orta öðretimde temel jeolojinin önemi Prof. Dr. Kadir Dirik Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliði Bölümü Öðretim Üyesi * 12 haber bülteni TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odasý JMO Bilimsel Teknik Kurul Baþkaný Jeolojik, jeomorfolojik ve meteorolojik koþullarý nedeniyle doðal olaylarýn sýk sýk birer afete dönüþtüðü ülkemizde, afet zararlarýyla mücadelenin ilk adýmlarýndan birinin tüm yur ttaþlarda “afet kültürünün” geliþtirilmesi olduðu ve bu yolda eðitimin önemli bir araç olduðu uzun zamandýr vurgulanmaktadýr. Gerek Deprem Þûrasý Sonuç Bildirgesi'nde (01.10.2004) “Doðal afetlerin meydana getirdiði hasarlarýn azaltýlmasý, toplumun her ferdinin ve her kesiminin bilinçli ve etkin katýlýmý ile mümkün olabilecektir. Deprem konusunda toplumun tüm katmanlarý, hem örgün eðitim hem de yaygýn eðitim sistemi ile bilinçlendirilmeli ve kesintisiz olarak bu eðitim devam ettirilmelidir” vurgusu, gerekse 18.08.2011 tarih ve 28029 sayýlý Resmi Gazete'de yayýmlanan “Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planý-2023 (UDSEP-2023)”ndaki “Depremlere ve diðer afetlere iliþkin eðitim ve halkýn bilinçlendirilmesi faaliyetlerinin geliþtirilmesi” baþlýklý hedef gibi birbiriyle örtüþen önermeler önümüzdeki dönemin belirli ipuçlarýný vermektedir. Bilindiði gibi yaþam çevremizde oluþan deprem, heyelan, sývýlaþma, su baskýný gibi birçok afet olgusu doðrudan veya dolaylý olarak jeolojik süreçlerle iliþkilidir. Bu nedenle “toplumlardaki 'afet kültürünün' jeoloji bilinciyle doðru orantýlý geliþtiðini” söylemek yanlýþ olmaz. “Neden-sonuç iliþkisi kurulmamýþ bir farkýndalýk olamayacaðýndan” afet kültürü ve farkýndalýðýnýn temelinde doðru algýlanmýþ ve yorumlanmýþ jeolojik bilgi yer almaktadýr. Öte yandan, toplumda jeoloji bilincinin yükseltilmesi sadece afetlerle mücadele sürecinde deðil doðanýn tanýnmasý sürecinde de önemli katkýlarý sunmaktadýr. “ Bu yazý TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odasý Bilimsel ve Teknik Kurulu ilgili komisyonu tarafýndan hazýrlanan “Orta Öðretim Coðrafya 9,10 ve 11 kitaplarýnda yer alan temel jeoloji bilgilerine iliþkin deðerlendirme Raporu”ndan faydalanýlarak hazýrlanmýþtýr. Afetlerle mücadele temelinde örgün eðitim sistemini deðerlendiren Deprem Þurasý Eðitim Komisyonu “Jeoloji derslerinin liselerde zorunlu ders olmasý afet bilincinin yerleþmesine büyük katký saðlayacaktýr. Birçok uygar ülkede lise öðrencileri doðayý lisede gördükleri jeoloji derslerinde tanýmaktadýrlar” sonucuna ulaþmýþtýr. Bunlarýn yaný sýra ülkemizin yer altý kaynaklarý (maden, petrol, doðal gaz, jeotermal ve yeraltý sularý gibi), bunlarýn yayýlýmý, daðýlýmý, rezervleri, tenör/kalite durumlarý ve ekonomik önemleri gibi bilgilerin de doðru ve yeterli düzeyde verilmesi uygun olacaktýr. Çevre bilincinin geliþtiði ve toplumsal yaþamýn ayrýlmaz bir parçasý olduðu günümüzde çevre jeolojisi ve týbbi jeoloji gibi konularda da öðrencilerin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi son derece gerekli hususlardýr. Ülkemizde afetlerle mücadelede yeni bir ivme yaratan TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odasý ve düzenlendiði dönem koþullarý itibarýyla geliþmiþ bir afet yasasý olarak kabul edilen 7269 sayýlý yasanýn yürürlüðe girdiði yýllar (1959) ayný zamanda liselerimizde jeoloji dersinin de okutulduðu yýllardý. Ancak daha sonraki yýllarda ve günümüzde her iki konuda da önemli gerilemeler yaþanmýþtýr. Önceki haber bülteni Bilimsel ve teknolojik geliþmenin önemli atýlýmlar gösterdiði günümüz koþullarýnda bile geçerliliðini koruyan “Dünyamýzý tanýma ve yorumla ihtiyacý” biyoloji, fizik, kimya, matematik ve jeolojiden oluþan 5 temel bilim dalýna ihtiyacý azaltmamýþtýr. Bu nedenle günümüz dünyasýnda tüm toplumun ve özellikle de genç nesillerin bu bilimsel geliþim hýzýna uyumlu bir algý sistemine sahip olabilmesi için jeoloji eðitimi sadece yükseköðrenimin bir alaný olarak býrakýlmamýþ baþta ABD, Ýngiltere gibi geliþmiþ ülkelerde lise eðitiminin de ayrýlmaz bir parçasý olmuþtur. 13 haber bülteni TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odasý 14 yýllarda zorunlu olan jeoloji dersi daha sonraki dönemde önce seçmeli ders statüsüne alýnmýþ sonrada bugün gelinen nokta itibariyle liselerdeki jeoloji dersi kaldýrýlarak Milli Eðitim Bakanlýðý'ndan (Ortaöðretim Genel Müdürlüðü) Odamýza gönderilen 06.01.2012 gün ve 376 sayýlý yanýt yazýlarýnda ifade ettikleri üzere “jeoloji ders içeriðinin coðrafya dersine entegre edilmiþtir”. Bilimsel bakýþa ve eðitim felsefesine aykýrý “bu entegrasyonun” ürünleri de günümüzde okutulan coðrafya kitaplarý olmuþtur. coðrafyanýn dört dalýndan birisidir. Gerçekten coðrafya, “insanýn doðal çevresi içindeki etkinliðini inceleyen bir bilim dalý” olarak tanýmlandýðýnda; fiziksel coðrafya onun “doðal çevre koþullarýný inceleyen” bir dalý; beþeri coðrafya ise “insanýn etkinliklerini inceleyen” diðer bir dalý olarak tanýmlanabilir. Fiziksel coðrafyanýn konusu olan doðal çevre koþullarý ise doðal çevre koþullarý ise dört ana öðeden oluþmakta olup bunlar: yeryüzü þekilleri, iklim, sular ve doðal canlýlardýr. Yaþanan bu süreçte jeoloji dersinin lise eðitim programlarýndan çýkartýlmasýnýn kendisi baþlý baþýna bir sorun olmasýna karþýn bu oranda yaþanan bir diðer önemli sorun da “coðrafya baþlýðý altýnda sunulan temel jeoloji bilgilerindeki eksiklikler ve/veya hatalar” olmuþtur. Bu konudaki son örnek Milli Eðitim Bakanlýðý Talim ve Terbiye Kurulu'nun ders kitabý olarak kabul ettiði ve bugün liselerde okutulan “Ortaöðretim Coðrafya 9-10-11” kitaplarýndaki temel jeoloji bilgileridir. Bu kitaplarda yer alan temel jeoloji bilgilerine yönelik eksiklikler ve hatalar JMO Bilimsel Teknik Kurulumuzun ilgili komisyonu tarafýndan ayrýntýlý olarak incelenip deðerlendirilerek sonuçlar Orta Öðretim Genel Müdürlüðü'nün ilgili birimlerine sunulacaktýr. Ýþte insan bu doðal çevre içinde yerleþmiþ ve ona uyum saðlayarak yaþamýný kurmuþtur. Ancak, insanýn kültür düzeyi ve tekniði ilerledikçe bu doðal ortamý kendi gereksinimleri yönünde deðiþtirmiþ ve o doðal çevre içinde kendi “kültürel çevresini” oluþturmuþtur. Bu nedenle insanýn bugünkü yaþamýný deðerlendirmek gerektiðinde, konuyu doðal çevreden soyutlamaya olanak yoktur. Jeoloji ise yer kabuðunu, onun oluþum ve geliþimini konu alan bir bilimdir. Ancak, jeoloji saðladýðý bilgileri, insan yaþamý için yararlý olama, yani uygulama yönünde yoðun bir çaba gösterir; insanýn doðal ve ekonomik yaþamýna katkýda bulunur, bu yönden de, jeolojik çalýþmalarla, insanýn doðal çevresini araþtýrma ve deðerlendirme çabasýnda olan fiziksel coðrafya arasýnda kesin bir sýnýr çizme olanaðý yoktur. Onun için jeomorfoloji bilimi, coðrafya ile jeoloji arasýndaki iliþki alanýnda geliþmiþtir. Kitaplardaki temel jeolojik bilgilerdeki yanlýþlýklarýn yanýnda en dikkati çeken konu ise Milli Eðitim Bakanlýðý Talim ve Terbiye Kurulu'nun 17.12.2010 gün ve 235 sayýlý kararý ile ders kitabý olarak kabul edilmiþ ve 2011 yýlýnda 309.296 adet basýlmýþ “Ortaöðretim Coðrafya 9” kitabýnýn 11. sayfasýndaki coðrafyanýn bölümleri ve faydalandýðý bilim dallarýný gösteren þemada jeoloji ile beraber jeomorfolojinin de coðrafyanýn alt bilim dallarý olarak gösterilmesidir. Bu bilim dallarý arasýndaki iliþkiyi incelersek durumun þemada belirtildiði gibi olmadýðý anlaþýlýr. Þöyle ki: Jeomor foloji kýsaca yer yüzü þekillerinin incelenmesidir. Yer þekilleri biryandan yer kabuðunu oluþturan kaya çeþitleri ile oluþturduklarý yapýlarýn, bu yapýyý etkileyen yer kabuðu hareketlerinin; diðer yandan da akarsular, rüzgarlar, buzullar, deniz dalgalarý gibi dýþ güçlerle, onlarý denetimi altýnda tutan iklim olaylarýnýn etkisi altýndadýr. Bu nedenle, jeomorfoloji, bakýþ açýþýna göre, yer kabuðuyla ve iç güçlerle ilgilenen jeolojinin; ya da dýþ güçlerle ilgilenen fiziksel coðrafyanýn bir kolu gibi düþünülebilir. Ancak gerçekte jeomorfoloji, cansýz yeryuvarýný konu alan yerbilimleri kapsamý içindedir ve jeoloji ile coðrafya arasýnda bir yer tutar. Coðrafya açýsýndan bakýldýðýnda ise jeomorfoloji, coðrafya çalýþmalarýnýn temelini oluþturan fiziksel Sonuç olarak, Görüldüðü gibi bir bilim dalý olarak jeoloji, jeomorfoloji ve fiziki coðrafya arasýnda kesin bir sýnýr koymak çok zordur. Ancak jeoloji ve jeomorfoloji coðrafyanýn bir alt bilim dalý veya bölümü deðildir. Ortaöðretim coðrafya 9, 10 ve 11 ders kitaplarýnda yer verilen temel jeoloji bilgileri hem bilimsel yönden hem de pedagojik açýdan sorunlar taþýmaktadýr. Temel bir bilim dalý olarak jeoloji insaný doðayla dost kýlacak bilim ve mühendislik anlayýþý olmasýna karþýn bahse konu kitaptaki bilgilerle jeolojinin sevdirilmesi, doðaya ve yaþadýðý doðal çevreye iliþkin algýsýnýn geliþtirilmesi mümkün olamayacaktýr. Toplumumuzda gerek afet kültürünün gerekse doðayý anlama ve yorumlama bilincinin geliþtirilmesi için ortaöðretim/lise düzeyinde bir zamanlar olduðu gibi müstakil bir jeoloji dersi oluþturulmalý ve uygulamalý olarak iþlenmelidir. Gerek ilköðretim gerekse or taöðretim eðitim programýnda okutulacak temel jeoloji bilgilerinin içeriði ve niteliði konusunda Jeoloji Mühendisleri Odasý ve üniversitelerin jeoloji mühendisliði bölüm baþkanlýklarý etkin kýlýnmalýdýr.