PARA POLİTİKASI VE ARAÇLARI Para politikasının hedefleri 1. Fiyat istikrarını sağlamak 2. Finansal istikrarı sağlamak 3. Ekonomik büyümeyi sağlamak 4. Tam istihdamı sağlamak 5. Döviz kurlarında istikrarı sağlamak 6. Faiz oranlarında istikrarı sağlamak Para Politikasının Genel Araçları 1-Açık Piyasa İşlemleriMerkez Bankasının devlete ait kısa vadeli senetleri alıp satması işlemine açık piyasa işlemleri denir. Açık Piyasa İşlemlerinin Uygulanma Biçimleri Doğrudan (kesin) Alım: Piyasada kalıcı bir likidite sıkışıklığı olması durumunda Merkez Bankasının başvurduğu bir yöntemdir. Repo (geçici satın alma işlemi): Piyasada geçici likidite sıkışıklığı olması durumunda kullanılan bir araçtır. Merkez Bankası, APİ yapmaya yetkili bankalardan menkul kıymetleri ilerde belirlenen bir tarihte belli bir fiyattan geri satmak taahhüdüyle belirli bir süre için satın almaktadır. Doğrudan (kesin) Satım: Piyasada kalıcı bir nitelikte likidite fazlası olması durumunda başvurulan yöntemdir. Ters Repo (geçici satış işlemi): Piyasada geçici bir likidite fazlası olması durumunda başvurulan bir yöntemdir. Açık Piyasa İşlemlerinin Etkileri Miktar Etkisi Açık piyasa işlemleri vasıtasıyla banka rezervlerinin ve dolayısıyla da kaydi para yaratma mekanizmasıyla para arzının etkilenmesidir. Fiyat Etkisi Merkez Bankasının piyasada menkul kıymet alıp - satması, menkul kıymetin denge fiyatını etkiler. Menkul kıymetlerin fiyatları ile faiz oranı arasında ters yönlü bir ilişki mevcuttur. Dinamik Açık Piyasa İşlemi: Uygulanan para politikasının amaçları yönünde ekonomik faaliyetleri etkileyebilmek için Merkez Bankasının banka rezervlerini, parasal tabanı ve para arzını değiştirmek amacıyla yürüttüğü açık piyasa işlemidir. Defansif Açık Piyasa İşlemi: Merkez Bankasının kontrolü dışındaki faktörler nedeniyle parasal tabanda ve banka rezervlerinde meydana gelen değişiklikleri dengelemek amacıyla yürütülen açık piyasa işlemidir. Açık Piyasa İşlemlerinin Ekonomi Üzerindeki Etkileri Para Arzını Etkileme Kanalı Menkul Kıymet Fiyatlarını Etkileme Kanalı Ekonomik Birimlerin Beklentileri Açık Piyasa İşlemlerinin Avantajları o Tamamen Merkez Bankasının denetimindedir. o Son derece esnektir. o Yapılan hatalar hemen düzeltilebilir. o Kapsamlı bürokrasi gerektirmeyen ve kolay icra edilen işlemlerdir. 2-Reeskont Politikasının Merkez Bankasının fonksiyonlarından biri de bankaların bankası olmasıdır. Bu fonksiyon kapsamında bankalar nakit ihtiyacı içinde oldukları zaman Merkez Bankası bankalara borç verebilmektedir. Bu anlamda verilen krediye reeskont kredisi, bu krediye uygulanan faiz oranına ise reeskont oranı adı verilmektedir. Reeskont oranlarının Merkez Bankası tarafından yükseltilmesi, bankaların borçlanma isteklerini azaltır. Bu şekilde Merkez Bankası para arzı artışını sınırlandırmış olmaktadır. Reeskont Politikasının Avantajları Finansal paniklerin önlenmesinde son derece önemlidir. Merkez Bankasının likiditenin son kaynağı olma fonksiyonunu yerine getirmesine yardımcı olur. Reeskont Politikasının Dezavantajları Anons etkisi: Merkez Bankasının reeskont oranı aracılığıyla izlediği para politikasındaki bir değişikliğin sinyalini piyasalara vermesidir. Bu etki piyasalar tarafından yanlış yorumlanabilir. Merkez Bankasının likiditenin son kaynağı olma fonksiyonu kötü niyet sorunlarına (bir finansal işlemin gerçekleşmesinden sonra ortaya çıkan sorunlar) neden olabilir. Bu politika, Merkez Bankasının likiditenin son kaynağı olma fonksiyonunu gerçekleştirme amacıyla kullanıldığından kötü niyet sorunlarına yol açabilir. Piyasa faiz oranları değiştikçe reeskont politikasında da dalgalanmalar oluşabilir. 3-Zorunlu Rezerv Politikası Rezerv Politikası Rezerv Arzı: Faiz oranı ile rezerv miktarı arasındaki doğru orantıya verilen isimdir. Rezerv Talebi: Faiz oranı ile rezerv miktarı arasındaki ters orantıya verilen isimdir. Rezerv Talebi: Açık Piyasa İşlemleri Alım → Rezerv arzı sağa kayar. Satım → Rezerv arzı sola kayar. Reeskont politikası Reeskont oranı artarsa→ Rezerv arzı sola kayar. Reeskont oranı düşerse → Rezerv arzı sağa kayar. Zorunlu rezerv politikası MB zorunlu rezerv oranını artırırsa → Rezerv talebi eğrisi sağa kayar. MB zorunlu rezerv oranını azaltırsa → Rezerv talebi eğrisi sola kayar. Hedef Kullanma Stratejisi Faaliyet Hedefi: Para politikası araçları ile doğrudan etkilenebilecek değişkenlere verilen isimdir. Ara Hedef: Para politikası amaçlarını doğrudan etkileyen ve faaliyet hedefleri tarafından etkilenebilecek değişkenleri kapsamaktadır. Para Politikasının Hedef Değişkenleri: Merkez bankalarının hedef değişken olarak kullanabileceği değişkenler iki ana başlıkta toplanır. Parasal büyüklükler Faiz oranı Para Politikasında Ara Hedef Seçiminde Uygulanacak Kriterler Tabloya göre Ekonomide iki çeşit sektör geçerlidir. Para piyasası Mal piyasası (reel piyasa) Mal piyasasında iki çeşit dengesizlik ortaya çıkabilir. Harcama dengesizlikleri (toplam talepten kaynaklanır) Arz şokları (toplam arzdan kaynaklanır) Para piyasasında iki çeşit dengesizlik ortaya çıkabilir. Portföy dengesizliği (para talebinden kaynaklanır) Para arzı dengesizliği (para arzından kaynaklanır) Bir tek para arzı dengesizliğinde merkez bankaları parasal büyüklük ve faiz oranı konusunda seçim yapmaktadır. İstikrar Politikaları Ekonomi politikaları, her zaman makroekonomik hedefler olan tam istihdam düzeyine ulaşma, fiyat istikrarını sağlama, ekonomik büyüme ve kalkınmayı gerçekleştirme, gelir ve refah düzeyini artırmak gibi hedeflere varmak için uygulanır. Bu hedeflere varmak için aşılması gereken en büyük engel ekonomideki istikrarsızlıklardır. Bu istikrarsızlıkları gidermek için istikrar politikaları uygulanır.. BÖLÜM IV MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL PİYASALAR Merkez Bankası Merkez Bankacılığının Geçmişi 1694 yılında kurulan İngiltere Bankası bazı iktisatçılara göre ilk Merkez Bankası kabul edilirken, bazı iktisatçılar 1668 yılında kurulan İsveç Devlet Bankasını ilk Merkez Bankası olarak kabul etmişlerdir. Mülkiyet bakımından Almanya, İspanya, İrlanda, Kanada, Norveç gibi bir çok ülkede Merkez Bankası tamamıyla devlet bankasıdır. Türkiye, Şili, Yunanistan gibi bazı ülkelerde karma mülkiyet söz konusu iken, ABD ve İsviçre gibi bazı ülkelerde Merkez Bankaları özel mülkiyete ait olma özelliklerini devam ettirmektedir. 1930 yılında kurulan ve 1931 yılında faaliyete başlayan TCMB’nin sermaye yapısı incelendiğinde 4 grup hisse senediyle karşılaşılır. A Grubu: Devlete (Hazineye) aittir (% 51). B Grubu: Millî bankalara aittir. C Grubu: Diğer bankalar ve imtiyazlı şirketler D Grubu: TTK’ye tabi gerçek kişiler Merkez Bankasının temel görevleri: Paranın iç ve dış değerinde istikrar sağlamak Bankaların bankası olmak Likiditenin son kaynağı olmak Devletin bankacılığını yapmak Bu görevler, ülkeler arasında farklılık gösterse de temelde merkez bankalarına yüklenen en önemli görev, paranın iç ve dış değerini korumak yani fiyat istikrarını sağlamaktır. Türkiye’de Merkez Bankacılığı Osmanlı Dönemi: Ekonominin dışa açılmasının getirdiği zorunluluklardan dolayı ilk önce 1844 yılında “Usulü Cedide Üzere Tahsisi Ayar” kararnamesi yayınlandı. Bu kararnamenin amacı iki metalli para sistemi oluşturup düzenlenmekti. 1847 yılına gelindiğinde ise “Bankı Dersaadet” adı ile imparatorlukta ilk defa dış ödemeleri düzenleme işlemi üstlenen bir banka kuruldu. 1856 yılında İngiliz sermayesiyle kurulan Ottoman Bank, Fransız ortakların katılımı ve Osmanlı makamlarının muvafakati ile 4 Şubat 1863’te imzalanan sözleşme ile 1 Haziran 1863 tarihinde “Bank-ı Osmanî-i Şahane” (Osmanlı Bankası) olarak hizmet vermeye başladı. Para basma imtiyazını eline alan Osmanlı Bankası devletin haznedarlığını yapma, devlet gelirlerini toplama, hazine ödemelerini yapma ve hazine bonolarını iskonto etme gibi görevler üstlenerek Merkez Bankası hüviyetini kazandı. Cumhuriyet Dönemi: İzmir İktisat Kongresinden Merkez Bankasının kuruluşuna kadar geçen süre zarfında birçok yabancı uzmandan da görüş alınıp zaman içerisinde oluşturulan bilgi birikimi, 1929 ekonomik buhranının ekonomideki menfi tesirlerinden kaçınma isteği gibi temel nedenlerin neticesinde nihayet 1930 yılında Maliye Bakanı Şükrü Saraçoğlu’nun hazırladığı tasarının yasalaşması ile Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kurulmuş oldu. TCMB’nin İdari Yapısı, Görevleri ve Yetkileri TCMB’nin İdari Yapısı TCMB’nin idari yapısını oluşturan birimler: Banka Meclisi Genel Kurul Başkanlık Denetleme Kurulu Yönetim Komitesi Para Politikası Kurulu Şubeler TCMB Başkanı, Banka Meclisinin önerisi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile 5 yıllık süre için atanmaktadır. 2001 yılında yapılan değişiklikle TCMB teşkilat yapısına eklenen Para Politikası Kurulu, başkanın başkanlığında, başkan yardımcıları, banka meclisi üyeleri arasından seçilen bir üye ve başkanın önerisi üzerine müşterek kararla atanacak bir üyeden oluşmaktadır. Temel Görev ve Yetkileri Merkez Bankasının Temel Görevleri Açık piyasa işlemleri yapmak Hükümetle birlikte Türk lirasının iç ve dış değerini koruyan tedbirleri almak Kur rejimi belirlemek Döviz ve efektiflerin vadesiz ve vadeli alım satımı ile dövizlerin Türk lirası ile değişimi ve diğer türev işlemlerini yapmak Zorunlu karşılıklar ve umumi disponibilite ile ilgili usul ve esasları belirlemek Reeskont ve avans işlemleri yapmak Ülke altın ve döviz rezervlerini yönetmek Türk lirasının hacim ve tedavülünü düzenlemek Finansal sistemde istikrar sağlayıcı ve para ve döviz piyasaları ile ilgili düzenleyici tedbirleri almak Mali piyasaları izlemek Bankalardaki mevduatın vade ve türleri ile özel finans kurumlarındaki katılma hesaplarının vadelerini belirlemek Merkez Bankasının Temel Yetkileri Tekelden banknot ihraç imtiyazına sahip olmak Hükûmet ile birlikte enflasyon hedefini tespit etmek, buna uyumlu olarak para politikasını belirlemek Para politikasının uygulanmasında tek yetkili ve sorumlu olmak Para politikası araçlarını doğrudan doğruya seçmek ve kullanmak Olağanüstü hâllerde, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kaynaklarının ihtiyacı karşılamaması durumunda, bu fona avans vermek Nihai kredi mercii olarak bankalara kredi vermek Bankaların ödünç para verme işlemlerinde ve mevduat kabulünde uygulayacakları faiz oranlarını, belirleyeceği usul ve esaslara göre bankalardan istemek TCMB Yasasında Yapılan Değişiklikler Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı çerçevesinde 5 Mayıs 2001’de yürürlüğe giren 4651 sayılı Kanunla, 1211 sayılı TCMB Kanunu’nun 14 maddesi değiştirilmiş, 7 madde yürürlükten kaldırılmış ve kanuna 1 madde eklenmiştir 2001 yılında yapılan değişiklikler: Araç bağımsızlığı (Bankanın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olması ve para politikasını belirlemede ve uygulamada tek yetkili ve sorumlu banka olması hükme bağlanmıştır.) Hesap verilebilirlik ve kamuoyunun bilgilendirilmesi “Para Politikası Kurulu” olarak görev yapması Kamu kesimine kredi açılmaması Son borç verme mercisi olması Finansal sistemin ve ödeme sisteminin gözetimi Görev süreleri ve güvencesi (Başkanın görev süresine paralel olarak başkan yardımcılarının görev süreleri üç yıldan beş yıla çıkarıldı.) TCMB Bilançosu Bilançonun Aktif Hesapları Altın Mevcudu Uluslararası Standartta Olan Uluslararası Standartta Olmayan Döviz Alacakları Madeni Para Dahildeki Muhabirler Menkul Değerler Cüzdanı İç Krediler Açık Piyasa İşlemleri Dış Krediler İştirakler Gayrimenkuller ve Demirbaşlar Takipteki Alacaklar İtfaya Tabi Hesaplar ve Aktifleştirilen Alacaklar Muvakkat Borçlular Diğer Aktifler Bilançonun Pasif Kalemleri Bilançonun Pasif Kalemleri Tedavüldeki Banknotlar Altın Diğer Kalemler Döviz Borçları Mevduat Açık Piyasa İşlemleri Dış Krediler İthalat Akreditif Bedelleri, Teminat ve Depozitolar Ödenecek Senet ve Havaleler Sermaye A Sınıfı Hisse Senetleri: Her biri 100 hisseliktir. Bu sınıf hisse senetleri münhasıran hazineye ait olup sermayenin % 51’inden aşağıda olamayacağı hükmü TCMB Kanunu’nda yer almaktadır. B Sınıfı Hisse Senetleri: Türkiye’de faaliyette bulunan millî bankalara aittir. İhtiyat Akçesi Karşılıklar İtfaya Tabi Hesaplar Muvakkat Alacaklılar Diğer Pasifler