MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR

advertisement
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK
KURALLAR
Sermaye Piyasası Faaliyetleri
İleri Düzey Lisansı Eğitimi
HAZİRAN 2011
1
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Bu notlar, Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği tarafından (TSPAKB) SPK
Lisanslama Sınavlarına kaynak oluşturmak amacıyla hazırlanmıştır. Bu notlarda yer alan
her türlü bilgi, değerlendirme, yorum ve istatistiki değerler hazırlandığı tarih itibariyle,
Doç.Dr. Serhat YANIK ve TSPAKB eğitmenleri tarafından derlenmiştir.
Bilgilerin hata ve eksikliğinden doğabilecek zararlardan TSPAKB hiçbir şekilde sorumluluk
kabul etmemektedir. Bu notlarda yer alan bilgiler kaynak gösterilmek şartıyla izinsiz
yayınlanabilir, ancak ticari amaçla çoğaltılamaz ve satılamaz.
2
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
GİRİŞ
Bu kılavuzda yer alan bilgiler, Sermaye Piyasası Faaliyetleri İleri Düzey lisanslama
sınavının konularından Muhasebe, Denetim ve Etik Kurallar’ı içermektedir.
Kılavuz, Muhasebenin Temel Kavramları ve Genel İlkeleri, Temel Mali Tablolara
İlişkin Esaslar ve Düzenleme Kuralları, Genel Kabul Görmüş Gelir Tablosu ve Bilanço
İlkeleri, Sermaye Piyasasında Hesap Planları ve Muhasebe Uygulamaları, Mali
Tabloların Konsolidasyonu, Enflasyonun Mali Tablolara Etkisi, Birleşme ve Devirlerin
Mali Tablolalara Etkisi, Aracı Kurumlarda Belge ve Kayıt Düzeni, Aracı Kurumlarda
Sermaye Yeterliliği Uygulamaları, Bağımsız Denetim Süreci ve Denetim Standartları,
Sermaye Piyasası Kurumlarında İç Denetim Yöntemleri, Türkiye Sermaye Piyasası
Aracı Kuruluşları Birliği Üyelerinin Sermaye Piyasası Faaliyetlerini Yürütürken Uyacakları
Meslek Kuralları olmak üzere toplam on iki bölümden oluşmaktadır.
Sınavlarda Muhasebe, Denetim ve Etik Kurallar ile ilgili çıkacak soru sayısı 25’tir.
Katılımcılara başarılar dileriz.
TSPAKB
3
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
1) MUHASEBENİN TEMEL KAVRAMLARI VE GENEL İLKELERİ ............................. 9
1.1)
Muhasebenin Tanımı ve Çeşitleri .......................................................... 9
1.2)
Muhasebecilik Mesleği ........................................................................ 11
1.3)
Temel Muhasebe Kavramların ve Varsayımları.................................... 11
1.4)
Muhasebede Kullanılan Defter ve Belgeler .......................................... 14
1.5)
Hesap Kavramı ve Muhasebe Döngüsü................................................ 15
1.6)
Değerleme Esasları ............................................................................. 16
1.6.1)
Menkul Kıymetlerin Değerleme Esasları .............................................. 16
1.6.2)
Stokları Değerleme Esasları .............................................................. 17
1.6.3)
Alacak ve Borçları Değerleme Esasları ................................................ 19
1.6.4)
Dövize Dayalı İşlemler ..................................................................... 20
1.6.5)
İştirakler, Bağlı Ortaklıklar ve Bağlı Menkul Kıymetleri Değerleme .......... 20
1.6.6)
Maddi Duran Varlıkları Değerleme Esasları .......................................... 21
1.6.7)
Maliyet Artış Fonu ve Sermayeye Eklenecek İştirak Hisseleri ve
Gayrimenkul Satış Kazançları İle İlgili Esaslar ...................................... 21
1.6.8)
Kuruluş ve Teşkilatlanma Giderleri ile İlgili Esaslar ............................... 21
1.6.9)
Araştırma ve Geliştirme Giderleri ....................................................... 22
1.6.10) Haklar ve Peştemallık (Firma Değeri) ................................................. 22
1.6.11) Duran Varlıklarda Amortisman Muhasebesi ......................................... 22
1.7)
Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarının (UFRS) Gelişimi ve
Ülkemizdeki Uygulamalar ................................................................... 23
2) TEMEL MALİ TABLOLARA İLİŞKİN ESASLAR VE DÜZENLEME KURALLARI .... 27
2.1)
Mali Tabloların Düzenlenme Amaçları ................................................. 27
2.2)
Mali Tabloların Nitelikleri .................................................................... 28
2.2.1)
Mali Tabloların Temel Nitelikleri: ........................................................ 28
2.2.2)
İhtiyaca uygun ve güvenilir bilgiyle ilgili sınırlamalar: ........................... 31
2.3)
Mali Tabloların Unsurları ..................................................................... 32
2.3.1)
Varlıklar ......................................................................................... 32
2.3.2)
Yabancı Kaynaklar (Borçlar) .............................................................. 33
2.3.3)
Öz sermaye .................................................................................... 34
2.3.4)
Performans .................................................................................... 34
2.4)
Mali Tablolara Alınma ......................................................................... 35
2.4.1)
Mali Tablolara Alınma Süreci ............................................................. 36
2.4.2)
Mali Tablo Unsurlarının Değerlemesi ................................................... 38
2.5)
Mali Tablolar Ve Sunum Kuralları ........................................................ 39
2.5.1)
İşletmede Mali Tablo Hazırlanmasından Sorumlu Olanlar ....................... 39
2.5.2)
Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu ................................................. 42
2.5.3)
Mali Tabloların Yapısı Ve İçeriği ......................................................... 43
2.5.4)
Bilanço .......................................................................................... 44
2.5.5)
Gelir Tablosu .................................................................................. 47
2.5.6)
Özsermaye Değişim Tablosu ............................................................. 48
2.5.7)
Nakit Akım Tablosu ......................................................................... 48
2.5.8)
Mali Tablo Dipnotları ........................................................................ 53
2.6)
Ara Mali Tablolar ................................................................................. 54
2.6.1)
Ara Mali Tabloların Biçim ve İçeriği .................................................... 55
2.6.2)
Mali Tablolara Alınma ve Değerleme................................................... 55
2.6.3)
Ara Mali Tablo Düzenleme Yükümlülüğü.............................................. 56
2.7)
Bilgi, Belge ve Açıklamaların Elektronik Ortamda İmzalanarak Kamuyu
Aydınlatma Platformuna Gönderilmesi................................................ 57
3) GENEL KABUL GÖRMÜŞ GELİR TABLOSU VE BİLANÇO İLKELERİ ................. 59
3.1)
Gelir Tablosu İlkeleri .......................................................................... 59
3.2)
Bilanço İlkeleri ................................................................................... 60
3.2.1)
Varlıklara İlişkin İlkeler .................................................................... 61
4
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
3.2.2)
Yabancı Kaynaklara İlişkin İlkeler ...................................................... 62
3.2.3)
Özkaynaklara İlişkin İlkeler ............................................................... 62
4) SERMAYE PİYASASINDA HESAP PLANLARI VE MUHASEBE UYGULAMALARI64
4.1)
Halka Açık Anonim Ortaklıkların Kullanacakları Hesap Planı ............... 64
4.2)
Hesapların İşleyişi .............................................................................. 81
4.3)
Yatırım Fonlarının Hesap Planı ............................................................ 84
5) MALİ TABLOLARIN KONSALİDASYONU ....................................................... 85
5.1)
Giriş ve Genel Tanımlar ....................................................................... 86
5.2)
Konsolidasyon Kapsamı Dışında Kalma Esasları .................................. 86
5.3)
Konsolide Mali Tabloların Düzenlenme Yöntemleri ............................. 87
5.3.1)
Konsolidasyon Yöntemi .................................................................... 87
5.3.2)
Müşterek Yönetim Konsolidasyonu Yöntemi ......................................... 87
5.3.3)
Özkaynak Yönteminin Uygulanması .................................................... 87
5.4)
Konsolide Mali Tabloların Düzenlenmesinde Genel Esaslar ................. 88
5.4.1)
Konsolide Bilançonun Düzenlenmesine İlişkin Esaslar ........................... 88
5.4.2)
Konsolide Gelir Tablosunun Düzenlenmesine İlişkin Esaslar ................... 89
5.5)
Şerefiye Belirlenmesi Güçlükleri ......................................................... 90
5.6)
Yabancı Ülkelerde Faaliyet Gösteren Bağlı Ortaklık, İştirak ve Müşterek
Yönetime Tabi Ortaklıklar ................................................................... 90
5.7)
Tarafların Bilgi Sağlama Yükümlülüğü ................................................ 91
5.8)
Kâr Dağıtımı........................................................................................ 91
5.9)
Konsolide Mali Tabloların Dipnotları ................................................... 91
5.10) İlk Konsolide Mali Tablolar ................................................................. 92
5.11) Konsolide Mali Tabloların Bağımsız Denetimi ...................................... 92
5.12) Konsolidasyona Dahil İşletmelerin Mali Tablolarının Hazırlanmasında
Kullanılacak Standartlar ..................................................................... 92
6) ENFLASYONUN MALİ TABLOLARA ETKİSİ.................................................... 93
6.1)
Fiyat Hareketleri ................................................................................. 93
6.2)
Enflasyonun İşletmeler Açısından Önemi ............................................ 94
6.2.1)
Enflasyonun Finansman Politikaları Üzerindeki Etkileri........................... 95
6.2.2)
Enflasyonun Yatırım Politikaları Üzerindeki Etkileri ................................ 95
6.2.3)
Enflasyonun Kapasite Kullanım ve Üretim Politikaları Üzerindeki Etkileri .. 96
6.2.4)
Enflasyonun Kâr Dağıtımı Üzerindeki Etkileri ....................................... 96
6.2.5)
Enflasyonun Fiyatlama Politikaları Üzerinde Etkileri .............................. 97
6.2.6)
Enflasyonun Ücret Politikaları Üzerinde Etkileri .................................... 97
6.3)
Enflasyonun Mali Tablolar Üzerindeki Etkisi ........................................ 98
6.3.1)
Enflasyonun Bilanço Üzerindeki Etkileri ............................................... 98
6.3.2)
Enflasyonun Gelir Tablosu Üzerindeki Etkileri ....................................... 99
6.4)
Ülkemizde Enflasyon Muhesebesi Uygulaması .................................... 99
6.4.1)
Yüksek Enflasyon Dönemi ............................................................... 100
6.4.2)
Parasal ve Parasal Olmayan Kalemler ............................................... 100
6.4.3)
Mali Tabloların Paranın Cari Satın Alma Gücü Cinsinden İfade Edilmesi .. 100
7) BİRLEŞME VE DEVİRLERİN MALİ TABLOLARA ETKİSİ ............................... 102
7.1)
Birleşme Kavramı ............................................................................. 102
7.2)
İşletme Birleşmelerinin Nedenleri .................................................... 102
7.3)
İşletme Birleşme Süreci .................................................................... 103
7.4)
Devralma – Katılma Süreci................................................................ 105
7.5)
Ülkemizde Birleşme ve Devire İlişkin Mevzuat .................................. 106
7.5.1)
Birleşme Oranının Hesaplanmasında Uygulanabilecek Yöntemler .......... 106
7.5.2)
Ortaklık Devralma Yoluyla Birleşme Sonrasında Ulaşılacak Sermaye Tutarı
Ve Birleşme Oranı ......................................................................... 107
5
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
7.5.3)
Yeni Ortaklık Kurulması Yoluyla Birleşme Sonrasında Ulaşılacak Sermaye
Tutarı .......................................................................................... 107
7.6)
Birleşme İşlemleri ve Muhasebe İşlemleri Üzerine Bir Örnek............ 107
7.6.1)
Yeni Bir Ortaklık Kurulması Yolu ile Birleşme ..................................... 107
7.6.2)
Devralma Yoluyla Birleşme ............................................................. 109
8) Aracı Kurumlarda Belge ve Kayıt Düzeni ................................................... 112
8.1)
Genel Esaslar .................................................................................... 112
8.1.1)
Aracı Kuruluşlar Tarafından Tutulacak Defter ve Belgeler..................... 112
8.2)
Hisse Senedi İşlemlerinin Belge ve Kayıt Düzeni .............................. 114
8.2.1)
Müşteri Emirlerinin Alınması ve İzlenmesi ......................................... 114
8.2.2)
Kesinleşen İşlemlerin Hak Sahiplerine Dağıtılması Sırasında Düzenlenecek
Belgeler ....................................................................................... 115
8.2.3)
Hisse Senetlerinin Satış ve Alış İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi ......... 115
8.2.4)
Rüçhan Hakkı Kullanımı ve Bedelsiz Hisse Senetlerinin Muhasebeleştirilmesi
.................................................................................................. 116
8.2.5)
Temettü Farkları ........................................................................... 116
8.2.6)
Hisse Senetlerinin Temettü Gelirleri ................................................. 117
8.3)
Borçlanmayı İfade Eden Menkul Kıymet İşlemlerinin Belge ve Kayıt
Düzeni .............................................................................................. 117
8.3.1)
Müşteri Emirlerinin Alınması, Yerine Getirilmesi ve Hak Sahiplerine Dağıtımı
.................................................................................................. 117
8.3.2)
Borçlanmayı İfade Eden Menkul Kıymetlerin Alım Satım İşlemleri ve
Muhasebeleştirilmesi ..................................................................... 118
8.3.3)
Anapara, Faiz, Kupon ve Gelir Payının Muhasebeleştirilmesi ................. 118
8.4)
Repo ve Ters Repo İşlemlerinin Belge ve Kayıt Düzeni ..................... 119
8.4.1)
Müşteri Emirlerinin Alınması ve İzlenmesi ......................................... 119
8.4.2)
Repo ve Ters Repo İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi .......................... 119
8.4.3)
Repo İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi............................................. 119
8.4.4)
Ters Repo İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi ...................................... 120
8.5)
Kredili Menkul Kıymet ve Açığa Satış İşlemlerinin Belge ve Kayıt Düzeni
......................................................................................................... 121
8.5.1)
Müşteri Emirlerinin Alınması ve İzlenmesi ......................................... 121
8.5.2)
Kredili Menkul Kıymet İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi ..................... 121
8.5.3)
Açığa Satış ve Menkul Kıymetlerin Ödünç Alınması İşlemlerinin
Muhasebeleştirilmesi ..................................................................... 121
8.5.4)
Menkul Kıymetlerin Ödünç Verilmesi İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi .. 122
8.6)
Bankaların Belge ve Kayıt Düzeni ..................................................... 123
9) ARACI KURUMLARDA SERMAYE YETERLİLİĞİ UYGULAMALARI ................. 124
9.1)
İlgili Sermaye Piyasası Mevzuatı....................................................... 124
9.2)
Özsermaye ve Sermaye Yeterliliği Tabanı ......................................... 124
Değerleme İlkeleri ............................................................................ 125
9.3)
9.3.1)
Borsalarda İşlem Gören Varlıklar ..................................................... 125
9.3.2)
Borçlanma Araçlarının Değerleme İlkeleri .......................................... 126
9.3.3)
Diğer Varlıklara İlişkin Değerleme Hükümleri ..................................... 126
9.3.4)
Değerlemeye İlişkin Diğer Hükümler ................................................ 127
9.3.5)
Repo ve Ters Reponun Değerlemeye Tabi Tutulması ........................... 127
9.3.6)
Vergi Karşılıkları ............................................................................ 129
9.4)
Yükümlülükler .................................................................................. 130
9.4.1)
Asgari Özsermaye Yükümlülüğü ...................................................... 130
9.4.2)
Sermaye Yeterliliği Tabanı Yükümlülüğü ........................................... 131
9.4.3)
Genel Borçlanma Sınırı ................................................................... 132
9.4.4)
Likidite Yükümlülüğü ..................................................................... 133
9.5)
Yükümlülüklere Aykırılıklar .............................................................. 133
9.6)
Risk Karşılığı ..................................................................................... 135
6
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
9.6.1)
Pozisyon Riski ve Net Pozisyon ........................................................ 135
9.6.2)
Karşı Taraf Riski ............................................................................ 139
9.6.3)
Yoğunlaşma Riski .......................................................................... 141
9.6.4)
Döviz Kuru Riski............................................................................ 141
9.7)
Sermaye Yeterliliği Tabanının Hesaplanması (Genel Bakış) .............. 142
9.8)
Risk Karşılığı Hesaplama Tablosu (RKHT) ......................................... 143
9.8.1)
Genel Açıklama ............................................................................. 144
9.8.2)
RKHT’nin Yapısı ............................................................................. 145
9.8.3)
RKHT’nin Hazırlanması ................................................................... 145
9.9)
Sermaye Yeterliliği Tabanı Hesaplama Tablosu (SYTHT)................... 149
9.10) Likidite Yükümlülüğü Hesaplama Tablosu (LYHT) ............................. 150
9.11) Aracı Kuruluş ve Portföy Yönetim Şirketlerinin Sermaye Piyasası
Faaliyetleri Aylık Bildirim Tablosu ..................................................... 150
10)BAĞIMSIZ DENETİM SÜRECİ VE DENETİM STANDARTLARI ....................... 163
10.1) SPK’na Göre Bağımsız Dış Denetim Türleri........................................ 163
10.1.1) Sürekli Denetim ............................................................................ 164
10.1.2) Sınırlı Denetim .............................................................................. 164
10.1.3) Özel Denetim................................................................................ 165
10.2) Bağımsız Denetleme Kuruluşları ....................................................... 165
10.3) Bağımsız Denetçiler, Yetkileri ve Sorumlulukları .............................. 166
10.4) Denetçilerin Bağımsızlığı ve Güvenilirliği .......................................... 168
10.5) Bağımsız Denetleme Kuruluşunun Görevlendirilmesi ve Görevden
Çekilmesi .......................................................................................... 168
10.6) Bağımsız Denetim İlkeleri ................................................................. 170
10.6.1) Bağımsızlık İlkesi .......................................................................... 170
10.6.2) Bağımsızlığı Ortadan Kaldıran Durumlar ............................................ 170
10.6.3) Mesleki Özen ve Titizlik .................................................................. 171
10.6.4) Ticaret ve Mesleğe Aykırı Faaliyet Yasağı .......................................... 172
10.6.5) Reklam Yasağı .............................................................................. 172
10.6.6) Sır Saklama Yükümlülüğü ............................................................... 172
10.6.7) Karşılıklı İlişkiler ve Haksız Rekabet ................................................. 173
10.7) Bağımsız Denetim Sözleşmesi........................................................... 173
10.8) Bağımsız Denetim Programı.............................................................. 173
10.9) Bağımsız Denetim Teknikleri ............................................................ 174
10.10) Bağımsız Denetleme Raporları .......................................................... 175
10.11) Hukuki ve Cezai Sorumluluk ............................................................. 175
10.12) Denetimden Sorumlu Komiteler ........................................................ 175
11)SERMAYE PİYASASI KURUMLARINDA İÇ DENETİM YÖNTEMLERİ .............. 177
11.1) İç Denetim Sistemi ........................................................................... 177
11.1.1) Muhasebe Denetimleri ................................................................... 177
11.1.2) Yönetsel Denetim .......................................................................... 177
11.1.3) İç Denetim Sisteminin Unsurları ...................................................... 177
11.1.4) İç Denetim Sistemi ve Risk Kavramı ................................................. 178
11.2) Aracı Kuruluşlarda İç Denetim Sistemi ............................................. 178
11.2.1) İç Denetim Sisteminin Genel Esasları ............................................... 178
11.2.2) Teftiş Sistemi ve Teftiş Birimi ......................................................... 183
11.2.3) Bağımsız Dış Denetim ile İç Denetim Arasındaki İlişkiler ...................... 185
11.2.4) İç Kontrol Birimine İlişkin Esaslar .................................................... 186
12)TÜRKİYE SERMAYE PİYASASI ARACI KURULUŞLARI BİRLİĞİ ÜYELERİNİN
SERMAYE PİYASASI FAALİYETLERİNİ YÜRÜTÜRKEN UYACAKLARI MESLEK
KURALLARI ..................................................................................................... 187
12.1) Genel Ilkeler ..................................................................................... 187
7
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
12.1.1) Dürüst ve Adil Davranma İlkesi ....................................................... 187
12.1.2) Mesleki Özen ve Titizlik İlkesi .......................................................... 187
12.1.3) Saydamlık İlkesi ........................................................................... 187
12.1.4) Kaynakları Etkin Kullanma İlkesi ...................................................... 188
12.1.5) Rekabet ve Toplumsal Yararı Gözetme İlkesi ..................................... 188
12.1.6) Kara Paranın Aklanması İle Mücadele ............................................... 188
12.2) Müşterilerle İlişkiler ......................................................................... 188
12.2.1) Müşteriyi Tanıma Kuralı .................................................................. 188
12.2.2) Müşteri Talimatlarına Uyma ............................................................ 188
12.2.3) Bilgi Verme .................................................................................. 188
12.2.4) Müşteri Menfaatleri ........................................................................ 189
12.3) Diğer Üyelerle İlişkiler ...................................................................... 189
12.3.1) Haksız Rekabetin Önlenmesi ........................................................... 189
12.3.2) İlan ve Reklamlar .......................................................................... 190
12.4) Çalışanların Müşterilerle İlişkileri ..................................................... 190
12.4.1) Çalışanların Müşteri Olarak İlişkileri ................................................. 190
12.4.2) Kurum Bazında Etik Kurallar Belirlenmesi ve Denetimi ........................ 191
12.4.3) Birlik ve Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarıyla İlişkiler ......................... 191
12.4.4) Meslek Kurallarının Geliştirilmesi ..................................................... 191
8
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
1) MUHASEBENİN TEMEL KAVRAMLARI VE GENEL
İLKELERİ
1.1) Muhasebenin Tanımı ve Çeşitleri
Muhasebenin temel amacı bir işletmede ortaya çıkan ve para birimi ile ifade edilebilen
olayları Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri’ne uygun olarak belirli bir sistem içinde
kaydetmek, sınıflandırmak, özetlemek, finansal tablolar biçiminde raporlamak ve
yorumlamaktır. Muhasebe mali nitelikteki işlemleri ve olayları para ile ifade edilmiş
şekilde kaydetme, sınıflandırma, özetleme, rapor etme ve sonuçları yorumlama bilim ve
sanatıdır. Bu tanımlardan da anlaşılacağı gibi muhasebenin temel fonksiyonları;




kaydetme,
sınıflandırma
rapor etme (özetleme)ve
yorumlama, şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Muhasebenin amacı ve temeli aynı olmasına rağmen işletmelerin çeşitli amaç ve
faaliyetlerinin farklı olması, farklı muhasebe türlerini ortaya çıkarmıştır. Muhasebe; genel
muhasebe, maliyet muhasebesi ve yönetim muhasebesi olarak üç ana bölüme
ayrılmaktadır.
Genel Muhasebe, (Finansal Muhasebe): Genel muhasebe içinde finansal bilgiler hiçbir
analize ve değişime tabi tutulmaksızın kaydedilir. Genel Muhasebe işlemleri objektif
belgeye dayanarak ve olduğu gibi kaydeder ve esas olarak muhasebe işletmelerinin mali
yapısını gösterir. Bu nedenle işletmelerin kaynaklarını ve bu kaynakların hangi varlıklar
için ne şekilde kullanıldığını göstermektedir. Diğer bir ifadeyle, temel işletme
faaliyetlerinden mal ve hizmetlerin satın alınıp mal ve hizmetin satılmasını, aynı zamanda
işletmenin ekonomik ve finansal yapısındaki değişmeleri konu alan muhasebeye finansal
muhasebe denir. Bu noktada işletmelerin faaliyet konularına göre Genel Muhasebe,
Sigorta Muhasebesi, Banka Muhasebesi, Otel Muhasebesi şeklinde uzmanlık muhasebeleri
olarak ortaya çıkabilmektedir.
Maliyet Muhasebesi: Üretim faaliyetlerini konu alan ve üretimle ilgili değer alışverişlerini bünyesinde kaydeden sınıflandıran ve birim maliyetlerini hesaplayarak bu bilgi
sisteminden elde edilen bilgileri rapor eden muhasebeye maliyet muhasebesi denir.
Maliyet Muhasebesi; Üretim maliyetlerini belirler. Kontrol aracı olur. Planlamada yardımcı
olur.
Yönetim Muhasebesi: Gerek genel muhasebe, gerekse maliyet muhasebesince
sağlanan verilerden hareket ederek işletme yöneticilerinin karar alma süreçlerinde
gereksinim duydukları sayısal bilgileri sağlayan muhasebe türüdür .
Muhasebe bilgileri işletmenin mali durumu ve faaliyetlerinin sonucu ile ilgili bilgiler
sunması nedeniyle, birçok kişi ve kuruluşu yakından ilgilendirmektedir. Bu taraflar
aşağıdaki gibi sıralanabilir:
9
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Mali tablolar konsolide olanlar dahil, ekonomik karar almada bu tablolara bağımlı olan ve
bu tabloları kullanan mali tablo kullanıcılarının ortak ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmalı ve
sunulmalıdır. Mali tablo kullanıcılarının sadece bir kısmının ihtiyacı dikkate alınarak mali
tablo hazırlanamaz.
Mali tablolar, finansal raporlama sürecinin bir parçasını teşkil eder ve bilanço, gelir
tablosu, nakit akım tablosu, öz sermaye değişim tablosu ve mali tabloların ayrılmaz bir
parçası olan dipnotlardan oluşur. Bunların yanında, mali tablolarda, mali tablo bilgilerine
dayanılarak üretilmiş ilave bilgiler de yer alabilir. Bunlar, bir işletmenin coğrafi veya
endüstriyel bölümlere göre raporlaması veya fiyat değişimlerinin etkileri ile ilgili bilgiler
olabilir. Mali tablolar, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu ile Türk Ticaret Kanununda
düzenlenen denetçi raporunu içermez.
Mali tablo kullanıcıları ve bunların bilgi ihtiyacı
Mali tablo kullanıcıları; mevcut ve potansiyel yatırımcılar, çalışanlar, borç verenler,
satıcılar, diğer ticari alacaklılar, müşteriler, devlet ve toplumdur.
a) Yatırımcılar: İşletmelere öz sermaye olarak fon sağlayanlar ve bunların danışmanları
yatırımlarının maruz kaldığı risk ve elde edecekleri getiriler ile ilgilenir. Yatırımcılar ve
danışmanları hisse senetlerini ne zaman alacakları, satacakları veya elde tutacakları
konusundaki kararları ile ilgili olarak bilgiye ihtiyaç duyarlar. Hisse senedi sahipleri
işletmenin temettü ödeme durumunu değerlendirmek açısından da bilgi ihtiyacı
duyabilirler.
b) Çalışanlar: Çalışanlar ve sendikalar, işverenlerinin karlılığı ve istikrarı hakkında bilgi
sahibi olmak isterler. Buna ilave olarak çalışanlar, ücretlerinin ve diğer mali haklarının
işletme tarafından ödenme ve iş imkanlarının devamlılığı konusunu değerlendirmeye
yarayacak bilgilere ihtiyaç duyarlar.
c) Borç verenler: Borç verenler kullandırdıkları fonların ve bunların getirilerinin
vadesinde ödenebilirliği konusunda bilgiye ihtiyaç duyarlar.
d) Satıcılar ile diğer ticari alacaklılar: Satıcılar ile diğer ticari alacaklılar, alacaklı
oldukları tutarın vadesinde ödenebilirliği konusunda bilgiye ihtiyaç duyarlar.
e) Müşteriler: Müşteriler, özellikle işletmeyle uzun vadeli bir ilişki içine girmişlerse veya
ona bağımlılarsa, işletmenin devamlılığı konusundaki bilgiyle yakından ilgilidirler.
f) Devlet: Devlet kaynak tahsisiyle ve dolayısıyla işletmelerin faaliyetleri ile yakından
ilgilidir. Devlet ayrıca, işletmenin faaliyetlerini düzenlemek, vergi politikalarını belirlemek
ve milli gelir ve benzeri istatistikleri tutmak için işletme hakkında bilgiye ihtiyaç duyar.
g) Toplum: İşletmeler içinde bulundukları toplumu değişik biçimlerde etkiler. Bir işletme
yörede önemli bir istihdam kaynağı veya o yörede üretilen mal ve hizmetlerin önemli bir
10
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
müşterisi olabilir. Bu nedenle, işletmenin sürekliliği hakkındaki bilgi yöre halkını
ilgilendirir.
Kullanıcıların bilgi ihtiyacı sadece mali tablolarla karşılanamaz. Ancak kullanıcıların
ihtiyaçlarının ortak noktaları bulunmaktadır. İşletmeye sermaye sağlayan ve dolayısıyla
fonlarını riske eden yatırımcıların bilgi ihtiyacını karşılamaya yönelik düzenlemeler,
işletme ile ilgili diğer kesimlerin bilgi ihtiyacının büyük bir kısmını da karşılar.
Yukarıda belirtilen tüm tarafların muhasebe bilgilerine karşı olan ilgileri farklı neden ve
güdülere dayanmaktadır.
1.2) Muhasebecilik Mesleği
Muhasebecilik mesleği 13.06.1989 tarih ve 20194 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan,
3568 sayılı “Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali
Müşavirlik Kanunu ile 1989 yılından itibaren yasal bir yapıya kavuşturulmuştur.
Yasaya göre meslek mensupları,
 Serbest Muhasebeci,
 Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
 Yeminli Mali Müşavir, şeklinde üç gruba ayrılmıştır.
Serbest muhasebecilik mesleğinin konusu gerçek ve tüzel kişilere ait temel muhasebe
kayıtlarını tutmak, mali tabloları ve vergi beyannamelerini düzenlemek biçimindedir.
Serbest Muhasebeci olabilmek için en az lise mezunu olmak ve 6 yıl staj yapmak,
üniversite mezunları için ise 2 yıl staj yapmak zorunluluğu vardır.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olabilmek için hukuk siyasal işletme iktisat maliye
bankacılık kamu yönetimi ve siyasal bilimler dallarından birinden mezun olmak veya bu
konularda lisansüstü eğitimi tamamlayan kişiler iki yıl süreli staj ile meslek sınavını
başarmış olmaları zorunludur. Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler hesapların
denetimlerini ve danışmanlık görevini yürütürler.
Yeminli Mali Müşavirler ise, denetim görevinin yanında bu defter ve belgeleri tastik
yetkisine sahiptirler. Ancak tastik yetkisi ile birlikte, bu işlemlerin sonuçlarına karşı
müşterileri ile birlikte ortak ve müteselsilen sorumludurlar. Yeminli Mali Müşavir olabilmek
için en az 10 yıl Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olarak çalışmış olmak ve sınavı
başarmış olmak şartı aranır.
1.3) Temel Muhasebe Kavramların ve Varsayımları
Tüm dünyada uygulanarak bir benzerlik taşımaya başlayan muhasebe biliminin temel
kavramları, kuralları giderek bir evrensellik ve kalıcılık kazanmaya başlamıştır. Bu söz
konusu kural ve genel eğilimler, “Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri” olarak
adlandırılmaktadır. GKGMİ’nin dayanağını oluşturan temel muhasebe kavramları
aşağıdaki gibidir.
11
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
a) Sosyal Sorumluluk Kavramı:
Genel olarak sosyal sorumluluk gerçek ve tüzel kişilerin kendi davranışlarını ve yetki
alanlarındaki herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi olarak tanımlanır. Muhasebeciler
de hazırladıkları ve açıkladıkları rapor ve belgeler dolayısı ile büyük bir sorumluluk
altındadır. Bu sebeple muhasebeciler, hukuki sorumluluklarından çok daha geniş bir
sorumluluğu anlatan bir sorumluluk duygusu ile hareket etmek durumundadırlar. Bu
anlamı ile sosyal sorumluluk kavramı; muhasebenin organizasyonunda, muhasebe
uygulamalarının yürütülmesinde ve mali tabloların düzenlenmesi ve sunulmasında; belli
kişi veya grupların değil, tüm toplumun çıkarlarının gözetilmesi ve dolayısıyla bilgi
üretiminde gerçeğe uygun, tarafsız ve dürüst davranılması gerektiğini ifade eder.
b) Kişilik Kavramı:
Bu kavram işletmenin sahip ve ortaklarından, personelinden ve diğer ilgililerinden farklı
bir kişiliğe sahip olduğunu ve o işletmenin muhasebe işlemlerinin bu kişilik adına
yürütülmesi gerektiğini öngörmektedir.
c) İşletmenin Sürekliliği Kavramı :
Her işletme belli bir süreye bağlı olmaksızın sonsuz bir ömre sahip olmak üzere kurulur
ve faaliyetlerini bu esas çerçevesinde sürdürür. Bu kavram maliyet esası kavramının da
temelini oluşturmaktadır. Bu kavramın, işletmeler açısından geçerliliğinin bulunmadığı
veya ortadan kalktığı durumlarda ise, bu husus mali tabloların dipnotlarında açıklanır.
d) Dönemsellik İlkesi :
Dönemsellik kavramı; işletmenin sürekliliği kavramı uyarınca sınırsız kabul edilen
ömrünün, belli dönemlere bölünmesi ve her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer
dönemlerden bağımsız olarak saptanmasıdır. Gelir ve giderlerin tahakkuk esasına göre
muhasebeleştirilmesi, hasılat, gelir ve kârların aynı döneme ait maliyet, gider ve
zararlarla karşılaştırılması bu kavramın gereğidir.
Bu kavramın, işletmeler açısından geçerliliğinin bulunmadığı veya ortadan kalktığı
durumlarda ise, bu husus mali tabloların dipnotlarında açıklanır
e) Para İle Ölçme Kavramı :
İşletmedeki çeşitli fizik ölçüleri ile ifade edilen olayların kaydedilebilmeleri ve takip
edilebilmeleri için ortak bir para birimi ile ifade edilmeleri gerekmektedir. Parayla ölçülme
kavramı, parayla ölçülebilen iktisadi olay ve işlemlerin muhasebeye ortak bir ölçü olarak
para birimiyle yansıtılmasını ifade eder. Muhasebe işlemleri ulusal para birimine göre
yapılır.
f) Maliyet Esası Kavramı :
Maliyet esası kavramı; para mevcudu, alacaklar ve maliyetinin belirlenmesi mümkün
veya uygun olmayan diğer kalemler hariç, işletme tarafından edinilen varlık ve
hizmetlerin muhasebeleştirilmesinde, bunların elde edilme maliyetlerinin esas alınması
12
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
gereğini ifade eder. Kısaca, işletme tarafından edinilen varlık ve hizmetlerin
muhasebeleştirilmesinde, bu kalemlerin elde etme maliyetlerinin esas alınmasını anlatır.
g) Tarafsız Objektif Belge Kavramı :
Muhasebe kayıtlarına esas olan işlemlerin tarafsız ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş
belgelere dayandırılması gereklidir. Bu kavram muhasebe kayıtlarının gerçek durumu
yansıtan ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş objektif belgelere dayandırılması ve
muhasebe kayıtlarına esas alınacak yöntemlerin seçilmesinde tarafsız ve ön yargısız
davranılması gereğini ifade eder.
h) Tutarlılık İlkesi :
Muhasebe uygulamaları için seçilen muhasebe politikalarının birbirini izleyen dönemlerde
değiştirilmeden uygulanmaya devam edilmesi gereğini anlatır. İşletmelerin mali
durumunun faaliyet sonuçlarının ve bunlara ilişkin yorumların karşılaştırılabilir olması bu
kavramın amacını oluşturur. Tutarlılık kavramı benzer olay ve işlemlerde kayıt düzeni,
değerleme ölçüleri, mali tablolarının biçim ve içerik bakımından değişmezliğini öngörür.
Geçerli nedenlerin bulunduğu durumlarda, işletmeler, uyguladıkları muhasebe
politikalarını değiştirebilirler. Ancak bu değişikliklerin ve bunların parasal etkilerinin mali
tabloların dipnotlarında açıklanması zorunludur.
ı) Tam Açıklama Kavramı :
Bu kavram mali tabloların ve muhasebe kayıtlarının bu kayıtlardan yararlanacak kişi ve
kuruluşların doğru karar vermelerine yardımcı olacak ölçüde yeterli, açık ve anlaşılır
olması gereğini anlatır. Mali tablolarda finansal bilgilerin tam olarak açıklanması yanında,
mali tablo kalemleri kapsamında yer almayan ancak alınacak kararları etkileyebilecek,
gerçekleşmesi muhtemel olaylara da yer verilmesi bu kavramın gereğidir.
i) İhtiyatlılık (Tutuculuk ) Kavramı :
Bu kavram muhasebe işlemlerinde temkinli davranılması, tarafsız bir muhakeme ile
işletmenin karşılaşabileceği risklerin göz önünde bulundurulması gereğini anlatır. Bu
kavramın sonucu olarak işletmeler, muhtemel giderleri ve zararları için karşılık ayırırlar,
muhtemel gelir ve kârları için ise gerçekleşme dönemlerine kadar herhangi bir muhasebe
işlemi yapmazlar. Ancak bu kavram gizli yedekler veya gereğinden fazla karşılıklar
ayrılmasına gerekçe oluşturamaz.
j) Önemlilik Kavramı :
Mali tabloların hazırlanmasında ve işlemlerin yapılmasında bir finansal verinin parasal
büyüklüğünün küçük olması o işlemin göz ardı edilebileceği anlamına gelmez. Önemlilik
kavramı, bir hesap kalemi veya mali bir olayın nispi ağırlık ve değerinin, mali tablolara
dayanılarak yapılacak değerlemeleri veya alınacak kararları etkileyebilecek düzeyde
olmasını ifade eder. Önemli hesap kalemleri, finansal olaylar ve diğer hususların mali
tablolarda yer alması zorunludur.
13
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
k) Özün Önceliği Kavramı :
İşlemler muhasebeye yansıtılırken onların hukuki biçimlerinden çok özlerinin esas
alınmasını öngören kavrama özün önceliği denilir. Örneğin vergi mevzuatı bakımından
şüpheli alacak olarak kabul edilen takipteki bir alacak, pratikte şüpheli görülmüyorsa bu
hesap için şüpheli alacak işlemi yapılmamalıdır. Genel olarak işlemlerin biçimleri ile özleri
paralel olmakla birlikte, bazı durumlarda farklılıklar da çıkabilir. Bu takdirde, özün biçime
önceliği esastır.
Muhasebenin Temel Varsayımları
Tahakkuk esası ve işletmenin sürekliliği muhasebenin temel varsayımlarıdır.
Tahakkuk Esası : Mali tablolar, amaçlanan faydayı sağlamaları için tahakkuk esası
dikkate alınarak hazırlanır. Bu yöntemde, işlemlerin ve diğer olayların etkileri, bunlarla
ilgili nakit ve nakit benzerlerinin tahsilatlarının veya ödemelerin yapıldığı tarih itibarıyla
değil, bunların vuku bulduğu tarihler esas alınarak mali tablolara alınır. İşlem ve olaylar
tahakkuk ettiği tarih itibarıyla mali tablolara alınır ve ilgili dönemin mali tablolarında
gösterilir. Tahakkuk esası kullanılarak hazırlanmış mali tablolar, mali tablo kullanıcılarına,
sadece işletmenin geçmişte yaptığı nakit tahsil ve ödeme işlemleri hakkında değil,
gelecekte ödenmesi gereken yükümlülükler ve gelecekte alınacak nakdi temsil eden
kaynaklar hakkında da bilgi verir.
İşletmenin Sürekliliği : Mali tablolar, işletmenin tahmin edilebilir bir gelecekte
faaliyetlerini sürdüreceği varsayımı ile hazırlanır. Böylelikle, işletmenin faaliyetlerini
tasfiye etme veya önemli miktarda azaltma niyet ve ihtiyacında olmadığı varsayılır. Eğer
faaliyetleri tasfiye etme ve önemli miktarda azaltma niyeti veya gerekliliği varsa, mali
tablolar farklı esaslara göre düzenlenebilir. Bu durumda mali tablo düzenlemede
kullanılan esaslar açıklanır.
1.4) Muhasebede Kullanılan Defter ve Belgeler
Vergi Usul Kanunu gerçek ve tüzel kişilerce tutulacak defterlerin çeşit ve özellikleri,
gerçek ve tüzel kişilerin mesleklerine, işletmelerin niteliklerine, imalat işi ile uğraşıp
uğraşmadıklarına, iş konularına ve bağlı oldukları vergi türlerine göre işletmelerin tutmak
zorunda oldukları defterleri belirlemiştir.
Birinci Sınıf Tüccarlar (Bilanço Esası)
 Yevmiye Defteri (Günlük Defter,)
 Büyük Defter (Defteri Kebir)
 Envanter Defteri
İkinci Sınıf Tüccarlar (İşletme Hesabı Esası)

İşletme Hesabı Defteri
Yukarıdaki muhasebe defterlerine geçirilecek muhasebe kayıtları açısından bilgilerin
güvenilir olabilmesi için işlemlerin belgelere bağlanması gereklidir. Bu belgeler VUK ve
Türk Ticaret kanununda sayılmıştır.
14
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
VUK’na göre muhasebe işlemlerinde kullanılacak belgeler; Faturalar, Perakende Satış
Vesikaları, Gider Pusulası, Müstahsil Makbuzları, Ücret Bordrosu, Taşıma İrsaliyesi gibi
belgelerdir.
TTK’na göre muhasebe işlemlerinde kullanılacak belgeler ise Poliçe, Bono, Çek, Hisse
Senedi, Tahvil, Emtia Senetleri, Nakliye Belgeleri (Ordino, Konşimento, manifesto, vb)
gibi belgelerdir.
Muhasebe defterleri ve belgelerinin yanı sıra muhasebe sürecinde kullanılan birtakım
muhasebe fişleri bulunmaktadır. Ticari işlemleri, kasa ile ilgili işlemler, kasa ile ilgili
olamayan işlemler olarak iki gruba ayırmak mümkündür. Kasa ile ilgili işlemler tahsilat ve
ödemelerdir. Bu durumlarda “Tahsil Fişi” ve “Tediye Fişi” düzenlenir. Kasa ile ilgili
olmayan durumlarda ise “Mahsup Fişi” düzenlenir.
1.5) Hesap Kavramı ve Muhasebe Döngüsü
İşletme faaliyetlerinde süreklilik esas niteliktedir. Ancak belirli aralıklar içersinde de
faaliyetlerin belirlenmesi, ölçülmesi ve sonucun mali tablolar şeklinde gösterilmesi
gerekmektedir bu konuda bir yıl faaliyet dönemi olarak dikkate alınır. Her yıl 1 Ocak
tarihinde başlayan mali yıl, o yılın sonunda, 31 Aralık tarihinde sona erer ve mali sonuçlar
hazırlanan mali tablolar yardımıyla ilgili tarafların kullanımına sunulur.
Bir faaliyet dönem içersinde muhasebe akışı temel olarak aşağıdaki gibi gerçekleşir :
 İşe Başlama Bilançosunun düzenlenmesi,
 Belge ve bilgilerin toplanması,
 Yevmiye Defterine kayıt,
 Defteri Kebire kayıt,
 Aylık Mizan düzenlenmesi,
 Dönem sonu envanter işlemlerinin yapılması,
 Genel Kesin Mizan düzenlenmesi
 Dönem sonu Bilanço ve Gelir Tablosunun düzenlenmesi
 Dönem Hesaplarının Kapatılması
Yukarıda belirtilen süreç her yıl aynı şekilde gerçekleşir. Yıl içersinde aynı nitelikteki
işlemler, bir hesap içinde tutulur. Böylece işlemlerin sınıflanması ve kaydedilmesi
kolaylaşmış olacaktır. Örnek vermek gerekirse para ile ilgili işlemler kasa hesabında,
demirbaş ile ilgili işlemler demirbaş hesabında borç ve alacaklar ile ilgili işlemlerde,
sırasıyla alıcılar ve satıcılar hesaplarında takip edilirler.
Muhasebe kayıtlarının tutulması esnasında, ortaya çıkan her olay en az iki ekonomik
kavramı etkilemesinden dolayı en az iki tarafa kayıt yapılması gerekmektedir. (Çift
Taraflılık İlkesi) Bu durum temel muhasebe eşitliğinin ele alınması ile daha iyi ortaya
konulacaktır.
Temel Muhasebe Eşitliği
VARLIKLAR = SERMAYE + BORÇLAR
15
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Bu eşitliğe göre işletmenin sahip olduğu varlıklar ve bu varlıkların kaynağını teşkil eden,
işletme sahip veya sahipleri tarafından veya üçüncü kişi veya kuruluşlar tarafından
sağlanan kaynaklar bir işletmenin temel muhasebe denkliğini oluşturmaktadır. Bu sebeple
herhangi bir hesapta meydana gelen bir değişim eşitliğin diğer kalemlerinde değişime
sebep olmaktadır.
Hesapların işleyiş şekli ele alındığında varlık hesapları ile kaynak hesaplarının işleyişleri
arasında farklılıklar bulunmaktadır.
Varlık hesaplarında, herhangi bir artış meydana geldiğinde hesabın borç tarafı, azalış
meydana geldiğinde ise alacak tarafı çalıştırılmaktadır. Kaynak hesaplarında ise, bu
uygulama değişerek, bir kaynak hesabında artış meydana geldiğinde hesabın alacak
tarafı, azalış meydana geldiğinde ise borç tarafı kullanılmaktadır.
VARLIKLAR
Artış
Azalış
(+)
(-)
=
BORÇLAR
Azalış Artış
(-)
(+)
+
SERMAYE
Azalış Artış
(-)
(+)
1.6) Değerleme Esasları
Değerleme her varlık, borç ve öz sermaye kalemi itibariyle ayrı ayrı yapılır. Ancak,
nitelikleri itibariyle bir bütünlük gösteren benzer kalemler toplu olarak değerlenebilir.
1.6.1) Menkul Kıymetlerin Değerleme Esasları
Geçici amaçlarla, iktisap edilen menkul kıymetler, elde etme maliyeti ile kaydedilir.
Ancak, işletmeler satınalma bedeline bağlı olarak yaptıkları giderleri "diğer faaliyetlerden
giderler ve zararlar" olarak muhasebeleştirilebilirler. Elde etme maliyetinin
hesplanmasında hareketli veya ağırlıklı ortalama maliyet yöntemlerinden birinin
uygulanması şarttır. Menkul kıymetler, söz konusu maliyet yöntemlerine dayanılarak
serileri itibariyle ayrı ayrı değerlenir.
1.6.1.1) Borsalar ve Teşkilatlanmış Diğer Piyasalarda İşlem Gören
Menkul Kıymetler
Borsalar ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem gören hisse senetleri, bilanço gününden
önceki 5 işgünü boyunca oluşan günlük ağırlıklı ortalama fiyatların ortalaması üzerinden
değerlenir. Bu ortalamanın hesabında sermaye artırımı ve temettü ödemesi gibi
işlemlerden kaynaklanan etkiler giderilir. Bilanço gününden önceki 5 işgünü içinde elde
edilen hisse senetleri ise, elde etme maliyeti ve bilanço gününde oluşan ağırlıklı ortalama
fiyatın düşük olanı ile değerlenir.
Yatırım fonu katılma belgeleri, ilgili yatırım fonunun bilanço tarihi için açıkladığı alış
fiyatları üzerinden; borsalar ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem gören borçlanmayı
temsil eden diğer menkul kıymetler ise bilanço tarihindeki ağırlıklı ortalama fiyatları
üzerinden değerlenir.
16
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Devlet Tahvili, Hazine Bonosu ve Gelir Ortaklığı Senetleri gibi kamu menkul
kıymetlerinde, vadelerinde elde edilecek gelirin söz konusu menkul kıymetlerin
iktisabından bilanço tarihine kadar geçen süreye isabet eden kısmı için gelir tahakkuk
ettirilir. Tahakkuk ettirilen tutar menkul kıymetler hesabının alt hesabı olan "gelir
tahakkukları" hesabında muhasebeleştirilir ve bilançoda "Menkul Kıymetler", gelir
tablosunda ise, "Diğer Faaliyetlerden Gelirler ve Kârlar" hesap grubu içinde gösterilir.
1.6.1.2) Borsalar ve Teşkilatlanmış Diğer Piyasalarda İşlem Görmeyen
Menkul ıymetler
Borsalar ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem görmeyen menkul kıymetler, elde etme
maliyetlerine göre % 10 veya daha fazla bir oranda değer kaybetmeleri ve bu değer
düşüklüğünün yakın bir gelecekte ortadan kalkacağına dair objektif ve makul bir
gerekçenin varolmaması durumunda rayiç değerleriyle değerlenir. Rayiç değer,
borçlanmayı temsil eden menkul kıymetler için TC Merkez Bankasının açıkladığı iskonto
oranı üzerinden hesaplanan değer; hisse senetleri için net defter değeridir.
1.6.2) Stokları Değerleme Esasları
İşletmenin stokları, işletmelerin satmak, üretimde kullanmak veya kendi tüketimlerini
karşılamak amacıyla edindiği, ilk madde ve malzeme, yarı mamul, mamul, ticari mal, yan
ürün, artık ve hurda gibi varlıklardan oluşur. Stoklar işletmede bir yıldan daha kısa
sürede tutulur ve bu süre içersinde kullanılır ya da tüketilir. Tekdüzen Hesap planında
ilgili stok hesapları aşağıdaki gibidir.
150
151
152
153
157
158
159
İLK MADDE VE MALZEME
YARI MAMÜLLER-ÜRETİM
MAMULER
TİCARİ MALLAR
DİĞER STOKLAR
STOK DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI (-)
VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI
1.6.2.1) Stok Hareketleri ile İlgili Kayıt Yöntemleri
Mal alım satım işlemlerinin kayıt edilmesi konusunda iki farklı yöntem uygulanmaktadır.
Bu farklılığın sebepleri, alım satımı yapılan malların çeşitliliği ve elde edilmek istenilen
bilginin ayrıntıları nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Bu yöntemler şunlardır;


Aralıklı Envanter Yöntemi
Sürekli Envanter Yöntemi
1.6.2.1.1) Aralıklı Envanter Yöntemi
Aralıklı envanter yöntemi, işletmedeki mal mevcudunun ancak belirli aralıklarla yapılacak
sayım işlemleri ile hesaplanabildiği bir yöntemdir. Bu yöntemde, dönem başı mal
mevcudu, dönem içi alışlar, satın alma giderleri, alış iskontoları ve alış iadeleri “153
17
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
TİCARİ MALLAR HESABINDA”, satış işlemleri “600 YURTİÇİ SATIŞLAR HESABINDA”
izlenir. Ancak satışlar ile çıkan her mal “153 TİCARİ MALLAR HESABINA”
kaydedilmediğinden dönem sonunda bu hesabın bakiyesi fiili mal mevcudunu doğru bir
biçimde göstermeyecektir. Bu nedenle dönem sonu mal mevcudunu, satılan malların
maliyetini ve dolayısı ile satış kar veya zararını hesaplayabilmek için fiili sayım ve
değerleme (envanter) yapılması gereklidir.
1.6.2.1.2) Sürekli Envanter Yöntemi
Sürekli Envanter Yöntemi dönem içinde her an mevcut malların miktarını ve maliyetini,
bunun yanında satışların tutarını ve maliyetini gösterecek şekilde kayıt esasına dayalı bir
sistemdir. Bu yöntemde, dönem başı mal mevcudu, dönem içi alışlar, satın alma giderleri,
alış iskontoları ve alış iadeleri “153 TİCARİ MALLAR HESABINDA”, satış işlemleri “600
YURTİÇİ SATIŞLAR HESABINDA” ve satış sürecinde satılan malların maliyeti “621
SATILAN TİCARİ MALLAR MALİYETİ HESABI”’nda izlenir. Dolayısı ile satış işlemlerinde biri
maliyetler ile ilgili, biri de satış işlemleri ile ilgili iki muhasebe kaydı yapılmaktadır.
1.6.2.2) Stok Maliyetlerini Hesaplama Yöntemleri
Stok maliyetinin hesaplanmasında "ilk giren ilk çıkar", "son giren ilk çıkar", "ağırlıklı
ortalama maliyet" veya "hareketli ortalama maliyet" yöntemlerinden birinin uygulanması
şarttır. Enflasyon muhasebesi uygulaması ile LİFO yöntemlerinin uygulanmasına son
verildi. Stoklarda, türler itibariyle aynı değerleme yönteminin esas alınması zorunludur.
Ancak, kısmen özel siparişlerin olması veya başlı başına maliyetlerinin saptanması gerekli
kalemlerin bulunması halinde, bunlara özgü olarak "özel sipariş maliyeti" yöntemi
uygulanabilir. Aralıklı envanter yöntemi ve sürekli envanter uygulamalarına göre stok
değerleme yöntemlerinin uygulamasında değişiklikler olmaktadır.
1.6.2.3) Giderlerin Dağıtılması
Genel üretim giderleri; dolaysız ilk madde ve malzeme, dolaysız işçilik ve faaliyet giderleri
dışında kalan ve üretimle ilgili olan dolaylı malzeme, dolaylı işçilik, amortisman, bakımonarım, elektrik, su v.b. giderlerden oluşur. Genel üretim giderlerinin gider yerlerine ve
mamul maliyetlerine uygun esaslarla dağıtılması gerekir. Üretim düzeyinin düşük olduğu
dönemlerde ve atıl kapasite bulunması durumunda atıl kapasiteye düşen sabit genel
üretim giderleri üretim maliyeti dışında tutulur. Üretim kapasitesine ilişkin veriler
önceden belirlenen esaslara göre tutarlı bir biçimde uygulanır. Faaliyet giderlerinden
üretim maliyetine pay verilmez.
1.6.2.3.1) Net Gerçekleşebilir Değer Esasının Uygulanabileceği Durumlar
Net gerçekleşebilir değerin, elde etme maliyetinden düşük olabileceği durumlar aşağıda
sıralanmıştır.
a) İşletmenin mal ve mamul maliyetlerinde artışların veya bunların satış fiyatlarında
düşüşlerin ortaya çıkması,
b) Çeşitli nedenlerle stoklarda bozulma, çürüme, kırılma, çatlama, paslanma gibi değer
düşüklüğüne neden olan olayların olması,
c) Satın alınan veya üretilen malın hatalı olması,
18
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
d) Teknolojik gelişmeler ve moda değişiklikleri dolayısıyla maliyetlerin artması veya satış
fiyatlarının düşmesi,
e) İşletmelerin, pazarlama stratejilerinin bir sonucu olarak zararına satış yapmaları.
1.6.2.3.2) Net Gerçekleşebilir Değerin Belirlenmesi
Net gerçekleşebilir değer;
a) İşletmenin satış verileri,
b) Varsa satış sözleşmelerinde yer alan fiyatlar,
c) Varsa borsa rayici,
d) Resmi kurumlar veya meslek kuruluşlarınca açıklanan veya takdir edilen fiyatlar, gibi
ölçütlere dayanılarak tahmin ve tesbit edilebilir.
Net gerçekleşebilir değerin tahmini, fiyat veya maliyetteki geçici dalgalanmalara göre
değil, stokların değerlemenin yapıldığı tarihteki maliyet ve satışlarıyla ilgili en gerçekçi
verilere göre yapılır. Üretimde kullanılacak ilk madde ve malzemenin net gerçekleşebilir
değeri ikâme maliyetine göre hesaplanır. İkâme maliyeti, değerleme gününde söz konusu
stokları satın alma durumunda ortaya çıkabilecek yenileme maliyetidir.
1.6.3) Alacak ve Borçları Değerleme Esasları
Alacaklar ve borçlar bilançoda mukayyet (kayıtlı) değerleri ile gösterlir. Ancak, avans,
depozito ve teminat niteliğinde olanlar hariç olmak üzere, senetli alacak ve borçlar (vadeli
çekler ve poliçeler dahil) ile 3 aydan daha uzun vadeli senetsiz alacak ve borçların
reeskont işlemine tabi tutulması şarttır. Reeskont işleminde, söz konusu alacak ve borçlar
için öngörülen faiz oranı; bu yoksa Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın iskonto oranı
uygulanır. Aracı kurumlar, bankalar ile sigorta şirketleri, alacaklarını ve borçlarını Merkez
Bankasının iskonto oranı veya muamelelerinde uyguladıkları faiz oranı ile değerleme günü
kıymetine dönüştürürler. Alacaklara ilişkin olarak ayrılan reeskont tutarları, gelir
tablosunda "Diğer Faaliyetlerden Giderler ve Zararlar", borçlara ilişkin reeskont tutarları
ise, "Diğer Faaliyetlerden Gelirler ve Kârlar" hesap gruplarında muhasebeleştirilir.
1.6.3.1) Şüpheli Alacaklar
Şüpheli alacaklar, çeşitli nedenlerle tahsil imkanlarının güçleşmiş olduğu tahmin edilen
alacakları ifade eder. İşletmelerin makul bir gerekçeye dayanarak şüpheli alacaklarını
tahmin etmesi ve bu alacaklar için karşılık ayırması şarttır. Şüpheli alacaklar, işletmelerin
önceki yıllarda tahsil edilemeyen alacaklarına ilişkin veriler, borçlunun ödeme yeteneği,
işletmenin içinde bulunduğu sektörde ve cari ekonomik ortamda ortaya çıkan olağanüstü
koşullar esas alınarak ve makul bir gerekçeye dayanılarak tahmin edilebilir. Bu yolla
ayrılan karşılıkların neden olduğu giderler, vergi mevzuatı bakımından aksine bir
düzenleme olmadıkça, kanunen kabul edilmeyen gider niteliğindedir.
Makul bir sonuca ulaşmayı önleyen önemli belirsizliklerin var olması halinde, şüpheli
alacaklar, perakende satış yöntemi kullanılarak hesaplanır. Perakende satış yöntemine
göre, değerleme yapılan dönemden önceki iki hesap döneminde vadesinde tahsil
edilemeyen alacakların ilgili bulunduğu dönemlerdeki toplam vadeli satışlara oranlarının
19
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
ortalaması, değerleme dönemindeki vadeli satışlara uygulanarak, tahmini şüpheli
alacaklar hesaplanır. Tahmin edilen şüpheli alacakların dışında, ilgili bulunduğu dönemde
vadesi geçtiği halde tahsil edilemeyen veya dava ve icra aşamasında bulunan veya
yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından
ödenmemiş bulunan alacaklar için ayrıca karşılık ayrılır. Şüpheli alacaklar için ayrılan
karşılık tutarları "Genel Yönetim Giderleri" veya "Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri"
olarak muhasebeleştirilir.
1.6.4) Dövize Dayalı İşlemler
Dövize dayalı işlemlerin işlem tarihinde geçerli kurlar esas alınarak muhasebeleştirilmesi
gerekir. Değerleme gününde, işletmenin kasa ve bankalar hesabı içinde yer alan dövizleri
ile dövize dayalı alacakları ve borçları; varsa oluşan borsa kur'u, borsa kur'unun
bulunmaması halinde Merkez Bankası'nca ilan edilen kurlar üzerinden değerlenir.
1.6.5) İştirakler, Bağlı Ortaklıklar ve Bağlı Menkul Kıymetleri
Değerleme
İştirakler, bağlı ortaklıklar ve bağlı menkul kıymetler elde etme maliyeti üzerinden
değerlenir. Borsa ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem gören iştirakler, bağlı
ortaklıklar ve bağlı menkul kıymetler, bilanço gününden önceki 5 işgünü boyunca oluşan
günlük ağırlıklı ortalama fiyatların ortalaması üzerinden değerlenir. Bu ortalamanın
hesabında sermaye artırımı ve temettü ödemesi gibi işlemlerden kaynaklanan etkiler
giderilir. Bilanço gününden önceki 5 işgünü içinde elde edilen hisse senetleri ise, elde
etme maliyeti ve bilanço gününde oluşan ağırlıklı ortalama fiyatın düşük olanı ile
değerlenir.
Borsa ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem görmeyen iştirakler, bağlı ortaklıklar ve
bağlı menkul kıymetler ise, net defter değerleri elde etme maliyetlerinden düşük olduğu
takdirde, net defter değerleri üzerinden değerlenebilir.
Değerleme yapılması durumunda, oluşan değer artışları, bilançoda “Yeniden Değerleme
Değer Artışı” hesap grubu içinde “Borsada Oluşan Değer Artışı” hesabında izlenir, ortaya
çıkan değer azalışları için ayrılan karşılıklar ise, varsa “Borsada Oluşan Değer Artışı”
hesabından mahsup edilir, aksi takdirde “Diğer Faaliyetlerden Giderler ve Zararlar” hesap
grubunda muhasebeleştirilir. Bu karşılık aksine bir düzenleme olmadıkça vergi mevzuatı
bakımından kanunen kabul edilmeyen gider niteliğindedir. “Borsada Oluşan Değer Artışı”
hesabı sermaye artırımında kullanılamaz.
İştirakler, Bağlı Ortaklıklar ve Bağlı Menkul Kıymetlerin aktifleştirilmesinden sonra ortaya
çıkan ve bu varlıkların iktisabında kullanılan kredilerden kaynaklanan kur farkları elde
etme maliyetine ilave edilebilir. Bu durumda izlenen muhasebe politikası ve maliyete
ilave edilen kur farkı tutarı dipnotlarda açıklanır.
20
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
1.6.6) Maddi Duran Varlıkları Değerleme Esasları
Maddi duran varlıklar, yeniden değerleme uygulaması hariç, elde etme maliyeti ile
değerlenir. Maddi duran varlığın satınalma işlemine bağlı olarak yapılan giderler, alış ve
ithalde ödenen vergiler ile varlığın önceden belirlenen amaçlar çerçevesinde kullanılmak
üzere çalışabilir duruma getirilmesi için katlanılan bilumum giderlerden oluşur. Bu
giderlere;
a) Nakliye ve montaj giderleri,
b) Varlığın yerleştirileceği yerin veya arsasının hazırlanması için yapılan giderler,
c) Donatım giderleri (tesislerin çalıştırılabilmesi için yapılan eklemelere ilişkin giderler
gibi),
d) Noter, mahkeme, kıymet takdiri v.b. giderler,
e) Duran varlıklarla ilgili olarak yapılan işlerden dolayı serbest meslek erbabına ödenen
ücretler,
f) Varlığın iktisap edilmesinde kullanılan kredilerle ilgili olan ve bu varlıkların
aktifleştirildiği tarihe kadar birikmiş bulunan finansman giderleri (kur farkları dahil), gibi
giderler örnek olarak gösterilebilir.
Maddi duran varlıkların mütemmim cüz'üleri ve teferruatı ilgili maddi duran varlıkla
birlikte değerlenir. Maddi duran varlıkların aktifleştirilmesinden sonra ortaya çıkan ve bu
varlıkların iktisabında kullanılan kredilerden kaynaklanan kur farkları aktifleştirilebilir. Bu
takdirde, söz konusu giderler ilgili bulunduğu varlığın kalan amortisman süresi içinde itfa
edilir.
1.6.7)
Maliyet Artış Fonu ve Sermayeye Eklenecek İştirak
Hisseleri ve Gayrimenkul Satış Kazançları İle İlgili Esaslar
Elden çıkarılan gayrimenkul, iştirak hisseleri ve amortismana tabi diğer iktisadi
kıymetlerin vergi mevzuatı çerçevesinde arttırılan maliyet bedellerine tekabül eden
kazançlar, “Yedekler” hesap grubu içinde “Olağanüstü Yedekler” hesap kaleminden sonra
gelmek üzere, “Maliyet Artış Fonu” hesabı içinde izlenebilir. İştirak hisselerinin veya
gayrimenkullerin satışından doğan kazancın, Kurumlar Vergisi istisnasından yararlanılmak
amacıyla sermayeye ilave edilmesi kararlaştırılan kısmı “Yedekler” hesap grubu içinde
“Maliyet Artış Fonu” hesap kaleminden sonra gelmek üzere “Sermayeye Eklenecek İştirak
Hisseleri ve Gayrimenkul Satış Kazançları” hesabı içinde izlenebilir.
1.6.8) Kuruluş ve Teşkilatlanma Giderleri ile İlgili Esaslar
İşletmelerin kuruluşu veya faaliyetlerinin geliştirilmesi için yapılan ve karşılığında maddi
bır kıymet iktisap edilmeyen giderlerdir. Kuruluş giderleri işletmenin faaliyete geçmeden
önce yaptığı ve diğer varlıkların maliyetine dahil edilmesine imkan olmayan giderlerin
tümünü içerir. Teşkilatlanma giderleri ise kuruluşunu tamamlayan işletmelerin faaliyete
geçmek için veya faaliyeti geliştirmek için yaptıkları giderlerden oluşur. İşletmeler,
diledikleri takdirde kuruluş ve teşkilatlanma giderlerini aktifleştirebilir veya doğrudan
gider yazabilirler. Aktifleştirilen kuruluş ve teşkilatlanma giderleri işletmenin faaliyete
21
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
geçtiği (varsa deneme üretimine başladığı) dönemden itibaren 5 yılda eşit taksitlerle itfa
edilir.
1.6.9) Araştırma ve Geliştirme Giderleri
Araştırma ve geliştirme giderleri, yeni bir ürün veya ileri bir teknoloji geliştirmek için
yapılan araştırma giderleri ile araştırma bulgularının yeni ürünler, varlıklar, üretim
yöntemleri, sistemler veya hizmetler için projeye dönüştürülmesinde katlanılan geliştirme
giderlerinden oluşur. Araştırma ve geliştirme maliyeti;
a) Araştırma ve geliştirmeyle ilgili olarak ödenen ücretlerle araştırma ve geliştirme
personeline ilişkin diğer giderleri,
b) Araştırma ve geliştirme faaliyetinde tüketilen malzeme ve işçilik giderlerini,
c) Araştırma ve geliştirme faaliyetlerine ayrılan araç-gereçlerin amortismanlarını,
d) Araştırma ve geliştirmeye ilişkin diğer giderleri, içerir.
Aşağıdaki unsurların varlığı halinde araştırma ve geliştirme giderleri aktifleştirilebilir:
a) Açıkça tanımlanabilen bir proje veya ürünün bulunması ve bu ürün veya projeye ilişkin
maliyetlerin ayrı belirlenebilmesi,
b) Kuruluş yöneticilerinin ürünü imal etme, pazarlama veya kullanma konusunda karar
vermiş olmaları,
c) Ürünün veya projenin teknik olarak gerçekleştirilebilir olması,
d) Yeni ürünün veya hizmetin pazarlanma veya işletme için yararlı olma imkânının
bulunması,
e) Projeyi tamamlamak için yeterli kaynak bulunması.
Aktifleştirilen araştırma ve geliştirme giderleri aktifleştirildikleri dönemden itibaren 5 yıllık
bir sürede eşit taksitlerle itfa edilir. Yukarıda yer alan kriterlerin ortadan kalkması halinde
araştırma ve geliştirme giderlerinin itfa edilmeyen tutarları faaliyet gideri olarak
muhasebeleştirilir.
1.6.10) Haklar ve Peştemallık (Firma Değeri)
Maddi olmayan duran varlıklar içinde yer alan; patent, lisans, know-how, işletme hakkı,
marka ve benzeri haklar elde etme maliyeti ile değerlenir. Haklar yararlanma süreleri
içerisinde; yararlanma sürelerinin belli olmaması veya tesbit edilmemiş olması halinde, 5
yıllık sürede eşit taksitlerle itfa olunur. Peştemallık (firma değeri) bir işletme devralınırken
katlanılan maliyet (elde etme maliyeti) ile söz konusu işletmenin rayiç bedelle hesaplanan
net varlıklarının değeri arasındaki olumlu farktır. Peştemallık hesaplanırken, rayiç bedelin
tesbit edilememesi halinde bunun yerine net defter değeri esas alınır.Peştamallık 5 yılda
eşit taksitlerle itfa edilir.
1.6.11) Duran Varlıklarda Amortisman Muhasebesi
Amortisman muhasebesinin konusu, duran varlıklarda, kullanımdan, belli bir sürenin
geçmesinden ve teknolojik gelişmeler nedeniyle varlığın demode olmasından dolayı
22
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
ortaya çıkabilecek eskime, yıpranma ve tükenme şeklindeki değer kayıplarını dikkate
alarak, duran varlıkların faydalı ömürlerini tahmin etmek ve bu süre içinde söz konusu
varlıkların elde etme maliyetini gider olarak muhasebeleştirmektir. İşletmelerde bir yıldan
fazla kullanılan ve sınırlı bir ömre sahip olan duran varlıklar için amortisman ayrılması
şarttır. Amortismanların ayrılmasında aşağıdaki ilkelere uyulması şarttır.
a) İşletmeler, normal amortisman yöntemi, azalan bakiyeler yöntemi veya diğer
amortisman hesaplama yöntemlerinden herhangi birini yıllık amortismanlarının
saptanmasında esas alabilirler.
b) Amortismana tabi varlıkların faydalı ömürleri, işletmeler tarafından gerçekçi tahminlere
dayanılarak serbestçe tayin edilir. Vergi mevzuatının amortisman süresine ilişkin
düzenlemelerine uyulması bu hükme aykırılık teşkil etmez.
c) Varlıkların tahmin edilen faydalı ömürlerinde çeşitli nedenlerle değişikliklerin ortaya
çıkması durumunda, amortismana tabi tutulmamış tutarlar, saptanan yeni sürede itfa
edilir.
d) Amortisman, yeniden değerleme uygulaması hariç, duran varlığın elde etme maliyeti
üzerinden ayrılır.
e) Amortismanın bilanço tarihinde ayrılması gerekir. Ancak maliyet muhasebesi
uygulamasında yıllık maliyet döneminden farklı bir sistemin benimsenmesi halinde,
maliyet dönemine (aylık, üç aylık, altı aylık v.b.) rastlayan amortisman tutarlarının
hesaplanarak maliyetlere yansıtılması şarttır.
f) Boş arsa ve arazi amortismana tabi değildir. Ancak, tarım işletmelerindeki meyvalık,
fındıklık, zeytinlik ve güllükler, incir bahçeleri ve bağlar gibi tarım tesisleri ile işletmede
inşa edilmiş olan her nev'i yollar ve arklar amortismana tabi tutulur.
g) Seçilen amortisman yöntemlerinin sürekliliği temel ilkedir. Ancak, uygulanan
amortisman yöntemleri makul bir gerekçeye dayanılarak değiştirilebilir.
h) Amortisman yöntemlerinin değiştirilmesinden kaynaklanan ve mali tabloları önemli
ölçüde etkileyen değişikliklerin mali tabloların dipnotlarında parasal etkileriyle birlikte
açıklanması zorunludur.
Yukarıda belirtilen uygulamalar nedeniyle vergi matrahını etkileyebilecek tutarlar, aksine
bir düzenleme olmadıkça, vergi mevzuatı açısından kanunen kabul edilmeyen gider olarak
işlem görür.
1.7) Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarının
Gelişimi ve Ülkemizdeki Uygulamalar
(UFRS)
Küreselleşme, finansal piyasaların gelişmesi, çok uluslu şirketlerin ortaya çıkması ve
sermaye piyasalarının gelişmesi, doğru, güvenilir ve karşılaştırılabilir finansal tabloların
hazırlanması ihtiyacını doğurmuştur. Bunun yanı sıra son yıllarda muhasebe
uygulamalarında ve bağımsız denetim süreçlerinde ortaya çıkan usülsüzlükler (Worldcom,
Enron, Parmalat, Xerox gibi) bu ihtiyacı daha fazla artırmıştır. UFRS’nın ortaya
çıkmasındaki ve tüm dünya tarafından birliktelik içinde uygulanmaya başlanmasındaki
sebeblerden bir diğeri de, işletmeler tarafından hazırlanan finansal raporlar arasında
uyum, güvenlirlik, şeffaflık ve karşılaştırılabilirlik özelliklerinin arttırılarak finansal tablo
kullanıcıları için fayda yaratmaktır. Bu konuda dikkati çeken bir diğer amaç ise
23
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
uluslararası şirketlerin farklı ülke
sıkıntıların ortadan kaldırılmasıdır.
uygulamaları
nedeniyle
karşılaşmakta
oldukları
1.1.2005 tarihinden itibaren hisse senetleri piyasalarında ve diğer tüm teşkilatlanmış
borsalarda mali tabloların UFRS’na uygun olarak hazırlanması tüm AB ülkelerinde zorunlu
hale getirilmiştir ve ülkemizde de bu esas benimsenmiştir.
A) Tarihsel Gelişim
Günümüze değin birçok ülkede farklı muhasebe anlayış ve uygulamaları oluşmuştur. Her
ülke ve kurum kendi gelenek ve ihtiyaçları doğrultusunda anlayış geliştirmiş ve farklı
uygulamalar yaratmıştır. Sonuç olarak birçok ülkede farklı muhasebe uygulamaları
mevcut bulunmasının birçok sebebi vardır. Bunlar;
- Muhasebe uygulamalarının mesleki örgütler veya yasal otoriteler tarafından
düzenlenmesi,
- Meslek uygulamalarının esenek veya tekdüze olması,
- Değerleme sürecinde ihtiyatlı veya iyimser olunması,
- Bilgilerin açıklanmasında gizlilik veya şeffaflık bulunması olarak gösterilebilir.
Söz konusu engellerin aşılması, ulusal muhasebe örgütlerinin birlikte çalışmaları ve
uygulamalarda teklik sağlanması anlayışı Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu’nun
(IFAC) ortaya çıkışı ile hız kazanmıştır. Bu örgütlerin uluslararası alandaki ilk çalışmaları,
1977 yılında Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu (IFAC) çatısı altında organize
olmaları ile başlamıştır. 1981 yılında, IASC (Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi)
ve IFAC; IASC’nin uluslararası muhasebe standartlarını oluşturmada ve uluslararası
muhasebe sorunları üzerinde tartışma çalışmaları yayınlama konusunda tek ve tam yetkili
olduğu konusunda anlaşmaya varmaları ile bu çalışmalar önemli bir yol kaydetmiştir.
1999 yılında G7 Ülkelerinin Maliye Bakanları ile IMF, IASC’ın standartlarının
desteklenmesi konusunda fikir birliğine girmiştir. Aynı yıl IASC standartlarının tüm
Avrupa’da uygulanması konusundaki düşünceler ağırlık kazanmaya başlamıştır.
2000 yılında, IASC, IASB’a (Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu) dönüştürülmüş ve
IASB, IASC Vakfının bağımsız bir kurulu haline getirilmiştir. Aynı yıl, Avrupa Komisyonu,
2005 yılının başından itibaren tüm Avrupa’da IASC standartlarının zorunlu olarak
uygulanacağını ilan etmiştir. 2001 yılında, IASB, söz konusu standartların bundan sonra
IFRS’ye (Uluslararası Finansal Raporlama Standartları) dönüştürülmesine karar vermiştir.
2005 yılından itibaren Avrupa’da bir çok ülkede UFRS uygulamaya konulmuş ve bu
dönemde bir çok standart yayınlanmış ve revize edilmiştir.
B) Türkiye’de Uygulama
Ülkemizde Muhasebe standartlarının (Türkiye Muhasebe Standartları - TMS) hazırlanması
konusunda 15.12.1999 tarih ve 4487 sayılı kanun Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu
kurulmuştur. Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu; Hazine Müsteşarlığı, Maliye
Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve
24
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Denetleme Kurumu, Yüksek Öğretim Kurulu ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden
birer, Türkiye Serbest Muhasebeci Malî Müşavirler ve Yeminli Malî Müşavirler Odaları
Birliğinden bir yeminli malî müşavir ve bir serbest muhasebeci malî müşavir olmak üzere
9 üyeden oluşur.
C) SPK Düzenlemeleri
Ülkemizde muhasebe standartları konusunda düzenleme yapan bir diğer kurum Sermaye
Piyasası Kurulu’dur. SPK tarafından günümüze değin muhasebe standartlarına ilişkin
olarak yapılan belli başlı düzenlemeler aşağıdaki gibidir. Bu tebliğler ile ülkemiz finans
piyasasında uygulanacak finansal raporlamaya ilişkin ilke ve kurallar belirlenmeye
çalışılmıştır.
SPK tarafından son olarak 09/04/2008 tarihli ve 26842 sayılı Resmi Gazete’de “Sermaye
Piyasasında Finansal Raporlamaya İlişkin Esaslar Tebliği (Seri:XI, No:29)” ile 09/03/2011
tarihli ve 27869 sayılı Resmi Gazete’de “Sermaye Piyasasında Finansal Raporlamaya
İlişkin Esaslar Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri:XI, No:31)”
yayınlanmıştır. Bu Tebliğin amacı, Sermaye Piyasası Kanunu’nun değişik 16 ve 22/e
maddeleri uyarınca işletmeler tarafından düzenlenecek mali tablo ve raporlar ile bunların
hazırlanması ve ilgililere sunulmasına ilişkin muhasebe ilke ve kurallarını belirlemektir. Bir
ana ortaklığın bağlı ortaklığı, iştiraki veya müşterek yönetime tabi teşebbüsü konumunda
olanlar da dahil işletmeler mali tablo ve raporlarını bu Tebliğdeki hükümler çerçevesinde
düzenler.
Sermaye Piyasası Kurulu tarafından çıkarılan Seri:XI, No:25 “Sermaye Piyasasında
Muhasebe Standartları Hakkında Tebliğ”inde her bir UFRS, ayrı ayrı kısımlar olarak ele
alınarak sunulmuştur. Tebliğde ele alınan kısımların hangi UFRS’na karşılık geldiği
aşağıdaki EK 1’de gösterilmiştir. Tebliğe göre 1.1.2005 tarihinden itibaren ülkemizde
UFRS’na uygulayacak olan şirketler aşağıdaki gibidir;





Hisse senetleri borsada işlem gören şirketler,
Yatırım ortaklıkları,
Hisse senetleri borsada işlem gören ve görmeyen tüm aracı kurumlar,
Portföy yönetim şirketleri,
Yukarıda belirtilen işletmelerin bağlı ortaklıkları, müşterek yönetime tabi
ortaklıkları ve iştirakleri.
SPK hükümlerine tabi olan ancak hisse senetleri borsada işlem görmeyen diğer şirketler
ise SPK tarafından muhasebe standartları ile ilgili olarak yayınlanmış bulunan standartlara
göre mali tablolarını hazırlamaya devam edeceklerdir.
25
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
EK
“SE R M A Y E PİY A SA SIN D A M U H A SE B E STA N D A R T L A R I H A K K IN D A T E B L İĞ ”
K ISIM L A R I V E B U K ISIM L A R A K A R ŞIL IK G E L E N
U L U SL A R A R A SI FİN A N SA L R A PO R L A M A ST A N D A R T L A R I
K ISIM
NO
T ebliğ K ısımlarında
D üzenlenen K onular
K ısım 1
M ali Tablolara İlişkin Genel İlkeler
K ısım 2
K ısım 3
K ısım 4
K ısım 5
K ısım 6
K ısım 7
K ısım 8
K ısım 9
K ısım 10
M ali Tabloların Sunum u
Ara M ali Tablolar
N akit Akım Tablosu
H asılat
Stoklar
M addi Varlıklar
M addi O lm ayan V arlıklar
V arlıklarda D eğer D üşüklüğü
B orçlanm a M aliyetleri
K ısım 11
IFR S
IFR S 1
IFR S 34
IFR S 7
IFR S 18
IFR S 2
IFR S 16
IFR S 38
IFR S 36
IFR S 23
IFR S 32
Finansal Araçlar
IFR S 39
K ısım 12
İşletm e B irleşm eleri
IFR S 22
Konsolide M ali Tablolar,
B ağlı O rtaklıklar,
M üşterek Y önetim e Tabi Teşebbüsler ve İştiraklerin
M uhasebeleştirilm esi
IFR S 27
K ısım 13
Kur D eğişim inin Etkileri
IFR S 21
K ısım 14
K ısım 15
K ısım 16
K ısım 17
K ısım 18
K ısım 19
Y üksek Enflasyon D önem lerinde
M ali Tabloların Düzeltilm esi
H isse B aşına Kazanç
B ilanço Tarihinden Sonraki O laylar
Karşılıklar,
Şarta B ağlı Yüküm lülükler ve
Şarta B ağlı V arlıklar
M uhasebe Politikaları, M uhasebe Tahm inlerinde
D eğişiklik ve H atalar
IFR S 28
IFR S 31
IFR S 29
IFR S 33
IFR S 10
IFR S 37
Segm ent R eporting
K ısım 26
D evlet Teşvik ve Y ardım ları
IFR S 20
K ısım 27
K ısım 28
K ısım 29
Y atırım Am açlı Gayrim enkuller
Kurum Kazancı Ü zerinden H esaplanan V ergiler
Ç alışanlara Sağlanan Faydalar
IFR S 40
IFR S 12
IFR S 19
K ısım 30
Em eklilik Planları
IFR S 26
K ısım 31
Tarım sal Faaliyetler
M ali Tablo ve R aporların Açıklanm ası, Kurula ve
B orsaya G önderilm esi
İlk D önem M ali Tablolar
M uhtelif H üküm ler
IFR S 41
K ısım 32
K ısım 33
K ısım 34
Provisions, C ontingent Liabilities and
C ontingent Assets
IFR S 14
IFR S 11
IFR S 35
K ısım 23
Presentation of Financial Statem ents
Interim Financial R eporting
C ash Flow Statem ents
R evenue
Inventories
Property, Plant and Equipm ent
Intangible Assets
Im pairm ent of Assets
B orrowing C osts
Financial Instrum ents:
D isclosure and Presentation
Financial Instrum ents:
R ecognition and M easurem ent
B usiness C om binations
C onsolidated Financial Statem ents and
Accounting for Investm ents in Subsidiaries
Accounting for Investm ents in Associates
Financial R eporting of Interests in
Joint V entures
The Effects of C hanges in
Foreign Exchange R ates
Financial R eporting in
H yperinflationary Econom ies
Earnings Per Share
Events After the B alance Sheet D ate
IFR S 17
IFR S 24
K ısım 24
K ısım 25
K ısım 22
Fram ew ork for the Preparation and
Presentation of Financial Statem ents
N et Profit or Loss for the Period,
Fundam ental Errors and
C hanges in Accounting Policies
Leases
R elated Party D isclosures
IFR S 8
Kiralam a İşlem leri
İlişkili Taraflar
Finansal B ilgilerin
B ölüm lere G öre R aporlanm ası
B anka ve B enzeri Finansal Kuruluşların M ali
Tablolarının Kam uya Açıklanm ası
İnşaat Sözleşm eleri
D urdurulan Faaliyetler
K ısım 20
K ısım 21
IFR S Başlığı
IFR S 30
D isclosures in the Financial Statem ents of
B anks and Sim ilar Financial Institutions
C onstruction C ontracts
D iscontinuing O perations
Accounting for Governm ent Grants and
D isclosure of G overnm ent Assistance
Investm ent Property
Incom e Taxes
Em ployee B enefits
Accounting and R eporting by R etirem ent
B enefit Plans
Agriculture
-
-
-
-
26
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
2) TEMEL MALİ TABLOLARA İLİŞKİN ESASLAR VE
DÜZENLEME KURALLARI
Bu
bölümde 15/11/2003 tarih Seri:XI, No:25 sayılı Tebliğ (SERMAYE PİYASASINDA
MUHASEBE STANDARTLARI HAKKINDA TEBLİĞ) ve 21/12/2004 tarih Seri:XI, No:27 sayılı
Tebliği (SERMAYE PİYASASINDA MUHASEBE STANDARTLARI HAKKINDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ) ile belirlenen, mali tablolara ilişkin genel eseslar ve
düzenleme kuralları,mali tabloların düzenleme amaçları, mali tablo türleri ve sunum
kuralları (bilanço, gelir tablosu vb.), ara mali tabloların düzenlenme esasları detaylı
olarak ele alınmaktadır.
2.1) Mali Tabloların Düzenlenme Amaçları
Mali tablolar, kullanıcılarının ekonomik kararlarında faydalı olacak şekilde, bir işletmenin
mali durumu, performansı ve mali durumundaki değişiklikler hakkında bilgi vermek
amacıyla hazırlanır. Mali tablolar, bunun dışındaki amaçlar için hazırlanamaz. Bu şekilde
hazırlanmış mali tablolar, kullanıcıların çoğunun ortak bilgi ihtiyacını karşılar. Ancak,
finansal olmayan bazı bilgilerin mali tablolarda yer almaması mümkündür. Ayrıca, mali
tablolarda büyük ölçüde geçmiş olayların etkileri yer alır. Bu nedenle, ekonomik karar
almada, mali tablolar gerekli bilgilerin tümünü sağlamayabilir.
Mali tablolar, işletme kaynaklarının işletme yönetimi tarafından etkin idare edilip
edilmediğinin sonuçlarını da gösterir. Mali tablo kullanıcıları, alacakları ekonomik
kararlarda kullanmak üzere, performans değerlendirmesi yaparlar. İşletmedeki payları
satma, elde tutma veya yeni pay alma ile yönetimin yeniden atanması veya değiştirilmesi
konuları, ekonomik kararlar içinde yer alır.
Mali tablo kullanıcıları tarafından alınan ekonomik kararlar, işletmenin gelecekte elde
etmesi beklenen nakit ve nakit benzerlerini oluşturma yeteneği ile bunların kesinlik
düzeyi hakkında bir değerlendirme yapmayı gerekli kılar. Nakit ve nakit benzerleri
oluşturma yeteneği sayesinde işletmeler, borçlarını, bunların faizlerini, çalışanların
ücretlerini ve ortaklara kar payını ödeyebilir. İşletmenin mali durumuna, performansına
ve mali durumunda değişime odaklı bilgilerin sağlanması halinde, mali tablo kullanıcıları
işletmenin nakit ve nakit benzerleri oluşturma kapasitesini daha iyi değerlendirme
yeteneğine sahip olurlar.
Bir işletmenin mali durumu, kontrol ettiği ekonomik kaynaklar, mali yapısı, likiditesi,
ödeme gücü ve faaliyet gösterdiği ortamdaki değişikliklere uyum yeteneğinden etkilenir.
İşletmenin kontrol ettiği ekonomik kaynaklar ve geçmişte bu kaynakları değiştirme
kapasitesi, işletmenin oluşturacağı nakit ve nakit benzerlerini tahmin etmekte yararlı bir
bilgidir. İşletmenin mali yapısı hakkındaki bilgiler ise, işletmenin borçlanma ihtiyacını,
karların ve nakit akımlarının hak sahipleri arasında ne oranda pay edileceğini, işletmenin
ilave finansman ihtiyacının nasıl karşılanacağını tahmin etmede yararlı olmaktadır.
Likidite ve ödeme gücü hakkındaki bilgiler, işletme borçlarının vadesinde ödenme gücü
hakkında bilgi verir. Likidite, kısa vade için, bu süre içerisinde vadesi gelen finansal
27
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
yükümlülükleri düştükten sonra elde kullanılabilir nakdin kalmasını ifade eder. Ödeme
gücü ise, işletmenin uzun vadede, vadesi gelen finansal yükümlülüklerini karşılama
yeteneğidir.
İşletmenin performansı, özellikle karlılığı ve karlılıktaki değişimi hakkındaki bilgi,
işletmenin gelecekte kontrol etmesi beklenen ekonomik kaynaklardaki muhtemel
değişiklikleri değerlendirme için şarttır. Mevcut ekonomik kaynaklarından işletmenin elde
edebileceği nakit ve nakit benzerlerinin tutarını tahminde, performansla ilgili bilgi
verilmesi zorunludur. Bunun yanında, performans hakkında bilgi, işletmenin kullanacağı
ek kaynakların etkinliği hakkında karar vermede yardımcı olabilir.
Mali durumdaki değişim, işletmenin dönem içinde gerçekleştirdiği yatırım, finansman ve
esas faaliyetleri hakkında bilgi vermeye yarar. Bu bilgi mali tablo kullanıcılarına,
işletmenin nakit ve nakit benzerleri oluşturma gücü ve bu nakitten yararlanmak için
işletmenin ihtiyaçlarını belirlemede fayda sağlar. İşletmenin mali durumundaki değişimi
gösteren mali tablolara konu edilen fonları nakit ve nakit benzerleri, işletme sermayesi
veya likit varlıklar oluşturabilir. Mali durum hakkında bilgi bilançoda, performans
hakkında bilgi gelir tablosunda, mali durumdaki değişiklikler hakkında bilgi ise ayrı mali
tablolarda verilir.
Mali tablolar setini oluşturan tablolar; bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu ve öz
sermaye değişim tablosu, bir işlemin veya olayın farklı yönlerini temsil ettiklerinden
birbirleriyle ilişkilidir. Her bir mali tablo diğerinden farklı konuda bilgi vermesine rağmen,
tek başına kullanıcıların ihtiyaç duyduğu bilgilerin tümünü sağlayamaz. Mali tablolar,
diğer ek açıklamaların da içinde yer aldığı dipnotları kapsar. Dipnotlar, bir bilanço veya
gelir tablosu kalemi hakkında, kullanıcıların ihtiyaç duyduğu ek bilgiyi içerir. Bunun
yanında, işletmenin karşı karşıya olduğu risk ve belirsizlikleri ve bilançoya alınmayan
varlık ve yükümlülükleri hakkında açıklamalara da söz konusu dipnotlarda yer verilebilir.
Coğrafi ve endüstri bölümlerine göre düzenlenmiş bilgiler ile fiyat değişimlerinin
işletmeye etkileri hakkındaki bilgiler de dipnotlarda yer alabilir.
2.2) Mali Tabloların Nitelikleri
Bu bölümde mali tabloaraın taşıması gereken temel nitelikler ile hazırlık sürecinde
kullanılacak “ ihtiyaca uygun ve güvenilir bilgiyle ilgili sınırlamalar” ele alınacaktır.
2.2.1) Mali Tabloların Temel Nitelikleri:
Mali tabloların nitelikleri, mali tabloları kullanıcıları için faydalı hale getiren yönleridir.
Anlaşılabilirlik, ihtiyaca uygunluk, güvenilirlik ve karşılaştırılabilirlik mali tabloların temel
niteliklerini oluşturur.
a) Anlaşılabilirlik : Mali tablolarda sunulan bilgilerin kullanıcılar tarafından kolayca
anlaşılabilmesi, mali tabloların en önemli niteliksel özelliğidir. Ticari ve ekonomik
faaliyetler ve muhasebe konusunda makul düzeyde bilgiye sahip olup, sunulan bilgileri
makul bir dikkatle değerlendirmeye istekli kişiler tarafından anlaşılabilecek düzeydeki
28
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
mali tabloların anlaşılabilirlik özelliğini taşıdığı kabul edilir. Ekonomik karar almada önemli
olan ve doğası itibariyle karmaşık olan bilgiler, anlaşılmasının zor olduğu gerekçesiyle
mali tablolardan çıkarılamaz.
b) İhtiyaca uygunluk: Mali tablolarda sunulan bilgilerin faydalı olabilmesi için, bu
bilgilerin kullanıcıların ekonomik karar alma ihtiyaçlarına uygun olması şarttır. Geçmiş,
şimdiki ve gelecek olayların değerlendirilmesini veya önceki değerlendirmelerin gözden
geçirilmesini sağlamak suretiyle, mali tablo kullanıcılarının ekonomik kararlarını etkileyen
bilgi ihtiyaca uygunluk özelliğini taşıyor kabul edilir. Bilginin tahmin ve teyit etme rolü
birbirleriyle ilişkilidir. (Örnek, varlıkların mevcut tutarı ve yapısı, bir işletmenin çıkan
fırsatlardan yararlanma ve zor durumları karşılama yeteneği hakkında kullanıcılara önemli
bilgi verir.) İşletmenin varlıklarının tutarı ve yapısı, aynı zamanda geçmişte yapılan
tahminlerin sonuçlarını teyit açısından da bilgi verir. (Örnek; planlanmış faaliyetlerle ilgili
olarak geçmişte yapılan tahminlerin gerçekleşip gerçekleşmediği, varlıkların mevcut tutarı
ve yapısının sunduğu bilgi ile teyit edilebilir.)
İşletmenin finansal durumu ve geçmiş performansı hakkındaki bilgi; işletmenin
gelecekteki mali durum ve performansı ile mali tabloyu kullananların ilgili olduğu
alanlarda, temettü, ücret ödemeleri, menkul kıymetlerin fiyat hareketleri ve işletmenin
yükümlülüklerini vadesinde ödeme gücü gibi konular hakkında tahmin yapmaya elverişli
bir temel sağlar. Mali tabloların sunuş biçiminin, işletmenin geçmiş verilerinden,
gelecekteki performansını tahmin etme gücünü artıracak şekilde belirlenmesi zorunludur.
c) İhtiyaca uygunluk ve önemlilik: Bir bilginin ihtiyaca uygun olması, önemlilik
kavramı ve o bilginin esasıyla ilgilidir. Bazı durumlarda bir bilginin esası, onun ihtiyaca
uygun olup olmadığının belirlenmesinde tek başına yeterli olur. (Örnek; işletmenin yeni
bir bölümüyle ilgili bilgi sunulması, ilgili dönemde söz konusu bölümden elde edilen
sonuçların önemliliğinden bağımsız olarak, işletmenin karşı karşıya olduğu risk ve
getirilerin değerlendirilmesi açısından önem taşıyabilir.) Bazı durumlarda, bilginin esası ve
önemlilik birlikte dikkate alınır. Bir işletmenin farklı bölümlerinde tutulan stokların miktarı
bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Bir bilginin açıklanmaması, yanlış veya eksik
açıklanması, mali tabloları esas alarak karar veren kullanıcıların ekonomik kararlarını
etkileyebilecek nitelikte ise, bu bilgi önem arz eder.
d) Güvenilirlik: Bilginin faydalı olabilmesi için, güvenilir olması da şarttır. Önemli
hataları içermeyen, yanlı olmayan ve temsil etmesi beklenen veya temsil ettiği iddia
edilen işlem ve olayları, gerçeğe uygun bir şekilde temsil etmek suretiyle kullanıcılara
dayanak olabilen bir bilginin güvenilir olma özelliğini taşıdığı kabul edilir. Bir bilgi ihtiyaca
uygunluk özelliğini taşımakla beraber güvenilir olmayabilir. Bu durumda, söz konusu
bilginin mali tablolara yansıtılması yanıltıcı olabilir. (Örnek; işletme aleyhine açılmış bir
davada talep edilen tazminatın miktarı ve geçerliliği şüpheli ise, talep edilen tutarın
tamamı için mali tablolarda karşılık ayrılması uygun olmayabilir. Bunun yerine sadece
dipnotlarda açıklama yapılması yeterli olabilir.)
Güvenilirlik ve gerçeğe uygun bir şekilde temsil : Bir bilginin güvenilir kabul
edilebilmesi için, hatalardan ve önyargılardan arındırılmış olması, temsil etmesi beklenen
veya temsil ettiği anlaşılan işlem ve olayları gerçeğe uygun bir şekilde sunması şarttır.
29
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
(Örnek; bilanço, bilanço tarihinde, mali tablolara alınma kriterlerini taşıyan ve varlık, borç
ve öz sermaye olarak sonuçlanan işlem ve olayları gerçeğe uygun bir şekilde
yansıtmalıdır.) Bir çok finansal veri, işlem ve olayları gerçeğe uygun bir şekilde
yansıtmama riski taşır. Bu durum, yanlı olmaktan ziyade, ölçülecek işlem ve olayların ya
da ölçüm ve sunum tekniklerinin belirlenmesinde karşılaşılan zorluklardan kaynaklanır.
Bazı durumlarda, ilgili kalemin finansal etkilerinin ölçülmesi çok belirsiz olabilir ve bunun
sonucunda işletme ilgili kalemi mali tablolara almayabilir. Diğer durumlarda ise, ilgili
kalemi mali tablolara almak ve bunun ölçümü ve mali tablolara alınması ile ilgili riskleri
açıklamak daha uygun olabilir.
Güvenilirlik ve özün önceliği: Bir bilginin gerçeği uygun bir şekilde temsil
etmesi için, ilgili bilginin sadece hukuki biçimine bakarak değil, onun özü ve ekonomik
anlamı dikkate alınarak mali tablolarda sunulması şarttır. İşlem veya diğer olayların özü,
hukuki formları ile her zaman uyumlu olmayabilir. (Örnek; bir işletme, hukuki belgeler
üzerinde, bir varlığı diğer bir işletmeye devretmiş gibi gösterebilir. Ancak o varlıktan
gelecekte elde edilmesi beklenen faydalardan yararlanma hakkını kendisinde bırakmış
olabilir. Böyle bir durumda, mali tablolarda satış varmış gibi göstermek, gerçeğe uygun
bir şekilde temsil kuralını ihlal eder.)
Güvenilirlik ve tarafsızlık : Mali tabloların güvenilir olması için, bu tablolarda
bulunan bilgilerin tarafsız olması, diğer bir deyişle yanlı olmaması şarttır. Önceden
belirlenmiş bir sonucu elde etmek amacıyla, kararları ve yargıları etkileyecek şekilde bilgi
sunan mali tablolar tarafsız olarak kabul edilemez.
Güvenilirlik ve İhtiyatlılık : Şüpheli alacakların tahsili, maddi varlıkların faydalı
ömrü, garanti kapsamında yapılacak giderler gibi mali tabloları ilgilendiren bir çok olayın
doğasında belirsizlik bulunur. Bu belirsizlikler, mali tabloların hazırlanmasında ihtiyatlılık
ilkesine uyularak ve bu belirsizliklerin esası ve boyutu hakkında açıklama yapılarak mali
tablolara alınmalıdır. İhtiyatlılık, belirsizlik altında tahmin yapılmasında gerekli olan
takdirin kullanılmasında, belirli ölçüde tedbirli davranılması, böylelikle varlıkların ve
gelirlerin olduğundan fazla, borçların ve giderlerin de olduğundan az görünmesinin
engellenmesidir. İhtiyatlılık, işletmenin gizli yedek akçe ayırmasına, aşırı karşılık
ayırmasına, gelirlerin ve varlıkların bilinçli şekilde düşük gösterilmesine veya borçların ve
giderlerin bilinçli şekilde yüksek gösterilmesine de izin vermez. İhtiyatlılık ilkesine aykırı
olarak hazırlanan mali tablolar tarafsız olma ve dolayısıyla güvenilir olma özelliklerini
kaybeder.
Güvenilirlik ve tam açıklama : Mali tabloların güvenilir olabilmesi için, bu
tablolarda yer alan bilgilerin maliyet ve önemlilik sınırları içerisinde tam olması şarttır.
Mali tablolarda bir bilginin ihmal edilmesi, mali tabloların yanlış veya yanıltıcı olmasına,
dolayısıyla güvenilir ve ihtiyaca uygun olmamasına neden olabilir.
e) Karşılaştırılabilirlik : Mali durum ve performans eğilimlerinin tespitine imkan vermek
üzere, bir işletmenin mali tablolarının önceki dönemlerle karşılaştırılabilir olması şarttır.
Bunun yanında, mali tabloların, mali durum, performans ve mali durumda değişimi
değerlendirmeyi sağlamaya yönelik olarak, işletmeler arasında da karşılaştırma yapmaya
müsait olması zorunludur. Bu çerçevede, benzer işlemlerin finansal sonuçları, tüm
30
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
işletmelerde sürekli ve tutarlı olarak aynı şekilde mali tablolarda gösterilmeli ve
değerlenmelidir.
Karşılaştırılabilir olma özelliğinin gereği olarak, mali tabloların hazırlanmasında kullanılan
muhasebe politikaları, bunlarda yapılan değişiklikler ve bu değişikliklerin etkileri hakkında
mali tablo kullanıcılarına açıklama yapılır. Mali tablo kullanıcıları, birbirini izleyen
dönemlerde gerçekleşen benzer işlem ve olaylar için benimsenen muhasebe
politikalarında, bir işletmede zaman içinde gerçekleşen değişiklikleri ve farklı işletmelerin
bu konudaki politikalarını belirleyecek bilgilere sahip olmalıdır. Kullanılan muhasebe
politikalarına ilişkin açıklama yapmak dahil, Kurulca yayımlanan muhasebe standartlarına
uyum, karşılaştırılabilir olma özelliğini sağlamaya yardımcı olur.
Karşılaştırılabilirlik, tek düze olmaktan farklı olup, gelişmiş muhasebe standartlarının
uygulamaya konulmasına engel değildir. Bir işlem veya olay için kabul edilen muhasebe
politikası, ihtiyaca uygun olma ve güvenilir olma özelliğini yitirmişse, söz konusu işlem ve
olayların muhasebeleştirilmesinde bu politikanın sürdürülmesi uygun değildir. Bunun
yanında, daha uygun ve güvenilir alternatif muhasebe politikalarının ortaya çıkması
durumunda, eski politikaların sürdürülmesi mümkün değildir. Mali tablo kullanıcıları,
işletmenin mali durumu, performansı ve mali durumda değişimini önceki dönemlerle
karşılaştırmaya ihtiyaç duyduklarından, mali tablolar bir önceki dönemle karşılaştırmalı
olarak hazırlanır.
2.2.2) İhtiyaca uygun ve güvenilir bilgiyle ilgili sınırlamalar:
a) Zamanlama: Mali tabloların açıklanmasında gereksiz gecikmelerin olması durumunda,
bilgi ihtiyaca uygun olma özelliğini kaybedebilir. İşletmelerin yönetimi, bilgileri kısa süre
içinde açıklama ile güvenilir olması arasında bir denge kurmak zorundadır. Bilginin kısa
süre içinde sunulması için, işlem ve olayların tüm yönlerine ilişkin bilgiler edinilmeden,
diğer bir deyişle güvenilirliği zedeleyerek, mali tabloların kamuya açıklanması zorunlu
olabilir. Bunun tersi durumda, gecikme halinde mali tablolardaki bilgiler çok güvenilir
olabilir ancak, daha önceden karar almak zorunda olan kullanıcılar için anlamı azalabilir.
Güvenilirlik ve ihtiyaca uygunluk arasında denge kurmada, mali tablo kullanıcılarının
ekonomik karar alma ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılama hususuna önem verilmelidir.
b) Fayda ve maliyet arasında denge : Fayda ve maliyet arasındaki denge, mali tablo
niteliklerinden ziyade, genel bir kısıtlamadır. Bir bilgiden elde edilen fayda, onu temin
etmek için harcanan maliyetten fazla olmalıdır. Ancak, fayda ve maliyetin belirlenmesi
büyük ölçüde takdir kullanmayı zorunlu kılar. Ayrıca, bilgi elde etme maliyetine, bilgiden
yararlananların katlanması söz konusu olmayabilir. Bilgi, kendilerine bilgi sağlanması
amaçlananlardan farklı kesimlere de faydalı olabilir. (Örnek; işletmeye borç verenler için
sağlanan bilgiler, işletmenin borçlanma maliyetini düşürebilir.) Bu nedenle her durumda
fayda maliyet yaklaşımını uygulamak zordur. Bununla birlikte, işletmeler ve mali tablo
kullanıcıları bu kısıtlamanın farkında olmalıdır.
c) Mali tablo nitelikleri arasında denge : Uygulamada, mali tablo nitelikleri arasında
bir denge şarttır. Bu denge mali tabloların amaçlarını en iyi şekilde karşılayacak şekilde
31
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
kurulmalıdır. Mali tablo nitelikleri arasında denge kurmada, olay bazında uzman kişilerin
takdir yetkisi aranır.
2.3) Mali Tabloların Unsurları
Mali tablolar, işlem ve olayları ekonomik özelliklerine göre genel gruplara ayırarak,
bunların finansal etkilerini gösterir. Bu genel gruplar mali tabloların unsurlarını oluşturur.
Bilançoda, işletmenin mali durumunun ölçümü ile doğrudan ilgili unsurlar; varlıklar,
borçlar ve öz sermayedir. Gelir tablosunda performansın ölçümü ile doğrudan ilgili
unsurlar ise gelir ve giderlerdir.
Mali tablo unsurları, bilanço ve gelir tablosundaki gösterimlerinde daha alt kategorilere
ayrılır. (Örnek; varlıkar ve borçlar, kullanıcıların ekonomik karar almalarına yardımcı
olacak şekilde, esasları veya fonksiyonları itibarıyla daha alt kategorilere bölünebilir.)
Bilançoda, işletmenin mali durumunun ölçümü ile doğrudan ilgili unsurlar varlıklar,
borçlar ve öz sermayedir.
2.3.1) Varlıklar
Bir varlığın beklenen ekonomik faydası, işletmeye nakit ve nakit benzeri akımına
doğrudan ve dolaylı olarak katkı sağlayacak potansiyeldir. Potansiyel, işletmenin esas
faaliyetlerinin parçası olan üretken bir birim olabileceği gibi, nakde ve nakit benzerlerine
çevrilebilen veya üretim maliyetlerini azaltan bir bilgi gibi, işletmenin nakit çıkışını
azaltma kapasitesi şeklinde de ortaya çıkabilir. Bir işletme, varlıklarını müşteri
ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik mal ve hizmet üretiminde kullanmak için elde
bulundurur. Üretilen mal ve hizmetler müşteri ihtiyaçlarını karşıladığı için, müşteriler
bunlar için bir ödeme yapmaya hazırdır. Bu ödeme işletmenin nakit akımına katkı sağlar.
Nakdin kendisi de, diğer kaynaklara ulaşmayı sağlamak suretiyle bir hizmet sunar.
Bir varlıktan beklenen ekonomik fayda işletmeye değişik biçimlerde sağlanabilir. Bir
varlık;
a) İşletme tarafından satılan mal ve hizmetlerin üretiminde tek başına veya diğer
varlıklarla beraber kullanılabilir,
b) Başka varlıklarla takas edilebilir,
c) Bir borcun ifası için kullanılabilir, veya
d) Hisse sahiplerine dağıtılabilir.
Bir çok varlık (Örnek: maddi varlıklar) fiziki bir biçime sahiptir. Ancak bir varlığın mali
tablolara alınması için fiziki biçiminin varlığı şart değildir. (Örnek: patent ve telif hakları,
bunlardan sağlanacak ekonomik faydaların işletme tarafından elde edileceği bekleniyorsa
ve bunlar işletme tarafından kontrol ediliyorsa bir varlık olarak kabul edilir.) Bir çok varlık
(Örnek: alacaklar ve gayrimenkuller) hukuki haklarla ilgilidir. (Örnek; bir varlığın mali
32
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
tablolara alınması için sahiplik hakkının varlığı zorunlu değildir. Kiralanan bir
gayrimenkulden elde edilmesi beklenen fayda işletme tarafından kontrol edilebiliyorsa, bu
gayrimenkul bir varlık olarak bilançoda yer alır.) Bunun yanında bir varlık olarak
tanımlanabilmek için hukuki kontrolün işletmenin elinde olması şart değildir. (Örnek:
Hukuki bir sahiplik ilişkisi kurulmamış olsa bile, gizli tutulmak suretiyle bir geliştirme
sonucu elde edilen know-how'dan elde edilmesi beklenen faydanın kontrol edilmesi
durumunda, bu know-how varlık olarak bilançoya alınabilir.)
Bir işletmenin varlıkları geçmiş olaylar veya işlemler neticesinde ortaya çıkar. Bir varlık
genellikle satın alma veya üretme suretiyle elde edilir. Ancak bunun yanında diğer
yollarla da elde edilebilir. (Örnek: devlet teşvik olarak bir işletmeye belirli bir varlığı
devredebilir veya işletme bir maden yatağı keşfedebilir.) Gelecekte olması beklenen
işlemler neticesinde bir varlık elde edilemez. (Örnek: Bir stok alma niyeti ileri sürülerek
bu stok varlıklar arasında izlenemez.)
İstisnaları olmakla beraber, harcama yapmakla varlık elde etmek arasında çok yakın bir
ilişki vardır. Bu çerçevede, işletmenin bir harcama yapması halinde bundan gelecekte bir
fayda elde etmenin amaçlandığı sonucuna ulaşılabilir, ancak her zaman bu harcama
neticesinde bir varlık elde edilmeyebilir. Benzer şekilde, bir harcama yapılmadan elde
edilmiş kalemler varlık kapsamı dışında bırakılmayabilir. (Örnek: işletmeye bir varlık
bağışlanmış olabilir ve bunu elde etmek için bir harcama yapılmamasına karşın bu kalem
varlık olarak tanımlanabilir.)
2.3.2) Yabancı Kaynaklar (Borçlar)
Borçların en önemli özelliği, işletmenin mevcut bir yükümlülüğünün bulunmasıdır.
Yükümlülük, işletmenin belirli bir şekilde hareket etme görevi veya sorumluluğudur.
Sorumluluk, bağlayıcı bir sözleşme veya kanuni düzenlemeler nedeniyle ortaya çıkabilir
ve bu durumda hukuki yaptırıma tabi olması mümkündür. Bunun yanında, sorumluluk
ticari örf veya müşterilerle iyi ilişkileri sürdürme isteği veya eşit davranma arzusu gibi
nedenlerle de ortaya çıkabilir. (Örnek: bir işletme, garanti süresi sonunda bile üretim
hatası sonucu oluşan zararları gidermeyi bir politika olarak belirlemişse, bu nedenle
oluşması beklenen giderler bir borç olarak dikkate alınır.)
Mevcut bir yükümlülük ile ileriye dönük bir taahhüt arasında fark bulunmaktadır.
Yönetimin ileride bir varlığı alma niyeti, başlı başına bir tutarın borç olarak mali tablolara
alınmasını şart değildir. Bir yükümlülük sadece ilgili varlığın teslim alınması veya
işletmenin geri dönülmez bir sözleşme yapılması halinde ortaya çıkar. Geri dönülmez
sözleşme, vazgeçilmesi halinde işletmenin önemli ceza ödemek zorunda kalması gibi
nedenlerle, işletmenin bozmak istemeyeceği sözleşmelerdir.
Borçların ifası genellikle, ekonomik fayda içeren değerlerin sözleşmenin diğer tarafına
işletmece verilmesini zorunlu kılar. Bir borcun ifası;
a) Nakdi ödeme,
b) Diğer varlıkların devredilmesi,
c) Hizmet sunulması,
33
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
d) Borcun bir başka borçla değiştirilmesi,
e) Borcun öz sermayeyle değiştirilmesi şeklinde olabilir.
Bunun yanında, bir borç başka yollarla da ifa edilebilir. (Örnek; kredi veren alacağından
vazgeçebilir veya işletmeye verilen bir avans, sözleşme yükümlülüğünün yerine
getirilmemesi nedeniyle gelir olarak kaydedilebilir.) Borçlar geçmiş olay ve işlemlerden
kaynaklanır. Böylece, bir mal ve hizmetin satın alınması borçların artmasına neden olur.
Benzer şekilde bankalardan kredi alınması bunların geri ödenmesi yükümlülüğünün
doğmasına neden olur. Bazı durumlarda işletmeler, ürettikleri malları satın alan
müşterilerine satış bedelinin belirli bir tutarını daha sonra iade etme taahhüdünde
bulunabilirler. Bu durumda geçmişte yapılan satışlar işletmenin borcunu artırır.
Bazı borçlar tahmin yapılmak suretiyle ölçülebilir. Bunlar karşılık olarak adlandırılır.
(Örnek; mevcut garantiler sonucunda işletmenin ödeyeceği tutar tahmin edilip, bunun
için karşılık ayrılmalıdır.)
2.3.3) Öz sermaye
Öz sermaye; işletmenin varlıklarından tüm borçlarını indirdikten sonra kalan bakiyedir.
Ancak bu tutar bilançoda daha alt kategorilere ayrılabilir. İşletmeler, ortakların sermaye
dahil katkılarını, kar ve sermaye yedeklerini ve birikmiş karları ayrı ayrı göstermelidir. Bu
tür ayrımlar, mali tablo kullanıcılarının karar vermelerinde yardımcı olacak hususları
içerir. (Örnek; mali tablo kullanıcıları, öz sermayenin ne kadarının dağıtılmaya müsait
olduğunu veya ne tür hukuki kısıtlamalara tabi olduğunu bilmek isteyebilirler.) Bunun
yanında, bu sınıflandırma imtiyazlı pay sahiplerinin haklarını da gösterecek şekilde
düzenlenmelidir.
Türk Ticaret Kanunu veya işletmelerin ana sözleşmeleri gereği veya diğer şekillerde
yedek akçeler ayrılabilir. Bunun yanında vergi kanunları bazı tutarların dağıtılmaması
halinde vergi avantajı sağlayabilir. Bu bilgiler ekonomik karar almada mali tablo
kullanıcıları için fayda sağlar. Bu tutarların transferi bir gider olarak değil, ilgili tutarların
dağıtılması olarak dikkate alınır.
Öz sermayenin bilançoda gösterilecek tutarı, varlık ve yükümlülüklerin değerlenmesiyle
ilgilidir. Mali tablolarda görünen öz sermaye ile öz sermayenin piyasadaki değerinin eşit
olması beklenen bir durum değildir.
2.3.4) Performans
Kar, performans ölçüm kriteri olarak veya/ve yatırımın getirisi ve hisse başına kazanç
ölçümleri için kullanılır. Karın ölçülmesi ile doğrudan ilgili mali tablo unsurları gelir ve
giderlerdir. Gelir ve giderlerin mali tablolara alınması ve değerlemesi, öz sermaye ve öz
sermayenin korunması kavramı ile ilgilidir. Gelir ve giderler, ekonomik karar almak için
gerekli ve ihtiyaca uygun bilgileri sağlamak üzere farklı şekilde sunulabilir. Olağan
faaliyetlerden oluşan gelir ve giderler ile diğer gelir ve giderler ayrı ayrı gösterilir. Bu
ayrım, bir kalemin kaynağı hakkında bilginin, işletmenin gelecekte oluşturabileceği nakit
34
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
ve nakit benzerleri hakkında bir değerlendirmede bulunmak için ihtiyaca uygun ve gerekli
olduğu gerekçesiyle yapılmaktadır. (Örnek; uzun vadeli bir yatırımın elden çıkarılması gibi
arızi olayların düzenli bir şekilde tekrarlaması mümkün değildir.) Olağan ve diğer gelir ve
gider ayrımı yapılırken işletmenin yapısı ve faaliyetleri dikkate alınır. Bir işletme için
olağan olan bir işlem, diğer işletme için olağan olmayabilir.
a) Gelirler : Gelir; hesap dönemi içerisinde, ortakların katkısı haricinde öz sermayenin
artmasını sağlayan, varlıkların değerinin artması, varlık girişi veya yükümlülüklerin
azalması şeklinde ekonomik faydadaki artışı ifade eder. Gelirin tanımı, hasılat ve
kazançları kapsar. Hasılat, işletmenin olağan faaliyetlerinden doğar ve işletmenin
durumuna göre satış, faiz, temettü, royalti ve kira gelirleri olarak adlandırılabilir.
Kazanç, işletmenin olağan veya diğer faaliyetleri sonucunda oluştuğuna bakılmaksızın,
gelirin tanımına uyan diğer kalemlerden oluşur. Kazanç ekonomik faydada bir artışı temsil
eder ve yapı itibariyle hasılattan farklı değildir. Bu nedenle, bu Kısımda kazanç ayrı bir
mali tablo unsuru olarak dikkate alınmamıştır.
Kazançlar, maddi veya maddi olmayan varlıkların elden çıkarılması sonucu elde edilebilir.
Gelir, realize edilmemiş kazançları da kapsar. (Örnek; aktif bir piyasası olan menkul
kıymetlerin yeniden değerlenmesi sonucunda oluşan farklar da kazanç olarak kabul
edilir.) Kazançlar mali tablolara alınmaları halinde, ekonomik karar alınmasında fayda
sağladığı için ayrıca gösterilir. Kazançlar aksine düzenleme olmadıkça, ilgili giderlerle
mahsup edildikten sonra net olarak verilir.
b) Giderler: Gider; hesap dönemi içinde, hissedarlara dağıtım dışında öz sermayenin
azalmasıyla
sonuçlanacak
şekilde,
varlık
çıkışı,
varlıkların
tükenmesi
veya
yükümlülüklerin artması suretiyle ekonomik faydanın azalışını, ifade eder. Giderler,
zararları ve işletmenin olağan faaliyetlerinden doğan gider kalemlerini kapsar (Örnek;
satışların maliyeti, ücretler, itfa payları olağan faaliyetler sonucunda doğan giderler).
Giderler genellikle, nakit ve nakit benzerleri, stoklar, maddi varlıklar gibi varlıkların
değerinde azalma veya bu varlıkların çıkışı şeklinde oluşur.
Zararlar, işletmenin olağan veya diğer faaliyetleri sonucunda oluştuğuna bakılmaksızın,
gider tanımına giren diğer kalemlerden oluşur. Zararlar, ekonomik faydada bir azalmayı
temsil ederler ve yapı itibariyle diğer giderlerden farklı değildir. Bu nedenle, zararlar ayrı
bir mali tablo unsuru olarak dikkate alınmamıştır.
Zararlar, yangın ve su basması gibi felaketlerden veya cari olmayan varlıkların elden
çıkarılmasından kaynaklanabilir. Yabancı para üzerinden borçların, kur değişimleri
sonucunda artması durumunda olduğu gibi, realize edilmemiş zararlar da giderin
tanımına girmektedir. Ekonomik karar almada faydalı olduğu için, zararlar mali tablolarda
ayrıca gösterilir. Zararlar aksine düzenleme olmadıkça, ilgili gelirlerle mahsup edildikten
sonra net olarak gösterilir.
2.4) Mali Tablolara Alınma
Mali tablolara alınma, gelir ve gider tanımına uyan ve mali tablolara alınma kriterlerini
taşıyan kalemlerin mali tablolarla ilişkilendirilmesidir. Mali tablolara alınma, ilgili kalemin
35
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
içeriğine uygun şekilde adlandırılması, ilgili kaleme parasal bir tutar atfedilmesi ve bu
tutarın mali tablolar ile ilişkilendirilmesi sürecini kapsar. Mali tablolara alınma kriterlerini
taşıyan kalemlerin bilanço ve gelir tablosuna alınması şarttır. Mali tablolara alınması
gereken bir kalemin mali tablolara alınmayıp, kullanılan muhasebe politikalarında veya
dipnotlarda açıklanması, ilgili kalemin mali tablolara alınmamasını haklı çıkarmaz.
Mali tablo unsuru tanımına giren kalemler, aşağıdaki şartları taşımaları halinde mali
tablolara alınır:
a) Kalemle ilgili beklenen ekonomik faydanın işletmeye gireceğinin veya işletmeden
çıkacağının muhtemel olması,
b) Kalemin güvenilir bir biçimde ölçülebilen bir değerinin veya maliyetinin olması.
Bir kalemin mali tablolara alınma kriterlerini taşıyıp taşımadığı değerlendirilirken
"önemlilik" özelliği dikkate alınmalıdır. Mali tablo unsurları arasındaki karşılıklı ilişki, bir
varlığın mali tablolara alınması halinde eş zamanlı olarak bir yükümlülüğün veya gelirin
de mali tablolara alınmasını zorunlu kılar.
Mali tablo unsurlarının mali tablolara alınmasında muhtemel beklenen ekonomik
fayda: Mali tablolara alınma kriterlerinde kullanılan ihtimal kavramı, bir kalemle ilgili
beklenen faydanın işletmeye girmesi veya işletmeden çıkmasının belirsizlik düzeyi ile
ilgilidir. Bu kavram, işletmenin faaliyette bulunduğu çevredeki belirsizlikleri uygun şekilde
işleme tabi tutmayı sağlar. Beklenen ekonomik fayda akımının belirsizliği ile ilgili
değerlendirmeler, mali tabloların hazırlanma tarihinde var olan şartlar çerçevesinde
yapılır. (Örnek; bir işletmenin alacağının tahsilinin muhtemel olması durumunda, aksini
kanıtlayacak bir delil yoksa, bu alacak bir varlık olarak mali tablolara alınır.) İşletmenin
çok sayıda kişiden alacağının olması durumunda, normal şartlar altında alacağın belirli bir
kısmının tahsil edilememesi muhtemeldir ve bunun için karşılık ayrılır.
Mali tablo unsurlarının mali tablolara alınmasında ölçümün güvenilirliği: Bir
kalemin mali tablolara alınması için, kalemle ilgili beklenen ekonomik faydanın işletmeye
gireceğinin veya işletmeden çıkacağının muhtemel olması şartının yanında, ilgili kalemin
güvenilir bir şekilde ölçülebilen bir maliyet veya değerinin olması şarttır. Bir çok durumda
maliyet veya değerin tahmin edilmesi gerekli hale gelir. Makul tahminlerin kullanılması,
mali tablo hazırlama sürecinin önemli bir parçasıdır ve bu durum mali tabloların
güvenilirliğini zedelemez. Makul tahminler yapılamadığı durumlarda, ilgili kalem mali
tablolara alınmaz. (Örnek; bir davadan kazanılması beklenen tutar, varlık ve gelir
tanımına uyabilir ve kazanılması muhtemel olabilir, ancak kazanılacak tutarı güvenilir bir
şekilde tahmin etmek mümkün olmayabilir.) Bu gibi durumlarda, söz konusu davayla ilgili
tutar, bir varlık ve gelir olarak mali tablolara alınmaz, ancak dipnotlarda açıklanır.
2.4.1) Mali Tablolara Alınma Süreci
Mali tablolara alınma şartlarını taşımayan kalemler, daha sonra ortaya çıkan olaylar
neticesinde bu şartları taşır hale gelebilir. Mali tablolara alınma şartlarını taşımayan
kalemler; mali tablo kullanıcılarının, işletmenin performansı, mali durumu ve mali
36
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
durumdaki değişmeleri değerlendirmesinde söz konusu bilgiye ihtiyaç duymaları halinde
dipnotlarda açıklanır.
a) Varlıkların mali tablolara alınması
bilançoya alınır:
: Aşağıdaki şartları birlikte taşıyan bir varlık
a) Varlığın beklenen ekonomik faydasının işletmeye akmasının muhtemel olması ve,
b) İlgili kalemin güvenilir bir şekilde ölçülebilen bir maliyet veya değerinin bulunması.
Cari hesap döneminden sonra gelen hesap dönemlerinde ekonomik fayda üretmesi
muhtemel olmayan kalemlerle ilgili olarak yapılmış harcamalar bir varlık olarak bilançoya
alınmaz. Bu harcamalar bir gider olarak doğrudan dönemin gelir tablosu ile ilişkilendirilir.
b) Borçların mali tablolara alınması: Aşağıdaki şartları birlikte taşıyan bir yükümlülük
bilançoya alınır:
a) Mevcut bir yükümlülüğün ifası için işletmeden kaynak çıkışının muhtemel olması ve,
b) Borcun ifası için ödenecek miktarın güvenilir bir şekilde ölçülebiliyor olması.
Eşit derecede ve karşılıklı olarak yerine getirilmemiş sözleşmelerden doğan yükümlülükler
bir borç olarak mali tablolara alınmayabilir. (Örnek; stok alımı için bir sipariş verilmiş,
ancak stoklar teslim alınmamışsa, verilen sipariş nedeniyle oluşan yükümlülük mali
tablolarda bir borç olarak izlenmeyebilir.) Ancak bazı durumlarda bu tür sözleşmeler, borç
tanımına girebilir. Mali tablolara alınma şartlarını da taşıması halinde, bu türden
sözleşmelerden doğan yükümlülük bir borç olarak mali tablolara alınır. Bu şekildeki
yükümlülüklerin mali tablolara alınması, eş zamanlı olarak bir varlığın veya giderin de
mali tablolara alınmasını zorunlu kılar.
c) Gelirin mali tablolara alınması : Varlıkların artması veya borçların azalması
suretiyle beklenen ekonomik faydada artışın olması ve bunun güvenilir bir şekilde
ölçülebilmesi durumunda gelir, gelir tablosuna alınır. Bu şekilde, gelirin mali tablolara
alınmasıyla eş zamanlı olarak bir varlıkta artışın veya bir borçta azalışın mali tablolara
alınması şarttır.
d) Giderlerin mali tablolara alınması : Varlıkların azalması veya borçların artması
suretiyle beklenen ekonomik faydanın azalması ve bunun güvenilir bir şekilde
ölçülebilmesi durumunda gider, gelir tablosuna alınır. Bu şekilde, giderin mali tablolara
alınmasıyla eş zamanlı olarak bir varlığın azalması veya bir borcun artışının mali tablolara
alınması şarttır.
Giderler, katlanılan maliyet ve belirli bir kalemin kazancı ile doğrudan ilişkilendirilerek
gelir tablosuna alınır. Hasılatla maliyetlerin eşleştirilmesi olarak bilinen bu yöntemde, aynı
işlem veya olaydan kaynaklanan gelir ve giderler eş zamanlı veya birlikte olarak gelir
tablosuyla ilişkilendirilir. (Örnek; satışların maliyetini oluşturan çeşitli giderler, ilgili
varlığın satışı sonucunda elde edilen gelirle birlikte veya aynı zamanda gelir tablosuna
37
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
alınır.) Hasılatla maliyetlerin eşleştirilmesi kavramı, varlık veya yükümlülük tanımına
girmeyen kalemlerin bilançoya alınmasına izin vermez.
Ekonomik faydasının birden fazla hesap döneminde ortaya çıkmasının beklendiği ve
gelirle ilişkisinin dolaylı olarak belirlenebildiği durumlarda, giderler sistematik ve rasyonel
tahsis yöntemleri kullanılarak gelir tablosuna alınır. Maddi ve maddi olmayan varlıkların
kullanımı sonucunda oluşan giderlerin mali tablolara alınmasında yukarıda belirtilen
şekilde işlem yapılması şarttır. Bu giderler, amortisman veya itfa payı olarak adlandırılır.
Bu tahsis yöntemi, giderlerin, ilgili kalemdeki ekonomik faydanın tüketildiği dönemde mali
tablolara alınmasını amaçlamalıdır.
Bir harcamanın, beklenen ekonomik fayda oluşturmadığı veya beklenen ekonomik
faydanın bir varlık olarak mali tablolara alınma kriterlerini taşımadığı veya bu özelliğini
kaybettiği durumlarda, söz konusu tutar gider olarak gelir tablosuna alınır.
Karşılığında bir varlık alınmadan bir borç altına girildiği durumlarda da, ilgili tutar gider
olarak gelir tablosu ile ilişkilendirilir (Örnek: verilen garantiler sonucunda bir borcun
oluşması).
2.4.2) Mali Tablo Unsurlarının Değerlemesi
Mali tablolarda, aşağıdaki
derecelerde kullanılır:
değerleme
esasları,
farklı
gruplar
halinde
ve
değişik
a) Tarihi Maliyet: Varlıklar ödenen nakit ve nakit benzeri tutarlarıyla veya elde etme
tarihi itibarıyla, onları elde etmek için verilen diğer varlıkların makul değeri ile kaydedilir.
Yükümlülükler, bu yükümlülüğün doğması karşılığında elde edilen tutarla, vergi gibi bazı
durumlarda ise bu yükümlülüğün ifası için iş hayatının normal akışı içerisinde ödenmesi
gerekli nakit ve nakit benzeri tutarıyla kaydedilir.
b) Cari Maliyet: Varlıklar, cari durum itibarıyla, aynı veya benzeri bir varlığın elde
edilmesi durumunda ödenmesi gereken nakit ve nakit benzerleri tutarı üzerinden izlenir.
Yükümlülükler, ifa edilmesi için cari durumda gerekli olan nakit ve nakit benzerlerinin
iskonto edilmemiş tutarı üzerinden izlenir.
c) Gerçekleşebilir Değer/İfa değeri: Varlıklar, varlığın normal şartlarda satışı halinde
elde edilebilecek nakit ve nakit benzerleri tutarı üzerinden izlenir. Yükümlülükler, ifa
değeri üzerinden, diğer bir deyişle, iş hayatının normal akışı içinde söz konusu
yükümlülüğü ifa etmek için ödenmesi beklenen nakit ve nakit benzerlerinin iskonto
edilmemiş tutarıyla mali tablolarda izlenir.
d) Bugünkü Değer: Varlıklar, iş hayatının normal akışı içerisinde gelecekte üretmesi
beklenen net nakit akımlarının iskonto edilerek cari değere getirilmiş değeri üzerinden
izlenir. Yükümlülükler, iş hayatının normal akışı içerisinde, bunların ifası için ödenmesi
beklenen nakdi tutarın iskonto edilmiş cari değeri üzerinden izlenir.
38
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
İşletmeler, aksi belirtilmedikçe, mali tablolarını hazırlarken değerleme esası olarak tarihi
maliyeti esas almak zorundadır. Ancak, stokların değerlemesinde olduğu gibi, stokların
tarihi maliyetle net gerçekleşebilir değerden düşük olanı ile değerlenmesi veya borsada
işlem gören menkul kıymetlerin piyasa fiyatı ile değerlenmesi öngörülebilir.
2.5) Mali Tablolar Ve Sunum Kuralları
Mali tablolar aşağıdaki tablolardan oluşur:
a) Bilanço,
b) Gelir tablosu,
c) Nakit akım tablosu,
d) Öz sermaye değişim tablosu.
Mali tablolar, şekil açısından mali tabloların tablo kısmı ile dipnotlar kısmı olmak üzere iki
kısımdan meydana gelir. Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu ile Türk Ticaret Kanunu
uyarınca hazırlanan denetçi raporu mali tabloların kapsamı içinde değildir.
2.5.1) İşletmede Mali Tablo Hazırlanmasından Sorumlu Olanlar
Mali tabloların hazırlanmasından, sunulmasından ve gerçeğe uygunluğu ile
doğruluğundan işletmenin yönetim kurulu sorumludur. İşletme yönetim kurulları,
hazırlanacak mali tabloların kabulüne ilişkin bir karar almak zorundadır.
Mali tablo ve raporların Kurulun muhasebe standartları ile genel kabul görmüş muhasebe
ilkelerine uygun olarak hazırlanmasından, sunulmasından ve gerçeğe uygunluğu ile
doğruluğundan, Türk Ticaret Kanunu ve sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde
işletmelerin yönetim kurulu sorumludur. İşletmelerin yönetim kurulu, belirtilen kapsamda
hazırlanacak mali tablolar ve yıllık raporların kabulüne dair ayrı bir karar almak
zorundadır.
Ayrıca işletmelerin mali tablo ve yıllık raporlarının ilanı ve bildirimi sırasında söz konusu
yıllık ve ara mali tablolar ile yıllık raporların; işletme genel müdürü, mali tablo ve yıllık
raporların hazırlanmasından sorumlu bölüm başkanı veya bu sorumluluğu üstlenmiş
görevi ile yönetim kurulunca bir iş bölümü yapılmış ise, mali tablo ve yıllık raporların
hazırlanmasından sorumlu yönetim kurulu üyesi tarafından aşağıdaki açıklamalarla
birlikte imzalanması ve kamuya yapılacak açıklamalarda da bu konuya yer verilmesi
zorunludur.
a) Mali tablo ve yıllık raporların kendileri tarafından incelendiği,
b) İşletmedeki görev ve sorumluluk alanında sahip olduğu bilgiler çerçevesinde, raporun
önemli konularda gerçeğe aykırı bir açıklama içermediği ya da açıklamanın yapıldığı tarih
itibarıyla yanıltıcı olması sonucunu doğurabilecek herhangi bir eksiklik içermediği,
39
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
c) İşletmedeki görev ve sorumluluk alanında sahip olduğu bilgiler çerçevesinde, raporun
ilişkin olduğu dönem itibarıyla, mali tabloların ve rapordaki diğer mali konulardaki
bilgilerin, ortaklığın mali durumu ve faaliyet sonuçları hakkında gerçeği doğru biçimde
yansıttığı.
İşletme yönetim kurulu; mali tablo ve yıllık raporları imzalamakla yükümlü olan
görevlilerin, işletmeyle ve konsolide mali tablolar kapsamına giren bağlı ortaklıklar,
iştirakler ve müşterek yönetime tabi ortaklıklar ile ilgili önemli bilgilere ulaşmasını
sağlayacak tedbirleri almakla yükümlüdür. İmza yükümlüsü görevliler, gerek işletmenin iç
kontrol sistemiyle, gerekse kendilerinin bilgiye ulaşma sistemiyle ilgili eleştiri ve
önerilerini işletme yönetim kuruluna, denetimden sorumlu komiteye, işletmenin
denetimini yapmakta olan bağımsız denetim kuruluşuna bildirmekle ve raporu
incelemeleri sırasında kullandıkları iç kontrol sistemi hakkında bilgi vermekle
yükümlüdürler.
Finansal raporlarda sorumluluk beyanları
Yıllık ve ara dönem finansal raporların, finansal raporlama standartlarına uygun olarak
hazırlanmasından, sunulmasından ve gerçeğe uygunluğu ile doğruluğundan işletmelerin
yönetim
kurulu
sorumludur.
İşletmelerin
yönetim
kurulu,
belirtilen
kapsamda
hazırlanacak finansal tablo ve faaliyet raporlarının kabulüne dair ayrı bir karar almak
zorundadır. İşletmelerin yıllık ve ara dönem finansal tablo ve faaliyet raporlarının ilanı ve
bildirimi sırasında, söz konusu tablo ve raporların; işletme genel müdürü, finansal tablo
ve faaliyet raporlarının
hazırlanmasından sorumlu bölüm başkanı veya bu sorumluluğu
üstlenmiş görevli ile yönetim kurulunca bir iş bölümü yapılmış ise, finansal tablo ve
faaliyet raporlarının hazırlanmasından sorumlu yönetim kurulu üyesi tarafından aşağıdaki
açıklamalarla birlikte imzalanması ve kamuya yapılacak açıklamalarda,
a) Finansal tablo ve faaliyet raporunun kendileri tarafından incelendiği,
b) İşletmedeki görev ve sorumluluk alanında sahip olduğu bilgiler çerçevesinde, finansal
tablo ve faaliyet raporunun önemli konularda gerçeğe aykırı bir açıklama veya
açıklamanın yapıldığı tarih itibarıyla yanıltıcı olması sonucunu doğurabilecek herhangi bir
eksiklik içermediği,
c) İşletmedeki görev ve sorumluluk alanında sahip olduğu bilgiler çerçevesinde,
yürürlükteki finansal raporlama standartlarına göre hazırlanmış finansal tabloların -varsa
konsolidasyon kapsamındakilerle birlikte- işletmenin aktifleri, pasifleri, finansal durumu
ve kâr ve zararı ile ilgili gerçeği dürüst bir biçimde yansıttığı ve faaliyet raporunun işin
gelişimi ve performansını ve -varsa konsolidasyon kapsamındakilerle birlikte- işletmenin
finansal durumunu, karşı karşıya olduğu önemli riskler ve belirsizliklerle birlikte, dürüstçe
yansıttığı, hususlarına yer verilmesi zorunludur.
40
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
İşletme yönetim kurulu; finansal tablo ve faaliyet raporlarını imzalamakla yükümlü olan
görevlilerin, işletmeyle ve konsolide finansal tablolar kapsamına giren bağlı ortaklıklar,
iştirakler ve iş ortaklıkları ile ilgili önemli bilgilere ulaşmasını sağlayacak tedbirleri almakla
yükümlüdür. İmza yükümlüsü görevliler, gerek işletmenin iç kontrol sistemiyle, gerekse
kendilerinin bilgiye ulaşma sistemiyle ilgili eleştiri ve önerilerini işletme yönetim kuruluna,
denetimden sorumlu komiteye, işletmenin denetimini yapmakta olan bağımsız denetim
kuruluşuna bildirmekle ve raporu incelemeleri sırasında kullandıkları iç kontrol sistemi
hakkında bilgi vermekle yükümlüdürler.
Yıllık finansal raporların Kurula ve borsaya bildirimi: İşletmeler, yıllık finansal
raporlarıyla bunlara ilişkin bağımsız denetim raporlarını,
a) Konsolide finansal tablo hazırlama yükümlülüğünün bulunmadığı durumlarda, hesap
dönemlerinin bitimini izleyen on hafta,
b) Konsolide finansal tablo hazırlama yükümlülüğünün bulunduğu durumlarda, hesap
dönemlerinin bitimini izleyen on dört hafta, içinde Kurula ve ilgili borsaya bildirirler.
Ara dönem finansal raporların Kurula ve borsaya bildirimi :İşletmeler, ara dönem
finansal raporlarını,
a) Konsolide finansal tablo hazırlama yükümlülüğünün bulunmadığı durumlarda, ilgili ara
dönemin bitimini izleyen dört hafta,
b) Konsolide finansal tablo hazırlama yükümlülüğünün bulunduğu durumlarda, ilgili ara
dönemin bitimini izleyen altı hafta, içinde Kurula ve ilgili borsaya bildirirler.
(2) Ara dönem finansal tabloların bağımsız denetime tabi olduğu hallerde, yukarıdaki
sürelere iki hafta eklenir.
Kurula ve borsaya yapılacak bildirimlerin;
a) Bağımsız denetimden geçmiş finansal tablolar için, bağımsız denetim raporuyla
birlikte, bağımsız denetim kuruluşunu temsil ve ilzama yetkili kişinin imzasını taşıyan bir
yazı ekinde işletmeye ulaştığı, aynı gün içerisinde işletmece finansal tabloların Kurula ve
borsaya bildirimine ilişkin yönetim kurulu kararına bağlandığı,
b) Bağımsız denetimden geçmemiş finansal tablolar için ise, en geç işletme yönetim
kurulu tarafından finansal tabloların kabulüne dair kararın alındığı, tarihi izleyen ilk iş
günü mesai saati bitimine kadar yapılması gerekir.
İşletmeler, hazırlayacakları yıllık finansal tablolarını her yıl olağan genel kurul
toplantılarını izleyen 30 gün içinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayımlatmak
zorundadırlar. Genel kurul yapılmasına bağlı olmaksızın, bu ilan en geç yıllık hesap
döneminin bitimini izleyen altıncı ayın sonunda yapılır.
Yıllık finansal tablolarını, Kurula ve ilgili borsaya olağan genel kurulları öncesi gönderen
işletmeler, bu tablolar ile genel kurulda görüşülen finansal tablolar arasında fark
bulunması halinde, ilanlarında bu farklılıklara ilişkin gerekli açıklamaları yapmakla
yükümlüdürler.
İşletmeler, yıllık ve ara dönem faaliyet raporları ile bu Tebliğ uyarınca hazırlanan finansal
tablolarını ve varsa bunlara ilişkin bağımsız denetim raporlarını, finansal tablo kullanıcıları
tarafından kolaylıkla ulaşılabilecek şekilde, Borsada kamuya açıklandıktan sonra,
kendilerine ait intePrnet sitelerinde yayımlamak zorundadırlar. Bu bilgilerin, ilgili internet
sitesinde en az 5 yıl süreyle kamuya açık tutulması zorunludur. İşletmeye ait birden fazla
internet sitesinin bulunması durumunda, açıklama için kamuoyunca en çok bilinen site
kullanılır.
41
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporları, genel kurul toplantılarından en az on beş gün önce
ortakların incelemesine sunulur. Bu amaçla, yıllık faaliyet raporlarının yeterli sayıda
bastırılarak, şirket merkez ve şubelerinde hazır bulundurulması ve isteyen ortaklara
gönderilmesi zorunludur. Ancak dileyen işletmeler yıllık faaliyet raporunu isteyen
ortaklardan basım ve nakliye maliyetlerinin bedelini isteyebilirler.
İşletmelerin vergi mevzuatı gibi diğer mevzuatta öngörülen finansal tabloları
hazırlamaları mümkündür. Ancak Sermaye Piyasası Mevzuatı uyarınca kamuya
açıklanacak finansal tabloların, bu (SERMAYE PİYASASINDA FİNANSAL RAPORLAMAYA
İLİŞKİN ESASLAR TEBLİĞİ, SERİ:XI, NO:29) Tebliğdeki esaslara uygun olarak
hazırlanması zorunludur. Söz konusu finansal tablo bilgilerinin, bilgi sunulan kamu kurum
ve kuruluşu tarafından kamuya açık olarak tutulması ve ilgili döneme ilişkin daha
önceden bu Tebliğ uyarınca finansal tablo hazırlanıp kamuya açıklanmamış olması
halinde, işletmelerin, bu bilgileri ilgili mercilerle birlikte eş zamanlı olarak sermaye
piyasası araçlarının kote olduğu borsaya iletmeleri gerekmektedir.
Sermaye piyasası muhasebe defteri
Finansal tabloların bu (Sermaye Piyasasında Finansal Raporlamaya İlişkin Esaslar
Tebliği, Seri:XI, No:29) Tebliğ uyarınca hazırlanmasına ilişkin hesaplamalar nedeniyle,
işletmelerin diğer mevzuat uyarınca tutmakla mükellef oldukları kanuni defter ve
belgelere yeni kayıtlar yapılamaz ve bu kayıtlar değiştirilemez. Finansal tabloların bu
Tebliğ hükümleri uyarınca hazırlandığı dönemlerde işletmeler, muhasebe defter ve
kayıtları ile bu Tebliğ uyarınca hazırlanmış finansal tablolar arasındaki ilişkiyi kurmak ve
bir sonraki yıl finansal tablolarının sağlıklı bir şekilde hazırlanmasını sağlamak üzere
"Sermaye Piyasası Muhasebe Defteri" tutarlar.
Muhasebe kayıtlarından, bu Tebliğ uyarınca hazırlanan finansal tablolardaki tutarlara
ulaşılırken yapılan tüm açılış ve cari dönem düzeltme ve sınıflandırma kayıtlarının
sermaye Piyasası Muhasebe Defterine ayrı ayrı kaydedilmesi gerekmektedir. Söz konusu
defter, elektronik ortamda veya yazılı olarak tutulabilir. Yazılı olarak tutulan Sermaye
Piyasası Muhasebe Defteri sayfaları müteselsil sıra numarası taşıyacak şekilde düzenlenir,
işletmeyi temsile yetkili kişiler tarafından imzalanır ve Türk Ticaret Kanununda ticari
defterlerin saklanması için öngörülen süre kadar saklanır. "Sermaye Piyasası Muhasebe
Defteri"nin elektronik ortamda tutulması durumunda, işletmelerin yönetim kurulu;
bilgilerin değiştirilmemesi ve belirtilen süre kadar saklanması konusunda gerekli önlemi
almak zorundadırlar.
2.5.2) Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu
İşletmeler, yıllık mali tabloları ile birlikte, kapsamı bu kısımda belirtilen yönetim kurulu
yıllık faaliyet raporunu düzenler. Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporunun, işletmelerin
iktisadi ve mali durumunu ve işletme faaliyetlerinin gelişimini gerçeğe uygun ve doğru bir
biçimde yansıtması şarttır. Yönetim kurulu yıllık raporunda, (Sermaye Piyasasında
Finansal Raporlamaya İlişkin Esaslar Tebliği, Seri:XI, No:29 madde 8) işletmenin
mali performansı ve mali durumunun genel özellikleri ve karşı karşıya bulunduğu temel
belirsizlikler değerlendirilir ve en az aşağıdaki hususlara yer verilir:
a) Raporun dönemi, ortaklığın unvanı, dönem içinde yönetim ve denetleme kurullarında
görev alan başkan ve üyelerin, murahhas üyelerin ad ve soyadları, yetki sınırları, bu
görevlerinin süreleri (başlangıç ve bitiş tarihleriyle),
b) İşletmenin performansını etkileyen ana etmenler, işletmenin faaliyette bulunduğu
çevrede meydana gelen önemli değişiklikler, işletmenin bu değişikliklere karşı uyguladığı
politikalar, işletmenin performansını güçlendirmek için uyguladığı yatırım ve temettü
politikası,
c) İşletmenin finansman kaynakları ve risk yönetim politikaları,
42
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
ç) Finansal tablolarda yer almayan ancak kullanıcılar için faydalı olacak diğer hususlar,
d) Hesap döneminin kapanmasından ilgili finansal tabloların görüşüleceği genel kurul
toplantı tarihine kadar geçen sürede meydana gelen önemli olaylar,
e) İşletmenin gelişimi hakkında yapılan öngörüler,
f) Kurumsal Yönetim İlkelerine Uyum Raporu,
g) Yapılan araştırma ve geliştirme faaliyetleri,
ğ) Dönem içinde esas sözleşmede yapılan değişiklikler ve nedenleri,
h) Varsa, çıkarılmış bulunan sermaye piyasası araçlarının niteliği ve tutarı,
ı) İşletmenin faaliyet gösterdiği sektör ve bu sektör içerisindeki yeri hakkında bilgi,
i) Yatırımlardaki gelişmeler, teşviklerden yararlanma durumu, yararlanılmışsa ne ölçüde
gerçekleştirildiği,
j) İşletmenin üretim birimlerinin nitelikleri, kapasite kullanım oranları ve bunlardaki
gelişmeler, genel kapasite kullanım oranı, faaliyet konusu mal ve hizmet üretimindeki
gelişmeler, miktar, kalite, sürüm ve fiyatların geçmiş dönem rakamlarıyla
karşılaştırmalarını içeren açıklamalar,
k) Faaliyet konusu mal ve hizmetlerin fiyatları, satış hasılatları, satış koşulları ve bunlarda
yıl içinde görülen gelişmeler, randıman ve prodüktivite katsayılarındaki gelişmeler,
geçmiş yıllara göre bunlardaki önemli değişikliklerin nedenleri,
l) Bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde düzenlenen finansal tablo ve bilgiler esas alınarak
hesaplanan finansal durum, kârlılık ve borç ödeme durumlarına ilişkin temel rasyolar,
m) İşletmenin finansal yapısını iyileştirmek için alınması düşünülen önlemler,
n) Üst yönetimde yıl içinde yapılan değişiklikler ve halen görev başında bulunanların adı,
soyadı ve mesleki tecrübesi,
o) Personel ve işçi hareketleri, toplu sözleşme uygulamaları, personel ve işçiye sağlanan
hak ve menfaatler,
ö) Yıl içinde yapılan bağışlar hakkında bilgiler,
p) Merkez dışı örgütlerinin olup olmadığı hakkında bilgi.
Ara dönem faaliyet raporlarında, yukarıdaki bentlerde belirtilen hususlardan, ara dönemi
ilgilendiren önemli olaylar ile bunların finansal tablolara etkilerine ve hesap döneminin
geri kalan kısmı için bu hususlardaki önemli risk ve belirsizliklere yer verilir. Konsolide
finansal tablo düzenleyen işletmeler, yıllık faaliyet raporlarında yukarıdaki hususlara ek
olarak;
a) Konsolidasyona tabi işletmelerin ana ortaklık sermayesindeki payları hakkında bilgilerle
(karşılıklı iştirak),
b) Konsolide finansal tabloların hazırlanma süreciyle ilgili olarak; grubun iç denetim ve
risk yönetim sistemlerinin ana unsurlarına ilişkin açıklamalara yer verilir.
Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporları, Kurulca belirlenen esas ve standartlar
çerçevesinde en az bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmış mali tabloları
içerir. Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporları yanıltıcı, abartılı, işletme ve işletme
faaliyetleri hakkında yanlış kanaat uyandırıcı ifadeler taşıyamaz.
2.5.3) Mali Tabloların Yapısı Ve İçeriği
Hazırlanacak mali tablolar, işletmenin sunduğu diğer bilgilerden kolayca ayrıştırılabilecek
şekilde sunulur. Mali tabloların üzerinde aşağıdaki bilgilere yer verilir:
a) Mali tablonun adı,
b) İlgili işletmenin ticaret unvanı ve adresi, bunda dönem içinde bir değişiklik olmuşsa bu
husus,
43
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
c) Mali tabloların konsolide olup olmadığı, paranın cari satın alma gücü cinsinden
hazırlanıp hazırlanmadığı,
d) Mali tablonun tarihi veya kapsadığı dönem,
e) Hazırlandığı para birimi ve kısaltma tutarı,
f) Bağımsız denetimden geçip geçmediği.
2.5.4) Bilanço
Bilanço işletmenin varlıklarını ve kaynaklarını gösteren mali tablodur. Bu bölümde
bilançonun hazırlık süreci ve taşıması gereken unsurlar ele alınacaktır.
2.5.4.1) Bilançonun Hazırlanması
İşletmeler, kural olarak faaliyetlerinin esaslarını dikkate alarak bilançonun tablo kısmında
varlıkları cari ve cari olmayan varlıklar, yükümlülükleri ise kısa vadeli ve uzun vadeli
yükümlülükler şeklinde ayrıma tabi tutarlar. Ancak, finansal bilgilerin ihtiyaca daha uygun
ve güvenilir olarak sunulabilmesi için gerekli görülmesi halinde, bilanço varlık ve
yükümlülükleri likidite esasına göre sunulur.
Cari ve cari olmayan ayrımı konusundaki seçimden bağımsız olarak bilanço tarihinden
sonraki oniki aydan sonra ve oniki ay içerisinde geri kazanılacak veya ifa edilecek
tutarları birlikte içeren her bir varlık veya yükümlülük kalemi için söz konusu tutarların
oniki ayı aşan kısmı da bilanço dipnotlarında açıklanır.
Bilançoda cari ve cari olmayan varlıklar ayrımı: Bilançonun, cari ve cari olmayan
ayrımı yapılarak sunulması halinde aşağıdaki özellikleri taşıyan varlıklar cari varlık olarak
kabul edilir:
a) İşletmenin normal faaliyet devresinde elden çıkarılması beklenen veya bu devre
içerisinde satış veya tüketim için elde bulundurulan varlıklar,
b) Alım satım amaçlı veya kısa vadeli olarak elde bulundurulan varlıklar,
c) Bilanço tarihi itibarıyla bir yıl veya daha kısa sürede elden çıkarılması beklenen
varlıklar, veya
d) En az bilanço tarihinden sonraki oniki ay içinde, bir yükümlülüğün ifası için kullanılması
veya başka bir varlıkla değişimi kısıtlanmamış nakit ve nakit benzerleri.
Cari varlıkların dışında kalan diğer tüm varlıklar cari olmayan varlıklar içinde izlenir.
İşletmenin faaliyet devresi, üretim veya işlem sürecine giren hammadde ve malzemenin
elde edilmesi ile bunun işlenip nakit veya kolayca nakde çevrilebilecek değerler
karşılığında satılması arasında geçen süredir. Bilanço tarihinden sonraki bir yıl içinde
elden çıkarılması beklenmese bile, işletmenin normal faaliyet devresinin bir parçası olarak
satılan, tüketilen veya elden çıkarılan ticari alacaklar ve stoklar da cari varlıklar arasında
izlenir. Aktif bir piyasası olan menkul kıymetler, bilanço tarihinden sonraki bir yıl içinde
elden çıkarılmasının beklenmesi durumunda cari varlıklar içerisinde; aksi takdirde cari
olmayan varlıklar içerisinde izlenir.
44
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Bilançoda kısa ve uzun vadeli yükümlülükler ayrımı: Bilançosunu cari ve cari
olmayan ayrımı yaparak sunan işletmelerde, bilanço tarihi itibarıyla vadesine bir yıldan az
kalmış yükümlülükler ile vadesi bundan uzun olmakla birlikte işletmenin normal faaliyet
devresi içerisinde ifa edilmesi beklenen yükümlülükler kısa vadeli yükümlülük olarak
kabul edilir.
Kısa vadeli yükümlülükler dışındaki tüm yükümlülükler uzun vadeli yükümlülükler
içerisinde izlenir.
Bu çerçevede, cari varlıklara benzer şekilde, işletmenin normal faaliyet devresinde
kullanılan işletme sermayesinin bir parçasını oluşturan ticari borçlar, çalışanlara borçlar
ve diğer faaliyet maliyetleri vadeleri bir yıldan daha uzun olsa bile kısa vadeli
yükümlülükler içerisinde izlenir. Faaliyet devresinin bir parçası olmayan, ancak bir yıldan
kısa bir süre içerisinde ifa edilmesi gereken, uzun vadeli borçların cari dönemde ödenmesi
gereken taksiti gibi kalemler de kısa vadeli yükümlülükler içerisinde izlenir.
Bilanço tarihi itibarıyla vadesine bir yıldan az bir süre kalan uzun vadeli yükümlülükler,
borcun vadesinin bir yıldan daha uzun olması ve yeniden borçlanılmasına veya borcun
yenilenmesine yönelik anlaşmanın bilanço tarihinden sonra ancak mali tabloların ilanı için
onay alınmasından önce sona erecek olması halinde dahi kısa vadeli yükümlülükler
içerisinde izlenir.
Bir sonraki dönemde ödeme zorunluluğu olan bazı yükümlülükler şirketin isteğine bağlı
olarak yeniden yapılandırılabilir veya erteleme yoluna gidilebilir. Bu yükümlülüklerin
şirketin uzun vadeli finansman kaynaklarının bir parçasını oluşturduğu kabul edilir ve
bunların uzun vadeli olarak sınıflandırılması şarttır. Fakat, yeniden finansman
opsiyonunun şirketin isteğine bağlı olmadığı durumlarda, bu işlem mutlaka olacakmış gibi
düşünülmemeli ve bu yükümlülük kısa vadeli olarak sınıflandırılmalıdır.
Borç verenin talebi halinde ifa edilmesi gereken uzun vadeli bir yükümlülüğün üstlenildiği
sözleşmeden cayılması halinde söz konusu yükümlülük, bilanço tarihinden sonra ancak
mali tabloların ilanı için onay alınmasından önce borç verenin herhangi bir talepte
bulunmayacağı hususunda mutabık olması halinde dahi kısa vadeli yükümlülük olarak
sınıflandırılırlar.
Ancak, bilanço tarihi itibariyle borç veren borçluya caymadan geri dönmesi için, ivedi
ödeme talep etmemek kaydıyla, süre tanırsa söz konusu yükümlülük, borcun ifası için
bilanço tarihinden sonra cayma hariç en az oniki ay içinde ödenecek hale gelmesi ve
a) Borçlunun kendisine tanınan süre zarfında caymadan geri dönmesi veya
b) Mali tabloların ilanı için onay alındığında tanınan sürenin dolmamış olması ve
borçlunun caymadan geri dönmesinin muhtemel olması, halinde uzun vadeli yükümlülük
olarak sınıflandırılır.
Borçlu kendisine tanınan süre zarfında caymadan geri dönmezse, aslında borç bilanço
tarihi itibariyle ödenebilir durumdadır ve söz konusu yükümlülüğün kısa vadeli
yükümlülük olarak sınıflandırılması şarttır.
45
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
2.5.4.2) Bilançonun Tablo Kısmında Yer Alacak Bilgiler
Bilançonun tablo kısmında en az aşağıdaki bilgiler yer alır:
a) Maddi varlıklar,
b) Yatırım amaçlı gayrimenkuller,
c) Maddi olmayan varlıklar,
d) finansal varlıklar,
e) Öz sermaye yöntemine göre değerlenmiş iştirakler,
f) Canlı varlıklar,
g) Stoklar,
h) Ticari alacaklar ve diğer alacaklar,
i) Nakit ve nakit benzerleri,
j) Ticari borçlar ve diğer borçlar,
k) Karşılıklar,
l) finansal yükümlülükler,
m) Vergi varlıkları ve yükümlülükleri,
n) Ana ortaklık dışı paylar,
o) Sermaye ve yedek akçeler.
Ayrıca açıklanması istenen hususlar ile mali tabloların gerçeği dürüst bir şekilde temsil
etmesi için gerekli görülen diğer hususlar, ayrı kalemler ve alt toplamlar olarak bilançoda
ayrıca açıklanır.
2.5.4.3) Bilançoda Ayrıca Gösterilme İçin Gerekli Şartlar
Bilançoda bir kalemin ayrıca gösterilmesinde varlıkların likiditesi ve esası ile işletme
içindeki fonksiyonu, yükümlülüklerin ise miktarı, vadesi ve esası dikkate alınır. Toplu
olarak gösterilen ancak farklı değerleme kriterlerine göre değerlenen varlık ve
yükümlülüklere ilişkin dipnotlarda ayrıca açıklama yapılır.
2.5.4.4) Öz Sermaye Kalemlerinin Gösterimi İle İlgili Özel Hükümler
İşletmeler, aşağıdaki hususları bilançonun tablo kısmında veya dipnotlarında açıklar.
a) Kayıtlı sermaye tavanı,
b) Ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarı,
c) Ödenmemiş sermaye tutarı,
d) İmtiyazlı paylar ve bunların hakları,
e) İşletmenin kendi hisse senetlerinden geçici olarak kendi aktifinde bulunanları, bağlı
ortaklıklarında veya iştiraklerinde bulunanları,
f) Bir sözleşme veya menkul kıymet nedeniyle oluşan hisse senedi ihraç yükümlülüğünün
tutarı ve şartları,
g) Yedek akçelerin amaçları ve esasları,
h) Bilanço tarihinden sonra, ancak bilançonun yayımlanmasından önce dağıtılması
kararlaştırılan temettü tutarı.
İşletmeler ise yukarıdaki bilgilerden bilançonun tablo kısmında açıklanması faydalı
olmayanları dipnotlarda açıklayabilirler.
46
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
2.5.5) Gelir Tablosu
Gelir tablosunun tablo kısmında bulunması gerekli bilgiler. Gelir tablosunun tablo
kısmında en az aşağıdaki başlıkların veya aynı anlama gelmek üzere kalemlerin yer
alması şarttır:
a) Hasılat,
b) Finansman giderleri,
c) Öz sermaye yöntemine göre muhasebeleştirilen iştirakler ile müşterek yönetime tabi
teşebbüslerin vergi sonrası kar ve zararlarından pay,
d) Durdurulan faaliyetlere atfedilebilecek varlıkların satışı veya yükümlülüklerin ifası
sonucu oluşan kar ve zararın vergi öncesi tutarı,
e) Vergi karşılıkları ve giderleri,
f) Kar veya zarar,
g) Ana ortaklık dışı pay,
h) Dönemin net kar veya zararı.
Herhangi bir gelir ve gider kalemi, gelir tablosunda olağanüstü kalem olarak ayrıca
gösterilmez. Gelir tablosunun tablo kısmında veya dipnotlarda sunulması gerekli bilgiler.
Bir işletmenin finansal performansının değerlendirilmesinde, büyüklüğü, esası ve diğer
hususlar itibariyle açıklanmasına ihtiyaç duyulan bilgiler, gelir tablosunun tablo kısmında
veya dipnotlarında ayrıca açıklanır. Bu çerçevede aşağıdaki kalemlerin ayrıca açıklanması
şarttır:
a) Stokların net gerçekleşebilir değerine, varlıkların geri kazanılabilir değerine indirilmesi
ve bu değer düşüklüklerinin iptali,
b) İşletmenin yeniden yapılandırılması faaliyetleri ve yeniden yapılandırma için ayrılan
karşılıkların iptal edilmesi,
c) Maddi varlıkların elden çıkarılması,
d) Uzun vadeli yatırımların elden çıkarılması,
e) Durdurulan faaliyetler,
f) Hukuki ihtilaflarda meydana gelen gelişmeler,
g) Ayrılan diğer karşılıkların iptal edilmesi.
İşletmeler, giderleri esaslarına veya fonksiyonlarına göre sınıflandırmak ve bunların
detayına ilişkin bilgileri gelir tablosunun tablo kısmında veya dipnotlarında sunmak
zorundadır.
Gider kalemleri; sıklık, kazanç ve kayıp potansiyeli ve tahmin edilebilirlik açısından farklı
olabilecek finansal performansın bileşenlerini açıklıkla gösterecek şekilde, daha alt
kalemlere ayrılır. Bu bilgiler, gelir tablosunun tablo kısmında veya dipnotlarında yer
alabilir.
İşletmeler, yukarıdaki bilgilerden gelir tablosunun tablo kısmında açıklanması faydalı
olanları gelir tablosunun tablo kısmına alabilirler.
2.5.5.1) Giderlerin Esaslarına Göre Gösterimi Yöntemi
Gelir tablosunun hazırlanmasında giderlerin esaslarına göre gösterimi yönteminde,
giderler gelir tablosunda esaslarına göre toplulaştırılarak, diğer bir deyişle amortismanlar,
47
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
hammadde ve malzeme giderleri, ulaşım maliyetleri, ücretler ilan giderleri gibi alt
başlıklarda gösterilir. Bu yöntemde, faaliyet giderlerinin fonksiyonel gider kalemleri
arasında paylaştırılmasına gerek bulunmaz. Kurul, bu yönteme göre gelir tablosu
hazırlayacak işletmeleri ayrıca belirleyebilir.
2.5.5.2) Giderlerin Fonksiyonlarına Göre Gösterimi Yöntemi
Gelir tablosunun hazırlanmasında giderlerin fonksiyonlarına göre gösterimi yönteminde
giderler; satışların maliyetinden, pazarlama satış ve dağıtım veya genel yönetim
faaliyetlerinden kaynaklananlar esas alınarak fonksiyonlarına göre gösterilir.
2.5.5.3) Yöntemlerin Seçimi
İşletmeler, giderlerin fonksiyonlarına göre veya esaslarına göre gösterimi yöntemlerinden
birini seçerken, finansal performansın değerlendirilmesinde en uygun sonucu verecek
yöntemi benimserler. Ancak Kurul, belirli işletmelerin veya işletme gruplarının belirli bir
yönteme göre mali tablo hazırlamasını isteyebilir.
2.5.5.4) Gelir Tablosu Dipnotları
Gelir tablosu dipnotlarında aşağıdaki hususlara yer verilir.
a) Giderlerin gelir tablosunda fonksiyonlarına göre gösterilmesi durumunda, amortisman
ve itfa giderleri ile personel maliyetleri dahil diğer giderlerin esasları hakkında ek bilgi.
b) Dönemin karından temettü olarak dağıtılması kararlaştırılan veya dağıtılması genel
kurula teklif edilecek tutarlar ile bu tutarlardan hisse başına düşen miktara ilişkin bilgi.
c) Gelir tablosunda yer almayan ancak, işletmenin performansının ölçümü konusunda
bilgi sağlayan diğer hususlar.
d) Gelir tablosuna ilişkin formatta yer alan özel hususlar.
2.5.6) Özsermaye Değişim Tablosu
Öz sermaye değişim tablosunda en az aşağıdaki bilgiler bulunur:
a) Dönem net kar veya zararı,
b) Gelir tablosu ile ilişkilendirilmeksizin doğrudan öz sermaye ile ilişkilendirilmiş kalemler,
c) Muhasebe politikalarında değişikliklerin veya önceki dönemdeki önemli hataların
düzeltilmesi sonucunda oluşan tutarların toplam etkisi,
d) Temettü dağıtımı, sermaye artırımı ve azaltılması,
e) Önceki dönem kar ve zararının dönem başında ve bilanço tarihindeki tutarı ve bunda
dönem içinde meydana gelen değişiklikler,
f) Sermayenin ve diğer yedeklerin her bir yedek akçe türü itibarıyla dönem başındaki
tutarı, dönem sonundaki tutarı ve bunlarda dönem içinde meydana gelen değişiklikler.
2.5.7) Nakit Akım Tablosu
Bu Kısımda işletmelerin, net varlıklarındaki değişimler, finansal yapıları ve nakit
akımlarının tutar ve zamanlamasını değişen şartlara göre yönlendirme yeteneği hakkında
48
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
mali tablo kullanıcılarına bilgi vermek üzere, diğer mali tablolarının ayrılmaz bir parçası
olarak, nakit akım tablosunun düzenlenmesine yönelik ilke ve esasları ele alınacaktır.
2.5.7.1) Temel Tanımlar
Nakit: İşletmedeki nakit ile vadesiz mevduatı, ifade eder.
Nakit benzeri: Tutarı belirli bir nakde kolayca çevrilebilen kısa vadeli ve yüksek
likiditeye sahip ve değerindeki değişim riski önemsiz olan yatırımları, ifade eder.
Nakit akımları: Nakit ve nakit benzerlerinin giriş ve çıkışlarını, ifade eder.
Esas faaliyetler: Bir işletmenin ana gelir getirici faaliyetleri ile yatırım ve finansman
faaliyeti olmayan diğer faaliyetleri, ifade eder.
Yatırım faaliyetleri: Uzun vadeli varlıkların ve nakit benzerleri içerisinde yer almayan
diğer yatırımların elde edilmesi ve elden çıkarılmasına ilişkin faaliyetleri, ifade eder.
Finansman faaliyetleri: Öz sermaye ile borçlanmaların yapısında ve tutarında değişiklik
meydana getiren faaliyetleri, ifade eder.
2.5.7.2) Nakit Akım Tablosunun Düzenlenme Gereği
Nakit akım tablosu, finansal tablo kullanıcılarının bir işletmenin nakit ve nakit benzeri
oluşturma ve söz konusu nakit akımlarını kullanma yeteneğinin değerlendirilmesini
sağlamak amacıyla hazırlanan temel mali tablodur. Kullanıcılar, mali konulara ilişkin karar
verirken bir işletmenin nakit ve nakit benzerlerini oluşturma kabiliyetlerini ve bunun
oluşturulmasındaki zamanlama ve kesinliği değerlendirmek zorundadırlar.
Mali tablo kullanıcıları, işletmenin nakit ve nakit benzeri varlıklarını nasıl oluşturduğu ve
nasıl kullandığı ile ilgilenmektedirler. Bu ilgi, finansal kurumlarda olduğu gibi işletmenin
doğasından kaynaklanan faaliyetlerinden veya nakdin işletmenin ürünü gibi
görülmesinden bağımsızdır. İşletmeler kar etmek amacıyla farklı faaliyetlerde
bulunmalarına karşın, özünde faaliyetlerine devam etmek, yükümlülüklerini yerine
getirmek ve yatırımcılarına getiri sağlamak gibi benzer nedenlerle nakde ihtiyaç duyarlar.
Bu nedenle, tüm işletmelerin nakit akım tablosu hazırlamaları zorunludur.
Tarihi nakit akım bilgileri genellikle gelecekteki nakit akımlarının tutar, zamanlama ve
kesinliğinin belirlenmesinde belirleyici rol oynamaktadır. Ayrıca bu bilgiler, gelecek nakit
akımlarına ilişkin geçmişte yapılan değerlendirmelerin doğruluğunun kontrol edilmesi ve
karlılık, net nakit akımları ve fiyat değişiminin etkileri arasındaki ilişkinin
değerlendirilmesinde de kullanılır.
Nakit ve nakit benzeri
Nakit benzerleri, kısa vadeli nakit yükümlülükler için elde bulundurulan ve yatırım
amacıyla veya diğer amaçlarla kullanılmayan varlıklardır. Bir varlığın nakit benzeri olarak
49
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
kabul edilebilmesi için, değeri kesinlikle saptanabilen bir nakde dönüştürülebilmesi ve
değerindeki değişim riskinin ise önemsiz olması şarttır. Buna göre, vadesi 3 ay veya daha
az olan yatırımlar nakit benzeri yatırım olarak kabul edilir. Öz sermayeyi temsil eden
menkul kıymetlere yapılan yatırımlar, vadesine kısa bir süre kala iktisap edilen ve
üzerinde belirli bir itfa tarihi bulunan imtiyazlı hisse senetlerinde olduğu gibi özellikli
durumlar hariç, nakit benzeri olarak kabul edilmez.
Banka kredilerinin finansman faaliyetleri kapsamında olduğu kabul edilir. Ancak, bankanın
talebi halinde geri ödenmesi gereken ve bakiyeleri pozitif veya negatif olacak şekilde
dalgalanabilen bankalar nezdindeki cari hesaplar işletmenin nakit yönetiminin ayrılmaz
parçasını oluşturduğundan, bunlar nakit ve nakit benzerleri olarak kabul edilir.
Nakit yönetiminin bir parçasını oluşturması ve işletmenin, esas, yatırım veya finansman
faaliyeti dışında kalması nedeniyle nakit ve nakit benzerleri kalemleri arasındaki işlemler
nakit akımı olarak kabul edilmez. Nakit yönetimi, fazla nakdin, nakit benzeri yatırım
araçlarında değerlendirilmesini içerir.
2.5.7.3) Nakit Akım Tablosunun Sunumu
Nakit akım tablosunda, döneme ilişkin nakit akımları esas, yatırım ve finansman
faaliyetlerine dayalı bir biçimde sınıflandırılarak raporlanır. Aynı işlem, farklı faaliyetlerle
ilgili nakit akımlarını içerebilir. (Örnek; bir kredinin ana parası ve faizi ilgili olduğu faaliyet
ile ayrı ayrı ilişkilendirilir.)
a) Esas faaliyetlerden kaynaklanan nakit akımları
Esas faaliyetlerden kaynaklanan nakit akımları, dış finansman kaynaklarına ihtiyaç
duyulmadan işletmenin; borçlarını geri ödeyebilmesi, faaliyetlerini sürdürebilmesi, kar
payı ödemelerini yapabilmesi ve yeni yatırımlara başlayabilmesinin mümkün olup
olmadığı hususlarında temel bir gösterge teşkil etmek üzere sunulur.
Esas faaliyetlerden kaynaklanan nakit akımları ile ilgili belli başlı kalemlere ilişkin bilgi,
diğer bilgilerle birlikte değerlendirilerek, gelecekte oluşacak nakit akımlarına ilişkin
tahminlerde kullanılabilir.
Esas faaliyetlerden kaynaklanan nakit akımları, genellikle işletmenin ana gelir getirici
faaliyetleriyle ilgili olup, net karın veya zararın belirlenmesinde yer alan işlem ve
olaylardan kaynaklanır. Esas faaliyetlerden kaynaklanan nakit akımlarına ait örnekler
aşağıda verilmiştir.
a) Satılan mallardan ve verilen hizmetlerden elde edilen nakit girişleri,
b) Royalti, ücret, komisyon ve diğer hasılatla ilgili nakit girişleri,
c) Mal ve hizmetler için yapılan ödemelerden kaynaklanan nakit çıkışları,
d) Çalışanlara ve çalışanlar adına yapılan ödemelerden kaynaklanan nakit çıkışları,
e) Sigorta şirketlerinin aldığı veya ödediği primler, tazminatlar, yıllık ödemeler ve
poliçeyle ilgili diğer yükümlülükler nedeniyle oluşan nakit giriş ve çıkışları,
50
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
f) Finansman veya yatırım faaliyeti ile doğrudan ilgili olmadığı sürece kurum kazancı
üzerinden hesaplanan diğer vergiler ile ilgili nakit çıkışları veya söz konusu vergiler
kapsamında alınan vergi iadeleri ile ilgili nakit girişleri,
g) Alım satım amaçlı elde bulundurulan sözleşmelerle ilgili nakit girişleri ve çıkışları.
Dönem net karının belirlenmesinde dikkate alınsa bile, bir maddi varlık satışı sonucu
oluşan nakit akımları yatırım faaliyetlerinden elde edilen nakit akımları olarak
değerlendirilir.
Satış amacıyla stok bulundurmaya benzer şekilde, bir işletme alım satım amacıyla menkul
kıymet bulundurabilir. Bu işlemler sonucu elde edilen nakit akımları esas faaliyet sonucu
elde edilen nakit akımları olarak kabul edilir. Aynı şekilde, ana gelir getirici faaliyetleri ile
ilgili olduğu sürece, finansal kurumlarca verilen nakit avansları ve krediler de söz konusu
işletmenin esas faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akımı olarak sınıflandırılır.
b) Yatırım faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akımları
Yatırım faaliyetleriyle ilgili nakit akımları, gelir ve nakit akımı sağlama amacına yönelik
olarak ayrılan kaynakların gösterimini sağlamak amacıyla ayrı olarak gösterilir. Yatırım
faaliyetlerine ilişkin örneklere aşağıda yer verilmiştir.
a) Maddi ve maddi olmayan varlıklar ve diğer uzun vadeli varlıkların alımı ile ilgili nakit
çıkışları. Bu ödemeler, aktifleştirilen geliştirme harcamalarını ve işletmenin inşa veya imal
ettiği maddi varlıklara ilişkin masraflarıyla ilgili nakit çıkışlarını da içerir.
b) Maddi ve maddi olmayan varlıklar ve diğer uzun vadeli varlıkların satışı ile ilgili nakit
girişleri;
c) Nakit benzeri veya alım satım amacıyla elde tutulan araçlarla ilgili olmadığı sürece,
başka bir işletmeye iştirak etmek veya o işletmenin borçlanma aracını satın almak için ve
müşterek yönetime tabi teşebbüse katılmak için yapılan nakit çıkışları;
d) Nakit benzeri veya alım satım amacıyla elde tutulan araçlarla ilgili olmadığı sürece,
başka bir işletmenin hisse senedinin veya borçlanma aracının veya işletmenin bir
müşterek yönetime tabi teşebbüsteki payının satılması sonucu elde edilen nakit girişleri;
e) Finansal kurumların yaptıkları işlemler hariç olmak üzere, işletmeler tarafından üçüncü
kişilere verilen avans ve borçlara ilişkin nakit çıkışları;
f) Finansal kurumların yaptıkları işlemler hariç olmak üzere, işletmelerin üçüncü kişilerden
aldıkları avans ve borçlara ilişkin nakit girişleri;
g) Alım satım amacıyla yapılanlar ve finansman faaliyetleriyle ilgili olanlar hariç, vadeli
işlem veya forward sözleşmesi, opsiyon sözleşmeleri ve swap sözleşmelerine ilişkin nakit
giriş ve çıkışları;
Riskten korunma amacıyla yapılan sözleşmeden doğan nakit akımları, riskten korunması
amaçlanan kalemin nakit akımının sınıflandırılmasına uygun şekilde sınıflandırılır.
c) Finansman faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akımları
Finansman faaliyetlerine ilişkin nakit akımları, işletmeye sermaye sağlayanların
işletmenin gelecekteki nakit akımlarından talep edecekleri kısmın belirlenmesini sağlamak
51
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
üzere ayrı olarak açıklanır. Finansman faaliyetlerine ilişkin nakit akımları örneklerine
aşağıda yer verilmiştir:
a) Hisse senedi ve diğer öz sermaye araçlarının ihracından sağlanan nakit girişleri,
b) Sermayenin azaltılması veya işletmenin kendi hisse senetlerini almasıyla ilgili nakit
çıkışları,
c) Borçlanma araçları ihracı ve diğer uzun ve kısa vadeli krediler ile sağlanan nakit
girişleri,
d) Borç ödemelerine ilişkin nakit çıkışları,
e) Kiracının finansal kiralama sözleşmesine ilişkin yükümlülüğünün ifası ile oluşan nakit
çıkışları.
2.5.7.4) Nakit Akımlarının Raporlanmasına İlişkin Hükümler
a) Esas faaliyetlere ilişkin nakit akımlarının raporlanması
İşletmeler esas faaliyetlere ilişkin nakit akımlarını, brüt nakit girişleri ve brüt nakit
çıkışlarına ait ana grupların belirtildiği doğrudan yönteme veya net kar/zararın, gayri
nakdi işlemlerin, geçmiş veya gelecek işlemlerle ilgili nakit giriş veya çıkışları
tahakkuklarının veya ertelemelerinin ve yatırım veya finansman ile ilgili nakit akımlarına
ilişkin gelir veya gider kalemlerinin etkilerine göre düzeltildiği dolaylı yönteme göre
gösterirler.
Doğrudan yöntemde, brüt nakit girişleri ve çıkışlarına ait ana gruplar, işletmenin
muhasebe kayıtlarının incelenmesiyle veya gelir tablosu kalemlerinin, stoklarda ve
faaliyetle ilgili alacak ve borçlarda dönem içinde meydana gelen değişiklikler, diğer nakit
dışı kalemler ve nakit etkisi yatırım veya finansman faaliyetlerinden kaynaklanan nakit
akımlarıyla ilgili olan kalemler göz önüne alınarak düzeltilmesiyle oluşturulabilir.
Doğrudan yöntem gelecekteki nakit akımlarının tahmin edilmesi açısından yararlı bilgiler
verirken, dolaylı yöntemde bu mümkün değildir. Dolaylı yöntemde, esas faaliyetlerden
kaynaklanan net nakit akımları, aşağıdakilerin etkileriyle net kar veya zararın düzeltilmesi
sonucu belirlenir.
a) Dönem içerisinde stoklar, faaliyetle ilgili alacak ve borçlardaki değişiklikler,
b) Amortisman, karşılıklar, ertelenmiş vergi, gerçekleşmemiş kur farkı gelir ve giderleri
ve dağıtılmamış iştirak temettü gelirleri gibi nakit dışı kalemler,
c) Nakit etkisi, yatırım veya finansman nakit akımlarıyla ilgili olan kalemler.
Esas faaliyetlerden kaynaklanan net nakit akımlarının dolaylı yöntem yoluyla
gösteriminde, gelir tablosunda yer alan hasılat ve giderler ile dönem içerisinde stoklardaki
ve faaliyetle ilgili alacak ve borçlardaki değişimlerin gösterimi alternatif olarak
kullanılabilir.
b) Yatırım ve finansman faaliyetleriyle ilgili nakit akımlarının raporlanması
İşletmeler, bir sonraki madde uyarınca netleştirme esasına göre raporlananlar hariç
olmak üzere, yatırım ve finansman faaliyetleri sonucu ortaya çıkan, brüt nakit girişleri ile
brüt nakit çıkışlarını ana gruplar itibariyle sınıflayarak ayrı olarak gösterir.
52
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
c) Nakit akımlarının netleştirilmesine ilişkin esaslar
Esas, yatırım veya finansman faaliyetlerinden kaynaklanan, işletme yerine müşterilerin
nakit akımını yansıtan ve işletme tarafından müşteriler adına yapılan nakit tahsilat ve
tediyeler ile devir hızı yüksek, tutarları büyük ve vadeleri kısa olan kalemlere ilişkin nakit
girişleri ve çıkışları netleştirilerek raporlanabilir.
Bir banka açısından vadesiz mevduat olarak yatırılan ve çekilen paralar, bir aracı
kurumun müşterileri adına tuttuğu fonlarla ilgili nakit akımları ve mülk sahipleri adına
tahsil edilen ve daha sonra bunlara ödenen kiralar müşteriler adına yapılması nedeniyle
net olarak gösterilmesine izin verilen nakit akımlarına örnektir. Kredi kartı müşterileri için
yapılan ödemeler ve tahsilatlar, menkul kıymetlerin alınması ve satılması ile ilgili
ödemeler ve tahsilatlar ve vadesi üç ay veya daha kısa olan diğer kısa vadeli
borçlanmalar çerçevesinde alınan ve verilen nakitler, devir hızının yüksek, vadesinin kısa
ve tutarının büyük olması nedeniyle net olarak gösterilmesine izin verilen nakit akımlarına
örnektir.
Finansal kurumların vadeli mevduat kabulü ve geri ödemesinden kaynaklanan nakit giriş
ve çıkışları, diğer finansal kurumlara yatırılan ve bu kurumlardan çekilen mevduatlar ve
müşterilere verilen krediler, avanslar ve bunların geri ödemelerinden kaynaklanan nakit
akımları netleştirilerek raporlanabilir.
2.5.7.5) Nakit Akım Tablosuna Alınmayan İşlemler
Yatırım ve finansman faaliyetlerinden nakit ve nakit benzeri kullanımı gerektirmeyen
işlemler nakit akım tablosunda yer almaz. Bu işlemler, yatırım ve finansman faaliyeti ile
ilgili tüm gerekli bilgileri içerecek şekilde, diğer mali tablo veya dipnotlarda yer alır.
İşletmelerin sermaye ve aktif yapılarına etki etmelerine rağmen, yatırım ve finansman
faaliyetlerinin büyük bir kısmı cari nakit akımları üzerinde herhangi bir etkiye sahip
olmayabilir. Varlıkların doğrudan ilişkili yükümlülükler karşılığında veya finansal kiralama
yoluyla elde edilmesi, bir işletmenin hisse senedi ihracı yoluyla iktisabı ve borçların öz
sermayeye dönüştürülmesi işlemleri nakit dışı işlemlere örnek olarak verilebilir.
2.5.8) Mali Tablo Dipnotları
İşletmeler, mali tabloların tablo kısmı ile birlikte, en az aşağıdaki hususları taşıyan mali
tablo dipnotlarını hazırlar. Dipnotlarda aşağıdaki hususlar yer alır:
a) Mali tabloları hazırlama esasları ile önemli işlem ve olaylar için kullanılan muhasebe
politikaları hakkında bilgi,
b) Mali tabloların gerçeği dürüst bir şekilde yansıtması için gerekli olan ancak mali
tablolarda yer almayan diğer bilgiler.
Dipnotlar sistematik bir yapı içerisinde, mali tablolarda ilgili olduğu kaleme referans
verilmek suretiyle sunulur. Dipnotlarda aşağıdaki sıraya uyulur:
53
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
a) Mali tabloların hazırlanmasında tebliğlerde yer alan hükümlere uyulduğu hususu,
b) Uygulanan muhasebe politikaları ve değerleme esasları,
c) Mali tabloların tablo kısmındaki sıra gözetilerek, söz konusu kalemlerle ilgili
destekleyici açıklamalar,
d) Şarta bağlı olaylar, taahhütler ve mali bilgiler ile mali olmayan diğer bilgiler.
Birden fazla tabloyu ilgilendiren bilgilerin topluca verilmesinin gerekli olması durumunda,
ilgili bilgi ilk tabloyla ilgili dipnotlarda verilir ve diğer tablolarda ilgili maddeye referans
verilir.
İşlem ve olayların işletmenin finansal durumuna ve performansına nasıl yansıtıldığının
anlaşılmasında mali tablo kullanıcılarına yardımcı olacak muhasebe politikaları dipnotlarda
açıklanır. İşletme tarafından açıklanabilecek muhasebe politikalarına ilişkin bazı örnekler
aşağıda verilmiştir; ancak, açıklanması gereken hususlar bunlarla sınırlı değildir.
a) Hasılatın mali tablolara alınması,
b) Konsolidasyon ilkeleri,
c) İştiraklerin öz sermaye yöntemine göre muhasebeleştirilmesi,
d) İşletme birleşmeleri,
e) Müşterek yönetime tabi teşebbüsler,
f) Maddi ve maddi olmayan varlıkların mali tablolara alınması, bunların amortismana tabi
tutulması veya itfa edilmesi,
g) Borçlanma maliyetlerinin veya diğer giderlerin aktifleştirilmesi,
h) İnşaat sözleşmeleri,
i) Yatırım amaçlı gayrimenkuller,
j) Finansal araçlar ve yatırımlar,
k) Kiralamalar,
l) Stoklar,
m) Dönemin vergileri ve ertelenmiş vergiler,
n) Karşılıklar,
o) Kıdem tazminatları,
p) Yabancı para çevrim işlemleri,
q) Coğrafi ve işletme bölümünün tanımı ve maliyetlerin bölümler arasında tahsis ilkeleri,
r) Nakit ve nakit benzerlerinin tanımı,
s) Devlet teşvikleri.
Bunların yanında, mali tablolara alınan kalemlerin tutarını en çok etkileyen muhasebe
politikalarının tatbikinde mali tablo hazırlayanlar tarafından yapılan takdir, dipnotlarda
açıklanır. Bu çerçevede, finansal varlıkların vadeye kadar elde bulundurulacağı konusunu
değerlendirirken mali tablo hazırlayanların yapmış oldukları takdir, mali tablo
dipnotlarında açıklanır.
2.6) Ara Mali Tablolar
Ara mali tablolar asgari olarak aşağıda yer alan mali tablolardan oluşur:
a) Özet bilanço,
b) Özet gelir tablosu,
c) Özet öz sermaye değişim tablosu,
d) Özet nakit akım tablosu,
e) Seçilmiş dipnotlar.
54
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
2.6.1) Ara Mali Tabloların Biçim ve İçeriği
İşletmelerin ara mali tablolar olarak özet mali tablolarını yayımlaması durumunda; özet
tabloların asgari olarak, en son yıllık mali tablolarda yer alan başlık ve alt-başlıkların her
biri ile bu Kısım hükümleri çerçevesinde belirlenen seçilmiş dipnotları içermesi şarttır. Yer
verilmemesi halinde özet mali tabloları yanıltıcı hale getirebilecek hesap kalemleri ve
dipnotlar bu tabloların içeriğine dahil edilir.
Hisse başına kar ile hisse başına bölünmüş kar tutarları ara dönemlerde hazırlanacak tam
set veya özet gelir tablosunda gösterilir.
Bir işletmenin en son yıllık mali tabloları konsolidasyona tabi tutulmuşsa, ara mali
tabloları da konsolidasyona tabi tutulur. Bir işletmenin yıllık finansal raporlarının,
konsolide mali tabloların yanında ana ortaklığın konsolide olmayan mali tablolarını da
içermesi durumunda; bu Kısım, işletmenin ara mali tablolarının ana ortaklığın konsolide
olmayan ara mali tablolarını da içermesini gerektirmez veya yasaklamaz.
2.6.2) Mali Tablolara Alınma ve Değerleme
En son yıllık mali tablo tarihinden sonra meydana gelen ve etkileri bir sonraki yıllık mali
tablolara yansıtılacak muhasebe politikaları değişiklikleri hariç olmak üzere, işletmeler,
ara mali tablolarında yıllık mali tablolarında uygulananlar ile aynı muhasebe politikalarını
uygulamak zorundadır. Bir işletmenin ara mali tablo düzenleme sıklığının yıllık
sonuçlarının değerlemesini etkilememesini sağlamak üzere, ara dönemdeki değerleme
işlemleri kıst esası çerçevesinde yapılır. Kıst esasından kasıt, mali tablolarda, hesap
dönemi başından mali tablo düzenleme tarihine kadar olan süre içerisindeki işlemlerin
dikkate alınmasıdır.
Bu çerçevede, ara dönem, daha uzun olan hesap döneminin bir parçası olup, bağımsız bir
hesap dönemi olarak değerlendirilmez. Kıst esası, aynı hesap dönemindeki önceki ara
dönemlerde mali tablolara alınan tutarlara ilişkin tahminlerde değişiklik yapılmasını
gerektirebilir. Ancak, ara dönemlerdeki varlık, yükümlülük, gelir ve giderlerin mali
tablolara alınma kriterlerinin yıllık mali tablolara ilişkin olanlarla aynı olması şarttır.
Konuya ilişkin örneklere aşağıda yer almıştır:
a) Ara dönemde ortaya çıkan, stok değer düşüklüğü, yeniden yapılandırmalar veya
varlıklarda değer düşüklüklerinden kaynaklanan zararların mali tablolara alınmasında ve
değerlemesinde uygulanacak ilkeler, yıllık mali tablo düzenlenmesi durumunda
uygulanacak ilkeler ile aynı olmak zorundadır. Ancak, bu şekilde, bir ara dönemde mali
tablolara alınan ve değerlenen bir kalemle ilgili tahminlerde, o hesap dönemi içerisindeki
bir başka ara dönemde değişiklikler meydana gelmesi durumunda; ilk tahmin tutarı, ek
bir zarar tutarının tahakkuk ettirilmesi veya daha önce mali tablolara alınan tutarın iptal
edilmesi suretiyle ilgili ara dönemde değiştirilir.
b) Ara dönemde bir varlık olarak nitelendirilebilmesi için gerekli koşulları taşımayan bir
maliyet; bu koşulların sağlanıp sağlanmadığına ilişkin gelecekte ortaya çıkacak bir bilginin
55
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
beklenmesi veya cari yıl içindeki kazançların ara dönemlere eşit dağılımının sağlanması
amacıyla bilançoda taşınamaz.
c) Her bir ara dönem için, mali yılın tamamı için beklenen yıllık vergi oranlarının ağırlıklı
ortalamasına ilişkin en iyi tahmin esas alınarak bir vergi gideri mali tablolara alınır. Bir
ara dönemde tahakkuk eden vergi karşılıkları; yıllık vergi oranına ilişkin tahminde bir
değişiklik meydana gelmesi halinde, o yılın takip eden ara döneminde düzeltilir.
Ara döneme ilişkin gelir ve giderler, her bir set mali tablolar hazırlandığında mevcut olan
bilgiler kullanılarak kıst esası çerçevesinde değerlemeye tabi tutulur. Cari ara dönemde
mali tablolara yansıtılan gelir ve gider tutarları, cari yılın önceki ara dönemlerinde mali
tablolara yansıtılan tutarların tahminlerindeki muhtemel değişiklikleri yansıtır. Ancak, cari
yılın önceki ara dönemleri için düzenlenen ara mali tablolarda yer alan tutarlar geriye
yönelik olarak düzeltilmezken; tahminlerde ortaya çıkan önemli değişikliklerin esası ve
tutarı bu Kısım hükümleri uyarınca cari ara dönem dipnotlarında açıklanır.
Mevsimsel, dönemsel veya arızi gelirler : Yıllık hesap dönemi içerisinde ortaya çıkan
mevsimsel, dönemsel veya arızi gelirler; bu tür gelirlerin yıllık hesap dönemi sonu
itibarıyla tahakkuk ettirilmesinin veya ertelenmesinin uygun olmaması durumunda, ara
dönem tarihi itibarıyla tahakkuk ettirilmez veya ertelenmez.
Temettü gelirleri, lisans bedelleri, teşvik ve sübvansiyonlar buna örnek olarak verilebilir.
Ayrıca, perakendeciler gibi bazı işletmeler, tutarlı olarak cari yılın belirli ara dönemlerinde
diğer ara dönemlere göre daha fazla gelir elde edebilirler. Bu tür gelirler ortaya çıktıkları
anda mali tablolara alınır.
Hesap dönemi süresince düzensiz olarak katlanılan maliyetler: Hesap dönemi
süresince düzensiz olarak katlanılan maliyetler; sadece, hesap dönemi sonu itibarıyla bu
tür maliyetlerin tahakkuk ettirilmesinin veya ertelenmesinin uygun olduğu durumlarda,
ara dönem raporlama amaçlarına yönelik olarak tahakkuk ettirilir veya ertelenir.
Tahminlerin kullanımı: Ara mali tabloların hazırlanmasında izlenecek değerleme
esasları, finansal bilgilerin güvenilirliğini ve bir işletmenin mali durumu ve performansının
anlaşılması için gerekli tüm önemli finansal bilgilerin uygun olarak açıklanmasını
sağlayacak şekilde belirlenir. Değerleme işlemleri yıllık ve ara mali tabloların her ikisinde
de makul tahminlere dayansa da, tahmin yöntemlerinin ara dönemde daha fazla kullanımı
mümkündür.
2.6.3) Ara Mali Tablo Düzenleme Yükümlülüğü
İşletmeler, 3'er aylık ara dönemler itibariyle bu Kısımda yer alan esaslar çerçevesinde ara
mali tablo düzenlemekle yükümlüdür. 6 aylık ara mali tam set, diğer ara mali tablolar ise
özet olarak hazırlanır. Kurul tüm ara mali tabloların tam set olarak hazırlanmasını
isteyebilir.
Ara dönemler itibarıyla, aşağıda belirtilen ara mali tabloların düzenlenmesi şarttır:
56
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
a) Önceki yıla ilişkin yıllık bilanço ile karşılaştırmalı olarak hazırlanmış cari ara dönem
bilançosu,
b) Cari ara dönem gelir tablosu ve cari yıla ilişkin hesap dönemi başından ara dönem
sonuna kadar olan faaliyetleri kapsayan kümülatif gelir tablosu ile önceki yılın aynı
dönemlerine ilişkin gelir tabloları,
c) Önceki yılın aynı ara dönemi ile karşılaştırmalı olarak hazırlanmış, cari yıla ilişkin hesap
dönemi başından ara dönem sonuna kadar olan öz sermaye değişimlerini gösteren öz
sermaye değişim tablosu,
d) Önceki yılın aynı ara dönemi ile karşılaştırmalı olarak hazırlanmış, cari yıla ilişkin hesap
dönemi başından ara dönem sonuna kadar olan nakit akımlarıın gösteren nakit akım
tablosu.
Ara mali tabloların düzenlenmesi zorunlu özel durumlar : Aşağıdaki hallerde ara
mali tablo düzenlenmesi zorunludur:
a) İşletmelerin birleşme, bölünme, devir veya tasfiye durumunda bulunmaları.
b) Hesap döneminin ilk üç ayından sonraki bir süre içinde menkul kıymetlerin halka arzı
için Kurula başvuruda bulunulması.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Gelişen İşletmeler Yönetmeliği kapsamında payları
Gelişen İşletmeler Piyasası Listesi’nde yer alan ortaklıkların üç ve dokuz aylık finansal
tablo düzenleme ve ara dönem faaliyet raporu düzenleme yükümlülükleri
bulunmamaktadır. Ayrıca sermaye piyasası araçları bir borsada işlem gören ortaklıklar,
işlem sıralarının 30 işgününden fazla süre ile durdurulması halinde ve bu halin devamı
süresince ara dönem finansal tablo düzenleme ve ara dönem faaliyet raporu düzenleme
yükümlülüklerinden muaftırlar.”
2.7) Bilgi, Belge ve Açıklamaların Elektronik Ortamda
İmzalanarak Kamuyu Aydınlatma Platformuna
Gönderilmesi
Bilgi ve Belge Açıklamalrının Elektronik Ortamda İmzalanarak Kamuyuı
Aydınlatma Platformuna Gönderilmesine İlişkin Esaslar Hakkında Teblig (Seri:
VIII, no:61) ile, “Bağımsız denetim kuruluşlarınca düzenlenen bağımsız denetim
raporlarının” ve “Sermaye piyasası araçları Borsa’da işlem gören ortaklıklar ile aracı
kurumlar ve katılma payları Borsa’da işlem gören fonların kurucuları tarafından bu Tebliğ
kapsamındaki her türlü bilgi, belge ve açıklamanın” elektronik ortamda imzalanması ve
Kamuyu Aydınlatma Platformu’na, gönderilmesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.
Elektronik İmzanın Kullanım Alanları, Hukuki Sonucu ve Elektronik imzanın
kullanım alanları
Aşağıda belirtilen ve elektronik veri olarak hazırlanan bildirimlerde, güvenli elektronik
imza oluşturma aracı ile oluşturulan elektronik imza kullanılır.
a) Sermaye piyasası mevzuatı uyarınca gönderilmesi gereken finansal raporlar ve
bağımsız denetim raporları,
b) Kurulun özel durumların kamuya açıklanmasına ilişkin düzenlemeleri uyarınca
gönderilmesi gereken özel durum açıklamaları,
c) Kurul düzenlemeleri uyarınca hazırlanan izahname, sirküler ve diğer duyuru metinleri,
ç) Kurulun yatırım ortaklıklarına ve fonlara ilişkin düzenlemeleri uyarınca yapılması
gereken bildirimler,
57
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
d) Ortaklıkların genel kurul toplantı tutanakları ve hazirun cetvelleri,
e) Ortaklıkların esas sözleşmeleri ve fonların iç tüzükleri,
f) Kurul ve/veya Borsa tarafından belirlenen ve elektronik veri olarak düzenlenmesi
istenen diğer bildirimler.
Yukarıda belirtilen bildirimler, ortaklıklar, aracı kurumlar ve fon kurucuları tarafından
Kurul ve/veya Borsa tarafından belirlenen biçim, içerik ve süreye uygun şekilde elektronik
imza ile imzalanarak elektronik ortamda KAP’a gönderilir. Ayrıca, finansal tablo ve
raporlara ilişkin olarak bağımsız denetim kuruluşları tarafından düzenlenerek ortaklıklara,
aracı kurumlara ve fon kurucularına elektronik ortamda gönderilen bağımsız denetim
raporlarında da imza oluşturma aracı ile oluşturulan elektronik imza kullanılır. Kurul,
Borsa, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Takas ve Saklama Bankası A.Ş., Merkezi Kayıt
Kuruluşu A.Ş., Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği ve Kurulca belirlenecek
diğer kurumlar tarafından yapılacak duyurular da elektronik imzalı olarak KAP’a iletilir. Bu
süreç içinde Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı tarafında sunulan “elektronik
sertifikalar” kullanılmaktadır.
Aracı kurumlar ve bağımsız denetim kuruluşlarının ise, Kurulca yetkilendirildikleri tarihten
itibaren 15 gün içinde yeterli sayıda personeli için elektronik sertifika hizmet sağlayıcısına
elektronik sertifika başvurusunda bulunmaları zorunludur
Ortaklıklar, aracı kurumlar, fonlar ve bağımsız denetim kuruluşları, geçerli elektronik
sertifika bulundurmakla yükümlüdürler. Elektronik sertifikaların değişmesini gerektiren
durumlarda, sertifika başvurusunun, değişikliğin meydana geldiği tarihi izleyen 3 işgünü
içerisinde yapılması zorunludur. Ortaklıklar ve aracı kurumların ticaret unvanları ile
fonların unvan değişikliklerinde Kurula başvuruda bulunulduğu tarihte, bağımsız denetim
kuruluşlarının ticaret unvan değişikliklerinde ise unvan değişikliğine ilişkin genel kurul
tarihinde sertifika başvurusunun yapılması ve başvurulduğuna dair Kurula derhal bilgi
verilmesi gereklidir. Esas sözleşme/fon iç tüzük değişikliğinin ticaret siciline tescilinin ilan
edildiği Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin, yayım tarihini izleyen 3 işgünü içerisinde ilgili
ortaklık, aracı kurum, bağımsız denetim kuruluşu veya fon kurucusu tarafından elektronik
sertifika hizmet sağlayıcısına iletilmesi üzerine, eski sertifika iptal edilerek yeni sertifika
kullanıma açılır. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcı söz konusu iptal işlemi ve yeni
sertifikanın kullanıma açılması işlemi tamamlandığında, konuya ilişkin olarak derhal
Borsa’ya ve Kurul’a bilgi verir.
Elektronik ortamda bildirim yapılamaması
Ortaklık, aracı kurum ve fon kurucusu tarafından zorunlu haller dolayısıyla elektronik
ortamda bildirim yapılamaması veya bağımsız denetim kuruluşu tarafından ortaklığa,
aracı kuruma ve fon kurucusuna gönderilecek bildirimin elektronik imzalı olarak
yapılamaması durumunda, ortaklık, aracı kurum ve fon kurucusu tarafından en seri
haberleşme vasıtasıyla bildirim Borsaya yapılır. Bu durumda ortaklık, aracı kurum ve fon
kurucusu tarafından gönderilen bildirim enkısa süre içinde Borsa tarafından KAP’a
aktarılır. Zorunlu bir halin varlığına ilişkin ispat yükü ilgili ortaklığa, aracı kuruma, fon
kurucusuna ve bağımsız denetim kuruluşuna ait olup, ispata ilişkin bilgi ve belgelerin söz
konusu halin ortaya çıktığı günü takip eden 3 iş günü içinde Kurul’a ve Borsa’ya
gönderilmesi zorunludur. Gönderilen bilgi ve belgeler çerçevesinde zorunlu bir halin
mevcut olmadığının ya da zorunlu halin varlığına ilişkin yeterli kanıt bulunmadığının
anlaşılması halinde Kurul ve Borsa tarafından ilgili mevzuat hükümleri kapsamında gerekli
işlemler tesis ettirilir. Bildirimlerin Borsa tarafından KAP’a aktarılarak kamuya duyurulmuş
olması, içeriğinin Borsa tarafından incelendiği, teyit ya da tekeffül edildiği anlamına
gelmez.
58
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
3) GENEL KABUL GÖRMÜŞ GELİR TABLOSU VE
BİLANÇO İLKELERİ
Muhasebe Uygulama tebliği ile ortaya getirilen Genel Kabul Görmüş Muhasebe ilkelerinin
amacı; sermaye koyan veya sonradan kendilerine ait karı işletmede bırakan sahip veya
hissedarlar ile alacaklıların işletmeye sağladıkları kaynaklar ve bunlar yardımı ile elde
edilen varlıkların, muhasebe kayıt, hesap ve tabloları da anlamlı bir şekilde tespit
edilmesi ve gösterilmesi yoluyla belirli bir tarihte işletmenin mali durumunun açıklıkla ve
ilgililer için gerçeğe uygun olarak yansıtılmasıdır.
Mali tabloların amaçları kısaca; yatırımcılar, kredi verenler ve diğer ilgililer için karar
almada yararlı bilgiler sağlamak, gelecekteki nakit akımlarını değerlendirmede yararlı
bilgiler sağlamak, varlıklar, kaynaklar ve bunlardaki değişiklikler ile işletme faaliyet
sonuçları hakkında bilgi sağlamak şeklinde ifade edilebilir. Mali tablolarda yer alan
bilgilerin karar vericiler tarafından en iyi şekilde ve süratle kullanılabilmesi için bu
tabloların anlaşılabilir, ihtiyaca uygun, güvenilir, karşılaştırılabilir olması, zamanında
düzenlenmesi gerekir.
Bu çerçeve işersinde Bilanço ve Gelir Tablosu İlkeleri GKGMİ’leri temel mali tablolara
paralel olarak aşağıdaki gibi bölümlenmiştir.
1- Gelir Tablosu İlkeleri
2- Bilanço İlkeleri
a) Varlıklara İlişkin İlkeler,
b) Yabancı Kaynaklara İlişkin İlkeler,
c) Özkaynaklara İlişkin İlkeler.
3.1) Gelir Tablosu İlkeleri
Gelir tablosu ilkelerinin amacı; satışların, gelirlerin, satışlar maliyetinin, giderlerin, kâr ve
zararlara ait hesapların ve belli dönemlere ait işletme faaliyeti sonuçlarının sınıflandırılmış
ve gerçeğe uygun olarak gösterilmesini sağlamaktır. Bütün satışlar, gelir ve kârlar ile
maliyet, gider ve zararlar brüt tutarlar üzerinden gösterilirler ve hiç bir satış, gelir ve kâr
kalemi bir maliyet, gider ve zarar kalemi ile tamamen veya kısmen karşılaştırılmak
suretiyle gelir tablosu kapsamından çıkarılamaz.
Bu amaç doğrultusunda benimsenen gelir tablosu ilkeleri aşağıda belirtilmiştir:
a) Gerçekleşmemiş satışlar, gelir ve kârlar; gerçekleşmiş gibi veya gerçekleşenler gerçek
tutarından fazla veya az gösterilmemelidir. Belli bir dönem veya dönemlerin gerçeğe
uygun faaliyet sonuçlarını göstermek için, dönem veya dönemlerin başında veya sonunda
doğru hesap kesimi işlemleri yapılmalıdır.
b) Belli bir dönemin satışları ve gelirleri bunları elde etmek için yapılan satışların maliyeti
ve giderleri ile karşılaştırılmalıdır. Belli bir dönem veya dönemlerin başında ve sonunda
59
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
maliyet ve giderleri gerçeğe uygun olarak gösterebilmek için stoklarda, alacak ve
borçlarda doğru hesap kesimi işlemleri yapılmalıdır.
c) Maddi ve maddi olmayan duran varlıklar ile özel tükenmeye tabi varlıklar için uygun
amortisman ve tükenme payı ayrılmalıdır.
d) Maliyetler; maddi duran varlıklar, stoklar, onarım ve bakım ve diğer gider grupları
arasında uygun bir şekilde dağıtılmalıdır. Bunlardan direkt olanları doğrudan doğruya,
birden fazla faaliyeti ilgilendirenleri zaman ve kullanma faktörü dikkate alınarak tahakkuk
ettirilip, dağıtılmalıdır.
e) Arızi ve olağanüstü niteliğe sahip kâr ve zararlar meydana geldikleri dönemde
tahakkuk ettirilmeli, fakat normal faaliyet sonuçlarından ayrı olarak gösterilmelidir.
f) Bütün kâr ve zararlardan, önceki dönemlerin mali tablolarında düzeltme yapılmasını
gerektirecek büyüklük ve niteliktekiler dışında kalanlar, dönemin gelir tablosunda
gösterilmelidir.
g) Karşılıklar, işletmenin kârını keyfi bir şekilde azaltmak veya bir döneme ait kârı diğer
döneme aktarmak amacıyla kullanılmamalıdır.
h) Dönem sonuçlarının tespiti ile ilgili olarak uygulana gelen değerleme esasları ve
maliyet yöntemlerinde bir değişiklik yapıldığı takdirde, bu değişikliğin etkileri açıkça
belirtilmelidir.
ı) Bilanço tarihinde var olan ve sonucu belirsiz bir veya bir kaç olayın gelecekte ortaya
çıkıp çıkmamasına bağlı durumları ifade eden, şarta bağlı olaylardan kaynaklanan, makul
bir şekilde gerçeğe yakın olarak tahmin edilebilen gider ve zararlar tahakkuk ettirilerek
gelir tablosuna yansıtılır. Şarta bağlı gelir ve kârlar için ise gerçekleşme ihtimali yüksek
de olsa herhangi bir tahakkuk işlemi yapılmaz; dipnotlarda açıklama yapılır.
3.2) Bilanço İlkeleri
Bilanço ilkelerinin amacı; sermaye koyan veya sonradan kendilerine ait kârı işletmede
bırakan sahip ve hissedarlar ile alacaklıların işletmeye sağladıkları kaynaklar ve bunlarla
elde edilen varlıkların muhasebe kayıt, hesap ve tablolarında anlamlı bir şekilde tespit
edilmesi ve gösterilmesi yoluyla, belli bir tarihte işletmenin mali durumunun açıklıkla ve
ilgililer için gerçeğe uygun olarak yansıtılmasıdır.
Bilanço, varlıkların içinde bulunulan zamandaki değerini veya tasfiye halinde bunların
satışından elde edilecek para tutarlarını yansıtan bir tablo değildir. Bütün varlıklar,
yabancı kaynaklar ve öz kaynaklar bilançoda gayri safi değerleri ile gösterilirler. Bu ilke,
bilançonun net değer esasına göre düzenlenmesine bir engel oluşturmaz. Bu doğrultuda
net değer bilanço düzenlenmesinin gereği olarak indirim kalemlerinin ilgili hesapların
altında açıkça gösterilmesi esastır.
60
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Bu amaç doğrultusunda benimsenen bilanço ilkeleri; varlıklar, yabancı kaynaklar ve
özkaynaklar itibariyle aşağıda belirtilmiştir.
3.2.1) Varlıklara İlişkin İlkeler
1- İşletmenin bir yıl veya normal faaliyet dönemi içinde paraya dönüşebilecek varlıkları,
bilançoda dönen varlıklar grubu içinde gösterilir.
2- İşletmenin bir yıl veya normal faaliyet dönemi içinde paraya dönüşemeyen,
hizmetlerinden bir hesap döneminden daha uzun süre yararlanılan uzun vadeli varlıkları,
bilançoda duran varlıklar grubu içinde gösterilir. Dönem sonu bilanço gününde bu grupta
yer alan hesaplardan vadeleri bir yılın altında kalanlar dönen varlıklar grubunda ilgili
hesaplara aktarılır.
3- Bilançoda varlıkları, bilanço tarihindeki gerçeğe uygun değeriyle gösterebilmek için,
varlıklardaki değer düşüklüklerini göstererek karşılıkların ayrılması zorunludur.
Dönen varlıklar grubu içinde yer alan menkul kıymetler, alacaklar, stoklar ve diğer dönen
varlıklar içindeki ilgili kalemler için yapılacak değerleme sonucu gerekli durumlarda uygun
karşılıklar ayrılır. Bu ilke, duran varlıklar grubunda yer alan alacaklar, bağlı menkul
kıymetler, iştirakler, bağlı ortaklıklar ve diğer duran varlıklardaki ilgili kalemler için de
geçerlidir.
4- Gelecek dönemlere ait olarak önceden ödenen giderler ile cari dönemde tahakkuk
eden ancak, gelecek dönemlerde tahsil edilecek olan gelirler kayıt ve tespit edilmeli ve
bilançoda ayrıca gösterilmelidir.
5- Dönen ve duran varlıklar grubunda yer alan alacak senetlerini bilanço tarihindeki
gerçeğe uygun değerleri ile gösterebilmek için reeskont işlemleri yapılmalıdır.
6- Bilançoda duran varlıklar grubunda yer alan maddi duran varlıklar ile maddi olmayan
duran varlıkların maliyetini çeşitli dönem maliyetlerine yüklemek amacıyla, her dönem
ayrılan amortismanların birikmiş tutarları ayrıca bilançoda gösterilmelidir.
7- Duran varlıklar grubu içinde yer alan özel tükenmeye tabi varlıkların maliyetini çeşitli
dönem maliyetlerine yüklemek amacıyla, her dönem ayrılan tükenme paylarının birikmiş
tutarları ayrıca bilançoda gösterilmelidir.
8- Bilançonun dönen ve duran varlıklar gruplarında yer alan alacaklar, menkul kıymetler,
bağlı menkul kıymetler ve diğer ilgili hesaplardan ve yükümlülüklerden işletmenin
sermaye ve yönetim bakımından ilişkili bulunduğu ortaklara, personele, iştiraklere ve
bağlı ortaklıklara ait olan tutarlarının ayrı gösterilmesi temel ilkedir.
9- Tutarları kesinlikle saptanamayan alacaklar için herhangi bir tahakkuk işlemi yapılmaz.
Bu tür alacaklar bilanço dipnot veya eklerinde gösterilir.
61
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
10- Verilen rehin, ipotek ve bilanço kapsamında yer almayan diğer teminatların özellikleri
ve kapsamları bilanço dipnot veya eklerinde açıkça belirtilmelidir. Bu ilke alınan rehin,
ipotek ve bilanço kapsamında yer almayan diğer teminatlar için de geçerlidir.
Ayrıca, işletme varlıkları ile ilgili toplam sigorta tutarlarının da bilanço dipnot veya
eklerinde açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
3.2.2) Yabancı Kaynaklara İlişkin İlkeler
1- İşletmenin bir yıl veya normal faaliyet dönemi içinde vadesi gelen borçları, bilançoda
kısa vadeli yabancı kaynaklar grubu içinde gösterilir.
2- İşletmenin bir yıl veya normal faaliyet dönemi içinde vadesi gelmemiş borçları,
bilançoda uzun vadeli yabancı kaynaklar grubu içinde gösterilir. Dönem sonu bilanço
gününde bu grupta yer alan hesaplardan vadeleri bir yılın altında kalanlar kısa vadeli
yabancı kaynaklar grubundaki ilgili hesaplara aktarılır.
3- Tutarları kesinlikle saptanamayanları veya durumları tartışmalı olanları da içermek
üzere, işletmenin bilinen ve tutarları uygun olarak tahmin edilebilen bütün yabancı
kaynakları kayıt ve tespit edilmeli ve bilançoda gösterilmelidir. İşletmenin bilinen ancak
tutarları uygun olarak tahmin edilemeyen durumları da bilançonun dipnotlarında açık
olarak belirtilmelidir.
4- Gelecek dönemlere ait olarak önceden tahsil edilen hasılat ile cari dönemde tahakkuk
eden ancak, gelecek dönemlerde ödenecek olan giderler kayıt ve tespit edilmeli ve
bilançoda ayrıca gösterilmelidir.
5- Kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar grubunda yer alan borç senetlerini bilânço
tarihindeki gerçeğe uygun değerleri ile gösterebilmek için reeskont işlemleri yapılmalıdır.
6- Bilançonun kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar gruplarında yer alan borçlar, alınan
avanslar ve diğer ilgili hesaplardan işletmenin sermaye ve yönetim bakımından ilgili
bulunduğu ortaklara, personele, iştiraklere ve bağlı ortaklıklara ait olan tutarlarının ayrı
gösterilmesi temel ilkedir.
3.2.3) Özkaynaklara İlişkin İlkeler
1- İşletme sahip veya ortaklarının sahip veya ortak sıfatıyla işletme varlıkları üzerindeki
hakları özkaynaklar grubunu oluşturur.
İşletmenin bilânço tarihindeki ödenmiş sermayesi ile işletme faaliyetleri sonucu oluşup,
çeşitli adlar altında işletmede bırakılan kârları ile dönem net kârı (zararı) bilânçoda
özkaynaklar grubu içinde gösterilir.
2- İşletmenin ödenmiş sermayesi bilânçonun kapsamı içinde tek bir kalem olarak
gösterilir. Ancak, esas sermaye özellikleri farklı hisse gruplarına ayrılmış bulunuyorsa,
esas sermaye hesapları her grubun haklarını kar ve tasfiye paylarının dağıtımında sahip
62
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
olabilecekleri özellikleri ve diğer önemli özellikleri yansıtacak biçimde bilânçonun
dipnotlarında gösterilmelidir.
3- İşletmenin hissedarları tarafından yatırılan sermayenin devam ettirilmesi gerekir.
İşletmede herhangi bir zararın ortaya çıkması, herhangi bir nedenle özkaynaklarda
meydana gelen azalmalar, hem dönemsel, hem de kümülatif olarak izlenmeli ve
kaydedilmelidir.
4- Özkaynakların bilânçoda net olarak gösterilmesi için geçmiş yıllar zararları ile dönem
zararı, özkaynaklar grubunda indirim kalemleri olarak yer alır.
5- Özkaynaklar; ödenmiş sermaye; sermaye yedekleri, kâr yedekleri, geçmiş yıl kârları
(zararları) ve dönem net kârı (zararı)ndan oluşur. Kâr yedekleri yasal, statü ve
olağanüstü yedekler ile yedek niteliğindeki karşılıklar, özel fonlar gibi işletme faaliyetleri
sonucu elde edilen kârların dağıtılmamış kısmını içerir. Sermaye yedekleri ise hisse
senedi ihraç primleri, iptal edilen ortaklık payları, yeniden değerleme değer artışları gibi
kalemlerden meydana gelir. Sermaye yedekleri, gelir unsuru olarak gelir tablosuna
aktarılamaz.
63
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
4) SERMAYE PİYASASINDA HESAP PLANLARI VE
MUHASEBE UYGULAMALARI
Ülkemizde
Maliye Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan hesap planının ülkemizde
faaliyet gösteren bütün şirketler tarafından kullanılması zorunludur. Kurul 1984 yılında
halka açık anonim ortaklıkların kullanmak zorunda olduğu bir standart genel hesap planı
yayınlamış, çeşitli değişikliklere uğrayan bu hesap planı Maliye Bakanlığı düzenlemesinin
yürürlüğe girmesinden sonra uygulamadan kaldırılmıştır.
Tek düzen hesap planları ülkedeki muhasebe sistemine bir standart getirmekle birlikte,
gelişmiş ekonomilerde çok sayıda sektörde faaliyette bulunulması nedeniyle bunların
tümünün ihtiyacına cevap verememektedir. Bu nedenle, birçok kuruluşun kendi
özelliklerine uygun olarak, kendi kuruluş yasa ve yönetmelikleri uyarınca uymak zorunda
olduğu çok çeşitli hesap planları mevcuttur. Bu işletmelere, örnek olarak bankalar,
sigorta şirketleri, aracı kurumlar ve yatırım fonları verilebilir.
Sonuç olarak sermaye piyasanızdaki şirketlerin kullanmak zorunda olduğu üç ayrı hesap
planı mevcuttur. Aşağıda önce halka açık anonim ortaklıkların kullanmak zorunda olduğu
Maliye Bakanlığı’nın tek düzen hesap planına, daha sonra ise aracı kurumların ve yatırım
fonlarının Kurulca belirlenen kendilerine özgü hesap planlarına yer verilecektir.
4.1) Halka
Açık
Anonim
Ortaklıkların
Kullanacakları
Hesap Planı
Tek düzen hesap planına göre işletme hesapları Dönen ve Duran Varlıklar, Kısa ve Uzun
Vadeli Yabancı Kaynaklar, Özkaynaklar, Gelir Tablosu Hesapları, Maliyet Hesapları ve
Nazım Hesap kalemleriden oluşmaktadır.
DÖNEN VARLIKLAR: Dönen varlıklar grubu nakit olarak elde tutulan varlıklar işle
normal koşullar altında faaliyet dönemi içersinde veya en fazla bir yıl içinde paraya
çevrilmesi veya kullanılacağı düşünülen varlıkları içerir.
DURAN VARLIKLAR : Duran varlıklar hesap grubu bir yıldan veya bir faaliyet
döneminden daha uzun süreler için işletme faaliyetlerinini gerçekletirilmesinde kullanılan
hesaplardır.
KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR : En çok bir yıl veya faaliyet dönemi sonunda
ödenecek yabancı kaynaklardan oluşur.
UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR : İlişkide bulunulan üçüncü kişi ve kurumlardan
sağlanan ve bir yıldan daha uzun bir sürede ödenecek olan işletme borçlarına ait
hesaplardır.
ÖZKAYNAKLAR : İşletme sahip veya ortaklarının bilanço tarihinde işletmeye tahsis
etmiş oldukları sermaye ile faaliyetlerden elde edilen fakat işletme ortaklarına verilmeyip
64
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
işletmede bırakılan kar, değer yükselmelerinin neden olduğu artışlar ve dönemin net
karına ait hesapları kapsar.
GELİR TABLOSU HESAPLARI : Varlık veya hizmet satışlarından ve faiz kira gibi gelir
işlemleri ile gelir elde etmek amacı ile tüketilen ve sermayeyi azaltıcı etkisi olan işlemlere
ait hesaplar yer alır.
MALİYET HESAPLARI (7/A VE 7/B SEÇENEĞİ) : Mal ve hizmetlerin planlandığı
şekilde üretilmesi ve yapılması için katlanılan giderlerin toplandığı ve maliyet unsurlarına
dönüştürülerek izlendiği hesapları kapsar.
NAZIM HESAPLAR : Varlıklarda borçlarda ve sermayede artış veya azalış yaratmayan
ancak işletme yönetimi ve diğer ilgililer tarafından bilinmesi ve izlenmesi gereken
işlemlere ait hesaplar yer alır.
1- DÖNEN VARLIKLAR
Bu ana hesap grubu; nakit olarak elde ve bankada tutulan varlıklar ile normal koşullarda
en fazla bir işletmenin normal faaliyet dönemi içinde paraya çevrilmesi veya tüketilmesi
öngörülen varlık unsurlarını kapsar.Dönen varlıklar; hazır değerler, menkul kıymetler,
ticari alacaklar, diğer kısa vadeli alacaklar, stoklar, gelecek döneme ait giderler ve gelir
tahakkukları ile diğer dönen varlıklar şeklinde bölümlenir.
10- HAZIR DEĞERLER
Bu grup, nakit olarak elde veya bankada bulunan varlıklar ile istenildiği zaman değer
kaybına uğramadan paraya çevirme imkânı bulunan varlıkları (menkul kıymetler hariç)
kapsar. Bu grup aşağıdaki hesaplardan oluşur.
100
101
102
103
108
-
KASA
ALINAN ÇEKLER
BANKALAR
VERİLEN ÇEKLER VE ÖDEME EMİLERİ (-)
DİĞER HAZIR DEĞERLER
11- MENKUL KIYMETLER
Bu grup, faiz geliri veya kâr payı sağlamak veya fiyat değişmelerinden yararlanarak
kârlar elde etmek amacı ile geçici bir süre elde tutulmak üzere alınan hisse senedi, tahvil,
hazine bonosu, finansman bonosu, yatırım fonu katılma belgesi, kâr-zarar ortaklığı
belgesi, gelir ortaklığı senedi gibi, menkul kıymetler ile bunlara ait değer azalma
karşılıklarının izlenmesi amacıyla kullanılır. Bu grup aşağıdaki hesaplardan oluşur.
110
111
112
118
119
-
HİSSE SENETLERİ
ÖZEL KESİM TAHVİL, SENET VE BONOLARI
KAMU KESİMİ TAHVİL, SENET VE BONOLARI
DİĞER MENKUL KIYMETLER
MENKUL KIYMETLER DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI (-)
65
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
12- TİCARİ ALACAKLAR
Bir yıl içinde paraya dönüşmesi öngörülen ve işletmenin ticari ilişkisi nedeniyle ortaya
çıkan senetli ve senetsiz alacaklar bu hesap grubunda gösterilir. Ticari ilişkilerden dolayı
ana kuruluş, iştirak ve bağlı ortaklıklardan olan alacaklar varsa bu grupdaki ilgili
hesapların ayrıntılarında açıkça gösterilir. Bu grupta aşağıdaki hesaplar yer alır.
120
121
122
126
128
129
-
ALICILAR
ALACAK SENETLERİ
ALACAK SENETLERİ REESKONTU (-)
VERİLEN DEPOZİTO VE TEMİNATLAR
ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR
ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR KARŞILIĞI (-)
13- DİĞER ALACAKLAR
Bu hesap grubu; herhangi bir ticari nedene dayanmadan meydana gelmiş ve en çok bir
yıl içinde tahsil edilmesi düşünülen senetli, senetsiz alacaklar ile bu gruba ait şüpheli
alacak ve şüpheli alacak karşılığının izlenmesini sağlar. Bu grup aşağıdaki hesaplardan
oluşur.
131
132
133
135
136
137
138
139
-
ORTAKLARDAN ALACAKLAR
İŞTİRAKLERDEN ALACAKLAR
BAĞLI ORTAKLIKLARDAN ALACAKLAR
PERSONELDEN ALACAKLAR
DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR
DİĞER ALACAK SENETLERİ REESKONTU (-)
ŞÜPHELİ DİĞER ALACAKLAR
ŞÜPHELİ DİĞER ALACAKLAR KARŞILIĞI (-)
15- STOKLAR
Bu grup, işletmenin satmak, üretimde kullanmak veya tüketmek amacıyla edindiği, ilk
madde ve malzeme, yarı mamul, mamul, ticari mal, yan ürün, artık ve hurda gibi bir
yıldan az bir sürede kullanılacak olan veya bir yıl içerisinde nakde çevrilebileceği
düşünülen varlıklardan oluşur. Faturası gelmemiş stoklar ilgili bulundukları kalemin içinde
gösterilir. Bu grupta yer alan hesaplar aşağıdaki gibidir:
150
151
152
153
157
158
159
-
İLK MADDE VE MALZEME
YARI MAMÜLLER - ÜRETİM
MAMÜLLER
TİCARİ MALLAR
DİĞER STOKLAR
STOK DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI (-)
VERİLEN SPARİŞ AVANSLARI
17- YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE ONARIM MALİYETLERİ
Bu grup, yıllara yaygın inşaat ve onarım işleri yapan işletmelerin, bu işleri dolayısıyla
yaptıkları harcamaların izlendiği hesapları kapsar.
66
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
170- 178 YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE ONARIM MALİYETLERİ
179- TAŞERONLARA VERİLEN AVANSLAR
18- GELECEK AYLARA AİT GİDERLER VE GELİR TAHAKKUKLARI
Bu grup, içinde bulunulan dönemde ortaya çıkan, ancak gelecek dönemlere ait olan
giderler ile faaliyet dönemine ait olup da kesin borç kaydı hesap döneminden sonra
yapılacak gelirlerden oluşur. Bu grup hesapları aşağıdaki gibidir
180 - GELECEK AYLARA AİT GİDERLER
181 - GELİR TAHAKKUKLARI
182 - 189 ARASI HESAPLAR
19- DİĞER DÖNEN VARLIKLAR
Yukarıda belirtilen bölümlere girmediği için özellikle kendi bölümlerinde tanımlanmamış
olan diğer dönen varlık kalemleri bu grupta yer alır. Bu grupta yeralan hesaplar aşağıdaki
gibidir:
191
192
193
196
197
198
199
-
İNDİRİLECEK KATMA DEĞER VERGİSİ
DİĞER KATMA DEĞER VERGİSİ
PEŞİN ÖDENEN VERGİ VE FONLAR
PERSONEL AVANSLARI
SAYIM VE TESELLÜM NOKSANLARI
DİĞER ÇEŞİTLİ DÖNEN VARLIKLAR
DİĞER DÖNEN VARLIKLAR KARŞILIĞI (-)
2- DURAN VARLIKLAR
Bu ana hesap grubu; bir yıldan veya bir normal faaliyet döneminden daha uzun sürelerle,
işletme faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için kullanılmak amacıyla elde edilen ve ilke
olarak bir yılda veya normal faaliyet dönemi içinde paraya çevrilmesi veya tüketilmesi
öngörülmeyen varlıkları kapsar. Duran Varlıklar, Ticari Alacaklar, Diğer Alacaklar, Mali
Duran Varlıklar, Maddi Duran Varlıklar, Maddi Olmayan Duran Varlıklar, Özel Tükenmeye
Tabi Varlıklar, Gelecek Yıllara Ait Giderler ve Gelir Tahakkukları ve Diğer Duran Varlıklar
olarak bölümlenir.
22- TİCARİ ALACAKLAR
Bu grupta bir yıldan fazla uzun vadeli senetli ve senetsiz ticari alacaklar izlenir. Vadesi bir
yılın altına düşenler, dönen varlıklar içerisindeki ilgili hesaplara aktarılır. Ticari
ilişkilerinden dolayı ana kuruluş iştirak ve bağlı ortaklıklardan olan alacaklar varsa, bu
gruptaki ilgili hesapların ayrıntılarında gösterilir. Bu grupta aşağıdaki hesaplar yer alır.
220
221
222
226
229
-
ALICILAR
ALACAK SENETLERİ
ALACAK SENETLERİ REESKONTU (-)
VERİLEN DEPOZİTO VE TEMİNATLAR
ŞÜPHELİ ALACAKLAR KARŞILIĞI
67
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
23- DİĞER ALACAKLAR
Herhangi bir ticari işleme dayanmadan meydana gelmiş ve bir yıldan uzun sürede tahsil
edilmesi düşünülen alacakları kapsar. Vadesi bir yılın altına düşenler dönen varlıklar
içerisindeki ilgili hesaplarına aktarılır. Bu grupta aşağıdaki hesaplar yer alır.
230
231
232
235
236
237
239
-
ORTAKLARDAN ALACAKLAR
İŞTİRAKLARDEN ALACAKLAR
BAĞLI ORTAKLIKLARDAN ALACAKLAR
PERSONELDEN ALACAKLAR
DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR
DİĞER ALACAK SENETLERİ REESKONTU (-)
ŞÜPHELİ DİĞER ALACAKLAR KARŞILIĞI (-)
24- MALİ DURAN VARLIKLAR
Uzun vadeli amaçlarla veya yasal zorunluluklar nedeniyle elde tutulan uzun vadeli menkul
kıymetlerle veya paraya dönüşme niteliğini kaybetmiş uzun vadeli menkul kıymetler bu
grupta izlenir. Ayrıca, diğer bir işletmeye veya bağlı ortaklığa ortak olmak amacıyla
edinilen sermaye payları da bu grupta yer alır. Bu grup aşağıdaki hesapları kapsar.
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
-
BAĞLI MENKUL KIYMETLER
BAĞLI MENKUL KIYMETLER DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI (-)
İŞTİRAKLER
İŞTİRAKLERE SERMAYE VE TAAHHÜTLERİ (-)
İŞTİRAKLER SERMAYE VE PAYLARI DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI (-)
BAĞLI ORTAKLIKLAR
BAĞLI ORTAKLIKLARA SERMAYE VE TAAHHÜTLERİ (-)
BAĞLI ORTAKLIKLAR SERMAYE PAYLARI DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIGI
DİĞER MALİ DURAN VARLIKLAR
DİĞER MALİ DURAN VARLIKLAR KARŞILIĞI (-)
25- MADDİ DURAN VARLIKLAR
İşletme faaliyetlerinde kullanılmak üzere edinilen ve tahmini yararlanma süresi bir yıldan
fazla olan fiziki varlık kalemlerinin ve bunlarla ilgili birikmiş amortismanlarının izlendiği
hesap grubudur. Bu grupta aşağıdaki hesaplar yer alır.
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
-
ARAZİ VE ARSALAR
YER ALTI VE YER ÜSTÜ DÜZENLERİ
BİNALAR
TESİS, MAKİNE VE CİHAZLAR
TAŞITLAR
DEMİRBAŞLAR
DİĞER MADDİ DURAN VARLIKLAR
BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR (-)
YAPILMAKTA OLAN YATIRIMLAR
VERİLEN AVANSLAR
68
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
26- MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLAR
Herhangi bir fiziksel varlığı bulunmayan ve işletmenin belli bir şekilde yararlandığı veya
yararlanılmayı beklediği giderler ile belli koşullar altında hukuken himaye gören haklar ve
şerefiyelerin izlendiği hesap grubudur.
260
261
262
263
264
267
268
269
-
HAKLAR
ŞEREFİYE
KURULUŞ VE ÖRGÜTLENME GİDERLERİ
ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
ÖZEL MALİYETLER
DİĞER MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLAR
BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR (-)
VERİLEN AVANSLAR
27- ÖZEL TÜKENMEYE TABİ VARLIKLAR
Belirli bir maddi varlıkla çok yakından ilgili bulunan veya tamamen tüketime tabi varlıklar
için yapılan, üretim çalışmalarının zaman ve yoğunluğu ile sınırlı bir ömre sahip olan
giderleri içerir.
271
272
277
278
279
-
ARAMA GİDERLERİ
HAZIRLIK VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
DİĞER TÜKENMEYE TABİ VARLIKLAR
BİRİKMİŞ TÜKENME PAYLARI (-)
VERİLEN AVANSLAR
28- GELECEK YILLARA AİT GİDERLER VE GELİR TAHAKKUKLARI
Bu grup, içinde bulunan dönemde ortaya çıkan ancak gelecek yıllara ait olan giderler ile
faaliyet dönemine ait olup da ileriki yıllarda tahsil edilebilecek gelirlerden oluşur. Bu grup
hesapları aşağıda gösterilmiştir.
280 - GELECEK YILLARA AİT GİDERLER
281 - GELİR TAHAKKUKLARI
282 - 289 ARASI HESAPLAR
29- DİĞER DURAN VARLIKLAR
Bundan önceki bölümlerde sayılan duran varlık kalemlerine girmeyen özellikle kendi
bölümlerinde tanımlanmamış olan diğer duran varlık kalemleri bu grupta yer alır.
291
292
293
294
297
298
299
-
GELECEK YILLARDA İNDİRİLECEK KDV
DİĞER KDV
GELECEK YILLAR İHTİYACI STOKLAR
ELDEN ÇIKARILACAK STOKLAR VE MADDİ DURAN VARLIKLAR
DİĞER ÇEŞİTLİ DURAN VARLIKLAR
STOK DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI (-)
BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR (-)
69
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
3- KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR
Kısa vadeli yabancı kaynaklar, dönen varlıkların ayrılmasında kullanılan ölçüye uygun
olarak, en çok bir yıl veya işletmenin normal faaliyet dönemi sonunda ödenecek yabancı
kaynakları kapsar.
Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar, Mali Borçlar, Ticari Borçlar, Diğer Borçlar, Alınan Avanslar,
Ödenecek Vergi ve Diğer Yükümlülükler, Borç ve Gider Karşılıkları, Gelecek Aylara Ait
Gelirler ve Gider Tahakkukları ile Diğer Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar şeklinde bölümlenir
30- MALİ BORÇLAR
Kredi kurumlarına olan kısa vadeli borçlar ile kısa vadeli para ve sermaye piyasası
araçları ile sağlanan krediler ve vadesine bir yıldan daha az bir süre kalan uzun vadeli
mali borçların ana para taksit ve faizlerini kapsar.
300
303
304
305
306
308
309
-
BANKA KREDİLERİ
UZUN VADELİ KREDİLERİN ANAPARA TAKSİTLERİ VE FAİZLERİ
TAHVİL ANAPARA BORÇ, TAKSİT VE FAİZLERİ
ÇIKARILMIŞ BONOLAR VE SENETLER
ÇIKARILMIŞ DİĞER MENKUL KIYMETLER
MENKUL KIYMETLER İHRAÇ FARKI (-)
DİĞER MALİ BORÇLAR
32- TİCARİ BORÇLAR
Kuruluşun ticari ilişkileri nedeniyle ortaya çıkan senetli ve senetsiz borçların kaydedildiği
hesapları kapsar.
320
321
322
326
329
-
SATICILAR
BORÇ SENETLERİ
BORÇ SENETLERİ REESKONTU (-)
ALINAN DEPOZİTO VE TEMİNATLAR
DİĞER TİCARİ BORÇLAR
33- DİĞER BORÇLAR
Bu hesap grubu; herhangi bir ticari nedene dayanmadan meydana gelmiş ve en çok bir
yıl içinde ödenmesi düşünülen borçların kaydedildiği hesapları kapsar.
331
332
333
335
337
339
-
ORTAKLARA BORÇLAR
İŞTİRAKLERE BORÇLAR
BAĞLI ORTAKLIKLARA BORÇLAR
PERSONELE BORÇLAR
DİĞER BORÇ SENETLERİ REESKONTU (-)
DİĞER ÇEŞİTLİ BORÇLAR
34- ALINAN AVANSLAR
Gerek satış sözleşmeleri dolayısıyla gerekse diğer nedenlerle, işletme tarafından üçüncü
kişilerden alınan avansların izlendiği hesaptır.
70
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
340 - ALINAN SİPARİŞ AVANSLARI
341 - 348 ARASI HESAPLAR
349 - ALINAN DİĞER AVANSLAR
35- YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE ONARIM HAKEDİŞLERİ
Bu grup, yıllara yaygın taahhüt işleri yapan işletmelerin üstlendikleri işlerden,
gerçekleştirdikleri kısım karşılığında aldıkları hakedişlerin izlendiği hesapları kapsar.
350- YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE ONARIM HAKEDİŞ BEDELLERİ
36- ÖDENECEK VERGİ VE DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLER
İşletmenin sorumlu veya mükellef sıfatıyla, ödeyeceği vergi, resim, harç, kesinti, sigorta
primi, sendika aidatları, icra taksitleri ve benzeri borçlarının izlendiği hesap grubudur.
360
361
362
368
-
ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR
ÖDENECEK SOSYAL GÜVENLİK KESİNTİLERİ
367 ARASI HESAPLAR
VADESİ GEÇMİŞ, ERTELENMİŞ VEYA TAKSİTLENDİRİLMİŞ VERGİ
VE DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLER
369 - ÖDENECEK DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLER
37- BORÇ VE GİDER KARŞILIKLARI
Bilanço tarihinde belirgin olarak ortaya çıkan ancak tutarının ne olacağı kesin olarak
bilinemeyen veya tutarı bilinmekle birlikte ne zaman tahakkuk edeceği bilinemeyen kısa
vadeli borçlar veya giderler için ayrılan karşılıkların izlendiği hesap grubudur. Bu grupta
yer alan karşılık hesapları aktifi düzenleyici nitelikte değildir.
370
371
372
373
379
-
DÖNEM KARI VERGİ VE DİĞER YASAL YÜKÜMLÜLÜK KARŞILIKLARI
DÖNEM KARININ PEŞİN ÖDENEN VERGİ VE DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLERİ (-)
KIDEM TAZMİNATI KARŞILIĞI
MALİYET GİDERLERİ KARŞILIĞI
DİĞER BORÇ VE GİDER KARŞILIKLARI
38- GELECEK AYLARA AİT GELİRLER VE GİDER TAHAKKUKLARI
Bu grup, içinde bulunulan dönemde ortaya çıkan ancak gelecek aylara ait gelirler ile
faaliyet dönemine ait olup ödenmesi gelecek aylarda yapılacak giderlerden oluşur.
380 - GELECEK YILLARA AİT GELİRLER
381 - GİDER TAHAKKUKLARI
382 - 389 ARASI HESAPLAR
39 - DİĞER KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR
Özellikle kendi bölümlerinde tanımlanmamış olan diğer kısa vadeli yabancı kaynaklar bu
grupta yer alır.
391 - HESAPLANAN KDV
392 - DİĞER KDV
71
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
393 - 397 ARASI HESAPLAR
398 - SAYIM VE TESELLÜM FAZLALARI
399 - DİĞER ÇEŞİTLİ YABANCI KAYNAKLAR
4- UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR
Kredi kurumlarından, sermaye piyasasından ve işletmenin ilişkide bulunduğu üçüncü
kişilerden sağlanan ve bir yıldan fazla vadeli olan işletme borçlarını kapsar.
Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar, Mali Borçlar, Ticari Borçlar, Diğer Borçlar, Alınan
Avanslar, Ödenecek Vergi ve Diğer Yükümlülükler, Borç ve Gider Karşılıkları, Gelecek
Yıllara Ait Gelirler ve Gider Tahakkukları ile Diğer Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar şeklinde
bölümlenir.
40 - MALİ BORÇLAR
Bilanço tarihi itibariyle vadesine bir yıldan fazla süre kalmış bulunan, banka ve diğer
finans kuruluşlarından alınan krediler ile işletmece borçlanma amacıyla ihraç edilmiş,
menkul değerler bu hesap grubunda yer alır.
400
405
407
408
409
-
BANKA KREDİLERİ
ÇIKARILMIŞ TAHVİLLER
ÇIKARILMIŞ DİĞER MENKUL KIYMETLER
MENKUL KIYMETLER İHRAÇ FARKI (-)
DİĞER MALİ BORÇLAR
42 - TİCARİ BORÇLAR
Bilanço tarihinden itibaren vadelerine bir yıldan fazla süre bulunan ticari borçlar bu hesap
grubunda yer alır. Bağlı ortaklıklara ve iştiraklere olan ticari borçların tutarları bilânço
dipnotlarında belirtilir.
420
421
422
426
429
-
SATICILAR
BORÇ SENETLERİ
BORÇ SENETLERİ REESKONTU (-)
ALINAN DEPOZİTO VE TEMİNATLAR
DİĞER TİCARİ BORÇLAR
43- DİĞER BORÇLAR
Bu hesap grubu, herhangi bir ticari nedene dayanmadan meydana gelmiş vadeleri bir
yıldan fazla süreli bulunan borçların kaydedildiği hesapları kapsar.
431
432
433
437
438
439
-
ORTAKLARA BORÇLAR
İŞTİRAKLERE BORÇLAR
BAĞLI ORTAKLIKLARA BORÇLAR
DİĞER BORÇ SENETLERİ REESKONTU (-)
KAMUYA OLAN ERTELENMİŞ VEYA TAKSİTLENDİRİLMİŞ BORÇLAR
DİĞER ÇEŞİTLİ BORÇLAR
72
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
44- ALINAN AVANSLAR
Satış sözleşmeleri ve diğer nedenlerle alınan ve vadeleri bir yılı aşan avanslar bu bölüm
kapsamına girer.
440 - ALINAN SİPARİŞ AVANSLARI
441 - 448 ARASI HESAPLAR
449 - ALINAN DİĞER AVANSLAR
47- BORÇ VE GİDER KARŞILIKLARI
Bilanço tarihinde belirgin olarak ortaya çıkan ancak tutarının ne olacağı kesin olarak
bilinemiyen veya tutarı bilinmekle birlikte ne zaman tahakkuk edeceği bilinmeyen uzun
vadeli borçlar veya giderler için ayrılan karşılıkların izlendiği hesap grubudur.
Bu grupta yer alan karşılık hesapları aktifi düzenleyici nitelikte değildir.
472 - KIDEM TAZMİNATI KARŞILIĞI
474 - 478 ARASI HESAPLAR
479 - DİĞER BORÇ VE GİDER KARŞILIKLARI
48- GELECEK YILLARA AİT GELİRLER VE GİDER TAHAKKUKLARI
Bilânçonun çıkarıldığı dönemi izleyen yıldan daha sonraki bilanço dönemlerine ait peşin
tahsil olunan gelirler ile faaliyet dönemine ait olup da gelecek bilanço dönemlerinde
ödenecek giderlerden oluşur.
480 - GELECEK YILLARA AİT GELİRLER
481- GİDER TAHAKKUKLARI
482 - 489 ARASI HESAPLAR
49- DİĞER UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR
Özellikle kendi bölümlerinde tanımlanmamış olan diğer uzun vadeli yabancı kaynaklar bu
grupta yer alır.
492
493
494
499
-
GELECEK YILLARA ERTELENEN VEYA TERKİN EDİLEN KDV
TESİSE KATILMA PAYLARI
498 ARASI HESAPLAR
DİĞER ÇEŞİTLİ UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR
5- ÖZKAYNAKLAR
İşletme sahip veya ortaklarının bilanço tarihinde işletmeye yapmış oldukları sermaye
yatırımlarının tutarını gösteren ödenmiş sermaye ile, Sermaye Yedekleri, Kâr Yedekleri,
Geçmiş Yıllar Kârları ve Geçmiş Yıllar Zararları ve Dönemin Net Kâr veya Zararını kapsar.
50- ÖDENMİŞ SERMAYE
500 - SERMAYE
501 - ÖDENMEMİŞ SERMAYE (-)
73
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
52- SERMAYE YEDEKLERİ
Hisse senedi ihraç primleri, iptal edilen ortaklık payları ve yeniden değerleme değer
artışları gibi sermaye hareketleri dolayısıyla ortaya çıkan ve işletmede bırakılan tutarların
izlendiği hesap grubudur.
520 - HİSSE SENETLERİ İHRAÇ PİRİMLERİ
521 - HİSSE SENEDİ İPTAL KARLARI
522 - M.D.V. YENİDEN DEĞERLEME ARTIŞLARI
523 - İŞTİRAKLER YENİDEN DEĞERLEME ARTIŞLARI
524 - 528 ARASI HESAPLAR
529 - DİĞER SERMAYE YEDEKLERİ
54- KAR YEDEKLERİ
Kanun, ana sözleşme hükümleri ya da ortaklıklarının yetkili organları tarafından alınan
kararlar uyarınca, dağıtılmamış ya da işletmede alıkonulmuş kârlar bu hesap grubunda
gösterilir.
540
541
542
543
548
549
-
YASAL YEDEKLER
STATÜ YEDEKLERİ
OLAĞANÜSTÜ YEDEKLER
547 ARASI HESAPLAR
DİĞER KAR YEDEKLERİ
ÖZEL FONLAR
57- GEÇMİŞ YILLAR KARLARI
570 - GEÇMİŞ YILLAR KARLARI
58- GEÇMİŞ YILLAR ZARARLARI (-)
580 - GEÇMİŞ YILLAR ZARARLARI
59- DÖNEM NET KARI (ZARARI)
590 - DÖNEM NET KARI
591 - DÖNEM NET ZARARI (-)
6- GELİR TABLOSU HESAPLARI
İşletmenin faaliyet dönemine ilişkin brüt satışları, satış indirimleri satışların maliyeti,
faaliyet giderleri, diğer faaliyetlerden gelir ve kârlar, diğer faaliyetlerden gider ve
zararlar, finansman giderleri, olağandışı gelir ve karlar ve olağandışı gider ve zararlardan
oluşur.
60- BRÜT SATIŞLAR
İşletmenin esas faaliyetleri çerçevesinde satılan mal yada hizmetler karşılığında alınan
yada tahakkuk ettirilen toplam değerleri kapsar. Satılan mal ve hizmetlerle ilgili
74
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
subvansiyonlar, satış tarihindeki vade farkları, ihracatla ilgili dönem içinde ortaya çıkan
kur farkları, vergi iadeleri brüt satışlar içinde gösterilir. Brüt Satışlara “Katma Değer
Vergisi” dahil edilmez. Holding ana şirketinin, kendine bağlı yurtiçi ve yurtdışı
ortaklıklarından elde ettiği gelirler ana şirketin esas faaliyet gelirini oluşturduğundan bu
bölümdeki hesaplarda izlenir.
Gereksinime göre bölümlenebilir. Brüt Satışlar; yurtiçi satışlar, yurtdışı satışlar ve diğer
gelirler şeklinde bölümlenir.
600 - YURTİÇİ SATIŞLAR
601 - YURTDIŞI SATIŞLAR
602 - DİĞER GELİRLER
61 - SATIŞ İNDİRİMLERİ (-)
Net satış hasılatına ulaşabilmek için brüt satışlardan indirilmesi gereken değerleri kapsar.
Satıştan iadeler, satış iskontoları ve diğer indirimler şeklinde bölümlenir.
610
611
612
613
-
SATIŞTAN İADELER (-)
SATIŞ İSKONTOLARI (-)
DİĞER İNDİRİMLER (-)
619 ARASI HESAPLAR
62- SATIŞLARIN MALİYETİ (-)
İşletmenin dönem içindeki stok hareketleri ile satılan mamul, yarı mamul, ilk madde ve
malzeme ile ticari mal gibi maddelerin ve satılan hizmetlerin maliyetini kapsar. Başka bir
deyişle dönem içinde alıcılara satılan ya da devredilen mal ve hizmetlerin üretimi (imalatı)
ya da satın alınması için yapılan tüm giderleri içerir.
620
621
622
623
624
-
SATILAN MAMÜLLER MALİYETİ (-)
SATILAN TİCARİ MALLAR MALİYETİ (-)
SATILAN HİZMET MALİYETİ (-)
DİĞER SATIŞLARIN MALİYETİ (-)
629 ARASI HESAPLAR
63- FAALİYET GİDERLERİ (-)
İşletmenin esas faaliyeti ile ilgili bulunan ve üretim maliyetlerine yüklenmeyen araştırma
ve geliştirme giderleri; pazarlama, satış ve dağıtım giderleri ve genel yönetim
giderlerinden oluşan hesap grubudur. 7’nci grupta izlenen esas faaliyet dönem giderleri,
yansıtma hesapları alacağı ile dönem sonlarında bu grupta yer alan hesaplara devredilir.
630
631
632
633
-
ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ (-)
PAZARLAMA, SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ
GENEL YÖNETİM GİDERLERİ (-)
639 ARASI HESAPLAR
75
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
64- DİĞER FAALİYETLERDEN OLAĞAN GELİR VE KARLAR
İşletmelerin sermayelerine katıldıkları iştiraklerden elde ettikleri temettü gelirlerinin
izlendiği hesaptır. Hisse senedi ve tahvil gibi menkul kıymet satışından doğan kârlar ya
da zararlar bu hesaba alınmaz.
640
641
642
643
644
649
-
İŞTİRAKLERDEN TEMETTÜ GELİRLERİ
BAĞLI ORTAKLIKLARDAN TEMETTÜ GELİRLERİ
FAİZ GELİRLERİ
KOMİSYON GELİRLERİ
KONUSU KALMAYAN KARŞILIKLAR
FAALİYETLE İLGİLİ DİĞER GELİR VE KARLAR
65- DİĞER FAALİYETLERDEN OLAĞAN GİDER VE ZARARLAR
İşletmenin esas faaliyetleri dışında kalan olağan faaliyetlerle ilgili gider ve zararları içerir
652
653
654
659
-
REESKONT FAİZ GİDERLERİ (-)
KOMİSYON GİDERLERİ (-)
KARŞILIK GİDERLERİ (-)
DİĞER GİDER VE ZARARLAR
66- FİNANSMAN GİDERLERİ (-)
İşletmenin borçlandığı tutarlarla ilgili olarak katlanılan ve varlıkların maliyetine
eklenmemiş bulunan faiz, kur farkları kredi komisyonları ve benzeri diğer giderleri
kapsar.
660 - KISA VADELİ BORÇLANMA GİDERLERİ (-)
661 - UZUN VADELİ BORÇLANMA GİDERLERİ (-)
67- OLAĞANDIŞI GELİR VE KARLAR
İşletmenin olağan faaliyetlerinde bağımsız olan ve bu nedenle arızi nitelik taşıyan duran
varlıkların satışlarından elde edilen kârlar ile olağan dışı olay ve gelişmeler nedeniyle
ortaya çıkan gelir ve kârların yer aldığı hesap grubudur.
671 - ÖNCEKİ DÖNEM GELİR VE KARLARI
672 - 678 ARASI HESAPLAR
679 - DİĞER OLAĞAN DIŞI GELİR VE KARLAR
68- OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR (-)
İşletmenin olağan faaliyetlerinden bağımsız olan ve bu nedenle sık sık ve düzenli olarak
ortaya çıkması beklenmeyen işlem ve olaylardan kaynaklanan gider ve zararların yer
aldığı hesap grubudur.
680
681
682
689
-
ÇALIŞMAYAN KISIM GİDER VE ZARARLARI (-)
ÖNCEKİ DÖNEM GİDER VE ZARARLARI (-)
688 ARASI HESAPLAR
DİĞER OLAĞAN DIŞI GİDER VE ZARARLAR (-)
76
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
69- DÖNEM NET KARI (ZARARI)
690 - DÖNEM KARI VEYA ZARARI
691 - DÖNEM KARI VERGİ VE DİĞER YASAL YÜKÜMLÜLÜK KARŞILIKLARI (-)
692 - DÖNEM NET KARI VEYA ZARARI
7- MALİYET HESAPLARI
Maliyet hesapları, mal ve hizmetlerin planlanan biçim ve niteliğe getirilmesi için yapılan
giderlerin toplandığı ve maliyet unsurlarına dönüştürülerek izlendiği hesaplardır.
Bu bölümde yer alan gider hesapları uygulamada esneklik sağlamak üzere iki seçenek
halinde 7/A ve 7/B olarak sunulmuştur. 7/A seçeneğinde giderler defter-i kebirde
fonksiyon esasına göre, 7/B seçeneğinde ise çeşit esasına göre belirlenmiştir. Bu suretle,
işletmelere giderlerin bölümlenmesinde ve defter-i kebirde izlenmesinde kendi
organizasyon yapılarına, büyüklüklerine ve ihtiyaçlarına göre düzenleyebilmeleri için
kolaylık sağlanmış, farklı maliyet hesaplama yöntemlerine uyulabilmesi açısından da
geniş bir esneklik tanınmıştır.
7/A- SEÇENEĞİNDE MALİYET HESAPLARI
Tebliğinde IV-DÜZENLEMENİN KAPSAMI bölümüne göre, ek mali tabloları düzenlemek
durumunda olan üretim ve hizmet işlemleri için zorunlu olan 7/A seçeneğinde; giderler,
esas defterlerde fonksiyon esasına göre belirlenmiştir. Eş zamanlı kayıt yönteminin
kullanılması önerilen bu uygulamada, giderler yapıldıkları anda ilgili defter-i kebir
hesaplarına “Fonksiyon Esasına” göre kaydedilirken, söz konusu giderler aynı zamanda
yardımcı defterlerde hem çeşit esasına hem de ilgili yerlerine göre izlenir. Gider
çeşitlerinin izleneceği yardımcı defter kayıtlarının, giderlerin ait oldukları gider yerlerini de
gösterecek şekilde tutulması durumunda, yöntem amacına uygun biçimde yürütülmüş
olacaktır. Bu kayıt yönteminde; giderler eş zamanlı olarak aynı anda hem fonksiyonlarına,
hem çeşitlerine hem de ilgili gider yerlerine göre izlendiğinden; muhasebe kayıtlarının
azaltılmasına ve her kademenin üretim ve hizmet maliyetlerinin belli bir düzen içinde
oluşturulmasına olanak sağlamaktır.
Bu uygulama maliyet hesap grupları aşağıdaki gibi bölümlenmiştir.
70- Maliyet Muhasebesi Bağlantı Hesapları
(Maliyet muhasebesinin genel muhasebeden bağımsız çalışması durumunda bu
grup çalıştırılır.)
71- Direkt İlkmadde Ve Malzeme Giderleri
72- Direkt İşçilik Giderleri
73- Genel Üretim Giderleri
74- Hizmet Üretim Maliyeti
75- Araştırma Geliştirme Giderleri
76- Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri
77- Genel Yönetim Giderleri
78- Finansman Giderleri
77
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Bu uygulamada yardımcı defterlerde izlenecek Gider Çeşitleri 0-9 sayılı hesaplarda, Gider
Yerleri ise 10-99 sayılı hesaplarda gösterildiği gibidir. Bu bölümlerde yer alan Maliyet
Hesap Gruplarının her biri defter-i kebir hesabı düzeyinde gider hesapları, yansıtma
hesapları ve fark hesapları olarak bölümlenir.
GİDER HESAPLARI :
Bu hesaplar dönem içinde yapılan ve tahakkuk ettirilen giderlerin izlendiği ve borçlarına
kaydedildiği hesaplardır. Gider hesaplarına yapılacak kayıtlara ilişkin olarak düzenlenecek
muhasebe fişlerinde gider yerleri ve gider çeşitleri hesaplarına ait numaralar birlikte
yazılır.
GİDER YANSITMA HESAPLARI :
Bu hesaplar, “fiili maliyetlerin” uygulandığı durumlarda gider hesaplarında toplanan
giderlerin tümünün; önceden saptanmış maliyet yöntemlerinin kullanılması durumunda
ise, bunlara göre saptanan giderlerin ilgili hesaplara yansıtılmasını sağlamak amacıyla
kullanılır.
FARK HESAPLARI :
Bu hesaplar, önceden saptanmış maliyet yöntemlerinin uygulanması halinde fiili giderler
ile önceden saptanmış giderler arasındaki farkların kaydedildiği hesaplardır. Fark
hesapları borç ve alacak kalıntısı verebilir.
70- MALİYET MUHASEBESİ BAĞLANTI HESAPLARI
Bu grupda yer alan hesaplar genel muhasebe ile maliyet muhasebesinin birbirinden ayrı
olarak yürütülmesinin istenmesi durumunda, genel muhasebe ile maliyet muhasebesi,
arasında bağlantıların kurulmasını sağlamak amacıyla kullanılır.
700 - MALİYET MUHASEBESİ BAĞLANTI HESABI
701 - MALİYET MUHASEBESİ YANSITMA HESABI
71- DİREKT İLK MADDE VE MALZEME GİDERLERİ
Bu grupta yer alan hesaplar üretilen mamülün bünyesine ana madde olarak katılan ve
hangi mamülden ne kadar tüketildiği, ekonomik bakımdan ayrı olarak izlenebilen
ilkmadde ve malzemelerle ilgili gider, yansıtma ve fark hesaplarını kapsar.
710
711
712
713
-
DİREKT
DİREKT
DİREKT
DİREKT
İLK
İLK
İLK
İLK
MADDE
MADDE
MADDE
MADDE
VE
VE
VE
VE
MALZEME
MALZEME
MALZEME
MALZEME
GİDERLERİ
YANSITMA HESABI
FİYAT FARKI
MİKTAR FARKI
72- DİREKT İŞÇİLİK GİDERLERİ
Bu grup bir mal veya hizmetin üretim maliyetine doğrudan doğruya verilebilen işçilik
giderleri ile ilgili gider, yansıtma ve fark hesaplarından oluşur.
720 - DİREKT İŞÇİLİK GİDERLERİ
721 - DİREKT İŞÇİLİK GİDERLERİ YANSITMA HESABI
722 - DİREKT İŞÇİLİK ÜCRET FARKLARI
78
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
723 - DİREKT İŞÇİLİK SÜRE ( ZAMAN ) FARKLARI
73- GENEL ÜRETİM GİDERLERİ
Bu grup işletmenin üretimi ve bu üretime bağlı hizmetler için yapılan direkt ilkmadde ve
malzeme ve direkt işçilik dışında kalan giderlerle ilgili gider, yansıtma ve fark
hesaplarından oluşur.
730
731
732
733
734
-
GENEL
GENEL
GENEL
GENEL
GENEL
ÜRETİM
ÜRETİM
ÜRETİM
ÜRETİM
ÜRETİM
GİDERLERİ
GİDERLERİ
GİDERLERİ
GİDERLERİ
GİDERLERİ
YANSITMA HESABI
BÜTÇE FARKLARI
VERİMLİLİK FARKLARI
KAPASİTE FARKLARI
74- HİZMET ÜRETİM MALİYETİ
Bu grup hizmet işletmeleri ile ilgilidir. Hizmet işletmelerinde 71, 72 ve 73 gruplarda yer
alan hesaplar kullanılmaz. Bu hesaplar yerine bu grubdaki hesaplar kullanılır. Hizmet
işletmelerinin üretim maliyetlerinin izlenmesinde kullanılan hesaplar bu grupta yeralır.
740 - HİZMET ÜRETİM MALİYETİ
741 - HİZMET ÜRETİM MALİYETİ YANSITMA HESABI
742 - HİZMET ÜRETİM MALİYETİ FARK HESAPLARI
75- ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
Bu grup araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile ilgili gider yansıtma ve fark hesaplarından
oluşur.
750 - ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
751 - ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ YANSITMA HESABI
752 - ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDER FARKLARI
76- PAZARLAMA SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ
Bu grup, pazarlama, satış ve dağıtım faaliyetleri ile ilgili gider, yansıtma ve fark
hesaplarından oluşur.
760 - PAZARLAMA SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ
761 - PAZARLAMA SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ YANSITMA HESABI
762 - PAZARLAMA SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ FARK HESABI
77- GENEL YÖNETİM GİDERLERİ
Bu grup yönetim fonksiyonu ile ilgili gider, yansıtma ve fark hesaplarından oluşur.
770 - GENEL YÖNETİM GİDERLERİ
771 - GENEL YÖNETİM GİDERLERİ YANSITMA HESABI
772 - GENEL YÖNETİM GİDER FARKLARI HESABI
79
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
78- FİNANSMAN GİDERLERİ
Bu grupta işletmenin borçlandığı tutarlarla ilgili olarak katlanılan ve varlıkların maliyetine
eklenmemiş bulunan faiz ve benzeri giderlerle, yansıtma ve fark hesapları yer alır.
780 - FİNANSMAN GİDERLERİ
781 - FİNANSMAN GİDERLERİ YANSITMA HESABI
782 - FİNANSMAN GİDERLERİ FARK HESABI
79- GİDER ÇEŞİTLERİ (7/B SEÇENEĞİ)
790
791
792
793
794
795
796
797
-
İLK MADDE VE MALZEME GİDERLERİ
İŞÇİ VE ÜCRET GİDERLERİ
MEMUR ÜCRET VE GİDERLERİ
DIŞARIDAN SAĞLANAN FAYDA VE HİZMETLER
ÇEŞİTLİ GİDERLER
VERGİ, RESİM VE HARÇLAR
AMORTİSMANLAR VE TÜKENME PAYLARI
FİNANSMAN GİDERLERİ
8- (SERBEST)
9- NAZIM HESAPLAR
7/B- SEÇENEĞİNDE MALİYET HESAPLARI
Ek mali tablo düzenleme zorunda olmayan ticaret işletmeleri, küçük hizmet işletmeleri ve
küçük üretim işletmelerinden isteyenler, giderlerin izlenmesinde bu seçeneği uygular.
Bu uygulamada; giderler defter-i kebir de maliyet dönemi boyunca çeşit esasına göre
izlenir. Maliyet çıkarma dönemlerinde, söz konusu giderler gider dağıtım tablosu
aracılığıyla fonksiyonlarına dönüştürülerek ilgili gider yerlerine ve hizmet veya mamul
maliyetlerine veya sonuç hesaplarına aktarılır.
Gider çeşitlerinin fonksiyonlarına dönüştürülmesinde ve ilgili gider yerlerine
yüklenmesinde, işletmeler isterlerse gider çeşidi hesaplarından ilgili gider yerlerine ve
fonksiyonel gider hesaplarına aktarmalar yapılmasını gerektirecek kayıt düzenini seçerler.
İsterlerse, eş zamanlı kayıt düzenini bu seçenek içinde kullanarak, yardımcı defterlerde
fonksiyonel gider hesaplarını ve gider yerlerini izleyebilirler. Bu suret ile gider çeşitleri
tahakkuk ettikçe ilgili defter-i kebir hesaplarında izlenirken; aynı anda yardımcı
defterlerde fonksiyonlarına göre izlenip eş zamanlı olarak gider yerlerine aktarılabilir.
7/B seçeneğinde işletmeler 79 No.lu gruptaki maliyet hesaplarını kullanır. Bu uygulamada
maliyet hesap grupları aşağıdaki gibi bölümlenir:
79- GİDER ÇEŞİTLERİ
790- İlk Madde ve Malzeme Giderleri
791- İşçi Ücret ve Giderleri
792- Memur Ücret ve Giderleri
80
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
793794795796797798799-
Dışardan Sağlanan Fayda ve Hizmetler
Çeşitli Giderler
Vergi, Resim ve Harçlar
Amortismanlar ve Tükenme Payları
Finansman Giderleri
Gider Çeşitleri Yansıtma Hesapları
Üretim Maliyet Hesabı
4.2) Hesapların İşleyişi
Giderler tahakkuk ettikçe dönem boyunca 790-797 No.lu çeşit esasına göre bölümlenmiş
ilgili gider hesaplarının borcuna kaydedilir.
Üretim ve Hizmet işletmelerinde, maliyet çıkarma dönemlerinde düzenlenen gider dağıtım
tablosu sonucuna göre fonksiyonlarına ve gider yerlerine göre gruplanan çeşit
hesaplarının toplam tutarı, “798- Gider Çeşitleri Yansıtma Hesabı” alacağı ile “799Üretim Maliyet Hesabı”na ve “630- Araştırma ve Geliştirme Giderleri”, “631- Pazarlama
Satış ve Dağıtım Giderleri”, “632- Genel Yönetim Giderleri”, “66- Finansman Giderleri”
grubunun ilgili hesabına, “680- Çalışmayan Kısım Gider ve Zararları” hesaplarının ilgili
olanlarına veya aktifleşmesi gereken tutarlar ise ilgili aktif hesaplarının borcuna
kaydedilir. Dönem sonlarında “799- Üretim Maliyet Hesabı”, üretim işletmelerinde “151Yarı Mamüller Üretim” ve “152- Mamüller” hesaplarına, hizmet işletmelerinde ise “622Satılan Hizmet Maliyeti Hesabı”na devredilerek kapatılır.
Ticaret işletmelerinde ise dönem boyunca gider çeşitleri hesabının borcuna kaydedilen
tutarlar, dönem sonlarında fonksiyonlarına dönüştürülerek sonuç hesapları arasında yer
alan 630, 631, 632 hesapları ile “66- Finansman Giderleri Grubu” ilgili hesabının borcuna,
“798- Gider Çeşitleri Yansıtma Hesapları”nın alacağına yazılır. 798 ile 790-797 no.lu
hesaplar dönem sonlarında karşılaştırılarak kapatılır.
4.3) Aracı Kurum Hesap Planı ve Muhasebe Süreci
Aracı kurumların düzenlemek ve yayımlamak zorunda oldukları mali tabloların sağlıklı
karşılaştırma ve tahliller yapılmasına elverişli, genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine
uygun şekilde düzenlemelerini sağlayarak, mali durumlarının güvenilir bir şekilde
izlenebilmesine imkan hazırlamak amacıyla aracı kurum hesap planı ve kullanım esasları
“Aracı Kurum Hesap Planı ve Planın Kullanım Esasları Hakkında Tebliğ” ile düzenlenmiştir.
4.3.1. Aracı Kurum Hesap Planı
Sermaye Piyasası Kurulu aracı kurumların düzenlemek ve yayınlamak zorunda oldukları
mali tabloların sağlıklı karşılaştırma ve analiz yapılmasına elverişli, genel kabul görmüş
muhasebe ilkelerine uygun düzenlenmelerini sağlayarak, aracı kurumların mali
durumlarının güvenilir biçimde izlenebilmesi için standart bir hesap planı yayınlamıştır.
“Sermaye Piyasasında Mali Tablo ve Raporlara İlişkin İlke ve Kurallar Hakkında Tebliğ” ile
belirlenen mali tabloların hazırlanmasında dayanak teşkil eden hesapların işleyişinde
81
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
yukarıda belirtilen düzenlemede yer alan hesap planına uyulması gerekir. Bu tebliğ ile,
hem tüm aracı kuruluşlar tarafından uygulanacak muhasebe uygulamalarında yeknesaklık
sağlanırken, diğer yandan özellik arz eden aracılık faaliyetine ilişkin muhasebe
uygulamaları da düzenlenmiş olmaktadır.
Aracı kurumların uygulama sürecinde, hesap planının genel bütünlüğünü bozmamak
bakımından ana hesapların numaralarını değiştirmemesi gerekir. Yardımcı defterlerde yer
alacak tali hesaplar, aracı kurumun ihtiyacına göre, desimal sistem kullanılarak ve
gerektiğinde daha alt hesaplar açılarak tutulabilir. Ancak bu durumda ana hesabın Aracı
Kurum Hesap Planında öngörülen içeriğini değiştirecek şekilde alt hesaplar açılmamalıdır.
Aracı kurumlar bu Tebliğ uyarınca, tutacakları hesaplarında ayrıca, vergi mevzuatının ilgili
hükümlerine de uymak zorundadırlar. Vergi mevzuatının bu Tebliğ'de belirlenen
uygulamalardan farklı uygulamalara yer verdiği durumlarda, işletmelerin söz konusu
mevzuat çerçevesinde gerekli düzeltmeleri yapmaları kendi sorumlulukları içerisindedir.
Aracı kurumların kullanmak zorunda oldukları hesap planının özet bir görünümü aşağıdaki
gibidir.






Dönen Varlıklar (I) Hesap planının bu bölümünde aracı kuruluşların elinde
bulunan hazır değerler bulunmaktadır. Bunlar, kasa alacakları, kamu ve özel
kesime ait menkul kıymetler, kısa vadeli alacaklar, avanslardır.
Duran Varlıklar (II) Bu bölümde, Uzun Vadeli Ticari Alacaklar, Verilen Depozito
ve Teminatlar, Ortaklardan Alacaklar, İştiraklerden Alacaklar, Personelden
Alacaklar, Uzun Vadeli Diğer Alacaklar, Finansal Duran Varlıklar, İştirakler, Diğer
Finansal Duran Varlıklar, Maddi Duran Varlıklar, Maddi Duran Varlıklar
Amortismanı ve Maddi Olmayan Duran Varlıklar yer almaktadır.
Kısa Vadeli Borçlar (III) Hesap planının bu bölümünde aracı kuruluşun 1 yıldan
kısa vadeli senetli ve senetsiz borçları, ortaklara ve iştiraklere olan borçları
ödenecek vergi ve gider karşılıkları yer almaktadır.
Uzun Vadeli Borçlar (IV) İşletmenin 1 yıldan fazla sahip olduğu finansal ve
ticari borçları, ortaklara ve personele olan borçları ve ertelen vergi borçları ve
giderleri bu bölümde takip edilmektedir. Buna ek olarak hesap planının bu
bölümünde özkaynaklar ile ilgili hesaplarda yer almaktadır. Bunlar; Sermaye
Hesabı, Yeniden Değerleme Değer Artışı, Yasal Yedekler, Statü Yedekleri, Net
Dönem Kârı ya da Zararı ve Geçmiş Yıllar Zararlarıdır.
Sonuç Hesapları (V) Hesap planının sonuç hesapları bölümü, esas faaliyetlerle
ilgili olarak elde edilen gelir ve giderlerin yer aldığı hesap bölümüdür. Bu bölümde
elde edilen komisyon gelirleri, yurt içi ve yurt dışı satış gelirleri gibi hesaplar ile bu
sürecte katlanılan, genel yönetim giderleri, araştırma ve geliştirme giderleri gibi
faaliyet giderlerin izlendiği bölümdür.
Geçici Hesaplar (VI) Bu bölümde aracı kurumun kendi portföyü adına yapılan
menkul alış ve satış işlemler sonucunda ortaya çıkan kar ve zararların takibi
amacıyla kullanılan hesaplar yer almaktadır. Bu hesaplar geçici nitelikler taşır. Bu
bölümde aracı kurum kendi adına hisse senedi, finansman bonosu, devlet tahvili,
gelir ortaklığı senedi gibi kıymetlerin alış ve satış süreci içindeki kar ve zararları
takip edilir. Uygulamada bazı aracı kurumların bu hesapları kullandığı, birçoğunun
da hiç kullanmadıkları görülmektedir.
82
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR

Nazım Hesaplar (VII-VIII-IV) Aracı kurumlara ilişkin olarak diğer
kuruluşlardan farklı olarak ortaya çıkan en önemli farklılıklar nazım hesapların
kullanımında ortaya çıkmaktadır. Müşterilerin adına menkul kıymet alımlarına
aracılık esnasında emanet olarak ortaya çıkan hesaplar bu bölümde dikkate
alınmaktadır.
4.3.2. Aracı Kurumlarda Muhasebe Süreci
Aracı kurumların muhasebe sürecinde diğer işletme faaliyetlerinde olduğu gibi süreklilik
esas niteliktedir. Ancak belirli aralıklar içersinde faaliyetlerin belirlenmesi, ölçülmesi ve
sonucun mali tablolar şeklinde gösterilmesi gerekmektedir. Bu süreç için, bir yıl faaliyet
dönemi olarak dikkate alınır. Her yıl 1 Ocak tarihinde başlayan mali yıl, o yılın sonunda,
31 Aralık tarihinde sona erer ve mali sonuçlar hazırlanan mali tablolar yardımıyla ilgili
tarafların kullanımına sunulur.
Hesapların işleyişinde, varlık hesaplarında, herhangi bir artış meydana geldiğinde hesabın
borç tarafı, azalış meydana geldiğinde ise alacak tarafı çalıştırılmaktadır. Kaynak
hesaplarında ise, bu uygulama değişerek, bir kaynak hesabında artış meydana geldiğinde
hesabın alacak tarafı, azalış meydana geldiğinde ise borç tarafı kullanılmaktadır.
Dönem içinde hesapların sonuç hesapları içinde yer alan gelir ve gider hesaplarına
kaydedilmiş tutarlar 5990 Kâr Zarar Hesabı kapatılarak aktarılmaktadır. Bu hesabın
bakiyesi aracı kurumun vergi öncesi karı ya da zararını göstermektedir. Hesap borç
bakiyesi veriyor ise tutar 4980 Dönem Zararı Hesabına aktarılır. Hesap alacak bakiyesi
verir ise tutardan vergi karşılıkları kesilerek kalan tutar 4970 Net Dönem Karı Hesabına
aktarılır. Bu durumda 5 kod numaralı sonuç hesapları kapanmış olacaktır. Dönem
sonunda ise 1, 2, 3 ve 4 kod numaralı Bilanço hesapları hesaplar karşılıklı olarak
çalıştırılarak tüm hesaplar kapatılır. Dönem sonu işlemlerine ilişkin muhasebe kayıtları ve
değerleme ilkeleri “Dönem Sonu (Envanter) İşlemleri ve Kapanış Kayıtları” bölümünde
daha detaylı olarak ele alınmıştır.
Aracı kurumların muhasebe uygulamasında dikkati çeken hususlardan biriside hesap
planında satışlar ve satışların maliyeti hesaplarının varlığıdır. Aracı kurumlar açısından
sermaye piyasası araçlarının satışında alış ve satış değerlerinin ayrı hesaplarda sunumu
yerine, tek bir kalemde sermaye piyasası araçlarına konu işleme ilişkin satış kâr ya da
zararının sunumu gerçekleştirilmesi hususudur. Uygulamada az sayıda işletmede olsa bu
yaklaşımın varlığı göze çarpmaktadır. Aracı kurumlar bu amaçla Geçici Hesaplar grubunu
kullanmaktadır. Aracı kurumlar tarafından az da olsa uygulanan bu yöntem Geçici
Hesaplar Grubu’nun anlatımında daha detaylı olarak ele alınmıştır.
83
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Finansal Hesaplar
Dönen Varlıklar
Sonuç Hesapları
Gelir Hesapları
XX
XX
5990 Kâr Zarar Hesabı
XX
Dönen Varlıklar
XX
Gider Hesapları
XX
XX
Dönem Karı
veya Zararı
Kısa Vadeli Borçlar
XX
Uzun Vadeli Borçlar
XX
Şekil 5: Hesapların İşleyiş Şeması
Kaynak: Serhat Yanık, Aracı Kurum İşlemleri ve Muhasebesi, İstanbul:
Türkmen Kitabevi, Yayın No: 2007
4.3) Yatırım Fonlarının Hesap Planı
Kurul’un Seri:XI, No:6 sayılı Menkul Kıymetler Yatırım Fonları Mali Tabloları ve Raporlarına
İlişkin İlke ve Kurallar Hakkında Tebliği ile yatırım fonlarının kullanmak zorunda oldukları
bir hesap planı belirlenmiştir.
Yatırım fonları bu tebliğde yer alan hesaplama ilkelerine göre işlemlerini hesap planından
yararlanarak yine tebliğde belirlenen şekilllere uygun bilanço ve gelir tablosu hazırlamak
zorundadırlar.
84
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
5) MALİ TABLOLARIN KONSALİDASYONU
Konsolide
mali
tablolar
birden
fazla
işletmenin
işlemlerini
ve
sonuçlarını
ifade
etmektedir.
Konsolide mali tablolar bir gruba dahil her bir şirketin faaliyet sonuçlarını bir arada
göstermeleri nedeniyle finansal tabloların kullanımında birtakım sınırlamalar söz
konusudur. Bu sınırlamaları aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür:
 Konsolide mali tabloların finansal analizinden elde edilen sonuçlar ortalama bir değer
taşımaktadır. Grup içindeki şirketlerin muhasebe sistemlerinin, değerleme
yöntemlerinin farklılığı konsolide mali tabloların sonuçlarının sapmasına sebep
olabilmektedir.
 Bu tabloların değerlenmesinde kredi verenler ve işletme sahipleri parasal durumu
yanlış yorumlayabilmektedir.
Ülkemiz hukuk mevzuatına göre, konsolidasyon uygulamalarına ilişkin usul ve esaslar, 13
Kasım 2001 tarih ve 24582 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmış bulunan “Sermaye
Piyasasında Konsolide Mali Tablolara ve İştiraklerin Muhasebeleştirilmesine İlişkin Usul ve
Esaslar Hakkında Tebliğ” ile belirlenmiştir. Ana ortaklıklar konsolide mali tabloların
hazırlanmasında; ana ortaklık olsun veya olmasın hisse senetleri borsalar veya
teşkilatlanmış
diğer
piyasalarda
işlem
gören
şirketler
ise,
iştiraklerin
muhasebeleştirilmesinde söz konusu düzenleme ile getirilen usul ve esaslara uyarlar.
Ana ortaklığın unvanı altında düzenlenen ve ana ortaklık ve bağlı ortaklıklarının varlık,
borç, özkaynak, gelir ve giderlerini, finansal durumundaki değişikliklerini bir bütün olarak
gösteren, müşterek yönetime tabi şirketlerdeki ana ortaklığın payını içeren, dipnotlarıyla
birlikte konsolide bilanço, konsolide gelir tablosu ile bu tabloların eki diğer konsolide mali
tabloları ifade eder.
Ana ortaklıklar, ara ve yıllık dönemler itibarıyla, konsolide mali tablo düzenlemek ve bu
tabloları bu düzenlemede ve Kurulun muhasebe standartları ile ilgili diğer
düzenlemelerinde belirlenen esaslar çerçevesinde ilan etmek ve Kurula yayımlanmak
üzere ilgili borsaya bildirmek zorundadırlar. Konsolide mali tablolara ilişkin ilanlar ve
bildirimler, ara ve yıllık mali tablolar için Kurulun muhasebe standartlarına ilişkin diğer
tebliğlerinde öngörülen ilân ve bildirim yükümlülüklerinin son gününden itibaren altı hafta
içinde yapılır. Konsolide mali tablo ve raporlarını ilan edecek ortaklıklar, konsolide
olmayan mali tablolarını ilan etmeyebilirler. Ancak bu tablolar Kurula ve Borsaya bildirilir.
Söz konusu düzenleme 01.01.2003 tarihinden sonra sona eren yıllık ve bundan sonra
gelecek ilk ara mali tablolardan geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Ancak, dileyen işletmeler düzenleme hükümlerini bu süreyi beklemeksizin uygulamaya
başlayabilirler.
85
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Konsolide yıllık mali tablolar bir önceki dönem yıllık konsolide mali tabloları ile ve
konsolide ara mali tablolar bir önceki yılın aynı ara dönemi konsolide mali tabloları ile
karşılaştırmalı olarak düzenlenir.
5.1) Giriş ve Genel Tanımlar
Konsolide mali tablolar, farklı tüzel kişiliklere sahip kuruluşların varlıklarının, borçlarının,
özkaynaklarının, gelirlerinin ve giderlerinin bir araya getirilmesi, diğer bir ifade ile ana
şirketin mali tablolarıyla birleştirilmesiyle elde edilen tablolardır. Bu noktada adı geçen
birtakım temel kavramların açıklanması konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Bu
bölümde ele alınacak tanımlar, ana şirket, bağlı ortaklık, iştirak ve müşterek yönetime
tabi ortaklık tanımlamalarıdır.
Ana Şirket: Sermaye ve yönetim ilişkileri çerçevesinde, üzerlerinde kontrol
gücüne sahip olduğu bağlı ortaklıkları ve/veya iştirakleri ve/veya sınırlı iştirakleri bulunan,
yurtiçinde kurulu diğer bir işletmenin bağlı ortaklığı durumunda bulunmayan işletmedir.
Bağlı Ortaklık: Ana ortaklığın, doğrudan veya diğer bağlı ortaklıkları veya
iştirakleri vasıtasıyla, sermaye ve yönetim ilişkileri çerçevesinde %50’den fazla oranda
hisseye, oy hakkına veya yönetim çoğunluğunu seçme hakkına veya yönetim
çoğunluğuna sahip olduğu işletmeleri ifade etmektedir. Burada göze çarpan husus, ana
şirketin yatırım yapmış olduğu kuruluş üzerinde mutlak bir hakimiyete sahip olması
durumudur.
Müşterek Yönetime Tabi Ortaklık: Yönetimi, konsolidasyona dahil ortaklıklar ile
birlikte veya tek başına başka hissedar ve/veya hissedarlar grubunca ortak olarak
paylaşılan işletmeleri ifade eder.
İştirak: Ana ortaklığın, yönetimine ve işletme politikalarının belirlenmesine
katılma anlamında devamlı bir bağının ve/veya doğrudan veya dolaylı sermaye ve
yönetim ilişkisinin bulunduğu ya da sermayesinde yüzde yirmi veya daha fazla, yüzde
elliden az oranda paya veya bu oranda yönetime katılma hakkına sahip bulunduğu
işletmeleri ifade eder.
5.2) Konsolidasyon Kapsamı Dışında Kalma Esasları
Bağlı ortaklıklar ve müşterek yönetime tabi ortaklıklar, aşağıdaki şartlardan birinin varlığı
halinde, konsolidasyona tabi tutulmayabilir:
 Bağlı ve müşterek yönetime tabi ortaklıkların yakın bir gelecekte elden çıkarılmak
amacıyla geçici olarak elde tutulması,
 Bağlı ortaklık veya müşterek yönetime tabi ortaklığın ciddi ve uzun süreli kısıtlar
altında faaliyet göstermesi nedeniyle ana ortaklığa fon aktarım gücünün
bulunmaması,
 İlgili işletmenin küçük olması,
86
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
 İlgili işletmenin faaliyet hacminin düşük olması nedeniyle, konsolide mali tabloları
önemli ölçüde etkilemeyen işletmeler de konsolidasyon kapsamı dışında
tutulabilir.
5.3) Konsolide Mali Tabloların Düzenlenme Yöntemleri
Konsolidasyon uygulaması, bağlı ortaklıklar, müşterek yönetime tabi ortaklıklar ve
iştirakler
açısından
farklı
şekillerde
uygulanmaktadır.
Bağlı
ortaklıkların
konsolidasyonunda, konsolidasyon yöntemi, müşterek yönetime tabi ortaklıklar için,
müşterek yönetim konsolidasyonu yöntemi, İştirakler için ise özkaynak yöntemi
kullanılmaktadır.
5.3.1) Konsolidasyon Yöntemi
Bağlı ortaklıklar konsolidasyon yöntemi ile değerlenmektedirler. Konsolidasyon
Yöntemi, Konsolidasyon kapsamındaki ana ortaklık ve bağlı ortaklıklara ait mali
tablolarda yer alan varlık, borç, özkaynaklar, gelir ve giderlerin bir bütün olarak
birleştirilmesi ve konsolidasyon ilke ve esasları çerçevesinde gerekli düzeltmelerin
yapılarak konsolide mali tabloların hazırlanması yöntemini ifade eder
5.3.2) Müşterek Yönetim Konsolidasyonu Yöntemi
Müşterek yönetime tabi ortaklıklar, müşterek yönetim konsolidasyonu yöntemini
kullanmaktadırlar. Söz konusu yöntem, Konsolidasyon kapsamındaki müşterek yönetime
tabi ortaklıklara ait mali tablolarda yer alan varlık, borç, özkaynaklar, gelir ve giderlerin
ana ortaklık ve bağlı ortaklıkların sahip olduğu payın yüzdesi ile konsolidasyona alınması
ve buna uygun konsolidasyon düzeltmelerinin yapılarak konsolide mali tabloların
hazırlanması yöntemini ifade etmektedir.
Müşterek yönetim konsolidasyonu ile ilgili işlemlere başlanmadan önce, ilgili müşterek
yönetime tabi ortaklıklara ait bilanço ve gelir tablosuna ait büyüklükler ana ortaklığın
doğrudan ve/veya bağlı ortaklıkları vasıtasıyla sahip olduğu müşterek yönetime tabi
ortaklıktaki pay yüzdeki kadar dikkate alınarak toplanır. Bu işlemler sonucunda
oluşturulan konsolide mali tablolarda ana ortaklık dışı özsermaye ve ana ortaklık dışı kârzarar tutarları bulunmaz.
5.3.3) Özkaynak Yönteminin Uygulanması
İştirakler özkaynak yöntemi kullanılarak muhasebeleştirilir. İşletmelerin iştirak niteliği
kazandığı tarih itibariyle ve daha sonraki pay alımlarında, bir defaya mahsus olmak
üzere, ana ortaklığın iştirakin sermayesinde sahip olduğu payların elde etme değeri ile bu
payların iştirakin makul değerler esas alınarak düzenlenmiş bilançosundaki
özsermayesinde temsil ettiği değer arasında oluşan pozitif veya negatif fark şerefiye
olarak bilançoda ayrı kalemler olarak gösterilir ve konsolidasyonda belirtilen şekilde itfa
edilir. Bu şekilde her bir iştirak için hesaplanacak pozitif şerefiyeler aktifte “maddi
olmayan duran varlıklar” hesap grubu altında, ‘iştirakler şerefiyesi’ olarak, negatif
şerefiye ise aynı hesap grubu içerisinde negatif bir kalem olarak “iştirakler negatif
87
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
şerefiyesi” olarak konsolide bilançoya yansıtılır. Önceki dönemlerde elde edilen iştirakler
için gerekli şerefiye ve itfa payı hesaplamaları yapılarak sonuçlar geçmiş yıllar kar ve
zararı ile ilişkilendirilir.
Bu yöntemde iştirakler öncelikle elde etme maliyeti ile kaydedilir. Hesaplanan şerefiye
tutarına göre gerekli değer düzeltmeleri yapıldıktan sonra, mali tabloların hazırlanması
sırasında bu tutar iştirakin özsermayesinden ana ortaklığın payına düşen kısma isabet
eden tutar kadar artırılır veya azaltılır. Bu işlemlerde, elde etme maliyetine kıyasla
özsermaye payına isabet eden tutarda meydana gelen artışlar kâr, azalışlar ise zarar
olarak gelir tablosunda gösterilir. Özsermayedeki değişikliğin kâr veya zarar dışındaki
özsermaye kalemlerinden kaynaklanması halinde ana ortaklığın özsermayesinde de bu
kalemlere ilişkin gerekli düzeltmeler yapılır. İştiraklerden tahsil edilen kâr payları ilgili
iştirak tutarından düşülür. İştirakin olağanüstü gelir ve giderlerinden kaynaklanan
özkaynak değişiklikleri gelir tablosunda diğer olağanüstü kalemlerle birlikte veya ayrı bir
olağanüstü kalem olarak gösterilebilir.
5.4) Konsolide Mali Tabloların Düzenlenmesinde Genel
Esaslar
Geçici amaçla iktisap edilen menkul kıymetler, kurulun muhasebe standartları ile ilgili
diğer düzenlemelerine göre değerlenir. Konsolide mali tabloların aşağıdaki esasları
taşıması şarttır.
 Konsolide mali tablolarda, konsolidasyona tabi ortaklıkların bir bütün olarak
varlıklarını, kaynaklarını ve faaliyet sonuçlarını tam ve doğru yansıtması esastır.
 Ortaklıkların mali tabloları farklı muhasebe politikaları benimsenerek düzenlenmiş
ise, muhasebe politikalarının neden olduğu farklılıklar, ortak muhasebe politikaları
uygulanarak konsolide mali tabloların hazırlanması sırasında giderilir.
 Muhasebe politikalarının neden olduğu farklılıkların tam olarak hesaplanması
imkansız ise, düzeltme işlemi belli varsayım ve tahminlere göre yapılmalı ve bu
varsayım ve tahminler dipnotlarda açıklanmalıdır.
 Konsolidasyon işlemlerinde, SPK’nun belirlemiş olduğu muhasebe standartları ile
ilgili diğer düzenlemelerine uyulması zorunludur. ilgili düzenlemelerin bulunmadığı
durumlarda ise, uluslararası muhasebe standartlarına uyulması gerekmektedir.
5.4.1) Konsolide Bilançonun Düzenlenmesine İlişkin Esaslar
Konsolidasyon işlemleri esnasında işleme tabi tutulan temel mali tablolardan biri
Bilanço’dur. Konsolide bilançonun düzenlenmesi aşağıdaki esaslar çerçevesinde
yapılmalıdır.
a) Konsolidasyon kapsamındaki ortaklığın bağlı ortaklık haline geldiği tarih itibariyle ve daha
sonraki pay alımlarında bir defaya mahsus olmak üzere, ana ortaklığın bağlı ortaklığın
sermayesinde sahip olduğu payların elde etme maliyeti, bu payların bağlı ortaklığın makul
değere göre değerlenmiş bilançosundaki özsermayesinde temsil ettiği değerden mahsup
edilir. Kayıtlı değer lehine oluşan fark, pozitif şerefiye olarak konsolide bilançonun aktifinde
ayrı bir kalemde gösterilir ve şerefiyenin izafe edildiği ekonomik birimin faydalı ömrünü
88
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
geçmemek üzere en fazla 20 yıl içinde itfa edilir; kayıtlı değer aleyhine oluşan fark ise negatif
şerefiye olarak bilançonun aktifinde negatif olarak ayrı bir kalemde gösterilir ve en fazla 20
yıl içinde itfa edilir. Ancak, bu tutarlar ilgili bağlı ortaklığın dönem zararından mahsup
edilebilir. Bu şekilde her bir bağlı ortaklık için hesaplanacak pozitif şerefiyeler aktifte “maddi
olmayan duran varlıklar” hesap grubu altında ‘bağlı ortaklıklar şerefiyesi’ olarak, negatif
şerefiye ise aynı hesap grubu içerisinde negatif bir kalem olarak “bağlı ortaklıklar negatif
şerefiyesi” olarak konsolide bilançoya yansıtılır. Önceki dönemlerde elde edilen bağlı
ortaklıklar için gerekli şerefiye ve itfa payı hesaplamaları yapılarak sonuçlar geçmiş yıllar
kar veya zararı ile ilişkilendirilir.
b) Ana ortaklık ile bağlı ortaklıkların ödenmiş sermayesi ve satın alma tarihindeki
özsermayeleri dışındaki bilanço kalemleri toplanır.
c) Yapılan toplama işleminde, konsolidasyon yöntemine tabi ortaklıkların birbirlerinden
olan alacak ve borçları karşılıklı indirilir. Ortaklıklar, birbirlerinin borçlanmayı temsil eden
menkul kıymetlerine veya kıymetli evrakına sahiplerse, söz konusu menkul kıymetler ve
kıymetli evrak da indirime tabi tutulur.
d) Konsolidasyon yöntemine tabi ortaklıkların birbirlerinden satın almış oldukları dönen ve
duran varlıklar, ilke olarak, bu varlıkların konsolidasyon yöntemine tabi ortaklıklara olan
elde etme maliyetleri üzerinden gösterilmesini sağlayacak düzeltmeler yapılmak suretiyle
bulunan tutarları üzerinden konsolide bilançoda yer alır.
e) Konsolidasyon kapsamındaki bağlı ortaklıkların ödenmiş/çıkarılmış sermaye dahil
bütün özsermaye hesap grubu kalemlerinden, ana ortaklık ve bağlı ortaklıklar dışı paylara
isabet eden tutarlar indirilir ve konsolide bilançonun özsermaye hesap grubundan önce,
“Ana Ortaklık Dışı Özsermaye” hesap grubu adıyla gösterilir.
f) Konsolidasyon yöntemine tabi ortaklıkların faaliyet konularının birbirinden çok farklı
olması halinde, konsolide bilançonun hesap grupları faaliyet konuları itibarıyla
sınıflandırılabilir veya konu dipnotlarda açıklanabilir.
5.4.2) Konsolide Gelir Tablosunun Düzenlenmesine İlişkin Esaslar
Ana şirket ile bağlı ortaklıkların ve iştiraklerin konsolide gelir tablolarının hazırlanması ile
topluluğun gelirleri ve giderleri birleşik olarak hesaplanacaktır. Konsolide gelir tablosunun
düzenlenmesinde aşağıdaki esaslara uyulması zorunludur.
a) Ana ortaklık ile bağlı ortaklıkların gelir tablosu kalemleri ayrı ayrı toplanır. Hesap
dönemi içinde elde edilen bağlı ortaklıklar için gelir tablosu kalemlerinin toplanmasında
bağlı ortaklığın elde edildiği tarihten sonra gerçekleşenler dikkate alınır.
b) Yapılan toplama işleminde konsolidasyon yöntemine tabi ortaklıkların birbirinden
yapmış oldukları mal ve hizmet satışları, toplam satış tutarından ve satılan mal
maliyetinden indirilir. Konsolidasyon yöntemine tabi ortaklıkların stoklarına ilişkin bu
ortaklıklar arasındaki mal alım-satımından doğan kâr, konsolide mali tablolarda
89
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
stoklardan düşülerek satılan malın maliyetine eklenir; zarar ise stoklara eklenerek satılan
malın maliyetinden düşülür.
c) Konsolidasyon yöntemine tabi ortaklıkların birbirleriyle olan işlemleri nedeniyle
oluşmuş gelir ve gider kalemleri ilgili hesaplarla karşılıklı mahsup edilir.
d) Konsolidasyon kapsamındaki bağlı ortaklıkların net dönem kâr veya zararlarından
konsolidasyon yöntemine tabi ortaklıklar dışındaki paylara isabet eden kısım, net
konsolide kâr-zarardan önce “Ana Ortaklık Dışı Kâr-Zarar” hesap grubu adıyla indirim
veya artırım olarak gösterilir.
e) Gelir tablosuna, bağlı ortaklığın elde edilme ve elden çıkarılma tarihleri arasında geçen
süredeki işlemleri dahil edilir. Bağlı ortaklığın elden çıkarılması durumunda, elde edilen
gelir ile bağlı ortaklığın aktiflerde izlenen tutarından borçlarının çıkarılması sonucu
bulunan tutar arasındaki fark gelir tablosu ile ilişkilendirilir.
5.5) Şerefiye Belirlenmesi Güçlükleri
İlk defa düzenlenecek konsolide mali tablolarda, önceki yıllarda elde edilen bağlı ortaklık
ve iştiraklere ilişkin şerefiyenin belirlenmesinde hesaplama güçlüğü bulunması halinde,
daha sonraki yılların mali tablo verilerinin dikkate alınması gibi uygun yöntemler
kullanılabilir. Bu durumda, yöntemler hakkında bilanço dipnotlarında açıklama yapılması
zorunludur.
5.6) Yabancı Ülkelerde Faaliyet Gösteren Bağlı Ortaklık,
İştirak ve Müşterek Yönetime Tabi Ortaklıklar
Yabancı işletmeler konsolidasyon kapsamında ana ortaklığın mali tablolarında yabancı
işletmenin şube benzeri veya bağımsız nitelikte olmalarına göre farklı işleme tabi tutulur.
Ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olmakla birlikte, faaliyetleri ana ortaklığın uzantısı olan, ana
ortaklığın yurt dışı faaliyetlerini yürütmekle görevli bulunan yabancı işletmeler şube
benzeri yabancı işletmelerdir. Şube benzeri işletmelerin işlemleri ana ortaklığın işlemleri
gibi değerlemeye tabi tutulur. Bu çerçevede, parasal kalemler bilanço tarihindeki piyasa
kurları kullanılarak, parasal olmayan kalemler ise işlem tarihindeki veya makul değerlerin
belirlendiği tarihteki geçerli piyasa kurları üzerinden Türk Lirasına çevrilir. Çevrim
işleminden kaynaklanan kur farkları gelir tablosu ile ilişkilendirilir.
Şube benzeri işletmeler dışında kalan işletmeler, bağımsız yabancı işletmelerdir. Bağımsız
yabancı işletmeler, esas itibarıyla faaliyet gösterdikleri ülkelerde borçlanma, üretimde
bulunma, harcama yapma anlamında bağımsız hareket etme kabiliyetine sahip olup,
döviz kurundaki değişikliklerin hem bu ortaklığın hem de ana ortaklığın gelecekte
beklenen nakit akımları üzerine doğrudan bir etkisi bulunmamaktadır.
Bağımsız yabancı işletmelerin mali tablolarının ana ortaklık tarafından konsolide mali
tablolara dahil edilmesinde şu ilkelere uyulur. Parasal ve parasal olmayan yükümlülükler
90
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
bilanço gününde geçerli olan piyasa kurları üzerinden Türk Lirasına çevrilir. Gelir ve gider
kalemleri, işlem gününde geçerli olan kurlar üzerinden Türk Lirasına çevrilir. Eğer ilgili
işletme yüksek enflasyonlu bir ülkede faaliyet gösteriyorsa, bu durumda bilanço tarihinde
geçerli olan piyasa kurları dikkate alınır. Çevrim işleminden kaynaklanan kur farkları,
konsolide bilançoda özsermaye hesap grubu altında “Çevrim Farkları” hesabında, bunun
ana ortaklık dışı paylara isabet eden kısmı “Ana Ortaklık Dışı Paylar” hesabında izlenir.
5.7) Tarafların Bilgi Sağlama Yükümlülüğü
Bir ortaklığın iştiraki, bağlı ortaklığı veya müşterek yönetime tabi ortaklığı olması
nedeniyle mali tablolarındaki bilgileri ana ortaklığın konsolide mali tablolarının
hazırlanmasında veya iştiraklerin muhasebeleştirilmesinde kullanılacak olan işletmeler ve
bunların bağımsız denetçileri, mali tablo hazırlanmasında kullanılacak söz konusu bilgileri
uygun bir süre içerisinde ilgili ana ortaklığa veya işletmeye vermek, makul değere ilişkin
bilgileri tutmakla yükümlüdür.
5.8) Kâr Dağıtımı
İşletmeler, mali tablolarda bulunan net dönem kârından, Kurulun muhasebe
standartlarına ilişkin diğer düzenlemeleri çerçevesinde hazırlanmış mali tablolardaki net
dönem kârı üzerinden Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre ayrılması gereken yedek
akçelerin toplamının düşülmesi suretiyle bulunan tutardan fazlasını kâr payı olarak
dağıtamazlar. Konsolide mali tablolarda bulunan net dönem kârının, diğer tablolardaki net
dönem kârından daha az olması durumunda, kâr dağıtımı için daha az olan tutar esas
alınır. Bu şekilde bulunan kârın daha sonraki yıllarda dağıtılmaya karar verilmesi
durumunda da bunların tarihi değerleri dikkate alınır.
5.9) Konsolide Mali Tabloların Dipnotları
Kurulun muhasebe standartları ile ilgili diğer düzenlemelerinde öngörülenlere ilave olarak,
konsolide mali tabloların dipnotlarında aşağıdaki açıklamalara yer verilir:
a) Konsolide mali tablolara dahil edilen bağlı ortaklıklar, müşterek yönetime tabi
ortaklıklar ve iştiraklerin ünvanı, sermayesi ve sermayeleri içinde ana ortaklık ile diğer
bağlı ortaklıkların sahip oldukları paylar,
b) Ana ortaklığın, bağlı ortaklıkları, müşterek yönetime tabi ortaklıkları, iştirakleri veya
bunların veya kendi ortakları veya yöneticileri vasıtasıyla yönetiminde %20’den fazla oy
hakkına, yöneticilerini seçme hakkına veya yönetimine sahip olmakla birlikte
sermayesinde pay sahibi olunmaması nedeniyle konsolide mali tablolara dahil edilemeyen
bağlı ortaklıklar, müşterek yönetime tabi ortaklıklar ve iştiraklerle yapılan işlemlerin
konsolide mali tablo kalemleri üzerindeki etkilerine ilişkin ayrıntılı açıklamalar,
c) Konsolide mali tablolara dahil edilen ortaklıkların kompozisyonunda bir önceki döneme
göre oluşan değişiklik,
d) Konsolide mali tabloların kapsamına girmeyen iştiraklerde ana ortaklığın sahip olduğu
hisseler ve bu hisselerin muhasebeleştirilmelerine ilişkin bilgiler,
e) Konsolidasyona dahil edilmeyen ve ana ortaklık ve bağlı ortaklık ile sermaye, yönetim
ve denetim bakımından ilişkili bulunan ortaklıkların dahil edilmeme nedenleri,
91
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
f) İflas veya tasfiye halinde olan veya kanuni merkezleri yurt dışında bulunan konsolide
mali tablo kapsamındaki bağlı ortaklıklar, müşterek yönetime tabi ortaklıklar ve iştirakler
ile bunlara ilişkin bilgiler,
g) Konsolide mali tablo uygulamasında yıllar arasında farklı muhasebe politikaları
uygulanmışsa nedenleri ve parasal etkileri,
h) Konsolide mali tablolara dahil edilen ortaklıklar arasındaki her bir ikili sermaye ilişkisi
bazında şerefiye tutarları,
ı) Her bir bağlı ortaklık, müşterek yönetime tabi ortaklık ve iştirak bazında ana ortaklığın
doğrudan veya dolaylı kontrolü dışında kalan paylar,
j) Ana ortaklık ile bağlı ortaklıkların konsolide mali tablo düzenleme tarihinden sonra
ortaya çıkan ve açıklama gerektiren hususlara ilişkin bilgi,
ö) Konsolide mali tabloları önemli ölçüde etkileyen ya da bunların açık, yorumlanabilir ve
anlaşılabilir olması bakımından açıklanması gerekli olan diğer bilgiler,
p) Konsolide mali tablolara dahil edilen ortaklıklar arasındaki işlemlerle ilgili olarak,
bilanço ve gelir tablosu ana kalemleri itibarıyla, elimine edilen kalemler ve tutarları.
5.10) İlk Konsolide Mali Tablolar
Ana ortaklıklar, ilk kez hazırlayacakları ve yayımlayacakları konsolide mali tabloları, bir
hesap dönemine mahsus olmak üzere karşılaştırmalı olarak hazırlamayabilirler. Ancak,
tutarlılık kavramının sonucu olarak, gerekli açıklamaları konsolide bilanço dipnotlarında
yapmakla yükümlüdürler. Konsolidasyona tabi tutulan bağlı ortaklıkların geçmiş yıl kâr
veya zararlarının ana ortaklığın ilgili hesaplarında izlenmesi zorunludur.
5.11) Konsolide Mali Tabloların Bağımsız Denetimi
Konsolide mali tabloların bağımsız denetimi ana ortaklığın bağımsız denetimi görevini
üstlenmiş bulunan bağımsız denetleme kuruluşu tarafından yerine getirilir. Bağımsız
denetleme kuruluşunun denetim faaliyeti kapsamında ihtiyaç duyacağı bilgi ve belgelerin
temini, ana ortaklığın sorumluluğundadır.
5.12) Konsolidasyona Dahil İşletmelerin Mali Tablolarının
Hazırlanmasında Kullanılacak Standartlar
Konsolide mali tablolara dahil işletmelerin mali tablolarının hazırlanmasında Kurulun
muhasebe standartlarıyla ilgili düzenlemelerinde belirtilen hükümlere uyulması esastır.
Ancak, başka bir ülkede bulunan işletmelerin uluslararası muhasebe standartlarına uygun
olarak hazırlanmış mali tabloları; Türkiye’de faaliyet gösteren işletmelerin kendi özel
mevzuatına göre hazırlanmış mali tabloları, konsolidasyona esas alınacak mali tablolarının
hazırlanmasında kullanılabilir. Bu durumda konu hakkında dipnotlarda bilgi verilir.
92
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
6) ENFLASYONUN MALİ TABLOLARA ETKİSİ
Ekonomik bir gerçek olarak enflasyon bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de
Enflasyonun etkilerine maruz kalan en önemli ekonomik birim işletmelerdir. Enflasyonun
yaratmış olduğu tahribat başta finansal tabloları anlamsız hale getirmektedir. Finansal
tabloların anlamsızlaşması tüm işletme ilgililerinin alacakları kararları derinden
etkilemektedir. Klasik muhasebe sistemi enflasyon dönemlerinde işletme ilgililerinin
istedikleri bilgileri sunmakta yetersiz kalmaktadır.
Enflasyon ilk önce işletme yöneticilerinin alacakları genel ekonomik kararlar üzerinde
etkili olmaktadır. Yöneticiler mikro ve makro boyutlarda olmak üzere, üretim, yatırım,
finansman, kar dağıtımı, verimlilik, pazarlama stok yönetimi, ücret politikalan gibi
konularda ekonomik kararlar almak zorundadırlar. İşletmelerin başarılı olmalan ve
varlığını sürdürebilmeleri bu kararların isabetli ve ulaşılabilir olmasına bağlıdır.
Günümüze kadar uygulanan muhasebe uygulamaları fiyat değişimleri karşısında ölçü ve
değerleme bakımından yetersiz görülmüş ve bu konuda çeşitli eleştiriler getirilmiştir.
Tarihi maliyet muhasebesinin yetersizlikleri şu şekilde sıralanabilir.
a) Duran varlıkların işletmeye dahil edildikleri tarihlerden sonraki finansal tablolarda
kayıtlı değerleri, gerçek değerlerinin aksine daha düşük bir değerle gösterilmektedir.
Buna bağlı olarak amortismanlar da aynı nedenlerle az gösterilmektedir.
b) Cari gelirler, cari maliyetlerle karşılaştırılamamakta, fiyatların arttığı dönemlerde
maliyetlerin olduğundan daha az dikkate alınması nedeniyle, zahiri kârları da içeren
yüksek bir kâr rakamına ulaşılmaktadır. Bu yüzden yapılan analiz ve yorumlar anlamını
yitirmekte, gerçek olmayan kârın vergilendirilmesi gibi sonuçlara varılmaktadır.
c) Parasal değerlerin elde tutulmasından dolayı oluşan enflasyon kayıpları hesaplarda
gösterilmemektedir. Zira nakdi değerler reel bir satın alma gücü kaybına uğrarlar
d) Cari gelirlerle daha önceki bir tarihle yapılan maliyetlerin karşılaştırılması nedeniyle
raporlanan işletme sonuçları, sermayeyi korumak için gerekli olan tutarlarında kâr payı
olarak dağıtılmasına neden olacaktır.
6.1) Fiyat Hareketleri
Fiyat hareketleri fiyatların aşağı yukarı doğru dalgalanmasıdır. Fiyat seviyeleri özel veya
genel, ekonomik ve sosyal etkenlerin sonucunda zaman içersinde değişmektedir. Arz ve
talepteki değişmeler veya teknolojik değişiklikler mal ve hizmetlerin, fiyatlarının önemli
miktarlarda yükselmesine veya düşmesine neden olabilirler. Bu değişimlerin temel iki tipi
vardır :
A. Spesifik (Özel) Fiyat Hareketleri : Spesifik fiyat hareketleri, ekonomideki bazı mal
ve hizmetlerin fiyatlarında diğerlerine oranla daha fazla bir artış ya da azalma meydana
gelmesidir. Spesifik fiyat hareketleri, para değerindeki değişmelerden farklı ya da aynı
93
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
yönde ve farklı oranlarda olabilir. Bu değişim genellikle bir mal ve hizmetin arzındaki
değişiklikleri de aksettirir. Örnek vermek gerekirse, fiyatlar genel seviyesi artarken,
kişisel bilgisayarların fiyatları düşmektedir. Bu fiyat düşüşü teknolojik gelişme ve kişisel
bilgisayarların miktarının piyasada artmasından kaynaklanmaktadır.
B. Genel Fiyat Hareketleri : Ekonomi genelinde çeşitli mal ve hizmet grubunun
tümünün fiyat düzeyi değişimleri olarak tanımlanır. Bir ekonomideki tüm mal ve hizmet
fiyatlarındaki değişimleri dikkate alan bir yaklaşımdır. Fiyatlar genel seviyesi
değişimlerinde her mal ve hizmetin fiyatı aynı anda ve aynı yönde değişmediği için bunu
saptamakta en iyi yöntem, en çok kullanılan mal ve hizmet fiyatlannın ortalamasını
kullanmaktır.
Enflasyonun karakteristik niteliği fiyatlarda görülen artışlardır. Fiyat artışlarının tüm
ekonomi açısından ve belirli mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki değişmeler açısından
incelenmesi gerekmektedir. Enflasyon ortamındaki fiyat değişmeleri ekonomik bir gerçek
olarak fiyatlar genel seviyesindeki artışlar ve fiyatlar özel seviyesindeki artışlar olmak
üzere ortaya çıkmaktadır. Aynı nitelik taşıyan söz konusu fiyat değişimleri birbirinden
bağımsız olarak gerçekleşmektedir. Genellikle her iki fiyat seviyesindeki artışlar aynı
yönde olmakta fakat, tesadüfler dışında aynı hızda olmamaktadır. Biri diğerinden daha
yavaş veya daha hızlı bir artış gösterirken bazı durumlarda tüketici tercihlerinin ve
teknolojik gelişmelerin bir sonucu olarak bazı mal ve hizmetlerin fiyatlarında azalış dahi
olabilmektedir. Bu nedenle enflasyon ortamında yaşamanın yolları araştırılırken fiyatlar
genel seviyesi ve fiyatlar özel seviyesi değişiminde söz konusu bağımsızlık gözönünde
bulundurulmalı ancak birbirinden soyutlanmamalıdır.
6.2) Enflasyonun İşletmeler Açısından Önemi
Paranın genel satın alma gücündeki değişmelerin gerek ekonominin tümü gerekse, tek
tek işletmeler üzerinde önemli etkileri olmaktadır. Enflasyonun işletme ve finansal
tablolar üzerindeki etkileri özellikle şu faktörlere bağlıdır:
1)
2)
3)
4)
5)
6)
Enflasyonun türüne, süresine ve şiddetine,
İşletmenin mahiyetine,
Yaptığı işlerin mahiyetine,
Satış fiyatının kamu organlarınca kontrol edilme derecesine,
Üretilen mal ve hizmetlerin talep elastikiyetine,
İşletmenin büyüme oranına, bağlıdır:
Enflasyon başlangıçta çoğu ülkeler açısından geçici bir durum olarak düşünülmekteydi.
Fakat her geçen gün enflasyonun geçici değil, kronik bir sorun olduğunu bize
göstermiştir. Ülkemizde son 25 yıldır yüksek enflasyon vardır. 1970'li yıllara değin %
10'ların altında seyreden enflasyon 1970'lerden itibaren artmaya başlamıştır. İstikrarsız
dalgalanmalara rağmen yüksek sayılabilecek oranlarda bulunmuştur. Özellikle 1980 yılı
ve sonrasında % 100'lü rakamlara ulaşılmıştır.
Muhasebe verileri yöneticilerin kullandıkları en önemli bilgi kaynaklarıdır. Yöneticiler
finansal tabloların sonuçlarına göre kararlar almak zorundadırlar. Yöneticilerin enflasyon
94
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
ortamında mikro ve makro boyutlarda ekonomik kararlar almaları zorlaşmaktadır.
Yöneticiler üretim, yatırım, finansman, kâr dağıtımı, verimlilik, pazarlama, stok yönetimi,
ücret politikaları vb. konularda ekonomik kararlar da almak zorundadırlar. İşletmelerin
başarılı olması ve hedeflerine ulaşabilmesi alınan kararların isabetli ve ulaşılabilir olması
ile mümkündür.
6.2.1) Enflasyonun Finansman Politikaları Üzerindeki Etkileri
Enflasyon dönemlerinde işletmelerin işletme sermayesi ihtiyacının artış göstermesinin
sebepleri şöyle sıralanabilir:



Enflasyon dönemlerinde işletmelerin günlük faaliyetlerini yürütebilmek, olağan
ödemelerini zamanında yapabilmek için ihtiyaç duydukları nakit miktarı artmaktadır.
Firmaların artan satışları (çoğu zaman enflasyon sebebiyle artmış olan rakamlar, reel
satış artışını ifade etmezler) müşteriye bağlı değerlerini yani alacaklarını miktarlarını
arttırmaktadır. Bu da likidite sıkıntısı yaratır.
Stokların para ile ifade edilen tutarları da artacaktır.
Ayrıca enflasyon dönemlerinde ileride bahsedileceği gibi (stok politikaları üzerinde
etkileri) yalnızca stokların parasal değerleri artmamakta, reel olarak da stok artışları
meydana gelmektedir.
6.2.2) Enflasyonun Yatırım Politikaları Üzerindeki Etkileri
Ülke ekonomisinin düzenli bir gelişme gösterdiği durumlarda, işletmeler uzağı görme
olanağını elde ederler ve uzun süreli işlere girişebilirler. Enflasyon ortamı içinde
gelişmeleri kestirmek güçleşir. Aşırı fiyat artışlarının mevcudiyeti, hesapların
yapılmasında önemli güçlükler ortaya çıkaracaktır. Bu belirsizlik ortamı içinde uzun vadeli
planlar yerine kısa vadeli planlamalarla ihtiyaçlar karşılanmaya çalışılmalıdır. Yatırım
kararları durmadan önce yapılan iktisadi hesaplar, enflasyon dönemlerinde gerçeği
yansıtmayacaklardır. Bu da riski arttıracak ve firmaların uzun dönemli yatırımlara
girmelerini engelleyecektir.
Ayrıca fiktif kârlar dolayısıyla yatırım kararlarında iyimser bir havaya bürünülmesi ve
gerçek verimi düşük hatta negatif alanlara yatırım yapılması gibi olumsuz olaylarla
karşılaşılacaktır. Bu tür uygulamalar işletmeleri fiyat dalgalanmaları karşısında
darboğazlara itebilecektir. Enflasyon dönemlerinde yatırım konusu makine, tesisat ve
araçların fiyat artışlarına konu malları almaları nedeniyle önceki yatırımlara nazaran daha
pahalıya mal olacakları açıktır. Bir yatırım projesinin öngörülen başlangıç maliyetleri de
enflasyondan etkilenebileceği için bunların finansmanı zorlaşacaktır. Kısaca yeni yatırım
yapmanın maliyeti ve riski artacağından enflasyon dönemlerinde yatırımlar azalacaktır.
İşletmeler yatırımlarını zorunlu yenileme yatırımlarıyla sınırlandıracaklardır. Bunun uzun
vadedeki makro etkisi, üretim düşüşleri nedeniyle enflasyonun artmasıdır.
95
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
6.2.3) Enflasyonun Kapasite
Üzerindeki Etkileri
Kullanım
ve
Üretim
Politikaları
Fiyatların önemli ölçüde düştüğü dönemlerde optimum üretim miktarını tespit etmek son
derece güçtür. Çünkü fiyat artışlarının olduğu dönemlerde kullanılan stokların yerine
yenileri daha yüksek fiyatlardan konulmaktadır. Maliyetler ve kâr tarihi maliyetler
üzerinden hesaplandığı için satışlardan elde edilen fonlar stokların ikamesine yeterli
olmamaktadır.
Maliyetler ve dolayısı ile kâr rakamları kesin olarak tespit edilemediği için üretime aynı
süratle devam etmek riskli bir hale gelecektir. Bu da mal arzının azalmasına dolayısıyla
fiyatların yükselmesine sebep olacaktır. Ayrıca enflasyonun ücret ve maaş ile geçinenlerin
alım gücünü azaltması ile mal ve hizmetlerin talebinde azalma ve değişmeler meydana
gelecektir. Bu süreçte geniş kitlelerin kullandıkları mal ve hizmetlerin üretimi azalırken,
yüksek gelirli kesimlerin talebine konu olan lüks mal ve hizmetlerin talebi artabilir. Bu
gelir dağılımındaki bozulmadan kaynaklanmaktadır. Üretimin talebe göre belirlendiği
durumlarda enflasyon üretim yapısının bu doğrultuda değişimine yol açacaktır. Kısacası
azalan taleple ilgili mal ve hizmet üreten işletmeler olumsuz, artan taleple ilgili mal ve
hizmet üreten işletmeler olumlu etkileneceklerdir.
6.2.4) Enflasyonun Kâr Dağıtımı Üzerindeki Etkileri
Enflasyon dönemlerinde firmanın kârı içine normal faaliyet sonuçları yanında genel ve
özel fiyat değişimlerinin sonucu olan fiyat yükselmelerinin etkileri karışır. Sonuç olarak da
görünen kâr, gerçek faaliyet kârı, elde tutma kârı ve fiktif kâr parçalarından oluşur.



Gerçek Faaliyet Kârı: Gerçekten faaliyet gösterilmesi dolayısıyla elde ettikleri kârlar,
yani enflasyona bağlı olmadan elde ettikleri kârlardır.
Fiktif Kâr: Bunun sebebi maliyetlerin teşekkül ettikleri tarih ile satış gelirlerinin
teşekkül
ettikleri
tarih
arasındaki
paranın
satın
alma
gücü
farkından
kaynaklanmaktadır. Gerçek ikame maliyetlerinin hesaplarda gösterilmemesi ya da geç
gösterilmesi sonucu oluşur.
Elde Tutma Kârı: İşletmeler özellikle kredilendirme ve yatırım politikalarını
enflasyona göre ayarlayabildikleri takdirde elde tuttukları malların değer artışları
sebebiyle bir enflasyon kârı elde ederler.
Fiyat hareketlerinin olduğu dönemlerde, faaliyet kârlarını işletmenin görünen kâr
rakamından ayırabilmek için bu değerlerin mutlaka fiyat hareketlerinden arındırılması
gereklidir. Geleneksel muhasebe sisteminde elde edilen kâr rakamı oldukça yüksek
olacaktır. Bu yükseklik işletme içi ve dışı çıkar gruplarına dağıtılacak payların gerçek
anlamda kârdan değil, işletmenin özkaynaklarından ödenmesi sonucunu doğuracaktır.
Yüksek saptanacak kâr rakamı sonunda işletmeler,


Daha fazla kâr dağıtmak ve vergi ödemek zorunda kalacaklardır. Bulunan kâr rakamı
gerçeği yansıtmadığı için ödemeler özkaynaklardan yapılacaktır.
Çalışanlar, toplu sözleşmelerde, görünen kârı pazarlık konusu yaparak aşırı ücret ve
prim ödenmesine sebep olacaklardır .
96
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR




Firma faaliyetleri hakkında yanlış izlenim edinilmesine yol açılacaktır.
Yanlış yatırım, üretim, satış ve fiyatlandırma politikalarının izlenilmesine sebep
olacaktır.
Aşırı vergilendirme, kâr dağıtımı ve ücret ödemeleri sebebiyle nakit sıkıntısı içine
düşülmesine sebep olacaktır
Verimliliğin düşmesine sebep olabilecektir. Çünkü yöneticiler yüksek kâr rakkamları
içinde
rehavete
düşerek
etkin
yönetim
politikaları uygulama
zorunluğu
hissetmeyebileceklerdir.
Diğer bir yandan başarı ölçüsü olarak görünen kârın kullanılması mümkün değildir. Kâr
rakamlarının üzerinde gerekli düzeltmeler yapılmadan işletme faaliyetlerinin değerlenmesi
mümkün değildir. İşletmeler enflasyon dönemlerinde ellerinde nominal kıymetler
tuttukları sürece satın alma kaybına uğrayacaklardır. Bu sebeple ellerinde bulunan likit
kıymetleri stok şekline çevirmek reel kıymetlere yatırmak daha karlı olacaktır.
6.2.5) Enflasyonun Fiyatlama Politikaları Üzerinde Etkileri
Enflasyon dönemlerinde mamul fıyatlamasında tarihi maliyetlere göre hareket ediliyorsa,
fiyât-maliyet ilişkilerine göre düzenlenen fiyatlarda büyük yanılmalara ve dolayısıyla da
büyük zararlara neden olunabilir. Görünen maliyetler gerçek maliyetlerden küçük
gözükeceğinden yanlış kurulacak fiyat maliyet ilişkileri, uzun vadeli kontratlar, taahhüt
işleri gibi alanlarda yanlış fiyatlama kararları alınmasına sebep olacaktır. Fiyat hareketleri
gerçekci maliyet ve satış fiyatlarının hesaplanmasını da güçleştirecektir. Bunu bir örnekle
açıklayalım. Enflasyonun %80, faiz maliyetinin %100, paranın yıllık dönüşüm hızının 4
kez olduğunu varsayalım. Bu durumda ortalama 3 ayda %20 fiyat artışı, %25'de faiz
yükü mevcuttur. Eğer işletme kâr elde etmek istiyorsa fiyatlarını hesaplarken üç aylık %
45'lik değişimi gözönüne almalıdır. Satış fiyatlarının % 45'in üzerinde arttırılması
gereklidir. Enflasyon sonuçları işletmeler üzerinde birkaç ay sonra ulaştığından bu %
45'lik fiyat artışı gerçek olarak ya fiyatlara yansıtılamamakta veya daha az olarak
yansıtılmakta ve işletmenin kârları azaltılmakta, ya da daha fazla yansıtılarak mal talebi
kısılmaktadır.
6.2.6) Enflasyonun Ücret Politikaları Üzerinde Etkileri
Fiyat hareketleri nedeniyle, ücretler için işçiler enflasyonun olumsuz etkilerinden
korunmak amacıyla, toplu sözleşme müzakerelerinde önemli artışlar talep etmektedirler.
Özellikle sendikalaşmanın kuvvetli olmadığı ülkelerde ücret artışları ve verimlilik artışı
arasındaki ilişki kopmaktadır. İşveren sendikalarının kuvvetli olduğu ülkelerde ise ücret
artışı işverenlerin istekleri doğrultusunda belirlenmektedir. Bu artışlar talepleri yeterince
karşılamamakta, ülke düzeyinde grev lokavtlar artmaktadır. Yöneticiler açısından bu tür
dalgalanmalar işyerindeki çalışma barışını bozmakta işçi ve işveren arasında önemli
ihtilaflar yaratılmasına, üretimin aksamasına, etkinliğin kaybolmasına, yöneticilerin
istedikleri üretim politikalarını uygulayamamalarına sebep olmaktadır. Fiyat artışlarının
olduğu dönemde işletme yöneticilerinin izlemesi gereken politika; çalışma barışını
bozmayacak ve maliyetler açısından da aşırı bir yük yüklemeyecek, optimum bir ücret
artışı sağlama olmalıdır.
97
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
6.3) Enflasyonun Mali Tablolar Üzerindeki Etkisi
Enflasyonist dönemlerde maliyet, paranın değer ölçüsü olması ve objektiflik gibi ilkelere
tereddütsüz ve yorumsuz olarak bağlılık, muhasebe belgelerini anlamsızlaştırmakta ve
gerçekleri gösteremez duruma sokmaktadır. Bunu bir örnekle şöyle açıklayabiliriz. 1726
yılında Peter Munuit adında bir Amerikalı 25 dolara bir ada satın almıştır. Bu ada ileride
New York'un pekçok değerli işyerlerini içine alacak şekilde gelişecek olan ünlü Manhattan
adasıdır. Peter Munuit'in işletmesinin hesaplarında enflasyon muhasebesi uygulanmıyorsa
bu adanın değeri kayıtlarda hâlâ 25 dolar olarak gözükecektir. Bu adanın değeri bugün
hesaplanamayacak düzeylere erişmiştir. Sadece 1950-1980 arasında Amerika Birleşik
Devletlerinde, fıyatlar 4 kat artmıştır. Fiyat hareketlerinin karşısında duyarsız kalınması,
muhasebe belgelerinin anlamsızlaşmasına yol açmaktadır. Bir yandan varlık ve edim
alışlarını belirten bilanço anlamsızlaşırken diğer taraftan, faaliyet sonuçlarını belirten gelir
tablosu gibi muhasebe raporları bozulmaktadır. Bilanço ve Gelir Tablosu üzerinde
enflasyonun etkilerinin ayrı ayrı incelenmesi gereklidir. Zira fiyat artışlarının varlıklar
üzerindeki etkileri ile sonuç hesapları üzerindeki etkileri farklıdır.
6.3.1) Enflasyonun Bilanço Üzerindeki Etkileri
Fiyatların arttığı dönemlerde bilançoların, doğruluk güvenilirlik, kesinlik, karşılaştırılabilir
olma gibi özelliklerini yerine getiremedikleri görülmektedir. Enflasyon bilançoda bulunan
varlık ve kaynak kalemleri üzerinde farklı etkilerde bulunmaktadır.
İşletmede yer alan varlıklar bilançoda maliyet değerleri ile yer alırlar. Fiyat artışları
sonucunda söz konusu değerler ile cari değerler arasında önemli farklılıklar oluşur. Bu
farklılık sonucu, parasal kıymetler cari para birimiyle, parasal olmayan kıymetler ise tarihi
maliyetler ile ifade edilmiş olacaktır. Bu noktada parasal varlıklara para değerindeki
değişmeler karşısında nominal değerlerini aynen koruyan fakat satın alma güçleri fiyat
hareketlerine göre ters yönde hareket eden varlık unsurlarıdır. Parasal olmayan varlıklar
ise, fiyat hareketleri karşısında değerleri değişen birimlerdir.
6.3.1.1) Fiyat Hareketlerinin Aktif Yapısına Etkileri
Bilançonun varlık yapısı yukarıda bahsedildiği gibi parasal olan ve olmayan değerlerden
oluşmaktadır. Parasal olmayan varlıklara stoklar, yabancı para birimi ile tahsil edilecek
alacaklar, yabancı paralar, gelecek dönem giderleri, bazı koşullarla verilen avanslar, hisse
senetleri gibi kalemler örnek olarak gösterilebilinir. Parasal olmayan varlık unsurları fıyat
hareketleri doğrultusunda değer kazanmakta fakat bilançoda tarihi değerleri ile
gösterildiğinden enflasyon ortamında gerçek değerlerinden az gözükmektedirler. Bu da
bilanço tahlillerini yanıltmaktadır.
Parasal varlıklar ise para değerindeki değişmeler karşısında nominal değerlerini aynen
koruyan, ancak satın alma güçleri fiyat artışları karşısında düşen varlık unsurlarıdır.
Parasal varlıklara kasa, banka, alacak, alacak senetleri, tahviller, depozito ve teminatlar
gibi kalemler örnek gösterilebilir. Bu parasal varlıkları elde bulunduran işletmeler,
enflasyon ortamında bir satın alma gücü kaybına uğrayacaklardır. Çünkü enflasyon
98
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
ortamında bugünkü paranın satın alma gücü gelecekteki bir tarihte aynı miktar paranın
satın alma gücünden daha düşüktür.
6.3.1.2) Fiyat Hareketlerinin Pasif Yapısına Etkileri
Bilançonun kaynak yapısı da parasal olan ve olmayan kaynak kalemlerinden
oluşmaktadır. Parasal pasif kalemler kanuni para ile belli bir tutar olarak ödenecek olan
nominal karekterdeki hesaplardır. Satıcılara borçlar, banka kredileri, alınan diğer uzun
vadeli krediler, tedavüldeki senetler, gider tahakkukları, alınan depozito ve teminatlar ve
borç senetleri bunlara örnektir. Enflasyon dönemlerinde borçlar satın alma gücü azaldığı
için, işletme lehine olmaktadır. Enflasyon, satın alma gücünü borç verenlerden borç
alanlara transfer etmektedir. Bu sebeple işletmeler enflasyon dönemlerinde
borçlanırlarsa, borçlarını daha düşük bir satın alma gücü ifade eden paralarla
ödeyeceklerdir. Parasal pasif kalemleri toplamları, parasal aktif kalemleri toplamından
fazla olan işletmeler enflasyondan kazançlı çıkmaktadırlar. Bilançonun parasal pasif
kalemleri dışında kalan pasif hesaplar ise, parasal olmayan pasif kaynak unsurları içinde
yer almaktadır. Özsermaye hesapları, gelecek dönem gelirleri, alınan avanslar, bunlara
örnek gösterilebilir. İşletmenin özkaynakları, işletmede parasal varlık unsurları için
kullanılmış ise işletme değer kaybına uğrayacaktır. Eğer parasal olmayan varlık unsurları
bağlanmış ise özkaynaklar da fiyat artışlarından olumlu etkilenecektir.
6.3.2) Enflasyonun Gelir Tablosu Üzerindeki Etkileri
Gelir tabloları bir işletmenin belirli bir hesap dönemindeki faaliyet sonuçlarını gösteren bir
tablodur. Gelir Tablosu, işletme yöneticilerinin amaçlara ne ölçüde ulaşıldığının
saptanmasında, yöneticinin başarı derecesinin saptanmasında, yatırım ve kâr planlarının
değerlendirilmesinde, işletmenin ekonomik dengesinin ve zayıf yönlerinin saptanmasında
yararlandıkları önemli bir araçtır. Fiyat hareketlerinin olduğu dönemlerde tarihi verilere
göre düzenlenen gelir tabloları bu fonksiyonlarını yerine getirememektedirler. Fiyatların
gerek genel gerekse spesifik olarak arttığı devrelerde işletmenin sattığı mal ve
hizmetlerin birim fiyatları yükseleceğinden elde edilecek satış hasılatı daha fazla olacaktır.
Ancak bu artışın gerçek olup olmadığı elde edilen satış gelirinin paranın satın alma
gücündeki azalmalarla kıyaslanması sonucu ortaya çıkarılabilmektedir. Klasik muhasebe
ilkelerine göre hazırlanan bir gelir tablosunda bu artışın fiktif ve reel kısımları
ayrılamadığından işletme oluşan fiktif kârlarını da dağıtmaktadır.
6.4) Ülkemizde Enflasyon Muhesebesi Uygulaması
Ülkemizde, Yüksek enflasyon dönemlerinde mali tabloların hazırlanmasına ilişkin usul ve
esaslar “Yüksek Enflasyon Dönemlerinde Mali Tabloların Düzeltilmesine İlişkin Usul ve
Esaslar Hakkında Tebliğ” ile belirlenmiştir. Ortaklıklar, aracı kurumlar ve yatırım
ortaklıkları ile bunların bağlı ortaklıkları ve iştirakleri yüksek enflasyon dönemlerinde mali
tablolarını bu usul ve esaslara uygun olarak hazırlarlar. Ancak, söz konusu düzenleme,
01.01.2003 tarihinden sonra sona eren yıllık ve bundan sonra gelecek ilk ara mali
tablolardan geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Enflasyon muhasebesi sisteminin uygulanması zorunluluğu 2005 yılında kaldırılmıştır.
Bununla birlikte enflasyon düzenlemesi yapmış olan şirketler uygulamlarına 3 hesap
dönemi itibari ile devam edebilirler.
99
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Düzeltme yada Düzeltme İşlemi, düzeltme katsayısı kullanılmak suretiyle, paranın satın
alma gücündeki değişmelerin mali tablo kalemlerine olan etkilerini gidererek, mali
tabloların paranın cari satın alma gücü cinsinden ifade edilmesidir. Düzeltme katsayısı,
bilanço günündeki fiyat endeksi rakamının, düzeltmeye konu işlemin gerçekleştiği
tarihteki fiyat endeksi rakamına bölünmesi suretiyle elde edilen katsayıyı, ifade eder.
6.4.1) Yüksek Enflasyon Dönemi
Yıllık bilanço tarihindeki fiyat endeksi rakamının, ilgili hesap dönemi dahil önceki üçüncü
hesap döneminin başındaki fiyat endeksi rakamının iki katını aşması ve ilgili dönemin
bilanço tarihindeki fiyat endeksi rakamının, hesap döneminin başına göre %10 veya daha
fazla bir oranda artması halinde, içinde bulunulan yıllık hesap döneminden itibaren
yüksek enflasyon dönemi başlar. Yukarıda belirtilen süreden daha kısa bir sürede fiyat
endeksi rakamının iki katına ulaşması halinde de yıllık mali tablo tarihi itibariyle yüksek
enflasyon dönemi başlar. Fiyat endekslerinde yukarıda belirtilen düzeyde artış olmamakla
beraber, halkın tasarruflarını yabancı para cinsinden tutması, mal ve hizmet fiyatlarının
yabancı para birimi üzerinden belirlenmesi gibi yüksek enflasyon emarelerinin mevcut
bulunması halinde Sermaye Piyasası Kurulu, mali tabloların bu Tebliğ uyarınca
hazırlanmasını isteyebilir.
6.4.2) Parasal ve Parasal Olmayan Kalemler
Parasal kalemler, paranın değerindeki değişmeler karşısında nominal değerlerini aynen
koruyan ancak satın alma güçleri düşen kalemlerden oluşur.
Parasal olmayan kalemler, parasal kalemler dışında kalan kalemlerden oluşur. Parasal
olmayan kalemler içinde yer alan ancak, cari değerleri ile değerlenen yabancı para,
kıymetli madenler, hisse senetleri ve menkul kıymetler gibi kalemler ile getirileri veya
anaparaları enflasyona endekslenmiş olan varlık ve yükümlülükler, parasal kar veya
zararın hesaplanmasında parasal kalemler gibi işleme tabi tutulurlar.
6.4.3) Mali Tabloların Paranın Cari Satın Alma Gücü Cinsinden
İfade Edilmesi
Yüksek enflasyon dönemlerinde işletmeler, mali tablolarını paranın bilanço günündeki cari
satın alma gücünü esas alarak düzenlerler. Mali tablo kalemlerinin paranın bilanço
günündeki satın alma gücü cinsinden ifade edilmesi; parasal olmayan kalemlerin gerekli
ayarlamalar yapıldıktan sonraki tutarlarının, uygun düzeltme katsayıları ile çarpılması
suretiyle yapılır. Düzeltme işlemi, mali tabloların gerçeği dürüst bir şekilde yansıtmasını
engellemeyecek (satışların yıl içinde düzenli olarak dağıldığı gibi durumlarda)
toplulaştırılmış yöntemlere dayalı olarak da yapılabilir. Bu durumda benimsenen
yöntemlerin dipnotlarda açıklanması ve takip eden dönemlerde tutarlı bir şekilde
uygulanması zorunludur.
Fiyat endeksinin aylık fiyat değişimlerini gösterecek şekilde yayınlanması nedeniyle, bir
ay içinde gerçekleşen tüm işlemler için aynı düzeltme katsayısı kullanılır. Ancak,
100
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
enflasyon oranının ay içinde düzenli arttığı varsayımı yapılarak, ayın farklı günlerinde
gerçekleşen işlemlere farklı günlük düzeltme katsayıları uygulanması mümkündür. Bu
durumda, konu hakkında dipnotlarda açıklama yapılması zorunludur.
101
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
7) BİRLEŞME VE DEVİRLERİN MALİ TABLOLARA
ETKİSİ
7.1) Birleşme Kavramı
İşletme
birleşmeleri iki veya daha
fazla ayrı bir işletmenin tek bir bütün durumuna
gelmesidir. En geniş anlamı ile işletme birleşmeleri; iki veya daha fazla işletmenin,
büyüme amacı ile faaliyetlerinin ekonomik ve hukuksal açıdan tek bir birlik haline
getirilmesi veya işbirliğine gitmeleridir.
İşletme birleşmeleri, birleşmenin dışsal büyüme yöntemlerindendir. O halde işletme
birleşmeleri kavramı ile büyüme kavramı, birbiriyle ilişkili olan bir kavramdır. Daha
doğrusu işletme birleşmeleri, büyümenin nasıl gerçekleştirildiğini gösteren bir kavramdır.
Teknik ve hukuki anlamda birleşme, “bir veya daha çok ticaret ortaklığının mal varlığının
tasfiye olunmaksızın, içlerinden birine veya yeni kurulan bir ortaklığa, kendiliğinden ve
külli halefiyet yolu ile geçmesi, bu suretle mal varlıklarının birleşmesi ve intikal eden mal
varlığının karşılığı olarak, infisah eden ortaklığın ortaklarının, hesaplanan bir değiş tokuş
ölçüsüne göre, bünyesinde birleşilen ortaklıkta, kendiliğinden ortaklık payı kazanmasıdır”.
Birleşme en az bir ortaklığın, ortaklarının başka bir ortaklığa alınması karşısında, mal
varlığı veya işletmesini aktif ve pasifleriyle bir bütün olarak o ortaklığa devrederek
tasfiyesiz dağılması (devralma yoluyla birleşme); veyahut en az iki ortaklığın, ortaklarının
yeni kurulan bir ortaklığa alınmaları karşılığında mal varlıkları veya işletmelerini aktif ve
pasifiyle birer bütün olarak, bu ortaklığa devrederek tasfiyesiz dağılmaları (yeni ortaklık
kurulması yoluyla birleşme) sonucunda iki veya daha çok ortaklığın tek bir ortaklık
durumuna gelmesidir.
Genel olarak birleşme; birden çok ticaret ortaklığından birinin diğerinin bünyesine veya
tümünün yeni kurulan bir ortaklığa mallarını tasfiye etmeksizin intikal etmesi ve birleşen
ortaklık veya ortaklıkların ortaklarına bir değiştirme ölçüsüne göre devralan veya yeni
ortaklığın payının verilmesidir.
7.2) İşletme Birleşmelerinin Nedenleri
Birleşme firmalar açısından bir büyüme aracı olduğundan firmaları büyümeye iten
etmenler, birleşme için de geçerlidir. Birleşmede temel neden büyüme olmakla birlikte
büyüme gerçekleştirilirken başka amaçlara da ulaşılmaktadır. Birleşme sonucunda
ulaşılan ekonomik güç, birleşen firmaların ekonomik varlıklarının tek tek toplamından
daha yüksektir. Eğer birleşmiş işletmelerin değeri, tek tek firmaların toplam değerinin
üzerinde ise iki veya daha fazla firmayı birleştirmek için bu durum teşvik edici bir
unsurdur. Katma değer yaratma isteği de, işletme birleşmelerini teşvik eder.
İşletmeleri birleşmeye yönelten nedenler şunlardır.
1. Büyük Ölçekte Faaliyette Bulunmanın Sağladığı Ekonomilerden Yararlanma,
102
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
Yetenekli Yönetime Sahip Olma,
Birleşmenin İç Büyümeye Göre Avantajlarının Olması,
Finansal Nedenler,
Vergi Avantajı
Değerli Sınai Haklara Sahip Olma,
Büyük Bir İşletme Yaratma,
Rekabetin Azaltılması,
Psikolojik Nedenler.
7.3) İşletme Birleşme Süreci
Birleşmelerde yalnız şirket ortaklarının, şirket üzerindeki haklarını temsil eden payları
değiştirilebilir. Diğer bir ifade ile birden fazla şirketin ortakları, bu şirketler üzerindeki
paylarını, birleştirdikleri şirketin payları ile değiştirirler.
Birleşme veya devralma işlemine taraf olan halka açık ortaklığın birleşme sözleşmesinin
onaylanacağı genel kurulundan önce, EK/1’de belirtilen belgelerle (Tebliğ EK/5/A) Kurul’a
başvurarak onay alması zorunludur. Bunlar aşağıdaki gibidir.
1. Birleşme veya devralmaya taraf olan ortaklıkların, Mahkemece tayin edilen
bilirkişi tarafından hazırlanan özsermaye tespit raporu,
2. Birleşmeye veya devralmaya taraf olan ortaklıkların mali tablolarına ilişkin
4/3/1996 tarihli ve 22570 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Seri:X, No:16 Bağımsız
Özel Denetleme Çalışması ve Raporlamasının İlke ve Kuralları Tebliği çerçevesinde
hazırlanacak özel bağımsız denetleme raporları,
3. Varsa oluşturulacak ortaklığın ana sözleşme taslağı ya da birleşen veya
devralan ortaklığın ana sözleşmesinde yapılacak değişikliklerin taslağı,
4. Birleşilen veya devralınan ortaklığın ortaklarına vereceği hisselerin miktar ve
oranı ile hisselerin niteliğine ilişkin bilgi,
5. Kurul’ca istenecek diğer bilgi ve belgeler
Birleşme veya devralma hükümleri gereğince işlemler tamamlandıktan sonra ise ihraç
edilecek hisse senetlerinin S.P.K.’na kaydettirilmesi için EK/2’de verilen belgelerle (Tebliğ
Ek-5/B) Kurul’a başvurulur. Bunlar aşağıdaki gibidir :
1. Birleşen şirketlerin birleşmeye ya da devralan şirketlerin devralmaya ilişkin
kendi genel kurul kararlarının birer örneği,
2. Birleşme veya devralma sözleşmesinin noterden onaylı bir örneği,
3. Birleşme veya devir sonrası bilançosunun ve gelir tablosunun birer örneği,
4. Rekabet Kurumu'ndan birleşmeye ilişkin olarak alınan izin belgesi,
5. Kurul’ca istenecek diğer bilgi ve belgeler.
Mevcut uygulamalar çerçevesinde, Kurulca sonuçlandırılan ortaklık devralma suretiyle
birleşme prosedürü özetle aşağı anlatılmaktadır.
1. Yetkili Organların Ön Kararı: Birleşme işlemlerine başlanılması için yönetim
kurulunun karar alması yeterli olmakla beraber, istenildiği takdirde genel kurul, TTK'nın
103
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
372. maddesinde yer alan yeter sayısına uymak koşuluyla, birleşme işlemine, birleşme
sözleşmesinin hazırlanmasına ve ana noktalarına ilişkin olarak karar alabilir veya söz
konusu hususlarla ilgili olarak yönetim kuruluna yetki verebilir.
2. Birleşmeye Esas Alınacak Mali Tablolar ve Özel Bağımsız Denetim Raporunun
Hazırlanması: Birleşme işlemlerinin başlayabilmesi için mutlaka bağımsız denetim
sürecinden geçilmiş olması gerekmektedir.
Seri:X, No:7 sayılı “Sermaye Piyasasında Bağımsız Dış Denetleme Hakkında
Yönetmelik” Hükümlerine Göre Özel Denetlemeye Tabi Ortaklıkların Belirlenmesi
Hakkında Tebliğ” in 1’inci maddesi (b) bendi uyarınca, hisse senetleri halka arz edilen
veya arz edilmiş sayılan anonim ortaklıklardan bir başka anonim ortaklıkla birleşen veya
diğer bir anonim ortaklığa devir veya katılmaya taraf olanların mali tabloları özel bağımsız
denetime tabidir. Birleşmeye taraf ortaklıkların birleşme işlemine esas alınacak finansal
tablolarının Kurulun muhasebe standartlarına ilişkin düzenlemeleri çerçevesinde
hazırlanması ve Kurulun bağımsız denetim standartları çerçevesinde özel bağımsız
denetimden geçirilmesi zorunludur. Birleşmeye esas finansal tabloların Kurul
düzenlemeleri uyarınca bağımsız denetiminin yapılmış olması halinde, özel bağımsız
denetim koşulu aranmaz. Birleşme işlemine taraf olan ortaklıklardan konsolide finansal
tablo düzenlemekle yükümlü olanlarınb konsolide, diğerlerinin solo finansal tablolarının
birleşme işlemlerinde esas alınması zorunludur. Birleşmeye esas alınacak finansal
tabloların tarihi ile birleşme sözleşmesinin nihai olarak onaylanacağı genel kurul toplantı
tarihi arasındaki sürenin, 9 ayı geçmemek üzere 6 ayı aşması halinde, birleşmeye taraf
ortaklıklarca, İMKB’de işlem gören ortaklıkların duyuru metninin yayımlandığı tarih
itibariyle kamuya açıklamak zorunda oldukları en yakın tarihli finansal tabloların
hazırlanması ve duyuru metni ekinde kamuya açıklanması zorunludur. Birleşme
sözleşmesi ile duyuru metnine Kurulca onay verildiği tarihe kadar, birleşme oranının
hesaplanmasında esas alınan özkaynakları ve finansal tabloları önemli ölçüde etkileyen
veya birleşme oranının değişmesi sonucuna yol açan gelişmeler olduğu takdirde;
a) Birleşmeye esas finansal tabloları denetleyen bağımsız denetim şirketi, söz konusu
gelişmelerin anılan finansal tablolar üzerindeki etkilerini gösteren bir rapor hazırlar.
b) uzman kuruluş tarafından hazırlanan rapor, gelişmeler çerçevesinde yenilenir.
Birleşmeye taraf ortaklıkların kâr dağıtımına ilişkin genel kurul kararlarının birleşmeye
esas alınacak finansal tablo tarihinden sonra alınması halinde kâr dağıtımının etkilerinin
birleşme oranının hesaplanmasında dikkate alınması zorunludur. TTK’nın 324 üncü
maddesi hükmü çerçevesinde aktiflerin satış fiyatı esas alınarak düzenlenen bilançoya
göre sermayesinin 2/3’ü karşılıksız kalan ortaklık, devralan ortaklık sıfatıyla birleşme
işlemine katılamaz
Bir veya birden fazla ortaklığın, paylarının % 95’i veya daha fazlasına sahip başka bir
ortaklık tarafından devralınması suretiyle birleşmede, devralan ortaklığın hisselerinden
devrolan ortaklıkların ortaklarına verilmesini gerektirmeyen durumlarda, bağımsız
denetim raporu, uzman kuruluş raporu, yönetim kurulu raporu aranmaz.
3. Bilirkişi İncelemesi: Birleşmeye taraf ortaklıkların özsermayelerinin tespiti amacıyla
mahkemece atanan bilirkişi tarafından inceleme yapılır ve söz konusu inceleme bilirkişi
tarafından rapora bağlanır.
4. Birleşme Sözleşmesinin Hazırlanması: Birleşmeye taraf ortaklıkların yönetim
kurullarınca, tarafların hak ve yükümlülüklerinin, birleşme oranının ve diğer şartların
belirlendiği birleşme sözleşmesi hazırlanır.
104
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
5. Kurul’a Başvurularak Birleşme İçin Ön izin Alınması: Birleşmenin onaylanacağı
genel kurul toplantılarından önce ön izin için Sermaye Piyasası Kurulu’na başvurulur.
Buradan alınacak izin sonucunda birleşme konusunda genel kurulda oylama yapılabilir.
Birleşme sözleşmesinin onaylanacağı genel kurul toplantılarından önce birleşmeye esas
alınacak finansal tabloların tarihini
izleyen 4 üncü ayın
sonuna kadar Kurula
başvurularak onay alınması zorunludur.
6. Pay Sahiplerinin Bilgilendirilmesi: Birleşme için tarafların yapacağı genel
kurullardan önce özsermaye yöntemi dışında bir yöntem kullanılması durumunda bir
duyuru metni ilan edilerek pay sahipleri bilgilendirilir.
7. Birleşme Sözleşmesinin Onaylandığı ve Devir Nedeniyle Yapılacak Sermaye
Artırımı Kararının Alındığı Genel Kurul Toplantıları: Devralan ortaklığın genel
kurulunda devralma suretiyle birleşme, devir nedeniyle yapılacak sermaye artırım kararı
alınarak Kurul ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı onayından geçirilen esas sözleşme madde
tadil tasarıları onaylanır. Devrolan ortaklık genel kurulunda ise, devrolma suretiyle
birleşme ve bu suretle sona erme kararı alınır. Genel kurulların birleşmeye ilişkin olarak
verdikleri kararlar, varsa imtiyazlı pay sahiplerinin yapacakları özel bir toplantıda
verecekleri kararla onaylanmadıkça uygulanamaz.
8. Devralma Suretiyle Birleşme İşlemi Nedeniyle İhraç Edilecek Hisse
Senetlerinin Kurul Kaydına Alınması İçin Kurula Başvurulması: Genel kurul
toplantılarını takiben ihraç edilecek hisse senetleri ile devralan ortaklığın Kurul kaydında
bulunmayan hisse senetlerinin Kurul kaydına alınması için başvurulur.
7.4) Devralma – Katılma Süreci
Sermaye şirketlerinde birleşmenin diğer bir türü devralma katılma'dır. Devralma bir
A.Ş.nin diğer bir A.Ş.yi tüm varlık ve borçları ile içine almasıdır. Devralan anonim şirketin
hukuki yapısı devam ederken, devralınan anonim şirketin tüzel kişiliği son bulur.
Devralınan şirketler, alacaklı olan kişilerin alacaklarına tam güvence sağlanana kadar
ekonomik faaliyetlerini sürdürürler. Buna bağlı olarak, devralınan şirket dağıldığı ama
tasfiyeye girmediği sürece, başka bir anonim şirket içerisinde tasfiye ediliyormuş şekliyle
ekonomik varlığını sürdürür.
Bu yolla olan birleşmelerde, dağılan şirketin varlıkları ve borçları paraya dönüştürülmez,
ama şirketin tüm varlıkları ve borçları devralan şirkete geçer. Devralan şirket ise,
devralınan şirketin tüm borçlarının sorumlusu olur. Devralınan şirketin pay sahipleri,
devralan şirketin ortakları olurlar.
Kurumların birtakım şartlar dahilinde şekil değiştirmeleri devir hükmündedir. Belirli
şartlar dahilinde gerçekleştirilen birleşmeler, ister yeni kuruluş ister yeni katılma şeklinde
olursa olsun KVK’da “DEVİR” olarak isimlendirilmiştir. KVK'daki “devir” kavramı ile
TTK’daki “devralma” yoluyla birleşme kavramı arasında özdeşlik yoktur. KVK’daki devri,
TTK anlamındaki birleşme türlerinin her ikisi içinde geçerli olup, vergisel bir durumu
belirtmektedir. Bu bağlamda KVK’nın 37.maddesindeki öze ve 38.maddesindeki şekle ait
şartların gerçekleştirilmesi halinde ister katılma ister yeni kuruluş şeklinde olsun ”vergisiz
105
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
birleşme” söz konusudur. Bu durumda, KVK‘da düzenlenen “devir”i, “vergisiz birleşme”
olarak adlandırabiliriz.



Kısaca KVK'ya göre şu durumlarda yapılan birleşmelere devir denebilir:
Birleşme sonunda dağılan kurum ile birleşen kurumun kanuni merkezleri
Türkiye'de bulunacaktır.
Dağılan kurumun devir tarihindeki bilanço değerlerini devralan kurum, bütün
olarak devralır ve olduğu gibi bilançosuna geçirir.
Birleşen kurum dağılan kurumun ortaklarına, devraldığı servet oranında hisse
verir.
7.5) Ülkemizde Birleşme ve Devire İlişkin Mevzuat
Birleşme ve devralma işlemleri Seri:I, No:26 “Hisse Senetlerinin Kurul Kaydına
Alınmasına ve Satışına İlişkin Esaslar Tebliği’nin 12’nci maddesinde ve 14/7/2003 tarihli
ve 25168 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan (Seri:I, No:31) “Birleşme İşlemlerine İlişkin
Esaslar Tebliği’nde düzenlenmiştir. TTK ve Kurumlar Vergisi Kanunu hükümleri
çerçevesinde gerçekleştirilecek devralma veya birleşmelerde, taraflardan birisinin halka
açık ortaklık olması durumunda, birleşme nedeniyle ihraç edilecek hisse senetlerinin
Kurul’a kaydettirilmesi zorunludur. BİRLEŞME İŞLEMLERİNE İLİŞKİN ESASLAR TEBLİĞİ
Birleşme işlemlerinde taraf olan halka açık ortaklığın birleşme sözleşmesinin onaylanacağı
genel kurulundan önce, (Ek-5/A) da belirtilen belgelerle Kurul’a başvurarak onay alınması
zorunludur. Birleşme veya devralma hükümleri gereğince işlemler tamamlandıktan sonra
ihraç edilecek hisse senetlerinin Kurul’a kaydettirilmesi için (Ek-5/B) deki belgelerle
Kurul’a başvurulur.
7.5.1) Birleşme
Oranının
Yöntemler
Hesaplanmasında
Uygulanabilecek
Birleşme oranı, birleşmeye taraf ortaklıklarca benimsenen yöntem esas alınarak
hesaplanır. Birleşme işleminde, özkaynak yönteminin uygulanması halinde sadece bu
yönteme göre, özkaynak yöntemi dışında bir yöntemin uygulanması halinde ise hem
özkaynak yöntemi hem de seçilen diğer yönteme göre hesaplanacak birleşme oranlarına,
değiştirme oranlarına ve birleşme sonrası sermaye tutarına hazırlanacak bilirkişi
raporunda yer verilmesi zorunludur. Ayrıca borsa fiyatları esas alınarak birleşme oranının
tespit edilebilmesi için; birleşmeye taraf ortaklıkların onay için Kurul’a başvuru yaptıkları
tarih itibariyle,
a) Halka arz edilen hisse senetlerinin nominal değerleri toplamının, ortaklığın nominal
sermayesine oranının en az %25 olması ve hisse senetlerinin Borsa’da işlem görmesi,
b) Borsa fiyatının tespitinde son bir yıllık düzeltilmiş ağırlıklı ortalama fiyatların aritmetik
ortalamasının esas alınması, zorunludur.
Birleşme oranının belirlenmesinde, varlıkların rayiç değer üzerinden değerlemeye tabi
tutulması suretiyle hesaplanan özkaynakların esas alınması halinde, değerlemeye konu
gayrimenkuller Kurulca listeye alınan gayrimenkul değerleme şirketleri tarafından
106
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
değerlenir. Gayrimenkullere ilişkin olarak gayrimenkul değerleme şirketi tarafından
yapılan değerlemenin sonuçları bilirkişi raporuna esas alınır.
7.5.2) Ortaklık Devralma Yoluyla Birleşme Sonrasında Ulaşılacak
Sermaye Tutarı Ve Birleşme Oranı
Özkaynak veya rayiç değer yöntemlerinin kullanılması durumunda, ortaklık devralma
yoluyla birleşme işlemi sonrasında ulaşılacak sermaye artırımının tutarı aşağıdaki şekilde
hesaplanır.
Devralan ortaklığın özkaynağı
:A
Devrolan ortaklığın (birden fazla ise ortaklıkların) özkaynağı : B
Devralan ortaklığın ödenmiş/çıkarılmış sermayesi : C
A
Birleşme Oranı = ------- = D
A+B
C
Ulaşılacak Sermaye = ----D
Birleşme işlemine taraf ortaklıkların, birleşme işlemine taraf bir diğer ortaklığın iştiraki
olması ve benzeri durumlar, seçilen yönteme ilişkin hesaplamada dikkate alınır. Birleşme
sonrası artırılacak sermaye tutarı, devrolan ortaklığın (birden fazla ise ortaklıkların)
devralan ortaklık dışındaki mevcut ortaklarına payları oranında dağıtılır.
7.5.3) Yeni Ortaklık Kurulması
Ulaşılacak Sermaye Tutarı
Yoluyla
Birleşme
Sonrasında
Yeni ortaklık kurulması yoluyla birleşme sonrasında yeni kurulacak ortaklığın sermayesi,
birleşme işlemine taraf ortaklıkların çıkarılmış/ödenmiş sermayelerinin toplamından
oluşur. Birleşme işlemine taraf ortaklıkların, birleşme işlemine taraf bir diğer ortaklığın
iştiraki olması ve benzeri durumlar, her bir ortaklık için birleşme oranının
hesaplanmasında dikkate alınır ve yeni kurulacak ortaklığın sermayesi bu suretle
belirlenir.
7.6) Birleşme İşlemleri ve Muhasebe İşlemleri Üzerine
Bir Örnek
7.6.1) Yeni Bir Ortaklık Kurulması Yolu ile Birleşme
YAĞMUR A.Ş. ile ŞİMŞEK A.Ş.’i aldıkları karar doğrultusunda KAR A.Ş.’ini kurarak
birleşmeye karar vermişlerdir. Şirketlerin birleşme süreci öncesi bilançoları aşağıdaki
gibidir.
107
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
YAĞMUR ŞİRKETİ BİLANÇOSU
(TL)
KASA
1.250 BORÇ SENETLERİ
BANKA
2.500 ÖDENECEK S.GÜV.KESİNTİLERİ
HİSSE SENETLERİ
1.500 SERMAYE
TİCARİ MALLAR
12.500 YASAL YEDEKLER
ALICILAR
13.750 DÖNEM NET ZARARI
TAŞITLAR
8.000
MAKİNALAR
20.000
BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR
(7.500)
TOPLAM
52.000 TOPLAM
13.000
1.250
36.000
5.500
(3.750)
52.000
Yağmur şirketinin birleşme koşulları
•
Kasa, Banka, Hisse senetleri, Alıcılar, Borç Senetleri ve ödenecek Sosyal Güvenlik
Kesintileri Bilanço değerleri ile
•
•
•
Ticari Mallar
13.750 TL ile,
Taşıtlar
7.200 TL ile,
Makinalar
21.000 TL ile, işlem göreceklerdir.
YILDIRIM ŞİRKETİ BİLANÇOSU
(TL)
BANKA
TİCARİ MALLAR
ALACAK SENETLERİ
DEMİRBAŞLAR
BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR
TOPLAM
5.000
2.687,5
1.800
1.875
(625)
10.737,5
SATICILAR
SERMAYE
YASAL YEDEKLER
DÖNEM NET KARI
TOPLAM
1.500
6.000
2.937,5
300
10.737,5
Yıldırım Şirketinin Birleşme Koşulları
•
•
•
Banka, Alacak Senetleri, Satıcılar Bilanço değerleri ile
Ticari Mallar 2.000 TL ile,
Demirbaşlar 1.000 TL ile, işlem göreceklerdir.
Devir sonrası KÂR Şirketinin birleşme bilançosu aşağıdaki gibi oluşacaktır.
KÂR ŞİRKETİ BİLANÇOSU
(TL)
KASA
BANKA
HİSSE SENETLERİ
ALICILAR
ALACAK SENETLERİ
TİCARİ MALLAR
MAKİNALAR
TAŞITLAR
DEMİRBAŞLAR
1.250
7.500
1.500
13.750
1.800
15.750
21.000
7.200
1.000
BORÇ SENETLERİ
ÖDENECEK S.GÜV.KESİNTİLERİ
SATICILAR
SERMAYE
13.000
1.250
1.500
55.000
108
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
TOPLAM
70.750
TOPLAM
70.750
Yeni ortaklığı açılış muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır.
...................................... / ..................................................
100 KASA
1.250
102 BANKA
7.500
110 HİSSE SENETLERİ
1.500
120 ALICILAR
13.750
121 ALACAK SENETLERİ 1.800
153 TİCARİ MALLAR
15.750
253 MAKİNALAR
21.000
254 TAŞITLAR
7.200
255 DEMİRBAŞLAR
1.000
320 SATICILAR
1.500
321 BORÇ SENETLERİ
13.000
361 ÖDENECEK S.GÜV.KESİNTİLERİ 1.250
500 SERMAYE
55.000
...................................... / ..................................................
7.6.2) Devralma Yoluyla Birleşme
XYZ A.Ş., KLM A.Ş..’ni 15 Mayıs 2011 tarihinde bilançosundaki tüm varlıklarını ve
borçlarını bilanço değerleri itibariyle devralmıştır. XYZ A.Ş.’nin devir öncesi bilançosu
aşağıdaki gibidir.
KASA
BANKALAR
ALICILAR
HİSSE SENETLERİ
TİCARİMALLAR
TAŞITLAR
BİR.AMORTİSMAN
TOPLAM
XYZ A.Ş.
DEVİR ÖNCESİ BİLANÇOSU (15.05.2011)
(TL)
3.600.000 SATICILAR
5.000.000 SERMAYE
4.800.000 YASAL YEDEKLER
3.400.000 DÖNEM NET KARI
8.600.000
2.600.000
(1.200.000)
26.800.000 TOPLAM
5.200.000
20.000.000
1.000.000
600.000
26.800.000
KLM A.Ş.’nin devir öncesi bilançosu aşağıdaki gibidir.
KLM A.Ş.
DEVİR ÖNCESİ BİLANÇOSU (15.05.2011)
(TL)
KASA
11.600.000 BANKA KREDİLERİ
BANKALAR
6.000.000 BORÇ SENETLERİ
HİSSE SENETLERİ
1.400.000 SERMAYE
ALACAK SENETLERİ
4.000.000
TİCARİMALLAR
7.000.000
TAŞITLAR
2.200.000
BİNALAR
20.000.000
BİR.AMORTİSMAN
(1.200.000)
TOPLAM
51.000.000 TOPLAM
6.000.000
15.000.000
30.000.000
51.000.000
109
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Devralan XYZ A.Ş.’nin Muhasebe Kayıtları
...................................... / ..................................................
501 ÖDENMEMİŞ SERMAYE 30.000.000
500 SERMAYE 30.000.000
*(Tüm varlık ve borçları aynen satın alınan
KLM A.Ş.’nin özsermayesi kadar artırılan
sermaye karşılığında çıkarılan hisse senedi)
...................................... / ..................................................
100 KASA
11.600.000
102 BANKALAR
6.000.000
110 HİSSE SENETLERİ 1.400.000
121 ALACAK SENETLERİ 4.000.000
153 TİCARİMALLAR
7.000.000
254 TAŞITLAR
2.200.000
252 BİNALAR
20.000.000
257 BİR.AMORTİSMAN
1.200.000
300 BANKA KREDİLERİ
6.000.000
321 BORÇ SENETLERİ
15.000.000
501 ÖDENMEMİŞ SERMAYE 30.000.000
(KLM A.Ş.’nin tüm varlık ve borçlarının
bilançodaki değerleri ile sermaye payı
hisse senedi karşılığında devralınması)
...................................... / ..................................................
KLM A.Ş.’nin devir sonrası bilançosu aşağıdaki gibidir.
KLM A.Ş.
DEVİR SONRASI BİLANÇOSU (15.05.2011)
(TL)
SATICILAR
KASA
15.200.000 BANKA KREDİLERİ
BANKALAR
11.000.000 BORÇ SENETLERİ
ALICILAR
4.800.000 SERMAYE
ALACAK SENETLERİ
4.000.000 YASAL YEDEKLER
HİSSE SENETLERİ
4.800.000 DÖNEM NET KARI
TİCARİMALLAR
15.600.000
TAŞITLAR
4.800.000
BİNALAR
BİR.AMORTİSMAN
TOPLAM
20.000.000
(2.400.000)
77.800.000
TOPLAM
5.200.000
6.000.000
15.000.000
50.000.000
1.000.000
600.000
77.800.000
Devir olunan KLM A.Ş.’nin Muhasebe Kayıtları
...................................... / ..................................................
257 BİR.AMORTİSMAN
1.200.000
300 BANKA KREDİLERİ
6.000.000
321 BORÇ SENETLERİ
15.000.000
134. BİRLEŞİLEN ŞİRKETTEN ALAC. 30.000.000
100 KASA
11.600.000
102 BANKALAR
6.000.000
110 HİSSE SENETLERİ
1.400.000
121 ALACAK SENETLERİ
4.000.000
153 TİCARİMALLAR
7.000.000
110
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
254 TAŞITLAR
2.200.000
252 BİNALAR
20.000.000
...................................... / ..................................................
242 İŞTİRAKLER
30.000.000
134. BİRLEŞİLEN ŞİRKETTEN ALAC.
30.000.000
(Devredilen değerler karşılığı HS alınması)
.......................................... / ..................................................
500 SERMAYE
30.000.000
331 ORTAKLARA BORÇLAR
30.000.000
(Sermayenin ortakların cari hesaplarına devri)
.......................................... / ..................................................
331 ORTAKLARA BORÇLAR 30.000.000
242 İŞTİRAKLER
30.000.000
(Ortaklara alacaklarına karşılık olarak XYZ şirketinin HS’lerinin verilmesi)
.......................................... / ..................................................
111
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
8) ARACI KURUMLARDA BELGE VE KAYIT DÜZENİ
8.1) Genel Esaslar
Aracılık
faaliyetinde belge ve kayıt düzeni, Sermaye Piyasası Kurulu’nun Seri:V, No:6
sayılı “Aracılık Faaliyetinde Belge ve Kayıt Düzeni Hakkında Tebliğ” ile düzenlenmiştir.
Daha sonra Seri:V, No:66 sayılı “Aracılık Faaliyetinde Belge ve Kayıt Düzeni Hakkında
Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ile ve 17.12.2004 tarihli Seri:V, No:73 sayılı
“Aracılık Faaliyetinde Belge ve Kayıt Düzeni Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair
Tebliğ” ile bazı değişikliklere gidilmiştir.
Bu düzenlemelerin amacı aracı kuruluşların aracılık faaliyetlerinde düzenleyecekleri
belgeler ile muhasebe işlemlerinde uyacakları esasları belirlemektedir.
Aracı kuruluşlar, aracılık faaliyetlerine ilişkin muhasebe kayıt ve işlemlerine dayanak
teşkil etmek üzere, bu Tebliğ’de açıklanan form ve belgeleri eksiksiz olarak düzenlemek,
saklamak ve menkul kıymet işlemleri ile ilgili muhasebe kayıtlarını bir gün içinde yasal
defterlerine işlemek zorundadırlar. Bankalar dışındaki aracı kuruluşlar, şubelerinde
yürüttükleri aracılık faaliyeti ile ilgili muhasebe kayıtlarını merkezlerinde veya şubelerinde
tutarlar ve muhasebe hesaplarının işleyişinde, Seri:XI, No:7 Kurul tebliğinde düzenlenen
Aracı Kurum Hesap Planı’nı esas alırlar.
Aracı kuruluşların türev araçların alım satımına aracılık faaliyetlerinde düzenleyecekleri
belgeler ve kayıt düzeni ise Seri V, No:51 Sayılı Aracı Kuruluşların Türev Araçların Alım
Satımına Aracılık Faaliyetlerinde Düzenleyecekleri Belgeler ve Kayıt Düzeni Hakkında
Tebliğ’de yer almaktadır.
8.1.1) Aracı Kuruluşlar Tarafından Tutulacak Defter ve Belgeler
Aracı kuruluşlar, aracılık faaliyetlerine ilişkin muhasebe kayıt ve işlemlerine dayanak
teşkil etmek üzere, form ve belgeleri eksiksiz olarak düzenlemek, saklamak ve menkul
kıymet işlemleri ile ilgili muhasebe kayıtlarını bir gün içinde yasal defterlerine işlemek
zorundadırlar.
Aracı Kuruluşlarca, SPK’nın aracılık faaliyetlerine ilişkin düzenlemelerinde belirtilen defter
ve belgeler yanında, aşağıdaki belgelerin düzenlenmesi zorunludur:
a) Nakit Alındı-Ödendi Belgesi,
b) İşlem Sonuç Formu,
c) Hesap Ekstresi,
d) Menkul Kıymet Giriş-Çıkış Fişi,
e) Müşteri Emri Formu,
f) Seans Takip Formu,
g) İşlem Dağıtım Listesi (Menkul Kıymet ve Müşteri İtibariyle),
112
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Aracı kuruluşların sermaye piyasası faaliyetleri dolayısıyla aldıkları ve yaptıkları her türlü
yazışma, sözleşme, taahhüt, kefalet, diğer teminat senetleri ve mahkeme ilanları gibi
belgeler ile kimlik tespiti amacıyla alınan ya da düzenlenen belgeleri, vekaletnameleri ve
müşteri tanıma kuralı çerçevesinde düzenlenen belgeleri düzenli ve tasnif edilmiş bir
biçimde saklamaları zorunludur.
Tutulması zorunlu olan tüm belge ve kayıtlarda, silinemez yazı araçlarının kullanılması,
silinti ve kazıntı yapılmaması; düzeltmelerin yanlış kaydın görülmesine engel olmayacak
tarzda yapılması, boş satır bırakılmaması zorunludur.
Bu belgelerden müşteri emri formu dışında kalanlar için saklanması gereken süre Ticaret
Kanunu’nun 68/1 maddesi hükmüne göre 10 yıldır. Müşteri Emri Formları ile elektronik
ortamda alınan emirlere ilişkin belgeler düzenleme tarihinden itibaren 5 yıl süreyle
saklanır. Aracı kurumlar, alım satıma aracılık faaliyeti kapsamında müşterilerle sözleşme
imzalanması ve müşterilere hesap açılması kaydıyla, müşterilerinden borsaya iletilmek
üzere elektronik ortamda emir kabul edebilirler. Aracı kurumlar söz konusu faaliyete
başlamadan önce Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği’ne bildirimde
bulunmak zorundadırlar. “Piyasa yapıcılığı faaliyeti kapsamında iletilen kotasyon emirleri
için Müşteri Emri Formu düzenlenmesi zorunlu değildir.”
Sözlü emirlere ilişkin ses kayıtları emir tarihinden sonra gelen takvim yılı başından
itibaren 2 sene süreyle saklanır.
Seri:V, No:6 Sayılı tebliğ ekinde örneği yer alan hesap ekstresinin, aylık dönemler
itibariyle ilgili dönemi izleyen 7 gün içinde müşterilerin adreslerine taahhütlü olarak
gönderilmesi zorunludur. Ancak, ilgili dönem içinde herhangi bir işlem yapmayan
müşteriler ile hesap ekstresi gönderilmemesi hususunda münhasıran sözleşme imzalanan
müşterilere anılan belge gönderilmeyebilir. Hesap ekstresinde yer alan bilgilerin belirli
süre geçtikten sonra müşteri tarafından kabul edilmiş sayılacağına ilişkin sorumsuzluk
kayıtlarına çerçeve sözleşmelerde ve ilgili diğer belgelerde yer verilemez.
Yazılı ve sözlü olarak alınan tüm emirlerde, müşterinin talebi halinde emrin alınması
sırasında müşteriye emir alınış numarasının verilmesi zorunludur
Aracı kuruluşlar, aracılık faaliyetlerinin yürütülmesi sırasında her müşteri için ayrı bir
hesap numarası verir ve bu numara müşteri ile ilgili her türlü işlem ve alt hesaplarda
kullanılır.
Sözleşme yapılan her müşteri için, söz konusu müşteriden emir kabul etmeden önce
yetkili takas ve saklama kuruluşu ve/veya Merkezi Kayıt Kuruluşu nezdinde bir müşteri
saklama alt hesabı açılır ya da açtırılması sağlanır. Müşteri hesap numaraları, yetkili takas
ve saklama kuruluşu ve/veya Merkezi Kayıt Kuruluşu nezdindeki müşteri saklama alt
hesabı için de aynen kullanılır.
Gerçek kişi müşterilerin isimlerinde, tüzel kişi müşterilerin unvanlarında meydana gelen
değişiklikler, öğrenilmesini müteakip derhal yetkili takas ve saklama kuruluşuna ve/veya
Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirilir.
İlgili mevzuat hükümleri çerçevesinde her bir yatırımcı için yetkili takas ve saklama
kuruluşu ve/veya Merkezi Kayıt Kuruluşunda daha önce alınmış sicil numarası ile müşteri
113
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
hesap numarasının eşleşmesi sağlanır, daha önce bir sicil numarası almamış yatırımcılar
için ise sicil numarası alınır ve hesap numarası ile eşleşmesi sağlanır.
Aracı kuruluşlar, Merkezi Kayıt Kuruluşu nezdinde kayden izlenen sermaye piyasası
araçlarına ilişkin olarak, Merkezi Kayıt Kuruluşu’nda sicil almamış veya sicil ile
eşleşmemiş hesaplardan emir kabul edemez. Kurul, sermaye piyasası araçları türleri
itibariyle bu hükme istisna getirebilir.” Halka arz işlemleri nedeniyle müşterilere hesap
açılması zorunlu değildir.
Müşteri kimliğinin belge ve kayıtlarda yer alması gerekmez, ancak aracı kuruluşlar, hesap
numarası verdikleri müşterilerinin kimlik bilgilerinin doğruluğundan sorumludurlar.
İstenildiğinde hesap numarası sahibi müşterilerin kimlik bilgileri ve adresi aracı kuruluşça
Kurula veya Kurulca görevlendirilenlere ibraz edilir.
8.2) Hisse Senedi İşlemlerinin Belge ve Kayıt Düzeni
8.2.1) Müşteri Emirlerinin Alınması ve İzlenmesi
Müşterilerden yazılı emir alındığında müteselsil sıra numaralı “Müşteri Emri Formu”ndan
en az iki örnek düzenlenir ve formun imzalı bir örneği müşteriye verilir. Müşterilerden
seanstan önce veya seans sırasında telefon, faks, ATM kayıtları, elektronik ortamda ya da
benzeri şekillerde müşteri imzası olmaksızın emir alınabilir. Bu emirler genel hükümler
açısından sözlü emir niteliğindedir. Telefon ile alınan müşteri emirlerine ilişkin ses
kayıtlarının tutulması zorunludur.
Aracı kuruluşlar bu tür emirleri aşağıda belirtilen seans takip formuna kaydetmeden önce,
müşteri imzası aranmaksızın yazılı hale dönüştürürler. Alınan tüm emirlere (gerek yazılı
gerekse sözlü) numaratörle veya bilgisayarla müteselsil bir numara verilir.
Seans öncesinde alınan tüm müşteri emirleri, öncelik sırasına göre Tebliğin 6 numaralı
ekinde yer alan, aracı kuruluşun merkez bürosunda düzenlenen "Seans Takip Formu"na
kaydedilir. Borsa'da seans sürerken alınan emirler de aracı kurumun merkez bürosunda
tutulan aynı "Seans Takip Formu"na kaldığı sıra numarası izleyen numaralar verilerek
seans esnasında yazılır. Bu şekilde kaydedilen müşteri emirleri, yerine getirilmek üzere
borsa temsilcilerine bildirilir.
Aracı kuruluşun kendi nam ve hesabına yapacağı alım ve satımların da aracı kuruluşun
merkezinde düzenlenen "Seans Takip Formu"na kaydedilmesi zorunludur.
Şubede ayrı bir muhasebe tutuluyorsa şubeler, müşterileri için merkezden ayrı bir seans
takip formu düzenler ve müşterilerinden aldıkları emirleri merkeze topluca iletirler. Bu
emirler, merkezde tutulan seans takip formuna şube adına kaydedilir.
Şube muhasebesi merkezde tutuluyorsa, gelen müşteri emirleri şube seans takip formuna
kaydedilir ve sırasına göre bu emirler merkeze aktarılır. Merkez, şubeden gelen emirleri
kendi düzenlediği seans takip formuna ikinci fıkradaki esaslar dahilinde müşteriler
itibariyle kaydeder
114
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
8.2.2) Kesinleşen İşlemlerin Hak Sahiplerine Dağıtılması Sırasında
Düzenlenecek Belgeler
Borsa tarafından düzenlenen Günlük İşlem Defteri uyarınca gerçekleştirdiği saptanan
işlemler, “İşlem Dağıtım Listeleri”ne kaydedilerek hak sahiplerine dağıtılır. Bu listeler,
ilgili muhasebe işlemlerinin dayanağını teşkil eder.
8.2.3) Hisse
Senetlerinin
Muhasebeleştirilmesi
Satış
ve
Alış
İşlemlerinin
Hisse senetlerinin satış ve alış işlemleri aşağıdaki şekilde muhasebeleştirilir.
a) Müşteriden hisse senedi teslim alındığında düzenlenen Menkul Kıymet Giriş Fişlerinden
hareketle “Emanet Hisse Senetleri Hesabı”na bulundukları yer bazında hisse senetleri
itibariyle borç, “Emanet Hisse Senetlerinden Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında,
hisse senetleri itibariyle alacak kaydedilir.
------------------------------------------------ / -----------------------------------------------Emanet Hisse Senetleri Hesabı
XXXX
Emanet Hisse Senetlerinden Alacaklılar Hesabı XXXX
----------------------------------------------- / ------------------------------------------------b) Satış işlemlerinde gerçekleşen satışların parasal tutarları, alım satım sözleşmeleri ve
işlem dağıtım tablolarına uygun olarak “Takas Merkezi Hesabı”na borç, ilgili müşteri
hesaplarına alacak kaydedilir. Aracı kuruluşun kendi portföyünden yapılan satışlarda,
muhasebe kayıtlarının “sürekli envanter yöntemi”ne göre yapılması ve hisse senetlerinin
birim maliyetinin “hareketli ağırlıklı ortalama maliyet” yöntemine göre belirlenmesi
zorunludur. Buna göre aracı kuruluşun kendi portföyünden satış yapıldığında, satışların
parasal tutarı “Takas Merkezi Hesabına”na borç, “Yurtiçi Satışlar-Hisse Senetleri-İlgili
Hisse Senedi Hesabı”na alacak; satılan hisse senetlerinin “hareketli ağırlıklı ortalama
maliyet” yöntemine göre belirlenen maliyet tutarı ise “Yurtiçi Satışların Maliyeti Hisse
Senetleri-İlgili Hisse Senedi Hesabı”na borç, “Hisse Senedi Hesabı”na alacak kaydedilir.
c) Satışı yapılan hisse senetlerinin müşterilere göre nominal bedelle dağıtımında “Emanet
Hisse Senetleri-Takas Merkezi Hesabı”na hisse senetleri itibariyle alacak, “Emanet Hisse
Senetlerinden Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında hisse senetleri itibariyle borç
kaydedilir.
-------------------------------------------- / ---------------------------------------------------Emanet Hisse Senetlerinden Alacaklılar Hesabı XXXX
Emanet Hisse Senetleri-Takas Merkezi Hesabı
XXXX
------------------------------------------- / ----------------------------------------------------d) Alış işlemlerinde gerçekleşen alışların parasal tutarları, alım satım sözleşmeleri ve
işlem dağıtım tablolarına uygun olarak “Takas Merkezi Hesabı”na alacak, müşteri
hesaplarına borç kaydedilir. Aracı kurumun kendi portföyü için yapılan alışlarda “Takas
Merkezi Hesabı” ve “Hisse Senetleri Hesabı” işletilir.
115
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
------------------------------------------ / ------------------------------------------------Müşteri Hesapları
XXXX
Takas Merkezi Hesabı
XXXX
----------------------------------------- / --------------------------------------------------e) Alışı yapılan hisse senetlerinin müşterilere göre nominal bedelle dağıtımında öncelikle
“Emanet Hisse Senetleri- Takas Merkezi Hesabı”na hisse senetleri itibariyle borç, “Emanet
Hisse Senetlerinden Alacaklılar Hesabına” na müşteriler bazında, hisse senetleri itibariyle
alacak kaydedilir.
f) Müşteriye hisse senedi teslim edildiğinde düzenlenen menkul kıymet çıkış fişlerinden
hareketle, “Emanet Hisse Senetlerinden Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında hisse
senetleri itibariyle borç; “Emanet Hisse Senetleri Hesabı”na çıkış yerleri bazında hisse
senetleri itibariyle alacak kaydedilir.
g) Borsa dışında gerçekleştirilen alım-satım işlemlerinde, aracı kuruluşun “Hisse
Senetleri” “Yurtiçi Satışlar” ve “Yurtiçi Satışların Maliyeti” hesapları ile bu hesapların ilgili
alt hesapları kullanılır.
8.2.4) Rüçhan Hakkı Kullanımı ve Bedelsiz Hisse Senetlerinin
Muhasebeleştirilmesi
Aracı kuruluş tarafından müşterilere ait emanetteki hisse senetleri için rüçhan haklarının
kullanılması durumunda müşteri hesapları borçlandırılır. Rüçhan haklarının kullanılmasını
takiben geçici ilmühaber veya hisse senedi alınması durumuna göre, “Emanet Hisse
Senetleri” veya “Emanet Hisse Senetleri Geçici İlmühaberleri” hesabına bulundukları yer
bazında hisse senetleri itibariyle nominal bedelle borç; ”Emanet Hisse Senetlerinden
Alacaklılar” (“Emanetteki Geçici İlmühaberlerden Alacaklılar”) hesabına müşteriler
bazında hisse senetleri itibariyle nominal bedelle alacak kaydedilir. Sermaye artırımı
nedeniyle bedelsiz hisse senedi alınması halinde de aynı nazım hesapları kullanılır.
8.2.5) Temettü Farkları
Aracı kuruluşlar müşteri hesaplarını temettü farklarını göz önünde tutmaksızın izlerler. Bu
farklar, hisse senedinin müşterilere verilmesi veya onlardan alınması durumunda müşteri
hesaplarına yansıtılır. Müşterilerin emanete vermiş oldukları hisse senetleri eksik temettü
içeriyorsa, eksik tutar müşteri hesabına borç “Temettü Farkı Hesabı”na alacak kaydedilir.
Müşterilere eksik temettü içeren hisse senedi teslim edildiđinde, “Temettü Farkı
Hesabı”na borç, müşteri hesabına alacak kaydı yapılarak temettü farkı müşteriye ödenir.
Hisse senedi satın alınması ve takas merkezi’nin eksik temettü içeren hisse senedi teslim
etmesi halinde, temettü farkı toplamı “Takas Merkezi Hesabı”na borç, “Temettü Farkı
Hesabı”na alacak kaydedilir. Takas Merkezi’ne hisse senedi teslim ederken eksik temettü
içeren hisse senetlerinin verilmesi halinde “Temettü Farkı Hesabı”na borç, “Takas Merkezi
Hesabı”na alacak kaydedilir.
116
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
8.2.6) Hisse Senetlerinin Temettü Gelirleri
Aracı kuruluş, gerek kendi portföyünde bulunan hisse senetleri için, gerekse müşterilere
ait olup da Kurulun aracılık faaliyetlerine ilişkin düzenlemelerinde belirtilen sözleşme
uyarınca, müşterileri için yapacağı temettü tahsilatını, ihraçcı şirketin temettü dağıtımına
başladığı ilk gün itibariyle nazım hesaplarda izler. Bu amaçla aracı kuruluşa ve
müşterilere ait hisse senetleri için, temettü farkları dikkate alınmaksızın hesap edilen
temettü tutarı kadar “Emanet Hisse Senetleri Temettüleri Hesabı”na bulundukları yer
bazında hisse senetleri itibariyle borç, “Emanet Hisse Senetleri Temettülerinden
Alacaklılar Hesabı”na müşteriler veya portföy bazında hisse senetleri itibariyle alacak
kaydedilir.
Aracı kuruluşun kendi portföyünde bulunan hisse senetlerine ilişkin olarak tahakkuk eden
temettü gelirleri, ihraçcı şirketin temettü dağıtımına başladığı ilk gün “Temettü Gelirleri
Hesabı”na alacak, “Tahsil Edilecek Anapara, Faiz, Kupon, Gelir Payları Hesabı”na borç
kaydedilir.
Temettünün ihraçcı şirketten tahsil edilmesi durumunda; temettü farklarına bakılmaksızın
müşteri hesaplarına ve “Tahsil Edilecek Anapara, Faiz, Kupon, Gelir Payları Hesabı”na
alacak, tahsil edilen tutar kadar “Kasa Hesabı”na borç ve aradaki fark kadar da “Temettü
Farkı Hesabı”na borç kaydedilir. Temettü tahsilatının yapılması halinde, birinci fıkra
hükmünce açılmış olan nazım hesaplar da ters kayıtla kapatılır.”
8.3) Borçlanmayı İfade Eden Menkul Kıymet İşlemlerinin
Belge ve Kayıt Düzeni
8.3.1) Müşteri Emirlerinin Alınması, Yerine Getirilmesi ve Hak
Sahiplerine Dağıtımı
Aracı kuruluşlar, müşterileri nam ve hesabına veya kendi namlarına müşterileri hesabına
borçlanmayı ifade eden menkul kıymet alım veya satımında bulunmaları halinde “Müşteri
Emri Formu”ndan en az iki örnek düzenler ve formun imzalı bir örneğini müşteriye
verirler. Müşterilerden telefon ve benzeri iletişim araçlarıyla ya da elektronik ortamda
emir alınabilir. Bu emirler genel hükümler açısından sözlü emir niteliğindedir. Telefon ile
alınan müşteri emirlerine ilişkin ses kayıtlarının tutulması zorunludur. Bu emirlerde ispat
yükü aracı kuruluşa aittir.
Aracı kuruluşlar gerek yazılı gerekse sözlü olarak alınan tüm müşteri emirlerini bilgisayar
ortamında düzenlenmiş olan “Müşteri Emri Formu”na müteselsil sıra numarası izleyecek
şekilde kaydederler. Bu formlar esas alınarak tüm müşteri emirleri, aracı kurum
merkezinde bilgisayar ortamında düzenlenen “Seans Takip Formu”na zaman önceliğine
göre otomatik olarak kaydedilir. Öncelik sırası esasına uyulmasını teminen, tüm emirleri
alınış zamanına göre sıralayabilecek bir sistem için gerekli altyapının oluşturulması
zorunludur.
117
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Aracı kuruluşların kendi nam ve hesabına yapacağı alım ve satımlar da yukarıdaki
esaslara göre izlenir. Aracı kuruluşlar borçlanmayı ifade eden menkul kıymetlerle ilgili
olarak, kendi nam ve hesaplarına, müşterileri nam ve hesabına veya kendi namlarına
müşterileri hesabına gerçekleştirdikleri emirleri İşlem Dağıtım Listelerine hisse senedi
dağıtımlarından sonra gelmek üzere kaydederek hak sahiplerine dağıtır. Bu listeler, ilgili
muhasebe işlemlerinin dayanağını teşkil eder.”
8.3.2) Borçlanmayı İfade Eden Menkul Kıymetlerin Alım Satım
İşlemleri ve Muhasebeleştirilmesi
Borçlanmayı ifade eden menkul kıymetlerin alım ve satım işlemlerinin Borsa’da
gerçekleştirilmesi halinde, muhasebe kayıtları menkul kıymet türünün adını taşıyan ilgili
hesaplar kullanılarak yapılır. İhale suretiyle satın alınan ancak teslim alınamayan Hazine
Bonosu, Devlet Tahvili veya diğer kamu menkul kıymetlerinin miktar ve fiyatını gösteren
bir makbuzun TC Merkez Bankası tarafından aracı kuruluşa verilmesi halinde, bu menkul
kıymetler nominal bedel ile “Emanet Hazine Bonosu Makbuzları” (veya “Emanet Devlet
Tahvilleri Makbuzları”) ve “Emanet Hazine Bonosu Makbuzlarından Alacaklılar” (veya
“Emanet Devlet Tahvilleri Makbuzlarından Alacaklılar”) hesaplarında izlenir.
8.3.3) Anapara, Faiz, Kupon ve Gelir Payının Muhasebeleştirilmesi
Aracı kuruluşun gerek kendi portföyünde bulunan menkul kıymetleri için, gerekse
müşterilere ait olup da Kurulun aracılık faaliyetine ilişkin düzenlemelerinde belirtilen
sözleşme uyarınca müşterileri için yapacağı faiz, kupon, temettü ve gelir payları tahsilatı,
ihraçcı şirketlerin dağıtıma başladığı ilk gün itibariyle nazım hesaplarda izlenir. Bu
amaçla, aracı kuruluşa ve müşterilere ait menkul kıymetler için hesaplanan faiz kupon,
temettü ve gelir payları kadar “Emanet Faiz, Kupon ve Gelir Payları Hesabı”na
bulundukları yer bazında menkul kıymetler itibariyle borç, “Emanet Faiz Kupon ve Gelir
Paylarından Alacaklılar Hesabı”na müşteriler veya portföy bazında menkul kıymetler
itibariyle alacak kaydedilir.
Aracı kuruluşun kendi portföyünde bulunan borçlanmayı ifade eden menkul kıymetlere
ilişkin olarak tahakkuk eden faiz, kupon, temettü ve gelir payları, ihraçcı şirketin dağıtıma
başladığı ilk gün ilgili gelir hesaplarına alacak, “Tahsil Edilecek Anapara, Faiz, Kupon,
Gelir Payları Hesabı”na borç kaydedilir. Bu menkul kıymetlerin anaparaları muaccel hale
geldiğinde ilgili menkul kıymet hesabına alacak kaydı yapılır.
Faiz, kupon, temettü ve gelir paylarının tahsil edilmesi durumunda, kasa hesabına borç,
müşteri hesapları ile “Tahsil Edilecek Anapara, Faiz, Kupon, Gelir Payları Hesabı”na alacak
kaydedilir. Bu tahsilatların yapılması ile birlikte, birinci fıkra hükmünce açılmış olan nazım
hesaplar, ters kayıtla kapatılır.”
118
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
8.4) Repo ve Ters Repo İşlemlerinin Belge ve Kayıt
Düzeni
8.4.1) Müşteri Emirlerinin Alınması ve İzlenmesi
Aracı kuruluşlar müşterileri ile borsa dışında yaptıkları repo ve ters repo işlemlerinde,
Kurulun repo ve ters repo işlemlerine ilişkin düzenlemelerinde yer alan “Repo ve Ters
Repo İşlemleri Dekontu”ndan en az iki örnek düzenlerler ve formun imzalı bir örneğini
müşteriye verirler. Düzenlenen bütün dekontlara, numaratörle veya bilgisayarla repo ve
ters repo işlemlerine ilişkin müteselsilen bir numara verilir. Aracı kuruluşların Borsada
gerçekleştirecekleri repo ve ters repo işlemlerinde Kurulun repo ve ters repo işlemlerine
ilişkin düzenlemelerinde belirtilen belgeler düzenlenir.
8.4.2) Repo ve Ters Repo İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi
Aracı kuruluşların kendi portföylerinde gerçekleştirdikleri repo ve ters repo işlemlerinde,
muhasebe kayıtlarının “sürekli envanter yöntemi”ne göre yapılması;repo ve ters repo
yapılan menkul kıymetlerin birim maliyetlerinin “hareketli ağırlıklı ortalama maliyet”
yöntemine göre belirlenmesi zorunludur.
8.4.3) Repo İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi
a) Aracı kuruluşların Borsa’da kendi namına başkaları hesabına yaptıkları repo işlemleri
aşağıdaki şekilde muhasebeleştirilir:
aa) Repo işlemlerinin parasal tutarları “Takas Merkezi Hesabı”na alacak, ilgili müşteri
hesabına borç kaydedilir. Repo işlemlerinin nominal tutarları “Emanet Menku KıymetlerTakas Merkezi Hesabı”na ilgili menkul kıymet itibariyle
borç, “Emanet Menkul
Kıymetlerden Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında, ilgili menkul kıymet itibariyle
alacak kaydedilir.
bb) Repo işleminin vade tarihinde ödenen parasal tutarlar “Takas Merkezi Hesabı”na
borç, ilgili müşteri hesabına alacak kaydedilir. Repo işleminin nominal tutarları “Emanet
Menkul Kıymetler-Takas Merkezi Hesabı”na ilgili menkul kıymet itibariyle alacak, “Emanet
Menkul Kıymetlerden Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında, ilgili menkul kıymet
itibariyle borç kaydedilir.
b) Aracı kuruluşların kendi nam ve hesabına yaptıkları repo işlemleri aşağıdaki şekilde
muhasebeleştirilir:
aa) Aracı kuruluşların yaptıkları repo işlemlerinin parasal tutarı ilgili müşteri hesaplarına
borç, “Yurtiçi Satışlar-İlgili Menkul Kıymet Hesabı”na alacak kaydedilir. Daha sonra repo
yapılan menkul kıymetlerin “hareketli ağırlıklı ortalama maliyet” yöntemine göre
belirlenen maliyet tutarları “Yurtiçi Satışların Maliyeti - İlgili Menkul Kıymet Hesabı”na
borç, “Menkul Kıymetler- İlgili Menkul Kıymetler Hesabı”na alacak kaydedilir.
119
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
bb) Repo işlemlerinin nominal tutarları “Emanet Menkul Kıymetlerden Alacaklılar-Şirket
Portföyü Hesabı”na ilgili menkul kıymetler itibariyle borç “Emanet Menkul Kıymetlerden
Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında, menkul kıymetler itibariyle alacak kaydedilir.
cc) Repo işleminin vadesinde ödenmesi taahhüt edilen parasal tutarlar, “Repo
Taahhütlerinden Borçlular Hesabı”na repo işlemlerin vadeleri itibariyle borç, “Repo
Taahhütlerinden Alacaklılar Hesabı”na repo işlemlerinin vadeleri bazında, müşteriler
itibariyle alacak kaydedilir.
dd) Repo işleminin vadesinde ödenen parasal tutarlar “Menkul Kıymetler İlgili Menkul
Kıymet Hesabı”na borç, ilgili müşteri hesaplarına alacak kaydedilir.
ee) Repo işlemlerinin nominal tutarları “Emanet Menkul Kıymetlerden Alacaklılar-Şirket
Portföyü Hesabı”na ilgili menkul kıymetler itibariyle alacak, “Emanet Menkul Kıymetlerden
Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında, ilgili menkul kıymetler itibariyle borç kaydedilir.
ff) Repo işlemlerinin vadesinde ödenen parasal tutarlar “Repo Taahhütlerinden Borçlular
Hesabı”na repo işlemlerinin vadeleri itibariyle alacak, “Repo Taahhütlerinden Alacaklılar
Hesabı”na repo işlemlerinin vadeleri bazında, müşteriler itibariyle borç kaydedilir.
8.4.4) Ters Repo İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi
a) Aracı kuruluşların Borsa’da kendi namına başkaları hesabına gerçekleştirdikleri ters
repo işlemleri aşağıdaki şekilde muhasebeleştirilir.
aa) Ters repo işlemlerinin parasal tutarları “Takas Merkezi Hesabı”na borç, ilgili müşteri
hesabına alacak kaydedilir. Ters repo işlemlerinin nominal tutarları “Emanet Menkul
Kıymetler-Takas Merkezi Hesabı”na ilgili menkul kıymetler itibariyle alacak, “Emanet
Menkul Kıymetlerden Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında, ilgili menkul kıymetler
itibariyle borç kaydedilir.
bb) Ters repo işleminin vadesinde ödenen parasal tutarlar “Takas Merkezi Hesabı”na
alacak, ilgili müşteri hesabına borç kaydedilir. Ters repo işlemlerinin nominal tutarları
“Emanet Menkul Kıymetler-Takas Merkezi Hesabı”na ilgili menkul kıymet itibariyle borç,
“Emanet Menkul Kıymetlerden Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında, ilgili menkul
kıymetler itibariyle alacak kaydedilir.
b) Aracı kuruluşların kendi nam ve hesaplarına yaptıkları ters repo işlemleri aşağıdaki
şekilde muhasebeleştirilir:
aa) Aracı kuruluşların yaptıkları ters repo işlemlerinin parasal tutarları “Menkul
Kıymetler-İlgili Menkul Kıymet Hesabı”na borç, müşteri hesaplarına alacak kaydedilir.
bb) Ters repo işlemlerinin nominal tutarları “Emanet Menkul Kıymetlerden Alacak
Hesabı”na müşteriler bazında ilgili menkul kıymetler itibariyle borç, “Emanet Menkul
Kıymetlerden Alacaklılar - Şirket Portföyü Hesabı”na ilgili menkul kıymetler itibariyle
alacak kaydedilir.
cc) Ters repo işlemleriyle vadesinde ödenmesi taahhüt edilen parasal tutarlar “Ters Repo
Taahhütlerinden Borçlular Hesabı”na ters repo işlemlerinin vadeleri bazında, müşteriler
itibariyle borç, “Ters Repo Taahhütlerinden Alacaklılar Hesabı”na ters repo işlemlerinin
vadeleri itibariyle alacak kaydedilir.
dd) Ters repo işleminin vadesinde alınan parasal tutarlar ”Yurtiçi Satışlar-İlgili Menkul
Kıymet Hesabı”na alacak, ilgili müşteri hesaplarına borç kaydedilir. Daha sonra ters repo
120
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
yapılan menkul kıymetlerin “hareketli ağırlıklı ortalama maliyet” yöntemine göre
belirlenen maliyet tutarları “Yurtiçi Satışların Maliyeti-İlgili Menkul Kıymet Hesabı”na
borç, “Menkul Kıymetler-İlgili Menkul Kıymet Hesabı”na alacak kaydedilir.
ee) Ters repo işlemlerinin nominal tutarları “Emanet Menkul Kıymetlerden AlacaklılarŞirket Portföyü Hesabı”na ilgili menkul kıymetler itibariyle borç, “Emanet Menkul
Kıymetlerden Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında, ilgili menkul kıymetler itibariyle
alacak kaydedilir.
ff) Ters repo işlemlerinin vadesinde alınan parasal tutarlar “Ters Repo Taahhütlerinden
Borçlular Hesabı”na ters repo işlemlerinin vadeleri bazında, müşteriler itibariyle alacak,
“Ters Repo Taahhütlerinden Alacaklılar Hesabı”na ters repo işlemlerinin vadeleri itibariyle
borç kaydedilir.
8.5) Kredili Menkul Kıymet ve Açığa Satış İşlemlerinin
Belge ve Kayıt Düzeni
8.5.1) Müşteri Emirlerinin Alınması ve İzlenmesi
Aracı kuruluşların, kredili menkul kıymet alımı ve açığa satış işlemlerinde bulunmaları
halinde Tebliğ de belirtilen belge ve kayıt düzenine uyulur.
8.5.2) Kredili Menkul Kıymet İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi
Kredili menkul kıymet işlemleri aşağıdaki şekilde muhasebeleştirilir;
a) Kredili menkul kıymet işlemine ilişkin özkaynağı müşteri tarafından nakit olarak
yatırılması halinde alınan parasal tutarlar “Kasa Hesabı”na borç, “Kredi Hesabı-Kredili
Müşterilerin Nakit Özkaynakları Hesabı”na alacak kaydedilir. Özkaynağın menkul kıymet
olarak yatırılması halinde, alınan menkul kıymetlerin nominal tutarları “Kredili Müşterilerin
Menkul Kıymet Özkaynakları-Saklama Merkezi veya Merkez Kasası Hesabı”na menkul
kıymetler itibariyle borç, “Kredi Müşterilerin Menkul Kıymet Özkaynaklarından Alacaklılar
Hesabı”na müşteriler bazında menkul kıymetler itibariyle alacak kaydedilir.
b) Kredili menkul kıymet alımlarının parasal tutarları alım-satım sözleşmeleri ve işlem
dağıtım tablolarına uygun olarak “Kredi Hesabı-Kredili Müşteriler Hesabı”na ilgili müşteri
bazında borç, “Takas Merkezi Hesabı”na alacak kaydedilir.
c) Kredili menkul kıymet alımlarının nominal tutarları, “Kredili Müşterilerin Emanet Hisse
Senetleri-Takas Merkezi Hesabı”na hisse senetleri itibariyle borç, “Kredili Müşterilerin
Emanet Hisse Senetlerinden Alacaklılar” hesabına müşteriler bazında, hisse senetleri
itibariyle alacak kaydedilir.
8.5.3) Açığa Satış ve Menkul Kıymetlerin
İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi
Açığa satış ve menkul
muhasebeleştirilir;
kıymetlerin
ödünç
alınması
Ödünç
işlemleri
Alınması
aşağıdaki
şekilde
121
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
a) Açığa satış işlemlerine ilişkin özkaynağın müşteri tarafından nakit olarak yatırılması
halinde, alınan parasal tutarlar “Kasa Hesabı”na borç, “Kredi Hesabı-Açığa Satış
Müşterileri Nakit Özkaynakları Hesabı”na müşteriler bazında alacak kaydedilir.
Özkaynağın menkul kıymet olarak yatırılması halinde, alınan menkul kıymetlerin nominal
tutarları “Açığa Satış Müşterileri Menkul Kıymet Özkaynakları- Saklama Merkezi veya
Merkez Kasası Hesabı”na menkul kıymetler itibariyle borç, “Açığa Satış Müşterileri Menkul
Kıymet Özkaynaklarından Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında, menkul kıymetler
itibariyle alacak kaydedilir.
b) Açığa satışların parasal tutarları alım-satım sözleşmeleri ve işlem dağıtım tablolarına
uygun olarak “Takas Merkezi Hesabı”na borç, “Kredi Hesabı-Açığa Satış Müşterileri
Hesabı”na ilgili müşteri bazında alacak kaydedilir.
c) Açığa satılan hisse senetlerinin nominal tutarları, “Emanet Hisse Senetleri-Takas
Merkezi Hesabı”na hisse senetleri itibariyle alacak, “Ödünç Alınan Menkul Kıymetlerden
Borçlular Hesabı”na müşteri bazında, menkul kıymetler itibariyle borç kaydedilir. Açığa
satılan menkul kıymetlerin nominal tutarları daha sonra “Ödünç Alınan, Menkul
Kıymetlerden Alacaklılar Hesabı”na ödünç alınan kişi veya kuruluş bazında, menkul
kıymetler itibariyle alacak, “Emanet Hisse Senetleri-Takas Merkezi veya Merkez Kasası
Hesabı”na menkul kıymetler itibariyle borç kaydedilir.
d) Ödünç alınan menkul kıymetler karşılığında nakit teminat verilmesi halinde, teminat
tutarları “Ödünç Alınan Menkul Kıymetler İçin Verilen Teminatlar Hesabı”na ödünç veren
kişi veya kuruluş bazında borç, “Kasa Hesabı”na alacak kaydedilir.
Ödünç alınan menkul kıymetler karşılığında menkul kıymet teminatı verilmesi halinde,
verilen menkul kıymet teminatlarının nominal tutarları “Ödünç Alınan Menkul Kıymetler
İçin Verilen Menkul Kıymet Teminatları Hesabı”na ödünç veren kişi ve kuruluş bazında
menkul kıymetler itibariyle borç, “Ödünç Alınan Menkul Kıymetler İçin Verilen Menkul
Kıymet Teminatlarından Alacaklılar Hesabı”na teminat hisse senedini veren müşteriler
veya Şirket portföyü bazında, menkul kıymetler itibariyle alacak kaydedilir.
8.5.4) Menkul
Kıymetlerin
Muhasebeleştirilmesi
Ödünç
Verilmesi
İşlemlerinin
Menkul kıymetlerin ödünç verilmesi işlemleri aşağıdaki şekilde muhasebeleştirilir:
a) Aracı kuruluşların müşteri emanetlerinden veya şirket portföyünden ödünç verdiği
menkul kıymetlerin nominal tutarları “Ödünç Verilen Menkul Kıymetlerden Borçlular
Hesabı”na ödünç verilen kişi ve kuruluş bazında menkul kıymetler itibariyle borç, “Emanet
Menkul Kıymetler-Takas Merkezi veya Merkez Kasası Hesabı”na menkul kıymetler
itibariyle alacak; “Ödünç Verilen Menkul Kıymetlerden Alacaklılar Hesabı”na ödünç veren
müşteriler veya şirket portföyü bazında, menkul kıymetler itibariyle alacak, “Emanet
Menkul Kıymetlerden Alacaklılar Hesabı”na müşteriler veya şirket portföyü bazında, ilgili
menkul kıymetler itibariyle borç kaydedilir.
122
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
b) Ödünç verilen menkul kıymetler karşılığında nakit teminat alınması halinde alınan
parasal tutarlar “Kasa Hesabı”na borç, ”Ödünç Verilen Menkul Kıymetler İçin Alınan
Teminatlar Hesabı”na ilgili kişi veya kuruluş bazında alacak kaydedilir.
Ödünç verilen menkul kıymetler karşılığında menkul kıymet teminatı alınması halinde,
alınan menkul kıymet teminatlarının nominal tutarları “Ödünç Verilen Menkul Kıymetler
İçin Alınan Menkul Kıymet Teminatlarından Alacaklılar Hesabı”na ödünç alan kişi veya
kuruluş bazında, menkul kıymetler itibariyle alacak, “Ödünç Verilen Menkul Kıymetler İçin
Alınan Menkul Kıymet Teminatları-Saklama Merkezi veya Merkez Kasası Hesabı”na
menkul kıymetler itibariyle borç kaydedilir.
8.6) Bankaların Belge ve Kayıt Düzeni
Bankalar aracılık faaliyetleri ile sınırlı olarak bu Tebliğ’deki belge düzenine ilişkin
hükümlere uyarlar; ancak yetkili mercilerce öngörülmesi halinde, bu Tebliğ’de belirtilen
kayıt düzenini dikkate alarak muhasebe işlemlerini yürütürler.
123
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
9) ARACI KURUMLARDA SERMAYE YETERLİLİĞİ
UYGULAMALARI
9.1) İlgili Sermaye Piyasası Mevzuatı
Aracı kurumlarda sermaye yeterliliği uygulamaları, 26.6.1998 tarih ve 23384 Mükerrer
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Seri:V, No:34 sayılı “Aracı Kurumların Sermayelerine
ve Sermaye Yeterliliğine İlişkin Esaslar Tebliği” ile düzenlenmiştir. 07.09.2000 tarih ve
24163 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Seri:V, No:48 sayılı “Aracı Kurumların
Sermayelerine ve Sermaye Yeterliliğine İlişkin Esaslar Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına
Dair Tebliğ” ile 29.06.2002 tarihli ve 24800 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Seri:V,
No:56 sayılı “Aracı Kurumların Sermayelerine ve Sermaye Yeterliliğine İlişkin Esaslar
Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ", ilk tebliğle yapılan düzenlemelere birtakım
güncel değişiklikler getirmiştir.
Sermaye yeterliliği tebliği, ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarının bir aracı
kurumun mali durumunu yeterli derecede yansıtmadığı gerçeğinden hareket etmektedir.
Gerçekten de bir aracı kurumun ödenmiş sermayesi ne olursa olsun, aktifin iyi idare
edilememesi halinde mali güçlük içine düşülmesi mümkün bulunmaktadır. Bunun yanında
ödenmiş sermaye, likit olmayan veya riskli varlıklara yatırılmış olabilir.
Bu durumda ödenmiş sermaye yanında, aktifin ve pasifin nasıl idare edildiği mali yapı
açısından önem kazanmaktadır. Sermaye yeterliliği tebliğinin asli fonksiyonu, aynı
ödenmiş sermayeye sahip iki aracı kurumun, aktiflerinin nelerden oluştuğuna bakılarak
farklı değerlendirmeye tabi tutulmasıdır. Bu çerçevede, aktifinde bir borsada işlem gören
menkul kıymet bulunduran bir aracı kurum ile ortağından alacak bulunduran bir aracı
kurum, ödenmiş sermayeleri aynı olsa bile, farklı bir şekilde işleme tabi tutulacaktır. Bu
farklılık, sermaye yeterliliği tebliği hükümleri çerçevesinde aktifte bulundurulan bir takım
varlıkların tamamının veya bir kısmının özsermayeden indirilmesi ile sağlanmaktadır.
9.2) Özsermaye ve Sermaye Yeterliliği Tabanı
Sermaye yeterliliği tabanı bu sermaye yeterliliği tebliği ile getirilen yeni bir kavramdır. Bu
kavram, SPK’nın diğer tebliğlerinde tanımlanan “özsermaye” kavramından farklıdır.
Örneğin Seri:V, No:19 sayılı “Aracılık Faaliyetleri ve Aracı Kuruluşlara İlişkin Esaslar
Tebliği”nde ve Seri:V, No:65 sayılı “Kredili Menkul Kıymet, Açığa Satış ve Menkul
Kıymetlerin Ödünç Alma ve Verme İşlemleri Hakkında Tebliği”nde tanımlanan özsermaye;
ödenmiş sermaye ve yedek akçeler toplamından varsa zararların düşülmesi suretiyle
bulunan tutarı ifade etmektedir.
Sermaye yeterliliği tebliğinde tanımlanan özsermaye; SPK’nın Muhasebe Standartları
Tebliğlerinde tanımlanan özsermaye kavramı ile şeklen aynı kalemleri içermektedir.
Ancak farklı değerleme ilkeleri kullanıldığından sermaye yeterliliği tebliğine göre bulunan
özsermaye rakamı, muhasebe tebliğlerindeki değerleme ilkelerinin esas alınması sonucu
bulunan özsermaye rakamından farklıdır.
124
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Öte yandan sermaye yeterliliği tebliği ile özsermayeden likit olmayan varlıkların ve
sermaye çıkışı niteliğindeki varlıkların düşülmesi suretiyle bulunan “sermaye yeterliliği
tabanı” kavramı getirilmiştir.
Sermaye yeterliliği tabanına ulaşabilmek için özsermayeden, duran varlıklar ile sermaye,
yönetim ve denetim açısından doğrudan ve dolaylı olarak ilişkili bulunulan kişi ve
kurumlardan olan teminatsız alacaklar düşülmektedir. Ancak aracı kurumların yatırım
fonlarına yaptıkları avans ödemeleri, söz konusu indirime tabi değildir.
Özsermaye ile sermaye yeterliliği tabanının nasıl hesaplanacağı ve hangi kalemleri
içerdiği, risk karşılığı hesaplama tablosuna ilişkin açıklamalarda daha ayrıntılı olarak
incelenecektir.
9.3) Değerleme İlkeleri
Sermaye yeterliliği tebliğinde, bazı kalemler için özel değerleme hükümleri getirilmiştir.
Sermaye yeterliliği tabanı, söz konusu özel değerleme hükümlerinin kullanılması suretiyle
hesaplanmaktadır.
Bu değerleme hükümleri, aracı kurumun bilançosunun aktif ve pasifindeki kalemlerin cari
değerlerine getirilmesini sağlamak amacıyla konulmuştur. Bunun yanında her aktifin cari
değerine getirilmesine izin verilmemektedir. Örneğin aktifte bulunan gayrimenkuller ve
demirbaşlar cari değeri ile değerlenemezler.
Genellikle bir borsada işlem gören sermaye piyasası araçları ile fiyatları kolaylıkla elde
edilebilen kıymetli madenler ve vadeli işlemlere konu olan emtianın cari değerleri ile
değerlenmesi öngörülmüştür. Bunun yanında, borsalarda işlem görmese dahi borçlanma
araçları (sermaye yeterliliği tebliğinin 4/b maddesi çerçevesinde özsermayeden
indirilenler hariç) da cari değerleri ile değerlenmektedir.
Döviz gibi bazı varlıkların alış ve satış fiyatı farklı olmaktadır. Bu gibi varlıklar, “ihtiyatlılık”
kavramı gereği değerlemeye tabi tutulmalıdır. Örneğin döviz borcu varsa, bu
yükümlülüğü yerine getirmek için döviz almak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle
dövizin alınabileceği fiyat olan “satış” fiyatı ile dövizli borçların cari değerine getirilmesi
gerekmektedir. Benzer şekilde dövizli bir varlığın Türk Lirası’na çevrilmesinde döviz alış
fiyatının kullanılması gerekmektedir. Aşağıda sermaye yeterliliği tebliğinde yer alan
değerleme ilkeleri açıklanmıştır.
9.3.1) Borsalarda İşlem Gören Varlıklar
Borsalarda ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem gören varlıklar, borsalarda
değerleme gününde oluşan ağırlıklı ortalama fiyatlar (kapanış fiyatı değil) üzerinden
değerlenir. Borsalarda hisse senetlerinin yanında diğer araçlar da (örneğin tahviller) işlem
görebilir. Bu araçların değerlemesinde, yine borsa fiyatlarının esas alınması
gerekmektedir.
125
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Borsalara kote sermaye piyasası araçlarının bazıları her gün işlem görmeyebilir. İşlem
görmemenin geçici olduğu bu gibi durumlarda, ilgili aracın en son işlem gördüğü günde
oluşan ağırlıklı ortalama fiyatların esas alınması gerekmektedir. İşlem görmeme süreklilik
arzetmeye başladığında, ilgili araç borsada işlem görmeyen varlıkların tabi olduğu
değerleme hükümlerine göre değerlenmelidir.
9.3.2) Borçlanma Araçlarının Değerleme İlkeleri
Borçlanma araçlarının değerlemesinde, bunun senede bağlanıp bağlanmamasının önemi
bulunmamaktadır. Her iki durumda da değerleme ilkeleri aynı olmaktadır. Değerlemeye
tabi tutulması için ilgili aracın vadesine, değerleme günü itibari ile bir aydan daha fazla
bir süre kalmış olması gerekmektedir. Borsada işlem görmekte ise, vadesine bir aydan
daha az kalsa dahi borsa fiyatları esas alınarak değerleme yapılması gerekmektedir. Eğer
bu araçlar borsalarda işlem görmemekte ise borsada buna benzer başka araçlar için
oluşan fiyatlar veya oranlar üzerinden değerlemeye tabi tutulur. Borçlanma araçları,
borsada işlem görmemekte ise en yakın vadeye sahip DİBS’nde oluşan faiz oranlarının
ortalaması dikkate alınarak değerlemeye tabi tutulur. Değerlemede bileşik faiz
yönteminin esas alınması gerekmektedir. Buna ilişkin bir örnek aşağıda verilmiştir.
30.04.2011 tarihi itibariyle şirketin aktifinde 30.09.2011 vadeli 100.000.000 TL nominal
değerli bir özel sektör finansman bonosunun bulunduğunu ve 70.000.000 TL maliyet
bedeli ile izlendiğini varsayalım. 30.04.2011 tarihi itibariyle bu vadede DİBS için oluşan
faiz oranının 78.74 olduğunu ve vadeye 153 gün kaldığını varsayalım. Söz konusu menkul
kıymetin fiyatı, Fiyat 
100.000.000
formülü ile hesaplanacaktır. Bu şekilde menkul
153
(1  78.74 365
kıymetin fiyatı, 78.392.437 TL olarak hesaplanacak ve bu fiyat üzerinden değerlenecektir.
Maliyet bedeli ile bu şekilde bulunan yeni değer arasındaki fark (8.392.437 TL), net
dönem karına ilave edilecektir.
Faiz oranındaki değişmeler karşısında söz konusu menkul kıymetin değerlenmiş halinin
nasıl değişeceğini görmek için örneğimize devam edelim. Diğer değişkenler sabit iken faiz
oranının %150’ye çıktığını varsayalım. Bu durumda söz konusu menkul kıymetin fiyatı
yukarıdaki formüle göre 68.107.081 TL olacak, yeni değeri ile maliyet bedeli arasındaki
fark olan 1.892.919 TL dönem karından indirilecektir.
Bu hesaplamalar yapılırken, faiz gelirleri üzerinden ödenecek olan stopaj, elde edilecek
faizi azaltan bir unsur olarak dikkate alınmalı ve fiyatlar buna göre hesaplanmalıdır.
Dönemsel faiz ödemeleri olan borçlanma araçları ve diğer özellikli borçlanma araçları,
uygun formüller kullanılmak suretiyle değerlemeye tabi tutulur.
9.3.3) Diğer Varlıklara İlişkin Değerleme Hükümleri
Borsalarda işlem gören vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri de sermaye yeterliliği
tebliğinde belirtilen şekilde cari fiyatlar dikkate alınarak değerlemeye tabi tutulur. Cari
fiyat olarak ilgili borsada oluşan uzlaşma fiyatlarının esas alınması gerekmektedir.
126
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Borsada işlem görmeyen vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinde gerçekleşmeyen karlar
tarihi maliyet ilkesi gereği dönem karı ile ilişkilendirilmez. Eğer bir zarar oluşmuşsa,
bunun için karşılık ayrılır ve bu tutar dönem karından indirilir. Borsalarda işlem görmeyen
vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinde de net pozisyon hesaplaması yapılabilir.
Borsalarda ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem görmeyen uluslararası ticarete konu
kıymetli madenlerin değerleme günündeki normal alım satım fiyatları üzerinden
değerlenmesi öngörülmüştür. Bazı kıymetli madenler, borsalarda ve teşkilatlanmış diğer
piyasalarda işlem görmemekle beraber kolayca alınıp satılabilmektedirler. Bunlara ilişkin
fiyat verileri, veri dağıtım kuruluşları tarafından yayımlanmakta ve bu fiyatlar üzerinden
kolaylıkla işlem yapmak mümkün olmaktadır. Veri dağıtım kuruluşlarının yayımlandığı bu
fiyatlar, yukarıdaki özelliğe sahip kıymetli madenlerin “normal” alım satım fiyatları olarak
kabul edilebilir.
9.3.4) Değerlemeye İlişkin Diğer Hükümler
Sermaye yeterliliği tebliğinde değerlemeye ilişkin özel hükümler getirilmemiş kalemlerin
değerlemesinde muhasebe tebliğlerindeki hükümlere uyulması gerekmektedir. Sermaye
yeterliliği tebliğinde değerleme hükmü getirilmemiş kalemler genellikle sermaye yeterliliği
tabanı hesaplamasında düşülen kalemler olmaktadır. Bu durumdaki kalemlerin
değerlemesine gerek olmadığından, mizandaki kalemlerin aynı tutarda yazılması
mümkündür. Bu varlıkların değerlenmesi özsermaye kalemlerini artırabilecek, ancak
sermaye yeterliliği tabanı hesaplamalarında bunlar değerlenmiş hali ile düşüleceğinden,
söz konusu varlıkların değerlemeye tabi tutulmaları sermaye yeterliliği tabanı tutarında
herhangi bir değişikliğe neden olmayacaktır. Sermaye yeterliliği tabanı hesaplamalarında
konu ile ilgili bir örnek verilmiştir.
9.3.5) Repo ve Ters Reponun Değerlemeye Tabi Tutulması
Repo ve ters repo, özü itibariyle teminatlı borç verme veya almaya benzemekle beraber,
SPK Tebliğleri, hukuki formlarına uygun olarak söz konusu işlemlerin muhasebede bir
sermaye piyasası aracı alış veya satışı olarak izlenmesini öngörmektedir. Aracı kurumun
cari durumunu yansıtması amacıyla, muhasebede menkul kıymet alış ve satışı olarak
izlenen repo ve ters reponun, sermaye yeterliliği tebliği hükümleri uyarınca özel bir
şekilde değerlenmesine gerek bulunmaktadır. Buna ilişkin bir örnek aşağıda verilmiştir:
Aracı kurumun 30.04.2011 tarihindeki bilançosu aşağıdaki gibidir.
Aktif
ABC Aracı Kurumunun 30.04.2011 Tarihli Bilançosu
Pasif
Kasa........................100
Sermaye ..............................100
30.04.2011’de ABC aracı kurumu kasadaki 100 TL’yi vererek, B bankası ile repo (kendisi
açısından ters repo) yapmıştır. Reponun vadesi 100 gündür. Banka 100 günün sonunda
sattığı menkul kıymetleri 200 TL’den geri almayı taahhüd etmektedir. Alım satıma
127
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
30.11.2011 vadeli, nominal değeri 300 TL olan hazine bonosu konu edilmiştir. ABC aracı
kurumunun 30.04.2011 tarihindeki repo işleminden sonraki yeni bilançosu şöyledir.
Aktif
ABC Aracı Kurumunun 30.04.2011 Tarihli Bilançosu
Pasif
Menkul Kıymetler........................100
Sermaye ..............................100
Toplam.......................................100
Toplam.................................100
Bu aracı kurumun, 10.05.2011’de sermaye yeterliliği tebliği uyarınca sermaye yeterliliği
tabanı hesaplamaları yapacağını varsayalım. Bu tarihe kadar da repoya 10 TL faiz
işlediğini (repo anlaşmasında öngörülen faiz oranları ile) varsayalım. SPK’nın değerleme
ilkeleri çerçevesinde, ilgili menkul kıymetler değerlemeye tabi tutulacak ve oluşan
değerleme farkları net dönem karı ile ilişkilendirilecektir.
Gerek piyasa fiyatlarındaki dalgalanmalar, gerekse de ilk alım sırasında öngörülen faiz
oranlarının piyasada oluşan faiz oranından farklı olması nedeniyle ilgili menkul kıymetin
cari değerinin 10.05.2011 tarihinde 90 TL olduğunu varsayalım. Bu durumda yeni bilanço
aşağıdaki şekilde olacaktır.
Aktif
ABC Aracı Kurumunun 10.05.2011 Tarihli Bilançosu
Pasif
Menkul Kıymetler.......................90
Sermaye ..............................100
Net Dönem Zararı..................(10)
Buradan da görüleceği üzere aracı kurumun özsermayesi 90 TL’ye düşmüştür. Şimdi ilgili
menkul kıymetin 90 TL değil de 150 TL olduğunu düşünelim. Bu durumda aracı kurumun
bilançosu aşağıdaki şekilde oluşacaktır.
Aktif
ABC Aracı Kurumunun 10.05.2011 Tarihli Bilançosu
Pasif
Menkul Kıymetler........................150
Sermaye ..............................100
Net Dönem Karı......................50
Bu bilançoda ise şirketin özsermayesi 150 TL’ye çıkmaktadır. Halbuki bu şirketin
özsermayesi, 100 TL ana para ile işlemiş faiz olan 10 TL’nın toplamı olan 110 TL’dır.
Bu hesaplamalardan da anlaşılacağı üzere, ters repo nedeniyle aktifte bulunan menkul
kıymetleri, diğer menkul kıymetler ile aynı şekilde değerlemeye tabi tutmak, aracı
kurumun özsermayesinin yanlış şekilde hesaplanmasına neden olacaktır. Bu aracı kurum
menkul kıymetleri piyasa fiyatları ile değil, önceden anlaşılan fiyat üzerinden geri
satmakla yükümlü olduğundan, bu yükümlülüğün dikkate alınması zorunlu olmaktadır. Bu
yükümlülüğü dikkate aldığımızda, aracı kurumun özsermayesi, ilgili menkul kıymetin
fiyatı 90 TL’ye inse de 150 TL’ye çıksa da aynı kalmalıdır. Bu durum, sermaye yeterliliği
tebliği ile getirilen hükümler ile sağlanmaktadır.
Sermaye yeterliliği tebliğindeki hükümler çerçevesinde ters repo işleminin “sözleşme
fiyatı” 110 TL, işlemiş faiz ise 10 TL’dır. Menkul kıymetin fiyatının 150 TL olduğu
128
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
durumda, sözleşme fiyatı ile aradaki fark olan 40 TL net dönem karından indirilir. Bu
durumda net dönem karı 50 TL yerine 10 TL olarak gerçekleşecek ve özsermaye 110 TL
olacaktır. Tersi durumda ise, diğer bir deyişle menkul kıymetin fiyatının 90 TL olduğu
durumda, sözleşme fiyatı ile aradaki fark olan 20 TL, net dönem karına ilave edilecek, bu
durumda ise 10 TL olan net dönem zararı, 10 TL’lık net dönem karına dönüşecek,
özsermaye yine 110 TL olarak gerçekleşecektir.
Aracı kurumların müşterileri ile yaptıkları repo işlemleri de yukarıda ters repo işlemi için
öngörülene benzer şekilde değerlemeye tabi tutulacaktır. Repo işleminde, menkul
kıymetin piyasa fiyatı ne olursa olsun önceden belirlenen fiyattan geri alınması zorunlu
olduğundan, değerlemede bu hususun gözönüne alınması gerekmektedir.
9.3.6) Vergi Karşılıkları
Vergi mevzuatında gelirin oluşması genellikle “gerçekleşme” şartına bağlanmıştır. Aracı
kurumların aktifinde bulunan bir varlığın piyasa fiyatı, aktifte kayıtlı değerinden ne kadar
fazla olursa olsun, kayıtlı değer ile piyasa fiyatı arasındaki fark vergi mevzuatı
çerçevesinde bir gelir unsuru olarak görülmez ve vergiye tabi tutulmaz. Ancak bu varlığın
satılması durumunda vergiye tabi gelir doğar.
Sermaye yeterliliği tebliğinde yer alan değerleme hükümleri sonucu ulaşılan “dönem karı”
rakamı, bu nedenle vergiye tabi kardan oldukça farklı gerçekleşecektir. Ancak, vergi
mevzuatındaki istisnalar dışında bu gelir üzerinden, gerçekleştiği zaman vergi
ödenecektir. Bazı gelir unsurları ise gerçekleşse bile, vergi mevzuatında yer alan muafiyet
ve istisnalar nedeniyle vergiye tabi olmayacaktır.
Sermaye yeterliliği tebliğinde, gerçekleştiği zaman vergiye tabi olacak gelir unsurları ile
ilgili olarak vergi karşılığı ayrılması öngörülmüştür. Bu vergilerin ne zaman ödeneceğinin
önemi bulunmamaktadır.
Aktife alınan bir hisse senedinin borsadaki fiyatının arttığı durumu örnek olarak alalım.
Sermaye yeterliliği tebliğindeki değerleme hükümleri, bu artışın dönem karı ile
ilişkilendirilmesini öngörmektedir. Söz konusu hisse senedi satılmadığı için vergi mevzuatı
açısından henüz bir gelir oluşmamıştır. Dolayısıyla, vergi mevzuatı çerçevesinde bir vergi
ödenmesine henüz gerek bulunmamaktadır. Ancak, söz konusu hisse senedi satılmış olsa
idi vergiye tabi bir gelir oluşacaktı. Sermaye yeterliliği tebliğinde vergi karşılıkları
ayrılırken satışın gerçekleşmiş olarak dikkate alınması ve dolayısıyla ortaya çıkan karın
tamamı için vergi karşılığı ayrılması öngörülmüştür. Böyle yapılmakla, satışın
gerçekleşmesi halinde zaten ödenecek olan vergiler için önceden karşılık ayrılması
sağlanmaktadır.
Bunun yanında, sermaye yeterliliği tebliğindeki değerleme hükümlerinden bağımsız
olarak sonraki dönemlerde doğması beklenen gelirlere mahsuben bazı vergilerin
ödenmesi gerekebilir. Bu durumda söz konusu vergiler bir alacak olarak değerlendirilmez;
dönem karından bir indirim olarak dikkate alınır.
129
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
9.4) Yükümlülükler
Aracı kurumlara sermaye yeterliliği tebliği ile asgari özsermaye, sermaye yeterliliği
tabanı, likidite ve borçlanma ile ilgili bazı sınırlamalar getirilmiştir. Bu sınırlamalar aşağıda
daha ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
9.4.1) Asgari Özsermaye Yükümlülüğü
Aracı kurumlar, herhangi bir risk karşılığı olmasa bile asgari bir tutarda özsermaye
bulundurmak zorundadır. Bu tutar, aracı kurumların alım satım aracılığı faaliyetinde
bulunabilmeleri için sahip olmaları gereken özsermaye tutarına, her bir sermaye piyasası
faaliyeti için aşağıda belirtilen oranlarda özsermaye ilave edilerek hesaplanır.
İlave Faaliyet
Halka Arza Aracılık
Repo-Ters Repo
Portföy Yöneticiliği
Yatırım Danışmanlığı
Toplam
İlave Özsermaye Oranı (%)
50
50
40
10
150
Seri:V, No:34 sayılı Tebliğ’in 7’nci maddesi çerçevesinde aracı kurumların sahip oldukları
yetki belgelerine göre asgari özsermayeleri aşağıdaki gibi belirlenmiştir.
Yetki Belgelerine Göre Gerekli Asgari Özsermaye Tutarları (TL)
Yetki Belgesi
Alım Satım Aracılığı
Halka Arza Aracılık
Repo-Ters Repo
Portföy Yöneticiliği
Yatırım Danışmanlığı
TOPLAM
2010 Yılı Asgari
Özsermaye
803.000
403.000
403.000
322.000
84.000
2.015.000
2011 Yılı Asgari
Özsermaye
815.000
409.000
409.000
327.000
85.000
2.045.000
Burada belirtilmiş olan asgari özsermaye tutarları Maliye Bakanlığınca ilan edilen yeniden
değerleme oranının %20’inin altına inmemek kaydıyla ve 1999 yılından başlamak üzere
her yıl Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenir (Seri:V, No:34 md.7).
Özsermaye, sermaye yeterliliği tebliğine göre değerlenmiş mali tablolar dikkate alınarak
hesaplanmalıdır. Özsermaye mali tablolarda özsermaye kalemi altında gösterilen tüm
kalemleri kapsamaktadır. Ancak dönem karı için vergi karşılığı ayrılması ve bunun
özsermayeden düşülmesi gerekmektedir.
Özsermaye için sermaye yeterliliği tebliğinin 7’nci maddesinde belirtilen asgari tutarların
sağlanması, özsermayenin yeterli düzeyde olduğu anlamına gelmemelidir. Sermaye
yeterliliği tabanı hesaplamalarında daha ayrıntılı olarak görüleceği üzere, sermaye
yeterliliği tabanı yükümlülüğünün sağlanabilmesi için bu tutarın en az aktifte
bulundurulan duran varlıklar kadar artırılması zorunludur. Diğer bir deyişle asgari
130
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
özsermaye yükümlülüğü, asgari sermaye yeterliliği tabanı yükümlülüğünün sağlanması
amacıyla söz konusu maddede belirtilen tutarlardan çoğu zaman fazla olmak zorundadır.
9.4.2) Sermaye Yeterliliği Tabanı Yükümlülüğü
Sermaye yeterliliği tabanı, sermaye yeterliliği tebliğine göre hesaplanan özsermayeden
sermaye yeterliliği tebliğinin 4’üncü maddesinde belirtilen bazı likit olmayan varlıklar ile
sermaye çıkışı niteliğindeki kalemlerin indirilmesi suretiyle bulunmaktadır. Bu şekilde
bulunan sermaye yeterliliği tabanı tutarının; aracı kurumun yetki belgesine göre sahip
olması gereken asgari özsermaye tutarı, risk karşılığı, değerleme gününden önceki üç
aylık faaliyet giderleri kalemlerinin herhangi birinden (bunların toplamından değil) az
olmaması gerekmektedir. Dolayısıyla, aracı kurumun asgari özsermaye tutarından, risk
karşılığından, değerleme gününden önceki üç aylık faaliyet giderinden hangisi büyükse
söz konusu tutar, aracı kurumun sermaye yeterliliği tabanı yükümlülüğü olmaktadır.
Ayrıca son üç aylık faaliyet gideri; sene başından itibaren söz konusu ayların sonu
itibariyle oluşan kümülatif faaliyet giderleri toplamını değil, yalnızca bu aylar içinde
oluşan faaliyet giderleri toplamını kapsamaktadır.
Sermaye yeterliliği tabanı hesaplanmasında, özsermayeden belirli kalemlerin indirilmesi
gerektiğinden ve sermaye yeterliliği tabanı da asgari özsermayeden az olamayacağından,
çoğu zaman sermaye yeterliliği tabanını sağlamak için aracı kurumun özsermayesinin,
yetki belgelerine göre sahip olunması gereken asgari özsermaye tutarından daha fazla
olması gerekecektir. Konu aşağıda basit bir örnekle anlatılmıştır.
Aracı kurumun 30.04.2011 tarihi itibariyle bilançosunun aşağıdaki şekilde olduğunu ve
aracı kurum için asgari özsermayenin 300 TL olarak belirlendiğini, risk karşılığı olarak 10
TL hesaplandığını ve son üç aylık faaliyet giderlerinin 150 TL olduğunu varsayalım.
Aktif
ABC Aracı Kurumunun 30.04.2011 Tarihli Bilançosu
Pasif
Menkul Kıymetler........................250
Duran Değerler...........................200
Kısa Vadeli Borçlar............... 100
Sermaye ............................ 350
Bu aracı kurumun özsermayesi 350 TL olup, gerekli asgari tutarın üzerindedir. Duran
değerlerin tamamının indirildiği varsayımı altında aracı kurumun sermaye yeterliliği
tabanı 150 TL’dır (=özsermaye-duran değerler). Son üç aylık faaliyet gideri ve risk
karşılığı asgari özsermaye yükümlülüğünden daha az olduğundan, aracı kurumun
sermaye yeterliliği tabanının, asgari özsermaye tutarı olan 300 TL kadar olması
gerekmektedir. Sermaye yeterliliği tabanı 300 TL’den az olduğundan, sermaye yeterliliği
tabanı açığı ortaya çıkmaktadır. Aracı kurumun sermaye yeterliliği tabanı açığını
kapatması için, ya aktifte bulunan duran değerleri elden çıkarıp menkul kıymet alması ya
da ilave sermaye getirmesi gerekmektedir. Bu örnekte aracı kurumun asgari sermaye
yeterliliği tabanını sağlayabilmesi için ilave 150 TL sermaye getirmesi ve bunun tamamını
menkul kıymetlere (veya sermaye yeterliliği tebliğinin 4’üncü maddesinde belirtilenlerin
dışındaki varlıklara) yatırması gerekmektedir. Bu durumda aracı kurumun özsermayesi
500 TL’ye yükselmek zorunda kalacaktır. Böylece aracı kurum, asgari özsermaye
yükümlülüğünden fazla bir özsermaye bulundurmak zorunda kalmaktadır.
131
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Aracı kurumların sermaye yeterliliği tabanının, belirtilen yükümlülüklerin altına düşmesi
halinde, bu eksikliklerin giderilmesi için şekli ve içeriği Kurul'ca belirlenen teminat
mektubu veya nakit blokajı kullanılabilir. Teminat mektubu, sermaye yeterliliği tabanı
yükümlülüğünün yerine getirilmesine kadar, İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş.'nde
bloke edilir. Ancak teminat mektubunun blokaj süresi 3 ayı geçemez. Aracı kurumlarca
sermaye yeterliliği taban açığının kapatılması amacıyla işlemlere başlanmış olmakla
birlikte söz konusu işlemlerin aracı kurumlardan kaynaklanmayan nedenlerle 3 aylık süre
içerisinde tamamlanamaması halinde, aracı kurumların başvurularına bağlı olarak söz
konusu süre 3 ay daha uzatılabilir.”
9.4.3) Genel Borçlanma Sınırı
Aracı kurumlar aksine bir hüküm olmadıkça, sermaye yeterliliği tabanlarının 15 katından
daha yüksek bir oranda borçlanamazlar. Konu bir örnek ile aşağıda incelenmiştir.
Aracı kurumun 30.04.2011 tarihi itibari ile bilançosunun aşağıdaki şekilde olduğunu
varsayalım. Bilançonun sermaye yeterliliği tebliğinde yer alan ilkeler uyarınca
değerlemeye tabi tutulmuş haliyle hazırlandığını kabul edelim.
Aktif
ABC Aracı Kurumunun 30.04.2011 Tarihli Bilançosu
Pasif
Menkul Kıymetler….........................4.200
Duran Değerler................ ……...........300
Toplam....................................... 4.500
Kısa Vadeli Borçlar... .............4.000
Sermaye .................. .............500
Toplam.............................. 4.500
Bu aracı kurumun sermaye yeterliliği tabanı 200 TL, toplam borçları ise vergi ve diğer
karşılıklar dahil 4.000 TL’dır. Bu aracı kurumun sermaye yeterliliği tabanı yükümlülüğünü
karşıladığını ve bunun da 200 TL olduğunu varsayalım. Borçlar, sermaye yeterliliği
tabanının 20 katıdır (kısa vadeli borçlar/sermaye yeterliliği tabanı). Sermaye yeterliliği
tebliğiyle getirilen 15 kat sınırı aşılmış bulunmaktadır. Bu durumda aracı kurum, menkul
kıymetlerinin bir kısmını satıp borçlarını 3.000 TL seviyesine getirmek veya sermaye
yeterliliği tabanını 200 TL’ndan en az 267 TL seviyesine çıkarmak zorundadır.
Bu sınırın hesaplanmasında kısa ve uzun vadeli borçlar;
1. Sermaye yeterliliği tebliğinin 15’inci maddesi çerçevesinde oluşan aracılık
yükleniminden kaynaklanan borçları,
2. Takas kurumuna ve müşterilere olan borçları,
3. Bilançoda yer alan diğer borç kalemlerini,
kapsamak zorundadır.
Ancak borsa para piyasasında değerlendirilen müşteri nakdi, borç kalemleri arasında
sayılmamaktadır.
132
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
9.4.4) Likidite Yükümlülüğü
Likidite yükümlülüğü, aracı kurumların sermaye yeterliliği tebliğinde getirilen değerleme
hükümleri çerçevesinde değerleme günü itibariyle hazırlanmış bilançolarında yer alan
dönen varlıkları ile kısa vadeli borçları arasındaki oranı ifade eder. Bu oranın (dönen
varlıklar/kısa vadeli borçlar) en az 1 olması gerekmektedir.
Dönen varlıkların ve kısa vadeli borçların sermaye yeterliliği tebliğinde belirtilen şekilde
değerlemeye tabi tutulmuş hali, yani cari değeri ile dikkate alınması gerekmektedir.
Borçların kısa veya uzun vadeli olarak ve varlıkların dönen veya duran varlık olarak
sınıflandırılması, SPK’nın muhasebe tebliğlerinde öngörülen şekilde yapılmalıdır. Genel
olarak vadesi bir yıldan daha kısa olan borçlar kısa vadeli borçlar kategorisinde yer
almaktadır.
Sermaye yeterliliği tebliğinin 4’üncü maddesinde tamamı özsermayeden indirilmesi
öngörülen kalemler, dönen varlıklar içerisinde yer alsa bile, likidite yükümlülüğü
hesaplamasında dönen varlıklar içerisinde yer almaz. Bu çerçevede, borsalarda ve
teşkilatlanmış piyasalarda işlem görmeyen hisse senetleri ve benzeri sermaye piyasası
araçları, alacakların teminatsız kısmı, ortaklar tarafından ihraç edilmiş ve bir borsada
işlem görmeyen sermaye piyasası araçları, diğer emtia likidite yükümlülüğü
hesaplamalarında dönen varlık olarak kabul edilmezler.
9.5) Yükümlülüklere Aykırılıklar
Sermaye yeterliliği tebliğinde, aracı kurumların uymaları gereken yükümlülükler şu
şekilde sıralanmaktadır:
Asgari özsermaye yükümlülüğü
Sermaye yeterliliği tabanı yükümlülüğü
Genel borçlanma sınırı
Likidite yükümlülüğü
Bunlara ilave olarak, asgari özsermayenin belirli bir oranının ödenmiş veya çıkarılmış
sermaye olması gibi daha alt yükümlülükler de bulunmaktadır.
Bu yükümlülüklere uyulmaması durumunda uygulanacak tedbirler sermaye yeterliliği
tebliğinin 27 ila 30’uncu maddelerinde belirtilmiştir. Bu maddelerde genel olarak,
sermaye yeterliliği tebliği ile getirilen yükümlülüklerden uzaklaşıldıkça daha ağır
tedbirlerin uygulanması öngörülmüştür. Bu tedbirler aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
133
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
N
o
Yükümlülüklere Aykırılık Halinde Uygulanacak Tedbirler
Aykırılık
Aykırılığın Sıklığı
Yıl içinde ilk kez
1
2
Asgari
Sermaye
Yeterliliği Tabanı (x)
Asgari
Tutarın
%75=<%100
A
Yıl içinde ikinci
kez
b
Yıl içinde üç veya
daha fazla
c
30 işgünü süre
20 işgünü süre
Faaliyeti geçici süre
durdurma - yetki
belgesi iptali
Faaliyeti geçici süre
durdurma - yetki
belgesi iptali
3
Asgari
Tutarın
%40=<%75
20 işgünü süre
10 işgünü süre
4
Asgari Tutarın
<%40
10 işgünü süre
Faaliyeti geçici süre
durdurma - yetki
belgesi iptali
5
Borçlar/Sermaye
Yeterliliği Tabanı
15 katın %30’una
kadar aşılması
30 işgünü süre
20 işgünü süre
20 işgünü süre
10 işgünü süre
10 işgünü süre
Faaliyeti geçici süre
durdurma - yetki
belgesi iptali
9 Likidite oranı
10 1>=0.8
30 işgünü süre
20 işgünü süre
11 0.8>=0.5
20 işgünü süre
10 işgünü süre
12 0.5’den daha az
10 işgünü süre
Faaliyeti geçici süre
durdurma - yetki
belgesi iptali
6
7
8
15 katın %30 ile
%100’ü
arasında
aşılması
15 katın %100’ü ve
üzerinde aşılması
Faaliyeti geçici süre
durdurma - yetki
belgesi iptali
Faaliyeti geçici süre
durdurma - yetki
belgesi iptali
Faaliyeti geçici süre
durdurma - yetki
belgesi iptali
Faaliyeti geçici süre
durdurma - yetki
belgesi iptali
Bu tabloda belirtilen süreler ve tedbirler, aracı kurumun mali durumu ve birden fazla
yükümlülüğün ihlal edilmesi hususları gözönüne alınarak daha da ağırlaştırılabilir. Bunun
yanında aynı yükümlülüğün yıl içinde birden fazla ihlal edilmesi durumunda daha ağır
olan oran uygulanmaktadır. Böylece, sermaye yeterliliği tabanı bir kez asgari tutarın
%90’ına düşen bir aracı kuruma 30 işgünü süre verilir. Söz konusu oran aynı yıl içinde
ikinci kez asgari tutarın altına düşer ve asgari tutarın %50’si olarak gerçekleşirse, bu
durumda aracı kuruma 2’nci satırın b sütununda öngörülen değil, 3’üncü satırın b
sütununda belirtilen 10 işgünü süre verilir.
134
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
9.6) Risk Karşılığı
Sermaye yeterliliği tebliğinde aracı kurumların gerek bilançoda gerekse bilanço dışında
izlenen varlık ve yükümlülükleri ile ilgili olarak tebliğde ve 1 numaralı ekinde belirtilen
oranlarda söz konusu varlık ve yükümlülüklerin tebliğ uyarınca hesaplanan cari değerleri
üzerinden karşılık hesaplanması öngörülmüştür. Hesaplanan bu karşılıkların toplamı,
sermaye yeterliliği tabanından daha az olmak zorundadır. Risk karşılığı aracı kurumun
bilançosunun piyasadaki fiyat hareketleri karşısındaki duyarlılığı ile alacaklarının tahsil
edilip edilememesi dikkate alınarak hesaplanmaktadır. Bu risk arttıkça, aracı kurumun
sermaye yeterliliği tabanını artırması gerekmektedir.
Risk karşılığı, pozisyon riski, yoğunlaşma riski, karşı taraf riski ve döviz kuru riski
toplamından oluşur. Bu riskler kısaca aşağıda anlatılacaktır. Ancak aracı kurumun karşı
karşıya olduğu riskler bunlar ile sınırlı değildir. Aracı kurumun personelinin mevzuatı ihlal
ederek müşteri varlıklarını kötüye kullanması da bir risktir, ancak bunun için sermaye
yeterliliği tebliğinde spesifik bir karşılık ayrılmamaktadır.
Risk karşılığı, aracı kurumun aktifinde yer alan ve bir borsada işlem gören hisse senedi ile
ilgili olarak basitçe aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir. Bu hisse senedi;




Fiyatı bir gün içinde ne kadar değişebilir? (pozisyon riski)
Emanet veya teminat olarak kimde tutuluyor? (karşı taraf riski)
Hangi para birimi üzerinden düzenlenmiş? (döviz kuru riski)
Aktifte çok büyük bir yer tutuyor mu? (yoğunlaşma riski)
sorularına verilen cevaplar çerçevesinde, risk karşılığı hesaplanır.
Riskler, aracı kurumun tüm bilanço içi ve dışı varlıkları ile yükümlülükleri bir arada
dikkate alınarak hesaplanabilir. ABD doları cinsinden aynı tutar ve vadede borç ve alacağı
olan bir aracı kurum, dolar kuru ne olursa olsun bir döviz kuru riski ile karşı karşı karşıya
kalmaz. Borçları ve alacakları aynı anda artıp azalacağından, mali durumunda kur
hareketleri nedeniyle (diğer riskler, örneğin alacağın alınmamasına ilişkin karşı taraf riski,
pozisyon riski halen mevcut) bir bozulma gerçekleşmez.
Pozisyon riskini hesaplarken, gerek aktifte bulunan varlık cinsinden pasif karakterli bir
kalem bulundurmak suretiyle, gerekse vadeli işlemler ile riskin azaltılması durumunda,
“net pozisyon” hesaplamalarına izin verilmektedir. Net pozisyon hesaplamaları, risklerin
etkin bir şekilde azaltılması durumunda, riskler için daha az karşılık ayrılmasına imkan
tanımaktadır. Tebliğ’e göre aracı kurumların net pozisyon hesaplaması yapmaları
ihtiyaridir.
9.6.1) Pozisyon Riski ve Net Pozisyon
Pozisyon riski; varlıkların ihraçcısından veya bu varlıkların işlem gördüğü piyasalarda
oluşan fiyat dalgalanmaları ile alacak ve borçların cari değerlerindeki değişmelerden
kaynaklanan riskleri ifade eder. Her bir varlığın riski bu anlamda birbirinden oldukça
135
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
farklıdır. Ancak bu farklılıklar belirli toplulaştırma yapılmasını engellemez. Pozisyon riski
hesaplamalarında net pozisyon dikkate alınabilir.
Pozisyon riski, aracılık yüklenimi çerçevesinde satın alınanlar dahil sermaye piyasası
araçları, yatırım fonu katılma belgeleri, borçlar ve alacaklar, altın ve kıymetli madenler,
dövizler, vadeli işlemlere konu emtia, opsiyon ve vadeli işlem sözleşmeleri, ödünç alınan
ve verilen menkul kıymetler, repo sözleşmesi çerçevesinde satılan sermaye piyasası
araçları için hesaplanır. Ters repo işlemi çerçevesinde satın alınmış sermaye piyasası
araçları için pozisyon riski hesaplanmaz.
Hangi varlıklar üzerinden ne kadar pozisyon riski hesaplanacağı sermaye yeterliliği
tebliğinin 1 numaralı ekinde belirtilmiştir. Aracı kurumun varlık ve yükümlülüklerinin, söz
konusu ekte belirtilen oranlarda sermaye yeterliliği tebliği uyarınca hesaplanan cari
değerleri üzerinden kesintiye tabi tutulması öngörülmüştür. Buradaki rakamlardan da
görüleceği üzere, kamu borçlanma araçları için daha az, özel sektör borçlanma araçları
için biraz daha fazla ve en nihayetinde hisse senetleri için daha yüksek oranda karşılık
ayrılması öngörülmüştür. Ayrıca, sermaye piyasası araçları borsalarda ve teşkilatlanmış
diğer piyasalarda işlem görmesi halinde daha düşük oranda, görmemesi halinde ise daha
yüksek oranda kesintiye tabi tutulmaktadır.
Pozisyon riski sadece aracı kurumlara ait varlıklar ve yükümlükler için hesaplanır. Müşteri
emanetleri için pozisyon riski hesaplanmaz.
9.6.1.1) Net Pozisyon
Pozisyon
riskine
ilişkin
karşılıklar,
ilgili
varlığın
net
pozisyonu
üzerinden
hesaplanabilmektedir. Net pozisyon hesaplamaları, genel olarak aktifte ve pasifte fiyat
değişimlerinden
aynı
şekilde
etkilenen
varlıkların
bulunması
durumunda
hesaplanmaktadır. Örneğin, iki aracı kurum düşünelim. Birincisi 100 lot abc hisse senedi
borçlanıp, borçlandığı bu hisse senedini satarak 150 lot bcd hisse senedi almıştır. İkincisi
ise aynı hisse senedinden borçlanmış ve bunu aynen bir müşterisine borç vermiştir.
Birinci aracı kurum fiyat dalgalanmalarından etkilenirken, ikinci aracı kurum fiyat
dalgalanmalarından etkilenmeyecektir. Sermaye yeterliliği tebliğine göre, fiyat
dalgalanmalarından etkilenmeyen ikinci aracı kurumun ödünç verdiği ve aldığı varlıklar ile
ilgili olarak pozisyon riski karşılığı ayırmasına gerek bulunmamaktadır. Birinci aracı kurum
ise her iki pozisyonu için de karşılık ayırmak zorunda bulunmaktadır.
Fiyat değişimleri arasında yüksek korelasyon olan varlıklar için net pozisyon hesaplaması
yapılmasına müsaade edilmemektedir. Örneğin abc ile bcd hisse senedinin getirileri
arasında %90 oranında bir korelasyon olsa bile bunlar net pozisyon hesaplamalarına konu
edilememektedir. Yine aynı şekilde, aktifte bulunan ve aralarında negatif tam korelasyon
bulunan varlıklar da net pozisyon hesaplamalarına konu edilememektedir. Bu
hesaplamaların yapılabilmesi için varlıkların aynı cinsten olması gerekmektedir.
Menkul kıymetlerin ödünç alma ve verme işlemlerinde, menkul kıymetlerin aynı cinsten
olması şartıyla net pozisyon hesaplaması yapılabilmektedir.
136
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Ters repo işlemi ile alınan sermaye piyasası araçlarının repoya konu edilmesi durumunda,
repo ve ters repo vadelerinin aynı olması şartıyla, repoya konu sermaye piyasası araçları
için net pozisyon hesaplaması yapılabilmektedir. Bu hesaplamada repo ve ters repoya
konu sermaye piyasası araçlarının cari değerleri esas alınır. Ters repo işlemi çerçevesinde
satın alınmış sermaye piyasası araçları için pozisyon riski hesaplanmaz.
Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinde net pozisyon hesaplamalarına ilişkin özel
hükümler saklıdır.
9.6.1.2) Vadeli İşlem ve Opsiyon Sözleşmelerinde Pozisyon Riski
Sermaye yeterliliği tebliği uyarınca, vadeli işlem (VİS) ve opsiyon sözleşmeleri (OS) için
pozisyon riski hesaplanması gerekmektedir. Borsalarda işlem gören VİS için takas
kurumunun belirlediği teminat oranları üzerinden pozisyon riski için karşılık ayrılır. Bazı
takas kurumları belirli bazı sözleşmelerin birlikte tutulması durumunda, ayrı ayrı
tutulması halinde gerekli olandan daha az teminatı yeterli görmektedirler. Bu durumda
gerekli risk karşılıkları da sermaye yeterliliği tebliğinde daha az olarak hesaplanmalıdır.
Bu neviden borsalarda işlem görmeyen VİS, sözleşmeye dayanak teşkil eden varlıklar gibi
değerlendirilir. Bu durumda, 10 lot abc hisse senedini belirli bir fiyattan alma hakkını
veren VİS, pozisyon riski hesaplamalarında, söz konusu 10 lot hisse senedinin aktifte
olduğu ve bunun karşılığında vadesi sözleşmenin vadesinde sona eren bir borç alındığı
şeklinde değerlemeye tabi tutulur ve bunlar üzerinden pozisyon riski hesaplanır. Bu borç,
borçlanma sınırı hesaplamalarında borç olarak dikkate alınmaz.
Opsiyon sözleşmelerinde, opsiyona dayanak teşkil eden varlıklar, opsiyonun deltası ile
çarpılması sonucu bulunan tutar üzerinden dikkate alınır ve bu varlıklar için öngörülen
oranlarda pozisyon riski hesaplanır. Uzun pozisyon OS için takas kurumları, primler peşin
ödendiği zaman bir teminat talep etmezler. Opsiyon sözleşmelerinde maksimum zarar
ödenen bu primdir. Bu nedenle, risk karşılığı olarak bu tutardan fazla karşılık ayrılmaz.
Pozisyon riski hesaplamaları yaparken VİS ve OS borsalarda işlem görsün veya görmesin
cari değerleri ile dikkate alınmaktadır. Ancak özsermaye hesaplamalarında sadece
borsalarda işlem görenler cari değeri ile değerlenmektedir. Diğerleri muhasebe tebliğleri
uyarınca, piyasa veya maliyet bedelinin düşük olanı ile değerlemeye tabi tutulmalıdır.
VİS ve OS riskten korunma amaçlı ve spekülatif amaçlı olarak alınabilir. Riskten korunma
amaçlı olanlar, net pozisyon hesaplamaları için uygun olanlardır. Bunun dışında kalanlar
ise spekülatif amaçlı olanlar olarak kabul edilmektedir. Örneğin bir aracı kurum kısa
pozisyon vadeli işlem sözleşmesine sahipse ve aynı zamanda sözleşmeye konu varlık
aktifinde yeralmaktaysa, söz konusu pozisyon ile aktifte yer alan varlık arasında net
pozisyon hesaplaması yapılabilmekte ve bu vadeli işlem pozisyonu riskten korunma
amaçlı olarak kabul edilmektedir. Öte yandan, aracı kurumun yalnızca kısa pozisyon
vadeli işlem sözleşmesi varsa ve karşılığında aktifinde sözleşmeye konu varlıktan yoksa,
söz konusu vadeli işlem pozisyonu spekülatif amaçlı olarak kabul edilmektedir.
137
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
9.6.1.3) Aracılık Yükleniminde Pozisyon Riski
Aracılık yüklenimi nedeniyle elde bulundurulan sermaye piyasası araçları için pozisyon
riski hesaplamaları konunun özel durumu dikkate alınarak ayrıca düzenlenmiş ve bazı
esneklikler sağlanmıştır.
Aracı kurumun taahhüt altına girdiği tarih itibariyle, yüklenime konu olan sermaye
piyasası araçları varlık, buna ilişkin ödeme taahhüdünün de borç olarak değerlendirilmesi
gerekmektedir. Aracılık yükleniminin ne zaman bu şekilde bilanço kalemi haline geleceği,
yapılan sözleşme hükümlerine göre değişmektedir. Genel kural, halka arz edenin rızası
olmaksızın geri dönülemez olarak sermaye piyasası araçlarını satın alma yüklenimi altına
girildiğinde, yüklenim bir bilanço kalemi olarak değerlendirilmelidir. En iyi gayret aracılığı,
hiç bir zaman bilanço kalemi haline gelmemektedir. Hem bakiyeyi yüklenimde, hem de
tümünü yüklenimde satılamayan kısım nihai olarak aracı kurum tarafından satın
alınacağından, pozisyon riski hesaplamalarında bakiyeyi yüklenim de tümünü yüklenim
gibi işleme tabi tutulur. Ayrıca bakiyeyi yüklenimde, aracı kurum tarafından satın
alınıncaya kadar satış süresi içinde satılamayan sermaye piyasası araçları bir bilanço
kalemi olarak izlenmese dahi, aracılık yüklenimine ilişkin pozisyon riski hesaplaması için
bakiyeyi yüklenim tümünü yüklenim gibi işleme tabi tutulmalıdır ve söz konusu
hesaplama için risk karşılıkları hesaplama tablosuna ilave satır eklenmelidir.
Aracılık yüklenimine konu sermaye piyasası araçları henüz borsada işlem görmediğinden,
bunlar için %100 oranında pozisyon riski hesaplamak gerekirken, sermaye yeterliliği
tebliğinin 15’inci maddesi uyarınca bu gereklilik kaldırılarak aracılık yüklenimi süresi
içinde %2 oranında pozisyon riski hesaplanması öngörülmüştür. Elde kalan kısım
üzerinden, borsada işlem görene kadar, artan oranda pozisyon riski için karşılık
ayrılmaktadır.
Satış süresi bittikten sonra, sermaye yeterliliği tebliğinde %10’dan %100’e kadar özel
pozisyon riski oranları getirilen 6 günlük süre geçmeden sermaye piyasası araçlarının
borsada işlem görmeye başlaması halinde, söz konusu sermaye piyasası aracının
niteliğine ve borsada işlem görmesine göre, sermaye yeterliliği tebliğinin 1 numaralı
ekinde yer alan pozisyon riski oranları uygulanır.
Aynı maddenin son fıkrası ile, sadece halka arza aracılık eden aracı kurumlar için değil,
bu halka arzdan müşteri olarak sermaye piyasası aracı alan aracı kurumlar için de
pozisyon riskinin yukarıda belirtilen daha düşük oranlar üzerinden hesaplanması
öngörülmüştür. Dolayısıyla, satış süresi içerisinde satın alınan sermaye piyasası araçları
% 2 oranı üzerinden, satış süresi bittikten sonraki 6 gün içerisinde sermaye yeterliliği
tebliğinde belirlenen % 10-100 arasındaki oranlar üzerinden, sermaye piyasası araçlarının
borsada işlem görmesi halinde de söz konusu 6 güne bağlı kalmaksızın sermaye yeterliliği
tebliğinin 1 numaralı ekinde belirtilen oranlar üzerinden pozisyon riski hesaplanır.
138
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
9.6.2) Karşı Taraf Riski
Karşı taraf riski, genel olarak aktifte bulunan ve başkalarına emanet veya teminat olarak
verilen kalemlerin, ilgili kişi ve kurumlardan geri alınmasında ortaya çıkan riski ifade
eder. Karşı taraf riski, teminatsız kalan kısım için hesaplanmaktadır.
9.6.2.1) Karşı Taraf Riskinin Ortaya Çıkması
Aracı kurumlar, normal iş ilişkileri çerçevesinde müşterilerine kredi ve ödünç menkul
kıymet vermekte, menkul kıymetleri geri alma veya satma taahhüdü ile alıp satmakta,
kredi almakta ve bunlar için teminat vermektedir. Bunun yanında vadeli işlemlerde
olduğu gibi müşteriler için takas kurumuna teminat yatırmak yükümlülüğünde
bulunulmakta, bu teminatlar her zaman müşterilerden alınamayabilmektedir. Karşı taraf
riski hesaplamalarında, emanet olarak dahi verilse menkul kıymetlerin kolaylıkla karşı
tarafça kullanılabileceği dikkate alınarak, teminat ve emanet arasında bir farklılaştırmaya
gidilmemiştir.
Bütün bu durumlar aracı kurumları risk altına sokmaktadır. Bu riskten verilen varlık
karşılığında yeterli teminat alarak kaçınma imkanı bulunmaktadır. Riskten kaçınmanın
ikinci yolu, kamu kurumları ile işlem yapmaktır. Bu çerçevede, merkez bankaları gibi
bazı kurumlar ile gerçekleşen işlemlerde, teminat alınmasa bile, bir karşı taraf riski
oluşmadığı veya daha düşük oranda oluştuğu varsayılmaktadır.
9.6.2.2) Karşı Taraf Riski İçin Karşılık Ayrılması
Sermaye yeterliliği tebliği uyarınca her müşteri bir “karşı taraf”tır. Borsadan müşteriye
100 TL tutarında hisse senedi alındığını, müşterinin bu hisse senedi için bir ödeme
yapmadığını, dolayısı ile müşteri hesabının 100 TL borç bakiye verdiğini (müşteriye kredi
verildiğini), varsayalım. Bu alacak için karşı taraf riski aşağıdaki şekilde
hesaplanmaktadır.

Alacağın cari değerinin hesaplanması,

Teminatların belirlenmesi (müşterinin emanete bıraktığı menkul kıymetler, mevcut
mevzuat ve müşteri ile yapılan sözleşme çerçevesinde, müşteri hesabındaki borç
bakiyenin tasfiyesi amacıyla makul bir zaman içerisinde satılabilmekte ise bu
teminat olarak kabul edilebilir) ve bu teminatların sermaye yeterliliği tebliğinin
21’inci maddesinde belirlenen varlıklar cinsinden olduğunun tespiti,

Yukarıdaki kriterlere uyan teminatların cari değerinin hesaplanması,

Teminatların cari değerinden pozisyon riski kadar tutarın indirilmesi,

Alacağın cari değeri ile pozisyon riski kadar indirilmiş haliyle teminatın cari değeri
arasındaki fark üzerinden karşı taraf riski hesaplanması,
139
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Yukarıda verilen örnekte, değerleme gününde işlemiş faizler ile birlikte alacağın cari
değerinin 105 TL, hisse senedinin cari değerinin 95 TL ve bu menkul kıymet için pozisyon
riskinin 10 TL olduğunu (aracı kurumun bu menkul kıymet için pozisyon riski
ayırmadığına dikkat edilmesi gerekmektedir) varsayalım. Bu durumda karşı taraf riski
hesaplamalarına konu teşkil edecek tutar, alacağın cari değeri 105 TL ile teminat olarak
tutulan menkul kıymetin cari değeri 95 TL’den, pozisyon riski 10 TL’nin indirilmesi
suretiyle bulunan 85 TL arasındaki fark olan 20 TL’dır.
Karşı taraf riski için karşılık bu 20 TL üzerinden ayrılır. Eğer müşteri bir takas kurumu
veya merkez bankası ise %(0) oranında karşılık ayrılır. Diğer bir deyişle herhangi bir
karşılık ayrılmaz. Eğer müşteri banka, aracı kurum veya yatırım fonu ise karşı taraf riski
20 TL’nın %5’i olarak (1 TL) ayrılır. Eğer müşteri bunların dışında kalan bir kişi veya
kuruluş ise 20 TL’nın tamamı diğer bir deyişle %100’ü karşılık olarak dikkate alınır.
Repo ve ters repo işleminde karşı taraf riskinin belirlenmesi özellik arzetmektedir. Her ne
kadar repo ve ters repo muhasebe kayıtlarında kesin satış gibi izlenmekte ise de, bu
işlem nedeniyle ilgili sermaye piyasası araçlarının geri alınması veya satılması
yükümlülüğü devam etmektedir. Bu yükümlülük nedeniyle karşı taraf riski ortaya
çıkmaktadır. Repo işleminde karşı taraf riski, sözleşme fiyatının satılan sermaye piyasası
aracının cari değerinden düşük olması durumunda ortaya çıkmaktadır. Bir müşteriye geri
alım taahhüdü ile 100 TL karşılığında sattığımız sermaye piyasası aracının cari değeri 150
TL olmuşsa, sermaye piyasası aracının müşteriye teslim edildiği durumlarda bir karşı taraf
riski oluşmaktadır. Bu risk, sermaye piyasası aracının cari değeri ile sözleşme fiyatı
arasındaki farktır. Eğer sözleşme fiyatı sermaye piyasası aracının cari değerinden fazla ise
veya ilgili sermaye piyasası aracı müşteriye verilmemişse karşı taraf riski
oluşmamaktadır.
Ters repo işleminde karşı taraf riski, sözleşme fiyatının alım satıma konu olan sermaye
piyasası aracının cari değerinden fazla olması durumunda ortaya çıkmaktadır. Sözleşme
fiyatı 150 TL ve sermaye piyasası aracının cari değeri 100 TL ise karşı taraf riski 50 TL
olmaktadır.
Karşı taraf riskine konu tutarın bu şekilde bulunmasından sonra, bu tutar üzerinden
yukarıdaki esaslara göre karşılık ayrılır.
Repo ve ters repo işlemleri ile ödünç alma ve verme işlemlerinde, teminat açığına karşı
tarafın niteliğine göre farklı oranlar (%0,%5 veya % 100 oranları) uygulanmaktadır.
Banka teminat mektubu gibi pozisyon riski hesaplamalarına konu olmayan araçların
teminat olarak alınması durumunda bunlar üzerinden ayrıca bir indirim yapılmaz.
Sermaye yeterliliği tabanı hesaplamalarında tamamı indirilen kalemler için karşı taraf riski
hesaplanmaz.
140
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
9.6.2.3) Karşı Taraf Riskinde Teminatlar
Karşı taraf riskinin belirlenmesinde teminatların cari değerine bakılmaktadır. Genellikle
likit varlıklar ile banka teminat mektubu gibi varlıkların karşı taraf riski hesaplamalarında
teminat olarak kabul edilmesi öngörülmüştür.
Aracı kurumlar alacakları için borçlunun keşide ettiği çek, gayrimenkul ipoteği gibi çok
değişik varlıkları teminat olarak alabilirler. Ancak bunların hepsi karşı taraf riski
hesaplamaları çerçevesinde teminat olarak kabul edilmemektedir. Diğer bir deyişle
alacaklar için bir çek teminat olarak alınsa bile bu alacak sermaye yeterliliği tebliğinde
teminatsız alacaklar gibi işleme tabi tutulmaktadır.
Teminatların belirlenmesinde, hukuki formları değil özleri dikkate alınmıştır. Borçlu bir
müşterinin emanet olarak bıraktığı menkul kıymetler bir teminat değildir. Ancak, bu
emanet kolaylıkla gerek müşteri ile yapılan sözleşme çerçevesinde, gerekse mevzuattaki
hükümler çerçevesinde bu borcun tahsili için aracı kurum tarafından satılabilecekse, bu
varlık da teminat olarak kabul edilmektedir.
9.6.3) Yoğunlaşma Riski
Yoğunlaşma riski, belirli bir varlık veya bir yükümlülüğün, sermaye yeterliliği tabanına
göre yüksek oranda aktifte veya pasifte yer alması durumunda hesaplanır.
Yoğunlaşma riski, kendisi için pozisyon riski hesaplanması öngörülen kalemler ile bir kişi
ve kurumdan olan alacak toplamı üzerinden hesaplanır. Maddi duran varlıklar için
pozisyon riski hesaplanmadığı için yoğunlaşma riski hesaplanmaz.
Yoğunlaşma riski, hem varlıklar, hem yükümlülükler, hem de vadeli işlemler nedeniyle
hesaplanır. Bu riskin hesaplanmasında ilgili kalemler netleştirilmiş değerleri üzerinden
dikkate alınır ve pasif karakterli kalemler için hesaplanan yoğunlaşma riski aktif karakterli
kalemler için hesaplanan yoğunlaşma riskinden düşülmez; bunlar toplam yoğunlaşma
riski olarak dikkate alınır.
Ayrıca yoğunlaşma riskinde, birlikte hareket eden kişi ve kurumlardan alacaklar ile
sermaye, yönetim ve denetim bakımından ilişkili kurumların ihraç ettiği sermaye piyasası
araçları, bir kişiye veya bir kuruma ait addolunur.
9.6.4) Döviz Kuru Riski
Döviz kuru riski, aktif ve pasifte farklı döviz cinsinden ifade edilmiş kalemlerin bulunması
nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Döviz kuru riski için ayrılması gereken karşılıklar aşağıdaki
örnek ile açıklanmıştır.
ABC aracı kurumunun 30.04.2011 tarihi itibariyle bilançosunun aşağıdaki şekilde
oluştuğunu ve sermaye yeterliliği tabanının 200 TL olduğunu varsayalım. Bilançoda
yabancı para cinsinden ifade edilmiş varlıklar ve borçlar bulunmaktadır. Bu kalemler cari
döviz kurundan TL’ye çevrilmişlerdir.
141
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
ABC Aracı Kurumunun 31.08.2011 Tarihli Bilançosu
Aktif
Pasif
Menkul Kıymetler (ABD Doları)....... 4.200
Menkul Kıymetler (DM)..................2.000
Duran Değerler..................... .........300
Kısa vadeli Borçlar (DM).................4.000
Kısa vadeli Borçlar (ABD Doları)……..2.000
Sermaye ........................................500
Toplam......................................6.500
Toplam...................................... 6.500
Döviz kuru riski için karşılık ayrılmasında, döviz olarak sahip olunan pozisyonlar ilk önce
uzun ve kısa olarak ikiye ayrılmaktadır. Uzun pozisyonlar, bilançonun aktifinde olan
varlıklar ile uzun pozisyon vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden, kısa pozisyonlar ise
bilançonun pasifinde yer alan kalemler ile kısa pozisyon vadeli işlem ve opsiyon
sözleşmelerinden oluşmaktadır. Net açık pozisyon aynı döviz cinsinden uzun ve kısa
pozisyonların birbirinden mahsup edilmesi sonucu bulunan tutarı ifade etmektedir. Bu
açıklamalar çerçevesinde, aracı kurumun net açık pozisyonu aşağıdaki şekilde hesaplanır.
Döviz Cinsi
Uzun Pozisyon
Kısa Pozisyon
Net Açık Uzun (Kısa)
Pozisyon
ABD Doları
4.200
2.000
2.200
DM
2.000
4.000
(2.000)
Döviz kuru riski net açık uzun ve net açık kısa pozisyonlardan yüksek olanının, sermaye
yeterliliği tabanının %2’sini aşan kısmı üzerinden %8 olarak hesaplanacaktır. Örnekte net
açık uzun pozisyon diğerinden daha yüksek olduğundan, risk için karşılık bu rakam
üzerinden hesaplanacaktır. Sermaye yeterliliği tabanının %2’si 4 TL’dır. Bu durumda
döviz kuru riski karşılığı 2.200 TL’dan 4, TL’nın çıkarılması sonucu bulunan 2.196 TL’nın
%8’i olan 176 TL olarak hesaplanacaktır.
9.7) Sermaye Yeterliliği Tabanının Hesaplanması (Genel
Bakış)
Sermaye yeterliliği tabanının nasıl hesaplanacağı, risk karşılığı hesaplama tablosunda
ayrıntılı olarak açıklanacaktır. Ancak burada, ayrıntıya girmeden sermaye yeterliliği tabanı
hesaplamalarının nasıl yapılacağı hakkında basit bir hesaplama verilmiştir.
Sermaye
yeterliliği
tabanının
hesaplanabilmesi
için
öncelikle
“özsermaye”nin
hesaplanması gerekmektedir. Özsermaye, SPK’nın muhasebe standartları tebliğlerinin
ekinde aracı kurumlar için öngörülen bilançoda yer alan “özsermaye” hesap grubundaki
kalemleri kapsamaktadır. Ancak sermaye yeterliliği tebliğinde, SPK’nın muhasebe
tebliğlerindekinden farklı değerleme ilkeleri öngörüldüğünden, hesaplanan özsermaye
rakamı farklı olarak gerçekleşebilecektir.
Sermaye yeterliliği tabanının hesaplanması için gerekli birinci adım olan özsermayenin
hesaplanmasına ilişkin bir örnek aşağıda verilmiştir. SPK’nın mevcut muhasebe
142
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
tebliğlerindeki hükümlere göre değerlemeye tabi tutularak hazırlanmış bilançonun
aşağıdaki şekilde olduğunu varsayalım.
ABC Aracı Kurumunun 31.08.2011 Tarihli Bilançosu
Aktif
Pasif
Hisse Senedi...............................100
Binalar (net).................................75
Sermaye.................................100
Kar..........................................50
YDF..........................................25
Toplam..................................175
Toplam.....................................175
SPK’nın muhasebe tebliğlerinde, borsada işlem gören hisse senetlerinin son 5 işgününde
oluşan ağırlıklı ortalama fiyatların ortalaması üzerinden değerlenmesini öngörmektedir.
Sermaye yeterliliği tebliğinde ise, hisse senetlerinin değerleme gününde oluşan ağırlıklı
ortalama fiyatlar dikkate alınarak değerlemeye tabi tutulması öngörülmüştür. Bu şekilde
bulunan fiyatlar ile yapılan değerleme sonucunda, hisse senetlerinin 110 TL olduğunu
varsayalım.
Bu
durumda
kar
kalemi
60
TL’ye
çıkacak
ve
özsermaye
(sermaye+kar+YDF+varsa diğer yedekler) 185 TL olacaktır.
Sermaye yeterliliği tabanı hesaplamalarında ikinci adım, bu şekilde bulunan özsermaye
rakamından belirli kalemlerin indirilmesidir. Sermaye yeterliliği tebliğinde aracı
kurumların sağlamaları gereken en önemli büyüklük sermaye yeterliliği tabanı rakamıdır.
Özsermayeden indirilmesi gereken kalemlerin belirlenmesinde, ilgili kalemin likit olup
olmadığı ve gerçekte ortakların koyduğu sermayeyi azaltıp azaltmadığı kriterleri dikkate
alınmıştır.
Bu açıklamalar çerçevesinde yukarıdaki bilançoya göre, aracı kurumun sermaye yeterliliği
tabanı (hisse senetlerinin 110 TL ile değerlendiği varsayımı ile) 110 TL (=185-75) olarak
gerçekleşecektir. Sermaye yeterliliği tebliğinde binalar için herhangi bir değerleme hükmü
getirilmemiştir. Çünkü binalar sermaye yeterliliği tabanının hesaplanmasında (iki yıllık
geçiş süreci hariç) tamamen indirilecektir. Böyle olunca binaların ne kadar olduğu
sermaye yeterliliği tabanı hesaplamalarında hiç bir önem arzetmemektedir. Örnek
vermek gerekirse, binaların 75 TL değil de 150 TL olarak değerlendiğini, aradaki farkın da
kar rakamı ile ilişkilendirildiğini varsayalım. Bu durumda kar 60 TL yerine 135 TL ve
özsermaye de 260 TL olacak, ancak sermaye yeterliliği tabanı rakamı değişmeyecektir.
Bu durumda da sermaye yeterliliği tabanı rakamı 110 TL {=260 TL (yeni özsermaye)-150
TL (binaların yeni değeri)} olarak gerçekleşecektir.
Aracı kurumlar, sermaye yeterliliği tebliğinde belirtilen asgari tutarda sermaye yeterliliği
tabanı bulundurmak zorundadır. Bunun sağlanması, aktifte bulunan ve sermaye yeterliliği
tebliğinde özsermayeden indirilmesi gereken binalar gibi varlıkların menkul kıymetler ile
ikame edilmesi veya ilave sermaye getirilmesi suretiyle yapılabilir.
9.8) Risk Karşılığı Hesaplama Tablosu (RKHT)
Yukarıda sermaye yeterliliği tabanının nasıl hesaplanacağı genel olarak açıklanmıştır.
Burada bu hesaplamanın nasıl yapılacağı, sermaye yeterliliği tebliğinin 1 numaralı
ekindeki risk karşılığı hesaplama tablosu (RKHT) dikkate alınarak açıklanacaktır.
143
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
9.8.1) Genel Açıklama
Sermaye yeterliliği tebliğindeki hesaplamalar aracı kurumların muhasebe kayıtlarında hiç
bir değişikliği gerektirmemektedir. Aracı kurumlar muhasebe kayıtlarını diğer Tebliğlerde
belirtilen şekilde tutarlar. Bu şekilde tutulan veriler, sermaye yeterliliği tebliği
çerçevesinde yeniden sınıflandırılarak söz konusu tabloya aktarılır.
Sermaye yeterliliği tabanı hesaplamaları çerçevesinde risk karşılıklarının hesaplanması üç
temel adımdan oluşmaktadır:
1. Mizanın hazırlanması,
2. Sermaye yeterliliği tebliğinde öngörülen değerleme hükümleri çerçevesinde
mizanda yer alan kalemlerin değerlemeye tabi tutulması,
3. Bu değerlenmiş mizan esas alınarak risk karşılıklarının hesaplanması.
Bu hesaplamaların birinci adımı bilanço kalemleri için genel mizanın çıkarılmasıdır. Burada
gelir tablosu hesapları dönem kar ve zararı ile ilişkilendirilir. Bu mizan, SPK’nın Seri:XI,
No:7 sayılı “Aracı Kurum Hesap Planı ve Planın Kullanım Esasları Hakkında Tebliğ”inde
belirtilen hesap adlarına göre hazırlanmış olmalıdır.
İkinci aşamada, bu mizanda yer alan verilerin sermaye yeterliliği tebliğinin 1 numaralı
ekinde yer alan şekilde toplulaştırılması ve bunların tablonun ilgili satırına yazılmasıdır.
SPK’nın Seri:XI, No:7 sayılı “Aracı Kurum Hesap Planı ve Planın Kullanım Esasları
Hakkında Tebliğ”inde tahviller vadelerine bakılmaksızın 114 numaralı hesapta
izlenmektedir. Bu tabloda ise 110-119 numaralı hesaplarda izlenen menkul kıymetler,
vadelerine veya borsada işlem görüp görmediğine göre yeniden sınıflandırmaya tabi
tutulmak zorundadır. Bu sınıflandırmaya tabi tutulmuş hali ile ilgili rakamlar “mizan”
sütununa geçirilir. Bu sütundaki rakamlar henüz sermaye yeterliliği tebliği uyarınca
değerlemeye tabi tutulmamış bilanço kalemlerini içermektedir.
Bu tablodaki ilk 19 satır (repo ve ters repo satırı da mizan kalemi gibi işlem görür)
mizandaki bilanço kalemlerini içermektedir. Dolayısıyla bu satırlardaki aktif ve pasif
kalemlerin birbirine eşit olması gerekmektedir. Bu eşitlik dönem karının ayarlanması
suretiyle elde edilir.
Aracı kurumun karşı karşıya olduğu risk hem bilanço kalemlerinden, hem de bilanço
dışında izlenen kalemlerden etkilenir. Örneğin aktifinde ABD doları bulunduran bir aracı
kurum, vadeli işlemler borsalarında ABD doları üzerinden düzenlenmiş bir vadeli işlem
sözleşmesi satmışsa (bu sözleşme bilanço dışında izlenmektedir), riski azalmıştır. Ancak
aktifinde söz konusu döviz bulunmadığı halde, vadeli işlem sözleşmesi satmışsa, riski
artmıştır. Bu nedenle, risk karşılığının hesaplanmasında, sadece bilançoya dahil edilen
kalemler değil, bilanço dışında izlenen kalemlerin de dikkate alınması gerekmektedir.
144
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
9.8.2) RKHT’nin Yapısı
RKHT risk karşılığı hesaplamasının yapılmasını sağlamak ve risklerin hangi kalemlerden
kaynaklandığının aracı kurum tarafından daha iyi gözlenebilmesini sağlamak amacıyla
düzenlenmiştir.
RKHT’de 9 sütun ve alt kalemler hariç 26 satır bulunmaktadır. İlk sütun ana hesap
grupları itibari ile verilmiş numaralara ayrılmıştır. İkinci sütun “hesap ismi”ne ayrılmıştır.
Bu sütunda genel olarak mizanda yer alan hesaplar, toplulaştırılmış halde yer almaktadır.
Bu sütunda mizan dışında bazı hesap kalemlerine de yer verilmiştir.
Üçüncü ve dördüncü sütunlar, 2’nci sütunda yer alan kalemlerin düzenleme tarihi
itibariyle bakiyelerini göstermektedir. İki sütun arasındaki tek fark kullanılan değerleme
ilkeleridir. 3’üncü sütunda muhasebe tebliğlerindeki değerleme ilkeleri kullanılırken (çoğu
kalemler için muhasebe tebliğlerindeki değerlemeye de gerek bulunmamaktadır) 4’üncü
sütunda sermaye yeterliliği tebliği ile getirilen değerleme ilkelerinin kullanılması
gerekmektedir.
Beşinci sütunda pozisyon riski için ayrılması gereken karşılık oranları belirlenmiştir. Bazı
varlıklarda pozisyon riski için karşılık ayrılmadığından, her satır için bir pozisyon riski
oranı belirlenmemiştir. Diğer bir deyişle pozisyon riski sadece bu sütunda karşısında oran
belirtilen kalemler ile sermaye yeterliliği tebliğinde ayrıca belirtilen kalemler için
ayrılacaktır.
Diğer sütunlar, ilgili kalemler için ayrılan risk karşılıklarını göstermektedir. Bu riskler için
sermaye yeterliliği tebliğinde belirtilen oranlarda karşılık ayrılması gerekmektedir.
RKHT’nin ilk 19 satırı bilanço kalemlerini göstermektedir. 20 ve 21 numaralı satırlar,
bilanço kalemleri ile ilgili düzeltmeleri içermektedir. Bu nedenle bunlar da birer bilanço
kalemi gibi değerlendirilmelidir. Diğer satırlar ise bilançoda yer almayan taahhüdler ve
sermaye yeterliliği tabanının hesaplanmasında kullanılacak bilgileri içermektedir.
9.8.3) RKHT’nin Hazırlanması
9.8.3.1) Tabloyu Kimler Hazırlar?
Tüm aracı kurumlar bu tabloyu aşağıda belirtilen dönemler itibariyle hazırlar ve belirtilen
sürede SPK’ya gönderirler.
9.8.3.2) Tablo Ne Zaman Hazırlanır ve Gönderilir?
RKHT, SPK’ca belirlenen hesaplama periyodunda hazırlanır ve öngörülen sürede SPK’ya
gönderilir. Kurul gerektiğinde bu tablonun elektronik ortamda gönderilmesini isteyebilir.
Ancak, sermaye yeterliliği tabanının sermaye yeterliliği tebliğinde belirtilen oranların
altında kalması veya diğer yükümlülüklerin karşılanamaması durumunda tablolar,
öngörülen süre beklenmeden derhal SPK’ya gönderilir.
145
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
9.8.3.3) Mizan Sütununda Ne Yer Almaktadır?
Mizan sütununda, esas itibariyle aracı kurumun muhasebe tebliğleri çerçevesinde
hazırlanmış mizanının yer alması gerekmektedir. Ancak sermaye yeterliliği tabanının
hesaplanmasında tamamı indirilen kalemlerin muhasebe tebliğleri uyarınca da
değerlenmesine gerek bulunmamaktadır. Ancak dileyen aracı kurumlar bu kalemleri de
değerleyebilirler. Bu çerçevede, genel olarak duran değerlerin değerleme günü itibariyle
yeniden değerlemeye tabi tutulmasına (sermaye yeterliliği tebliğinin geçici 1’inci
maddesindeki geçiş süreci hariç) sermaye yeterliliği tebliği uygulaması açısından gerek
bulunmamaktadır.
Gelir tablosu kalemlerine burada yer verilmemiştir. Bu nedenle bu kalemlerin dönem kar
ve zararı ile ilişkilendirilerek kapatılması gerekmektedir. Bu işlem için muhasebede bir
kayıt yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Bu işlem tablodaki rakamların ayarlanması
suretiyle yapılmalıdır.
20’nci ve sonraki satırlar ise (repo ve ters repo satırındaki özel durumlar hariç) mizan
kalemleri değildir. Bu satırların karşısında yer alacak rakamların hesaplamaları ayrıca
verilecektir.
9.8.3.4) Değerlenmiş Hali Sütununda Ne Yer Almaktadır?
Değerlenmiş hali sütununda mizanda yer alan kalemlerin sermaye yeterliliği tebliğinde
belirtilen şekilde değerlenmiş halinin yer alması gerekmektedir. Sermaye yeterliliği
tebliğinde mali tablonun tüm kalemleri için değerleme hükmü getirilmemiştir. Genellikle
bir borsada işlem gören sermaye piyasası araçları ile borçlanma araçlarına ilişkin
değerleme hükümlerine yer verilmiştir. Hangi kalemlerin nasıl değerleneceği, sermaye
yeterliliği tebliğinin 5’inci maddesinde belirtilmiştir.
Kendileri için değerleme hükmü yer almamış kalemler ise mizan sütununda yer alan
tutarı ile bu sütuna kaydedilecektir. Böylece mizan sütununda karşısında bir rakam yer
alan tüm kalemlerin değerlenmiş hali sütununda da bir tutar ile temsil edilmesi
gerekmektedir.
Tablo’daki aktif ve pasif kalemlerin birbirine eşit olması gerekmektedir. Bu eşitlik dönem
karının ayarlanması suretiyle sağlanmalıdır. Yine burada da gelir tablosu kalemlerine yer
verilmez.
9.8.3.5) Risk Karşılığı Nasıl Hesaplanır?
Risk karşılığı, bileşenlerine ayrılarak 4 ayrı sütunda verilmiştir. Risk karşılığı, bu 4
sütunda yer alan tutarların toplamından oluşmaktadır.
Pozisyon riski için ayrılacak karşılığın oranı 5’inci sütunda verilmiştir. Herhangi bir net
pozisyon hesaplaması yapılmadığında, pozisyon riski değerlenmiş hali sütunundaki
tutarla, bu kalem için öngörülen oranın çarpılması suretiyle bulunur. Bulunan bu tutar
146
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
ilgili satırın karşısında yer alan pozisyon riski sütununa geçirilir. Karşısında oran yer alan
kalemlerin yanında sermaye yeterliliği tebliğinde belirtilen kalemler için de pozisyon riski
hesaplanır.
Sermaye yeterliliği tebliğinin 14’üncü maddesi ile net pozisyon hesaplanmasına imkan
verilmiştir. Bu madde çerçevesinde kalemlerin belirli bir tutarı veya tamamı için pozisyon
riski hesaplanmayabilir. Bu şekilde net pozisyon hesaplanması durumunda, karşısında bir
oran yer alsa bile her mizan kalemi için pozisyon riski hesaplanmayabilecektir. Uzun ve
kısa pozisyonların birbirlerini tamamen karşılamamaları durumunda, karşılanmayan kısım
üzerinden pozisyon riski hesaplanacaktır. Bu şekilde hesaplanan tutar ise aşan kalemin
ait olduğu satıra yazılmalıdır.
Tüm pozisyonlar için hesaplanan risk karşılığı pozitif bir rakam olarak değerlendirilmelidir.
Böylece hem pasif hem de aktif taraf için hesaplanan risk karşılığı pozitif bir rakam
olmak zorundadır.
Döviz kuru riski çok değişik kalemlerin toplu olarak hesaplanması suretiyle
bulunduğundan, tek bir mizan kalemine atfedilmesi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle
hesaplanan döviz kuru riskinin ana hesaplara, hesapların içinde bulunan dövizli varlıkların
ağırlıklarına göre dağıtılması gerekmektedir. Aynı döviz cinsinden tüm uzun ve kısa
pozisyonların toplamından büyük olanı dikkate alınmalı ve bunun sermaye yeterliliği
tabanı içindeki oranı bulunarak, gerekli kısım ilgili sütuna yazılmalıdır.
Karşı taraf riski ve yoğunlaşma riski sermaye yeterliliği tebliğinde belirtilen şekilde
hesaplanarak ilgili oldukları yerlere yazılmalıdır.
9.8.3.6) Yirminci ve Devam Eden Satırlar Nasıl İşleme Tabi Tutulmalıdır?
RKHT’nin 20’nci ve devam eden satırlarında yer alacak bilgilere ilişkin açıklamalar aşağıda
verilmiştir.
9.8.3.6.1) Repo ve Ters Repo İşlemleri
SPK’nın muhasebe tebliğleri çerçevesinde, repo ve ters repo işlemleri bilanço
hesaplarında menkul kıymetlerin alış ve satışı olarak muhasebeleştirilmektedir. Bu şekilde
muhasebeleştirilen repo ve ters repo işlemleri sermaye yeterliliği tebliğinde belirtilen
şekilde, sözleşme fiyatları ile ilgili menkul kıymetin cari değeri arasındaki fark dikkate
alınarak değerlemeye tabi tutulmalıdır. Bunun yanında, repo ve ters repo için sermaye
yeterliliği tebliğinde belirtilen şekilde risk karşılığı hesaplanmalıdır.
20 numaralı ters repo satırının değerlenmiş hali sütununa sermaye yeterliliği tebliğinin
6’ncı maddesinde belirtilen şekilde hesaplanan değerleme farkları yazılır. Ters repo işlemi
nedeniyle aktifte bulundurulan varlıklar için pozisyon riski hesaplanmaz. Ters repo
nedeniyle oluşan diğer riskler için karşılık bu satırda ayrılır; menkul kıymetlerde izlenen
tutarlar için herhangi bir işlem yapılmaz. Karşı taraf riski sermaye yeterliliği tebliğinin
20’inci maddesinde belirtilen şekilde, sözleşme fiyatının, menkul kıymetlerin cari
değerinden fazla olan kısmı dikkate alınarak hesaplanır ve bu satıra yazılır.
147
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
21 numaralı repo satırının değerlenmiş hali sütununa sermaye yeterliliği tebliğinin 6’ncı
maddesindeki esaslar çerçevesinde hesaplanan değerleme farkları yazılır. Repo taahhüdü
ile satılan menkul kıymetler için aktifte bulundurulan menkul kıymetler ile aynı şekilde
risk karşılığı ayrılır. Ayrılan pozisyon ve karşı taraf risk karşılığı 21 numaralı repo satırında
ilgili sütunlarda yer alır.
20 ve 21 numaralı satırlarda yer alan “değerlenmiş hali” sütunundaki rakamlar bir aktif
kalem olarak değerlendirilmeli ve bulunan rakamlar, özsermayeyi azaltıp artırmalarına
göre pozitif veya negatif olarak yazılmalıdır.
9.8.3.6.2) Ödünç Menkul Kıymet İşlemleri
Menkul kıymet ödünç alıp verme işlemlerini bir bilanço kalemi olarak izlemeyen aracı
kurumlar, 22 ve 23 numaralı satırda yer alan ödünç alınan ve verilen menkul kıymetler ile
ilgili satırları ayrıca dolduracaktır. Bu satırlar bir bilanço kalemi değildir. Ödünç alınan ve
verilen menkul kıymetlerin cari değeri “değerlenmiş hali” sütununa yazılacak, “mizan”
sütunu boş bırakılacaktır. Bunlar ile ilgili riskler diğer sütunlara yazılacaktır. Aracı
kurumun aktifinde yer alan ödünç verilen menkul kıymetler, bu satırlarda ayrıca
gösterilmeyecektir.
Net ödünç işlemleri satırına her bir menkul kıymet bazında ödünç alınan ve verilen
menkul kıymetler arasındaki farkların mutlak değeri yazılır. Böylece 10 TL’lık A hisse
senedinin ödünç alınıp 8 TL’lık kısmının ödünç verilmesi durumunda aradaki fark ile 10
TL’lık A hisse senedinin ödünç alınıp 12 TL’lık A hisse senedinin ödünç verilmesi
durumunda aradaki farkın toplamı bu satırdaki “değerlenmiş hali” sütununa yazılır. 10
TL’lık A hisse senedinin ödünç alınıp, 10 TL’lık B hisse senedinin ödünç verilmesi
durumunda söz konusu sütuna 20 TL yazılacaktır.
Karşı taraf riski, her bir menkul kıymet bazında hesaplanıp ödünç alınan ve verilen
menkul kıymetler satırına geçirilecektir. Pozisyon riski ise net pozisyon üzerinden
hesaplanacaktır. Dolayısıyla, 22 ve 23 numaralı satırlardaki pozisyon riski sütunu boş
bırakılacaktır.
9.8.3.6.3) Vadeli İşlemler İle İlgili Risk Karşılığı
Vadeli işlemler ile ilgili risk karşılıkları 25 numaralı satıra yazılacaktır. Bu satırdaki
“mizan” ve “değerlenmiş hali” sütunları boş bırakılacak ve diğer sütunlara sermaye
yeterliliği tebliğinde belirtilen şekilde hesaplanmış risk karşılıkları yazılacaktır
9.8.3.6.4) Son Üç Aylık Faaliyet Gideri
Değerleme gününden önceki üç ayda gerçekleşen faaliyet giderinin tutarı, 27 numaralı
satırda değerlenmiş hali sütununa yazılacaktır. Bu tutar, bulundurulması gereken asgari
sermaye yeterliliği tabanının belirlenmesinde kullanılmaktadır.
148
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
9.8.3.6.5) Risk Karşılığı
Risk karşılığı satırına, ilgili sütunlarda yer alan risk karşılıklarının toplanması suretiyle
bulunan tutarları yazılmaktadır.
9.9) Sermaye
(SYTHT)
Yeterliliği
Tabanı
Hesaplama
Tablosu
Sermaye yeterliliği tabanı hesaplama tablosu (SYTHT), aracı kurumların sermaye
yeterliliği tebliğinde getirilen yükümlülükleri karşılayıp karşılamadığını tespit amacıyla
hazırlanmaktadır. Bu tabloda, alt satırlar hariç 10 satır bulunmaktadır.
1 numaralı satırda yer alan özsermaye kalemi, sermaye yeterliliği tebliği uyarınca
yapılmış değerleme sonucu hazırlanmış mali tablolarda oluşan özsermayeyi ifade
etmektedir. Buradaki rakam RKHT’deki 19’uncu satırdaki değerlenmiş hali sütunundan
elde edilmelidir.
Özsermayeden sermaye yeterliliği tebliğinin 4’üncü maddesindeki esaslar uyarınca
indirilecek kalemler 2 numaralı satırda yer almaktadır. Bu kalemlerin de RKHT’deki
değerlenmiş hali sütunundan elde edilmesi gerekmektedir.
Özsermayeden SYTHT’nin 2’nci satırındaki tutarın indirilmesi suretiyle sermaye yeterliliği
tabanı elde edilmektedir. Bu şekilde bulunan tutar tablonun 3’üncü satırına yazılmaktadır.
4’üncü satıra, RKHT’de yer alan risk karşılığı rakamları, 5’inci satıra yine söz konusu
tabloda yer alan şekliyle son üç aylık faaliyet giderleri rakamı yazılır.
Toplam borçlar, sermaye yeterliliği tebliğinde açıklanan şekilde hesaplanmış şekliyle 6’ncı
satıra yazılır.
Gerekli
şekliyle
faaliyet
için her
asgari özsermaye, sermaye yeterliliği tebliğinin 7’nci maddesinde belirtilen
hesaplanır ve tablonun 7’nci satırına yazılır. Asgari özsermaye, bulunulacak
türüne göre farklı olarak belirlenmekte, belirlenen tutarın reel olarak aynı kalması
yıl artırılmaktadır.
Tablonun 8’inci satırına, aracı kurumun değerleme günü itibariyle sermaye yeterliliği
tabanı fazlası veya açığı yazılır. Sermaye yeterliliği tabanı fazlası veya açığı, 3 numaralı
satırda yer alan rakamdan, 4, 5 ve 7 numaralı satırlarda yer alan en yüksek rakamın
çıkarılması suretiyle bulunur. Bu hesaplama sonucunda çıkan rakam pozitif ise aracı
kurumun sermaye yeterliliği tabanı fazlası, negatif ise sermaye yeterliliği tabanı açığı
bulunmaktadır.
Aracı kurumlar için getirilmiş başka bir yükümlülük olan asgari özsermaye yükümlülüğüne
ilişkin hesaplamalar 9 numaralı satırda yapılmaktadır. Bu satıra, değerleme gününde
mevcut özsermayeden (1 numaralı satır), gerekli olan asgari özsermayenin (7 numaralı
149
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
satır) çıkarılması suretiyle bulunan tutar yazılır. Bu rakamın pozitif olması durumunda
özsermaye fazlası, negatif olması durumunda özsermaye açığı bulunmaktadır.
Tablonun son satırına, toplam borçların sermaye yeterliliği tabanına oranı yazılır. Aracı
kurumlar bu oranın, sermaye yeterliliği tebliğinin 9’uncu maddesinde belirtilen düzeyden
fazla olmamasını sağlarlar.
Bu tablonun hazırlanması ve SPK’ya gönderilmesi RKHT’de belirtilen esaslara tabidir.
9.10) Likidite Yükümlülüğü Hesaplama Tablosu (LYHT)
Likidite yükümlülüğü hesaplama tablosu, dönen varlıklar ile kısa vadeli borçlar arasındaki
oranın saptanması amacıyla sermaye yeterliliği tebliğinin 3 numaralı ekine uygun olarak
düzenlenir.
Likidite yükümlülüğünün hesaplanmasında, hesaplamaya dahil olan varlıklar cari değeri
ile dikkate alınır. RKHT’de değerlenmiş hali sütununda yer alan dönen varlıklar ve borçlar
bu tabloda belirtilen yerlere yazılır.
LYHT hazırlanırken dönen varlıkların bir kısmının indirilmesi gerekmektedir. İndirilecek bu
varlıklar sermaye yeterliliği tebliğinin 10’uncu maddesinde belirtilmiştir. Bu varlıklar,
müşterilerden teminatsız olan alacaklar, bir borsada işlem görmeyen sermaye piyasası
araçları gibi likit olmayan kalemleri içermektedir. Değerlenmiş hali sütununda yer alan
tutarlardan bu kalemlerin indirilmesi suretiyle bulunan tutar “net tutar” sütununa yazılır.
Sermaye yeterliliği tebliğinde getirilen oranların sağlanmasında, yukarıda belirtilen
şekilde hesaplanan “net tutar” sütunundaki rakamlar dikkate alınır.
Bu tablonun hazırlanması ve SPK’ya gönderilmesi RKHT’de belirtilen esaslara tabidir.
9.11) Aracı Kuruluş ve Portföy Yönetim Şirketlerinin
Sermaye Piyasası Faaliyetleri Aylık Bildirim Tablosu
"Aracı Kuruluş ve Portföy Yönetim Şirketlerinin Sermaye Piyasası Faaliyetleri Aylık
Bildirim Tablosu" aracı kurum, banka ve portföy yönetim şirketleri tarafından yetkili
oldukları faaliyetler ile ilgili olarak aylık dönemler itibarı ile düzenlenecektir. (Aracı
Kurumların Sermayelerine ve Sermaye Yeterliligine Ilişkin Esaslar Tebliginde Degişiklik
Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri:V, No:72)) Tablonun (2), (3), (4) ve (5) numaralı bölümleri
sadece aracı kurumlar tarafından doldurulacaktır. (Tablo Ek 7)
Tabloda yer alan "Alım Satım Aracılığı Faaliyetine İlişkin Bilgiler" bölümü, aracı kurum ve
bankalar tarafından yetkili oldukları faaliyetlere ilişkin olarak; ilgili döneme ait dönem içi
toplam alış ve satış tutarlarına, Borsa içi/dışı ve müşteri namına/şirket portföyüne ilişkin
ayrımlara uygun olarak, netleştirme yapılmaksızın, TL ve yabancı para cinsinden olmak
üzere ayrı ayrı yer verilecektir. Müşterilere ilişkin bilgiler yurt içi ve yurt dışı yerleşik;
bireysel ve kurumsal müşteri alt ayrımlarına uygun olarak doldurulacaktır. Tabloda yer
150
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
alan "Diğer" satırı ile ilgili olarak, dönem içerisinde alım-satımı yapılan menkul kıymetin
niteliğine göre Tabloya ekleme yapılabilir.
Tablonun (2) numaralı bölümünde yer alan özsermaye rakamı, ilgili mevzuat yarınca
hesaplanan tablo döneminden önceki üç aylık özsermayeninortalaması ve ortalamaya
dahil son aya ait özsermaye rakamlarının bulunarak ilgili satıra yazılmasını müteakip, söz
konusu rakamlardan küçük olanının özsermaye satırına yazılması ile bulunacaktır.
Tablonun (3) numaralı bölümünde yer alan sermaye piyasası araçlarının kredili alım,
açığa satış ve ödünç alma ve verme işlemlerine ilişkin limitler, Tablonun düzenlendiği ay
dikkate alınarak bulunacak özsermaye rakamına göre Seri:V, No:34 sayılı Tebliğ'in
sermayenin güçlendirilmesine ilişkin özel hükümlerinden yararlanılması halinde söz
konusu teşvik oranı dikkate alınarak-doldurulacaktır.
Tablonun (4) numaralı bölümünde yer sermaye piyasası araçlarının kredili alım, açığa
satış ve ödünç alma ve verme işlemleri nedeni ile aracı kurumun toplam yükümlülüğü,
tablo düzenleme tarihi itibarı ile hesaplanacaktır. Ayrıca ay içerisinde Seri:V, No:65 sayılı
Tebliğin 35’inci maddesi çerçevesinde ilgili tablo dönemi içerisinde İstanbul Menkul
Kıymetler Borsası'na bildirilen müşterilerin toplam sayısı da ilgili satıra yazılacaktır.
Tablonun (5) numaralı bölümde yer alan bankalardan kullandırılan krediler karşılığında
teminat olarak verilen menkul kıymetlerin türleri itibarı ile cari piyasa değerinin
hesaplanmasında, Tablo düzenleme tarihinde ilgili teminatların rayiç değerleri dikkate
alınacaktır.
Tablonun (6) numaralı bölümünde yer alan dönem içinde halka arzına aracılık edilen
sermaye piyasası aracının tutarının belirlenmesinde, aracı kurumun tablo tarihine kadar
sonuçlanmamış gerek bakiyeyi yüklenim gerekse tümünü yüklenim niteliğindeki aracılık
yüklenimlerinin ilgili menkul kıymet türünde toplam tutarı dikkate alınır. Her aracılık
yüklenimi için yüklenime konu olan sermaye piyasası aracının tamamı satılıncaya kadar
daha önce satışı gerçekleştirilmiş olan kısım toplam yüklenim tutarından indirilmez.
Tablonun (7) numaralı "Repo-Ters Repo İşlemleri" bölümü, aracı kurum ve bankalar
tarafından, Borsa içi/dışı ve müşteri namına/şirket portföyüne ilişkin ayrımlara uygun
olarak ve netleştirme yapılmaksızın tablo düzenleme tarihi itibarı ile doldurulacaktır.
Müşterilere ilişkin bilgiler yurt içi ve yurt dışı yerleşik; bireysel ve kurumsal müşteri alt
ayrımlarına uygun olarak doldurulacaktır.
Tablonun (10) numaralı bölümünde yer alan temerrüt bilgileri, hisse senedi ve Devlet İç
Borçlanma Senedi ayrımına uygun olarak yazılacaktır. (Tablo Ek 7)
151
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Ek: 4 - Risk Karşılığı Hesaplama Tablosu (Bin TL)
Sıra No Hesap İsmi
Mizan
Pozisyon
Değerlenmiş Riski
Hali
A
1
2
Hazır Değerler
Türk Parası Hazır Değerler
Yabancı Para Hazır Değerler
Sermaye Piyasası Araçları
Hisse Senetleri ve Benzeri Sermaye Piyasası
Araçları (Bİ)
Hisse Senetleri ve Benzeri Sermaye Piyasası
Araçları (BD)
A Tipi Fon Katılma Belgesi
B Tipi Fon Katılma Belgesi
Borçlanma Araçları
Özel Sektör Borçlanma Araçları
Vadesi Bir Yıldan Az (Bİ)
Vadesi Bir Yıldan Az (BD)
Vadesi Bir Yıldan Uzun (Bİ)
Vadesi Bir Yıldan Uzun (BD)
Kamu Borçlanma Araçları
Vadesi Bir Yıldan Az (Bİ)
Vadesi Bir Yıldan Az (BD)
Vadesi Bir Yıldan Uzun (Bİ)
B
Oranı
(%)
c
Pozisyon
Riski
(b*c)
d
Karşı
Taraf
Riski
Döviz
Kuru
Riski
Yoğunlaşma
Riski
e
f
g
10
100
5
2
5
100
6
100
1
3
2
152
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Sıra No Hesap İsmi
Mizan
Pozisyon
Değerlenmiş Riski
Hali
A
3
4
5
B
Vadesi Bir Yıldan Uzun (BD)
Kıymetli Madenler
Vadeli İşlemlere Konu Emtia
Diğer Emtia
Sıra No Hesap İsmi
Mizan
Değerlenmiş
Hali
A
6
Kısa Vadeli Ticari Alacaklar ( Net )
Müşteriler
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları
Mali Kurumlar
Diğer Müşteriler
Kredi Hesabı
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları
Mali Kurumlar
Diğer Müşteriler
Ödünç Alınan Menkul Kıymetler Için Verilen
Oranı
(%)
c
5
5
10
100
B
Pozisyon
Riski
(b*c)
d
Pozisyon
Riski
Pozisyon
Oranı
(%)
c
Riski
(b*c)
d
Karşı
Taraf
Riski
Döviz
Kuru
Riski
Yoğunlaşma
Riski
e
f
g
Karşı
Taraf
Riski
Döviz
Kuru
Riski
Yoğunlaşma
Riski
e
f
g
1
5
8
1
5
8
153
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Sıra No Hesap İsmi
Mizan
Değerlenmiş
Hali
A
7
8
9
10
Teminatlar
Alacak Senetleri ( Net )
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları
Mali Kurumlar
Diğer Kişi ve Kurumlar
Verilen Depozito ve Teminatlar
Diğer Kısa Vadeli Ticari Alacaklar ( Net )
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları
Mali Kurumlar
Diğer Kişi ve Kurumlar
Diğer Kısa Vadeli Alacaklar ( Net )
Ortaklardan Alacaklar
İştiraklerden Alacaklar
Bağlı Ortaklıklardan Alacaklar
Kısa Vadeli Diğer Alacaklar
Takas ve Saklama Merkezi
Verilen Avanslar
Diğer Dönen Varlıklar
B
Pozisyon
Riski
Pozisyon
Oranı
(%)
c
Riski
(b*c)
d
Karşı
Taraf
Riski
Döviz
Kuru
Riski
Yoğunlaşma
Riski
e
f
g
1
5
8
1
5
8
8
8
8
8
0
154
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Sıra No Hesap İsmi
Pozisyon
Mizan Değerlenmiş Riski
Pozisyon
Hali
A
11
12
13
14
Uzun Vadeli Ticari Alacaklar (Net)
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları
Mali Kurumlar
Diğer Kişi ve Kurumlar
Alacak Senetleri
Diğer Uzun Vadeli Ticari Alacaklar
Diğer Uzun Vadeli Alacaklar ( Net )
Ortaklardan Alacaklar
İştiraklerden Alacaklar
Bağlı Ortaklıklardan Alacaklar
Uzun Vadeli Diğer Alacaklar
Finansal Duran Varlıklar ( Net )
Bağlı Menkul Kıymetler
Bağlı Menkul Kıymetler (Bİ)
Bağlı Menkul Kıymetler (BD)
Iştirakler (Sermaye Taahhüdleri Düşüldükten
Sonra)
Iştirakler (Bİ)
Iştirakler (BD)
Maddi Duran Varlıklar (Net)
Arazi ve Arsa
Yer Üstü ve Yer Altı Düzenleri
b
Oranı
(%)
C
Riski
(b*c)
d
Karşı
Taraf
Riski
Döviz
Kuru
Riski
Yoğunlaşma
Riski
e
f
g
10
10
10
10
10
10
10
10
10
10
10
155
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Sıra No Hesap İsmi
Pozisyon
Mizan Değerlenmiş Riski
Pozisyon
Hali
A
15
16
b
Riski
(b*c)
d
Döviz
Kuru
Riski
Yoğunlaşma
Riski
e
f
g
Binalar
Makine Tesis ve Cihazlar
Taşıt Araç ve Gereçleri
Döşeme ve Demirbaşlar
Diğer Maddi Duran Varlıklar
Maddi Olmayan Duran Varlıklar(Net)
Diğer Duran Varlıklar (Net)
AKTİF TOPLAMI
Sıra No Hesap İsmi
Mizan
Pozisyon
Değerlenmiş Riski
Pozisyon
Hali
A
17
Oranı
(%)
C
Karşı
Taraf
Riski
Kısa Vadeli Borçlar
Finansal Borçlar
Ticari Borçlar
Diğer Kısa Vadeli Borçlar
Alınan Avanslar
Borç ve Gider Karşılıkları
B
Oranı
(%)
c
Riski
(b*c)
d
Karşı
Taraf
Riski
Döviz
Kuru
Riski
Yoğunlaşma
Riski
e
f
g
3
3
3
3
156
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Sıra No Hesap İsmi
Mizan
Pozisyon
Değerlenmiş Riski
Pozisyon
Hali
A
18
19
20
Uzun Vadeli Borçlar
Finansal Borçlar
Ticari Borçlar
Diğer Uzun Vadeli Borçlar
Alınan Avanslar
Borç ve Gider Karşılıkları
Özsermaye
Sermaye
Sermaye Taahhüdleri ( - )
Emisyon Primi
Yeniden Değerleme Değer Artış Fonu
Yasal Yedekler
Statü Yedekleri
Özel Yedekler
Olağanüstü Yedekler
Diğer Yedekler
Net Dönem Karı
Net Dönem Zararı ( - )
Geçmiş Yıllar Zararı ( - )
PASİF TOPLAMI
Ters Repo
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları
B
Oranı
(%)
c
Riski
(b*c)
d
Karşı
Taraf
Riski
Döviz
Kuru
Riski
Yoğunlaşma
Riski
e
f
g
5
5
5
157
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Sıra No Hesap İsmi
Mizan
Pozisyon
Değerlenmiş Riski
Pozisyon
Hali
A
B
Oranı
(%)
c
Riski
(b*c)
d
Karşı
Taraf
Riski
Döviz
Kuru
Riski
Yoğunlaşma
Riski
e
f
g
Mali Kurumlar
Diğer Müşteriler
158
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Sıra No Hesap İsmi
Mizan
Değerlenmiş
Hali
A
21
22
23
24
25
26
B
Pozisyo
n
Riski
Pozisyon
Oranı
(%)
c
Riski
(b*c)
d
Karşı
Taraf
Riski
Döviz
Kuru
Riski
Yoğunlaşma
Riski
e
f
g
X
X
X
Repo
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları
Mali Kurumlar
Diğer Müşteriler
Ödünç Alınan Menkul Kıymetler
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları
Mali Kurumlar
Diğer Müşteriler
Ödünç Verilen Menkul Kıymetler
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları
Mali Kurumlar
Diğer Müşteriler
Net Ödünç İşlemler
Vadeli İşlemler İle İlgili Risk Karşılığı
Son Üç Aylık Faaliyet Giderleri
Risk Karşılığı
DV
DV
DV
DV
DV
DV
DV
DV
DV
DV
X
Kısaltmalar:
Bİ: Borsalarda ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem gören
BD: Borsalarda ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem görmeyen
159
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Sıra No Hesap İsmi
Mizan
Değerlenmiş
Hali
A
B
DV: Diğer varlıklar için bu tabloda öngörülen pozisyon riski oranları üzerinden işleme
tabi tutulur.
Pozisyo
n
Riski
Pozisyon
Oranı
(%)
c
Riski
(b*c)
d
Karşı
Taraf
Riski
Döviz
Kuru
Riski
Yoğunlaşma
Riski
e
f
g
160
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Ek: 5 - Sermaye Yeterliliği Tabanı Hesaplama Tablosu
No
1
2
İşlem
Özsermaye
İndirimler (Tebliğin
4’üncü
maddesi
uyarınca)
Tutar
X
(X)
Maddi Duran Varlıklar
(md.4/aa)
Maddi Olmayan Duran
Varlıklar (md.4/ab)
Finansal Duran Varlıklar
(md.4/ac)
Diğer Duran Varlıklar
(md.4/ad)
İlişkili Kişi ve Kurumlardan
Alacaklar (Md.4/b)
3
4
Sermaye Yeterliliği
Tabanı
Risk Karşılığı
5
6
7
8
9
10
Pozisyon riski
Karşı taraf riski
Yoğunlaşma riski
Döviz kuru riski
Son Üç Aylık Faaliyet Giderleri
Toplam Borçlar
Gerekli Asgari Özsermaye
Sermaye Yeterliliği Tabanı Fazlası (veya Açığı)
Asgari Özsermaye Fazlası (veya Açığı)
Toplam Borçlar/Sermaye Yeterliliği Tabanı
(X)
(X)
(X)
(X)
(X)
(1-2)
X
X
X
X
X
X
X
X
(3-4), (3-5),(3-7)
(1-7)
(6/3)
161
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Ek: 6 - Likidite Yükümlülüğü Hesaplama Tablosu
Kalemler
A.
1.
2.
3.
4.
B.
1.
2.
3.
C.
Değerlenmiş
Hali (TL)
Net Tutar (TL)
Dönen Varlıklar
Hazır Değerler
Sermaye Piyasası Araçları
Kısa Vadeli Ticari Alacaklar
Stoklar
Kısa Vadeli Borçlar
Finansal Borçlar
Ticari Borçlar
Diğer Kısa Vadeli Borçlar
Dönen Varlıklar/ Kısa Vadeli Borçlar (A/B)
162
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
10) BAĞIMSIZ DENETİM
STANDARTLARI
SÜRECİ
VE
DENETİM
SPKn uyarınca bağımsız denetim hakkında Kurulca bir yönetmelik yayımlanmış olmakla
birlikte, Kurul tarafından uygulamada Seri:X, No:22 sayılı “Sermaye Piyasasında Bağımsız
Denetim Standartları Hakkında Tebliğ” esas alınmaktadır. Bu Tebliğin amacı, sermaye
piyasasında bağımsız denetim faaliyetine, bu faaliyette bulunmak üzere Kurulca
yetkilendirilecek bağımsız denetim kuruluşlarına ve bağımsız denetçilere iliĢkin standart,
ilke, usul ve esasları belirlemektir.
Bağımsız dış denetim süreci, hisse senetleri halka arz edilmiş olan veya halka arz edilmiş
sayılan ortakların ve sermaye piyasası kurumlarının kamuya açıklanacak veya kurulca
istenecek mali tablolarının genel kabul görmüş muhasebe kavram, ilke ve standartlarına
uygunluğu ile bilgilerinin doğruluğunun ve gerçeği doğru ve dürüst bir biçimde yansıtıp
yansıtmadığının, denetçiler tarafından denetim ilke ve kurallarına göre defter, kayıt ve
belgeler üzerinden incelenmesi ve tespit edilen sonuçların rapora bağlanmasıdır.
Bağımsız dış denetimin temel amacı, kamunun aydınlatılmasını sağlayarak sermaye
piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını, tasarruf sahiplerinin hak ve
yararlarının korunmasını sağlamaktır.
Aşağıdaki
işletmelerin Kurul düzenlemeleri çerçevesinde hazırlanması ve kamuya
açıklanması zorunlu yıllık finansal tabloları bağımsız denetime tabidir.
a) Aracılık faaliyetlerine münhasır olmak üzere bankalar,
b) Aracı kurumlar,
c) Portföy yönetim şirketleri,
ç) Yatırım fonları,
d) Emeklilik yatırım fonları,
e) Yatırım ortaklıkları,
f) Konut finansmanı fonları,
g) Varlık finansmanı fonları,
ğ) İpotek finansmanı kuruluşları,
h) (Değişik: Seri:X, No:25 sayılı Tebliğ ile) Sermaye piyasası araçları bir borsada
ve/veya teĢkilatlanmıĢ diğer piyasalarda iĢlem gören anonim ortaklıklar,
ı) (Değişik: Seri:X, No:25 sayılı Tebliğ ile) Sermaye piyasası araçları bir borsada
ve/veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda iĢlem görmeyen ancak Kanun kapsamında halka
açık sayılan ortaklıklar,
i) Kanunda düzenlenmiş ve anonim şirket olarak faaliyette bulunan borsalar,
teşkilatlanmış diğer piyasalar ve takas ve saklama kuruluşları ve
j) Kurul tarafından finansal tablolarının bağımsız denetimi gerekli görülen diğer işletmeler
10.1) SPK’na Göre Bağımsız Dış Denetim Türleri
Sermaye piyasası mevzuatında sürekli, sınırlı ve özel bağımsız denetim olmak üzere üç
tür denetim söz konusudur.
163
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
10.1.1) Sürekli Denetim
Sürekli denetim, denetime tabi olan kurumların hesap ve işlemlerinin bağımsız denetleme
kuruluşlarınca görevlendirilen yetkili denetim elemanları tarafından, denetleme ilke, esas
ve standartlarına göre yıl sonlarında veya özel hesap dönemine tabi olan ortaklıklarda
özel hesap dönemi sonunda denetlenmesi ve denetim sonuçlarının rapora bağlanmasıdır.
SPK’na tabi şirketler tarafından dönem sonlarında hazırlanan temel mali tablolar ile ek
mali tablolar, bağımsız denetleme kuruluşlarınca görevlendirilen yetkili denetim
elemanlarınca denetleme ilke, esas ve standartları kullanılarak sürekli denetime tabi
tutulur ve denetim sonuçları rapora bağlanır.
Sürekli denetlemeye, aşağıdaki Ortaklık ve Kuruluşlar, bu nitelikleri kazandıkları hesap
dönemi başından itibaren tabidirler.
a) Aracılık faaliyetlerine münhasır olmak üzere bankalar,
b) Aracı kurumlar,
c) Menkul kıymet yatırım fonları, (Emeklilik Yatırım Fonları dahil)
d) Menkul kıymet yatırım ortaklıkları,
e) Hisse senetleri menkul kıymet borsalarında işlem gören anonim ortaklıklar,
f) Hisse senetleri halka arz edilmiş olan ve arz edilmiş sayılan ortaklıklardan,
aa) Kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş olup, çıkarılmış sermayeleri tutarı 2 milyar
TL ve daha fazla olanlar.
bb) Kayıtlı sermaye sistemi dışında olup, ödenmiş sermayeleri tutarı 5 milyar TL ve
daha fazla olanlar.
10.1.2) Sınırlı Denetim
Sınırlı denetim, sürekli denetim yaptıran ortaklık ve sermaye piyasası kurumlarınca
düzenlenmiş ara mali tabloların, sürekli bağımsız denetimi yapan bağımsız denetim
kuruluşu tarafından ağırlıklı olarak bilgi toplama ve analitik inceleme teknikleri
kullanılarak sürekli denetim programlarına uyumlu bir şekilde denetlenmesidir.
Ara dönem, bir hesap döneminin başından ara mali tabloların çıkarıldığı tarihe kadar
geçen ve bir yıldan kısa ve en az bir aylık süreyi kapsayan dönemdir.
Yukarıda bağımsız denetime tabi kuruluşların sıralandığı bölümde yer alan ortaklık ve
kuruluşlardan (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde belirtilenler altışar aylık ara bilanço ve gelir
tabloları bağımsız sınırlı denetim yaptırma yükümlülüğü kapsamındadır. Ayrıca yukarıda
(f) bendinde belirtilen ortaklıkların menkul kıymetlerinin halka arzında veya mevcut
paylarının hissedarları tarafından halka arzında düzenlenecek ara mali tablolar da
bağımsız sınırlı denetime tabidir.
Ayrıca Seri:X, No:26 sayılı Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Değişiklik
Yapılmasına Dair Tebliğe göre “İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Gelişen İşletmeler Yönetmeliği
kapsamında payları Gelişen İşletmeler Piyasası Listesi’nde yer alan ortaklıkların altı aylık ara dönem
finansal tabloları inceleme (sınırlı bağımsız denetim) kapsamında değildir.”
164
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
10.1.3) Özel Denetim
Özel denetim, sermaye piyasası araçlarının halka arzı için Kurul’a başvuru sırasında veya
birleşme, bölünme, devir ve tasfiye durumunda bulunan ortaklıklar ile aynı durumdaki
sermaye piyasası kurumlarınca düzenlenmiş mali tabloların denetlenmesidir.
Özel denetimde, denetlenecek mali tabloların bağımsız denetim çalışmasının başladığı ay
sonu itibariyle hazırlanmış olması esastır. Özel denetimde mali tabloların çıkarılma tarihi
bir aydan az bir yıldan fazla olamaz.
Özel denetlemeye tabi olacak kuruluşlar aşağıda gösterilmiştir:
a) Kurul düzenlemeleri çerçevesinde zorunlu veya isteğe bağlı olarak yıllık mali tablo, ara
bilanço ve gelir tablosu düzenleyen ve denetlettiren ortaklıklar ile ihracını banka garantili
olarak yapacak ortaklıklar hariç olmak üzere; tahvil, finansman bonosu vb. borçlanma
senetlerinin ihracı için izin almak amacıyla Sermaye Piyasası Kurulu’na başvuracak
anonim ortaklıklardan:
aa) Bu tür borçlanma senetlerine ilişkin ihraç talepleri 3 milyar TL yı aşanlar,
bb) Bu tür borçlanma senetlerinden, daha önce Kurul’un izni ile ihraç edilmiş olup,
başvuru tarihinde tedavülde bulunanlar ile aynı ortaklık tarafından bunlara ek olarak
yeniden ihracı talep edilenlerin tümünün toplamı 5 milyar TL yı aşanlar,
cc) 30 Ekim 1986 tarih ve 19266 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan,
86/11130 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın (1/a) ve (1/b) hükümlerinden yararlanmak
isteyenler
b) Hisse senetleri halka arzedilen veya arzedilmiş sayılan anonim ortaklıklardan bir başka
anonim ortaklıkla birleşen veya diğer bir anonim ortaklığa devir veya katılmaya taraf
olanlar,
c) Sermaye artırımı yoluyla hisse senetlerini ilk kez halka arzedecek ortaklıklar,
d) Kurul düzenlemeleri çerçevesinde zorunlu veya isteğe bağlı olarak yıllık mali tablo, ara
bilanço ve gelir tablosu düzenleyen ve denetlettiren ortaklıklar hariç olmak üzere, mevcut
payları hissedarları tarafından halka arz edilecek ortaklıklar.
Kurul, gerekli gördüğü hallerde, yukarıdakilerin dışında kalan anonim ortaklıklardan da,
münferiden özel denetleme yaptırarak, buna ilişkin özel denetleme raporunu, tahvil,
finansman bonosu ve diğer borçlanma senetlerini halka arzetmek üzere Kurul’a
yapacakları başvurularına eklemelerini isteyebilir.
10.2) Bağımsız Denetleme Kuruluşları
SPK bağımsız dış denetimin belirli niteliklere sahip denetleme kuruluşları tarafından
yapılmasını öngörmüştür. Kurulun aradığı nitelikler şunlardır:


Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu’nda öngörülen şirket türlerinden biri
şeklinde kurulması,
Ortaklıklarının ilgili tebliğde sayılan niteliklere haiz olması,
165
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR





Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde sorumlu ortak baş denetçinin
komandite ortak olması,
Sermaye şirketlerinde esas sermayenin en az % 51’inin sorumlu ortak baş denetçi
niteliğine haiz kişilere ait olması, şahıs şirketleri ve adi şirketlerde ise iki ortaktan
az olmamak üzere ortakların çoğunluğunun bu niteliğe haiz olması,
Sadece bağımsız denetim ve mesleki alanda faaliyet göstermesi,
Donanım ve organizasyonlarının denetim işini yürütecek düzeyde bulunması,
Mesleki sorumluluk sigortası yaptırması,
Yukarıda belirtilen bilgi ve belgeler üzerinde gerekli incelemeler yapıldıktan sonra, aranan
koşulları taşıyanlar Kurul tarafından Kanun’un 22/d maddesi uyarınca sermaye
piyasasında bağımsız denetimle yetkili kuruluşlar olarak listeye alınır ve liste uygun
aralıklarla ilan edilir.
Aşağıda yer alan aykırılıkların varlığı halinde bağımsız denetim kuruluşu Kurul tarafından
listeden çıkartılabilir.
a) Kuruluş şartlarının kaybedilmesi,
b) Görev kabulüne ve değişimine ilişkin denetim ilke ve kurallarına uyumaması,
c) Yapılan denetimlerde Kurula bildirilenler dışında denetçi görevlendirilmesi,
d) Denetim program ve çalışma kağıtlarının yapılan denetim çalışmalarını kanıtlayacak
düzeyde bulunmaması,
e) Uygun denetim tekniklerinin kullanılmaması nedeniyle gerekli denetim kanıtlarının elde
edilememesi,
f) Mali tabloların güvenilrliğini önemli ölçüde etkileyecek hususların tespiti halinde,
bağımsız denetim kuruluşunun denetim ilke ve kurallarına tam olarak uyulduğunu
kanıtlayamaması,
g) Yapılan denetim çalışmalarında sorumlu ortak başdenetçinin gerekli mesleki özen ve
titizliği göstermemesi,
h) Raporlamaya ilişkin temel ilkelere uyulmaması,
ı) Tebliğ belirtilen hususlarla ilgili olarak bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi ile
Kurulca veya Kurul tarafından görevlendirilenlerce istenen bilgi ve belgelerin verilmemesi,
j) Hatalı, eksik, yanıltıcı ve gerçeğe aykırı rapor düzenlenmesi veya bilgi verilmesi
10.3) Bağımsız Denetçiler, Yetkileri ve Sorumlulukları
Sermaye piyasasında çalışan denetleme kuruluşları ve denetçilerin dışarı karşı kullanmak
zorunda oldukları unvanlar kıdem sırasına göre şöyledir;






Sorumlu ortak baş denetçi
Başdenetçi
Kıdemli denetçi
Denetçi
Denetçi yardımcısı
Stajer denetçi yardımcısı
166
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Sorumlu Ortak Başdenetçi: Bağımsız denetim kuruluşunda pay sahibi olup başdenetçi
ünvanına haiz ve denetim çalışmasını kuruluş adına kendi kişisel sorumluluğu ile yürüten
ve kuruluş adına bağımsız denetim raporlarını imzalamaya yetkili gerçek kişidir. Sorumlu
ortak baş denetçilerin, en az iki yıl süreyle Kurulun listesinde yer alan bağımsız denetim
kuruluşlarında sermaye piyasası kurumları ve halka açık anonim ortaklıkların bağımsız
denetiminde fiilen denetçi, kıdemli denetçi veya baş denetçi unvanı ile çalışmış olmaları
veya Kurul üyesi olarak 2 yıl veya Kurul meslek personeli olarak 5 yıl çalışmış olmaları,
gereklidir
Baş denetçi unvanının kazanılması için en az fiilen 10 yıl, kıdemli denetçi unvanının
kazanılması için en az fiilen 6 yıl ve denetçi unvanının kazanılması için en az fiilen 3 yıl
mesleki deneyim şarttır. Denetçi yardımcılığında geçen süre bu hesaplamada dikkate
alınır. Mesleki deneyim süresinin tespitinde, bir bağımsız denetim kuruluşunda tam
zamanlı olarak geçen fiili çalışma süresi esas alınmakla birlikte, finansal raporların
hazırlanması ve/veya denetlenmesi ile yetkili olarak özel sektör ve/veya kamu
kurumlarında geçen fiili hizmet süreleri de mesleki deneyim süresinin hesaplanmasında
dikkate alınır. Bilgi, deneyim ve yetenekleri bir üst kıdemin gerektirdiği nitelikte
olmayanlar sürelerini doldursalar dahi bağımsız denetim kuruluşunun yetkili organlarınca
bir üst unvana terfi ettirilemezler.
Baş denetçi ve kıdemli denetçi, bağımsız denetim faaliyetlerinin planlanması,
yürütülmesi, çalışma kağıtlarının incelenmesi, gereken revizyonların yapılması ve müşteri
yetkilileri ile görüşülmesi gibi konularda denetçilerin sorumluluklarını paylaşır, önemli
durumlarda son kararı vermesi için sorumlu ortak baş denetçiye başvurur
Denetçiler;
-Ortaklık veya sermaye piyasası kurumlarının genel kurul toplantılarına katılmak
ve bu toplantılarda istendiği takdirde, bağımsız denetim faaliyetini ve sonuçlarını
ilgilendiren konularda açıklamalarda bulunmak,
-Bağımsız denetim sözleşmesinin feshi (veya çekilme) durumunda, feshi (veya
çekilmeyi) izleyen ilk genel kurul toplantısına katılmak, gerekli gördüğü takdirde konuyla
ilgili açıklamalar yapmak,
-Denetimi ilgilendiren tüm bilgileri müşterilerden veya karşı inceleme gereksinimi
duydukları hallerde diğer ilgililerden istemek,
ile yetkili kılınmış sayılırlar.
Denetleme işi, denetçi niteliğinde bir veya birkaç ortağın kişisel sorumluluğu ve gözetimi
altında yürütülür ve sonuçlandırılır. Denetleme raporu, ilgili denetlemenin hukuki
sorumluluğunu üstlenen ortaklarca mutlaka imzalanır.
Sorumlu ortak, bağımsız denetim kuruluşunda paysahibi olup, başdenetçi unvanını haiz
ve denetim çalışmasını kuruluş adına kendi kişisel sorumluluğu ile yürüten ve kuruluş
adına bağımsız denetim raporlarını imzalamaya yetkili gerçek kişidir.
Denetleme nedeniyle doğacak zararların hukuki sorumluluğu bağımsız denetleme
kuruluşuna aittir. Kuruluş ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının hukuki ve cezai
sorumlulukları genel hükümlere tabidir.
167
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Bir sorumluluk tespit edilmesi halinde, sorumluluğun içeriğine göre, Kurul sadece ilgili
sorumlu ortak baş denetçi ve/veya bağımsız denetçi/denetçilerin sermaye piyasasında
bağımsız denetim yapmasını 2 yıldan az olmamak kaydı ile süreli veya süresiz olarak
yasaklayabilir. Bu fıkra kapsamında sermaye piyasasında bağımsız denetim yapması
yasaklanan sorumlu ortak başdenetçi ve/veya bağımsız denetçi/denetçiler, söz konusu
yasağın süresi sonunda yasağın kaldırılması için Kurula başvurabilirler, aksi takdirde
yasak süresiz olarak uygulanır. Sermaye piyasasında bağımsız denetim yapması süreli
olarak yasaklanan sorumlu ortak başdenetçi ve/veya bağımsız denetçi/denetçilerin yasak
süresi sonunda yasağın kaldırılması için Kurula yapacakları başvurular, ilgili hakkında
devam etmekte olan bir inceleme olup olmadığı da dikkate alınarak Kurulca
değerlendirilerek karara bağlanır. Yasak süresi içerisinde yasağın kaldırılması amacıyla
Kurula yapılacak başvurular dikkate alınmaz.
10.4) Denetçilerin Bağımsızlığı ve Güvenilirliği
Denetleme kuruluşlarının ve denetçilerin bağımsızlığı, denetim faaliyetinin en önemli
unsurudur. Bağımsızlığın ve güvenirliliğin sağlanması bazı yasaklara uymakla
mümkündür. Bu yasaklamalar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
1- Denetledikleri ortaklıklar, yardımcı kuruluşlar ve iştirakleri ile borç, alacak ve
ortaklık ilişkisi içinde bulunamazlar.
2- İşleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi ve sırları, görevleri süresince ve görevlerini
bıraktıktan sonrada açıklayamazlar, kendilerinin ve üçüncü kişilerin
menfaatlerine kullanamazlar.
3- Ticaret yapamazlar.
4- Başka bir denetleme kuruluşunda ortak olamazlar, yönetici ve denetçi olarak
çalışamazlar.
5- Meslekle ve meslek onuruyla bağdaşmayan faaliyet ve davranışlarda
bulunamazlar.
6- Bağımsız denetleme kuruluşları ve denetçileri iş elde etmek için reklam
sayılabilecek faaliyetlerde bulunamazlar ve iş öneremezler.
7- Bağımsız denetleme kuruluşlarının yönetici ve denetçileri kendilerine,
yakınları ve eşlerinin ortaklık veya iş ilişkisinde bulunduğu işletmeler ve
bunların iştiraklerinde denetleme görevini üstlenemezler.
10.5) Bağımsız
Denetleme
Kuruluşunun
Görevlendirilmesi ve Görevden Çekilmesi
Bağımsız denetim kuruluşları; sürekli ve/veya özel denetimlerde müşteri yönetim kurulu
tarafından seçilir. Seçilen bağımsız denetim kuruluşu ile yapılan bağımsız denetim
sözleşmesi müşteri yönetim kurulunca imzalanarak yürürlüğe girer. Yönetim kurulunca
yapılan bağımsız denetim kuruluşu seçimi sürekli denetimlerde genel kurulun onayına
sunulur. Herhangi bir nedenle denetleme kuruluşunun seçiminin gerçekleşmemesi halinde
bu seçim Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yapılır. Bağımsız denetim kuruluşunun
herhangi bir nedenle seçilememesi veya ağımsız denetim kuruluşu seçiminingenel kurulca
onaylanmaması halinde, konu en geç durumun ortaya çıktığı tarihi izleyen ilk iş gününde
Kurula bildirilir.”
168
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Taraflar arasında denetleme hizmetlerinin yazılı bir denetleme sözleşmesine bağlanması
mecburidir. Söz konusu denetleme sözleşmesinin bir örneğinin gerek müşteri gerekse
bağımsız denetim kuruluşu tarafından Sermaye Piyasası Kurulu’na 6 iş günü içinde
gönderilmesi mecburidir.
Denetleme kuruluşları sahip oldukları organizasyon, personel veya mesleki uzmanlıkları
ile sonuçlandıramayacakları bir denetleme hizmeti üstlenemezler. Bağımsız denetleme
kuruluşu Sermaye Piyasası Kurulu tarafından uygun görülecek zorunlu nedenlerle yazılı
gerekçe göstermek koşulu ile denetleme sözleşmesini her zaman feshedebilir. Ancak bu
durum olağan genel kuruldan önceki üç ay içinde yapılamaz.
Bağımsız denetim kuruluşu, müşteri tarafından çalışma alanının önemli ölçüde
sınırlandırılması nedeniyle mali tablolara ilişkin bilgi ve belgeleri elde edememesi halinde,
yazılı gerekçe göstermek koşulu ile bağımsız denetim sözleşmesini Sermaye Piyasası
Kurulu’ndan görüş alarak sona erdirebilir. Bağımsız denetim kuruluşu ile müşteri ayrı ayrı
veya anlaşarak bağımsız denetim sözleşmesini feshedemezler. Ancak müşteri, kurul
tarafından onaylanacak haklı gerekçelerin varlığı halinde tek taraflı olarak sözleşmeyi
feshedebilir.
12/6/2006 tarihli ve 26196 sayılı mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Seri X, N0:27
sayılı Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Değişiklik
Yapılmasına Dair Tebliğ ile, bağımsız denetim kuruluşlarının seçimine yönelik 7 yıllık
azami süre şartı, 1/1/2011 tarihinden itibaren sona erecek hesap dönemlerinde geçerli
olmak üzere, aşağıdaki şartları haiz sermaye piyasası araçları bir borsada işlem gören
işletmeler ve bağımsız denetim kuruluşları için uygulanmaz hükmü getirilmiştir.
a) Sermaye piyasası araçları bir borsada işlem gören işletmelerin;
1) Bağımsız denetim komitelerinin iki üyeden oluşması halinde tümünün, ikiden fazla
olması halinde ise çoğunluğunun Kurumsal Yönetim İlkeleri’nde tanımlanan bağımsız
yönetim kurulu üyelerinden oluşması ve bağımsız denetim kuruluşlarının seçiminin ve
ücretlendirilmesinin bu komite tarafından yerine getirilerek doğrudan genel kurulun
onayına sunulması; denetim kuruluşlarının raporlamalarını doğrudan denetim
komitesine yapmaları; komitenin, bağımsız denetçiden alınacak denetim dışı
hizmetlerin onay yetkisine sahip olması,
2) Esas sözleşmelerinde, “Şirket sermayesinin %5 ine sahip pay sahipleri, seçilmiş
denetçinin şahsına ilişkin haklı bir sebebin gerektirmesi, özellikle de onun taraflı
davrandığı yönünde bir kuşkunun varlığı hâlinde Kurula başvurarak başka bir denetçi
atanmasını isteyebilir.” hükmünün bulunması.
b) Bağımsız denetim kuruluşunun;
1) Özellikle bağımsızlık ilkesi olmak üzere, kalite kontrol sisteminin işleyişinden ve
gözetiminden sorumlu en az 1 sorumlu ortak başdenetçi, 1 başdenetçi ve tam veya
yarı zamanlı görevlendirilecek yeterli sayıda denetçiden oluşan bir "Kalite Kontrol
Güvence Komitesi"ne sahip olması ve söz konusu komitenin faaliyetleri hakkında
dönemsel olarak Kurula bildirimde bulunması,
169
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
2) Sorumlu ortak başdenetçi rotasyonuna imkân verecek sayı ve nitelikte, her unvan
kademesinde yeterli sayıda denetçiden oluşan ve yedekleri ile birlikt en az 3 denetim
ekibi kurmaya yeter sayıda bir denetim kadrosuna sahip olması,
3) Sorumlu ortak başdenetçi rotasyonunda, sorumlu ortak başdenetçiler arasında
karşılıklı müşteri değişimlerine engel olacak tedbirleri almaları.
Bu düzenlemeler ışığında bir sorumlu ortak başdenetçi, bir müşteri şirket ile yapılan
bağımsız denetim sözleşmesinde, her halükarda en çok 5 hesap dönemi görev alabilir.
Sorumlu ortak başdenetçinin aynı müşteri şirketin denetim çalışmalarında görev
alabilmesi için en az 2 hesap döneminin geçmesi zorunludur.”
10.6) Bağımsız Denetim İlkeleri
10.6.1) Bağımsızlık İlkesi
Bağımsız denetim kuruluşları ve denetçiler, denetim çalışmalarında bağımsız olmak
zorundadırlar. Bağımsızlık, mesleki faaliyetin dürüst ve tarafsız yürütülmesini sağlayacak
bir davranış ve anlayışlar bütünüdür. Denetçilerin dürüst ve tarafsız olmaları yanında,
bağımsızlıklarını ortadan kaldırabilecek özel durumlarının da bulunmaması gerekir.
Denetçiler, çalışmaları sırasında ortaya çıkabilecek çıkar çatışmalarından uzak kalmak,
dürüstlük ve tarafsızlıklarını etkileyebilecek hiçbir müdahaleye imkan vermemek, denetim
sonucunda ulaştıkları görüşlerini, başkalarının doğrudan veya dolaylı çıkarlarını
düşünmeksizin raporlarında açıklamak zorundadırlar.
10.6.2) Bağımsızlığı Ortadan Kaldıran Durumlar
Bağımsız denetim kuruluşu veya denetçilerde, bağımsızlığın zedelendiğine dair tereddüt
oluşması halinde bağımsızlığın ortadan kalktığı kabul edilir. Aşağıdaki durumlarda
bağımsızlık ortadan kalmış sayılır.
a) Bağımsız denetim kuruluşlarının ortakları, yöneticileri, murakıpları ile denetçi
yardımcıları ve bunların 3’üncü dereceye kadar (3’üncü derece dahil) kan ve sıhri
hısımları ile eşleri veya denetim kuruluşları tarafından;
 Müşteriden veya müşteri ile ilgili olanlardan, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak
bir menfaat elde edildiğinin ortaya çıkması veya bunlara bir menfaat sağlanacağı
vaadinin, ilgili denetçi tarafından bağımsız denetim kuruluşunun yönetimine yazılı
olarak bildirilmemiş olması,
 Müşteriyle veya müşterinin ortaklarıyla veya müşterinin yönetim, denetim veya
sermaye bakımlarından dolaylı veya dolaysız olarak bağlı bulunduğu veya nüfuzu
altında bulundurduğu gerçek veya tüzel kişilerle ortaklık ilişkisine girilmiş
olduğunun belirlenmiş olması,
 Müşteri ile iştiraklerinde kurucu, yönetim kurulu başkan veya üyesi, şirket müdürü
veya yardımcısı olarak veya işletmede önemli karar, yetki ve sorumluluğu taşıyan
170
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR

başka sıfatlarla görev alınması (Türk Ticaret Kanunu’nun 347-359’uncu
maddelerine göre yapılacak görevlendirmeler hariçtir.),
Müşteriler veya iştirakleri ile olağan ekonomik ilişkiler dışında borç-alacak ilişkisine
girilmiş olması,
b) Geçmiş yıllara ilişkin denetim ücretinin, geçerli bir nedene dayanmaksızın, müşteri
tarafından ödenmemesi,
c) Denetim ücretinin, denetim sonuçları ile ilgili şartlara bağlanmış olması veya piyasa
rayicinden bariz farklılıklar göstermesi.
Bağımsız denetim kuruluşları ve bu kuruluşlarda istihdam edilen denetim elemanları ve
diğer personel, bağımsız denetim hizmeti verdikleri firmalara, bağımsız denetim hizmeti
verdikleri dönemde, bedelli veya bedelsiz olarak;
a) Defter tutmak ve buna ilişkin diğer hizmetleri verme,
b) Finansal bilgi sistemi kurma ve geliştirme, işletmecilik, muhasebe, finans ve bunların
uygulamaları ile ilgili işlerde müşavirlik yapma, belge düzenleme ve rapor hazırlama,
c) Değerleme ve aktüerya hizmetleri verme,
d) İç denetim destek hizmetleri verme,
e) Tahkim ve bilirkişilik yapma,
f) Diğer danışmanlık hizmetlerini verme,
faaliyetlerinde bulunamazlar.
Ancak, 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli
Mali Müşavirlik Kanunu çerçevesinde; mali tabloların ve beyannamelerin vergi mevzuatı
hükümlerine uygunluğunu incelemek ve uygunluğu tasdik etmek, konu hakkında yazılı
görüş vermek ve rapor düzenlemek faaliyetleri yukarıda belirtilen yapılamayacak
faaliyetler kapsamında değerlendirilmez.
Bağımsız denetim kuruluşunun yönetim veya sermaye bakımından doğrudan ya da dolaylı
olarak hakim bulunduğu bir danışmanlık şirketi, bağımsız denetim kuruluşunun hizmet
verdiği müşterisine, aynı dönem için danışmanlık hizmeti veremez. Bu kapsama, bağımsız
denetim kuruluşunun gerçek kişi ortakları ve yöneticileri tarafından verilen danışmanlık
hizmetleri de dahildir
10.6.3) Mesleki Özen ve Titizlik
Denetçiler, denetimin planlanması, yürütülüp sonuçlandırılması ve denetim raporunun
hazırlanması safhalarında gerekli mesleki özen titizliği göstermek zorundadırlar. Özen ve
titizlik, dikkatli ve basiretli bir denetçinin aynı koşullar altında ayrıntılara vereceği önemi,
göstereceği dikkat ve gayreti ifade eder.
Gerekli özen ve titizliğin asgari kıstası, denetim ilke ve kurallarına eksiksiz uyulmasıdır.
Buna göre bir denetçi denetim faaliyetini gerektiği şekilde planlamak, program yapmak,
yeterli miktarda, uygun nitelikte ve güvenilir kanıt toplayarak inceleme yapmak, temiz ve
düzenli çalışma kağıtları hazırlamak, mali tabloların gerçekliği ve doğruluğu hakkında
171
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
dürüst ve doğru bir yargıya ulaşmak ve görüşünü, özen ve titizlikle düzenleyeceği
denetim raporunda açıklamak zorundadır.
10.6.4) Ticaret ve Mesleğe Aykırı Faaliyet Yasağı
Bağımsız denetim kuruluşları ve denetçiler;
a) Tebliğde yer alan mesleki faaliyetler dışında ticari hiçbir işle uğraşamazlar. (Ticaret
şirketlerinin yönetim kurulu başkan ve üyeliği, genel müdür, müdür ve yardımcılığı dahil)
b) Başka bir bağımsız denetleme kuruluşunda ortak olamazlar, yönetici ve denetçi olarak
çalışamazlar. (Başka bir denetim kuruluşu ile birleşmesi ve merkezi yurtdışında bulunan
bir kuruluşun aynı çalışma yöntemleri ile ülkemizdeki bir kuruluşa katılması halleri hariç.)
c) Meslek ve meslek onuru ile bağdaşmayan faaliyetlerde ve davranışlarda bulunamazlar.
10.6.5) Reklam Yasağı
Bağımsız denetim kuruluşları, iş elde etmek için dolaylı ve dolaysız reklam sayılabilecek
faaliyetlerde bulunamazlar, iş öneremezler. Ancak, bağımsız denetim kuruluşları, tanıtıcı
bilgiler içeren broşürler hazırlayıp dağıtabilirler, kendileri veya müşterileri için eleman
aramaya yönelik ilanlar verebilirler, mesleki konularda bilimsel nitelikte yayın yapabilirler.
Bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen faaliyetlerde;
a) İşin sonucu ile ilgili vaad ve taahhütlerde bulunulmaması,
b) İşin gerektirdiği ciddiyette ve ölçüde kalınması,
c) Abartılmış, hissi, gerçeğe uymayan ve kamuoyunu aldatıcı ve yanıltıcı, deneyim
noksanlıklarını istismar edici söz, görüntü ve bilgi unsurlarına yer verilmemesi veya bu
izlenimin yaratılmaması,
d) Yapılabilecek iş ve hizmetler konusunda somut temeli olmayan bekleyişler
yaratılmaması,
e)
Bağımsız
denetim
kuruluşunun
diğer
bağımsız
denetim
kuruluşlarıyla
karşılaştırılmaması gereklidir.
10.6.6) Sır Saklama Yükümlülüğü
Bağımsız denetim kuruluşları ile bütün çalışanları, bağımsız denetim kuruluşuna dışardan
hizmet verenler, işleri dolayısıyla öğrendikleri sırları açıklayamazlar, bu sırları kendilerinin
veya üçüncü kişilerin menfaatlerine kullanamazlar.
Aşağıda yer alan hususlar sır sayılmaz:
a) Denetim ilke ve kuralları ile meslek ahlakı gereği yapılması zorunlu açıklamalar,
b) Kamuyu aydınlatma amacıyla mevzuat gereği yapılan ilave duyurular.
Adli veya mevzuatla yetkili ve görevli kılınmış olmak kaydıyla idari ve her türlü inceleme
ve soruşturma halleri ile suç oluşturan durumlara ilişkin olarak, sır sayılan bilgilerin
yetkililere verilmesi sır saklama yasağı kapsamında değildir.
172
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
10.6.7) Karşılıklı İlişkiler ve Haksız Rekabet
Bağımsız denetim kuruluşları ile denetçiler, denetim faaliyetinin niteliğini herhangi bir
suretle olumsuz yönde etkileyebilecek veya meslektaşlarına zarar verebilecek tarzda ve
ölçüde rekabete giremezler; özellikle denetim ücreti, personel ve iş alma gibi konulardaki
mesleki kurallar teamül ile denetim ilke ve kurallarına aykırı davranışlarda bulunamazlar.
Bir bağımsız denetim kuruluşu, denetim sözleşmesinin sona erecek olması veya özel
denetim veya birlikte denetim halleri hariç olmak üzere, başka bir bağımsız denetim
kuruluşu ile denetim hizmeti ilişkisi devam eden bir ortaklığın veya sermaye piyasası
kurumunun denetim hizmeti talebini kabul edemez.
10.7) Bağımsız Denetim Sözleşmesi
Bağımsız denetim yaptıracak ortaklık veya sermaye piyasası kurumları bağımsız denetim
kuruluşunu seçerken, kuruluşun imkanlarını, uzmanlık ve deneyimlerini dikkate almak
zorundadır. Bağımsız denetim kuruluşları, müşterileri ile bağımsız denetim sözleşmesi
yapmadan önce, üstlenecekleri bağımsız denetimin kendilerine getirebileceği riski tespit
etmek, bağımsız denetim kapsam ve planlamasını belirlemek amacıyla gerekli ön
araştırmaları yapmak zorundadırlar.
Görevin kabul edilmesine ilişkin bir engel yoksa bağımsız denetim kuruluşunca yazılı
olarak düzenlenen bağımsız denetim sözleşmesi taraflarca imzalanır. Müşteri bu
sözleşmenin bir örneğini 6 iş günü içinde Kurula gönderir. Bağımsız denetim
sözleşmelerinde en az aşağıda yazılı unsurlara yer verilmesi zorunludur.
a) Denetimde görevlendirilecek sorumlu ortak başdenetçi, başdenetçi, kıdemli
başdenetçi ile bunların yedekleri,
b) Bağımsız denetimin amacı, kapsamı varsa özel nedenleri,
c) Bağımsız denetim kuruluşu tarafından anlaşma kapsamında sunulacak
hizmetler,
d) Tarafların sorumluluk ve yükümlülükleri,
e) Ücret (Denetim ekibinde görevlendirilenlerin unvanları, öngörülen çalışma
süreleri ve her biri için uygun görülen ücret tutarının ayrıntılı dökümü
belirtilmelidir.)
Bağımsız denetim sözleşmeleri müşteri yönetim kurulunca imzalanarak yürürlüğe girer.
Yönetim kurulunca yapılan bağımsız denetim kuruluşu seçimi sürekli denetimlerde genel
kurulun onayına sunulur
10.8) Bağımsız Denetim Programı
Bağımsız denetimin yürütülmesi sırasında her bir denetim alanı için uygulanması
düşünülen denetim işlemlerini çalışma kağıtlarıyla ilişkilendirerek, kalemler itibariyle
çeşit, tarih ve süre ile görevlendirilen elemanlar bakımından ayrıntılı olarak belirlendiği bir
doküman hazırlanmalıdır.Sözkonusu doküman
Bağımsız denetim programı olarak
adlandırılır.
Bağımsız denetim programları, bağımsız denetimin yürütülmesi sırasında herbir denetim
alanı
için
uygulanması
düşünülen
denetim
işlemlerinin
çalışma
kağıtlarıyla
173
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
ilişkilendirilecek, kalemler itibariyle çeşit, tarih ve süre ile görevlendirilen elemanlar
bakımından ayrıntılı olarak belirlendiği belgelerdir. Bağımsız denetim programı
çerçevesinde yapılacak görevlendirmelerde, ekip elemanlarının sorumluluk, mesleki
teknik bilgi, yetenek ve deneyimleriyle ilgili hususlara dikkat edilir ve görevler açıklıkla
belirlenir.
Denetçiler, ilk olarak gözetim ve koordinasyon işlevini yerine getirirler. Denetçi,
uygulayacağı denetim tekniklerinin türü, uygulama zamanı ve kapsamını belirlemek
amacıyla, müşterinin iç kontrol sisteminin etkin bir şekilde işleyip işlemediğini
değerlendirmek zorundadır. Denetçi, dönem içinde zaman zaman yapacağı bu
değerlendirmelere bağlı olarak, bağımsız denetim programı ile denetim tekniklerini
gözden geçirir.
Denetçi, bağımsız denetim programının yürütülmesi sırasında belirli denetim tekniklerini
uygulayarak yeterli miktarda güvenilir denetim kanıtı toplar ve bunları değerlendirerek
müşterinin mali tabloları hakkında görüşünü oluşturur. Kanıtın kaynağı açısından
yapılacak değerlendirmelerde güvenilirliğin;
a) İşletme dışı bağımsız kaynaklardan elde edilen kanıtların işletme içinden sağlananlara,
b) İç denetim sisteminin etkin olduğu ortamda elde edilen kanıtların bu sistemin etkin
olmadığı ortamda elde edilenlere,
c) Bizzat denetçinin uyguladığı denetim teknikleriyle elde edilen kanıtların dolaylı
yollardan elde edilenlere, oranla daha yüksek olduğu varsayılır.
10.9) Bağımsız Denetim Teknikleri
Denetçiler, bağımsız denetim programını yürütürlerken yeterli ve gerekli sayıda denetim
kanıtını aşağıdaki ve benzeri tekniklerle toplarlar:
a) Sayım ve envanter incelemesi; belgelerin ve işletmenin kayıtlarında gösterilen fiziki
kıymetlerin gerçekten varolduklarının görülmesi ve varlığı saptanan kıymetlerin işletmeye
ait olduğunun resmi belge ve kayıtlarla doğrulanması işlemidir.
b) Belge incelemesi; müşterinin faaliyeti ve mali tablolar ile ilgili her çeşit belgenin
içeriğinin ve kayıtlara uygunluğunun ayrıntılı incelenmesini ifade eder.
c) Gözlem; belirli faaliyetlerin yürütülmesi sırasında denetçinin hazır bulunmasını ifade
eder. Özellikleri itibariyle icra aşamasında belirli tespitlerin yapılmasını gerekli kılan
işlemlerde güvenilir kanıtlar gözlem yoluyla elde edilir.
d) Bilgi toplama; denetçinin, iç denetçileri de kapsayacak şekilde ilgililerden bilgi
almasıdır.
e) Doğrulama; denetçinin belirlediği çerçevede, müşteri dışındaki bir kaynaktan
müşterinin yazılı talebiyle bilgi istenmesi ve bu bilginin doğrudan denetçiye iletilmesi
işlemidir.
f) Karşılaştırma ve aritmetik inceleme; aralarında uygunluk bulunması gereken tutarların
karşılaştırılması, tutar aktarımlarının kontrolü, kayıt ve belge düzenindeki her türlü
aritmetik işlemin doğrululuğunun incelenmesidir.
g) Analitik inceleme; işlem ve hesaplarda, varsa önemli sapmaların tespit edilmesi
amacıyla, cari yıl hesaplarının aylık veya yıllık olarak randıman, verimlilik, üretim
tüketim, kapasite kullanımı vb. bakımlardan, önceki yıl hesap ve işlemleriyle, bütçe
174
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
verileriyle veya sektör ortalamalarıyla oran ve trend analizi gibi istatistik yöntemleri
uygulanarak karşılaştırılması ve değerlendirilmesidir.
Bağımsız denetim teknikleri, mali tablo kalemlerinin niteliği, hacmi ve bu tekniklerin
özellikleri göz önünde bulundurularak, denetçinin belirleyeceği aralıklarla bağımsız
denetim sözleşme tarihinden bağımsız denetim raporu tarihine kadar uygulanır.
10.10) Bağımsız Denetleme Raporları
Bağımsız denetleme sonucunda, yetkili denetleme kuruluşları tarafından mali tablo ve
raporlara ilişkin olarak "olumlu", "olumsuz" veya "şartlı" denetleme raporları düzenlenir.
Ancak, bu raporlar, denetlenen kuruluşun vergi kanunlarına uygun kayıt tuttuğuna ve
belge düzenlediğine delil teşkil etmez. "Olumlu Rapor", ortaklıkların ve yardımcı
kuruluşların mali durum ve faaliyet sonuçlarının, gerçeği yansıttığının tasdiki
anlamındadır. "Olumsuz Rapor" ise bunun aksini ifade eder. Bir bütün olarak mali
tabloların güvenirliliğini bozmayacak aksaklıkların var olması halinde "Şartlı Rapor"
düzenlenir.
10.11) Hukuki ve Cezai Sorumluluk
Bağımsız denetimin, denetim ilke ve kurallarına uygun yapılmaması nedeniyle müşteriler
veya üçüncü şahıslara karşı doğacak zararlardan genel hükümler mahfuz kalmak
kaydıyla, Kanunun 16/4’üncü maddesi çerçevesinde bağımsız denetim kuruluşu ile
bağımsız denetim sözleşmesinde gösterilen ve bağımsız denetim raporunu imzalayan
sorumlu ortak başdenetçiler birlikte sorumludurlar.
Bağımsız denetim görevinin üstlenildiği ilk yıl veya denetçinin ihtiyaç duyduğu diğer
hallerde, bir başka bağımsız denetim kuruluşunun hazırladığı rapordan yararlanılabilir. Bu
takdirde, denetçi, diğer rapora atıfta bulunarak yararlandığı bilgileri kendi raporunda
açıklamakla yükümlüdür. Bu zorunluluk ve yükümlülüklere uyulmaması halinde,
sorumluluk diğer bağımsız denetim kuruluş veya denetçilerle paylaşılamaz.
Bağımsız denetim kuruluşlarının ortakları, yöneticileri ve çalışanlarının cezai sorumluluğu
hakkında Kanun’un 47-B/2, 48 ve 49’uncu madde hükümleri uygulanır.
10.12) Denetimden Sorumlu Komiteler
Hisse senetleri borsada işlem gören ortaklıklar; yönetim kurulu tarafından kendi üyeleri
arasından seçilen en az iki üyeden oluşan denetimden sorumlu komite kurmak
zorundadırlar. Komitenin iki üyeden oluşması halinde her ikisinin, ikiden fazla üyesinin
bulunması halinde üyelerin çoğunluğunun, genel müdür veya icra komitesi üyesi gibi
doğrudan icra fonksiyonu üstlenmeyen ve yönetim konularında murahhaslık sıfatı
taşımayan yönetim kurulu üyelerinden oluşması zorunludur.
175
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Hisse senetleri borsada işlem görmeyen ortaklıklar da; isteğe bağlı olarak, Tebliğde
düzenlenen esaslar çerçevesinde denetimden sorumlu komite oluşturabilirler ve bu
hususa kamuya yaptıkları açıklamalarda yer verebilirler.
Denetimden sorumlu komite; ortaklığın muhasebe sistemi, finansal bilgilerin kamuya
açıklanması, bağımsız denetimi ve ortaklığın iç kontrol sisteminin işleyişinin ve
etkinliğinin gözetimini yapar. Bağımsız denetim kuruluşunun seçimi, denetim
sözleşmelerinin hazırlanarak bağımsız denetim sürecinin başlatılması ve bağımsız
denetim kuruluşunun her aşamadaki çalışmaları denetimden sorumlu komitenin
gözetiminde gerçekleştirilir.
Ortaklığın hizmet alacağı bağımsız denetim kuruluşlarının seçimi ve bu kuruluşlardan
alınacak hizmetler, denetimden sorumlu komitenin ön onayından geçtikten sonra ortaklık
yönetim kuruluna sunulur.
Bağımsız denetim kuruluşu; ortaklığın muhasebe politikası ve uygulamalarıyla ilgili önemli
hususları, daha önce ortaklık yönetimine ilettiği Kurulun muhasebe standartları ile genel
kabul görmüş muhasebe ilkeleri çerçevesinde alternatif uygulama ve kamuya açıklama
seçeneklerini, bunların muhtemel sonuçlarını ve uygulama önerisini, ortaklık yönetimiyle
arasında gerçekleştirdiği önemli yazışmaları, derhal denetimden sorumlu komiteye yazılı
olarak bildirir.
Ortaklığın muhasebe ve iç kontrol sistemi ile bağımsız denetimiyle ilgili olarak ortaklığa
ulaşan şikayetlerin incelenmesi, sonuca bağlanması, ortaklık çalışanlarının, ortaklığın
muhasebe ve bağımsız denetim konularındaki bildirimlerinin gizlilik ilkesi çerçevesinde
değerlendirilmesi konularında uygulanacak yöntem ve kriterler denetimden sorumlu
komite tarafından belirlenir.
Denetimden sorumlu komite, kamuya açıklanacak yıllık ve ara mali tabloların, ortaklığın
izlediği muhasebe ilkelerine, gerçeğe uygunluğuna ve doğruluğuna ilişkin olarak ortaklığın
sorumlu
yöneticileri
ve
bağımsız
denetçilerinin
görüşlerini
alarak,
kendi
değerlendirmeleriyle birlikte yönetim kuruluna yazılı olarak bildirir.
Denetimden sorumlu komite, faaliyetleriyle ilgili olarak ihtiyaç gördüğü konularda
bağımsız uzman görüşlerinden yararlanabilir. Denetimden sorumlu komitenin ihtiyaç
duyduğu danışmanlık hizmetlerinin maliyeti ortaklık tarafından karşılanır.
Denetimden sorumlu komite; en az üç ayda bir olmak üzere yılda en az dört kere toplanır
ve toplantı sonuçları tutanağa bağlanarak yönetim kuruluna sunulur. Denetimden
sorumlu komite kendi görev ve sorumluluk alanıyla ilgili olarak ulaştığı tespit ve önerileri
derhal yönetim kuruluna yazılı olarak bildirir.
Denetimden sorumlu komitenin görev ve sorumluluğu, yönetim kurulunun Türk Ticaret
Kanunundan doğan sorumluluğunu kaldırmaz.”
176
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
11) SERMAYE
PİYASASI
KURUMLARINDA
DENETİM YÖNTEMLERİ
İÇ
11.1) İç Denetim Sistemi
İç
denetim; işletme varlıklarının korunmasını, muhasebe verilerinin doğruluğunu ve
güvenilirliğinin denetimini, faaliyetlerin etkinliğinin geliştirilmesini ve konulmuş yönetsel
politikalara uygunluğun desteklemede örgüt planını ve kabul edilmiş tüm eş güdümlü
yöntem ve önlemleri içerir.
İç denetim sisteminin kurulma amaçları




İşletmenin varlıklarının korunması
Muhasebe verilerinin doğruluğunu ve güvenilirliğini sağlaması
İşletme faaliyetlerinin etkinliğinin artırılması
Yönetsel politikalara uygunluğu sağlaması
İç denetim sistemi yönetsel denetimler ve muhasebe denetimleri olmak üzere 2 temel
alana ayrılabilir.
11.1.1) Muhasebe Denetimleri
İşletme içersinde yapılan muhasebe denetimleri, işletme varlıklarının korunması ile
muhasebe verilerinin ve bilgilerinin doğruluğunun güvenilirliğinin sağlanmasına yönelik
yöntem ve önlemlerden oluşmaktadır. Muhasebe denetiminde; İşlemlerin yönetimin
yetkilendirmesine uygun olarak gerçekleştirilmesi ve finansal tabloların genel kabul
görmüş muhasebe ilkelerine uygun olarak hazırlanması gibi konulara dikkat edilmektedir.
11.1.2) Yönetsel Denetim
Yönetime karar alma sürecinde ve işlemlerin yetkilendirilmesinde yol gösteren örgüt
planını, yordamlarını ve bunlara ilişkin tutanakları içerir. Yönetsel denetimün amaçları ise
faaliyetsel etkinlik ve yönetsel politikalara uygunluktur.
11.1.3) İç Denetim Sisteminin Unsurları
Etkili bir iç denetim yapısı kurabilmenin ön koşulu, uygun bir ortamın sağlanmasıdır.
İşletme içi ve dışı unsurların oluşturduğu bir ortama “İç Denetim Ortamı” adı verilir.
Ortamın oluşmasını etkileyen çeşitli unsurlar yönetimin bu konudaki düşüncesi ve
yaklaşımı, organizasyon yapısı, yetki ve sorumlulukların dağılımı, yönetimin denetim
yöntemleri, personel politikaları ve prosedürleridir.
Bir işletmenin para ile belirtilebilen çeşitli hareketlerini kaydetme, sınıflandırma,
özetleme, analiz, yorum ve raporlama işlemlerini yerine getirmeye yaramaktadır.
177
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
İşletmelerde muhasebe işlemleri yoluyla çeşitli hata ve düzensizlikler yapılabilmektedir.
İç denetim yapısı bünyesinde bu hata ve düzensizlikleri önleyebilmek için etkili bir iç
denetim yapısının ortaya koyduğu hedefler şunlardır:







Kayda alınan işlemlerin gerçekten varolup olmadığı
İşlemlerin verilmiş olan yetkiye dayanılarak yapılıp yapılmadığı
Gerçekleşen işlemlerin kayıtlara alınıp alınmadığı
İşlemlerin uygun bir biçimde değerlenip değerlenmediği
İşlemlerin doğru hesaplara kaydedilip kaydedilmediği
İşlemlerin zamanında kayıt altına alınıp alınmadığı
İşlemlerin tablo ve raporlara gerektiği biçimde yansıtılıp yansıtılmadığı
11.1.4) İç Denetim Sistemi ve Risk Kavramı
Denetim riski, finansal tablolara yansımış olan maddi hataların denetçi tarafından
saptanmayıp, yanlış görüş ortaya konması riskidir. Belirli risk bileşenleri 3 grupta
incelenir. İl grupta, hesaplar içersinde veya belirli işlem gruplarında maddi hata bulunma
olasılığıdır. Diğer bir risk unsuru ise hesap ve işlemlerde yer alan hata ve yolsuzlukların iç
denetim sistemi tarafından önlenmemesi veya bulunamaması riskidir. Son olarak ortaya
konulabilecek bir diğer risk ise denetçinin hataları bulma ve ortaya çıkarmada yetersiz
kalması durumudur.
11.2) Aracı Kuruluşlarda İç Denetim Sistemi
Aracı kurumlarda iç denetim sisteminin kuruluşu ve işleyişi ile ilgili düzenlemeler, Seri:V,
No:69 sayılı “Aracı Kurumlarda Uygulanacak İç Denetim Sistemine İlişkin Esaslar
Hakkında Tebliğ” ile düzenlenmiştir. Bu Tebliğin amacı, aracı kurumların karşılaştıkları
risklerin izlenmesini ve kontrolünü sağlamak üzere kuracakları iç denetim sistemlerine
ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.
İç denetim sistemi, Aracı kurumun merkez dışı örgütleri dahil tüm iş ve işlemlerinin
yönetim stratejisi ve politikalarına uygun olarak düzenli, verimli ve etkin bir şekilde
mevcut mevzuat ve kurallar çerçevesinde yürütülmesi, hesap ve kayıt düzeninin
bütünlüğünün ve güvenilirliğinin, veri sistemindeki bilgilerin zamanında ve doğru bir
şekilde elde edilebilirliğinin sağlanması, hata, hile ve usulsüzlüklerin önlenmesi ve tespiti
amacıyla aracı kurumda uygulanan organizasyon planı ile bunlara ilişkin tüm esas ve
usulleri, ifade eder. İç kotrol sisteminde göze çarpan esas, aracı kuruluşların tüm
birimleri arasında bütün iş süreçlerinin düzenli ve etkin yürütülerek, muhasebe
kayıtlarının doğru ve zamanında üretilebilmesinin sağlanmasıdır.
11.2.1) İç Denetim Sisteminin Genel Esasları
Bu noktada aracı kuruluşlarda iç denetim sisteminin temel özellikleri aşağıdaki ortaya
çıkmaktadır;
178
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR




Aracı kurumlar, bünyelerinde faaliyetlerinin kapsam ve yapısıyla uyumlu, değişen
koşullara cevap verebilecek nitelik, yeterlilik ve etkinlikte iç denetim sistemlerini
kurmak, idame ettirmek ve geliştirmek zorundadırlar.
Aracı kurumların oluşturdukları iç kontrol sistemlerine ilişkin tüm politika ve
prosedürlerini yazılı hale dönüştürmeleri zorunludur. İç kontrol sistemlerine ilişkin
bu gibi yazılı prosedürlerin kabulü ve yürürlüğe konulması için aracı kurum
yönetim kurulunun kararı şarttır.
İç kontrol sistemi kapsamındaki faaliyetler, yönetim kurulu, aracı kurumun her
seviyedeki personeli ile iç denetimden sorumlu elemanlar tarafından yürütülür ve
iç kontrol faaliyetleri, tespit edilen risklerin de izlenmesine olanak verecek şekilde
günlük faaliyetlerin ayrılmaz bir parçası olarak düzenlenir ve sürdürülür.
Etkin bir iç kontrolün sağlanmasında, tüm personelin kendi görevlerini yazılı
prosedürlere uygun olarak yerine getirme yükümlülükleri ile meslek ilkeleriyle
bağdaşmayan uygulamalar ve kurum politikalarına aykırı veya yasal olmayan
faaliyetler gibi hususları üst düzey yönetime aktarmaları için görev ve yetkileri
yazılı olarak tanımlanır ve ilgili personele bildirilir. Prosedürler her düzeyde
personelin etkin bir şekilde iç kontrol sistemine iştirakini sağlayacak şekilde
oluşturulur.
11.2.1.1) Yetki ve Sorumluluklar
Aracı kurum yöneticisi ile aracı kurumun her seviyedeki personelinin yetki, görev ve
sorumlulukları belirlenerek yazılı hale getirilir. Aracı kurumda yeni işe başlayan personele
görev, yetki ve sorumluluklarını içeren görev tanımları ile iş akış prosedürleri imza
karşılığında teslim edilir. Aynı şekilde personelin görev, yetki ve sorumlulukları ile iş akış
prosedürlerindeki değişiklikler de personele imza karşılığında teslim edilir.
a) Yönetim Kurulu’nun Sorumlulukları : Yönetim kurulu; Aracı kurumun bünyesinde
kurumsal yapıya uygun ve etkin bir iç denetim sisteminin kurulması, iç denetim
programının oluşturulması ve sürdürülmesi hususlarında gerekli tedbirleri almakla
yükümlüdür. Ayrıca, Aracı kurumun iç kontrol sistemine ilişkin önemli strateji ve
politikalar ile iç kontrol sistemine ilişkin yazılı prosedürleri onaylar, uygulanmasını
dönemsel olarak inceler.
Yönetimkurulu, üst düzey yönetimin, iç denetim biriminin veya aracı kurumun bağımsız
dış denetimini yapan kuruluşun aracı kurumun iç denetim sistemine ilişkin
değerlendirmelerini düzenli olarak inceler, aracı kurumun bağımsız denetim kuruluşu
veya iç denetim biriminin iç denetimin güçlendirilmesine yönelik önerilerini değerlendirir
ve bu öneri ve taleplerin üst yönetim tarafından dikkate alınıp alınmadığını kontrol eder.
Mesleki ve etik standartların geliştirilmesini ve aracı kurumun her seviyedeki personelinin
bunlara uyumunu sağlamak için gerekli tedbirleri almak zorundadır.
b) İç kontrolden sorumlu yönetim kurulu üyesi: Aracı kurum yönetim kurulu;
kendisine bağlı icracı birimler bulunmayan üyelerinden birini “İç Kontrolden Sorumlu
Yönetim Kurulu Üyesi” olarak belirler. İç kontrolden sorumlu yönetim kurulu üyesi
aşağıdaki görevleri yürütür:
179
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR

Aracı kurum iç kontrol sisteminin düzenlemelere, meslek kurallarına ve yazılı
prosedürlere uygun çalışması, doğabilecek risklerin tespiti ve yönetilmesine ilişkin
çalışmalar yapar ve yönetim kurulunu bilgilendirir.

SPK düzenlemeleri ve aracı kurum politikaları çerçevesinde kabul edilebilir risk
düzeylerini belirler; öngörülebilir risklere karşı iç denetim birimi tarafından
hazırlanan iç kontrol programını onaylar. İç kontrol politikaları ile prosedürlerinin
hazırlanmasını ve yönetim kurulunun onayına sunulmasını sağlar

İç kontrol hedeflerinin uygunluğu, kontrol sonuçlarının izlenebilirliği, kontrol
faaliyetinin bağımsız ve nesnel olarak sürdürülmesi ve güvenilirliği konularından
sorumludur.
c) İşlevsel görev ayrımı ve sorumlulukların tesisi : İç kontrol mekanizmalarını
sağlıklı ve etkin bir biçimde kurmak ve çalıştırabilmek için aracı kurum faaliyetlerine
ilişkin işlevsel ayrımlar tesis edilmelidir. Değişik işlevler için tanınan yetkiler ve
sorumluluklar birbirinden ayrılır ve farklı kişilerde toplanması sağlanmalıdır. Bu işlevler
aşağıdaki sıralanabilir:
 Kredilendirme sürecinde; talep sahibinin kredi değerliliğinin tespitine yönelik
gerekli belgelerin temini, söz konusu belgelerin yeterliliğinin ve talep sahibinin
kredi değerliliğinin incelenerek onaylanması ve müşterinin takibine yönelik
faaliyetler,
 Ödemelere ilişkin işlemlerde; ödemenin onaylanması ile fiili olarak
gerçekleştirilmesi faaliyeti,
 Menkul kıymet alım-satım işlemlerinde; işlemin fiilen gerçekleştirilmesi ile
kaydedilmesi işlemleri,
 Menkul kıymet fiziki teslimlerinde; işlemin onaylanması ile fiili olarak
gerçekleştirilmesi işlemleri,
İç denetim birimi, aracı kurumlar için risk yaratabilecek işlevleri tespit eder ve bu işlevler
çapraz kontrollere imkan verecek şekilde farklı personelin sorumluluğuna verilir.
11.2.1.2) İş Akış Prosedürleri
Aracı kurumlar iç kontrol işlevini etkin bir şekilde yerine getirmek amacıyla, asgari olarak;
aşağıdaki hususlarında yazılı prosedürler oluşturmak zorundadırlar.







Müşteri hesaplarının açılışı,
Müşteri tarafından ve müşteriye yapılan fiili sermaye piyasası aracı teslimleri,
Müşteriden gelen ve müşteriye yapılan Elektronik Fon Transferi (EFT) ve
havale işlemleri,
Müşteriden tahsilat ve müşteriye yapılan ödeme işlemleri,
Şirket içi sermaye piyasası aracı virman işlemleri,
Şirket dışına yapılan ve şirket dışından gelen sermaye piyasası aracı virman
işlemleri,
Şirket içi nakit virman işlemleri,
180
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
















Müşteri emirlerinin alımı ve gerçekleştirilmesi,
Aracı kurum portföyünün oluşturulması ve yönetilmesi,
İşlemlerin muhasebe sistemine aktarılması,
Kurul düzenlemeleri ile müşterilere gönderilmesi zorunlu tutulan hesap
ekstreleri ve diğer belgelerin gönderimi,
Risklerin tanımlanması, risklerle ilgili limit ve standartların belirlenmesi,
kontrolü,
Portföy yönetim faaliyeti,
Yatırım danışmanlığı faaliyeti,
Repo-ters repo işlemleri,
Halka arza aracılık faaliyeti,
Mali yapıya ilişkin hazırlanması öngörülen tablo ve raporlar,
Belgelerin saklanma ve korunmasına ilişkin usul ve yöntemler,
Aracı kurum personelinin işlem yapma esasları,
Hatalı işlemlerde izlenecek yöntemler,
Personel politikası,
Bilgi işlem sistemlerinin güvenliği,
İç denetim biriminin çalışma usul ve esasları,
a) İş akış prosedürlerinde yer alması gereken asgari hususlar: Aracı
kurumlar hazırlayacakları iş akış prosedürlerinde en az aşağıda belirtildiği şekilde gerekli
hususlara yer verirler.
Hesap açılışı sırasında yeni hesap açan müşterinin kimlik bilgilerinin doğruluğunun tespiti,
açılan hesabın niteliğine göre çerçeve sözleşmesi imzalanması ve müşteri tanıma
formunun doldurulması ile ilgili olarak yapılması gereken işlemler ve hazırlanması
öngörülen belgeler belirlenir. Bu kapsamda hazırlanan iş akış prosedürlerinde asgari
olarak; hesabın açılışından önce müşteri tarafından nüfus hüviyet cüzdanı, sürücü
belgesi, pasaport veya kimliği tespite yarayan resmi belge niteliğindeki diğer belgelerin
aslının veya noterce onaylanmış suretlerinin ibrazının sağlanması, akabinde asıl veya
noterce onaylanmış suretlerinin okunabilir fotokopilerinin alınması ve çerçeve
sözleşmeleri, müşterinin risk ve getiri tercihlerini içeren tanıma formları ve imza
kartonlarının isim ve adres kısımlarının silinmez yazı araçlarıyla müşterinin el yazısıyla
doldurularak imzalanması ve yapılan işlemlerin kontrol esasları yer alır.
Aracı kurum merkezi ile şubelerinden müşteriye yapılan ya da müşteri tarafından yapılan
fiili hisse senedi ve/veya nakit teslimlerinde yapılması gereken işlemler ve düzenlenmesi
öngörülen belgeler tanımlanır. Şube ve merkez kasalara bir kerede kabul edilebilecek ve
bu kasalardan bir kerede ödenebilecek azami nakit tutarları ile belirli bir anda kasalarda
bulundurulabilecek azami nakit tutarları belirlenir.
Aracı kurum tarafından müşteri hesabından yapılan EFT, havale ve menkul kıymet
virman işlemlerindeki aşamalar ile düzenlenmesi öngörülen belgeler tanımlanır. İş akış
prosedürleri diğer işlemlerin yanı sıra müşteri talimatlarında bulunması gereken tarih,
müşteri imzası, müşteri telefon numarası gibi asgari unsurların belirtilmesi, müşteri
tarafından verilen EFT veya havale talimatlarında müşteriye ait imzaların kontrollerinin
yapılması, talimatlara onay işlemlerinin iş akış prosedürlerinde belirlenen yetki
181
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
tanımlarına uygunluğunun kontrolü, müşteriye kayıtlı telefon vasıtasıyla ulaşılarak onay
alınması ve müşteri talebine ilişkin belgelerin asıllarının temin edilmesi usullerini kapsar.
Aracı kurumun müşterileri arasında gerçekleştirilen nakit ve menkul kıymet virman
işlemlerindeki aşamalar ile düzenlenmesi öngörülen belgeler tanımlanır. İş akış
prosedürleri diğer işlemlerin yanı sıra müşteri talimatlarında bulunması gereken tarih,
müşteri imzası, müşteri telefon numarası gibi asgari unsurların belirtilmesi, müşteri
tarafından verilen virman talimatlarında müşteriye ait imzaların kontrollerinin yapılması,
talimatlara onay işlemlerinin iş akış prosedürlerinde belirlenen yetki tanımlarına
uygunluğunun kontrolü, müşteriye kayıtlı telefon vasıtasıyla ulaşılarak onay alınması ve
müşteri talebine ilişkin belgelerin asıllarının temin edilmesi usullerini kapsar.
Aracı kurum müşterilerinin emirlerinin alımı ve gerçekleştirilmesi aşamasındaki işlemler
ile düzenlenmesi öngörülen belgeler tanımlanır.
Aracı kurumların mali durumlarına ilişkin rapor ve tabloların hazırlanması aşamasında
yapılması gereken işlemler ve düzenlenmesi gereken belgeler tanımlanır. İş akış
prosedürleri diğer işlemlerin yanı sıra aktif ve pasifte yer alan kalemler ile nazım
hesapların mutabakatının yapılmasını, aktif değerler üzerinde mevcut bulunan toplam
ipotek, teminat veya bloke tutarları ile pasifte yer almayan taahhütlerin toplam tutarının
takibi, muhtemel gider, zarar ve borçları için yeterli düzeyde karşılık ayrılıp ayrılmadığının
incelenmesi esaslarını kapsar.
Aracı kurumun müşterilerine hesap ekstreleri, müşteri menkul kıymet hareket dökümü ve
Kurulumuz düzenlemeleri ile zorunlu tutulan diğer belgelerin gönderimine ilişkin esaslar
belirlenir. Söz konusu esaslar, diğer işlemlerin yanı sıra ekstrelerin müşterilere ulaşıp
ulaşmadığının kontrolü, geri dönen ekstrelerin müşterilere ulaştırılması ve müşterilerden
gerçekleştirilen işlemlere ilişkin dönemsel yazılı mutabakat alınması ile müşterilere ekstre
gönderim işlemlerinin müşteri işlemlerini yapan veya kaydeden birimlerin dışında tek bir
merkezden gerçekleştirilmesi hususlarını içerir.
Aracı kurum müşterilerinin işlemlerinin mevzuat ve aracı kurumların risk politikaları
kapsamında oluşturdukları limitler çerçevesinde gerçekleştirilmesini teminen sınır aşımları
ile ilgili uyarı sistemleri tanımlanır. Uyarı sistemleri diğer hususların yanı sıra, emrin
alınması aşamasında ilgili kişinin hesaplarında işlemin gerektirdiği naktin ve menkul
kıymetin olup olmadığının tespitini, kredili menkul kıymet veya açığa satış işlemlerinde
Kurul düzenlemeleri ile aracı kurumun belirlediği risk politikaları çerçevesinde limitlere
uyulup uyulmadığının kontrolünü kapsar.
Aracı kurum işlemlerinin muhasebe kayıtlarına aktarılmasına, fiili ve kaydi durumun
mutabakatına ilişkin işlemler tanımlanır. İş akış prosedürlerinde; günlük, haftalık veya
aylık periyotlarda mutabakat yapılacak işlemler açık olarak belirlenir. Personelin seçilme,
atanma, ilerleme ve görevden alınma usul ve esasları ile özlük hakları tanımlanır.
Aracı kurumların bilgi sistemlerinin güvenliğine yönelik olarak aracı kurum personelinin
görev tanımları dikkate alınarak yetkilendirmeler yapılır. Erişim ve yetkilendirme işlemleri
182
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
ile sistemin sürekliliğini temin edecek yedekleme işlemleri dahil olmak üzere, bilgi
sistemleri ile ilgili faaliyetlere ilişkin tüm hususlar belirlenir.
11.2.2)
Teftiş Sistemi ve Teftiş Birimi
Teftiş faaliyeti, aracı kurumun tüm faaliyetlerini ve birimlerini kapsar. Aracı kurumların
bünyelerinde bir teftiş birimi oluşturmaları ve bu birimde münhasıran çalışmak üzere
yeter sayıda müfettiş istihdam etmeleri zorunludur. Bankalarla veya özel finans
kurumlarıyla acentelik tesisine izin verilen aracı kurumlar acentalarının sermaye piyasası
faaliyetleriyle sınırlı olmak üzere banka veya özel finans kurumlarının teftiş birimlerinden
istifade edebilirler.
Teftiş birimi doğrudan yönetim kuruluna bağlı ve sorumlu olarak çalışır. Yönetim kurulu
bu birime ilişkin yetkilerini, genel müdür dışında olmak üzere en az iki yönetim kurulu
üyesine devredebilir.
Müfettişler aracı kurumun merkez ve merkez dışı örgütlerinin faaliyetlerinin sermaye
piyasası mevzuatı ve ilgili mevzuat hükümleri yanında, aracı kurum esas sözleşmesi ve iç
kontrole yönelik yazılı prosedürler çerçevesinde yürütülmesinin kontrol ve denetiminden
sorumludur.
Teftiş, aracı kurum içinde tüm varlıkların, hesap ve kayıtların, belgelerin, personelin ve
aracı kurumun güvenliğini etkileyebilecek diğer tüm unsurların yerinde incelenmesinin
yanısıra, aracı kurum yapısı ve faaliyetlerinin özelliğine göre merkezden de inceleme ve
denetleme faaliyetlerinde bulunulmasını, gerektiğinde soruşturma yapılmasını, ifade
alınmasını, savunma istenmesini, belge ve bilgilere el konulmasını, gerekli görülmesi
halinde sorumlu personelin inceleme sonuçlandırılıncaya kadar işten uzaklaştırılmasının
aracı kurum yönetim kuruluna önerilmesi gibi eylemleri de kapsar.
Müfettişler tarafından yapılan denetim çalışmaları rapora bağlanarak aracı kurum
merkezinde saklanır ve yönetim kuruluna sunulur. Düzenlenen raporlar ve bu raporlara
esas teşkil eden belgeler düzenlenmelerini izleyen yıldan itibaren en az 5 yıl süreyle veya
bu süre içinde hukuki ihtilafa konu olanların, ihtilafın sonuçlanmasına kadar saklanması
zorunludur.
Teftiş birimi, aracı kurumun mali durumunu zayıflatacak veya olağandışı sonuçlar
doğuracak herhangi bir durumun varlığının tespit edilmesi halinde hazırlayacağı raporu en
kısa zamanda yönetim kuruluna sunar ve bir örneğini Kurul’a gönderir.
11.2.2.1) Teftiş Birimi Yöneticisinin Görevleri
Teftiş birimi yöneticisi teftiş kapsamındaki faaliyetlerin gerçekleştirilmesi ve
koordinasyonundan sorumludur. Bununla birlikte aşağıda belirtilen görevleride yerine
getirmekle sorumludur.
183
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR




Düzenlemelere ve organizasyonun hedeflerine göre iç kontrolden sorumlu yönetim
kurulu üyesi tarafından belirlenen kabul edilebilir risk düzeylerini baz alan bir risk
temelli iç kontrol programı hazırlar.
Onaylanan iç kontrol programının uygulanabilmesi için gerekli kaynakları (yazılım,
donanım, çalışma saati/uzman sayısı) belirler; öngördüğü kaynaktan yapılacak
kısıtlamaların etkilerini hesaplar ve sorumlu yönetim kurulu üyesinin onayına
sunar.
İş akış prosedürlerini her aşamada izler ve gerektiğinde sorumlu yönetim kurulu
üyesine değişiklik ihtiyacını bildirir.
Görevlerini yerine getirirken ihtiyaç duymaları halinde, iç kontrol faaliyetinin
yeterli ve sağlıklı olarak sürdürülebilmesini teminen gerekli desteği ister, yeterli
bilgi veya yardım sağlanamadığı durumlarda hazırladığı raporda söz konusu
eksiklikleri açıkça belirler.
11.2.2.2) Müfettişlerin Çalışma Esasları
Müfettişler her türlü belgeye erişim imkanına sahip kılınırlar. Müfettişlerin aracı kurum
bünyesindeki tüm bilgi ve belgelere ulaşma yetkisi, yazılı politikalar arasında açıkça yer
alır. Müfettişlerin görevleri ile ilgili olarak düzenli ve yeterli bir kayıt düzenine sahip
olmaları gerekir.
Müfettişler kayıt düzenini çalışma kağıtlarının hazırlanması ve bunların dosyalanmasıyla
sağlar. Çalışma kağıtları, müfettişlerin izlediği denetim yöntem ve tekniklerini, uyguladığı
denetim testlerini, topladığı bilgileri ve incelemelerle ilgili olarak ulaştığı sonuçları
gösteren hazırlanması zorunlu belgelerdir.
a) Müfettiş ile iç kontrolden sorumlu yönetim kurulu üyesinin atanması ve
görevden ayrılması : Müfettişler yönetim kurulu kararı ile göreve başlarlar. İç
kontrolden sorumlu yönetim kurulu üyesi ile müfettişin herhangi bir nedenle görevden
alınması ya da istifa etmesi durumunda, görevden alınmanın veya istifa etmenin
gerekçesi, aracı kurum ile ayrılan yönetim kurulu üyesi ve müfettiş tarafından 15 gün
içinde Kurul’a yazılı olarak bildirilir.
b) Mesleki yeterlilik ilkesi : Aracı kurumlar, teftiş biriminde görev yapacak
müfettişlerde mesleki yeterliliği aramak zorundadırlar. Mesleki yeterlilik lisans düzeyinde
ve sonrasındaki eğitim ve öğretim ile mesleki deneyiminin denetleme yapacak düzeyde
olmasını ifade eder.
Müfettiş olarak atanacaklarda iktisat, işletme, kamu yönetimi, muhasebe, maliye ve
hukuk konularında en az 4 yıllık lisans eğitimi veren kurumlardan mezun olma şartı
aranır. Yüksek öğrenim yanında sermaye piyasaları, muhasebe, vergi, banka ve kambiyo,
işletme analizi, organizasyonu, denetimi veya hukuk konularında en az 3 yıllık mesleki
tecrübe şartı aranır.
c) Ücretlendirme ve özlük hakları : Müfettişlerin ücret ve diğer özlük hakları yönetim
kurulu tarafından belirlenir.
184
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
d) Tarafsızlık : Müfettişler görevlerini tarafsız olarak yerine getirmelerini engelleyecek
görev ya da ilişkiler içinde yer alamazlar, bu sonuca yol açabilecek görev ve
sorumlulukları kabul edemezler. Faaliyetleri sırasında tarafsızlığını zedeleyebilecek bir
durumun ortaya çıkması halinde müfettiş bu durumu birim yöneticisine iletir. Ayrıca,
herhangi bir çalışması sırasında tarafsızlığını etkileyebilecek bir durum ortaya çıktığında,
çalışma sonuçları ile birlikte tarafsızlığı bozan durumu da açıklamakla yükümlüdür.
e) Sır saklama : Müfettişler görevleri gereği eriştikleri bilgilerin gizliliğine özen
gösterirler. Bu türden bilgileri hiç bir durumda kişisel fayda sağlamak amacıyla ya da
yasalar, diğer hukuki düzenlemeler veya meslek etiğine aykırı biçimde kullanamazlar.
11.2.3)
Bağımsız Dış Denetim ile İç Denetim Arasındaki İlişkiler
Bağımsız denetim şirketi tarafından aracı kurum uygulamalarının iç kontrol prosedürlerine
uygunluğu kontrol edilir, ayrıca bağımsız denetçi raporunda iç kontrol sistemlerinin
işleyişine ve prosedürlere uyuma ilişkin görüş belirtilir.
Kurulacak teftiş birimi doğrudan yönetim kuruluna bağlı ve sorumlu olarak çalışır.
Yönetim Kurulu bu birime ilişkin yetkilerini, ancak genel müdür dışında olmak üzere en az
iki yönetim kurulu üyesine devredebilir. Bu birim aracı kurumun merkez ve merkez dışı
örgütlerinin faaliyetlerinin sermaye piyasası mevzuatı ve ilgili mevzuat hükümleri
yanında, aracı kurum esas sözleşmesi ve iç denetime yönelik yazılı kurallar çerçevesinde
yürütülmesinin denetim ve denetiminden sorumludur. Yukarıda da belirtildiği gibi yapılan
denetimler sadece sermaye piyasası mevzuatı ve ilgili mevzuat hükümlerinin denetimi ile
sınırlı kalmamakta, iç denetim sisteminin ve prosedürlerin uygulanma esasları da bu
denetim konusunu oluşturmaktadır.
Teftiş birimi tarafından yapılan denetim çalışmaları yılda en az bir kere olmak üzere
rapora bağlanarak aracı kurum merkezinde saklanır. Bu raporlar istendiğinde Kurul'a
ibraz edilir.
Teftiş birimi, aracı kurumun mali durumunu zayıflatacak veya olağandışı sonuçlar
doğuracak herhangi bir durumun varlığının tespit edilmesi halinde hazırlayacağı raporu en
kısa zamanda yönetim kuruluna sunar ve bir örneğini Kurul'a gönderir. Bu durum aracı
kuruluş üzerinde, yapılan denetimin kurul tarafından daha detaylı bir şekilde sürdürülmesi
sonucunu doğuracaktır. Bu sebeple teftiş esnasında ortaya çıkacak sorunlar kısa sürede
çözülmelidir.
Aracı kurumlar, faaliyetlerinin sermaye piyasası mevzuatı ve ilgili mevzuat hükümlerine
uygun olarak yürütülmesinin sağlanmasından sorumlu olmak ve bu konularda
danışmanlık yapmak üzere teftiş biriminden bağımsız olarak mevzuata uygunluk birimi
kurabilirler. Ayrı bir mevzuata uygunluk biriminin kurulmaması halinde bu birimin
görevleri teftiş birimi tarafından yerine getirilemez. Bu birimde görev alacak personel, bu
Tebliğ'in 35 ve 36’ncı maddelerinde belirtilen ve teftiş kurulunda görev alacak personelin
niteliklerini belirleyen esaslara tabidir.
185
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
11.2.4)
İç Kontrol Birimine İlişkin Esaslar
Aracı kurumlar bünyelerinde tüm işlevlerinin güvenli bir biçimde icra edilmesini iç kontrol
mekanizmaları vasıtasıyla izlemek, incelemek ve kontrol etmek amacıyla iç kontrol birimi
oluşturarak faaliyetlerinin kapsam ve yapısıyla uyumlu yeter sayıda iç kontrol elemanı
istihdam edebilirler. Sürekli kontrol faaliyetini icra edecek olan iç kontrol elemanları, iç
kontrol dışındaki başka görev ve sorumluluklar yüklenemezler.
İç kontrol birimi iç kontrol sistemine ilişkin politika ve prosedürlerin uygulanmasını
gözetir ve kontrol eder. İç kontrol elemanları iç kontrol faaliyeti kapsamında bilgi
talebinde bulunurlar, çeşitli kontrol dokümanları ve araçları üzerinden genel veya özel
gözlemlere ve izlemeye dayalı kontrol ya da inceleme yaparlar, tespitlerini raporlara
bağlarlar veya uyarı raporları hazırlayarak ilgili birimlere tebliğ ederler. İç kontrol
elemanlarına, izledikleri, inceledikleri ve kontrol ettikleri hususlara ilişkin olarak aracı
kurum personelinden ilave açıklama isteme, bunların bilgi ve görüşlerine başvurma,
gerekli gördüklerinde teftiş ile aracı kurumda bulunan diğer birimlere uyarıda bulunma
yetkisi verilir.
Ayrı bir iç kontrol birimi kurulmuş olması halinde, teftiş biriminin iç kontrol faaliyeti
kapsamında icra edeceği fonksiyonlar iç kontrol birimi tarafından ve teftiş birimi
yöneticisinin iç kontrol faaliyeti kapsamında icra edeceği fonksiyonlar iç kontrol birimi
yöneticisi tarafından yerine getirilir. Teftiş birimi de iç kontrol biriminin işleyişini denetler.
İç kontrol birimi iç kontrolden sorumlu yönetim kurulu üyesine bağlı olarak faaliyet
gösterir. Müfettişlerin atanma, görevden alınma, mesleki yeterlilik, ücretlendirme ve
özlük hakları ile çalışma usul ve esasları iç kontrol elemanları için de uygulanır.
186
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
12) TÜRKİYE
SERMAYE
PİYASASI
ARACI
KURULUŞLARI BİRLİĞİ ÜYELERİNİN SERMAYE
PİYASASI
FAALİYETLERİNİ
YÜRÜTÜRKEN
UYACAKLARI MESLEK KURALLARI
Birlik
üyelerinin dayanışma ve sermaye piyasasının gerektirdiği özen ve disiplin
içerisinde çalışmalrına yönelik meslek kuralları Birlik Olağanüstü Genel Kurulu tarafından
13 Aralık 2001 tarihinde kabul edilip yürürlüğe girmiştir.
Meslek Kuralları düzenlemesinin amacı; sermaye piyasasının geliştirilmesi ve ülke
ekonomisine katkı ana hedefi doğrultusunda; tüm çalışanları en üst derecede mesleki
bilgi ile donatılmış, etik değerlere bağlı, rekabeti yatırımcılara daha kaliteli ürün ve hizmet
sunumu şeklinde algılayan, saygın bir meslek mensupları kitlesi oluşturmak üzere, Aracı
Kuruluşların; birbirleri, müşterileri ve çalışanlarıyla olan iş ve ilişkilerinde uyacakları
meslek kurallarını belirlemektir.
12.1) Genel Ilkeler
Aracı Kuruluşlar; sermaye piyasasında toplumsal ve ekonomik yararın artırılması, aracılık
mesleğinin saygınlığının korunması ve geliştirilmesi, diğer aracı kuruluşlar, müşteriler ve
kendi çalışanları ile olan ilişkilerinde adil ve dürüst davranılması, haksız rekabete yer
verilmemesi amacıyla, faaliyetlerini yasal ve idari düzenlemeler ile genel ilkeler
doğrultusunda sürdürürler.
12.1.1) Dürüst ve Adil Davranma İlkesi
Aracı Kuruluşlar faaliyetlerini yürütürken müşteri çıkarlarını ve piyasaların bütünlüğünü
göz önünde tutarak dürüst ve adil davranırlar.
12.1.2) Mesleki Özen ve Titizlik İlkesi
Aracı Kuruluşlar, yürüttükleri faaliyetler için teknik bilgi birikimini sağlarlar, meslekle ilgili
gelişmeleri takip ederler ve bu konuda yapılacak düzenlemelere bağlı kalırlar.
12.1.3) Saydamlık İlkesi
Aracı Kuruluşlar, gerçekleştirecekleri işlemlerde ilgili tüm tarafları ve kamu kurum ve
kuruluşlarını, mevzuatın ve mesleki teamüllerin gerektirdiği şekilde tam, doğru, hızlı ve
eşit olarak bilgilendirirler.
187
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
12.1.4) Kaynakları Etkin Kullanma İlkesi
Aracı Kuruluşlar, işletmelerinin devamlılığını sağlamak ve müşterilerin hak ve çıkarlarını
korumak üzere faaliyetleri için mevzuatla öngörülen maddi, teknolojik ve beşeri
kaynakları etkin ve verimli şekilde kullanırlar.
12.1.5) Rekabet ve Toplumsal Yararı Gözetme İlkesi
Üyeler, mesleki faaliyetlerini haksız rekabete yol açmayacak şekilde meslek adabını
dikkate alarak yürütürler. Ticari amaçlarla birlikte toplumsal yararı ve çevreye saygıyı da
gözetirler.
12.1.6) Kara Paranın Aklanması İle Mücadele
Aracı Kuruluşlar, sermaye piyasası faaliyetlerinin güven ve açıklık içinde yerine
getirilmesini teminen, kara paranın aklanması, yolsuzluk ve benzeri suçlarla mücadele
konusunda şüpheli işlemlerin belirlenmesi ve mevzuat çerçevesinde işlem yapılması için
gerekli önlemleri alırlar.
12.2) Müşterilerle İlişkiler
12.2.1) Müşteriyi Tanıma Kuralı
Aracı Kuruluşlar, müşterilerle iş ilişkisi kurulmadan önce kendilerine ait kimlik bilgilerini
alırlar ve mesleki faaliyetlerini yazılı sözleşmeler çerçevesinde yürütürler. Ayrıca,
müşterilerin mali durumları, yatırım amaçları ve risk-getiri tercihleri konularında gerekli
bilgileri edinirler.
12.2.2) Müşteri Talimatlarına Uyma
Müşterileri ile imzaladıkları çerçeve sözleşmenin sınırları içinde, müşteri talimatlarına
uygun ve müşterinin çıkarlarını korumayı amaçlayan şekilde davranırlar.
Aracı Kuruluşlar, müşterilere ait sermaye piyasası araçları ve nakit üzerinde hak ve
yetkileri olmaksızın kendileri veya üçüncü şahıslar lehine herhangi bir tasarrufta
bulunamazlar.
12.2.3) Bilgi Verme
Aracı Kuruluşlar, sözleşmeler çerçevesinde müşterilerine sundukları hizmetlerle ilgili
olarak yapılan işlemler ve bu işlemlerden doğan ücret, komisyon ve masraflar ile karşılıklı
yükümlülükler ve bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde uygulanacak
yaptırımlar hakkında müşterilerini doğru, eksiksiz ve zamanında bilgilendirirler.
188
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Müşterilerin yatırım kararları verebilmeleri için üyeler tarafından sunulan bilgiler, güvenilir
belge, destekleyici rapor ve analizlere dayandırılır. Müşterilere, menkul kıymetler, sektör,
sundukları hizmetler ve kendileri hakkında verdikleri bilgilerde abartılı, yanıltıcı ve yanlış
anlaşılmaya neden olabilecek ve yatırım yapılacak sermaye piyasası araçlarının önceden
saptanmış belirli bir getiriyi sağlayacağına dair garanti niteliği taşıyan ifadeleri yazılı ve
sözlü açıklamalarda kullanmazlar.
12.2.4) Müşteri Menfaatleri
Aracı Kuruluşlar, faaliyetlerini sürdürürken müşteri haklarını gözetirler. Bu kapsamda;
a) Müşterileri ile imzalayacakları sözleşmelerde, müşterilerin hak ve menfaatlerini
zedeleyici ve iyi niyet kurallarına aykırı hükümlere yer verilemez.
b) Müşterilere yönelik hazırlanan araştırma raporlarını yayınlamadan önce kendileri lehine
kullanmaları halinde bu durumu araştırma sonuçlarıyla birlikte açık şekilde ve eş zamanlı
olarak duyururlar.
c) Müşterilerinin piyasa hakkında bilgisizlik ve tecrübesizliğinden yararlanıp, alım-satım
kararlarını etkileyerek kendi lehlerine kazanç sağlayamazlar,
d) Müşteriye verilen hizmetler karşılığı alınacak ücret, komisyon ve masrafların tarifeye
bağlanmış olması durumunda, belirlenen tutar ve oranların üzerine çıkamazlar,
e) Gerek teknolojik gelişme ve elektronik ortamda alım satım aracılığına paralel olarak
gelişen hizmetler, gerekse değişen hizmet çeşitleri nedeniyle her türlü hizmet ortamında
işlem güvenliğinin sağlanmasına ve müşteri mağduriyetlerinin önlenmesine yönelik
gerekli teknik ve hukuksal önlemleri alırlar.
12.3) Diğer Üyelerle İlişkiler
12.3.1) Haksız Rekabetin Önlenmesi
Aracı Kuruluşlar, sermaye piyasasının dürüst, rekabetçi ve etkin bir yapı içinde gelişmesi
için üzerlerine düşen görevi yerine getirirler. Bu çerçevede;
a) Diğer Üyelerin ticari itibarlarını zedeleyecek ve adil alım-satım ilkelerini ihlal edecek
şekilde davranmazlar,
b) Müşteri elde etmek amacıyla, diğer Üyelerin faaliyetleri, verdikleri hizmetler ve mali
gücü hakkında yanlış, yanıltıcı ve kötüleyici beyanlarda bulunarak doğrudan veya dolaylı
şekilde menfaatler sağlamazlar,
c) Kendilerinin veya yöneticilerinin özellikleri, faaliyetleri, müşterilere verdiği hizmetler,
mesleki deneyim ve yeterlilikleri konusunda yanıltıcı açıklamalarda bulunmazlar,
d) Bir menkul kıymetin değerine ilişkin olarak elde ettikleri kamuya açıklanmamış bilgileri
kullanarak kendileri ve/veya müşterileri için işlem yapmazlar ya da başkalarını bu yönde
işlem yapmaya sevketmezler,
e) Manipülatif işlem yapmazlar, bu tür işlemlerin yapılmasını engellemek için gerekli özeni
gösterirler ve bu işlemlere bilerek imkan tanımazlar,
f) Sundukları hizmetlerle ilgili olarak müşterilerinden düzenlemelerde yer alan oran ve
tutarların altında komisyon, ücret ve masraf almazlar ya da bu sonucu dolaylı olarak
doğuracak şekilde işlemlerde bulunmazlar,
189
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
g) Diğer üyelerin faaliyetlerini sürdürmelerini ciddi şekilde zorlaştıracak veya kesintiye
uğratacak şekilde ekip halinde personel transferi yapmazlar,
h) Yeni işe başlayacak personelin en son çalıştığı diğer Üyenin müşterilerine hizmet
sunmak amacıyla irtibat kurmasını en az bir ay süreyle engelleyici önlemleri alırlar,
i) Haksız rekabet sonucunu doğuracak diğer fiillerde bulunmazlar.
12.3.2) İlan ve Reklamlar
Aracı Kuruluşlar, kendi mali yapılarına, sundukları hizmet ve sermaye piyasası araçlarına
ilişkin duyuru, ilan ve reklamlarında dürüst ve gerçekçi olurlar, genel ahlaka uygun
davranırlar.
Reklamların müşterileri aldatıcı, küçük düşürücü, yanıltıcı veya deneyim ve bilgi
noksanlıklarını istismar edici nitelikte olmamasına özen gösterirler.
Duyuru, ilan ve reklamlarında diğer üyeleri ya da diğer üyelerin ürün ve hizmetlerini
kötüleyen, Birliğin başka bir üyesinin ticari ününü doğrudan ya da dolaylı olarak
zedeleyen nitelikte ifade ve ibarelere yer vermekten kaçınırlar. İlan ve reklamlarda bir
Üyenin öteki Üyeden daha güvenli olduğu izlenimini yaratacak ifadeler ve görüntüler
kullanmazlar.
12.4) Çalışanların Müşterilerle İlişkileri
Aracı Kuruluş çalışanları, aracı kuruluşun bilgisi dahilinde;
a) Müşterilerle borç-alacak, kefalet ve müşterek hesap açtırmak (birinci dereceden
akrabaları dışında) gibi etik ilkelerle bağdaşmayan ilişkilere girmezler,
b) Müşterilerden teamüllerin üzerindeki değerde hediye almazlar,
c) Konumlarını kullanarak, gerek kendi iş ortamlarından, gerekse müşterilerinin iş
olanaklarından kişisel çıkar sağlamazlar,
d) Portföy yönetimi faaliyetleri dışında, müşterilerden hisse senedi alım satım emri verme,
ordino ve diğer belgeleri imzalama, nakit ve menkul kıymet yatırma ve çekme, virman
işlemi yapma gibi işlemlerin bir veya birkaçını içeren vekaletname alarak müşteri adına
işlem yapmazlar.
12.4.1) Çalışanların Müşteri Olarak İlişkileri
Aracı Kuruluşlar, çalışanlarının,
a) Çalıştıkları kuruma borçlanma,
b) Kendi nam ve hesaplarına sermaye piyasası işlemleri yapma,
konularında çalışanlarına imtiyaz tanımayacak şekilde uygun görecekleri kuralları
koyarlar.
Üyeler, yukarıda (b) bendinde yer alan konularda yapılacak düzenlemede, çalışanların
sermaye piyasası işlemleri yapma şartlarına ve bu işlemlere ilişkin olarak Üyeyi
bilgilendirme esaslarına yer verirler.
190
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Üyeler, diğer üyenin çalışanının kendilerinde hesap açtırması durumda, hesabı açtıranın
diğer üyenin çalışanı olduğunu bildirmesi ya da herhangi bir şekilde hesabın diğer üyenin
çalışanına ait olduğunun öğrenilmesi halinde, bu bilgiyi öğrendikleri tarihten en fazla bir
hafta içinde hesabın açıldığı zamanı da belirtmek suretiyle diğer üyeye yazılı olarak
bildirirler.
12.4.2) Kurum Bazında Etik Kurallar Belirlenmesi ve Denetimi
Üyeler, tabi oldukları mevzuata ve burada yer alan hükümlere aykırılık teşkil etmeyecek
şekilde, kendi faaliyetlerine, müşteri ve çalışanlarıyla olan ilişkilerine dair etik kuralları
işbu düzenlemenin yürürlüğe girmesini izleyen altı ay içinde belirlerler. Üyeler ilgili
tarafların bu kurala uymasını denetlerler. Üyeler, çalıştırdıkları kişilerden, kurum içi etik
kuralların okunup anlaşıldığına ve görev süreleri içinde bu ilkelere uygun hizmet
verileceğine dair imzalı bir taahütname alırlar.
Birlik, Üyelerce hazırlanacak etik kurallar içinde yer alması gereken asgari hükümleri
belirler.
12.4.3) Birlik ve Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarıyla İlişkiler
Üyeler, Birlik ve diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarıyla ilişkilerinde dürüstlük ve saydamlık
ilkeleri doğrultusunda hareket eder, mevzuat gereği denetim ve kontrol amacıyla Birlik ve
bilgi istemeye yetkili kurum ve kuruluşlarca istenebilecek bilgi, belge ve kayıtların doğru,
eksiksiz ve zamanında iletilmesi konularında gereken özeni gösterirler ve söz konusu
elemanların çalışmalarını kolaylaştırıcı şekilde hareket ederler.
12.4.4) Meslek Kurallarının Geliştirilmesi
Üyeler, etik ilkelerin ve meslek kurallarının geliştirilmesi ve gerektiğinde değişikler
yapılmasını sağlamak üzere, Birlik Yönetim Kuruluna diledikleri zaman yeni öneriler
getirebilirler.
191
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
KAYNAKLAR
 Türkiye Muhasebe Standartları, Türkiye Muhasebe ve Denetim Standartları
Kurulu, 2001
 Akdoğan, Nalan ; Tenker, Nejat, Finansal Tablolar ve Mali Analiz Teknikleri,
Gazi Büro Kitabevi,Ankara, 6.baskı 1998.
 Akgüç, Öztin, MaliTablolar Analizi, Avcılol Basın Yayı, İstanbul, 2001
 Akşit,Bilgütay, Çözümlü Muhasebe Problemleri,Der Yayınları, İstanbul, 1998,
 Ataman, Ümit, Şirketler Muhasebesi, Türkmen Kitabevi, 4.Baskı, İstanbul 2000.
 Aydemir, Kenan, Pratik Muhasebe, Der Yayınları, İstanbul, 2001,
 Bayazıtlı, Ercan, Genel Muhasebe Problemleri, Siyasal Kitabevi, Ankara 2001.
 Çabuk, Adem, Finansal Tablolar Analizi, Uludağ Üniversitesi Basımevi,
Bursa,1993.
 Erdamar,Cengiz;Basık,Feryal Orhon, Finansal Muhasebe, Dönence Basn veYayın,
İstanbul, 1999.
 Fritson, Martin, Financial Statement Analysis, John Wiley Sons İnc, London,
1991.
 Güvemli, Oktay, Muhasebe Tarihi (4Cilt), Avcıol Basın Yayım, İstanbul, 1995
 Hacırüstemoğlu, Rüstem, Enflasyon Muhasebesi Uygulamaları, istanbul,1997.
 Kızıl, Ahmet, Genel Muhasebe ,Der Yayınları, İstanbul, 1996.
 Kızıl, Ahmet, Genel Muhasebe ve Vergi Uygulamaları, Der Yayınları, Kasım,
2001,
 Kızıl, Ahmet, Tek Düzen Muhasebe Sistemi, Der Yayınları istanbul,1997.
 Koçyalkın, Yüksel, Genel Muhasebe, Ankara, 2001
 Küçüksavaş, Nihat, Genel Muhasebe, Beta,İstanbul 2001
 Meigs-Meigs, Accounting:theBasisfor Business Decisions, 8 Edition,Mc Graw
Hill, Singopore, 1990
 Örten, Remzi; Örten,
İpek, Türev Finansal Araçlar ve Muhasebe
Uygulamaları; Gazi kitabevi, Ankara, 2001
 Özbirecikli, Mehmet, Envanter İşlemleri ve Bilanço, Detay Yayıncılık, Ankara,
2001.
 Türker, Masum; Pekdemir, Recep ; Hacırüstemoğlu, Rüstem; Arslan, Erdoğan, Tek
Düzen Hesap Planı Açıklamaları ve Mali Tablolar, Türmob Yayınlar, Ankara
2001
 Uyar, Aydın,Temel Analiz, Bilanço Okuma Teknikleri, Beta Yayınları; istanbul,
2001.
 Yanık, Serhat , Aracı Kurum İşlemleri ve Muhasebesi, İstanbul: Türkmen
Kitabevi, Yayın No:301, 2007.
 Woelfel, Charles, Financial Statement Analysis, IrwinInc. London, 1994 .
192
TSPAKB
Download