INGE WENDE Korku ve Umut Arasında Yaşamım Yaşam Öyküsü – Kan Kanserie Inge Wende Korku ve Umut Arasında Yaúamım Yaúam Öyküsü – Kan Kanseri Kapak Foto÷rafı: Christa Reichmann Basım ve Yayın: Dürer-Presse Frankenbach GmbH Druckhaus Gummersbach, Wagener GmbH 65719 Hofheim-Wallau 51645 Gummersbach, Germany Almanya’da basılmıútır 1. Baskı 2005 A dım Inge Wende. Birçokları için sonu ölümle biten, derin acılarla dolu bir geçmiú var ardımda. Ama ben farklı bir gözle baktım hayatta karúıma çıkan tüm sıkıntılara, çünkü yaúamımda beni taúıyan sa÷lam bir temel var. B u kitapçık “Yaúamın Doruk Noktaları Kendi Öyküsünü Yazıyor” adını da taúıyabilirdi. Çünkü yazarken hayatımdaki birçok olumlu, ama bazı olumsuz doruk noktalarını da düúünmem gerekliydi. Mutlak, olumlu olayları kabul etmek ve onlarla yaúamak çokları için olumsuz durumlarla u÷raúmaktan daha kolaydır. 1 988 senesinde Paskalya kutlayıúı öncesindeki Perúembe günü Almanya’nın Giessen kentindeki Üniversitenin klini÷inde yatmaktaydım. Sabahın henüz erken saatlerinde profesör çok saldırgan bir tür kan kanserine yakalandı÷ımı 3 bildirmek üzere odama geldi. Bu gerçek olamaz! Kafamdaki her úey karmakarıúık oldu. Önümde daha yaúanacak çok zaman duruyordu – çocuklarımızın da hâlâ bana gereksinimleri vardı. K albim hızla atıyordu, saat da tıklayarak ilerliyordu. Kendimi çimdikledi÷imde bunun kötü bir rüya olmadı÷ının farkına vardım. Profesör hâlâ yata÷ımın yanıbaúında duruyordu. Ona kimsenin yanıtlayamaca÷ı bazı sorular sordum aslında. “ùansım var mı? – Yaúayabilecek miyim?” Korku ve sıkıntı nefes almamı güçleútiriyordu. Eski bir hemúire olarak bu teúhisin ne anlama geldi÷ini biliyordum. Ama baúıma nelerin gelece÷inin ayrıntılarını o zamanlar düúünemezdim. Eúimin de beraber olaca÷ı bir konuúma için aynı akúama randevu kararlaútırdık. Birlikte odayı paylaútı÷ım arkadaúlarım 4 bu süre içinde hiç belli etmeden, sessizce odadan ayrıldılar. Artık tümden yalnızdım. – Gerçekten yalnız mıydım? – B iraz sakinleútikten sonra, düúüncelerim önümde duran konular üzerinde dönmeye baúladı. Kafamdan úunlar geçiyordu: “Kocam ne diyecek, anne ve babalarımız, kardeúlerimiz, arkadaúlarımız ya çocuklarımız?” Çocuklarımız dört ay önce Jamila’nın baúına gelenleri tümüyle görmüúlerdi. Jamila öldü! Noel kutlayıúından dört hafta önceki Cumartesi akúamı yaúama gözlerini yumdu. Kan kanserine yakalanmıútı o da. Ama sorun Suriye’den geliyor olmasıydı ve ülkesinde tedavisi yapılamıyordu. Almanya’da hastalık sigortasına sahip olmadı÷ından, tüm tedavi giderleri özel ödenmeliydi. Arkadaúlarla birlikte tüm ailemiz dokuz ay boyunca Jamila’nın yanında olmuútuk. Çeúitli 5 gazetelerde yakalandı÷ı acımasız kan kanserine, beú küçük çocu÷una ve ödeyemece÷i miktardaki yüksek tedavi masraflarına iliúkin haberler yayınlatmıútık. Çocuklarımız o zaman 9 ve 14 yaúlarındaydılar. Biriktirdikleri tüm harçlıklarını onlar için vermiúlerdi. Jamila ve çocukları hakkında tüm çevrelerinde yardım toplayarak onlara yardım etmek istediklerini, Almanya’da tedavi görüp sa÷lı÷ına yeniden kavuúmasını dilediklerini anlattılar. Bu amaçla 200.000 Alman Markından fazla ba÷ıú topladık. Jamila yakalandı÷ı hastalı÷a yenik düútü! 1987 Noel kutlayıúından dört hafta önceki Cumartesi akúamı, geçirdi÷i kemik ili÷i nakli ameliyatından iki hafta sonra öldü. Tüm savaú, çırpınıú ve umutlar sonuçsuz kalmıútı. – Ve úimdi, dört ay sonra biz kendimiz aynı durumla karúı karúıyaydık! 6 J amila’nın yaúadıkları gözlerimin önünden bir film úeridi gibi geçip gittikten sonra çocuklarımızı düúündüm. ùundan emindim: Bana yapacakları her úeye katlanırım, ama kemik ili÷i nakli yapılmasına asla izin vermeyece÷im. Çocuklarımız Jamila’nın ölümünü yakından gözledikleri için, baúarısızlıkla sonuçlanabilecek bir baúka kemik ili÷i nakli ameliyatının korkusunu onlara yaúatmak istemiyordum. K ısa süre sonra eúim gelince ilkin birlikte a÷ladık ve dua ettik. ùimdi gerçekten yalnız mıydım? Her gün benimle birlikte olaca÷ını vaat eden göksel bir Babam yok muydu? Beni hiç terk etmeyece÷ine, hep yanımda olaca÷ına söz vermemiú miydi? Yıllar önce yaúamımı Tanrı’nın ellerine teslim etmiútim. Gerçek bir Mesih øsa inanlısı olarak yaúamımda birçok doruk noktaları olmuútu, ama aynı 7 zamanda derinlerde de yaúamıútım. Kutsal Kitap’ta úunlar yazılı: “Gidece÷in yolu gösterece÷im sana, gözüm sendedir.” Ne iyi, O’nun gözleri úimdi Almanya’da, Giessen kentindeki Üniversitenin klini÷inde beni görüyor. Dualarımla bütün gözyaúlarımı, sıkıntılarımı, korkularımı, kaygılarımı ve sorularımı söyleyebilirim ve O’nun ellerine teslim edebilirim. Tanrı’ya her úeyi ellerine alması için eúimle birlikte yakarabildik. A kúam profesörle birlikte aydınlatıcı ve bilgilendirici bir konuúmamız oldu. Bizi bir sürü insansal ö÷ütlerle baúbaúa bıraktı: “ølkin birkaç kez kemoterapi uygulanacak. Bu kanser hücrelerini hemen yok edebilmek için yüksek derecede olmalı. Bunun yan etkisi olarak saçlarınız dökülecek. Bu olay gerçekleúmeden bir peruk edinin 8 – bu kadınlar için oldukça önemli bir durumdur. Tırnaklarınız aúırı úekilde de÷iúikli÷e u÷rayabilir ya da tamamen düúebilir. Bunlar kemoterapinin yan etkilerindendir, çok normal bir durumdur bu. Hastalı÷ınıza iliúkin konuúun. Hakkında konuútu÷unuz úeyler size eskisi kadar çok yük yüklemez. Kan kanseri bugünden itibaren yaúamınızın bir parçası. Kemoterapi uygulamalarına baúlamak için çok zamanımız yok – bu andan itibaren zaman size karúı iúliyor!” Profesöre her úeye razı oldu÷umuzu söyledik – ama kendisinin de tanıdı÷ı çocuklarımız ve Jamila’nın yaúadıklarının ıúı÷ı altında kemik ili÷i nakli ameliyatını kabul etmeyece÷imizi bildirdik. Bunu kabul etti ve úunları söyledi: “Ne yapılaca÷ı bir yana – bu andan itibaren size do÷ru gelen úey çok zor olacak. Savaúmalısınız!” 9 P rofesöre Tanrı’nın, daha do÷rusu Rab øsa Mesih’in yaúamımızda ve ailemizde ne denli önemli yer tuttu÷unu ve Tanrı’nın kendisinin bizim için büyük doktor oldu÷unu açıkladık. G elecekteki 200 günün hazırlı÷i için üç günlü÷üne bir kez daha evimize gidebilirdik. Çocuklarımızın bensiz geçirecekleri bu süre için yeni bir yuvaya ihtiyacı olacaktı ve bunun sa÷lanması gerekiyordu. ølkin eúime bu dönem için iúvereni tarafından izin verildi. O günlerde geçmiúim ve gelece÷ime iliúkin birçok düúüncelerde bulundum. Hastalı÷a yenik düúersem, ne olur? Ölürsem Tanrı önünde dikilece÷im ve yaúamımın o ana dek geçen 37 yılına iliúkin O’na hesap vermeliyim. Kendilerine karúı haksızlıkta bulundu÷um ya da benimle sorunları olan insanlardan beni ba÷ıúlamalarını dilemek için içimde büyük bir istek ve gereksinim do÷du. 10 Benim için önemli olan, Tanrı’yla ve insanlarla aramın tertemiz olmasıydı. Ardından ilk kemoterapiler uygulanmaya baúladı. Yapılması tasarlanan kemoterapilerin sayısı 50 idi. Bunlar o denli saldırgan olmalıydı ki, kandaki ve kemik ili÷indeki kanser hücrelerini hemen yok edebilsinler. Bu baúarılı bir tedavinin devamı için gerekli olan koúuldu. Kemoterapilerin yan etkileri di÷er yan etkiler yanında a÷ız içindeki mukoza zarının úiddetle yok oluúunda kendisini belirgin ediyordu. A÷zımın içi günde birçok kereler ucu pamuklu çubuklarla ve ilaçlarla dezenfekte edilmeliydi. Kapanmayan açık yaralar bana o kadar acı veriyordu ki, az kalsın aklımı yitirece÷im sandım. Böylesi anlarda eúimin beni ne çok sevdi÷i güvenli÷ini bana tekrar tekrar vermesine ve çocuklarımın destek olmasına minnettardım. 11 O n yaúındaki o÷lumuz Tobias úunları söyledi: “Seni güzel saçların var diye sevmedik. Saçların olmadan da seni eskisi kadar çok seviyoruz. Seni seviyoruz, çünkü sen bizim annemizsin!” On beú yaúındaki o÷lumuz Matthias da babası aracılı÷ıyla bana úu haberi gönderdi : “Baba, anneme söyle: Ben de onunla beraber savaúıyorum!” i nsanın ailesinin, ebeveynlerinin, dost ve yakınlarının birlikte savaútı÷ını bilmesi ne güzel! Ne hoútu onlara güvenebilece÷imi görmek! Yurt içinden ve yurt dıúından geçmiú olsun dilekleri bize ulaútı. øsa Mesih inanlılarından oluúan bir koro beni klinikte ziyaret etti ve teselli veren ilahiler söylediler. “Ama Rab her zaman büyüktür. Düúünebilece÷imden de yücedir! O tüm evreni yarattı, her úey O’na tabidir.” 12 N e zaman artık gücümün tükendi÷ini ve cesaretimin kalmadı÷ını düúünsem, sanki koridordan odama úu sesleniú ulaúıyordu: “Ama Rab her zaman yücedir...” S onu gelmez gibi geliyordu bana 50 kemoterapinin. Yan etkileri ise oldukça úiddetliydi: Yüksek ateú nöbetleri, yaralarla dolu bir a÷ız, hırpalanmıú bir mide ve ba÷ırsaklar, mide bulantıları, kusmak ve tüm bedeni kaplayan a÷rılar ve sızılar. Cesaretsizlik ve zayıflık sürekli nöbet de÷iútirerek karúımda duruyordu. Tüm bu karmakarıúık duygu sa÷anakları altında yine ve yine Tanrı’nın beraberimde oldu÷unu görüyor, bana taptaze cesaret aúılamasını, teselli ve sevinç vermesini yaúıyordum. B u kemoterapi uygulamalarının ardından kemik ili÷im yeniden incelendi. 13 Laborotuvar sonuçları çok iyi görünüyordu ve oldukça cesaret vericiydi. Kanser hücreleri görünmüyordu o anda. Profesör benim için kemik ili÷i nakli ameliyatının gerekmedi÷ini kabul etti÷ini açıkladı bize. Ancak bana uyguladı÷ı tedavinin bir parçası olarak kendi kemik ili÷imin bir kısmı dondurulmak üzere alınmalıydı. Bu Almanya’nın Heidelberg kentindeki Üniversitenin klini÷inde gerçekleúecekti. Orada narkoz altında kendi kemik ili÷imin yarısı alındı. Bu ancak kemik ili÷i kesenkes kanser hücrelerinden arı oldu÷unda yapılabilirdi. Benden alınan kemik ili÷ine bir makina aracılı÷ıyla yeniden kemoterapi uygulandı ve ardından yeniden kullanılmak üzere donduruldu. Kemik ili÷im gerekli oldu÷unda çözülerek bedenime geri nakledilebilirdi." 1 1 Açıklama: Kan kanserinin çeúitleri var. Bu nedenle tedavi yöntemleri de birbirinden farklılık göstermekte. Benim 14 H eidelberg kenti Üniversite klini÷indeki hasta odamda on tıp fakültesi ö÷rencisiyle karúılaúmak da bir baúka deneyimdi bizim için. Bana seçilmiú sorular sorarak hastalı÷ıma teúhis koyacaklardı. Tıp fakültesi ö÷rencileri sorularıyla ve aldıkları yanıtlarla sonunda bir teúhise ulaútıklarında, bu kez eúim onlara bir soru yöneltti: “Gelece÷in doktorları olarak böylesi kötü bir hastalı÷ın teúhisini hastanıza nasıl bildirirdiniz? Ne söylerdiniz? Onu böylesi bir teúhisle boúlu÷a, umutsuzlu÷a göndermeniz yeterli de÷il. Yardımınız hangi kapsamda olurdu – tıp açısından de÷il, insanlık bakımından?” – Yanıt yok! Uzun bir sessizlik!!! ùimdi bizim bu kötü haberi nasıl karúıladı÷ımızı, taúıyabildi÷imizi, nerede yardım buldu÷umuzu, hangi temel üzerine kurulu durumumda kendi kemik ili÷im alınabilirdi ve bir kemik ili÷i ba÷ıúına gereksinimim yoktu. 15 oldu÷umuzu onlara açıklayabilirdik. Böylesi bir teúhisle karúı karúıya kalan her insan kendisine úu önemli soruyu soruyor: “Hepsi buraya kadar mı? Niçin yaúadım? ùimdi ölürsem bana ne olacak?” Bu soruları yanıtlayabilmek için beni bu türden buhranlı durumlarda taúıyabilen sa÷lam ve sarsılmaz bir temele gereksinimliyim – Kutsal Kitap – Tanrı kendisi bu temeldir ve sa÷lam ba÷larla ba÷layan çapa: “Tanrı dünyayı o denli sevdi ki, biricik O÷lu’nu verdi. Öyle ki, her kim O’na iman ederse mahvolmasın, sonsuz yaúama kavuúsun.” øncil - Yuhanna 3:16 “Yol da, gerçek de, yaúam da Ben’im. Ben aracı olmadıkça kimse Baba’ya gelemez.” øncil - Yuhanna 14:6 16 B u sözler øsa Mesih aracılı÷ıyla Tanrı’ya gelebilirim anlamını taúıyor. Günahlarımın ba÷ıúlanmasına ihtiyacım var. Bu aflı÷ı elde etti÷imde “Tanrı çocu÷u” olmak yetkisi veriliyordu bana. O andan baúlayarak kendisine güvenebilece÷im göksel bir Babam var – O beni unutmayacak; özellikle böylesi buhranlı zamanlarda. E÷er ölürsem, cennette O’nun yanında olaca÷ımı biliyorum. H eidelberg Üniversite klini÷indeki geçirdi÷im zaman sonunda yeniden yüksek dozda bir kemoterapi için Giessen kentindeki klini÷e gitmeliydim. ‘Yüksek dozdan’ kastedilen úuydu: Yeniden 21 adet kemoterapi uygulaması ve her biri öncekilerden 19 kat daha güçlü olacaktı! Bu süre içinde dayanılmaz mide bulantıları, a÷rılar ve kusmalar sürekli yoldaúlarımdandı. “Her úey 17 düzelecek” türünden söylenen teselli sözleri benim için çok içeriksiz ve boútu – anlamsız geliyordu bana. A ma Tanrı’nın koruyan ve esirgeyen ellerinin üzerimde oldu÷unu görebildim, sıkıntımda dua edebildim. Birkaç hafta sonra Giessen kentindeki klinikten “iyileúti” teúhisiyle taburcu edildim. Buna karúın birkaç ay sonra içsel bir bunalıma girdim. Geçirdi÷im hafif bir bo÷az enfeksiyonu sonucu kan verilerim bozuldu. Kan kanserinin geri gelip gelmedi÷ini tespit etmek için kemik ili÷imden bir örnek alınması gerekiyordu. Bunu yaptırdıktan sonra eve geri döndük. Profesör aynı gün bize tahlil sonuçlarını bildirecekti. Bekleyiú saatleri baúlamıútı. Yüre÷imde Tanrı’ya haykırdım!!! – Tüm endiúeler, umutlar ve savaúlar boúuna mı olmuútu? Kan kanseri gerçekten bedenime 18 yeniden geri mi gelmiúti? Oysa úimdiye dek her úey iyi görünüyordu. Acılar, sıkıntılar, mide bulantıları, kusmalar, çaresizlik, çocuklarımın annelerini yitirmeleri korkusu vakti yeniden mi baúlıyordu? K endimi çok yalnız hissediyordum. Kafam karmakarıúık olmuútu, hiç bir úeyi düzene koyamıyordum. Çaresizlik içinde dua etmeye çabaladım ama yüre÷imde esenli÷in olmadı÷ının farkına vardım. Bu arada Tanrı’nın sorunu baúka türlü çözebilece÷i fikri de ara sıra düúüncelerime yerleúiyordu. Profesör klinikten telefon açabilir ve úunları söyleyebilirdi bana: “Bayan Wende, laboratuvardaki tahlil makinaları daha önce de böylesi hatalı sonuçlara ulaútılar. Kemik ili÷iniz kan kanseri hücrelerinden arı. Sizin için her úey yolunda.” Ama ne yazık bu telefon gelmedi. Yeniden kan kanserine 19 yakalanmıú olma korkusu beni izleyip iúkenceyi etmeyi sürdürdü. Hiç bitmeyen bekleyiú, bekleyiú, bekleyiú...! Sonunda akúam saat 21.00’de telefon çalana dek uzun saatler geçti. Görümcem telefondaydı ve bana, “Klinikten Profesör seninle konuúmak istiyor!” dedi. – Tam o an Kutsal Kitap’tan Yeúaya peygamberin 43. bölümdeki ilk üç ayeti geldi aklıma: “Korkma, çünkü seni kurtardım, seni adınla ça÷ırdım, sen benimsin. Suların içinden geçerken seninle olaca÷ım, ırmakların içinden geçerken su boyunu aúmayacak. Ateúin içinde yürürken yanmayacaksın, alevler seni yakmayacak. Çünkü senin Tanrın, seni kurtaran RAB benim!” 20 O an anlatılamaz bir huzur yaúadım yüre÷imde. Sanki gözlerimden tane tane pullar dökülmüútü, yeniden görmeye baúlamıútım: Kan kanseri ya da kemik ili÷i nakli veya baúka herhangi bir hastalık beni öldüremezdi; ancak Tanrı beni yanına almak isterse, o zaman ölecektim! O an her úeyi anladım: “Göksel Babam kocam, çocuklarım ve benim için gerekli sorumlulu÷u tümden kendisi üstlenecekti, úimdi hangi haber gelirse gelsin.” Yüre÷im birden sevinçle doldu! Tüm dünyayı kucaklayabilirdim. P rofesör bana telefonda yeniden kemik ili÷imde kanser hücrelerine rastladı÷ını ve bu nedenle kemik ili÷i naklinin benim durumumda kaçınılmaz gereksinim oldu÷unu bildirdi. ønanılmaz gibi gelebilir ama tüm bunlar o anda benim için önemli de÷ildiler. 21 O an tek úey geçerliydi – Yeniden derin bir güvenlik ve esenlik hissediyordum Tanrı’da. D okuz ay öncesi aklıma hayalime bile getirmek istemedi÷im kemik ili÷i nakli çoktan iúleme konulmuútu bile. Tez elden bir yatak verdiler klinikte bana. Ancak tüm hazırlıkların yapılması amacıyla bir hafta için Heidelberg kenti Üniversite klini÷ine yatmalıydım. øsa Mesih’in Do÷uú Kutlayıúı (Noel) arifesi eúime kutlayıúı ailemle geçirmemi sa÷lamak amacıyla beni iki günlü÷üne evimize götürmesi için izin verildi. 1988 yılı Noel kutlayıúıydı. Beni bekleyen úeylerden korkum yoktu. ùu sözler sürekli beraberimdeydi: “Korkma, çünkü seni kurtardım!” Ve: “Suların içinden geçerken seninle olaca÷ım!” Ve: “Ateúin içinde yürürken yanmayacaksın. Çünkü senin Tanrın RAB benim!” 22 Bu Noel kutlayıúını aile olarak özel bilinçle ve sevinçle geçirdik. Bu birlikte geçirdi÷imiz son Noel mi olacaktı? Rabbim ve kurtarıcım øsa Mesih do÷muútu. Bu kurtarıcıya ait olmak ne denli önemli bir ayrıcalıktı. Sakin ve emin bir yürekle, “Kurtarıcı Mesih aramızda...” ilahisini hep birlikte ailece söyledik. Noel kutlayıúının ikinci günü hızla gelip çatan ayrılık vakti yüreklerimize acı ve gözyaúı getirdi, ama Tanrı’nın esenli÷i hep kalıcıydı. Kemik ili÷i nakli hazırlıkları tüm bedene bir sıra radyoaktif ıúın uygulamalarıyla baúlayacaktı – dört gün boyunca, günde üç kez 20’úer dakika olarak. O an aúırı derecedeki bu röntgen ıúınlarının beni öldürebilece÷ini biliyordum. Ancak bundan baúka çarem yoktu. – Ardından dört gün boyunca, günde beú kez yüksek dozda kemoterapi uygulandı; yeniden 19 kat fazla derecede. Sonunda, 23 5 Ocak 1989’da kemik ili÷i nakli yapılmadan önce, bir gün ara verildi. Ve önceden dondurulmuú olan kendi kemik ili÷im bana geri nakledildi! øleriki haftalar çok acı getirmiúti beraberinde. Radyoaktif ıúın tedavisiyle kemoterapiler etkisini göstermeye baúlamıútı. Ateú ve dayanılmaz a÷rılar günümü oluúturuyordu. Morfin yalnız kısa süre için a÷rılarımı dindirebilirdi. Ancak çekti÷im tüm bu bedensel acılara ve sıkıntılara karúın kalbimdeki esenlik yerinde kaldı. Eúimin iú arkadaúlarına candan minnettardım telefonda bana söyledikleri úu ilahi için: “Rab, beni senin güçlü elin tuttu÷u için, güvenle bekliyorum...” Gerçekten hâlâ güvenebilecek miydim? – Iúınların beni yakmasına ra÷men? 24 BILD (25) Burada dondurulmuú kemik ili÷i çözülüyor. 25 BILD (26) Hasta kemik ili÷i güçlü kemoterapi ve radyoaktif ıúınlar aracılı÷ıyla tümden yok edildikten 26 BILD (27) sonra, sa÷lıklı kemik ili÷i bir damardan yeniden bedene úırınga edilmekte. 27 Tanrı’ya yücelik getirmesi ve tanıklık edebilirim ki, O’nu hiç bir zaman suçlamadım. Esenlik hep kaldı! K emik ili÷i nakli o÷lumuz Tobias’ın 11. yaú gününde gerçekleúti. O günden beri bu günü birlikte kutluyoruz. Her yıl yaúamımızda önemli bir doruk noktası bu gün. Bu arada birçok Noel gününü birlikte kutlayabildik ve her Noel kutlayıúı arifesinde hep o aynı ilahiyi söyledik: “Kurtarıcı Mesih aramızda.” Kurtarıcımız – ve benim kiúisel kurtarıcım. Y eniden düúüncelerim geçen o yıllarda dolaúıyor. 1988 yılı Paskalya öncesi Giessen kenti Üniversite klini÷inde yapılan teúhisi iúitti÷imde, dua etmiútim: “Rab øsa Mesih, bana yeniden yaúam yılları arma÷an edersen ve yaúarsam, olanaklar kısıtlı da 28 olsa, bana yaptıklarını baúkalarına anlataca÷ım!” – Aradan uzun yıllar geçti ve kan kanserine yakalanan birçokları yardımımızı istedi. Hastalı÷a yakalananlara, ailelerine yardım eli uzatmak, yanlarında olmak ve kan kanserinin aileleri ve evlilikleri yıkmaması için elimizden geleni yapmak konusundaki görevimizin önemini her geçen gün daha açıklıkla görebiliyoruz. Kocam bir keresinde bana úunları söylemiúti: “Hasta kiúiyi seviyorsan, sende onunla beraber yıkılana dek acı çekiyorsun. Aile sa÷lıklı biçimde ayakta kalmalı.” Ö nceki mesle÷im olan hemúirelik aracılı÷ıyla, sevdikleri kiúinin acılarına dayanamayan birçok hasta yakınlarının kendilerini de “kanserin” bir bulaúıcı hastalık gibi etkiledi÷ine tanık oldum. 29 Burada kocam ve ben hastalı÷a yakalananlara ve yakınlarına yardım sunmak istiyoruz – hatta son saate dek! B üyük úükran içerisindeyiz bu hizmeti birkaç yıldan bu yana verebildi÷imize. Acılı ve sevinçli anlar bugün de beraberimde, ama Tanrı’nın bana hediye etti÷i yaúayabildi÷im her yeni gün için O’na yürekten minnettarım. Y aúam öykümü 1996 yılında yazdı÷ımda, geride sa÷lı÷ım açısından birçok umut ve umutsuzluk anları vardı. Her umutsuzluk anı bana korkulan anın gelip gelmedi÷ini soruyordu. Bu zor ve sıkıntılı anlarda tekrar ve tekrar Tanrı’nın kayra dolu iúleyiúini ve korumasını yaúadık. Kendim de aynı yoldan geçtikten sonra, kan kanserine yakalanan hastalara çaresizliklerinde yardım ve teúvik olmak görevinin yaúam ödevim olaca÷ı aklımın ucundan bile geçmezdi. 30 E kim 1988’de bizi uzun süredir teúvik eden arkadaúlarımızla kan kanserine yakalananlara ve yakınlarına yardım için “Yaúam ve Umut Derne÷ini” kurduk. LOGO S ınırlı güçle de olsa bugün ev iúlerimi yürütebilmekteyim. Kan kanseri hastalarına cesaret vermeyi, onları Tanrı Sözü ve dualarımla desteklemeyi kendime özel görev sayıyorum. Bu hizmette beni yalnız bırakmayan tüm aileme de teúekkür borçluyum. Tanrı sevgisinin izleri hastalı÷ımın baúlangıcından bu güne dek yaúamımda görülebilir durumda. B A u kitapçık yaúam krizinden geçen insanlara adanmıútır. ynı zamanda kocam Reiner’e, o÷ullarım Matthias ve Tobias’a, anne babalarımıza, 31 kardeúlerimize kilisemize, dostlara ve dua edenlere bir teúekkürdür. Tüm sevgi, dayanak, yoldaúlık ve aylar boyu süren yardımlar için teúekkürler. D iez, Giessen, ve Heidelberg kenti kliniklerindeki doktorlara, hastabakıcılara, hemúirelere tüm tıbbi ve insani yardımlarından ötürü teúekkür etmek istiyorum. Ama en büyük teúekkürümü kiúisel kurtarıcım Rab øsa Mesih’e vermek istiyorum. INGE WENDE Schloßstrasse 9 56269 Dierdorf Tel.: 02689 – 97 90 90 Faks:02689 – 97 93 01 www.leben-undhoffnung.de B u broúür aúa÷ıdaki dillere çevrilmiútir: z Almanca z Rusça z øngilizce z Fransızca z øspanyolca z Yunanca z Türkçe 32