ETİK VE AHLAK AYRIMI Etik Kavramı Etik sözcüğü köken olarak eski Yunanca bir sözcük olan ethos sözcüğünden gelir. Kökenindeki anlamı bakımından “karakter” veya “huy” demek olan ‘etik’ sözcüğü aslında kişiye bağlı, kişiyle ilgili bir durumu, ona özgü olan bir yanı ifade etmektedir. Kökeni bakımından etik sözcüğünün asıl anlamı kişilikle ilgilidir ve bugün etik dendiğinde onu tam ve doğru olarak ifade eden anlamı da budur. Ahlak Kavramı Ahlakın sözlüklerdeki anlamına bakıldığında şu farklı boyutlar göze çarpar: 1. Bir toplum içinde kişilerin benimsedikleri, uymak zorunda bulundukları davranış biçimleri ve kurallardır. 2. Belli bir toplumun belli bir döneminde bireysel ve toplumsal davranış kurallarını tespit eden ve inceleyen bilim, felsefe bilimidir. 3. İyi nitelikler, güzel huylardır. Sözlükteki bu farklı tanımlardan hareketle ahlakın üç farklı anlam içerebileceği söylenebilir. Ahlak bir olgudur ve geniş anlamda söylenirse, insanın toplumsal yanıyla ilişkili bir olgudur. Elbette ahlak(lar) da insanın var olma koşullarından biridir ve onun kültür dünyasının bir parçasıdır. Demek ki ahlak, olgusal nitelikli bir var olandır, etik ise bilgisel niteliktedir. Ahlaklılık genel normlardır; çünkü herhangi bir bölgeye, bir topluluğa bağlı değildir. Ahlaki standartlara yönelik bir çalışma olan etiğin temel amacı, mümkün olduğunca ahlaki bir standardın ne kadar doğru ne kadar yanlış olup olmadığını belirlemektir. Sosyal hizmet açısından ele alındığında etik, belirli ahlak ilkeleri ortaya koymaktadır. Sosyal hizmet etiği, uygulamalara ortak yaklaşım, bakış açısı ve anlayış kazandırır. Sosyal Hizmet Etiği Tarihsel açıdan bakıldığında sosyal hizmetin etik ilkelerinin oluşturulmasının, sosyal hizmetin meslekleşme süreciyle aynı paralellik gösterdiği görülmektedir. İlk açık etik vurgunun, Mayıs 1922 tarihli ‘Annals of the American Academy of Political and Social Science’ isimli yayında yapıldığı bilinmektedir. Sosyal hizmet mesleği insana hizmet eden bir meslek olması nedeniyle de etik kurallarının olması ve bu kuralların değerlendirilebilir olması son derece önemlidir. Sosyal hizmetlerde etiği "bireysel ahlak ve sosyal normlar arasındaki etkileşim" olarak düşünmek yararlı olacaktır. Sosyal Hizmet Meslek Etiği ve Sosyal Hizmette Etik Konular Sosyal hizmet, değer temelli bir disiplin olduğu için sosyal hizmet uygu-lamasının temelinde sosyal hizmet çalışanının mesleki sorumluluklarını tanımlayan etik ilkeler yer almaktadır. Etik ilkeler, sosyal hizmet çalışanlarının her durumda hangi eylemde bulunması gerektiğini tanımlayan ya da etik meseleleri nasıl öncelik sırasına koyduğunu belirleyen kurallar değil; mesleki uygulamalarında sosyal hizmet çalışanını yönlendiren, bilgilendiren ve eylemlerine rehberlik eden değerler ve standartlar bileşenidir. Sosyal hizmet uygulaması müracaatçı, toplum ve mesleğe ilişkin pek çok sorumluluğa sahiptir ve ele aldığı konular tüm toplumu ilgilendiren, çözümü oldukça zor konuları içermektedir. Temelde sosyal hizmet uygulamalarında en sık görülen etik konular dört başlık altında toplanabilir: • Bireylerin hakları ve refahına ilişkin konular: Müracaatçıların kendi kararlarını alma ve seçim yapma haklarına karşılık, sosyal hizmet uzmanlarının da müracaatçılarının refahını artırma sorumlulukları vardır. • Kamu refahına ilişkin konular: Müracaatçıların dışındaki grupların ilgileri ve haklarına karşılık; sosyal hizmet uzmanlarının da topluma ve iş bulma kurumlarına karşı sorumlulukları vardır. • Eşitlik, farklılık ve baskıya ilişkin konular: Sosyal hizmet uzmanlarının, farklılıkları göz önüne alarak eşitliği sağlama; toplumda ve devlet politikalarında değişim için çalışma ve baskıya karşı mücadele etme sorumlulukları vardır. • Mesleki roller, ilişkiler ve sınırlara ilişkin konular: Sosyal hizmet uzmanlarının belirli bir duruma (danışman, denetleyici, savunucu, değerlendirici, müttefik veya arkadaş) uygun rollere karar verme, politik yaşam, meslek ve bireyler arasındaki sınırlara ilişkin konuları göz önüne alma sorumlulukları vardır. Sosyal hizmet uygulamalarında en sık görülen etik konular: “Bireylerin hakları ve refahına ilişkin konular; kamu refahına ilişkin konular; eşitlik, farklılık ve baskıya ilişkin konular; mesleki roller, ilişkiler ve sınırlara ilişkin konular” dır. Sosyal hizmet mesleği için ülkemizde Türkiye Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği tarafından 2004 yılında sosyal hizmet mesleğinin etik ilkeleri ve sorumluluklarını ortaya koyan bir çalışma yapılmıştır. Çalışma, 12 etik ilke ve altı etik sorumluluk alanlarından oluşmaktadır. Sosyal Hizmet Mesleğinin Etik Değerleri Meslek etiği kavramının, toplumsal modernleşme ve demokratikleşmeyle birlikte ahlak felsefesinin yerini büyük ölçüde hukuka ve hukuk felsefesine bıraktığı dönemlerde ön plana çıktığı gözlenmektedir Etik söz konusu olduğunda "mesleki kimlik" ön planda tutulmakta iken ahlak söz konusu olduğunda “kodlar” akla gelmektedir. Sosyal hizmette etik değerler ve normlar esas olarak diğer meslek gruplarıyla aynı olsa da bu değerlerin farklı kurumlar, çalışanlar ve faaliyetler arasındaki önemi ve seçimi değişmektedir. Saygınlık prensibi: Tüm etik değerler, diğer etik normların temeline ve tüm etik sorumluluk uygulamalarına katkıda bulunan eşitlik ilkesi üzerine kurulmuştur. Bu ilke, tüm bireylerin eşit saygı ve bakım görmesi anlamına gelmektedir. Bu kamu yönetimi için temel bir değerdir. İnsan hakları: İnsan hakları, hem etik hem de yasal gerekçelerin temelini oluşturan esas ilkedir. Bu ilkeyle, bireyler yalnızca ulus-devletler değil aynı zamanda örgütlerin ve diğer insanların talep ettiği belirli yaşam koşullarına ve kaynaklara sahip olma hakkı vardır. İnsaniyet/yardımseverlik: İnsaniyet/yardımseverlik, kırılgan ve zor durumda olan kişilere karşı dikkatli ve özenli olmayı işaret eden diğer bir temel etik ilkedir. Dayanışma: Dayanışma, insaniyet/yardımseverlik prensibinin kardeşi olarak düşünülen bir kavramdır. Ancak dayanışma, desteklediğimiz ve değer verdiğimiz insanların planlarını ve arzularını dikkate alarak onlarla ilgilenmeyi ve onlara yoldaşlık etmeyi içermektedir Refah, kaynaklar ve güvenlik: Genel olarak bakım sektöründe olduğu gibi sosyal hizmet alanında da refah kavramı önemli kelimelerden birisidir. “Refah” ve “refah toplumu” ifadeleri ile insanların kişisel refahlarına katkı sağlayan farklı türdeki kaynak ve güvenlik teminatlarına erişmeleri anlatılmaktadır. Dürüstlük ve onur: Dürüstlük- onur sosyal hizmet alanında diğer bir önemli etik ilkedir. Karmaşık bir kavramdır ve tam olarak insanların dürüstlük ve onurunu korumanın ne anlama geldiği açık değildir. Buna karşın, dürüstlüğe ilişkin bazı yaklaşımlarda tüm kültürlerde hem fikirlilik söz konusudur. Özgürlük ve kendi kaderini kendi tayin etme: Sosyal hizmet alanında kişilerin özgür karar verme kapasitelerini geliştirmelerine ve kararlarını gerçekleştirmelerine yardım etmek ve saygı duymak zorundayız. Bu durum aynı zamanda başkalarının özgürlüğüne ve refahına karşı bir tehdit oluşturmayı da içermemelidir. Demokrasi ve katılım: Demokrasi ilkesi özgülük ve kendi kaderini kendi tayin etme kavramlarıyla bağlantılıdır. Sosyal hizmetin örgütsel düzeyde demokratik bir çerçevesi olmalıdır. Hizmetin kendisindeki demokratik yaklaşımı açıklık, diyalog, etkileşim ve müracaatçıların katılımı anlamına gelmektedir. Sosyal adalet: Adalet konusunda karmaşıklık söz konusu olsa da farklı ölçütlere göre tanımlanan pek çok adalet kavramı bulunmaktadır. Adalet, benzer durumlarda benzer şekilde davranmak için eşitlik yaklaşımıyla değerlendirilebilir. Ancak adalet, bireye özgü ihtiyaçlara dikkat çekmek adına ihtiyaçlara da dayandırılabilir. Eşitlik: Herhangi bir sosyal hizmet uygulamasında adalet temellinde olduğu gibi eşitlik ilkesi de ihtiyaçların önemli/anlamlı bir kısmına sahip olmanın önemine vurgu yapmaktadır. Dolayısıyla, müracaatçıların kabulünde ve tedavisinde her birine eşit düzeyde değer ve saygı gösterilir 1. Değer: Hizmet Etik İlke: Sosyal hizmet uzmanlarının öncelikli amacı sosyal problemleri olan ve ihtiyaç içerisindeki bireylere yardım etmektir. Sosyal hizmet uzmanları; • Kendi sorumluluk alanları içinde olan hizmetleri geliştirirler. •Sosyal problemi olan ve yardım ihtiyacı duyan bireylere yardım etmek amacıyla kendi bilgi, değer ve becerilerini kullanırlar. 2. Değer: Sosyal Adalet Etik İlke: Sosyal hizmet uzmanları sosyal adaletsizliklerle mücadele eder. Sosyal hizmet uzmanları; • Baskı gören ve incinebilir birey ve grupların adına ya da onlarla birlikte toplumsal değişmeyi sağlamak için çaba gösterirler. • Yoksulluk, işsizlik, ayrımcılık ve diğer sosyal adaletsizlikler konusunda sosyal değişimi hedeflemektedirler. •Etnik ve kültürel çeşitlilik ve baskı konusunda farkındalık artırmaya çalışırlar. • Bütün insanlar için fırsat eşitliği, ortak katılım, ihtiyaç duyulan bilgiye ulaşma güvencesini sağlamaya çalışırlar. 3. Değer: Bireylerin Değer Yargıları ve Saygınlıkları Etik İlke: Sosyal hizmet uzmanları, her insanın kendine özgü değer yargıları olduğuna ve bu nedenle saygı görmesi gerektiğine inanırlar. Sosyal hizmet uzmanları; • Her bireye, etnik ve kültürel farklılığını dikkate alarak saygılı bir şekilde davranırlar. • Müracaatçıların, kendi kaderini belirlemeleri konusunda onları teşvik ederler. • Müracaatçıların kendi ihtiyaçlarını tanımlamalarını ve değişim için kapasitelerini artırmalarını isterler. 4. Değer: İnsan İlişkilerinin Önemi Etik İlke: Sosyal hizmet uzmanları insan ilişkilerinin önemini kabul eder. Sosyal hizmet uzmanları; • İnsanlar arasındaki ilişkilerin değişim için önemli bir araç olduğunu bilirler. • Yardım sürecinde pek çok birey ile bağlantı kurarlar. Birey, aileler, sosyal gruplar, organizasyonlar ve toplumun refahının artırılmasını, sürdürülmesini ve insanlar arasındaki ilişkilerin güçlenmesini isterler. 5. Değer: Dürüstlük Etik İlke: Sosyal hizmet uzmanları güvenilir ve dürüst bir biçimde davranırlar. Sosyal hizmet uzmanları; • Mesleğin misyonunun, değerlerinin, etik ilkelerinin, etik standartlarının daima farkındadırlar. • Bağlı oldukları kurumda etik davranma ve etik uygulamaları teşvik etme sorumluluğunu taşırlar. 6. Değer: Yeterlik Etik İlke: Sosyal hizmet uzmanları mesleki yeterliklerini uygulama alanlarında gösterirler ve mesleki uzmanlıklarını geliştirirler. Sosyal hizmet uzmanları; • mesleki bilgi ve becerilerini artırmak ve uygulamaya aktarmak için çaba gösterirler, • mesleğin bilgi temeline katkıda bulunmaya isteklidirler. Sosyal Hizmet Kurumlarında Etik Etik ilkelerin bir sosyal hizmet kurumunda uygulamaya geçirilmesinin uygun bir yöntemi olmalıdır. Kurum içerisinde etiğin uygun bir yöntem ile uygulanabilmesi için öncelikle alternatif kararlar tanımlanır. Sosyal hizmet kurumlarında etik, kamu yöneticilerinin, karar alırken ve kamu hizmetlerini yürütürken uymaları gereken, tarafsızlık, dürüstlük, nezaket, adalet, saydamlık, hesap verebilirlik, kamu yararını gözetme, göreve bağlılık, liyakat, verimlilik, etkinlik, kalite gibi birtakım ahlaki ilke ve değerler bütününe denir. Bu ilke ve değerler, kararların nasıl alınması ve işlerin/rollerin nasıl yapılması gerektiğini belirlemede kamu görevlilerine yol gösterir; hizmetlerin ve çalışanların değerlendirilmesinde temel ölçüt olarak kullanılır. Sosyal Hizmet Kurumlarında Etik Karar Alma Etik karar alma sürecinde, çalışan bireylerin yaşam içinde etik davranma becerileri ile işyerinin/kuruluşun kültüründe benimsediği etik davranış modelinin uyum içinde olması gerekir. Kuruluş, etik standartları oluşturup, yayılımını sağlarken bireysel faktörleri göz önünde bulundurması yerinde olur. Bu nedenle bireylerin etik yönelimli olması için kişisel gelişim sürecinin üzerinde durmak, eğitim programlarıyla desteklemek gerekir. Kurumun/Kuruluşun Fonksiyonlarıyla İlgili Etik Sorunlar Kurumun/kuruluşun işlevsel alanlarının kendine özgü etik sorunları olabilmektedir. • Finansal Etik • Pazarlama Etiği • Muhasebe Etiği • Diğer Alanlarda Etik: - Satın Alma Birimi - Üretim Birimi - Bilgi İşlem Birimleri ETİK KÜLTÜR VE YÖNETİM Etik değerler, bireysel sorumluluk yanında, kurumsal temelde, organizas-yonların sosyal sorumluluğunu geliştirmeyi amaçlar. Kurumların/kuruluşların sosyal sorumluluğu, topluma karşı sadakat, duyarlılık ve dürüstlüğü gerektirir. Kamu gücünü ve kaynaklarını, bireysel çıkarları için değil, toplumun yararı için kullanmak ve toplumda bu yönde güven oluşturmak, sosyal sorumluluğun temelini oluşturur. Aslında bütün ülkelerde etik davranış ilkelerinin amacı, etiğe dayalı/saygılı bir kurum/kuruluş kültürü meydana getirmektir. Etiğe dayalı bir kurum/kuruluş kültüründen söz edebilmek için; • Kurumdaki/kuruluştaki kararların etik ilkelere uygun olarak alınması • Kurumsal sorumluluk ve dürüstlük içinde hizmetlerin yürütülmesi • Halkın güvenini kazanmış etik uygulamaların mevcut olması gerekir. Etik ilkelerin kurumsallaştırılmasında uygulanabilecek yöntemler olarak etik kurulların oluşturulması, örgüt içi etik kodların geliştirilmesi, etik eğitim, etik analiz ve denetim programlarının uygulanması sayılabilir. 1) Etik kurul: Sosyal hizmet kurumlarında etik kültürün yerleştirilmesinde etik kurulların önemli bir role sahip olduğu söylenebilir. Sosyal hizmetler etik kurulları, zor koşullar, geçmiş vakalar, politika oluşturma ve inceleme, etik kurul üyeleri, etik kurul çalışanları ve toplum bilinci oluşturma konularını görüşmek için tartışma platformu oluşturmaktadırlar. Etik kurulları, disiplinler arası çalışmaktadır ve bu kurulların temel amacı insan haklarının korunmasını sağlamaktır. 2) Etik kodlar: Etik kodlar, bir örgüt içinde, örgütün genel değerler sistemi ve amaçlarını tanımlayan, çalışanların davranışlarına rehberlik eden, temel değerlerin ve standartların ifade edildiği yazılı bir belgedir. Etik kodlar, etik davranışların geliştirilmesine katkıda bulunarak sosyal hizmet kurumlarında çalışanların etik davranışlara uymalarını sağlar. Etik kodlar sayesinde çalışanlar, yöneticilerin kendilerinden tam olarak neyi istediğini, aksi durumda karşılaşacakları cezaları bilirler. 3) Etik eğitim: Temel amacı gerçek hayatta uygulanabilecek beceriler kazandırmaktır. Aynı zamanda, etik eğitiminin etik prensiplerin belirli vakalara uygulanmasını da içermesi gerekir. Çalışanları etik davranışla ilgili sorular sorma ve etik kararlar alma noktasında güçlendirebilir. Başarılı bir etik eğitiminin hedefleri şu şekilde sıralanabilir: 1. Küçük örnek olaylar, internet tabanlı uygulamalar ve CD-ROM’lar aracılığıyla sektör içerisindeki ve varsayıma dayalı ya da üstü örtülü etik sorunlar ile uğraşma deneyimi sağlama 2. Çalışanların karşılaşacağı riskli alanları tanımlama 3. Etik dışı davranışların örgütte asla desteklenmeyeceğini ve çalışan değerlendirmelerinin dikkate alınacağını bildirme 4. Davranışlarından bireysel olarak sorumlu olduklarını çalışanların bilmesini sağlama 5. Etik sorunları uygun bir şekilde nasıl ele alacakları ile ilgili olarak sürekli örnekler sağlama 6. Çalışan davranışları ile işletmenin itibarı ve markası arasında bağlantı kurma 7. Nasıl çözeceklerini bilmedikleri etik bir sorun ile karşılaştıklarında çalışanların iletişime geçebileceği liderlik hiyerarşisini oluşturma Etik eğitiminin planlanması ve uygulanması kadar değerlendirilmesi aşamasına da önem verilmelidir. 4) Etik analiz ve denetim: Gerçeklerin farkına varıldıktan yani gerçekler iyice ortaya çıkarıldıktan sonra, etik kaygılar tanımlanır, alternatifler oluşturulur ve bu alternatiflerin analiz edilmesi için etik ilkeler ve ahlaki standartlar kullanılır. Analiz mantıklı, tutarlı ve sistematik olarak yapılmalıdır. Analizin sonuçları bu alternatiflerin etik ilkelerle ve ahlaki standartlarla uyumlu olup olmadığına yönelik değerlendirmeleri içerir. SONUÇ VE ÖNERİLER Meslek etiğini, bir işletmede yerleştirip, kurumsallaştırmada da en önemli görev üst yönetime düşer. Üst yönetim ahlaki bir liderlik örneği gösterip model oluşturmadıkça bir kurumda/kuruluşta ahlak standartlarının yerleştirilmesi olanaksızlaşır. Günümüzün etik ilkeleri, sosyal hizmet uzmanlarının eylemlerine rehberlik etmeyi, görevin kötüye kullanılmasını önlemeyi, olası riskleri azaltmayı ve vakalarda karar vermeyi kolaylaştırmak ve bir temel oluşturmak üzere üretilmiş meslek ideolojisini ve mesleki otoriteyi içermektedir. Dolayısıyla sosyal hizmet uzmanları etik ilkeler ışığında, • Örgütün temel görevlerinin farkında olmalı ve bu görevlere bağlılık göstermeli • Yönetim kurulu üyelerine olduğu kadar diğer çalışanlara ve meslektaşlarına karşı da saygı ve bağlılık duymalı • Kurumda veya meslektaşlarının ya da müracaatçıların davranışlarındaki ayrımcı ve saldırgan tutum ve hareketlere karşı çıkmalı ve bunlara fırsat vermemeli • Uzmanlar, toplumdaki her bir üyenin ihtiyaçlarını karşılamak üzere kalite standartlarını yükseltici katkılar sağlamalı • Yapıcı ve duyarlı sosyal çalışma çevresi oluşturmaya yardım etmelidir.