Dünya Ticaret Örgütü – “Çok Taraflı Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması” Yönetici Özeti Dünya Ticaret Örgütü’nce (DTÖ) Bali’de düzenlenen Dokuzuncu Bakanlar Konferansı’nda dünya ekonomisine “1 trilyon getirecek ve 20 milyon kişiye istihdam sağlayabilecek bir anlaşmaya” 1 varıldı. DTÖ’nün kabul ettiği ve 159 ülkenin bakanları tarafından imzalanan “Çok Taraflı Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması”, DTÖ'nün 1995'teki kuruluşundan bu yana imza attığı ilk kapsamlı ticaret reformu olma özelliğini taşımaktadır. Söz konusu anlaşmanın 31 Temmuz 2015 tarihinde yürürlüğe girmesi karara bağlandı. İmzalanan anlaşma ile; Dünya ticaretindeki sınırlamaların kaldırılması, Özellikle bürokrasinin kademeli olarak küçültülmesi, Sanayi ülkelerinin başka ülkeler için uyguladığı ithalat gümrüklerinin ve kendi ürünlerine uyguladığı tarım sübvansiyonlarının da azaltılması hedeflenmektedir. Bu uygulama Avrupa’daki sanayisi gelişmiş ülkelere ayak uydurmaya çalışan yoksul ülkeler açısından önemli bir adım oluşturmaktadır. Anlaşma, ihracat sübvansiyonlarının sınırlandırılmasını ama bununla birlikte az gelişmiş ülkelere yardım edilmesini öngörmektedir. Özellikle son dönemde, dünya ticaretinde görülen yavaşlamadan dolayı dünyanın birçok ülkesi için ufukta beliren yeni ihracat imkânları, ekonominin canlanmasına yönelik olumlu bir itici güç olarak algılanmaktadır. Türkiye, ihracata dayalı bir kalkınma modeli izlediği için global ölçekte ticareti etkileyebilecek gelişmeleri yakınen takip ederek, bunlara uygun ekonomi stratejileri geliştirmek durumundadır. Özellikle Avrupa Birliği ile kurulan Gümrük Birliği çerçevesinde, küresel ekonomik gelişmelerden oldukça farklı şekillerde etkilenebilmektedir. Bu kapsamda, pazara giriş konusunda; AB ile Ortak Gümrük Tarifesi (OGT) uygulaması nedeniyle sanayi ürünlerinde gümrük tarifelerinin düşürülmesi ve tarım sektöründe çalışan nüfusun toplam nüfusa oranla yüksek olması (%24) nedeniyle tarım ürünleri alanında gümrük tarifelerinin belli esneklikler çerçevesinde düşürülmesi ülkemiz tarafından ilkesel olarak desteklenmektedir. Anlaşmada, başta gümrük işlemleri olmak üzere, bilgi teknolojileri ve otomasyonun uygulanması yoluyla dış ticaret alt yapısının geliştirilmesi hedeflenmekte olup, ülkemizin çabalarıyla paralel olarak, transitte kotaların kaldırılmasına ilişkin bir hükümle, transitte kota ve benzeri gönüllü kısıtlamaların uygulanmayacağı kayda geçirildi. Ayrıca, hizmet ile orantılı olanlar hariç olmak üzere transit geçişe izin verme karşılığı alınan ücretler yasaklandı. Söz konusu hükümle, parayla geçiş belgesi satılması uygulamasının DTÖ kuralları açısından uygun olmadığının altını çizilmektedir. 1 Washington merkezli Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü araştırmasına göre İMMİB AB Mevzuatı Uyum Şubesi Aralık 2013 Sayfa 1/5 Dünya Ticaret Örgütü Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasına (GATT) istinaden yürütülen son çok taraflı ticaret müzakere turu olan Uruguay Round müzakereleri sonunda 1 Ocak 1995 tarihinde kurulmuştur. Ülkemiz GATT’a 1951 yılında Torquay Turu sırasında taraf olmuş ve uluslararası ticaretin serbestleştirilmesi amacıyla kurulan DTÖ’nün de kurucu üyeleri arasında yer almıştır. DTÖ’nün kurumsal yapısına bakılacak olursa; Bakanlar Konferansı, temel karar alma organıdır. İki yılda bir toplanması gereken Bakanlar Konferansı’nın düzenlenmediği dönemlerde, Genel Konsey, DTÖ’nün günlük işleyişine ilişkin her türlü kararı alma yetkisine sahiptir. Genel Konsey, gerektiğinde Ticaret Politikalarını Gözden Geçirme Organı (Trade Policy Review Body- TPRB) ve Anlaşmazlıkların Halli Organı (Dispute Settlement Body – DSB) olarak da toplanabilmektedir. Genel Konseye bağlı üç temel Konsey ve diğer ilgili Komite ve Çalışma Grupları aşağıdaki tabloda yer almaktadır. İMMİB AB Mevzuatı Uyum Şubesi Aralık 2013 Sayfa 2/5 Bali - Dokuzuncu Bakanlar Konferansı Dünya Ticaret Örgütü’nün temel karar alma organı olan ve iki yılda bir toplanan Bakanlar Konferansı, 2013 yılı Aralık ayı içinde Endonezya’nın Bali Adası’nda düzenlendi. 2001 yılında ilan edilen Doha Kalkınma Gündemi müzakereleri çerçevesinde yürütülen müzakerelere devam edilen Bali’deki Dokuzuncu Bakanlar Konferansı’nın gündeminde yer alan konular şunlardır: 1. Ticaretin kolaylaştırılması, 2. Tarım a. Gıda güvenliği, b. İhracat destekleri, c. Tarife kota yönetimi, d. Pamuk, 3. En Az Gelişmiş Ülkelere uygulanan özel ve lehte muamele, Konferansta; Yemen Örgüte 160. üye olarak katılırken, 2001 yılından bu yana devam etmekte olan Doha Kalkınma Gündemi Müzakereleri açısından önemli gelişmeler, "Bali Paketi" olarak adlandırılan paket dâhilinde bir bağlayıcı Anlaşma (Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması) ile, "tarım" ve "kalkınma" konularında olmak üzere, toplam dokuz ayrı Bakanlar Kararı kabul edildi. Konferansta kabul edilen, "Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması"nın, 31 Temmuz 2015 tarihinde yürürlüğe girmesi karara bağlandı. Ticaretin Kolaylaştırılması Ticaretin kolaylaştırılması kısaca, üretimin başlangıcından son kullanıcıya kadar tabî olduğu tüm proses ve idari süreçlerin basitleştirilmesi, uyumlaştırılması ve böylelikle formalitelerin en aza indirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu kapsamda hedeflenen gümrük prosedürlerinin hızlandırılması, ticaretin daha kolay, daha hızlı ve daha ucuz hale gelmesi; bürokrasi ve yolsuzluğun azaltılması ve teknolojik yeniliklerin kullanılmasıdır. Ayrıca transit mallarla ilgili hükümler de vardır. Bu kapsamda gelişmekte olan ve en az gelişmiş ülkelerin altyapılarını geliştirmek, gümrük memurlarını eğitmek ve anlaşmadaki diğer koşulları yerine getirmek için çıkabilecek maliyetlerin karşılanması için destekler de gündeme gelmiştir. Ticaretin kolaylaştırılmasının dünya ticaretine etkilerinin 400 ile 1 trilyon dolar arasında olacağı, ticaretteki maliyetleri %10-15 arasında azaltacağı hesaplanmaktadır ve böylelikle ticari akımları ve hasılatı artırarak daha istikrarlı ticaret ortamı yaratıp yabancı yatırımı çekeceği ifade edilmektedir. Ülkemiz, ticaretin kolaylaştırılması alanında anlaşmaya olumlu yaklaşmaktadır. Türkiye’de dış ticarete etki eden pek çok yasal düzenleme ve uygulama, Gümrük Birliği çerçevesinde Avrupa Birliği ile uyumlu hale getirilmiştir. Bu çerçevede, ticaretin İMMİB AB Mevzuatı Uyum Şubesi Aralık 2013 Sayfa 3/5 kolaylaştırılması müzakereleri kapsamında gündeme gelebilecek yükümlülükler büyük ölçüde gerçekleştirilmiştir. Tarım Konferansta, tarım" başlığı altında aşağıda belirtilen alanlarda dört ayrı Bakanlar Kararı kabul edilmiştir: Genel hizmetlere ilişkin Bakanlar Kararı ile DTÖ Tarım Anlaşmasının iç desteklere ilişkin hükümleri, kırsal kalkınmanın desteklenmesi ve yoksulluğun azaltılması amacıyla toprak reformu ve kırsal geçim güvenliği ile ilgili arazi rehabilitasyonu, toprak muhafazası ve kaynak yönetimi, kuraklık yönetimi ve sel kontrolü, kırsal istihdam programları, mülkiyet hakkı tesisi ve çiftçinin yapılandırılması programlarına ilişkin iç destek ödemelerinin, indirim taahhütleri dışına alınmasıyla, Gelişme Yolundaki Ülkeler lehine güçlendirilmektedir. Gıda Güvenliği Amaçlı Kamu Stok Programlarına ilişkin Bakanlar Kararı ile ise, temel gıda ürünlerine yönelik gıda güvenliğinin sağlanması amaçlı kamu stok programları nedeniyle DTÖ Tarım Anlaşması çerçevesinde iç destek taahhütlerini aşmak durumunda kalan ülkelerin Anlaşmazlıkların Halli Mekanizmasına ilişkin hükümlerden muaf kılınması bu aşamada dört yıl boyunca sağlanmış bulunmaktadır. Tarife kotası yönetimi uluslararası ticareti bozan uygulamaların başında gelen tarım ürünleri ihracat sübvansiyonlarına ilişkin taahhütlerin güçlendirilmesi ve tarım ürünleri ithalatına yönelik tarife kotası kullanım usullerinin tarım ürünleri ihracatçısı ülkelerin mağduriyetlerini bertaraf edecek şekilde ayrıntılı kullanım usullerine tabi kılınması olmuştur. Gelişme Yolundaki ülke ve En Az Gelişmiş Ülkelerde "pamuk" sektörünün güçlendirilmesine ilişkin Karar İhracatta rekabet kapsamında "İleri Tarım Müzakereleri"nde ele alınan bir karar olmuştur En Az Gelişmiş Ülkeler DTÖ Anlaşmalarında yer alan “özel ve lehte “muamele uygulama yükümlerinin gözden geçirilmesi ve etkin bir hale getirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Kalkınma başlığı altındaki En Az Gelişmiş Ülkelere Yönelik diğer kararlar; En Az Gelişmiş Ülkelere Yönelik Tercihli Menşe Düzenlemelerine İlişkin Karar, En Az Gelişmiş Ülkelerin dünya hizmetler ticaretine katılım çabalarının desteklenmesini teminen söz konusu ülkeler kaynaklı hizmet ve hizmet sunucularına tercihli muamele öngören aykırılık kararının hayata geçirilmesine ilişkin Karar Özel ve Lehte Muamele Hükümlerinin Gözden Geçirilmesine İlişkin Karar olmuştur. İMMİB AB Mevzuatı Uyum Şubesi Aralık 2013 Sayfa 4/5 Çok Taraflı Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) salı günü başlayan Dokuzuncu Bakanlar Konferansı'nda; ticaret kolaylıkları, tarım sübvansiyonlarının azaltılması ve gelişmekte olan ülkelere yardım konularını içeren Bali Paketi kapsamında “Çok Taraflı Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması” 159 ülke bakanı tarafından imzalandı. Bilindiği üzere Dünya Ticaret Örgütü kararlarını yalnızca oybirliği ile alabilmektedir, bu anlamda böylesi kapsamlı bir anlaşmada tüm tarafların anlaşarak imzalaması oldukça düşük bir ihtimal olarak görülmekteydi. Washington merkezli Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü araştırmasına göre, söz konusu anlaşmanın dünya ticaretine 1 trilyon dolarlık katkı sağlaması ve 20 milyon kişilik istihdam yaratması olasıdır. Araştırmada, özellikle elektronik müşteri beyannamelerinin kullanıma girmesini öngörüyor olmasıyla anlaşmanın, yolsuzlukların engellenmesini sağlayacağı ve yükleme öncesi denetlemeleri kolaylaştıracağı ifade edilmektedir. Bu gelişmelerin, vakit kazancı sağlayacağı ve uluslararası ticarete 1 trilyon dolar olarak döneceği öngörülmektedir. Söz konusu araştırmaya göre, küresel ticaretteki idari masraflar, gümrük tarifelerinin iki katına karşılık gelmektedir. Bali’de kabul edilen ticareti kolaylaştırma metninde, kapasite geliştirme desteğinin en fazla ihtiyaç duyulan yerlere, en iyi şekilde koordine edilerek ve etkin bir şekilde izlenerek verilmesi için bir yaklaşımın ana çerçevesi çizilmektedir. Uygulama desteğinin uluslararası tutarlılığını artırma potansiyeli, bu anlaşmaya özgü bir özelliktir. Konferansın sonuç bildirgesinde tarafların gıda güvenliği konusundaki müzakereleri devam ettirme ve dört yıl sonra yapılacak 11. Dünya Ticaret Örgütü Bakanlar Konferansında nihai kararı almak üzere uzlaştıkları ifade edilmektedir. Sonuç ve Genel Değerlendirme İhracata dayalı kalkınma modeli izleyen Türkiye, ticarette serbestleşme yanlısı bir politika izlemektedir. Hatta bazı uzmanlara göre, bu anlaşmanın Türkiye’yi başta müteahhitlik, hizmet sektörü gibi sektörlerde daha da avantajlı bir duruma getireceği öngörülmektedir. Anlaşma ile öncelikle gümrük işlemleri olmak üzere, bilgi teknolojileri ve otomasyonun uygulanması yoluyla dış ticaret alt yapısının geliştirilmesi hedeflenmektedir. Ülkemizin çabalarıyla paralel olarak, transitte kotaların kaldırılmasına ilişkin bir hükümle, transitte kota ve benzeri gönüllü kısıtlamaların uygulanmayacağı Anlaşmada kayda geçirilmiştir. Bunlara ek olarak, hizmet ile orantılı olanlar hariç olmak üzere transit geçişe izin verme karşılığı alınan ücretler yasaklanmış ve parayla geçiş belgesi satılması uygulamasının DTÖ kuralları açısından uygun olmadığının altını çizilmiştir. İMMİB AB Mevzuatı Uyum Şubesi Aralık 2013 Sayfa 5/5