ALTINCI HASTALIK Roseola; Roseola İnfantum; Altıncı Hastalık; Exantem Subitum; Altıncı hastalık viral bulaşıcı enfeksiyon hastalığıdır. Ani başlayan yüksek ateş ve döküntü ile karakterizedir. Hastalık komplikasyona neden olmadan kendi kendine geriler ve iyileşir. En sık bahar aylarında görülür. Salgınlar yapabilir. Altıncı hastalığın sebebi nedir? Altıncı hastalığının sebebi Human Herpes Virüs Tip 6 dır ( HHV-6), tip 7 ile de meydana gelebilir. Bu Herpes virüsler uçuk yapan Herpes virüsler dan farklıdır. Altıncı hastalık 6 ay ila 15 aylık bebeklerde görülür, çok nadiren 15 ay ila 3 yaş arasında görülür. Bebeklerin hasta ile temasını yakalamak zordur, hastalığın nasıl ve kimden geçtiği genellikle tespit edilemez. Altıncı hastalığın belirtileri nelerdir? Altıncı hastalık ani başlayan yüksek ateş ve döküntü ile karakterizedir en sık: Ateş; 39,5 – 40,5 C derece yüksek ateş, Ani başlar ve beraberinde başka şikayet görülmez, Ateş üç gün sürer, Havale: Ani yüksek ateşe bağlı havale ( konvülsyon ) görülebilir, Döküntü: Roseola döküntüsü tipik olarak ateşin düşmesinden 12- 24 saat sonra başlar; Döküntü karın ve göğüsten başlar, Gül renkli parlak pembedir( ROSEOLA adı buradan gelir), Göğüsten kol, bacak, boyun ve yüze yayılabilir, Birkaç saat ile birkaç gün içinde kaybolur, Kaşıntı olmaz, Kulak arkasında lenf bezleri şişliği, Huzursuzluk, İştahsızlık, Ateş öncesi nadiren gripal şikayetler görülür. Ateşin düşmesi ile birlikte döküntünün başlaması Roseola için tipiktir. Altıncı hastalığın teşhisi: Hastanın şikayetleri ve klinik görünüm Roseola teşhisini kolaylaştırır. Kesin teşhis kan testleri ve laboratuar incelemeleri ile konur: Altıncı hastalık hastadan aşağıdaki testler istenir: düşünüldüğünde Kan sayımı, CRP, Sedimantasyon, HHV-6 IgG, IgM ( aktif ve geçirilmiş enfeksiyonun tespiti için ), HHV-6 RT PCR ( aktif enfeksiyonun tespiti için) istenebilir. Altıncı hastalığın tedavisi: Hastalığın spesifik bir tedavisi yoktur. En önemli tedavi ateşi düşürmek ve çocuğun havale geçirmesine engel olmaktır. Bu amaçla: Ateş düşürücüler ( parasetamol , ibuprofen ), Ilık banyo, Bol su verilmesi gerekir. Altıncı hastalık immün sistemi baskılanmış hastalarda çok ağır seyreder. Not: ateşli çocuklara aspirin verilmesi ağır karaciğer hasarına neden olabilir. Korunma: Altıncı hastalık geçiren çocuğun diğer çocuklar ile, hasta kişiler ile, immün sistemi baskılanmış kişiler ile, kanser tedavisi gören kişiler ile temas etmemesi gerekir. Hastalığının taşıyıcısı insandır, öksürük, aksırık ile havadan ve temas ile bulaşır. Sanitasyon ve hijyen kurallarına dikkat etmek bulaşıcılığı azaltır. Referanslar: 1. American Academy of Family Physicians http://www.aafp.org/ 2. American Academy of Pediatrics http://www.aap.org/ 3. About Kids Health http://www.aboutkidshealth.ca/ 4. Alberta Health and Wellness http://www.health.gov.ab.ca/ 5. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/ . 6. Kleigman RM, Jensen HB, Behrman RE, Stanton BF, eds. Nelson Textbook of Pediatrics. 18th ed. Philadelphia, PA: Saunders Elsevier; 2007. 7. The Merck Manual of Diagnosis and Therapy . 17th ed. Simon and Shuster; 1999. 8. The National Library of Medicine website. Available at: http://www.nlm.nih.gov/ . 9. The Nemours Foundation website. http://www.nemours.org/index.html Available at: ALERJİ Alerji normalde zararlı olmayan maddelere karşı vücudun verdiği abartılı cevaptır. Bu abartılı cevap bazen tüm vücutta bazen vücudun bir kısmında olabilir: Gözde olursa; alerjik konjoktivit, Üst solunum yollarında olursa; alerjik rinit ( saman nezlesi ), Akciğerlerde olursa; astım, Ciltte olursa; ürtiker, egzama yada kontak dermatit denir, İlaç alerjisi, gıda alerjisi tüm vücudu ilgilendirir. Alerji neden olur: Alerji çok sık görülen bir hastalıktır. Genetik yatkınlık ve çevresel faktörler ortaya çıkışında önemli rol oynar. İmmün sistem normal olarak vücudumuzu bakteri, virüs gibi mikroplara ve zararlı maddelere karşı korur. Ancak normalde zararlı olmayan maddelere karşı immün sistem abartılı cevaplar vermeye başlar ise buna alerji denir. Alerjik hastaların immün sistemleri bazı maddelere karşı aşırı hassastır. Bu maddelerle karşılaşınca immün sistem kontrolden çıkar ve kaşıntı, kızarıklık, şişme, spazm, göz yaşarması, burun akıntısı gibi alerjik şikayetler ortaya çıkar. En kötüsü anafilaksidir, tüm vücudu etkiler acil durumdur. Alerjiyi başlatan maddeye alerjen denir. Polen, küf, hayvan tüyü, ev tozu, ilaçlar ve gıdalar en sık karşılaşılan alerjenlerdir. Nadiren alerjik madde olmadan da alerji başlar. Örneğin güneş ışığı, soğuk, efor, titreşim de bazı insanlarda alerji yapar. Alerjik hastalıklara genetik yatkınlık vardır hem annede hem babada alerji var ise büyük ihtimalle sizde de olacaktır. Anne tarafında alerji olması şansı arttırır. Alerjen’e ve vücudun verdiği cevaba göre şikayetler değişir. Alt solunum yolları alerjilerinde Nefes darlığı, Öksürük, Hırıltılı solunum, Çabuk yorulma şikayetleri olur Alerjik konjoktivit de Gözlerde sulanma, Yanma, Kızarıklık, Kaşıntı, ödem şikayetleri olur. Üst solunum yolu alerjilerinde Burun akıntısı Hapşırık nöbetleri, Burun tıkanıklığı, Boğazda kaşıntı yanma, Sinüzit atakları olur. Gıda alerjisinde İshal, Gaz, Karında şişlik, Çabuk doyma, Bulantı, karın ağrısı, Dispepsi, hazımsızlık şikayetleri olur. Cilt alerjisinde Ürtiker, Kaşıntı, Egzema Citte karbarıklıklar, Pullanma şikayetleri olur. İlaç alerjileri ve böcek sokmaları tüm ilgilendiren alerjik reaksiyonlara neden olur Yukarıda sayılan başlayabilir. birçok şikayet vücudu aynı anda Alerji nasıl teşhis edilir? Alerji şikayetleri bir çok hastalıkla karışır. Alerji testi bu şikayetlerin alerji kaynaklı olup olmadığını anlamak için yapılır. Birkaç çeşit alerji testi vardır: Deri testi En sık yapılan alerji testidir. PRİCK TEST de denir. Şüpheli alerjen madde deriye sürülerek reaksiyon yapıp yapmadığına bakılır. O bölgede kızarıklık, kaşıntı şişlik olması pozitif yani alerjisi var anlamına gelir. Hasta için konforsuz bir testtir. Bu yöntem ile birçok maddeyi test etmek mümkündür. Çocuklara ve bebeklere uygulanabilir. Kan testi Kan numunesi içinde alerjen maddelere karşı reaksiyon olup olmadığına bakılır. Hasta için daha konforlu bir testtir. Kanda alerjiye yatkınlığı gösteren IgE sayısı, Eosinofil sayısı ve Spesifik IgE varlığı araştırılır. Bu yolla özellikle solunum alerjileri ve gıda alerjileri kolayca tespit edilebilir. Alerji tedavisi Alerjilerin tedavisinde kullanılan bir çok ilaç vardır. Ciddi ve tüm vücudu ilgilendiren alerjiler acil durumlardır ( anafilaksi ). Bu durumda hastaneye başvurmak gerekir. Anafilaksi gibi ağır alerjik durumlarda adrenalin, kortizon gibi ilaçların verilmesi gerekir . Alerjilerin tedavisinde ilk ve en önemli adım alerjen maddeden kaçmak ve onu hayatınızdan çıkarmaktır. Bu özellikle ev tozu, küf, ilaç ve gıda alerjileri gibi durumlarda kalıcı tedavi sağlar. Ancak bazı durumlarda alerjenden kaçınmak mümkün olmaz. Özellikle bahar aylarında polen alerjilerinden kaçmak çok zordur. Bu durumda bahar mevsiminde alerji ilaçları kullanmak gerekir. Alerjinin ağırlığı, yaşınız, şikayetlerinize bakarak doktorunuz size alerji tedavisi verir. Astım, egzema, saman nezlesi, konjoktivit gibi alerjiler özel tedavi gerektirir. Alerji tedavisinde en sık kullanılan ilaçlar anti histaminik ilaçlar, dekonjestan ve kortizonlu ilaçlardır. Bu ilaçların krem, tablet, göz damlası, burun damlası, şurup formları vardır ancak gerekir. mutlaka doktor kontrolünde kullanılmaları Alerji aşıları: Özellikle ortamdan kaldırılamayan, kaçınılamayan alerjik durumlarda maddeyi artan dozlarda vererek vücudun alerjik reaksiyonunu önlemeye yarayan aşlılardır ( İmmünoterapidir ). Doktor kontrolünde yapılması gereken pahalı bir tedavidir ancak her hastada sonuç vermez. Alerji aşıları özellikle böcek sokmalarına karşı ve saman nezlesine karşı iyi cevap verir. Uzun süre aşı olmak gerekebilir, genellikle birkaç yılı bulur. Alerji ilaçlar ile kontrol altına alınabilir. Bazı çocukluk alerjileri yaş ile beraber azalsa da alerji hayat boyu devam eden bir problemdir. Referanslar: 1. Wallace DV, Dykewicz MS, Bernstein DI, Blessing-Moore J, Cox L, Khan DA, et al. The diagnosis and management of rhinitis: an updated practice parameter. J Allergy Clin Immunol. 2008 Aug:122(2). [PubMed] 2. Kurowski K, Boxer RW. Food allergies: detection and management. American Family Physician. 2008 June:77(12). 3. Bielory L, Friedlaender MH. Allergic conjunctivitis. Immunol Allergy Clin North Am. 2008 Feb;28(1):43-58, vi. [PubMed] 4. Sicherer S, Sampson HA. Journal of Allergy and Clinical Immunology 2010 Feb 125 (2 suppl2) S116-25 HEPATİT B ŞİKAYETLERİ Hepatit B şikayetleri nelerdir? Hepati B hastalarının çoğunda hiçbir şikayet olmaz, hastalar yıllar sonra Check -up, kan verme, evlilik testleri, işe giriş testleri gibi sebeplerle yaptırdıkları testler sırasında hasta olduklarını öğrenirler. Çok az bir hastada Hepatit B virüs bulaştıktan 3 ila 6 ay sonra hafif hastalık belirtileri ortaya çıkar. Birçok akut Hepatit B vakasında hafif gribal şikayet dışında bir şikayet görülmez. Çok nadir vakada aşağıdaki şikayetler görülebilir: Göz aklarında ve ciltte sarılık, Halsizlik, yorgunluk, çabuk sürebilir), Karaciğer bölgesinde ağrı, İştah kaybı, Bulantı, kusma, Eklem ağrıları, yorulma ( aylarca Hafif ateş, İdrarda koyulaşma, dışkı renginde açılma, Kaşıntı, Döküntü görülebilir. Hepatit B genellikle bir iki ayda kendi kendine düzelir. Altı aydan uzun süren Hepatit B vakaları kronikleşmiş kabul edilir. Bu şikayetler akut hepatit B şikayetleridir. Kronik hepatit B de ise on yıllar boyunca hemen hiç şikayet olmaz. Kronik hepatit şikayetleri karaciğer yetmezliği başlayınca ortaya çıkar.