YAŞAMA AÇILAN “TÜNEL” Emir Kusturica’nın Undergraund ( Yer altı ) filmandeyim sanki... Hatırlarsınız, Undergraund 2. Dünya Savaş’nda ileri teknoloji ile donatılmış Nazi ordularının acımasız saldırılarından kendilerini korumak için yer altında yeni bir dünya yaratan Saraybosnalıların öyküsü. Kusturica bu filmi ne zaman yapmıştı şimdi tam hatırlamıyorum. Hatırlayabilseydim, Kusturika’nın Kolar ailesinin öyküsünden mi, yoksa Kolar ailesinin ( ve tabii ki Saraybosnalıların ) Kusturica’dan mı esinlendiğin anlayabilirdim. Emir Kusturica’yı birçoğunuz tanıyordur zannederim . Trajikomik öyküleriyle tanınan Saraybosnalı film yönetmeni… Kolar ailesini ise tanımazsınız. Ben de sizlere onları anlatacağım zaten. Kolar Ailesi Aliya(yani Ali), Şida ve Bayro (yani Bayram)’dan oluşuyor. Bayro Emine ile de evlenince Edis ile Edin aileye katılmış. Bu ailenin, Kusturica’nın filmiyle ilgisi mi ne? İsterseniz sizleri meraklandırmayıp, Kolar ailesinin “Yer altı” filmi ile çok benzeyen trajikomik öyküsünü anlatayım. AVRUPA’DA İLK OSMANLI ŞEHRİ Hadi siz de Osmanlı’nın Avrupa’da kurduğu ilk şehir olan Saraybosna’nın buram buram tarih kokan Başçarşı’sında yaptığınız alışverişe ara verin ki, beraberce 15 yıl geriye dönelim… Yıl 1992… Veya 1993. Tito ölmüş Yugoslavya birliği bozulmuş. Avrupa’nın en güçlü 4. ordusunun tüm teknik donanımına el koyan Sırplar, bölgede yaşayan diğer gruplara baskı uyguluyor. Irkçı Sırp lider Miloseviç ve yardımcısı Karadziç’in , bu baskıyı soykırıma kadar götürdüğü kara günler. Baskı çok acımasız ama, ne Makedonlar, ne Türkler, ne Hırvatlar, ne de Bosnalılar bu baskıya boyun eğmiyor. Bunun üzerine Miloseviç’in harp makinası ordusu Saraybosna’nın etrafını çeviren dağları abluka altına alarak, şehire kuş uçurtmuyor. Amaç şehri açlığa mahkum ederek teslim almak. Tek giriş yeri Saraybosna Havaalanı’nın öbür tarafındaki özgür Boşnak Bölgesi.Sırplar oraya geçişi spider denilen keskin nİşancilar kullanarak engelliyorlar.Hafızanızı biraz zorlarsanız o yıllarda haber bültenlerini spiderlerin doldurduğunu hatırlayacaksınız. Kısacası bir tarafta tam techizatlı ırkçı bir ordu, diğer tarafta sadece av tüfekleri olan, bir lokma ekmeğe hasret hapsedilmiş bir şehir bulunuyor.İşte Kolar Ailesinin Saraybosnalılara yazdığı Kusturicamsı öykü de burada başlıyor. ŞİDA TEYZE Kolar Ailesi’nin evi hemen havaalanının yanında. İki tepenin arasındaki havaalanının öbür tarafı ise Boşnak Özgür Bölgesi. Bu iki tepeyi tutan Sırplar spiderler ve tanklar vasıtasıyla Saraybosnalıların karşı tarafa gaçmesine izin vermiyorlar.Havaalanına da uçak indirmiyorlar. Böylece hiçbir yerden şehre girilemiyor.Yardım gitmiyor. Şehir tam açlıktan düşmek üzereyken Şida Kolar, evlerinin içinden başlayan bir tünel kazılarak havaalanın altından geçilmek suretyle karşı tarafa geçilmesini öneriyor.İşte ancak çizgi romanlarda başarılabilecek bu öneriyle Saraybosna’nın kaderi değişiyor. ASKERLERLE KEÇİLER BERABER Siz de bizim gibi alışverişten vazgeçip şu an özel bir müze olan “Tünel” i görmeye karar verdiğinize göre, orada gösterilen savaş günlerine ait videofilmdeTünel görüntülerini de izleybileceksiniz. Eğer Kusturica’nın Yeraltı filmini de izierseniz, Tünel vasıtasıyla karşıya geçen asker, sivil, kadın, erkek veya çocuk Saraybosnalıların karamizah öyküsünden ne kadar esinlendiğini anlayabilirsiniz. Aşağıda silah sandıklarıyla beraber karşıya geçen uzun boynuzlu beyaz keçiler, gelenlere misafirmiş gibi yapılan ikramlar , gidenlerle vedalaşmalar, yukarıda ise bombalar, spiderlar, kısacası kan ve ölüm. Bugün ise sanki savaş bitmemiş gibi Kolar Ailesi hala Tünelin içerisinde yaşıyor.Ziyaretçilere o günleri anlatıyor. Tünel’e giderseniz eğer Bayro ile de, Şida teyze ile de tanışabiliyorsunuz. Ve Edis ile…Ali Dede ise ölmüş maalesef. KUSTURİCA’NIN OYUNCUSU OLUR MUSUNUZ? Saraybosna’da herşey çok güzel… Camilerle Kilise ve Sinagogların beraber yaşadığı bir medeniyetler kavşağı. Bu karma uygarlığın yarattığı yüksek kültürü kendine özgü mutfağından, mimarisine kadar her yerde yaşayabiliyorsunuz. Ama tüm bunlara rağmen bence Saraybosna’nın en ilgi çekici yeri Tünel… En ilgi çekici sakinleri ise Kolar ailesi. İsterseniz sizde benim gibi bir Kusturica filmine oyuncu olunuz… Bunu Biliyor musunuz? Ünlü yönetmen Emir Kusturica’nın Saraybosna’yı kuşatan ırkçı komutan Vojislav Seselj’i , onun seçeceği bir silahla duelloya davet ettiğini,Seselj’in ise “ Önemli bir sanatçının ölümüne neden olmakla suçlanmak istemediği “ gerekçesiyle bunu reddettiğini, müslüman olan Emir Kustarica’nın 2005 yılında hİristiyanlığa geçtiğini, ayrıca 1. Dünya Savaşı’nın Avusturya Arşidükü Ferdinand’ın bir Sırp tarafından Saraybosna’da öldürülmesiyle çıktığını biliyor musunuz? Ne Yenir ; Saraybosna’nın yemeK kültürü çok gelişmiş. Kendilerine özgü kömür ocağıyla pişirdikleri börek ve mantı çok güzel. Ayrıca “Sarma” dedikleri yaprak dolması, cici kebap ve baklava (tüm isimler aynen böyle çağrılıyor) bizim ağız tadımıza çok uygun .Özel cezve ve fincanla, lokumla birlikte servis yaptıkları Türk kahvesini ise içmeden gelmeyiniz. GİTMİŞKEN: Başçarşıyı, Gazi Hüsrev Bey Camisi’ni, Saat Kulesini, Katedrali, İzzet Aliyev Begoviç’in Türbesini ve 1. Dünya Savaşı’nın çıkmasına neden olan suikastin yapıldığı yerdeki müzeyi görebilirsiniz.