MEMURLARIN ÖRGÜTLENME 0ZGÜRLÜGÜ Uluslararası CalışmaTeşkilatı ILO Rapor 1 Kamu Hizmetleri Teknik Konferansı Cenevre 1975 1TOMDERTÜTED İYAYINLARI MEMURLARIN ÖRGÜTLENME OZGüRLUJGü Uluslararası CalışmaTeşkilatı ILO Rapor 1 Kamu Hizmetleri Teknik Konferansı Cenevre 1975 \ TÜMDERTÜTED İYAYINLARI 1975 1976 Kasım İlk Basım Türkçe birinci basım Çeviren : Muammer Pehlivan Baskıya hazırlayan: ÇIĞ Yayıncılık LTD. K a r a n fil S o k . N o . 1 5 /1 3 , T e l: 17 9 7 04 Kapak: İbrahim Niyazioğlu Baskı: Maya Matbaacılık Ltd. Şti. İsteme Adresi: TÜM-DER Genel Merkezi Sezenler Sokak 2/11 - ANKARA Teknik Konferansın iki maddeden oluşan gündeminin birin­ ci maddesi üzerindeki tartışmalarının temel alınarak hazır­ landığı bu rapor, Uluslararası Çalışma Bürosu'nca Cenevre'­ de yayınlanmıştır. İÇİNDEKİLER SUNUŞ 5 ÖNSÖZ 7 BÖLÜM 1 -KAMU GÖREVLİLERİ VE ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ Giriş 9 Kamu Görevlilerine İlke Olarak Örgütlenme Hakkının Verildiği Ülkeler 13 Kamu Görevlilerinin İlke Olarak Örgütlenme Hakkının Dışında Bırakıldığı Ülkeler 13 Kamu Görevlilerinin Belirli Özel Kesimlerini Etkileyen İstisna ve Kısıtlamalar 14 Kamu Görevlilerinin Kendi Seçtikleri Dernekleri, Federasyonları, Konfederasyonları Kurma ve Bunlara Üye Olma Hakları Açısından Durum BÖLÜM 2 -KAMU GÖREVLİLERİNİN ÖRGÜTLENMELERİ Giriş örgütlerin Kamu Görevlileri Arasında Yaygınlığı Kamu Hizmetindeki Örgütlerin Yapısı Tanınma Ölçüt ve Süreçleri ödenti Toplanması ve Örgüt Güvenliği Olanaklar ve Ayrıcalıklar 23 25 27 33 35 38 BÖLÜM 3 -KARŞI-SENDİKACI AYIRIMLARA KARŞI KORUNMA 39 SONUÇLAR 47 TARTIŞILMASINI ÖNERDİĞİMİZ KONULAR 49 DİPNOTLAR 50 SUNUS Bu kitap, önem li ve güncel sorunlarımızın yaygın olarak tartışıl­ ması amacıyla hazırlandı. Çalışanların, örgütleri aracılığıyla yürüttükleri, grevli ve toplu sözleşm eli sendikal hakları kazanma mücadelesi, so y u t ve salt ek o n o ­ m ik nedenli bir talep olm aktan çıktı. Çalışanların tümünün, dem okrasi için mücadelelerinde, ulaşılması ve aşılması gereken bir talep niteliğini kazandı. Bu değişim in anlamı, artık, mücadelenin ayaklarının yere basıyor olması. S o m u t hedefler konuluyor, bunlara ulaşabilm ek için so m u t yollar bulunuyor ve uygulanıyor. Mücadelenin haklılığı ve doğallığının geniş kitlelerce kavranması, bu sürece sağlılık ve hız kazandırıyor. Çalışanların önem li bir kesim i olarak memurların, örgütlenmele­ ri ve mücadeleleri de bu çizgide gelişiyor. G eçm işten günümüze izler bırakan, sağlıklı bir m em ur hareketi tem elinin olmamasından gelen güçlükler aşılıyor. H areketin kalıcı olabilmesinin yolu da, mücadelenin haklılığı ve doğallığının, geniş m em ur kitlelerine so m u t olarak gösteri­ lebilmesinden geçiyor. Bu kitap, bu amaca yönelik. Ülkeler düzeyinde memurların ör­ gütlenm e hak ve özgürlüklerini ortaya koyuyor, uygulamaları anlatı­ yor. Unutulmaması gereken ise, bu hak ve özgürlüklerin tümünün, mü­ cadeleler verilerek kazanılm ış olduğu. Bu ve bunu izleyecek yayınlarım ız, mücadelelerimizin so m u t kalkış noktalarını tartışm aya ve geniş m em ur kitlelerini kazanmaya yö n elik olacak. Saygılarımızla. . . TÜM-DER TÜTED 0NSOZ Kamu Hizmetleri T eknik Konferansı toplanması kararı, "Ö rgüt­ lenme Özgürlüğü ve Kamu Hizm etlerinde Çalışma K oşullarının Saptanmasında Çalışanların K atılım ına Y ö n e lik Y ö n te m le r" konulu bir raporu tartışm ak için toplanan (Mart-Nisan 1971) Kamu H izm et­ leri B irleşik Kom itesinin birinci oturum unda alınan b ir kararla kabul edildi. T eknik Konferansın gündemi aşağıdaki ik i maddeden oluşuyor. 1 - Kamu Hizmetlerinde Örgütlenme Özgürlüğü 2 - Kamu Hizmetlerinde Çalışma K oşullarının Saptanmasına Y ö ­ nelik Yöntem ler Eldeki rapor, Konferansın birinci madde üzerindeki tartışm aları temel alınarak hazırlanm ıştır. Örgütlenme hakkına iliş k in olarak kamu görevlilerinin durum u, Kamu görevlilerinin örgütlenmeleri ve karşı-sen dikacı ayırım lara karşı korunm a olm ak üzere üç bölümü içerm ektedir İ kamu görevlileri ve örgütlenme ozgiırlugu GİRİŞ Sendikalarla ilgili mevzuat konusunda dünya çapında bir araş­ tırma; hemen hemen tüm ülkelerde özel sektörde çalışan işçilere ör­ gütlenme hakkı yasalarca tanındığı halde, aynı hakkın kamu görevlile­ ri için her zaman söz konusu olmadığı sonucunu ortaya çıkaracaktır. Ancak başlangıçta şunu belirtmek gerekir, kamu görevlilerinin örgüt­ lenmesi konusundaki ulusal yasalar tanıdıkları hakların ölçüsü açısın­ dan farklılıklar gösterseler bile, bu hakkın tanınması yolunda belirli bir eğilim vardır. Bazı ülkelerde kamu görevlileri, özel sektörde çalışanlarla aynı koşullar altında örgütlenme hakkına sahiptirler. Bazılarında bu hak ka­ mu görevlilerinin belirli kesimlerine tanınmamakta, ya da genellikle öteki çalışanlar için uygulanamayacak kısıtlamaları içermektedir. Ba­ zı ülkelerde ise kamu görevlilerinin herhangi bir meslek örgütü kurma­ ları ya da böyle bir örgüte üye olmaları tümüyle engellenmiştir. Ancak, herhangi bir ülkede yasalarda yer alan metinler, kamu görevlilerinin örgütlenme hakkından uygulamada ne ölçüde yararlan­ makta oldukları konusunda her zaman çok güvenilir bir kılavuz değil­ dir. Bu nedenle, kamu görevlilerinin sendikal örgüt kurma hakkından özellikle yoksun bırakıldıkları ülkelerde bile, bu tür örgütlerin gerçek­ te kurulmuş olduklarını görmek olağandır. Üye sayılarına göre, bu örgütler zaman zaman istemlerini ve çalışma koşullarına ilişkin öteki sorunları tartışmak için, işveren tarafından fiili (de facto) örgütler ola­ rak tanınırlar. Bunun tam tersi, bu tür hakların yasalarca tanınmış olması, kamu görevlilerinin kendi çıkarlarını korumaya yönelik etkin örgütler kurmayı uygulamada gerçekleştirmiş olduklarını belirlemez. 9 Örgütlenme hakkının kazanılması açısından, kamu görevlilerin işçilerin özel bir bölümünü oluşturduğu pek çok ülkede kabul edil­ miştir. ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü)nün 19271 deki konferansı­ nın onuncu oturum una sunulan Demek Kurma Özgürlüğü ne ilişkin ra­ porda genel anlamda örgütlenme hakkının çoğu durumda yasal açıdan güvence altına alınmış olmasına karşılık, önemli sayıda ülkede duru­ mun kamu çıkarlarını doğrudan etkileyen mesleklerde çalışanlar ve kamu görevlileri açısından oldukça farklı olduğu belirtilmekteydi. Rapor'da kamu görevlilerinin yerine getirdikleri işlevlerin niteliklerin­ den dolayı örgütlenme özgürlüğü konusunda yasal güvenceler kapsamı­ nın dışında bırakıldıkları birkaç ülkeden söz edildikten sonra, kamu görevlileri arasında özel bir dikkat gerektiren bir kesim belirtilerek şöyle deniyordu: "Silahlı Kuvvetler'deki ve Polis Örgütü'ndeki kamu görevlilerinin, uymak zorunda oldukları özel disiplin nedeniyle bu tür birliklere katılmaları ve bunları kurmaları ya tümüyle yasaklanmış, ya da bu konuda önemli kısıtlamalar getirilmiştir.3 Konferans, yaklaşık yirmi yıl sonra örgütlenme özgürlüğü konu­ sunu yeniden ele aldığında, durumun pek de değişmemiş olduğu gö­ rüldü. ILO tarafından bu konuda hazırlanan yasa-uygulama raporunda; 1927'deki raporda olduğu gibi, bazı ülkelerde kamu görevlilerinin ör­ gütlenme hakkından ya hiç yararlanmadıkları, ya da bu haktan genel olarak işçiler için söz konusu olmayan belirli kısıtlamalarla yararlandınldıklanna değinildi!1 Raporda, bu ülkelerde kamu görevlilerinin örgütlenme hakkı açısından aynı bir sınıf olarak ele alındıkları kabul edilmekle birlikte; böyle durumlarda yasaların amacının her zaman, yasaların amacının her zaman, kamu görevlilerinin örgütlenme hakları­ nın değil, grev haklarının dışında bırakılması olduğu belirtildi. Buna göre tüm çalışanların örgütlenme hakkına ilişkin bir uluslararası an­ laşma uyarlanırken, bu anlaşmanın hükümetlerin kamu görevlilerinin grev hakkına ilişkin yetkilerini kısıtlayıcı yükümlülük getirmediği açık olarak belirtildiği sürece, kamu görevlileri de dahil bütün çalışan­ ların örgütlenme hakkım güvence altına alan bir metin üzerinde güç­ lük olmaksızın anlaşılabileceği beklenir. Bu yüzden, ILO dernek kurma özgürlüğü konusundaki yeni anlaşma önerisine ilişkin soruşturmasını hazırlarken; kamu görevli­ lerine örgütlenme hakkının tanındığı ya da grev yapma haklarının ta­ nındığı durumları ayırdedebilmek için özel bir özen gösterdi. Özel­ likle kamu görevlilerine ilişkin tek soruda; hükümetlere, kamu görev­ lilerinin örgütlenme hakkının bunlara grev hakkının tanınmasına yol 10 açmayacak biçimde uluslararası anlaşmalarla tanınması konusunda ne düşündükleri sorulmuştu. Bu soruya devletlerin büyük bir çoğunluğu olumlu cevap verdi. Birçoğu da, kamu görevlilerinin örgütlenme hak­ kını güvence altına alan bir uluslararası anlaşmaya hiç bir biçimde karşı çıkmadıklarını; ancak çalışanların bu kesiminin devletle karşı karşıya olmalarından ötürü sahip oldukları özel sorumluluklarından dolayı, uluslararası anlaşmalarla tanınmış örgütlenme hakkının hiç bir biçimde grev hakkını içermemesi gerektiğini belirttiler. Kamu görevlilerini yeni anlaşmanın kapsamına alma amacı, yu­ karda sözü edilen ILO raporundaki, Anlaşmanın birinci maddesi öne­ risinde daha açık biçimde görülür: "özel girişime bağlı sanayi kuruluşlannda çalışan ücretli işçiler ile kamu görevlerinde çalışan memurların çıkarlarını örgütlenerek savunmaları gerektiğinden, örgütlenme özgürlüğüne ilişkin olarak bu her iki kesim arasında herhangi bir ayırım yapmanın haksızlık olacağı gözönünde tutulm uştur. Ancak örgütlenme hakkının tanınması hiçbir şekilde bu tür hizmetlilerin grev yapma haklan olacağını belirlemez; çünkü bu, gözönünde tutulan sorundan oldukça uzakta olan birşeyd ir." 5 Örgütlenme özgürlüğü genel nitelikleriyle 1948 yılında Uluslar­ arası Çalışma Konferansı'nın ezici bir çoğunluğu Örgütlenme Hak ve Özgürlüğü Anlaşmasını kabul ettiği zaman resmen tanınmış oldu.6 İkinci madde şu ilkeyi getirdi; "işçiler ve çalışanlar, aralarında hiçbir türlü ayınm yapılmaksızın, önceden izin almaksızın, kendi seçimle­ riyle örgütlere katılabilmeli ve örgüt kurabilmelidirler." 7 Ancak konferansta anlaşma taslağı görüşmeleri sırasında, Anlaş­ mayla getirilen güvencenin polis ve silahlı kuvvetler mensuplarına ne ölçüde sağlanacağının hükümetlerce belirlenmesini mümkün kılan yeni bir maddenin8 Anlaşmaya konulmasına karar verilerek bu genel ilke­ nin kapsamı kısıtlandı. "Hükümetlerin yasaların ve düzenin korunması yolundaki sorumluluklannı gözönüne alan birçok ülkenin tam bir ör­ gütlenme özgürlüğünün polis ve silahlı kuvvetler mensuplanna tanın­ masını sağlayan bir anlaşmayı imzalamayı mümkün görmeyeceği iç in "9 böyle bir istisnanın gerekli olduğu ileri sürülmüştür. Ertesi yıl, işverenlerin karşı-sendikacı ayınmlar yapmasına yol açacak yasalan engellemek; özellikle işverenlerin ve işveren örgütleri­ nin işçi örgütlerine kanşmasını önlemek ve toplu sözleşmeyi geliştir­ mek üzere hazırlanan bir ek örgütlenme Hakkı ve Toplu Sözleşme 11 Anlaşması'0 Konferansta tartışılırken, polis ve silahlı kuvvetler men­ suplarına ilişkin istisnaya yer verildikten başka Anlaşmanın son şekli­ nin 6. maddesine şu cümlenin konulmasına karar verildi: Bu Anlaşma Devlet yönetiminde görevli kamu hizmetlilerinin konumlarıyla ilgili değildir ve onların durumları ve hakları konusunda önceden hüküm veriyor gibi değerlendirilmemelidir." Anlaşmalar ve Tavsiye Kararlarının Uygulanması Uzmanlar Ko­ mitesi, bu maddenin kapsamı hakkındaki yorumunu açıkladı!’ Komi­ te, kamu görevlileri kavramının değişik ülkelerin hukuk sistemlerine göre belli ölçülerde değişebildiğini gözönüne alarak; devlet tarafından istihdam edilen ama kamu yetkilisi durumunda olmayan kişilerin (dev­ let yönetiminde bulunan kamu görevlileri ile aynı statüde olsalar bile) Anlaşmanın kapsamı dışında bırakılmasının Anlaşmanın maddeleriyle çeliştiği görüşünü belirtti. Komite, bu durumun İngilizce metnin, yal­ nızca "devlet yöneticisi durumunda bulunan" kamu görevlilerinin anlaşmanın kapsamı dışında bırakılmasına izin veren 6. maddesinde daha da açıklığa kavuştuğunu gözönüne aldı. Komitenin görüşüne gö­ re, yalnızca devlet döneticileriyle aynı resmi statüde oldukları gerek­ çesiyle, önemli bir kesim oluşturan devlet hizmetindeki işçilerin, An­ laşma kapsamı dışında kalmasına göz yumulamazdı. Bu, Anlaşmanın amacından uzaklaştırılması olurdu. Yapılması gereken ayırımın; ba­ kanlıklar ve dengi kuruluşlarda çeşitli görevlerde olan, yani işlevleri açısından devlet yönetiminde doğrudan görev almış kamu görevlileri ve onların yardımcıları durumunda bulunan daha düşük kademelerde­ ki görevlilerle, devlet tarafından, kamu hizmetlerinde ve özerk kamu kuruluşlarında istihdam edilen kişiler arasında olması gerektiği ortaya çıkıyordu. Bu bölümde, kamu görevlilerinin, örgütlenme hakkı ve bu hak­ kın kullanılmasına getirilen özel kısıtlamalar açısından durumları; çe­ şitli ülkelerin ilgili mevzuatları ve ilgili uluslararası anlaşmalar ve stan­ dartların ışığı altında saptanmaya çalışılacak. Hatırlanacağı gibi Ko­ mite 1973'te, ilgili standartların ve ilkelerin kamu görevlileri de dahil tüm çalışanlara uygulanmasında ortaya çıkan temel sorunların ve güç­ lüklerin incelendiği, örgütlenme özgürlüğüne ilişkin Anlaşmaların uy­ gulanması konusunda bir genel araştırma hazırladı. İşçileri ilgilen­ diren pek çok sorun kamu görevlilerini de ilgilendirdiğinden bu Genel Araştırma'da elde edilen bulgu ve gözlemlere başvurmak gerekecektir, yasa dışı sayılması ilkesi geçerliliğini korur ve kamu görevlilerinin ör­ gütlenme hakkı olarak kullanabilecekleri herhangi bir hak, zorunlu olarak bu genel kuralın dışında kalır. 12 Kamu Görevlilerine îlke Olarak Örgütlenme Hakkının Verildiği Ülkeler: Çoğu ülkelerde kamu görevlilerine örgütlenme hakkı tanınmış­ tır. Bazılarında hiç bir güçlükle karşılaşılmaksızm bu hak, diğer emek­ çi gruplarla aynı koşullarda kullanılmaktadır, diğerlerine kamu görev­ lilerinin özel statüsünün genellikle diğer çalışanlar için söz konusu ol­ mayan kısıtlamalara yol açtığı görülür. Bu kısıtlamaların sık görülen türleri bu bölümde daha sonra ayrıntılı olarak incelenecektir. Birçok ülkede, kamu görevlilerinin örgütlenme hakkı, genel ola­ rak sendikalara ilişkin yasalarla belirlenir. Örneğin, Arjantin, Avustur­ ya, Avustralya, Bulgaristan, Beyaz Rusya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kolombiya, Kosta-Rica, Küba, Çekoslovakya, Dahomey, Dani­ marka, Finlandiya, Fransa, Gabon, Federal Alman Cumhuriyeti, Honduras, Macaristan, İzlanda, Hindistan, İrlanda, İsrail, İtalya, Fil­ dişi Sahili, Kenya, Lüksemburg, Malezya, Hollanda, Norveç, Polon­ ya, Senegal, Siri Lanka, İsveç, İsviçre, Tunus, Ukrayna, SSCB, İngilte­ re, Uruguay ve Yugoslavya’da durum böyledir. Bu ülkelerin bazılarında sendikalarla ilgili yasalarda kamu görevlilerine ilişkin istisnalar vardır, bazılarında ise kamu görevlileri­ nin örgütlenme hakkı kamu görevlilerinin istihdamı ile ilgili özel yasa­ larla düzenlenmiştir. Çoğunlukla bu hakkın uygulanmasının kesin ko­ şulları, işçilere uygulanan ilgili mevzuata bırakılmıştır. Bazı ülkelerde kamu görevlilerinin örgütlenme hakkı kamu gö­ reviyle ilgili yasaların veya diğer özel mevzuatın az veya çok yoruma açık maddeleriyle düzenlenir. Bu durum şu ülkelerde belirgindir: Belçika, Kamerun, Kanada, Yunanistan, Japonya, Meksika, Fas, Trinidad ve Tobago, Birleşik Amerika ve Venezüella. Kamu Görevlilerinin İlke Olarak Örgütlenme Hakkının Dışında Bırakıldığı Ülkeler: Diğer uçta, kamu görevlilerinin sendikalarda örgütlenme hakkı­ nın ilke olarak tümüyle yasaklandığı ülkeler yer alır. Bu ilke mutlak veya koşullu olabilir. Bazı ülkelerde kamu görevlilerinin hiç bir sınıfı­ nın (kesiminin) örgütlenme hakkı yoktur, bazılarında ise devlet yöne­ timiyle ilgili işlerdeki kamu görevlileri örgütlenme hakkından yoksun­ dur. Gene de, mutlak veya koşullu da olsa, kamu görevlilerinin mesle­ ki çıkarlarını korumak için örgüt kurmaları veya örgüte katılmalarının 13 Ekvator'da, Etiyopya'da, Ürdün'de, Liberya'da, Nikaragua'da, Peru'da, Ispanya'da ve Türkiye’de kamu görevlilerinin tümü veya ço­ ğunluğu sendika örgütlenmesini düzenleyen yasaların kapsamı dışın­ dadır. Bolivya ve Dominik Cumhuriyeti'nde de benzer yasa maddeleri, kamu görevlilerine örgütlenmeyi yasaklar. Ancak bu yasaklama sıkı bir şekilde uygulanmamaktadır. Örneğin Bolivya'da kamu görevine ilişkin yasa özgürce örgütlenme hakkını sağlar. Dominik Cumhuriye­ ti'nde, örgütlenme hakkı Anayasanın güvencesindedir ve kamu görev­ lileri sendikaları uygulamada vardır. El Salvador'da kamu görevlileri, ilkede, örgütlenme hakkına sa­ hip değildirler. Ancak, özerk veya yan özerk resmi kuramlarda çalı­ şanlar için bir istisna vardır. Bunlar Iş Yasası kapsamına girerler, ve mesleki çıkarlarını korumak için örgütler kurma ve üye olma hakları vardır. Brezilya İş Yasası'na göre, devlet memurları ve yan-resmi ku­ ramların elemanlarının örgütlenme hakkı yoktur. Ancak 14 Haziran 1950 tarih ve 1134 sayılı Yasa; medeni yasa uyarınca kurulmuş olma­ ları ve politik nitelik taşımamaları koşuluyla, kamu kooperatiflerinin ve merkezi devlet örgütünün endüstriyel bölümlerinin memurlarının veya çalışanlarının kurduklan meslek demeklerinin, üyelerini temsil hakkını tanımıştır. Birleşik Amerika'nın bazı eyaletlerinde kamu görevlileri halen sendikal haklardan yoksundur. Ama, bir federal mahkeme kamu gö­ revlilerinin anayasa güvencesindeki sendikaya üye olma haklarının var­ lığını karara bağlamıştır. Kamu Görevlilerinin Belirli Özel Kesimlerini Etkileyen İstisna ve Kısıtlamalar: Kamu görevlilerinin örgütlenme hakkını tanıyan birçok ülkede, devlet görevlilerinin belirli özel kesimleri, gene de bu hakkın dışında bırakılmış veya kısıtlamalara uğramış olabilirler. Bu özel kesimleri, du­ rama göre, silahlı kuvvetler, polis örgütü, tutukevi veya itfaiye görevli­ leri veya "güvenlik postalan" adı verilen görevliler oluşturabilmekte­ dir. Bu tür kısıtlamalara, genellikle, bu işlerde görevli kimselerin, dev­ letin iç ve dış güvenliğini sağlamakla görevli olmalan veya yerine ge­ tirdikleri görevlerin özel niteliği gerekçe olarak gösterilir. 14 Silahlı kuvvetler mensuplan örgütlenme hakkından en yaygın biçimde yoksun bırakılan kamu görevlileri kesimini oluştururlar. Bu tür "istisna hükümleri"ne örnek olarak Kolombiya İş Yasası'nın mad­ delerini verebiliriz. Bu yasa, silahlı kuvvetler ve polis örgütü mensuplan dışında bütün kamu görevlilerine örgütlenme hakkını tanır. Fas mevzu­ atına göre: "Devlet güvenliği sağlamakta görevli kimseler örgütlenme hakkı dışındadırlar." Daha çok sayıda ülkede silahlı kuvvetler mensupları benzer şe­ killerde örgütlenme hakkı dışında tutulm uştur. Örneğin, Belçika, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kıbns, İtalya, Fil­ dişi Sahili, Japonya, Malezya, Moritanya, Meksika, Nijerya, Trinidad ve Tobago, Tunus, Yukan Volta, Venezüella ve Viet-Nam Cumhuriyeti'nde (Güney Vietnam) yasa silahlı kuvvetler mensuplannı bu hak­ kın dışında bırakır. Hollanda gibi bazı ülkelerde kesimlere göre kısıt­ layıcı hükümlere daha az rastlanır. Bu ülkede, 1922 tarihli Kraliyet Kararnamesine göre silahlı kuvvetler mensuplan, askeri disiplinin sağ­ lanmasına ve deniz ve kara kuvvetlerine ters düşen amaçları olan örgüt­ lere giremezler. Singapur'da, silahlı kuvvetler mensuplarının sendikala­ ra girmeleri yasaktır; bununla birlikte, sosyal ve kültürel çalışmalarını geliştirmek amacıyla kurulmuş derneklere girebilirler. Silahlı kuvvetlerin bir istisna olmasının bu kadar yaygın olması­ na karşın, gene de silahlı kuvvetler mensuplannın mesleki çıkarlannı korumak için örgütlenme hakkına sahip olduklan ülkeler vardır. Avustralya, Danimarka, Finlandiya, Federal Almanya, Lüksemburg, Norveç, îşveç ve İngiltere'de durum böyledir. Zaman zaman, polis ve güvenlik kuvvetleri mensuplannın da ör­ gütlenme hakkı kapsamı dışında bırakıldığı görülür. Genellikle, silahlı kuvvetler mensuplannın örgütlenme hakkının olmadığı ülkelerde, ay­ nı yasa maddeleriyle polis örgütü mensuplarının da örgütlenmesi ya­ saklanmıştır. Kolombiya, İtalya, Malezva, Meksika ve Fas mevzuatı buna örnektir.-Buna karşıt olarak, Yukan Volta, Yunanistan ve Ja­ ponya'da polis için özel kısıtlayıcı yasa maddeleri vardır. Birleşik Amerika'da güvenlik kuvvetlerinin örgütlenmeye ilişkin haklan 1971'de yürürlüğe konan Federal Servis İş-İşletme İlişkileri Bü­ rosu'nca hazırlanmış olan 29 Eylül 1969 tarih ve 11491 sayılı Yürütme Karan ile düzenlenmektedir. Bu karara göre, örgütlenme hakkı, Fede­ ral Araştırma Örgütü'nü ('FBI), Merkezi Haberalma Örgütü'nü (CIA), başlıca işlevi araştırma haberalma ya da güvenlik işleri olan diğer ör­ gütleri kapsamına almaz. Başlıca işlevi araştırma ya da memurların ve 15 işçilerin işlerinde dürüstlüğü ve birliği sağlamaları konusunda denetim yapmak olan herhangi bir servisin, büronun ya da birimin başkam, kişisel olarak, bu hakkın büronun iç güvenliği ile uyuşmadığına karar verebilir. Kıbrıs ve Singapur'da polisler sendikalara üye olamazlar, fa­ kat kendi örgütlerini kurabilirler. Benzer biçimde, Trinidad ve Tobago' da polis örgütü üyelerinin yasal örgütlenme hakları vardır; ancak henüz böyle örgütler kurulmamıştır. Hindistan'da 1966 tarihli yasaya göre; bir polis memuru, yetkililerin izni olmadan, sendikalara ya da din ya da eğlence konusunda çalışmaları olan dernekler dışında bir örgüte üye olamazlar ve bu tür dernekler ve sendikalarla ilişki kuramazlar. Birçok yerde polis ya da diğer güvenlik kuvvetlerinin örgütlenme hakkından yoksun bırakılmasına karşın; öteki kamu görevlileri kesimleriyle ya da özel mevzuatla bu hakka sahip oldukları ülkeler de vardır. Avusturalya, Avusturya, Belçika, Orta Afrika, Danimarka, Fin­ landiya, Fransa, Federal Almanya, Gine, İrlanda, Fildişi Sahili, Lüksemburg, Malavi, Hollanda, Yeni Zelanda, Nijer, Norveç, tşveç, Tunus ve İngiltere'de durum böyledir. Tutukevi personeli, bazı ülkelerde, ya­ sal olarak örgütlenme hakkından ya tümüyle yoksun bırakılan ya da bu hakkın uygulanmasında özel kısıtlamalarla karşılaşan bir diğer kamu görevlileri kesimidir. Birçok ülkede bu kesim, örgütlenme hakkı açı­ sından polis örgütüyle birleştirilmiştir, yasaların aynı maddeleri kapsa­ mına girerler. Tutukevi personelinin, örgütlenme hakkı kapsamı dışında tutul­ duğu ülkelere örnek olarak; Japonya, Malezya, Meksika, Nijerya, Pakistan, Sri Lanka, Sudan ve Tanzanya verilebilir. Trinidad ve Tobago' da ve Uganda'da tutukevi personelinin istihdamı ile ilgili özel yasalara göre, tutukevi hizmetinde çalışan personel hükümet onayı ile personel dernekleri kurabilir, ancak bu dernekler sendika olarak kabul edilmez­ ler. Birçok ülkede itfaiye görevlileri için de özel yasa maddeleri var­ dır. Kıbrıs ve Japonya mevzuatında bu konudaki istisna belirtilir. Tri­ nidad ve Tobago'da itfaiye görevlilerinin istihdamını düzenleyen özel yasaya göre, bu kişiler dernek kurabilirler ancak bu dernekler sendika sayılmazlar. Son olarak, yüksek yönetim kademelerinde yer alan kamu görev­ lilerinin ve yardımcı personelinin; diğer bir deyişle yönetim, denetim ve güvenlikle ilişkili kamu görevlilerinin örgütlenme hakkı konusunda özel kısıtlamalarla karşılaştıkları birkaç ülke vardır. Bu kısıtlamalar her zaman mutlak bir yasaklama biçiminde değildir. Tersine, birçok 16 durumda, bu kişiler daha düşük düzeydeki görevlilerin derneklerine girmemek koşuluyla, mesleki çıkarlarını korumak amacıyla örgütlen­ me hakkına sahiptirler. Hindistan, Japonya, Meksika, Singapur, Sri Lanka ve Tanzanya gibi ülkelerde bu özel kesime giren personelin haklan kısıtlanmıştır. Bazı ülkelerde bu özel kesime kimlerin gireceği açıkça belirlenmiştir, bir bölümünde ise bu tür aymmlar, işverenle örgüt arasındaki anlaşma­ lara bağlıdır, diğer bir bölümünde de, hükümet bu konuda tek taraflı karar alma yetkisine sahiptir. Meksika'da Federal Hükümet görevlilerinin örgütlenme hakkını düzenleyen mevzuat, "güvenlik posta"larında çalışanlann örgütlenme­ sini yasaklar. Ancak, bunlar, başka örgütlere üye olabilirler. Singapur’da yönetimsel bir göreve atanacak bir kimseden atan­ ma, transfer veya yükselme için, koşul olarak, sendika üyeliğinden isti­ fa etmesi istenebilir. Benzer bir madde de Pakistan'da yeni çıkan bir kararnamede vardır. Buna göre hükümet yetkilileri, yönetimsel bir ko­ numa atanan ya da yükseltilen bir kimsenin herhangi bir "çalışanlar derneği”nin üyesi ya da memuru olmamasını, ya da buna son verme­ sini isteyebilirler. Japonya'da genel ve yerel kamu hizmetine ilişkin yasalara göre; yönetimsel ya da denetimsel konumlarda bulunan, ya da güvenlik işle­ riyle görevli bulunan kişilerle, diğer çalışanlar tek bir örgüt kuramaz­ lar. Hindistan'da yönetim ve güvenlik işlerinde görevli kimseler, sendikal haklardan yoksundurlar. Burada, bu özel kesimler arasında kalan konumlar hakkında daha fazla bilgi vermek gerekiyor. Bu konuda ortaya çıkan sorunlar genellikle, bu konumlan tanımlayan yasa maddelerinin bütünlüğü ve kapsamına ilişkindir. Meksika'da "güvenlik posta"ları, mevzuatta tek tek sıralanmıştır ve yürütme organı'nı, bakanları, yasama organı'nı, çok sayıda ulusal kuruluşu, komisyonu içine alan uzun bir liste oluşturur. Bu listede; müdürler, müdür yardımcıları, daire ve bölüm şefleri, şef yardımcıları, müfettişler, teknik personel, yasal ve teknik danışmanlar, iş ilişkileri uzmanlan, okul müdürleri, muhabirler, veznedarlar, değişik türde de­ netçi ve yöneticiler, güvenlik postaları memurlarının sekreterlik per­ soneli de yer almaktadır. Japonya'daki Ulusal Kamu Hizmeti Yasası'na göre yönetim per­ sonelinin kapsamı, Ulusal Personel Dairesi tarafından saptanacak ku­ 17 rallarla belirlenir. Yerel Kamu Hizmeti Yasası'na göre de, bu kesimin kapsamı uzmanlar veya dengeleme komisyonları kararlarıyla belirlenir. İlk durumda, yönetim personeli ve bu gruba giren diğer kesimler 1966'da tanımlandı ve bu kesime giren gruplar, çeşitli bakanlıkların personel tablolarında ayrıntılı biçimde sıralandılar. Bu grupların için­ de; bölümlerin, büroların, dairelerin başkan ve başkan yardımcıları, sekreterlik görevlileri, şube ve daire şefleri, okul müdürleri ve yar­ dımcılar yer almaktadır. Yönetimsel ve benzeri konumlann kapsamı ve bütünlüğü sorunu, Japonya'ya giden ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) örgütlenme Öz­ gürlüğü Üzerine Araştırma ve Veri Toplama Komitesi'nce incelenmiş­ tir. İlk noktaya ilişkin Komisyon görüşü şöyledir; "Toplu sözleşmeler­ de etkin bir rol oynayabilecek bağımsız ve güçlü bir çalışanlar örgütü­ nün gelişmesinin istendiği ve çalışanların kendi örgütlerini kendilerinin seçme hakkı gözönünde bulundurulursa; yönetim personelinin ve ben­ zerlerinin kapsamının, örgütü, gerçek ya da potansiyel üyeliklerinin büyüle bir kısmından yoksun bırakarak güçsüzleştirecek kadar geniş tutulmaması gereği önem kazanır." Bütünlük sorununa ilişkin olarak, Komisyon, düzensizliklerden ve personelde ortaya çıkacak güven eksikliğinden kaçınmak için, personel düzenlemelerinde yönetimsel konumlann kesin sınırlarının belirlenmesi için ölçüler getirilmesi ge­ rektiğini belirtmiştir. Komisyona göre; bu yönetim özellikle, bu ko­ nuda karar vermek durumunda olan yerel komisyonlann yerel nitelik­ leri nedeniyle, merkezi yönetimden yerleşmiş tutum un güçlü, kararlı ve duyarlı bir sendikal hareketi teşvik etmek doğrultusunda olduğu­ nun kesinlikle belirlenmesini beklediklerinde gerekli olacaktır. Kamu Görevlilerinin Kendi Seçtikleri Dernekleri, Federasyonları, Konfederasyonları Kurma ve Bunlara Üye Olma Haklan Açısından Durum: Bundan önceki sayfalarda, kamu görevlilerinin belirli kesimleri­ nin durumlan, örgütlenme hakkına sahip olmalan açısından incelendi. Bu başlık altında ise, üyeliğe ilişkin kısıtlamalar altında, bu hakkın kimlere verildiği, özellikle de özel sektör işçileriyle birlikte örgütlen­ me özgürlüğü incelenecektir. Birçok ülkede, kamu görevlileri kendi seçtikleri örgütü kurma hakkına sahiptirler, bir kısmında ise, mevzuata ya da yönetimsel kural­ lara göre, kamu görevlileri ancak işçilerden ayn olarak örgütlenebilir­ ler. Gerçekte, hükümetlerin çoğu, örgütlü personelin politik bağlantı18 lannı ya da grev eylemlerini önlemek için, dolaylı ya da dolaysız yol­ larla özel sektör işçileriyle birlikte örgütlenmelerine kısıtlamalar geti­ rirler. İsviçre'de, kamu görevlileri grev hakkına sahip olan ya da bu hakkı savunan örgütlere üye olamazlar. Yunanistan'da, kamu görevlile­ ri dernekleri veya federasyonları veya birey olarak kamu görevlilerinin, sınıf çatışması temeline dayalı işçi ya da işveren dernekleri, federas­ yonları ile birleşmeleri yasaklanmıştır. "Birleşme" terimi etkin sınıf mücadelesi içindeki işçi ya da işveren demeklerinin herhangi bir yolla destekleme ya da katılmayı içerir. Norveç'de, toplu sözleşme hakkını kullanma amacıyla kurul­ muş kamu görevlileri dernekleri yönetim hizmetinde çalışanları üye yapamaz. Benzer bir hüküm de böyle derneklerin federasyonları için vardır. Kapsamı kamu görevlileriyle kısıtlı olmayan bir derneğin, top­ lu sözleşmelere girebilmesi için özel bir yetki alması gerekir. Kıbrıs gibi bazı ülkelerde daha açık yasaklar vardır. Meksika mevzuatı, kamu görevlileri örgütlerinin, aynı kesimin işçilerinin kısıt­ lanmış olmayan örgütleri ya da federasyonlarıyla birleşmesini yasak­ lar. Sri Lanka'da yönetim görevlileri kendi sendikaları dışında sendi­ kalara giremezler, yasalar bu tür sendikaların birleşmesini ya da fede­ rasyon oluşturmalarım yasaklar. Japonya'da bir kamu görevlileri sen­ dikasının resmi nitelik taşıması için, üyelerinin hepsinin aynı kesimde olması ve yerel kamu örgütü dışından olmaması gereklidir. Malezya'da üyeliği kamu görevlileriyle kısıtlı olan bir dernek, bu tür bir kısıtlama koymayan bir dernekle birleşemez. Bazı ülkelerde yasalara göre, kamu görevlileri derneklerinin üye­ likleri, örgütsel birimlere ya da yaptıkları işlere göre tanımlanır. Meksika'da kamu görevlileri, yalnız bağlı oldukları yönetim bi­ rimleri derneklerine girebilirler. Venezüella'da kamu görevlileri sen­ dikaları her bakanlık, her özerk kuruluş ve Kamu Hizmeti Meslek Ya­ sası Kapsamına giren memurları içeren her bir birim için, uRısal dü­ zeyde kurulur. Sri Lanka'da kamu görevlileri sendikaları, üyelikleri­ ni belirli bir yönetim hizmetine ya da bölümüne, ya da belirli bir kamu hizmeti kesimine bağlı olan memurlarla sınırlamak zorundadır. Malez­ ya'da, kamu görevlileri ancak, belirli bir işyerinin, bir yönetim birimi­ nin ya da bir bakanlığın mensuplarıyla kısıtlı olan sendikalar kurabi­ lirler veya böyle sendikaların üyesi olabilirler. Pakistan'da bir derneğin resmen tanınması için, kamu görevlilerinin belirli bir sınıfından oluş­ ması gerekir. 19 Bu örneklere ek olarak, kamu görevlilerinin kendi seçtikleri ör­ gütleri kurma ve bunlara katılma haklan sorununa ilişkin başka özel durumlarda vardır. Trinidad ve Tobago'da yasaya göre; daha önce kurulmuş ve res­ men tanınmış olan uygun bir derneğin temsil ettiği bir kamu görevli­ leri sınıfını temsil edecek olan, ya da böyle bir demeğin üyesi olan bir memuru üyeliğe kabul eden bir dernek resmen tanınmaz. Benzer bir hüküm de itfaiye ve tutukevi görevlileri için vardır. İtfaiye görevlileri, Kamu Hizmeti Demeği ya da 1965 Kamu Hizmeti Yasasının yürür­ lüğe girmesinden hemen önce toplu sözleşme hakkını almış olan her­ hangi bir sendika tarafından temsil edilemezler. Meksika'da bir yönetim birimi içerisinde birden fazla örgüt ku­ rulması yasaklanmıştır. Kamu görevlilerin örgütlenme hakkı üzerindeki yukanda belirti­ len türden çeşitli kısıtlamalar Uluslararası Çalışma Örgütü Anlaşma ve Tavsiye Kararlannın Uygulanması Uzmanlan Komitesince incelenmiş­ tir. Kamu görevlileri derneklerinin kendi aralannda federasyona git­ meleri zorunluluğu; ancak bu yolla kurulmuş olan federasyonların devletçe tanınması ve bu tür derneklerin endüstriyel ve tanmsal örgüt­ lerin federasyon ve konfederasyonlanna katılmalannm yasaklanması yolundaki mevzuata ilişkin olarak, Komite görünüşünü şöyle açıkla­ mıştır: Bu maddeler 1948 tarihli Dernek Kurma özgürlüğü ve Örgüt­ lenme Hakkının Korunması Anlaşmasının 5 ve 6. maddelerine aykm görünmektedir. Anlaşmanın bu maddelerine göre sendika örgütleri, "önceden yetki almaları gerekmeksizin, kendi seçtikleri" federasyon ve konfederasyonları kurma hakkına sahiptirler.13 Daha genel olarak, Komite'nin görüşüne göre” kamu görevlileri örgütlerinin özgürce kendi aralarında ya da özel sektör örgütleriyle ortak olarak federasyonlar oluşturmalarını (en azından ikinci durum­ da, böyle bir birleşme grev hakkı istemini getirmedikçe) yasaklayan bu maddeler bu örgütlerin kendi seçtikleri federasyon ve konfederasyonlan kurma ve bunlara katılma haklanyla çelişmektedir. Her yönetim biriminde yalnız bir derneğin varlığını tanıyan mevzuata ilişkin Komite görüşüne göre; bu tür bir kısıtlama 87 No:1u Anlaşmanın 2. maddesine aykındır. Ancak Komite şu noktayı da be­ lirtmiştir: çoğunluğu temsil eden örgütlere sözleşmelerde, görüşme­ lerde ve uluslararası temsillerde özel haklar verilmesi; azınlık örgütle­ 20 rinin varlığına ve yetkililer ve işverenlerle üyelerinin çıkarları ile ilgili konularda ilişkide bulunmalarına izin verilmesi koşuluyla, Anlaşmaya aykırı olmayacaktır.'5 Komite, ayrıca, kamu görevlilerinin çalıştıkları kesimlere göre örgütlenmeleri zorunluluğu getiren maddelerin de 87 No;lu Anlaşma’ ya aykırı olduğunu belirtmiştir.'6 Son olarak, kamu görevlileri örgütlerinin uluslararası düzeyde birleşmelerine ilişkin bir kısıtlama, Kamerun mevzuatında görülür. Buna göre kamu hakları denetimiyle ilgili bakanlığın verdiği bir yetki olmaksızın bu dernekler yabancı bir örgüte katılamazlar. 21 ' //' ■• . . ■' Z ': - : - . / 2 kamu görevlilerini!) örgütlenmesi GİRİŞ: Kamu görevlilerinin kendi seçtikleri örgütleri kurma, bunlara katılma, ulusal ve uluslararası düzeyde federasyon ve konfederasyon­ lara katılma hakkı açısından yasal durumlarını I. Bölümde inceledik. Bu bölümde ise kamu görevlilerinin örgütlenmesini yasal değil uygu­ lama açısından inceleyeceğiz. Gerçekte, birçok ülkede kamu görevli­ leri örgütleri, yasal hükümlere göre yapmaları beklenen işlerden farklı çalışmalar gösterirler. Kamu görevlileri örgütlerinin nitelikleri ve yürüttükleri çalışma­ lar çeşitli ülkelerde; işverenin (hükümetin) niteliği, çalışanların türü (daha çok beyaz-yakalı olmaları), bu kişilerin istihdamına ilişkin ku­ ralların genellikle yasal nitelikte olması, bu yüzden kamu görevinin özel bir statü sayılması, kamu görevlilerinin örgütlenme özgürlüğünü düzenleyen yasalar ve yönetmelikler, kamu görevlileri örgütleriyle görüşme, sözleşme yapma, resmen tanıma işlemlerini düzenleyen ku­ rallar ve uygulamalar, özel sektörde ve bütün olarak ülkede etkin olan sendika düzeni gibi etkenlerce türlü yollardan etkilenir. Yukanda sözü edilen çeşitli etkenler, değişik biçimlerde birleşerek kamu hizmetinde karışık bir örgütsel yapı ortaya çıkararlar. Bu durumda, örgütler değişik üyelik kapsamları, değişik amaç, ça­ lışma ve taktikleri ile ayırd edilebilirler. 23 Üyeliğin kapsamı açısından ilk önce şu belirtilmelidir; birçok yerde, kamu görevlileri yönetim örgütünün bir bölümünde, bir düze­ yinde (merkezi, bölgesel ya da yerel), ya da bir işkolunda kendi ayrı örgütlerini kurmuşlardır; ancak, bazı yerlerde, kamu görevlileri ayrı ör­ gütler kurma yerine özel sektördeki örgütlere (işçi sendikalarına) ka­ tılmışlardır. Kamu görevlileri örgütleri bazan kendi federasyonlarını kurmuşlar, bazan bu örgütler ( ya da bunların federasyonları ) genel nitelikteki federasyon ve konfederasyonlara katılmışlardır. Uluslarara­ sı birleşmelerde de durum böyledir. Amaçlar, çalışmalar ve taktiklerin nitelikleri açısından, genellik­ le iki temel türde örgüt görülür. Birincisi, "dernek" tipi örgüttür, bir­ çok bakımdan özel sektördeki meslek örgütlerine benzer. Bu örgütler sendikal olmayan yöntemlerle üyelerinin mesleki çıkarlarını korumak ve mesleki standardları sağlamak görüşüyle kurulurlar. Birçok ülkede bu örgütler güçlendikçe, üye kazanma konusunda sendikalarla yarışa­ bilmek için amaçlar ve taktikler açısından sendikal özellikler kazan­ maya başlamışlardır. Sendika tipindeki bu ikinci tür, özellikle ekono­ mik amaçlara yöneliktir ve sektördeki sendikaların kullandığı taktik­ leri kullanır. Bu tür kamu görevlileri örgütlerinin başlıca ilgi ve çalışma alanı üyelerinin çıkarlarını, işveren durumundaki hükümete karşı koru­ maktır. Kamu görevlileri örgütleri (dernek ya da sendika tipinde olsun) birçok ülkede, amaçları ve yaklaşımları yönünden sendikalara göre daha tutucu olmuşlardır. Birçok ülkede bu tutuculuk etkisini devam et­ tirmektedir, ancak kamu görevlileri kapsamının ve örgütlerinin hızlı ge­ lişimine koşut olarak bu örgütlerde, amaçlar ve taktikler açısından ar­ tan bir "militanlaşma" eğilimi vardır. Bu eğilim, bazan özel sektör sendikacılığını da aşmaktadır, ancak bu örgütlerin kamu çıkarlarını gözönüne almadığı söylenemez. Kamu hizmeti sendikacılığındaki ar­ tan militanlaşma eğiliminin bir nedeni, memur örgütlerinin kendini ta­ nıtma arayışı ve resmen tanınma kavgası içinde olduğu birçok ülkede, bu alandaki sendikacılığın göreli yeniliği olabilir. Bir diğer neden de başlangıçta böyle sendikalara karşı çıkan hükümetlerin sendikalarla ilişkideki deney eksikliği olabilir. Bu durum, bazı endüstrileşmiş ülke­ lerde özel kesimde sendikalaşma eylemlerinin başlangıcını anımsat­ maktadır, bu tür sendikalar da başlangıçta karşı çıkma biçiminde göz­ lenmektedir. Ancak şu da belirtilmelidir ki; Afrika örneğinde olduğu gibi, birçok gelişmekte olan ülkede sendikalar özel sektörden önce kamu hizmetinde gelişmiştir. 24 Örgütlerin Kamu Görevlileri Arasında Yaygınlığı:l Günümüzde kamu görevlileri örgütlerinin bir özelliği de, birçok ülkede kamu görevlilerinin özel sektöre oranla yalnızca sayıda bile daha örgütlü olduklarıdır. Bu özellikle Fransa gibi örgütlü işçi yüzdesinin oldukça düşük olduğu yerlerde, çeşitli yönetim birimlerindeki memurların % 50- % 80 arasında değişen oranlarda sendika üyesi ol­ dukları gözönüne alındığında çarpıcı olmaktadır.2 Bu oran ulusal eği­ tim alanında yüzde 80 d ir3. Belçika4 , Norveç ve İsveç'de kamu görev­ lilerinin örgütlenme oranı % 80 tahmin edilmektedir. Federal Alman­ ya'da kamu görevlilerinin genel olarak %75 oranında örgütlendiği, res­ mi memurların % 86'sınm, aylıklı çalışanların %56'sının, ücretlilerin %85'inin örgütlü olduğu belirtilmektedir.5 Avustralya'da merkezi ve bölgesel yönetimlerin memurlarının %60-67 oranında örgütlü olduğu tahmin edilmektedir, demiryolu görevlilerinde bu oran %95, posta gö­ revlilerinde %90'dır.6 İsviçre'de merkezi yönetim personelinin yakla­ şık yarısı örgütlüdür. (Bu oran bazı endüstri dallarına göre düşüktür) İngiltere'de kamu görevlileri, uzun süredir hükümetin sendikalara ya da memur örgütlerine girmelerini desteklemesi sonucu, özel sektörden daha geniş ölçüde örgütlenmişlerdir. Belli başlı kamu sektörü sendika­ ları İşçi Sendikaları Kongresine bağlıdır, yaklaşık olarak sendika üye­ lerinin yarısı İşçi Sendikaları Kongresi üyesidirler (10 milyonun 5 mil­ yonu, 1972)? Kamu görevlilerinin %90'ının National Whitley Council'de dolaysız temsil edilen örgütlerin üyeleri oldukları tahmin edil­ m ektedir8. Ulusal Kamu Görevlileri Sendikası ve Ulusal ve Yerel Yö­ netim Memurları Derneği gibi yerel memur dernekleri hızlı ve dü­ zenli olarak üye kazanmaktadırlar, bunlardan ilki, dört yılda %49 oranında gelişmiştir.9 SSCB'de, her dereceden 3,2 milyon devlet yönetimi ve devlet kuruluşu görevlisi SSCB Devlet Görevlileri Sendikasına bağlıdır.10 Asya Ülkelerinin pek azı için, kamu görevlileri örgütlenmesi derecesi hakkında bilgi bulunabilmiştir. Japonya'da (İ968 istatistik­ lerine göre), ulusal kamu görevlilerinin %57'si yerel kamu görevlile­ rinin ise %77'si örgütlüdür. Posta görevlilerinde bu oran %85, eğitim alanında %72'dir. Bütün örgütlü işçilerin yaklaşık dörtte biri kamu ke­ simi sendikalarına üyedirler (kamu girişimleri dahil)1.1 Singapur'da hükümet ve devlet görevlilerinin %60'ı ve Sri Lanka'da kamu görev­ lilerinin ve yerel hükümet memurlarının %55'inin, kamu hizmetinde çalışan kol emekçilerinin %40'inin örgütlü olduğu belirtilmektedir.12 25 Yeni Zelanda'da kamu görevlileri arasında örgütlenme oranı çok yüksektir. Bu oran posta memurları ve demiryolu görevlilerinde yüz­ de 100'e, merkezi yönetim görevlilerinde ise %97'ye ulaşır. Yerel yö­ netimde sendika üyeliğini zorunlu kılan anlaşmalar vardır. Bunun yanısıra yüksek ücretli yçrel devlet memurlarının % 50'si gönüllü ola­ rak örgütlenmişlerdir. Avustralya'da da kamu görevlileri arasında yüksek bir örgütlenme oranı vardır, birçok alanlarda bu oranın %85'in üzerinde olduğu tahmin edilmektedir, bazı kamu görevlileri sendika­ ları ise kendi alanlannda çalışanların %95'ini örgütlediklerini ileri sürmektedirler.’3 Kanada ve ABD'de kamu görevlilerinin örgütlenmesi hızla art­ maktadır. Kanada'da 1970'de federal, eyalet ve belediye düzeylerinde çalışan kamu görevlilerinin üçte ikisinin örgütlenmiş olduğu tahmin edilmekteydi. Kamu Hizmeti İttifakı, 200.000 federal memurun 140.000'ini yasal toplu sözleşme hakkı kapsamına almıştır.14 ABD'nde bütün kamu görevlilerinin en az üçte biri sendika ve dernek üyesidir, bu oran federal görevlilerde (2.7 milyon) %52, eyaletlerde ve yerel yö­ netimlerde görevli olanlarda (9.45 milyon) %28'dir. Örgütlülerin sayısı 1970'den beri hızla artmaktadır. Eyalet ve yerel yönetimlerdeki örgüt­ lenme artışına koşut olarak, Amerikan Eyalet, İlçe ve Belediye Görev­ lileri Demeğinin üye sayısı da 1960'taki 210.000'den 1970'te 444.000 e, 1974'de ise 700.000'e çıkmıştır. Federal görevlilerin en geniş örgütü olan Amerika Hükümet Görevlileri Federasyonunun (AFGE) üye sayısı 1960'taki 70.000 den 1970'de 325.000'e yükselmiştir, bu oran, bu süre içerisinde çeşit­ li örgütlerin gösterdiği artış hızlarının en büyüğüdür. (%364). Başlıca federal memur sendikalarının 1960-70 arasında gösterdiği artış (535.000 den 1.036.000'e) % 94'tür.15 Eğitim alanında, Amerika Öğ­ retmenler Federasyonu 418.000 üyesi olduğunu ileri sürerken, Milli Eğitim Derneğinin 1,5 milyon üyesi vardır.'6 Latin Amerika'daki kamu görevlilerinin örgütlenme oranına iliş­ kin çok az bilgi vardır. Gene de, birçok ülkede kamu görevlileri ör­ gütleri olduğu bilinmektedir. Arjantin’de, 80.000 üyeli Kamu Hizmeti Personeli Sendikası ve yine 80.000 üyeli Devlet İşçileri Derneği olmak üzere iki büyük örgüt vardır. Meksika'daki Devlet Hizmetindeki İşçiler Sendikaları Federasyonu, sendikalara girmeleri desteklenen çok sayıda kamu görevlisini kapsar. Şili'de 1972'de, kamu personelinin % 80'in üzerinde örgütlü olduğu tahmin edilmekteydi. Başlıca örgütler Ulusal Hükümet Görevlileri Demeği (ANEF), Ulusal Yan-resmi Görevlileri 26 Derneği (ANES), Endüstriyel Demiryolu İşçileri Federasyonu, (FIFCH), Ulusal Sağlak İşçileri Federasyonu (FENATS), ve Ulusal Belediye İşçileri ve Çalışanları Derneği'dir.17 Kosta Rika’da kamu görevlilerinin %50'sinin sendikalara üye olduğu tahmin edilmektedir. Uruguay'da kamu yönetiminin her düzeyinde önemli kamu görevlile­ ri örgütleri kurulmuştur. Bolivya, Brezilya, Ekvator, El Salvador, Peru ve Venezüella'da da kamu görevlileri örgütleri bulunmaktadır, an­ cak elimizde örgütlenme oranına ilişkin bilgi yoktur. Afrika ülkelerindeki kamu görevlileri örgütlenmeleri oranına ilişkin bilgi de çok azdır. Kamerun, Dahomey, Madagaskar ve Senegal' de örgütlenmenin yasaklandığı kesimler dışında kalan kamu görevlile­ ri, geniş ölçüde örgütlenmiştir. Kamu Hizmetindeki Örgütlerin Yapısı Kamu hizmetindeki örgütlerin yapısı, çeşitli etkenlerce belirle­ nir ve sistemler arasında öpemli değişiklikler bulunur. En önemli et­ kenlerden biri kamu hizmetinde örgütlenme hakkını düzenleyen, bu hakkı bazı gruplara vermeyen, üyelik alanını ya da bu örgütlerin etkinliklerinin niteliğini kısıtlayan yasalar ve yönetmeliklerdir. Hakim Hükümet biçiminin (merkezi, federal v.b.) de önemli et­ kisi vardır. Bu örgütlerin resmen tanınmasında ve görüşme ve sözleş­ melerde üyelerini temsil hakkının verilmesinde kullanılan ölçütler de birçok ülkede kamu sektörü sendikacılığının yapısını etkiler. Kamu hizmeti alanında toplu sözleşme hakkına ilişkin yasa ve uygulamalar da bu alanda yeni düzenlemelere ve yeni örgütsel yapılara yol açar. Bu yeni düzenlemeler, bir çok ülkede toplu sözleşme için örgütler arası birleşmeler ve ittifaklar biçiminde ortaya çıkar. Son olarak, kamu hizmeti sendikacılığının yapısı, bu sendikacılığın kamu hizmeti­ nin özelliklerini taşımasına ve özel yasal bir çerçeve içinde çalışabil­ mesine karşın, özel sektörde ağırlıklı olan sendikacılık sisteminden de etkilenir. Kamu hizmeti personeli, birçok ülkede ayrı ayrı örgütler kur­ muşlardır. Bazı durumlarda bu örgütlerin kapsamı her tür kamu ve yönetim görevlisini kapsayacak biçimde geniştir, bazı durumlarda ise üyelikleri, kamu personelinin belli kademeleri ya da kesimleri; veya belli işyerleriyle kısıtlıdır. Bu tür kısıtlamalar yasal olarak, ya da sözkonusu gruplar tarafından istenerek konmuş olabilir. Kamu görevlileri ve diğer yönetim görevlileri arasındaki başlıca 27 ayırımların özel bir yasayla konduğu ülkelerde her kesim kendi arasın­ da örgütlenir. Birçok ülkede güvenlik hizmetleri diye adlandırılan (po­ lis, itfaiye, sağlık) hizmetler personelinin ve öğretmenler gibi bazı meslek elemanlarının ayrı örgütlendiği görülür. Örgütlerin kuruldukları düzey açısından da önemli farklılaş­ malar görülür. Bir bakanlığın, bölümün veya bir dairenin her kesimin­ deki personelini içine alan bir sendika, genel olarak yönetimsel biri­ mi temel alır. "Yatay" ya da "Lonca türü" örgütlere de sık sık rast­ lanır. Bir hizmet kolunda, çeşitli yönetim birimlerinde çalışan perso­ nelin belli kademelerde, sınıflarda ya da işyeri kesimlerinde çalışan­ ları kapsar. Merkezi yönetim personeli ve eyalet ya da belediye düze­ yinde yerel yönetim personeli birçok yerde ayrı ayrı örgütlenmişler­ dir. Öte yandan birçok ülkede her düzeydeki personeli kapsayan ulu­ sal kamu görevlileri örgütleri vardır. Bazı ülkelerde kamu görevlilerinin özel kesim işçilerinin örgüt­ lerine katılmalarına izin verilir. Bu ülkelerde çok sayıda kamu görevlisi genel nitelikte olan ya da belli işyerlerini kapsayan işçi örgütlerine katılmışlardır. Bu bütünleşmenin, bu ülkelerde hiçbir soruna yol açmadığını belirtmek gerekir. Kamu görevleleri örgütlerinin ulusal düzeyde federasyonlar oluş­ turma, uluslararası ve bölgesel federasyon ve konfederasyonlara girme haklan geniş biçimde araştınlmıştır. Bu örgütlerin ve bunlann federasyonlannın ya da konfederasyonlarının genel nitelikteki ulusal ve ulus­ lararası sendika konfederasyonlanna katılma durumlan da birçok fark­ lılıklar gösterir. Sık sık görülen bir durum, yukarıda sözü edilen birçok değişik tür örgütün aynı ülkede yan yana bulunmasıdır. Uygulamadaki bu ka­ rışımlar, zaten yetersiz olan eldeki bilgileri aynntılanyla incelemenin gereksiz olduğu kadar olanaksız olduğunu göstermektedir. Değişik türde birkaç sendika yapısı örneği, bu düşünceyi açıklamaya yete­ cektir. Almanya'da iki tür kamu görevlileri örgütü vardır; birincisi, Al­ man Sendikalar Konfederasyonuna (DGB) ya da bağımsız Alman Ay­ lıklı Çalışanlar Sendikasına (DGA) bağlı olan örgütler, İkincisi, Alman Kamu Görevlileri Konfederasyonuna (DBB) bağlı meslek derneği tü­ ründeki örgütler. Birinci türün üç tür üyesi vardır; devlet memurları, aylıklı çalışanlar, ücretli çalışanlar. İkinci türdeki örgütlerin üyeleri ise, özellikle memur statüsündedirler, çok az ölçüde diğer iki kesimden üye alır. Genel olarak örgütün iç yapısı, toplu sözleşme hakkına sahip 28 olanların bu hakkı kullanabilmesinde, kamu görevlilerinin üç kesimi arasındaki ayırımları bir ölçüde yansıtır. Kamu görevlileri, Alman Sen­ dikalar Konfederasyonunu (DGB) oluşturan 16 sendika arasında; baş­ lıca, Kamu Hizmeti, Ulaştırma ve Haberleşme Sendikasına (OTV) (en büyük kamu görevlileri sendikası,) posta, demiryolları, ulusal eğitim, su ve orman, maden ve sanatla ilgili sendikalara üyedirler. OTV ve sa­ nat sendikaları gibi bazılarının işçi üyeleri de vardır.18 Avusturya'da kamu görevlileri Avusturya-Sendikalar Konfederasyonu'nun 16 sendikasından dördü tarafından temsil edilirler: De­ miryolu işçileri, posta işçileri, belediye görevlileri ve merkezi ve eya­ let yönetimleri görevlileri sendikaları. Bu dört sendika toplu sözleşme görüşmeleri için ortak platform oluştururlar.’9 İsviçre'de kamu görevlilerinin ve memurların çoğunluğu tşviçre Kamu Hizmeti Personeli Federasyonu'nda örgütlenmiştir ve merkezi federal yönetim memurlarınınki dışında, bu federasyonda bir­ leşmiş olan sendikaların çoğu, ayrıca İsviçre Sendikalar Federasyonu' na bağlıdır. Ayrıca, bir kısmı merkezi İsviçre Hıristiyan Sendikaları Konfederasyonu'na bağlı olan azınlık sendikaları da vardır. Belçika'da kamu görevlilerinin çoğu iki önemli sendika federas­ yonunda örgütlenmişlerdir, Hıristiyan Kamu Görevlileri Sendikaları Federasyonu (FSCSP), (üye olabileceklerin % 34'ünü kapsamaktadır) ve Genel Kamu Görevlileri Sendikaları Federasyonu (CGSP) (üye ola­ bileceklerin %33'ünü kapsamaktadır.) Öteki sendikaların üye sayısının, üye olabileceklerin %10-12'si olduğu ileri sürülmektedir. Hıristiyan Kamu Görevlileri Sendikaları Federasyonu'na bağlı altı sendika vardır. En önemlisi Hıristiyan Kamu Görevlileri Sendikası'dır (belli yönetim birimlerine göre gruplara ay­ rılmıştır), bunun arkasından Hıristiyan Demiryolları, Posta ve Tele­ fon Yönetimleri,Gemicilik, Sivil Havacılık ve Radyo ve Televizyon İşçileri Sendikası ve eğitim düzeylerine göre kurulmuş dört öğretmen sendikası gelir. Genel Kamu Görevlileri Sendikaları Federasyonu ulu­ sal düzeyde birçok bölüme ayrılır; hükümet birimleri, gaz ve elektrik, eğitim, yerel örgütler, posta işçileri, radyo ve televizyon, demiryolları, tramvay ve otobüsler, ilçeler ve belediyeler,telgraf ve telefon gibi. Her federasyon aynı eğilimdeki genel federasyona bağlıdır; Genel Kamu Görevliler Federasyonu, Belçika Genel İşçi Federasyonu'na (FGTB), Hıristiyan Kamu Görevlileri Sendikaları ise Hıristiyan İşçi Sendikaları Federasyonu'na. İki kamu görevlileri federasyonu, hükümet ya da diğer kuruluşlarla görüşmelerde bulunabilmek için ortak cephe kur­ muşlardır.20 29 Fransa'daki kamu görevlileri örgütlerinin çoğu, geniş merkezi iş­ çi konfederasyonlarıyla —Genel İşçi Konfederasyonu (CGT), Fransız Demokratik İşçi Konfederasyonu, Force Ouvriere (FO), Yürütme Per­ soneli Genel Federasyonu— birleşmişlerdir. Bazı önemli bağımsız sendikalar da vardır; özellikle çeşitli eğilimlerdeki öğretmen sendika­ larını biraraya getiren bağımsız bir öğretmen federasyonu, ülkenin en büyük federasyonlarından biridir. Bu kamu görevlileri örgütleri, hükü­ met daireleri ve servisleri, hiyerarşik iş düzeyi, iş türü, eğitim v.b. bi­ çiminde çeşitli bölümlere ayrılırlar.21 İsveç'de kamu görevlileri örgütlerinin çoğu federasyonlar aracı­ lığı ile İsveç İşçi Sendikaları Konfederasyonu (LO) ve Kamu Görev­ lileri ve memurlar Konfederasyonu (TCO) na bağlıdır. İsveç İşçi Sen­ dikaları Konfederasyonu 'nun üyelerinin beşte biri kamu sektöründe çalışanlardan oluşur. (1972 de Halk Sektörü İşçileri Federasyonu'nun 276.000, Devlet Görevlileri Federasyonu'nun 170.000 üyesi vardı). Kamu Görevlileri ve Memurlar Konfederasyonu üyelerinin ise %43'ü Kamu hizmetindedir. (190.000'i devlet sektöründe, 117.000'i halk sektöründe). Hükümetlerle yapılan görüşmeleri, ILO’ya bağlı Devlet Görevlileri Federasyonu ile TCO'nun devlet sektöründe çalışanları kapsayan bir bölümü olan TCO-S birlikte yürütürler. Bu iki konfederasyondan bağımsız ve kamu görevlilerinin belli bir kesimini kapsayan iki daha küçük örgüt vardır; Üniversite Mezun­ ları Konfederasyonu (SACO) (120.000 üyeli) ve Yüksek Dereceli Me­ murlar Federasyonu (SR) (200.000 üyeli). Bu iki örgütün birleştiril­ mesi düşünülmektedir.22 Danimarka'daki Danimarka İşçi Sendikaları Federasyonu'nun 924.000 üyesinden 200.000'inin devlet ya da yerel yö­ netim görevlisi olduğu tahmin edilmektedir. Bunlar başlıca Mağaza ve büro İşçileri Sendikası, Kamu Görevlileri ve Belediye İşçileri Sendika­ sı, Danimarka Genel ve Yan-Vasıflı İşçiler Sendikası gibi sendikalara bağlıdırlar. Ayrıca, çoğu kamu görevlisi olan 230.000 üyesi bulunan Danimarka Kamu Görevlileri ve Aylıklı Çalışanlar Federasyonu (FTF) adında bağımsız bir örgüt de vardır.23 Finlandiya'da, kamu görevlileri­ nin çoğunluğu bir tek sendikaya üyedir. İngiltere'de, "National Whitley Council"de temsil edilen en büyük örgütlerden biri de Kamu ve Devlet Hizmetleri Derneği (CPSA) dir. Bu dernek içerisinde sekreterlik görevlileri, teleksçiler, daktilolar, makina operatörleri örgütlenmiştir. Bu dernek Tahsilat Yönetimi Per­ soneli Federasyonu, Çalışma Bakanlığı Personeli Derneği ve Mahkeme Memurları Demeği gibi belli ölçüde kendisiyle aynı üyeleri paylaşan 30 örgütlerle birlikte Kamu Hizmeti îttifakı'm kurmuştur. Yürütme dü­ zeyindeki memurların çoğunluğu Kamu Görevlileri Topluluğu'na; te­ mizleyici ve müstahdem düzeyindekiler bir kısım teknisyenler ve müs­ tahdem denetleyicileri Kamu Görevlileri Sendikası'na; mesleki uzman­ lar, danışmanlar ve bir kısım teknisyenler Kamu Görevlileri Meslek Kurulu'na üyedirler?4 Yerel yönetim düzeyinde en büyük örgütler Ulu­ sal ve Yerel Devlet Memurları Derneği, (NALGO), (500.000 üyeli), ve Ulusal Kamu Görevlileri Sendikası (423.000 üyeli) dır.25 Kamu hizmeti örgütleri'nin belli bir kısmı İşçi Sendikaları Kongresi'ne bağlıdır. Kanada'da, kamu hizmetinde toplu sözleşme hakkım düzenle­ yen mevzuat sınırları içerisindeki federal kamu görevlilerinin çoğunlu­ ğunu temsil eden Kanada Kamu Hizmeti İttifakı, yönetimsel bölüm­ lere göre ayrılan 17 koldan oluşur, bu kollar, kendi üyelerinin işyerlerindeki çıkarlarını temsil etmekle sorumludurlar, ittifak ise genel so­ runlarla uğraşmak ve toplu sözleşme yapmakla yükümlüdür. Üyelerinin çoğunluğunu beyaz-yakalılar ve teknik personel oluşturur, ayrıca mavi-yakalılar, öğretmenler ve muhasebeciler de vardır. Meslek ele­ manlarının diğer grupları Kanada Kamu Görevlileri Meslek Kurulu­ şu'nca temsil edilirler. Posta görevlileri de ittifak dışındaki örgütlere üyedirler.26 Ayrıca taşra yönetimi görevlileri örgütleri federasyonu vardır. ABD'de, *kamu görevlileri örgütlerinin en büyükleri (eğitim dı­ şında); federal düzeyde Amerika Devlet Görevlileri Federasyonu ve eyalet ilçe ve belediye düzeyindeki kamu görevlilerini örgütleyen Amerika Eyalet İlçe ve Belediye Görevlileri Federasyonu’dur. Her iki­ si de AFCLIO'ya bağlıdır. Federal Görevliler Ulusal Federasyonu (NFFE) ve Ulusal Devlet Görevlileri Demeği bağımsızdır. Eğitim dı­ şındaki kamu görevlilerinin dernek tipindeki en büyük örgütü, başlıca Eyalet hükümetleri görevlileri derneklerinden oluşan Hükümet Görev­ lileri Birliği (AGE)'dir.27 Eğitim alanında en büyük örgüt, meslek türü bir örgüt olan Ulusal Eğitim Demeği'dir (NEA). Bu örgüt daha küçük bir örgüt olan Amerika Öğretmenler Federasyonu (AFT) ile üye kazanma konusunda yarışma durumundadır. 1973'de Ulusal Eğitim Derneği ve Amerika Eyalet, ilçe ve Belediye Görevlileri Federasyonunun önderliği ile, kamu görevlilerinin haklarını genişletmek için federal, eyalet ve yerel yasama organları ile ilişkiye geçmek amacıyla Amerika Kamu Gö­ revlileri Koalisyonu kurulmuş, bu kuruluş federal mevzuatın tüm ka­ mu görevlilerinin örgütlenme, toplu sözleşme ve grev haklarını güven­ 31 ceye alacak biçimde değiştirilmesinde etkin olmuştur. Üyelerinin 2,3 dolayında olduğu belirtilmektedir.28 Bulgaristan'da kamu görevlileri yasal düzenlemelere uygun ola­ rak bölgesel temel üzerine ve işkollarına göre örgütlenmişlerdir. Kamu görevlileri sendikaları merkezi bir konseyde birleşir. SSCB'de SSCB Kamu Görevlileri Sendikası Merkezi Meslek Sendikaları Konseyi'ne bağlıdır. Japonya'da kamu,görevlileri, yasal olarak saptanan gruplara göre örgütlenmişlerdir. Merkezi yönetim görevlileri, yerel yönetim görevli­ leri, iktisadi devlet kuruluşlarının merkezi ve yerel düzeydeki görevlile­ ri ayrı ayrı örgütlenmişlerdir ve her grup ayrı yasalarla yönetilir. Bu örgütler, her bakanlık ve yönetim birimi düzeyinde, ayrı ayrı kurul­ m uştur; meslek, kesim ve işkoluna göre örgütlenme yoktur. Japon kamu hizmeti örgütlerinin birçoğu işçi sendikaları konfederasyonla­ rı Sohyo ve Domei ile birleşerek danışma amaçlarıyla ulusal kamu görevlileri sendikaları konseylerini oluşturmuşlardır.29 Kamu hizmeti örgütlerinin üyeleri, Sohyo'nun üyelerinin yüzde 62'sini, Domei'nin üyelerinin ise yalnız yüzde 8'ini oluşturmaktadır. Singapur’da kamu görevlileri örgütleri, işkolları düzeyinden başlayarak kamu yönetiminin çeşitli kollarında çalışan bütün devlet görevlilerini içine alan sendikaları temsil eden genel merkezi bir federasyonkurmuşlardır. Maliye Bakanlığının iznine bağlı olarak bu örgütler özel sektörde çalışanların sendikalarıyla federasyon kurabi­ lirler, gerçekten de birçoğu Ulusal İşçi Sendikaları Kongresi'ne (WTUC) bağlanmıştır. Malezya'da büyük bir federasyon, toplam 75.000 üyeli 72 kamu görevlisi sendikasını ve birçok küçük kamu görevlisi birer genel kamu görevlileri sendikaları federasyonu vardır, ulusal konfederasyonlar yoktur. Pakistan'da devlet görevlileri sınıflarına göre örgütlenmişlerdir. Kamerun'da belirli kamu hizmeti sendikalarının birleştiği üç büyük merkezi sendika federasyonu vardır. Madagaskar'da yasal düzen­ lemeler uyarınca, kamu görevlileri işkollarına ve yönetim birimlerine göre örgütlenmiştir. Sendikalar dört merkezi sendika konfederasyo­ nundan birine bağlıdır. Benzer bir durum da Senegal'de görülür. Gana'da merkezi yönetim memurları, Memurlar Derneği veya İşçi Sendikaları Kongresi'ne bağlı sendikalara üyedirler, yerel yönetim gö­ revlileri ayrı örgütlenmişlerdir. Cezayir'de kamu görevlileri, örgütlen­ dikleri ölçüde Cezayir Genel İşçi Sendikalan'na katılmışlardır, bir posta işçileri federasyonu, bir de eğitim ve kültür işçileri federasyonu vardır. 32 Arjantin'de, Kamu Hizmeti Personeli Sendikası ve Devlet işç i­ leri Derneği olmak üzere, Genel Çalışma Federasyonu'na bağlı iki bü­ yük sendika vardır. Bazı ülkelerde merkezi sendika federasyonları, var olan kamu gö­ revlileri örgütleriyle ilişki ve ortak çalışmayı sağlamak amacıyla kamu hizmetiyle ilgili bölümler kurmuşlardır. Örneğin ABD'de AFL-CIO, 1974'de kamu görevlileri örgütleri arasındaki ayrılıkları kaldırmak ve daha etkin bir Örgütlenme ve toplu sözleşme gücü sağlamak amacıy­ la, bir kamu görevlileri bölümü kurmuştur. Son olarak belirtilmesi gereken nokta şudur; değişik ülkelerdeki birçok kamu görevlileri örgütleri, uluslararası sendika federasyonları ve meslek örgütleri ile birleşmişlerdir. Uluslararası Kamu Hizmeti Örgütü, Uluslararası Birleşik Kamu Görevlileri örgütü, ve Uluslararası kamu Görevlileri Federasyonu gibi uluslararası düzeyde kurulmuş konfede­ rasyonlar vardır. Ayrıca özel iş kollannı kapsayan uluslararası konfe­ derasyonlar da vardır; Uluslararası Devlet Memurları Konfederasyonu, Uluslararası Yürütme Personeli, Uluslararası Posta Telefon Telgraf Gö­ revlileri Örgütü, Dünya Eğiticiler Örgütleri Konfederasyonu, Uluslar­ arası Bağımsız Öğretmenler Sendikaları Federasyonu, Dünya Öğret­ menler Konfederasyonu, Uluslararası Polis Dernekleri Birliği ve Ulus­ lararası Hemşireler Konseyi. Bölgesel düzeyde örgütlenmeye örnek olarak Latin Amerika Devlet işçileri Konfederasyonu verilebilir. Son zamanlarda Asya ve Latin Amerika'da olduğu gibi, ulusal kamu görev­ lileri örgütlerinin bölgesel düzeyde düzenledikleri toplantılar, dünya çapında va da bölgesel, bazı kamu görevlileri uluslararası örgütlerinin sorumluluğu altında yapılmıştır. Yukarıda sözü edilen konfederasyon­ lardan bazıları, bir üst düzeyde, Uluslararası Bağımsız İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na, Dünya işçi Sendikaları Federasyonu'na ya da Dünya Çalışma Konfederasyonu'na bağlıdır. Tanınma ölçü t ve Süreçleri: Sendikal örgütlerin gücü, yalnız üye sayısıyla ölçülmez, ayrıca, örgütün üyelerinin çıkarlarını koruma yeterliğine de bağlıdır. Bu yeter­ liğin ise belli ölçüde, örgütün kuruluş amacı ve etkinlik gösterebilme izni açısından ilgili yetkililerce (hükümet ya da hükümet birimi) tanın­ mış olması gerekir. Kamu Görevlileri örgütleri, göstermeye yetkili ol­ dukları çalışmalara bağlı olarak farklı ölçülerde tanınırlar; danışma, toplu sözleşme, uzlaşmazlık durumlarında ve ortak kurullarda üyeleri­ ni temsil hakkı, grev başlatma hakkı gibi. 33 Bu tanıma, değişen etkenlere göre değişen biçimlerde açıklanır. Bazan yasa maddesine göre, resmi gereksinmeleri taşıyan basit bir kayıt işlemidir, bazan bir kitleyi temsil edebilecek üye sayısının sağla­ ması istenebilir. Bazı yerlerde, bir örgütün temsil etmek savında oldu­ ğu çalışanlar kesiminin temsilcisi olarak tanınması ya hükümetin ya da bu işle ilgili hükümet biriminin karanyla, ya belirlenmiş ölçülere göre ya da temsil edebilme yeteneğine karar verecek daha resmi bir mekanizma aracılığıyla sonuca bağlanır. Bazı durumlarda bir örgütün temsil edebilme yeteneğinin tanınması, bu örgüte tam bir temsil hakkı verir bazan bu örgüt bu yolla tanınmış diğer örgütlerin yanısıra kendi üyelerini temsil edebilir. Birçok durumda kamu hizmeti personelinin belli bir kesimini temsil ettiği savında olan bir örgütün tanınması, bu konuda tek yargıç durumunda bulunan kamu yetkililerinin keyfi kararlarına kalabilir. İn­ giltere'de durum böyledir. Hazine'ce saptanan koşullara göre birden fazla hükümet biriminde çalışan kamu görevlilerini temsil eden bir örgüt genel düzeydeki yetkililerce tanınırken, öte yandan bir bölümün personel ini temsil eden bir başka örgüt bölüm düzeyindeki yetkililer­ ce tanınmaktadır. Temsil yeteneğine ölçüt olaracak bir üye oranı sap­ tanmamıştır, örgütler tanınma için başvurduklarında, bu örgütlerin değerlerine göre karar verilir, eğer gerekirse örgütün ödeme yapan üye sayısına göre rakamsal gücü araştırılır. Birçok yerde, örneğin Belçika, Japonya ve Venezüella'da, yasal olarak, kamu görevlileri örgütlerinin temsil hakkını almasi için basit bir kayıt işlemi yeterlidir, bu işlem, işveren durumundaki yetkililere yükümlülük getirir. Venezüella'da, bir örgütün kaydı için, temsil ede­ ceği birimin (bu, bir bakanlık ya da bir kamu kurumu olabilir) en az 100 personeli olması ve üye sayısının da tüm personelin %10'u olması istenir. Hindistan'da olduğu gibi birçok yerde, kayıt işlemi otomatik olarak işverenin örgütü tanımasını sağlamaz. İşveren örgütle görüşme ve sözleşme yapmadan önce, örgütün temsil etmek savında olduğu per­ sonelin belli bir oranının üyeliğini sağlayıp sağlayamadığının açıklığa kavuşmasını isteyebilir. Belçika'da ulusal düzeydeki bir örgütün tanın­ ması için öne sürülen koşul, sözkonusu örgütün Sendikalar Genel Da­ nışma Konseyi'nde seçimle bir üyelik elde etmiş olması, ya da Ulusal Çalışma Konseyi'nde temsil edilmesidir. Bu tür koşulların amacı, bir ölçüde işvereni, temsil gücü olmayan örgütlerle ilişkiye girmekten korumaktır. Bazı başka tanıma koşulları ise örgüt davranışlarını denet­ lemek amacını gösterir. 34 Kamu görevlilerinin toplu sözleşme haklarının var olduğu ülke­ lerde, bir örgütün toplu sözleşme yapma hakkını alabilmesi için yasal olarak, referandum ya da üye oranı hakkında kanıt istenir. Örneğin Norveç'te bir örgütün görüşme yapabilmesi veya toplu sözleşme im­ zalayabilmesi için, en az elli üyesinin olması ve üye sayısının temsil e t­ mek savında olduğu yönetim birimi personelinin yansından fazla ol­ ması gereklidir. Ulusal düzeyde, bir kamu görevlileri federasyonunun toplu sözleşme hakkını alabilmesi için, en az beş yönetim biriminden, en az 7.000 üyesi olması ve bağlı örgütlerin en az beşinin yönetim bi­ rimi düzeyinde toplu sözleşme hakkını kazanmış olması gereklidir. Ka­ nada ve ABD'de kamu hizmetinde toplu sözleşme birimleri ve toplu sözleşmeye yetkili bürolar sistemi vardır. Kanada mevzuatına göre, federal hükümet yetkilileri, yetki için başvuran birörgütün, toplu söz­ leşme birimi içindeki personelin çoğunluğunu temsil ettiğini kanıtla­ masını isterler. Ayrıca üye oranını incelemek ya da sözkonusu birim içerisinde kendi denetimlerinde bir oylama yapmak hakları vardır. ABD'de federal düzeyde yetki verilmesi, ilgili personelin oy çoğunlu­ ğu temeline göre yapılır. Ödenti Toplanması ve Örgüt Güvenliği: Gittikçe daha iyi anlaşılmaktadır ki, sendikaların hatta bütün en­ düstri ilişkileri sisteminin gerektiği gibi çalışabilmesi, bu örgütlerin parasal ya da örgütsel güvenliğinin belli bir düzeyde sağlanmasına bağ­ lıdır. Ödenti Toplanması Çabşanlann maaşlanndan kesilen sendika ödentileri (Kaynaktan kesme sistemi), bu örgütlerin düzenli yönetilmeleri ve kendi alanlannda yeterli derecede etkinlik gösterebilmeleri için gerekli olan temeli oluşturur. Bu süreç tümüyle otom atik olduğu için —ödentiler, sendika adına işveren tarafından kesildiği için— bu ödentilerin kamu görevlile­ ri örgütlerinin yaranna sunulması, özel kesimde de karşılaşılan uygu­ lamaya ilişkin sorunlar dışında bir güçlük yaratmaz. Bununla birlikte özel kesimde bu sistemi uygulamakta olan ülkelerin tümünde kamu kesimi için de aynı tür b ir uygulama görülmez; doğal olarak, özel ke­ sime bu uygulamanın girmesine karşı direnen ülkelerde kamu hizmeti için hiç sözkonusu değildir. Ancak hemen hemen bütün ülkelerde, yararları getireceği güçlerden daha ağır basan bu sistemin benim­ senmesi eğilimi artmaktadır. Kamu Hizmeti Ortak Komitesi'nin ilk oturumunda, birçok konuşmacı kaynaktan kesme sisteminin kamu görevlileri örgütlerinin gerektiği gibi çalışmasında ne kadar önemli olduğunu vurgulamışlardır.30 Kaynaktan kesme sisteminin özel sektörde alışılmış bir uygula­ ma olduğu ABD'de, federal yönetmeliklere göre; örgüt ve ilgili yöne­ tim arasında yazılı bir anlaşma olduğu zaman, sınırlı olarak tanınan bir örgütün üyeleri için, bu sistem isteğe bağlı olarak uygulanır. Bir örgüt üyesi istediği zaman bu uygulamanın dışına çıkabilir. Bu sistem eyaletler düzeyinde geniş çapta uygulanmaktadır, kamu hizmetindeki endüstriyel ilişkilere ilişkin mevzuat seyrek olarak açıkça kaynaktan kesme sistemine olanak sağlar, diğer kesimlerde ise daha önceki ka­ nunlar ve mahkeme kararlarıyla sağlanmıştır.31 Kaynaktan kesme sis­ temi, Kanada'da, federal hükümet hizmetlerinde, Ouebec'de il yöne­ timi hizmetlerinde ve Hollanda'da kamu kesiminde uygulanmaktadır. Arjantin'de bir sendika, "Kaynaktan kesme sistemiyle ödenti toplamayı, "temsil gücü en fazla olan sendika" statüsünü kazanmak yoluyla sağlar.32 İtalya'da daha önceleri de yasal olarak kabul edilmiş olan "kaynaktan kesme" sistemi, yeni çıkarılan bir yasa ile güçlendi­ rilmiştir. Bu yasa genel niteliktedir, sendikaların bu sistemi seçmele­ rine ve üyeliğe giriş sözleşmesinde belirtmelerine izin verir.33 İngilte­ re'de çok sayıda üyesi olan kamu kesimi sendikalarında bu sistem uygulanmaktadır. Bu konuda belirli bir yasa yoktur, sendikayla üye arasında açıklıkla ya da üstü kapalı bir biçimde belirlenmiş bir anlaş­ maya dayanır. 1966'dan beri sendika ödentileri hükümet tarafından kesilmektedir, belli başlı örgütler bu iş için hükümete bir komisyon öderler.34 İrlanda'da beş kamu kesimi örgütüne üye 21.000 kişinin ödentileri bu sistemle toplanır, Maliye Bakanlığı bu iş için %5 komis­ yon alır.35 İsrail'de kaynaktan kesme sistemi Histadrut ve Ulusal Devlet Görevlileri Sendikası'nıda içine alan bağlı sendikaları kapsar. Toplanan ödentiler doğrudan Histadrut'a verilir.36 Birçok İngilizce konuşan ül­ kede de bu sistem benimsenmiştir. Örneğin Zambiya'da mevzuat üyenin yazılı isteğine bağlı olarak kaynaktan kesme sisteminin uygu­ lanmasını sağlar. Örgüt Güvenliği örgüt güvenliğinin çeşitli biçimleri (closed shop, agency shop, union shop, maintenance of membership) , bunları özel kesim içn benimsemiş olan ülkelerde bile kamu kesiminde pek görülmez, örgüt • 36 güvenliği ilkeleri birçok ülkede ya kamu hizmetiyle ilgili mevzuatla ya da örgütlenme özgürlüğü açısından genel bir hükümle yasaklanmış­ tır. Fransa ikinci duruma bir örnektir; Japonya'da ise kamu hizmetine ilişkin yasalar, sendika tekelleşmesi olasılığını önlemek için, kamu gö­ revlilerinin sendika üyesi olmama hakkını açıkça belirtir. Japonya’da kaynaktan kesme sistemi de, kamu görevlilerinin maaşlarının tam ola­ rak ödenmesini öngören yasa maddeleriyle önlenmiştir. Belçika'da, kamu kesimi için örgüt güvenliği ilkeleri sözkonusu değildir. İsveç'de Toplu Sözleşme Yasası, bunu yasaklayıcı biçimde yorumlanmıştır. Zambiya'da yukarıda sözü edilen kaynaktan kesme sistemine izin veren yasa bir kişiyi işe almakta veya çıkarmakta sen­ dika üyesi olmasını gözönüne almayı kesinlikle yasaklar. Bununla birlikte başka yerlerde, güvenlik ilkeleri yürürlüktedir ve giderek yaygınlaşmaktadır. Yeni Zelanda'da kamu görevlileri sık sık il düzeyinde sendika üyeliğini zorunlu hale getirecek anlaşmalara gitmektedirler. Ouebec'de (Kanada) Rand Sistemi adıyla tanınan yeni bir örgüt güvenliği sistemi, 1966'dan beri uygulanmaktadır. Bu sistem­ de eğer işçilerin %70'inden fazlası sendikanın üyesi ise toplu sözleş­ menin sonuçlanmasından altı ay sonrasına kadar, Hükümet, toplu söz­ leşme birim içerisindeki personelin tümünden ödenti kesme zorunda­ dır. İsrail'de "agency shop" sistemi uygulanır, bu sisteme göre, üye ol­ mayanlar da, üye ödentileri temeline göre ve bazan buna eşit miktarda "dayanışma ödentisi" vermek zorundadırlar. İngiltere'de sendikalar yasak olmamasına rağmen kamu kesiminde pek az görülen "closed shop" sistemini yaygınlaştırmaya çalışmaktadırlar. ABD'de, eyaletlerin çoğunda, kamu görevlilerinin sendikaya ka­ tılmalarının tümüyle isteğe bağlı kalmasını güvence altına alan yasalar vardır. Kural olarak; örgüt güvenliği sistemleri uygulamada yoktur, ba­ zan da, ne biçimde olursa olsun (closed shop, agency shop veya maintanence of membership), açık bir biçimde yasaklanmıştır. Yine bir takim değişiklik olasılıkları vardır; bu kuralın istisnalarına daha sık rastlanmaktadır: Hawai ve Rhode island mevzuatları, "agency shop" ilkelerinin her sınırlı tanıma anlaşmasına konmasını zorunlu duruma getirmektedir. Wisconsin, New Hampshire ve Massachussetts mevzu­ atları böyle ilkelerin sözleşmelere konmasına izin verir. Washington eyaleti, kamu görevlileri için "unionshop" ilkeleri getiren ilk eyalet olmuştur; 1 Haziran 1973 tarihinde yürürlüğe giren bu yasa, toplu söz­ leşme birimindeki çalışanların çoğunluğunun olumlu oy vermesi sonucu "union shop" sistemini kabul etmektedir.37 Persilvanya'da 37 "maintenance of membership" sistemi üzerine anlaşftıa yapmaya izin vermektedir?8 Şu belirtilmelidir ki, her yerde uygulanan kısıtlamalara rağmen, örgüt güvenliği ilkelerini kapsayan önemli sayıda anlaşma im­ zalanmıştır.39 Olanaklar ve Ayrıcalıklar: Değişik biçimlerdeki örgüt güvenliği uygulamalarının yanısıra, bu örgütlerin etkinliklerini ve büyümesini destekleyen başka olanak ve ayrıcalıklar da sağlanmaktadır. Kamu Hizmeti Birleşik Komitesi'nin toplantısında birçok konuşmacının belirttiği gibi; kamu görevlilerini ilgilendiren sorunlar hakkında işçi temsilcilerinin ilgili yetkililerle gö­ rüşme hakkı, örgüt çalışmalarına katılabilmeleri için zaman, üyeleri­ nin çıkarlarını gözetmek için resmi dairelerde çalışma yeri, üyelerinin çıkarlarını yetkililer önünde savunma gibi hak ve yetkiler, kamu kesi­ mi örgütlerinin işlevlerini gerektiği gibi yerine getirmeleri için vazgeçilmez duruma gelmiştir.40 İngiltere'de tanınan bir dernek ya da sendika, resmi dairelerde kendilerine ayrılan bürolarda toplantılar yapabilir, sendika üyeleri bu bürolara girme, ödenti toplama ya da örgütlerinin işleriyle ilgilenmek için işi bir süre bırakabilme gibi ayrıcalıklara sahiptir. Arjantin ve Pa­ kistan'da, sendika temsilcileri belirli türlerdeki toplantılara katılmak için işlerini bırakabilmektedirler. Belçika'da ulaşım olanaklan sağlan­ makta, yolculuk giderleri karşılanmaktadır. İtalya ve Japonya'da sen­ dika görevlilerinin yasal olarak, işlerini uzun süre bırakabilmeleri sağ­ lanmıştır. Japonya’da bu "geçiçi emeklilik" üç yıldan çok olamaz ve bu süre, kamu hizmeti süresi içinde sayılmaz, Eğer sendika temsilcisi yasa dışı davranırsa bu izin iptal edilebilir, ya da resmi görevinin gerek­ lerine ters düştüğü gerekçesi ile reddedilebilir. Faransa'da sendika tem­ silcilerinin sendika toplantılarına katılmak için işlerini bırakma hak­ ları vardır, bu süreler yıllık izinden kesilmez. 3£ 3 karsı sendikacı ayrımlara karşı korunma Kamu sektöründeki karşı-dendikacı ayırımlar, işveren durumun­ daki devlet, özellikle de yüksek dereceli kamu yöneticileri, sendikalara üye olma ya da çalışmalarına katılmayı devlet ve kamu çıkarlarına bağlılık ilkesine aykırı kabul ettikleri sürece, önemli bir sorun olarak kalacaktır. Bazı ülkelerde kamu görevlilerinin örgütlenme hakkından yoksun olmalan (I. Bölümde gösterildiği gibi), bazı durumlarda sen­ dikalara üye olanların ya da çalışmalara katılanlann cezalandırılması ve başka ayırımcı önlemlerle karşılaşmaları, bir ölçüde bu anlayışa dayanır. Devlet hizmetini yerine getirmek ile sendikal hakların kulla­ nılması arasında var olduğu ileri sürülen bu uyumsuzluk, sendikal ça­ lışmalar yasal olduğu ve kuralların dışına çıkmadığı sürece ortadan kaldırılmış olur. Kamu görevlilerinin örgütlenme hakkı Dernek Kurma Özgürlüğü ve örgütlenme Hakkı Anlaşması'nca tanınmış olup ayrıca ülkelerin çoğunluğunda da uygulanmaktadır. Kamu görevlilerini sendikalaşmayı önleyici uygulamalardan ko­ ruyacak bir politika saptanmaksızın bu hak etkili bir biçimde kullanı­ lamaz. Karşı-sendikacı ayırımlara ilişkin başlıca ilkeler Örgütlenme ve Toplu Sözleşme Hakkı Anlaşması'nda (1949, No: 98) belirtilmiştir, işçilerin karşı-sendikacı yasalara karşı yeterli ölçüde korunları gerek­ tiği genel anlamda belirtildikten sonra, Anlaşmanın 1. maddesi, "a) Bir işçinin işe alınmasını, bir sendikaya üye olmaması ya da üyeliğine son vermesi koşuluna bağlayan, b) Sendika üyesi olma, çalışma saat­ leri içinde sendika çalışmalarına katılma gibi nedenleri bir işçiyi iş­ ten kovma ya da başka türlü önyargılı davranışlar için gerekçe sayan yasa maddelerine karşı bu korunmanın daha etkili bir biçimde uygu­ lanması gerektiğini" belirtir. 39 Anlaşmanın 6. maddesi, devlet yönetiminde çalışan kamu görev­ lilerinin durumunun anlaşma kapsamına girmediğini belirtmekteyse de, Anlaşmaların ve Tavsiye Kararlarının Uygulanması Uzmanlar Komite­ sinin görüşüne göre, "Devlet görevinde olan ama yönetici konumunda olmayan kamu görevlerinin Anlaşma kapsamı dışında bırakılması, An­ laşmanın ruhuna aykırıdır." Bunun da ötesinde, Anlaşmaların ve Tavsiye Kararlarının Uy­ gulanması Uzmanlar Komitesi, genel anlamda kamu görevlilerine ve bunların örgütlerine ilişkin olarak^ 87 No: lu Anlaşma'nın 11. maddesinin, bunlan, karşı - sendikacı ayrımlar yapan ve sendikalara müdahale eden yasalara karşı koruduğunu belirtmektedir. Bu madde­ ye göre, bu anlaşmayı imzalayan bütün ülkeler, işçilerin ve diğer çalı­ şanların örgütlenme özgürlüğünü güvence altına almak için gereken ön­ lemleri almak zorundadır. Ayrıca, kamu görevlilerinin örgütlerine dev­ let müdahalesine yönelik herhangi bir yasa; kamu yetkililerinin, örgüt­ lerin haklarını kısıtlayıcı ya da yasal eylemlerini engelleyici müdahale­ lerden kaçınmalan gerektiğini öngören 87 No: lu Anlaşmanın 3. mad­ desine ters düşecektir.1 Kamu kesimi için ayırım yapılmaması gerektiren ilkeler, genel­ likle, bütün vatandaşların eşitliğini getiren ve ayırımcı yasalan engel­ leyen anayasa maddelerine dayanır, bu maddeler, işveren durumunda­ ki kamu yetkilileri için de bağlayıcıdır. Bu ilke, kamu kesimiyle ilgili çeşitli anayasa maddelerinde ve kamu hizmeti yasalarında belirtilir. Arjantin, Avustralya, Çad, Kolombiya, Federal Almanya, Hindistan, Fildişi Sahili, Japonya, Fas, Hollanda, İsveç, Togo, Türkiye, ABD ve Zaire’de durum böyledir. Kamu kesiminde ayırımcı uygulamanın genel olarak yasaklanma­ sından başka, birçok ülkedeki mevzuat, kamu görevlileri arasında eşit­ liği bozmayacak biçimde, sendika üyeliğini ve çalışmalarına katılmayı sağlar. Kamu hizmetinde çalışan ücretlilerin karşı-sendikacı ayırımlara karşı korunması, ya kamu görevlileri için düzenlenmiş olan yasalar, ya da genel mevzuatın onlar için de geçerli olduğunu belirten özel kural­ larla ya da hangi kesimde çalıştığına bakılmaksızın doğrudan bütün iş­ çiler için geçerli olan yasalarla sağlanır. Kamerun, Fransa, Almanya, Japonya, Meksika, Fas, ABD ve Ve­ nezüella'da kamu görevlilerini karşı-sendikacı ayırım yasalarına karşı koruyan özel yasa maddeleri vardır. Bu özel maddelerin kamu görevlilerine sağladığı korunmanın 40 derecesi ülkeden ülkeye önemli ölçüde değişir. Bazılarında, görevlinin işe alınmasından başlıyarak bütün çalışma süresindeki konumunu kap­ sar. Örneğin ABD'de yönetimin, görevlinin verilmiş haklarını kullan­ masını kısıtlayıcı, müdahale edici, zorlayıcı ya da işe alma, yükseltme v.b. konularda ayırım yapma yoluyla bir örgüte üye olma durumunu olumlu ya da olumsuz biçimde etkileyici uygulamaları yasaklanmıştır. Benzer biçimde, Fransa’da (halk sektörü görevlileri) ve Fas'da, yasal olarak işe alınma, yükseltme ünvan alma gibi genel olarak kamu hizmeti görevlilerinin değerlendirilmelerinde, sendika üyesi olup olma­ maları gözönüne alınamaz. Bununla birlikte Fransız Devlet Konseyi'nin görüşüne göre; üst düzeydeki yöneticilerin bir kişinin belirli bir gö­ reve alınmasını o kişinin sendikal çalışmalarının o görevin işlevine za­ rarlı olabileceği gerekçesiyle reddetme haklan vardır. Bu özel yasalardan bazılan, kamu görevlilerinin işe alınmalarını düzenleyen hükümler içermedikleri için daha kısıtlıdırlar. Almanya’da kamu hizmeti yasalanna göre, hiç kimse, sendika veya meslek örgütün­ deki çalışmaları nedeniyle disiplin suçlaması ya da başka bir olumsuz davranışla karşı karşıya bırakılamaz. Japonya'da Ulusal Kamu Hizmeti Yasası'na göre; memurlar, sen­ dika üyesi olmak, böyle bir örgüt kurmaya çalışmak ya da bu örgütle­ rin yasal çalışmalarını yürütmek nedenleriyle olumsuz işlemlere konu olamazlar. Böyle bir işlemle karşılaşan bir memur, durumunun ulusal personel yetkililerince incelenmesini isteyebilir. Bu yetkililer bir soruş­ turma açarlar, sözkonusu işlemi onaylayan, değiştiren ya da iptal eden son bir karar alırlar. Yerel kamu hizmeti için de benzer hükümler uygulanır. Bazan, kamu görevlilerini karşı-sendikacı ayırımlara karşı koru­ ma amacındaki ilkeler daha genel bir biçimde düzenlenmiştir. Venezü­ ella'da, mevzuat, yalnızca, hiçbir memurun sendikaya girmeye ya da girmemeye zorlanamayacağını belirtir. Kamu görevlileri için sağlanan bir çeşit güvence de, sicillerine sendika üyesi olup olmadıklan konusunda herhangi bir bilgi konması yasağıdır. Kamerun ve Kongo'da bu tür yasa maddeleri vardır. Meksika'da değişik bir durum görülür. Yetkililer, eşit nitelik taşıyan elemanlar arasında sendika üyelerine diğerlerine göre üstünlük vermek zorundadırlar. Kongo, Dahomey, Fildişi Sahili, Moritanya gibi Fransızca konu­ şulan ülkelerin çoğunda kamu görevlilerinin meslek örgütleri, genel 41 mevzuatı bunlara uygulanabilir duruma getiren hükümlerle yönetilir­ ler. Bu yüzden, bu ülkelerdeki kamu görevlilerinin karşı-sendikacı ayı­ rımlara karşı korunması özel kesim işçilerine uygulanan hükümlerle sağlanır, Kamu Görevlileri İş Yasası 'nın ilgili bölümlerinin kapsamına girerler. Yukarıda belirtildiği gibi, Fransa'da halk sektörü görevlileri için özel yasa maddeleri vardır; kamu kesimindeki örgütler ise, —genel ka­ mu hizmeti kurallarınca, kamu görevlileri meslek örgütleri, karşı sen­ dikacı ayırımlara karşı ayırımlara karşı önlemler getiren İş Yasası kap­ samına girdikleri için— biraz önce sözü edilen Afrika ülkelerindekine benzer bir sistemle yönetilirler. Avustralya'daki Uzlaştırma ve Çözümleme Yasası, memurla özel kesim işçisini eşit sayar. Bu yasaya göre; bir işveren, çalıştırdığı kişiyi bir sendikanın ya da sendika olarak kayıt olmak için başvurmuş bir demeğin üyesi ya da delegesi olmak, böyle bir örgütte görevli olarak çalışmak, geçmişte bu tür çalışmaları bulunmak gibi nedenlerle iş­ ten çıkaramaz, kötü davranamaz, bu önyargıyla durumunu değiştire­ mez, böyle bir şeyle korkutamaz. Mısır'da devlet ve kamu hizmetinde çalışan işçiler, bir karar­ name ile İş Yasası kapsamına alınmışlardır. Mısır İş Yasası'na göre; bir işçiyi, sendikaya üye olmaya, olmamaya, ya da çekilmeye zor­ lamak amacıyla, ya da sendikal çalışmalarda bulunmak, sendikanın yasal kararlarını uygulamak gibi nedenlerle işten kovan ya da cezalan­ dıran bir işveren, para cezası ödemek zorunda bıkanlır. Bu maddeye göre, bir sendika kurulmasına ilişkin ön hazırlıklarla görevlendirilmiş olan bir komite, sendika olarak kabul edilir. Kamu görevlilerini karşı-sendikacı ayırımlardan korumanın en sık görülen yolu, bunları işçilerle uygulanan yasa maddeleri kapsamına almaktır. Arjantin, Avustralya, Beyaz Rusya, İtalya, Lüksemburg, Malavi, Malezya, Sudan, İsveç, Suriye, SSCB, İngiltere, ve Uruguay'da durum böyledir. Bu ülkelerin bazılarında karşı-sendikacı ayırımlar, kovuşturmaya ve cezaya yol açan suçlar olarak kabul edilir, ayrıca, böyle uygulama­ lar getirecek yasaların geçersiz olacağını belirten hükümler vardır. Ör­ neğin, Lükbemburg'da bütün işçiler için geçerli şöyle bir yasa hükmü vardır; bir kişinin bir örgüte üye olmasını önlemek ya da üye olmaya zorlamak amacıyla, zor kullanan, tehdit eden, işine, kendisine, ailesine ya da malına zarar vermekle korkutan bir kimse hapis ya da para ceza­ sına çarptırılır. Bundan başka, örgütlenme hakkının uygulanmasına 42 zarar verecek biçimde ve kötü niyetle işe aldığı kimselerin iş sözleş­ melerini bu kişilerin bir derneğe üye olmaları ya da olmamaları koşu­ luna göre düzenleyen bir kimse de aynı tür cezalara çarptırılır. İtalya'da, ekonomik işlerle ilgili olan kamu kurumlannda ve baş­ ka bir yasa kapsamına girmeyen diğer kamu kurumlannda çalışan işçi­ lere ilişkin olan genel nitelikteki bir hükme göre, işverenin bir işçiyi işe alırken ya da iş süresinde, işçilerin düşünceleri ile ilgili bir araştır­ ma yapamaz ve yaptıramaz. Sendikaya ilişkin düşünceler de buna da­ hildir. Ayrıca, bir işçinin sendika üyeliği, sendika çalışmalan ya da bir greve katılma nedenleriyle işten atılmasına ya da niteliklerinin ve çalışmasının değerlendirilmesinde, disipline ilişkin uygulamalarda bu nedenlere dayanılarak önyargılı davranılmasına yol açacak yasalar ve anlaşmalar geçersizdir. Ayırımcı nitelikte bir mali yükümlülük koymak da yasaklanmıştır. İngiltere'de, bütün çalışanlar için geçerli olan kurala göre, bir görevli haksız bir biçimde işten çıkanlamaz. Aynca, bir çalışanın iş­ veren tarafıdan işten çıkartılması eğer bunun nedeni (ya da birkaç nedenin başlıcası), bu kimsenin bir sendika üyesi olması veya sendi­ ka çalışmalarında görev alması ise, yasaya göre "haksız" sayılır. Sudan'da bir işçiyi mali yükümlülükler ya da başka cezalandırma yollarıyla bir sendikaya üye olmaya ya da olmamaya zorlamak yasaya aykırıdır. İsveç'te, örgütlenme hakkını önleyecek biçimde düzenlenen iş sözleşmeleri ya da benzer yasal işlemler, sözleşme maddeleri ya da başka sözleşmeler geçersizdir. Suriye'de, devlet dairelerinde ve belediyelerde görevli olan işçi­ leri genel olarak kapsayan bir yasaya göre; bir işçiyi, bir sendikaya gir­ meye ya da girmemeye zorlayan uygulamalara karşı çıkması ya da yasal sendikal çalışmaları yürütmesi nedenleri ile işten çıkaran ya da cezalandıran işveren, para cezasına çarptınlır. Aynca sendika üyeleri­ nin iş ve çalışma haklannı kısıtlayan hükümler kendiliğinden geçersiz kabul edilir. Karşı-sendikacı ayırımlara karşı güvence getiren yasalann getir­ diği sorunlardan biri, işçilerin işverenin niyetini kanıtlamakta karşışılaşacakları güçlüktür. Eğer birçok ülkede geçerli olan, davacı olanın savını destekleyecek kanıtları sağlaması zorunluluğu genel kuralı, karşı sendikacı ayırımlarla ilgili konularda da sıkı bir biçimde uygulanıyorsa bu konuda işçilere sağlanan güvencenin etkinliği önemli ölçüde sarsılır. 43 Birçok ülke, bu sorunu, kanıtlama işlemini tersine çevirerek ve işvereni davranışını savunmak için yeterli nedenler göstermek zorunda bırakarak çözümlemiştir. Örneğin Avustralya'da işçinin işten atılma ne­ deninin sendika çalışmalarına bağlı olmadığını kanıtlamak işverene dü­ şer. İngiltere'de bir çalışanın işten atılmasının ''haklı” ya da "haksız" olmasına karar verme durumunda, işveren işten çıkarma nedenini açık­ lamak ve yasada sıralanmış nedenlerden biri olduğunu ya da işten çı­ karmayı gerektiren başka önemli bir neden olduğunu göstermek zorun­ dadır. Romanya'da İş Yasası'na göre, her iş anlaşmazlığında, yapılan işlemin geçerli nedenlerini ve yasallığını kanıtlama yükümlülüğü iş bi­ riminin yöneticilerinindir. Pek çok ülkenin mevzuatında, sendika temsilcilerini ve başkanlarını korumak için özel maddeler görülmez. Ancak, Fransa'da kamu görev­ lileri sendikalarının temsilcileri, sendikal çalışmaları nedeniyle ayırımcı uygulamalara konu olamazlar. Bazı ülkelerde ise bu tür güvence diğer iş­ çilerle birlikte kamu görevlilerine de sağlanmıştır. SSCB'de sendika ko­ mitesine seçilmiş bir işçiye daha önce sendika komitesinin onayı alın­ maksızın disiplin cezası verilemez. Komite başkanı sözkonusu olursa, daha üst bir sendika komitesinin onayı gereklidir. Bulgaristan, Macaris­ tan ve Romanya'da da benzer hükümler yürürlüktedir. Arjantin'de, sendika temsilcilerinin, anayasal iş güvenlikleri vardır. Yasaya göre, işkolu düzeyindeki sendikaların, bu statüde olmayan fakat federasyonlara katılmış olan demeklerin temsilciler bürosuna seçilmiş olan işçiler, bu bürodaki görev süreleri içinde ve bu süreden sonraki bir yıl içinde işten çıkartılamazlar. Sudan'da, bir sendikanın merkez veya yürütme komitesinde olan bir üyesini bütün vaktini sendika çalışmalarına verdiği gerekçesiyle ce­ zalandıramaz. Böyle bir işçi, Kamu Hizmeti ve Yönetim Reformu Ba­ kanlığının ya da merkezi sendika komitesinin onayı olmaksızın başka bir göreve verilemez. Sendika yetkililerini karşı-sendikacı ayırımlara karşı koruyan ya­ sa maddeleri Hindistan'da da vardır. Burada, bir işveren, sendika yetki­ lisi hakkında bir iş anlaşmazlığı görüşmeleri sırasında, sözkonusu anlaş­ mazlık nedeniyle kamu yetkililerinin açık izni olmaksızın olumsuz bir işlem yapamaz. Karşı sendikacı ayırımlara ilişkin sorunlar, bazı ülkelerde ulusal güvenlik ve kamu görevlilerinin devlete sadık olmaları zorunluluğunu düzenleyen kurallar alanında çıkar. Demek Kurma Özgürlüğü Komitesi ­ ne sunulan bir örnekte, şikayetçi, bir memurun yalnızca belli bir şendi44 ka merkezine katılması nedeniyle işten atılabildiğini ileri sürmekteydi. Gerçekten kamu görevlilerinin durumlarına ilişkin genel kurallara göre, bu merkeze üye olmak yasal olarak memur açısından devlete karşı sa­ dakatsizlik olarak yorumlanıyordu. Yine de kovulma nedeninin memu­ run sadakatsiz davranışına dayanması ve resmen açıklanmadan önce Başbakanın bu durum için kurulan bir araştırma komitesine danışarak onaylaması gerekmekteydi. Dernek Kurma Özgürlüğü Komitesi, devlet memurları için, işe alma ve hizmette bulunma süresince devletçe gerek­ li görülen sadakat standartlarının saptanmasının, bunlar sendikalaşma işçilerin ve sendika temsilcilerinin korunmasına ilişkin yasa mad­ delerinin etkinliği, büyük ölçüde bu maddelerin uygulama alanına geti­ rildiği yola bağlıdır. Anlaşmaların ve Tavsiye Kararlarının Uygulanması Uzmanlar Komitesi ve Örgütlenme Özgürlüğü Komitesi, bu konuda, karşı-sendikacı ayırımlar getiren yasaların ortaya çıkardığı durumları düzeltmek için hızlı, kolay ve tarafsız uygulama süreçlerinin getirilmesi konusuna özel bir önem vermektedirler. Bazı ülkelerde karşı-sendikacı ayırım yasalarına ilişkin olarak iş anlaşmazlıklarını çözmede özel süreçler vardır. ABD'de bu tür yasa­ larla ilgili olan ve taraflarca bir çözüme bağlanamayan anlaşmazlıklar, yasaya göre, Iş-Yönetim ilişkileri îş Yardımcı Sekreterliği'ne sunulur. Yardımcı Sekreterliğin verdiği kararları incelenişi için daha üst bir kuruluş olarak Federal Iş İlişkileri Kuruluna başvurulabilir. Ülkelerin çoğunda, karşı-sendikacı ayırımlar konusunda benimsenen süreç, kamu görevlilerini yönetimsel ve cezai yaptırımlara karşı korumaya ilişkin ge­ nel uygulamadır. Bu uygulamalar, Kamu Hizmeti Teknik Konferansı2 için hazırlanan kamu hizmetinde çalışma koşullarının belirlenmesi sü­ reçleri konulu raporda ayrıntılı biçimde incelenmiştir. Bu konuya ilişkin olarak, karşı-sendikacı ayırım yasalarının çıka­ rılmasını engelleyen yasal maddelerin varlığının, bunların etkin biçimde haklarının özgürce uygulanmasını etkilemediği sürece, kendi görevi olmadığını düşünmektedir. Bununla birlikte, kamu güvenliğinin ko­ runması sürecinde sendikal hakların çiğnenmesine engel olacak önlem­ lerin alınması gereğini vurgulamıştır. Komite bu tür olayların her özel durumun kendi çevresinin koşullarında incelenmesi gerektiği sorununu ortaya çıkardığını belirtmiştir. Bu özel durum için, Komite, devletçe verilen güvenceleri belirtmiş, bunları bir memurun yalnızca kendi öz­ gür seçimiyle girdiği bir sendikadaki üyeliğinin, sadakatsiz davranışı hakkında yeterli kanıt olmaksızın, kovulma nedeni olamayacağı şeklinde yorumlamış; ancak sözkonusu şikayette sendikal hakların çiğ­ nendiği konusunun kanıtlanamadığını belirtmiştir. 45 uygulanmasını sağlayacak süreçler olmaksızın yeterli olamayacağını belirtmek gerekir. Örneğin, örgütlenme hakkı "ulusal koşullara uygun bir düzenlemeyle sağlanmışsa, bir işçinin, karşı sendikacı ayırımların kurbanı olduğunu kanıtlaması olanaksız değilse de, genellikle zordur. 46 SONUÇLAR Bu inceleme, ülkelerin çoğunluğunda kamu görevlilerinin örgüt kurma ve örgütlere katılma hakkının tanındığını ortaya çıkarmıştır. Yine de, bir kısım ülkelerde örgütlenme hakkının hâlâ olmaması, olduk ça fazla sayıdaki ülkede de kamu görevlilerinin bazı kesimlerinin bu hakkın dışında tutulması üzerinde durulması gereken bir konudur. Bu konuda, 1948 Dernek Kurma ve Örgütlenme Özgürlüğü Anlaşmasının 2. maddesinin, bütün işçiler ve işverenler için "hiç bir ayırım yapılmak­ sızın" örgüt kurma ve örgütlere katılma hakkını getirdiği belirtilmelidir. Bu genel ilkenin bir tek istisnası vardır; Anlaşmanın 9. maddesi, hükü­ metlere, polis ve silahlı kuvvetler mensupları için Anlaşmada belirtilen güvencelerin sınırlarını belirleme hakkını verir. Kısıtlamalar, bazan örgütlenme özgürlüğünün uygulanmasında görülür. Bunun bir örneği, kamu görevlilerinin özel sektör işçileriyle birleşme hakkı konusunda görülür, böylece bütün çalışanlara açık ör­ gütlerin, özellikle de federasyonların kurulması önlenmiş olur. Bazı ül­ kelerde de kamu görevlileri, ancak bir bakanlığın-, bir hükümet birimi­ nin, hattâ bazan daha dar bir grup ya da kesimin sınırlı çerçevesi için­ de örgütlenebilmektedirler. Bazan da kamu görevlilerinin girebilecek­ leri bir tek örgüt görülmektedir. ILO denetim kollan, bu tür kısıtlamala­ rın 87 No: lu Anlaşmanın maddelerine aykırı olduğunu bir çok kez belirtmişlerdir. Dernek yada sendika kurma hakkı, karşı-sendikacı ayırım yasalanna karşı korunma alanında etkili güvenceler olmadığı sürece, sınırlı bir değer taşımaya devam edecektir. Bu konuda, birçok ülkenin kamu gö­ revlilerinin korunmasını yasalar ve yönetmelikler yoluyla sağlama­ ya çalıştığı belirtilmelidir. Aynca, bu yasal güvencelerin yeterli süreçler ve mekanizmalarla uygulama alanına geçirilmesi de önemlidir. 47 Bu raporda ortaya çıkan birçok sorun daha önce Kamu Hizmeti Ortak Komitesinin ilk oturumunda tartışılmıştı. Örgütlenme hakkı ko­ nusunda, Komitenin birçok üyesi, kamu görevlilerinin, özel kesim işçi­ lerince kurulmuş olan ve bunlara açık olanlar da dahil, her türlü işçi örgütüne katılma haklarının olması gerektiğini; kamu görevlileri örgüt­ lerinin işçi örgütlerinin katıldığı federasyon ve konfederasyonlara katı­ labilmelerini savunmuşlardır. Ayrıca, bu konuyla ilgili olarak, kamu görevlileri örgütlerinin, hükümetlerinin müdahalesi olmaksızın, uluslar­ arası işçi örgütleri ile birleşme haklarının olması gerektiği vurgulan­ m ıştır.1 Yönetici durumundaki kamu görevlilerinin 98 N o:lu Anlaşmanın kapsamı dışında tutulmasına ilişkin olarak, birçok işçi ve memur üye, son yıllarda gerçekleşen ilerlemeler gözönüne alındığında, her türden kamu görevlisinin 98 No: lu Anlaşmanın getirdiği haklardan ve güvence­ lerden (Bu anlaşmanın kapsamına giren bütün diğer çalışanların yarar­ landığı ölçüde) yararlanmasını sağlamanın zamanı geldiğini belirtmiş­ lerdir. Bu görüş açısından, kamu görevlilerinin sendikal haklarının öz­ gürce uygulanmasına engel olacak herhangi bir ayınm yasasına karşı özel kesim işçileriyle aynı biçimde korunmaları gerektiği belirtilmiştir. Anlaşmaların ve Tavsiye Kararlarının Uygulanması Uzmanlar Ko­ mitesi, örgütlenme özgürlüğü ve toplu sözleşme üzerine yaptığı genel bir inceleme sonucunda elde edilen bilgilere göre, kamu görevlilerinin hâlâ çalışanlar arasında örgütlenme hakkına ilişkin özel sorunları olan bir kesim oluşturduğunu saptamıştır. Uluslararası Çalışma Konferansı (1973) nm 58. Oturumunda, Anlaşmaların ve Tavsiye Kararlarının Uy­ gulanması Komitesi'nin genel incelemesi tartışılmış işçi ve işveren üye­ ler, kamu hizmetinde örgütlenme özgürlüğüne ilişkin sorunların varlığı­ na özellikle değinmişler, bir işçi üye, bu konuda özel bir araştırmanın yararlı olacağını belirtmiştir. Kamu hizmetinde örgütlenme özgürlüğü alanında özel sorunlar olduğu kesin olarak ortadadır. Kamu görevlileri ile bunları istihdam eden devlet arasındaki ilişkinin özel kesimindeki işçi-işveren ilişkisine benzeme eğilimine karşın, birçok ülkede hâlâ, kamu görevlileri örgüt­ lenme hakkı açısından özel kesimde çalışanlardan, hattâ devlet hizme­ tinde ekonomik ve benzeri işlerde görev alanlardan farklı özel bir çalı­ şanlar sınıfı olarak kabul ediliyorlar. Bu açıdan, ILO'nun 1974’den beri özel kesimdeki ücretlilerle kamu kesimindeki memurlar arasında örgüt­ lenme hakkı açısından bir ayırım getirmenin eşitliğe aykırı olduğunu, her iki kesimdeki insanların da örgütlenerek çıkarlarını savunmalarına izin verilmesi gerektiğini belirttiğini anımsamak uygun olacaktır. 48 tartışılm asını önerdiğimiz konular 1. Kamu hizmetlerinde örgütlenme hakkı a) Kamu görevlilerine örgütlenme hakkının tanınması b) Kamu görevlilerinin kendi seçeneklerine göre örgütler kurma ve bunlara üye olma haklan; kamu görevlilerinin işçi sınıfı ile birarada örgütlenme hakları; değişik idari birimlerde çalışan kamu görevlilerinin tek bir örgütte birleşme hakları c) Kamu görevlilerinin federasyon ve konfederasyonlar kurma ve bunlara üye olma hakları d) Kamu görevlileri örgütlerinin, uluslararası işçi örgütlerine bağlı olma hakları e) Kamu otoritelerinin, kamu görevlilerinin sendikal birliklerinin işleyişlerine müdahaleleri 2. Kamu görevlilerinin örgütlenmeleri a) örgütlerin kamu görevlileri arasında yaygınlığı ve örgütlenme biçimleri b) Kamu görevlileri örgütlerine ve onlann temsilcilerine tanınan olanak ve ayrıcalıkların uygunluğu 3. Karşı-sendikacı ayırımlara karşı korunma a) Kamu kesiminde karşı-sendikacı ayırımlara karşı korunma; ya­ sa ve uygulamalar; kamu görevlilerinin atanma ve tayinleri sıra­ sında korunma; memuriyette korunma; işten atılma ve uzak­ laştırılmalar sırasında korunma b) Sendika yönp^ici ve temsilcileri için özel korunma c) Kamu kesiminde karşı-sendikacı ayırımlara ilişkin anlaşmazlık­ ları çözebilmek için yöntemler (kovuşturma durumlarında gü­ venilebilecek kurullar, ispat hakkı, sorumlu makamlara tazmi­ nat ve ceza yüklenilebilmesi) 49 dipnotlar BÖLÜM -1 1) U lu s la ra ra s ı Ç a lış m a K o n fe ra n s ı, 1 0 . O t u r u m , C e n e vre , 1 9 2 7 . 2 . R a p o r D er­ n ek K u rm a Özgürlüğü ( IL O , C e n e vre , 1 9 2 7 ) 2 ) a. g. y ., s. 35 3 ) a. g. y . s. 36 4 ) U lu s la ra ra s ı Ç a lış m a K o n fe ra n s ı, 3 0 . O t u r u m , C e n o va , 1 9 4 7 , R a p o r V I I , D e r­ n e k K u rm a ö z g ü rlü ğ ü ve E n d ü s triy e l İ liş k il e r 5) IL O ; a. g. y ., s. 1 09 6 ) 8 7 N o :lu a n la ş m a a ş a ğ ıd a k i ü lk e le rc e im z a la n d ı: A r n a v u t lu k , A r ja n t in , C e z a y ir, A v u s tr a ly a , A v u s tu r y a , B a n g la d e ş , B a rb a d o s , B e lç ik a , B o liv y a , B u lg a ris ta n , B u rm a , B e ya z R u sya , K a m e ru n , K a n a d a , O rta A f r ik a C u m h u r iy e ti, Ç a d , K o n g o , K o s ta R ic a , K ü b a , K ıb r ıs , Ç e k o s lo v a k y a , D a n o m e y D a n im a rk a , D o m in ik C u m h u r iy e ti, E k v a d o r , M ıs ır , E tiy o p y a , F in ­ la n d iy a , F ra n sa , G a b o n , F e d e ra l A lm a n y a , G a n a , Y u n a n is ta n . G u a te m a la , G i­ ne, G u y a n a , H o n d u ra s , M a c a ris ta n , İz la n d a , İrla n d a , İs ra il, İt a ly a , F ild iş i Sa­ h ili, J a m a ik a , J a p o n y a , K u v e y t, L e s o th o , L ib e r y a , L ü k s e m b u rg , M alagasy R e p u b lic , M a lı, M a lta , M o r ita n y a , M e k s ik a , M o ğ o lis ta n , H o lla n d a , N ik a ra g u a , N ije r , N ije r y a , N o r v e ç , P a k is ta n , P anam a, İs v e ç , S u riy e A ra p C u m h u r iy e ti, T o g o , T r in id a d ve T o b a g o , T u n u s , U k ra y n a , S S C B , İn g ilte r e , Y u k a r ı V o lta , U ru g u a y , Y u g o s la v y a , L e s o th o , IL O ü y e liğ in d e n ç e k ild i, am a a n la ş m a h a le n b a ğ la y ıc ı. 7) 1 9 7 4 d e k i D e rn e k K u r m a ö z g ü rlü ğ ü A ç ık la m a R a p o ru 'n d a , A n la ş m a n ın ik i n ­ c i m a d d e s in in ta rtış m a s ız ö n e m i b e lir t ile r e k , bu m a d d e n in D e rn e k K u rm a ö z g ü rlü ğ ü n ü y a ln ız ö ze l s e k tö rd e ç a lış a n la r iç in d e ğ il, k a m u g ö r e v lile r i iç in d e, iş , c in s iy e t, in a n ç , m illiy e t ve siya sa l d üşü n ce a y ır ım ı y a p ılm a k s ız ın sağ­ la n m a sı g e re k tiğ i b iç im in d e y o r u m la m ış tır . 8 ) S o n m e tn in 9 . m a d d e s in e g ö re : 1) Bu a n la ş m a la rın g e tir d iğ i g ü ve n c e le rin p o lis ve s ila h lı k u v v e tle r iç in u y g u ­ la n m a ö lç ü le r i u lu s a l yasa ve d ü z e n le m e le rle b e lir le n e c e k tir. 2 ) U lu s la ra ra s ı Ç a lış m a ö rg ü tü K u r u lu ş Y a s a s ın ın 1 9. m a d d e s in in 8. p a ra g ra ­ fın d a b e lir tile n ilk e le re g ö re , b u a n la ş m a n ın im z a la n m a s ı, p o lis ve s ila h lı k u v ­ v e tle r m e n s u p la rın d a n k im le r in bu a n la ş m a d a k i h a k la rd a n y a ra rla n a c a ğ ı k o ­ n u s u n d a k i va r o la n y a s a la rı, u y g u la m a la rı ve a n la ş m a la rı e tk ile m e z . 9 ) U lu s la ra ra s ı Ç a lış m a K o n fe r a n s ı, R e co rd s o f P ro c e e d in s ; 3 1 . O t u r u m , S o n F ra n s is c o , 1 9 4 8 ( IL O , C e n o va , 1 9 5 0 ) s. 4 7 8 10) 50 9 8 N o : lu A n la ş m a a ş a ğ ıd a k i ü lk e le rc e im z a la n m ış tır : A r n a v u t lu k , C e z a y ir, A r ja n t in , A v u s tu r y a , A v u s tra ly a , B e n g la d e ş , B a rb a ­ d o s , B e lç ik a , B o liv y a , B re z ily a , B u lg a ris ta n , B y e lo ru s s ia n S S R , K a m e ru n , 11) O rta A f r ik a C u m h u r iy e ti, Ç a d , Ç in , K o s ta R ica , K ü b a , K ıb r ıs , Ç e k o s la v a k y a , D a h o m e y , D a n im a rk a , D o m in ik C u m h u r iy e ti, E k v a d o r, M ıs ır, E t i­ y o p y a , F iji, F in la n d iy a , F ra n sa , G a b o n , F e d e ra l A lm a n y a , G a n a , Y u n a n is ­ ta n , G u a te m a la , G in e , G u y a n a , H a ti, H o n d u ra s , M a c a ris ta n , İz la n d a , E nd e n o z y a , Ir a k , İrla n d a , İs r a il, İt a ly a , F ild iş i S a h ili, J a m a ik a , J a p o n y a , Ü r ­ d ü n , K e n y a , L e s o th o , L ib e r y a , L ib y a , L ü k s e m b u rg , M a la w i, M a le z y a , M a li, M a lta , M a u ritiu s , M o ğ o lis ta n , Fas, N ik a ra g u a , N ije r , N ije ry a , N o r v e ç , Pa­ k is ta n , P anam a, P a ra g u a y, P e ru , F ilip in le r , P o lo n y a , P o rte k iz , R o m a n y a , S enegal, S ie rra L e o n e , S in g a p u r, S ri L a n k a , S u d a n , İsve ç, S u riy e A ra p C u m h u r iy e ti, T a n z a n y a , T r in id a d ve T o b a g o , T u n u s , T ü r k iy e , U k ra y n a , S S C B , İn g ilte re , Y u k a r ı V o lta , U ru g u a y , V e n e z ü e lla , V ie t- N a m , Y e m e n , Y u g o s la v y a , Z a ire . Ç in 'in a n la ş m a y a k a tılm a s ı, IL O y ö n e t im in in Ç in H a lk C u m h u r iy e ti H ü k ü m e tin i, Ç in 'i te m s il e de n h ü k ü m e t o la ra k ta n ıd ığ ı 16 K a ­ sım 1 9 7 1 ta r ih in d e o lm u ş tu r . U lu s la ra ra s ı Ç a lış m a O fis i, E lli Y ıl İç in d e İm z a la n a n A n la ş m a la r : O n y e d i S e ç ilm iş A n la ş m a , C e n o va , 1 9 6 9 , p a ra g : 4 5 12 ) D e rn e k K u rm a ve T o p lu S ö z le ş m e ö z g ü rlü ğ ü , A n la ş m a la r ve T a v s iy e K a ­ r a r la r ın ın U y g u la n m a s ı U z m a n la rı K o m ite s i, U lu s la ra ra s ı Ç a lış m a K o n fe ­ ra n s ı, 5 8 . o tu r u m , 1 9 7 3 , ra p o r I I I , b ö lü m 4 — B 13) U lu s la ra ra s ı Ç a lış m a K o n fe ra n s ı, 4 7 . O t u r u m , C e n o va , 1 9 6 3 , R a p o r I I I , B ö lü m IV , A n la ş m a la r ın ve T a v is y e K a ra rla rın ın U y g u la n m a s ı U z m a n la r K o m ite s i R a p o ru ., s. 9 7 D e rn e k K u rm a ö z g ü rlü ğ ü ve T o p lu S ö z le ş m e , a. g. y ., p a ra g . 119 A n la ş m a la rın ve T a v s iy e K a r a r la r ın ın U y g u la n m a s ı U z m a n la r K o m ite s i R a­ p o r u , 1 9 6 3 , a. g. y ., s. 98 U lu s la ra ra s ı Ç a lış m a K o n fe ra n s ı, 4 8 . O tu r u m , C e n o va , 1 9 6 4 , R a p o r I I I , B ö lü m I V , s. 1 3 0 ; ve U . Ç . K , 5 6 . O t u r u m , 1 9 7 1 , R a p o r I I I , B ö lü m 4 / A Parag. 1 2 6 ve 1 2 7 . 14) 15) 16) BÖLÜM -II 1) D e ğ iş ik n e d e n le rle , ç o k s a yıd a ü lk e iç in , s e n d ik a la ra ve d iğ e r ö rg ü tle re üye o la n k a m u g ö re v lile rin in ke sin is t a t is tik le r i b u lu n a m a m ış tır . V e r ile n s a y ıla r ve y ü z d e le r, k a p s a m ı iş le v i ve h a k la rı ne o lu rs a o ls u n b ü tü n ö rg ü tle r i k a psa ­ m a k ta d ır . Bu y ü z d e n k a r ş ıla ş tır m a la r y a p ılm a m ış , b u s e k tö rd e k i ö rg ü tle n m e h a k k ın d a genel a n la m d a b ir iz le n im s a ğ la m a k iç in b e l ir t ilm iş t ir . 2) K a m u H iz m e ti B ir le ş ik K o m ite s i, 1. O t u r u m , 1 9 7 0 , R a p o r I I , s. 2 3 3) A la in P la n te l, T r a ite p ra tiq u e de la f o n c t io n p u b lic e , P aris, 3 . b a s ım , 1 9 7 1 , s. 1 97 4) Roçfér B la n p a in , B e lç ik a 'd a K a m u G ö re v lile ri S e n d ik a c ılığ ı, A n n A r b o r , ( İ Ş ve E n d ü s tri İ liş k ile r i E n s titü s ü ), 1 9 7 1 , s. 4 5 5) W .H . M a c P h e rs o n , B a tı A lm a n y a 'd a K a m u G ö r e v lile ri İ l iş k il e r i , A n n A r b o r , (İ ş ve E n d ü s tri İ liş k ile r i E n s titü s ü ), 1 9 7 1 , s. 4 4 -4 5 6 ) T h e o d o r T o m a n d l, " A v u s tr a ly a 'd a K a m u G ö r e v lile ri İş İ l i ş k i l e r i " , U lu s la ra ­ rası E n d ü s tri İ l iş k il e r i D e rn e ğ in in 3 . D ü n y a K o n g re s in e s u n u la n in c e le m e , 1 9 7 3 , s. 8 7) D a v id W in c h e s te r, " İn g ilte r e 'd e K a m u S e k tö rü n d e Ç a lış m a İ l i ş k i l e r i " , U lu s ­ la ra ra sı E n d ü s tri İ l iş k ile r i D e rn e ğ in in 3 . D ü n y a K o n g re s in e s u n u la n in c e le m e , 1 9 7 3 , s. 5 - 6 51 8) R a y m o n d L o v e rid g e , " In g ilte r e 'd e U lu s a l G ö r e v lile r in T o p lu S ö z le ş m e s i” , A n n A r b o r , (İş ve E n d ü s tri İ l iş k il e r i E n s titü s ü ), 1 9 7 1 , s. 58 9) " B e y a z - Y a k a jı S e n d ik a la rın G e liş m e s i ve T a n ın m a s ı" , E n d ü s tri T o p lu m u , 1973 10) G . M a ke e v ve N . G o u s s in s k i, L e s y n d ic a t s o v ie tiq u e des e m p lo y é s d 'E ta t, M o s c o u , 1 9 7 2 , s. 7 - 9 11) 12) 13) J a p o n y a Ç a lış m a B ü lte n i, C ilt I I , N o : 3 , M a r t 1 9 / 2 , s. 5 K a m u H iz m e ti B ir le ş ik K o m ite s i, B ir in c i O t u r u m , 1 9 7 1 , R a p o r I I , s. 2 4 G e ra ld E . C a rd e n , A v u s tra ly a K a m u H iz m e tin d e Z o r u n lu S e ç im , A n n A r ­ b o r , (İş ve E n d ü s tri İ l iş k il e r i ) , 1 9 7 1 , s. 3 1 -3 2 J a c k W illia m s , " Ç a ğ ın O la y ı: P S A C - K a n a d a 'n ın E n B ü y ü k B e y a z -Y a k a lı S e n d ik a s ı, İş G a z e te s i, C ilt 7 3 , N o : 9 E y lü l 1 9 7 3 , s. 5 9 1 . 14) 15) 16) 17) J .P . G o ld b e rg , " 1 9 7 1 'd e K a m u H iz m e tlile r i A la n ın d a G e liş m e le r " A y lı k İş D e rg is i, O c a k 1 9 7 2 s. 5 6 ; A B D Ç a lış m a D a ire s i, iş İs t a t is tik le r i B ü ro su B ü lte n i, 1 9 5 0 , U lu sa l S e n d ik a la r ve Ç a lış a n la r D e rn e k le ri M ü d ü rlü ğ ü , 1 9 7 1 , s. 1 0 8 ; A y l ı k İş D e rg is i, A ğ u s to s 1 9 7 4 , s. 59 A y l ı k İş D e rg is i, E y lü l 1 9 7 4 , s. 4 6 - 4 7 A la n A n g e ll, Ş ili'd e İş ç i H a re k e tle r i ve P o litik a , L o n d ra , ( K r a liy e t U lu s la r­ arası İ l iş k il e r E n s titü s ü ), 1 9 7 2 , s. 4 3 , 55 18) P ie rre K o e n in g , L a fo n c tio n p u b liq u e en A lle m a g n e F e d e ra le , P a ris, 1 9 7 3 , s. 8 7 W illia m M a c P h e rs o n , B a tı A lm a n y a 'd a K a m u G ö r e v lile r i İ l iş k il e r i , A n n A r ­ b o r, 1 9 7 1 , ( İş ve E n d ü s tri İ l iş k il e r i E n s titü s ü ) s. 3 0 -4 5 19) T h e o d o r T o m a n d l, a .g .y ., s. 8 20) 21) 22) R . B la n p a in , a .g .y . s. 4 5 -4 7 A . P la n te y , a .g .y . s. 198 Les s y n d ic a ts en S u e de , L a d o c u m e n ta tio n fra n ç a is e , N o te s e t e tu d e s d o c u m a n ta ire s , 3 0 Ju II ¡e t 1 9 7 3 (N o s . 4 0 1 1 -4 0 1 3 ) 23) 24) 25) 26) " D a n im a r k a 'd a İ ş ç i ve İş v e re n le r"*, K o p e n h a g , 1 9 7 4 , s. 1 1 -1 2 R a y m o n d L o v e rid g e , a .g .y ., s. 5 8 -6 0 " B e y a z - y a k a lıla r S e n d ik a la r ın m T a n ın m a s ı" , E n d ü s tri T o p lu m u , 1 9 7 3 J a c k W illia m s , a .g .y . s. 5 9 0 -5 9 1 27) 28) 29) A y l ı k İş D e rg is i, A r a lık 1 9 7 3 , s. 2 6 A y l ı k i ş D e rg is i, M a rt 1 9 7 3 , s. 7 4 , E y lü l 1 9 7 4 , s. 4 6 J a p o n İş E n s titü s ü , J a p o n İş B ü lte n i, C ilt I I , N o : 3 , M a r t 1 9 7 2 s. 7 30) IL O , K a m u H iz m e ti O r ta k K o m ite s i, B ir in c i O t u r u m , 1 9 7 1 , R a p o r, p r . 6 1 , R esm i B ü lte n , 1 9 7 1 , N o : 4 , s. 3 8 2 31) " A m e r ik a n M e c lis i" K a m u Ç a lış a n la rı ve K a m u S e n d ik a la r ı; E n g le v v o o d C lif fs , N .J ., 1 9 7 2 , s. 3 6 Yasa N o : 2 0 .6 1 5 , İş k o lla r ın a g öre iş ç i ö rg ü tle rin e iliş k in , b ö lü m : 1 9 ,1 4 Y asa N o : 3 0 0 , 2 0 M a y ıs 1 9 7 0 , b ö lü m 2 6 ; b ö lü m 3 7 'y e g ö re , yasa m a d d e le ri m a li iş le rle u ğ ra ş a n k a m u y ö n e t im i b ir im le r in e ve b ö y le s o ru n la r b a ş k a b ir yasa m a d d e s in c e d ü z e n le n m e d iğ i sürece d iğ e r k a m u y ö n e t im i b ir im le r in e u y g u la n ır . 32) 33) 34) 52 B .A . H e p p le ve P .O 'H ig g in s , " İn g ilte r e 'd e K a m u G ö r e v lile r i S e n d ik a c ılığ ı" : Y a sa l Ç e rç e v e , A n n A r b o r , M ic h ., İş ve E n d ü s tri İ l iş k il e r i E n s titü s ü , 1 9 7 1 ) s. 6 0 , R . L o v e rid g e , a .g .y ., s. 6 1 -6 2 35) 36) 37) 38) 39) 40) " K a y n a k ta n K e sm e S is te m i" S e n d ik a H a b e rle ri, ( D u b lin ) , N o s. 1 81 - 1 8 2 N is a n -M a y ıs 1 9 7 3 , p . 4 J e ro m e L e f k o w itz , İs ra il'd e K a m u G ö r e v lile r i S e n d ik a c ılığ ı, ( A n n A r b o r , M e c h ., İş ve E n d ü s tri İ l iş k il e r i E n s titü s ü , 1 9 7 1 ) s. 12 A y l ı k İş D e rg is i, T e m m u z 1 9 7 3 , s. 6 2 U lu s a l d ü z e y d e ve ö n e m li k a m u h iz m e ti k o lla r ın a iliş k in o la ra k b e lir t ilm e ­ si g e re ke n b ir n o k ta v a rd ır. P o sta g ö r e v lile ri ö rg ü tü n d e 1 9 7 3 y ılın d a b u k o ­ n u d a h a z ırla n a n b ir yasa ta s a rıs ın ın a rd ın d a n , ö rg ü t g ü v e n liğ i ilk e le r in in ge­ tir ilm e s in e k a rş ı ç ık ı lm ış t ır . A y l ı k iş D e rg is i, A r a lık 1 9 7 0 , s. 31 ö r n e ğ in 1 O c a k 1 9 7 3 'd e y a p ıla n ta h m in le r e g ö re , A F S C M E ta r a fın d a n im ­ z a la n a n a n la ş m a la rın y a r ıs ın d a ö rg ü t g ü v e n liğ in e iliş k in m a d d e le r v a rd ır, e y a le t d ü z e y in d e y a p ıla n a n la ş m a la rın da ü ç te b irin d e b u ilk e le r v a rd ır. U lu s la ra ra s ı Ç a lış m a ö r g ü tü , K a m u H iz m e ti O r ta k K o m ite s i, B ir in c i O t u ­ r u m , 1 9 7 1 , R a p o r, a .g .y ., p r. 61 BÖLÜM -III 1) ö r g ü tle n m e ve T o p lu S ö z le ş m e ö z g ü rlü ğ ü 2) K a m u H iz m e ti T e k n ik K o n fe ra n s ı, R a p o r I I , K a m u H iz m e tin d e Ç a lış m a K o ­ ş u lla r ın ın B e lirle n m e s i S ü re ç le ri. SONUÇLAR 1) IL O K a m u H iz m e ti O r ta k K o m ite s i, 1. O t u r u m , a .g .y ., p r. 6 0 53