HEDEFLER İÇİNDEKİLER ENDÜSTRİ VE ÖRGÜT PSİKOLOJİSİ • Endüstri Psikoloji Nedir? • Endüstri Psikolojisinin Çalışma Konuları • Endüstri Psikolojisinde Temel Kuramlar • Taylor ve Bilimsel Yönetim Kuramı • Fayol ve Yönetim İlkeleri Kuramı • Hawthorne Araştırmaları Ve İnsancıl Yaklaşım • Likert ve Yönetsel Sistemler Yaklaşımı • Mcgregor ve X-Y Kuramı • Bu üniteyi çalıştıktan sonra; • Endüstri psikolojisinin ne olduğunu öğrenecek, • Endüstri psikolojisinin çalışma konularını öğrenecek, • Endüstri psikolojisi alanındaki temel kuramların görüşlerini açıklayabileceksiniz. PSİKOLOJİ ÜNİTE 8 Endüstri ve Örgüt Psikolojisi GİRİŞ İnsanların önemli etkinliklerinden biri de bir işte ücret karşılığı çalışmaktır. Özellikle 19. yüzyıldan günümüze kadar gelen süreçte iş yaşamının önemi gittikçe artmıştır. Çağdaş dünyada profesyonel olarak bir işi icra etmek ve bu iş karşılığında tatminkâr ücretler almak son derece önemlidir. Bugün iş yaşamı yetişkin bir insanın günlük yaşamının yaklaşık üçte birine yakın bir zamanını almaktadır. İşte geçirilen sürede insanların ne tür davranışlar sergiledikleri uzun zamandır psikologların dikkatini çeken bir konu olmuş ve bu alanda yapılan araştırmalardan bir psikoloji alanı olan endüstri ve örgüt psikolojisi ya da başka bir ifade ile çalışma psikolojisi alanı doğmuştur. ENDÜSTRİ PSİKOLOJİSİ NEDİR? Endüstri psikolojisi, insanı, fiziki ve psikolojik özelliklerini dikkate alarak, en uygun işe yerleştirmeye, iş içinde eğitmeye, işe ve çalışmaya karşı güdülemeye (motive etmeye), makine ve donanımı ona uygun biçimde tasarımlamaya ve çalışma ortamını da çalışan kişiyi rahat ettirecek ve mutlu edecek biçimde düzenlemeye ilişkin problemlerle ilgilenen bir psikoloji alanıdır. Endüstri psikolojisi insan davranışlarını daha özel olarak iş hayatında, yani “çalışma ortamı” içinde inceleyen bir bilim dalıdır. Bilindiği üzere psikoloji genel olarak insanın duygu, algı ve zihin fonksiyonları ile beraber davranışlarını incelemektedir. Endüstri psikolojisi, psikoloji bilgilerini, çalışma ortamı için kullanır. Endüstri psikolojisi insanın çalışacağı ortamın düzenlenmesinde bize çok önemli faydalar sağlar: İşe uygun kişinin bulunması ya da işe alınan kişinin kendisine en uygun olan işe yerleştirilmesi, işin en verimli bir biçimde yapılabilmesi, iş verimliliğini arttırmak için gerekli eğitimin çalışanlara verilmesi, çalışan ve çalıştıran (işçi ve işveren) arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi ile çalışanların kullanacağı her türlü makine ve donatımın (teçhizatın) tasarımı, iş güvenliğinin sağlanması gibi faydalar bunlar arasında sayılabilir. Bütün bu özelliklerini dikkate alarak, endüstri psikolojisini şöyle tanımlayabiliriz: Endüstri psikolojisi, insanı, fiziki ve psikolojik özelliklerini dikkate alarak, en uygun işe yerleştirmeye, iş içinde eğitmeye, işe ve çalışmaya karşı güdülemeye (motive etmeye), makine ve donanımı ona uygun biçimde tasarımlamaya ve çalışma ortamını da çalışan kişiyi rahat ettirecek ve mutlu edecek biçimde düzenlemeye ilişkin problemlerle ilgilenen bir psikoloji alanıdır. Bir başka ifade ile: Endüstri psikolojisi, verimliliği artırmak amacıyla, endüstri problemlerinin – psikolojinin ilke, yöntem ve kavramlarını kullanarak – incelenmesini sağlayan uygulamalı bir bilim dalıdır (Binbaşıoğlu ve Binbaşıoğlu, 1992). ENDÜSTRİ PSİKOLOJİSİNİN ÇALIŞMA KONULARI Çok genel bir bakış açısı ile bakıldığında bir meta ya da hizmet üretilen her iş ortamı ve bu iş ortamlarında gözlemlenen davranışlar endüstri psikolojisinin ilgi alanına girmektedir. Ancak yine de sınırlandıracak olursak endüstri psikolojisinin çalışma alanları, başlıca beş gruba ayrılabilir: Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2 Endüstri ve Örgüt Psikolojisi Örnek Personel Seçimi: İşe alınacak bireyin seçimi, eğitimi, başarısının ölçülmesi ve değerlendirilmesi endüstri psikolojisinin en önemli konularından biridir. Daha sonra da personel seçiminin tabii bir uzantısı olarak, personelin eğitimi ile onun işteki başarısının ölçülmesi ve değerlendirilmesi gelir. Uzun yıllardır psikologlar bu konularda çeşitli araştırmalar yapmaktadırlar. Bu amaçla, çeşitli testler ve teknikler geliştirilmiştir. İşin Sosyal ve Organizasyonel Özellikleri: Kişinin, yaptığı işle ilgili motivasyonunun yüksek olmasının, hem çalışan ve hem de çalıştıran için büyük önemi vardır. Bu, iş verimliliğinin sağlanması, organizasyonun amaçlarına ulaşması bakımlarından da önemlidir. Ayrıca çalışanların, kendisini geliştirebileceği fiziki ve psikolojik bir ortamı sağlamak, çalışanlar ile çalıştıranlar arasındaki ilişkileri düzenlemek, endüstri psikolojisinin kapsamı içine girmektedir. Çalışma Ortamının Düzenlenmesi: Son yıllarda, çalışma ortamının, insanın fiziki özelliklerine ve kabiliyetlerine göre düzenlenmesi, makine, donatım, araç ve gereçlerin çalışanların fizyolojik ve psikolojik özelliklerine ve kapasitelerine uygun biçimde tasarlanmasına büyük önem verilmektedir. Yapılan araştırmalar, çalışma ortamındaki fiziki şartlar ile beden ve ruh sağlığı arasında bir ilişki bulunduğunu göstermiştir. •Kişinin boy uzunluğuna uygun olmayan bir tezgâhta çalışması, bir süre sonra, onun verimliliğinin düşmesine sebep olacağı gibi, bir sakatlığa uğramasına da sebep olabilir. Bunun gibi, ısı, gürültü ve aydınlatma faktörleri de iş verimliliğinin artmasına ya da azalmasına sebep olabilir. Ayrıca, bu konulardaki yetersizlikler, kişinin sağlığını da olumsuz yönde etkiler. Çalışmanın Verimliliği: “Verimlilik”, insan gücünden, makinelerden ve mevcut öteki kaynaklardan daha iyi yararlanabilmek için, kayıpları en aza indirerek mal ve hizmet üretmek demektir. Bu bakımdan “verimlilik” ile “üretim” aynı şey demek değildir. Verimlilikte, belli miktarda bir ürünü, şimdikinden daha az insan gücü, makine ve ham madde kullanarak elde etmek söz konusudur. Yoksa daha çok insan gücü, daha çok makine ve malzeme ile daha çok ürün elde etmek her zaman mümkündür. Bu konu da endüstri psikolojisinin alanı içindedir. İş Güvenliği: İş hayatında, gerek insan hatasının ve gerekse alet ve makinelerin yanlış tasarlanması veya arıza yapması nedeni ile birtakım kazalar ortaya çıkabilir. Bunlar “iş güvenliği” problemlerini doğurur. Hata yapmayı azaltacak ve iş kazalarını önleyecek ve dolayısıyla verimlilik kaybını en aza indirecek tedbirleri almak gerekir (Binbaşıoğlu ve Binbaşıoğlu, 1992). Endüstri psikologları yukarıda aktarılan ana başlıklarla ilgili bir çok spesifik konuda araştırmalar yapmışlardır. Bu konulardan bazıları ise şunlardır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3 Endüstri ve Örgüt Psikolojisi Motivasyon, Liderlik, Yaratıcı düşünme, Çatışma yönetimi, Karar verme. ENDÜSTRİ PSİKOLOJİSİNDE TEMEL KURAMLAR Endüstri psikoloji olgusu endüstri devriminin başlamasıyla ortaya çıkmış, insan ögesine eğilme gereğinin giderek önem kazanması sonucu birçok araştırmaya konu olmuştur. Bu gelişmelerin akışı içinde oluşan tüm kuramsal çalışma ve araştırmaları kronolojik yapı içinde ve ayrıntılı olarak incelemek mümkün olmamakla birlikte, izleri ve etkileri kolaylıkla silinmeyen birkaç araştırma ve kuramsal yaklaşıma değinmeye çalışacağız. Taylor ve Bilimsel Yönetim Kuramı Endüstri devriminden sonra ortaya çıkan yönetim sorunlarına ışık tutacak nitelikteki çalışmaların öncülüğünü yapanlardan biri Frederic Winslow Taylor’dur. Taylor, yaşadığı çağın en büyük işletmecilerinden biri olarak kabul edilir. Birçok fabrikada işçi ve ustabaşı olarak çalışan Taylor, 1883’te mühendis diploması aldıktan sonra Amerika’da bilimsel yönetim alanında birçok çalışma ve araştırma yapmıştır. Özellikle “İşletmelerde Bilimsel Yönetim” adlı yapıtında şu noktalara değindiğini biliyoruz: Bir dizi basit deneyler yoluyla iş sırasında yapılan savurganlıkları kanıtlamak, Sorunların çözümünü olağanüstü insanlarla değil, düzenli bir yönetim anlayışında aramak, En iyi yönetimin kurallar ve doğru belirlenen ilkelere dayandığını göstermek. Örgütsel psikoloji açısından bakıldığında, Taylor, işçi-işveren ilişkilerinde ortaya çıkan çatışmanın ve anlaşmazlıkların nedenlerine araştırmalarıyla dikkat çeker. Ona göre, işverenin tek düşüncesi işçiye en düşük ücret vererek maliyetleri kısmak iken, işçiler de en az çalışmayla en yüksek ücreti aşmayı amaçlamaktadır. Bu çatışmanın verimi düşürdüğü kadar çalışma moralini de olumsuz yönde etkilediğini vurgulayan Taylor, bilimsel yönetim hareketleriyle her iki taraf için de kazançlı olacak yöntemler geliştirmiştir. Taylor’un geliştirdiği bilimsel yönetim kuramı, aslında örgütsel psikolojinin kaynağı değil, fakat ortaya koyduğu yeni ilkeler ve koşullar nedeniyle çalışan kesimin davranışsal sorunlarının su üstüne çıkmasını sağlayan bir başlangıç olmuştur (Sabuncuoğlu ve Tüz, 1998). Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4 Endüstri ve Örgüt Psikolojisi Fayol ve Yönetim İlkeleri Kuramı Amerika’da Taylor’un geliştirdiği “Bilimsel Yönetim Kuramı”na karşılık Avrupa’da yaklaşık aynı yıllarda birtakım gelişmeler göze çarpıyordu. Özellikle Fransa’da Henri Fayol adlı bir maden mühendisi yönetim konusunda yeni ilkeler geliştirerek işletmecilik alanında haklı bir ün kazanmıştır. Fayol, çalıştığı işletmede yapılan savurganlıklardan etkilenerek yönetim ilkeleri kuramını geliştirmiştir. Bu çalışmalarını “Genel ve Endüstriyel Yönetim” adlı ünlü yapıtında toplayan Fayol, aynı zamanda bir maden işletmesinde genel müdürlük yaptığından uygulamada gördüğü yönetim aksaklıklarını gerçekçi bir yaklaşımla inceleme fırsatı bulmuştur. Fayol, öncelikle işletmenin işlevlerini, teknik, ticari, finans, güvenlik, muhasebe ve yönetim olarak altı kategoride incelemiştir. Fakat özellikle yönetim işlevine ağırlık vererek, işletmedeki sorunların büyük çoğunluğunu yönetsel beceri noksanlığına bağlamıştır. Bu nedenle yönetim konusunda bugün dahi büyük ölçüde geçerliliğini koruyan yönetim işlevlerini bilimsel bir yaklaşımla incelediği söylenebilir. Bu işlevler; planlama, örgütleme, yöneltme, eş güdüm ve denetimdir (Sabuncuoğlu ve Tüz, 1998). Hawthorne Araştırmaları ve İnsancıl Yaklaşım Örgütsel psikoloji konusunda gerçek anlamda ilk ve en önemli araştırmalar dizisinin Hawthorne araştırmalarıyla başladığı ve 12 yıl gibi uzun bir süreyi kapsadığı bilinmektedir. Bu araştırmalar, Amerika’da Chicago kenti yakınlarında bulunan “Western Elektric Company” adlı şirketin Hawthorne fabrikalarında Harvard Üniversitesi’nin ünlü profesörleri arasında yer alan Elton Mayo ve arkadaşları tarafından 1927 yılında başlatılmış ve 1939 yılına kadar uzanan deneyler dizisi şeklinde gerçekleştirilmiştir. Hawthorne araştırmalarının insan ilişkileri üzerinde vardığı sonuçlarla da endüstriyel davranışlar alanında devrim niteliğinde yeni bir yaklaşım modeli gerçekleştirilmiştir. Bu yaklaşım çoğu kaynaklarda “beşeri ilişkiler ekolü” olarak tanımlanır. Beşerî ilişkiler ekolünün en belirgin niteliği insan unsurunu “ekonomik varlık” ya da “mekanik varlık” olarak gösteren geleneksel yönetim kuramına karşı, insanı “sosyal ve psikolojik varlık” olarak göstermesidir. Bu ekol bireyi işe güdüleyen en güçlü motifin ekonomik güdüler olmadığını, toplumsal ve psikolojik güdülerin daha etkili olduğunu savunur. Öte yandan, doğal (informel) grupların biçimsel (formel) gruplardan daha etkili olduğu, grup davranışlarının üretimi doğrudan doğruya olumlu ya da olumsuz biçimde etkilediği ileri sürülür. Ayrıca bireylerin kişiliklerine gösterilen saygının onları üretimde daha aktif elemanlar yapacağı tezi ortaya konur (Erdoğan, 1999). Likert ve Yönetsel Sistemler Yaklaşımı Michigan Ünivesitesi profesörlerinden olan Rensis Likert aynı zamanda Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nün kurucularından biri olarak çeşitli araştırmalar yapmış ve birçok araştırmacıları da etkilemiştir. Likert dört önemli yaklaşım getirmektedir: Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5 Endüstri ve Örgüt Psikolojisi 1- Likert, insan ilişkilerine gerektiği ölçüde önem veren işletmelerin zaman kaybına yol açtıkları ya da kârlılık amacıyla bağdaşmayan bir yol izledikleri görüşlerini kesinlikle reddeder. İnsanlar üzerinde emir-kumanda yoluyla kurulan denetim mekanizmasının ne bir araç ne de amaç olduğu, bu konuda yapılan birçok araştırmaların, sıkı denetimin yararlı sonuçlar doğuracak bir yol olmadığını savunur. Üretimi amaç edinen ve zorlayıcı nitelik taşıyan emir-kumanda yerine, doğrudan emir-kumanda fonksiyonunun her eylemini analiz eden bir yaklaşım içine girmenin uzun vadeli düşünüldüğünde yüksek verimi güvence altına alacağı gerçeğini vurgular. 2- Likert ikinci bir yaklaşım olarak, işletme yönetimlerinin çalışmada insan ilişkilerine önem vermeleri halinde bunun sadece bir iyi niyet gösterisi olmadığını, fakat daha önemlisi kazanç sağlamanın da bir yolu olduğunu savunur. 3- Likert, verimliliğin sürekli olması gerektiğini savunur. İşgörenler üzerinde ağır baskı, tehdit, sürekli gözetim uygulanırsa verimin yükselmesi kısa zamanda sağlanabilir. Fakat bu gelişme aldatıcı ve geçicidir. Bu tür uygulama belirli bir süre sonra moral bozukluğu, işten ayrılma, yeni elemanların bulunma güçlüğü, üretimin amaçlı olarak yavaşlatılması, grevler ya da yeni yöntemlere direnme gibi sonuçlar doğurur. 4- Likert, bireyin yaptığı işten sorumluluk duymasının son derece doğal ve yaygın bir olgu olduğunu savunur. Eğer bireyin sorumluluk yüklenme isteği çoğu kez gerçekleşmiyorsa, bunun nedenini yönetimin bu yönde yeterli olanakları sağlamadığında aramak gerekir. Çalışanlara sorumluluk duygusunun aşılanması isteniyorsa, yönetimin çalışan kesime kendi düşünce ve yargılarından yararlanılacağı izlenimini uyandırması gerekir. Bu iyi niyetli ve gerçekçi bir yaklaşım olur. Ancak bu duyguyu kazandırmak için sadece güzel sözler söylenmesi hiçbir anlam ifade etmez. Önemli olan sözler değil, eylemlerdir. En inandırıcı eylem, çalışanların yeteneklerine güvenmek, yaptıkları işten dolayı sorumluluk yüklemek ve işlerin denetlenmesinde yetkili kılmaktır. Bunların ötesinde personelin yönetime ortak edilmesi gerekir. Bu ortaklık mülkiyete değil, yaptıkları işe ilişkin kararların alınmasına katılma anlamını taşır (Sabuncuoğlu ve Tüz, 1998). Mcgregor ve X-Y Kuramı Douglas Mcgregor insan kaynaklarından en yüksek düzeyde ve en iyi biçimde yararlanmanın nasıl gerçekleşebileceği konusunda çalışmalar yapmıştır. 1960 yılında Amerika’da yayınlanan “İşletmede İnsan İlişkileri” adlı yapıtında Mcgregor, iki yönlü bir çalışma yapmıştır. Bir yandan, örgütlerin psiko-sosyolojik yapıları konusunda o güne kadar yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçları özetlerken, öte yandan da bu sorunlara ilginç bir yaklaşım modeli getirmiştir. Geliştirilen bu model içinde, geleneksel yönetimi simgesel X kuramı ile örgütsel bütünleşmeyi yansıtan Y ilişkileri ve yönetim anlayışı bakımından birbirine karşıt iki görüşü inceleme konusu yaparken, Mcgregor, önce geleneksel görüşün temel çizgilerini X Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6 Endüstri ve Örgüt Psikolojisi kuramında toplamış daha sonra bu görüşleri eleştirerek Y kuramının temel ilkelerini benimsemiştir (Can, 2002). X Kuramının Temel İlkeleri Mcgregor’e göre X kuramının temel ilkeleri şunlardır: 1- Normal olarak insan, doğası gereği işi sevmez ondan kaçmak için her şeyi yapar. 2- Örgütsel amaçların gerçekleştirilmesinde işe karşı isteksiz davranan bireyler zorlanmalı, denetlenmeli, yönetilmeli ve cezayla korkutulmalıdır. 3- Normal bir insan yönetilmeyi yeğler, sorumluluktan kaçar çok az ölçüde çalışma özentisi duyar ve her şeyden önce güvenlik arar. Mcgregor, X kuramı adı altında geleneksel yönetim ve insan davranışları konusunda ileri sürülen görüşleri bir çatı altında toplarken insanı çalışmaya güdülemek için geleneksel yöneticilerin ileri sürdüğü “havuç ve sopa” yani ödül ve ceza özdeyişinde belirlenmek istenen ekonomik güdülerin ve denetim aracının yeterli olmadığı görüşüne varmak istemiştir. Y Kuramının Temel İlkeleri Bireysel ve örgütsel amaçların bütünleştirilmesini simgeleyen Y kuramı Mcgregor’un varmak istediği yönetsel davranışsal yaklaşımları içerir. Özellikle toplum ve davranış bilimlerinde izlenen gelişmeler X kuramının getirdiği ilkeleri giderek geçersiz kılarken, Y kuramının hızla oluşmasına yardımcı olmuştur. Mcgregor’un geliştirdiği Y kuramının temel ilkeleri şöyle özetlenebilir: 1- İş yaparken harcanan fiziksel ve düşünsel çaba oyun ya da dinlenme kadar doğaldır. 2- Örgütsel amaçlara varmanın tek yolu cezalandırma ve dış denetim değildir. İnsan söz konusu amaçlara varabilmek için sorumluluk bilinci içinde kendi kendini yönetme ve denetleme olanağına kavuşmalıdır. 3- Sorumluluk duygusunun gerçekleşmesi için, amaçlara varıldığı ölçüde insanlar ödüllendirilmelidir. 4- Normal bir insan, uygun koşullar altında sadece sorumluluk yüklenmekle kalmaz, daha öteye, başka sorumluluklar peşinde koşar. 5- Örgütsel sorunların çözümünde büyük ölçüde yaratıcılık, ustalık ve düş kurma yeteneği insanlar arasında sınırlı olmayıp, oldukça yaygındır. 6- Çağdaş endüstri yaşamının koşulları içinde, bireyin düşünsel yeteneklerinin ancak bir kısmından yararlanılmaktadır. Mcgregor’un geliştirdiği Y kuramı, X kuramının tam karşıtı olarak belirlenmiş olup, insan bu kez sorumlu ve olgun davranışlar kazanmaya yatkın varlık olarak tanımlanmıştır. Bireye, çalışma ortamı içinde karşılaştığı konularda karar verme olanağı sağlanırsa işletmenin amaçlarına daha kolaylıkla uyarlık sağlayacağı belirtilmiştir. Y kuramı belirli bir yönetim stratejisi ve davranış modeli oluştururken Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7 Endüstri ve Örgüt Psikolojisi bireyi X kuramından farklı olarak dinamik, yaratıcı, ileriye dönük kişiliklere sahip varlık olarak tanımlar. İki kuram arasında ilgi çeken bir diğer farklılık da X kuramının çalışanları suçlamasına karşılık Y kuramı işteki verimsiz çalışmanın sorumlusu ve suçlusu olarak yöneticileri gösterir (Sabuncuoğlu ve Tüz, 1998). Ödev Özet •Endüstri psikolojisi, insan davranışlarını daha özel olarak iş hayatında, yani “çalışma ortamı” içinde inceler. Endüstri psikolojisi, verimliliği artırmak amacıyla, endüstri problemlerinin–psikolojinin ilke, yöntem ve kavramlarını kullanarak – incelenmesini sağlayan uygulamalı bir bilim dalıdır. Endüstri psikolojisinin çalışma alanları, başlıca beş gruba ayrılabilir. Bunlar: •Personel seçimi •İşin sosyal ve organizasyonel özellikleri •Çalışma ortamının düzenlenmesi •Çalışmanın verimliliği •İş güvenliği alanlarıdır. •Endüstri psikolojisiyle ilgili temel kuramlar ise şunlardır: •Taylor ve bilimsel yönetim kuramı •Fayol ve Yönetim İlkeleri Kuramı •Hawthorne Araştırmaları ve İnsancıl Yaklaşım •Lıkert ve Yönetsel Sistemler Yaklaşımı •Mcgregor ve X-Y Kuramı • X ve Y kuramlarını karşılaştıran 200 kelimeyi geçmeyen bir metin yazınız. • Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan “ödev” bölümüne yükleyebilirsiniz. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8 Endüstri ve Örgüt Psikolojisi DEĞERLENDİRME SORULARI 1. Aşağıdakilerden hangisi endüstri psikolojsinin en uygun tanımıdır? Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan “bölüm sonu testi” bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. a) Endüstri psikolojisi gerek mal gerekse hizmet üreten organizasyonlarda yaşanan kişiler arası ilişki sorunlarını inceleyen bir bilim dalıdır. b) Endüstri psikolojisi derin psikolojik sorunlar yaşayan çalışanların ruhsal sorunlarının çözümü için çalışan bir bilim dalıdır. c) Endüstri psikolojisi psikoloji ile ilgili olguları sayısal verilere dönüştürmek için çalışan bir bilim dalıdır. d) Endüstri psikolojisi, verimliliği artırmak amacıyla, endüstri problemlerinin – psikolojinin ilke, yöntem ve kavramlarını kullanarak – incelenmesini sağlayan uygulamalı bir bilim dalıdır. e) Endüstri psikolojisi, grup içinde insanların davranışlarını inceleyen bir bilim dalıdır. 2. Aşağıdakilerden hangisi bir endüstri psikoloğunun çalışma alanlarından biri değildir? a) Personel seçimi b) İş verimliliği c) İş güvenliği d) İşin sosyal ve organizasyonel özellikleri e) Kaygı ölçeği geliştirme 3. Aşağıdakilerden hangisi endüstri psikolojisinin çalışma alanlarından biridir? a) Derin psikolojik sorunlar b) Grup davranışları c) Gelişimsel sorunlar d) Öğrenme sorunları e) Çalışma ortamının düzenlenmesi 4. Aşağıda isimleri verilen araştırmacılardan hangisi çalışma psikolojisi alanından başka bir alana yaptığı katkılarla tanınır? a) Piaget b) Taylor c) Fayol d) Mayo e) Likert Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9 Endüstri ve Örgüt Psikolojisi 5. Endüstri psikolojisinin ilk kuramlarından biri olan bilimsel yönetim kuramı hangi kuramcı tarafından geliştirilmiştir? a) Mcgregor b) Fayol c) Mayo d) Likert e) Taylor Cevaplar: 1.D, 2.E, 3.E, 4.A, 5.E Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10 Endüstri ve Örgüt Psikolojisi YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLAR Binbaşıoğlı, C. ve Binbaşıoğlu, E. (1992). Endüstri Psikolojisi. Ankara: Kadıoğlu. Can, H. (2002). Organizasyon ve Yönetim. Ankara: Siyasal. Erdoğan, İ. (1999). Örgütsel Davranış. İstanbul: İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi. Özkalp, E. ve Kırel, Ç. (1996). Örgütsel Davranış. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi. Sabuncuoğlu, Z. ve Tüz, M. (1998). Örgütsel Psikoloji. İstanbul: Alfa Basım Yayım Dağıtım. Silah, M. (2001). Çalışma Psikolojisi. Ankara: Selim Kitabevi. Tevrüz, S., Artan, İ. ve Bozkurt, T. (1999). Davranışlarımızdan Seçmeler. İstanbul: Beta Basım Yayım Dağıtım. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11