MEDICANABÜLTEN ONKOLOJİ MAYIS 2013 SAYI: 53 MEDICANA SAĞLIK GRUBU AYLIK ÜCRETSİZ YAYINIDIR BU SAYIDA ALERJİ MEVSİMİ BAŞLADI Alerji mevsimi başladı. Bahar havası size keyif verirken, sağlığınızın havasını bozabilir. Fark etmek gerek... Kanserde erken teflhis hayat kurtar›r. Kanser hayat›n›z›n herhangi bir evresinde yolunuza ç›kabilir. Sigara, alkol, sa€l›ks›z beslenme, stres gibi etkenlerden uzak durmak, sizi kanserden koruyacak en önemli savunmad›r. Her fleye ra€men ondan kaçamad›€›n›zda da kanserden korkmay›n! Bugün kanser konusunda multidisipliner yaklafl›mlarla etkin tedaviler uygulanabiliyor. Kanser tedavisinde, radyasyon onkolojisi ve medikal onkoloji uzmanlar› birlikte çal›fl›r. Teflhis s›ras›nda; pataloji, teflhisi güçlendirmek ve tedavi sonuçlar›n› izlemek için radyoloji ve nükleer t›p bölümleri büyük önem tafl›r. Modern t›p, sahip oldu€u tüm ileri teflhis olanaklar›yla bu mücadelenizde sizin yan›n›zda. 444 MEDI 444 6334 www.medicana.com.tr ÖZEL MEDICANA AVCILAR HASTANES‹ ÖZEL MEDICANA BAHÇEL‹EVLER HASTANES‹ ÖZEL MEDICANA ÇAMLICA HASTANES‹ ÖZEL MEDICANA HAZNEDAR HASTANES‹ ÖZEL MEDICANA KONYA HASTANES‹ ÖZEL MEDICANA SAMSUN HASTANES‹ ÖZEL MEDICANA BAHÇEL‹EVLER D‹ ÖZEL MEDICANA Ç‹FTEHAVUZLAR D‹ ÖZEL MEDICANA INTERNATIONAL ‹STANBUL HASTANES‹ ÖZEL MEDICANA INTERNATIONAL ANKARA HASTANES‹ Alerji mevsimi geldi Günümüzde hem enfeksiyon kontrolünün artması ve hijyen koşullarının düzelmesi, hem de toplumun gelişmesine bağlı olarak her geçen gün daha çok alerjene maruz kalmamız, alerjik hastalıkların artışına neden oluyor. Doktorunuz öneriyor: Öncelikle alerjik rinitin sebebini bulmak, yani hastanın neye alerjisi olduğunu tespit, tedavi için hayati önem taşır. Alerji yapan (allerjen) madde bulunduktan sonra bundan kaçınma ilk alınması gereken tedbirdir. Ama çoğunlukla ev tozu akarı, polenler, mantar sporları gibi kaçınılamayacak alerjenler de alerjinin sebebi olabilir. Bu durumda ilaç tedavisi devreye girer. İlaç tedavisine cevap vermeyen veya uzun süreli ilaç tedavisine rağmen problemleri düzelmeyen hastalarda alerji aşılarına başlanabilir ve özellikle alerjik rinit’te iyi sonuçlar verir. Astım gibi kronikleşmiş problemlerde ise aşı tedavisi seçilmiş hastalarda ve nadiren uygulanır. Alerjik rinit nedir? Yanlış olarak saman nezlesi olarak da bilinen burnun alerjik reaksiyonu yıl boyunca görülmekle birlikte ilkbahar aylarında ağaç, çiçek ve çimen polenlerinin artması nedeniyle hız kazanır ve belirtiler belirgin hale gelir. Alerjik rinit, solunum yolu mukozasının dışarıdan gelen ve solunum yoluna giren maddelere karşı aşırı reaksiyonu olarak tanımlanabilir. Bu rahatsızlıklar kendisini nasıl gösterir? Hastalık genellikle burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırık, geniz akıntısı, öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir. Bir ileri aşamasında akciğerler de etkilenerek astım ataklarına sebep olabilir. Alerjik rinit’li hastaların yüzde 20’sinde astım varken, astımlı hastaların da yüzde 80‘inde alerjik rinit vardır. Aslında alerjik rinit ve astım aynı havayolu mukozasının hastalığıdır. Doktorunuz uyarıyor: İlaç tedavisine cevap vermeyen veya uzun süreli ilaç tedavisine rağmen problemleri düzelmeyen hastalarda alerji aşılarına başlanabilir. CİLT LEKELERİNE DİKKAT DİYABET VE GÖZ SAĞLIĞI Tedavi için yeni veya deneysel yöntemler var mı? Son yıllarda alerji tedavisi için fototerapi (rhinolight) adı verilen bir yöntem geliştirilmiştir. Hastanın her iki burun pasajına çeşitli dalga boylarında ışık verilerek buradaki alerji hücrelerinin 9-12 ay süreyle bloke edilmesi amaçlanmaktadır. İlaç kullanamayan hamile hastalarda, kanser ve diabet hastalarında ve kemoterapi gören hastalarda, ayrıca uzun süre ilaç kullanmış ve ilaç kullanmak istemeyen hastalarda başarıyla kullanılmaktadır ve etkili bir yöntemdir. HASTANEMİZLE İLGİLİ DETAYLI BİLGİLERE WWW.MEDICANA.COM.TR WEB SAYFAMIZDAN ULAŞABİLİRSİNİZ MEDICANABÜLTEN MAYIS 2013 SAYI: 53 Cildinizin doğal görünümünü bozan lekeler, gelişmiş tıbbi yöntemlerle sorun olmaktan çıkıyor. Leke (Hiperpigmentasyon) Doktorunuz öneriyor: Bölgeye sürülen ilaçlar bazen bölgenin rengini açabilir veya soyucu nitelik taşıyabilir. Bilinen en önemli renk açıcılar hidrokinon, kojik asit, askorbik asit olup; bazen tek tek bazen kombine şeklinde uygulanabilir. Soyucu nitelikteki ilaçlar ise meyve asitleri veya retinoik asitlerdir. Daha derin tabakalara kadar nüfuz ederler. Soyucular bazen tek başına bazen başka yöntemler ile birlikte kullanılabilirler. Leke kadın ve erkeklerde en yaygın görülen cilt rahatsızlıklardan biridir. Lekelerin birçoğu özellikle yanak, alın ve çenede oluşur; yüze daha mat ve pürüzlü bir görüntü verir. Bazen vücut bölgelerinde yani sırtta, göğüste veya el üzerinde de oluşabilirler. Lekeler iyi huylu iken bazen kötü huylu nitelik taşıyabilir. Leke vakalarında bu konuda uzmanlığı olan dermatologlara başvurmak ve bunun profesyonel ayrımını yapmak şarttır. İyi huylu lekelerde kişiye estetik açıdan rahatsızlık vermediği takdirde alınması gerekmezken, bazı kötü huylu leke ve benlerde ben ve lekeleri kontrol altına almak, ben haritalarını çıkartmak ve 6 aylık periyotlar şeklinde onları takip etmek ve gerektiğinde benleri cerrahi olarak almak gerekecektir. Kimyasal Peeling Kimyasal peelingler; yüzeysel, orta ve derin peeling olarak 3 gruba ayrılır. Yüzeysel ve derin peelingler doktorlar tarafından uygulanır ve değişik konsantrasyonlarda olabilirler. Bu meyve asit türevi ilaçlar doğru uygulandıklarında kişinin günlük aktivitelerini etkilemezler. Cilt tipi, cilt rengi ve problemin yoğunluğuna göre seans sayısı ve seans araları (ortalama 5-10 seans haftada bir) değişebilir. Derin peelingler cildin derin tabakalarına kadar soyma yaptıklarından iyileşme dönemleri ağır geçer. Cryotherapy (Kriyoterapi) Lekenin dondurularak ortadan kaldırılmasıdır. Uygulamalar kolay ve pratiktir. Uygulamada sıvı azot veya karbondioksit kullanılır. Uygulamadan sonra bazen kızarıklık, su toplamalar ve ona takiben koyu renkte kabuklanmalar olabilir. Ortalama 2 hafta içersinde kabuklar dökülür ve daha canlı renkte canlı bir deri ortaya çıkar. Sivilce Lekeleri Sivilce izleri sivilcenin şiddeti ve tipiyle alakalıdır. Çok büyük sivilce oluşumlarında iz kalma ihtimali daha yüksektir. Ayrıca aynı bölgede sürekli olarak çıkan sivilceler de doku tahribatı nedeniyle iz bırakabilir. İz tedavisi süresince verilen ilaçlar sivilce tedavisi yaparken bir taraftan da iz tedavisi yapar. Buna rağmen geçmeyen sivilce lekeleri varsa başka tedaviler de uygulanır. Bu tedaviler sivilcenin cinsine göre farklılık gösterir. Lazer Karbondioksit veya Erbium lazer kullanılabilir. Karbondioksit lazer derin soymaya neden olduğundan, uzun bir iyileşme dönemine ihtiyaç duyulur ve kollojen bantlarında yenilenme sağladıklarından aynı anda cilt de gençleşme sağlarlar. İyileşme dönemi zor ve uzun sürelidir. Erbium lazer grubunda ise iyileşme süresi daha kısa, yalnız işlem oldukça kanamalıdır. Aynı şekilde ciltte kollejen yapımında artış olduğundan beraberinde gençleşme sağlayabilir. IPL (Yoğunlaştırılmış Atımlı Işık) Ciltte herhangi bir soyulma yapmaksızın ciltteki lekeleri gidermektir. İşlemden sonraki ilk 2 hafta lekenin rengi koyulaşır, hafif bir kabuk tutar. 10-15 gün içersinde kabuklar dökülür, alttan daha temiz ve pürüzsüz bir cilt çıkar. daha temiz ve pürüzsüz bir cilt çıkar. Şeker hastalığı gözlerinize zarar verebilir. Zamanında müdahale ile kaybı durdurmak mümkün. Diyabet ve Göz Sağlığı Diyabet, insulin eksikliğine veya etkinliğinin azalmasına bağlı kan şekerinin yükselmesiyle (hiperglisemi) karakterize bir hastalıktır. Göz de dâhil olmak üzere birçok organımızda hasar yapabilmektedir. 20 ile 65 yaş arasındaki insanlarda görülen en sık körlük nedenidir. Şeker hastalığının süresi arttıkça gözde hasar yapma riski artmaktadır. Şeker hastalığı iyi kontrol edilmemiş hastalar daha yüksek risk altındadır. Doktorunuz öneriyor: Diyabetik hastalar görmelerinde azalma olmasını beklemeden, 6 ayda bir rutin göz doktoruna muayene olmaları gerekmektedir. Erken evrede tespit edilen lezyonlar daha etkin ve güvenli bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Gözde başlayan damar hasarları diğer organlarda oluşacak bozuklukların habercisidir. Kan şekeri düzeyi, hipertansiyon, kolesterol düzeyi ve diğer önemli tetkiklerin de şeker hastalığınızla ilgilenen dahiliye ya da endokrinoloji uzmanları tarafından kontrol altında tutulması gerekmektedir. Katarakt, diyabeti olanlarda olmayanlara oranla daha sıklıkla ve daha genç yaşlarda oluşmaktadır. Ayrıca, görme sinirini etkileyebilir ve göz kaslarında felçlere yol açarak paralitik göz kaymasına (şaşılık) yol açabilmektedir. Diyabetin en önemli komplikasyonu retina tutulumudur. Retinada ödem (su tutulması), kanama odakları ve yeni damarlanmaya yol açabilmektedir. Bu yeni oluşan hassas damarlar da kanayarak göz içi kanama ve retina dekolmanı oluşturabilmektedir. Hastalığın daha ileri evrelerinde de glokom (göz içi basıncının artması) oluşabilmektedir. Hastalık ve komplikasyonları tedavi edilmezse körlükle sonuçlanabilmektedir. Teşhis için yapılan tetkikler nelerdir? Retinadaki hasarın belirlenmesi ve tedavinin planlanması için fluoresceinanjiografisi yapılmaktadır. Burada, hastanın kolundaki bir damardan boyayıcı bir madde verilerek göz filmleri çekilmektedir. Bu tetkikin göze hiçbir zararı yoktur. Yan etki olarak Nadir durumlarda, hastalarda kusma, bulantı ve kaşıntı olabilmektedir. Deri ve idrar bir gün boyunca sarıya boyanır ve kendiliğinden geçer. Göz arkasındaki sarı noktadaki ödemin (su toplanması) tespiti için ise OCT adı verilen özel bir cihazla gözün tomografisinin çekilmesi gerekmektedir. Retina tutulumunda tedavi nedir? Tedavi, çoğunlukla lazerle yapılmakta ve ana hatlarıyla ikiye ayrılmaktadır. Birincisi, retinada yeni oluşan damarların gerilemesini sağlayacak şekilde lazer yapılarak göz içine kanama, retina dekolmanı ve glokom oluşması engellenir. Çoğu hastada istenilen sonuç elde edilmekle birlikte, hastanın şekeri regüle edilememiş ise, şeker düzeyi dengesiz seyrediyorsa gözde hasar oluşması ve görme azalması kaçınılmazdır. İkincisi, maküla denilen görme merkezinde ödem (su toplanması) olan hastalarda ödemi azaltmak veya yok etmek için yapılan lazer tedavisidir. Son yıllarda ödemin tedavisinde göze steril koşullarda iğne yapılarak uygulanan özel ilaçlar kullanılmaktadır. Bu tedavinin etkinliği çok daha yüksek olup,kısa zamanda görme artışı sağlanabilmektedir.