Doç. Dr. Onur POLAT Bu ünitede; Bilinç değişikliği olan hastalara genel yaklaşım anlatılacaktır. Bilinç değişikliğinin birçok nedeni belirtilmiş, bu hastalara genel yaklaşımda izlenecek yol ile epilepsi ve inme hakkında kısa bilgi verilmiş ve bu durumlarda alınacak acil önlemlerin neler olduğu anlatılacaktır. BİLİNÇ BOZUKLUĞU OLAN HASTADA İLK YARDIM Bilinç kaybı, ilkyardım uygulayıcıları tarafından oldukça sık karşılaşılan bir durumdur ve genellikle endişe verici bir tablodur, çünkü birçok nedenden kaynaklanabilir. Paramediklerle diğer sağlık çalışanları arasında doğru iletişimin sağlanması, hastanın ilk mental durumu ve hastanın kliniğindeki sonraki değişimlerin doğru tespiti için kısa bir anatomi bilgisi ve bazı özel tanımların bilinmesi gereklidir. Vücut fonksiyonlarını kontrol eden sinir sistemi iki ana kısma ayrılır; beyin ve omurilikten (spinal kord) oluşan santral sinir sistemi ve kranial ve spinal sinirlerden oluşan periferik sinir sistemi. Beyin ve omurilik, sinirsel bilgi bağlantısının ve tamamlanmasının meydana geldiği ana merkezlerdir. Beyin ve omurilik, menings olarak adlandırılan zarlarla (dura mater, araknoid mater ve pia mater) çevrilidir. Subaraknoid boşlukta bulunan, beyin omurilik sıvısı (BOS), beyni ve omuriliği sarar. Beyin, kafatası kemikleri ile, omurilik ise omurga (vertebral kolon) ile muhafaza edilir. Bilinç: Uyanıklık, basit göz açma ve tetikte olma fonksiyonlarını içerir. Ayrıca farkında olma, lisan, muhakeme, uzaysal bağlantı bütünleşmesi, duygular ve bizi insan yapan sayısız karmaşık fonksiyonu kapsar. Serebral korteksteki nöronal yapılar bu işlevlerden sorumludur. Konfüzyon: Hafıza, uyanıklık ve dikkat gibi yüksek serebral fonksiyonlardaki değişimi ifade eder. Sözlü iletişim kurulabilir fakat dikkat dağınıktır. Demans: Uyanıklık fonksiyonlarının korunmuş, bilinç içeriği bozulmuştur. nispeten Deliryum: Uyanıklık sisteminin disfonksiyonudur, ayrıca bilinç içeriği de etkilenmiştir. Halüsinasyon vardır ve hasta ajitedir. Koma: Spontan göz açmanın olmadığı, uyanıklık sisteminin tam kaybıdır. Stupor: Bilinç var olmakla beraber spontan aktivite yok ya da azdır, güçlü uyarana yanıt alınır, uyanıklık ciddi derecede bozulmuştur. Psikiyatrik tepkisizlik: Oldukça sıktır, konversiyon rahatsızlığı bu durumun en önde gelen nedenidir. Fakat bu tanı konmadan önce diğer tüm tanılar dışlanmalıdır BİLİNÇ DEĞİŞİKLİĞİ SEBEPLERİ Travmatik: Subdural/epidural kanama Hipovolemik şok Vasküler: Hipertansif ensefalopati Subaraknoid/intraserebral kanama Venöz tıkanıklık Nörolojik: İnme/Transient(geçici) İskemik Atak(TİA) Epileptik nöbet/Postiktal durum Nörojenik şok Beyin tümörleri BİLİNÇ DEĞİŞİKLİĞİ SEBEPLERİ Kardiyak: Miyokard enfarktüsü Konjestif kalp yetmezliği Kardiyojenik şok Pulmoner emboli Kardiyak arrest Enfeksiyon: Menenjit/ensefalit Üriner sistem enfeksiyonu Pnömoni Sepsis BİLİNÇ DEĞİŞİKLİĞİ SEBEPLERİ Kardiyak: Miyokard enfarktüsü Konjestif kalp yetmezliği Kardiyojenik şok Pulmoner emboli Kardiyak arrest Enfeksiyon: Menenjit/ensefalit Üriner sistem enfeksiyonu Pnömoni Sepsis BİLİNÇ DEĞİŞİKLİĞİ SEBEPLERİ Metabolik: Endokrin: Hematolojik: Hipoglisemi/hiperglisemi Hipoksi/CO2 narkozu Elektrolit dengesizliği Asidoz/alkaloz Üremi Hepatik ensefalopati Hipotroidi/hipertroidi Feokromasitoma Anemi Porfiri BİLİNÇ DEĞİŞİKLİĞİ SEBEPLERİ Çevresel: Toksik: Hipotermi/hipertermi CO, siyanür, hidrojen sülfür zehirlenmesi Alkol, narkotik, sedatifler Antikonvülzanlar Psikotropikler Ağır metaller Otoimmün: Serebral vaskülit Alerjik: Anaflaktik şok Psikiyatrik: Histeri (Konversiyon) GENEL YAKLAŞIM Bilinç kaybı olan hastaya yardımda, ilk olarak temel yaşam Sonra desteği bilinç gereksinimi kaybının değerlendirilmelidir. nedenini belirlemek için çalışılmalıdır. Destek tedavisi sağlamak, tedavi edilerek geri çevrilebilen ve hayatı tehdit eden sebepleri hızlı bir şekilde tanımlamak yaklaşım gereklidir. ve kesin tanıya sistematik GENEL YAKLAŞIM Bilinç kaybı olan tüm hastalar öncelikle, spesifik nedene bakılmaksızın benzer acil tıbbi tedaviye ihtiyaç duyarlar. Öncelikle havayolu açıklığı sağlanmalıdır. Bu aşamada mutlaka boyun stabilize edilmelidir, çünkü bilinç kaybı travmaya bağlı gelişmiş olabilir ve aksi kanıtlanana kadar omurga yaralanması var kabul edilmelidir. Sonra bak-dinle-hisset yöntemiyle solunum değerlendirilir. Solunum yok ise 2 soluk verilir ve ardından dolaşımı değerlendirilmek üzere nabza bakılır. Nabız alınamazsa kardiyolpulmoner resüsitasyona başlanmalıdır. GENEL YAKLAŞIM Nabız var ise dakikada 5-6 kez olacak şekilde soluk verilir ve 2 dakika aralarla dolaşım kontrolü yapılır. Eğer hastanın solunum ve dolaşımı varsa bilinci kapalı olduğundan kusmuk, kırık diş ve hastanın dilinin geri kaçması ile solunum yolu tıkanabilir. Bu durumları önlemek için hasta koma (kurtarma, recovery) pozisyonuna alınmalıdır. GENEL YAKLAŞIM Sekresyonlar aspire edilmelidir. Travma hastaları boyun, göğüs ya da beldeki omurgalarda yaralanma şüphesi nedeniyle bu pozisyona alınamayabilir ve sırtüstü yatar şekilde ve mümkünse airway takılarak takip edilmelidir. GENEL YAKLAŞIM Temel yaşam desteği sonrası tanı aşamasında öncelikle hayatı en çok tehdit eden olası nedenler akla getirilmelidir. Mental durum değişikliğinin belli başlı sebeplerinin baş harflerinden oluşan kısaltma, hatırlamayı kolaylaştıracaktır (AEIOU-TIPS): GENEL YAKLAŞIM Müdahale sırasında mümkünse olayı aydınlatacak bir hikaye alınmalıdır. Hikayede hastanın kronik hastalıkları (diabet, tiroid hastalığı, epilepsi vb.), olayın ani başlangıçlı mı (subaraknoid kanama) yoksa saatlergünler içinde mi geliştiği (enfeksiyon), olay öncesi herhangi bir yakınmasının olup olmadığı, olgunun bir travmaya maruz kalıp kalmadığı ve sürekli kullandığı ilaçlar hasarını kısaca sorgulanmalıdır. önlemek için belirti Dönüşümsüz ve bulgular beyin dikkatli değerlendirilerek erken tanı ve tedavi yapılmalıdır. GENEL YAKLAŞIM Hastanın vital bulguları alınmalıdır. Bu sayede doğru tanıya daha hızlı ulaşılır. Bradikardi ya da taşikardi olması, solunum sayısı, ateşin yüksek olup olmaması önemlidir. Bu hastalarda bilinç durumunun değerlendirilmesi için nörolojik muayene yapılmalıdır. Mental aktivite değişikliğinin tanımlanması için nörolojik bulguları temel alan metotlar geliştirilmiştir. Glasgow Koma Skalası (GKS) bunlar içinde en sık kullanılanıdır (Şekil 2). GKS ≤ 8 ise koma olarak adlandırılır. Glasgow Koma Skalası GENEL YAKLAŞIM Çocuklarda ise, bilinç düzeyi daha kolay kullanılabilen AVPU skalası ile değerlendirilebilir. GENEL YAKLAŞIM Ayrıca, oldukça pupillerin yardımcıdır: değerlendirilmesi çok küçük tanıda pupiller opiat zehirlenmesi ve pons lezyonlarını düşündürürken; çok büyük pupiller ciddi beyin hasarını gösterir. Acil Önlemler • Sekresyonları temizleyin. Solunum yetersizse 510 litre/dakika O2 verin. • Geniş bir damar yolu açın, ve damar yolu açık kalacak şekilde serum fizyolojik takın. • Kalp ritm monitörizasyonu yapın. • Kan şekerini ölçün: Düşük ise ya da ölçme imkanı yoksa 25-50 gr glikoz (50-100 ml %50 Dekstroz) verin. Hasta kliniğinde düzelme varsa %10 Dekstroz ile devam edin. Glikoz uygulaması laktatı artırarak iskemik alanlarda beyin hasarını ilerletebileceğinden, inme akut fazında ve kardiyak arrest sonrasında serum glikoz değeri normal ise glikoz verilmemelidir. Acil Önlemler • Özellikle alkoliklerde ve malnütrisyonu olan hastalara 100 mg Tiamin (vitamin B1) verin. • Narkotik zehirlenmesi şüphesinde yetişkinlerde ve 5 yaş üstü çocuklarda intravenöz 0.4-2 mg Naloksan verin (5 yaş altında 0.1 mg/kg). • Şok tedavisi: Deliryum ve konfüzyon, kanama gibi periferik perfüzyonun azaldığı durumlara bağlı olabilir. Bu durumlarda hidrasyonu artırın. • Solunum düzensizliği: Hipoksi ve hiperkapniyi düzeltin. • Hipertermi ya da hipotermi varsa düzeltin. • Ciddi hipertansiyon tedavisi: Hipertansif ensefalopati, miyokard enfarktüsü, aort diseksiyonu gibi durumlarda kan basıncını kontrollü olarak düşürün. Acil Önlemler • Komalı hastanın kusabileceği ve kusmuğunu aspire etmesi sonucu solunum problemlerinin ortaya çıkacağı düşünülerek nazogastrik sonda yerleştirilmeli ve sondanın ucu yatak seviyesinin altında kalan temiz bir kabın içine konulmalıdır. Böylelikle hastanın kusarak kaybettiği sıvı miktarı da hesaplanabilir. Daha sonra bu sonda, hastanın beslenmesi amacıyla kullanılabilir. • Enfeksiyon kaynaklı bilinç değişikliği olasılığı nedeniyle, antibiyotikler nedeni bilinmeyen tüm koma hastalarında düşünülmelidir (özellikle ateş ya da hipotermi varsa). • Bu hastaların bir sağlık kurumuna nakli sırasında sık vital takibi ve yakın bilinç takibi yapılmalıdır. EPİLEPSİ Tekrarlayan nöbetlerle karakterize bir durumdur. Nöbet yani konvülziyon ise beyinde şiddetli motor aktivite ve bilinç düzeyinde değişiklikler meydana getiren bir bozukluktur. Tüm nöbetler epilepsiye bağlı değildir; kafa travması, inme, menenjit, hipertansif ensefalopati, ilaç zehirlenmesi ya da yoksunluğu, hipertermi, hipoglisemi gibi nedenler de nöbete neden olabilir. EPİLEPSİ Farklı biçimlerde epileptik nöbetler vardır. Generalize nöbetlerde, atağı haber veren ses, endişe, seğirme vb. şeklinde hastanın bildiği bir aura dönemi ve ardından konvülziyon gerçekleşir. Çenede kasılmaya, istemsiz idrar ve/veya gaita kaçırmaya neden olur. Konvülziyon genelde birkaç dakika, nadiren de daha uzun sürer. Nöbet sonrası, birkaç on dakika süren bilinç kaybının olduğu, postiktal dönem denen bir süreç olur. Postiktal dönem iyileşme fazıdır. Parsiyel nöbetlerde ise olay bir ya da daha fazla ekstremitede ya da vücudun bir tarafında sınırlıdır. Bilinç kaybı olmayabilir. Acil Önlemler Nöbet geçiren hastada alınması gereken ilk önlem, hastanın kendisine zarar vermesini engellemektir. Nöbet sırasında baş, kollar ve bacaklar, çevredeki eşyalara çarpmaması için korunmalıdır. Oksijen verilmeli, damar yolu açılmalıdır. Dişler kenetli iken ağza bir şey sokulmaya çalışılmamalıdır. Postiktal dönemde bilinç kaybı devam ediyordur, hastanın hava yolu tükrük ya da kusmuk ile tıkanabilir bu nedenle havayolu kontrol edilmelidir. Nöbet sırasında da dilin geriye kaçmasını ve kusmuk ya da kanın solunum yolunu tıkamasını engellemek için hasta koma pozisyonuna alınmalıdır. Acil Önlemler Epilepsi hikayesi olan hastalar genelde nöbetten sonra tam iyileşme gösterir ve hastaneye nakil gerekmez. 5 dakikadan uzun süren nöbet ya da bir nöbet biter bitmez hemen diğer bir nöbetin başlaması status epileptikus olarak adlandırılır ve bu durumda hasta, oksijen desteği ile hastaneye nakledilmeli, mümkünse diazepam uygulanmalıdır. intravenöz 5-10 mg İNME (STROKE) Beynin fokal bir bölgesindeki kan akımında bozulmaya yol açan herhangi bir hastalık sürecidir ve iskemik veya hemorajik (kanama) kökenli olabilir. Etkilenen kan damarının beslediği beyin bölgesine göre klinik, çeşitlilik gösterir. İskemik inme nedenleri arasında en sık karşılaşılanı, aterosklerotik daralmadan enfarktüsü sürece bağlı kaynaklanan veya trombüsün beyin yetmezliğine bağlı kalp damar trombozdur. ritim oluşan embolisi, oksijenlenmesinin diğer iskemik inme nedenleridir. Miyokard bozuklarında damarlarına beyin çeperindeki kalp azalması İNME (STROKE) Hemorajik inme, intraserebral ya da subaraknoid kanama şeklinde olabilir. Geçici iskemik atak (TİA) terimi, 30 dakika ile 24 saat arasında kendiliğinden bozukluğu tarif eder. düzelen nörolojik Acil Önlemler Havayolu yönetimi ve oksijen desteği önemlidir. Genelde tüm hastalara oksijen verilmelidir. Baş hafif yukarıda olmalı, damar yolu açılmalı, kardiyak monitörizasyon sağlanmalıdır. Hipotansiyon olmadıkça, beyin ödemini önlemek için intravenöz sıvılar tedbirli verilmelidir. Acil Önlemler Mümkünse kan şekerine bakılmalıdır. Kan şekeri düşük olmadıkça dekstroz verilmemelidir. Hayatı tehdit eden hipoglisemi, klinik olarak inmeyi taklit edebilir. Hipoglisemi durumunda %50 dekstroz solüsyonu kullanılır. İskemik inmelerde ilk 3 saat “altın saat” olarak kabul edilir ve bu nedenle hasta hızlı bir şekilde hastaneye nakledilmelidir. 3 saat içinde hastaneye ulaştırılabilen iskemik inmelerde trombolitik (trombüs eritici) tedavi hastanın sakatlıktan kurtulma şansı artar. verilerek İLGİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM