2 çapında BÜG verem aşısı uygulama kampanyasıyla

advertisement
M. Meclîsi
B : 51
çapında BÜG verem aşısı uygulama kampanyasıyla
'başlatılmıştır; böylece, koruma hizmetinde çok bü­
yük başarı elde edilmiştir. Teşhis ve tedavi hizmetle­
rinin anakuruluşu, verem savaş dispanserleridir. Sa­
yıları, 1979 yılında, 33 adedi verem savaş dernekle­
rine, 224 adedi Bakanlığa ait olmak üzere 275'e yük­
selmiştir.
Erken teşhis çalışmaları; şehirlerde verem savaş
dispanserleri, kasaba ve köylerde gezici röntgen, ve­
rem tarama ekipleri tarafından yapılmaktadır. Rönt­
gen filmi teminindeki güçlük, ilaç kıtlığı ve pahalılığı,
savaşı kısmen aksatmaktadır.
Trahom savaş çalışmaları : Doğu ve Güneydoğu
illerimizde trahomla 1925 yılından beri mücadele ya­
pılmaktadır. Övünülür bir sonuç alınmış ise de, he­
nüz kökü kazınamamıştır.
Kanserle savaş : Erken teşhiste tedavi ümitli ve
mümkündür. Teşhis ve tedavi için Ankara'da 330 ya­
taklı Onkoloji Hastanesi ile Bakanlığa ve diğer sağlık
kuruluşlarına ait hastanelerde kanser teşhis ve teda­
visiyle-ilgili bazı klinikler vardır; fakat yetersizdir.
Bakanlıkça tasarlanan programlar kısa zamanda ger­
çekleştirilmelidir.
Ruh sağlığı : Bütün dünyada olduğu gibi, ülke­
mizde de ruh hastalıkları psikopat, dejenere tipler, geri
zekâlı, sakat, korunmaya muhtaç nesiller gittikçe bir
artış göstermektedir. 'Başlıca amil de, alkollü içkiler
Ve uyuşturucu zehirli madde iptilasıdır.
Alkolün insan tohumunu tahrip ve dejenere ede­
rek, psikopat, dejenere, ruh hastalıklı nesilleri mey­
dana getirdiği dünya tıp otoritelerince tespit ve ilan
edilmiş bir gerçektir. Tımarhanelerdeki delilerin % 90'
nı alkol cinnetidir. Batı taklitçiliği yüzünden maale­
sef hemen her eve alkol girmiştir. Resmi ziyafetlerde
alkolsüz, kokteylsiz yemek düşünülememektedir.
Anayasanın 35 nci maddesine göre, «Devlet, aile­
nin, ana ve çocuğun korunması için gerekli tedbirleri
almakla»; 49 ncu maddeye göre de, «Devlet, 'beden
ve ruh sağlığını sağlamakla görevli ve yükümlüdür»;
fakat heyhat, yarım asırdır Devletimiz kendi eliyle
Tekel fabrikalarında her türlü alkollü içkiyi imal ede­
rek, teşvik ve propagandasını yaparak, kendi vatan­
daşını ve milletini alkolle zehirlemektedir; böylece
psikopat, anarşist, manyak, dejenere tiplerin çoğalma­
sına sebep olmaktadır.
Ne hazindir ki, 50 yıldır münavebe ile Cumhuri­
yet Halk Partisi ve AP siyasi iktidarının yönetiminde
•bulunan Sağlık ve Sosyal Yardım 'Bakanlığı, alkolle
zehirlenmeye seyirci ve hatta teşvikçi durumda kal­
mış bulunmaktadır.
23 . 2 . 198»
O:2
Aile planlaması çalışmaları : Nüfus planlaması
adıyla da anılan bu faaliyetter, gerçekte nüfusumu­
zu kırma, evli kadınlarımızı kısırlaştırma hedefini
gütmektedir. Senelerden beri AP ve COP hükümet­
lerince hevesle, ısrarla uygulanan nüfus planlaması
programlarını, dünkü tarihi düşmanlarımız olan em­
peryalist Batılı devletler, Dünya Sağlık Teşkilatı tav­
siye ve empoze etmektedir; ufak tefek vasıta, malze­
me ve ilaç yardımıyla da bu faaliyetleri desteklemek­
tedirler. Gerekçe olarak, ülkemizin yeraltı, yerüstü
kaynakları ve imkânları, hızla artan nüfusumuzu bes­
lemeye yetmeyeceği, hayatta olanların esenlik içinde
yaşaması gerektiği faraziyesini öne sürmektedirler.
Aslında bin yıl üç kıtaya hâkim olan büyük milleti­
mizin geleceğinden ürkmektedirler.
'BAŞKAN — Sayın Cumalıoğlu, süreniz doldu.
FEHMİ CUMALIOĞUU (Devamla) — Tamam
efendim.
Batıdan ithal edilen gebeliği önleme haplarıyla,
rahime takılan tıkaçlar, ödenen yüz milyonlarca döviz,
kısırlaştırma kervan ve elemanlarına harcanan yüz­
lerce milyon lira, bölgelere birer fabrika kurmaya
sarf edilse idi, yeni yetişen nesillere iş sahası açıl­
mış ve hayırlı bir iş yapılmış olurdu. Bedava dağıtı­
lan gebeliği önleme hapları, rahime takılan tıkaçlar,
kürtaja gösterilen müsamaha, milli ahlakımızı zede­
lemekte, fuhuşun yayılmasına zemin teşkil etmekte­
dir. Hapların ruh hastalığı, tıkaçların kansere yol aç­
ması da ayrı bir felakettir.
Yataklı tedavi kurumlan : Türkiye'de yatarak te­
davi gören hastalar için Bakanlığın 56 690, diğer
kuruluşların 40 827 yatağı vardır. 1973 sonuçlarına
göre, 10 bin kişiye 226 yatak düşmektedir. Yakacak­
la, elektro ve röntgen filmi yokluğundan hastaneleri­
miz çok sıkıntılı günler geçirmektedir. Film için has­
talara 6 ay sonra gün verilmektedir.
Hekimler Ankara, îstanbul, İzmir gibi büyük ve
konforlu şehirlerde toplanmıştır. Doğu Anadolu'da
18 ila 22 bin kişiye bir hekim; izmir'de 667 kişiye
bir hekim; Ankara'da 505 kişiye bir hekim; İstanbul'
da 450 kişiye bir hekim düşmektedir. Anadolu has­
taneleri mütehassıs hekimsizdir. Her gün Anadolu'
dan Ankara, İstanbul, İzmir hastanelerine binlerce
hasta gelmektedir. Bu zavallılar, hastane kapılarında,
otel ve han köşelerinde sürünmektedir.
Türkiye'nin 45 bin hekime ihtiyacı vardır. Mev­
cut tıp fakültelerimizin, talebe kontenjanlarım 3 000'e
çıkarmalıdır,
Download