16 Ekim 2014, Perşembe HOŞGELDİNİZ Değerli meslektaşlarım, 16. ULUSAL KONGRE KURSLARLA BAŞLADI Derneğimizin Kurucu ve Onursal Başkanı, Hocamız Prof. Dr. Dinçer Fırat’ı geçtiğimiz ay kaybettik. Hocamıza Tanrıdan rahmet diliyor, meslektaşlarıma ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. Daha önceki 15 kongremizde olduğu gibi bu kongremizin de oldukça başarılı gerçekleşeceğine yürekten inanıyorum. Her zamanki gibi dernek üyelerimizin ilgisini çekecek pek çok bilgiyi bir araya getirdik. Bunları hep beraber tartışacağız. Fikir alışverişinde bulunacağız. Ve yenilenmiş, dinlenmiş olarak halkımızın hizmetine devam edeceğiz. Bu sene de günlük pratiğimizde çok önemli bir yer işgal eden kronik hastalıklar; diyabet, hipertansiyon, osteoporoz gibi konular gündemimizin ana konularını oluşturuyor. Ayrıca koruyucu hekimlikte çok önemli bir yeri olan erişkin aşılama da yine programımızın içerisinde yer alıyor. Organizasyon komitesinin önceliği, katılımcılara geniş konu ve alanlarında deneyimli konuşmacılar tarafından oluşturulmuş olan bilimsel programı kaliteli bir şekilde sunmaktır. Son gelişmelere ilişkin konferanslar, iç hastalıklarında kanıt-hastalık ilişkisi oturumları, klinik ve laboratuvarlardaki güncel konuları içeren sempozyumlar bilimsel programda yer almaktadır. Hayat boyu sürecek olan kronik hastalıkların uygun takip edilmesi “yönetiminde” değişik disiplinlerin müdahalesi gerekebilmektedir. Kronik hastalıkların yönetiminde en önemli sorun koordinasyon eksikliğidir. Erişkinlerin Doktoru olan İç Hastalıkları Uzmanları bu koordinasyon görevini yürütebilecek etkinlik ve yetkinliktedir. Bu gerçekten hareketle Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği olarak, üyelerimizin eğitimine büyük önem veriyoruz. Derneğimiz 1995 yılından bu yana, 15 adet Ulusal Kongre, 8 adet İç Hastalıkları Uzmanlığı Güncelleme (Board) Kursu, 5 adet Uluslararası İç Hastalıkları Eğitim Toplantısı, Haydi Büyükler Aşıya Projesi, Türk Hekimleri KOHORTU Projesi, Bilimsel ve Sosyal Platform TİHUDUM Projesi, Kalbinizi Koruyun Projesi, Adana İç Hastalıkları Okulu, Genç Dahiliyeciler Kış Okulu, İç Hastalıkları Uzmanlık Yeterlilik (Board) Sınavları, İç Hastalıkları Dergisi’ne bilimsel destek sağlanması, İç Hastalıkları Hemşireliği Çalışma Grubu faaliyetleri vs. gibi çok sayıda bilimsel çalışma gerçekleştirmiştir. Türk İç Hastalıkları ve Uzmanlık Derneği ile Bilimsel Bilişim tarafından geliştirilen TİHUDUM, başarıyla devam ediyor. İç Hastalıkları gibi ülkemiz için son derece önemli bir konuda özveriyle çalışan üyelerimiz, Türkiye’de bir ilk niteliğindeki projemiz TİHUDUM’a, katılımlarıyla zenginleşen bu ayrıcalığa fazlasıyla layıktırlar. Ayrıca, bildiğiniz gibi kongrelerde sadece bilimsel paylaşım değil, bir araya gelmek, sohbet etmek de önemli ve bunu sağlayabilmek için sosyal bir program da söz konusu. Bu yıl da her akşam renkli bir program oluşturmaya gayret ettik, beğeneceğinizi umuyoruz. Değerli katılımcılar, Sizlere tekrar hoşgeldiniz diyor, başarılı ve verimli bir kongre diliyorum. Prof. Dr. Serhat Ünal Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Her geçen yıl, daha yüksek katılımcı sayısıyla düzenlenen İç Hastalıkları Kongresi Kurs Programı’nın 16.sı, bu yıl 3 ana başlıkta gerçekleşti. Dr. Kerim Güler ve Dr. Osman Erk koordinatörlüğünde düzenlenen “Acil Dahiliye Kursu”, Dr. Melda Türkoğlu ve Dr. Emel Eryüksel koordinatörlüğünde düzenlenen “Temel Mekanik Ventilasyon Kursu” ve Dr. Cem Börüban koordinatörlüğünde düzenlenen “İç Hastalıkları İçin Tıbbi Onkoloji Kursu” katılımcıları; interaktif oturumlar ile bilgilerini güncellediler... Dr. Kerim Güler, Dr. Melda Türkoğlu ve Dr. Filiz Çay Şenler’in Kurs Programına ilişkin Röportajları, Kongre TV Youtube Kanalı’nda... www.youtube.com/kongretv DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM, Hepinize 16. Ulusal İç Hastalıkları Kongresine hoş geldiniz demenin gururunu yaşıyorum. Ancak bu sene kongremize buruk başlıyoruz. Derneğimizin kurucusu ve Onursal Başkanımız sevgili Dinçer Fırat hocamızı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Derneğimizin ve Kongremizin bugünlere gelmesinde büyük emekleri geçen hocamızın anısı önünde saygıyla eğiliyor ve kendisine Allah’tan rahmet diliyoruz. Her sene olduğu gibi bu sene de yönetim kurulumuz ve bilimsel kurulumuzun yoğun çalışmaları ile beğeninizi kazanacağını umduğumuz bir bilimsel program ile karşınızdayız. Dün “Acil Dahiliye”, “Temel Mekanik Ventilasyon” ve “İç Hastalıkları için Tıbbi Onkoloji” kurslarımız başarıyla gerçekleştirildi. Emeği geçen hocalarımıza ve katılımcılarımıza teşekkür ederim. Kongre bilimsel programına göz attığımda; Lipid Kliniği 2014, Ya Başımıza Gelirse Bakış Açısıyla Kalp Krizine Yaklaşım, Antikoagülan Kullanımına Bağlı Kanmaların Yönetimi, Aynı Tansiyon Değerine Farklı Yorumlar benim ön planda ilgimi çeken konular oldu. Bu sene bilimsel programın yanı sıra ilginizi çekeceğini umduğumuz bazı konferanslara da yer verdik: “Farmakovijilans: Ulusal İlaç Güvenliği Merkezi Ne iş Yapar?” , “İç Hastalıkları Uzmanları İçin SGK Uygulamaları” ve “Ulusal Akademik Ar-Ge Proje Destekleri” bu bağlamda programda kendilerine yer buldu ve bu konuların hepimize farklı bakış açıları yaratabileceğini düşünüyorum. Yönetim kurulumuzun Turkcell ile sağlık alanında işbirliği yapma konusunda aldığı kararla yeni bir yola çıktık. 18 Ekim Cumartesi günü saat 15.30’da salon B’de yapılacak olan “Sağlıklı Teknolojiler” başlıklı uydu sempozyumda mobil sağlık alanındaki uygulamalar ve bu konuda iç hastalıkları uzmanlarının rolü tartışılacak. Derneğimiz ve Turkcell’in birlikte çalışması ile mobil sağlık uygulamaları alanında tüm dünyada önder olabilecek olan bu projenin iyi anlaşılabilmesi ve kullanılabilmesi için katılımlarınızın çok önemli olduğunu vurgulamak isterim. Kongremize gönderilen 659 bildiriden 24 sözlü sunum, 464 poster ve 90 sunusuz olarak toplam 578 bildiri kabul edildi. Sözlü bildirilerin sunumlarını takiben bildiri değerlendirme kurulumuzun seçeceği bildirilere ödülleri 18 Ekim 15.00-15.30 arası Salon C’de takdim edilecektir. İç hastalıkları kongresinin önemli bir özelliği de sosyal programlarının zenginliğidir. Bu sene sosyal program şu şekilde: 16 Ekim Perşembe Açılış Kokteyli Grup Blue Note Saat: 21.00 Yer: Titanic Otel Eternity Bar, 17 Ekim Cuma Saat. 21.00 Ahmet Kanneci Dinletisi Yer: Titanic Otel C Salonu, 22.30 Soner Olgun Konseri Yer: Titanic Otel Eternity Bar, 18 Ekim Cumartesi saat 20.00 Gala: Ferhat Göçer, Yer. Su Sesi Otel Kongre Merkezi TEMEL MEKANİK VENTİLASYON KURSU DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIMIZ; Bildiğiniz üzere “Yoğun Bakım” yan dal uzmanlığı, diğer 5 ana dal ile birlikte iç hastalıkları anadalının da üzerine yapılabilen bir yan dal alanıdır. Yaklaşık 2 yıldır değişik üniversitelerde iç hastalıkları uzmanları, yoğun bakım yan dal eğitimlerine başlamışlardır. Yoğun bakım yan dal uzmanlarının yanısıra, klinik servislerde hasta takip eden tüm iç hastalıkları hekimlerinin kritik hastalığın tanı ve tedavisine hakim olması oldukça önemlidir. Mekanik ventilasyon, kritik hastalara uygulanan temel destek tedavilerinin başında gelmektedir. Gerek solunum yetmezliği, gerekse solunum iş yükünü arttıran ağır asidoz, şok gibi çeşitli dahili hastalıklarda ihtiyaç duyulan vazgeçilmez bir tedavi yöntemidir. Noninvaziv olarak maske ile uygulanabildiği gibi, entübasyon veya trakeotomi ile invaziv olarak da uygulanabilmektedir ve her ikisinin de farklı endikasyonları ve komplikasyonları mevcutDoç. Dr. Melda Türkoğlu Gazi Üniversitesi İç Hastalıkları Yoğun Bakım Bilim Dalı tur. Bu nedenle tedaviyi başlama kararı ile birlikte, uygun modalitenin seçimi, dikkatli bir izlem ve uygun zamanda ayırma işleminin özenle yapılması gerekmektedir. Bu nedenle biz bu kursta, yoğun bakımın en temel desteklerinden olan mekanik ventilasyon desteğinin, endikasyonları, uygulama yöntemleri ve ayırma ilkelerini temel bilgiler eşliğinde teorik ve pratik olarak sunmayı hedefledik. İlk bölümde teorik anlatım yapılmış, ikinci bölümde ise, mekanik ventilatör cihazı eşliğinde pratik eğitim gerçekleştirilmiştir. Hedefimiz, bir iç hastalıkları uzmanına mekanik ventilasyonu başlatabilecek, makinanın ilk kurulumunu yapabilecek ve gerektiğinde kısa süre takip edebilecek bazal bilgi donanımını sağlamaktır. Değerli katılanlarımızın iyi ve verimli bir kurs geçirdiklerini umuyoruz… Doç. Dr. Emel Eryüksel Marmara Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Dahili Yoğun Bakım Ünitesi Hepimiz için yararlı bir kongre olması dileğiyle… Prof. Dr. İhsan Ertenli Kongre Genel Sekreteri Değerli Katılımcılarımız; Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği tarafından her yıl geleneksel olarak gerçekleştirilen, “Ulusal İç Hastalıkları Kongre’lerinin onaltıncısına hoş geldiniz. Ulusal anlamda gerçekleşen en geniş katılımlı kongrelerden biri olan, Ulusal İç Hastalıkları Kongresi’nin organizasyonunu üstlenmiş olmaktan ötürü Serenas Turizm olarak gurur ve heyecan duyuyoruz. Kongre sırasında 200 kişiyi aşkın bir ekiple gerek kongre merkezinde, gerek Antalya havalimanında, gerekse konaklama otellerinde sizlere hizmet vereceğiz. Her türlü konuda Serenas çalışanları olarak, sizlere rahat ve verimli bir kongre yaşatabilmek için 4 gün boyunca sizlerle olacağız. Kongre organizasyonunun yaklaşık bir yıl süren hazırlığında değerli yardımlarını ve emeklerini esirgemeyen başta TİHUD Yönetim Kurulu olmak üzere, tüm Kongre Düzenleme Kurulu’na, kongremizde görev alan tüm hocalarımıza, kongreyi destekleyen katılımlarıyla kongremizi zenginleştiren ilaç sanayi kuruluşlarına ve kongre merkezimiz Titanic Otel ve Kongre Merkezi çalışanlarına en içten teşekkürlerimizi sunarız. Serenas Group olarak, Antalya’nın en güzel köşelerinden biri olan Belek’te sosyal ve bilimsel açıdan verimli bir kongre geçirmenizi diler, saygılar sunarız. Sercan Özalp Proje Koordinatörü 16. ULUSAL KONGRE TELEVİZYONUNUZDA KONGRE TV YAYINLARI KONGRE MERKEZİNDE YER ALAN EKRANLARDA, OTEL ODANIZDA, MOBİL UYGULAMA İLE CEP TELEFONLARINIZDA... TITANIC DELUXE HOTEL : MARITIM PINE BEACH: SPICE HOTEL: ELA QUALITY RESORT: SUSESİ HOTEL: 4. KANAL 2. KANAL 7. KANAL 69. KANAL 54. KANAL NEDEN İÇ HASTALIKLARI UZMANLARI İÇİN TIBBİ ONKOLOJİ KURSU Bu kurs, aslında kendi- İç hastalıkları uzmanlarının onkoloji alanında günümüzde sağlayamadığı hizmetler: leri de birer iç hastalıkları uzmanı olan tıbbi onkologların kanser hastalarına yönelik sağ- 1-Hastalarda tedavi ya da kanserle ilişkili semptom yönetimini sağlamak 2- Basit ve çok yaşamsal olan destek tedavileri yürütmek 3- Prognoz ve tedavi süreci hakkında bilgilendirme yapmak 4- Terminal dönem kanser hastasının temel tıbbi bakımı, ağrı kontrolü, morfin devam reçetesi yazmak 5-Kemoterapi komplikasyonlarında destek tedavi uygulayabilmek 6-Onkolojik acil durumlarda ilk müdahaleyi yapabilmek 7- Kanserli hastanın kanser dışı sağlık sorunlarında klinik değerlendirme yapabilmek. lık hizmetinin geliştirilmesi için duydukları destek gereksinmesini yansıtmaktadır. Bu alanda birlikte çalışabileceğimiz, en uygun ekip üyeleri sizlersiniz. Kanser, dünyada ve ülkemizde sıklığı ve önemi giderek artan bir sağlık sorunudur. Ölüm nedeni olarak, kalp ve damar hastalıklarının hemen ardından gelmektedir. Tanısı ve tedavisi birçok uzmanlık dalının işbirliğini gerektirmektedir. Primer korunma ve tarama ile erken tanısı esastır. Tedavisi, multidisipliner yaklaşımı zorunlu kılar, pek çok hastalığa göre çok toksik ve pahalıdır. Ülkemizde onkolog ve kanser merkezi sayısındaki artışa karşın, kanser hastalarına standart tıbbi hizmeti vermek için yetersiz kalınmaktadır. İç hastalıkları uzmanları, kanserli hastalara pek çok aşamada katkı verebilmektedir. Ancak, iç hastalıkları uzmanlarının çoğunun tıbbi onkoloji alanında mezuniyet öncesi ve özellikle uzmanlık eğitimleri standart değildir. Ülkemizde tıbbi onkoloji eğitimi bazı tıp fakültelerinde ve özellikle eğitim hastanelerinde yetersiz kalmaktadır. Bunun yanında, iç hastalıkları uzmanlarının çalıştığı hastanelerin olanakları da bazı durumlarda kanser hastasına hizmet vermek için uygun olmamaktadır. Sizden ne tür destekler beklediğimizi belirtmeden önce, durum saptaması yapmanın yararlı olacağı kanısındayım. Bu şekilde, gereksinmelerin neler olduğu kendiliğinden ortaya çıkacaktır. İç hastalıkları uzmanlarının ülkemiz koşullarında kanser hastaları için sağladığı ve sağlayamadıkları tıbbi destekleri tanımlamak istiyorum. İç hastalıkları uzmanlarının onkoloji alanında günümüzde sağladığı hizmetler: 1-Kanser tanısında gereken tetkik ve tıbbi yönlendirmeler 2-Kanser tanısını almış ve tedavi gören hastaların tıbbi onkolog tarafından planlanmış öncelikle kemoterapilerini yürütmek 3-Tedavi gören ya da tedavisi tamamlanmış hastalardaki komplikasyonlarda tanı amaçlı tetkik yapmak ve sonra sevk etmek 4- Onkolojik acil durumlarında tanısal tetkikler yapmak ve sonra sevk etmek 5-Terminal dönem kanser hastasında çeşitli tetkikler yapmak ve sonra sevk etmek 6- Destek tedavi için başvuran kanser hastalarında tetkikler yapmak ve sonra sevk etmek. Sonuç olarak, iç hastalıkları uzmanlarının kanser hastasıyla karşılaştıklarında sadece çok sayıda tetkik yapıp, ardından hemen sevk etmeleri dışında başka işlevleri de olmalıdır. Kanser ve tedavi ile ilişkili komplikasyonlarda destek tedavi ve onkolojik acillerde ilk tıbbi müdahale, bu hastalara yönelik tıbbi hizmetler arasında olması gereken temel görev ve sorumluluktur. Kursumuz, bu hizmetin yerine getirilmesi için gerekli temel bilgileri vermeyi ve sizi daha donanımlı kılmayı amaçlamaktadır. Doç. Dr. Filiz Çay Şenler Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı 16. ULUSAL KONGRE’DE 16. KURS: İÇ HASTALIKLARI ACİL KURSU Günümüzde acil dahiliye servisine gelen hastaların nitelik ve niceliklerinin büyük bir değişim gösterdiği herkesin malumu olan bir konudur. Bir yandan normal polikliniklerde muayene olamadığı için acile başvuran hastalar, diğer yandan acil olarak değerlendirilmesi ve tedaviye başlanması gereken onkolojik acil hastalar ve komplikasyon acilleri olan hastalar. Acile başvuran ve hemen tanı konup; tedaviye başlanması gereken hastaların büyük çoğunluğunu onkoloji servislerinde kemoterapi ve radyoterapi tedavileri uygulanan hastalar oluşturmaktadır. Onkoloji servislerinin acil ünitelerinin olmaması nedeniyle bu hastalar çoğunlukla acil servislerde diğer hastalarla birlikte değerlendirilip tedavi edilmeye çalışılıyor. Aslında her hasta için olduğu gibi steril, rahat, sakin bir ortamda tedavi edilmesi gereken bu hastalara acil servislerde bu nitelikte bir hizmet verildiği söylenemez. Değişen yasa ile birlikte bu yıl aile hekimlerinin de acil hastalara bakacak olması acil tıp eğitiminin önemini bir kez daha gündeme getirecektir. Gerçek acil hastalıklar, hemen (1 saat içinde) tanı konması ve tedaviye başlanması gereken hastalıklardır. Tanı ve tedavide her bir saatlik gecikme mortalite ve morbidite artışına yol açacaktır. Acil servislerde hemen tanı konması ve tedaviye başlanması gereken hastalıkların başında sepsis, pnömoni, febril nötropeni, menenjit, ensefalit, gazlı gangren, sıtma, endokardit, tetanoz gibi infeksiyon hastalıkları gelmektedir. Yine infarktüs, emboli ve kanama gibi durumlar hemen tanınıp, tedavi edilmeyi gerektiren hastalıkların başında gelmektedir. Bu yıl iç hastalıkları kongresinde, acil kurs programında acil servislerde sık rastlanın hastalıklara ait vaka sunumlarını sunmayı, tartışmayı, bilgilerimizi güncellemeyi amaç edindik. DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM 16. İç Hastalıkları Kongre’si bünyesinde düzenlenen İç Hastalıkları Acil Kursu’ Başarıyla tamamlandı. Acil! Bu sözcüğün her hekimin hayatında özel bir yeri vardır. “Acil hasta” diğer hastalıklardan çok farklıdır. Acil hasta karşısında hekim çabuk ve doğru karar vermek, kararını çabuk uygulamak, ve bunun içinde sadece bilgisinden ve deneyiminden yararlanmak zorundadır. Çoğu kez başkasına danışacak, kalın kitapları karıştıracak veya internette arama yapacak zamanı yoktur. Kongremizdeki önemli bilimsel aktivitelerden biri olan bu kursta tüm İç Hastalıkları Uzmanlarının mesleki uygulamalarında sık karşılaştıkları ‘değişik vakaları tanı aşamasından tedavi tamamlanmasına kadar gecen süreci interaktif olarak tartıştık. Teşhiste klinik ve laboratuar bulgularının ayırıcı tanıdaki katkılarını gözden geçirdik. Bilim başta tıp olmak üzere kısa süre çok değişiklikler göstermektedir. Tedavi klavuzları çok sık yenilenmekte ve hekimler bu klavuzları hastalarına uygulamak zorundadırlar. Bu klavuzlar en iyi şekilde kongrelerde tartışılmaktadır. Acil kursun konuları da bu klavuzlar eşliğinde tartışılmıştır. Acil Ünitelerini oldukça meşgul eden bu vakalarda çok deneyimli konuşmacılar güncel ve pratik bilgileri aktarmakla kalmayıp, aynı zamanda engin deneyimlerini de değerli hekim arkadaşlarımızla paylaşmışlardır. Toplantıları samimi bir ortamda tartışan İstanbul Tıp Fakültesi öğretim üyesi arkadaşlarıma teşekkür ederim. Sizlerin katılımı ve olumlu geri bildirimleriniz ile cesaretlendik. Bu kursu gelecek yıl da yine vaka tartışmaları şeklinde tekrarlamak istiyor ve sizleri yine kursumuzda görmek istiyoruz. Kursumuz bitse de bugün başlayan kongremiz boyunca da İç Hastalıkları uzmanlarının farklı sorunlarına yardımcı olacak, hepsi birbirinden önemli konular ele alınmakta ve bu nedenle her yıl yüksek katılımcı sayısına ulaşılmaktadır. Sizlerin beğenisini kazanmaktan büyük mutluluk ve onur duyuyoruz. Herkese iyi kongreler dileklerimle. Hepiniz için verimli ve yararlı olmasını dilerim. Saygılarımla, Prof. Dr. Osman Erk İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Prof. Dr. Kerim Güler Acil Kurs Düzenleme Başkanı ENDOKRİN HİPERTANSİYON Hipertansiyon erişkin toplumun yaklaşık %30’unu etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Yapılan çalışmalar, kan basıncı arttıkça miyokard infarktüsü, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği ve inme riskinin belirgin olarak arttığını bildirmektedir. Kırk-69 yaş arası hastaların değerlendirildiği 61 ileri-dönük çalışmanın meta-analizinde, sistolik kan basıncında her 20mmHg ve diastolik kan basıncında her 10mmHg artışın iskemik kalp hastalığı ve inmeden ölüm riskini 2 kat artırdığını göstermektedir. Etyolojik olarak sınıflandırıldığında, hipertansiyon; birincil (esansiyel) ve ikincil olarak iki ana gruba ayrılmaktadır. Esansiyel hipertansiyon tüm olguların yaklaşık %85-90’ını oluştururken, geriye kalan ikincil hipertansiyon olgularının çok önemli bir kısmını endokrin sebeplere bağlı gelişen “Endokrin Hipertansiyon” oluşturmaktadır. Endokrin Hipertansiyon sebepleri olarak primer hiperaldosteronizm, feokromostoma, Cushing Sendromu, akromegali, hiper-hipotiroidizm, hiperparatiroidizm ve diğer mineralokortikoit ilintili hipertansiyon durumları (Liddle Sendromu gibi) sıralanabilir. Detaylı kişisel ve aile öyküsü alınması, dikkatli fizik muayene ile organ sistemlerinin gözden geçirilmesi tanıda önemlidir. Spontan veya diüretikle açığa çıkan hipokalemi, dirençli hipertansiyon, 50 yaş altında erken başlangıçlı hipertansiyon ve/veya inme, hipertansiyonun şiddeti ile orantısız organ hasarı varlığı; sol ventrikül hipertrofisi, sol ventrikül diastolik fonksiyon bozukluğu, karotis aterosklerozu ve mikroalbüminüri gibi, primer hiperaldosteronizm ilişkili hipertansiyona işaret edebilir. Hipertansiyona eşlik eden baş ağrısı, çarpıntı, anksiyete, terleme gibi bulguların varlığı feokromostoma düşündürmelidir. Etkilenen olguların yaklaşık %50’sinde sürekli hipertansiyon varken, geri kalan yaklaşık yarısında ataklar halinde gelen hipertansiyon izlenebilir. Anılan feokromositoma belirti ve bulgusu olanlarda, dirençli hipertansiyon olgularında, ailede feokromositoma veya MEN-2, Von Hippel Lindau sendromu, Nörofibromatozis öyküsü olanlarda, anestezi, entubasyon, cerrahi, gebelik, anjiografi sırasında hipertansif atak ve açıklanamayan şok gelişenlerde ve genç yaş hipertansiyon (<20 yaş) olgularında feokromostoma araştırılmalıdır. Genç hipertansiyon olgularında Cushing sendromu da akla gelmelidir. Eşlik eden proksimal kas güçsüzlüğü, deride 1 cm’den geniş mor çatlaklar ve deri incelmesi, kolay çürük oluşumu varlığı şüpheyi kuvvetlendirir. Klinik bulguları, normal sağlıklı olguların bulgularından genellikle farksız olduğu için subklinik hipotiroidi, hipertansiyon etyolojik değerlendirilmesinde göz ardı edilmemelidir. Doç. Dr. M. Eda Ertörer Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Ve Metabolizma Hastalıkları