Editörden Hoþ geldin Biliþim ve Hukuk….. Biliþim kelimesi artýk hayatýn hemen hemen her alanýnda karþýmýza çýkýyor. Kolay kolay deðiþmeyen disiplinlerden biri olan hukuk da epeyce bir süredir bu kavramý tartýþa duruyor. Bundan da öte artýk biliþimle ilgili davalarýn sayýsý da her geçen gün hýzla artýyor. Bu hýzlý geliþim süreci doðrultusunda da Ankara Barosu Biliþim Kurulu olarak son iki yýl içerisinde teknolojinin tüm imkânlarýný avukatlarla ve hukukçularla birleþtirmek için uðraþ veriyoruz. Bu süre içerisinde Ankara Barosu Bilgi Ýþlem Merkezini de kurarak Baromuzca yürütülen biliþim hizmetlerinin süreklileþtirilmesini ve kurumsallaþtýrýlmasýný saðladýk. Merkez ve ilçe adliyelere konulan Plazmalar, kiosklar ve duruþma tutanaklarýný izlemek için mahkeme salonlarýna konulan LCD monitörler gibi bir çok donanýmýn avukatlarýn kullanýmýna sunulmasý için projeler üreten ve hayata geçiren kurulumuzca faaliyetlerimizin bir kýsmýný da yayýncýlýk konusunda geniþletmeyi uygun gördük. Bu baðlamda Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý ile UYAP e-takip kitapçýðýný, Türkiye Biliþim Derneði ile elektronik imza kitapçýðýný ve son olarak da Ýnternet ve Hukuk Platformu ile Siber Suçlar sözleþmesinin Türkçe çevirisini içeren kitabý hukukçularýn kullanýmýna sunduk. Bu yayýnlarýmýzýn ikinci baskýlarý þimdiden tükendi bile. Bu yayýnlarýn yaný sýra baromuzun tanýtým filmini ve bu filmin içerisinde yer aldýðý þýk tasarýmlý cd-romlarý da projelendirdik ve üretimine katkýda bulunduk. Bununla birlikte artýk UYAP’la ilgili her türlü dokümaný ve programý bulabileceðimiz cd-romlarý da þýk bir tasarýmla meslektaþlarýmýzýn kullanýmýna sunmuþ bulunuyoruz. Biz çalýþmalarýmýzý bu yönlerde geliþtiredururken hukuk artýk basma kalýp dergilerde deðil modern, þýk tasarýmlý ve resimlerle zenginleþtirilmiþ renkli dergilerde de yerini almaya baþladý. Bu geliþmeler bizleri “Biliþim ve Hukuk” adlý bir derginin çýkartýlmasý için heveslendirdi. Önceleri biliþimle ilgili olduðu için bu derginin elektronik ortamda yayýnlanacak e-dergi olup olmamasý konusunda kendi aramýzda bayaðý tartýþtýk. Daha sonra böyle bir derginin internet kullanan hukukçulardan ziyade interneti çokça kullanmayan halen öncelikli olarak basýlý yayýmlarý takip eden meslektaþlarýmýza faydalý olabileceði düþüncesiyle klasik olarak basýlý ortamda yayýmlama kararý aldýk. Ýþte bu düþüncemizin devamý olarak þu anda elinizde bulunan dergiyi hazýrlamaya koyulduk. Elbette ki eksiklerimiz, hatalarýmýz olabilir. Bu konudaki ilk deneyimimiz. Ancak þu da bir gerçek ki Baromuzca yayýnlan bu dergi Türkiye’nin biliþim hukukunu konu olan ilk ve tek dergisi. Þüphesiz aslýnda bu derginin gerçek sahibi hiçbir telif ücreti almaksýzýn bu dergide yer almasý için yazýlarýný gönderen arkadaþlarýmýz. Kendilerine buradan Türkiye’nin ilk ve tek biliþim hukuku dergisinin oluþumuna katkýda bulunduklarý için teþekkürlerimizi sunuyoruz. Av.Özgür Eralp Ankara Barosu Biliþim ve Hukuk Dergisi Genel Yayýn Yönetmeni Biliþim ve Hukuk Bu vesileyle derginin çýkmasýnda emeði geçen Biliþim Kurulu Baþkan Yardýmcýsý Avukat Çaðatay Cengiz ve derginin düzeltmelerini yapan Stajyer Avukat Gülþah Deniz baþta olmak üzere dergi yayýn kurulumuza ve biliþime desteklerini esirgemeyen Baro Baþkanýmýz ile yönetim kurulu üyelerimize teþekkür eder dergimizin tüm hukuk camiasýna faydalý olmasýný dileriz. 1 Biliþim ve Hukuk Ankara Barosu Bilgi Ýþlem Merkezi Yayýnlarý © Ankara 2006 Biliþim ve Hukuk Dergisi üç ayda bir yayýmlanýr. Sahibi Ankara Barosu Adýna Av. V. Ahsen COÞAR Ankara Barosu Baþkaný Sorumlu Müdür Av. Fahrettin KAYHAN Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Editör Av. Özgür ERALP Biliþim ve Hukuk Yayýn Kurulu Baþkaný Yayýn Kurulu Av. Özgür ERALP, Av. H. Çaðlar CENGÝZ, Stj. Av. Gülþah DENÝZ, Stj. Av. Damla GÜLER, Stj. Av. Aslý TATLIDÝL Ýletiþim Adresi: Ankara Barosu Baþkanlýðý Ankara Adalet Sarayý Kat: 5 (06100) Sýhhiye / Ankara Tel : + 90 (312) 310 55 26 Faks : + 90 (312) 309 22 37 E-Posta : ankarabarosu@ankarabarosu.org.tr Web : www.ankarabarosu.org.tr Dizgi Tasarým ve Kapak Fabrica Desingn - Tacettin USTA Baský Tel : Ustaoðlu Basým Yayýn Ltd. Þti. : + 90 (312) 229 64 81 Biliþim ve Hukuk Dergide ileri sürülen görüþler yalnýzca yazarlarýna aittir. Dergimizi baðlamaz 2 Ý MAKALELER MAKALELER AB’DE VERÝ TABANLARININ KORUNMASI ON YILLIK DENEYÝM Sevcan Kýreker Ý N SOSYAL GUVENLÝK AÐLARI VE E-BÝLDÝRGE Dr. Derya Tellan D E BÝLÝÞÝM SUÇLARININ TESPÝTÝNDE KABLOSUZ ÝNTERNET ENGELÝ Çýðýr Ýlbaþ K Ý ULUSLARARASI NÝTELÝKLÝ ELEKTRONÝK SÖZLEÞMEYE UYGULANACAK HUKUKUN BELÝRLENMESÝ Stj. Av. Sezercan Bektaþ L E AP ÖZEL DOSYA/UY DOSYA/UYAP UYAP’TA AVUKATLIK PORTALI VE E-TAKÝP Özel Züriyet - Kutlugün Ethem ULUSAL YARGI AÐI PROJESÝ (UYAP) CUMHURÝYET BAÞSAVCILIÐI ALT SÝSTEMLERÝ Hakan Atasoy R 6 8 UYAP MEZUAT BÝLGÝ BANKASI 11 HUKUK MAHKEMELERÝ DAVA TEVZÝ ÝÞLEMLERÝ 12 Ali Kanmaz Ömer Uzunca BÝLGÝ GÜVENLÝÐÝ POLÝTÝKASI VE BÝLGÝ GÜVENLÝK YAPISI 13 UYAP UZAKTAN EÐÝTÝM PROJESÝ 15 Üveyiz Zaim Ünal Hakan Atasoy ADALET BAKANLIÐI BÝLGÝ ÝÞLEM DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI UYAP YARDIM MASASI Þengül Demir - Feyza Karakaya ADALET BAKANLIÐI WEB SAYFALARININ HAZIRLANMASI Hekime Koç 16 17 ALINAN E-POSTA ÝLETÝLERÝNÝN KAYNAÐINI ARAÞTIRMA 19 Halil Keleþ KAMU KAYNAKLARI VE UYAP 22 ORACLE NEDÝR? 27 Servet Yetim Cengizhan Turgutlu UYAP BÝLGÝ SÝSTEMÝNDE ÝCRA DAÝRELERÝNDE KASA ÝÞLEMLERÝ Sevcan Kýreker 28 YENÝ TÜRK CEZA KANUNU’NUNDA BANKA VE KREDÝ KARTLARININ KÖTÜYE KULLANIMI Av. Onur Tatar SÝBER TERÖRÝZM... TEHLÝKENÝN NE KADAR FARKINDAYIZ? Av. Korcan Derecioðlu ÞU MOBESE DEDÝKLERÝ Av. Özður Eralp AVRUPA BÝRLÝÐÝ VE TÜRKÝYE’DE VERÝ KORUNMASI HUKUKU BAKIMINDAN ELEKTRONÝK POSTA Tamer Soysal 30 32 34 35 37 39 40 42 BÝLÝMSEL ARAÞTIRMALAR ELEKTRONÝK POSTA YOLUYLA KÝÞÝLÝK HAKLARINA MÜDAHALEDEN DOÐAN HUKUKÝ SORUMLULUK Tamer Soysal 46 SÝBER SUÇ SÖZLEÞMESÝ VE 5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU BÝLÝÞÝM SUÇLARI Ýnci Biçkin 65 TELEKOMÜNÝKASYON SEKTÖRÜNDE ALTERNATÝF UZLAÞTIRMA YÖNTEMLERÝ Bilge Göktaylar 75 MAHKEME KARARLARI Rekabet Kurulu Kararý Yargýtay Kararlarý TBB Disiplin Kurulu Kararlarý Kamu Ýhale Kurulu Kararlarý Yayýna Hazýrlayan : Av. Özður Eralp 86 90 92 94 MEVZUAT Yayýna Hazýrlayan : Av. Özður Eralp 97 SÝTE ÝNCELEMESÝ Türk Hukuk Sitesi102 Yayýna Hazýrlayan : Av. Özður Eralp 111 Biliþim ve Hukuk Ç 3 BAÞKANIN KÖÞESÝ Ulusal Sevgili Meslektaþlarým, Bilginin yöntemleri dönüþümü ve gerçekleþtirmek için bu için kullanýlan dönüþümü uygulanýlan mekanizmalarý inceleyen bir disiplin olan bilgi-iþlemin geliþmesi ve yaygýnlaþmasý, enformatik olarak da kavramýný ortaya çýkardý. bilinen biliþim Bilme edimini oluþturan sürecin adý olan ve ayýrtýnda olma ile yargý yetilerini kapsayan biliþ sözcüðünden türetilen biliþim kavramý, ‘bilgiye eriþilmesini, bilginin daðýtýlmasýný, iletilmesini, iþlenmesini, yani saklanmasýný, denetlenmesini ve yeniden elde edilmesini’ konu alan akademik ve mesleki disiplinin adýdýr. Geliþtirilen yeni teknolojilerle birlikte, bilgiye eriþilmesi, çok fazla sayýda bilginin daðýtýlmasý, iletilmesi, iþlenmesi, pek çok hukuki sorunu da beraberinde getirdi. Bu hukuki sorunlarýn en baþýnda, bilgisayar aðlarýna, bilgisayar veri ve sistemlerine, elektronik bilgilerin gizliliðine, doðruluðuna ve ulaþýlabilirliðine zarar verici faaliyetler, bu baðlamda bilgisayar üç kaðýtçýlýðý ile siberpunk gibi anti-kültürel pratikler geliyor. Siber ortamdaki kiþisel verilerin korunmasý ile bilgi güvenliðinin ve özgürlüðünün tehlikeye girmesi, bütün bu konularda hukuki düzenleme yapma gereksinimini zorunlu kýldý. Bu baðlamda, 01.06.2005 tarihinde yürürlüðe giren 5237 sayýlý yeni Biliþim ve Hukuk Türk Ceza Yasasý’nda, biliþim suçlarý ile ilgili 4 düzenlemelere yer verildi. düzeydeki bu hukuksal düzenlemelere, Avrupa Birliði Siber Suç Uzmanlarý Komitesi tarafýndan hazýrlanan ve yine Avrupa Birliði Avrupa Suç Sorunlarý Komitesinin 50.Genel Kurulunda onaylanan ‘Siber Suçlar Konvansiyon Taslaðý ve Açýklayýcý Memorandumu’ eþlik etti. Bütün bu geliþmelere baðlý olarak, hem ceza ve hem de özel hukuk boyutu olan ve Biliþim Hukuku olarak adlandýrýlan yeni bir hukuk dalý ortaya çýktý. Bunu göz önüne olan Yönetim Kurulumuz 20.09.2006 tarih ve 36/1 sayýlý kararý ile bir ilki daha gerçekleþtirdi ve Türkiye’nin Biliþim Hukukunu konu alan ilk dergisinin Ankara Barosu tarafýndan çýkartýlmasýna karar verdi. Biliþim ve Hukuk adýyla yayýnlanacak olan bu dergi, bilgi teknolojisindeki geliþmelerle ilgili makale ve haberleri, biliþim hukuku ile ilgili bilimsel incelemeleri, emsal yargý kararlarýný kapsayacak. Elinizdeki bu derginin hazýrlanmasýnda emeði ve katkýsý olan herkese, ama daha çok bu derginin hem çýkartýlmasýnýn fikir babalýðýný yapan, hem de dergiyi yayýna hazýr hale getiren Baromuzun Bilgi Ýþlem Merkezi Baþkaný Sayýn Av. Özgür Eralp ile yardýmcýsý Sayýn Av. Çaðatay Cengiz’e, Ankara Barosu adýna, Yönetim Kurulu Üyesi arkadaþlarým adýna ve kendi adýma teþekkür eder, derginin hem biliþim ve hem de avukatý, yargýcý, savcýsý, akademisyeni ile tüm hukuk camiasýna yararlý olmasýný dilerim. Av. V. Ahsen COÞAR Ankara Barosu Baþkan UYAP... ULUSAL YARGI AÐI PROJESÝ ÖZEL DOSYA UYAP’TA AVUKATLIK PORTALI VE e-takip ÖZEL ZÜRÝYET - KUTLUGÜN ETHEM TÜRKER Ýcra Alan Uzmanlarý - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý Yardým Masasý ÖZET: Günümüz dünyasý, sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiþin temellerinin atýldýðý, deðiþim ve dönüþümlerin inanýlmaz bir hýzla yaþandýðý bir dünya olmuþtur. Bilgi ve iletiþim teknolojilerinin, ekonomide, toplum yaþamýnda ve kültürde kalýcý deðiþiklikler yarattýðý bir süreçten geçiyoruz. Ulusal ekonomik geliþme ve rekabet stratejisini bilgi ekonomisine dayandýran ülkeler, bilim, teknoloji ve biliþim alanýndaki mevcut kurumsal yapýlarýný yeniden düzenlemekte ve bu ekonominin gereklerine uygun yeni kurumsal yapýlar oluþturmaktadýrlar. GÝRÝÞ Bilgi çaðýnýn getirdiði deðiþim; tüm dünyada olduðu gibi bizde de yeniden yapýlanma sürecini hýzlandýrmýþ, Adalet Bakanlýðý e-Devlet Programý doðrultusunda e-Adalet Projesini hayata geçirerek Ulusal Yargý Aðý Projesi kapsamýnda toplam 62 adet il ve ilçeyi iþletime almýþtýr. Avukatlar hiçbir zaman sistemin dýþýnda tutulmamýþ Ankara Barosu biliþim gurubu avukatlarý da her toplantýya davet edilerek etakip çalýþmalarý en uygun ve kolay kullanýlabilir hale getirilmiþ, Ankara Adliyesi konferans salonunda tanýtýmlarý yapýlmýþtýr. Ulusal Yargý Aðý Projesi (UYAP) ile amaçlanan; gerekli tüm teknolojik geliþmeleri kullanarak e-dönüþüm sürecinde hýzlý, güvenilir, adil bir yargýlama mekanizmasý tesis edip e-adalet altyapýsýný oluþturmak amacýyla, adaletin gecikmeksizin yerine getirilmesi, vatandaþlarýn maðduriyetinin engellenmesi, güvenirlilik ve doðruluk esaslarýný koruyarak yargýya hýz kazandýrmak amacýyla kurulan bir bilgi sistemidir . Biliþim ve Hukuk UYAP avukatlar için de bir çok kolaylýk saðlamýþtýr. UYAP Avukat Bilgi Sistemi sayesinde avukatlar, bürolarýndan avukat portalý adý altýnda sisteme güvenli bir þekilde baðlanarak; ilgili olduklarý dosyalar hakkýnda her türlü bilgiyi alabilmektedirler. 6 Avukat portalý ile ilgili test çalýþmalarý Ankara Adliyesinde tamamlanmýþ olup, baþarý ile sonuçlanmýþtýr. Bu nedenle, UYAP’ýn iþletimde olduðu birimlerde avukatlarýn bu hizmetlerden yararlanabileceði düþünülmektedir. Bu baðlamda iþletimde bulunan barolara yazý yazýlarak avukatlarýn barolara müracaat ederek, taleplerinin Bakanlýðýmýza iletilmesini müteakip, tahsis edilecek sertifika ile sisteme güvenli bir þekilde baðlanarak bu hizmetlerden faydalanmalarýnýn saðlanacaðý duyurulmuþtur. Avukatlarýn UYAP kapsamýnda test ve pilot birimlerdeki Ýcra Dairelerinde iþlemlerini hýzlý bir þekilde yapabilmeleri için, çevrimdýþý (off-line) e- Takip Talebi hazýrlayabilmelerini saðlayan uygulama 28.07.2005 tarihi itibariyle güncellenmiþtir. http://www.adalet.gov.tr/programs/hukuk_programlari. html - linkine týkladýðýnýzda aþaðýdaki bilgilere ulaþabilirsiniz. (Kaynak) w w w w w w w w w w w Ýllere Göre Ýcra Müdürlüklerine Gelen e-Takip Oranlarý Ýllere Göre Ýcra Müdürlüklerinin UYAP’ta açtýklarý Esas Sayýlarý Oraný Ankara Ýcra Müdürlüklerinin e-Takip Oranlarý Ýstanbul Ýcra Müdürlüklerinin e-Takip Oranlarý Ýzmir Ýcra Müdürlüklerinin e-Takip Oranlarý Ankara Ýcra Müdürlüklerinin Dosya Sayýsý (2000’lik Kota Uygulanmaktadýr) Ýstanbul Ýcra Müdürlüklerinin Dosya (Seçenekli Kota Uygulanmaktadýr) Sayýsý Ýzmir Ýcra Müdürlüklerinin Dosya Sayýsý (400’lük Kota Uygulanmaktadýr) Ýcra Takiplerini e-Takip Olarak Açan Kurumlar 500 Dosyadan Fazla Ýcra Takibini e-Takip Olarak Açan Avukatlar Ýcra Müdürlüklerine açýlan e-Takip dosyalarý hakkýndaki sayýsal bilgiler Yukarýda belirtilen link aracýlýðýyla, Bilgisayarýnda Java Kurulu Olmayanlar Ýçin Java Çalýþtýrma Ortamý – Java programýnýn kurulumunu gösteren görsel sunum - eTakip Talebinin Hazýrlanabilmesi Saðlayan Programýn Bilgisayara Kurulumu ve bilgi giriþleri görsel sunumlarla anlatýlmýþtýr. e) Takip Talebinin Hazýrlanabilmesi Saðlayan Programýn kullanýmýný gösteren sesli ve görsel sunum DOSYALAR Java programýný kurduktan sonra, e-Takip talebininin hazýrlanabilmesini saðlayan programý linkleri týklayarak bilgisayarýnýza yükleyebilirsiniz b) Ýcra Müdürlüðü e-Takip Kabul Klavuzu JAVA DOSYALARI e) Takip ve Ýcra Daireleri Kullanýcý Dokümanlarý http://www.adalet.gov.tr/etakip/etakip.htm (kaynak) Java programýnýn kurulumunu gösteren görsel sunumu izlemek için týklayýnýz. Bilgisayarýnda Java Kurulu Olmayanlar Ýçin Java Çalýþtýrma Ortamý e-Takip talebinin hazýrlanabilmesini saðlayan programý kullanabilmek için öncelikle bilgisayarýnýzda Java programýnýn yüklü olmasý gereklidir. Java programýný kurmak için linkleri týklayarak bilgisayarýnýza yükleyebilirsiniz JAVA ve E-TAKÝP PROGRAMI e-Takip Talebinin Hazýrlanabilmesi Saðlayan Programýn Bilgisayara Kurulumu (MSWindows Ýþletim Sistemi) e-Takip Talebinin Hazýrlanabilmesi Saðlayan Program (Linux Ýþletim Sistemi) Java programýný kurduktan sonra, e-Takip talebininin hazýrlanabilmesini saðlayan programý linkleri týklayarak bilgisayarýnýza yükleyebilirsiniz. SUNUMLAR a) Taraf-Alacak Bilgilerinin Giriþi-1 b) Taraf-Alacak Bilgilerinin Giriþi-2 c) Güncelleme ve Diske Kayýt a) e-Takip Hazýrlama Klavuzu c) Genel Açýklamalar UYUM KODLARI Ýcra Takip Sistemindeki Verilerin UYAP Ýcra e-Takip Talebine Aktarýlmasý Ýþlemi Ýçin XML E-TAKÝP’TEKÝ SON GÜNCELLEMELER Baþka Bir Ýcra Takip Programý Kullanýyorsanýz, Kullandýðýnýz Sistemdeki Verilerin UYAP Ýcra e-Takip Talebine Aktarýlmasý Ýþlemini, linkleri Týklayarak Bilgisayarýnýza Yükleyeceðiniz Program Ýle Gerçekleþtirebilirsiniz. DESTEK ÝÇÝN w 0 505 467 07 51/108-109 w 0 312 212 65 95/108-109 w yardim@adalet.gov.tr Mutlaka yeni bir proje baþlatýldýðýnda sýkýntýlaraksaklýklar olacaktýr. Projeyi el birliðiyle geliþtirmek ve daha iyiye götürmek yapýcý eleþtirileriniz ve önerilerinizle mümkün olacaktýr. Daha hýzlý, daha güvenilir, daha adil, çalýþanlarý mutlu ve güler yüzlü, iþ sahiplerinin maðdur olmadýðý nice Adli yýllara… Biliþim ve Hukuk E-Takip talebinin hazýrlanabilmesini saðlayan programý kullanabilmek için öncelikle bilgisayarýnýzda Java programýnýn yüklü olmasý gerekmektedir. Java programýný kurmak için linkleri týklayarak bilgisayarýnýza yükleyebilirsiniz. 7 HAKAN ATASOY / Bilgi Bankasý Veri Ýþlemi Uzmaný - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý tarafýndan yürütülen Ulusal Yargý Aðý Projesi (UYAP) ile günün teknolojileri kullanýlarak adalet mekanizmasýnýn daha hýzlý ve etkin bir iþleyiþe kavuþturulmasý, insan kaynaklý hatalarýn en aza indirilmesi, gereksiz tekrarlardan kaçýnýlmasý, bilgi bankasý yardýmý ile gerekli mevzuat ve içtihat bilgilerine en kýsa sürede eriþimin saðlanmasý, Adalet Bakanlýðý ve baðlý birimleri ile diðer kamu kurum ve kuruluþlarý arasýnda veri alýþveriþinin gerçekleþtirilmesi, evraklarýn dijital imza kullanýlarak entegrasyona geçilen kamu kurum ve kuruluþlarý ile adli birimlere elektronik ortamda iletilmesinin saðlanmasý hedeflenmektedir. Bu baðlamda Cumhuriyet Baþsavcýlýðý Alt Sistemi, UYAP’nin en önemli modüllerinden bir tanesidir: Kolluk kuvvetinden gelen soruþturma evraklarý, Cumhuriyet savcýlýðý hazýrlýk bürosuna gelir ve burada taranarak sisteme kaydedilir. Soruþturma, kolluk kuvvetinden gelen soruþturma evrakýyla deðil de þikayetçi ya da ihbarcýnýn Cumhuriyet savcýlýðýna yaptýðý müracaatla baþlýyorsa, bu durumda sistem üzerinden dosya açýlarak soruþturma iþlemlerine Biliþim ve Hukuk baþlanýr. Soruþturma kapsamýndaki taraflarýn nüfus 8 kayýt bilgileri TC kimlik numaralarýna göre Mernis üzerinden sorgulanarak bulunur ve bu surette doðru ve güvenli bir þekilde taraf nüfus kayýt bilgileri sisteme girilmiþ olur. Hazýrlýk soruþturmasý aþamasýnda girilen taraf bilgilerinin yargýlama ya da infaz aþamasýnda yeniden girilmesine gerek yoktur. Sistem tarafýndan hazýrlýk dosyalarýna suç türü, soruþturmanýn niteliði, þüpheli ve þikayetçi sayýsýna göre puan verilmektedir. Bu puanlama sistemi ile Cumhuriyet savcýlarýnýn iþ yükünün adil olarak daðýtýlmasý saðlanmaktadýr. Cumhuriyet Baþsavcýlarý, soruþturma dosyalarýnýn Cumhuriyet savcýlarýna otomatik olarak tevzi edilmesini saðlayarak kýsa sürede adil bir paylaþtýrma yapabilecekleri gibi, soruþturmanýn özelliðine göre istedikleri soruþturmalarý istedikleri Cumhuriyet savcýlarýna atayarak bu konudaki hak ve yetkilerini etkin olarak kullanabilmektedirler. Cumhuriyet savcýsý soruþturma dosyasýnýn kendisine tevzi edilmesinden sonra, dosyadaki tüm bilgi ve evraklara, yerel að baðlantýsý ile odasýndan, VPN baðlantýsý ile evinden ya da internete baðlanabileceði herhangi bir yerden güvenli bir þekilde istediði anda ulaþabilmektedir. Bu sistem sayesinde Cumhuriyet savcýlarý çalýþma ortamlarýnýn sýnýrlarýný bürolarý dýþýna taþýyarak zaman ve mekan sýnýrlamasýna baðlý kalmadan çalýþabilmektedirler. Adlî birimler ve entegrasyon kapsamýndaki diðer birimlerle yapýlacak yazýþmalar sistem üzerinden online olarak birkaç saniye içinde yapýlabilmekte, böylece Þüphelilere ait adli sicil ve nüfus kayýtlarý sistem üzerinden anýnda alýnabilmekte, bu þekilde Adli Sicil ve Nüfus Müdürlükleri ile ayrýca bir yazýþmaya gerek kalmamaktadýr. Diðer kamu kurum ve kuruluþlarý ile yapýlacak entegrasyonlardan sonra tapu kayýtlarý, vergi kimlik numarasý gibi belgelerin de sistem üzerinden alýnmasý mümkün hale gelecektir. Karar aþamasýna gelen hazýrlýk dosyalarýnýn iþlemleri yine sistem üzerinden yapýlarak, savcýlýk esas numarasý, iddianame numarasý, takipsizlik numarasý, birleþtirme numarasý, ayýrma numarasý gibi defter ve karar numaralarý sistem tarafýndan otomatik olarak verilmektedir. Dosyanýn ilk kaydýnýn yapýldýðý sýrada girilen taraf ve suç bilgileri, oluþturulan karar evraklarýnýn ilgili alanlarýna sistem tarafýndan otomatik olarak getirilmekte, böylece daha önce girilen bilgilerin tekrar girilmesi engellenmiþ olmaktadýr. Yazýlan iddianame, görevsizlik ve yetkisizlik kararlarý Cumhuriyet Savcýsý ve Cumhuriyet Baþsavcýsýnýn onay ve görüldü iþlemlerinden sonra ilgili mahkeme ya da Cumhuriyet savcýlýðýna sistem üzerinden online olarak gönderilmekte, dosyayý alan mahkeme ya da Cumhuriyet savcýlýðý, ilk kayýt aþamasýnda girilen taraf ve suç bilgilerini yeniden girmeye ihtiyaç duymadan sistem üzerinden numara vererek dosyayý kayda almaktadýr. Ceza hükmü içeren mahkeme kararlarý infaz edilmek üzere Cumhuriyet savcýlýðý ilamat bürosuna sistem üzerinden online olarak gönderilmekte, burada sistem üzerinden ilamat numarasý alarak ilam kaydý yapýlmaktadýr. Mahkeme kararýnda yer alan taraf ve ceza bilgileri sistemde yer aldýðý için ilamat bürosu tarafýndan bu bilgilerin yeniden girilmesine gerek kalmamaktadýr. Ýlamýn infazý aþamasýnda, yakalama, müddetname hesabý, adli para cezalarýnýn taksitlendirilmesi, hapse çevrilmesi gibi infaz iþlemleri sistem üzerinden yapýlmakta, böylece maðduriyetlere sebep olabilecek maddi hatalarýn önüne geçilmektedir. Ayrýca ilam evraklarý baþka bir Cumhuriyet savcýlýðýna ya da cezaevine sistem üzerinden online olarak gönderilmekte ve bu þekilde ilamlarýn infazýnda meydana gelebilecek gecikmelerin önüne geçilmektedir. UYAP, mahkemeler, icra daireleri, ceza evleri gibi alt modüllerin tamamý ile bir bütün olarak entegre bir yapý içinde çalýþmakta ve böylece tüm alt modüllerdeki birimlerin sistemde kayýtlý verilerden yetkileri ölçüsünde yararlanmalarý saðlanmaktadýr. Bu kapsamda, sisteme girilen verilerden üretilen uyarý ve raporlardan tüm birimlerin -yetkileri ölçüsünde- yararlanmalarý mümkün olmaktadýr. Hakkýnda yakalama ya da tutuklama kararý bulunan bir þahýs, baþka bir adli birimde rahatlýkla iþlem yapabilmekte ve bu gibi olaylar yargýya olan güvenin zedelenmesine yol açabilmekte iken, UYAP sisteminde hakkýnda yakalama ya da tutuklama bilgileri bulunan bir þüpheli ya da sanýðýn baþka bir adli birimde (mahkemede, Cumhuriyet savcýlýðýnda ya da icra dairesinde) iþlem yapmasý sýrasýnda bu kiþi hakkýnda tutuklama ya da yakalama kararý bulunduðu veya ayný Biliþim ve Hukuk postada oluþabilecek gecikme, hata ve zaman kayýplarýnýn önüne geçilerek hazýrlýk soruþturmasýnýn en kýsa zamanda sonuçlanmasýna büyük bir katký saðlanmýþ olmaktadýr. 9 suçtan baþka bir dosyasýnýn olduðu hususunda ilgili adli birimde taraf kaydý yapan kullanýcýya uyarý verilmekte, böylece aranan bir þahýs örneðin icra dairesinde alacaklý sýfatýyla bir iþlem yapmak isterken dahi sistemin ürettiði uyarýlar sayesinde yakalanarak adalete teslim edilebilmektedir. Sisteme girilen tüm veriler veritabanýnda tutulduðundan, sistemden deðiþik kriterlere (kiþi, suç, tarih, karar, suç eþyasý vb.) göre istenilen raporlar, iþ cetvelleri ve defter kayýtlarý birkaç dakika içinde alýnabilmekte, böylece özellikle yýl sonlarýnda, teftiþ ya da terfi dönemlerinde ihtiyaç duyulan ve oluþturulmasý günlerce süren bu belgelere çok kýsa bir zamanda ulaþýlarak iþ gücü ve zaman kaybýnýn önüne geçilmekte, ayný þekilde adli olaylara iliþkin istatistik bilgileri ve raporlar doðru ve alýnabilmektedir. anlýk olarak Sonuç olarak, bilgi toplumu olma sürecinde e-devletin önemli ayaklarýndan bir tanesi olan e-adaletin gerçekleþtirilmesinde önemli bir role sahip bulunan Ulusal Yargý Aðý Projesi, sadece yargý alanýnda deðil, gerçekleþtirilecek entegrasyonlarla bir çok alanda þeffaflýðý, verimliliði ve güvenirliði saðlayacaktýr. Gelinen aþama itibariyle sevindirici ve tatmin edici bir konumda bulunan UYAP, Türkiye ve Dünyada örnek ve ilham kaynaðý haline gelmiþ bir proje olmakla birlikte, projenin mükemmeli yakalama azmi ve kararlýlýðý içinde daha ileri seviyelere götürüleceði þu ana kadar yapýlan çalýþmalardan açýkça anlaþýlmaktadýr. Bu kapsamda insan hak ve hürriyetlerini Cumhuriyet yakýndan ilgilendiren Baþsavcýlýðý Alt Modülü, yukarýda kýsaca bahsedilen özellik ve mekanizmalarý iþlemlerinin Biliþim ve Hukuk yürütülmesini 10 hýzlý sayesinde ve doðru saðlayarak savcýlýk olarak kullanýcýlara zaman kazandýrmakta ve iþ gücünün daha rasyonel kullanýlmasýna hizmet etmektedir. UYAP MEZUAT BÝLGÝ BANKASI ALÝ KANMAZ / Bilgi Bankasý Veri Ýþleme Uzmaný - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý 90’larýn ikinci yarýsýnda toplumlar teknoloji devriminin günden güne artan hýzýný þaþkýnlýkla takip ederek sürdürüyordu. Ýnternetin hayatýmýza giriþi tam da bu döneme rastlýyor bu yeniliklerin sonu merakla bekleniyordu. Özelde insanlarýn yaþam biçimlerini etkileyen bu deðiþimler genelde toplumsal iliþki ve rollerin geliþmesine de sebep oluyordu. Kamu yararý kavramý etrafýnda hizmet veren devletlerde hizmet anlayýþlarýna yeni açýlýmlar ekliyorlardý. Ýnternetin devlet hizmetlerini kolaylaþtýrmasý ve çeþitlendirmesi bu dönemin yeniliklerinden sayýlabilir. Türkiye bu sürece diðer dünya ülkeleriyle neredeyse eþ zamanlý bir dönemde katýlýp hizmet sürecini kýsaltma kaliteyi arttýrma anlayýþýna göre katýlýyordu. Tüm devlet kurumlarý gibi adalet bakanlýðý da bu döneme kendi içinde organize olmuþ profesyonel anlayýþýn hâkim olduðu bilgi iþlem dairesi baþkanlýðýn kurulmasýyla dâhil oluyordu. Yapýlanmanýn ilk meyveleri kýsa süre içinde UYAP ile ortaya çýkmakla kalmýyor kendi içinde alt örgütlenmeler ile çeþitleniyordu. Bu birimlerden biri de Mevzuat Bilgi Bankasý olarak karþýmýza çýkmaktaydý. Bilgi Bankasý kuruluþundan itibaren hukuk kaynaklarýnýn kullanýcýya uygun format altýnda iletilmesi amacýyla kurulmuþtu. Bilgi Bankasýnýn kurulmasý hukuk kaynaklarýnýn hýzla deðiþtiði bu dönemde hâkim ve savcýlarýn karar alma süreçlerini hýzlandýrma ve kýsaltmak için düþünülmüþ ve uygulamaya konulmuþtu. Bu da bilgiye hýzla ve kolayca ulaþma ile hedefleniyordu. Bilgi bankalarý genel anlamda: hedef kitlenin saptanmasý, kullanma kolaylýðý ekonomik yönünün bulunmasý, güncellenme sýklýðý, arþivleme, menünün basit ve anlaþýlýr olmasý,göze hitap etmesi,danýþmanlýk hizmetlerini vermesi gibi çok yönlü bir hizmet anlayýþýný da içermesi gerekmektedir. Hedef kitle olarak Bilgi Bankasý sadece hâkim ve savcýlarýn yanýnda avukatlara sýnýrlý olmayýp ayný zamanda vatandaþlara hitap etmektedir. Kullanma kolaylýðý ile kullanýcý gereksiz sayfa ve bilgilerle yorulmadan direk bilgiye ulaþtýrýlmaya çalýþýlmaktadýr. Bilgi Bankasý ile ekonomik olarak Bakanlýðýmýzýn ve hâkim ve savcýlarýmýzýn mevzuat kaynak ihtiyaçlarý karþýlanmaktadýr. Güncelleme mevzuat ve içtihat bilgilerinin günü gününe takip edilip programa atýlmasý ile saðlanmýþtýr. Bilgi Bankasýnýn tasarýmýnda hedef menünün basit ve anlaþýlýr olmasý kullanýcýyý rahat ettiren gözünü yormayan ve sýkmayan bir yapýnýn oluþturulmasý olmuþtur. Tüm bunlarýn yanýnda aktif katýlým anlayýþý ile kullanýcýlarýn fikirlerine önem verilmekte imkânlar dâhilinde fikirlerin proje içine yerleþtirilmesi öngörülmekte, bilgi bankasý içinde tüm veriler birbiri ile iliþkilendirilip kaynak kullanýmý kolaylaþtýrýlýp kaynak geniþlemesi saðlanabilmektedir. Bunlarýn dýþýnda kullanýcýlarýn sýk kullanýlan bilgileri daha hýzlý eriþimini saðlamak için bilgi bankasý bünyesinde hýzlý eriþim menüsü oluþturmuþ güncelleme de buna paralel þekilde yapýlmaya baþlanmýþtýr. Bilgi bankasý içinde yapýlan deðiþiklikler gün içinde kullanýcýya aktif ekran vasýtasýyla duyurulmaktadýr. Bilgi bankasý içerisinde: kanunlar, KHK’lar, tüzükler, yönetmelikler, uluslar arasý sözleþmeler, genelgeler, kanun tasarýlarý, mülga kanunlar, Yargýtay kararlarý, Danýþtay kararlarý, Anayasa Mahkemesi kararlarý AÝHM kararlarý ve kullanýcý makaleleri bölümleri bulunmaktadýr. 2004 senesi ortasýnda çalýþmaya baþlayan bilgi bankasý kýsa sürede piyasada daha önce kurulmuþ diðer profesyonel amaçla çalýþan özel þirketlerin seviyesine gelip onlarla yarýþacak düzeye gelmiþtir. Bu kýsa süre içerisinde 1190 kanun adet kanun; 75 adet KHK; 218 tüzük; 2188 adet yönetmelik; 35 bin adet içtihat ve 120 adet makale ile bunun yanýnda hukuk sözlüðü gibi yardýmcý programlar da kullanýcýnýn hizmetine sunulmuþtur. Bilgi Bankasýnda kavram arama sayfasý kullanýcýnýn hukuk kavramlarý ile kanunlarýn ilgili maddelerine direkt ulaþmasýný saðlayýp gereksiz bilgiden kurtulmalarýný saðlamaktadýr. Sonuç olarak Bilgi Bankasý ile UYAP’nin mevzuat, yüksek yargý yerlerinin kararlarý, doktrin ve diðer yararlý bilgiler bir araya getirilmiþ ve böylece Türk Hukukunun geliþimine öneli bir katký saðlanmasý hedeflenmiþtir. Biliþim ve Hukuk Tarým toplumundan sanayi toplumuna geçiþin yarattýðý sorunlarla geliþen ve yýpranan insanlýk, ikinci dünya savaþý sonrasý üretim iliþkilerinde sanayi inkýlâbýnýn son evresini teknoloji döneminin ilk evresini yaþamaya baþlayýnca yeni bir döneme de girmiþ oluyordu. Her dönem olduðu gibi insan toplum iliþkileri de yeni bir yapýlanmaya giriyordu. Hukuk bu döneme kendi içinde adapte olmanýn zorluklarýný yaþayarak ulaþýyordu. 11 HUKUK MAHKEMELERÝ DAVA TEVZÝ ÝÞLEMLERÝ ÖMER UZUNCA / Saha Uzmaný - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý Uygulama Geliþtirme Þube Müdürlüðü Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna açýlan dava dosyasý, tevzi bürosunda yapýlan iþlemlerden sonra ilgili mahkeme personeli tarafýndan alýnýr. Mahkeme personeli dava dilekçesi, vekâletname ve dosya eklerini tarayýcýdan tarattýktan sonra UYAP’a kaydederek taraflarla ilgili bilgileri sisteme girmeye baþlar. Buradan vekil bilgileri giriþi, alacak miktarý giriþi, taþýnmaz mal bilgileri, taþýnýr mal bilgileri, ilgili dosya bilgileri, trafik bilgileri, icra dosya bilgileri, iþ davalarý bilgileri ve iliþkili dava bilgileri giriþleri yapýlabilir. Dosyaya taraflarý girerken, davacý için TC kimlik numarasý zorunlu alan olduðundan dolayý TC kimlik numarasýný girip sorgulama yapýlmasý yeterlidir. Bu kiþinin entegrasyonu saðlanan MERNÝS sayesinde tüm nüfus bilgilerine (nüfus cüzdaný ve nüfus kayýt örneði bilgileri gibi) anýnda ulaþýlýr. Davalý tarafýnda adý soyadý ve adres bilgileri girildikten sonra dosyaya taraflar eklenmiþ olur. Burada yapýlan tüm bilgi giriþleri ileride yapýlacak müzekkere, tebligat, tefrik, birleþtirme ve karar gibi iþlemlerden, Ýstinaf ve Yargýtay aþamasýna kadar tekrar giriþ yapmaya gerek kalmadan sistem tarafýndan otomatik olarak kullanýlýr. Ayrýca ileride þu anda entegrasyon çalýþmalarý devam eden, TAKBÝS, POLNET ve VEDOP gibi diðer kamu kuruluþlarýnýn bilgisayar sistemleri ile baðlantý saðlandýðý zaman bu bilgi giriþlerini yapmak ve cevaplarýný almak çok daha kolay ve hýzlý bir hale gelecektir. Öreðin tedbir koyacaðýmýz bir taþýnmazýn takyidatlarýna anýnda ulaþabilecek, vergi mükellefinin kayýtlarýný anýnda görebilecek, cevaplarýný anýnda alabilecek duruma gelinecektir. Biliþim ve Hukuk Dosyaya vekil eklerken ise vekâletnamesini girdiðimiz vekil için vekâletnameli tarafa vekil kaydedilmesi 12 ekranýndan, TC kimlik no, adý, soyadý, Türkiye Barolar Birliði no, baðlý olduðu baro no ve/veya vergi no ile sorgulama yapýp o avukatla ilgili adres ve diðer bilgilere ulaþýlýr. Bu avukatla ilgili olarak yetki türü, vekâletname süresi ve hangi sýfatla vekil atandýðý da sisteme girilebilmektedir. Delil olarak gösterilen her hangi bir dosya istenirken yine UYAP’tan yararlanýlýr. Bu dosya Türkiye’nin neresinde olursa olsun her hangi bir yazýþmaya gerek kamadan elektronik ortamda istenebilmektedir. Elektronik ortamda dosyasýný talep ettiðimiz mahkeme onay verdiði an dosya evrak bilgilerine anýnda ulaþýlmaktadýr. En son aþama olarak da UYAP’tan duruþma günü verilip hazýr olan þablonlardan biri seçilerek tensip zabtý hazýrlanýr. UYAP’a geçilmeden önce, taraflar dosyadan her hangi bir belge istedikleri zaman, fiziki dosyanýn aranýp bulunmasý ve ilgili evrakýn seçilmesi gerekli idi, ancak UYAP’a geçildikten sonra personel yerinden dahi kalkmadan taraflarýn istedikleri belgeleri bilgisayardan çýktýsýný alýp anýnda verebilir. Bu da hem iþ gücü hem saðlamaktadýr. da zaman açýsýndan tasarruf Bu çerçevede Türkiye’nin en kapsamlý e-devlet projesi olan, bunu aldýðý ödüllerle kanýtlayan ve gerçekleþtirdiði dev adýmlarla devlet politikasý haline gelen UYAP’ýn çok küçük bir aþamasý olan tensip iþlemlerini bitirmiþ bulunuyoruz. Hedef daha hýzlý ve daha güvenli yargýdýr. BÝLGÝ GÜVENLÝÐÝ POLÝTÝKASI VE BÝLGÝ GÜVENLÝK YAPISI ÜVEYÝZ ZAÝM ÜNAL / Araþtýrmacý - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý Bilginin güvenliðinin saðlanmasý kurum için hayati önem taþýmaktadýr. Günümüzde güvenlik oldukça dinamik bir kavramdýr ve sürekli olarak yeni atak teknikleri ve bu tekniklere karþý geliþtirilen güvenlik yöntemleri çýkmaktadýr. Bu anlamda konuya genel bir güvenlik politikasý çerçevesinde bakýlmasý gerekmektedir. Konuya kurumsal düzeyde bakýldýðýnda, korunmasý gerekenlerin, Kurum içi veri, Kurum içi bilgi sistemleri ve Kurum itibarý olduðu görülmektedir. Herhangi bir þekilde güvenliðin ihlal edilmesi kurum için büyük maddi zararlara ve ayrýca kurumla iliþkili olduðu kiþiler ve kuruluþlar karþýsýnda güven kaybýna uðramasý, stratejik bilgiden yoksun kalmasý ve kurumsal itibarýn zedelenmesi gibi büyük zararlarla karþý karþýya kalmasýna neden olabilir. Bilgi güvenliðinin teknik yönünden daha önemli olan, bir sosyal yönü de olduðu unutulmamalýdýr. Güvenliðin en önemli zaafýnýn insan davranýþý olduðu bilinmektedir. Kurum çalýþanlarý bilinçlenmemiþse, en güçlü güvenlik ürünleri bile yeterli koruma saðlayamaz. Bu nedenle kurum güvenlik bilincinin aþýlanmasý, güvenliðin en önemli adýmýný oluþturmaktadýr. Bu da öncelikle kurumun güvenlik stratejisinin Bilgi Güvenlik Politikasý ile belirlemesi ve bu stratejinin tüm kurum ile iliþkili kiþi ve kuruluþlara benimsetilmesi ile mümkündür. Bu nedenle; bilgi güvenliðini tehdit eden etmenlerin ortaya çýkma olasýlýðýný azaltmak, bilgi güvenliði ile ilgili bir sorun ortaya çýktýðýnda; kayýplarý olabildiðince alt düzeyde tutmak ve en kýsa sürede öngörülen çalýþma düzenine dönebilmek amaçlarýyla bir bilgi güvenlik politikasý oluþturulmasý gerekmektedir. Oluþturulacak kurum bilgi güvenliði politikasý dokümanýnýn amacý, kurum bilgi sistemleri üzerindeki bilgiyi korumak için gerekli en az güvenlik seviyesini belirleyerek, kullanýcýlarýný, kurum yöneticilerini ve teknik personeli ayný kurum güvenlik standardýnda birleþtirmektir. Bilgi güvenlik Politikasý kurumun güvenlik stratejisini anlatan ve kurumla ilgili kiþilerin uymasý gereken kurallar bütünüdür. Güvenlik politikasý kurallarý çalýþanda güvenlik bilinci ve sorumluluðu yaratmayý hedefler. 2. BÝLGÝ GÜVENLÝK POLÝTÝKASI ÝÇERÝÐÝ Bilgi Güvenlik Politikasý hazýrlanýrken konuyla ilgili kapsamlý bir araþtýrma yapýlmalýdýr. Bilgi Güvenliði politikasýnýn hazýrlanmasýnda baþvurulacak yöntem ve güvenlik standartlar; BS7799, SPE20003, AS/NZS4444, SS627799, ISO/IEC 17799, TCSEC, ITSEC, CTCPEC, ISO/IEC 15408, RFC 2196, ISO 13335 gibi tüm dünyadaki farklý yöntem ve kullanýlan güvenlik standartlar incelenmelidir. Bilgi Güvenliðinin oluþturulmasý için gereken minimum þartlarý adresleyen standartlardan, Uluslararasý standartlar organizasyonu (ISO) tarafýndan onaylanan ve oldukça yaygýn kullanýlan ISO/IEC 17799’de göz önünde bulundurulmalýdýr. Bilgi güvenlik politikasý kurumun güvenlik stratejisini belirleyen ve bilgi güvenliðinin çerçevesini çizen ana iskeleti oluþturmalýdýr. Kurumsal bilgi güvenlik politikalarýn alt baþlýklarýnda w w w w w w w w w w Giriþ Bilgi Güvenlik Politikasý Varlýk sýnýflandýrmasý ve kontrolü Personel Güvenliði Fiziksel ve Çevresel Güvenlik Ýletiþim ve Operasyon Yönetimi Eriþim Kontrolleri Sistem geliþtirme ve bakým Ýþ devamlýlýk yönetimi Uygunluk yer almalýdýr ve her alt baþlýkta uygulanacak Kurum standardý, kontrolleri ve kurallarý tanýmlanmalýdýr. Kurum Bilgi güvenlik yapýsýnýn tamamlanmasý için iskeleti oluþturan Bilgi Güvenlik Politikasýnýn yanýnda sistemlere özel ve daha detaylý standartlar, kontroller, kurallar veya iþletimsel adýmlarý gösteren alt politikalar, prosedürler ve iþletim talimatlarý hazýrlanmalýdýr. Bilgi güvenlik alt politika ve prosedürlerinin hazýrlanmasý, güvenlik politikalarýnýn kolay yönetilebilirliði ve uygulanabilirliði açýsýndan gerekmektedir. Biliþim ve Hukuk 1. BÝLGÝ GÜVENLÝK POLÝTÝKASI HEDEF VE AMAÇ 13 Kurum onayýna sunulacak bilgi güvenlik politikasý yaný sýra, ilk aþamada aþaðýdaki alt politika ve prosedür dokümanlarý da kurum için hazýrlanmalýdýr. 1. ADIM Bilgi Güvenlik Politikasý Ýnternet Güvenliði ve Güvenlik Ürünleri Yönetimi Politikasý; w Ýnternet Kullaným Prosedürü; w Virüslerden Korunma Prosedürü. Ayrýca ek olaraktan aþaðýdaki prosedürlerde hazýrlanmalýdýr. 2. ADIM Planlama ve Kaynaklarýn Tespiti alt politika ve w Kullanýcý Kodu Þifre Politikasý; w Kullanýcý Kodu Þifre Tahsis ve Kullaným Prosedürü; w Özel Yetkilendirme Prosedürü. 4. ADIM Uygulama BÝLGÝ GÜVENLÝK SÜRECÝ VE KURUMDA UYGULANMASI Bilgi Sistemlerinde güvenliðin saðlanmasý için bilgi güvenlik politikasýnýn hazýrlanmasý ile baþlayan süreç aþaðýdaki temel adýmlarý izleyecektir. 1. Adým: Politika Oluþturulmasý Bilgi güvenliðinin saðlanmasý için gerekliliklerde göz önüne alýnarak Bilgi Güvenlik Politikasý hazýrlanmalýdýr. Bu adým Özellikle 3. adýmdan sonraki faaliyetler ile saðlanacak olacaktýr. geri dönüþlerle güncellemeye tabi 2. Adým: Planlama ve Kaynak Tespiti Planlama ve Kaynaklarýn Tespiti olarak adlandýrýlan çalýþma ile politikanýn uygulanmasý için organizasyonel yapýnýn oluþturulmasý, belirlenerek, yapýlmalýdýr. rol belgelenmesi ve ve sorumluluklarýn gerçekleþtirilmesi 3. Adým: Risk Yönetimi Risk Yönetim Çalýþmasý içerisinde birden fazla aktiviteyi kapsayan bir risk analizi çalýþmasý ile; varlýklar tespit edilecek, sýnýflandýrýlmasý saðlanmalý, varlýklarýn karþý karþýya olduðu iskler tespit edilmelidir. 4. Adým: Uygulama Bilgi güvenlik planlarý uygulamaya alýnmalý ve gerekli eðitimler verilmelidir. 5. Adým: Geri bildirim-Gözden Geçirme Biliþim ve Hukuk Uygulama sonuçlarý ile tüm bilgi güvenlik yapýsý; 14 politikalar, prosedürler, risk yönetimi, bilgi güvenlik planlarý gözden geçirilmeli ve periyodik olarak güncellenmelidir. 3. ADIM Bilgi Sistemleri Risk Yönetim Çalýþmasý 5. ADIM Kontrol UYAP UZAKTAN EÐÝTÝM PROJESÝ HAKAN ATASOY / Tetkik Hakimi - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý Projede Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Daire Baþkanlýðý ile Probil-enocta firmasý birlikte çalýþmaktadýr. Uzaktan eðitim yazýlýmý web tabanlý olarak hazýrlanmakta olup, ilk etapta Cumhuriyet Baþsavcýlýðý Modülü, Ceza Mahkemeleri Modülü, Hukuk Mahkemeleri Modülü ve Ýcra Daireleri Modülü’nün eðitim konularý hizmete açýlacaktýr. Kullanýcýlar, bu hizmet ile zaman kýsýtlamasý olmaksýzýn eðitimlere ulaþabileceklerdir. Uzaktan eðitim, Adalet Bakanlýðý bünyesinde kurulacak olan Eðitim Yönetim Sistemi sayesinde saðlanacaktýr. Uzaktan eðitime UYAP ekranlarýnýn eðitimi ile baþlanacak, daha sonra Adalet Bakanlýðý’nýn belirlediði deðiþik konularda da eðitimler verilebilecektir. Kullanýlacak olan eðitim yönetim sistemi sayesinde; w w w w w w w w Kullanýcýnýn, kullanýcý adý ve þifresi olacak ve bu þifre ile girdikten sonra ulaþtýðý bir ana sayfasý (eeðitim portalý) olacaktýr. Kullanýcýlar Eðitim Yönetim Sistemine, UYAP kullanýcý adlarý ve þifreleriyle eriþeceklerdir. UYAP kullanýcýlarýnýn, Eðitim Yönetim Sistemine ayrýca giriþ yapmalarý (log-in) gerekmeyecektir. Kullanýcýnýn e-eðitim portalýnda eðitim isimleri, baþlangýç ve bitiþ tarihleri, kullanýcýnýn tamamladýðý dersler, henüz devam eden dersler, alacaðý dersler, sýnavlar, derslerde kaldýðý süre, derslerdeki durumu yer alacak, sayýsal olan bilgiler grafiksel veya yüzde olarak da gösterilebilecektir. Kullanýcýlar, kendilerine ait almýþ olduklarý eðitimlerle ilgili detaylý durum bilgisi, giriþ sayýsý, süresi gibi bilgileri görebilecektir. Kullanýcý, eðitime her giriþinde eðitimlere kaldýðý yerden devam edebilecektir. Eðitim Yönetim Sisteminde konular, hiyerarþik ve kullanýcýnýn istediði konuya her an ulaþmasýný saðlayacak yapýda olacaktýr. Kullanýcý, eðitim boyunca dersler ile ilgili notlar alabilecek ve bu notlarý o anda veya daha sonra görebilecektir. Kullanýcý, eðitimler ile ilgili sorumlu uzman veya danýþmanlara mesaj veya e-posta aracýlýðý ile soru sorabilecektir. w Eðitimlerde ön test ve son test uygulanabilecektir. w Eðitimler ile ilgili soru bankasý oluþturulabilecektir. w w w w Eðitim Yönetim Sistemi, yapýlmasýný saðlayacaktýr. kullanýcýlara sýnav Soru bankasýndan istenen eðitime ait ve istenen soru sayýsýna göre sýnav (ön test, son test, konu ve bölüm testi ve genel sýnav) oluþturulabilecektir. Tartýþma ve bilgi paylaþýmý amacýyla kullanýlmak üzere oturumlar (forum) oluþturulabilecektir. Kullanýcýlar, bulunduklarý konuyu iþaretleyebilecek, iþaretli konularý listeleyebilecek ve istediði anda ulaþabilecektir. UZAKTAN EÐÝTÝM ÝÇERÝKLERÝNÝN ÖZELLÝKLERÝ Uzaktan eðitim kapsamýnda verilecek olan eðitimlerde; w w w w w w w w w Kullanýcý eðitimde sahne sahne ilerleyebilecek, sahneler tekrarlanabilecek, istendiði anda geriye dönüþ yapýlabilecektir. Ýçeriklerin tümü sesli anlatýmda olacak, seslendirme profesyonel anlamda net, anlaþýlýr ve baþtan sona tek kiþi tarafýndan yapýlacaktýr. Eðitimler simülasyonlu (yönlendirmeli) olacak, kullanýcý eðitimi sadece izleyebileceði gibi, uygulama da yapabilecektir. Eðitimler anlatým ve uygulama bölümlerinden oluþacaktýr. Anlatým bölümlerinde, kullanýcýya konuda geçen iþin UYAP ekranlarý üzerinde nasýl yapýldýðý efekt ve seslerle yönlendirilerek anlatýlacaktýr. Uygulama bölümünde ise anlatýlan iþ, adým adým ilerleyerek kullanýcýya yaptýrýlacak, uygulama gerçek haline bire bir uygun olacak, kullanýcýnýn yapmasý istenilen iþlemler efekt ve ses ile desteklenerek kullanýcý yönlendirilecektir. Kullanýcý istediðinde eðitim içinde anahtar kelime taramasý yapabilecek, aranan kelimelerin geçtiði baþlýklar ve sahneler listelenecek, bu liste üzerinden ilgili sahnelere ulaþýlabilecektir. Anlatým bölümünde geçen metinler, bölüm-bölüm veya tamamýyla yazýcýdan çýktý olarak alýnabilecektir. Uygulama bölümlerinde, kullanýcýnýn isteðine göre yardýmcý efektler (ses, not, iþaret gibi yönlendirmeler) gizlenebilecek veya istendiðinde tekrar eklenebilecektir. Biliþim ve Hukuk Çalýþmalarýnýn yoðun bir þekilde devam ettiði Ulusal Yargý Aðý Projesi (UYAP) II-F kapsamýnda yürütülen Uzaktan Eðitim Projesi ile, kullanýcýlara UYAP uygulama yazýlýmlarýný öðrenmek için sürekli bir eðitim ortamý saðlanmasý, UYAP’nin etkin ve yaygýn olarak kullanýmýnýn gerçekleþtirilmesi hedeflenmektedir. 15 Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý UYAP YARDIM MASASI ÞENGÜL DEMÝR - FEYZA KARAKAYA / Eðitim Þube Müdürlüðü Ulusal Yargý Aðý Projesini (UYAP) kullanan birimlerin karþýlaþtýklarý sorunlarý ilgili birimlere iletebilmeleri için Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý tarafýndan 2005 yýlý Mart ayýnda ‘’Yardým Masasý ‘’ adý altýnda hizmet verilmeye baþlanmýþtýr. Yardým Masasýnda Hukuk Mahkemeleri, CBS, Bölge,Ýdare Ýcra , Ceza ve Tevkif Evleri, Kaynaklar, Þifre talepleri, Adli bulunmaktadýr. Mahkemeleri, Ceza ve Vergi Mahkemeleri, Komisyon, Ýdare ve Týp ile ilgili modüller UYAP kullanýcýlarý karþýlaþtýklarý hata ve istek bildirimlerini http://portal.adalet.gov.tr/adalet/giris adresinden “’Yardým Masasý” seçeneðini kullanarak ya da portal içerisindeki “Yardým Masasýný” kullanarak ilgili birimlere olay talebi olarak iletmektedirler. Yardým Masasýna gelen olay talepleri, birimi ile ilgili yardým masasý operatörü tarafýndan deðerlendirilerek çözüme ulaþtýrýlýr. Olay talepleri operatörler tarafýndan üç farklý þekilde deðerlendirmeye tabi tutulurlar. Bildirilen sorunun kaynaðý sistemde oluþan bir hata ise sorun Havelsan’da bulunan yazýlým grubuna iletilerek ilgili sorun takip edilir. Olay yazýlýmcýlar tarafýndan çözümlendiðinde olay talebi çözüm kýsmýna açýklama yazýlarak kullanýcýya gönderilir. Sorun kullanýcý kaynaklý ise olay talebinde bildirilen eriþim telefonundan kullanýcýyla birebir görüþülerek ya da çözüm kýsmýna gerekli açýklamalar yazýlarak olay talebi çözümlendirilir. Biliþim ve Hukuk Bildirilen olay talebinde kullanýcý tarafýndan bir istek söz konusu ise konu ilgili modül yöneticisine iletilir ve deðerlendirmeye alýnýr. Eðer kabul edilirse Havelsan yazýlýmcýlarýna iletilir. Konunun aciliyetine göre istekler sýralamaya konulmaktadýr. 16 UYAP’ý kullanan birimler sorunlarýný yardým masasýna yazýlý olarak ilettikleri gibi acil durumlarda telefon aracýlýðý ile de ulaþmaktadýrlar. Ýlgili birim operatörleri telefon ile kullanýcýlarý yönlendirerek belirtilen sorunun çözülmesine yardýmcý olmaktadýrlar. Bunlarýn yaný sýra birimler UYAP kullaným sýrasýnda yapmýþ olduklarý hatalý iþlemleri de düzeltilmesi amacýyla yardým masasý aracýlýðýyla göndermektedirler. Yardým masasýna gelen düzeltme talepleri yardým masasý operatörleri tarafýnca Havelsan’a yazýlý olarak gitmesini saðlayacak birime yönlendirilmektedir. Ýlgili birim Havelsan’a yazýlý olarak düzeltme taleplerini göndermekte ve dönüþ olduðunda kullanýcýnýn açmýþ olduðu olay talebinin çözüm kýsmýna yazýlarak gönderilmektedir. Yardým Masasý olarak gerek kullanýcý hatalarýndan kaynaklanan ve gerekse yazýlýmsal noksanlýklardan kaynaklanan veya öngörülmeyen nedenlerden dolayý oluþan sorunlara çözüm olduðu kadar arkadaþlarýmýza teknik olarak bilgi de vererek onlarýn güvenini kazanmýþ bulunmaktayýz. Yardým Masasý operatörleri Adliye çalýþanlarýndan oluþtuðundan, kullanýcýlarýn sorununun ne kadar önemli olduðunu, o sýrada iþ sahipleri ile karþý karþýya kaldýklarýný, bu arada sorun çözümlenmediði takdirde kullanýcýlar ile birlikte iþ sahiplerinin de maðdur olduklarýný bildiðimizden, kullanýcýlara mutlaka ulaþmaya, sorunlarýný anlayarak en hýzlý þekilde çözümlemeye çalýþýyoruz. Bu nedenle Yardým Masasý Ekibi her çözdüðü olaydan hem zevk duyuyor, hem de meslektaþlarýmýzýn güzel dönüþleri karþýsýnda çalýþma þevki artýyor. Kendimizi birim olarak daha özel ve farklý hissediyoruz. Çünkü bizler Bilgi Ýþlem Dairesinin Giriþ kapýsý, önyüzüyüz. Baþkanlýðýmýzý en iyi þekilde temsil etmeye, yardýma ihtiyacý olan arkadaþlarýmýza- kullanýcýlara hizmet vermeye gayret ediyoruz. Bu kapý her zaman sonuna kadar açýk olacaktýr. Hedefimiz, tüm sorunlara en kýsa sürede çözüm üreterek yargýya hýz, güven, þeffaflýk ve kalite kazandýrýlmasýdýr. Sloganýmýz ‘’Geç kalýnmýþ adalet, adalet deðildir‘’ Adalet Bakanlýðý WEB SAYFALARININ HAZIRLANMASI Ýnternet yüzyýlýmýzda bilgi kaynaklarýna eriþimde en önemli araçtýr. Ýnternet ile tanýtým, reklam, iletiþim, bilgi paylaþýmý gibi birçok hizmetten yararlanýlýr. Adalet Bakanlýðý bu sürecin dýþýnda kalmamýþ yeniden yapýlanmada, geliþen teklonojiyi takip ederek çaðýmýza uygun alt yapý çalýþmalarý yapmýþtýr. Türkiyede yeni geliþen uydu aracýðýyla internet ,veri aktarýmý çalýþmalarý ile birlikte adalet sunucularý ile merkez ve taþra birimlerine gereken desteði vermektedir. Adalet Bakanlýðý yeniden yapýlanma sürecinde www.adalet.gov.tr web sitesi baþta olmak üzere diðer birimlerin sitelerini çaðdaþ,modern bir düzeye çýkarma çalýþmalarýna devam etmektedir. GIRIÞ Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý dahilinde web hizmetlerini üç aþamalý olarak yürütülmektedir. Aþamalar temel olarak grafik tasarýmý, programla,güvenlik ve sistem yönetimidir. Bu aþamada çalýþan arkadaþlarýmýz gerek vatandaþlarýmýza gerekse kendi personeline daha hýzlý ve doðru bilgiye ulaþtýrma amacý gütmektedirler. Ýnternet ve Portal Þube Müdürlüðü, Bakanlýðýn bir anlamda topluma dönük yüzü gibi çalýþarak gerekli bilgileri vatandaþlara sunmaktadýr. Çalýþmalarýn kapsamý grafik tasarýmý, sayfalarýn düzenlenmesi, merkez ve taþra birimlerine web alan yetkileri verilmesi iþlerini yürütür. Merkez ve taþra birimlerimize web ile ilgili her türlü destekte bu þube tarafýndan verilmektedir. Genel içerikte grafik aðýrlýklý ancak istenen her tür bilgiye kolay ilkelerimizdir. ulaþýmýn saðlanmasý öncelikli Sistem Þube Müdürlüðü web yada yazýlým alt yapýsý olarak çeþitli veritabanlarý kullanmaktadýr. Uygulama kod seviyesinde de ASP, PHP ve JAVA uygulama yazýlýmlarý ile destek vermektedir. Bilgi güvenlik bürosu internet uygulamalarýnýn güvenliðini analiz etmekte ve veri güvenliðini saðlamaktadýr. Adalet bakanlýðý kapsamýnda hakkýnda bilgi verecek olursak. hazýrlanan siteler adalet.gov.tr: Adalet Bakanlýðý resmi web sitesidir. Bu site aracýlýðýyla hem Adalet Bakanlýðý portal sayfalarý hem de alt birimlerin web sayfalarýna ulaþýlabilir. uyap.adalet.gov.tr : Ulusal Yargý Aðý Projesi tanýtým sitesi mevzuat.adalet.gov.tr: html olarak KHK,tüzük,yönetmelik,genelgeleri yayýnlar. kanun, vatandas.adalet.gov.tr: Vatandaþlarýmýz UYAP sayesinde iþletime alýnan adliyelerdeki dosyalarýný takip edebilmektedirler. Adalet Portal: Ulusal Yargý Aðý Projesi kapsamýnda bütün Adalet iþlemleri bu modüllerden yapýlýr. Avukat Portal: Ulusal Yargý Aðý Projesi kapsamýnda Avukatlarýmýz dosyalarýný takip edebilmektedirler. Ýntranet: Adalet Bakanlýðý Personeline ait Bilgi sayfalarýndan oluþur. Biliþim ve Hukuk ÖZET HEKÝME KOÇ Bilgisayar Programcýsý Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý Internet ve Portal Þube Müdürlüðü 17 Bilgi Bankasý: Adalet Aðý kapsamýnda Kanun, KHK, tüzük,yönetmelik, genelgeler,teblið, makaleler, Yargýtay ve Danýþtay kararlarý,uyuþmazlýk mahkemesi kararlarý,anayasa mahkemesi kararlarý, Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi kararlarý ayrýntýlý bir þeklide bulunmaktadýr. Serbest Kürsü: Adalet Bakanlýðý Personeli tartýþma alaný olan düzenlenmiþtir. Merkezde 23 birimimizin kurum web sayfalarýný güncellemektedirler. Taþra birimlerimizden 133 aðýr ceza merkezinin web alanlarý açýlmýþ olup site hazýrlama çalýþmalarý birimlerce yürütülmektedir. WEB SUNUCULARI KULLANIMI VE WEB SUNUCULARA GELECEK TEHLÝKELERDEN KORUNMASINDA UYULACAK USUL VE ESASLAR Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý’nca merkez birimler, Ceza ve Tevkif Evleri, Aðýr Ceza Merkezleri ile diðer birimlere web alaný tahsisi yapýlmaktadýr. Bunun yanýnda bazý birimlerimizin web siteleri Bakanlýðýmýz web sitesi bünyesinde yayýnlanmaktadýr. Bazý birimler ise web sitelerini hazýrlama aþamasýnda bulunmaktadýr. Web sitelerinde Adalet Bakanlýðý, merkez ve taþra birimlerinin tanýtýmlarý, yapýlan çalýþmalar ve vatandaþý bilgilendirme ve bazý online hizmetlerin sunulmasý amacý güdülür. Gerek web sunucularýmýz gerekse diðer sunucularýmýz çok sýký güvenlik tedbirleri uygulanarak korunur. Bu güvenlik sadece yetkili personelin Serverlarýn bulunduðu alana girebilmesine olanak saðlar. Firewall gibi yazýlýmlar ile güvenliðimiz arttýrýlmýþtýr. Web alaný yönetiminde herhangi bir bilgiye sahip personelin görevden ayrýlmasý veya görev yerinin deðiþtirilmesi durumunda ilgilinin Web sunucu þifrelerinin deðiþtirmesi ve yeni görevlendirilen personele yeni þifrelerin verilmesi gibi iþlemler Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý tarafýndan yürütülür. Adalet Bakanlýðý bünyesinde hazýrlanan web sitelerinde bazý kýstaslar göz önünde bulundurulur. Sayfadaki linklerin saðlýklý ve kolay ulaþýlýr olmasý, resim, yazý ve grafiklerin sayfalara dengeli bir biçimde yerleþtirilmesi, sayfanýn açýlmasýný aðýrlaþtýracak arka plan resimlerinin kullanýmýndan kaçýnýlmasýna dikkat edilir. Biliþim ve Hukuk Adalet Bakanlýðý Server çatýsý altýnda yayýnlanmasý düþünülen sitelerin standardýný ve denetimini saðlamak amacýyla alan tahsisi iþlemleri Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý tarafýndan yönetilir. Güvenlik ve diðer sebepler nedeniyle diðer özel kuruluþlardan hizmet alýnmasý uygun görülmemektedir. 18 Adalet Bakanlýðý Web Sunucularýndan tahsis edilen alan adý ‘’www.birimadý.adalet.gov.tr‘’ olarak verilir.Bu standardýn yanýnda Adli teþkilatta karýþýklýða yol açmamasý için mülhakat adliyelerinin baðlý olduklarý Aðýr Ceza Merkezleri kapsamýnda deðerlendirilerek web alaný tahsisi yapýlmamasý uygun görülmüþtür. Mülhakat adliyelerinin baðlý olduklarý Aðýr Ceza Merkezleri adýna hazýrlanan site içinde alt birim olarak yer almasý, bu nedenle mülhakat adliyelerinin web alaný tahsisi için baðlý olduklarý aðýr ceza merkezlerine baþvurularý gerekmektedir. SORUMLULUKLAR VE SINIRLAMALAR Web sitesi hazýrlayan personelimizin uymasý gereken belli sorumluluklarý vardýr. Temel olarak kullandýklarý veri, üslup ve ifadelerin Adalet Bakanlýðý ve Adalet Bakanlýðý personeli þahsiyetine uygun olarak kullanýlmaktadýr. Site içerisinde hukuki sorumluluk doðuracak ifade ve veriler dikkatli bir þekilde gerekli izinler alýnarak yayýnlanýr. Bakanlýk olarak fikri ve sýnaî haklara saygýlý olarak gerektiðinde gerekli izinler alýnarak bilgi ve verilerin kullanýlmasýna önem gösterilir. Web sitesi hazýrlanýrken Türk dili imlâ kurallarýna, cümle kuruluþlarýna ve güzel, sade, anlaþýlýr bir Türkçe’nin kullanýlmasýna dikkat edilir. Temel olarak web sitelerine gelir getirecek reklâm ve benzeri uygulamalardan kaçýnýlýr. Adalet Bakanlýðý ve Adalet Teþkilatýnýn ciddiyetiyle baðdaþmayacak ifade, resim, renk, animasyon, efekt, anket ve benzeri veriler kullanýlmaz. Web siteleri amacýna uygun doðru ve güncel bilgiye kolay eriþilecek biçimde tasarlanýr. Web sitelerinde gizlilik ve özel hayatýn gizliliði ilkesine riayet edilir. Teþkilât personeli veya baþka þahýslar hakkýnda yayýnlanacak bilgiler (-cep telefonu, fotoðraf, þahsi bilgiler) için önceden kendisinden izin alýnýr. Adalet Bakanlýðý sitelerinde kullanýlan Türk Bayraklarý ve Atatürk resimleri yasalara uygun ve itinayla seçilmektedir. RAPORLAMA VE TEST Web sunucularýnýn ve güvenlik ürünlerinin iþlerliði, Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý tarafýndan, düzenli testler ve otomatik izleme/uyarý sistemleri ile takip edilir. Alýnan raporlarýn bir kopyasý sistem üzerinde güvenlik ihlaline yol açan bir durum ortaya çýktýðýnda delil olarak kullanýlmak üzere Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðýnca saklanmaktadýr. Alýnan e-posta Ýletilerinin KAYNAÐINI ARAÞTIRMA HALÝL KELEÞ / Elektrik- Elektronik Mühendisi - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Daire Baþkanlýðý Mail Sisteminden Sorumlu Mühendis E-postanýn kýsa tarihçesinden sonra kullanýmý konusuna odaklanacak olursak kullanýcýlar için vazgeçilmez olan e-posta hizmeti ne kadar güvenlidir? Günlük hayatýmýzda aldýðýmýz kararlarý ve davranýþlarýmýzý etkileme gücü olan e-postalar konusunda ne biliyoruz? Herhangi bir kullanýcýnýn istediði mail adresini kullanýp size mail atabileceðini veya sizin mail adresinizi kullanýp e-posta gönderebileceðinin farkýnda mýsýnýz? Protokolün doðasý gereði bu engellenememekte ama maillerin kaynaklarý tespit edilebilmektedir. Her kurumun ve þirketin mail sistemi basit olabildiði gibi karmaþýk bir yapýda da olabilir. Dýþarýdaki bir kullanýcýnýn iç sistemi bilmesine imkan yoktur. Ama siyah bir kutu olarak düþünürsek mail sistemini, bazý etkilere belli tepkiler vermek zorundadýr. Bu yazýda e-posta adresini sorgularken bir sonuç olarak mail sistemini de sorgulayacaðýz. E-postalarda kullanýcýlarýn okuduðu body (gövde) haricinde header (baþlýk) kýsmý vardýr. E-postayý gönderen kiþi ve alan kiþi arasýnda e-postanýn takip ettiði yolu bu header kýsmýndan anlayabiliriz. Baþlýk kýsmý normalde gözükmez. Eðer aldýðýnýz e-postayý posta dosyasý olarak kaydedip bir yazý editörü ile görüntülerseniz baþlýk kýsmýný görebilirsiniz veya iþin daha kolayý Outlook Express kullanýyorsanýz, maili açýp dosya menusundan özellikler menusuna seçip ayrýntýlar sekmesine týklarsanýz mailin baþlýk kýsmýný görüntülersiniz. Mesela E-posta gönderen adres fusunx@basbakanlik.gov.tr olsun. Bu mesaj gerçekten baþbakanlik.gov.tr’ den mi gelmiþtir? Ýlk olarak hemen mail’in baþlýk kýsmýna bakmamýz gerekir. Return-Path: <fusunx@basbakanlik.gov.tr> Delivered-To: halilkeles@adalet.gov.tr Received: (qmail 4440246 invoked from network); 24 Mar 2006 12:33:05 -0000 Received: from unknown (HELO virusgw.adalet.gov.tr) (10.200.200.xxx) (envelope-sender <fusun@basbakanlik.gov.tr>) by webmail.adalet.gov.tr (qmail-ldap-1.0233) with SMTP for <halilkeles@adalet.gov.tr>; 24 Mar 2006 12:33:05 -0000 Biliþim ve Hukuk Haberleþme teknolojilerinden e-posta hayatýmýzýn vazgeçilmez bir parçasý olmuþtur. Herkesin bildiði üzere yakýn zamanda ortaya çýkmýþ bir haberleþme teknolojisidir. Ýlk olarak kullanýmýna 1970’ler de baþlanan e-posta bildiðimiz manada ilk çalýþma prensiplerini yani protokolüne ; 1982’ de yayýnlanan RFC821 ve RFC822 ile kavuþmuþtur. RFC821 SMTP (simple mail transport protokol, basit mail iletim protokolü) hakkýnda olup bu kurallar dizisi yeni RFC’lerle yenilenmekte ve geliþmektedir. Ýlk olarak ortaya çýkýþ tarihinin 1980lerin baþý olduðunu düþündüðümüzde o zamanýn ihtiyaçlarýný karþýladýðýný kolayca anlayabiliriz. 19 Received: from (212.15.17.66) by virusgw.adalet.gov.tr via smtp id 59f4_c3ed70b2_bb34_11da_8c64_0002b3c81b Fri, 24 Mar 2006 14:50:26 +0200 From: ‘’fusunx‘’ <fusunx@basbakanlik.gov.tr> To: <halilkeles@adalet.gov.tr> Subject: Fw: Funny :) Görüldüðü gibi maili Adalet Bakanlýðýnýn mail sunucusuna gönderen ip numarasý 212.15.17.66. Bu ip’nin adres çözümlemesi yapmamýz için nslookup komutu kullanacaðýz. Windows XP kullanýcýlarý komut satýrýndan bu komutu verebilirler. debian:/var/log# nslookup Received: (qmail 6176988 invoked from network); 27 Mar 2006 09:48:02 -0000 Received: from unknown (HELO virusgw.adalet.gov.tr) (10.200.200.100) (envelope-sender <>) for<halilkeles@adalet.gov.tr>; Server: 10.6.82.2 27 Mar 2006 09:48:02 -0000 Address: 10.6.82.2#53 Non-authoritative answer: 66.17.15.212.in-addr.arpa name = host-212-15-17-66.boruxxxtelekom.com.tr Bu ip’nin DNS kaydý gördüðünüz gibi baþbakanlýk.gov.tr ile alakasý yok. Bundan emin olmak için basbakanlik.gov.tr’nin e-posta sunucusunun adres çözümlemesini yapalým. debian:/var/log# nslookup >basbakanlik.gov.tr (ip çözümlemesini yapýyoruz ama bizim ulaþmamýz gereken mail sunucu adresleri) Received: from (195.140.196.2) by virusgw.adalet.gov.tr (Adalet Bakalýðýna ait server) via smtp 5060_42781de2_bd79_11da_92bc_0002b3c81b42; Mon, 27 Mar 2006 13:05:48 +0300 Received: from ([172.16.1.5]) by pamukkale; Mon, 27 Mar 2006 12:54:35 +0300 (EEST) From: postmaster@basbakanlik.gov.tr To: halilkeles@adalet.gov.tr Server: 10.6.82.2 M e s s a g e ID:011tbPCwl00000aca@erdek.basbakanlik.gov.tr (fusunx@basbakanlik.gov.tr ‘de göremediðimiz Non-authoritative answer: Subject: Delivery Status Notification (Failure) Address: 10.6.82.2#53 erdek.basbakanlik.gov.tr sunucusu headere girmiþ.) Name: basbakanlik.gov.tr Kalýn harfle yazýlmýþ ip bizim çýkýþ noktamýz olacaktýr. Bu ip’i kime aittir? Baþbakanlýk’tan çýkarken mailin baþlýðýna düþen son ip budur. Bu ip’den sonra Adalet Bakanlýðý’nýn sistemine girmiþtir bu mail. Address: 172.16.1.5 Name: basbakanlik.gov.tr Address: 172.16.1.10 > set q=mx (Mail sunucularýn çözümlemesini yapmamýz için MX sorgusu yapýlmalý bu yüzden sorgu tipimizi deðiþtiriyoruz.) http://www.ripe.net/whois sitesinden bu ip’yi sorgulayabiliriz. basbakanlik.gov.tr den gelen maillerin çýkýþ ip’si bu ip olmalýdýr. Sorgu sonucunda kýsaca þu karþýlýklarý alýyoruz. Server: 10.6.82.2 netname: > basbakanlik.gov.tr Non-authoritative answer: basbakanlik.gov.tr mail exchanger = 10 erdek.basbakanlik.gov.tr. (baþbakanlýk.gov.tr uzantýlý maillerin çýkacaðý mail sunucusu) E-postanýn baþlýðýnda hiçbir basbakalik.gov.tr geçmemektedir. netnum: 195.140.196.0 - 195.140.199.255 TC-BBA-NET descr: T.C.BASBAKANLIK NET - TURKISH PRIME MINISTRY IT NETWORK Address: 10.6.82.2#53 Biliþim ve Hukuk Delivered-To: halilkeles@adalet.gov.tr by webmail.adalet.gov.tr (qmail-ldap-1.03) with SMTP > 212.15.17.66 20 kullanýyorlardýr veya ayný sunucunun bir baþka ismi var olabilir. Þimdi bunu anlamak için kullanýmda olamayacak bir mail adresine mail atalým. Örnek olarak asasasdsds@basbakanlik.gov.tr adresine boþ bir mail atalim. Gelen cevabýn baþlýðýna bakýp inceleyelim. Bu þekilde mail atmamýzýn sebebi e-posta sunucusundan mail almak ve o sistemden alýnacak e-postalarda baþlýða girecek sistem bileþenlerini bulmaktýr. þekilde erdek. Peki doðrulama yapmamýz için bu yeterli midir? Çoðu zaman yeterli olmasýna raðmen yeterli olmayabilir. Belki kullanýcýlar dýþarý mail atarken baþka bir sunucu descr: This network is serving as the communications media among descr: the Prime Ministry,State Ministries and some state descr: institutions and as a means for accessing to Internet. descr: Ankara-Turkey. country: TR Özel Görüldüðü üzere 195.140.196.2 ip’si e-postada geçmiyor. Artýk kesin bir þekilde bu mailin basbakanlik.gov.tr’ den gelmediðini söyleyebiliriz. Eðer elimizde baþlýðýna bakabileceðimiz güvenilir, basbakanlik.gov.tr’den gönderilmiþ olan e-posta varsa analizimiz çok kýsalacaktýr. basbakanlik.gov.tr uzantýlý e-posta adresi olan gerçek bir kullanýcýnýn gönderdiði e-posta baþlýðýný inceleyelim. Return-Path: <xxx@basbakanlik.gov.tr> Delivered-To: xxx@adalet.gov.tr Received: (qmail 5914680 invoked from network); 24 Mar 2006 13:13:18 -0000 Received: from unknown (HELO virusgw.adalet.gov.tr) (10.200.200.100) (envelope-sender <xxx@basbakanlik.gov.tr>) by webmail.adalet.gov.tr (qmail-ldap-1.xxx) with SMTP teknolojisinin yaygýnlaþmasýyla daha kolay ve hýzlý yayýlan solucanlardan bir tanesi yol açmýþtýr. Bu tip programlar yerleþtikleri bilgisayardan elde ettikleri adreslere e-posta göndermekte ve bu sayede daha çok bilgisayara bulaþmaya çalýþmaktadýr. Ülkemizde kiþisel bilgisayar güvenliði tam olarak anlaþýlmadýðý için bu tip virüsler çokça görülmektedir. Bir olasýlýk da fusunx@basbakanlik.gov.tr adresinden insanlara sanki gerçek fusunx kullanýcýsý gibi ulaþýp onlarý kandýrmaktýr. Bu yüzden bilinçli kullanýcýlarýn aldýklarý e-postalara göre davranýþlarýný þekillendireceklerse ve e-postalarýn düþüncelerini kaynaklarýný sorgulamalarýnda fayda vardýr ve e-postalarýn illaki görünen adresten bilincinde olunmalýdýr. gönderilmiþ olmayacaðýnýn for <xxx@adalet.gov.tr>; 24 Mar 2006 13:13:18 -0000 Received: from (195.140.196.2) virusgw.adalet.gov.tr via smtp by id 1faf_2c1a06b4_bb3a_11da_8e85_0002b3c81b42; Fri, 24 Mar 2006 15:29:08 +0200 Received: from (172.16.1.5) by pamukkale; Fri, 24 Mar 2006 15:18:58 +0200 (EET) Received: from dtopcuoglu erdek.basbakanlik.gov.tr (10.1.6x.xxx) by with Microsoft SMTPSVC(5.0.2195.6713); Fri, 24 Mar 2006 15:14:26 +0200 Message-ID: <004a01c64f45$972993e0$ca45010a@xxx> From: =?iso-8859-1?Q?xxxxxx?= <xxx@basbakanlik.gov.tr> Bu e-postanýn yolunu takip edelim. Bizim burada yaptýðýmýz aslýnda iki türlü analizdir. Birinci yöntem elimizde Baþbakanliktan gelmiþ bir eposta olmadan göndereni meçhul e-postanýn nerden geldiðini anlamak, ikincisi ise elimizde baþbakanlýktan gönderilmiþ e-posta vardýr ve biz bu e-postanýn baþlýðý ile elimizdeki e-postayý karþýlaþtýrýyoruz. Sonuçta toparlayacak olursak varacaðýmýz sonuç araþtýrdýðýmýz e-postanýn baþbakanlýðýn e-posta sunucusundan gelmediðidir. Peki bu e-posta niye gönderilmiþtir? Günümüzde yaygýn olarak görülen ve geniþ bant Biliþim ve Hukuk 10.1.6x.xxx ipli bilgisayardan Erdek.basbakalýk.gov.tr e-posta sunucusuna baðlanýlmýþ, e-posta 172.16.1.5 ipli bir að bileþeninden (cisco ürünü olabilir) pamukkale sunucusuna ulaþtýrýlmýþtýr. Sonra çýkýþ ip’si olarak 195.140.196.2 kullanýp Adalet Bakanlýðý’na ulaþmýþtýr. fusunx@basbakanlik.gov.tr e-postasýnýn baþlýðýnda bu þekilde bir yol yoktu. Görüldüðü gibi elimizdeki e-posta baþlýklarýný kullanýp komutlar kullanmadan e-postanýn sahte bir e-posta olduðunu anladýk. 21 21 KAMU KAYNAKLARI VE UYAP SERVET YETÝM / Tetkik Hakimi GÝRÝÞ UYAP (Ulusal Yargý Aðý Projesi), Adalet Bakanlýðý olarak ‘’e-devlet‘’ sisteminin bir parçasý olacak olan ‘’e-adalet‘’ sisteminin kurulmasý için, Yüksek Yargý Organlarý ve yargý için bilgi temininde vazgeçilmez özellikte bulunan kurumlar da sisteme dâhil edilerek, Adalet Bakanlýðý Merkez Teþkilatý ile birlikte tüm Mahkemeleri, Cumhuriyet Baþsavcýlýklarýný, Adli Týp, Ceza Ýnfaz Kurumlarý ile Ýcra Dairelerini içine alacak þekilde, bilgisayar aðý kurma ve bu sayede Bakanlýk Merkez ve Taþra Birimleri arasýnda bilgi alýþveriþinin elektronik ortama taþýnmasý, vatandaþa ve avukatlara internet üzerinden hizmet saðlanmasý, entegrasyon saðlanan harici birimlerden beklenen bilgilerin istenilen zamanda sistem tarafýndan hazýr edilmesi gibi hedeflerle UYAP hayata geçirilmiþ ve 30.03.2006 tarihine kadar 45 Aðýr Ceza Merkezi, 11 Bölge Ýdare Mahkemesi, 9 Ceza Ýnfaz Kurumu, 7 ATK birimi, 2 Adalet Meslek Lisesi, 2 Hâkimevi ve 2 Sosyal Tesis olmak üzere toplam 75 adet birimde uygulanmaya baþlanmýþtýr. Biliþim ve Hukuk UYAP’nin temel hedefi, Türkiye Cumhuriyeti Adli Sisteminin iþleyiþinin güvenirliðini ve doðruluðunu maksimum düzeyde saðlayarak, Yargý Sistemine hýz kazandýrmaktýr. Yargýtay Bilgi Sisteminin de UYAP kapsamýna alýnmasýyla, adliyelerde baþlayan yargýlama süreci kesintiye uðramadan ve zaman kaybedilmeden devam edecek, böylece teknoloji adaletin hizmetinde olacaktýr. UYAP’nin ana hedefi Adalet Bakanlýðý ve baðlý 22 kuruluþlarýn bünyesinde yürütülen faaliyetlerin ve yargý sistemi ile ilgili iþlevlerin bilgisayar yardýmýyla tam entegre bir þekilde otomasyona geçirilmesidir. Bu sistemde her türlü bilgi ve belge akýþý sistem üzerinden gerçekleþtirilmektedir. Bilgi Bankasý sayesinde mevzuat, içtihat, genelge, emsal yazý ve benzeri bilgilere duruþma anýnda bile eriþilebilmektedir. Karar Destek Sistemi ile davalarýn gereksiz yere uzamasýna sebebiyet veren usul hatalarý en aza indirilmiþ ve indirilmeye devam edilmektedir. Yine bu sistemle, uygulanacak yasa maddeleri otomatik olarak uygulayýcýya önerilmekte, hakim uygulayacaðý maddeleri seçtikten sonra program hakime kýsa karar örneði çýkarmakta, kararda dikkate edilmesi gerekli olan hususlarla ilgili uyarý listesi oluþturmakta, hakim bu iþlemleri yaparken uygulayacaðý kanun maddelerini entegre çalýþan bilgi bankasý ile güncel ve deðiþen halleri ve metinleriyle karþýlaþtýrmakta ve izleyebilmektedir. Yine sistemde hukuki konularda yargý teþkilatý içinde sanal tartýþma ortamlarý oluþturulmuþ ve kullanýcýlarýn hizmetine sunulmuþtur. Böylece kullanýcýlarýmýz arasýnda her türlü alanda bilgi paylaþýmý saðlanmýþtýr. Proje kapsamýnda ilgili diðer kamu kurum ve kuruluþlarý ile entegrasyona gidilmesi planlanmýþ ve bu kapsamda ilk olarak MERNÝS ve Adli Sicil Veri Tabanlarý ile entegrasyon saðlanarak kullanýcýlarýmýza sistem üzerinden saniyeler içinde nüfus ve sabýka kayýtlarý 1. ADLÝ SÝCÝL KAYITLARI VE UYAP Cumhuriyet savcýlýlarý ve mahkemeler adli sicil kayýtlarýný sistem üzerinden her an güncel olarak alabilmektedirler. Bu sayede zaman kayýplarý tamamen ortadan kaldýrýlmýþ olacaðý gibi, adli sicil kayýtlarýnýn çýkartýlmasý için adli sicil birimlerinin adliye bazýnda kurulmasý, faaliyet göstermesi ve ayrýca personel istihdamýna gerek kalmayacaktýr. Bu birimlerde çalýþan personelin baþka çalýþma alanlarýnda teknik personel olarak görevlendirilmeleri mümkün olacaktýr. Mahkemeler tarafýndan verilen kararlarýn ayrýca adli sicil birimlerine gönderilmesine gerek kalmaksýzýn sistem üzerinden adli sicil kayýtlarýna iþlenmesi mümkün olacaktýr. UYAP üzerinden Adli Sicil ve Ýstatistik Genel Müdürlüðü’ne aktarýlan bilgiler kullanýlmak suretiyle her türlü istatistikî veriye eþzamanlý olarak ulaþým mümkün olacaktýr. Bu sebeple ayrýca mahkemelerin her yýlsonunda istatistikî bilgileri çýkartýlarak bu birime göndermesine gerek kalmayacaktýr. Sistem üzerinden har türlü suç analizi yapýlabilecek, suç profilleri, suçlularýn eðilimleri, bölgesel olarak iþlenen suçlar gibi her türlü verinin kullanýlmasý ile suç iþlenmeden önce önleyici kolluk faaliyetlerinin yönlendirilmesi mümkün olacaktýr. Þahýslarýn bilgileri online olarak MERNÝS’ ten alýnacaðýndan sabýka kayýtlarýnýn saðlýklý olarak tutulmasý ve kötü niyetli olanlarýn her türlü davranýþý önlenmiþ olacaktýr. (Örneðin; soyadý GÖKÇEN olan birisi sistemden GÖKCEN þeklinde sorgulandýðýnda birçok sabýkasý olmasýna raðmen sabýkasýz olarak gözükebilmektedir.) UYAP sisteminde bütün bilgiler MERNÝS’ ten alýnacaðýndan doðru olarak alýnan bu bilgilere göre sabýka kayýtlarý tutulacaðýndan kayýtlar arasýnda tenakuz yaþanmayacaktýr. 2. NÜFUS KAYITLARI VE UYAP UYAP ile MERNÝS arasýnda saðlanan entegrasyon ile her türlü kimlik bilgisini eþ zamanlý olarak ulaþýlmasý, taraf bilgilerinin TC Vatandaþlýk numarasýndan sorgulanarak sisteme kaydedilmesi ile kýsa zamanda doðru bilgi giriþi saðlanmaktadýr. Nüfus ve Vatandaþlýk Genel Müdürlüðü tarafýndan üzerinde çalýþýlan projeye göre vatandaþlarýn resimlerinin MERNÝS’te tutulmasý planlanmaktadýr. Mahkemelerde bu bilgilerden faydalanýlmak suretiyle taraflarýn kimlik tespitlerinin yapýlmasýnda her türlü sahtecilik faaliyetlerinin önüne geçilebilecektir. Sistemde UYAP’tan ya da MERNÝS’ ten alýnan kiþisel bilgiler her türlü yazýþmada, gerekçeli kararlarýn yazýlmasýnda, kararlarýn gereði için ilgili birime gönderilmesinde yeniden yazýlmasýna gerek kalmaksýzýn güncel nüfus bilgileri otomatik olarak kullanýlabilmektedir. Özellikle ceza yargýlamalarýnda kiþilerin þahsi durumlarýnda bir deðiþiklik olmasý durumunda sistem otomatik olarak bu verileri kontrol ederek yargýlama faaliyetlerinin seyrinde bir deðiþiklik yapýlmasý gerekiyorsa gerekli uyarýlarý vermektedir. Þayet yargýlamanýn devam ettiði süreçte fail ölmüþ ise bu durumda sistem uyarý vermektedir. Büyük adliyelerde kurulan nüfus kaydý veren bürolar kaldýrýlarak ekonomik kazanç elde edilecektir. Aile mahkemeleri tarafýndan verilen kararlar ile ilgili nüfus kayýtlarýnda deðiþikliklerin yapýlmasý kýsa zamanda gerçekleþmesi saðlanacaktýr. 3. TEBLiGAT ÝÞLEMLERÝ VE UYAP Tebligat iþlemlerinin online olarak yapýlabilmesi için PTT ile entegrsayon çalýþmasý yapýlmaktadýr. Bu çalýþma tamamlandýðýnda bütün tebligatlarýn online olarak ilgili PTT birimine gönderilmesi, tebligat giderlerinde tasarruf saðlanmasý, tebligatlarýn kýsa zamanda ilgili kiþilere ulaþmasý ve tebligat sonucunun online olarak dönüþü saðlanmýþ olacaktýr. Mahkemeler ve Cumhuriyet savcýlýklarý tarafýnda yapýlan tebligat iþlemlerinde harcanan emek ve mesai %90 oranýnda azalacaktýr, çünkü tebligat yapýlacak taraflar sistemden seçildiði takdirde birkaç iþ adýmý ile tebligatlar hazýrlanmýþ olacak, tebligat dönüþü baþka bir iþleme gerek kalmaksýzýn doðrudan ilgili dosya ile irtibatlandýrýlacak, posta tevdi listelerinin hazýrlanmasý ya da zimmet defterlerinin tutulmasýna gerek kalmayacaktýr. Tebligatýn bütün aþamalarý sistem üzerinden kontrol edilebilecek ve yargýlamada duruþmalarýn ertelenmesi önlenecektir. PTT Genel Müdürlüðü yargý birimleri tarafýndan gönderilen postalarýn ulaþtýrýlmasý için daha az personel istihdam edecek ve tebligatlarýn ilgililerine ulaþtýrýlmasýnda süreçler hýzlanacaktýr. 4. YARGILAMA FAALÝYETLERÝ VE UYAP 30.03.2006 tarihi itibariyle UYAP 45’i adli yargý, 11’i idari yargý birimi olmak üzere Bakanlýk merkez ve taþra teþkilatý da dahil 75 birimde uygulanmaktadýr. Hazýrlýk soruþturmasý aþamasýndan infaz aþamasýna, avukatlarýn davalarýný bürolarýndan davalarýný açmalarý, harç ve masraflarý mahkeme hesaplarýna UYAP ile enteðre bir banka hesabý vasýtasýyla on line olarak dosya hesabýna yatýrma iþlemlerine kadar bütün yargýlama sürecinde yapýlacak yargýlama faaliyetleri UYAP üzerinden yapýlabileceðinden bu uygulamalar ile yargýlama süreçleri kýsalacaktýr. Birimler bazýnda bu süreçlerin ne kadar kýsalacaðýna dair tahmini verileri aþaðýdaki þekilde özetlemek mümkündür. Biliþim ve Hukuk sorgulama imkanlarý temin edilmiþtir. Enteðrasyon çalýþmalarý devam eden diðer kurumlarý da; POLNET, TAKBÝS, Emekli Sandýðý, SSK, BAÐKUR, Yüksek Seçim Kurumu, VEDOP (Maliye Bakanlýðý Gelirler Genel Müdürlüðü), TOBB ve Yargýtay olarak saymak mümkündür. 23 A. ÝDARÝ YARGI ÝÞLEM Dosyanýn Baþka Birime Gönderilmesi Ýþi 0-1 Dk. Yarým Gün 0-3 Dk. Aylýk istatistik Hazýrlama Ýþi 1 Hafta 0-5 Dk. Mahiyet Cetvelleri Hazýrlama Ýþi 1 Hafta 0-5 Dk. Temyiz istatistik Hazýrlama Ýþi 1 Hafta 0-5 Dk. Devir Listesi Hazýrlama Ýþi 3 Gün 0-1 Dk. Terfi iþ Cetvelleri Hazýrlama Ýþi 1 Gün 0-5 Dk. 1 Hafta 0-5 Dk. Toplu Tahsilat/Reddiyat Ödemeleri Ýþlemleri Yarým Gün 0-1 Dk. Toplu Tahsilat/Reddiyat Hazýrlama Ýþlemleri 1 Gün 1 Saat Taþraya Evrak Gönderme Kayýt Ýþlemleri Tebligat Reddiyat Listesi Hazýrlama Ýþlemleri Danýþtay/Yetki Ret/Görev Ret Listesi Hazýrlama CEZA MAHKEMELERÝ ÝÞLEM Tebligat Taraf Baþýna Posta Tevdii Listesi Bir Gün + 2 Personel 1 Gün Yarým Gün UYAP’nden ÖNCE 3,5 Dk. Yarým Gün + 2 Personel Yarým Gün 1 Saat UYAP’nden SONRA 3 Dk. 10-20 Dk. 1 Dk. 15-20 Gün 15-20 Dk. 1-15 Gün 1 Dk. Nüfus müdürlüðünden nüfus kaydý Ýteme 1-15 Dk. 1 Dk. Talimat, Müzekkere ve Dosya Gönderme 7-15 Gün 1 Dk. 15-20 Gün 2-3 Dk. 1 Gün 0-1 Dk. 1 Hafta 0-5 Dk. Tüm Devir ve Ýstatistik Ýþlemleri Adli Sicilden Sabýka Kaydý Ýsteme Devir Ýþlemleri Terfi Ýþ Cetvelleri Hazýrlama Ýþi Biliþim ve Hukuk Yarým Gün UYAP’nden SONRA Aylýk istatistik Hazýrlama Ýþi Adis Formu Hazýrlama Ýþi 24 UYAP’nden ÖNCE Adis Formu Hazýrlama Ýþi B. HUKUK MAHKEMELERÝ Devir Listesi Hazýrlama Ýþi 3 Gün Ýþ Cetvelleri Hazýrlama Ýþi 3 Gün Adis Formu Hazýrlama Ýþi Ayrýntýlý Kasa Raporu Hazýrlama Ýþlemi (20 Makbuz Ýçin) Maliyeye Devir Raporu Hazýrlama Ýþlemi (20 Makbuz Ýçin) Taraflarýn Mahkemeden Bilgi Talebi Tebligat Hazýrlama Ýþlemi (Sisteme Taraf Girilmiþse) Tevzi Daðýlým Çizelgesi (30 Mahkeme Ýçin) Duruþma Listesi Hazýrlama Ýþlemi (50 Dosya Ýçin) Kurum Arþivinden Dosya Sorgulama (UYAP'tan Girilmiþse) Birim Arþivinden Dosya Sorgulama (UYAP'tan Girilmiþse) Dosya Durumunun Sorgulanmasý (Dosya UYAP'tan Girilmiþse) Müzekkere Yazýlmasý (Dosya ve Bilgileri UYAP'tan Girilmiþse) (Mahkeme Tarafýndan Þablonlar Oluþturulduysa) C. ÝCRA DAÝRELERÝ ÝÞLEM Takip Açýlmasý 1 Hafta 10 Dk. 10 Dk. 1-3 Saat 10 Dk. 2 Saat 2 Saat 1 Gün 3 Saat 5-30 Dk. 15 Dk. UYAP’nden ÖNCE UYAP’nden SONRA 0-1 Dk. 0-1 Dk. 0-5 Dk. 0-4 Dk. 0-4 Dk. 0-4 Dk. 0-1 Dk. 0-1 Dk. 0-1 Dk. 0-4 Dk. 0-2 Dk. 0-1 Dk. 0-1 Dk. UYAP’nden SONRA 1-5 Dk. 0-1 Dk. Toplu Takip Tlýnmasý (100 Dosya) 3 Gün 1 Gün Satýþ muamelesi Hazýrlanmasý 1 Gün 3 Dk. Yýllýk istatistik Hazýrlama Ýþi 1 Gün iþ Cetvelleri Hazýrlama Ýþi 1 Gün Müzekkere Hazýrlanmasý Kasa Devir Ýþlemleri Devir Listesi Hazýrlama Ýþi Adis Formu Hazýrlama Ýþi Toplu Tahsilat/Reddiyat Ödemeleri Ýþlemleri Toplu Tahsilat/Reddiyat Hazýrlama Ýþlemleri Tebligat Listesi Hazýrlama Ýþlemleri 5 Dk. 1 Ay 1 Dk. 1 Dk. 1 Dk. 1 Ay 0-1 Dk. 1 Gün 0-1 Dk. Yarým Gün 1 Gün 1 Saat 0-1 Dk. 0-5 Dk. 1 Saat 1-5 Dk. Biliþim ve Hukuk UYAP’nden ÖNCE ÝÞLEM 25 ÝD. CUMHURÝYET BAÞSAVCILIÐI ÝÞLEMLERÝ ÝÞLEM UYAP’nden ÖNCE UYAP’nden SONRA Dosyanýn Baþka Birime Gönderilmesi Ýþi Yarým Gün 0-1 Dk. Aylýk istatistik Hazýrlama Ýþi Yarým Gün 0-3 Dk. Yýllýk Istatistik Hazýrlama Ýþi 1 Hafta 0-5 Dk. Devir Listesi Hazýrlama Ýþi 3 Gün 0-1 Dk. Adis Formu Hazýrlama Ýþi 1 Hafta 0-5 Dk. Nüfus Kaydý Alma 1 Hafta 0-1 Dk. Adli Sicilden Sabýka Kaydý Ýsteme 1-7 Gün Dosya Arama/Bulma 10-15 Dk Matbu Evraklarýn Hazýrlanmasý 5 Dk. 1 Dk. 30 Sn. -1 Dk. 0-30 Sn. SONUÇ UYAP yazýlýmlarý ve UYAP’ýn diðer kurumlarla entegrasyonu sonucu; yargýlama faaliyetleri hýzlanacak, daha az sayýda personel istihdamý ile yargýlama faaliyetleri yapýlabilecek, kurumlarla yapýlan yazýþmalar azalacaktýr. Doðru istatistiki verilerin toplanmasý ile bu verilere dayalý doðru sonuçlarýn çýkartýlmasý sonucu suçla mücadele Biliþim ve Hukuk kolaylaþacak kamu kaynaklarý daha etkin ve verimli bir þekilde kullanýlabilecektir. 26 ORACLE NEDÝR? CENGÝZHAN TURGUTLU / Yargýtay Tetkik Hakimi ORACLE©, geliþmiþ bir iliþkisel veritabaný yönetim sistemidir (relational database management system). Oracle Veritabaný, birim olarak kabul edilen verilerin bir araya toplanmasýndan oluþur. Veritabanýnýn amacý birbiriyle iliþkili bilgilerin depolanmasý ve sorgulanmasýdýr. Bir veritabaný sunucusu bilgi yönetimiyle ilgili problemleri çözmede anahtar roldedir. Genel olarak bir sunucu, büyük miktardaki veriye çok kullanýcýlý bir ortamda, bir çok kullanýcýnýn ayný anda ayný veriye ulaþabilmelerini güvenilir bir þekilde saðlar ve bunu ayný zamanda yüksek bir performansla gerçekleþtirir. Bir veritabaný sunucusu ayný zamanda izinsiz eriþimi engeller ve hata durumundan kurtulmak için gereken en uygun çözümleri saðlar. ORACLE, veritabaný yazýlýmlarý özellikle kurumsal alanda kullanýlan yaygýn bir veritabaný sistemidir. ORACLE çok sayýda araçtan oluþur ve uygulama geliþtiricilerinin kolay ve esnek uygulamalar geliþtirmesini saðlar. II. TARÝHÝ 1979 yýlýnda, Larry Ellison öncülüðünde Relational Software Incorporated (RSI) adlý bir þirket kurarak bugünkü ORACLE’ þirketini temelleri atýldý. Þirketin geliþtirmiþ olduðu iliþkisel veritabaný yazýlýmý ORACLE olarak adlandýrýldý. 1994 yýlýnda, 4. versiyonu pazara sunuldu. Bu yazýlým o zamanlar Digital’ þirketinin VAX sistemlerinde ve IBM VM üzerinde çalýþmaktaydý. Ardýndan 1985 yýlýnda önemli deðiþikliklerle Version 5 tanýtýlýdý. Bu versiyonda istemci/sunucu mimari ve SQL kullanýmý vardý. Oracle ‘ýn günümüzde kullanýlan sürümleri Oracle 9i ve yakýn zamanda çýkarýlan Oracle 10g versiyonlarýdýr. III. TEMEL ÖZELLÝKLERÝ Oracle büyük miktardaki verilerin güvenli bir bütünlük içinde tutulabildiði , bilgilere hýzlý eriþim imkanýnýn saðlandýðý ve birden fazla kullanýcýya ayný anda bilgiye eriþim imkanýnýn saðlandýðý bir iliþkisel veri tabaný yönetim sistemidir. Oracle’ýn temel özellikleri þunlardýr. w w Büyük verileri tutabilmekte, bu verilerin depolanma alanlarýný ayarlayabilme imkaný ve bunlarý kontrol etme imkanýný vermektedir. Ayný anda birden fazla kullanýcýya (on binlerce kullanýcýya hizmet verebilmektedir) verilerin bütünlüðünü bozmadan ve karýþýklýða meydan vermeden hizmet verebilmektedir. w w w w w w Sistem performansýný kullanabilmektedir. en iyi þekilde Aralýksýz olarak uzun süreli çalýþabilmektedir. Ýþletim sistemi, veri eriþim dilleri ve að (network) iletiþim protokolleri standartlarýyla uyumludur. Yetkisiz eriþimleri engelleyebilme ve kontrol edebilme imkanlarý sunabilmektedir. Bütünlüðü (integrity) veri tabaný düzeyinde saðlayabilmektedir, böylece daha az kod yazýlmaktadýr. Ýstemci/sunucu (client/server) mimarisinin bütün avantajlarýný kullanabilmektedir. Oracle veri tabanýnýn, iþletim sistemi tarafýndan bakýldýðýnda, biri fiziksel, diðeri mantýksal olmak üzere iki bölümü vardýr. Fiziksel bölüm veri dosyalarý, kontrol dosyalarý ve redo log dosyalarýndan oluþur. Tablo boþluklarý (tablespace), tablolar, indeksler, parçalar(segments), görüntüler (view), sýralar(sequence), saklý program parçalarý (stored program units), ve kullanýcýlar ise veri tabanýnýn mantýksal bölümünü oluþturur. Fiziksel iþletim sistemi tarafýndan görülebilmesine raðmen , mantýksal bölüm ancak Oracle ‘a baðlanýp SQL çalýþtýrýlarak görülebilir. Oracle veri tabanýnda her nesnenin bir sahibi vardýr. Her kullanýcýnýn bir veya daha fazla tablo boþluðu olabilir. Bu tablo boþluklarý ise bir veya daha fazla veri dosyasýndan oluþur. Sonuç olarak veri tabanýndaki her nesne, mantýksal olarak, sahibine ait tablo boþluklarýndan birinin içersinde, fiziksel olarak da o tablo boþluðunun birinin içersinde bulunur. Bu nesneye iþletim sisteminden doðrudan deðil , komutlarla mantýksal olarak eriþilebilir. IV. SONUÇ Biliþim sektörü, her geçen gün kendini daha da geliþtirmekte ve kullanýcýlara yeni çözümler sunmaktadýr. Bilginin elektronik ortama aktarýmýyla birlikte þekli ve boyutu da bu geliþime paralel olarak deðiþmekte ve bilginin iyi bir þekilde depolanmasý ve istenilen anda ulaþýlabilmesi ihtiyacýný gerektirmektedir. Ayrýca bilginizin güvenliði de ayrý bir konudur. Bu bakýmdan bakýldýðýnda Oracle iyi bir tercihtir. Ayrýca bu özelliklerin yanýnda Oracle’ýn yýllarýn getirdiði tecrübe ve destek altyapýsý da unutulmamalýdýr. Biliþim ve Hukuk I. GÝRÝÞ 27 UYAP BÝLGÝ SÝSTEMÝNDE ÝCRA DAÝRELERÝNDE KASA ÝÞLEMLERÝ Biliþim ve Hukuk SEVCAN KIREKER / Ýcra Alan Uzmaný - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Daire Baþkanlýðý 28 Ekonomideki geliþmeler, hýzlý kentleþme ve artan ticaret hacmine paralel olarak son yýllarda yaþanan ekonomik krizler, Ýcra ve Ýflas Dairelerine intikal eden iþ sayýsýnda önemli artýþlar meydana getirmiþtir. Her yýl, bir önceki yýla oranla ikiye katlanan iþ hacmi altýnda ezilen icra daireleri; ilkel sayýlabilecek koþullarda bu iþ hacmini karþýlamaya çalýþmaktadýrlar. Yaþadýðýmýz çaðýn gereði olarak para ve sermaye piyasalarýndaki hýzlý geliþmeler, bu piyasalarýn yeni teknolojilerle desteklenmesi, paranýn artan önemi ve sirkülâsyonundaki hýz gözetildiðinde, alacaklý ile borçlu arasýndaki para ve buna benzer deðerlerin dengelenmesini üstlenen Ýcra ve Ýflas Dairelerinin de, çaðýn gereklerine uygun doküman, biliþim ve iletiþim araçlarý ile desteklenmesi kaçýnýlmazdýr. Bunun yargýdaki ayaðýný UYAP projesi oluþturmaktadýr. Bu baðlamda, Adalet Bakanlýðý teknolojinin hukuk alanýnda kullanýmý için UYAP projesini yaþama geçirme çalýþmalarýný hýzla sürdürmektedir. Projenin temel amacý, zaman kaybetmeden adaletin yerine getirilerek vatandaþýn maðdur olmasýný engellemektir. Baþka bir anlatýmla UYAP, Adalet Bakanlýðý ve baðlý kuruluþlarý bünyesinde yürütülen faaliyetlerin ve yargý sistemi ile ilgili iþlevlerin bilgisayar yardýmýyla tam entegre bir þekilde otomasyona geçirilmesidir. Adalet Bakanlýðýnca hazýrlanan ve yürütülen UYAP projesi hepimizin bildiði gibi hýzla tüm Türkiye çapýnda uygulamaya geçiriliyor. Bakanlýðýn bütün birimlerinde olduðu gibi, Ýcra Müdürlüklerinin nasýl yoðun bir iþ yükü altýnda olduðu bilinen bir gerçektir. Sorununun çözümünde, Adalet Bakanlýðý tarafýndan yürütülen Ulusal Yargý Aðý Projesi’nin (UYAP) etkili olacaðý kesindir. Sistem, çaðýmýzýn bilgi ve iletiþim sistemleri ile desteklendiðinden, insan kaynaklarýnýn eðitimi ve verimli kullanýmý ile tüm iþlemlerde ayný standardýn uygulanmasý saðlanarak, denetiminde de sistemden yararlanýlarak kaliteye ulaþýlacaktýr. Bilindiði üzere Yargý sisteminde Ýcra Daireleri son aþamadýr. Yerine getirilmeyen veya ödenmeyen bir borcun icra müdürlüðü aracýlýðýyla tahsili mümkündür. Ý.Ý.K.nun 12.maddesi - (Deðiþik: 18.2.1965 – 538/8 md.)gereðince; Ýcra dairesi, takip edilmekte olan bir para alacaðýna mahsuben borçlu veya üçüncü þahýs tarafýndan ödenen paralarý kabule mecburdur. Bununla borçlu bu miktar borcundan kurtulur. Ýcra Müdürlükleri ÝÝK. nun 9.maddesi ve bu Yönetmeliðin 92 nci maddesi uyarýnca, aldýklarý paralarý, kýymetli evrak ve deðerli þeyleri, nihayet ertesi iþgünü çalýþma saati sonuna kadar Adalet Bakanlýðýnca uygun görülen bankalardaki hesaplara yatýrmaya, banka bulunmayan yerlerde icra veya mahkeme kasalarýnda muhafazaya, kasa bulunmayan yerlerde ise mal sandýklarýna býrakmaya mecburdurlar. Keza Ýcra Müdürlükleri 492 Sayýlý Harçlar Kanununda yer alan harçlarý da Sayman Mutemedi olarak tahsil etmeye ve Genel Bütçeye Dâhil Daireler ve Katma Bütçeli Ýdareler Muhasebe Yönetmeliðinin 19 uncu maddesi uyarýnca 492 sayýlý Harçlar Kanununun eki (1) ve (3) sayýlý tarifelere göre makbuz mukabili tahsil edilip, yedi günlük süre beklenilmeksizin saymanlýk veznesine teslim edilmek üzere Maliye Bakanlýðýnýn anlaþmalý olduðu banka hesaplarýna yatýrmaya mecburdurlar. Ýcra Müdürlükleri bu yapmýþ olduðu iþlemleri kayýt altýna almak, kasaya giren ve çýkan paralarý mutlaka bir tahsilât veya reddiyat makbuzu ile göstermek zorundadýr. Günlük tahsilât ve reddiyat toplamlarý, tahsilât ve reddiyat makbuzlarý ile karþýlaþtýrýlarak mevcut kontrol edilerek takvim yýlý sonuna kadar bu þekilde iþlemlere devam edilmesi gerekmektedir. UYAP öncesi sistemde, paralarýn tahsilatý, bu paralarýn ilgilisine ödenmesi ve ödeme ile oluþan harçlarýn Maliyeye intikali, basit ve ilkel bir yöntemle yapýlmakta ve denetimi de karmaþýk ve zor olmakta idi. Örneðin bir icra dairesinde ortalama 100 takip alýndýðýný, yaklaþýk 80 adet tahsilat yapýldýðýný ve yine 80 adet ödeme yapýldýðýný varsayalým. Bu iþlemler için icra dairesi; 1180 adet, tahsilât, reddiyat, sayman mutemedi ve cezaevi makbuzu hazýrlayýp, ilgili dosya ve defterlere tek tek iþlemesi ve toplamlarýný yine çok basit hesap makineleri ile toplayýp kasa iþlemlerinin saðlamasýný yapmak zorunda idi. Ýcra Daireleri UYAP sayesinde; saatler süren bu günlük iþlemlerini, icra takibi, tüm tahsilât, reddiyat ve harçlarýn makbuzlarýnýn kesilmesi, defterlerin tutulmasý ve kasa takip iþlemleri, günler süren dosya ve kasa devir iþlemlerini birkaç dakikada yapabilecek duruma gelmiþtir. Her geçen gün daha da geliþtirilen ve kullanýmý kolaylaþtýrýlan ekranlar sayesinde Ýcra Müdürlükleri, borç hesaplarý, faiz hesabý, kalan borç yapýlan tahsilât ve reddiyat hesaplarýyla günlük aylýk kasa dökümleri gibi iþlemler ve yýlsonu devir iþlemlerini, saðlanan kolaylýklar ile UYAP üzerinden elektronik ortamda otomatik olarak yapmaktadýr. Dosyalarýn tüm aþamalarý elektronik ortamda tutulacaðýndan dosya kaybolmasý, sürüncemede býrakýlmasý ve benzer iddialarla yargýnýn yýpratýlmasý önlenecektir. UYAP ile tüm bu iþlemlerden baþka, diðer kamu kurum ve kuruluþlarý ile entegrasyonu sayesinde veri alýþ veriþi de saðlandýðýnda, Ýcra Dairelerinin iþ yükü hatýrý sayýlýr oranda azalacaktýr. Günümüz dünyasý, sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiþin temellerinin atýldýðý, deðiþim ve dönüþümlerin inanýlmaz bir hýzla yaþandýðý bir dünya olmuþtur. Adalet Bakanlýðýnýn dünyada eþi olmayan bir projeyi baþlatarak günümüz dünyasýnda hýzla ilerleyen teknolojiyi yakalayarak bilgi çaðýnýn getirdiði deðiþim ile yapýlanma sürecini hýzlandýrmasý ve bu projeyle EDevlet ödülüne layýk görülmesi onur vericidir. Böyle bir projede yer aldýðým için gurur duyuyor, kaliteli bir yargý hizmeti sunmak ve daha da ileriye hep birlikte götürmek dileðiyle iyi günler diliyorum. 26.03.2006 MAK ALELER AB’DE VERÝ TABANLARININ KORUNMASI ON YILLIK DENEYÝM Biliþim ve Hukuk SEVCAN KIREKER / Ýcra Alan Uzmaný - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Daire Baþkanlýðý 30 Veritabanlarý sayýsal ekonominin en önemli aktörlerinden biri olarak kabul edilmektedir. 1990’lý yýllardan itibaren teknolojide meydana gelen geliþmeler ýþýðýnda biliþim sektörüne yönelik yatýrýmlarýn artmasý, veritabanlarýnýn korunmasýný, sadece fikri mülkiyet haklarý açýsýndan deðil, yeni ekonomiye yönelik yatýrýmlarýn teþviki ve güvence altýna alýnmasý bakýmýndan da belirgin bir ihtiyaç haline getirmiþtir. Bu doðrultuda AB, 1996 yýlýnda Veritabanlarýnýn Yasal Korunmasý Hakkýnda 96/9/EC Sayýlý Direktifi kabul etmiþtir. AB Direktifinde belirleyici olan unsur sui generis bir hak ile yasal korumanýn veritabanlarýna yönelik olarak insangücü, teknik ve finansman anlamýnda önemli (substantial) bir miktarda yatýrým yapmýþ olan tüm kiþileri koruyacak þekilde tasarlanmýþ olmasýdýr. Böylelikle Direktif öncesi ulusal uygulamalarda hakim olan ‘’orijinallik‘’ ilkesi, yerini önemli miktarda yatýrým yapmýþ olma ilkesine býrakmaktadýr. Bu uygulama iç pazarýn etkin iþleyiþini korumak amacý ile baðdaþtýrýldýðý halde AB’de en fazla tartýþýlan konulardan biri olarak gündemdeki yerini korumuþtur, zira orijinal veritabanlarý entellektüel yaratým sürecini öngörürken, yeni rejim ile önemli bir iþgücü ve sermaye yatýrýmýna sahip her türlü veritabanýna koruma getirilmektedir. Avrupa Topluluklarý Adalet Divaný tarafýndan, biliþim alanýnda verilen ilk kararlar da veritabanlarýnýn korunmasý hakkýnda olmuþtur. 9 Kasým 2004 tarihli bu kararlar British Horseracing Board Ltd v William Hill Organization Ltd ve Fixtures Marketing davalarýna iliþkin olup veritabanýna yapýlan yatýrým ile kazanýlan haklar konusuna açýklýk getirmektedir. Ulusal mahkemelerde ise Direktifte yer alan ‘’önemli bir yatýrým‘’ ifadesine hakkýnda farklý mahkemelerin farklý kararlar aldýðý görülmüþtür. Örneðin, Hague Bölge Mahkemesi binlerce emlak bilgisinin güncel bir þekilde toplanarak veritabanýnda saklanmasýný belirli bir yatýrým olarak nitelendirirken, Rotterdam Bölge Mahkemesi Baþkaný günlük gazete baþlýklarýný biriktirme iþleminin önemli bir yatýrým gerektirmediði sonucuna varmýþtýr. 12 Aralýk 2005 tarihinde Komisyon, günümüzde 25 Üye Ülkede yürürlükte bulunan 96/9/EC sayýlý Direktifin uygulamada bulunduðu ilk on yýlý deðerlendiren bir çalýþma yayýnlamýþtýr. Çalýþma Direktif tarafýndan öngörülen rejimin, özellikle ekonomik etkisini kanýtlayabilmiþ deðildir ancak bununla birlikte Avrupalý yayýncý ve veritabaný üreticilerinin rejimden vazgeçme konusunda herhangi bir istekleri olduðu da görülmemektedir. Veritabaný alanýnda haksahipleri, çoðunlukla yayýncýlar, Direktifin haksahipleri ve kullanýcýlar arasýnda denge saðladýðýna inanmaktadýr. Ancak bununla birlikte Direktifin saðladýðý sui generis rejim ile veritabanlarýndan kýsmý ve bütünsel çýkarma (extraction) iþlemlerinin haksahibi tarafýndan 15 yýl süre ile engellenebilmesi hükmü, bilimsel ve akademik topluluklarda inovasyon ve büyümenin önündeki bir engel olarak görülmektedir. Ulusal platformda bile deðdik adlarla adlandýrýlan iletiþim, biliþim ve ileri teknoloji ile ilgili suçlarýn ortak bir tanýmýnýn yapýlmasý zorunluluðu karþýsýnda, uluslararasý alanda bir takým çalýþmalar baþlatýlmýþtýr. 1- 2- 3- REFERANSLAR DG Internal Market and Services Working Paper, First Evaluation of Directive 96/9/EC on the Legal Protection of Databases, Brussels, 12 December, 2005 Directive96/9/EC of the European Parliament and of the Council of 11 March 1996 on the legal protection of databases Official Journal L 077 , 27/03/1996 P. 0020 – 0028 Dumort, Alain, Dryden, John, ‘’The Economics of the Information Society‘’, Luxembourg:Office for Official Publications of the European Communities, 1997 4- 5- Directive%/9/EC of the European Parliament and of the Council of 11 March 1996 on the legal protection of databases Official Journal L 077 , 27/03/1996 P. 0020 - 0028. Dumort, Alain, Dryden, John, ‘’The Economics of the Information Society'; Luxembourg:Office for Official Publications of ‘’the European Communities, 1997, p. 26. Fixtures Marketing Ltd v. OyVeikkaus Ab; Case C-203/02, The British Horsera¬cing Board Ltd and Others v. The William Hill Organization Ltd; Case C-338/02, Fixtures Marketing Ltd v. Svenska Spel AB; Case C -444/02, Fixtures Marketing Ltd v.Organismos Prognostikon Agonon Podosfairou AE (OPAP). Tüm kararlara AB Curia websitesinden ulaþýlabilmektedir. httpj/curia.eu.int/en/content/juris/ index_form.htm NVM v De Telegraaf Kararý ve AIgemeen Dagblad a.o. v. Eureka Kararý, DG In¬ternal Market and Services Working Paper, First Evaluation of Directive 96/9/EC on the Legal Protection of Databases, Brussels, 12 December, 2005, p.ll. eu¬ropa.eu.i nt/comm/internal_market/copyrig ht/docs/data bases/evaluation_re¬porcen.pdf DG Internal Market and Services Working Paper, Rrst Evaluation of Directive 96/9/EC on the Legal Protection of Databases, Brussels, 12 December, 2005. Biliþim ve Hukuk Çalýþma incelemeler ýþýðýnda dört politika seçeneði sunmaktadýr; Direktifi feshetmek, sui generis hakkýný kaldýrmak, sui generis hükmünde deðiþikliðe gitmek ve halihazýrda varolan uygulamaya, deðiþiklik yapmaksýzýn devam etmek. Direktifi tamamen feshetmek AB genelinde telif haklarýnýn korunmasýnda elde edilen uyumun kaybedilmesi ve ulusal düzenlemelerle veritabanlarýnýn korunmaya devam edilmesi sonucunu doðuracaktýr. Sui generis hakkýn kaldýrýlmasý orijinallik ilkesini geri getirirken, ABD ile sürdürülen küresel rekabette daha az AB menþeli veritabanýn korunmasýna yol açacaktýr. Sui generis hakkýna yönelik deðiþiklikle hak kapsamýnýn daha net bir þekilde tanýmlanmasý ve önemli bir yatýrým ifadesine açýklýk getirilmesi mümkün olabilecektir. Ancak bu hükme yönelik deðiþikliklerin yeni belirsizliklere yol açma riski bulunmaktadýr. Status quo’yu korumak ise var olan yapýnýn devamýnýn, herhangi bir deðiþiklikten daha güvenli olacaðý savýna dayanmaktadýr. Bu noktada Komisyon’un çalýþmada önerilen seçenekleri ilgili taraflara sunarak, yürütülecek istiþareler sonucunda tercihini belirmesi beklenmektedir. 31 SOSYAL GUVENLÝK AÐLARI VE e-Bildirge DR. DERYA TELLAN / Atatürk Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi - Halkla Ýliþkiler ve Tanýtým ABD Günümüzde çalýþma yaþamýnýn esnekleþmesi ve yüksek bir tempoya ulaþmasý, çalýþanlarýn sosyal kazanýmlarýnýn korunmasý konusunu ön plana çýkarmaktadýr. Çalýþanlarýn sosyal güvenlik hizmetlerinden daha etkin ve verimli biçimde yararlanmalarýnýn saðlanmasý ise, ancak hizmetlerin biliþim tabanýnýn ve enformatik düzeyinin güçlendirilmesiyle mümkündür. Bu çerçevede, çalýþanlarýn önemli bir kesiminin sosyal güvenliðine yönelik hizmetleri koordine eden Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), kamusal yönetiþimin geliþtirilmesi kapsamýnda, internet eriþimli hizmetleri yürürlüðe sokmuþ ve e-Bildirge olarak tanýmladýðý çalýþmalarý baþlatmýþtýr. Biliþim ve Hukuk Çalýþmalar kapsamýnda hazýrlanan ‘Sosyal Sigorta Ýþlemleri Yönetmeliði’ 16.01.2004 tarih ve 25348 sayýlý Resmi Gazete’de yayýmlanarak, 01.05.2004 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüðe girmiþtir. Yönetmeliðin 20 nci maddesi ile, iþverenlerce çalýþtýrýlan sigortalýlar için düzenlenmekte olan aylýk sigorta primleri bildirgesi, dört aylýk sigorta primleri bordrosu ve aylýk sosyal güvenlik destek primi bordrosu, ‘’Aylýk Prim ve Hizmet Belgesi‘’ adý altýnda tek bir belge haline dönüþtürülmüþ ve özel sektör iþverenlerince 2004 yýlý Mayýs ayýndan, kamu sektörü iþverenlerince de 15.05.2004-14.06.2004 döneminden itibaren düzenlenerek; özel sektörde 2004 yýlý Haziran ayý sonuna, kamu sektöründe ise 14.07.2004 tarihine kadar Sosyal Sigortalar Kurumunun ilgili Sigorta Müdürlüðüne teslim edilmesi hükme baðlanmýþtýr. 32 Sosyal Sigortalar Kurumu Yönetim Kurulunun 26.02.2004 tarihli, IX-410 sayýlý kararý ile, 2004 yýlý Mayýs ve takip eden aylara ait Aylýk Prim ve Hizmet Belgesi adý altýnda alýnacak olan bu belgeyi, iþverenlerden tüm illerde; 1-7 sigortalý çalýþtýranlarýn istemeleri halinde, 8 veya daha fazla sigortalý çalýþtýranlarýn ise zorunlu olarak, internet ortamýnda e-Bildirge uygulamasý þeklinde göndermeleri uygun görülmüþ ve 30.04.2004 tarih ve 25448 sayýlý Resmi Gazete’de yayýmlanan Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý’nýn ‘Ýþverenler Tarafýndan Aylýk Prim ve Hizmet Belgesinin Ýnternet Ortamýnda Sosyal Sigortalar Kurumuna Gönderilmesine (e-Bildirge Uygulamasýna) Ýliþkin Teblið’i ile uygulamaya iliþkin yasal düzenlemeler yapýlmýþtýr1,2. Düzenleme, iþlemlerin hýzlandýrýlmasý, hizmetlerin standart maliyetle daha kaliteli bir içerikle yürütülmesi ve sosyal güvenlik alanýnda aktüeryal dengenin saðlanmasý için internet aracýlýðýyla veri tabaný oluþturulmasý ilkesine dayandýrýlmaktadýr. ‘e-Bildirge Uygulamasýna Ýliþkin Teblið’ ve Sosyal Sigortalar Kurumu Baþkanlýðý’nýn 06.04.2004 tarih ve 16-313 Ek sayýlý Genelgesi, Aylýk Prim ve Hizmet Belgesinin internet üzerinden SSK’ya verilebilmesi için iþverenler ile Kurum arasýnda her bir iþyeri için ‘’e-Bildirge Sözleþmesi‘’nin imzalanmasýný, internet yolu ile cari aya ait asýl nitelikteki e-Bildirge’yi süresinde Kuruma veren iþverenlerden söz konusu belgenin kaðýt ortamýnda ayrýca istenilmeyeceðini, Aylýk Prim ve Hizmet Belgesini zorunlu veya isteðe baðlý olarak internet ortamýnda gönderen iþverenlerin, ‘iþyerine belge asma’ yükümlülüklerini, Kurumca üretilen referans numarasý ile belgenin internet ortamýnda Kuruma gönderildiði tarih ve saati gösteren kendi bilgisayarlarýndan alýnan yazýlý dökümü (Sigortalý Hizmet Listesi) iþyerlerine (birden fazla iþyeri varsa her bir iþyerine ayrý ayrý) asmak suretiyle yerine getireceklerini hükme baðlamýþtýr1,2. e-Bildirge uygulamasý, 2005 yýlý içerisinde uygulamaya konulan bir dizi teblið ve genelge ile geniþletilmiþ3,4,5,6,7, 2005 yýlý Mayýs, Haziran ve ve üzerinde sigortalý çalýþtýran iþverenlerin bu aylara ait Aylýk Prim ve Hizmet Belgelerini ve 2005 yýlý Aðustos ve KAYNAKLAR 1. takip eden aylarda özel ve resmi sektör iþyerlerinde 3 ve üzerinde sigortalý çalýþtýran iþverenlerin bu aylara ait Aylýk Prim ve Hizmet Belgelerini ve yine bu aylara ait ek ve iptal nitelikteki Aylýk Prim ve Hizmet Belgelerini internet üzerinden e-Bildirge uygulamasý kapsamýnda SSK’ya göndermeleri zorunluluðu getirilmiþtir. Özellikle 4734 sayýlý Kamu Ýhale Kanunu’nun ‘’Ýhaleye Katýlýmda Yeterlik Kurallarý‘’ baþlýðýný taþýyan 10’uncu maddesinde, Türkiye’nin veya kendi ülkesinin mevzuat hükümleri uyarýnca kesinleþmiþ sosyal güvenlik prim 2. 3. 4. yaygýnlaþmýþtýr8. e-Bildirge uygulamasýndan beklenen temel sonuç, internetin kullanýmý yoluyla hizmetlerdeki gecikme ve belirsizliklerin ortadan kaldýrýlmasý, tahakkuk eden sigorta primlerinin tahsilat oranýnýn 5. 6. güvenlik hizmetinin verilebilmesi uygulamasýnýn baþarýsýna baðlýdýr. e-Bildirge Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý Sosyal Sigortalar Kurumu Baþkanlýðý, 06.04.2004 tarih 16-313 Ek sayýlý Genelge. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý Sosyal Sigortalar Kurumu Baþkanlýðý, 29.04.2005 tarih 16-340 Ek sayýlý Genelge. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý, Ýþverenler Tarafýndan Aylýk Prim ve Hizmet Belgesinin Ýnternet Ortamýnda Sosyal Kurumuna Gönderilmesine (e-Bildirge Teblið, RG 20.05.2005, 25820. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý Sosyal Sigortalar Kurumu Baþkanlýðý, 04.07.2005 tarih 16-347 Ek sayýlý Genelge. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý, Cari Aya Ait Ek ve Ýptal Nitelikteki Aylýk Prim ve Hizmet Belgelerinin Ýnternet Ortamýnda Sosyal Sigortalar Kurumuna Gönderilmesine (e- 7. oranýnýn % 80’ler düzeyinde kalmasý nedeniyle ortaya çýkan sorunlarýn aþýlmasý ve daha etkin bir sosyal (e-Bildirge Bildirge Uygulamasý) Zorunluluðu Hakkýnda Teblið, RG açýsýndan sosyal güvenlik alanýnda karþýlaþýlan yasal indirilmesidir. Son yýllarda SSK prim gelirlerinin tahsilat Gönderilmesine Uygulamasýna) Ýliþkin Tebliðde Deðiþiklik Yapýlmasý Hakkýnda artmasý ve gerek çalýþanlar gerekse iþverenler sorunlarýn biliþim hizmetleri aracýlýðýyla asgariye Kurumuna Uygulamasýna) Ýliþkin Teblið, RG 30.04.2004, 25448. Sigortalar öngörülmesi, internet üzerinden ‘e-Borcu Yoktur’ güvenlik hizmetlerinde biliþim tabanýnýn kullanýlmasý Aylýk Prim ve Hizmet Belgesinin Ýnternet Ortamýnda Sosyal Sigortalar borcu olan isteklilerin ihale dýþýnda býrakýlacaðýnýn uygulamasýnýn baþlatýlmasýný saðlamýþ ve sosyal Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý, Ýþverenler Tarafýndan 8. 22.07.2004, 25883. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý Sosyal Sigortalar Kurumu Baþkanlýðý, 28.07.2005 tarih 16-348 Ek sayýlý Genelge. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý Sosyal Sigortalar Kurumu Baþkanlýðý, 22.11.2005 tarih 16-357 Ek sayýlý Genelge. Biliþim ve Hukuk Temmuz aylarýnda özel ve resmi sektör iþyerlerinde 5 33 BÝLÝÞÝM SUÇLARININ TESPÝTÝNDE KABLOSUZ ÝNTERNET ENGELÝ ÇIÐIR ÝLBAÞ / Baþkent Üniversitesi ÝÝBF Öðretim Görevlisi Teknolojideki hýzlý geliþmelere paralel olarak Ýnternet’e eriþim yöntemleri de zaman içinde deðiþim göstermektedir. Türkiye’de, Ýnternet’in ilk dönemlerinde genellikle dial up (çevirmeli að) modemlerle sabit telefon hatlarý üzerinden en fazla 56 kbps hýzýnda Ýnternet baðlantýsý saðlanýrken; günümüzde 2048 kbps hýzýnda ADSL eriþimleri ev ve iþyeri kullanýcýlarýnýn hizmetine sunulmuþ durumdadýr. Ýnternet eriþimindeki yaklaþýk 40 katlýk hýz artýþýnýn yaný sýra kullanýcýlara; telefon hattýnýn meþgul olmamasý, eriþimin sabit ücretle limitsiz olmasý ve kablosuz Ýnternet eriþimi gibi olanaklar da saðlanmaktadýr Son yýllarda popülerliði giderek artan wi-fi (kablosuz Ýnternet) eriþim yöntemleri, önceki yýllarda havaalanlarý, otobüs terminalleri ve alýþveriþ merkezleri gibi ortak alanlarýnda kullanýlýrken, modem fiyatlarýnýn ve eriþim ücretlerinin ucuzlamasý ile birlikte pek çok kullanýcýnýn evden Ýnternet eriþimi için tercih ettiði bir yöntem haline gelmiþtir. Biliþim ve Hukuk Rahatlýðý tartýþýlmaz olan kablosuz Ýnternet eriþim yönteminin ülkemizde fazla üzerinde durulmayan bazý güvenlik riskleri bulunmaktadýr. Özellikle ev kullanýcýlarý için, kablosuz modemin þifresiz eriþime açýk olmasý, teknik olarak ayný anda 253 adet bilgisayarýn Ýnternet baðlantýsýný paylaþmasýna neden olabilir. Bilgisayarda paylaþýma açýk klasörler varsa Ýnternet baðlantýsýný paylaþan kiþiler, klasörlerin içinde bulunan dosyalara eriþim saðlayabilirler. Ancak bu konudaki en büyük tehlike, kablosuz Ýnternet baðlantýsýný yetkisiz olarak kullanan kiþilerin Ýnternet’e eriþimde baþkasýna ait olan ADSL hesabýný ve dolayýsýyla baþkasýna tahsis edilen bir IP (Ýnternet Protokol) numarasýný kullanmalarýdýr. Ýnternet baðlantýsýný yetkisiz olarak kullanan kiþiler tarafýndan Ýnternet üzerinde yapýlan yasadýþý iþlemlerin IP numarasý takibi sonucunda baðlantýnýn sahibi olan ADSL abonesi sorumlu tutulmaktadýr. 34 Söz konusu nedenlerle biliþim suçlarýnda suçlu tespitini zorlaþtýran kablosuz Ýnternet eriþim teknolojisi bazý durumlarda suç ile doðrudan ilgisi olmayan kiþilerin sanýk olarak tespitine neden olabilmektedir. Kablosuz eriþimin söz konusu sakýncalý boyutlarýný engellemek için modem güvenlik ayarlarýnýn doðru þekilde yapýlmasý gerekmektedir. Bir çok abone merkezi kurlum yaptýðý sistemlerde ayný þifreyi güvenlik þifresi olarak belirlemektedir. Bu durum çok ciddi güvenlik riskleri oluþturmaktadýr. Kablosuz modemlerde üç katmanlý bir güvenlik sistemi bulunmaktadýr. Kablosuz að eriþimi için gereken WPA (kablosuz güvenli eriþim) þifreleme özelliðinin yaný sýra að kaynaklarýný kullanacak bilgisayarlarýn MAC (ortam eriþim yönetimi) adresleri de modeme tanýmlanabilmektedir. Üçüncü katmanda ise aða giriþ yapabilen bilgisayarlardan Ýnternet’e baðlanma yetkisi olan bilgisayarlarýn MAC adreslerini modem üzerinde tanýmlamak mümkündür. Her modemde farklý yöntemlerle düzenlenebilen söz konusu üç güvenlik katmaný, yetkisiz kiþilerin Ýnternet baðlantýsýný kullanmalarýný büyük ölçüde engellemektedir. Günümüzde hýzlý geliþen biliþim teknolojileri, yeni sistemlerdeki öngörülemeyen güvenlik açýklarý ve yeni yazýlým dilleri ile oluþturulan saldýrý yöntemleri nedeniyle çok yönlü güvenlik tehditleri oluþturmaktadýr. Alýnacak önlemler sistemleri tam anlamýyla koruyamasa da að güvenliðinin aþýlmasý zor seviyelere yükseltilmesine yardýmcý olabilmektedir. Biliþim suçlarýyla mücadele açýsýndan kablosuz Ýnternet ortak kullaným noktalarýnda ücretli ya da ücretsiz þifre tahsis edilmesi zorunlu hale getirilmelidir. Ülkemizde yýllardýr kimler tarafýndan kullanýldýðý denetlenemeyen Ýnternet kafelere kablosuz alanlarýn da eklenmesi sonucunda biliþim suçlarýnda belirgin artýþlar olacaðýna kesin gözüyle bakýlmaktadýr. Biliþim alanýnda daha detaylý yasal düzenlemeler yapýlmasý için ciddi sorunlar yaþanmasý beklenmemelidir. Güvenlik, Ýnternet kullanýmýnýn yaygýnlaþmasý için zorunlu bir koþuldur. Güvenli ve yaygýn Ýnternet kullanýmý, Türkiye’nin biliþim çaðýnda geliþmiþ ülkelerin sahip olduklarý refah seviyesine ulaþmasý açýsýndan çok büyük bir öneme sahiptir. ULUSLARARASI NÝTELÝKLÝ ELEKTRONÝK SÖZLEÞMEYE UYGULANACAK HUKUKUN BELÝRLENMESÝ STJ. AV. SEZERCAN BEKTAÞ Makalemizde öncelikle, elektronik sözleþme kavramýndan bahsedilecek sonra da yabancý unsur içeren elektronik sözleþmelere uygulanacak hukuk, Türk kanunlar ihtilafý kurallarýnca belirlenmeye çalýþýlacaktýr. Bu makalenin amacý, yabancý unsur içeren elektronik sözleþmelere uygulanacak hukukun belirlenmesinde, Türk Kanunlar Ýhtilafý kurallarýnýn getirdiði baðlama noktalarýnýn yeterliliði konusunda tespitlerde bulunmaktýr. 1. ELEKTRONIK SÖZLEÞME NEDIR? Elektronik sözleþme, internet üzerinde, elektronik iletiþim araçlarý kullanýlarak , yapýlan sözleþmelerdir. Bir baþka ifadeyle elektronik sözleþme, elektronik formlarla oluþturulup, internet üzerinde geçerlilik kazandýrýlan, el ile yazýlmayan, yada bilgisayar çýktýsý ile kaðýda dökülmeyen sözleþmeleri ifade eder. Örneðin bir elektronik sözleþme iliþkisi, bilgisayar ile yazýlan bir sözleþmenin, e-mail aracýlýðý ile diðer tarafa gönderilmesi; kabul eden diðer tarafýn ise bu sözleþmeyi güvenli elektronik imza ile imzalayýp tekrar gönderen tarafa, e-mail aracýlýðý ile iletmesi þeklinde kurulabilir. Diðer bir örnekte ise, internet kullanýcýlarý, web sitesinde yayýnlanan sözleþme formuna kredi kartý numaralarýný girerek, ‘’Click to agree‘’ buttonuna basmak suretiyle sözleþmeyi kabul edip, digital ürünü download edebililer. 2. ELEKTRONIK SÖZLEÞMELER HANGI YOLLARLA KURULABILIR? a.) Elektronik sözleþme E-mail aracýlýðý ile kurulabilir: Bu þekilde kurulan sözleþmeler, mektupla kurulan sözleþme iliþkilerinin online ortama taþýnmýþ halini ifade eder. b) Elektronik sözleþmeler Web sitesi aracýlýðý ile kurulabilir: Bu þekilde kurulan sözleþmelerde, web sitesi operatörü, mal veya hizmetin satýlmasý için teklifini ve talep formunu sitede yayýnlar. Bu mal veya hizmetten yararlanmak isteyen müþteri, talep formunu doldurarak, karþý tarafa iletir. Web sitesi operatörü sipariþi kabul ederse sözleþme kurulmuþ olur. Sonra mal ve hizmet fiziken(off-line) ifa edilir. c) Elektronik sözleþmeler web sitesi üzerinde, veri deðiþimi (download) suretiyle sözleþme yapýlabilir. Bu tür sözleþmede önceden hazýrlanan kalýp sözleþmeler, müþteri tarafýndan kabul edilirse, server ile müþteri makinesi arasýnda baðlantý saðlanarak veri deðiþimi saðlanýr. d) Elektronik sözleþmeler Electronic Data Ýnterchange (EDI) aracýlýðý ile kurulabilir. EDI bilgisayardan bilgisayara, bilginin doðrudan deðiþimidir. Standartlara göre formatlanmýþ ve alýcý bilgisayar tarafýndan doðrudan iþleme konulabilen veri alýþ veriþidir. Ýnsan faktörü bu sözleþmesel iliþkide bulunmamaktadýr. e. Elektronik sözleþme taraflarýnýn her ikisinin de elektronik temsilci kullanmasý ile kurulabilir. Biliþim ve Hukuk Uluslararasý bir elektronik sözleþmeden doðan uyuþmazlýk, Türk hakiminin önüne gelince, hakim uyuþmazlýða uygulanacak hukuku, Türk kanunlar ihtilafý kurallarýna göre belirleyecektir. Peki Türk Kanunlar ihtilafý kurallarý elektronik sözleþmelere uygulanacak hukuk olarak nereyi göstermektedir? 35 3. YABANCI UNSUR ÝÇEREN ELEKTRONIK SÖZLEÞMELERDE, UYGULANACAK HUKUKUN TESPITI Yabancý unsur içeren bir elektronik sözleþmeden doðan uyuþmazlýk Türk Hakimi önüne gelirse, hakim uyuþmazlýða uygulanacak hukuku Türk Kanunlar Ýhtilafý Kurallarýna (2675 sayýlý Milletlerarasý Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkýnda Kanun) göre belirleyecektir. MÖHUK 24/I md. : ‘’Sözleþmeden doðan borç iliþkileri taraflarýn açýk olarak seçtikleri kanuna tabidir.‘’ Milletlerarasý özel hukukta sözleþmeden doðan borç iliþkileri için uygulanacak hukuk ilke olarak taraflarýn iradesine terk edilmiþtir. Taraflar, elektronik sözleþme içerisinde uygulanacak hukuku tespit etmiþlerse, o hukuk uygulanacaktýr. Elektronik sözleþmenin taraflarý sözleþmede uygulanacak hukuku belirlememiþlerse, ifa yeri hukuku yetkisi kabul edilmiþtir. MÖHUK 24/II md. : ‘’ Taraflarýn açýk olarak bir kanun seçmemiþ olmalarý halinde borcun ifa yeri hukuku, borcun ifa yeri hukuku birden fazla olmasý halinde borç iliþkisinin aðýrlýðýný teþkil eden edimin ifa yeri hukuku, bu yerin de tespit edilmediði hallerde ise sözleþmenin en yakýn irtibat halinde bulunduðu yer hukuku uygulanýr.‘’ Biliþim ve Hukuk MÖHUK 24/II md.sinde baðlama noktasý olarak belirlenen ifa yerinin vasýflandýrýlmasý, ‘’Lex fori‘’ ye (hakimin hukukuna) göre yapýlýr. Bu durumda Türk hakimi kendi hukukuna göre ifa yeri hukukunu tayin edecektir yani; ifa yerini TBK(Borçlar Kanunu) 73 md.sine göre belirleyecektir. Bu nedenle, elektronik sözleþme tek bir edim içeriyorsa, o edimin ifa yeri; eðer sözleþme birden fazla edim içeriyorsa, karakteristik edimin ifa yeri hukuku belirlenmelidir. Karakteristik edim genellikle sözleþmelerde, para borcunun karþýsýndaki edimi ifade eder. 36 Elektronik sözleþmede ifa yeri hukukunun belirlenmesi konusunda taraflar ifa yeri hukukunu açýk ya da zýmni þekilde belirlemiþ olabilirler. Eðer açýkça belirlememiþlerse, zýmni olarak ifa yerinin tespit edilip edilmediðini bulmak gerekecektir. Burada iþin niteliði, örf ve adet de önem kazanacaktýr. Elektronik sözleþmelerde, ifa yeri tespitinde zýmni iradenin bulunmasý için bazý düzenlemelerden yararlanýlabilir. UNCITRAL Model Kanunu 15 md. si ‘’veri mesajlarýnýn gönderme ve alým yeri ve zamanýný‘’ tanýmlamýþtýr. ‘’Buna göre gönderici ve muhatap arasýnda aksine bir anlaþma yoksa, bir veri mesajý göndericinin iþyerinin bulunduðu yerde gönderilmiþ, muhatabýn iþyerinin bulunduðu yerde alýnmýþ varsayýlýr. Bu maddenin amacý açýsýndan, gönderici veya muhatabýn birden fazla iþyeri varsa, temeldeki muameleyle en yakýn baðlantýlý iþyeri, temelde bir muamele yoksa, esas iþ yeri esas alýnýr. Eðer gönderici veya muhatabýn iþyeri bulunmuyorsa, mutad meskenleri dikkate alýnýr. Dolayýsýyla Model Kanun bilgiyi depolamak, almak ve iletmek için kullanýlan elektronik posta kutusu dahil teknik yöntemlerin tümünü içeren bilgi sistemlerinin bulunduðu yeri dikkate almamýþtýr.‘’ Bu halde, satýcýnýn veya alýcýnýn iþyerinin bulunduðu yerler dikkate alýnmýþtýr. Elektronik sözleþme türlerinden ‘’veri deðiþimi‘’(download) türünde örneðin; software bir muhasebe programýnýn satýþýnda, alýcý taþýnabilir bir bilgisayarla programý iþyeri dýþýndaki bir ülkedeyken download etmiþse, ifa yeri neresi olacaktýr? Her ne kadar, fiili ifa yeri farklý olsa da, elektronik sözleþme iliþkilerinin niteliðine bakýlýnca, muhasebe programýnýn satýn alýnmasý nedeninin, iþletmenin gereði olduðu açýktýr, dolayýsýyla zýmni ifa yeri iþyeri olarak dikkate alýnmalýdýr. Ýfa yeri için, Zýmni irade de tespit edilememiþse, Kanuni ifa yerleri, Para borçlarýnda ifa yeri, alacaklýnýn ikametgahý; parça borçlarýnda ifa yeri sözleþmenin yapýldýðý anda þeyin bulunduðu yer, bunu dýþýndaki borçlarda ise ifa yeri borcun doðumu sýrasýndaki borçlunun ikametgahýdýr. Ýfa yeri hiç tespit edilemeyen elektronik sözleþmeler için MÖHUK 24/II md. çözüm olarak sözleþmeye uygulanacak hukuku en yakýn irtibatlý hukuku belirlemiþtir. En yakýn irtibatlý hukukun tespitinde ise, taraflarýn iradesi yerine, sözleþmenin objektif þartlarý göz önüne alýnarak, taraflar için en uygun hukuk tespit edilmelidir Bazý elektronik sözleþmeler, tüketici sözleþmesi olabilir. 4822 sayýlý yasa ile deðiþik 4077 sayýlý Tüketicinin Korunmasý Hakkýnda Kanunun 3 md. uyarýnca, bir elektronik sözleþme ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, mal ve hizmet edinilmek þeklindeki muamele iradesi ile yapýlmýþsa, bu elektronik sözleþme bir tüketici sözleþmesidir. Tüketici sözleþmesi olan, elektronik sözleþmeler, TKHK 9/A md. uyarýnca mesafeli sözleþme olarak da nitelendirilmiþtir. Tüketici sözleþmeleri sosyal yönü gereði, korumacý yasa kurallarýyla donatýlmýþtýr. Emredici kurallar koyarak yasalarda yer alan bu tip kurallar milletlerarasý özel hukukta doðrudan uygulanan kurallardýr. Devletin sosyal, ekonomik, siyasal yapýsý gereði olarak bu kurallarýn yabancý unsurlu iliþkilere doðrudan uygulanmasý doðaldýr , ayrýca uygulanacak hukukun aramasý gerekmemektedir. 4. SONUÇ Uluslararasý ticarettin önemli bir aracý olan elektronik sözleþmede uygulanacak hukukun tespiti konusunda, kanunlar ihtilafý kurallarýnýn klasik baðlama noktalarý, yeterli olmamaktadýr. Bu tip yeni hukuksal iþlemlerin niteliði çerçevesinde, yeni baðlama noktalarý ihdas etmenin gereði ortadýr. Bu konunun uzun süre açýklýk kazanmamasý, elektronik ticaretti engelleyebilir. Özellikle tüketicinin korunmasý amacý gereði, internet üzerinden kurulan sözleþmelerin ifa yerinin belirlenmesi ve hatta bu sözleþmelerin kuruluþ yeri için bazý karineler getirilmesi çözüm olarak düþünülebilir. YENÝ TÜRK CEZA KANUNU’NUNDA BANKA VE KREDÝ KARTLARININ KÖTÜYE KULLANIMI AV. ONUR TATAR / Ankara Barosu Günümüzde teknolojik imkanlarýn geliþmesine baðlý olarak, hayatýmýz bir parçasý haline gelen kredi kartlarý suçun vasýtasý haline de gelmiþtir. Özünde kredi kartýnýn arka bölümünde yer alan ve kullanýcýnýn kiþisel verileri ile banka tarafýndan kendisine tahsis edilen kullaným limiti ölçüsünde, faydalanýlan kredi kartýnýn kullanýcý yönünden anlamý, nakit para çekmek ya da yapýlan alýþveriþin karþýlýðý olarak en fazla limit tutarýnda ödeme yapabilmektir. Banka kartlarý ise, kullanýcýnýn vadesiz ya da hazine bonosu ve fon hesabýnda mevcut, her an kullanýmýna açýk olan hesabýný temine dönük bir karttýr. 765 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun ‘’Biliþim Suçlarý‘’ baþlýðý altýnda düzenlenen 525/a- 525/b- 525/c ve 525/d maddeleri özel olarak banka ve kredi kartýnýn kötüye kullanýmýný düzenlememiþtir. Yargýtay içtihatlarý ile, 765 sayýlý TCK’nýn 493. maddesinin 2. fýkrasýnda düzenlenen hýrsýzlýk fiilinin aðýrlaþtýrýcý hallerinden ‘’…cürmü iþlemek veya çalýnmýþ eþyayý baþka yere kaldýrmak için kullanýlan sair aletler…‘’ düzenlemesinden faydalanýlarak, banka ve kredi kartlarý ‘’sair alet‘’ kavramýnýn hukuki uzantýsý olarak nitelendirmiþtir. Yargýtay,‘’Sanýðýn haksýz olarak ele geçirdiði, müþtekiye ait bankamatik kartý ile ATM’den para çektiðinin anlaþýlmasý karþýsýnda eylemin TCK’nýn 493/2 maddesine uyan suçu oluþturduðu düþünülmeden yazýlý þekilde hüküm kurulmasý bozmayý gerektirir.‘’ diyerek 5237 sayýlý yasa öncesi düzenlemede bu fiilleri nitelikli hýrsýzlýk olarak nitelendirmiþtir. Yargýtay 11. Ceza Dairesi ise, banka ve kredi kartýnýn sahibinin rýzasý dýþýnda kredi kartýnýn elinden çýkarak fail tarafýndan kullanýldýðý durumlarda, TCK.nýn 493/1 maddesinin uygulanacaðý görüþündeydi. 5237 sayýlý Yeni Türk Ceza Kanunu’nun 765 sayýlý yasadan farklý olarak kredi kartýnýn kötüye kullanýlmasý suçunu düzenlemiþ olmasý hem hukuki, hem sosyal bir ihtiyaçtan kaynaklanmaktadýr. Kredi kartlarýnýn sahibinin rýzasý olmaksýzýn kullanýlmasý ve fail ya da faillere kullanýmdan kaynaklý bir yararýn saðlanmýþ Biliþim ve Hukuk GÝRÝÞ : 37 olmasýna baðlý olarak meydana gelen suçtaki artýþ bu düzenlemenin temel nedenidir. BANKA VE KREDI KARTININ KÖTÜYE KULLANILMASI : 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun ikinci kitabý, üçüncü kýsým,onuncu bölümünde ‘’Biliþim alanýnda suçlar‘’ baþlýðý altýnda düzenlenen 245 madde de, banka ve kredi kartlarýnýn kötüye kullanýlmasý ‘’ Baþkasýna ait bir banka veya kredi kartýný her ne surette olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartýn kendisine verilmesi gereken kiþinin rýzasý olmaksýzýn bunu kullanarak veya kullandýrtarak kendisine veya baþkasýna yarar saðlarsa, üç yýldan altý yýla kadar hapis ve beþ bin güne kadar adli para cezasý ile cezalandýrýlýr‘’ þeklinde düzenlenmiþtir. Bu suçun yargýlamasýnda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi’dir. Banka ve kredi kartýnýn kötüye kullanýmý suçunun bir þehirde iþlendiði durumlarda yetkili mahkeme suçun iþlendiði yer mahkemesi olup , suçun birden çok þehirde fail ya da faillerce iþlendiði durumlarda yetkili mahkeme kesintisiz suçlar bakýmýndan kesintinin son gerçekleþtiði yer olacaktýr. Banka ve kredi kartýnýn kötüye kullanýlmasý suçu özel bir suç tipi olup, banka aracý kullanýlmak suretiyle iþlenmediðinden banka aracý kýlýnmak suretiyle iþlenen dolandýrýcýlýk suçundan ayrýlýr. Ayný zaman fasýlasý içerisinde bir bankaya ait kredi kartýnýn birden fazla kötüye kullanýmý, yahut birden fazla bankaya ait kredi kartýnýn ayný suçun iþlenmesi amacýyla kullanýlmasý halinde failin cezasý dörtte birden dörtte üçe kadar arttýrýlacaktýr. Kredi kartýnýn kötüye kullanýmý suçunda nakit çekme ya da alýþveriþ yapma iþlemi esnasýnda kredi kartýnýn limitinin yetersiz olmasý nedeniyle fiilin gerçekleþtirilememesi hali suçun teþebbüs aþamasýnda kalmasýna neden olur. Bu halde failin cezasý dörtte birden dörtte üçe kadar indirilecektir. Biliþim ve Hukuk Bankalarca alýþveriþ yerlerinde bulunan post makinesi adlý cihazlarýn link hatlarýndan kaynaklanan arýza nedeniyle kartýn kullanýlamamasý veya banka ATM cihazlarýnýn haznelerinde yeterince nakit bulunmamasý nedeniyle nakit çekme iþleminin gerçekleþmemesi ardýndan failin tespit edilerek yakalandýðý hallerde de fail hakkýnda teþebbüs hükümleri uygulanacaktýr. 38 Banka ve kredi kartlarýnýn kötüye kullanýlmasý suçunun bir baþka biçimi de, hesap sahibinin ya da kart hamilinin bilgilerinin teknik yöntemler kullanýlmak suretiyle bir baþka banka ve kredi kartýna kopyalanmasýdýr. TCK’ nýn 245. maddesinin 2. fýkrasýnda; ‘’Baþka-larýna ait banka hesaplarýyla iliþkilendirilerek sahte banka veya kredi kartý üreten, satan, devreden,satýn alan veya kabul eden kiþi üç yýldan yedi yýla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezasý ile cezalandýrýlacaktýr.‘’ Yasal düzenlemede kartý üreten, satan, devreden, satýn alan kavramlarýna ek olarak bir sonraki fýkrada ‘’kullanmak‘’ cezalandýrýldýðý halde, ‘’kabul eden‘’ kavramýnýn kullanýlmýþ olmasýnýn nedeni, yasa koyucunun banka ve kredi kartlarýnýn kötüye kullanýmýnda, kopya iþlemini gerçekleþtirenlerle, kopyalanan veriler sayesinde kartýn kullanýlmasý için gerekli post cihazýný temin edenlerin iþtirak halinde olabilecekleri düþüncesidir. ‘’Kabul edenin‘’ cezalandýrýlabilmesi için, banka ve kredi kartýnýn sahtecilik suretiyle kopyalandýðýný veya üretildiðini bilmesi gereklidir. Banka ve kredi kartýnýn sahtecilik suretiyle oluþturulmasý ya da üzerinde sahtecilik yapýlmasý ve kiþinin bu suretle kendisi veya bir baþkasý lehine yarar saðladýðý durumlarda ise, TCK’ nýn 245. maddesinin üçüncü fýkrasý uyarýnca fail dört yýldan sekiz yýla kadar hapis ve beþ bin güne kadar adli para cezasý ile cezalandýrýlacaktýr. Maddenin 4. fýkrasý ise, ceza hukukundaki suç ve cezalarýn þahsiliði prensibinden hareketle, banka ve kredi kartýnýn hakkýnda ayrýlýk kararý verilmemiþ eþlerden birinin, üstsoy ya da altsoyunun veya bu derece kayýn hýsýmlarýndan birinin, evlat edinen ve evlatlýðýn, ayýn konutta yaþayan kardeþlerden birinin ‘’birbirlerinin zararýna iþlediði durumlarda‘’ ise banka ve kredi kartýnýn sahibini deðil; bu kartý kötüye kullanan cezalandýrýlmaktadýr. Suçun kovuþturulmasýnda suçtan zarar görenin davaya müdahilliði mümkündür. Hukukumuzda bir ceza kovuþturmasýna müdahil olabilmenin temel þartý suçtan doðrudan doðruya zarar görmek olduðundan, banka ve kredi kartýnýn kötüye kullanýmýnda; banka, kart hamili veya hesap sahibi, ek kredi kartýnýn kötüye kullanýldýðý hallerde malen sorumlu olan asýl kart sahibi de davaya müdahil olabilir. Kötüye kullaným neticesinde zarara uðrayan ticaret erbabý kiþi de malen kartý düzenleyen banka nezdinde sorumlu olacaðýndan, ceza kovuþturmasýna müdahil olabilir. 1 Ankara Barosu CMK Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi 2 Yargýtay 6. CD. 08.07.1997, 7167/ 7714 3 Yargýtay 11. CD. 16.12.1998, 7956/7835 4 CMK madde 12/1 5 CMK madde 12/2 6 CMK madde 43 7 CMK madde 35/1 8 CMK madde 237-2 SÝBER TERÖRÝZM... TEHLÝKENÝN NE KADAR FARKINDAYIZ? AV. KORCAN DERECÝOÐLU / Ankara Barosu Fakat terörizm kavramý için bazý ortak kriterler belirlemek mümkündür. Bunlar; etkili ve sistemli bir biçimde þiddet kullanýlmasý veya kullanýlma tehlikesinin varlýðý, hedef alýnan topluluða veya toplumun çoðunluðuna karþý iþlenmese bile toplumda korku veya güvenlik endiþesinin yaratýlmasýnýn hedeflenmesi ve uzun vadede kamu düzeninin bozulmasýnýn amaçlanmasýna dayanan eylemlerdir. 2 Siber terörizmin tanýmý ise Stanford Taslaðý olarak da bilinen‘’ Siber suçlar ve Terörizm alanýnda Uluslar arasý Sözleþme Taslaði’nda tanýmlanmýþtýr. Bu taslaða göre siber terörizm «Hukuken yetkili kýlýnmýþ görevlilerin eylemleri dýþýnda, siber sistemlere karþý giriþilen ve kiþi veya kiþilerin ölümü veya yaralanmasý, kamu düzeninin bozulmasý veya önemli ekonomik zararlara veya mallara karþý önemli zararlara neden olmasý muhtemel olan þiddet, bozma ve engelleme eylemlerinin kasýtlý olarak yapýlmasý veya yapýlacaðý tehdididir.3 Dünya 1970’li yýllarda yeni bir teknoloji devrimi ile karþý karþýya gelmiþtir. Bu yeni devrimin adý ‘Biliþim Devrimi’dir. Özellikle 1990 sonrasý geliþen aðý sayesinde tüm dünyayý saran internet, devletlerin ulusal güvenliklerini de her yönü ile tehdit etmeye baþlamýþtýr. Uluslararasý alýþveriþ þirketleri yüzünden gümrük sistemleri, hacker lar yüzünden en gizli devlet sýrlarý, her gün mantar gibi artan korsan siteler yüzünden gerçek hayat tehdit altýna alýnmaktadýr. Bilgisayarlar ve bilgi teknolojileri siber savaþýn ve siber terörizmin yeni silahlarý olacaðý açýktýr. Bu savaþlarýn ekonomik hayat üzerindeki yýkýmlarý da bir o kadar büyük olacaktýr.Bugün kapasitesi 4 GB büyüklüðüne ulaþmýþ anahtarlýk boyutundaki taþýnabilir bellekler içerisine her türlü yazýlýmý yüklemek mümkündür.Ýzinin sürülmesi neredeyse imkansýz olan taþýnabilir bu bellekler aracýlýðý ile dünyanýn herhangi bir yerindeki herhangi bir bilgisayardan bir týklama ile dünyanýn öbür ucundaki bir ülkenin bilgisayar aðýný çökertmek mümkündür.Ayný durum, giderek yaygýnlaþan kablosuz aðlar (WI-FI) için de geçerlidir.Biraz teknik bilgi donanýmýna sahip bir kiþi arkasýnda iz býrakmadan kablosuz aðdan faydalanarak kolayca eylemlerini gerçekleþtirebilmektedir. Görüldüðü gibi teknoloji hayatýmýza yenilik, kolaylýk, esneklik getirse de bazý tehditleri de beraberinde getirmektedir.Ýnternet ve bilgi sistemleri hayatýmýza çok büyük kolaylýk saðlamasýnýn yanýsýra insanlýðý gün geçtikçe kendine baðýmlý hale getirmektedir.Bugün bile toplum ve özellikle ticari þirketler için internet günlük yaþamýn vazgeçilmez bir parçasý haline gelmiþtir. Bugün dünya üzerindeki ülkelerin pek çoðunda elektrik, su, saðlýk, eðitim, emniyet, doðalgaz gibi hizmetler bilgisayar sistemleri üzerinden yönetilmektedir. Eþ zamanlý internet kullanan bu sistemlere dýþarýdan müdahale etmek de mümkündür. Konuya iliþkin bazý örneklere aþaðýda yer verilmektedir: w w w w w 2002 yýlýnýn ilk yarýsýnda, ticari iþletmelere internet bazlý 180,000’den fazla saldýrý, Ýnternet bazlý saldýrýlarýn yýllýk artýþ oraný % 60 olarak tespit edilmiþtir. Ticari iþletmelerin yaklaþýk %50si haftada en az 32 internet saldýrýsýna maruz kalmakta, Geliþen teknoloji ve uygulanan sofistike methotlar sebebiyle bilgisayar sistemlerinin güvenlik açýklarý her yýl aritmetik dizi halinde artmaktadýr. Son olarak raporlara geçen rakamlarýn toplam saldýrýlarýn yalnýzca %10’luk bir kýsmýndan ibaret olduðu belirtilmektedir. 4 Ülkemizdeki UYAP sistemini ele aldýðýmýzda dýþarýdan bir müdahale ile verilerin deðiþtirilmesi ile toplumda meydana gelecek karmaþayý ve güvensizlik ortamýný düþündüðümüzde tehlikenin boyutunu ve ciddiyetini kavramada biraz fikir sahibi olmamýza yardýmcý olabilir. Sonuç olarak, konuya daha hassas yaklaþýlmasý, gerekli güvenlik tedbirlerinin alýnmasý ve yasal boþluklarýn doldurulmasý önemli bir adým olacaktýr. Ayrýca, özel birimlerin etkinleþtirilmesi, bu birimler bünyesinde uzman personelin yetiþtirilmesi ve bu personele gerekli teknik desteðin saðlanmasýnýn da siber terörizm ile mücadeleyi kolaylaþtýracaðý düþünülmektedir. Moreillon Laurent, Résumé du cours cybercriminalité 2005-2006 : Le cyberterrorisme et le crime organisé s.64 Moreillon Laurent, Résumé du cours cybercriminalité 2005-2006 : Le cyberterrorisme et le crime organisé s.64 Siberterörizm, http://www.polisiye.com/devam.asp?yazid=406 Cyber Terrorism, Kevin COLEMAN, 10/03, http://www.directionsmag.com/article.php?article_id= 432&trv=1 Biliþim ve Hukuk Terörizm için genel bir taným yapmak çok zor hatta bazý yazarlara göre imkansýzdýr. Uluslararasý hukuk, topluluk hukuku veya iç hukukta yapýlan farklý tanýmlamalar ve tek bir taným üzerinde uzlaþma saðlanamamasý da bu sanýyý kuvvetlendirmektedir. Kimi ülkelere göre terörizm kavramý kapsamýnda kabul edilen bir eylem diðerlerine göre düþünce özgürlüðü kapsamýnda deðerlendirilebilmektedir. 1 39 ÞU MOBESE DEDÝKLERÝ Av. ÖZGÜR ERALP / Ankara Barosu Biliþim Kurulu Baþkaný Panoptikon’da hapishane hücreleri bir daire etrafýna dizilmiþlerdir ve hücrenin ortasýndaki kuledeki gardiyan tarafýndan tek yönlü olarak gözetlenebilmektedirler. Panoptikon sözcüðünün isim babasý Jeremy Bentham ve bu sözcüðü tekrar gündeme getiren Michel Foucault gözetlemenin insan davranýþý üzerindeki gücünü kabul ederler. Panoptikon’da gardiyan her dakika yerinde olmak zorunda da deðildir çünkü bireyler gözetlendiklerine inandýklarý zaman kendilerini, gözetleyenin gözünden deðerlendirmeye doðru bir eðilim taþýmaktadýrlar1. her adýmýn, sarf ettiði her sözün resmî makamlarca nasýl izlenip, arþivlendiði anlatýlmaktaydý 1984 adlý romanýnda2 1 http://dergi.tbd.org.tr/yazarlar/19042004/gozde_dedeoglu.htm 2 http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/sayi45/akcadag.htm 3 http://www.sbe.deu.edu.tr/Yayinlar/dergi/2002sayi3PDF/bagli.p df Biliþim ve Hukuk Kýrklý yýllarýn sonunda kafasýný hiç bir gizlisi kalmamýþ, tümüyle saydam hâle getirilmiþ insan tipinin vizyonuna takan George Orwell de mutlak kontrol ile bu saydamlýðý saðlayan süper devlete kitabýnda Okyanusya adýný yakýþtýrmýþtý. Büyük Birader’in yönetimindeki bu devlette, yaþam alanlarýnýn her köþesine yerleþtirilmiþ kameralar olan, insanlarýn attýðý 40 Herkesin gözetlenebilmesine olanak saðlayan G.Qwellin Tele ekraný veya Jeremy Benthamýn mahkumlarýn kontrol etmek için tasarladýðý Panoptikon yöntemi hukuk ve felsefe dünyasýnda tartýþýla dursun3 yakýn geçmiþte hayatýmýza giren MOBESE bu tartýþmalarý yeniden alevlendirdi. Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü tarafýndan projelendirilen ve Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu olarak lanse edilen MOBESE’nin aslýnda ilginç bir baþka açýlýmý daha var. MOBESE’nin M’si; Mustafa Hararcý ve Murat Nazmi Akman’ý, O’su; Osman Nihat Þen’i, B’si; Basri Aktepe’yi, E’si; Erin Çoban’ý, S’si; Süleyman Demirci’yi, E’si ise Erdoðan Toprakman’ý ifade ettiði de söylentiler arasýnda. Bu kiþiler sitemi kuran ekibi oluþturan kiþiler4 MOBESE’ye yakýþtýrýlan baþka adlar da ‘’Þehir Komuta Kontrol Merkezi‘’ veya ‘’Kent Bilgi ve Güvenlik Sistemi.5‘’ Her ne kadar MOBESE denince akla sadece sokaklara yerleþtirilmiþ kameralar geliyorsa da Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü’nün internet sitesinde belirtildiði üzere Projenin bileþenleri þu þekildedir; w w w w w w w w w w w Komuta Kontrol Merkezi (K.K.M.) düzenlemesine göre de kiþisel veriler; adil ve yasal olarak toplanmalý, belirlenen, açýk ve yasal olan amaçlar için toplanmalý ve ancak bu amaçlar doðrultusunda kullanýlmalý, toplanma amacýyla ilgili ve silinmesi ya da düzeltilmesi için gereken yapýlmalý) Mobil-K Ünitesi (MOBÝL-K) Karýnca Evrak Transfer Sistemi (K.E.T.SÝS.) ve organlarýna yönelik verilerin korunmasýna iliþkin doðru ve güncel olmalý (yanlýþ ya da eksik olan verinin Mobil Araç Sorgulama Sistemi (M.A.S.) Ýyileþtirme Parlementosu ve Konseyi’nin Topluluk kurum ve yeterli ölçüde olmalý, bu amacý aþan ölçüde olmamalý, Araç Takip Sistemi (A.T.S.) Nezarethane (N.Ý.K.S.) güdülür. 2001 tarihli (CE) 45/2001 sayýlý Avrupa Kontrol ancak Merkezi Bölge Görüntüleme Sistemi (B.G.S.) Plaka Algýlama Sistemi (P.A.S.) Muhtarlýk Otomasyon Sistemi (M.O.S.) Asayiþ Otomasyon Sistemi (AS.O.S.) Mobil Operasyon Yönetim Merkezi (MO.YÖN) Ýstanbul Emniyet Müd. Bilgisayar Aðý (ÝEMNET) Aslýnda MOBESE altýnda Bölge Görüntüleme Sistemi (BGS) olarak düzenlenmiþ bu sistem halkýn yoðun olarak bulunduðu ve geçiþ güzergahý olarak bilinen yerlere konulan kameralar ile, bu kameralardan alýnan görüntülerin merkeze sürekli olarak aktarýlýp kaydedilmesinden oluþmaktadýr. Bu sistemlerin keyfi ve düzensiz kullanýmýnýn baþta kiþisel verilerin ve mahremiyet olmak üzere bir çok hukuk kuralýný ihlal etme ihtimalinin yüksek olduðu muhakkaktýr. 1980 yýlýnda OECD tarafýndan belirlenen ‘’Adil Bilgi Uygulama Kurallarý‘’ özünde: *Bilgi toplanmasýna belli kýsýtlamalar getirerek, sadece gerekli bilgilerin toplanmasýna izin verilmesini, *Mümkün olabilen durumlarda bilginin doðrudan kiþinin kendisinden alýnmasýný, bilgi alýnmasýnýn sebebinin açýklanmasýný ve neden bu bilgilere gereksinim duyulduðunun açýklanmasýný, *Toplanan bilginin sadece bildirilen neden için kullanýlmasýný, *Bilgi veren kiþiye kiþisel bilgilerine girme ve yanlýþ ise düzeltme olanaðý verilmesini ister. Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’nin 1995 yýlý tarihli 95/46/EC sayýlý yönergesine göre de veriler yasal çerçevede toplanabilir, verinin öznesi bilgilendirilir. Veriler, verinin öznesine açýktýr, itiraz, düzeltme hakký amaca uygun saklanmalýdýr. olarak gerektiði sürece Ülkemizde, özel hayatýn gizliliði, haberleþme hürriyeti ve haberleþmenin gizliliði Anayasa’yla korunmuþtur. (T.C.Anayasasý Madde 20, Madde 22). Türkiye ayrýca; (8.maddesiyle) herkesin özel ve aile hayatýna, konutuna ve haberleþmesine saygý gösterilmesini hükme baðlayan Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi’ni 1954 yýlýnda onaylamýþ; ‘’Kiþisel Verilerin Otomatik Ýþleme Tabi Tutulmasý Karþýsýnda Bireylerin Korunmasý’na iliþkin 108 sayýlý Avrupa Konseyi Sözleþmesi’ni de 1981 yýlýnda imzalamýþtýr. Bunlarýn yaný sýra Türkiye, veri korumasý ve sýnýr-ötesi bilgi akýþý konusundaki imzalamýþtýr6. OECD Yönlendirici Ýlkeleri’ni de 5237 Sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun Özel Hayata ve Hayatýn Gizli Alanýna Karþý Suçlar baþlýklý dokuzuncu bölümündeki maddelerle 5271 Sayýlý Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Ýletiþimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alýnmasý baþlýklý 135.maddesi ve Teknik araçlarla izleme baþlýklý 140.maddelerinde ise ilgi çekici düzenlemeler mevcuttur. Nihayet konuya iliþkin en somut ve özel düzenleme olan ‘’Kiþisel Verilerin Korunmasý Kanun Tasarýsý‘’ 09.11.2005 tarihinde Baþbakanlýða sevk edilmiþtir7. Sonuç olarak belirtmek gerekirse; Teknolojik geliþmelerin artýk hayatýn her alanýnda etkisini gösterdiði bir dönemde Emniyet Birimlerinin suçu önleme ve suçla mücadele çalýþmalarýnda bu tür imkanlardan yararlanmasýný doðal bir davranýþ biçimi olarak kabul etmek gerekmektedir. Bu yararlanmanýn sýnýrlarýný ise her zaman olduðu gibi felsefe akýmlarýyla siyasal düþünce sistemlerinin etkisinde þekillenen hukuk çizecektir. 4 http://www.hurriyetim.com.tr/haber/0,,nvid 7e592732,00.asp 5 http://mobese.iem.gov.tr/ 6 http://dergi.tbd.org.tr/yazarlar/19042004/gozde_dedeoglu.htm 7 http://www.kgm.adalet.gov.tr/kisiselverilerinkorunmasikanunu.htm Biliþim ve Hukuk w vardýr. Verinin gizliliði ve güvenliðini koruma ilkesi 41 AVRUPA BÝRLÝÐÝ VE TÜRKÝYE’DE VERÝ KORUNMASI HUKUKU BAKIMINDAN ELEKTRONÝK POSTA TAMER SOYSAL / Þarköy Cumhuriyet Savcýsý 1I. AB Hukuku’nda Veri, sayýsal ve mantýksal her türlü deðeri, bilgi ise verinin iþlenmiþ halini ifade eder. Kiþisel veri kavramý ise ilk olarak1 Avrupa Konseyi’nin 28 Ocak 1981 tarihli 108 no’lu sözleþmesi2 ile düzenlenmiþtir. Bu sözleþme’de kiþisel veri, kimliði belirtilen veya belirtilebilen gerçek kiþiyle ilgili tüm bilgiler olarak tanýmlanmýþtýr. Bu Sözleþme’nin ardýndan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi internet üzerinde kiþisel veri konusunda 23 Þubat 1999’da R(99) sayýlý Tavsiye Kararý’ný3 yayýmlayarak bu konuda prensipler belirlemiþtir. Bu tavsiye kararýnda kullanýcýlarýn elektronik posta adreslerinin kiþisel veri (personal data) olduðunu hatýrda tutmalarý ve listelenmek istemedikleri zaman bunu bildirmelerinin haklarý olduðu belirtilmiþtir. Biliþim ve Hukuk Veri korumasý hukuku ile ilgili temel düzenlemeler ise Avrupa Birliði hukukunda yapýlmýþtýr. 24 Ekim 1995 tarihinde Avrupa Parlamentosu ve Konsey 95/46 sayýlý ‘’Kiþisel Verilerin Ýþlenmesi’nde Gerçek Kiþilerin Korunmasý Direktifi‘’ni4 çýkarmýþtýr. Bu Direktif’e göre doðrudan doðruya veya dolaylý olarak bir gerçek kiþi ile ilintili olabilecek her türlü bilgi kiþisel veri olarak kabul edilmiþtir. Elektronik posta da kiþisel veri olarak kabul edilmiþ ancak bu konuda özel bir düzenleme yapýlmamýþtýr. Bu Direktif’ten sonra 1997 yýlýnda 97/66 sayýlý ‘’Telekomünikasyon Alanýnda Kiþisel Verilerin Ýþlenmesi ve Mahremiyetin Korunmasý Direktifi5‘’ kabul edilmiþtir. Bu Direktif 95/46 sayýlý Direktif’i telekomünikasyon alanýnda tamamlayýcý olarak 42 çýkarýlmýþtýr. Bu Direktif’de de elektronik postalarla ilgili özel bir düzenleme yer almamýþtýr. Avrupa Parlamentosu son olarak 31 Temmuz 2002 tarihinde 2002/58 sayýlý ‘’Elektronik Ýletiþimde Kiþisel Verilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðin Korunmasý Direktifi‘’ni6 kabul etmiþtir. Bu Direktif 95/46 sayýlý Direktif’i elektronik iletiþim alanýnda tamamlayýcý niteliktedir. 2002/58 sayýlý Direktif ile elektronik ticaret alanýnda kabul edilen 2000/31 sayýlý Direktif ile benimsenen ‘opt-out’ seçeneðinden daha güçlü bir koruma saðlayan ‘opt-in’ seçeneðinin temel anlayýþ olarak benimsendiðini görüyoruz. 2002/58 sayýlý Direktif’in 13/1 maddesi ile alýcýlara, kiþi müdahalesi olmaksýzýn telefon, faks ya da otomatik þekilde faaliyet gösteren iþlemciler aracýlýðýyla doðrudan reklam iletisi almak istediðini beyan etmedikçe (opt-in) ileti gönderilmesi yasaklanmýþtýr7. Bu düzenleme ile Avrupa Birliði hukukunda istenmeyen iletilerin gönderilmesinde ‘önceden rýza (opt-in)’ sisteminin benimsendiði söylenebilir. Ancak getirilen bu düzenleme ayný maddenin sonraki fýkralarý ile yumuþatýlmýþtýr. Direktifin 13/2 fýkrasý ile alýcýnýn ‘müþteri’ konumu ile ticari iliþkiye girdiði gerçek veya tüzel kiþiler bu iliþki sýrasýnda müþterilerinin elektronik posta adreslerini temin etmiþler ise –kural olarakmüþterilerine kendi ürünleri ile ilgili olarak doðrudan reklam amaçlý iletiler gönderebileceklerdir. Ancak bu þekilde müþterilerinin elektronik posta adreslerini temin eden þirket veya kiþilerin bu konuda müþterilerine açýklama yapma mükellefiyetleri bulunmaktadýr. Açýklama yapmadan alýnan e-posta adreslerine reklam Avusturya 2003 tarihinde çýkardýðý Yeni Telekom Kanunu’nun 107 inci maddesi ile reklam amaçlý iletiler ve reklam amaçlý olmasa dahi 50’den fazla kullanýcýya gönderilen iletilerin (elektronik posta ve SMS9 ayýrýmý yapýlmaksýzýn) gönderilmesi için mutlaka önceden gönderilen kiþinin rýzasýnýn alýnmasýný (opt-in) þart koþulmuþtur. Belçika ise 15 Ocak 2002’de reklam amaçlý iletiler için ‘opt-in’ seçeneðini 2002/58 sayýlý Direktif’in kabulünden önce düzenlemiþtir. Düzenlemeyle Belçika’da reklam amaçlý elektronik posta atýlmasý kullanýcýnýn rýzasýna baðlý kýlýnmýþtýr. Ayrýca servis saðlayýcýlar da rýza ile atýlsa da reklam amaçlý iletilerde kullanýcýnýn listeden çýkmasýna temin eden anlaþýlabilir ve açýk bir bir bilgi notunun bulunmasý ve ‘opt-in’ seçeneðinin etkin olarak kullanýmýný temin edeceklerdir. Finlandiya 1 Temmuz 1999’da getirdiði düzenleme ile bireyler için talep edilmeyen iletiler ile ilgili olarak ‘optin’ seçeneðini; tüzel kiþiler için ise ‘opt-out’ seçeneðini benimsemiþtir. Ýspanya’da 12 Ekim 2002’de yürürlüðe giren düzenleme ile ‘opt-in’ seçeneði benimsenmiþ ve reklam amaçlý iletilerin baþýna ‘Publicidad’10 teriminin getirilmesini zorunlu kýlmýþtýr. Macaristan, Slovenya, Danimarka, Norveç, Almanya, Ýtalya, Polonya ve Yunanistan mevzuatlarýnda ‘opt-in’ seçeneðini benimseyen diðer ülkeler olmuþlardýr11. II. Türkiye’de Ülkemizde Avrupa Konseyi’nin 28 Ocak 1981 tarihli 108 no’lu sözleþmesi ayný tarihte imzalanmýþ ve Sözleþme’nin dördüncü maddesinde yer alan ‘’Her akit Taraf, kendi iç hukukunda bu bölümde yer alan verilerin korunmasýna iliþkin ilkelere iþlerlik kazandýrýcý önlemleri alýr. Bu önlemlerin taraflarca en geç, Sözleþmenin kendileri bakýmýndan yürürlüðe girdiði tarihte alýnmasý zorunludur‘’ hükmü gereðince münferit bir Kiþisel Verilerin Korunmasý Kanunu oluþturmak için çalýþmalara 1995 tarihinde baþlanmýþtýr. Avrupa Konseyi’nin 108 numaralý söz konusu Sözleþme’si ülkemiz tarafýndan henüz onaylanýp yürürlüðe sokulmamýþtýr12. Ancak bu kapsamda yapýlan çalýþmalar sonucunda ‘’Kiþisel Verilerin Korunmasý Kanunu Tasarýsý‘’13 Adalet Bakanlýðý tarafýndan hazýrlanmýþ ve 09.11.2005 tarihinde Baþbakanlýða sunulmuþtur14. Tasarýnýn 3. maddesinde kiþisel veri ‘’belirli veya kimliði belirlenebilir gerçek veya tüzel kiþilere iliþkin bütün bilgiler‘’ olarak tanýmlanmýþtýr. Elektronik posta da bu kapsamda kiþisel veri olarak kabul edilecektir. Tasarýnýn 4. maddesinde kiþisel verilerin iþlenmesinde uyulacak ilkeler belirlenmiþtir. Buna göre kiþisel verilerin; a) Hukuka ve dürüstlük kurallarýna uygun olarak iþlenmesi, b) Belirli, açýk ve meþru amaçlar için toplanmasý ve bu amaçlara aykýrý olarak yeniden iþlenmemesi, c) Toplandýklarý amaçla baðlantýlý, yeterli ve orantýlý olmasý gerekecektir. Bu kapsamda kiþilere ait elektronik postalarýn biriktirilerek elde edilmesi ve reklam amaçlý, spam e-mail niteliðindeki mailler gönderilmesi de ilgili Kanun kapsamýnda kiþisel verilerin hukuka aykýrý olarak kullanýlmasý olarak kabul edilebilecektir. Tasarýda elektronik posta ve talep edilmeyen elektronik postalarla ilgili baþkaca bir düzenleme ise yapýlmamýþtýr. Avrupa Birliði’ne aday olmaya çalýþan ülkemizde bu amaçla sürdürülen çalýþmalarda Avrupa Birliði Müktesebatýnýn Üstlenilmesine Ýliþkin Türkiye Ulusal Programý’nýn15‘’Telekomünikasyon ve Bilgi Teknolojileri‘’ alt baþlýðýnda Telekomünikasyon sektöründe kiþisel verilerin iþlenmesi ve mahremiyetin korunmasý ile ilgili 15 Aralýk 1997 tarih ve 97/66/EC sayýlý Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi’ni karþýlamak üzere Telekomünikasyon Sektöründe Kiþisel Bilgilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðinin Korunmasý Hakkýnda Yönetmeliðin 31.12.2003 tarihine kadar yürürlüðe sokulmasý hedeflenmiþtir. Ayrýca Elektronik Ýletiþimde Kiþisel Verilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðinin Korunmasý hakkýnda 12 Temmuz 2002 tarih ve 2002/58/EC sayýlý Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Direktifi’ni karþýlamak üzere de ‘’Elektronik Haberleþme Sektöründe Kiþisel Bilgilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðinin Korunmasý Hakkýnda Yönetmelik‘’ in 31.12.2003 tarihine kadar yürürlüðe sokulmasý planlanmýþtýr16. Her iki yönetmeliðin hazýrlanmasýndan sorumlu kuruluþ olarak ise Telekomünikasyon Kurumu’na görev verilmiþtir. Türkiye bu plan dahilinde Avrupa Birliði’nin 97/66 sayýlý Direktifi’nin karþýlýðý olarak Telekomünikasyon Sektöründe Kiþisel Bilgilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðinin Korunmasý Hakkýnda Yönetmeliði176 Þubat 2004 tarihinde yayýmlayarak yürürlüðe sokmuþtur18. Yönetmeliðin tanýmlar baþlýklý üçüncü maddesinde elektronik mektup ‘’Telekomünikasyon hizmetini kullanan tarafýndan toplanacaðý ana kadar þebekede veya alýcýnýn terminal cihazýnda depolanabilir nitelikteki þebeke üzerinden gönderilen yazýlý, sesli, görüntülü mesaj‘’ olarak tanýmlanmýþtýr. Avrupa Birliði’nin 2002/58 sayýlý Direktifi’nin ‘’Talep Edilmeyen Ýletiþim‘’ baþlýklý 13 üncü maddesini karþýlayan Yönetmeliðin 20 inci maddesi ‘’Ýstek Dýþý Haberleþmeler‘’ baþlýðý ile düzenlenmiþtir. Madde ile sadece siyasi propaganda içerikli mesajlarda ‘opt-in’ seçeneði benimsenmiþtir. Buna göre hizmet sunucularý, kiþi müdahalesi olmadan çalýþan fakslar, elektronik posta, kýsa mesaj gibi otomatik arama sistemlerini, abonenin önceden izni olmadan siyasi propaganda amacýyla Biliþim ve Hukuk amaçlý ileti gönderilemeyecektir. Ayrýca Direktif’in 13/4 maddesi ile ileti gönderen kiþinin kimliðini açýklamayan ya da anlaþýlýr þekilde göstermeyen ve iletiyi istemediðini belirtebileceði bir adres içermeyen iletilerin gönderilmesi kesinlikle yasak edilmiþtir. Direktif’in temel anlayýþ olarak ‘önceden rýza (opt-in)’ seçeneðini benimsediði söylenebilirse de Direktif’in 13/3 maddesi üye ülkelerin bu konuda düzenleme yapma zorunluluklarýndan bahsetmiþ ancak ‘opt-in’ veya ‘opt-out’ seçeneðini benimsemede Üye ülkeler serbest býrakýlmýþlardýr. Bu düzenlemenin ardýndan Avrupa Birliði ülkeleri de kendi ulusal mevzuatlarýnda düzenlemeler yaparak AB’nin 2002/58 sayýlý Direktifi ile uyum saðlamaya çalýþmýþlardýr8. 43 kullanamayacaktýr. Otomatik arama sistemlerinin doðrudan pazarlama amacýyla kullanýlmasý halinde ise hizmet sunucularý kullanýcýlara gelen her bir mesajý bundan sonrasý için almayý reddetme imkanýný ücretsiz ve kolay bir yolla saðlama borcu altýna girecektir. Doðrudan pazarlama amacýyla gönderilen ve kimin adýna haberleþme yapýldýðý hususunda göndericinin kimliðini saklayan veya alýcýnýn bu iletiþimin sonlandýrýlmasý konusunda talepte bulunacaðý bir adres bulunmayan elektronik mektuplarýn gönderilmesi abonenin bu yöndeki talebi ile engelenecektir. Yönetmelik ile spamming konusunda Avrupa Birliði’nin 2002/58 sayýlý Direktifi’nin 13 üncü maddesine göre daha az bir koruma getirildiði söylenebilir19. Direktif 13/4 maddesi ile ileti gönderen kiþinin kimliðini açýklamayan ya da anlaþýlýr þekilde göstermeyen ve iletiyi istemediðini belirtebileceði bir adres içermeyen iletilerin gönderilmesini tümden yasaklamýþ iken; Yönetmelik ile sadece siyasi propaganda amaçlý elektronik mektuplarýn gönderilmesi önceden izin (optin) þartýna baðlanmýþ, doðrudan pazarlama amacýyla gönderilen ve kimin adýna haberleþme yapýldýðý hususunda göndericinin kimliðini saklayan veya alýcýnýn bu iletiþimin sonlandýrýlmasý konusunda talepte bulunacaðý bir adres bulunmayan elektronik mektuplarýn gönderilmesinin ancak kullanýcýnýn bu yöndeki talebi ile engellenebileceði belirtilmiþtir. Biliþim ve Hukuk Kiþiler veri koruma hukukuna göre sadece spam elektronik postalar nedeniyle deðil kendisine ait özel bilgilerin, resimlerin elektronik posta yolu ile dolaþtýrýlmasýna karþý da her zaman koruma talep edebilecektir. 44 Ülkemizde münferit bir Kiþisel Verilerin Korunmasý Kanunu henüz yasalaþmamýþken ceza hukuku alanýnda 1 Haziran 2005’de yürürlüðe giren 5237 sayýlý yeni Türk Ceza Kanunu’nda kiþisel verilen korunmasý konusu da düzenlenmiþtir. Türk Ceza Kanunu’nun ‘’Kiþisel Verilerin Kaydedilmesi‘’ baþlýklý 135 inci maddesi ile ‘’Hukuka aykýrý olarak kiþisel verileri kaydeden kimseye altý aydan üç yýla kadar hapis cezasý verilir.‘’ denmek sureti ile kiþisel verilerin kayýt edilmesi dahi yasaklanmýþtýr. Yine ‘’Verileri Hukuka Aykýrý Olarak Verme veya Ele Geçirme‘’ baþlýklý 136 ýncý madde ile kiþisel verileri, hukuka aykýrý olarak baþkasýna veren, yayan veya ele geçiren kiþi bir yýldan dört yýla kadar cezalandýrýlabilecektir. Kiþilere istenmeyen elektronik posta gönderebilmek için kiþilerin elektronik posta adreslerinin temin edilmesi bu maddeler kapsamýnda cezai yaptýrýma maruz kalabilecek eylemi oluþturacaktýr. Ayrýca 139 uncu madde ile bu suçlar þikayete tabi suçlardan kabul edilmediði için kiþinin þikayetçi olmamasý da failin cezalandýrýlmasýný engellemeye yetmeyecektir. DÝPNOTLAR 1 ABD’de 1974 tarihli Privacy Act ile kiþisel veriler somut olarak korunmaya baþlamýþtýr. Türkiye’de kiþisel veriler kiþilik haklarýna dahil bir unsur olarak kabul edilmiþ ve korunmuþtur. Ancak yaþanan geliþmelere paralel olarak münferit bir ‘Kiþisel Verilerin Korunmasý Kanunu’ hazýrlanmasý için çalýþmalar uzun süredir devam etmektedir. Adalet Bakanlýðý 02.06.2004 tarihinde ‘’Kiþisel Verilerin Korunmasý Kanunu Tasarýsý‘’ ný Baþbakanlýða sunmuþtur. Tasarý halen kanunlaþmamýþtýr. Kiþisel Verilerin Korunmasý ile ilgili bkz. Nilgün Baþalp, Kiþisel Verilerin Korunmasý ve Saklanmasý, Yetkin Yayýnlarý, Ankara 2004., s.94.; Esra Tekil Yýldýz, ‘’Ýnternet Üzerinde Kiþisel Verilerin Korunmasý‘’, Prof. Fahiman Tekil’in Anýsýna Armaðan, Ýstanbul 2003. (s.779-827) 2 Convention for the Protection of Individuals with Regard to Automatic Processing of Personal Data, Strasbourg, 28.01.1981; http://conventions.coe.int/treaty/en/Treaties/Word/108.doc Türkçe metni için bkz. Kiþisel Nitelikte Verilerin Otomatik Ýþleme Tabi Tutulmasý Karþýsýnda Kiþilerin Korunmasýna Dair Sözleþme, http://www.avrupakonseyi.org.tr/tur/antlasma/aas_108.htm 3 Council of Europe, Committee of Ministers to Member States for the Protection of Privacy on the Internet, Kabul Tarihi: 23.02.1999, Tavsiye No. R(99);http://www.cpsrperu.org/bdatos/decisiones/europa/Recom_99r5.pdf 4 Directive 95/46/EC of the European Parliament and of the Council of 24 October 1995 on the Protection of Individuals with regard to the processing of Personal Data and on the free movement of such data; http://europa.eu.int/eurlex/lex/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:31995L0046:EN:H TML 5 Directive 97/66/EC of the European Parliament and of the Council of 15 December 1997 concerning the processing of Personal Data and the Protection of Privacy in the Telecommunications Sector; http://europa.eu.int/eurlex/lex/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:31997L0066:EN:H TML 6 Directive 2002/58/EC of the European Parliament and of the Council of 12 July 2002 concerning the processing of Personal Data and the Protection of Privacy in the Electronic Communications Sector; http://europa.eu.int/eurlex/pri/en/oj/dat/2002/l_201/l_20120020731en00370047.pdf 7 Baþalp, age., s.94. 8 Avrupa Birliði ülkeleri içinde Avusturya, Macaristan, Slovenya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Norveç, Almanya, Ýtalya, Ýspanya, Polonya ve Yunanistan ‘önceden rýza (opt-in)’ seçeneðini yaptýklarý yasal düzenlemelerle benimseyen ülkeler olmuþlardýr. 9 SMS, Short Message Service. Ticari nitelikli ilk kýsa mesaj Vodefone telefon þirketinde çalýþan Neil Papworth tarafýndan 3 Aralýk 1992’de gönderilmiþtir. 2000’li yýllarla birlikte cep telefonlarý üzerinden atýlan mesajlar yolu ile reklam, tanýtým vs. yapýlmasý da çok yayýlmýþ ve ‘talep edilmeyen SMS’ler’ de ‘talep edilmeyen elektronik postalar’ ile ayný çözüm usullerine tabi olacak þekilde tartýþýlmaya ve düzenlenmeye baþlamýþtýr. 10 Publicidad kelimesi, Ýngilizce ‘advertising’, türkçe ‘reklamcýlýk’ karþýlýðý kullanýlan ispanyolca bir kelimedir. Bkz. http://es.wikipedia.org/wiki/Publicidad 11 Ülkeler ile ilgili bkz. The European Coalition Against Unsolicited Commercial E-Mail, http://www.euro.cauce.org/en/index.html 12 13.06.2006 tarihi itibariyle 108 numaralý sözleþmeyi imzaladýðý halde yürürlüðe sokmayan sadece 4 ülke vardýr. Sözleþmeyi Moldova 04.05.1998’de imzalamýþ, Rusya 07.11.2001’de imzalamýþ, Ukrayna 29.08.2005’de imzalamýþ, Türkiye ise 28.01.1981’de imzalamýþ fakat henüz bu dört ülke sözleþmeyi onaylayýp yürürlüðe sokmamýþlardýr. Bkz. 13 14 15 16 17 18 19 http://conventions.coe.int/Treaty/Commun/ChercheSig.asp?NT =108&CM=8&DF=6/13/2006&CL=ENG Tasarý için bkz. http://www.kgm.adalet.gov.tr/kisiselverilerinkorunmasikanunu.ht m Tasarý ile ilgili bkz. Baþalp, age., s.107-126. Ulusal Programýn tamamý için bkz. Baþbakanlýk, Avrupa Birliði Genel Sekreterliði, http://www.abgs.gov.tr/up2003/up.htm Bkz. http://www.abgs.gov.tr/up2003/up_files/doc/IV-19.doc Telekomünikasyon Sektöründe Kiþisel Bilgilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðinin Korunmasý Hakkýnda Yönetmelik , Resmi Gazete 06.02.2004, 25365. Yönetmelik için bkz. http://www.tk.gov.tr/Duzenlemeler/Hukuki/yonetmelikler/Kisisel_ Bil_Yon_06_02_04.pdf Baþalp, s.127. Sözkonusu yönetmelik Kiþisel Veriler Kanunu henüz çýkarýlmadýðýndan 04.02.1924 tarih ve 406 sayýlý Telgraf ve Telefon Kanunu ile 05.04.1983 tarih ve 2813 sayýlý Telsiz Kanunu’na dayanýlarak çýkarýlmýþtýr. Bkz. Ýlgili Yönetmelik m. 2 Baþalp, s.135 BÝLÝMSEL ARAÞTIRMALAR ELEKTRONÝK POSTA YOLUYLA KÝÞÝLÝK HAKLARINA MÜDAHALEDEN DOÐAN HUKUKÝ SORUMLULUK TAMER SOYSAL / Þarköy Cumhuriyet Savcýsý I. GÝRÝÞ Biliþim ve Hukuk Dünya’da ve Türkiye’de internet kullanýcýlarý her geçen gün artmaktadýr. Computer Industry Almanac verilerine göre Dünya’da 2004 yýlý itibariyle 934 milyon internet kullanýcýsý vardýr. Bu rakamýn 2005 yýlýnda 1.07 milyara, 2006 yýlýnda 1.21 milyara ve 2007 yýlýnda 1.35 milyara çýkmasý beklenmektedir. Türkiye’de internet kullanýcý sayýsý 7.27 milyon olarak belirlenmiþtir. Kiþilerin internet kullanýmýnda en çok baþvurduklarý araç e-posta’lardýr. E-posta’lar adeta iletiþim ve haberleþmede yepyeni bir dönemi baþlatmýþtýr. Firmalar e-posta ve internet teknolojileri nedeniyle yeni çalýþma yöntemleri uygulamaya baþlamýþlar, kiþiler haberleþmek, özel günleri kutlamak ve bilgileri paylaþmak için e-posta’yý yoðun bir þekilde kullanmaya baþlamýþlardýr. Ancak hýzla yayýlan bu yeni alýþkanlýk bir takým problemleri de beraberinde getirmiþtir. Günlük hayatta öteden beri görülen kiþilik hakký ihlalleri e-posta’lar yolu ile çok kolay bir þekilde ihlal edilmeye baþlamýþtýr. E-posta yolu ile kiþilik hakký ihlallerinin en çok görülen þekli kiþilerin e-posta adreslerini çeþitli þekillerde ele geçirerek bu adreslere kiþilerin rýzasý olmaksýzýn tanýtým, reklam, istismar içerikli mesajlar göndermek yolu ile gerçekleþen ‘spam e-mailler’ dir. Talep edilmeyen e-posta’lar olan ‘spam e-mail’ ler, kullanýcýlarýn zamanýný çalmakta ve maddi zararlara yol açmaktadýr. Ýnsanýn korunmaya deðer en önemli hakký 46 olan kiþilik hakký bu yeni araç ile türlü þekillerde ihlal edilmekte ve bu yeni ortam olan sanal ortamda da kiþilik hakkýnýn korunmasý ön plana çýkmaktadýr. II. ÝNTERNET 2.1. Tanýmý ve Teknik Yapýsý Ýnternet, birden fazla haberleþme aðýnýn (network), birlikte meydana getirdikleri bir iletiþim ortamýdýr. Bu iletiþim aðlarý, bilgisayarlar ile oluþturulmaktadýr. Diðer bir deyiþle, internet bilgisayarlar arasýnda kurulmuþ bulunan bir haberleþme aðýdýr1. Internet kelimesi, 1973 yýlýnda Birleþik Devletler Savunma Konulu Ýleri Araþtýrma Projeleri Dairesi (Defense Advanced Research Projects Agency-DARPA) tarafýndan aða baðlý çok sayýda bilgisayar arasýnda paket anahtarlamalý veri iletimini destekleyen iletiþim protokolleri geliþtirmek amacýyla baþlatýlan ve ‘’Internetting Project‘’ adý verilen bir araþtýrma projesinden esinlenerek ortaya çýkmýþtýr2. Internet kelimesi, ingilizce ‘’International Network (Uluslararasý Çalýþma Aðý)’un kýsaltýlmýþý olarak da tanýmlanmaktadýr3. Ýnternet, insanlarýn her geçen gün gittikçe artan ‘’üretilen bilgiyi saklama/paylaþma ve ona kolayca ulaþma‘’ istekleri sonrasýnda ortaya çýkan bir teknolojidir. Bu teknoloji yardýmýyla pek çok alandaki bilgilere kolay, ucuz, hýzlý ve güvenli bir þekilde eriþilebilmektedir. Bir baþka ifade ile, internet tüm Ýnternetin teknik geliþimi ise, 1986 yýlýnda oluþturulan ve internetin geliþtirilmesi ve protokol mühendisliði alanlarýnda hizmet vermekte olan ‘’Ýnternet Mühendisliði Çalýþma Grubu (Internet Engineering Task Force-IETF)‘’ ve bu grubun alt çalýþma gruplarý olan ‘’Ýnternet Mimarisi Kurulu (Internet Architecture BoardIAB)‘’, ‘’Ýnternet Mühendisliði Yönetim Grubu (Internet Engineering Steering Group-IESG)‘’nun çalýþmalarý ve ‘’Ýnternet Topluluðu (Internet Society-ISOC)‘’ ile ‘’Ýnternet Tahsisli Sayýlar Otoritesi (Internet Assigned Numbers Authority-IANA)‘’ tarafýndan koordinasyon halinde katýlýmcý karar alma mekanizmalarý aracýlýðýyla oluþturulan protokoller tarafýndan yönlendirilmektedir. Internet Topluluðu-ISOC, 1991 yýlýnda internete resmi bir yapý saðlamak ve interneti geliþtirmek üzere kurulmuþtur. Ancak internet üzerinde yasal bir otorite olarak çalýþan bir merkezi kural koyucu bulunmamaktadýr5. Ýnternet, birbirine baðlý bilgisayarlardan oluþan bir bilgi aðý, bilgi otobanýdýr. Dünya’nýn herhangi bir yerinden bu sisteme katýlmak teorik olarak mümkün olmakla birlikte bu sisteme girmek için veya kendi web sitenizi sunabilmeniz için ‘’provider-Internet Servis Saðlayýcýlarý-ISS‘’ denilen kuruluþlarýn devreyi girmesi gerekmektedir. ISS’lere ulaþým ise modem denilen telefon sinyallerini bilgiye çeviren aletlerle telefon üzerinden gerçekleþmektedir. Bilgisayarlarýn kendi aralarýnda konuþmalarý –en yaygýn sistem olarakTCP/IP yöntemi ile olmaktadýr. Ýnternet sitelerinin izlenebilmesi için ise ‘’Browser‘’ (Internet Explorer, Netscape gibi) denilen internet tarayýcýlarýna ihtiyaç vardýr. Bu ‘’browserler‘’ sayesinde genelde ‘’HTML‘’ dili ile yazýlan internet sayfalarý adeta tercüme edilmektedir. Dolayýsýyla internete girebilmek için PC, Modem, Telefon Baðlantýsý ve Internet Servis Saðlayýcýlarýn bir araya gelmesi gerekmektedir. 2.2. Protokoller Ýnternet üzerindeki bilgi iletimi ve paylaþýmý bazý kurallar dahilinde yapýlmaktadýr. Bu kurallara kýsaca ‘’internet protokolleri‘’ ya da ‘’TCP/IP protokoller ailesi‘’ denmektedir6. Bir baþka deyiþle, TCP/IP protokolleri bilgisayarlar arasý veri iletiþiminin sýnýrlarýný ve çerçevesini koymaktadýr. Protokoller, þebeke içindeki bilgisayarlarýn birbirleriyle haberleþmek için kullandýklarý kural ve sinyaller bütünüdür. Bilgisayarlar arasýnda veri iletiþimini saðlamak için ihtiyaç duyulan bu protokoller, aða baðlý olan, birbirlerinden farklý iþletim sistemlerine sahip milyonlarca bilgisayarýn, birbirleriyle iletiþimini ve mesaj trafiðinin kurallarýný oluþturarak etkin bir iletiþim saðlanmasýný gerçekleþtirir. TCP/IP ayný zamanda bilgisayarlar ile veri iletme, alma birimleri arasýnda organizasyonu saðlayan, böylece bir yerden diðerine veri iletiþimini mümkün kýlan pek çok veri iletiþim protokolüne verilen genel addýr7. Ýnternet að mimarisi dört katmanlý bir yapýya sahiptir. Her katmanda yapýlacak görevler protokol tanýmlamalarý ile belirlenmiþtir. Bu katmanlar ve protokoller þunlardýr:8 a) Uygulama Katmaný Protokolleri: 1. SMTP (Simple Mail Transport Protocol): Að içerisindeki kullanýcýlar arasýndaki elektronik mektup alýþveriþ kurallarýný düzenler. 2. SNMP (Simple Network Managament Protocol): Að içerisinde bulunan yönlendirici, anahtar gibi cihazlarýn yönetimi için kullanýlýr. 3. TELNET (Remote Login ): Ýnternet üzerindeki iki bilgisayarýn, iþletim sistemlerine baðlý olmaksýzýn birindeki bir kullanýcýya, diðeri üzerinde çalýþma olanaðý veren bir uzaktan baðlantý programýdýr9. 4. FTP (File Transfer Protocol): Bir bilgisayardan baþka bir bilgisayarý dosya aktarýmý için baðlanmayý saðlar. Ýnternet üzerinden nesne deðiþimini olanaklý kýlar10. 5. NNTP(Network News Transport Protocol): Postalama hizmetlerinin aktarýlmasýný saðlayan protokoldür. 6. HTTP ( Hyper Text Transfer Protocol): Web sayfalarýnýn bilgi, dosya ve resim gibi verileri aktarmasýna olanak veren protokoldür. b) Ulaþým Katmaný Protokolleri 1. TCP (Transmission Control Protocol): Bir üst katmandan gelen verilerin, uygun büyüklükteki parçalara bölünerek, kolay aktarýmýný saðlar. Parçalar sýraya konulur ve sýra numaralarý verilir. Kaybolan veya bozuk gelen parçalarýn tekrarlanmasýna olanak verir. Kýsaca veri paketlerinin ne þekilde iletiminin yapýlacaðýný ve diðer uç noktada ne þekilde birleþtirileceðini kapsamaktadýr11. 2. UDP(User Datagram Protocol): Sorgulama ve sýnama amaçlý, küçük boyutlu verilerin aktarýlmasýný saðlar. Veri küçük olduðu için parçalanmaya gerek duyulmaz. c) Yönlendirme Katmaný Protokolleri 1. IP (Internet Protocol): Bir üst katmandan gelen segmentleri (parçalarý) alýcýya, uygun yoldan ve hatasýz ulaþtýrmakla yükümlüdür. Gelen veriye internet protokol baþlýðý ekleyerek karþý sisteme iletilmesi için fiziksel katmana gönderir. IP’in baþlýca görevi, iletimi yapýlacak olan verinin paketlenmesi ve iletim sýrasýnda izlenecek sanal yola dair bir yönlendirme adresi verilmesini içermektir12. 2. ICMP (Internet Control Message Protocol): Fiziksel katmandan önceki protokoldür. Bir üst katmandan gelen verileri alýcýya ulaþtýrmakla yükümlüdür. d) Fiziksel Katman: Bu katman üzerinde herhangi bir protokol tanýmlanmamýþtýr. Üst katmanlardan gelen veriler burada toplanýr ve alýcýya iletilir. 3.3. Elektronik Posta13 Ýnternet kullanýcýlarýnýn herhangi bir sunucuyu kullanarak að üzerinden baþka kullanýcýlarla iletiþime geçebilmesini saðlayan elektronik mesaj iletiþim sistemidir. Elektronik posta ‘’Basit Posta Aktarým Protokolü (Simple Mail Transfer Protocol-SMTP)‘’ Biliþim ve Hukuk ülkelerde kayýtlý üyesi bulunan olaðanüstü kapsamý olan bir uluslararasý iletiþim þebekesidir4. 47 kullanýlarak, gönderilen iletinin hedeflenen adresi ulaþmasýný saðlar. Ýki makine arasýndaki ilk elektronik postayý 1971’de ‘’Bolt Beranek and Newman Þirketi-BBN‘’ ‘nde çalýþan Ray Tomlinson14 adlý bir mühendis gerçekleþtirdi. Bu ilk dosya aktarýmýnda Ray Tomlinson kendi yazdýðý cypnet adlý dosya aktarým protokolünü kullanmýþtý. Sonra elektronik posta adresinde kullanýcý adý ile kullanýcýnýn makinesini birbirinden ayýracak bir iþarete ihtiyaç duyuldu. Ýlk elektronik postayý ileten Tomlinson bunun için ‘’@‘’ iþaretinde karar kýldý. Bu karakterin ayný zamanda ingilizce de ismin ‘’-de‘’ halini ifade eden bir anlamý vardý. Ýnternet üzerinde resimli dosyalarýn kullanýlmaya baþlanmasýyla elektronik posta hýzla geliþti ve çok kullanýlan bir iletiþim þekli oldu. Öyle ki IDC’nin tahminlerine göre 2002 yýlýnda 505 milyon olan e-posta adresi sayýsý 2005 yýlýnda 1.2 milyara ulaþmýþtýr15. Gönderilen elektronik posta sayýsý ise 2002 yýlýnda 31 milyar olarak tahmin edilirken; bu rakamýn 2006 yýlýnda 60 milyara ulaþacaðý tahmin edilmektedir. 2000 yýlý sonu itibariyle Dünya genelinde 891.1 milyon adet elektronik posta kutusu olduðu tahmin edilmektedir16. Elektronik posta için yapýlan bir tanýma göre e-posta, toplumda bireyler, gruplar ve örgütler arasýnda bilginin elektronik yolla üretilmesine, kullanýmýna, saklanmasýna, daðýtýlmasýna ve deðiþimine olanak saðlayan bir iletiþim, etkileþim ve paylaþým aracýdýr. Ýnternet ve web teknolojilerinin ürünü olan bu yeni iletiþim aracý, dünya üzerinde özellikle bilgi toplumu altyapýsýný oluþturmada önemli yollar katetmiþ ülkelerde giderek yaygýn olarak kullanýlmaktadýr17. Elektronik posta, günümüz iletiþim dünyasýnda hýzý ve kolaylýðý ile en basit iletiþim kanalýný oluþturmaktadýr. Elektronik posta ile ilgili yapýlan bir araþtýrmada þu sonuçlar ortaya konulmuþtur:18 - - Biliþim ve Hukuk - 48 Avrupa’da çevrimiçi(online) konumda olanlarýn yarýsý, bir randevu ayarlama ya da sosyal bir aktivite için mutlaka e-posta aldýklarýný ya da gönderdiklerini ifade etmiþlerdir. Ayný araþtýrma grubunun üçte biri, tanýþma esnasýnda tanýþtýklarý kiþiye e-posta adresi verdiklerini belirtmiþlerdir. Bu grupta telefon verenlerin oraný e-posta verenlerden daha az -% 19çýkmýþtýr. 21. yüzyýlda e-postanýn yarattýðý fýrsatlar ve ileri düzeydeki katma deðeri, örgütler için telefon, faks ve diðer iletiþim araçlarý yanýnda, elektronik postanýn kaçýnýlmaz bir iletiþim aracý olacaðý düþünülmektedir. Yapýlan araþtýrmalar tüm internet aktivitelerinin % 85’inin e-posta tabanlý olduðunu ortaya koymuþtur. Ýþyeri ve çalýþma iliþkilerinde yaygýnlaþan e-posta kullanýmý ile kýrtasiye masraflarý azalmakta, zamandan tasarruf edilebilmektedir. Ýþletmeler iletiþim bültenlerini e-posta yolu ile yayýnlamaya baþlamýþlardýr. Dünya’nýn deðiþik ülkelerinde faaliyet göstermekte olan çok uluslu þirketler e-posta vasýtasýyla organizasyon, pazarlama ve üretim gibi konularda veri transferi, dosya transferi gibi iþleri kargoya gereksinim duymadan anýnda gerçekleþtirebilmektedir. ABD’de bulunan internet kullanýcýlarýnýn % 98’inin e-posta hesabý olduðu belirlenmiþtir. Bir baþka araþtýrmada çalýþanlarýn % 73’ü günde yaklaþýk olarak 1 saatlerini e-posta kullanýmý için harcamaktadýr. Türkiye’de yapýlan bir araþtýrmada çalýþanlarýn % 31’inin üç tane elektronik posta adresi olduðu, yalnýzca % 9’unun sadece bir tane elektronik posta adresi bulunduðu saptanmýþtýr19. Elektronik posta adresi kullanýmý hýzlý bir þekilde artmaktadýr. Bu artýþ klasik postalama hizmetlerini azaltmakta ve yeni iletiþim türlerini ortaya çýkararak toplumsal iliþkilerde de bir dönüþüm yaþatmaktadýr. Ýnternet kullanýcýlarýnýn artýþý ile birlikte internetin kullanýmýnda ana unsurlardan olan e-posta kullanýmý da artmaktadýr. III. Elektronik Posta Yolu ile Kiþilik Haklarýna Müdahale Yollarý ve Kiþiliðin Korunmasý 3.1. Kiþilik Kavramý 3.1.1. Tanýmý ve Özellikleri Kiþi, hak ve yükümlülüklere sahip olan hak sujesidir. Kiþilik kavramý ise, kiþiye baðlý ve hukukça korunan bedeni, manevi, hukuki nitelikteki varlýklarýn tümünü ifade eder20. Geniþ anlamda kiþi kavramýna, kiþilik hakkýnýn konusunu oluþturan kiþisel deðerlerin bütünü de girer21. Ýngilizce de kiþi karþýlýðý olarak ‘person’, kiþilik karþýlýðý olarak ise ‘personality’ kelimesi kullanýlmaktadýr. Latince ‘persona’ kelimesinden türeyen kelime önceleri tiyatroda oyuncularýn sahneye çýkarken taktýklarý maskeyi ifade ediyordu. Daha sonraki süreçte, ‘persona’ kelimesi, günlük dilde kiþiyi ifade etmek için kullanýlmaya baþlamýþtýr. Batýda kiþilik kavramý insanýn fiziki varlýðýndan çok, toplum hayatýndaki yerini ifade eder. Kiþilik kavramý statik ve duraðan bir kavramý ifade etmekten çok dinamik ve hayatýn ve mekanýn deðiþimine paralel olarak deðiþen ve dönüþen bir kavramý ifade etmektedir. Ýngiltere’de 17. yüzyýlda bir kiþinin Katolik olduðunu iddia etmek veya ABD’de 1950’li yýllara kadar bir kiþiye komünist demek kiþinin þeref ve haysiyetini ihlal edici nitelikte davranýþlar iken bugün artýk bu ithamlar bu boyutta görülmemektedir22. Kiþilik hakký kiþiliðe baðlý olan deðerlerin sýnýrlý sayýda olmamasý ve sürekli geliþmesi nedeniyle farklý þekillerde tanýmlanmaktadýr. Bir tanýma göre kiþilik hakký, kiþiyi var eden, kiþiliðini serbestçe geliþtirmesini saðlayan, diðer kiþilerden farklýlýðýný temin eden bütün deðerler üzerindeki bir haktýr23. Kiþilik hakký, kiþisel varlýklar üzerinde sözkonusu olan þahsa baðlý bir mutlak haktýr24. Yargýtay’ýn bir kararýnda kiþilik hakký ‘’kiþinin özgür ve baþkasýna baðlý olmadan varlýðýný sürdürmesi, kendine özgü yaþam biçimini saðlamasýný amaçlar. Bu haklar insanýn doðumu ile kazanýlan ve kiþiliðe baðlý olan haklardýr.‘’ þeklinde tarif edilmiþtir25. Kiþilik haklarý þahsa sýký sýkýya baðlý haklardandýr. Bu haklar kiþiye baðlý olup, ondan ayrý olarak düþünülemezler. Bu nedenle doðumla birlikte herhangi bir kazandýrýcý iþleme ihtiyaç göstermeksizin kendiliðinden kazanýlýr ve ölümle birlikte sona ererler26. Kiþilik haklarý parayla ölçülemeyen, iktisadi deðer taþýmayan varlýk ve deðerleri koruduðu için kiþilik hakký, þahýs varlýðý haklarýna girmektedir27. Kiþilik hakký herkese karþý ileri sürülebilen mutlak haklardandýr. Kiþilik hakký münhasýran kiþiye baðlý haklardandýr. Kiþinin bir baþkasýnýn kiþiliði üzerinde hak sahibi olmasý düþünülemez. Ancak baþkasýnýn kiþilik haklarýna müdahale onun yakýnlarýnýn da kiþilik hakkýný ihlal edebilir. Kiþilik haklarý baþkasýna devredilemez, kiþilik haklarýndan vazgeçilemez. Kiþilik hakký haczolunamaz, iflas masasýna girmez. Medeni Kanunumuzun28 23 üncü maddesinde de ‘’Kimse, hak ve fiil ehliyetinden kýsmen de olsa vazgeçemez‘’ denmektedir. Yine Anayasamýzýn 12 inci maddesinde de ‘’Herkes, kiþiliðine baðlý, dokunulamaz, devredilemez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.‘’ diyerek kiþilik haklarýnýn özelliklerini açýk olarak belirtmiþtir. 3.1.2. Kiþilik Hakkýnýn Konusu Kiþilik hakkýnýn konusunu kiþilik hakký altýnda korunmaya deðer bulunan kiþiye ait unsurlar oluþturur. Türk-Ýsviçre Hukuku sisteminde kiþilik hakký varlýðý açýkça kabul edilmiþ ancak kiþiliðin kavramýný oluþturan unsurlar tek tek sayýlmamýþtýr29. Alman Medeni Kanununda ise Türk-Ýsviçre sisteminden farklý olarak kiþilik hakký kapsamýnda yer alan münferit kiþisel deðerler tek tek sayýlmýþ ve koruma altýna alýnmýþtýr. Alman Medeni Kanunu (BGB) 823/I hayat, vücut tamlýðý, saðlýk, hürriyet, mülkiyet ve diðer haklarýn ihlalini hükme baðlamýþtýr. Türk-Ýsviçre hukuk sisteminde ise genel bir kiþilik hakký kabul edilerek bu þekilde korunma yoluna gidilmiþtir30. Kiþilik hakký Türk-Ýsviçre sisteminde tek tek sayýlmamakla birlikte doktrinde yargýsal kararlarda dikkate alýnmak suretiyle kiþisel deðerler gruplandýrýlarak incelenmektedir: a) Kiþiye Baðlý Maddi Kiþisel Deðerler: Kiþinin saðlýklý ve tam bir bedensel yapýya sahip olmasýný ve bunun sürdürülmesini ve insan haklarýnýn ilk ve vazgeçilmez deðerlerini ifade eden haklardýr. Anayasýmýzýn 17 inci maddesi ‘’herkes, yaþama, maddi ve manevi varlýðýný koruma ve geliþtirme hakkýna sahiptir‘’ diyerek kiþinin maddi kiþisel deðerleri olan yaþam hakký, vücut tamlýðý ve hareket özgürlüðünü garanti altýna almýþtýr. Kiþinin maddi deðerleri üzerinde yapýlan müdahaleler hukuka uygunluk þartlarý içinde yapýlmýþsa örneðin, týbbi müdahale nedeniyle yapýlmýþsa meþru kabul edilecektir. þeref ve haysiyet ihlallerinde de zararýn oluþtuðu yerdeki deðer yargýlarý esas alýnarak bir sonuca varýlmaya çalýþýlýr. Ayrýca internet yolu ile yayýlan mesajlarda internetin kendine özgü yapýsý ve zamanla oluþan internet alýþkanlýklarý da dikkate alýnmalýdýr32. Þeref ve haysiyetin zedelenip zedelenmediði objektif deðer yargýlarýna göre belirlenir. Kiþinin öznel deðerlendirmeleri rol oynamaz. Bu manada þeref ve haysiyetin zedelenmesi için kiþinin itibarýnýn azalmasý söz konusu olmalýdýr33. Þeref ve haysiyet ihlali gerçek kiþiler için olduðu kadar tüzel kiþiler için de söz konusu olabilir.34 Þeref ve haysiyet doktrinde ‘iç þeref-dýþ þeref’, ‘hukuksal þeref-ahlaksal þeref’ gibi deðiþik açýlardan sýnýflandýrýlsa da35 bu ayrýmlar, pratikte bir deðer taþýmamakta ve sýnýrlarý belirlenemeyen ayrýmlar olarak ortaya çýkmaktadýr.36 Kiþinin þeref ve haysiyetinin ihlal edilmesinde kiþinin rýzasýnýn bulunmasý, üstün nitelikte özel yarar veya kamu yararý ile kanunun verdiði yetkiye dayanýlarak ihlalin oluþmasý halinde hukuka uygunluk sebepleri oluþacak ve ihlal hukuka aykýrý kabul edilmeyecektir.37 2. Kiþinin Özel Hayatý: Kiþinin yaþamýnýn doðal bir sonucu olarak kiþinin farklý iliþki düzeylerinde farklý derecelerde ve þekillerde yaþadýðý hayatýný istediði kiþilerle paylaþmasý da kiþilik hakkýna duyulan saygýnýn bir gereðidir. Teknolojik ilerlemelerin had safhada yaþandýðý günümüzde ise kiþinin kendine özel olan hayatýnýn sýnýrlarýný çizebilmesi güçleþmekte ve bu noktada korunma ihtiyacý daha çok önem kazanmaktadýr. Kiþinin hayat alaný kamuya açýk alan, özel alan ve mahremiyet alaný olarak üçe ayrýlmaktadýr38. Kural olarak kiþinin kamuya açýk alaný hukuksal koruma altýnda deðildir. Kiþi yaþamýnýn doðal sonucu olarak herkesin bildiði ve kamuya açýk yerlerde meydana gelen olaylar ise kiþinin kamusal alanýný oluþturmaktadýr39. Kiþinin özel alaný da kiþinin yakýn çevresi ile paylaþtýðý ve kiþinin mahremiyet alanýndan daha geniþ bir alaný ifade etmektedir40. b) Kiþiye Baðlý Manevi Kiþisel Deðerler: Kiþilik hakký denildiði zaman daha çok akla gelen kiþinin manevi deðerleri olan þeref ve haysiyeti, itibarý, adý, özel hayatý, resmi ve sesi gibi unsurlar üzerindeki haklarý kiþinin manevi kiþisel deðerlerini oluþturmaktadýr. Bu deðerler þöyle gruplandýrýlabilir: Þeref ve haysiyet kavramý kiþiye toplum tarafýndan verilen manevi deðerlerin tümünü ifade etmektedir31. Þeref ve haysiyet kavramý da somut duruma göre deðiþebilen çok yönlü bir kavramdýr. Yargýç þeref ve haysiyete yapýlan tecavüzü, somut müdahalenin yapýldýðý yer ve zamandaki normal vatandaþýn anlayýþýna göre tespit eder. Ýnternet yolu ile yapýlan Biliþim ve Hukuk 1. Kiþinin Þeref ve Haysiyeti: 49 Kiþinin mahremiyet alaný veya giz alaný diye de bilinen alan ise kiþinin kendisinde saklý tutmak istediði, diðer kiþilerce bilinmesini arzu etmediði olay ve hareketlerinden oluþur41. Kiþinin kendisine ait elektronik posta adresinin þifresi kiþinin giz alanýna ait unsurlardandýr. Bu baðlamda kiþiye ait e-posta þifresi ve adresinin ele geçirilerek kiþiye ait mesajlarýn okunmasý kiþinin mahremiyet alanýna aykýrýlýk teþkil edecektir. 3. Kiþiye Ait Ad, Resim ve Ses: Ýsim, bir kimseyi ferdileþtirmeye ve diðer kiþilerden ayýrt etmeye yarayan kiþisel deðerlerdir42. Ýsim, insaný toplum içinde devamlý olarak tanýtan ve onu bireysel bir varlýk olarak belirten sözcüklerdir. Türk-Ýsviçre hukukunda, isim üzerindeki hak da kiþilik hakký olarak kabul edilmektedir. Ancak bu hak, Medeni Kanunumuzda kiþilik haklarýndan ayrý bir maddede düzenlenmiþtir. Kiþinin korunmaya deðer isim kavramýna kiþiyi ve ailesini toplum içinde tanýtmaya yarayan unvan, takma isim, müstear isim, arma, rozetler ve simgeler de girer43. Bu baðlamda teknolojinin geliþimi ile birlikte kiþinin hayatýnýn vazgeçilmez öðelerinden biri haline gelen kiþiye ait eposta adresleri de kiþinin adý üzerindeki korumadan yararlanacaktýr. Hukuk düzeninde gerçek kiþilerin yanýnda tüzel kiþiler de hak sujesi olarak kabul edilmiþlerdir44. Gerçek kiþiler gibi tüzel kiþilerinde bir ismi bulunur. Tüzel kiþilerde ad ve soyadý söz konusu olmaz, ama onlarýn da mutlaka bir isme sahip olmalarý gerekir. Medeni Kanunun 58. maddesinde her derneðin bir tüzüðü olacaðý belirtildikten sonra dernek tüzüðünde bulunmasý zorunlu olan unsurlar arasýnda ‘’derneðin adý‘’ da belirtilmiþtir45. Yine Vakýflarla ilgili 106.madde de vakýf senedinde vakfýn adýnýn bulunacaðý belirtilmiþtir. Bu isimler þahsiyet hakký kapsamýnda yer alýr. Kiþiler ve iþletmeler ancak isimlerini kullanmak suretiyle toplumsal ve hukuksal iliþkilerde bulunabilir. Ýsimler, toplum nazarýnda ayýrt ediciliði saðlarken, hukuki güvenliði saðlamada da büyük önem taþýmaktadýr. Biliþim ve Hukuk Ticaret unvaný, tacirin, ticari iþletmesine iliþkin iþlemleri yaparken ve bu iþlemlerle ilgili hukuki iþlemlerde bulunurken kullandýðý addýr.(TK. m.41) Ticaret unvaný, gerçek veya tüzel kiþiyi, ticari iþletmenin sahibi olarak belirtir. Ýþletme adý ise, iþletme sahibini hedef tutmaksýzýn doðrudan doðruya iþletmeyi tanýtmak ve benzer iþletmelerden ayýrt etmek için kullanýlan addýr.(TK.m.55) Ticaret unvaný ve iþletme adýnýn korunmasý Ticaret Kanununda özel hükümle düzenlenmiþtir. Ticaret Kanunun 54. maddesi ticaret unvaný ve iþletme adlarýnýn korunmasýný düzenler. Ancak, ticaret unvaný ve iþletme adý ayný zamanda Medeni Kanun anlamýnda birer isim olduklarýndan MK’nun 26. maddesinde düzenlenen adýn korunmasý ile ilgili hüküm kapsamýna sadece kiþi adlarý deðil, ticaret unvaný ve iþletme adý da girecektir46. 50 Kiþiye ait resim ve ses de kiþiye ait manevi deðerlerdendir. Hiç kimse hukuka aykýrý þekilde bir baþka kiþinin resmini çekemez, yapamaz; sesini veya görüntüsünü kaydedemez ve yayýnlayamaz, teþhir edemez, kullanamaz47. Resim kavramýna sadece kiþinin fotoðrafý deðil, film makinesi, kamera veya benzer araçlar ile oluþturulmuþ görüntüsü, fýrça, kalem veya diðer bir araçla yapýlmýþ resmi ve karikatürü de girer48. Kiþiye ait resim ve portreler Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre de korunurlar. 5846 sayýlý Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun 86 ýncý maddesine göre eser mahiyetinde olmasalar bile resim ve portreler tasvir edilenin ölümünden 10 yýl geçmedikçe umuma arz edilemeyecektir. Ancak memleketin siyasi ve toplumsal hayatýnda rol oynayan kimselerin resimleri, tasvir edilen kimsenin katýldýðý resmi tören veya genel toplantýlarý gösteren resimler ile günlük olaylara dair resimler bu korumanýn dýþýndadýr. Bu hallerde dahi Medeni Kanundaki kiþiliði koruyan davalar þartlarý varsa açýlabilecektir. Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda düzenlenen eser kavramý da geniþ anlamda kiþinin kiþiliði kavramýna dahildir. Dolayýsýyla kiþi, internet yolu ile resminin haksýz yayýmýnda olduðu gibi kendisine ait eserin kendisinden izin alýnmadan yayýmý ve daðýtýmýnda da 5846 sayýlý yasanýn haricinde kiþilik haklarýnýn ihlal edildiðini ileri sürebilecektir. c) Kiþiye Baðlý Mesleki ve Ticari Kiþisel Deðerler: Kiþinin hayat bütünlüðü içinde mesleki kaabiliyetleri ve birikimleri de önem arzetmektedir. Kiþi yaþamýný idame ettirmek, toplum içinde bir yer edinmek gibi nedenlerle mesleki faaliyetlerde bulunmakta ve bu faaliyetlerin sonucu olarak da kiþiye ait bir takým mesleki deðerler oluþmaktadýr. Toplum kiþiyi o deðerlerle bütünleþtirmekte ve kiþinin saygýnlýðý ve prestiji bu deðerlerle belirlenmektedir. Kiþinin mesleki ve ticari deðerleri diðer deðerlerden farklý olarak parasal sonuçlar doðurmaya en elveriþli olanlardýr. Kiþinin yürüttüðü mesleðe baðlý olarak kiþinin mesleki þeref ve haysiyeti ile mesleki gizlilik alaný oluþacaktýr. Ayrýca kiþi iktisadi varlýðýný devam ettirmek için faaliyette bulunma serbestisine de sahiptir. Ýktisadi varlýk ve hürriyet Anayasamýzýn 17 ve 48 inci maddelerinde temel bir hak olarak güvence altýna alýnmýþtýr. Kiþinin mesleki faaliyetlerine alýnan tavýr olan ‘boykot’ da zaman zaman kiþilik hakkýna tecavüz olarak yorumlanabilmektedir. Boykot, belirli bir kiþi ile, organize bir þekilde iktisadi faaliyete girmeme anlamýna gelmektedir. Boykot bilhassa e-posta yolu ile de belirli ticari firmalarýn ürünlerine karþý yapýlabilmektedir. Her neviden boykotu önsel olarak hukuka aykýrý kabul etmek doðru deðildir. Bilimsel ve objektif verilerle belirli firmanýn ürünleri hakkýnda bilgi veren yazýlar ve e-postalar hukuka aykýrý kabul edilmeyecektir. Ancak yalan ve haksýz ithamlar içeren bilgilerle belirli firmalara tavýr alýnmasý firmanýn tüzel kiþiliðini ihlal olacaktýr. Firma ayrýca Ticaret Kanununda haksýz rekabete iliþkin öngörülen 55 vd. maddelerinden de faydalanabilecektir. 3.2. E-Posta Yolu ile Kiþilik Haklarýna Müdahale ve Korunmasý Teknolojinin geliþmesi ve internetin hýzla yaygýnlaþmasý ile birlikte kiþiler için internetin ana unsurlarýndan olan elektronik posta kullanýmý vazgeçilmez bir alýþkanlýk halini almýþtýr. Elektronik postanýn getirdiði kolaylýklar yanýnda kiþilerin sosyal iliþkileri için de yeni alternatifler 1.1.1. Bir kimsenin Elektronik Posta Adresine, Elektronik Posta Gönderilmesi Yolu ile Kiþilik Haklarýna Müdahale ve Korunmasý Ýnternette pek çok web sitesinden alýnabilecek ücretsiz e-posta adresleri ile tanýdýðý veya tanýmadýðý kimselerin e-posta adreslerine kiþinin þahsiyetine yönelik, onun þeref ve haysiyetini ihlal edici nitelikte mesajlar gönderilebilmektedir. Ayrýca bu mesajlar kiþilik hakký tecavüze uðrayan dýþýnda kiþilere de gönderilmek suretiyle ihlalin derecesi artýrýlabilir. Bu mesajlar e-posta gruplarýna gönderilmek suretiyle bir anda birden fazla kiþinin mesajý okumasý da mümkün olabilecektir. Bu gibi hallerde kiþi kiþilik haklarýna tecavüz edildiðini öne sürerek davalar açabilecektir. Kiþinin bunu ispatlamasý için ise gönderilen e-posta mesajýný silmemesi ve bilgisayarýnda saklamasý ayrýca bunu yazýlý olarak da almasý gerekecektir. Ancak e-posta alýmýnda gerçek bilgilerin verilmesinin zorunlu olmamasý nedeniyle ve pek çok web sitesinde de ücretsiz e-posta alýmý olanaklý olduðu için e-postayý atan kiþiye ulaþmak güçlükler arzedebilecektir. Bu gibi hallerde internet servis saðlayýcýlardan atýlan e-postanýn atýldýðý bilgisayarýn internet protokol (IP)51 numarasý ve kullanýcýya ait ulaþýlabilecek diðer bilgilerin istenmesi faydalý olacaktýr. Nitekim sorumluluðun tayinini belirlemesi açýsýndan Yargýtay 4. Ceza Dairesi tarafýndan verilen bir kararda52 elektronik posta yolu ile hakaret eylemi ile ilgili olarak ‘’… sanýðýn kendisine zayýf not veren öðretim görevlisi, maðdur ile birkaç kiþiye gönderdiði elektronik posta iletisiyle maðdura sövmekten ibaret eyleminde; Sözü edilen iletiyi internet sevis saðlayýcýsýndan gönderen bilgisayarýn (I.P.) numarasýnýn sorulmasý, bu yolla bilgisayarýn kime ait olduðunun saptanmasý sonucuna göre, 1- Ýnternet Kafe gibi umuma açýk yerlerde bulunan bir bilgisayardan ileti gönderilmiþ ise sanýðýn beraatine 2- Sanýðýn evi ya da iþyerinde bulunan kiþisel bilgisayarýndan gönderilmiþ ise mahkumiyetine 3- Olayla ilgisi bulunmayan bir üçüncü kiþinin kiþisel bilgisayarýndan gönderilmiþ ise, bu þahsýn tanýk olarak dinlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik soruþturma ile yazýlý biçimde hüküm kurulmasý…‘’ denilerek sorumluluðun tayini hususunda öncelikle teknik bilgilerin toplanarak bir sonuca ulaþýlmaya çalýþýlmasýndan bahsedilmiþtir. E-posta yolu ile kiþilik haklarýnýn ihlali kiþiye ait resim, fotoðraf ve sesin de kiþinin rýzasý dýþýnda internette eposta olarak dolaþtýrýlmasý suretiyle de gerçekleþebilir. Yine kiþiye ait özel sýrlar, mektuplar da e-posta yolu ile internette kiþinin rýzasý dýþýnda yayýlabilir. Bütün bu hallerde kiþi elbette ki Medeni Kanun ve Borçlar Kanunumuzda düzenlenen kiþilik hakký ihlalleri nedeniyle açýlabilecek davalarý açabilecektir. Medeni Kanununumuzun 24 üncü maddesinde; ‘’Hukuka aykýrý olarak kiþilik hakkýna saldýrýlan kimse, hakimden, saldýrýda bulunanlara karþý korunmasýný isteyebilir. Kiþilik hakký zedelenen kimsenin rýzasý, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiði yetkinin kullanýlmasý sebeplerinden biriyle haklý kýlýnmadýkça, kiþilik haklarýna yapýlan her saldýrý hukuka aykýrýdýr.‘’ demek suretiyle hukuka aykýrý saldýrýlara karþý kiþi korunmuþtur. Hangi hallerde hukuka aykýrý saldýrý olduðu da maddenin ikinci fýkrasýnda hukuka uygunluk nedenleri sayýlmak suretiyle düzenlenmiþtir. Madde kapsamýna göre ‘kiþilik haklarýna hukuka aykýrý saldýrý’ nýn herhangi bir þekilde yapýlmasý zorunluluðu yoktur. Bu saldýrý herhangi bir yolla gerçekleþtirilebilecektir. Ýnternette e-posta yolu ile gerçekleþen kiþilik hakký ihlalleri de bu kapsama girecektir. Kiþilik hakký e-posta yolu ile hukuka aykýrý olarak saldýrýya uðrayan kiþi Medeni Kanunumuzun 25 inci maddesinde öngörülen davalarý açabilecektir. Buna göre davacý: - Önleme, Durdurma Davasý ve Tespit Davalarý: Önleme davasý hukuka aykýrý bir tecavüz henüz baþlamadan önce, o tecavüzü önleyen bir davadýr. Burada saldýrýnýn sonuçlarýna deðil, bizatihi saldýrý fiiline yönelik bir dava söz konusudur. Önleme davasý tecavüz baþlamadan önce açýlmalýdýr53. Önleme davasý ancak tecavüz ihtimalinin yakýn ve ciddi olmasý halinde açýlabilir. Ciddi olmayan savlarla önleme davasý açýlamayacaktýr. E-posta yolu ile kiþilik haklarýna saldýrý da önleme davasý açýlmasý ihtimali zayýftýr. Ancak spam e-mail tabir edilen istenmeyen mailler de saldýrý sürekli olduðu için ve yeniden tekrarlanma olasýlýðý güçlü olduðu için bu hallerde önleme davasý açýlabilir. Bu konu aþaðýda ayrýntýlý olarak incelenecektir. Spam emailler dýþýnda e-posta yolu ile kiþilik hakký ihlallerinde saldýrýnýn güçlü olduðunun ispatlanmasý ve gerçekten böylesi bir tecavüzün beklenmekte oluþu nadir görülecek bir olaydýr. Durdurma davasý ise devam etmekte olan hukuka aykýrý tecavüzün sona erdirilmesini amaçlayan bir davadýr. Bu yönüyle durdurma davasý saldýrýnýn kaynaðýna yönelik bir davadýr54. Durdurma davasýnýn açýlabilmesi için hukuka aykýrý olan saldýrýnýn baþlamýþ ve devam ediyor olmasý gerekir. Oysa e-posta yolu ile kiþilik hakký ihlallerinde iletilen mesajýn göndericinin posta kutusuna girmesi ve okunmasý ile saldýrý tamamlanacaktýr. Çünkü bu e-posta sadece o kiþi Biliþim ve Hukuk yaratmasý e-postanýn yaygýn bir þekilde kullanýmýný da beraberinde getirmiþtir. Ancak bu sýk kullaným yeni hak ihlallerinin de ortaya çýkmasýna yol açmýþtýr. E-posta yolu ile de kiþilik haklarýna müdahale de bulunulabilmektedir. Ayrýca bu müdahale teknolojik olanaklar sayesinde sesli49 ve resimli mesajlarla da yapýlabilmektedir. E-posta ile yapýlan ihlaller çeþitli þekillerde ortaya çýkmakla birlikte bir ihlalin e-posta yolu ile yapýlmasý için zorunlu olarak bir e-posta gönderilmesi ya da alýnmasý gerekir. E-postanýn hiç kullanýlmadýðý ihlaller e-posta yolu ile gerçekleþmiþ olmayacaktýr. E-posta yolu ile bir kiþiye hakaret, küfür vs.50 yapýlabileceði gibi yayýlan e-postalar yolu ile bir kiþi hakkýnda asýlsýz isnatlarda bulunarak da kiþilik haklarý ihlal edilebilir. Bir kiþiye ait resim, eser, fotoðraf, ses de e-posta yolu ile yayýlmak suretiyle kiþilik haklarýna müdahalede bulunulabilir. Uluslararasý hukuk sistemlerinde e-posta yolu ile ihlalin en çok görülen türü ise istenmeyen e-postalar olarak tanýmlanan ‘spam e-mailler’ þeklinde ortaya çýkan ihlal türüdür. 51 tarafýndan okunabilmektedir. Oysa kimi e-posta gruplarýnda55 gönderilen e-posta birden fazla kiþi tarafýndan okunabilmekte ve gönderilen mesaj da eposta grubunun web sayfasýnda saklanmaktadýr. Bu halde gönderilen mesaj silinmemekte ve mesaj arþivlerinde tutulmaktadýr. Bu arþivlere ise en azýndan e-posta grubu üyeleri tarafýndan her zaman ulaþýlabilmektedir56. Bu þekilde e-posta gruplarýna gönderilen e-postalar yolu ile yapýlan kiþilik hakký ihlallerinin devam ettiði söylenebilir57. Dolayýsýyla epostanýn, e-posta gruplarýna gönderilmeden kiþiye gönderilmesi halinde ‘durdurma davasý’ açýlamayacaktýr. Medeni Kanunumuzun 25 inci maddesinde koruyucu davalar arasýnda tespit davasý da ayrý bir dava olarak sayýlmýþtýr. Durdurma davasý ve tazminat davalarý ayný zamanda bir tespiti de içermektedir. E-posta yolu ile gerçekleþen ihlallerde de atýlan e-posta gösterilmek suretiyle tespit davasý açýlabilir. Ancak tecavüzün kim tarafýndan gerçekleþtiðinin ispatý güçlükler arzedecektir. Kiþinin kimliði belli olsa dahi, bir baþkasýnýn o kiþinin adýyla e-posta adresi almak suretiyle bu mesajý atmasý da her zaman mümkün olacaktýr. - Maddi ve Manevi Tazminat Davalarý: Biliþim ve Hukuk E-posta yolu ile ihlaller de Medeni Kanunumuzun 25 inci maddesinde düzenlenen ‘’Davacýnýn, maddi ve manevi tazminat istemleri ile hukuka aykýrý saldýrý dolayýsýyla elde edilmiþ olan kazancý vekaletsiz iþ görme hükümlerine göre kendisine verilmesine iliþkin istemde bulunma hakký saklýdýr.‘’ hükmü gereði davacý maddi ve manevi tazminat davalarý açarak da hakkýný tazmin yolunu seçebilecektir. Maddi tazminat davasý, hukuka aykýrý bir fiil nedeniyle kiþinin malvarlýðýnda meydana gelen azalmanýn telafisi için açýlacaktýr58. Eposta yolu ile kiþinin malvarlýðýnda bir azalmanýn oluþmasý az rastlanmakla birlikte gerçekleþmeyecek bir olgu deðildir. Özellikle spam e-maillerde kiþi internete daha çok baðlý kalmakta ve vakit harcamakta böylece 52 daha fazla abonelik ücreti ödemektedir. Yine kiþilere gönderilen virüslü e-postalar aracýlýðýyla kiþinin bilgisayarýna virüs bulaþtýrarak sistemin çökertilmesi halinde de bir maddi zarar oluþacaktýr. Bu halde kiþi maddi tazminat davasý açabilecektir. Kiþi Borçlar Kanunun 41 inci maddesi gereðince saldýrýnýn hukuka aykýrý olduðunu, zarar ile saldýrý arasýnda uygun illiyet baðý olduðunu ispatlamalýdýr. E-posta yolu ile açýlabilecek davalar arasýnda en çok görülebilecek olaný ise manevi tazminat davasýdýr. Borçlar Kanunun 49 uncu maddesinde ifadesi geçen ‘’þahsiyet hakký hukuka aykýrý bir þekilde tecavüze uðrayan kiþi, uðradýðý manevi zarara karþýlýk manevi tazminat namýyla bir miktar para ödenmesini de dava edebilir.‘’ hükmü gereði manevi tazminat davasý açabilecektir. Manevi zarar kiþi varlýðýnda meydana gelen zararý bir baþka deyimle, kiþinin iç huzurunun bozulmasýný, manevi bütünlüðünün ihlal edilmesini ifade etmektedir. E-posta yolu ile kiþinin manevi bütünlüðünü oluþturan deðerler zedelenmekte ve kiþi acý ve eleme maruz býrakýlabilmektedir. Yine kiþinin ticari ve mesleki itibarý da internette yayýlan e-postalar yolu ile ihlal edilebilmektedir. Hakim tazminat miktarýný belirlerken saldýrýnýn ve zararýn aðýrlýðýný dikkate alacaktýr59. Borçlar Kanunun 49 uncu maddesinin ikinci fýkrasý da ‘’Hakim, manevi tazminatýn miktarýný tayin ederken, taraflarýn sýfatýný, iþgal ettikleri makamý ve diðer sosyal ve ekonomik durumlarýný dikkate alýr.‘’ diyerek hakimin belirli kýstaslarla tazminat miktarýný belirleyeceðini hükme baðlamýþtýr. E-posta yolu ile gerçekleþen hukuka aykýrý saldýrýlarda e-postanýn, e-posta gruplarýna atýlmasý yahut birden fazla kiþiye atýlmasý halinde zararýn oluþumu daha aðýr nitelendirilerek tazminat miktarý olarak daha yüksek bir rakama hükmedilebilecektir. Oysa e-postanýn sadece saldýrýda bulunulan tarafýndan okunmasý halinde zarar nisbeten daha düþük düzeyde kalmýþ olacaktýr. Kiþilere çalýþtýklarý kurumlar tarafýndan da kurumlarýn web sitelerinden e-posta adresleri tahsis edilebilmektedir. Bu kurumlar resmi olabileceði gibi Kurumlar kullandýrdýklarý e-posta adreslerinin sonuna otomatik olarak eklenen birer ‘sorumsuzluk kayýtlarý’61 koyma yolunu seçmektedirler. Kurumlar bu þekilde olasý hak uyuþmazlýklarýnda taraf olmamayý arzulamaktadýrlar. Bu þekilde kurumlarýn e-posta adresleri ile baþka þahýslarýn kiþilik haklarýnýn ihlal edilmesi yahut pornografik içerikli veya virüs içeren epostalar atýlmasý halinde kurumun da kusurlu bulunduðu gerekçesiyle kuruma karþý da tazminat davalarý açýlmasý düþünülebilir. Ancak internet ortamýnýn niteliði gereði ve kurumun koyduðu kayýtlarla kendi kontrolünün sýnýrlarýný çizmiþ olduðu gözetilerek kurumun böylesi bir davada sorumluluðuna hükmedilmesi zordur. Ancak spam tabir edilen emailler yoluyla kurumun reklamýnýn yapýlmasý halinde kurumun da sorumluluðu doðabilecektir. Yargýtay 4. Hukuk Dairesi tarafýndan 28.02.2005 tarihinde verilen bir kararda62 dava davacýnýn, ticari iliþkisi bulunan davalý bilgisayar þirketinin, ayný konuda faaliyet gösteren firmalara gönderdiði elektronik posta iletilerinde kullandýðý ifadelerin kiþilik haklarýna saldýrý mahiyetinde olduðunu belirterek manevi tazminat istemine iliþkindir. Yerel mahkemece davalýnýn adýný taþýyan gönderinin kesin delil niteliðinde olmadýðý, gerek bilgisayarýn gerekse de þifresinin þirkette çalýþan kiþilerce þifre kýrmak sureti ile kullanýlarak davaya konu eylemin gerçekleþtirilebileceði belirtilerek, kanýtlanamayan davanýn reddine karar verilmiþtir. Yargýtay 4. Hukuk Dairesi tarafýndan yapýlan temyiz incelemesi sonucunda ‘’… gönderilen iletilerin davacý þirketin ticari itibarýna saldýrý niteliðinde bulunduðu çekiþmesizdir. Davalýnýn sorumluluðu altýnda bulunan internet adresi kaynaklý iletilerin, þirket çalýþanlarý veya üçüncü kiþiler tarafýndan gönderildiðini kanýtlayamamýþ ve bu yöndeki savunmasýný ispatlayamamýþtýr. O nedenle, genel ve soyut bu ihtimalin davacý aleyhine ve davalý lehine deðerlendirilmesi kabul edilemez. Þu durumda, olaylarýn saptanan ve yukarýda açýklanan geliþim biçimi karþýsýnda iletilerin davalý tarafýndan gönderildiði; en azýndan sorumluluðu altýnda bulunan internet adresinden gönderilmemesi için üzerine düþen yükümlülüklerini yerine getirdiðini kanýtlayamadýðý benimsenmelidir. Davanýn yasal dayanaðýný oluþturan BK. m. 41 vd. hükümleri ile yalnýzca kasýtlý eylemler deðil; savsama (ihmal) boyutundaki tutum ve davranýþlar da tazminat sorumluluðu için gerek ve yeter koþul niteliðindedir. Tüm bu açýklamalar karþýsýnda, davacýnýn davaya konu eylem nedeniyle sorumlu tutulmasý gerekir. Mahkemece delillerin takdirinde yanýlgýya düþülerek davanýn reddine karar verilmesi doðru görülmemiþ‘’ denilerek yerel Mahkeme kararý bozulmuþtur. Bu nedenle þirketler sorumsuzluk kayýtlarýna raðmen kendi þirketleri adýna gönderilen elektronik postalar ile ilgili kontrol yükümlülüðünü yerine getirdiklerini ispatlamadýklarý sürece sorumlu olabileceklerdir. E-posta adresleri yoluyla kiþilik haklarýna müdahalenin bir diðer yolu da baþkalarýnýn isimlerini e-posta adresi alarak kullanmak yolu ile ‘isim haklarýna tecavüz’ þeklinde gerçekleþebilir. Gerçekten isim hem tüzel kiþiler için hem gerçek kiþiler için korunmaya deðer hak kategorisindedir ve kiþilik haklarýna dahildir63. Medeni Kanunumuz ismin korunmasýný münferit bir maddede düzenlemiþtir. Kiþilerin e-posta adresi temin etmelerinde herhangi bir sýnýrlama yahut kimlik kontrolü yoktur. Bu yüzden bir kiþi bir baþkasýnýn ad ve soyadýyla e-posta adresi alabilir ve onun adýna baþkalarýna e-posta atabilir. Eðer kiþinin bu e-posta adresini almakta haklý bir menfaati yok ise bu halde bu kullaným haksýz olacak ve kiþilik haklarýna tecavüz teþkil edecektir. Bu durum baþkalarýnýn isimlerini, markalarýný alan adý olarak almak suretiyle yapýlan hak ihlallerine benzemektedir64. Bu þekilde ünlü kiþilerin yahut firmalarýn isimlerini e-posta adresi alan kiþilere karþý Medeni Kanunumuzun 26 ýncý maddesinde düzenlenen korumadan faydalanýlabilecektir. Bu maddeye göre: ‘’Adýnýn kullanýlmasý çekiþmeli olan kiþi, hakkýnýn tespitini dava edebilir. Adý haksýz olarak kullanýlan kiþi buna son verilmesini; haksýz kullanan kusurlu ise ayrýca maddi zararýnýn giderilmesini ve uðradýðý haksýzlýðýn niteliði gerektiriyorsa manevi tazminat ödenmesini isteyebilir.‘’ Dolayýsýyla kendi adý yahut firmasýnýn ticaret unvaný haksýz olarak baþkasýnýn e-posta adresi içinde kullanýlan kiþi o kiþiye karþý haksýz kullanýma son verilmesi için tecavüze son verilmesi davasý yahut zararý var ise maddi ve manevi tazminat davalarý açabilecektir (MK. m.26). Ýnternetin geliþmesinden sonra iki süje önemli þekilde yer iþgal etmeye baþladý: Hacker ve Cracker. Hacker, hack eyleminde bulunan kiþiyi anlatmak için kullanýlmaktadýr. Hack eylemi ise, bilgisayar iþletim sistemlerinin zayýf yanlarýný tespit ederek bu zayýf yanlardan sisteme girmeyi baþararak güvenlik, þifre vs. gibi önlemlerin bertaraf edilmesidir.65 Cracker ise crack eyleminde bulunan kiþidir. Crack eylemi ise hack eylemi ile sistemin güvenlik duvarlarýnýn kýrýlmasýndan sonra sistemi tahrip etmek, sistemi bozmak ve zarar vermektir. Ýþte bu þekilde sistemlere girmeye çalýþan bilgisayar korsanlarý için önemli bir araç da epostalardýr. Gönderdikleri e-postalarda bulunan çeþitli programlar66 ve virüsler67 vasýtasýyla68 bu e-postanýn gönderildiði kiþilerin bilgisayarlarýna eriþebilmekte ve zararlar verebilmektedirler. Bu þekilde gönderilen epostalar da kiþinin kiþilik haklarýna maddi ve manevi zarar verecektir.69 Kiþi bu hallerde Medeni Kanunda öngörülen maddi ve manevi tazminat davalarýný açabilecektir. Ayrýca gönderilen e-postalarýn bilgisayarýnda yol açtýðý tahribatlar için de tespit ve ardýndan zararýnýn tazminini isteyebilecektir. Biliþim ve Hukuk özel teþebbüsler de olabilmektedir. E-posta yolu ile hukuka aykýrý saldýrýda bulunan kiþinin bu saldýrýyý gerçekleþtirirken kullandýðý e-posta adresinin kurumun verdiði e-posta adresi olmasý halinde tüzel kiþiliði bulunan kurumun da gönderilen mesajýn niteliðine göre ticari itibarý zedelenecektir. Örneðin, baþkalarýna pornografik içerikli mesajlar atan ve bunu yaparken de çalýþtýðý kurumun e-posta adresini kullanan kiþi ayný zamanda çalýþtýðý kurum itibarýný da zarara uðratmýþtýr. Bu hallerde kiþiye karþý kurum tarafýndan da tazminat davalarý açýlabilecektir60. Ayrýca iþ hukukundan doðan sözleþmeyi haklý nedenlerle fesih gibi hükümler saklý olacaktýr. 53 2.2.2. SPAM E-Posta’lar Göndermek Yoluyla Kiþilik Haklarýna Müdahale ve Korunmasý 1. Spam’in Ortaya Çýkýþý ve Boyutlarý Ýnternet terminolojisinde ‘talep edilmeyen elektronik postalar’ ý ifade etmek için kullanýlan spam kelimesi Hormel Foods70 adlý bir yiyecek firmasý tarafýndan üretilen baharatlý domuz eti ve jambondan oluþan bir çeþit hazýr öðle yemeði için kullanýlan bir kelimeye dayanmaktadýr. Ýngilizce ‘’Spiced pork and ham (baharatlý domuz eti ve jambon)‘’ kelimelerinin baþ harflerinden oluþuyordu.71 1970’lerde Ýngiltere’de BBC televizyonunda yayýmlanan ve hayli meþhur olan ‘’Monty Python’s Flying Circus‘’72 adý ile yayýmlanan komedi dizisinin bölümlerinin birisinde bir skeçte73 Biliþim ve Hukuk canlandýrýlan bir þarký ile farklý bir anlamý ifade etmeye baþladý.74 Sözkonusu skeçte bir lokanta bütün yiyeceklerinde spam yani domuz eti kullanýyordu. Garsonlar ise her yemekte bulunan spam miktarýný anlatmak için çeþitli defalar ‘’spam‘’ kelimesini tekrarlýyorlardý. Bu sýrada lokantada bulunan ‘’Vikings‘’ adýndaki bir grup ise ‘’spam spam spam wonderful spam‘’75 þeklinde þarký söylüyordu. Bu kullanýlýþla spam kelimesi tekrarlanan, normal sýnýrlarýn üzerine taþan konularý ifade etmek için de kullanýlmaya baþladý.76 Spam internette þahýslarýn e-posta adreslerinin ele geçirilerek bu adreslere reklam, tanýtým, pornografik içerikli çeþitli elektronik postalar atýlmasý þeklinde gerçekleþen istenmeyen e-posta sayýsýnýn artmasýyla internet terminolojisinde kullanýlmaya baþladý. Ýlk spam e-posta 1978 yýlýnda yeni bir bilgisayar modelini tanýtmak amacýyla Arpanet aðýna baðlý bütün bilgisayarlara atýlan mesajla gerçekleþtirilmiþtir. Ancak o tarihlerde bu e-posta gönderimi spam olarak adlandýrýlmýyordu. Yaklaþýk olarak 1990 lardan itibaren bu tarz e-posta gönderimleri ‘spam’ olarak adlandýrýlmaya baþladý.77 54 Batý’nýn 17. yüzyýlda baþlattýðý sanayileþme çaðý günümüzde bilgi çaðý adý ile anýlmaya baþlamýþ ancak þirketlerin daha çok kazanma ve ürünlerini tanýtma ihtiyaçlarý daha çok artmýþ ve devam etmiþtir. Her yeni teknoloji firmalar tarafýndan daha fazla kazanç fýrsatý olarak düþünülmektedir. Ýnternetin 1993’de ticari kullanýmýna izin verilmesi ile birlikte internet firmalar için yeni ticaret olanaklarý78 yarattýðý gibi kendi ürünlerini tanýtmak için yeni bir imkan olarak doðmuþtur. Spam epostalarýn en çok kullanýldýðý yöntem reklam ve tanýtým amaçlý olanlarlarýdýr. Firmalar bu þekilde doðrudan müþteriye ulaþabilmekte üstelik reklam masrafý da yapmamaktadýrlar. Firmalarýn spam e-posta gönderebilmeleri için elbette onlarýn toplu e-posta adreslerine ihtiyaçlarý vardýr. Birleþik Devletler’de firmalara e-posta temin eden ‘’spam þirketleri‘’ dahi görülmeye baþlamýþtýr. Spam þirketlerinin yasallýðý tartýþýlmakla birlikte firmalar bir þekilde toplu e-posta adreslerine ulaþabilmektedir. Firmalar internette tartýþýlan açýk tartýþma platformlarýnda bu foruma baðlanan kullanýcýlarýn e-posta adreslerini alarak ve eposta gruplarýna üye olarak veya arama motorlarýndan bu gruplarýn üyelerinin e-postalarýna ulaþarak toplu eposta adresi temin edebilmektedir. Yine sýk kullanýlan bir metod olarak internette ilginç ve fantastik (düþsel) konularda yazýlar yazarak bu yazýlarýn internet aðýnda dolaþmasý sonucu yeniden kendilerine döneceðini düþünüp bu þekilde79 kendilerine dönen ‘e-posta adreslerini’ toplamak suretiyle de spam için adres temin edilebilmektedir. Ýnternet Dolandýrýcýlýðý Þikayet Merkezi-ÝC380, Federal Soruþturma Bürosu-FBI81 ve Ulusal Beyaz Yakalý Suçlar Merkezi-NW3C82 tarafýndan hazýrlanan 2005 Ýnternet Suç Raporu’na83 göre internet üzerinde yapýlan tüm dolandýrýcýlýklarýn % 15.7’si elektronik postalarla ilgili olarak çýkmaktadýr. Ayrýca Rapor’a göre 2005 yýlý içinde yapýlan internet dolandýrýcýlýðýnýn toplam maliyeti 183.12 milyon dolarý bulmaktadýr. Bu rakamýn 2.7 milyon dolarýný ise ‘Nijerya tipi dolandýrýcýlýk‘’84 oluþturmaktadýr. Ayrýca internet dolandýrýcýlýðý faillerinin hedeflerine ulaþma þekilleri içinde en büyük payý da % 73.2 ile elektronik postalar oluþturmaktadýr. Spam e-postalar global ölçekte deðerlendirildiðinde tahmin edilenden fazla zararlara yol açmaktadýr. Ýnternet güvenlik hizmetleri ile iþtigal eden Symantec þirketi tarafýndan yayýnlanan Spam Raporu 2004’e göre Temmuz 2003 itibariyle toplam gönderilen e-postalar içindeki spam e-posta oraný % 50’dir. Bu oran 2004 yýlý sonu itibariyle % 67’ye çýkmýþtýr. Þekil 3.1. Spam e-postalarýn sektörlere göre daðýlýmý (Symantec-2004) Symantec verilerine göre e-posta kutularýna dolduran spam’ler arasýnda % 23 ile ürün tanýtýmlarý ilk sýrayý alýrken, bunu % 16 ile finans ve % 14 ile cinsel içerikli spam’ler izlemektedir. Hazýrlanan rapora göre Dünya genelinde gönderilen toplam spamlerin % 62.3’ü Kuzey Amerika’dan, % 20.9’u da Asya’dan gönderilmektedir. Antivirüs güvenlik þirketi Sophos’un 2004 yýlýnda yaptýðý bir baþka araþtýrmaya göre gönderilen toplam spam’lerin 42.11’lik kýsmý ABD’den gönderilmektedir. ABD’yi % 13.43 ile Güney Kore ve % 8.44 ile Çin izlemektedir.85 Spam Gönderici ÜLKE ABD GÜNEY KORE ÇÝN (HONG KONG dahil) KANADA BREZÝLYA JAPONYA FRANSA ÝSPANYA ÝNGÝLTERE ALMANYA TAYVAN MEKSÝKA DÝÐER Yüzde (%) 42.11 13.43 8.44 5.71 3.34 2.57 1.37 1.18 1.13 1.03 1.00 0.89 17.80 Þekil 3.2. Gönderilen Spam’lerin Ülkelere Göre Daðýlýmý (Sophos Dirty Dozen Raporu-2004)86 Spam postalarýn kullanýcý baþýna maliyeti yýlda 50 dolar ile 1400 dolar arasýnda deðiþmekte; spam postalarýn 2. Spam E-Posta’lar Nedeniyle Hukuki Korunma Spam e-postalara karþý baþta ABD olmak üzere çeþitli ülkelerde düzenlemeler yapýlmýþtýr. Avrupa Birliði’nin 8 Haziran 2000 tarih ve 2000/31 sayýlý DirektifindE88 bu konuda düzenleme yapýlmýþtýr. Tam adý ‘’Ýç Piyasada, baþta Elektronik Ticarette, Bilgi Toplumu Servislerinin Belirli Hukuki Durumlarý Hakkýnda 8 Haziran 2000 tarih ve 2000/31/EC sayýlý Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Direktifi‘’ olan ve kýsaca ‘’2000/31 sayýlý Elektronik Ticaret Direktifi‘’ olarak bilinen direktifin ‘Ticari Ýletiþim’ baþlýklý ikinci kýsmýnda 7 inci madde ‘talep edilmemiþ ticari iletiþim’ baþlýðý ile düzenlenmiþtir. Buna göre: 1. Topluluk hukuku tarafýndan öngörülen diðer þartlara ek olarak, elektronik posta yoluyla talep edilmemiþ ticari iletiþime izin veren üye devletler, kendi ülkelerinde yerleþik bir hizmet sunucu tarafýndan sunulan bu ticari iletiþimin alýcý tarafýndan alýnýr alýnmaz açýkça ve belirsizliðe yer vermeyecek biçimde belirlenebilir olmasýný temin edecektir. 2. 97/7/AT Sayýlý Direktif ve 97/66/AT sayýlý Direktife halel getirmeksizin, üye devletler elektronik posta yoluyla talep edilmemiþ ticari iletiþim saðlayan hizmet sunucularýn, bu tarz ticari iletiþim almak istemeyen gerçek kiþilerin kendilerini kaydedebilecekleri opt-out kayýtlarýna düzenli biçimde baþvurmalarýný ve bunlara riayet etmelerini temin edecektir. Avrupa Birliði’nin 04.06.1997 tarih ve 97/7 sayýlý ‘’Mesafe Ötesi Sözleþmelerde Tüketicinin Korunmasý Hakkýnda Direktif‘’89 e-posta yoluyla reklamý yasaklamamýþtýr. Kiþi açýkça e-posta yoluyla reklam iletisi almak istemediðini belirtmedikçe e-posta yoluyla reklam iletisi gönderilebilecektir.90 Burada önemli olan spam e-maillerde bir opt-out91 (Robinson liste)92 olarak bilinen gönderilen mesaj listesinden çýkma seçeneðinin kullanýcýya sunulmasýdýr. Elektronik posta hizmetleri internet servis saðlayýcýlarýn93 saðladýklarý hosting (barýndýrma) hizmetleri ile saðlanmaktadýr. Bu þekilde hukuka aykýrý elektronik postayý sunucusunda barýndýran internet servis saðlayýcýlar da sorumlu olabilecektir. Ancak salt iletim (mere conduit) vazifesi gören servis saðlayýcýnýn e-postalardan herhangi bir sorumluluðu olmayacaktýr. Ýletiyi baþlatmayan, iletinin alýcýsýný seçmeyen ve iletideki bilgiyi seçmemiþ ve deðiþtirmemiþ olan servis saðlayýcý sorumlu olmayacaktýr. 2000/31 sayýlý Direktifin 13 üncü maddesindeki gibi servis saðlayýcý iletinin ilk yayýn kaynaðýndaki bilginin aðdan çýkarýldýðýný veya eriþimin engellendiðini öðrendiðinde veya bir mahkeme veya idari makam bu yönde bir emir verdiðinde derhal depoladýðý bilgiye eriþimi engellemiþ olmalý veya bilgiyi çýkartmalýdýr. Aksi halde hukuka aykýrý e-postadan dolayý sorumlu olabilecektir. Servis saðlayýcý e-posta yolu ile hukuka aykýrý ihlallerde hukuka aykýrýlýk kendisine bildirildiði zaman içeriði çýkartmalý ve kendisinden bilgi isteyen kamu otoritelerine ilgili bilgileri vermelidir. Ýstenmeyen epostalar olarak bilinen spamlerde de kanuni makamlardan gelen durdurma kararlarýný uygulamalý ve istem dýþý mesaj gönderen kiþilerin hizmetlerini durdurmalýdýr. Birleþik Devletler’de 20 Ekim 1999’da kabul edilen ve 2000 yýlýnda yürürlüðe giren ‘’Talep Edilmeyen Ticari Elektronik Postalar Yasasý (Unsolicited Commercial Electronic Mail Act of 2000‘’94da bu konuda çeþitli hükümler öngörmüþtür. Kýsaca ‘HR 3113 sayýlý yasa’ olarak bilinen kanun ile istem dýþý mesaj üzerinde geçerli bir iade adresi bulunmasý ve göndericilerin, alýcýlarýn ‘’listeden çýkarýlma (opt-out)‘’ isteklerini gecikmeksizin yerine getirmeleri þart koþulmuþtur. Ayrýca internet servis saðlayýcýlar da müþterileri ile yaptýklarý sözleþmelere istenmeyen e-posta göndermeyeceklerine dair hükümler koyacaklardýr. Elektronik postalarýn baþlýðýnda sahtecilik yasaklanmýþtýr. ÝSS’lerin de kullanýcýlarýn istem dýþý mesaj gönderilmemesi taleplerini dikkate almalarý ve mesaj filtreleri kullanmalarý öngörülmüþtür. Ýnternet servis saðlayýcýlar da istem dýþý mesajlarla ilgili davalar açabileceklerdir. Birleþik Devlerde spam e-maillerle ilgili kabul edilen bir baþka yasa da ‘’Talep Edilmeyen Pornografik ve Pazarlama Ýçerikli Elektronik Postalarýn Saldýrýlarýna Karþý Korunma Kanunu-Controlling the Assault of Non-Solicited Pornography and Marketing Act of 2003‘’95dur. Bu kanun kýsaca ‘’CAN Spam Act of 2003‘’ olarak da bilinen ve istenmeyen e-postalar konusunda düzenlemeler getiren bir kanundur. Bu kanun ile de Ýnternet Servis Saðlayýcýlarý’nýn spam filtreleri kullanmalarý ve kendisinden istenen bilgileri vermeleri gereði düzenlenmiþtir. Buna göre gönderici kimliðinin saklý tutulmasý, yanýltýcý kimlik bilgileri verilmesi, yanýltýcý e-posta baþlýklarý kullanýlmasý, masum kullanýcýnýn bilgisayarýný spam makinesi olarak kullanma (zombi bilgisayarlar) ve alýcýlarýn posta grubundan çýkma isteklerinin dikkate alýnmamasý hukuka aykýrý kabul edilmiþtir. Yasaya göre, ticari veya reklam amaçlý e-posta göndericileri, e-posta’nýn konu satýrýna postanýn ticari amaçlý olduðunu belirtmek zorunda býrakýlmýþtýr. Ayrýca gönderici kendi e-posta adresini ve listeden nasýl çýkýlacaðýný da eklemek zorundadýr. Yasa bu kurallarý ihlal edene 3 yýla kadar hapis cezasý öngörmektedir. ABD’de 1998 yýlýnda görülen bir davada davalý gönderdiði spam e-postalar sanki ‘hotmail posta hizmetleri’ þirketinden gönderiliyormuþ gibi bir intiba yaratarak cevap adresine ‘hotmail adresi’ vermiþtir. Davalý böylece hem davacý firmanýn adýný ve itibarýný lekelemekte hem de spam e-postalarý için davacýnýn sistemini kullanarak bu sistemi zarara uðratmaktadýr. Mahkeme eylemin davacýnýn haklarýna tecavüz niteliðinde olduðunu belirterek davalýlarýn sorumluluðuna gitmiþtiR.96 ABD’de istenmeden gönderilen elektronik postalar baþlangýçta Lanham Markalar Kanunu’na dayanarak da kararlar verilmiþtir. American Online (aol.com) ile Bluecard Publishing arasýnda 1998’de görülen davada Biliþim ve Hukuk filtre edilmesi dahil, ABD þirketlerine olan yýllýk maliyeti 87 milyar dolarý bulmaktadýr. Uzmanlar bir günde tüm dünyada 30 milyar e-postanýn internette döndüðünü bunlarý yarýsýnýn ise spam e-postalar olduðunu belirtmektedir.87 55 AOL üyelerine çok sayýda aldatýcý nitelikte talep edilmeyen elektronik postalar gönderen davalý, Virginia Bölge Mahkemesi tarafýndan Lanham Markalar Kanunu’na göre verilen karar ile davacýnýn tescilli ‘aol’ markasýnýn itibarýna zarar verdiði için 2 milyon $ tazminat ödemeye ve faaliyetlerinin durdurulmasýna karar verilmiþtir.97 AOL þirketi marka hakkýnýn korunmasýna dayanarak benzer þekilde spam elektronik postalar gönderen baþka þirketleri de tazminata mahkum ettirmiþ ve faaliyetlerini Mahkeme kararý ile durdurmuþtur98. ABD’de 2004 yýlýnda görülen bir baþka davada spam eposta gönderen üç internet pazarlama þirketi 1.2 milyar dolar cezaya çarptýrýlmýþtýr. Iowa Eyalet mahkemesinde görülen davada, davacý kendi hatlarý üzerinden davalýlar tarafýndan günde 10 milyon e-posta gönderildiðini tespit ettirdi. Mahkeme yaptýðý incelemede bu þekilde davacý þirkete zarar verildiðini kabul etti ve spammer’lara99 verilen en yüksek para cezasýna hükmetti.100 Alman hukukunda spam e-postalar ile ihlaller Medeni Kanun (BGB) anlamýnda þahsiyet hakkýnýnýn ihlali olarak yorumlanmýþ ve korunmuþtur.101 Türk hukukunda istenilmeden gönderilen e-postalar ile ilgili özel bir düzenleme yoktur. Ancak bu þekilde kiþinin isteði dýþýnda gönderilen e-postalar da kiþinin kiþilik hakkýnýn ihlali olacaktýr. Medeni Kanunun 24 ve 25 inci maddelerinde düzenlenen kiþilik hakký ihlallerinden olan bu türden saldýrýlar için de önleme davasý veya tazminat davalarý açýlabilecektir. Kiþi istemediði halde gönderilen e-postalar nedeniyle internette öngördüðünden daha fazla baðlý kalmakta ve meþgul olmaktadýr. Bu nedenle bu þekilde gönderilen epostalar nedeniyle zararýn oluþtuðu kabul edilebilecektir. Ayrýca kiþiye ait e-posta adresinin yasal olmayan þekilde elde edilmesi de kiþilik hakkýnýn ihlali olacaktýr. Kiþiye ait e-posta adresi kiþinin kiþilik hakkýna dahil olan unsurlardandýr. Biliþim ve Hukuk Türk hukuku kapsamýnda kiþi Ticaret kanunu kapsamýnda da korunabilecektir. Kitlelere istemleri 56 dýþýnda gönderilen e-postalarýn reklam ve tanýtýcý içerikte olmasý halinde bu reklamlarýn aldatýcý nitelikte olup olmadýklarý incelenecek ve eðer aldatýcý nitelikte iseler TTK’da düzenlenen haksýz rekabete iliþkin hükümler de uygulama alaný bulabilecektir. Kiþi isteði dýþýnda e-posta adresine gönderilen aldatýcý reklam içerikli mesajlar nedeniyle haksýz rekabetin meni ile uðradýðý zararýn tazminini isteyebilecektir. Tüketicinin Korunmasý Hakkýnda Kanun ile de kiþi koruma talep edebilecektir. 4822 sayýlý Kanun ile Deðiþik 4077 sayýlý Tüketicinin Korunmasý Hakkýnda Kanunun amacý birinci maddesinde ‘’kamu yararýna uygun olarak tüketicinin saðlýk ve güvenliði ile ekonomik çýkarlarýný koruyucu, aydýnlatýcý, eðitici, zararlarýný tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasýný saðlayýcý önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu giriþimlerini özendirmek ve bu konudaki politikalarýn oluþturulmasýnda gönüllü örgütlenmeleri teþvik etmeye iliþkin hususlarý düzenlemektir.‘’ þeklinde açýklanmýþtýr. Tüketiciye istemi dýþýnda gönderilen e-postalar da tüketicinin ekonomik çýkarlarýný zedelemekte ve zararlar oluþturmaktadýr. 4822 sayýlý Kanun ile Deðiþik 4077 sayýlý Kanun’un 16 ýncý maddesi ‘Ticari Reklam ve Ýlanlar’ baþlýðý ile düzenlenmiþtir. Bu maddeye göre: ‘’Ticari reklam ve ilânlarýn kanunlara, Reklam Kurulunca belirlenen ilkelere, genel ahlaka, kamu düzenine, kiþilik haklarýna uygun, dürüst ve doðru olmalarý esastýr. Tüketiciyi aldatýcý, yanýltýcý veya onun tecrübe ve bilgi noksanlýklarýný istismar edici, tüketicinin can ve mal güvenliðini tehlikeye düþürücü, þiddet hareketlerini ve suç iþlemeyi özendirici, kamu saðlýðýný bozucu, hastalarý, yaþlýlarý, çocuklarý ve özürlüleri istismar edici reklam ve ilânlar ve örtülü reklam yapýlamaz..‘’ Dolayýsýyla gönderilen e-posta yolu ile yapýlan yanýltýcý, istismar edici reklamlar nedeniyle Kanun kapsamýnda koruma talep edilebilecektir. Kanunun 25 inci maddesi ile ‘’16 ýncý maddeye aykýrý hareket edenler hakkýnda üç aya kadar tedbiren durdurma ve/veya durdurma ve/veya düzeltme ve/veya 3.500.000.000 lira para 3. Spoofing ve Phishing Kelime anlamý olarak spoof ‘’parodi, oyun, kandýrmak‘’ anlamlarýna iþaret etmektedir. Ýnternet ortamýnda ise ‘’spoofing‘’ kelimesi karþýsýndaki kiþiyi aldatarak kendisine ait gerçek elektronik postayý, alan adýný veya IP numarasýný saklayarak iletiþim kurulmasýný anlatmaktadýr. Bu aldatma102 sonucunda kiþilik haklarý ihlalleri oluþabileceði gibi pek çok durumda da ceza hukuku anlamýnda dolandýrýcýlýk suçu oluþabilmektedir. IP spoofing103 denilen yöntemde kullanýcý kendi gerçek IP numarasýný farklý göstermektedir. Böylece karþý taraf gelen iletinin sizden deðil de baþka bir yerden geldiðini sanacaktýr. ICQ Spoofing denilen ve sýk kullanýlan bir diðer yöntemde ise ICQ104 sohbet programýnýn baþkalarýnýn adýna mesaj atýlmak sureti ile kullanýlmasý sözkonusudur. Hiç þüphesiz bu yöntem kiþilik haklarýnýn ihlalini oluþturacaktýr. Spoofing yönteminin en bilinen ve sýk kullanýlan þekli ise elektronik postalar yolu ile karþýsýndaki kiþiyi aldatmak, ona hakaret etmek veya zarar verici faaliyetlerde bulunmaktýr. Spoofing yönteminin elektronik posta yolu ile105 kullanýlan ve internet dolandýrýcýlýðýnýn son yýllarda en sýk görülen þekillerinden birisi de Phishing’dir. Phishing kelimesi ‘’password harvesting fishing‘’ kelimelerinin kýsaltýlmýþýdýr ve kabaca ‘’þifre avcýlýðý‘’ anlamýna gelmektedir.106 Çünkü bu yöntemde balýða olta atar gibi karþýdaki kullanýcýya atýlan sahte (fake) elektronik posta ile kullanýcýya ait finansal bilgilerin, þifrelerin, kiþisel verilerin ele geçirilmesine çalýþýlýr. Phishing ilk kez 1996 yýlýnda AOL (American On Line) haber grubunda bulunan kullanýcýlarýn personel ve finansal bilgileri ele geçirmek amacý ile kullanýlmýþtýr. Ancak yöntem daha sonra internet ortamýnda sýk karþýlaþýlaþýlan bir aldatma yöntemi olmuþtur.107 Phishing yönteminde internet dolandýrýcýlarý ‘sahte (fake)’ elektronik postalar atmak sureti ile sürekli kullanýlan güvenilir finans kuruluþlarýndan bir elektronik posta gönderilmiþ gibi yaparak kullanýcýya ait özel þifreleri ele geçirmeye çalýþýr. Phishing Karþýtý Çalýþma Grubu (Anti-Phishing Working Group) rakamlarýna göre her ay Phishing içeren elektronik postalarda % 30 civarýnda artýþ görülmektedir. 2006 yýlýnýn Mayýs ayý içinde bildirilen phishing vakýasý sayýsý 20.109’dur. Phishing yapýlan internet sitelerinin % 34.1’i ABD, % 15’i Çin, % 8.17’si Kore Cumhuriyeti ve % 3.94’ü ise Fransa kaynaklýdýr.108 Phishing yöntemi de genellikle elektronik postalar aracýlýðýyla gerçekleþtirildiðinden bu þekilde kullanýcýyý aldatma amaçlý olarak gönderilen elektronik postalar da Medeni Kanun 24 anlamýnda kiþilik haklarýnýn ihlali olabileceði gibi, kiþisel verilen yasa dýþý yollarla ele geçirilmesi olduðu için ceza kanunu anlamýnda109 da suç olacaktýr. Ayrýca eylem sonucu kiþiye ait finansal bilgilerin ele geçirilerek kiþi zarara uðratýldýðýndan bu eylem ayný zamanda dolandýrýcýlýk suçunu da oluþturabilecektir. Birleþik Devletler’de phishing ile mücadele edebilmek için 2004 ve 2005 yýllarýnda Senatör Patrick Leahy tarafýndan Anti-Phishing Yasalarý önerilmiþtir.110 Ancak bu tasarýlar henüz yasalaþmamýþtýr.111 Eyaletler içinde ise Kaliforniya eyaleti Ekim 2005’de bir Anti-Phishing Kanunu112 kabul ederek bu alanda özel Kanun yürürlüðe sokan ilk eyalet olmuþtur.113 Ayrýca alan adlarý konusunda çýkan ihtilaflarý idari yoldan çözen kuruluþlardan WIPO nezdinde verilen kimi kararlarda da alan adýnýn kullanýldýðý web sitesinin phishing faaliyetlerinde bulunmasý alan adýnýn kötüniyetli kullanýmý olarak kabul edilmiþtir.114 3.1.3. Veri Korumasý Hukuku Açýsýndan Elektronik Posta A. Avrupa’da Veri, sayýsal ve mantýksal her türlü deðeri, bilgi ise verinin iþlenmiþ halini ifade eder. Kiþisel veri kavramý ise ilk olarak115 Avrupa Konseyi’nin 28 Ocak 1981 tarihli 108 no’lu sözleþmesi116 ile düzenlenmiþtir. Bu sözleþme’de kiþisel veri, kimliði belirtilen veya belirtilebilen gerçek kiþiyle ilgili tüm bilgiler olarak tanýmlanmýþtýr. Bu Sözleþme’nin ardýndan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi internet üzerinde kiþisel veri konusunda 23 Þubat 1999’da R(99) sayýlý Tavsiye Kararý’ný117 yayýmlayarak bu konuda prensipler belirlemiþtir. Bu tavsiye kararýnda kullanýcýlarýn elektronik posta adreslerinin kiþisel veri (personal data) olduðunu hatýrda tutmalarý ve listelenmek istemedikleri zaman bunu bildirmelerinin haklarý olduðu belirtilmiþtir. Veri korumasý hukuku ile ilgili temel düzenlemeler ise Avrupa Birliði hukukunda yapýlmýþtýr. 24 Ekim 1995 tarihinde Avrupa Parlamentosu ve Konsey 95/46 sayýlý ‘’Kiþisel Verilerin Ýþlenmesi’nde Gerçek Kiþilerin Korunmasý Direktifi‘’118ni çýkarmýþtýr. Bu Direktif’e göre doðrudan doðruya veya dolaylý olarak bir gerçek kiþi ile ilintili olabilecek her türlü bilgi kiþisel veri olarak kabul edilmiþtir. Elektronik posta da kiþisel veri olarak kabul edilmiþ ancak bu konuda özel bir düzenleme yapýlmamýþtýr. Bu Direktif’ten sonra 1997 yýlýnda 97/66 sayýlý ‘’Telekomünikasyon Alanýnda Kiþisel Verilerin Ýþlenmesi ve Mahremiyetin Korunmasý Direktifi‘’119 kabul edilmiþtir. Bu Direktif 95/46 sayýlý Direktif’i telekomünikasyon alanýnda tamamlayýcý olarak çýkarýlmýþtýr. Bu Direktif’de de elektronik postalarla ilgili özel bir düzenleme yer almamýþtýr. Avrupa Parlamentosu son olarak 31 Temmuz 2002 tarihinde 2002/58 sayýlý ‘’Elektronik Ýletiþimde Kiþisel Verilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðin Korunmasý Direktifi‘’120ni kabul etmiþtir. Bu Direktif 95/46 sayýlý Direktif’i elektronik iletiþim alanýnda tamamlayýcý niteliktedir. 2002/58 sayýlý Direktif ile elektronik ticaret alanýnda kabul edilen 2000/31 sayýlý Direktif ile benimsenen ‘opt-out’ seçeneðinden daha güçlü bir koruma saðlayan ‘opt-in’ seçeneðinin temel anlayýþ olarak benimsendiðini Biliþim ve Hukuk cezasý uygulanýr. Reklam Kurulu, ihlalin niteliðine göre bu cezalarý birlikte veya ayrý ayrý verebilir. 16 ncý maddeye aykýrýlýk, ülke düzeyinde yayýn yapan yazýlý, sözlü, görsel ve sair araçlar ile gerçekleþmiþ ise, para cezasý on katý olarak uygulanýr.‘’ þeklinde bir düzenleme getirilmiþtir. Bu hükme dayanarak gönderilen istenmeyen e-posta yanýltýcý ve bilgi noksanlýklarýný istismar edici nitelikte ise 3.500.-YTL. para cezasýna hükmedilebilecektir. Ayrýca ihlalin niteliðine göre bu ceza artýrýlabilecektir. 57 görüyoruz. 2002/58 sayýlý Direktif’in 13/1 maddesi ile alýcýlara, kiþi müdahalesi olmaksýzýn telefon, faks ya da otomatik þekilde faaliyet gösteren iþlemciler aracýlýðýyla doðrudan reklam iletisi almak istediðini beyan etmedikçe (opt-in) ileti gönderilmesi yasaklanmýþtýr.121 Bu düzenleme ile Avrupa Birliði hukukunda istenmeyen iletilerin gönderilmesinde ‘önceden rýza (opt-in)’ sisteminin benimsendiði söylenebilir. Ancak getirilen bu düzenleme ayný maddenin sonraki fýkralarý ile yumuþatýlmýþtýr. Direktifin 13/2 fýkrasý ile alýcýnýn ‘müþteri’ konumu ile ticari iliþkiye girdiði gerçek veya tüzel kiþiler bu iliþki sýrasýnda müþterilerinin elektronik posta adreslerini temin etmiþler ise –kural olarakmüþterilerine kendi ürünleri ile ilgili olarak doðrudan reklam amaçlý iletiler gönderebileceklerdir. Ancak bu þekilde müþterilerinin elektronik posta adreslerini temin eden þirket veya kiþilerin bu konuda müþterilerine açýklama yapma mükellefiyetleri bulunmaktadýr. Açýklama yapmadan alýnan e-posta adreslerine reklam amaçlý ileti gönderilemeyecektir. Ayrýca Direktif’in 13/4 maddesi ile ileti gönderen kiþinin kimliðini açýklamayan ya da anlaþýlýr þekilde göstermeyen ve iletiyi istemediðini belirtebileceði bir adres içermeyen iletilerin gönderilmesi kesinlikle yasak edilmiþtir. Direktif’in temel anlayýþ olarak ‘önceden rýza (opt-in)’ seçeneðini benimsediði söylenebilirse de Direktif’in 13/3 maddesi üye ülkelerin bu konuda düzenleme yapma zorunluluklarýndan bahsetmiþ ancak ‘opt-in’ veya ‘opt-out’ seçeneðini benimsemede Üye ülkeler serbest býrakýlmýþlardýr. Bu düzenlemenin ardýndan Avrupa Birliði ülkeleri de kendi ulusal mevzuatlarýnda düzenlemeler yaparak AB’nin 2002/58 sayýlý Direktifi ile uyum saðlamaya çalýþmýþlardýr.122 Avusturya 2003 tarihinde çýkardýðý Yeni Telekom Kanunu’nun 107 inci maddesi ile reklam amaçlý iletiler ve reklam amaçlý olmasa dahi 50’den fazla kullanýcýya gönderilen iletilerin (elektronik posta ve SMS123 ayýrýmý yapýlmaksýzýn) gönderilmesi için mutlaka önceden gönderilen kiþinin rýzasýnýn alýnmasýný (opt-in) þart koþulmuþtur. Belçika ise 15 Ocak 2002’de reklam amaçlý iletiler için ‘opt-in’ seçeneðini 2002/58 sayýlý Direktif’in kabulünden önce düzenlemiþtir. Düzenlemeyle Belçika’da reklam amaçlý elektronik posta atýlmasý kullanýcýnýn rýzasýna baðlý kýlýnmýþtýr. Ayrýca servis saðlayýcýlar da rýza ile atýlsa da reklam amaçlý iletilerde kullanýcýnýn listeden çýkmasýna temin eden anlaþýlabilir ve açýk bir bir bilgi notunun bulunmasý ve ‘opt-in’ seçeneðinin etkin olarak kullanýmýný temin edeceklerdir. Finlandiya 1 Temmuz 1999’da getirdiði düzenleme ile bireyler için talep edilmeyen iletiler ile ilgili olarak ‘optin’ seçeneðini; tüzel kiþiler için ise ‘opt-out’ seçeneðini benimsemiþtir. Biliþim ve Hukuk Ýspanya’da 12 Ekim 2002’de yürürlüðe giren düzenleme ile ‘opt-in’ seçeneði benimsenmiþ ve reklam amaçlý iletilerin baþýna ‘Publicidad’124 teriminin getirilmesini zorunlu kýlmýþtýr. 58 Macaristan, Slovenya, Danimarka, Norveç, Almanya, Ýtalya, Polonya ve Yunanistan mevzuatlarýnda ‘opt-in’ seçeneðini benimseyen diðer ülkeler olmuþlardýr.125 B. Türkiye’de Ülkemizde Avrupa Konseyi’nin 28 Ocak 1981 tarihli 108 no’lu sözleþmesi ayný tarihte imzalanmýþ ve Sözleþme’nin dördüncü maddesinde yer alan ‘’Her akit Taraf, kendi iç hukukunda bu bölümde yer alan verilerin korunmasýna iliþkin ilkelere iþlerlik kazandýrýcý önlemleri alýr. Bu önlemlerin taraflarca en geç, Sözleþmenin kendileri bakýmýndan yürürlüðe girdiði tarihte alýnmasý zorunludur‘’ hükmü gereðince münferit bir Kiþisel Verilerin Korunmasý Kanunu oluþturmak için çalýþmalara 1995 tarihinde baþlanmýþtýr. Avrupa Konseyi’nin 108 numaralý söz konusu Sözleþme’si ülkemiz tarafýndan henüz onaylanýp yürürlüðe sokulmamýþtýr.126 Ancak bu kapsamda yapýlan çalýþmalar sonucunda ‘’Kiþisel Verilerin Korunmasý Kanunu Tasarýsý‘’127 Adalet Bakanlýðý tarafýndan hazýrlanmýþ ve 09.11.2005 tarihinde Baþbakanlýða sunulmuþtur.128 Tasarýnýn 3. maddesinde kiþisel veri ‘’belirli veya kimliði belirlenebilir gerçek veya tüzel kiþilere iliþkin bütün bilgiler‘’ olarak tanýmlanmýþtýr. Elektronik posta da bu kapsamda kiþisel veri olarak kabul edilecektir. Tasarýnýn 4. maddesinde kiþisel verilerin iþlenmesinde uyulacak ilkeler belirlenmiþtir. Buna göre kiþisel verilerin; a) Hukuka ve dürüstlük kurallarýna uygun olarak iþlenmesi, b) Belirli, açýk ve meþru amaçlar için toplanmasý ve bu amaçlara aykýrý olarak yeniden iþlenmemesi, c) Toplandýklarý amaçla baðlantýlý, yeterli ve orantýlý olmasý gerekecektir. Bu kapsamda kiþilere ait elektronik postalarýn biriktirilerek elde edilmesi ve reklam amaçlý, spam e-mail niteliðindeki mailler gönderilmesi de ilgili Kanun kapsamýnda kiþisel verilerin hukuka aykýrý olarak kullanýlmasý olarak kabul edilebilecektir. Tasarýda elektronik posta ve talep edilmeyen elektronik postalarla ilgili baþkaca bir düzenleme ise yapýlmamýþtýr. Avrupa Birliði’ne aday olmaya çalýþan ülkemizde bu amaçla sürdürülen çalýþmalarda Avrupa Birliði Müktesebatýnýn Üstlenilmesine Ýliþkin Türkiye Ulusal Programý’nýn129 ‘’Telekomünikasyon ve Bilgi Teknolojileri‘’ alt baþlýðýnda Telekomünikasyon sektöründe kiþisel verilerin iþlenmesi ve mahremiyetin korunmasý ile ilgili 15 Aralýk 1997 tarih ve 97/66/EC sayýlý Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi’ni karþýlamak üzere Telekomünikasyon Sektöründe Kiþisel Bilgilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðinin Korunmasý Hakkýnda Yönetmeliðin 31.12.2003 tarihine kadar yürürlüðe sokulmasý hedeflenmiþtir. Ayrýca Elektronik Ýletiþimde Kiþisel Verilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðinin Korunmasý hakkýnda 12 Temmuz 2002 tarih ve 2002/58/EC sayýlý Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Direktifi’ni karþýlamak üzere de ‘’Elektronik Haberleþme Sektöründe Kiþisel Bilgilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðinin Korunmasý Hakkýnda Yönetmelik‘’in 31.12.2003 tarihine kadar yürürlüðe sokulmasý planlanmýþtýr.130 Her iki yönetmeliðin hazýrlanmasýndan sorumlu kuruluþ olarak ise Telekomünikasyon Kurumu’na görev Kiþiler veri koruma hukukuna göre sadece spam elektronik postalar nedeniyle deðil kendisine ait özel bilgilerin, resimlerin elektronik posta yolu ile dolaþtýrýlmasýna karþý da her zaman koruma talep edebilecektir. Ülkemizde münferit bir Kiþisel Verilerin Korunmasý Kanunu henüz yasalaþmamýþken ceza hukuku alanýnda 1 Haziran 2005’de yürürlüðe giren 5237 sayýlý yeni Türk Ceza Kanunu’nda kiþisel verilen korunmasý konusu da düzenlenmiþtir. Türk Ceza Kanunu’nun ‘’Kiþisel Verilerin Kaydedilmesi‘’ baþlýklý 135 inci maddesi ile ‘’Hukuka aykýrý olarak kiþisel verileri kaydeden kimseye altý aydan üç yýla kadar hapis cezasý verilir.‘’ denmek sureti ile kiþisel verilerin kayýt edilmesi dahi yasaklanmýþtýr. Yine ‘’Verileri Hukuka Aykýrý Olarak Verme veya Ele Geçirme‘’ baþlýklý 136 ýncý madde ile kiþisel verileri, hukuka aykýrý olarak baþkasýna veren, yayan veya ele geçiren kiþi bir yýldan dört yýla kadar cezalandýrýlabilecektir. Kiþilere istenmeyen elektronik posta gönderebilmek için kiþilerin elektronik posta adreslerinin temin edilmesi bu maddeler kapsamýnda cezai yaptýrýma maruz kalabilecek eylemi oluþturacaktýr. Ayrýca 139 uncu madde ile bu suçlar þikayete tabi suçlardan kabul edilmediði için kiþinin þikayetçi olmamasý da failin cezalandýrýlmasýný engellemeye yetmeyecektir. IV. SONUÇ Ýnternet yolu ile gönderilen e-postalar kiþiye pek çok açýdan iletiþim kolaylýklarý saðlamasýnýn yaný sýra kiþinin kiþilik haklarýnýn ihlal edilmesine de yol açabilmektedir. E-posta yolu ile kiþinin þeref ve haysiyeti ihlal edilebilmekte, kiþinin resmi, fotoðrafý, mektubu veya yazdýðý bir eseri kiþinin istemi dýþýnda internette dolaþabilmektedir. Kiþiye ait korunmaya deðer bu haller Medeni Kanun anlamýnda kiþilik hakkýna dahil unsurlardandýr. Dolayýsýyla bu konularda özel bir düzenleme bulunmasa dahi kiþi kiþilik hakkýný koruyucu davalar yolu ile ve kiþisel verilerin korunmasýna dayanarak hakkýný savunabilecektir. Ayrýca kiþinin istemi dýþýnda kiþinin e-posta adresinin ele geçirilmesi de kiþiye ait kiþisel verilerden olan kiþinin e-posta adresinin haksýz þekilde kullanýmý olarak kiþilik hakkýnýn ihlali olacaktýr. Haksýz þekilde ele geçirilen bu e-posta adreslerine kiþinin istemi dýþýnda gönderilen e-posta’lar ise ‘spam e-mail’ olarak adlandýrýlmakta ve kiþilik hakkýný hem manevi yönden hem maddi yönden ihlal edebilmektedir. Kiþi bu ihlallere karþý bilhassa ABD ve AB hukukunda özel düzenlemeler ile korunmuþtur. Ancak pek çok ülke hukukunda ve bu arada Türk hukukunda spam eposta’lar ile ilgili özel bir düzenleme yapýlmamýþtýr. Özel düzenlemenin olmamasý, kiþilerin bu þekildeki hak ihlallerine karþý korunmamasý anlamýna gelmeyecektir. Kiþi kiþilik hakkýnýn koruyucu davalarý açabileceði gibi haksýz rekabete iliþkin hükümlere de þartlarý varsa dayanabilecektir. Ayrýca bu yolla yapýlan reklamlar nedeniyle Tüketiciyi Koruma Kanunun 16 ýncý maddesine dayanarak da davalar ikame edilebilecektir. Türkiye’de tasarý halinde bulunan Kiþisel Verilerin Korunmasý Hakkýnda Kanun’un çýkarýlmasý ile kiþinin isteði dýþýnda ele geçirilen e-posta adreslerine karþý bu kanuna dayanýlarak da koruma talep edilebilecektir. Ayrýca 4822 sayýlý Kanun ile Deðiþik 4077 sayýlý Tüketicinin Korunmasý Hakkýnda Kanuna eklenecek hükümler ile internet ortamýnda gerçekleþen tüketici hakký ihlallerinin de koruma kapsamýna alýnmasý uygun olacaktýr. Biliþim ve Hukuk verilmiþtir. Türkiye bu plan dahilinde Avrupa Birliði’nin 97/66 sayýlý Direktifi’nin karþýlýðý olarak Telekomünikasyon Sektöründe Kiþisel Bilgilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðinin Korunmasý Hakkýnda Yönetmeliði131 6 Þubat 2004 tarihinde yayýmlayarak yürürlüðe sokmuþtur.132 Yönetmeliðin tanýmlar baþlýklý üçüncü maddesinde elektronik mektup ‘’Telekomünikasyon hizmetini kullanan tarafýndan toplanacaðý ana kadar þebekede veya alýcýnýn terminal cihazýnda depolanabilir nitelikteki þebeke üzerinden gönderilen yazýlý, sesli, görüntülü mesaj‘’ olarak tanýmlanmýþtýr. Avrupa Birliði’nin 2002/58 sayýlý Direktifi’nin ‘’Talep Edilmeyen Ýletiþim‘’ baþlýklý 13 üncü maddesini karþýlayan Yönetmeliðin 20 inci maddesi ‘’Ýstek Dýþý Haberleþmeler‘’ baþlýðý ile düzenlenmiþtir. Madde ile sadece siyasi propaganda içerikli mesajlarda ‘opt-in’ seçeneði benimsenmiþtir. Buna göre hizmet sunucularý, kiþi müdahalesi olmadan çalýþan fakslar, elektronik posta, kýsa mesaj gibi otomatik arama sistemlerini, abonenin önceden izni olmadan siyasi propaganda amacýyla kullanamayacaktýr. Otomatik arama sistemlerinin doðrudan pazarlama amacýyla kullanýlmasý halinde ise hizmet sunucularý kullanýcýlara gelen her bir mesajý bundan sonrasý için almayý reddetme imkanýný ücretsiz ve kolay bir yolla saðlama borcu altýna girecektir. Doðrudan pazarlama amacýyla gönderilen ve kimin adýna haberleþme yapýldýðý hususunda göndericinin kimliðini saklayan veya alýcýnýn bu iletiþimin sonlandýrýlmasý konusunda talepte bulunacaðý bir adres bulunmayan elektronik mektuplarýn gönderilmesi abonenin bu yöndeki talebi ile engelenecektir. Yönetmelik ile spamming konusunda Avrupa Birliði’nin 2002/58 sayýlý Direktifi’nin 13 üncü maddesine göre daha az bir koruma getirildiði söylenebilir.133 Direktif 13/4 maddesi ile ileti gönderen kiþinin kimliðini açýklamayan ya da anlaþýlýr þekilde göstermeyen ve iletiyi istemediðini belirtebileceði bir adres içermeyen iletilerin gönderilmesini tümden yasaklamýþ iken; Yönetmelik ile sadece siyasi propaganda amaçlý elektronik mektuplarýn gönderilmesi önceden izin (optin) þartýna baðlanmýþ, doðrudan pazarlama amacýyla gönderilen ve kimin adýna haberleþme yapýldýðý hususunda göndericinin kimliðini saklayan veya alýcýnýn bu iletiþimin sonlandýrýlmasý konusunda talepte bulunacaðý bir adres bulunmayan elektronik mektuplarýn gönderilmesinin ancak kullanýcýnýn bu yöndeki talebi ile engellenebileceði belirtilmiþtir. 59 DÝPNOTLAR 1 2 3 Savaþ Bozbel; ‘’Internet Üzerinden Yapýlan Hukuki Ýþlemler‘’, Yargýtay Dergisi, Ocak –Nisan 2001,cilt 27,sayý 1-2, s.749 Kayýhan Ýçel; Kitle Haberleþme Hukuku, Ýstanbul 2001, s.7; ‘’A Brief History of Internet‘’, 5 Hasibe Iþýklý; Internet Alan Ýsimleri Sistemi-Markalar ve Alan Ýsimleri Arasýndaki Ýliþki, DPT Yayýnlarý, Ankara 2001, s.8 7 http://www.isoc.org/internet/history/brief.shtml#tokyotrip Ýçel, s.411; Ankara Ticaret Odasý (ATO), Elektronik Ticaret ve Ýnternet, Ankara 1999, s.20; Hasan Sýnar; Ýnternet ve Ceza Hukuku, Ýstanbul 2001, s.21. ATO, s.20 8 Rýfat Çölkesen; Network, TCP/IP,UNIX El Kitabý, Papatya Yayýncýlýk, Ýstanbul 2002, s.62 vd. 10 Akgül, s.57 9 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 Mustafa Akgül; Internet Sunucu Araçlarý ve Yönetimi, Bilkent Üniversitesi Ankara, Kasým 1999, s.11 Müberra Güngör, Gökhan Evren; ‘’Ýnternet Sektörü ve Türkiye Ýncelemeleri‘’, Telekomünikasyon Kurumu, Ankara 2002, s.5 M.Güngör, G.Evren; s. 5 Türkçesi elektronik posta olan kavram sýklýkla ingilizce kýsaltmasý ile e-mail (electronic mail) olarak kullanýlmaktadýr. Ýnternet kullanýcýlarý elektronik posta adreslerini ise daha çok ‘e-mail adresi’ olarak ifade etmektedirler. Ray Tomlinson’un elektronik posta adresi ‘tomlinson@bbn-tenexa’ idi. BBN çalýþtýðý þirketi, Tenexa ise þirketin kullandýðý iþletim sisteminin adýydý. O tarihte henüz ‘alan adlarý sistemi (domain name system)’ oluþturulmadýðý için ‘com, net’ gibi uzantýlar yoktu. Bkz. Louis F. Aulbach, New Life for an Old Symbol, http://www.armahouston.org/Portals/2/publications/dilla/2000/dilla_03_05.htm H@ppy birthday to you, http://news.bbc.co.uk/2/hi/in_depth/sci_tech/2000/dot_life/1586229.stm E-Mail: The Wonder Tool, http://www.mediatoolbox.co.za/pebble.asp?relid=2078&P=40 Türksel Kaya Bengshir, Devlet-Vatandaþ Ýletiþiminde E-Posta, Ýnet-tr 2000, Türkiye’de Ýnternet Konferansý, 9-11 Kasým 2000. Aþkýn Keser, Yaþamýn Yeni Gerçeði: Elektronik Posta Kullanýmýna Yönelik Örgütsel Bir Ýnceleme, KaliteOFisi.com, Ankara, Ekim 2004, s.8 Keser,age., s.32. Bilge Öztan, Medeni Hukukun Temel Kavramlarý, Turhan Kitabevi, Ankara 2000, s.209 21 Abdulkadir Arpacý, Kiþiler Hukuku, Ýstanbul 2000, s.2 23 Özel, age.,s.27 22 24 Sibel Özel, Uluslararasý Alanda Medya ve Ýnternette Kiþilik Hakkýnýn Korunmasý, Seçkin, Ankara 2004, s.36 Ahmet Kýlýçoðlu, Þeref ve Haysiyet ve Özel Yaþama Basýn Yoluyla Saldýrýlardan Hukuksal Sorumluluk, Ankara 1993, s.4 25 Yargýtay 4. H.D., 15.02.2001, 2000/10596 E., 2001/1501 K., Yargýtay Kararlarý Dergisi, C.27, S.8, s.1170. 27 Arpacý, s.116, Bilge Öztan, Þahsýn Hukuku Hakiki Þahýslar, Ankara 2001, s.116 26 28 29 Öztan, s.210 Kanun No: 4721, Kabul Tarihi: 22.11.2001 Yayýmlandýðý R.G.: 08.12.2001, 24607 Volkan Sýrabaþý, Ýnternet ve Radyo-Televizyon Aracýlýðýyla Kiþilik Haklarýna Tecavüz, s.27; Öztan, age., s.118, Arpacý, 107. 30 Özel, s.27. 32 Ýnternette e-posta yolu ile gelen mesajlar ‘forward’ yolu ile çok çabuk yayýlmaktadýr. Bu þekilde bir kiþi hakkýnda yalan ve haksýz ithamlarýn doðruluðu araþtýrýlmadan internet yolu ile hýzla yayýlmasý olasýdýr. Forward (fwd), gelen bir elektronik postanýn bir baþka adrese yönlendirilmesidir. 31 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 Biliþim ve Hukuk ‘’A Brief History Of The Internet and Related Networks‘’, ‘’, Cerf V.G, http://www.isoc.org/internet/history/cerf.shtml, 4 6 60 Sait Güran, Teoman Akünal, Köksal Bayraktar ve Diðerleri; Ýnternet ve Hukuk, Superonline Workshop Metni, Ýstanbul 2000, s.4 44 45 46 Öztan, age.,s.128, Kýlýçoðlu., s.61 Özel, s.36 Sýrabaþý, s.29. Ayrýmlarla ilgili bkz. Kýlýçoðlu, s.63 vd. Ayný görüþte Özel, s.37. Özel, s.39-40. Öztan, s.133; Kýlýçoðlu, s.83. Kýlýçoðlu, s.83; Öztan, s.134. Arpacý, 82. Öztan, s.134; Arpacý, s. 141; Kýlýçoðlu, s.84. Bilge Öztan, Medeni Hukukun Temel Kavramlarý, Ankara 2000, s. 270 Öztan, Þahsýn Hukuku, s.168; Arpacý, s.179 Öztan, Medeni Hukuk Temel Kavramlar, s.293 Ayrýca Dernekler Kanununun 8.maddesinde de tüzükte bulunmasý gereken unsurlar arasýnda ‘’dernek adý‘’ da sayýlmýþtýr. Alim Taþkýn, ‘’Tüzel Kiþilerin Kiþilik Haklarýnýn Korunmasý‘’, A.Ü.Hukuk Fakültesi Dergisi, C.42,1991-92,s.201 vd. 48 49 50 51 52 Sýrabaþý, s.30. Öztan, Þahsýn Hukuku, s.138. Netscape Communicator ve NetMeeting gibi programlar vasýtasýyla ses kayýtlarý da bilgisayar ile gönderilebilmektedir. Bu hususlar Ceza Hukuku açýsýndan da ayrýca suç olarak deðerlendirilerek davalar açýlabilecektir. Internet’e baðlý her bilgisayara bir IP numarasý atanýr. Bu numara ayný zamanda IP adresi olarak da tanýmlanýr ve birbirlerinden ayrýlmýþ dört rakam kümesinden oluþur. Mevcut durumda aktif olarak kullanýlan iki çeþit IP adres protokolü vardýr. Bunlardan ilki 1 Ocak 1983’den beri kullanýlan ve bugün en yaygýn olan IP 4 versiyonu ( Ipv4)’dur. Diðeri ise henüz çok fazla kullanýlmayan IP 6 versiyonu (Ipv6) ‘dur. Yargýtay 4. Ceza Dairesi, 2004/8763 Esas, 2005/21445 Karar, 05.12.2005. 53 Öztan, s.154; Kýlýçoðlu, s.198 vd. 55 Ýnternette birden fazla kiþinin e-posta adreslerinin ortak bir grup e-mail adresine kayýt edilmek suretiyle e-posta gruplarý oluþturulabilmektedir. E-posta gruplarýnýn özelliði sadece grup e-posta adresine mesaj atýlmasý halinde bu mesajýn gruba üye olan her kiþinin e-posta kutusuna gitmesidir. Ýnternet kullanýcýlarý baþta‘Yahoo’ internet servis hizmetleri aracýlýðýyla alýnan e-mail grup adresleri olmak üzere bu þekilde iletiþimi de sýk olarak kullanmaktadýr. 54 56 57 Kýlýçoðlu, s.205, Özel, s.66 Her e-posta grubunun bir ‘moderator’ u bulunmaktadýr. Moderator tabir edilen kiþiler e-posta gruplarýnýn üyelik, mesajlarýn gizliliði vs. iþlemlerini yerine getirmektedir. E-posta gruplarýnýn mesajlarý e-posta grup arþivlerinde saklanmaktadýr. Bu mesajlara düzenleniþ þekline göre sadece grup üyeleri tarafýndan veya internet aðýna baðlanan herkes tarafýndan ulaþýlmasý mümkündür. Basýn yoluyla kiþilik hakký saldýrýlarýnda da basýlmýþ eser mevcut olduðu sürece, kiþilik hakký ihlali devam etmektedir. Bkz Kýlýçoðlu, age., s.207. Radyo ve televizyon yoluyla gerçekleþen kiþilik hakký saldýrýlarýnda ise durdurma davasý ancak seri halde devam eden programlar ve reklamlar için sözkonusu olacaktýr. Bkz. Ýlknur Serdar, Radyo ve Televizyon Yoluyla Kiþilik Hakkýnýn Ýhlali ve Kiþiliðin Korunmasý, Ankara 1999, s.258. 58 Öztan, s.158; Kýlýçoðlu, s.223; Arpacý, s.153 60 Gerçek kiþilerin yanýsýra toplum hayatýndaki fonksiyonlarý ve etkileri açýsýndan büyük bir öneme sahip olan tüzel kiþiler de kiþilik hakkýna tanýnan korumadan istifade ederler. Tüzel kiþilerin de þeref ve haysiyet, özel alan, sosyal kiþilik, mesleki ve ticari itibar gibi deðerleri üçüncü kiþilerin hukuka aykýrý tecavüzlerine karþý korunur. Bkz. Öztan, s.152; Taþkýn, s.212 vd. 59 61 Kýlýçoðlu, s.255 ‘’Kiþiye özel bu mesaj ve içeriðindeki bilgiler gizlidir. X kurumu bu mesajýn içeriði ve ekleri ile ilgili olarak hukuksal hiçbir sorumluluk kabul etmez. Yetkili alýcýlardan biri deðilseniz, bu mesajýn herhangi bir þekilde ifþa edilmesi, kullanýlmasý, kopyalanmasý, yayýlmasý veya mesajda yeralan hususlarla ilgili olarak herhangi bir iþlem yapýlmasýnýn kesinlikle yasak olduðunu bildiririz.Böyle bir durumda lütfen hemen mesajýn göndericisini bilgilendiriniz ve mesajý sisteminizden siliniz.Internet ortamýnda gönderilen e-posta mesajlarýndaki hata ve/veya eksikliklerden veya virüslerden dolayý mesajýn göndericisi herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir. Teþekkür ederiz. ‘’ þeklinde sorumsuzluk kayýtlarý konulmaktadýr. 62 Yargýtay 4. Hukuk Dairesi, 2005/366 Esas, 2005/1918 Karar, 28.02.2005. 64 Ýnternette kullanýcýlarýn dolaþým kolaylýklarý açýsýndan kabul edilmiþ olan internet alan adlarý sisteminde alan adlarý (domain names) web sitelerinin isimlerini oluþturmaktadýr. Kiþiler alan adlarý alýrken zaman zaman tanýnmýþ markalarý, ünlü kiþilerin adlarýný almak suretiyle haksýz faydalanmalar yoluna gitmektedirler. Bu durum siber korsanlýk (cybersquatting) olarak adlandýrýlmaktadýr. Türkiye’de ise alan adý kayýt kurumu ODTÜ belgeye dayalý olarak alan adý daðýttýðýndan bu þekilde hak ihlalleri pek yaþanmamaktadýr. Bu konuda bkz. Mustafa Fadýl Yýldýrým, ‘’Kiþi Ýsimlerinin Ýnternette Alan Ýsmi Olarak Tescili Karþýsýnda Ýsim Üzerindeki Hakkýn Korunmasý‘’, Prof. Aysel Çelikel’e Armaðan, Ýstanbul 2001. Ayrýca cybersquatting halinde baþvurulabilecek UDRP tahkim usulü için bkz. Savaþ Bozbel, ‘’Domain Names (Ýnternet Alan Adlarý) ve ICANN-Tahkim Usulü‘’, Prof. Ömer Teoman’a 55. Yaþ Günü Armaðaný, C. 1, Ýstanbul 2002 (s.215-254) 63 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 Taþkýn, agm., s.201 vd. Ali Osman Özdilek, Ýnternet ve Hukuk, Papatya Yayýnlarý, Ýstanbul 2002, s.166 Trojanlar veya truva atlarý diye de bilinen gizli bir takým programlar yardýmýyla hackerlar e-posta yolu ile gönderdikleri mesajýn açýlmasý halinde kullanýcýlarýn bilgisayarýna girebilmekte ve hatta bilgisayarýný kontrol edebilmektedir. Virüsler de birer yazýlýmdýr. Ancak bu yazýlýmlar baþka bilgisayarlarýn sistemini bozma, onlarý kontrol etme gibi amaçlar için kullanýlmaktadýr. Virüsler çok kolay þekilde e-postalar yolu ile baþka bilgisayarlara geçerek çoðalabilir ve o kiþinin bilgisayar iþletim sistemine zarar verebilir. Bkz. Özdilek, s.185 vd. 2004 yýlýnda bir önceki yýla göre virüslerin sayýsýnda % 50 artýþ olmuþtur. Sadece bilgisayarlar deðil cep telefonlarýna da bulaþan virüslerin sayýsý 2004 yýlýnda 100 bini aþmýþtýr. Bkz. 2004’de Virüs Rekoru Kýrýldý, http://www.ntvmsnbc.com/news/303184.asp Gönderilen virüslü e-postalar ayný zamanda hakaret niteliðindeki ifadelerde içerebilir. Örneðin Winevar isimli e-posta virüsü sistemlerine bulaþtýðý kullanýcýlara ‘’What a foolish thing you have done (Ne kadar aptalca bir þey yaptýn)‘’ þeklinde bir mesaj getiriyor ve ardýndan virüs popüler anti-virüs yazýlýmlarýný etkisiz hale getirerek sabit diskte bulunan dosyalarý geri dönüþü olmayan bir þekilde silmeye baþlýyor. Bkz. Ernest Orlando Lawrence Berkeley National Laboratory, Viruses, http://www.lbl.gov/cyber/vulnerabilities/virus-archive_w-z.html http://www.hormel.com/home.asp Brad Templeton, ‘’Origin of the term ‘’spam‘’ to mean net abuse‘’, http://www.templetons.com/brad/spamterm.html 1969 yýlýnda Graham Chapman, Terry Jones, Terry Gilliam, Eric Idle, Michael Palin ve John Cleese Monty Python adýndaki grubu kurmuþlar ve ‘’Monty Python’s Flying Circus‘’ adý ile yayýmlanan televizyon programýnda bürokratlar, askerler, yargýçlar, kardinaller ve aristokratlar gibi toplumun önde gelen gruplarýný tiye alan komedi programlarý ile en çok izlenen komedi dizilerinden birisi olmuþlardýr. Grup 1983’de daðýlmýþtýr. Bkz. Monty Python-a Brief History, http://www.bbc.co.uk/dna/h2g2/A687945 Monty Python’un sözkonusu spam skeç replikleri için bkz. http://home.triad.rr.com/spamchef/spamskit.html Spam-The Net Term, http://www.bbc.co.uk/dna/h2g2/A184088 ‘’Spam Spam Spam Harika Spam‘’ Biliþim ve Hukuk 47 61 76 77 75 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 Bkz. Templeton, agm. http://www.templetons.com/brad/spamterm.html Daha az inandýrýcý olan bir tanýmlamaya göre spam kelimesi ‘’Send Phenomenal Amounts of Mail (Olaðanüstü Sayýda Mail Gönderme)‘’ kelimelerinin kýsaltýlmýþýdýr. Bkz. http://home.pacbell.net/earnur/main/vera.html#S Ancak bu tanýmlama daha çok internet terminolojisinde anglo-amerikan kültürün hakimiyetine karþý oluþturulmuþ alternatif bir tanýmlama gibidir. Spam e-postalarýn ilk ortaya çýkýþý da tam tarihlerle ifade edilerek ‘spammer’ denilen spam göndericilerinin kutladýðý günler olmuþtur. Buna göre ilk spam gönderimi 3 Mayýs 1978, spam tabirinin ilk kullanýlmaya baþladýðý tarih ise 31 Mart 1993 olarak açýklanmaktadýr. Bkz. Templeton agm., http://www.templetons.com/brad/spamterm.html Ýnternet vasýtasýyla yeni þirket türleri kurulmakta ve elektronik ticaret sayesinde firmalar internet sayesinde ulaþamadýklarý pazarlara ulaþmaktadýrlar. Yeni ekonomi ile ilgili bkz. Veysel Bozkurt, Enformasyon Toplumu ve Türkiye, Sistem Yayýncýlýk, Ýstanbul, 2000. Örneðin ‘’bu e-postayý 10 kiþiye göndermezsen baþýna uðursuzluklar gelir‘’ veya ‘’gönderirsen dileðin yerine gelir‘’, ‘’sevdiðin 10 kiþiyle paylaþ‘’ þeklindeki e-postalar yolu ile gelen e-postalar kullanýcýlar tarafýndan ‘forward edilmekte (baþka e-posta adreslerine yönlendirilmekte)’ ve böylece ayný mesajýn yuvarlanarak büyümesi ve e-posta adreslerini biriktirmesi arzulanmaktadýr. Bu þekilde yayýlan spam tipine MMF iletileri (Make money fast-Kolay para kazanýn) veya zincir iletiler de denilmektedir. Bkz. Spam Nedir?, http://www.spam.org.tr/nedir.html Ýnternet Crime Complaint Center, http://www.ic3.gov/ Federal Bureau of Investigation, http://www.fbi.gov/ National White Collar Crime Center, http://www.nw3c.org/ Internet Crime Report, (January 1, 2005-December 31, 2005), http://www.ic3.gov/media/annualreport/2005_IC3Report.pdf Nijerya tipi dolandýrýcýlýk (Nigerian Letter Fraud), Nijerya’da yaþadýðýný ve zor durumda bulunduðunu, paralarýna el konmamasý için paralarý aktaracak bir hesap numarasý bulmasý gerektiðini belirten elektronik postalarla, kullanýcýlarý dolandýrmaya çalýþma metodudur. Daha sonra bu metod bu tipten internet dolandýrýcýlýðý eylemlerini anlatmak için kullanýlmaya baþlamýþtýr. Bu þekilde yazýlan elektronik posta örnekleri için bkz. http://www.crimes-of-persuasion.com/Crimes/Business/nigerian.htm Sophos þirketi araþtýrmalarýna göre gönderilen spam e-maillerin büyük kýsmý da Rusya’dan gönderilmektedir. Ancak Rus hackerlarýnýn internet baðlantýsýnýn hýzlý olduðu ülkelerdeki bilgisayarla girerek buralardan spam e-mailler göndermeleri nedeniyle listede yer almadýklarý belirtilmiþtir. Bu þekilde uzaktan ele geçirilen bilgisayarlara ‘zombi’ adý verilmektedir. Sophos verilerine göre gönderilen spam e-maillerin % 40’ý bu þekilde zombi bilgisayarlar aracýlýðýyla gerçekleþtirilmektedir. Bkz. http://www.ntvmsnbc.com/news/302454.asp Ülkeler bazýnda yapýlan bu sýralamanýn toplam spam e-maillerinin % 40’ýnýn ‘zombi bilgisayarlar’ vasýtasýyla gerçekleþtirildiði düþünüldüðünde hata payýnýn yüksek olduðu düþünülmelidir. Bkz. Anti-Spam Yasasý Senato’dan Geçti, http://www.ntvmsnbc.com/news/240196.asp Directive 200/31/EC of the European Parliament and of the Council of 8 June 2000 on Certain Aspectc of Information Society Services, in Particular Electronic Commerce, in the Internal Market (Directive on Electronic Commerce), http://europa.eu.int/eurlex/pri/en/oj/dat/2000/l_178/l_17820000717en00010016.pdf AB Direktifsi için bkz. ‘’Directive 97/7/EC Of The European Parliament and of the Council of 20 May 1997 on the Protection of Consumers in Respect of Distance Contracts‘’, http://europa.eu.int/comm/consumers/policy/developments/dist_sell/dist01_en.pdf Spam e-maillerle ilgili karþýlaþtýrmalý bir deðerlendirme için bkz. Tekin Memiþ, ‘’Hukuki Açýdan Kitlelere E-Posta Gönderilmesi‘’, Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi (AÜEHFD) 2001, C. V, S. 1-4, s. 431-444. Opt-out ve Opt-in ingilizce ‘optional out’ ve ‘optional in’ kavramlarýnýn kýsaltýlmasýdýr. ‘Opt-in’ isteðe baðlý olarak ‘dahil olma’ yý; ‘Optout’ ise isteðe baðlý olarak ‘hariç tutulma’ yý ifade eder. Robinson listesi olarak bilinen ve istenmeyen elektronik posta almak istemeyenlerin kayýt olduðu listeyi ifade eden liste ismini, Johan David Wyss tarafýndan yazýlan ‘’The Swiss Family Robinson‘’ adlý 1812’de basýlan Ýsviçreli bir ailenin gemi yolculuðu sýrasýnda kaza geçirmeleri sonucu ýssýz bir adaya sýðýnmalarýný anlatan roman ve ayný adlý filmden almaktadýr. Reklamcýlar bu listeye kayýt olanlarýn eþsiz ürünlerden haberdar olma fýrsatýný yitirdiklerini ve Robinson ailesinin adada mahsur kalmasý durumuna benzettikleri için ‘’Robinson list‘’ yaygýn olarak bu anlamda kullanýlmaya baþlamýþtýr. Bkz. http://en.wikipedia.org/wiki/Robinson_list Ýnternet Servis Saðlayýcýlar, kendisine ait bilgisayar donanýmý ve yerel þebekeden kiraladýðý hatlar aracýlýðý ile kullanýcýlarý yerel ve uluslararasý internet omurgalarýna taþýmak iþini yerine getirirler. Kullanýcýlarýn internete açýlan kapýsý gibidirler. Bkz. Tamer Soysal, Ýnternet Servis Saðlayýcýlarýnýn Hukuki Sorumluluklarý, Türkiye Barolar Birliði Dergisi, TBB, Kasým/Aralýk 2005, (s. 304-339); Nüket Evrim Sevi, Nüket Evrim Sevi, ‘’Ýnternet Servis Saðlayýcýlarýn Hukuki Sorumluluðu‘’, BATÝDER, Yýl: 2004, C.XXII S. 3. Kanun için bkz. HR. 3113, http://law.spamcon.org/us-laws/us/hr3113_passed.pdf Kanun için bkz. CAN Spam Act of 2003, http://www.spamlaws.com/federal/108s877.html Bu kanun 16 Aralýk 2003’da kabul edilmiþ ve 1 Ocak 2004’de yürürlüðe girmiþtir. Özdilek,s.164-166. Karar için bkz. http://legal.web.aol.com/decisions/dljunk/bluecardreport.pdf Benzer yönde kararlar için bkz. http://legal.web.aol.com/decisions/dljunk/ninepress.html Spammer, spam eyleminde bulunan kiþiyi tanýmlamaktadýr. Bkz. http://wordnet.princeton.edu/perl/webwn 100 ABD’de Spam’e Milyon Dolarlýk Ceza, http://www.ntvmsnbc.com/news/301662.asp Biliþim ve Hukuk 101 Murat Doðan, ‘’Ýnternette Þahsiyet Hakkýnýn Ýhlali‘’, Ünal Tekinalp’e Armaðan, C. 2, s.467. Ayrýca bkz. Tekin Memiþ, Hukuki Açýdan Kitlelere E-Posta Gönderilmesi (Spamming), http://www.hukukcu.com/bilimsel/kitaplar/spamming.htm 62 102 Bu þekilde aldatmalar genellikle trojanlar ve spyware’ler yolu ile yapýlmaktadýr. Spyware, sizin izniniz olmadan kiþisel bilgi toplama ve bilgisayarýnýzýn konfigürasyonunu deðiþtirmek gibi eylemlerde bulunmaya yarayan programlara verilen genel isimdir. Spyware virüslerden farklý olarak kendini çoðaltarak yayýlmaz, kullanýcýyý kandýrarak veya yazýlým açýklarýný kullanarak yayýlýr. Öyle ki kimi zaman ‘shareware’ adý verilen lisanslý programlar aracýlýðýyla dahi hedef bilgisayara ulaþabilir. Spyware için bkz. http://en.wikipedia.org/wiki/Spyware Trojan ise Truva atý adý da denilen ve bilgisayar kullanýcýlarýnýn istemleri dýþýnda bilgisayarlarýna çeþitli programlar aracýlýðýyla yerleþerek bilgisayarlarý uzaktan kumanda etmek amacýyla yazýlmýþ programlara verilen isimdir. 103 IP Spoofing için bkz. http://www.cert.org/advisories/CA-1995-01.html 104 ICQ, ‘I seek You (Seni Arýyorum)’ cümlesinin okunuþunun baþ harflerinden oluþturulduðu söylenen, 1996 yýlýnda Ýsrail firmasý Mirabilis tarafýndan oluþturulmuþ bir sohbet programýdýr. 2001 yýlý itibariyle ICQ programýný kullanan kullanýcý sayýsý 116 milyona ulaþmýþtýr. ICQ’nun bu büyümesi ve bilgisayarlara yüklenerek kullanýlmasýndan dolayý istihbarat amaçlarý ile kullanýlabileceði fikri de sýk dile getirilen bir düþünce olmuþtur. Ayrýca bir baþka iddiaya göre ICQ programýnýn bir çeþit trojan programý içerdiði ve bu yolla kullanýcýlarýn bilgisayarlarýndaki bilgilere ulaþýlmasýný saðladýðý söylenmektedir. Bkz. http://listweb.bilkent.edu.tr/Linux/linuxguvenlik/2003/Feb/0018.html Mossad’ýn ICQ programýna bir dönem ilgi gösterdiði saklanan bir þey deðildir. Bkz. http://www.jrep.com/Info/10thAnniversary/1998/Article-12.html 105 E-Mail Spoofing için bkz. http://www.cert.org/tech_tips/email_spoofing.html 106 Phishing yönteminden sonra internet kullanýcýlarý için tehlike oluþturan bir baþka yöntem oluþtu: ‘’Pharming‘’. Pharming yönteminde internet kullanýcýsý açmaya çalýþtýðý web sayfasýnýn kopyasý olan bir baþka web sayfasýna yönlendirilir. Kullanýcý hiçbir uyarýcý gelmediði için bundan haberdar olmaz. Bu þekilde kullanýcýya ait bilgi ve þifreler elde edilmeye çalýþýlýr. Phishing yönteminden daha tehlikeli ve daha karmaþýk bir teknik süreci gerektiren pharming yöntemi de son zamanlarda artma eðilimindedir. Pharming için bkz. http://www.webopedia.com/TERM/P/pharming.html. Bu kullanýmlarda ‘’f‘’ harfi yerine ‘’ph‘’ kullanýlarak ‘’fishing‘’ yerine ‘’phishing‘’; ‘’farming‘’ yerine ‘’pharming‘’ denildiði görülecektir. Bu þekilde kullanýmýn nedeni ise bu þekilde kullanýmýn bilgisayar literatüründe bu neviden eylemler için kullanýlan bir tanýmlama þekli olmasý ve internet dolandýrýcýlýðý yapan kiþiler tarafýndan bu þekilde kullanýlmasýnýn gelenekselleþmesidir.. Bkz. http://www.microsoft.com/turkiye/athome/security/privacy/pharming.mspx 107 Phishing kelimesi ve çýkýþý için bkz. http://www.wordspy.com/words/phishing.asp 108 Rakamlar için bkz. Anti-Phishing Working Group, Phishing Activity Trends Report, May 2006, http://www.antiphishing.org/reports/apwg_report_May2006.pdf 109 1 Haziran 2005’de yürürlüðe giren 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun 132-140 maddeleri ‘’Özel Hayatýn ve Hayatýn Gizli Alanýna Karþý Suçlar‘’ baþlýðý ile düzenlenmiþ ve 136 ýncý maddesi ‘’kiþisel verileri hukuka aykýrý olarak bir baþkasýna veren, yayan veya ele geçiren kiþi, bir yýldan dört yýla kadar hapis cezasý ile cezalandýrýlacaktýr‘’ þeklinde düzenlenmiþtir. Phishing yöntemi uygulayan kiþi de bu madde kapsamýnda cezalandýrýlabilecektir. Ayrýca phishing eylemi somut eylemin niteliðine göre Ceza Kanunu’nun 243 ve 244 maddelerinde düzenlenen biliþim alanýnda suçlar içinde de düþünülebilecektir. 110 28 Þubat 2005’de Senato’ya sunulan Anti-Phising Yasasý için bkz. http://www.theorator.com/bills109/s472.html 111 2005 Anti-Phishing Act ile ilgili bir eleþtiri için bkz. Stevenson B, Robert Louis, Plugging the Phishig Hole: Legislation Versus Technology, Duke Law&Technology Review, 2005:5. Bkz. http://www.law.duke.edu/journals/dltr/articles/PDF/2005DLTR0006.pdf 1102 Kaliforniya eyaletinin kabul ettiði Anti-Phising Act için bkz. http://www.leginfo.ca.gov/pub/bill/sen/sb_0351-0400/sb_355_bill_20050831_enrolled.html 113 ‘’California Enacts Tough Anti-Phishing Law‘’, http://informationweek.com/story/showArticle.jhtml?articleID=171202672 114 Kararlar için bkz. WIPO Arbitration and Mediation Center, http://arbiter.wipo.int/domains/decisions/html/2005/d2005-0289.html (bbva-support.com); http://arbiter.wipo.int/domains/decisions/html/2005/d2005-0251.html (job-careerbuilder.com); http://arbiter.wipo.int/domains/decisions/html/2004/d2004-0237.html (paramount-bank.net) 115 ABD’de 1974 tarihli Privacy Act ile kiþisel veriler somut olarak korunmaya baþlamýþtýr. Türkiye’de kiþisel veriler kiþilik haklarýna dahil bir unsur olarak kabul edilmiþ ve korunmuþtur. Ancak yaþanan geliþmelere paralel olarak münferit bir ‘Kiþisel Verilerin Korunmasý Kanunu’ hazýrlanmasý için çalýþmalar uzun süredir devam etmektedir. Adalet Bakanlýðý 02.06.2004 tarihinde ‘’Kiþisel Verilerin Korunmasý Kanunu Tasarýsý‘’ ný Baþbakanlýða sunmuþtur. Tasarý halen kanunlaþmamýþtýr. Kiþisel Verilerin Korunmasý ile ilgili bkz. Nilgün Baþalp, Kiþisel Verilerin Korunmasý ve Saklanmasý, Yetkin Yayýnlarý, Ankara 2004., s.94.; Esra Tekil Yýldýz, ‘’Ýnternet Üzerinde Kiþisel Verilerin Korunmasý‘’, Prof. Fahiman Tekil’in Anýsýna Armaðan, Ýstanbul 2003. (s.779-827) 116 Convention for the Protection of Individuals with Regard to Automatic Processing of Personal Data, Strasbourg, 28.01.1981; http://conventions.coe.int/treaty/en/Treaties/Word/108.doc Türkçe metni için bkz. Kiþisel Nitelikte Verilerin Otomatik Ýþleme Tabi Tutulmasý Karþýsýnda Kiþilerin Korunmasýna Dair Sözleþme, http://www.avrupakonseyi.org.tr/tur/antlasma/aas_108.htm 117 Council of Europe, Committee of Ministers to Member States for the Protection of Privacy on the Internet, Kabul Tarihi: 23.02.1999, Tavsiye No. R(99); http://www.cpsr-peru.org/bdatos/decisiones/europa/Recom_99r5.pdf 118 Directive 95/46/EC of the European Parliament and of the Council of 24 October 1995 on the Protection of Individuals with regard to the processing of Personal Data and on the free movement of such data; http://europa.eu.int/eurlex/lex/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:31995L0046:EN:HTML 119 Directive 97/66/EC of the European Parliament and of the Council of 15 December 1997 concerning the processing of Personal Data and the Protection of Privacy in the Telecommunications Sector; http://europa.eu.int/eurlex/lex/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:31997L0066:EN:HTML 120 Directive 2002/58/EC of the European Parliament and of the Council of 12 July 2002 concerning the processing of Personal Data and the Protection of Privacy in the Electronic Communications Sector; http://europa.eu.int/eur-lex/pri/en/oj/dat/2002/l_201/l_20120020731en00370047.pdf 121 Baþalp, age., s.94. 122 Avrupa Birliði ülkeleri içinde Avusturya, Macaristan, Slovenya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Norveç, Almanya, Ýtalya, Ýspanya, Polonya ve Yunanistan ‘önceden rýza (opt-in)’ seçeneðini yaptýklarý yasal düzenlemelerle benimseyen ülkeler olmuþlardýr. 124 Publicidad kelimesi, Ýngilizce ‘advertising’, türkçe ‘reklamcýlýk’ karþýlýðý kullanýlan ispanyolca bir kelimedir. Bkz. http://es.wikipedia.org/wiki/Publicidad 125 Ülkeler ile ilgili bkz. The European Coalition Against Unsolicited Commercial E-Mail, http://www.euro.cauce.org/en/index.html Biliþim ve Hukuk 123 SMS, Short Message Service. Ticari nitelikli ilk kýsa mesaj Vodefone telefon þirketinde çalýþan Neil Papworth tarafýndan 3 Aralýk 1992’de gönderilmiþtir. 2000’li yýllarla birlikte cep telefonlarý üzerinden atýlan mesajlar yolu ile reklam, tanýtým vs. yapýlmasý da çok yayýlmýþ ve ‘talep edilmeyen SMS’ler’ de ‘talep edilmeyen elektronik postalar’ ile ayný çözüm usullerine tabi olacak þekilde tartýþýlmaya ve düzenlenmeye baþlamýþtýr. 63 126 13.06.2006 tarihi itibariyle 108 numaralý sözleþmeyi imzaladýðý halde yürürlüðe sokmayan sadece 4 ülke vardýr. Sözleþmeyi Moldova 04.05.1998’de imzalamýþ, Rusya 07.11.2001’de imzalamýþ, Ukrayna 29.08.2005’de imzalamýþ, Türkiye ise 28.01.1981’de imzalamýþ 127 fakat henüz bu dört ülke sözleþmeyi onaylayýp yürürlüðe http://conventions.coe.int/Treaty/Commun/ChercheSig.asp?NT=108&CM=8&DF=6/13/2006&CL=ENG sokmamýþlardýr. Bkz. Tasarý için bkz. http://www.kgm.adalet.gov.tr/kisiselverilerinkorunmasikanunu.htm 128 Tasarý ile ilgili bkz. Baþalp, age., s.107-126. 129 Ulusal Programýn tamamý için bkz. Baþbakanlýk, Avrupa Birliði Genel Sekreterliði, http://www.abgs.gov.tr/up2003/up.htm 130 Bkz. http://www.abgs.gov.tr/up2003/up_files/doc/IV-19.doc 131 Telekomünikasyon Sektöründe Kiþisel Bilgilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðinin Korunmasý Hakkýnda Yönetmelik , Resmi Gazete 06.02.2004, 25365. Yönetmelik için bkz. http://www.tk.gov.tr/Duzenlemeler/Hukuki/yonetmelikler/Kisisel_Bil_Yon_06_02_04.pdf 132 Baþalp, s.127. Sözkonusu yönetmelik Kiþisel Veriler Kanunu henüz çýkarýlmadýðýndan 04.02.1924 tarih ve 406 sayýlý Telgraf ve Telefon Kanunu ile 05.04.1983 tarih ve 2813 sayýlý Telsiz Kanunu’na dayanýlarak çýkarýlmýþtýr. Bkz. Ýlgili Yönetmelik m. 2 133 Baþalp, s.135. KAYNAKÇA • Akgül, Mustafa; Ýnternet Sunucu Araçlarý ve Yönetimi, Bilkent Üniversitesi, Ankara 1999. • Baþalp, Nilgün; Kiþisel Verilen Korunmasý ve Saklanmasý, Yetkin Yayýnlarý, Ankara 2004. • • • • • • • • • • Bozbel, Savaþ; Ýnternet Üzerinden Yapýlan Hukuki Ýþlemler, Yargýtay Dergisi, Ocak-Nisan 2001, C. 27, S.1-2. Cerf, V.G; ‘’A Brief History Of The Internet and Related Networks‘’, http://www.isoc.org/internet/history/cerf.shtml Çölkesen, Rýfat; Network, TCP/IP,UNIX El Kitabý, Papatya Yayýncýlýk, Ýstanbul 2002. Doðan, Murat; ‘’Ýnternetteki Yayýnla Kiþilik Hakkýnýn Ýhlaline Karþý Durdurma Davasý‘’, EHFD, c.VII, S. 1-2, Yýl: 2003. Dülger, Murat Volkan; Biliþim Suçlarý, Seçkin, Ankara 2004. Güngör, Müberra; Evren, Gökhan; ‘’Ýnternet Sektörü ve Türkiye Ýncelemeleri‘’, Telekomünikasyon Kurumu, Ankara 2002. Güran, Sait; Akünal, Teoman; Bayraktar Köksal ve Diðerleri; Ýnternet ve Hukuk, Superonline Workshop Metni, Ýstanbul 2000. (Kýsaltýlmýþý: Güran ve Diðerleri) Hafner, Katie; Lyon, Matthew; Internet Tarihi ( Çev.:Sinem Yazýcýoðlu), Güncel Yayýncýlýk, Ýstanbul 2000. Iþýklý, Hasibe; Internet Alan Ýsimleri Sistemi-Markalar ve Alan Ýsimleri Arasýndaki Ýliþki, DPT Yayýnlarý, Ankara 2001 • Keser, Aþkýn; Yaþamýn Yeni Gerçeði: Elektronik Posta Kullanýmýna Yönelik Örgütsel Bir Ýnceleme, KaliteOfisi.com, Ankara, Ekim 2004. • • Ýçel, Kayýhan; Kitle Haberleþme Hukuku, Ýstanbul 2001. Kýlýçoðlu, Ahmet; Þeref ve Haysiyet ve Özel Yaþama Basýn Yoluyla Saldýrýlardan Hukuksal Sorumluluk, Ankara 1993. Memiþ, Tekin; Hukuki Açýdan Kitlelere E-Posta Gönderilmesi, Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi, 2001, C. V., S.1-4, (s. 431-444) • Özdilek, Ali Osman; Ýnternet ve Hukuk, Papatya Yayýncýlýk, Ýstanbul 2002. • Öztan, Bilge; Medeni Hukukun Temel Kavramlarý, Turhan Kitabevi, Ankara 2000. • Özel, Sibel; Uluslararasý Alanda Medya ve Ýnternette Kiþilik Hakkýnýn Korunmasý, Ankara 2004. • Öztan, Bilge; Þahsýn Hukuku, Hakiki Þahýslar, Ankara 2001. • Sevi, Nüket Evrim; ‘’Ýnternet Servis Saðlayýcýlarýn Hukuki Sorumluluðu, BATÝDER, Yýl: 2004, C. XXII, S.3, s.189-231. • Stevenson B., Robert Louis; Plugging the Phishing Hole: Legislation Versus Technology, Duke Law&Technology Review, 2005:5. • • • Serdar, Ýlknur; Radyo ve Televizyon Yoluyla Kiþilik Hakkýnýn Ýhlali ve Kiþiliðin Korunmasý, Ankara 1999. Sýrabaþý, Volkan; Ýnternet ve Radyo-Televizyon Aracýlýðýyla Kiþilik Haklarýna Tecavüz, Adalet Yayýnevi, Ankara 2003. Taþkýn, Alim; Tüzel Kiþilerin Kiþilik Haklarýnýn Korunmasý, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.42, 1991-92. • Tekinay, S.S; Medeni Hukukun Genel Esaslarý ve Gerçek Kiþiler Hukuku, Filiz Kitabevi, Ýstanbul 1992. • Yýldýz, Esra Tekil; Ýnternet Üzerinde Kiþisel Verilerin Korunmasý, Prof. Fahiman Tekil’in Anýsýna Armaðan, Ýstanbul 2003, (s.780-827) • Biliþim ve Hukuk Bengshir, Türksel Kaya; Devlet-Vatandaþ Ýletiþiminde E-Posta, Ýnet-tr 2000, Türkiye’de Ýnternet Konferansý, 9-11 Kasým 2000. • • 64 Arpacý, Abdulkadir; Kiþiler Hukuku, Ýstanbul 2000. • Topaloðlu, Mustafa; Biliþim Hukuku, Karahan Kitabevi, Mayýs 2005. Ayrýca dipnotlarda verilen internet kaynaklarýndan faydalanýlmýþtýr. SÝBER SUÇ SÖZLEÞMESÝ VE 5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU BÝLÝÞÝM SUÇLARI ÝNCÝ BÝÇKÝN / Yargýtay Tetkik Hakimi A. GENEL OLARAK Elektronik ortamda bilgi ve belgelerin dolaþýmý için internet aðýnýn kullanýmý günümüzde bir zorunluluktur. Bu bakýmdan internet, bütün dünya ile anýnda iletiþim kurabilme ve bilgi paylaþýmýnda bulunabilme imkaný veren açýk, küresel ve karþýlýklý bilgi paylaþýmý saðlayan bir yoldur. Ýnternetin küresel bir araç olmasý, sadece ulusal deðil, uluslararasý düzeyde kullanýlabilme imkaný saðlamasýndandýr. Bilgi ortamýna ulaþma, ondan yararlanarak arþivleyebilme ve bu bilgiyi baþka yerlere iletebilme, iletiþim teknolojileri sayesinde bir dakikadan kýsa bir sürede gerçekleþtirilmektedir. Ýletiþim teknolojisinde meydana gelen geliþmeler, fiziksel ortamda bulunan mevcut bazý bilgi ve belgelerin elektronik ortama aktarýlmasýna ve yeni belgelerin de bu ortamda oluþturulmasýna neden olmuþtur. Bu ortamda oluþturulan ve bu ortama aktarýlan bilgi ve belgeler, artýk fiziksel dünyanýn yanýnda varlýðý benimsenen, elektronik dünyada dolaþmakta ve varlýðýný burada devam ettirmektedir. Günümüzde artýk kredi kartlarýyla, bankamatiklerle, cep telefonlarýyla, bilgisayar ve hatta radyo dalgalarýný veya kýzýl ötesini algýlayabilme özelliðine sahip bir elektronik cihaz ile biliþim suçu iþlemek mümkündür. Yeter ki suç iþleme kastýyla hareket edilsin! Günlük hayatta rastladýðýmýz suç tiplerine, dijital ortamda da rastlamak mümkündür. Kiþilik haklarýnýn ihlalinde, yasa dýþý örgüt ve oluþumlarýn propagandasýnýn yapýlmasýnda, sahte e-yatýrýmlarýn yapýlmasýnda ve benzeri suçlarda, elektronik ortam suç iþlemek için bir araç olarak kullanýlabilmektedir. Kredi kartlarýyla yapýlan dolandýrýcýlýk, bilgisayar yazýlým programlarýnýn telif haklarýna aykýrý bir þekilde kopyalanmasý ve kullanýlmasý, þifreli özel sitelerden bedelsiz yararlanmak amacýyla bu sitelere þifreleri kýrýlarak giriþ yapýlmasý, pornografik ve yasa dýþý yayýnlar gibi suçlar özellikle bilgisayarlar ve baðlý olduklarý aðlar üzerinde iþlenmektedir (Anonim 2003). Ýletiþim teknolojisinin sunmuþ olduðu imkanlardan faydalanmanýn kaçýnýlmaz olduðu çaðýmýzda, bu teknolojinin illegal amaçlarý gerçekleþtirmek için kullanýlmasý sonucunda ‘’Biliþim Suçlarý‘’ dediðimiz suç tipleri ortaya çýkmýþtýr. B. SÝBER SUÇ SÖZLEÞMESÝ Türk Ceza Kanununda ‘’Biliþim Suçlarý‘’ adý altýnda toplanmýþ suç tipleri ile ilgili olarak literatürde deðiþik söylemlere rastlamak mümkündür. Ýnternet Suçlarý, Bilgisayar Suçlarý, Dijital Suçlar, Ýleri Teknoloji Suçlarý ve Siber Suçlar olarak adlandýrýlan bu suçlar aslýnda kanuni tabiri ile ‘’Biliþim Suçlarý‘’dýr. Ulusal platformda bile deðiþik adlarla adlandýrýlan iletiþim, biliþim ve ileri teknoloji ile ilgili suçlarýn ortak bir tanýmýnýn yapýlmasý zorunluluðu karþýsýnda, uluslararasý alanda bir takým çalýþmalar baþlatýlmýþtýr. Uluslararasý platformda da iþlenebilen bu suçlarýn ortak bir taným altýnda toplanýp, izlenmesi ve düzenlenmesi amacýyla Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleþmesi, 23 Kasým 2001 tarihinde Budapeþte’de imzaya açýlmýþtýr. 26’sý Avrupa Konseyi üyesi, 4’ü üye olmayan ( ABD, Japonya, Kanada ve Güney Afrika ) 30 ülke tarafýndan imzalanmýþtýr. 48 maddeden oluþan Siber Suç Sözleþmesi, 6 bölümden oluþmuþtur. Ayrýca sözleþme içerisinde bahsi geçen konular 3 baþlýk altýnda toplanmýþtýr. Sözleþmeye imza koyan ülkeler bunun bir gereði olarak, kendi iç hukuklarýnda sözleþmede belirlenen ilkelere uygun düzenleme yapacaklardýr. Yani ya Biliþim ve ve Hukuk Biliþim Hukuk Böyle bir ortamýn varlýðý doðaldýr ki, legal kullanýmýn yanýnda illegal kullanýmlarýnda olmasýna neden olmaktadýr. Bilgi ve belgelerin elektronik ortamda dolaþmasý sýrasýnda yetkisiz kiþilerin eline geçmesi muhtemeldir. Hatta arþivlenen ve belli bir sistematiði elektronik ortamda oluþturulan bu bilgi ve belgeler, ihtiyacý olanlarýn bu bilgilere anýnda ulaþabilmesine imkan verirken, ihtiyacý olmayan þahýslar tarafýndan da farklý amaçlar için kullanýlabilmektedirler. 65 mevcut kanunlarýnda uyarlama yapacaklar veya yeni düzenlemelere gitmeleri gerekecektir. Siber Suç Sözleþmesine uyum saðlamak için, Avrupa devletlerinin bir kýsmý (Almanya, Ýtalya, Finlandiya, Avusturya, Yunanistan, Ýsveç, Danimarka, Norveç ve Hollanda gibi) mevcut yasal hükümlerine eklemeler yapmýþ; ABD, Ýngiltere ve Ýrlanda gibi Anglosakson sistemine dahil bazý ülkeler ise Siber Suç Sözleþmesi ile kabul ettikleri ilkeler doðrultusunda, yeni kanuni düzenlemeler yapma yoluna gitmiþlerdir. Henüz Türkiye bu sözleþmeye imza koymamýþ olmakla birlikte, 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu hazýrlanýrken Siber Suç Sözleþmesi’nde yer alan biliþim suçlarýnýn tanýmlarýný yeni ceza kanununa almýþtýr. Bu sözleþmenin yapýlmasýndaki amaç, sözleþmeye uygun uluslararasý ve ulusal düzenlemeler ile ülkeler arasýndaki iþbirliði geliþtirilecek, toplumlar siber suça karþý korunacak, bu þekilde ortak bir suç politikasý oluþturarak bu suça karþý birlikte hareket edilecektir (Anonim a 2001). Siber suç sözleþmesi ile; - Biliþim suçlarýna ortak tanýmlar getirilerek, uluslararasý alanda uygulama birliði saðlanacak, - Uluslararasý alanda yapýlacak uygulanacak yöntemler belirlenecek, Biliþim ve Hukuk Biliþim suçlarýnýn saptanacaktýr. 66 soruþturma iþbirliðinde, yöntemleri Biliþim suçlarý, ileri teknolojiden yararlanan tüm ülkelerin ortak problemi haline geldiði için ulusal ve uluslararasý alanda; suçlularýn takibi, suç tiplerinin belirlenmesi, ortak soruþturma ve araþtýrma yapma imkanýný saðlamasý bakýmýndan, bu sözleþme önem arzetmektedir. Siber Suç Sözleþmesi’nde daha önceden uluslararasý alanda yapýlan bir takým sözleþmelere atýfta bulunulmuþ, bu sözleþme hükümleri dikkate alýnarak Siber Suç Sözleþmesi’nde getirilen düzenlemelerin yorumlanmasý ve uygulanmasý istenmiþtir. Buna göre; her türlü bilgiyi ve düþünceyi sýnýrsýz þekilde aramak, almak ve iletme hakkýný ve özel hayata saygýya iliþkin haklarý teyit eden 1950 Avrupa Konseyi Ýnsan Haklarý ve Temel Özgürlükler Konvansiyonu, 1966 Birleþmiþ Milletler Uluslararasý Sivil ve Siyasi Haklar Sözleþmesi ve diðer insan haklarý anlaþmalarýnda belirlenen kýstaslara uyularak, Siber Suç Sözleþmesi uygulanacaktýr. Ayrýca Edebi ve Sanatsal Eserlerin Korunmasýna Yönelik Bern Konvansiyonu çerçevesindeki 24 Temmuz 1971 tarihli Paris Yasasý, Fikri Mülkiyet Haklarýnýn Ticari Yönlerine Ýliþkin Sözleþme ve WIPO Telif Haklarý Anlaþmasý, 1981 Kiþisel Verilerin Otomatik Ýþlenmesine Ýliþkin Olarak Bireylerin Korunmasý Konusunda Avrupa Konvansiyonu tarafýndan alýnan kararlara uygun þekilde hareket edilmesi gerektiði belirtilmiþtir. Yine 1989 Birleþmiþ Milletler Çocuk Haklarý Konvansiyonu ile 18.05.2001 tarihli Bakanlar Kurulu kararýyla onaylanýp ülkemizde de Anayasamýzýn 90. maddesi gereði iç hukukta uygulanmak üzere yürürlüðe giren ve 17.06.1999 tarih ve 182 sayýlý ILO sözleþmesinden, temel haklara iliþkin bir sözleþme olan ‘’Kötü Þartlardaki Çocuk Ýþçiliðinin Yasaklanmasý ve Ortadan Kaldýrýlmasýna Ýliþkin Acil Önlemler Sözleþmesi uyarýnca da çocuklarýn cinsel istismarýnýn etkin cezalandýrmaya tabi tutulmasý gerekmektedir. BM Genel Kurulu tarafýndan 23 Mayýs 2000 tarihinde imza, onay ve katýlýma açýlmýþ ve Türkiye tarafýndan da 9 Eylül 2000 tarihinde imzalanýp daha sonra onaylanarak yürürlüðe giren BM Çocuk Haklarýna Dair Sözleþme’ye ek Çocuk Satýþý, Çocuk Fahiþeliði ve Çocuk Pornografisi Ýle Ýlgili Seçmeli Protokol de dikkate alýnarak Siber Suç Sözleþmesi’nin maddelerinin daha iyi uygulanmasýný saðlamak üzere düzenlemeler yapýlmasý istenmiþtir. Uluslararasý alanda en önemli iletiþim ve etkileþim aracý haline gelen elektronik ortamlarýn, güvenliðinin saðlanmasý ve yasa dýþý amaçlar için kullanýlmasýnýn önlenmesi açýsýndan Siber Suç Sözleþmesi önemli bir adýmdýr. Henüz uygulamasý yaygýnlaþmamýþ olsa bile, biliþim suçlarýnýn suçlarýn tanýmlanarak somutlaþtýrýlmasý ve bu suçlarýn takibi ile soruþturulmasýnda, uluslararasý alanda karþýlýklý yardým ve iþbirliðini getirmesi dikkate deðerdir. C. BiLiÞiM SUÇLARI Biliþim kelimesi sözlük karþýlýðý, ‘’teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletiþimde kullanýlan ve özellikle elektronik aletler aracýlýðýyla düzenli bir biçimde iþlenmeyi öngören bilim, informatik, enformatik‘’ olarak tanýmlanmaktadýr (Anonim a 2005). Özellikle bilgisayar kullanýmýnýn, günlük hayatýn bir parçasý olmasý ile birlikte biliþim, biliþim aðý, biliþim teknolojisi gibi kelimeler sýklýkla kullanýlmaya baþlanmýþtýr. Hatta ‘’biliþim suçu‘’ kavramý, sanal ortamda meydana gelen hak ihlallerini anlatmak için türetilmiþ bir kavramdýr. Biliþim kelimesinin anlamýndan yola çýkarak biliþim aðýný, ‘’teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletiþim sistemi‘’ olarak tanýmlayabiliriz. Yine biliþim teknolojisi için, ‘’biliþimde kullanýlan bütün araç ve gereçlerin oluþturduðu sistem‘’ diyebiliriz (Anonim a 2005). Biliþim suçlarýnýn uluslararasý alanda ilk resmi tanýmý Avrupa Ekonomik Topluluðu Uzmanlar Komisyonu yapmýþtýr. Mayýs 1983 tarihinde Paris’te toplanan komisyon, ‘’bilgileri otomatik iþleme tabi tutan veya verilerin nakline yarayan bir sistemde, gayri kanuni, gayri ahlaki veya yetki dýþý gerçekleþtirilen her türlü davranýþ biliþim suçudur‘’ demiþtir (Çetin 2004). Bizim kanunlarýmýzda biliþim suçlarý ile ilgili ilk düzenleme 1991 yýlýnda 3756 sayýlý yasa ile yapýlmýþtýr. 3756 sayýlý 765 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun Bazý Maddelerinin Deðiþtirilmesine Dair Kanunun ile Türk Ceza Kanunu’nun 525. maddesine a, b, c, d bentleri getirilerek, biliþim alanýndaki ihlallere kanuni bir tanýmlama yapmýþtýr (Anonim 1991). 765 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun 525. maddesinde biliþim suçlarý kýsaca, sistemde yer alan ve sýr teþkil eden bilgiyi hukuka aykýrý olarak elde edip öðrenmek, baþkasýna zarar vermek amacýyla sistemde yer alan bilgileri kullanmak, nakletmek ve çoðaltmak, sistemi kullanarak sahtecilik yapmak, sistemi kullanarak kendisi veya baþkasý lehine hukuka aykýrý yarar saðlamak, baþkasýna zarar vermek, kendisine veya baþkasýna yarar saðlamak amacýyla sistemi ve unsurlarýný tahrip etmek, silmek, deðiþtirmek, sistemin iþlemesine engel olmak, yanlýþ biçimde iþlemesini saðlamak þeklinde tanýmlanýp, kanunilik ilkesi gereði hükme baðlanmýþtýr ( Anonim 1926). 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nda ise biliþim suçlarý Onuncu Bölüm’de Biliþim Sistemlerine Karþý Suçlar adý altýnda tanýmlanmýþ ve sýnýflandýrýlmýþtýr. Biliþim Biliþim ve Hukuk 765 sayýlý Kanunun 525. maddesinde a, b ve c bentlerinde biliþim suçlarýnýn tanýmlarý ve ne þekilde iþlenebileceði açýklanýrken, d bendinde suçu iþleyen þahýslar ile ilgili feri ceza öngörülmüþtür. 67 suçlarýnýn sýnýflandýrýlmasý sýrasýnda baz alýnan ayraç, suçun iþlenmesindeki amaçtýr. Madde 243, 244, 245 ve 246 da suç tipleri ve yaptýrýmlarý belirlenmiþtir ( Anonim b 2005). Biliþim sistemlerine karþý suçlar; biliþim sistemine girme, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya deðiþtirme, banka veya kredi kartlarýnýn kötüye kullanýlmasý olarak sýnýflandýrýlmýþtýr. 246. madde bu suçlarýn iþlenmesi suretiyle haksýz menfaat saðlayacak olan tüzel kiþiler hakkýnda güvenlik tedbirlerinin uygulanacaðý belirtilmiþtir (Anonim b 2005). Geliþen teknolojiyle, biliþim suçlarýnýn iþleniþ þekli de deðiþecektir. Bu durumda uygulayýcýlar, suçun iþlenmesindeki amaca bakarak, kanunilik ilkesi doðrultusunda suç tipini belirleyecek ve buna uygun cezaya hükmedecektir. Biliþim suçlarý ile ilgili incelemeyi 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu ile 765 sayýlý eski Türk Ceza Kanunu’ndaki düzenlemeleri karþýlaþtýrarak yapacaðýz. C.1. BÝLÝÞÝM SÝSTEMÝNE GÝRME Madde 243’te biliþim sistemine girme fiili suç olarak tanýmlanmýþtýr. Bu tanýmdaki biliþim sisteminden anlaþýlmasý gereken; verileri toplayýp yerleþtirdikten sonra bunlarý otomatik olarak iþleme tabi tutma olanaðý veren manyetik sistemlerdir. Birinci fýkraya göre biliþim sistemine hukuka aykýrý olarak girmek suçun oluþmasý için yeterlidir. Bu sistemden belirli verilerin elde edilmesi amacýyla sisteme girilmesi kastýyla hareket etmenin önemi yoktur. Haksýz ve kasten girilmesi ve orada bir süre kalmaya devam edilmesi yeterlidir. Maddenin birinci fýkrasý ile ilgili olarak, yayýnlanan Adalet Komisyonu gerekçesinde, ‘’bir biliþim sisteminin bütününe veya bir kýsmýna hukuka aykýrý olarak girmek ve orada kalmaya devam etmek fiili suç haline getirilmiþtir.‘’ denilmektedir. Ancak 243. maddenin birinci fýkrasýnda açýk ifade ile, ‘’..biliþim sisteminin bütününe veya bir kýsmýna, hukuka aykýrý olarak giren ve orada kalmaya devam eden ..‘’ denilmektedir. Adalet Komisyonu raporunda, madde baþlýðý ve gerekçesinin, madde metninin ayrýlmaz bir parçasýný oluþturduðu belirtilmiþtir. Þu halde, madde metnine göre, biliþim sistemine girme suçunun oluþmasý için iki eylem birlikte aranýrken, gerekçesinde bu eylemlerden birinin gerçekleþtirilmesini biliþim sistemine girme suçunun oluþmasý için yeterli görülmüþtür. Kanaatimizce, asýl olan madde metnidir. Biliþim sistemine girme suçunun birinci fýkrada tanýmlanan þekli ile oluþmasý için; bir biliþim sisteminin bütününe veya bir kýsmýna hukuka aykýrý olarak girmek ve orada kalmaya devam etmekle bu suç oluþmaktadýr. Biliþim ve Hukuk Maddenin ikinci fýkrasýnda; birinci fýkrada tanýmlanan eylemin bedeli karþýlýðýnda yararlanýlabilen sistemler hakkýnda iþlenmesi halinde, bu suç açýsýndan daha az ceza ile cezalandýrýlmasý öngörülmüþtür. 68 Üçüncü fýkrada ise; bu suçun neticesi itibarý ile aðýrlaþtýrýlmýþ hali düzenlenmiþtir. Suçun iþlenmesi nedeniyle verilerin yok olmasý veya deðiþmesi halinde, suçun temel þekline oranla failin daha aðýr cezalandýrýlmasý öngörülmüþtür. Bu fýkra ile sanýðýn cezalandýrýlmasý için, failin sistemdeki verileri yok etmek veya deðiþtirmek kastýyla hareket etmesine gerek yoktur. Bu sonuçlar eylem nedeniyle meydana gelmelidir. Verilerden kasýt, sistem içindeki bütün soyut unsurlardýr. Yani bilgilerin belirli bir formata dönüþtürülmüþ halidir. Suçun hukuki konusu, karma bir nitelik göstermektedir. Ýlk olarak bireyin özel hayatýnýn korunduðu söylenebilir. Ýkinci fýkrada ise malvarlýðý da korunan hukuki menfaatlerden sayýlabilir. Çünkü bedel karþýlýðýnda yararlanýlabilen sistemler ile ilgili suçun iþlenmesi hali düzenlenmiþtir. Bu suçun faili, biliþim sistemine hukuka aykýrý olarak giren ve orada kalmaya devam eden herhangi bir kimsedir. Suçun maddi unsuru, biliþim sisteminin bütününe veya bir kýsmýna hukuka aykýrý olarak girmek ve orada kalmaya devam etmektir. Biliþim sistemi verileri toplayýp yerleþtirdikten sonra bunlarý otomatik iþlemlere tabi tutma imkaný veren manyetik sistemler olarak kabul edildiðine göre bilgisayar bu tanýmýn içerisinde yer almakla birlikte, biliþim sisteminden kasýt sadece bilgisayar deðildir. Suçun manevi unsuru kasýttýr. Saik önemli deðildir. Bu suçlar taksirle iþlenebilir. Yani bir kiþi elektronik ortamda baþka bir veriye ulaþmaya çalýþýrken, yanlýþlýkla bir biliþim sistemine girebilir ve teknik zorunluluklar gereðince orada bir süre kalabilir. Böyle bir durumda bir þahýs hataen girmiþ olduðu biliþim sisteminde yaptýðý yanlýþlýðýn farkýna varýp o biliþim sisteminden çýkýncaya kadar orada kalmaya devam edeceðinden taksirle bu suçu iþlemesi mümkündür. Ancak ilgili kanun maddesinin açýkça ifade ettiði gibi, bu suçun kasten iþlenmesi halinde cezai yaptýrým öngörülmektedir. Bu maddede düzenlenen suçun kovuþturulmasý þikayete tabi deðildir. Suçun takibi ihbar ile resen yapýlýr. 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunun 60. maddesi gereðince bu suçun iþlenmesi nedeniyle yararýna haksýz menfaat saðlanan tüzel kiþiler hakkýnda bunlara özgü güvenlik tedbirleri madde 246’da belirtildiði üzere uygulanýr ( Anonim b 2005). 765 sayýlý TCK ile karþýlaþtýrýldýðýnda, 765 sayýlý TCK nýn 525/a maddesinin metnine 5237 sayýlý Yasanýn 243. maddesi bazý yönlerden benzemekte ise de; önceki kanunda tam karþýlýðý yoktur. C.2. SÝSTEMÝ ENGELLEME, BOZMA, VERÝLERÝ YOK ETME VEYA DEÐÝÞTÝRME 244. maddenin birinci fýkrasýnda biliþim sisteminin iþleyiþini engelleme, bozma, sisteme hukuka aykýrý olarak veri yerleþtirme, var olan verileri baþka yere gönderme, eriþilmez kýlma, deðiþtirme ve yok etme fiilleri, suç olarak tanýmlanmaktadýr. Böylece sistemlere yöneltilen ýzrar fiillerini özel bir suç haline getirilmiþtir. Aracýn fizik varlýðý ve iþlemesini saðlayan bütün diðer unsurlarý, söz konusu suçun konusunu oluþturmaktadýr. Bu fýkrada seçimlik hareketli bir suç meydana getirilmiþtir. Ýkinci fýkrada, bu fiilerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluþuna ait biliþim sistemi hakkýnda iþlenmesi halinde, verilecek cezanýn artýrýlmasý öngörülmüþtür. Maddenin üçüncü fýkrasýnda ise, birinci ve ikinci fýkrada tanýmlanan fiillerin iþlenmesi halinde kiþinin kendisine veya baþkasýna yarar saðlamasý, ceza yaptýrýmý altýna alýnmýþtýr. Ancak, bu fýkra hükmüne istinaden cezaya hükmedilebilmesi için, fiilin daha aðýr cezayý gerektiren baþka bir suç oluþturmamasý gerekir. Bu bakýmdan fiilin örneðin dolandýrýcýlýk, hýrsýzlýk, güveni kötüye kullanma veya zimmet suçunu oluþturmasý halinde, bu fýkra hükmüne istinaden cezaya hükmedilmeyecektir. Bu madde uygulanýrken 5237 sayýlý Yasanýn 157. maddesinde tanýmlanan dolandýrýcýlýk suçu ile karþýlaþtýrýlmalýdýr. Biliþim sisteminin iþleyiþinin engellenmesi veya bozulmasý veya bir biliþim sistemindeki verilerin bozulmasý, deðiþtirilmesi, yok edilmesi, eriþilmez kýlýnmasý yada var olan verilerin baþka bir yere gönderilmesi gibi eylemler hileli davranýþlarla mý gerçekleþtirilmekte? Kiþiler arasýnda var olan iyiniyet ve güven iliþkisi kötüye kullanýlarak aldatýcý davranýþlarla bir kimse aldatýlarak baþkasýnýn veya aldatýlanýn zararýna, aldatan veya baþkasýnýn yararýna bir menfaat mi temin edilmek isteniyor bunlar somut olayda irdelenip, açýklýða kavuþturulmalýdýr. 5237 sayýlý Yasanýn 157. maddesinde tanýmlanan eylemler ile 244. maddede sayýlan fiiller gerçekleþtiriliyor ise, 244/son gereði deðerlendirme yapýlýp eylemin dolandýrýcýlýk mý, yoksa 244. madde de belirtilen fiillerden mi olduðu tespit edilmelidir. 244. maddede belirtilen eylemlerin hýrsýzlýk suçu ile de karþýlaþtýrýlmasý gerekmektedir. 5237 sayýlý Yasanýn 141, 142, 143 ve 146. maddelerinde tanýmlanan hýrsýzlýk suçlarý ile karþýlaþtýrýlarak, eylemin niteliði tam olarak belirlenmelidir. Örneðin 244. maddede tanýmlanan verilerin baþka bir yere gönderilmesi eyleminde, bu veriler taþýnýr mal olarak deðerlendirilebilecek midir? Bu þekilde verileri oluþturan veya kullanan üçüncü kiþi zilyed sayýlýp, bu üçüncü kiþinin rýzasý olmaksýzýn verileri baþka bir yere gönderen kiþinin kendisine veya baþkasýna menfaat temin etmek amacýyla bu eylemi gerçekleþtirmesi halinde 244. maddeden mi 141. maddeden mi hüküm kurulacaktýr bu kesin olarak her somut olayda deðerlendirilmeli ve açýklýða kovuþturulmalýdýr. Somut olayda veriler üzerinde deðiþikliðe neden olan bozan, deðiþtiren, yok eden, baþka yere taþýyan ve benzeri eylemlerde bulunan kiþinin bu veriler üzerinde sözleþme ile tesis edilen bir zilyedlik yetkisinin olmasý gerekmektedir. Bu þekilde, bir sözleþme ile bu veriler üzerinde zilyed olarak bir takým haklara sahip olan kiþi, bu yetkisini aþarak kendisinin veya baþkasýnýn yararýna zilyedliðin devri amacý dýþýnda tasarrufta bulunuyor ise güveni kötüye kullanma suçunun oluþtuðu söylenebilir. Ancak her somut olayda zilyedliðin devri amacý iyi araþtýrýlmalýdýr. Biliþim isteminde var olan verilerin, yapýlan sözleþme gereðince bir baþka kiþi tarafýndan baþka bir yere aktarýlmasý istenebilir. Bu durumda aktarmayý yapacak kiþi bu verileri istenilen yerin dýþýnda bir yere aktarýr ve bundan da kendisine veya baþkasýna menfaat temin ederse güveni kötüye kullanmak suçunun oluþtuðu söylenebilir. Bu durumda 244. madde için aranmayan þikayet þartýnýn somut olayda mevcut olup olmadýðýna bakmak gerekecektir. Maðdurun bu konuda bir þikayeti yoksa güveni kötüye kullanma suçu oluþmayacaktýr. Kanaatimizce uygulamada ortaya çýkacak olan sorunlar, her somut olaya göre deðerlendirilmeli ve adý geçen suçlarýn maddi ve manevi unsurlarý ile yargýlama usulleri karþýlaþtýrýlarak, bir karar verilmelidir. Zimmet suçu açýsýndan 244. maddede sayýlan eylemler deðerlendirildiðinde, 5237 sayýlý Yasanýn 247. maddesi ile bir karþýlaþtýrma yapmak gerekecektir. Örneðin, görevi nedeniyle kendisine teslim edilen biliþim sisteminin iþleyiþini bozan veya engelleyen kiþi zimmet suçunu iþlemiþ olacak mýdýr? Bu biliþim sisteminin zilyedliði, eylemi gerçekleþtiren kiþiye devredilmiþ olmakla birlikte bu kiþinin ayný zamanda biliþim sistemini koruma ve gözetim yükümlülüðü var mýdýr buna da bakýlacaktýr. Ayrýca bu kiþi biliþim sisteminde yer alan verileri kendisinin veya üçüncü kiþinin yararýna 244. madde de sayýlan eylemlerin güveni kötüye kullanma suçunun oluþturup oluþturmadýðýnýn tespiti için, yapýlan eylemin 5237 sayýlý Yasanýn 155. maddesi ve 244. maddesi ile karþýlaþtýrýlarak deðerlendirilmesi gerekmektedir. Biliþim ve Hukuk Örnek verilen eylem açýsýndan bir deðerlendirme yapýlýrsa, hýrsýzlýk suçlarýna konu olan taþýnmaz mallar, zilyedinin rýzasý dýþýnda tamamen onun hakimiyet alanýndan çýkmaktadýr. Onu zilyedinin rýzasý dýþýnda alan kiþi, kendi hakimiyet alanýna veya baþkasýnýn hakimiyet alanýna taþýdýðý taþýnýr mal üzerinde orada rahatça tasarruf edebilme imkanýna sahip olabilecektir. Oysa biliþim sisteminde yer alan veriler, baþka bir yere taþýnabilmekle beraber, bu verileri oluþturan kiþinin programýn çalýþmasý için koyacaðý kodlar veya þifreler nedeniyle taþýndýðý yerde rahatça kullanýlamayabilir. Bu durumda eylem hýrsýzlýk olarak deðerlendirilemeyecektir. 69 zimmetine geçirirken, kamu görevlisi sýfatýný haiz midir? bu da belirlenmelidir. Kanaatimizce, özel biliþim sistemleri üzerinde 244. maddede sayýlan þekilde eylemlerin gerçekleþtirilmesi halinde, eylemin bir kamu görevlisi tarafýndan gerçekleþtirilmesi mümkün gözükmemektedir. Ancak KÝT’lerin ve özelleþtirme kapsamýnda olan kamu kuruluþlarýndaki çalýþanlarýn durumlarý da göz önüne alýnarak her somut olay kendi içinde ayrýca deðerlendirilmelidir. Maddenin Adalet Komisyonu, tarafýndan yazýlan gerekçesinde birinci ve ikinci fýkra tek bir fýkra gibi olarak birinci fýkra içerisinde deðerlendirilmiþtir. Yazýmdan da kaynaklanmýþ olabileceðini düþündüðümüz bu durum, gerekçe ile yasa metninin ayrý deðerlendirilmesi gerektiði konusundaki görüþümüzü doðrulamaktadýr. Bu suçlarla korunan hukuki menfaat mal varlýðýdýr. Madde de düzenlenen suçun faili herhangi bir kimse olabilir. Maddenin birinci fýkrasýndaki suçun maddi unsuru; bir biliþim sisteminin iþleyiþini engellemek veya bozmaktýr. Bu seçimlik hareketin birinin icrasýyla suç oluþur. Ýkinci fýkradaki suçun maddi unsuru bir biliþim sistemindeki verileri; Bozmak veya yok etmek veya eriþilmez kýlmak veya sisteme veri var olan verileri baþka bir yere seçimlik hareketlerin birinin icrasý yeterlidir. deðiþtirmek veya yerleþtirmek yahut göndermektir. Bu suçu oluþturmaya Biliþim sistemi ve veri tanýmlarý için bir önceki maddeyle ilgili açýklamalar geçerlidir. Maddede sayýlan fiillerin yararlanma amacýyla iþlenmesi suçun temel þeklinin oluþmasý için gerekli olmayýp, bu amaçla yapýlan icrai hareketler son fýkrada ayrýca nitelikli hal sayýlarak cezalandýrýlmýþtýr. Suçun manevi unsuru kasýttýr. Saik önemli deðildir. Bu suçlar taksirle iþlenebilir. Bir biliþim sisteminin iþleyiþi, yanlýþlýkla engellenebilir veya bozulabilir. Ancak 244. maddede tanýmlanan suçun oluþmasý için bu seçimlik hareketlerin kasýtlý olarak yapýlmasý gerekmektedir. Bu nedenle taksirle böyle bir eyleme sebebiyet veren kiþi, bunu ispat ettiði taktirde suçun manevi unsuru olan kasýt ögesinin gerçekleþmediði gerekçesi ile cezalandýrýlamayacaktýr. Biliþim ve Hukuk Suçun kovuþturulmasý þikayete baðlý deðildir. Suçun takibi herhangi bir þekilde yapýlan ihbar ile resen yapýlýr. Yeni Türk Ceza Kanunun 60. maddesi gereðince bu suçun iþlenmesi nedeniyle yararýna haksýz menfaat saðlanan tüzel kiþiler hakkýnda bunlara özgü güvenlik tedbirleri madde 246 da belirtildiði üzere uygulanýr (Anonim b 2005). 70 Madde metni, 765 sayýlý Kanunun 525/b ve 525/c maddelerinde düzenlenen hükümlerin karþýlýðý olarak düzenlenmiþtir. 765 sayýlý Kanunun 525/c maddelerinde yer alan ‘’hukuk alanýnda delil olarak kullanýlmak maksadýyla sahte bir belgeyi oluþturma‘’ ibaresine yer verilmemiþ ancak genel olarak ‘’hukuka aykýrý veri yerleþtirme veya deðiþtirme‘’ seçimlik hareketleri metne dahil edilmiþtir (Anonim 1926). C.3. BANKA VEYA KREDÝ KARTLARININ KÖTÜYE KULLANÝLMASÝ 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun 245. maddesinde getiren düzenlemede, banka ve kredi kartlarýnýn kötüye kullanýlmasý ve buna verilecek ceza miktarlarý belirlenmiþtir. Ancak bu madde banka ve kredi kartlarýnýn üçüncü þahýslarýn kullanýmý ile aileden bir þahsýn kullanýmý arasýnda ayýrým gözetmeden ayný ceza ile cezalandýrýlmasýný öngörmesi nedeniyle çok eleþtiri almýþtýr. Maddenin ilk hali: ‘’(1) Baþkasýna ait bir banka veya kredi kartýný, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartýn kendisine verilmesi gereken kiþinin rýzasý olmaksýzýn bunu kullanarak veya kullandýrtarak kendisine veya baþkasýna yarar saðlarsa, üç yýldan altý yýla kadar hapis cezasý ve adlî para cezasý ile cezalandýrýlýr. (2) Sahte oluþturulan veya üzerinde sahtecilik yapýlan bir banka veya kredi kartýný kullanmak suretiyle kendisine veya baþkasýna yarar saðlayan kiþi, fiil daha aðýr cezayý gerektiren baþka bir suç oluþturmadýðý takdirde, dört yýldan yedi yýla kadar hapis cezasý ile cezalandýrýlýr.‘’ þeklindedir. Daha sonra 29.06.2005 tarih ve 5377 sayýlý Türk Ceza Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun ile yeniden düzenlenmiþtir. 5377 sayýlý Kanunun 27. maddesi ile yapýlan deðiþiklik sonucunda 245. maddenin son hali: ‘’MADDE 27. — Türk Ceza Kanununun 245 inci maddesi aþaðýdaki þekilde deðiþtirilmiþtir. Madde 245 — (1) Baþkasýna ait bir banka veya kredi kartýný, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartýn kendisine verilmesi gereken kiþinin rýzasý olmaksýzýn bunu kullanarak veya kullandýrtarak kendisine veya Günümüzde artýk kredi kartlarýyla, bankamatiklerle, çep telefonlarýyla, bilgisayar ve hatta Radyo dalgalarýný veya kýzýl ötesini algýlayabilme özelliðine sahip bir elektronik cihaz ile biliþim suçu iþlemek mümkündür. Yeter ki suç iþleme kastýyla hareket edilsin. baþkasýna yarar saðlarsa, üç yýldan altý yýla kadar hapis ve beþbin güne kadar adlî para cezasý ile cezalandýrýlýr. (2) Baþkalarýna ait banka hesaplarýyla iliþkilendirilerek sahte banka veya kredi kartý üreten, satan, devreden, satýn alan veya kabul eden kiþi üç yýldan yedi yýla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezasý ile cezalandýrýlýr. (3) Sahte oluþturulan veya üzerinde sahtecilik yapýlan bir banka veya kredi kartýný kullanmak suretiyle kendisine veya baþkasýna yarar saðlayan kiþi, fiil daha aðýr cezayý gerektiren baþka bir suç oluþturmadýðý takdirde, dört yýldan sekiz yýla kadar hapis ve beþbin güne kadar adlî para cezasý ile cezalandýrýlýr. (4) Birinci fýkrada yer alan suçun; a) Haklarýnda ayrýlýk kararý verilmemiþ eþlerden birinin, b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayýn hýsýmlarýndan birinin veya evlat edinen veya evlâtlýðýn, c) Ayný konutta beraber yaþayan kardeþlerden birinin, Zararýna olarak iþlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkýnda cezaya hükmolunmaz.‘’ olmuþtur ( Anonim c 2005 ). Getirilen düzenlemeler incelendiðinde, ikinci fýkrada getirilen düzenlemede tam bir açýklýk olmadýðý görüþündeyiz. Bir kiþi bu eylemlerin hepsini ayný anda yapmýþsa, yani hem sahte banka ve kredi kartý üretmiþ, bunu satmýþ veya devretmiþ ise bu maddeden ayrý ayrý her bir eylemi için cezaya mý çarptýrýlacaktýr? Henüz uygulamada böyle bir sýkýntýnýn meydana gelip gelmediði bilinmemekle birlikte, her bir eylem için ayrý ayrý bu maddeden cezalandýrýlmasý gerektiði kanaatindeyiz. Zira her eylem tek baþýna gerçekleþtirildiðinde 245. maddeden ceza verilmesi öngörülmüþtür. Þu halde bu maddede sayýlan eylemlerin her birini gerçekleþtiren kiþinin de ayrý ayrý her eylemi için 245. maddeden yargýlanmasý gerekir. Eylemler arasýnda bir aðýrlýk veya öncelik sýralamasý üçüncü fýkradaki gibi getirilmediðinden, 2 fýkrada öngörülen eylemlerin birini veya bir kaçýný gerçekleþtiren kiþi her bir eylemi için ayrý ayrý cezalandýrýlmalýdýr. Ayrýca ikinci maddede ‘’satýn alan veya kabul eden‘’ þeklindeki bir ifadenin yer almasý, bu suçu iþleyen kiþinin satýn alýp almadýðý konusundaki itirazlarýný bertaraf edebilir. Eðer bu 2.fýkrada satýn almak sadece suç olarak kabul edilseydi, fail satýn almadýðý konusunda beyanda bulunarak kurtulmaya çalýþacak veya sadece kabul etmek suç sayýlsaydý fail bu defa parayla satýn aldýðý konusunda bir savunma geliþtirebilecekti. Bu nedenle ‘’veya‘’ ile getirilen bu düzenleme kanaatimizce uygulamada bu konuda bir ihtilaf çýkmasýna neden olmayacaktýr. Maddenin birinci fýkrasýnda, baþkasýna ait bir banka ve ya kredi kartýnýn her ne suretle olursa olsun ele geçirilmesinden sonra sahibinin rýzasý bulunmaksýzýn kullanýlmasý veya kullandýrttýrýlmasý ve bu suretle failin kendisine veya baþkasýna haksýz yarar saðlamasý eylemi suç olarak tanýmlanmýþtýr. Yine ayný fýkrada ayný eylemin bu defa ayný koþullarla sahibine verilmesi gereken bir banka veya kredi kartýnýn bunu elinde bulunduran kimse tarafýndan kullanýlmasý veya kullandýrttýrýlmasý da suç olarak tanýmlanmýþtýr. Bu þekilde birinci fýkrada düzenlenen eylemler 765 sayýlý Türk Ceza Kanunun’da 525/b-2 maddesi ile karþýlanmaya çalýþýlmýþtýr. Ancak bu eylemler dolandýrýcýlýk, güveni kötüye kullanma, hýrsýzlýk ve sahtecilik suçlarýna benzemesi nedeniyle uygulamada farklý yorumlamalara neden olmuþtur. 245. maddede bu suçlara açýk bir taným getirilmesiyle, uygulamadaki farklý yorumlamalarýn bertaraf edilmesi amaçlanmýþtýr. Ýkinci fýkrada günümüzde çok sýk karþýlaþýlan bir suç tipi tanýmlanmýþtýr. Baþkalarýna ait olan banka hesaplarý ile baðlantý kurarak sahte kredi kartý veya banka kartý üreten, satan, devreden ve satýn alan veya kabul eden kiþilerin eylemleri cezai müeyyideye baðlanmýþtýr. Özellikle þebekeler kurarak sahte kredi kartlarý, banka kartlarý üretilmekte ve bankada hesabý bulunan þahlarýn bilgisi olmaksýzýn bu kartlar kullanýlarak yüklü miktarda paralar çekilerek, suç iþlenmektedir. Maddenin 5377 sayýlý Kanun ile deðiþtirilmeden önceki ilk halinde yer almayan bu ikinci fýkra, 29.06.2005 tarihli deðiþiklik ile eklenmiþtir. Maddenin deðiþiklikten önceki ilk halinde sahte kredi ve banka kartlarýný kullanma ile ilgili yasal düzenleme getirilmiþ iken, sahte kartlarý yapan, satan, devreden ve alan þahýslara herhangi bir yaptýrým öngörülmemiþti. Deðiþiklik ile bu eksiklik giderilmiþ, bankada hesabý olan þahýslardan habersiz bunlara ait hesap bilgileri kullanýlarak sahte kredi veya banka kartý Biliþim ve Hukuk Görüldüðü gibi maddenin ilk haline nazaran ikinci deðiþiklikte, 2. fýkra ve 4. fýkra ile ayrý düzenleme getirilmiþtir.Bu þekilde akrabalýk baðý ile kar sahibine baðlý olan kiþilerin bu suçu iþlemesi halinde cezaya hükmedilemeyeceði 4. fýkrada açýkça belirtilmiþtir. 71 üreten, satan, devreden, satýn alan veya kabul eden þahýslarýn bu eylemleri de biliþim suçlarý içerisinde sayýlarak yaptýrýma baðlanmýþtýr. Biliþim ve Hukuk Maddenin üçüncü fýkrasýnda; ikinci fýkrada belirtilen þekillerde oluþturulmuþ veya üzerinde sahtecilik yapýlmýþ, sahte bir banka veya kredi kartýný kullanmak suretiyle iþlenmesi kendisine veya baþkasýna yarar saðlayan kiþi hakkýnda daha aðýr ceza öngörülmüþtür. Bu suç tipi birinci fýkrada tanýmlanan suç tipine benzemekle beraber üçüncü fýkrada söz konusu olan eylem sahte banka veya kredi kartý ile gerçekleþtirilmektedir. Bu nedenle de birinci fýkraya göre daha fazla ceza öngörülmüþtür. Ancak üçüncü fýkrada öngörülen cezaya hükmedilebilmesi için fiilin daha aðýr cezayý gerektiren baþka bir suç oluþturmamasý gerekir. 72 Maddenin dördüncü fýkrasý en çok eleþtirilen bir konuda açýklýk getirmek amacýyla 5377 sayýlý Kanun ile getirilen düzenlemedir. 245. maddenin ilk halinde yer almayan bu fýkra, maddenin birinci fýkrasýnda tanýmlanan suç tiplerinin, sýnýrlarý belirlenmiþ akrabalýk iliþkileri içerisinde iþlenmesi halinde doðuracaðý sonuçlarý düzenlemiþtir. En basit örneði, eþinin banka kartýný alan evin hanýmýnýn, eþinin bilgisi haricinde bu kartý kullanarak, alýþ veriþ yapmasý veya para çekmesidir. Bu halde eþinin rýzasý dýþýnda kullandý diye evin hanýmýný en az üç yýl hapis ve beþbin güne kadar adli para cezasýna çarptýrmak evlilik birliði için vahim sonuçlar doðurabilecektir. Kanun koyucu bu durumda, her ne kadar evin hanýmý, eþinin zararýna bu eylemi gerçekleþtirmiþ ise de, bunun hakkýnda cezaya hükmolunmayacaðýna iliþkin düzenleme yapmýþtýr. Çocuklar, ana-baba, evlat edinen veya evlatlýk, haklarýnda ayrýlýk kararý verilmemiþ karý-koca, ayný konutta beraber yaþayan kardeþler gibi haklarýnda ceza hükmolunmayacak akrabalýk sýnýrlarý fýkrada açýkça belirtilmiþtir. 245. madde de düzenlenen suçlar somut olayda belirlenirken, 5237 sayýlý Yasanýn 158/f maddesinin de deðerlendirmede göz önüne alýnmasý gerekmektedir. 158/f maddesinde nitelikli dolandýrýcýlýk suçunda, biliþim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarýnýn araç olarak kullanýlmasý suretiyle dolandýrýcýlýk suçunun iþlenmesi hali düzenlenmiþtir. Dolandýrýcýlýk suçunun maddi unsuru hileli davranýþlarla bir baþka kiþinin aldatýlarak menfaat saðlanmasýdýr. 158/f maddesinde de dolandýrýcýlýk suçunu iþleyen kimse banka veya kredi kurumlarýný kullanarak bu suçu iþlemektedir. Yani kendisinin bu kurumlarda çalýþmasýndan yararlanýp, bu þekilde dolandýrýcýlýk suçunu iþleyebilmekte veya bu kurumlarda çalýþýyormuþ inancýný karþý tarafta uyandýrarak eylemini gerçekleþtirmektedir. Oysa 245. madde de banka veya kredi kartýnýn kullanýlmasý suretiyle yarar saðlamaktadýr. Bu durumda önceden bankaya karþý dolandýrýcýlýk olarak düþünülen ve bu þekilde uygulamalara gidilen eylem, bu defa 5237 sayýlý kanunda açýkça 245. madde de ayrý bir suç tipi olarak düzenlenmiþtir. 245. madde de öngörülen düzenleme kanaatimizce, 158/f maddesinde öngörülen düzenlemeden farklýdýr. Hileli davranýþlarýn olmasý, mevcut usule uygun bir kartýn kullanýlmasý nedeniyle mümkün deðildir. 245. maddede gerçekte bankanýn sisteminde var olan kayýtlý banka kartý veya kredi kartý sisteme girmek için kullanýlmaktadýr. Bu nedenle sisteme giriþ meþru gibi gözükmektedir. Ancak kartýn ele geçirilmesi veya kullandýrýlmasý aþamasýnda gerçekleþtirilecek hileli hareketler, kart sahibi ile bunu gayri meþru olarak kullanan veya ele geçiren kiþi arasýnda ayrýca deðerlendirilmelidir. Bankanýn bu anlamda hileli davranýþlar ile aldatýlmasý 244. madde anlamýnda kanaatimizce söz konusu deðildir. 245. maddeden yapýlacak yargýlama sýrasýnda somut olayýn özelliðine göre 158/f maddesinin de göz önünde bulundurulmasý, deðerlendirmeye farklý bir bakýþ açýsý getirmesi açýsýndan iyi olacaktýr. 245. maddenin birinci ve ikinci fýkrasýnda banka veya kredi kartýnýn kullanýlmasýndan söz edilmektedir. Birinci Ýkinci fýkranýn uygulanmasý sýrasýnda sorun, bir kiþinin hem sahte kredi kartý oluþturmasý ve daha sonra bunu kullanmasý sýrasýnda ortaya çýkmaktadýr. Bu durumda bu kiþiyi hem 245. maddeden hem de sahtecilik suçundan yargýlayabilecek miyiz? 245. madde böyle bir durumda isnat edilen fiiller için öngörülen cezanýn aðýrlýðýna göre uygulamada bir öncelik sýrasý belirlemiþtir. Eðer sahtecilik yapýlarak tanzim edilen veya bu þekilde tanzim edilmiþ bir banka veya kredi kartý kullanýlýrsa fiil, daha aðýr bir cezayý gerektiren baþka bir suç oluþturmadýðý taktirde 245. madde ile daha aðýr bir ceza öngören eylemi oluþturuyor ise ilgili madde ile cezalandýrýlacaktýr. Bu suçlarla korunan hukuki menfaat mal varlýðýdýr. Maddede düzenlenen suçlarýn faaili herhangi bir kimse olabilir. Ancak belli akrabalýk sýnýrlarý içinde birinci fýkrada yazýlý suçun iþlenmesi halinde, son fýkraya göre ceza verilmeyecektir. Maddede düzenlenen suç tiplerinin manevi unsuru kasýttýr. Bu suçlarýn taksirle iþlenmesi mümkündür. Tanýdýk bir þahýs acil bir iþi nedeniyle kendisinin kredi kartýný kullanmanýz için size verebilir. Verdiði kredi kartýnýn sahte olduðunu varsayarsak, bu durumda tanýdýðý þahýstan ona yardým etmek amacýyla kredi kartýný alarak kullanan kiþi sahte bir kredi kartýný kabul etmekte ve bunu kullanmaktadýr. Þu halde 245. maddede belirlenen eylemlerin taksirle iþlenmesi mümkündür ancak madde kasýtla iþlenmesi halinde cezai yaptýrým öngörmüþtür. Bu nedenle kastýn tam olarak belirlenmesi gerekir. açýklanmamýþtýr. Bu durumda yeni Türk Ceza Kanunu’nun 60 maddesi göz önünde tutularak uygulama yapýlacaktýr. 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu yeni sisteminde, tüzel kiþiler hakkýnda güvenlik tedbirleri ancak kanunun açýkça belirttiði hallerde uygulanabilmektedir. Bu sebeple biliþim suçlarý ile ilgili bölümde açýkça belirtildiði için, tüzel kiþiler hakkýnda güvenlik tedbirleri uygulanabilecektir. Uygulanacak güvenlik tedbirleri müsadere ve tüzel kiþinin faaliyet izninin iptal edilmesi þeklinde olabilmektedir. Ancak her iki halde de ‘’ tüzel kiþinin yararýna bir suç iþlenmesi ‘’ þartýnýn gerçekleþmesi gerekmektedir. 765 sayýlý TCK ile karþýlaþtýrýldýðýnda, 765 sayýlý TCK nýn 525. maddesinde tüzel kiþilere yönelik getirilen güvenlik tedbiri uygulamasýnýn karþýlýðý yoktur. Esasen tüzel kiþiler aleyhine onlara özgü güvenlik tedbiri uygulamasýna gidilmesi 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu ile getirilmiþ yeni bir uygulamadýr. D. SONUÇ Teknolojik geliþmeler ile birlikte yeni suç tiplerinin oluþtuðu günümüzde, özellikle biliþim alanýnda iþlenen suç tipleri sürekli deðiþim göstermektedir (Biçkin 2004). Sahte, tahrip edilmiþ, taklit edilmiþ elektronik imza kullanýlarak oluþturulan belgelerin elektronik ortamlarda kullanýlmasý, kredi kartlarýyla yapýlan dolandýrýcýlýk, bilgisayar yazýlým programlarýnýn telif haklarýna aykýrý bir þekilde kopyalanmasý ve kullanýlmasý, þifreli özel sitelerden bedelsiz yararlanmak amacýyla bu sitelere þifreleri kýrýlarak giriþ yapýlmasý, pornografik ve yasa dýþý yayýnlar gibi suçlar bunlar arasýnda sayýlabilecek bazý suç tipleridir. Zamanla deðiþik türleri ortaya çýkmakla birlikte þimdiye kadar, tespit edilen bu suç tiplerine rastlanýlmýþtýr. 765 sayýlý TCK ile karþýlaþtýrýldýðýnda, bu maddede düzenlenen suç tiplerinin 765 sayýlý yasada tam karþýlýðý olan baðýmsýz bir hüküm ile düzenlemesi olmadýgðý anlaþýlýr. Ancak genel uygulama, 765 sayýlý Türk Ceza Kanunun 525/b-2 fýkrasýnda yazýlý suçu oluþturduðu kanaati ile yapýlmýþtýr. Yargýnýn uygulayacaðý hükümler ve kullanacaðý teknikler ile teknolojinin gerisinde kalmamasý gerekmektedir. Devletin temel fonksiyonlarýndan olan yargý erkinin, kullanacaðý enstrümanlarýn en son teknoloji ile uyumlu ve donatýlmýþ olmasý þarttýr. Günümüzde suçlular geliþmiþ en son teknolojiyi kullanarak suç iþlemektedir. Bu durum yeni suç tiplerinin ortaya çýkmasýna neden olmaktadýr. Biliþim suçlarý adý altýnda toplayabileceðimiz suçlarla ilgili olarak yapýlacak yargýlamanýn saðlýklý bir þekilde gerçekleþtirilebilmesi için yargýnýn bu teknolojilerden haberdar olmasý gerekmektedir. Aksi durum suçlularýn iþini kolaylaþtýracaktýr. Biliþim suçlarý ile ilgili olarak düzenleme yapýlan bölümde, bu suçlarýn iþlenmesi ile yararýna haksýz menfaat saðlanan tüzel kiþiler hakkýnda da güvenlik tedbirlerine hükmolunacaðý ayrýca belirtilmiþtir. Buna göre 246. maddede açýkça ‘’ biliþim suçlarýnýn iþlenmesi suretiyle yararýna haksýz menfaat saðlanan tüzel kiþiler hakkýnda bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur ‘’ denilmiþtir. Ancak tüzel kiþilere özgü güvenlik tedbirlerinin ne olacaðý, hangi sýnýrlarda uygulama yapýlacaðý bu maddede Uluslararasý alanda, Türkiye’nin de taraf olduðu Çocuk Haklarýna Dair Sözleþmeye Ek Çocuk Satýþý, Çocuk Fahiþeliði ve Çocuk Pornografisi ile Ýlgili Ýhtiyari Suçun kovuþturulmasý resen yapýlýr. Yeni Türk Ceza Kanunun 60. maddesi gereðince bu suçun iþlenmesi nedeniyle yararýna haksýz menfaat saðlanan tüzel kiþiler hakkýnda bunlara özgü güvenlik tedbirleri madde 246 da belirtildiði üzere uygulanýr (Anonim b 2005). C.4. TÜZEL KÝÞÝLER HAKKINDA GÜVENLÝK TEDBÝRÝ UYGULANMASI Bu sebeple uluslararasý platformda ‘’ Siber Suç Sözleþmesi ‘’ hazýrlanarak, biliþim suçlarýna karþý ortak mücadeleye gidilmek istenilmiþtir. Pek çok ülke bu sözleþmeye uygun olarak mevzuatýnda uyarlama yapmýþ veya yeni kanuni düzenlemelere gitmiþlerdir. Ülkemizde ise, henüz Siber Suç Sözleþmesi imzalanmamýþ olmakla birlikte bu sözleþmede öngörülen ilkelere uygun olarak 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nda düzenleme yapýlmýþtýr. Biliþim ve Hukuk fýkrada sahih bir banka veya kredi kartýnýn bir þekilde sahibinin rýzasý dýþýnda kullanýlmasý söz konusu iken, ikinci fýkrada sahteliði söz konusu olan bir banka veya kredi kartýnýn kullanýlmasý söz konusudur. Kullanýlan kredi veya banka kartýnýn ayrýca sahteliði söz konusu ise ikinci fýkranýn uygulanmasý daha doðru olacaktýr. 73 Protokolde Çocuk Pornografisi’nin internette ve diðer geliþen teknolojiler üzerinde artan eriþilebilirliðinden endiþe duyarak ve internet üzerinde Çocuk Pornografisiyle Mücadele Uluslararasý Konferansýný (Viyana, 1999) ve özellikle de bu konferansýn çocuk pornografisinin üretiminin, daðýtýmýnýn, ihracatýnýn, naklinin, ithalatýnýn, kasýtlý zilyetliðinin ve reklamýnýn tüm dünyada suç olarak kabul edilmesi için çaðrýda bulunan sonuç kararýný Türkiye’de kabul etmiþtir (Anonim 1999). 28.1.1981 tarihinde Strazbourg’da Avrupa konseyine üye ülkelerin imzaladýðý Kiþisel Nitelikteki Verilerin Otomatik Ýþleme Tabi Tutulmasý Karþýsýnda Þahýslarýn Korunmasýna Dair Sözleþme’ye Türkiye imzalamak suretiyle taraf olmuþtur. Sözleþme metnine göre amaç; temel hak ve özgürlüklerden her birinin korunmasý hususunun otomatik bilgi iþleme konu teþkil eden kiþisel nitelikteki verilerin sýnýrlar ötesi akýþýnýn yoðunluk kazânmasý karþýsýnda bilhassa özel yaþama saygý hakkýna teþmilinin temenniye þayan olduðunu düþünerek; sýnýrlarý hesaba katmaksýzýn, haber alma özgürlüðü lehindeki yükümlülüklerini ayný zamanda teyit ederek; özel yaþama saygýnýn ve halklar arasýndaki serbest bilgi akýmýnýn temel deðerler olduðu hususundaki mutabakatýn gerekliliðini kabul ederek bu sözleþme metni imzalanmýþtýr (Anonim 1981). Biliþim ve Hukuk Uluslararasý alanda biliþim suçlarý ile ilgili olarak yapýlan pek çok düzenlemeye daha önceden taraf olmamýz nedeniyle, biliþim suçlarýný takip ve mücadele ile ilgili olarak 765 sayýlý Türk Ceza Kanunun ’da ve diðer kanunlarýmýzda bu konuda düzenleme yapýlmýþtýr. Baþta 765 sayýlý Türk Ceza Kanunu olmak üzere diðer yasalarýmýzda biliþim alanýnda iþlenebilecek suç türleri ile ilgili yeni hükümler getirilmiþtir. Yeni suç tipleri ortaya çýktýkça, mevcut düzenlemenin yetersizliðini gidermek adýna yeni hükümler getirilerek uyarlamaya gidilmektedir. 5846 sayýlý Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 25, 72 ve ek 4 maddeleri, 4632 sayýlý Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatýrým Sistemi Kanunu’nun 23. maddesi ve 2499 sayýlý Sermaye Piyasasý Kanunu’nun 22. maddeleri ile 4077 sayýlý Tüketicinin Korunmasý Hakkýnda Kanun’da deðiþiklik yapan 4822 sayýlý kanun, e-Avrupa Giriþimi kapsamýnda öngörülen hedeflere paralel bir çalýþma olarak deðerlendirilebilir (Anonim b 2001). 74 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu ile getirilen ayrýntýlý düzenlemeler ile bu suçlarla mücadele edilmesinde mesafe kaydedileceði açýktýr. Uygulayýcýlara özellikle somut olayýn nitelendirilmesi ve uygulanacak kanun hükmünün belirlenmesi konusunda önemli görevler düþmektedir. Getirilen düzenlemeler ile teknolojinin, kötü niyetli kullanýmýnýn önüne geçilecektir. KAYNAKLAR Anonim 1926. 765 Sayýlý Türk Ceza Kanunu,Resmi Gazete, Sayý 320. Anonim 1981.Kiþisel Nitelikteki Verilerin Otomatik Ýþleme Tabi Tutulmasý Karþýsýnda Þahýslarýn Korunmasýna Dair Sözleþme,Strasbourg Anonim 1991. 3756 Sayýlý 765 Sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun Bazý Maddelerinin Deðiþtirilmesine Dair Kanun,Resmi Gazete, Sayý 20901. Anonim 1999.Uluslararasý Çalýþma Örgütü, Kötü Biçimlerdeki Çocuk Ýþçiliðinin Yasaklanmasý ve Ortadan Kaldýrýlmasýna Ýliþkin 182 Sayýlý Acil Eylem Sözleþmesi,Viyana. Anonim a 2001. http://conventions.coe.int/Treaty/EN/projest/FinalCybercrime.htm Anonim b 2001. E-Devlet – E-Türkiye Raporu, Telekomünikasyon Kurumu,Ankara Anonim 2003. Biliþim Suçlarýnýn Kapsamý, Tanýmlamalarý ve Sýnýflandýrýlmasý, www.ankara.pol.net. Ankara Biçkin Ýnci, 2004. Elektronik Ýmza Kanunu ve Getirdiði Düzenlemeler, Yargýtay Dergisi,Temmuz 2004, Ankara Çetin Ýbrahim, 2004. Siber Suç Teorisi,Hukuk Yazýlarý, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi. Anonim a 2005. Güncel Sözlük, Türk Dil Kurumu, Ankara. Anonim b 2005. 5237 Sayýlý Türk Ceza Kanunu,Resmi Gazete, Sayý 25611. Anonim c 2005. 5377 Sayýlý Türk Ceza Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun,Resmi Gazete, Sayý 25869. TELEKOMÜNÝKASYON SEKTÖRÜNDE ALTERNATÝF UZLAÞTIRMA YÖNTEMLERÝ Telekomünikasyon sektöründe uzlaþmazlýklar telekomünikasyon piyasasýndaki serbestleþtirme, rekabetin tesisine yönelik düzenlemeler ve teknolojik geliþmeler nedeniyle artýþ göstermektedir. Telekomünikasyon sektöründe sürdürülebilir rekabet ortamýnýn tesisi için iþletmeciler arasýndaki uzlaþmazlýklarýn hýzlý ve etkin bir biçimde çözüme kavuþturulmasý gerekmektedir. Bu çerçevede sektöre özel düzenleyici kurumlar yasa hükümleri ile iþletmeciler arasýndaki uzlaþmazlýklarý çözümlemek ile görevlendirilmiþlerdir. Bunun yanýsýra telekomünikasyon sektöründe uzlaþmazlýklarýn üçüncü taraflarýn müdahalesi olmaksýzýn alternatif uzlaþtýrma yöntemleri kullanýlarak çözüme kavuþturulmasý da yeni geliþen yöntemler arasýndadýr. Telekomünikasyon sektöründe serbestleþtirme ile birlikte, yatýrýmlar, arabaðlantý, tüketici haklarý ve radyo frekanslarý konularýnda uzlaþmazlýklar ortaya çýkabilmektedir. Yeni lisanslarýn verilmesi ve iþletmecilere tanýnan haklarýn artýrýlmasý gibi hususlar iþletmeciler ile düzenleyici kurumlar arasýnda uzlaþmazlýklara neden olabilmektedir. Arabaðlantý, roaming, numaralandýrma, hizmet kalitesi, frekans tahsisi, tesis paylaþýmý gibi konular ise iþletmeciler arasýnda sýk rastlanan uzlaþmazlýk sebeplerini oluþturmaktadýr. Telekomünikasyon sektöründe uzlaþmazlýklar mahkeme kararý, düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararlarý veya alternatif uzlaþtýrma yöntemleri ile çözümlenmektedir. Ülkemiz telekomünikasyon mevzuatýnda Avrupa Birliði Direktifleri dikkate alýnarak çeþitli düzenlemelere gidilmiþ, uzlaþmazlýklarýn çözümü konusunda ikincil mevzuat hükümleri oluþturulmuþtur. Bu hükümler ile telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösteren iþletmeciler arasýndaki uzlaþmazlýklarýn en kýsa ve en etkin þekilde giderilmesi amaçlanmýþtýr. 2. TELEKOMÜNÝKASYON SEKTÖRÜNDE UZLAÞTIRMA YÖNTEMLERÝ 2.1. Genel Olarak Hukuksal anlamda uzlaþmazlýk; karþýlýklý müzakereler, mahkemeler veya üçüncü kiþi tarafýndan verilecek bir karar sonucunda çözümlenmeye yatkýn meselelere iliþkin anlaþmazlýktýr (1). Uzlaþma ise, taraflar arasýnda ortaya çýkan ihtilaflarýn çözümlenmesi anlamýnda kullanýlmaktadýr. Telekomünikasyon sektöründe uzlaþmazlýklar mahkeme kararý, düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararlarý veya alternatif uzlaþtýrma yöntemleri ile çözümlenmektedir. Telekomünikasyon sektöründe uzlaþmazlýklarýn çözümü, genel düzenleyici çerçeve içerisinde önemli bir rol oynamaktadýr. Piyasaya yeni giren bir iþletmeci ile yerleþik iþletmeci arasýnda oluþabilecek bir ihtilaf, etkin olarak ve zamanýnda çözülemezse hukuksal düzenlemelerin hedeflediði rekabet ortamý yaratýlamayacaktýr. Yerleþik iþletmeci piyasadaki konumunu korumak için yeni giren iþletmecilerle arasýnda sun’i anlaþmazlýklar yaratabilir. Diðer bir ifade ile, uzlaþmazlýklar, yerleþik iþletmeci tarafýndan piyasayý Biliþim ve Hukuk 1. GÝRÝÞ BÝLGE GÖKTAYLAR / Telekomünikasyon Uzmaný 75 tekelleþtirmek amacýyla kullanýlabilir. Düzenleyici kurum etkin bir uzlaþtýrma süreci yaratarak piyasada rekabetin oluþturulmasýný ve korunmasýný saðlayabilir (2). Telekomünikasyon sektöründe uzlaþmazlýklarýn etkin ve þeffaf olarak çözümü yeni yatýrýmlarý da teþvik etmektedir. Avrupa Rekabetçi Telekomünikasyon Birliði (European Competitive Telecommunications Association-ECTA) tarafýndan yapýlan bir araþtýrma sonucuna göre, telekomünikasyon sektörüne yapýlan yatýrýmlarýn etkin bir düzenleyici sistemin varlýðýna baðlýdýr (3). 2.2. Uzlaþtýrma Yöntemleri Telekomünikasyon sektöründe uzlaþmazlýklarýn çözümünde çeþitli uzlaþtýrma yöntemleri kullanýlmaktadýr. Bunlar arasýnda düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararlarý, yargýsal kararlar ve alternatif uzlaþtýrma yöntemleri sayýlabilir. Uygulamada bu yöntemler ayrý ayrý veya birlikte kullanýlabildiði gibi birbirini takip de edebilmektedir. Örneðin, düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararýnýn gözden geçirilmesi amacýyla yargý yoluna baþvurulabilir. Alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýlmasý uzlaþmazlýðýn çözümünü saðlamadýðý takdirde taraflar düzenleyici kuruma veya mahkemelere baþvurabilir. 2.2.1. Düzenleyici Kurum Kararlarý Telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösteren iþletmeciler arasýndaki uzlaþmazlýklarýn, düzenleyici kurumlar tarafýndan çözülmesi yaygýn olarak kullanýlan bir yöntemdir. Bu yöntem, düzenleyici kurumun resmi bir uzlaþtýrma süreci sonunda taraflar arasýndaki uzlaþmazlýk hakkýnda hukuksal anlamda baðlayýcý bir karar vermesi esasýna dayanmaktadýr. Biliþim ve Hukuk Düzenleyici kurum tarafýndan uygulanan uzlaþtýrma süreci, baþvuru, inceleme, karar ve kararýn gözden geçirilmesi aþamalarýndan oluþmaktadýr. Uzlaþtýrma süreci, uzlaþmazlýðýn taraflarýndan birinin talebiyle veya re’sen düzenleyici kurum tarafýndan baþlatýlabilmektedir. Düzenleyici kurum tarafýndan uzlaþtýrma kararýnýn verilmesi çoðunlukla belirli süreler ile kýsýtlanmaktadýr. 76 Uzlaþtýrma süreci genellikle birbirini izleyen yazýlý öneriler ve toplantýlar ile gerçekleþtirilmektedir. Düzenleyici kurum uzlaþmazlýklara iliþkin üçüncü taraflarýn görüþlerine de baþvurabilmektedir. Uzlaþmazlýklara iliþkin raporlama süreci çoðunlukla düzenleyici kurum bünyesindeki bir birim tarafýndan yürütülmektedir. Söz konusu birim, düzenleyici kurumun karar organýna uzlaþmazlýðýn çözümüne iliþkin bir karar önerisi sunmaktadýr. Bazý düzenleyici kurumlar tarafýndan söz konusu karar önerisi, baðýmsýz bir yasal danýþmanýn incelemesine de sunulmaktadýr. Uzlaþmazlýklarýn çözümüne yönelik kararlar genellikle düzenleyici kurumun karar organý tarafýndan verilmektedir. Bununla birlikte, idari etkinliðin ve hýzlý karar alma mekanizmasýnýn saðlanmasýný teminen pek çok düzenleyici kurum, uzlaþmazlýklarýn çözümü konusundaki bazý yetkilerini karar organýnda yer alan bir yetkiliye veya uzman personele devredebilmektedir. Düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararý taraflar açýsýndan baðlayýcýdýr. Diðer bir deyiþle, düzenleyici kurum tarafýndan uzlaþtýrma kararýna uyulmasýnýn saðlanmasý amacýyla idari yaptýrýmlar uygulanabilmektedir. Avrupa ülkelerinde genellikle, düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararýnýn gereðinin yerine getirilmemesi durumunda, idari para cezasý uygulanmasý, lisansýn feshi gibi yaptýrýmlar söz konusudur. Bununla birlikte, Avusturya, Letonya, Ýtalya ve Ýsveç gibi bazý ülkelerde iþletmeciler tarafýndan uzlaþtýrma kararýnýn gereklerinin yerine getirilmemesi halinde yaptýrým uygulanmamaktadýr (3). Düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararlarý yargýya da götürülebilmektedir. Bununla birlikte, çoðu ülkede uzlaþtýrma kararlarý mahkemeler tarafýndan sadece maddi ve usuli hukuka uygunluk açýsýndan inceleme konusu yapýlmaktadýr. Uzlaþtýrma kararýna yönelik itirazlar haklý bulunursa, mahkeme tarafýndan düzenleyici kuruma uzlaþtýrma kararýnýn gözden geçirilmesi tavsiye edilmektedir. Düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararýnýn içeriðine mahkeme kararý ile müdahale edilmemektedir. Bazý ülkelerde düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararlarý ilgili Bakanlýk veya Bakanlar Kurulu tarafýndan da gözden geçirilebilmektedir. Bununla birlikte, bu uygulama uzlaþmazlýðýn tarafýný teþkil eden bir iþletmecinin mülkiyetinin devlete ait olmasý sorunlara yol açabilmektedir (3). Düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararýnýn yargýya götürülerek icrasýnýn durdurulabilmesi, düzenleyici kurumun uyguladýðý uzlaþtýrma sürecinin iþlerliðini önemli ölçüde azaltmaktadýr. Diðer bir deyiþle, uzlaþmazlýðýn taraflarýndan birinin mahkemeye baþvurarak uzlaþtýrma kararýný uygulanamaz hale getirmesi ve yargý sürecini suistimal etmesi söz konusu olabilir. Almanya’da, düzenleyici kurumun çok sayýda uzlaþtýrma kararý mahkemeye taþýnarak yürürlüðü durdurulmuþtur. Bununla birlikte uzlaþtýrma kararlarýna karþý açýlmýþ olan davalar uzun süre kesin hükme baðlanmamýþtýr. Bu nedenle, 2004 tarihli Alman Telekomünikasyon Kanunu’nda, düzenleyici kurum kararlarýna iliþkin olarak mahkeme tarafýndan nihai karar verilene kadar düzenleyici kurum kararýnýn yürürlükte kalacaðý hükmüne yer verilmektedir (4). Ýspanya’da ise mahkemeler davacýnýn talebi ve davacýnýn telafisi imkânsýz zarara uðramasý gibi bazý þartlarýn birlikte gerçekleþmesi halinde düzenleyici kurum kararýnýn uygulamasýnýn askýya alýnmasýna karar vermektedir (3). 2.2.2. Yargý Kararlarý Uzlaþmazlýklarýn çözümünde mahkemeler tarafýndan verilen kararlar genellikle uzlaþmazlýðýn çözümünde nihai baþvuru mekanizmasý olarak önem taþýmaktadýrlar. Yargý kararlarýnýn kesin olmasý ve resmi yaptýrým mekanizmasýnýn iþletilmesi gibi avantajlarý bulunmaktadýr. Bununla birlikte uzlaþmazlýklarýn çözümü sürecinde yargýda yaþanabilecek gecikmeler telekomünikasyon alanýnda uzmanlaþmýþ mahkemeler ve yargýçlarýn yokluðu ve maliyetin yüksekliði gibi nedenlerle etkin olmayabilir (3). Mahkemeler genellikle düzenleyici kararýn gözden geçirilmesi aþamasýnda devreye girmektedir. Düzenleyici kurum kararlarýna karþý idare ve özel hukuk mahkemeleri nezdinde itiraz edilmekle birlikte, bazý ülkelerde farklý yargýsal baþvuru yollarý da geliþtirilmiþtir. Örneðin, Ýngiltere’de düzenleyici kurum kararlarýna karþý düzenleyici kararlar ve rekabet konusunda uzmanlaþmýþ baðýmsýz yargý kurumu olan Rekabet Temyiz Mahkemesine (Competition Appeal Tribunal) itiraz edilmektedir. Danimarka’da da düzenleyici kurum kararlarý yýlda bir kez ve talep üzerine toplanan Telekomünikasyon Þikayetleri Kuruluna taþýnabilmektedir. Belçika’da ise, Brüksel Yüksek Mahkemesi düzenleyici kurum tarafýndan verilen kararlarý incelemektedir. Düzenleyici kurum kararlarý söz konusu mahkeme tarafýndan aksine bir karar verilmediði sürece askýya alýnmýþ sayýlmaktadýr (5). 2.3. Alternatif Uzlaþtýrma Yöntemleri Alternatif uzlaþtýrma yöntemleri taraflar arasýndaki uzlaþmazlýklarýn yargýsal olmayan yollarla çözülmesini hedeflemektedir (6). Alternatif uzlaþtýrma yönteminin temelini, taraflar arasýndaki uzlaþmazlýklarýn, mahkemeye baþvurulmaksýzýn veya düzenleyici kurum müdahalesine gerek kalmaksýzýn müzakereler sonucunda ve karþýlýklý anlaþma yoluyla çözümlenmesinin saðlanmasý oluþturmaktadýr (7). Uzlaþmazlýk çözümünde alternatif uzlaþtýrma yöntemlerine baþvurulabilmesi için öncelikle taraflarýn karþýlýklý rýzalarýnýn bulunmasý gereklidir. Taraflarýn rýzasý genellikle sözleþmeye dayanmakta veya taraflar arasýnda devam eden sözleþmesel iliþkilerde herhangi bir anlaþmazlýðýn doðmasý halinde alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýlacaðýna iliþkin bir þart konulmasý ile saðlanmaktadýr (8). Alternatif uzlaþtýrma, hakemlik, müzakere ve arabuluculuk gibi bazý yöntemleri kapsamýna almaktadýr (9). Müzakere, uzlaþmazlýðýn taraflarýnýn karþýlýklý görüþmeler yoluyla uzlaþmazlýða çözüm bulmalarýdýr. Hakemlik yönteminde uzlaþmazlýðýn çözümü, tarafsýz bir üçüncü kiþiye (hakem) býrakýlmaktadýr. Arabuluculuk ise uzlaþmazlýðýn taraflarýnýn yaný sýra karþýlýklý görüþmelere tarafsýz bir üçüncü kiþinin (arabulucu) dahil edildiði yöntemdir. Biliþim ve Hukuk Taraflar, düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararýna mahkemeler nezdinde itiraz edebilmekte veya kararýn gözden geçirilmesini saðlamak amacýyla düzenleyici kuruma baðvurabilmektedir. Bununla birlikte düzenleyici kurumlar, kararýn gözden geçirilmesi baþvurularýnýn kabulünü belirli kýstaslara baðlamaktadýr. Örneðin, Kanada’da düzenleyici kurum yayýnladýðý usul ve esaslar ile bu kýstaslarý belirlemiþtir. Söz konusu kýstaslar arasýnda kanun veya somut olayda bir hatadan kaynaklanan bir durumun mevcut olmasý veya baþvuruda yer alan hususlarýn kapsamýnýn geniþlemesi yer almaktadýr (3). 77 Alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýlmasý taraflarýn birbirlerine yönelik uzlaþmazlýk oluþturacak talebinin varlýðýný gerektirir. Menfaatleri çatýþan taraflarýn, birbirlerine karþý belirli bir talepte bulunmasý ve taleplerinin kýsmen veya tamamen reddedilmesi gerekmektedir (8). Alternatif uzlaþtýrma yöntemi yargý yoluna göre daha gayri resmi bir yapýda ve kamuya kapalýdýr. Alternatif uzlaþtýrma yönteminin bu yapýsý sayesinde zamandan ve masraflardan tasarruf etmek mümkündür. Alternatif uzlaþtýrma yöntemi yargý yoluna kýyasla, hasýmlý olmayan bir süreçte üçüncü kiþinin katýlýmýyla veya üçüncü kiþinin katýlýmý olmaksýzýn taraflarýn iþbirliði yaparak uzlaþmazlýða çözüm bulmalarý esasýna dayanmaktadýr. Alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin temelinde müzakere usulü yatmaktadýr. Müzakere uzlaþmazlýk taraflarýnýn karþýlýklý anlaþma isteðine ve iyi niyetine dayanmaktadýr (8). Alternatif uzlaþtýrma yönteminde, uzlaþmazlýðýn çözümünde yardýmýna baþvurulan üçüncü kiþinin aracýlýðýna gönüllü olarak rýza gösterilmesi esastýr. Yargý yolunda ise, mahkeme devreye girdikten sonra taraf iradesi geri planda kalmaktadýr Biliþim ve Hukuk Alternatif uzlaþtýrma yönteminin kullanýlmasýnýn taraflar açýsýndan olduðu gibi düzenleyici kurumlar açýsýndan bazý yararlarý bulunmaktadýr. Alternatif uzlaþtýrma kapsamýnda izlenecek yöntem ve diðer ayrýntýlara taraflar karar vermektedir. Dolayýsýyla, alternatif uzlaþtýrma uzlaþmazlýðýn taraflarý açýsýndan esnek bir yöntemdir. Alternatif uzlaþtýrma uzlaþmazlýðýn taraflarýnýn mahkeme ve düzenleyici kurum nezdinde karþý karþýya gelerek kiþisel ve ticari iliþkilerinin zarar görmesini engellemektedir (10). Uzlaþmazlýðýn taraflarý alternatif uzlaþtýrma yöntemleri ile her iki tarafýn da çýkarýna olan sonuçlar elde etmektedirler. Ayrýca tüm sürecin ve verilen kararlarýn gizli olmasý dolayýsýyla taraflarýn ticari sýrlarýnýn ortaya çýkmasý ve ticari itibarlarýnýn kamuoyu nezdinde zedelenmesi önlenmiþ olmaktadýr (11). 78 Düzenleyici kurumlar açýsýndan deðerlendirildiðinde, alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýlmasý uzlaþmazlýklarýn bir kýsmýnýn resmi uzlaþtýrma sürecini iþletilmeden sonuçlandýrarak kurum kaynaklarýnýn tasarruf edilmesini saðlayacaðý için yararlýdýr. Bu durumda, düzenleyici kurum taraflarýn kendi aralarýnda çözemedikleri karmaþýk sorunlara odaklanacaktýr. Bununla birlikte, alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýlmasý, uzlaþmazlýðýn taraflarýndan biri kötü niyetle hareket ederek uzlaþmazlýk sürecini uzatabilecek olmasý bakýmýndan olumsuz sonuçlara yol açabilir (3). Avrupa Birliði ülkelerinde ulusal düzenleyici kurumlar, 2002/21/EU sayýlý Çerçeve Direktif hükümleri ile getirilen yeni düzenlemeler gereðince, uzlaþmazlýklarýn alternatif uzlaþtýrma yöntemleri ile çözümünün mümkün olduðu durumlarda uzlaþmazlýða müdahil olmaktan kaçýnabilmektedirler. Uzlaþmazlýklarýn çözümünde Ýngiltere’de hakemlik yöntemi yaygýn olarak kullanýlmaktadýr (12). Almanya’da ise, Ýngiltere ile kýyaslandýðýnda, alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýmýnýn henüz yaygýnlaþmadýðý ifade edilebilir. Avrupa’daki düzenleyici kurumlarýn alternatif uzlaþtýrma yöntemlerini tercih etmelerinin temel nedeni mahkemelere intikal eden dava sayýsýnýn çokluðu, mahkemelere ayrýlan kaynaklarýn yetersiz kalmasý ve davalarýn sonuçlandýrýlmasýnýn uzun zaman almasýdýr (13). Amerika Birleþik Devleri’nde (ABD) düzenleyici kurumlar (eyalet) arabaðlantý müzakerelerinde taraflardan birinin talebi üzerine arabulucu atayabilmektedir (14). Böylelikle potansiyel uzlaþmazlýklarýn bir kýsmý önlenmiþ olmaktadýr. Avusturalya’da uzlaþmazlýðýn niteliðine göre en kýsa sürede çözümü saðlayacak alternatif uzlaþtýrma yöntemi tercih edilmektedir (15). Düzenleyici kurumlar tarafýndan genellikle, taraflarýn uzlaþmazlýðýn çözümü için müdahale talep etmesinden önce, müzakere ve arabuluculuk yöntemlerinin denenmiþ olmasý beklenmektedir. Bazý hallerde uzlaþmazlýðýn taraflarý baðýmsýz arabulucularý tercih etmektedir. Ofcom gibi bazý düzenleyici kurumlar ise, özellikle etkin piyasa gücüne sahip olmayan iþletmeciler arasýndaki uzlaþmazlýklarda taraflarý alternatif uzlaþtýrma yöntemlerini kullanmaya teþvik etmektedir. Düzenleyici kurumlar, düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararýnýn gözden geçirilmesi aþamasýnda da alternatif yaklaþýmlar geliþtirmiþlerdir. Ýngiltere’de kamu denetçisi (ombudsman) projesi, Ýrlanda’da arabuluculuk yönteminin yaygýnlaþtýrýlmasý bunlar arasýnda sayýlabilir (16). 2.3.1. Müzakere Müzakere, uzlaþmazlýðýn taraflarýnýn karþýlýklý görüþmeler yoluyla uzlaþmazlýk konularý hakkýnda anlaþmaya varmayý amaçladýðý süreçtir (17), (18). Müzakere, taraflarýn karþýlýklý olarak çýkarlarýna uygun bir anlaþmaya varabilmelerini saðlama hedefini taþýmaktadýr. Bu bakýmdan alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin temel unsurlarýndadýr. Müzakereler genellikle daha resmi bir uzlaþmazlýk çözümü mekanizmasýný iþletebilmek için ön koþul teþkil etmektedir. Bununla birlikte, taraflar müzakere yöntemi ile bir sonuca ulaþamazlarsa diðer uzlaþtýrma yöntemlerine baþvurma olanaðýna sahiptir. Müzakerenin temel avantajý, uzlaþmazlýðýn her iki tarafýnýn da çýkarýna olan bir þekilde çözümlenerek sonuçlandýrýlmasýdýr. Kararýn baðlayýcý olmamasý, taraflara kendi çýkarlarýna sonuç üretme imkaný saðlamaktadýr. Kanada’da uzlaþmazlýklarýn büyük bir çoðunluðu müzakere yöntemi kullanýlarak, üçüncü taraflarýn müdahalesi olmaksýzýn çözümlenmektedir (19). 2.3.2. Arabuluculuk Arabuluculuk, uzlaþmazlýðýn çözümünü kolaylaþtýrmak amacýyla uzlaþtýrma prosedürüne tarafsýz bir üçüncü kiþinin dahil edildiði, karþýlýklý anlaþmaya dayanan süreçtir. Arabuluculuk yönteminde, taraflar uzlaþmazlýðýn çözümünü saðlamak için ortak çalýþmalar yapmaktadýr. Bununla birlikte, uzlaþmazlýðýn çözümü nihai olarak, arabulucu tarafýndan verilen karar ile saðlanmaktadýr (20). Arabulucular düzenleyici kurum tarafýndan belirlenen kiþiler olabileceði gibi düzenleme sürecine dahil olmayan baðýmsýz ve tarafsýz kiþiler de olabilmektedir. Arabulucunun temel amacý, uzlaþmazlýðýn ortadan kalkmasý için taraflara yardýmcý olmaktýr. Arabuluculuk yöntemi ile, uzlaþmazlýk taraflarýnýn ticari iliþkilerinin zedelenmesi önlenmektedir. Arabuluculuk yöntemi sonucunda verilen karar baðlayýcý nitelik taþýmamaktadýr (17). Arabuluculuk diðer uzlaþtýrma yöntemlerine kýyasla daha az maliyetli bir yöntemdir (21). Uzlaþmazlýðýn taraflarý kendi seçtikleri bir üçüncü kiþiyi arabulucu olarak görevlendirmektedir. Baþka bir deyiþle, uzlaþmazlýðýn taraflarý düzenleyici kurumun müdahalesi veya zorlamasý olmaksýzýn uygun bir arabulucu seçebilmektedir. Aralarýndaki uzlaþmazlýðý arabuluculuk yöntemi ile çözümlemeye karar vermiþ olan taraflar, sürecin devam etmesinin menfaatlerine uygun düþmediði hallerde arabuluculuk sürecinden herhangi bir aþamada vazgeçebilmektedir. Arabuluculuk konusunda taraflara profesyonel yardým sunmaya hazýr profesyonel uluslararasý organizasyonlar (WIPO vb.) bulunmaktadýr. Arabuluculuk yönteminde taraflar, kendileri için sýr addettikleri bir bilgiyi açýklamaya zorlanamamakta ve taraflarca aksi kararlaþtýrýlmadýðý takdirde arabuluculuk süreci ve uzlaþtýrma kararlarý gizli tutulmaktadýr. Avrupa Birliði üyesi ülkelerde arabuluculuk mekanizmasýnýn uygulanmasý farklýlýk arzetmektedir. Biliþim ve Hukuk Müzakereler öncesinde taraflar, uzlaþmazlýðýn müzakere yöntemi ile çözümlenmeye uygun olup olmadýðýný deðerlendirmekte ve somut olaya uygun olarak uzlaþmazlýðýn çözümü için makul bir zaman sýnýrlamasý yapýlmaktadýr. Müzakerelere uzlaþmazlýðýn taraflarýnýn dýþýnda bir üçüncü kiþi katýlamadýðý için taraflar görüþmelerinin ilerleme programýný kendileri hazýrlayabilmekte, izlenecek usul ve esaslarý belirleyebilmektedir. Müzakere süreci gizli olarak yürütülmektedir. Müzakere süreci neticesinde verilen karara karþý taraflarýn genellikle yargýya baþvurma imkâný bulunmamaktadýr. 79 Ýsveç düzenleyici kurumu arabuluculuk yöntemini sýk olarak kullanmaktadýr. Bununla birlikte, Ofcom baþta olmak üzere, diðer Avrupa Birliði düzenleyici kurumlarý, arabuluculuðun potansiyel avantajlarý konusunda daha kuþkucu yaklaþmaktadýr (3). OTELO, Ýngiltere’de tahkim ve arabuluculuða tercihen ‘’kamu denetçisi‘’ tarzý bir müzakere süreci getiren gönüllü bir kuruluþtur. OTELO tarafýndan iþletmeciler ile tüketiciler arasýndaki alternatif uzlaþtýrma kararýnýn onaylanabilmesi için uzlaþtýrma kararýnýn baðýmsýz ve tarafsýz olmasý ve tüm tüketiciler tarafýndan ulaþýlabilir ve ücretsiz olmasý gerekmektedir (22). Ofcom, OTELO ve diðer baðýmsýz uzlaþtýrma kurumlarýnýn uyguladýklarý alternatif uzlaþtýrma süreçlerini denetlemektedir. ABD’de arabuluculuk yöntemi arabaðlantý uzlaþmazlýklarýnda kullanýlmaktadýr. Uzlaþmazlýðýn taraflarý arabaðlantý müzakerelerinde düzenleyici kurumdan arabulucu atamasýný isteyebilir. Arabuluculuk bazý ülkelerde mahkemelerin takdir yetkisine de dayalý olarak kullanýlabilir. Örneðin, Avusturalya’da hakimlerin mahkemelerde görülmekte olan davalarý takdir yetkisine dayanarak arabulucuya yönlendirmeleri mümkündür (23). 2.3.3. Hakemlik Hakemlik yöntemi, arabaðlantý gibi pek çok telekomünikasyon uzlaþmazlýðýnýn çözümünde kullanýlmaktadýr (3). Hakemlik, uzlaþmazlýðýn çözümünün, uzlaþmazlýðýn taraflarýnýn anlaþmasý ile tarafsýz bir üçüncü kiþiye (hakeme) býrakýlmasýdýr (24), (25). Hakemlik yöntemi genellikle taraflar arasýnda yapýlan sözleþme hükümlerine dayalý olarak uygulanmaktadýr (26), (27), (28), (29). Bununla birlikte, telekomünikasyon uzlaþmazlýklarýnýn çözümünde hakemlik yönteminin kullanýlmasý, kanun veya düzenleyici kurum kararý ile zorunlu kýlýnabilmaktedir. Böylece taraflar karþýlýklý anlaþma ile hakeme uzlaþmazlýðýn çözümü konusunda yetki tanýmaktadýr. Taraflarýn belirleyeceði hakem sayýsý birden fazla olabilmektedir (18). Uzlaþmazlýk hakkýnda hakem tarafýndan verilen kararlar, yargý kararlarý gibi, taraflar bakýmýndan baðlayýcý nitelik taþýmaktadýr (30), (31). Bu anlamda hakem kararlarý yarý yargýsal kararlar olarak nitelendirilmektedir (32). Biliþim ve Hukuk Hakemlik süreci genellikle taraflarýn birer hakem belirlemeleri ile baþlar. Bu hakemler bir araya gelerek, bir üçüncü hakem belirler. Hakem heyetinin oluþturulmasýný müteakip uzlaþmazlýða uygulanacak kurallar ve diðer ayrýntýlar (uygulanacak dil, uygulanacak hukuk) belirlenir. Taraflar uzlaþmazlýk konusunu, ilgili bilgi ve belgeleri hakem heyetine sunarlar. 80 Hakem heyeti belirli bir süre içerisinde uzlaþmazlýðýn esasý hakkýnda bir karar verir (33), (34). Hakem kararlarýna karþý taraflarýn yargý yoluna baþvurma imkaný bulunmaktadýr (35), (36). Hakem kararlarýna karþý baþvurulan kanun yollarýndan biri hakem kararýnýn temyizidir. Mahkemeler tarafýndan verilen kararlarýn icrai kabiliyeti olduðu halde hakem kararlarýnýn icra kabiliyeti bulunmamaktadýr. Hakem kararlarýnýn icra kabiliyetini kazanmasý Yargýtay tarafýndan onanmasýna veya kanunda öngörülen temyiz süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmeyerek temyiz süresinin sona ermiþ olmasýna baðlýdýr. Yargýtay’ýn temyiz incelemesine konu olan hakem kararýnýn HUMK 533 üncü maddesi uyarýnca temyizi mümkün ve geçerli bir tahkim sözleþmesine dayanan ve usulüne uygun olarak tayin edilen hakem ve hakemlerce verilmiþ olan Hakemlik yöntemi uzlaþmazlýðýn çözümünde taraflara çeþitli avantajlar saðlamaktadýr. Mahkemeler veya düzenleyici kurum tarafýndan iþletilen uzlaþmazlýðýn çözümü prosedürü ile karþýlaþtýrýldýðýnda daha hýzlý sonuçlanmasý, tarafsýzlýðýn saðlanmasý ve maliyetinin düþük olmasý avantajlarý arasýndadýr (37), (38). Ayrýca, hakemlik sürecinin gizli olmasý uzlaþmazlýðýn taraflarýna, ortaya konulacak bilgi ve belgelerin gizli olduðu ve üçüncü taraflara açýklanamayacaðý konusunda anlaþma yapma ve ticari sýrlar ile stratejik önem taþýyan bilgilerin korunmasýný saðlama imkaný tanýmaktadýr (3). Hakemlik yöntemi düzenleyici kurumlarýn karar verme sürecinde politik baskýlardan uzak kalmasýný da saðlamaktadýr (3). 3. UZLAÞMAZLIKLARIN ÖNLENMESÝ VE YENÝ ÇERÇEVE DÝREKTÝF HÜKÜMLERÝ 3.1. Uzlaþmazlýklarýn Önlenmesi Düzenleyici kurumlar, telekomünikasyon uzlaþmazlýklarýnýn önlenmesi amacýyla iþletmeciler arasýnda hizmet sunumuna iliþkin olarak imzalanacak sözleþmelerinin temel çerçevesini belirleyici genel ilkeler oluþturmaktadýr. Bu genel ilkeler, yetkilendirme sözleþmeleri veya ikincil düzenlemeler ile ortaya konulmaktadýr. Ýþletmeciler, müzakerelere baþladýklarýnda kurum tarafýndan belirlenen genel ilkeleri dikkate almaktadýr. Genel ilkelerinin benimsenmesi ve uygulanmasý çok sayýda uzlaþmazlýðýnýn oluþmasýný engelleyebilmektedir. Örneðin, ücretlerinin maliyet esaslý olarak belirlenmesi yönünde getirilen bir ilke ücretler konusundaki uzlaþmazlýklarý engellemeye hizmet etmektedir. Telekomünikasyon uzlaþmazlýklarýnýn ortaya çýkmadan önlenmesi yönünde alýnabilecek bir diðer tedbir ise, düzenleyici kurum tarafýndan örnek sözleþmeler hazýrlanýp yayýmlanmasýdýr. Düzenleyici kurumlar genellikle hizmet sunumuna iliþkin iþletmeciler arasýnda sözleþme imzalanmasý öncesinde uyuþmazlýk potansiyeli olan hususlarda yön gösterici olmasý açýsýndan detaylandýrýlmýþ örnek sözleþmeler yayýmlamaktadýr. Müzakereler sýrasýnda taraflarýn örnek sözleþmelerde yer alan hükümleri dikkate almalarý ve bu hükümlere dayanarak sözleþme imzalamalarý daha kolay olmaktadýr. Düzenleyici kurum tarafýndan iþletmeciler arasýnda yapýlan müzakerelere zaman sýnýrlamasý getirilmesi de uzlaþmazlýklarýnýn önlenmesi bakýmýndan alýnacak tedbirlerdendir. Örneðin, yerleþik iþletmeci tarafýndan taslak sözleþmenin hazýrlanmasý ve karþý tarafa sunulmas için otuz günlük süre tanýnabilir. Zaman sýnýrlamasýna taraflarca uyulmamasý halinde düzenleyici kurum tarafýndan uzlaþmazlýða müdahale edilebilir. 3.2. Çerçeve Direktif ile Getirilen Yeni Düzenlemeler Telekomünikasyon piyasasýnda rekabetin saðlanmasý için yapýlan ulusal veya uluslarüstü giriþimler çeþitli düzenlemelerin yapýlmasý, telekomünikasyon piyasasýnda rekabetin artmasý ve serbestleþmenin baþlamasý ise yapýlmýþ olan düzenlemelerin gözden geçirilmesi ve deðiþtirilmesi ihtiyacýný ortaya koymaktadýr. 25.07.2003 tarihinde uygulanmaya baþlanan 2002/21/EU Avrupa Parlamentosu ve Konseyinin Elektronik Ýletiþim Þebekeleri ve Hizmetleriyle Ýlgili Ortak Düzenleyici Bir Çerçeveye Ýliþkin Direktif (Çerçeve Direktif), bu kapsamda önemli düzenleme deðiþiklikleri ve yenilikler getirmektedir. Çerçeve Direktif kapsamýnda elektronik haberleþme þebekelerinin ve hizmetlerinin düzenlenmesine iliþkin hükümler getirilmekte ve düzenleyici kurum tarafýndan öncül (ex-ante) yükümlülüklerin bir kýsmýnýn sadece etkin piyasa gücüne sahip iþletmeciler için uygulanacaðý ifade edilmektedir. Etkin piyasa gücüne sahip iþletmecilere getirilecek yükümlülükler arasýnda þeffaflýk, ayrým gözetmeme, hesap ayrýmý yükümlülüðü, yerel aðýn paylaþýma açýlmasý ve ortak yerleþim yer almaktadýr. Çerçeve Direktif kapsamýnda, üye devletlerden birinde elektronik iletiþim þebekelerini veya hizmetlerini saðlayan iþletmeciler arasýnda bu Direktif veya diðer ilgili Direktifler kapsamýnda yer alan yükümlülüklerden kaynaklanan bir uzlaþmazlýk ortaya çýktýðý taktirde, ulusal düzenleyici kurumun, taraflardan herhangi birinin talebi üzerine anlaþmazlýðýn mümkün olan en kýsa zaman diliminde ve istisnai durumlar hariç her durumda dört ay içinde, çözmek için baðlayýcý bir karar yayýmlayacaðý ifade edilmektedir. Üye devlet, bu süreçte taraflarýn ulusal düzenleyici kurum ile tam bir iþbirliði saðlamalarýný talep etmektedir. Çerçeve Direktif gereðince, üye devletler, arabuluculuk Biliþim ve Hukuk ve uyuþmazlýðýn esasýna dair bir hüküm olmasý gereklidir (36). Uyuþmazlýðýn taraflarý hakem kararý verilmeden önce kararý temyiz etmeyecekleri yönünde bir anlaþma yapmýþ olsalar dahi bu anlaþma geçersiz sayýlýr ve taraflar kararý temyiz edebilirler. Zira böyle bir anlaþma kamu düzeni ile ilgili olup taraflarca aksi kararlaþtýrýlamaz (36). Bununla birlikte taraflarýn hakem kararýnýn verilmesinden sonra temyiz haklarýndan feragat etmesi geçerlidir. Süresi içerisinde temyiz edilmeyen hakem kararý kesinleþir ve icra kabiliyetini kazanýr. 81 dahil diðer mekanizmalarýn varolduðu ve zaman açýsýndan uzlaþmazlýðýn çözümüne daha çok katkýda bulunacaðýna inandýðý durumlarda, ulusal düzenleyici kurumun anlaþmazlýðý baðlayýcý bir karar aracýlýðýyla çözme yoluna gitmesini engelleyen bir karar vermektedir. Bu durumda düzenleyici kurum, uzlaþmazlýða alternatif uzlaþtýrma mekanizmalarý uygulanabilecekse uzlaþmazlýklar hakkýnda karar vermeyi reddetme imkânýna da sahiptir. Bu sebeple, AB üyesi ülkelerde, düzenleyici kurumun piyasada hakim konumda bulunmayan veya etkin piyasa gücüne sahip olmayan iþletmeciler arasýndaki uzlaþmazlýklara müdahale etmeyi reddetmesi ve iþletmecileri alternatif uzlaþtýrma mekanizmalarýný kullanmaya teþvik etmesi sýklýkla rastlanan bir uygulamadýr. Uzlaþmazlýða alternatif uzlaþtýrma mekanizmalarýnýn uygulanmasýna karar verilmesi halinde, ulusal düzenleyici kurum taraflarý gecikmeksizin bilgilendirmektedir. Bununla birlikte, uzlaþmazlýðýn dört ay içerisinde çözülmediði veya anlaþmazlýk olarak mahkeme önüne getirilmediði hallerde, ulusal düzenleyici kurum tarafýndan, taraflardan herhangi birinin talebi üzerine, mümkün olan en kýsa zaman diliminde ve her durumda dört ay içinde, uzlaþmazlýðý çözmek için baðlayýcý bir karar yayýmlanmaktadýr. Ýþletmeciler arasýndaki uzlaþmazlýðýn çözülmesinde, ulusal düzenleyici kurum tarafýndan Çerçeve Direktif ile ortaya konulan hedeflerin gerçekleþtirilmesini amaçlayan kararlar verilmektedir. Ulusal düzenleyici kurum tarafýndan bir iþletmeciye, uzlaþmazlýðýn çözülmesi için getirilen her türlü yükümlülük Çerçeve Direktif hükümlerine uygun olmalýdýr. Ulusal düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararý ticari gizliliðine iliþkin talepler gözönünde bulundurularak kamuya açýklanmaktadýr. Ýlgili taraflara kararýn dayandýðý gerekçelere iliþkin tam bir açýklama yapýlmaktadýr. Uzlaþtýrma prosedürünün iþletilmesi, taraflardan herhangi birinin mahkemede dava açma hakkýný ortadan kaldýrmamaktadýr. Biliþim ve Hukuk Çerçeve Direktif gereðince uzlaþmazlýklarýn çözümü için taraflardan birinin düzenleyici kuruma baþvurusu gereklidir. Bununla birlikte, düzenleyici kurumun kendi inisiyatifi ile gerekli gördüðü hallerde uzlaþtýrma mekanizmasýný harekete geçirmesi Çerçeve Direktif ile getirilen düzenlemelere ve bu düzenlemelerin ruhuna uygun düþmektedir . Düzenleyici kurumlar ücret ve eriþim koþullarýn belirlenmesi konusunda daha doðrudan müdahalelerde bulunabilmektedir (39). 82 Ulusal düzenleyici kurumlar Çerçeve Direktif’te belirlenen amaçlarýn yerine getirilmesi için gerektiðinde re’sen müdahale etme yetkisi ile donatýlmýþlardýr . Çerçeve Direktif ile tanýnmýþ olan bu genel yetki düzenleyici kurumun uzlaþmazlýða re’sen müdahale etmesindeki yasal dayanaktýr. Düzenleyici kuruma uzlaþmazlýðýn çözümü için resmi baþvurunun yapýlmamýþ olmasý düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararýnýn hukuka aykýrýlýðý sonucunu doðurmamaktadýr (40). Çerçeve Direktif’te düzenleyici kurumun uzlaþmazlýðý baðlayýcý bir karar yayýmlayarak çözeceði ifade edilmektedir. Uzlaþmazlýðýn taraflarýnýn düzenleyici kurum tarafýndan yayýmlanan uzlaþtýrma kararýna uymamalarý veya bir kýsmýna aykýrý hareket etmeleri halinde üye devletin ulusal kanunlarý ile belirlenmiþ yaptýrýmlar uygulanmaktadýr. Bunun yaný sýra, düzenleyici kurum tarafýndan uzlaþmazlýðýn çözümüne katký saðlayacaðý kanýsýna varýlýrsa, uzlaþtýrma kararý kapsamýnda taraflara cezai yaptýrým getiren hükümlere de yer verilmektedir (40). Çerçeve Direktif kapsamýnda üye devletlerin uygulayacaðý cezai yaptýrýmlara iliþkin hükümler bulunmamaktadýr. Cezai hükümlerin yokluðu, ulusal düzenleyici kurumlar tarafýndan Çerçeve Direktif ile belirtilen hedeflerin gerçekleþtirilmesi amacýyla yaptýrým uygulanabileceði ve bu yaptýrýmlarýn Çerçeve Direktif hükümlerine uygun olmasý gerektiði þeklinde yorumlanabilir. Arabaðlantý Direktifi ve Çerçeve Direktif arasýndaki en temel farklardan biri de Çerçeve Direktif ile düzenleyici kuruma, arabuluculuk veya diðer alternatif uzlaþmazlýk çözümü mekanizmalarýnýn, uzlaþmazlýðýn çözümünü saðlayabileceði hallerde, uzlaþtýrma talebini reddetme yetkisinin tanýnmýþ olmasýdýr. Alternatif uzlaþtýrma mekanizmalarýnýn kullanýlmasý, üye devletin kendi ulusal kanunlarýnda Çerçeve Direktif ile uyumlu olarak alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýlabileceðini hükme baðlamýþ olmasý ile mümkündür. Üye devletlerin söz konusu yetkiyi kendi kanunlarýnda düzenleyici kuruma tanýmýþ olmasý, uzlaþtýrma sürecinin uzamasý sonucunu doðurmayacaktýr. Zira, Çerçeve Direktif ile dört aylýk bir azami süre sýnýrý getirilmektedir. Uzlaþmazlýk dört aylýk süre içerisinde çözüme kavuþturulamamýþsa, ulusal düzenleyici kurum tarafýndan uzlaþtýrma kararý yayýmlanmaktadýr. Düzenleyici kurum tarafýndan uzlaþtýrma kararý dört ay içerisinde yayýmlanmak durumundadýr. Söz konusu süre düzenleyici kurum tarafýndan alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin uygulanmasýna son verilmesinden itibaren iþlemeye baþlamaktadýr. Bununla birlikte, Direktifte uzlaþmazlýðýn çözümü için geçen toplam sürenin, düzenleyici kuruma yapýlan uzlaþmazlýk baþvurusunun tebliðinden veya düzenleyici kurum tarafýndan uzlaþmazlýða re’sen müdahale edilmesi tarihinden itibaren sekiz ayý geçemeyeceði düzenlenmektedir (40). Uzlaþtýrma süreci alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýlmasý halinde uzayabilmektedir. Uzlaþmazlýðýn çözümünde alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinden birinin kullanýlmasý halinde dört aylýk sürenin sonunda bir deðerlendirme yapýlmaktadýr. Dört aylýk süre anlaþma ile sonuçlanmamýþsa ve taraflar konuyu mahkemeye taþýmamýþlarsa düzenleyici kurumun uzlaþmazlýðý çözüme kavuþturmak için dört aylýk süre içerisinde baðlayýcý karar yayýmlamasý gerekmektedir . Düzenleyici kurum için getirilen söz konusu ikinci dört aylýk sürenin uzatýlmasý mümkün deðildir. Baþka bir ifade ile, uzlaþmazlýðýn çözümünde öncelikle alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýlmasý halinde, uzlaþmazlýðýn çözümü için geçecek sürenin toplam sekiz ayý aþmamasý gerektiði düþünülmektedir. Düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararýna karþý kanun yollarýna baþvurma imkâný da mevcuttur. Baþvuru merci genellikle ulusal mahkemelerdir. Çerçeve Direktif kapsamýnda, düzenleyici kurum kararlarýndan etkilenen iþletmeciler veya bireyler tarafýndan söz konusu kararlara karþý baðýmsýz bir kuruma baþvurulabileceði öngörülmektedir. Bunun yaný sýra, düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararýna karþý bir idari kuruma da baþvurulabilmektedir. Bununla birlikte, söz konusu idari kurum düzenleyici kurumdan baðýmsýz olmalý ve kararlarýna karþý mahkeme yolu açýk olmalýdýr. Ýdari kurum tarafýndan verilen kararlarýn gerekçeli olmasý da zorunludur (40). 4. SONUÇ Telekomünikasyon piyasasýnda serbestleþmenin gerçekleþtirilmesi ve piyasanýn rekabetçi bir yapýya kavuþturulmasý sürecinde yeni hukuksal sorunlar gündeme gelmektedir. Telekomünikasyon sektöründeki uzlaþmazlýklar bu sorunlarýn içinde önemli bir yer teþkil etmektedir. Telekomünikasyon iþletmecileri arasýndaki uzlaþmazlýklar telekomünikasyon piyasalarýnýn serbestleþtirilmesine yönelik düzenlemeler veya teknik geliþmeler nedeniyle ortaya çýkan ihtiyaçlar dolayýsýyla artmaktadýr. Telekomünikasyon piyasasýnda rekabetin saðlanmasý ve düzenlemelerin etkin hale getirilebilmesi için iþlemeciler arasýndaki uzlaþmazlýklarýn hýzlý ve etkin bir þekilde çözümlenmesi gerekmektedir. Telekomünikasyon sektöründe uzlaþmazlýklarýn çözümünde kullanýlan yöntemler, düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararlarý, yargýsal kararlar ile alternatif uzlaþtýrma çözümü yöntemleridir. Düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararlarý, iþletmeciler arasýndaki uzlaþmazlýklarýn yarý yargýsal bir süreç sonucunda baðlayýcý karar ile çözülmesi esasýna dayanmaktadýr. Yargýsal kararlar, uzlaþmazlýklarýn çözümünde nihai çözüm mekanizmasý olarak iþlev görmektedir. Uzlaþmazlýðýn taraflarý eþ zamanlý olarak düzenleyici kuruma ve mahkemelere uzlaþtýrma için baþvurabilir. Bununla birlikte, mahkemeler genellikle düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararýnýn gözden geçirilmesi aþamasýnda rol almaktadýr. Alternatif uzlaþtýrma yöntemleri, müzakere, arabuluculuk ve hakemlik gibi yöntemlerden oluþmaktadýr. Yargýsal kararlarýn yanýsýra uzlaþmazlýklarý kesin olarak karara baðlama esasýna dayanan bütün yöntemler alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin kapsamý dýþýnda kalmaktadýr. Alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýlmasý taraflarýn rýzalarý ile mümkündür. Taraflarýn alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýlmasý yönündeki rýzalarý genellikle sözleþme hükümleri ile saðlanmaktadýr. Müzakere, taraflar arasýndaki uzlaþmazlýklarýn üçüncü kiþinin katýlýmý olmaksýzýn çözümlenmesi yöntemidir. Bu anlamda müzakere uzlaþmazlýklarýn giderilmesinde en temel alternatif uzlaþtýrma yöntemi olarak kabul edilmektedir. Müzakere yolu baþarýya ulaþmazsa diðer alternatif uzlaþtýrma yöntemleri kullanýlmaktadýr. Arabuluculuk, uzlaþmazlýklarýn tarafsýz bir üçüncü kiþinin yol göstermesi ve müdahalesi sonucunda çözülmesi esasýna dayanmaktadýr. Üçüncü kiþi katýlýmý ile yürütülen bir diðer alternatif uzlaþtýrma yöntemi hakemliktir. Hakemlik, taraflarýn karþýlýklý anlaþma ile hakeme uzlaþmazlýðýn çözümü konusunda yetki tanýmalarý esasýna dayanmaktadýr. Çerçeve Direktif ile getirilen düzenlemeler, iþletmeciler arasýndaki uzlaþmazlýklarýn taraflardan herhangi birinin talebi üzerine istinai durumlar haricinde dört ay içerisinde baðlayýcý karar ile çözümleneceði hükme baðlamaktadýr. Uzlaþmazlýklarýn çözümünde alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýlabileceði hallerde düzenleyici kurum uzlaþtýrma sürecini iþletmeyi reddedebilmektedir. Baþka bir ifade ile, Çerçeve Direktif uzlaþmazlýklarýn çözümünde alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýmýný teþvik etmektedir. Uzlaþmazlýk alternatif uzlaþtýrma yöntemleri ile çözüme kavuþturulamamýþsa düzenleyici kurum tarafýndan dört ay içerisinde uzlaþtýrma kararý yayýmlanmaktadýr. Düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararlarý gerekçeli olmalý ve kararlarýn aleniyeti saðlanmalýdýr. Biliþim ve Hukuk Çerçeve Direktif kapsamýnda dört aylýk süre azami sýnýr olarak belirlenmiþ olup, uzlaþmazlýðýn mümkün olan en kýsa zaman diliminde çözümlenmesi hedeflenmektedir. Dört aylýk süre ancak istisnai durumlara münhasýr olarak uzatýlabilmektedir. 83 KAYNAKLAR 1 Saunders, J. B., Editorship, Words and Phrases Legally Defined, Third Edition, Vol. 2: D-J, Butterworths, London 1989, s.94. 3 ITU 2003, Dispute Resolution In The Telecommunications Sector: Current Practices And Future Directions Work-In-Progress, For Discussion Purposes, Geneva, Switzerland, s.23-134. 2 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 EC, 2004, 10th Report on European Electronic Communications Regulation and Markets, Brussels 2004. Donald, A., 2004, ‘’Alternative Dispute Resolution: managing upsets and keeping people safe‘’, Evidence-Based Healthcare & Public Health, 8, s.412-413. Stitt, A., J., 1998, Alternative Dispute Resolution For Organizations: How to Design A System For Effective Conflict Resolution, John Wiley & Sons Canada Ltd., Ontario Canada, s.14, 15, 16, 17. Australian Competition & Consumer Commission, 2002, Resolution of Telecommunications Access Disputes- A Guide to Dispute Resolution Provisions Under Part XIC of the Trade Practices Act 1974 and the Telecommunications Act 1997, s.9. Sexton, J., 1996, ‘’New models of negotiations, dispute resolution and joint problem solving‘’, Relations Industrielles, Vol.51 2, Spring 1996, s.273-279. Bühring-Uhle, C., 1993, Arbitration and Mediation in International Business: Designing Procedures for Effective Conflict Management, International Law Library, London, s.269, 270. Hayford, S., L., 2000, ‘’Alternative Dispute Resolution‘’, Kelley School of Business, Indiana University, Business Horizons, JanuaryFebruary, s.2. Brown, H., 1994, ‘’England‘’, Dispute Resolution Methods: The Comparative Law Year Book of International Business Special Issue, Graham&Trotman, London, s.151-180. Hubertus, W., L., 1994, ‘’Germany‘’, Dispute Resolution Methods: The Comparative Law Year Book of International Business Special Issue, Cologne, Germany, s.180-206. Kennedy, C. H., 2001, An Introduction to US Telecommunications Law, Artech House Inc. 2nd Edit., Norwood USA, s.45. 16 ITU News, 2004, Setting Global Standards ITU’s Future Direction, No.10 December, s.26-29. 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 Biliþim ve Hukuk Alman Telekomünikasyon Kanunu, 2004. 14 15 84 Noam, E. M., Edit. Cave et all, 2002, Interconnection Practices, Handbook of Telecommunications Economics Volume1: Structure, Regulation and Competition, Elsevier Science B.V., Amsterdam Netherlands, s.390-392. 39 40 Australian Competition & Consumer Commission, 2002, Resolution of Telecommunications Access Disputes- A Guide to Dispute Resolution Provisions Under Part XIC of the Trade Practices Act 1974 and the Telecommunications Act 1997, s.9. ETP, 1998, Inventory of Dispute Resolution Mechanisms: What are the Choices for the Telecommunications Sector, Brussels, s.37 Stitt, A., J., 1998, Alternative Dispute Resolution For Organizations: How to Design A System For Effective Conflict Resolution, John Wiley & Sons Canada Ltd., Ontario Canada, s.14, 15, 16, 17. Ballem, J., B., 1994, ‘’Use of Alternative Dispute Resolution Methods‘’, Dispute Resolution Methods: The Comparative Law Year Book of International Business Special Issue, Graham&Trotman, London, s.89-120. Kilpatrick, C., 2001, UK Report for the project to study conciliation, mediation and arbitration, s.6. Lovenheim, P., 1992, Mediate, Don’t Litigate, How to Resolve Dispuets Quickly, Pivately and Inexpensively – Without Going to Court, McGraw-Hill Publishing Company, New York, s.10. http://www.otelo.org.uk/content.php?menuI D=25&pageI D=10, 10.02.2005. Pryles, M., 1997, Dispute Resolution in Asia, Kluwer Law International, London, s.23. Seide, K., 1970, A Dictionary of Arbitration and its Terms: A Concise Encyclopedia of Peaceful Dispute Settlement, Oceana Publications, Dobbs Ferry, New York, s.25. Erauw, J., 1997, Reference by Arbitrators to the European Court of Justice for Preliminary Rulings, Arbitration and European Law, Brussels. Thomas, R., D., Default Powers of Arbitrators, LLP, London, s.47. Gaudissart, M., Louis, J., Van Den Hende, L., 1997, ‘’Dispute Settlement Procedures in International Agreements Concluded by the European Communities‘’, Arbitration and European Law, Brussels. Tekinalp, G., 2004, Milletlerarasý Özel Hukuk, 8. Basý, Beta Yayýnevi, Ýstanbul, s.321. Nomer, E., Ekþi, N, Gelgel, G., 2000, Milletlerarasý Tahkim, Beta Yayýnevi, Ýstanbul, s.24. Bernstein, M., C., Private Dispute Settlement: Cases and Materials on Arbitration, The Free Press, New York, s.20, 23. Schlosser, P., F., 1997, ‘’Arbitration and the European Public Policy‘’, Arbitration and European Law, Brussells, s.47. Lew, J., D., 1990, The Immunity of Arbitrartors, Lloyd’s of London Press, Ltd., London, s.88. Kaplan, Y., 2002, Milletlerarasý Tahkimde Usule Aykýrýlýk, Seçkin Yayýnevi, Ankara, s.25. Özbay, Ý., 2004, Hakem Kararlarýnýn Temyizi, Ankara, s.28. Akýncý, Z., 2003, Milletlerarasý Tahkim, Seçkin Yayýnevi, Ankara, s.181. Dayýndarlý, K., 2004, HUMK’ta Düzenlenen Ýhtiyari Ýç Tahkim, Hukuk Yayýnlarý, 2. Baský, Ankara, s.93,94. WIPO Arbitration and Mediation Center, 2004, Dispute Resolution For The 21st Century, s.7,12. Þit, B., 2005, Kurumsal Tahkim ve Hakem Kararlarýnýn Tanýnmasý ve Tenfizi, Banka ve Ticaret Hukuku Araþtýrma Enstitüsü, Ankara, s.55. Peitz, M., 2003, ‘’On Access Pricing in Telecoms: Theroy and European Practice‘’, Telecommunications Policy, v.27, s.729-740. Nihoul, P., Rodford, P., 2004, EU Electronic Communications Law: Competition and Regulation in the European Telecommunications Market, Oxford University Press, Great Britain. YÜKSEK MAHKEME / KURUL VE TÜRKÝYE BAROLAR BÝRLÝÐÝ KARARLARI REKABET KURULU KARARI Dosya Sayýsý : D2/1/F.T.-00/2 (Önaraþtýrma) G- DOSYA EVRELERÝ: Kurum kayýtlarýna 23.6.2000 tarih, 2743 sayý ile giren baþvuru üzerine hazýrlanan 23.8.2000 tarih, D2/1/F.T.-00/2 sayýlý Ýlk Ýnceleme Raporu, 29.8.2000 tarih ve 00-32 sayýlý Kurul toplantýsýnda görüþülmüþ ve 4054 sayýlý Rekabetin Korunmasý Hakkýnda Kanun’un 6. maddesinin ihlaline iliþkin bir soruþturma açýlmasýna gerek olup olmadýðýnýn belirlenmesi amacýyla, Kanun’un 40/1. maddesi uyarýnca önaraþtýrma yapýlmasýna karar verilmiþtir. Ýlgili karar uyarýnca düzenlenen 1.11.2000 tarih D2/2/A.F.K.-00/1 sayýlý Önaraþtýrma Raporu 13.11.2000 tarih, REK.0.06.00.00/44 sayýlý Baþkanlýk önergesi ile 00-46 sayýlý Kurul toplantýsýnda görüþülerek karara baðlanmýþtýr. Karar Sayýsý : 00-46/488-266 Karar Tarihi : 23.11.2000 A- TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER Baskan : Prof. Dr. M. Tamer MÜFTÜOÐLU Üyeler : Dr. Kemal EROL, Mehmet Zeki UZUN, Sadýk KUTLU, Ýsmet CANTÜRK, Nejdet KARACEHENNEM, R. Müfit SONBAY, Murat GENCER B- RAPORTÖRLER: Alper Fevzi KARA, Ferhat TOPKAYA, Ýbrahim AYDEMÝR C- ÞÝKAYET EDEN: AMD Elektronik Bilgisayar Sanayi ve Ticaret A.Þ. Büyükdere Cad. Naci Kasým Sok. Hüseyin Özer Ýþ Merkezi No:3/1-2 Þiþli/Ýstanbul Vekilleri: Av. Sezai ÇÝÇEK, Av. Derviþ KAHRAMAN Yavuzselim Cad. Fatih/Ýstanbul Müstakimzade Sok. No:34/1 Microsoft Corporation One Microsoft Way Redmond, WA 98052-6399 A.B.D. E- DOSYA KONUSU: Microsoft Corporation’ýn 4054 sayýlý Rekabetin Korunmasý Hakkýnda Kanun’u ihlal ettiði iddiasý. Biliþim ve Hukuk rekabeti ortadan kaldýrdýðýna iliþkin iddianýn yerinde olmadýðý düþünülmektedir. I- ÝNCELEME VE DEÐERLENDÝRME I.1. Genel Bilgiler D- HAKKINDA ÖNARAÞTIRMA YAPILAN: 86 H- RAPORTÖRLERÝN GÖRÜÞÜ: MS Corp. tarafýndan uygulandýðý iddia edilen fahiþ fiyata iliþkin iddianýn ve Anayasa’nýn 36. maddesi gereði kiþilerin yargý mercileri önünde davacý olarak iddia hakkýna sahip olmasý cihetiyle, Microsoft’un 5846 sayýlý Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na muhalefet suçuyla adli makamlara yaptýðý baþvurularýn F- ÝDDÝALARIN ÖZETÝ: AMD Elektronik Bilgisayar Sanayi ve Ticaret A.Þ. (AMD)’nin þikayet dilekçesinde özetle; AMD tarafýndan ithal edilen ‘’Windows 98‘’ program CD’lerinin satýþýnýn, üretici firma Microsoft Corporation (MS Corp.) tarafýndan adli makamlara yapýlan baþvurularla engellenmeye çalýþýldýðý; tüm dünya ülkelerinde 32 ila 35 ABD Dolarý fiyatla satýlan bu ürünün, Türkiye’deki kullanýcýlara 90 ABD Dolarý bedelle satýldýðý iddia edilmektedir. Bilgisayar sektörü; yazýlým, donaným, aksesuar ve diðer ilgili yan ürünlerin üretimini ve daðýtýmýný gerçeklestiren ve bu alana iliþkin hizmetleri sunan sektördür. Ýþlevsellik ve içerik bakýmýndan sektörü, ‘’yazýlým‘’, ‘’donaným‘’, ‘’hizmet‘’ ve ‘’tüketim malzemeleri‘’ alt gruplarýna ayýrmak mümkündür. Donaným: Bilgisayar sistemleri, kisisel bilgisayarlar (PC), ATM ve yazýcýlarla iletiþim sistemlerinden (að þebekeleri ve modem vs.), bilgilerin depolanmasýna yarayan ana araçlarla parçalardan oluþan pazardýr. Yazýlým: Bilgilerin depolanmasýna aracýlýk eden sistem ve uygulama programlarýdýr. Sistem ve uygulama yazýlýmlarýndan oluþur. Hizmet: Donaným bakýmý ve yazýlým desteði, eðitim ve danýþmanlýk hizmetleridir. Tüketim Malzemeleri: Donaným ürünleri dýþýnda kalan bilgisayar aksesuarlarýdýr. Türkiye’de bilgisayar sektörü yerli üretimden ziyade ithalata dayalý bir sektördür. Yazýlým piyasasýnda iþletim sistemleri ve uygulama yazýlýmlarý temelde iki þekilde piyasaya arz edilmektedir. Kullanýcý ürünü doðrudan piyasadan alabildiði gibi, ayný ürünü bir baþka ekipmanla birlikte de temin edebilmektedir. Diðer bir deyiþle bilgisayar programlarý için iki tür lisans söz konusudur: Kullanýcý Lisansý ve Orjinal Ekipman Üreticisi Lisansý. - - Kullanýcý Lisansý: Bu tür lisansa konu programlar, kutular içinde kullanýcýlara sunulmaktadýr. Kutu içinde, yazýlýmýn kayýtlý olduþu disketler, CD Rom ve lisans sözleþmesi ile birlikte el kitabý yer almaktadýr. Yazýlýmý yükleyen, lisans sözleþmesini de kabul etmiþ olmaktadýr. Orijinal Ekipman Üreticisi Lisansý (‘’OEM Lisansý‘’): Bu tür lisansa konu programlar OEM lisansý sahibi tarafýndan ürettigi bilgisayara üretim anýnda yüklenmekte ve bilgisayar, program ile birlikte satýþa sunulmaktadýr. Tüketici açýsýndan OEM ürünleri ile perakende satýlan ürünler arasýnda, ürünün içeriðinde farklýlýk bulunmamakla birlikte, OEM ürünleri, perakende satýlan ürünlere göre oldukça ucuza satýlmaktadýr. Dolayýsýyla üretici firma, bu iki farklý pazarlama yöntemine göre fiyatý farklýlaþtýrmaktadýr. Windows 98, Windows iþletim sistemleri serisinin Windows 3.0, Windows 3.1 ve Windows 95’ten sonra üretilen dördüncü üyesidir. Windows 98’den sonra Windows 2000 üretilmiþ olmasýna raðmen, Windows 2000 versiyonunun özellikle ofis uygulamalarýna göre geliþtirilmiþ olmasý ve Türkiye’de ofis dýþý PC kullaným oranýnýn yüksek olmasý nedeniyle Windows 98 halen yaygýn olarak kullanýlmaktadýr. AMD, bilgisayar emtiasý ve sarf malzemeleri, her türlü program ve yazýlýmlarýn ithali ve ticaretiyle, MS Corp. ise kiþisel bilgisayarlar için iþletim sistemleri, istemci/sunucu ortamlarý için sunucu uygulamalarý, ticari ve tüketiciye yönelik üretimi artýrýcý uygulamalar, etkileþimli medya programlarý, internet platformu ve geliþtirme araçlarý gibi yazýlýmlarýn üretim ve pazarlamasýyla iþtigal etmektedir. Türkiye bilgisayar pazarýnda ise, Agustos 1993’ten itaberen baðlý þirketi olan Microsoft Bilgisayar Yazýlým Hizmetleri Ltd. Þti. (MS Türkiye Ofisi) aracýlýgýyla faaliyet göstermektedir. I.2. Ýlgili Pazar I.2.1. Ürün Pazarý: Ýlgili ürün pazarý, belirli bir ürünün, onunla yüksek ikame edilebilirliði olan, tüketici gözünde nitelikleri, kullaným amaçlarý ve fiyatlarý bakýmýndan benzerlik gösteren ürünlerle birlikte oluþturduðu pazardýr. Baþvurunun konusu PC’lerde kullanýlan ve MS Corp.’un tescilli ürünü olan Windows iþletim sisteminin Windows 98 adlý versiyonudur. Windows 98 programý, PC’lerin çalýþmasýný saðlayan bir iþletim sistemidir. Ýsletim Sistemi (‘’Operating System‘’), sistemde bulunan çevre elemanlarý (Donaným, ‘’Hardware‘’) ile yazýlýmlarýn (‘’Software‘’) haberleþmesini saðlayan bir çeþit yazýlým olup, daha düþük seviyeli eriþimlerle donanýmýn kontrolünü, kaynaklarýn kullanýmýný ve paylaþýmýný saðlar. Bu çerçevede, ilgili ürün pazarý ‘’Kisisel bilgisayar iþletim sistemleri pazarý‘’ olarak belirlenmiþtir. I.2.2. Cografi Pazar: Baþvuru konusunun, Windows 98 program CD’lerinin Türkiye’ye ithal edilerek, Türkiye’de satýlmasýnýn engellenmesi ile ilgili olmasý nedeniyle ilgili cografi pazar, ‘’Türkiye Cumhuriyeti sýnýrlarý‘’ olarak kabul edilmistir. I.3. Yapýlan Tespitler ve Hukuki Deðerlendirme AMD’nin baþvurusunda yer alan iddialar ile bu iddialara iliþkin tespit ve deðerlendirmelere, aþaðýda Windows 98 program CD’lerinin paralel ithalatýnýn engellenmesi ve tekel konumundaki MS Corp.’ýn bu ürünü yurtdýþýna kýyasla Türkiye’de daha pahalýya satarak fahiþ fiyat uygulamasý olmak üzere iki baþlýkta yer verilmektedir. I.3.1. Paralel Ýthalatýn Engellenmesi I.3.1.1. Paralel Ýthalatýn Engellendiði Ýddiasýna Ýliþkin Taraflarýn Görüsleri ve Yapýlan Tespitler Dosya mevcudu bilgi ve belgelerden, raportörlerin paralel ithalatýn engellenmesine iliþkin olarak AMD yetkilileriyle yaptýðý görüþmede; - - Yetkililerin; söz konusu ürünü Hong Kong’tan yasal yollarla ithal ettiklerini ve ürünün orjinal olduðuna dair bilirkiþi raporu aldýklarýný, ancak kýsa süre sonra MS Corp. tarafýndan ürünün kendilerinden izin alýnmadan getirildigi, sahte olduðu ve ürünün lisanstan ayrý satýldýðý gerekçeleriyle Þiþli Cumhuriyet Baþsavcýlýðý’na söz konusu ürünlere el konulmasý talebiyle baþvuruda bulunulduðunu ve müteakiben 10 Mayýs 2000 tarihinde Þiþli 3. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açýldýðýný bildirdikleri, AMD avukatýnýn; MS Corp.’un küçük firmalarý uzun ve yýpratýcý mahkeme süreçleriyle sindirerek tekelci gücünü korumaya ve böylece ürünün kendi kontrolü dýþýndaki firmalarca ithalini engellemeye çalýþtýðýný, sürmekte olan davada ise davacýnýn, ürünün sahte olduðu, Türkiye’de çoðaltýldýðý, üzerindeki IBM ibaresinin silindiði, çalýntý olduðu vb. gerekçelerle hukuki sürecin uzamasý gayreti içinde Biliþim ve Hukuk Sektörde faaliyet gösteren firmalar ya yabancý firmalarýn temsilcisi, distribütörü veya yavru þirketi olarak ya da ithal edilen yazýlým ve donaným ürünlerinin pazarlama ve teknik destek hizmetini sunmak suretiyle faaliyet göstermektedirler. 87 olduðunu, kendilerine karþý yürütülen davada MS Türkiye’nin deðil de, bizzat MS Corp’un taraf olduðuna dikkat çekildigi, bu davayý kazansalar bile uðradýklarý zararýn tazmini için ABD’de bu ülkenin kanunlarý çerçevesinde dava açmalarý gerekeceðini, bunun ise kendileri için oldukça zahmetli ve masraflý bir süreç olacaðýný, bu gerçegi bilen MS Türkiye’nin de kasýtlý olarak ve iðlerini zorlaþtýrmak için ana firma MS Corp.’u devreye soktuðunu iddia ettigi, anlaþýlmýþtýr. Ayrýca bahsi geçen davaya iliþkin olarak, MS Corp.’un, AMD firmasýnýn ithal ettiði ürünleri perakende olarak ve IBM için verilmiþ OEM lisansý ile birlikte sattýðý iddiasýný öne sürdügü, baþka bir deyiþle, ürünün lisanstan ayrýlarak, baþka bir lisansla satýldýðýný iddia ettigi de belirlenmiþtir. Ayrýca raportörler tarafýndan, ayný konuya iliskin olarak, MS Türkiye Ofisi yetkilileriyle de görüsülmüs, MS Türkiye Ofisi’nin MS Corp. ürünlerinin ithalatý ve satýþýyla iþtigal etmediði, yalnýzca MS Corp.ürünlerine iliþkin eðitim ve destek hizmeti verdiði, ayrýca MS Corp. adýna Türkiye’de araþtýrma ve pazar çalýþmasý yaptýðý, Windows 98 iþletim sistemi ürünlerinin Türkiye’ye MS Corp.’un dört distribütörü aracýlýðýyla, yerli ve yabancý bilgisayar markalarýyla ve OEM kanalýyla girdiði, kendilerinin yurtdýþýndaki distribütörlerin Türkiye’ye pasif satýþ yapmasýný engellemelerinin mümkün olmadýðý, AMD’nin ithal ettiði ürünlerin MS Corp. tarafýndan yapýlan incelemede sahte oldugunun anlaþýlmasý üzerine firma aleyhine dava açýldýðý, korsan yazýlým üreten baþka firmalara karþý da açýlmýþ davalarý olduðu, ayrýca, Türkiye’de fikri mülkiyetle ilgili davalarda ürünün fikri mülkiyet hakkýna sahip olmasý nedeniyle MS Corp.’un taraf olduðu, ayný sebepten AMD aleyhine açýlan davada da davacý tarafýn ‘’MS Corp‘’ olmasýnýn, AMD’nin ileriye dönük muhtemel tazminat talebini önleme tedbiri olmasýndan çok, ürünün sahibinin bizzat MS Corp. olmasýndan kaynaklandýðý ifade edilmiþtir. Biliþim ve Hukuk I.3.1.2. Paralel Ýthalata Engel Olunduðu Ýddiasýna Ýliþkin Deðerlendirme 88 Rakip teþebbüslerin faaliyetlerinin zorlaþtýrýlmasý ve piyasada faaliyet gösteren tesebbüslerin piyasa dýsýna çýkarýlmasýna yönelik faaliyetler 4054 sayýlý Kanun’un 4. maddesinin (d), 6. maddesinin (a) bentleri geregince yasaklanmaktadýr. AMD, MS Corp.’un açtýgý dava yoluyla ilgili ürünlerin paralel ithalatýný engellemeye çalýstýgýný ileri sürmektedir. Bu konuya yönelik olarak ABD rekabet hukukunda özellikle büyük firmalarýn küçükleri çesitli gerekçelerle uzun ve yýpratýcý davalara sürüklemesi ‘’predatory litigation‘’ (yýkýcý dava) adý altýnda tanýmlanmakta ve rekabete aykýrý sayýlmaktadýr. Amerikan rekabet hukukunda ‘’yýkýcý dava‘’ kavramý rakibin ticaretini engellemeyi, zorlastýrmayý, rakibi uzlasmaya zorlamayý ve zaman kazanmayý amaçlayan belli bir temelden yoksun iddialarla mahkemeye basvurulmasý durumunda söz konusu olmaktadýr. Fikri mülkiyet hakkýný bahane ederek açýlan davalar da bu kapsamda degerlendirilebilmektedir. AMD’nin yýpratýcý mahkeme süreçleriyle ticaretinin engellendigi iddiasý da yýkýcý dava kapsamýnda degerlendirilebilir. Ancak dosya mevcudunda, gerek firmanýn konuyla ilgili yazýsmalarýnda, gerekse raportörlerce MS Türkiye Ofisi’nde yapýlan görüsmelerde, MS Türkiye Ofisi’nin AMD’nin ithalatýný engellemek amaç ve niyetinde olduguna iliskin herhangi bir bulguya rastlanmadýgý, AMD’nin yalnýzca sahtecilikle itham edildigi, AMD’nin ithal ettigi ürünlerin Uzakdogu kaynaklý oldugunu ve bu bölgede yüksek teknoloji kullanarak aslýndan ayýrdedilemeyecek mükemmellikte taklit MS Windows ürünleri imal edilebildigi yönünde haberler geldigi ifadelerinin bulundugu, dolayýsýyla AMD aleyhine açýlan davanýn paralel ithalatý engelleme ya da ürün dagýtýmýný tekelinde tutma niyetinden çok, fikri mülkiyet hakkýný koruma kaygýsýndan kaynaklandýgý anlasýlmýstýr. Dolayýsýyla, MS Corp.’un yukarýda anlatýlan yýkýcý dava kapsamýnda mahkeme sürecine basvurduguna iliskin destekleyici bir bulguya veya kanýta rastlanmadýgý görülmektedir. I.3.2. Fahiþ Fiyat Ýddiasý I.3.2.1. Hakim Durum Tespiti Sikayet dilekçesinde, MS Corp’un hakim durumda oldugu ve Windows 98 isletim sistemi ürünlerini yurtdýsýna kýyasla Türkiye’de çok daha pahalýya sattýgý iddia edilmektedir. MS Corp., Windows markasýyla isletim sistemleri pazarýnda 3.0, 3.1, 95 , 98, 2000 ve en son olarak da ME versiyonuyla hizmet vermektedir. Bunlardan 3.0, 3.1 ve 95 versiyonlarý demode olmus, 2000 ve ME versiyonlarý ise piyasaya yeni çýkmýs olmalarý sebebiyle henüz yaygýnlasamamýstýr. Dolayýsýyla su anda en yaygýn isletim sisteminin 98 versiyonu oldugu görülmektedir. Dosya mevcudundan, Windows isletim sistemlerinin, islevselligi ve kullanýslýlýgýyla piyasada tutunmus ve pazar payýný hýzla genisletmis oldugu anlasýlmaktadýr. Bu piyasalarda pazarda belli bir yaygýnlýga ulasan ürün, artan bir ivmeyle pazar payýný genisleterek o piyasada geçerli standart haline gelmektedir. Bu piyasalarýn tabiatý geregi, sektör pazar payý çok yüksek bir ya da iki firma ve pazar payý çok düsük birkaç firma seklinde olusmaktadýr. Örnegin, MS Corp.’un Windows isletim sistemleri serisi piyasada belirli bir yaygýnlýga ulastýktan sonra gerek donaným gerekse yazýlým üreticileri, Windows’u o piyasanýn standardý kabul ederek ürünlerini onunla uyumlu olacak sekilde dizayn etme Ayný süreç MS Corp.’un belli baslý bilgisayar üreticilerine (IBM, Compaq vb.) OEM lisansý vermesiyle hýz kazanmýstýr. Böylece Windows isletim sistemleri hem perakende olarak hem de bilgisayar donaným ürünleriyle birlikte, adeta donanýmýn bir parçasý olarak tüketiciye ulasmaktadýr. Dosya mevcudu bilgi ve belgelerden, MS Corp.’un yazýlým sektöründeki payýný yýllar itibarýyla sürekli arttýrdýgý görülmüs ve 1999 verilerine göre isletim sistemindeki pazar payý dagýlýmýnýn asagýdaki sekilde oldugu anlasýlmýstýr. 1999 yýlýnda satýlan kisisel ve dizüstü bilgisayarlarda bulunan isletim sistemlerinin ürün bazýnda dagýlýmý Ýþletim sistemi Windows 95/98 Windows NT Mac OS (Apple) Dos only Toplam Adet Yüzde 30,201 7.15 370,470 4,899 16,900 422,470 87.69 1.16 4.00 100.00 Yukarýdaki bilgilerden, Windows 95, Windows 98 isletim sistemleri ve yine bir MS Corp. ürünü olan Windows NT’nin, 1999 yýlýnda satýlan kisisel ve dizüstü bilgisayarlarýn %95’inde bulundugu anlasýlmaktadýr. Dosya mevcudu bilgilerde, resmi bir istatistik bulunmamakla birlikte, raportörlerce piyasa arastýrmasý sýrasýnda yapýlan görüsmelerde Windows 98’in de Windows isletim sistemleri içinde en çok satýlan versiyon oldugu görülmektedir. Diger taraftan piyasada Windows 98’e ikame olabilecek Macintosh ve Linux marka isletim sistemleri de bulunmakla birlikte bu sistenmlerin pazar paylarý oldukça düsüktür. Tüm bu açýklamalar ýsýgýnda MS Corp.’un Türkiye kisisel bilgisayar isletim sistemleri piyasasýnda hakim durumda oldugu anlasýlmaktadýr. Nitekim, ABD’de rekabet otoritelerinin MS Corp. aleyhine açtýklarý davanýn gerekçelerinden birisi de MS Corp’un isletim sistemi piyasasýndaki tekel konumu olmustur. Özellikle uygulama programlarýnýn (Word, Excel vb.) MS Windows’a göre dizayn edilmek zorunda olunusu ve MS Corp.’un bu konuda rakip yazýlým sirketleri önüne engeller koyusu otoriteleri rahatsýz etmis ve dava sonucunda uygulama yazýlýmý ve isletim sistemi departmanlarý birbirinden ayrýlarak firmanýn ikiye bölünmesi kararý verilmistir I.3.2.2. Fahis Fiyat Uygulandýgý Iddiasýna Iliskin Degerlendirme Sikayet dilekçesinde AMD tarafýndan, MS Corp’un Türkiye’de kurdugu distribütör sistemi ve OEM lisans anlasmalarýyla dagýtým kanalýný kontrol altýna alarak sikayete konu ürünün yurtdýsýna kýyasla fahis fiyattan satýldýgý iddia edilmektedir. 4054 sayýlý Kanun’un 6. maddesi, hakim durumda olan tesebbüslerin fahis fiyat uygulamalarýný yasaklamaktadýr. Dosya mevcudu bilgilerden, AMD’nin bu iddiasýna iliskin olarak, mahkeme süreci baslamadan önce Hong Kong’tan anýlan ürünü 26 ABD Dolarý’na (Gümrük ve nakliye masraflarý dahil 30 ABD Dolar’ý) ithal ettigine iliskin faturayý delil olarak öne sürdügü anlasýlmýstýr. Söz konusu ürünün bu aldýklarý fiyata karsýn fiyatýnýn, Türkiye’deki MS distribütörlerinin MS Corp.’un Irlanda deposundan oldukça düsük oldugu görülmektedir. Ancak AMD tarafýndan, Hong Kong dýsýnda söz konusu ürünün Türkiye’den daha ucuza satýldýgýna iliskin gösterilememektedir. mevcudunda, herhangi Diger raportörlerce bir taraftan yapýlan kaynak dosya incelemeler neticesinde (gerek internet üzerinde gerekse ABD ve Avrupa’daki birkaç magazadan bilgi alýnmak suretiyle); Windows 98 programýnýn güncelleme (‘’upgrade‘’) CD’sinin 80 ABD Dolarý civarýnda; tam sürümünün ise 150 ABD Dolarý civarýnda satýldýgýnýn tespit edildigi görülmektedir. Ayrýca yine dosya mevcudundaki bilgilerde yer alan ve MS Türkiye Ofisi’nden alýnan ve tüm dünyadaki distribütörlere uygulanan satýs fiyatýný gösterir fiyat listesi de bu durumu dogrulamaktadýr. Öte yandan, MS Corp’un Türkiye’de OEM lisansý verdigi donaným üreticilerinin de (Escort, Casper, Yýldýz Elektronik, Arena, Datateknik, Vestel, Beko ve Estron) anýlan ürünü siparis miktarýna göre 65-75$ arasýnda degisen fiyatlarla aldýgý anlasýlmýstýr. Tüm bu bilgilerden hareketle, yurt dýsýnda programýn tam sürümünün en az 150 ABD Dolarý’na satýldýgý tespit edilen ürünle ilgili fahis fiyat iddiasýnýn yerinde olmadýgý kanaatine varýlmýstýr. J- SONUÇ Yukarýda yer verilen degerlendirmeler dogrultusunda, AMD Elektronik Bilgisayar Sanayi ve Ticaret A.S. tarafýndan ithal edilen ‘’Windows 98‘’ program CD’lerinin satýsýnýn, üretici firma Microsoft Corporation tarafýndan adli makamlara yapýlan basvurularla engellenmeye çalýsýldýgý, tüm dünya ülkelerinde 32 ila 35 ABD Dolarý fiyatla satýlan bu ürünün, Türkiye’deki kullanýcýlara 90 ABD Dolarý bedelle satýldýgý iddialarýna yönelik bir sorusturma açýlmasýna gerek olmadýgýna ve sikayetin reddine OYBIRLIGI ile karar verilmistir. Biliþim ve Hukuk ihtiyacý duymuslardýr. Bu durum zamanla Windows’u rakipsiz hale getirmistir. Örnegin bilgisayarda kullanýlmak üzere TV kartý alan bir tüketici sayet Windows dýsýnda bir isletim sistemi kullanýyorsa, uyum sorunuyla karsýlasabilmektedir. 89 YARGITAY KARARLARI T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAÝRESÝ E. 2001/12592 K. 2002/2484 T. 12.3.2002 ELEKTRONÝK POSTA ÝLE KÝRA SÖZLEÞMESÝNÝN FESHÝ (Sözleþmede Feshin Yazýlý Yapýlacaðýnýn Kararlaþtýrýlmasý-Elektronik Posta Ýle Feshin Geçersiz Olmasý ) KÝRA SÖZLEÞMESÝNÝN FESHÝ (Sözleþmede Feshin Yazýlý Yapýlacaðýnýn Kararlaþtýrýlmasý-Elektronik Posta Ýle Feshin Geçersiz Olmasý) FESÝH BÝLDÝRÝMÝ (Elektronik Posta Ýle Kira Sözleþmesinin Feshine Dair Bildirimin Geçersiz Olmasý) 818/m.262 ÖZET : Taraflar arasýndaki kira sözleþmesinde, akdin feshi ihbarýnýn yazýlý þekilde yapýlacaðý kararlaþtýrýlmýþ olup, sözleþmenin bu hükmü taraflarý baðlar. Bildirimin yazýlý yapýlmasý gerekirken, elektronik posta adresine yapýlan fesih bildirimi geçersizdir. DAVA : Taraflar arasýndaki iptal davasýnýn yapýlan yargýlamasý sonunda ilamda yazýlý nedenlerden dolayý davanýn kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalý avukatý tarafýndan duruþmalý olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çaðrý kaðýdý gönderilmiþti. Belli günde davacý vekili avukat Kemal Bozkurt gelmiþ diðer taraftan kimse gelmemiþ olduðundan onun yokluðunda duruþmaya baþlanýlmýþ ve hazýr bulunan avukatýn sözlü açýklamasý dinlenildikten sonra karar için baþka güne býrakýlmýþtý. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduðu saptanarak dosya incelendi, gereði konuþulup düþünüldü: Biliþim ve Hukuk KARAR : Davacý, 1.10.1998 baþlangýç tarihli 3 yýllýk kira sözleþmesi ile davalýya ait taþýnmazda kiracý olduðunu, kiranýn senelik ve peþin ödeneceðinin kararlaþtýrýldýðýný ikinci yýl kira parasýný %6 arttýrarak tamamýný peþin ödendiðini sözleþmenin 5.maddesinde yer alan ilk yýldan sonra iki ay önceden haber vermek koþuluyla sözleþmenin tazminatsýz feshedileceði hükmüne dayanarak sözleþmeyi feshettiðini mecuru 29.5.2000 tarihinde boþalttýðýný durumu davalýnýn elektronik posta adresine bildirdiðini fazla ödenen 4 aylýk kira farký ile deposite olarak verdiði 5250 ABD dolar toplamý 27510 dolarýn iade edilmesini 14.6.2000 tarihli ihtarname ile istediðini, 3 gün süre verdiðini, davalýnýn ihtarnameyi 19.6.2000 tarihinde aldýðý halde ödemediðini, 27.510 dolarýn tahsili için yaptýðý icra takibine davalýnýn itiraz ettiðini 27510 dolar alacaðýn, takip tarihinden itibaren yýllýk %8 faizle aynen yada fiili ödeme günündeki merkez bankasý efektif satýþ kuru karþýlýðý TL olarak ödenmesine ve itirazýn iptali ile %40 icra inkar tazminatýna hükmolunmasýný talep etmiþtir. 90 Davalý kira akdinin feshine iliþkin elektronik posta adreslerine her hangi bir gönderi gelmediðini, ayrýca elektronik posta ile feshi ihbar yada tebligat usulü olmadýðýný, davacýnýn 14.6.2000 tarihli ihtarnameyi 19.6.2000 tarihinde aldýðýný, feshi ihbarýn bu ihtarnameden itibaren baþlatýlmasý gerektiðini, buna göre eylül ayý kirasý 5565 dolarý iadeye hazýr olduklarýný mecurda davacýnýn hor kullanýmý sonucu oluþan zararý 10.10.2000 tarihli faturaya göre 3.042.000.000 TL. olarak belirlenip ödenen depozito bedeli olan 5250 dolardan mahsubu ile kalan 710 dolar bakiye depozito ile eylül ayý kirasý olarak 5565 dolar olmak üzere toplam 6275 dolarý iadeye hazýr olduklarýný belirterek takas definde bulunmuþ ayrýca mecurun usulüne uygun olarak kendisine teslim edilmediðini bu yüzden kabul etmedikleri kýsým dýþýndaki talepler yönünden davanýn reddine karar verilmesini dilemiþtir. Mahkemece 27510 dolar üzerinden yapýlan icra takibine davalýnýn yaptýðý itirazýn iptali ile, takibin devamýna, alacak likit olduðundan %40 inkar tazminatýnýn davalýdan tahsili ile davacýya verilmesine karar verilmiþ; hüküm davalý tarafýndan temyiz edilmiþtir. 1-Dosyadaki yazýlara, kararýn dayandýðý delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasýna göre davalýnýn sair temyiz itirazlarýnýn reddi gerekir. 2-Davacýnýn davalýya ait mucurda kiracý olduðu 2 dönem kira parasý olan 66760 dolarý peþin ödediði sözleþme yapýlýrken 5250 dolar depozito verdiði paralarýn kabulündedir. Taraflar arasýnda düzenlenen kira sözleþmesinin özel þartlar bölümünün 5/a maddesinde ‘’Birinci yýldan sonra kiracý, kira sözleþmesinin, mal sahibine en az iki (2) ay önceden yazýlý ihbarda bulunarak ve fakat fesihten dolayý her hangi bir tazminat ödemeksizin kontratý feshedebilir‘’ þeklinde kararlaþtýrmýþlardýr. Taraflar arasýndaki uyuþmazlýk sözleþmedeki bu ihbarýn hangi tarihte yapýlmýþ olduðu keyfiyeti ile bunun þeklinden kaynaklanmaktadýr. Davacý ihbarý davalýnýn yurt dýþýndaki elektronik posta adresine 31.3.2000 tarihinde yaptýðýný ileri sürmüþ davalý ise böyle bir ihbar yapýlmadýðýný ancak 14.6.2000 tarihinde gönderilen ihtarname ile mecuru boþalttýðýný ancak 19.6.2000 tarihinde öðrendiðini feshi ihbarýnda bu tarih olmasý gerektiðini savunmuþ Eylül 2000 yýlýna ait kira bedeli ile depozitonun da hor kullaným bedeli düþüldükten sonra kalan 710 dolarý iadeye hazýr olduðunu bildirmiþtir. Taraflar arasýndaki sözleþmenin 5/a maddesinde ihbarýn yazýlý þekilde yapýlacaðý kararlaþtýrýlmýþ olup sözleþmenin bu hükmü taraflarý baðlar. Bu nedenle bildirimin yazýlý yapýlmasý gerekirken,elektronik posta adresine yapýlan fesih bildirimini geçersizdir.Kaldý ki bunu da davacý kanýtlýyamamýþtýr.Davalý davacýnýn mecuru boþalttýðýna iliþkin bildirimini 19.6.2000 tarihinde öðrendiðini ileri sürdüðüne göre sözleþmenin 19.8.2000 tarihinde feshedildiðinin kabulü gerekir.Deðinilen bu yön gözetilerek 19.8.2000 tarihinden 30.9.2000 tarihine kadar peþin alýnan kira bedeli belirlenip bunun tutarý ile depozito olarak sözleþme yapýlýrken alýnan 5250 dolar üzerinden itirazýn iptaline karar verilmesi gerekirken, somut olayla ilgisi olmayan gerekçelere dayanarak davanýn kabulü usul ve yasaya aykýrý olduðu gibi icra inkar tazminatýnýn da borca esas olan Türk Lirasý üzerinden takdiri gerekirken dolar üzerinden takdiri de usul ve yasaya aykýrý olup bozmayý gerektirir. SONUÇ : 1.bent gereðince davalýnýn sair temyiz itirazlarýnýn reddine, 2.bentte açýklanan nedenlerden dolayý temyiz edilen hükmün davalý yararýna _____________ O _____________ T.C. YARGITAY 2. CEZA DAÝRESÝ E. 2003/21226 K. 2005/446 T. 26.1.2005 ÝNTERNET KAFE KAPATMAK (Ýdari Makamlarýn Görevine Girdiði - Sulh Ceza Mahkemesinin Görevsizlik Kararý Vermesi Gerektiði) ÝNTERNET KAFELER ÝLE ÝLGÝLÝ YASAKLARA AYKIRILIK (Ýþyeri Kapatmasýný Gerektirdiði Uygulamanýn Ýdari Makamlarýn Görevine Girdiði) GÖREV (Ýnternet Kafeler Ýle Ýlgili Yasaklara Aykýrýlýk Uygulamanýn Ýdari Makamlarýn Görevine Girdiði/Ýþyeri Kapatmasýný Gerektirdiði ) YETKÝLÝ MERCÝÝN EMÝRLERÝNE AYKIRILIK SUÇU OLUÞMAYACAÐI (Ýnternet Kafeler Ýle Ýlgili Yasaklara Aykýrýlýk - Uygulamanýn Ýdari Makamlarýn Görevine Girdiði ) 2559/m.8, Ek.8 765/m.526 ÖZET : Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun ek 8. maddesinin 1-b bendinin 2. ve 3. fýkralarýnda Ýnternet Cafelerle ilgili düzenlemeler ile konulan yasaklara aykýrýlýk halinde ayný yasanýn 8. maddesinin uygulanacaðý öngörülmüþ olup, maddede idari nitelikte olan iþyeri kapatmasýný gerektirdiði ve uygulamanýn idari makamlarýn görevine girdiði gözetilerek görevsizlik kararý verilmesi gerekir. DAVA : Yetkili merciin emirlerine aykýrýlýk suçundan sanýk Y.U.nun yapýlan yargýlamasý sonucunda; mahkumiyetine dair (A. ) Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 28.11.2002 tarihli hükmün Yargýtay’ca incelenmesi sanýk tarafýndan istenilmekle ve dosya C. Baþsavcýlýðýnýn 2003/14830 sayýlý tebliðnamesiyle dairemize gelmekle yapýlan inceleme sonunda gereði düþünüldü: KARAR : 2259 sayýlý Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun ek 8. maddesinin 1-b bendinin 2. ve 3. fýkralarýnda Ýnternet Cafelerle ilgili düzenlemeler ile konulan yasaklara aykýrýlýk halinde ayný yasanýn 8. maddesinin uygulanacaðý öngörülmüþ olup, maddede idari nitelikte olan iþyeri kapatmasýný gerektirdiði ve uygulamanýn idari makamlarýn görevine girdiði gözetilerek görevsizlik kararý verilmesi gerekirken duruþmaya devam edilerek yazýlý þekilde hüküm tesisi, SONUÇ : Bozmayý gerektirmiþ, sanýðýn temyiz itirazlarý bu nedenle yerinde görüldüðünden sair yönleri incelenmeyen hükmün istem gibi BOZULMASINA, 26.1.2005 gününde oybirliðiyle karar verildi. _____________ O _____________ T.C. YARGITAY 4. HUKUK DAÝRESÝ E. 2001/755 K. 2001/1157 T. 8.2.2001 BASIN YOLUYLA KÝÞÝLÝK HAKLARINA SALDIRI ÝDDÝASI (Manevi Tazminat Talebi) MANEVÝ TAZMÝNAT TALEBÝ (Basýn Yoluyla Kiþilik Haklarýna Saldýrý Ýddiasýyla) ÝNTERNETTEKÝ YAYININ DURDURULMASI TALEBÝ (Kiþilik Haklarýna Saldýrý Ýddiasýyla) TAZMÝNAT MÝKTARININ TESBÝTÝ (Basýn Yoluyla Kiþilik Haklarýna Saldýrý Nedeniyle Manevi Tazminat Talebi) 743/m.24,24/A,4 ÖZET: ‘’Haberin internetteki yayýnýnýn durdurulmasýna‘’ dair bir mahkeme kararýnýn infaz edilebilme ve sonuçsuz kalma olgusu tartýþýlabilecek bir durum arzettiðinden, buna dair istemin reddine karar vermek gerekir. Manevi tazminat adý altýnda hükmedilecek para, zarara uðrayanda manevi huzuru doðurmayý gerçekleþtirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taþýr. Bir ceza olmadýðý gibi, mamelek hukukuna iliþkin zararýn karþýlanmasýný da amaçlamayan manevi tazminatýn sýnýrý, onun amacýna göre belirlenmelidir. DAVA: Davacý Necip vekili tarafýndan, davalý F... Gazetecilik A.Þ. aleyhine 27.12.1999 gününde verilen dilekçe ile basýn yoluyla kiþilik haklarýnýn saldýrýya uðramasýndan doðan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapýlan yargýlama sonunda; davanýn kýsmen kabulüne dair verilen 11.7.2000 günlü kararýn Yargýtayca incelenmesi davacý vekili ve davalý vekili taraflarýndan süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafýndan hazýrlanan rapor ile dosya içerisindeki kaðýtlar incelenerek gereði görüþüldü. KARAR: 1- Dosyadaki yazýlara, kararýn dayandýðý kanýtlarla Yasaya uygun gerek-tirici nedenlere ve özellikle delillerin deðerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalýnýn aþaðýdaki bendin kapsamý dýþýnda kalan temyiz itirazlarý reddedilmelidir. 2- Davalýnýn diðer temyiz itirazlarýna gelince; Dava, basýn yoluyla kiþilik haklarýnýn saldýrýya uðramasýndan doðan manevi tazminat ve haberin internetteki yayýnýnýn da durdurulmasý istemlerine iliþkindir. Mahkemece manevi tazminat istemi kýsmen kabul edilmiþ ve ayrýca ‘’haberin internetteki yayýnýnýn durdurulmasýna‘’ da hükmedilmiþtir. Ýnternetteki yayýnlar nedeniyle yapýlacak iþlem konusunda henüz yasal bir düzenleme bulunmamaktadýr. Halbuki, mahkeme kararlarýnýn baðlayýcý sonucunun gerçekleþebilmesi için, kararýn infaz edilebilir olmasý ve böylece yaptýrýmýnýn da uygulanmasý gerekmektedir. Þu aþamada, internette yapýlan bir yayýnýn gönderilenler de dahil olmak üzere internetten çýkarýlmasý veya yayýnýn durdurulmasý konusunda bir yasal düzenleme bulunmamaktadýr. Bu bakýmdan verilecek kararýn infaz edilebilme ve sonuçsuz kalma olgusu tartýþýlabilecek bir durum arzetmektedir. Bu da yargý kararýnýn etkisiz kalmasýný ve böylece tartýþýlabilir hale gelmesi sonucunu doðurabilir. Bu nedenle buna iliþkin istemin reddine karar verilmesi gerekirken, bunun yerine yazýlý olduðu üzere kabul kararý verilmiþ olmasý bozmayý gerektirmiþtir. 3- Davacýnýn temyiz itirazlarýna gelince; Kiþilik haklarý hukuka aykýrý olarak saldýrýya uðrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatýn miktarýný tayin ederken saldýrý Biliþim ve Hukuk BOZULMASINA, peþin harcýn istek halinde iadesine, 12.3.2002 gününde oybirliðiyle karar verildi. 91 teþkil eden eylem ve olayýn özelliði yanýnda taraflarýn kusur oranýný, sýfatýný, iþgal ettikleri makamý ve diðer sosyal ve ekonomik durumlarýný da dikkate almalýdýr. Miktarýn belirlenmesinde her olaya göre deðiþebilecek özel hal ve þartlarýn bulunacaðý da gözetilerek takdir hakkýný etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü Kanunun takdir hakký verdiði hususlarda hakimin hak ve nisfetle hüküm vereceði Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiþtir. Hükmedilecek bu para, zarara uðrayanda manevi huzuru doðurmayý gerçekleþtirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taþýr. Bir ceza olmadýðý gibi mamelek hukukuna iliþkin zararýn karþýlanmasýný da amaç edinmemiþtir. O halde bu tazminatýn sýnýrý onun amacýna göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaþmak için gerekli olan kadar olmalýdýr. Davaya konu olan yazýda, davacý için kullanýlan sözler ve yukarýdaki ilkeler gözetildiðinde hüküm altýna alýnan miktarý azdýr. Daha üst düzeyde tazminata hükmedilmek üzere karar bozulmalýdýr. SONUÇ : Temyiz olunan kararýn ( 2) sayýlý bentte gösterilen nedenle davalý yararýna, ( 3) sayýlý bentte gösterilen nedenle davacý yararýna ( BOZULMASINA), davalýnýn diðer temyiz itirazlarýnýn ilk bentteki nedenlerle reddine ve peþin alman harçlarýn istek halinde geri verilmesine, 8.2.2001 gününde oybirliðiyle karar verildi. _____________ O _____________ T.C. YARGITAY 6. CEZA DAÝRESÝ E. 2000/4851 K. 2000/8874 T. 29.11.2000 BÝLÝÞÝM SUÇU (Baþkasýnýn Kredi Kartý Bilgilerini Kullanarak ve Bazý Özel Ýþlemlerle Kendine Menfaat Temin Etmek) BAÞKASININ KREDÝ KARTI KULLANMAK (Biliþim Suçu) BÝLGÝLERÝNÝ ÝNTERNET ÜZERÝNDEN BAÞKASININ KREDÝ KARTIYLA ALIÞVERÝÞ YAPMAK (Biliþim Suçu) 765/m.61,71,504/3,522,525/a-b Biliþim ve Hukuk ÖZET : Sanýðýn, komþularý adýna bankadan gelen hesap bildirim cetvellerini ele geçirerek, bu belgelerdeki bilgilerden yararlanýp, evinde bulunan encodem cihazý ile kendisine ait kredi kartýnýn manyetik þeridini yeniden kotlamak suretiyle ve internet yoluyla yurt dýþýndaki þirketlerden mal sipariþinde bulunduðu ileri sürüldüðüne göre, öncelikle bu iþlerde bilgi ve uzmanlýðý bulunan üç kiþilik bilirkiþi kurulu oluþturularak, TCK.nun 525/a-b maddesinde gösterilen durumlardan bir veya birkaçýna bulunup bulunmadýðý, kesin olarak belirlenmeli ve sonucuna göre sanýðýn hukuki durumunun takdiri gerektiði gözetilmelidir. 92 DAVA : Dolandýrýcýlýktan sanýk Çaðatay hakkýnda yapýlan duruþma sonunda mahkumiyetine dair ( Ýstanbul Birinci Aðýr Ceza Mahkemesi )nden verilen 28.10.1998 tarihli hükmün Yargýtayca incelenmesi yerel C.Savcýsý ile duruþmalý olarak sanýk müdafii tarafýndan istenilmiþ olduðundan dava evraký C.Baþsavcýlýðýndan bozma isteyen 10.6.2000 tarihli tebliðname ile 16.6.2000 tarihinde daireye gönderilmekle tayin edilen günde sanýk ile müdafiinin duruþma gününden usulen haberdar edildikleri halde duruþmaya gelmedikleri ve bir mazeret de bildirmedikleri anlaþýldýðýndan duruþmasýz olarak yapýlan inceleme sonunda okunarak gereði görüþülüp düþünüldü: KARAR : C.Savcýsýnýn ve sanýk vekilinin sair temyiz itirazlarý yerinde görülmemiþtir. Ancak; 1- Sanýðýn, komþularý bulunan Aysun ve Uður’a bankalardan gelen hesap bildirim cetvellerini ele geçirerek bu belgelerdeki bilgilerden yararlanýp evinde bulunan encodem cihazý ile kendisine ait kredi kartýnýn manyetik þeridini yeniden kotlatmak sureti ile ve internet yoluyla yurt dýþýndaki þirketlerden mal sipariþinde bulunduðu ileri sürüldüðüne göre: Öncelikle, Ýletiþim Fakültesi Öðretim Üyesi, Elektronik Yüksek Mühendisi ve Banka ve Kredi Kartlarý Merkezinde bu iþlerde bilgi ve uzmanlýðý bulunan üç kiþilik bir bilirkiþi kurulu oluþturularak sanýðýn eyleminde: TCY.nýn 525/a ve b. bentlerinde gösterilen; a) Bilgileri otomatik olarak iþleme tabi tutmuþ bir sistemden, programlarý, verileri veya diðer herhangi bir unsuru hukuka aykýrý olarak ele geçirmek, b) Bilgileri otomatik iþleme tabi tutmuþ bir sistemde yer alan bir programýn, verileri veya diðer herhangi bir unsuru baþkasýna zarar vermek üzere kullanmak, c) Baþkasýna zarar vermek veya kendisine veya baþkasýna yarar saðlamak maksadýyle, bilgileri otomatik iþleme tabi tutmuþ bir sistemi veya verileri veya diðer herhangi bir unsuru kýsmen veya tamamen tahrip etmek veya deðiþtirmek veya silmek veya sistemin iþlemesine engel olmak veya yanlýþ biçimde iþlemesini saðlamak, d) Bilgileri otomatik iþleme tabi tutmuþ bir sistemi kullanarak kendisi veya baþkasý lehine hukuka aykýrý yarar saðlamak, Durumlarýndan herhangi birinin veya birkaçýnýn bulunup bulunmadýðý kesinlikle tesbit edildikten sonra sanýðýn hukuki durumunun sonucuna göre takdiri gerekli iken, uzman olmayan bilirkiþinin beyanýna dayanýlarak eylemin dolandýrýcýlýða kalkýþma olarak kabulü ile, TCY.nýn 71, 504/3, 61, 522. maddeleri ile uygulama yapýlmasý, 2- Kabule göre de: Deðerin suç tarihindeki ekonomik koþullara ve paranýn satýn alma gücüne göre pek fahiþ olduðunun gözetilmemesi, SONUÇ : Yasaya aykýrý, C.Savcýsý ile sanýk müdafiinin temyiz itirazlarý ile tebliðnamedeki düþünce bu itibarla yerinde görüldüðünden hükmün (BOZULMASINA) 29.11.2000 tarihinde oybirliðiyle karar verildi. Konu Esas No: 2005/217 Karar No: 2005/306 * Web sitesinde müvekkil listesinin ve iþbirliði yapýlan avukatlarýn yayýnlanmasý * Ýþ elde etmek için reklam sayýlabilecek giriþim (Av. K. m. 55; TBB Reklam Yasaðý Yönetmeliði m. 9, 10; TBB Meslek Kurallarý m. 7, 8) Þikayetli avukat hakkýnda internette; ‘’www.T.....&amp; Savaþçýn.com.tr&quot’’; adlý sitede Avukatlýk Yasasý 55, TBB Reklam Yasaðý Yönetmeliði’nin 9,10 ve TBB Meslek Kurallarý’nýn 7,8. maddelerine aykýrý bilgiler verildiði iddiasý ile resen baþlatýlan disiplin kovuþturmasý sonucu, eylem sabit görülerek disiplin cezasý tayin edilmiþtir. Þikayetli avukat, web sayfasýndaki müvekkil listesinin yabancýlara büro hakkýnda bilgi vermek amacýyla Ýngilizce olarak hazýrlandýðýný, yabancý avukatlarýn web sayfalarýna bakýlacak olursa bizimkilerden çok daha geniþ ve teferruatlý olduðu, firmasýnýn Türkiye’deki avukatlarla rekabet etme gibi bir konumu olmadýðýný, konan yasak ile Türk avukatlarý aleyhine, yabancý avukatlýk bürolarý lehine haksýz rekabet yaratýldýðýný, Ankara, Ýstanbul, ABD ve uluslararasý barolara baðlý avukatlarla iþbirliði yapýldýðýnýn bildirildiðini, ancak bunlarýn ismen bildirilmediðini, kendini serbestçe ifade özgürlüðü kapsamýnda yasa ve yönetmeliðe aykýrý bir davranýþýnýn bulunmadýðýný bildirmiþ, suçsuz olduðunu savunmuþtur. Avukatlar, internet dahil, teknolojinin ve bilimin olanak tanýdýðý her tür ortamda avukatlýk mesleðinin onur ve kurallarýna, avukatlýk unvanýnýn gerektirdiði saygý ve güvene, Türkiye Barolar Birliði tarafýndan belirlenen ‘’Avukatlýk Meslek Kurallarýna‘’ aykýrý olmayacak þekilde kendini ifade etme hakkýna sahiptir. Türkiye’de birçok yabancý þirketin faaliyette bulunduðu göz önünde bulundurulduðunda, sitenin Ýngilizce olarak hazýrlanmasý, müvekkil listesinin yayýnlanmasý, isim belirtilmese de, Ankara, Ýstanbul, ABD’deki avukatlarla iþbirliði yapýldýðýnýn bildirilmesi, kendini serbestçe ifade özgürlüðü kapsamýnda deðerlendirilemez. Müvekkil listesinin yayýnlanmasý iþ elde etmek için reklam sayýlabilecek giriþim olup, isim bildirilmese de ülke içinde ve dýþýnda iþbirliði yaptýklarý ve baþka kentlerdeki avukatlarý iþbirliðini genelleþtirecek ve süreklilik kazandýracak biçimde açýklanmasý Avukatlýk Yasasý’nýn 55, Türkiye Barolar Birliði Reklam Yasaðý Yönetmeliði’nin 9-10. ve TBB Meslek Kurallarý’nýn 7-8. maddelerine aykýrýdýr. Bu nedenlerle eylemin disiplin suçu oluþturduðuna iliþkin Baro Disiplin Kurulunca yapýlan hukuksal deðerlendirme isabetli bulunmuþ, sicilin de mevcut ve tekerrüre esas kýnama cezasý bulunmasý sebebiyle takdir edilen para cezanýn onanmasý gerekmiþtir. Sonuç olarak, þikayetli avukatýn itirazýnýn reddi ile, Ýzmir Barosu Disiplin Kurulunun 111,41 YTL para cezasý verilmesine iliþkin kararýnýn onanmasýna oybirliði ile karar verildi. Tarih: 05.12.2003 Esas No: 2003/275 Karar No: 2003/392 Konu * Birlikte çalýþan avukatlara ait web sayfasý * Reklam yasaðý (Av. K. m. 44,55; TBB Reklam Yönetmeliði m. 9/2) Þikayetli avukatlar hakkýnda ‘’P.... Hukuk Bürosu ismini internetteki web sitesinde, mesleki faaliyetlerinde ve baþlýklý kaðýtlarýnda kullandýklarý ancak Reklam Yönetmeliðinde düzenlenmiþ olan ‘’Önceden Baroya bilgi verme, -internet sayfasýnda bulunmasý gereken bilgileri tam olarak açýklamak gibi- yükümlülükleri yerine getirmedikleri‘’ iddiasý ile baþlatýlan disiplin kovuþturmasý sonucunda, Baro Disiplin Kurulunca eylem Avukatlýk Yasasý’nýn 44 ve Türkiye Barolar Birliði Reklam Yönetmeliðinin 9/2 maddelerine aykýrý bulunarak, her iki Þikayetli avukatýn ayrý ayrý para cezasý ile cezalandýrýlmasýna karar verilmiþtir. Yapýlan incelemede; þikayetli avukatlarýn internette açtýklarý web sitesinde ‘’P...... Hukuk Bürosu‘’ baþlýðý altýnda, isimlerini ve faaliyet alanlarýný belirttikleri ve açýklamalarda bulunduklarý anlaþýlmýþtýr. Avukatlýk Yasasý uyarýnca avukat, hukukun hizmetinde olup, kamu hizmeti görmektedir. Bu niteliði nazara alýnarak tesis edilen reklam yasaðý, mesleðin ticarileþmesini engellediði kadar, avukatýn baðýmsýzlýðýný da korumayý, meslek anlayýþýnýn zarara uðratýlmasýný önlemeyi amaçlamaktadýr. Avukatlýk Yasasý’nýn 55.maddesi ‘’Avukatýn iþ elde etmek için reklam sayýlabilecek her türlü teþebbüs ve harekette bulunmasýný‘’ yasaklamýþ bulunmakta, 44.madde ise ‘’Avukatlarýn birlikte meslek çalýþmalarýný yürütmeleri halinde birlikte çalýþan avukatlardan biri ya da birkaçýnýn ad ve/veya soyadýnýn yanýnda (Avukatlýk Bürosu) ibaresinin kullanýlmasýnýn zorunlu olduðunu‘’ kabul etmektedir. Türkiye Barolar Birliði Reklam Yönetmeliði’nin 9/2.maddesi de ‘’Avukatýn faaliyetlerini ve bürosunu tanýtacak þekilde internet sayfasý açma hakký, öncelikle üyesi bulunduðu Baro ve Türkiye Barolar Birliði’ne aittir. Bu yönetmelik kapsamýnda olanlar, baðlý bulunduðu Baroya önceden bildirmek kaydýyla ve yönetmelikte belirlenen koþullara uygun bir internet sayfasý açabilir ve bu sayfada mesleki makalesini ve bilimsel çalýþmalarýný yayýnlayabilir.‘’ hükmünü içermektedir. Þikayetli avukatlarýn internette açtýklarý web sitesinde, ‘’Pera Hukuk Bürosu‘’ adýný kullanmalarý ve faaliyet konularýný bildirmeleri Avukatlýk Yasasý’nýn 44 ve 55.maddeleri ile Türkiye Barolar Birliði Reklam Yönetmeliði’nin 9/2 maddesine aykýrý eylemlerin disiplin suçu oluþturduðuna iliþkin deðerlendirme doðru olmakla birlikte, þikayetli avukatlarýn sicillerinde disiplin cezalarýnýn olmayýþý, davranýþýn niteliði ile tayin edilen ceza arasýnda Yasa’nýn 158.maddesinde öngörülen ilkelere uygun ve adil bir dengenin saðlanamadýðý anlaþýldýðýndan her iki þikayetli avukat hakkýnda tayin olunan 600.000.000-TL’lýk para cezasý verilmesine iliþkin kararýn ‘’kýnama‘’ cezasýna çevrilmesi suretiyle düzeltilerek onanmasýna ve þikayetli avukatlarýn ayrý ayrý kýnama cezasý ile cezalandýrýlmalarýna, oybirliði ile karar verildi. Biliþim ve Hukuk Tarih: 30.09.2005 TBB DÝSÝPLÝN KURULU KARARLARI 93 Kamu Ýhale Kurulu Kararý KAMU ÝHALE KURULU KARARLARI Toplantý No : 2003/113 Gündem No : 10 Karar Tarihi : 08.12.2003 Karar No : 2003/UK.Z-808 Toplantýya Katýlan Üyeler: Baþkan: O. Sener AKKAYNAK Üyeler : II. Baþkan Bilal KARACA, V. Arif ÞÝMÞEK, Hakký USTAÖMER, Adnan ZENGÝN, H.Hüseyin GÜRHAN, K. Nejat ÜNLÜ Þikayetçi: Doðu Bilgi Ýþlem ve Elektronik General Hakký Talay Cad. 39/A ELAZIÐ Ýhaleyi Yapan Ýdare: Fýrat Üniversitesi / ELAZIÐ Baþvuru Tarih ve Sayýsý: 23.07.2003 / 19411 Baþvuruya Konu Ýhale: Bilgisayar ve Ekipmanlarý Alýmý Ýhalesi Kurumca Yapýlan Ýnceleme ve Deðerlendirme: Fýrat Üniversitesi tarafýndan 07.07.2003 tarihinde yapýlan Bilgisayar ve Ekipmanlarý alýmý ihalesine iliþkin olarak Doðu Bilgi Ýþlem ve Elektronik firmasý tarafýndan verilen ve 23.07.2003 tarih ve 19411 sayýyla kayýtlarýmýza alýnan dilekçeyle Kuruma itirazen þikayet baþvurusunda bulunulmuþtur. Biliþim ve Hukuk Ýtirazen þikayet baþvurusu üzerine düzenlenen 28.07.2003 tarih ve 07.0160/2003-5 sayýlý Ön Ýnceleme Raporu, 31.07.2003 tarihli Kurul toplantýsýnda incelenerek 2003/AK.M-2003/146.1 sayýlý Karar alýnmýþ ve bu Karar 07.08.2003 tarihinde baþvuru sahibine teblið edilerek, baþvurunun Ýhalelere Karþý Yapýlacak Ýdari Baþvurulara Ait Yönetmeliðe uygun hale getirilmesi hususu belirtilmiþtir. 94 Ýtirazen þikayet baþvurusundaki eksikliðin giderilmemesi üzerine düzenlenen 22.09.2003 tarih ve 07.0160/2003-17 sayýlý Ön Ýnceleme Raporunun incelenmesi sonucunda 23.09.2003 tarih ve 2003/AK.M-2003/146.2 sayýlý Kamu Ýhale Kurulu kararý ile; iddialarýn incelenmesinin doðrudan Kurumumuzca yapýlmasýna karar verilmiþtir. Doðu Bilgi Ýþlem ve Elektronik firmasýnýn baþvuru dilekçesi ve ekleri ile ihale iþlem dosyasýnýn incelenmesi sonucunda düzenlenen 21.11.2003 tarih ve 07.0160/2003-24E sayýlý Esas Ýnceleme Raporunda özetle; 1) Ýhale sürecinin tamamlandýðý, ihaleyi kazanan firma tarafýndan monitörlerin teslim edildiði anlaþýldýðýndan tespit edilen mevzuata aykýrýlýklarýn incelenmek/deðerlendirilmek üzere ilgili Ýdareye bildirilmesinin, 2) Ýhale iþlem dosyasý üzerinde yapýlan incelemeden, 4734 sayýlý Kanuna aykýrýlýðý tespit edilen iþlem ve eylemler, Kanunun 60 ýncý maddesi uyarýnca müeyyideyi gerektirdiðinden ve suç oluþturabileceði dikkate alýnarak ihale komisyonu ve ihale yetkilisi hakkýnda gereðinin takdir ve ifasý için Elazýð Cumhuriyet Baþsavcýlýðý’na suç duyurusunda bulunulmasýnýn, Uygun olacaðý hususlarýna yer verilmiþtir. Karar: 21.11.2003 tarih ve 07.0160/2003-24 E sayýlý Esas Ýnceleme Raporu ile ihale iþlem dosyasý incelendi. Baþvuruya konu 22.07.2003 tarihli dilekçede özetle; Fýrat Üniversitesi Rektörlüðü tarafýndan 07.07.2003 tarihinde yapýlan bilgisayar ekipmanlarý alýmý ihalesine katýldýklarý, firmalarýnýn bilgisayar monitörü için en ucuz teklifi verdiði, ihale komisyonunun kendi firmalarýnýn deðil baþka bir firmanýn teklif ettiði bilgisayar monitörünü tercih ettiði, ancak kendilerince teklif edilen monitör de dahil olmak üzere teklif edilen hiçbir monitörün teknik þartnamede belirtilen 1280x1024 çözünürlükte 65 Hz tazeleme oranýný desteklemediði iddialarý yer almaktadýr. Ýhale iþlem dosyasýnýn incelenmesinden, Fýrat Üniversitesinin 07.07.2003 tarihli Bilgisayar ve Ekipmanlarý alýmý ihalesi için 27 gerçek ve/veya tüzel kiþinin ihale dokümaný satýn aldýðý, 9 firmanýn ihaleye teklif verdiði, tekliflerinin deðerlendirilmesi neticesinde; ATX kasa ve kiþisel dizüstü bilgisayar için tek firmanýn teklif verdiði ve yeterli rekabetin oluþmadýðý gerekçesiyle bu ürünlerin alýnmamasýna karar verildiði, Diðer 11 kalemin toplam 194.880.280.000 TL + KDV bedel ile 2 firma üzerine ihalesine karar verildiði ve ihale komisyonu kararýnýn 10.07.2003 tarihinde onaylandýðý, Yönsis Bilgisayar Sistemleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Þirketi ile 175.504.000.000 TL + KDV bedel üzerinden 07.08.2003 tarihinde, S & S Güvenlik Otomasyon ve Bilgisayar Sistemleri Sanayi ve Tic. Ltd. Þirketi ile 19.376.280.000 TL + KDV bedel üzerinden 11.08.2003 tarihinde sözleþmelerin imzalandýðý anlaþýlmýþtýr. Kuruma itirazen þikayet baþvurusunda bulunan Doðu Bilgi Ýþlem ve Elektronik Firmasý 400 adet 17‘’ Hyundai marka monitörü KDV hariç 139.425.000 TL birim fiyattan teklif etmiþ olup bu fiyat ihale için sunulan en düþük fiyattýr. Ancak, teklif edilen monitör teknik þartnameye uygun olmadýðý gerekçesiyle teklif kabul edilmemiþtir. Doðu Bilgi Ýþlem ve Elektronik Firmasý hem Ýdareye verdiði dilekçesinde hem de Kuruma gönderdiði itirazen þikayet dilekçesinde kendi teklifi olan monitörün teknik þartnameye uygun olmadýðýný kabul etmektedir. Bununla birlikte monitör ihalesini kazanan Yönsis Bilgisayar Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Þti.nin teklif ettiði monitörün de (17‘’ HYUNDAI V770 Monitör) teknik þartnameye uygun olmadýðýný iddia etmektedir. Ýhale Komisyonu kararýnda, Yönsis Bilgisayar Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Þti.nin teklif ettiði monitörün uygun bulunduðu belirtilmektedir. Ancak ihale iþlem dosyasýnýn incelenmesinden adý geçen þirketin monitörünün de teknik þartnameye uygun olmadýðý, 1280x1024 çözünürlükte 65 Hz þartýný saðlamadýðý, 60 Hz olduðu anlaþýlmaktadýr. Öte yandan, Ýdareden gelen ihale iþlem dosyasýnýn incelenmesi aþamasýnda, Doðu Bilgi Ýþlem ve Elektronik firmasý tarafýndan Kuruma gönderilen ve 08.10.2003 tarihinde kayýtlarýmýza giren ikinci bir dilekçede firmalarýnýn kapasitesi itibarýyla baþvuru bedelini yatýramadýðý için þikayetlerini devam ettiremediði ancak incelemenin devam ettiðini anladýklarýndan katkýda bulunmak amacýyla ellerindeki bilgileri sunmak istedikleri belirtilmektedir. Bu dilekçe ve ekindeki belgelerde; ihale sonucunda Yönsis Bilgisayar Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Þti.nin teklif ettiði monitörün (17‘’HYUNDAI V770) alýndýðýnýn duyurulduðu, ancak firmalarýnýn müracaatý üzerine teknik þartnameye uygun olmayan bu monitörün alýnmasýndan vazgeçilerek yerine Samsung marka monitörün alýndýðý belirtilmektedir. Yine bu dilekçenin ekinde yer alan ve Fýrat Üniversitesine ait olduðu anlaþýlan 18-24 Temmuz 2003 tarihli bir gazete sayfasýnda; bilgisayar ihalesinin sonuçlandýðý, 13 kalem malzemenin alýndýðýnýn duyurulduðu, monitör olarak 17‘’ HYUNDAI V770 markasýna yer verildiði görülmektedir. Ýdareden gelen dosyanýn ve dilekçelerin incelenmesinden, 400 adet Monitör ihalesini kazanan Yönsis Bilgisayar Sistemleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Þirketinin teklifinde yer alan monitörün markasýnýn 17‘’ HYUNDAI V770 olduðu, bu monitöründe en ucuz teklifi veren firmanýn monitörü gibi teknik þartnameye uygun olmadýðý ancak teklifin kabul edildiði, Ýhale Komisyonu ve ihaleyi kazanan firma arasýnda yapýlan görüþmelerden sonra teknik þartnameye uygun olmayan bu monitörün 17‘’ Samsung Syncmaster 753s marka bir monitör ile deðiþtirildiði, teklif fiyatýnda bir deðiþiklik yapýlmadýðý ve monitörlerin satýþýna iliþkin faturanýn 23.08.2003 tarihinde düzenlendiði anlaþýlmaktadýr. Teknik þartnameye uygun olmayan monitörün daha sonra teknik þartnameye uygun olan bir monitör ile deðiþtirilmesine iliþkin olarak Ýdare tarafýndan bir açýklama yapýlmamýþ; gerek þikayetçinin dilekçesine verilen cevapta gerekse Kuruma gönderilen ihale iþlem dosyasýnda bu hususa deðinilmemiþtir. Kaldý ki, söz konusu ihalenin alternatif teklife açýk olmadýðý Ýdari Þartnamenin 22 nci maddesinde belirtilmiþ bulunmaktadýr. Ýdarenin iþlem ve eylemleri deðerlendirildiðinde, görevliler tarafýndan 5 inci maddede yer alan rekabet ve eþit muamele ilkelerine aykýrý davranýldýðý, 37 nci maddeye aykýrý olarak ihale dokümanýnda yer alan þartlara uygun olmayan teklifin uygun hale getirildiði anlaþýlmakta olup bu durum; 60 ýncý madde uyarýnca, görevlerini kanuni gereklere uygun veya tarafsýzlýkla yapmayan ilgililer hakkýnda mevzuatlarý gereðince disiplin cezasý uygulanmasýný ayrýca, fiil veya davranýþlarýnýn özelliðine göre haklarýnda ceza kovuþturmasý da yapýlmasýný gerektirmektedir. B) Ýhalelere Karþý Yapýlacak Ýdari Baþvurulara Ait Yönetmeliðin 15 inci maddesi uyarýnca, Ýhale iþlem dosyalarýnýn þikayetçinin iddialarýndan baðýmsýz olarak incelenmesinde yapýlan tespitler: 1) Kesinleþen ihale kararlarýnýn bildirilmesi, 4734 sayýlý Kamu Ýhale Kanunu, Mal Alýmý Ýhaleleri Uygulama Yönetmeliði ve ihale konusu iþe ait idari þartname hükümleri çerçevesinde KÝK026.0/M numaralý standart form kullanýlarak gerçekleþtirilmektedir. Ýdarenin kesinleþen ihale kararýnýn bildirilmesine iliþkin 10.07.2003 tarihli yazýnýn 15.07.2003 tarihinde, teklif verip teklifi deðerlendirmeye alýnmayan 3 istekli firma dýþýndaki isteklilere (6 firma) posta oluyla gönderildiði ve/veya elden teblið edildiði; üzerinde ihale kalmayan isteklilere bildirimde, üzerinde ihale býrakýlan iki firmanýn ismine yer verildiði, ikinci en avantajlý teklif sahiplerinin açýklanmadýðý; üzerinde ihale býrakýlan iki firmaya yapýlan bildirimlerde ise sadece üzerlerinde kalan kalemlerin belirtildiði anlaþýlmaktadýr. Dolayýsýyla kesinleþen ihale kararýnýn bildirimi mevzuata uygun olmayan þekilde yapýlmýþtýr. 2)Ýsteki tarafýndan Ýdareye yapýlan þikayetle ilgili olarak Ýdare tarafýndan alýnan karar diðer isteklilere bildirilmediðinden 4734 sayýlý Kanunun Ýhalenin yapýldýðý tarihte yürürlükte olan 55 inci maddesinde yer alan; Biliþim ve Hukuk A. Dilekçedeki iddialar dikkate alýnarak yapýlan tespitler: 95 ‘’Ýhale sürecinin herhangi bir aþamasýnda Ýdareye bir þikayetin ulaþmasý halinde, idare ihaleye katýlan bütün isteklilere þikayet konusunda bilgi vermek suretiyle ,ayný konuda bir þikayetleri varsa idarece belirlenen süre içinde vermeleri gerektiðini yazýlý olarak bildirir.… Karþýlýklý anlaþmanýn olmamasý durumunda idare, þikayetin verilmesini izleyen otuz gün içinde gerekçeli bir karar alýr. Bu kararda þikayet tamamen veya kýsmen haklý bulunmuþsa alýnmasý gereken düzeltici önlemlerde belirtilir. Alýnan karar bütün isteklilere karar tarihini izleyen yedi gün içinde bildirilir.‘’ Hükmüne aykýrý davranýlmýþtýr. 3) 4734 sayýlý Kamu Ýhale Kanununun 7 nci maddesinde, ‘’Ýhalesi yapýlacak her iþ için bir iþlem dosyasý düzenlenir. Bu dosyada ihale yetkilisinden alýnan onay belgesi ve eki yaklaþýk maliyete iliþkin hesap cetveli, ihale dokümaný, ilân metinleri, adaylar veya istekliler tarafýndan sunulan baþvurular veya teklifler ve diðer belgeler, ihale komisyonu tutanak ve kararlarý gibi ihale süreci ile ilgili bütün belgeler bulunur.‘’ hükmüne yer verilerek ihale iþlem dosyasýnýn tanýmý yapýlmýþtýr. Yürütülecek incelemeye esas olmak üzere; 07.07.2003 tarihinde yapýlan Bilgisayar ve Ekipmanlarý Alýmý Ýhalesine ait ihale iþlem dosyasýnda bulunan, ihale sürecine iliþkin (isteklilerce verilen teklif mektuplarý ve ekleri dahil) bütün belgelerin, idare tarafýndan aslý gibidir onaylý birer suretinin 3 iþgünü içerisinde Kurumumuza süresinde ve eksiksiz gönderilmesi, aksine davranýþýn hukuki ve cezai yaptýrýmý gerektireceði, ayrýca ihale iþlem dosyasý içerisine konulmayan evrakýn yok sayýlacaðý hususu 29.09.2003 tarih ve 925-13826 sayýlý yazýyla Ýdareye bildirilmiþtir. Ancak Ýdareden 30.09.2003 tarih ve 9710 sayýlý yazý ekinde gelen ihale iþlem dosyasýnýn ihale sürecine iliþkin bütün belgeleri kapsamadýðý, isteklilerce verilen teklif mektuplarýnýn tamamýna yer verilmediði, monitör ihalesini kazanan firmanýn teklif ettiði monitörün sonradan deðiþtirilmesine iliþkin bir açýklama yapýlmadýðý anlaþýlmýþ olup bu durum 4734 sayýlý Kanunun 53 üncü maddesinde yer alan ‘’Kurum, görevlerinin yerine getirilmesinde resmi ve özel bütün kurum, kuruluþ ve kiþilerden belge, bilgi ve görüþ isteyebilir. Belge, bilgi ve görüþlerin istenilen süre içerisinde verilmesi zorunludur.‘’ hükmüne aykýrý olup, bu husus 4734 sayýlý Kanunun 60 ýncý maddesi kapsamýna da girmektedir. Biliþim ve Hukuk Açýklanan nedenlerle; 96 1) Baþvurunun itirazen þikayet baþvurusu olmayýp iddialarýn incelenmesi niteliðinde olmasýndan dolayý, yukarýda tespit edilen mevzuata aykýrýlýklarýn incelenmek ve/veya gerekiyorsa soruþturulmak üzere Fýrat Üniversitesi Rektörlüðüne bildirilmesine, 2) Kurul Üyesi Hakký USTAÖMER’in, tespit edilen aykýrýlýklarýn Ýdareye bildirilmesinin yeterli olduðu yönündeki görüþüyle, Ýhale iþlem dosyasý üzerinde yapýlan incelemeden, 4734 sayýlý Kanuna aykýrýlýðý tespit edilen iþlem ve eylemler, Kanunun 60 ýncý maddesi uyarýnca müeyyideyi gerektirdiðinden ve suç oluþturduðu kanýsýna varýldýðýndan, ihale komisyonu ve ihale yetkilisi ile ihale iþlemlerinde görev alanlar hakkýnda gereðinin takdir ve ifasý için Elazýð Cumhuriyet Baþsavcýlýðý’na suç duyurusunda bulunulmasýna, oyçokluðu ile karar verildi. Karþý Oy : Kurumca yapýlan incelemede, yapýlan ihale sonucunda ihaleyi kazanan isteklilerle kanunda öngörülen sürelere uyulmaksýzýn sözleþme yapýldýðý saptanmýþtýr. Þikayetçi; þikayetini ‘’Ýtirazen þikayet‘’ usulüyle yapmýþ ise de belli süre zarfýnda baþvuru eksikliklerini tamamlamadýðýndan þikayeti ‘’Ýddialarýn incelenmesi‘’ kapsamýnda deðerlendirilmiþtir. Yapýlan inceleme sonucu, þikayetçinin þikayetinde haklý olduðu hususunda herhangi bir kuþku bulunmamaktadýr. Ýhalelere karþý yapýlacak Ýdari Baþvurulara Ait Yönetmeliðin 5 inci maddesi yapýlacak þikayetlerin baþvuru yollarýný tarif etmekte olup bunlardan birisi de ‘’Ýddialarýn incelenmesi‘’ usulüdür. Yani þikayetlerin incelenerek nihai kararýn alýnmasý yönünden ‘’Ýtirazen þikayet‘’ usulü ile ‘’Ýddialarýn incelenmesi‘’ usulü arasýnda hiçbir fark yoktur. Nitekim anýlan Yönetmeliðin ikinci bölümü ‘’Ýddialarýn incelenmesi‘’ bölümü olup bu bölümün 38 inci maddesinde;‘’Nihai karar þikayet incelemesi için bu yönetmelikle belirlenen usul ve esaslar uygulanmak suretiyle verilir‘’ hükmü mevcut olup keza yine ayný madde de ‘’Karar taraflara bildirilir ve bildirime çýkarýldýðý gün ihale dosyasýyla birlikte Kuruma gönderilir. Ýddialarýn incelenmesi talebinin gönderilmesi üzerine idarece alýnan karar Kurum tarafýndan öncelikle ihale sürecinin durdurulmasý gerekip gerekmediði yönünden incelenir ve itirazen þikayet incelemesi için bu Yönetmelikle öngörülen ön inceleme dýþýndaki usul ve esaslar çerçevesinde nihai karar verilir‘’ hükümleri de yer almaktadýr. Bu hükümlerden anlaþýldýðý üzere ‘’Ýddialarýn incelenmesi‘’ usulünde takip edilecek yolun ve alýnacak kararlarýn, ‘’Ýtirazen þikayet‘’ usulünde alýnacak kararlardan hiçbir farký yoktur. Açýklanan nedenlerle; ‘’Ýddialarýn incelenmesi‘’ usulünde 4734 sayýlý Kanunun 56 ýncý maddesinde öngörülen kararlardan birinin alýnmasý mümkündür. Bu itibarla; kararda yer alan hususlara katýlmakla beraber bu kararda ayrýca ‘’Ýhale iþlemlerinin iptali‘’ hususunun da bulunmasýnýn gerektiði görüþündeyim. BÝLÝÞÝM AÐI HÝZMETLERÝNÝN DÜZENLENMESÝ VE BÝLÝÞÝM SUÇLARI HAKKINDA KANUN TASARISI l) Ýzleme: Biliþim aðýndaki verilere etki etmeksizin verilerin gizliliðini ihlal edilmesini, m) Yaramaz ileti : Kiþinin istemediði her türlü elektronik iletiyi, n) Kurum: Telekomünikasyon Kurumunu, ifade eder. ÝKÝNCÝ BÖLÜM Sorumluluklar, Yükümlülükler ve Denetim Ýfade ve bilgiye eriþim özgürlüðü MADDE 3- (1) Kiþilerin ifade ve bilgiye eriþim özgürlüðü esastýr. Bu özgürlükler ancak kanunlarda belirtilen hâllerde sýnýrlandýrýlabilir. Serbestlik ilkesi MADDE 4- (1) Biliþim aðý hizmetlerine iliþkin faaliyetler serbesttir. Bu faaliyetlere baþlama, yürütme ve sona erdirme, izne, bildirime veya baþka bir koþula baðlý deðildir. Ýçerik saðlayýcýlarýn sorumluluklarý MADDE 5- (1) Ýçerik saðlayýcý, biliþim ortamýnda kullanýma sunduðu her türlü içerikten sorumludur. (2) Ýçerik saðlayýcý, baðlantý saðladýðý, baþkalarýna ait içeriklerden sorumlu deðildir. Ancak, kendilerine ait olan içeriðin sunuþ biçiminden, baðlantý saðladýðý içeriði benimsediði ve kullanýcýnýn söz konusu içeriðe ulaþmasýný amaçladýðý açýkça belli ise, genel hükümlere göre sorumludur. Genel bilgilendirme yükümlülüðü MADDE 6- (1) Yer, eriþim, hizmet ve içerik saðlayýcý aþaðýdaki bilgileri biliþim aðý üzerinde kendi içeriklerinde hazýr bulundurmakla yükümlüdür: a) Gerçek kiþi ise adý ve soyadý, tüzel kiþi ise unvaný, b) Tebligat adresi, c) Elektronik iletiþim adresi, ç) Vergi kimlik numarasý, bir sicile kayýtlý ise sicil numarasý, d) Sunduðu hizmet bir merciin iznine veya denetimine tabi bir faaliyet çerçevesinde sunuluyor ise yetkili denetim merciine iliþkin bilgiler. Özel bilgilendirme yükümlülüðü MADDE 7- (1) Ýçerik saðlayýcý, içeriðin bir mal veya hizmetin satýmýna yönelik olmasý halinde aþaðýdaki bilgileri hazýr bulundurmakla yükümlüdür: a) Gerçek kiþi ise adý ve soyadý, tüzel kiþi ise unvaný veya baþka bir ülkede ise içerikle amaçlanan yerdeki temsilcisinin kimlik, tebligat adresi ve diðer iletiþim bilgileri, b) Mal veya hizmet satýþý yapýlacaksa bunlarýn bedeli, vergi ve gönderme de dahil bütün masraflarýn bedele dahil olup olmadýðý, c) Ýcap ve fiyatlarýn geçerlilik süresi, Biliþim ve Hukuk BÝRÝNCÝ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanýmlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacý; içerik saðlayýcý, yer saðlayýcý, eriþim saðlayýcý, biliþim aðý hizmet saðlayýcý ve toplu kullaným olanaðý saðlayýcýlarýnýn sorumluluklarý ile biliþim sistemi veya biliþim aðý kullanýlarak iþlenen suçlarý, bu suçlarýn soruþturulmasý ve kovuþturulmasýna iliþkin esas ve usûlleri düzenlemektir. (2) Bu Kanun hükümleri, Türkiye Cumhuriyeti’nde yerleþik yer saðlayýcý, eriþim saðlayýcý, biliþim aðý hizmet saðlayýcý ve toplu kullaným olanaðý saðlayýcýlar hakkýnda uygulanýr. Tanýmlar MADDE 2 – (1) Bu Kanunda geçen; a) Veri : Bilgisayar tarafýndan üzerinde iþlem yapýlabilen her türlü deðeri, b) Bilgi : Verilerin anlam kazanmýþ biçimini, c) Bilgisayar : Belleðindeki programa uygun olarak aritmetik ve mantýksal iþlemleri yapabilen, karar verebilen, yürüteceði programý ve iþleyeceði verileri ezberinde tutabilen, çevresiyle etkileþimde bulunabilen araçlarý, ç) Çevre birimler : Bilgisayara baðlanabilen, veri saklayýcýlarýný, veri giriþ araçlarýný, veri çýkýþ araçlarýný ve veri giriþ veya çýkýþ araçlarýný, d) Biliþim sistemi : Bilgisayar, çevre birimleri, iletiþim altyapýsý ve yazýlýmlardan oluþan veri iþleme, saklama, iletmeye yönelik sistemi, e) Biliþim aðý : En az iki biliþim sistemi arasýnda veya bir bilgisayar ile bir çevre birimi arasýnda veri iletiþimini ve karþýlýklý etkileþimi her türlü iletiþim tekniði ile saðlayan ortamý, f) Eriþim : Bir biliþim sistemine baðlanýp, kullaným olanaðý kazanýlmasýný, g) Trafik bilgisi : Biliþim aðý üzerinden gerçekleþtirilen her türlü eriþime iliþkin olarak taraflara, zamana, süreye, yararlanýlan hizmetin türüne, aktarýlan veri miktarýna ve baðlantý noktalarýna iliþkin deðerlerden en az birini, h) Ýçerik saðlayýcý : Biliþim aðý üzerinden kullanýcýlara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, deðiþtiren ve saðlayan gerçek veya tüzel kiþileri, ý) Yer saðlayýcý : Hizmet ve içerikleri barýndýran sistemleri saðlayan veya iþleten gerçek veya tüzel kiþileri, i) Eriþim saðlayýcý : Kullanýcýlarýna biliþim aðýna eriþim olanaðý saðlayan her türlü gerçek veya tüzel kiþileri, j) Hizmet saðlayýcý : Biliþim aðý üzerinde her türlü hizmet sunanlarý, k) Toplu kullaným saðlayýcý : Kiþilere belli bir yerde ve belli bir süre biliþim aðýný kullaným olanaðýný saðlayaný, 97 Biliþim ve Hukuk 98 ç) Sözleþme kurulmasý halinde sözleþmeden cayma ve fesih hakký ile ilgili bilgiler, d) Mal ya da hizmetlerin ayýplý çýkmasý halinde ayýp ihbarlarýnýn nasýl yapýlacaðý, e) Vergi kimlik numarasý, bir sicile kayýtlý ise sicil numarasý, f) Sunduðu hizmet bir merciin iznine veya denetimine tabi bir faaliyet çerçevesinde sunuluyor ise yetkili denetim merciine iliþkin bilgiler. (2) Ýçerik saðlayýcý, kendisi ile iletiþim kuran kimselerin bilgilerini gizli tutmakla yükümlüdür. Bu bilgileri, bu kimselerin açýk onayý olmaksýzýn üçüncü kiþilere iletemez ve baþka amaçlarla kullanamaz. Yer saðlayýcýnýn sorumluluklarý MADDE 8 – (1) Yer saðlayýcý, yer saðladýðý içeriði kontrol etmek veya hukuka aykýrý bir faaliyetin söz konusu olup olmadýðýný araþtýrmakla yükümlü deðildir. (2) Yer saðlayýcý, yer saðladýðý hukuka aykýrý içerikten, bu Kanunun 15 inci ve 37 nci maddelerine göre haberdar edilmesi ve engelleme yeteneði bulunmasý durumunda hukuka aykýrý içeriðe eriþimi engellemek zorundadýr. Eriþim saðlayýcýnýn yükümlülükleri MADDE 9 - (1) Eriþim saðlayýcý, faaliyete baþladýktan sonra en geç iki ay içinde Kuruma bildirimde bulunur. (2) Eriþim saðlayýcý, yapacaðý bildirimde yönetmelikte belirtilen hususlara yer verir. Yabancý hizmet saðlayýcý MADDE 10- (1) Yabancý bir ülkede kurulu hizmet saðlayýcýnýn hukukî sorumluluk ve yükümlülükleri uluslararasý antlaþmalarla belirlenir. (2) Uluslararasý antlaþmanýn bulunmamasý hâlinde karþýlýklýlýk ilkesi uygulanýr. (3) Yabancý bir ülkede kurulu hizmet saðlayýcýsý tarafýndan verilen hizmetlerin Türkiye’de kurulu bir hizmet saðlayýcý tarafýndan da yüklenilmesi durumunda, bu hizmetin yürütülmesinden doðacak zararlardan Türkiye’deki hizmet saðlayýcýsý da müteselsilen sorumludur. Eriþim saðlayýcýnýn yükümlülükleri MADDE 11- (1) Eriþim saðlayýcý: a) Herhangi bir kullanýcýsýnýn yayýnladýðý hukuka aykýrý içerikten, bu Kanun hükümlerine uygun olarak haberdar edilmesi hâlinde ve engelleme yeteneði bulunmasý durumunda yayýndan çýkarmak ve eriþimi engellemekle, b) Saðladýðý hizmetlere iliþkin trafik bilgilerini bir yýldan az ve beþ yýldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doðruluðu ve bütünlüðünü saðlamakla, c) Faaliyetine son vereceði tarihten en az üç ay önce durumu Kuruma ve içerik saðlayýcýlarýna ve müþterilerine bildirmekle, yükümlüdür. (2) Kendileri tarafýndan nakledilen bilgileri kontrol etmek veya hukuka aykýrý bir faaliyetin söz konusu olup olmadýðý konusunda araþtýrma yapmakla yükümlü deðildirler. Hizmet saðlayýcýnýn yükümlülükleri MADDE 12 - (1) Hizmet saðlayýcý: a) Hizmet saðladýðý kiþi ve kurumlara iliþkin kimlik bilgilerini tutmakla, b) Saðladýðý hizmetlere iliþkin iþlem bilgilerini bir yýldan az ve beþ yýldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doðruluðu ve bütünlüðünü saðlamakla, yükümlüdür. Bilgilerin korunmasý MADDE 13 - (1) Eriþim saðlayýcý; a) Ýçerik saðlayýcýlarýndan ve müþterilerinden yönetmelikte belirtilen gerekli bilgiler hariç, bilgi talep edemez ve bu bilgileri kiþinin rýzasý dýþýnda elde edemez. b) Ýletiþimine aracýlýk ettiði içeriklerin bütünlüðünü ve gizliliðini saðlamakla sorumludur. c) Verdiði hizmeti kullananlara iliþkin bilgileri, baþkalarýnýn elde etmesini, yönetmelikte belirlenecek esas ve usullere uygun olarak engeller. Bu bilgileri hizmeti kullananlarýn onayý olmaksýzýn üçüncü kiþilere iletemez ve baþka amaçlarla kullanamaz. (2) Adlî veya idarî soruþturma ve kovuþturmaya iliþkin hükümler saklýdýr. Toplu kullaným saðlayýcýnýn sorumluluklarý MADDE 14- (1) Ticari amaçla, toplu kullaným saðlayanlar, bir yetki belgesi almakla yükümlüdür. Yetki belgesine iliþkin usûl ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. (2) Toplu kullaným saðlayýcýlar, bu Kanunun kapsamýna giren “içerikle ilgili suçlara” iliþkin içeriðe eriþimi önleyici tedbirleri almakla yükümlüdür. Söz konusu tedbirler yönetmelikte belirlenir. Ýçeriðe eriþimin düzeltilmesi ve engellenmesi MADDE 15 - (1) Ýçerik nedeniyle haklarý ihlâle uðrayan gerçek veya tüzel kiþiler, içerik saðlayýcýsýna, içerik saðlayýcýsýna eriþilemiyorsa yer saðlayýcýsýna veya yer saðlayýcýya eriþilemiyorsa eriþim saðlayýcýya baþvurarak içeriðin düzeltilmesini isteyebilirler. Bu istem hakkýnda en geç üç gün içerisinde cevap verilmesi gerekir. (2) Baþvuru sahibinin istemine süresi içinde cevap verilmemesi ya da reddedilmesi hâlinde baþvuru sahibi yerleþim yerinde bulunan sulh ceza mahkemesinden içeriðe eriþimin engellenmesi kararý verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hâkimi bu istemi üç gün içerisinde duruþma yapmaksýzýn karara baðlar. Sulh ceza hâkiminin kararýna karþý itiraz yoluna gidilebilir. Ýtiraz mercii üç gün içerisinde itirazý inceleyerek karar verir. Ýtiraz merciin kararý kesindir. (3) Baþvuru, yazýlý ya da elektronik imzalý belge biçiminde yapýlabilir. Baþvuruda, haklarý ihlâle uðrayan gerçek ya da tüzel kiþinin açýk kimliði, yerleþim adresi, baþvuru dayanaðý olan belgeler, baþvuru konusu içeriðin eriþim adresi, yer saðlayýcýnýn adý, eriþim saðlayýcýnýn adý ve söz konusu olan içeriðin bulunmasý gerekir. (4) Hâkimin içeriðe eriþimin engellenmesi kararý vermesi halinde, öncelikle içerik saðlayýcý, içerik saðlayýcýya eriþilemiyorsa yer saðlayýcý veya yer saðlayýcýya eriþilemiyorsa eriþim saðlayýcý bu kararýn gereðini üç gün içinde yerine getirir. Denetim MADDE 16 - (1) Eriþim saðlayýcýlarýnýn bu Kanunun uygulanmasýna iliþkin faaliyet ve iþlemlerinin denetimi Kurumca yerine getirilir. hapis ve üç yüz günden bin güne kadar adlî para cezasý verilir. (2) Birinci fýkra hükmüne göre düzenlenen belgenin, resmi belge niteliðinde olmasý hâlinde, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayýlý Türk Ceza Kanununun 204 üncü, özel belge niteliðinde olmasý hâlinde Türk Ceza Kanununun 207 nci maddesi hükümlerine göre de ayrýca ceza verilir. Biliþim ortamýnda yarar saðlamak MADDE 23 - (1) Biliþim aðý aracýlýðý ile kendisi veya baþkasý lehine haksýz yarar saðlayan kimseye, fiilin baþka bir suç oluþturmamasý hâlinde, iki yýldan beþ yýla kadar hapis ve bin günden ikibin güne kadar adlî para cezasý verilir. Yanýltarak bilgi toplamak MADDE 24- (1) Biliþim aðý üzerinden, kendi kimliðini gizlemek suretiyle bir baþkasý gibi davranarak, kendisi veya baþkasý için yarar temin etmek veya baþkasýna zarar vermek amacýyla kiþileri yanýltarak bilgi toplayan kiþiye, fiili baþka bir suç oluþturmadýðý taktirde, bir yýla kadar hapis veya ikiyüz günden az olmamak üzere adlî para cezasý verilir. (2) Bu maddede yer alan suçun soruþturma ve kovuþturulmasý maðdurun þikâyetine baðlýdýr. Taklit yoluyla yanýltmak MADDE 25- (1) Halký yanýltacak þekilde, kamu kurum, kuruluþ ve kurullarý ile gerçek ve tüzel kiþilerin biliþim aðýndaki hizmetlerini veya kimliklerini taklit eden kiþiye, fiili baþka bir suç oluþturmadýðý taktirde altý aydan üç yýla kadar hapis ve adlî para cezasý verilir. (2) Birinci fýkrada yazýlý fiiller sonucunda zarar doðmasý hâlinde hükmedilecek ceza yarý oranýnda artýrýlýr. BEÞÝNCÝ BÖLÜM Ýçerik Baðlantýlý Suçlar ve Ýdarî Yaptýrýmlar Çocuk pornografisi baðlantýlý suçlar MADDE 26 - (1) Bir çocuða veya çocuk gibi görünen veya çocuk olduðu izlenimi veren bir kiþiye ait gerçek ya da temsili görüntü, yazý veya sesleri içeren pornografik ürünleri biliþim ortamýnda daðýtmak amacýyla üreten kiþiye sekiz yýldan oniki yýla kadar hapis ve beþ bin güne kadar adlî para cezasý verilir. (2) Birinci fýkra kapsamýna giren ürünleri, biliþim aðý üzerinden tanýtan, sunan, kiraya veren veya satýþa arz eden kiþiye iki yýldan beþ yýla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezasý verilir. (3) Birinci fýkra kapsamýna giren ürünleri, biliþim aðý üzerinden kendisi veya baþkalarý için temin eden veya bulunduran kiþiye altý aydan bir yýla kadar hapis ve üç yüz güne kadar adlî para cezasý verilir. Devletin güvenliðine ve kamu barýþýna karþý iþlenen suçlar MADDE 27- (1) Biliþim ortamýnda; a) Türk Ceza Kanununun 222, 258, 299, 300, 301, 304, 306, 307, 308, 313, 316, 319, 320, 323, 326, 327, 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337, 338 ve 339 uncu maddelerinde, b) 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayýlý Atatürk Aleyhine Ýþlenen Suçlar Hakkýnda Kanunda, Yer alan ve biliþim sistemi veya biliþim aðý kullanýlarak iþlenen suçlara iliþkin içeriði üreten, tanýtan veya sunanlar hakkýnda hükmedilecek cezalar yarý oranýnda arttýrýlýr Biliþim ve Hukuk ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Bilgilerin Gizliliði, Bütünlüðü ve Elde Edilmesine Ýliþkin Suçlar Biliþim sistemine girme ve veri elde etme MADDE 17 – (1) Bir biliþim aðý aracýlýðýyla; a) Bir biliþim sisteminin bütününe veya bir kýsmýna hukuka aykýrý olarak giren veya her hangi bir þekilde sistemde kalmaya devam eden kimseye altý aydan iki yýla kadar hapis cezasý veya ikiyüz günden sekizyüz güne kadar adlî para cezasý verilir. b) Bir biliþim sistemine hukuka aykýrý olarak girerek, veri veya program elde eden kimseye bir yýldan üç yýla kadar hapis ve ikiyüz günden aþaðý olmamak üzere adlî para cezasý verilir. c) (b) bendinde belirtildiði þekilde elde edilen veri ve programlarýn baþkalarýna gönderilmesi hâlinde, verilecek ceza yarý oranýnda artýrýlýr. d) (a) bendinde tanýmlanan fiillerin bedeli karþýlýðý yararlanýlabilen sistemler hakkýnda iþlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarý oranýna kadar indirilir. (2) Bu maddede yer alan suçlarýn soruþturma ve kovuþturulmasý maðdurun þikâyetine baðlýdýr. Hukuka aykýrý izleme MADDE 18 - (1) Biliþim aðýna baðlanmak suretiyle, aðdaki verileri hukuka aykýrý olarak herhangi bir þekilde izleyen kimseye bir yýldan üç yýla kadar hapis ve adlî para cezasý verilir. (2) Biliþim aðýna baðlanmaksýzýn herhangi bir yöntemle biliþim sistemindeki verileri hukuka aykýrý olarak izleyen kimseye üç yýldan beþ yýla kadar hapis cezasý verilir. (3) Birinci fýkrada yer alan suçlarýn soruþturma ve kovuþturulmasý maðdurun þikâyetine baðlýdýr. Veriler veya programlarýn bütünlüðüne müdahâle MADDE 19 - (1) Bir biliþim aðý aracýlýðýyla; bir biliþim sisteminde bulunan verileri veya programlarý hukuka aykýrý olarak bozan, silen, deðiþtiren, yok eden, eriþilmez kýlan veya sisteme veri veya program yerleþtiren veya ekleyen veya veri veya programlara zarar veren kimseye iki yýldan beþ yýla kadar hapis ve adlî para cezasý verilir. Sistemin çalýþmasýna müdahâle MADDE 20- (1) Bir biliþim aðý üzerinden hukuka aykýrý olarak bir biliþim sisteminin çalýþmasýný veya iþleyiþini tamamen veya kýsmen engelleyen, eriþilmez kýlan veya bozan kiþiye iki yýldan beþ yýla kadar hapis ve adlî para cezasý verilir. Araçlarý kötü amaçla kullanma MADDE 21 - (1) Bu Kanunda yazýlý olan suçlarýn iþlenmesi amacýyla donaným ve yazýlým üreten, uyarlayan, satan, saðlayan, ithal eden, daðýtýmýný yapan veya bu amaçla biliþim sisteminin tamamýna veya bir kýsmýna eriþimi mümkün kýlan parola, eriþim kodu veya benzer veriyi saðlayan kimseye iki yýldan beþ yýla kadar hapis ve adlî para cezasý verilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Biliþim Sistemi Baðlantýlý Suçlar Biliþim sistemini kullanarak sahtecilik MADDE 22- (1) Hukuk alanýnda sonuç doðurabilecek bir belgeyi sahte olarak düzenlemek amacýyla, biliþim sisteminde bulunan verileri silen, deðiþtiren, yok eden veya yeni veri giren kimseye bir yýldan üç yýla kadar 99 Biliþim ve Hukuk 100 Tehdit, þantaj, hakaret veya iftira suçlarý MADDE 28- (1) Tehdit, þantaj, hakaret veya iftira suçlarýnýn biliþim aðý üzerinden iþlenmesi hâlinde, Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre verilecek ceza yarý oranda artýrýlýr. Kiþisel veriler ile ilgili suçlar MADDE 29- (1) Kiþisel verilerin kaydedilmesi ve verileri hukuka aykýrý olarak verme veya ele geçirme suçlarýnýn biliþim aðý üzerinden iþlenmesi hâlinde, Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre verilecek ceza yarý oranda artýrýlýr. Kumar MADDE 30 - (1) Biliþim aðý üzerinde kumar oynatana altý aydan iki yýla kadar hapis cezasý veya iki yüz günden bin güne kadar adlî para cezasý verilir. Kararýn yerine getirilmemesi MADDE 31- (1) Bu Kanunun 15 inci ve 37 inci maddelerinde belirtilen usule göre verilmiþ hâkim veya mahkeme kararýný yerine getirmeyen yer, eriþim ve hizmet saðlayýcýsýna bir yýldan üç yýla kadar hapis cezasý verilir. Ortak hüküm MADDE 32 - (1) Bu Kanunun Üçüncü ve Dördüncü Bölümünde sayýlan suçlarýn yetkinin kötüye kullanýlmasý suretiyle iþlenmesi hâlinde hükmedilecek ceza yarý oranda artýrýlýr. (2) Bu Kanunun Üçüncü ve Dördüncü Bölümünde sayýlan suçlarýn bir banka veya kredi kurumuna, kamu kurum, kurul ya da kuruluþuna ait sistemler üzerinde iþlenmesi hâlinde hükmedilecek ceza üçte birden yarýya kadar artýrýlýr. Tüzel kiþiler hakkýnda güvenlik tedbiri uygulanmasý MADDE 33 - (1) Bu Kanunun Üçüncü, Dördüncü ve Beþinci Bölümünde sayýlan suçlarýn iþlenmesi suretiyle yararýna haksýz menfaat saðlanan tüzel kiþiler hakkýnda bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. Ýdarî para cezalarý MADDE 34- (1) Bu Kanunun; a) 6 ncý maddesindeki genel bilgilendirme yükümlülüklerinden birisini yerine getirmeyen yer, eriþim, hizmet veya içerik saðlayýcýsýna onbin Türk Lirasýndan ellibin Türk Lirasýna kadar, b) 7 nci maddesindeki özel bilgilendirme yükümlülüklerinden birisine aykýrý hareket eden içerik saðlayýcýsýna beþbin Türk Lirasýndan otuzbin Türk Lirasýna kadar, c) 11 inci maddenin birinci fýkrasýnda yer alan yükümlülüklerden birisini yerine getirmeyen eriþim saðlayýcýsýna onbin Türk Lirasýndan ellibin Türk Lirasýna kadar, ç) 12 nci maddesinde belirtilen yükümlülüklere aykýrý hareket eden hizmet saðlayýcýlarýna onbin Türk Lirasýndan ellibin Türk Lirasýna kadar, d) 13 üncü maddenin birinci fýkrasýnda belirtilen bilgilerin korunmasýna iliþkin hükümlere aykýrý hareket eden eriþim saðlayýcýsýna onbin Türk Lirasýndan ellibin Türk Lirasýna kadar, e) 14 üncü maddede belirtilen yükümlülüklere aykýrý hareket eden toplu kullaným olanaðý saðlayýcýlarýna onbin Türk Lirasýndan ellibin Türk Lirasýna kadar, f) Toplu olarak yaramaz ileti gönderene onbin Türk Lirasýndan ellibin Türk Lirasýna kadar, idarî para cezasý verilir. (2) Birinci fýkradaki idarî para cezalarýndan; (d) bendinde yazýlý olan o yer mülkî amiri tarafýndan, diðerleri ise Kurum tarafýndan verilir (3) Bu maddede yazýlý fiillerden özel hukuk tüzel kiþileri de sorumludur. ALTINCI BÖLÜM Soruþturma ve Kovuþturma Usûlleri Adlî biliþim uzmaný MADDE 35 – (1) Bu Kanun kapsamýna giren suçlarla ilgili olarak sadece adlî biliþim uzmaný yetki belgesi olanlar bilirkiþilik yapabilir. (2) Adlî biliþim uzmanlýðý ve adlî biliþim yetki belgesine iliþkin esas ve usûller yönetmelikte belirlenir. (3) Adlî biliþim uzmanlarý hakkýnda 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayýlý Ceza Muhakemesi Kanununun bilirkiþiliðe iliþkin hükümleri uygulanýr. Ýletiþimin denetlenmesi MADDE 36 - Bu Kanun kapsamýna giren suçlar hakkýnda yapýlan soruþturma ve kovuþturmada suç iþlendiðine iliþkin kuvvetli þüphe sebeplerinin varlýðý ve baþka suretle delil elde edilmesi imkânýnýn bulunmamasý hâlinde Ceza Muhakemesi Kanununun 135 inci maddesi hükmü uygulanabilir. Ýçeriðe eriþimin engellenmesi tedbiri MADDE 37 - (1) Bu Kanunda sayýlan suçlarýn soruþturulmasýnda veya kovuþturulmasýnda suç iþlendiðine iliþkin kuvvetli þüphe sebeplerinin varlýðý hâlinde, hâkim veya gecikmesinde sakýnca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcýsýnýn yazýlý emriyle içeriðe eriþimin engellenmesine karar verilebilir. Cumhuriyet savcýsý kararýný yirmidört saat içinde hâkimin onayýna sunar ve hâkim, kararýný en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolmasý veya hâkim tarafýndan aksine karar verilmesi hâlinde tedbir, Cumhuriyet savcýsý tarafýndan derhal kaldýrýlýr. (2) Birinci fýkra hükmüne göre verilen kararda veya yazýlý emirde; yüklenen suçun türü, þüpheli veya sanýðýn elektronik posta adresi, elektronik baðlantý yoluyla ve diðer þekillerde iletiþim kurmasýný saðlayacak bilgiler, eriþim saðlayýcýlarýna iliþkin bilgiler ve tedbirin süresi yer alýr. Tedbir kararý en çok üç ay için verilir. Bu süre, bir defa daha uzatýlabilir. Ancak, suçun, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde iþlenmiþ olmasý hâlinde, hâkim, bir aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatýlmasýna karar verebilir. (3) Millî güvenliðin açýkça gerekli kýldýðý hâllerde veya kamu düzeninin ciddi þekilde bozulmasýnýn muhtemel olduðu durumlarda da yukarýdaki fýkra hükümleri uygulanabilir. (4) Bu maddede belirtilen esas ve usûller dýþýnda hiç kimse, bir baþkasýna ait içeriðe eriþilmesinin engellenmesi yoluna baþvuramaz. Bu Kanunun 15 inci maddesi hükmü saklýdýr. Bilgisayar, bilgisayar program ve verileri, çevre birimlerinde arama, kopyalama ve elkoyma MADDE 38 - (1) Bu Kanun kapsamýna giren suçlar dolayýsýyla yapýlan soruþturmada, baþka surette delil elde etme imkânýnýn bulunmamasý hâlinde, Cumhuriyet savcýsýnýn istemi üzerine þüphelinin kullandýðý bilgisayar, bilgisayar programlarý ve verileri ile çevre birimlerinde arama yapýlmasýna hâkim tarafýndan karar verilir. uluslararasý toplumu etkilemekte, bu nedenle modern dünyadaki ülkeler ve uluslararasý örgütler bu alanda iþbirliðine giderek baþ döndürücü bir hýzda geliþen bu yeni ortama ayak uydurmaya çalýþmakta, ayný çabalar bir çok ülke tarafýndan takip edilmektedir. Artýk herkesin benimsediði gibi, bilgi teknolojileri ürünleri ve bilgi toplumu hizmetleri modern bireyin günlük hayatýný neredeyse çepeçevre kuþatmýþ bulunmaktadýr. Baþta bilgisayarlar olmak üzere internete baðlanabilen cep telefonlarý, bankamatikler, internet üzerinden gerçekleþtirilebilen bankacýlýk iþlemleri ve çeþitli kamu hizmetlerinin biliþim aðlarý üzerinden verilebilmesi, modern hayatta insanlýðýn yaþamýný kolaylaþtýrmak için çok büyük imkânlar sunmaktadýr. Özellikle son 30 yýlda çok büyük geliþmeler gösteren biliþim teknolojileri saðladýklarý büyük faydalarýn yananda beklenmedik sonuçlar da doðurmakta, hukukun tüm alanlarýnda yeni tanýmlar ortaya çýkarmaktadýr. Gerçekten de bilgi teknolojisinin geliþmesiyle birlikte internet, eriþim, içerik saðlayýcý, hizmet saðlayýcý gibi hukukun tüm dallarýný ilgilendiren yepyeni kavramlar ortaya çýkmaktadýr. Saðlanan yeni hizmetler ve ortaya çýkan yeni suçlar karþýsýnda ceza hukukunun klasik düzenleme ve cihazlarý kimi zaman yetersiz kalabilmektedir. Bunun da ötesinde biliþim teknolojilerinin çok hýzlý deðiþmesi ve þekillenmesi ile sýnýr tanýmaz niteliði bu alanda yapýlmaya çalýþýlan düzenlemeleri de yetersiz býrakmaktadýr. Biliþim ortamýnda iþlenen suçlarýn hýzlý bir þekilde artýþý, bu suçlarýn ortaya çýkarýlmasýndaki zorluklar ve iþlenmesindeki kolaylýklar ve ekonomik olarak meydana gelen zararýn büyüklüðü bu konuda yasal bir düzenleme yapýlmasýnýn zorluðunu açýkça ortaya koymaktadýr. Uluslararasý alanda konuyla ilgili en önemli düzenleme, 23 Kasým 2001 tarihinde imzaya açýlan Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleþmesidir. Sözleþmeyle, Avrupa Konseyine üye ülkeler arasýnda ortak bir ceza politikasýnýn oluþturularak toplumun biliþim suçlarýna karþý korunmasý, bu amaçla ulusal mevzuatlarda gerekli düzenlemelerin yapýlarak uluslararasý alanda da iþbirliðinin geliþtirilmesi amaçlanmýþtýr. Sözleþmeyle, biliþim alanýna iliþkin olarak bir takým terimlerin tanýmý yapýlmakta, biliþim ortamýnda veya biliþim aðý sistemleri vasýta kýlýnarak iþlenebilecek suçlar düzenlenerek bu suçlarýn soruþturulmasý usulüne iliþkin bir takým hükümlere yer verilmektedir. Ayrýca sözleþmeyle uluslararasý iþbirliði düzenlenmekte ve biliþim aðýnda hizmet verenlerin yükümlülüklerine yer verilmektedir. Avrupa Birliðinin, 8 Haziran 2000 tarihli ve 2000/31/EG “Bilgi Toplumu Hizmetlerinin, Özellikle Elektronik Ticaretin Ortak Pazardaki Bazý Yönleri Hakkýnda Direktifi” ile 1997/66 ile 2002/58 sayýlý “Elektronik Ýletiþimde Kiþisel Verilerin Ýzlenmesi ve Gizliliðinin Korunmasý Yönergesi” ile üye ülkeler için konu ile ilgili bir takým yükümlülükler öngörmektedir. Avrupa Birliðinin 2000/31 sayýlý e-ticaret Direktifi ile bilgi toplumu alanýnda hizmet verenlerin tâbi olacaklarý hükümler, genel bilgilendirme yükümlülükleri, ticari iletiþim için gerekli þartlar, istenmeyen elektronik iletiler, elektronik vasýtalarla yapýlacak sözleþmelere uygulanacak kurallar ve sözleþme öncesi verilmesi gerekli bilgiler (özel bilgilendirme yükümlülüðü), ara hizmet sunucularýnýn sorumluluklarý ve mesleki davranýþ kurallarýna iliþkin olarak üye ülkelere bir takým sorumluluklar yüklenmektedir. Avrupa Birliðinin 2002/58 sayýlý “Elektronik Ýletiþimde Gizliðinin Korunmasý Yönergesinde” ise; Topluluk Biliþim ve Hukuk (2) Bilgisayar, bilgisayar programlarý ve verileri ile çevre birimlerine el koymaksýzýn, sistemdeki verilerin tamamýnýn veya bir kýsmýnýn kopyasý alýnýr. Alýnan kopya güvenli elektronik imza ile imzalanýr; bunun mümkün olmadýðý durumlarda alýnan kopyanýn elde edildiði zamanki içerikleri elektronik mühür ile tespit edilir, bu husus tutanaða geçirilir ve ilgililer tarafýndan imza altýna alýnýr. (3) Ýkinci fýkrada belirtilen iþlemlerin, bilgisayar, bilgisayar programlarý ve verileri ile çevre birimlerine el koymaksýzýn yapýlmasýnýn mümkün olmamasý hâlinde, ayný iþlemler bunlara el konulmak suretiyle yapýlýr. (4) Ýstemesi hâlinde ve Cumhuriyet savcýnýn yazýlý emri ile içeriði suç teþkil etmeyen kopyadan bir örnek çýkarýlarak þüpheliye veya müdafine verilir ve bu husus kaðýda yazdýrýlýp imza altýna alýnýr. Görevli mahkeme ve yargýlama usûlü MADDE 39- (1) Bu Kanunda yazýlý olan suçlardan dolayý açýlan davalar, asliye ceza mahkemelerinde görülür. (2) Bir yerde asliye ceza mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunmasý hâlinde bu davalar, Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca yetkilendirilen mahkemede görülür. (3) Bu Kanunda yazýlý suçlara iliþkin davalar acele iþlerden sayýlýr ve adlî tatilde de bakýlýr. (4) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanýr. YEDÝNCÝ BÖLÜM Çeþitli ve Son Hükümler Yönetmelik MADDE 40- (1) Bu Kanununun 10, 12, 13, 14 ve 16 ncý maddelerinin uygulanmasýna iliþkin esas ve usûller Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altý ay içinde ilgili kurum ve kuruluþlarýn görüþü alýnarak Kurum tarafýndan çýkartýlacak yönetmeliklerle düzenlenir. GEÇÝCÝ MADDE 1- (1) Bu Kanunun yürürlüðe girmesinden önce ticari amaçla toplu kullaným saðlayýcý durumunda bulunanlar, bu Kanunun yürürlüðe girdiði tarihten itibaren 6 ay içinde gerekli yetki belgesini almakla yükümlüdür. Bu süre içinde yetki belgesi almayanlarýn toplu eriþim saðlama hakký ortadan kalkar. Yürürlük MADDE 41- (1) Bu Kanunun; a) “Adlî biliþim uzmaný” baþlýklý 35 inci maddesi, yürürlük tarihinden iki yýl sonra, b) Diðer hükümleri, yayýmý tarihinden altý ay sonra, Yürürlüðe girer. Yürütme MADDE 42- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. GENEL GEREKÇE 20. yüzyýlýn ortalarýndan itibaren kullanýlmaya ve geliþmeye baþlayan bilgi ve iletiþim teknolojileri her geçen gün ekonomi, iþ, ticaret, kamu idaresi, eðitim, adalet, saðlýk ve kültür gibi hayatýn tüm alanlarýnda büyük deðiþikliklere sebep olmakta, bu teknolojilerin ortaya çýkardýðý yeni araçlar ve hizmetler hýzla insanlýðýn tüm yaþamýný etkilemeye devam etmektedir. Biliþim teknolojileri ve sunduðu hizmetler nitelikleri gereði sadece uluslarýn milli düzenlerini deðil tüm 101 Biliþim ve Hukuk 102 içinde elektronik iletiþim ekipmanlarý ile elektronik iletiþim vasýtasýyla iþlenen kiþisel verilerin, temel haklar ve özgürlüklerin korunmasý ilkesi de dikkate alýnarak eþit seviyede korunmalarý ve bu þekilde serbest dolaþýmlarýnýn saðlanmasý amaçlanmakta, bu çerçevede elektronik iletiþime iliþkin bir kýsým tanýmlar yapýlarak iletiþimin gizliliðinin korunmasý, gerekli güvenlik tedbirleri, trafik bilgilerinin saklanmasý gibi konularda hükümler ihdas edilmektedir. Uluslararasý alanda biliþim suçlarýyla ilgili olarak ilk kanun tasarýsý Amerika Birleþik Devletleri Kongresine 1977 yýlýnda verilmiþtir. Amerika Birleþik Devletleri, bilgisayarýn anavataný olmasý nedeniyle biliþim suçlarýyla ilk defa karþýlaþan ülke olmuþtur. Bunun doðal sonucu olarak hem öðreti hem yasal düzenlemeler hem de uygulamada ABD merkez ülke konumundadýr. Dünyada biliþim suçlarýyla ilgili düzenlemelerde iki ayrý metodun kullanýldýðý görülmektedir. ABD, Ýngiltere, Ýrlanda ve Portekiz gibi ülkelerin dahil olduðu birinci sistemde mevcut kanunlardan ayrý olarak yeni ve özel düzenlemeler oluþturulmaktadýr. Alman mevzuatýnýn öncülük ettiði ikinci sistemde, suç teþkil eden eylemler mevcut kanunlar dahilinde incelenmekte, ayrý fasýllar ve kanunlar oluþturulmamaktadýr. Bu sistemde suç tarifleri biliþim suçlarýný kapsayacak þekilde deðiþtirilerek veya kanunlara yeni fiiller eklenerek karþýlaþýlan sorunlar çözülmeye çalýþýlmaktadýr. Ülkemizin hem mülga 765 sayýlý, hem de 5237 sayýlý Türk Ceza Kanununda, Fransa’daki düzenlemelere paralel bir þekilde biliþim hukukuna iliþkin düzenlemeler ceza kanunu içinde ayrý bir fasýlda düzenlenmiþtir. ABD’de ilk defa 1984 yýlýnda “Counterfeit Access Device and Computer Fraud and Abuse Act” (Eriþim Aygýtlarýný Taklit Etme, Bilgisayar Dolandýrýcýlýðý ve Bilgisayarý Kötüye Kullanma Kanunu) ile “Credit Card Fraud Act” (Kredi Kartý Sahteciliði Kanunu) yürürlüðe girmiþ, bu kanunda 1986 yýlýnda “Computer Fraud and Abuse Act” (Bilgisayar Dolandýrýcýlýðý ve Kötüye Kullanýmý Kanunu) ile deðiþiklik yapýlmýþtýr. Bunlarla birlikte biliþim suçlarýnda mücadelede; 18. U.S.C. 1029 sayýlý Eriþim Aygýtlarýyla Ýlgili Sahtecilik ve Baðlý eylemler, 18. U.S.C. 1030 sayýlý Bilgisayarlarla Ýlgili Sahtecilik ve Baðlý Eylemler, 18. U.S.C. 2511 sayýlý Telli, Telsiz ve Elektronik Ýletiþime Müdahale ve Ýletiþimin Açýklanmasýnýn Yasaklanmasý, 18. U.S.C. 2701 sayýlý Depolanmýþ Ýletiþime Yetkisiz Eriþim, 18. U.S.C. 2702 Ýçeriðin Açýklanmasý, 18. U.S.C. 2703 Yasal Eriþim Ýçin Gerekli Þartlar isimli kanunlar da kullanýlmaktadýr. Ayrýca biliþim hukuku alanýnda mevcut düzenlemeler arasýnda 1986 tarihli “Elektronik Haberleþme Gizlilik Kanunu, 1992 tarihli Bilgi ve Teknoloji Kanunu, Ulusal Bilgi Altyapýsý Kanunu, 1998 tarihli Çocuklarýn On-line Yayýnlardan Korunmasý Kanunu, 1997 tarihli Internette Kumarýn Önlenmesi Kanunu, 2001 tarihli Anti-Terörizm Kanunu, 1996 tarihli Ýletiþim Ahlâk Kanunu” belirtilebilir. Fransa’da baþlangýçta biliþim suçlarý, Ceza Kanunundaki hýrsýzlýk, inancý kötüye kullanma ve dolandýrýcýlýk gibi mal aleyhine iþlenen bazý suçlarla karþýlanmaya çalýþýlmýþtýr. Daha sonra Fransýz Ceza Kanununda 5 Ocak 1988 günlü, 88-19 sayýlý Kanunla ilk kez biliþim suçlarýna iliþkin müstakil bir düzenleme yapýlmýþtýr. Bu kanunda suça teþebbüs ve iþtirak gibi genel hükümlerin yanýnda, haksýz yere bir bilgisayara girme veya sistemde haksýz yere kalma, sistemdeki verileri tahrip etme, deðiþtirme, yok etme veya baþka veri yükleme, sistemin iþleyiþini engelleme veya bozma, bilgisayar belgelerinde sahtekarlýk yapma, böyle bir belgeyi bilerek kullanma þeklinde beþ tür biliþim suçu oluþturulmuþtur. 1 Mart 1993 tarihinde yürürlüðe giren Yeni Fransýz Ceza Kanununda konu, “Mal aleyhine suç ve cürümler” baþlýklý birinci kitabýn “Mala karþý diðer tecavüzler” baþlýklý II. babýnýn “Bilgileri Otomatik Ýþleme Tabi Tutmuþ Sistemlere Yönelik Saldýrýlar” baþlýklý III. faslýn içerisinde öncekinden farksýz bir þekilde düzenlenmiþtir. Almanya’da biliþim suçlarý ayrý bir yasayla deðil, Ceza Kanunu Ýçerisinde düzenlenmiþ olup, konuyla ilgili baþka yasalar da bulunmaktadýr. Alman Ceza Kanunundaki düzenlemelerde, biliþim suçlarý Kýta Avrupasý sistemine baðlý kalýnarak korunan hukukî yararlara göre ilgili bölümler içerisinde hükme baðlanmýþtýr. Örneðin yetkisiz eriþime karþý özel olarak korunan biliþim sistemine yetkisiz girme suçunu düzenleyen 202a maddesi, sýr aleyhinde iþlenen suçlar arasýnda yer almýþtýr. Ayný þekilde verilere zarar vermeye iliþkin 303a maddesi ve bilgisayar sabotajýyla ilgili 303b maddesi de nasý ýzrar suçlarý arasýnda düzenlenmiþtir. Almanya’da 13 Temmuz 1997 yýlýnda kabul edilen Teleservisler Kanunu ile internet yayýnlarýndan doðan ceza sorumluluðunun esaslarý belirlenmiþtir. Bura göre internette yer alan içeriðin suç unsuru ihtiva etmesi durumunda içerik saðlayýcý genel hükümlere göre sorumlu kabul edilmektedir. Kanunla eriþim saðlayýcýlarýnýn ceza sorumluluðunun olmadýðý hüküm altýna alýnmýþ, servis saðlayýcýlarýn ise ana bilgisayarlarýnda depoladýklarý baþkalarýna ait illegal içerikli bilgilerin bu niteliðinden haberdar olmalarý ve ayrýca bu bilgilerin internet üzerinden eriþilebilir kýlýnmasýný teknik olarak önleme olanaðýna sahip bulunmalarý hâlinde bu bilgelere eriþimi önlemezlerse, belirtilen ihmali davranýþlardan dolayý sorumlu tutulabileceði hüküm altýna alýnmýþtýr. Hukukumuzda biliþim suçlarý, mülga 765 sayýlý Türk Ceza Kanununda 6/6/1991 tarihli ve 3756 sayýlý Kanunla yapýlan deðiþiklikle ilk defa düzenlenmiþtir. Bu düzenlemeyle mülga 765 sayýlý Türk Ceza Kanununa “Biliþim Alanýnda Suçlar” adýyla 525/a, 525/b, 525/c ve525/d maddelerinden oluþan bir bab eklenmiþtir. 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayýlý Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 2 nci maddesinde 7/6/1995 tarihli ve 4110 sayýlý Kanunla yapýlan deðiþiklikle “Herhangi bir þekilde dil ve yazý ile ifade olunan eserler ve her biçim altýnda ifade edilen bilgisayar programlarý ve bir sonraki aþamada program sonucu doðurmasý koþuluyla bunlarýn hazýrlýk tasarýmlarý” da “eser” sayýlarak bilgisayar programlarýna yönelik bu Kanun kapsamýndaki fiiller de suç sayýlmýþtýr. 23/2/1995 tarihli ve 4077 sayýlý Tüketicinin Korunmasý Hakkýnda Kanunun 6/3/2003 tarihli ve 4822 sayýlý Kanunla deðiþik 3 ncü maddesinde mal; “elektronik ortamda kullanýlmak üzere hazýrlanan yazýlým, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi mallarý” da içerecek þekilde tanýmlanmýþ, 9/A maddesiyle de mesafeli sözleþmelerin “…görsel, telefon ve elektronik ortamda veya diðer iletiþim araçlarý kullanýlarak” gerçekleþtirilebileceði, elektronik ortamda yapýlan sözleþmelerin teyit iþlemlerinin yeni elektronik ortamda þantaj gibi suç teþkil eden içerikle ilgili düzenlemeler ve idarî yaptýrýmlar öngörülmüþtür. Soruþturma ve kovuþturma usullerine ise altýncý bölümde yer verilmiþ, son bölümde de Tasarý ile yapýlmasý öngörülen yönetmelikler ve geçici hükümler düzenlenmiþtir. Tasarý ile, ülkemizde kullanýmý yaygýnlaþan biliþim aðlarýnýn ortaya çýkartmýþ olduðu hukukî ve cezaî sorunlarýn çözüme kavuþturularak biliþim aðý alanýnda hukuk sistemimizin Avrupa Birliði normlarý ile uyumunun saðlanmasý amaçlanmýþtýr. MADDE GEREKÇELERÝ MADDE 1- Maddeyle Kanunun amaç ve kapsamý düzenlenmiþtir. Tasarýyla; içerik saðlayýcý, yer saðlayýcý, biliþim aðý hizmet saðlayýcý ve toplu kullaným olanaðý saðlayýcýlarý gibi biliþim alanýnda yer alan aktörlerin sorumluluklarýnýn belirlenmesi, biliþim sistemi veya biliþim aðý kullanýlarak iþlenen suçlarý ve bu suçlarýn soruþturulmasý ve kovuþturulmasýna iliþkin esas ve usûlleri düzenlemesi amaçlanmýþtýr. Maddenin ikinci fýkrasýyla, Tasarýnýn amacý belirlenirken birinci fýkrada sayýlan biliþim alanýndaki aktörler bakýmýndan “Türkiye Cumhuriyeti’nde yerleþik” olma ölçütü kabul edilmiþtir. Yerleþik olma ölçütü birçok ülke internet ve benzeri biliþim aðý ortamlarýnda sorumluluðun belirlenmesi bakýmýndan kabul edilen temel bir ilkedir. Nitekim Avrupa Parlementosu ve Konseyinin 2000/31 sayýlý Direktifinde de bu ölçüt genel kural olarak belirlenmiþ, fakat Avrupa Birliði hukukundan kaynaklanan bazý durumlar buna istisna olarak kabul edilmiþtir. Türk hukuk sisteminin Avrupa Birliði hukukuna uyumu anlamýnda genel ilke bu maddede vurgulanmýþ olmakla birlikte istisnalar, Ülkemizin Avrupa Birliðine üyeliði gerçekleþmeden hukukumuz bakýmýndan bir anlam ifade etmeyeceðinden Tasarý metnine alýnmamýþtýr. Madde metninden de anlaþýlacaðý üzere, içerik saðlayýcýlar bakýmýndan Türkiye Cumhuriyeti’nde yerleþik olma kuralý kabul edilmemiþtir. Ancak içerik saðlayýcýlarýn suç teþkil eden fiilleri ile hukukî sorumluluðu gerektiren hareketlerinin söz konusu olmasý hâlinde cezaî sorumluluk bakýmýndan Türk Ceza Kanununda yer alan mülkilik, þahsilik ve koruma ilkeleri kapsamýnda bu Kanun hükümlerine tabi olabileceklerdir. Hukukî sorumluluk bakýmýndan ise genel hükümler uygulanacaktýr. MADDE 2- Maddeyle, Tasarýda geçen bazý terimlerin tanýmlarýna yer verilmiþtir. MADDE 3- Maddeyle, kiþilerin ifade ve bilgiye eriþim özgürlüðünün esas olduðu belirtilmiþtir. Bilindiði üzere, ifade özgürlüðü demokrasi, hukukun üstünlüðü ve insan haklarýna saygý ilkelerinin temel öðesidir. Bireylerin ve toplumlarýn geliþimlerinin en önemli þartlarýndan birisi de bu özgürlüðün kullanýlmasýnýn güvence altýna alýnmasý olup, devletler bu özgürlüðe karþý yapýlacak müdahalelere karþý gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Anayasanýn 25 inci maddesinde ifadesini bulan düþünce ve kanaat hürriyeti ile 26 ncý maddesinde belirtilen düþünceyi açýklama ve yayma hürriyeti, biliþim aðý hizmetleri kapsamýnda bulunduðundan buna iliþkin faaliyetlerin yerine getirilmesi de bu serbestlikten yararlanacaktýr. Avrupa Birliðinin 2000/31 sayýlý e- ticaret direktifinde bilgi toplumu hizmetlerinin serbest dolaþýmýnýn pek çok durumda, tüm üye devletler tarafýndan onaylanmýþ Biliþim ve Hukuk yapýlabileceði hüküm altýna alýnmýþtýr. 15/1/2004 tarihli ve 5070 sayýlý Elektronik Ýmza Kanununun 16 ncý maddesiyle imza oluþturma verilerinin izinsiz kullanýmý ve 17 nci maddesiyle elektronik sertifikalarda sahtekarlýk suç hâline getirilmiþ bulunmaktadýr. 5237 sayýlý Türk Ceza Kanununda biliþim suçlarý, “Biliþim Alanýnda Suçlar” baþlýklý ayrý bir bölümde 243 ve devamý maddelerinde düzenlenmiþ bulunmaktadýr. Bu bölümde “biliþim sistemine girme” (m.243), “sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya deðiþtirme” (m.244), “banka veya kredi kartlarýnýn kötüye kullanýlmasý” (m.245), ve “tüzel kiþiler hakkýnda güvenlik tedbiri uygulanmasý” (m.246) düzenlenmiþtir. Ayrýca “nitelikli hýrsýzlýk” kenar baþlýklý 142/2-(e) maddesinde hýrsýzlýk suçunun biliþim sistemlerinin kullanýlmasý suretiyle iþlenmesi ve nitelikli dolandýrýcýlýk kenar baþlýklý 158/1-(f) maddesinde düzenlenen dolandýrýcýlýk suçunun “biliþim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarýnýn araç olarak kullanýlmasý suretiyle iþlenmesi aðýrlatýcý neden olarak hüküm altýna alýnmýþtýr. Biliþim aðý hizmetlerinin etkin ve doðru bir þekilde verilmesi ile biliþim suçlarý ile mücadelede internet servis saðlayýcýlarýnýn sorumluluklarýnýn belirlenmesi bir ihtiyaç olup, bu konuyla ilgili henüz yasal bir düzenleme yapýlmamýþtýr. Gerçekten de internet ortamýnda hizmet veren içerik saðlayýcý ve eriþim saðlayýcýlarýnýn iþbirliðinin biliþim suçlarýyla mücadelede ve biliþim hizmetlerinin kalitesinin arttýrýlmasýnda önemli bir etkisi bulunmaktadýr. Tasarýyla bu konudaki yasal boþluðun ortadan kaldýrýlmasý amaçlanmakta, biliþim hizmeti verenlerin yerine getirdikleri fonksiyona göre ayrým yapýlarak belirtilen amaçlarla orantýlý ve mukayeseli hukuka paralel bir þekilde sorumluluk esaslarý belirlenmektedir. Nitekim, benzer düzenlemeler Alman Telehizmetler Kanunu ile yapýlmýþ bulunmaktadýr. Alman Telehizmetler Kanunu, biliþim ortamýnda hizmet verenleri içerik saðlayýcý, servis saðlayýcý ve eriþim saðlayýcý olarak ayrýma tabi tutmakta ve bu ayrýma göre deðiþik sorumluluk esaslarý düzenlemektedir. Benzer düzenlemeler Fransa’da 21 Haziran 2004 tarihli Dijital Ekonomide Güven Kanununda bulunmaktadýr. Bilgisayarlarýn yaygýn kullanýmýyla birlikte artan biliþim suçlarýnda, soruþturma makamlarýnýn bu suçlarla ilgili soruþturmalarýn þekli ve kullanýlan delil toplama yöntemleri de ayrýca önem arz etmektedir. Çünkü biliþim aygýtlarýnýn nitelikleri ve biliþim aðlarýnýn yapýsý söz konusu suçlarýn soruþturulmasýnda ve delil elde edilmesinde çok büyük zorluklar ortaya çýkarmaktadýr. Bununla birlikte bu aygýtlarda bulunan birçok elektronik kayýt sadece biliþim suçlarýnda deðil, diðer bir takým suçlarda da soruþturmalar için büyük öneme sahip delilleri içlerinde barýndýrmaktadýr. Nitekim 5271 sayýlý Ceza Muhakemesi Kanununun 134 üncü maddesinde bilgisayarda, bilgisayar programlarýnda ve kütüklerinde arama, kopyalama ve elkoyma hükümleri ayrýca düzenlenmiþ bulunmaktadýr. Tasarý, yedi bölümden oluþmaktadýr. Birinci bölümde, Tasarýnýn amaç ve kapsamý belirtilerek Tasarý da geçen bazý terimlerin tanýmý yapýlmýþ, ikinci bölümde ise, internet ortamýnda hizmet veren aktörlerin sorumluluklarý belirlenmiþtir. Tasarýnýn üçüncü bölümünde, biliþim sistemlerine iliþkin suçlar düzenlenmiþ, dördüncü bölümde biliþim sistemi baðlantýlý suçlar düzenlenmiþtir. Ýçerik baðlantýlý suçlar baþlýklý beþinci bölümde çocuk pornografisi, tehdit 103 Biliþim ve Hukuk 104 bulunan Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesinin 10 uncu maddesinin birinci fýkrasýnda öngörülen ifade özgürlüðü gibi genel prensiplerin, Avrupa Birliði hukukuna spesifik yansýmasý þeklinde ortaya çýkabileceði, bu nedenle bilgi toplumu hizmetlerinin saðlanmasýna yönelik düzenlemelerin, söz konusu eylemlerin özgürce yapýlmasýný garanti altýna alacak nitelikte olmasý gerektiði ifade edilmektedir. Bu özgürlükler, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi’nin 10 uncu maddesinin ikinci fýkrasýnda da belirtildiði üzere ancak kanunla sýnýrlanabilecektir. Bu doðrultuda, biliþim aðý üzerinden verilen hizmetlerin, yasaklayýcý uygulamalar yerine, kendi kendini denetim yöntemleri ile düzenlemenin yapýlmasý ve sürdürülmesi daha uygun olacaktýr. MADDE 4- Maddeyle, biliþim aðý hizmetlerine iliþkin faaliyetlerin serbestliði ilkesi ifade edilmiþtir. Tüm dünyada kabul gören genel bir kural olarak, biliþim aðý hizmetlerine iliþkin faaliyetler serbest olup, bu faaliyetlere baþlama, yürütme ve sona erdirme; izne, bildirime veya baþka bir koþula baðlý tutulmamýþtýr. Avrupa Birliðinin 2000/31 sayýlý e-ticaret direktifinin 4 üncü maddesiyle üye ülkeler, bilgi toplumu hizmeti verilmesinin herhangi bir izne tabi tutulmamasý için gerekli önlemleri almaya davet edilmektedir. Örneðin, Alman Telehizmetler Kanununun 4 üncü maddesine göre, telehizmetler herhangi bir lisansa veya sicile tâbi deðildir. MADDE 5Maddeyle, içerik saðlayýcýlarýn sorumluluklarý belirlenmiþtir. Tasarýyla, içerik saðlayýcýnýn; biliþim aðý üzerinden kullanýcýlara sunduðu her türlü bilgi veya veriyi üreten, deðiþtiren ve saðlayan gerçek veya tüzel kiþileri ifade ettiði belirtilmiþtir. Buna göre, içerik saðlayýcý, biliþim ortamýnda kullanýma sunduðu her türlü içerikten sorumlu olacaktýr. Maddenin ikinci fýkrasýnda ise, içerik saðlayýcýnýn, baðlantý saðladýðý, baþkalarýna ait içeriklerden sorumlu olmayacaðý kural olarak kabul edilmekle birlikte, maddede belirtilen hâl ve þartlarýn gerçekleþmesi durumunda genel hükümlere göre sorumlu olacaðý hükme baðlanmýþtýr. MADDE 6- Maddede, biliþim ortamýnda hizmet veren yer, eriþim, hizmet ve içerik saðlayýcýlarýnýn, biliþim aðý üzerinde kendi içeriklerinde hazýr bulundurmakla yükümlü olduðu hususlar bentler hâlinde sayýlmýþtýr. Avrupa Birliðinin 2000/31 sayýlý e-ticaret direktifinin 5 inci maddesiyle üye ülkeler, hizmet saðlayýcýlarýnýn bu bilgilere kullanýcýlar ve yetkili makamlarýn kolaylýkla eriþimlerini temin etmelerini saðlamakla yükümlü tutulmaktadýr. Maddede sayýlan bu yükümlülükler örneðin; Alman Kanununun 6 ncý, 2004 tarihli Fransýz Dijital Ekonomide Güven Kanununun 43-10 uncu maddesinde de yer almaktadýr. MADDE 7- Maddeyle, içerik saðlayýcýlarýnýn bilgilendirme yükümlülüðü hükme baðlanmýþtýr. Maddenin birinci fýkrasýyla, içerik saðlayýcýnýn içeriðin bir mal ve hizmetin satýmýna yönelik olmasý hâlinde hangi bilgileri hazýr bulundurmakla yükümlü olacaðý bentler hâlinde sayýlmýþtýr. Avrupa Birliðinin 2000/31 sayýlý e-ticaret Direktifinin 6 ncý maddesinde, ticari nitelikteki bilgi toplumu hizmetlerinin taþýmasý gereken asgari özellikleri belirlenmiþtir. Maddenin ikinci fýkrasýyla, Avrupa Birliðinin 95/46 sayýlý Veri Koruma Yönergesi ve 2002/58 sayýlý Elektronik Haberleþmede Kiþisel Verilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðin Korunmasý Direktifinin 5 inci maddesine paralel olarak içerik saðlayýcý, kendisi ile iletiþim kuran kimselerin bilgilerini gizli tutmakla yükümlü kýlýnmýþ, bu bilgileri, bu kimselerin açýk onayý olmaksýzýn üçüncü kiþilere iletemeyeceði ve baþka amaçlarla kullanamayacaðý hükme baðlanmýþtýr. MADDE 8- Tasarýyla, yer saðlayýcý; hizmet ve içerikleri barýndýran sistemleri saðlayan veya iþleten gerçek veya tüzel kiþileri ifade etmektedir. Maddenin birinci fýkrasýyla; yer saðlayýcýnýn, yer saðladýðý içeriði kontrol etmek veya hukuka aykýrý bir faaliyetin söz konusu olup olmadýðýný araþtýrmakla yükümlü olmadýðý hükme baðlanmýþtýr. Nitekim Avrupa Birliðinin 2000/31 sayýlý Direktifinin 15 inci maddesiyle, hizmet saðlayýcýlarýna, verilen hizmete iliþkin olarak herhangi bir þekilde illegal faaliyet içerip içermediðini kontrol etmek gibi genel bir izleme yükümlülüðünün öngörülemeyeceði ifade edilmiþtir. Maddenin ikinci fýkrasýna göre, yer saðlayýcý, yer saðladýðý hukuka aykýrý içerikten, bu Tasarýnýn 15 ve 37 nci maddesinde öngörülen içeriðe eriþimin engellenmesi usulleri hükümlerine göre haberdar edilmesi ve engelleme yeteneði bulunmasý durumunda yayýndan çýkarmak zorundadýr. MADDE 9- Maddeyle, 12 nci maddede sayýlanlar dýþýnda eriþim saðlayýcýnýn faaliyete baþladýktan sonra bu keyfiyeti kuruma bildireceði hükme baðlanmýþ ve bu bildirim eriþim saðlayýcý bakýmýndan bir yükümlülük olarak öngörülmüþtür. Maddenin ikinci fýkrasýyla, eriþim saðlayýcýlarýn birinci fýkrada öngörülen yükümlülük kapsamýnda yapacaðý bildirimde hangi hususlara yer verileceði yönetmeliðe býrakýlmýþtýr. Biliþim aðlarý üzerinde veya biliþim aðlarý vasýta kýlýnarak iþlenen suçlarýn soruþturulmasýnda ve eriþimin engellenmesi tedbirlerinin uygulanmasýnda eriþim saðlayýcýlarýna ulaþmak büyük önem arz etmektedir. Uygulamada özellikle eriþim saðlayýcýlarýna ulaþým konusunda büyük sýkýntýlar yaþanmakta ve hatta halen kaç eriþim saðlayýcýnýn hizmet verdiði tam olarak bilinmemektedir. Maddenin bu düzenlemesiyle bu konuda yaþanan sorunlarýn ortadan kaldýrýlmasý amaçlanmaktadýr. MADDE 10- Maddeyle, yabancý hizmet saðlayýcýlarý hakkýnda uygulanacak hükümlere yer verilmiþtir. Madde düzenlemesinde, 5070 sayýlý Elektronik Ýmza Kanununun 14 üncü maddesi hükmü dikkate alýnmýþtýr. Maddenin birinci fýkrasýna göre, yabancý bir ülkede kurulu hizmet saðlayýcýnýn hukukî sorumluluk ve yükümlülükleri uluslararasý antlaþmalara göre belirlenecektir. Maddenin ikinci fýkrasýnda ise, uluslararasý bir anlaþmanýn bulunmamasý hâlinde hukukî sorumluluk ve yükümlülüklerin karþýlýklýlýk ilkesine göre belirleneceði hükme baðlanmýþtýr. Maddenin üçüncü fýkrasýnda, yabancý bir ülkede kurulu hizmet saðlayýcýsý tarafýndan verilen hizmetlerin Türkiye’de kurulu bir hizmet saðlayýcý tarafýndan da yüklenilmesi durumunda, bu hizmetin yürütülmesinden doðacak zararlardan Türkiye’deki hizmet saðlayýcýsýnýn da müteselsilen sorumlu tutulacaðý ifade edilmiþtir. MADDE 11- Maddede, eriþim saðlayýcýsýnýn yükümlülükleri düzenlenmiþtir. kiþilere iletemeyecek ve baþka amaçlarla kullanamayacaktýr. Maddenin ikinci fýkrasýyla, adlî veya idarî bir soruþturma ve kovuþturmaya iliþkin hükümlerin saklý tutulacaðý vurgulanmýþtýr. Nitekim adlî veya idarî bir soruþturma veya kovuþturma söz konusu olduðunda soruþturma ve kovuþturma makamlarýnýn bilgileri talep etme ve bu bilgileri kullanma esas ve usulleri kendi ilgili kanunlarýnda ayrýntýlý olarak düzenlendiðinden, maddede istisnai bir kurala yer verilmiþtir. MADDE 14- Maddede toplu kullaným saðlayýcýlarýnýn sorumluluklarýna iliþkin yükümlülüklere yer verilmiþtir. Mevzuatýmýzda, özellikle halk arasýnda “internet kafeleri” olarak bilinen iþyerleri de dahil olmak üzere ticari amaçlarla internete toplu eriþim imkâný saðlayan mekanlarla ilgili Ýçiþleri Bakanlýðýnýn yayýnlamýþ olduðu Ýnternet Kafeleri Genelgesi dýþýnda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadýr. Oysa ki özellikle çocuklarýn Ýnternetteki zararlý ve illegal içerikten korunmasý amacýyla, internete eriþim için yoðun olarak kullanýlan bu yerlerin çalýþma esas ve usullerinin düzenlenmesine büyük ihtiyaç bulunmaktadýr. Avrupa Konseyinin 1999/276 ve 2005/854 sayýlý kararlarý ile üye ülkeler internetin güvenli kullanýlmasýnýn saðlanmasý için filtreleme ve derecelendirme programlarý gibi koruyucu programlar geliþtirmeye ve ayný amaçla eðitim ve tanýtým faaliyetlerini yaygýnlaþtýrmaya davet edilmektedir. Birinci fýkrayla, ticari amaçla, toplu kullaným olanaðý saðlayanlarýn, bir yetki belgesi almakla yükümlü tutulduðu ifade edilmiþ, yetki belgesine iliþkin usûl ve esaslarýn Ýçiþleri Bakanlýðý tarafýndan hazýrlanacak bir yönetmelikle düzenleneceði hükme baðlanmýþtýr. Ýkinci fýkraya göre, toplu kullaným olanaðý saðlayýcýlar, bu Tasarýnýn kapsamýna giren “içerikle ilgili suçlara” iliþkin içeriðe eriþimi önleyici tedbirleri almakla yükümlü olacaklardýr. Söz konusu tedbirler ise yönetmelikte belirlenecektir. MADDE 15- Maddeyle, içerik nedeniyle haklarý ihlale uðrayan gerçek veya tüzel kiþilerin, içeriðe eriþimin düzeltilmesi ve engellenmesine yönelik baþvuru usulü düzenlenmiþtir. Maddenin birinci fýkrasýyla, içerik nedeniyle haklarý ihlale uðrayan gerçek veya tüzel kiþiler, içeriðin düzeltilmesini öncelikli olarak içerik saðlayýcýsýna baþvurarak isteyebileceklerdir. Ancak, haklarý ihlale uðrayanlarýn içerik saðlayýcýsýna eriþememeleri halinde terditli bir baþvuru usulü öngörülmek suretiyle maddede sayýlanlara baþvuruda bulunarak içeriðin düzeltilmesi yoluna gidebilmelerine imkân saðlanmýþtýr. Esasen bu madde düzenlemesiyle, içerik nedeniyle haklarý ihlale uðrayanlar bakýmýndan iki aþamalý bir baþvuru usulü öngörülmüþtür. Bunlardan ilki birinci fýkrada belirtilen “içeriðin düzeltilmesi” usulüdür. Ýkincisi ise, birinci aþamadaki baþvurunun neticesiz kalmasý hâlinde yargý yolu ile “içeriðin engellenmesi” usulüdür. Maddenin ikinci fýkrasýyla, birinci fýkrada belirtilen eriþimin düzeltilmesi yolundan bir sonuç alýnamamasý hâlinde eriþimin engellenmesi yoluna ne suretle gidileceðine iliþkin ayrýntýlý düzenlemelere yer verilmiþtir. Madde düzenlemesiyle, haklarý ihlale uðrayanlar yerleþim yerinde bulunan sulh ceza mahkemesine baþvurarak içeriðin engellenmesini talep edebileceklerdir. Maddede ayrýca, sulh ceza hâkiminin Biliþim ve Hukuk Maddenin birinci fýkrasýna göre, eriþim saðlayýcýlarý; herhangi bir kullanýcýsýnýn yayýnladýðý hukuka aykýrý içerikten, bu Kanun hükümlerine uygun olarak haberdar edilmesi hâlinde ve engelleme yeteneði bulunmasý durumunda yayýndan çýkarmak ve eriþimi engellemekle, saðladýðý hizmetlere iliþkin trafik bilgilerini bir yýldan az ve beþ yýldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doðruluðu ve bütünlüðünü saðlamakla, faaliyetine son vereceði tarihten en az üç ay önce durumu Kuruma ve içerik saðlayýcýlarýna ve müþterilerine bildirmekle yükümlü olacaktýr. Maddenin ikinci fýkrasýyla, eriþim saðlayýcýlarýn kendileri tarafýndan nakledilen bilgileri kontrol etmek veya hukuka aykýrý bir faaliyetin söz konusu olup olmadýðý konusunda araþtýrma yapmakla yükümlü olmayacaklarý genel kuralý getirilmektedir. Eriþim saðlayýcýlarý, kullanýcýlarýna biliþim aðýna eriþim olanaðý saðlayan her türlü gerçek veya tüzel kiþileri ifade etmektedir. Biliþim aðlarý üzerinde hizmet verenlerin teknik altyapýsý ve kontrol imkânlarý birbirinden oldukça farklýdýr. Buna göre biliþim aðýnda hizmet verenler; internet aðýnýn iþleticisi, eriþim saðlayýcý, içerik saðlayýcý ve yer saðlayýcý olarak sayýlabilir. Bu kavramlar somut kiþilere göre deðil yapýlan iþin niteliðine göre bir taným içermektedir. Bu sebeple, hukukî sorumluluklarýn belirlenmesinde hizmet verenlerin o anki iþlevlerinin doðru tespit edilmesi gerekmektedir. Yer saðlayýcý ve eriþim saðlayýcýlarýn internette saðladýklarý tüm içeriði kontrol etmeleri ve bazý bilgileri engellemeleri teknik olarak mümkün deðildir. Dolayýsýyla bu servis saðlayýcýlarýna hukuken herhangi bir sorumluluk yüklenememektedir. Nitekim ABD’de 1998 yýlýnda yürürlüðe giren “Dijital Milenyum Telif Haklarý Yasasý (DMCA-Digital Millenium Copyright Act)”na göre internet eriþiminin alt yapýsýný oluþturan hizmetleri gören ve sadece iletiþim hizmeti saðlayan internet servis saðlayýcýlarýn yaptýklarý aracýlýk dolayýsýyla herhangi bir sorumluluklarý bulunmamaktadýr. Benzer hükümler konuyla ilgili diðer kanunlarda da mevcuttur. Avrupa Birliðinin 2000/31 sayýlý e- ticaret Direktifinin 12, 13, 14 ve 15 inci maddeleriyle internet servis saðlayýcýlarýnýn sorumluluklarý belirlenmiþ bulunmaktadýr. Örneðin, Alman Telehizmetler Kanununun 8 ve devamý maddelerinde benzer hükümler bulunmaktadýr. MADDE 12- Maddeyle, internet üzerinden hizmet veren tüm hizmet saðlayýcýlarý için genel bir yükümlülük kuralý getirilmiþ ve bu yükümlülükler bentler hâlinde sayýlmýþtýr. MADDE 13- Maddeyle, Avrupa Birliðinin 95/46 sayýlý Veri Koruma Yönergesi ve 2002/58 sayýlý Elektronik Haberleþmede Kiþisel Verilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðin Korunmasý Direktifi doðrultusunda eriþim saðlayýcýnýn bilgi saklama yükümlülüðü düzenlenmektedir. Eriþim saðlayýcý içerik saðlayýcýlarýndan ve müþterilerinden yönetmelikte belirtilen gerekli bilgiler hariç, bilgi talep edemeyecek ve bu bilgileri kiþinin rýzasý dýþýnda elde edemeyecek, iletiþimine aracýlýk ettiði içeriklerin bütünlüðünü ve gizliliðini saðlamakla ve verdiði hizmeti kullananlara iliþkin bilgileri, baþkalarýnýn elde etmesini engellemekle sorumlu olacaktýr. Eriþim saðlayýcýnýn bu yükümlülüðüne iliþkin tedbirlerin esas ve usulleri yönetmelikte belirlenecektir. Ayrýca eriþim saðlayýcý bu bilgileri hizmeti kullananlarýn onayý olmaksýzýn üçüncü 105 Biliþim ve Hukuk 106 vereceði kararýn hüküm ve sonuçlarýnýn ne þekilde olacaðý da düzenlenmiþtir. Maddenin üçüncü fýkrasýnda baþvurunun ne þekilde yapýlacaðýna iliþkin þeklî ve usulî hükümlere yer verilmiþtir. Maddenin son fýkrasýnda ise, sulh ceza hâkimince eriþimin engellenmesi kararýnýn verilmesi hâlinde bu kararýn ne suretle yerine getirileceðine iliþkin hükümlere yer verilmiþtir. MADDE 16- Maddeyle, eriþim saðlayýcýlarýnýn Tasarýda yer alan hükümlerin uygulanmasýna iliþkin faaliyet ve iþlemlerinin denetiminin Telekomünikasyon Kurumunca yerine getirileceði hükme baðlanmýþtýr. MADDE 17- Maddeyle, Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleþmesine paralel bir þekilde bir biliþim sistemine hukuka aykýrý olarak girme, sistemde kalmaya devam etme, veri veya program elde etme ve elde edilen veri veya programlarýn üçüncü kiþilere gönderilmesi suçlarý ve bu suçlara iliþkin yaptýrýmlar düzenlenmiþtir. Maddeyle, esasen kiþilerin özel hayatlarýnýn dokunulmazlýðý, kiþisel ve ticari verilerinin korunmasý gibi bir çok hukukî yarar korunmakta, biliþim sistemlerinin güvenliðinin saðlanmasý amaçlanmaktadýr. Maddede zikredilen “hukuka aykýrý olarak girme” fiili bilgisayar, çevre birimleri, iletiþim altyapýsý ve yazýlýmlardan (sistem, uygulama yazýlýmlarý) oluþan veri iþleme, saklama, iletmeye yönelik sistemlere eriþimi ifade etmektedir. Suç, konusu itibariyle bir “zarar suçu” deðil, “tehlike suçu”dur. Baþka bir anlatýmla suçun oluþabilmesi için zararýn gerçekleþmesi þart deðildir. Maddenin birinci fýkrasýnýn (a) bendinde tanýmlanan suç, serbest hareketli bir suçtur. Yani bir biliþim sisteminin bütününe veya bir kýsmýna hukuka aykýrý olarak girilmesi veya herhangi bir þekilde bu sistemde kalmaya devam edilmesi hareketleri bakýmýndan suçun tamamlanmasý için bir ayrým gözetilmemiþtir. Failin neticeye yönelik seçimlik hareketlerden birisini hukuka aykýrý olarak gerçekleþtirmesi yeterlidir. Suçla korunan hukukî yarar, kiþilerin mahremiyet alanlarýdýr. Baþka bir anlatýmla kiþinin özel hayatý, sýrlarý veya ticari sýrlarý bu maddenin koruduðu hukukî yararlar arasýnda sayýlmak gerekir. Sisteme eriþim gerçekleþtiðinde veya hukuka uygun olarak girildikten sonra hukuka aykýrý olarak kalmaya devam edilmesi halinde suç oluþacaktýr. Bu halde suç, niteliði itibariyle mütemadi suç þekline dönüþecektir. Baþka bir anlatýmla bir biliþim sistemine hukuka uygun bir þekilde girildikten sonra hukuka aykýrý olarak kalmaya devam edilmesi halinde haksýzlýk teþkil eden ve suçun konusunu oluþturan maddi fiilin devamý söz konusu olacaðýndan bu devam edegelen haksýzlýk hâli suçun mütemadi bir suç niteliðine dönüþmesine sebebiyet verecektir. Benzer düzenlemeler mukayeseli hukukta da bulunmaktadýr. Örneðin; Ýtalyan Ceza Kanununun 615ter maddesiyle güvenlik önlemleriyle korunan biliþim veya telematik sistemlerine hukuka aykýrý bir þekilde girme veya böyle bir sistemde rýza göstermeye yetkili kiþinin rýzasý olmaksýzýn kalma fiili suç olarak düzenlenirken, Fransýz Ceza Kanununun 323-1 maddesiyle bilgileri otomatik iþleme tabi tutmuþ bir sistemin tamamýna veya bir kýsmýna, aldatýcý hareketlerle eriþmek veya kalmaya devam etmek cezalandýrýlmaktadýr. Yine Alman Ceza Kanunu 202a maddesine göre, herhangi bir kiþi yetkisiz þekilde kendisi veya baþkasý için yetkisiz eriþime karþý özel olarak korunan sistemden veri elde ederse üç yýla kadar hapis veya para cezasýyla cezalandýrýlmaktadýr. Birinci fýkranýn (b) bendiyle, bir biliþim sistemine hukuka aykýrý olarak girerek, veri veya program elde edilmesi cezaî yaptýrýma baðlanmýþtýr. Birinci fýkranýn (c) bendinde ise, fiile baðlý bir artýrým sebebi düzenlenmek suretiyle elde edilen veri ve programlarýn baþkalarýna gönderilmesi hâlinde, verilecek cezanýn artýrýlacaðý öngörülmüþtür. Birinci fýkranýn (d) bendinde, fiile baðlý bir indirim sebebi düzenlenerek, bedeli karþýlýðý yararlanýlabilen sistemler hakkýnda suçun iþlenmesi hâlinde, cezanýn indirileceði belirtilmiþtir. Dikkat edilmelidir ki, maddenin birinci fýkrasýnda tanýmlanan suçlarýn iþlenebilmesi için fiilin hukuka aykýrý olarak gerçekleþtirilmesi bir ön þart olarak aranmýþtýr. Baþka bir anlatýmla iþlenen fiilin, maddi ceza hukuku bakýmýndan “cezasýzlýk sebebi” ile örtüþmemesi gerekir. Örneðin, somut fiilde maðdurun rýzasýnýn olmasý, meþru savunma ya da zorunluluk hâli gibi klasik cezasýzlýk sebeplerinin gerçekleþmesi halinde cezaî sorumluluk olmayacaktýr. Suç, manevi unsuru itibariyle “kasýtlý” olarak iþlenebilen bir suçtur. Somut olayda kastýn gerçekleþip gerçekleþmediðinin Türk Ceza Kanununun 5 inci maddesi hükmü de dikkate alýnarak Türk Ceza Kanununun genel hükümleri çerçevesinde deðerlendirilmesi gerekmektedir. Baþka bir anlatýmla, kasýt suçun oluþumu bakýmýndan olmazsa olmaz bir önkoþuldur. Belirtmek gerekir ki; maddenin birinci fýkrasýnda tanýmlanan suçlarýn oluþabilmesi için fiilin, “biliþim aðý aracýlýðý ile” iþlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle fiilin, biliþim aðý aracýlýðýyla iþlenmemesi hâlinde fiil cezalandýrýlabilir bir suç olarak kalmaya devam edecektir. Bu halde Türk Ceza Kanununun “Biliþim sistemine girme” baþlýklý 243 üncü maddesi uygulanabilecektir. Maddenin ikinci fýkrasýnda ise, birinci fýkrada sayýlan suçlarýn iþleniþ þekli, konusu bu suçlarla korunan hukukî yarar ile suç ve ceza siyaseti ilkeleri dikkate alýnarak suçlarýn soruþturma ve kovuþturulmasýnýn maðdurun þikâyetine baðlý olacaðý hükme baðlanmýþtýr. MADDE 18- Madde, veri iletiþiminin gizliliði hakkýný korumaktadýr. Ýletiþimin gizliliði Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesinin 8 inci maddesinde korunan bir haktýr. Maddeyle Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleþmesinin 3 üncü maddesinde öngörülen yasadýþý müdahale fiili düzenlenmekte, biliþim aðýna baðlanarak veya baðlanmaksýzýn aðdaki verileri hukuka aykýrý olarak herhangi bir þekilde izleme suç haline getirilmektedir. Ancak maddenin ikinci fýkrasýnda tarif edilen izleme fiili ileri teknoloji, bilgi ve donaným gerektirdiðinden bu fiil için daha aðýr bir ceza öngörülmüþtür. Nitekim 2002/58 sayýlý Elektronik Haberleþmede Kiþisel Verilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðin Korunmasý Direktifinin 5 inci maddesiyle bahsi geçen fiillerin üye ülkeler tarafýndan cezalandýrýlmasý istenilmektedir. MADDE 19- Avrupa Konseyi Siber Suç sözleþmesinin 4 üncü maddesine paralel bir þekilde düzenlenen maddeyle, bilgisayar verileri veya programlarýnýn bütünlüðü ve iþleyiþinin korunmasý amaçlanmýþtýr. Bu doðrultuda bir biliþim aðý aracýlýðýyla; biliþim sisteminde bulunan verileri veya programlarý hukuka aykýrý olarak bozan, silen, deðiþtiren, yok eden, eriþilmez kýlan veya sisteme veri veya program yerleþtiren veya ekleyen nitelik taþýyan fiillerin iþlenmesinden önce kaynaðýnda cezalandýrýlmasýna matuf hukuksal düzenlemelerin yapýlmasý bir zorunluluk olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Avrupa Konseyi Siber Suçlar Sözleþmesinin 6 ncý maddesiyle, üye ülkeler söz konusu cihazlarýn kötüye kullanýlmasýný cezalandýrmaya davet edilmektedir. Bu baðlamda bazý ülkeler de buna paralel düzenlemeleri kanunlarýnda yapmýþ bulunmaktadýr. Örneðin, Amerikan Suçlar Ve Ceza Usulü Kanununun 2512 nci maddesiyle elektronik iletiþime müdahaleye imkân saðlayan cihazlarýn üretimi, daðýtýlmasý, elde bulundurulmasý ve reklamýnýn yapýlmasý yasaklanmaktadýr. Maddeyle, Tasarýda yer alan suçlarýn iþlenmesi amacýyla donaným ve yazýlým üretilmesi, uyarlanmasý, satýlmasý, saðlanmasý, ithal edilmesi, daðýtýmýnýn yapýlmasý veya bu amaçla biliþim sisteminin tamamýna veya bir kýsmýna eriþimi mümkün kýlan parola, eriþim kodu veya benzer verinin saðlanmasý suç olarak düzenlenmiþ ve cezaî yaptýrýma baðlanmýþtýr. MADDE 22- Maddede biliþim sistemini kullanarak iþlenen sahtecilik fiilleri suç olarak cezalandýrýlmýþ bulunmaktadýr. Maddenin amacý klasik anlamda somut belgelerle ilgili sahteciliðe paralel bir suç ihdas etmektir. Baþka bir anlatýmla maddi ceza hukukundaki bir belgedeki ifadenin ya da beyanýn görsel olarak okunabilirliðini þart koþan ve elektronik ortamda saklanan verilere uygulanamayan geleneksel sahteciliklerle ilgili hukukî boþluklarýn doldurulmasýdýr. Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleþmesinin 7 nci maddesiyle klasik anlamdaki evrakta sahtecilik suçuna paralel bir þekilde biliþim ortamýnda saklanan verilerde sahtecilik yapýlmasýnýn cezalandýrýlmasý öngörülmektedir. Buna göre, maddede tanýmlanan sahtecilik, biliþim sisteminde yer alan verinin doðruluðu ve güvenilirliði ile oluþturduðu hukukî deðerin, bu verinin deðiþtirilmesi veya bozulmasý neticesinde kaybolmasý veya deðiþikliðe uðramasý sonucunu doðuracak þekilde veri üzerinde gerçekleþtirilen her türlü fiildir. Bu maddede tarif edilen fiil, 19 uncu maddede tarif edilen fiillere benzemekle birlikte, maddedeki suçun oluþabilmesi için, fiilin gerçekleþmesiyle hukuk alanýnda sonuç doðurabilecek nitelikte bir hukukî deðere sahip yeni bir verinin ortaya çýkmasý gerekmektedir. Maddenin ikinci fýkrasýnda, birinci fýkrada sayýlan fiillerin iþlenmesi suretiyle bir belge oluþturulmasý halinde, Türk Ceza Kanununun belgede sahtecilik hükümlerine göre ayrýca ceza verilmesi öngörülmektedir. MADDE 23- Maddeyle biliþim aðlarý kullanýlarak Türk Ceza Kanununun 157 ve devamý maddelerinde düzenlenen dolandýrýcýlýk hükümleri veya diðer kanunlarla düzenlenen suçlar kapsamýna girmeyen haksýz kazanç saðlama eylemi cezalandýrýlmaktadýr. MADDE 24- Maddeyle biliþim aðý üzerinden, kendi kimliðini gizlemek suretiyle bir baþkasý gibi davranarak, kendisi veya baþkasý için yarar temin etmek veya baþkasýna zarar vermek amacýyla kiþileri yanýltarak bilgi toplama eylemi cezalandýrýlmaktadýr. Esasen bu hüküm, Türk Ceza Kanunu 135 ve devamý maddelerinde yer alan kiþisel verilerin hukuka aykýrý olarak kaydedilmesi suçunun özel bir þeklini düzenlemektedir. Burada kiþiler bilgilerini kendi Biliþim ve Hukuk veya veri veya programlara zarar veren kimselerin fiilleri suç olarak düzenlenmiþ ve cezaî yaptýrýma baðlanmýþtýr. Ayný eylemler örneðin; Alman Ceza Kanununun 303a, Fransýz Ceza Kanununun 323-2,3 maddelerinde de düzenlenmiþtir. Maddede geçen “bozmak” deyimi özellikle veri veya programlarýn bütünlüðünün ya da bilgi içeriðinin olumsuz biçimde deðiþtirilmesi anlamýný taþýmaktadýr. “Silmek” ibaresi ise, fiziksel anlamda bir cismin yok edilmesi anlamýyla eþdeðerdir. Baþka bir anlatýmla veriler, yok edilmek suretiyle tanýnmaz hâle getirilmektedir. “Eriþilmez kýlmak” ibaresi verilerin saklandýðý bilgisayara ya da veri taþýyýcýsýna eriþim olan bir kiþi için verilerin ulaþýlabilirliðini önleyen ya da sona erdiren bir fiil anlamýný taþýmaktadýr. “Deðiþtirme” ibaresi, mevcut bir verinin farklý bir hâle getirilmesidir. Maddede düzenlenen suç, “seçimlik hareketli” bir suçtur. Suçun oluþabilmesi için zararýn meydana gelmesi þart deðildir. Baþka bir anlatýmla suç bir zarar suçu deðildir. Suçun oluþabilmesi için maddede yer alan seçimlik hareketlerin hukuka aykýrý olarak gerçekleþtirilmesi gerekir. Belirtmek gerekir ki; maddedeki fiillerin bir biliþim aðý marifetiyle iþlenmesi gerekmektedir. Suç, manevi unsur itibariyle kasýtlý olarak iþlenebilen bir suçtur. Suçun iþlenmesinde bir biliþim aðýnýn kullanýlmamasý halinde, fiil hakkýnda Türk Ceza Kanununun 244 üncü maddesinin birinci ve ikinci fýkralarý uygulanabilecektir. MADDE 20- Avrupa Konseyinin (89) 9 sayýlý tavsiye kararýnda “bilgisayar sabotajý” olarak da nitelendirilen ve Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleþmesinin 5 inci maddesinde tarif edilen sistemin çalýþmasýna müdahale fiili suç olarak düzenlenmiþtir. Maddedeki düzenlemeye göre; bir biliþim sisteminin çalýþmasýný veya iþleyiþini tamamen veya kýsmen engellenmesi, eriþilmez kýlýnmasý veya bozulmasý fiilleri seçimlik hareketli bir suç olarak tanýmlanmýþ ve cezaî yaptýrýma baðlanmýþtýr. Sistemin tam olarak çalýþmasýný engelleyen her türlü müdahale suç olarak kabul edilecektir. Maddede geçen “engelleme” ibaresi bilgisayar sisteminin uygun iþleyiþine müdahale eden fiiller olarak anlaþýlmasý gerekir. Bu engelleme, bilgisayar verilerine yeni veriler eklemek, bilgisayar verilerini baþka yerlere iletmek, tahrip etmek, silmek, bozmak veya eriþilmez kýlmak yoluyla yapýlmýþ olmalýdýr. Belirtmek gerekir ki, engelleme keyfiyetinin “ciddi ölçüde” olmasý gerekir. Yine engellemenin haksýz bir biçimde yapýlmýþ olmasý da aranacaktýr. Suç, manevi unsuru itibariyle kasýtlý olarak iþlenebilen bir suçtur. MADDE 21- Maddede araçlarý kötüye kullanma suçu düzenlenmiþtir. Ülkemizde henüz Tasarýda yer elan suçlarýn iþlenmesi için gerekli olan donaným ve yazýlýmlarýn üretimini, satýlmasýný ve benzeri fiilleri cezalandýran herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadýr. Bu nevi suçlarý iþlemek genellikle eriþim araçlarýnýn (Hacker araçlarý) ya da baþka araçlarýn bulundurulmasýný gerektirdiði için, bu araçlarý suç iþlemek üzere elde etmeye yönelik üretim, satým, daðýtým, ithal veya ihracý alanýnda baþka bir deyimle bir tür karaborsanýn doðmasýna yol açabilecek eðilimin olduðu tartýþmasýz bir gerçektir. Bu tehlikelere karþý etkin ve caydýrýcý bir biçimde mücadele edebilmek için suç ve ceza siyaseti bakýmýndan ceza hukuku teknik ve araçlarýnýn bu nevi tehlikeli potansiyel 107 Biliþim ve Hukuk 108 rýzalarýyla vermekte, fakat bu rýzalarý failin hileli eylemleriyle sakatlanmaktadýr. Maddenin ikinci fýkrasýnda ise, maddede yer alan suçun soruþturma ve kovuþturulmasý da maðdurun þikâyetine baðlý olacaðý belirtilmiþtir. MADDE 25- Maddenin birinci fýkrasýyla, halký yanýltacak þekilde, kamu kurum, kuruluþ ve kurullarý ile gerçek ve tüzel kiþilerin biliþim aðýndaki hizmetlerini veya kimliklerini taklit eden kiþilerin fiilleri suç olarak düzenlenmiþ ve cezaî yaptýrýma baðlanmýþtýr. Belirtmek gerekir ki, 23/02/2006 tarihli ve 5464 sayýlý Banka Kartlarý Ve Kredi Kartlarý Kanununun 3 üncü maddesi, kredi kartýný, fiziki varlýðý bulunmayan kart numaralarýný da kapsayacak þekilde tanýmladýðýndan, Türk Ceza Kanununun 245 inci maddesine benzer bir düzenlemeye yer verilmesine gerek görülmemiþtir. Maddenin ikinci fýkrasýnda ise, fiile baðlý bir artýrým nedeni öngörülerek fiil neticesinde bir zarar meydana gelmesi halinde hükmedilecek cezanýn artýrýlacaðý öngörülmüþtür. MADDE 26- Maddeyle çocuk pornografisini elektronik ortamda üretimi, bulundurulmasý ve daðýtýmý çeþitli yönleriyle suç olarak tanýmlanmýþtýr. Birçok ülkede çocuk pornografisinin geleneksel üretimi ve fiziksel daðýtýmý suç olarak tanýmlanmýþ olmasýna raðmen, bu tür malzemelerin alýþveriþinde baþlýca araç olarak biliþim aðlarýnýn kullanýmýnýn yaygýn bir þekilde artmasý karþýsýnda çocuklarýn bu yeni cinsel sömürü ve tehdit þekline karþý savunulmasý için uluslararasý hukukî bir araca ve iç hukuklarda da spesifik koruyucu hükümlere yer verilmesi kuvvetle hissedilmiþ bulunmaktadýr. Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleþmesinin 9 uncu maddesinde çocuk pornografisine iliþkin suçlar düzenlenmiþtir. Türk Ceza Kanununun 226 ncý maddesinde, müstehcenlik ve çocuklarýn bu tür zararlý yayýnlara karþý korunmasýna iliþkin hükümlere yer verilmiþtir. Türk Ceza Kanununun 226 ncý maddesinin ikinci fýkrasýnda, müstehcen görüntü, yazý veya sözlerin ba¬sýn ve yayýn yolu ile yayýnlanmasý veya yayýnlanmasýna aracýlýk edilmesi, ayrý bir suç olarak tanýmlanmýþ, üçüncü fýkrada, müstehcenliðe karþý çocuklarý korumaya yönelik iki ayrý suç tanýmýna yer verilmiþtir. Bunlardan birincisi; müstehcen görüntü, yazý veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocuklarýn kullanýlmasý sure¬tiyle oluþmaktadýr. Ýkinci suç ise, bu ürünlerin ülkeye sokulmasý, çoðaltýl¬masý, satýþa arzý, satýþý, nakli, depolanmasý, ihracý, bulundurulmasý ya da baþkalarýnýn kullanýmýna sunulmasý fiillerinden birinin iþlenmesiyle oluþ¬maktadýr. Her ne kadar Türk Ceza Kanununda konuyla ilgili benzer düzenlemelere yer verilmiþ ise de söz konusu fiillerin, biliþim ortamýnda üretimi ve daðýtýmýnýn çok daha kolay biçimde gerçekleþebildiði dikkate alýnarak, ayrýca çocuk pornografisi ile sýnýrlý olarak özel bir düzenlemeye madde metninde yer verilmiþtir. Maddenin birinci fýkrasýna göre; bir çocuða veya çocuk gibi görünen veya çocuk olduðu izlenimi veren bir kiþiye ait gerçek ya da temsili görüntü, yazý veya sesleri içeren pornografik ürünleri biliþim ortamýnda daðýtmak amacýyla üretilmesi suç olarak tanýmlanmýþ ve cezaî yaptýrýma baðlanmýþtýr. Dikkat edilmelidir ki madde metninde yer alan suçun oluþumu için pornografik ürünlerin daðýtým amacýyla üretilmesi gerekmektedir. Daðýtým malzemenin aktif olarak yayýnlanmasýdýr. Bir bilgisayar sistemi üzerinden baþka bir kiþiye çocuk pornografisi göndermek, çocuk pornografisi yayma suçu olarak telakki edilecektir. Maddede yer alan suçun manevi unsuru özel kasttýr. Baþka bir anlatýmla pornografik ürünlere daðýtým amacýyla üretilmesi suçun oluþumu için aranacaktýr. Maddenin ikinci fýkrasýnda, birinci fýkra kapsamýna giren ürünlerin, biliþim aðý üzerinden tanýtýmý, sunumu, kiraya verilmesi veya satýþa arz edilmesi suç olarak düzenlenmiþ ve cezaî yaptýrýma baðlanmýþtýr. Madde metninde geçen “sunan” ibaresi, çocuk pornografisi elde etmek amacýyla baþka kiþilere baþvurmayý da kapsamaktadýr. Bu, malzemeyi sunan kiþinin onu gerçekten saðlayabileceði anlamýna gelmektedir. Maddenin son fýkrasýnda ise, birinci fýkra kapsamýna giren ürünlerin, biliþim aðý üzerinden kendisi veya baþkalarý için temin edilmesi veya bulundurulmasý suç olarak düzenlenmiþ bulunmaktadýr. Madde metninde geçen “kendisi ya da baþkasý için temin etmek” terimi, örneðin bilgisayarýna indirme (download) yoluyla aktif olarak çocuk pornografisi elde etmek anlamýný taþýmaktadýr. Bir bilgisayar sisteminde ya da bilgisayar verilerinin saklandýðý baþka cihazlarda örneðin bir disket ya da CD-ROM da çocuk pornografisi bulundurmak da bu madde kapsamýnda telakki edilecektir. Esasen maddeyle, üretimden bulundurmaya kadar zincirin bütün parçalarýnýn fiilleri için suç sayýlarak cezaî yaptýrýmlar getirerek çocuk pornografisi üretimiyle mücadelede etkinlik ve caydýrýcýlýðýn saðlanmasý amaçlanmýþtýr. MADDE 27- Maddeyle, Türk Ceza Kanununun sayýlan bazý maddeleri ile 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayýlý Atatürk Aleyhine Ýþlenen Suçlar Hakkýnda Kanunda yer alan ve biliþim sistemi veya biliþim aðý kullanýlarak iþlenen suçlara iliþkin içeriði üreten, tanýtan veya sunanlar hakkýnda hükmedilecek cezalarýn yarý oranýnda arttýrýlmasý öngörülmüþtür. Esasen madde düzenlemesiyle, Devletin güvenliðine, kamu düzenine iliþkin bazý suçlarýn biliþim ortamýnda iþlenmesi halinde, bu suçlarýn soruþturulmasýnda veya kovuþturulmasýnda karþýlaþýlan büyük zorluklar ve bu suçlarýn iþlenmesinin diðer basýn ve yayýn araçlarýna göre daha kolay olmasý nedeniyle özel bir düzenleme yapýlmasý ihtiyacý doðmuþtur. MADDE 28- Maddeyle; tehdit, þantaj, hakaret veya iftira suçlarýnýn biliþim aðý üzerinden iþlenmesi hâlinde, Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre verilecek cezanýn yarý oranda artýrýlacaðý hükme baðlanmaktadýr. MADDE 29- Maddeyle Türk Ceza Kanununda yer alan kiþisel verilerin kaydedilmesi ve verileri hukuka aykýrý olarak verme veya ele geçirme suçlarýnýn biliþim aðý üzerinden iþlenmesi hâlinde, Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre verilecek cezanýn yarý oranýnda artýrýlmasý öngörülmektedir. MADDE 30- Türk Ceza Kanununun 228 inci maddesinde düzenlenen kumar oynanmasý için yer ve imkân saðlama suçunun benzeri nitelikteki hükmü içeren madde düzenlemesiyle, biliþim aðý üzerinde kumar oynatýlmasý fiili suç olarak düzenlenmiþ ve cezaî yaptýrýma baðlanmýþtýr. MADDE 31- Maddeyle, bu Kanunun 15 ve 37 inci maddelerinde düzenlenen eriþimin engellenmesi tedbirlerine iliþkin olarak verilmiþ hâkim veya mahkeme delillerin muhafazasý, elektronik delillerin incelenmesi ve raporlarýn hazýrlanmasý; herhangi bir dosyaya eriþim, yaratýlma ve son yazma sürelerinin belirlenmesi, internet üzerinden hangi sitelere hangi zamanlarla baðlandýðýnýn tespit edilmesi, internetten hangi dosyalarýn download edildiðin (indirildiðinin) tespit edilmesi, uzantýsý deðiþtirilen dosyalarýn orijinal halinin belirlenmesi, silinen dosyalarýn, klasörlerin ve bölümlerin geri getirilmesi, þifreli dokümanlarýn (winword, zip, vb.) þifrelerinin kýrýlmasý, veri taþýyan elektronik deliller üzerinde kelime aramasý yapýlmasý, veri taþýyan elektronik deliller üzerinde hash analizi yapýlmasý, veri taþýyan elektronik deliller üzerinde dosya türleri belirlenmesi (file signature analysis) veya bir bilgisayarda önceden yazdýrýlan dokümanlarýn araþtýrýlmasý verilebilir. Tasarýnýn birinci fýkrasýyla, hukuk sistemimizde yeni bir müessese olarak biliþim suçlarýna iliþkin bilirkiþilik iþlemlerinin adlî biliþim uzmanlarý tarafýndan yerine getirilmesi öngörülmüþtür. Eklemek gerekir ki adlî biliþim uzmanlarýnýn sahip olduklarý bu nitelikleri gereði genel bilgisayar ve hukuk bilgisine de sahip olmalarý gerekmektedir. Maddenin ikinci fýkrasýyla, adlî biliþim uzmanlýðý ve adlî biliþim yetki belgesine iliþkin esas ve usûllerin yönetmelikte belirleneceði hükme baðlanmýþtýr. Maddenin üçüncü fýkrasýnda ise, bu Kanun kapsamýna giren suçlarla ilgili olarak sadece adlî biliþim uzmaný yetki belgesi olanlarýn bilirkiþilik yapabileceði, adlî biliþim uzmanlarý hakkýnda 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayýlý Ceza Muhakemesi Kanununun bilirkiþiliðe iliþkin hükümlerinin uygulanacaðý öngörülmüþtür. MADDE 36- Maddeyle, iletiþimin denetlenmesi tedbirinin, Tasarý kapsamýna giren suçlarýn soruþturma ve kovuþturmasýnda hangi þartlarla uygulanabileceði belirtilmiþtir. Biliþim aðý kullanýlmak suretiyle iþlenen suçlarýn ortaya çýkartýlmasý ve takibinin klasik koruma tedbirleriyle yerine getirilmesi mümkün deðildir. Esasen biliþim aðý kullanýlmak suretiyle iþlenen suçlar bilgisayar ve teknolojinin sunduðu imkânlar kötüye kullanýlmak suretiyle iþlenebilmektedir. Suç ve ceza siyaseti bakýmýndan bu nevi suçlarýn takibi, suç delillerinin elde edilmesi ve kovuþturulmasý için kovuþturma makamlarýnýn yargýlama sýrasýnda baþvuracaðý delillerin de muhafazasý ve elde edilmesi büyük bir önem arz etmektedir. Tasarýyla, iletiþimin denetlenmesi tedbirine baþvurabilmesi belli bazý koþullarýn gerçekleþtirilmesine baðlý kýlýnmýþtýr. Bir defa bu tedbire baþvurulmasý için suçun bu Tasarý kapsamýnda yer alan suçlardan birinin olmasý gerekmektedir. Ýkinci olarak, suç iþlendiðine iliþkin kuvvetli þüphe sebeplerinin varlýðý ve baþka suretle delil elde etme imkânýnýn olmamasý gerekir. Nihayet bu tedbire baþvurulmasýna iliþkin usul ve esaslarda Ceza Muhakemesi Kanununun 135 inci maddesi hükmü tatbik edilecektir. MADDE 37- Maddeyle, Tasarý kapsamýnda sayýlan suçlara iliþkin yeni bir koruma tedbiri türü olarak içeriðe eriþimin engellenmesi tedbirinin ne þekilde uygulanacaðýna iliþkin esas ve usullere yer verilmiþtir. Maddenin birinci fýkrasýna göre, Tasarýda sayýlan suçlarýn soruþturulmasýnda veya kovuþturulmasýnda suç iþlendiðine iliþkin kuvvetli þüphe sebeplerinin varlýðý hâlinde, hâkim veya gecikmesinde sakýnca Biliþim ve Hukuk kararýný yerine getirmeyen yer, eriþim ve hizmet saðlayýcýlarý için yaptýrým öngörülmektedir. MADDE 32- Maddeyle, Türk Ceza Kanununa paralel bir þekilde bu Kanunun üç ve dördüncü bölümünde yer alan suçlarýn yetkinin kötüye kullanýlmasý suretiyle veya bir banka veya kredi kurumuna, kamu kurum, kurul ya da kuruluþuna ait sistemler üzerinde iþlenmesi hâlinde artýrým hükmü öngörülmüþtür. MADDE 33- Maddede Türk Ceza Kanununun 60 ýncý maddesi hükmüne uygun olarak bu Kanunun Üçüncü, Dördüncü ve Beþinci Bölümünde sayýlan suçlarýn iþlenmesi suretiyle yararýna haksýz menfaat saðlanan tüzel kiþiler hakkýnda bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacaðý düzenlenmiþtir. MADDE 34- Maddeyle, Tasarýda yer alan bazý yükümlülüklere aykýrý hareket edilmesi hâlinde, haksýzlýk oluþturan bu hareketler karþýlýðýnda uygulanacak idari yaptýrýmlar bentler halinde sayýlmýþtýr. Ayrýca, 5326 sayýlý Kabahatler Kanunu hükümleri de dikkate alýnarak idarî para cezalarýnýn hangi makam ve merci tarafýndan verileceði öngörülmüþ ve bu idarî para cezalarýnýn özel hukuk tüzel kiþileri hakkýnda da uygulanacaðý hükme baðlanmýþtýr. MADDE 35- Ýçinde bulunduðumuz teknoloji ve biliþim çaðýnda bilgisayar ve elektronik cihazlar modern hayatýn vazgeçilmez unsurlarý hâline gelmiþtir. Bilgisayarlar ve bilgisayar kontrollü cihazlar evlerde ve iþyerlerinde kullanýldýðý gibi, insanlarýn ellerinde mobil olarak taþýyacaðý ve kullanacaðý þekle kadar küçülmüþ ve geliþmiþtir. Ýnsanlýðýn kullanýmýna sunulan bütün teknolojik olanaklara paralel olarak bilgisayarlar, internet, bilgisayar aðlarý ve otomatik veri sistemleri, suçlular tarafýndan suç iþlenmesinde yoðun olarak doðrudan veya dolaylý olarak kullanýlmaya baþlanýlmýþtýr. Suçlular tarafýndan bilgisayar ve diðer elektronik cihazlarýn kullanýmý, suç soruþturmasý veya kovuþturmasýnda kullanýlacak delil konseptini de geniþletmiþtir. Baþta bilgisayarlar olmak üzere diðer elektronik cihazlarda (PDA, PALM, Cep Telefonu ve benzerleri) “elektronik delil” olma niteliðine doðru bir geliþme gözlemlenmektedir. Bulunabilecek elektronik delillerin özelliðini ve somut olaydaki rolünü anlamak ve deðerlendirmek, potansiyel elektronik delil içeren olay yerine nasýl müdahale edileceði ve bu gibi durumlarda nasýl bir yol izleneceði de önem kazanmýþtýr. Biliþim ile ilgili suçlarýn soruþturma ve kovuþturma evrelerinde, adli biliþim esaslarýna uyulmasý gerekir. Adlî biliþim iþlemleri, çoðunlukla ortalama hatta bazen ortalamanýn üzerindeki bir bilgisayar kullanýcýsý tarafýndan dahî vakýf olunmayan konulardýr. Yoðunlukla bilgisayar bilimiyle uðraþan insanlarýn ilgi sahasýna girmekle birlikte, adlî biliþim müstakil bir bilim dalýdýr ve soruþturma makamlarýný doðrudan ilgilendirmektedir. Adlî biliþim; delil tespit etme, delil toplama, delil muhafaza etme, delil çýkartma delil inceleme ve toplanan delillere iliþkin rapor hazýrlama aþamalarýndan oluþmaktadýr. Bilgisayarlar ve diðer elektronik cihazlarda adlî biliþim iþlemleri, bu cihazlarýn hem suçlular tarafýndan suçu iþlemede araç olarak kullanýldýðýnda hem de herhangi bir suçun iþlenmesinde doðrudan kullanýlmasa dahi, suçlularýn bilgisayarlarý kendi aralarýndaki iletiþimde veya iþlemlerini kolaylaþtýrmak ve bilgilerini yedeklemek için kullanýmý durumunda da yapýlmaktadýr. Bilgisayarlarda yapýlan adî biliþim iþlemlerine örnek olarak; elektronik 109 Biliþim ve Hukuk 110 bulunan hâllerde Cumhuriyet savcýsýnýn yazýlý emriyle içeriðe eriþimin engellenmesine karar verilebilecektir. Maddenin ikinci fýkrasýna göre, verilen kararda veya yazýlý emirde; yüklenen suçun türü, þüpheli veya sanýðýn elektronik posta adresi, elektronik baðlantý yoluyla ve diðer þekillerde iletiþim kurmasýný saðlayacak bilgiler, eriþim saðlayýcýlarýna iliþkin bilgiler ve tedbirin süresi yer alacaktýr. Tedbir kararý en çok üç ay için verilip bu süre, bir defa daha uzatýlabilecektir. Ancak, suçun, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde iþlenmiþ olmasý hâlinde, hâkim, bir aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatýlmasýna karar verebilecektir. Maddenin üçüncü fýkrasýnda, milli güvenliðin açýkça gerekli kýldýðý hallerde veya kamu düzeninin ciddi þekilde bozulmasý muhtemel olduðu durumlarda Tasarýda yer alan suçlarýn iþlenmesi söz konusu olmasa bile bu tedbire baþvurulabileceði belirtilmiþtir. Maddenin son fýkrasýnda ise, baþta Anayasa olmak üzere, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi ve taraf olduðumuz diðer uluslararasý sözleþme ve bildirgeler paralelinde, iletiþim ve ifade özgürlüðünün bir teminatý olarak, içeriðe eriþimin engellenmesi tedbirine sadece bu maddede belirtilen esas ve usullere göre baþvurulabileceði öngörülmüþ, ancak 15 inci madde hükmü saklý tutulmuþtur. MADDE 38- Maddeyle, bilgisayar, bilgisayar program ve verileri, çevre birimlerinde arama, kopyalama ve elkoyma tedbirinin uygulanmasýna iliþkin esas ve usullere yer verilmiþtir. Bireye ait kiþisel bilgiler üzerindeki hak, temel insan haklarýndan olduðundan hakkýn kýsýtlanabilmesi için yasal düzenleme gerekeceði açýktýr. Ayrýca, bu iþlemin hâkim kararý ile yapýlabilmesi gerekmektedir. Gerçeðin açýða çýkarýlmasý yönünden, bilgisayarlardaki kayýtlarýn ceza ve hukuk davalarýnda delil, iz, eser ve emare oluþturacaðý konusunda kuþku bulunmamaktadýr. Bu nedenle hem bu olanaðý saðlamak ve hem de bireysel yararlarý saklý tutmak amacýyla bilgisayar, bilgisayar programlarý ve verileri ile yazýcý, tarayýcý ve modem gibi bilgisayar yan donanýmlarý ve veri saklama birimlerinde arama yapýlmasý belirli koþullara tabi kýlýnmýþ bulunmaktadýr. Bilindiði üzere, bilgisayarlar üzerinde arama ve el koyma konusunda açýk bir düzenleme 5271 sayýlý Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüðe girmesinden önce mevcut deðildi. Konuyla ilgili yasal düzenleme ilk defa bu kanunun 134 üncü maddesinde kabul edilmiþtir. Maddeyle, kiþisel mahremiyete yapýlacak müdahalenin asgari seviyede tutulmasý için, ilk önce þüphelinin bilgisayarýnda arama yapýlmasý öngörülmektedir. Örneðin, bir bilgisayarda sadece lisanssýz yazýlým yüklenmiþ olup olmadýðýna, bilgisayarda sadece bir kullanýcýnýn tanýmlanmýþ olup olmadýðýna veya bilgisayarda sadece mevcut dosyalar içerisinde çocuk pornografisi içerikli bir miktar resim dosyasý bulunup bulunmadýðýna bakmak için bilgisayara el koymadan olay yerinde çok hýzlý bir þekilde arama yapýlabilir. Bu durumda yapýlan aramalarýn, bilgisayarýn asýl verilerini deðiþtirmeden adli biliþim yöntemleri ile yapýlmasý gerekmektedir. Arama iþlemi, birden fazla þekilde yapýlabilir. Örneðin; arama olay yerinde yapýlýr ve çýktýlar kaðýda yazdýrýlýp tutanak halinde imzalanabilir; arama olay yerinde yapýlýr ve çýktýlar elektronik ortamda hazýrlanabilir; olay yerinde bilgisayarlarýn kopyasý alýnýr ve arama daha sonradan yapýlabilir veya olay yerinde bilgisayarlara elkonur ve iþlemler kolluk tarafýndan kendi mekanlarýnda yapýlabilir. Ancak, olay yerinde birden fazla bilgisayar var ise veya bilgisayarlardaki veri alanlarý büyükse veya silinmiþ, gizlenmiþ ve þifrelenmiþ dosyalar üzerinde ayrýntýlý aramalar yapýlacaksa donanýmlara elkonulmasý gerekebilir. Bilgisayar, bilgisayar programlarý ve verileri ile yazýcý, tarayýcý ve modem gibi bilgisayar yan donanýmlarý ve veri saklama birimleri, büyük bir kuruluþa ait ise ve cihazlara elkonduðunda kuruluþ faaliyetlerini devam ettiremeyecek durumda kalýrsa veya elkonacak veriler bütün sistemdeki verilerin bir kýsmý ise, bütün sistemlere elkoymaksýzýn, sistemdeki verilerin tamamýnýn veya bir kýsmýnýn kopyasý alýnabilmelidir. Bu husus da tutanaða kaydedilip ilgililer tarafýndan imza altýna alýnmalýdýr. Eðer sistemlere elkonulacaksa ve çýkarýlacak kopya içerisinde suç teþkil eden içerik bulunmuyorsa, þüphelinin istemesi halinde bu kopyadan bir örnek çýkarýlarak þüpheliye veya vekiline verilir ve bu husus tutanaða geçirilerek imza altýna alýnýr. Ceza Muhakemesi Kanunu 134 üncü maddesinin ikinci fýkrasýnda elkoymanýn þartý, “þifrenin çözülememesi” olarak belirlenmiþtir. Adli biliþim bilgisayar incelemelerinde, iþletim sistemi kullanýcý adý ve parolasýna (þifresine) gerek olmadýðýndan bu ifadeye Tasarý metninde yer verilmemiþtir. Ayrýca, elkoyma iþlemi parolanýn çözülememesinden dolayý deðil, incelemenin uzun sürmesi durumunda gerekli olmaktadýr. Öte yandan, Ceza Muhakemesi Kanununun 134 üncü maddenin beþinci fýkrasýndaki “kopyasý alýnan veriler kaðýda yazdýrýlarak..” ifadesine Tasarý metninde yer verilmemiþtir. Zira bilgisayar çýktýlarýnýn tamamýnýn kaðýda yazdýrýlamayacaðý (video dosyasý, müzik dosyasý, çalýþtýrýlabilir dosya, kütüphane dosyasý, vb.) gibi yazdýrýlacak metinler çok fazla sayfa tutabilir. UYAP projesi göz önünde bulundurulduðunda artýk her hâkim ve Cumhuriyet savcýsýnýn kendisinde veya iþyerinde bilgisayar sistemlerinin bulunmasý, incelemelerin mümkün mertebe bilgisayar ortamýnda yapýlmasýný saðlayacaktýr. MADDE 39- Maddeyle görevli mahkeme ve yargýlama usulü belirlenmektedir. Tasarý kapsamýnda yer alan suçlarýn kovuþturulmasýnda uygulanacak yargýlama usulleri dikkate alýndýðýnda, bu suçlarýn yargýlamasýnda madde itibariyle yetkili olacak mahkemelerin de uzmanlaþmalarýný saðlamak amacýyla bu Tasarý kapsamýndaki suçlarýn kovuþturulmasýnda asliye ceza mahkemelerinin yetkili olduðu belirtilmiþ, ancak bir yerde birden fazla asliye ceza mahkemesinin dairesinin bulunmasý hâlinde bu davalarýn Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca yetkilendirilen mahkemelerde görüleceði hükme baðlanmýþtýr. MADDE 40- Maddeyle, Tasarýdaki bazý maddelerin uygulanmasýna iliþkin esas ve usûllerin Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altý ay içinde çýkarýlacak yönetmeliklerle düzenleneceði hükme baðlanmýþtýr. GEÇÝCÝ MADDE 1- Maddeyle, uygulamada internet kafeleri olarak adlandýrýlanlar da dahil olmak üzere hâlen ticari amaçla toplu kullaným saðlayýcý durumunda bulunanlara, yönetmelikle belirlenecek olan çalýþma þartlarý için gerekli hazýrlýklarý yapma imkâný saðlanmýþtýr. MADDE 41- Yürürlük maddesidir. MADDE 42- Yürütme maddesidir. TÜRK HUKUK SÝTESÝ www.turkhukuksitesi.com 1997’den beri yayýnlanan Türk internetteki ilk Türkçe hukuk sitesidir. Hukuk Sitesi, Sitemiz ticari amaç taþýmaz ve herkes için ücretsiz olarak hizmet vermektedir. Site her meslekten hukukçular tarafýndan hazýrlanmakta ve yönetilmektedir. Site Ýlkelerimiz: w w w w Site Hedeflerimiz: w w w w w Hukukçu meslektaþlarýmýzýn meslek hayatlarýný kolaylaþtýran bir platform sunmak Her meslekten hukukçularýn birbirleri ile iletiþim olanaklarýný zenginleþtirmek Türk Hukuk Sistemi içine bilgi teknolojilerinin giriþini desteklemek Hukuka ve adalete özlem duyan ve hukuk üstünlüðü ortak paydasýný paylaþan tüm hukukseverlere sýðýnacaklarý bir liman olmak ve böylece kendi ölçülerinde ‘’Adalet‘’ idealine katkýda bulunmak. w Türk Hukuk Sitesi ‘’Hukuk‘’ ve ‘’Adaleti‘’ diðer tüm deðerlerin üstünde kabul eder. Sitenin doðasý gereði hukuka saygýsýzlýða veya aykýrýlýða tahammül edilmez. Site diðer internet sitelerinin aksine yeni üye seçiminde nicelikle deðil, nitelikle ilgilidir ve sitenin ilkelerine saygýlý, sitenin felsefesini benimsemiþ konuklarýmýzýn üye olmasý ve siteden yararlanmasý arzulanmaktadýr. Site her ne þekilde olursa olsun politika ile ilgili deðildir. Adalet ve Hukuk her deðerin olduðu gibi politikanýn da üstündedir ve ne kadar masum, iyi niyetli veya çoðunlukça kabul gören nitelikte olursa olsun politik düþüncelerle yoðrulmuþ bir adalet lekelenmiþ bir adalettir. Bu nedenle Site olaylarýn sadece hukuki yönü ile ilgilidir, ima yollu dahi olsa politikayla veya dinle iliþkili mesajlara kapalýdýr, bu konularýn da ancak bilimsel hukuki yorumlarý ile ilgilidir. Site amaçlarýna ulaþýrken bir hukuk sitesine ve hukukçuya yaraþýr bir üslup kullanmayý benimser, gerek site içindeki sayfalarda, mesajlarda, yaratýlan içerikte veya sitenin iletiþim platformlarýnda bir hukukçu tarafýndan ‘’kabul edilemez‘’, ‘’nezaketsiz‘’, ‘’saygýsýz‘’, ‘’kýrýcý‘’, ‘’gereksiz sert‘’, Biliþim ve Hukuk Türkiye’nin takip edebildiðimiz kadarýyla ilk hukuk sitesi. Ayný zamanda ilk hukuk mail grubunun da önderliðini yapmýþ bir site. Hukuk etkinlikleri-Forum Alanlarý-Gündem Konumuz-Kütüphane-Hukuk Haberleri-Hukuk Sohbetleri-Hukukçu alanlarý gibi içerik açýsýndan çok zengin bölümlere sahip Türk Hukuk Sitesi kendisini þöyle tanýtýyor; 111 ‘’alaycý‘’, ‘’küçük gören‘’ veya ‘’hakaret niteliðinde‘’ kabul edilecek üslup kullanmaz, kullanýlmasýna müsaade etmez. Site telif haklarý, forum kurallarý, site yararlanma þartlarý ve çekincelere iliþkin dökümanlarý bu linkte bulabilirsiniz. Türk Hukuk Sitesi, aðýr çalýþma þartlarý içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koþullar altýnda dahi ‘’Adalet‘’ savaþýndan yýlmayan Türk Hukukçularý ile Hukukun üstünlüðü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmýþtýr. Siteye Son Eklenen Makalelerden Bazýlarý: Anayasa Hukuku-Ders Notlarý Keziban Çolak Kabahatler Kanunu’na Göre Verilecek Belediye Ýdari Para Cezalarý Av.M.Lamih Çelik Yeni Terörle Mücadele Yasasýyla Deðiþenler Ahmet Sacit Müderrisoðlu Yargý Kararlarýnýn Sorumluluk Uygulanmamasýndan Doðan Bahadýr Turan Durmaz 63 Yaþýndan Sonra Þoförlüðü Yasaklayan Yönetmeliðin Deðerlendirlmesi Ahmet Sacit Müderrisoðlu 5393 Sayýlý Belediye Kanununa Ücretlerinin Avukatlara Ödenmesi Göre Vekalet Av.M.Lamih Çelik Bilgi Edinme Ve Deðerlendirme Kuruluna Ýtiraz Yazýnýn devamýna www.turkhukuksitesi.com internet sitesinden ulaþabilirsiniz. Son olarak siteden bir de duyuruya yer verelim; Birkaç haftadýr üzerinde çalýþtýðýmýz Site Hukuk Çalýþma Gruplarýmýzý [HÇG] açtýk. Þu aþamada deneme safhasýndayýz. Gerek programýn þekillenmesi, gerekse teknik bazý pürüzlerin düzelmesi bir süre daha alabilir ancak gruplarýmýz þu an itibariyle hazýr ve üyelerini bekliyor. Açýlan pilot gruplarýmýz: w Av.M.Lamih Çelik w Ýþe Ýade Davasý w Ýlaç Mümessillerinin Hekim Ziyaretleri w Medya Ve Kadýn Begüm Çelikkol Hukukçular Alanýndan Seçmeler; Hukukçular Hangi Tür Müzikleri Dinliyor? Hangi müzik türlerini dinliyoruz acaba? Birden fazla seçenek iþaretleyebilirsiniz. Baþlýkta hukukçular dedim ama onu lütfen THS üyeleri olarak yorumlayýnýz ve hukukçu olmasanýz bile oy kullanýnýz. Birde isterseniz oy kullanmadan ve (tabii sonuçlara bakmadan önce! :p) anket sonucu için bir ‘’tahmin‘’ yapýn. Bakalým ne kadar tutacak tahmininiz Yazýnýn devamýna www.turkhukuksitesi.com internet sitesinden ulaþabilirsiniz. Gündem Konumuz Biliþim ve Hukuk Hukukçularla felsefecilerin, genç öðrencilerin, sivil toplum kuruluþlarý yöneticilerinin buluþtuðu oturumlarda; bir toplumda hukukun, kamusal yaþamý düzenleyen kurallarýn ne denli önemli olduðu bir kez daha ortaya çýktý. Gerçekten de, nasýl ki tek kiþilik bir dil olamazsa, kuralsýz dil mümkün deðilse; kuralsýz toplumsal iliþkilerin saðlýklý ve insan onuruna uygun bir biçimde gerçekleþmesi de mümkün deðil. Ne yazýk ki çoðun, kurallar da ulaþýlmak istenen amacý gerçekleþtirmede engel oluþturuyor ya da kurallarýn uygulanmasýnda alabildiðine aksaklýklar yaþanýyor… Av.M.Lamih Çelik Yrd. Doç. Dr. Yahya Deryal 112 ‘’Maltepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü üniversitemizin kurucu vakfý olan Ýstanbul Marmara Eðitim Vakfý’yla birlikte düzenlediði Felsefe Söyleþileri, altý yýldýr sürdürüyor. Bu yýlýn konusu hukuk felsefesiydi; 1 Nisan 2006 günü baþlayan söyleþiler, haftada bir gün ve iki saat olmak üzere, 27 Mayýs 2006 gününe kadar sürdü. Söyleþiler sýrasýnda son derece heyecanlý tartýþmalar yapýldý; bilgiler, deneyimler paylaþýldý. Toplumun Kamusallaþmasý Hukuka Felsefeyle Bakýnca Prof. Dr. Betül ÇOTUKSÖKEN Maltepe Üniversitesi w w w w w w w w Aile Hukuku Çalýþma Grubu Ceza Hukuku Çalýþma Grubu Çocuk Haklarý Çalýþma Grubu Fikri Haklar ve Biliþim Hukuku Çalýþma Grubu Kadýn Haklarý Çalýþma Grubu Saðlýk Hukuku ve Hasta Haklarý Çalýþma Grubu Ticaret Hukuku Çalýþma Grubu Uluslararasý Hukuk, Milletlerarasý Özel Hukuk ve AB Hukuku Çalýþma Grubu Ýcra ve Ýflas Hukuku Çalýþma Grubu Ýnsan Haklarý Hukuku Çalýþma Grubu Ýþ ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalýþma Grubu Hukuk ve Türkçe Çalýþma Grubu Konuyla ilgili detaylý bilgiyi, gruplarýn çalýþma programlarýný ve gruplara katýlýmla ilgili her türlü bilgiyi bu linkten edinebilirsiniz. Ayrýca yeni açtýðýmýz Hukuk Çalýþma Gruplarý Hakkýnda alanýmýz da çalýþma gruplarý ile ilgili her türlü soru, sorun ve görüþe açýktýr.