YAN S lMALARI, AKŞAM VE V AKİT

advertisement
Ekonomik
Yaklaşım,
Cilt: 17,
Sayı:
60-61, ss. 1-25
1937- DEVLETÇİLİGİN SON DEMLERİ[Mİ?]:
DEVLETÇiLİK POLİTİKASI VE Bi\SINDAKİ
YAN SlMALARI, AKŞAM VE VAKİT
GAZETELERİÖRNEGİ
Tuğba ASRAK HASDEMiR*
ÖZET
1929-1939 yil/an, genel olarak, devletçilik po/itikasuun yeni Türkiye
Cumhuriyeti'nin temel politikalanndan biri olarak kabul edildiği ve aynı zamanda
şiddetli biçimde tarflşıld1ğı yıllar olarak nitelenebilir. Makaledeki ana soru,
devletçilik politikasuım, 1924 Anayasası 'na girdiği yıl olmasma karşın 1937 yiluun,
sözkonusu politikadan vazgeçilmesinde bir dönüm noktasmı oluşturup
o/uşturmadığ1chr. Bu çerçevede, özellikle, devletçilik politikasmın, 1930'lardaki
genel durumunun yanı sıra 1937 yılmda Vakit ve Akşam gazeteleri örneğinde basuıa
yansıyan belli başlı siyasal, ekonomik ve toplumsal geliştneler içindeki konumu
incelenecektir.
Anahtar Kelimeler: Devletçilik politikası, Basın ve devletçilik politikası ,
Vakit ve Akşam gazeteleri ve devletçilik politikası , 1924 Anayasası ve devletçilik
ilkesi, iktisadi devletçilik.
ABSTRACT
1937 - [ls lt] The Last Moment of Etatism[?]: The Reflections
of Etatism in the Media, Vakit and Akşam New~papers
oftlıe
Policy
In general, the years between 1929-1939 cou/d be labelled as t/ıe tem1s in
policy ıvas accepted and al so strong/y deliberafed as one of the
main po/icies of neıv Turkish Repub/ic. The main question in t/ıe article cou/d be
ıvhether tlıe year 1937 ıı •as the turning poinr to leaı•e tlıe e rat i st policies a/thoug/ı it
was contained by 1924 Constitution of Turkey. In ıhis respect, nwre precise/y, the
wlıich t/ıe efatisı
• Yrd. Doç. Dr .. Ga zi Clnivcrsitcsi, İletişim Fakültesi .
Tuğba ASRAK HASDEM;R
2
position of the etatist policy will be analyzed in the /930s in general as well as in
the main po!itica!, economic and social events reflected by two nwin newspapers in
Turkey, Vakit and Akşam in the year 1937.
Keywords: The Policy of etatism, Media and
r/ıe
policy of etatism, Vakit and
Akşam newspapers and tlıe policy of etatism, 1924 Constitution 'and the principle of
etatisnz, Economic etatisnz.
Giriş
yılı,
1937
Türkiye'de, "Devletçilik"in dönemin temel hukuki metni olan 1924
Anayasası'na girdiği
ayn ı
Ancak
yılda,
uygulamalar
yansıma
ve böylece "devlet ilkesi" olma
ironik biçimde devletçilik ilkesi ve beraberinde
yumuşamaya
tutmuştur.
yüz
gelişmelerinin
oluşturduğu
uygulamalarında yaşanan değişiklikler,
gazetelerine
kadroları,
yaygın
Makalede, bu
değişikliğin
getirdiği
kamuoyuna
biçimini irdelenecektir. Bu amaçla, dönemin siyasal, toplumsal
ekonomik
Akşam
özelliğini kazandığı yıldır.
bakılarak
ele
zemin
tanınan
Akşam
ve
Gazetesi,
yazılarıyla
devletçilik
ilkesi
ve
ve
dönemin etkili gazetelerinden olan Vakit ve
alınacaktır .
Cumhuriyet döneminde gerek
biçimde
üstünde,
Her iki gazeten in kurucu ve yazar
basın dünyasında
etkili olan
gerekse kamuoyunda
kişilerden oluşmaktadır.
1918 yılında, İnuğur'un değerlendirmesiyle, " [d]aha
sonraki yıl l arda Türk basınının önemli kişileri olarak her biri ayrı bir gazeteyi
yönetecek olan" dört
kişi tarafından kurulmuştur:
Necmettin Sadak,
Kaz ı m Şinasi
Dersan, Fali h Rıtkı Atay ve A li Naci Karacan (İnuğur, 1993;338). Dönemin
tanık lı ğını yazd ı ğı
kitaplara da aktaran Falih
Rıtkı
Atay da, Necmettin Sadak da
Cumhuriyet döneminin siyasal kadrosu içinde de yer almışlardır'. Vakit Gazetesi
ise, 1917'de Mehmet
Asım
Yazı işleri müdürlüğü
görevini, tarih
Us ve Ahmet Emin
Yalınan tarafından kurulmuştur .
Ali Naci Karacan ile Enis Tahsin Til
yürütmüştür.
Daha sonra
çıkaracak
ekipten Necmettin Sad ak ve
Kazım Şinasi
Dersan da bu gazetenin yazar kadrosunda
bulunmuşlardır. Hakkı Tarık
Us, Ahmet Ras im, Ahmet
yanında, Ruşen Eşref,
Akşam
sırasıyla,
Şükrü
Gazetesi' ni
Esmer ve
Hüseyin Cahit
Reşat
Yalç ı n
Nuri Güntekin gibi sürekli yazarlar
Ziya Gökalp ve Ha lide Edip
Adıvar
da
zaman zaman yazılarıyla gazetede yer almışlardır (İn uğur , 1993:34 l ).
Makalede ilk olarak 1930'1u
tanımlanması
süreci, döneme
yı ll arda
damgasını
devletçilik ilkesinin benimsenmesi ve
vuran öneml i olaylar,
konuşmalar
ve
tartışmalara göndermeyle ana hatları yla e le alınmaktadır . ik inci kısımda ise, bu
1
Falilı Rıllı Ata y. 1923 y ılın da Bolu ınillctvekili olımış. Necmettin Sadak ise Siv·as·tan ınilletvckili
seçilmiş
ve \947-50
yılları arasında d ı şişleri bakanlığı
görevini
yürütmüşıür.
1937- Devletçiliğin Son Demleri[mi?j: Del'letçilik Politikası ve Basmdaki ...
inşa
zemin üzerinde, devletçilik ilkesinin
girdiği yıl
anayasaya
ve
örnekler verilerek incelenmektedir.
Devletçilik İlkesinin Benimsenmesi ve Tanımlanması Sürecinde Ana
Noktalar
I.
Devletçilik ilkesinin
taşımaktadır.
yıllarda
edilmekte olan devletin temel metni olan
yılında yaşanan gelişmeler değerlendirilmekte
olan 1937
basındaki yansımalarından
3
Bu
sıkça
da
yıllarda
uygulanması
açısından
devletçilik teriminin dile
gönderme de bulunulan
1930'lu
getirildiği
konuşmalardan
yıllar
çok önem
ve daha sonraki
biri, o dönemde
başbakan
olan İsmet İnönü'ye aittir. 30 Eylül 1930 tarihinde, "Başvekil İsmet Paşa' nın, Sivas
Demiryolları'nın
Konuşmada,
açılışında
yaptığı
konuşma
bir yandan cumhuriyetin
devletçilik
politikasını
cumhuriyet
politikaları
politikası,
Cumhuriyetçi
karşılaştırılarak
Serbest
tartışma
konuşmada
çizgilerini
eleştİren
Konuşma
yeri olarak
bir
karşı
diğer
taraftan
anlatılmaktadır. Ayrıca
Fırka'nın
havası
Serbest
savunduğu
içinde
Fırka,
çok
önemlidir.
ve gelinen günlerde
demiryolunun,
izlenecek devletçilik
"liberal"
politikalarla
anlatılmaktadır.
Kuruç'un
"[c] umhuriyet yönetiminin ana
'taraf gibi kabul" edilmektedir (Kuruç, 1988b; 95).
Sivas'ın
eleştirdiği
açıdan
koşulları
vurgulanmakta,
içindeki yeri
bir
değerlendirmesi yle,
kuvvetli biçimde
önemi
birkaç
kuruluş
seçilmesi de önemlidir. Çünkü Serbest
konulardan biri de uygulanmakta olan
Fırka'nın
demiryolları
politikasıdır
ve demiryolu artık Sivas'a ulaşmıştır (Kipal ve Uyanık, 2001; 87).
Nitekim yaklaşık bir hafta sonra, Serbest Fırka'nın başkanı Fethi Bey (Okyar),
İzmir'de yaptığı konuşmada, başta demiryolları olmak üzere, devletçilik-liberalizm
tartışması
106).
ekseninde, uygulanan politikaları eleştirmektedir (Kuruç, 1988b; 104neden önemlidir? Çünkü Cumhuriyet'in "inşa" edildiği bu
Demiryolları
yıllarda,
demiryolu
politikası,
2
sistemin
belkemiğini
oluşturan
strateji
ve
ayrıntılı biçimde "şimendifer
politikası"nın amaç ve önemine değinen İsmet Paşa, ünlü "mutedil devletçi" terimini
uygulamalardan
de
şu
biridir:
Sivas
biçimde kullanmakta ve
konuşmasında
açıklamaktadır:
' Kunıç demiryolları politikası ile "devlet olma" ilişkisine şöyle dcğinmektedir: "1 924 ·de başlayan,
1927'den sonra hızlanan ve 1939'a doğru sona erdiği anlaşılan demiryolu politikası yeni rejimin kuruluşu
ilc özdcşlcşıniştir. Demiryolları 19. yüzyılda dünyada büyük bir hareket yaratmıştı. Demiryolu demek ,
siyasal iktidar ve ekonomik nimet denıekti. Demiryolu politikası, devlet kurma ve iç pazar yaratma
politikası demek oluyorclu ... Deıniryoluna lıer şeyden önce, 'demiryolu demek devlet demektir' görüşü ilc
bakılıyor. 1923' den sonraki yıllarda savunma düşlineesi büylik önemini kommaktadır. Buna devletin en
kısa sürede kurulması ve otunulmasındaki zorunluluğu da ekleyebiliriz. Sınırlar içinde bulunan. fakat
önemli parçalanna erişilenıeyen topraldarın yeni rejime güç vermekten çok risk kaynağı olacağı açıktır."
( Kunç. 1988a. XXXIII).
Tuğba ASRAK HASDEMİR
4
nazariyalı
.. Liberalizm
Biz
ihtiyaçları
nıulıatap
ve
iş bulanııyan
fena olan yer,
diye
kusurluyuz.
sevketmek bu memleketin
adam
halkın temaijiyatına
sermayedarların
büsbütün vazgeçip her nimeti
bcklemeğe
tenıayülüdür.
ve bu milletin fikri
tutar. Mutedil devletçi olarak
yetişemiyoruz
metalibine
islikanıete
için herkes ve her yer hazineden çare arar.
Elektriği olmıyan şehir. limanı
hükümeti
şeydir.
bir
mutedil devielçiyiz bizi bu
ihtiyacı
sevkeden bu memleketin
Memleketin
aıılıyacağı
bütlin memleketin güç
iktisadıyatta lıakikateıı
aıılıyacağı
Devletçilikten
faaliyetlerinden
bir
şey
midir'?"
(vurgular bana ait) (akl. Kuruç, 1988b, 101).
Konuşmadan
olduğu
özellikle
vurgulanınakta,
değineceğimiz
Daha sonra
sosya lizmle
sonra,
anlaşılacağı
gibi,
devletçiliğin
alanın dışına çıkılınayacağı
bu
ima edilmektedir.
devletçiliğin
gibi dönemin önemli hassasiyetlerinden biri,
özdeşleştirilmemesidir. Devletçiliğin
politikanın varlık
ekonomik politikalarla ilgili
'·mutedi l"
nedeni olarak memleketin
olacağı belirtildİkten
ihtiyaçları
halkın
ve
devletten
beklentisi öne çıkmaktadır ki Mustafa Kemal de 1931 yılındaki İzmir konuşmasında
benzer bir noktaya vurgu
yaklaşık
gereken
kapatılmasından
ulaşılacak
yıl
bir
hemen sonra
tüm iller
alınmıştır.
açılmış
ekonomisine
yapmaktadır.
Ancak bu
süren
bir
çıkılan
bu gezi
yurt
konuşmadan
gezisi
kapsamına,
Sözkonusu yerler,
vardır.
değinilmesi
Fırka'nın
Serbest
demiryolu ve
ulaşım olanakları
Buna lımı'ndan
ve bu nedenle 1929
önce
deniı:yolu
ile
nedeniyle pazar
en çok etkilenen ill er
olmasının yanı sıra Serbest Fırka'nın da en çok destek aldığı yörelerdir (ilkin ve
katılan
Tekeli, 1983). Geziye
ileride
değineceğimiz
önemli isimlerden Ahmet Harndi
gibi "i ktisadi devletçilik"
Başar,
anlayışını geliştirerek
yolculuktan
dönecektir.
Öte yandan Cumhuriyet Halk Fırkası 'nın o döneme kadar olmayan programının
temel
ilkeleri
de
oluşturulacaktır.
sırasındaki
gezi
Gezi
halkla
geçilmesinin çok güzel bir
Fırkası'nın programında
tarafından
a nlatılmaktadır.
"devletçi lik"tir.
yaptığı
Kongres i"nde
Fırka'nın
biçimde e le
konuşmada,
ilkelerden
başında
konuşmada,
kapatılmasıyla
almaktadır.
"menfaatlerini"
Bu
ve
izienimlerden
kurulmasının
ve
etkileşime
yeni ilkeler Mustafa Kemal
güncel
olanları,
"Cumhuriyet
M. Kemal,
Halk
halkçılığı,
"halkçılık"
Fı rkası
Paşa
ve
Vilayet
Cumhuriyetçi Serbest
geri dönülen tek parti yönetimini gerekçelendirecek
Varolan partinin toplumun,
gerçekleştirecek
bir
kuruluş olduğunu
halkın
tüm kesimlerinin
belirtmektedir. Yine
devletçilik, ''iktisadi devletçilik" olarak geçmektedir:
.. Fırkamızııı
takip
demokratik
halkçı
ııazardan
hareketle
Yeniden tek parti konumuna gelen Halk
alması düşünülen
yılının
1931
iletişim
yüzyüze
örneğidir.
yer
görüşme
ettiğ i
bir
progranı
progranı
devletçidir Bu itibarla
bir
isribıııetten
tamamile
olmakla beraber iktisadi noktai
fırkanııza nıüsıenit
olan Hükümeti
Cumhuriyetinin her noktai nazardan vatandaş ların hayati le. istikbalile
,.e refahile alakadar
o lması
tabiidir.
Halkımız
tah 'an dc\·letçidir, ki
aynı
s
1937- Devletçiliğin Son Demleri[mi?]: Devletçilik Politikası ve Basmdaki ...
!ıcı·
ihtiyacı
türlü
devletten talep etmek için kendisinde bir hak
ınill et iıııiziıı telıay ii
görüyor. Bu itibarla
ımıtabakat
tamamil e bir
mu vaffak
va rdır
olacağıınızda şliplıc
Bu
fırkaıııızııı programında
ile
i s ıikam e tten
y ürciyeceği z
ve
yoktur·· (vurgular bana ait) (akt. Kuruç.
1988b, 132).
Tekel i ve ilkin'in de belirttiği gibi göre, bu taı•z bir devletçilik ile
'·d emo kratik' ' ve
" halkçı "
olmak
karş ı t
konumlandırılmaktadır
ilkeler o larak
(Tekeli
ve ilkin , 1983, 205). Devletçil ik ilkesi, diğer yandan da halkııı devletten beklentileri
ve
halkın tabiatı dolayımıyla meşrulaştırılmaktadır.
1929 Ekonomik
Fırkası'nın
(CHF) 1931
Programda,
Fırka'nın
halkçı lık,
Bunalımı sonrasındaki
yılında yaptığ ı
arasında,
Cumhuriyet Halk
progranıında
kongrede ve ilk
vasıfları"
"ana
aray ı şları
çözüm
yerini
cumhuriyetçilik,
almıştır.
milliyetçilik,
laiklik, inkılapçılık ilkeleri yanında devletçilik ilkesi de vardır. Sözkonusu
ilkelere değiştirilen "Fırka N izamnamesi"nde de yer verilmiştir. Burada da Mustafa
İzmir
Kemal'in
tanımlarında
değil ,
bir
konuşmasındakine
diğerine
birbirinden
farklı,
hatta
tanımlanmasında ,
ilkesinin
alınmakta
ve
vatandaş
karşıt
ve devletçilik
tanımlanmaktadır.
ilkeler olarak
kaynağı"
"millet" "irade ve hakimiyetin
ile
devletin
belirtilmektedir . Her kesimin hukuk
"ferdin", "aile"nin,
halkçılık
benzer biçimde,
gönderme olmakla birlikte, bu iki ilke birbirini bütünleyen
"s ınıf'ın,
karşı
birbirlerine
Halkçılık
olarak ele
gö re vleri
karşısında eş i t olduğu vurgulanmaktadır.
'·cemaat"in
imtiyazlı olmadığı
olduğu
Hiçbir
ve bunu böyle kabul
edenlerin "halktan ve halkçı olarak kabul " edi l eceği belirtilmektedir(CHF, 1931;
31). Dev letçilik ilkesinin
olduğu,
tanımlanmasında
ise, bireysel
çalışmanın
ve
etkinliğin asıl
ancak ulusal refahın ve gel i şmişliğin sağ l anmasında, özellikle ekonomik
alanda, devlete görev
düştüğü vurgulanmaktad ır:
·'ferdi mesa i ve faaliyeti esas
rutınakla
az zaman içinde milleti refaha ve
için milletin umumi ve yüksek
beraber
ınlimkiin olduğu
kadar
ıneıııl e keti ıııaıııuri ye te er i ştirınek
nıcnfaatlerinin
icap
ettird i ği işlerde
-bilhassa iktisadi sahada- Devleti filen alakadar etmek
esaslarıınızdandır·· (v urgu lar bana ait) (CHF. 1931 : 31).
ıııülıiııı
Sözkonusu nizamnamede ilk defa yer alan iki ilke
" inkilap ç ılı k"
ve
"de vletçilik"tir. "sııııfsız ve kaynaşmış bir halk" yaratma yolunda beklenenin aksine.
devletçilik ilkesine bir gönderme yoktur. Teke li ve ilkin CHF programına da benzer
şekilde ya n s ı ya n bu konuda şöy l e demektedirler: "İ lginç o lan husus 'devletçiliğin'
s ını tlar arası çatışmayı yuınuşatmakta kullanılınası
sözkonu su
olmayışıdır.
Böylece 'Devletç ilik' ve
ya da ona dayandınlmasının
'Halkçılık '
programda
bütünleşen
iki ilke o lmaktan çok ayrı iki ilke olarak durmaktadır" (Tekeli ve ilkin , 1983; 213).
Ziraat Bankası'nın. öze llikl e küçük çifçil ere kredi sağlaması ve kooperatifler
oluşturulmas ı.
Kongre'de
tarınıla
ilgili olarak
konu ş ulan
tek madde içinde yerini
Tuğba ASRAK HASDEMİR
6
almıştır. Kongre'de, bu çözümlerin yeterli olmayacağı belirtilmiştir. Özellikle büyük
ölçüde yurt içinde tüketilen buğday fiyatındaki düşüşün genel olarak tarımsal
ürünlerin fiyatlarındaki değişmeden daha fazla olduğu ve bu sorunun çözümü için
devletin fazla ürünü satın alması ve böylece fiyatların yüksek tutulması istenmiştir.
Ancak hükümet daha sonra toprak mahsulleri ofisi yoluylfl uygulayacağı bu
politikayı o dönem için benimsememiştir. Tekeli ve İlkin'e göre, bu yönde bir
politikanın uygulanması aslında "Kongre'de gündeme gelen ve parti nizamnamesi
içinde yerini alan 'devletçilik' ilkesinin halk tarafından kabul edilmesini sağlamakta
yararlı olabilecekken bu fırsat kaçırılmıştır'' (Tekeli ve İlki n, 1983, 2 15).
!930 ' lu yıllarda "devletçilik"in tanımlanmasına yönelik yoğun bir çaba
sözkonusudur. Boı·atav, bu yoğun tanımlama çabası içinde öne çıkan anlayışı şöyle
özetlemektedir:
" Devletçilik teriminin birbirinin tam karşıtı olmayan iki kavramm
liberalizmle komünizmin (veya sosyalizmin) bir alternatifi gibi
kullanılınası
bu dönemde yaygındır. Bu anlayış devletçİğİ liberal
ama sosyalizan unsurlar taşımayan bir iktisat
politikası, bir müdahalecilik tlirli olarak görür'' (ilkin ve Tekeli, 1883:
133)
politikalar
karşı
M. Kemal Paşa'nın yurt çapında yaptığı geziye katılan ve "iktisadi
devletçilik" politikasının esaslarını oluşturmuş olarak dönen A. H. Başar'ın
görüşleri, Türkiye'de bu dönemde uygulanan politikaları anlamak açısından
önemlidir. Başar, devletçiliği, 1914 dünya Savaşı sonrası çöken liberalizmin yerine
kurulan bir rejim olarak düşünmektedir. Başta, devletçilik bütün dünyada
benimsenmesi gereken bir sistem olarak düşünülmekle birlikte, ilerleyen
çözümlemelerde Başar, devletçiliği 1. Dünya Savaşı sonrası "Türkiye gibi liberal
kapitalist alemin dışında kalmış ve onun istismar sahası olmuş memleketlerin
dirilmeve kurtulma devri"nin bir özelliği olarak sunmaktadır (Başar, 1943;154). Bu
anlamıyla devletçilik, ''hayatın emrettiği, tarihin emrettiği bir gerçektir" tarihsel bir
zorunluluk olarak devletçilik uygulamasını ''fertçilik"le karşılaştırmanın ve
tartışmanın da bir anlamı yoktur (Başar, 1943;195). İngiltere ve Türkiye
örneklerinden hareketle farklı ülkelerin farklı koşullara sahip olduklarını vurgulayan
Başar açısından . liberalizm gibi bir seçenek sözkonusu değildir Türkiye ve benzer
koşullara sahip ülkeler için. Yalnız mekandaki değil, zamandaki farklılık da
devletçiği zorunlu kılmaktadır. Çözümlenıesinde, devlet ile hükümet arasında bir
ayrım
yapan Başar, devletin '·canlı ve yaşayan bir mefhum" olduğunu dile
getirmektedir: '· ... devlet durmadan ilerleyen dinamik bir fikir , hükümet ise onun
durmuş ve kalıplaşmış istatik bir şeklidir'· (Başar, 1943;199). Devletçiliğin
hükümetçilikle karıştınlmaması uyarısını yapan yazar, medeniyerin yarattığı bir
kurum olarak gördüğü devletin. liberal-kapitalist sistemin içine düştüğü kriz
- ~
1937- Devletçiliğin Son Demleri[mi?j: Devletçilik
sonrasında,
olduğu
eskiden
olamayacağ ın ı,
yalnızca
gibi,
varlık
iktisadi alanda da
"Liberal-kapitalist devrenin tasfiye
Politikası
"idari
gerektiğini
çıkarken,
kriz
yaşadığı
meşgul"
belirtmektedir:
(Başar,
1943; 200).
karşımıza
devletçilik genel bir uygu1ama olarak
devletçiliğimiz"den
bir de "[b]izim
sonrası
sonrası
kriz
7
içinde devletçilik her yerde insan
cemiyetlerini kurtaracak yeni bir rejime konan isim o ldu"
Liberalizmin
...
işlerle
ve siyasi
göstermesi
bulıranları
Basındaki
ve
başka deyişle,
söz edilmektedir. Bir
devletçilik, genel bir ilke ve politika olmak la birlikte ülkelerin
gelişme
derecelerine bağlı olarak farklı türden "devletçilik"ler sözkonusudur. Gelişmiş
yazarın tanımlamasıyla
kapitalist ilkeler,
ferdi
çalışmalarla kurulmuş,
şeyi
her
"[e]vvelce liberal-kapitalist
tamam
sanayici ileri memleketler)" ile "[b)u sahada
olmuş
memleketleri)" iki
ayrı
kategoridir ve buna
memleketler (yani kapitalist,
hiçbirşeyleri olmıyan,
fakir memleket ler (yani eski müstemleke ve
bağlı
tarafından,
yarı
bakımdan
her
müstemlekeler, geri ziraat
olarak da devletçilik uygulamalan
birbirinden farklı olmak zorundadır. İkinci kategoride yer alan Türkiye'de de, her
şeyi,
"sermayedar"ı,
"sermaye"yi,
", "teknik"i,
"eleman''ı
ve
bunların
"ilmini",
ideolojisini yaratmak durumunda olan devlettir. Bu anlamda devletçilik, toplumun
tüm hücrelerine
uygulamadır:
sinmiş
dev l etçiliği
bütün
maletmek!"
(Başar,
kurumları
bütün toplumsal
'Türkiyede bir tek dava
sosyal,
iktisadi,
ilgilendiren ve
yaşıyabilird i:
ahlaki
o lu şturan
bir
Eniyi devleti kurmak ve
müesseseleriyle
Türk
cemiyetine
1943;203).
Cumhuriyet tarihinde
uygulanan
devletçiliği
de
iki
ayrı
kategoride
incelemektedir Başar : isınet Bey'in (İnönü) Sivas nutkunda "Türkiye mutedil
devletçidir" sözünü
ettiği
1930
yılına
kadar süren dönem ki bu dönemde devlet,
ekonomik yaşama karışmamaktad ır. İkinci dönem Sivas Nutku'yla açılınıştır ve bu
işler"le uğraşmasının yanı sıra
dönemde devlet , "siyasi ve idari
içinde de ak tif bir özne o larak yer almaya
devletçilik"
uygulamaları
aşamadan
bu
başlamıştır.
sonra gündeme
B ir
"iktisadi" hayat
başka deyişle,
gelmişt ir (Başar,
"iktisad i
1943; 208-
212)3.
Devletçilik terimi,
farklı
farklı
politikasına
dönemlerde dönemin
uygun olarak
vu rgularla tanımlanmıştır. Ancak genel olarak bakıldığında devletçilik, bir
yandan liberalizm teriminin
karşısına
konulmaktadır.
tanımladığının
diğer
Bu
yandan komünizm veya sosya li zm teriminin
karşıtlık
kurulmakla
aksi ne, devletçilik. kapitalizme seçenek
anlaşılınamaktadır
birlikte,
o lu şturan
(Boratav, 1982; 133) . Resmi devletçilik
KadroCLıların
bir sistem olarak
politikasını Kadrocu ların
.ı ·' ilrisJcli devlet inkişaf ettikçe .. beklene n in aksine "idari devlet .. in de bliylidliğlinli, bir başka deyişle
blirokrJsinin arttığını belirten Başar. bunun .. iyi ya da kötu·· olarak nitelenıeyeceğini söylemek tedir.
Ancak bu durumun değiştirilme s i ge rektiğini belirten yazJr. bunun dJ devletçiliğin "inkılapçılık .. la
birlikte dlişlinülerek yapılacağını vurgulamaktadır
Tuğba ASRAK HASDEMİR
8
tanımından farklılaştıran
Dolayıs ı yla.
sınıf
bir
başkn
değiL
bütünleyen
birbirini
halkçılık
önemli nokta da, devletçilik ile
ayrı
birbirinden
uzlaşmazlıklarıııı
ilkeler
yumuşatan
bir
ilkesinin
düşünülmesidir.
olarak
politikası
devletçilik
öngörülmemektedir özellikle 1930'1u yılların ilk başlarında (Tekeli ve İlkin, 1982;
2).
Resmi
politikasının
devletçilik
benzerliği/fark lılığı
konusunda da
şeyi
farklı
Kurultayı'nda
toplanan CHP 4. Büyük
karşı görüşlerini
liberalizme
Marksizm,
dile
getirdiği
komünizm , veya
görüşler
sözkonusudur.
sosyalizme
yılında
1935
Parti Genel Sekreteri Recep Peker,
gibi, Marksist
anlayışta
bir
kişinin
de "her
devletin yapacağını, hususi teşebbüse bir şey bırakılmayacağını ifade" ettiğini
belirtmekte ve "devlet bana
Peker,
hakiki
devletçiliğin
ınanası
noktasından
karışamaz"
devletçiliğin
yükleyen Marksistlerin de
anlamını
gerçek
teşebbüsün
hususi
da
şeyi
diyen liberallerin de, her
anlamadıklarını
tarifini
devlete
söylemektedir.
şöyle tanımlamaktadır: "Devletçi liğimizin
olduğu
serbest
gerek o lan her ekonomik
teşebbüste
fakat
umumi
devletin
menfaaller
yapıcılık
saha ve
selahiyelini açık bulundur"maktır (akt. Boı·atav, 1982;135). O dönemde liberalizmle
olduğu
gibi marksizm ile devletçilik
yapılmaktadır.
politikasını
"iktisadi devletçilik" teriminin
babası
ileri sosya listler"in ve "çok koyu liberaller"in
karşılaştırmakla
anmaları
ve Peker'in aksine bu
nedeniyle
vurgu laınaktadır(Başar ,
devletçilik
karşılaştırması
A. H.
görüşlerin
biçimde
"anarşistler",
ise
savunduğu görüşler
ile
devletçiliği
devletin ortadan
kalkmasını
ilkesinden
1942; 227). Ancak bu
Başar
sık
farklı
çok
görüşlerle
Marksist
olduğunu
düşünce arasında
bir ayrım o lduğunu ve 1914 yılından sonraki bunalım dönemi sonrasında liberallerin
iddia
ettiği
etmediğini,
gibi
toplumun
"otomatikman
haksızlıkları
"müdahale"yi savunan marksistlerin
ve tezatları
haklı çıktığını
ve bu
tasfiye"
aşamadan
sonra "devletçiliğ in lüzumundan veya lüzumsuzluğundan bahsolunama"yacağını da
eklemektediı· Başar (Başar,
1942 ; 228-229). Ancak
uygulamalar, ideolojiler konusunda
farklı görüşler
diğer
ülkelerdeki, rejimlerdeki
olmakla birlikte,
ortaktaşılan
nokta, devletçilik ilkesinin üçüncü bir sistem olmak yerine bir ''politika"
"hür
teşebbüsü" dışlamadığıdır ,
bulunulan dönemin ve
devletçilik
politikasında
sınıf
her ne kadar özel
girişime yapılan
dinamiklerinin özelliklerine göre
iki noktaya dikkat edilmesi
gerektiğini
·'Birinci si. bu geçici değil ka/1('1 bir ekonom ik model
J930'1u yılların lıelgeler·iııi irıceleyiııcc anlaşıl1yor ki.
devlete kurdurulacağı. fakat bunların sonrada n özel
clevrcdileccği,
gibi bir
düşünce
ııecleıılc
değişse
olmaktadır.
kuruluşlara
olduğu '
ikinci nokta şudu r: Devletçi ekonominin koıırrol düzenine biraz
dikkatli bakmak gerekir... 19JO' larda devletçilik bir uzlaşma
örglisüdlir. Özel J.:csim için tepeelen inmemiş. Cumhuriyet yönetimi nin
ana kadrosu il c ıopluıııclaki !'iili iktidar salıipleri a rasıııcla bir
ve
de ... Kuruç
belirtmektedir:
·falı,·ikalarııı
devletçi eJ.:oııomiııiıı geçici nitelikte
inandırıcı olamaz..
bu
olduğu
vurgu, içinde
ı
r.
1937- Devletçiliğin Son Demleri[mi?j: Devletçilik Politikasr ve
Basındaki
...
9
konvansivon biçiminde oluşmuştur. Devletçiliğin soınutlaşınasıyla
birlikte. yerli özel sermaye birikiminin özü clenıck olan milli iktisat da
yeni bir aşamaya erişıııiştir. Bu milli iUisadın ancak daha sıkı bir
merkezi kontrol sayesinde gelişeceği aşaıııadır""(l(uruç. 1988a: L-Ll).
damgasını
Devletçi lik bir döneme
ettirmiş
aldığı
sözkoııusuydu.
Boratav'ın
uygulamasının gevşemeye.
başlayacağına
olarak
bu
''itirazlar"
uygulandığını
işletmeciliğinin
görüşmelerine katılmamasını
(Boı·atav,
Boratav
Ayrıca Bayar'ın
1982; 140).
noktada ve
ayrıca
da bu yönde bir
girişimin
alanında
olduğunu
özel sermayenin
yetersizliği
belirtmektedir (Kipal ve
bu
işaret
Aslında devletçiliğin,
özel
özel
kaldığı
yetersiz
dile getiren resmi çevreler içinde Bayar da yer
'·zaruri"
karşı çıkış
devletçilik
''yeni bir duraklama ve gerileme dönemine girmeye
çıkarının çeliştiği
Bayar özellikle madencilik
Devletçilik
bu ilkenin, temel bir metin
da dahil olmak üzere bu konuda bir
değerlendirmesiyle
meclis
yorumlamaktadır
ile kamu
alanlarda
çıkışları d<~ yaşamıştır.
dair ilk belirtilerdendir" (Boratav, 1982; 139).
görüşüldüğü
konunun
ve
etkilerini uzun süre devam
yılına baktığımızda,
1937
dondurulması
olan anayasaya girerek
çıkar
inişleri
bir politika olmakla birlikte
ilkesinin Anayasa'da yer
vurmuş .
almaktadır.
nedeniyle devlet
Uyanık,
2001; 143).
Tekeli ve İlkin'e göre tek parti içinde farklı gruplar temsi edilmektedir. Burada iki
ana gruptan sözetmek olasıdır : ''Celal Bayar ve T. İş Bankası çevresi" ile ''İsmet
İnönü ve Çevresi"ndekilerden oluşan her iki grubun benzeştiği nokta '·kapitalist
gelişme
yolunu
izleınek"tir. Farklı
olan özellikleri ise, Celal Bayar ve çevresinin
"iktidar bloku il e ilişkilerinin kurulma biçimine ilişkindir. Celal Bayar ve T. İş
Bankası çevresinde bu ilişkiler çok daha açık hale gelmektedir İsmet İnönü ve
çevresinde ise devletin iktidar blokoyla
niteliğinde kalması
ilişkilerinin
daha çok hegemonik denetim
ön plana geçmektedir. Devletin
tarafsız
konumu korunmak
istenmektedir" (Tekeli ve i lkin, 1982; 340).
yılı
1937
ilişkin
ve
sonrasında
açıklama
bir
olmamakla
uygulanmaya
çalışıldığı yılların
görüşmeleri
sırasında,
Milletvekili Hüsnü
almayacağız"
ihraç
tarafından
sözü verilerek,
birlikte
geride
öteden
Kitapçı,
sahib i olarak ve devlet
devletçilik
beri
politikasından değişiklik yapılacağına
politikanın
kaldığı
özel
hararetle
tartışıldığı
ve
söylenebilir 1937 bütçesinin meclis
sermaye çıkarlarını
mallarımızın yabancı
gemilerle
savunan
taşınmaması.
İzmir
gemi
bu yönde desteklenerek ve "gemi lerinizi elinizden
taşımanın
özel
girişim tarafından yapılınası gerektiğini
söylemektedir (akt. Boratav, 1982; 148). Zaten büyük tüccar kesimi, özellikle
ihracatçılar,
"iktidar bloku" içinde "Türk burjuvazisinin en güçlü kesimidir".
Devletçiliğin
en
yoğun
biçimde
uygulandığı
dönemde
bile
"dış
ticaretin
devletleştirilmesine gidilememiştir" (Tekeli ve ilkin, 1982; 33). Özel girişim ve özel
mülkiyetİn
olmuştur.
önemi konusunda bu görüşü destekleyen başka milletvekilleri de
Celal Bayar bu
görüşleri yanıtlarken
''tavizkar" bir
tavır
içinde
olmamıştır
1
Tuğba ASRAK HASDEMİR
10
ı
~
ama 1934-1936
girişimin
y ılları arasında
önemine vurgu
dile
yapmış
getirmediği açıklıkta,
"çeşi tlenip
ve bireysel sermayenin
sağ lamakt a
devletin destek
alındığında
Boratav'a göre, Celal
özel mülkiyete, özel
büyümesini"
verınesi gerektiğini söylemiştir.
Tüm bunlar da dikkate
Bayar'ın "başvekilliğe
gelmesi", "bir politika
değişikliğinin sebebi veya belirtisi olarak yoruınlanmalıdııA Planlama anlayışıyla da
desteklenen devletçilik ilkesini J937'de sona ermediği ama önemli bir sarsıntı
geçirdiğini
belirten Kipal ve
Uyanık
da, 1937
yılında
Bayar'ın
"başvekalete
atanınasıyla "yeni dönemin başladığına dair belirgin izler" gözlendiğini ve İkinci
Savaşı ' nın başladığı
Dünya
izle"nmesinin
bir
aşamada,
"kaçınılmaz" olduğunu
dışına taşan
"devletçilik ekseni
vurgulamaktadırlar
bir hat
buna bir örnek olarak
1936'da hazırlanan ve iki yıl sonra uygulamaya konulan İkinci Beş Yıllık
Planı'ndan savaşın başlaması
politikasının
Devletçilik
planlamacılık anlayışı
üzerine vazgeçilmesidir (Kipal ve
uygulanmasının
ve bu politikaya
olmazsa
eşlik
Uyanık,
olmazlarından
eden Birinci
2001; 174).
bir de elbette
Beş Y ıllık Plandır.
Bu plan
ile devletçilik ilkesi ilişkisi üzerinde bir kaynak eser oluşturmuş Afet İnan da,
kitabının
önsözünde, "Türkiye ekonomik
'devletçilik'
ilkesinin
tatbikini
sağlama
kaynaklarının
düzene
bakımından"
girmesi
planın
ve
önemını
vurgulamaktadır (İnan, 1972; 2). Plan bu dönemin kılavuz ipliği olmuştur, içte ve
dışta yaşanan gelişmelerle birlikte İkinci Beş Yılik P lan başta olmak üzere bir takım
uygul aınaların
askıya
alınması
yavaşlaması
veya
1937
yılında
ve
sonrasında
"devletçilik ilkesi terk ediliyor mu?" sorusunu akıllara getirmiştir. ilke terk
edilmem iş
ama ironik biçimde en üstte yer alan yasal metin olan anayasaya
alındıktan
sonra devletçilik
yıllarda dalgalı
1930'lu
yı llarda
sonraki
uygulaması
hızını
eski
ve
bir seyir izleyen devletçilik
da görmek
olanaklıdır .
geniş
Hatta
yıllarda katarılan
1930'1u
uygulamalarda "köklü
1970'li
yılların
ikinci
yarısına
dışa kapalı
kadar
"eğitim-kültür
düzleminde"
değişiklikler" yapılırken
düzense 'ithal ikamesi'
sürmüştür"
izlerini daha
bir yorumla, Kazgan'a göre,
1950'den itibaren çok partili düzenle birlikte, özellikle
" 'karma ekonomi' etiketi yle,
tadını yakalayamamıştır.
politikasının
(Kazgan, 2004; 76).
IL
1937 Yılında Devletçilik İlkesi ve Basındaki Yansımaları
2.1.
1937
1924
Teşki l atı
yaşanan
Yılında Yaşanan
Siyasal ve Toplumsal
Esas iye Kanunu'nun
önemli olaylardan biridir. Bu
yıla
devletçilik
taınlaınasıyla
Gelişmeler
değişik li ğe uğratılınası,
1937
gelinceye kadar Anayasa üç
yılında
değişiklik
' 1930'1arın başlarında da Celal Bayar ve i ş Bankası çevresi . devletçiliği. kişilerin yapamadığı i ş l e rin
devlet tarafından üst len ilmesi biçiminde tan ıınl ayarak. asl ın da "geçici ·· bir niteliği olan dev letçil ik
politikası önermektedirler (Ki pal ve Uyanık. 2001: 98).
j
ı
1937- Devletçiliğin Son Demleri[mi'!j:
geçirmiştir.
Deııletçilik Politikası
yılı, Anayasa'nın
Ancak 1937
değerlendirmesiyle.
135). Tanör'ün
en çok
1928,
ve
Bas11ıdaki
...
ll
değiştirildiği yıldır (Eroğul.
1934
ve
yıllarında
1937
1974.
yapılan
değişiklikler, " içerikle ilgili Anayasa değişiklikleri"dir 5 Ayrıca 1937 değişiklikleri,
kendisini öneeleyen
değişikiere
yanı
262-263). Bunun
sıra,
kapsamlı değişiklikler"dir
göre "daha
yapılan
değişiklikler
(Tanör, 1992,
sırasında yapılan
görüşmeler ,
konuşmalar da dönemin yönetim anlayışının, yapılmak ' istenenlerin, çizilmeğe
çalışılan
çerçevenin
ipuçlarını
D eğişikli k l erin
Partisi'nin (CHP)
altı
değişikliktir.
temelde üç
bakımından
amacı vardır.
Yapılan
önemlidir.
Bunlardan biri, Cumhuriyet Halk
yerleştirilmesiyle
ilkesinin, Anayasa'ya
diğeri,
getirilmesidir. Bir
vermesi
toprak reformunun önünün
bazı
değişiklikler
de siyasi
devletin ilkeleri haline
açılmasını
sağlayacak
bir
müsteşarlıkların kurulmasına
ilişkindir. 30 İkincikanun tarihli Vakit (Kurun) gazetesi değişikliklere ilişkin haberi
şöyle
vermektedir:
"'Teşkilatı
esasiye kanunumuzcia bazı mlihim tadilat yapılıyor
tadilatta.. Cumhuriyet Halk Partisinin altı vasfı olan
'Cumhuriyetçi, Milliyetçi. Devletçi, Halkçı , inkilapçı ve Laik kayıtları
da devletin vasıfları olarak ilave edilecektir. ikinci tadilat da kanunun
istimlake ait olan maddesindedir. Bu maddeye 'Köylü ye toprak
dağıtmak noktasıııdan istimlak ayrı bir kanunla tadil edilir' diye bir
fıkra konulmakıadır" (Vakit, !937a, 1).
Yapılacak
Yapılacak değişiklikler arasında
din serbestisi
Yine bu madde de tarikat ayinlerine ait olan
l
Şubat
milletvekili
l) . 4
tarihli
tarafından
Şubat'ta
ise
aynı
gazetede, anayasa
imzalanarak meclise
Asım
Us
varlığı
ve
millet
hayatında
mücadelesinden sonra
yoluyla
değişiklikler
ve
artık
farklıdır":
esaslı
bu sayfa
da bir madde
vardır.
değiştirilmektedir.
değişikliğine ilişkin
teklifin 150
bildirilmektedir (Vakit, l937b,
denilmektedir:
değiştirilemez
ikinci bir madde ile tekamül
"inkilap" kelimesi, ''ihtilal"den
devlet
değişmez
da
verildiği
imzalı yazıda şöyle
Kanunumuzun birinci maddesi
Cumhuriyet
fıkra
hakkında
etmiş
"Teşkilatı
Esasiye
noktası
bir temel
olacaktır".
olan
Us'a göre
"Çünkü ihtilal kanun harici vesait ile
değişiklikler
kapanmıştır"
yapmaktır.
Büyük
(Us, l937a, l-2).
yani "inkilap" söz konusudur Us'a göre. 6
Gazetesi ise CHP ilkelerinin Anayasa'da yer alan ilkeler
olması
Şubat
kurtuluş
Artık
yasa
tarihli
Akşam
çerçevesinde
gelişen
1928 değişiklikleri. Tanör'ün deyimiyle "clevleı düzenini ve Anayasayı dinsellik bağlantılarından
kuıtarıcı nitelik taşırlar·· (1992. 262). Devletin dininin isianı olduğuna dair hükıııüıı kaldırılması,
5
ıııilletvekilleri ve cumhurbaşkanının yeminindeki "vallahi'' sözcüğünün. yerini "nanıusuın üzerine söz
veririm" ibaresine bırakınası ve ·'ahkanıı şeriyenin tcnfizi"nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görevleri
arasından çıkarılınası bu çerçeve içinde yer alır 1934 değişiklikleri ise. yine önemli toplumsal konuya,
kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesine ilişkindir. 1924 Anayasası ' nın değişiklikten önceki
halincle. bu haklar. "'erkek Türk' vatandaşlarına tanınmışken, 1934 değişikliğiyle "kadın erkek her Türk" e
tanınmıştır: ancak oy kullanma yaşı 18'dcn 24'e yükseltilmişıir.
Tuğba ASRAK HASDEMiR
12
tartışmaianna
meclis
yer vermektedir. Bu konuda
Esasiye Enc üme ni Reisi·'
Şemseddin
Bey
şunları
eleştirileri yan ıtlayan "Teşkilatı
belirtmektedir:
·"Türklin bu es asları l eşk ilatı esasiye kanununda yer bulunca bunlara
muhalif olarak. !Ikirler serded il emeyccck midir"l Diyorlar Bir liberal
çıkıp liberalilm esaslarını bir komünist çıkıp koııılinizıııi müdaüıa
cdemiyecek midir"' Hayır ctmiyecektir. Edemiyecektir. ' Teşkilatı
esasiye kanununa ımıhalefet nasıl bir eliriimse bu esaslara muhalefet
de
aynı şekilde
elirli ın
sayı lacaktır ... ""(akt. Akşam.
RecepPekerde buna benzer
görüşlerini
1937a. 8).
dile getirmektedir:
Bizim gibi modern hayata yeni çıkmış bir devlet için. kendi
rejimini her şeyden daha ileri bir dikkatle göz önlindc tutmak kendine
yaraşan ve inkilaba uyan şekildir. Şimdiye kadar Cumhuriyet halk
partisinin şuuru içinde beslenip büyümüş olan ve partinin kendi hususi
ve profesyonel poleıııik telakkisi içinde kalan vaziyeıi esaslı bir
madde ilc teşkilatı esasiye kanununa eklcıııeklc büllin yurdun
müşterek ve kanuni bir rejimi haline sokulmak isteniyor. Bu hadise
başlıbaşına bir inkilap sayılacak kadar mlihinıdir .
. .. Teşkilatı Esasiye Kanununda yalnız Türkiyenin Cumhuriyeıle idare
ve Tlirkiyenin yalnız Cunıhuriyetci olduğunu ifade etmekle;
bütün il erlem i ş olan siyasal mefhumların anla~ılması alanında kati bir
vuzuh ile ifade etmiş olabilir miyiz"' O halde bunu herkesin
anlamasına imkan verebilecek bir şekilde belirtmek lazımdır·· (akt.
edildiğini
Akşam.
1937a. 8).
Genelde anayasa, var olan rejimin çerçevesini çizen bir metindir,
bakıldığında
Böyle
devletin ilkeleri haline
Kanunu'nda
dönemde,
yapılan
CHP
kaçırmamak
yılında,
1937
getirildiği
ilgili
CHP'nin
fiilen
yapılan
olduğu
işlevini
anayasa
Teşkilatı
Esasiye
ileri sürülebilir. Ancak
üstlendiğini
de
aynı
gözden
gerekir.
Toprak reformunun önünü açan
değişikliktir.
ormanların
önemli
oluşumdur.
ilkesinin Anayasa'da yer alarak
söylenebilir. Bu anlamda, 1924
değişikliklerin
tüzüğünün,
altı
devlet
Bu
değişikliğe
tarafından
parası peşin
Eroğul,
ise
Anayasa'nın
74. maddesinde
göre, çiftçiyi toprak sahibi yapmak ve
idare edi Imesini
istimlaklerde, istimlakedilen yerin
kanunla dUzenle.necektir (akt.
değişiklik
sağlamak
amaçlarına
ödenmeyecektir,
yönelik
nasıl ödeneceği
ise
1974, 136).
İçişleri Bakanı ve CHP Genel Sekreteri Şükrü Kaya, bu değişikliğe ilişkin
konuşmasında,
için
hayırlı
'"ç iftçiyi kendi ekonomik
ve aktif bir eleman
milletvekili Refet Bele'nin
mukadderatına
sahip
kılarak
bu memleket
yapmak" amacına değinmektedir.
konuşması
ise,
devletçiliği,
istanbul
kapitalist olmayan yoldan
1937- Deıı/etçiliğin Son Demleri[mi?]: Devletçilik Politikasıııe
özdeşleştirenlerin kulaklarını çınlatacak
üzerinde durarak
şunları
sınıf
"Bugün bir
ola bi !ir. Bunun
13
dağıtılmasının
kadar ilginçtir. Bele, toprak
karşısındayız.
mücadelesi
öııline
olamaz.
devletçiliği
...
söylemektedir:
millettir. Fakat bunu demek kafi
sanatkar
Basındaki
değildir.
evvelden geçmek
devletçiliği
iktisadi
sınıfsız
Milletimiz
Bugün
bir
sınıfsız. yarın sınıflı
lazımdır
.. devlet tüccar ve
doğru
bulın'am.
Yalnız
siyasi bir zaruret olarak bugün kabul ederim''. (akt. Vakit,
I 937c. 2).
dağıtılması,
Çünkü toprak
Bu
konuşmasında
aşma amacından
kaçırmaktadır
kaynaşmış
devletçiliğin
Bele,
ama
devletçiliğin
Hangi
Akşam
ekonomik olarak da, sistemin
hatırlatırcasına,
hareketle, sermaye
sonra,
tıkanıklıklarını
olduğunu
gözden
"sınıfsız, imtiyazsız
dağıtımının
toprak
sınıfının
"faidelerine"
dağıtımını
toprak
gerektiğini açıklamaktadır.
Muğla
Gazetesi 'nde de, büyük toprak sahibi,
de toprak
onayladıktan
"zaruret ve vazifedir".
siyasal çerçevesi içinde yer alan
düşünceden
gönülden desteklemesi
Menteş
ıçın
hareketle sermaye kesiminin lehine bir politika
bir kitleyiz" sözünü
değinmektedir.
canı
Bele'ye göre, devleti
dağıtımını
"çiftçinin toprak sahibi
işin tadında bırakılmasını
milletvekili Halil
olmasını
isterim" diyerek
istemektedir:
" ... Netekim kendi crazirnden 4.000 dönümünü yani
yarısını
kendi
ortakçılarıma devretmiş
tatbik
ve bu suretle toprak kanununu herkesten önce
bulunuyorum.. Çiftçi biliyorsunuz bir çift ile meşgul
etmiş
olan halka derler. Bunlar çift sürerler, ve erazisi yoktur,
topraklarında
ortak olarak
çalışır,
Zannediyorum ki maksad bu nevi çiftçileri toprak sahibi
Ve zannediyorum ki bunlardan
başkasının
yahut da pek az erazisi
başka
vardır.
yapmaktır.
kimseleri ve çiftçi amelelerini
de toprak sahibi yapmak meselesi mevzuu bahsolsun. Böyle olursa o
zaman hayvanını, alat ve edavatım ve tohumunu vermek lazım
gelecektir ki bütün bunların temini çok muazzam bir nıeseledir'' (akt.
Akşam,
Bir
diğer değişikliğin
belirtmiştik.
yardımcı
l937a, 8).
Bu
de siyasi
müsteşarlıkların
müsteşarlıkların kurulmasına ilişkin olduğunu
kurulma
amacı,
bakanların
olmak biçiminde belirtilmektedir. Söz konusu
"vekaletlerin Meclise ait
vermek, vekalette vekil
biçiminde
sıralanmıştır
işlerini
işlerini
paylaşmak,
müsteşarlıkların
görevleri,
takip etmek, Mecliste suallere vekil narnma cevap
tarafından
kendisine verilen muayyen
(Vakit Gazetesi, 1937c, 1). Devletçilik ve ilk
ile ekonomik cephedeki hareketlenme ve gereksinimierin
işleri
görmek"
beş yıllık
karşılanması
plan
yolunda
yapılan
önemli değişikliklerden biri Ekonomi Bakanlığı'nın "örgütsel yapısının yeni
birimlerle genişletderek düzenlenmesi'' olmuştur (Demirci Güler, 2003; 15-16).
Bunun
yanı
sıra.
müsteşarlıkların
uygulanmasıyla ilişkilendirenler
de
vardır.
Us'a göre. devletçilik ilkesi nedeniyle
kurulmasını,
"devletçilik"
ilkesinin
Bir örnek olarak Vakit Gazetesi
yazarı
işler çoğalmaktadır. Müsteşarlıklar, çoğalan
Tuğba ASRAK HASDEMİR
14
işlerin
yükünü
paylaşmak amacıyla oluşturulmuştur
devlet
arasında
bir irtibat hizmetini görür" (Us, l937b, 2). Ancak
ayında
iptal edilen bu
bu
değişikliklerin
teşkilattan
bulmadığı
kendi
arzedeceği
eder··
müsteşarlıklarj
iştirakı
beklenen
gelip
vekillerin otoritelerini
gibi bir vekalette vekil ile siyasi
farkının doğurabi!eceği
(Akşam.
şöyle
"meclisle
aynı yılın Kasım
belirtilmektedir:
faydaların
husul
Vekillerin kuvvet ve kudretlerinin
şahısiarına münhasır olması lazım
salahiyetc
n azar
[siyasi
iptal gerekçesi de
çıkmış[ tır]..
ortaya
müsteşar
ve siyasi
diğer zevatın kırdrct
tenkıs
ve
edecek mahiyet
mliztcşar arasından
noktai
bir ihtilaf hali de hiikümeti zaafa d uçar
l937b, 9).
Buna karşılık yeni bir değişiklik söz konusudur. Bakanlıkların sayısının
yasayla belirleneceğini söyleyen hüküm, Gazete'nin aktardığına göre, "vekaletlerin
teşkili
suretinin mahsus kanuna tabi
tutulması şeklinde değiştirilmiştir" (Akşam,
l937b, 9).
Anayasa
değişikliklerinin
sıra
yam
alanındaki
yönetim
önemli
değişikliklerden biri de başbakan olan İsmet İnönü'nün ekim ayında istifa edip,
yerini Celal Bayaı·'a bırakmasıdır. İnönü eylül ayında ''sağlık" nedeniyle izin
almıştır.
Akşam
26 Eylül tarihli
gazetesi, Tan gazetesinden
alıntı
yaparak
olayı şöyle
yansıtmıştır:
"13aşvekalette
Bugün fiilen
bir vekiller heyetinin
Nyoıı
Kamutay
Celal Bayar
kurulması
anlaşması
yapmıştı. Arkasından
teşrin başında
değişiklik olduğu
kat'i bir
başvekalete
tahakkuk
toplnatı geleceği
toplantısına başlayıncaya
i
13aşvekil
j
adı altında yapacaktır" (Akşam,
J
ı
l937c, 1).
Vakit Gazetesi ise olayı İnönü'nün "sağlık" nedeniyle görevine bir süre ara
vermesi olarak
aktarmıştı
gelişmeler,
(Vakit, l937e, 1). Ancak
durumun böyle
olmadığını
gösterecektir. 28 Eylül tarihli Akşam gazetesinde Atatürk'ten Celal
Bayaı·' a yollanan bir mesaj yer almıştır. Mesaja göre, "Başvekil Malatya mebusu
İsmet İnönü şiddetli sürmenaj neticesi olarak mutlak istirahat"e yollanmıştır. Yine
aynı
gazetede, yeni hükümetin
"1 .. Inkilabın
programının anahatlarına
icaplarını
uımımi
hayata
geniş
yer
verilmiştir:
hakkı
münakaşa
(Akşam.
vermemek
şartile
ruhu yaratmak..
1937d. 1).
.umumi
Ayrıca başbakanlıktaki değişikliğin
değinil miştir:
yol
söylentilere
ı
ı
•
~
J
ı
hayatı programlaştırınak"
açtığı bazı
J
~
J
ölçüde yaymak ..
inkilab çerçevesi içinde müsbct bir
·'·
ı
J
kırtasiyeci nılıu tasfiyeye uğratınak. 2. İrticaa. yıkıcı ve ıncııfi arniliere
söz
j
J
toplantı
İsmet İnöııiinlin mezun bulunması tarzında bir şekilmuhafaza edilecek
ve Celal Bayar yeni vazifesini vekil
j
ı
için ikinci
kadar
j
1
toplanması lazımdır.
münasebetiyle fevkalede bir
~
j
etmiştir.
bulunuyor. Fakat yeni
için meclisin
bir daha fevkaledc
meclis mutad
artık
geçmiş
j
şu şekilde
j
j
[
1937- Devletçiliğin Son Demleri[mi?j: Devletçilik
Politikası
ve
Basındaki
...
ıs
·'Meclis ... kendi kendini feslıedecek. yeni intilıabat yapılacaktır ve
yeni intilıabattan e1·vel bir dereceli intihab kanunu kabul edilecektir
yeni mecliste gençliğe gençliğe daha çok yer verilecekti r. Diğer bir
rivayete göre mecliste bir gençlik ateşinin teınerküzüne mukabil, yaşın
ve tecrübenin fırcn vazifesini görmesi için bir ayan meclisi
kurulacaktır .. (Akşam, 1937d, 1).
Haberin devamında yukarıda bir kısmı aktarılan sözierin söylenti olduğu ve
kulak
asılmaması
"Cumhurbaşkanlığı
istenmektedir.
Genel
şayialar namı altında
Bu
Sekreterliği
istek,
resmi
ertesi
tebliği"
gün
yazılar
alan
nüshasında çıkan teşkilatı
intihabadın
be
yer
ile de desteklenmektedir: " ...
Tan gazetesinin 28 Eylül tarihli
esasiye kanununun tebdil mahiyetincieki
gazetede
yenilenmesine aide
rivayetler, hiçbir esasa istinada etmeyen haberlerdir ... "(Akşam, 1937e, 1).
Şevket
Süreyya Aydemir ise İnönü'nün önce izin alıp sonra istifa etmesinin görünüşteki
nedeninin
"sağ l ık"
Ankara'nın bazı
olmayıp
Nyon
görüşlerinin
belirtiyor; yazara göre bu son olay
tartışmalar,
480-491 ). Bu
1930'lu
yılların
yıllardır.
yıllarda,
özel kesim ile
dönemin
ihtiyaçlarına
olmasının
sırasında,
bardağı taşıran
görünüşteki
alındığında
Bu
anlaşması
"Florya'nın
damladır
son
görüşü
bulunmaması
tam bir uygunluk" içinde
ile
olduğunu
(Aydemir, 1966,
neden olabilir ancak dönem göz önüne
devletçiliğin yumuşamaya başladığı
son dönemleri,
doğrudan ilişkileri
olan Celal
karakteristiğine
ve
daha
Bayar'ın başbakan
düştüğü
uygun
söylenebilir.
25 Ekim 1937 tarihinde inönü istifa eder. 27 Ekim tarihli gazeteler hala
görünüşü kurtarınağa çalışmaktadır. Akşam
gazetesinde N. Sadak
şöyle
demektedir:
İsınet İnönü'nün çekilmesinde -bazı ecnebi malıafilin görıneğe
kolayca temayül ettikleri- siyasi bir sebep olmadığı, yeni hükümetin
teşekkül tarzı ile de sabit oluyor. İsmet İnönü hükümeti hemen hemen
hiç değişiksiz yerinde kalmıştır. Kendisi dinlenınek ihtiyacı gibi.
tamamen şa h si ve ferdi bir sebeple mevkiinden çekilmiş bulunuyor.
(Akşa m, 1937f, 1)
Saydam'ın
Vakit gazetesi de kabinede, Refik
almaması dışında değişiklik olmadığına
"idari inkilap"
olmadığının görüldüğünü
dikkat çekerek
progranıında
tutacaktır.
Bunun
"vergi
siyasetinin
vasfı
'·mali ve iktisadi
usullerini
olacak . .. Vergilerin indirilmesi
kabinenin ehemmiyetle
hükümetten "en birinci
yerine bir banka
''başveki l "den
sıra,
üzerinde
dileği",
intizamı
de bundan daha
duracağı
koyınası"dır
bir
şey
işler"
sade leştirmek
meseleler
Akşam
önemli bir yer
yeni
hükümetin
imkanlarını hazırlamak
"hükümet dairelerinden
anlamlı
nedeniyle görev
belirtmektedir (Vakit, 1937f, 1).
gazetesine göre, yeni kabinenin
yanı
sağlık
başbakanın değişmesinin
arasındadır".
da yeni
Gazetenin
kırtasiyeciliği kaldırıp
(Akşam,
1937f, 1). Bir
istenemezdi
herh alde'~! ..
onun
bankacı
Hükümetin
Tuğba ASRAK HASDEMİR
16
programına
aşağıda
yansıyantarla
1937
ilgili
yılına
yerlerde
değinilecektir.
aşamada
Bu
ait genel tabioyu tamamlamaya
gazetelere
çalışalım.
Bu dönemde yaşanılan önemli olaylardan biri de Dersim İsyanı'dır.
bastırıtma
Hareketin
nasıl
isteyenleri
bir
Devlet.
ile hareketi
bastırmağa
Müfettişliği
köprüsüyle, yoluyla, Umumi
kişiler "ıslah
ve imar hareketlerine
dışına çıkmak
çerçev;nin
göstergesidir.
yansıdığı
Dönemin önemli gazetelerinden Cumhuriyet'e
yer alan
çizdiği
biçimi, yönetimin kendi
cezalandıracağının
iptidaı
karakoluyla,
çalışmıştır.
biçimiyle, bu hareket içinde
bir zihniyet[e
"karşı çıkan
"cahil
dağlılar" olarak nitelenmektedir (Nadi, 1937, 1). Aynı yılın Eylül ayında İnönü şöyle
demektedir:
.. Cumhuriyetin imar ve
az olmakla beraber
ve
edilmiş
ıslah programına
altı aşirettir.
diğerlerini
.
birinin reisieri imha
yakalanmış.
reisierinin hepsi
nufusları
muhalefet eden,
Altı aşiretten
adalete tes lim
edilmiştir.
Bugün orada
yapılmakta
olan yollar,
kışiaiar
ve karakollar,
ınekteplcr
iş
hükümet karakterile memleketin en mamur ve en ziyade ,
bulunan bir muhtinin
gerektir"'
(Akşam,
ınan zaras ını görnıekde
1937g, 1).
Düzeni kurma yolundaki
Nazım
girişimlerin sonuçlarından
Hikmet ve Doktor Hikmet ile birlikte onüç
yapınaktan tutuklanmasıdır
kurmasının
kapatılma
kapatılması
gerekçesi,
olmadığıdır
uygun"
biri de Ocak
ayında
kişinin "koınünistlik tahrikatı"
(Vakit, 1937g, 1, 3).
"Talebe cemiyetleri"nin
Cemiyetterin
içinde
size, hepinize zevk verse
bu dönemin önemli
"öğrencinin
gazetelere
okul
olaylarındandır.
dışında ayrı ayrı
yansıdığı kadarıyla
dernekler
(Vakit, 1937h, 1, 2).
Cemiyetlerden sonra CHP'ye bağlı "Üniversiteler Birliği" kurulmuştur.
Dış
ilişkiler
açısında
çalışılması,
halledilmeye
yoğun
bütün
yıl
bir
yıl
değişik
yaşanmıştır.
Hatay
meselesinin
düzeylerde, gündemdedir. Temmuz
ayında Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında Tahran'da "Sadabat Paktı"
iın zala nmıştır .
Eylül
ayı
ise Akdeniz'de
korsanlık
hareketlerine
karşı alınacak
ortak
önlemlerle ilgili olarak Türkiye, ingiltere, Fransa, Sovyet Rusya, Romanya,
Bulgaristan, Yunanistan, Yugoslavya,
N yon
anlaşması
ve
görüşmelerine
Yılının
2.2.
1937
1937
yılının başında,
"köyün
kalkınması"
aktarmaktadır:
sahne
Mısır
ve Arnavutluk
arasında
imzalanan
olmuştur.
Ekonomik Cephesi ve
Basındaki Yansımaları
2 Ocak 1937 tarihli Vakit gazetesinde Sabri Ertem
so rununa değinmekte
ve Başbakan
İnönü'nün
sözlerini
1937- Del'letçiliğin Son Dem!eri[mi?j: De!'letçilik Politikası ve
•
(
Basındaki
17
...
Nasıl kredi ve istilılak kooperatineri kurulmuş ise islillsalın
tan zim ve tcşkili için de planlı ve iştirakli bir ça lı şma devresine
girmek böylece la z ımdır Yen i aletlerle harman ıııak in aları, slirme ve
sulama tertiplerile planlı olarak tanzim edilmiş bulunan zirai hamleler
vücuda getirmek istiyoruz.. bu hamlelere orta Anadolu ve şarkta
daha çok ihtiyaç va rdır. .. Köylin kalkınmas ı. ve Türki"e istihsaline
yüksek bir değer olarak karışınası. hem iş kalitesi. hem ıneşutluk
seviyesini yükseltmek itibarile ınanalıdır·· (Vakit. 1937ı, 5).
Görüldüğü
gibi hem
kalkınmanın
yıllarda tarımın gelişt i rilmesine,
değindiğimiz
olarak
gereği
olarak bu
önem verilmektedir. Daha önce
girişimler,
gündeme gelmekte ve sözkonusu
değerlendirilmektedir.
S. Gezgin konuya
ilişkin
yapılmaktadır.
de dahil olmak üzere düzenlemeler
koınbinaları kurulması
gereği
hem hükümet etmenin bir
sorunlarına
gibi, toprak sorununun halledilmesi önemli görülüyor ve buna
değişikliği
anayasa
toprak
Zirai
ilerlemenin bir
şöyle eğilmektedir:
işçi diye ayııma eski bir meseledir.. Hem
çoban. he ın çiftçi, hem işçi olmak, son çağın kın lmaz bir konusudur.
Başka ülkelerin açık pazarları haline gelmek istem iyen ler, hep bu yolu
tuttular .. açılacağı söylenen altı bin koınbina, Türk ekincisinin bütün
dertlerine çare bulacak, hele toprak paylaştırılması da başarıldıktan
sonra önümüzde 'hiç'ten ' hep'e giden yol açılmış bulunacaktır
'·(Vakit, L937j , 4).
"M illetleri çoban, çiftçi ve
Bankası
Ziraat
yoluyla,
özellikle
desteklenmesi gündeme geliyor. ll
başlandı "
Kanunu müzakeresine
Bayar, Ziraat
yapıldığını,
Bankası
toprak
çiftçi tüccar
para
Eskişehir
çıkıyor
başlığını
davasının
yararlanacaktır;
imkan
taşımaktadır.
bankanın
olduğunu
Ekonomi
kredi
olduğu
söyleyerek
vardır ... " (Akşam,
yardım edemediği
hal
Celal
için
ekliyor: Krediden
büyük çiftçinin ise tüccar
ayrıının
bankalarından
1937h, 4). Büyük toprak sahiplerinden
ayrımına şiddetle karşı
zamanlarda büyük çiftçinin küçük çiftçiye
böyle bir
şekil alacağını"
belirti yor. Manisa milletvekili Hikmet Bayar ise Ziraat
Bugün
Bankası
Bakanı
esasını
yardım ettiğini,
bir hata
olduğunu
ve
"ınemlekette
söylüyor
Türk köyllisü en az istih sa l ve istihlak eden
Burada muayyen bir müessesenin karı mevzubahis
değildir. C umhuri yetin 14. yılındayız ... köylünün yükselmesi için
henü z bir şey yapmış değiliz .. Bu [Ziraat Bankası] doğrudan doğruya
kar getiren müessese midir. yoksa memleketi yükse ltme dalayısıle
zarar etse de camiaya hi zme t eden müessese midir') Ben ikinci şıkkı
vata ndaşlardır
verilerek
kadar sosyal noktai
şunları
milletvekili Emin Sazak, küçük çiftçi-büyük ç iftçi
ve hükümetin
kredi
gazetesi "Ziraat
artarsa büyük çiftçilere verilecektir. Çü nkü "küçük
kalkınmadaki ~i nemine değinerek şunları
~
çiftçilere
Akşam
iktisadi noktai nazardan
bankalarının kapısını açaınaz
bulmasına
küçük
tarihli
Kanunu'un "sadece
nazardan da çok büyük mesele"
küçük çiftçiler
Mayıs
tahribkar bir
Bankası'nın
Tuğba ASRAK HASDEMİR
ıs
kalkınması
istiyorum. Köylünün
yoluna girmek için bu bir
adımdır
ı
·'
(Vakit, J937k. 3).
Bunun
yanı sıra
düşük tututmasını
işlerin bankanın
sulama vb.
yapılması gerektiğini
Ayrıca
bankanın
yanıtta
tersine ""müspet bir ilim
enstitüleri"
açtıklarını,
şöyle
gerektiğini,
şirketlerce
bunun özel
işleriyle uğraşmasını
kredi
bataklık
temizleme,
istemektedir.
Ş.
"ziraat müessesi"nin "bir görenek müessesi"
olmadığını
belirterek
Menteş ırmak
H.
işleri olmaması
belirterek
Menteş'e verdiği
Kaya da
miktarının
büyük toprak sahipleri olan milletvekilleri, faiz
istemektedirler.
müessesi"olduğunu,
büyük ziraat müesseseleri
bu nedenle "ziraat
yaptıklarını
yapacaklarını
ve
devam etmektedir:
devletçiliğimiz
surette
yapamayacağı işlere ınünhasırdır.
muhtacı
muhtacı
yard ım
~
ferdi n
küçük, daha ziyade
daha ziyade
1
1
olduğu
himaye
ınuavenet olduğu
etme liyi z. Etmeliyiz,
.. Bizce
için amma büyük
edeceğiz
***
ınüsavi
içindir ki hepsine
ve ed iyoruz (Kaya ,
19371, 6).
Kaya,
toprak
sahiplerini,
yapmayacaklarını, onları
sonra Bayar da faiz
olmasını
Tarımın
Haziran
ayında
gözetmeğe
miktarının
istediklerini
sitemkar
şekilde
bir
de
devam edeceklerini bildirerek
dört seneden beri
düştüğünü
rahatlattıktan
söyleyip daha da ucuz
belirtmiştir.
teknolojinin
kullanılarak yapılması gerektiği düşüncesi,
Atatürk'ün
çiftliklerini millete hediye etmesi ile yeniden gündeme
(Vakit, l937m, l) ve Ekim
"Bugün..
iklim
ayrım
olsa,
ayında oluşturulan
etmiş olduğu
[Atatürk'ün] hediye
şeraiti
içinde bile teknikle , sebatla
vereb ileceğini
bütün
hükümet
ınemlekete
programında
gelmiştir
almıştır:
ınüsaid
çiftlikler en az
ça lışınanın
yerini
ne büyük neticeler
fiilen gösteren fikir ve emek abideleri
gibidir. .. şimdiye kadar devlet elinde bulunan ve bundan sonra
ihtiyaca göre yeniden tedarik edilecek olan
aynı
idare sistemi
faydalı
ziraat
genişletmeyi
a ltında
usu llerini
toplıyarak
sanat larını
ve
kendisi için vazife
Hükümet "modern"
çiftçiliğin
Bunun
bırakmamak ..
.
yanı
sıra
çiftlikleri de bunlarla
bölgelerde en
göstermek
durmaktadır
üzerinde
hükümetin
nisbet ve
diğer
iş vasıtalarını artırmak, iyileştirmek,
J
hizmetlerini
saymaktad ır" (Akşam, l937ı,
verdiğini" değil, "piyasanın istediğini ... istediği
önemlidir.
diğer
bulundukları
7).
çünkü
şekilde
amaçları
artık "toprağın
topraktan almak"
"topraksız
çiftçi
korumak . .. ziraat bölgelerine
göre husus i tedbirler al mak ... çok iyi ve ucuz istihsal temin etmek ... "
başlıkları
altında toplanmaktadır.
Bu yılda, nisan ayında İngiltere ile işbir liği sonucu inşa edilecek olan
Karabük demir
devresine"
fabrikasının
girildiğinin
göstergesidir(Akşam,
temeli
atılmıştır.
Sadak'a göre, bu fabrika
ve bu anlamda "medeniyet yolunda"
1937j, 1) . Yine
aynı
ay içinde
Ereğ li
bez
"ağır
sanayi
iled end iğinin
bir
fabrikasının açılışı
1
1937- Devletçiliğin Son Demleri[mi?j: Devletçilik Politikası ve Basmdaki ...
yapılmış, Mayıs ayında
fabrikası
Nazilli basma
programında
yanı sıra
Küçük
sanayiye
"ucuza
atılmıştır.
temeli
işletmeye açıklamıştır. Aynı
da büyük endüstrinin
belirtilmiştir.
fabrikasının
Malatya bez
19
ayında
Ekim
ay içinde okunan hükümet
verileceği
küçük sanayiye de önem
kredi
da
verecek
teşekkül
bir
vücuda
getirilecektir". Bu yılda şikayetçi olunan konuların başıı1da fiyat artışları, hayat
pahalılığı
edilerek
idi ...
ayında
gelmektedir. Temmuz
şunlar yazılmaktadır:
şimdi
tabir caizse- Türkiyede
maddelerimizin
değinerek
anlaşarak),
vatandaşlık hakkını kazanmıştır.
mallar için de geçerlidir.
Akşam
olduğu
önemli
malların
gazetesi de bu konuya
aralarında
olacağı
ve bu
19371,
Yakınılan
diğer
bir
vermektedir.
Oluşturulan
Teşrinisani
kısım
bir komisyon "bir
tedkikatta
bulunacaktır" (Akşam,
da yer
olmadığını
tutulması
.. ve bu
1937m, 8).
Kitapçı
belirterek bu
1937 tarihli
başlandı"ğı
tadilat için retkikiere
gümrük resminden muaf
anlaşılabilir:
milletvekili Hüsnü
mevcut
(Vakit, l937n, 7). 4
yapılacak
mevaddın
programında
Muğla
konu da vergilerdir.
kaldırılmasını istemiştir
da
planı yapacağız" (Akşam,
konulduğu şartların artık
gazetesi ise "vergilerde
alınasından
yer
eheınıniyet verdiğimiz işlerdendir.
ilmi bir heyete vererek radikal bir mücadele
muvazene vergisinin
bir
gerektiğini yazmaktadır (Akşam,
programında
hükümet
diğer
himaye gören
korunan
"memlekette refah seviyesinin yükselmemesi"ne neden
Konumın
verginin
darısı
çimento -
sun'i fiyat yükseltmenin (tüccar veya fabrika sahiplerinin
" ... Hayatı ucuzlarmak birinci derecede
işi
..
Pahalılık yalnız
1937k, 3).
nedenle "cürüm olarak kabul" edilmesinin
5) .
çıkarılan
Böylelikle memleketimizde
başına! .. ." (Akşam,
özelliği değildir, diğer
bahane
"Türkiyede çimentonun tonu 3 sene evvel 25 lira
düşürüldü.
17.5 liraya
fiyatlarının düşürülmesi
çimento
Akşam
haberini
vergilerin indirilmesi,
ve saire gibi hususlar
bazı
hakkında
1937n, 5). Vergi konusu bu biçimiyle hükümet
almıştır:
"Milli istihsal maliyeti üzerine müessir vergi ve resimleri ve hariçten
alınağa
olarak
olduğumuz
mecbur
kaldıracağız.
konmuştur.
Dış
kalkacağı,
ticarete
gümrüğü
karşılaşmaktayız.
olduğunu
Akşam
ve
bağlıyarak
bakımlardan
Bu
edilmeğe muhtaçtırlar.
senelere
hal çareleri
baktığımızda
karşılık
ineelendiğini
üzerlerinde
Bütçe muvazenen
verilen her
Buna
iptidai maddeler üzerine mevzu rusumu
Buhran ve rnuvazene vergileri zaman ile
tetkik
esasını karşılayacak
surette
arıyacağız'' (Akşam.
Mayıs
şeyin
ayından
yurda
Ekonomi
ınukayyed
durulup
1937o, 9).
itibaren kontenjan sisteminin
girebileceği
Bakanı
yolunda söylentilerle
C. Bayar konunun gündemde
belirtmektedir (Vakit, l937o, 1). ll Temmuz tarihli
gazetesinde ise "umumi ithalat serbestisi sisteminin" her an uygulamaya
sokulabileceği
açıklanmaktadır.
"çeşidlerin" çoğalacağı,
"rekabet
Bu sistemin
uygulanmasıyla
sahası"nın genişleyeceği
vurgulanmaktadır. " malınıızı alanın malını
almak prensibi
ve
"bolluk"
geleceği,
hayatın ucuzlayacağı
karşısında,
yeni sistemin
Tuğba ASRAK HASDEMİR
20
tatbikine geçilmesi bu sene ihracat mevsiminin daha çok hararetli geçmesine sebep
olacaktır" (Akşam,
l937p, 5). 15 Temmuz'da ise "Umumi İthalat Serbestisi
Kararnamesi" ele
alınarak
gümrüğü
alıııabilecektir.
verilerek
kumaşlar , kıymetli taşlar
çığlıkları
sevinç
vb .,
kimisinirıki
ise
nıüstenılekelerden alacağımız
vesaire gibi
kolaylık
indirilmiştir
hanımaddeleri
örn. pamuklu, yünlü, deri ve trikotaj
tüccara
atılmaktadır.
vb.
1937r, 4). Böylece
programı
ise bu
işin
veya (lynen
ihracatımı z ın
"Halen ithalat ve
bağlı olduğumuz şeylerdir
Eğer
bugünkü dünya
ettiğimi z
şekle
de gitmekte tereddüd
doksanını
şekil
ve isi m
veya herhangi bir me mleket
şeki l
temin edecek bir
ticaretimi z için tenlin
Hükümet
Bununla beraber, kliring sistemini
konjoııktorü değişir
maksadımızı
ve
öğeler taşımaktadır:
behemehal aynen muhafaza için hiçbir arzumuz yoktur.
en az
bize ana
konması
memııuniyet yaratmıştır"
yuvarlak rakam yüzde
yapıyoruz .
kliringli memleketlerde
ağır
"Hindistan
ithalatın serbestleştirilmesiııe geçilmiştir.
gösterir
örn.
korunmuştur,
iptidai maddelerin bir listeye
kalmayacağını
burada
her türlü mal
bunların yanı sıra
olmak üzere banka kefaletinin kabulu bir
(Akşam,
Artık
malların gümrüğü artırılınıştır,
Kimi
teklif ederse veya mal
diğer
menfaaller imkan verirse
etıneyiz ... ·· (Akşam ,
bir
J937s, 8).
Bu dönemdeki ulaştırma işlerine de kısaca değineli m. 1936 yılında imzalanan
sözleşme gereğince
yılı
1937
ayından
Ocak
Şark Demiryolları
itibaren
Demiryolları tarafından işletilmeye başlanmıştır. Demiryolları
Rıza
Devlet
Umum Müdürü Ali
Erem "64 sene bu memlekette kazançtan başka bir şey düşünmeyen Şark
Demiryolları
Halkçı
bir
da nihayet elimize geçti. Trakyanın kalkınmasına, Cumhuriyetçi
işletme teşkilatı
olan Devlet
Demiryolları
bugünden itibaren el
koymuş
oluyor" (Vakit, l937p, 2) . Bunun yanı sıra doğuda da demiryollarının yapılmasına
önem
verilmiştir.
Ankara'dan
Bayındırlık Bakanı
Zoııguldak'a
üzerinde Çetinkaya'dan
Divriği'ye
açılacağını açıklamıştır (Akşam,
Bir
bütün
olarak
yönde
olduğu
yanı
cumhuriyetin
inşa
ya rarlanılacak
bir
sıra
edilmesi
uygulanan politikalardan
Bu durum, döneme
Ancak konu
da
bayram
hattı
sonrası
uygulamasının
da
ile el
sürecinde.
taşlarını
kesimler,
yansıyan
ele
rağmen , gelişmelerin
sonraki
tartışmanın ,
birçok
yürüyen
devletçilik
onyıllarda
oluşturmuştur.
olumlu
görüş
politikası,
da
ürünlerinden
Şüphesiz
bu dönemde
farklı sınıflar değişik
ilişkin değerli çalışmalarda ayrıntılı
yazının kapsamı dışında
yıllardaki
l9301u
da ele aldığımızda, ekonomik anlamda, 1929
Basına
temel
farklı
Sivas-Erzurum
kısmının
olumsuz etkilerine
planlama
yapının
açılacağını,
kadar olan
devletçilik
Bunalımı'nın
. söylenebilir.
ayrılıklarının
kısmın
l937t, 1 ve 8) .
değerlendirmesini sonuçları açısından
Dünya Ekonomik
Bayramı'nda
Ali Çetinkaya, Cumhuriyet
kadar olan
biçimde
etkilenmiştir .
biçimde ele
alınmaktadır .
olmakla birlikte genel bir gönderme yapmak
1937-
DeFietçil(~iu
Sun Demleri[mi?j: DeFletçilik Potilikast ve Eastndaki ...
olanak l ı
olabilir. Boratav'a göre, devletçilik
gelişmiş
bir ülkede bir 'milli kapitalist
ışık
yüzyı l şartlarında
'"20.
borçlarının
ödendiği
Osmanlı
ticaret
fazlası
grupları",
"pam uk ve tütün üreten çiftçi
köylüler ve
korumacı
yükselen dalga üzerinde olan kesimler
(müteahhit) sermaye
işçiler,
sanayinin büyüme
devletçi
arasıııda
gurupları"ııın o l duğu
söylenebilir.
dönemden olumsuz etkilenen veya
politikaların
"devletle
"genç sanayi sermayesi"nin,
gibi büyüyen bir ekonomide ücretierin
karşımıza
olumlu göstergeler olarak
(Kazgan, 2004; 74-76) . Bununla birlikte,
izlendiği yıllarda,
olduğu
edi lmeye
ikiye katiayarak % 17.1 'e yükselmesi, 1935-
istikrarıııın sağlanınası
1939 döneminde fiyat
arasıııda
elde edilmesi, 1929-1935
artış hızını
önceki dönemdeki
çıkmaktadır
aracı
baş
olumsuz etkileriyle
1929-1939 döneminde yatırımın Gayri Safi Milli• Hasıla içindeki payıııın
artması, dış
hızıııın
Bunalımı'ııın
ve 1929
az
sıııırlarına
yolunun imkan ve
tutan önemli bir deneme olarak görülmelidir'' (Boratav, 1984; 418).
çalışılan
t
po liti kası,
sanayileşme'
21
"[B]uğday
''işçi sııııfınııı
payı düşmüş
ve
iş
gören
tarım alanında
üreticisi
durumunda
işçi sııııfımn
göreli
durumu bozulmuştur" (Boratav, 1984; 417)
Sonuç Yerine
1930'lu yılların geneline bakıldığıııda, devletçilik politikasımn, bu dönemde
"halkçılık",
vurgulanan
"inkılapçılık"
vb.
politika
ve
ilkeler
gibi
Türkiye
Cumhuriyeti'nin inşa edilmesi sürecinde yoğun biçimde tartışılan, tanımlanmaya ve
çalışılan
uygulanmaya
politikalar
politikasının oluşumunda,
yaşanan
gelişmelerin
yanı
sıra,
ekonomik, toplumsal ve siyasal
başlayan
Cumhuriyetçi
yurt gezisi,
diğer
biçimlenmesinde de etkili
geziye
katılan
saptanabilir. Devletçilik
Bunalımı sırasında
da etkilidir. Bu durumun
düşünce insanlarının konuşma
Fırka'nın
Serbest
politika
olmuştur.
Ahmet Harndi
aldığı
yerini
sonrasında
ve
genç Türkiye Cumhuriyeti 'nin ülkeye özgü,
koşulları
dönemin etkili siyasetçilerinin ve
rastlanabilir.
arasıııda
1929 Dünya Ekonomik
kapatılmasını
ve ilkeler gibi
Mustafa Kemal ve
Başar'ııı
gezi
yansıınalarına,
ve eylemlerinde
izleyen
devletçilik
günlerde
politikasının
diğersiyasetçilerin yanı sıra,
sırasındaki
gözlem ve
konuşmalardan
edindikleri izlenimler, özellikle ekonomik alanda yeni politikalar benimsenmesi
gerekliliğini
bir kez daha gündeme
getirmiştir.
Geziyi izleyen dönemde
özellikle Türkiye Cumhuriyeti'nin ve benzer durumdaki ülkelerin
durarak, liberalizme seçenek
oluşturacak
koşulları
biçimde "iktisadi devletçilik"
Başar,
üzerinde
politikasını
formüle edecektir. Demiryolların ın Sivas'a ulaşması dolayısıyla İsmet Bey (İnönü)
tarafından
yap ılan
konuşmada
da,
liberalizme
karşı
"mutedil
politikasının uygulanması gerekliliği vurgulanmaktadır. Aynı
diğer
ilkelerle birlikte, dönemin tek partisi olarak toplumun
tem silcilerinin bi r arada
bulunduğu
CHF
nizamnaıne
ve
devletçilik"
dönemde, devletçilik
farklı
kesimlerinin
programımn o lu şturulduğu
benimsenmesi
1•
~
Bu süreçte, 1937 y ılı , devletçilik ilkesinin, diğer bazı değişik li klerle birlikte.
1
Tuğba ASRAK HASDEMİR
22
kongrede
tartışılmıştır.
de
sürecindeki simgesel
Bunlar,
politikasının
devletçilik
uğraklardır .
1924 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'na g irdiği yıldır. Devletçilik il~esinin, Anayasa'da
yer aldığı 1937 yıl ında , kamuoyunun o lu şması nd a ö nem li payı o lan iki büyük
gazetedeki haberler incelendiğinde, o yı l a özgü haberlerin yanı sıra , 1930'lu yılların
genel
niteliğini yansıtan
haberlere de
rastlanmaktadır.
yaşandığı
bir dönemde devletçilik
politikasının
benimsenmesi
gerek yurt içindeki gerekse yurt dışındaki birçok gelişmenin de dahil
sürecinde,
edildiği çok cepheli bir tartışına ortaın ı yaşanmıştır. ince l ediğimiz gazetelerde, 1937
yıl ınd a yapılan
anayasa
değişiklikleri
tartışmalar,
ve çevres indeki
devletçilik, toprak
reformu, çiftçiye toprak dağıtılmas ı konusunda toplum içinde farklı kesim leri temsil
eden lehte ve aleyhte görüş l er önem li konular o larak karşımıza çıkmaktadır.
yapılanması
Devletin
başbakan değişikliği
yer
aldığı
Düzenin
örneği,
bu dönemdeki
ve kulis arkası , Ş. Süreyya Aydeınir gibi yazarların köşelerinde
gibi, günlük haberler içinde de
oturtutması
müsteşarlıklar
konusunda siyasi
sürecinde
yaşanan
sık
biçimde
değinilen
konular
arasındandır .
siyasal olaylar ve düzenlemeler de bu
yılda
kamuoyuna sunulan haber konuları arasındadır. Dış ilişkiler alanında yaşanan
gelişmeler, andiaşmalar
verilen
farklı
konulardandır.
da 1937 yı lının haber gündemi içinde yoğun biçimde yer
Ekonom ik cephede ise, fiyat
artışları
ve bu konuda toplumun
kesimlerinin farklı ürünlerin pahalılığından yakınınas ının yanı sıra , hükümet
progranıında
da yer alınayı hak edecek biçimde genel bir pahalılıktan sözedild iğini
görmekteyiz. Tek parti içinde temsi l edi len
vergiler ve
diğer
politikalar konusundaki
farklı grup l arın
tartışmaları,
gerek fiyatlar gerekse
toprak reformu konusundaki
hararetli tartışmalar, Ziraat Bankası ' nın özellikle küçük çiftçiyi kredilendirmesi
konusundaki itirazlar, tahmin edilebileceği gibi yalmzca gazetelerin değil Meclis'in
gündemini de yoğun biçimde meşgul etmiştir . Dış ticarete ilişkin düzenlemeler,
ithalatın serbestleşti rilm esi
başlıklardandır.
eşlik
konusundaki
Ve elbette, "demir
tartışınalar
ağ i arta
ve haberler de
ördük anayurdu dört
d i ğer
baştan"
önemli
ezgisine
eden "bir karış daha faz la ş iın endifer" şiarına uygun biçimde demiryollarının
ulaştığı
yerler ve. demiryollarına
olduğu
gibi 1937 y ılının incelediğimiz gazetelerinde de müjde olarak verilen
haberler
arasında
yerini
konusundaki olanaklara
ilişkin
almaktadır.
O
bakıldığında,
genel düzenlemeler daha önceki
yıl l arın
radyo
genel
dışında
yıl l arda
koşullarının yanı sıra iletişim
neredeyse tek haber
kaynağı
olan gazetelerin haber çeşitliliği , takibi ve kamuoyuna aktarına biçimi, eksiğiyle
fazlasıyla,
heyecanını
cumhuriyetin inşa edilmes i sürecindeki gerilimi, tartışmaları olduğu kadar
da
yansıtmaktadır .
Dev letçi lik ,
j
J
Cumhuriyetin inşa edilmesi sürecinde, 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı'nın
da olumsuz etkilerinin
J
Boratav'ın
değerlendirmesinde
ı
J
1937-
Del'letçiliğin
vurguladığı
yol"
farklıdır.
tartışılan
Ancak,
politikasına
ilkin'in
yönelik
bel irttiği
gibi,
ve
Basındaki
Kadrocular'ın düşündüğü
uygulamaları,
politika ve
yılında basına yansıyan
1937
devletçilik
ve
gibi, bir "sistem" veya
değildir.
Politikası
So11 Demleri[mi?]: Del'letçilik
açık
bir
biçimiyle, "üçüncü bir
gelişmelerden
karşı çıkış
sözkonusu
gelişme
23
liberal politikalardan da
olaylar ve
kapitalist
...
yo lunu
de
anlaşıldığı
gibi
değildir.
Fakat Tekeli
iz lemek
konusunda
ortaklaşmakla birlikte, "iktidar bloku ile ilişki l erinin kurulma biçiminde" İsmet
İnönü ve çevresindekilerden farklı laşan, Celal Bayar ve destekçilerinin etkili olduğu
bir
yıldır
1937
yılı.
Bu durum,
basına yansıyan
izlenebilmektedir. Bu çerçevede t937
yılı,
haberlerden ve yorumlardan da
devletçilik ilkesinin, bir
bakıma,
temel metni olan Anayasa'da yer alarak, kendi tarihinde en üst noktaya
olmakla birlikte [ve
aynı
zamanda]
düşüşe
1930'lardan o yana uygulanan devletçilik
geçmeye
politikasında
simgelemektedir: Bir politikadan vazgeçme sürecini
noktasını.
başladığı
yıl
bir dönüm
başlatan
bir
devletin
eriştiği yıl
olarak da,
noktasını
dönüm[dönüş]
..
KAYNAKÇA
Aydemir, Ş. S.(l966), İkinci Adam, Cilt 1, Remzi Kitabevi, İstanbul.
Başar, A. H. (1943), Davalarımız, İktisadi Devletçilik Altıncı Kitap, Arkadaş
Basımevi, İstanbul.
Boratav, K. (1982), Türkiye'de Devletçilik,
Savaş Yayınları ,
Ankara.
Boratav, K. (1984), "Türkiye'de Devletçilik", Cumhuriyet Dönemi Türkiye
Ansiklopedisi, 2, 411-418.
CHF (1931), Cumhuriyet Halk
Matbaası,
Fırkası
Nizamnamesi ve
Programı ,
T.B.M.M .
Ankara.
Deınirci Güler, F. (2003), "Türk Kamu Yönetiminin Evrimi I", Amme İdaresi
Dergisi, 36: l ,1-30.
Eroğul
C. (!974),
Anayasayı Değiştirme
Sorunu, Sevinç Matbaası, Ankara.
İnan, A. (1972), Devletçilik İlkesi ve Türkiye Cumhuriyetinin Birinci Sanayi
Planı,
Türk Tarih Kurumu
Basıınevi ,
Ankara.
İnuğur, M. N. (1993), Basın ve Yayın Tarihi, 3. bas., DER Yayınları, İstanbul.
Kazgan, G. (2004), Tanzimat'tan 21.
Yüzyıla
Türkiye Ekonomisi, 2. bas., Bilgi
Üniversitesi Yayınları, lstanbul.
Kipal, U . ve Uyanık, Ö. (200t), Türkiye Milli İktisat Tarihi Devletçilik, Kaynak
Yayınları, İstanbul.
Tuğba ASRAK HASDEMİR
24
Kuruç, B . ( l988a).
··sunuş··,
Belgeler le İktisat Politikası içinde, Ankara
Ün i versitesi Basınıevi, Ankara, I-L VIII.
Kuruç, B. (l988b). Belgelerle İktisat Politikası. 2. bas. Ankara Üniversitesi
Basımevi.
Ankara.
Nadi, Y. (1937), Cumhuriyet Gazetesi, 18 Haziran, 1.
Tanör, B. (1992), Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri, DER Yayınları, İstanbul.
Tekeli, İ. ve ilkin, S. (1982), Uygulamaya Geçerken Türkiye'de Devletçiliğin
Oluşumu, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Yayıııları , Ankara.
Tekeli, İ. ve İlkİn, S. (l983), 1929 Dünya Buhranında Türkiye'nin İktisadi
Politika Arayışlan, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Yayınları, Ankara.
Us, A. (1937a), Vakit Gazetesi, 4
Şubat,
l-2 .
Us, A. (l937b), Vakit Gazetesi, 9
Şubat,
2.
Gazeteler
Akşam
(1937a),
Akşam
Gazetesi, 6
Şubat,
Akşam
(1937b),
Akşam
Gazetesi, 25
Akşam
(l937c),
Akşam
Gazetesi, 26 Eylül, l.
Akşam
( l937d),
Akşam
Gazetesi, 28 Eylül, l.
Akşam
(1937e),
Akşam
Gazetesi, 29 Eylül, l.
Akşam
(l937f),
Akşam
Gazetesi, 27
Akşam
(1937g).
Akşam
Gazetesi, 19 Eylül, l.
Akşam
(1937h) , Akşam Gazetesi, ll
8.
Teşrinisani,
9.
Teşrinevvel.
Mayıs,
l.
4.
Akşam (1937ı), Akşam
Gazetesi, 9
Akşam
( l937j),
Gazetesi, 4 Nisan, l.
Akşam
(1937k),
Akşam
(1937!),
Akşam
(l937m),
Akşam
( 1937n) , Akşam Gazetesi, 4
Teşrinisani,
4.
Akşam
(1937o) , Akşam Gazetesi, 9
Teşrinisani,
5.
Akşam
(l937p).
Akşam
Gazetesi, ll Temmuz, 4.
Akşam
(l937r),
Akşam
Gazetesi, 15 Temmuz, 5.
Akşam
Akşam
Akşam
Teşrinisani,
7.
Gazetesi, lO Temmuz, 3.
Gazetesi, 4
Akşam
Teşrinisani,
Gazetesi, 9
5.
Teşrinisani,
8.
1937- Devletçiliğin Son Demleri[mi?}: Devletçilik Politikası. ve
Akşam
(l937s).
Akşam
Gazetesi. 9
Teşrinisani.
Akşam
( l937s),
Akşam
Gazetesi, 2S Ey lül.
ı.
8.
8.
Vakit (1937a), Vakit Gazetesi. 30 ikincikanun.!.
Vakit (l937b), Vakit Gazetesi, 1 Şubat, !.
Vakit (!937c) , Vakit Gazetesi. 6
Şubat,
2.
Vakit (1937d), Vakit Gazetesi, S
Şubat,
1.
Vakit (!937e), Vakit Gazetesi, 26 Eylül,!.
Vakit (1937f), Vakit Gazetesi, 27
Teşrinevvel,
!.
Vakit (!937g), Vakit Gazetesi, 1 İkincikanun, 1,3 .
Vakit (!937h), Vakit Gazetesi, S İkincikaııun,l,2.
Vakit (!937ı), Vakit Gazetesi, 2 İkincikanun, S
Vakit (l937j), Vakit Gazetesi, 24 İkincikanun, S.
Vaki t (1937k), Vakit Gazetesi, !3
Vakit (19371), Vakit Gazetesi, lS
,
Mayıs,
Mayıs,
3.
6.
Vakit (l937m), Vakit Gazetesi, 14 Haziran,
Vakit (1937n), Vakit Gazetesi, 25
Mayıs,
7.
Vakit (l937o), Vakit Gazetesi, 25
Mayıs,
1.
ı.
Vakit ( l937p), Vakit Gazetesi, 2 İkinci kanun, 2.
Basındaki
...
25
Download