Hz. Muhammed ve Aile Hayatı

advertisement
57
3.
ÜNİTE
HZ. MUHAMMED VE AİLE
HAYATI
ÜNİTEMİZE HAZIRLANALIM
1. Yardımlaşma ve dayanışma ile ilgili bir örnek bulunuz.
2. Komşuluk ilişkilerini konu alan atasözleri ve deyimler bularak defterinize yazınız.
3. Hz. Hatice ve Hz. Fatıma hakkında bilgi toplayarak arkadaşlarınızla paylaşınız.
4. Bir akraba ziyaretindeki izlenimlerinizi yazınız.
5. “Misafir, ikram, erdem, hoş geldiniz” ifadelerini kullanarak bir paragraf yazınız.
58
HZ. MUHAMMED VE
AİLE HAYATI
1. Hz. Muhammed’in Evliliği ve Çocukları
Fatıma ve Zeynep isimlerinin toplumumuzda niçin yaygın olduğunu hiç düşündünüz mü?
Hz. Muhammed (s.a.v.)1 yirmi beş yaşındaydı. Geçimini sağlamak amacıyla ticaretle uğraşıyordu. Dürüst ve güvenilir bir kişiliği vardı. Bundan dolayı da insanlar ona
Güvenilir Muhammed (Muhammedü’l-Emin) diyorlardı. Hz. Hatice ise zengin bir kadındı ve ticaretle uğraşıyordu. Mekke’nin soylu bir hanımefendisiydi. Hz. Hatice, üstün
ahlakından dolayı tertemiz kadın (tahire) ismiyle anılıyordu. Ticaretle ilgili işlerini yürütecek güvenilir bir kişiye ihtiyacı vardı. Güvenirliğiyle tanınmış olan Hz. Muhammed’e
işlerini yürütmesi için teklifte bulundu. Hz. Muhammed, bu teklifi kabul etti ve Şam’a
gidecek olan ticaret kervanının başına geçti. Yaptığı ticarette dürüst ve başarılı bir
kişilik ortaya koydu.
Hz. Hatice ile Hz. Muhammed sade bir törenle evlendiler. Sevgi ve saygı üzerine
kurulu olan bu mutlu evlilik yirmi beş yıl sürdü. Bu aile yuvası aynı zamanda diğer
insanlar için örnek bir aile olmuştur.
Hz. Muhammed ile Hz. Hatice’nin evliliklerinden altı çocukları dünyaya gelmiştir.
Bunlardan ilki Kasım’dır. Kasım, henüz bebekken vefat etti. Aile büyük bir hüzne boğuldu. Daha sonraları Zeynep, Ümmü Gülsüm, Rukiye, Fatıma ve Abdullah dünyaya
geldi.
1 Okunuşu: Sallallahu aleyhi ve sellem.
Anlamı: Allah’ın rahmeti ve bereketi onun üzerine olsun.
59
3.
ÜNİTE
Hz. Hatice’nin vefatından sonra Sevgili Peygamberimiz, Hz. Mariye ile evlenmiştir.
Bu evlilikten de İbrahim adında bir çocuk dünyaya gelmiştir. Peygamberimizin Fatıma dışındaki diğer bütün çocukları kendisinden önce vefat etmiştir.
BULALIM
Aşağıdaki kutularda Hz. Muhammed’in çocuklarının isimleri gizlidir. Her
kelime heceler hâlinde kutulara yazılmıştır. Ben birini buldum: “Zeynep”
Bir kutuda “Zey-” diğer kutuda “-nep” yazıyor. Diğerlerini de siz bulun ve
renklendirin.
ı
60
HZ. MUHAMMED VE
AİLE HAYATI
2. Hz. Muhammed’in Ailesi İçindeki Örnek Davranışları
Ailenizde en çok kimleri kendinize örnek alırsınız?
Aile, toplumun temel taşıdır. Aile bağları güçlü olan toplum sağlam bir toplumdur. Hz. Muhammed, hayatın her alanında olduğu gibi aile hayatında da bizlere
örnek olmuştur. Bu husus Kur’an-ı Kerim’de şöyle belirtilmiştir: “Andolsun ki Resulullah
sizin için Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok anan kimseler için güzel bir örnektir.”1
Hz. Muhammed’in aile içindeki davranışları saygı ve sevgiye dayalıdır. Hoşgörü,
merhamet ve adalet Peygamber ailesinin en önemli özellikleridir. Hz. Muhammed’in
yanında uzun süre kalan Enes şöyle söylemektedir: “Ben Resulullah kadar çoluk
çocuğuna merhamet ve şefkatle davranan hiçbir kimse görmedim.”2
Çocukların ilk eğitim yerleri aile ortamıdır. Aile ortamının huzuru için herkesin sorumluluğunu yerine getirmesi gerekir. Sevgi, saygı, dayanışma ve fedakârlık gibi güzel davranışlar aile ortamında öğrenilir. Sevgili Peygamberimiz de baba ve eş olarak
ailesinin mutluluğu için çaba sarf etmiştir. Söz ve hareketleriyle hem aile bireylerine
hem de diğer Müslümanlara örnek olmuştur.
Hz. Muhammed’in ailesi mutlu ve huzurlu bir aileydi. Hem bir peygamber hem
de şefkatli bir aile reisi olan Hz. Muhammed, bu mutluluğun kaynağıydı. İnsanları kırmaktan ve azarlamaktan sakınan Sevgili Peygamberimiz, aile bireylerinin tamamını
ayrım yapmadan sevmiş ve onlara güler yüzlü davranmıştır. Nitekim Hz. Peygamber,
“Kardeşini güler yüzle karşılaman da bir iyiliktir.”3 buyurmuştur. Aynı şekilde güzel
sözlü olmuş ve “Güzel söz de bir sadakadır.”4 buyurarak bu şekilde davranmayı
teşvik etmiştir.
1
2
3
4
Ahzâb suresi, 21. ayet.
Müslim, Fedail, 62.
Tirmizî, Birr, 45.
Buharî, Edeb, 34.
61
3.
ÜNİTE
Hz. Muhammed kız çocuklarına hiç değer verilmeyen bir dönemde, çocuklar
arasında ayrım yapmayı kesinlikle doğru bulmamıştır. Çocuklarına ve eşine sevgiyle
yaklaşmış, gönül kırıcı söz ve davranışlardan sakınmıştır. Eşi Hz. Hatice’ye olan sevgi
ve saygısını her zaman dile getirmiştir. Hz. Hatice vefat ettikten sonra bile onun desteğini, dostluğunu ve fedakârlığını sürekli hatırlamıştır. Kızı Fatıma’yı ne zaman görse
onun için kalkar, alnından öper ve yanına alırdı. Çocuklarını ve torunlarını kucağına
alır, bağrına basar ve zaman zaman onların oyunlarına katılırdı. Sevgili Peygamberimiz bir gün torunları Hz. Hasan’ı bir dizine Hz. Hüseyin’i de diğer dizine almış ve
“Allah’ım! Ben bunları seviyorum. Sen de onları sev.”1 buyurmuştu.
Hz. Muhammed ev içindeki her türlü sorumluluğunu yerine getirirdi. Ailenin tüm
bireyleriyle konuşur ve onların fikirlerini alırdı. Aileyi ilgilendiren herhangi bir konuda
tek başına karar vermezdi. Örneğin, kızlarını evlendirirken onların görüşlerini almış ve
istekleri doğrultusunda hareket etmiştir.
DEĞERLENDİRELİM
Peygamberimiz namaz kılarken secdeye vardığında torunları Hasan ve Hüseyin gelip sırtına binince secdeyi uzattı. Oradakiler, “Ya Resulullah! Secdeyi
uzatmış olmadınız mı?” dediler. Peygamber Efendimiz de “Onlar sırtıma binince
acele etmekten çekindim.” şeklinde cevap verdi.
Hz. Peygamberin çok sevdiği kızı Hz. Zeynep genç yaşta vefat etmiş ve geride Ümame isimli bir kız çocuğu bırakmıştı. Hasan ve Hüseyin gibi Ümame de
bazen namaz esnasında Peygamberimizin sırtına çıkıyordu. Peygamberimiz ise
onları incitmeden sırtından indiriyordu.
Yurdagül MEHMETOĞLU, Diyanet Dergisi, s. 46.
Yukarıdaki metni Peygamberimizin örnek davranışı açısından değerlendiriniz.
1 Buharî, Edeb, 22.
62
HZ. MUHAMMED VE
AİLE HAYATI
Hz. Peygamber, Kur’an-ı Kerim’in, “…Onların işleri, aralarında danışma iledir.”1
ilkesini hayatın her alanında uygulamıştır. Hem aile bireylerinin hem de arkadaşlarının görüş ve tekliflerine açık olmuştur. Hz. Peygamberin yakın arkadaşı Ebu Hureyre
onun bu özelliğini şu şekilde dile getirmiştir: “Arkadaşlarına Resulullahtan daha çok
danışan hiçbir kimse görmedim.”2
Hz. Muhammed, sosyal hayatta karşılaştığı bir sıkıntıyı gidermek için çevresiyle
sürekli danışma hâlinde olmuştur. Örneğin Uhut ve Hendek savaşlarından önce
nasıl bir yöntem uygulayacağı hakkında arkadaşlarının görüşünü almıştır. Hendek
Savaşı’nda arkadaşı Selman’ın önerisini beğenmiş ve uygulamaya koymuştur. Buna
göre şehrin etrafına derin ve geniş hendekler kazdırmıştır.
YORUMLAYALIM
Hicretin 6. yılında Müslümanlar, Kâbe’yi ziyaret etmek istedi. Ancak Mekkeli
müşrikler bu ziyareti engellemeye çalıştı. Onlara amacın savaş değil, sadece
Kâbe’yi ziyaret etmek olduğu söylendiği hâlde yine de karşı koydular. Uzun süren görüşmeler sonucunda iki taraf arasında bir anlaşma imzalandı. Bu anlaşmaya göre; Kâbe ertesi yıl ziyaret edilecekti. O yıl ziyaretin yapılmaması Peygamberimizin arkadaşlarını üzdü. Peygamberimizin ihramdan çıkma emrini dinlemek
istemediler. Hz. Peygamber çok üzüldü ve bu hususu eşi Ümmü Seleme’ye
aktardı. Eşinin bu üzgün durumunu gören Ümmü Seleme şöyle dedi: “Ya Resulullah! Sen kalk ve kurbanını kes. Onlar da sana uyacaklar ve kurbanlarını
kesecekler.” Hz. Peygamber eşinin dediğini yaptı. Arkadaşları da ona itaat etti.
Böylece yapılan anlaşmaya sadık kalındı ve ertesi yıl Kâbe ziyaret edildi.
Buharî, Şurut, 15. (Özetlenmiştir.)
Hz. Muhammed’in eşi Ümmü Seleme’ye danışması kendisine nasıl bir kolaylık sağlamıştır? Arkadaşlarınızla yorumlayınız.
1 Şûrâ suresi, 38. ayet.
2 Tirmizî, Cihad, 34.
63
3.
ÜNİTE
3. Hz. Muhammed’in Ailesinin Örnek Davranışları
Ailede örnek davranışlar sizce neler olabilir?
Hz. Muhammed’in ailesi,
Müslümanlar için örnek bir ailedir. Onlar birçok sıkıntıya göğüs
germiştir. Birlikte sevindikleri ve
üzüldükleri zamanlar olmuştur.
Ancak hayatlarının her alanında
gösterdikleri tutum ve davranışlarıyla çevrelerine örnek olmuşlardır.
Hz. Peygamber toplumun
temel taşı olan aileyi en güzel
şekilde korumuştur. Söz ve davranışlarıyla aile bireylerine örnek
olmuştur. Aile bireylerini her zaman iyiye ve güzele yönlendirmiştir. Hz. Muhammed’in ailesi
de onun öğütlerini dinleyerek örnek bir aile olmuşlardır. Bu ailenin
başkalarına örnek olacak birçok
davranışı ve özelliği vardır.
KARŞILAŞTIRALIM
KONUŞALIM
“Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına)
teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun
bir ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümanı sıkıntıdan kurtarırsa bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir Müslümanın
kusurunu örterse Allah da kıyamet günü onun kusurunu örter.”
Buharî, Mezalim, 3.
Yukarıdaki hadisi dikkate alarak Müslümanların birbirlerine nasıl davranması gerektiğini arkadaşlarınızla konuşunuz.
64
HZ. MUHAMMED VE
AİLE HAYATI
3.1. Hz. Muhammed’in Ailesinde Sevinçler ve Sıkıntılar Paylaşılırdı
Sevinç ve üzüntüler niçin paylaşılmalıdır?
İnsan sevinç ve üzüntülerini başkalarıyla paylaşma ihtiyacı hisseder. Çünkü sevinçler paylaşıldıkça çoğalır, sıkıntılar da azalır. Sevinç ve sıkıntıların paylaşılacağı en
önemli yer aile ortamıdır. Anne ve babalar, çocuklarının her türlü sıkıntısını gidermek
ve mutluluk içinde yaşamalarını sağlamak isterler.
Hz. Muhammed’in ailesinde yardımlaşma ve dayanışmaya önem verilirdi. Aile
bireyleri birbirlerinin sevinç ve üzüntülerini paylaşırlardı. Özellikle düğün ve bayram
gibi mutlu günlerde Hz. Peygamber, aile bireylerinin tamamını sevindirirdi. Ayrıca aile
bireylerinden birinin sıkıntısı olduğunda en kısa zamanda o sıkıntıyı gidermeye çalışırdı. Kendi sıkıntısını da ailesiyle paylaşırdı. Örneğin Peygamberimiz, kızı Zeynep’in çocuğu hastalanınca hemen yanına koşmuş ve onu teselli etmiştir. Vefat ettiği zaman
onun acısını yüreğinde hissetmiş ve gözyaşı dökmüştür. Her seyahatten sonra şehre
döndüğünde kızı Hz. Fatıma’ya uğramış, onun hâl-hatırını sormuştur.
Çevresindeki insanların sıkıntı ve acılarını sabır tavsiye ederek paylaşan Peygamberimiz, felaketlere karşı da dirençli olmak gerektiğini öğütlerdi. Hz. Muhammed,
arkadaşlarından biri hastalandığında hemen onun ziyaretine gider, tedavi olması
gerektiğini söyler ve şöyle dua ederdi: “Ey bütün insanların Rabb’i olan Allah’ım!
Bu kulunu iyileştir ve ona şifa ver.”1
Hz. Peygamber hem aile fertlerinin hem de çevresindeki insanların sevinç ve
üzüntülerine ortak olmuştur.
1 Buharî, Tıb, 40.
65
3.
ÜNİTE
HİKÂYE HARİTASI ÇIKARALIM
Üzülme!
Hz. Muhammed’e ilk vahiy Hira Dağı’nda gelmiştir. Peygamberimiz, vahiy meleği Cebrail’i görünce heyecanlanmıştı. Telaş içinde evine dönerek eşi Hatice’ye
başından geçenleri anlatmıştı. Hz. Hatice de eşinin bu sıkıntılarını paylaşmış ve
ona destek olmuştur. Ona şu sözleriyle moral vermiştir:
“Korku ve endişe duymana gerek yok.
Üzülme, Allah senin gibi bir kulunu utandırmaz.
Çünkü sen sözün doğrusunu söylersin ve emaneti korursun.
Yoksula yardım eder, misafire ikramda bulunursun.
Sıkıntıda yardımına koşarsın.”
Buharî, Bedü’l-Vahy, Enbiya 21. (Özetlenmiştir.)
Hz. Peygamberin hayatından bir bölümü içeren yukarıdaki metnin hikâye haritasını çıkarınız.
66
HZ. MUHAMMED VE
AİLE HAYATI
3.2. Hz. Muhammed’in Ailesinde Misafire Cömert Davranılırdı
Evinize bir misafir geldiği zaman neler yaparsınız?
Her toplumun bir misafirperverlik anlayışı vardır. Misafir ağırlamak, ona ikramda
bulunmak toplumsal dayanışmanın bir gereğidir. Dost, akraba ve komşular birbirlerini ziyaret ederek toplumsal bağları güçlendirirler. Misafire karşı güler yüzlü ve güzel
sözlü olmak, ona iyi davranmak dinimizin bir emridir.
Toplumsal ilişkileri önemseyen Hz. Muhammed, misafirlerine karşı cömert davranmıştır. Ailesi de evine misafirliğe gelenlere karşı iyi davranır ve güler yüz gösterirdi. Evine gelen misafirlere en güzel şekilde ikramda bulunulur ve onların ihtiyaçları karşılanırdı. Cömertliği ve paylaşmayı kendine ilke edinen Peygamberimiz, misafirperverlik
konusunda da bizlere örnek olmuştur. “Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse
misafirine ikramda bulunsun…”1 buyurarak bizleri de bu konuda teşvik etmiştir.
Hz. Peygamberin ailesinde misafirlerden hiçbir şey esirgenmezdi. Maddi imkânları
kısıtlı olmasına rağmen gelenlere güler yüzlü davranılır ve misafirlerine cömertçe ikramda bulunulurdu. Hz. Muhammed çevresindekilere karşı her zaman cömert davranmıştır.
PAYLAŞALIM
Ellerimle Dokudum
Hz. Peygamber Döneminde bir kadın vardı. Bu kadın kumaş dokumacılığıyla
uğraşıyordu. Peygamberimize karşı bir sevgi ve saygısı vardı. Bir gün dokuduğu
kumaşı Hz. Peygambere hediye etmek üzere geldi. Kumaşı ona uzatarak şöyle
dedi: “Bu kumaşı giymen için ellerimle dokudum.” Hz. Peygamber kumaşı aldı
ve elbise yapıp giydi. Bu elbiseyi Hz. Muhammed’in üzerinde gören bir adam
şöyle dedi: “Bu elbise ne kadar da güzelmiş! Verseniz de ben giysem.” Bunun
üzerine Hz. Peygamber “Peki” diyerek evine gitti. Üzerindeki elbiseyi çıkardı,
güzelce katladı ve ona gönderdi.
Buharî, Libas, 18.
(Öyküleştirilmiştir.)
Yukarıdaki metinden çıkardığınız sonuçları arkadaşlarınızla paylaşınız.
1 Buharî, Edeb, 31.
67
3.
ÜNİTE
3.3. Hz. Muhammed’in Ailesinde İsraftan Kaçınılırdı
Evimizdeki yiyeceklerin israf edilmemesi için neler yapabiliriz?
Dinimizin yasakladığı kötü davranışlardan biri israftır. İsraf gereksiz yere harcama
yapmak ve savurganlıktır. İslam dini sahip olduğumuz imkânları ölçülü bir şekilde
kullanmamızı ister. Kur’an-ı Kerim’de israftan kaçınmamız gerektiği hususu şu şekilde belirtilir: “...Yiyiniz, içiniz; ancak israf etmeyiniz. Bilin ki Allah israf edenleri
sevmez.”1 Ayrıca bizlere verilen her türlü nimet ve imkânları tutumlu olarak kullanmayı öğütleyen Hz. Muhammed sade yaşamıyla bizlere örnek olmuştur.
Hz. Muhammed’in ailesinde her şey tutumlu bir şekilde kullanılmıştır. Yiyecek, içecek ve giyecek başta olmak üzere ihtiyaç duyulan şeylerde israfa gidilmemiştir. Hz.
Muhammed ve aile bireyleri lüks ve gereksiz harcamalardan kaçınmışlar, örnek bir
hayat sürmüşlerdir. İhtiyaçlarından fazla giyim ve ev eşyası bulundurmamışlardır.
İhtiyaçlarından fazla olan pek çok şeyi başkalarına vermişlerdir. Hz. Peygamberin
ailesinde herkese yetecek kadar yemek yapılır ve artan yemekler atılmazdı.
Hz. Muhammed, evin ihtiyaçlarını kendisi karşılardı ve bunun için alışverişe çıkardı.
Alışveriş yaparken ihtiyacı gözetir ve ihtiyaçtan fazlasını almazdı. Bir gün kızı Fatıma,
babasından kendisine bir giysi daha almasını istedi. Ancak Hz. Peygamber, kızına
kullandığı giysilerin yeterli olduğunu söyledi. Ona ihtiyaç sahibi insanları hatırlatan
Peygamberimiz, onun isteğini nazik bir şekilde geri çevirmiştir.
Hz. Muhammed’in ailesinde gereksiz yere para, gıda ve giyecek harcanmadığı
gibi zaman israfından da kaçınılmıştır. Çünkü kişinin sahip olduğu en değerli hazine
zamandır. Zamanını boşa harcamayıp uygun bir şekilde değerlendiren kişi, dünyanın en değerli kazancını elde eder. Bizler de Hz. Peygamberin ailesini örnek almalı
ve vaktimizi en iyi şekilde değerlendirmeye çalışmalıyız.
Elimizdeki imkânları ölçülü bir şekilde kullanmalıyız. İhtiyaçlarımızı karşılarken tutumlu olmalı ve aşırıya kaçmamalıyız. İhtiyacımızdan fazlasını ihtiyacı olan kimselerle paylaşmalıyız.
YAZALIM
İsraf edilen bir ekmek
ile portakalın çöp kutusunda karşılaşmalarını
hayal edip aralarındaki konuşmayı diyalog
şeklinde yazınız.
1 A’râf suresi, 31. ayet.
68
HZ. MUHAMMED VE
AİLE HAYATI
3.4. Hz. Muhammed’in Ailesinde Akrabalık ve Komşuluk İlişkilerine Önem Verilirdi
Akrabalarımız ve komşularımız denilince aklımıza kimler gelir?
Sosyal çevrenin en önemli ögelerinden biri akrabalardır. İslam dini akrabayı ziyaret etmeyi ve onlara yardımda bulunmayı öğütlemiştir. Bu konu hakkında Kur’an-ı
Kerim’de, “Şüphesiz Allah; adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi
emreder...”1 buyrulmuştur. Hz. Peygamber, akraba ilişkilerine verdiği önemi şöyle
ifade etmiştir: “…Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse akrabalarını ziyaret
etsin…”2
Peygamberimiz kendi yakınları ile eşinin yakınlarına özel ilgi gösterirdi. Yetişmesinde büyük emekleri olan amcası Ebu Talip ve onun eşi Fatıma’ya her zaman saygı
ve sevgi beslerdi. Onları ziyaret eder ve gönüllerini alırdı. Hatta onlara yardımcı olmak amacıyla onların çocukları olan Hz. Ali’yi kendi yanına almıştı. Hz. Peygamber,
Hz. Ali’nin bakımını üstlenmiş ve her türlü ihtiyacını karşılamıştı.
Hz. Muhammed, sütannesi, amcası ve diğer tüm akrabalarıyla ilişkilerini sürdürmüştür. Çocukluğunda dedesine daima saygılı olmuştur. Onlara iyi davranarak güler
yüz göstermiş ve güzel söz söylemiştir. Sıkıntıları olduğu zaman onların yardımlarına
koşmuştur. Hastalandıklarında ziyaret etmiş ve onların iyileşmesi için elinden geleni
yapmıştır. Bayramlarda ve özel günlerde dost ve akrabalarını ziyaret ederek onların
mutluluklarını paylaşmıştır.
YORUMLAYALIM
Hz. Peygamber sütannesi Halime ile zaman zaman görüşürdü. Ona karşı
derin bir sevgi beslerdi. Onu her gördüğünde “Anneciğim!” diyerek saygısını
dile getirirdi. Oturması için ona yer gösterir ve ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırdı. Halime’nin yaşadığı köyde kuraklık sonucu kıtlık olmuş ve hayvanlar
hastalıktan ölmüştü. Bundan dolayı da yoksulluk baş göstermişti. Geçim sıkıntısı çeken Halime’nin aklına Hz. Muhammed geldi. Onu ziyaret etti ve
derdini anlattı. Hz. Muhammed, Hatice ile evliydi ve maddi durumu
iyiydi. Sütannesi Halime’yi misafir etti ve ona ikramda bulundu. Hatice, eşinin sütannesi Halime’ye kırk koyun ve bir deve hediye etti. Bu durumdan çokça memnun olan Halime, aldığı hediyelerle
birlikte köyüne mutlu bir şekilde döndü.
İbn Sa’d, Tabakat, C I, s. 113,114.
(Özetlenmiştir.)
Yukarıdaki metni Peygamberimizin
akrabaları ile ilişkileri açısından yorumlayınız.
1 Nahl suresi, 90. ayet.
2 Buharî, Edeb, 31.
69
3.
ÜNİTE
Sosyal çevrenin en önemli ögelerinden bir diğeri de komşulardır. İslam dini
de komşuluk ilişkilerine büyük önem verir. Komşularla iyi geçinmeyi ve her türlü
dayanışma içinde bulunmayı öğütler. Bu
konuda Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
“Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi
ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa… iyi
davranın. Allah kendini beğenen ve daima övünüp duran kimseyi sevmez.”1
BİLGİ KUTUSU
Bir gün Hz. Peygamberin arkadaşlarından biri ona şöyle sordu:
-Ey Allah’ın Elçisi, komşunun komşu üzerindeki hakları nelerdir?
Hz. Peygamber bu soruya şu şekilde cevap verdi:
•
Borç istediği zaman borç vermek
•
Yardım istediğinde yardımına koşmak
•
Hastalandığında ziyaretine gitmek
•
Muhtaç olduğunda ihtiyacını gidermek
•
Fakirliğe düştüğünde ona yardım
etmek
•
Sevincine ortak olup üzüntüsünü
paylaşmak
•
Taziyesinde bulunup cenazesine
katılmak
•
Evinde pişirdiğin yemekten ona
ikram etmektir.
İbrahim CANAN, Kütüb-i Sitte Tercüme
ve Şerhi, C 10, s. 211. (Özetlenerek
düzenlenmiştir.)
1 Nisâ suresi, 36. ayet.
NOT EDELİM
“Cebrail bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede
bulundu ki ben Yüce Allah’ın
komşuyu komşuya mirasçı kılacağını zannettim.”
Buharî, Edeb, 28.
70
HZ. MUHAMMED VE
AİLE HAYATI
Hz. Muhammed, komşularına iyi davranmıştır. Onları ziyaret ederek komşuluk
bağlarını güçlendirmiştir. Onlara karşı nazik ve güler yüzlü davranmıştır. Hz. Peygamber ve ailesi, komşularını rahatsız eden davranışlardan kaçınmışlardır. Onların bir ihtiyacı olduğunda hemen yardımlarına koşmuş; onları sevinçli ve üzüntülü anlarında
yalnız bırakmamışlardır. Sevgi ve saygıya dayalı bir komşuluk ilişkisi içinde herkese
örnek olmuşlardır.
Hz. Peygamber, komşularla iyi geçinme konusunda birçok tavsiyede bulunmuştur.
İnsanların birbirleriyle kardeş olduklarını belirterek hiç kimseye haksızlık yapılmamasını
öğütlemiştir. Arkadaşlık ve komşuluk ilişkilerine önem veren Peygamberimiz bu konuda şöyle buyurmuştur: “Allah katında arkadaşların en hayırlısı, arkadaşlarına en
hayırlı olandır. Komşuların en hayırlısı da komşusuna en hayırlı olandır.”1
Hz. Muhammed’in ailesi, komşuları arasında bir ayrım yapmadan hepsiyle iyi geçinmiştir. Bizler de onların bu güzel davranışlarını kendimize örnek almalıyız.
TAMAMLAYALIM
Aşağıdaki boşlukları verilen kelimelerden uygun olanlarıyla tamamlayınız.
(Komşunun, komşusu, komşu.)
“…………………….. aç iken tok yatan bizden değildir.” Beyhaki, C 10, s. 3.
“Ev alma ………………… al.”
“Komşu …………………. külüne muhtaçtır.”
1 Tirmizî, Bir, 28.
71
3.
ÜNİTE
3.5. Hz. Muhammed’in Ailesinde Öksüzler ve Yoksullar Gözetilirdi
Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek, “Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine
alan kimse ile ben, cennette işte böyle yan yanayız.” buyurmuştur.
Buharî, Talak, 25.
Yukarıdaki hadiste neler anlatılmaktadır?
İnsanın en önemli sorumluluklarından biri öksüz, yoksul ve kimsesizleri gözetmesidir. İçinde yaşadığımız toplumun huzur ve mutluluğu için öksüz ve yoksulların korunması gerekir. Öksüzü, yetimi ve kimsesizi gözetmeyen toplumlar sağlıklı ve huzurlu
bir toplum olamazlar. İslam dininin önemle vurguladığı hususların başında öksüz ve
yetimlerin gözetilmesi gelir. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: “Yetimi sakın ezme! İsteyeni de sakın azarlama!”1
Dinimiz, yetimi azarlamayı ve yoksulu incitmeyi büyük bir suç saymıştır. Örneğin,
şu ayetler bu hususu açık bir şekilde dile getirmektedir: “Dini yalanlayanı gördün
mü? İşte o, yetimi itip kakar. Yoksulu doyurmayı teşvik etmez.”2 Kur’an-ı Kerim’in
bu konudaki öğütlerini hayatında uygulayan Hz. Muhammed’in ailesi, öksüzleri ve
yoksulları gözetmiştir. Onlara ikramda bulunmuş ve en güzel şekilde davranmıştır.
Ellerindeki yiyecek ve giyecekleri onlarla paylaşmıştır. Aynı şekilde Peygamberimiz,
şehit yakınlarıyla da ilgilenmiş ve onların ihtiyaçlarını gidermiştir.
Hz. Muhammed ve ailesi, öksüz, yetim ve kimsesiz çocuklara sahip çıkmıştır. Sevgi
ve şefkatle onlara yaklaşmıştır. Bizler de bu konuda Hz. Muhammed’in ailesini kendimize örnek almalıyız. Çevremizdeki yetim, yoksul ve öksüzleri gözetmeliyiz. Onlara,
incitmeden yardımda bulunmalıyız. Sahip olduğumuz nimetleri onlarla paylaşmalıyız. Sevgili Peygamberimiz, “En hayırlı ev, içinde yetime iyilik ve ikram edilen
evdir.”3 buyurarak bizleri bu konuda teşvik etmiştir.
KONUŞALIM
Hz. Muhammed’in öksüz ve yetim olarak büyümesi onun öksüz ve yetimlerin durumunu
anlamasına nasıl katkı sağlamış olabilir? Arkadaşlarınızla konuşunuz.
1 Duhâ suresi, 9, 10. ayetler.
2 Mâ’ûn suresi, 1-3. ayetler.
3 Seçme Hadisler, s. 234.
72
HZ. MUHAMMED VE
AİLE HAYATI
Okuma Metni
Peygamberimiz ve Yetim Çocuk
Hz. Peygamber, bir bayram sabahı
Medine sokaklarını dolaşıyordu. Çocuklar bayramlık elbiselerini giymiş
ve sevinç içerisinde kendi aralarında
oynuyorlardı. Kenarda yalnız başına
oturmuş küçük bir çocuk Peygamberimizin dikkatini çekti. Elbiseleri yamalı ve ayakkabıları yırtık olan bu çocuk
elleriyle yüzünü kapatarak ağlıyordu.
Peygamberimiz hemen onun yanına
gitmiş ve şöyle demişti:
— Yavrucuğum! Bu güzel bayram
gününde niçin ağlıyorsun?
Küçük çocuk, başını kaldırmamış ve
soruyu soranın kim olduğuna bakmamıştı. İçini çekerek şöyle cevap verdi:
— Babamı hatırladım. Geçen bayramda beraberdik. Ama şimdi aramızda değil. Peygamberimizle savaşa gitti
ve şehit oldu. Keşke bu bayram da yanımızda olsaydı.
Küçük çocuğun bu sözlerini dinleyen
Peygamberimiz çok üzülmüştü. Onun başını okşayarak şöyle dedi:
— Üzülme yavrucuğum. Eğer istiyorsan ben baban olayım, Ayşe annen, Fatıma da ablan olsun. İstemez misin?
Bu teklif karşısında şaşkına dönen küçük çocuk, karşısındaki kişinin Hz. Muhammed olduğunu anlamıştı. Hemen Peygamberimizin bu teklifini kabul etmiş
ve onunla birlikte evine gitmişti. Hz. Ayşe ve Hz. Fatıma küçük çocuğu bağırlarına
bastılar. Saçlarını tarayarak güzel elbiseler giydirdiler ve yemek yedirdiler. Sevinç
içerisinde tekrar sokağa koşan bu küçük çocuk, arkadaşlarının yanına gitmiş ve
onlarla beraber oyuna katılmıştı. Kendisine şaşkınlıkla bakan ve durumu merak
eden arkadaşlarına sevinçle şöyle demişti:
— Artık benim de dünyalar iyisi ve kalbi merhametle dolu bir babam var. Bir
de saçlarımı tarayan şefkatli bir annem ve elbiselerimi giydirip beni seven bir
ablam var.
Dr. Ramazan YILDIRIM
(Bu ders kitabı için hikâyeleştirilmiştir.)
73
3.
ÜNİTE
TAMAMLAYALIM
Peygamberimiz çok
merhametliydi. Yetimler
her zaman onun kanatlarının altında oldu.
Bu konuda Peygamberimizin ne söylediğini
merak ediyorsanız hecelerin yolunu izleyerek
tamamlayınız.
4. Salavat Duaları ve Anlamı
Salavat duaları ne zaman okunur?
Hz. Peygambere sevgimizi, bağlılığımızı ve saygımızı belirtmek için yaptığımız
duaya salavat denir. Salavat, peygamberimizin değerini bilmek ve onu rahmetle
anmaktır. Yüce Allah, Hz. Peygambere salavat getirilmesini, yardım edilmesini ve
ona saygı gösterilmesini şu şekilde buyurmuştur: “Allah ve melekleri, Peygambere
çok salat getirirler. Ey müminler! Siz de ona salavat getirin. Tam bir teslimiyetle
selam verin.”1
Peygamberimize salavat getirmek onu, aile bireylerini ve arkadaşlarını hatırlayarak selamlamaktır. Ayrıca Salavat dualarını okuyanlar, tüm Müslümanlara yardım,
rahmet ve esenlik dilemiş olurlar. Peygamberimizin isminin anıldığı durumlarda kısaca “Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed” denilir. Namazların
son oturuşunda da aşağıdaki salavat duaları okunur:
Allahümme Salli Duası
Anlamı
“Allahümme salli alâ Muhammedin
“Allah’ım! İbrahim Peygamber’e ve
ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte yakınlarına merhamet ettiğin gibi Hz.
alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîm. İnneke Muhammed’e, ailesine ve yakınlarına
hamîdün mecîd.”
da rahmet et. Şüphe yok ki şanı yüce
ve övülmeye layık olan sensin.”
1 Ahzâb suresi, 56. ayet.
74
HZ. MUHAMMED VE
AİLE HAYATI
Allahümme Bârik Duası
Anlamı
“Allahümme bârik alâ Muhammedin
“Allah’ım! İbrahim Peygamber’i ve
ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârekte yakınlarını mübarek kıldığın gibi Hz.
alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîm. İnneke Muhammed’i, ailesini ve yakınlarını da
hamîdün mecîd.”
mübarek kıl. Şüphe yok ki şanı yüce ve
övülmeye layık olan sensin.”
KONUŞALIM
Salavat dualarının anlamı üzerinde arkadaşlarınızla konuşunuz.
Okuma Metni
Hz. Muhammed’in Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Sevgisi
Hz. Peygamber (s.a.v.) torunları Hz. Hasan ile Hz.
Hüseyin’i çok seviyordu. Onlarla şakalaşıyor ve oynuyordu. Bir gün torunlarından birini kucağına almış ve
onu öpmüştü. Bir arkadaşı onun bu davranışını şaşkınlıkla seyrediyordu. Sonunda dayanamayarak, “Benim on tane çocuğum var ama bugüne kadar hiçbirini
öpmedim.” dedi. Hz. Peygamber onun bu sözlerini
hayretle dinledikten sonra şöyle buyurdu: “Merhamet
etmeyene, merhamet edilmez.”
Peygamberimizin torunlarına olan sevgisini ifade
eden bir başka örnek de şöyledir: “Bir grup sahabe,
Peygamberle birlikte davet edildikleri bir yemeğe giderken yolda, torunu Hüseyin’e rastladılar. O, çocuklarla oynuyordu. Peygamberimiz Hz. Hüseyin’i görünce ona doğru ilerledi ve arkadaşlarının önüne geçip onu
tutmaya çalıştı. Hz. Hüseyin ise sağa sola kaçmaya başladı. Peygamberimiz de onu
yakalamak için peşinden koştu. Hz. Hüseyin’i yakalayan Peygamberimiz ellerinden
birini çenesinin altına diğerini de ensesine koyup onu öptü ve “Hüseyin bendendir,
ben de Hüseyin’denim! Kim Hüseyin’i severse Allah da onu sevsin…” buyurdu.
Peygamberimiz sık sık Hz. Fatıma validemizin evine giderdi. Ona torunlarını kastederek, “Oğullarımı bana çağır, onları kucaklayayım. Benim çiçeklerimi getirin.”
derdi. Torunları gelince de onları kucaklar ve öperdi. Saçlarını okşar, bağrına basar,
omuzlarına alırdı. Bir defasında torunlarından biri Hz. Peygamberin ayaklarında oturuyordu. Efendimiz “Ayağa kalk.” dedi. O da kalktı ve ayaklarını Peygamberimizin
göğsüne koydu. Dedesi onu yanaklarından öptü ve “Allah’ım, ben bunları seviyorum, sen de sev!” buyurdu.
Buharî, Edeb, 22.
75
3.
ÜNİTE
ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM
A. Aşağıdaki kelimelerde bazı sesli harfler düşmüştür. Kelimeleri uygun harflerle
tamamladığınızda Peygamberimizin sahip olduğu seçkin özellikleri tanımlayan
kelimeleri bulacaksınız.
B. Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplayınız.
1. Hz. Muhammed’in ev işlerine yardımcı olmasını bir örnekle açıklayınız.
2. Hz. Muhammed’in ailesinde misafirler nasıl karşılanırdı? Bir örnekle açıklayınız.
3. Hz. Muhammed, tutumlu olmak konusunda bizlere nasıl örnek olmuştur? Açıklayınız.
4. Hz. Muhammed, hangi sözüyle akraba ziyaretini teşvik etmiştir?
5. İsraftan niçin kaçınmalıyız? Açıklayınız.
C. Aşağıdaki soruları sorarak bir arkadaşınızla röportaj yapınız.
 Adınız soyadınız:
 Hz. Muhammed kimdir?
 Hz. Muhammed adını duyduğunuzda aklınıza gelen ilk üç şey nedir?
76
HZ. MUHAMMED VE
AİLE HAYATI
 Hz. Muhammed’in aile bireylerinden kimleri biliyorsunuz?
 Salavat dualarını nerede okuruz?
 Salavat dualarının anlamlarını biliyor musunuz?
 Salavat dualarını okurken neler hissettiniz?
(Eklemek istediğiniz farklı sorularla röportajınıza devam edebilirsiniz.)
Ç. Aşağıda çeşitli sorumluluk örnekleri verilmiştir. Bunların içinden yaptıklarınızı
seçerek önüne “X” işareti koyunuz.
(...) Canlıya eziyet eden birini gördüğümde onu uyarırım.
(...) Arkadaşlarımla oyun oynarken gürültü yaptığımız için komşumuz başka yerde
oynamamızı istediğinde özür dileyerek duyarlı davranırım.
(...) Kardeşimin ev ödevlerine yardım ederim.
(...) Anneme sofrayı hazırlamada yardım ederim.
(...) Yiyecek ve içeceklerimi israf etmem.
D. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru seçeneklerini işaretleyiniz.
1. Aşağıda verilen isimlerden hangisi Hz. Muhammed’in çocuklarından biri değildir?
A) Ali
B) İbrahim
C) Zeynep
D) Fatıma
2. Her yıl nisan ayında düzenlenen Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kimin doğum
günü için yapılmaktadır?
A) Hz. Ebu Bekir
B) Mimar Sinan
C) Hz. Muhammed D) Mevlânâ
3. Aşağıdakilerden hangisi Hz. Muhammed’in ailesinin seçkin özelliklerinden değildir?
A) Hz. Muhammed’in ailesinde misafire cömert davranılırdı.
B) Hz. Muhammed’in ailesinde komşuluk ilişkilerine önem verilirdi.
C) Hz. Muhammed’in ailesinde israftan kaçınılırdı.
D) Hz. Muhammed’in ailesinde yapılan iyilikler başa kakılırdı.
77
3.
ÜNİTE
ÖZ DEĞERLENDİRME
“Hz. Muhammed ve Aile Hayatı” ünitesinin sonunda neleri ne kadar öğrendiğinizi
anlamak için kendinizi değerlendiriniz. Bunun için size uygun olan seçeneklere “X”
işareti koyunuz.
ÖZ DEĞERLENDİRME
Hz. Muhammed’in evliliği ve çocukları hakkında bir yazı yazabilirim.
Hz. Muhammed’in ailesi içindeki örnek davranışlarından örnekler verebilirim.
Aile bireylerine danışarak iş yapmanın çok önemli olduğunu fark ettim.
Hz. Muhammed’in ailesinin örnek
davranışlarından birini açıklayabilirim.
İsraftan kaçınmanın gerekliliği ile ilgili
bir ayet meali söyleyebilirim.
Salavat dualarını okuyup ana düşüncesini anlatan bir şiir yazabilirim.
Bunu çok iyi
yapabiliyorum.
Bunu kısmen
yapabiliyorum.
Bunu
yapamıyorum.



Download