7. Hafta Aşı Tipleri AŞI TİPLERİ • Mikroorganizmaların antijenik yapıları, hastalık oluşturma mekanizmaları ve immun sistem ile ilişkileri birbirinden farklı olabilir. Farklı mikroorganizmalardan ileri gelen infeksiyonlara karşı farklı tipte aşılar üretilir. • Aşılar canlı veya inaktif etken içermelerine göre canlı ve inaktif aşılar… • Mikroorganizma tipine göre bakteriyel, viral, paraziter aşılar • Hazırlanış yöntemlerine göre konvansiyonel ve biyoteknolojik aşılar olarak sınıflandırılabilirler Konvansiyonel Aşılar • • 1. 2. 3. 4. Halen en çok kullanılan aşılar Aşılar klasik yöntemlerle hazırlanır ve bağışıklık olağan mekanizmalarla sağlanır Canlı Aşılar İnaktif Aşılar Toksoid Aşılar Subunit Aşılar Canlı Aşılar • Canlı mikroorganizmalar içerir, öz. Viruslar • Viruslar vücuda canlı sokulduklarında endojen antijenler tarzında davranarak sitotoksik T lenfositlerinin baskın olduğu hücresel immun yanıtı uyarırlar ki bu intrasellüler patojenlere karşı en etkili savunma şeklidir. • Canlı m.o.lar vücutta çoğalabildiklerinden immun yanıtı uzun süre uyarabilirler---bağışıklık uzun sürer!!! • Aynı etkenler inaktive edilerek vücuda verilirse ekzojen antijen olarak kabul edilirler ve yardımcı T lenfositleri vasıtasıyla humoral immun yanıtı uyarırlar. • Canlı aşılar hücre içi patojen olan virus ve bakterilere karşı savunmada vazgeçilmez koruma araçlarıdır. • İmmun sistemi etkili şekilde uyarmak, hastalığa neden olmamak • Tüm m.o.lar vücuda canlı olarak sokulduklarında vücutta çoğalmalı ancak hastalık yapmamalıdır • Düşük virulensli m.o.lar • Aşı hazırlanacak patojenlerin yaşama güçleri ve immunojeniteleri korunurken, virulensleri hastalık yapmayacak düzeye indirilir---attenuasyon (zayıflatma) – Patojenleri uygun olmayan veya alışık olmadıkları koşullara adapte ederek, doğal konaklarına adaptasyon özelliklerini, patojenitelerini kaybettirmek – Aşı adayı suşlar doğal konakları dışında, in vitro veya in vivo ortamlarda uzun süre tekrar tekrar üretilirler (pasaj edilirler) Attenuasyon mekanizmaları 1. Patojenik m.o.ların in vitro ortamlarda üretilmesi: • Örn. Mycobacterium bovis BCG aşı suşu 13 yıl boyunca safra ile doyurulmuş besiyerinde pasajlanmıştır • Bacillus anthracis %50 serumlu agarda ve CO2 yönünden zengin atmosferde üretilerek kapsül oluşturma yeteneği kaybettirilmiş • Brucella abortus S19 aşı suşu gıda maddeleri kısıtlanmış besiyerinde üretilmiş 2. Virusların doğal koşullarda üredikleri hücreler haricindeki hücrelerde üretilmesi • Virusların doku kültürlerinde uzun süreli pasajlanmaları • Virusların kendi konağına olan hayvana ait ancak adapte olmadığı hücre kültürlerinde üretilir • Örn. Köpeklerin virulent distemper virusu lenfoid hücrelere adapte olmuştur. Attenuasyon için bu virus köpek böbrek hücrelerinde sürekli pasajlanarak apatojen hale getirilir. 3. Virusların doğal olarak adapte olmadıkları konaklarda üretilmesi • Sığır vebası virusunun tavşanlarda üretilmesi • Köpek distemper virusunun ferretlerde attenue edilmesi • Memeli viruslarının yumurtada üretilmesi. Örn. Kuduz virusunun Flury suşunun yumurtalarda uzun süre pasajlanması 4. M.o.ların optimal üreme ısıları dışında üretilmeleri • Sığır rinotraheit virusu, doku kültüründe optimal üreme ısısının altında üremeye adapte edilir, böylece sığırların sadece üst solunum yollarında replike olur ve hastalık oluşturmadan immun yanıtı uyarabilir. 5. M.o.larda görülen mutasyonlar • Doğal mutasyon, virulens faktörlerinden birini kodlayan gendeki mutasyon---mutant suş---mutant aşı • Pasteurella’ların streptomisin bağımlı mutantları üremeleri için streptomisine gereksinim duyar. Bu mutantlar, ruminantlara canlı aşı şeklinde uygulandıklarında vücutta streptomisin bulamayacakları için üreyemeyecekler, ancak immun sistemi uyarabilecek kadar vücutta kalabileceklerdir. • Biyoteknolojik yöntemlerle mutant suşların elde edilmesi İnaktif aşılar (ölü aşılar) • Fiziksel veya kimyasal yöntemlerle öldürülmüş m.o.ları içeren aşılardır • Tüm m.o.lardan hazırlanabilir, bakterilerden hazırlananlarına bakterin adı verilir • Hangi tip m.o. olursa olsun ekzojen antijen şeklinde algılanırlar. Antijen sunan hücreler tarafından işlenip yardımcı T lenfositlerine sunulurlar ve humoral immun yanıt oluştururlar. • En etkili olarak ekstraselüler bakterilerin neden olduğu infeksiyonlarda etkilidirler • Canlı aşıların yan etkilerinin ve infeksiyon riskinin çok olduğu durumlarda tek seçenektirler. • Canlı aşılara kıyasla bağışıklık süresi kısadır. • İnaktif aşılarda patojenler ölüdür, vücutta çoğalamaz ve immun sistemi uzun süre uyaramazlar. • En az yan etki ile immun yanıtı uyarmak---temel prensip • İnaktif aşılar ile etkili bir koruma sağlayabilmek için inaktive edilen patojenlerin canlıların sahip olduğu antijenlere, öz. de koruyucu antijenlere sahip olması gerekir. • M.o.ları inaktive etmek için kullanılan yöntemler antijenik yapıları tahrip etmemeli ve değiştirmemelidir. • Örn. Formaldehid patojenleri öldürürken, protein ve nükleik asitlerde çapraz bağlar oluşturarak yapılarını sağlamlaştırır. • Alkilen maddeler (etilen oksit, etilenimin, asetiletilenimin, betapropriolakton) nükleik asitlerde çapraz bağlar oluştururken, proteinlerin yapısında değişikliğe neden olmaz ve dolayısıyla antijenik özelliği bozmazlar. • Alkol ve aseton ise proteinleri hafifçe denature edebilir. Toksoid Aşılar • Toksinlerin inaktive edilmesi ile toksoid aşılar hazırlanır. • Bakteriyel toksinlerin antijenik yapılarını değiştirmeden toksik özelliklerini gidermek---temel prensip • Toksoidler vücuda zarar vermeyecek, ancak immun yanıtı uyaracaktır • Formaldehid gibi kimyasallar • Toksoid aşılar sadece humoral immun yanıtı uyarır ve oluşan antikorlar bakteriler tarafından salgılanan toksinleri nötralize ederek koruma sağlarlar. • Ekzotoksini tek virulens faktörü olan bakterilere karşı koruma sağlamak için bu aşılar tek başlarına kullanılabilirler. Örn. Tetanoz, şarbon • Eğer bakterinin toksinden başka virulens faktörü varsa, toksoid aşı bakterinlerle birlikte kullanılabilir. • Örn. Bazı Mannheimia (Pasteurella) haemolytica aşıları, hem inaktif bakteri, hem de inaktif lökotoksin içerir Subunit Aşılar • İnfeksiyonların patogenezinde rol oynayan fimbria ve flagella gibi bazı mikrobiyel organellerden de aşılar hazırlanabilir---subunit (alt ünite) aşıları • Bu organellerin toksik etkileri olmadığı için, bunların inaktivasyonuna gerek yoktur • Subunit aşıda kullanılacak organeli saf olarak elde etmek yeterlidir • Mukozal patojenlere karşı kullanıldıklarında oluşan antikorlar, bunların nötralizasyonuna, kümelenmesine ve epitel hücrelerine bağlanmalarına engel olur. Canlı ve inaktif aşıların farkları 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Bağışıklık süresi yönünden karşılaştırıldıklarında canlı aşılar ölü aşılara göre daha uzun süreli bağışıklık verir. Bağışıklık verme gücü yönünden, canlı aşılar ölülere göre genellikle daha iyi bağışıklık kazandırırlar. İnaktif aşıların etkili bir bağışlıklık kazandırması için genellikle adjuvantlarla birlikte verilmeleri gerekir. Canlı aşıların immun yanıtı uyaran dozları genellikle daha düşüktür. Canlı aşıların genellikle tek doz uygulaması yeterli iken, inaktif aşıların bağışıklığı uyarması için belli aralıklarla iki doz uygulanması gerekmektedir. Canlı aşıların aşırı duyarlılık ve injeksiyon yerinde lokal reaksiyon oluşturma riski ölü aşılara göre daha düşüktür. Ölü aşıların aşıdaki patojenden dolayı infeksiyon oluşturma riski yoktur. Ancak canlı aşılardaki attenue m.o.ların patojen hale geçme riski her zaman bulunmaktadır. 8. Bir populasyonda ölü aşılara bağlı ölüm oranı canlı aşılardan daha düşüktür. 9. Ölü aşıların başka patojenlerle kontamine olma riski genellikle yoktur. Ancak, canlı aşıların doku kültürlerinde ve başka hayvanlarda hazırlanışı sırasında, aşının diğer patojenlerle kontamine olma riski yüksektir. 10. Ölü aşıların hazırlanışı daha kolaydır ve buna bağlı maliyeti daha düşüktür. Canlı aşıların hazırlanışı daha komplike işlemler gerektirir, bu da maliyeti artırır. 11. Ölü aşıların dayanıklılığı daha fazladır ve hazırlandıktan sonra daha uzun süre bozulmadan kalabilirler. Canlı aşılar ise dayanıksızdır, uygun koşullarda saklanmaları halinde bile daha kısa sürede tüketilmeleri gerekmektedir.