“Bir Tenör Aranıyor” Ankara`da

advertisement
“Bir Tenör Aranıyor” Ankara’da
Zehra ŞAHİNDOKUYUCU
D
aha önce tam 16 dilde ve 25 ülkede sahnelenen
Ken Ludwig’in bol ödüllü müzikli oyunu Bir
Tenor Aranıyor, Ankara Devlet Opera ve Balesi
prodüksiyonu ile 5 Mart günü saat 16.00’da, Leyla Gencer Sahnesi’nde seyircisiyle buluşuyor.
Müzikallerin Oscar’ı olarak bilinen Tony Ödülü’ne
dokuz kez aday olan ve bu ödüle iki defa layık görülen Bir
Tenor Aranıyor; 1930’lu yılların Amerika’sında, bu kıtada
ilk defa sahneye çıkacak ünlü bir İtalyan tenorun küçük
bir otel odasında başından geçen gülünç olayları ele alıyor.
Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından 2010-2011
sanat sezonundan beri Doğan Çelik’in rejisiyle sahnelenen
Bir Tenor Aranıyor; 2016-2017sanat sezonunda da Ankaralı sanatseverlerin beğenisine sunuluyor.
Eseri Doğan Çelik sahneye koydu, eserin dekorunu
Talat Ayhan düzenledi. Kostümleri Gazal Erten hazırlarken, koreograflığı ise Yeşim Oktar yaptı.
Eserde başlıca roller ise şöyle:
Max: Okan Başel/Emre Pekşen Maggie:Olça
Bora/Beste Şahin, Saunders: Tamer Aykut, Tito: Oğuz Sırmalı, Maria: Evren Gökoğlu, Julia: Seza Kırgız Deneme,
Diana: Filiz Kıratlı Çark, Bellboy: Kamil Kaplan/ Emre
Uluocak.
Bu da “kuyruklu
yumurta...”
Aysel KANBER
Ç
arşıda, pazarda, manavda hormonlu meyve
ve sebzelerin farklı şekillerde karşımıza çıkması, çift başlı
buzağı ya da kuzular, çift sarılı yumurtalar alışık olduğumuz durumlardan. Ancak “kuyruklu yumurta”
bugüne kadar görmediklerimizden..
Gölbaşı’nda çiftliğindeki tavuklarından birisinin “kuyruklu
yumurta”
yumurtladığını gören
çiftlik sahibi
Hüseyin Kamberoğlu, çiftçi bir
aileden geldiklerini ama bugüne
kadar “kuyruklu yumurta”yı ilk
kez gördüğünü söyledi.
Tavuklarının fenni yem yemediğini vurgulayan Kamberoğlu,
tavukların çiftlikte kendi ürünleri
ile beslendiğini kaydetti.
Şüpheli araçtan 16 silah çıktı
A
www.baskentgazete.com.tr
2 Mart 2017 Perşembe
FİYAT: 25 Kr
nkara'da polis ekiplerince şüphe üzerine durdurulan araçta yapılan aramada 8 pompalı tüfek, 1 havalı tüfek, 7 tabanca ve 470
fişek ele geçirildi. Alınan bilgiye göre, önceki gün Konya yolu Ankara girişi mevkisinde
51 HF 026 plakalı araç şüphe üzerine Ankara Emniyet Müdürlüğü Motosikletli Timler Amirliği (Yunuslar) ekiplerince durdurulmak istendi.
Kısa süreli kovalamaca sonrası durdurulan araçta yapılan aramada 8
pompalı tüfek, 1 havalı tüfek, 7 tabanca ve bu silahlara ait çeşitli çaplarda
470 fişek ele geçirildi. Araçta bulunan şüpheliler N.K, E.T ve F.Ö gözaltına
alındı.
(AA)
Başkent’te asbest tartışması!
Başkent’te Maltepe Pazarı önünde toplanan bir grup
eylemci, kanserojen madde (asbest) tehlikesi iddiasıyla
havagazı fabrikasının yıkımına tepki gösterdi.
A
nkara’da bir grup eylemci, asbest iddialarından dolayı havagazı fabrikasının yıkımına tepki gösterdi.
Başkent’te Maltepe Pazarı önünde toplanan bir grup eylemci, kanserojen madde (asbest)
tehlikesi
iddiasıyla
havagazı
fabrikasının yıkımına tepki gösterdi. Özel kıyafetler giyinen ve maske takan grup, burada
bir basın açıklaması yaptıktan sonra havagazı fabrikasına yürümek istedi. Bir süre yürüdükten sonra grubun önü çevik kuvvet
ekipleri tarafından kesildi.
Polis ekipleri gruba bu şekilde yürüyemeyecekleri, aksi takdirde gözaltına alınacakları
uyarısında bulundu. Polisin uyarılarını dikkate
alan grup üyeleri, kıyafetlerini çıkararak olay
yerinden uzaklaştı.
(İHA)
Zincirleme
kazada can pazarı
B
aşkent’te iki otomobil ve çöp
yüklü tırın karıştığı zincirleme
trafik kazasında 6 kişi yaralandı.
Devrilen otomobilde sıkışan sürücü, itfaiye erleri tarafından kurtarıldı.
Olay, dün sabah saat 05.00 sıralarında Yenimahalle’de meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre; Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’ndan İstanbul istikametine
seyreden Muharrem Fırat kontrolündeki
16 SEC 54 plakalı otomobil, önce aynı
yönde giden Adnan Yılmaz idaresindeki
71 AB 140 plakalı otomobile, ardından
taklalar atarak Hasan Sarıkaya’nın kullandığı 06 DD 5482 plakalı çöp yüklü
tıra çarptı.
Çarpışmanın etkisiyle kontrolden
çıkan tır, bir akaryakıt istasyonunun
önünde devrildi. Kazaya karışan 3 aracın
sürücüleri ile Adnan Yılmaz idaresindeki
otomobilde bulunan İlhami Ayan, Haydar Kuzu ve Mehmet Karadağ yaralandı.
Kazayı gören vatandaşların ihbarı ile
olay yerine çok sayıda polis, itfaiye ve
sağlık ekibi sevk edildi. İtfaiye ekipleri,
kullandığı otomobilde sıkışan Muharrem
Fırat’ı dikkatli bir çalışma sonucu kurtardı.
Yaralılar, sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından, çevredeki hastanelere kaldırıldı. Polis
ekipleri, yolda başka kazaların yaşanmaması için tedbir aldı.
Yola emniyet şeridi çekilmesinin ardından, Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nın İstanbul istikametinde trafik bir
süre iki şeritten sağlandı. Kazayla ilgili
inceleme başlatıldı.
(İHA)
330 sanıklı
davanın ilk celsesi
F
etullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ)
15 Temmuz'daki darbe girişimine
ilişkin başlatılan soruşturmalar çerçevesinde Polatlı'daki 58. Topçu Tugayı ile
Topçu ve Füze Okul Komutanlığında görevli 245'i tutuklu 330 sanık hakkında açılan davanın ilk celsesi görüldü. Savunma
yapan tutuklu sanıklar, terör saldırısı bahanesiyle kışladan çıkarıldıklarını ve darbeden haberleri olmadıklarını öne sürdü.
Ankara 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi kampüsü içerisine
yeni inşa edilen duruşma salonunda görülen davanın ilk celsesine sanıklar, taraf
avukatları, müştekiler, milletvekilleri,
basın mensupları ile izleyiciler katıldı. Duruşmanın ilk gününde önce kursiyer askerlerin savunmaları alındı. Toplamda 48
kursiyer asker savunma yaptı. Savunma
yapan sanıklar, darbeden haberlerinin olmadığını öne sürerek, komutanları tarafından terör saldırısı olduğu gerekçesiyle
kışladan çıkartıldıklarını belirttiler. (İHA)
Gökçek’ten asbest yanıtı
A
nkara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Maltepe’deki eski havagazı fabrikasının kaldırılması işleminde bazı oda ve grupların asbest iddiasıyla halkı taciz
ve tedirgin ettiklerini ifade ederek, “Bunlar her zaman olduğu gibi
ideolojik davranıyorlar. Biz oradaki asbestli bölümün yıkımı için
alınacak tüm önlemleri aldık. Asbestli bölümün söküm işlemlerini
uzman firma bu konudaki lisanslı elemanlarıyla gerçekleştiriyor”
dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek,
havagazı fabrikasının yıkımı ve asbest iddialarına ilişkin
açıklamalarda bulundu.
Gökçek yaptığı açıklamada, “Her dönemde yaşanan bazı
olayları fırsat bilerek, hiçbir bilgi sahibi olmadan, mesnetsiz
ve dayanaksız bir şekilde kaos ortamı oluşturmaya çalışan
bildik oda ve gruplar, ideolojik saplantılar içinde bir kez daha
sahneye çıktılar. Bu oda ve gruplar bu kez de havagazı fabrikasının sökümünde asbest iddiasıyla halkı endişelendirecek
açıklamalar yaparak ortalığı karıştırmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu. Bazı oda ve grupların yıllar önce kuraklık sıkıntısı nedeniyle Kızılırmak’tan su getirildiğinde de suyun
arsenikli olduğu iddiasında bulunduklarını belirten Gökçek,
şöyle konuştu:
“O zaman da toplumda bir endişe oluşturmuşlardı.
Oysa ki o dönemde bir bölümünü Kızılırmak’tan aldığımız ve şehir şebekesine verdiğimiz sudaki arsenik miktarı
litrede 1 mikrogramdı. Dünya Sağlık Örgütünün kabul edilebilirlik miktarı ise litrede 10 mikrogramdır. Bizim şebekeye
verdiğimiz suyun içindeki arsenik miktarı, Dünya Sağlık Örgütünün onda biri olmasına rağmen ortalığı birbirine katan odalar ve dernek adı altındaki bazı ideolojik gruplar, İzmir’in
şebeke suyunda litrede 60 mikrogram arsenik çıkmasına seslerini çıkarmadılar.”
(İHA)
Mimarlar
yargıya taşıdı
M
imarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara
Tabip Odası, asbestli Havagazı Fabrikası’nın acilen karantinaya alınması ve
yıkımın durdurulması için yürütmeyi durdurma istemiyle Ankara Bölge İdare Mahkemesine başvurdu.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip
Odası, Ankara’da ciddi halk sağlığı sorunu oluşturan
asbestli Havagazı Fabrikasının yıkım işleminin durdurulması için, yürütmeyi durdurma istemiyle Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdu.
Ankara’daki Havagazı Fabrikası alanında yaptırılan
asbest yüzey ölçümlerine ilişkin rapor, ilgili görseller
ve haberler de mahkemeye sunuldu. Mahkeme
önünde yapılan basın açıklamasına, Mimarlar Odası
Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal
Kaya, Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut,
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Ankara Tabip
Odası Genel Sekreteri Göğüs Hastalıkları Uzmanı
Dr. Mine Önal TTB İşçi Sağlığı Kol Başkanı Dr.
Sedat Abbasoğlu ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi
Üyesi Adnan Zeytinci katıldı.
ACİLEN KARANTİNAYA ALINMALI
Yenimahalle’de yaz bakımı
Yenimahallelilerin sıcak yaz
günlerinde aileleriyle birlikte rahat
vakit geçirebilmesi için tadilat gerektiren tüm parklarda çalışmalarına
start veren belediye ekipleri, Aşağı
Yahyalar ve Burç mahallelerine de
birer yeni park kazandırıyor.
Başkent’te güneşin yüzünü göstermesiyle birlikte Yenimahalle Belediyesi parklarda harekete geçti. 2
milyon metrekare yeşil alanıyla Ankara’nın en yeşil ilçesi olmaya
devam eden Yenimahalle’de park
sayısı 390’a yükseldi. Sayfa 2’de
8 Mart’a Çankaya damgası
Çankaya Belediyesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü birbirinden anlamlı bir dizi etkinlikle kutlayacak. Türkiye’nin ilk
Mor Bayraklı yerel yönetimi olmanın sorumluluğunu taşıyan
Çankaya Belediyesi, 8 Mart’ta Ankara Barosu Gelincik Merkezi
ve Kadının İnsan Hakları - Yeni
Çözümler Derneği’yle iki işbirliği
protokolü imzalayacak.
Kadın dostu kent Çankaya,
bu 8 Mart’ta film gösterimleri ve
söyleşilerin yanı sıra konserlerle
de renklenecek, kadınlar baskıya,
sömürüye, şiddete ve haksızlığa
karşı seslerini Çankaya’dan yükseltecek.
Sayfa 3’te
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan
Karakuş Candan, bugüne kadar yaşanan süreci anlatarak, “Korunması gereken endüstri mirası Havagazı Fabrikası davalar devam ederken Ankara
Büyükşehir Belediyesi tarafından 25 Şubat’ta yıkımına başlandı. Yapının asbestli olması nedeniyle,
yıkılması sırasında koruyucu önlemler alınması gerekiyordu. Koruyucu önlemler alınmadığı için asbest her yere yayıldı. Havagazı Fabrikası alanında
yıkıma başlandı. Firmaya yaptırdığımız asbest
yüzey ölçümleri sonucunda belli noktalarda yüzde
15 ila yüzde 40 arasında asbest türünün en tehlikesi
olan amphibole tespit edildi. Bu nedenle yürütmeyi
durdurma kararı için mahkemeye başvurduk. Aynı
zamanda Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’ne de numunelerin bir örnekleri gitti. Onların da
yakında çıkacak.” diye konuştu.
(Başkent)
KENT - YAŞAM
2
2 MART 2017
PERŞEMBE
“Duy sesimi;
üretmek istiyorum”
Zehra ŞAHİNDOKUYUCU
Ç
ankaya Belediyesinin de ortaklarından
olduğu engelli bireylerin medya alanında istihdamına yönelik “Duy Sesimi; Çalışmak, Üretmek İstiyorum” Avrupa
Birliği Projesi tanıtım toplantısı yapıldı. 2 bin
200 proje başvurusu arasından hibe almaya hak
kazanan projede eğitimler; editörlükten spikerliğe, muhabirlikten kurgu operatörlüğüne geniş
bir yelpazede verilecek.
Medya ve İletişim Akademisi Derneği,
Çankaya Belediyesi ve Uluslararası Engelliler Eğitim ve Kültür Derneği ortaklığında yürütülen "Duy Sesimi; Çalışmak, Üretmek
İstiyorum" ile engellilere medya alanında istihdam sağlamayı hedefleyen projenin tanıtım toplantısı yapıldı.
Ankara Hilton Otelde gerçekleştirilen tanıtım, bilgilendirme ve açılış toplantısında
konuşan Medya ve İletişim Akademisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Balcı,
Çankaya Belediyesi ve Uluslararası Engelliler Eğitim ve Kültür Derneği ile ortak yürütülecek projenin Avrupa Birliği'ne başvuran
2 bin 200 proje arasından 145'inin hibe almaya hak kazandığını belirtti.
Yeşil Yenimahalle’ye yaz bakımı
Yenimahallelilerin sıcak yaz günlerinde aileleriyle birlikte rahat vakit geçirebilmesi için tadilat gerektiren tüm parklarda
çalışmalarına start veren belediye ekipleri, Aşağı Yahyalar ve Burç mahallelerine de birer yeni park kazandırıyor.
Halil ÜNAL
B
aşkent’te güneşin yüzünü göstermesiyle birlikte Yenimahalle Belediyesi parklarda harekete geçti. 2
milyon metrekare yeşil alanıyla Ankara’nın en yeşil
ilçesi olmaya devam eden Yenimahalle’de park sayısı
390’a yükseldi. Yenimahallelilerin sıcak yaz günlerinde aileleriyle birlikte rahat vakit geçirebilmesi için tadilat gerektiren tüm parklarda çalışmalarına start veren belediye
ekipleri, Aşağı Yahyalar ve Burç mahallelerine de birer
yeni park kazandırıyor.
2009 yılından bu yana ilçeye 176 yeni park, yani 1 milyon 255 bin metrekare yeşil alan kazandıran Yenimahalle
Belediyesi, 183 parkı da revize ederek hizmete sundu. İlçe
genelinde 390 parkla vatandaşlarına açık havada dinlenme
fırsatı sunan belediye ekipleri, iki yeni park için de çalış-
malara başladı. Parklardan biri Aşağı Yahyalar Mahallesi’nde 6 bin metrekare alan üzerine projelendirildi. Nisan
ayı sonuna bitirilmesi planlanan parkta koşu yolu, fitness
alanları, çocuk oyun alanı ve oturma grupları bulunacak.
Burç Mahallesi’nde yapımına başlanılan 2 bin 500 metrekarelik parkta da çocuk oyun gruplarının yanı sıra oturma
alanları yer alacak.
TERCİH YİNE YAKACIK OLACAK
Diğer yandan Batıkent Adnan Kahveci Parkı başta
olmak üzere tadilat ihtiyacı olan tüm parklarda da yaza hazırlık tüm hızıyla devam ediyor. 182 bin 550 metrekarelik
alanı ve 360 adet barbeküsüyle yalnızca Yenimahallelilerin
değil, Ankaralıların tercihi olan Yakacık Mesire Alanı’nda
da sezona hazırlık başladı. Yaz ayları boyunca 200 binden
EĞİTİM 6 AY SÜRECEK
fazla Başkentliyi ağırlayan Yakacık’ta futbol ve basketbol
sahalarının bakımı yapılırken tesiste tüm eksikler de bir bir
gideriliyor.
Belediye ekiplerinin gerek alt yapı, gerekse üst yapı çalışmalarına aralıksız devam ettiğini belirten Yenimahalle
Belediye Başkanı Fethi Yaşar daha sonra şunları söyledi:
“Yurttaşlarımız bu yaz da parklarımızda gönül rahatlığıyla sevdikleriyle vakit geçirebilecek. Biz vatandaşlarımızın evlerine kapanmalarını istemiyoruz. Yenimahalleliler
sokağa çıksın parklarımızda, spor tesislerimizde, kültür
merkezlerimizde bir araya gelsin, sosyalleşsin, komşuluk
ve hemşerilik bilinci yeniden canlansın istiyoruz. Daha
güzel bir dünya, daha yaşanabilir bir Türkiye için ihtiyacımız olan en önemli şey dostluğumuzu, kardeşliğimizi pekiştirerek, bizi kimsenin bölmesine izin vermemekten
geçiyor.”
Tiryaki Örneklilerle buluştu
R
eferandum sürecinde her gün vatandaşlarla bir
araya gelen Altındağ Belediye Başkanı Veysel
Tiryaki, Örnek Mahalle sakinleriyle bir toplantı
Keçiören'de
dilenci operasyonu
yaptı.
Örnek Kadın Eğitim Kültür Merkezi’ndeki toplantıda konuşan Başkan Tiryaki, Telsizler Blokları’ndaki
kentsel dönüşüm süreci hakkında, “Her zaman olduğu
gibi yine vatandaşımızın isteği doğrultusunda hareket
ettik” dedi. “Güçlü bir Türkiye, Güçlü bir Altındağ”
sloganını yineleyen Başkan Tiryaki, son 10 yılda ilçede
büyük bir değişim yaşadığını Aktardı. Veysel Tiryaki,
Örnek Mahallesi’nin de çok değerli bir bölge olduğunu
söyledi. Dönüşüm sürecinin 16 blokta 480 daire ile başladığını şimdi ise 99 blokta 2 bin 665 daireye ulaştığına
Emin DERE
K
eçiören Belediyesi zabıta ve Keçiören İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı polis ekipleri, vatandaşın duygularını kötüye kullanarak haksız
kazanç elde eden dilencilere yönelik operasyon yaptı.
3 gün süren operasyon kapsamında camiler ile Keçiören'in işlek caddelerinde denetim yapan ekipler, dilencileri birer birer topladı. Üzerlerinden çok miktarda
para çıkan 125 dilenci, Ankara Büyükşehir Belediyesine
bağlı Dilenci Toplama Merkezine götürüldü. Operasyonda küçük yaştaki çocukları kullanarak vatandaşların
manevi duygularını sömüren dilencilerin büyük kısmının Suriyeli uyruklu ve kadın olması dikkat çekti. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Vatandaşlarımız,
dilenciliği meslek edinerek dini ve vicdani duyguları sömürenlere itibar etmemelidir. Dilencilere yönelik operasyonlar aralıksız devam edecektir” denildi.
P
ursaklar Belediyesi Ayyıldız ve Hüma Sultan Hanım Evlerindeki işaret dili kursiyerleri, Elmadağ Kayak Merkezi’nde keyifli bir gün geçirerek, mutluluklarını işaret diliyle ifade etti.
Pursaklar Belediyesi Hanım Evi üyeleri, kurslarına bir günlük ara
vererek Elmadağ’da kayak yapıp stres attı. Ayyıldız ve Hüma Sultan
Hanım Evlerindeki işaret dili kursuna katılan çok sayıda kursiyer, Elmadağ Kayak Merkezi'nde mangal keyfi eşliğinde kayak yaptı. Belediyenin otobüsleri ile Elmadağ Kayak Merkezi'ne giden kadınlar, gün
boyu kızaklarla kayıp, atlara binmenin mutluluğunu yaşadı.
Hayatlarında ilk defa ata binen kadınlar, bu anları ölümsüzleştirmek için bolca fotoğraf çektirdi. Kar üstünde mangal yakıp, soba eşliğinde ısınan kadınlara Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin’in
ikramı olan ekmek arası sucuk dağıtıldı. Ankara’nın güzelliklerini
Pursaklar Belediyesi ile birlikte keşfeden kadınlar, kısa bir molanın
ardından hanım evlerindeki çalışmalarına devam etti. Kayak sporundan memnun kalan Pursaklarlı kadınlar, Belediye Başkanı Selçuk Çetin’e teşekkür ettiler.
(İHA)
Bölük, son
yolculuğuna uğurlandı
dikkat çeken Başkan Tiryaki, dönüşüm kararının tamamen Çevre ve Şehircilik Bakanlığından çıkacağını kaydetti. Başkan Tiryaki, bu bölgenin kentsel dönüşüm
alanı olarak ilan edilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na teklif götürdüklerini belirtti.
“Bakanlığın konuyla ilgili olarak kısa süre içinde
onay vermesini bekliyoruz. Fazla uzun süreceğini sanmıyorum” diyen Başkan Tiryaki, amaçlarının vatandaşa daha değerli bir yaşam alanı sunmak olduğunu
aktardı. Başkan Tiryaki, dönüşüm kararı almayan mahallelerin daha sonra bu durumdan pişman olduğunu
da aktardı. Vatandaşın bölge ile ilgili dile getirdiği
problemlerin ancak kentsel dönüşümle son bulacağını
vurgulayan Tiryaki, sözlerine şöyle son verdi:
“Altındağ’ın en ücra noktaları bile dönüşüme uğradı.
Bence bu bölgede dönüşüm
çoktan başlamalıydı. İlçede
yaptığımız kentsel dönüşüm
çalışmaları ortada. Gidin diğer
mahallelere bakın. Bugüne
kadar kimsenin evini zorla
yıkmadık, yıkmayız da.”
Önümüzdeki süreçte hem
Türkiye’nin hem Altındağ’ın
daha müreffeh daha huzurlu
olacağına inandığını aktaran
Veysel Tiryaki, Türkiye’deki
gelişime paralel olarak Altındağ’daki değişimin de hızlanarak süreceğine dikkat çekti.
Tiryaki, program sonrasında resim atölyelerini gezdi
ve kültür merkezi kreşindeki
çocukları oyuncaklarla sevindirdi.
(İHA)
Kadınlar kayak merkezinde keyifli bir gün geçirdi
Proje ortopedik engellilerin eğitilerek,
medyada istihdamının sağlanması açısından
ilk olma özelliği taşıyor. Engelli bireylerin
kalifiye işlerde de çalışabileceklerini kanıtlamayı hedefleyen projede; muhabirlik, internet haber portalı editörlüğü, televizyon ve
radyo spikerliği, video kurgu operatörlüğü,
televizyon grafikerliği, televizyon, sinema
yayın makyözlüğü meslekleri yer alıyor. Projede yer alacak engellilere söz konusu meslek gruplarına yönelik 6 aylık uygulamalı
eğitim verilecek. Mesleki eğitimin yanı sıra
kişisel gelişim dersleri de alacak olan engelliler, proje süresince haftada 2 gün bir uzman
psikolog ve sosyal hizmet uzmanınca izlenecek ve gerektiğinde destek alabilecek.
Proje ortaklarından olan Çankaya Belediyesi, projede eğitim alabilecek kişilerin
sağlanması, eğitimlerin verileceği mekanlar
ve diğer birtakım fiziki ihtiyaçları karşılayacak.
A
nkara’nın Gölbaşı ilçesinde bir ay önce
yol verme tartışması yüzünden çıkan
kavgada pompalı silahla vurularak ağır
yaralanan ve dün tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Gölbaşı eski Belediye Başkan
Yardımcısı Murat Bölük, son yolculuğuna
uğurlandı.
Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı
döneminde Belediye Başkan Yardımcısı olan
Murat Bölük, bir ay önce yol verme tartışması
yüzünden çıkan kavgada pompalı silahla vurularak ağır yaralanmıştı. Dün tedavi gördüğü
hastanede hayatını kaybeden Bölük, Gölbaşı’nda son yolculuğuna uğurlandı. Evli ve 2
çocuk babası olan Bölük’ün cenazesine MHP
Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya,
Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay, siyasi
parti temsilcileri, muhtarlar, STK temsilcileri,
bürokratlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Murat Bölük, Gölbaşı Merkez Camii'nde öğle
namazını müteakip kılınan cenaze namazının
ardından gözyaşları arasında Gölbaşı Mezarlığı’na defnedildi.
(İHA)
2 Mart 2017 Perşembe, Sayı: 17168
Özgün Matbaacılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. Adına Sahibi:
FIRAT GÜNDOĞAN
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Gül TERZİ
Sayfa Editörü: Aysel KANBER
İnternet Editörü: Makbule AKGÜL
Yayın Türü : Yerel Süreli Yayın
Adres:
Mutlu Kent Mah.
1964 Cad. No: 31/1-4 Ümitköy
Çankaya /ANKARA
Tel
: 0.312.419 01 75
Faks
: 0.312.425 73 99
e-posta: baskent@ozgun.com
Köşe yazarları tarafından hazırlanan makalelerin hukuki
sorumluluğu tümüyle yazarlara aittir.
Baskı: Özgün Matbaacılık San.ve Tic.A.Ş. Ankara Polatlı Karayolu 52. km.
Nurlu Mevkii Özgün Grup Sitesi Temelli Sincan/ANKARA
Tel
: 0.312.645 19 10
Faks : 0.312.645 19 19
Dağıtım: Tunalı Medya Limited Şirketi
BAŞKENT GAZETESİ İLAN TARiFESİ
(St/Cm)
1. Sayfa (Renkli)
1. Sayfa (Siyah Beyaz)
Zayi İlanları Kelimesi
: 30,00 TL
: 22,50 TL
: 50 KR+KDV
Diğer Sayfalar (St/Cm)
Renkli
Siyah-Beyaz
Genel Kurul 10x2 Sütun
: 15,00 TL
: 12,00 TL
: 60 TL + KDV
KENT - YAŞAM
2 MART 2017
PERŞEMBE
8 Mart’a Çankaya damgası
Türkiye’nin ilk Mor Bayraklı yerel yönetimi olmanın sorumluluğunu taşıyan Çankaya
Belediyesi, 8 Mart’ta Ankara Barosu Gelincik Merkezi ve Kadının İnsan
Hakları - Yeni Çözümler Derneği’yle iki işbirliği protokolü imzalayacak.
Halil ÜNAL
Ç
ankaya Belediyesi, 8 Mart Dünya Kadınlar
Günü’nü birbirinden anlamlı bir dizi etkinlikle kutlayacak.
Kadın dostu kent Çankaya, bu 8 Mart’ta film
gösterimleri ve söyleşilerin yanı sıra konserlerle de
renklenecek, kadınlar baskıya, sömürüye, şiddete
ve haksızlığa karşı seslerini Çankaya’dan yükseltecek.
Toplumsal cinsiyet eşitliğini prensip olarak benimseyen; proje ve hizmetlerini bu hassasiyete göre
üreten yerel yönetimlere verilen Mor Bayrak’ı Türkiye’de kazanan ilk belediye olan Çankaya Belediyesi, gelenekselleşen 8 Mart Dünya Kadınlar
Günü kutlamalarını bu yıl da ses getirecek bir programla şekillendirdi. Başkentlilerin büyük ilgisini
çekecek kültür - sanat etkinlikleri, film gösterimi,
söyleşi ve konserlerin yanı sıra kadının toplumsal
ve ekonomik statüsünü güçlendirecek işbirliklerine
de imza atılacak.
ÜÇ KUŞAĞIN SANATI DÜNYANIN
ŞARKILARIYLA RENKLENECEK
6 – 9 Mart tarihleri arasında bir dizi etkinlikle,
dolu dolu kutlanacak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
programı 6 Mart akşamı Deniz Türkali, Zeynep
Casalini ve Angela Ceren Casalini Sarp’ın konuşmacı olacağı “Üç Kuşak Gözünden Türkiye’de
Kadın ve Sanatçı Olmak” başlıklı söyleşiyle açılacak. Söyleşinin ardından solist Aysun Töngür, “Aysun’ca Öyküsüyle Ezgisiyle Kadın Şarkıları”
konseriyle katılımcılara seslenecek. 10 dilde şarkılar seslendiren ve kadını, kadın öykülerini, kadın
sanatçıların öykülerini aktaran Töngür, dinleyicile-
KENT REHBERİ
rini Fransa’dan Makedonya’ya, İspanya’ya, Anadolu’ya, Yunanistan’a ve oradan da Orta Doğu’ya müzikal yolculuğa
çıkaracak. 6 Mart saat 18: 00’de Çağdaş Sanatlar
Merkezi Yaşar Kemal Konferans Salonu’nda başlayacak söyleşi ve konser etkinliği ücretsiz. Numaralı koltuklar için yer
fişleri 1 Mart 2017 Çarşamba gününden
itibaren Çağdaş Sanatlar Merkezi’nden
alınabilir.
30. YILINDA KADININ ADI
HALA YOK
Sadece Türk sinemasının değil Türk
kadın hareketinin de sembol filmlerinden
olan Atıf Yılmaz’ın “Kadının Adı Yok”
adlı filmi, 30’uncu yılında bir kez saha seyirciyle buluşuyor. Çankaya Belediyesi ve
Uçan Süpürge Derneği işbirliğiyle düzenlenecek gösterimin ardından filmin başrol
oyuncusu Hale Soygazi, sinemacı Sevgi
Saygı ve Doç. Dr. Sevilay Çelenk’in katılımıyla “30. Yılında Kadının Adı Yok” adlı
bir de söyleşi düzenlenecek. 7 Mart akşamı saat 18: 00’de Yılmaz Güney Sahnesi’nde
başlayacak etkinlik ücretsiz. Numaralı koltuklar
için yer fişleri 1 Mart 2017Carşamba gününden itibaren Yılmaz Güney Sahnesi’nden alınabilir.
ÇANKAYA’DA ÇİFTE PROTOKOL
HEYECANI
Çankaya Belediyesinin bu yılki 8 Mart programının belki de en önemli parçası, “Dünya Kadınlar
Günü’nde Kadınlar İçin İmzalıyoruz” adıyla hayata
geçirilecek iki önemli işbirliği. Çankaya Belediyesi’nin Yerel Eşitlik Eylem Planı’nda yer
verdiği “şiddet gören kadın, çocuk ve LGBTİ
bireylerin ulaşabileceği yeni bir merkez kurulması” hedefi için Ankara Barosu Gelincik
Merkezi’yle işbirliği yapılıyor.
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ve Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran’ın katılımıyla imzalanacak protokol
uyarınca Ankara Barosu Gelincik Merkezi’nde görev yapan, özel eğitim almış ve konusunda uzman 45 rehber avukat ve 221
gönüllü avukattan oluşan kadro, Çankaya Belediyesinde bu alanda çalışan uzman personelle işbirliği yapacak.
Çifte protokol töreninin diğer ayağı ise
Çankaya Belediyesi ve Kadının İnsan Hakları- Yeni Çözümler Derneği ile imzalanacak.
Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı
(KİHEP) Koordinatörü Zelal Ayman’ın katılımıyla imzalanacak protokol kapsamında
Çankaya Belediyesi, kadınların demokratik,
341 41 60-65
437 23 17
319 00 49
270 46 86
357 67 03
348 20 20
324 23 79
318 07 30
241 41 11
837 28 29
616 62 70
866 32 64
267 30 08
844 25 03
224 02 69
712 25 87
864 00 65
385 26 59
876 11 10
814 66 40
244 00 41
857 26 10
441 00 90
399 28 61
645 17 90
527 58 07
Ankara zabıtası telefonları
(Alo zabıta - 153)
Büyükşehir Belediyesi 231 79 84
Çankaya
230 12 27
Sinca
444 4 762
Yenimahalle
315 40 13
Altındağ
507 00 50
Keçiören
361 10 80/81/82
Mamak
550 72 32
Akyurt
844 10 97/190
Etimesgut
244 10 00/ 1301
Pursaklar
527 65 90/155/156
Ayaş
712 26 00
Bala
876 10 08
Beypazarı
762 25 10/133
Çubuk
837 08 21
Elmadağ
863 06 50/128/134
Gölbaşı
485 51 86/87/90
Haymana
658 10 12
Kazan
814 49 71
Kızılcahamam
736 10 30/124
Nallıhan
785 10 11
Polatlı
623 01 14
“TOZ BEZİ” AKLINIZDAKİ
SORULARI SİLECEK
Ç
ankaya Belediyesinin 8 Mart programı, Sinetopya işbirliğiyle düzenlenen Ahu Öztürk imzalı “Toz Bezi”
filminin gösterimi ve yönetmenin de katılımıyla düzenlenen söyleşiyle sona erecek. İki
gündelikçi kadının, temizliğe gittikleri evlerdeki insanlarla kurdukları ilişki, gündelik
çatışmalar, kendi arkadaşlıkları ve bu yakın
arkadaşlığın hiyerarşisinin anlatıldığı 2015
tarihli filmin ardından akademisyen Doç.
Dr. Süreyya Karacabey, yönetmen Ahu Öztürk ve oyuncu Asiye Dinçsoy’un katılımıyla bir söyleşi düzenlenecek. Sinetopya
işbirliğiyle 9 Mart akşamı saat 18:
00’de Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney
Sahnesi’nde başlayacak etkinlik ücretsiz.
Numaralı koltuklar için yer fişleri Yılmaz
Güney Sahnesi’nden alınabilir.
ANKARA RÜZGARI
(s.ortulu@hotmail.com)
Süha Örtülü
Bana Ankara’yı anlat
Başkente bugüne kadar yolu düşmemiş bir kişi, “Bana Ankara’yı
anlat’’ dese, herhalde havasını suyunu bir kenara itip, “kurtuluşun adıdır.” diye söze başlardım kuşkusuz.
Sonra da kentsel sorunların ardından dolanıp, göğsümü gere gere
sıralardım akla ilk gelenleri:
-Cumhuriyetin temeli, kuruluş destanının beynidir.
- Çağdaşlaşmaya açılan yoldaki ayak izleridir.
-Aydınlanma tohumlarının atıldığı yerdir.
Kentsel gelişime, kentsel sorunlara, sosyal ve kültürel etkinliklere,
günlük yaşama dair bir soru gelirse ardından, sesim biraz daha alçak
perdeden çıkardı herhalde.
Önce, bir güzel anlatırdım gezip görülecek yerleri.
Modası geçmiş Gençlik Parkı’nı, dibindeki bataklıktan arındırılmasını heyecanla beklediğim Mogan’ı bile katardım listeye.
Termal kaynaklarından bahsederdim uzun uzun.
Yaralı olduğum yerlere gelince sıra isteksizce açardım dert kutusunun kapağını;
Kimileri gibi, “Ankara’nın en güzel yanı, Ankara’dan uzaklaşmaktır’’, ya da “Gezip görülecek yanı olmadığından paran cebinde kalır.
Tasarrufu öğretir Ankara.’’ deme acımasızlığına kapılmazdım ama bazı
yaralara dokunmadan da geçemezdim doğrusu.
Belediye hizmetlerinin yetersizliğinden söz ederdim başta.
Sonra yeşil alanlarının talan edilmesinden, tarihi dokusunun bozulmasından,
Trafik keşmekeşinden, ulaşımdaki aksaklıklardan,
Görsel rüküşlükten,
Çok katlı binaların, hava koridorlarını tıkayıp kenti soluksuz bırakmasından yakınırdım.
Dev boyutlu alış veriş merkezlerine hapsedilen yaşamlardan söz
edip, kültürel ve sanatsal etkinliklerin azlığından dem vururdum iç çekerek.
Yine de yıllanmış bir Ankaralı olarak kıyamazdım yaşadığım kente.
Beyaz yalanların masumiyetine sığınarak,
“Gelin görün, seversiniz’’ derdim.
Ankara’nın geleceğine dair umutlarımı koruyarak.
Tiryaki'den müze ziyareti
A
ltındağlı vatandaşlarla farklı programlarda bir araya gelen Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Kale Meydanı'nda bulunan Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesini ziyaret etti.
Tiryaki, ziyaret ettiği Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesinde sergilenen Yüksel Erimtan koleksiyonu hakkında bilgi aldı. Arkeolojik eserlerin bulunduğu ve yenilikçi bir anlayışla tasarlanan müzeyi gezen
Tiryaki, Yüksel Erimtan’dan kolleksiyonerliğinin öyküsünü de dinledi.
Tarihi eserlerin korunmasını ve müzeciliği çok önemsediğini dile getiren Tiryaki, Altındağ’da 10’a yakın müze açtıklarını ve açmaya da
devam edeceklerini belirtti.
Güçlü ve müreffeh bir Türkiye için yeni neslin mutlaka ve mutlaka
kültür ve sanatla iç içe yetişmesi gerektiğinin altını çizen Tiryaki, daha
sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
“Altındağ Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu ilçe. Tüm tarihi yapılar Altındağ’da bulunuyor. Altındağ’ı Ankara’dan çıkardığınızda Ankara Ankara olmayacaktır.
Bu nedenle Altındağ’ın tarihine el birliği ile sahip çıkmamız gerekiyor. Önümüzdeki günlerin Türkiye için çok daha güzel olacağına inanıyorum. Güçlü ve müreffeh bir Türkiye için hep birlikte çalışmayı
sürdüreceğiz.”
(İHA)
Madde bağımlılığında Sincan’dan örnek hizmet
M
adde bağımlılığına karşı vatandaşları
bilinçlendiren Sincan Belediyesi,
gençler ve ailelere yönelik seminerler düzenliyor.
Madde bağımlılığı ile mücadelede birçok
başarılı projeye destek olan Sincan Belediyesi,
gençlerin bu tuzağa düşmemesi için gençler ve
ailelerini bilinçlendirme çalışmalarına büyük
önem veriyor. Sincan’ın dört bir yanındaki eğitim seminerlerinde uyuşturucu tuzaklarının
nasıl kurulduğu anlatılıyor.
Seminerlerde uzmanlar, gençlere bu tuzaklardan kurtulmak için altın ipuçları veriyor.
Madde bağımlılığına karşı bilinç oluşturma çalışması sadece seminerlere bağlı kalmıyor. Be-
Ankara'daki itfaiye istasyonları
(Alo İtfaiye - 110)
Merkez
Esat
Kurtuluş
Sincan
Keçiören
Siteler
Hisar
Altınpark
Çayyolu
Çubuk
Ahiboz
Hasanoğlan
Sincan
Akyurt
AŞTİ
Ayaş
Elmadağ
Batıkent
Bala
Kazan
Etimesgut
Kalecik
Köşk
Kuzey Ankara
Temelli
Pursaklar
eşitlikçi ve barışçı bir toplum düzeninin kurulması
ve korunması sürecine özgür bireyler ve eşit yurttaşlar olarak etkin ve yaygın katılımını desteklemek
üzere eğitimler düzenleyen dernekle işbirliği yapacak ve eğitim programları hazırlayacak. 8 Mart
günü saat 11.00 ‘de Çankaya Belediye Başkanı
Alper Taşdelen’in ev sahipliğinde 1. Kat Toplantı
Salonu’nda gerçekleşecek protokol ve imza törenine kadın erkek tüm Çankayalılar davetli.
3
lirli periyodlarda tiyatro ve drama gösterileriyle bağımlılıkla mücadele farklı bir boyut kazandırıyor.
Gençlerin ve ailelerin bilinçlendirilmesine
her zaman önem verdiklerini söyleyen Sincan
Belediye Başkanı Mustafa Tuna, daha sonra şunları söyledi:
“Maalesef ki bağımlılık çağımızın belası. Bu
yüzden bağımlılıkla mücadelede topyekûn savaşmamız gerekir. Kişinin kendisinden başlayarak ailesinde, daha sonra çevresinde ve yurt genelinde
bilinç oluşturmamız lazım. İnanıyoruz ki bu bilinçlendirme çalışmalarımız meyvesini verecek. Çağımızın musibeti olan bağımlılığın üstesinden hep
beraber geleceğiz.”
(İHA)
Büyükşehirden OSB’lere istihdam için destek
B
aşkent'te istihdama katkı sağlamak amaHEM İSTİHDAM, HEM DESTEK
cıyla 22 yıl önce BELMEK’leri, 18
Ankara’nın sanayi kenti olması için çalışyıl önce de BELTEK’leri açarak
Ankara Bütıklarını
ve OSB’lere götürülen hizmetlerin
yüz binlerce kişiyi meslek sahibi yapan
yükşehir Beledide bu bölgelerin gelişimine büyük katkı
Büyükşehir Belediyesi, son 5 yılda Başyesi, son 5 yılda
sunduğunu vurgulayan Başkan Gökçek,
kent sınırlarında bulunan 11 Organize
yaptığı yatırımlarla,
“OSB’lerin üzerinden büyük bir yük aldıSanayi Bölgesi (OSB) ile 15 sanayi sisanayi bölgelerine
ğımıza
inanıyorum. OSB’ler de bu konutesine de toplam 484 milyon 600 bin
büyük destek
lara
harcayacakları
para karşılığında
TL’lik altyapı ve üstyapı yatırımı yaparak,
sağladı.
istihdam sağlayarak, bir taşla iki kuş vurmuş
hem Başkent sanayisinin gelişimine hem de
olduk” diye konuştu.
istihdama büyük katkı sağladı. Ankara BüyükOSB’ler ile sanayi sişehir Belediyesi, son 5 yılda yaptığı yatırımlarla, sanayi bölgelerine büyük destek sağladı. Büyükşehir telerine her türlü desteği yapBelediyesi, sadece 2016 yılında da sanayi bölgelerine tıklarını ve yapmaya devam
yaklaşık 300 bin ton asfalt serdi, 53 kilometre yeni yol edeceklerini de ifade eden
açtı, 64 kilometre malzemeli bakım çalışması yaptı. Başkan Gökçek, şöyle devam
Bunların yanı sıra 22 bin 726 metrekare tretuvar, 15 bin etti:
“Bundan sonra da bu yatı718 metre bordür, 10 bin adet de bariyer döşeyen Bürım
desteğimiz devam edeyükşehir Belediyesi, böylelikle geçen yıl sanayi bölgecek.
Ama karşılığında
lerine 51 milyon 403 bin TL yatırım gerçekleştirdi.
Başkent’te hizmet veren sanayi bölgelerine yatırım des- sanayicilerden de bol bol isteği için 2011 yılında Başkent’teki sanayi bölgelerinin tihdam istiyorum. Ara eleman
yöneticileri ve kendisinin katılımıyla imzalanan proto- yetiştirme sorunumuz yok.
Geçen hafta Başkent OSB'yi
kolü hatırlatan
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Daha ziyaretimde de söylediğim
önce çıkan OSB Kanunu nedeniyle belediye yetkileri- gibi, sanayicilerimizin her
nin bir kısmı OSB’lere devredilmişti. Bu yüzden de türlü ara eleman talebini,
OSB’lerdeki bazı işler duraksamaya başlamıştı. Biz de Gazi Üniversitesi ile işbirliği
Başkent sanayisinin gelişimine ve Ankara’daki istih- içerisinde yürüttüğümüz
dama katkı sağlamak amacıyla OSB’lerle bir araya ge- BELTEK kurslarımızda karlerek bir protokol imzaladık. Protokolde bünyelerinde şılarız. İstedikleri branşı söysağlayacakları istihdama karşılık, aylık 3 milyon TL’lik lesinler, yetiştirelim.”
Büyükşehir Belediyesi
yatırım yapmayı kararlaştırdık” diye konuştu.
Genel Sekreter Yardımcısı ve Fen İşleri Daire Başkanı
Vedat Üçpınar da son 5 yılda OSB’lere Büyükşehir
Belediyesi tarafından yapılan yatırımları kalem kalem
sıralayarak, şu bilgileri verdi:
“2 milyon 218 bin ton asfalt serimi, 448 kilometre
yeni yol açımı, 490 kilometre malzemeli bakım, 322 bin
metrekareyi aşkın tretuvar çalışması, 220 bin metre bordür, 11 bin metreyi aşkın bariyer, ayrıca 4 köprü ve 1
viyadük yapımı.”
(İHA)
4
SİYASET
2 MART 2017
PERŞEMBE
Çocuk hakları Meclis gündeminde
AK Parti'li Tunç, TBMM çatısı altında daimi bir Çocuk Hakları Komisyonu kurulması için kanun teklifi verdi.
Komisyon, çocuk haklarının ihlale uğradığına dair iddiaları, gerektiğinde başka ülkelerdeki çocuk hakları
ihlallerini inceleyecek. Tunç, "TBMM olarak, yasama sürecinde çocuklarımızın menfaati açısından gerekli
titizliği göstermek, çocuk hakları ihlallerinin önüne geçmek için üzerimize düşeni yapmak zorundayız" dedi.
M
eclis çatısı altında daimi bir "Çocuk Hakları Komisyonu" kurulması için adım atıldı. Görev süresi
sona eren Başta Cinsel İstismar Olmak Üzere Çocuklara Yönelik Her Türlü İstismarın Araştırılması ve Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis
Araştırması Komisyonu Başkanı, AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Çocuk Hakları Komisyonu kurulması
için harekete geçti. Yılmaz, komisyonun önerisi arasında
da yer alan ve diğer partilerin de bu konuda mutabık kaldığı
TBMM'de "Çocuk Hakları Komisyonu" adı altında daimi
bir ihtisas komisyonu kurulmasına yönelik kanun teklifini,
TBMM Başkanlığına sundu.
İnternet kullanımının çocuklar üzerindeki etkisi, kayıp
ve mağdur çocuklar, çocuklarda ve gençlerde artan şiddet
eğiliminin nedenleri, çocuklara yönelik şiddetin nedenleri,
çocukları sokağa düşüren nedenler ve sokakta yaşayan çocukların sorunları hakkında kurulan Meclis araştırma komisyonları ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
Komisyonu bünyesindeki Çocuk Haklarını İzleme Komitesi ile çocuk odaklı çalışmalar yürüten Meclis, şimdi de
"çocuğun üstün yararı" ilkesini gözetmek amacıyla yeni bir
ihtisas komisyonu kurmaya hazırlanıyor.
liflerini çocuk haklarına uygunluk açısından inceleyecek,
yasama süreçlerinde çocuğun üstün yararı ilkesinin gözetilmesini sağlayacak, çocukların korunmasında yasama denetimini gerçekleştirecek.
TBMM Çocuk Hakları Komisyonu, uluslararası
alanda genel kabul gören çocuk hakları konusundaki gelişmeleri izleyecek, Türkiye'nin çocuk hakları alanında taraf
olduğu uluslararası antlaşmalarla anayasa ve diğer mevzuat
ve uygulamalar arasında uyum sağlamak için gerekli değişiklikleri tespit edecek, bu amaçla yasal düzenlemeler öne-
TESPİT VE DÜZENLEME BAŞLIYOR
TBMM Çocuk Hakları Komisyonu, kanun tasarı ve tek-
recek.
Komisyona,
çocuk
haklarının ihlale uğradığına dair
iddialarla ilgili başvurular yapılabilecek. Komisyon, bunları inceleyecek, gerekli gördüğünde ilgili
mercilere iletecek. Gerektiğinde
dış ülkelerdeki çocuk hakları ihlallerini de inceleyecek olan komisyon, bu ihlalleri o ülke
parlamenterlerinin dikkatine doğrudan veya mevcut parlamenter
forumlar aracılığıyla sunacak.
Kanun teklifinin ilk imza sahibi olan AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, soruları
yanıtladı. Diğer üç partinin de bu
konuda kanun teklifinin bulunduğunu, bu tekliflerin TBMM Anayasa
Komisyonuna
sevk
CHP'de, "taban" hesabı
A
nayasa değişikliği için 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasında parti tabanında fire
beklemeyen CHP'de hesaplar, AK Parti ve
MHP tabanındaki kararsızlar üzerinden yapılıyor.
AK Parti ve MHP'nin tabanında fire öngören ve
bu partilerin mitinglerinin "tabanın korunması"
amacıyla yapacağını düşünen CHP, "16 Nisan'da
bir parti seçimi yapılmayacağını" anlatarak mevcut oy oranının üstüne katkı sağlamayı amaçlıyor.
Anayasa değişikliği için 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasında parti tabanında fire beklemeyen CHP'de hesaplar, AK Parti ve MHP
tabanının kararsızları üzerinden yapılıyor. Alınan
bilgiye göre, CHP'nin halk oylaması kampanyası
sürüyor.
DAHA ÇOK ALAN ÇALIŞMASI
Yakın zamanda büyük miting yapmayı düşünmeyen CHP'de, parti yöneticileri ve Genel Başkan
Kemal Kılıçdaroğlu, daha çok alan çalışmasına
yönelecek.
Halk oylamasında parti tabanında fire beklemeyen CHP'de hesaplar ise AK Parti ve MHP ta-
banındaki kararsızlar üzerinden yürütülüyor. AK
Parti ve MHP'nin tabanında fire öngören ve bu
partilerin mitinglerini "tabanın korunması" amacıyla yapacağını düşünen CHP, 16 Nisan'da bir
"parti seçimi" yapılmayacağını anlatarak mevcut
oy oranının üstüne katkı sağlamayı amaçlıyor.
Kararsız seçmenlere yönelik söylem geliştirecek
CHP, yapacağı alan çalışmasında "neden hayır
denmesi" gerektiğini anlatacak. Burada da gidilen
kentlerde seçilen özel bölgeler üzerinde çalışma
yoğunlaşacak.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, bu hafta halk oylaması çalışmalarını İstanbul ve İzmir'de sürdürecek. Perşembe akşamı İstanbul'a gitmesi
planlanan Kılıçdaroğlu, esnaf ziyaretlerinde bulunacak, kararsız seçmenlere ulaşmaya çalışacak.
Kılıçdaroğlu, cuma akşamı İzmir'e geçerek aynı
çalışmaları burada da yürütecek.
HP, anayasa değişikliğinin oylanacağı referandumda, "hayır" deme gerekçelerini sosyal medyadan da güçlü bir şekilde anlatmayı planlıyor. Bu
kapsamda son genel seçim öncesi oluşturulan partinin resmi sosyal medya hesapları etkin kullanılacak. Bu hesaplardan halk oylaması için
belirlenen sloganlar, şarkılar ve Genel
Başkan Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarından öne çıkan bölümler paylaşılacak.
ŞARKI KAYIT AŞAMASINDA
CHP'de, halk oylaması sloganı "Geleceğim için hayır" olarak belirlenirken, logoda ise geleceği temsil eden kız çocuğu
ve güneş kullanılacak. Örgütün seçimlerde
kullanacağı araçlar bu hafta içinde yeni
belirlenen logolarla giydirilecek. CHP'nin
seçim şarkısı için de son aşamaya gelindi.
Kayıt aşamasında olduğu belirtilen şarkının tamamlanmasının ardından önümüzdeki hafta kampanyanın tam anlamıyla
start alacağı belirtiliyor.
(AA)
Zana için 21 yıl hapis istemi
H
DP Ağrı Milletvekili Leyla Zana hakkında,
“Örgüt üyesi olmak”, “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara
rağmen kendiliğinden dağılmama” ve “Suçu ve
suçluyu övmek” suçlamalarıyla 21 yıla kadar hapis
istemiyle dava açıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında 8 Şubat’ta Diyarbakır’da gözaltına alınarak aynı gün adli kontrol
şartıyla serbest bırakılan HDP Ağrı Milletvekili
Leyla Zana hakkında 9 yıldan 21 yıla kadar hapis
istemiyle iddianame hazırlandı. Diyarbakır 5. Ağır
Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede
Zana, “Örgüt üyesi olmak”, “Kanuna aykırı toplantı
ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” ve “Suçu ve suçluyu
övmek” iddiaları ile suçlanıyor.
(İHA)
edildiğini anımsatan Tunç, Meclisin çalışma programı gereğince referandum sonrasında tekliflerin birleştirilip, önce
komisyonda sonra Genel Kurulda görüşülmesinin sağlanabileceğini belirtti. Tunç, Mecliste tüm partilerin bu önemli
konuda ortak bir tavır sergilemesinin sevindirici olduğunu
söyledi. TBMM'de çocuk haklarıyla ilgili bir komisyon bulunmadığını vurgulayan Tunç, "Oysa nüfusumuzun üçte
biri çocuk ve bunlar bizim geleceğimiz. Onları korumak ve
geleceğe hazırlamak bizim görevimiz." dedi. Tunç, çocukların sorunlarıyla ilgili TBMM'de değişik zamanlarda araştırma komisyonları kurulduğunu, son
olarak da çocuk istismarının önlenmesi
için kurulan araştırma komisyonun çalışmalarını tamamlayarak raporunu yayımladığını anımsattı.
Tunç, bu komisyonun önerilerinden
birinin de TBMM'de daimi olarak
görev yapacak çocuk haklarıyla ilgili
ihtisas komisyonu kurulması olduğunu
ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz de bu öneri doğrultusunda teklifimizi verdik.
Grubumuz ve Genel Merkezimiz,
ilgili bakanlıklar olumlu karşıladı. Ve
teklif Anayasa Komisyonuna sevk
edildi. Komisyonun kurulmasındaki
amaç çocuk hakları konusundaki gelişmeleri izlemek suretiyle uygulamaların
bu gelişmelere uyumunu sağlamak,
kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesi sırasında çocuğun üstün yararı ilkesini gözetilmesini ve çocukların
korunmasına yönelik yasama denetimini yapmak ve çocuk hakları konusunda başvuruları incelemek. Bu amaçla TBMM de daimi bir ihtisas
komisyonunun görev yapması ülkemizde çocuk haklarının
korunması açısından önemli olduğunu düşünüyoruz."
“İDARİ TEDBİR DEVLETİN GÖREVİ”
Çocukların, çevresindeki olumsuzluklara ve tehlikelere
karşı en savunmasız toplum kesimi olduğuna işaret eden
Tunç, şunları kaydetti: "Çocukların her türlü istismardan
korunması, sağlıklı bireyler olarak yetişmesi başta ailelerin
görevi ancak bu konuda gerek yasal gerek idari tedbirleri
almak devletin görevi. TBMM olarak biz de çocuklarımızla
ilgili olarak yasama süreçlerinde onların menfaatleri açısından gerekli titizliği göstermek, çocuk hakları ihlallerinin
önüne geçmek için üzerimize düşeni yapmak zorundayız.
Çocuk hakları ihlallerinin azalması, çocuk istismarının önlenmesi, çocukları ilgilendiren konularda Meclisin süratle
devrede olması, çocuklarımızın haklarının korunmasında
yararlı olacaktır."
(AA)
“PYD orada taşeron”
C
HP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz,
"Türkiye'nin Rakka'ya girmesi yanlıştır.
Türk askerinin Rakka ile ne alakası
var?" ifadesini kullanan Yılmaz, "Menbiç'in
hakimi ABD. PYD orada taşeron. Sorunları taşeronlarla çözemezsiniz. Büyük bir oyun var.
Bu oyunu görecek stratejik göz gerekir. Bizim
yetkililerin gözü kör olmuş." diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Venedik Komisyonunun, Anayasa
değişikliği konusunda özellikle güçler ayrılığı,
hukukun üstünlüğü, denge ve denetim konusunda ciddi eleştirilerde bulunacağını söyledi.
Cumhurbaşkanının partili olması, cumhurbaşkanının parlamentoyu feshetme yetkisi, OHAL
yetkisi, kararname yetkisi, parlamento ve cumhurbaşkanı seçiminin aynı gün yapılmasının da
eleştiri konusu olacağını öne süren Yılmaz,
"Bu değişiklikler, Türkiye'nin demokratik sisteminde tehlikeli bir geri adım olarak görülüyor." ifadesini kullandı. Kıbrıs'ta Rumların
Enosis kararıyla müzakere masasının dağıldığını anımsatan Yılmaz, "Bu karar ortadan
kaldırılmadıkça Kıbrıs'ta müzakereye dönülmemelidir." diye konuştu.
DEVŞİRME STRATEJİSİ
Yılmaz, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin ziyareti sırasında tartışma konusu olan bayrakla ilgili bir soru
üzerine, "Barzani, her seçim öncesi Türkiye'ye
davet edilerek muhafazakar Kürtlerin oylarının
sandığa devşirilmesi stratejisine giriliyor. Bu
bayrak olayı muhafazakar Kürt seçmenlere
mesaj." diye konuştu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in eşinin Cumhurbaşkanı
Yardımcısı olarak atanmasıyla ilgili bir soru
üzerine de Yılmaz, "Aliyev'e teşekkür ediyorum. 16 Nisan'dan önce bizim gözümüzü açacak bir uygulamayı bize gösterdi. Bunu
anlatmak istesek böyle anlatamazdık. Bu uygulama bizdeki anayasa değişikliğinin nasıl bir
tek adam rejimine gidebileceğini ortaya koymuş oldu." görüşünü öne sürdü. Yılmaz, bir
başka soru üzerine, hükümetin Irak ve Suriye
bağlamında ne yapmak istediğini hala doğru
dürüst anlayamadıklarını dile getirdi. Suriye'de
de Irak benzeri, onun daha gelişmiş hali bir
anayasa çalışmasının, federal sistemin ortaya
çıkacağını, bu yapının başka yapıları da tetikleyebileceğini savunan Yılmaz, "Biz daha uykudan uyanmadan dibimizde bazı oluşumlar
vücut bulmuş olabilir." dedi.
(AA)
!
Özdağ, Rakka için uyardı
Bağımsız Gaziantep Milletvekili Özdağ, "Türkiye'nin El Bab-Münbiç üzerinden Rakka'ya
gitmesi, PKK'nın Suriye'nin kuzeyinde gerçekleştirmiş olduğu işgali meşrulaştırır ve PKK
bir kurşun dahi atmadan Türkiye'ye karşı büyük bir zafer kazanmış olur" dedi.
B
ağımsız Gaziantep Milletvekili
Ümit Özdağ, "Türkiye'nin El
Bab-Münbiç üzerinden Rakka'ya gitmesi, PKK'nın Suriye'nin kuzeyinde gerçekleştirmiş olduğu işgali
meşrulaştırır ve PKK bir kurşun dahi
atmadan, Türkiye'ye karşı büyük bir
zafer kazanmış olur." dedi. Özdağ,
Türkiye'nin, Suriye'deki askeri ve politik faaliyetlerinin temelinde, aleyhine
bir jeopolitik yapılanmanın gelecekte
engellenmesini sağlayacak bir askeri
politik konum elde etmenin bulunması
gerektiğini belirtti. Bu nedenle Cerablus-Azez hattının bir başlangıç olarak
düşünülmesinde ve Türk askeri politik
etki sahasının mümkün olduğunca genişletilmesinde fayda bulunduğunu anlatan Özdağ, ancak Hükümetin, bunun
gerçekleştirilmesi sırasında politik
şartları Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)
için doğru şekilde hazırlaması gerektiğini kaydetti. Özdağ, sözlerine şöyle
devam etti: "Çünkü her askeri operasyon bir politik ortamda gerçekleşir.
Doğru ittifak ilişkileri oluşturulmalı,
Suriye'deki Rusya, İran, Şam rejimi,
ABD gibi güç unsurlarıyla çatışmadan
Türkiye'nin gücünü IŞİD ve PKK'ya
karşı yönlendirecek bir ittifak ve diplomatik ilişki ağı kurulmalıdır. Bu
yapılırken, Suriye'nin toprak bütünlüğünün ancak Şam rejimi tarafından
sağlanabileceğinin, Ankara tarafından
artık kabulünün açık bir şekilde de
ifade edilmesi gerekir. Erdoğan'ın,
Türk ordusunun etkinlik sağladığı
alanlarda, ileride bir milli Suriye ordusu kurulacağını açıklaması, Şam rejimini, İran'ı ve Rusya'yı Türkiye'nin
karşısında konuşlandırır.
Böyle bir ortamda karşısında IŞİD,
PKK olan, Rusya, İran ve Şam rejimi
olan Türkiye'nin askeri bir başarı kazanmasının şartları kalkar." Türkiye'nin, Rakka bölgesine yönelmeden
önce Münbiç bölgesindeki terör örgütü
PKK unsurlarının tamamen çıkartılmasının ve bu bölgede ÖSO ve Türkiye'nin tekrar etkinlik sağlamasının
şartlarının oluşturulmasının önemine
dikkati çeken Özdağ, "Gerekirse Münbiç ilk operasyon hedefi olmalıdır,
PKK gönüllü olarak çekilmeyi kabul
etmediği takdirde." değerlendirmesinde bulundu.
Özdağ, ABD'nin, Münbiç konusunda Türkiye'ye verdiği sözü tutmaya
zorlanması gerektiğini de belirtti.
“ AFRİN PKK KONTROLÜNDE”
Öte yandan önemli bir gelişmenin
de PKK kontrolündeki Afrin denilen
Kürt dağı bölgesinde yaşandığına dikkati çeken Özdağ, "PKK bu bölgede
sınırımıza yakın yerlerde yığınak yapmakta, hendekler kazmaktadır. Bölgeye yönelik olarak bir Türk askeri
operasyonu beklenmektedir." dedi.
PKK'lı teröristlerin Kürt dağı üzerinden Hatay'a sızdıklarını ve Amanos
dağlarına girdiğini anlatan Özdağ, teröristlerin Amanoslar üzerinden Osmaniye ve Torosları takip ederek,
Antalya bölgesine doğru sızma çalışmalarına başladıklarını kaydetti.
Özdağ, "(Bir süre önce bu bölgede
askeri operasyonların Türk tarafında
durdurulmuş olması, PKK'nın bu sızmalarının önünü açmıştır) bilgisi gelmektedir.
Önümüzdeki günlerde Osmaniye
ve Antalya'da gerçekleşecek olan PKK
terörü, önlem alınmamasının sonucunda gerçekleşmiş terör eylemleri
olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
(AA)
Hamzaçebi, sağlığa erişimi sordu
T
BMM Başkanvekili ve CHP İstanbul
Milletvekili Akif Hamzaçebi, vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini
sordu. Hamzaçebi, Sağlık Bakanı Recep
Akdağ'ın yanıtlaması talebiyle Meclis Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde
eğitim, sağlık, istihdam ve barınma gibi sosyal haklara erişimi sağlamanın sosyal devletin bir gereği olduğunu belirtti.
Herkesin ücretsiz sağlık hizmeti alma
hakkı bulunduğuna, bunun doğuştan kazanılan bir insan hakkı olduğuna işaret eden
Hamzaçebi, "Sağlık hizmetlerinin hızlı ve
etkin bir şekilde sunulması, sunulan bu hizmetin kolay ulaşılabilir ve nitelikli olması da
devletin başlıca görevlerinden biridir.
Sağlık, bir ülkenin sosyo-ekonomik, siyasi ve kültürel yapısıyla doğrudan etkili bir
sistemdir." değerlendirmesinde bulundu. Siyasi iktidarların sağlığı, gelirine ya da varlığına bakılmaksızın herkesin ulaşabileceği
temel bir insan hakkı olarak görmek, bu şekilde planlamak ve uygulamakla yükümlü
olduğunu kaydeden Hamzaçebi, anayasanın
ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin de bunu gerektirdiğine dikkati
çekti.
Türkiye'de sağlık hizmetine ulaşımda
zorluklar yaşandığını savunan Hamzaçebi,
özellikle Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde yürürlüğe giren Aile Hekimliği ile
kuruluşundan bu yana insanların sosyal güvencesi olup olmadığına bakmaksızın herkese ücretsiz sağlık hizmeti veren çok sayıda
sağlık ocağının kapandığını belirtti. Hamzaçebi, sağlık kuruluşu ve sağlık elemanının
bulunmadığı köylerde acil durumlarda erişilemeyen sağlık hizmeti nedeniyle kayıplar
yaşandığını ifade ederek, önergesinde şu sorulara yer verdi:
"Aile Hekimliği uygulamasının yürürlüğe girdiği tarihten bugüne Türkiye gene-
linde kapatılan kaç sağlık evi ve sağlık ocağı
bulunmaktadır? İl, ilçe ve köyler itibariyle
kapatılan sağlık ocaklarının hangileri yeniden sağlık hizmeti vermeye başlamıştır?
Üçüncü basamak sağlık kuruluşları haricinde
hangi ilimizde kaç adet sağlık kuruluşu bulunmaktadır? İl, ilçe ve köyler itibariyle hiçbir sağlık elemanının bulunmadığı sağlık
kuruluşu var mıdır? Varsa sayısı kaçtır?
2017 yılı itibarıyla kaç yerleşim yerinde
herhangi bir sağlık kurumu bulunmamaktadır? En yakın sağlık kuruluşuna en az yarım
saatlik sürede ulaşabilecek kaç yerleşim yeri
(mezra, mahalle, köy gibi) vardır? Özellikle
kadın doğum ve çocuk hastalıkları konusunda yaşanılan sorunların giderilmesi konusunda hangi çalışmalar yapılmaktadır?
2002 yılından bugüne bir üst basamak sağlık
kuruluşuna sevk edilen fakat sevk edildiği
sağlık kuruluşuna ulaşamadan hayatını kaybeden kaç kişi olmuştur?
(AA)
5
SİYASET
2 MART 2017
PERŞEMBE
CHP’nin kampanya
logosu beğenildi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bingöl, “Çocuklarımız bizden, bütün vatandaşlardan,
bütün seçmenlerden mütevazi bir talepte bulunuyorlar. Gelecekleri için kendileriyle
birlikte Türkiye'nin geleceği için bir 'hayır' oyu istiyorlar. Bu çok masum bir talep" dedi.
C
HP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, "Çocuklarımız bizden, bütün vatandaşlardan, bütün
seçmenlerden mütevazi bir talepte bulunuyorlar.
Gelecekleri için kendileriyle birlikte Türkiye'nin geleceği
için bir 'hayır' oyu istiyorlar. Bu çok masum bir talep."
dedi. Bingöl, parti genel merkezi önünde, CHP'nin 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasında kullanacağı logolarla
giydirilmiş seçim otobüslerini tanıttı, kampanyaya ilişkin
bilgi verdi. Halk oylamasının partilere yönelik bir seçim
değil, bir memleket meselesi olduğunu ifade eden Bingöl,
bu nedenle kampanya logosunda ve seçim otobüslerinde
partin adı ile ambleminin kullanılmadığını vurguladı.
MASUM KIZ ÇOCUĞU
Logoda, "çok masum" bir kız çocuğunun olduğuna dikkati çeken Bingöl, şöyle konuştu:
"Bu kız çocuğu, bütün Anadolu'yu kucaklayan, Türkiye'deki bütün vatandaşların, ailelerin kendilerini göreceği
masum bir çocuk ve tümüyle bizi temsil ediyor. Burada
her aile bu çocukta kendisini görebiliyor. Bizim geleceğimizi temsil eden çocuklarımızın bir talepleri var. Bu talep
son derece çocuksu, son derece masum bir talep. Çocuklarımız bizden, bütün vatandaşlardan, bütün seçmenlerden
mütevazi bir talepte bulunuyorlar. Gelecekleri için, kendileriyle birlikte Türkiye'nin geleceği için bir 'hayır' oyu istiyorlar. Bu çok masum bir talep."
16 Nisan'da "hayır" çıkması durumunda çok büyük
şeylerin değişmeyeceğinin altını çizen Bingöl, herkes için
hayatın devam edeceğini dile getirdi. Logo görselindeki
kız çocuğuna işaret eden Bingöl, "Seçmenlerimizin bu
masum, o güzel çocuksu yüzü düşünüp, oy kabinine, görerek oy kullanmaları çok ama çok önemli. Yanında güneş
var. Güneş, umut, huzur, aydınlık.
Biz istiyoruz ki güneşin ışıkları hep ülkemizi aydınlatsın, güneşin o sıcaklığı hep ülkemizi ısıtsın. Bu masum
taleplerinin çok önemseneceğini düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
C
"GELEN TEPKİLER OLUMLU"
Dün itibarıyla kamuoyu ile paylaşılan logo ve sloganın
çok beğenildiğini savunan Bingöl, olumsuz hiçbir eleştiriyle de karşılaşmadıklarını söyledi. Bingöl, sakin bir ortamda,
gerginliğin olmadığı, huzur içinde
bir 16 Nisan oylamasının gerçekleştirilmesi için böyle bir logo ve
sloganla yola çıktıklarını da aktardı. Eski milletvekilleri, PM üyeleri ve il başkalarının da bu süreçte
yoğun bir şekilde çalışacaklarını
belirten Bingöl, "Bu bir başlangıç
değil, başlattığımız bir çalışmanın
parçası." dedi.
Tekin Bingöl, bir gazetecinin
"Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun mitinglerine Amasya'dan
başlayacağı belirtiliyor, tarih netleşti mi?" sorusu üzerine, Amasya'da bir etkinlik yapılacağını
ancak içeriğinin daha sonra paylaşılacağını ifade etti. Bingöl, "Biz
bu kampanyanın önemli ayaklarından bir tanesini Amasya'dan başlatmak üzere önceden karar
almıştık, demek ki çok doğru bir karar almışız. Zira başka bir takım mitinglerin de
Amasya'dan başlatılacağını duyduk, bu
bizi mutlu etti.
Demek ki aldığımız karar çok doğru.
Biz Amasya'da mutlaka Sayın Genel
Genel Başkanımızın katılacağı bir etkinlik gerçekleştireceğiz." diye konuştu.
Genel Başkan Yardımcısı Bingöl, başka
bir soru üzerine hiçbir siyasi parti seçmenine yönelik bir çalışma yapmak gibi bir
düşünceleri olmadığını, seçmenlerin tamamını dikkate alarak bir kampanya yürüttüklerini kaydetti. Tanıtım sırasında
CHP'nin kedisi olarak bilinen "Şero"nun
da otobüslerin yanına gelerek bir süre
gezdiği görüldü.
(AA)
C
Referandumdan "evet" çıkması halinde
parlamentonun güçsüzleşeceğini, AK Parti'nin ise güçleneceğini savunan Özel, şunları
söyledi:
"Eğer herkes parlamentonun güçleneceğini iddia ediyorsa bu ancak parlamentonun
lider sultasından kurtarılarak, ön seçimle belirlenmiş milletvekili adaylarıyla, siyasi etik
yasası, siyasetin finansmanın şeffaflaşmasıyla, milletvekillerinin yapacakları, yapamayacakları davranışların belirlenmesi, etkin
kamu denetimiyle, cumhurbaşkanı dahil tüm
siyasetçilerin anayasal sınırlar içinde olup olmadığıyla denetlenmesiyle mümkün." diye
konuştu.
Özel, Meclis kapanmadan, referandumdan önce bu tekliflerin yasalaştırılması halinde Meclisi kuvvetlendirmiş olacaklarını
ifade etti. Referandumdan hayır çıkmasının,
vatandaşın parlamentoyu güçlendirmesi,
umudunun parlamentoda olması anlamına geleceğini ileri süren Özel, "Bu durumda bu 5
teklifimizi, Türkiye'nin gündeminde tutmak
istiyoruz. Eğer samimiyseler referandumdan
önce, hayır çıkması durumunda Meclisi, parlamenter sistemi güçlendirecek paketimiz
TBMM'nin gündeminde olacak. Gelin bunu
Meclis kapanmadan önce çıkaralım." dedi.
(AA)
H
PARLAMENTOYA GÖNDERDİ
HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen
Yüksekdağ'ın yerinin cezaevi değil parlamento olduğunu
belirten Baydemir, "Millet onları parlamentoya gönderdi.
28 Şubat nasıl ki Merve Kavakçı'nın milletvekilliğini elinden aldıysa bugün 28 Şubat'ın mağduru olan siyasi akım,
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın milletvekilliğini gasp etti." dedi.
Kimden gelirse gelsin şiddete "hayır" dediklerini aktaran Baydemir, "hayır" demeye de devam edeceklerini ifade
etti. Baydemir, "15 yıldır iktidar, 15 yıldır mağdurlar. Eş
başkanlarımız, milletvekillerimiz cezaevinde, onlar mağdur. Altın kelebek ödülünü verip kahraman yapıyorlar ertesi gün düşman ilan ediyorlar. Bu nasıl bir bakış açısıdır."
değerlendirmesinde bulundu.
YOĞUN KULLANILAN BİNALAR
HDP’li kadın vekiller
8 Martta Meclis dışında
H
DP Grup Başkanvekili Kerestecioğlu, "8 Mart'ta tüm kadın milletvekillerimiz farklı illerde kadınlarla birlikte alanlarda olacak. O gün Mecliste olmayacağız" dedi. HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, partilerinin
kadın milletvekillerinin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde farklı illerde kadınlarla
birlikte alanlarda olacağını söyledi. Kerestecioğlu, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, yaklaşan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayasıyla çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Donalp Trump'ın ABD Başkanı seçilmesi sonrasında çok sayıda
kadının protesto gösterilerine katıldığını ve 8 Mart'ta bir genel greve hazırlandıklarını duyurduğunu belirten Kerestecioğlu, "ABD'de işçi hakları ve kadın hakları
yavaş yavaş baltalanıyor. Irkçılık, yabancı düşmanlığı ve militarizm yaygınlaşıyor.
Kadınlar, işte bunlara 'yeter' dediler ve Latin Amerika'da, Polonya'da, İtalya'da güçlü
grevler örgütleyen kadınlara katıldılar." dedi. Kerestecioğlu, 50'den fazla ülkede
kadınların ilk adım olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde erkek şiddetine karşı
ve emeklerini savunmak için uluslararası bir grev örgütleme kararı aldığını ifade
ederek, şöyle konuştu: "O gün kadınlar işe gitmeyecek, temizlik ve alışveriş yapmayacak. Güne destek vermek için siyah ve mor renkli elbiseler giyecekler. Türkiye'de de farklı şehirlerde yaşayan kadınlar bir araya gelip aynı çağrıyı yaptılar.
(AA)
HERKES KAZANACAK
16 Nisan'ı Türkiye'nin aydınlık geleceği için bir fırsata
dönüştürmek gerektiğine işaret eden Baydemir, şöyle
devam etti: "16 Nisan'ın sonucu öyle olmalı ki siyasal iktidar, 'ben nerede hata yaptım.' sorusunu özü özüne sormalıdır ve bir çıkış kapısı inşallah hayırla açılacaktır.
'Hayır' çıktığında emin olun herkes kazanacak. 'Hayır'
çıkması durumunda bu ülke bir kez daha 2013-2014'ün müzakere ruhuna geri dönmek zorunda kalacak. Çünkü başka
seçeneğin olmadığı bir kez daha idrak edilmiş olacak.
" Baydemir, İstanbul, Diyarbakır ve İzmir'de yarın eş
zamanlı olarak referanduma ilişkin kampanyalarının ana
çerçevesini kamuoyu ile paylaşacaklarını ve "hayırlı" bir
işin startını vereceklerini bildirdi.
"SORUNUN ÇÖZÜMÜ SİYASİDİR"
"Hükümet kanadında çözüm sürecinin yeniden başlamasına ilişkin bir hareket sezdiniz mi?" sorusu üzerine
Baydemir, şu yanıtı verdi: "Koşullar ne olursa olsun bu sorunun çözümü siyasidir. Kim olursa olsun çözüm masadadır. İki kesim var. Bir kesim eline idam ipi ve sehpa almış
meydan meydan dolaşıyor, 'onaylayın bizi seçimden sonra
promosyon olarak bir idam sehpası kuracağız' diyorlar.
Aslında bu, ülkenin idamıdır. Biz de 'hayır' diyoruz.
'Hayırda' buluşalım referandumdan sonra bu ülkeyi müzakere masasına götürelim. Biz idam sehpasını değil müzakere masasını işaret ediyoruz."
Osman Baydemir, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY)
ile Türkiye'nin dostluk ilişkisi içerisinde olmasından büyük
bir memnuniyet duydukları, bunu savunduklarını ve daha
da gelişmesini istediklerini belirterek, "Aynı ilişkinin Rojava Kürtleriyle ve Türkiye'de yaşayan Kürt halkıyla da kurulmasını istiyoruz." diye konuştu.
(AA)
Özsoy, Xucla ile görüştü
H
DP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy,
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Raportörü Jordi Xucla
ile görüştü.
HDP Grup toplantı salonundaki görüşmede, HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul
Kürkcü de yer aldı.
Toplantı, bir süre görüntü alınmasının ardından basına kapalı gerçekleşti.
(AA)
Soylu: Ana muhalefet
örgüte can suyu veriyor
HDP “hayırlı” işin startını verecek
DP Sözcüsü Baydemir, "İstanbul, Diyarbakır ve İzmir'de bugün eş zamanlı olarak kampanyamızın
ana çerçevesini kamuoyu ile paylaşacağız ve hayırlı bir işin startını vereceğiz" dedi. HDP Sözcüsü ve Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, İstanbul, Diyarbakır
ve İzmir'de yarın eş zamanlı olarak referanduma ilişkin
kampanyalarının ana çerçevesini kamuoyu ile paylaşacaklarını ve "hayırlı" bir işin startını vereceklerini söyledi.
Baydemir, Mecliste bir grup gazeteci ile yaptığı sohbet
toplantısında, "çözüm sürecini" kaybetmenin nedenlerinin
masaya yatırılması ve bir çıkışın aranması gerektiğini,
bunun siyaset kurumunun işi olduğunu, kin, nefret, öfke ve
kibrin asla çözüm kapısını aralayamayacağını bildirdi.
Siyasal iklim itibarıyla neredeyse 2 yıla yakındır Türkiye'nin en çetin kışını yaşadığını savunan Baydemir,
"Umuyorum ki bu kış son kışımız olur ve önümüz aydınlık,
barış olur. 7 Haziran seçim sonuçları tanınmış olsaydı emin
olun bugün bunlar yaşanmayacaktı." ifadesini kullandı.
HP Genel Başkan Yardımcısı Torun,
"Tesise ait binaların 350 ton gibi yüksek miktarda kanserojen etkiye sahip
asbest maddesi içerdiği bilinmektedir. Söz
konusu durumun araştırılması için başta Sağlık Bakanı olmak üzere, tüm yetkilileri göreve
çağırıyorum" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit
Torun, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce yıkımına başlanan Maltepe Havagazı Fabrikası'ndan çevreye asbest yayıldığı iddialarına
ilişkin, "Tesise ait binaların 350 ton gibi yüksek miktarda kanserojen etkiye sahip asbest
maddesi içerdiği bilinmektedir. Söz konusu
durumun araştırılması için başta Sağlık Bakanı olmak üzere, tüm yetkilileri göreve çağırıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Torun, Maltepe'deki Havagazı Fabrikası'nın uzun bir süredir kullanılmadığını hatırlattı. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin, bu
tesise ait binaların bir bölümünü geçen günlerde yıktığını ifade eden Torun, Mimarlar
Odası Ankara Şubesi ve Kimya Mühendisleri
Odası'nca yaptırılan ölçümlerde, bu alanda
yüksek oranda, asbestin en tehlikeli çeşidinin
(amphibole) tespit edildiğinin ve yakın bölgeye dağıldığının öne sürüldüğünü aktardı.
Söz konusu bölgede, Ankara Tren Garı,
Gazi Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik
Fakültesi, okul ve alışveriş merkezi gibi
yoğun kullanılan yapıların bulunduğuna dikkati çeken Torun, şunları kaydetti:
"Tesise ait binaların 350 ton gibi yüksek
miktarda kanserojen etkiye sahip asbest maddesi içerdiği bilinmektedir. Söz konusu durumun araştırılması için başta Sağlık Bakanı
olmak üzere, tüm yetkilileri göreve çağırıyorum.
Aynı çerçevede Çankaya Belediye Başkanımızla da konu ivedilikle değerlendirilmiştir. Çankaya Belediyemiz de konunun
yakın takipçisi olacaktır."
(AA)
CHP'den 5 kanun
teklifi için çağrı
HP Grup Başkanvekili Özel, "parlamenter demokrasinin güçlendirilmesi"
başlığıyla hazırladıkları, siyasi partiler
ve seçim kanunlarında değişiklik öngören 5
kanun teklifinin referandumdan önce yasalaştırılması çağrısında bulundu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel,
"parlamenter demokrasinin güçlendirilmesi"
adı altında hazırladıkları, siyasi partiler ve
seçim kanunlarında değişiklik öngören 5
kanun teklifinin referandumdan önce yasalaştırılması çağrısında bulundu.
Özel, Meclisin bu ayın ortasına kadar çalışacağını, bu hafta uluslararası anlaşmaların
görüşüleceğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
ve CHP milletvekillerinin imzasıyla geçen
hafta TBMM Başkanlığına bir paket sunduklarını belirten Özel, pakette seçim kanunu, siyasi ahlaksızlıkla mücadele, siyasi etik gibi
düzenlemelerin de olduğu 5 yasa teklifi bulunduğunu bildirdi.
Özel, tekliflerinde 440 milletvekilinin tamamının bölgelerden ön seçimle belirlenmesini, 10 milletvekilinin yurt dışı seçim
bölgesinden gelmesini, 100 milletvekilinin de
Türkiye seçim çevresinden seçilmesini, seçim
barajının kaldırılmasını öngördüklerini belirtti.
CHP’li
Torun’dan
“asbest” çağrısı!
İ
çişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Ana muhalefet
partisi, yine aldanıyorsunuz. Buradan size sesleniyorum. Türkiye'deki bitmek üzere olan bir
terör örgütüne siyasi istikrarsızlık üzerinden yeniden bir can suyu verme kabiliyetini ortaya koyuyorsunuz. Kişi sevdiğiyle beraberdir. Bu açık ve nettir.
Sevdikleriniz ve şu anda beraber olduklarınız, bu
ülkede binlerce cana kastetmişlerdir.
Bu ülkenin birliğine, beraberliğine kastetmişlerdir." dedi.Bakan Soylu, Jandarma Genel Komutanı
Orgeneral Yaşar Güler ve Emniyet Genel Müdürü
Selami Altınok ile Elazığ'dan askeri helikopterle
Tunceli'ye geldi. Soylu'yu, 4’üncü Komando Tugay
Komutanlığı'nda, Vali Osman Kaymak ile il protokolü karşıladı.
Daha sonra beraberindekilerle Şehit Jandarma
Binbaşı Yavuz Sonat Güzel Misafirhanesi'ne geçen
Bakan Soylu, burada güvenlik korucuları ile kahvaltıda bir araya geldi.
KORUCULARA SESLENDİ
Soylu, koruculara hitaben yaptığı konuşmada,
ülkenin ortak meselesinin yıllardır memleketin kardeşliğine, vatandaşın canına, malına, kasteden hain
örgütlerle mücadele etmek olduğunu belirtti. Özellikle son aylarda terör örgütlerine yönelik başarılı
operasyonların gerçekleştirildiğini ifade eden Soylu,
şunları söyledi: "Güvenlik güçlerinin operasyonlardaki başarısı, koordinasyonu, birliği ve uyumu, bu
ülkedeki her bir vatandaşa ne kadar güven vermekteyse, inanın mağaradaki teröriste de, Kandil'deki
çete başlarına da, onların siyasetteki sözcülerine de
ve buradan binlerce kilometre uzaklıktaki karanlık
güçlere de o kadar rahatsızlık ve korku vermektedir.
Kim ne kadar rahatsız olursa olsun, bu bir memleket
meselesi, bu bir memleket davası, bu bir vatan savunmasıdır. İster PKK, KCK YPG, FETÖ DEAŞ
adı ne olursa olsun, bu topraklar üzerindeki son terörist katledilinceye kadar ne askerimizin, ne polisimizin, ne jandarmamızın, ne de korucumuzun
görevi bitmeyecektir. Bütün dünyanın duymasını isteriz ki dün Çanakkale'de ne yapılmışsa, terörle mücadelede bu gün aynısı yapılmaktadır ve böyle de
devam edecektir."
Bakan Soylu, Türkiye'nin terörle mücadelede
hiç olmadığı kadar güçlü, hiç olmadığı kadar kararlı
olduğunu tüm dünyanın bilmesini istedi. İlk defa
Türkiye'nin terörle ve bütün unsurlarıyla eş zamanlı
olarak mücadele ettiğine dikkati çeken Soylu, sözlerine şöyle devam etti:"Bu ülkedeki herkes, her
kurum, her kuruluş, her parti, her dernek, teröre
karşı net bir duruş sergilemek zorundadır. Özellikle
terör örgütlerine finansal destek sağlayanlara seslenmek istiyorum.
Gerek tehditler, gerek korkuyla, gerek bilerek
veya isteyerek bugünden sonra terör örgütlerine finansal destek kim sağlayacaksa, bizim için teröristle
aynı şekilde mukabele edilecektir. Herkesin bilmesini istiyorum. Yok 'ben korktum', yok 'canımdan
emin değilim, onun için terör örgütüne destek sağlıyorum' dendiği noktada ona göstereceğimiz, şehitlerimizin fotoğrafı ve bu ülkede terör üzerinden
ekonomisinin, bu ülkenin istikrarının bozulmasının
fotoğrafını ve bu ülkede faizi yükseltmek isteyenlerin ve bu ülkenin ekonomisinin altüst edilmesinin
fotoğrafıdır."
(AA)
6
GÜNDEM-ASAYİŞ
Sahte içki için
"fabrika" kurmuşlar
İ
zmir'in Bornova ve Kemalpaşa ilçelerinde bir depo ile fabrikaya
düzenlenen operasyonda 139 bin litre sahte rakı, viski ve alkol karışımı ürün ele geçirildi. Piyasaya sahte rakı sürdüğü iddia edilen
şebekenin 8 üyesi gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şubesi ile Bornova Emniyet
Müdürlüğü ekipleri, Pınarbaşı Mahallesi'ndeki bir sanayi sitesinde piyasaya sahte içki sürüldüğü bilgisi üzerine çalışma başlattı.
Bir iş yeri ve depoyu takibe alan ekipler, 35 EA 413 plakalı araçtan
forklift yardımıyla bir tonluk plastik tank içindeki ürünlerin iş yeri çalışanlarının da yardımıyla indirilmesi üzerine operasyon düzenledi.
Arama yapan ekipler, birer tonluk tanklara doldurulmuş 32 bin 500
litre sahte rakı ile 6 bin 500 litre sahte viski ele geçirdi. Aracın sürücüsü
A.A. ile iş yerinde bulunan Ö.K, R.E, S.D. ve F.Ö. gözaltına alındı.
Araç sürücüsünün, ürünleri Kemalpaşa'da bir fabrikadan aldığını
söylemesi üzerine bu adrese de operasyon gerçekleştirildi. Ekiplerin
yaptığı denetimlerde 100 bin litre alkol karışımı ürün bulundu.
Operasyon kapsamında, fabrika sahibi R.Ç, üretim müdürü İ.A. ve
bir kozmetik firmasının yetkilisi C.Y. yakalandı.
Polis ekipleri, toplamda ele geçirilen 139 bin litre sahte rakı, viski
ve alkol karışımı ürünü yediemine aldı.
ATIKLARI KULLANMIŞLAR
Emniyette ifadeleri alınan zanlıların, fabrikada bulunan alkol türevi
ürünlerin resmi olarak üretim yapan içki fabrikalarının atıkları olduğunu, satın aldıkları bu atıkları geri dönüşüm tesislerinde işleyerek
mangal kömürü tutuşturucu jel imal ettiklerini ve kozmetik sektöründe
kullandıklarını ileri sürdüğü öğrenildi.
Zanlılar hakkında hazırlanan fezlekede ise içki fabrikalarından geri
dönüşüm amacıyla alınan alkollü ürün atıklarının belirli işlemlerden
geçirildikten sonra sahte içki olarak damacanalara doldurulup piyasaya
sürüldüğü iddiasının yer aldığı bildirildi. Emniyette işlemleri tamamlanan geri dönüşüm fabrikasının sahibi R.Ç, üretim müdürü İ.A, kozmetik firması yetkilisi C.Y. ve araç sürücüsü A.A, emniyetteki
ifadelerinin ardından cumhuriyet savcısının talimatı ile salıverildi.
Diğer şüpheliler Ö.K, R.E, S.D. ve F.Ö. ise sevk edildikleri adliyede
çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ele geçirilen alkollü ürünlerden numuneler alındığı, laboratuvar ortamında
yapılan incelemenin ardından hazırlanacak raporlar doğrultusunda yargılamanın seyrinin şekilleneceği ifade edildi.
(AA)
Cenaze evine
giderken kazada öldü
B
alıkesir'in Burhaniye ilçesinde, yakınlarına taziye ziyaretine
gitmek için yola çıkan çiftin bulunduğu otomobilin başka bir
araçla çarpışması sonucu 1 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.
Alınan bilgiye göre, Şerif Ali Benli (64) idaresindeki 10 RC 124
plakalı otomobil, Çanakkale-İzmir karayolunun Burhaniye-Ören
Kavşağı mevkisinde Murat Eskici'nin kullandığı 34 GM 4847 plakalı
otomobille çarpıştı. Kazada, sürücülerden Şerif Ali Benli ile aynı
araçta bulunan eşi Cemile Benli (63), otomobilde sıkıştı.
Diğer otomobildeki sürücü Eskici ile Ali Bilir ve Musa Sezerkan
da yaralandı. Çevredekilerin haber vermesi üzerine bölgeye itfaiye,
polis ve 112 Acil Servis ekipleri sevk edildi.
Ekipler tarafından araçtan çıkarılan Cemile Benli'nin olay yerinde
yaşamını yitirdiği belirlendi. Ceset, Burhaniye Devlet Hastanesi morguna gönderildi. Araçtan çıkarılan Şerif Ali Benli ile diğer otomobildeki Eskici, Bilir ve Sezerkan, sağlık ekiplerince aynı hastaneye
kaldırıldı. Benli, ilk müdahalesinin ardından sevk edildiği Edremit
Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı.
Şerif Ali ve Cemile Benli çiftinin, vefat eden bir yakınının akrabalarına taziyede bulunmak üzere yola çıktığı belirtildi.
(AA)
Trafikte tehlike saçan
iki sürücüye gözaltı
K
üçükçekmece’de otomobilleriyle yolda drift yaparak trafik
güvenliğini tehlikeye sokan iki sürücü, gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, 19 Şubat’ta Halkalı’da biri yabancı plakalı
iki otomobille yolda drift yaparak hem kendilerinin hem de trafikteki
sürücülerin can güvenliğini tehlikeye sokan Mahmut Dursun (22) ile
Vedat Açık'ın (22) yakalanması için polis çalışma başlattı. Sivil Ekipler Amirliğinin yaptığı çalışma sonucu gözaltına alınan
şahıslar, Gayrettepe’deki İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Burada şahıslar hakkında, trafiği
aksatacak veya tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirmekten 206
lira para cezası, 20 ceza puanı verildi. Şahıslar hakkında ayrıca trafiğin güvenliğini tehlikeye sokmaktan 2 yıla kadar hapis cezası öngören yasal işlem başlatılacağı öğrenildi. Olayda kullanılan araçlar
ise emniyete çekildi. Trafik Denetleme Şube Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından şahısların önce ilçe polis merkezine, daha sonra da
adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
(AA)
2 MART 2017
PERŞEMBE
İş vaadiyle Türkiye'ye
çağırıp zorla fuhuş yaptırdılar
Adana'da 4 Uganda ve 1 Gürcistan uyruklu kadını "çocuk bakıcısı ve hizmetli" olma vaadiyle Adana'ya getirtip zorla fuhuş yaptırdığı ileri sürülen biri kadın iki kişi tutuklandı. Şahısların kendilerini arayıp kadın isteyen müşterilerle "araba" şifresini kullandıkları belirlendi.
A
dana'da yabancı uyruklu kadınları iş vaadi ile Türkiye'ye getirip zorla fuhuş yaptıran
biri kadın 2 kişi tutuklandı. Zanlıların "çocuk bakıcısı ve hizmetli olacaksın" diye kandırarak fuhuş yaptırdığı 4 Uganda ve 1 Gürcistan uyruklu kadın kurtarıldı.
Alınan bilgiye göre, Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Ahlak
Büro Amirliği ekipleri Adana'da yabancı uyruklu kadınlara zorla fuhuş yaptırıldığı bilgisine
ulaştı. Polis, bu bilgi doğrultusunda Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan alınan izinle şebekeyi teknik ve fiziki takibe aldı. Yapılan takipte Tekin Ö. (41) ve Sündüs M. (59) isimli şahısların 5
Uganda ve 1 Gürcistan uyruklu kadın ile irtibata geçip, Adana'da zengin ailelerin "bebek bakıcısı ve hizmetli" aradığını söyleyerek kandırıp Türkiye'ye getirdiğini ve daha sonra pasaportlarına el koyarak zorla fuhuş yaptırdığını tespit etti. Ayrıca zanlıların teknik takibe
takılmamak için kendilerini fuhuş amaçlı arayan ve kadın isteyen şahıslarla şifreli konuştuğunu belirledi. Zanlıların müşterilerine fuhuş yapmak için kadın isterken "araba var mı", "beni
aldırmak için göndereceğiniz
araba lüks olsun" dediği de öğrenildi. Polis bu tespitleri yaptıktan
sonra operasyon yapmak için
düğmeye bastı.
Şebekeyi çökertmek için
müşteri kılığına girip şahısları "2
lüks araba lazım" diye arayarak
şifreli konuşunca zanlı daha önceki müşterilerden zannedip verilen adrese iki Ugandalı kadını
getirdi. Polis, daha önceden seri
numarası alınmış parayı zanlıya
verip daha sonra kimliğini göstererek şahısları gözaltına aldı.
Polis daha sonra da Uganda uyruklu Hadıja Nalule (39), Judıth
Muhaırwe (31), Daphıne Nabbaggala (43), Arınıatwe Justine
(30) ve Gürcistan uyruklu Nıta
Svıntradze'yi (24) şebekenin
elinden kurtardı. Kadınlar polise
Türkiye'ye bebek bakıcılığı ve
hizmetçilik yapmak için geldiklerini ancak kendilerine zorla
fuhuş yaptırıldığını belirterek,
"Bizim pasaportlarımıza el koydular. Bize çok az yemek verdiler. Dışarıya çıkmamıza izin
vermediler. Ancak biriyle birlikte
olacağımız zaman kendileri bizi
alıp götürüyor iş bitince de geri
getiriyorlardı" dediler. İfadelerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlılar, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
(İHA)
Araçta sıkıştı
hayatını kaybetti
B
alıkesir’in Burhaniye ilçesinde meydana gelen
trafik kazasında 1 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.
Edinilen bilgiye göre, Çanakkale-İzmir yolunda
Ayvalık yönünden gelen 34 GM 4847 plakalı araç,
Kipa Kavşağı'nda karşıya geçmekte olan Şerif Ali Benli’nin kullandığı 10 RC 124 plakalı araca çarptı. Kazada sürücü Benli'nin eşi Cemile Benli araçta sıkıştı.
Olay yerine gelen Burhaniye İtfaiyesi AKS ekiplerince
sıkıştığı yerden çıkarılan kadının hayatını kaybettiği
belirlenirken, yaralanan sürücü Şerif Ali Benli ile diğer
araçta bulunan Murat Eskici, Ali Bilir ve Musa Sezerkan ambulansla Burhaniye Devlet Hastanesine kaldırıldı. Ölen kadının cenazesi savcılık incelemesinin
ardından morga kaldırılırken, bir süre kapanan yol da
yeniden ulaşıma açıldı. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.
(İHA)
Vicdansız hırsızlar iki bedensel engelli genci eve hapsetti
A
ntalya'da 3 tekerlekli kasalı elektrikli triportörleri çalınan bedensel engelli iki genç
eve mahkum oldu. İki genç, elleri ve ayakları gibi olan triportörün geri getirilmesini istedi.
Kepez ilçesinde, bedensel engelli iki çocuğuyla yaşayan 53 yaşındaki ev hanımı Ayten Arslan’ın hayatı, çocuklarının elleri ayağı olan 3
tekerlekli kasalı elektrikli triportörün çalınmasıyla
alt üst oldu.
Kirada, 23 yaşındaki engelli kızı ve 29 yaşındaki oğlu Ramazan'a bağlanan maaşla geçinebilen
Arslan ailesinin dışarı çıkıp ihtiyaçlarını giderebilmesini sağlayan triportörleri 4 ay önce çalındı.
Eşini kaybeden Arslan’ın iki çocuğu triportörünün
çalınmasıyla eve hapsoldu.
"ÇOCUKLARIM EVE MAHKUM OLDU"
Anne Ayten Arslan, eşini kaybettiğini, iki çocuğunun da engelli olması nedeniyle zor günler
yaşadığını aktardı. Triportörlerinin çalınması ile
çocuklarının eve mahkum olduğunu dile getiren
Arslan, "Elektrikle şarj ediyorduk. Oğlum beni ve
engelli kızımı bindirip gezdiriyordu. Triportörle
dışarıdan hem ihtiyaçlarımızı kolaylıkla karşılıyor
hem de ulaşımımızı sağlıyorduk. Çalınınca mağdur olduk. Oğlum şimdi yürüyerek sağa sola gitmekte zorluk çekiyor. Hem oğlum hem kızım
mutsuz durumda. Aracımız elimiz ayağımız gibiydi, çalındı çalınalı dünyamız değişti. Çocukla-
rımın sağlık durumu kötüleşti" dedi.
TEK İSTEĞİ ÇOCUKLARININ
MUTLU OLMASI
Araçlarının evin önünden çalındığını aktaran
Arslan, "Oğlum 'Anne motor gideceğine ben gitseydim' diyor. Şimdi hiçbir yere gidemiyoruz.
Alışveriş yapamıyoruz. Engelli kızımı da evin dışına çıkartıp gezdiremiyorum. Triportörümüz gelirse çok mutlu oluruz. Çocuklarım gezemediği
zaman ben de üzülüyorum. Tek isteğimiz ikinci el
de olsa triportörümüzün geri gelmesi" diye konuştu.
"ELİM AYAĞIM GİTTİ"
Ayten Arsla'nın ilk eşinden olan oğlu Ramazan Kutlu, sağ tarafının felç olduğunu bu nedenle
yüzde 54’lük engellilik derecesi olduğunu kaydetti.
Sağ ayağını ve sağ elini kullanamayan Kutlu,
hayırsever birinin hediye ettiği ve elleri ayakları
gibi olan triportörünün 4 ay önce çalındığını hatırlatarak, "Benim gibi engelli olan kardeşimi bu
motor sayesinde rahatlıkla taşıyabiliyordum. Şuan
hiçbir şey yapamıyorum. Evimin önünde kilitlediğim yerden motorumu çaldılar Elim ayağım
gitti. O olmayınca şuan hiçbir şey yapamıyorum.
Ya çalınan motorum bulunsun yada yenisi alınırsa
çok sevinirim" dedi.
(İHA)
BURÇ’TAN HABER
Koç (21 Mart-19 Nisan) Bugün, ortaklaşa yürütülen işlerinizde
bazı sorunlar oluşabilir. İç sesiniz ve öngörüleriniz, size iş alanlarınızda doğru yolu gösterebilir. Kendinize inanmaya ve güvenmeye devam etmelisiniz.
Derede kaybolan
çocuk bulunamıyor
B
alıkesir’in Dursunbey ilçesinde hafta sonu yaşanan kazada
derede kaybolan 4 yaşındaki Uğur’u arama çalışmaları
3’üncü gününde de sonuç vermedi. Arama çalışmalarına yarın
Ankara’dan gelen JAK ekibi de destek verecek.
Akyayla Mahallesi yakınlarında hafta sonu meydana gelen trafik
kazasında Harun Deniz (33) ve Mustafa Deniz (8) ölürken, anne
Melek Deniz ise yaralı olarak kurtulmuştu. Ekiplerin aracı dere içinden çıkarmasının ardından araçtan ve araç çevresinde bulunamayan
4 yaşındaki Uğur Deniz’i arama çalışmaları üçüncü gün de devam
etti. Belediye dalgıç ekiplerinin destek verdiği arama çalışmalarından
üçüncü günde de bir netice alınamadı. Su altında arama yapan dalgıçlar bugün akşam saatlerinde olay yerine 100 metre uzaklıkta anneye ait bebek çantasını buldu. Arabadan düşen birçok eşyayı da
bulan dalgıçlar çocun izine ise rastlayamadı. Dün akşam saatlerinde
Ankara’dan gelen Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri de kazanın meydana geldiği yerde inceleme yaptı. Yarın sabah saatlerinde
8 dalgıç ve 8 su üstü ekibi ile arama çalışmalarına başlayacak olan
JAK, olay yerinin birkaç metre ilerisinden dereyi tarayacak. (İHA)
Boğa (20 Nisan-20 Mayıs) Özel hayatınızdaki bazı sorumluluklarınız size ağır gelebilir. Sevdiğiniz insanla olan konuşmalarınızda kırıcı davranışlar sergileyebilirsiniz. Yurt dışından sizi mutlu
edecek bir haber alacaksınız.
İkizler (21 Mayıs-21 Haziran) Hayati olarak aldığınız ve üstlendiğiniz sorumlulukların, ev ve aile hayatınızda bazı sorunlara
neden olması muhtemel. İş hayatınıza kendinizi daha çok vererek
bu sorunları aşmanız mümkün.
Yengeç (22 Haziran-22 Temmuz) Alacağınız haberler, hemen
moralinizi bozma etkisi yapabilir. Bazı işlerinizde küçük sorunlar
gündeme gelebilir. Maddi konulardaki güzel gelişmelere odaklanarak rahatlayabilirsiniz.
Aslan (23 Temmuz-22 Ağustos) Yaşayacağınız bazı beklenmedik
olaylar karşısında negatif düşünce yapınız ön plana çıkabilir. Hayata bu kadar dar açıdan bakmamaya çalışın. Size keyif verecek
oluşumları görmeye çalışın.
Başak (23 Ağustos-22 Eylül) Bugün, toplum içi sorumluluklarınız iş alanlarınızdaki birtakım konuları negatif algılamanıza neden
olabilir. Daha çok gündeme gelmiş ve konuşulmuş konulara ağırlık
verin.
Terazi (23 Eylül-22 Ekim) İş alanlarınızdaki olumsuz bakış açısı,
yakın çevre ilişkilerinizi de olumsuz etkileyebilir. Ortaklaşa para
yalutalp@gmail.com
alanlarınızdaki güzel gelişmelere odaklanarak, olumsuzlukları rahatlıkla
atlatabilirsiniz.
Akrep (23 Ekim-21 Kasım) İş hayatınızdaki sorumluluklarınız
hayata dair geniş bakış açınızı bir parça da olsa sınırlayabilir. Bazı
sorunlara hazırlıklı olun. Arkadaşlarınız ve farklı sosyal çevreniz
size bu konuda yardımcı olabilir.
Yay (22 Kasım-21 Aralık) Özel ilişkinizde bazı yanlış anlaşılmalar olabilir. İlişkinizde sorunlar yaşayabilirsiniz. Aileniz ile ilgili
üstlendiğiniz sorumluluklar parasal konularda hayata olumsuz bakmanıza yol açabilir.
Oğlak (22 Aralık-19 Ocak) Sosyal alanlarınızdan alacağınız haberler bazı zorlanmaları beraberinde getirebilir. Özellikle birden fazla işle
uğraşıyorsanız bakış açınızı geniş tutmaya
gayret etmelisiniz.
Kova (20 Ocak-18 Şubat)
Aşk, çocuk veya eğlenceye dayalı harcamalarınızda bazı sorunlar oluşabilir. Bu olumsuzluklardan
özel hayatınızdaki oluşumlarla uzaklaşabilirsiniz. Sevdiğiniz insana desteğiniz
tam olacak.
Balık (19 Şubat-20 Mart) Ortaklaşa
paraya dayalı işlerinizde veya alacağınız bir para konusunda moralinizi çabuk bozabilirsiniz. Siz kendi planlarınıza ve yapacaklarınıza odaklanın. Esnek olmaya gayret gösterin.
7
EKONOMİ
2 MART 2017
PERŞEMBE
“Bankalar paranın üstüne
oturmamalı”
TBB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın, “Topladığı mevduatı
tamamen krediye dönüştürememiş kesimler varsa onların
parayı boşta tutmaması ve onu ekonomiye kazandırması
gerekmektedir. Paranın üstüne oturmamak lazım” dedi.
T
BB Yönetim Kurulu üyesi banka genel müdürlerinin katılımıyla düzenlediği sohbet toplantısında,
Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörüne ilişkin
değerlendirmelerde bulunan Türkiye Bankalar Birliği
(TBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel
Müdürü Hüseyin Aydın, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Dünyanın, şahit olduğu en ağır küresel ekonomik
krizde olduğu gibi, Türkiye tarihinin yaşadığı en alçak girişim olan 15 Temmuz'da da bankacılık sektörünün, kendisinden beklenen sakin ve sağlam duruşu sergilediğini
ifade eden Aydın, olumsuz gelişmelerin Türkiye'nin büyüme hızını biraz yavaşlattığını ve potansiyellerinin altında büyüdüklerini söyledi.
Aydın, bankaların tek tek hataları olabileceğini ancak
sektör olarak ülke ve ekonomi için en doğrusunu yapmaya çalıştıklarını söyledi.
Bankaların Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) nezdinde tuttuğu döviz cinsinden zorunlu karşılıklara uygulanan risk oranının yüzde 50'den
sıfıra indirilmesinin sermaye yeterlilik
rasyolarına etkisine ilişkin soru
üzerine, Aydın, bunun bankaların
e
sermaye yeterlilik rasyosuna 70
mey
zenle lerden
baz puan civarında katkısı olacağını
ü
d
ceki
nelik
akaydetti.
a yö leme ön te alınm k
n
ı
f
f
a
a
n
a
c
Aydın, Türkiye Varlık Fonu'nun
e
l
k
i
a
z
k
c
, si pılan dü onu, 'di alınmay nen
ı
d
ekonomi ve bankacılık sektörüne etAy e, "Ya enin s kate
B Yö
d
kisine ilişkin soruya da, "Varlık Fonu,
em Bu dik anda TB z.
n
l
i
n
k
e
ş
i
z
derin olmayan piyasalarda makul ol- il arklı. Dü bitiyor. iyor. Şu almıyoruü dikkate
kredi veren bankacılık sise
mayan hareketleri sınırlandırma, daha f abilir' il asla gelm, dikkate ili bölüm üşterimi a
temi olduğuna işaret eden
y
a
k
g
s
m
l
r
a
n
i
ı
r
a
v
an
le
la
makul piyasa yapısına katkıda bulunma
Aydın, şu anda bu mikanlam urulu o ce sicil i ermiş ol roblemi n bave uçtan uca ülkenin ekonomik aktivitetarın toplam kredilerle
tim K ma sade urayı gid lgili bir p ur. Sayı rdır."
A
sini daha iyi yönetme düşüncesiyle kuz. B mlerle i sorunud husus va
mukayese edildiğinde
u
r
o
y
ü
ruldu." yanıtını verdi.
almı aşka böl redibilite da da bu
yüzde 3 civarında bir
Hüseyin Aydın, kredi ve kredi kartı borzin b ine bir k klamasın
ortalamaya
tekabül ettiğini
cu yapılandırmasına ilişkin soru üzerine,
bu y ızın açı getirdi.
bildirdi.
geçen yılın eylül ayı itibarıyla 52 milyar lirakanımşünü dile
Aydın, "Takipteki kredi oranına (NPL)
nın üzerinde kredi ve kredi kartı borcuna yegörü
baktığımız zaman çok az bir bölümünün sorunlu
niden yapılandırma yapıldığını, bunu zimmet
hale dönüşeceğini düşünüyoruz. Yani sorunlu kredi kadar
kararı öncesinde gerçekleştirdiklerini kaydetti.
bir bölümün de yapılandırılmış olduğunu görüyoruz."
Ortada böyle bir risk unsuru varken inandıkları ve dedi.
doğru bildikleri yapılandırmayı gerçekleştirdiklerini ifade
Bankaların fonlama maliyetine ilişkin soru üzerine, keneden Aydın, "İyi ki de yaptık. Bu son derece yüksek bir dilerinin operasyonel maliyetleri düşürebileceğini söyleyen
tutar. Bunların önemli bir bölümü canlı kredi iken yapı- Aydın, "Yüzde 10,4 ile topladığımız mevduatı, TCMB'nin
landırıldı." diye konuştu.
fonlama maliyetinin yüzde 10,3 olduğu bir ortamda konut
Yaptıkları işlemin yeni kredi anlamına geldiğine, son kredisini yüzde 11,5 ile, kurumsal krediyi de yüzde 13,3 ile
dönemde Türk bankacılık sisteminin dünyanın en çok satıyoruz. Sektörde NPL oranı yüzde 3,2 ve yapılandırma
Doğalgaz
şirketlerine de kayyum
E
nerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından doğalgaz dağıtım şirketlerine kayyum atanabilmesinin önünü
açan düzenleme kurul gündemine alındı. Düzenleme taslağına göre, lisansını kaybedenler yeni
ihaleye giremeyecek.
Edinilen bilgiye göre, EPDK, doğalgaz dağıtım lisanslarına ilişkin tedbirleri düzenleyen
yönetmelik taslağını son kurul toplantısında
masaya yatırdı.
EPDK, doğalgaz şirketlerine belirli hallerde kayyum yolunu açan düzenleme taslağında, atamaya neden olabilecek 5 durum
belirledi. Söz konusu hallerden en az birinin
gerçekleşmesi durumunda, kurul kararıyla şirketlerin dağıtım lisanslarının iptal edilebilmesi
öngörüldü.
Yönetmelik taslağında, dağıtım şirketlerine
kayyum atanmasına neden olacak 5 sebep ise
şöyle sıralandı:
"Mali durumun dağıtım faaliyeti kapsamındaki yükümlülükleri yerine getiremeyecek
kadar kötüleşmesi. Mevzuat ihlallerinin, dağıtım faaliyetinin gerektirdiği hizmetleri kabul
edilemeyecek düzeyde aksatması.
Şirketin mevzuata aykırılıkları alışkanlık
edinmesi. Şirketin faaliyetlerini yerine getiremeyecek düzeyde yönetilemez hale gelmesi.
Dağıtım faaliyetinin niteliğinin veya kalitesinin
kabul edilemeyecek düzeyde düşmesi."
Düzenleme taslağına göre, kayyum atamasının ardından şirketler EPDK tarafından kurulacak
yürütme ve koordinasyon komitesi gözetiminde
yönetilecek.
Şirketlerin lisansının da iptal edilmesi durumunda var olan şebeke satılacak, elde edilen gelir
eski ortaklara ödenecek ve ihaleyi kazanan kişiye
yeni dağıtım lisansı verilecek.
Öte yandan, taslak uyarınca eski lisans sahibi şirketlerle bu şirkette doğrudan veya dolaylı yüzde 10'un üzerinde pay sahibi kişilerin
yer aldığı firmalar, şebeke satış ihalesine katılamayacak.
(AA)
et
m
Zim fı
af
l
i
c
i
s
u ve
suç
oranı yüzde 3. Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
TCMB'nin fonlama maliyeti ortalama 100 baz puan düşmüşken, biz faizleri 300 baz puan düşürmüş durumdayız." şeklinde konuştu.
Aydın, bankaların topladıkları mevduatı krediye dönüştürmesinin istihdam ve büyümeye katkı sağlayacağını
ifade ederek, şunları kaydetti:
"Arzu ettiğimiz durum da budur. Türk bankacılık sistemi topladığı bütün mevduatı krediye dönüştürmüştür.
Topladığı mevduatı tamamen krediye dönüştürememiş
kesimler var ise onların parayı boşta tutmaması ve ekonomiye kazandırması gerekmektedir. Türk bankacılık sistemi alınan sair önlemler, yapılan düzenlemeler ve risk
iştahı ile birlikte geçen yılın son çeyreğinde, ilk 9 ay
kadar kredi büyümesi gerçekleştirdi. Mevduat ve likidite
konusunda TCMB ve BDDK bize ciddi anlamda imkanlar sağlama gayreti içerisindeler. Bu imkanı bulduğumuzda mevduatı krediye dönüştürüyoruz. Paranın üstüne
oturmamak lazım.”
(AA)
Ekonomide robotların ayak sesleri
U
luslararası Robotik Federasyonu verilerine göre,
2019 sonuna kadar dünya çapında satılan endüstriyel robot sayısı 2,6 milyona ulaşacak. Mevcut
durumda kullanılan endüstriyel robotların yüzde 70'i otomotiv, elektronik, metal ve makine sanayinde hizmet veriyor. Robotların yaygılaşması beraberinde ekonomik
ve sosyal bazı sorunları ve tartışmaları beraberinde getiriyor. Bu tartışmaların odak noktalarından birini robotların üretimde insanların yerini almasının olası
sonuçları oluşturuyor. Robotların fabrikalarda vergi
ödeyen insanların yerini almasının devletlerin vergi kayıplarına neden olacağı, bunun da ülke ekonomilerini
olumsuz etkileyeceği belirtiliyor. Bu konuyu gündeme
getiren en dikkati çekici isim ise Microsoft'un kurucusu Bill Gates oldu.
Robotlarla sağlanacak ek verimlilikle elde edilecek ek
karların vergilendirilmesini öneren Gates, bir tür "robot
vergisi" tarifinde bulunuyor. Gates, bu şekilde istihdamdaki yerini robotlara kaptıran insanların yaşlı bakımı, okul
çağındaki çocuklarla ilgilenme gibi daha sosyal alanlara
ve "insani işlere" yönlendirilebileceğini belirtiyor.
Gates, hükümetlerin, bu şekilde üretimdeki dönüşümü
işsizlik tehdidinden uzak ve daha pozitif şekilde yönetebileceği, üreticilerin de bu yeni vergiden ürkmeyeceğini
dile getiriyor. Konu Avrupa Birliğinin (AB) de gündemine
geldi. Robot sahiplerinin, robotlar nedeniyle işini kaybeden insanların eğitimi için vergilendirilmesi önerisi Avrupa
Komisyonu tarafından reddedildi. Gelişmiş ülkelerde otomatize edileceği düşünülen işlerin büyük bir bölümünün
göçmenler tarafından yapıldığı ve bunun ekonomiye yük
oluşturduğu algısı bulunuyor.
"İNOVASYONU YAVAŞLATIR"
A.T. Kearney İstanbul Finansal Danışmanlık Yöneticisi Emre Katı, robotlardan vergi alınması tartışmasını
son zamanlarda Fransız sosyalistlerinin başlattığını ve
bunun özellikle ABD'deki teknoloji şirketi sahiplerinin
gündemine girdiğini söyledi.
Katı, Finlandiya veya İsviçre gibi refah seviyesi yüksek ülkelerde bu tür vergilerin bir tür “evrensel gelir” ola-
rak her vatandaşa, çalışsın ya da çalışmasın, ödenebilecek bir tür sosyal yardım fonu kaynağı olarak kullanılması konusunda halk oylamalarına gidildiğini ya
Tekn
da en azından ciddi olarak tartışıldığını dile
o
ve ür lojik geli
getirdi.
e
şm
d
t
önüşü
im
Robotlaşmanın ekonominin her sekmle k yapısınd e
ullan
aki
robot
töründe katlanarak kendini göstermeye
ı
devam edeceğini vurgulayan Katı, şunRobo ların sayıs lan endüs
tr
t
ı
ları kaydetti:
milyo ların sayıs hızla artıy iyel
ının 2
"Robotlar üzerinden robot kullanıcı
na çık
or.
019
ma
firmadan vergi alınmasının artı ve eksi- dönüşü
mün sı beklen 'da 2,6
leri tartışılır. Artı tarafında gerçekten roe
ir
ve alı
nmas konomik ken, bu
botlar yüzünden mağdur olan ya da hiç iş
so
ı gere
sahibi olmayan iş gücü için bir sosyal desken t nuçları
t
a
e
r
d
t
ışılıy
birler
tek mekanizmasının fonlanması sağlanmış
or.
olur. Örneğin önümüzdeki 10 yıl içinde Avrupa
ve ABD’de pek çok kamyon şoförünün işsiz kalma
ihtimali çok yüksek. Zira insansız taşıtların ilk kullanım alanı lojistik sektöründe oluşmaktadır. İşlerini
kaybedecek bu kişiler için bu tür bir fon en azından
yeni becerileri öğrenmek için bir eğitim masrafı,
yeniden kendilerini geliştirene kadar ya da işsizlik
sigortasından daha uzun bir süre işsizlik maaşı
şeklinde bir emniyet ağı görevi görebilir. Diğer
taraftan bakarsak bu tür bir vergi, zaten kurumlar
vergisi, muhtasar, KDV, sosyal güvenlik primi ve
damga vergileriyle uğraşan sermayeye ek bir vergi
yükü getirerek, dijitalleşme ve robotlaşmayı yavaşlatacak, bu da hem dış rekabet gücünün zayıflaması
hem de inovasyonun hız kesmesine neden olacaktır.
büyük uçurumlar açma ihtiRobotları vergilendirmeyen ekonomik sistemlerin içinmali çok yüksek.
deki şirketler, vergilendirilen ekonomik sistemlerdeki
Zaten her ne kadar gelişmekte olan ekonomilerde orta
şirketlere göre daha avantajlı bir konuma düşeceğinden sınıf gelişse de gelişmiş ekonomilerde orta sınıf çökmeksermaye ve girişimcilerin bu sistemlere yönelmesi ka- tedir.
çınılmaz olur.
Hatta ABD ve Avrupa’daki popülist akımların başarıDiğer taraftan da kendilerini geliştirmekte ve yeni be- larının arkasındaki rüzgarda orta sınıftaki bu çöküşten ve
ceriler kazanmakta güçlük çekebilecek iş gücü uzun süreli gelir eşitsizliğinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda
ve belki de kalıcı bir işsizlik ile karşı karşıya kalacağından sanki düşünülmesi gereken, robotların iş gücündeki payı
bu yapılaşmanın toplumda sermaye sahipleri ve zengin arttıkça mağdur kalacak iş gücünün nasıl ekonomik kazasınıf ile işlerini robotlara kaybetmiş sosyal sınıflar arasında nımlar sağlayabileceği olmalı."
(AA)
Türkiye’nin rüzgarı boşa gidiyor
D
ünya Rüzgar Enerji Birliği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, Türkiye'nin
rüzgar enerjisindeki potansiyelinin yüksek
olmasına rağmen şu anda sadece 6 bin megavatını
değerlendirdiğini söyledi.
Uyar, bir program kapsamında geldiği Bursa'da,
yaptığı açıklamada, 1989'da Türkiye'nin rüzgar haritasını çıkardığını ve o dönemde 83 bin megavatlık
rüzgar enerjisi potansiyelinin ortaya konulduğunu
ifade eden Dünya Rüzgar Enerji Birliği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, bu potansiyelin
şu anki kurulu rüzgar enerjisi gücünden fazla olduğunu belirtti. Uyar, "Biz bunu değerlendirmedik. O
zaman Almanya'nın 8 bin megavat potansiyeli vardı.
Bizim ise 83 bin megavat, yani 10 misli fazlaydı.
Şimdi Almanya, olmayan rüzgarıyla 60 bin megavata ulaştı. Biz 6 bin megavattayız." diye konuştu.
Türkiye'nin enerjiyle ilgili politikalarını tekrar
düzenlemesi gerektiğini dile getiren Uyar, şunları
kaydetti:
"Nasılsa doğalgaz kullanıyoruz diye enerjinin
etkin kullanımı ve yenilenebilir enerjiye gereken önem verilmedi yıllardır. Oysa
Türkiye'nin rüzgar enerjisindeki yeri,
Çin'den ve Amerika'dan sonra dünya
üçüncülüğüdür. En ucuz enerji, rüzgar. Potansiyelimiz çok yüksek ama
onu değerlendiremiyoruz, geç kalıyoruz ve rüzgar boşa gidiyor.
Rüzgar enerjisine ne kadar öncelik
verirsek petrole o kadar az para vereceğiz.
Bu da bir o kadar az savaş anlamına gelir.
Kimseyi öldürmeden, kimseyle savaşmadan yararlanabileceğimiz bir enerji kaynağı var. Bu potansiyelden bir an önce daha fazla faydalanmalıyız. Böylece
60 milyar dolar petrol faturası ödemeyiz. Yenilenebilir
enerji, kullanıldıkça ucuzlar. Türkiye'nin şu andaki rüzgar enerjisi potansiyeli 150 bin megavat. Kullanabildi-
ğimiz ise 6 bin megavat. (25'te biri)"
Uyar, Türkiye'de rüzgar enerjisi yatırımı
problemi olmadığına dikkati çekerek, "Bunun için
çok ucuz kredileri var ama lisans alamıyorlar. Şimdi
kaynak var, teknoloji var ama doğalgaz anlaşmaları nedeniyle izin verilmiyor. Bunun özgürleştirilmesi ve enerjinin verimli kullanılması lazım." değerlendirmesinde
bulundu.
(AA)
AP, otomobilde
sıkı denetim istiyor
A
P'nin Volkswagen'in emisyon testlerini manipüle ettiğinin ortaya çıkmasından kurduğu inceleme komitesi, emisyon değerlerine yönelik
daha sıkı kontrol ve denetim çağrısı yaptı.
Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Volkswagen (VW)
emisyon testlerini manipüle ettiğinin anlaşılmasından
sonra kurduğu inceleme komitesi, emisyon değerleri
hakkında AB seviyesinde daha sıkı kontrol ve denetim
çağrısında bulundu.
AP’nin VW skandalı sonrası kurduğu emisyon inceleme komitesi bugün Brüksel’de düzenlediği oturumda, son raporunu ve tavsiyelerini açıkladı.
Raporda, hızla yeni bir emisyon değerleri onaylama
prosedürü hazırlanması ve emisyon değerlerinin gerçek
sürüş koşullarına uygun biçimde ölçülmesi istendi.
AB’deki otomobil üreticilerinin daha sıkı kontrol edilmesi ve denetlenmesi talep edilen raporda, üreticilerin
kurallara uygun davranması çağrısında bulunuldu.
Oturumda konuşan Avrupa için Liberal ve Demokratlar İttifakı (ALDE) Grubu üyesi Gerben-Jan Gerbrandy, durumdan dersler çıkartılması gerektiğine dikkati
çekerek, "Bu skandal, AB üyesi ülkeler ve AB Komisyonu, Avrupa yasalarını tam uygulasaydı önlenebilirdi."
dedi.
Gerbrandy, gelecekte benzer bir durumun yaşanmaması için araçlara yönelik Avrupa seviyesinde daha
güçlü bir denetleme mekanizması kurulmasının önemli
olduğunu vurguladı.
Avrupa Halk Partisi (EPP) Milletvekili Krisjanis
Karins de Avrupa Birliği'nde otomobillerin onaylanması için daha katı kurallar gerektiğini dile getirdi.
Karins, olayın otomobillerle ilgili düzenlemelerin
uygulanması için daha güçlü bir denetleme mekanizması gerektiğini ortaya koyduğunu söyledi.
(AA)
8
EKONOMİ
2 MART 2017
PERŞEMBE
Matbaacılar Başkent’te buluştu
29’uncu Geleneksel Matbaacılar Gecesi'nde konuşan Oda Başkanı Gürbüz,
birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirmeyi hedeflediklerin söyledi.
Gürbüz, "Zor günlerimizi ancak birlik ve beraberlik yoluyla atlatabilir, dürüstçe
çalışarak iş hayatında karşımıza çıkan fırsatları avantaja çevirebiliriz" dedi.
Türk yatırımcısına
Bahreyn alternatifi
A
nkara Matbaacılar Odası'nın düzenlediği '29’uncu
Geleneksel Matbaacılar Gecesi'ne katılım yoğun
olurken, bir araya gelen sektör temsilcileri gece boyunca keyifli anlar yaşadı. Ankara Matbaacılar Odası’nın
sektör mensuplarını bir araya getirmek için düzenlediği geceye katılım ve ilgi yoğun oldu. Sektör mensuplarının yanı
sıra geceye ANKESOB Başkan Vekili Hüseyin Ar da katıldı.
Ankara Matbaacılar Odası Başkanı Hüseyin Gürbüz,
“Sektör mensuplarımızı yılda bir kere bile olsa bir araya
getirmeyi ve birlikte hoşça vakit geçirmeyi amaçladığımız
geleneksel gecemizin sektörde birlik ve beraberliğin artmasına katkı sağlayacağına yönetim kurulu arkadaşlarım
ve ben gönülden inanıyoruz. 2016 yılı ülkemiz için sıkıntılı
geçti. Terör saldırılarında şehit düşen askerlerimizi, polislerimizi ve sivil halkımızı burada bir kez daha saygıyla anıyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza şifa,
yakınlarına sabır diliyorum. Asla bir daha böyle üzücü
olayların yaşanmaması temennisinde bulunurken, 2017 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Birlik ve beraberliğimize en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden
geçiyoruz. Ülkemize, halkımıza yapılan alçakça terör saldırılarının yanı sıra siyasi gerginliklerin de yaşandığı bu
dönemi farklılıklara sahip çıkarak, fertler arası hiçbir ayrım
yapmadan her bir ferdinin yaşam görüşüne saygı duyarak
atlatacağımıza inanıyorum. Her türlü saldırıya, tartışmalara
ve kışkırtmalara rağmen halkımız etle tırnak gibi ayrılmaz
bir bütün olduğunu her fırsatta göstermiştir ve gelecekte
de göstereceğine olan inancımız tamdır."
"İŞİNİZİ DÜRÜSTÇE YAPIN"
Konuşmasının devamında sektör mensuplarına tavsiyelerde bulunan Gürbüz, "Bir şeylerin mücadelesini verirken, her türlü olumsuzluğa ve engele karşı gelebilmek için
gereken gücü sevdiklerimizden, dostlarımızdan ve omuz
omuza mücadele verdiğimiz kişilerin bizi yalnız bırakmamasından alırız.
Hayatta olduğu gibi bizim mesleğimizde de hatalarımız
oldu, bazen keder yaşadık, bazen de neşe. Fakat asıl mesele; her ne şart altında ve ne iş olursa olsun bir işi dürüstçe
yapmaktır. Bizler matbaacılar olarak bunu çok iyi biliriz.
D
Fırsatları
avantaja çevirebiliriz
Çünkü ticarette bazen kar edilir, bazen de zarar. İşler bazen
açılır, bazen de geriye gider. Önemli olan her ne şart altından olursa olsun, mesleğe saygı duymak ve işini dürüstçe
ahlaklı bir şekilde yapmaktır. Ben işini severek dürüstçe
ve layığıyla yapan her kişinin başarılı olacağına, hak ettiği
yere geleceğine inanıyorum. İşimize, mesleğimize her
zaman sahip çıkalım" ifadelerini kullandı.
Geleneksel gecenin düzenlenmesinde destek ve katkıları
olanlarla meslekte kıdemli ve 30 yılını dolduranlara plaket takdim edildi.
Plaket takdiminde konuşan ANKESOB Başkan Vekili
Hüseyin Ar, gecenin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, güçlü olmanın en önemli şartının birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olmaktan geçtiğini, sektör
mensuplarını bir araya getiren geleneksel matbaacılar gecesinin de bu anlamda önemli bir adım olduğunun altını
çizdi. Gecede ayrıca Ayyıldız Yayıncılığın sponsorluğunda
Nutuk kitabı tüm davetlilere dağıtıldı.
(Başkent)
T
üm camianın birlik ve beraberlik içerisinde olması gerektiğini ifade eden Gürbüz, şöyle devam etti:
"Zor günlerimizi ancak birlik ve beraberlikle mücadele vererek atlatabilir ve iş hayatında karşımıza çıkan
fırsatları avantaja çevirebiliriz. Odamızın kuruluşunda
öncülük ettiği, 26 il ve ilçede örgütlenmiş olan Matbaacılar Federasyonu'nun sloganı ile sözlerimi tamamlamak
istiyorum: 'Hiçbirimiz hepimiz kadar güçlü değiliz.'
Gelin bu slogan altında birleşelim. Türkiye'nin her şehrinde mücadele eden mesleki örgütlerimizi destekleyelim. Keşfedilmesiyle birlikte insanlık tarihini değiştiren
matbaacılığı hak ettiği konuma hep birlikte taşıyalım. El
ele vererek sektörümüz için önemli projelerin hayata geçirilmesi için çalışalım. Tüm konuklarımıza yeniden hoş
geldiniz diyor, hepinize iyi eğlenceler diliyorum." diyerek sözlerini sonlandırdı.
mily Türkiye
’d
o
yüzd nu aşan y eki 18
e6
ap
kaça
k, yü 7’sinin r ı stoğun
u
z
u
üzer
inde de 60’ın hsatsız v n
ki ko
ın ise
e
be
depr lirtildi. U nutlardan 20 yaşı
n
emd
zm
olu
önle e yaşana anlar ola ştuğu
nm
sı
bil
6,5 m esi için ecek kay bir
önc
ıpl
ily
yeni on konu elikli ola arın
lenm
t
n
esi g un acilen
e
r
görü
şünd ektiği
e.
Kadın girişimci oranı
yüzde 8,1 kaldı
Kömür için özel sektöre
T
ürkiye genelinde 2015'te toplam istihdam içinde işveren olarak çalışanların
payı yüzde 4,4 oldu. Kadın işverenlerin oranı yüzde 8,1 olarak tespit edildi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2015
yılına ilişkin girişimcilik istatistiklerini açıkladı. Buna göre, yaş gruplarına göre işveren
olarak çalışanların sektörel dağılımı incelendiğinde, tarım sektöründe en yüksek pay
yüzde 15,7 ile 55-59, tarım dışı sektörlerde
ise yüzde 18,2 ile 35-39 yaş grubunda gerçekleşti.
Eğitim durumuna göre, tarım sektöründe
işveren olarak çalışanların yüzde 55,2'sini ilkokul, yüzde 13,1'ini ilköğretim, ortaokul ve
dengi meslek okul mezunları oluştururken,
tarım dışı sektörde ise ilkokul mezunlarının
oranı yüzde 29,3, ilkokul, ortaokul ve dengi
meslek okul mezunlarının oranı yüzde 16,4
olarak gerçekleşti. Ayrıca tarım dışı sektörde
istihdam edilenlerin yüzde 15,5'ini genel lise,
yüzde 26,4'ünü ise yüksekokul veya fakülte
mezunları oluşturdu.
Toplam istihdam içinde 2015 yılında işveren olarak çalışanların payı yüzde 4,4
oldu. Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına
göre, Türkiye genelinde işveren olarak çalışanlar içinde kadınların oranı bir önceki
yıla göre 0,1 puan artışla yüzde 8,1, erkeklerin oranı ise 0,1 puan azalış ile yüzde 91,9
oldu. İş kayıtlarına göre, işveren girişimlerden 2014 yılında yeni doğup 2015 yılında
hayatta kalanların sırasıyla yüzde 68,4'ünü
ferdi mülkiyetler, yüzde 21,5'ini limited şirketler oluşturdu. Hayatta kalan ferdi mülkiyetlerin istihdamının, hayatta kalan işveren
girişimlerin istihdamına oranı yüzde 39,9,
limited şirketlerin ise yüzde 25 oldu.
İşveren girişimlerde en yüksek doğum
oranı, 2015 yılında yüzde 31,1 ile "Toptan
ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı” sektöründe
gerçekleşti. Bu sektörü sırasıyla, yüzde 14,5
ile "imalat" ve yüzde 11,8 ile "inşaat" takip
etti. İşveren girişimlerden 2015 yılında doğanların hukuki durumları, sırasıyla yüzde
68,2 ile ferdi mülkiyet, yüzde 21,1 ile limited şirket oldu. İşveren girişimlerden 2015
yılında yeni doğanların istihdamının yüzde
41,5’i ferdi mülkiyetlerde, yüzde 22’si limited şirketlerde yaratıldı.
İşveren girişimlerden 2014 yılında yeni
doğanların yüzde 68,8'i 2015 yılında hayatta
kaldı. İşveren girişimlerden 2014 yılında yeni
doğup 2015 yılında hayatta kalanların sırasıyla yüzde 68,4’ünü ferdi mülkiyetler, yüzde
21,5’ini limited şirketler oluşturdu. Hayatta
kalan ferdi mülkiyetlerin istihdamının, hayatta kalan işveren girişimlerin istihdamına
oranı yüzde 39,9, limited şirketlerin ise yüzde
25 oldu.
(AA)
EİK Türkiye-Bahreyn İş Konseyi
Başkanı Barman, “Bu ay sonu ya da
nisan ayının ilk haftalarında Bahreyn'e gitmeyi planlıyoruz. Böylece iki ülke
arasındaki sıcak ilişkileri artırarak, bunun ticareti de artırmasına vesile olmasını umuyoruz” dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)
Türkiye-Bahreyn İş Konseyi Başkanı Muhammet Uğurcan Barman, Bahreynli iş adamlarının Türkiye'yi ziyaret etmelerinin kendileri
için çok kıymetli olduğunu belirterek, "Biz de
bu ay sonu ya da nisan ayının ilk haftalarında
Bahreyn'e gitmeyi planlıyoruz. Böylece iki
ülke arasındaki sıcak ilişkileri artırarak, bunun
ticareti de artırmasına vesile olmasını umuyoruz." dedi.
Barman, Hilton Otel'de düzenlenen Türkiye-Bahreyn İş Konseyi Ortak Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Bahreyn'in diğer
Körfez ülkelerine kıyasla biraz daha unutulmuş bir ülke olduğunu söyledi.
Bunda Bahreyn'in tanıtımının yeterince
yapılamamasının etkisinin bulunduğunu dile
getiren Barman, Bahreyn Kralı Hamad bin
İsa Al Halife'nin Fetullahçı Terör Örgütü'nün
(FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin
ardından Türkiye'ye yaptığı ziyaretin kendileri açısından çok değerli olduğunu ifade etti.
Körfez ülkeleri içinde ABD ile serbest ticaret anlaşması bulunan tek ülkenin Bahreyn
olduğunun altını çizen Barman, bu nedenle
Türk firmalarının Bahreyn'i üs olarak kullanabileceklerini belirtti. Bahreyn'de yüzde 100
yabancı sermayeli şirketlerin kurulabildiğini
kaydeden Barman, "Bu da Bahreyn'in Avrupa
standartlarına sahip ve diğer Körfez ülkelerine
nazaran çok daha gelişmiş ve yaşam standartları
yüksek bir ülke olduğunu gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bahreyn-Türkiye İş Konseyi Başkanı Ahmed bin Hindi de Bahreyn'in Körfez'in tam ortasında olmasının yabancı yatırımcılar için çok
önemli fırsatlar yarattığını ve diğer Körfez ülkelerine giriş kapısı konumunda bulunduğunu
söyledi.
İki ülke arasında çok iyi ilişkiler olduğuna
dikkati çeken Hindi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
ziyaretinin ardından ilişkilerin daha da geliştiğini
ifade etti. Bu ziyarette, taraflar arasında çeşitli konularda mutabakat zaptlarının imzalandığını
anımsatan Hindi, "Türkiye ile ticaretimiz artıyor
ama hala yeterli seviyede değil. Türk şirketlerinin
Bahreyn'i merkez olarak kullanmaları açısından
fırsatlar var" dedi.
(AA)
yeni sahalar
T
Yapı stoğunun yüzde 67’si ruhsatsız
Aysel KANBER
T
ürkiye’de 1903 yılından bu yana geçen 114 yılda büyüklüğü 6 ve üzerinde olan 56 deprem meydana geldi
ve bu depremlerde 81 bin 637 kişi yaşamını yitirdi.
Geçen zaman içinde yaşanan acılar unutulmadı ancak gerekli
önlemler de maalesef tam anlamıyla alınamadı. Deprem bilincinin artırılmasının hedeflendiği 1-7 Mart Deprem Haftası’nda
bu afetten korunmak için tek yolun önlem almaktan geçtiğini
belirten Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı
Tamer Son; güvenli yapıların anahtarının kentsel dönüşümün
kapısında olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin yüzölçümünün
yüzde 92'sinin deprem kuşağında bulunduğunun ve nüfusun
yüzde 95'inin deprem tehdidi altında yaşadığının altını çizen
Tamer Son, yakın tarihimizdeki 17 Ağustos 1999 Marmara
Depremi ve 2011 Van depreminin acılarını henüz tam olarak
saramamışken adım adım yaklaşan Marmara depreminin endişelerini yoğun olarak yaşadığımızı hatırlattı.
Türkiye’deki 18 milyonu aşan yapı stoğunun yüzde 67’sinin
ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60’ının ise 20 yaşın üzerindeki konutlardan oluştuğunu ifade eden Son, konutların yüzde 45’inin oturulamaz durumda olduğunu ve 6,5 milyon konutun acilen yenilenmesi
gerektiğini vurguladı.
Bu ürküten tabloya bir çözüm olarak 2012 yılında başlatılan
kentsel dönüşümde yenilenmesi hedeflenen 6,5 milyon binaya karşın, bugüne kadar kentsel dönüşüm sürecine girebilmiş bina sayısının 120 binde kaldığına işaret eden Son, ülke genelindeki eski
binaların acil olarak yenilenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Binaların deprem anında kaçılacak değil, aksine içine güvenle
sığınılacak güvenli liman olması gerektiğini belirten Son, sözle-
rine şöyle devam etti: “Kentsel dönüşüm deprem gerçeği ile yaşayan Türkiye için adeta milli bir dava olmalı. Dönüşümle birlikte
Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak kaliteli malzemeler ve en
son inşaat teknolojileri ile inşa edilmiş binaların sayısı hızla artacak.
Bu noktada tüketicilerin de hem konut seçerken gerekli sorgulamaları yapmaları hem de binalarını yeniletme sürecinde mühendislik ve mimarlık hizmetlerine gereken hassasiyeti gösteren
güvenilir firmaları tercih etmeleri çok önemli. Zemin etüdünden
projelendirmeye, malzeme kalitesinden yapım faaliyetine kadar
bina üretim sürecinin her aşamasında alınacak mühendislik hizmetinin yapıların güvenli ve sürdürülebilir olmasının en önemli
teminatı olduğunu unutmamak gerekiyor.”
6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası’nın uygulama yönetmeliğinde yapılan radikal değişikliklerle bina yenileme sürecinin artık çok daha hızlı ilerleyeceğine dikkat çeken Son, şöyle
devam etti:
“Ülkemiz için yolu, altyapısı, yeşil alanı ve sosyal imkânları
ile planlı, sağlıklı ve sürdürülebilir şehirler ancak kentsel dönüşümle sağlanabilir. Şehir planlamasını bütüncül ve sistematik bir
anlayışla yapmak, gelecek nesillere kaliteli yaşam imkânı tanımak
ve olası felaketlerde kayıpları en aza indirgemek için kentsel dönüşüm fırsatını iyi değerlendirmek gerekiyor.
2012 yılında başlatılan bu süreç aslında 1999 depremi sonrası
kaybedilen onca zamanı bir nebze de olsa telafi edecek gibi görünüyor. Ancak yine de her şey insanımızda bitiyor. Kentsel dönüşümü fırsat yarışına çevirmeye çalışmak yerine çözümcül bir
yaklaşımla ilerlenirse tüm hedefler gerçeğe dönüşebilir ve insanlarımız hak ettikleri nitelikli konutlarda güven ve huzur içinde
yaşayabilirler.”
Elektrikte 3 milyon serbest tüketici
T
ürkiye'de elektrikte serbest tüketici abone sayısı
bu yıl şubatta 3 milyon 69 bin 587'ye yükseldi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun, bu yıl serbest
tüketici limitini 2 bin 400 kilovatsaat olarak belirlemesiyle
aylık ortalama 82 lira ve üzeri fatura ödeyen aboneler, serbest tüketici olma hakkından yararlanabiliyor.
Enerji Piyasaları İşletme AŞ (EPİAŞ) verilerine göre,
şubatta en fazla serbest tüketici 776 bin 183 ile İstanbul'da
bulunuyor.
Söz konusu ay içinde İstanbul'un Avrupa yakasında
519 bin 9, Asya yakasında ise 257 bin 174 serbest tüketici sisteme dahil oldu. İstanbul'u, 296 bin 630 serbest tüketici abonesi ile İzmir ve 250 bin 144 ile Antalya takip
etti.
Türkiye'de yıllık 2 bin 400 kilovatsaatin üzerinde elektrik
tüketerek kendi elektrik tedarikçisini seçen abone sayısı şubatta 3 milyon 69 bin 587'ye ulaştı.
Grup bazında en fazla serbest tüketici kaydı ise 1 milyon 747 bin 143 ile meskenlerde gerçekleşti.
Meskenleri, 1 milyon 206 bin 555 abone ile ticarethaneler izledi.
(AA)
ürkiye'nin "yerli enerji" stratejisi çerçevesinde, yaklaşık 8 bi̇n megavat elektri̇k
üreti̇m kapasi̇tesi̇ne sahip olacağı öngörülen yeni kömür sahalarının 30 yıllığına özel
sektöre devredilerek ekonomiye kazandırılması
planlanıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı projeksiyonlarından yapılan derlemeye göre,
enerjide yerli kaynakların kullanımının artırılması anlayışıyla, farklı bölgelerdeki yeni
kömür sahaları değerlendirilecek.
720 megavatlık elektrik üretim santrali kurulacak Çayırhan B sahası ve termik santralinin
30 yıl süreyle özel sektöre devredilmesi ihalesiyle başlayan bu süreç, Eskişehir Alpu'da 4 bin
megavatlık, Afyon Dinar'da bin 400 megavatlık, Tekirdağ'da bin megavatlık ve Kırklareli'nde
800 megavatlık yeni sahaların özelleştirilmesiyle devam edecek.
Böylece, orta vadede yerli kömürde yaklaşık 8 bin megavatlık yeni elektrik üretim
kapasitesi, bu sahalarda kurulacak santrallerle devreye alınmış olacak.
Arz güvenliği sağlayan yerli kömürle
daha düşük maliyetlerle elektrik üretimi yapılırken, aynı zamanda Türkiye'nin cari açığının azaltılmasına da katkıda bulunuluyor.
Yapılan hesaplamalara göre, bin megavatlık
elektrik santralinin işletilebilmesi için 2,7 milyon
ton kömür gerekiyor. Bu santral ithal kömürle
kurulduğunda, ithal kömüre yılda 200 milyon
dolar ödeniyor. Söz konusu santral yerli kömüre
dayalı olarak işletilirse, bu rakam yurt içinde kalıyor. Böylece bin megavatlık bir santral, 30 yıllık
ömrü boyunca 6 milyar doların Türkiye'de kalmasını sağlıyor. Yerli kömürde bin megavatlık
bir santral ve onu besleyen yer altı maden ocağında toplamda bin 800 kişi doğrudan istihdam
edilebiliyor.
(AA)
9
SAGLIK
2 MART 2017
PERŞEMBE
Her 10 nadir hastalıktan
sadece 1’inin tedavisi var
Dünyada yaklaşık 350 milyon insanın, yani
dünya nüfusunun neredeyse yüzde 5'inin,
Türkiye'de ise 6 milyondan fazla kişinin nadir
hastalıklarla mücadele ettiği tahmin ediliyor.
Makbule AKGÜL AKKUŞ
N
adir hastalıkların yüzde 75'inin çocukları
etkilediği ve nadir hastalık görülen kişilerin yüzde 30'unun 5 yaşından önce hayatını kaybettiği belirtiliyor.
Dünya genelinde bu kadar fazla insanı etkileyen
nadir hastalıklar konusundaki toplumsal farkındalık
seviyesinin çok düşük olduğunu vurgulayan Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD), 28 Şubat
Nadir Hastalıklar Günü dolayısıyla toplumsal farkındalık çağrısı yapıyor.
Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği
(AİFD) dünyada her yıl Şubat ayının
son günü nadir hastalıklara dikkat
çekmek üzere gerçekleştirilen Nadir
Hastalıklar” günü nedeniyle Türkiye'ye hem yasal mevzuatların düzenlenmesi konusunda hem de bu konuda
artırılması gereken bilince yönelik çağrı
yaptı.
Toplumda her 2 bin kişi arasından 1 kişide görülen, çoğu kronik ve hayatı tehdit edici olan hastalıklar “nadir hastalık” olarak tanımlanıyor.
Dünya genelinde bugüne kadar tanımlanan
yaklaşık 7 bin nadir hastalık bulunuyor.1,4 yüzde
80 oranında genetik kökenli olan nadir hastalıklar
ciddi, çoğunlukla kronik ve ilerleyici özellikler taşıyor ve çoğu hayatı tehdit ediyor ancak her nadir
hastalık genetik geçişli olmayabiliyor.
Örneğin bazı bulaşıcı hastalıklar, kanserler ve
otoimmün hastalıklar da nadir hastalık olarak kabul
ediliyor.
NADİR HASTALIKLAR ZOR TEŞHİS
EDİLEBİLİYOR
AİFD Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli nadir
hastalıklara yakalananların yaşadığı zorluklar konusunda şunları söyledi:
“Öncelikle nadir hastalıklar alanında bilimsel
bilgi eksikliği var. Nadir hastalık görülen kişiler
doğru tanı konulana kadar ortalama 7,3 doktor ziyaret ediyor ve nadir hastalık sahiplerinin yüzde
40'ı en az bir defa yanlış teşhis sorunu yaşıyor.
Bu farkındalık ve bilgi eksikliği, nadir hastalıkların teşhisi aşamasında çok vakit kaybedilmesine
ve erken teşhis edildiği takdirde tedavi edilebilecek
hastalıkların ilerlemesine neden oluyor. Nadir hastalıklarda belirtilerin başlaması ile doğru tanı kon-
ması arasında ortalama
4,8 yıl geçiyor.
Nadir hastalıklardan etkilenen hastalar aynı zamanda psikolojik, sosyal ve
ekonomik açıdan da zorluk çekebiliyor. Ancak zamanında teşhis ve uygun tedavi ve tıbbi bakım uygulandığı takdirde bu hastaların yaşam kalitesi
artırılabilir ve beklenen yaşam sürelerini uzatılabilir.”
Dünya genelinde bilim ve teknolojide kaydedilen gelişmeler sayesinde nadir hastalıkların tedavisine de önemli yol kat edildiğini vurgulayan
AİFD Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli şunları
söyledi:
“Nadir hastalıkların tedavisine özel üretilen tedaviler “yetim ilaçlar” olarak tanımlanmaktadır.
İsimleri yetim olsa da bu ilaçlar, ileri düzeyde araştırma-geliştirme ile biyoteknolojik yatırımlar gerektiren "özel" tedavilerdir.
Her hastalığın kendine özgü bulguları, aynı hastalığın etkilediği kişiler ve aileler arasında farklı klinik seyirler söz konusudur. Yapılan araştırmaların
ve klinik çalışmaların sonucunda her nadir hastalık
için özel tedaviler geliştirilmektedir ve bu tedavilerin sayısı sürekli artmaktadır.
Örneğin 1983'te ABD'de yürürlüğe giren nadir
hastalıklar yasasından bu yana yaklaşık 500 tedavi
kullanım onayı almıştır ve 560 ve üzeri yeni tedavi
gelişim aşamasındadır. Bu hepimize umut veren bir
gelişmedir ancak alınacak daha çok yol vardır.”
Başkentʼteki hastaneler
DEVLET HASTANELERİ
Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ............... 291 27 00
Ankara Dışkapı Çocuk Hastalıkları Eğitim
ve Araştırma Hastanesi..................................................... 596 96 00
Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim
ve Araştırma Hastanesi..................................................... 596 20 00
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi............................. 595 30 00
Ankara Etlik İhtisas Hastanesi ......................................... 323 41 70
Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim............... 310 32 30
ve Araştırma Hastanesi
Ankara Gazi Devlet Hastanesi ......................................... 212 66 66
Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi ............................. 580 83 95
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi............. 231 82 00
Ankara Ulucanlar Göz Eğitim........................................... 312 62 61
ve Araştırma Hastanesi
Ankara Ulus Devlet Hastanesi ......................................... 509 70 00
Ankara Verem Savaş Derneği Hastanesi ..........................311 58 22
Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi ............... 355 21 10
Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Büyükşehir Belediye Hastanesi ........................................ 231 71 40
Ankara Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi ................. 311 66 94
Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji
Eğitim ve Araştırma Hastanesi...........................................336 09 09
Dr. Hulusi Alataş Elmadağ Devlet Hastanesi .................... 863 10 41
Dr. Nafiz Körez Sincan Devlet Hastanesi.......................... 272 62 40
Dr. Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Eğitim ve Araştırma Hastanesi...........................................317 07 07
Elmadağ Devlet Hastanesi ............................................... 863 10 41
Etimesgut Devlet Hastanesi ............................................. 293 30 00
Gölbaşı Hasvak Devlet Hastanesi .................................... 484 03 22
Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesi ................................ 837 81 10
Hamdi Eriş Kazan Devlet Hastanesi .................................814 14 14
Haymana Devlet Hastanesi............................................... 658 12 22
Kalecik Devlet Hastanesi .................................................. 857 25 23
Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi ......................... 356 90 00
Kızılcahamam Devlet Hastanesi ...................................... 736 10 08
Muhittin Ülker Acil Yardım Hastanesi ............................. 287 84 55
Nallıhan Devlet Hastanesi ................................................ 785 10 41
Prof. Dr. Celal Ertuğ Etimesgut Devlet Hastanesi ............ 292 30 00
Şereflikoçhisar Devlet Hastanesi ..................................... 687 17 54
Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim
ve Araştırma Hastanesi .................................................... 306 10 00
Ulucanlar Dispanseri ........................................................ 319 77 00
V.S.D. Nusret Karasu Göğüs Hastalıkları Hastanesi
311 71 21
Yenişehir Dispanseri ......................................................... 417 69 59
Etlik Zübeyde Hanım Doğumevi ve Kadın
Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi ......................... 322 01 80
Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı
Eğitim ve Araştırma Hastanesi....................................... 310 11 00
ÜNİVERSİTE HASTANELERİ
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci
Araştırma ve Uygulama Hastanesi.................................... 595 60 00
A.Ü. Tıp Fakültesi İbni Sina
Araştırma ve Uygulama Hastanesi .................................. 310 33 33
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi .................... 595 60 00
Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi ............................ 212 68 68
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ........................ 202 60 54
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Gölbaşı Hastanesi ...........202 44 44
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ............... 305 10 80
Hacettepe Üniversitesi İhsan
Doğramacı Çocuk Hastanesi............................................ 305 50 00
Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi..................... 204 40 00
Akraba evlilikleri
büyük etken
AİFD Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli
nadir hastalıkların Türkiye'de görülme sıklığı
konusunda şöyle konuştu:
“Türkiye'de 6 milyondan fazla kişinin
nadir hastalıklardan etkilendiği düşünülmektedir. Nadir hastalıkların yüzde 75'i çocuklarda görülmektedir ve doğumdan sonraki ilk
yılda gerçekleşen ölümlerin yüzde 35'i nadir
hastalık kökenlidir.
Akraba evliliği nedeniyle dünyada birkaç
kişide görülebilen çok nadir hastalıklar bizim
toplumumuzda daha sık görülebilmektedir.
Hasta yakınlarının bu süreçte sabırlı olmaları ve hastalık konusunda bilgilenmeleri, hem
kendi hayatlarını kolaylaştırmak hem de nadir
hastalığı olan kişiye hayatı kolaylaştırmak adına
önemli bir sorumluluktur. Bu noktada daha fazla
yardım alıp doktorlarıyla iletişim halinde olmaları gerekir. Ülkemizde nadir hastalıkların tedavisi ve teşhisi konusunda alınacak çok yolumuz
olduğunu biliyoruz ancak AİFD olarak bu hastalıklara karşı farkındalığın ve bilinirliğin artmasıyla çok önemli yollar kat edeceğimize
inancımız tam.”
Safra kesesinden
200 tane taş
çıkardılar
D
enizli’nin Tavas ilçesinde bir kadının safra kesesinden kapalı yöntem operasyon ile 200 tane taş
çıkarıldı. Bir süre önce karın, sırt bölgesinde ağrı, bulantı ve kusma şikayetleriyle
özel bir hastaneye başvuran başvuran 2
çocuk annesi 57 yaşındaki Gülsüm Söylemez’in yapılan tahlillerinde safra kesesinde çok miktarda irili, ufaklı taş olduğu
tespit edildi. Söylemez'e kapalı ameliyat
yöntemiyle yapılan operasyonda safra kesesinden 200 adet taş çıkarıldı.
Uzun zamandır karın bölgesinde ağrı
ve şişlik yaşadığını ancak her fırsatta
ameliyat olmaktan kaçtığını belirten Gülsüm Söylemez, "Ameliyatım kapalı yöntemle yapıldı. Çünkü vücudumda hem
yara izleri belli değil, hem de 1 günde taburcu oldum. Evde, tarlada işlerimiz çok.
Beni ağrılarımdan kurtaran ve bu kadar
kısa sürede sağlığıma kavuşturan doktora
teşekkür ediyorum" dedi.
Genel Cerrahi Uzmanı Operatör Doktor Mehmet Tekin, "Safra kesesi taşının tek
etkin tedavisi, kapalı cerrahi ile safra kesesinin alınmasıdır. Bu saatli bombanın
vücutta taşınması yerine kapalı yöntemle
alınması en uygun tedavidir. Safra kesesi
ameliyatlarında altın standart olan laparoskopinin açık ameliyatlara göre hasta için
çok önemli avantajları bulunmaktadır"
diye konuştu.
(İHA)
HALK SAĞLIĞI NOTLARI
Prof.Dr. Çağatay Güler
Buz Kazaları
Daha önceki yazılarımızda zorunlu olmadıkça donmuş su kütlelerinin üzerinde yürünmemesi gerektiğini, özellikle nadiren
donan bir su kütlesinin üzerinde eğlence amacıylayürümeye ve
gezmeye kalkışmanınbaşlı başına bir tehlike olduğunu belirtmiştik.
Bu yazımızda buz kütlelerinin kırılmasıyla oluşan kazalarda neler
yapılması gerektiği açıklanmaya çalışılacaktır.
İşleri gereği bu gibi bölgelerde çalışmaları ve yürümeleri gereken görevliler ekip halinde ve kurtarma gereçleriyle göreve çıkmalıdır. Bu tip görevlilerin konuyla ilgili eğitimleri ve tatbikatlarla
deneyim kazanmaları çok önemlidir.
İki türlü buz kazası olabilir:
Birinci kazada buz kişinin ağırlığı ile kırılır. Kazazedebuzun
kenarına tutmaya çalışırken suyun altına doğru çekilir. Bu durumda
yüzüyormuş gibi ayaklarıyla arkasındaki yüzeyi iterek kendisini
öne doğru kaydırırken yine yüzüyormuş gibi kollarını ve ellerini
çevredeki buz üzerine yaymalıdır. Aynen yüzüyormuş gibi yayılarakkendisini güvenli buz alanına iletmeye çalışmalıdır.
Diğer kaza türü ise buz kütleleri ayrılmaya başladığında ortaya
çıkan kazalardır. Bu durumda kişi buzun kalkan kenarına doğru
tırmanmaya çalışır.
Otomatik olarak ayağa kalkma çabası yüzen buz parçasının o
bölümünün batmasına ve kazazedenin tekrar düşmesine neden
olur. Bunu önlemek için kazazede kendini yüzükoyun, sere serpe
yere yaymalı daha sonra kıvrılma ya da dönme hareketi ile güvenli
buz bölümüne ulaşmalıdır.
İnsan buzun kırılmasıyla suya düştüğünde buzlu suda kalma süresi
paniği artırmaktadır. Buz kenarına tutunma çabaları ve telaş kişinin
doğrudan buzun altına kaymasına neden olabilmektedir. Bir diğer tehlike soğuktur. Dayanma ve direnme gücünü azaltıcı etkisi nedeniyle
tehlikeyi artırır.
Kurtarıcıların kendi güvenliklerini tehlikeye atmaması özellikle önemlidir. Kurtarılmaya muhtaç kişi sayısını artırmaktan kaçınmalıdır. Kurtarıcıların kişiye doğru telaşla koşmaları, kırık
bölgenin kenarındaki kırılma riskinin unutulması diğer tehlike olasılıklarıdır. Kurtarıcılar güvenli buz tabakasına kadar ilerledikten
sonra yüzükoyun yatarak kazazedeye ulaşmaya çalışmalıdır. Aynı
duruştaki bir diğer kurtarıcı da ilk kurtarıcıyı ayağından yakalayarak çekmelidir.
Elde uygun bir merdiven varsa kazazedeye ulaşan kişinin merdiven üzerine yatarak merdiveni kazazedeye yaklaştırması çok uygundur. Kendi ağırlığı merdivenin uç bölümündeki buz kırılsa bile
diğer uç merdivenin ucunun yüksekte kalmasını sağlamaktadır.
Kişi ağırlığını merdivenin sağlam buz tarafındaki ucuna verirse istenen güvenli durum sağlanır.
Arazide yalnızken kurtarma amacıyla iple bağlanmış bir yedek
lastiğin kazazedeye atılması oldukça güvenli bir uygulamadır. Eğer
lastik bulma olanağı yoksa ipin ucu bir ağaca bağlanarak kişiye
doğru kaydırılır. Eğer kişi ipi tutmakta güçlük çekiyorsa ipin ucunu
beline ya da koltuk altına bağlaması söylenmelidir.Bağladıktan
sonra güvenli bölgeye çekilir.
Çevrede kurtarma konusunda katkı yapacak kimselerin olmadığı durumlarda donan buz kitlesinin üzerinden yürümek yerine
daha uzun da olsa çevresinden dolaşılmalıdır.
Buzdan kurtarılan kişiler donma ve soğuk etkilenimi açısından
değerlendirilerek gerekli müdahale yapılmalıdır.
Çocuk korkuyu da modelliyor!
Metin FIRAT
Ç
ocukların duygusal gelişimleri sırasında ortaya çıkan korkular, anne ve babaların doğru
tutumları ile yönlendirilebilir. Çocukların
korku duygusunu da modelleyerek öğrendiklerini belirten uzmanlar, “Çocuğun korkularını küçümsemek
ya da alay etmek yerine bunu aşmalarına yardımcı
olmak gerekir” önerisinde bulunuyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Duygu Barlas, çocukluk döneminde ortaya çıkan korkuların yaş ve
gelişim sürecine göre farklılıklar gösterebildiğini
söyledi.
KORKULAR EN ÇOK
2-5 YAŞ ARASINDA GÖRÜLÜYOR
Çocukların duygusal gelişimleri esnasında çeşitli korkuların ortaya çıkabildiğini belirten Barlas, korkuları etkileyen faktörler arasında zekâ,
yaş, cinsiyet, kişilik yapısı ve çevresel koşulların
yer aldığını kaydetti.
Okul öncesi dönemde özellikle 2
ila 5 yaş arasında korkuların ebeveynler tarafından sıklıkla dile getirildiğini
ifade eden Barlas, “Bu yaş aralığında
genellikle karanlık, böcek, köpek,
cadılar/hayali varlıklar, gök gürültüsü ve tek kalma
korkuları görülmektedir.
Çocukların hayal dünyası 3 ila 4 yaş arasındaki
oldukça aktiftir. Bu duruma bağlı olarak bu yaş aralığındaki çocukların televizyonda ve masallarda yer
alan kahramanlardan, karanlıktan ve yalnız kalmaktan korkmaları olağandır. Bu korkuların bu yaş aralığında normal kabul edildikleri çeşitli araştırmalar
tarafından bildirilmiştir” dedi.
Çocukların yaşı ilerledikçe bilişsel ve
duygusal yetilerinin de geliştiğini kaydeden Barlas, her yaş grubuna ilişkin ayrı
korkular bulunduğunu ve zaman içerisinde bu
korkuların geçtiğini belirterek şunları söyledi: “Buna
bağlı olarak korkular da daha gerçekçi olmaya başlar.
Az önce bahsedilen korkular yerine 7 ila 13 yaş aralığında sosyal yaşama ve akademik duruma ilişkin
korkular baş göstermektedir. Derslerinde yeterince
başarılı olamama, arkadaşları tarafından dışlanma,
sevilmeme korkuları yaygın olarak görülmektedir. 7
ila 13 arasında süren bu korkular yaş ilerledikçe etkisini yitirmektedir.”
Ankaraʼdaki Nöbetçi Eczaneler
Önemli
Telefonlar
Eczane Adı
İlçe
Telefon
Polis İmdat ...........................155
Ambulans .............................112
Yangın İhbar.........................110
Jandarma İmdat ...................156
Trafik ....................................154
Su Arıza ...............................185
Zabıta ...................................153
Elektrik Arıza ........................186
Gaz Arıza .............................187
Telefon Arıza ........................121
Cenaze Hizmetleri................188
Telefon Borç Sorma .............163
Uyandırma Servisi................135
Zehir Danışma .....................114
Orman Yangını İhbar............177
Kablo TV Arıza .....................126
TTNET Arıza ........................145
Alo Tüketici...........................175
Akyurt
Ahsen
Budak
Çalışkan
Özgül
Şirinler
İzgü
Selin Aksu
Ece
Emin
Kentpark
Berk
Angora Park
Şirintepe
Cengiz
Eti
Topçu
Meram
Merkez
Akyurt
Altındağ
Altındağ
Ayaş
Beypazarı
Çankaya
Çankaya
Çankaya
Çankaya
Çankaya
Çankaya
Çankaya
Çubuk
Elmadağ
Elmadağ
Etimesgut
Etimesgut
Etimesgut
Gölbaşı
844 31 93
375 03 82
319 20 41
712 18 29
763 61 00
476 49 33
440 62 74
241 25 23
434 24 60
430 88 06
219 90 59
284 79 64
837 04 50
391 82 80
866 17 18
226 26 08
261 24 00
282 81 82
484 55 74
Eczane Adı
İlçe
Telefon
Güdül
Güdül
728 15 33
Ilgın
Haymana
658 11 89
Yeni Ayşem
Kalecik
857 08 59
Neslihan
Kazan
814 29 80
İbrahimin
Keçiören
357 13 73
Güniz
Keçiören
321 00 90
Kadir
Kızılcahamam
736 64 64
Güldeva
Mamak
581 01 79
Mervenin
Mamak
562 25 21
Can
Nallıhan
785 56 36
Kahraman
Polatlı
623 31 30
Yeni Güneş
Pursaklar
527 13 92
Uğurum
Sincan
271 21 25
Malazgirt
Sincan
259 22 76
Emniyet
Sincan
272 82 84
Meral Uzunöz
Şereflikoçhisar
687 62 18
Özevler
Yenimahalle
336 60 31
Botanik Park
Yenimahalle
566 66 62
Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’nden alınmıştır.
10
ÇEVRE-EĞİTİM-BİLİM
2 MART 2017
PERŞEMBE
CERN ile AİBÜ arasında iş birliği
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) ve Abant İzzet Baysal
Üniversitesi (AİBÜ) arasında bilimsel iş birliği anlaşması yapıldığı bildirildi.
A
İBÜ'den yapılan açıklamada, AİBÜ Rektörü
Prof. Dr. Hayri Coşkun ve CERN Araştırma birimi direktörü Prof. Dr. Eckhard Elsen arasında
imzalanan mutabakat metni ile Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) sonrası kurulması planlanan yüksek enerjili (TeV mertebesinde) elektron-pozitron çarpıştırıcısı
opsiyonlarından biri olan Kompakt Linear Çarpıştırıcısı
(CLIC) projesinin dedektör ve fizik çalışma grubuna
(CLICdp) dahil edilen ilk Türk üniversitesinin AİBÜ
olduğu belirtildi.
Anlaşma gereği 29 enstitü ve üniversiteden 153 üyenin
bulunduğu CLICdp grubuna AİBÜ öğretim üyelerinden
Prof. Dr. Haluk Denizli, Doç. Dr. Abdulkadir Şenol ile
doktora öğrencilerinin, dedektör tasarımı ve standart
model ötesi yeni fizik olaylarının gözlenebilirliğinin araştırılması konularında katkıda bulunacağı ifade edildi.
Rektör Coşkun ve Gelecek Dairesel Çarpıştırıcı (FCC)
çalışma grubu Başkanı Micheal Benedikt arasında imzalanan mutabakat metnininmevcut CERN FCC çalışma
gruplarında yer alacak AİBÜ'nün Higgs parçacığının diğer
temel parçacıklarla etkileşmesinin daha hassas belirlenmesine, maddenin en temel yapısının araştırılmasına, FCC
fizik ve tasarım çalışmalarına, FCC içerik tasarım raporuna da katkı sağlayacağı kaydedildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Rektör Coşkun,
2010 yılından itibaren üniversitenin bilgi üretme kapasitesini geliştirmeye dönük proje temelli çalışmaların
en üst düzeyde yansımalarını görmekten mutluluk duyduklarını ifade etti. Coşkun, "CERN’le yaptığımız anlaşma sadece üniversitemiz açısından değil ülkemizin
bilim üretme kapasitesinin geldiği noktayı göstermesi
bakımından büyük önem taşıyor. Bu başarıda büyük
emekleri olan akademisyenlerimizi kutluyorum" değerlendirmesinde bulundu.
(AA)
“Ali Ata Değil
“Dahi çocuklar” Çocuk Üniversitesinde hayata hazırlanıyor
Ü
stün zekalı ve yetenekli çocuklar, Küçükçekmece Çocuk Üniversitesinde aldıkları eğitimle
hem yeteneklerini keşfediyor hem de hayata
hazırlanıyor.
Küçükçekmece Kaymakamlığı, Küçükçekmece Belediyesi, Küçükçekmece Milli Eğitim Müdürlüğü ve
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesinin iş birliğiyle
hayata geçirilen Küçükçekmece Çocuk Üniversitesi,
Söğütlüçeşme Bilgi Evi binasında hizmet veriyor.
Çocuk Üniversitesinde, 4, 5, 6. ve 7’nci sınıftaki
üstün zekalı ve yetenekli öğrenciler, okul dışında arta
kalan zamanlarında, hafta sonu ve hafta içi eğitim alıyor.
Üniversitede, robot ve elektronik, okuma, tarih,
oyun kodlama, 3D tasarım, keman, gitar, bağlama, satranç, resim, karikatür, hat, ebru, güzel sanatlar, müzik
ve spor alanlarında eğitime tabi tutulan öğrenciler,
tasarladıkları eserleri hayata geçirmeyi öğreniyor.
Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Besim Müftüoğlu, Çocuk
Üniversitesinin 2016-2017 eğitim-öğretim yılında hizmete girdiğini hatırlattı.
Üniversitede, "Küçük Mucitler Grubu"
dahil 200 öğrenciye hizmet verdiklerini belirten Müftüoğlu, üniversiteye Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından
üstün zekalı olduğu tespit edilen 4, 5, 6. ve 7. sınıf öğrencilerinin kayıt edildiğini dile getirdi.
Müftüoğlu, üniversitede üstün zekalı ve yetenekli
çocukların hayata hazırlandığını ve kendilerini geliştirmelerine imkan sağlandığını dile getirerek, kapasiteyi
artırmak için uğraştıklarını söyledi.
Merkezde hem kitabı hem dünyayı anlatmaya çalıştıklarını vurgulayan Müftüoğlu, "Üniversite kültürü"
adı altına çocukları hayata daha iyi hazırlamayı hedeflediklerini aktardı.
Mehmet Besim Müftüoğlu, şu bilgileri verdi:
"Çocuklarımızın birtakım hareketlerinin yaşıtlarına
göre farklı olduğunu görüyoruz. Çocuklarımız, kendilerini
geliştirmelerini sağlayacak bilim, dinamik
beyinler, akıl ve zeka oyunları, zihin
jimnastiği, dil atölyelerinde eğitimler alıyor.
Ayrıca müzik, spor, el
becerilerini geliştirebildikleri atölyelerimiz mevcut.
Çocuklarımız, günlük
programlarını aksatmayacak
şekilde eğitimlerini tamamlayıp evlerine dönüyor. Herhangi bir ücret almıyoruz. Sadece öğrencilerimize katkıda
bulunmaya çalışıyoruz."
ÇOCUKLAR KENDİ
TASARLADIKLARI ROBOTU YAPIYOR
Küçükçekmece Çocuk Üniversitesinde eğitmen
olarak görev yapan Aydın İncekara ise öğrencilere kodlama ve robot yapma eğitimi verdiğini söyledi.
Çocuklara yazılım derslerinde, algoritma mantığını
anlatmaya çalıştıklarını ifade eden İncekara, şunları
söyledi:
"Bu mantık onlar için çözüm anlamına geliyor.
Kodlama derslerine hakim çocuklarımızın belli yapıları
oluşturduktan sonra robot sistemlerine geçiş yapabileceklerine kanaat ediyoruz. Peşine de mekanik legolar
tarzındaki parçalarımızı yerleştiriyoruz, yazılımın içine
yüklemesini sağlıyoruz.
Genel anlamda çocuklara tasarladıkları robotları hayata geçirmelerini öğretiyoruz. Ama her eğitimin başında olduğu gibi ilk önce işin sistemini, mantığını
öğreniyorlar, belli bir sıralamanın sonunda kendi hayallerindeki robotları gerçekleştiriyorlar. Kendi yazılımlarıyla bu robot parçalarını birleştirerek artık
hayalindeki robotu yaparak hareket ettirebiliyorlar."
"ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLAR"
PROJELERİNİ ANLATTI
Küçükçekmece Çocuk Üniversitesinde eğitim alan
Mustafa Kemal Paşa İlkokulu 4. sınıf öğrencisi 10 yaşındaki Burak Can Özkan, okulda matematik ve fen
derslerinde başarılı olduğunu dile getirerek, "Merkezde
çizgi film tasarımı eğitimi alıyorum. Filmimi kendim
tasarladım. Daha sonra ses efekti yapıp film gibi yapacağım." dedi.
100. Yıl İlkokulu 4. sınıf öğrencisi Şevval Özkaya da
animasyon eğitimi aldığını ve okulda bütün derslerde başarılı olduğunu ifade etti.
Çocuk Üniversitesinde bilim ve fen konularındaki atölyelere katıldığını aktaran Özkaya, "Zihin jimnastiği ve zeka
oyunları eğitimi alıyorum. Gelecekte mimar olmak istiyorum. Süleymaniye gibi bir camiyi çizerek hayata geçirmek
en büyük hayallerim arasında yer alıyor." diye konuştu.
TOKİ Avrupa Konutları Ortaokulu öğrencisi 13 yaşındaki Kayra Melisa Kalkan ise bilgisayar mühendisi olmak
istediğini söyledi.
Kalkan "Zihin jimnastiği yaparak, beynimizi daha fazla
kullanmayı öğreniyoruz. Bilgisayar ve robot parçalarını
birleştirerek, değişik bir robot yapmak istiyorum. Hayalim
bilim kadını olmak." ifadelerini kullandı.
(AA)
İAÜ öğrencilerine
Universiade’den 5 ödül
TÜBA Üyesi
Aydın’a Genç Araştırmacı Ödülü
İ
stanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri, Kuşadası’nda gerçekleştirilen
Universiade 2017 Yarışmasında 3 gümüş ve
2 bronz madalya kazandı.
Adnan Menderes Üniversitesinin düzenlediği "3’üncü Ulusal Üniversitelerarası Aşçılık Şampiyonası" (Universiade 2017),
24-25 Şubat tarihlerinde Kuşadası’nda gerçekleştirildi. Kuşadası Belediyesinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen ve ilk kez Dünya
Aşçılar Birliğinin (WACS) de katılım gösterdiği yarışmada İstanbul Aydın Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri, 3 gümüş ve
2 bronz madalya kazandı.
ÖDÜL GELEN KATEGORİLER
Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) olmak üzere çeşitli derneklerin de organizasyonda
yer aldığı yarışmada, İAÜ Gastronomi öğrencilerinden Ahsen Cihan, ‘Restoran Başlangıç Tabağı’ kategorisinde gümüş, ‘Restoran Tatlı Tabağı’ kategorisinde bronz madalya kazanırken;
Bahadır Kalyon ‘Kanatlı Kümes ve Av Hayvanları Tabağı’ kategorisinde gümüş, ‘Balık Tabağı’
kategorisinde bronz madalya; Arda Paftalı ise
‘Et Yemeği Tabağı’ kategorisinde gümüş madalya kazandı.
Değerlendirmeleri Dünya Aşçılar Birliği
kriterlerine göre yapılan Universiade 2017 Yarışmasında katılımcılar kapalı kutular içinde verilen malzemelerden ilgili kategorilerde sunum
yaptı. Yapılan sunumlar Dünya Aşçılar Birliği
Başkanı Thomas A. Gugler’in başkanı olduğu
ve tamamen yabancı şeflerden oluşan WACS
jüri üyeleri tarafından değerlendirildi. (İHA)
T
ürkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Asosye Üyesi ve
Northwestern Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Dr. Koray Aydın, ABD Savunma Bakanlığı Deniz
Araştırmaları Ofisi (ONR) tarafından, "Genç Araştırmacı
Ödülü"ne layık görüldü.
TÜBA'dan yapılan açıklamaya göre Aydın, temel bilim
ve mühendislik dallarında ödül alabilmek için Deniz Araştırmaları Ofisine başvuran 360 kişi arasından nanofotonik (optoelektronik biliminin bir alt dalı) alanında seçilen 3 isimden
biri oldu. Açıklamada görüşlerine yer verilen Aydın,üzerinde
çalıştığı projeyle ince optik malzemeler ve aygıtlar tasarlayıp
üreteceğini belirtti.
Aydın, "ABD'de genç bilim insanlarının alabileceği en
büyük ödüllerden biri ve çok değerli. Ödül kapsamında,
3 yıl boyunca 510 bin dolarlık bir bütçe verilecek. Ödülle,
yeni ve verimli optik ve fotonik aygıtlar geliştirme konusunda çalışacağım. Yeni dizayn teknikleri ve nanofabrikasyon metotlarını birleştirip 100 nanometre kalınlığında
mercekler tasarlayacağım. Bu çalışma sayesinde gözlük
camlarını, hissedilmeyecek inceliğe indirgemek mümkün
olabilecek. Bu ödül, çalışmalarımın orijinalliği ve teknolojiye gelecekte yapacağımız katkıların, Amerikan Devleti
tarafından da tanınması anlamına geliyor." değerlendirmesinde bulundu.
ABD Savunma Bakanlığının 1,7 milyar dolarlık araştırma bütçesine sahip olan Deniz Araştırmaları Ofisi, seçkin
ve alanında en iyi genç bilim insanlarına "Genç Araştırmacı
Ödülü" veriyor. Genç bilim insanlarının, bu ödüle layık görülmesi, gelecekte buradan proje desteği alabilmeleri açısından önem arz ediyor.
(AA)
Eğitim ve Öğretimde
Yenilikçilik Ödülleri sahiplerini buldu
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, "Yeni
eğitim anlayışında ve okul geliştirmede çok önemli fonksiyonları olan öğretmenler yenilikçi olmalı, değişimi ve
gelişimi zamanında görmeli ve bilgilerini sürekli güncellemeleri gerekmektedir" dedi.
Eğitim ve öğretim alanında özgün ve modern uygulamaların ödüllendirilerek teşvik edilmesi ve paylaşımının sağlanması
amacıyla “4’üncü Eğitim ve Öğretimde Yenilikçilik Ödülleri”,
Başkent Öğretmen Evi’nde düzenlenen ödül töreniyle sahiplerini buldu. Mehteran ekibinin 15 Temmuz Demokrasi Marşı,
Fetih Marşı ve Ceddin Deden Marşı'nı seslendirdiği törende
ödüle layık görülen 7 proje tanıtıldı. Ardından proje sahiplerine
ödülleri verildi.
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, "Bilgi toplumu, bilgi sektörünün, bilgi üretiminin ve bilgi sermayesinin
ve nitelikli insan faktörünün önem kazandığı bir toplumdur. Bu
toplum sanayi toplumunun ötesine taşıyan bir gelişme sürecidir.
Gelecek bugünün doğrusal bir uzantısı olmayacaksa, yarını görebilmek ve daha iyi bir yaşam planlayabilmek için bu değişim
sürecinde ortaya çıkan değerleri anlamak ve gelecek için alınacak önlemleri gözden geçirmemiz gerekmektedir. Sorun çözme
yetkinliği gelişmiş, bilgi toplumunun gerektirdiği bilgi ve be-
cerilerle donanmış, insanlığın ve demokrasinin evrensel değerlerini içselleştirmiş, hak, adalet ve sorumluluk bilinci yüksek,
girişimci, yenilikçi, barışçıl ve mutlu bireylerin yetiştirildiği
ortam ve imkan sağlama arzusu; eğitimin ülkemizde en öncelikli gelişim alanlarından biri olması açısından kaçınılmazdır.
Yeni eğitim anlayışında ve okul geliştirmede çok önemli fonksiyonları olan öğretmenler yenilikçi olmalı, değişimi ve gelişimi
zamanında görmeli ve bilgilerini sürekli güncellemeleri gerekmektedir" şeklinde konuştu.
(İHA)
Uzaya Baksın”
İ
nternetten gönüllüler tarafından organize edilen
"Ali Uzaya Bak" isimli projede Türkiye’nin
farklı şehirlerinden çocuklar Twitter üzerinden
NASA çalışanlarına soru soracak.
Etkinlikyarın başlayıp 4 Mart 00:00’da sona erecek. Proje Koordinatörü Emre Eseceli yaptığı açıklamada "Proje ile Anadolu’nun çocuklarını NASA’nın
gündemine almayı planlıyoruz. #aliuzayabak etiketiyle
atılan her tweet projemize destek olacak. Tüm çocukları etkinliğe dahil olmaya davet ediyoruz" dedi.
NASA ÇALIŞANLARINA DESTEK
Ali Uzaya Bak projesi duyurulduktan sonra projeye ilk destek Astrofizik alanında NASA’da çalışan
Dr. Umut Yıldız’dan geldi. Yıldız twitter profilinde
#aliuzayabak isimli bir paylaşım yaparak projeye
desteğini duyurdu.
Projeye katılmak için http://bit.ly/aliuzayabak adresindeki başvuru formu dolduruluyor.
(İHA)
Çam ağaçlarının kuruma
nedenini mahkeme tespit etti
M
uğla'nın Marmaris ilçesinde 5 yıldızlı bir
otelin çevresindeki çam ağaçlarının kuruması üzerine otel sahibinin delil tespiti için
başvurduğu mahkeme heyetinin çalışması sonuçlandı.
Bilirkişi ve orman mühendislerinin eşliğinde alınan numune sonuçlarına göre, ağaçların yüksek miktarda zararlı Akdeniz kabuk böceği, topraktaki tuz
oranının fazlalılığı ve inşaat çalışmaları sırasında
zarar görmesi sonucu kuruduğu ortaya çıktı. Kuruyan
50 çam ağacı Orman İşletme Müdürlüğü tarafından
kesildi.
Mahkeme heyetinin raporunda şu ifadelere yer
verildi: "İçmeler Pamucak mevkii Orka Sentido
Beach Otelin bahçesinde çok sayıda çam ağacının bulunduğu görülmüştür. Birtakım kişiler tarafından bu
ağaçların kuruması için ağaç köklerine asit ve zehir
döküldüğü iddia edilmiştir.
Otel bahçesinden alınan ağaç ve toprak numuneleri
analiz için Üniversite laboratuvarına gönderilmiş ve
çıkan sonuçlarda ağaçların kök topraklarında herhangi
bir kimyasal veya asit özelliği taşıyan bir maddeye rastlanmamıştır. Topraktaki sodyum oranının yüksek düzeyde çıktığı görülmüştür. Ağaçların kurumasına neden
olan diğer bir etken ise özellikle çam ve orman ağaçlarında zarar yapan Akdeniz Kabuk Böceği. Bu zararlı
kitle üremesi yaptığı için kısa sürede yayılım gösterir ve
ağaların tamamının kurumasına neden olduğu anlaşılmıştır."
Öte yandan, otel bahçesinde kuruyan 50 ağaç
Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerince kesilerek kaldırıldı. Otel sahibi kesilen ağaçların yerine Kars ilinde
210 bin metrekare alanı ağaçlandırdı.
(İHA)
İç Anadolu bölgesindeki
açıköğretim öğrencileri dikkat!
A
nadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi Ücretsiz Yüzyüze Dersler Bahar Döneminin, İç
Anadolu bölgesinde 13 Mart 2017 Pazartesi
günü başlayacağı bildirildi.
Konuyla ilgili üniversiteden yapılan açıklamada;
Anadolu Üniversitesi’nin Merkezi Açıköğretim ve
Uzaktan Eğitim Sistemi dahilinde eğitim ve öğretim
yapan Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakülteleri öğrencilerine yönelik ücretsiz yüzyüze derslerinin Bahar
Döneminin, 28 Mayıs 2017 Pazar günü sona ereceği
belirtildi.
Anadolu Üniversitesi’nin Merkezi Açıköğretim ve
Uzaktan Eğitim Sistemi dahilinde eğitim ve öğretim
yapan Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakülteleri öğrencilerine yönelik Türkiye genelinde 96 merkezde
sürdürülen yüzyüze derslerin, öğrenilmesinde güçlük
çekilen bazı derslerin yüzyüze işlenmesini sağladığına
dikkat çekilen açıklamada, “Öğrencilerimiz, öğrenci
kimliklerini göstererek hiçbir ücret ödemeksizin derslere katılabileceklerdir.
Öğrencilerimiz derslerden faydalanmanın yanı sıra
birbirleri ile yüzyüze sorunlarını paylaşabilmekte dersin öğretim elemanına sorular sorarak konuları daha iyi
anlayabilmekte ve derslerin yapıldığı üniversitenin kütüphane, sosyal etkinlikler, seminer, konferans ve sempozyum gibi imkanlarından da faydalanabilmektedir.
Öğrencilerimiz, derslerin yapılacağı derslikleri, derslerin gün ve saatlerini 6 Mart 2017 tarihinden itibaren
AÖF Bürolarından veya www.anadolu.edu.tr adresinde
bulunan Açıköğretim başlığı altındaki “Öğretim Ortamları” ve oradan da “Yüzyüze Öğretim Hizmetleri”
bölümünü inceleyerek öğrenebilirler.
(AA)
11
SİNEMA-TV
2 MART 2017
PERŞEMBE
"Bilun-Sürgünün Son Tanığı"
19 Mart'ta seyirciyle buluşacak
Osmanlı hanedanının sürgününü, 1’inci Abdülmecid'in torunu Bilun Alpan üzerinden anlatan
"Bilun-Sürgünün Son Tanığı" adlı belgeselin galası yapıldı. Sepetçiler Kasrı'nda gerçekleştirilen
etkinliğe, Osmanlı Hanedanı mensuplarının yanı sıra birçok davetli katıldı.
B
elgeselin yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlenen
Kerime Senyücel, etkinlikte yaptığı konuşmada, belgeseli şu anda hayatta olan ve 3 Mart 1924 sürgününü
yaşamış son hanedan üyesi Bilun Alpan'ın biyografisi üzerinden oluşturduğunu söyledi.
Senyücel, Bilun Alpan'ın 1918 doğumlu olduğunu ve yaşamını Beyrut'ta sürdürdüğünü belirterek, "Aslında Bilun
Hanım Sultan'ın öyküsü bir hasret ve vatan severlik öyküsü.
Bunu açık açık söylemiyor.
Yaşamı boyunca dik duruşunu sürdürmüş. Lübnan vatandaşı olmaması, Arapça öğrenmemesi, Türkiye'den giderken 5 yaşında olmasına rağmen bugün temiz bir İstanbul
Türkçesiyle konuşması da bunlara örnek." dedi.
Belgeselin, "Osmanoğlu'nun Sürgünü" adlı yapımın devamı olduğunu dile getiren Senyücel, şunları kaydetti: "Belgeselde Beyrut'taki diğer Osmanlı hanedan mensupları da yer
aldı. 2.’inci Abdülaziz'in soyundan Esma Sultan'ın torunu Alp
Osmansoy, bize arşivini ve Beyrut'taki evinin kapısını açtı.
Yine 2’inci Abdülhamid tarafından, Nemika Sultan'ın torunları Emel ve Cemil Adra da çekimlerimizde yer aldı. Sultan
2’inci Abdülhamid soyundan ve genç olmakla birlikte halen
ülkemizde hanedanın en yaşlı üyesi olan Harun Osmanoğlu
da Beyrut çekimlerimize katılarak ve fotoğraf arşivini açarak,
Ortadoğu'daki sürgün anılarını tazeledi."
19 MART'TA TRT BELGESEL'DE
Belgeselin danışmanlarından ve belgeselde büyük dedesi
Sultan 2’inci Abdülhamid'in en büyük oğlu Mehmed Selim
Efendi'yi canlandıran Orhan Osmanoğlu da Senyücel ile
2004 yılında çalışmaya başladıklarını anlatarak, "9 bölümlük
bir eser ortaya çıkardık.
Şu anda da yaşayan
Bilun Hanım'ın belgeseli
ile devam ettik." ifadelerini kullandı.
Osmanoğlu, TRT ile
gerçekleşen bu sürgün
belgesellerinin,
birer
tarih belgesi olduğuna
dikkati çekerek, "Bu belgeseller evlerin raflarında değil, aslında bir
arşiv olacak.
Tarihçilerimiz değerlendirecektir.
İnsanlar bu son belgesel ile Bilun Hanın'ın yaşadıklarına, duygularına şahit olacak." diye konuştu. Etkinlikte, TRT Belgesel
Program Müdürü Cüneyt Gündoğdu ve hanedan üyesi
Cyntia Alpan da teşekkür konuşması yaptı. Program
kapsamında Bilun Alpan'ın fotoğraflarından oluşan bir
sergi de davetlilerin beğenisine sunuldu. Bilun Alpan'ın yaşam öyküsü üzerinden Beyrut ve Şam'da Osmanlı hanedanının yaşadıklarını anlatan belgesel 54
dakika sürüyor.Çekimlerinin bir kısmı Yıldız Sarayı ve Sirkeci Garı'nda yapılan belgesel, 19 Mart'ta TRT Belgesel kanalında seyredilebilecek.
(AA)
Dünyanın en büyük video izleme sitesi YouTube, ABD'deki bazı televizyon kanallarını canlı
yayınlamaya başlayacağını duyurdu. Kullanıcılar, YouTube TV sayesinde onlarca kanalın programlarını
sınırsız ölçüde kaydedebilecek ve 9 ay boyunca istediği zaman seyredebilecek
ouTube'dan yapılan açıklamada,
"YouTube TV" adlı yeni hizmet sayesinde kullanıcıların ABD'deki
ABC, CBS, FOX, NBC, ESPN kanallarına ek
olarak onlarca bölgesel haber, spor ve kablolu
televizyon kanalını izleyebileceği bildirildi.
Önemli sahneler
yeniden fotoğraflandı
İ
stanbul Şehir Üniversitesi Sinema
ve Televizyon Bölümü öğrencileri,
eski filmlerin en önemli sahnelerini aynen canlandırarak çektikleri fotoğrafları 8 Mart’ta açılacak olan
“Fotoğraflarla Sinema ve Kolaj Sergisi”nde sanatseverlerin beğenisine sunuyor. İstanbul Şehir Üniversitesi Batı
Kampüsü Merdivenaltı Sanat Galerisi’ndeki sergi 8 Nisan’a kadar sanatseverlere açık olacak.
Yıldız Albümleri’ndeki yerleri yeniden çekerek, eski ve yeni haliyle birleştirdikleri “Geçmişten Geleceğe
İstanbul’a Bakış: Yıldız Albümleri ve
Eminönü Hanları” konulu fotoğraf sergileri büyük ilgi gören İstanbul Şehir
Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, çok önemli bir sergiye daha
imza atmaya hazırlanıyor.
Eski filmlerin en önemli sahnelerini aynen canlandırarak fotoğraflayan
ve bir fotoğraf karesini birden çok fotoğraf çekerek, kolajla oluşturan Şehir
öğrencileri, bu fotoğraf ve kolajlardan
oluşan “Fotoğraflarla Sinema ve
Kolaj” adlı bir sergi açıyor. Öğrencile-
rin, kendi seçtikleri filmlerin sinematografik derinliği olan bir sahnesini yeniden kurgulayarak fotoğrafladıkları
ya da en az 20 fotoğraf karesini kolajla
tek bir fotoğraf karesine dönüştürdükleri çalışmalarının yer aldığı sergi, İstanbul Şehir Üniversitesi Batı
Kampüsü Merdivenaltı Sanat Galerisi’nde 8 Mart’ta açılacak. Sergi 8
Nisan tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.
İstanbul Şehir Üniversitesi İletişim
Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü Öğretim Görevlisi Elif Gülen öncülüğünde hayata geçirilen sergide 45
çalışma yer alıyor.
Sergide İsveçli senarist ve yönetmen Roy Andersson’ın kült filmi
‘İkinci Kattan Şarkılar’, yapımcılığını
ve yönetmenliğini Rezzan Tanyeli’nin
üstlendiği Altın Portakal Ödüllü ‘Pazarları Hiç Sevmem’ ve Özer Kızıltan’ın yönetmenliğini yaptığı 2005
yapımı yerli film ‘Takva’ gibi Türkiye
ve dünya sinemasından önemli yapıtların tekrar kurgulanan kareleri görülebilir.
(Başkent)
06:38 İstiklal Marşı ve
Günün Program Akışı
06:40 Leyla ile Mecnun
08:00 Adını Sen Koy
09:05 1'de Bugün 09:15
İyi Fikir 11:30 1'de Bugün 11:40 Seksenler 13:00 Bir Yastıkta Kocayalım 14:40
Bir Hilal Uğruna 15 Temmuz 15:00 Ana
Kuzusu 17:05 Adını Sen Koy 19:00
Erhan Çelik İle Ana Haber 19:50 Doğrusu Ne? 19:55 Hava Durumu 20:00 Ev
Sineması Kuşağı "Saruhan" 22:05 Kendi
Düşen Ağlamaz 23:45 Payitaht "Abdülhamid" 02:25 1'de Bugün 02:35 Seksenler 04:45 Ana Kuzusu
05:30 Zoraki Koca 06:45
Emin Çapa ile Sabah Haberleri 09:00 Akasya Durağı
09:30
Renkli
Sayfalar 12:15 Kısmetse
Olur 16:15 Arka Sokaklar 18:45 Ahmet
Hakan'la Kanal D Haber 20:00 Vatanım
Sensin 23:45 Yerli Dizi 02:00 Galip Derviş 04:00 Denize Hançer Düştü
YouTube'dan canlı yayın hizmeti
Y
TV’DE BUGÜN
Açıklamada, kullanıcıların YouTube TV sayesinde
söz konusu kanalların programlarını bilgisayar, cep telefonu ve tabletlerin hafızalarından bağımsız olarak sınırsız ölçüde kaydedebileceği aktarılarak, kaydedilen
programların 9 ay süresince istenildiği zaman izlenebileceği ifade edildi.
YouTube TV'ye iOS ve Android ile uyumlu cep telefonu ve tabletlerden girilebileceği duyurulan açıklamada, Google Chromecast'e sahip kullanıcıların
televizyonlarında da YouTube TV hizmetinden yararlanabileceği bilgisi verildi.
YouTube Red Originals'ın film ve dizilerinden de
kullanıcıların ücretsiz faydalanabileceği bilgisine yer
verilen açıklamada, aylık 35 dolar olacak YouTube TV
hizmetinin çok yakında kullanıma sunulacağı kaydedildi.
(AA)
Tahsin için çember daralıyor!
A
çığa çıkan gerçekler Cesur’u adım adım babasının katiline yaklaştırır.
Cesur, yıllar önce babasını ondan koparan kurşunun hesabını sormak için
harekete geçtiğinde, savaş alanında iki cephe arasında kalan yine Sühan
olur. Gerçekleri öğrenmesi için Cesur’a uzaktan rehberlik eden Rıza, onun Tahsin’den intikam almasını sabırsızlıkla beklemektedir. Tahsin’in sonunu izlemek
için yerini en önden ayırtır.
Tahsin Korludağ’ın etrafındaki çember giderek daralırken, ayağının altından önce Rıza’yı kaldırması gerektiğinin farkındadır. Fakat Savcı’yla,
Cesur’a kurduğu tuzağa bu kez kendisi düşecektir.
DÜŞMANLIKLARA RAĞMEN SÜHAN VE CESUR AŞKI
Tahsin Korludağ’ı adalete teslim etmek üzere, büyük
ilerleme kaydeden, büyük zafere güçlü adımlarla ilerleyen Cesur, ne olursa olsun Sühan’a olan aşkını,
Tahsin
Korludağ'a olan nefretinden ayrı tutar. İstanbul’da baş başa yine kendilerini etraflarındaki tuzakları ve düşmanlıkları
unuturlar, Sühan ve Cesur olurlar.
“O gün” herkes için çok sıradan başlar, sonrasında
hiç kimsenin unutamayacağı, izi yıllarla
daha derinleşen
bir yaraya dönüşecektir…
Bu akşan saat:20.00’de Star’da
06:45 Bugün 08:30 Beni
Affet 09:45 Duymayan
Kalmasın 12:30 Kiralık
Aşk 14:45 Beni Affet
16:15 Zuhal Topal'la
19:00 Star Haber 20:00 Cesur ve Güzel
23:45 Dizi 02:30 Dizi 04:30 Cesur ve
Güzel
06:45 Kahvaltı Haberleri
10:00 Müge Anlı ile Tatlı
Sert 13:00 Gün Ortası 13:40
Karavan 16:20 Esra Erol'da
19:00 ATV Ana Haber 19:45 Kupa Günlüğü 20:15 Kayserispor – Fenerbahçe
22:35 Ölene Kadar 00:20 Dosta Doğru
01:20 Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz
04:00 Bu Şehir Arkandan Gelecek
07:15 Gelin Evi 09:30 Zahide Yetiş'le 12:00 Nursel'in Evi 13:00 Gelin Evi
15:00 Evleneceksen Gel
18:45 Show Ana Haber 20:00 Cesur
Yürek 00:00 Ölümcül Takip 02:00 Ölümcül Takip 04:00 Evleneceksen Gel 05:30
Köprü
06:00 Güne Merhaba
08:45 Günün Ekonomisi
09:00 Parametre 10:00
10'dan Sonrası 13:00
Bugün 15:00 Günlük 18:00 Ana Haber
21:00 Türkiye'nin Gündemi 01:00 Gece
Haberleri 02:30 Türkiye'nin Gündemi
06:00 Bana Sevmeyi
Anlat 07:15 İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat
10:00 Kaybolan Çiçekler
12:45 Gardırop Savaşları 15:15 Memet
Özer ile Mutfakta 16:15 Umuda Kelepçe
Vurulmaz 16:45 Esaretim Sensin 19:00
Fatih Portakal ile FOX Ana Haber 20:00
Çoban Yıldızı 22:45 Çoban Yıldızı 02:15
Esaretim Sensin 03:15 Kalbimdeki Deniz
05:30 Bana Sevmeyi Anlat
07:00 Günaydın Doktor 08:00
Maşa ile Koca Ayı 08:15
Oynat Bakalım 09:30 Aramızda Kalmasın 12:30 İşte
Benim Stilim 16:30 Survivor Panorama 20:00 O Ses
Türkiye 00:15 İşte Benim Stilim 03:00 Survivor Panorama 05:30 Çok
Güzel Hareketler Bunlar
06:00 Ihlamurlar Altında
07:15 Yabancı Damat 08:30
Alın Yazım 09:45 Yaprak
Dökümü 11:30 Fatmagül'ün Suçu Ne?
13:50 Derya Baykal'la Gülümse 16:00
Merhamet 18:00 Evim Şahane 19:30
Akasya Durağı 22:00 Asi Gençlik 23:45
Kanıt 01:20 Asi Gençlik 02:50 Çok Gezenti 04:00 Akasya Durağı
06.00 Aşırı Pintiler 06.50
Minik Kekler Atölyesi 07.40
Pastacılar Kralı 08.30 Long
Island Medyumu 09.20 Gelinliğe Evet De 09.45 Dev Yaşamlar
12.20 Huriye'nin Mutfağı 13.15 Tombul
Gelinler 13.40 Gelinliğe Evet De 15.05
Çılgın Çocuk Partileri 16.00 Tadına Bak
16.55 Minik Kekler Atölyesi 17.50 Pastacılar Kralı 18.45 Carbonaro Etkisi
19.40 İnanılmaz Kurtuluş 20.35 İnsan Avı
21.30 Ayrılmazlar 22.25 Hooten & the
Lady 23.20 Lip Sync Battle 00.10 Class
01.00 Unutulmaz Cinayetler 01.50 Arrow
02.35 Carbonaro Etkisi 03.20 İnanılmaz
Kurtuluş 04.05 Carbonaro Etkisi 04.50
İnsan Avı 05.35 Pastacılar Kralı 05.35
Buddy'nin En İyileri
KÜLTÜR-SANAT
12
2 MART 2017
PERŞEMBE
Dört mevsim Edirne
Balkan Kültür Sanat Eğitim ve Tanıtım Derneğince hazırlanan proje kapsamında kente
gelen ressamlar, Edirne'nin doğal, tarihi ve kültürel güzelliklerini resmediyor
B
alkan Kültür Sanat Eğitim ve Tanıtım Derneğince
hazırlanan "Balkan Ressamlarının Fırçasından Dört
Mevsim Edirne" projesi kapsamında kente gelen
ressamlar Edirne'nin doğal, tarihi ve kültürel güzelliklerini
resmediyor.
Kosova'dan Ethem Baymak, Karadağ'dan Doç. Dr.
Abaz Dızdarevic ve Miso Vemic, Bul
garistan'dan Kamber Kamber, Arnavutluk'tan Prof. Dr. Mustafa Arapı ve Marjana Goxhobelliu, Sırbistan'dan Prof. Dr.
Katarina Djordjevıc, Romanya'dan Rares
Kerekes, Makedonya'dan Ebru Selman,
Yunanistan'dan Fatih Yakup, Almanya'dan
Gabriele Schaffartzik ve Trakya Üniversitesi akademisyenlerinden oluşan ressamlar, kenti gezdikten sonra tarihi ve
turistlik mekanları yağlı boya tekniğiyle
tuvalde resmetmeye başladı.
Trakya Üniversitesi Türkan Sabancı
Kültür Merkezinde çalışmalarını sürdüren
ressamlar, yarın Edirne ile ilgili hazırladıkları resimlerden oluşan sergi açacak.
"Tosca" operasını
sahneledi
ressamlarımız bir sonraki etkinliğe katılmak için bize yoğun talepte bulunuyor. Mümkün olduğunca her etkinlikte
farklı ressamları misafir etmeye çalışıyoruz ancak diğer etkinliklere katılan ressamlarımızı kış projemize
S
TÜRKİYE'NİN GÖNÜL ELÇİSİ
Balkan Kültür Sanat Eğitim ve Tanıtım Derneği Başkanı Salih Şenol, bu yıl
projenin dördüncüsünü gerçekleştirdiklerini anlattı.
Daha önceki yıllarda ilkbahar, sonbahar ve yaz konseptinde düzenledikleri
projeyi, bu yıl kış konsepti üzerinden yaptıklarını anlatan Şenol, "22 Şubat-3 Mart tarihleri arasında
Balkan ülkelerinden bizim misafirimiz olan toplam 17 ressamın katılımıyla kış buluşması gerçekleştirdik." dedi.
Ressamların eserlerinin uluslararası etkinliklerde sergilendiğini belirten Şenol, şunları kaydetti: "Sırbistan Novi
Pazar'da, Yunanistan Gümülcine'de, Bulgaristan Kırcaali'de Edirne'nin tanıtımı için bu eserler sergilendi. Bu koleksiyon, proje tamamlandıktan sonra yine Edirne'yi farklı
ressamların gözünden tanıtmaya devam edeceğiz. Soydaş
Kosovalı ressam Ethem Baymak ise resim çalıştaylarının sanat dünyasına katkılar sunduğunu
söyledi.
"ÜLKELERARASI DOSTLUK PEKİŞTİ"
tekrar davet ettik. Ressamlar bir nevi hem Edirne'nin hem
de Türkiye'nin gönül elçisi, tanıtım, turizm elçisi gibi çalışıyorlar. Bu isimler kendi ülkelerinde, yaşadıkları bölgelerde önemli, çalıştıkları üniversitelerde saygın, tanınmış
isimlerdir."
Şenol, Karadağlı ressam Doç. Dr. Abaz Dızdarevic'in
Bijelo Polje'nin kültür müdürü olduğunu ve Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ile Bijelo Polje ve Edirne'nin
kardeş şehir olması için görüşmek istediğini aktardı.
Kültür-Sanat Rehberi
LİBYA KÜLTÜR MERKEZİ
ESKİ ZAMAN SANAT VE KÜLTÜR MERKEZİ
EKİN KÜLTÜR - SANAT MERKEZİ
DEVLET OPERA VE BALESİ
ÇAĞDAŞ SANAT MERKEZİ
MÜJDAT GEZEN SANAT MERKEZİ
İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ
TÜRK JAPON VAKFI KÜLTÜR MERKEZİ
HÜSEYİN GAZİ KÜLTÜR MERKEZİ
ALMAN KÜLTÜR MERKEZİ
ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ
ANKARA OPERA - BALE
SARAY KÜLTÜR MERKEZİ
NAZIM HİKMET KÜLTÜR MERKEZİ
KARAKUM KÜLTÜR MERKEZİ
DEVLET OPERA VE BALESİ
amsun Devlet Opera ve Balesi (SAMDOB), ''Tosca'' operasını sergiledi. İtalyan besteci Giacomo Puccini'nin eseri,
Samsunlu opera tutkunlarına Lorenzo Castriota'nın orkestra, Mikhail Iskrov'un koro
şefliğiyle sunuldu.
Haldun Özörten'in rejisiyle sahnelenen,
dekor tasarımı Nihat Kahraman'a, kostüm tasarımı Nursun Ünlü'ye, ışık tasarımı ise
Oğuz Murat Yılmaz'a ait olan eserde, Napolyon devrinde yaşayan Cavaradossi ve Angelotti'nin hikayesi dönemin, tarihsel ve politik
fonunda anlatıldı.
Tosca'yı Mine Kurtoğlu'nun, Mario Cavaradossi'yi Ari Edirne'nin, Baron Scarpia'yı
Tamer Peker,'in Cesare Angelotti'yi Sabri
Doğan'ın, Çapanoğlu Zangoç'u Umur Sevim'in, Spoletta'yı ise Cumhur İbili'nin canlandırdığı eserde Eray Dönmez, Ali İbrahim
Tuluk ve Esra Arslantürk de diğer rolleri üstlendi.
(AA)
436 05 21
467 30 87
213 41 21
324 22 10
425 17 51
491 99 07
446 51 78
491 17 48
375 98 57
418 31 24
384 50 50
324 68 01
399 36 88
417 56 59
339 65 19
229 76 25
MÜZELER
Anadolu Medeniyetleri Müzesi: 324 31 60 - 312 62 48, ziyarete
açık saatler: 08.30 - 17.30.
Etnografya Müzesi: 311 95 56, ziyarete açık saatler: 08.3012.30/13.30-17.30.
Devlet Resim ve Heykel Müzesi: 310 20 94, ziyarete açık saatler:
09.00-12.00/13.30-17.00.
Cumhuriyet Müzesi: 310 71 40, ziyarete açık saatler: 09.0012.00/13.30-17.00.
Kurtuluş Savaşı Müzesi: ( I. TBMM Binası) 310 53 61, Kış:
09.00-12.00/13.00-17.00 -Yaz: 09.00-12.30/13.30-17.00.
Anıtkabir Müzesi: 310 53 61, ziyarete açık saatler: Kış: 09.0012.00/13.00-17.00 -Yaz: 09.00-12.30/13.30-17.00.
Atatürk Evi Müzesi: 212 65 06, ziyarete açık saatler: 09.00-17.00.
Demiryolu Müzesi: 310 35 00, ziyarete açık saatler: 13.30-17.00.
Ankara Atatürk Kültür Merkezi Cumhuriyet Devri Müzesi:
342 10 10, ziyarete açık saatler: 08.30-17.30.
MTA Tabiat Tarih Müzesi: 287 34 30, ziyarete açık saatler: Hafta
İçi, 09.00-17.00 - Cumartesi-Pazar, 10.00-15.00.
ODTÜ Müzesi: 210 10 10, ziyarete açık saatler: 08.30-17.00
Gordion Müzesi: 638 21 88, ziyarete açık saatler: Yaz, 08.30-17.30
(Her gün) - Kış, 08.30-17.00.
Alagöz Karargâh Müzesi: 641 65 13, ziyarete açık günler: cumartesi-pazar hariç
Vehbi Koç Müzesi ve Ankara Araştırmaları Merkezi:
(VEKAM) 355 20 27, ziyarete açık saatler: 09.00-17.30, ziyarete
açık günler, salı hariç.
Oyuncak Müzesi: 363 33 50/335-340, Ziyaret Saatleri: 10.0017.00 ( Cumartesi-Pazarı hariç)
Çankaya Müze Köşk: 468 63 00/2675, ziyaret Saatleri: 13.3017.00
Devlet Mezarlığı Müzesi: 221 06 27, Ziyaret Saatleri: 09.30-17.00
Kış: 09.30-16.30 Cumartesi-Pazar: 10.00-17.00, ziyaret günleri (pazartesi-salı hariç).
Eğitim Müzesi: 311 95 56/311 30 07, Ziyaret Saatleri: 08.3012.30/13.30-17.30
Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesi: 212 64
60/45, Ziyaret Saatleri: 08.30-12.00/13.00-17.30, Ziyaret günleri:
Cumartesi-Pazar hariç.
Hava Müzesi: 244 85 50/4059-4114, Ziyaret Saatleri: 09.00-16.30,
Ziyaret günleri: Pazartesi-Salı hariç
Mehmet Akif Ersoy Müze Evi: 305 21 23, Ziyaret Saatleri: 08.3012.00/13.30-17.30, Ziyaret günleri: Cumartesi-Pazar ve resmi tatiller hariç.
Milli Mücadelede Atatürk Konutu: 309 05 15/4084, Ziyaret Saatleri: 09.00-12.00/13.00-17.00
Ziyaret günleri: Pazar-Pazartesi hariç.
Haritacılık Müzesi: 363 70 09/2038, Ziyaret Saatleri: 08.3012.00/14.00-17.30, Ziyaret günleri: Salı -Perşembe günleri izin alınarak ziyaret ediliyor.
PTT Pul Müzesi: 316 62 63, Ziyaret Saatleri: 08.30-12.30/13.3017.30, Ziyaret günleri: Cumartesi - Pazar ve resmi tatiller hariç.
T.C. Ziraat Bankası Müzesi: 310 37 50/4348, Ziyaret Saatleri:
08.30-12.30/13.30-17.30, Ziyaret günleri: Cumartesi - Pazar hariç
75.Yıl Cumhuriyet Eğitim Müzesi: 232 04 24, Ziyaret Saatleri:
09.00-12.30/13.30-17.00, Ziyaret günleri: Cumartesi - Pazar ve
resmi tatil hariç
Şefik Bursalı Müze Evi: 441 23 90, Ziyaret Saatleri: 09.0012.00/13.00-17.00, Ziyaret günleri: Pazartesi hariç.
Baymak, "Edirne'de bulunmak bir ayrıcalıktır
çünkü, Balkanlar'ın başkenti Edirne'dir. Geçmiş yıllarda düzenlenen sonbahar, ilkbahar ve yaz çalışmalarına
da katıldım.
Balkanlar'dan 10 ressamımız var bir de onursal ressamımız var, o da Almanya'dan geldi. Ressamlar kış konseptinde ikişer eser yaptı. Umarım bu eserler ileriki yıllarda
Edirne'de çağdaş sanat galerisi olursa orada sergilemek isteriz ve bu kazançtır Edirne'ye" şeklinde konuştu.
Baymak, çalıştayların ülkeler arası dostluğu pekiştirdiğini de kaydetti.
(AA)
Kırşehir'de ressamlar huzurevinde
T
Ressamlar Süleyman Şahin ve Bayram Saltabaş,
Kırşehir'in Kaman ilçesindeki bir köyde hizmet veren
Savcılı Huzurevinde yaşlılarla bir araya geldi.
S
avcılı Büyükoba köyündeki huzurevinden aldıkları davet üzerine köye gelen
"Ressam Bayro" ve "Çoban Ressam" lakaplı Saltabaş ve Şahin, Savcılı Huzurevi ve
Yaşlı Bakım Merkezinde yaşlılarla resim çalışması yaparak bu sanatın inceliklerini anlattı.
Kişisel 107 sergisi ve dünyanın çeşitli
yerlerinden 12 binden fazla tablosu bulunan
Şahin, kısa süre önce Dünya Ressamlar Günü'nün kutlandığını belirterek, kendilerinin de
huzurevinde yaşlılarla buluşmayı arzu ettiklerini söyledi.
Kalabalık ortamlardan uzak, doğanın
içinde sakin bir yerde bulunan huzurevinde
yaşlılarla bu özel günü paylaşmak istediklerini dile getiren Şahin, "Sevgiye, ilgiye muhtaç insanlara moral vermek istedik. 10 yıldan
bu yana Türkiye’nin çeşitli yerlerinde kutladığımız Ressamlar Günü'nü 2006 yılında
Kayseri’de dünyaya ilan ettik. Çağrımız, dünyanın bazı yerlerinde kabul gördü ve kutlanmaya devam ediliyor. Bizler yaşadığımız
sürece bu günü kutlamaya devam edeceğiz."
dedi.
Yurt içinde ve dışında 50’den fazla sergisi
bulunan Saltabaş da ressamlar olarak hatırlanmak istediklerini söyledi. Saltabaş, "Ressamlar olarak yüzyıllardır çektiğimiz çilelerin
ödülü olarak bizlerin de yılda bir gün hatırlanmamız gerektiğini düşündük. Fazla bir şey
istemiyoruz. Sadece hatırlanmak, ilgi ve eserlerimizin kıymetinin bilinmesini istiyoruz."
diye konuştu. Huzurevinde bulunan yaşlılara,
yaptıkları resimlerle hayal dünyalarını yansıtmayı arzu ettiklerini vurgulayan Saltabaş,
"Tüm ailelere sesleniyorum, anne ve babaları
koruyun, onları hiçbir zaman dışlamayın.
Ayrıca devletimiz de bu tür yerlerin sayısını arttırıp destek versin, kimseyi açıkta bırakmasın." dedi. Huzurevi sakinleri ise
ressamların ziyaretinden memnuniyet duyduklarını belirterek, onlarla resim çalışması
yapmanın mutluluk verici olduğunu ifade
etti.Ressamlar Şahin ve Saltabaş, yaptıkları
resimleri huzurevi sakinlerine hediye etti.
(AA)
Keman ve Piyano Resitali
Balkan Senfoni
Orkestrası
ekirdağ'da, Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Balkan Senfoni
Orkestrası tarafından konser düzenlendi. Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ)
Rektörlük Konferans Salonu'nda, gerçekleşen etkinliğin orkestra şefliğini Doç. Dr.
Ahmet Hamdi Zafer yaptı.Konserde Mozart,
İsmail Dede Efendi, Brahms, Saint-Seans ve
Deniku gibi sanatçıların eserleri seslendirildi. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği
konseri, akademisyen ve öğrenciler de izledi.Yaklaşık 50 kişilik orkestra grubu konser sonunda sanatseverler tarafından ayakta
alkışlandı.
(AA)
Bursada senfonik
rock konseri
B
ursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası
(BBDSO), Türkiye'nin ilk ve tek elektrocello ikilisi Balcı ile Başman Duo'yu
ağırlayacak.
BBDSO'dan yapılan yazılı açıklamaya
göre, Nirvana'dan Guns N Roses'a, Sting'den
Michael Jackson ve Aşık Veysel'e kadar uzanan
renkli bir programla sanatseverlerle buluşacak
B&B Cello Duo, Alexei Galea Cavallazzi şefliğinde, Utar Artun'un senfonik düzenlemeleriyle sahnede olacak.
Malta asıllı şef A. G. Cavallazzi şefliğinde
gerçekleşecek konserde, Cemal Reşit Rey'in
"Türkiye" Senfonik Rapsodisi'nden bölümler
ile Johannes Brahms'ın 14 yılda bitirdiği ve
bestecinin Beethoven'a hayranlığı nedeniyle
kimi müzik eleştirmenlerince "Beethoven'in
10. senfonisi" olarak nitelenen görkemli 1. senfonisi de seslendirilecek.
(AA)
Kitapçı Vitrini
“Zamanın Kısa Tarihi”
A
nadolu Üniversitesi (AÜ) Devlet Konservatuvarı tarafından "Keman
ve Piyano Resitali" düzenlendi. AÜ Yunusemre Yerleşkesi'ndeki
Salon 2003'te konserde, kemanda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi ve CRR Senfoni Orkestrası
Başkemancısı Yrd. Doç. Elif Tarakçı Akyar, piyanoda ise Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hyun Sook Tekin'in
sahne aldı.
Konserde Ludwig Van Beethoven'dan "Fa Majör Romans No.2 Op. 50
1798, Sol Majör Romans No. 1 Op. 40 1802", Clara Schumann'dan "Üç Romans Op. 22 1863, Andante Molto, Allegretto, Leidenschaftlich Scnell", Antonin Dvorak'tan "Romantik Parçalar Op. 75 B. 150, 1887, Allegro
Moderato, Allegro Maestoso, Allegro Appasionata, Larghetto, Fa Minör Romans Op. 11, 1877" eserleri seslendirildi.
(AA)
Kitap o dönemde evrenin doğası hakkında öğrendiğimiz en son
bilgiler göz önüne alınarak yazılmıştı, öte yandan o günden bu güne
hem atom-altı dünyanın hem de
büyük ölçekte evrenin gözlem teknolojilerinde olağanüstü ilerlemeler
yaşandı. Bu yeni gözlemler Profesör Hawking'in kitabın ilk baskısında yaptığı kuramsal öngörülerin
çoğunu doğrulayan nitelikteydi. Bu
gözlemlere, evrenin başlangıcından
300.000 yıl sonrasını araştıran ve
Hawking'in varlığını ileri sürdüğü
uzayzaman dokusundaki kırışıklıkları tespit eden Kozmik Ardalan
Kâşifi COBE uydusunun son bulguları da dahildir.
Kaleme aldığı özgün metne
kendisinin son araştırmasından ve
en son gözlemlerden edindiğimiz
yeni bilgileri katma arzusuyla
Hawking, kitabının elinizdeki son
baskısı için yeni bir önsöz yazmakla kalmadı, aynı zamanda solucan delikleri ve zaman
yolculuğuyla ilgili çok etkileyici
yepyeni bir bölüm kaleme alarak
kitabını güncelledi.
"Canlı ve kışkırtıcı.. Hawking
doğal bir öğretmen yeteneğine
sahip: kolay anlaşılır yazıyor,
mizah katıyor ve günlük yaşamdan
örnekler veriyor."
"Tekerlekli sandalyede oturmasına karşın Hawking'in zihni uzayın
sonsuzluğunda her yere ulaşıyor ve
evrenin gizemlerini açıklıyor."
13
YURTTAN-DÜNYADAN
2 MART 2017
PERŞEMBE
ABD’de yeni vize düzenlemesi
İlk olarak Amerikan Wall Street Journal gazetesinde yer alan ve Trump yönetimine yakın kaynaklara dayandırılan bir
haberde, yeni vize düzenlemesinin sadece bundan sonraki vize başvurularını etkileyecek şekilde yapılandırıldığı iddia edildi.
A
BD Başkanı Donald Trump'ın imzalaması beklenen
yeni vize düzenlemesinin, ülkede kalıcı oturma iznine
sahip olan Yeşil Kartlıları (Green Card) ve halihazırda
geçerli Amerikan vizesi taşıyanları etkilemeyeceği bildirildi.
İlk olarak Amerikan Wall Street Journal gazetesinde yer alan
ve Trump yönetimine yakın kaynaklara dayandırılan haberde,
yeni vize düzenlemesinin sadece bundan sonraki vize başvurularını etkileyecek şekilde yapılandırıldığı iddia edildi. Nüfusunun çoğunluğu Müslüman 7 ülke vatandaşlarına 90 gün
ABD'ye giriş yasağı getiren 27 Ocak tarihli kararnameden
farklı olarak yarın imzalanması beklenen düzenlemeden, kalıcı
oturma iznine sahip Yeşil Kartlıların ve halihazırda elinde geçerli bir Amerikan vizesi olan kişilerin etkilenmeyeceği belirtildi. Önceki kararnamesinin yürütmesi federal bir yargıç
tarafından durdurulan Trump'ın, yeni düzenlemeyle herhangi
bir hukuk engele takılmak istemediği, bu nedenle Beyaz Saray
ekibinin hukukçularla yakın çalıştığı kaydedildi.
Haberde, önceki kararnamedekine benzer şekilde yeni düzenlemeden de yine aynı 7 ülkenin (Suriye, Irak, İran, Libya,
Sudan, Yemen, Somali) vatandaşlarının etkileneceği ifade
edildi. Buna ilaveten yeni düzenlemede, ülkeye giriş yapan
mülteciler arasında Hristiyanlara öncelik veren hükmün kaldırılmasının beklendiği, böylece muhtemel bir hukuki engelin
en başta aşılmasının amaçlandığı belirtildi.
Mülteci programını 4 ay askıya alan ve Suriyelilere ikinci
bir talimata kadar yasak getiren ilk kararnameden farklı olarak
yeni düzenlemede yine mülteci programının bir süre askıya
alınacağı ancak Suriyelilere diğer ülkelerden gelen mültecilerle
aynı muamelenin yapılacağı da haberde yer alan bir diğer
önemli husus olarak dikkati çekti.
Yeni düzenlemenin imzalanması ile uygulanmaya başlaması arasında bir zaman aralığının da konulacağı, böylece
önceki uygulamada havalimanlarında girişlerde yaşanan görüntülerin engelleneceği kaydedildi.
Trump'ın 27 Ocak'ta imzaladığı ve nüfusunun çoğunluğu
Müslüman olan 7 ülke vatandaşlarına 3 ay süresince ABD kapılarını kapatan kararnamesi, ikinci bir talimata kadar Suriyeli mültecilerin kabulünü durduruyor, ABD'nin mülteci programını ise
4 aylığına askıya alıyordu. Seattle kentinde görev yapan yargıç
James Robart, 3 Şubat'ta hükümetin vize yasağının ülke genelinde askıya alınmasına hükmetmiş, Trump yönetiminin temyiz
mahkemesine yaptığı başvuru da reddedilmişti.
(AA)
Adil Öksüz
Londra’da mı?
İ
Gazze saldırısında
Netanyahu’ya ‘ihmal’ suçlaması
İ
Ataoğlu, Ürdün'de Dünya Sağlık
Turizmi Forumu'na katıldı
K
KTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Ürdün'de
Dünya Sağlık Turizmi Forumu'na katıldı. Ürdün’ün başkenti
Amman’da düzenlenen Dünya Sağlık Turizmi Forumu'na katılan KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Lefkoşa'ya dönüşünde Ercan Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.
Ülkede alternatif turizm konusunda faaliyetler başlattıklarını kaydeden Bakan Ataoğlu, önemli bir sektör haline gelen sağlık turizmi
ile ilgili de çalışma başlattıklarını, 4-5 ay önce Ankara’da gerçekleştirilen çalıştayda Dünya Sağlık Turizmi Konseyi’nin 54’üncü üye ülkesi olarak imza koyduklarını söyledi.
Ataoğlu, Dünya Sağlık Turizmi Konseyi’nin Genel Kurul toplantısına da katıldıklarını belirterek, kendisinin Yüksek İstişare Kurulu
üyeliğine, Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı Ahmet Savaşan’ın da Yönetim Kurulu üyeliğine seçildiğini, bunun da KKTC için önemli olduğunu ifade etti.
Uluslararası araştırma verilerine göre önümüzdeki 20 yılda dünya
turizminin ciddi şekilde büyüyeceğine dikkat çeken Bakan Ataoğlu,
KKTC olarak bu büyümeden önemli pay alabilmek için çalışmalarını
ciddi şekilde sürdürdüklerini söyledi. KKTC Sağlık Turizmi Konseyi
Başkanı Ahmet Savaşan da forum kapsamında gerçekleştirdikleri temasları aktardı. Savaşan, forumun ikinci gününde global alım heyetlerinin yer aldığı toplantıda KKTC’yi ve sağlık turizmini tanıtma olanağı
bularak, tüp bebek, kalp, kanser, göz ve onkoloji alanlarında 5 yeni anlaşma imzaladıklarını söyledi.
(İHA)
srail Devlet Denetleme Müfettişi Joseph Sha- konusu suçlamaları reddederek, İsrail’in 2014’te
pira, İsrail’in 2014’te Gazze’ye düzenlediği Gazze'ye başlattığı saldırıyı “büyük bir başarı” olave 2 bin 158 Filistinlinin hayatını kaybettiği, rak niteledi.
11 binden fazla kişinin yaralandığı saldırıya ilişkin
Hamas’a ağır bir darbe vurduklarını öne
rapor yayımladı.
süren Netanyahu, “İsrail yaklaşık bin teröristi ölRaporda, “İsrail İç İstihbarat Servisi Şin-Bet
dürdü ve binlerce roketi de imha etti. Ayrıca daha
ve İsrail Ordusu İstihbarat Birimi AMAN’ın
önce paylaştığımız bilgiler doğrultusunda Demir
Hamas ile ilgili topladığı verilerde büyük farklıKubbe (hava savunma sistemi) güçlendirilerek
lıklar var. Bu durum, Gazze saldırısı (İsHamas’ın İsrail kentlerine attığı füzeler
rail açısından) başarısızlıkla
engellendi.” dedi.
sonuçlanmasına yol açtı.” değerHamas’ın tüneller aracılığıyla
İsrail Devlet Denetlendirmesinde bulunuldu. Neİsrail vatandaşlarını kaçırma
leme Müfettişi Joseph
tanyahu'nun, Hamas’ın
planlarının önlendiğini de saShapira, İsrail’in 2014’te
Gazze’de kazdığı tünellere
vunan Netanyahu, daha
Gazze’ye düzenlediği ve 2 bin
ilişkin istihbarat raporlarını,
önce
yaptığı açıklamada da
158 Filistinlinin hayatını kayÖzel İsrail Bakanlar KonHamas’ın
2014’teki Gazze
bettiği, 11 binden fazla kişinin
seyinden gizlediğinin öne
saldırısında daha önce hiç alyaralandığı saldırıya ilişkin
sürüldüğü raporda, “Siyasi, asmadığı "ağır darbeler" aldığını
rapor yayımladı.
keri ve istihbarat birimleri bu tüöne sürmüştü.
nellerin büyük tehdit teşkil ettiğini
İSRAİL İDDİALARI
biliyordu. Ancak alınan önlemler bunun
REDDETTİ
için yeterli değildi.” ifadelerine yer verildi. Netanyahu ve Eski Savunma Bakanı Moşe Yaİsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada da
lon’un Gazze’deki tünellerle ilgili zaruri bilgileri söz konusu iddialar reddedilerek, Hamas’ın tünelÖzel İsrail Bakanlar Konseyi ile paylaşmamakla lerine ilişkin her türlü teknolojik çözümün incelensuçlandığı raporda, "tünellerin yarısının, İsrail gü- diği ve sunulan raporların ivedilikle ele alındığı
venlik duvarını aşarak Gazze sınırına yakın bölge- belirtildi. Açıklamada ayrıca İsrail sınırlarının şu
lerdeki Yahudi yerleşim birimlerine kadar anda 1967’den beri hiç olmadığı kadar güvenli olulaştığına" dikkat çekildi. duğu iddia edildi.
Raporda, tünellerle ilgili istihbarat bilgilerinin
Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanlığı ofisinden
paylaşılması durumunda daha faal kararların alı- yapılan açıklamada, İsrail Cumhurbaşkanı Reuven
nabileceği vurgulanarak, İsrail ordusunun, Gaz- Rivlin, 2014 Gazze saldırısına ilişkin yayımlanan
ze’den atılan füzelere karşı koymakta başarısız raporla ilgili polemiklerden uzak durulması, anlaşkaldığı kaydedildi. İsrail Parlamentosundaki mazlıkların bitirilmesi ve yaşananlardan ders alın(Knesset) Devlet Denetleme Kurulu, yayımlanan ması çağrısında bulundu. İsrail medyasında dün
raporla ilgili Netanyahu’dan açıklama yapması ta- yayınlanan haberlerde de 2014 Gazze saldırısının
lebinde bulundu. Raporun yayınlanmasının ardın- ardından Hamas’ın İsrail sınırına 15 yeni tünel inşa
dan yazılı bir açıklama yapan Netanyahu ise söz ettiğine dair bilgilere yer verilmişti.
(AA)
İngiltere ve Polonya bakanları Ukrayna'yı ziyaret edecek
İ
ngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson ile Polonya Dışişleri Bakanı Witold Waszczykowski,
Ukrayna'ya ziyarette bulunacak.
İngiltere Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Johnson ile Polonyalı mevkidaşı
bugün gerçekleştirecekleri ziyarette Ukrayna Devlet
Başkanı Petro
Poroşenko,
Başbakan Vladimir Groysman ve Dışişleri Bakanı
Pavlo Klimkin ile görüşerek Ukrayna'ya verilen
desteği yineleyecek.
Ziyaret, İngiltere ve Polonya'nın Ukrayna ile
diplomatik ilişkilerinin 25. yılı dolayısıyla planlandı. Açıklamada görüşlerine yer verilen Johnson,
"Polonya, İngiltere'nin yakın ortağıdır ve Ukrayna
da dahil olmak üzere birçok dış politika konusunda
yakından çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
İngiltere'nin, Avrupa Birliği'nden çıkmaya hazırlanırken Avrupa'nın güvenliğiyle ilgili sorunlar konusunda
tam rol sergilemeyi sürdüreceğini belirten Johnson, ülkesi
ile Polonya'nın, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı
nin üzerinden 3 yıl geçti. İngiltere, Ukrayna'nın
egemenliğini tamamıyla destekliyor. Rusya'nın Kırım'ı ilhakının yasa dışı olduğu konusunda son derece katıyız. Kırım, Ukrayna'dır ve Rusya, (Kırım'ı
Ukrayna'ya) iade etmelidir."
"UKRAYNA'YI TANIYAN İLK ÜLKE
POLONYA OLMUŞTU"
(AGİT) Ukrayna Özel Gözlem Misyonuna en fazla katkıda
bulunan ülkeler arasında yer aldığına dikkati çekti.
İngiliz bakan, şunları kaydetti:
"Rusya'nın Ukrayna'ya karşı agresifliğine başlaması ve
Kırım'ı yasa dışı ilhakıyla uluslararası hukuku çiğnemesi-
Bakanlık açıklamasında ifadelerine yer verilen
Polonya Dışişleri Bakanı Waszczykowski de ülkesi
ile İngiltere'nin, Avrupa yolundaki Ukrayna'yı her
zaman desteklediklerini anımsattı. Polonyalı bakan,
şunları söyledi:
"Ukrayna'nın Avrupa'yı seçimi, egemenliği ve
toprak bütünlüğüne yönelik bağlılığımızı Bakan
Boris Johnson ile vurgulayabileceğimiz için için son derece mutluyum. Ukrayna'nın bağımsızlığını tanıyan ilk
ülke Polonya olmuştu. O zamandan beri Ukrayna'yı stratejik ortağımız olarak görüyoruz. Ukrayna'nın reform sürecini desteklemeye devam edeceğiz."
(AA)
Belçika’da Binche Karnavalı kutlandı
H
er yıl Belçika'nın Wallon kendinde düzenlenen ve Pagan geleneklerine dayanan Binche Karnavalı bu yıl da kutlandı. Yaşayan
bir miras olmakla birlikte popüler, insani ve toplumsal bir olay
olan Binche Karnavalı, kökleri 14’üncü yüzyıla kadar ulaşan ve 2003'te
Unesco tarafından ''İnsanlığın sözlü ve somut olmayan mirası başyapıtı''
olarak adlandırılan bit festivaldir. Her yıl kutlanan bu karnaval, bu yıl 26,
27 ve 28 Şubat tarihlerinde kutlandı.
Bölge sakinlerine göre Dünya'da Binche gibi bir yer olmadığı belirtilirken, Binche şehrinde gerçekleşen bu karnaval için şehir halkı bir ay
boyunca hazırlandı. Hazırlıklarda bir çok kişi
koordinasyonlu bir şekilde çalıştı.
Temel kökleri Pagan geleneklerine dayanan ve baharın gelişi şerefine düzenlenen karnavalın amacı; Adaklar adayarak kötü ruhu
kovmak ve kötü güçlerle mücadele etmek.
Festivalde Gilles denilen önemli bir şahsiyet
de yer almaktadır.
Sadece erkeklerden oluşan bin kişi özel
Gilles kostümleri giyip, balmumundan maske
takıyor, yeşil gözlük ve taktıkları bıyıklarla
ruhları kovalamak için ellerinde sopalar taşıyorlar. Ayrıca, Gilles kostümleri Belçika bayrağının renklerinden oluşmaktadır. (İHA)
ngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan
Portabello Antika Pazarında bir Türk vatandaşı, 15 Temmuz darbe girişiminin iki
numaralı ismi Adil Öksüz’e benzettiği şahsın
gizlice fotoğrafını çekti. Görüntülendiğini
anlayan şahıs ise kaçtı.
Londra'da çekilen bir fotoğraf, Türkiye’nin dünya genelinde kırmızı bültenle aradığı, 15 Temmuz kalkışmasının 2 numaralı
ismi Adil Öksüz’ün Londra'da olabileceği ihtimalini ortaya çıkardı. Portabello Antika Pazarında bir Türk vatandaşı, 15 Temmuz darbe
girişiminin iki numaralı ismi Adil Öksüz’e
benzettiği şahsı gizlice fotoğrafladı. Cep telefonu ile fotoğrafı çekilen kişi, görüntülendiğini anlayınca hızlıca pazardan uzaklaşıp
kayıplara karıştı. Türkiye’de kayıt altına alınan fotoğraflarına göre biraz daha kilo verdiği görülen, ancak kendine has kaş ve saç
yapısı bire bir aynı olan şahsın fotoğrafı,
“Adil Öksüz Londra’ya mı kaçtı?” sorusunu
akla geldi.
İçişleri Bakanlığının FETÖ/PYD Terör
Örgütü üyesi olarak aradığı, "kırmızı" kategoride yer alan Adil Öksüz için konulan ödül
miktarı ise 4 milyon lira. Öksüz'ü ihbar edenler bu ödüle sahip olabilecek.
NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?
FETÖ’nün önemli isimlerinden, hatta sır kutularından biri olan Adil Öksüz, 15 Temmuz gecesi rehin alınan Genelkurmay Başkanı ile
kuvvet komutanlarının olduğu Akıncılar Hava
Üssü’nde yakalandı.
Bir sivilin normal zamanda dahi girme hakkı
bulunmayan sınırlar içerisinde hem de darbe girişiminin olduğu gece darbe planının yapıldığı
ve en büyük hainliğe sahne olan Ankara
Kazan’daki Akıncılar Hava Üssünde bulunmasından dolayı yakalandı ve darbe girişiminin sabahı gözaltına alındı. Öksüz, iki gün sonra 18
Temmuz'da adliyeye sevk edildi.
Adil Öksüz savcılıkta “Ben Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi
olarak görev yapmaktayım. Amcam, o bölgede (Kazan) kıymetli arazi olduğunu gelecekte iyi para getireceğini söylemişti. Ben de
14 Temmuz akşamı Sakarya’dan Ankara’ya
geldim. Tarla bakarken yakalandım, darbe ile
ilgim yok” şeklinde ifade verdi. Bu ifadelerin
ardından mahkeme Öksüz’ü, yurt dışı çıkış
yasağı getirerek, adli kontrol şartıyla serbest
bıraktı. Bırakılma esnasında güvenlik kameraları tarafından görüntülenen Öksüz’ü o tarihten sonra bir daha gören olmadı. Şu anda
ise nerede olduğu bilinmeyen Adil Öksüz’ün
olabileceği muhtemel adresler haftalarca
arandı, bağlantılı olduğu birçok isim gözaltına alındı hatta tutuklandı. Ancak onun izine
rastlanmadı. Diğer FETÖ mensupları gibi
Öksüz’ün de 15 Temmuz'un tüm sırları ile
birlikte yurt dışına firar ettiği düşünülüyor.
Öksüz'ü berbest bırakan iki hâkim hakkında
HSYK tarafından soruşturma başlatılarak, hâkimler görevden uzaklaştırıldı.
(İHA)
“Türkiye'nin
gücü artmış oldu”
S
uriye Türkmen Meclisi Başkanı Emin Bozoğlan, Fırat Kalkanı Harekatının başarılı
bir şekilde devam etmesi sayesinde uluslararası camiada Türkiye'nin gücünün arttığını
belirterek "Bunu da Cenevre görüşmelerinde
fazlasıyla hissediyor ve görüyoruz." dedi. Suriye
konulu Cenevre görüşmelerinin 4’üncü turuna
katılmak için İsviçre'de bulunan Bozoğlan, Türk
Silahlı Kuvvetleri (TSK) destekli Özgür Suriye
Ordusu'nun (ÖSO), Suriye'nin kuzeyindeki Bab
ilçesinin merkezini ele geçirmesinin sevincini
yaşadıklarını ifade etti. Fırat Kalkanı Harekatı
sayesinde Türkiye sınırının güvenli hale geldiğini aktaran Bozoğlan, harekatın Suriye'nin terörist gruplardan temizlenmesi açısından da son
derece önemli olduğunu vurguladı. Bozoğlan,
şöyle devam etti:
"Suriye'de kalıcı barış sağlanması için Türkiye olmazsa olmaz. Cerablus ve çevresinin ardından Halep'e bağlı Bab da çok şükür
kurtarıldı. Bu durum hem Suriyeli muhalifler
hem de Türkiye için çok olumlu bir durum. Türkiye el attığı her yeri teröristlerden temizliyor,
güvenli hale getiriyor. Fırat Kalkanı Harekatının
başarılı bir şekilde devam etmesi sayesinde
uluslararası camiada da Türkiye'nin gücü artmış
oldu, bunu da Cenevre görüşmelerinde fazlasıyla hissediyor ve görüyoruz. Türkiye istemediği için terör örgütü PYD masada bulunmuyor.
Bu da oldukça doğru bir yaklaşım. Bab'ın alınmasıyla bu iş bitmedi, bundan sonra teröristlerin
bulunduğu diğer kentlerin de kurtarılması gerekiyor. Tabii Suriye'deki savaşın uzun sürmesinin
nedeni, uluslararası camianın terör örgütlerine
desteğinin olmasından kaynaklanıyor. Bu da barışı engelliyor. ABD doğrudan, terör örgütü
PYD'yi destekliyor, bu durum Suriye barışını
tehdit ediyor. Suriye'yi Suriye halkına bırakırlarsa barış çok kısa sürede gerçekleşir."
Ülkelerinin toprak bütünlüğünü önemsediklerini dile getiren Bozoğlan, Suriye'nin güven ve
barış içerisinde yeni bir demokratik rejim çerçevesinde yönetilmesini istediklerini kaydetti.
(AA)
14
SPOR
2 MART 2017
PERŞEMBE
Trabzon’un gözü Avrupa’da
Trabzonspor Kulübü Asbaşkanı Çubukçu, "Son 2 maçta berabere kalsak da 2017 yılında yakaladığımız bir çıkış
var. Bu çıkışı sürdürerek ligi bitirebileceğimiz en üst yerde bitirmek istiyoruz. Kaleci Onur, kalitesini ispat ederek milli takıma yükselmiş sadece Trabzonspor için değil Türk futbolu için önemli bir oyuncu" dedi.
T
rabzonspor Kulübü Asbaşkanı Ahmet
Çubukçu, 2017 yılında yakaladıkları çıkışı sürdürerek Avrupa kupalarına katılmayı hedeflediklerini söyledi.
Çubukçu, iyi başlayamadıkları sezonun
ikinci bölümünde aldıkları sonuçların takımın
öz güvenini arttırdığını ve gelecek adına umut
verdiğini belirtti.
Devre arasında yaptıkları transferlerin de
etkisiyle ligin ikinci yarısında en fazla puan
toplayan ekipler arasında yer aldıklarını ifade
eden Çubukçu, "Son 2 maçta berabere kalsak
da 2017 yılında yakaladığımız bir çıkış var. Bu
çıkışı sürdürerek ligi bitirebileceğimiz en üst
yerde bitirmek, Avrupa kupalarında yer almak
istiyoruz." dedi.
Trabzonspor'a daha üst sıraların yakıştığını
vurgulayan Çubukçu, "Kardemir Karabükspor
ile yapacağımız maç bizim için çok önemli.
İkinci yarıdaki iyi performansımızı göstermemiz halinde bu karşılaşmadan da galibiyetle
ayrılacağımıza inanıyoruz." diye konuştu.
Bordo-mavili kulübün asbaşkanı, bu
sezon istikrarlı bir grafik ortaya koyan ve
yaptığı kurtarışlarla takımına önemli katkı
sağlayan Onur Recep Kıvrak'ın takım kaptanı
olmasının yanı sıra takımın en önemli parçası
olduğunu dile getirdi.
Çubukçu, Onur'un lider özellikleri olan bir
oyuncu olduğunu ve bordo-mavili takıma
önemli katkılar yaptığına dikkati çekerek,
"Onur, kalitesini ispat ederek milli takıma yükselmiş sadece Trabzonspor için değil Türk futbolu için önemli bir oyuncu." değerlendirmesini yaptı.
Bordo-mavili takımın deneyimli kalecisinin
Trabzonspor'da yer edinmiş oyuncular arasında
geldiğini anlatan Çubukçu, "Hem biz hem taraftarlar, sadece performansından dolayı değil
duruşundan dolayı da onu çok seviyoruz. Onur
ismi Trabzonspor ile özdeşleşmiş bir durumda.
Özellikle gelecek yıl için oluşturacağımız şampiyonluk kadrosunda kendisine de çok sorumluluklar düşecek." ifadelerini kullandı.
YUSUF YAZICI İLE 2022'YE KADAR
Asbaşkan Çubukçu, genç oyuncuları Yusuf
Yazıcı'nın 2020 yılında bitecek sözleşmesini
2022 yılına kadar uzatacaklarını söyledi.
Yusuf ile her konuda anlaşmaya vardıklarını
Salonda Avrupa
Atletizm Şampiyonası
heyecanı başlıyor
En iyi snowboardcular
Erciyes’te
A
2
tletizmde sezonun en önemli organizasyonlarından 34’üncü Avrupa Salon
Şampiyonası, 3-5 Mart tarihlerinde
Sırbis- tan'ın başkenti Belgrad'da yapılacak.
Avrupa Atletizm Federasyonu (EA) tarafından 2 yılda bir düzenlenen ve bu yıl 34'üncüsü organize edilecek şampiyonada branşının
en iyi atletleri, madalya mücadelesi verecek.
Türkiye, tarihinin en yüksek katılımını gerçekleştireceği şampiyonada, 4x400 metre bayrak yarışında ilk kez mücadele edecek.
Erkeklerde 9, kadınlarda 6 olmak üzere toplam
15 sporcu 5 branşta milli formayı giyecek. Türkiye, Çekya'nın başkenti Prag'da 2015
yılında düzenlenen 33. Avrupa Salon Atletizm
Şampiyonası'na, 6 erkek, 4 kadın olmak üzere
toplam 10 atletle katılmış ve bir altın, bir
gümüş madalya kazanmıştı. Ali Kaya, erkekler 3 bin metredeki 7.38.42'lik derecesiyle
şampiyona rekoru kırarak altın madalyaya
uzanırken, erkekler 1500 metrede Türkiye'yi
temsil eden İlham Tanui Özbilen, 3.37.74'lük
derecesiyle gümüş madalya almıştı. ÇİNTİMAR: "ÇOCUKLARIN FORM
DURUMLARI GAYET İYİ" Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı
Fatih Çintimar, şampiyonaya rekor sayıda
sporcu ile katılacaklarını belirterek, "Avrupa
Salon Şampiyonası'na bugüne kadarki en yüksek katılımı gerçekleştiriyoruz. Başarı olarak
da tarihimizin en iyisini yapmayı hedefliyoruz.
Son zamanlarda yükselen grafiğimizi, burada
da devam ettirmek istiyoruz." dedi.
İngiltere'de ağustos ayında yapılacak
dünya şampiyonası öncesi önemli bir sınav vereceklerini ifade eden Çintimar, "Bu organizasyonda, 4x400 bayrak takımı ile ilk kez kota
aldık ve ilk 5'e girmek istiyoruz. Son şampiyonada 2 madalya almıştık ancak şimdi çok
daha farklı bir noktadayız. Hem kadınlarda
hem erkeklerde madalya var. Gençlik ve Spor
Bakanlığı ile Spor Genel Müdürlüğünden aldığımız desteğin hakkını vermek için çalışıyoruz." diye konuştu.
Çintimar, takımdaki tek sıkıntının Yavuz
Can'ın ayağındaki sakatlık olduğunu dile getirdi ve şampiyonada ellerinden gelen en iyi
performansı göstereceklerini söyledi. Milli takımda yer alan sporcular ve branşları şöyle: Erkekler: Batuhan Altıntaş (400 metre ve
4x400 metre bayrak), Ramazan Özdemir
(1500 ve 3 bin metre), Ali Kaya ile Aras Kaya
(3 bin metre), Yavuz Can, Akın Özyürek,
Mahsum Korkmaz, Mehmet Güzel ile Enis
Ünsan (4x400 metre bayrak). Kadınlar: Meryem Akdağ (1500 metre),
Yasemin Can ile Emine Hatun Tuna (3 bin
metre), Özlem Kaya ( 1500 ve 3 bin metre),
Tuğba Güvenç (1500 ve 3 bin metre), Emel
Dereli (gülle atma). (AA)
ifade eden Çubukçu, "Yusuf'un sözleşmesini
2022'ye kadar uzatacağız. Okay Yokuşlu ve kaleci Estaban ile de görüşeceğiz. Bu oyuncuların
da sözleşmelerini uzatmak istiyoruz." açıklamasından bulundu.
TARAFTARLARA ÇAĞRI
Çubukçu, Medical Park Arena'da karşılaşacakları Kardemir Karabükspor maçına taraftarları davet ettiklerini aktardı.
Gaziantepspor ve Aytemiz Alanyaspor karşılaşmalarında 20 bin üzerinde taraftara oynadıklarını hatırlatan Ahmet Çubukçu, şunları
kaydetti:
"Tribün cezası ve kış şartlarına karşın taraftarlarımız takımını yalnız bırakmadı. Kardemir
Karabükspor maçında taraftarlarımızın stadı
doldurmasını, seyirci rekorunu kırmasını istiyoruz.
İkinci yarıda iyi performans gösteren takımımız, onlara görsel bir şölen sunacak, keyif
almalarını da sağlayacaktır. Takımın itici gücü
taraftarlarımıza ihtiyacımız var. Hep beraber
Kardemir Karabükspor maçında güzel bir
akşam geçirmek istiyoruz."
(AA)
017 FIS Snowboard Dünya Kupası 4 Mart 2017 tarihinde Kayseri
Erciyes Kayak Merkezi’nde yapılacak. Kayseri Büyükşehir
Belediyesi’nin 200 milyon Euro’luk yatırımları sonucunda,
dünya standartlarındaki tesisleri ve pistleriyle “Evrensel Kış
Sporları Merkezi” konumuna gelen Erciyes Kayak Merkezi, yeni
bir uluslararası organizasyona daha ev sahipliği yapıyor. Uluslararası Kayak Federasyonu tarafından düzenlenen “FIS Snowboard
Dünya Kupası” finali Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Kayseri Erciyes A.Ş. ve Türkiye Kayak Federasyonu işbirliğiyle 4 Mart 2017’de Erciyes Dağı'nda yapılıyor. Carezza
(İtalya), Rogla (Slovenya), Bansko (Bulgaristan), Bokwang (Kore) ve Kazan’da (Rusya) yapılan yarışların final
etabı Evrensel Kış Sporları Merkezi Erciyes’te gerçekleştiriliyor.
T
FF 1. Lig ekiplerinden Adana Demirspor'un Kulüp Başkanı Sedat Sözlü, taraftar baskısı yaşamayan kulüplerin
daha başarılı olduğunu savundu. Sözlü, geçen
hafta Balıkesirspor karşısında şanssız şekilde
2-1 mağlup olduklarını ifade etti. TFF 1.
Lig'de her takımın her takımı yenebildiğini
belirten Sözlü, bu hafta Şanlıurfaspor deplasmanında galibiyet arayacaklarını dile getirdi.
Köklü bir camiaya ve önemli bir taraftar kitlesine sahip olduklarını anlatan Sözlü, şöyle
konuştu: "Taraftar önce sabırlı olacak. Taraftarların sabırla ve metanetle takımını desteklemesi lazım. Bunu yapabildiğimiz sürece
başarı gelecektir. Önce sabırlı olmamız lazım,
dikkat edin seyirci baskısı olmayan kulüpler
daha başarılı olmuştur. Medipol Başakşehir,
Akhisar Belediyespor örnekleri var. Seyirci
çok önemli ama takım üzerinde olumlu yansıması gerekirken, oyuncu maça çıkmadan
diyor ki 'taraftar acaba bugün bize ne
der?' Oyuncu profesyonel olmalı ama...
Bu Fenerbahçe'de de yaşanıyor. Taraftar sabırlı olursa bu takım başarılı
olur."
Sedat Sözlü, elektronik bilet uygulamasında 46 binden fazla Passolig
kart satışı gerçekleştirdiklerini ve bu
alanda birçok Süper
Lig takımını geride bıraktıklarını
belirtti.
(AA)
200’E YAKIN SPORCU
Dünyanın en iyi snowboard sporcularını Kayseri’de buluşturacak
organizasyona Amerika, Rusya, Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda,
Slovenya, Ukrayna, Bulgaristan, Avusturya, İsviçre, Kanada, Çin,
Kore, Japonya, Türkiye, Polonya ve Cezayir olmak üzere 20 ülkeden
200’e yakın profesyonel sporcu katılıyor.
Bu dev sportif organizasyona katılan 20 ülke arasında en kalabalık kafile 17 sporcuyla Rusya olurken, onu İtalya 10, Avusturya
10, İsviçre 9, Kanada 9, Almanya 8, Kore 8, Amerika 6, Japonya 6, Slovenya 6 kişi ile takip ediyor. Erciyes Kış
Sporları ve Turizm Merkezi’nde, yapılacak olan Snowboard Dünya Kupası final yarışlarında hem Erciyes yarışının kazananı belli oluyor hem de 2016-2017 kış
sezonunun dünya şampiyonu belirleniyor. Sporcular, şampiyon olmak için ihtiyaç duydukları
puanların yanında, 50 bin Dolar tutarında
rekor seviyedeki ödül için de yarışıyor.
(İHA)
Kış transfer
dönemine
"Çin"
damgası
E c z a c ı b a ş ı Vi t r A , ü s t t u r a y ü k s e l d i
E
czacıbaşı VitrA, 2017 CEV Voleybol Şampiyonlar Ligi D grubundaki son maçında,
Alman rakibi Dresdner’i 3-1 mağlup ederek
Play-off 6 etabına yükseldi.
Burhan Felek Voleybol Salonu’nda oynanan karşılaşmada Rus yıldız Tatiana Kosheleva 21 sayı alırken, genç yıldız Tijana Boskovic 18 sayıyla takımına
katkı sağladı.
Eczacıbaşı VitrA’nın Play-off 6’daki rakibi 3
Mart Cuma günü, Lüksemburg’da yapılacak kurada
belli olacak.
(İHA)
Göremediği bisikletiyle Türkiye'yi temsil etmek istiyor
B
“Taraftar önce
sabırlı olacak”
olu'da, 6 ay önce tanıştığı bisiklet sporu sayesinde
fazla kilolarından kurtulan doğuştan görme engelli
Ali Topaç, Türkiye'yi uluslararası yarışmalarda
temsil etme gururunu yaşamak için sponsor engelini aşmak
istiyor. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
birinci sınıf öğrencisi olan 19 yaşındaki Ali Topaç, aşırı
yemek ve hareketsiz yaşamında aldığı kilolar nedeniyle
beşinci kattaki dairelerine çıkmakta zorlanınca kilo verme
arayışına girdi.
Bolu Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünde bisiklet sporu branşıyla tanışan ve 6 ay önce tandem (iki kişilik) bisiklet kullanmaya başlayan görme engelli genç,
partneri eşliğinde günde 1,5 saat yaptığı antrenmanlar sayesinde 19 kilo vererek, 71 kiloya düştü.
Bu süreçte kazandığı tecrübe ile Bolu Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bünyesindeki Gençlik Merkezi
Spor Kulübünde lisanslı sporcu olan Topaç, sponsor bulmasının ardından katılacağı, 6-9 Nisan'da Sırbistan'da düzenlenecek Avrupa Kupası (Para-cycling European Cup)
bisiklet yarışması için Karaçayır Mahallesi'ndeki atletizm
pistinde çalışmalarına devam ediyor. "BU SPORUN ÇOK FAYDASINI GÖRDÜM"
Ali Topaç, doğuştan görme engelli olduğunu ancak ışık
algısının bulunduğunu söyledi. Bolu Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünde bisiklet sporuyla tanıştıktan sonra hayatının değiştiğini anlatan Topaç, "Buradaki hocalarımız görme engelli biri ile
çalışmanın tecrübesizliğini de göze alarak beni kabul etti.
Normal çocuklar varken bana da ilgi gösterdi. Obezite yolunda iken beni kilolarımdan kurtardı." diye konuştu. "Bisiklet kullanmaya başlamadan önce sürekli evde
oturuyor ve yemek yiyordum. Aldığım kilolar nedeniyle
merdiven çıkmakta zorlanır hale geldim." diyen
Topaç, daha önceleri başka sporları da denediğini ama
fazla kilolarından bir türlü kurtulamadığını anlatarak, "Şu
anda 71 kiloyum ve bu sporun çok faydasını gördüm. Yaklaşık 6 ayda 19 kilo verdim." ifadelerini kullandı.
Partneri Ferdi Yılmaz ile haftanın 5 günü, Avrupa Kupası yarışmasına hazırlık yaptıklarını anlatan görme engelli
sporcu, "Bu yarışlara katılmak istiyoruz ama sponsor bulamıyoruz. Halkımızdan bize sponsor olmasını istiyoruz.
Çünkü biz bu spora günlerimizi veriyoruz. Bu konuda destek bekliyoruz." şeklinde görüşlerini aktardı.
"Engelli olmak yaşamaya engel değil." diyen ve kişinin
engeli kafasında bitirmesi gerektiğini vurgulayan Ali
Topaç, böylece yaşamda engellerin kalmayacağını sözlerine ekledi.
"TÜRKİYE'Yİ TEMSİL ETMEK İSTİYORUZ"
Yaklaşık 4 yıldır profesyonel olarak bisiklet sporu yaptığını anlatan 18 yaşındaki Ferdi Yılmaz da "Ali'nin çalışmasına partner olarak dahil oldum. Bayağı zorlu şartlardan
geçtik. Her gün paralimpik antrenman yapıyoruz. Antrenmanlar yorucu geçiyor." dedi.
İlk etapta antrenmanlarda zorlanan Ali Topaç'ın kilo
verince çok iyi bir performans yakaladığını anlatan Ferdi
Yılmaz, "Yurt dışında yapılacak yarışmalarda Türkiye'yi
temsil etmek istiyoruz. Destek olunması halinde birçok başarı elde edeceğiz." diye konuştu. (AA)
K
ış transfer döneminin kapandığı
Çin Süper Ligi,
yabancı yıldız futbolcuları bünyesine katan futbol takımları arasında kıyasıya rekabete sahne
olacak.
Kış transfer döneminde
388 milyon avro harcama
yapan Çin takımları, Avrupa'da 250 milyon avroyla transfere en fazla para yatıran İngiliz ekiplerini
geride bırakarak, bu alanda zirvede yer aldı.
Çinli futbol takımları, 2017 ara transfer
döneminde Chelsea’den Oscar’ı 60 milyon
avro, Zenit'ten Axel Witsel’i 20 milyon avro,
Villarreal’den Alexandre Pato’yu 18 milyon
avro bonservis bedelleriyle kadrosuna katarken, Carlos Tevez’i ise 38 milyon avro yıllık
maaş ödeyerek transfer etti. Transfer sezonunun dün sona erdiği Çin'de, Süper Lig ekiplerinden Şanghay SIPG'e 60 milyon avro
bonservis bedeliyle imza atan Chelsea'nin
Brezilyalı oyuncusu Oscar, ara transfer döneminin en pahalı futbolcusu oldu. Ayrıca Brezilyalı Alexandre Pato ile Belçikalı Axel Witsel de Çin rüzgarına kapılan
oyuncular arasında yerini aldı. Arjantinli yıldız oyuncu Carlos Tevez ise dünyanın en
fazla maaş alan oyuncusu olarak dikkati çekti.
Çin Süper Ligi’nde yarın oynanacak ilk
maçta kadrosuna Tjaronn Chery’i katan Guizhou Hengfeng Zhicheng ile Liaoning takımları karşı karşıya gelecek.
(AA)
Fikret Orman'dan
iddialı açıklama
B
eşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman,
Spor Toto Süper Lig'de şampiyonluğa
ulaşarak, formalarına üçüncü yıldızı
takacaklarına emin olduğunu ifade etti.
Fikret Orman, siyah-beyazlı kulübün
resmi yayın organı Beşiktaş dergisinin mart
sayında yer alan yazısında sezona "şampiyon" unvanıyla başladıklarını hatırlatarak,
"Beşiktaş, Şeref'iyle oynayıp Hakkı'yla kazanarak zirvedeki yerini koruyor. Oynadığı
seyir zevki yüksek futbolla herkesin takdirini
ve beğenisini kazanan ekibimiz, eminim şampiyonluk ipini bu sezon da göğüsleyecek ve
üçüncü yıldızı göğsümüze takacağız." şeklinde görüşlerini aktardı.
(AA)
15
SPOR
2 MART 2017
PERŞEMBE
Osmanlıspor
kenetlendi
UEFA Kupasından elenen ve son lig maçlarında istediği skorları alamayan
Osmanlıspor, ligde yapacağı Fenerbahçe karşılaşmasını bekliyor. Teknik
Direktör Mustafa Reşit Akçay yönetiminde hazırlıklara başlayan takımda, çıkışa
geçmek için Fenerbahçe maçı bir fırsat olarak görülüyor.
Metin FIRAT
S
por Toto Süper Lig’in 23. haftasında Fenerbahçe’yle karşılaşacak olan Osmanlıspor, bu maçın hazırlıklarına başladı. Mor-Sarılı ekip, antrenman öncesi sahada kenetlenerek ligde yeni bir çıkış yakalamak için söz verdi. Osmanlıspor, Fenerbahçe’yle oynayacağı maçın hazırlıklarına bir günlük iznin ardından start verdi.
Mor-Sarılı ekip, antrenman öncesi, Teknik Direktör Mustafa
Reşit Akçay’ın motivasyon içerikli konuşmasının ardından toplu
olarak kenetlenerek, ligde yeni bir çıkış yakalamak için hep bir-
likte söz verdi. Motivasyon içerikli toplantının ardından Başkent ekibi, haftanın ilk antrenmanına ısınma koşusuyla başladı. Topla koordinasyon çalışmasıyla devam eden antrenmanda daha sonra dar
alanda 7’ye 3 top kapma oyununa geçildi. Yarı sahada oynanan
çift kale maçla antrenman son buldu. Tedavisi devam eden
Aminu Umar antrenmanın ilk bölümünde takımla birlikte çalışırken sonraki bölümünde takımdan ayrı fizyoterapist eşliğinde
çalıştı.
Osmanlıspor bugün yapacağı antrenmanla Fenerbahçe maçının hazırlıklarını devam ettirecek. Alper Taşdelen’e ziyaret
Rahim AĞACIK
A
nkaragücü Başkanı Mehmet Yiğiner ve Yönetim Kurulu Üyeleri Çankaya Belediye Başkanı
Alper Taşdelen’i makamında ziyaret
ettiler.
Çankaya Belediyesi’nde gerçekleşen ziyaret oldukça samimi bir ortamda
gerçekleşti. Ziyarette Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’e kulüb
ile ilgili bilgiler aktaran Yiğiner, ”Hatıra Bileti Kampanyamıza katılarak kulübümüze destek oldukları için Alper
Taşdelen ve CHP Büyükşehir Belediye
Meclis Üyesi Selçuk Dereli’ye teşekkür” etti.
Alper Taşdelen’den zirveye giden
yolda kulübe destek olmasını isteyen
Yiğiner, “Ankaragücü Ankara’nın takımı, başta belediye başkanlarımız
olmak üzere Ankara’yı yöneten, Ankara’da ticaret yapan ve Ankara’da yaşayan herkese kulübümüze destek olma
çağrısı” yaptı.
Ankaragücü Kulübü Başkanı ve
Yönetim Kurulunu ağırlamaktan
büyük bir onur duyduğunu ifade eden
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ise yapmış olduğu konuşmada
şunları söyledi:
“Ankaragücü, Ankara’nın en
büyük markasıdır. Bu markayı hep birlikte desteklemeli ve eski günlerine
geri dönmesi için yalnız bırakmamalıyız. Biz Ankaragücü’nü Süper Lig’de
görmek istiyoruz. Zorlu bir süreçte
güzel işler başaran Sizi ve Yönetim
Kurulunuzu tebrik ediyorum. Çankaya
Belediyesi olarak üzerimize düşeni
yapmaya hazırız. Kulübümüzün alt yapısı için sizlere Çankaya’da imkan sağlamak isteriz. Bu anlamda detaylı bir
çalışma yapıp sizlere nasıl faydalı olabiliriz bunun araştırmasını yapıyoruz.
Vaktim elverdiği ölçüde maçlara da geleceğim. Şampiyonluk yolunda Şahzınıza, Yönetim Kurulunuza, teknik
heyet ve futbolcularımıza başarılar diliyorum, inşallah ligi zirvede bitirirsiniz.”
Ziyarette Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’e kulüb formasını
ve atkısını armağan etti.
AYDIN ÜNAL’DAN
DESTEK SÖZÜ
Ankaragücü Başkanı Mehmet Yiğiner ve Basın Sözcümüz Tuna Yılmaz, Ak Parti Ankara Milletvekili
Aydın Ünal’ı TBMM’ deki makamında
Güdül Belediye Başkanı Havva Yıldırım, Ak Parti Güdül İlçe Başkanı ve
Ankara Büyükşehir Belediye Meclis
Üyesi Muzaffer Yalçın ile ziyaret ettiler. Kısa adı AHİD olan Ankara ve Ankara’ya Hizmet Edenler Derneği’nin
ziyaretinde Ankaragücü’ne destek olacağının sözünü veren Sayın Milletvekili Aydın Ünal ile Ankaragücü için
yapılabilecek çalışmaları ve çözüm
önerilerini Yiğiner ile konuştu.
Hacettepe
kurban kesti
Metin FIRAT
H
afta sonunu Fethiye galibiyeti ile kapatan Hacettepe'de moraller yerinde.
Zorlu bir periyota giren Hacettepe
takımı, iki İstanbul deplasman maçı öncesinde kurban kesti. Antrenman öncesinde bir
araya gelen teknik ekip ve futbolcular zorlu
periyot öncesinde sakatlık ve kazadan korunmak adına kurban kestiklerini söylediler. 2 Mart'ta erteleme maçında İstanbulspor'a
konuk olacak olan Hacettepe, 5 Mart'ta da
Fatih Karagümrük deplasmanına çıkacak.
Son haftalarda aldığı galibiyetlerle düşme
hattının üzerine çıkan Hacettepe'de amaç
güzel futbol ve galibiyetlere devam etmek. Melekler Ankara’da affetmedi
Kadınlar Hentbol Süper Ligiʼnde, nefes kesen bir şampiyonluk yarışına girişen Yenimahalle ve Kastamonu, Türkiye Kupası çeyrek finalinde karşı karşıya geldi. İlk maçta Ankara'da, Kastamonuʼyu ağırlayan Yenimahalle Belediyespor, rakibini 32-25 mağlup ederek yarı finale göz kırptı.
Metin FIRAT
A
nkara temsilcisi Yenimahalle Belediyespor Türkiye
Kupası çeyrek finalinde rakibi Kastamonu’yu 7
sayı farkla yenerek, rövanş için büyük bir avantaj
sağladı. Yenimahalle Belediyespor aldığı bu galibiyetle 2
Nisan’da Kastamonu’da oynanacak rövanş için avantajı
cebine koydu. Melekler maça hızlı ve istekli başladı. Armelle, Olga,
Marina, Anita, Yeliz, Nur Ceren, Lence dizilişiyle sahada
yer alan Ankara temsilcisi ilk 3 dakikada farkı 3 sayıya çıkarmayı başardı. (3-0) Konuk ekip Kastamonu bu dakikadan sonra oyuna ortak olmaya başladı. Maç karşılıklı
ataklarla devam ederken, tempo bir an olsun bile düşmedi.
Her iki takımda savunmada iyi bir görüntü çizerken, gol
yollarında da şok hücumlarla etkili olmaya çalıştı. İLK YARI MELEKLER FARKI Maçın ilk 10 dakikası 5-5 eşitlikle geçildi. Bu dakikadan sonra oyuna ağırlığı koymaya başlayan Ankara temsilcisi 15'inci dakikaya 8-5 üstün girdi. Duygu'nun 2
dakika cezası almasından sonra eksik olmasına rağmen
oyun disiplininden kopmayan Yenimahalle ekibi bulduğu
gollerle farkı açmayı başardı.
Yeliz, Marina ve Gace işbirliğiyle goller bulmayı sür-
düren mavi-beyazlı ekip 25'inci dakikaya 15-10 önde girdi.
Kaptan Yeliz'i durdurmakta zorlanan Kastamonu temsilcisi
farkı kapatamazken, Yenimahalle ekibi soyunma odasına
17-11 önde gitti. YELİZ 14 SAYI ATTI İkinci yarıda da ilk yarıdaki tempoyu sürdüren iki ekip
kıran kırana bir mücadele ortaya koydu. Yenimahalle Belediyesi ortadan Yeliz, Marina, Olga ve kenardan Anita ile
gol bulmayı sürdürdü. 35'inci dakika Ankara ekibinin 2014 üstünlüğüyle geçildi.
Özellikle kaptan Yeliz'in sahneye çıkmasıyla farkı arttırmaya başlayan Melekler maçın son çeyreğine 26-18
önde tamamladı. Yenimahalle Belediyespor maçın son anlarına girilirken, temposunu kaybetmedi ve Ankara temsilcisi mücadeleden 32-25 üstün ayrılarak ikinci tur için
avantaj elde etti. Yenimahalle Belediyespor'da Yeliz Özel
attığı 14 golle maçın en golcü oyuncusu oldu.
LİDER LİGE DÖNDÜ Çeyrek finalin ikinci ayağı 2 Nisan'da Kastamonu'da
oynanacak. Yenimahalle Belediyespor kupadan sonra yoluna ligde devam edecek.
Melekler 4 Mart Cumartesi günü Adana deplasmanında
Şakirpaşa'yla karşı karşıya gelecek.
Cavaliers
transfere doymuyor
A
merikan Basketbol Ligi'nin (NBA) son
şampiyonu Cleveland Cavaliers,
pivot Andrew Bogut ile prensipte anlaştı. Bogut'un menajeri David Bauman tarafından yapılan açıklamada, Avustralyalı
basketbolcuya en cazip teklifin Cleveland Cavaliers'tan geldiği ve tarafların prensipte anlaşma sağladığı belirtildi.
Açıklamada, sözleşmedeki küçük detayların halledilmesinin ardından 32 yaşındaki
oyuncunun hafta sonuna kadar Cleveland Cavaliers'ın antrenmanlarına katılacağı da ifade
edildi. Bu sezon da zirve mücadelesi veren
son şampiyon Cavaliers, all-star oyuncu Deron
Williams'ın ardından Bogut ile ikinci transferini de gerçekleştirecek.
(AA)
BAŞKENTTEN BAKIŞ
egunciner@gmail.com
Ertan GÜNÇİNER
İthal hayvanlar ve ESK... (III)
2 Mart 2017 Perşembe
www.baskentgazete.com.tr
FİYAT: 25 Kr
Zirve Demet
Akalın’ın
Şubatʼta Demet Akalın, magazin medyasında
ilk sırayı aldı. Güzel şarkıcı ile ilgili yazılı basında 415 haber çıktığı tespit edildi. Demet
Akalınʼı 331 haberle Şahan Gökbakar izledi.
Behiye Renin GÜNDÜZ
Ş
ubat ayında magazin dünyasının öne çıkan isimleri belli
olurken, listenin ilk sırasında şarkıcı Demet Akalın’ın yer
aldığı ortaya çıktı. Medya Takibi Ajansı Interpress’in araştırmasına göre, Şubat ayında magazin gündeminde ilk sırayı girmiş
olduğu polemikler, sosyal medya paylaşımları ve şarkıları ile öne
çıkan Demet Akalın alırken, güzel şarkıcı ile ilgili yazılı basında
415 haber çıktığı tespit edildi. Vizyona giren yeni filmi ‘Recep
İvedik 5’ ile rekora koşan ünlü komedyen Şahan Gökbakar da
bu ay en çok konuşulan ünlüler arasında yer alırken, başarılı
komedyen hakkında yazılı basına 331 haber yansıdığı belirlendi.
Verdiği konserlerin yanı sıra evliliği ve çıkaracağı albüm haberleri ile öne çıkan pop müziğin Megastarı Tarkan hakkında da geçen ay yazılı basında 317 haber çıktığı tespit
edildi. Magazin dünyasında geçtiğimiz ay öne çıkan
isimler listesinin dördüncü sırasında uzun bir aradan
sonra çıkardığı yeni albümü ile sevenleri ile buluşan
Sezen Aksu yer alırken, pop müziğin kraliçesi hakkında geçen ay yazılı basında 311 haber yayınlandığı saptandı.
Beşinci sırada ise Şubat ayında hakkında çıkan
279 haberle gündeme gelen Cem Yılmaz yer aldı.
Açıklanan listeye göre, oynadığı televizyon dizisinin yanı sıra evliliği ile ilgili çıkan haberlerle
de gündeme gelen Kıvanç Tatlıtuğ 241 haberle altıncı sırada yer alırken, vizyona giren filmi ve kendisi ile ilgili yapılan eleştirilerle medyada oldukça
sık konuşulan Mahsun Kırmızıgül hakkında yazılı
basına 226 haber yansıdığı tespit edildi.
Televizyonda başladığı yeni programı ile tekrardan gündemde üst sıralara tırmanan Hülya
Avşar hakkında çıkan 218 haberle listede yer
bulurken, son dönemde sevgilisi Aslı Enver
ile ayrılma haberleri ile magazin sayfalarında yer alan Murat Boz ile ilgili de
yazılı basında 212 haber yayınlandığı belirlendi. Eşinden ayrılma
haberlerinin ardından oynadığı
sinema filmi ile de adından
söz ettirmeyi başaran
Tuba Büyüküstün
hakkında da Şubat
ayında yazılı basında
207 haber çıktığı tespit
edildi.
Önceki yazılarımızda Et ve Süt Kurumu'nun "İşte Sofranıza Gelen Ölü Hayvanların Görüntüsü" başlıklı haber konusunda
yaptığı yalanlama açıklamasından söz etmiş
ve "Bu açıklamada yer alan bilgilerin bile son
derece vahim bir durum karşısında bulunduğumuzu gösterdiğini düşünüyoruz" demiştik...
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı internet sitesinde Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün konuya ilişkin açıklamasına daha
ayrıntılı bir biçimde bakarsak ne demek istediğimiz anlaşılır...
Açıklamada, "öncelikle ve önemle belirtmek isteriz ki ülkemizde, kesimhanelere ilişkin mevzuat AB müktesebatı ile uyumludur"
denilerek söze başlanıyor...
Ama hemen ardından "Bakanlığımızın
sıkı denetimleri sonucu, faal 750 kesimhanenin 385’i, 1 Ocak 2017 itibarıyla kapatılmıştır.
Bu kesimhanelerin 12’si Et ve Süt Kurumu’na
(ESK) aittir" deniliyor.
***
Bu açıklamaya sözü edilen görüntülü haberin ortaya koyduğu tabloyu da eklediğimizde şu sonuca rahatlıkla varılabiliyor:
Demek ki en azından 1 Ocak 2017 tarihine
kadar ülkemizde faal 750 kesimhanenin 385'i
"AB müktesebatına uygun" değilmiş!
Ve bu kesimhanelere Et ve Süt Kurumu'nun kesimhanelerinin önemli bir bölümü
de dahilmiş.
Burada denilebilir ki, "Ama bu kesimhaneler kapatılmış"...
Ne var ki, bunlar 1 Ocak 2017 tarihinde
kapatılmadan önce bir hayli faaliyet gösterebilmiş!
***
Açıklamada, "Habere konu olan kesimhane"nin, ESK’nın sözleşmeli kesim yaptırdığı bir kesimhane olduğu belirtiliyor...
İhbar üzerine Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın
derhal harekete geçtiği, soruşturma çerçevesinde 16 Şubat’ta İzmir İl Müdürlüğü tarafından kesimhanenin kapatıldığı, 17 Şubat’ta ise
olayda ihmali düşünülen 11 ESK personelinin
Bakanlık tarafından açığa alındığı bildiriliyor...
Bu ifade de gösteriyor ki, ESK içinde de
en azından bazı personel görevlerini ihmal
etmiş.
***
Burada bir kere daha tekrar edelim...
Biz ESK'nın et piyasasında varlığını sürdürmesini, piyasaya müdahale etmesini ve
etkin bir kamu kuruluşu olarak varlığını sürdürmesini savunuyoruz...
Son zamanlarda bu kuruma karşı "devlet
kasaplık yapmaz" sözünün arkasına gizlenerek yürütülen "karşı kampanya"nın yoğunlaşmış olmasına dikkat çekiyoruz...
Ve bu olayın tam da bu kampanya sırasında patlak vermesinin kuruma büyük zarar
verdiğini düşünüyoruz.
***
Olay, anlaşıldığı kadarıyla ithal hayvanların ülkeye getirilmesi sırasında gerçekleşmiştir...
Bilindiği gibi ithalat ESK organizasyonu
ve denetimi altında yapılmaktadır...
Yakın zamanda Bakanlar Kurulu Kararı ile
Et ve Süt Kurumu'na 31 Aralık 2017 tarihine
kadar 500 bin baş canlı hayvan ithalatı için
yetki verilmiştir...
Bu hayvanlar ülkemizdeki et sıkıntısı nedeniyle Bakanlar Kurulu kararıyla "sıfır gümrükle" ithal edilmektedir...
Geçen yıl da ESK'ya 400 bin baş hayvanı
yine "sıfır gümrükle" ithal etme yetkisi verilmiş, daha sonra 100 bin hayvanlık bir kontenjan daha açılmıştı...
Ayrıca Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) de yine 2016'da sıfır gümrükle
150 bin baş damızlık sığır, 20 bin baş damızlık
koyun ve keçi ithal etmişti...
Yani, 2016-2017 yılları itibariyle Et ve Süt
Kurumu tarafından ülkemize ithal edilen ve
edilecek hayvan sayısı 1 milyon başa ulaşmıştır...
Bu ithalatla Türkiye 2016 ve 2017 yıllarında sığır ithalatında Avrupa'da birinci dünyada ise Amerika'dan sonra ikinci sıraya
yerleşmiştir...
Ve 2017 yılı içinde bu sayının artması beklenmektedir.
***
Bunları şunun için söylüyoruz...
"Sıfır gümrüklü hayvan ithalatı" kararı ile
büyük bir pazar açılmıştır...
Bu pazara ihale yoluyla bir çok ticari firma
katılmaktadır...
Bu pazarın denetlenmesi için kamu kuruluşları olan Et ve Süt Kurumu (ESK) ve Tarım
İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) görevlendirilmiş bulunmaktadır...
"Denetimden hoşlanmayanlar", bu durumdan da hoşlanmamaktadır.
***
Sözün kısası:
Bu durumda ESK her zamankinden daha
dikkatli olmalıdır.
Rachel Hunter'dan
cesur paylaşımlar
Y
eni Zelandalı manken ve oyuncu Rachel Hunter,
instagram hesabından yaptığı cesur paylaşımlarla
dikkati çekti.
Rachel Hunter, Yeni Zelenda'nın beyaz kumsallarında turuncu bikinisiyle poz verdi. 1969 doğumlu
güzel, fotoğrafların birine, "Kum havuzum" notunu
yazdı.
Kariyerinde 30 yılı geride bırakan Hunter, 17 yaşında modelliğe adım attı. 1989 yılında Spurts Illustrated'ın ünlü bikini sayısında yer alınca dünya çapında
üne kavuştu. Onlarca televizyon ve film projesinde de yer alan
Hunter'ın, 2004 yılında Playboy'a verdiği çıplak pozlar
çok konuşulmuştu.
Ivana Sert,
Ankara’nın bakımlı
kadınlarını seçiyor
Ü
nlü stilist ve moda tasarımcısı Ivana
Sert, Vernel ile birlikte Ankara’nın en
bakımlı kadınlarını seçiyor. ANKAmall’da düzenlenecek Vernel Max Soft&Oils
Güzellik Bakım Günleri söyleşisine katılacak
İvana Sert; güzellik, bakım, moda ve stil sohbeti yapıp, tavsiyelerde bulunacak ve Ankara’nın en bakımlı 10 kadınını seçecek.
ANKAmall’u ziyaret eden kadınlar, satın aldıkları Vernel MaxSoft&Oils ürünü göstererek
söyleşiye katılmak için VIP bilet kazanacak.
Güzellik bakım sohbeti 4 Mart Cumartesi saat
17.00’de gerçekleşecek.
Ivana Sert, tarafından şehrin en bakımlısı
unvanını almak isteyen kadınların yapmaları
gereken ise çok basit. 25 Şubat - 4 Mart tarihleri arasında ANKAmall’da kurulan stantta
“En bakımlı” hali ile fotoğraf çektiren kadınlar, bu fotoğrafları #enbakimlibenimhashtagi
ile sosyal medyada paylaşacak. İvana Sert,
“En Bakımlı Benim” diyen tüm kadınlar arasından seçim yapacak. Ankara’nın en bakımlı
kadınları, çamaşır makinası, ütü, 100 TL’lik
hediye çekleri ve Vernel giysi bakım setlerinin
de sahibi olacak.
(Başkent)
“Tek eşlilik
doğal değil!”
Nicki Minaj'ın
favorisi kırmızı
Ü
nlü rapçi Nicki Minaj instagram hesabından yayınladığı fotoğrafla akılları baştan aldı. Minaj,
yeni klip için şu günlerde kamera karşısında, kamera arkasından fotoğraflar paylaşmayı ihmal etmeyen
rapçi beğeni rekorları kırıyor.
Kırmızı mayosuyla verdiği pozla 700 bine yakın beğeni alan Minaj'ın yeni klibi ise şimdiden oldukça merak
ediliyor.
S
carlett Johansson’dan evlilik ve ilişkiler
üzerine çok konuşulan açıklama. Kısa süre
önce Fransız eşi Romain Dauriac’tan boşanan Hollywood’un ünlü oyuncusu Scarlett Johansson, evlilik ve tekeşlilikle ilgili dikat çeken
açıklamalar yaptı.
İki yıllık evliliğin ardından Johansson, “Kazanılan her şeyde bir kayıp mutlaka vardır, öyle
değil mi? Bence evlilik tamamen kayıp” ifadesini
kullandı.
32 yaşındaki ABD’li oyuncu, evliliğin fikir
olarak romantik ve güzel olduğunu, onu hayata
geçirmenin de güzel bir şey olduğunu söyleyerek,
tek eşlilikle ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Tekeşli olmanın doğal olduğunu düşünmüyorum. Bunu söylediğim için belki tepki çekeceğim.”
Download