57 3. ÜNİTE HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI ÜNİTEMİZE HAZIRLANALIM 1. Yardımlaşma ve dayanışma ile ilgili bir örnek bulunuz. 2. Komşuluk ilişkilerini konu alan atasözleri ve deyimler bularak defterinize yazınız. 3. Hz. Hatice ve Hz. Fatıma hakkında bilgi toplayarak arkadaşlarınızla paylaşınız. 4. Bir akraba ziyaretindeki izlenimlerinizi yazınız. 5. “Misafir, ikram, erdem, hoş geldiniz” ifadelerini kullanarak bir paragraf yazınız. 58 HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI 1. Hz. Muhammed’in Evliliği ve Çocukları Fatıma ve Zeynep isimlerinin toplumumuzda niçin yaygın olduğunu hiç düşündünüz mü? Hz. Muhammed (s.a.v.)1 yirmi beş yaşındaydı. Geçimini sağlamak amacıyla ticaretle uğraşıyordu. Dürüst ve güvenilir bir kişiliği vardı. Bundan dolayı da insanlar ona Güvenilir Muhammed (Muhammedü’l-Emin) diyorlardı. Hz. Hatice ise zengin bir kadındı ve ticaretle uğraşıyordu. Mekke’nin soylu bir hanımefendisiydi. Hz. Hatice, üstün ahlakından dolayı tertemiz kadın (tahire) ismiyle anılıyordu. Ticaretle ilgili işlerini yürütecek güvenilir bir kişiye ihtiyacı vardı. Güvenirliğiyle tanınmış olan Hz. Muhammed’e işlerini yürütmesi için teklifte bulundu. Hz. Muhammed, bu teklifi kabul etti ve Şam’a gidecek olan ticaret kervanının başına geçti. Yaptığı ticarette dürüst ve başarılı bir kişilik ortaya koydu. Hz. Hatice ile Hz. Muhammed sade bir törenle evlendiler. Sevgi ve saygı üzerine kurulu olan bu mutlu evlilik yirmi beş yıl sürdü. Bu aile yuvası aynı zamanda diğer insanlar için örnek bir aile olmuştur. Hz. Muhammed ile Hz. Hatice’nin evliliklerinden altı çocukları dünyaya gelmiştir. Bunlardan ilki Kasım’dır. Kasım, henüz bebekken vefat etti. Aile büyük bir hüzne boğuldu. Daha sonraları Zeynep, Ümmü Gülsüm, Rukiye, Fatıma ve Abdullah dünyaya geldi. 1 Okunuşu: Sallallahu aleyhi ve sellem. Anlamı: Allah’ın rahmeti ve bereketi onun üzerine olsun. 59 3. ÜNİTE Hz. Hatice’nin vefatından sonra Sevgili Peygamberimiz, Hz. Mariye ile evlenmiştir. Bu evlilikten de İbrahim adında bir çocuk dünyaya gelmiştir. Peygamberimizin Fatıma dışındaki diğer bütün çocukları kendisinden önce vefat etmiştir. BULALIM Aşağıdaki kutularda Hz. Muhammed’in çocuklarının isimleri gizlidir. Her kelime heceler hâlinde kutulara yazılmıştır. Ben birini buldum: “Zeynep” Bir kutuda “Zey-” diğer kutuda “-nep” yazıyor. Diğerlerini de siz bulun ve renklendirin. ı 60 HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI 2. Hz. Muhammed’in Ailesi İçindeki Örnek Davranışları Ailenizde en çok kimleri kendinize örnek alırsınız? Aile, toplumun temel taşıdır. Aile bağları güçlü olan toplum sağlam bir toplumdur. Hz. Muhammed, hayatın her alanında olduğu gibi aile hayatında da bizlere örnek olmuştur. Bu husus Kur’an-ı Kerim’de şöyle belirtilmiştir: “Andolsun ki Resulullah sizin için Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok anan kimseler için güzel bir örnektir.”1 Hz. Muhammed’in aile içindeki davranışları saygı ve sevgiye dayalıdır. Hoşgörü, merhamet ve adalet Peygamber ailesinin en önemli özellikleridir. Hz. Muhammed’in yanında uzun süre kalan Enes şöyle söylemektedir: “Ben Resulullah kadar çoluk çocuğuna merhamet ve şefkatle davranan hiçbir kimse görmedim.”2 Çocukların ilk eğitim yerleri aile ortamıdır. Aile ortamının huzuru için herkesin sorumluluğunu yerine getirmesi gerekir. Sevgi, saygı, dayanışma ve fedakârlık gibi güzel davranışlar aile ortamında öğrenilir. Sevgili Peygamberimiz de baba ve eş olarak ailesinin mutluluğu için çaba sarf etmiştir. Söz ve hareketleriyle hem aile bireylerine hem de diğer Müslümanlara örnek olmuştur. Hz. Muhammed’in ailesi mutlu ve huzurlu bir aileydi. Hem bir peygamber hem de şefkatli bir aile reisi olan Hz. Muhammed, bu mutluluğun kaynağıydı. İnsanları kırmaktan ve azarlamaktan sakınan Sevgili Peygamberimiz, aile bireylerinin tamamını ayrım yapmadan sevmiş ve onlara güler yüzlü davranmıştır. Nitekim Hz. Peygamber, “Kardeşini güler yüzle karşılaman da bir iyiliktir.”3 buyurmuştur. Aynı şekilde güzel sözlü olmuş ve “Güzel söz de bir sadakadır.”4 buyurarak bu şekilde davranmayı teşvik etmiştir. 1 2 3 4 Ahzâb suresi, 21. ayet. Müslim, Fedail, 62. Tirmizî, Birr, 45. Buharî, Edeb, 34. 61 3. ÜNİTE Hz. Muhammed kız çocuklarına hiç değer verilmeyen bir dönemde, çocuklar arasında ayrım yapmayı kesinlikle doğru bulmamıştır. Çocuklarına ve eşine sevgiyle yaklaşmış, gönül kırıcı söz ve davranışlardan sakınmıştır. Eşi Hz. Hatice’ye olan sevgi ve saygısını her zaman dile getirmiştir. Hz. Hatice vefat ettikten sonra bile onun desteğini, dostluğunu ve fedakârlığını sürekli hatırlamıştır. Kızı Fatıma’yı ne zaman görse onun için kalkar, alnından öper ve yanına alırdı. Çocuklarını ve torunlarını kucağına alır, bağrına basar ve zaman zaman onların oyunlarına katılırdı. Sevgili Peygamberimiz bir gün torunları Hz. Hasan’ı bir dizine Hz. Hüseyin’i de diğer dizine almış ve “Allah’ım! Ben bunları seviyorum. Sen de onları sev.”1 buyurmuştu. Hz. Muhammed ev içindeki her türlü sorumluluğunu yerine getirirdi. Ailenin tüm bireyleriyle konuşur ve onların fikirlerini alırdı. Aileyi ilgilendiren herhangi bir konuda tek başına karar vermezdi. Örneğin, kızlarını evlendirirken onların görüşlerini almış ve istekleri doğrultusunda hareket etmiştir. DEĞERLENDİRELİM Peygamberimiz namaz kılarken secdeye vardığında torunları Hasan ve Hüseyin gelip sırtına binince secdeyi uzattı. Oradakiler, “Ya Resulullah! Secdeyi uzatmış olmadınız mı?” dediler. Peygamber Efendimiz de “Onlar sırtıma binince acele etmekten çekindim.” şeklinde cevap verdi. Hz. Peygamberin çok sevdiği kızı Hz. Zeynep genç yaşta vefat etmiş ve geride Ümame isimli bir kız çocuğu bırakmıştı. Hasan ve Hüseyin gibi Ümame de bazen namaz esnasında Peygamberimizin sırtına çıkıyordu. Peygamberimiz ise onları incitmeden sırtından indiriyordu. Yurdagül MEHMETOĞLU, Diyanet Dergisi, s. 46. Yukarıdaki metni Peygamberimizin örnek davranışı açısından değerlendiriniz. 1 Buharî, Edeb, 22. 62 HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI Hz. Peygamber, Kur’an-ı Kerim’in, “…Onların işleri, aralarında danışma iledir.”1 ilkesini hayatın her alanında uygulamıştır. Hem aile bireylerinin hem de arkadaşlarının görüş ve tekliflerine açık olmuştur. Hz. Peygamberin yakın arkadaşı Ebu Hureyre onun bu özelliğini şu şekilde dile getirmiştir: “Arkadaşlarına Resulullahtan daha çok danışan hiçbir kimse görmedim.”2 Hz. Muhammed, sosyal hayatta karşılaştığı bir sıkıntıyı gidermek için çevresiyle sürekli danışma hâlinde olmuştur. Örneğin Uhut ve Hendek savaşlarından önce nasıl bir yöntem uygulayacağı hakkında arkadaşlarının görüşünü almıştır. Hendek Savaşı’nda arkadaşı Selman’ın önerisini beğenmiş ve uygulamaya koymuştur. Buna göre şehrin etrafına derin ve geniş hendekler kazdırmıştır. YORUMLAYALIM Hicretin 6. yılında Müslümanlar, Kâbe’yi ziyaret etmek istedi. Ancak Mekkeli müşrikler bu ziyareti engellemeye çalıştı. Onlara amacın savaş değil, sadece Kâbe’yi ziyaret etmek olduğu söylendiği hâlde yine de karşı koydular. Uzun süren görüşmeler sonucunda iki taraf arasında bir anlaşma imzalandı. Bu anlaşmaya göre; Kâbe ertesi yıl ziyaret edilecekti. O yıl ziyaretin yapılmaması Peygamberimizin arkadaşlarını üzdü. Peygamberimizin ihramdan çıkma emrini dinlemek istemediler. Hz. Peygamber çok üzüldü ve bu hususu eşi Ümmü Seleme’ye aktardı. Eşinin bu üzgün durumunu gören Ümmü Seleme şöyle dedi: “Ya Resulullah! Sen kalk ve kurbanını kes. Onlar da sana uyacaklar ve kurbanlarını kesecekler.” Hz. Peygamber eşinin dediğini yaptı. Arkadaşları da ona itaat etti. Böylece yapılan anlaşmaya sadık kalındı ve ertesi yıl Kâbe ziyaret edildi. Buharî, Şurut, 15. (Özetlenmiştir.) Hz. Muhammed’in eşi Ümmü Seleme’ye danışması kendisine nasıl bir kolaylık sağlamıştır? Arkadaşlarınızla yorumlayınız. 1 Şûrâ suresi, 38. ayet. 2 Tirmizî, Cihad, 34. 63 3. ÜNİTE 3. Hz. Muhammed’in Ailesinin Örnek Davranışları Ailede örnek davranışlar sizce neler olabilir? Hz. Muhammed’in ailesi, Müslümanlar için örnek bir ailedir. Onlar birçok sıkıntıya göğüs germiştir. Birlikte sevindikleri ve üzüldükleri zamanlar olmuştur. Ancak hayatlarının her alanında gösterdikleri tutum ve davranışlarıyla çevrelerine örnek olmuşlardır. Hz. Peygamber toplumun temel taşı olan aileyi en güzel şekilde korumuştur. Söz ve davranışlarıyla aile bireylerine örnek olmuştur. Aile bireylerini her zaman iyiye ve güzele yönlendirmiştir. Hz. Muhammed’in ailesi de onun öğütlerini dinleyerek örnek bir aile olmuşlardır. Bu ailenin başkalarına örnek olacak birçok davranışı ve özelliği vardır. KARŞILAŞTIRALIM KONUŞALIM “Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümanı sıkıntıdan kurtarırsa bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir Müslümanın kusurunu örterse Allah da kıyamet günü onun kusurunu örter.” Buharî, Mezalim, 3. Yukarıdaki hadisi dikkate alarak Müslümanların birbirlerine nasıl davranması gerektiğini arkadaşlarınızla konuşunuz. 64 HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI 3.1. Hz. Muhammed’in Ailesinde Sevinçler ve Sıkıntılar Paylaşılırdı Sevinç ve üzüntüler niçin paylaşılmalıdır? İnsan sevinç ve üzüntülerini başkalarıyla paylaşma ihtiyacı hisseder. Çünkü sevinçler paylaşıldıkça çoğalır, sıkıntılar da azalır. Sevinç ve sıkıntıların paylaşılacağı en önemli yer aile ortamıdır. Anne ve babalar, çocuklarının her türlü sıkıntısını gidermek ve mutluluk içinde yaşamalarını sağlamak isterler. Hz. Muhammed’in ailesinde yardımlaşma ve dayanışmaya önem verilirdi. Aile bireyleri birbirlerinin sevinç ve üzüntülerini paylaşırlardı. Özellikle düğün ve bayram gibi mutlu günlerde Hz. Peygamber, aile bireylerinin tamamını sevindirirdi. Ayrıca aile bireylerinden birinin sıkıntısı olduğunda en kısa zamanda o sıkıntıyı gidermeye çalışırdı. Kendi sıkıntısını da ailesiyle paylaşırdı. Örneğin Peygamberimiz, kızı Zeynep’in çocuğu hastalanınca hemen yanına koşmuş ve onu teselli etmiştir. Vefat ettiği zaman onun acısını yüreğinde hissetmiş ve gözyaşı dökmüştür. Her seyahatten sonra şehre döndüğünde kızı Hz. Fatıma’ya uğramış, onun hâl-hatırını sormuştur. Çevresindeki insanların sıkıntı ve acılarını sabır tavsiye ederek paylaşan Peygamberimiz, felaketlere karşı da dirençli olmak gerektiğini öğütlerdi. Hz. Muhammed, arkadaşlarından biri hastalandığında hemen onun ziyaretine gider, tedavi olması gerektiğini söyler ve şöyle dua ederdi: “Ey bütün insanların Rabb’i olan Allah’ım! Bu kulunu iyileştir ve ona şifa ver.”1 Hz. Peygamber hem aile fertlerinin hem de çevresindeki insanların sevinç ve üzüntülerine ortak olmuştur. 1 Buharî, Tıb, 40. 65 3. ÜNİTE HİKÂYE HARİTASI ÇIKARALIM Üzülme! Hz. Muhammed’e ilk vahiy Hira Dağı’nda gelmiştir. Peygamberimiz, vahiy meleği Cebrail’i görünce heyecanlanmıştı. Telaş içinde evine dönerek eşi Hatice’ye başından geçenleri anlatmıştı. Hz. Hatice de eşinin bu sıkıntılarını paylaşmış ve ona destek olmuştur. Ona şu sözleriyle moral vermiştir: “Korku ve endişe duymana gerek yok. Üzülme, Allah senin gibi bir kulunu utandırmaz. Çünkü sen sözün doğrusunu söylersin ve emaneti korursun. Yoksula yardım eder, misafire ikramda bulunursun. Sıkıntıda yardımına koşarsın.” Buharî, Bedü’l-Vahy, Enbiya 21. (Özetlenmiştir.) Hz. Peygamberin hayatından bir bölümü içeren yukarıdaki metnin hikâye haritasını çıkarınız. 66 HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI 3.2. Hz. Muhammed’in Ailesinde Misafire Cömert Davranılırdı Evinize bir misafir geldiği zaman neler yaparsınız? Her toplumun bir misafirperverlik anlayışı vardır. Misafir ağırlamak, ona ikramda bulunmak toplumsal dayanışmanın bir gereğidir. Dost, akraba ve komşular birbirlerini ziyaret ederek toplumsal bağları güçlendirirler. Misafire karşı güler yüzlü ve güzel sözlü olmak, ona iyi davranmak dinimizin bir emridir. Toplumsal ilişkileri önemseyen Hz. Muhammed, misafirlerine karşı cömert davranmıştır. Ailesi de evine misafirliğe gelenlere karşı iyi davranır ve güler yüz gösterirdi. Evine gelen misafirlere en güzel şekilde ikramda bulunulur ve onların ihtiyaçları karşılanırdı. Cömertliği ve paylaşmayı kendine ilke edinen Peygamberimiz, misafirperverlik konusunda da bizlere örnek olmuştur. “Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse misafirine ikramda bulunsun…”1 buyurarak bizleri de bu konuda teşvik etmiştir. Hz. Peygamberin ailesinde misafirlerden hiçbir şey esirgenmezdi. Maddi imkânları kısıtlı olmasına rağmen gelenlere güler yüzlü davranılır ve misafirlerine cömertçe ikramda bulunulurdu. Hz. Muhammed çevresindekilere karşı her zaman cömert davranmıştır. PAYLAŞALIM Ellerimle Dokudum Hz. Peygamber Döneminde bir kadın vardı. Bu kadın kumaş dokumacılığıyla uğraşıyordu. Peygamberimize karşı bir sevgi ve saygısı vardı. Bir gün dokuduğu kumaşı Hz. Peygambere hediye etmek üzere geldi. Kumaşı ona uzatarak şöyle dedi: “Bu kumaşı giymen için ellerimle dokudum.” Hz. Peygamber kumaşı aldı ve elbise yapıp giydi. Bu elbiseyi Hz. Muhammed’in üzerinde gören bir adam şöyle dedi: “Bu elbise ne kadar da güzelmiş! Verseniz de ben giysem.” Bunun üzerine Hz. Peygamber “Peki” diyerek evine gitti. Üzerindeki elbiseyi çıkardı, güzelce katladı ve ona gönderdi. Buharî, Libas, 18. (Öyküleştirilmiştir.) Yukarıdaki metinden çıkardığınız sonuçları arkadaşlarınızla paylaşınız. 1 Buharî, Edeb, 31. 67 3. ÜNİTE 3.3. Hz. Muhammed’in Ailesinde İsraftan Kaçınılırdı Evimizdeki yiyeceklerin israf edilmemesi için neler yapabiliriz? Dinimizin yasakladığı kötü davranışlardan biri israftır. İsraf gereksiz yere harcama yapmak ve savurganlıktır. İslam dini sahip olduğumuz imkânları ölçülü bir şekilde kullanmamızı ister. Kur’an-ı Kerim’de israftan kaçınmamız gerektiği hususu şu şekilde belirtilir: “...Yiyiniz, içiniz; ancak israf etmeyiniz. Bilin ki Allah israf edenleri sevmez.”1 Ayrıca bizlere verilen her türlü nimet ve imkânları tutumlu olarak kullanmayı öğütleyen Hz. Muhammed sade yaşamıyla bizlere örnek olmuştur. Hz. Muhammed’in ailesinde her şey tutumlu bir şekilde kullanılmıştır. Yiyecek, içecek ve giyecek başta olmak üzere ihtiyaç duyulan şeylerde israfa gidilmemiştir. Hz. Muhammed ve aile bireyleri lüks ve gereksiz harcamalardan kaçınmışlar, örnek bir hayat sürmüşlerdir. İhtiyaçlarından fazla giyim ve ev eşyası bulundurmamışlardır. İhtiyaçlarından fazla olan pek çok şeyi başkalarına vermişlerdir. Hz. Peygamberin ailesinde herkese yetecek kadar yemek yapılır ve artan yemekler atılmazdı. Hz. Muhammed, evin ihtiyaçlarını kendisi karşılardı ve bunun için alışverişe çıkardı. Alışveriş yaparken ihtiyacı gözetir ve ihtiyaçtan fazlasını almazdı. Bir gün kızı Fatıma, babasından kendisine bir giysi daha almasını istedi. Ancak Hz. Peygamber, kızına kullandığı giysilerin yeterli olduğunu söyledi. Ona ihtiyaç sahibi insanları hatırlatan Peygamberimiz, onun isteğini nazik bir şekilde geri çevirmiştir. Hz. Muhammed’in ailesinde gereksiz yere para, gıda ve giyecek harcanmadığı gibi zaman israfından da kaçınılmıştır. Çünkü kişinin sahip olduğu en değerli hazine zamandır. Zamanını boşa harcamayıp uygun bir şekilde değerlendiren kişi, dünyanın en değerli kazancını elde eder. Bizler de Hz. Peygamberin ailesini örnek almalı ve vaktimizi en iyi şekilde değerlendirmeye çalışmalıyız. Elimizdeki imkânları ölçülü bir şekilde kullanmalıyız. İhtiyaçlarımızı karşılarken tutumlu olmalı ve aşırıya kaçmamalıyız. İhtiyacımızdan fazlasını ihtiyacı olan kimselerle paylaşmalıyız. YAZALIM İsraf edilen bir ekmek ile portakalın çöp kutusunda karşılaşmalarını hayal edip aralarındaki konuşmayı diyalog şeklinde yazınız. 1 A’râf suresi, 31. ayet. 68 HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI 3.4. Hz. Muhammed’in Ailesinde Akrabalık ve Komşuluk İlişkilerine Önem Verilirdi Akrabalarımız ve komşularımız denilince aklımıza kimler gelir? Sosyal çevrenin en önemli ögelerinden biri akrabalardır. İslam dini akrabayı ziyaret etmeyi ve onlara yardımda bulunmayı öğütlemiştir. Bu konu hakkında Kur’an-ı Kerim’de, “Şüphesiz Allah; adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder...”1 buyrulmuştur. Hz. Peygamber, akraba ilişkilerine verdiği önemi şöyle ifade etmiştir: “…Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse akrabalarını ziyaret etsin…”2 Peygamberimiz kendi yakınları ile eşinin yakınlarına özel ilgi gösterirdi. Yetişmesinde büyük emekleri olan amcası Ebu Talip ve onun eşi Fatıma’ya her zaman saygı ve sevgi beslerdi. Onları ziyaret eder ve gönüllerini alırdı. Hatta onlara yardımcı olmak amacıyla onların çocukları olan Hz. Ali’yi kendi yanına almıştı. Hz. Peygamber, Hz. Ali’nin bakımını üstlenmiş ve her türlü ihtiyacını karşılamıştı. Hz. Muhammed, sütannesi, amcası ve diğer tüm akrabalarıyla ilişkilerini sürdürmüştür. Çocukluğunda dedesine daima saygılı olmuştur. Onlara iyi davranarak güler yüz göstermiş ve güzel söz söylemiştir. Sıkıntıları olduğu zaman onların yardımlarına koşmuştur. Hastalandıklarında ziyaret etmiş ve onların iyileşmesi için elinden geleni yapmıştır. Bayramlarda ve özel günlerde dost ve akrabalarını ziyaret ederek onların mutluluklarını paylaşmıştır. YORUMLAYALIM Hz. Peygamber sütannesi Halime ile zaman zaman görüşürdü. Ona karşı derin bir sevgi beslerdi. Onu her gördüğünde “Anneciğim!” diyerek saygısını dile getirirdi. Oturması için ona yer gösterir ve ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırdı. Halime’nin yaşadığı köyde kuraklık sonucu kıtlık olmuş ve hayvanlar hastalıktan ölmüştü. Bundan dolayı da yoksulluk baş göstermişti. Geçim sıkıntısı çeken Halime’nin aklına Hz. Muhammed geldi. Onu ziyaret etti ve derdini anlattı. Hz. Muhammed, Hatice ile evliydi ve maddi durumu iyiydi. Sütannesi Halime’yi misafir etti ve ona ikramda bulundu. Hatice, eşinin sütannesi Halime’ye kırk koyun ve bir deve hediye etti. Bu durumdan çokça memnun olan Halime, aldığı hediyelerle birlikte köyüne mutlu bir şekilde döndü. İbn Sa’d, Tabakat, C I, s. 113,114. (Özetlenmiştir.) Yukarıdaki metni Peygamberimizin akrabaları ile ilişkileri açısından yorumlayınız. 1 Nahl suresi, 90. ayet. 2 Buharî, Edeb, 31. 69 3. ÜNİTE Sosyal çevrenin en önemli ögelerinden bir diğeri de komşulardır. İslam dini de komşuluk ilişkilerine büyük önem verir. Komşularla iyi geçinmeyi ve her türlü dayanışma içinde bulunmayı öğütler. Bu konuda Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa… iyi davranın. Allah kendini beğenen ve daima övünüp duran kimseyi sevmez.”1 BİLGİ KUTUSU Bir gün Hz. Peygamberin arkadaşlarından biri ona şöyle sordu: -Ey Allah’ın Elçisi, komşunun komşu üzerindeki hakları nelerdir? Hz. Peygamber bu soruya şu şekilde cevap verdi: • Borç istediği zaman borç vermek • Yardım istediğinde yardımına koşmak • Hastalandığında ziyaretine gitmek • Muhtaç olduğunda ihtiyacını gidermek • Fakirliğe düştüğünde ona yardım etmek • Sevincine ortak olup üzüntüsünü paylaşmak • Taziyesinde bulunup cenazesine katılmak • Evinde pişirdiğin yemekten ona ikram etmektir. İbrahim CANAN, Kütüb-i Sitte Tercüme ve Şerhi, C 10, s. 211. (Özetlenerek düzenlenmiştir.) 1 Nisâ suresi, 36. ayet. NOT EDELİM “Cebrail bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki ben Yüce Allah’ın komşuyu komşuya mirasçı kılacağını zannettim.” Buharî, Edeb, 28. 70 HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI Hz. Muhammed, komşularına iyi davranmıştır. Onları ziyaret ederek komşuluk bağlarını güçlendirmiştir. Onlara karşı nazik ve güler yüzlü davranmıştır. Hz. Peygamber ve ailesi, komşularını rahatsız eden davranışlardan kaçınmışlardır. Onların bir ihtiyacı olduğunda hemen yardımlarına koşmuş; onları sevinçli ve üzüntülü anlarında yalnız bırakmamışlardır. Sevgi ve saygıya dayalı bir komşuluk ilişkisi içinde herkese örnek olmuşlardır. Hz. Peygamber, komşularla iyi geçinme konusunda birçok tavsiyede bulunmuştur. İnsanların birbirleriyle kardeş olduklarını belirterek hiç kimseye haksızlık yapılmamasını öğütlemiştir. Arkadaşlık ve komşuluk ilişkilerine önem veren Peygamberimiz bu konuda şöyle buyurmuştur: “Allah katında arkadaşların en hayırlısı, arkadaşlarına en hayırlı olandır. Komşuların en hayırlısı da komşusuna en hayırlı olandır.”1 Hz. Muhammed’in ailesi, komşuları arasında bir ayrım yapmadan hepsiyle iyi geçinmiştir. Bizler de onların bu güzel davranışlarını kendimize örnek almalıyız. TAMAMLAYALIM Aşağıdaki boşlukları verilen kelimelerden uygun olanlarıyla tamamlayınız. (Komşunun, komşusu, komşu.) “…………………….. aç iken tok yatan bizden değildir.” Beyhaki, C 10, s. 3. “Ev alma ………………… al.” “Komşu …………………. külüne muhtaçtır.” 1 Tirmizî, Bir, 28. 71 3. ÜNİTE 3.5. Hz. Muhammed’in Ailesinde Öksüzler ve Yoksullar Gözetilirdi Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek, “Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yan yanayız.” buyurmuştur. Buharî, Talak, 25. Yukarıdaki hadiste neler anlatılmaktadır? İnsanın en önemli sorumluluklarından biri öksüz, yoksul ve kimsesizleri gözetmesidir. İçinde yaşadığımız toplumun huzur ve mutluluğu için öksüz ve yoksulların korunması gerekir. Öksüzü, yetimi ve kimsesizi gözetmeyen toplumlar sağlıklı ve huzurlu bir toplum olamazlar. İslam dininin önemle vurguladığı hususların başında öksüz ve yetimlerin gözetilmesi gelir. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: “Yetimi sakın ezme! İsteyeni de sakın azarlama!”1 Dinimiz, yetimi azarlamayı ve yoksulu incitmeyi büyük bir suç saymıştır. Örneğin, şu ayetler bu hususu açık bir şekilde dile getirmektedir: “Dini yalanlayanı gördün mü? İşte o, yetimi itip kakar. Yoksulu doyurmayı teşvik etmez.”2 Kur’an-ı Kerim’in bu konudaki öğütlerini hayatında uygulayan Hz. Muhammed’in ailesi, öksüzleri ve yoksulları gözetmiştir. Onlara ikramda bulunmuş ve en güzel şekilde davranmıştır. Ellerindeki yiyecek ve giyecekleri onlarla paylaşmıştır. Aynı şekilde Peygamberimiz, şehit yakınlarıyla da ilgilenmiş ve onların ihtiyaçlarını gidermiştir. Hz. Muhammed ve ailesi, öksüz, yetim ve kimsesiz çocuklara sahip çıkmıştır. Sevgi ve şefkatle onlara yaklaşmıştır. Bizler de bu konuda Hz. Muhammed’in ailesini kendimize örnek almalıyız. Çevremizdeki yetim, yoksul ve öksüzleri gözetmeliyiz. Onlara, incitmeden yardımda bulunmalıyız. Sahip olduğumuz nimetleri onlarla paylaşmalıyız. Sevgili Peygamberimiz, “En hayırlı ev, içinde yetime iyilik ve ikram edilen evdir.”3 buyurarak bizleri bu konuda teşvik etmiştir. KONUŞALIM Hz. Muhammed’in öksüz ve yetim olarak büyümesi onun öksüz ve yetimlerin durumunu anlamasına nasıl katkı sağlamış olabilir? Arkadaşlarınızla konuşunuz. 1 Duhâ suresi, 9, 10. ayetler. 2 Mâ’ûn suresi, 1-3. ayetler. 3 Seçme Hadisler, s. 234. 72 HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI Okuma Metni Peygamberimiz ve Yetim Çocuk Hz. Peygamber, bir bayram sabahı Medine sokaklarını dolaşıyordu. Çocuklar bayramlık elbiselerini giymiş ve sevinç içerisinde kendi aralarında oynuyorlardı. Kenarda yalnız başına oturmuş küçük bir çocuk Peygamberimizin dikkatini çekti. Elbiseleri yamalı ve ayakkabıları yırtık olan bu çocuk elleriyle yüzünü kapatarak ağlıyordu. Peygamberimiz hemen onun yanına gitmiş ve şöyle demişti: — Yavrucuğum! Bu güzel bayram gününde niçin ağlıyorsun? Küçük çocuk, başını kaldırmamış ve soruyu soranın kim olduğuna bakmamıştı. İçini çekerek şöyle cevap verdi: — Babamı hatırladım. Geçen bayramda beraberdik. Ama şimdi aramızda değil. Peygamberimizle savaşa gitti ve şehit oldu. Keşke bu bayram da yanımızda olsaydı. Küçük çocuğun bu sözlerini dinleyen Peygamberimiz çok üzülmüştü. Onun başını okşayarak şöyle dedi: — Üzülme yavrucuğum. Eğer istiyorsan ben baban olayım, Ayşe annen, Fatıma da ablan olsun. İstemez misin? Bu teklif karşısında şaşkına dönen küçük çocuk, karşısındaki kişinin Hz. Muhammed olduğunu anlamıştı. Hemen Peygamberimizin bu teklifini kabul etmiş ve onunla birlikte evine gitmişti. Hz. Ayşe ve Hz. Fatıma küçük çocuğu bağırlarına bastılar. Saçlarını tarayarak güzel elbiseler giydirdiler ve yemek yedirdiler. Sevinç içerisinde tekrar sokağa koşan bu küçük çocuk, arkadaşlarının yanına gitmiş ve onlarla beraber oyuna katılmıştı. Kendisine şaşkınlıkla bakan ve durumu merak eden arkadaşlarına sevinçle şöyle demişti: — Artık benim de dünyalar iyisi ve kalbi merhametle dolu bir babam var. Bir de saçlarımı tarayan şefkatli bir annem ve elbiselerimi giydirip beni seven bir ablam var. Dr. Ramazan YILDIRIM (Bu ders kitabı için hikâyeleştirilmiştir.) 73 3. ÜNİTE TAMAMLAYALIM Peygamberimiz çok merhametliydi. Yetimler her zaman onun kanatlarının altında oldu. Bu konuda Peygamberimizin ne söylediğini merak ediyorsanız hecelerin yolunu izleyerek tamamlayınız. 4. Salavat Duaları ve Anlamı Salavat duaları ne zaman okunur? Hz. Peygambere sevgimizi, bağlılığımızı ve saygımızı belirtmek için yaptığımız duaya salavat denir. Salavat, peygamberimizin değerini bilmek ve onu rahmetle anmaktır. Yüce Allah, Hz. Peygambere salavat getirilmesini, yardım edilmesini ve ona saygı gösterilmesini şu şekilde buyurmuştur: “Allah ve melekleri, Peygambere çok salat getirirler. Ey müminler! Siz de ona salavat getirin. Tam bir teslimiyetle selam verin.”1 Peygamberimize salavat getirmek onu, aile bireylerini ve arkadaşlarını hatırlayarak selamlamaktır. Ayrıca Salavat dualarını okuyanlar, tüm Müslümanlara yardım, rahmet ve esenlik dilemiş olurlar. Peygamberimizin isminin anıldığı durumlarda kısaca “Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed” denilir. Namazların son oturuşunda da aşağıdaki salavat duaları okunur: Allahümme Salli Duası Anlamı “Allahümme salli alâ Muhammedin “Allah’ım! İbrahim Peygamber’e ve ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte yakınlarına merhamet ettiğin gibi Hz. alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîm. İnneke Muhammed’e, ailesine ve yakınlarına hamîdün mecîd.” da rahmet et. Şüphe yok ki şanı yüce ve övülmeye layık olan sensin.” 1 Ahzâb suresi, 56. ayet. 74 HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI Allahümme Bârik Duası Anlamı “Allahümme bârik alâ Muhammedin “Allah’ım! İbrahim Peygamber’i ve ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârekte yakınlarını mübarek kıldığın gibi Hz. alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîm. İnneke Muhammed’i, ailesini ve yakınlarını da hamîdün mecîd.” mübarek kıl. Şüphe yok ki şanı yüce ve övülmeye layık olan sensin.” KONUŞALIM Salavat dualarının anlamı üzerinde arkadaşlarınızla konuşunuz. Okuma Metni Hz. Muhammed’in Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Sevgisi Hz. Peygamber (s.a.v.) torunları Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin’i çok seviyordu. Onlarla şakalaşıyor ve oynuyordu. Bir gün torunlarından birini kucağına almış ve onu öpmüştü. Bir arkadaşı onun bu davranışını şaşkınlıkla seyrediyordu. Sonunda dayanamayarak, “Benim on tane çocuğum var ama bugüne kadar hiçbirini öpmedim.” dedi. Hz. Peygamber onun bu sözlerini hayretle dinledikten sonra şöyle buyurdu: “Merhamet etmeyene, merhamet edilmez.” Peygamberimizin torunlarına olan sevgisini ifade eden bir başka örnek de şöyledir: “Bir grup sahabe, Peygamberle birlikte davet edildikleri bir yemeğe giderken yolda, torunu Hüseyin’e rastladılar. O, çocuklarla oynuyordu. Peygamberimiz Hz. Hüseyin’i görünce ona doğru ilerledi ve arkadaşlarının önüne geçip onu tutmaya çalıştı. Hz. Hüseyin ise sağa sola kaçmaya başladı. Peygamberimiz de onu yakalamak için peşinden koştu. Hz. Hüseyin’i yakalayan Peygamberimiz ellerinden birini çenesinin altına diğerini de ensesine koyup onu öptü ve “Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin’denim! Kim Hüseyin’i severse Allah da onu sevsin…” buyurdu. Peygamberimiz sık sık Hz. Fatıma validemizin evine giderdi. Ona torunlarını kastederek, “Oğullarımı bana çağır, onları kucaklayayım. Benim çiçeklerimi getirin.” derdi. Torunları gelince de onları kucaklar ve öperdi. Saçlarını okşar, bağrına basar, omuzlarına alırdı. Bir defasında torunlarından biri Hz. Peygamberin ayaklarında oturuyordu. Efendimiz “Ayağa kalk.” dedi. O da kalktı ve ayaklarını Peygamberimizin göğsüne koydu. Dedesi onu yanaklarından öptü ve “Allah’ım, ben bunları seviyorum, sen de sev!” buyurdu. Buharî, Edeb, 22. 75 3. ÜNİTE ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM A. Aşağıdaki kelimelerde bazı sesli harfler düşmüştür. Kelimeleri uygun harflerle tamamladığınızda Peygamberimizin sahip olduğu seçkin özellikleri tanımlayan kelimeleri bulacaksınız. B. Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplayınız. 1. Hz. Muhammed’in ev işlerine yardımcı olmasını bir örnekle açıklayınız. 2. Hz. Muhammed’in ailesinde misafirler nasıl karşılanırdı? Bir örnekle açıklayınız. 3. Hz. Muhammed, tutumlu olmak konusunda bizlere nasıl örnek olmuştur? Açıklayınız. 4. Hz. Muhammed, hangi sözüyle akraba ziyaretini teşvik etmiştir? 5. İsraftan niçin kaçınmalıyız? Açıklayınız. C. Aşağıdaki soruları sorarak bir arkadaşınızla röportaj yapınız. Adınız soyadınız: Hz. Muhammed kimdir? Hz. Muhammed adını duyduğunuzda aklınıza gelen ilk üç şey nedir? 76 HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI Hz. Muhammed’in aile bireylerinden kimleri biliyorsunuz? Salavat dualarını nerede okuruz? Salavat dualarının anlamlarını biliyor musunuz? Salavat dualarını okurken neler hissettiniz? (Eklemek istediğiniz farklı sorularla röportajınıza devam edebilirsiniz.) Ç. Aşağıda çeşitli sorumluluk örnekleri verilmiştir. Bunların içinden yaptıklarınızı seçerek önüne “X” işareti koyunuz. (...) Canlıya eziyet eden birini gördüğümde onu uyarırım. (...) Arkadaşlarımla oyun oynarken gürültü yaptığımız için komşumuz başka yerde oynamamızı istediğinde özür dileyerek duyarlı davranırım. (...) Kardeşimin ev ödevlerine yardım ederim. (...) Anneme sofrayı hazırlamada yardım ederim. (...) Yiyecek ve içeceklerimi israf etmem. D. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru seçeneklerini işaretleyiniz. 1. Aşağıda verilen isimlerden hangisi Hz. Muhammed’in çocuklarından biri değildir? A) Ali B) İbrahim C) Zeynep D) Fatıma 2. Her yıl nisan ayında düzenlenen Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kimin doğum günü için yapılmaktadır? A) Hz. Ebu Bekir B) Mimar Sinan C) Hz. Muhammed D) Mevlânâ 3. Aşağıdakilerden hangisi Hz. Muhammed’in ailesinin seçkin özelliklerinden değildir? A) Hz. Muhammed’in ailesinde misafire cömert davranılırdı. B) Hz. Muhammed’in ailesinde komşuluk ilişkilerine önem verilirdi. C) Hz. Muhammed’in ailesinde israftan kaçınılırdı. D) Hz. Muhammed’in ailesinde yapılan iyilikler başa kakılırdı. 77 3. ÜNİTE ÖZ DEĞERLENDİRME “Hz. Muhammed ve Aile Hayatı” ünitesinin sonunda neleri ne kadar öğrendiğinizi anlamak için kendinizi değerlendiriniz. Bunun için size uygun olan seçeneklere “X” işareti koyunuz. ÖZ DEĞERLENDİRME Hz. Muhammed’in evliliği ve çocukları hakkında bir yazı yazabilirim. Hz. Muhammed’in ailesi içindeki örnek davranışlarından örnekler verebilirim. Aile bireylerine danışarak iş yapmanın çok önemli olduğunu fark ettim. Hz. Muhammed’in ailesinin örnek davranışlarından birini açıklayabilirim. İsraftan kaçınmanın gerekliliği ile ilgili bir ayet meali söyleyebilirim. Salavat dualarını okuyup ana düşüncesini anlatan bir şiir yazabilirim. Bunu çok iyi yapabiliyorum. Bunu kısmen yapabiliyorum. Bunu yapamıyorum.