ADRENAL İNSİDENTALOMALAR • belirgin adrenal hastalık kuşkusu yok iken, çeşitli sebepler ile yapılan batın görüntüleme yöntemleri veya abdominal laparotomi esnasında tesadüfen saptanan adrenal kitleler… • Görüntüleme yöntemlerindeki teknolojik gelişmeye ve bu yöntemlerin yaygınlaşmasına bağlı giderek artan oranda görülmekte… • kitlelerin büyük çoğunluğu non-fonksiyon fakat potansiyel letal bir kanser veya fonksiyonel endokrin bir tümör olabilir. • Adrenal kitleli ile karşılaşıldığında iki temel problem var; – benign mi yoksa malign midir? – hormonal olarak aktif mi yoksa değil midir? Prevalansı • Otopsi serilerinde: %1-8.7 – 739 otopsilik bir seride 2mm-4 cm arasında adrenal kitle normotensif hastaların % 9’unda ve hipertansif hastaların % 12’ sinde • Klinik çalışmalarda: – genç yaşlarda % 0,2 – orta yaşda % 3-4 – yaşlılarda > %10 (prevalans yaşla artar). – 5. ve 7. dekadlarda en fazla %50-60 sağ %10-15 bilateral %30-40 sol Etiyoloji • çoğu benign – Feokromositoma sıklığı %1.5-23 – Adrenokortikal karsinom %1.2-12 – Adrenal bezlere metastazlar (akciğer kanseri, meme kanseri, böbrek kanseri, melanoma ve lenfoma) %5075 • %15 bilateral; – – – – metastatik veya infiltratif hastalıklar konjenital adrenal hiperplazi bilateral kortikal adenomalar ACTH bağımsız makronodüler adrenal hiperplaziler Adrenal insidentalona nedenleri ve sıklığı A. Adrenomedüller Tümörler: Feokromositoma • İnsidentalomalı hastaların ∼% 3-10’unda… • Klinik olarak sessiz feokromositoma olabileceğinden tüm hastalarda feokromositoma endokrin testlerle mutlaka ekarte edilmeli… – % 86 sporadik – % 14 ailesel sendromlarla (MEN Tip 2, NF, von Hippel Lindau…) – %10 vakada bilateral yerleşimli olabilir. Feokromositoma tanısı • 24 saatlik idrarda; – serbest katokolaninler (norepinefrin ve epinefrin) veya – katokalamin metabolitlerinin (vanilmandelik asit (VMA), serbest veya total metanefrinler) – plazma katokalamin ölçümü önerilmez; sensivite ↓, yanlış pozitiflik oranı↑ – Görüntüleme yöntemlerinde subklinik feokromositoma şüphesi yüksek, fakat 24 saatlik idrar analizlerinde sonuç normal geliyorsa; fraksiyone serbest plazma metanefrinlerinin ölçümü faydalı olabilir. B. Adrenal korteks lezyonları • non-fonksiyone • kortizol, aldosteron salgılayabilir. • androjen salgılayanlar nadir görülür ve genellikle maligndir. • Asemptomatik insidental adrenal kitlelerin büyük çoğunluğu adenomlardır… Adrenal korteks lezyonları 1. Primer aldosteronism • genellikle < 2 cm • insidentalamoların % 1.6–3.8 • Adrenal kitle + hipertansiyon: mutlaka araştır – plazma K ve renin-aldosteron bakılmalı * plazma aldosteron/plazma renin aktivitesi 30 ≥ * plazma aldosteron: 0,5 nmol/l ≥ “otonom aldosteron salınımı” Adrenal korteks lezyonları 2. Kortizol aşırı yapımı: Subklinik Cushing (CS) Sendromu • klinik bulgular olmadan hafif hiperkortizolemi • Subklinik CS; – biyokimyasal olarak CS var, ancak klinik bulgu yok – belirgin klinik olmamasına rağmen devamlı endojen kortizol salgılanmasının bazı klinik yansımaları vardır. • • • • • hipertansiyon obezite dislipidemi diabetes mellitus ateroskleroz gibi …(aynı yaşa göre risk ↑) Adrenal korteks lezyonları Subklinik CS Tanı: tarama olarak; – idrar serbest kortizolü – gece tükrük kortizolü ve/veya – deksametazon süpresyon testi • plz kortizol – <1.8 μg/dl ⇒ Cushing dışlanabilir – > 5 μg/dl ⇒ Sub klinik Cushing düşünülebilir. – 1.8-5 μg/dl ⇒ klinik bulgulara göre değerlendir – yüksek doz deksametazon supresyon testi: • kortizol < 3 μg/dl Adrenal korteks lezyonları Subklinik CS tanısı • Cushing sendromu tanısı için görüş birliği yok • test sonucu pozitif ise otonomiyi doğrulamak için; – düşük ve yüksek doz DST • subklinik CS’lu hastaların hormonal değerlendirmede: – – – – – %79 ⇒ ↓ bazal ACTH %73 ⇒ düşük doz DST’de yetersiz baskılanma %75 ⇒ subnormal üriner kortizol sekresyonu, % 43 ⇒ bozulmuş kortizol sirkadiyen ritmi %55 ⇒ CRH’ya körelmiş ACTH cevabı Adrenal korteks lezyonları 3. Adrojen salgılayan adrenal tümörler • • • • Oldukça nadir Benign veya malign olabilir. Klinik virilizasyon bulguları vardır. DHEAS adrenal androjen salınımını gösteren en önemli testtir. Adrenal korteks lezyonları 4. Adrenal Karsinom • • • • 1. ve 5. dekadlarda pik yapar. K/E: 2:1, Pik çocukluk çağı insidansı 3.5 yaşta Sıklığı: – ABD’de 15 yaş altında 4/1 000 000 – Tüm çocukluk çağı kanserlerinin %1.3’ü Adrenal korteks lezyonları 4. Adrenal Karsinom • hormon sentezi ve klinik özelliklerine göre; – AKK’ler erişkinde çoğu non-fonksiyonel –Çocuklarda %95 fonksiyonel Adrenokortikal tumor ve adrenal hiperplazide genetik bağlantılar • P53 tümör suppressor geninde germline mutasyon (Li Faumeni sendromu) • Beckwith-Wiedermann sendromu • Hemi-hipertrofi sendromu • Nörofibromatozis tip 1 • Carney kompleksi • Somatik GNAS mutasyonları (Mc-Cune Albright send) • Böbreklerde konenital anomaliler ve KAH’da tm riskini artırır. Miks Hormon sekresyonu Adrenokortikal adenoma estrojen, androjenler ve kortizol sekrete eder… Adrenal korteks lezyonları 5. Diğer adrenal dışı lezyonlar • • • • • Myelolipom Lipom Nörofibroma Hamartom Teratom • • • • • Xanthomatosis Amiloidoz Kist Hematom Granulomatozis Metaztatik hastalıklar; Lenfoma, akciğer, meme karsinomları , böbrek, melanom, over karsinomları… Adrenal korteks lezyonları 6. Bilateral Adrenal insidentalomalar vakaların %10-15’inde • • • • • • metastatik hastalık KAH kortikal adenomlar lenfoma infeksiyon (tüberküloz, fungal) hemoraji • • • • • ACTH-bağımlı Cushing Feokromositoma Amiloidozis infiltratif hastalıklar ACTH-bağımsız bilateral makronodular adrenal hiperplazi Tanısal Yaklaşımlar Klinik değerlendirme: • detaylı bir anamnez: – feokoromositoma / kortizol fazlalığı semptomları – aile hikâyesi – dikkatli bir fizik muayene Fonksiyonel değerlendirme: • İlk basamak; – 24 saatlik idrarda kortizol, katekolaminler, – plazma aldosteron ve renin ölçümleri • Klinik bulgu ve bazal hormon sonuçlarına göre; – dinamik testler (Cushing sendromu, feokromositoma, aldosteronoma, androjen salgılayan adenoma) – metastazlı olgularda vasküler değilse – feokromositoma kliniği yoksa Rutin idrar fraksiyone metanefrinlerin ve katokolomin ölçümü önerilmez… DST • Düşük doz dexametazon supresyon testi: – 0.5 mg DST 6 saatte bir 48 saat.. – Çocuk 40kg< ise: 30mcg/kg/gün – 0. ve 48.saatte serum kortizol – Normalde kortizol <1.8 mcg/dl • Yüksek doz DST: Cushing şüphesi varsa 120mcg/kg/gün 24 saatlik idrar kortizolü • Pediatrik yaş grubunda çok güvenilir değil • En az 3 kez toplanması gerekiyor • Buna rağmen sensitivitesi iyi, spesifitesi kötü Gece yarısı serum kortizolü • Cushing send. tanısı için 4.4 mcg/dl den daha yüksek olması %99.9 sensitive Surrenal hormonlar • • • • • • DHEAS 17-OHP Erkeklerde estradiol Testosteron Androstenedion Serum aldosteron ve plazma renin aktivitesi Artmış hormonal aktivite adenomadan ziyade karsinoma düşündürür… Tm evresi ve hormon yüksekliği arasında korelasyon var… Adrenal medülla • 24 saatlik idrarda katekolaminler veya metanefrinler. • Tüm hastalarda gerekmez. • Feokromasitomayı ekarte etmek için gerekir. Malignite için değerlendirme • Primer adreno kortikal karsinom oldukça nadirdir. • Kitlenin boyutu ve görüntü özellikleri tümörün malign veya benign olup olmadığını belirlemede yardımcı… Boyut: • maksimum çap malignensi için önemli • 887 adrenal insidentalamolı hasta; – 4 cm > kitle (%90 sensisivite, düşük spesifisite) – bu nedenle, adrenal kitle boyutu, tek parametre olarak kullanılmamalı, diğer radyolojik özelliklere de dikkat edilmeli… Radyolojik bulgular: Bilgisayarlı Tomografi-Magnetik Rezonans • MRI veya BT de 3 veya 5 mm’ lik kesitler adrenal tümörün histolojik tipini tespitinde kullanılabilir. • BT ideal bir yöntem; – kontur düzensizliği – komşu dokulara invazyon – retroperitoneal lenf nodu varlığı adrenal karsinom için önemli ipuçları – kitlenin yağ oranı tomografik dansiteyi belirler. Bilgisayarlı Tomografi-Magnetik Rezonans • Yağ oranı arttıkça tomografik dansite düşer (Hounsfield ünitesi, HU). • Benign kitlelerde yağ oranı ↑ • malign oluşumlarda yağ içeriği ↓ • kitlenin dansitesi ortalama <10 HÜ ise; “adenom” olarak kabul edilir. • 10 HÜ sınır değer (%71 sensitivite, %98 spesifite) • Adenomların %30’u 10 HÜ’den fazla dansitededir. Bu nedenle; diğer lezyonlardan ayırımı yapılamaz. • Kontrastsız BT’de; • ≤ 10 HÜ dansitede homojen lezyonlar %98 benign • 20 HU > dansitede malign kabul etmek gerekir • Fakat bazı benign adrenal kitlelerde (kanamalar, özellikle akut fazda) dansite oldukça yüksek olabileceği unutulmamalıdır. • dansite 4 -20 HU ⇒ şüpheli, MR önerilir • MR’da doku özgüllüğü daha yüksek – adrenal-karaciğer – adrenal-dalak – adrenal- kas kitlesi sinyal intensite oranları hesaplanabilir. – bu oranlarla kitlenin natürü anlaşılmaya çalışılabilir • Fakat genelde kitle boyutu 4–6 cm olan vakalarda malign-benign ayırımında görüntüleme yöntemleri hassas değildir. • Daha büyük kitleler için ise görüntüleme bulgularından bağımsız olarak cerrahi tavsiye edilmelidir. Görüntüleme özellikleri Benign adenomlar: • • • • • • • Oval/yuvarlak genellikle soliter unilateral homojen düzgün konturlu, sınırları belirgin < 4 cm Kontrastsız BT’de lezyon -< 10 HU; lipitten zengin adenom - >10 HU ; %10–40 lipitten fakir adenom veya adenom dışı bir kitle… Ayrım için; kontrastlı BT ; iv. kontrast madde sonrası - dansite < 30–40 HU - kitle kontrast maddeyi yoğun tutuyor, ancak kontrast madde hızla kayboluyorsa adenom… -MR’ da sinyal kaybına uğrarlar Feokromositoma: • • • • Genellikle 4 cm > Soliter Unilateral Oval/yuvarlak • sınırları düzenli • heterojen kistik yapıda… • hemoraji, kalsifikasyon, kistik nekrotik alanlar içerir. •Dansitesi; •kontrastsız BT’de >20 HU, •30. dakikadaki geç çekimlerde >40 HU…hipervaskularizasyon nedeni ile kontrastı yoğun olarak tutar. •BT’nin sensitivitesi % 93-100 •MR’ da sinyal kaybına uğramaz. T2’de karaciğere göre hiperintenstir. Adrenokortikal Karsinomlar: • yoğun • soliter • unilateral • heterojen • düzensiz konturlu • genellikle 4 cm> • komşu dokulara invazyon • kalsifikasyon, nekroz ve hemoraji… • Dansitesi; – kontrastsız BT’de >10 HU, – 30. dakikadaki geç çekimlerde >40 HU – MR’da T2’ de karaciğere göre hiperintenstir ve MR’ da sinyal kaybına uğramazlar Ultrasonografi (USG): • Sensitivitesi BT ve MR’a göre düşük • 61 hastadan oluşan seride; – 3 cm > tüm adrenal kitleler USG ile saptanmış, – < 3 cm küçük olanların ise % 65’i saptanabilmiştir. – çap ölçümü USG ve BT’de korelasyon gösterir. Bu nedenle adrenal kitlelerin büyüklüğünün takibinde kullanılabilir. Sintigrafi : • Adrenal insidentalomalarda sintigrafik tetkikler malign veya bilateral feokromositoma şüphesi olan vakalarla sınırlandırılmalıdır. Positron Emisyon Tomografisi (PET): • Malign tümörlerde deoxyglucose tutulumunun artması nedeni ile glikolitik metabolizma hızlanmıştır. Adrenal kitlede tutulumun fazla olması testin pozitif olduğu anlamına gelir ve benign/malign ayrımı için faydalı bir testtir. • BT ve MR bulguları ile karar verilemeyen vakalarda değerlidir. • FDG-PET (F18- Fluorodeoksiglukoz Pozitron Emisyon Tomografi) postoperatif takipte kullanılabilir • non-sekrete lezyonu malign lezyondan ayırmada sensitivite ve spesifitesi yüksek • uzak metastazları da gösterir.. • tedavi planı ve evreleme de önemli olmaya başlamıştır • lokal rekürrensi belirlemede de kullanılabilir İğne Aspirasyon Biyopsisi (İAB) • Benign kitlerle adrenal karsinom ayırımını yapamaz. • Adrenal tümör ile adrenal metastaz ayrımını yapabilir. • İAB adrenale dışarıdan metastaz şüphesi olduğunda veya bilinen bir kanserin evrelendirmesinin yapılmasında endikasyonu vardır. • Maligniteyi göstermedeki sensitivitesi % 81–100, spesifi sitesi %83–100’ dür. • Feokromositoma ekarte edilmeden önce İAB yapılmamalıdır. Çocuklarda evreleme • Tümörün boyutu, ağırlığı ve tümör rezeksiyonunun miktarı belirler – Evre 1: çap <5cm, ağırlık <200g, tam rezeksiyon – Evre 2: çap>5cm, ağırlık >200 gr, tam rezeksiyon – Evre 3: lenf nodlarına, böbreğe, inferior vena kavaya lokal yayılım veya inkomplet rezeksiyon – Evre 4: akciğer, karaciğer veya her ikisine uzak metastaz… Brook’da evreleme • Evre 1: total eksize edilen <200 cm3 (100g), metastaz yok, operasyon sonrası normal hormon konsantrasyonu • Evre 2: mikroskobik rezidual tm, volum >200cm3(100g), cerrahi sonrası hormon değerleri hala yüksek – 2A: rezeke tm (>200cm3) %50 cerrahi kür – 2B: mikroskobik rezidu veya hormon yüksekliğinin devam etmesi %100 progresyon • Evre 3: gross residual tm veya inoperable • Evre 4: uzak metastaz Çocuklarda evreleme-Mac-Farlane evrelemesi • Lokalize hastalık: tümör adrenal gland ile sınırlı • Bölgesel hastalık: adrenal glanda sınırlanmanın ötesinde bölgesel lenf nodu tutulumu • Metastatik hastalık: bölgesel metastaz olsun-olmasın uzak metastaz… • Hastalarda nöroblastoma, feokromasitoma ve diğer metastatik adrenal tm valığının ekarte edilmesi. Evreleme ve prognoz • Evre 1’de: 5 yıllık olaysız sağ kalım %91 • Evre 3’de <%20-53 • Çok az sayıda çocuk evre 2 veya 4’de geliyor ve prognoz kötü… Uluslar arası pediatrik tm kayıtlarına göre: • Tanı anında – evre 1 hastalık oranı %44 – Evre 2 hastalık %31.5 • Primer semptom ile tanı arasında geçen süre ortlama 5 ay • Kayıtlı çocukların %79.5’i kuzey Brezilya’dan Tedavi cerrahi tedavi kararı lezyonun malignite risk faktörleri ve fonksiyonel durumuna göre verilir Tedavi • Evre 1-3’de cerrahi esas tedavi • Altın standar açık cerrahi… • Laporoskopi bölgesel rekürrens fazlalığı bakımından tartışmalı • Cerrahide amaç: tam rezeksiyon ve negatif sınırlara ulaşabilmek. • İyi bir cerrahi sonrası bile rekürrens %80 kadar yüksek Tek taraflı adrenal kitleler: • < 4 cm, nonfonksiyonel kitle, benign görüntüleme imajına sahipse, bu konuda yeterli veri olmamasına rağmen ilk yıl 3/6 ay aralarla izlenmeli, boyut artışı yoksa yılda bir tekrarlayan taramalar yapılmalıdır… • Takiplerde tümör boyutunda herhangi bir büyüme tespit edilirse cerrahi olarak çıkartılmalıdır. Bilateral adrenal kitleler: • tedavisi unilateral kitlelerden farklıdır. – subklinik ACTH bağımsız bilateral makronodüler adrenal hiperplazili vakada boyut cerrahi için endikasyon değildir. • kitlelerin rezeksiyonu için açık veya laporaskopik yapılabilir… Cerrahi yönlendirme • Küçük tm için: komple rezeksiyon ve radikal lenf nodu diseksiyonu…ancak bunun uzun dönemde lokal rekürens ve ilerlemiş hastalıkta etkisi tam tanımlanmamış.. • Amaç: makroskopk olarak negatif sınır ve tm hücresinin dökülmemiş olması eğer lenf nodu grosS olarak büyümüşse çıkarılması… kemoterapötikler • Rolü hala tam bilinmiyor • MİTOTAN: – insektisitten derive edilmiş bir ilaç – yetişkinlerde adrenokortikal nekroza neden oluyor, çocuklarda etkinliği tam bilinmiyor. • Diğer kemoterapötikler genellikle rekürrensi veya uzak metastaz veya relaps riski yüksek olanlarda kullanılabilir. • 1997’den beri Alman çocuk AKK tanılı hastaların takibi… • 0.24-17.8 yaş arası 60 hasta verisi • GPOH-MET 97 protokolü uygulanıyor • Tüm hastalarda olaysız geçen hayatta kalım oranı (OGS): %43.3 ve toplam hayatta kalım oranı (TS) : %64.8 • Tümör evrelemesinde TNM sistemi kullanılmış • T3N0M0: evre 1 ve 3 tm veya tam rezeke edilmiş lenf nodu tutulumu olmayan evre 3 tm – Ek kemoterapi verilmemiş, • T1-2N1M0: LN tutulumu olan evre 3 tm – 2 siklus NN-1 ve 2 siklus NN-2 mitotanla birlikte 9 ay verişlmiş • Daha yüksek evrede: 2-4 siklus neoadjuvan kemoterapi verilmiş.. Mitotana ek olarak neo-adjuvan, adjuvan ve kurtarıcı olarak : vinkristin, ifosfamid, adriamisin, Carboplatin, Vinblastin 16 uygulanıyor. Mitotan tedavi süresi 6 aydan daha fazla ve dozu 14mg/l bulunanlarda hayatta kalım oranı daha yüksek • Lokal relaps sadece uzak metastazı olanlarla karşılaştırıldığında daha kötü bir faktör • İlerlemiş pediatrik AKK olanlarda sistemik kemoterapi ve mitotan tedavisi önemli bir tedavi şekli… • Neoadjuvan tedavi primer inkomplet rezeke edilen ve inoperable tm’lerde veya inoperable olanlarda ve tm dökülmesi olanlarda kullanılabilir. Yeni tedavi yöntemleri • A-Hedef tedaviler 1-IGF-2: bu hormonun AKK da ekspresyonu belirgin olarak artmıştır. IGF-1 reseptörlerine bağlanarak aktivasyon gösterir. Figitumumab: IGF-1R monoklonal antikorudur. Cesaret arttırıcı sonuçlar var • 2- Sorafenib ve Sunitinib benzeri multikinaz inhibitörleri: çalışmalar devam ediyor. • 3- epidermal growth faktör reseptörü ve vasküler endotelyal growth faktör inhibitörleri AKK de ekspresyonları olduğu için denenmiştir fakat sonuçlar yüz güldürücü değil • 4-rafamisin sinyal inhibisyonunun hedefleyen Everolimus ve temsirolimus konusunda yeni yeni araştırmalar başlamıştır • 5-Wnt sinyal inhibitörleri ve steroidogenik faktör 1 invers agonistleri invitro değerlendiriliyor. Özellikle çocukluk çağında bunların ekspresyonu arttığı için faydalı olabilir. B-Perkutanöz radyofrekansla ablasyon • 5 cm’den küçük tümörler için kısa süreli kontrol sağlamada kullanılabilir C-iyot işaretli metomidate ile radyonükleotid tedavi • Gelecek vaad eden bir tedavidir