Ekonomik Yaklaşım Cilt: 5, Sayı: 13, 1994 MENKUL KIYMET BORSALARI VE REEL SEKTÖR İLİŞKİLERİ ÜZERİNE BAZI GÖZLEMLER (1986-1992 Dönemi Türkiye ve İMKB Örneği) * Serdar ŞAHİNKAYA"Bütün işlerinizden vazgeçip, piyasanın bütün tarihini ve esaslarını ve piyasada muamele gören bütün hisse senetlerinin ana şirketlerini bir tıp talebesinin anatomi öğrendiği tarzda tetkik ederseniz, üstelik sizde büyük bir kumarbazın soğukkanlılığı varsa, altıncı hisse sahipseniz ve arslan gibi cesursanız sizin için bir şans ümidi vardır" 1). A. SAMUELSON I. GİRİŞ XIX. yüzyılın ikinci yarısından günümüze uzanan süreçte Esham ve Tahvilat yani n1enkul kıyn1etlere ilişkin her türlü alın1 ve satımın, bazı dönen1lerde kesintiye uğrasa da sürdüğü ülkemizde, var olan iktisadi sisteınin gelişn1işliği paralelinde, önünde ya da ardında oluşturulan iktisat kurun1lannın işleyişi çoğu zaman sağlıklılık ve tutarlılıktan yoksun kaln1ıştır. B u iktisat kurumlarından biri de İst"nbul Menkul Kıyınet Borsasıdır. Esham ve Tahvilat alım satımı ilk zamanlar İstanbul Galata'da Havyar Han'ında ve civar dükkan ve bürolarda başlamış, kısa bir süre sonra Kon1isyon Han namıyla inşa edilmiş olan hana nakledilmiştir. Bu hanın üst katındaki salon, ilgililer tarafından borsa salonu haline getirilmiştir. Böylece bu salonda, n1enkul kıymet alım ve satımı ve hava oyunları denilen borsa n1uameleleri cereyan etmeye başlamıştır. 187 4 yılında "Dersaadet Tahvi/at Borsası" adıyla Maliye Nezaretine bağlanan Galata Borsasıyla ilgili kapsamlı bir yasal düzenleme de, 16 Mayıs 1929 tarihli "Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsaları" kanunu ile yapılmıştır. * Bu çalışmaya ilişkin yapılan tartışmalardaki eleşttiri ve önerileri için, Selim Soydemir, Semra Pekkaya, Naile Üreten'e ve özellikle İstatistiklerin hazırlanmasındaki yardımları için de Alunet Demir'c teşekkür ederim. ** Gazi Üniversitesi İktisat Bölümü Doktora öğrencisi 1 • Serdar ŞAHİNKAYA 68 Büyük depresyon ve Osmanlı tahvilatının itfasıyla cazibesini kaybetn1esi, Galata Borsasını İstanbul'un işgalinden beri en çok n1eşgul eden kan1biyo işlemlerinin, ı 931 tarihli Türk Parasının Kıyınetini Koruma Kanunu ile tamamen devlet kontrolü altında alınması ve de eski borsacıların Türkiye'yi terk etmesiyle, Galata Borsası önerninj yitirmiş ve fiili olarak nerede ise ı 980'lere kadar tarihe ınal olmuştur. Ulkemizde kökleri XIX. yüzyıla kadar uzanan ve sistem olarak Fransız ve Alman yaklaşımı ağırlıklı Menkul Kıymetler Borsası geleneği, 91 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 1983 yılında yerini Angio-Sakson Borsa geleneği paralelinde örgütlenen İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın kurulmasıyla yeniden hayata geçiriln1iş tir. çalışmada, genel olarak gelişmiş kapitalist iktisadi sistemlerin ayrıln1az parçaları olarak mütalaa edilen Menkul Kıymet Borsalarının sistten1 içindeki konumları ve fonksiyonları tanımlanarak, bu tanın1lamalar Bu paralelinde, ülkemizin tek Menkul Kıymetler Borsasının (İMKB) ana akslan itibariyle aktivasyonları, ülkemiz reel sektörü ya da farklı bir ifade ile de üretim cephesi ile irtibatlandırılarak bazı gözlemlerde bulunınaya gayret edilecektir. II. Finansal Sistem ve Menkul • olanlarla, fon açığı olan iktisadi birimlerin karşılaşmalarını bu birin1ler arasında fon akışını gerçekleştirmek amacıyla kurulan mali kurumların oluşturduğu ve genellikle bir mali hakkı temsil eden araçların alınıp satıldığı piyasalaı·a mali piyasalar ve bu piyasaların bütününe de finansal sistem adı verilir. Fon fazlası Kıyınet Borsaları sağlamak, Tasarruf ve yatırın1 ve işlev birimlerinin ayrıldığı bir kapitalist piyasa ekonomisinde, mali kurum, araç ve piyasalardan oluşan finansal sistem, fon kaynaklarının oluşum, dağılım ve kullanılmasında önemli roller üstlenn1ekt~dir. Ekonomideki borç-alacak ve mülkiyet ilişkilerini yansıtan n1ali araçlar, fazla veren kesimlerin fonlarını, açık veren kesimlerin kullanın1larına aktarılmasını sağlamakta, bu aktarımlar doğrudan fon sahipleri ile kullanıcılar arasında dolaysız ya da birincil araçların el değiştirı11esi yoluyla yürütülebildiği gibi, mali kurumların kaynak kullanım aşamaları arasındaki aracılığı yoluyla da gerçekleştirilebilmekte ve aracı kunın1lann yarattıkları dolaylı varlıklar, bu aktarmanın aletleri olmaktadır. tasarrufların toplanması ve bu tasarruflardan oluşan fonların yatırımlara yönlendirilnıesini kolaylaştırması nedeniyle, Finansal piyasalar; sern1aye birikimi ve dolayısıyla iktisadi büyüme çabasında tayin edici bir öneme sahiptir. Bu ülkede iktisadi büyüme/kalkınma için parasal kesimin ya da finans kesiminin, ekonominin reel kesimiyle paralel bir gelişme Ekonomik 69 Yaklaşım göstern1esi zorunludur; Kullanılabilir fonların, yatırım yapacaklara kısa ve yoldan ve asgari kaynak maliyetine aktarılabilmesi, gelişmiş bir para ve sermaye piyasasına ve de bu piyasaların bütünü olan finansal sistenlin sağlıklı çalışmasına bağlıdır. dolaysız Gelişmiş ve tutarlı bir finansal sistem; iktisadi yapıdaki fon arzı ile sanayi ve diğer fon talep eden kesimler arasındaki uyumsuzluğu gidermede, geniş yığınların iktisadi kalkınma sürecine etkili bir tarzda katılımında ve uzun dönemde de daha adil ve dengeli bir gelir ve servet dağılımını sağlanlada katkıda bulunabilirler. II. 1) Menkul Kıyınet Borsaları Orta ve uzun vadeli fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasalar olarak sermaye piyasaları, finansal sistemi oluşturan bir alt piyasadır ve genel olarak bu piyasalaı·a ait finansal varlıkların (menkul kıymetlerin)alınıp satıldığı yerler Menkul Kıymetler Borsaları dır. Esas olarak Borsa kavramı; alıcı ve satıcının veya onların vekilleıinin, emtia, menkul kıyınet veya buna benzer misli en1tia veya kıyınetten satılan şeyler üzerinde alın1-satım yapn1ak amacıyla bir araya geldikleri belirli sürelerde, belirli yerlerde kurulan ve belirli kurallarla çalışan, organize edilmiş merkezi pazarlar için kullanılmaktadır. Bu çalışmada konu edilen Menkul Kıyınet Borsaları ise, finansal varlıkların gerçek piyasa fiyatlarının belirlenmeye çalışıldığı, borsaya kote edilmiş hisse senedi ve tahvillerin alınıp satıldığı pazarlardır ve bir kamu kuruluşu olarak örgütlenebileceği gibi, özel bir kuruluş şeklinde olabilir. Herhangi bir menkul kıymetin herhangi bir firrma tarafından ihraç edilmesine ya da çıkarılması ve tasarruf sahibi tarafından satın alınması işleminin gerçekleştiği piyasa, birinci el piyasa daha önce firma tarafından ihraç ediln1iş olan n1enkul değerleri satın almış, ancak daha sonraa satmak isteyen yatırın1cılar ile bunları satın almak isteyen yatırımcıların bir araya geldikleri piyasalar da ikinci el piyasa/ardır. Menkul kıynıet borsaları işte bu ikinci el piyçısalarıdır. İkinci el piyasalar, menkul değerleri alıp-satmak isteyen tarafların sistematik bir şekilde ve her iki tarafın kabul edebileceği fiyattan alışveriş yapn1ak istedikleri herhangi bir yerde kurulabilir çünkü; ikinci el piyasalarının temel fonksiyonu, yatırımcılar arasında menkul değer alışverişini kolaylaştırmaktadır. Dolayısıyla, ikinci el piyasalar sadece ve sadece pazar yeridir. Pazar yerinin organizasyonu, bilgisayarlı olup olmayışı veya bina içine olup olmayışı, ilke olarak durumu değiştirmeyecektiL Bir piyasanın organizasyonsuz oluşu, bir menkul kıymeti aynı miktarda ve aynı Serdar ŞAHİNKAYA 70 fiyattan satn1ak isteyenlerin karşılaşmasını işlem n1aliyetlerini yükseltecektir. Menkul güçleştireceğinden yalnızca kıymet borsalarının fonksiyonları şu şekilde özetlenebilir; Birincisi, var olan menkul değerler için sürekli arzeden ve likit bir piyasanın sağlanmasıdır ki bu alınıp satılan menkul değerlerin istenildiği anda fazla bir işlem maliyetiyle yüzyüze gelmeden paraya çevrilmesini sağlayacaktır. İkinci fonksiyonu da, herhangi bir değer üzerinden işlem yapmak isteyen çok sayıda alıcı ve satıcının bir araya gelmesiyle sağlıklı bir biçimde fiyatların ol uşınasıdır. Tasarruf sahiplerinin ellerindeki menkul kıymetlerin likit bir piyasada alınıp satılmasının gerçekleştirilmesi yoluyla finansal sisten1in işlen1esine yardımcı olması, menkul kıymet borsalarının üçüncü fonksiyonu olarak tanımlanabilir. Yatırımcıların firmalar hakkında tutarlı ve gerçek mali bilgilere sahip oln1alannı ve dolayısıyla .yanıltılmalarını engellemek amacıyla, hisse senetleri borsalarda işlem gören firmaların bilanço ve gelir tablosu gibi finansal tablolarını belirli ve düzenli aralıklarla yayınlamalan yasal bir zorunluluktur. Bu zorunluluk borsalann finansal sistem içerisinde bilgi akışını düzenleme ve koordine etme fonksiyonudur. Hisse senetleri borsada işlem gören herhangi bir firmanın performansı, aynı zamanda o firma yöneticilerinin başarılarını ölçen bir endeks olarak da değerlendirilebilir. kıyn1et borsalarının beş noktada özetlenmeye çalışılan fonksiyonlarından görüleceği gibi, menkul kıyınet borsalarının temel görevi ekonomiye kaynak yaratmak ya da aktarmak değil, var olan lıisse senetlerinin değiş tokuşunu kolaylaştırmaktır. Çünkü, hisse senetleri firn1alar tarafından, ihraç edildikten sonra artık yatırımcılar arasında alınıp satılmakta ve firn1aa ile doğrudan bir ilişkisi kalmamaktadır. Menkul Menkul kıyınet borsalarının iktisadi yapı, yani ekonomi üzerindeki esas etkisi, do/aylı bir etkidir. Yatırımcıların hisse senedi, tahvil gibi n1enkul kıymetiere yatınn1 yaparken temetti.i yanında en çok dikkat ettikleri husus, satın aldıkları menkul kıymetleri istedikleri anda elden çıkarıp çıkaran1ayacaklarıdır. Satış olarak da nitelendirebileceğimiz bu elden çıkarına (portföy boşaltma), hem zaman, hem de maliyet içeriyorsa, yatırııncılar, o hisse senedine yatırım yapmaktan kaçınacaklardır. Dolayısıyla, sözkonusu hisse senedini ihraç eden firma birinci elden hisse senedi ihracı yoluyla fon toplamakta oldukça zorlanacaktır. (Bu durum Ekonomik Yaklaşım 71 birinci el ve ikinci el otomobil piyasa/anna benzetilebilir. Bilindiği üzere ikinci eli zayıf olan sıfır kilometre otomobillerin satışı diğerleri gibi rahat ve kolay olmamaktadır). Öte yandan hisse senetleri, borsalarda cari fiyatlardan işlem görınektedir. Hisse senedi fiyatı alıcı ve satıcıların karşılıklı arz ve talep koşullarına göre oluşmaktadır. Fiyatlar, firmaların yatırım, üretim, satış hasılatı, ürünlerin piyasadaki konumu ve nakit akımları vb. gibi faktörlerin taraflar tarafından değerlendirilmesi ile oluşur (Olması gereken). Bu şekilde oluşan fiyatlar ise hisse senetlerinin nominal değerinden oldukça farklı olabiln1ektedir. İşte bu farklılığın pozitif olınası nedeniyle firmalar hisse senetlerini birinci 'el ihraçların piyasa değeri üzerinden yapabilirler. Birinci el ihraçlarda satış ve rüçhan hakkı kullanımlarının (eski ortakların ön alım hakkı) piyasa değerinden yapılması halinde firmaya, firmanın piyasa değerine (Hisse senedi sayısı x hisse fiyatı) bağlı olarak kaynak aktarılır. Aksi halde, yani rüçhan hakkı kullanınu sırasında hisse senetlerinin non1inal değer üzerinden satılması durumunda, firmaya birinci durumdaki kadar fon girişi sağlanamayacak ve firmaya girecek olan fonlar rüçhann hakkı sahiplerine aktarılmış olacaktır. Dolayısıyla, borsalarda hisse senetleri non1inal değerin üzerinde işlem gören firmalar, hisse senetlerine piyasa değeri üzerinden primli ihraç etmeleri halinde kaynak yaratabileceklerdiL II. 2) Menkul Kıyınet Borsaları ve Etkinlik Modern finans teorisi, yani neo-klasik iktisat teorisinin finansman yazınındaki devamı eksenli analizler, genellikle ya piyasaların etkinliği üzerine yoğunlaşmış ya da etkinlik kavramına dayanan sermaye varlıklarının fiyatlandırılması modeline (Capital Asset Pricing Model) yönelıniştir. Etkin Piyasalar Jıipotezi, hisse senedi piyasalarında aşırı kar ve spekülatif kazanç olanaklarının olmadığını öngörür. Etkin hisse senedi piyasalarında (n1enkul kıymet borsalarında) fiyatlar, "piyasa belirleyicileri" (n1arket fundaınentals) tarafından belirlenir ve başka hiç bir etmen hisse senetdi fiyatlarını etkileyemez. Bu tür piyasalarda ortaya çıkabilecek herhangi bir aşırı kar olanağı, rasyonel bireyler tarafından hemen kavranarak piyasaya girilir ve rekabetin artması ile massedilir. Dolayısıyla da hisse senetleri fiyatlarının belirlenmesinde genel iktisadi durum (yani o yılki üretin1 düzeyi, durgunluk, aşırı büyüme vb.) ya da şirketlerin o dönemde gösterdiği performans (örneğin fiyat/kazanç oranı, dağıtılacak ttemetti.i oranı vb.) etkili olur. Söz konusu piyasalarda bilgiler, yatırııncılar tarafından kolayca elde edilir ve böylece de tüm yatırımcılar tarafından kolayca elde edilen bu bilgiler hisse senetleri fiyatlarının sık sık ve aşırı • 1 Serdar ŞAHİNKAYA 72 değişmesini kıymet borsalarındaki aşırı dalgalanmaları, çarşamba/arı" engeller. önleyerek menkul "kara pazartesi, kara Etkin oln1ayan bir piyasa, aşırı kar ve büyük ölçekli spekülasyon olanaklarına izin verir ve bu da yoğun dalgalanmalara neden olup, küçük bireysel tasarrufçulyatırımcı hisse senedi piyasalarından uzaklaştırarak, azalan taleple beraber küçülen bir hisse senedi piyasası ve yeni spekülatif işlen1lerin doğmasına ve bunun kendi kendisini besleyen bir sarmala dönüşn1esine yol açar. O halde; etkin olmayan hisse senedi piyasalannın reel sektör ve ekonominin genel gelişün trendiyle zaten daha da zayıf/atacaktır denilebilir. düşük olan ilişkisi Hisse senedi piyasalannda genellikle iki tür etkinlikten söz edilebilir: a) Dağıtımsal Etkinlik (Allocational Efficency): Herhangi bir piyasada fiyatlar, bütün tasarruf sahipleri ve satıcılar için risk ayarlaması yapılnuş n1aıjinal getiri oranlarını eşitleyecek şekilde oluştuğunda dağıtın1sal etkinlikten söz edilebilir. Bu tür etkinliğin olduğu piyasalarda kıt tasarruflar, üretken yatırımlar arasında pareto optimalitesine uygun olarak dağıtılır. b) Fonksiyonel (Operational) Etkinlik: Bu etkinlik, fonların fon fazlası veren tasarrufçulardan fon talep edenlere aktarılırken, nihai kullanıcıların ödediği maliyet ile, nihai arzcıların aldığı getiri arasındaki farkın önen1ine göre tanımlanabilir. Tam rekabet piyasalarına paralel olarak tanın1lanan "tan1 sermaye piyasaları" nda işlem maliyetleri sıfır olarak alındığı için, fonksiyonel etkinlik vardır denilebilir. Ancak, gerçeklerin dünyasında fonksiyonel etkinlik çok ciddi tartışmalara konu.olmaktadır. Etkin piyasa hipotezinin, hisse senedi piyasaları açısından asıl önemli olan etkinlik kavramları; zayıf etkinlik (weak form efficiency), yan güçlü etkinlik (semi-strong efficiency) ve güçlü etkinlik (strong form) kavran1landır. Birinci etkinlik kavramına göre; hiç bir yatınmcı tarihsel fiyat ve getiri bilgilerine dayanarak geliştireceği işlem kuralları sayesinde piyasadan fazla bir getiri elde edemez. Farklı bir ifade ile de, zaten geçmişe ait bilgiler, fiyatlar tarafından değerlendirilmiştir. Zayıf formda etkinliğin sonucu ise geçmiş fiyatlan kullanan grafiklere dayalı bir analiz olan "teknik analiz" in sağlıklı bir araç olmadığı ve bunu kullanarak piyasadan daha yüksek bir getiri sağlanamayacağıdır. İkinci etkinlik tanımına göre, hiç bir yatırımcı kamuya açık bilgileri piyasanın üstünde fİrınaların yayınlanmış bilanço kullanarak getiri elde edemeyecektir. B u durumda ve gelir tablolarından h~.reketle geliştirilen "temel analiz" yöntemleri kullanmak da boşunadır. Uçüncü kategoriye Ekonomik Yaklaşım 73 göreyse hiç bir kimse hiç bir şekilde piyasanın üstünde getiri sağlayamaz. Oysa, gelişn1ekte olan piyasalarda (emerging markets) piyasayı yenmek üzere bazı borsa katılımcıları tarafından gelişmişlere göre çok farklı yönten1ler geliştiriln1iştir ve kullanılmaktadır. Bunlardan bazıları; "yalan haber ve dedikodu üretmek", "doldurup boşaltmak", ''fiyatlar emri yerine kendi portföyünü satmak, da '~fiktif işlem yaparak fiyatlan suni olarak etkilemek" tir. Ote yandan her t~rlü mali tablonun makyajlanması da yükseldiğinde öncelikle müşterinin düştüğünde ise tersin(yapmak" ya sıkça rastlanılan bir başka olgudur. (Ulkemizdeki tek menkul borsası olan İMKB'de cereyan eden tipik davranış biçimleri) . tartışmalarının . kıymetler eğer bir piyasa etkin ise düzenlemelere ve düzenleyici otorite/ere gerek yoktur., bu durumda da devlet düzenlemeleri çok azaimalı veya mümkünse hiç bir şey düzen/enmemelidir görüşüdür. Halbuki teorik tartışmalar bir yana, bir piyasada etkinlik yönünden ciddi sıkıntılar varsa, piyasalarda birileri aleyhine kazanç sağlamak mümkün hale gelmekte, bu ise hem düzenleyici otoriteZere hem de piyasa/ara olan güveni sarsmaktadır. Özellikle ikinci el piyasalarda işlemlerin "sıfır toplam lı" (zero sum) olduğu hatırlanırsa, istikrarı belki bir daha düzelmemek üzere bozacaktır. Etkinlik III. ~980'1i Yıllar en önemli sonucu; Türkiye Finans Sistemi~deki Bazı Istanbul Menkul Kıymetler Borsası (IMKB): Eğilimler ve 1980'ler boyunca hızlanarak sürdürülen finansalliberalizasyon temelli evrensel akıma, genel olarak gelişmekte olan ülkeler, özel olarak da Türkiye, uluslararası iktisadi ve siyasal koşulların dayatması ile katıln1ak zorunda kalırken; serbestleşme ve uluslararasılaşmayı teori ve uygulama düzeyinde haklı çıkaracak argüınanlann bazıları yeniden, bazıları da sonradan üretildi. Finans kurun1larını ve politikalarını belirlerken, bunları ülkenin kalkınn1a, gelişme ve sanayileşme hedefleriyle birlikte düşünn1e gereği ihmal edildi; finansal gelişmenin başlı başına bir amaç değil, ülkenin büyün1esine ve sermaye birikimine hizmet etmesii-gereken bir araç olduğu nerede ise unutuldu. Kamuoyuna başarı göstergeleri olarak sunulan şeyler, çoğu kez ülkenin tasarruf potansiyelindeki artış ve iktisadi etkinlik gibi gerçek göstergeler değil, finansal aktiflerin fiyatlarının piyasada belirlenn1esi ve finansal derinleşme oldu. sonrasında "Finansal Reform" un temel doğrultusu olan serbestleşn1eden sapmamış, böyle bir finansal sistemin kurun1 ve araçlarından pek çoğunu oluştun11uştur. 1980'lerin sonunda etkisini duyuran "Reform yorgunluğu", finansal reform repertuannın belli başlı öğelerinin uygulamaya aktarılmasının sonucudur. Türkiye, 1980 Serdar ŞAHİNKAYA 74 Çalışmamızın giriş bölümünde de değindiğimiz, ülkemizin menkul kıyn1et borsaları geleneğinin XIX. yüzyıla uzann1asına karşın, bugünkü gelinen noktada var olan İMKB'nin, kuruluş ve faaliyetlerinin ve çalışma denetin1inin düzenlenmesi, finansal reform sürecinin bir parçası olarak ve 6/4/1983 tarih ve 2810 sayılı kanunun verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulu'nca 3/10/1983 tarihindeki 91 sayılı Kanun Hükmünde Kararnan1e ile yapılmış olup gerek inceleme dönemimizin nihayetlendiği 1992 yılına kadar, gerekse de günümüze kadar (1994) İMKB ile ilgili düzenleıneler sürmektedir. Topluma sunuluşu hangi üslupta olursa olsun, 1990 ve sonrasında gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmesi öngörülen değişiklikler "reforn1" dan çok, sistemli bir değişikliğin sonrasındaki esasları n1aıjinal düzenleınelerdir. Ülkemiz hisse senedi piyasası henüz yeterince gelişmemiştir ve çok sayıda sorunu vardır. Bu sorunların giderilmesine yönelik bir dizi önlernin alınmış olmasına karşın aksaklıklar sürmektedir. Hisse senedi piyasasının yeter~nce gelişn1emişliği, bir çırpıda giderilebilecek bir olgu da değildir. Çünkü, Türkiye mali tasarrufları ve dolayısı ile de finansal aktiflerinin yaklaşık olarak %75-80'ini Bankacılık Sistemi kontrol etmektedir. Ayrıca özel kesin1in yatırın1 projelerinin finansmanında 1990'lı yıllarda bile finansman kaynağı olarak öncelikle alıkonan karları tercih ettikleri, tahvil ve kredi kullanın1ı gibi uzun vadeli borçlanma ile işletn1enin hazır değerlerinin daha geride yer aldığı, hatta; hisse senedi ve hisse senedine dönüştürülebilir tahvilin son sıralan paylaştığı da ikti~adi hayatımızia ilgili hen1en hen1en herkesee bilinen bir gerçektir. Yeni ihraç edilen menkul kıymetlerin borsa listesine alınması gelen kotasyon kavramı, bir bakıma sermaye piyasaları araçlan yolu ile finansman in1kanı sağlayan şirket sayısı da göstermektedir. Aşağıdaki ~ablodan da izlenebileceği gibi, 1986-1992 döneminde menkul kıyn1etleri IMKB kotunda bulunan toplam şirket sayısında, yaklaşık olarak dönem başından dönen1 başından dönem sonuna üç kat oranında bir artış gözlenmektedir. anlan1ına Ülkeınizde 1991 yılı sonu itibaı·iyle 52.000 civarında anonim şirket olduğu düşünüldüğünde, sadece hisse senetlerini kote ettiren ya da ttoplam katasyondaki şirket sayısının ne kadar küçük olduğu dikkat çekicidir. Bu olgu, ilk önce İMKB'nın finansal sistem içinde kucaklayabildiği kesimin oldukça dar olduğu şeklinde bir yorumda bulunmamıza İnıkan tanır. Ekonomik Yaklaşım Tablo 1: Menkul 75 Kıymetleri Borsa Kotunda Bulunan Şirket Sayısı 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 Hisse Senetleri 257 335 502 687 864 1034 1197 Tahviller 101 131 124 105 112 83 51 91 79 54 44 52 58 41 449 545 680 836 1028 1175 1289 Hisse Senedi+ Tahvil To~ lam Kaynak: Sermaye Piyasası Kurulu 1992 Yıllık Raporu Ayrıca, ülkemizin 1986-1992 döneminde ketasyondaki şirket sayısının yaklaşık olarak üç kat artışının, 1992 sonu itibariyle ABD New York Borsasında hisse senetleri ketasyondaki şirket sayısının 2089, Japonya Tokyo Borsasında bu rakan1ın 1768, Almanya'da 1259, İtalya Milano Borsasında 258, Hindisten Bombay'da 2540, Brezilya Rio de Janerio'da 590, Avrupa Topluluğu üyesi Yunanistan'da 129 ve Portekiz'de ise 191 olduğu noktasından hareketle (sözkonusu ülkelerin kendine özgü finans sisten1leri ve yasal düzenlemeleri çerçevesinde) oldukça abartılı bir perforn1ans ölçütü olarak sunuluşunun yanıltıcı olabileceği söylenilebilir. Tablo 2: İMKB 'na İlişkin Temel Göstergeler 1987 Toplam Nominal Sermaye (Milyar TL) Toplam Piyasa Kapitalizas (Milyar TL) Toplam İşlem Hacmi (Milyar TL) Günlük Ortalama İşlem Hacmi (Milyar 1L) Toplam İşlem Miktarı (Milyon Adet) Günlük İşlem Miktarı (Milyon Adet) Sözleş. Sayısı (Bin Adet) İşlem Görme Oranı(%) Fiyat/Kazanç Oranı Temettü Verimi(%) Pazar Verimi(%) 469.9 3182.0 1988 841.2 1989 2653.5 1990 1991 1992 10036.8 22487.0 31847.5 2048.0 15553.0 55238.0 78907.0 84809.0 105.4 149.0 1735.9 15313.1 35487.1 56403.5 0.4 0.6 6.8 62.0 143.6 224.7 14.7 31.7 238.0 1537.4 4531.1 10296.4 0.1 n.a 3.23 15.86 2.82 295.80 0.1 112.1 7.05 4.97 10.48 -37.92 0.9 247.7 11.02 15.74 3.44 511.24 18.3 6.2 765.8 . 1446.2 44.90 27.70 23.91 15.88 2.62 3.95 41.59 55.60 41.0 1681.9 66.50 11.39 6.43 1.67 82 94 Aracı Kuruluşlar Kurumlar ve Komisyonculan} (Bankalar+Aracı Kaynak: Sermaye Piyasası Kunılu 1992 Yıllık Raporu lll 165 172 76 Serdar ŞAHİNKAYA Söz konusu ülkelerin büyük bir bölümünün iktisadi ve n1ali gelişme derecelerinin ülkemizden oldukça ilerde olduğu düşünüldüğünde, çalışn1an1ızın önceki sayfalarında yer alan, borsaların ekonomiye kaynak yaratma ya da kaynak aktanna fonksiyonlannın oldukça cılız olduğu yonın1unu, gelişmiş ülkeler borsa kotasyonlardaki şirket sayılarının azlığı da, önemli ölçüde destekler mahiyettedir. Tablo 2'de yer alan on iki parametreden parasal olanların gelişiminin dönen1 boyunca katlanarak artmasının nedeni her ne kadar cari fiyat etkisinden kaynaklanıyorsa da, zaman içinde İMKB aktivitelerinde hem parasal tutar, hem de işlem miktarları açısından gözle görülür oranda bir artış sözkonusudur. Ancak gerek fiyat/kazanç oranı, gerekse de pazar verimi gibi temel kritik parametreler açısından İMKB'ndaki gelişmeler oldukça istikrarsız olarak değerlendirilebilir. Tablo 2'de yer alan göstergelerdeki zaman boyunca gözlenen artışlar, İMKB 'nın sağlıklı çalıştığı yorumunu kuvvetlendiın1ek için yetmen1ektedir. Genellikle n1enkul kıymet borsalarını olumsuz yönde etkileyen, hisse senetlerine olan talebin sürekli olarak canlı tutulmasını caydıran bir unsur da "getiri oynaklığı" (Volatility) dır. Bilindiği üzere hisse senetlerinin iki tür getirileri vardır. Bunlardan birisi temettü geliri, diğeri de dışsal gelişmeler ve hisse senedi talep esnekliğine bağlı fiyat artışlarıdır ki bunlar getiri sağlar. İkinci grup getirinin piyasalarda yol açtğı dalgalanmalann boyutu birinci gruba göre daha yüksek olmaktadır. Zira, fiııı1aların iktisadi durun1larındaki negatif ya da pozitif değişmeterin belirli bir süreç içinde gerçekleşeceğinden hareket edildiğinde, sözü edilen ikinci tür getirilere ait dalgalann1aların tamamına yakınının spekülatif karakterli olduğu söylenebilir. İMKB'ndaki hisse senetleri getiri dalgalanmalarının Schwert dalgalanma testi kullanılarak hesaplandığı bir çalışmanın bulgularına aşağıdaki tabloda yer verilnuştir. Ekonomik Yaklaşım 77 Tablo 3. Çeşitli Ülkelerde Dalgalanma Değerleri Ülkeler Belçika ~~a İtalya Japonya Norveç İspanya Kanada Finlandiya Alınanya Hollanda İsveç İsviçre İngiltere ABD Fransa OECD Ortalaması TÜRKİYE Ortalama Dalgalanma Değeri (Aylık) 3.72 SM 5.65 3.47 5.79 5.61 3.81 3.50 4.02 3.85 4.81 4.3 7 4.31 3.56 5.90 4.52 13.24 Kaynak: İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın Sorunları ve Gelişmesi Için Önlemler İTO Yayın No: 1993-23, S.8 Tablodan da görülebileceği gibi Türkiye, OECD ülkelerinin hisse senedi piyasalarına göre, yaklaşık olarak üç kat daha fazla dalgalanma gösteren bir borsaya sahiptir. Dolayısıyla da İMKB güven telkin eden değil, caydırıcı bir piyasa olmaaktadır. Talep düşünce spekülasyon daha da kolaylaşmakta ve sarmal halini almaktadır. Gelişmiş ülke borsalarındaki ortalan1a aylık getiri dalgalanmalarının, nisbeten daha az gelişmiş olan ülkelere ait dalgalann1a değerlerine göre daha düşük olduğu tesbiti tablo aracılığı. ile yapıldığında, bu olguyu per capita gelir ve bağlı olarak tasarruf düzeyinin düşüklüğü ile açıklamak yanıltıcı olmayacaktır. Son yirn1i yıl içerisinde finans literatüründe piyasa etkinliği konusunda yapılan oldukça önemli sayıda çalışmaların ortak bulguları, gelişıniş piyasalarda zayıf ve yan-güçlü etkinliğin saptandığı, fakat güçlü etkinlik konusunda fikir birliğine vanlmadığı noktasındadır. Yöntem olarak da bir bölüm araştırmacı, zayıf-etkinlik testleri için geçmiş fiyat serilerini, yan-güçlü etkinlik testleri için kamuya açık duyurulan ve güçlü etkinlik testleri için de içerden öğrenen yatırımcıların davranışlarını incelemeye devan1 etn1işlerdir. Makroiktisadi değişkenlere ·ait bilgiler, etkin piyasalar hipotezi eksenli çalışmalarda genellikle ihmal edilmişlerdir. Oysa, n1akroiktisadi değişl,<enler, ülkemizdeki gibi..( devletin iktisadi hayattaki minimum/aştırma ve özelleştirme eğilimlerinin sürmesine karşm) sern1aye birikin1i ve diğer iktisadi faaliyetlerin ağırlıklı olarak kamu otoıitesi tarafından yönlendirildiği ve yeni kurulmuş sığ piyasalarda oldukça rolünün 78 Serdar ŞAHİNKAYA büyük önem arzetmekte, etkilemekte ve de belirleyici olmaktadır. Bu nedenle de, ülken1iz hisse senedi piyasasının etkinliği, farklı bir ifade ile de İMKB etkin bir borsa mıdır? sorusuna cevap aranırken, makroiktisadi değişkenler bir açıklayıcı değişken görevi görebilirler. İşte bu konuda, yani makroiktisadi değişkenler yardımıyla İMKB üzerinde yan-güçlü etkinlik hipotezinin test edildiği bir çalışmanın bulguları ile, sadece İMKB getirilerinin otokorelasyonu ile etkin piyasa hipotezinin sınandığı çalışmadan elde edilen bulgular farklı yöntemler kullanılmış olsa da benzer sonuçlara ulaşn1ışlardır. Bu ortak bulgular şu şekilde özetlenebilir; "Türk hisse senedi piyasası (İMKB) hem para hem de maliye politikalarına göre etkin değildir. Getiriferin kalıcılığı yoktur, oynaklığı vardır ve bu olynaklığın rasyonel ve belirli bir seyri de yoktur. Piyasa hacminin sınırlı olması, sımrlı sayıda alıcı ve satıcının fiyatları belirleyebilmesi ve sınırlı sayıda alım veya satını işleminin, genel bir gösterge olan borsa endeksinde önemli dalgalanmalara yol açması, ayrıca hükümet yetkililerince verilen demeç/erin veya iktisadi kararlar ve ekonominin performansı ile ilgili açıklamalarm İMKB'nın genel seyrinde şok etkisi yaratması vb.. bulgular, Türk hisse senedi piyasasının etkin bir piyasa olmadığı ve de IMKB'nın ciddi bir biçimde disiplin altına alınması gerekliliğine" işaret etn1ektedir. IV. İMKB ve Reel Sektör ilişkisi: Bir Deneme ve Sonuç Yerine . Önceki kısın1larda da belirttiğimiz üzere, 19800'li yıllarla birlikte özellikle finans kökenli liberalizasyon eğilimlerinin ana ekseni, seımaye piyasaları, yani n1ali ennstrün1anlar ve menkul kıymetler üzere kurulmuştu. Bu neoliberal görüşe göre, sermaye piyasaları özel kesim için banka kredileri dışında almaşık finansınan in1kanları açacak, piyasada ortaya çıkacak olan değerlendirn1eler sonucunda bankaların yapacağından daha etkin bir kaynak tahsisini gerçekleştirecektir. Firmalar değişik uzun vadeli ihtiyaçlarına cevap veren finansman seçeneklerini artırmak yaraarlı ve gereklidir. Kan1u kesin1iyle kredi ve tahvil piyasalarında rekabet etmek zorunda olan özel kesim firn1aları için, sermaye artırma yoluyla finansman sağlan1ak cazip bir imkan olabilir. Sern1aye piyasalarının gelişmesi, firmaların muhasebesinde, finansal planlamasında ve hesaplarını kamuoyuna açmasında, standartların yükselmesinde katkıda bulunabilir. Ancak, bir gelişmekte ya da sanayileşmekle olan ülkede,; kaynak tahsisi seın1aye piyasalarının insiyatifine bırakn1ak, kalkınına ve büyüme amacıyla bağdaşn1ayabilir. Çünkü kalkınma, devletin büyüme stratejisine göre bir kaynak tahsisi. gerektirecektir. O halde, ikincil piyasaların/menkul kıyınet borsalarının hisse senetlerine biçtiği değerler firmaların finansman tedarik ve yatırım imkanlarını belirlememelidir. Sermaye piyasalarını, spekülasyon unsurunu en aza indirecek ve uzun vadeli finansman işlevini Ekonomik Yaklaşım 79 yerine getirecek şekilde düzenlemek gerekmektedir. Çünkü, sern1aye' piyasalarında (menkul kıynıet borsalarında) likitide ve sermaye kazancı arayışının egen1en olması halinde, bu piyasalara gelen kaynaklar, şirketlerin ve projelerin uzun vadeli değerlendirmelerinden çok, kısa vadede piyasadaki ruh haline göre biçin1lenerek tahsis edecektir. Borsaların düzenieniş biçimlerinin, aslında uzun soluklu bir perspektifle oln1ası oldukça güçtür. Menkul kıyınet borsalarında katılın1cıların (aracı/ar, spekülatörler ve kumarbazi ar) kısa vadeli değer artışı kazancı peşinde koşmaları ve bunun da ötesinde kurumsal ve bireysel yatırın1cıların, birincileri tamamıyla sürü psikolojisi içinde takip etmeleri, kısa dönen1ciliği daha da derinleştirmektedir. Kısa dönen1ciliğin ve hisse senetlerini ele geçirip satma faaliyetlerinin yoğunlaşması, ekonominin büyüme için gereksinim duyduğu uzun vadeli kaynakların reel ekonomiye doğrudan kaynak aktarmayan ikincil piyasa işlemlerinde tıkanıp kalmasına yol açmaktadır. Zira, Borsalar; nihai olarak yeni girişimlerin finan_sman sağladığı ve var olan faaliyetlerin genişletildiği bir alan olmaktan öte, belki de daha çok kumar oynanan bir gazinodur. Ancak, sağlıklı çalışan, etkinlik ve de derinliği olan bir sermaye piyasası örgütlenn1e modelinde yurt içi tasarruflar, finansal sistem içinde uzun vadeli hedefler etrafında örgütlenebilirler. Bir menkul kıyn1et borsasının derinliği, onun iktisadi değişkenler ilişkisine, özellikle şirketlerin n1ali durun1larıyla onlara olan talep ara'sındaki ilişkinin güçlülüğüne bağlıdır. Finansal derinleşme, .önemli oranda etkinnlikle de ilişkilidir ve finansal derinliğin olduğu bor~alar ait oldukları ülkelerin iktisadi seyirleri konusunda da etkin bir gösterge olarak değerlendirilebilir. Farklı kriterler ve bu kriteriere bağlı olarak geliştirilen parametreler yardımıyla iktisadi gidişatın seyri borsa endeksierinden izlenebileceği gibi, borsa endeksierinden de y_ararlanılarak, istatistik ve ekonon1etrik teknikler, yardın1ıyla yine ekanaininin geleceğine ilişkin eğilin1l~rin kestirimierini yakalamaya çalışan.. " öncü göstergeler" türetilmektedir. Ulkemiz açısından da İstanbul Menkul KıY,ymetler Borsası Bileşik Endeksi ile Devlet İstatistik Enstitüsü Aylık Sinai Uretim Endeksi birlikte kullanılarak yukarıda çizilen perspektifde çalışn1alar yapılmıştır. Bu yazının takip eden kısımlarında; DİE Sanayi Üretim Endeksi ile İMKB Bileşik Endeksierinden oluşan ·zaman serileri arasındaki ilişkiler incelenmektedir. Bu iki zaman serisi arasında herhangi bir ilişkinin olup oln1adığı konusunun sınanabilmesi için öncelikle; iki zaman serisi arasında (farklı formları) istatistik ek bölümünde yer alan korelasyon katsayıları hesaplann1ıştır. Buradan da görüleceği gibi, iki zaman serisi arasında bir ilişki vardır. Korelasyon katsayısının 0.71 olmasınakarşın, her iki değişken de endeks forn1unda olduğu ve zaman içinde gelişme göstereceği .· Serdar ŞAHİNKAYA 80 · dolayısıyla trend değeri taşıyacaklarmdan, bu ilişkinin çok güçlü olduğu söylenen1ez. [kolineerite<beraberce doğrusallık>] (Dikkat edilecek olursa n1evsin1lik etkilerinden arınn1ış hallerinde korelasyon katsayısı 0.13'lere kadar gerilen1ektedir). DiE ve İMKB Endeksierinin zaman serilerine ilişkin verilerin grafiği, 1 nolu grafiktir. Dikkat edildiğinde İMKB Endeksinde n1eydana gelen dönüm noktalarının DİE Endeksinden hemen hemen bir düzen içinde önde geldiği görülmektedir. Ancak zaman serisi verilerinin, kenndisini etkileyen faktörlerin etkisinden arındırılması halinde elde edilecek serilere ilişkin yorumlar daha tutarlı olacaktır. Zan1an serisi verilerini etkileyen f~ktörler; bir zaman serisinde tekrarlanan periyodik karakterli mevsimlik dalgalanmalar (zaman serisinde mevsimlik dalgalanmalann gözlenebilmesi için verilerin bir yıldan daha kısa zaman aralıklarında; aylık, üç aylık, altı aylık derlenmiş olması gerekir), bir trend doğrusu veya eğrisi etrafındaki uzun dönemli periyodik yapıda olan ya da olmayan devresel hareketler, herhangi bir zaman serisinin uzun dönemde belirli bir yöne doğru gösterdiği eğilim, yani trend, ve de beklenıneyen olayların zaman serisinde yol açtığı düzenli olmayan etkiler, rastsal etkilerdir. Zaman serilerinde devresel hareketlerin belirlenmesinde serinin bileşenlerinin toplamsal ya da çarpımsal yapıda oln1alanna bağlı olarak iki farklı yöntem bulunmaktadır. St== Mevsimlik Dalgalanmalar, Tt= Trend, Ct= Devresel Hareketler, Rt= Rassal Etkiler ................... olmak üzere; Kalıp: Xt=St+ Tt+Ct+Rt Çarpımsal Kalıp: Xt=St*Tt*Ct*Rt Toplamsal Uygulan1anın ikinci fazında, zaman serisi verileri hareketli ortalamaya oranlan1a yönten1i ile mevsimlik etkilerinden arındırılmış, elde edilen senilerin EKK yönten1i ile teorik trend denklemleri tahmin edilerek, teorik trend değerleri hesaplanmıştır. Üçüncü fazda da toplamsal kalıp için; mevsimlik etkilerden anndınlan verilerden teorik trend değerleri çıkanlmak yoluyla, devresel ve rassal etkilerin bulunduğu seriler (TKİMKB ve TKDİE) elde edilmiş, grafikleri çizilmiş (Grafik 2) ve de 10 dönem gecikıneli çapraz korelasyonları hesaplann1ıştır. Çarpımsal kalıp için de; mevsimlik etkilerden arındırılan Ekonomik Yaklaşım 81 veriler, teorik trend değerlerine bölünerek devresel ve rassal etkilerin bulunduğu seriler (CKIMKB, CKDIE) hesaplanarak grafikleri çizilmiş (Grafik 3) ve 10 dönem gecikmeli korelasyon katsayıları hesaplanmıştır. İstatistik ek te yer alan çapraz korelasyonların bul unduğu tabloların incelenn1esi yardımıyla da toplamsal kahbın istatistik olarak daha anlamlı olacağı belirlenmiştir. Toplamsal kalıpta belirlenen yeni seriler, üçer aylık hareketli ortalan1a yöntemi yardımıyla, yeni formlan ile analize dahil edilmiştir (H03TKIMKB, H03TKDİE) (Grafik 4). Toplaınsal kalıpta İMKB ve DİE Endeksierinin grafikler.~ de karşılaştırıldığında, İMKB'nın DİE'den önde geldiği gözlenmektedir. ünde geln1e periyodu çok düzenli gözükmese de; analiz dönemi olan 1986-1992 yılları arasını, 1986-1988 ve 1989-1992 şeklinde ikiye ayırdığımızda, ikinci dönen1de önde geln1e periyodunun daha belirgin olduğu söylenebilir. Zira, 1986 yılında faaliyete geçen İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ikinci el piyasası 1989 yılına kadar oluşum ve kurumsallaşma süreci yaşamıştır. Bu dönen1de, gerek işlem hacminin düşüklüğü, gerekse de zaten oldukça zayıf olan hisse fiyatlannın ekonominin dinamiklerinden etkilenme derecesi oldukça küçük kaln1ıştır. 1989-1992 yılları arasında ise, hisse senedi ikinci el piyasasının birinci döneıne göre nispi olarak derinlik kazanması önden geln1e karakterini daha da belirgin hale getim1iştir denilebilir. ~ Sonuç olarak; İMKB ile reel kesim arasındaki ilişki oldukça güçsüzdür ve bu güçsüzlük son derece sağlıksızdır. Bu iki sektör, yani ekonon1inin finans kesimi ile üretim kesimi birbiri ile iç içe olmalı ve reel (~retin1 cephesi) kesim belirleyici olmalıdır. Zira, finansman üretim içindir. Uretici sektörlerden herhangi birinin piyasasındaki olumlu gelişmeler, o sektöre ait hisse sesnetlerine olan talebi artırmalı ve fiyatlarını yükseltn1elidir. İMKB'daki gelişme ve değişmemler reel kesimden kaynaklann1adığı için korelasyon katsayıları düşük çıkmaktadır. ·Bilindiği üzere, gelişmiş borsaların en önemli özellikleri arasında, reel ve parasal cephelere ait makro değişkenierin hisse senedi ikince el piyasa fiyatlarını etkileınesi yer almaktadır. Farklı bir ifade ile bu spekülasyonların hisse senedi fiyatları üzerinde etkisinin yok denecek kadar az olması demektir. Makroiktisadi değişkenierin açıklanmasından sonra hisse senedi fiyatlan değişiyorsa, tasaırufçulann iktisadi kriteriere göre hareket ediyorlar den1ektir. Qysa, fiyatlar IMKB'da olduğu gibi, iktisat politikası kararları, temettü, bedelli ve bedelsiz sermaye artışları gibi yatırımları doğrudan etkileyen değişkenierin açıklanmasından önce değişiyorsa, ya içerden öğrenme (insider trading) mekanizması çalışıyordur, ya da salt spekülasyonun varlığı söz konusudur. 82 • Serdar ŞAHİNKAYA KAYNAKÇA AKYÜZ, Y. (1993): Financial Liberalization: The Key Issues, UNCTAD, Discussion Papcr. No: 5. March. COPELAND, T. & WESTON, 1. F. (1987): Financial Theory and Corporate Policy. Second Edition. Addison-Wcslcy. USA. ÇOBANOGLU, E.C. (1993): "Borsa, Ekonomi ve Düzenleme" Mülkiyeliler Birliği Dergisi. S.l61. S.46-50. Kasım. Ankara DEMİR, A. (1991): Zaman Serilerinde Mevsimlik Etkilerin Belirlenmesi ve Mevsimlik Etkilerden Arındırma. Türkiye Kalkınma Bankası, EAK/8(KlG-6). · Nisan.Ankara FAMA, E.F. (1970): "Efficient Capittal Markcts: A Revicw of Theory and Eınpiricial Work" Journal of Finance, S.383-41 7. May. FERTEKL1G!L, A. (1993): Türkiye'de Borsa'nın Tarihçesi, İstanbul Menkul Kıyınetler Borsası Yayınları, No 3. Mart. İstanbul. GÜNEŞ, H & SALTOGLU, B. (1993): İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın Sorunları ve Gelişmesi İçin Önlemler.lTO Yayın No: 1993-20. İstanbul JOHNSON, T.E.(1978): Investment Principles, Prentice-Hall Ine. New-Jerscy . .KAZGAN, H.(1991): Galata Bankerleri. Türkiye Ekonomisi Bankası Yayını. İstanbul NEFrÇl, S.&ÖZCUMUR, S.(1991): Türkiye İçin Öncü Göstergeler Endeksi, TÜSlAD. Haziran. İstanbul ÖZER, B.& YAMAK, S.(1 992): "The Impact of the Gulf Chrisis on Risk-Return Relationships and Volalitity of Stock Exchange" METU. Studies Development, 10(2). s. 209-223 SAMUELSON, P.A. (1982): İktisat. Çev: Demir Dcınirgil. Mcntcş Kitabcvi.lstanbul SOMEL, C.(1993): "Az Gelişmiş Ülkelerde Finansal Politikalar" Türkiye'de Kamu Maliyesi, Finansal Yapı ve Politikalar içinde. (cd: Korkut Boratay&Taner Bcrksoy) Tarih Vakfı Yurt Yayınları, Türkiye Araştırınaları Dizisi. İktisat Politikası Seçenekleri 2. İstanbul. SOYDEMlR, $.(1991): Sermaye Birikimi, Kalkınma ve Finans Sistem, SPK.AGD Raporu. No: 9111 Ekonomik Yaklaşım 83 SOYDEMlR, S&Ç1FfÇ1, Y.M.(1991): İMKB Hisse Senetleri Fiyat Endeksinin Öncü Göstergeler Endeksine Dahil Edilmesi Üzerine Bir Deneme, SPK.AGD Raporu.No:9 121 STIGLITS, E.J. (1994): "The Role of the State in Financial Markets" Proceedings of the World Bank Annual Conference on Development Economics 1993. World Bank 1994. ŞAHİNKAY A, S.(l989): Mali Piyasalar-Yatırımlar ve Yatırımların Finansmanında Mali Piyasalar. Türkiye Kalkınma Bankası, Yeterlilik Etüdü.Şubat.Ankara ŞENGÜL, M.G.&ÖNKAL, D.(1992): "Türk Hisse Senedi Piyasasında Yarı Güçlü Etkinlik" ODTÜ. Gelişme Dergisi, 19(2).S.l97-207. TÜREL, 0.(1993): "Türkiye'de Finans Sisteminin Geleceği Üzerine Bazı Düşünceler" Türkiye'de Kamu Maliyesi, Finansal Yapı ve Politikalar içinde. (ed: Korkut Boratav&Taner Berksoy.) Tarih Vakfı Yurt Yayınları, Türkiye Araştırınaları Dizisi. İktisat Politikası Seçenekleri 2. İstanbul. UGURLU, M.(1991: Sanayi İşletmelerinde Finansman Politikaları ve Yabancı Sermaye Faktörü, İSO. Yayın No: 1991/16, Ekiın.lstanbul UYGUR, E.(1993): "Financial Libcralization Experience of Turkey" (ed: Yaman Aşıkoğlu&Hasan Erscl). Financial Liberali7.ation in Turkey, TCMB Yayını. Ankara. 1 • Serdar ŞAHİNKAYA 84 İSTATİSTİK EK ANALiZDE KULLANILAN ZAMAN SERİLERİ DİE = D1E, Aylık Snai Üretim Endeksi 1986 = 100 İMKB =İMKB, Aylık Bileşik Endeks 1986 = 100 TKDİE =DiE, Toplamsal Kalıpta Aylık Sınai Üretim Endeksi TKİNII<B =İMKB, Toplamsal Kalıpta Aylık Bileşik Endeks =DiE, Çarpımsal Kalıpta Aylık Sınai ÇKD1E ÇKİMKB. = i~KB, Çarpımsal Kalıpta Ayl* Bileşik Endeks .. H03TKDIE =DIE, Toplamsal Kalıpta Sınai Uretim Endeksinin Uçer . Aylık Hareketli Ortalaması .. H03TK1MKB = !MKB, Toplamsal KalıptaBileşik Endeksin Uçer Aylık Hareketli Ortalaması 1 ı :{86.0 ı IMKB DIE 19~6.10 95.10 ~5.1 o 96.80 91.20 95.20 93.10 9'l.-W 97.50 104.10 117 .lO 1t.ll\6. 11:u-ıo 19~6.02 19116.03 llJS6.04 19ıl6.05 ı l'lS6.06 l<l~6.07 ! lJ!o\6.08 19X6.0<) ı 1 ı! 100.10 ll 11.:{7 115.75 112.78 115.13 115.43 ı~ 1.45 1 138.60 146.67 150.24 160.3 ı 170.86 1, ı ı t9:oı6.12 11~.00 1987.0 i ı l)ll7.02 1987 .OJ 1987.04 19::-:7 .os ı 1987.06 19~7 .07 19i\7.0S 1 l <ll:\7 ,()') 1 ll}X7.1 O ı 9;.:7. ı ı ı l9S7. l.?. : 91\S.ı) l l <lXS.02 1 103.40 <l9.20 10-UlO 102.70 102.10 112.70 103.30 ı 04.40 116.1 {\ 1 . 2ı6.96 260.76 245.83 269.40 . 394.79 ..146.31 !Ol 2 . i ll~; ı -··-iJ o29 . .:.s ı :ıı ..ıo iıl6.38 128.40 ı 27.30 i ı 17. lO .~<l0.61 lı73.00 TKDIE 0.1181 -9.568 -5.748 -1.60 3 -2.891 -5.51 o 5.45 3 -:?.e146 -2.901 1.385 -0.961 1.039 3.085 -1.204 -5.241 4.354 ·2.276 8.182 3.1 S3 -1.746 1.511 5 .IJ25 6.812 ll.9!!4 10.939 8.740 l <}SX.04 1' ı ()1)8.05 ı 9X~). (16 19S8.07 !9ll8.08 ; 98S.09 107.90 110.6()! ı 05 .:.:ıı ı 1!3.5\l ' 115.ı.l() 1 .-!57.74 721.:?.3 6.35.27 553.98 553.07 463.90 492.88 428.06 -155.22 19~8.10 ı ~5.20 1 4(l.ı.J2 -4.3~2 1 <)SS. ll 1988. ı~ 19119.0 ı 19X9.02 19X9.03 ı 989.04 ı 9119.05 ı ı 9.90 123.10 . 7.436 • 1.47 5 -.l.JS9 -3.532 -3.060 ı ıo.ııo 405.8-1 37 3.93 370.7-1 ..l$7.0lJ 465.90 53.6 ı 453.05 ı ı 795.S~ ~·ı! :l)~.;~<\.03 ' : ' ' '' ' <.l89.06 ı ı4.80! ll ö . .:o; ı t ::.:o 1 ı l!J9.tıl) ı 09.30 ı; 9.60 ı ıo6.201 l9.J() ı TK1~1KB 699.77 65 3 ..+4 602.69 547.51 4113.49 414.23 336.76 293.70 235.66 ı 95.59 143.38 94.632 56.377 31.90 ı -13.069 -23.990 42.472 10.734 369.96 465.36 27-1.65 Q5.llll6 ı .ı 1.29 ı ı -96.096 1 -294.-16 -355. ı6 8.041 -2.793 -0.461 ·0.59lJ 1. ı 12 -6.021 -4.!1\.~4 -533.96 -7ı ıı..ıı ·ll4l.JO ·947.~9 ·993.48 -1049.7 ·lll 0.2 . ı 19ll.8 -1~97. ı -1264.4 -ı2ıı6.9 -4.~2~! -1224.8 . 7. ı 15 1 -13•lıl.6 ·1 ı 26.0 1.029 0.989 0.95 ı -0.155 -0.203 -0.254 -0.3 lO -0.362 -0.417 -0.467 -0.761 -1.265 -3.736 7.6l!J 2.124 1.384 ı. ı 52 0.952 l.04ı 0.9~8 0.979 1.076 1.029 0.984 10.014 1.0..16 1.062 l.l07 ı. H03TKDIE CJS!.\OCB 1.009 0.904 0.942 0.9l$4 0.971 0.946 1.054 0.977 0.972 ı. o 13 0.991 -ı32.79 2.0tı.- 5 CKDi_E oı o ı ı.023 ı. 1 707 1 ı 3.~ ı ~ll2. ı ıl n.n 370.16 ın. 80 170.61 34.79 ·29.20 ı.nıııı 0.893 0.694 0.654 0.588 0.536 0.408 0.341 0.293 0.291 0.283 0.273 0.246 1 0.2 ı 5 0.263 0.276 0.335 0.265 0.4:27 o ı~ UIO 9. 74 14!.06 1.423 1 ı. ı 35 1.182 1 o.s..ı ı ı. 651.97 60 1.21 544.56 48t.74 411.49 348.23 288.71 241.65 191.54 144.53 98.13 60.97 25.07 . ı. 72 ı. 795 1 ı.oıı1 1.078 ı. o ı ıı 1 1.071 0.975 0.9lJ6 0.995 ı .010 0.9-1!) 0.963 0.936 0.988 0.971 0.970 0.97-1 1).960 0.941 -4.lH -5.64 -3.41 -3.33 -0.98 -0.80 0.07 -1.19 -0.113 0.49 l.:J5 0.97 . ı. ı 2 -0.70 -1.05 3.-12 3.03 H03J:IS:IMK.B l .bO . ..ı .ı5 6.94 ll.91 9.55 1 7.25 6.28 2.44 1.60 -1.2S 0.02 • ı .84 -3.08 -5.93 -4.-10 -4.09 ·2.70 -3.33 ı -3.ll0 -5.00 ·3.27 . -ı74.45 ·.All.57 -365.95 -445.79 -566.87 -697.92 ·335.70 ·921.3ll -'-IY6.ı!2 ·1 05 ı. ı: ·llllJ.57 ·1202.1)4 -ı253.45 ·1282.79 -ı 2511.69 ·1303.-11 • ı 24':1.7<) Ekonomik 1989.07 1989.08 ı 989.09 !989.10 1989.!! 1989.12 1990.0 ı 1990.02 1990.03 1990.04 1990.05 IMKB 801.69 785.9!! ı475.26 TKDIE -132U -!372.6 -ıD 1.14 -508.82 -730.39 -22.023 1006.6 789.16 944.54 1227.5 164 ı. o 1646.0 1970.6 ı506.ı 137.60 ı ı2.60 4213.-ıııı ı991.02 122.90 5ıo2.57 -2.ı75 ı ı39.iW ı 1ı:uo 4529.95 3554.25 3626.36 3587.36 3041.44 3301.29 2937.64 2746.84 .1(158.47 4369. ı 5 4926.19 3664.00 4076.62 36i!6.37 3297.36 4407.23 4264.13 3.585 -4.696 14.167 -13.214 9.973 2. ~ıı ı 2. ı 52 ı. 759 ı49.50 ll91.03 991.04 ı ')91.05 1991.06 1991.07 143.30 117. lO 133.60 ı99!.08 13~.ıo 1991.09 ı99 ı. ı o 199 ı. ı ı ı99l. ı 2 1992.01 ı 992.02 1992.03 1942.04 ı Q92.05 ı43.90 ı992.06 ı992.07 992.08 .. 1992.0lJ ı ı 992.ıO ı 992.11 1992.ı2 ı 53.70 ı50.50 ı43.80 134.90 12ll.40 ı3ll.90 127.70! 140.40 ı 128.30 ı 1.ı 1.::!0 ı 136.90 150.60 ı 50.4() 149.40 149.30 ~157.1!3 3976.40 3642.70 3736.24 4004.ı s TKI~ -2.221 1.200 0.112 -5.l!78 -3.68 3 -3.7ll9 2.477 -0.221 6.280 -1.244 3.372 5.000 -6.651 0.055 6.244 6.1!97 6.648 -0.747 -13.212 ı99I.Oı ı990.06 1 DlE 110.30 119.90 l2ll.20 130.70 !31.10 127.50 121.40 118.60 135.90 115.50 126.50 128.50 !12.20 125. ı o 141.40 152.20 85 !664.0! 1507.54 2217.66 364 ı .25 35\6.12 3294.31 3308.23 3852.58 4132.98 5 3 84.48 4939.23 5085.15 4570.44 3256.96 3255.75 1990.07 1990.08 1990.09 1990.10 ı 990. i ı ı 990.12 . Yaklaşım !.O ıli -!.38 ı 3.641 -:L~65 -3.770 -1.010 1 4. 7041 -K. 168 ı2.346 -0.797 2.073 -7.677 . -6.405 -267.6 ı677.2 ı.ooo 1655.3 ı ı 723.0 1 315.40 1.048 i .053 ı .05 ı 0.994 (). 8 99 0.983 1.027 0.965 311.53ı 781).1!7 CKlMKB 0.349 0.344 CKD lE 0.982 ı. o ı o 1.00 l 0.852 0.970 0.969 1.020 0.99ll 1.050 0.990 1.027 1.039 0.94l! ı ı495.3 758.74 635.62 316.64 -ll50.69 -575.54 -ı024.9 -902.79 3X6.53 723.9ı 1 704.81 -579.ll5 263.98 ı58.36 -484.43 -129.68 i -5.:.4.38 -544.29 -845.73 -'135.77 -646.40 ı -411. ı ı ı.ıo6 o. :ı o ı 1.074 1.021 ı. o ı tl 1.013 ı.ooıı 0.990 ı.026 ı O.<J79 0.973 0.993 1.034 0.942 ı l.OHH 0.994 1.015 0.946 1 0.955 ı 0.981 1 H03TKDIE -2.41 0.36 0.6ı4 -0.30 0.77! -1..52 0.680 -3.15 -4.45 0.991 1.41::! -1.67 -0.51 1.320 1.373 2.85 1.473 1.6 ı 1.618 2.::!0 2.38 1.605 ı. 708 0.57 1.589 -0.53 1.569 -0.12 ı.5ııo 4.40 ı. ıo4 6.60 4.27 ı. ı o ı -2.44 1.2:>0 ı .467 -5.38 ı.455 -3.93 1.227 -1.1 o 4.35 ı. ı ll6 1 l.Oll ı -1.25 3.64 O. 759 0.840 1 -0 .1-l 4.98 0.720 O. 758 2.24 1.66 1.102 ı.ı8s 0.49 1.180 1.11 0.854 -0.20 ı .065 -1.00 -2.55 1.039 0.3S4 -0.03 -ı.49 1.102 0.877 2.96 o.ıns ı. ı 3 4.54 O.ı!Oı! O.:i36 -2.13 O. ~5 :{ i -4.00 -5.59 0.91 I H03TK1MKB -1282.13 -!273.47 -!!75.17 -904.18 -690.12 -420.41 84.72 591.24 913.43 987.08 1271.03 ı ~04.85 1752.54 ı764.61 1767.69 1685.ı6 1231.23 783.32 472.27 869.16 1263.76 125 3.38 963._3 570.33 33.86 - 36'1.:!6 -817.03 -834.40 -5IJ.7ı 69.22 605.08 28Z.96 ı29.65 -5 2.50 -20.70 34.5 J -193.05 -213.00 -63X.i3 -70ıl.59 -742.63 -597.76 86 • Serdar ŞAHİNKAYA • DIE .ve IMKB Aylık Endeksieri IMKB Bilesik End.1986=100 DİE Üreti~ End. 1986=100 160 DİE Endeks 'iMKB Endeks 140 6 5 110 4 100 80 60 2 40 ı 10 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1991 Dönem 1-DİE -İMKB ı Grafik 1 Toplamsal .Kalıpta Devresel Hareketler · DIE Endeks • DIE U retim End.1986=100 IMKB Bilesik End.1986=100 • IMKB Endeu 1s~------------------------------------~----~2soo 2000 10 1500 5 1000 o soo o -s -500 -10 -1000 1986 1987 1988 1989 1990 Dönem -DIE -İMKB ı Grafik 1 1991 1992 -1500 Ekonomik Yakla~ıın 87 t;arpımsal .K~,lıpta Devresel Hareketler . DIE U retim End.1986=100 IMKB Bilesik End.1986=100 . 1.2 İMKB Endeks DIE Endeks . ---------- ----------, 8 ı i, ı 0.8 -2 1986 1987 -4 1989 1988 1990 1991 1992 Dönem l-oİE ---- İMK;l ı Grafik 3 DİE URETİM ENDEKSİ&İMKB BİLESİK ENDEKSi . DIE.Endeks 10~-- ( Üçer Aylık H•reketli Ortalamalar) (Toplamsal Form) İMKB Endeks ----------------------------------------~2000 8 1soo 6 1000 soo 2 Or-~-r~~--~--~------~-+r-~­ -2 -soo -4 -1000 -6 -8~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~-ısoo 1986 1987 1989 1988 1990 Dönem 1-DİE . -IMKB Grafik 4 1991 1992' Serdar ŞAHİNKAYA 88 Date: 2-09-1994{fimc: 3.58 SMPL rangc: 1986.03-1992.12 Number of obscrvations: 82 Series DİE İMKB TK!MKB TKDİE CKİMKB CKDiE H3İMKB H3DİE DİE, DİE DiE. İMKB DİE. TKİMKB DiE, TKDİE DİE. CKİMKB DiE, H3İMKB . DİE. H3DİE ~ ~ ''' ' ı ' İMKB.1MKB İMKB, TKİMKB İMKB, TKDİE İMKB. CKİMKB İMKB, CKDİE İMKB, H3İMKB İMKB. H3DİE , TKİMKB. TKİMKB TK!MKB. TK.DİE TK!MKB. CKİlvlKB TKİMKB. H31MKB TK.İMKB. H3DİE TKDİE. TKDİE TKDİE, CKİMKB TKDİE. CKDİE TKDİE, H3İMKB TKDİE. H3DİE CKİMKB. CKİMKB CKİMKB, CKDİE CKİMKB, H3İMKB CKİMKB. H3DİE CKDİE. CKDİE CKDİE. H3İMKB CKDİE. H3D1E H3İMKB, H3İMKB H3İMKB, H3DİE H3DİE. H3DlE M ean 122.09512 2046.7600 -16.502631 0.1059340 0.8498251 1.0010121 -2.3754994 0.0795237 S .D. Maximum 16.064283 1756.4793 859.36002 5.3776988 1.0985257 0.0437128 814.94228 3.4666365- Minimum 153.70000 5384.4800 1970.6250 14.166600 7.6825520 1.1063630 1767.6890 9.5545480 91.200000 112.28000 -1398.5540 -13.213.780 -3.7363890 0.8991680 -1303.4080 -5.9261270 Covariance Correlation 254.9141 ı 19851.670 413.98380 22.495172 3.3563919 558.71229 12.718359 3047594.7 763280.87 427.34070 556.12884 3.6206764 680025.23 487.54970 729493.56 626.43237 262.80798 646438.74 399.65810 28.566966 0.5631215 0.2309955 1003.7436 12.556529 1.1920420 0.0049994 2,5.26899 0.6533184 0.0018875 7.9571007 0.1047377 656031.76 689.91818 ı 1.871013 1.0000000 0.7122320 0.0303582 0.2636090 0.1925440 0.0432045 0.2312013 1.0000000 0.5119117 0.0457998 0.2917768 0.0477383 0.4809323 0.0810581 1.0000000 0.1372244 . 0.2818266 0.9344460 0.1358107 1.0000000 0.0964993 0.9947810 0.2318613 0.6818575 1.0000000 0.1053959 0.2547377 0.1736742 1.0000000 0.2261250 0..6997053 1.0000000 0.2472244 1.0000000 89 Ekonomik Yaklaşım Date: 2-09-1994!fime: 3:59 SMPL ran ge: ı 986.03- ı 992. ı2 Number of observations: 82 COR {DlEJMKB (-i)} ********* ********* ********* ********* ******** ******** ******* ******* ******** ******* ******* COR {DlE,lMKB (+i)} ********* ********* ********* ********* ********* ******** ******* ******* ******* ******* ****** 1 o ı 2 3 4 5 6 7 8 9 10 S.E. of Corrc1ations lag 0.712 0.720 0.719 0.681 0.642 0.599 0.563 0.556 0.579 0.552 0.512 le ad 0.712 0.691 0.679 0.687 0.663 0.603 0.565 . 0.538 0.534 0.509 0.418 0.110 Date: 2-09- 1994(fime: 3:59 SMPL ran ge: ı 986.03- ı 992. ı ı Number of observations: 82 COR{TKDIE.TK!IvlKB (-i)) COR{TKDlE.TK!MKB (+i)} ** ** **** ** **** *** * *** ** *** * ** * ** ** ** * *"'* ı o ı 2 3 4 5 6 7 8 9 10 S.E. of Correlations lag 0.137 0.275 0.272 0.214 0.232 0.208 0.155 0.1 i ı 0.136 0.084 0.026 Icad 0.137 0.130 0.025 0.092 0.128 0.076 0.078 -0.009 -0.015 -0.140 -0.220 0.110 90 '' Serdar ŞAHİNKAYA Date: 2-09-1994{fime: 4:00 SMPL range: 1986.03-1992.12 Number of observations: 82 '-' COR {CKDlE.CKIMKB (-COR {CKD1E.CK1MKB (+i)} i)} * ** ** * * **** * *** * * * ** * *** o ı 2 3 4 5 ** * * 6 7 8 9 10 S.E. of Correlations lag le ad 0.105 0.172 0.188 0.073 0.056 0.277 0.075 0.254 0.044 -0.031 0.047 0.105 0.174 0.047 -0.002 0.226 -0.010 0.565 0.006 -0.159 -0.093 -0.1 oı 0.110 lag le ad 0.247 0.168 0.118 0.124 0.144 0.126 0.084 -0.001 -0.095 -0.217 -0.325 0.110 Date: 2-09-1994!fime: 4:01 SMPL ran1!e: 1986.03-1992.12 Number ofobservations: 82 COR{H3D1E.H3IMKB (-i)} COR{H3D1E.H31MKB (+i)} - *** **** ***** ***** **** **** **** *** *** ** * *** ** ** ** ** ** * * *** **"'* ı o 0.141 ..,ı 0.334 0.370 0.367 0.342 0.316 0.284 0.248 0.198 0.138 0.077 3 4 5 6 7 8 9 10 S.E. of Corrclations