ARİSTOTELES Sinem Aydın Filozof ve Bilim Adamı • İ.Ö. 384-322 / Makedonya • Babası meşhur bir doktor ve bilim adamı • En çok ilgilendiği konu: --YAŞAYAN DOĞA-Platon: mutlak biçimler ya da “fikirler” Aristoteles: değişimler ya da “doğal süreçler” Platon Æ mantığını kullanma Aristoteles Æ duyularını kullanma Platon Æ şair ve destan yazarı Aristoteles Æ ansiklopedi gibi kuru ve detaylı yazılar Doğuştan varolan fikirler yoktur. • AT “fikri” ona göre insanların pek çok at gördükten sonra oluşturdukları bir kavramdır. • At fikri ya da biçimi kendiliğinden varolamaz. • Atın Biçimi: tüm atlarda ortak olan özellikler • “biçimler” şeylerin içindedir. (idealar dünyasında değil) • Platon: “Tavuk fikri tavuktan önce vardı.” • Aristoteles: “Tavuk fikriyle tavuk ayrı düşünülemez.” Tavuğun biçimi Æ Tavuğun yumurtlayabilen bir hayvan olması • Tavuk biçimiyle özdeşleşmiştir bunlar birbirinden ayrılamaz. (ruhla beden gibi) • Düşünce yönteminde önemli bir değişim: Platon Æ Gerçeklik aklımızla düşündüğümüz bir şeydir. Etrafımızda gördüklerimiz, insan ruhunda varolan şeylerin yansımasıdır. Aristoteles Æ Gerçeklik duyularımızla algıladığımız bir şeydir. İnsan ruhunda varolan şeyler, doğadaki şeylerin yansımasıdır. • Her türlü fikir bilincimize, görüp işittiklerimiz yoluyla yerleşmiştir. • Doğuştan gelme aklımız var. • Böylece duyularımızla algıladıklarımızı “bitki”, “hayvan”, “eşya” gibi gruplara ayırabiliyoruz. • Aristoteles: “Duyularımız olmadan aklımız boş kalır.” • Doğuştan gelme “fikir” YOK! Biçimler Şeylerin Özellikleridir. • Gerçeklik: “biçim” ve “özdek”in birliğinden oluşur. • özdek: bir şeyi oluşturan madde • biçim: şeylerin kendine özgü nitelikleri • TAVUK: Biçim Æ kanat çırpmak, gıdaklamak, yumurtlamak Tavuk ölürse, “biçim”i yok olur, geriye kalan şey “özdek”tir. Özdek tek başına bir tavuk oluşturamaz. • Özdekte her zaman bir biçim olabilme olanağı vardır. • Doğadaki her türlü değişim, özdeğin “olanaklılık”tan “gerçekliğe” dönüşmesidir. • Aristoteles’e göre, doğadaki tüm şeyler belli bir biçimi gerçekleştirme ya da oluşturma olanağına sahiptirler. • Tavuk yumurtası, tavuğa dönüşme olanağını içinde taşır. Ancak bu mutlaka tavuğa dönüşeceği anlamına gelmez. • Bir şeyin biçimi hem ondaki olanakları hem de sınırlamaları belirler. Ereksel Neden • Doğada dört çeşit neden vardır: - özdeksel neden - etken neden - biçimsel neden - ereksel neden • Yağmur neden yağar? • Özdeksel neden: bulutların tam hava soğuduğunda orada bulunmaları • Etken neden: su buharının soğuması • Biçimsel neden: yağmurun biçiminin ya da doğasının damla damla yere düşmek olması • Ereksel neden: canlıların yağmura ihtiyaç duyması - Yağmura amaç yüklemek.. Mantık • Tüm yaşayan varlıklar ölümlüdür. • X kişisi yaşayan bir varlıktır. Öyleyse; • X kişisi bir ölümlüdür. - Fareler de köpekler, inekler gibi annelerinin memesinden süt emer mi? Doğanın Merdiveni • Doğadaki her şey iki ana gruba ayrılabilir. ‐ cansız şeyler Ædeğişme olanağı taşımazlar ‐ canlı şeyler Æ değişme olanağı taşırlar • Canlı şeyler de iki gruba ayrılırlar. ‐ yaşayan bitkiler ‐ yaşayan varlıklar: hayvanlar ve insanlar ‐ yapabildikleri ya da yaptıkları şeylerden yola çıkıyor. • Doğada bir merdiven kurulmuştur. • En üst basamakta “insan” vardır. • Aristoteles’e göre insan doğanın tüm yaşamını yaşamaktadır. • Diğerlerinin yapabildikleri + mantıklı düşünme • Tanrı ise doğadaki tüm devinimleri başlatan “ilk neden”dir. Etik • Üç tür mutluluk vardır: - arzu ve isteklerin olduğu bir hayat - özgür ve sorumlu bir vatandaş olarak varolunan hayat - araştırmacı ve filozof olunan hayat Mutlu olmak için bu üç koşulun bir arada bulunması gerekir. • Aristoteles: “Ne korkak ne çılgınca atılgan, sadece cesur olacağız. Ne cimri ne savurgan, sadece bonkör olacağız.” - yalnızca dengeli ve ölçülü olarak mutlu ya da uyumlu insan olunur. Politika • İnsan politik bir varlıktır. • Toplum olmadan gerçek anlamda insan olunmaz. • İnsanların birlikteliğinin en gelişmiş biçimi devlette ifadesini bulur. • Üç iyi devlet türü vardır: - monarşi - aristokrasi - demokrasi Kadınlar Konusundaki Görüşleri • Kadın “eksik bir erkek”tir. • Üreme olayında erkek etkin ve verici iken kadın edilgen ve alıcıdır. • Çocuk erkeğin özelliklerini alır. - “Biçim”i veren erkek, “özdek”le katkıda bulunan kadındır. TEŞEKKÜRLER!!! DAVID HUME ( 1711-1776) Izlenim Tasavvur Dis dunyanin dogrudan duyumsanmasi Izlenimin hatirlanmasi Soluk bir kopya Asil olan basit birlesik ONYARGISIZ YAKLASIM | Cok sık deneyimlenen bir sey kesin oldugu anlamina gelmez |Empirizm Rasyonalizm “ betimleyici bir cumleden” den “ yon gosterici” bir cumleye varmak akil disidir. Paris’te 1859’da doğdu Anne: İrlanda&İngiltere Baba: Polonya Doğumunun ardından İngiltere’ye taşınıyorlar. Lise: klasik eğitim, başarılı eğitim hayatı * Bu dönemde retorik (söylev) müsabakasında ödül alıyor. 1877-81: Ecole Normale Superieure (Paris’teki seçkin üniversitelerinden biri) Matematik Felsefe Sert bir titizlik ve geniş bir hayal gücü Geçerli-moda görüş: Materyalizm Ahlaki Tarihsel Mekanik atomcu Mezun olduktan sonra Auvergne vilayetinde bir kasabaya öğretmenliğe tayin edildi. Buraya geldiğinde şüpheciydi, fakat burada şüpheciliği yok oldu. Kırda yürüyüşler yapıyordu. İçindeki şair ve isyan ruhu nihayet kendini gösterdi. Laboratuar denemeleri, fizik formülleri, ateist aydınların gösterişli cümleleri onun tanrı anlayışında önemli dönüm noktalarını oluşturdu. Yaradılışın sonsuz sadeliğini karmaşık formüllerle açıklıyor Ona göre bilime “sığınmak” “Ümit ve cesaretini kaybeden yorgun kafaların” işiydi. duyu Bilginin kaynağı sezgi düşünme Arşimet (Archimedes) Suyun Kaldırma kuvveti Bergson geliştirdiği sezgicilik Bu'un olay "bilimsel sezgi" diyeüçüncü nitelenmiştir, Düşünme bir yöntem niteliği taşır. Buyeteneğini yöntem daha bellimatematikle bir konu üzerinde yoğunlaştıran önce ilgili sorunların düşünürün,kullanılmış, deneyle elde çözümünde us edemediği kurallarından sonucubir beklenmedik bir süre içinde bağımsız kavrayış yeteneği diye içe doğuşla aydınlığa kavuşturacak nitelenmiştir. veriyi kazanması sezgidir. Tanrının uyarısı Ermişlik Sezgi Tanrı bilgisi Tanrısal ışık Felsefi anlamda sezgi, bir tür açılma, doğrudan doğruya keşfedilme ve dolaysız, aracısız birden bire kavranılma SEZGİ: biranlamında bütünü birkullanılmaktadır. bakışta Buna göre, varlıklarıkavrama,sezip bize oldukları gibi veren doğrudan bilgi, sezgidir. Bergson'da bu kavram daha da keşfetmedir. özel bir anlamda gerçeği dolaysızca kavrama yetisi olarak belirtilmiş, algıların ve zihnin bir tür bireşiminden müteşekkil sayılmıştır. Sezgisel bilgi Rasyonel bilgi HAYAT SÜRE GERÇEKLİK Bilimlerde geçerli olan analitik; Mekan kavramını temel alan bilme tarzıdır Varlığın özüne nüfuz eden sezgi; Zamanı süreyi temel alan bilme türüdür Sezginin Zekanın ulaşabildiği incelediği kısım kısım SEZGİ Bergson'un sezgiciliği zekâdan ve akıldan ayrı bir bilme gücü olarak sezgi ile doğrudan doğruya ve bütün halinde eşyayı ve özünü bilebileceğimizi ileri sürdü. Zekâ eşyayı bölerek ve ayırarak inceleyip kavrayabildiği halde sezgi doğrudan şuurdan eşyanın gerçeğini bilirdi. Bu bilgi, hadiseler ve ruh üzerinde yabancı bir bakış gibi kalmayıp, insanın en derin tarafını değiştirirdi. Bu sayede insan eşyanın, maddenin, hayatın içine girerdi. Böylece tecrübe üstü hakikati bilmenin, metafiziğin ve mutlakın bilgisinin mümkün ve meşru olduğunu ileri sürdü. Antik Yunana’dan Modern Döneme Felsefe Tarihi; G. Skirberkk&N. Gilje Büyük Filozoflar ve Felsefeleri; François Dagognet http://www.turkcebilgi.com/henri_bergs on/ansiklopedi www.felsefeekibi .com www.felsefe.gen.tr IMMANUEL KANT YASAMI Königsberg,1724 Dögdügü yerden hic disari cikmamistir. Matematik,Fizik ve felsefe Metafizik pröfesörü Felsefi ögretinin insasi (Saf aklin elestirisi) Dakiklik,zamani iyi degerlendirme „Darda kalsaydim,en son satacagim sey saatim olurdu.“ Her gün ayni yoldaki bir saatlik yürüyüsü Rousseau ´nun yeni kitabi Felsefesi Dünya duyularimizla algiladigimiz gibidir. Dünya usumuza göründügü gibidir. Seyin kendisi ile seyin görüneni arasindaki fark Aklin basaramadiklarini bulmayi amaclar Anlayis gücümüzün bicimlendirdigi seyleri bilebiliriz. Dis dünyayi kendimize göre sekillendiririz Bilgimiz görelidir Insan usu sadece görüngüleri bilebilir Kant`in Kopernik Devrimi Kopenik`in yanilsamasi Düsünce sisteminin degistirilmesi ve anlamin gerceklesmesi Bilinenin konuya göre degisiklik göstermesi Bilginin Öznelligi Bilgimiz deneyden baslar Insan zihni tecrube ettigi bilgiye bir cerceve kazandirir Insan zihni kendi bilis tarzina gore aldigi nesnelere bir yargi katar Etigin Temelleri Sadece akilli varliklar icin gecerlidir Ona gore hersey nasil bilimsel kurallar tarafindan yonetiliyorsa ahlakin da evrensel kurallari vardir Birisi icin dogru olan digeri icin yanlis olamaz „Ayni zamanda evrensel olmasini isteyecegin ilkelere gore davran“ Zaman ve Mekan Mekan dissal nesnelerin bize gorunmesinin kosuludur Mekansiz kavrama gerceklestirilemez Mekan bizim algilama yetimizin urunudur Zaman da ayni mekan gibi evrensellige sahiptir. Renk, koku gibi duyu verileri evrensel degildlir. Bristol yakınlarında Wringtonda doğdu ( 29 Ağustos 1632 ) Daha sonra öne süreceği öğrenim kuramlarında püriten mezhebi taraftarı babasının etkileri sezilir Oxford da tıp okuduktan sonra hem hekimlik yaptı hem de yazarlık ve siyaset adamlığı yaptı Eserlerinde sık sık altını çizdiği gelenek ve otoritelerden kurtulma isteği İngiliz monarşisiyle yaşadığı sorunlrada bağlanabilir.( 6 yıl Hollanda da yaşamak zorunda kaldı.). Kitaplarını isimsiz yayınladı. Descartesden etkilenmesine rağmen bilginin oluşumu hakkında tamamen zıt bir anlayış sergiledi. TABULA RASA Doğuştan bilgi yok! Her bilgi, fikir, düşünce,deneyimler(deneyler) ve his algıları yüzünden oluşuyor.( “Beyaz sayfayı hisler ve deneyimler boyuyor”) ( “Antirasyonalizm”) İnsan ve insan düşüncesi özgür olduğu anlayışı. ( Dini hoşgörü ve liberal ekonomi.) İnsan bilgisinin deney dayandırılması 1- İngiliz, Fransız, ve Amerikan devrimlerinin temelini oluşturan fikirleri ve görüşleri ortaya atmıştır 2- Avrupada sınıf farklarının kalkmasında büyük bir rol oynamıştır 3- Kapatilizme giden açtığı yolu açtığı söylenebilir (kesin olmasa bile) PLATON Meltem Cılız Sorular Bir fırıncı nasıl birbirinin aynı 50 çörek yapabilir? Neden tüm atlar aynıdır? İnsan ölümsüz bir ruha sahip midir? Kadınlar ve erkekler aynı derecede akıl sahibi midir? Sokrates’in Öğrencisi Toplumda geçerli olan değerler Akademos – Akademia – akademi Felsefe, Matematik, Beden Eğitimi Konuşma – Diyalog Doğru ya da ideal değerler Neyin doğru, neyin yanlış olduğu siteden siteye ve kuşaktan kuşağa değişir. Doğru ve yanlış ‘değişen’ şeylerdir. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu gösteren, tümüyle mutlak ve zamandan bağımsız kurallar vardır. Mantık !!! Doğada mutlak ve değişmez olan = Ahlak ve toplum yaşamı konusunda değişmez olan MUTLAK VE DEĞİŞMEZ OLAN Duyular Dünyası’nın ardında İdealar Dünyası Mutlak ve değişmez ‘örnek resimler’ Platon’un İdea Öğretisi Kesin Bilgi 5x4=? Gerçeklik DUYULAR DÜNYASI İDEALAR DÜNYASI DUYULAR AKIL DEĞİŞKEN DEĞİŞMEZ Ölümsüz Ruhun Özlemi Eros Mağara Benzetmesi Güneş: En Yüksek İyi – Her şeyde doğru ve güzel olan ne varsa hepsinin sebebi odur. Yalancı duyarlıktan kurtulan kişi, sırf zindan arkadaşlarına yabancılaşmışlıklarını bildirmek için bile olsa geceye dönerse, dışarı atılmadan kalamaz orada. Yanılsamalar dünyasını terk etmekle, yanılgıdaki bireylere korkunç bağımlılıklarını bildirmek istediğimizde yeniden oraya girmek, aynı derecede güçtür. Ütopik Devlet BAŞ MANTIK BİLGELİK YÖNETİCİLER GÖĞÜS İSTEM CESARET BEKÇİLER KARIN ARZU ÖLÇÜLÜLÜK TÜCCARLAR Devlet ve Kadınlar Kadınlar erkeklerle aynı mantığa sahipler Yöneticiler AKIL ile yönetiyor Öyleyse kadınlar da yönetici olabilir, yeter ki gerekli eğitimi alsınlar Özel mülkiyeti reddediyor Çocukların eğitimi o kadar önemli ki, teker teker kişilerin eline bırakılamaz Kadınlarını yetiştirmeyen bir devlet yalnız sağ kolunu çalıştırıp güçlendiren bir insana benzer Kaynakça Sofi’nin Dünyası, Jostein Gaarder Büyük Filozoflar ve Felsefeleri, François Dagognet