Maşa ile Koca Ayı 08:15 Oynat Bakalım 09:30 Aramızda Kalmasın 12:30 İşte Benim Stilim 16:30 Survivor Panorama 20:00 O Ses Türkiye 00:15 İşte Benim Stilim 03:00 Survivor Panorama 05:30 Çok Güzel Hareketler Bunlar 06:00 Ihlamurlar Altında 07:15 Yabancı Damat 08:30 Alın Yazım 09:45 Yaprak Dökümü 11:30 Fatmagül'ün Suçu Ne? 13:50 Derya Baykal'la Gülümse 16:00 Merhamet 18:00 Evim Şahane 19:30 Akasya Durağı 22:00 Asi Gençlik 23:45 Kanıt 01:20 Asi Gençlik 02:50 Çok Gezenti 04:00 Akasya Durağı 06.00 Aşırı Pintiler 06.50 Minik Kekler Atölyesi 07.40 Pastacılar Kralı 08.30 Long Island Medyumu 09.20 Gelinliğe Evet De 09.45 Dev Yaşamlar 12.20 Huriye'nin Mutfağı 13.15 Tombul Gelinler 13.40 Gelinliğe Evet De 15.05 Çılgın Çocuk Partileri 16.00 Tadına Bak 16.55 Minik Kekler Atölyesi 17.50 Pastacılar Kralı 18.45 Carbonaro Etkisi 19.40 İnanılmaz Kurtuluş 20.35 İnsan Avı 21.30 Ayrılmazlar 22.25 Hooten & the Lady 23.20 Lip Sync Battle 00.10 Class 01.00 Unutulmaz Cinayetler 01.50 Arrow 02.35 Carbonaro Etkisi 03.20 İnanılmaz Kurtuluş 04.05 Carbonaro Etkisi 04.50 İnsan Avı 05.35 Pastacılar Kralı 05.35 Buddy'nin En İyileri KÜLTÜR-SANAT 12 2 MART 2017 PERŞEMBE Dört mevsim Edirne Balkan Kültür Sanat Eğitim ve Tanıtım Derneğince hazırlanan proje kapsamında kente gelen ressamlar, Edirne'nin doğal, tarihi ve kültürel güzelliklerini resmediyor B alkan Kültür Sanat Eğitim ve Tanıtım Derneğince hazırlanan "Balkan Ressamlarının Fırçasından Dört Mevsim Edirne" projesi kapsamında kente gelen ressamlar Edirne'nin doğal, tarihi ve kültürel güzelliklerini resmediyor. Kosova'dan Ethem Baymak, Karadağ'dan Doç. Dr. Abaz Dızdarevic ve Miso Vemic, Bul garistan'dan Kamber Kamber, Arnavutluk'tan Prof. Dr. Mustafa Arapı ve Marjana Goxhobelliu, Sırbistan'dan Prof. Dr. Katarina Djordjevıc, Romanya'dan Rares Kerekes, Makedonya'dan Ebru Selman, Yunanistan'dan Fatih Yakup, Almanya'dan Gabriele Schaffartzik ve Trakya Üniversitesi akademisyenlerinden oluşan ressamlar, kenti gezdikten sonra tarihi ve turistlik mekanları yağlı boya tekniğiyle tuvalde resmetmeye başladı. Trakya Üniversitesi Türkan Sabancı Kültür Merkezinde çalışmalarını sürdüren ressamlar, yarın Edirne ile ilgili hazırladıkları resimlerden oluşan sergi açacak. "Tosca" operasını sahneledi ressamlarımız bir sonraki etkinliğe katılmak için bize yoğun talepte bulunuyor. Mümkün olduğunca her etkinlikte farklı ressamları misafir etmeye çalışıyoruz ancak diğer etkinliklere katılan ressamlarımızı kış projemize S TÜRKİYE'NİN GÖNÜL ELÇİSİ Balkan Kültür Sanat Eğitim ve Tanıtım Derneği Başkanı Salih Şenol, bu yıl projenin dördüncüsünü gerçekleştirdiklerini anlattı. Daha önceki yıllarda ilkbahar, sonbahar ve yaz konseptinde düzenledikleri projeyi, bu yıl kış konsepti üzerinden yaptıklarını anlatan Şenol, "22 Şubat-3 Mart tarihleri arasında Balkan ülkelerinden bizim misafirimiz olan toplam 17 ressamın katılımıyla kış buluşması gerçekleştirdik." dedi. Ressamların eserlerinin uluslararası etkinliklerde sergilendiğini belirten Şenol, şunları kaydetti: "Sırbistan Novi Pazar'da, Yunanistan Gümülcine'de, Bulgaristan Kırcaali'de Edirne'nin tanıtımı için bu eserler sergilendi. Bu koleksiyon, proje tamamlandıktan sonra yine Edirne'yi farklı ressamların gözünden tanıtmaya devam edeceğiz. Soydaş Kosovalı ressam Ethem Baymak ise resim çalıştaylarının sanat dünyasına katkılar sunduğunu söyledi. "ÜLKELERARASI DOSTLUK PEKİŞTİ" tekrar davet ettik. Ressamlar bir nevi hem Edirne'nin hem de Türkiye'nin gönül elçisi, tanıtım, turizm elçisi gibi çalışıyorlar. Bu isimler kendi ülkelerinde, yaşadıkları bölgelerde önemli, çalıştıkları üniversitelerde saygın, tanınmış isimlerdir." Şenol, Karadağlı ressam Doç. Dr. Abaz Dızdarevic'in Bijelo Polje'nin kültür müdürü olduğunu ve Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ile Bijelo Polje ve Edirne'nin kardeş şehir olması için görüşmek istediğini aktardı. Kültür-Sanat Rehberi LİBYA KÜLTÜR MERKEZİ ESKİ ZAMAN SANAT VE KÜLTÜR MERKEZİ EKİN KÜLTÜR - SANAT MERKEZİ DEVLET OPERA VE BALESİ ÇAĞDAŞ SANAT MERKEZİ MÜJDAT GEZEN SANAT MERKEZİ İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ TÜRK JAPON VAKFI KÜLTÜR MERKEZİ HÜSEYİN GAZİ KÜLTÜR MERKEZİ ALMAN KÜLTÜR MERKEZİ ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ ANKARA OPERA - BALE SARAY KÜLTÜR MERKEZİ NAZIM HİKMET KÜLTÜR MERKEZİ KARAKUM KÜLTÜR MERKEZİ DEVLET OPERA VE BALESİ amsun Devlet Opera ve Balesi (SAMDOB), ''Tosca'' operasını sergiledi. İtalyan besteci Giacomo Puccini'nin eseri, Samsunlu opera tutkunlarına Lorenzo Castriota'nın orkestra, Mikhail Iskrov'un koro şefliğiyle sunuldu. Haldun Özörten'in rejisiyle sahnelenen, dekor tasarımı Nihat Kahraman'a, kostüm tasarımı Nursun Ünlü'ye, ışık tasarımı ise Oğuz Murat Yılmaz'a ait olan eserde, Napolyon devrinde yaşayan Cavaradossi ve Angelotti'nin hikayesi dönemin, tarihsel ve politik fonunda anlatıldı. Tosca'yı Mine Kurtoğlu'nun, Mario Cavaradossi'yi Ari Edirne'nin, Baron Scarpia'yı Tamer Peker,'in Cesare Angelotti'yi Sabri Doğan'ın, Çapanoğlu Zangoç'u Umur Sevim'in, Spoletta'yı ise Cumhur İbili'nin canlandırdığı eserde Eray Dönmez, Ali İbrahim Tuluk ve Esra Arslantürk de diğer rolleri üstlendi. (AA) 436 05 21 467 30 87 213 41 21 324 22 10 425 17 51 491 99 07 446 51 78 491 17 48 375 98 57 418 31 24 384 50 50 324 68 01 399 36 88 417 56 59 339 65 19 229 76 25 MÜZELER Anadolu Medeniyetleri Müzesi: 324 31 60 - 312 62 48, ziyarete açık saatler: 08.30 - 17.30. Etnografya Müzesi: 311 95 56, ziyarete açık saatler: 08.3012.30/13.30-17.30. Devlet Resim ve Heykel Müzesi: 310 20 94, ziyarete açık saatler: 09.00-12.00/13.30-17.00. Cumhuriyet Müzesi: 310 71 40, ziyarete açık saatler: 09.0012.00/13.30-17.00. Kurtuluş Savaşı Müzesi: ( I. TBMM Binası) 310 53 61, Kış: 09.00-12.00/13.00-17.00 -Yaz: 09.00-12.30/13.30-17.00. Anıtkabir Müzesi: 310 53 61, ziyarete açık saatler: Kış: 09.0012.00/13.00-17.00 -Yaz: 09.00-12.30/13.30-17.00. Atatürk Evi Müzesi: 212 65 06, ziyarete açık saatler: 09.00-17.00. Demiryolu Müzesi: 310 35 00, ziyarete açık saatler: 13.30-17.00. Ankara Atatürk Kültür Merkezi Cumhuriyet Devri Müzesi: 342 10 10, ziyarete açık saatler: 08.30-17.30. MTA Tabiat Tarih Müzesi: 287 34 30, ziyarete açık saatler: Hafta İçi, 09.00-17.00 - Cumartesi-Pazar, 10.00-15.00. ODTÜ Müzesi: 210 10 10, ziyarete açık saatler: 08.30-17.00 Gordion Müzesi: 638 21 88, ziyarete açık saatler: Yaz, 08.30-17.30 (Her gün) - Kış, 08.30-17.00. Alagöz Karargâh Müzesi: 641 65 13, ziyarete açık günler: cumartesi-pazar hariç Vehbi Koç Müzesi ve Ankara Araştırmaları Merkezi: (VEKAM) 355 20 27, ziyarete açık saatler: 09.00-17.30, ziyarete açık günler, salı hariç. Oyuncak Müzesi: 363 33 50/335-340, Ziyaret Saatleri: 10.0017.00 ( Cumartesi-Pazarı hariç) Çankaya Müze Köşk: 468 63 00/2675, ziyaret Saatleri: 13.3017.00 Devlet Mezarlığı Müzesi: 221 06 27, Ziyaret Saatleri: 09.30-17.00 Kış: 09.30-16.30 Cumartesi-Pazar: 10.00-17.00, ziyaret günleri (pazartesi-salı hariç). Eğitim Müzesi: 311 95 56/311 30 07, Ziyaret Saatleri: 08.3012.30/13.30-17.30 Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesi: 212 64 60/45, Ziyaret Saatleri: 08.30-12.00/13.00-17.30, Ziyaret günleri: Cumartesi-Pazar hariç. Hava Müzesi: 244 85 50/4059-4114, Ziyaret Saatleri: 09.00-16.30, Ziyaret günleri: Pazartesi-Salı hariç Mehmet Akif Ersoy Müze Evi: 305 21 23, Ziyaret Saatleri: 08.3012.00/13.30-17.30, Ziyaret günleri: Cumartesi-Pazar ve resmi tatiller hariç. Milli Mücadelede Atatürk Konutu: 309 05 15/4084, Ziyaret Saatleri: 09.00-12.00/13.00-17.00 Ziyaret günleri: Pazar-Pazartesi hariç. Haritacılık Müzesi: 363 70 09/2038, Ziyaret Saatleri: 08.3012.00/14.00-17.30, Ziyaret günleri: Salı -Perşembe günleri izin alınarak ziyaret ediliyor. PTT Pul Müzesi: 316 62 63, Ziyaret Saatleri: 08.30-12.30/13.3017.30, Ziyaret günleri: Cumartesi - Pazar ve resmi tatiller hariç. T.C. Ziraat Bankası Müzesi: 310 37 50/4348, Ziyaret Saatleri: 08.30-12.30/13.30-17.30, Ziyaret günleri: Cumartesi - Pazar hariç 75.Yıl Cumhuriyet Eğitim Müzesi: 232 04 24, Ziyaret Saatleri: 09.00-12.30/13.30-17.00, Ziyaret günleri: Cumartesi - Pazar ve resmi tatil hariç Şefik Bursalı Müze Evi: 441 23 90, Ziyaret Saatleri: 09.0012.00/13.00-17.00, Ziyaret günleri: Pazartesi hariç. Baymak, "Edirne'de bulunmak bir ayrıcalıktır çünkü, Balkanlar'ın başkenti Edirne'dir. Geçmiş yıllarda düzenlenen sonbahar, ilkbahar ve yaz çalışmalarına da katıldım. Balkanlar'dan 10 ressamımız var bir de onursal ressamımız var, o da Almanya'dan geldi. Ressamlar kış konseptinde ikişer eser yaptı. Umarım bu eserler ileriki yıllarda Edirne'de çağdaş sanat galerisi olursa orada sergilemek isteriz ve bu kazançtır Edirne'ye" şeklinde konuştu. Baymak, çalıştayların ülkeler arası dostluğu pekiştirdiğini de kaydetti. (AA) Kırşehir'de ressamlar huzurevinde T Ressamlar Süleyman Şahin ve Bayram Saltabaş, Kırşehir'in Kaman ilçesindeki bir köyde hizmet veren Savcılı Huzurevinde yaşlılarla bir araya geldi. S avcılı Büyükoba köyündeki huzurevinden aldıkları davet üzerine köye gelen "Ressam Bayro" ve "Çoban Ressam" lakaplı Saltabaş ve Şahin, Savcılı Huzurevi ve Yaşlı Bakım Merkezinde yaşlılarla resim çalışması yaparak bu sanatın inceliklerini anlattı. Kişisel 107 sergisi ve dünyanın çeşitli yerlerinden 12 binden fazla tablosu bulunan Şahin, kısa süre önce Dünya Ressamlar Günü'nün kutlandığını belirterek, kendilerinin de huzurevinde yaşlılarla buluşmayı arzu ettiklerini söyledi. Kalabalık ortamlardan uzak, doğanın içinde sakin bir yerde bulunan huzurevinde yaşlılarla bu özel günü paylaşmak istediklerini dile getiren Şahin, "Sevgiye, ilgiye muhtaç insanlara moral vermek istedik. 10 yıldan bu yana Türkiye’nin çeşitli yerlerinde kutladığımız Ressamlar Günü'nü 2006 yılında Kayseri’de dünyaya ilan ettik. Çağrımız, dünyanın bazı yerlerinde kabul gördü ve kutlanmaya devam ediliyor. Bizler yaşadığımız sürece bu günü kutlamaya devam edeceğiz." dedi. Yurt içinde ve dışında 50’den fazla sergisi bulunan Saltabaş da ressamlar olarak hatırlanmak istediklerini söyledi. Saltabaş, "Ressamlar olarak yüzyıllardır çektiğimiz çilelerin ödülü olarak bizlerin de yılda bir gün hatırlanmamız gerektiğini düşündük. Fazla bir şey istemiyoruz. Sadece hatırlanmak, ilgi ve eserlerimizin kıymetinin bilinmesini istiyoruz." diye konuştu. Huzurevinde bulunan yaşlılara, yaptıkları resimlerle hayal dünyalarını yansıtmayı arzu ettiklerini vurgulayan Saltabaş, "Tüm ailelere sesleniyorum, anne ve babaları koruyun, onları hiçbir zaman dışlamayın. Ayrıca devletimiz de bu tür yerlerin sayısını arttırıp destek versin, kimseyi açıkta bırakmasın." dedi. Huzurevi sakinleri ise ressamların ziyaretinden memnuniyet duyduklarını belirterek, onlarla resim çalışması yapmanın mutluluk verici olduğunu ifade etti.Ressamlar Şahin ve Saltabaş, yaptıkları resimleri huzurevi sakinlerine hediye etti. (AA) Keman ve Piyano Resitali Balkan Senfoni Orkestrası ekirdağ'da, Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Balkan Senfoni Orkestrası tarafından konser düzenlendi. Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Rektörlük Konferans Salonu'nda, gerçekleşen etkinliğin orkestra şefliğini Doç. Dr. Ahmet Hamdi Zafer yaptı.Konserde Mozart, İsmail Dede Efendi, Brahms, Saint-Seans ve Deniku gibi sanatçıların eserleri seslendirildi. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği konseri, akademisyen ve öğrenciler de izledi.Yaklaşık 50 kişilik orkestra grubu konser sonunda sanatseverler tarafından ayakta alkışlandı. (AA) Bursada senfonik rock konseri B ursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası (BBDSO), Türkiye'nin ilk ve tek elektrocello ikilisi Balcı ile Başman Duo'yu ağırlayacak. BBDSO'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Nirvana'dan Guns N Roses'a, Sting'den Michael Jackson ve Aşık Veysel'e kadar uzanan renkli bir programla sanatseverlerle buluşacak B&B Cello Duo, Alexei Galea Cavallazzi şefliğinde, Utar Artun'un senfonik düzenlemeleriyle sahnede olacak. Malta asıllı şef A. G. Cavallazzi şefliğinde gerçekleşecek konserde, Cemal Reşit Rey'in "Türkiye" Senfonik Rapsodisi'nden bölümler ile Johannes Brahms'ın 14 yılda bitirdiği ve bestecinin Beethoven'a hayranlığı nedeniyle kimi müzik eleştirmenlerince "Beethoven'in 10. senfonisi" olarak nitelenen görkemli 1. senfonisi de seslendirilecek. (AA) Kitapçı Vitrini “Zamanın Kısa Tarihi” A nadolu Üniversitesi (AÜ) Devlet Konservatuvarı tarafından "Keman ve Piyano Resitali" düzenlendi. AÜ Yunusemre Yerleşkesi'ndeki Salon 2003'te konserde, kemanda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi ve CRR Senfoni Orkestrası Başkemancısı Yrd. Doç. Elif Tarakçı Akyar, piyanoda ise Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hyun Sook Tekin'in sahne aldı. Konserde Ludwig Van Beethoven'dan "Fa Majör Romans No.2 Op. 50 1798, Sol Majör Romans No. 1 Op. 40 1802", Clara Schumann'dan "Üç Romans Op. 22 1863, Andante Molto, Allegretto, Leidenschaftlich Scnell", Antonin Dvorak'tan "Romantik Parçalar Op. 75 B. 150, 1887, Allegro Moderato, Allegro Maestoso, Allegro Appasionata, Larghetto, Fa Minör Romans Op. 11, 1877" eserleri seslendirildi. (AA) Kitap o dönemde evrenin doğası hakkında öğrendiğimiz en son bilgiler göz önüne alınarak yazılmıştı, öte yandan o günden bu güne hem atom-altı dünyanın hem de büyük ölçekte evrenin gözlem teknolojilerinde olağanüstü ilerlemeler yaşandı. Bu yeni gözlemler Profesör Hawking'in kitabın ilk baskısında yaptığı kuramsal öngörülerin çoğunu doğrulayan nitelikteydi. Bu gözlemlere, evrenin başlangıcından 300.000 yıl sonrasını araştıran ve Hawking'in varlığını ileri sürdüğü uzayzaman dokusundaki kırışıklıkları tespit eden Kozmik Ardalan Kâşifi COBE uydusunun son bulguları da dahildir. Kaleme aldığı özgün metne kendisinin son araştırmasından ve en son gözlemlerden edindiğimiz yeni bilgileri katma arzusuyla Hawking, kitabının elinizdeki son baskısı için yeni bir önsöz yazmakla kalmadı, aynı zamanda solucan delikleri ve zaman yolculuğuyla ilgili çok etkileyici yepyeni bir bölüm kaleme alarak kitabını güncelledi. "Canlı ve kışkırtıcı.. Hawking doğal bir öğretmen yeteneğine sahip: kolay anlaşılır yazıyor, mizah katıyor ve günlük yaşamdan örnekler veriyor." "Tekerlekli sandalyede oturmasına karşın Hawking'in zihni uzayın sonsuzluğunda her yere ulaşıyor ve evrenin gizemlerini açıklıyor." 13 YURTTAN-DÜNYADAN 2 MART 2017 PERŞEMBE ABD’de yeni vize düzenlemesi İlk olarak Amerikan Wall Street Journal gazetesinde yer alan ve Trump yönetimine yakın kaynaklara dayandırılan bir haberde, yeni vize düzenlemesinin sadece bundan sonraki vize başvurularını etkileyecek şekilde yapılandırıldığı iddia edildi. A BD Başkanı Donald Trump'ın imzalaması beklenen yeni vize düzenlemesinin, ülkede kalıcı oturma iznine sahip olan Yeşil Kartlıları (Green Card) ve halihazırda geçerli Amerikan vizesi taşıyanları etkilemeyeceği bildirildi. İlk olarak Amerikan Wall Street Journal gazetesinde yer alan ve Trump yönetimine yakın kaynaklara dayandırılan haberde, yeni vize düzenlemesinin sadece bundan sonraki vize başvurularını etkileyecek şekilde yapılandırıldığı iddia edildi. Nüfusunun çoğunluğu Müslüman 7 ülke vatandaşlarına 90 gün ABD'ye giriş yasağı getiren 27 Ocak tarihli kararnameden farklı olarak yarın imzalanması beklenen düzenlemeden, kalıcı oturma iznine sahip Yeşil Kartlıların ve halihazırda elinde geçerli bir Amerikan vizesi olan kişilerin etkilenmeyeceği belirtildi. Önceki kararnamesinin yürütmesi federal bir yargıç tarafından durdurulan Trump'ın, yeni düzenlemeyle herhangi bir hukuk engele takılmak istemediği, bu nedenle Beyaz Saray ekibinin hukukçularla yakın çalıştığı kaydedildi. Haberde, önceki kararnamedekine benzer şekilde yeni düzenlemeden de yine aynı 7 ülkenin (Suriye, Irak, İran, Libya, Sudan, Yemen, Somali) vatandaşlarının etkileneceği ifade edildi. Buna ilaveten yeni düzenlemede, ülkeye giriş yapan mülteciler arasında Hristiyanlara öncelik veren hükmün kaldırılmasının beklendiği, böylece muhtemel bir hukuki engelin en başta aşılmasının amaçlandığı belirtildi. Mülteci programını 4 ay askıya alan ve Suriyelilere ikinci bir talimata kadar yasak getiren ilk kararnameden farklı olarak yeni düzenlemede yine mülteci programının bir süre askıya alınacağı ancak Suriyelilere diğer ülkelerden gelen mültecilerle aynı muamelenin yapılacağı da haberde yer alan bir diğer önemli husus olarak dikkati çekti. Yeni düzenlemenin imzalanması ile uygulanmaya başlaması arasında bir zaman aralığının da konulacağı, böylece önceki uygulamada havalimanlarında girişlerde yaşanan görüntülerin engelleneceği kaydedildi. Trump'ın 27 Ocak'ta imzaladığı ve nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan 7 ülke vatandaşlarına 3 ay süresince ABD kapılarını kapatan kararnamesi, ikinci bir talimata kadar Suriyeli mültecilerin kabulünü durduruyor, ABD'nin mülteci programını ise 4 aylığına askıya alıyordu. Seattle kentinde görev yapan yargıç James Robart, 3 Şubat'ta hükümetin vize yasağının ülke genelinde askıya alınmasına hükmetmiş, Trump yönetiminin temyiz mahkemesine yaptığı başvuru da reddedilmişti. (AA) Adil Öksüz Londra’da mı? İ Gazze saldırısında Netanyahu’ya ‘ihmal’ suçlaması İ Ataoğlu, Ürdün'de Dünya Sağlık Turizmi Forumu'na katıldı K KTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Ürdün'de Dünya Sağlık Turizmi Forumu'na katıldı. Ürdün’ün başkenti Amman’da düzenlenen Dünya Sağlık Turizmi Forumu'na katılan KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Lefkoşa'ya dönüşünde Ercan Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Ülkede alternatif turizm konusunda faaliyetler başlattıklarını kaydeden Bakan Ataoğlu, önemli bir sektör haline gelen sağlık turizmi ile ilgili de çalışma başlattıklarını, 4-5 ay önce Ankara’da gerçekleştirilen çalıştayda Dünya Sağlık Turizmi Konseyi’nin 54’üncü üye ülkesi olarak imza koyduklarını söyledi. Ataoğlu, Dünya Sağlık Turizmi Konseyi’nin Genel Kurul toplantısına da katıldıklarını belirterek, kendisinin Yüksek İstişare Kurulu üyeliğine, Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı Ahmet Savaşan’ın da Yönetim Kurulu üyeliğine seçildiğini, bunun da KKTC için önemli olduğunu ifade etti. Uluslararası araştırma verilerine göre önümüzdeki 20 yılda dünya turizminin ciddi şekilde büyüyeceğine dikkat çeken Bakan Ataoğlu, KKTC olarak bu büyümeden önemli pay alabilmek için çalışmalarını ciddi şekilde sürdürdüklerini söyledi. KKTC Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı Ahmet Savaşan da forum kapsamında gerçekleştirdikleri temasları aktardı. Savaşan, forumun ikinci gününde global alım heyetlerinin yer aldığı toplantıda KKTC’yi ve sağlık turizmini tanıtma olanağı bularak, tüp bebek, kalp, kanser, göz ve onkoloji alanlarında 5 yeni anlaşma imzaladıklarını söyledi. (İHA) srail Devlet Denetleme Müfettişi Joseph Sha- konusu suçlamaları reddederek, İsrail’in 2014’te pira, İsrail’in 2014’te Gazze’ye düzenlediği Gazze'ye başlattığı saldırıyı “büyük bir başarı” olave 2 bin 158 Filistinlinin hayatını kaybettiği, rak niteledi. 11 binden fazla kişinin yaralandığı saldırıya ilişkin Hamas’a ağır bir darbe vurduklarını öne rapor yayımladı. süren Netanyahu, “İsrail yaklaşık bin teröristi ölRaporda, “İsrail İç İstihbarat Servisi Şin-Bet dürdü ve binlerce roketi de imha etti. Ayrıca daha ve İsrail Ordusu İstihbarat Birimi AMAN’ın önce paylaştığımız bilgiler doğrultusunda Demir Hamas ile ilgili topladığı verilerde büyük farklıKubbe (hava savunma sistemi) güçlendirilerek lıklar var. Bu durum, Gazze saldırısı (İsHamas’ın İsrail kentlerine attığı füzeler rail açısından) başarısızlıkla engellendi.” dedi. sonuçlanmasına yol açtı.” değerHamas’ın tüneller aracılığıyla İsrail Devlet Denetlendirmesinde bulunuldu. Neİsrail vatandaşlarını kaçırma leme Müfettişi Joseph tanyahu'nun, Hamas’ın planlarının önlendiğini de saShapira, İsrail’in 2014’te Gazze’de kazdığı tünellere vunan Netanyahu, daha Gazze’ye düzenlediği ve 2 bin ilişkin istihbarat raporlarını, önce yaptığı açıklamada da 158 Filistinlinin hayatını kayÖzel İsrail Bakanlar KonHamas’ın 2014’teki Gazze bettiği, 11 binden fazla kişinin seyinden gizlediğinin öne saldırısında daha önce hiç alyaralandığı saldırıya ilişkin sürüldüğü raporda, “Siyasi, asmadığı "ağır darbeler" aldığını rapor yayımladı. keri ve istihbarat birimleri bu tüöne sürmüştü. nellerin büyük tehdit teşkil ettiğini İSRAİL İDDİALARI biliyordu. Ancak alınan önlemler bunun REDDETTİ için yeterli değildi.” ifadelerine yer verildi. Netanyahu ve Eski Savunma Bakanı Moşe Yaİsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada da lon’un Gazze’deki tünellerle ilgili zaruri bilgileri söz konusu iddialar reddedilerek, Hamas’ın tünelÖzel İsrail Bakanlar Konseyi ile paylaşmamakla lerine ilişkin her türlü teknolojik çözümün incelensuçlandığı raporda, "tünellerin yarısının, İsrail gü- diği ve sunulan raporların ivedilikle ele alındığı venlik duvarını aşarak Gazze sınırına yakın bölge- belirtildi. Açıklamada ayrıca İsrail sınırlarının şu lerdeki Yahudi yerleşim birimlerine kadar anda 1967’den beri hiç olmadığı kadar güvenli olulaştığına" dikkat çekildi. duğu iddia edildi. Raporda, tünellerle ilgili istihbarat bilgilerinin Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanlığı ofisinden paylaşılması durumunda daha faal kararların alı- yapılan açıklamada, İsrail Cumhurbaşkanı Reuven nabileceği vurgulanarak, İsrail ordusunun, Gaz- Rivlin, 2014 Gazze saldırısına ilişkin yayımlanan ze’den atılan füzelere karşı koymakta başarısız raporla ilgili polemiklerden uzak durulması, anlaşkaldığı kaydedildi. İsrail Parlamentosundaki mazlıkların bitirilmesi ve yaşananlardan ders alın(Knesset) Devlet Denetleme Kurulu, yayımlanan ması çağrısında bulundu. İsrail medyasında dün raporla ilgili Netanyahu’dan açıklama yapması ta- yayınlanan haberlerde de 2014 Gazze saldırısının lebinde bulundu. Raporun yayınlanmasının ardın- ardından Hamas’ın İsrail sınırına 15 yeni tünel inşa dan yazılı bir açıklama yapan Netanyahu ise söz ettiğine dair bilgilere yer verilmişti. (AA) İngiltere ve Polonya bakanları Ukrayna'yı ziyaret edecek İ ngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson ile Polonya Dışişleri Bakanı Witold Waszczykowski, Ukrayna'ya ziyarette bulunacak. İngiltere Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Johnson ile Polonyalı mevkidaşı bugün gerçekleştirecekleri ziyarette Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Başbakan Vladimir Groysman ve Dışişleri Bakanı Pavlo Klimkin ile görüşerek Ukrayna'ya verilen desteği yineleyecek. Ziyaret, İngiltere ve Polonya'nın Ukrayna ile diplomatik ilişkilerinin 25. yılı dolayısıyla planlandı. Açıklamada görüşlerine yer verilen Johnson, "Polonya, İngiltere'nin yakın ortağıdır ve Ukrayna da dahil olmak üzere birçok dış politika konusunda yakından çalışıyoruz." ifadesini kullandı. İngiltere'nin, Avrupa Birliği'nden çıkmaya hazırlanırken Avrupa'nın güvenliğiyle ilgili sorunlar konusunda tam rol sergilemeyi sürdüreceğini belirten Johnson, ülkesi ile Polonya'nın, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı nin üzerinden 3 yıl geçti. İngiltere, Ukrayna'nın egemenliğini tamamıyla destekliyor. Rusya'nın Kırım'ı ilhakının yasa dışı olduğu konusunda son derece katıyız. Kırım, Ukrayna'dır ve Rusya, (Kırım'ı Ukrayna'ya) iade etmelidir." "UKRAYNA'YI TANIYAN İLK ÜLKE POLONYA OLMUŞTU" (AGİT) Ukrayna Özel Gözlem Misyonuna en fazla katkıda bulunan ülkeler arasında yer aldığına dikkati çekti. İngiliz bakan, şunları kaydetti: "Rusya'nın Ukrayna'ya karşı agresifliğine başlaması ve Kırım'ı yasa dışı ilhakıyla uluslararası hukuku çiğnemesi- Bakanlık açıklamasında ifadelerine yer verilen Polonya Dışişleri Bakanı Waszczykowski de ülkesi ile İngiltere'nin, Avrupa yolundaki Ukrayna'yı her zaman desteklediklerini anımsattı. Polonyalı bakan, şunları söyledi: "Ukrayna'nın Avrupa'yı seçimi, egemenliği ve toprak bütünlüğüne yönelik bağlılığımızı Bakan Boris Johnson ile vurgulayabileceğimiz için için son derece mutluyum. Ukrayna'nın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke Polonya olmuştu. O zamandan beri Ukrayna'yı stratejik ortağımız olarak görüyoruz. Ukrayna'nın reform sürecini desteklemeye devam edeceğiz." (AA) Belçika’da Binche Karnavalı kutlandı H er yıl Belçika'nın Wallon kendinde düzenlenen ve Pagan geleneklerine dayanan Binche Karnavalı bu yıl da kutlandı. Yaşayan bir miras olmakla birlikte popüler, insani ve toplumsal bir olay olan Binche Karnavalı, kökleri 14’üncü yüzyıla kadar ulaşan ve 2003'te Unesco tarafından ''İnsanlığın sözlü ve somut olmayan mirası başyapıtı'' olarak adlandırılan bit festivaldir. Her yıl kutlanan bu karnaval, bu yıl 26, 27 ve 28 Şubat tarihlerinde kutlandı. Bölge sakinlerine göre Dünya'da Binche gibi bir yer olmadığı belirtilirken, Binche şehrinde gerçekleşen bu karnaval için şehir halkı bir ay boyunca hazırlandı. Hazırlıklarda bir çok kişi koordinasyonlu bir şekilde çalıştı. Temel kökleri Pagan geleneklerine dayanan ve baharın gelişi şerefine düzenlenen karnavalın amacı; Adaklar adayarak kötü ruhu kovmak ve kötü güçlerle mücadele etmek. Festivalde Gilles denilen önemli bir şahsiyet de yer almaktadır. Sadece erkeklerden oluşan bin kişi özel Gilles kostümleri giyip, balmumundan maske takıyor, yeşil gözlük ve taktıkları bıyıklarla ruhları kovalamak için ellerinde sopalar taşıyorlar. Ayrıca, Gilles kostümleri Belçika bayrağının renklerinden oluşmaktadır. (İHA) ngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan Portabello Antika Pazarında bir Türk vatandaşı, 15 Temmuz darbe girişiminin iki numaralı ismi Adil Öksüz’e benzettiği şahsın gizlice fotoğrafını çekti. Görüntülendiğini anlayan şahıs ise kaçtı. Londra'da çekilen bir fotoğraf, Türkiye’nin dünya genelinde kırmızı bültenle aradığı, 15 Temmuz kalkışmasının 2 numaralı ismi Adil Öksüz’ün Londra'da olabileceği ihtimalini ortaya çıkardı. Portabello Antika Pazarında bir Türk vatandaşı, 15 Temmuz darbe girişiminin iki numaralı ismi Adil Öksüz’e benzettiği şahsı gizlice fotoğrafladı. Cep telefonu ile fotoğrafı çekilen kişi, görüntülendiğini anlayınca hızlıca pazardan uzaklaşıp kayıplara karıştı. Türkiye’de kayıt altına alınan fotoğraflarına göre biraz daha kilo verdiği görülen, ancak kendine has kaş ve saç yapısı bire bir aynı olan şahsın fotoğrafı, “Adil Öksüz Londra’ya mı kaçtı?” sorusunu akla geldi. İçişleri Bakanlığının FETÖ/PYD Terör Örgütü üyesi olarak aradığı, "kırmızı" kategoride yer alan Adil Öksüz için konulan ödül miktarı ise 4 milyon lira. Öksüz'ü ihbar edenler bu ödüle sahip olabilecek. NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ? FETÖ’nün önemli isimlerinden, hatta sır kutularından biri olan Adil Öksüz, 15 Temmuz gecesi rehin alınan Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarının olduğu Akıncılar Hava Üssü’nde yakalandı. Bir sivilin normal zamanda dahi girme hakkı bulunmayan sınırlar içerisinde hem de darbe girişiminin olduğu gece darbe planının yapıldığı ve en büyük hainliğe sahne olan Ankara Kazan’daki Akıncılar Hava Üssünde bulunmasından dolayı yakalandı ve darbe girişiminin sabahı gözaltına alındı. Öksüz, iki gün sonra 18 Temmuz'da adliyeye sevk edildi. Adil Öksüz savcılıkta “Ben Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktayım. Amcam, o bölgede (Kazan) kıymetli arazi olduğunu gelecekte iyi para getireceğini söylemişti. Ben de 14 Temmuz akşamı Sakarya’dan Ankara’ya geldim. Tarla bakarken yakalandım, darbe ile ilgim yok” şeklinde ifade verdi. Bu ifadelerin ardından mahkeme Öksüz’ü, yurt dışı çıkış yasağı getirerek, adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. Bırakılma esnasında güvenlik kameraları tarafından görüntülenen Öksüz’ü o tarihten sonra bir daha gören olmadı. Şu anda ise nerede olduğu bilinmeyen Adil Öksüz’ün olabileceği muhtemel adresler haftalarca arandı, bağlantılı olduğu birçok isim gözaltına alındı hatta tutuklandı. Ancak onun izine rastlanmadı. Diğer FETÖ mensupları gibi Öksüz’ün de 15 Temmuz'un tüm sırları ile birlikte yurt dışına firar ettiği düşünülüyor. Öksüz'ü berbest bırakan iki hâkim hakkında HSYK tarafından soruşturma başlatılarak, hâkimler görevden uzaklaştırıldı. (İHA) “Türkiye'nin gücü artmış oldu” S uriye Türkmen Meclisi Başkanı Emin Bozoğlan, Fırat Kalkanı Harekatının başarılı bir şekilde devam etmesi sayesinde uluslararası camiada Türkiye'nin gücünün arttığını belirterek "Bunu da Cenevre görüşmelerinde fazlasıyla hissediyor ve görüyoruz." dedi. Suriye konulu Cenevre görüşmelerinin 4’üncü turuna katılmak için İsviçre'de bulunan Bozoğlan, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) destekli Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO), Suriye'nin kuzeyindeki Bab ilçesinin merkezini ele geçirmesinin sevincini yaşadıklarını ifade etti. Fırat Kalkanı Harekatı sayesinde Türkiye sınırının güvenli hale geldiğini aktaran Bozoğlan, harekatın Suriye'nin terörist gruplardan temizlenmesi açısından da son derece önemli olduğunu vurguladı. Bozoğlan, şöyle devam etti: "Suriye'de kalıcı barış sağlanması için Türkiye olmazsa olmaz. Cerablus ve çevresinin ardından Halep'e bağlı Bab da çok şükür kurtarıldı. Bu durum hem Suriyeli muhalifler hem de Türkiye için çok olumlu bir durum. Türkiye el attığı her yeri teröristlerden temizliyor, güvenli hale getiriyor. Fırat Kalkanı Harekatının başarılı bir şekilde devam etmesi sayesinde uluslararası camiada da Türkiye'nin gücü artmış oldu, bunu da Cenevre görüşmelerinde fazlasıyla hissediyor ve görüyoruz. Türkiye istemediği için terör örgütü PYD masada bulunmuyor. Bu da oldukça doğru bir yaklaşım. Bab'ın alınmasıyla bu iş bitmedi, bundan sonra teröristlerin bulunduğu diğer kentlerin de kurtarılması gerekiyor. Tabii Suriye'deki savaşın uzun sürmesinin nedeni, uluslararası camianın terör örgütlerine desteğinin olmasından kaynaklanıyor. Bu da barışı engelliyor. ABD doğrudan, terör örgütü PYD'yi destekliyor, bu durum Suriye barışını tehdit ediyor. Suriye'yi Suriye halkına bırakırlarsa barış çok kısa sürede gerçekleşir." Ülkelerinin toprak bütünlüğünü önemsediklerini dile getiren Bozoğlan, Suriye'nin güven ve barış içerisinde yeni bir demokratik rejim çerçevesinde yönetilmesini istediklerini kaydetti. (AA) 14 SPOR 2 MART 2017 PERŞEMBE Trabzon’un gözü Avrupa’da Trabzonspor Kulübü Asbaşkanı Çubukçu, "Son 2 maçta berabere kalsak da 2017 yılında yakaladığımız bir çıkış var. Bu çıkışı sürdürerek ligi bitirebileceğimiz en üst yerde bitirmek istiyoruz. Kaleci Onur, kalitesini ispat ederek milli takıma yükselmiş sadece Trabzonspor için değil Türk futbolu için önemli bir oyuncu" dedi. T rabzonspor Kulübü Asbaşkanı Ahmet Çubukçu, 2017 yılında yakaladıkları çıkışı sürdürerek Avrupa kupalarına katılmayı hedeflediklerini söyledi. Çubukçu, iyi başlayamadıkları sezonun ikinci bölümünde aldıkları sonuçların takımın öz güvenini arttırdığını ve gelecek adına umut verdiğini belirtti. Devre arasında yaptıkları transferlerin de etkisiyle ligin ikinci yarısında en fazla puan toplayan ekipler arasında yer aldıklarını ifade eden Çubukçu, "Son 2 maçta berabere kalsak da 2017 yılında yakaladığımız bir çıkış var. Bu çıkışı sürdürerek ligi bitirebileceğimiz en üst yerde bitirmek, Avrupa kupalarında yer almak istiyoruz." dedi. Trabzonspor'a daha üst sıraların yakıştığını vurgulayan Çubukçu, "Kardemir Karabükspor ile yapacağımız maç bizim için çok önemli. İkinci yarıdaki iyi performansımızı göstermemiz halinde bu karşılaşmadan da galibiyetle ayrılacağımıza inanıyoruz." diye konuştu. Bordo-mavili kulübün asbaşkanı, bu sezon istikrarlı bir grafik ortaya koyan ve yaptığı kurtarışlarla takımına önemli katkı sağlayan Onur Recep Kıvrak'ın takım kaptanı olmasının yanı sıra takımın en önemli parçası olduğunu dile getirdi. Çubukçu, Onur'un lider özellikleri olan bir oyuncu olduğunu ve bordo-mavili takıma önemli katkılar yaptığına dikkati çekerek, "Onur, kalitesini ispat ederek milli takıma yükselmiş sadece Trabzonspor için değil Türk futbolu için önemli bir oyuncu." değerlendirmesini yaptı. Bordo-mavili takımın deneyimli kalecisinin Trabzonspor'da yer edinmiş oyuncular arasında geldiğini anlatan Çubukçu, "Hem biz hem taraftarlar, sadece performansından dolayı değil duruşundan dolayı da onu çok seviyoruz. Onur ismi Trabzonspor ile özdeşleşmiş bir durumda. Özellikle gelecek yıl için oluşturacağımız şampiyonluk kadrosunda kendisine de çok sorumluluklar düşecek." ifadelerini kullandı. YUSUF YAZICI İLE 2022'YE KADAR Asbaşkan Çubukçu, genç oyuncuları Yusuf Yazıcı'nın 2020 yılında bitecek sözleşmesini 2022 yılına kadar uzatacaklarını söyledi. Yusuf ile her konuda anlaşmaya vardıklarını Salonda Avrupa Atletizm Şampiyonası heyecanı başlıyor En iyi snowboardcular Erciyes’te A 2 tletizmde sezonun en önemli organizasyonlarından 34’üncü Avrupa Salon Şampiyonası, 3-5 Mart tarihlerinde Sırbis- tan'ın başkenti Belgrad'da yapılacak. Avrupa Atletizm Federasyonu (EA) tarafından 2 yılda bir düzenlenen ve bu yıl 34'üncüsü organize edilecek şampiyonada branşının en iyi atletleri, madalya mücadelesi verecek. Türkiye, tarihinin en yüksek katılımını gerçekleştireceği şampiyonada, 4x400 metre bayrak yarışında ilk kez mücadele edecek. Erkeklerde 9, kadınlarda 6 olmak üzere toplam 15 sporcu 5 branşta milli formayı giyecek. Türkiye, Çekya'nın başkenti Prag'da 2015 yılında düzenlenen 33. Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası'na, 6 erkek, 4 kadın olmak üzere toplam 10 atletle katılmış ve bir altın, bir gümüş madalya kazanmıştı. Ali Kaya, erkekler 3 bin metredeki 7.38.42'lik derecesiyle şampiyona rekoru kırarak altın madalyaya uzanırken, erkekler 1500 metrede Türkiye'yi temsil eden İlham Tanui Özbilen, 3.37.74'lük derecesiyle gümüş madalya almıştı. ÇİNTİMAR: "ÇOCUKLARIN FORM DURUMLARI GAYET İYİ" Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, şampiyonaya rekor sayıda sporcu ile katılacaklarını belirterek, "Avrupa Salon Şampiyonası'na bugüne kadarki en yüksek katılımı gerçekleştiriyoruz. Başarı olarak da tarihimizin en iyisini yapmayı hedefliyoruz. Son zamanlarda yükselen grafiğimizi, burada da devam ettirmek istiyoruz." dedi. İngiltere'de ağustos ayında yapılacak dünya şampiyonası öncesi önemli bir sınav vereceklerini ifade eden Çintimar, "Bu organizasyonda, 4x400 bayrak takımı ile ilk kez kota aldık ve ilk 5'e girmek istiyoruz. Son şampiyonada 2 madalya almıştık ancak şimdi çok daha farklı bir noktadayız. Hem kadınlarda hem erkeklerde madalya var. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Spor Genel Müdürlüğünden aldığımız desteğin hakkını vermek için çalışıyoruz." diye konuştu. Çintimar, takımdaki tek sıkıntının Yavuz Can'ın ayağındaki sakatlık olduğunu dile getirdi ve şampiyonada ellerinden gelen en iyi performansı göstereceklerini söyledi. Milli takımda yer alan sporcular ve branşları şöyle: Erkekler: Batuhan Altıntaş (400 metre ve 4x400 metre bayrak), Ramazan Özdemir (1500 ve 3 bin metre), Ali Kaya ile Aras Kaya (3 bin metre), Yavuz Can, Akın Özyürek, Mahsum Korkmaz, Mehmet Güzel ile Enis Ünsan (4x400 metre bayrak). Kadınlar: Meryem Akdağ (1500 metre), Yasemin Can ile Emine Hatun Tuna (3 bin metre), Özlem Kaya ( 1500 ve 3 bin metre), Tuğba Güvenç (1500 ve 3 bin metre), Emel Dereli (gülle atma). (AA) ifade eden Çubukçu, "Yusuf'un sözleşmesini 2022'ye kadar uzatacağız. Okay Yokuşlu ve kaleci Estaban ile de görüşeceğiz. Bu oyuncuların da sözleşmelerini uzatmak istiyoruz." açıklamasından bulundu. TARAFTARLARA ÇAĞRI Çubukçu, Medical Park Arena'da karşılaşacakları Kardemir Karabükspor maçına taraftarları davet ettiklerini aktardı. Gaziantepspor ve Aytemiz Alanyaspor karşılaşmalarında 20 bin üzerinde taraftara oynadıklarını hatırlatan Ahmet Çubukçu, şunları kaydetti: "Tribün cezası ve kış şartlarına karşın taraftarlarımız takımını yalnız bırakmadı. Kardemir Karabükspor maçında taraftarlarımızın stadı doldurmasını, seyirci rekorunu kırmasını istiyoruz. İkinci yarıda iyi performans gösteren takımımız, onlara görsel bir şölen sunacak, keyif almalarını da sağlayacaktır. Takımın itici gücü taraftarlarımıza ihtiyacımız var. Hep beraber Kardemir Karabükspor maçında güzel bir akşam geçirmek istiyoruz." (AA) 017 FIS Snowboard Dünya Kupası 4 Mart 2017 tarihinde Kayseri Erciyes Kayak Merkezi’nde yapılacak. Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin 200 milyon Euro’luk yatırımları sonucunda, dünya standartlarındaki tesisleri ve pistleriyle “Evrensel Kış Sporları Merkezi” konumuna gelen Erciyes Kayak Merkezi, yeni bir uluslararası organizasyona daha ev sahipliği yapıyor. Uluslararası Kayak Federasyonu tarafından düzenlenen “FIS Snowboard Dünya Kupası” finali Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Kayseri Erciyes A.Ş. ve Türkiye Kayak Federasyonu işbirliğiyle 4 Mart 2017’de Erciyes Dağı'nda yapılıyor. Carezza (İtalya), Rogla (Slovenya), Bansko (Bulgaristan), Bokwang (Kore) ve Kazan’da (Rusya) yapılan yarışların final etabı Evrensel Kış Sporları Merkezi Erciyes’te gerçekleştiriliyor. T FF 1. Lig ekiplerinden Adana Demirspor'un Kulüp Başkanı Sedat Sözlü, taraftar baskısı yaşamayan kulüplerin daha başarılı olduğunu savundu. Sözlü, geçen hafta Balıkesirspor karşısında şanssız şekilde 2-1 mağlup olduklarını ifade etti. TFF 1. Lig'de her takımın her takımı yenebildiğini belirten Sözlü, bu hafta Şanlıurfaspor deplasmanında galibiyet arayacaklarını dile getirdi. Köklü bir camiaya ve önemli bir taraftar kitlesine sahip olduklarını anlatan Sözlü, şöyle konuştu: "Taraftar önce sabırlı olacak. Taraftarların sabırla ve metanetle takımını desteklemesi lazım. Bunu yapabildiğimiz sürece başarı gelecektir. Önce sabırlı olmamız lazım, dikkat edin seyirci baskısı olmayan kulüpler daha başarılı olmuştur. Medipol Başakşehir, Akhisar Belediyespor örnekleri var. Seyirci çok önemli ama takım üzerinde olumlu yansıması gerekirken, oyuncu maça çıkmadan diyor ki 'taraftar acaba bugün bize ne der?' Oyuncu profesyonel olmalı ama... Bu Fenerbahçe'de de yaşanıyor. Taraftar sabırlı olursa bu takım başarılı olur." Sedat Sözlü, elektronik bilet uygulamasında 46 binden fazla Passolig kart satışı gerçekleştirdiklerini ve bu alanda birçok Süper Lig takımını geride bıraktıklarını belirtti. (AA) 200’E YAKIN SPORCU Dünyanın en iyi snowboard sporcularını Kayseri’de buluşturacak organizasyona Amerika, Rusya, Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Slovenya, Ukrayna, Bulgaristan, Avusturya, İsviçre, Kanada, Çin, Kore, Japonya, Türkiye, Polonya ve Cezayir olmak üzere 20 ülkeden 200’e yakın profesyonel sporcu katılıyor. Bu dev sportif organizasyona katılan 20 ülke arasında en kalabalık kafile 17 sporcuyla Rusya olurken, onu İtalya 10, Avusturya 10, İsviçre 9, Kanada 9, Almanya 8, Kore 8, Amerika 6, Japonya 6, Slovenya 6 kişi ile takip ediyor. Erciyes Kış Sporları ve Turizm Merkezi’nde, yapılacak olan Snowboard Dünya Kupası final yarışlarında hem Erciyes yarışının kazananı belli oluyor hem de 2016-2017 kış sezonunun dünya şampiyonu belirleniyor. Sporcular, şampiyon olmak için ihtiyaç duydukları puanların yanında, 50 bin Dolar tutarında rekor seviyedeki ödül için de yarışıyor. (İHA) Kış transfer dönemine "Çin" damgası E c z a c ı b a ş ı Vi t r A , ü s t t u r a y ü k s e l d i E czacıbaşı VitrA, 2017 CEV Voleybol Şampiyonlar Ligi D grubundaki son maçında, Alman rakibi Dresdner’i 3-1 mağlup ederek Play-off 6 etabına yükseldi. Burhan Felek Voleybol Salonu’nda oynanan karşılaşmada Rus yıldız Tatiana Kosheleva 21 sayı alırken, genç yıldız Tijana Boskovic 18 sayıyla takımına katkı sağladı. Eczacıbaşı VitrA’nın Play-off 6’daki rakibi 3 Mart Cuma günü, Lüksemburg’da yapılacak kurada belli olacak. (İHA) Göremediği bisikletiyle Türkiye'yi temsil etmek istiyor B “Taraftar önce sabırlı olacak” olu'da, 6 ay önce tanıştığı bisiklet sporu sayesinde fazla kilolarından kurtulan doğuştan görme engelli Ali Topaç, Türkiye'yi uluslararası yarışmalarda temsil etme gururunu yaşamak için sponsor engelini aşmak istiyor. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi birinci sınıf öğrencisi olan 19 yaşındaki Ali Topaç, aşırı yemek ve hareketsiz yaşamında aldığı kilolar nedeniyle beşinci kattaki dairelerine çıkmakta zorlanınca kilo verme arayışına girdi. Bolu Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünde bisiklet sporu branşıyla tanışan ve 6 ay önce tandem (iki kişilik) bisiklet kullanmaya başlayan görme engelli genç, partneri eşliğinde günde 1,5 saat yaptığı antrenmanlar sayesinde 19 kilo vererek, 71 kiloya düştü. Bu süreçte kazandığı tecrübe ile Bolu Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bünyesindeki Gençlik Merkezi Spor Kulübünde lisanslı sporcu olan Topaç, sponsor bulmasının ardından katılacağı, 6-9 Nisan'da Sırbistan'da düzenlenecek Avrupa Kupası (Para-cycling European Cup) bisiklet yarışması için Karaçayır Mahallesi'ndeki atletizm pistinde çalışmalarına devam ediyor. "BU SPORUN ÇOK FAYDASINI GÖRDÜM" Ali Topaç, doğuştan görme engelli olduğunu ancak ışık algısının bulunduğunu söyledi. Bolu Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünde bisiklet sporuyla tanıştıktan sonra hayatının değiştiğini anlatan Topaç, "Buradaki hocalarımız görme engelli biri ile çalışmanın tecrübesizliğini de göze alarak beni kabul etti. Normal çocuklar varken bana da ilgi gösterdi. Obezite yolunda iken beni kilolarımdan kurtardı." diye konuştu. "Bisiklet kullanmaya başlamadan önce sürekli evde oturuyor ve yemek yiyordum. Aldığım kilolar nedeniyle merdiven çıkmakta zorlanır hale geldim." diyen Topaç, daha önceleri başka sporları da denediğini ama fazla kilolarından bir türlü kurtulamadığını anlatarak, "Şu anda 71 kiloyum ve bu sporun çok faydasını gördüm. Yaklaşık 6 ayda 19 kilo verdim." ifadelerini kullandı. Partneri Ferdi Yılmaz ile haftanın 5 günü, Avrupa Kupası yarışmasına hazırlık yaptıklarını anlatan görme engelli sporcu, "Bu yarışlara katılmak istiyoruz ama sponsor bulamıyoruz. Halkımızdan bize sponsor olmasını istiyoruz. Çünkü biz bu spora günlerimizi veriyoruz. Bu konuda destek bekliyoruz." şeklinde görüşlerini aktardı. "Engelli olmak yaşamaya engel değil." diyen ve kişinin engeli kafasında bitirmesi gerektiğini vurgulayan Ali Topaç, böylece yaşamda engellerin kalmayacağını sözlerine ekledi. "TÜRKİYE'Yİ TEMSİL ETMEK İSTİYORUZ" Yaklaşık 4 yıldır profesyonel olarak bisiklet sporu yaptığını anlatan 18 yaşındaki Ferdi Yılmaz da "Ali'nin çalışmasına partner olarak dahil oldum. Bayağı zorlu şartlardan geçtik. Her gün paralimpik antrenman yapıyoruz. Antrenmanlar yorucu geçiyor." dedi. İlk etapta antrenmanlarda zorlanan Ali Topaç'ın kilo verince çok iyi bir performans yakaladığını anlatan Ferdi Yılmaz, "Yurt dışında yapılacak yarışmalarda Türkiye'yi temsil etmek istiyoruz. Destek olunması halinde birçok başarı elde edeceğiz." diye konuştu. (AA) K ış transfer döneminin kapandığı Çin Süper Ligi, yabancı yıldız futbolcuları bünyesine katan futbol takımları arasında kıyasıya rekabete sahne olacak. Kış transfer döneminde 388 milyon avro harcama yapan Çin takımları, Avrupa'da 250 milyon avroyla transfere en fazla para yatıran İngiliz ekiplerini geride bırakarak, bu alanda zirvede yer aldı. Çinli futbol takımları, 2017 ara transfer döneminde Chelsea’den Oscar’ı 60 milyon avro, Zenit'ten Axel Witsel’i 20 milyon avro, Villarreal’den Alexandre Pato’yu 18 milyon avro bonservis bedelleriyle kadrosuna katarken, Carlos Tevez’i ise 38 milyon avro yıllık maaş ödeyerek transfer etti. Transfer sezonunun dün sona erdiği Çin'de, Süper Lig ekiplerinden Şanghay SIPG'e 60 milyon avro bonservis bedeliyle imza atan Chelsea'nin Brezilyalı oyuncusu Oscar, ara transfer döneminin en pahalı futbolcusu oldu. Ayrıca Brezilyalı Alexandre Pato ile Belçikalı Axel Witsel de Çin rüzgarına kapılan oyuncular arasında yerini aldı. Arjantinli yıldız oyuncu Carlos Tevez ise dünyanın en fazla maaş alan oyuncusu olarak dikkati çekti. Çin Süper Ligi’nde yarın oynanacak ilk maçta kadrosuna Tjaronn Chery’i katan Guizhou Hengfeng Zhicheng ile Liaoning takımları karşı karşıya gelecek. (AA) Fikret Orman'dan iddialı açıklama B eşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, Spor Toto Süper Lig'de şampiyonluğa ulaşarak, formalarına üçüncü yıldızı takacaklarına emin olduğunu ifade etti. Fikret Orman, siyah-beyazlı kulübün resmi yayın organı Beşiktaş dergisinin mart sayında yer alan yazısında sezona "şampiyon" unvanıyla başladıklarını hatırlatarak, "Beşiktaş, Şeref'iyle oynayıp Hakkı'yla kazanarak zirvedeki yerini koruyor. Oynadığı seyir zevki yüksek futbolla herkesin takdirini ve beğenisini kazanan ekibimiz, eminim şampiyonluk ipini bu sezon da göğüsleyecek ve üçüncü yıldızı göğsümüze takacağız." şeklinde görüşlerini aktardı. (AA) 15 SPOR 2 MART 2017 PERŞEMBE Osmanlıspor kenetlendi UEFA Kupasından elenen ve son lig maçlarında istediği skorları alamayan Osmanlıspor, ligde yapacağı Fenerbahçe karşılaşmasını bekliyor. Teknik Direktör Mustafa Reşit Akçay yönetiminde hazırlıklara başlayan takımda, çıkışa geçmek için Fenerbahçe maçı bir fırsat olarak görülüyor. Metin FIRAT S por Toto Süper Lig’in 23. haftasında Fenerbahçe’yle karşılaşacak olan Osmanlıspor, bu maçın hazırlıklarına başladı. Mor-Sarılı ekip, antrenman öncesi sahada kenetlenerek ligde yeni bir çıkış yakalamak için söz verdi. Osmanlıspor, Fenerbahçe’yle oynayacağı maçın hazırlıklarına bir günlük iznin ardından start verdi. Mor-Sarılı ekip, antrenman öncesi, Teknik Direktör Mustafa Reşit Akçay’ın motivasyon içerikli konuşmasının ardından toplu olarak kenetlenerek, ligde yeni bir çıkış yakalamak için hep bir- likte söz verdi. Motivasyon içerikli toplantının ardından Başkent ekibi, haftanın ilk antrenmanına ısınma koşusuyla başladı. Topla koordinasyon çalışmasıyla devam eden antrenmanda daha sonra dar alanda 7’ye 3 top kapma oyununa geçildi. Yarı sahada oynanan çift kale maçla antrenman son buldu. Tedavisi devam eden Aminu Umar antrenmanın ilk bölümünde takımla birlikte çalışırken sonraki bölümünde takımdan ayrı fizyoterapist eşliğinde çalıştı. Osmanlıspor bugün yapacağı antrenmanla Fenerbahçe maçının hazırlıklarını devam ettirecek. Alper Taşdelen’e ziyaret Rahim AĞACIK A nkaragücü Başkanı Mehmet Yiğiner ve Yönetim Kurulu Üyeleri Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’i makamında ziyaret ettiler. Çankaya Belediyesi’nde gerçekleşen ziyaret oldukça samimi bir ortamda gerçekleşti. Ziyarette Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’e kulüb ile ilgili bilgiler aktaran Yiğiner, ”Hatıra Bileti Kampanyamıza katılarak kulübümüze destek oldukları için Alper Taşdelen ve CHP Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Selçuk Dereli’ye teşekkür” etti. Alper Taşdelen’den zirveye giden yolda kulübe destek olmasını isteyen Yiğiner, “Ankaragücü Ankara’nın takımı, başta belediye başkanlarımız olmak üzere Ankara’yı yöneten, Ankara’da ticaret yapan ve Ankara’da yaşayan herkese kulübümüze destek olma çağrısı” yaptı. Ankaragücü Kulübü Başkanı ve Yönetim Kurulunu ağırlamaktan büyük bir onur duyduğunu ifade eden Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ise yapmış olduğu konuşmada şunları söyledi: “Ankaragücü, Ankara’nın en büyük markasıdır. Bu markayı hep birlikte desteklemeli ve eski günlerine geri dönmesi için yalnız bırakmamalıyız. Biz Ankaragücü’nü Süper Lig’de görmek istiyoruz. Zorlu bir süreçte güzel işler başaran Sizi ve Yönetim Kurulunuzu tebrik ediyorum. Çankaya Belediyesi olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Kulübümüzün alt yapısı için sizlere Çankaya’da imkan sağlamak isteriz. Bu anlamda detaylı bir çalışma yapıp sizlere nasıl faydalı olabiliriz bunun araştırmasını yapıyoruz. Vaktim elverdiği ölçüde maçlara da geleceğim. Şampiyonluk yolunda Şahzınıza, Yönetim Kurulunuza, teknik heyet ve futbolcularımıza başarılar diliyorum, inşallah ligi zirvede bitirirsiniz.” Ziyarette Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’e kulüb formasını ve atkısını armağan etti. AYDIN ÜNAL’DAN DESTEK SÖZÜ Ankaragücü Başkanı Mehmet Yiğiner ve Basın Sözcümüz Tuna Yılmaz, Ak Parti Ankara Milletvekili Aydın Ünal’ı TBMM’ deki makamında Güdül Belediye Başkanı Havva Yıldırım, Ak Parti Güdül İlçe Başkanı ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Muzaffer Yalçın ile ziyaret ettiler. Kısa adı AHİD olan Ankara ve Ankara’ya Hizmet Edenler Derneği’nin ziyaretinde Ankaragücü’ne destek olacağının sözünü veren Sayın Milletvekili Aydın Ünal ile Ankaragücü için yapılabilecek çalışmaları ve çözüm önerilerini Yiğiner ile konuştu. Hacettepe kurban kesti Metin FIRAT H afta sonunu Fethiye galibiyeti ile kapatan Hacettepe'de moraller yerinde. Zorlu bir periyota giren Hacettepe takımı, iki İstanbul deplasman maçı öncesinde kurban kesti. Antrenman öncesinde bir araya gelen teknik ekip ve futbolcular zorlu periyot öncesinde sakatlık ve kazadan korunmak adına kurban kestiklerini söylediler. 2 Mart'ta erteleme maçında İstanbulspor'a konuk olacak olan Hacettepe, 5 Mart'ta da Fatih Karagümrük deplasmanına çıkacak. Son haftalarda aldığı galibiyetlerle düşme hattının üzerine çıkan Hacettepe'de amaç güzel futbol ve galibiyetlere devam etmek. Melekler Ankara’da affetmedi Kadınlar Hentbol Süper Ligiʼnde, nefes kesen bir şampiyonluk yarışına girişen Yenimahalle ve Kastamonu, Türkiye Kupası çeyrek finalinde karşı karşıya geldi. İlk maçta Ankara'da, Kastamonuʼyu ağırlayan Yenimahalle Belediyespor, rakibini 32-25 mağlup ederek yarı finale göz kırptı. Metin FIRAT A nkara temsilcisi Yenimahalle Belediyespor Türkiye Kupası çeyrek finalinde rakibi Kastamonu’yu 7 sayı farkla yenerek, rövanş için büyük bir avantaj sağladı. Yenimahalle Belediyespor aldığı bu galibiyetle 2 Nisan’da Kastamonu’da oynanacak rövanş için avantajı cebine koydu. Melekler maça hızlı ve istekli başladı. Armelle, Olga, Marina, Anita, Yeliz, Nur Ceren, Lence dizilişiyle sahada yer alan Ankara temsilcisi ilk 3 dakikada farkı 3 sayıya çıkarmayı başardı. (3-0) Konuk ekip Kastamonu bu dakikadan sonra oyuna ortak olmaya başladı. Maç karşılıklı ataklarla devam ederken, tempo bir an olsun bile düşmedi. Her iki takımda savunmada iyi bir görüntü çizerken, gol yollarında da şok hücumlarla etkili olmaya çalıştı. İLK YARI MELEKLER FARKI Maçın ilk 10 dakikası 5-5 eşitlikle geçildi. Bu dakikadan sonra oyuna ağırlığı koymaya başlayan Ankara temsilcisi 15'inci dakikaya 8-5 üstün girdi. Duygu'nun 2 dakika cezası almasından sonra eksik olmasına rağmen oyun disiplininden kopmayan Yenimahalle ekibi bulduğu gollerle farkı açmayı başardı. Yeliz, Marina ve Gace işbirliğiyle goller bulmayı sür- düren mavi-beyazlı ekip 25'inci dakikaya 15-10 önde girdi. Kaptan Yeliz'i durdurmakta zorlanan Kastamonu temsilcisi farkı kapatamazken, Yenimahalle ekibi soyunma odasına 17-11 önde gitti. YELİZ 14 SAYI ATTI İkinci yarıda da ilk yarıdaki tempoyu sürdüren iki ekip kıran kırana bir mücadele ortaya koydu. Yenimahalle Belediyesi ortadan Yeliz, Marina, Olga ve kenardan Anita ile gol bulmayı sürdürdü. 35'inci dakika Ankara ekibinin 2014 üstünlüğüyle geçildi. Özellikle kaptan Yeliz'in sahneye çıkmasıyla farkı arttırmaya başlayan Melekler maçın son çeyreğine 26-18 önde tamamladı. Yenimahalle Belediyespor maçın son anlarına girilirken, temposunu kaybetmedi ve Ankara temsilcisi mücadeleden 32-25 üstün ayrılarak ikinci tur için avantaj elde etti. Yenimahalle Belediyespor'da Yeliz Özel attığı 14 golle maçın en golcü oyuncusu oldu. LİDER LİGE DÖNDÜ Çeyrek finalin ikinci ayağı 2 Nisan'da Kastamonu'da oynanacak. Yenimahalle Belediyespor kupadan sonra yoluna ligde devam edecek. Melekler 4 Mart Cumartesi günü Adana deplasmanında Şakirpaşa'yla karşı karşıya gelecek. Cavaliers transfere doymuyor A merikan Basketbol Ligi'nin (NBA) son şampiyonu Cleveland Cavaliers, pivot Andrew Bogut ile prensipte anlaştı. Bogut'un menajeri David Bauman tarafından yapılan açıklamada, Avustralyalı basketbolcuya en cazip teklifin Cleveland Cavaliers'tan geldiği ve tarafların prensipte anlaşma sağladığı belirtildi. Açıklamada, sözleşmedeki küçük detayların halledilmesinin ardından 32 yaşındaki oyuncunun hafta sonuna kadar Cleveland Cavaliers'ın antrenmanlarına katılacağı da ifade edildi. Bu sezon da zirve mücadelesi veren son şampiyon Cavaliers, all-star oyuncu Deron Williams'ın ardından Bogut ile ikinci transferini de gerçekleştirecek. (AA) BAŞKENTTEN BAKIŞ egunciner@gmail.com Ertan GÜNÇİNER İthal hayvanlar ve ESK... (III) 2 Mart 2017 Perşembe www.baskentgazete.com.tr FİYAT: 25 Kr Zirve Demet Akalın’ın Şubatʼta Demet Akalın, magazin medyasında ilk sırayı aldı. Güzel şarkıcı ile ilgili yazılı basında 415 haber çıktığı tespit edildi. Demet Akalınʼı 331 haberle Şahan Gökbakar izledi. Behiye Renin GÜNDÜZ Ş ubat ayında magazin dünyasının öne çıkan isimleri belli olurken, listenin ilk sırasında şarkıcı Demet Akalın’ın yer aldığı ortaya çıktı. Medya Takibi Ajansı Interpress’in araştırmasına göre, Şubat ayında magazin gündeminde ilk sırayı girmiş olduğu polemikler, sosyal medya paylaşımları ve şarkıları ile öne çıkan Demet Akalın alırken, güzel şarkıcı ile ilgili yazılı basında 415 haber çıktığı tespit edildi. Vizyona giren yeni filmi ‘Recep İvedik 5’ ile rekora koşan ünlü komedyen Şahan Gökbakar da bu ay en çok konuşulan ünlüler arasında yer alırken, başarılı komedyen hakkında yazılı basına 331 haber yansıdığı belirlendi. Verdiği konserlerin yanı sıra evliliği ve çıkaracağı albüm haberleri ile öne çıkan pop müziğin Megastarı Tarkan hakkında da geçen ay yazılı basında 317 haber çıktığı tespit edildi. Magazin dünyasında geçtiğimiz ay öne çıkan isimler listesinin dördüncü sırasında uzun bir aradan sonra çıkardığı yeni albümü ile sevenleri ile buluşan Sezen Aksu yer alırken, pop müziğin kraliçesi hakkında geçen ay yazılı basında 311 haber yayınlandığı saptandı. Beşinci sırada ise Şubat ayında hakkında çıkan 279 haberle gündeme gelen Cem Yılmaz yer aldı. Açıklanan listeye göre, oynadığı televizyon dizisinin yanı sıra evliliği ile ilgili çıkan haberlerle de gündeme gelen Kıvanç Tatlıtuğ 241 haberle altıncı sırada yer alırken, vizyona giren filmi ve kendisi ile ilgili yapılan eleştirilerle medyada oldukça sık konuşulan Mahsun Kırmızıgül hakkında yazılı basına 226 haber yansıdığı tespit edildi. Televizyonda başladığı yeni programı ile tekrardan gündemde üst sıralara tırmanan Hülya Avşar hakkında çıkan 218 haberle listede yer bulurken, son dönemde sevgilisi Aslı Enver ile ayrılma haberleri ile magazin sayfalarında yer alan Murat Boz ile ilgili de yazılı basında 212 haber yayınlandığı belirlendi. Eşinden ayrılma haberlerinin ardından oynadığı sinema filmi ile de adından söz ettirmeyi başaran Tuba Büyüküstün hakkında da Şubat ayında yazılı basında 207 haber çıktığı tespit edildi. Önceki yazılarımızda Et ve Süt Kurumu'nun "İşte Sofranıza Gelen Ölü Hayvanların Görüntüsü" başlıklı haber konusunda yaptığı yalanlama açıklamasından söz etmiş ve "Bu açıklamada yer alan bilgilerin bile son derece vahim bir durum karşısında bulunduğumuzu gösterdiğini düşünüyoruz" demiştik... Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı internet sitesinde Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün konuya ilişkin açıklamasına daha ayrıntılı bir biçimde bakarsak ne demek istediğimiz anlaşılır... Açıklamada, "öncelikle ve önemle belirtmek isteriz ki ülkemizde, kesimhanelere ilişkin mevzuat AB müktesebatı ile uyumludur" denilerek söze başlanıyor... Ama hemen ardından "Bakanlığımızın sıkı denetimleri sonucu, faal 750 kesimhanenin 385’i, 1 Ocak 2017 itibarıyla kapatılmıştır. Bu kesimhanelerin 12’si Et ve Süt Kurumu’na (ESK) aittir" deniliyor. *** Bu açıklamaya sözü edilen görüntülü haberin ortaya koyduğu tabloyu da eklediğimizde şu sonuca rahatlıkla varılabiliyor: Demek ki en azından 1 Ocak 2017 tarihine kadar ülkemizde faal 750 kesimhanenin 385'i "AB müktesebatına uygun" değilmiş! Ve bu kesimhanelere Et ve Süt Kurumu'nun kesimhanelerinin önemli bir bölümü de dahilmiş. Burada denilebilir ki, "Ama bu kesimhaneler kapatılmış"... Ne var ki, bunlar 1 Ocak 2017 tarihinde kapatılmadan önce bir hayli faaliyet gösterebilmiş! *** Açıklamada, "Habere konu olan kesimhane"nin, ESK’nın sözleşmeli kesim yaptırdığı bir kesimhane olduğu belirtiliyor... İhbar üzerine Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın derhal harekete geçtiği, soruşturma çerçevesinde 16 Şubat’ta İzmir İl Müdürlüğü tarafından kesimhanenin kapatıldığı, 17 Şubat’ta ise olayda ihmali düşünülen 11 ESK personelinin Bakanlık tarafından açığa alındığı bildiriliyor... Bu ifade de gösteriyor ki, ESK içinde de en azından bazı personel görevlerini ihmal etmiş. *** Burada bir kere daha tekrar edelim... Biz ESK'nın et piyasasında varlığını sürdürmesini, piyasaya müdahale etmesini ve etkin bir kamu kuruluşu olarak varlığını sürdürmesini savunuyoruz... Son zamanlarda bu kuruma karşı "devlet kasaplık yapmaz" sözünün arkasına gizlenerek yürütülen "karşı kampanya"nın yoğunlaşmış olmasına dikkat çekiyoruz... Ve bu olayın tam da bu kampanya sırasında patlak vermesinin kuruma büyük zarar verdiğini düşünüyoruz. *** Olay, anlaşıldığı kadarıyla ithal hayvanların ülkeye getirilmesi sırasında gerçekleşmiştir... Bilindiği gibi ithalat ESK organizasyonu ve denetimi altında yapılmaktadır... Yakın zamanda Bakanlar Kurulu Kararı ile Et ve Süt Kurumu'na 31 Aralık 2017 tarihine kadar 500 bin baş canlı hayvan ithalatı için yetki verilmiştir... Bu hayvanlar ülkemizdeki et sıkıntısı nedeniyle Bakanlar Kurulu kararıyla "sıfır gümrükle" ithal edilmektedir... Geçen yıl da ESK'ya 400 bin baş hayvanı yine "sıfır gümrükle" ithal etme yetkisi verilmiş, daha sonra 100 bin hayvanlık bir kontenjan daha açılmıştı... Ayrıca Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) de yine 2016'da sıfır gümrükle 150 bin baş damızlık sığır, 20 bin baş damızlık koyun ve keçi ithal etmişti... Yani, 2016-2017 yılları itibariyle Et ve Süt Kurumu tarafından ülkemize ithal edilen ve edilecek hayvan sayısı 1 milyon başa ulaşmıştır... Bu ithalatla Türkiye 2016 ve 2017 yıllarında sığır ithalatında Avrupa'da birinci dünyada ise Amerika'dan sonra ikinci sıraya yerleşmiştir... Ve 2017 yılı içinde bu sayının artması beklenmektedir. *** Bunları şunun için söylüyoruz... "Sıfır gümrüklü hayvan ithalatı" kararı ile büyük bir pazar açılmıştır... Bu pazara ihale yoluyla bir çok ticari firma katılmaktadır... Bu pazarın denetlenmesi için kamu kuruluşları olan Et ve Süt Kurumu (ESK) ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) görevlendirilmiş bulunmaktadır... "Denetimden hoşlanmayanlar", bu durumdan da hoşlanmamaktadır. *** Sözün kısası: Bu durumda ESK her zamankinden daha dikkatli olmalıdır. Rachel Hunter'dan cesur paylaşımlar Y eni Zelandalı manken ve oyuncu Rachel Hunter, instagram hesabından yaptığı cesur paylaşımlarla dikkati çekti. Rachel Hunter, Yeni Zelenda'nın beyaz kumsallarında turuncu bikinisiyle poz verdi. 1969 doğumlu güzel, fotoğrafların birine, "Kum havuzum" notunu yazdı. Kariyerinde 30 yılı geride bırakan Hunter, 17 yaşında modelliğe adım attı. 1989 yılında Spurts Illustrated'ın ünlü bikini sayısında yer alınca dünya çapında üne kavuştu. Onlarca televizyon ve film projesinde de yer alan Hunter'ın, 2004 yılında Playboy'a verdiği çıplak pozlar çok konuşulmuştu. Ivana Sert, Ankara’nın bakımlı kadınlarını seçiyor Ü nlü stilist ve moda tasarımcısı Ivana Sert, Vernel ile birlikte Ankara’nın en bakımlı kadınlarını seçiyor. ANKAmall’da düzenlenecek Vernel Max Soft&Oils Güzellik Bakım Günleri söyleşisine katılacak İvana Sert; güzellik, bakım, moda ve stil sohbeti yapıp, tavsiyelerde bulunacak ve Ankara’nın en bakımlı 10 kadınını seçecek. ANKAmall’u ziyaret eden kadınlar, satın aldıkları Vernel MaxSoft&Oils ürünü göstererek söyleşiye katılmak için VIP bilet kazanacak. Güzellik bakım sohbeti 4 Mart Cumartesi saat 17.00’de gerçekleşecek. Ivana Sert, tarafından şehrin en bakımlısı unvanını almak isteyen kadınların yapmaları gereken ise çok basit. 25 Şubat - 4 Mart tarihleri arasında ANKAmall’da kurulan stantta “En bakımlı” hali ile fotoğraf çektiren kadınlar, bu fotoğrafları #enbakimlibenimhashtagi ile sosyal medyada paylaşacak. İvana Sert, “En Bakımlı Benim” diyen tüm kadınlar arasından seçim yapacak. Ankara’nın en bakımlı kadınları, çamaşır makinası, ütü, 100 TL’lik hediye çekleri ve Vernel giysi bakım setlerinin de sahibi olacak. (Başkent) “Tek eşlilik doğal değil!” Nicki Minaj'ın favorisi kırmızı Ü nlü rapçi Nicki Minaj instagram hesabından yayınladığı fotoğrafla akılları baştan aldı. Minaj, yeni klip için şu günlerde kamera karşısında, kamera arkasından fotoğraflar paylaşmayı ihmal etmeyen rapçi beğeni rekorları kırıyor. Kırmızı mayosuyla verdiği pozla 700 bine yakın beğeni alan Minaj'ın yeni klibi ise şimdiden oldukça merak ediliyor. S carlett Johansson’dan evlilik ve ilişkiler üzerine çok konuşulan açıklama. Kısa süre önce Fransız eşi Romain Dauriac’tan boşanan Hollywood’un ünlü oyuncusu Scarlett Johansson, evlilik ve tekeşlilikle ilgili dikat çeken açıklamalar yaptı. İki yıllık evliliğin ardından Johansson, “Kazanılan her şeyde bir kayıp mutlaka vardır, öyle değil mi? Bence evlilik tamamen kayıp” ifadesini kullandı. 32 yaşındaki ABD’li oyuncu, evliliğin fikir olarak romantik ve güzel olduğunu, onu hayata geçirmenin de güzel bir şey olduğunu söyleyerek, tek eşlilikle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Tekeşli olmanın doğal olduğunu düşünmüyorum. Bunu söylediğim için belki tepki çekeceğim.”