Sunuş Emine BOZKURT (*) EĞİTİMİN MÜFETTTİŞİ: MÜFETTİŞİN EĞİTİMİ Yüksek ruhlar, her zaman sıradan akılların şiddetli muhalefetiyle karşılaşırlar. Albert EİNSTEİN Eğitim Tarihindeki yerini alan 170 yıllık İlköğretim Müfettişliği 13 Haziran 2010 tarihinde yerini yeni bir başlangıç olarak Eğitim Müfettişliğine bıraktı. Eğitimin bütün alanında görev yapan müfettişin sadece “ilköğretim müfettişi” unvanıyla adlandırılması yapılan işle örtüşmeyen bir durum yaratıyordu. Milli Eğitim Bakanlığı, 5984 sayılı Kanunla, teftiş sisteminde “Eğitim Müfettişi” adıyla en doğru şekilde bir unvan değişikliği yapmıştır. Bundan sonra yapılacak işlem eğitimde birlik için denetimde birliğin sağlanmasıdır. Denetim standartlarının, ilkelerinin belirlenerek denetim hizmetlerinin çok başlılıktan kurtarılması ve bütünleştirilmesi ülkemiz eğitim sistemine yapılacak en büyük yatırım olacaktır. Yüksek bir ruh taşıyan Eğitim müfettişi, ayrıntılara, inceliklere dikkat eden, nitelikli davranışlar sergileyen ve nitelikli yaşamaya özen gösteren örnek bir insan olarak vardır. Kendini hızlı bir istekle yenileyebilen, kafaca, duyguca genç kalabilen, öğrenmeyi öğrenen, öğrendiğini aktaran, değerleri, yetenekleri, güzellikleri, iyiyi, bilgiyi, buluşu, yaratıcılığı, çalışkanlığı takdir eden bir rehberdir. Doğrulardan, değerlerden, kaliteden, incelikten kolay ödün vermeyen eğitim müfettişi, sıradan akılların şiddetli muhalefetine rağmen kurduğu empatik iletişimle çevresinin bilgi merkezi konumundadır. Geçmiş, bugün ve gelecek olarak zamanın üç boyutunu yaşayabilen Eğitim Müfettişi, geçmişi bilir bugünü anlar, gelecek hakkında yordama da bulunabilir. Üç boyutlu yaşamanın denetim felsefesi oluşturmada anlamlı bir yeri vardır. Böylece geçmiş–gelecek köprüsü bugün üzerinden sağlam kurulacaktır. İçinde yaşadığı coğrafyanın kültürünü, terbiyesini ve değerlerini içselleştirip bunu incelikle, nezaketle çevresine ve kendinden sonraki nesillere aktarabilen eğitim müfettişi, geçmiş ve gelecek arasında en güçlü bağ olma özelliği taşır. Görev alanı ve özel yaşam alanı içinde bulunanlarla etkili bir iletişim kurar, güven verir ve güvenir, geçmişe saygılı, değerlere bağlı, geleceğe umutla bakar, sorunlara pratik çözüm üretir, inceliklere, ayrıntılara duyarlı genç bir bakış sergiler. Bütün bu özellikler Eğitim Müfettişinin kendisinde vardır ve olmalıdır, ortaya çıkarmak da kendisindedir. Nitekim ünlü şairimiz Can Yücel de “Her Şey Sende Gizli” diyor … Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin.. …………………………………………. Dergimizin 23. Sayısı sizlerin katıklarıyla yine dopdolu. Sayfalar arasında sıkılmadan ilerleyeceğinizi ve hoşça vakit geçireceğinizi umuyoruz. Bu sayımızda, 5984 sayılı Yasanın yasalaşması sürecini ve bu yasanın mimarı Sayın Cemal Taşar’la söyleşiyi sunuyoruz. Eğitim Müfettişlerinin güzel yazılarını, 2. Uluslar Arası Katılımlı Eğitim Denetimi Kongresinden haberleri, Kongreye Amerika’dan katılan Prof. Dr. Edward Pajak’ın “Öğretimsel Denetim” konusundaki yazısını, temsilciliklerimizden haberleri bulacaksınız. Eğitim/denetim/yönetimle ilgili konulardaki görüşlerinizi, makale, şiir, anı, fotoğraf ve denemelerinizi bizimle paylaşmaya devam etmenizi bekleriz. Eğitim ve Denetimle kalın… Hiçbir zafer amaç değildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük bir amacı elde etmek için en belli başlı bir vasıtadır. Atatürk, 1921 (*) Eğitim Denetim Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü. Eğitim ve Denetim 1