folklor/edebiyat`tan

advertisement
folklor / edebiyat
folklor/edebiyat’tan
Dergimizin bu sayısında on sekiz makale yer alıyor. İlk yazı, müzik kültürüne ilişkin araştırmalarını önceki sayılarımızda da yayımlama imkanı bulduğumuz
Dr. Banu Mustan Dönmez’in, Zafer Kılınçer’le ortaklaşa hazırladıkları, Malatya Romanlarının müzik pratikleriyle ilintili. Kültürel kimlik, ve kültürel adaptasayon kavramları çerçevesinde soruna eğilen Dönmez ve Kılınçer, Malatya özelinden
hareketle ‘elit’ ve ‘avam’ olarak iki ana eksende varlık gösteren müzikal etkinliği
mekânlarıyla birlikte; Dr. Meral Salman ise Hacı Bektaş Veli’nin kerameti sonucu
taşlaştığına inanılan buğday ve mercimek tanesi şeklindeki taşların yutulmasıyla
gebe kalınması ritüelini, tohum ve toprak metaforu üzerinden inceleyerek, içerdiği
yaratılış inancıyla ritüelin ataerkil sistemi nasıl meşrulaştırdığını ve yeniden ürettiğini tartışmaktadır.
Dr. Gürsen Topses, psikolojik sağlık sorunları açısından önem taşıyan “kendini
kabul” ve “savunucu davranış” kavramlarını, felsefi ve psikolojik boyutlarıyla irdeliyor. Dr. Kadriye Türkan ise, XIX. yüzyıl halk şairlerinden Ruhsati’nin şiirlerini,
özellikle göndermelerde bulunduğu halk hikayeleri metinlerarası ilişkilerden ‘anıştırma’ merkezli olarak değerlendiriliyor. Karşılaştırmalı edebiyatta metinlararasılığı
değerlendiren bir başka inceleme de Dr. Medine Sivri ve Selin Özkan’ın çağdaş
edebiyatımızın önemli adlarından biri olan Murathan Mungan’ın ‘Dumrul ile Azrail’ hikayesi üzerine yapmış oldukları çalışmadır. Dr. Murat Cem Demir, Ahmet
Ümit’in Beyoğlu Rapsodisi adlı eserini, suç sosyolojisine ait; ’toplumsal düzensizlik’, ‘gelişim kriminolojisi’ ve ‘anomi’ teorileri bağlamında; Dr. Tülin Arseven
2011 yılında yitirdiğimiz, Kırımlı yazar Cengiz Dağcı’nın O Topraklar Bizimdi
yapıtını estetik etkinlikte yazar-kahraman ilişkisi bağlamında; Dr. Dilek İnan ise
eserleri deneysel, modern ve postmodern geleneklerin birleştiği karmaşık bir yapıya
sahip olan günümüz İngiliz tiyatro yazarlarından Martin Crimp’in Mutluluk Cumhuriyetinde adlı oyununu değerlendiriyor.
Türk halk şiirinin en önemli temsilcilerinden Karacaoğlan’ın şiirini, genç akademisyen Yıldız Yenen Avcı, betimleme tekniği ile dilsel sapmalar bakımından; Dr.
Hatice Kayhan Kıbrıs Türk şiirinin en önemli temsilcilerinden biri olan ve 2010
yılında hayata gözlerini yuman Fikret Demirağ’ın şiirinde yinelemeleri, Dr. Efnan
Dervişoğlu ise özellikle 1950’lerden itibaren kırdan kentlere yönelen göçle birlikte
ortaya çıkan gecekondu gerçeğini, Kemal Ateş’in yapıtları üzerinden, bir edebi metne yansımışlığıyla irdeliyor.
Dr. Mustafa Oral, kendi deyimiyle ‘toponomik yadigarları’ etnonomik, eti7
folklor / edebiyat
molojik ve filolojik açıdan değerlendirmeye çalışmakta, bu bağlamda Serik adının
hangi kaynaktan geldiğini; Dr. Nevin Akkaya öğretmen adaylarının değer tercihlerini, hangi değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığını; Dr. Burcu Avcı ise müzik topluluklarındaki bireylerin grup içindeki rollerinin müzikal başarı üzerindeki
etkisini tartışıyor.
1865 yılında kurulan Yeni Osmanlılar Cemiyeti’nin on bir yıllık sürecini anlatan Ebüzziya Tevfik’in Yeni Osmanlılar Tarihi adlı çalışmasını Dr. Banu Öztürk,
‘tarih nerede başlar ya da biter’ veya ‘benim hayatım nerede başlar ve biter? Kısaca
hayatım ve tarihim ayrışabilir mi?” soruları üzerinden ele alıp irdeliyor.
Türkiye’de de son yıllarda belirgin bir ivme kazanan ‘çocuk müzeleri’ kavrama,
bu alanda ayrıntılı çalışmaları olan Dr. Ceren Karadeniz tarafından, bu kez Miami
Çocuk Müzesi örneklenerek değerlendiriliyor.
İspanyol İç Savaşı’na tanıklık etmiş ve bu dönemin ağır koşullarını yaşamış yazarlardan biri olan Ana Maria Matutte’nin, seksenli yaşlarında kaleme aldığı Issız
Cennet adlı yapıtını imgeler üzerinden, Dr. Şebnem Atakan inceliyor.
Bu sayımızın bir başka ilginç çalışması da 500 yıldan uzun bir süredir tasarlanmakta olan ve kitap sahibini tanıtmak amacıyla, kitapların iç kapağına yapıştırılan,
üzerinde farklı konularda resimlemelerin yer aldığı küçük boyutlu grafik çalışmalar
olan exlibris üzerine Dr. Özden Pektaş Turgut değerlendirmesidir.
Türk kültür hayatı, 2013’ün ilk iki ayında, iki önemli değerini yitirdi. Hukukçu
kimliğinden ziyade müzik alanındaki çalışmalarıyla tanınan Cemil Demirsipahi’yi
12 Ocak 2013’te, öğretmenliği, felsefeciliği yanı sıra tıpkı Demirsipahi gibi meslek
hanesine hukukçuluğu da ekleyen Süleyman Kazmaz’ı ise 22 Şubat 2013’te yitirdik.
Her iki halk kültürü emektarınının çalışmaların bir özetini, değerli halkbilimci Nail
Tan yaptı.
*
Yeni folklor/edebiyat’larda buluşmak dileğiyle...
Metin Turan
Yayın Yönetmeni
8
Download