OKUL ÖNCESİ DÖNEMİNDE ÇOCUĞUN BESLENMESİ (1-6 YAŞ ARASI) Hazırlayanlar : Sevde KÖSEMEN Ayşe KARAGÖZ Hatice ECE Mehtap KAYAN OKUL ÖNCESİ DÖNEMİNDE ÇOCUĞUN BESLENMESİ Bu dönem oyun çağı olarak da adlandırılır. Bu dönemde yeterli ve dengeli beslenme çocuğun fiziksel, duygusal ve zihinsel yaşamını doğrudan etkiler. Bu dönemde çocuğun yeterli beslenemediği belli aralıklarla yapılan boy uzunluğu ve ağırlık ölçümleriyle kontrol edilir. Büyüme grafiklerindeki yaşına göre 5-95 percentil değerleri arasında ise yeterli ve dengeli besleniyor demektir. Belirli aralıklarla kontrol edilmesi gerekir. OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE BESİN ÖGESİ GEREKSİNİMİ Ailenin beslenme alışkanlıkları, çocuğun beslenme alışkanlıklarını doğrudan etkilemektedir. Tombul olma sağlık belirtisi değildir, okul öncesi dönemde çocuğun aktif olması daha önemlidir. PROTEİN GEREKSİNİMİ Okul öncesi dönem için kilogram başına 1-2 gram protein yeterlidir. Günlük tüketilen proteinin yarısı hayvansal kaynaklı olmalıdır. Et, tavuk, balık, yumurta iyi kaliteli proteinlerdir. Bitkisel proteinlerden kuru baklagiller ve yağlı tohumlar(fındık, fıstık, ceviz, badem gibi) çocuğun beslenmesinde önemli yere sahiptir. 1-3 yaş arası etin kıyma olarak veya küçük parçalar halinde kullanılması yemeğin yenilmesini kolaylaştırır. 4. yaştan itibaren çiğneme fonksiyonu düzelir. Günlük enerjinin %15-20’si proteinden sağlanmalıdır. YAĞ GEREKSİNİMİ Bitkisel sıvı yağlar ve tereyağının çocuk beslenmesinde belirli oranlarda yer alması gerekir. Omega-3 yönünden zengin zeytinyağı çocuğun sağlıklı büyümesi ve gelişmesi açısından çok önemlidir. Günlük enerjinin %25-30’unun yağlardan karşılanması gerekir. Fazlası obeziteye neden olur. KARBONHİDRAT GEREKSİNİMİ Tam buğdaydan yapılmış hamur işleri, bulgur, makarna gibi besinler tercih edilmelidir. Bu tür besinlerin süt, peynir, kıyma karışımları şeklinde hazırlanması besinlerin kalitesini artırır. Bitkisel besinlerin yapısında bulunan sindirim enzimleriyle parçalanamayan kısmına posa denir. Sağlıklı dışkılama için günde 10-12 gram kadar posa önerilir. Kuru baklagillerin bileşiminde (mercimek, kuru fasulye gibi) posa bol bulunur. Haftada en az 2 kere bu besinlere yer verilmelidir. Sebze ve meyveler de posa kaynağıdır. Günde en az 1 porsiyon sebze veya meyvenin alınması mümkünse bir porsiyonun çiğ tüketilmesi gerekir. VİTAMİN VE MİNERAL GEREKSİNİMİ Vitamin eksikliği durumunda çocuklarda büyüme geriliği görülmektedir. Bu tip çocuklarda bağışıklık sisteminin zayıflamasına paralel olarak hastalıklara kolay yakalanma ve uzun süreli iyileşememe gibi sağlık sorunları meydana gelir. Mineral maddeler de diş ve kemik gelişimin yanı sıra vücudun sağlıklı çalışmasında birçok metabolik sürecin gerçekleşmesinde rol alır OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLAR İÇİN TEMEL BESİN GRUPLARI ET GRUBU : Et, tavuk, balık, kuru baklagiller ve yağlı tohumlardır.Bu grupta yer alan besinler iyi kaliteli protein, vitamin ve mineral bileşiminde bulunur. SÜT GRUBU : Süt, yoğurt, peynir ve bu besin maddelerinden yapılan yiyecekler çocuğun kemik, diş gelişimi için gerekli olan Ca, P, A vitamini B vitaminleri iyi kaliteli protein sağlar. TAHIL GRUBU : Ekmek, makarna, pirinç, bulgur ve bu ürünlerden yapılan yiyeceklerdir. Günlük karbonhidrat gereksiniminin büyük kısmı bu tür besinlerden sağlanır. SEBZE VE MEYVE GRUBU : Bu grupta yer alan besinler C, A vitamini ve birçok mineral madde yönünden zengindir. EK GRUP : Yağlar ve şekerlerdir. Saf olarak tüketmemek gerekir. Çocukların tüketebilecekleri bir günlük besin miktarı 3 ana öğün ve 3 ara öğün olmak üzere 6 öğüne bölünür. Okul öncesi dönemde çocuklar değişik tatlara alışır. Tatlı, tuzlu, ekşi, acı gibi tatlara alıştırılmaları döneminde dikkatli olunmalıdır. Şeker, şekerleme gibi besinler yerine elma, havuç gibi besinler tercih edilmelidir. Çok tuzlu tada alışan çocuğun tuz tercihini ileri yaşlarda değiştirmek çok zordur, az tuzlu tatların alıştırılması gerekir. 1-6 yaş arası çocuklarda Ca, A ve C vitamini önerilen miktarın altında olmamalıdır. Kalsiyum, demir, çinko ve bakır eksikliğinde boy kısalığı ve büyüme geriliği oluşur. Uzun süre süte dayalı beslenme alışkanlığı olan çocukların ek besinlere zamanında başlanamaması gibi nedenlerle demir eksikliği anemisi oluşur, zihinsel fonksiyonların yeterince yerine getirilememesine neden olur. OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE SIK KARŞILAŞILAN BESLENME İLE İLGİLİ SORUNLAR Demir Gereksinimi : Yumurta, kırmızı etler ve sakatatlar demirin iyi kaynağıdır. Kuru üzüm ve pekmez gibi besinler de demir yönünden zengindir. Demir eksikliği anemisi olan çocuklarda anlama güçlüğü, algılama zorluğu, dikkat eksikliği ve öğrenme güçlüğü gibi mental gelişimlerinin yanı sıra motor gelişim fonksiyonları da zayıflar. Kurşun Zehirlenmesi : Küçük yaşlardaki çocuklarda kalıcı bir duraksamaya ve nörolojik problemlere neden olur. 6 yaş altı çocuklarda kurşun emilim hızı çok yüksektir. Bu yaşlarda ağza alınan kurşun içeren boyalarla boyanmış oyuncaklarla çoğu kez çocuk kurşun zehirlenmesine maruz kalabilir. Diyetle enerji, kalsiyum, fosfor, demir ve çinkonun az alınması kurşun zehirlenmesi riskini(emilim ve toksitite) artırır.Yeterli ve dengeli beslenmeyle toksik maddelerin zararlı etkilerinden korunmak mümkün. Düzensiz yemek yiyen, yetersiz dengesiz beslenen ve aç iken kurşun içerikli boyanmış veya pilli oyuncaklarla oynayan çocuklarda kurşun emilim oranı artmaktadır. OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE BESLENME ALIŞKANLIKLARI •Toplum ve aile kaynakları •Hanedeki birey sayısı •Anne ve babasının işi, geliri •Evin düzeni •Besin harcamaları Diyetin kalitesi Ailenin; •Psikososyal özellikleri •İletişim •Beslenme eğitimi •Öğün planlama •Ev halkının tutumu Çocuğun beslenmesini etkileyen faktörler Diyetin çeşitliliği Okul öncesi çocuğun; •Yaşı •Cinsiyeti •Sayısı •Tercihleri •Tutumları OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE BESİN TERCİHİNDE AİLENİN SORUMLULUĞU Aile bireylerinin davranışları doğrultusunda çocuk davranış kazanır. Bu nedenler aile bireyleri çocukların doğru davranış kazanmalarında besin değeri yüksek olanları seçerek iyi örnek olmalıdır.Yemek yerken oluşturulan duygusal çevre de çocuğun yeme alışkanlığını etkilemektedir. Çocuğa aile bireylerinin toplandığı akşam yemeğinde yer vermemek, onunla özel olarak ilgilenmemek çocuk açısından cezalandırıcı bir eylemdir. Bu nedenle aile sofrasında çocuğun yer almasını sağlamak gerekir. OKUL ÖNCESİ DÖNEMİNDE BESLENME DAVRANIŞLARI Kendi kendine yürüme, yemek yeme gibi motor becerilerin gelişebilmesi için kendi kendilerine yemek yemeyi öğrenebilmeleri gerekir. Ekmek, bisküvi, süt gibi besinleri kendi başlarına tüketebilmelidir. Bu şekilde besinlerin tadı, lezzeti, kokusu gibi duygusal özelliklerini kavramaya başlarlar. Etraflarına dökerek de olsa kendi başlarına yemek yiyebilmelerine olanak sağlanmalıdır. Kendi başına yemek yeme : Çocuk yalnız başına yemek yemeyi 2 yaşından sonra öğrenir. 15’inci ayda çocuklar bardak tutmayı becerirler ancak çok usta değillerdir. Bardağı, içtikten sonra tepsiye koyabilir, dökmeden tepsiyi taşıyabilir. 18-24’üncü aylarda bir kaptan diğer bir kaba içeceği boşaltabilir. Çocuk 2 yaşında kol adalesini, 3 yaşında el adalelerini, 4 yaşında parmak adalelerini iyi bir şekilde kullanabilir. Bu beceri olgunluğu besinin ezilmesi, karıştırılması, dökülmesi, diş fırçalama gibi aktivitelerde kendini gösterir, bu süreç çocuğun olgunluğuna göre değişir. AÇLIK VE İŞTAH Okul öncesi döneminde en çok karşılaşılan problemlerden birisi de iştahsızlıktır.İştah büyüme ile ilgilidir.Çocuk hayatının her döneminde aynı hızla büyümez.Büyümenin hızlı olduğu dönemlerde doğal olarak iştahta artmaktadır. Açlık ve iştah kelimelerinin çok iyi tanımlanması gerekir.Açlık besin tüketiminin olduğu ancak besin ögelerinin vücut gereksinimlerini yeterince karşılayamadığı durumdur.Açlık olarak tanımlanabilen iki duygu vardır. Birincisi vücudun genel olarak kendini güçsüz hissetmesi ve bu güçsüzlükten rahatsızlık duymasıdır.Bu durumda kan şekerine olan gereksinim artmaktadır.İkincisi ise midenin üst kısmında gerilmenin neden olduğu bölgesel kasılma olarak adlandırılır.Bu şiddetli açlık ağrısı nispeten kısa ve belirli bir süre devam eder.Bebek ve küçük çocuklarda bu oluşum sık görülür. İştah genellikle geçmişte besinlerle olan deneyimlerde besinin verdiği hoş duygu olarak tanımlanır.İştah besinin kokusu ve görüntüsü ile ortaya çıkar.Bu durum sindirim sıvısının salgılanmasını ve akışını artırır. BESİN BOĞULMALARI 1-3 yaşına kadar olan çocuklarda besin boğulmalarından ölüm oranı oldukça fazladır.Özellikle fındık,fıstık gibi çerezler ,lokum,üzüm,sosis,kraker vb.besin maddeleri bu yaş grubunda boğulmalara neden olabilmektedir. Eğer tıkanma meydana gelirse,öksürtülerek boğaza tıkanan cismin çıkarılmasına çalışılır.Sert ve yapışkan besinlerin elle alınması probleme neden olabilir.Su verilerek yutkunma sağlanabilir. OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARININ BESİN BOĞULMALARINDAN KORUNMASI İÇİN UYULMASI İÇİN GEREKEN KURALLAR Çocukların oturarak yemek yemeleri sağlanmalıdır. Yiyecekleri yeterince çiğneme ve yutmaları için fırsat verilmelidir. Çocuklar yemek yerken ne yedikleri izlenmelidir. Besinlerin iyi pişirilmiş olmasına dikkat edilmelidir. Araba içerisinde yemek yedirilmemelidir. Çocukları yemek yerken diş çıkarma oyuncakları gibi oyuncaklardan uzak tutmalıdır. OKUL ÖNCESİ DÖNEMİNDE YEMEK YEME SIKLIĞI 3-6 yaş arası çocukların yaklaşık %60’ında günde 3 kezden fazla besin aldığı saptanmıştır.Bu yaş grubu çocuklarında yemek yeme sıklığı 5-7 iken,3-14 öğüne kadar çıkabilmektedir.Okul öncesi dönemde öğün sayısı 4’ten az 6’dan fazla olmamalıdır.Eğer günde 4 öğünden az besin tüketiliyorsa günlük alınan kalori,protein,C vitamini ve demir alımı gereksinim altında olmaktadır.Günde altı öğünden fazla besin tüketen çocuklarda da gereksinim daha fazla enerji,kalsiyum ve askorbik asit alındığı gözlenmektedir.Aynı zamanda bu dönemde ara öğünlerde alınan besin maddeleride oldukça önemlidir. OKUL ÖNCESİ DÖNEMDEKİ ÇOCUKLARIN BESİN TERCİHLERİ Bir çok çocuk süt,et,tavuk ve balık tüketerek bu gibi besin maddelerinden iyi kaliteli protein sağlamaktadır.Son yapılan araştırmalarda okul öncesi çocuklarda süt tüketiminin arttığı görülmektedir.Sebze meyve tüketimininde ise tüketilen sebze oranı önerilen miktarın oldukça altındadır. Okul öncesi dönemdeki çocuklar çoğunlukla süt ürünleri krakerler kurabiyeler,meyve suları vb.yiyecekleri tercih etmektedirler.Genellikle karbonhidrattan zengin,kolay çiğnenebilen besinleri çok sevmektedirler. Etli besinlerden hoşlanmaktadırlar.Okul öncesi çocuklar pişmiş sebze katılmış besinler ve karışık yemeklerden hoşlanmazlar.Çiğ sebzeleri pişmiş olanlara göre daha kolay kabul edebilirler.Ancak kabul ettikleri sebze ve meyve sayısı sınırlıdır.Besinin kabul veya red edilmesinde çocuğun daha önceden o besin hakkındaki izlenimi de etkili olmaktadır. OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLAR İÇİN MÖNÜ HAZIRLAMA Okul öncesi dönemde hazırlanan mönülerin sadeliği çok önemlidir.Aynı zamanda bu mönüler çocuğun bir çok yeni besini öğrenmesini sağlamalıdır.Hazırlanan mönüler yeterli ve dengeli bir diyetin temelini oluşturmalıdır. KAHVALTI (Bir tane protein değeri yüksek bir besin olmalıdır.) 1 yumıurta veya 60 gram et veya 20-30 gram peynir 1 su bardağı süt 1 tatlı kaşığı yağ sürülerek hazırlanmış 1 dilim ekmek 1 su bardağı meyve suyu veya 1 orta boy meyve (meyvelerin birtanesinin turunçgil olması tercih edilebilir.) ÖĞLE YEMEĞİ (Bir tanesi protein değeri yüksek olan besin olmalıdır) 1 tabak koyu bir çorba veya etli bir yemek Çiğ veya pişmiş sebze Ekmek Bileşiminde meyve,süt veya yumurta bulunan basit tatlılardan 1 kase veya 1 kase taze meyve AKŞAM YEMEĞİ (Bir tanesi yüksek protein değeri olmalıdır.) Etli sebze yemeği Çiğ veya pişmiş sebze Ekmek Sütlü,meyveli basit bir tatlı veya taze meyve Ara öğünlerde verilen yiyecekler az şekerli ve az yağlı olmalıdır.Verilen miktarlar az olmalı ve gelecek öğünleri Etkilememelidir. 1 dilim ekmek veya bisküvi ile meyve suları küçük dilimler halinde meyve veya küçük parçalar halinde çiğ sebze veya küçük bir dilim ekmek veya krakerle birlikte küçük bir parça peynir. OKUL ÖNCESİ DÖNEMİNDEKİ ÇOCUKLAR İÇİN BESİN HAZIRLAMADA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER KIVAM Bazı çocuklar besinleri sadece kıvamına bakarak reddetmektedirler.Bu nedenle bazı çocuklar sadece sıvı kıvamdaki yemekleri yemeyi sürdürürler.Çocukların değişik kıvamlara alışabilmesi için yiyecek hazırlamada çorba yanına,haşlanmış sebze vb.değişik kıvamlarda hazırlanmış yiyecekler konulmalıdır.Et dilimleri küçük çocuklar için sert gelir.2-3 yaş çocuklar kızarmış etleri çiğneyemezler.Bu nedenle yiyecek maddeleri iyi pişirilmeli ancak sertleştirilmemelidir. TAT Küçük çocuklar güçlü tatları reddederler.Bu nedenle bir çok çocuk baharatlı yemekleri ve turşu vb. yemekleri sevmezler.Yemekler az tuzlu pişirilmelidir. Çok ekşi meyveler çoğunlukla çocuklar tarafından reddedilebilir.Bu tip meyvelere alıştırılırken sulandırılarak verilebilir veya portakal suyu,elma suyu vb. karışımlar şeklinde de hazırlanabilir.Meyve veya meyve suları besinin doğal tadını bozulmayacak şekilde az şekerle tatlandırılarak çocuğa verilebilir. RENK Çocuklar besinlerin rengine çok dikkat etmektedir.Renkli besinlerden hazırlanmış yiyecekleri daha kolay kabul ederler.Kek,kurabiye vb.hazırlanmasında kuru meyve veya kuru yemişlerin kullanılması ile daha güzel bir görünüm,daha fazla kalori ve besin ögesi sağlanmış olur. ISI Küçük çocukların besinlerin oda ısısında servis edilmesinden hoşlanırlar.Okul öncesi çocuklar çok sıcak veya çok donmuş besinlerin görüntüsünden korkarlar.Bu tip besinlerin ısısı oda ısısına getirildikten sonra çocuğa sunulması gerekir. MİKTAR Çocuklara yiyebilecekleri miktardan fazla verilmemelidir.Çocuklara verilecek besinlerin az miktarlarda verilmesi,arzu edilirse ikinci kez verilmesinde yarar vardır. Okul öncesi dönemde beslenme ile ilgili olarak en çok karşılaşılan sorunlardan birtaneside kabızlıktır. OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE KARŞILAŞILABİLECEK BESLENME İLE İLGİLİ SAĞLIK SORUNLARI KABIZLIK Çocuklarda tuvalet eğitimi başlaması ile birlikte kabız olma eğilimi artmaktadır.2 yaşından sonraki çocuklarda dışkı kaçırma endişesi ile gaita tutulması olayı son derece yaygındır.Çocuğun belli aralıklarlatuvalete götürülerek tuvalet alışkanlığının kazanılması gerekmektedir.Bu çocuğun gaitaya tutulmasınıda önler.Laktasif (yumuşatıcı)maddeler gaita oluşumunda önemli rol oynar.Ancak normal yol ile bağırsağın boşaltılması daha önemlidir. Bu durumda izlenecek iki yol vardır. 1-Ailenin beslenme alışkanlıklarını yüksek posalı yiyeceklere yöneltmek.Örneğin beyaz ekmek yerine esmer tam buğday ununundan yapılmış ekmek almak gibi. 2-Çocuğun her öğünde özellikle sabah kahvaltısından itibaren posalı yiyecekler ilave edilerek hazırlamak.Örneğin taze meyve ve sebze. Kabızlık diyetlerinde selüloz bileşiği bol diyetlere yer verilmelidir.Selülozlu bileşikler (posalı)çoğunlukla ince bağırsaklardan absorbe edilmeden geçerler.Baklagiller ve meyve sebzeler bol posalı besinlerdir. KABIZLIĞI ENGELLEMEDE ŞU YOLLAR İZLENEBİLİR Ekmek tam buğday unundan veya kepekli undan olmalıdır. Güne başlarken verilen ilk öğünde mutlaka bol posa olmalıdır Sebze ve kuru baklagil yemeği bol yenilmelidir. Hamur işlerinde tam buğday unu kullanılmalıdır. Bol su içirmeye özen gösterilmelidir. Taze meyve ve sebze bol tüketilmeli.Kurutulmuş meyvelerde bol posa olduğu unutulmamalıdır. OKUL ÖNCESI DÖNEME KARŞıLAŞıLABILECEK BESLENME İLE İLGILI SAĞLıK SORUNLARı Kabızlık: • • • Çocuklarda tuvalet eğitimi başlaması ile birlikte kabız olma eğilimi artmaktadır.2. yaşından sonraki çocuklarda dışkı kaçırma endişesi ile gaita tutulması olayı son derece yaygındır. Çocuğun belli aralıklarla tuvalete götürülerek tuvalet alışkanlığının kazanılması gerekmektedir. Belli aralıklarla tuvalete gitme gaitanın tutulmasını önler. Laktasif (yumuşatıcı) maddeler gaita oluşumunda önemli rol oynarlar. Ancak normal yol ile bağırsağın boşaltılması daha önemlidir. Laktasif maddelerin kullanılması gerekirse bile bu uzun süreli olmamalıdır. Bunun yerine posa değeri fazla olan diyet tüketilmeye çalışılmalıdır. Çocuğun diyetinde her öğünde posa almasına dikkat etmelidir. Çocuk tuvalet alışkanlığı kazanmada direniyorsa çocuğun sosyal ve duygusal problemleri vardır. Kabızlık diyetlerinde selülozlu bileşiklere (posalı) bol yer verilmelidir. Çünkü bunlar ince bağırsakta absorbe edilmeden geçerler. Baklagiller ve sebzemeyveler bol posalıdır. Kabızlığı önlemede şu yol izlenilebilir: Ekmek tam buğday unundan veya kepekli undan olmalıdır. Güne başlarken verilen ilk öğünde mutlaka bol posa olmalıdır. Sebze ve kurubaklagil yemeği bol yenilmelidir. Taze sebze-meyve bol tüketilmeli. Kurutulmuş meyvelerde de bol posa bulunur. Hamur işlerinde tam buğday unu kullanılmalıdır. Bol su içirmeye özen gösterilmelidir. Besin Alerjisi: Okul öncesi dönemde en çok karşılaşılan beslenme problemlerinden biride besin alerjileridir. İnek sütü , yumurta vb. Karşı olan reaksiyonlar kısa sürelidir. Çocuk kısa süre bu tip besinlere reaksiyon gösterir , daha sonra göstermeyebilir. Balık ve yağlı besinlere olan allerjen duyarlılık daha uzun sürelidir. Bu tip besinler uzun süreli diyetten çıkarılmalıdır. Alerjik olduğu belirlenen besin maddeleri buluğ çağına kadar verilmez. Bu konuda dikkat edilmesi gereken nokta aynı alerjik öğeyi taşıyan farklı besin öğeleri olabileceğidir. Ör: Limon , portakal , mandalina , greyfurt Nohut , fasulye , mercimek , bakla , börülce , bezelye Besin alerjisinde bağışıklık sistemi etkili olmaz. Tek yapılması gereken şey alerjik reaksiyon olan besinin diyetten belirli bir süre çıkarılmasıdır. Alerjik reaksiyon belirtisi olarak yüz kızarıklığı veya solukluk , kaşıntı , ödem , alerjik astım belirtileri görülebilir. Peynir-çikolata gibi besinler migren nöbetleri gibi belirtiler gösterilebilir. Bazen bulantı , kusma , ishal (kanlı , mukoslu) olabilir. Bu durumda yapılacak tek şey alerjiye neden olan besinin diyetten çıkarılmasıdır. Ancak bu çocuğa hiçbir zaman verilmeyecek anlamında değildir. Besin uzun bir ardan sonra az miktarda olmak şartıyla çocuğa tekrar verilmeye başlanılabilir. OKUL ÖNCESI DÖNEMINDEKI ÇOCUKLARA DOĞRU BESLENME ALıŞKANLıĞı KAZANDıRMAK İÇIN DIKKAT EDILMESI GEREKENLER 1-6 yaş çocuklarına doğru beslenme alışkanlıkları kazandırma açısından en önemli dönemdir. Çocukluk döneminde sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak için dikkat edilmesi gerekenler; Yemek zamanı gürültülü , rahatsız edici ortamlardan uzak durulmalıdır. Çocuğun televizyon ve radyo gibi dikkat dağıtıcı ortamlardan uzak alanlarda yemelidir. Yemek zamanları mümkün olduğunca düzenli olarak aynı zamanda olmalı. Tabaklara az miktarda yemek konulmalı , tabaktaki yemek bitince takdir edilmeli. Yeni bir besine alışmada azar azar verilmeli , kabul etmesinden sonra miktar arttırılır. Çocuk yemeğini oturarak , mümkünse ailesi ile birlikte yemelidir. Çocuğa değişik besinlerin yer aldığı dengeli bir mönü hazırlanmalıdır. Çok önemli bir sağlık sorunu yoksa çocuk için özel yemek yapılmamalıdır. Yemeğin çocuğun ilgisini çekecek şekilde hazırlanmalıdır. Çocuğun kendi kendine yemesine fırsat tanımalıdır. Çocuğun yemeğini yiyebilmesi için en az 20 dk bekleyin. Çocuğun yemek yeme sürecini istediğini yaptırma aracı olarak kullanmasına asla izin verilmemelidir. OKUL ÇAĞI DÖNEMİNDE BESLENME (7-12 YAŞ ARASı) Okul çağındaki çocuklarda besin seçiminde ailenin etkisi azalırken , çevrenin etkisi önem kazanmaya başlar. Dış görünümün çok önemli olması beslenme alışkanlıklarını doğrudan etkiler. Moda olan eğilimlerden en fazla etkilenilen dönemdir. Çocuğun parasını harcamada medya , reklamlar , arkadaşlar ve aile etkili olur. Okul çağında öğretmen rehberliği önem kazanmaktadır. Eğitim programlarında sağlıklı beslenme ile ilgili konulara yer verilmesi çocukların beslenmesinde olumlu etki yapar. Etkili bir rehberlik yapılabilmesi için okul çağı dönemin özellikleri iyi bilinmelidir. Piage’nin beslenme davranışlarını öğrenme teorisi öğretmene bu konuda rehberlik edebilir. OKUL ÇAĞı ÇOCUKLARıN BESLENMESI Okul çağı çocukları yaklaşık 20-30 kg arası ağırlıktadır. Önce yılda 2 kg civarında ağırlık kazanırken 10. yaşa doğru yılda 4 kg civarında ağırlık kazanır. Erkek çocuklarda kas dokusu artarken kızlarda yağ dokusu artmaktadır. Büyümeye paralel olarak temel besin gereksinimlerini karşılayacak şekilde beslenmesi çocuğun fiziksel gelişimi yanında biyolojik ve duygusal gelişimini sağlar. Çocuğun büyümesi fiziksel , biyolojik ve duygusal gelişim birlikte olunca sağlıklı olarak tanımlanır. Bu nedenle çocuğun aile , okul ve arkadaş çevresi sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmasında çok önemlidir. Besin Öğesi Gereksinimi 7-9 yaş arası 10-12 yaş arası Enerji 1870 Kcal 2200Kcal Protein 25-30 g 35-40 g Posa 25 g 26 g Kalsiyum 800 mg 1300 mg Demir 9 mg 10 mg A vitamini 500 mcg 600 mcg C vitamini 60 mg 70 mg Niasin 8 mg 10 mg Folik asit 200 mcg 300mcg ENERJI GEREKSINIMI: Okul çağı çocukları ortalama 1800-2200 kcal enerji alması gerekir. Önerilen enerjini altında enerji alımı durumunda zayıflık ve büyüme geriliği görülmektedir. Bu durumda olan çocuklarda fiziksel, biyolojik ve psikolojik problemler ortaya çıkarmaktadır. Gelişme geriliği olan çocuklar duygusal olarak içine kapanıktırlar. Enerjinin önerilen miktarlardan fazla alınması önce kilo fazlalığına sonra şişmanlığa yol açar. Yapılan araştırmalar okul çağında olan çocuklarda şişmanlığın en büyük nedeni olarak fiziksel aktivite yetersizliği olarak gösterilmektedir. Çünkü çocuklar okulda oturarak evde televizyon ve bilgisayar başında oturak geçirirler. Günlük alınan enerjinin %25-30 un , en fazla %35 in yağlardan karşılanması gerekir. Yağlar ince barsakta daha uzun kaldığı için doyurucu hissi daha uzun sürelidir. Günlük enerjinin %50-60 karbonhidratlardan gelmesi gerekir. PROTEIN GEREKSINIMI: Okul çağı dönemi çocukların günlük protein gereksinimi25-40 gr kadardır. Bu miktarın en az yarısı hayvansal kaynaklı besinlerden olmalıdır. Süt , peynir , yoğurt ve bunlardan hazırlanan besinlerde iyi kaliteli hayvansal protein kaynağıdır. Kuru baklagiller (kuru fasulye , mercimek , nohut , bakla vb) , yağlı tohumlar (fındık , fıstık , ceviz , badem vb) iyi kaliteli bitkisel kaynaklı proteinlerdir. Bitkisel ve hayvansal proteinlerin birlikte kullanılması gerekir. POSA GEREKSINIMI: Posanın yetersiz alımı öncelikle barsak faaliyetlerinin azalmasına neden olmaktadır. Bu durum sindirim sürecinin sağlıklı çalışmasını engelleyerek , sindirim sonucu oluşan toksik maddelerinin vücuttan atılmasını engeller. Barsaklardan vitamin ve mineral maddelerinin emilimini engeller .Önce kabızlık , daha sonra kolit vb sağlık sorunları kalıcı olabilir. Bu nedenle çocukların besinleri hazırlanırken kuru baklagiller , kurutulmuş meyve-sebzelere yer verilmelidir. Yapılan araştırmalara göre sebze tüketimi %75 den az , meyve tüketiminin de %55 den az olduğunu göstermektedir. KALSIYUM GEREKSINIMI: Okul çağında en az tüketilen besin öğelerinden birisi kalsiyumdur. Bu dönemde kemik ve diş sağlığının gelişebilmesi , korunması açısından kalsiyum büyük önem kazanır. Bu yaşlarda osteoporoza (kemik kaybına) zemin hazırlar. Bu nedenle kalsiyumun iyi kaynakları olan süt ve süt ürünleri , yeşil yapraklı sebzeler , kurutulmuş meyveler ile yağlı tohumlar tercih edilmelidir. DEMIR GEREKSINIMI: Demirin genellikle hayvansal kaynaklı olup pahalı olması , Vejeteryan diyeti yapılması , Teneffüs aralarında cips , gofret , kraker vb yenmesi , demir eksikliği anemisine neden olur. Bu tür anemiler yorgunluk , uyuşukluk , çevreye karşı ilgisizlik , ciltte solgunluk , halsizlik ve uyku hali gibi belirtilerle çocuğun tüm yaşantısını etkiler. Okul çağı çocuğunda vitamin ve mineral kullanımı önceki dönemlere göre %23 azalmaktadır. Okul çağı döneminde beslenme riski olan çocuklar 4 grupta toplanılabilir; Ailesi tarafından ihmal edilen , şiddet gören vb nedenlerle ailesinden ayrılmış çocuklar , Anoreksiya veya iştahsız , kötü beslenme alışkanlığı edinmiş çocuklar , Süt grubu yiyecekleri dahi tüketemeyen katı vejeteryan vb diyetle beslenen çocuklar, Erken yaşta hamile kalanlar Bunlar dışında çok az miktarda yemek yiyebilen kronik hastalığı olanlar ve besin alerjisi bululanlarda beslenme bozukluğu görülebilir. Okul çağında okul başarısı ile beslenme alışkanlığı paralellik gösterir. OKUL ÇAĞI ÇOCUKLAR İÇİN MÖNÜ HAZIRLAMA • Mönü hazırlarken fizyolojik ihtiyaçların yanı sıra çocuğun istekleri göz ardı edilmemeli ayrıca besinler içinden besin değeri yüksek besinler seçilmelidir. • Mönü hazırlarken mevsiminde bol bulunan besinler kullanılmalıdır. Mevsiminde alınan besinlerin hem besin değeri yüksek hem de fiyatı ucuzdur külfete neden olmaz. • Son yıllarda doğal beslenme önem kazanmıştır. Bunun ile birlikte yöresel besinler öne çıkmıştır. • Ev ortamında hazırlanan birçok doyurucu ürün sağlıksız yağlı atıştırmaların yerini alabilir. • Besinler alınırken karbonhidrat yönünden zengin tahıl ürünlerinin her öğünde alınmasına dikkat edilmelidir. En yaygın kullanılan tahıl ürünü ekmektir.(Beyaz ekmek yerine esmer ekmek, pirinç pilavı yerine bulgur pilavı kullanılmalıdır.) Yapılan araştırmalarda meyvelerde bol miktarda şeker ve nişasta bulunması nedeniyle mönülerde meyve oranının azaltılıp sebze tüketimi arttırılmalıdır. • Yani %70 oranında sebze tüketiminin arttırılması %55 oranında meyve tüketiminin azaltılması istenir. • Sebze oranının artışı ile daha fazla vitamin ve mineral alımı sağlanır hem de posa ihtiyacı önemli oranda sağlanmış olur. • Günlük en az bir porsiyon çiğ sebze tüketilmelidir. (salata ya da yemek sonrası bir meyve) • Salata, A vitamini ve C vitamini sindirimi kolaylaştırır. • Okul çağında meyve suyu tüketimi fazladır. Meyve suyu yerine meyve tercih edilmelidir. • Süt ve süt ürünleri en az iki porsiyon olmalıdır. Okul çağı çocukları süt ve süt ürünlerini pek tercih etmez bu ürünleri yemeklerde(tarhana, yoğurt çorbası) kullanmak bu soruna bir çözümdür. • Okul çağı çocuklarında süt tüketimi %47 oranında arttırılmalıdır. • Et grubu yiyecekler günde iki porsiyon alınmalıdır. Bu grubun ürünlerinin birlikte pişirilmesi hayvansal ve bitkisel proteinlerin birlikte alınmasına olanak sağlar. • Yumurta en iyi protein kaynağının başında gelir örnek proteindir. • Cips yerine çerezler kullanılmalıdır fakat çerezlerde de % 40-50 oranında yağ olduğu unutulmamalı bu göz önüne alınarak çok fazla tüketilmemelidir. • Yağ ve şekerler az miktarda saf olarak değil de besinlerin hazırlanmasına katkı amacıyla kullanılmalıdır. • Bitkisel sıvı yağlardan, zeytinyağı sağlığa en uygun yağların başında gelir. • Okul çağı çocukların beslenme seçiminde ruhsal durum önemlidir. Ruhsal durum besin değerini doğrudan etkiler. Bu neden ile mönü öğün öğün değil bir gün içerisinde tüketilecek besinlerin çeşidi ve miktarlarının kontrolü ile hazırlanmalıdır. • Mönü belli aralıklarla yeni besinlere de yer verilmelidir. Besin Piramidi Besin 7-9 YAŞ 10-12 yaş Süt( sıvı madde) 1 su bardağı 1/1,5 su bardağı Sebzeler ve meyvalar 1 kase 1.5 kase Ekmek, bisküvi 1 dilim 1 dilim Tahıl ürünü(makarna pilav) 1 kase 1.5 kase Yağsız et tavuk ya da balık eti 2-3 köfte 4-5 köfte yumurta 1 tane 1 tane Kurubaklagil yemeği 1 kase 1 kase OKUL ÇAĞI DÖNEMDE BESLENME ALIŞKANLIKLARI • Okul çağı çocukları bu dönemde hayatlarının sonuna kadar devam edecek bir beslenme alışkanlığı kazanabilirler. • Çocuğun sosyal gelişiminin yanı sıra antropometrik büyümenin de etkili olduğu bu dönemde doğru beslenme önemlidir. • Çocukların beslenme alışkanlıklarını TV, öğretmenler, arkadaşlar, ebeveynler etkiler. • Çocukların besin tercihleri hızla değişebilir. • Hayat koşulları ve ebeveynlerin çalışma saatleri gibi etkenleri çocukları atıştırmalıklara iter. • Fast-food ürünler çocuklarda kilo almaya ve şişmanlık oluşumuna neden olur. • Okul çağı çocuklarını şişmanlıktan koruma ve tedavide ideal strateji olarak: --Enerji değeri yüksek olan besinlerin alımını azaltmak, --Sebze meyve ve posalı besin tüketimini beslenme alışkanlığı haline getirmek --Şekerli gazlı vb. ürünlerin tüketimini azaltmak, --Atıştırmalık olarak adlandırılan kraker, bisküvi, cips vb. tüketimini azaltmak --Enerji harcamasına yönelik fiziksel aktiviteye dayalı etkinliklere katılımı sağlamak, --Çocukların hareketsiz geçen televizyon seyretme ve bilgisayar oyunu vb. faaliyetlerinin süresinin azaltmak gerekir. OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARININ BESİN ALIMINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER Okul çağı çocuğunun besin alımını çeşitli faktörler etkiler. Aile, arkadaş çevresi, medya vb. çocuğun beslenme alışkanlıklarını etkilemektedir. • Aile Çevresi *Adölesan döneme kadar ailenin yemek alışkanlıkları, hoşlanıp hoşlanmadığı besinler çocuğu etkiler. Çocuklar bu dönemde ebeveynlerini taklit etmektedirler. *Anne babası kilolu olan çocukların kilolu olma olasılığı %50 gibi yüksek orandadır. *Çocuğun duygusal gelişimi yemek yeme üzerinde etkilidir. Aile içerisindeki sorunlar çocuğun besini reddetmesine neden olur. Bu nedenle aile ortamı stressiz olmalıdır. *Aile bireylerinin çalışan annelere destek olmasıyla dengeli mönüler hazırlanabilir. *Gelir düzeyi düşük olan aileler beslenme eğitimi ile desteklenmelidir. • Arkadaş Çevresi *Arkadaş çevresi çocuğu olumlu ya da olumsuz yönden etkiler. O nedenle arkadaş çevresi sürekli kontrol edilmelidir. *Çocuğun ebeveynlerinden aldığı parayı nelere harcadığının araştırılması gerekir. Bazen arkadaş çevresi aileden daha etkilidir. • Okul Çevresi *Eğitimcilerin beslenme konusunda bilinçli olmaları gerekir. *Eğitimciler sağlıklı beslenen bir nesil için olmazsa olmazdır. • Medya *Okul çağı çocukları ticari besin reklamından en çok etkilenen çağdır. OKUL ÇAĞI DÖNEMİNDE DİŞ SAĞLIĞI *Okul çağı çocukları için diş çürüğü büyük sorundur. Tükürük asit ve bakteriler ile çürük kontrolü sağlanmaktadır. *Dişlerdeki çürüme kalıcıdır. *Diş çürümesine neden olan bakteriler ve karbonhidrat çürümeyi başlatır. Bakteri diş plağı üzerinde karbonhidratları metabolize ederek diş üzerinde pH değeri 5.5 olan bir tabaka oluşturur. Tükürüğün pH değeri 6.7-7.0 arasındadır. Ve bu tabakayı tamponlar. *Fermente olabilen tüm karbonhidratlar çürüğe etki eder. Şeker çürüklere en fazla etki eden üründür. *Şeker nişasta gibi fermente olan maddelerin dişte tutulma oranı uzadıkça diş etrafında asidik bir ortam oluşur ve buda çürüklere neden olmaktadır. *Proteinler bazik olduğundan tampon etkisi sağlayabilirler. Protein yönünden zengin besinler salya akıtımını arttırır. *Dişleri çürükten koruyan tek faktör «flor»dur. Dişteki dayanıklılığı arttırır. *Florürlü sular diş çürümelerini önlemede etkilidir. Diyette; *Diş macunu seçerken bileşiminde flor olanlar tercih edilmelidir. *Yemekten sonra şekersiz sakız çiğnemek karbonhidratların asit üretimini kontrol edebilir. *Peynir çerez et vb. yemekler ağızdaki Ph oranını yükseltir. *Ara öğünlerde şeker fazla tüketilmemelidir. *Saf şekerden oluşan ürünler yerine nişasta ve şeker karışımı ürünler kullanılmalıdır. *Şeker ve tatlı yerine kuru meyve ve yemişkullanlabilir. *Dişer günde en az iki kere fırçalanır.