3-Hayvansal dokular ve işlevleri

advertisement
HAYVANSAL DOKULAR VE
İŞLEVLERİ
YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU
• Tek hücreli canlılar yaşamları için gereken ihtiyaçlarını direk olarak çevrelerinden
alışverişle karşılarlar.
• Çok hücreli karmaşık organizmalarda her hücre dış çevre ile direk temasta değildir
ve besin, oksijen gibi temel ihtiyaçların karşılanması bir sorun teşkil eder.
• Bu sebeple organizmalarda iç çevre denilen ortamlar meydana gelmiş ve bu sayede
farklı çevre koşullarında yaşayabilen organizmalar evrimleşmiştir.
• Solunum, dolaşım, boşaltım, sindirim için sistemler oluşmuştur.
• Bu sistemleri oluşturan hücreler de farklı görevler için özelleşmiştir.
HÜCREDEN ORGANİZMAYA
DOKULAR
• Hücrelerin
• Çoğalma
• Madde alışverişi
• Enerji üretimi gibi özellikleri benzeşir.
• Karmaşık organizmalarda hücreler farklılaşır
• Çoğalma hızları
• Organel sayıları (mitokondri gibi)
• Enerji üretim miktarı
• Yapıları
• Benzer yapı ve görevdeki hücreler dokuları oluşturur.
HAYVANSAL DOKULAR
Epitel doku
Bağ doku
Kas doku
I. Örtü epiteli
I. Temel bağ doku
I. Düz kas
II. Bez (salgı) epiteli
II. Kıkırdak doku
II. Çizgili kas
III.Duyu epiteli
III.Kemik doku
III.Kalp kas
IV. Yağ doku
V. Kan doku
Sinir doku
EPİTEL DOKU
Vücut yüzeyini örten ve iç boşlukları sınırlayan tabakadır. Dış yüzeyde altındaki bağ doku
ile deriyi, iç boşluklarda mukozayı oluşturur.
YAPISI
• Hücreler arası madde yok denecek kadar azdır.
• Kan damarı içermez.
• Bölünme yeteneğine sahip hücrelerden oluşur.
• Hücreleri oldukça farklı görevler üstlenmiştir.
• Beslenme ve solunum, bağ dokusunda bulunan damarlar aracılığı ile difüzyonla yapılır.
• Hücrelerinde yaptıkları işe göre özelleşmeler görülür.
EPİTEL DOKU
GENEL GÖREVLERİ
• Emme (absorbsiyon)
• Salgılama (sekreksiyon)
• Taşıma (transport)
• Kasılma (kontraksiyon)
• Boşaltım
• Koruma
• Duyu
ÖRTÜ EPİTELİ
Tabakalarına göre
Tek katlı
Çok katlı
Tek katlı yassı epitel
Çok katlı yassı epitel
Tek katlı kübik epitel
Çok katlı kübik epitel
Yalancı çok katlı
Tek katlı silindirik epitel
Çok katlı silindirik
Yalancı çok katlı silindirik
Hücre şekline göre
Yassı
Kübik
Silindirik
I. ÖRTÜ EPİTELİ
• Vücudun iç ve dış yüzeyini örter.
• Kimyasal, fiziksel ve mikrobik etkilere karşı vücudu korur.
• Tabakalaşma durumuna göre tek katlı epitel ve çok katlı epitel olmak
üzere ikiye ayrılır.
I. ÖRTÜ EPİTELİ
1. Tek katlı epitel
Hücre şekillerine göre 3 grupta incelenir
a. Tek katlı yassı epitel
• Tek sıralı dizilmiş yassı şekilli hücrelerden oluşmuştur.
• Çekirdekleri hücrenin ortasındadır. Hücreler arası
madde çok azdır.
• Difüzyon ve filtrasyonun olduğu yerlerde görülür
• Kan damarlarının iç yüzeyinde, akciğer alveollerinde, lenf
damarlarının iç yüzeyinde bulunur.
I. ÖRTÜ EPİTELİ
b. Tek katlı kübik epitel
• Küp şeklinde hücreleri bazal membran üzerinde
tek sıra halinde dizilmiştir.
• Çekirdekleri hücrenin ortasında bulunur.
• Örtü korumanın yanı sıra böbrek tübüllerinde
salgılama ve emme işlevi de görür.
• Böbrek kanalında, tiroid bezinde, salgı
bezlerinin iç yüzünde bulunur.
I. ÖRTÜ EPİTELİ
c.
Tek katlı silindirik epitel
• Hücreleri silindir şeklindedir.
• Hücrelerin serbest yüzeyinde mikrovillus, sil gibi yapılar
bulunur.
• Salgıların salınması ve besinlerin emiliminde rol oynar.
• Mide, safra kesesi, ince bağırsak duvarında, üreme
kanallarında bulunur.
I. ÖRTÜ EPİTELİ
Yalancı çok katlı epitel
• Yapısında bulunduğu yere göre mukus salgılayan hücrelerle ,
silli hücrelerde bulunur.
• Salgıbezlerinin büyük kanallarında , paratroid bezde, erkek
uretrasında bulunur.
• Silli olanları trake ve bronşlarda gözyaşı bezinde bulunur.
• Görevi solunum kanallarına giren toz ve mikroorganizmaları
makusla yakalayıp sillerle dışarı itmektir.
I. ÖRTÜ EPİTELİ
2. Çok katlı epitel
• Hücreleri birden fazla tabaka oluşturacak şekilde dizilmiştir.
• En üst sıradaki hücrelerin şekline göre 3’e ayrılır
a.
Çok katlı yassı epitel
• Koruma işlevi yürütür
• Üst yüzeydeki hücreleri yassıdır.
• Deri, yemek borusu, yutak ve ağız boşluğunda bulunur.
• Vücudun dış yüzeyine bakan hücreler difüzyonla besin alamadıkları için
ölür, keratin maddesi birikir.
• Bu hücreler, altta kalan canlı hücreleri dış etkilere karşı korur, vücuttan
suyun çıkışını azaltır ve mikroorganizmaların vücuda girmelerini engeller.
• Kıl, tırnak, boynuz, tüy gibi yapılar keratinleşme sonucu oluşur.
• Vücudun nemli bölegelerindeki çok katlı yassı epitel hücreleri, canlı ve
çekirdeklidir. Keratin biriktirmeyen bu türe, keratinsiz çok katlı yassı
epitel denir.
• HTTPS://WWW.YOUTUBE.COM/WATCH?V=OKOSGSM7PS4
I. ÖRTÜ EPİTELİ
b. Çok katlı kübik epitel
• Üst yüzeydeki hücreler küp
şeklindedir.
• Ter ve yağ bezlerinin salgı
kanallarında, ovaryum ve testisin iç
yüzeyinde bulunur.
I. ÖRTÜ EPİTELİ
c.
Çok katlı silindirik epitel
• Üst yüzeyde bulunan hücreleri
silindir şeklindedir.
• Tükrük, bezlerinin ve süt
bezlerinin salgı kanallarında,
boşaltım kanallarında bulunur.
I. ÖRTÜ EPİTELİ
d. Çok katlı değişken sıralı epitel
• Bazal membran üzerinde bulunan hücreleri
silindir şeklindedir.
• Bu hücrelerin üzerinde de birkaç sıra
halinde dizilmiş silindir şekilli hücreler yer
alır.
• Üst yüzeyde bulunan hücreler bulunduğu
organın işlevine göre şekil değiştirir.
• Böylelikle değişen miktarlarda sıvıyı
hapsedebilirler
• İdrar kesesinin iç yüzeyini döşeyen epitel
doku
II. SALGI EPİTELİ
• Salgı yapan epitel doku çeşididir.
• Epitel dokudan özelleşir.
• Salgılanacak olan makromoleküller hücre içinde sentezlenir ve veziküllerde
depolanır.
• Salgı hücrleri görevlerine göre farklı makromoleküüler sentezler:
• Sindirim enzimleri (pankreas)
• Lipit (yağ bezleri)
• Glikoprotein = karbonhidrat+protein (tükrük bezleri)
• Süt (meme bezleri)
• Devamlı veya kesintili salgılama yapılabilir.
• Salgı epitel hücreleri biraraya gelerek salgı bezlerini oluşturur.
II. SALGI EPİTELİ
• Hücre sayısına göre tek hücreli ve çok hücreli bez epiteli olarak
ikiye ayrılır.
1. Tek hücreli salgı epiteli
• Tek katlı silindirik epitel hücresidir.
• Salgı üreten bu hücreye goblet (kadeh) hücresi denir.
• Goblet hücreleri mukus salgılar.
• Mide ve bağırsak duvarında, ayrıca kurbağa ve solucan derisinde
de bulunur.
• Goblet hücrelerinin salgı maddesi yağ ya da glikoprotein
yapıdadır.
• Bundan dolayı bu hücrelerde mitokondri, endoplazmik retikulum,
golgi aygıtı fazladır.
II. SALGI EPİTELİ
2. Çok hücreli salgı epiteli
• Birçok bez hücresinin birleşmesiyle meydana gelen bez epiteli çeşididir.
• Salgılama şekillerine göre üç gruba ayrılır.
a. Endokrin bezler (iç salgı bezleri)
• Salgılarını doğrudan kan veya lenf damarlarına veren iç salgı bezleridir.
• Bu bezlerde kanal yoktur.
• Bu bezlerin salgısına hormon denir.
• Hormonlar hedef organa kanla taşınır.
• hipofiz, tiroid, paratiroid bezi.
b. Ekzokrin bezler
• Salgılarını doğrudan ya da bir kanalla vücut boşluğuna ya da vücut dışına boşaltırlar.
• tükrük bezi, ter bezi, bağırsak duvarı.
• Örtü epitelinden endokrin
ve ekzokrin bezlerin
oluşumu
II. SALGI EPİTELİ
c. Karma bezler
• Hem ekzokrin hem de endokrin salgı özelliğine
sahip bezlerdir.
• Bu bezler hem enzim hem de hormon salgılar.
• Pankreas, mide
III. DUYU EPİTELİ
• Çevrelerindeki değişikliklikleri algılayarak sinir sistemine bilgi iletirler
• Dış yüze bakan kısımlarına reseptör denir.
• Duyu epiteli hücreleri, epitel hücrelerinin farklılaşmasıyla oluşmuştur.
• Örtü epiteli içine yerleşmiştir.
• Nöroepitel hücre olarak adlandırılırlar
• Kendini yenileme özelliği yoktur.
III. DUYU EPİTELİ
• 3 çeşit duyu epiteli vardır
1. Primer (birincil) duyu hücreleri
• Aldıkları uyarıyı kendi uzantıları ile nöronların dendritlerine iletirler.
• koku alma hücreleri, retinadaki uzantılar.
III. DUYU EPİTELİ
2. Sekonder (ikincil) duyu hücreleri
• Aldıkları uyarıyı nörona ulaştıracak uzantısı yoktur.
• Nöronların dendritleri epitel hücresine kadar uzanarak uyarıyı doğrudan alır.
• tat alma hücreleri.
3. Serbest sinir uçları
• Bazı dendritler serbest olarak epitel doku içine kadar uzanmıştır. Bu uçlar almaç
olarak görev yapar .
• Ağrı, acı, basınç
Basınç
Sıcak
Basınç
Soğuk
Dokunma
BAĞ VE DESTEK DOKU
• Bu dokunun hücre sayısı az, ara madde miktarı fazladır.
• Epitel dokudan farklı olarak hücreleri birbirine temas etmez.
• Kendine özel hücreleri, hücreler arası zemin maddesi ve protein liflerden oluşur
• Bu dokudaki ara maddenin sertleşmesiyle kıkırdak ve kemik dokular oluşur.
• Görevi:
• çeşitli organ ve dokuları birbirine bağlamak
• içerdiği kan damarlarıyla hücreleri beslemek
• yumuşak dokuların dış etkenlerden korunmasını, desteklenmesini sağlamak
• savunma
• Temel bağ doku, kıkırdak doku, kemik doku, yağ doku, kan doku olarak ayrılırlar.
I. TEMEL BAĞ DOKU
• Organların etrafını sarıp destek sağlar
• Vücut savunmasında görevlidir
• Dokunun hücreleri az, hücreler arası maddesi fazladır.
• Bu dokuda 4 çeşit hücre bulunur.
1. Dokunun esas hücresi fibroblasttır. Bu hücreler dokunun ara maddesini ve lifleri üretir.
2. Mast hücresi: heparin ve histamin salgılar.
• Heparin kanın pıhtılaşmasını engeller, histamin ise kan damarlarının geçirgenliğini arttırır.
3. Makrofajlar: vücuda giren toz, kir parçacıkları, mikroorganizma gibi yabancı maddeleri
fagositozla yok eder.
4. Melanositler: Sitoplazmalarında taşıdıkları melanosit pigmenti ile dokuya renk verirler
I. TEMEL BAĞ DOKU
• Ara maddesinde bol miktarda lif bulunur.
• Lifler, proteinden oluşur ve dokunun hücrelerini ve ara maddesini bir arada tutar
• Kollajen, elastik ve retiküler olmak üzere, üç çeşit lif vardır.
1. Kollajen Lifler
• Yapısındaki esas protein kollajendir. Beyaz
renkte,demetler halinde bulunur.
• Bağ ve kıkırdak dokuda bulunur.
• Eğilip bükülebilirler, oldukça kuvvetli ve dirençli
tellerdir.
• Deriye, kemikler arası ve kemik-kas arası
bağlantılara güç verirler
• Organlar arasında ağsı bir çerçeve oluşturur ve
koruma sağlarlar.
Kollajen lifçiği
Kollajen molekülü
Üçlü sarmal
Alfa zinciri
Kollajen lifi
Amino asit zinciri
I. TEMEL BAĞ DOKU
2. Elastik Lifler
• Esneme özelliği vardır.
• Sarı renklidir.
• Esas proteini elastindir.
• Bu özelliği sayesinde vücutta en çok esnemeye ihtiyaç olan yerlerde bulunurlar.
• Aort çeperi, kulak kepçesi, deri gibi…
3. Retiküler (Ağsı) Lifler
• Ağsı yapıdadır ve dallar oluştururlar.
• Kan damarları sinir telleri gibi bağ dokunun birbirine bağlanması gereken dokuları
arasında, lenf düğümü, dalak, kırmızı kemik iliği ve karaciğerde bulunur.
• Elastik lifler kollajen liflerden daha incedir. Retiküler lifler ise ikisinden de incedir.
Elastik
lif
Sinir
lifi
Makrofaj
Mast
hücresi
Lenfosit
Fibroblast
Kollajen lifi
Nötrofil
Plazma hücresi
Yağ hücresi
Retiküler lif
Kılcal damar
II. KIKIRDAK DOKU
• Görevi:
• Bazı organların şekil kazanması (burun , kulak vb.)
• Bazı organların yapı ve şekillerinin bozulması (Trake , bronş , östaki borusu )
• Kemiklerin eklem bölgelerinde tahribatın önlenmesi , kayganlığın sağlanması
• Kemikleşme (Kemiklerde boyca büyümenin sağlanması )
• Kıkırdağın rejenerasyonu, büyümesi ve beslenmesi, yapısında bol miktarda kan
damarı ve sinirler taşıyan perikondrium isimli kıkırdak zarı ile gerçekleşir.
• Embriyonik dönemde omurgalıların iskeleti kıkırdak dokudan oluşur.
• Ergin omurgalıların iskeletinde bazı bölgelerde bulunur.
• Kıkırdaklı balıkların hem embriyonik hem de ergin dönemdeki iskeleti kıkırdak
dokudan oluşmuştur (köpek balığı).
• Omurgasızlardan sadece yumuşakça ve kafadanbacaklılarda bulunur.
II. KIKIRDAK DOKU
• Hücreler: Kondrosit
• Kondrositler lakün denilen kapsüller
içinde tek tek veya gruplar
halinde bulunur.
• Birden fazla kondrositi kapsül ile bir
arada tutan yapılara kondron denir
• Ara madde:
• Şekilsiz eleman: kondrin
• Şekilli eleman: elastik ve kollajen lifler
II. KIKIRDAK DOKU
Kıkırdak doku ara maddesine göre üçe ayrılır.
1. Hiyalin kıkırdak: kollejen lifler taşımasına karşın homojen yapı gösterir.
• Kıkırdaklı balıklarda iskelet, embriyonal dönemde iskelet, burun, trake, kaburga
uçlarında bulunur.
• Metabolizması çok düşük ve rejenerasyon yeteneği yoktur.
2. Elastik kıkırdak: ara madde elastik lifler taşırlar.
• Kulak kepçesi, ses telleri, östaki borusu, dış kulak yolunda bulunur.
3. Fibröz (lifli) kıkırdak: bol miktarda kollejen lifler taşırlar.
• Omurlar arasındaki diskte, diz kapağında, göğüs ve köprücük kemiğinin oynak (eklem)
yerlerinde bulunur.
III. KEMİK DOKU
• Vücudun en sert yapılarıdır.
• Embriyonik dönemde kıkırdak dokuda mineral birikmesiyle oluşur.
• Yapısında kan damarları ve sinirler bulunur.
• Ara madde sert ve geçirimsizdir; beslenme, solunum ve boşaltım doku içine kadar
özel kanal sistemi ile ulaşan kan damarlarından difüzyonla olur.
• Yaşam boyu metabolik ve hormonal etkilerle; yenilenme, büyüme ve küçülme görülür.
• Görevleri
• Kaslara ve iç organlara bağlanma ve tutunma yüzeyi sağlar.
• Kaslarla birlikte hareketi sağlar.
• Kan dokusunun bütün hücreleri kırmızı kemik iliğinde oluşur.
• Mineral depolar
III. KEMİK DOKU
• Hücreleri:
1- osteoblastlar: kemik dokusu ara maddesini oluşturan hücrelerdir.
• periost denen zarın hemen altında bulunurlar.
• Olgunlaştıklarında ara madde içinde kalıp osteositlere dönüşürler.
2-osteoklastlar: kemik kanalı ve boşlukların iç yüzeyinde bulunurlar.
• Fagositoz yetenekleri olup ara maddenin yıkılmasına neden olurlar.
• Kanda kalsiyum dengesinin sağlanmasında rol oynarlar.
• Ara madde: osein denir. organik ve inorganik olmak üzere iki kısımdan oluşur.
1-organik: kollajen lifler ve şekilsiz proteinsel yapılardan meydana gelirler.
• Osteositler tarafından üretilir
2-inorganik: dokuya sertlik veren esas kısımdır.
• Kalsiyum fosfat, kalsiyum karbonat, magnezyum fosfat, kalsiyum florid vb. maddelerden
oluşur.
• sert olan ara maddenin kolay kırılmasını önleyen ara maddede bulunan kollejen liflerdir.
• HTTPS://WWW.YOUTUBE.COM/WATCH?V=78RBPWSOL08
III. KEMİK DOKU
• Tüm kemik çeşitlerinin dışında periost
adında bir kemik zarı vardır.
• Periost zarı kemiklerin kalınlaşmasını ve
onarımını sağlar.
III. KEMİK DOKU
• Kemik doku, hücrelerinin dizilişine ve ara madde miktarına göre iki çeşittir.
1. Sert Kemik Doku
• Kısa ve yassı kemiklerin dış yüzeyinde, uzun kemiklerin gövdesinde bulunur.
• Osteositler birbirine sitoplazmik uzantılar ile bağlanarak iç içe daireler oluşturur.
• Bu dairelerin ortasında boyuna uzanan Havers kanalları bulunur.
• Havers kanallarını birbirine bağlayan ve enine uzanan kanallara Wolkman kanalı adı
verilir. Bu kanallarda kan damarları ve sinirler bulunur.
• Hücreler gerekli olan besin ve oksijeni bu kanallardaki kan damarlarından difüzyonla alır,
artık maddeleri de aynı şekilde uzaklaştırır.
• Uzun kemik içerisinde gövde boyunca uzanan sert kemik doku içerisinde sarı kemik iliği
bulunur.
III. KEMİK DOKU
2.
Süngerimsi kemik doku
• Kısa ve yassı kemiklerin iç
kısmında uzun kemiklerin
uçlarında bulunur.
• Osteositler sert kemik
dokudakinden daha azdır ve
dağınık halde yerleşim gösterir.
• Kemiklerde gözenekli yapının
oluşmasını sağlar. İçerisinde
kırmızı ilik bulunur.
IV. YAĞ DOKU
• Bağ dokunun özel bir şeklidir.
• Görevleri
• Vücudu mekanik etkilerden korur.
• Besin depolar
• Vücut ısısını korur.
• Yağların solunumla yıkılması sonucu çok fazla miktarda metabolik su açığa çıkar
• bu şekilde kış uykusuna yatan hayvanların su ihtiyacı sağlanır çöl hayvanları ve göç
hayvanlarında bol depolanır.
• Yağlar hafif ve az yer kapladığı için göç eden kuşların depo besinidir.
IV. YAĞ DOKU
• Hücreleri:
• Dokunun yağ sentezi yapan hücrelerine
lipoblast denir.
• İlk olarak hücrenin içinde küçük bir yağ
damlacığı oluşur. Daha sonra oluşan yağlar
birleşerek büyük bir yağ damlacığına dönüşür.
• Sitoplazma bu yağ damlacığının etrafında ince
bir tabaka olarak kalır.
• Ara madde:
• Yağ hücrelerinin arasında ağsı ve
kollagen lifler vardır.
V. KAN DOKU
• Akışkandır. Damar ve kalp sistemi gibi kapalı ortamda bulunur. Vücutta kayıbı
görülebilen tek dokudur.
• Akışkan olan dokuda hareket kalbin etkisiyle sağlanır.
• Tek hücreli ve mikroskobik organizmalarda bu doku bulunmaz.
• Hücreleri kısa ömürlüdür. Doku devamlı yenilenir.
• Görevleri:
• Besin ve oksijen taşır.
• İç salgı bezlerinden hedef dokuya hormon taşır.
• Vücudun pH, su ve sıcaklığını düzenler.
• Mikroplara karşı vücudu korur.
• Yaralanma durumunda kanın pıhtılaşmasını sağlar
V. KAN DOKU
Hücreleri
1. Alyuvarlar (Eritrositler)
• Kanda en fazla bulunan hücredir.
• Sağlıklı erkeklerin 1 mm3 kanında 5 – 5,5 milyon,
• kadınların 1 mm3 kanında 4,5 – 5 milyon alyuvar bulunur.
• Embriyonik dönemde karaciğer ve dalakta üretilir.
• Ergin bireyde kırmızı kemik iliğinde üretilir.
• Alyuvarlar ilk üretildiğinde çekirdeklidir. Olgunlaşıp kana karışırken çekirdeğini ve
endoplazmik retikulum, golgi, mitokondri gibi organellerini kaybeder.
• Bundan dolayı alyuvarlar bölünemez.
• Memeliler hariç diğer omurgalılarda çekirdeklidir. (Ancak çekirdek görev yapmaz.)
V. KAN DOKU
Alyuvarlar (devam)
• Yaşlı alyuvarlar dalak, karaciğer ve lenf düğümlerinde yıkılır. Ortalama ömürleri 120
gündür.
• Alyuvarların esas yapısını hemoglobin oluşturur.
• Hemoglobin demir içeren solunum pigmentidir.
• Kana kırmızı renk verir,
• Oksijen ve karbondioksit hemoglobindeki demire bağlanarak taşınır.
• Eritrositler hemoglobin aracılığıyla asit baz dengesinin düzenlenmesini sağlar.
• Deniz seviyesinden yükseklere çıkıldıkça kandaki alyuvar sayısı artar.
• Eritrositlerin hücre zarında bulunan antijenler, (aglütinojenler) kan grubunu belirler
V. KAN DOKU
2. Akyuvarlar (Lökositler)
• Çekirdekli beyaz kan hücreleridir.
• Aktif (amipsi) hareket eder.
• Sağlıklı bir insanın 1 mm3 kanında yaklaşık 6 – 10 bin kadar akyuvar bulunur.
• Vücudun savunma sistemine dahildir.
• Enfeksiyon, alerjik durum, beslenmeden sonra sayısı artar.
• Akyuvarlar kemik iliği, lenf bezleri ve dalak, timüs, bademcik gibi lenfatik organlarda
üretilirler.
• Ömürleri 3 – 4 saat ile 3 – 4 gün arasında değişir.
• Damarların dışına çıkabilirler.
• Kan dışında bağ doku ve diğer dokularda da görülürler.
• Kan dokusunu geçici süre kullanırlar. Bağ dokusunda daha uzun süre kalırlar.
• Lenf dolaşımında bulunurlar.
V. KAN DOKU
V. KAN DOKU
a. Agranulositler (Granülsüz):
i) Lenfositler:
• En küçük akyuvarlardır.
• Çekirdek büyük ve düzdür.
• Hareket az veya hiç yoktur
• Vücudun savunulmasında görev alırlar.
Lenfosit
• Bağ dokusuna geçip fibroblastlara
dönüşebilirler.
• Merkezi sinir sistemi hariç her dokuda
görülürler.
• Uzun ömürlü hücrelerdir.
• Fagositoz yetenekleri yoktur.
Fibroblast
V. KAN DOKU
ii) Monositler
• En büyük akyuvarlardır.
• Çekirdek yuvarlak, atnalı veya fasulye
şeklinde olabilir.
• Sitoplazma granulsüz ve boldur.
• Çok hareketlidirler.
• Bakteri, yabancı cisim ve hücre atıklarını
fagositozla yok ederler.
• Gereğinde bağ dokusuna geçerek
makrofajlara dönüşürler.
Makrofaj
Monosit
V. KAN DOKU
b. Granülositler
(Granüllü): Sitoplazmalarında tanecikler
bulunur
i)Nötrofiller:
• Çekirdekleri parçalıdır
• Çok hareketlidirler.
• Bakteriyel enfeksiyonlarda sayıları artar.
• Ameboid hareketlerle yabancı cisimleri
fagositozla yok ederler.
• Fagositoz yeteneği en güçlü granülosit
• Gereğinde damar dışına çıkıp diğer
dokularda fagositoz yaparlar.
• HTTPS://WWW.YOUTUBE.COM/WATCH?V=YGKVXT1BMAA
V. KAN DOKU
ii) Eozinofiller:
• Çekirdekleri genelde iki parçalıdır
• Ameboid hareket ederler
• Kanda ve bağ dokusunda fagositoz yaparlar.
• Fagositoz yetenekleri nötrofil ve monositlere
göre daha azdır
• Alerji ,paraziter hastalıklarda ve aşırı
duyarlılıkta sayıları artar.
iii)Bazofiller:
• Heparin içerirler.
• Heparinin kan sulandırıcı özelliği vardır
• Bağ dokusu mast hücrelerine çok benzerler.
• Yangı oluşumunda rol oynarlar.
V. KAN DOKU
3.
Trombositler (Kan pulcukları)
• Kemik iliğinde büyük çekirdekli hücrelerin (megakaryosit) parçalanmasıyla oluşurlar.
• Balık,kurbağa,sürüngen ve kuşlarda çekirdekli ve gerçek hücresel yapılardır.
• Memelilerde sitoplazmik partiküllerdir. Gerçek hücre değillerdir.
• Omurgalılarda trombositlerin yaptığı işi omurgasızlarda akyuvarlar yapar.
• Normalde ömürleri 8-10 gündür.
• Çekirdekleri yoktur, renksiz ve küçüktürler.
• Pasif hareketlidirler, ömürleri birkaç gündür.
• Görevleri
• Kanın pıhtılaşmasını sağlarlar.
• Trombositler kan damarlarının duvarı, bütünlüğü bozulan yerde birikir ve damar duvarına yapışarak tıkaç oluşturur.
• Pıhtılaşma mekanizmasını başlatan tromboplastin enzimini yapar.
• Gerçek pıhtılaşma mekanizması omurgalılarda görülür.
• Karaciğer ve dalakta ile fagositozla yok edilirler.
V. KAN DOKU
Ara madde: Kan plazması
• Kan dokunun sıvı olan ara maddesidir. Plazmanın % 90– 92 si su, % 7 – 8 i protein,
geri kalanı ise inorganik maddelerden oluşmuştur.
• Plazmada bulunan proteinler albumin, fibrinojen ve globulinlerdir.
• Fibrinojen, yaralanma durumunda kanın pıhtılaşmasını sağlar.
• Albumin, kan ve vücut sıvısının osmotik basıncını düzenler.
• Globulinler, antikorların yapısını oluşturur.
• Kan pıhtılaştıktan sonra, hücrelerinden ayrılmış açık renkli kısmına serum denir.
Serumda aminoasitler, monosakkaritler, steroit, vitaminler, antikorlar, hormonlar,
madensel tuzlar ve azotlu artıklar bulunur.
KAS DOKU
• İskelet sistemi ile birlikte vücudun hareketini sağlayan dokudur.
• İç organların yapısında da bulunur.
• Dokunun bölünme ve rejenerasyon yeteneği yoktur.
• Uyarı aldıklarında kimyasal bağ enerjisini mekanik enerjiye çevirirler.
• Uyarı alma,uyarı iletme ve uyarma yetenekleri vardır.
KAS DOKU
• Hücreleri:
• Kas hücrelerinin sitoplazmasına sarkoplazma, zarına sarkolemma denir.
• Hücreler mitokondri ve endoplazmik retikulum bakımından zengindir.
• Hücrelerde kasılıp gevşeme özelliğine sahip çok sayıda filament bulunur.
• Proteinden yapılmış bu telciklere miyofibril denir.
• Miyofibriller aktin ve miyozin olmak üzere iki çeşittir.
• Miyofibriller bir araya gelerek kas demetlerini oluşturur.
• Ara madde:
• Hücreler arası madde bağ dokusundan oluşur.
• Kas demetlerinin etrafını saran bağ dokuda bol miktarda kan damarı ve sinir bulunur.
KAS DOKU
• Yüksek yapılı (omurgalılarda) iskelet kası (çizgili kas) dokusu, organ kası (düz kas) dokusu ve kalp
kası dokusu olmak üzere üç tip kas dokusu vardır.
1.
Çizgili kas
• İstemli çalışırlar.
• Motor sinirlerle uyarılır.
• İskelet sistemi üzerinde bulunur; vücudun hareketini sağlar.
• Hücrelerin kaynaşması sonucu çok çekirdekli görünürler.
• Kasılmaları hızlı ve şiddetlidir.
• Gerektiğinde oksijensiz solunum yaparlar; yorgunluk görülür.
• Glikojen depolarlar.
• Actin ve miyozin flamentleri düzgün sıralanış ( bantlaşma) gösterir.
• Yapısındaki miyoglobulin den dolayı kırmızı renkte görülürler. (Beyaz çizgili kaslar da vardır.)
• Bütün hücreleri sinirlerle temas halindedir. Gelen uyarı aynı anda temas ettiği bütün hücrelerde
kasılma meydana getirir.
KAS DOKU-Çizgili kas
KAS DOKU-Çizgili kas
• İki çeşit çizgili kas vardır:
a.
Beyaz kaslar: tavukların göğüs kasları, tavşanda bacak, insanda kol kasları büyük ortanda beyaz
kaslardan meydana gelmiştir.
• Çok az miyoglobulin içerirler.
• Enerjilerini glikojenin oksijensiz solunumla yıkımından üretirler.
• Kasılmaları hızlı ve büyük güç üretirler.
• Çok kısa sürede yorgunluk gösterirler.
• Mitokondri oranı azdır.
• Kanlanma oranı azdır.
• Ani hareketler (kaçma, kurtulma vb.) için uygundur.
b.
Kırmızı kaslar:insanda bacak kasları, uçan kuşlarda kanat kasları gibi.
• Miyoglobulin çoktur.
• Enerjilerinin çoğunu öncelikle yağ asitlerinden karşılar.
• Yavaş kasılırlar.
• Uzun süre yorulmadan çalışırlar.
• Mitokondri sayısı çoktur.
• Kanlanma oranı fazladır.
• Uzun süreli hareketler (koşma , yürüme , uçma ) için uygundur.
• HTTPS://WWW.YOUTUBE.COM/WATCH?V=0KFMBRRJQ4W
KAS DOKU-Düz kas
2) Düz kas
• İğ şeklinde hücrelerden oluşur.
• Çekirdek tek ve ortadadır.
• Pembe renklidir.
• Kalp hariç organların yapısında bulunur.
• Otonom sistemin kontrolünde çalışır. İstemsiz hareket ederler.
• Çalışmaları yavaş olup yorgunluk göstermezler.
• Oksijensiz solunum yapılmaz.
• Glikojen depolanmaz.
• Omurgalılarda organ hareketini sağlar.
• Bazı omurgasızlarda (yumuşakça,toprak solucanı vb.) vücut hareketini de sağlar. O
nedenle bu canlılarda hareket oldukça yavaştır.
• Bantlaşma göstermezler.
• Uterus hariç rejenerasyon (yenilenme) yetenekleri yoktur.
• Sinirler bir grup hücreyi uyarır, uyartı diğer hücrelere bu hücrelerden yayılır.
•
bu kaslarda uyartıya verilen cevap yavaştır ve uzun sürelidir.
KAS DOKU-Kalp kası
3) Kalp kası
• Bantlaşma gösterirler.
• Sadece kalbin yapısında bulunur.
• Otonom sistem tarafından kontrol edilir.
• Çalışma şekli olarak düz kaslara, yapı olarak çizgili kaslara benzer.
• Bir veya iki çekirdekli olup çekirdekler merkezde bulunur.
• Mitokondri sayısı oldukça fazladır.
• Nöronlar belli noktalarda sinir düğümleri yaparlar;uyartılar hücrelere buradan yayılır.
• Çalışma temposu sinirlerle ve hormonlarla kontrol edilir.
• Kas telleri yan demetlerle birbirine bağlanır.( Sadece kalp kasında görülen özellik)
• Demetlerin arasını bağ dokusu doldurmuş olup bol miktarda kan damarları içerir.
• Ritmik ve otomatik olarak çalışır.
• Rejenasyon yetenekleri yoktur.
SİNİR DOKU
• Dış ve iç çevreden gelen uyartıları alan, merkezi sinir sistemine ileterek değerlendiren
ve oluşan yanıtı tepki organlarına ileten dokudur.
• Nöron ve glia hücrelerinden oluşmuştur.
• Organizmada iç ve dış değişmelere karşı uygun tepkilerin oluşumunu sağlar.
• Gelişkin şekil omurgalılarda olmakla beraber, süngerler hariç diğer omurgasızlarda da
bulunur.
• Nörotransmiter madde (sinirsel hormon) üreterek salgı bezleri gibi çalışır.
• Rejenerasyon yetenekleri yoktur.
• Ancak periferik sinirlerde aksonları saran schwann hücrelerin etkisi ile aksonlarında
oluşan dejenerasyon onarılabilir.
• Organizmada merkezi(beyin ve omurilik) ve çevresel sinir sistemini oluşturur.
• Çevresel sistemde ara madde bağ dokusundan oluşurken , merkezi sistemde ara madde
nöroglia tarafından oluşturulur.
SİNİR DOKU
Hücreleri: (nöronlar)
• Nöronda, hücre gövdesi, dendrit ve akson olmak üzere üç kısım vardır.
• Hücre gövdesinden çıkan kısa ve çok sayıda uzantılara dendrit denir.
•
Dendritler uyarıların alınıp hücre gövdesine iletilmesini sağlarlar.
• Hücre gövdesinden çıkan uzun ve tek olan uzantıya akson denir.
•
Aksonların üzerinde ince bir zar, ortasında ise yarı sıvı akıcı plazma bulunur.
• Aksonun dış kısmında Schwann hücrelerinden oluşan kılıf bulunur.
• Bazı aksonlarda Schwann hücreleri tarafından oluşturulan ve sinir hücrelerinde yalıtımı sağlayan bir örtü bulunur.
•
Bu örtüye miyelin kılıf denir.
•
Miyelin kılıf akson boyunca boğumlu bir yapı gösterir.
•
Bu kesinti bölgelerine ranvier boğumu denir.
•
Miyelin kılıf ve ranvier boğumları impulsun iletimini hızlandırır.
• Nöronda uyartı sırasıyla dendrit, hücre gövdesi ve aksondan geçer.
• Nöron aldığı uyartıyı aynı şiddetle bir sonraki nörona aktarır.
• Bir nöronun dendriti ile diğer nöronun aksonunun karşılaştığı yere sinaps denir.
• Sinapslarda bir nörondan diğerine uyartı geçişi nörotransmitter denilen aracı moleküller ile sağlanır.
SİNİR DOKU
Görevlerine göre üç çeşit nöron vardır.
A. Duyu nöronu
• Duyu reseptörlerinden aldıkları uyartıları merkezi sinir sistemine iletir.
B. Ara nöronlar
• Merkezi sinir sisteminde bulunan nöronlardır. Gelen uyartıları değerlendirip cevap
oluşturur.
C. Motor nöronlar
• Merkezi sinir sisteminden gelen uyartıyı kas ve salgı bezi gibi tepki organlarına iletirler.
SİNİR DOKU
Ara madde (nöroglia dokusu)
• Glia ve schwann hücreleri tarafından
oluşturulur.
• Nöronların arasını, nöron hücrelerinin uzantıları
ve glia hücreleri hücreler arası boşluk
kalmayacak şekilde doldururlar.
• Glia hücreleri; sinir dokusunun, beslenmesinde,
solunumunda ve desteklenmesinde rol oynar.
• Dokuda ölen sinir hücrelerinin yerini doldurur.
• Ara maddesinden izole edilen sinir hücresi ölür.
• HTTPS://WWW.YOUTUBE.COM/WATCH?V=FT44XI92LCU
• HTTPS://WWW.YOUTUBE.COM/WATCH?V=DLN1USVMVVM
ORGANLAR
Mide
Epitel
doku
Bağ doku
Kas doku
Bir organda dokular
belirli bir düzende
organize olur
Sinir
doku
• Bir veya daha çok çeşit doku, organı
oluşturur
Download