157. HAYIR VE SEVAP Hayır yardım anlamında kullanılır. Hayır yapmak ihtiyacı olan bir kişiye ek uzatmak, ona maddi veya manevi yardımda bulunmak demektir. Bu para olabilir. İhtiyacını gidermektir önemli olan. Para verilerek onun ihtiyacını almasına yardımcı olunabilir. Yahutta o ihtiyaç temin edilerek kendine verilir. Eğer ihtiyaç duyulan sevgi, nasihat, rahatlatıcı sözler ise bunlarla kişi bezendirilir. Sorunlarına çare aranır ve ona doğru yol gösterilerek hayatın tadı tattırılır. Kişi bazen kendini yalnız hissedebilir, sevgiden yoksun kalmış olabilir, bir sorun karşısında çaresiz düşmüş olabilir. İşte bu anlamda yardıma koşmak en büyük hayır işlemektir. İnsanı rahata kavuşturma yolunda verilen tüm çabalar hayır sayılır. Hayır yapan kişi kendi olanakları ve yetenekleri çerçevesinde hayır yapar. Mali gücü ve rahatlatma yeteneğine göre başkalarına yardımcı olabilir. İş ki o mali gücün bu hayır işlerine kullanılması bilincinde olsun kişi. Bazı zengin kişiler maalesef paralarını gereksiz şekilde heba ettikleri halde bir parçasını da hayır kurumlarına vermeyi yahut kendileri hayır konusunda bu paraları akıttıkları olmamıştır. Nedeni bencilliktir. Etraftan bihaber olmaktır. Etrafı aldırmamaktır. Vicdanının sesini dinlememektir. Bir başka neden de böyle bir hayır yapma eylemine hiç girişmediği için ondan nasıl haz alınır bilmemiş, onun tadına varmamıştır kişi. Zaten o hazzı tatmış olsa hayır işlerinde bulunmak onun hayatının bir parçası haline gelir. Hayır yaparken hayrın yerine gidip gitmediğinden emin olmak gerekir. Yapılan hayır bilhassa maddi yönden yerine gitmiyorsa bunu yapmamak daha doğru olur. Ne yazık ki bazı fakir kişiler kötü ihtiyatlar edindikleri için onlara verilen parayı kendi kendilerini düzeltmek ve esas ihtiyaçlarını gidermek yerine o kötü alışkanlıklarını besleme yolunda kullanırlar. Bu tür konularda o kişilere parasal yardım yerine onlara ekonomik kalkınmalarına yönelik bir eğitim sağlamak daha doğru olur. Parasal yardım bir anlamda hayır sayılmaz zira verilen para kişiyi tembelliğe sürükler ve gelen parayı artık olağan kabul eder. Ama kişi eğitilir ve ekonomik bakımdan özgür kılınırsa artık kendi ayakları üstüne kalmış olur ve kendi kendi ihtiyaçlarını kendi karşılar hale gelmiş olur. İşte en önemli hayır da budur. Bu nedenle yapılan hayırlarla ne denli sevaba girildi konusu burada önem kazanır. Bir anne baba tabii ki çocuğunun ihtiyaçlarını karşılayacaktır. Bu onun bir görevidir ve en büyük hayırdır. Ancak, sevgi olsun, parasal yardım olsun bunların dozu çok önemlidir. Çocuğa sevgi gösterisi olarak, gereksiz şekilde paraya, oyuncağa ve giysilere boğmak bir zaman sonra onda tatminsizlik yaratmasına yol açmak demektir. Kişiler ihtiyaçlarının giderilmemesinden dolayı düştükleri bunalım kadar ihtiyaçlarının ötesinde bir donanım içinde boğuldukları zamanda bunalıma girerler. Zira artık elde etmek bir zevkten çıkmış olur. İşte bu hassas ayarı iyi bilmek gerekir. Her şeyin kararını vermek: sevgiyi dozunda, parayı dozunda, oyuncağı dozunda. Eğer bunlara dikkat etmezse, kişi karşısındakine yardım yani hayır yapacağına zarar verir. Bu da sevap olmaz. Sevap işlemek bir anlamda sevgiyi ve maddi olanakları gereksiz bir biçimde vermekle olmaz. Sevap, yapılanın sonuçlarının olumlu olması ile gerçekleşir. Her yapılan olumlu olması ile gerçekleşir. Her yapılan olumlu netice vermeyebilir. Burada da hayır yapan kişinin maddi veya manevi yönde yaptığı yardımlarda mantığını kullanması ve aşırıya gitmemesinde yarar vardır. Aşırıya giden her şey yarar yerine zarar getirir. İnsan olarak hepimiz de elimizde olanla yetinmeyip hep bir fazlasını isteme arzusu vardır. Bu arzular ihtiyaç niteliğinde olduğu zaman zaman elde edememe sonucu hüsrana ve üzüntüye ve sosyal çevreden kopmaya yöneliriz. Ancak, ihtiyaçlarımızın dışındaki arzularımızı ne kadar geç elde edersek ve elde etmek için ne kadar verimli çalışmalarda bulunursak, bir anlamda onu hak ederek elde edersek elde ettiğimiz şeyin o kadar çok kıymetini biliriz. O bir türlü, her istenilen elde edildiğinde artık elde edilenlerin kıymeti kalmaz. Olağanlaşır ve bize da artık ne mutluluk ne de haz getirir. Allah hepimize her şeyin hayırlısını elde etmek nasip etsin ve yaptığımız hayırları yerinde yapmak konusunda aklı selimimizi işletme yeteneği versin. Amin. 7 Şubat 1998