yeni kapak - Ankara Barosu

advertisement
Editörden
Hoþ geldin Biliþim ve Hukuk…..
Biliþim kelimesi artýk hayatýn hemen hemen her alanýnda karþýmýza çýkýyor. Kolay kolay deðiþmeyen
disiplinlerden biri olan hukuk da epeyce bir süredir bu kavramý tartýþa duruyor. Bundan da öte artýk
biliþimle ilgili davalarýn sayýsý da her geçen gün hýzla artýyor.
Bu hýzlý geliþim süreci doðrultusunda da Ankara Barosu Biliþim Kurulu olarak son iki yýl içerisinde
teknolojinin tüm imkânlarýný avukatlarla ve hukukçularla birleþtirmek için uðraþ veriyoruz. Bu süre
içerisinde Ankara Barosu Bilgi Ýþlem Merkezini de kurarak Baromuzca yürütülen biliþim hizmetlerinin
süreklileþtirilmesini ve kurumsallaþtýrýlmasýný saðladýk. Merkez ve ilçe adliyelere konulan Plazmalar,
kiosklar ve duruþma tutanaklarýný izlemek için mahkeme salonlarýna konulan LCD monitörler gibi bir
çok donanýmýn avukatlarýn kullanýmýna sunulmasý için projeler üreten ve hayata geçiren kurulumuzca
faaliyetlerimizin bir kýsmýný da yayýncýlýk konusunda geniþletmeyi uygun gördük.
Bu baðlamda Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý ile UYAP e-takip kitapçýðýný, Türkiye Biliþim
Derneði ile elektronik imza kitapçýðýný ve son olarak da Ýnternet ve Hukuk Platformu ile Siber Suçlar
sözleþmesinin Türkçe çevirisini içeren kitabý hukukçularýn kullanýmýna sunduk. Bu yayýnlarýmýzýn ikinci
baskýlarý þimdiden tükendi bile.
Bu yayýnlarýn yaný sýra baromuzun tanýtým filmini ve bu filmin içerisinde yer aldýðý þýk tasarýmlý cd-romlarý
da projelendirdik ve üretimine katkýda bulunduk. Bununla birlikte artýk UYAP’la ilgili her türlü dokümaný
ve programý bulabileceðimiz cd-romlarý da þýk bir tasarýmla meslektaþlarýmýzýn kullanýmýna sunmuþ
bulunuyoruz.
Biz çalýþmalarýmýzý bu yönlerde geliþtiredururken hukuk artýk basma kalýp dergilerde deðil modern, þýk
tasarýmlý ve resimlerle zenginleþtirilmiþ renkli dergilerde de yerini almaya baþladý. Bu geliþmeler bizleri
“Biliþim ve Hukuk” adlý bir derginin çýkartýlmasý için heveslendirdi. Önceleri biliþimle ilgili olduðu için bu
derginin elektronik ortamda yayýnlanacak e-dergi olup olmamasý konusunda kendi aramýzda bayaðý
tartýþtýk. Daha sonra böyle bir derginin internet kullanan hukukçulardan ziyade interneti çokça
kullanmayan halen öncelikli olarak basýlý yayýmlarý takip eden meslektaþlarýmýza faydalý olabileceði
düþüncesiyle klasik olarak basýlý ortamda yayýmlama kararý aldýk.
Ýþte bu düþüncemizin devamý olarak þu anda elinizde bulunan dergiyi hazýrlamaya koyulduk. Elbette ki
eksiklerimiz, hatalarýmýz olabilir. Bu konudaki ilk deneyimimiz. Ancak þu da bir gerçek ki Baromuzca
yayýnlan bu dergi Türkiye’nin biliþim hukukunu konu olan ilk ve tek dergisi. Þüphesiz aslýnda bu
derginin gerçek sahibi hiçbir telif ücreti almaksýzýn bu dergide yer almasý için yazýlarýný gönderen
arkadaþlarýmýz. Kendilerine buradan Türkiye’nin ilk ve tek biliþim hukuku dergisinin oluþumuna katkýda
bulunduklarý için teþekkürlerimizi sunuyoruz.
Av.Özgür Eralp
Ankara Barosu Biliþim ve Hukuk Dergisi
Genel Yayýn Yönetmeni
Biliþim ve Hukuk
Bu vesileyle derginin çýkmasýnda emeði geçen Biliþim Kurulu Baþkan Yardýmcýsý Avukat Çaðatay
Cengiz ve derginin düzeltmelerini yapan Stajyer Avukat Gülþah Deniz baþta olmak üzere dergi yayýn
kurulumuza ve biliþime desteklerini esirgemeyen Baro Baþkanýmýz ile yönetim kurulu üyelerimize
teþekkür eder dergimizin tüm hukuk camiasýna faydalý olmasýný dileriz.
1
Biliþim ve Hukuk
Ankara Barosu Bilgi Ýþlem Merkezi Yayýnlarý
© Ankara 2006
Biliþim ve Hukuk Dergisi üç ayda bir yayýmlanýr.
Sahibi
Ankara Barosu Adýna Av. V. Ahsen COÞAR
Ankara Barosu Baþkaný
Sorumlu Müdür
Av. Fahrettin KAYHAN
Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyesi
Editör
Av. Özgür ERALP
Biliþim ve Hukuk Yayýn Kurulu Baþkaný
Yayýn Kurulu
Av. Özgür ERALP, Av. H. Çaðlar CENGÝZ,
Stj. Av. Gülþah DENÝZ, Stj. Av. Damla GÜLER,
Stj. Av. Aslý TATLIDÝL
Ýletiþim Adresi:
Ankara Barosu Baþkanlýðý
Ankara Adalet Sarayý Kat: 5
(06100) Sýhhiye / Ankara
Tel
: + 90 (312) 310 55 26
Faks
: + 90 (312) 309 22 37
E-Posta : ankarabarosu@ankarabarosu.org.tr
Web
: www.ankarabarosu.org.tr
Dizgi Tasarým ve Kapak
Fabrica Desingn - Tacettin USTA
Baský
Tel
: Ustaoðlu Basým Yayýn Ltd. Þti.
: + 90 (312) 229 64 81
Biliþim ve Hukuk
Dergide ileri sürülen görüþler yalnýzca yazarlarýna aittir.
Dergimizi baðlamaz
2
Ý
MAKALELER
MAKALELER
AB’DE VERÝ TABANLARININ KORUNMASI
ON YILLIK DENEYÝM
Sevcan Kýreker
Ý
N
SOSYAL GUVENLÝK AÐLARI VE E-BÝLDÝRGE
Dr. Derya Tellan
D
E
BÝLÝÞÝM SUÇLARININ TESPÝTÝNDE
KABLOSUZ ÝNTERNET ENGELÝ
Çýðýr Ýlbaþ
K
Ý
ULUSLARARASI NÝTELÝKLÝ
ELEKTRONÝK SÖZLEÞMEYE UYGULANACAK
HUKUKUN BELÝRLENMESÝ
Stj. Av. Sezercan Bektaþ
L
E
AP
ÖZEL DOSYA/UY
DOSYA/UYAP
UYAP’TA AVUKATLIK PORTALI VE E-TAKÝP
Özel Züriyet - Kutlugün Ethem
ULUSAL YARGI AÐI PROJESÝ (UYAP)
CUMHURÝYET BAÞSAVCILIÐI ALT SÝSTEMLERÝ
Hakan Atasoy
R
6
8
UYAP MEZUAT BÝLGÝ BANKASI
11
HUKUK MAHKEMELERÝ DAVA TEVZÝ ÝÞLEMLERÝ
12
Ali Kanmaz
Ömer Uzunca
BÝLGÝ GÜVENLÝÐÝ POLÝTÝKASI VE BÝLGÝ
GÜVENLÝK YAPISI
13
UYAP UZAKTAN EÐÝTÝM PROJESÝ
15
Üveyiz Zaim Ünal
Hakan Atasoy
ADALET BAKANLIÐI
BÝLGÝ ÝÞLEM DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI
UYAP YARDIM MASASI
Þengül Demir - Feyza Karakaya
ADALET BAKANLIÐI
WEB SAYFALARININ HAZIRLANMASI
Hekime Koç
16
17
ALINAN E-POSTA ÝLETÝLERÝNÝN KAYNAÐINI ARAÞTIRMA 19
Halil Keleþ
KAMU KAYNAKLARI VE UYAP
22
ORACLE NEDÝR?
27
Servet Yetim
Cengizhan Turgutlu
UYAP BÝLGÝ SÝSTEMÝNDE
ÝCRA DAÝRELERÝNDE KASA ÝÞLEMLERÝ
Sevcan Kýreker
28
YENÝ TÜRK CEZA KANUNU’NUNDA
BANKA VE KREDÝ KARTLARININ
KÖTÜYE KULLANIMI
Av. Onur Tatar
SÝBER TERÖRÝZM...
TEHLÝKENÝN NE KADAR FARKINDAYIZ?
Av. Korcan Derecioðlu
ÞU MOBESE DEDÝKLERÝ
Av. Özður Eralp
AVRUPA BÝRLÝÐÝ VE TÜRKÝYE’DE
VERÝ KORUNMASI HUKUKU BAKIMINDAN
ELEKTRONÝK POSTA
Tamer Soysal
30
32
34
35
37
39
40
42
BÝLÝMSEL ARAÞTIRMALAR
ELEKTRONÝK POSTA YOLUYLA KÝÞÝLÝK HAKLARINA
MÜDAHALEDEN DOÐAN HUKUKÝ
SORUMLULUK
Tamer Soysal
46
SÝBER SUÇ SÖZLEÞMESÝ VE 5237 SAYILI
TÜRK CEZA KANUNU BÝLÝÞÝM SUÇLARI
Ýnci Biçkin
65
TELEKOMÜNÝKASYON SEKTÖRÜNDE
ALTERNATÝF UZLAÞTIRMA YÖNTEMLERÝ
Bilge Göktaylar
75
MAHKEME KARARLARI
Rekabet Kurulu Kararý
Yargýtay Kararlarý
TBB Disiplin Kurulu Kararlarý
Kamu Ýhale Kurulu Kararlarý
Yayýna Hazýrlayan : Av. Özður Eralp
86
90
92
94
MEVZUAT
Yayýna Hazýrlayan : Av. Özður Eralp
97
SÝTE ÝNCELEMESÝ
Türk Hukuk Sitesi102
Yayýna Hazýrlayan : Av. Özður Eralp
111
Biliþim ve Hukuk
Ç
3
BAÞKANIN
KÖÞESÝ
Ulusal
Sevgili Meslektaþlarým,
Bilginin
yöntemleri
dönüþümü
ve
gerçekleþtirmek
için
bu
için
kullanýlan
dönüþümü
uygulanýlan
mekanizmalarý inceleyen bir disiplin olan
bilgi-iþlemin geliþmesi ve yaygýnlaþmasý,
enformatik
olarak
da
kavramýný ortaya çýkardý.
bilinen
biliþim
Bilme edimini oluþturan sürecin adý olan ve
ayýrtýnda olma ile yargý yetilerini kapsayan
biliþ sözcüðünden türetilen biliþim kavramý,
‘bilgiye eriþilmesini, bilginin daðýtýlmasýný,
iletilmesini, iþlenmesini, yani saklanmasýný,
denetlenmesini ve yeniden elde edilmesini’
konu alan akademik ve mesleki disiplinin
adýdýr.
Geliþtirilen yeni teknolojilerle birlikte, bilgiye
eriþilmesi,
çok
fazla
sayýda
bilginin
daðýtýlmasý, iletilmesi, iþlenmesi, pek çok
hukuki sorunu da beraberinde getirdi.
Bu hukuki sorunlarýn en baþýnda, bilgisayar
aðlarýna,
bilgisayar veri ve sistemlerine,
elektronik bilgilerin gizliliðine, doðruluðuna
ve ulaþýlabilirliðine zarar verici faaliyetler, bu
baðlamda bilgisayar üç kaðýtçýlýðý ile
siberpunk gibi anti-kültürel pratikler geliyor.
Siber ortamdaki kiþisel verilerin korunmasý
ile bilgi güvenliðinin ve özgürlüðünün
tehlikeye girmesi, bütün bu konularda
hukuki düzenleme yapma gereksinimini
zorunlu kýldý. Bu baðlamda, 01.06.2005
tarihinde yürürlüðe giren 5237 sayýlý yeni
Biliþim ve Hukuk
Türk Ceza Yasasý’nda, biliþim suçlarý ile ilgili
4
düzenlemelere yer verildi.
düzeydeki
bu
hukuksal
düzenlemelere, Avrupa Birliði Siber Suç
Uzmanlarý Komitesi tarafýndan hazýrlanan ve
yine Avrupa Birliði Avrupa Suç Sorunlarý
Komitesinin 50.Genel Kurulunda onaylanan
‘Siber Suçlar Konvansiyon Taslaðý ve
Açýklayýcý Memorandumu’ eþlik etti.
Bütün bu geliþmelere baðlý olarak, hem
ceza ve hem de özel hukuk boyutu olan ve
Biliþim Hukuku olarak adlandýrýlan yeni bir
hukuk dalý ortaya çýktý.
Bunu göz önüne olan Yönetim Kurulumuz
20.09.2006 tarih ve 36/1 sayýlý kararý ile bir
ilki daha gerçekleþtirdi ve Türkiye’nin Biliþim
Hukukunu konu alan ilk dergisinin Ankara
Barosu tarafýndan çýkartýlmasýna karar verdi.
Biliþim ve Hukuk adýyla yayýnlanacak olan
bu dergi, bilgi teknolojisindeki geliþmelerle
ilgili makale ve haberleri, biliþim hukuku ile
ilgili bilimsel incelemeleri, emsal yargý
kararlarýný kapsayacak.
Elinizdeki bu derginin hazýrlanmasýnda
emeði ve katkýsý olan herkese, ama daha
çok bu derginin hem çýkartýlmasýnýn fikir
babalýðýný yapan, hem de dergiyi yayýna
hazýr hale getiren Baromuzun Bilgi Ýþlem
Merkezi Baþkaný Sayýn Av. Özgür Eralp ile
yardýmcýsý Sayýn Av. Çaðatay Cengiz’e,
Ankara Barosu adýna, Yönetim Kurulu Üyesi
arkadaþlarým
adýna
ve
kendi
adýma
teþekkür eder, derginin hem biliþim ve hem
de avukatý, yargýcý, savcýsý, akademisyeni ile
tüm hukuk camiasýna yararlý olmasýný
dilerim.
Av. V. Ahsen COÞAR
Ankara Barosu Baþkan
UYAP...
ULUSAL YARGI AÐI PROJESÝ
ÖZEL
DOSYA
UYAP’TA
AVUKATLIK PORTALI VE
e-takip
ÖZEL ZÜRÝYET - KUTLUGÜN ETHEM TÜRKER
Ýcra Alan Uzmanlarý - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý Yardým Masasý
ÖZET: Günümüz dünyasý, sanayi toplumundan bilgi
toplumuna geçiþin temellerinin atýldýðý, deðiþim
ve dönüþümlerin inanýlmaz bir hýzla yaþandýðý
bir dünya olmuþtur. Bilgi ve iletiþim
teknolojilerinin, ekonomide, toplum yaþamýnda
ve kültürde kalýcý deðiþiklikler yarattýðý bir
süreçten geçiyoruz. Ulusal ekonomik geliþme
ve rekabet stratejisini bilgi ekonomisine
dayandýran ülkeler, bilim, teknoloji ve biliþim
alanýndaki mevcut kurumsal yapýlarýný yeniden
düzenlemekte ve bu ekonominin gereklerine
uygun yeni kurumsal yapýlar oluþturmaktadýrlar.
GÝRÝÞ
Bilgi çaðýnýn getirdiði deðiþim; tüm dünyada
olduðu gibi bizde de yeniden yapýlanma
sürecini hýzlandýrmýþ, Adalet Bakanlýðý e-Devlet
Programý doðrultusunda e-Adalet Projesini
hayata geçirerek Ulusal Yargý Aðý Projesi
kapsamýnda toplam 62 adet il ve ilçeyi iþletime
almýþtýr. Avukatlar hiçbir zaman sistemin dýþýnda
tutulmamýþ Ankara Barosu biliþim gurubu
avukatlarý da her toplantýya davet edilerek etakip çalýþmalarý en uygun ve kolay kullanýlabilir
hale getirilmiþ, Ankara Adliyesi konferans
salonunda tanýtýmlarý yapýlmýþtýr.
Ulusal Yargý Aðý Projesi (UYAP) ile amaçlanan; gerekli
tüm teknolojik geliþmeleri kullanarak e-dönüþüm
sürecinde hýzlý, güvenilir, adil bir yargýlama
mekanizmasý tesis edip e-adalet altyapýsýný oluþturmak
amacýyla, adaletin gecikmeksizin yerine getirilmesi,
vatandaþlarýn maðduriyetinin engellenmesi, güvenirlilik
ve doðruluk esaslarýný koruyarak yargýya hýz
kazandýrmak amacýyla kurulan bir bilgi sistemidir .
Biliþim ve Hukuk
UYAP avukatlar için de bir çok kolaylýk saðlamýþtýr.
UYAP Avukat Bilgi Sistemi sayesinde avukatlar,
bürolarýndan avukat portalý adý altýnda sisteme güvenli
bir þekilde baðlanarak; ilgili olduklarý dosyalar
hakkýnda her türlü bilgiyi alabilmektedirler.
6
Avukat portalý ile ilgili test çalýþmalarý Ankara
Adliyesinde
tamamlanmýþ
olup,
baþarý
ile
sonuçlanmýþtýr. Bu nedenle, UYAP’ýn iþletimde olduðu
birimlerde
avukatlarýn
bu
hizmetlerden
yararlanabileceði düþünülmektedir. Bu baðlamda
iþletimde bulunan barolara yazý yazýlarak avukatlarýn
barolara müracaat ederek, taleplerinin Bakanlýðýmýza
iletilmesini müteakip, tahsis edilecek sertifika ile
sisteme güvenli bir þekilde baðlanarak bu hizmetlerden
faydalanmalarýnýn saðlanacaðý duyurulmuþtur.
Avukatlarýn UYAP kapsamýnda test ve pilot birimlerdeki
Ýcra Dairelerinde iþlemlerini hýzlý bir þekilde
yapabilmeleri için, çevrimdýþý (off-line) e- Takip Talebi
hazýrlayabilmelerini saðlayan uygulama 28.07.2005
tarihi itibariyle güncellenmiþtir.
http://www.adalet.gov.tr/programs/hukuk_programlari.
html - linkine týkladýðýnýzda aþaðýdaki bilgilere
ulaþabilirsiniz. (Kaynak)
w
w
w
w
w
w
w
w
w
w
w
Ýllere Göre Ýcra Müdürlüklerine Gelen e-Takip
Oranlarý
Ýllere Göre Ýcra Müdürlüklerinin UYAP’ta açtýklarý
Esas Sayýlarý Oraný
Ankara Ýcra Müdürlüklerinin e-Takip Oranlarý
Ýstanbul Ýcra Müdürlüklerinin e-Takip Oranlarý
Ýzmir Ýcra Müdürlüklerinin e-Takip Oranlarý
Ankara Ýcra Müdürlüklerinin Dosya Sayýsý (2000’lik
Kota Uygulanmaktadýr)
Ýstanbul Ýcra Müdürlüklerinin Dosya
(Seçenekli Kota Uygulanmaktadýr)
Sayýsý
Ýzmir Ýcra Müdürlüklerinin Dosya Sayýsý (400’lük
Kota Uygulanmaktadýr)
Ýcra Takiplerini e-Takip Olarak Açan Kurumlar
500 Dosyadan Fazla Ýcra Takibini e-Takip Olarak
Açan Avukatlar
Ýcra Müdürlüklerine açýlan e-Takip dosyalarý
hakkýndaki sayýsal bilgiler
Yukarýda belirtilen link aracýlýðýyla, Bilgisayarýnda Java
Kurulu Olmayanlar Ýçin Java Çalýþtýrma Ortamý – Java
programýnýn kurulumunu gösteren görsel sunum - eTakip Talebinin Hazýrlanabilmesi Saðlayan Programýn
Bilgisayara Kurulumu ve bilgi giriþleri görsel sunumlarla
anlatýlmýþtýr.
e) Takip Talebinin Hazýrlanabilmesi Saðlayan
Programýn kullanýmýný gösteren sesli ve görsel
sunum
DOSYALAR
Java programýný kurduktan sonra, e-Takip talebininin
hazýrlanabilmesini saðlayan programý linkleri týklayarak
bilgisayarýnýza yükleyebilirsiniz
b) Ýcra Müdürlüðü e-Takip Kabul Klavuzu
JAVA DOSYALARI
e) Takip ve Ýcra Daireleri Kullanýcý Dokümanlarý
http://www.adalet.gov.tr/etakip/etakip.htm (kaynak)
Java programýnýn kurulumunu gösteren görsel sunumu
izlemek için týklayýnýz.
Bilgisayarýnda Java Kurulu Olmayanlar Ýçin Java
Çalýþtýrma Ortamý
e-Takip talebinin hazýrlanabilmesini saðlayan programý
kullanabilmek için öncelikle bilgisayarýnýzda Java
programýnýn yüklü olmasý gereklidir. Java programýný
kurmak için linkleri týklayarak bilgisayarýnýza
yükleyebilirsiniz
JAVA ve E-TAKÝP PROGRAMI
e-Takip Talebinin Hazýrlanabilmesi Saðlayan Programýn
Bilgisayara Kurulumu (MSWindows Ýþletim Sistemi)
e-Takip Talebinin Hazýrlanabilmesi Saðlayan Program
(Linux Ýþletim Sistemi)
Java programýný kurduktan sonra, e-Takip talebininin
hazýrlanabilmesini saðlayan programý linkleri týklayarak
bilgisayarýnýza yükleyebilirsiniz.
SUNUMLAR
a) Taraf-Alacak Bilgilerinin Giriþi-1
b) Taraf-Alacak Bilgilerinin Giriþi-2
c) Güncelleme ve Diske Kayýt
a) e-Takip Hazýrlama Klavuzu
c) Genel Açýklamalar
UYUM KODLARI
Ýcra Takip Sistemindeki Verilerin UYAP Ýcra e-Takip
Talebine Aktarýlmasý Ýþlemi Ýçin XML
E-TAKÝP’TEKÝ SON GÜNCELLEMELER
Baþka Bir Ýcra Takip Programý Kullanýyorsanýz,
Kullandýðýnýz Sistemdeki Verilerin UYAP Ýcra e-Takip
Talebine Aktarýlmasý Ýþlemini, linkleri Týklayarak
Bilgisayarýnýza
Yükleyeceðiniz
Program
Ýle
Gerçekleþtirebilirsiniz.
DESTEK ÝÇÝN
w
0 505 467 07 51/108-109
w
0 312 212 65 95/108-109
w
yardim@adalet.gov.tr
Mutlaka yeni bir proje baþlatýldýðýnda sýkýntýlaraksaklýklar olacaktýr. Projeyi el birliðiyle geliþtirmek ve
daha iyiye götürmek yapýcý eleþtirileriniz ve
önerilerinizle mümkün olacaktýr. Daha hýzlý, daha
güvenilir, daha adil, çalýþanlarý mutlu ve güler yüzlü, iþ
sahiplerinin maðdur olmadýðý nice Adli yýllara…
Biliþim ve Hukuk
E-Takip talebinin hazýrlanabilmesini saðlayan programý
kullanabilmek için öncelikle bilgisayarýnýzda Java
programýnýn yüklü olmasý gerekmektedir. Java
programýný kurmak için linkleri týklayarak bilgisayarýnýza
yükleyebilirsiniz.
7
HAKAN ATASOY / Bilgi Bankasý Veri Ýþlemi Uzmaný - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý
Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý
tarafýndan yürütülen Ulusal Yargý Aðý Projesi (UYAP) ile
günün teknolojileri kullanýlarak adalet mekanizmasýnýn
daha hýzlý ve etkin bir iþleyiþe kavuþturulmasý, insan
kaynaklý hatalarýn en aza indirilmesi, gereksiz
tekrarlardan kaçýnýlmasý, bilgi bankasý yardýmý ile
gerekli mevzuat ve içtihat bilgilerine en kýsa sürede
eriþimin saðlanmasý, Adalet Bakanlýðý ve baðlý birimleri
ile diðer kamu kurum ve kuruluþlarý arasýnda veri alýþveriþinin gerçekleþtirilmesi, evraklarýn dijital imza
kullanýlarak entegrasyona geçilen kamu kurum ve
kuruluþlarý ile adli birimlere elektronik ortamda
iletilmesinin saðlanmasý hedeflenmektedir.
Bu baðlamda Cumhuriyet Baþsavcýlýðý Alt Sistemi,
UYAP’nin en önemli modüllerinden bir tanesidir:
Kolluk kuvvetinden gelen soruþturma evraklarý,
Cumhuriyet savcýlýðý hazýrlýk bürosuna gelir ve burada
taranarak sisteme kaydedilir. Soruþturma, kolluk
kuvvetinden gelen soruþturma evrakýyla deðil de
þikayetçi ya da ihbarcýnýn Cumhuriyet savcýlýðýna
yaptýðý müracaatla baþlýyorsa, bu durumda sistem
üzerinden dosya açýlarak soruþturma iþlemlerine
Biliþim ve Hukuk
baþlanýr. Soruþturma kapsamýndaki taraflarýn nüfus
8
kayýt bilgileri TC kimlik numaralarýna göre Mernis
üzerinden sorgulanarak bulunur ve bu surette doðru ve
güvenli bir þekilde taraf nüfus kayýt bilgileri sisteme
girilmiþ olur. Hazýrlýk soruþturmasý aþamasýnda girilen
taraf bilgilerinin yargýlama ya da infaz aþamasýnda
yeniden girilmesine gerek yoktur.
Sistem tarafýndan hazýrlýk dosyalarýna suç türü,
soruþturmanýn niteliði, þüpheli ve þikayetçi sayýsýna
göre puan verilmektedir. Bu puanlama sistemi ile
Cumhuriyet savcýlarýnýn iþ yükünün adil olarak
daðýtýlmasý saðlanmaktadýr. Cumhuriyet Baþsavcýlarý,
soruþturma dosyalarýnýn Cumhuriyet savcýlarýna
otomatik olarak tevzi edilmesini saðlayarak kýsa sürede
adil bir paylaþtýrma yapabilecekleri gibi, soruþturmanýn
özelliðine göre istedikleri soruþturmalarý istedikleri
Cumhuriyet savcýlarýna atayarak bu konudaki hak ve
yetkilerini etkin olarak kullanabilmektedirler.
Cumhuriyet savcýsý soruþturma dosyasýnýn kendisine
tevzi edilmesinden sonra, dosyadaki tüm bilgi ve
evraklara, yerel að baðlantýsý ile odasýndan, VPN
baðlantýsý ile evinden ya da internete baðlanabileceði
herhangi bir yerden güvenli bir þekilde istediði anda
ulaþabilmektedir. Bu sistem sayesinde Cumhuriyet
savcýlarý çalýþma ortamlarýnýn sýnýrlarýný bürolarý dýþýna
taþýyarak zaman ve mekan sýnýrlamasýna baðlý
kalmadan çalýþabilmektedirler.
Adlî birimler ve entegrasyon kapsamýndaki diðer
birimlerle yapýlacak yazýþmalar sistem üzerinden online
olarak birkaç saniye içinde yapýlabilmekte, böylece
Þüphelilere ait adli sicil ve nüfus kayýtlarý sistem
üzerinden anýnda alýnabilmekte, bu þekilde Adli Sicil ve
Nüfus Müdürlükleri ile ayrýca bir yazýþmaya gerek
kalmamaktadýr. Diðer kamu kurum ve kuruluþlarý ile
yapýlacak entegrasyonlardan sonra tapu kayýtlarý, vergi
kimlik numarasý gibi belgelerin de sistem üzerinden
alýnmasý mümkün hale gelecektir.
Karar aþamasýna gelen hazýrlýk dosyalarýnýn iþlemleri
yine sistem üzerinden yapýlarak, savcýlýk esas
numarasý, iddianame numarasý, takipsizlik numarasý,
birleþtirme numarasý, ayýrma numarasý gibi defter ve
karar numaralarý sistem tarafýndan otomatik olarak
verilmektedir. Dosyanýn ilk kaydýnýn yapýldýðý sýrada
girilen taraf ve suç bilgileri, oluþturulan karar
evraklarýnýn ilgili alanlarýna sistem tarafýndan otomatik
olarak getirilmekte, böylece daha önce girilen bilgilerin
tekrar girilmesi engellenmiþ olmaktadýr.
Yazýlan iddianame, görevsizlik ve yetkisizlik kararlarý
Cumhuriyet Savcýsý ve Cumhuriyet Baþsavcýsýnýn onay
ve görüldü iþlemlerinden sonra ilgili mahkeme ya da
Cumhuriyet savcýlýðýna sistem üzerinden online olarak
gönderilmekte, dosyayý alan mahkeme ya da
Cumhuriyet savcýlýðý, ilk kayýt aþamasýnda girilen taraf
ve suç bilgilerini yeniden girmeye ihtiyaç duymadan
sistem üzerinden numara vererek dosyayý kayda
almaktadýr.
Ceza hükmü içeren mahkeme kararlarý infaz edilmek
üzere Cumhuriyet savcýlýðý ilamat bürosuna sistem
üzerinden online olarak gönderilmekte, burada sistem
üzerinden ilamat numarasý alarak ilam kaydý
yapýlmaktadýr. Mahkeme kararýnda yer alan taraf ve
ceza bilgileri sistemde yer aldýðý için ilamat bürosu
tarafýndan bu bilgilerin yeniden girilmesine gerek
kalmamaktadýr.
Ýlamýn infazý aþamasýnda, yakalama, müddetname
hesabý, adli para cezalarýnýn taksitlendirilmesi, hapse
çevrilmesi gibi infaz iþlemleri sistem üzerinden
yapýlmakta, böylece maðduriyetlere sebep olabilecek
maddi hatalarýn önüne geçilmektedir. Ayrýca ilam
evraklarý baþka bir Cumhuriyet savcýlýðýna ya da
cezaevine
sistem
üzerinden
online
olarak
gönderilmekte ve bu þekilde ilamlarýn infazýnda
meydana
gelebilecek
gecikmelerin
önüne
geçilmektedir.
UYAP, mahkemeler, icra daireleri, ceza evleri gibi alt
modüllerin tamamý ile bir bütün olarak entegre bir yapý
içinde çalýþmakta ve böylece tüm alt modüllerdeki
birimlerin sistemde kayýtlý verilerden yetkileri ölçüsünde
yararlanmalarý saðlanmaktadýr. Bu kapsamda, sisteme
girilen verilerden üretilen uyarý ve raporlardan tüm
birimlerin -yetkileri ölçüsünde- yararlanmalarý mümkün
olmaktadýr.
Hakkýnda yakalama ya da tutuklama kararý bulunan bir
þahýs, baþka bir adli birimde rahatlýkla iþlem
yapabilmekte ve bu gibi olaylar yargýya olan güvenin
zedelenmesine yol açabilmekte iken, UYAP sisteminde
hakkýnda yakalama ya da tutuklama bilgileri bulunan
bir þüpheli ya da sanýðýn baþka bir adli birimde
(mahkemede, Cumhuriyet savcýlýðýnda ya da icra
dairesinde) iþlem yapmasý sýrasýnda bu kiþi hakkýnda
tutuklama ya da yakalama kararý bulunduðu veya ayný
Biliþim ve Hukuk
postada oluþabilecek gecikme, hata ve zaman
kayýplarýnýn önüne geçilerek hazýrlýk soruþturmasýnýn
en kýsa zamanda sonuçlanmasýna büyük bir katký
saðlanmýþ olmaktadýr.
9
suçtan baþka bir dosyasýnýn olduðu
hususunda ilgili adli birimde taraf kaydý
yapan kullanýcýya uyarý verilmekte, böylece
aranan bir þahýs örneðin icra dairesinde
alacaklý sýfatýyla bir iþlem yapmak isterken
dahi sistemin ürettiði uyarýlar sayesinde
yakalanarak adalete teslim edilebilmektedir.
Sisteme girilen tüm veriler veritabanýnda
tutulduðundan, sistemden deðiþik kriterlere
(kiþi, suç, tarih, karar, suç eþyasý vb.) göre
istenilen raporlar, iþ cetvelleri ve defter
kayýtlarý birkaç dakika içinde alýnabilmekte,
böylece özellikle yýl sonlarýnda, teftiþ ya da
terfi dönemlerinde ihtiyaç duyulan ve
oluþturulmasý günlerce süren bu belgelere
çok kýsa bir zamanda ulaþýlarak iþ gücü ve
zaman kaybýnýn önüne geçilmekte, ayný
þekilde adli olaylara iliþkin istatistik bilgileri
ve
raporlar
doðru
ve
alýnabilmektedir.
anlýk
olarak
Sonuç olarak, bilgi toplumu olma sürecinde
e-devletin önemli ayaklarýndan bir tanesi
olan
e-adaletin
gerçekleþtirilmesinde
önemli bir role sahip bulunan Ulusal Yargý
Aðý Projesi, sadece yargý alanýnda deðil,
gerçekleþtirilecek entegrasyonlarla bir çok
alanda þeffaflýðý, verimliliði ve güvenirliði
saðlayacaktýr. Gelinen aþama itibariyle
sevindirici ve tatmin edici bir konumda
bulunan UYAP, Türkiye ve Dünyada örnek
ve ilham kaynaðý haline gelmiþ bir proje
olmakla
birlikte,
projenin
mükemmeli
yakalama azmi ve kararlýlýðý içinde daha ileri
seviyelere götürüleceði þu ana kadar
yapýlan
çalýþmalardan
açýkça
anlaþýlmaktadýr. Bu kapsamda insan hak ve
hürriyetlerini
Cumhuriyet
yakýndan
ilgilendiren
Baþsavcýlýðý
Alt
Modülü,
yukarýda kýsaca bahsedilen özellik ve
mekanizmalarý
iþlemlerinin
Biliþim ve Hukuk
yürütülmesini
10
hýzlý
sayesinde
ve
doðru
saðlayarak
savcýlýk
olarak
kullanýcýlara
zaman kazandýrmakta ve iþ gücünün daha
rasyonel kullanýlmasýna hizmet etmektedir.
UYAP MEZUAT BÝLGÝ BANKASI
ALÝ KANMAZ / Bilgi Bankasý Veri Ýþleme Uzmaný - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý
90’larýn ikinci yarýsýnda toplumlar teknoloji devriminin
günden güne artan hýzýný þaþkýnlýkla takip ederek
sürdürüyordu. Ýnternetin hayatýmýza giriþi tam da bu
döneme rastlýyor bu yeniliklerin sonu merakla
bekleniyordu.
Özelde insanlarýn yaþam biçimlerini etkileyen bu
deðiþimler genelde toplumsal iliþki ve rollerin
geliþmesine de sebep oluyordu.
Kamu yararý kavramý etrafýnda hizmet veren devletlerde
hizmet anlayýþlarýna yeni açýlýmlar ekliyorlardý.
Ýnternetin devlet hizmetlerini kolaylaþtýrmasý ve
çeþitlendirmesi bu dönemin yeniliklerinden sayýlabilir.
Türkiye bu sürece diðer dünya ülkeleriyle neredeyse eþ
zamanlý bir dönemde katýlýp hizmet sürecini kýsaltma
kaliteyi arttýrma anlayýþýna göre katýlýyordu.
Tüm devlet kurumlarý gibi adalet bakanlýðý da bu
döneme kendi içinde organize olmuþ profesyonel
anlayýþýn hâkim olduðu bilgi iþlem dairesi baþkanlýðýn
kurulmasýyla dâhil oluyordu.
Yapýlanmanýn ilk meyveleri kýsa süre içinde UYAP ile
ortaya çýkmakla kalmýyor kendi içinde alt örgütlenmeler
ile çeþitleniyordu.
Bu birimlerden biri de Mevzuat Bilgi Bankasý olarak
karþýmýza çýkmaktaydý. Bilgi Bankasý kuruluþundan
itibaren hukuk kaynaklarýnýn kullanýcýya uygun format
altýnda iletilmesi amacýyla kurulmuþtu.
Bilgi Bankasýnýn kurulmasý hukuk kaynaklarýnýn hýzla
deðiþtiði bu dönemde hâkim ve savcýlarýn karar alma
süreçlerini hýzlandýrma ve kýsaltmak için düþünülmüþ
ve uygulamaya konulmuþtu. Bu da bilgiye hýzla ve
kolayca ulaþma ile hedefleniyordu.
Bilgi bankalarý genel anlamda: hedef kitlenin
saptanmasý, kullanma kolaylýðý ekonomik yönünün
bulunmasý, güncellenme sýklýðý, arþivleme, menünün
basit ve anlaþýlýr olmasý,göze hitap etmesi,danýþmanlýk
hizmetlerini vermesi gibi çok yönlü bir hizmet anlayýþýný
da içermesi gerekmektedir.
Hedef kitle olarak Bilgi Bankasý sadece hâkim ve
savcýlarýn yanýnda avukatlara sýnýrlý olmayýp ayný
zamanda vatandaþlara hitap etmektedir. Kullanma
kolaylýðý ile kullanýcý gereksiz sayfa ve bilgilerle
yorulmadan direk bilgiye ulaþtýrýlmaya çalýþýlmaktadýr.
Bilgi Bankasý ile ekonomik olarak Bakanlýðýmýzýn ve
hâkim ve savcýlarýmýzýn mevzuat kaynak ihtiyaçlarý
karþýlanmaktadýr.
Güncelleme mevzuat ve içtihat bilgilerinin günü
gününe takip edilip programa atýlmasý ile saðlanmýþtýr.
Bilgi Bankasýnýn tasarýmýnda hedef menünün basit ve
anlaþýlýr olmasý kullanýcýyý rahat ettiren gözünü
yormayan ve sýkmayan bir yapýnýn oluþturulmasý
olmuþtur.
Tüm bunlarýn yanýnda aktif katýlým anlayýþý ile
kullanýcýlarýn fikirlerine önem verilmekte imkânlar
dâhilinde fikirlerin proje içine yerleþtirilmesi
öngörülmekte, bilgi bankasý içinde tüm veriler birbiri ile
iliþkilendirilip kaynak kullanýmý kolaylaþtýrýlýp kaynak
geniþlemesi saðlanabilmektedir.
Bunlarýn dýþýnda kullanýcýlarýn sýk kullanýlan bilgileri
daha hýzlý eriþimini saðlamak için bilgi bankasý
bünyesinde hýzlý eriþim menüsü oluþturmuþ
güncelleme de buna paralel þekilde yapýlmaya
baþlanmýþtýr.
Bilgi bankasý içinde yapýlan deðiþiklikler gün içinde
kullanýcýya aktif ekran vasýtasýyla duyurulmaktadýr.
Bilgi bankasý içerisinde: kanunlar, KHK’lar, tüzükler,
yönetmelikler, uluslar arasý sözleþmeler, genelgeler,
kanun tasarýlarý, mülga kanunlar, Yargýtay kararlarý,
Danýþtay kararlarý, Anayasa Mahkemesi kararlarý AÝHM
kararlarý
ve
kullanýcý
makaleleri
bölümleri
bulunmaktadýr.
2004 senesi ortasýnda çalýþmaya baþlayan bilgi
bankasý kýsa sürede piyasada daha önce kurulmuþ
diðer profesyonel amaçla çalýþan özel þirketlerin
seviyesine gelip onlarla yarýþacak düzeye gelmiþtir.
Bu kýsa süre içerisinde 1190 kanun adet kanun; 75 adet
KHK; 218 tüzük; 2188 adet yönetmelik; 35 bin adet
içtihat ve 120 adet makale ile bunun yanýnda hukuk
sözlüðü gibi yardýmcý programlar da kullanýcýnýn
hizmetine sunulmuþtur.
Bilgi Bankasýnda kavram arama sayfasý kullanýcýnýn
hukuk kavramlarý ile kanunlarýn ilgili maddelerine direkt
ulaþmasýný saðlayýp gereksiz bilgiden kurtulmalarýný
saðlamaktadýr.
Sonuç olarak Bilgi Bankasý ile UYAP’nin mevzuat,
yüksek yargý yerlerinin kararlarý, doktrin ve diðer yararlý
bilgiler bir araya getirilmiþ ve böylece Türk Hukukunun
geliþimine öneli bir katký saðlanmasý hedeflenmiþtir.
Biliþim ve Hukuk
Tarým toplumundan sanayi toplumuna geçiþin yarattýðý
sorunlarla geliþen ve yýpranan insanlýk, ikinci dünya
savaþý sonrasý üretim iliþkilerinde sanayi inkýlâbýnýn son
evresini teknoloji döneminin ilk evresini yaþamaya
baþlayýnca yeni bir döneme de girmiþ oluyordu. Her
dönem olduðu gibi insan toplum iliþkileri de yeni bir
yapýlanmaya giriyordu. Hukuk bu döneme kendi içinde
adapte olmanýn zorluklarýný yaþayarak ulaþýyordu.
11
HUKUK MAHKEMELERÝ
DAVA TEVZÝ ÝÞLEMLERÝ
ÖMER UZUNCA / Saha Uzmaný - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý Uygulama Geliþtirme Þube Müdürlüðü
Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna açýlan dava
dosyasý, tevzi bürosunda yapýlan iþlemlerden sonra
ilgili mahkeme personeli tarafýndan alýnýr. Mahkeme
personeli dava dilekçesi, vekâletname ve dosya
eklerini tarayýcýdan tarattýktan sonra UYAP’a
kaydederek taraflarla ilgili bilgileri sisteme girmeye
baþlar. Buradan vekil bilgileri giriþi, alacak miktarý giriþi,
taþýnmaz mal bilgileri, taþýnýr mal bilgileri, ilgili dosya
bilgileri, trafik bilgileri, icra dosya bilgileri, iþ davalarý
bilgileri ve iliþkili dava bilgileri giriþleri yapýlabilir.
Dosyaya taraflarý girerken, davacý için TC kimlik
numarasý zorunlu alan olduðundan dolayý TC kimlik
numarasýný girip sorgulama yapýlmasý yeterlidir. Bu
kiþinin entegrasyonu saðlanan MERNÝS sayesinde tüm
nüfus bilgilerine (nüfus cüzdaný ve nüfus kayýt örneði
bilgileri gibi) anýnda ulaþýlýr. Davalý tarafýnda adý soyadý
ve adres bilgileri girildikten sonra dosyaya taraflar
eklenmiþ olur. Burada yapýlan tüm bilgi giriþleri ileride
yapýlacak müzekkere, tebligat, tefrik, birleþtirme ve
karar gibi iþlemlerden, Ýstinaf ve Yargýtay aþamasýna
kadar tekrar giriþ yapmaya gerek kalmadan sistem
tarafýndan otomatik olarak kullanýlýr. Ayrýca ileride þu
anda entegrasyon çalýþmalarý devam eden, TAKBÝS,
POLNET ve VEDOP gibi diðer kamu kuruluþlarýnýn
bilgisayar sistemleri ile baðlantý saðlandýðý zaman bu
bilgi giriþlerini yapmak ve cevaplarýný almak çok daha
kolay ve hýzlý bir hale gelecektir. Öreðin tedbir
koyacaðýmýz bir taþýnmazýn takyidatlarýna anýnda
ulaþabilecek, vergi mükellefinin kayýtlarýný anýnda
görebilecek, cevaplarýný anýnda alabilecek duruma
gelinecektir.
Biliþim ve Hukuk
Dosyaya vekil eklerken ise vekâletnamesini girdiðimiz
vekil için vekâletnameli tarafa vekil kaydedilmesi
12
ekranýndan, TC kimlik no, adý, soyadý, Türkiye Barolar
Birliði no, baðlý olduðu baro no ve/veya vergi no ile
sorgulama yapýp o avukatla ilgili adres ve diðer bilgilere
ulaþýlýr. Bu avukatla ilgili olarak yetki türü, vekâletname
süresi ve hangi sýfatla vekil atandýðý da sisteme
girilebilmektedir.
Delil olarak gösterilen her hangi bir dosya istenirken
yine UYAP’tan yararlanýlýr. Bu dosya Türkiye’nin
neresinde olursa olsun her hangi bir yazýþmaya gerek
kamadan
elektronik
ortamda
istenebilmektedir.
Elektronik ortamda dosyasýný talep ettiðimiz mahkeme
onay verdiði an dosya evrak bilgilerine anýnda
ulaþýlmaktadýr.
En son aþama olarak da UYAP’tan duruþma günü
verilip hazýr olan þablonlardan biri seçilerek tensip zabtý
hazýrlanýr. UYAP’a geçilmeden önce, taraflar dosyadan
her hangi bir belge istedikleri zaman, fiziki dosyanýn
aranýp bulunmasý ve ilgili evrakýn seçilmesi gerekli idi,
ancak UYAP’a geçildikten sonra personel yerinden
dahi
kalkmadan
taraflarýn
istedikleri
belgeleri
bilgisayardan çýktýsýný alýp anýnda verebilir. Bu da hem
iþ
gücü
hem
saðlamaktadýr.
da
zaman
açýsýndan
tasarruf
Bu çerçevede Türkiye’nin en kapsamlý e-devlet projesi
olan,
bunu
aldýðý
ödüllerle
kanýtlayan
ve
gerçekleþtirdiði dev adýmlarla devlet politikasý haline
gelen UYAP’ýn çok küçük bir aþamasý olan tensip
iþlemlerini bitirmiþ bulunuyoruz. Hedef daha hýzlý ve
daha güvenli yargýdýr.
BÝLGÝ GÜVENLÝÐÝ POLÝTÝKASI VE
BÝLGÝ GÜVENLÝK YAPISI
ÜVEYÝZ ZAÝM ÜNAL / Araþtýrmacý - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý
Bilginin güvenliðinin saðlanmasý kurum için hayati
önem taþýmaktadýr. Günümüzde güvenlik oldukça
dinamik bir kavramdýr ve sürekli olarak yeni atak
teknikleri ve bu tekniklere karþý geliþtirilen güvenlik
yöntemleri çýkmaktadýr. Bu anlamda konuya genel bir
güvenlik
politikasý
çerçevesinde
bakýlmasý
gerekmektedir.
Konuya kurumsal düzeyde bakýldýðýnda, korunmasý
gerekenlerin, Kurum içi veri, Kurum içi bilgi sistemleri
ve Kurum itibarý olduðu görülmektedir. Herhangi bir
þekilde güvenliðin ihlal edilmesi kurum için büyük
maddi zararlara ve ayrýca kurumla iliþkili olduðu kiþiler
ve kuruluþlar karþýsýnda güven kaybýna uðramasý,
stratejik bilgiden yoksun kalmasý ve kurumsal itibarýn
zedelenmesi gibi büyük zararlarla karþý karþýya
kalmasýna neden olabilir.
Bilgi güvenliðinin teknik yönünden daha önemli olan,
bir sosyal yönü de olduðu unutulmamalýdýr. Güvenliðin
en önemli zaafýnýn insan davranýþý olduðu bilinmektedir.
Kurum çalýþanlarý bilinçlenmemiþse, en güçlü güvenlik
ürünleri bile yeterli koruma saðlayamaz. Bu nedenle
kurum güvenlik bilincinin aþýlanmasý, güvenliðin en
önemli adýmýný oluþturmaktadýr. Bu da öncelikle
kurumun güvenlik stratejisinin Bilgi Güvenlik Politikasý
ile belirlemesi ve bu stratejinin tüm kurum ile iliþkili kiþi
ve kuruluþlara benimsetilmesi ile mümkündür.
Bu nedenle; bilgi güvenliðini tehdit eden etmenlerin
ortaya çýkma olasýlýðýný azaltmak, bilgi güvenliði ile ilgili
bir sorun ortaya çýktýðýnda; kayýplarý olabildiðince alt
düzeyde tutmak ve en kýsa sürede öngörülen çalýþma
düzenine dönebilmek amaçlarýyla bir bilgi güvenlik
politikasý oluþturulmasý gerekmektedir.
Oluþturulacak kurum bilgi güvenliði politikasý
dokümanýnýn amacý, kurum bilgi sistemleri üzerindeki
bilgiyi korumak için gerekli en az güvenlik seviyesini
belirleyerek, kullanýcýlarýný, kurum yöneticilerini ve
teknik personeli ayný kurum güvenlik standardýnda
birleþtirmektir. Bilgi güvenlik Politikasý kurumun
güvenlik stratejisini anlatan ve kurumla ilgili kiþilerin
uymasý gereken kurallar bütünüdür. Güvenlik politikasý
kurallarý çalýþanda güvenlik bilinci ve sorumluluðu
yaratmayý hedefler.
2. BÝLGÝ GÜVENLÝK POLÝTÝKASI ÝÇERÝÐÝ
Bilgi Güvenlik Politikasý hazýrlanýrken konuyla ilgili
kapsamlý bir araþtýrma yapýlmalýdýr. Bilgi Güvenliði
politikasýnýn hazýrlanmasýnda baþvurulacak yöntem ve
güvenlik
standartlar;
BS7799,
SPE20003,
AS/NZS4444, SS627799, ISO/IEC 17799, TCSEC,
ITSEC, CTCPEC, ISO/IEC 15408, RFC 2196, ISO
13335 gibi tüm dünyadaki farklý yöntem ve kullanýlan
güvenlik standartlar incelenmelidir. Bilgi Güvenliðinin
oluþturulmasý için gereken minimum þartlarý adresleyen
standartlardan, Uluslararasý standartlar organizasyonu
(ISO) tarafýndan onaylanan ve oldukça yaygýn
kullanýlan
ISO/IEC
17799’de
göz
önünde
bulundurulmalýdýr.
Bilgi güvenlik politikasý kurumun güvenlik stratejisini
belirleyen ve bilgi güvenliðinin çerçevesini çizen ana
iskeleti oluþturmalýdýr. Kurumsal bilgi güvenlik
politikalarýn alt baþlýklarýnda
w
w
w
w
w
w
w
w
w
w
Giriþ
Bilgi Güvenlik Politikasý
Varlýk sýnýflandýrmasý ve kontrolü
Personel Güvenliði
Fiziksel ve Çevresel Güvenlik
Ýletiþim ve Operasyon Yönetimi
Eriþim Kontrolleri
Sistem geliþtirme ve bakým
Ýþ devamlýlýk yönetimi
Uygunluk
yer almalýdýr ve her alt baþlýkta uygulanacak Kurum
standardý, kontrolleri ve kurallarý tanýmlanmalýdýr.
Kurum Bilgi güvenlik yapýsýnýn tamamlanmasý için
iskeleti oluþturan Bilgi Güvenlik Politikasýnýn yanýnda
sistemlere özel ve daha detaylý standartlar, kontroller,
kurallar veya iþletimsel adýmlarý gösteren alt politikalar,
prosedürler ve iþletim talimatlarý hazýrlanmalýdýr. Bilgi
güvenlik alt politika ve prosedürlerinin hazýrlanmasý,
güvenlik politikalarýnýn kolay yönetilebilirliði ve
uygulanabilirliði açýsýndan gerekmektedir.
Biliþim ve Hukuk
1. BÝLGÝ GÜVENLÝK POLÝTÝKASI HEDEF VE AMAÇ
13
Kurum onayýna sunulacak bilgi güvenlik politikasý yaný
sýra, ilk aþamada aþaðýdaki alt politika ve prosedür
dokümanlarý da kurum için hazýrlanmalýdýr.
1. ADIM
Bilgi Güvenlik Politikasý
Ýnternet Güvenliði ve Güvenlik Ürünleri Yönetimi
Politikasý;
w
Ýnternet Kullaným Prosedürü;
w
Virüslerden Korunma Prosedürü.
Ayrýca
ek
olaraktan
aþaðýdaki
prosedürlerde hazýrlanmalýdýr.
2. ADIM
Planlama ve Kaynaklarýn Tespiti
alt
politika
ve
w
Kullanýcý Kodu Þifre Politikasý;
w
Kullanýcý Kodu Þifre Tahsis ve Kullaným Prosedürü;
w
Özel Yetkilendirme Prosedürü.
4. ADIM
Uygulama
BÝLGÝ GÜVENLÝK SÜRECÝ VE KURUMDA
UYGULANMASI
Bilgi Sistemlerinde güvenliðin saðlanmasý için bilgi
güvenlik politikasýnýn hazýrlanmasý ile baþlayan süreç
aþaðýdaki temel adýmlarý izleyecektir.
1. Adým: Politika Oluþturulmasý
Bilgi güvenliðinin saðlanmasý için gerekliliklerde göz
önüne alýnarak Bilgi Güvenlik Politikasý hazýrlanmalýdýr.
Bu adým Özellikle 3. adýmdan sonraki faaliyetler ile
saðlanacak
olacaktýr.
geri
dönüþlerle
güncellemeye
tabi
2. Adým: Planlama ve Kaynak Tespiti
Planlama ve Kaynaklarýn Tespiti olarak adlandýrýlan
çalýþma ile politikanýn uygulanmasý için organizasyonel
yapýnýn
oluþturulmasý,
belirlenerek,
yapýlmalýdýr.
rol
belgelenmesi
ve
ve
sorumluluklarýn
gerçekleþtirilmesi
3. Adým: Risk Yönetimi
Risk Yönetim Çalýþmasý içerisinde birden fazla aktiviteyi
kapsayan bir risk analizi çalýþmasý ile; varlýklar tespit
edilecek, sýnýflandýrýlmasý saðlanmalý, varlýklarýn karþý
karþýya olduðu iskler tespit edilmelidir.
4. Adým: Uygulama
Bilgi güvenlik planlarý uygulamaya alýnmalý ve gerekli
eðitimler verilmelidir.
5. Adým: Geri bildirim-Gözden Geçirme
Biliþim ve Hukuk
Uygulama sonuçlarý ile tüm bilgi güvenlik yapýsý;
14
politikalar, prosedürler, risk yönetimi, bilgi güvenlik
planlarý gözden geçirilmeli ve periyodik olarak
güncellenmelidir.
3. ADIM
Bilgi Sistemleri
Risk Yönetim Çalýþmasý
5. ADIM
Kontrol
UYAP
UZAKTAN EÐÝTÝM PROJESÝ
HAKAN ATASOY / Tetkik Hakimi - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý
Projede Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Daire Baþkanlýðý ile
Probil-enocta firmasý birlikte çalýþmaktadýr.
Uzaktan eðitim yazýlýmý web tabanlý olarak
hazýrlanmakta olup, ilk etapta Cumhuriyet Baþsavcýlýðý
Modülü, Ceza Mahkemeleri Modülü, Hukuk
Mahkemeleri Modülü ve Ýcra Daireleri Modülü’nün
eðitim konularý hizmete açýlacaktýr. Kullanýcýlar, bu
hizmet ile zaman kýsýtlamasý olmaksýzýn eðitimlere
ulaþabileceklerdir.
Uzaktan eðitim, Adalet Bakanlýðý bünyesinde kurulacak
olan Eðitim Yönetim Sistemi sayesinde saðlanacaktýr.
Uzaktan eðitime UYAP ekranlarýnýn eðitimi ile
baþlanacak, daha sonra Adalet Bakanlýðý’nýn belirlediði
deðiþik konularda da eðitimler verilebilecektir.
Kullanýlacak olan eðitim yönetim sistemi sayesinde;
w
w
w
w
w
w
w
w
Kullanýcýnýn, kullanýcý adý ve þifresi olacak ve bu
þifre ile girdikten sonra ulaþtýðý bir ana sayfasý (eeðitim portalý) olacaktýr.
Kullanýcýlar Eðitim Yönetim Sistemine, UYAP
kullanýcý adlarý ve þifreleriyle eriþeceklerdir. UYAP
kullanýcýlarýnýn, Eðitim Yönetim Sistemine ayrýca
giriþ yapmalarý (log-in) gerekmeyecektir.
Kullanýcýnýn e-eðitim portalýnda eðitim isimleri,
baþlangýç ve bitiþ tarihleri, kullanýcýnýn tamamladýðý
dersler, henüz devam eden dersler, alacaðý dersler,
sýnavlar, derslerde kaldýðý süre, derslerdeki durumu
yer alacak, sayýsal olan bilgiler grafiksel veya yüzde
olarak da gösterilebilecektir.
Kullanýcýlar, kendilerine ait almýþ olduklarý
eðitimlerle ilgili detaylý durum bilgisi, giriþ sayýsý,
süresi gibi bilgileri görebilecektir.
Kullanýcý, eðitime her giriþinde eðitimlere kaldýðý
yerden devam edebilecektir.
Eðitim Yönetim Sisteminde konular, hiyerarþik ve
kullanýcýnýn istediði konuya her an ulaþmasýný
saðlayacak yapýda olacaktýr.
Kullanýcý, eðitim boyunca dersler ile ilgili notlar
alabilecek ve bu notlarý o anda veya daha sonra
görebilecektir.
Kullanýcý, eðitimler ile ilgili sorumlu uzman veya
danýþmanlara mesaj veya e-posta aracýlýðý ile soru
sorabilecektir.
w
Eðitimlerde ön test ve son test uygulanabilecektir.
w
Eðitimler ile ilgili soru bankasý oluþturulabilecektir.
w
w
w
w
Eðitim Yönetim Sistemi,
yapýlmasýný saðlayacaktýr.
kullanýcýlara
sýnav
Soru bankasýndan istenen eðitime ait ve istenen
soru sayýsýna göre sýnav (ön test, son test, konu ve
bölüm testi ve genel sýnav) oluþturulabilecektir.
Tartýþma ve bilgi paylaþýmý amacýyla kullanýlmak
üzere oturumlar (forum) oluþturulabilecektir.
Kullanýcýlar, bulunduklarý konuyu iþaretleyebilecek,
iþaretli konularý listeleyebilecek ve istediði anda
ulaþabilecektir.
UZAKTAN EÐÝTÝM ÝÇERÝKLERÝNÝN ÖZELLÝKLERÝ
Uzaktan eðitim kapsamýnda verilecek olan eðitimlerde;
w
w
w
w
w
w
w
w
w
Kullanýcý eðitimde sahne sahne ilerleyebilecek,
sahneler tekrarlanabilecek, istendiði anda geriye
dönüþ yapýlabilecektir.
Ýçeriklerin tümü sesli anlatýmda olacak,
seslendirme profesyonel anlamda net, anlaþýlýr ve
baþtan sona tek kiþi tarafýndan yapýlacaktýr.
Eðitimler simülasyonlu (yönlendirmeli) olacak,
kullanýcý eðitimi sadece izleyebileceði gibi,
uygulama da yapabilecektir.
Eðitimler anlatým ve uygulama bölümlerinden
oluþacaktýr.
Anlatým bölümlerinde, kullanýcýya konuda geçen
iþin UYAP ekranlarý üzerinde nasýl yapýldýðý efekt ve
seslerle yönlendirilerek anlatýlacaktýr.
Uygulama bölümünde ise anlatýlan iþ, adým adým
ilerleyerek kullanýcýya yaptýrýlacak, uygulama
gerçek haline bire bir uygun olacak, kullanýcýnýn
yapmasý istenilen iþlemler efekt ve ses ile
desteklenerek kullanýcý yönlendirilecektir.
Kullanýcý istediðinde eðitim içinde anahtar kelime
taramasý yapabilecek, aranan kelimelerin geçtiði
baþlýklar ve sahneler listelenecek, bu liste
üzerinden ilgili sahnelere ulaþýlabilecektir.
Anlatým bölümünde geçen metinler, bölüm-bölüm
veya
tamamýyla
yazýcýdan
çýktý
olarak
alýnabilecektir.
Uygulama bölümlerinde, kullanýcýnýn isteðine göre
yardýmcý efektler (ses, not, iþaret gibi
yönlendirmeler) gizlenebilecek veya istendiðinde
tekrar eklenebilecektir.
Biliþim ve Hukuk
Çalýþmalarýnýn yoðun bir þekilde devam ettiði Ulusal
Yargý Aðý Projesi (UYAP) II-F kapsamýnda yürütülen
Uzaktan Eðitim Projesi ile, kullanýcýlara UYAP uygulama
yazýlýmlarýný öðrenmek için sürekli bir eðitim ortamý
saðlanmasý, UYAP’nin etkin ve yaygýn olarak
kullanýmýnýn gerçekleþtirilmesi hedeflenmektedir.
15
Adalet Bakanlýðý
Bilgi Ýþlem Dairesi
Baþkanlýðý
UYAP YARDIM
MASASI
ÞENGÜL DEMÝR - FEYZA KARAKAYA / Eðitim Þube Müdürlüðü
Ulusal Yargý Aðý Projesini (UYAP) kullanan birimlerin
karþýlaþtýklarý sorunlarý ilgili birimlere iletebilmeleri için
Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý
tarafýndan 2005 yýlý Mart ayýnda ‘’Yardým Masasý ‘’ adý
altýnda hizmet verilmeye baþlanmýþtýr.
Yardým Masasýnda Hukuk
Mahkemeleri, CBS, Bölge,Ýdare
Ýcra , Ceza ve Tevkif Evleri,
Kaynaklar, Þifre talepleri, Adli
bulunmaktadýr.
Mahkemeleri, Ceza
ve Vergi Mahkemeleri,
Komisyon, Ýdare ve
Týp ile ilgili modüller
UYAP kullanýcýlarý karþýlaþtýklarý hata ve istek
bildirimlerini
http://portal.adalet.gov.tr/adalet/giris
adresinden “’Yardým Masasý” seçeneðini kullanarak ya
da portal içerisindeki “Yardým Masasýný” kullanarak ilgili
birimlere olay talebi olarak iletmektedirler. Yardým
Masasýna gelen olay talepleri, birimi ile ilgili yardým
masasý operatörü tarafýndan deðerlendirilerek çözüme
ulaþtýrýlýr.
Olay talepleri operatörler tarafýndan üç farklý þekilde
deðerlendirmeye tabi tutulurlar.
Bildirilen sorunun kaynaðý sistemde oluþan bir hata ise
sorun Havelsan’da bulunan yazýlým grubuna iletilerek
ilgili sorun takip edilir. Olay yazýlýmcýlar tarafýndan
çözümlendiðinde olay talebi çözüm kýsmýna açýklama
yazýlarak kullanýcýya gönderilir.
Sorun kullanýcý kaynaklý ise olay talebinde bildirilen
eriþim telefonundan kullanýcýyla birebir görüþülerek ya
da çözüm kýsmýna gerekli açýklamalar yazýlarak olay
talebi çözümlendirilir.
Biliþim ve Hukuk
Bildirilen olay talebinde kullanýcý tarafýndan bir istek söz
konusu ise konu ilgili modül yöneticisine iletilir ve
deðerlendirmeye alýnýr. Eðer kabul edilirse Havelsan
yazýlýmcýlarýna iletilir. Konunun aciliyetine göre istekler
sýralamaya konulmaktadýr.
16
UYAP’ý kullanan birimler sorunlarýný yardým masasýna
yazýlý olarak ilettikleri gibi acil durumlarda telefon
aracýlýðý ile de ulaþmaktadýrlar. Ýlgili birim operatörleri
telefon ile kullanýcýlarý yönlendirerek belirtilen sorunun
çözülmesine yardýmcý olmaktadýrlar.
Bunlarýn yaný sýra birimler UYAP kullaným sýrasýnda
yapmýþ olduklarý hatalý iþlemleri de düzeltilmesi
amacýyla yardým masasý aracýlýðýyla göndermektedirler.
Yardým masasýna gelen düzeltme talepleri yardým
masasý operatörleri tarafýnca Havelsan’a yazýlý olarak
gitmesini saðlayacak birime yönlendirilmektedir. Ýlgili
birim Havelsan’a yazýlý olarak düzeltme taleplerini
göndermekte ve dönüþ olduðunda kullanýcýnýn açmýþ
olduðu olay talebinin çözüm kýsmýna yazýlarak
gönderilmektedir.
Yardým Masasý olarak gerek kullanýcý hatalarýndan
kaynaklanan ve gerekse yazýlýmsal noksanlýklardan
kaynaklanan veya öngörülmeyen nedenlerden dolayý
oluþan sorunlara çözüm olduðu kadar arkadaþlarýmýza
teknik olarak bilgi de vererek onlarýn güvenini kazanmýþ
bulunmaktayýz. Yardým Masasý operatörleri Adliye
çalýþanlarýndan oluþtuðundan, kullanýcýlarýn sorununun
ne kadar önemli olduðunu, o sýrada iþ sahipleri ile karþý
karþýya kaldýklarýný, bu arada sorun çözümlenmediði
takdirde kullanýcýlar ile birlikte iþ sahiplerinin de maðdur
olduklarýný
bildiðimizden,
kullanýcýlara
mutlaka
ulaþmaya, sorunlarýný anlayarak en hýzlý þekilde
çözümlemeye çalýþýyoruz. Bu nedenle Yardým Masasý
Ekibi her çözdüðü olaydan hem zevk duyuyor, hem de
meslektaþlarýmýzýn güzel dönüþleri karþýsýnda çalýþma
þevki artýyor. Kendimizi birim olarak daha özel ve farklý
hissediyoruz. Çünkü bizler Bilgi Ýþlem Dairesinin Giriþ
kapýsý, önyüzüyüz. Baþkanlýðýmýzý en iyi þekilde temsil
etmeye,
yardýma
ihtiyacý
olan
arkadaþlarýmýza-
kullanýcýlara hizmet vermeye gayret ediyoruz. Bu kapý
her zaman sonuna kadar açýk olacaktýr. Hedefimiz, tüm
sorunlara en kýsa sürede çözüm üreterek yargýya hýz,
güven, þeffaflýk ve kalite kazandýrýlmasýdýr. Sloganýmýz
‘’Geç kalýnmýþ adalet, adalet deðildir‘’
Adalet Bakanlýðý
WEB SAYFALARININ
HAZIRLANMASI
Ýnternet yüzyýlýmýzda bilgi kaynaklarýna eriþimde en
önemli araçtýr. Ýnternet ile tanýtým, reklam, iletiþim, bilgi
paylaþýmý gibi birçok hizmetten yararlanýlýr.
Adalet Bakanlýðý bu sürecin dýþýnda kalmamýþ yeniden
yapýlanmada, geliþen teklonojiyi takip ederek çaðýmýza
uygun alt yapý çalýþmalarý yapmýþtýr. Türkiyede yeni
geliþen uydu aracýðýyla internet ,veri aktarýmý
çalýþmalarý ile birlikte adalet sunucularý ile merkez ve
taþra birimlerine gereken desteði vermektedir.
Adalet Bakanlýðý yeniden yapýlanma sürecinde
www.adalet.gov.tr web sitesi baþta olmak üzere diðer
birimlerin sitelerini çaðdaþ,modern bir düzeye çýkarma
çalýþmalarýna devam etmektedir.
GIRIÞ
Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý dahilinde web hizmetlerini
üç aþamalý olarak yürütülmektedir. Aþamalar temel
olarak grafik tasarýmý, programla,güvenlik ve sistem
yönetimidir. Bu aþamada çalýþan arkadaþlarýmýz gerek
vatandaþlarýmýza gerekse kendi personeline daha hýzlý
ve doðru bilgiye ulaþtýrma amacý gütmektedirler.
Ýnternet ve Portal Þube Müdürlüðü, Bakanlýðýn bir
anlamda topluma dönük yüzü gibi çalýþarak gerekli
bilgileri vatandaþlara sunmaktadýr. Çalýþmalarýn
kapsamý grafik tasarýmý, sayfalarýn düzenlenmesi,
merkez ve taþra birimlerine web alan yetkileri verilmesi
iþlerini yürütür. Merkez ve taþra birimlerimize web ile
ilgili her türlü destekte bu þube tarafýndan verilmektedir.
Genel içerikte grafik aðýrlýklý ancak istenen her tür
bilgiye kolay
ilkelerimizdir.
ulaþýmýn
saðlanmasý
öncelikli
Sistem Þube Müdürlüðü web yada yazýlým alt yapýsý
olarak çeþitli veritabanlarý kullanmaktadýr. Uygulama
kod seviyesinde de ASP, PHP ve JAVA uygulama
yazýlýmlarý ile destek vermektedir.
Bilgi güvenlik bürosu internet uygulamalarýnýn
güvenliðini analiz etmekte ve veri güvenliðini
saðlamaktadýr.
Adalet bakanlýðý kapsamýnda
hakkýnda bilgi verecek olursak.
hazýrlanan
siteler
adalet.gov.tr: Adalet Bakanlýðý resmi web sitesidir. Bu
site aracýlýðýyla hem Adalet Bakanlýðý portal sayfalarý
hem de alt birimlerin web sayfalarýna ulaþýlabilir.
uyap.adalet.gov.tr : Ulusal Yargý Aðý Projesi tanýtým
sitesi
mevzuat.adalet.gov.tr:
html
olarak
KHK,tüzük,yönetmelik,genelgeleri yayýnlar.
kanun,
vatandas.adalet.gov.tr:
Vatandaþlarýmýz
UYAP
sayesinde iþletime alýnan adliyelerdeki dosyalarýný takip
edebilmektedirler.
Adalet Portal: Ulusal Yargý Aðý Projesi kapsamýnda
bütün Adalet iþlemleri bu modüllerden yapýlýr.
Avukat Portal: Ulusal Yargý Aðý Projesi kapsamýnda
Avukatlarýmýz dosyalarýný takip edebilmektedirler.
Ýntranet: Adalet Bakanlýðý Personeline ait Bilgi
sayfalarýndan oluþur.
Biliþim ve Hukuk
ÖZET
HEKÝME KOÇ
Bilgisayar Programcýsý
Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi
Baþkanlýðý
Internet ve Portal Þube Müdürlüðü
17
Bilgi Bankasý: Adalet Aðý kapsamýnda Kanun, KHK,
tüzük,yönetmelik, genelgeler,teblið, makaleler, Yargýtay
ve
Danýþtay
kararlarý,uyuþmazlýk
mahkemesi
kararlarý,anayasa mahkemesi kararlarý, Avrupa Ýnsan
Haklarý Mahkemesi kararlarý ayrýntýlý bir þeklide
bulunmaktadýr.
Serbest Kürsü: Adalet Bakanlýðý Personeli tartýþma
alaný olan düzenlenmiþtir.
Merkezde 23 birimimizin kurum web sayfalarýný
güncellemektedirler.
Taþra birimlerimizden 133 aðýr ceza merkezinin web
alanlarý açýlmýþ olup site hazýrlama çalýþmalarý
birimlerce yürütülmektedir.
WEB SUNUCULARI KULLANIMI VE WEB
SUNUCULARA GELECEK TEHLÝKELERDEN
KORUNMASINDA UYULACAK USUL VE ESASLAR
Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý’nca merkez birimler, Ceza
ve Tevkif Evleri, Aðýr Ceza Merkezleri ile diðer birimlere
web alaný tahsisi yapýlmaktadýr. Bunun yanýnda bazý
birimlerimizin web siteleri Bakanlýðýmýz web sitesi
bünyesinde yayýnlanmaktadýr. Bazý birimler ise web
sitelerini hazýrlama aþamasýnda bulunmaktadýr.
Web sitelerinde Adalet Bakanlýðý, merkez ve taþra
birimlerinin tanýtýmlarý, yapýlan çalýþmalar ve vatandaþý
bilgilendirme ve bazý online hizmetlerin sunulmasý
amacý güdülür.
Gerek web sunucularýmýz gerekse diðer sunucularýmýz
çok sýký güvenlik tedbirleri uygulanarak korunur. Bu
güvenlik sadece yetkili personelin Serverlarýn
bulunduðu alana girebilmesine olanak saðlar. Firewall
gibi yazýlýmlar ile güvenliðimiz arttýrýlmýþtýr.
Web alaný yönetiminde herhangi bir bilgiye sahip
personelin görevden ayrýlmasý veya görev yerinin
deðiþtirilmesi durumunda ilgilinin Web sunucu
þifrelerinin deðiþtirmesi ve yeni görevlendirilen
personele yeni þifrelerin verilmesi gibi iþlemler Bilgi
Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý tarafýndan yürütülür.
Adalet Bakanlýðý bünyesinde hazýrlanan web sitelerinde
bazý kýstaslar göz önünde bulundurulur. Sayfadaki
linklerin saðlýklý ve kolay ulaþýlýr olmasý, resim, yazý ve
grafiklerin sayfalara dengeli bir biçimde yerleþtirilmesi,
sayfanýn açýlmasýný aðýrlaþtýracak arka plan resimlerinin
kullanýmýndan kaçýnýlmasýna dikkat edilir.
Biliþim ve Hukuk
Adalet Bakanlýðý Server çatýsý altýnda yayýnlanmasý
düþünülen sitelerin standardýný ve denetimini saðlamak
amacýyla alan tahsisi iþlemleri Bilgi Ýþlem Dairesi
Baþkanlýðý tarafýndan yönetilir. Güvenlik ve diðer
sebepler nedeniyle diðer özel kuruluþlardan hizmet
alýnmasý uygun görülmemektedir.
18
Adalet Bakanlýðý Web Sunucularýndan tahsis edilen
alan adý ‘’www.birimadý.adalet.gov.tr‘’ olarak verilir.Bu
standardýn yanýnda Adli teþkilatta karýþýklýða yol
açmamasý için mülhakat adliyelerinin baðlý olduklarý
Aðýr Ceza Merkezleri kapsamýnda deðerlendirilerek
web alaný tahsisi yapýlmamasý uygun görülmüþtür.
Mülhakat adliyelerinin baðlý olduklarý Aðýr Ceza
Merkezleri adýna hazýrlanan site içinde alt birim olarak
yer almasý, bu nedenle mülhakat adliyelerinin web alaný
tahsisi için baðlý olduklarý aðýr ceza merkezlerine
baþvurularý gerekmektedir.
SORUMLULUKLAR VE SINIRLAMALAR
Web sitesi hazýrlayan personelimizin uymasý gereken
belli sorumluluklarý vardýr.
Temel olarak kullandýklarý veri, üslup ve ifadelerin
Adalet Bakanlýðý ve Adalet Bakanlýðý personeli
þahsiyetine
uygun
olarak
kullanýlmaktadýr.
Site
içerisinde hukuki sorumluluk doðuracak ifade ve veriler
dikkatli bir þekilde gerekli izinler alýnarak yayýnlanýr.
Bakanlýk olarak fikri ve sýnaî haklara saygýlý olarak
gerektiðinde gerekli izinler alýnarak bilgi ve verilerin
kullanýlmasýna önem gösterilir.
Web sitesi hazýrlanýrken Türk dili imlâ kurallarýna, cümle
kuruluþlarýna ve güzel, sade, anlaþýlýr bir Türkçe’nin
kullanýlmasýna dikkat edilir.
Temel olarak web sitelerine gelir getirecek reklâm ve
benzeri uygulamalardan kaçýnýlýr.
Adalet Bakanlýðý ve Adalet Teþkilatýnýn ciddiyetiyle
baðdaþmayacak ifade, resim, renk, animasyon, efekt,
anket ve benzeri veriler kullanýlmaz. Web siteleri
amacýna uygun doðru ve güncel bilgiye kolay
eriþilecek biçimde tasarlanýr.
Web sitelerinde gizlilik ve özel hayatýn gizliliði ilkesine
riayet edilir. Teþkilât personeli veya baþka þahýslar
hakkýnda yayýnlanacak bilgiler (-cep telefonu, fotoðraf,
þahsi bilgiler) için önceden kendisinden izin alýnýr.
Adalet Bakanlýðý sitelerinde kullanýlan Türk Bayraklarý
ve Atatürk resimleri yasalara uygun ve itinayla
seçilmektedir.
RAPORLAMA VE TEST
Web sunucularýnýn ve güvenlik ürünlerinin iþlerliði, Bilgi
Ýþlem Dairesi Baþkanlýðý tarafýndan, düzenli testler ve
otomatik izleme/uyarý sistemleri ile takip edilir. Alýnan
raporlarýn bir kopyasý sistem üzerinde güvenlik ihlaline
yol açan bir durum ortaya çýktýðýnda delil olarak
kullanýlmak üzere Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðýnca
saklanmaktadýr.
Alýnan e-posta Ýletilerinin
KAYNAÐINI ARAÞTIRMA
HALÝL KELEÞ / Elektrik- Elektronik Mühendisi - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Daire Baþkanlýðý Mail Sisteminden
Sorumlu Mühendis
E-postanýn kýsa tarihçesinden sonra kullanýmý
konusuna odaklanacak olursak kullanýcýlar için
vazgeçilmez olan e-posta hizmeti ne kadar güvenlidir?
Günlük
hayatýmýzda
aldýðýmýz
kararlarý
ve
davranýþlarýmýzý etkileme gücü olan e-postalar
konusunda ne biliyoruz? Herhangi bir kullanýcýnýn
istediði mail adresini kullanýp size mail atabileceðini
veya sizin mail adresinizi kullanýp e-posta
gönderebileceðinin farkýnda mýsýnýz? Protokolün
doðasý gereði bu engellenememekte ama maillerin
kaynaklarý tespit edilebilmektedir. Her kurumun ve
þirketin mail sistemi basit olabildiði gibi karmaþýk bir
yapýda da olabilir. Dýþarýdaki bir kullanýcýnýn iç sistemi
bilmesine imkan yoktur. Ama siyah bir kutu olarak
düþünürsek mail sistemini, bazý etkilere belli tepkiler
vermek zorundadýr. Bu yazýda e-posta adresini
sorgularken bir sonuç olarak mail sistemini de
sorgulayacaðýz.
E-postalarda kullanýcýlarýn okuduðu body (gövde)
haricinde header (baþlýk) kýsmý vardýr. E-postayý
gönderen kiþi ve alan kiþi arasýnda e-postanýn takip
ettiði yolu bu header kýsmýndan anlayabiliriz. Baþlýk
kýsmý normalde gözükmez. Eðer aldýðýnýz e-postayý
posta dosyasý olarak kaydedip bir yazý editörü ile
görüntülerseniz baþlýk kýsmýný görebilirsiniz veya iþin
daha kolayý Outlook Express kullanýyorsanýz, maili açýp
dosya menusundan özellikler menusuna seçip
ayrýntýlar sekmesine týklarsanýz mailin baþlýk kýsmýný
görüntülersiniz. Mesela E-posta gönderen adres
fusunx@basbakanlik.gov.tr olsun. Bu mesaj gerçekten
baþbakanlik.gov.tr’ den mi gelmiþtir? Ýlk olarak hemen
mail’in baþlýk kýsmýna bakmamýz gerekir.
Return-Path: <fusunx@basbakanlik.gov.tr>
Delivered-To: halilkeles@adalet.gov.tr
Received: (qmail 4440246 invoked from network);
24 Mar 2006 12:33:05 -0000
Received: from unknown (HELO
virusgw.adalet.gov.tr) (10.200.200.xxx)
(envelope-sender <fusun@basbakanlik.gov.tr>)
by webmail.adalet.gov.tr (qmail-ldap-1.0233) with
SMTP
for <halilkeles@adalet.gov.tr>;
24 Mar 2006 12:33:05 -0000
Biliþim ve Hukuk
Haberleþme teknolojilerinden e-posta hayatýmýzýn
vazgeçilmez bir parçasý olmuþtur. Herkesin bildiði
üzere yakýn zamanda ortaya çýkmýþ bir haberleþme
teknolojisidir. Ýlk olarak kullanýmýna 1970’ler de
baþlanan e-posta bildiðimiz manada ilk çalýþma
prensiplerini yani protokolüne ; 1982’ de yayýnlanan
RFC821 ve RFC822 ile kavuþmuþtur. RFC821 SMTP
(simple mail transport protokol, basit mail iletim
protokolü) hakkýnda olup bu kurallar dizisi yeni
RFC’lerle yenilenmekte ve geliþmektedir. Ýlk olarak
ortaya çýkýþ tarihinin 1980lerin baþý olduðunu
düþündüðümüzde o zamanýn ihtiyaçlarýný karþýladýðýný
kolayca anlayabiliriz.
19
Received: from (212.15.17.66) by virusgw.adalet.gov.tr
via smtp
id 59f4_c3ed70b2_bb34_11da_8c64_0002b3c81b
Fri, 24 Mar 2006 14:50:26 +0200
From: ‘’fusunx‘’ <fusunx@basbakanlik.gov.tr>
To: <halilkeles@adalet.gov.tr>
Subject: Fw: Funny :)
Görüldüðü gibi maili Adalet Bakanlýðýnýn mail
sunucusuna gönderen ip numarasý 212.15.17.66. Bu
ip’nin adres çözümlemesi yapmamýz için nslookup
komutu kullanacaðýz. Windows XP kullanýcýlarý komut
satýrýndan bu komutu verebilirler.
debian:/var/log# nslookup
Received: (qmail 6176988 invoked from network); 27
Mar 2006 09:48:02 -0000
Received: from unknown (HELO virusgw.adalet.gov.tr)
(10.200.200.100)
(envelope-sender <>)
for<halilkeles@adalet.gov.tr>;
Server: 10.6.82.2
27 Mar 2006 09:48:02 -0000
Address: 10.6.82.2#53
Non-authoritative answer:
66.17.15.212.in-addr.arpa
name = host-212-15-17-66.boruxxxtelekom.com.tr
Bu
ip’nin
DNS
kaydý
gördüðünüz
gibi
baþbakanlýk.gov.tr ile alakasý yok. Bundan emin olmak
için basbakanlik.gov.tr’nin e-posta sunucusunun adres
çözümlemesini yapalým.
debian:/var/log# nslookup
>basbakanlik.gov.tr (ip çözümlemesini yapýyoruz ama
bizim ulaþmamýz gereken mail sunucu adresleri)
Received:
from
(195.140.196.2)
by
virusgw.adalet.gov.tr (Adalet Bakalýðýna ait server) via
smtp
5060_42781de2_bd79_11da_92bc_0002b3c81b42;
Mon, 27 Mar 2006 13:05:48 +0300
Received: from ([172.16.1.5]) by pamukkale; Mon, 27
Mar 2006 12:54:35 +0300 (EEST)
From: postmaster@basbakanlik.gov.tr
To: halilkeles@adalet.gov.tr
Server: 10.6.82.2
M
e
s
s
a
g
e
ID:011tbPCwl00000aca@erdek.basbakanlik.gov.tr
(fusunx@basbakanlik.gov.tr ‘de göremediðimiz
Non-authoritative answer:
Subject: Delivery Status Notification (Failure)
Address: 10.6.82.2#53
erdek.basbakanlik.gov.tr sunucusu headere girmiþ.)
Name: basbakanlik.gov.tr
Kalýn harfle yazýlmýþ ip bizim çýkýþ noktamýz olacaktýr.
Bu ip’i kime aittir? Baþbakanlýk’tan çýkarken mailin
baþlýðýna düþen son ip budur. Bu ip’den sonra Adalet
Bakanlýðý’nýn sistemine girmiþtir bu mail.
Address: 172.16.1.5
Name: basbakanlik.gov.tr
Address: 172.16.1.10
> set q=mx (Mail sunucularýn çözümlemesini
yapmamýz için MX sorgusu yapýlmalý bu yüzden sorgu
tipimizi deðiþtiriyoruz.)
http://www.ripe.net/whois
sitesinden
bu
ip’yi
sorgulayabiliriz. basbakanlik.gov.tr den gelen maillerin
çýkýþ ip’si bu ip olmalýdýr. Sorgu sonucunda kýsaca þu
karþýlýklarý alýyoruz.
Server: 10.6.82.2
netname:
> basbakanlik.gov.tr
Non-authoritative answer:
basbakanlik.gov.tr
mail
exchanger
=
10
erdek.basbakanlik.gov.tr. (baþbakanlýk.gov.tr uzantýlý
maillerin çýkacaðý mail sunucusu)
E-postanýn baþlýðýnda hiçbir
basbakalik.gov.tr geçmemektedir.
netnum: 195.140.196.0 - 195.140.199.255
TC-BBA-NET
descr: T.C.BASBAKANLIK NET - TURKISH PRIME
MINISTRY IT NETWORK
Address: 10.6.82.2#53
Biliþim ve Hukuk
Delivered-To: halilkeles@adalet.gov.tr
by webmail.adalet.gov.tr (qmail-ldap-1.03) with SMTP
> 212.15.17.66
20
kullanýyorlardýr veya ayný sunucunun bir baþka ismi var
olabilir. Þimdi bunu anlamak için kullanýmda
olamayacak bir mail adresine mail atalým. Örnek olarak
asasasdsds@basbakanlik.gov.tr adresine boþ bir mail
atalim. Gelen cevabýn baþlýðýna bakýp inceleyelim. Bu
þekilde mail atmamýzýn sebebi e-posta sunucusundan
mail almak ve o sistemden alýnacak e-postalarda
baþlýða girecek sistem bileþenlerini bulmaktýr.
þekilde
erdek.
Peki doðrulama yapmamýz için bu yeterli midir? Çoðu
zaman yeterli olmasýna raðmen yeterli olmayabilir. Belki
kullanýcýlar dýþarý mail atarken baþka bir sunucu
descr: This network is serving as the communications
media among
descr: the Prime Ministry,State Ministries and some
state
descr: institutions and as a means for accessing to
Internet.
descr: Ankara-Turkey.
country: TR
Özel
Görüldüðü üzere 195.140.196.2 ip’si e-postada
geçmiyor. Artýk kesin bir þekilde bu mailin
basbakanlik.gov.tr’ den gelmediðini söyleyebiliriz.
Eðer elimizde baþlýðýna bakabileceðimiz güvenilir,
basbakanlik.gov.tr’den gönderilmiþ olan e-posta varsa
analizimiz çok kýsalacaktýr.
basbakanlik.gov.tr uzantýlý e-posta adresi olan gerçek
bir kullanýcýnýn gönderdiði e-posta baþlýðýný
inceleyelim.
Return-Path: <xxx@basbakanlik.gov.tr>
Delivered-To: xxx@adalet.gov.tr
Received: (qmail 5914680 invoked from network); 24
Mar 2006 13:13:18 -0000
Received: from unknown (HELO virusgw.adalet.gov.tr)
(10.200.200.100)
(envelope-sender <xxx@basbakanlik.gov.tr>)
by webmail.adalet.gov.tr (qmail-ldap-1.xxx) with SMTP
teknolojisinin yaygýnlaþmasýyla daha kolay ve hýzlý
yayýlan solucanlardan bir tanesi yol açmýþtýr. Bu tip
programlar yerleþtikleri bilgisayardan elde ettikleri
adreslere e-posta göndermekte ve bu sayede daha
çok bilgisayara bulaþmaya çalýþmaktadýr. Ülkemizde
kiþisel bilgisayar güvenliði tam olarak anlaþýlmadýðý için
bu tip virüsler çokça görülmektedir. Bir olasýlýk da
fusunx@basbakanlik.gov.tr adresinden insanlara sanki
gerçek fusunx kullanýcýsý gibi ulaþýp onlarý kandýrmaktýr.
Bu yüzden bilinçli kullanýcýlarýn aldýklarý e-postalara
göre
davranýþlarýný
þekillendireceklerse
ve
e-postalarýn
düþüncelerini
kaynaklarýný
sorgulamalarýnda fayda vardýr ve e-postalarýn illaki
görünen
adresten
bilincinde olunmalýdýr.
gönderilmiþ
olmayacaðýnýn
for <xxx@adalet.gov.tr>; 24 Mar 2006 13:13:18 -0000
Received:
from
(195.140.196.2)
virusgw.adalet.gov.tr via smtp
by
id 1faf_2c1a06b4_bb3a_11da_8e85_0002b3c81b42;
Fri, 24 Mar 2006 15:29:08 +0200
Received: from (172.16.1.5) by pamukkale; Fri, 24 Mar
2006 15:18:58 +0200 (EET)
Received: from dtopcuoglu
erdek.basbakanlik.gov.tr
(10.1.6x.xxx)
by
with Microsoft SMTPSVC(5.0.2195.6713);
Fri, 24 Mar 2006 15:14:26 +0200
Message-ID:
<004a01c64f45$972993e0$ca45010a@xxx>
From: =?iso-8859-1?Q?xxxxxx?=
<xxx@basbakanlik.gov.tr>
Bu e-postanýn yolunu takip edelim.
Bizim burada yaptýðýmýz aslýnda iki türlü analizdir.
Birinci yöntem elimizde Baþbakanliktan gelmiþ bir eposta olmadan göndereni meçhul e-postanýn nerden
geldiðini anlamak, ikincisi ise elimizde baþbakanlýktan
gönderilmiþ e-posta vardýr ve biz bu e-postanýn baþlýðý
ile elimizdeki e-postayý karþýlaþtýrýyoruz. Sonuçta
toparlayacak olursak varacaðýmýz sonuç araþtýrdýðýmýz
e-postanýn baþbakanlýðýn e-posta sunucusundan
gelmediðidir. Peki bu e-posta niye gönderilmiþtir?
Günümüzde yaygýn olarak görülen ve geniþ bant
Biliþim ve Hukuk
10.1.6x.xxx ipli bilgisayardan Erdek.basbakalýk.gov.tr
e-posta sunucusuna baðlanýlmýþ, e-posta 172.16.1.5
ipli bir að bileþeninden (cisco ürünü olabilir) pamukkale
sunucusuna ulaþtýrýlmýþtýr. Sonra çýkýþ ip’si olarak
195.140.196.2 kullanýp Adalet Bakanlýðý’na ulaþmýþtýr.
fusunx@basbakanlik.gov.tr e-postasýnýn baþlýðýnda bu
þekilde bir yol yoktu. Görüldüðü gibi elimizdeki e-posta
baþlýklarýný kullanýp komutlar kullanmadan e-postanýn
sahte bir e-posta olduðunu anladýk.
21
21
KAMU KAYNAKLARI VE
UYAP
SERVET YETÝM / Tetkik Hakimi
GÝRÝÞ
UYAP (Ulusal Yargý Aðý Projesi), Adalet Bakanlýðý olarak
‘’e-devlet‘’ sisteminin bir parçasý olacak olan ‘’e-adalet‘’
sisteminin kurulmasý için, Yüksek Yargý Organlarý ve
yargý için bilgi temininde vazgeçilmez özellikte bulunan
kurumlar da sisteme dâhil edilerek, Adalet Bakanlýðý
Merkez Teþkilatý ile birlikte tüm Mahkemeleri,
Cumhuriyet Baþsavcýlýklarýný, Adli Týp, Ceza Ýnfaz
Kurumlarý ile Ýcra Dairelerini içine alacak þekilde,
bilgisayar aðý kurma ve bu sayede Bakanlýk Merkez ve
Taþra Birimleri arasýnda bilgi alýþveriþinin elektronik
ortama taþýnmasý, vatandaþa ve avukatlara internet
üzerinden hizmet saðlanmasý, entegrasyon saðlanan
harici birimlerden beklenen bilgilerin istenilen zamanda
sistem tarafýndan hazýr edilmesi gibi hedeflerle UYAP
hayata geçirilmiþ ve 30.03.2006 tarihine kadar 45 Aðýr
Ceza Merkezi, 11 Bölge Ýdare Mahkemesi, 9 Ceza Ýnfaz
Kurumu, 7 ATK birimi, 2 Adalet Meslek Lisesi, 2
Hâkimevi ve 2 Sosyal Tesis olmak üzere toplam 75 adet
birimde uygulanmaya baþlanmýþtýr.
Biliþim ve Hukuk
UYAP’nin temel hedefi, Türkiye Cumhuriyeti Adli
Sisteminin iþleyiþinin güvenirliðini ve doðruluðunu
maksimum düzeyde saðlayarak, Yargý Sistemine hýz
kazandýrmaktýr. Yargýtay Bilgi Sisteminin de UYAP
kapsamýna alýnmasýyla, adliyelerde baþlayan yargýlama
süreci kesintiye uðramadan ve zaman kaybedilmeden
devam edecek, böylece teknoloji adaletin hizmetinde
olacaktýr. UYAP’nin ana hedefi Adalet Bakanlýðý ve baðlý
22
kuruluþlarýn bünyesinde yürütülen faaliyetlerin ve yargý
sistemi ile ilgili iþlevlerin bilgisayar yardýmýyla tam
entegre bir þekilde otomasyona geçirilmesidir.
Bu sistemde her türlü bilgi ve belge akýþý sistem
üzerinden gerçekleþtirilmektedir. Bilgi Bankasý
sayesinde mevzuat, içtihat, genelge, emsal yazý ve
benzeri bilgilere duruþma anýnda bile eriþilebilmektedir.
Karar Destek Sistemi ile davalarýn gereksiz yere
uzamasýna sebebiyet veren usul hatalarý en aza
indirilmiþ ve indirilmeye devam edilmektedir. Yine bu
sistemle, uygulanacak yasa maddeleri otomatik olarak
uygulayýcýya önerilmekte, hakim uygulayacaðý
maddeleri seçtikten sonra program hakime kýsa karar
örneði çýkarmakta, kararda dikkate edilmesi gerekli
olan hususlarla ilgili uyarý listesi oluþturmakta, hakim
bu iþlemleri yaparken uygulayacaðý kanun maddelerini
entegre çalýþan bilgi bankasý ile güncel ve deðiþen
halleri
ve
metinleriyle
karþýlaþtýrmakta
ve
izleyebilmektedir.
Yine sistemde hukuki konularda yargý teþkilatý içinde
sanal tartýþma ortamlarý oluþturulmuþ ve kullanýcýlarýn
hizmetine sunulmuþtur. Böylece kullanýcýlarýmýz
arasýnda her türlü alanda bilgi paylaþýmý saðlanmýþtýr.
Proje kapsamýnda ilgili diðer kamu kurum ve kuruluþlarý
ile entegrasyona gidilmesi planlanmýþ ve bu kapsamda
ilk olarak MERNÝS ve Adli Sicil Veri Tabanlarý ile
entegrasyon saðlanarak kullanýcýlarýmýza sistem
üzerinden saniyeler içinde nüfus ve sabýka kayýtlarý
1. ADLÝ SÝCÝL KAYITLARI VE UYAP
Cumhuriyet savcýlýlarý ve mahkemeler adli sicil
kayýtlarýný sistem üzerinden her an güncel olarak
alabilmektedirler. Bu sayede zaman kayýplarý tamamen
ortadan kaldýrýlmýþ olacaðý gibi, adli sicil kayýtlarýnýn
çýkartýlmasý için adli sicil birimlerinin adliye bazýnda
kurulmasý, faaliyet göstermesi ve ayrýca personel
istihdamýna gerek kalmayacaktýr. Bu birimlerde çalýþan
personelin baþka çalýþma alanlarýnda teknik personel
olarak
görevlendirilmeleri
mümkün
olacaktýr.
Mahkemeler tarafýndan verilen kararlarýn ayrýca adli sicil
birimlerine gönderilmesine gerek kalmaksýzýn sistem
üzerinden adli sicil kayýtlarýna iþlenmesi mümkün
olacaktýr. UYAP üzerinden Adli Sicil ve Ýstatistik Genel
Müdürlüðü’ne aktarýlan bilgiler kullanýlmak suretiyle her
türlü istatistikî veriye eþzamanlý olarak ulaþým mümkün
olacaktýr. Bu sebeple ayrýca mahkemelerin her
yýlsonunda istatistikî bilgileri çýkartýlarak bu birime
göndermesine gerek kalmayacaktýr. Sistem üzerinden
har türlü suç analizi yapýlabilecek, suç profilleri,
suçlularýn eðilimleri, bölgesel olarak iþlenen suçlar gibi
her türlü verinin kullanýlmasý ile suç iþlenmeden önce
önleyici kolluk faaliyetlerinin yönlendirilmesi mümkün
olacaktýr. Þahýslarýn bilgileri online olarak MERNÝS’ ten
alýnacaðýndan sabýka kayýtlarýnýn saðlýklý olarak
tutulmasý ve kötü niyetli olanlarýn her türlü davranýþý
önlenmiþ olacaktýr. (Örneðin; soyadý GÖKÇEN olan
birisi sistemden GÖKCEN þeklinde sorgulandýðýnda
birçok sabýkasý olmasýna raðmen sabýkasýz olarak
gözükebilmektedir.) UYAP sisteminde bütün bilgiler
MERNÝS’ ten alýnacaðýndan doðru olarak alýnan bu
bilgilere göre sabýka kayýtlarý tutulacaðýndan kayýtlar
arasýnda tenakuz yaþanmayacaktýr.
2. NÜFUS KAYITLARI VE UYAP
UYAP ile MERNÝS arasýnda saðlanan entegrasyon ile
her türlü kimlik bilgisini eþ zamanlý olarak ulaþýlmasý,
taraf bilgilerinin TC Vatandaþlýk numarasýndan
sorgulanarak sisteme kaydedilmesi ile kýsa zamanda
doðru bilgi giriþi saðlanmaktadýr. Nüfus ve Vatandaþlýk
Genel Müdürlüðü tarafýndan üzerinde çalýþýlan projeye
göre vatandaþlarýn resimlerinin MERNÝS’te tutulmasý
planlanmaktadýr. Mahkemelerde bu bilgilerden
faydalanýlmak suretiyle taraflarýn kimlik tespitlerinin
yapýlmasýnda her türlü sahtecilik faaliyetlerinin önüne
geçilebilecektir. Sistemde UYAP’tan ya da MERNÝS’ ten
alýnan kiþisel bilgiler her türlü yazýþmada, gerekçeli
kararlarýn yazýlmasýnda, kararlarýn gereði için ilgili
birime gönderilmesinde yeniden yazýlmasýna gerek
kalmaksýzýn güncel nüfus bilgileri otomatik olarak
kullanýlabilmektedir. Özellikle ceza yargýlamalarýnda
kiþilerin þahsi durumlarýnda bir deðiþiklik olmasý
durumunda sistem otomatik olarak bu verileri kontrol
ederek yargýlama faaliyetlerinin seyrinde bir deðiþiklik
yapýlmasý gerekiyorsa gerekli uyarýlarý vermektedir.
Þayet yargýlamanýn devam ettiði süreçte fail ölmüþ ise
bu durumda sistem uyarý vermektedir. Büyük
adliyelerde kurulan nüfus kaydý veren bürolar
kaldýrýlarak ekonomik kazanç elde edilecektir. Aile
mahkemeleri tarafýndan verilen kararlar ile ilgili nüfus
kayýtlarýnda deðiþikliklerin yapýlmasý kýsa zamanda
gerçekleþmesi saðlanacaktýr.
3. TEBLiGAT ÝÞLEMLERÝ VE UYAP
Tebligat iþlemlerinin online olarak yapýlabilmesi için
PTT ile entegrsayon çalýþmasý yapýlmaktadýr. Bu
çalýþma tamamlandýðýnda bütün tebligatlarýn online
olarak ilgili PTT birimine gönderilmesi, tebligat
giderlerinde tasarruf saðlanmasý, tebligatlarýn kýsa
zamanda ilgili kiþilere ulaþmasý ve tebligat sonucunun
online olarak dönüþü saðlanmýþ olacaktýr. Mahkemeler
ve Cumhuriyet savcýlýklarý tarafýnda yapýlan tebligat
iþlemlerinde harcanan emek ve mesai %90 oranýnda
azalacaktýr, çünkü tebligat yapýlacak taraflar sistemden
seçildiði takdirde birkaç iþ adýmý ile tebligatlar
hazýrlanmýþ olacak, tebligat dönüþü baþka bir iþleme
gerek kalmaksýzýn doðrudan ilgili dosya ile
irtibatlandýrýlacak, posta tevdi listelerinin hazýrlanmasý
ya da zimmet defterlerinin tutulmasýna gerek
kalmayacaktýr. Tebligatýn bütün aþamalarý sistem
üzerinden kontrol edilebilecek ve yargýlamada
duruþmalarýn ertelenmesi önlenecektir. PTT Genel
Müdürlüðü yargý birimleri tarafýndan gönderilen
postalarýn ulaþtýrýlmasý için daha az personel istihdam
edecek ve tebligatlarýn ilgililerine ulaþtýrýlmasýnda
süreçler hýzlanacaktýr.
4. YARGILAMA FAALÝYETLERÝ VE UYAP
30.03.2006 tarihi itibariyle UYAP 45’i adli yargý, 11’i idari
yargý birimi olmak üzere Bakanlýk merkez ve taþra
teþkilatý da dahil 75 birimde uygulanmaktadýr. Hazýrlýk
soruþturmasý
aþamasýndan
infaz
aþamasýna,
avukatlarýn davalarýný bürolarýndan davalarýný açmalarý,
harç ve masraflarý mahkeme hesaplarýna UYAP ile
enteðre bir banka hesabý vasýtasýyla on line olarak
dosya hesabýna yatýrma iþlemlerine kadar bütün
yargýlama sürecinde yapýlacak yargýlama faaliyetleri
UYAP üzerinden yapýlabileceðinden bu uygulamalar ile
yargýlama süreçleri kýsalacaktýr. Birimler bazýnda bu
süreçlerin ne kadar kýsalacaðýna dair tahmini verileri
aþaðýdaki þekilde özetlemek mümkündür.
Biliþim ve Hukuk
sorgulama imkanlarý temin edilmiþtir. Enteðrasyon
çalýþmalarý devam eden diðer kurumlarý da; POLNET,
TAKBÝS, Emekli Sandýðý, SSK, BAÐKUR, Yüksek Seçim
Kurumu, VEDOP (Maliye Bakanlýðý Gelirler Genel
Müdürlüðü), TOBB ve Yargýtay olarak saymak
mümkündür.
23
A. ÝDARÝ YARGI
ÝÞLEM
Dosyanýn Baþka Birime Gönderilmesi Ýþi
0-1 Dk.
Yarým Gün
0-3 Dk.
Aylýk istatistik Hazýrlama Ýþi
1 Hafta
0-5 Dk.
Mahiyet Cetvelleri Hazýrlama Ýþi
1 Hafta
0-5 Dk.
Temyiz istatistik Hazýrlama Ýþi
1 Hafta
0-5 Dk.
Devir Listesi Hazýrlama Ýþi
3 Gün
0-1 Dk.
Terfi iþ Cetvelleri Hazýrlama Ýþi
1 Gün
0-5 Dk.
1 Hafta
0-5 Dk.
Toplu Tahsilat/Reddiyat Ödemeleri Ýþlemleri
Yarým Gün
0-1 Dk.
Toplu Tahsilat/Reddiyat Hazýrlama Ýþlemleri
1 Gün
1 Saat
Taþraya Evrak Gönderme Kayýt Ýþlemleri
Tebligat Reddiyat Listesi Hazýrlama Ýþlemleri
Danýþtay/Yetki Ret/Görev Ret Listesi
Hazýrlama
CEZA MAHKEMELERÝ
ÝÞLEM
Tebligat Taraf Baþýna
Posta Tevdii Listesi
Bir Gün + 2 Personel
1 Gün
Yarým Gün
UYAP’nden
ÖNCE
3,5 Dk.
Yarým Gün + 2
Personel
Yarým Gün
1 Saat
UYAP’nden
SONRA
3 Dk.
10-20 Dk.
1 Dk.
15-20 Gün
15-20 Dk.
1-15 Gün
1 Dk.
Nüfus müdürlüðünden nüfus kaydý Ýteme
1-15 Dk.
1 Dk.
Talimat, Müzekkere ve Dosya Gönderme
7-15 Gün
1 Dk.
15-20 Gün
2-3 Dk.
1 Gün
0-1 Dk.
1 Hafta
0-5 Dk.
Tüm Devir ve Ýstatistik Ýþlemleri
Adli Sicilden Sabýka Kaydý Ýsteme
Devir Ýþlemleri
Terfi Ýþ Cetvelleri Hazýrlama Ýþi
Biliþim ve Hukuk
Yarým Gün
UYAP’nden
SONRA
Aylýk istatistik Hazýrlama Ýþi
Adis Formu Hazýrlama Ýþi
24
UYAP’nden
ÖNCE
Adis Formu Hazýrlama Ýþi
B. HUKUK MAHKEMELERÝ
Devir Listesi Hazýrlama Ýþi
3 Gün
Ýþ Cetvelleri Hazýrlama Ýþi
3 Gün
Adis Formu Hazýrlama Ýþi
Ayrýntýlý Kasa Raporu Hazýrlama Ýþlemi (20 Makbuz Ýçin)
Maliyeye Devir Raporu Hazýrlama Ýþlemi (20 Makbuz Ýçin)
Taraflarýn Mahkemeden Bilgi Talebi
Tebligat Hazýrlama Ýþlemi (Sisteme Taraf Girilmiþse)
Tevzi Daðýlým Çizelgesi (30 Mahkeme Ýçin)
Duruþma Listesi Hazýrlama Ýþlemi (50 Dosya Ýçin)
Kurum Arþivinden Dosya Sorgulama (UYAP'tan Girilmiþse)
Birim Arþivinden Dosya Sorgulama (UYAP'tan Girilmiþse)
Dosya Durumunun Sorgulanmasý (Dosya UYAP'tan
Girilmiþse)
Müzekkere Yazýlmasý (Dosya ve Bilgileri UYAP'tan
Girilmiþse) (Mahkeme Tarafýndan Þablonlar Oluþturulduysa)
C. ÝCRA DAÝRELERÝ
ÝÞLEM
Takip Açýlmasý
1 Hafta
10 Dk.
10 Dk.
1-3 Saat
10 Dk.
2 Saat
2 Saat
1 Gün
3 Saat
5-30 Dk.
15 Dk.
UYAP’nden
ÖNCE
UYAP’nden
SONRA
0-1 Dk.
0-1 Dk.
0-5 Dk.
0-4 Dk.
0-4 Dk.
0-4 Dk.
0-1 Dk.
0-1 Dk.
0-1 Dk.
0-4 Dk.
0-2 Dk.
0-1 Dk.
0-1 Dk.
UYAP’nden
SONRA
1-5 Dk.
0-1 Dk.
Toplu Takip Tlýnmasý (100 Dosya)
3 Gün
1 Gün
Satýþ muamelesi Hazýrlanmasý
1 Gün
3 Dk.
Yýllýk istatistik Hazýrlama Ýþi
1 Gün
iþ Cetvelleri Hazýrlama Ýþi
1 Gün
Müzekkere Hazýrlanmasý
Kasa Devir Ýþlemleri
Devir Listesi Hazýrlama Ýþi
Adis Formu Hazýrlama Ýþi
Toplu Tahsilat/Reddiyat Ödemeleri Ýþlemleri
Toplu Tahsilat/Reddiyat Hazýrlama Ýþlemleri
Tebligat Listesi Hazýrlama Ýþlemleri
5 Dk.
1 Ay
1 Dk.
1 Dk.
1 Dk.
1 Ay
0-1 Dk.
1 Gün
0-1 Dk.
Yarým Gün
1 Gün
1 Saat
0-1 Dk.
0-5 Dk.
1 Saat
1-5 Dk.
Biliþim ve Hukuk
UYAP’nden
ÖNCE
ÝÞLEM
25
ÝD. CUMHURÝYET BAÞSAVCILIÐI ÝÞLEMLERÝ
ÝÞLEM
UYAP’nden
ÖNCE
UYAP’nden
SONRA
Dosyanýn Baþka Birime Gönderilmesi Ýþi
Yarým Gün
0-1 Dk.
Aylýk istatistik Hazýrlama Ýþi
Yarým Gün
0-3 Dk.
Yýllýk Istatistik Hazýrlama Ýþi
1 Hafta
0-5 Dk.
Devir Listesi Hazýrlama Ýþi
3 Gün
0-1 Dk.
Adis Formu Hazýrlama Ýþi
1 Hafta
0-5 Dk.
Nüfus Kaydý Alma
1 Hafta
0-1 Dk.
Adli Sicilden Sabýka Kaydý Ýsteme
1-7 Gün
Dosya Arama/Bulma
10-15 Dk
Matbu Evraklarýn Hazýrlanmasý
5 Dk.
1 Dk.
30 Sn. -1 Dk.
0-30 Sn.
SONUÇ
UYAP yazýlýmlarý ve UYAP’ýn diðer kurumlarla entegrasyonu sonucu; yargýlama faaliyetleri hýzlanacak, daha az
sayýda personel istihdamý ile yargýlama faaliyetleri yapýlabilecek, kurumlarla yapýlan yazýþmalar azalacaktýr. Doðru
istatistiki verilerin toplanmasý ile bu verilere dayalý doðru sonuçlarýn çýkartýlmasý sonucu suçla mücadele
Biliþim ve Hukuk
kolaylaþacak kamu kaynaklarý daha etkin ve verimli bir þekilde kullanýlabilecektir.
26
ORACLE NEDÝR?
CENGÝZHAN TURGUTLU / Yargýtay Tetkik Hakimi
ORACLE©, geliþmiþ bir iliþkisel veritabaný yönetim
sistemidir (relational database management system).
Oracle Veritabaný, birim olarak kabul edilen verilerin bir
araya toplanmasýndan oluþur. Veritabanýnýn amacý
birbiriyle
iliþkili
bilgilerin
depolanmasý
ve
sorgulanmasýdýr. Bir veritabaný sunucusu bilgi
yönetimiyle ilgili problemleri çözmede anahtar roldedir.
Genel olarak bir sunucu, büyük miktardaki veriye çok
kullanýcýlý bir ortamda, bir çok kullanýcýnýn ayný anda
ayný veriye ulaþabilmelerini güvenilir bir þekilde saðlar
ve bunu ayný zamanda yüksek bir performansla
gerçekleþtirir. Bir veritabaný sunucusu ayný zamanda
izinsiz eriþimi engeller ve hata durumundan kurtulmak
için gereken en uygun çözümleri saðlar.
ORACLE, veritabaný yazýlýmlarý özellikle kurumsal
alanda kullanýlan yaygýn bir veritabaný sistemidir.
ORACLE çok sayýda araçtan oluþur ve uygulama
geliþtiricilerinin kolay ve esnek uygulamalar
geliþtirmesini saðlar.
II. TARÝHÝ
1979 yýlýnda, Larry Ellison öncülüðünde Relational
Software Incorporated (RSI) adlý bir þirket kurarak
bugünkü ORACLE’ þirketini temelleri atýldý. Þirketin
geliþtirmiþ olduðu iliþkisel veritabaný yazýlýmý ORACLE
olarak adlandýrýldý.
1994 yýlýnda, 4. versiyonu pazara sunuldu. Bu yazýlým o
zamanlar Digital’ þirketinin VAX sistemlerinde ve IBM
VM üzerinde çalýþmaktaydý. Ardýndan 1985 yýlýnda
önemli deðiþikliklerle Version 5 tanýtýlýdý. Bu versiyonda
istemci/sunucu mimari ve SQL kullanýmý vardý.
Oracle ‘ýn günümüzde kullanýlan sürümleri Oracle 9i ve
yakýn zamanda çýkarýlan Oracle 10g versiyonlarýdýr.
III. TEMEL ÖZELLÝKLERÝ
Oracle büyük miktardaki verilerin güvenli bir bütünlük
içinde tutulabildiði , bilgilere hýzlý eriþim imkanýnýn
saðlandýðý ve birden fazla kullanýcýya ayný anda bilgiye
eriþim imkanýnýn saðlandýðý bir iliþkisel veri tabaný
yönetim sistemidir.
Oracle’ýn temel özellikleri þunlardýr.
w
w
Büyük verileri tutabilmekte, bu verilerin depolanma
alanlarýný ayarlayabilme imkaný ve bunlarý kontrol
etme imkanýný vermektedir.
Ayný anda birden fazla kullanýcýya (on binlerce
kullanýcýya hizmet verebilmektedir) verilerin
bütünlüðünü bozmadan ve karýþýklýða meydan
vermeden hizmet verebilmektedir.
w
w
w
w
w
w
Sistem
performansýný
kullanabilmektedir.
en
iyi
þekilde
Aralýksýz olarak uzun süreli çalýþabilmektedir.
Ýþletim sistemi, veri eriþim dilleri ve að (network)
iletiþim protokolleri standartlarýyla uyumludur.
Yetkisiz eriþimleri engelleyebilme ve kontrol
edebilme imkanlarý sunabilmektedir.
Bütünlüðü (integrity) veri tabaný düzeyinde
saðlayabilmektedir, böylece daha az kod
yazýlmaktadýr.
Ýstemci/sunucu (client/server) mimarisinin bütün
avantajlarýný kullanabilmektedir.
Oracle veri tabanýnýn, iþletim sistemi tarafýndan
bakýldýðýnda, biri fiziksel, diðeri mantýksal olmak üzere
iki bölümü vardýr. Fiziksel bölüm veri dosyalarý, kontrol
dosyalarý ve redo log dosyalarýndan oluþur. Tablo
boþluklarý
(tablespace),
tablolar,
indeksler,
parçalar(segments),
görüntüler
(view),
sýralar(sequence), saklý program parçalarý (stored
program units), ve kullanýcýlar ise veri tabanýnýn
mantýksal bölümünü oluþturur. Fiziksel iþletim sistemi
tarafýndan görülebilmesine raðmen , mantýksal bölüm
ancak Oracle ‘a baðlanýp SQL çalýþtýrýlarak görülebilir.
Oracle veri tabanýnda her nesnenin bir sahibi vardýr.
Her kullanýcýnýn bir veya daha fazla tablo boþluðu
olabilir. Bu tablo boþluklarý ise bir veya daha fazla veri
dosyasýndan oluþur. Sonuç olarak veri tabanýndaki her
nesne, mantýksal olarak, sahibine ait tablo
boþluklarýndan birinin içersinde, fiziksel olarak da o
tablo boþluðunun birinin içersinde bulunur. Bu nesneye
iþletim sisteminden doðrudan deðil , komutlarla
mantýksal olarak eriþilebilir.
IV. SONUÇ
Biliþim sektörü, her geçen gün kendini daha da
geliþtirmekte ve kullanýcýlara yeni çözümler
sunmaktadýr. Bilginin elektronik ortama aktarýmýyla
birlikte þekli ve boyutu da bu geliþime paralel olarak
deðiþmekte ve bilginin iyi bir þekilde depolanmasý ve
istenilen anda ulaþýlabilmesi ihtiyacýný gerektirmektedir.
Ayrýca bilginizin güvenliði de ayrý bir konudur.
Bu bakýmdan bakýldýðýnda Oracle iyi bir tercihtir. Ayrýca
bu özelliklerin yanýnda Oracle’ýn yýllarýn getirdiði
tecrübe ve destek altyapýsý da unutulmamalýdýr.
Biliþim ve Hukuk
I. GÝRÝÞ
27
UYAP BÝLGÝ SÝSTEMÝNDE
ÝCRA DAÝRELERÝNDE KASA ÝÞLEMLERÝ
Biliþim ve Hukuk
SEVCAN KIREKER / Ýcra Alan Uzmaný - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Daire Baþkanlýðý
28
Ekonomideki geliþmeler, hýzlý kentleþme ve artan ticaret
hacmine paralel olarak son yýllarda yaþanan ekonomik
krizler, Ýcra ve Ýflas Dairelerine intikal eden iþ sayýsýnda
önemli artýþlar meydana getirmiþtir. Her yýl, bir önceki
yýla oranla ikiye katlanan iþ hacmi altýnda ezilen icra
daireleri; ilkel sayýlabilecek koþullarda bu iþ hacmini
karþýlamaya çalýþmaktadýrlar.
Yaþadýðýmýz çaðýn gereði olarak para ve sermaye
piyasalarýndaki hýzlý geliþmeler, bu piyasalarýn yeni
teknolojilerle desteklenmesi, paranýn artan önemi ve
sirkülâsyonundaki hýz gözetildiðinde, alacaklý ile borçlu
arasýndaki para ve buna benzer deðerlerin
dengelenmesini üstlenen Ýcra ve Ýflas Dairelerinin de,
çaðýn gereklerine uygun doküman, biliþim ve iletiþim
araçlarý ile desteklenmesi kaçýnýlmazdýr.
Bunun yargýdaki ayaðýný UYAP projesi oluþturmaktadýr.
Bu baðlamda, Adalet Bakanlýðý teknolojinin hukuk
alanýnda kullanýmý için UYAP projesini yaþama geçirme
çalýþmalarýný hýzla sürdürmektedir. Projenin temel
amacý, zaman kaybetmeden adaletin yerine getirilerek
vatandaþýn maðdur olmasýný engellemektir. Baþka bir
anlatýmla UYAP, Adalet Bakanlýðý ve baðlý kuruluþlarý
bünyesinde yürütülen faaliyetlerin ve yargý sistemi ile
ilgili iþlevlerin bilgisayar yardýmýyla tam entegre bir
þekilde otomasyona geçirilmesidir.
Adalet Bakanlýðýnca hazýrlanan ve yürütülen UYAP
projesi hepimizin bildiði gibi hýzla tüm Türkiye çapýnda
uygulamaya geçiriliyor. Bakanlýðýn bütün birimlerinde
olduðu gibi, Ýcra Müdürlüklerinin nasýl yoðun bir iþ yükü
altýnda olduðu bilinen bir gerçektir.
Sorununun çözümünde, Adalet Bakanlýðý tarafýndan
yürütülen Ulusal Yargý Aðý Projesi’nin (UYAP) etkili
olacaðý kesindir. Sistem, çaðýmýzýn bilgi ve iletiþim
sistemleri ile desteklendiðinden, insan kaynaklarýnýn
eðitimi ve verimli kullanýmý ile tüm iþlemlerde ayný
standardýn uygulanmasý saðlanarak, denetiminde de
sistemden yararlanýlarak kaliteye ulaþýlacaktýr.
Bilindiði üzere Yargý sisteminde Ýcra Daireleri son
aþamadýr. Yerine getirilmeyen veya ödenmeyen bir
borcun icra müdürlüðü aracýlýðýyla tahsili mümkündür.
Ý.Ý.K.nun 12.maddesi - (Deðiþik: 18.2.1965 – 538/8
md.)gereðince; Ýcra dairesi, takip edilmekte olan bir
para alacaðýna mahsuben borçlu veya üçüncü þahýs
tarafýndan ödenen paralarý kabule mecburdur. Bununla
borçlu bu miktar borcundan kurtulur.
Ýcra Müdürlükleri ÝÝK. nun 9.maddesi ve bu
Yönetmeliðin 92 nci maddesi uyarýnca, aldýklarý
paralarý, kýymetli evrak ve deðerli þeyleri, nihayet ertesi
iþgünü çalýþma saati sonuna kadar Adalet Bakanlýðýnca
uygun görülen bankalardaki hesaplara yatýrmaya,
banka bulunmayan yerlerde icra veya mahkeme
kasalarýnda muhafazaya, kasa bulunmayan yerlerde
ise mal sandýklarýna býrakmaya mecburdurlar.
Keza Ýcra Müdürlükleri 492 Sayýlý Harçlar Kanununda
yer alan harçlarý da Sayman Mutemedi olarak tahsil
etmeye ve Genel Bütçeye Dâhil Daireler ve Katma
Bütçeli Ýdareler Muhasebe Yönetmeliðinin 19 uncu
maddesi uyarýnca 492 sayýlý Harçlar Kanununun eki (1)
ve (3) sayýlý tarifelere göre makbuz mukabili tahsil
edilip, yedi günlük süre beklenilmeksizin saymanlýk
veznesine teslim edilmek üzere Maliye Bakanlýðýnýn
anlaþmalý olduðu banka hesaplarýna yatýrmaya
mecburdurlar.
Ýcra Müdürlükleri bu yapmýþ olduðu iþlemleri kayýt
altýna almak, kasaya giren ve çýkan paralarý mutlaka bir
tahsilât veya reddiyat makbuzu ile göstermek
zorundadýr. Günlük tahsilât ve reddiyat toplamlarý,
tahsilât ve reddiyat makbuzlarý ile karþýlaþtýrýlarak
mevcut kontrol edilerek takvim yýlý sonuna kadar bu
þekilde iþlemlere devam edilmesi gerekmektedir.
UYAP öncesi sistemde, paralarýn tahsilatý, bu paralarýn
ilgilisine ödenmesi ve ödeme ile oluþan harçlarýn
Maliyeye intikali, basit ve ilkel bir yöntemle yapýlmakta
ve denetimi de karmaþýk ve zor olmakta idi. Örneðin bir
icra dairesinde ortalama 100 takip alýndýðýný, yaklaþýk
80 adet tahsilat yapýldýðýný ve yine 80 adet ödeme
yapýldýðýný varsayalým. Bu iþlemler için icra dairesi;
1180 adet, tahsilât, reddiyat, sayman mutemedi ve
cezaevi makbuzu hazýrlayýp, ilgili dosya ve defterlere
tek tek iþlemesi ve toplamlarýný yine çok basit hesap
makineleri ile toplayýp kasa iþlemlerinin saðlamasýný
yapmak zorunda idi.
Ýcra Daireleri UYAP sayesinde; saatler süren bu günlük
iþlemlerini, icra takibi, tüm tahsilât, reddiyat ve harçlarýn
makbuzlarýnýn kesilmesi, defterlerin tutulmasý ve kasa
takip iþlemleri, günler süren dosya ve kasa devir
iþlemlerini birkaç dakikada yapabilecek duruma
gelmiþtir. Her geçen gün daha da geliþtirilen ve
kullanýmý kolaylaþtýrýlan ekranlar sayesinde Ýcra
Müdürlükleri, borç hesaplarý, faiz hesabý, kalan borç
yapýlan tahsilât ve reddiyat hesaplarýyla günlük aylýk
kasa dökümleri gibi iþlemler ve yýlsonu devir iþlemlerini,
saðlanan kolaylýklar ile UYAP üzerinden elektronik
ortamda otomatik olarak yapmaktadýr.
Dosyalarýn tüm aþamalarý elektronik ortamda
tutulacaðýndan dosya kaybolmasý, sürüncemede
býrakýlmasý ve benzer iddialarla yargýnýn yýpratýlmasý
önlenecektir.
UYAP ile tüm bu iþlemlerden baþka, diðer kamu kurum
ve kuruluþlarý ile entegrasyonu sayesinde veri alýþ veriþi
de saðlandýðýnda, Ýcra Dairelerinin iþ yükü hatýrý sayýlýr
oranda azalacaktýr.
Günümüz dünyasý, sanayi toplumundan bilgi
toplumuna geçiþin temellerinin atýldýðý, deðiþim ve
dönüþümlerin inanýlmaz bir hýzla yaþandýðý bir dünya
olmuþtur.
Adalet Bakanlýðýnýn dünyada eþi olmayan bir projeyi
baþlatarak günümüz dünyasýnda hýzla ilerleyen
teknolojiyi yakalayarak bilgi çaðýnýn getirdiði deðiþim
ile yapýlanma sürecini hýzlandýrmasý ve bu projeyle EDevlet ödülüne layýk görülmesi onur vericidir. Böyle bir
projede yer aldýðým için gurur duyuyor, kaliteli bir yargý
hizmeti sunmak ve daha da ileriye hep birlikte
götürmek dileðiyle iyi günler diliyorum. 26.03.2006
MAK ALELER
AB’DE VERÝ TABANLARININ KORUNMASI
ON YILLIK DENEYÝM
Biliþim ve Hukuk
SEVCAN KIREKER / Ýcra Alan Uzmaný - Adalet Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Daire Baþkanlýðý
30
Veritabanlarý sayýsal ekonominin en önemli
aktörlerinden biri olarak kabul edilmektedir. 1990’lý
yýllardan itibaren teknolojide meydana gelen geliþmeler
ýþýðýnda biliþim sektörüne yönelik yatýrýmlarýn artmasý,
veritabanlarýnýn korunmasýný, sadece fikri mülkiyet
haklarý açýsýndan deðil, yeni ekonomiye yönelik
yatýrýmlarýn teþviki ve güvence altýna alýnmasý
bakýmýndan da belirgin bir ihtiyaç haline getirmiþtir. Bu
doðrultuda AB, 1996 yýlýnda Veritabanlarýnýn Yasal
Korunmasý Hakkýnda 96/9/EC Sayýlý Direktifi kabul
etmiþtir. AB Direktifinde belirleyici olan unsur sui
generis bir hak ile yasal korumanýn veritabanlarýna
yönelik olarak insangücü, teknik ve finansman
anlamýnda önemli (substantial) bir miktarda yatýrým
yapmýþ olan tüm kiþileri koruyacak þekilde tasarlanmýþ
olmasýdýr.
Böylelikle
Direktif
öncesi
ulusal
uygulamalarda hakim olan ‘’orijinallik‘’ ilkesi, yerini
önemli miktarda yatýrým yapmýþ olma ilkesine
býrakmaktadýr. Bu uygulama iç pazarýn etkin iþleyiþini
korumak amacý ile baðdaþtýrýldýðý halde AB’de en fazla
tartýþýlan konulardan biri olarak gündemdeki yerini
korumuþtur, zira orijinal veritabanlarý entellektüel
yaratým sürecini öngörürken, yeni rejim ile önemli bir
iþgücü ve sermaye yatýrýmýna sahip her türlü
veritabanýna
koruma
getirilmektedir.
Avrupa
Topluluklarý Adalet Divaný tarafýndan, biliþim alanýnda
verilen ilk kararlar da veritabanlarýnýn korunmasý
hakkýnda olmuþtur. 9 Kasým 2004 tarihli bu kararlar
British Horseracing Board Ltd v William Hill
Organization Ltd ve Fixtures Marketing davalarýna
iliþkin olup veritabanýna yapýlan yatýrým ile kazanýlan
haklar konusuna açýklýk getirmektedir. Ulusal
mahkemelerde ise Direktifte yer alan ‘’önemli bir
yatýrým‘’ ifadesine hakkýnda farklý mahkemelerin farklý
kararlar aldýðý görülmüþtür. Örneðin, Hague Bölge
Mahkemesi binlerce emlak bilgisinin güncel bir þekilde
toplanarak veritabanýnda saklanmasýný belirli bir yatýrým
olarak nitelendirirken, Rotterdam Bölge Mahkemesi
Baþkaný günlük gazete baþlýklarýný biriktirme iþleminin
önemli bir yatýrým gerektirmediði sonucuna varmýþtýr.
12 Aralýk 2005 tarihinde Komisyon, günümüzde 25 Üye
Ülkede yürürlükte bulunan 96/9/EC sayýlý Direktifin
uygulamada bulunduðu ilk on yýlý deðerlendiren bir
çalýþma yayýnlamýþtýr. Çalýþma Direktif tarafýndan
öngörülen rejimin, özellikle ekonomik etkisini
kanýtlayabilmiþ deðildir ancak bununla birlikte Avrupalý
yayýncý ve veritabaný üreticilerinin rejimden vazgeçme
konusunda herhangi bir istekleri olduðu da
görülmemektedir. Veritabaný alanýnda haksahipleri,
çoðunlukla yayýncýlar, Direktifin haksahipleri ve
kullanýcýlar arasýnda denge saðladýðýna inanmaktadýr.
Ancak bununla birlikte Direktifin saðladýðý sui generis
rejim ile veritabanlarýndan kýsmý ve bütünsel çýkarma
(extraction) iþlemlerinin haksahibi tarafýndan 15 yýl süre
ile engellenebilmesi hükmü, bilimsel ve akademik
topluluklarda inovasyon ve büyümenin önündeki bir
engel olarak görülmektedir.
Ulusal platformda bile
deðdik adlarla adlandýrýlan
iletiþim, biliþim ve ileri
teknoloji ile ilgili suçlarýn
ortak bir tanýmýnýn yapýlmasý
zorunluluðu karþýsýnda,
uluslararasý alanda bir takým
çalýþmalar baþlatýlmýþtýr.
1-
2-
3-
REFERANSLAR
DG Internal Market and Services Working Paper, First
Evaluation of Directive 96/9/EC on the Legal Protection
of Databases, Brussels, 12 December, 2005
Directive96/9/EC of the European Parliament and of the
Council of 11 March 1996 on the legal protection of
databases Official Journal L 077 , 27/03/1996 P. 0020 –
0028
Dumort, Alain, Dryden, John, ‘’The Economics of the
Information Society‘’, Luxembourg:Office for Official
Publications of the European Communities, 1997
4-
5-
Directive%/9/EC of the European Parliament and of the
Council of 11 March 1996 on the legal protection of
databases Official Journal L 077 , 27/03/1996 P. 0020 - 0028.
Dumort, Alain, Dryden, John, ‘’The Economics of the
Information Society'; Luxembourg:Office for Official
Publications of ‘’the European Communities, 1997, p. 26.
Fixtures Marketing Ltd v. OyVeikkaus Ab; Case C-203/02, The
British Horsera¬cing Board Ltd and Others v. The William Hill
Organization Ltd; Case C-338/02, Fixtures Marketing Ltd v.
Svenska Spel AB; Case C -444/02, Fixtures Marketing Ltd
v.Organismos Prognostikon Agonon Podosfairou AE (OPAP).
Tüm kararlara AB Curia websitesinden ulaþýlabilmektedir.
httpj/curia.eu.int/en/content/juris/ index_form.htm
NVM v De Telegraaf Kararý ve AIgemeen Dagblad a.o. v.
Eureka Kararý, DG In¬ternal Market and Services Working
Paper, First Evaluation of Directive 96/9/EC on the Legal
Protection of Databases, Brussels, 12 December, 2005, p.ll.
eu¬ropa.eu.i nt/comm/internal_market/copyrig ht/docs/data
bases/evaluation_re¬porcen.pdf
DG Internal Market and Services Working Paper, Rrst
Evaluation of Directive 96/9/EC on the Legal Protection of
Databases, Brussels, 12 December, 2005.
Biliþim ve Hukuk
Çalýþma incelemeler ýþýðýnda dört politika seçeneði
sunmaktadýr; Direktifi feshetmek, sui generis hakkýný
kaldýrmak, sui generis hükmünde deðiþikliðe gitmek ve
halihazýrda
varolan
uygulamaya,
deðiþiklik
yapmaksýzýn devam etmek. Direktifi tamamen
feshetmek AB genelinde telif haklarýnýn korunmasýnda
elde edilen uyumun kaybedilmesi ve ulusal
düzenlemelerle veritabanlarýnýn korunmaya devam
edilmesi sonucunu doðuracaktýr. Sui generis hakkýn
kaldýrýlmasý orijinallik ilkesini geri getirirken, ABD ile
sürdürülen küresel rekabette daha az AB menþeli
veritabanýn korunmasýna yol açacaktýr. Sui generis
hakkýna yönelik deðiþiklikle hak kapsamýnýn daha net
bir þekilde tanýmlanmasý ve önemli bir yatýrým ifadesine
açýklýk getirilmesi mümkün olabilecektir. Ancak bu
hükme yönelik deðiþikliklerin yeni belirsizliklere yol
açma riski bulunmaktadýr. Status quo’yu korumak ise
var olan yapýnýn devamýnýn, herhangi bir deðiþiklikten
daha güvenli olacaðý savýna dayanmaktadýr. Bu
noktada Komisyon’un çalýþmada önerilen seçenekleri
ilgili taraflara sunarak, yürütülecek istiþareler
sonucunda tercihini belirmesi beklenmektedir.
31
SOSYAL GUVENLÝK AÐLARI VE
e-Bildirge
DR. DERYA TELLAN / Atatürk Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi - Halkla Ýliþkiler ve Tanýtým ABD
Günümüzde çalýþma yaþamýnýn esnekleþmesi ve
yüksek bir tempoya ulaþmasý, çalýþanlarýn sosyal
kazanýmlarýnýn korunmasý konusunu ön plana
çýkarmaktadýr.
Çalýþanlarýn
sosyal
güvenlik
hizmetlerinden daha etkin ve verimli biçimde
yararlanmalarýnýn saðlanmasý ise, ancak hizmetlerin
biliþim
tabanýnýn
ve
enformatik
düzeyinin
güçlendirilmesiyle mümkündür. Bu çerçevede,
çalýþanlarýn önemli bir kesiminin sosyal güvenliðine
yönelik hizmetleri koordine eden Sosyal Sigortalar
Kurumu (SSK), kamusal yönetiþimin geliþtirilmesi
kapsamýnda, internet eriþimli hizmetleri yürürlüðe
sokmuþ ve e-Bildirge olarak tanýmladýðý çalýþmalarý
baþlatmýþtýr.
Biliþim ve Hukuk
Çalýþmalar kapsamýnda hazýrlanan ‘Sosyal Sigorta
Ýþlemleri Yönetmeliði’ 16.01.2004 tarih ve 25348 sayýlý
Resmi Gazete’de yayýmlanarak, 01.05.2004 tarihinden
geçerli olmak üzere yürürlüðe girmiþtir. Yönetmeliðin
20 nci maddesi ile, iþverenlerce çalýþtýrýlan sigortalýlar
için düzenlenmekte olan aylýk sigorta primleri
bildirgesi, dört aylýk sigorta primleri bordrosu ve aylýk
sosyal güvenlik destek primi bordrosu, ‘’Aylýk Prim ve
Hizmet Belgesi‘’ adý altýnda tek bir belge haline
dönüþtürülmüþ ve özel sektör iþverenlerince 2004 yýlý
Mayýs ayýndan, kamu sektörü iþverenlerince de
15.05.2004-14.06.2004
döneminden
itibaren
düzenlenerek; özel sektörde 2004 yýlý Haziran ayý
sonuna, kamu sektöründe ise 14.07.2004 tarihine
kadar Sosyal Sigortalar Kurumunun ilgili Sigorta
Müdürlüðüne teslim edilmesi hükme baðlanmýþtýr.
32
Sosyal Sigortalar Kurumu Yönetim Kurulunun
26.02.2004 tarihli, IX-410 sayýlý kararý ile, 2004 yýlý Mayýs
ve takip eden aylara ait Aylýk Prim ve Hizmet Belgesi
adý altýnda alýnacak olan bu belgeyi, iþverenlerden tüm
illerde; 1-7 sigortalý çalýþtýranlarýn istemeleri halinde, 8
veya daha fazla sigortalý çalýþtýranlarýn ise zorunlu
olarak, internet ortamýnda e-Bildirge uygulamasý
þeklinde göndermeleri uygun görülmüþ ve 30.04.2004
tarih ve 25448 sayýlý Resmi Gazete’de yayýmlanan
Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý’nýn ‘Ýþverenler
Tarafýndan Aylýk Prim ve Hizmet Belgesinin Ýnternet
Ortamýnda
Sosyal
Sigortalar
Kurumuna
Gönderilmesine (e-Bildirge Uygulamasýna) Ýliþkin
Teblið’i ile uygulamaya iliþkin yasal düzenlemeler
yapýlmýþtýr1,2.
Düzenleme, iþlemlerin hýzlandýrýlmasý, hizmetlerin
standart maliyetle daha kaliteli bir içerikle yürütülmesi
ve sosyal güvenlik alanýnda aktüeryal dengenin
saðlanmasý için internet aracýlýðýyla veri tabaný
oluþturulmasý ilkesine dayandýrýlmaktadýr. ‘e-Bildirge
Uygulamasýna Ýliþkin Teblið’ ve Sosyal Sigortalar
Kurumu Baþkanlýðý’nýn 06.04.2004 tarih ve 16-313 Ek
sayýlý Genelgesi, Aylýk Prim ve Hizmet Belgesinin
internet üzerinden SSK’ya verilebilmesi için iþverenler
ile Kurum arasýnda her bir iþyeri için ‘’e-Bildirge
Sözleþmesi‘’nin imzalanmasýný, internet yolu ile cari
aya ait asýl nitelikteki e-Bildirge’yi süresinde Kuruma
veren iþverenlerden söz konusu belgenin kaðýt
ortamýnda ayrýca istenilmeyeceðini, Aylýk Prim ve
Hizmet Belgesini zorunlu veya isteðe baðlý olarak
internet ortamýnda gönderen iþverenlerin, ‘iþyerine
belge asma’ yükümlülüklerini, Kurumca üretilen
referans numarasý ile belgenin internet ortamýnda
Kuruma gönderildiði tarih ve saati gösteren kendi
bilgisayarlarýndan alýnan yazýlý dökümü (Sigortalý
Hizmet Listesi) iþyerlerine (birden fazla iþyeri varsa her
bir iþyerine ayrý ayrý) asmak suretiyle yerine
getireceklerini hükme baðlamýþtýr1,2.
e-Bildirge uygulamasý, 2005 yýlý içerisinde uygulamaya
konulan
bir
dizi
teblið
ve
genelge
ile
geniþletilmiþ3,4,5,6,7, 2005 yýlý Mayýs, Haziran ve
ve üzerinde sigortalý çalýþtýran iþverenlerin bu aylara ait
Aylýk Prim ve Hizmet Belgelerini ve 2005 yýlý Aðustos ve
KAYNAKLAR
1.
takip eden aylarda özel ve resmi sektör iþyerlerinde 3
ve üzerinde sigortalý çalýþtýran iþverenlerin bu aylara ait
Aylýk Prim ve Hizmet Belgelerini ve yine bu aylara ait ek
ve iptal nitelikteki Aylýk Prim ve Hizmet Belgelerini
internet üzerinden e-Bildirge uygulamasý kapsamýnda
SSK’ya göndermeleri zorunluluðu getirilmiþtir. Özellikle
4734 sayýlý Kamu Ýhale Kanunu’nun ‘’Ýhaleye Katýlýmda
Yeterlik
Kurallarý‘’
baþlýðýný
taþýyan
10’uncu
maddesinde, Türkiye’nin veya kendi ülkesinin mevzuat
hükümleri uyarýnca kesinleþmiþ sosyal güvenlik prim
2.
3.
4.
yaygýnlaþmýþtýr8. e-Bildirge uygulamasýndan beklenen
temel sonuç, internetin kullanýmý yoluyla hizmetlerdeki
gecikme ve belirsizliklerin ortadan kaldýrýlmasý,
tahakkuk eden sigorta primlerinin tahsilat oranýnýn
5.
6.
güvenlik
hizmetinin
verilebilmesi
uygulamasýnýn baþarýsýna baðlýdýr.
e-Bildirge
Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý Sosyal Sigortalar
Kurumu Baþkanlýðý, 06.04.2004 tarih 16-313 Ek sayýlý
Genelge.
Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý Sosyal Sigortalar
Kurumu Baþkanlýðý, 29.04.2005 tarih 16-340 Ek sayýlý
Genelge.
Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý, Ýþverenler Tarafýndan
Aylýk Prim ve Hizmet Belgesinin Ýnternet Ortamýnda Sosyal
Kurumuna
Gönderilmesine
(e-Bildirge
Teblið, RG 20.05.2005, 25820.
Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý Sosyal Sigortalar
Kurumu Baþkanlýðý, 04.07.2005 tarih 16-347 Ek sayýlý
Genelge.
Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý, Cari Aya Ait Ek ve Ýptal
Nitelikteki Aylýk Prim ve Hizmet Belgelerinin Ýnternet
Ortamýnda Sosyal Sigortalar Kurumuna Gönderilmesine (e-
7.
oranýnýn % 80’ler düzeyinde kalmasý nedeniyle ortaya
çýkan sorunlarýn aþýlmasý ve daha etkin bir sosyal
(e-Bildirge
Bildirge Uygulamasý) Zorunluluðu Hakkýnda Teblið, RG
açýsýndan sosyal güvenlik alanýnda karþýlaþýlan yasal
indirilmesidir. Son yýllarda SSK prim gelirlerinin tahsilat
Gönderilmesine
Uygulamasýna) Ýliþkin Tebliðde Deðiþiklik Yapýlmasý Hakkýnda
artmasý ve gerek çalýþanlar gerekse iþverenler
sorunlarýn biliþim hizmetleri aracýlýðýyla asgariye
Kurumuna
Uygulamasýna) Ýliþkin Teblið, RG 30.04.2004, 25448.
Sigortalar
öngörülmesi, internet üzerinden ‘e-Borcu Yoktur’
güvenlik hizmetlerinde biliþim tabanýnýn kullanýlmasý
Aylýk Prim ve Hizmet Belgesinin Ýnternet Ortamýnda Sosyal
Sigortalar
borcu olan isteklilerin ihale dýþýnda býrakýlacaðýnýn
uygulamasýnýn baþlatýlmasýný saðlamýþ ve sosyal
Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý, Ýþverenler Tarafýndan
8.
22.07.2004, 25883.
Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý Sosyal Sigortalar
Kurumu Baþkanlýðý, 28.07.2005 tarih 16-348 Ek sayýlý
Genelge.
Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý Sosyal Sigortalar
Kurumu Baþkanlýðý, 22.11.2005 tarih 16-357 Ek sayýlý
Genelge.
Biliþim ve Hukuk
Temmuz aylarýnda özel ve resmi sektör iþyerlerinde 5
33
BÝLÝÞÝM SUÇLARININ
TESPÝTÝNDE
KABLOSUZ ÝNTERNET ENGELÝ
ÇIÐIR ÝLBAÞ / Baþkent Üniversitesi ÝÝBF Öðretim Görevlisi
Teknolojideki hýzlý geliþmelere paralel olarak Ýnternet’e
eriþim yöntemleri de zaman içinde deðiþim
göstermektedir. Türkiye’de, Ýnternet’in ilk dönemlerinde
genellikle dial up (çevirmeli að) modemlerle sabit
telefon hatlarý üzerinden en fazla 56 kbps hýzýnda
Ýnternet baðlantýsý saðlanýrken; günümüzde 2048 kbps
hýzýnda ADSL eriþimleri ev ve iþyeri kullanýcýlarýnýn
hizmetine sunulmuþ durumdadýr. Ýnternet eriþimindeki
yaklaþýk 40 katlýk hýz artýþýnýn yaný sýra kullanýcýlara;
telefon hattýnýn meþgul olmamasý, eriþimin sabit ücretle
limitsiz olmasý ve kablosuz Ýnternet eriþimi gibi
olanaklar da saðlanmaktadýr
Son yýllarda popülerliði giderek artan wi-fi (kablosuz
Ýnternet) eriþim yöntemleri, önceki yýllarda havaalanlarý,
otobüs terminalleri ve alýþveriþ merkezleri gibi ortak
alanlarýnda kullanýlýrken, modem fiyatlarýnýn ve eriþim
ücretlerinin ucuzlamasý ile birlikte pek çok kullanýcýnýn
evden Ýnternet eriþimi için tercih ettiði bir yöntem haline
gelmiþtir.
Biliþim ve Hukuk
Rahatlýðý tartýþýlmaz olan kablosuz Ýnternet eriþim
yönteminin ülkemizde fazla üzerinde durulmayan bazý
güvenlik riskleri bulunmaktadýr. Özellikle ev kullanýcýlarý
için, kablosuz modemin þifresiz eriþime açýk olmasý,
teknik olarak ayný anda 253 adet bilgisayarýn Ýnternet
baðlantýsýný paylaþmasýna neden olabilir. Bilgisayarda
paylaþýma açýk klasörler varsa Ýnternet baðlantýsýný
paylaþan kiþiler, klasörlerin içinde bulunan dosyalara
eriþim saðlayabilirler. Ancak bu konudaki en büyük
tehlike, kablosuz Ýnternet baðlantýsýný yetkisiz olarak
kullanan kiþilerin Ýnternet’e eriþimde baþkasýna ait olan
ADSL hesabýný ve dolayýsýyla baþkasýna tahsis edilen
bir IP (Ýnternet Protokol) numarasýný kullanmalarýdýr.
Ýnternet baðlantýsýný yetkisiz olarak kullanan kiþiler
tarafýndan Ýnternet üzerinde yapýlan yasadýþý iþlemlerin
IP numarasý takibi sonucunda baðlantýnýn sahibi olan
ADSL abonesi sorumlu tutulmaktadýr.
34
Söz konusu nedenlerle biliþim suçlarýnda suçlu tespitini
zorlaþtýran kablosuz Ýnternet eriþim teknolojisi bazý
durumlarda suç ile doðrudan ilgisi olmayan kiþilerin
sanýk olarak tespitine neden olabilmektedir.
Kablosuz eriþimin söz konusu sakýncalý boyutlarýný
engellemek için modem güvenlik ayarlarýnýn doðru
þekilde yapýlmasý gerekmektedir. Bir çok abone
merkezi kurlum yaptýðý sistemlerde ayný þifreyi güvenlik
þifresi olarak belirlemektedir. Bu durum çok ciddi
güvenlik riskleri oluþturmaktadýr.
Kablosuz modemlerde üç katmanlý bir güvenlik sistemi
bulunmaktadýr. Kablosuz að eriþimi için gereken WPA
(kablosuz güvenli eriþim) þifreleme özelliðinin yaný sýra
að kaynaklarýný kullanacak bilgisayarlarýn MAC (ortam
eriþim
yönetimi)
adresleri
de
modeme
tanýmlanabilmektedir. Üçüncü katmanda ise aða giriþ
yapabilen bilgisayarlardan Ýnternet’e baðlanma yetkisi
olan bilgisayarlarýn MAC adreslerini modem üzerinde
tanýmlamak mümkündür. Her modemde farklý
yöntemlerle düzenlenebilen söz konusu üç güvenlik
katmaný, yetkisiz kiþilerin Ýnternet baðlantýsýný
kullanmalarýný büyük ölçüde engellemektedir.
Günümüzde hýzlý geliþen biliþim teknolojileri, yeni
sistemlerdeki öngörülemeyen güvenlik açýklarý ve yeni
yazýlým dilleri ile oluþturulan saldýrý yöntemleri
nedeniyle çok yönlü güvenlik tehditleri oluþturmaktadýr.
Alýnacak önlemler sistemleri tam anlamýyla
koruyamasa da að güvenliðinin aþýlmasý zor seviyelere
yükseltilmesine yardýmcý olabilmektedir.
Biliþim suçlarýyla mücadele açýsýndan kablosuz Ýnternet
ortak kullaným noktalarýnda ücretli ya da ücretsiz þifre
tahsis edilmesi zorunlu hale getirilmelidir. Ülkemizde
yýllardýr kimler tarafýndan kullanýldýðý denetlenemeyen
Ýnternet kafelere kablosuz alanlarýn da eklenmesi
sonucunda biliþim suçlarýnda belirgin artýþlar olacaðýna
kesin gözüyle bakýlmaktadýr.
Biliþim alanýnda daha detaylý yasal düzenlemeler
yapýlmasý
için
ciddi
sorunlar
yaþanmasý
beklenmemelidir. Güvenlik, Ýnternet kullanýmýnýn
yaygýnlaþmasý için zorunlu bir koþuldur. Güvenli ve
yaygýn Ýnternet kullanýmý, Türkiye’nin biliþim çaðýnda
geliþmiþ ülkelerin sahip olduklarý refah seviyesine
ulaþmasý açýsýndan çok büyük bir öneme sahiptir.
ULUSLARARASI NÝTELÝKLÝ
ELEKTRONÝK SÖZLEÞMEYE UYGULANACAK
HUKUKUN BELÝRLENMESÝ
STJ. AV. SEZERCAN BEKTAÞ
Makalemizde
öncelikle,
elektronik
sözleþme
kavramýndan bahsedilecek sonra da yabancý unsur
içeren elektronik sözleþmelere uygulanacak hukuk,
Türk kanunlar ihtilafý kurallarýnca belirlenmeye
çalýþýlacaktýr. Bu makalenin amacý, yabancý unsur
içeren elektronik sözleþmelere uygulanacak hukukun
belirlenmesinde, Türk Kanunlar Ýhtilafý kurallarýnýn
getirdiði baðlama noktalarýnýn yeterliliði konusunda
tespitlerde bulunmaktýr.
1. ELEKTRONIK SÖZLEÞME NEDIR?
Elektronik sözleþme, internet üzerinde, elektronik
iletiþim araçlarý kullanýlarak , yapýlan sözleþmelerdir. Bir
baþka ifadeyle elektronik sözleþme, elektronik formlarla
oluþturulup, internet üzerinde geçerlilik kazandýrýlan, el
ile yazýlmayan, yada bilgisayar çýktýsý ile kaðýda
dökülmeyen sözleþmeleri ifade eder. Örneðin bir
elektronik sözleþme iliþkisi, bilgisayar ile yazýlan bir
sözleþmenin, e-mail aracýlýðý ile diðer tarafa
gönderilmesi; kabul eden diðer tarafýn ise bu
sözleþmeyi güvenli elektronik imza ile imzalayýp tekrar
gönderen tarafa, e-mail aracýlýðý ile iletmesi þeklinde
kurulabilir. Diðer bir örnekte ise, internet kullanýcýlarý,
web sitesinde yayýnlanan sözleþme formuna kredi kartý
numaralarýný girerek, ‘’Click to agree‘’ buttonuna
basmak suretiyle sözleþmeyi kabul edip, digital ürünü
download edebililer.
2. ELEKTRONIK SÖZLEÞMELER HANGI
YOLLARLA KURULABILIR?
a.) Elektronik sözleþme E-mail aracýlýðý ile kurulabilir:
Bu þekilde kurulan sözleþmeler, mektupla kurulan
sözleþme iliþkilerinin online ortama taþýnmýþ halini
ifade eder.
b) Elektronik sözleþmeler Web sitesi aracýlýðý ile
kurulabilir: Bu þekilde kurulan sözleþmelerde, web
sitesi operatörü, mal veya hizmetin satýlmasý için
teklifini ve talep formunu sitede yayýnlar. Bu mal
veya hizmetten yararlanmak isteyen müþteri, talep
formunu doldurarak, karþý tarafa iletir. Web sitesi
operatörü sipariþi kabul ederse sözleþme kurulmuþ
olur. Sonra mal ve hizmet fiziken(off-line) ifa edilir.
c) Elektronik sözleþmeler web sitesi üzerinde, veri
deðiþimi (download) suretiyle sözleþme yapýlabilir.
Bu tür sözleþmede önceden hazýrlanan kalýp
sözleþmeler, müþteri tarafýndan kabul edilirse,
server ile müþteri makinesi arasýnda baðlantý
saðlanarak veri deðiþimi saðlanýr.
d) Elektronik sözleþmeler Electronic Data Ýnterchange
(EDI) aracýlýðý ile kurulabilir. EDI bilgisayardan
bilgisayara, bilginin doðrudan deðiþimidir.
Standartlara göre formatlanmýþ ve alýcý bilgisayar
tarafýndan doðrudan iþleme konulabilen veri alýþ
veriþidir. Ýnsan faktörü bu sözleþmesel iliþkide
bulunmamaktadýr.
e. Elektronik sözleþme taraflarýnýn her ikisinin de
elektronik temsilci kullanmasý ile kurulabilir.
Biliþim ve Hukuk
Uluslararasý bir elektronik sözleþmeden doðan
uyuþmazlýk, Türk hakiminin önüne gelince, hakim
uyuþmazlýða uygulanacak hukuku, Türk kanunlar
ihtilafý kurallarýna göre belirleyecektir. Peki Türk
Kanunlar ihtilafý kurallarý elektronik sözleþmelere
uygulanacak hukuk olarak nereyi göstermektedir?
35
3. YABANCI UNSUR ÝÇEREN ELEKTRONIK
SÖZLEÞMELERDE, UYGULANACAK HUKUKUN
TESPITI
Yabancý unsur içeren bir elektronik sözleþmeden
doðan uyuþmazlýk Türk Hakimi önüne gelirse, hakim
uyuþmazlýða uygulanacak hukuku Türk Kanunlar Ýhtilafý
Kurallarýna (2675 sayýlý Milletlerarasý Özel Hukuk ve
Usul Hukuku Hakkýnda Kanun) göre belirleyecektir.
MÖHUK 24/I md. : ‘’Sözleþmeden doðan borç iliþkileri
taraflarýn açýk olarak seçtikleri kanuna tabidir.‘’
Milletlerarasý özel hukukta sözleþmeden doðan borç
iliþkileri için uygulanacak hukuk ilke olarak taraflarýn
iradesine terk edilmiþtir. Taraflar, elektronik sözleþme
içerisinde uygulanacak hukuku tespit etmiþlerse, o
hukuk uygulanacaktýr. Elektronik sözleþmenin taraflarý
sözleþmede uygulanacak hukuku belirlememiþlerse,
ifa yeri hukuku yetkisi kabul edilmiþtir.
MÖHUK 24/II md. : ‘’ Taraflarýn açýk olarak bir kanun
seçmemiþ olmalarý halinde borcun ifa yeri hukuku,
borcun ifa yeri hukuku birden fazla olmasý halinde borç
iliþkisinin aðýrlýðýný teþkil eden edimin ifa yeri hukuku,
bu yerin de tespit edilmediði hallerde ise sözleþmenin
en yakýn irtibat halinde bulunduðu yer hukuku
uygulanýr.‘’
Biliþim ve Hukuk
MÖHUK 24/II md.sinde baðlama noktasý olarak
belirlenen ifa yerinin vasýflandýrýlmasý, ‘’Lex fori‘’ ye
(hakimin hukukuna) göre yapýlýr. Bu durumda Türk
hakimi kendi hukukuna göre ifa yeri hukukunu tayin
edecektir yani; ifa yerini TBK(Borçlar Kanunu) 73
md.sine göre belirleyecektir. Bu nedenle, elektronik
sözleþme tek bir edim içeriyorsa, o edimin ifa yeri; eðer
sözleþme birden fazla edim içeriyorsa, karakteristik
edimin ifa yeri hukuku belirlenmelidir. Karakteristik
edim genellikle sözleþmelerde, para borcunun
karþýsýndaki edimi ifade eder.
36
Elektronik sözleþmede ifa yeri hukukunun belirlenmesi
konusunda taraflar ifa yeri hukukunu açýk ya da zýmni
þekilde
belirlemiþ
olabilirler.
Eðer
açýkça
belirlememiþlerse, zýmni olarak ifa yerinin tespit edilip
edilmediðini bulmak gerekecektir. Burada iþin niteliði,
örf ve adet de önem kazanacaktýr. Elektronik
sözleþmelerde, ifa yeri tespitinde zýmni iradenin
bulunmasý için bazý düzenlemelerden yararlanýlabilir.
UNCITRAL Model Kanunu 15 md. si ‘’veri mesajlarýnýn
gönderme ve alým yeri ve zamanýný‘’ tanýmlamýþtýr.
‘’Buna göre gönderici ve muhatap arasýnda aksine bir
anlaþma yoksa, bir veri mesajý göndericinin iþyerinin
bulunduðu yerde gönderilmiþ, muhatabýn iþyerinin
bulunduðu yerde alýnmýþ varsayýlýr. Bu maddenin
amacý açýsýndan, gönderici veya muhatabýn birden
fazla iþyeri varsa, temeldeki muameleyle en yakýn
baðlantýlý iþyeri, temelde bir muamele yoksa, esas iþ
yeri esas alýnýr. Eðer gönderici veya muhatabýn iþyeri
bulunmuyorsa, mutad meskenleri dikkate alýnýr.
Dolayýsýyla Model Kanun bilgiyi depolamak, almak ve
iletmek için kullanýlan elektronik posta kutusu dahil
teknik yöntemlerin tümünü içeren bilgi sistemlerinin
bulunduðu yeri dikkate almamýþtýr.‘’ Bu halde, satýcýnýn
veya alýcýnýn iþyerinin bulunduðu yerler dikkate
alýnmýþtýr. Elektronik sözleþme türlerinden ‘’veri
deðiþimi‘’(download) türünde örneðin; software bir
muhasebe programýnýn satýþýnda, alýcý taþýnabilir bir
bilgisayarla programý iþyeri dýþýndaki bir ülkedeyken
download etmiþse, ifa yeri neresi olacaktýr? Her ne
kadar, fiili ifa yeri farklý olsa da, elektronik sözleþme
iliþkilerinin niteliðine bakýlýnca, muhasebe programýnýn
satýn alýnmasý nedeninin, iþletmenin gereði olduðu
açýktýr, dolayýsýyla zýmni ifa yeri iþyeri olarak dikkate
alýnmalýdýr.
Ýfa yeri için, Zýmni irade de tespit edilememiþse, Kanuni
ifa yerleri, Para borçlarýnda ifa yeri, alacaklýnýn
ikametgahý; parça borçlarýnda ifa yeri sözleþmenin
yapýldýðý anda þeyin bulunduðu yer, bunu dýþýndaki
borçlarda ise ifa yeri borcun doðumu sýrasýndaki
borçlunun ikametgahýdýr.
Ýfa yeri hiç tespit edilemeyen elektronik sözleþmeler
için MÖHUK 24/II md. çözüm olarak sözleþmeye
uygulanacak hukuku en yakýn irtibatlý hukuku
belirlemiþtir. En yakýn irtibatlý hukukun tespitinde ise,
taraflarýn iradesi yerine, sözleþmenin objektif þartlarý
göz önüne alýnarak, taraflar için en uygun hukuk tespit
edilmelidir
Bazý elektronik sözleþmeler, tüketici sözleþmesi olabilir.
4822 sayýlý yasa ile deðiþik 4077 sayýlý Tüketicinin
Korunmasý Hakkýnda Kanunun 3 md. uyarýnca, bir
elektronik sözleþme ticari ve mesleki olmayan
amaçlarla, mal ve hizmet edinilmek þeklindeki
muamele iradesi ile yapýlmýþsa, bu elektronik sözleþme
bir tüketici sözleþmesidir. Tüketici sözleþmesi olan,
elektronik sözleþmeler, TKHK 9/A md. uyarýnca
mesafeli sözleþme olarak da nitelendirilmiþtir. Tüketici
sözleþmeleri sosyal yönü gereði, korumacý yasa
kurallarýyla donatýlmýþtýr. Emredici kurallar koyarak
yasalarda yer alan bu tip kurallar milletlerarasý özel
hukukta doðrudan uygulanan kurallardýr. Devletin
sosyal, ekonomik, siyasal yapýsý gereði olarak bu
kurallarýn yabancý unsurlu iliþkilere doðrudan
uygulanmasý doðaldýr , ayrýca uygulanacak hukukun
aramasý gerekmemektedir.
4. SONUÇ
Uluslararasý ticarettin önemli bir aracý olan elektronik
sözleþmede uygulanacak hukukun tespiti konusunda,
kanunlar ihtilafý kurallarýnýn klasik baðlama noktalarý,
yeterli olmamaktadýr. Bu tip yeni hukuksal iþlemlerin
niteliði çerçevesinde, yeni baðlama noktalarý ihdas
etmenin gereði ortadýr. Bu konunun uzun süre açýklýk
kazanmamasý, elektronik ticaretti engelleyebilir.
Özellikle tüketicinin korunmasý amacý gereði, internet
üzerinden kurulan sözleþmelerin ifa yerinin
belirlenmesi ve hatta bu sözleþmelerin kuruluþ yeri için
bazý karineler getirilmesi çözüm olarak düþünülebilir.
YENÝ TÜRK CEZA KANUNU’NUNDA
BANKA VE KREDÝ KARTLARININ KÖTÜYE
KULLANIMI
AV. ONUR TATAR / Ankara Barosu
Günümüzde teknolojik imkanlarýn geliþmesine baðlý
olarak, hayatýmýz bir parçasý haline gelen kredi kartlarý
suçun vasýtasý haline de gelmiþtir.
Özünde kredi kartýnýn arka bölümünde yer alan ve
kullanýcýnýn kiþisel verileri ile banka tarafýndan
kendisine tahsis edilen kullaným limiti ölçüsünde,
faydalanýlan kredi kartýnýn kullanýcý yönünden anlamý,
nakit para çekmek ya da yapýlan alýþveriþin karþýlýðý
olarak en fazla limit tutarýnda ödeme yapabilmektir.
Banka kartlarý ise, kullanýcýnýn vadesiz ya da hazine
bonosu ve fon hesabýnda mevcut, her an kullanýmýna
açýk olan hesabýný temine dönük bir karttýr.
765 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun ‘’Biliþim Suçlarý‘’
baþlýðý altýnda düzenlenen 525/a- 525/b- 525/c ve
525/d maddeleri özel olarak banka ve kredi kartýnýn
kötüye kullanýmýný düzenlememiþtir.
Yargýtay içtihatlarý ile, 765 sayýlý TCK’nýn 493.
maddesinin 2. fýkrasýnda düzenlenen hýrsýzlýk fiilinin
aðýrlaþtýrýcý hallerinden ‘’…cürmü iþlemek veya çalýnmýþ
eþyayý baþka yere kaldýrmak için kullanýlan sair
aletler…‘’ düzenlemesinden faydalanýlarak, banka ve
kredi kartlarý ‘’sair alet‘’ kavramýnýn hukuki uzantýsý
olarak nitelendirmiþtir.
Yargýtay,‘’Sanýðýn haksýz olarak ele geçirdiði, müþtekiye
ait bankamatik kartý ile ATM’den para çektiðinin
anlaþýlmasý karþýsýnda eylemin TCK’nýn 493/2
maddesine uyan suçu oluþturduðu düþünülmeden
yazýlý þekilde hüküm kurulmasý bozmayý gerektirir.‘’
diyerek 5237 sayýlý yasa öncesi düzenlemede bu fiilleri
nitelikli hýrsýzlýk olarak nitelendirmiþtir.
Yargýtay 11. Ceza Dairesi ise, banka ve kredi kartýnýn
sahibinin rýzasý dýþýnda kredi kartýnýn elinden çýkarak fail
tarafýndan kullanýldýðý durumlarda, TCK.nýn 493/1
maddesinin uygulanacaðý görüþündeydi.
5237 sayýlý Yeni Türk Ceza Kanunu’nun 765 sayýlý
yasadan farklý olarak kredi kartýnýn kötüye kullanýlmasý
suçunu düzenlemiþ olmasý hem hukuki, hem sosyal bir
ihtiyaçtan kaynaklanmaktadýr. Kredi kartlarýnýn
sahibinin rýzasý olmaksýzýn kullanýlmasý ve fail ya da
faillere kullanýmdan kaynaklý bir yararýn saðlanmýþ
Biliþim ve Hukuk
GÝRÝÞ :
37
olmasýna baðlý olarak meydana gelen suçtaki artýþ bu
düzenlemenin temel nedenidir.
BANKA VE KREDI KARTININ KÖTÜYE
KULLANILMASI :
5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun ikinci kitabý, üçüncü
kýsým,onuncu bölümünde ‘’Biliþim alanýnda suçlar‘’
baþlýðý altýnda düzenlenen 245 madde de, banka ve
kredi kartlarýnýn kötüye kullanýlmasý ‘’ Baþkasýna ait bir
banka veya kredi kartýný her ne surette olursa olsun ele
geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin
veya kartýn kendisine verilmesi gereken kiþinin rýzasý
olmaksýzýn bunu kullanarak veya kullandýrtarak
kendisine veya baþkasýna yarar saðlarsa, üç yýldan altý
yýla kadar hapis ve beþ bin güne kadar adli para cezasý
ile cezalandýrýlýr‘’ þeklinde düzenlenmiþtir.
Bu suçun yargýlamasýnda görevli mahkeme Asliye
Ceza Mahkemesi’dir.
Banka ve kredi kartýnýn kötüye kullanýmý suçunun bir
þehirde iþlendiði durumlarda yetkili mahkeme suçun
iþlendiði yer mahkemesi olup , suçun birden çok
þehirde fail ya da faillerce iþlendiði durumlarda yetkili
mahkeme kesintisiz suçlar bakýmýndan kesintinin son
gerçekleþtiði yer olacaktýr.
Banka ve kredi kartýnýn kötüye kullanýlmasý suçu özel
bir suç tipi olup, banka aracý kullanýlmak suretiyle
iþlenmediðinden banka aracý kýlýnmak suretiyle iþlenen
dolandýrýcýlýk suçundan ayrýlýr.
Ayný zaman fasýlasý içerisinde bir bankaya ait kredi
kartýnýn birden fazla kötüye kullanýmý, yahut birden
fazla bankaya ait kredi kartýnýn ayný suçun iþlenmesi
amacýyla kullanýlmasý halinde failin cezasý dörtte birden
dörtte üçe kadar arttýrýlacaktýr.
Kredi kartýnýn kötüye kullanýmý suçunda nakit çekme ya
da alýþveriþ yapma iþlemi esnasýnda kredi kartýnýn
limitinin
yetersiz
olmasý
nedeniyle
fiilin
gerçekleþtirilememesi
hali
suçun
teþebbüs
aþamasýnda kalmasýna neden olur. Bu halde failin
cezasý dörtte birden dörtte üçe kadar indirilecektir.
Biliþim ve Hukuk
Bankalarca alýþveriþ yerlerinde bulunan post makinesi
adlý cihazlarýn link hatlarýndan kaynaklanan arýza
nedeniyle kartýn kullanýlamamasý veya banka ATM
cihazlarýnýn haznelerinde yeterince nakit bulunmamasý
nedeniyle nakit çekme iþleminin gerçekleþmemesi
ardýndan failin tespit edilerek yakalandýðý hallerde de
fail hakkýnda teþebbüs hükümleri uygulanacaktýr.
38
Banka ve kredi kartlarýnýn kötüye kullanýlmasý suçunun
bir baþka biçimi de, hesap sahibinin ya da kart
hamilinin bilgilerinin teknik yöntemler kullanýlmak
suretiyle bir baþka banka ve kredi kartýna
kopyalanmasýdýr. TCK’ nýn 245. maddesinin 2.
fýkrasýnda; ‘’Baþka-larýna ait banka hesaplarýyla
iliþkilendirilerek sahte banka veya kredi kartý üreten,
satan, devreden,satýn alan veya kabul eden kiþi üç
yýldan yedi yýla kadar hapis ve on bin güne kadar adli
para cezasý ile cezalandýrýlacaktýr.‘’
Yasal düzenlemede kartý üreten, satan, devreden, satýn
alan kavramlarýna ek olarak bir sonraki fýkrada
‘’kullanmak‘’ cezalandýrýldýðý halde, ‘’kabul eden‘’
kavramýnýn kullanýlmýþ olmasýnýn nedeni, yasa
koyucunun banka ve kredi kartlarýnýn kötüye
kullanýmýnda, kopya iþlemini gerçekleþtirenlerle,
kopyalanan veriler sayesinde kartýn kullanýlmasý için
gerekli post cihazýný temin edenlerin iþtirak halinde
olabilecekleri
düþüncesidir.
‘’Kabul
edenin‘’
cezalandýrýlabilmesi için, banka ve kredi kartýnýn
sahtecilik suretiyle kopyalandýðýný veya üretildiðini
bilmesi gereklidir.
Banka ve kredi kartýnýn sahtecilik suretiyle
oluþturulmasý ya da üzerinde sahtecilik yapýlmasý ve
kiþinin bu suretle kendisi veya bir baþkasý lehine yarar
saðladýðý durumlarda ise, TCK’ nýn 245. maddesinin
üçüncü fýkrasý uyarýnca fail dört yýldan sekiz yýla kadar
hapis ve beþ bin güne kadar adli para cezasý ile
cezalandýrýlacaktýr.
Maddenin 4. fýkrasý ise, ceza hukukundaki suç ve
cezalarýn þahsiliði prensibinden hareketle, banka ve
kredi kartýnýn hakkýnda ayrýlýk kararý verilmemiþ
eþlerden birinin, üstsoy ya da altsoyunun veya bu
derece kayýn hýsýmlarýndan birinin, evlat edinen ve
evlatlýðýn, ayýn konutta yaþayan kardeþlerden birinin
‘’birbirlerinin zararýna iþlediði durumlarda‘’ ise banka ve
kredi kartýnýn sahibini deðil; bu kartý kötüye kullanan
cezalandýrýlmaktadýr.
Suçun kovuþturulmasýnda suçtan zarar görenin davaya
müdahilliði mümkündür. Hukukumuzda bir ceza
kovuþturmasýna müdahil olabilmenin temel þartý suçtan
doðrudan doðruya zarar görmek olduðundan, banka
ve kredi kartýnýn kötüye kullanýmýnda; banka, kart
hamili veya hesap sahibi, ek kredi kartýnýn kötüye
kullanýldýðý hallerde malen sorumlu olan asýl kart sahibi
de davaya müdahil olabilir. Kötüye kullaným
neticesinde zarara uðrayan ticaret erbabý kiþi de malen
kartý
düzenleyen
banka
nezdinde
sorumlu
olacaðýndan, ceza kovuþturmasýna müdahil olabilir.
1 Ankara Barosu CMK Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi
2 Yargýtay 6. CD. 08.07.1997, 7167/ 7714
3 Yargýtay 11. CD. 16.12.1998, 7956/7835
4 CMK madde 12/1
5 CMK madde 12/2
6 CMK madde 43
7 CMK madde 35/1
8 CMK madde 237-2
SÝBER TERÖRÝZM...
TEHLÝKENÝN NE KADAR FARKINDAYIZ?
AV. KORCAN DERECÝOÐLU / Ankara Barosu
Fakat terörizm kavramý için bazý ortak kriterler
belirlemek mümkündür. Bunlar; etkili ve sistemli bir
biçimde þiddet kullanýlmasý veya kullanýlma tehlikesinin
varlýðý, hedef alýnan topluluða veya toplumun
çoðunluðuna karþý iþlenmese bile toplumda korku veya
güvenlik endiþesinin yaratýlmasýnýn hedeflenmesi ve
uzun vadede kamu düzeninin bozulmasýnýn
amaçlanmasýna dayanan eylemlerdir. 2
Siber terörizmin tanýmý ise Stanford Taslaðý olarak da
bilinen‘’ Siber suçlar ve Terörizm alanýnda Uluslar arasý
Sözleþme Taslaði’nda tanýmlanmýþtýr. Bu taslaða göre
siber terörizm «Hukuken yetkili kýlýnmýþ görevlilerin
eylemleri dýþýnda, siber sistemlere karþý giriþilen ve kiþi
veya kiþilerin ölümü veya yaralanmasý, kamu düzeninin
bozulmasý veya önemli ekonomik zararlara veya
mallara karþý önemli zararlara neden olmasý muhtemel
olan þiddet, bozma ve engelleme eylemlerinin kasýtlý
olarak yapýlmasý veya yapýlacaðý tehdididir.3
Dünya 1970’li yýllarda yeni bir teknoloji devrimi ile karþý
karþýya gelmiþtir. Bu yeni devrimin adý ‘Biliþim
Devrimi’dir. Özellikle 1990 sonrasý geliþen aðý
sayesinde tüm dünyayý saran internet, devletlerin
ulusal güvenliklerini de her yönü ile tehdit etmeye
baþlamýþtýr. Uluslararasý alýþveriþ þirketleri yüzünden
gümrük sistemleri, hacker lar yüzünden en gizli devlet
sýrlarý, her gün mantar gibi artan korsan siteler
yüzünden gerçek hayat tehdit altýna alýnmaktadýr.
Bilgisayarlar ve bilgi teknolojileri siber savaþýn ve siber
terörizmin yeni silahlarý olacaðý açýktýr. Bu savaþlarýn
ekonomik hayat üzerindeki yýkýmlarý da bir o kadar
büyük olacaktýr.Bugün kapasitesi 4 GB büyüklüðüne
ulaþmýþ anahtarlýk boyutundaki taþýnabilir bellekler
içerisine her türlü yazýlýmý yüklemek mümkündür.Ýzinin
sürülmesi neredeyse imkansýz olan taþýnabilir bu
bellekler aracýlýðý ile dünyanýn herhangi bir yerindeki
herhangi bir bilgisayardan bir týklama ile dünyanýn öbür
ucundaki bir ülkenin bilgisayar aðýný çökertmek
mümkündür.Ayný durum, giderek yaygýnlaþan kablosuz
aðlar (WI-FI) için de geçerlidir.Biraz teknik bilgi
donanýmýna sahip bir kiþi arkasýnda iz býrakmadan
kablosuz aðdan faydalanarak kolayca eylemlerini
gerçekleþtirebilmektedir.
Görüldüðü gibi teknoloji hayatýmýza yenilik, kolaylýk,
esneklik getirse de bazý tehditleri de beraberinde
getirmektedir.Ýnternet ve bilgi sistemleri hayatýmýza çok
büyük kolaylýk saðlamasýnýn yanýsýra insanlýðý gün
geçtikçe kendine baðýmlý hale getirmektedir.Bugün bile
toplum ve özellikle ticari þirketler için internet günlük
yaþamýn vazgeçilmez bir parçasý haline gelmiþtir.
Bugün dünya üzerindeki ülkelerin pek çoðunda
elektrik, su, saðlýk, eðitim, emniyet, doðalgaz gibi
hizmetler
bilgisayar
sistemleri
üzerinden
yönetilmektedir. Eþ zamanlý internet kullanan bu
sistemlere dýþarýdan müdahale etmek de mümkündür.
Konuya iliþkin bazý örneklere aþaðýda yer verilmektedir:
w
w
w
w
w
2002 yýlýnýn ilk yarýsýnda, ticari iþletmelere internet
bazlý 180,000’den fazla saldýrý,
Ýnternet bazlý saldýrýlarýn yýllýk artýþ oraný % 60 olarak
tespit edilmiþtir.
Ticari iþletmelerin yaklaþýk %50si haftada en az 32
internet saldýrýsýna maruz kalmakta,
Geliþen teknoloji ve uygulanan sofistike methotlar
sebebiyle bilgisayar sistemlerinin güvenlik açýklarý
her yýl aritmetik dizi halinde artmaktadýr.
Son olarak raporlara geçen rakamlarýn toplam
saldýrýlarýn yalnýzca %10’luk bir kýsmýndan ibaret
olduðu belirtilmektedir. 4
Ülkemizdeki UYAP sistemini ele aldýðýmýzda dýþarýdan
bir müdahale ile verilerin deðiþtirilmesi ile toplumda
meydana gelecek karmaþayý ve güvensizlik ortamýný
düþündüðümüzde tehlikenin boyutunu ve ciddiyetini
kavramada biraz fikir sahibi olmamýza yardýmcý olabilir.
Sonuç olarak, konuya daha hassas yaklaþýlmasý,
gerekli güvenlik tedbirlerinin alýnmasý ve yasal
boþluklarýn doldurulmasý önemli bir adým olacaktýr.
Ayrýca, özel birimlerin etkinleþtirilmesi, bu birimler
bünyesinde uzman personelin yetiþtirilmesi ve bu
personele gerekli teknik desteðin saðlanmasýnýn da
siber terörizm ile mücadeleyi kolaylaþtýracaðý
düþünülmektedir.
Moreillon Laurent, Résumé du cours cybercriminalité
2005-2006 : Le cyberterrorisme et le crime organisé
s.64
Moreillon Laurent, Résumé du cours cybercriminalité
2005-2006 : Le cyberterrorisme et le crime organisé
s.64
Siberterörizm,
http://www.polisiye.com/devam.asp?yazid=406
Cyber Terrorism, Kevin COLEMAN, 10/03,
http://www.directionsmag.com/article.php?article_id=
432&trv=1
Biliþim ve Hukuk
Terörizm için genel bir taným yapmak çok zor hatta bazý
yazarlara göre imkansýzdýr. Uluslararasý hukuk, topluluk
hukuku veya iç hukukta yapýlan farklý tanýmlamalar ve
tek bir taným üzerinde uzlaþma saðlanamamasý da bu
sanýyý kuvvetlendirmektedir. Kimi ülkelere göre terörizm
kavramý kapsamýnda kabul edilen bir eylem diðerlerine
göre
düþünce
özgürlüðü
kapsamýnda
deðerlendirilebilmektedir. 1
39
ÞU MOBESE
DEDÝKLERÝ
Av. ÖZGÜR ERALP / Ankara Barosu Biliþim Kurulu Baþkaný
Panoptikon’da hapishane hücreleri bir daire etrafýna
dizilmiþlerdir ve hücrenin ortasýndaki kuledeki gardiyan
tarafýndan tek yönlü olarak gözetlenebilmektedirler.
Panoptikon sözcüðünün isim babasý Jeremy Bentham
ve bu sözcüðü tekrar gündeme getiren Michel Foucault
gözetlemenin insan davranýþý üzerindeki gücünü kabul
ederler. Panoptikon’da gardiyan her dakika yerinde
olmak zorunda da deðildir çünkü bireyler
gözetlendiklerine inandýklarý zaman kendilerini,
gözetleyenin gözünden deðerlendirmeye doðru bir
eðilim taþýmaktadýrlar1.
her adýmýn, sarf ettiði her sözün resmî makamlarca
nasýl izlenip, arþivlendiði anlatýlmaktaydý 1984 adlý
romanýnda2
1 http://dergi.tbd.org.tr/yazarlar/19042004/gozde_dedeoglu.htm
2 http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/sayi45/akcadag.htm
3
http://www.sbe.deu.edu.tr/Yayinlar/dergi/2002sayi3PDF/bagli.p
df
Biliþim ve Hukuk
Kýrklý yýllarýn sonunda kafasýný hiç bir gizlisi kalmamýþ,
tümüyle saydam hâle getirilmiþ insan tipinin vizyonuna
takan George Orwell de mutlak kontrol ile bu
saydamlýðý saðlayan süper devlete kitabýnda
Okyanusya adýný yakýþtýrmýþtý. Büyük Birader’in
yönetimindeki bu devlette, yaþam alanlarýnýn her
köþesine yerleþtirilmiþ kameralar olan, insanlarýn attýðý
40
Herkesin gözetlenebilmesine olanak saðlayan
G.Qwellin Tele ekraný veya Jeremy Benthamýn
mahkumlarýn kontrol etmek için tasarladýðý Panoptikon
yöntemi hukuk ve felsefe dünyasýnda tartýþýla dursun3
yakýn geçmiþte hayatýmýza giren MOBESE bu
tartýþmalarý yeniden alevlendirdi.
Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü tarafýndan projelendirilen
ve Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu olarak lanse
edilen MOBESE’nin aslýnda ilginç bir baþka açýlýmý
daha var. MOBESE’nin M’si; Mustafa Hararcý ve Murat
Nazmi Akman’ý, O’su; Osman Nihat Þen’i, B’si; Basri
Aktepe’yi, E’si; Erin Çoban’ý, S’si; Süleyman Demirci’yi,
E’si ise Erdoðan Toprakman’ý ifade ettiði de söylentiler
arasýnda. Bu kiþiler sitemi kuran ekibi oluþturan kiþiler4
MOBESE’ye yakýþtýrýlan baþka adlar da ‘’Þehir Komuta
Kontrol Merkezi‘’ veya ‘’Kent Bilgi ve Güvenlik
Sistemi.5‘’
Her ne kadar MOBESE denince akla sadece sokaklara
yerleþtirilmiþ kameralar geliyorsa da Ýstanbul Emniyet
Müdürlüðü’nün internet sitesinde belirtildiði üzere
Projenin bileþenleri þu þekildedir;
w
w
w
w
w
w
w
w
w
w
w
Komuta Kontrol Merkezi (K.K.M.)
düzenlemesine göre de kiþisel veriler; adil ve yasal
olarak toplanmalý, belirlenen, açýk ve yasal olan
amaçlar için toplanmalý ve ancak bu amaçlar
doðrultusunda kullanýlmalý, toplanma amacýyla ilgili ve
silinmesi ya da düzeltilmesi için gereken yapýlmalý)
Mobil-K Ünitesi (MOBÝL-K)
Karýnca Evrak Transfer Sistemi (K.E.T.SÝS.)
ve
organlarýna yönelik verilerin korunmasýna iliþkin
doðru ve güncel olmalý (yanlýþ ya da eksik olan verinin
Mobil Araç Sorgulama Sistemi (M.A.S.)
Ýyileþtirme
Parlementosu ve Konseyi’nin Topluluk kurum ve
yeterli ölçüde olmalý, bu amacý aþan ölçüde olmamalý,
Araç Takip Sistemi (A.T.S.)
Nezarethane
(N.Ý.K.S.)
güdülür. 2001 tarihli (CE) 45/2001 sayýlý Avrupa
Kontrol
ancak
Merkezi
Bölge Görüntüleme Sistemi (B.G.S.)
Plaka Algýlama Sistemi (P.A.S.)
Muhtarlýk Otomasyon Sistemi (M.O.S.)
Asayiþ Otomasyon Sistemi (AS.O.S.)
Mobil Operasyon Yönetim Merkezi (MO.YÖN)
Ýstanbul Emniyet Müd. Bilgisayar Aðý (ÝEMNET)
Aslýnda MOBESE altýnda Bölge Görüntüleme Sistemi
(BGS) olarak düzenlenmiþ bu sistem halkýn yoðun
olarak bulunduðu ve geçiþ güzergahý olarak bilinen
yerlere konulan kameralar ile, bu kameralardan alýnan
görüntülerin merkeze sürekli olarak aktarýlýp
kaydedilmesinden oluþmaktadýr.
Bu sistemlerin keyfi ve düzensiz kullanýmýnýn baþta
kiþisel verilerin ve mahremiyet olmak üzere bir çok
hukuk kuralýný ihlal etme ihtimalinin yüksek olduðu
muhakkaktýr.
1980 yýlýnda OECD tarafýndan belirlenen ‘’Adil Bilgi
Uygulama Kurallarý‘’ özünde: *Bilgi toplanmasýna belli
kýsýtlamalar getirerek, sadece gerekli bilgilerin
toplanmasýna izin verilmesini, *Mümkün olabilen
durumlarda bilginin doðrudan kiþinin kendisinden
alýnmasýný, bilgi alýnmasýnýn sebebinin açýklanmasýný ve
neden bu bilgilere gereksinim duyulduðunun
açýklanmasýný, *Toplanan bilginin sadece bildirilen
neden için kullanýlmasýný, *Bilgi veren kiþiye kiþisel
bilgilerine girme ve yanlýþ ise düzeltme olanaðý
verilmesini ister.
Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’nin 1995 yýlý tarihli
95/46/EC sayýlý yönergesine göre de veriler yasal
çerçevede toplanabilir, verinin öznesi bilgilendirilir.
Veriler, verinin öznesine açýktýr, itiraz, düzeltme hakký
amaca
uygun
saklanmalýdýr.
olarak
gerektiði
sürece
Ülkemizde, özel hayatýn gizliliði, haberleþme hürriyeti
ve haberleþmenin gizliliði Anayasa’yla korunmuþtur.
(T.C.Anayasasý Madde 20, Madde 22). Türkiye ayrýca;
(8.maddesiyle) herkesin özel ve aile hayatýna,
konutuna ve haberleþmesine saygý gösterilmesini
hükme baðlayan Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi’ni
1954 yýlýnda onaylamýþ; ‘’Kiþisel Verilerin Otomatik
Ýþleme
Tabi
Tutulmasý
Karþýsýnda
Bireylerin
Korunmasý’na iliþkin 108 sayýlý Avrupa Konseyi
Sözleþmesi’ni de 1981 yýlýnda imzalamýþtýr. Bunlarýn
yaný sýra Türkiye, veri korumasý ve sýnýr-ötesi bilgi akýþý
konusundaki
imzalamýþtýr6.
OECD
Yönlendirici
Ýlkeleri’ni
de
5237 Sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun Özel Hayata ve
Hayatýn Gizli Alanýna Karþý Suçlar baþlýklý dokuzuncu
bölümündeki
maddelerle
5271
Sayýlý
Ceza
Muhakemesi Kanunu’nun Ýletiþimin tespiti, dinlenmesi
ve kayda alýnmasý baþlýklý 135.maddesi ve Teknik
araçlarla izleme baþlýklý 140.maddelerinde ise ilgi çekici
düzenlemeler mevcuttur.
Nihayet konuya iliþkin en somut ve özel düzenleme
olan ‘’Kiþisel Verilerin Korunmasý Kanun Tasarýsý‘’
09.11.2005 tarihinde Baþbakanlýða sevk edilmiþtir7.
Sonuç
olarak
belirtmek
gerekirse;
Teknolojik
geliþmelerin artýk hayatýn her alanýnda etkisini
gösterdiði bir dönemde Emniyet Birimlerinin suçu
önleme ve suçla mücadele çalýþmalarýnda bu tür
imkanlardan yararlanmasýný doðal bir davranýþ biçimi
olarak kabul etmek gerekmektedir. Bu yararlanmanýn
sýnýrlarýný ise her zaman olduðu gibi felsefe akýmlarýyla
siyasal düþünce sistemlerinin etkisinde þekillenen
hukuk çizecektir.
4 http://www.hurriyetim.com.tr/haber/0,,nvid 7e592732,00.asp
5 http://mobese.iem.gov.tr/ 6 http://dergi.tbd.org.tr/yazarlar/19042004/gozde_dedeoglu.htm
7 http://www.kgm.adalet.gov.tr/kisiselverilerinkorunmasikanunu.htm
Biliþim ve Hukuk
w
vardýr. Verinin gizliliði ve güvenliðini koruma ilkesi
41
AVRUPA BÝRLÝÐÝ VE TÜRKÝYE’DE
VERÝ KORUNMASI HUKUKU BAKIMINDAN
ELEKTRONÝK POSTA
TAMER SOYSAL / Þarköy Cumhuriyet Savcýsý
1I. AB Hukuku’nda
Veri, sayýsal ve mantýksal her türlü deðeri, bilgi ise
verinin iþlenmiþ halini ifade eder. Kiþisel veri kavramý ise
ilk olarak1 Avrupa Konseyi’nin 28 Ocak 1981 tarihli 108
no’lu sözleþmesi2 ile düzenlenmiþtir. Bu sözleþme’de
kiþisel veri, kimliði belirtilen veya belirtilebilen gerçek
kiþiyle ilgili tüm bilgiler olarak tanýmlanmýþtýr. Bu
Sözleþme’nin ardýndan Avrupa Konseyi Bakanlar
Komitesi internet üzerinde kiþisel veri konusunda 23
Þubat 1999’da R(99) sayýlý Tavsiye Kararý’ný3
yayýmlayarak bu konuda prensipler belirlemiþtir. Bu
tavsiye kararýnda kullanýcýlarýn elektronik posta
adreslerinin kiþisel veri (personal data) olduðunu
hatýrda tutmalarý ve listelenmek istemedikleri zaman
bunu bildirmelerinin haklarý olduðu belirtilmiþtir.
Biliþim ve Hukuk
Veri korumasý hukuku ile ilgili temel düzenlemeler ise
Avrupa Birliði hukukunda yapýlmýþtýr. 24 Ekim 1995
tarihinde Avrupa Parlamentosu ve Konsey 95/46 sayýlý
‘’Kiþisel Verilerin Ýþlenmesi’nde Gerçek Kiþilerin
Korunmasý Direktifi‘’ni4 çýkarmýþtýr. Bu Direktif’e göre
doðrudan doðruya veya dolaylý olarak bir gerçek kiþi ile
ilintili olabilecek her türlü bilgi kiþisel veri olarak kabul
edilmiþtir. Elektronik posta da kiþisel veri olarak kabul
edilmiþ ancak bu konuda özel bir düzenleme
yapýlmamýþtýr. Bu Direktif’ten sonra 1997 yýlýnda 97/66
sayýlý ‘’Telekomünikasyon Alanýnda Kiþisel Verilerin
Ýþlenmesi ve Mahremiyetin Korunmasý Direktifi5‘’ kabul
edilmiþtir. Bu Direktif 95/46 sayýlý Direktif’i
telekomünikasyon alanýnda tamamlayýcý olarak
42
çýkarýlmýþtýr. Bu Direktif’de de elektronik postalarla ilgili
özel bir düzenleme yer almamýþtýr. Avrupa
Parlamentosu son olarak 31 Temmuz 2002 tarihinde
2002/58 sayýlý ‘’Elektronik Ýletiþimde Kiþisel Verilerin
Ýþlenmesi ve Gizliliðin Korunmasý Direktifi‘’ni6 kabul
etmiþtir. Bu Direktif 95/46 sayýlý Direktif’i elektronik
iletiþim alanýnda tamamlayýcý niteliktedir. 2002/58 sayýlý
Direktif ile elektronik ticaret alanýnda kabul edilen
2000/31 sayýlý Direktif ile benimsenen ‘opt-out’
seçeneðinden daha güçlü bir koruma saðlayan ‘opt-in’
seçeneðinin temel anlayýþ olarak benimsendiðini
görüyoruz. 2002/58 sayýlý Direktif’in 13/1 maddesi ile
alýcýlara, kiþi müdahalesi olmaksýzýn telefon, faks ya da
otomatik þekilde faaliyet gösteren iþlemciler aracýlýðýyla
doðrudan reklam iletisi almak istediðini beyan
etmedikçe (opt-in) ileti gönderilmesi yasaklanmýþtýr7.
Bu düzenleme ile Avrupa Birliði hukukunda istenmeyen
iletilerin gönderilmesinde ‘önceden rýza (opt-in)’
sisteminin benimsendiði söylenebilir. Ancak getirilen
bu düzenleme ayný maddenin sonraki fýkralarý ile
yumuþatýlmýþtýr. Direktifin 13/2 fýkrasý ile alýcýnýn
‘müþteri’ konumu ile ticari iliþkiye girdiði gerçek veya
tüzel kiþiler bu iliþki sýrasýnda müþterilerinin elektronik
posta adreslerini temin etmiþler ise –kural olarakmüþterilerine kendi ürünleri ile ilgili olarak doðrudan
reklam amaçlý iletiler gönderebileceklerdir. Ancak bu
þekilde müþterilerinin elektronik posta adreslerini temin
eden þirket veya kiþilerin bu konuda müþterilerine
açýklama yapma mükellefiyetleri bulunmaktadýr.
Açýklama yapmadan alýnan e-posta adreslerine reklam
Avusturya 2003 tarihinde çýkardýðý Yeni Telekom
Kanunu’nun 107 inci maddesi ile reklam amaçlý iletiler
ve reklam amaçlý olmasa dahi 50’den fazla kullanýcýya
gönderilen iletilerin (elektronik posta ve SMS9 ayýrýmý
yapýlmaksýzýn) gönderilmesi için mutlaka önceden
gönderilen kiþinin rýzasýnýn alýnmasýný (opt-in) þart
koþulmuþtur.
Belçika ise 15 Ocak 2002’de reklam amaçlý iletiler için
‘opt-in’ seçeneðini 2002/58 sayýlý Direktif’in kabulünden
önce düzenlemiþtir. Düzenlemeyle Belçika’da reklam
amaçlý elektronik posta atýlmasý kullanýcýnýn rýzasýna
baðlý kýlýnmýþtýr. Ayrýca servis saðlayýcýlar da rýza ile
atýlsa da reklam amaçlý iletilerde kullanýcýnýn listeden
çýkmasýna temin eden anlaþýlabilir ve açýk bir bir bilgi
notunun bulunmasý ve ‘opt-in’ seçeneðinin etkin olarak
kullanýmýný temin edeceklerdir.
Finlandiya 1 Temmuz 1999’da getirdiði düzenleme ile
bireyler için talep edilmeyen iletiler ile ilgili olarak ‘optin’ seçeneðini; tüzel kiþiler için ise ‘opt-out’ seçeneðini
benimsemiþtir.
Ýspanya’da 12 Ekim 2002’de yürürlüðe giren
düzenleme ile ‘opt-in’ seçeneði benimsenmiþ ve
reklam amaçlý iletilerin baþýna ‘Publicidad’10 teriminin
getirilmesini zorunlu kýlmýþtýr.
Macaristan, Slovenya, Danimarka, Norveç, Almanya,
Ýtalya, Polonya ve Yunanistan mevzuatlarýnda ‘opt-in’
seçeneðini benimseyen diðer ülkeler olmuþlardýr11.
II. Türkiye’de
Ülkemizde Avrupa Konseyi’nin 28 Ocak 1981 tarihli 108
no’lu sözleþmesi ayný tarihte imzalanmýþ ve
Sözleþme’nin dördüncü maddesinde yer alan ‘’Her akit
Taraf, kendi iç hukukunda bu bölümde yer alan verilerin
korunmasýna iliþkin ilkelere iþlerlik kazandýrýcý önlemleri
alýr. Bu önlemlerin taraflarca en geç, Sözleþmenin
kendileri bakýmýndan yürürlüðe girdiði tarihte alýnmasý
zorunludur‘’ hükmü gereðince münferit bir Kiþisel
Verilerin Korunmasý Kanunu oluþturmak için
çalýþmalara 1995 tarihinde baþlanmýþtýr. Avrupa
Konseyi’nin 108 numaralý söz konusu Sözleþme’si
ülkemiz tarafýndan henüz onaylanýp yürürlüðe
sokulmamýþtýr12. Ancak bu kapsamda yapýlan
çalýþmalar sonucunda ‘’Kiþisel Verilerin Korunmasý
Kanunu Tasarýsý‘’13
Adalet Bakanlýðý tarafýndan
hazýrlanmýþ ve 09.11.2005 tarihinde Baþbakanlýða
sunulmuþtur14. Tasarýnýn 3. maddesinde kiþisel veri
‘’belirli veya kimliði belirlenebilir gerçek veya tüzel
kiþilere iliþkin bütün bilgiler‘’ olarak tanýmlanmýþtýr.
Elektronik posta da bu kapsamda kiþisel veri olarak
kabul edilecektir. Tasarýnýn 4. maddesinde kiþisel
verilerin iþlenmesinde uyulacak ilkeler belirlenmiþtir.
Buna göre kiþisel verilerin;
a) Hukuka ve dürüstlük kurallarýna uygun olarak
iþlenmesi,
b) Belirli, açýk ve meþru amaçlar için toplanmasý ve bu
amaçlara aykýrý olarak yeniden iþlenmemesi,
c) Toplandýklarý amaçla baðlantýlý, yeterli ve orantýlý
olmasý
gerekecektir. Bu kapsamda kiþilere ait elektronik
postalarýn biriktirilerek elde edilmesi ve reklam amaçlý,
spam e-mail niteliðindeki mailler gönderilmesi de ilgili
Kanun kapsamýnda kiþisel verilerin hukuka aykýrý olarak
kullanýlmasý olarak kabul edilebilecektir. Tasarýda
elektronik posta ve talep edilmeyen elektronik
postalarla ilgili baþkaca bir düzenleme ise
yapýlmamýþtýr.
Avrupa Birliði’ne aday olmaya çalýþan ülkemizde bu
amaçla sürdürülen çalýþmalarda Avrupa Birliði
Müktesebatýnýn Üstlenilmesine Ýliþkin Türkiye Ulusal
Programý’nýn15‘’Telekomünikasyon
ve
Bilgi
Teknolojileri‘’ alt baþlýðýnda Telekomünikasyon
sektöründe kiþisel verilerin iþlenmesi ve mahremiyetin
korunmasý ile ilgili 15 Aralýk 1997 tarih ve 97/66/EC
sayýlý Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi’ni
karþýlamak üzere Telekomünikasyon Sektöründe
Kiþisel Bilgilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðinin Korunmasý
Hakkýnda Yönetmeliðin 31.12.2003 tarihine kadar
yürürlüðe sokulmasý hedeflenmiþtir. Ayrýca Elektronik
Ýletiþimde Kiþisel Verilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðinin
Korunmasý hakkýnda 12 Temmuz 2002 tarih ve
2002/58/EC sayýlý Avrupa Parlamentosu ve Konseyi
Direktifi’ni karþýlamak üzere de ‘’Elektronik Haberleþme
Sektöründe Kiþisel Bilgilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðinin
Korunmasý Hakkýnda Yönetmelik‘’ in 31.12.2003
tarihine kadar yürürlüðe sokulmasý planlanmýþtýr16. Her
iki yönetmeliðin hazýrlanmasýndan sorumlu kuruluþ
olarak ise Telekomünikasyon Kurumu’na görev
verilmiþtir. Türkiye bu plan dahilinde Avrupa Birliði’nin
97/66
sayýlý
Direktifi’nin
karþýlýðý
olarak
Telekomünikasyon Sektöründe Kiþisel Bilgilerin
Ýþlenmesi ve Gizliliðinin Korunmasý Hakkýnda
Yönetmeliði176 Þubat 2004 tarihinde yayýmlayarak
yürürlüðe sokmuþtur18. Yönetmeliðin tanýmlar baþlýklý
üçüncü
maddesinde
elektronik
mektup
‘’Telekomünikasyon hizmetini kullanan tarafýndan
toplanacaðý ana kadar þebekede veya alýcýnýn terminal
cihazýnda depolanabilir nitelikteki þebeke üzerinden
gönderilen yazýlý, sesli, görüntülü mesaj‘’ olarak
tanýmlanmýþtýr. Avrupa Birliði’nin 2002/58 sayýlý
Direktifi’nin ‘’Talep Edilmeyen Ýletiþim‘’ baþlýklý 13 üncü
maddesini karþýlayan Yönetmeliðin 20 inci maddesi
‘’Ýstek Dýþý Haberleþmeler‘’ baþlýðý ile düzenlenmiþtir.
Madde ile sadece siyasi propaganda içerikli
mesajlarda ‘opt-in’ seçeneði benimsenmiþtir. Buna
göre hizmet sunucularý, kiþi müdahalesi olmadan
çalýþan fakslar, elektronik posta, kýsa mesaj gibi
otomatik arama sistemlerini, abonenin önceden izni
olmadan
siyasi
propaganda
amacýyla
Biliþim ve Hukuk
amaçlý ileti gönderilemeyecektir. Ayrýca Direktif’in 13/4
maddesi ile ileti gönderen kiþinin kimliðini açýklamayan
ya da anlaþýlýr þekilde göstermeyen ve iletiyi
istemediðini belirtebileceði bir adres içermeyen
iletilerin gönderilmesi kesinlikle yasak edilmiþtir.
Direktif’in temel anlayýþ olarak ‘önceden rýza (opt-in)’
seçeneðini benimsediði söylenebilirse de Direktif’in
13/3 maddesi üye ülkelerin bu konuda düzenleme
yapma zorunluluklarýndan bahsetmiþ ancak ‘opt-in’
veya ‘opt-out’ seçeneðini benimsemede Üye ülkeler
serbest býrakýlmýþlardýr. Bu düzenlemenin ardýndan
Avrupa Birliði ülkeleri de kendi ulusal mevzuatlarýnda
düzenlemeler yaparak AB’nin 2002/58 sayýlý Direktifi ile
uyum saðlamaya çalýþmýþlardýr8.
43
kullanamayacaktýr. Otomatik arama sistemlerinin
doðrudan pazarlama amacýyla kullanýlmasý halinde ise
hizmet sunucularý kullanýcýlara gelen her bir mesajý
bundan sonrasý için almayý reddetme imkanýný ücretsiz
ve kolay bir yolla saðlama borcu altýna girecektir.
Doðrudan pazarlama amacýyla gönderilen ve kimin
adýna haberleþme yapýldýðý hususunda göndericinin
kimliðini saklayan veya alýcýnýn bu iletiþimin
sonlandýrýlmasý konusunda talepte bulunacaðý bir
adres bulunmayan elektronik mektuplarýn gönderilmesi
abonenin bu yöndeki talebi ile engelenecektir.
Yönetmelik ile spamming konusunda Avrupa Birliði’nin
2002/58 sayýlý Direktifi’nin 13 üncü maddesine göre
daha az bir koruma getirildiði söylenebilir19. Direktif
13/4 maddesi ile ileti gönderen kiþinin kimliðini
açýklamayan ya da anlaþýlýr þekilde göstermeyen ve
iletiyi istemediðini belirtebileceði bir adres içermeyen
iletilerin gönderilmesini tümden yasaklamýþ iken;
Yönetmelik ile sadece siyasi propaganda amaçlý
elektronik mektuplarýn gönderilmesi önceden izin (optin) þartýna baðlanmýþ, doðrudan pazarlama amacýyla
gönderilen ve kimin adýna haberleþme yapýldýðý
hususunda göndericinin kimliðini saklayan veya
alýcýnýn bu iletiþimin sonlandýrýlmasý konusunda talepte
bulunacaðý bir adres bulunmayan elektronik
mektuplarýn gönderilmesinin ancak kullanýcýnýn bu
yöndeki talebi ile engellenebileceði belirtilmiþtir.
Biliþim ve Hukuk
Kiþiler veri koruma hukukuna göre sadece spam
elektronik postalar nedeniyle deðil kendisine ait özel
bilgilerin, resimlerin elektronik posta yolu ile
dolaþtýrýlmasýna karþý da her zaman koruma talep
edebilecektir.
44
Ülkemizde münferit bir Kiþisel Verilerin Korunmasý
Kanunu henüz yasalaþmamýþken ceza hukuku
alanýnda 1 Haziran 2005’de yürürlüðe giren 5237 sayýlý
yeni Türk Ceza Kanunu’nda kiþisel verilen korunmasý
konusu da düzenlenmiþtir. Türk Ceza Kanunu’nun
‘’Kiþisel Verilerin Kaydedilmesi‘’ baþlýklý 135 inci
maddesi ile ‘’Hukuka aykýrý olarak kiþisel verileri
kaydeden kimseye altý aydan üç yýla kadar hapis cezasý
verilir.‘’ denmek sureti ile kiþisel verilerin kayýt edilmesi
dahi yasaklanmýþtýr. Yine ‘’Verileri Hukuka Aykýrý Olarak
Verme veya Ele Geçirme‘’ baþlýklý 136 ýncý madde ile
kiþisel verileri, hukuka aykýrý olarak baþkasýna veren,
yayan veya ele geçiren kiþi bir yýldan dört yýla kadar
cezalandýrýlabilecektir. Kiþilere istenmeyen elektronik
posta gönderebilmek için kiþilerin elektronik posta
adreslerinin temin edilmesi bu maddeler kapsamýnda
cezai
yaptýrýma
maruz
kalabilecek
eylemi
oluþturacaktýr. Ayrýca 139 uncu madde ile bu suçlar
þikayete tabi suçlardan kabul edilmediði için kiþinin
þikayetçi olmamasý da failin cezalandýrýlmasýný
engellemeye yetmeyecektir.
DÝPNOTLAR
1
ABD’de 1974 tarihli Privacy Act ile kiþisel veriler somut olarak
korunmaya baþlamýþtýr. Türkiye’de kiþisel veriler kiþilik haklarýna
dahil bir unsur olarak kabul edilmiþ ve korunmuþtur. Ancak
yaþanan geliþmelere paralel olarak münferit bir ‘Kiþisel Verilerin
Korunmasý Kanunu’ hazýrlanmasý için çalýþmalar uzun süredir
devam etmektedir. Adalet Bakanlýðý 02.06.2004 tarihinde ‘’Kiþisel
Verilerin Korunmasý Kanunu Tasarýsý‘’ ný Baþbakanlýða
sunmuþtur. Tasarý halen kanunlaþmamýþtýr. Kiþisel Verilerin
Korunmasý ile ilgili bkz. Nilgün Baþalp, Kiþisel Verilerin Korunmasý
ve Saklanmasý, Yetkin Yayýnlarý, Ankara 2004., s.94.; Esra Tekil
Yýldýz, ‘’Ýnternet Üzerinde Kiþisel Verilerin Korunmasý‘’, Prof.
Fahiman Tekil’in Anýsýna Armaðan, Ýstanbul 2003. (s.779-827)
2
Convention for the Protection of Individuals with Regard to
Automatic Processing of Personal Data, Strasbourg, 28.01.1981;
http://conventions.coe.int/treaty/en/Treaties/Word/108.doc
Türkçe metni için bkz. Kiþisel Nitelikte Verilerin Otomatik Ýþleme
Tabi Tutulmasý Karþýsýnda Kiþilerin Korunmasýna Dair Sözleþme,
http://www.avrupakonseyi.org.tr/tur/antlasma/aas_108.htm
3
Council of Europe, Committee of Ministers to Member States for
the Protection of Privacy on the Internet, Kabul Tarihi:
23.02.1999,
Tavsiye
No.
R(99);http://www.cpsrperu.org/bdatos/decisiones/europa/Recom_99r5.pdf
4
Directive 95/46/EC of the European Parliament and of the
Council of 24 October 1995 on the Protection of Individuals with
regard to the processing of Personal Data and on the free
movement
of
such
data;
http://europa.eu.int/eurlex/lex/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:31995L0046:EN:H
TML
5
Directive 97/66/EC of the European Parliament and of the
Council of 15 December 1997 concerning the processing of
Personal Data and the Protection of Privacy in the
Telecommunications
Sector;
http://europa.eu.int/eurlex/lex/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:31997L0066:EN:H
TML
6
Directive 2002/58/EC of the European Parliament and of the
Council of 12 July 2002 concerning the processing of Personal
Data and the Protection of Privacy in the Electronic
Communications
Sector;
http://europa.eu.int/eurlex/pri/en/oj/dat/2002/l_201/l_20120020731en00370047.pdf
7
Baþalp, age., s.94.
8
Avrupa Birliði ülkeleri içinde Avusturya, Macaristan, Slovenya,
Belçika, Danimarka, Finlandiya, Norveç, Almanya, Ýtalya,
Ýspanya, Polonya ve Yunanistan ‘önceden rýza (opt-in)’
seçeneðini yaptýklarý yasal düzenlemelerle benimseyen ülkeler
olmuþlardýr.
9
SMS, Short Message Service. Ticari nitelikli ilk kýsa mesaj
Vodefone telefon þirketinde çalýþan Neil Papworth tarafýndan 3
Aralýk 1992’de gönderilmiþtir. 2000’li yýllarla birlikte cep telefonlarý
üzerinden atýlan mesajlar yolu ile reklam, tanýtým vs. yapýlmasý da
çok yayýlmýþ ve ‘talep edilmeyen SMS’ler’ de ‘talep edilmeyen
elektronik postalar’ ile ayný çözüm usullerine tabi olacak þekilde
tartýþýlmaya ve düzenlenmeye baþlamýþtýr.
10
Publicidad kelimesi, Ýngilizce ‘advertising’, türkçe ‘reklamcýlýk’
karþýlýðý
kullanýlan
ispanyolca
bir
kelimedir.
Bkz.
http://es.wikipedia.org/wiki/Publicidad
11
Ülkeler ile ilgili bkz. The European Coalition Against Unsolicited
Commercial E-Mail, http://www.euro.cauce.org/en/index.html
12
13.06.2006 tarihi itibariyle 108 numaralý sözleþmeyi imzaladýðý
halde yürürlüðe sokmayan sadece 4 ülke vardýr. Sözleþmeyi
Moldova 04.05.1998’de imzalamýþ, Rusya 07.11.2001’de
imzalamýþ, Ukrayna 29.08.2005’de imzalamýþ, Türkiye ise
28.01.1981’de imzalamýþ fakat henüz bu dört ülke sözleþmeyi
onaylayýp yürürlüðe sokmamýþlardýr. Bkz.
13
14
15
16
17
18
19
http://conventions.coe.int/Treaty/Commun/ChercheSig.asp?NT
=108&CM=8&DF=6/13/2006&CL=ENG
Tasarý için bkz.
http://www.kgm.adalet.gov.tr/kisiselverilerinkorunmasikanunu.ht
m
Tasarý ile ilgili bkz. Baþalp, age., s.107-126.
Ulusal Programýn tamamý için bkz. Baþbakanlýk, Avrupa Birliði
Genel Sekreterliði,
http://www.abgs.gov.tr/up2003/up.htm
Bkz. http://www.abgs.gov.tr/up2003/up_files/doc/IV-19.doc
Telekomünikasyon Sektöründe Kiþisel Bilgilerin Ýþlenmesi ve
Gizliliðinin Korunmasý Hakkýnda Yönetmelik , Resmi Gazete
06.02.2004, 25365. Yönetmelik için bkz.
http://www.tk.gov.tr/Duzenlemeler/Hukuki/yonetmelikler/Kisisel_
Bil_Yon_06_02_04.pdf
Baþalp, s.127. Sözkonusu yönetmelik Kiþisel Veriler Kanunu
henüz çýkarýlmadýðýndan 04.02.1924 tarih ve 406 sayýlý Telgraf ve
Telefon Kanunu ile 05.04.1983 tarih ve 2813 sayýlý Telsiz
Kanunu’na dayanýlarak çýkarýlmýþtýr. Bkz. Ýlgili Yönetmelik m. 2
Baþalp, s.135
BÝLÝMSEL ARAÞTIRMALAR
ELEKTRONÝK POSTA YOLUYLA
KÝÞÝLÝK HAKLARINA MÜDAHALEDEN
DOÐAN HUKUKÝ SORUMLULUK
TAMER SOYSAL / Þarköy Cumhuriyet Savcýsý
I. GÝRÝÞ
Biliþim ve Hukuk
Dünya’da ve Türkiye’de internet kullanýcýlarý her geçen
gün artmaktadýr. Computer Industry Almanac verilerine
göre Dünya’da 2004 yýlý itibariyle 934 milyon internet
kullanýcýsý vardýr. Bu rakamýn 2005 yýlýnda 1.07 milyara,
2006 yýlýnda 1.21 milyara ve 2007 yýlýnda 1.35 milyara
çýkmasý beklenmektedir. Türkiye’de internet kullanýcý
sayýsý 7.27 milyon olarak belirlenmiþtir. Kiþilerin internet
kullanýmýnda en çok baþvurduklarý araç e-posta’lardýr.
E-posta’lar adeta iletiþim ve haberleþmede yepyeni bir
dönemi baþlatmýþtýr. Firmalar e-posta ve internet
teknolojileri nedeniyle yeni çalýþma yöntemleri
uygulamaya baþlamýþlar, kiþiler haberleþmek, özel
günleri kutlamak ve bilgileri paylaþmak için e-posta’yý
yoðun bir þekilde kullanmaya baþlamýþlardýr. Ancak
hýzla yayýlan bu yeni alýþkanlýk bir takým problemleri de
beraberinde getirmiþtir. Günlük hayatta öteden beri
görülen kiþilik hakký ihlalleri e-posta’lar yolu ile çok
kolay bir þekilde ihlal edilmeye baþlamýþtýr. E-posta
yolu ile kiþilik hakký ihlallerinin en çok görülen þekli
kiþilerin e-posta adreslerini çeþitli þekillerde ele
geçirerek bu adreslere kiþilerin rýzasý olmaksýzýn
tanýtým, reklam, istismar içerikli mesajlar göndermek
yolu ile gerçekleþen ‘spam e-mailler’ dir. Talep
edilmeyen e-posta’lar olan ‘spam e-mail’ ler,
kullanýcýlarýn zamanýný çalmakta ve maddi zararlara yol
açmaktadýr. Ýnsanýn korunmaya deðer en önemli hakký
46
olan kiþilik hakký bu yeni araç ile türlü þekillerde ihlal
edilmekte ve bu yeni ortam olan sanal ortamda da
kiþilik hakkýnýn korunmasý ön plana çýkmaktadýr.
II. ÝNTERNET
2.1. Tanýmý ve Teknik Yapýsý
Ýnternet, birden fazla haberleþme aðýnýn (network),
birlikte meydana getirdikleri bir iletiþim ortamýdýr. Bu
iletiþim aðlarý, bilgisayarlar ile oluþturulmaktadýr. Diðer
bir deyiþle, internet bilgisayarlar arasýnda kurulmuþ
bulunan bir haberleþme aðýdýr1. Internet kelimesi, 1973
yýlýnda Birleþik Devletler Savunma Konulu Ýleri
Araþtýrma Projeleri Dairesi (Defense Advanced
Research Projects Agency-DARPA) tarafýndan aða
baðlý çok sayýda bilgisayar arasýnda paket
anahtarlamalý veri iletimini destekleyen iletiþim
protokolleri geliþtirmek amacýyla baþlatýlan ve
‘’Internetting Project‘’ adý verilen bir araþtýrma
projesinden esinlenerek ortaya çýkmýþtýr2. Internet
kelimesi, ingilizce ‘’International Network (Uluslararasý
Çalýþma
Aðý)’un
kýsaltýlmýþý
olarak
da
tanýmlanmaktadýr3. Ýnternet, insanlarýn her geçen gün
gittikçe artan ‘’üretilen bilgiyi saklama/paylaþma ve ona
kolayca ulaþma‘’ istekleri sonrasýnda ortaya çýkan bir
teknolojidir. Bu teknoloji yardýmýyla pek çok alandaki
bilgilere kolay, ucuz, hýzlý ve güvenli bir þekilde
eriþilebilmektedir. Bir baþka ifade ile, internet tüm
Ýnternetin teknik geliþimi ise, 1986 yýlýnda oluþturulan
ve internetin geliþtirilmesi ve protokol mühendisliði
alanlarýnda hizmet vermekte olan ‘’Ýnternet
Mühendisliði Çalýþma Grubu (Internet Engineering Task
Force-IETF)‘’ ve bu grubun alt çalýþma gruplarý olan
‘’Ýnternet Mimarisi Kurulu (Internet Architecture BoardIAB)‘’, ‘’Ýnternet Mühendisliði Yönetim Grubu (Internet
Engineering Steering Group-IESG)‘’nun çalýþmalarý ve
‘’Ýnternet Topluluðu (Internet Society-ISOC)‘’ ile
‘’Ýnternet Tahsisli Sayýlar Otoritesi (Internet Assigned
Numbers Authority-IANA)‘’ tarafýndan koordinasyon
halinde katýlýmcý karar alma mekanizmalarý aracýlýðýyla
oluþturulan protokoller tarafýndan yönlendirilmektedir.
Internet Topluluðu-ISOC, 1991 yýlýnda internete resmi
bir yapý saðlamak ve interneti geliþtirmek üzere
kurulmuþtur. Ancak internet üzerinde yasal bir otorite
olarak
çalýþan
bir
merkezi
kural
koyucu
bulunmamaktadýr5.
Ýnternet, birbirine baðlý bilgisayarlardan oluþan bir bilgi
aðý, bilgi otobanýdýr. Dünya’nýn herhangi bir yerinden
bu sisteme katýlmak teorik olarak mümkün olmakla
birlikte bu sisteme girmek için veya kendi web sitenizi
sunabilmeniz
için
‘’provider-Internet
Servis
Saðlayýcýlarý-ISS‘’ denilen kuruluþlarýn devreyi girmesi
gerekmektedir. ISS’lere ulaþým ise modem denilen
telefon sinyallerini bilgiye çeviren aletlerle telefon
üzerinden gerçekleþmektedir. Bilgisayarlarýn kendi
aralarýnda konuþmalarý –en yaygýn sistem olarakTCP/IP yöntemi ile olmaktadýr. Ýnternet sitelerinin
izlenebilmesi için ise ‘’Browser‘’ (Internet Explorer,
Netscape gibi) denilen internet tarayýcýlarýna ihtiyaç
vardýr. Bu ‘’browserler‘’ sayesinde genelde ‘’HTML‘’ dili
ile yazýlan internet sayfalarý adeta tercüme edilmektedir.
Dolayýsýyla internete girebilmek için PC, Modem,
Telefon Baðlantýsý ve Internet Servis Saðlayýcýlarýn bir
araya gelmesi gerekmektedir.
2.2. Protokoller
Ýnternet üzerindeki bilgi iletimi ve paylaþýmý bazý
kurallar dahilinde yapýlmaktadýr. Bu kurallara kýsaca
‘’internet protokolleri‘’ ya da ‘’TCP/IP protokoller ailesi‘’
denmektedir6. Bir baþka deyiþle, TCP/IP protokolleri
bilgisayarlar arasý veri iletiþiminin sýnýrlarýný ve
çerçevesini koymaktadýr. Protokoller, þebeke içindeki
bilgisayarlarýn
birbirleriyle
haberleþmek
için
kullandýklarý kural ve sinyaller bütünüdür.
Bilgisayarlar arasýnda veri iletiþimini saðlamak için
ihtiyaç duyulan bu protokoller, aða baðlý olan,
birbirlerinden farklý iþletim sistemlerine sahip
milyonlarca bilgisayarýn, birbirleriyle iletiþimini ve mesaj
trafiðinin kurallarýný oluþturarak etkin bir iletiþim
saðlanmasýný gerçekleþtirir. TCP/IP ayný zamanda
bilgisayarlar ile veri iletme, alma birimleri arasýnda
organizasyonu saðlayan, böylece bir yerden diðerine
veri iletiþimini mümkün kýlan pek çok veri iletiþim
protokolüne verilen genel addýr7.
Ýnternet að mimarisi dört katmanlý bir yapýya sahiptir.
Her
katmanda
yapýlacak
görevler
protokol
tanýmlamalarý ile belirlenmiþtir. Bu katmanlar ve
protokoller þunlardýr:8
a) Uygulama Katmaný Protokolleri:
1. SMTP (Simple Mail Transport Protocol): Að
içerisindeki kullanýcýlar arasýndaki elektronik
mektup alýþveriþ kurallarýný düzenler.
2. SNMP (Simple Network Managament Protocol): Að
içerisinde bulunan yönlendirici, anahtar gibi
cihazlarýn yönetimi için kullanýlýr.
3. TELNET (Remote Login ): Ýnternet üzerindeki iki
bilgisayarýn, iþletim sistemlerine baðlý olmaksýzýn
birindeki bir kullanýcýya, diðeri üzerinde çalýþma
olanaðý veren bir uzaktan baðlantý programýdýr9.
4. FTP (File Transfer Protocol): Bir bilgisayardan
baþka bir bilgisayarý dosya aktarýmý için baðlanmayý
saðlar. Ýnternet üzerinden nesne deðiþimini olanaklý
kýlar10.
5. NNTP(Network News Transport Protocol):
Postalama hizmetlerinin aktarýlmasýný saðlayan
protokoldür.
6. HTTP ( Hyper Text Transfer Protocol): Web
sayfalarýnýn bilgi, dosya ve resim gibi verileri
aktarmasýna olanak veren protokoldür.
b) Ulaþým Katmaný Protokolleri
1. TCP (Transmission Control Protocol): Bir üst
katmandan gelen verilerin, uygun büyüklükteki
parçalara bölünerek, kolay aktarýmýný saðlar.
Parçalar sýraya konulur ve sýra numaralarý verilir.
Kaybolan
veya
bozuk
gelen
parçalarýn
tekrarlanmasýna olanak verir. Kýsaca veri
paketlerinin ne þekilde iletiminin yapýlacaðýný ve
diðer uç noktada ne þekilde birleþtirileceðini
kapsamaktadýr11.
2. UDP(User Datagram Protocol): Sorgulama ve
sýnama amaçlý, küçük boyutlu verilerin aktarýlmasýný
saðlar. Veri küçük olduðu için parçalanmaya gerek
duyulmaz.
c) Yönlendirme Katmaný Protokolleri
1. IP (Internet Protocol): Bir üst katmandan gelen
segmentleri (parçalarý) alýcýya, uygun yoldan ve
hatasýz ulaþtýrmakla yükümlüdür. Gelen veriye
internet protokol baþlýðý ekleyerek karþý sisteme
iletilmesi için fiziksel katmana gönderir. IP’in baþlýca
görevi, iletimi yapýlacak olan verinin paketlenmesi
ve iletim sýrasýnda izlenecek sanal yola dair bir
yönlendirme adresi verilmesini içermektir12.
2. ICMP (Internet Control Message Protocol): Fiziksel
katmandan önceki protokoldür. Bir üst katmandan
gelen verileri alýcýya ulaþtýrmakla yükümlüdür.
d) Fiziksel Katman: Bu katman üzerinde herhangi bir
protokol tanýmlanmamýþtýr. Üst katmanlardan gelen
veriler burada toplanýr ve alýcýya iletilir.
3.3. Elektronik Posta13
Ýnternet kullanýcýlarýnýn herhangi bir sunucuyu
kullanarak að üzerinden baþka kullanýcýlarla iletiþime
geçebilmesini saðlayan elektronik mesaj iletiþim
sistemidir. Elektronik posta ‘’Basit Posta Aktarým
Protokolü (Simple Mail Transfer Protocol-SMTP)‘’
Biliþim ve Hukuk
ülkelerde kayýtlý üyesi bulunan olaðanüstü kapsamý
olan bir uluslararasý iletiþim þebekesidir4.
47
kullanýlarak, gönderilen iletinin hedeflenen adresi
ulaþmasýný saðlar.
Ýki makine arasýndaki ilk elektronik postayý 1971’de
‘’Bolt Beranek and Newman Þirketi-BBN‘’ ‘nde çalýþan
Ray Tomlinson14 adlý bir mühendis gerçekleþtirdi. Bu
ilk dosya aktarýmýnda Ray Tomlinson kendi yazdýðý
cypnet adlý dosya aktarým protokolünü kullanmýþtý.
Sonra elektronik posta adresinde kullanýcý adý ile
kullanýcýnýn makinesini birbirinden ayýracak bir iþarete
ihtiyaç duyuldu. Ýlk elektronik postayý ileten Tomlinson
bunun için ‘’@‘’ iþaretinde karar kýldý. Bu karakterin
ayný zamanda ingilizce de ismin ‘’-de‘’ halini ifade eden
bir anlamý vardý. Ýnternet üzerinde resimli dosyalarýn
kullanýlmaya baþlanmasýyla elektronik posta hýzla
geliþti ve çok kullanýlan bir iletiþim þekli oldu. Öyle ki
IDC’nin tahminlerine göre 2002 yýlýnda 505 milyon olan
e-posta adresi sayýsý 2005 yýlýnda 1.2 milyara
ulaþmýþtýr15. Gönderilen elektronik posta sayýsý ise
2002 yýlýnda 31 milyar olarak tahmin edilirken; bu
rakamýn 2006 yýlýnda 60 milyara ulaþacaðý tahmin
edilmektedir. 2000 yýlý sonu itibariyle Dünya genelinde
891.1 milyon adet elektronik posta kutusu olduðu
tahmin edilmektedir16.
Elektronik posta için yapýlan bir tanýma göre e-posta,
toplumda bireyler, gruplar ve örgütler arasýnda bilginin
elektronik
yolla
üretilmesine,
kullanýmýna,
saklanmasýna, daðýtýlmasýna ve deðiþimine olanak
saðlayan bir iletiþim, etkileþim ve paylaþým aracýdýr.
Ýnternet ve web teknolojilerinin ürünü olan bu yeni
iletiþim aracý, dünya üzerinde özellikle bilgi toplumu
altyapýsýný oluþturmada önemli yollar katetmiþ
ülkelerde giderek yaygýn olarak kullanýlmaktadýr17.
Elektronik posta, günümüz iletiþim dünyasýnda hýzý ve
kolaylýðý ile en basit iletiþim kanalýný oluþturmaktadýr.
Elektronik posta ile ilgili yapýlan bir araþtýrmada þu
sonuçlar ortaya konulmuþtur:18
-
-
Biliþim ve Hukuk
-
48
Avrupa’da çevrimiçi(online) konumda olanlarýn
yarýsý, bir randevu ayarlama ya da sosyal bir aktivite
için mutlaka e-posta aldýklarýný ya da gönderdiklerini
ifade etmiþlerdir.
Ayný araþtýrma grubunun üçte biri, tanýþma
esnasýnda tanýþtýklarý kiþiye e-posta adresi
verdiklerini belirtmiþlerdir. Bu grupta telefon
verenlerin oraný e-posta verenlerden daha az -% 19çýkmýþtýr.
21. yüzyýlda e-postanýn yarattýðý fýrsatlar ve ileri
düzeydeki katma deðeri, örgütler için telefon, faks
ve diðer iletiþim araçlarý yanýnda, elektronik
postanýn kaçýnýlmaz bir iletiþim aracý olacaðý
düþünülmektedir. Yapýlan araþtýrmalar tüm internet
aktivitelerinin % 85’inin e-posta tabanlý olduðunu
ortaya koymuþtur.
Ýþyeri ve çalýþma iliþkilerinde yaygýnlaþan e-posta
kullanýmý ile kýrtasiye masraflarý azalmakta, zamandan
tasarruf edilebilmektedir. Ýþletmeler iletiþim bültenlerini
e-posta yolu ile yayýnlamaya baþlamýþlardýr. Dünya’nýn
deðiþik ülkelerinde faaliyet göstermekte olan çok uluslu
þirketler e-posta vasýtasýyla organizasyon, pazarlama
ve üretim gibi konularda veri transferi, dosya transferi
gibi iþleri kargoya gereksinim duymadan anýnda
gerçekleþtirebilmektedir. ABD’de bulunan internet
kullanýcýlarýnýn % 98’inin e-posta hesabý olduðu
belirlenmiþtir. Bir baþka araþtýrmada çalýþanlarýn % 73’ü
günde yaklaþýk olarak 1 saatlerini e-posta kullanýmý için
harcamaktadýr. Türkiye’de yapýlan bir araþtýrmada
çalýþanlarýn % 31’inin üç tane elektronik posta adresi
olduðu, yalnýzca % 9’unun sadece bir tane elektronik
posta adresi bulunduðu saptanmýþtýr19.
Elektronik posta adresi kullanýmý hýzlý bir þekilde
artmaktadýr. Bu artýþ klasik postalama hizmetlerini
azaltmakta ve yeni iletiþim türlerini ortaya çýkararak
toplumsal iliþkilerde de bir dönüþüm yaþatmaktadýr.
Ýnternet kullanýcýlarýnýn artýþý ile birlikte internetin
kullanýmýnda ana unsurlardan olan e-posta kullanýmý
da artmaktadýr.
III. Elektronik Posta Yolu ile Kiþilik Haklarýna
Müdahale Yollarý ve Kiþiliðin Korunmasý
3.1. Kiþilik Kavramý
3.1.1. Tanýmý ve Özellikleri
Kiþi, hak ve yükümlülüklere sahip olan hak sujesidir.
Kiþilik kavramý ise, kiþiye baðlý ve hukukça korunan
bedeni, manevi, hukuki nitelikteki varlýklarýn tümünü
ifade eder20. Geniþ anlamda kiþi kavramýna, kiþilik
hakkýnýn konusunu oluþturan kiþisel deðerlerin bütünü
de girer21. Ýngilizce de kiþi karþýlýðý olarak ‘person’,
kiþilik karþýlýðý olarak ise ‘personality’ kelimesi
kullanýlmaktadýr. Latince ‘persona’ kelimesinden
türeyen kelime önceleri tiyatroda oyuncularýn sahneye
çýkarken taktýklarý maskeyi ifade ediyordu. Daha
sonraki süreçte, ‘persona’ kelimesi, günlük dilde kiþiyi
ifade etmek için kullanýlmaya baþlamýþtýr. Batýda kiþilik
kavramý insanýn fiziki varlýðýndan çok, toplum
hayatýndaki yerini ifade eder. Kiþilik kavramý statik ve
duraðan bir kavramý ifade etmekten çok dinamik ve
hayatýn ve mekanýn deðiþimine paralel olarak deðiþen
ve dönüþen bir kavramý ifade etmektedir. Ýngiltere’de
17. yüzyýlda bir kiþinin Katolik olduðunu iddia etmek
veya ABD’de 1950’li yýllara kadar bir kiþiye komünist
demek kiþinin þeref ve haysiyetini ihlal edici nitelikte
davranýþlar iken bugün artýk bu ithamlar bu boyutta
görülmemektedir22.
Kiþilik hakký kiþiliðe baðlý olan deðerlerin sýnýrlý sayýda
olmamasý ve sürekli geliþmesi nedeniyle farklý
þekillerde tanýmlanmaktadýr. Bir tanýma göre kiþilik
hakký, kiþiyi var eden, kiþiliðini serbestçe geliþtirmesini
saðlayan, diðer kiþilerden farklýlýðýný temin eden bütün
deðerler üzerindeki bir haktýr23. Kiþilik hakký, kiþisel
varlýklar üzerinde sözkonusu olan þahsa baðlý bir
mutlak haktýr24. Yargýtay’ýn bir kararýnda kiþilik hakký
‘’kiþinin özgür ve baþkasýna baðlý olmadan varlýðýný
sürdürmesi, kendine özgü yaþam biçimini saðlamasýný
amaçlar. Bu haklar insanýn doðumu ile kazanýlan ve
kiþiliðe baðlý olan haklardýr.‘’ þeklinde tarif edilmiþtir25.
Kiþilik haklarý þahsa sýký sýkýya baðlý haklardandýr. Bu
haklar kiþiye baðlý olup, ondan ayrý olarak
düþünülemezler. Bu nedenle doðumla birlikte herhangi
bir kazandýrýcý iþleme ihtiyaç göstermeksizin
kendiliðinden kazanýlýr ve ölümle birlikte sona
ererler26.
Kiþilik haklarý parayla ölçülemeyen, iktisadi deðer
taþýmayan varlýk ve deðerleri koruduðu için kiþilik
hakký, þahýs varlýðý haklarýna girmektedir27. Kiþilik hakký
herkese karþý ileri sürülebilen mutlak haklardandýr.
Kiþilik hakký münhasýran kiþiye baðlý haklardandýr.
Kiþinin bir baþkasýnýn kiþiliði üzerinde hak sahibi olmasý
düþünülemez. Ancak baþkasýnýn kiþilik haklarýna
müdahale onun yakýnlarýnýn da kiþilik hakkýný ihlal
edebilir. Kiþilik haklarý baþkasýna devredilemez, kiþilik
haklarýndan vazgeçilemez. Kiþilik hakký haczolunamaz,
iflas masasýna girmez. Medeni Kanunumuzun28 23
üncü maddesinde de ‘’Kimse, hak ve fiil ehliyetinden
kýsmen de olsa vazgeçemez‘’ denmektedir. Yine
Anayasamýzýn 12 inci maddesinde de ‘’Herkes,
kiþiliðine
baðlý,
dokunulamaz,
devredilemez,
vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.‘’ diyerek
kiþilik haklarýnýn özelliklerini açýk olarak belirtmiþtir.
3.1.2. Kiþilik Hakkýnýn Konusu
Kiþilik hakkýnýn konusunu kiþilik hakký altýnda
korunmaya deðer bulunan kiþiye ait unsurlar oluþturur.
Türk-Ýsviçre Hukuku sisteminde kiþilik hakký varlýðý
açýkça kabul edilmiþ ancak kiþiliðin kavramýný oluþturan
unsurlar tek tek sayýlmamýþtýr29. Alman Medeni
Kanununda ise Türk-Ýsviçre sisteminden farklý olarak
kiþilik hakký kapsamýnda yer alan münferit kiþisel
deðerler tek tek sayýlmýþ ve koruma altýna alýnmýþtýr.
Alman Medeni Kanunu (BGB) 823/I hayat, vücut
tamlýðý, saðlýk, hürriyet, mülkiyet ve diðer haklarýn
ihlalini hükme baðlamýþtýr. Türk-Ýsviçre hukuk
sisteminde ise genel bir kiþilik hakký kabul edilerek bu
þekilde korunma yoluna gidilmiþtir30.
Kiþilik hakký Türk-Ýsviçre sisteminde tek tek
sayýlmamakla birlikte doktrinde yargýsal kararlarda
dikkate
alýnmak
suretiyle
kiþisel
deðerler
gruplandýrýlarak incelenmektedir:
a) Kiþiye Baðlý Maddi Kiþisel Deðerler:
Kiþinin saðlýklý ve tam bir bedensel yapýya sahip
olmasýný ve bunun sürdürülmesini ve insan haklarýnýn
ilk ve vazgeçilmez deðerlerini ifade eden haklardýr.
Anayasýmýzýn 17 inci maddesi ‘’herkes, yaþama, maddi
ve manevi varlýðýný koruma ve geliþtirme hakkýna
sahiptir‘’ diyerek kiþinin maddi kiþisel deðerleri olan
yaþam hakký, vücut tamlýðý ve hareket özgürlüðünü
garanti altýna almýþtýr. Kiþinin maddi deðerleri üzerinde
yapýlan müdahaleler hukuka uygunluk þartlarý içinde
yapýlmýþsa örneðin, týbbi müdahale nedeniyle
yapýlmýþsa meþru kabul edilecektir.
þeref ve haysiyet ihlallerinde de zararýn oluþtuðu
yerdeki deðer yargýlarý esas alýnarak bir sonuca
varýlmaya çalýþýlýr. Ayrýca internet yolu ile yayýlan
mesajlarda internetin kendine özgü yapýsý ve zamanla
oluþan internet alýþkanlýklarý da dikkate alýnmalýdýr32.
Þeref ve haysiyetin zedelenip zedelenmediði objektif
deðer yargýlarýna göre belirlenir. Kiþinin öznel
deðerlendirmeleri rol oynamaz. Bu manada þeref ve
haysiyetin zedelenmesi için kiþinin itibarýnýn azalmasý
söz konusu olmalýdýr33. Þeref ve haysiyet ihlali gerçek
kiþiler için olduðu kadar tüzel kiþiler için de söz konusu
olabilir.34
Þeref ve haysiyet doktrinde ‘iç þeref-dýþ þeref’,
‘hukuksal þeref-ahlaksal þeref’ gibi deðiþik açýlardan
sýnýflandýrýlsa da35 bu ayrýmlar, pratikte bir deðer
taþýmamakta ve sýnýrlarý belirlenemeyen ayrýmlar olarak
ortaya çýkmaktadýr.36
Kiþinin þeref ve haysiyetinin ihlal edilmesinde kiþinin
rýzasýnýn bulunmasý, üstün nitelikte özel yarar veya
kamu yararý ile kanunun verdiði yetkiye dayanýlarak
ihlalin oluþmasý halinde hukuka uygunluk sebepleri
oluþacak ve ihlal hukuka aykýrý kabul edilmeyecektir.37
2. Kiþinin Özel Hayatý:
Kiþinin yaþamýnýn doðal bir sonucu olarak kiþinin farklý
iliþki düzeylerinde farklý derecelerde ve þekillerde
yaþadýðý hayatýný istediði kiþilerle paylaþmasý da kiþilik
hakkýna duyulan saygýnýn bir gereðidir. Teknolojik
ilerlemelerin had safhada yaþandýðý günümüzde ise
kiþinin kendine özel olan hayatýnýn sýnýrlarýný
çizebilmesi güçleþmekte ve bu noktada korunma
ihtiyacý daha çok önem kazanmaktadýr. Kiþinin hayat
alaný kamuya açýk alan, özel alan ve mahremiyet alaný
olarak üçe ayrýlmaktadýr38. Kural olarak kiþinin kamuya
açýk alaný hukuksal koruma altýnda deðildir. Kiþi
yaþamýnýn doðal sonucu olarak herkesin bildiði ve
kamuya açýk yerlerde meydana gelen olaylar ise kiþinin
kamusal alanýný oluþturmaktadýr39. Kiþinin özel alaný da
kiþinin yakýn çevresi ile paylaþtýðý ve kiþinin mahremiyet
alanýndan daha geniþ bir alaný ifade etmektedir40.
b) Kiþiye Baðlý Manevi Kiþisel Deðerler:
Kiþilik hakký denildiði zaman daha çok akla gelen
kiþinin manevi deðerleri olan þeref ve haysiyeti, itibarý,
adý, özel hayatý, resmi ve sesi gibi unsurlar üzerindeki
haklarý
kiþinin
manevi
kiþisel
deðerlerini
oluþturmaktadýr. Bu deðerler þöyle gruplandýrýlabilir:
Þeref ve haysiyet kavramý kiþiye toplum tarafýndan
verilen manevi deðerlerin tümünü ifade etmektedir31.
Þeref ve haysiyet kavramý da somut duruma göre
deðiþebilen çok yönlü bir kavramdýr. Yargýç þeref ve
haysiyete yapýlan tecavüzü, somut müdahalenin
yapýldýðý yer ve zamandaki normal vatandaþýn
anlayýþýna göre tespit eder. Ýnternet yolu ile yapýlan
Biliþim ve Hukuk
1. Kiþinin Þeref ve Haysiyeti:
49
Kiþinin mahremiyet alaný veya giz alaný diye de bilinen
alan ise kiþinin kendisinde saklý tutmak istediði, diðer
kiþilerce bilinmesini arzu etmediði olay ve
hareketlerinden oluþur41. Kiþinin kendisine ait
elektronik posta adresinin þifresi kiþinin giz alanýna ait
unsurlardandýr. Bu baðlamda kiþiye ait e-posta þifresi
ve adresinin ele geçirilerek kiþiye ait mesajlarýn
okunmasý kiþinin mahremiyet alanýna aykýrýlýk teþkil
edecektir.
3. Kiþiye Ait Ad, Resim ve Ses:
Ýsim, bir kimseyi ferdileþtirmeye ve diðer kiþilerden ayýrt
etmeye yarayan kiþisel deðerlerdir42. Ýsim, insaný
toplum içinde devamlý olarak tanýtan ve onu bireysel bir
varlýk olarak belirten sözcüklerdir. Türk-Ýsviçre
hukukunda, isim üzerindeki hak da kiþilik hakký olarak
kabul edilmektedir. Ancak bu hak, Medeni
Kanunumuzda kiþilik haklarýndan ayrý bir maddede
düzenlenmiþtir. Kiþinin korunmaya deðer isim
kavramýna kiþiyi ve ailesini toplum içinde tanýtmaya
yarayan unvan, takma isim, müstear isim, arma,
rozetler ve simgeler de girer43. Bu baðlamda
teknolojinin geliþimi ile birlikte kiþinin hayatýnýn
vazgeçilmez öðelerinden biri haline gelen kiþiye ait eposta adresleri de kiþinin adý üzerindeki korumadan
yararlanacaktýr.
Hukuk düzeninde gerçek kiþilerin yanýnda tüzel kiþiler
de hak sujesi olarak kabul edilmiþlerdir44. Gerçek
kiþiler gibi tüzel kiþilerinde bir ismi bulunur. Tüzel
kiþilerde ad ve soyadý söz konusu olmaz, ama onlarýn
da mutlaka bir isme sahip olmalarý gerekir. Medeni
Kanunun 58. maddesinde her derneðin bir tüzüðü
olacaðý belirtildikten sonra dernek tüzüðünde
bulunmasý zorunlu olan unsurlar arasýnda ‘’derneðin
adý‘’ da belirtilmiþtir45. Yine Vakýflarla ilgili 106.madde
de vakýf senedinde vakfýn adýnýn bulunacaðý
belirtilmiþtir. Bu isimler þahsiyet hakký kapsamýnda yer
alýr. Kiþiler ve iþletmeler ancak isimlerini kullanmak
suretiyle toplumsal ve hukuksal iliþkilerde bulunabilir.
Ýsimler, toplum nazarýnda ayýrt ediciliði saðlarken,
hukuki güvenliði saðlamada da büyük önem
taþýmaktadýr.
Biliþim ve Hukuk
Ticaret unvaný, tacirin, ticari iþletmesine iliþkin iþlemleri
yaparken ve bu iþlemlerle ilgili hukuki iþlemlerde
bulunurken kullandýðý addýr.(TK. m.41) Ticaret unvaný,
gerçek veya tüzel kiþiyi, ticari iþletmenin sahibi olarak
belirtir. Ýþletme adý ise, iþletme sahibini hedef
tutmaksýzýn doðrudan doðruya iþletmeyi tanýtmak ve
benzer iþletmelerden ayýrt etmek için kullanýlan
addýr.(TK.m.55) Ticaret unvaný ve iþletme adýnýn
korunmasý Ticaret Kanununda özel hükümle
düzenlenmiþtir. Ticaret Kanunun 54. maddesi ticaret
unvaný ve iþletme adlarýnýn korunmasýný düzenler.
Ancak, ticaret unvaný ve iþletme adý ayný zamanda
Medeni Kanun anlamýnda birer isim olduklarýndan
MK’nun 26. maddesinde düzenlenen adýn korunmasý
ile ilgili hüküm kapsamýna sadece kiþi adlarý deðil,
ticaret unvaný ve iþletme adý da girecektir46.
50
Kiþiye ait resim ve ses de kiþiye ait manevi
deðerlerdendir. Hiç kimse hukuka aykýrý þekilde bir
baþka kiþinin resmini çekemez, yapamaz; sesini veya
görüntüsünü kaydedemez ve yayýnlayamaz, teþhir
edemez, kullanamaz47. Resim kavramýna sadece
kiþinin fotoðrafý deðil, film makinesi, kamera veya
benzer araçlar ile oluþturulmuþ görüntüsü, fýrça, kalem
veya diðer bir araçla yapýlmýþ resmi ve karikatürü de
girer48.
Kiþiye ait resim ve portreler Fikir ve Sanat Eserleri
Kanununa göre de korunurlar. 5846 sayýlý Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunun 86 ýncý maddesine göre eser
mahiyetinde olmasalar bile resim ve portreler tasvir
edilenin ölümünden 10 yýl geçmedikçe umuma arz
edilemeyecektir. Ancak memleketin siyasi ve toplumsal
hayatýnda rol oynayan kimselerin resimleri, tasvir edilen
kimsenin katýldýðý resmi tören veya genel toplantýlarý
gösteren resimler ile günlük olaylara dair resimler bu
korumanýn dýþýndadýr. Bu hallerde dahi Medeni
Kanundaki kiþiliði koruyan davalar þartlarý varsa
açýlabilecektir. Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda
düzenlenen eser kavramý da geniþ anlamda kiþinin
kiþiliði kavramýna dahildir. Dolayýsýyla kiþi, internet yolu
ile resminin haksýz yayýmýnda olduðu gibi kendisine ait
eserin kendisinden izin alýnmadan yayýmý ve
daðýtýmýnda da 5846 sayýlý yasanýn haricinde kiþilik
haklarýnýn ihlal edildiðini ileri sürebilecektir.
c) Kiþiye Baðlý Mesleki ve Ticari Kiþisel Deðerler:
Kiþinin hayat bütünlüðü içinde mesleki kaabiliyetleri ve
birikimleri de önem arzetmektedir. Kiþi yaþamýný idame
ettirmek, toplum içinde bir yer edinmek gibi nedenlerle
mesleki faaliyetlerde bulunmakta ve bu faaliyetlerin
sonucu olarak da kiþiye ait bir takým mesleki deðerler
oluþmaktadýr.
Toplum
kiþiyi
o
deðerlerle
bütünleþtirmekte ve kiþinin saygýnlýðý ve prestiji bu
deðerlerle belirlenmektedir. Kiþinin mesleki ve ticari
deðerleri diðer deðerlerden farklý olarak parasal
sonuçlar doðurmaya en elveriþli olanlardýr. Kiþinin
yürüttüðü mesleðe baðlý olarak kiþinin mesleki þeref ve
haysiyeti ile mesleki gizlilik alaný oluþacaktýr. Ayrýca kiþi
iktisadi varlýðýný devam ettirmek için faaliyette bulunma
serbestisine de sahiptir. Ýktisadi varlýk ve hürriyet
Anayasamýzýn 17 ve 48 inci maddelerinde temel bir hak
olarak güvence altýna alýnmýþtýr. Kiþinin mesleki
faaliyetlerine alýnan tavýr olan ‘boykot’ da zaman zaman
kiþilik hakkýna tecavüz olarak yorumlanabilmektedir.
Boykot, belirli bir kiþi ile, organize bir þekilde iktisadi
faaliyete girmeme anlamýna gelmektedir. Boykot
bilhassa e-posta yolu ile de belirli ticari firmalarýn
ürünlerine karþý yapýlabilmektedir. Her neviden boykotu
önsel olarak hukuka aykýrý kabul etmek doðru deðildir.
Bilimsel ve objektif verilerle belirli firmanýn ürünleri
hakkýnda bilgi veren yazýlar ve e-postalar hukuka aykýrý
kabul edilmeyecektir. Ancak yalan ve haksýz ithamlar
içeren bilgilerle belirli firmalara tavýr alýnmasý firmanýn
tüzel kiþiliðini ihlal olacaktýr. Firma ayrýca Ticaret
Kanununda haksýz rekabete iliþkin öngörülen 55 vd.
maddelerinden de faydalanabilecektir.
3.2. E-Posta Yolu ile Kiþilik Haklarýna
Müdahale ve Korunmasý
Teknolojinin geliþmesi ve internetin hýzla yaygýnlaþmasý
ile birlikte kiþiler için internetin ana unsurlarýndan olan
elektronik posta kullanýmý vazgeçilmez bir alýþkanlýk
halini almýþtýr. Elektronik postanýn getirdiði kolaylýklar
yanýnda kiþilerin sosyal iliþkileri için de yeni alternatifler
1.1.1. Bir kimsenin Elektronik Posta Adresine,
Elektronik Posta Gönderilmesi Yolu ile
Kiþilik Haklarýna Müdahale ve Korunmasý
Ýnternette pek çok web sitesinden alýnabilecek ücretsiz
e-posta adresleri ile tanýdýðý veya tanýmadýðý kimselerin
e-posta adreslerine kiþinin þahsiyetine yönelik, onun
þeref ve haysiyetini ihlal edici nitelikte mesajlar
gönderilebilmektedir. Ayrýca bu mesajlar kiþilik hakký
tecavüze uðrayan dýþýnda kiþilere de gönderilmek
suretiyle ihlalin derecesi artýrýlabilir. Bu mesajlar e-posta
gruplarýna gönderilmek suretiyle bir anda birden fazla
kiþinin mesajý okumasý da mümkün olabilecektir. Bu
gibi hallerde kiþi kiþilik haklarýna tecavüz edildiðini öne
sürerek davalar açabilecektir. Kiþinin bunu ispatlamasý
için ise gönderilen e-posta mesajýný silmemesi ve
bilgisayarýnda saklamasý ayrýca bunu yazýlý olarak da
almasý gerekecektir. Ancak e-posta alýmýnda gerçek
bilgilerin verilmesinin zorunlu olmamasý nedeniyle ve
pek çok web sitesinde de ücretsiz e-posta alýmý
olanaklý olduðu için e-postayý atan kiþiye ulaþmak
güçlükler arzedebilecektir. Bu gibi hallerde internet
servis saðlayýcýlardan atýlan e-postanýn atýldýðý
bilgisayarýn internet protokol (IP)51 numarasý ve
kullanýcýya ait ulaþýlabilecek diðer bilgilerin istenmesi
faydalý olacaktýr. Nitekim sorumluluðun tayinini
belirlemesi açýsýndan Yargýtay 4. Ceza Dairesi
tarafýndan verilen bir kararda52 elektronik posta yolu ile
hakaret eylemi ile ilgili olarak ‘’… sanýðýn kendisine
zayýf not veren öðretim görevlisi, maðdur ile birkaç
kiþiye gönderdiði elektronik posta iletisiyle maðdura
sövmekten ibaret eyleminde; Sözü edilen iletiyi internet
sevis saðlayýcýsýndan gönderen bilgisayarýn (I.P.)
numarasýnýn sorulmasý, bu yolla bilgisayarýn kime ait
olduðunun saptanmasý sonucuna göre, 1- Ýnternet Kafe
gibi umuma açýk yerlerde bulunan bir bilgisayardan ileti
gönderilmiþ ise sanýðýn beraatine 2- Sanýðýn evi ya da
iþyerinde bulunan kiþisel bilgisayarýndan gönderilmiþ
ise mahkumiyetine 3- Olayla ilgisi bulunmayan bir
üçüncü kiþinin kiþisel bilgisayarýndan gönderilmiþ ise,
bu þahsýn tanýk olarak dinlenmesi ve sonucuna göre
karar verilmesi gerekirken, eksik soruþturma ile yazýlý
biçimde hüküm kurulmasý…‘’ denilerek sorumluluðun
tayini hususunda öncelikle teknik bilgilerin toplanarak
bir sonuca ulaþýlmaya çalýþýlmasýndan bahsedilmiþtir.
E-posta yolu ile kiþilik haklarýnýn ihlali kiþiye ait resim,
fotoðraf ve sesin de kiþinin rýzasý dýþýnda internette eposta olarak dolaþtýrýlmasý suretiyle de gerçekleþebilir.
Yine kiþiye ait özel sýrlar, mektuplar da e-posta yolu ile
internette kiþinin rýzasý dýþýnda yayýlabilir. Bütün bu
hallerde kiþi elbette ki Medeni Kanun ve Borçlar
Kanunumuzda düzenlenen kiþilik hakký ihlalleri
nedeniyle açýlabilecek davalarý açabilecektir. Medeni
Kanununumuzun 24 üncü maddesinde;
‘’Hukuka aykýrý olarak kiþilik hakkýna saldýrýlan kimse,
hakimden, saldýrýda bulunanlara karþý korunmasýný
isteyebilir.
Kiþilik hakký zedelenen kimsenin rýzasý, daha üstün
nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiði
yetkinin kullanýlmasý sebeplerinden biriyle haklý
kýlýnmadýkça, kiþilik haklarýna yapýlan her saldýrý hukuka
aykýrýdýr.‘’
demek suretiyle hukuka aykýrý saldýrýlara karþý kiþi
korunmuþtur. Hangi hallerde hukuka aykýrý saldýrý
olduðu da maddenin ikinci fýkrasýnda hukuka uygunluk
nedenleri sayýlmak suretiyle düzenlenmiþtir. Madde
kapsamýna göre ‘kiþilik haklarýna hukuka aykýrý saldýrý’
nýn herhangi bir þekilde yapýlmasý zorunluluðu yoktur.
Bu saldýrý herhangi bir yolla gerçekleþtirilebilecektir.
Ýnternette e-posta yolu ile gerçekleþen kiþilik hakký
ihlalleri de bu kapsama girecektir.
Kiþilik hakký e-posta yolu ile hukuka aykýrý olarak
saldýrýya uðrayan kiþi Medeni Kanunumuzun 25 inci
maddesinde öngörülen davalarý açabilecektir. Buna
göre davacý:
- Önleme, Durdurma Davasý ve Tespit Davalarý:
Önleme davasý hukuka aykýrý bir tecavüz henüz
baþlamadan önce, o tecavüzü önleyen bir davadýr.
Burada saldýrýnýn sonuçlarýna deðil, bizatihi saldýrý fiiline
yönelik bir dava söz konusudur. Önleme davasý
tecavüz baþlamadan önce açýlmalýdýr53. Önleme
davasý ancak tecavüz ihtimalinin yakýn ve ciddi olmasý
halinde açýlabilir. Ciddi olmayan savlarla önleme davasý
açýlamayacaktýr. E-posta yolu ile kiþilik haklarýna saldýrý
da önleme davasý açýlmasý ihtimali zayýftýr. Ancak spam
e-mail tabir edilen istenmeyen mailler de saldýrý sürekli
olduðu için ve yeniden tekrarlanma olasýlýðý güçlü
olduðu için bu hallerde önleme davasý açýlabilir. Bu
konu aþaðýda ayrýntýlý olarak incelenecektir. Spam emailler dýþýnda e-posta yolu ile kiþilik hakký ihlallerinde
saldýrýnýn güçlü olduðunun ispatlanmasý ve gerçekten
böylesi bir tecavüzün beklenmekte oluþu nadir
görülecek bir olaydýr.
Durdurma davasý ise devam etmekte olan hukuka
aykýrý tecavüzün sona erdirilmesini amaçlayan bir
davadýr. Bu yönüyle durdurma davasý saldýrýnýn
kaynaðýna yönelik bir davadýr54. Durdurma davasýnýn
açýlabilmesi için hukuka aykýrý olan saldýrýnýn baþlamýþ
ve devam ediyor olmasý gerekir. Oysa e-posta yolu ile
kiþilik hakký ihlallerinde iletilen mesajýn göndericinin
posta kutusuna girmesi ve okunmasý ile saldýrý
tamamlanacaktýr. Çünkü bu e-posta sadece o kiþi
Biliþim ve Hukuk
yaratmasý e-postanýn yaygýn bir þekilde kullanýmýný da
beraberinde getirmiþtir. Ancak bu sýk kullaným yeni hak
ihlallerinin de ortaya çýkmasýna yol açmýþtýr. E-posta
yolu ile de kiþilik haklarýna müdahale de
bulunulabilmektedir. Ayrýca bu müdahale teknolojik
olanaklar sayesinde sesli49 ve resimli mesajlarla da
yapýlabilmektedir. E-posta ile yapýlan ihlaller çeþitli
þekillerde ortaya çýkmakla birlikte bir ihlalin e-posta
yolu ile yapýlmasý için zorunlu olarak bir e-posta
gönderilmesi ya da alýnmasý gerekir. E-postanýn hiç
kullanýlmadýðý ihlaller e-posta yolu ile gerçekleþmiþ
olmayacaktýr. E-posta yolu ile bir kiþiye hakaret, küfür
vs.50 yapýlabileceði gibi yayýlan e-postalar yolu ile bir
kiþi hakkýnda asýlsýz isnatlarda bulunarak da kiþilik
haklarý ihlal edilebilir. Bir kiþiye ait resim, eser, fotoðraf,
ses de e-posta yolu ile yayýlmak suretiyle kiþilik
haklarýna müdahalede bulunulabilir. Uluslararasý hukuk
sistemlerinde e-posta yolu ile ihlalin en çok görülen
türü ise istenmeyen e-postalar olarak tanýmlanan
‘spam e-mailler’ þeklinde ortaya çýkan ihlal türüdür.
51
tarafýndan okunabilmektedir. Oysa kimi e-posta
gruplarýnda55 gönderilen e-posta birden fazla kiþi
tarafýndan okunabilmekte ve gönderilen mesaj da eposta grubunun web sayfasýnda saklanmaktadýr. Bu
halde gönderilen mesaj silinmemekte ve mesaj
arþivlerinde tutulmaktadýr. Bu arþivlere ise en azýndan
e-posta grubu üyeleri tarafýndan her zaman
ulaþýlabilmektedir56. Bu þekilde e-posta gruplarýna
gönderilen e-postalar yolu ile yapýlan kiþilik hakký
ihlallerinin devam ettiði söylenebilir57. Dolayýsýyla epostanýn, e-posta gruplarýna gönderilmeden kiþiye
gönderilmesi
halinde
‘durdurma
davasý’
açýlamayacaktýr.
Medeni Kanunumuzun 25 inci maddesinde koruyucu
davalar arasýnda tespit davasý da ayrý bir dava olarak
sayýlmýþtýr. Durdurma davasý ve tazminat davalarý ayný
zamanda bir tespiti de içermektedir. E-posta yolu ile
gerçekleþen ihlallerde de atýlan e-posta gösterilmek
suretiyle tespit davasý açýlabilir. Ancak tecavüzün kim
tarafýndan
gerçekleþtiðinin
ispatý
güçlükler
arzedecektir. Kiþinin kimliði belli olsa dahi, bir
baþkasýnýn o kiþinin adýyla e-posta adresi almak
suretiyle bu mesajý atmasý da her zaman mümkün
olacaktýr.
- Maddi ve Manevi Tazminat Davalarý:
Biliþim ve Hukuk
E-posta yolu ile ihlaller de Medeni Kanunumuzun 25
inci maddesinde düzenlenen ‘’Davacýnýn, maddi ve
manevi tazminat istemleri ile hukuka aykýrý saldýrý
dolayýsýyla elde edilmiþ olan kazancý vekaletsiz iþ
görme hükümlerine göre kendisine verilmesine iliþkin
istemde bulunma hakký saklýdýr.‘’ hükmü gereði davacý
maddi ve manevi tazminat davalarý açarak da hakkýný
tazmin yolunu seçebilecektir. Maddi tazminat davasý,
hukuka aykýrý bir fiil nedeniyle kiþinin malvarlýðýnda
meydana gelen azalmanýn telafisi için açýlacaktýr58. Eposta yolu ile kiþinin malvarlýðýnda bir azalmanýn
oluþmasý az rastlanmakla birlikte gerçekleþmeyecek bir
olgu deðildir. Özellikle spam e-maillerde kiþi internete
daha çok baðlý kalmakta ve vakit harcamakta böylece
52
daha fazla abonelik ücreti ödemektedir. Yine kiþilere
gönderilen virüslü e-postalar aracýlýðýyla kiþinin
bilgisayarýna virüs bulaþtýrarak sistemin çökertilmesi
halinde de bir maddi zarar oluþacaktýr. Bu halde kiþi
maddi tazminat davasý açabilecektir. Kiþi Borçlar
Kanunun 41 inci maddesi gereðince saldýrýnýn hukuka
aykýrý olduðunu, zarar ile saldýrý arasýnda uygun illiyet
baðý olduðunu ispatlamalýdýr. E-posta yolu ile
açýlabilecek davalar arasýnda en çok görülebilecek
olaný ise manevi tazminat davasýdýr. Borçlar Kanunun
49 uncu maddesinde ifadesi geçen ‘’þahsiyet hakký
hukuka aykýrý bir þekilde tecavüze uðrayan kiþi,
uðradýðý manevi zarara karþýlýk manevi tazminat
namýyla bir miktar para ödenmesini de dava edebilir.‘’
hükmü gereði manevi tazminat davasý açabilecektir.
Manevi zarar kiþi varlýðýnda meydana gelen zararý bir
baþka deyimle, kiþinin iç huzurunun bozulmasýný,
manevi bütünlüðünün ihlal edilmesini ifade etmektedir.
E-posta yolu ile kiþinin manevi bütünlüðünü oluþturan
deðerler zedelenmekte ve kiþi acý ve eleme maruz
býrakýlabilmektedir. Yine kiþinin ticari ve mesleki itibarý
da internette yayýlan e-postalar yolu ile ihlal
edilebilmektedir. Hakim tazminat miktarýný belirlerken
saldýrýnýn ve zararýn aðýrlýðýný dikkate alacaktýr59.
Borçlar Kanunun 49 uncu maddesinin ikinci fýkrasý da
‘’Hakim, manevi tazminatýn miktarýný tayin ederken,
taraflarýn sýfatýný, iþgal ettikleri makamý ve diðer sosyal
ve ekonomik durumlarýný dikkate alýr.‘’ diyerek hakimin
belirli kýstaslarla tazminat miktarýný belirleyeceðini
hükme baðlamýþtýr. E-posta yolu ile gerçekleþen
hukuka aykýrý saldýrýlarda e-postanýn, e-posta
gruplarýna atýlmasý yahut birden fazla kiþiye atýlmasý
halinde zararýn oluþumu daha aðýr nitelendirilerek
tazminat miktarý olarak daha yüksek bir rakama
hükmedilebilecektir. Oysa e-postanýn sadece saldýrýda
bulunulan tarafýndan okunmasý halinde zarar nisbeten
daha düþük düzeyde kalmýþ olacaktýr.
Kiþilere çalýþtýklarý kurumlar tarafýndan da kurumlarýn
web
sitelerinden
e-posta
adresleri
tahsis
edilebilmektedir. Bu kurumlar resmi olabileceði gibi
Kurumlar kullandýrdýklarý e-posta adreslerinin sonuna
otomatik olarak eklenen birer ‘sorumsuzluk kayýtlarý’61
koyma yolunu seçmektedirler. Kurumlar bu þekilde
olasý hak uyuþmazlýklarýnda taraf olmamayý
arzulamaktadýrlar. Bu þekilde kurumlarýn e-posta
adresleri ile baþka þahýslarýn kiþilik haklarýnýn ihlal
edilmesi yahut pornografik içerikli veya virüs içeren epostalar atýlmasý halinde kurumun da kusurlu
bulunduðu gerekçesiyle kuruma karþý da tazminat
davalarý açýlmasý düþünülebilir. Ancak internet
ortamýnýn niteliði gereði ve kurumun koyduðu kayýtlarla
kendi kontrolünün sýnýrlarýný çizmiþ olduðu gözetilerek
kurumun böylesi bir davada sorumluluðuna
hükmedilmesi zordur. Ancak spam tabir edilen emailler yoluyla kurumun reklamýnýn yapýlmasý halinde
kurumun da sorumluluðu doðabilecektir.
Yargýtay 4. Hukuk Dairesi tarafýndan 28.02.2005
tarihinde verilen bir kararda62 dava davacýnýn, ticari
iliþkisi bulunan davalý bilgisayar þirketinin, ayný konuda
faaliyet gösteren firmalara gönderdiði elektronik posta
iletilerinde kullandýðý ifadelerin kiþilik haklarýna saldýrý
mahiyetinde olduðunu belirterek manevi tazminat
istemine iliþkindir. Yerel mahkemece davalýnýn adýný
taþýyan gönderinin kesin delil niteliðinde olmadýðý,
gerek bilgisayarýn gerekse de þifresinin þirkette çalýþan
kiþilerce þifre kýrmak sureti ile kullanýlarak davaya konu
eylemin
gerçekleþtirilebileceði
belirtilerek,
kanýtlanamayan davanýn reddine karar verilmiþtir.
Yargýtay 4. Hukuk Dairesi tarafýndan yapýlan temyiz
incelemesi sonucunda ‘’… gönderilen iletilerin davacý
þirketin ticari itibarýna saldýrý niteliðinde bulunduðu
çekiþmesizdir. Davalýnýn sorumluluðu altýnda bulunan
internet adresi kaynaklý iletilerin, þirket çalýþanlarý veya
üçüncü kiþiler tarafýndan gönderildiðini kanýtlayamamýþ
ve bu yöndeki savunmasýný ispatlayamamýþtýr. O
nedenle, genel ve soyut bu ihtimalin davacý aleyhine ve
davalý lehine deðerlendirilmesi kabul edilemez. Þu
durumda, olaylarýn saptanan ve yukarýda açýklanan
geliþim biçimi karþýsýnda iletilerin davalý tarafýndan
gönderildiði; en azýndan sorumluluðu altýnda bulunan
internet adresinden gönderilmemesi için üzerine düþen
yükümlülüklerini yerine getirdiðini kanýtlayamadýðý
benimsenmelidir. Davanýn yasal dayanaðýný oluþturan
BK. m. 41 vd. hükümleri ile yalnýzca kasýtlý eylemler
deðil; savsama (ihmal) boyutundaki tutum ve
davranýþlar da tazminat sorumluluðu için gerek ve yeter
koþul niteliðindedir. Tüm bu açýklamalar karþýsýnda,
davacýnýn davaya konu eylem nedeniyle sorumlu
tutulmasý gerekir. Mahkemece delillerin takdirinde
yanýlgýya düþülerek davanýn reddine karar verilmesi
doðru görülmemiþ‘’ denilerek yerel Mahkeme kararý
bozulmuþtur. Bu nedenle þirketler sorumsuzluk
kayýtlarýna raðmen kendi þirketleri adýna gönderilen
elektronik postalar ile ilgili kontrol yükümlülüðünü
yerine getirdiklerini ispatlamadýklarý sürece sorumlu
olabileceklerdir.
E-posta adresleri yoluyla kiþilik haklarýna müdahalenin
bir diðer yolu da baþkalarýnýn isimlerini e-posta adresi
alarak kullanmak yolu ile ‘isim haklarýna tecavüz’
þeklinde gerçekleþebilir. Gerçekten isim hem tüzel
kiþiler için hem gerçek kiþiler için korunmaya deðer hak
kategorisindedir ve kiþilik haklarýna dahildir63. Medeni
Kanunumuz ismin korunmasýný münferit bir maddede
düzenlemiþtir. Kiþilerin e-posta adresi temin
etmelerinde herhangi bir sýnýrlama yahut kimlik
kontrolü yoktur. Bu yüzden bir kiþi bir baþkasýnýn ad ve
soyadýyla e-posta adresi alabilir ve onun adýna
baþkalarýna e-posta atabilir. Eðer kiþinin bu e-posta
adresini almakta haklý bir menfaati yok ise bu halde bu
kullaným haksýz olacak ve kiþilik haklarýna tecavüz teþkil
edecektir. Bu durum baþkalarýnýn isimlerini, markalarýný
alan adý olarak almak suretiyle yapýlan hak ihlallerine
benzemektedir64. Bu þekilde ünlü kiþilerin yahut
firmalarýn isimlerini e-posta adresi alan kiþilere karþý
Medeni Kanunumuzun 26 ýncý maddesinde düzenlenen
korumadan faydalanýlabilecektir.
Bu maddeye göre:
‘’Adýnýn kullanýlmasý çekiþmeli olan kiþi, hakkýnýn
tespitini dava edebilir.
Adý haksýz olarak kullanýlan kiþi buna son verilmesini;
haksýz kullanan kusurlu ise ayrýca maddi zararýnýn
giderilmesini ve uðradýðý haksýzlýðýn niteliði
gerektiriyorsa manevi tazminat ödenmesini isteyebilir.‘’
Dolayýsýyla kendi adý yahut firmasýnýn ticaret unvaný
haksýz olarak baþkasýnýn e-posta adresi içinde
kullanýlan kiþi o kiþiye karþý haksýz kullanýma son
verilmesi için tecavüze son verilmesi davasý yahut
zararý var ise maddi ve manevi tazminat davalarý
açabilecektir (MK. m.26).
Ýnternetin geliþmesinden sonra iki süje önemli þekilde
yer iþgal etmeye baþladý: Hacker ve Cracker. Hacker,
hack eyleminde bulunan kiþiyi anlatmak için
kullanýlmaktadýr. Hack eylemi ise, bilgisayar iþletim
sistemlerinin zayýf yanlarýný tespit ederek bu zayýf
yanlardan sisteme girmeyi baþararak güvenlik, þifre vs.
gibi önlemlerin bertaraf edilmesidir.65 Cracker ise
crack eyleminde bulunan kiþidir. Crack eylemi ise hack
eylemi ile sistemin güvenlik duvarlarýnýn kýrýlmasýndan
sonra sistemi tahrip etmek, sistemi bozmak ve zarar
vermektir. Ýþte bu þekilde sistemlere girmeye çalýþan
bilgisayar korsanlarý için önemli bir araç da epostalardýr. Gönderdikleri e-postalarda bulunan çeþitli
programlar66 ve virüsler67 vasýtasýyla68 bu e-postanýn
gönderildiði kiþilerin bilgisayarlarýna eriþebilmekte ve
zararlar verebilmektedirler. Bu þekilde gönderilen epostalar da kiþinin kiþilik haklarýna maddi ve manevi
zarar verecektir.69 Kiþi bu hallerde Medeni Kanunda
öngörülen maddi ve manevi tazminat davalarýný
açabilecektir.
Ayrýca
gönderilen
e-postalarýn
bilgisayarýnda yol açtýðý tahribatlar için de tespit ve
ardýndan zararýnýn tazminini isteyebilecektir.
Biliþim ve Hukuk
özel teþebbüsler de olabilmektedir. E-posta yolu ile
hukuka aykýrý saldýrýda bulunan kiþinin bu saldýrýyý
gerçekleþtirirken kullandýðý e-posta adresinin kurumun
verdiði e-posta adresi olmasý halinde tüzel kiþiliði
bulunan kurumun da gönderilen mesajýn niteliðine
göre ticari itibarý zedelenecektir. Örneðin, baþkalarýna
pornografik içerikli mesajlar atan ve bunu yaparken de
çalýþtýðý kurumun e-posta adresini kullanan kiþi ayný
zamanda çalýþtýðý kurum itibarýný da zarara uðratmýþtýr.
Bu hallerde kiþiye karþý kurum tarafýndan da tazminat
davalarý açýlabilecektir60. Ayrýca iþ hukukundan doðan
sözleþmeyi haklý nedenlerle fesih gibi hükümler saklý
olacaktýr.
53
2.2.2. SPAM E-Posta’lar Göndermek Yoluyla
Kiþilik Haklarýna Müdahale ve Korunmasý
1. Spam’in Ortaya Çýkýþý ve Boyutlarý
Ýnternet terminolojisinde ‘talep edilmeyen elektronik
postalar’ ý ifade etmek için kullanýlan spam kelimesi
Hormel Foods70 adlý bir yiyecek firmasý tarafýndan
üretilen baharatlý domuz eti ve jambondan oluþan bir
çeþit hazýr öðle yemeði için kullanýlan bir kelimeye
dayanmaktadýr. Ýngilizce ‘’Spiced pork and ham
(baharatlý domuz eti ve jambon)‘’ kelimelerinin baþ
harflerinden oluþuyordu.71 1970’lerde Ýngiltere’de BBC
televizyonunda yayýmlanan ve hayli meþhur olan
‘’Monty Python’s Flying Circus‘’72 adý ile yayýmlanan
komedi dizisinin bölümlerinin birisinde bir skeçte73
Biliþim ve Hukuk
canlandýrýlan bir þarký ile farklý bir anlamý ifade etmeye
baþladý.74 Sözkonusu skeçte bir lokanta bütün
yiyeceklerinde spam yani domuz eti kullanýyordu.
Garsonlar ise her yemekte bulunan spam miktarýný
anlatmak için çeþitli defalar ‘’spam‘’ kelimesini
tekrarlýyorlardý. Bu sýrada lokantada bulunan ‘’Vikings‘’
adýndaki bir grup ise ‘’spam spam spam wonderful
spam‘’75 þeklinde þarký söylüyordu. Bu kullanýlýþla
spam kelimesi tekrarlanan, normal sýnýrlarýn üzerine
taþan konularý ifade etmek için de kullanýlmaya
baþladý.76 Spam internette þahýslarýn e-posta
adreslerinin ele geçirilerek bu adreslere reklam, tanýtým,
pornografik içerikli çeþitli elektronik postalar atýlmasý
þeklinde gerçekleþen istenmeyen e-posta sayýsýnýn
artmasýyla internet terminolojisinde kullanýlmaya
baþladý. Ýlk spam e-posta 1978 yýlýnda yeni bir
bilgisayar modelini tanýtmak amacýyla Arpanet aðýna
baðlý
bütün
bilgisayarlara
atýlan
mesajla
gerçekleþtirilmiþtir. Ancak o tarihlerde bu e-posta
gönderimi spam olarak adlandýrýlmýyordu. Yaklaþýk
olarak 1990 lardan itibaren bu tarz e-posta
gönderimleri ‘spam’ olarak adlandýrýlmaya baþladý.77
54
Batý’nýn 17. yüzyýlda baþlattýðý sanayileþme çaðý
günümüzde bilgi çaðý adý ile anýlmaya baþlamýþ ancak
þirketlerin daha çok kazanma ve ürünlerini tanýtma
ihtiyaçlarý daha çok artmýþ ve devam etmiþtir. Her yeni
teknoloji firmalar tarafýndan daha fazla kazanç fýrsatý
olarak düþünülmektedir. Ýnternetin 1993’de ticari
kullanýmýna izin verilmesi ile birlikte internet firmalar için
yeni ticaret olanaklarý78 yarattýðý gibi kendi ürünlerini
tanýtmak için yeni bir imkan olarak doðmuþtur. Spam epostalarýn en çok kullanýldýðý yöntem reklam ve tanýtým
amaçlý olanlarlarýdýr. Firmalar bu þekilde doðrudan
müþteriye ulaþabilmekte üstelik reklam masrafý da
yapmamaktadýrlar.
Firmalarýn
spam
e-posta
gönderebilmeleri için elbette onlarýn toplu e-posta
adreslerine ihtiyaçlarý vardýr. Birleþik Devletler’de
firmalara e-posta temin eden ‘’spam þirketleri‘’ dahi
görülmeye baþlamýþtýr. Spam þirketlerinin yasallýðý
tartýþýlmakla birlikte firmalar bir þekilde toplu e-posta
adreslerine ulaþabilmektedir. Firmalar internette
tartýþýlan açýk tartýþma platformlarýnda bu foruma
baðlanan kullanýcýlarýn e-posta adreslerini alarak ve eposta gruplarýna üye olarak veya arama motorlarýndan
bu gruplarýn üyelerinin e-postalarýna ulaþarak toplu eposta adresi temin edebilmektedir. Yine sýk kullanýlan
bir metod olarak internette ilginç ve fantastik (düþsel)
konularda yazýlar yazarak bu yazýlarýn internet aðýnda
dolaþmasý sonucu yeniden kendilerine döneceðini
düþünüp bu þekilde79 kendilerine dönen ‘e-posta
adreslerini’ toplamak suretiyle de spam için adres
temin edilebilmektedir.
Ýnternet Dolandýrýcýlýðý Þikayet Merkezi-ÝC380, Federal
Soruþturma Bürosu-FBI81 ve Ulusal Beyaz Yakalý
Suçlar Merkezi-NW3C82 tarafýndan hazýrlanan 2005
Ýnternet Suç Raporu’na83 göre internet üzerinde
yapýlan tüm dolandýrýcýlýklarýn % 15.7’si elektronik
postalarla ilgili olarak çýkmaktadýr. Ayrýca Rapor’a göre
2005 yýlý içinde yapýlan internet dolandýrýcýlýðýnýn toplam
maliyeti 183.12 milyon dolarý bulmaktadýr. Bu rakamýn
2.7 milyon dolarýný ise ‘Nijerya tipi dolandýrýcýlýk‘’84
oluþturmaktadýr. Ayrýca internet dolandýrýcýlýðý faillerinin
hedeflerine ulaþma þekilleri içinde en büyük payý da %
73.2 ile elektronik postalar oluþturmaktadýr.
Spam e-postalar global ölçekte deðerlendirildiðinde
tahmin edilenden fazla zararlara yol açmaktadýr.
Ýnternet güvenlik hizmetleri ile iþtigal eden Symantec
þirketi tarafýndan yayýnlanan Spam Raporu 2004’e göre
Temmuz 2003 itibariyle toplam gönderilen e-postalar
içindeki spam e-posta oraný % 50’dir. Bu oran 2004 yýlý
sonu itibariyle % 67’ye çýkmýþtýr.
Þekil 3.1. Spam e-postalarýn sektörlere göre daðýlýmý
(Symantec-2004)
Symantec verilerine göre e-posta kutularýna dolduran
spam’ler arasýnda % 23 ile ürün tanýtýmlarý ilk sýrayý
alýrken, bunu % 16 ile finans ve % 14 ile cinsel içerikli
spam’ler izlemektedir. Hazýrlanan rapora göre Dünya
genelinde gönderilen toplam spamlerin % 62.3’ü Kuzey
Amerika’dan, % 20.9’u da Asya’dan gönderilmektedir.
Antivirüs güvenlik þirketi Sophos’un 2004 yýlýnda
yaptýðý bir baþka araþtýrmaya göre gönderilen toplam
spam’lerin 42.11’lik kýsmý ABD’den gönderilmektedir.
ABD’yi % 13.43 ile Güney Kore ve % 8.44 ile Çin
izlemektedir.85
Spam Gönderici ÜLKE
ABD
GÜNEY KORE
ÇÝN (HONG KONG dahil)
KANADA
BREZÝLYA
JAPONYA
FRANSA
ÝSPANYA
ÝNGÝLTERE
ALMANYA
TAYVAN
MEKSÝKA
DÝÐER
Yüzde (%)
42.11
13.43
8.44
5.71
3.34
2.57
1.37
1.18
1.13
1.03
1.00
0.89
17.80
Þekil 3.2. Gönderilen Spam’lerin Ülkelere Göre
Daðýlýmý
(Sophos Dirty Dozen Raporu-2004)86
Spam postalarýn kullanýcý baþýna maliyeti yýlda 50 dolar
ile 1400 dolar arasýnda deðiþmekte; spam postalarýn
2. Spam E-Posta’lar Nedeniyle Hukuki Korunma
Spam e-postalara karþý baþta ABD olmak üzere çeþitli
ülkelerde düzenlemeler yapýlmýþtýr. Avrupa Birliði’nin 8
Haziran 2000 tarih ve 2000/31 sayýlý DirektifindE88 bu
konuda düzenleme yapýlmýþtýr. Tam adý ‘’Ýç Piyasada,
baþta Elektronik Ticarette, Bilgi Toplumu Servislerinin
Belirli Hukuki Durumlarý Hakkýnda 8 Haziran 2000 tarih
ve 2000/31/EC sayýlý Avrupa Parlamentosu ve Konseyi
Direktifi‘’ olan ve kýsaca ‘’2000/31 sayýlý Elektronik
Ticaret Direktifi‘’ olarak bilinen direktifin ‘Ticari Ýletiþim’
baþlýklý ikinci kýsmýnda 7 inci madde ‘talep edilmemiþ
ticari iletiþim’ baþlýðý ile düzenlenmiþtir. Buna göre:
1. Topluluk hukuku tarafýndan öngörülen diðer þartlara
ek olarak, elektronik posta yoluyla talep edilmemiþ
ticari iletiþime izin veren üye devletler, kendi
ülkelerinde yerleþik bir hizmet sunucu tarafýndan
sunulan bu ticari iletiþimin alýcý tarafýndan alýnýr
alýnmaz açýkça ve belirsizliðe yer vermeyecek
biçimde belirlenebilir olmasýný temin edecektir.
2. 97/7/AT Sayýlý Direktif ve 97/66/AT sayýlý Direktife
halel getirmeksizin, üye devletler elektronik posta
yoluyla talep edilmemiþ ticari iletiþim saðlayan
hizmet sunucularýn, bu tarz ticari iletiþim almak
istemeyen
gerçek
kiþilerin
kendilerini
kaydedebilecekleri opt-out kayýtlarýna düzenli
biçimde baþvurmalarýný ve bunlara riayet etmelerini
temin edecektir.
Avrupa Birliði’nin 04.06.1997 tarih ve 97/7 sayýlý
‘’Mesafe Ötesi Sözleþmelerde Tüketicinin Korunmasý
Hakkýnda Direktif‘’89 e-posta yoluyla reklamý
yasaklamamýþtýr. Kiþi açýkça e-posta yoluyla reklam
iletisi almak istemediðini belirtmedikçe e-posta yoluyla
reklam iletisi gönderilebilecektir.90 Burada önemli olan
spam e-maillerde bir opt-out91 (Robinson liste)92
olarak bilinen gönderilen mesaj listesinden çýkma
seçeneðinin kullanýcýya sunulmasýdýr.
Elektronik
posta
hizmetleri
internet
servis
saðlayýcýlarýn93 saðladýklarý hosting (barýndýrma)
hizmetleri ile saðlanmaktadýr. Bu þekilde hukuka aykýrý
elektronik postayý sunucusunda barýndýran internet
servis saðlayýcýlar da sorumlu olabilecektir. Ancak salt
iletim (mere conduit) vazifesi gören servis saðlayýcýnýn
e-postalardan herhangi bir sorumluluðu olmayacaktýr.
Ýletiyi baþlatmayan, iletinin alýcýsýný seçmeyen ve
iletideki bilgiyi seçmemiþ ve deðiþtirmemiþ olan servis
saðlayýcý sorumlu olmayacaktýr. 2000/31 sayýlý Direktifin
13 üncü maddesindeki gibi servis saðlayýcý iletinin ilk
yayýn kaynaðýndaki bilginin aðdan çýkarýldýðýný veya
eriþimin engellendiðini öðrendiðinde veya bir
mahkeme veya idari makam bu yönde bir emir
verdiðinde derhal depoladýðý bilgiye eriþimi engellemiþ
olmalý veya bilgiyi çýkartmalýdýr. Aksi halde hukuka
aykýrý e-postadan dolayý sorumlu olabilecektir. Servis
saðlayýcý e-posta yolu ile hukuka aykýrý ihlallerde
hukuka aykýrýlýk kendisine bildirildiði zaman içeriði
çýkartmalý ve kendisinden bilgi isteyen kamu
otoritelerine ilgili bilgileri vermelidir. Ýstenmeyen epostalar olarak bilinen spamlerde de kanuni
makamlardan gelen durdurma kararlarýný uygulamalý
ve istem dýþý mesaj gönderen kiþilerin hizmetlerini
durdurmalýdýr.
Birleþik Devletler’de 20 Ekim 1999’da kabul edilen ve
2000 yýlýnda yürürlüðe giren ‘’Talep Edilmeyen Ticari
Elektronik Postalar Yasasý (Unsolicited Commercial
Electronic Mail Act of 2000‘’94da bu konuda çeþitli
hükümler öngörmüþtür. Kýsaca ‘HR 3113 sayýlý yasa’
olarak bilinen kanun ile istem dýþý mesaj üzerinde
geçerli bir iade adresi bulunmasý ve göndericilerin,
alýcýlarýn ‘’listeden çýkarýlma (opt-out)‘’ isteklerini
gecikmeksizin yerine getirmeleri þart koþulmuþtur.
Ayrýca internet servis saðlayýcýlar da müþterileri ile
yaptýklarý
sözleþmelere
istenmeyen
e-posta
göndermeyeceklerine dair hükümler koyacaklardýr.
Elektronik
postalarýn
baþlýðýnda
sahtecilik
yasaklanmýþtýr. ÝSS’lerin de kullanýcýlarýn istem dýþý
mesaj gönderilmemesi taleplerini dikkate almalarý ve
mesaj filtreleri kullanmalarý öngörülmüþtür. Ýnternet
servis saðlayýcýlar da istem dýþý mesajlarla ilgili davalar
açabileceklerdir. Birleþik Devlerde spam e-maillerle ilgili
kabul edilen bir baþka yasa da ‘’Talep Edilmeyen
Pornografik ve Pazarlama Ýçerikli Elektronik Postalarýn
Saldýrýlarýna Karþý Korunma Kanunu-Controlling the
Assault of Non-Solicited Pornography and Marketing
Act of 2003‘’95dur. Bu kanun kýsaca ‘’CAN Spam Act of
2003‘’ olarak da bilinen ve istenmeyen e-postalar
konusunda düzenlemeler getiren bir kanundur. Bu
kanun ile de Ýnternet Servis Saðlayýcýlarý’nýn spam
filtreleri kullanmalarý ve kendisinden istenen bilgileri
vermeleri gereði düzenlenmiþtir. Buna göre gönderici
kimliðinin saklý tutulmasý, yanýltýcý kimlik bilgileri
verilmesi, yanýltýcý e-posta baþlýklarý kullanýlmasý,
masum kullanýcýnýn bilgisayarýný spam makinesi olarak
kullanma (zombi bilgisayarlar) ve alýcýlarýn posta
grubundan çýkma isteklerinin dikkate alýnmamasý
hukuka aykýrý kabul edilmiþtir. Yasaya göre, ticari veya
reklam amaçlý e-posta göndericileri, e-posta’nýn konu
satýrýna postanýn ticari amaçlý olduðunu belirtmek
zorunda býrakýlmýþtýr. Ayrýca gönderici kendi e-posta
adresini ve listeden nasýl çýkýlacaðýný da eklemek
zorundadýr. Yasa bu kurallarý ihlal edene 3 yýla kadar
hapis cezasý öngörmektedir.
ABD’de 1998 yýlýnda görülen bir davada davalý
gönderdiði spam e-postalar sanki ‘hotmail posta
hizmetleri’ þirketinden gönderiliyormuþ gibi bir intiba
yaratarak cevap adresine ‘hotmail adresi’ vermiþtir.
Davalý böylece hem davacý firmanýn adýný ve itibarýný
lekelemekte hem de spam e-postalarý için davacýnýn
sistemini kullanarak bu sistemi zarara uðratmaktadýr.
Mahkeme eylemin davacýnýn haklarýna tecavüz
niteliðinde
olduðunu
belirterek
davalýlarýn
sorumluluðuna gitmiþtiR.96
ABD’de istenmeden gönderilen elektronik postalar
baþlangýçta Lanham Markalar Kanunu’na dayanarak
da kararlar verilmiþtir. American Online (aol.com) ile
Bluecard Publishing arasýnda 1998’de görülen davada
Biliþim ve Hukuk
filtre edilmesi dahil, ABD þirketlerine olan yýllýk maliyeti
87 milyar dolarý bulmaktadýr. Uzmanlar bir günde tüm
dünyada 30 milyar e-postanýn internette döndüðünü
bunlarý yarýsýnýn ise spam e-postalar olduðunu
belirtmektedir.87
55
AOL üyelerine çok sayýda aldatýcý nitelikte talep
edilmeyen elektronik postalar gönderen davalý, Virginia
Bölge Mahkemesi tarafýndan Lanham Markalar
Kanunu’na göre verilen karar ile davacýnýn tescilli ‘aol’
markasýnýn itibarýna zarar verdiði için 2 milyon $
tazminat ödemeye ve faaliyetlerinin durdurulmasýna
karar verilmiþtir.97 AOL þirketi marka hakkýnýn
korunmasýna dayanarak benzer þekilde spam
elektronik postalar gönderen baþka þirketleri de
tazminata mahkum ettirmiþ ve faaliyetlerini Mahkeme
kararý ile durdurmuþtur98.
ABD’de 2004 yýlýnda görülen bir baþka davada spam eposta gönderen üç internet pazarlama þirketi 1.2 milyar
dolar cezaya çarptýrýlmýþtýr. Iowa Eyalet mahkemesinde
görülen davada, davacý kendi hatlarý üzerinden
davalýlar tarafýndan günde 10 milyon e-posta
gönderildiðini tespit ettirdi. Mahkeme yaptýðý
incelemede bu þekilde davacý þirkete zarar verildiðini
kabul etti ve spammer’lara99 verilen en yüksek para
cezasýna hükmetti.100
Alman hukukunda spam e-postalar ile ihlaller Medeni
Kanun (BGB) anlamýnda þahsiyet hakkýnýnýn ihlali
olarak yorumlanmýþ ve korunmuþtur.101
Türk hukukunda istenilmeden gönderilen e-postalar ile
ilgili özel bir düzenleme yoktur. Ancak bu þekilde kiþinin
isteði dýþýnda gönderilen e-postalar da kiþinin kiþilik
hakkýnýn ihlali olacaktýr. Medeni Kanunun 24 ve 25 inci
maddelerinde düzenlenen kiþilik hakký ihlallerinden
olan bu türden saldýrýlar için de önleme davasý veya
tazminat davalarý açýlabilecektir. Kiþi istemediði halde
gönderilen
e-postalar
nedeniyle
internette
öngördüðünden daha fazla baðlý kalmakta ve meþgul
olmaktadýr. Bu nedenle bu þekilde gönderilen epostalar
nedeniyle
zararýn
oluþtuðu
kabul
edilebilecektir. Ayrýca kiþiye ait e-posta adresinin yasal
olmayan þekilde elde edilmesi de kiþilik hakkýnýn ihlali
olacaktýr. Kiþiye ait e-posta adresi kiþinin kiþilik hakkýna
dahil olan unsurlardandýr.
Biliþim ve Hukuk
Türk hukuku kapsamýnda kiþi Ticaret kanunu
kapsamýnda da korunabilecektir. Kitlelere istemleri
56
dýþýnda gönderilen e-postalarýn reklam ve tanýtýcý
içerikte olmasý halinde bu reklamlarýn aldatýcý nitelikte
olup olmadýklarý incelenecek ve eðer aldatýcý nitelikte
iseler TTK’da düzenlenen haksýz rekabete iliþkin
hükümler de uygulama alaný bulabilecektir. Kiþi isteði
dýþýnda e-posta adresine gönderilen aldatýcý reklam
içerikli mesajlar nedeniyle haksýz rekabetin meni ile
uðradýðý zararýn tazminini isteyebilecektir.
Tüketicinin Korunmasý Hakkýnda Kanun ile de kiþi
koruma talep edebilecektir. 4822 sayýlý Kanun ile
Deðiþik 4077 sayýlý Tüketicinin Korunmasý Hakkýnda
Kanunun amacý birinci maddesinde ‘’kamu yararýna
uygun olarak tüketicinin saðlýk ve güvenliði ile
ekonomik çýkarlarýný koruyucu, aydýnlatýcý, eðitici,
zararlarýný tazmin edici, çevresel tehlikelerden
korunmasýný saðlayýcý önlemleri almak ve tüketicilerin
kendilerini koruyucu giriþimlerini özendirmek ve bu
konudaki politikalarýn oluþturulmasýnda gönüllü
örgütlenmeleri teþvik etmeye iliþkin hususlarý
düzenlemektir.‘’ þeklinde açýklanmýþtýr. Tüketiciye
istemi dýþýnda gönderilen e-postalar da tüketicinin
ekonomik çýkarlarýný zedelemekte ve zararlar
oluþturmaktadýr. 4822 sayýlý Kanun ile Deðiþik 4077
sayýlý Kanun’un 16 ýncý maddesi ‘Ticari Reklam ve
Ýlanlar’ baþlýðý ile düzenlenmiþtir. Bu maddeye göre:
‘’Ticari reklam ve ilânlarýn kanunlara, Reklam Kurulunca
belirlenen ilkelere, genel ahlaka, kamu düzenine, kiþilik
haklarýna uygun, dürüst ve doðru olmalarý esastýr.
Tüketiciyi aldatýcý, yanýltýcý veya onun tecrübe ve bilgi
noksanlýklarýný istismar edici, tüketicinin can ve mal
güvenliðini tehlikeye düþürücü, þiddet hareketlerini ve
suç iþlemeyi özendirici, kamu saðlýðýný bozucu,
hastalarý, yaþlýlarý, çocuklarý ve özürlüleri istismar edici
reklam ve ilânlar ve örtülü reklam yapýlamaz..‘’
Dolayýsýyla gönderilen e-posta yolu ile yapýlan yanýltýcý,
istismar edici reklamlar nedeniyle Kanun kapsamýnda
koruma talep edilebilecektir. Kanunun 25 inci maddesi
ile ‘’16 ýncý maddeye aykýrý hareket edenler hakkýnda üç
aya kadar tedbiren durdurma ve/veya durdurma
ve/veya düzeltme ve/veya 3.500.000.000 lira para
3. Spoofing ve Phishing
Kelime anlamý olarak spoof ‘’parodi, oyun, kandýrmak‘’
anlamlarýna iþaret etmektedir. Ýnternet ortamýnda ise
‘’spoofing‘’ kelimesi karþýsýndaki kiþiyi aldatarak
kendisine ait gerçek elektronik postayý, alan adýný veya
IP numarasýný saklayarak iletiþim kurulmasýný
anlatmaktadýr. Bu aldatma102 sonucunda kiþilik haklarý
ihlalleri oluþabileceði gibi pek çok durumda da ceza
hukuku anlamýnda dolandýrýcýlýk suçu oluþabilmektedir.
IP spoofing103 denilen yöntemde kullanýcý kendi
gerçek IP numarasýný farklý göstermektedir. Böylece
karþý taraf gelen iletinin sizden deðil de baþka bir
yerden geldiðini sanacaktýr. ICQ Spoofing denilen ve
sýk kullanýlan bir diðer yöntemde ise ICQ104 sohbet
programýnýn baþkalarýnýn adýna mesaj atýlmak sureti ile
kullanýlmasý sözkonusudur. Hiç þüphesiz bu yöntem
kiþilik haklarýnýn ihlalini oluþturacaktýr. Spoofing
yönteminin en bilinen ve sýk kullanýlan þekli ise
elektronik postalar yolu ile karþýsýndaki kiþiyi aldatmak,
ona hakaret etmek veya zarar verici faaliyetlerde
bulunmaktýr. Spoofing yönteminin elektronik posta yolu
ile105 kullanýlan ve internet dolandýrýcýlýðýnýn son
yýllarda en sýk görülen þekillerinden birisi de
Phishing’dir. Phishing kelimesi ‘’password harvesting
fishing‘’ kelimelerinin kýsaltýlmýþýdýr ve kabaca ‘’þifre
avcýlýðý‘’ anlamýna gelmektedir.106 Çünkü bu
yöntemde balýða olta atar gibi karþýdaki kullanýcýya
atýlan sahte (fake) elektronik posta ile kullanýcýya ait
finansal bilgilerin, þifrelerin, kiþisel verilerin ele
geçirilmesine çalýþýlýr. Phishing ilk kez 1996 yýlýnda AOL
(American On Line) haber grubunda bulunan
kullanýcýlarýn personel ve finansal bilgileri ele geçirmek
amacý ile kullanýlmýþtýr. Ancak yöntem daha sonra
internet ortamýnda sýk karþýlaþýlaþýlan bir aldatma
yöntemi olmuþtur.107 Phishing yönteminde internet
dolandýrýcýlarý ‘sahte (fake)’ elektronik postalar atmak
sureti ile sürekli kullanýlan güvenilir finans
kuruluþlarýndan bir elektronik posta gönderilmiþ gibi
yaparak kullanýcýya ait özel þifreleri ele geçirmeye
çalýþýr. Phishing Karþýtý Çalýþma Grubu (Anti-Phishing
Working Group) rakamlarýna göre her ay Phishing
içeren elektronik postalarda % 30 civarýnda artýþ
görülmektedir. 2006 yýlýnýn Mayýs ayý içinde bildirilen
phishing vakýasý sayýsý 20.109’dur. Phishing yapýlan
internet sitelerinin % 34.1’i ABD, % 15’i Çin, % 8.17’si
Kore Cumhuriyeti ve % 3.94’ü ise Fransa
kaynaklýdýr.108
Phishing yöntemi de genellikle elektronik postalar
aracýlýðýyla gerçekleþtirildiðinden bu þekilde kullanýcýyý
aldatma amaçlý olarak gönderilen elektronik postalar
da Medeni Kanun 24 anlamýnda kiþilik haklarýnýn ihlali
olabileceði gibi, kiþisel verilen yasa dýþý yollarla ele
geçirilmesi olduðu için ceza kanunu anlamýnda109 da
suç olacaktýr. Ayrýca eylem sonucu kiþiye ait finansal
bilgilerin ele geçirilerek kiþi zarara uðratýldýðýndan bu
eylem ayný zamanda dolandýrýcýlýk suçunu da
oluþturabilecektir. Birleþik Devletler’de phishing ile
mücadele edebilmek için 2004 ve 2005 yýllarýnda
Senatör Patrick Leahy tarafýndan Anti-Phishing Yasalarý
önerilmiþtir.110
Ancak
bu
tasarýlar
henüz
yasalaþmamýþtýr.111 Eyaletler içinde ise Kaliforniya
eyaleti Ekim 2005’de bir Anti-Phishing Kanunu112
kabul ederek bu alanda özel Kanun yürürlüðe sokan ilk
eyalet olmuþtur.113 Ayrýca alan adlarý konusunda çýkan
ihtilaflarý idari yoldan çözen kuruluþlardan WIPO
nezdinde verilen kimi kararlarda da alan adýnýn
kullanýldýðý web sitesinin phishing faaliyetlerinde
bulunmasý alan adýnýn kötüniyetli kullanýmý olarak kabul
edilmiþtir.114
3.1.3. Veri Korumasý Hukuku Açýsýndan
Elektronik Posta
A. Avrupa’da
Veri, sayýsal ve mantýksal her türlü deðeri, bilgi ise
verinin iþlenmiþ halini ifade eder. Kiþisel veri kavramý ise
ilk olarak115 Avrupa Konseyi’nin 28 Ocak 1981 tarihli
108 no’lu sözleþmesi116 ile düzenlenmiþtir. Bu
sözleþme’de kiþisel veri, kimliði belirtilen veya
belirtilebilen gerçek kiþiyle ilgili tüm bilgiler olarak
tanýmlanmýþtýr. Bu Sözleþme’nin ardýndan Avrupa
Konseyi Bakanlar Komitesi internet üzerinde kiþisel veri
konusunda 23 Þubat 1999’da R(99) sayýlý Tavsiye
Kararý’ný117 yayýmlayarak bu konuda prensipler
belirlemiþtir. Bu tavsiye kararýnda kullanýcýlarýn
elektronik posta adreslerinin kiþisel veri (personal data)
olduðunu hatýrda tutmalarý ve listelenmek istemedikleri
zaman bunu bildirmelerinin haklarý olduðu belirtilmiþtir.
Veri korumasý hukuku ile ilgili temel düzenlemeler ise
Avrupa Birliði hukukunda yapýlmýþtýr. 24 Ekim 1995
tarihinde Avrupa Parlamentosu ve Konsey 95/46 sayýlý
‘’Kiþisel Verilerin Ýþlenmesi’nde Gerçek Kiþilerin
Korunmasý Direktifi‘’118ni çýkarmýþtýr. Bu Direktif’e göre
doðrudan doðruya veya dolaylý olarak bir gerçek kiþi ile
ilintili olabilecek her türlü bilgi kiþisel veri olarak kabul
edilmiþtir. Elektronik posta da kiþisel veri olarak kabul
edilmiþ ancak bu konuda özel bir düzenleme
yapýlmamýþtýr. Bu Direktif’ten sonra 1997 yýlýnda 97/66
sayýlý ‘’Telekomünikasyon Alanýnda Kiþisel Verilerin
Ýþlenmesi ve Mahremiyetin Korunmasý Direktifi‘’119
kabul edilmiþtir. Bu Direktif 95/46 sayýlý Direktif’i
telekomünikasyon alanýnda tamamlayýcý olarak
çýkarýlmýþtýr. Bu Direktif’de de elektronik postalarla ilgili
özel bir düzenleme yer almamýþtýr. Avrupa
Parlamentosu son olarak 31 Temmuz 2002 tarihinde
2002/58 sayýlý ‘’Elektronik Ýletiþimde Kiþisel Verilerin
Ýþlenmesi ve Gizliliðin Korunmasý Direktifi‘’120ni kabul
etmiþtir. Bu Direktif 95/46 sayýlý Direktif’i elektronik
iletiþim alanýnda tamamlayýcý niteliktedir. 2002/58 sayýlý
Direktif ile elektronik ticaret alanýnda kabul edilen
2000/31 sayýlý Direktif ile benimsenen ‘opt-out’
seçeneðinden daha güçlü bir koruma saðlayan ‘opt-in’
seçeneðinin temel anlayýþ olarak benimsendiðini
Biliþim ve Hukuk
cezasý uygulanýr. Reklam Kurulu, ihlalin niteliðine göre
bu cezalarý birlikte veya ayrý ayrý verebilir. 16 ncý
maddeye aykýrýlýk, ülke düzeyinde yayýn yapan yazýlý,
sözlü, görsel ve sair araçlar ile gerçekleþmiþ ise, para
cezasý on katý olarak uygulanýr.‘’ þeklinde bir
düzenleme getirilmiþtir. Bu hükme dayanarak
gönderilen istenmeyen e-posta yanýltýcý ve bilgi
noksanlýklarýný istismar edici nitelikte ise 3.500.-YTL.
para cezasýna hükmedilebilecektir. Ayrýca ihlalin
niteliðine göre bu ceza artýrýlabilecektir.
57
görüyoruz. 2002/58 sayýlý Direktif’in 13/1 maddesi ile
alýcýlara, kiþi müdahalesi olmaksýzýn telefon, faks ya da
otomatik þekilde faaliyet gösteren iþlemciler aracýlýðýyla
doðrudan reklam iletisi almak istediðini beyan
etmedikçe (opt-in) ileti gönderilmesi yasaklanmýþtýr.121
Bu düzenleme ile Avrupa Birliði hukukunda istenmeyen
iletilerin gönderilmesinde ‘önceden rýza (opt-in)’
sisteminin benimsendiði söylenebilir. Ancak getirilen
bu düzenleme ayný maddenin sonraki fýkralarý ile
yumuþatýlmýþtýr. Direktifin 13/2 fýkrasý ile alýcýnýn
‘müþteri’ konumu ile ticari iliþkiye girdiði gerçek veya
tüzel kiþiler bu iliþki sýrasýnda müþterilerinin elektronik
posta adreslerini temin etmiþler ise –kural olarakmüþterilerine kendi ürünleri ile ilgili olarak doðrudan
reklam amaçlý iletiler gönderebileceklerdir. Ancak bu
þekilde müþterilerinin elektronik posta adreslerini temin
eden þirket veya kiþilerin bu konuda müþterilerine
açýklama yapma mükellefiyetleri bulunmaktadýr.
Açýklama yapmadan alýnan e-posta adreslerine reklam
amaçlý ileti gönderilemeyecektir. Ayrýca Direktif’in 13/4
maddesi ile ileti gönderen kiþinin kimliðini açýklamayan
ya da anlaþýlýr þekilde göstermeyen ve iletiyi
istemediðini belirtebileceði bir adres içermeyen
iletilerin gönderilmesi kesinlikle yasak edilmiþtir.
Direktif’in temel anlayýþ olarak ‘önceden rýza (opt-in)’
seçeneðini benimsediði söylenebilirse de Direktif’in
13/3 maddesi üye ülkelerin bu konuda düzenleme
yapma zorunluluklarýndan bahsetmiþ ancak ‘opt-in’
veya ‘opt-out’ seçeneðini benimsemede Üye ülkeler
serbest býrakýlmýþlardýr. Bu düzenlemenin ardýndan
Avrupa Birliði ülkeleri de kendi ulusal mevzuatlarýnda
düzenlemeler yaparak AB’nin 2002/58 sayýlý Direktifi ile
uyum saðlamaya çalýþmýþlardýr.122
Avusturya 2003 tarihinde çýkardýðý Yeni Telekom
Kanunu’nun 107 inci maddesi ile reklam amaçlý iletiler
ve reklam amaçlý olmasa dahi 50’den fazla kullanýcýya
gönderilen iletilerin (elektronik posta ve SMS123
ayýrýmý yapýlmaksýzýn) gönderilmesi için mutlaka
önceden gönderilen kiþinin rýzasýnýn alýnmasýný (opt-in)
þart koþulmuþtur.
Belçika ise 15 Ocak 2002’de reklam amaçlý iletiler için
‘opt-in’ seçeneðini 2002/58 sayýlý Direktif’in kabulünden
önce düzenlemiþtir. Düzenlemeyle Belçika’da reklam
amaçlý elektronik posta atýlmasý kullanýcýnýn rýzasýna
baðlý kýlýnmýþtýr. Ayrýca servis saðlayýcýlar da rýza ile
atýlsa da reklam amaçlý iletilerde kullanýcýnýn listeden
çýkmasýna temin eden anlaþýlabilir ve açýk bir bir bilgi
notunun bulunmasý ve ‘opt-in’ seçeneðinin etkin olarak
kullanýmýný temin edeceklerdir.
Finlandiya 1 Temmuz 1999’da getirdiði düzenleme ile
bireyler için talep edilmeyen iletiler ile ilgili olarak ‘optin’ seçeneðini; tüzel kiþiler için ise ‘opt-out’ seçeneðini
benimsemiþtir.
Biliþim ve Hukuk
Ýspanya’da 12 Ekim 2002’de yürürlüðe giren
düzenleme ile ‘opt-in’ seçeneði benimsenmiþ ve
reklam amaçlý iletilerin baþýna ‘Publicidad’124 teriminin
getirilmesini zorunlu kýlmýþtýr.
58
Macaristan, Slovenya, Danimarka, Norveç, Almanya,
Ýtalya, Polonya ve Yunanistan mevzuatlarýnda ‘opt-in’
seçeneðini benimseyen diðer ülkeler olmuþlardýr.125
B. Türkiye’de
Ülkemizde Avrupa Konseyi’nin 28 Ocak 1981 tarihli 108
no’lu sözleþmesi ayný tarihte imzalanmýþ ve
Sözleþme’nin dördüncü maddesinde yer alan ‘’Her akit
Taraf, kendi iç hukukunda bu bölümde yer alan verilerin
korunmasýna iliþkin ilkelere iþlerlik kazandýrýcý önlemleri
alýr. Bu önlemlerin taraflarca en geç, Sözleþmenin
kendileri bakýmýndan yürürlüðe girdiði tarihte alýnmasý
zorunludur‘’ hükmü gereðince münferit bir Kiþisel
Verilerin Korunmasý Kanunu oluþturmak için
çalýþmalara 1995 tarihinde baþlanmýþtýr. Avrupa
Konseyi’nin 108 numaralý söz konusu Sözleþme’si
ülkemiz tarafýndan henüz onaylanýp yürürlüðe
sokulmamýþtýr.126 Ancak bu kapsamda yapýlan
çalýþmalar sonucunda ‘’Kiþisel Verilerin Korunmasý
Kanunu Tasarýsý‘’127 Adalet Bakanlýðý tarafýndan
hazýrlanmýþ ve 09.11.2005 tarihinde Baþbakanlýða
sunulmuþtur.128 Tasarýnýn 3. maddesinde kiþisel veri
‘’belirli veya kimliði belirlenebilir gerçek veya tüzel
kiþilere iliþkin bütün bilgiler‘’ olarak tanýmlanmýþtýr.
Elektronik posta da bu kapsamda kiþisel veri olarak
kabul edilecektir. Tasarýnýn 4. maddesinde kiþisel
verilerin iþlenmesinde uyulacak ilkeler belirlenmiþtir.
Buna göre kiþisel verilerin;
a) Hukuka ve dürüstlük kurallarýna uygun olarak
iþlenmesi,
b) Belirli, açýk ve meþru amaçlar için toplanmasý ve bu
amaçlara aykýrý olarak yeniden iþlenmemesi,
c) Toplandýklarý amaçla baðlantýlý, yeterli ve orantýlý
olmasý
gerekecektir. Bu kapsamda kiþilere ait elektronik
postalarýn biriktirilerek elde edilmesi ve reklam amaçlý,
spam e-mail niteliðindeki mailler gönderilmesi de ilgili
Kanun kapsamýnda kiþisel verilerin hukuka aykýrý olarak
kullanýlmasý olarak kabul edilebilecektir. Tasarýda
elektronik posta ve talep edilmeyen elektronik
postalarla ilgili baþkaca bir düzenleme ise
yapýlmamýþtýr.
Avrupa Birliði’ne aday olmaya çalýþan ülkemizde bu
amaçla sürdürülen çalýþmalarda Avrupa Birliði
Müktesebatýnýn Üstlenilmesine Ýliþkin Türkiye Ulusal
Programý’nýn129
‘’Telekomünikasyon
ve
Bilgi
Teknolojileri‘’ alt baþlýðýnda Telekomünikasyon
sektöründe kiþisel verilerin iþlenmesi ve mahremiyetin
korunmasý ile ilgili 15 Aralýk 1997 tarih ve 97/66/EC
sayýlý Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi’ni
karþýlamak üzere Telekomünikasyon Sektöründe
Kiþisel Bilgilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðinin Korunmasý
Hakkýnda Yönetmeliðin 31.12.2003 tarihine kadar
yürürlüðe sokulmasý hedeflenmiþtir. Ayrýca Elektronik
Ýletiþimde Kiþisel Verilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðinin
Korunmasý hakkýnda 12 Temmuz 2002 tarih ve
2002/58/EC sayýlý Avrupa Parlamentosu ve Konseyi
Direktifi’ni karþýlamak üzere de ‘’Elektronik Haberleþme
Sektöründe Kiþisel Bilgilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðinin
Korunmasý Hakkýnda Yönetmelik‘’in 31.12.2003
tarihine kadar yürürlüðe sokulmasý planlanmýþtýr.130
Her iki yönetmeliðin hazýrlanmasýndan sorumlu kuruluþ
olarak ise Telekomünikasyon Kurumu’na görev
Kiþiler veri koruma hukukuna göre sadece spam
elektronik postalar nedeniyle deðil kendisine ait özel
bilgilerin, resimlerin elektronik posta yolu ile
dolaþtýrýlmasýna karþý da her zaman koruma talep
edebilecektir.
Ülkemizde münferit bir Kiþisel Verilerin Korunmasý
Kanunu henüz yasalaþmamýþken ceza hukuku
alanýnda 1 Haziran 2005’de yürürlüðe giren 5237 sayýlý
yeni Türk Ceza Kanunu’nda kiþisel verilen korunmasý
konusu da düzenlenmiþtir. Türk Ceza Kanunu’nun
‘’Kiþisel Verilerin Kaydedilmesi‘’ baþlýklý 135 inci
maddesi ile ‘’Hukuka aykýrý olarak kiþisel verileri
kaydeden kimseye altý aydan üç yýla kadar hapis cezasý
verilir.‘’ denmek sureti ile kiþisel verilerin kayýt edilmesi
dahi yasaklanmýþtýr. Yine ‘’Verileri Hukuka Aykýrý Olarak
Verme veya Ele Geçirme‘’ baþlýklý 136 ýncý madde ile
kiþisel verileri, hukuka aykýrý olarak baþkasýna veren,
yayan veya ele geçiren kiþi bir yýldan dört yýla kadar
cezalandýrýlabilecektir. Kiþilere istenmeyen elektronik
posta gönderebilmek için kiþilerin elektronik posta
adreslerinin temin edilmesi bu maddeler kapsamýnda
cezai
yaptýrýma
maruz
kalabilecek
eylemi
oluþturacaktýr. Ayrýca 139 uncu madde ile bu suçlar
þikayete tabi suçlardan kabul edilmediði için kiþinin
þikayetçi olmamasý da failin cezalandýrýlmasýný
engellemeye yetmeyecektir.
IV. SONUÇ
Ýnternet yolu ile gönderilen e-postalar kiþiye pek çok
açýdan iletiþim kolaylýklarý saðlamasýnýn yaný sýra kiþinin
kiþilik haklarýnýn ihlal edilmesine de yol açabilmektedir.
E-posta yolu ile kiþinin þeref ve haysiyeti ihlal
edilebilmekte, kiþinin resmi, fotoðrafý, mektubu veya
yazdýðý bir eseri kiþinin istemi dýþýnda internette
dolaþabilmektedir. Kiþiye ait korunmaya deðer bu
haller Medeni Kanun anlamýnda kiþilik hakkýna dahil
unsurlardandýr. Dolayýsýyla bu konularda özel bir
düzenleme bulunmasa dahi kiþi kiþilik hakkýný
koruyucu davalar yolu ile ve kiþisel verilerin
korunmasýna dayanarak hakkýný savunabilecektir.
Ayrýca kiþinin istemi dýþýnda kiþinin e-posta adresinin
ele geçirilmesi de kiþiye ait kiþisel verilerden olan
kiþinin e-posta adresinin haksýz þekilde kullanýmý olarak
kiþilik hakkýnýn ihlali olacaktýr. Haksýz þekilde ele
geçirilen bu e-posta adreslerine kiþinin istemi dýþýnda
gönderilen e-posta’lar ise ‘spam e-mail’ olarak
adlandýrýlmakta ve kiþilik hakkýný hem manevi yönden
hem maddi yönden ihlal edebilmektedir. Kiþi bu
ihlallere karþý bilhassa ABD ve AB hukukunda özel
düzenlemeler ile korunmuþtur. Ancak pek çok ülke
hukukunda ve bu arada Türk hukukunda spam eposta’lar ile ilgili özel bir düzenleme yapýlmamýþtýr. Özel
düzenlemenin olmamasý, kiþilerin bu þekildeki hak
ihlallerine karþý korunmamasý anlamýna gelmeyecektir.
Kiþi kiþilik hakkýnýn koruyucu davalarý açabileceði gibi
haksýz rekabete iliþkin hükümlere de þartlarý varsa
dayanabilecektir. Ayrýca bu yolla yapýlan reklamlar
nedeniyle Tüketiciyi Koruma Kanunun 16 ýncý
maddesine dayanarak da davalar ikame edilebilecektir.
Türkiye’de tasarý halinde bulunan Kiþisel Verilerin
Korunmasý Hakkýnda Kanun’un çýkarýlmasý ile kiþinin
isteði dýþýnda ele geçirilen e-posta adreslerine karþý bu
kanuna dayanýlarak da koruma talep edilebilecektir.
Ayrýca 4822 sayýlý Kanun ile Deðiþik 4077 sayýlý
Tüketicinin Korunmasý Hakkýnda Kanuna eklenecek
hükümler ile internet ortamýnda gerçekleþen tüketici
hakký ihlallerinin de koruma kapsamýna alýnmasý uygun
olacaktýr.
Biliþim ve Hukuk
verilmiþtir. Türkiye bu plan dahilinde Avrupa Birliði’nin
97/66
sayýlý
Direktifi’nin
karþýlýðý
olarak
Telekomünikasyon Sektöründe Kiþisel Bilgilerin
Ýþlenmesi ve Gizliliðinin Korunmasý Hakkýnda
Yönetmeliði131 6 Þubat 2004 tarihinde yayýmlayarak
yürürlüðe sokmuþtur.132 Yönetmeliðin tanýmlar baþlýklý
üçüncü
maddesinde
elektronik
mektup
‘’Telekomünikasyon hizmetini kullanan tarafýndan
toplanacaðý ana kadar þebekede veya alýcýnýn terminal
cihazýnda depolanabilir nitelikteki þebeke üzerinden
gönderilen yazýlý, sesli, görüntülü mesaj‘’ olarak
tanýmlanmýþtýr. Avrupa Birliði’nin 2002/58 sayýlý
Direktifi’nin ‘’Talep Edilmeyen Ýletiþim‘’ baþlýklý 13 üncü
maddesini karþýlayan Yönetmeliðin 20 inci maddesi
‘’Ýstek Dýþý Haberleþmeler‘’ baþlýðý ile düzenlenmiþtir.
Madde ile sadece siyasi propaganda içerikli
mesajlarda ‘opt-in’ seçeneði benimsenmiþtir. Buna
göre hizmet sunucularý, kiþi müdahalesi olmadan
çalýþan fakslar, elektronik posta, kýsa mesaj gibi
otomatik arama sistemlerini, abonenin önceden izni
olmadan
siyasi
propaganda
amacýyla
kullanamayacaktýr. Otomatik arama sistemlerinin
doðrudan pazarlama amacýyla kullanýlmasý halinde ise
hizmet sunucularý kullanýcýlara gelen her bir mesajý
bundan sonrasý için almayý reddetme imkanýný ücretsiz
ve kolay bir yolla saðlama borcu altýna girecektir.
Doðrudan pazarlama amacýyla gönderilen ve kimin
adýna haberleþme yapýldýðý hususunda göndericinin
kimliðini saklayan veya alýcýnýn bu iletiþimin
sonlandýrýlmasý konusunda talepte bulunacaðý bir
adres bulunmayan elektronik mektuplarýn gönderilmesi
abonenin bu yöndeki talebi ile engelenecektir.
Yönetmelik ile spamming konusunda Avrupa Birliði’nin
2002/58 sayýlý Direktifi’nin 13 üncü maddesine göre
daha az bir koruma getirildiði söylenebilir.133 Direktif
13/4 maddesi ile ileti gönderen kiþinin kimliðini
açýklamayan ya da anlaþýlýr þekilde göstermeyen ve
iletiyi istemediðini belirtebileceði bir adres içermeyen
iletilerin gönderilmesini tümden yasaklamýþ iken;
Yönetmelik ile sadece siyasi propaganda amaçlý
elektronik mektuplarýn gönderilmesi önceden izin (optin) þartýna baðlanmýþ, doðrudan pazarlama amacýyla
gönderilen ve kimin adýna haberleþme yapýldýðý
hususunda göndericinin kimliðini saklayan veya
alýcýnýn bu iletiþimin sonlandýrýlmasý konusunda talepte
bulunacaðý bir adres bulunmayan elektronik
mektuplarýn gönderilmesinin ancak kullanýcýnýn bu
yöndeki talebi ile engellenebileceði belirtilmiþtir.
59
DÝPNOTLAR
1
2
3
Savaþ Bozbel; ‘’Internet Üzerinden Yapýlan Hukuki Ýþlemler‘’, Yargýtay Dergisi, Ocak –Nisan 2001,cilt 27,sayý 1-2, s.749
Kayýhan Ýçel; Kitle Haberleþme Hukuku, Ýstanbul 2001, s.7; ‘’A Brief History of Internet‘’,
5
Hasibe Iþýklý; Internet Alan Ýsimleri Sistemi-Markalar ve Alan Ýsimleri Arasýndaki Ýliþki, DPT Yayýnlarý, Ankara 2001, s.8
7
http://www.isoc.org/internet/history/brief.shtml#tokyotrip
Ýçel, s.411; Ankara Ticaret Odasý (ATO), Elektronik Ticaret ve Ýnternet, Ankara 1999, s.20; Hasan Sýnar; Ýnternet ve Ceza Hukuku,
Ýstanbul 2001, s.21.
ATO, s.20
8
Rýfat Çölkesen; Network, TCP/IP,UNIX El Kitabý, Papatya Yayýncýlýk, Ýstanbul 2002, s.62 vd.
10
Akgül, s.57
9
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
Mustafa Akgül; Internet Sunucu Araçlarý ve Yönetimi, Bilkent Üniversitesi Ankara, Kasým 1999, s.11
Müberra Güngör, Gökhan Evren; ‘’Ýnternet Sektörü ve Türkiye Ýncelemeleri‘’, Telekomünikasyon Kurumu, Ankara 2002, s.5
M.Güngör, G.Evren; s. 5
Türkçesi elektronik posta olan kavram sýklýkla ingilizce kýsaltmasý ile e-mail (electronic mail) olarak kullanýlmaktadýr. Ýnternet
kullanýcýlarý elektronik posta adreslerini ise daha çok ‘e-mail adresi’ olarak ifade etmektedirler.
Ray Tomlinson’un elektronik posta adresi ‘tomlinson@bbn-tenexa’ idi. BBN çalýþtýðý þirketi, Tenexa ise þirketin kullandýðý iþletim
sisteminin adýydý. O tarihte henüz ‘alan adlarý sistemi (domain name system)’ oluþturulmadýðý için ‘com, net’ gibi uzantýlar yoktu.
Bkz. Louis F. Aulbach, New Life for an Old Symbol,
http://www.armahouston.org/Portals/2/publications/dilla/2000/dilla_03_05.htm
H@ppy birthday to you, http://news.bbc.co.uk/2/hi/in_depth/sci_tech/2000/dot_life/1586229.stm
E-Mail: The Wonder Tool, http://www.mediatoolbox.co.za/pebble.asp?relid=2078&P=40
Türksel Kaya Bengshir, Devlet-Vatandaþ Ýletiþiminde E-Posta, Ýnet-tr 2000, Türkiye’de Ýnternet Konferansý, 9-11 Kasým 2000.
Aþkýn Keser, Yaþamýn Yeni Gerçeði: Elektronik Posta Kullanýmýna Yönelik Örgütsel Bir Ýnceleme, KaliteOFisi.com, Ankara, Ekim
2004, s.8
Keser,age., s.32.
Bilge Öztan, Medeni Hukukun Temel Kavramlarý, Turhan Kitabevi, Ankara 2000, s.209
21
Abdulkadir Arpacý, Kiþiler Hukuku, Ýstanbul 2000, s.2
23
Özel, age.,s.27
22
24
Sibel Özel, Uluslararasý Alanda Medya ve Ýnternette Kiþilik Hakkýnýn Korunmasý, Seçkin, Ankara 2004, s.36
Ahmet Kýlýçoðlu, Þeref ve Haysiyet ve Özel Yaþama Basýn Yoluyla Saldýrýlardan Hukuksal Sorumluluk, Ankara 1993, s.4
25
Yargýtay 4. H.D., 15.02.2001, 2000/10596 E., 2001/1501 K., Yargýtay Kararlarý Dergisi, C.27, S.8, s.1170.
27
Arpacý, s.116, Bilge Öztan, Þahsýn Hukuku Hakiki Þahýslar, Ankara 2001, s.116
26
28
29
Öztan, s.210
Kanun No: 4721, Kabul Tarihi: 22.11.2001 Yayýmlandýðý R.G.: 08.12.2001, 24607
Volkan Sýrabaþý, Ýnternet ve Radyo-Televizyon Aracýlýðýyla Kiþilik Haklarýna Tecavüz, s.27; Öztan, age., s.118, Arpacý, 107.
30
Özel, s.27.
32
Ýnternette e-posta yolu ile gelen mesajlar ‘forward’ yolu ile çok çabuk yayýlmaktadýr. Bu þekilde bir kiþi hakkýnda yalan ve haksýz
ithamlarýn doðruluðu araþtýrýlmadan internet yolu ile hýzla yayýlmasý olasýdýr. Forward (fwd), gelen bir elektronik postanýn bir baþka
adrese yönlendirilmesidir.
31
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
Biliþim ve Hukuk
‘’A Brief History Of The Internet and Related Networks‘’, ‘’, Cerf V.G, http://www.isoc.org/internet/history/cerf.shtml,
4
6
60
Sait Güran, Teoman Akünal, Köksal Bayraktar ve Diðerleri; Ýnternet ve Hukuk, Superonline Workshop Metni, Ýstanbul 2000, s.4
44
45
46
Öztan, age.,s.128, Kýlýçoðlu., s.61
Özel, s.36
Sýrabaþý, s.29.
Ayrýmlarla ilgili bkz. Kýlýçoðlu, s.63 vd.
Ayný görüþte Özel, s.37.
Özel, s.39-40.
Öztan, s.133; Kýlýçoðlu, s.83.
Kýlýçoðlu, s.83; Öztan, s.134.
Arpacý, 82.
Öztan, s.134; Arpacý, s. 141; Kýlýçoðlu, s.84.
Bilge Öztan, Medeni Hukukun Temel Kavramlarý, Ankara 2000, s. 270
Öztan, Þahsýn Hukuku, s.168; Arpacý, s.179
Öztan, Medeni Hukuk Temel Kavramlar, s.293
Ayrýca Dernekler Kanununun 8.maddesinde de tüzükte bulunmasý gereken unsurlar arasýnda ‘’dernek adý‘’ da sayýlmýþtýr.
Alim Taþkýn, ‘’Tüzel Kiþilerin Kiþilik Haklarýnýn Korunmasý‘’, A.Ü.Hukuk Fakültesi Dergisi, C.42,1991-92,s.201 vd.
48
49
50
51
52
Sýrabaþý, s.30.
Öztan, Þahsýn Hukuku, s.138.
Netscape Communicator ve NetMeeting gibi programlar vasýtasýyla ses kayýtlarý da bilgisayar ile gönderilebilmektedir.
Bu hususlar Ceza Hukuku açýsýndan da ayrýca suç olarak deðerlendirilerek davalar açýlabilecektir.
Internet’e baðlý her bilgisayara bir IP numarasý atanýr. Bu numara ayný zamanda IP adresi olarak da tanýmlanýr ve birbirlerinden
ayrýlmýþ dört rakam kümesinden oluþur. Mevcut durumda aktif olarak kullanýlan iki çeþit IP adres protokolü vardýr. Bunlardan ilki 1
Ocak 1983’den beri kullanýlan ve bugün en yaygýn olan IP 4 versiyonu ( Ipv4)’dur. Diðeri ise henüz çok fazla kullanýlmayan IP 6
versiyonu (Ipv6) ‘dur.
Yargýtay 4. Ceza Dairesi, 2004/8763 Esas, 2005/21445 Karar, 05.12.2005.
53
Öztan, s.154; Kýlýçoðlu, s.198 vd.
55
Ýnternette birden fazla kiþinin e-posta adreslerinin ortak bir grup e-mail adresine kayýt edilmek suretiyle e-posta gruplarý
oluþturulabilmektedir. E-posta gruplarýnýn özelliði sadece grup e-posta adresine mesaj atýlmasý halinde bu mesajýn gruba üye olan
her kiþinin e-posta kutusuna gitmesidir. Ýnternet kullanýcýlarý baþta‘Yahoo’ internet servis hizmetleri aracýlýðýyla alýnan e-mail grup
adresleri olmak üzere bu þekilde iletiþimi de sýk olarak kullanmaktadýr.
54
56
57
Kýlýçoðlu, s.205, Özel, s.66
Her e-posta grubunun bir ‘moderator’ u bulunmaktadýr. Moderator tabir edilen kiþiler e-posta gruplarýnýn üyelik, mesajlarýn gizliliði
vs. iþlemlerini yerine getirmektedir. E-posta gruplarýnýn mesajlarý e-posta grup arþivlerinde saklanmaktadýr. Bu mesajlara düzenleniþ
þekline göre sadece grup üyeleri tarafýndan veya internet aðýna baðlanan herkes tarafýndan ulaþýlmasý mümkündür.
Basýn yoluyla kiþilik hakký saldýrýlarýnda da basýlmýþ eser mevcut olduðu sürece, kiþilik hakký ihlali devam etmektedir. Bkz Kýlýçoðlu,
age., s.207. Radyo ve televizyon yoluyla gerçekleþen kiþilik hakký saldýrýlarýnda ise durdurma davasý ancak seri halde devam eden
programlar ve reklamlar için sözkonusu olacaktýr. Bkz. Ýlknur Serdar, Radyo ve Televizyon Yoluyla Kiþilik Hakkýnýn Ýhlali ve Kiþiliðin
Korunmasý, Ankara 1999, s.258.
58
Öztan, s.158; Kýlýçoðlu, s.223; Arpacý, s.153
60
Gerçek kiþilerin yanýsýra toplum hayatýndaki fonksiyonlarý ve etkileri açýsýndan büyük bir öneme sahip olan tüzel kiþiler de kiþilik
hakkýna tanýnan korumadan istifade ederler. Tüzel kiþilerin de þeref ve haysiyet, özel alan, sosyal kiþilik, mesleki ve ticari itibar gibi
deðerleri üçüncü kiþilerin hukuka aykýrý tecavüzlerine karþý korunur. Bkz. Öztan, s.152; Taþkýn, s.212 vd.
59
61
Kýlýçoðlu, s.255
‘’Kiþiye özel bu mesaj ve içeriðindeki bilgiler gizlidir. X kurumu bu mesajýn içeriði ve ekleri ile ilgili olarak hukuksal hiçbir sorumluluk
kabul etmez. Yetkili alýcýlardan biri deðilseniz, bu mesajýn herhangi bir þekilde ifþa edilmesi, kullanýlmasý, kopyalanmasý, yayýlmasý
veya mesajda yeralan hususlarla ilgili olarak herhangi bir iþlem yapýlmasýnýn kesinlikle yasak olduðunu bildiririz.Böyle bir durumda
lütfen hemen mesajýn göndericisini bilgilendiriniz ve mesajý sisteminizden siliniz.Internet ortamýnda gönderilen e-posta
mesajlarýndaki hata ve/veya eksikliklerden veya virüslerden dolayý mesajýn göndericisi herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.
Teþekkür ederiz. ‘’ þeklinde sorumsuzluk kayýtlarý konulmaktadýr.
62
Yargýtay 4. Hukuk Dairesi, 2005/366 Esas, 2005/1918 Karar, 28.02.2005.
64
Ýnternette kullanýcýlarýn dolaþým kolaylýklarý açýsýndan kabul edilmiþ olan internet alan adlarý sisteminde alan adlarý (domain names)
web sitelerinin isimlerini oluþturmaktadýr. Kiþiler alan adlarý alýrken zaman zaman tanýnmýþ markalarý, ünlü kiþilerin adlarýný almak
suretiyle haksýz faydalanmalar yoluna gitmektedirler. Bu durum siber korsanlýk (cybersquatting) olarak adlandýrýlmaktadýr.
Türkiye’de ise alan adý kayýt kurumu ODTÜ belgeye dayalý olarak alan adý daðýttýðýndan bu þekilde hak ihlalleri pek
yaþanmamaktadýr. Bu konuda bkz. Mustafa Fadýl Yýldýrým, ‘’Kiþi Ýsimlerinin Ýnternette Alan Ýsmi Olarak Tescili Karþýsýnda Ýsim
Üzerindeki Hakkýn Korunmasý‘’, Prof. Aysel Çelikel’e Armaðan, Ýstanbul 2001. Ayrýca cybersquatting halinde baþvurulabilecek
UDRP tahkim usulü için bkz. Savaþ Bozbel, ‘’Domain Names (Ýnternet Alan Adlarý) ve ICANN-Tahkim Usulü‘’, Prof. Ömer Teoman’a
55. Yaþ Günü Armaðaný, C. 1, Ýstanbul 2002 (s.215-254)
63
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
Taþkýn, agm., s.201 vd.
Ali Osman Özdilek, Ýnternet ve Hukuk, Papatya Yayýnlarý, Ýstanbul 2002, s.166
Trojanlar veya truva atlarý diye de bilinen gizli bir takým programlar yardýmýyla hackerlar e-posta yolu ile gönderdikleri mesajýn
açýlmasý halinde kullanýcýlarýn bilgisayarýna girebilmekte ve hatta bilgisayarýný kontrol edebilmektedir.
Virüsler de birer yazýlýmdýr. Ancak bu yazýlýmlar baþka bilgisayarlarýn sistemini bozma, onlarý kontrol etme gibi amaçlar için
kullanýlmaktadýr. Virüsler çok kolay þekilde e-postalar yolu ile baþka bilgisayarlara geçerek çoðalabilir ve o kiþinin bilgisayar iþletim
sistemine zarar verebilir. Bkz. Özdilek, s.185 vd.
2004 yýlýnda bir önceki yýla göre virüslerin sayýsýnda % 50 artýþ olmuþtur. Sadece bilgisayarlar deðil cep telefonlarýna da bulaþan
virüslerin sayýsý 2004 yýlýnda 100 bini aþmýþtýr. Bkz. 2004’de Virüs Rekoru Kýrýldý, http://www.ntvmsnbc.com/news/303184.asp
Gönderilen virüslü e-postalar ayný zamanda hakaret niteliðindeki ifadelerde içerebilir. Örneðin Winevar isimli e-posta virüsü
sistemlerine bulaþtýðý kullanýcýlara ‘’What a foolish thing you have done (Ne kadar aptalca bir þey yaptýn)‘’ þeklinde bir mesaj
getiriyor ve ardýndan virüs popüler anti-virüs yazýlýmlarýný etkisiz hale getirerek sabit diskte bulunan dosyalarý geri dönüþü olmayan
bir þekilde silmeye baþlýyor. Bkz. Ernest Orlando Lawrence Berkeley National Laboratory, Viruses,
http://www.lbl.gov/cyber/vulnerabilities/virus-archive_w-z.html
http://www.hormel.com/home.asp
Brad Templeton, ‘’Origin of the term ‘’spam‘’ to mean net abuse‘’, http://www.templetons.com/brad/spamterm.html
1969 yýlýnda Graham Chapman, Terry Jones, Terry Gilliam, Eric Idle, Michael Palin ve John Cleese Monty Python adýndaki grubu
kurmuþlar ve ‘’Monty Python’s Flying Circus‘’ adý ile yayýmlanan televizyon programýnda bürokratlar, askerler, yargýçlar, kardinaller
ve aristokratlar gibi toplumun önde gelen gruplarýný tiye alan komedi programlarý ile en çok izlenen komedi dizilerinden birisi
olmuþlardýr. Grup 1983’de daðýlmýþtýr. Bkz. Monty Python-a Brief History, http://www.bbc.co.uk/dna/h2g2/A687945
Monty Python’un sözkonusu spam skeç replikleri için bkz. http://home.triad.rr.com/spamchef/spamskit.html
Spam-The Net Term, http://www.bbc.co.uk/dna/h2g2/A184088
‘’Spam Spam Spam Harika Spam‘’
Biliþim ve Hukuk
47
61
76
77
75
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
Bkz. Templeton, agm. http://www.templetons.com/brad/spamterm.html Daha az inandýrýcý olan bir tanýmlamaya göre spam
kelimesi ‘’Send Phenomenal Amounts of Mail (Olaðanüstü Sayýda Mail Gönderme)‘’ kelimelerinin kýsaltýlmýþýdýr. Bkz.
http://home.pacbell.net/earnur/main/vera.html#S Ancak bu tanýmlama daha çok internet terminolojisinde anglo-amerikan kültürün
hakimiyetine karþý oluþturulmuþ alternatif bir tanýmlama gibidir.
Spam e-postalarýn ilk ortaya çýkýþý da tam tarihlerle ifade edilerek ‘spammer’ denilen spam göndericilerinin kutladýðý günler
olmuþtur. Buna göre ilk spam gönderimi 3 Mayýs 1978, spam tabirinin ilk kullanýlmaya baþladýðý tarih ise 31 Mart 1993 olarak
açýklanmaktadýr. Bkz. Templeton agm., http://www.templetons.com/brad/spamterm.html
Ýnternet vasýtasýyla yeni þirket türleri kurulmakta ve elektronik ticaret sayesinde firmalar internet sayesinde ulaþamadýklarý pazarlara
ulaþmaktadýrlar. Yeni ekonomi ile ilgili bkz. Veysel Bozkurt, Enformasyon Toplumu ve Türkiye, Sistem Yayýncýlýk, Ýstanbul, 2000.
Örneðin ‘’bu e-postayý 10 kiþiye göndermezsen baþýna uðursuzluklar gelir‘’ veya ‘’gönderirsen dileðin yerine gelir‘’, ‘’sevdiðin 10
kiþiyle paylaþ‘’ þeklindeki e-postalar yolu ile gelen e-postalar kullanýcýlar tarafýndan ‘forward edilmekte (baþka e-posta adreslerine
yönlendirilmekte)’ ve böylece ayný mesajýn yuvarlanarak büyümesi ve e-posta adreslerini biriktirmesi arzulanmaktadýr. Bu þekilde
yayýlan spam tipine MMF iletileri (Make money fast-Kolay para kazanýn) veya zincir iletiler de denilmektedir. Bkz. Spam Nedir?,
http://www.spam.org.tr/nedir.html
Ýnternet Crime Complaint Center, http://www.ic3.gov/
Federal Bureau of Investigation, http://www.fbi.gov/
National White Collar Crime Center, http://www.nw3c.org/
Internet Crime Report, (January 1, 2005-December 31, 2005), http://www.ic3.gov/media/annualreport/2005_IC3Report.pdf
Nijerya tipi dolandýrýcýlýk (Nigerian Letter Fraud), Nijerya’da yaþadýðýný ve zor durumda bulunduðunu, paralarýna el konmamasý için
paralarý aktaracak bir hesap numarasý bulmasý gerektiðini belirten elektronik postalarla, kullanýcýlarý dolandýrmaya çalýþma
metodudur. Daha sonra bu metod bu tipten internet dolandýrýcýlýðý eylemlerini anlatmak için kullanýlmaya baþlamýþtýr. Bu þekilde
yazýlan elektronik posta örnekleri için bkz. http://www.crimes-of-persuasion.com/Crimes/Business/nigerian.htm
Sophos þirketi araþtýrmalarýna göre gönderilen spam e-maillerin büyük kýsmý da Rusya’dan gönderilmektedir. Ancak Rus
hackerlarýnýn internet baðlantýsýnýn hýzlý olduðu ülkelerdeki bilgisayarla girerek buralardan spam e-mailler göndermeleri nedeniyle
listede yer almadýklarý belirtilmiþtir. Bu þekilde uzaktan ele geçirilen bilgisayarlara ‘zombi’ adý verilmektedir. Sophos verilerine göre
gönderilen spam e-maillerin % 40’ý bu þekilde zombi bilgisayarlar aracýlýðýyla gerçekleþtirilmektedir. Bkz.
http://www.ntvmsnbc.com/news/302454.asp
Ülkeler bazýnda yapýlan bu sýralamanýn toplam spam e-maillerinin % 40’ýnýn ‘zombi bilgisayarlar’ vasýtasýyla gerçekleþtirildiði
düþünüldüðünde hata payýnýn yüksek olduðu düþünülmelidir.
Bkz. Anti-Spam Yasasý Senato’dan Geçti, http://www.ntvmsnbc.com/news/240196.asp
Directive 200/31/EC of the European Parliament and of the Council of 8 June 2000 on Certain Aspectc of Information Society
Services, in Particular Electronic Commerce, in the Internal Market (Directive on Electronic Commerce), http://europa.eu.int/eurlex/pri/en/oj/dat/2000/l_178/l_17820000717en00010016.pdf
AB Direktifsi için bkz. ‘’Directive 97/7/EC Of The European Parliament and of the Council of 20 May 1997 on the Protection of
Consumers in Respect of Distance Contracts‘’, http://europa.eu.int/comm/consumers/policy/developments/dist_sell/dist01_en.pdf
Spam e-maillerle ilgili karþýlaþtýrmalý bir deðerlendirme için bkz. Tekin Memiþ, ‘’Hukuki Açýdan Kitlelere E-Posta Gönderilmesi‘’,
Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi (AÜEHFD) 2001, C. V, S. 1-4, s. 431-444.
Opt-out ve Opt-in ingilizce ‘optional out’ ve ‘optional in’ kavramlarýnýn kýsaltýlmasýdýr. ‘Opt-in’ isteðe baðlý olarak ‘dahil olma’ yý; ‘Optout’ ise isteðe baðlý olarak ‘hariç tutulma’ yý ifade eder.
Robinson listesi olarak bilinen ve istenmeyen elektronik posta almak istemeyenlerin kayýt olduðu listeyi ifade eden liste ismini,
Johan David Wyss tarafýndan yazýlan ‘’The Swiss Family Robinson‘’ adlý 1812’de basýlan Ýsviçreli bir ailenin gemi yolculuðu
sýrasýnda kaza geçirmeleri sonucu ýssýz bir adaya sýðýnmalarýný anlatan roman ve ayný adlý filmden almaktadýr. Reklamcýlar bu listeye
kayýt olanlarýn eþsiz ürünlerden haberdar olma fýrsatýný yitirdiklerini ve Robinson ailesinin adada mahsur kalmasý durumuna
benzettikleri için ‘’Robinson list‘’ yaygýn olarak bu anlamda kullanýlmaya baþlamýþtýr. Bkz. http://en.wikipedia.org/wiki/Robinson_list
Ýnternet Servis Saðlayýcýlar, kendisine ait bilgisayar donanýmý ve yerel þebekeden kiraladýðý hatlar aracýlýðý ile kullanýcýlarý yerel ve
uluslararasý internet omurgalarýna taþýmak iþini yerine getirirler. Kullanýcýlarýn internete açýlan kapýsý gibidirler. Bkz. Tamer Soysal,
Ýnternet Servis Saðlayýcýlarýnýn Hukuki Sorumluluklarý, Türkiye Barolar Birliði Dergisi, TBB, Kasým/Aralýk 2005, (s. 304-339); Nüket
Evrim Sevi, Nüket Evrim Sevi, ‘’Ýnternet Servis Saðlayýcýlarýn Hukuki Sorumluluðu‘’, BATÝDER, Yýl: 2004, C.XXII S. 3.
Kanun için bkz. HR. 3113, http://law.spamcon.org/us-laws/us/hr3113_passed.pdf
Kanun için bkz. CAN Spam Act of 2003, http://www.spamlaws.com/federal/108s877.html Bu kanun 16 Aralýk 2003’da kabul edilmiþ
ve 1 Ocak 2004’de yürürlüðe girmiþtir.
Özdilek,s.164-166.
Karar için bkz. http://legal.web.aol.com/decisions/dljunk/bluecardreport.pdf
Benzer yönde kararlar için bkz. http://legal.web.aol.com/decisions/dljunk/ninepress.html
Spammer, spam eyleminde bulunan kiþiyi tanýmlamaktadýr. Bkz. http://wordnet.princeton.edu/perl/webwn
100 ABD’de Spam’e Milyon Dolarlýk Ceza, http://www.ntvmsnbc.com/news/301662.asp
Biliþim ve Hukuk
101 Murat Doðan, ‘’Ýnternette Þahsiyet Hakkýnýn Ýhlali‘’, Ünal Tekinalp’e Armaðan, C. 2, s.467. Ayrýca bkz. Tekin Memiþ, Hukuki Açýdan
Kitlelere E-Posta Gönderilmesi (Spamming), http://www.hukukcu.com/bilimsel/kitaplar/spamming.htm
62
102 Bu þekilde aldatmalar genellikle trojanlar ve spyware’ler yolu ile yapýlmaktadýr. Spyware, sizin izniniz olmadan kiþisel bilgi toplama
ve bilgisayarýnýzýn konfigürasyonunu deðiþtirmek gibi eylemlerde bulunmaya yarayan programlara verilen genel isimdir. Spyware
virüslerden farklý olarak kendini çoðaltarak yayýlmaz, kullanýcýyý kandýrarak veya yazýlým açýklarýný kullanarak yayýlýr. Öyle ki kimi
zaman ‘shareware’ adý verilen lisanslý programlar aracýlýðýyla dahi hedef bilgisayara ulaþabilir. Spyware için bkz.
http://en.wikipedia.org/wiki/Spyware Trojan ise Truva atý adý da denilen ve bilgisayar kullanýcýlarýnýn istemleri dýþýnda bilgisayarlarýna
çeþitli programlar aracýlýðýyla yerleþerek bilgisayarlarý uzaktan kumanda etmek amacýyla yazýlmýþ programlara verilen isimdir.
103 IP Spoofing için bkz. http://www.cert.org/advisories/CA-1995-01.html
104 ICQ, ‘I seek You (Seni Arýyorum)’ cümlesinin okunuþunun baþ harflerinden oluþturulduðu söylenen, 1996 yýlýnda Ýsrail firmasý
Mirabilis tarafýndan oluþturulmuþ bir sohbet programýdýr. 2001 yýlý itibariyle ICQ programýný kullanan kullanýcý sayýsý 116 milyona
ulaþmýþtýr. ICQ’nun bu büyümesi ve bilgisayarlara yüklenerek kullanýlmasýndan dolayý istihbarat amaçlarý ile kullanýlabileceði fikri de
sýk dile getirilen bir düþünce olmuþtur. Ayrýca bir baþka iddiaya göre ICQ programýnýn bir çeþit trojan programý içerdiði ve bu yolla
kullanýcýlarýn bilgisayarlarýndaki bilgilere ulaþýlmasýný saðladýðý söylenmektedir. Bkz. http://listweb.bilkent.edu.tr/Linux/linuxguvenlik/2003/Feb/0018.html Mossad’ýn ICQ programýna bir dönem ilgi gösterdiði saklanan bir þey deðildir. Bkz.
http://www.jrep.com/Info/10thAnniversary/1998/Article-12.html
105 E-Mail Spoofing için bkz. http://www.cert.org/tech_tips/email_spoofing.html
106 Phishing yönteminden sonra internet kullanýcýlarý için tehlike oluþturan bir baþka yöntem oluþtu: ‘’Pharming‘’. Pharming yönteminde
internet kullanýcýsý açmaya çalýþtýðý web sayfasýnýn kopyasý olan bir baþka web sayfasýna yönlendirilir. Kullanýcý hiçbir uyarýcý
gelmediði için bundan haberdar olmaz. Bu þekilde kullanýcýya ait bilgi ve þifreler elde edilmeye çalýþýlýr. Phishing yönteminden daha
tehlikeli ve daha karmaþýk bir teknik süreci gerektiren pharming yöntemi de son zamanlarda artma eðilimindedir. Pharming için bkz.
http://www.webopedia.com/TERM/P/pharming.html. Bu kullanýmlarda ‘’f‘’ harfi yerine ‘’ph‘’ kullanýlarak ‘’fishing‘’ yerine ‘’phishing‘’;
‘’farming‘’ yerine ‘’pharming‘’ denildiði görülecektir. Bu þekilde kullanýmýn nedeni ise bu þekilde kullanýmýn bilgisayar literatüründe
bu neviden eylemler için kullanýlan bir tanýmlama þekli olmasý ve internet dolandýrýcýlýðý yapan kiþiler tarafýndan bu þekilde
kullanýlmasýnýn gelenekselleþmesidir.. Bkz. http://www.microsoft.com/turkiye/athome/security/privacy/pharming.mspx
107 Phishing kelimesi ve çýkýþý için bkz. http://www.wordspy.com/words/phishing.asp
108 Rakamlar için bkz. Anti-Phishing Working Group, Phishing Activity Trends Report, May 2006,
http://www.antiphishing.org/reports/apwg_report_May2006.pdf
109 1 Haziran 2005’de yürürlüðe giren 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun 132-140 maddeleri ‘’Özel Hayatýn ve Hayatýn Gizli Alanýna
Karþý Suçlar‘’ baþlýðý ile düzenlenmiþ ve 136 ýncý maddesi ‘’kiþisel verileri hukuka aykýrý olarak bir baþkasýna veren, yayan veya ele
geçiren kiþi, bir yýldan dört yýla kadar hapis cezasý ile cezalandýrýlacaktýr‘’ þeklinde düzenlenmiþtir. Phishing yöntemi uygulayan kiþi
de bu madde kapsamýnda cezalandýrýlabilecektir. Ayrýca phishing eylemi somut eylemin niteliðine göre Ceza Kanunu’nun 243 ve
244 maddelerinde düzenlenen biliþim alanýnda suçlar içinde de düþünülebilecektir.
110 28 Þubat 2005’de Senato’ya sunulan Anti-Phising Yasasý için bkz. http://www.theorator.com/bills109/s472.html
111 2005 Anti-Phishing Act ile ilgili bir eleþtiri için bkz. Stevenson B, Robert Louis, Plugging the Phishig Hole: Legislation Versus
Technology, Duke Law&Technology Review, 2005:5. Bkz. http://www.law.duke.edu/journals/dltr/articles/PDF/2005DLTR0006.pdf
1102 Kaliforniya eyaletinin kabul ettiði Anti-Phising Act için bkz.
http://www.leginfo.ca.gov/pub/bill/sen/sb_0351-0400/sb_355_bill_20050831_enrolled.html
113 ‘’California Enacts Tough Anti-Phishing Law‘’, http://informationweek.com/story/showArticle.jhtml?articleID=171202672
114 Kararlar için bkz. WIPO Arbitration and Mediation Center, http://arbiter.wipo.int/domains/decisions/html/2005/d2005-0289.html
(bbva-support.com);
http://arbiter.wipo.int/domains/decisions/html/2005/d2005-0251.html
(job-careerbuilder.com);
http://arbiter.wipo.int/domains/decisions/html/2004/d2004-0237.html (paramount-bank.net)
115 ABD’de 1974 tarihli Privacy Act ile kiþisel veriler somut olarak korunmaya baþlamýþtýr. Türkiye’de kiþisel veriler kiþilik haklarýna dahil
bir unsur olarak kabul edilmiþ ve korunmuþtur. Ancak yaþanan geliþmelere paralel olarak münferit bir ‘Kiþisel Verilerin Korunmasý
Kanunu’ hazýrlanmasý için çalýþmalar uzun süredir devam etmektedir. Adalet Bakanlýðý 02.06.2004 tarihinde ‘’Kiþisel Verilerin
Korunmasý Kanunu Tasarýsý‘’ ný Baþbakanlýða sunmuþtur. Tasarý halen kanunlaþmamýþtýr. Kiþisel Verilerin Korunmasý ile ilgili bkz.
Nilgün Baþalp, Kiþisel Verilerin Korunmasý ve Saklanmasý, Yetkin Yayýnlarý, Ankara 2004., s.94.; Esra Tekil Yýldýz, ‘’Ýnternet Üzerinde
Kiþisel Verilerin Korunmasý‘’, Prof. Fahiman Tekil’in Anýsýna Armaðan, Ýstanbul 2003. (s.779-827)
116 Convention for the Protection of Individuals with Regard to Automatic Processing of Personal Data, Strasbourg, 28.01.1981;
http://conventions.coe.int/treaty/en/Treaties/Word/108.doc Türkçe metni için bkz. Kiþisel Nitelikte Verilerin Otomatik Ýþleme Tabi
Tutulmasý Karþýsýnda Kiþilerin Korunmasýna Dair Sözleþme, http://www.avrupakonseyi.org.tr/tur/antlasma/aas_108.htm
117 Council of Europe, Committee of Ministers to Member States for the Protection of Privacy on the Internet, Kabul Tarihi: 23.02.1999,
Tavsiye No. R(99); http://www.cpsr-peru.org/bdatos/decisiones/europa/Recom_99r5.pdf
118 Directive 95/46/EC of the European Parliament and of the Council of 24 October 1995 on the Protection of Individuals with regard
to the processing of Personal Data and on the free movement of such data; http://europa.eu.int/eurlex/lex/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:31995L0046:EN:HTML
119 Directive 97/66/EC of the European Parliament and of the Council of 15 December 1997 concerning the processing of Personal
Data
and
the
Protection
of
Privacy
in
the
Telecommunications
Sector;
http://europa.eu.int/eurlex/lex/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:31997L0066:EN:HTML
120 Directive 2002/58/EC of the European Parliament and of the Council of 12 July 2002 concerning the processing of Personal Data
and the Protection of Privacy in the Electronic Communications Sector;
http://europa.eu.int/eur-lex/pri/en/oj/dat/2002/l_201/l_20120020731en00370047.pdf
121 Baþalp, age., s.94.
122 Avrupa Birliði ülkeleri içinde Avusturya, Macaristan, Slovenya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Norveç, Almanya, Ýtalya, Ýspanya,
Polonya ve Yunanistan ‘önceden rýza (opt-in)’ seçeneðini yaptýklarý yasal düzenlemelerle benimseyen ülkeler olmuþlardýr.
124 Publicidad kelimesi, Ýngilizce ‘advertising’, türkçe ‘reklamcýlýk’ karþýlýðý kullanýlan ispanyolca bir kelimedir. Bkz.
http://es.wikipedia.org/wiki/Publicidad
125 Ülkeler ile ilgili bkz. The European Coalition Against Unsolicited Commercial E-Mail, http://www.euro.cauce.org/en/index.html
Biliþim ve Hukuk
123 SMS, Short Message Service. Ticari nitelikli ilk kýsa mesaj Vodefone telefon þirketinde çalýþan Neil Papworth tarafýndan 3 Aralýk
1992’de gönderilmiþtir. 2000’li yýllarla birlikte cep telefonlarý üzerinden atýlan mesajlar yolu ile reklam, tanýtým vs. yapýlmasý da çok
yayýlmýþ ve ‘talep edilmeyen SMS’ler’ de ‘talep edilmeyen elektronik postalar’ ile ayný çözüm usullerine tabi olacak þekilde
tartýþýlmaya ve düzenlenmeye baþlamýþtýr.
63
126 13.06.2006 tarihi itibariyle 108 numaralý sözleþmeyi imzaladýðý halde yürürlüðe sokmayan sadece 4 ülke vardýr. Sözleþmeyi
Moldova 04.05.1998’de imzalamýþ, Rusya 07.11.2001’de imzalamýþ, Ukrayna 29.08.2005’de imzalamýþ, Türkiye ise 28.01.1981’de
imzalamýþ
127
fakat
henüz
bu
dört
ülke
sözleþmeyi
onaylayýp
yürürlüðe
http://conventions.coe.int/Treaty/Commun/ChercheSig.asp?NT=108&CM=8&DF=6/13/2006&CL=ENG
sokmamýþlardýr.
Bkz.
Tasarý için bkz. http://www.kgm.adalet.gov.tr/kisiselverilerinkorunmasikanunu.htm
128 Tasarý ile ilgili bkz. Baþalp, age., s.107-126.
129 Ulusal Programýn tamamý için bkz. Baþbakanlýk, Avrupa Birliði Genel Sekreterliði, http://www.abgs.gov.tr/up2003/up.htm
130 Bkz. http://www.abgs.gov.tr/up2003/up_files/doc/IV-19.doc
131 Telekomünikasyon Sektöründe Kiþisel Bilgilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðinin Korunmasý Hakkýnda Yönetmelik , Resmi Gazete
06.02.2004, 25365. Yönetmelik için bkz.
http://www.tk.gov.tr/Duzenlemeler/Hukuki/yonetmelikler/Kisisel_Bil_Yon_06_02_04.pdf
132 Baþalp, s.127. Sözkonusu yönetmelik Kiþisel Veriler Kanunu henüz çýkarýlmadýðýndan 04.02.1924 tarih ve 406 sayýlý Telgraf ve
Telefon Kanunu ile 05.04.1983 tarih ve 2813 sayýlý Telsiz Kanunu’na dayanýlarak çýkarýlmýþtýr. Bkz. Ýlgili Yönetmelik m. 2
133 Baþalp, s.135.
KAYNAKÇA
•
Akgül, Mustafa; Ýnternet Sunucu Araçlarý ve Yönetimi, Bilkent Üniversitesi, Ankara 1999.
•
Baþalp, Nilgün; Kiþisel Verilen Korunmasý ve Saklanmasý, Yetkin Yayýnlarý, Ankara 2004.
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Bozbel, Savaþ; Ýnternet Üzerinden Yapýlan Hukuki Ýþlemler, Yargýtay Dergisi, Ocak-Nisan 2001, C. 27, S.1-2.
Cerf, V.G; ‘’A Brief History Of The Internet and Related Networks‘’, http://www.isoc.org/internet/history/cerf.shtml
Çölkesen, Rýfat; Network, TCP/IP,UNIX El Kitabý, Papatya Yayýncýlýk, Ýstanbul 2002.
Doðan, Murat; ‘’Ýnternetteki Yayýnla Kiþilik Hakkýnýn Ýhlaline Karþý Durdurma Davasý‘’, EHFD, c.VII, S. 1-2, Yýl: 2003.
Dülger, Murat Volkan; Biliþim Suçlarý, Seçkin, Ankara 2004.
Güngör, Müberra; Evren, Gökhan; ‘’Ýnternet Sektörü ve Türkiye Ýncelemeleri‘’, Telekomünikasyon Kurumu, Ankara 2002.
Güran, Sait; Akünal, Teoman; Bayraktar Köksal ve Diðerleri; Ýnternet ve Hukuk, Superonline Workshop Metni, Ýstanbul 2000.
(Kýsaltýlmýþý: Güran ve Diðerleri)
Hafner, Katie; Lyon, Matthew; Internet Tarihi ( Çev.:Sinem Yazýcýoðlu), Güncel Yayýncýlýk, Ýstanbul 2000.
Iþýklý, Hasibe; Internet Alan Ýsimleri Sistemi-Markalar ve Alan Ýsimleri Arasýndaki Ýliþki, DPT Yayýnlarý, Ankara 2001
•
Keser, Aþkýn; Yaþamýn Yeni Gerçeði: Elektronik Posta Kullanýmýna Yönelik Örgütsel Bir Ýnceleme, KaliteOfisi.com, Ankara, Ekim 2004.
•
•
Ýçel, Kayýhan; Kitle Haberleþme Hukuku, Ýstanbul 2001.
Kýlýçoðlu, Ahmet; Þeref ve Haysiyet ve Özel Yaþama Basýn Yoluyla Saldýrýlardan Hukuksal Sorumluluk, Ankara 1993.
Memiþ, Tekin; Hukuki Açýdan Kitlelere E-Posta Gönderilmesi, Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi, 2001, C. V., S.1-4, (s. 431-444)
•
Özdilek, Ali Osman; Ýnternet ve Hukuk, Papatya Yayýncýlýk, Ýstanbul 2002.
•
Öztan, Bilge; Medeni Hukukun Temel Kavramlarý, Turhan Kitabevi, Ankara 2000.
•
Özel, Sibel; Uluslararasý Alanda Medya ve Ýnternette Kiþilik Hakkýnýn Korunmasý, Ankara 2004.
•
Öztan, Bilge; Þahsýn Hukuku, Hakiki Þahýslar, Ankara 2001.
•
Sevi, Nüket Evrim; ‘’Ýnternet Servis Saðlayýcýlarýn Hukuki Sorumluluðu, BATÝDER, Yýl: 2004, C. XXII, S.3, s.189-231.
•
Stevenson B., Robert Louis; Plugging the Phishing Hole: Legislation Versus Technology, Duke Law&Technology Review, 2005:5.
•
•
•
Serdar, Ýlknur; Radyo ve Televizyon Yoluyla Kiþilik Hakkýnýn Ýhlali ve Kiþiliðin Korunmasý, Ankara 1999.
Sýrabaþý, Volkan; Ýnternet ve Radyo-Televizyon Aracýlýðýyla Kiþilik Haklarýna Tecavüz, Adalet Yayýnevi, Ankara 2003.
Taþkýn, Alim; Tüzel Kiþilerin Kiþilik Haklarýnýn Korunmasý, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.42, 1991-92.
•
Tekinay, S.S; Medeni Hukukun Genel Esaslarý ve Gerçek Kiþiler Hukuku, Filiz Kitabevi, Ýstanbul 1992.
•
Yýldýz, Esra Tekil; Ýnternet Üzerinde Kiþisel Verilerin Korunmasý, Prof. Fahiman Tekil’in Anýsýna Armaðan, Ýstanbul 2003, (s.780-827)
•
Biliþim ve Hukuk
Bengshir, Türksel Kaya; Devlet-Vatandaþ Ýletiþiminde E-Posta, Ýnet-tr 2000, Türkiye’de Ýnternet Konferansý, 9-11 Kasým 2000.
•
•
64
Arpacý, Abdulkadir; Kiþiler Hukuku, Ýstanbul 2000.
•
Topaloðlu, Mustafa; Biliþim Hukuku, Karahan Kitabevi, Mayýs 2005.
Ayrýca dipnotlarda verilen internet kaynaklarýndan faydalanýlmýþtýr.
SÝBER SUÇ SÖZLEÞMESÝ VE
5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU
BÝLÝÞÝM SUÇLARI
ÝNCÝ BÝÇKÝN / Yargýtay Tetkik Hakimi
A. GENEL OLARAK
Elektronik ortamda bilgi ve belgelerin dolaþýmý için
internet aðýnýn kullanýmý günümüzde bir zorunluluktur.
Bu bakýmdan internet, bütün dünya ile anýnda iletiþim
kurabilme ve bilgi paylaþýmýnda bulunabilme imkaný
veren açýk, küresel ve karþýlýklý bilgi paylaþýmý saðlayan
bir yoldur. Ýnternetin küresel bir araç olmasý, sadece
ulusal deðil, uluslararasý düzeyde kullanýlabilme imkaný
saðlamasýndandýr. Bilgi ortamýna ulaþma, ondan
yararlanarak arþivleyebilme ve bu bilgiyi baþka yerlere
iletebilme, iletiþim teknolojileri sayesinde bir dakikadan
kýsa bir sürede gerçekleþtirilmektedir.
Ýletiþim teknolojisinde meydana gelen geliþmeler,
fiziksel ortamda bulunan mevcut bazý bilgi ve belgelerin
elektronik ortama aktarýlmasýna ve yeni belgelerin de
bu ortamda oluþturulmasýna neden olmuþtur. Bu
ortamda oluþturulan ve bu ortama aktarýlan bilgi ve
belgeler, artýk fiziksel dünyanýn yanýnda varlýðý
benimsenen, elektronik dünyada dolaþmakta ve
varlýðýný burada devam ettirmektedir.
Günümüzde artýk kredi kartlarýyla, bankamatiklerle, cep
telefonlarýyla, bilgisayar ve hatta radyo dalgalarýný veya
kýzýl ötesini algýlayabilme özelliðine sahip bir elektronik
cihaz ile biliþim suçu iþlemek mümkündür. Yeter ki suç
iþleme kastýyla hareket edilsin!
Günlük hayatta rastladýðýmýz suç tiplerine, dijital
ortamda da rastlamak mümkündür. Kiþilik haklarýnýn
ihlalinde,
yasa
dýþý
örgüt
ve
oluþumlarýn
propagandasýnýn yapýlmasýnda, sahte e-yatýrýmlarýn
yapýlmasýnda ve benzeri suçlarda, elektronik ortam suç
iþlemek için bir araç olarak kullanýlabilmektedir. Kredi
kartlarýyla yapýlan dolandýrýcýlýk, bilgisayar yazýlým
programlarýnýn telif haklarýna aykýrý bir þekilde
kopyalanmasý ve kullanýlmasý, þifreli özel sitelerden
bedelsiz yararlanmak amacýyla bu sitelere þifreleri
kýrýlarak giriþ yapýlmasý, pornografik ve yasa dýþý
yayýnlar gibi suçlar özellikle bilgisayarlar ve baðlý
olduklarý aðlar üzerinde iþlenmektedir (Anonim 2003).
Ýletiþim teknolojisinin sunmuþ olduðu imkanlardan
faydalanmanýn kaçýnýlmaz olduðu çaðýmýzda, bu
teknolojinin illegal amaçlarý gerçekleþtirmek için
kullanýlmasý sonucunda ‘’Biliþim Suçlarý‘’ dediðimiz suç
tipleri ortaya çýkmýþtýr.
B. SÝBER SUÇ SÖZLEÞMESÝ
Türk Ceza Kanununda ‘’Biliþim Suçlarý‘’ adý altýnda
toplanmýþ suç tipleri ile ilgili olarak literatürde deðiþik
söylemlere rastlamak mümkündür. Ýnternet Suçlarý,
Bilgisayar Suçlarý, Dijital Suçlar, Ýleri Teknoloji Suçlarý ve
Siber Suçlar olarak adlandýrýlan bu suçlar aslýnda
kanuni tabiri ile ‘’Biliþim Suçlarý‘’dýr.
Ulusal platformda bile deðiþik adlarla adlandýrýlan
iletiþim, biliþim ve ileri teknoloji ile ilgili suçlarýn ortak bir
tanýmýnýn yapýlmasý zorunluluðu karþýsýnda, uluslararasý
alanda bir takým çalýþmalar baþlatýlmýþtýr. Uluslararasý
platformda da iþlenebilen bu suçlarýn ortak bir taným
altýnda toplanýp, izlenmesi ve düzenlenmesi amacýyla
Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleþmesi, 23 Kasým 2001
tarihinde Budapeþte’de imzaya açýlmýþtýr. 26’sý Avrupa
Konseyi üyesi, 4’ü üye olmayan ( ABD, Japonya,
Kanada ve Güney Afrika ) 30 ülke tarafýndan
imzalanmýþtýr.
48 maddeden oluþan Siber Suç Sözleþmesi, 6
bölümden oluþmuþtur. Ayrýca sözleþme içerisinde
bahsi geçen konular 3 baþlýk altýnda toplanmýþtýr.
Sözleþmeye imza koyan ülkeler bunun bir gereði
olarak, kendi iç hukuklarýnda sözleþmede belirlenen
ilkelere uygun düzenleme yapacaklardýr. Yani ya
Biliþim
ve ve
Hukuk
Biliþim
Hukuk
Böyle bir ortamýn varlýðý doðaldýr ki, legal kullanýmýn
yanýnda illegal kullanýmlarýnda olmasýna neden
olmaktadýr. Bilgi ve belgelerin elektronik ortamda
dolaþmasý sýrasýnda yetkisiz kiþilerin eline geçmesi
muhtemeldir. Hatta arþivlenen ve belli bir sistematiði
elektronik ortamda oluþturulan bu bilgi ve belgeler,
ihtiyacý olanlarýn bu bilgilere anýnda ulaþabilmesine
imkan verirken, ihtiyacý olmayan þahýslar tarafýndan da
farklý amaçlar için kullanýlabilmektedirler.
65
mevcut kanunlarýnda uyarlama yapacaklar veya yeni
düzenlemelere gitmeleri gerekecektir.
Siber Suç Sözleþmesine uyum saðlamak için, Avrupa
devletlerinin bir kýsmý (Almanya, Ýtalya, Finlandiya,
Avusturya, Yunanistan, Ýsveç, Danimarka, Norveç ve
Hollanda gibi) mevcut yasal hükümlerine eklemeler
yapmýþ; ABD, Ýngiltere ve Ýrlanda gibi Anglosakson
sistemine dahil bazý ülkeler ise Siber Suç Sözleþmesi
ile kabul ettikleri ilkeler doðrultusunda, yeni kanuni
düzenlemeler yapma yoluna gitmiþlerdir.
Henüz Türkiye bu sözleþmeye imza koymamýþ olmakla
birlikte, 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu hazýrlanýrken
Siber Suç Sözleþmesi’nde yer alan biliþim suçlarýnýn
tanýmlarýný yeni ceza kanununa almýþtýr.
Bu sözleþmenin yapýlmasýndaki amaç, sözleþmeye
uygun uluslararasý ve ulusal düzenlemeler ile ülkeler
arasýndaki iþbirliði geliþtirilecek, toplumlar siber suça
karþý korunacak, bu þekilde ortak bir suç politikasý
oluþturarak bu suça karþý birlikte hareket edilecektir
(Anonim a 2001).
Siber suç sözleþmesi ile;
- Biliþim suçlarýna ortak tanýmlar getirilerek, uluslararasý
alanda uygulama birliði saðlanacak,
- Uluslararasý alanda yapýlacak
uygulanacak yöntemler belirlenecek,
Biliþim ve Hukuk
Biliþim
suçlarýnýn
saptanacaktýr.
66
soruþturma
iþbirliðinde,
yöntemleri
Biliþim suçlarý, ileri teknolojiden yararlanan tüm
ülkelerin ortak problemi haline geldiði için ulusal ve
uluslararasý alanda; suçlularýn takibi, suç tiplerinin
belirlenmesi, ortak soruþturma ve araþtýrma yapma
imkanýný saðlamasý bakýmýndan, bu sözleþme önem
arzetmektedir.
Siber Suç Sözleþmesi’nde daha önceden uluslararasý
alanda yapýlan bir takým sözleþmelere atýfta
bulunulmuþ, bu sözleþme hükümleri dikkate alýnarak
Siber Suç Sözleþmesi’nde getirilen düzenlemelerin
yorumlanmasý ve uygulanmasý istenmiþtir.
Buna göre; her türlü bilgiyi ve düþünceyi sýnýrsýz þekilde
aramak, almak ve iletme hakkýný ve özel hayata saygýya
iliþkin haklarý teyit eden 1950 Avrupa Konseyi Ýnsan
Haklarý ve Temel Özgürlükler Konvansiyonu, 1966
Birleþmiþ Milletler Uluslararasý Sivil ve Siyasi Haklar
Sözleþmesi ve diðer insan haklarý anlaþmalarýnda
belirlenen kýstaslara uyularak, Siber Suç Sözleþmesi
uygulanacaktýr. Ayrýca Edebi ve Sanatsal Eserlerin
Korunmasýna
Yönelik
Bern
Konvansiyonu
çerçevesindeki 24 Temmuz 1971 tarihli Paris Yasasý,
Fikri Mülkiyet Haklarýnýn Ticari Yönlerine Ýliþkin
Sözleþme ve WIPO Telif Haklarý Anlaþmasý, 1981 Kiþisel
Verilerin Otomatik Ýþlenmesine Ýliþkin Olarak Bireylerin
Korunmasý Konusunda Avrupa Konvansiyonu
tarafýndan alýnan kararlara uygun þekilde hareket
edilmesi gerektiði belirtilmiþtir.
Yine 1989 Birleþmiþ Milletler Çocuk Haklarý
Konvansiyonu ile 18.05.2001 tarihli Bakanlar Kurulu
kararýyla onaylanýp ülkemizde de Anayasamýzýn 90.
maddesi gereði iç hukukta uygulanmak üzere
yürürlüðe giren ve 17.06.1999 tarih ve 182 sayýlý ILO
sözleþmesinden, temel haklara iliþkin bir sözleþme olan
‘’Kötü Þartlardaki Çocuk Ýþçiliðinin Yasaklanmasý ve
Ortadan Kaldýrýlmasýna Ýliþkin Acil Önlemler Sözleþmesi
uyarýnca da çocuklarýn cinsel istismarýnýn etkin
cezalandýrmaya tabi tutulmasý gerekmektedir. BM
Genel Kurulu tarafýndan 23 Mayýs 2000 tarihinde imza,
onay ve katýlýma açýlmýþ ve Türkiye tarafýndan da 9
Eylül 2000 tarihinde imzalanýp daha sonra onaylanarak
yürürlüðe giren BM Çocuk Haklarýna Dair Sözleþme’ye
ek Çocuk Satýþý, Çocuk Fahiþeliði ve Çocuk
Pornografisi Ýle Ýlgili Seçmeli Protokol de dikkate
alýnarak Siber Suç Sözleþmesi’nin maddelerinin daha
iyi uygulanmasýný saðlamak üzere düzenlemeler
yapýlmasý istenmiþtir.
Uluslararasý alanda en önemli iletiþim ve etkileþim aracý
haline gelen elektronik ortamlarýn, güvenliðinin
saðlanmasý ve yasa dýþý amaçlar için kullanýlmasýnýn
önlenmesi açýsýndan Siber Suç Sözleþmesi önemli bir
adýmdýr. Henüz uygulamasý yaygýnlaþmamýþ olsa bile,
biliþim
suçlarýnýn
suçlarýn
tanýmlanarak
somutlaþtýrýlmasý ve bu suçlarýn takibi ile
soruþturulmasýnda, uluslararasý alanda karþýlýklý yardým
ve iþbirliðini getirmesi dikkate deðerdir.
C. BiLiÞiM SUÇLARI
Biliþim kelimesi sözlük karþýlýðý, ‘’teknik, ekonomik ve
toplumsal alanlardaki iletiþimde kullanýlan ve özellikle
elektronik aletler aracýlýðýyla düzenli bir biçimde
iþlenmeyi öngören bilim, informatik, enformatik‘’ olarak
tanýmlanmaktadýr (Anonim a 2005). Özellikle bilgisayar
kullanýmýnýn, günlük hayatýn bir parçasý olmasý ile
birlikte biliþim, biliþim aðý, biliþim teknolojisi gibi
kelimeler sýklýkla kullanýlmaya baþlanmýþtýr. Hatta
‘’biliþim suçu‘’ kavramý, sanal ortamda meydana gelen
hak ihlallerini anlatmak için türetilmiþ bir kavramdýr.
Biliþim kelimesinin anlamýndan yola çýkarak biliþim
aðýný, ‘’teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki
iletiþim sistemi‘’ olarak tanýmlayabiliriz. Yine biliþim
teknolojisi için, ‘’biliþimde kullanýlan bütün araç ve
gereçlerin oluþturduðu sistem‘’ diyebiliriz (Anonim a
2005).
Biliþim suçlarýnýn uluslararasý alanda ilk resmi tanýmý
Avrupa Ekonomik Topluluðu Uzmanlar Komisyonu
yapmýþtýr. Mayýs 1983 tarihinde Paris’te toplanan
komisyon, ‘’bilgileri otomatik iþleme tabi tutan veya
verilerin nakline yarayan bir sistemde, gayri kanuni,
gayri ahlaki veya yetki dýþý gerçekleþtirilen her türlü
davranýþ biliþim suçudur‘’ demiþtir (Çetin 2004).
Bizim kanunlarýmýzda biliþim suçlarý ile ilgili ilk
düzenleme 1991 yýlýnda 3756 sayýlý yasa ile yapýlmýþtýr.
3756 sayýlý 765 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun Bazý
Maddelerinin Deðiþtirilmesine Dair Kanunun ile Türk
Ceza Kanunu’nun 525. maddesine a, b, c, d bentleri
getirilerek, biliþim alanýndaki ihlallere kanuni bir
tanýmlama yapmýþtýr (Anonim 1991).
765 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun 525. maddesinde
biliþim suçlarý kýsaca, sistemde yer alan ve sýr teþkil
eden bilgiyi hukuka aykýrý olarak elde edip öðrenmek,
baþkasýna zarar vermek amacýyla sistemde yer alan
bilgileri kullanmak, nakletmek ve çoðaltmak, sistemi
kullanarak sahtecilik yapmak, sistemi kullanarak
kendisi veya baþkasý lehine hukuka aykýrý yarar
saðlamak, baþkasýna zarar vermek, kendisine veya
baþkasýna yarar saðlamak amacýyla sistemi ve
unsurlarýný tahrip etmek, silmek, deðiþtirmek, sistemin
iþlemesine engel olmak, yanlýþ biçimde iþlemesini
saðlamak þeklinde tanýmlanýp, kanunilik ilkesi gereði
hükme baðlanmýþtýr ( Anonim 1926).
5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nda ise biliþim suçlarý
Onuncu Bölüm’de Biliþim Sistemlerine Karþý Suçlar adý
altýnda tanýmlanmýþ ve sýnýflandýrýlmýþtýr. Biliþim
Biliþim ve Hukuk
765 sayýlý Kanunun 525. maddesinde a, b ve c
bentlerinde biliþim suçlarýnýn tanýmlarý ve ne þekilde
iþlenebileceði açýklanýrken, d bendinde suçu iþleyen
þahýslar ile ilgili feri ceza öngörülmüþtür.
67
suçlarýnýn sýnýflandýrýlmasý sýrasýnda baz alýnan ayraç,
suçun iþlenmesindeki amaçtýr. Madde 243, 244, 245 ve
246 da suç tipleri ve yaptýrýmlarý belirlenmiþtir ( Anonim
b 2005).
Biliþim sistemlerine karþý suçlar; biliþim sistemine
girme, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme
veya deðiþtirme, banka veya kredi kartlarýnýn kötüye
kullanýlmasý olarak sýnýflandýrýlmýþtýr. 246. madde bu
suçlarýn iþlenmesi suretiyle haksýz menfaat saðlayacak
olan tüzel kiþiler hakkýnda güvenlik tedbirlerinin
uygulanacaðý belirtilmiþtir (Anonim b 2005).
Geliþen teknolojiyle, biliþim suçlarýnýn iþleniþ þekli de
deðiþecektir. Bu durumda uygulayýcýlar, suçun
iþlenmesindeki amaca bakarak, kanunilik ilkesi
doðrultusunda suç tipini belirleyecek ve buna uygun
cezaya hükmedecektir.
Biliþim suçlarý ile ilgili incelemeyi 5237 sayýlý Türk Ceza
Kanunu ile 765 sayýlý eski Türk Ceza Kanunu’ndaki
düzenlemeleri karþýlaþtýrarak yapacaðýz.
C.1. BÝLÝÞÝM SÝSTEMÝNE GÝRME
Madde 243’te biliþim sistemine girme fiili suç olarak
tanýmlanmýþtýr. Bu tanýmdaki biliþim sisteminden
anlaþýlmasý gereken; verileri toplayýp yerleþtirdikten
sonra bunlarý otomatik olarak iþleme tabi tutma olanaðý
veren manyetik sistemlerdir. Birinci fýkraya göre biliþim
sistemine hukuka aykýrý olarak girmek suçun oluþmasý
için yeterlidir. Bu sistemden belirli verilerin elde
edilmesi amacýyla sisteme girilmesi kastýyla hareket
etmenin önemi yoktur. Haksýz ve kasten girilmesi ve
orada bir süre kalmaya devam edilmesi yeterlidir.
Maddenin birinci fýkrasý ile ilgili olarak, yayýnlanan
Adalet Komisyonu gerekçesinde, ‘’bir biliþim sisteminin
bütününe veya bir kýsmýna hukuka aykýrý olarak girmek
ve orada kalmaya devam etmek fiili suç haline
getirilmiþtir.‘’ denilmektedir. Ancak 243. maddenin
birinci fýkrasýnda açýk ifade ile, ‘’..biliþim sisteminin
bütününe veya bir kýsmýna, hukuka aykýrý olarak giren
ve orada kalmaya devam eden ..‘’ denilmektedir. Adalet
Komisyonu raporunda, madde baþlýðý ve gerekçesinin,
madde metninin ayrýlmaz bir parçasýný oluþturduðu
belirtilmiþtir. Þu halde, madde metnine göre, biliþim
sistemine girme suçunun oluþmasý için iki eylem birlikte
aranýrken, gerekçesinde bu eylemlerden birinin
gerçekleþtirilmesini biliþim sistemine girme suçunun
oluþmasý için yeterli görülmüþtür. Kanaatimizce, asýl
olan madde metnidir. Biliþim sistemine girme suçunun
birinci fýkrada tanýmlanan þekli ile oluþmasý için; bir
biliþim sisteminin bütününe veya bir kýsmýna hukuka
aykýrý olarak girmek ve orada kalmaya devam etmekle
bu suç oluþmaktadýr.
Biliþim ve Hukuk
Maddenin ikinci fýkrasýnda; birinci fýkrada tanýmlanan
eylemin bedeli karþýlýðýnda yararlanýlabilen sistemler
hakkýnda iþlenmesi halinde, bu suç açýsýndan daha az
ceza ile cezalandýrýlmasý öngörülmüþtür.
68
Üçüncü fýkrada ise; bu suçun neticesi itibarý ile
aðýrlaþtýrýlmýþ hali düzenlenmiþtir. Suçun iþlenmesi
nedeniyle verilerin yok olmasý veya deðiþmesi halinde,
suçun temel þekline oranla failin daha aðýr
cezalandýrýlmasý öngörülmüþtür. Bu fýkra ile sanýðýn
cezalandýrýlmasý için, failin sistemdeki verileri yok
etmek veya deðiþtirmek kastýyla hareket etmesine
gerek yoktur. Bu sonuçlar eylem nedeniyle meydana
gelmelidir. Verilerden kasýt, sistem içindeki bütün soyut
unsurlardýr. Yani bilgilerin belirli bir formata
dönüþtürülmüþ halidir.
Suçun hukuki konusu, karma bir nitelik göstermektedir.
Ýlk olarak bireyin özel hayatýnýn korunduðu söylenebilir.
Ýkinci fýkrada ise malvarlýðý da korunan hukuki
menfaatlerden sayýlabilir. Çünkü bedel karþýlýðýnda
yararlanýlabilen sistemler ile ilgili suçun iþlenmesi hali
düzenlenmiþtir.
Bu suçun faili, biliþim sistemine hukuka aykýrý olarak
giren ve orada kalmaya devam eden herhangi bir
kimsedir. Suçun maddi unsuru, biliþim sisteminin
bütününe veya bir kýsmýna hukuka aykýrý olarak girmek
ve orada kalmaya devam etmektir. Biliþim sistemi
verileri toplayýp yerleþtirdikten sonra bunlarý otomatik
iþlemlere tabi tutma imkaný veren manyetik sistemler
olarak kabul edildiðine göre bilgisayar bu tanýmýn
içerisinde yer almakla birlikte, biliþim sisteminden kasýt
sadece bilgisayar deðildir. Suçun manevi unsuru
kasýttýr. Saik önemli deðildir. Bu suçlar taksirle
iþlenebilir. Yani bir kiþi elektronik ortamda baþka bir
veriye ulaþmaya çalýþýrken, yanlýþlýkla bir biliþim
sistemine girebilir ve teknik zorunluluklar gereðince
orada bir süre kalabilir. Böyle bir durumda bir þahýs
hataen girmiþ olduðu biliþim sisteminde yaptýðý
yanlýþlýðýn farkýna varýp o biliþim sisteminden çýkýncaya
kadar orada kalmaya devam edeceðinden taksirle bu
suçu iþlemesi mümkündür. Ancak ilgili kanun
maddesinin açýkça ifade ettiði gibi, bu suçun kasten
iþlenmesi halinde cezai yaptýrým öngörülmektedir.
Bu maddede düzenlenen suçun kovuþturulmasý
þikayete tabi deðildir. Suçun takibi ihbar ile resen
yapýlýr. 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunun 60. maddesi
gereðince bu suçun iþlenmesi nedeniyle yararýna
haksýz menfaat saðlanan tüzel kiþiler hakkýnda bunlara
özgü güvenlik tedbirleri madde 246’da belirtildiði üzere
uygulanýr ( Anonim b 2005).
765 sayýlý TCK ile karþýlaþtýrýldýðýnda, 765 sayýlý TCK nýn
525/a maddesinin metnine 5237 sayýlý Yasanýn 243.
maddesi bazý yönlerden benzemekte ise de; önceki
kanunda tam karþýlýðý yoktur.
C.2. SÝSTEMÝ ENGELLEME, BOZMA, VERÝLERÝ YOK
ETME VEYA DEÐÝÞTÝRME
244. maddenin birinci fýkrasýnda biliþim sisteminin
iþleyiþini engelleme, bozma, sisteme hukuka aykýrý
olarak veri yerleþtirme, var olan verileri baþka yere
gönderme, eriþilmez kýlma, deðiþtirme ve yok etme
fiilleri, suç olarak tanýmlanmaktadýr. Böylece sistemlere
yöneltilen ýzrar fiillerini özel bir suç haline getirilmiþtir.
Aracýn fizik varlýðý ve iþlemesini saðlayan bütün diðer
unsurlarý,
söz
konusu
suçun
konusunu
oluþturmaktadýr. Bu fýkrada seçimlik hareketli bir suç
meydana getirilmiþtir.
Ýkinci fýkrada, bu fiilerin bir banka veya kredi kurumuna
ya da bir kamu kurum veya kuruluþuna ait biliþim
sistemi hakkýnda iþlenmesi halinde, verilecek cezanýn
artýrýlmasý öngörülmüþtür.
Maddenin üçüncü fýkrasýnda ise, birinci ve ikinci fýkrada
tanýmlanan fiillerin iþlenmesi halinde kiþinin kendisine
veya baþkasýna yarar saðlamasý, ceza yaptýrýmý altýna
alýnmýþtýr. Ancak, bu fýkra hükmüne istinaden cezaya
hükmedilebilmesi için, fiilin daha aðýr cezayý gerektiren
baþka bir suç oluþturmamasý gerekir. Bu bakýmdan fiilin
örneðin dolandýrýcýlýk, hýrsýzlýk, güveni kötüye kullanma
veya zimmet suçunu oluþturmasý halinde, bu fýkra
hükmüne istinaden cezaya hükmedilmeyecektir.
Bu madde uygulanýrken 5237 sayýlý Yasanýn 157.
maddesinde tanýmlanan dolandýrýcýlýk suçu ile
karþýlaþtýrýlmalýdýr. Biliþim sisteminin iþleyiþinin
engellenmesi veya bozulmasý veya bir biliþim
sistemindeki verilerin bozulmasý, deðiþtirilmesi, yok
edilmesi, eriþilmez kýlýnmasý yada var olan verilerin
baþka bir yere gönderilmesi gibi eylemler hileli
davranýþlarla mý gerçekleþtirilmekte? Kiþiler arasýnda
var olan iyiniyet ve güven iliþkisi kötüye kullanýlarak
aldatýcý davranýþlarla bir kimse aldatýlarak baþkasýnýn
veya aldatýlanýn zararýna, aldatan veya baþkasýnýn
yararýna bir menfaat mi temin edilmek isteniyor bunlar
somut olayda irdelenip, açýklýða kavuþturulmalýdýr.
5237 sayýlý Yasanýn 157. maddesinde tanýmlanan
eylemler
ile
244.
maddede
sayýlan
fiiller
gerçekleþtiriliyor ise, 244/son gereði deðerlendirme
yapýlýp eylemin dolandýrýcýlýk mý, yoksa 244. madde de
belirtilen fiillerden mi olduðu tespit edilmelidir.
244. maddede belirtilen eylemlerin hýrsýzlýk suçu ile de
karþýlaþtýrýlmasý gerekmektedir. 5237 sayýlý Yasanýn 141,
142, 143 ve 146. maddelerinde tanýmlanan hýrsýzlýk
suçlarý ile karþýlaþtýrýlarak, eylemin niteliði tam olarak
belirlenmelidir. Örneðin 244. maddede tanýmlanan
verilerin baþka bir yere gönderilmesi eyleminde, bu
veriler taþýnýr mal olarak deðerlendirilebilecek midir? Bu
þekilde verileri oluþturan veya kullanan üçüncü kiþi
zilyed sayýlýp, bu üçüncü kiþinin rýzasý olmaksýzýn
verileri baþka bir yere gönderen kiþinin kendisine veya
baþkasýna menfaat temin etmek amacýyla bu eylemi
gerçekleþtirmesi halinde 244. maddeden mi 141.
maddeden mi hüküm kurulacaktýr bu kesin olarak her
somut
olayda
deðerlendirilmeli
ve
açýklýða
kovuþturulmalýdýr.
Somut olayda veriler üzerinde deðiþikliðe neden olan
bozan, deðiþtiren, yok eden, baþka yere taþýyan ve
benzeri eylemlerde bulunan kiþinin bu veriler üzerinde
sözleþme ile tesis edilen bir zilyedlik yetkisinin olmasý
gerekmektedir. Bu þekilde, bir sözleþme ile bu veriler
üzerinde zilyed olarak bir takým haklara sahip olan kiþi,
bu yetkisini aþarak kendisinin veya baþkasýnýn yararýna
zilyedliðin devri amacý dýþýnda tasarrufta bulunuyor ise
güveni kötüye kullanma suçunun oluþtuðu söylenebilir.
Ancak her somut olayda zilyedliðin devri amacý iyi
araþtýrýlmalýdýr. Biliþim isteminde var olan verilerin,
yapýlan sözleþme gereðince bir baþka kiþi tarafýndan
baþka bir yere aktarýlmasý istenebilir. Bu durumda
aktarmayý yapacak kiþi bu verileri istenilen yerin dýþýnda
bir yere aktarýr ve bundan da kendisine veya baþkasýna
menfaat temin ederse güveni kötüye kullanmak
suçunun oluþtuðu söylenebilir. Bu durumda 244.
madde için aranmayan þikayet þartýnýn somut olayda
mevcut olup olmadýðýna bakmak gerekecektir.
Maðdurun bu konuda bir þikayeti yoksa güveni kötüye
kullanma suçu oluþmayacaktýr.
Kanaatimizce uygulamada ortaya çýkacak olan
sorunlar, her somut olaya göre deðerlendirilmeli ve adý
geçen suçlarýn maddi ve manevi unsurlarý ile yargýlama
usulleri karþýlaþtýrýlarak, bir karar verilmelidir.
Zimmet suçu açýsýndan 244. maddede sayýlan eylemler
deðerlendirildiðinde, 5237 sayýlý Yasanýn 247. maddesi
ile bir karþýlaþtýrma yapmak gerekecektir. Örneðin,
görevi nedeniyle kendisine teslim edilen biliþim
sisteminin iþleyiþini bozan veya engelleyen kiþi zimmet
suçunu iþlemiþ olacak mýdýr? Bu biliþim sisteminin
zilyedliði, eylemi gerçekleþtiren kiþiye devredilmiþ
olmakla birlikte bu kiþinin ayný zamanda biliþim
sistemini koruma ve gözetim yükümlülüðü var mýdýr
buna da bakýlacaktýr. Ayrýca bu kiþi biliþim sisteminde
yer alan verileri kendisinin veya üçüncü kiþinin yararýna
244. madde de sayýlan eylemlerin güveni kötüye
kullanma suçunun oluþturup oluþturmadýðýnýn tespiti
için, yapýlan eylemin 5237 sayýlý Yasanýn 155. maddesi
ve 244. maddesi ile karþýlaþtýrýlarak deðerlendirilmesi
gerekmektedir.
Biliþim ve Hukuk
Örnek verilen eylem açýsýndan bir deðerlendirme
yapýlýrsa, hýrsýzlýk suçlarýna konu olan taþýnmaz mallar,
zilyedinin rýzasý dýþýnda tamamen onun hakimiyet
alanýndan çýkmaktadýr. Onu zilyedinin rýzasý dýþýnda
alan kiþi, kendi hakimiyet alanýna veya baþkasýnýn
hakimiyet alanýna taþýdýðý taþýnýr mal üzerinde orada
rahatça tasarruf edebilme imkanýna sahip olabilecektir.
Oysa biliþim sisteminde yer alan veriler, baþka bir yere
taþýnabilmekle beraber, bu verileri oluþturan kiþinin
programýn çalýþmasý için koyacaðý kodlar veya þifreler
nedeniyle taþýndýðý yerde rahatça kullanýlamayabilir. Bu
durumda
eylem
hýrsýzlýk
olarak
deðerlendirilemeyecektir.
69
zimmetine geçirirken, kamu görevlisi sýfatýný haiz midir?
bu da belirlenmelidir. Kanaatimizce, özel biliþim
sistemleri üzerinde 244. maddede sayýlan þekilde
eylemlerin gerçekleþtirilmesi halinde, eylemin bir kamu
görevlisi tarafýndan gerçekleþtirilmesi mümkün
gözükmemektedir. Ancak KÝT’lerin ve özelleþtirme
kapsamýnda olan kamu kuruluþlarýndaki çalýþanlarýn
durumlarý da göz önüne alýnarak her somut olay kendi
içinde ayrýca deðerlendirilmelidir.
Maddenin Adalet Komisyonu, tarafýndan yazýlan
gerekçesinde birinci ve ikinci fýkra tek bir fýkra gibi
olarak birinci fýkra içerisinde deðerlendirilmiþtir.
Yazýmdan
da
kaynaklanmýþ
olabileceðini
düþündüðümüz bu durum, gerekçe ile yasa metninin
ayrý
deðerlendirilmesi
gerektiði
konusundaki
görüþümüzü doðrulamaktadýr.
Bu suçlarla korunan hukuki menfaat mal varlýðýdýr.
Madde de düzenlenen suçun faili herhangi bir kimse
olabilir.
Maddenin birinci fýkrasýndaki suçun maddi unsuru; bir
biliþim sisteminin iþleyiþini engellemek veya bozmaktýr.
Bu seçimlik hareketin birinin icrasýyla suç oluþur. Ýkinci
fýkradaki suçun maddi unsuru bir biliþim sistemindeki
verileri;
Bozmak veya yok etmek veya
eriþilmez kýlmak veya sisteme veri
var olan verileri baþka bir yere
seçimlik hareketlerin birinin icrasý
yeterlidir.
deðiþtirmek veya
yerleþtirmek yahut
göndermektir. Bu
suçu oluþturmaya
Biliþim sistemi ve veri tanýmlarý için bir önceki maddeyle
ilgili açýklamalar geçerlidir. Maddede sayýlan fiillerin
yararlanma amacýyla iþlenmesi suçun temel þeklinin
oluþmasý için gerekli olmayýp, bu amaçla yapýlan icrai
hareketler son fýkrada ayrýca nitelikli hal sayýlarak
cezalandýrýlmýþtýr.
Suçun manevi unsuru kasýttýr. Saik önemli deðildir. Bu
suçlar taksirle iþlenebilir. Bir biliþim sisteminin iþleyiþi,
yanlýþlýkla engellenebilir veya bozulabilir. Ancak 244.
maddede tanýmlanan suçun oluþmasý için bu seçimlik
hareketlerin kasýtlý olarak yapýlmasý gerekmektedir. Bu
nedenle taksirle böyle bir eyleme sebebiyet veren kiþi,
bunu ispat ettiði taktirde suçun manevi unsuru olan
kasýt ögesinin gerçekleþmediði gerekçesi ile
cezalandýrýlamayacaktýr.
Biliþim ve Hukuk
Suçun kovuþturulmasý þikayete baðlý deðildir. Suçun
takibi herhangi bir þekilde yapýlan ihbar ile resen yapýlýr.
Yeni Türk Ceza Kanunun 60. maddesi gereðince bu
suçun iþlenmesi nedeniyle yararýna haksýz menfaat
saðlanan tüzel kiþiler hakkýnda bunlara özgü güvenlik
tedbirleri madde 246 da belirtildiði üzere uygulanýr
(Anonim b 2005).
70
Madde metni, 765 sayýlý Kanunun 525/b ve 525/c
maddelerinde düzenlenen hükümlerin karþýlýðý olarak
düzenlenmiþtir. 765 sayýlý Kanunun 525/c maddelerinde
yer alan ‘’hukuk alanýnda delil olarak kullanýlmak
maksadýyla sahte bir belgeyi oluþturma‘’ ibaresine yer
verilmemiþ ancak genel olarak ‘’hukuka aykýrý veri
yerleþtirme veya deðiþtirme‘’ seçimlik hareketleri
metne dahil edilmiþtir (Anonim 1926).
C.3. BANKA VEYA KREDÝ KARTLARININ
KÖTÜYE KULLANÝLMASÝ
5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun 245. maddesinde
getiren düzenlemede, banka ve kredi kartlarýnýn kötüye
kullanýlmasý ve buna verilecek ceza miktarlarý
belirlenmiþtir. Ancak bu madde banka ve kredi
kartlarýnýn üçüncü þahýslarýn kullanýmý ile aileden bir
þahsýn kullanýmý arasýnda ayýrým gözetmeden ayný ceza
ile cezalandýrýlmasýný öngörmesi nedeniyle çok eleþtiri
almýþtýr.
Maddenin ilk hali:
‘’(1) Baþkasýna ait bir banka veya kredi kartýný, her ne
suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran
kimse, kart sahibinin veya kartýn kendisine verilmesi
gereken kiþinin rýzasý olmaksýzýn bunu kullanarak veya
kullandýrtarak kendisine veya baþkasýna yarar saðlarsa,
üç yýldan altý yýla kadar hapis cezasý ve adlî para cezasý
ile cezalandýrýlýr.
(2) Sahte oluþturulan veya üzerinde sahtecilik yapýlan
bir banka veya kredi kartýný kullanmak suretiyle
kendisine veya baþkasýna yarar saðlayan kiþi, fiil daha
aðýr cezayý gerektiren baþka bir suç oluþturmadýðý
takdirde, dört yýldan yedi yýla kadar hapis cezasý ile
cezalandýrýlýr.‘’ þeklindedir.
Daha sonra 29.06.2005 tarih ve 5377 sayýlý Türk Ceza
Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun ile
yeniden düzenlenmiþtir. 5377 sayýlý Kanunun 27.
maddesi ile yapýlan deðiþiklik sonucunda 245.
maddenin son hali:
‘’MADDE 27. — Türk Ceza Kanununun 245 inci
maddesi aþaðýdaki þekilde deðiþtirilmiþtir.
Madde 245 — (1) Baþkasýna ait bir banka veya kredi
kartýný, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya
elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartýn
kendisine verilmesi gereken kiþinin rýzasý olmaksýzýn
bunu kullanarak veya kullandýrtarak kendisine veya
Günümüzde artýk kredi
kartlarýyla, bankamatiklerle,
çep telefonlarýyla,
bilgisayar ve hatta
Radyo dalgalarýný veya kýzýl
ötesini
algýlayabilme özelliðine
sahip bir elektronik cihaz
ile biliþim suçu iþlemek
mümkündür.
Yeter ki suç iþleme kastýyla
hareket edilsin.
baþkasýna yarar saðlarsa, üç yýldan altý yýla kadar hapis
ve beþbin güne kadar adlî para cezasý ile cezalandýrýlýr.
(2) Baþkalarýna ait banka hesaplarýyla iliþkilendirilerek
sahte banka veya kredi kartý üreten, satan, devreden,
satýn alan veya kabul eden kiþi üç yýldan yedi yýla kadar
hapis ve onbin güne kadar adlî para cezasý ile
cezalandýrýlýr.
(3) Sahte oluþturulan veya üzerinde sahtecilik yapýlan
bir banka veya kredi kartýný kullanmak suretiyle
kendisine veya baþkasýna yarar saðlayan kiþi, fiil daha
aðýr cezayý gerektiren baþka bir suç oluþturmadýðý
takdirde, dört yýldan sekiz yýla kadar hapis ve beþbin
güne kadar adlî para cezasý ile cezalandýrýlýr.
(4) Birinci fýkrada yer alan suçun;
a) Haklarýnda ayrýlýk kararý verilmemiþ eþlerden birinin,
b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayýn
hýsýmlarýndan birinin veya evlat edinen veya
evlâtlýðýn,
c) Ayný konutta beraber yaþayan kardeþlerden birinin,
Zararýna olarak iþlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkýnda
cezaya hükmolunmaz.‘’ olmuþtur ( Anonim c 2005 ).
Getirilen düzenlemeler incelendiðinde, ikinci fýkrada
getirilen düzenlemede tam bir açýklýk olmadýðý
görüþündeyiz. Bir kiþi bu eylemlerin hepsini ayný anda
yapmýþsa, yani hem sahte banka ve kredi kartý üretmiþ,
bunu satmýþ veya devretmiþ ise bu maddeden ayrý ayrý
her bir eylemi için cezaya mý çarptýrýlacaktýr? Henüz
uygulamada böyle bir sýkýntýnýn meydana gelip
gelmediði bilinmemekle birlikte, her bir eylem için ayrý
ayrý bu maddeden cezalandýrýlmasý gerektiði
kanaatindeyiz. Zira her eylem tek baþýna
gerçekleþtirildiðinde 245. maddeden ceza verilmesi
öngörülmüþtür. Þu halde bu maddede sayýlan
eylemlerin her birini gerçekleþtiren kiþinin de ayrý ayrý
her eylemi için 245. maddeden yargýlanmasý gerekir.
Eylemler arasýnda bir aðýrlýk veya öncelik sýralamasý
üçüncü fýkradaki gibi getirilmediðinden, 2 fýkrada
öngörülen eylemlerin birini veya bir kaçýný
gerçekleþtiren kiþi her bir eylemi için ayrý ayrý
cezalandýrýlmalýdýr.
Ayrýca ikinci maddede ‘’satýn alan veya kabul eden‘’
þeklindeki bir ifadenin yer almasý, bu suçu iþleyen
kiþinin satýn alýp almadýðý konusundaki itirazlarýný
bertaraf edebilir. Eðer bu 2.fýkrada satýn almak sadece
suç olarak kabul edilseydi, fail satýn almadýðý
konusunda beyanda bulunarak kurtulmaya çalýþacak
veya sadece kabul etmek suç sayýlsaydý fail bu defa
parayla satýn aldýðý konusunda bir savunma
geliþtirebilecekti. Bu nedenle ‘’veya‘’ ile getirilen bu
düzenleme kanaatimizce uygulamada bu konuda bir
ihtilaf çýkmasýna neden olmayacaktýr.
Maddenin birinci fýkrasýnda, baþkasýna ait bir banka ve
ya kredi kartýnýn her ne suretle olursa olsun ele
geçirilmesinden sonra sahibinin rýzasý bulunmaksýzýn
kullanýlmasý veya kullandýrttýrýlmasý ve bu suretle failin
kendisine veya baþkasýna haksýz yarar saðlamasý
eylemi suç olarak tanýmlanmýþtýr. Yine ayný fýkrada ayný
eylemin bu defa ayný koþullarla sahibine verilmesi
gereken bir banka veya kredi kartýnýn bunu elinde
bulunduran kimse tarafýndan kullanýlmasý veya
kullandýrttýrýlmasý da suç olarak tanýmlanmýþtýr.
Bu þekilde birinci fýkrada düzenlenen eylemler 765
sayýlý Türk Ceza Kanunun’da 525/b-2 maddesi ile
karþýlanmaya çalýþýlmýþtýr. Ancak bu eylemler
dolandýrýcýlýk, güveni kötüye kullanma, hýrsýzlýk ve
sahtecilik suçlarýna benzemesi nedeniyle uygulamada
farklý yorumlamalara neden olmuþtur. 245. maddede
bu suçlara açýk bir taným getirilmesiyle, uygulamadaki
farklý yorumlamalarýn bertaraf edilmesi amaçlanmýþtýr.
Ýkinci fýkrada günümüzde çok sýk karþýlaþýlan bir suç tipi
tanýmlanmýþtýr. Baþkalarýna ait olan banka hesaplarý ile
baðlantý kurarak sahte kredi kartý veya banka kartý
üreten, satan, devreden ve satýn alan veya kabul eden
kiþilerin eylemleri cezai müeyyideye baðlanmýþtýr.
Özellikle þebekeler kurarak sahte kredi kartlarý, banka
kartlarý üretilmekte ve bankada hesabý bulunan þahlarýn
bilgisi olmaksýzýn bu kartlar kullanýlarak yüklü miktarda
paralar çekilerek, suç iþlenmektedir. Maddenin 5377
sayýlý Kanun ile deðiþtirilmeden önceki ilk halinde yer
almayan bu ikinci fýkra, 29.06.2005 tarihli deðiþiklik ile
eklenmiþtir. Maddenin deðiþiklikten önceki ilk halinde
sahte kredi ve banka kartlarýný kullanma ile ilgili yasal
düzenleme getirilmiþ iken, sahte kartlarý yapan, satan,
devreden ve alan þahýslara herhangi bir yaptýrým
öngörülmemiþti. Deðiþiklik ile bu eksiklik giderilmiþ,
bankada hesabý olan þahýslardan habersiz bunlara ait
hesap bilgileri kullanýlarak sahte kredi veya banka kartý
Biliþim ve Hukuk
Görüldüðü gibi maddenin ilk haline nazaran ikinci
deðiþiklikte, 2. fýkra ve 4. fýkra ile ayrý düzenleme
getirilmiþtir.Bu þekilde akrabalýk baðý ile kar sahibine
baðlý olan kiþilerin bu suçu iþlemesi halinde cezaya
hükmedilemeyeceði 4. fýkrada açýkça belirtilmiþtir.
71
üreten, satan, devreden, satýn alan veya kabul eden
þahýslarýn bu eylemleri de biliþim suçlarý içerisinde
sayýlarak yaptýrýma baðlanmýþtýr.
Biliþim ve Hukuk
Maddenin üçüncü fýkrasýnda; ikinci fýkrada belirtilen
þekillerde oluþturulmuþ veya üzerinde sahtecilik
yapýlmýþ, sahte bir banka veya kredi kartýný kullanmak
suretiyle iþlenmesi kendisine veya baþkasýna yarar
saðlayan kiþi hakkýnda daha aðýr ceza öngörülmüþtür.
Bu suç tipi birinci fýkrada tanýmlanan suç tipine
benzemekle beraber üçüncü fýkrada söz konusu olan
eylem sahte banka veya kredi kartý ile
gerçekleþtirilmektedir. Bu nedenle de birinci fýkraya
göre daha fazla ceza öngörülmüþtür. Ancak üçüncü
fýkrada öngörülen cezaya hükmedilebilmesi için fiilin
daha aðýr cezayý gerektiren baþka bir suç
oluþturmamasý gerekir.
72
Maddenin dördüncü fýkrasý en çok eleþtirilen bir
konuda açýklýk getirmek amacýyla 5377 sayýlý Kanun ile
getirilen düzenlemedir. 245. maddenin ilk halinde yer
almayan bu fýkra, maddenin birinci fýkrasýnda
tanýmlanan suç tiplerinin, sýnýrlarý belirlenmiþ akrabalýk
iliþkileri içerisinde iþlenmesi halinde doðuracaðý
sonuçlarý düzenlemiþtir. En basit örneði, eþinin banka
kartýný alan evin hanýmýnýn, eþinin bilgisi haricinde bu
kartý kullanarak, alýþ veriþ yapmasý veya para
çekmesidir. Bu halde eþinin rýzasý dýþýnda kullandý diye
evin hanýmýný en az üç yýl hapis ve beþbin güne kadar
adli para cezasýna çarptýrmak evlilik birliði için vahim
sonuçlar doðurabilecektir. Kanun koyucu bu durumda,
her ne kadar evin hanýmý, eþinin zararýna bu eylemi
gerçekleþtirmiþ ise de, bunun hakkýnda cezaya
hükmolunmayacaðýna iliþkin düzenleme yapmýþtýr.
Çocuklar, ana-baba, evlat edinen veya evlatlýk,
haklarýnda ayrýlýk kararý verilmemiþ karý-koca, ayný
konutta beraber yaþayan kardeþler gibi haklarýnda
ceza hükmolunmayacak akrabalýk sýnýrlarý fýkrada
açýkça belirtilmiþtir.
245. madde de düzenlenen suçlar somut olayda
belirlenirken, 5237 sayýlý Yasanýn 158/f maddesinin de
deðerlendirmede göz önüne alýnmasý gerekmektedir.
158/f maddesinde nitelikli dolandýrýcýlýk suçunda,
biliþim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarýnýn
araç olarak kullanýlmasý suretiyle dolandýrýcýlýk suçunun
iþlenmesi hali düzenlenmiþtir. Dolandýrýcýlýk suçunun
maddi unsuru hileli davranýþlarla bir baþka kiþinin
aldatýlarak menfaat saðlanmasýdýr. 158/f maddesinde
de dolandýrýcýlýk suçunu iþleyen kimse banka veya
kredi kurumlarýný kullanarak bu suçu iþlemektedir. Yani
kendisinin bu kurumlarda çalýþmasýndan yararlanýp, bu
þekilde dolandýrýcýlýk suçunu iþleyebilmekte veya bu
kurumlarda çalýþýyormuþ inancýný karþý tarafta
uyandýrarak eylemini gerçekleþtirmektedir. Oysa 245.
madde de banka veya kredi kartýnýn kullanýlmasý
suretiyle yarar saðlamaktadýr. Bu durumda önceden
bankaya karþý dolandýrýcýlýk olarak düþünülen ve bu
þekilde uygulamalara gidilen eylem, bu defa 5237 sayýlý
kanunda açýkça 245. madde de ayrý bir suç tipi olarak
düzenlenmiþtir.
245. madde de öngörülen düzenleme kanaatimizce,
158/f maddesinde öngörülen düzenlemeden farklýdýr.
Hileli davranýþlarýn olmasý, mevcut usule uygun bir
kartýn kullanýlmasý nedeniyle mümkün deðildir. 245.
maddede gerçekte bankanýn sisteminde var olan kayýtlý
banka kartý veya kredi kartý sisteme girmek için
kullanýlmaktadýr. Bu nedenle sisteme giriþ meþru gibi
gözükmektedir. Ancak kartýn ele geçirilmesi veya
kullandýrýlmasý aþamasýnda gerçekleþtirilecek hileli
hareketler, kart sahibi ile bunu gayri meþru olarak
kullanan veya ele geçiren kiþi arasýnda ayrýca
deðerlendirilmelidir. Bankanýn bu anlamda hileli
davranýþlar ile aldatýlmasý 244. madde anlamýnda
kanaatimizce söz konusu deðildir.
245. maddeden yapýlacak yargýlama sýrasýnda somut
olayýn özelliðine göre 158/f maddesinin de göz önünde
bulundurulmasý, deðerlendirmeye farklý bir bakýþ açýsý
getirmesi açýsýndan iyi olacaktýr.
245. maddenin birinci ve ikinci fýkrasýnda banka veya
kredi kartýnýn kullanýlmasýndan söz edilmektedir. Birinci
Ýkinci fýkranýn uygulanmasý sýrasýnda sorun, bir kiþinin
hem sahte kredi kartý oluþturmasý ve daha sonra bunu
kullanmasý sýrasýnda ortaya çýkmaktadýr. Bu durumda
bu kiþiyi hem 245. maddeden hem de sahtecilik
suçundan yargýlayabilecek miyiz? 245. madde böyle
bir durumda isnat edilen fiiller için öngörülen cezanýn
aðýrlýðýna göre uygulamada bir öncelik sýrasý
belirlemiþtir. Eðer sahtecilik yapýlarak tanzim edilen
veya bu þekilde tanzim edilmiþ bir banka veya kredi
kartý kullanýlýrsa fiil, daha aðýr bir cezayý gerektiren
baþka bir suç oluþturmadýðý taktirde 245. madde ile
daha aðýr bir ceza öngören eylemi oluþturuyor ise ilgili
madde ile cezalandýrýlacaktýr.
Bu suçlarla korunan hukuki menfaat mal varlýðýdýr.
Maddede düzenlenen suçlarýn faaili herhangi bir kimse
olabilir. Ancak belli akrabalýk sýnýrlarý içinde birinci
fýkrada yazýlý suçun iþlenmesi halinde, son fýkraya göre
ceza verilmeyecektir.
Maddede düzenlenen suç tiplerinin manevi unsuru
kasýttýr. Bu suçlarýn taksirle iþlenmesi mümkündür.
Tanýdýk bir þahýs acil bir iþi nedeniyle kendisinin kredi
kartýný kullanmanýz için size verebilir. Verdiði kredi
kartýnýn sahte olduðunu varsayarsak, bu durumda
tanýdýðý þahýstan ona yardým etmek amacýyla kredi
kartýný alarak kullanan kiþi sahte bir kredi kartýný kabul
etmekte ve bunu kullanmaktadýr. Þu halde 245.
maddede belirlenen eylemlerin taksirle iþlenmesi
mümkündür ancak madde kasýtla iþlenmesi halinde
cezai yaptýrým öngörmüþtür. Bu nedenle kastýn tam
olarak belirlenmesi gerekir.
açýklanmamýþtýr. Bu durumda yeni Türk Ceza
Kanunu’nun 60 maddesi göz önünde tutularak
uygulama yapýlacaktýr.
5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu yeni sisteminde, tüzel
kiþiler hakkýnda güvenlik tedbirleri ancak kanunun
açýkça belirttiði hallerde uygulanabilmektedir. Bu
sebeple biliþim suçlarý ile ilgili bölümde açýkça
belirtildiði için, tüzel kiþiler hakkýnda güvenlik tedbirleri
uygulanabilecektir. Uygulanacak güvenlik tedbirleri
müsadere ve tüzel kiþinin faaliyet izninin iptal edilmesi
þeklinde olabilmektedir. Ancak her iki halde de ‘’ tüzel
kiþinin yararýna bir suç iþlenmesi ‘’ þartýnýn
gerçekleþmesi gerekmektedir.
765 sayýlý TCK ile karþýlaþtýrýldýðýnda, 765 sayýlý TCK nýn
525. maddesinde tüzel kiþilere yönelik getirilen
güvenlik tedbiri uygulamasýnýn karþýlýðý yoktur. Esasen
tüzel kiþiler aleyhine onlara özgü güvenlik tedbiri
uygulamasýna gidilmesi 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu
ile getirilmiþ yeni bir uygulamadýr.
D. SONUÇ
Teknolojik geliþmeler ile birlikte yeni suç tiplerinin
oluþtuðu günümüzde, özellikle biliþim alanýnda iþlenen
suç tipleri sürekli deðiþim göstermektedir (Biçkin
2004). Sahte, tahrip edilmiþ, taklit edilmiþ elektronik
imza kullanýlarak oluþturulan belgelerin elektronik
ortamlarda kullanýlmasý, kredi kartlarýyla yapýlan
dolandýrýcýlýk, bilgisayar yazýlým programlarýnýn telif
haklarýna aykýrý bir þekilde kopyalanmasý ve
kullanýlmasý, þifreli özel sitelerden bedelsiz yararlanmak
amacýyla bu sitelere þifreleri kýrýlarak giriþ yapýlmasý,
pornografik ve yasa dýþý yayýnlar gibi suçlar bunlar
arasýnda sayýlabilecek bazý suç tipleridir. Zamanla
deðiþik türleri ortaya çýkmakla birlikte þimdiye kadar,
tespit edilen bu suç tiplerine rastlanýlmýþtýr.
765 sayýlý TCK ile karþýlaþtýrýldýðýnda, bu maddede
düzenlenen suç tiplerinin 765 sayýlý yasada tam karþýlýðý
olan baðýmsýz bir hüküm ile düzenlemesi olmadýgðý
anlaþýlýr. Ancak genel uygulama, 765 sayýlý Türk Ceza
Kanunun 525/b-2 fýkrasýnda yazýlý suçu oluþturduðu
kanaati ile yapýlmýþtýr.
Yargýnýn uygulayacaðý hükümler ve kullanacaðý
teknikler ile teknolojinin gerisinde kalmamasý
gerekmektedir. Devletin temel fonksiyonlarýndan olan
yargý erkinin, kullanacaðý enstrümanlarýn en son
teknoloji ile uyumlu ve donatýlmýþ olmasý þarttýr.
Günümüzde suçlular geliþmiþ en son teknolojiyi
kullanarak suç iþlemektedir. Bu durum yeni suç
tiplerinin ortaya çýkmasýna neden olmaktadýr. Biliþim
suçlarý adý altýnda toplayabileceðimiz suçlarla ilgili
olarak yapýlacak yargýlamanýn saðlýklý bir þekilde
gerçekleþtirilebilmesi için yargýnýn bu teknolojilerden
haberdar olmasý gerekmektedir. Aksi durum suçlularýn
iþini kolaylaþtýracaktýr.
Biliþim suçlarý ile ilgili olarak düzenleme yapýlan
bölümde, bu suçlarýn iþlenmesi ile yararýna haksýz
menfaat saðlanan tüzel kiþiler hakkýnda da güvenlik
tedbirlerine hükmolunacaðý ayrýca belirtilmiþtir. Buna
göre 246. maddede açýkça ‘’ biliþim suçlarýnýn
iþlenmesi suretiyle yararýna haksýz menfaat saðlanan
tüzel kiþiler hakkýnda bunlara özgü güvenlik
tedbirlerine hükmolunur ‘’ denilmiþtir. Ancak tüzel
kiþilere özgü güvenlik tedbirlerinin ne olacaðý, hangi
sýnýrlarda uygulama yapýlacaðý bu maddede
Uluslararasý alanda, Türkiye’nin de taraf olduðu Çocuk
Haklarýna Dair Sözleþmeye Ek Çocuk Satýþý, Çocuk
Fahiþeliði ve Çocuk Pornografisi ile Ýlgili Ýhtiyari
Suçun kovuþturulmasý resen yapýlýr.
Yeni Türk Ceza Kanunun 60. maddesi gereðince bu
suçun iþlenmesi nedeniyle yararýna haksýz menfaat
saðlanan tüzel kiþiler hakkýnda bunlara özgü güvenlik
tedbirleri madde 246 da belirtildiði üzere uygulanýr
(Anonim b 2005).
C.4. TÜZEL KÝÞÝLER HAKKINDA GÜVENLÝK
TEDBÝRÝ UYGULANMASI
Bu sebeple uluslararasý platformda ‘’ Siber Suç
Sözleþmesi ‘’ hazýrlanarak, biliþim suçlarýna karþý ortak
mücadeleye gidilmek istenilmiþtir. Pek çok ülke bu
sözleþmeye uygun olarak mevzuatýnda uyarlama
yapmýþ veya yeni kanuni düzenlemelere gitmiþlerdir.
Ülkemizde ise, henüz Siber Suç Sözleþmesi
imzalanmamýþ olmakla birlikte bu sözleþmede
öngörülen ilkelere uygun olarak 5237 sayýlý Türk Ceza
Kanunu’nda düzenleme yapýlmýþtýr.
Biliþim ve Hukuk
fýkrada sahih bir banka veya kredi kartýnýn bir þekilde
sahibinin rýzasý dýþýnda kullanýlmasý söz konusu iken,
ikinci fýkrada sahteliði söz konusu olan bir banka veya
kredi kartýnýn kullanýlmasý söz konusudur. Kullanýlan
kredi veya banka kartýnýn ayrýca sahteliði söz konusu
ise ikinci fýkranýn uygulanmasý daha doðru olacaktýr.
73
Protokolde Çocuk Pornografisi’nin internette ve diðer
geliþen teknolojiler üzerinde artan eriþilebilirliðinden
endiþe duyarak ve internet üzerinde Çocuk
Pornografisiyle Mücadele Uluslararasý Konferansýný
(Viyana, 1999) ve özellikle de bu konferansýn çocuk
pornografisinin üretiminin, daðýtýmýnýn, ihracatýnýn,
naklinin, ithalatýnýn, kasýtlý zilyetliðinin ve reklamýnýn tüm
dünyada suç olarak kabul edilmesi için çaðrýda
bulunan sonuç kararýný Türkiye’de kabul etmiþtir
(Anonim 1999).
28.1.1981 tarihinde Strazbourg’da Avrupa konseyine
üye ülkelerin imzaladýðý Kiþisel Nitelikteki Verilerin
Otomatik Ýþleme Tabi Tutulmasý Karþýsýnda Þahýslarýn
Korunmasýna Dair Sözleþme’ye Türkiye imzalamak
suretiyle taraf olmuþtur. Sözleþme metnine göre amaç;
temel hak ve özgürlüklerden her birinin korunmasý
hususunun otomatik bilgi iþleme konu teþkil eden
kiþisel nitelikteki verilerin sýnýrlar ötesi akýþýnýn yoðunluk
kazânmasý karþýsýnda bilhassa özel yaþama saygý
hakkýna teþmilinin temenniye þayan olduðunu
düþünerek; sýnýrlarý hesaba katmaksýzýn, haber alma
özgürlüðü lehindeki yükümlülüklerini ayný zamanda
teyit ederek; özel yaþama saygýnýn ve halklar
arasýndaki serbest bilgi akýmýnýn temel deðerler olduðu
hususundaki mutabakatýn gerekliliðini kabul ederek bu
sözleþme metni imzalanmýþtýr (Anonim 1981).
Biliþim ve Hukuk
Uluslararasý alanda biliþim suçlarý ile ilgili olarak yapýlan
pek çok düzenlemeye daha önceden taraf olmamýz
nedeniyle, biliþim suçlarýný takip ve mücadele ile ilgili
olarak 765 sayýlý Türk Ceza Kanunun ’da ve diðer
kanunlarýmýzda bu konuda düzenleme yapýlmýþtýr.
Baþta 765 sayýlý Türk Ceza Kanunu olmak üzere diðer
yasalarýmýzda biliþim alanýnda iþlenebilecek suç türleri
ile ilgili yeni hükümler getirilmiþtir. Yeni suç tipleri ortaya
çýktýkça, mevcut düzenlemenin yetersizliðini gidermek
adýna yeni hükümler getirilerek uyarlamaya
gidilmektedir. 5846 sayýlý Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu’nun 25, 72 ve ek 4 maddeleri, 4632 sayýlý
Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatýrým Sistemi
Kanunu’nun 23. maddesi ve 2499 sayýlý Sermaye
Piyasasý Kanunu’nun 22. maddeleri ile 4077 sayýlý
Tüketicinin Korunmasý Hakkýnda Kanun’da deðiþiklik
yapan 4822 sayýlý kanun, e-Avrupa Giriþimi
kapsamýnda öngörülen hedeflere paralel bir çalýþma
olarak deðerlendirilebilir (Anonim b 2001).
74
5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu ile getirilen ayrýntýlý
düzenlemeler ile bu suçlarla mücadele edilmesinde
mesafe kaydedileceði açýktýr. Uygulayýcýlara özellikle
somut olayýn nitelendirilmesi ve uygulanacak kanun
hükmünün belirlenmesi konusunda önemli görevler
düþmektedir. Getirilen düzenlemeler ile teknolojinin,
kötü niyetli kullanýmýnýn önüne geçilecektir.
KAYNAKLAR
Anonim 1926. 765 Sayýlý Türk Ceza Kanunu,Resmi Gazete, Sayý
320.
Anonim 1981.Kiþisel Nitelikteki Verilerin Otomatik Ýþleme Tabi
Tutulmasý
Karþýsýnda
Þahýslarýn
Korunmasýna
Dair
Sözleþme,Strasbourg
Anonim 1991. 3756 Sayýlý 765 Sayýlý Türk Ceza Kanunu’nun Bazý
Maddelerinin Deðiþtirilmesine Dair Kanun,Resmi Gazete, Sayý
20901.
Anonim 1999.Uluslararasý Çalýþma Örgütü, Kötü Biçimlerdeki
Çocuk Ýþçiliðinin
Yasaklanmasý ve Ortadan Kaldýrýlmasýna Ýliþkin 182 Sayýlý Acil
Eylem Sözleþmesi,Viyana.
Anonim a 2001.
http://conventions.coe.int/Treaty/EN/projest/FinalCybercrime.htm
Anonim b 2001. E-Devlet – E-Türkiye Raporu, Telekomünikasyon
Kurumu,Ankara
Anonim 2003. Biliþim Suçlarýnýn Kapsamý, Tanýmlamalarý ve
Sýnýflandýrýlmasý, www.ankara.pol.net. Ankara
Biçkin Ýnci, 2004. Elektronik Ýmza Kanunu ve Getirdiði
Düzenlemeler, Yargýtay Dergisi,Temmuz 2004, Ankara
Çetin Ýbrahim, 2004. Siber Suç Teorisi,Hukuk Yazýlarý, Ankara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi.
Anonim a 2005. Güncel Sözlük, Türk Dil Kurumu, Ankara.
Anonim b 2005. 5237 Sayýlý Türk Ceza Kanunu,Resmi Gazete,
Sayý 25611.
Anonim c 2005. 5377 Sayýlý Türk Ceza Kanununda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Dair Kanun,Resmi Gazete, Sayý 25869.
TELEKOMÜNÝKASYON SEKTÖRÜNDE
ALTERNATÝF UZLAÞTIRMA YÖNTEMLERÝ
Telekomünikasyon
sektöründe
uzlaþmazlýklar
telekomünikasyon piyasasýndaki serbestleþtirme,
rekabetin tesisine yönelik düzenlemeler ve teknolojik
geliþmeler
nedeniyle
artýþ
göstermektedir.
Telekomünikasyon sektöründe sürdürülebilir rekabet
ortamýnýn
tesisi
için
iþletmeciler
arasýndaki
uzlaþmazlýklarýn hýzlý ve etkin bir biçimde çözüme
kavuþturulmasý gerekmektedir. Bu çerçevede sektöre
özel düzenleyici kurumlar yasa hükümleri ile
iþletmeciler arasýndaki uzlaþmazlýklarý çözümlemek ile
görevlendirilmiþlerdir.
Bunun
yanýsýra
telekomünikasyon sektöründe uzlaþmazlýklarýn üçüncü
taraflarýn müdahalesi olmaksýzýn alternatif uzlaþtýrma
yöntemleri kullanýlarak çözüme kavuþturulmasý da yeni
geliþen yöntemler arasýndadýr.
Telekomünikasyon sektöründe serbestleþtirme ile
birlikte, yatýrýmlar, arabaðlantý, tüketici haklarý ve radyo
frekanslarý
konularýnda
uzlaþmazlýklar
ortaya
çýkabilmektedir. Yeni lisanslarýn verilmesi ve
iþletmecilere tanýnan haklarýn artýrýlmasý gibi hususlar
iþletmeciler ile düzenleyici kurumlar arasýnda
uzlaþmazlýklara neden olabilmektedir. Arabaðlantý,
roaming, numaralandýrma, hizmet kalitesi, frekans
tahsisi, tesis paylaþýmý gibi konular ise iþletmeciler
arasýnda sýk rastlanan uzlaþmazlýk sebeplerini
oluþturmaktadýr.
Telekomünikasyon
sektöründe
uzlaþmazlýklar mahkeme kararý, düzenleyici kurum
tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararlarý veya alternatif
uzlaþtýrma yöntemleri ile çözümlenmektedir.
Ülkemiz telekomünikasyon mevzuatýnda Avrupa Birliði
Direktifleri dikkate alýnarak çeþitli düzenlemelere
gidilmiþ, uzlaþmazlýklarýn çözümü konusunda ikincil
mevzuat hükümleri oluþturulmuþtur. Bu hükümler ile
telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösteren
iþletmeciler arasýndaki uzlaþmazlýklarýn en kýsa ve en
etkin þekilde giderilmesi amaçlanmýþtýr.
2. TELEKOMÜNÝKASYON SEKTÖRÜNDE
UZLAÞTIRMA YÖNTEMLERÝ
2.1. Genel Olarak
Hukuksal anlamda uzlaþmazlýk; karþýlýklý müzakereler,
mahkemeler veya üçüncü kiþi tarafýndan verilecek bir
karar sonucunda çözümlenmeye yatkýn meselelere
iliþkin anlaþmazlýktýr (1). Uzlaþma ise, taraflar arasýnda
ortaya çýkan ihtilaflarýn çözümlenmesi anlamýnda
kullanýlmaktadýr.
Telekomünikasyon
sektöründe
uzlaþmazlýklar mahkeme kararý, düzenleyici kurum
tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararlarý veya alternatif
uzlaþtýrma yöntemleri ile çözümlenmektedir.
Telekomünikasyon
sektöründe
uzlaþmazlýklarýn
çözümü, genel düzenleyici çerçeve içerisinde önemli
bir rol oynamaktadýr. Piyasaya yeni giren bir iþletmeci
ile yerleþik iþletmeci arasýnda oluþabilecek bir ihtilaf,
etkin olarak ve zamanýnda çözülemezse hukuksal
düzenlemelerin
hedeflediði
rekabet
ortamý
yaratýlamayacaktýr. Yerleþik iþletmeci piyasadaki
konumunu korumak için yeni giren iþletmecilerle
arasýnda sun’i anlaþmazlýklar yaratabilir. Diðer bir ifade
ile, uzlaþmazlýklar, yerleþik iþletmeci tarafýndan piyasayý
Biliþim ve Hukuk
1. GÝRÝÞ
BÝLGE GÖKTAYLAR / Telekomünikasyon Uzmaný
75
tekelleþtirmek amacýyla kullanýlabilir. Düzenleyici
kurum etkin bir uzlaþtýrma süreci yaratarak piyasada
rekabetin oluþturulmasýný ve korunmasýný saðlayabilir
(2). Telekomünikasyon sektöründe uzlaþmazlýklarýn
etkin ve þeffaf olarak çözümü yeni yatýrýmlarý da teþvik
etmektedir. Avrupa Rekabetçi Telekomünikasyon Birliði
(European
Competitive
Telecommunications
Association-ECTA) tarafýndan yapýlan bir araþtýrma
sonucuna göre, telekomünikasyon sektörüne yapýlan
yatýrýmlarýn etkin bir düzenleyici sistemin varlýðýna
baðlýdýr (3).
2.2. Uzlaþtýrma Yöntemleri
Telekomünikasyon
sektöründe
uzlaþmazlýklarýn
çözümünde
çeþitli
uzlaþtýrma
yöntemleri
kullanýlmaktadýr. Bunlar arasýnda düzenleyici kurum
tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararlarý, yargýsal kararlar
ve alternatif uzlaþtýrma yöntemleri sayýlabilir.
Uygulamada bu yöntemler ayrý ayrý veya birlikte
kullanýlabildiði gibi birbirini takip de edebilmektedir.
Örneðin, düzenleyici kurum tarafýndan verilen
uzlaþtýrma kararýnýn gözden geçirilmesi amacýyla yargý
yoluna
baþvurulabilir.
Alternatif
uzlaþtýrma
yöntemlerinin kullanýlmasý uzlaþmazlýðýn çözümünü
saðlamadýðý takdirde taraflar düzenleyici kuruma veya
mahkemelere baþvurabilir.
2.2.1. Düzenleyici Kurum Kararlarý
Telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösteren
iþletmeciler arasýndaki uzlaþmazlýklarýn, düzenleyici
kurumlar tarafýndan çözülmesi yaygýn olarak kullanýlan
bir yöntemdir. Bu yöntem, düzenleyici kurumun resmi
bir uzlaþtýrma süreci sonunda taraflar arasýndaki
uzlaþmazlýk hakkýnda hukuksal anlamda baðlayýcý bir
karar vermesi esasýna dayanmaktadýr.
Biliþim ve Hukuk
Düzenleyici kurum tarafýndan uygulanan uzlaþtýrma
süreci, baþvuru, inceleme, karar ve kararýn gözden
geçirilmesi aþamalarýndan oluþmaktadýr. Uzlaþtýrma
süreci, uzlaþmazlýðýn taraflarýndan birinin talebiyle veya
re’sen
düzenleyici
kurum
tarafýndan
baþlatýlabilmektedir. Düzenleyici kurum tarafýndan
uzlaþtýrma kararýnýn verilmesi çoðunlukla belirli süreler
ile kýsýtlanmaktadýr.
76
Uzlaþtýrma süreci genellikle birbirini izleyen yazýlý
öneriler ve toplantýlar ile gerçekleþtirilmektedir.
Düzenleyici kurum uzlaþmazlýklara iliþkin üçüncü
taraflarýn
görüþlerine
de
baþvurabilmektedir.
Uzlaþmazlýklara iliþkin raporlama süreci çoðunlukla
düzenleyici kurum bünyesindeki bir birim tarafýndan
yürütülmektedir. Söz konusu birim, düzenleyici
kurumun karar organýna uzlaþmazlýðýn çözümüne
iliþkin bir karar önerisi sunmaktadýr. Bazý düzenleyici
kurumlar tarafýndan söz konusu karar önerisi, baðýmsýz
bir yasal danýþmanýn incelemesine de sunulmaktadýr.
Uzlaþmazlýklarýn çözümüne yönelik kararlar genellikle
düzenleyici kurumun karar organý tarafýndan
verilmektedir. Bununla birlikte, idari etkinliðin ve hýzlý
karar alma mekanizmasýnýn saðlanmasýný teminen pek
çok düzenleyici kurum, uzlaþmazlýklarýn çözümü
konusundaki bazý yetkilerini karar organýnda yer alan
bir yetkiliye veya uzman personele devredebilmektedir.
Düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararý
taraflar açýsýndan baðlayýcýdýr. Diðer bir deyiþle,
düzenleyici kurum tarafýndan uzlaþtýrma kararýna
uyulmasýnýn saðlanmasý amacýyla idari yaptýrýmlar
uygulanabilmektedir. Avrupa ülkelerinde genellikle,
düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma
kararýnýn gereðinin yerine getirilmemesi durumunda,
idari para cezasý uygulanmasý, lisansýn feshi gibi
yaptýrýmlar söz konusudur. Bununla birlikte, Avusturya,
Letonya, Ýtalya ve Ýsveç gibi bazý ülkelerde iþletmeciler
tarafýndan uzlaþtýrma kararýnýn gereklerinin yerine
getirilmemesi halinde yaptýrým uygulanmamaktadýr (3).
Düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma
kararlarý yargýya da götürülebilmektedir. Bununla
birlikte, çoðu ülkede uzlaþtýrma kararlarý mahkemeler
tarafýndan sadece maddi ve usuli hukuka uygunluk
açýsýndan inceleme konusu yapýlmaktadýr. Uzlaþtýrma
kararýna yönelik itirazlar haklý bulunursa, mahkeme
tarafýndan düzenleyici kuruma uzlaþtýrma kararýnýn
gözden geçirilmesi tavsiye edilmektedir. Düzenleyici
kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararýnýn içeriðine
mahkeme kararý ile müdahale edilmemektedir. Bazý
ülkelerde düzenleyici kurum tarafýndan verilen
uzlaþtýrma kararlarý ilgili Bakanlýk veya Bakanlar Kurulu
tarafýndan da gözden geçirilebilmektedir. Bununla
birlikte, bu uygulama uzlaþmazlýðýn tarafýný teþkil eden
bir iþletmecinin mülkiyetinin devlete ait olmasý
sorunlara yol açabilmektedir (3). Düzenleyici kurum
tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararýnýn yargýya
götürülerek icrasýnýn durdurulabilmesi, düzenleyici
kurumun uyguladýðý uzlaþtýrma sürecinin iþlerliðini
önemli ölçüde azaltmaktadýr. Diðer bir deyiþle,
uzlaþmazlýðýn taraflarýndan birinin mahkemeye
baþvurarak uzlaþtýrma kararýný uygulanamaz hale
getirmesi ve yargý sürecini suistimal etmesi söz konusu
olabilir. Almanya’da, düzenleyici kurumun çok sayýda
uzlaþtýrma kararý mahkemeye taþýnarak yürürlüðü
durdurulmuþtur. Bununla birlikte uzlaþtýrma kararlarýna
karþý açýlmýþ olan davalar uzun süre kesin hükme
baðlanmamýþtýr. Bu nedenle, 2004 tarihli Alman
Telekomünikasyon Kanunu’nda, düzenleyici kurum
kararlarýna iliþkin olarak mahkeme tarafýndan nihai
karar verilene kadar düzenleyici kurum kararýnýn
yürürlükte kalacaðý hükmüne yer verilmektedir (4).
Ýspanya’da ise mahkemeler davacýnýn talebi ve
davacýnýn telafisi imkânsýz zarara uðramasý gibi bazý
þartlarýn birlikte gerçekleþmesi halinde düzenleyici
kurum kararýnýn uygulamasýnýn askýya alýnmasýna karar
vermektedir (3).
2.2.2. Yargý Kararlarý
Uzlaþmazlýklarýn çözümünde mahkemeler tarafýndan
verilen kararlar genellikle uzlaþmazlýðýn çözümünde
nihai
baþvuru
mekanizmasý
olarak
önem
taþýmaktadýrlar. Yargý kararlarýnýn kesin olmasý ve resmi
yaptýrým mekanizmasýnýn iþletilmesi gibi avantajlarý
bulunmaktadýr. Bununla birlikte uzlaþmazlýklarýn
çözümü sürecinde yargýda yaþanabilecek gecikmeler
telekomünikasyon alanýnda uzmanlaþmýþ mahkemeler
ve yargýçlarýn yokluðu ve maliyetin yüksekliði gibi
nedenlerle etkin olmayabilir (3).
Mahkemeler genellikle düzenleyici kararýn gözden
geçirilmesi
aþamasýnda
devreye
girmektedir.
Düzenleyici kurum kararlarýna karþý idare ve özel hukuk
mahkemeleri nezdinde itiraz edilmekle birlikte, bazý
ülkelerde farklý yargýsal baþvuru yollarý da geliþtirilmiþtir.
Örneðin, Ýngiltere’de düzenleyici kurum kararlarýna
karþý düzenleyici kararlar ve rekabet konusunda
uzmanlaþmýþ baðýmsýz yargý kurumu olan Rekabet
Temyiz Mahkemesine (Competition Appeal Tribunal)
itiraz edilmektedir. Danimarka’da da düzenleyici kurum
kararlarý yýlda bir kez ve talep üzerine toplanan
Telekomünikasyon
Þikayetleri
Kuruluna
taþýnabilmektedir. Belçika’da ise, Brüksel Yüksek
Mahkemesi düzenleyici kurum tarafýndan verilen
kararlarý incelemektedir. Düzenleyici kurum kararlarý
söz konusu mahkeme tarafýndan aksine bir karar
verilmediði sürece askýya alýnmýþ sayýlmaktadýr (5).
2.3. Alternatif Uzlaþtýrma Yöntemleri
Alternatif uzlaþtýrma yöntemleri taraflar arasýndaki
uzlaþmazlýklarýn yargýsal olmayan yollarla çözülmesini
hedeflemektedir (6). Alternatif uzlaþtýrma yönteminin
temelini,
taraflar
arasýndaki
uzlaþmazlýklarýn,
mahkemeye baþvurulmaksýzýn veya düzenleyici kurum
müdahalesine gerek kalmaksýzýn müzakereler
sonucunda
ve
karþýlýklý
anlaþma
yoluyla
çözümlenmesinin saðlanmasý oluþturmaktadýr (7).
Uzlaþmazlýk
çözümünde
alternatif
uzlaþtýrma
yöntemlerine baþvurulabilmesi için öncelikle taraflarýn
karþýlýklý rýzalarýnýn bulunmasý gereklidir. Taraflarýn rýzasý
genellikle sözleþmeye dayanmakta veya taraflar
arasýnda devam eden sözleþmesel iliþkilerde herhangi
bir anlaþmazlýðýn doðmasý halinde alternatif uzlaþtýrma
yöntemlerinin kullanýlacaðýna iliþkin bir þart konulmasý
ile saðlanmaktadýr (8).
Alternatif uzlaþtýrma, hakemlik, müzakere ve
arabuluculuk gibi bazý yöntemleri kapsamýna
almaktadýr (9). Müzakere, uzlaþmazlýðýn taraflarýnýn
karþýlýklý görüþmeler yoluyla uzlaþmazlýða çözüm
bulmalarýdýr. Hakemlik yönteminde uzlaþmazlýðýn
çözümü, tarafsýz bir üçüncü kiþiye (hakem)
býrakýlmaktadýr. Arabuluculuk ise uzlaþmazlýðýn
taraflarýnýn yaný sýra karþýlýklý görüþmelere tarafsýz bir
üçüncü kiþinin (arabulucu) dahil edildiði yöntemdir.
Biliþim ve Hukuk
Taraflar, düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma
kararýna mahkemeler nezdinde itiraz edebilmekte veya
kararýn gözden geçirilmesini saðlamak amacýyla
düzenleyici kuruma baðvurabilmektedir. Bununla
birlikte düzenleyici kurumlar, kararýn gözden
geçirilmesi baþvurularýnýn kabulünü belirli kýstaslara
baðlamaktadýr. Örneðin, Kanada’da düzenleyici kurum
yayýnladýðý usul ve esaslar ile bu kýstaslarý belirlemiþtir.
Söz konusu kýstaslar arasýnda kanun veya somut
olayda bir hatadan kaynaklanan bir durumun mevcut
olmasý veya baþvuruda yer alan hususlarýn kapsamýnýn
geniþlemesi yer almaktadýr (3).
77
Alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýlmasý
taraflarýn birbirlerine yönelik uzlaþmazlýk oluþturacak
talebinin varlýðýný gerektirir. Menfaatleri çatýþan
taraflarýn, birbirlerine karþý belirli bir talepte bulunmasý
ve taleplerinin kýsmen veya tamamen reddedilmesi
gerekmektedir (8).
Alternatif uzlaþtýrma yöntemi yargý yoluna göre daha
gayri resmi bir yapýda ve kamuya kapalýdýr. Alternatif
uzlaþtýrma yönteminin bu yapýsý sayesinde zamandan
ve masraflardan tasarruf etmek mümkündür. Alternatif
uzlaþtýrma yöntemi yargý yoluna kýyasla, hasýmlý
olmayan bir süreçte üçüncü kiþinin katýlýmýyla veya
üçüncü kiþinin katýlýmý olmaksýzýn taraflarýn iþbirliði
yaparak uzlaþmazlýða çözüm bulmalarý esasýna
dayanmaktadýr.
Alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin temelinde müzakere
usulü yatmaktadýr. Müzakere uzlaþmazlýk taraflarýnýn
karþýlýklý anlaþma isteðine ve iyi niyetine dayanmaktadýr
(8). Alternatif uzlaþtýrma yönteminde, uzlaþmazlýðýn
çözümünde yardýmýna baþvurulan üçüncü kiþinin
aracýlýðýna gönüllü olarak rýza gösterilmesi esastýr. Yargý
yolunda ise, mahkeme devreye girdikten sonra taraf
iradesi geri planda kalmaktadýr
Biliþim ve Hukuk
Alternatif uzlaþtýrma yönteminin kullanýlmasýnýn taraflar
açýsýndan olduðu gibi düzenleyici kurumlar açýsýndan
bazý yararlarý bulunmaktadýr. Alternatif uzlaþtýrma
kapsamýnda izlenecek yöntem ve diðer ayrýntýlara
taraflar karar vermektedir. Dolayýsýyla, alternatif
uzlaþtýrma uzlaþmazlýðýn taraflarý açýsýndan esnek bir
yöntemdir. Alternatif uzlaþtýrma uzlaþmazlýðýn
taraflarýnýn mahkeme ve düzenleyici kurum nezdinde
karþý karþýya gelerek kiþisel ve ticari iliþkilerinin zarar
görmesini engellemektedir (10). Uzlaþmazlýðýn taraflarý
alternatif uzlaþtýrma yöntemleri ile her iki tarafýn da
çýkarýna olan sonuçlar elde etmektedirler. Ayrýca tüm
sürecin ve verilen kararlarýn gizli olmasý dolayýsýyla
taraflarýn ticari sýrlarýnýn ortaya çýkmasý ve ticari
itibarlarýnýn kamuoyu nezdinde zedelenmesi önlenmiþ
olmaktadýr (11).
78
Düzenleyici kurumlar açýsýndan deðerlendirildiðinde,
alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýlmasý
uzlaþmazlýklarýn bir kýsmýnýn resmi uzlaþtýrma sürecini
iþletilmeden sonuçlandýrarak kurum kaynaklarýnýn
tasarruf edilmesini saðlayacaðý için yararlýdýr. Bu
durumda, düzenleyici kurum taraflarýn kendi aralarýnda
çözemedikleri karmaþýk sorunlara odaklanacaktýr.
Bununla birlikte, alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin
kullanýlmasý, uzlaþmazlýðýn taraflarýndan biri kötü
niyetle hareket ederek uzlaþmazlýk sürecini
uzatabilecek olmasý bakýmýndan olumsuz sonuçlara yol
açabilir (3).
Avrupa Birliði ülkelerinde ulusal düzenleyici kurumlar,
2002/21/EU sayýlý Çerçeve Direktif hükümleri ile
getirilen yeni düzenlemeler gereðince, uzlaþmazlýklarýn
alternatif uzlaþtýrma yöntemleri ile çözümünün
mümkün olduðu durumlarda uzlaþmazlýða müdahil
olmaktan
kaçýnabilmektedirler.
Uzlaþmazlýklarýn
çözümünde Ýngiltere’de hakemlik yöntemi yaygýn
olarak kullanýlmaktadýr (12). Almanya’da ise, Ýngiltere
ile kýyaslandýðýnda, alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin
kullanýmýnýn henüz yaygýnlaþmadýðý ifade edilebilir.
Avrupa’daki düzenleyici kurumlarýn alternatif uzlaþtýrma
yöntemlerini tercih etmelerinin temel nedeni
mahkemelere intikal eden dava sayýsýnýn çokluðu,
mahkemelere ayrýlan kaynaklarýn yetersiz kalmasý ve
davalarýn sonuçlandýrýlmasýnýn uzun zaman almasýdýr
(13). Amerika Birleþik Devleri’nde (ABD) düzenleyici
kurumlar (eyalet) arabaðlantý müzakerelerinde
taraflardan birinin talebi üzerine arabulucu
atayabilmektedir
(14).
Böylelikle
potansiyel
uzlaþmazlýklarýn bir kýsmý önlenmiþ olmaktadýr.
Avusturalya’da uzlaþmazlýðýn niteliðine göre en kýsa
sürede çözümü saðlayacak alternatif uzlaþtýrma
yöntemi tercih edilmektedir (15). Düzenleyici kurumlar
tarafýndan genellikle, taraflarýn uzlaþmazlýðýn çözümü
için müdahale talep etmesinden önce, müzakere ve
arabuluculuk
yöntemlerinin
denenmiþ
olmasý
beklenmektedir. Bazý hallerde uzlaþmazlýðýn taraflarý
baðýmsýz arabulucularý tercih etmektedir. Ofcom gibi
bazý düzenleyici kurumlar ise, özellikle etkin piyasa
gücüne sahip olmayan iþletmeciler arasýndaki
uzlaþmazlýklarda taraflarý alternatif uzlaþtýrma
yöntemlerini kullanmaya teþvik etmektedir. Düzenleyici
kurumlar, düzenleyici kurum tarafýndan verilen
uzlaþtýrma kararýnýn gözden geçirilmesi aþamasýnda da
alternatif yaklaþýmlar geliþtirmiþlerdir. Ýngiltere’de kamu
denetçisi
(ombudsman)
projesi,
Ýrlanda’da
arabuluculuk yönteminin yaygýnlaþtýrýlmasý bunlar
arasýnda sayýlabilir (16).
2.3.1. Müzakere
Müzakere,
uzlaþmazlýðýn
taraflarýnýn
karþýlýklý
görüþmeler yoluyla uzlaþmazlýk konularý hakkýnda
anlaþmaya varmayý amaçladýðý süreçtir (17), (18).
Müzakere, taraflarýn karþýlýklý olarak çýkarlarýna uygun
bir anlaþmaya varabilmelerini saðlama hedefini
taþýmaktadýr. Bu bakýmdan alternatif uzlaþtýrma
yöntemlerinin temel unsurlarýndadýr.
Müzakereler genellikle daha resmi bir uzlaþmazlýk
çözümü mekanizmasýný iþletebilmek için ön koþul teþkil
etmektedir. Bununla birlikte, taraflar müzakere yöntemi
ile bir sonuca ulaþamazlarsa diðer uzlaþtýrma
yöntemlerine baþvurma olanaðýna sahiptir.
Müzakerenin temel avantajý, uzlaþmazlýðýn her iki
tarafýnýn da çýkarýna olan bir þekilde çözümlenerek
sonuçlandýrýlmasýdýr. Kararýn baðlayýcý olmamasý,
taraflara kendi çýkarlarýna sonuç üretme imkaný
saðlamaktadýr. Kanada’da uzlaþmazlýklarýn büyük bir
çoðunluðu müzakere yöntemi kullanýlarak, üçüncü
taraflarýn müdahalesi olmaksýzýn çözümlenmektedir
(19).
2.3.2. Arabuluculuk
Arabuluculuk, uzlaþmazlýðýn çözümünü kolaylaþtýrmak
amacýyla uzlaþtýrma prosedürüne tarafsýz bir üçüncü
kiþinin dahil edildiði, karþýlýklý anlaþmaya dayanan
süreçtir.
Arabuluculuk
yönteminde,
taraflar
uzlaþmazlýðýn çözümünü saðlamak için ortak
çalýþmalar yapmaktadýr. Bununla birlikte, uzlaþmazlýðýn
çözümü nihai olarak, arabulucu tarafýndan verilen karar
ile saðlanmaktadýr (20).
Arabulucular düzenleyici kurum tarafýndan belirlenen
kiþiler olabileceði gibi düzenleme sürecine dahil
olmayan baðýmsýz ve tarafsýz kiþiler de olabilmektedir.
Arabulucunun temel amacý, uzlaþmazlýðýn ortadan
kalkmasý için taraflara yardýmcý olmaktýr.
Arabuluculuk yöntemi ile, uzlaþmazlýk taraflarýnýn ticari
iliþkilerinin zedelenmesi önlenmektedir. Arabuluculuk
yöntemi sonucunda verilen karar baðlayýcý nitelik
taþýmamaktadýr (17).
Arabuluculuk diðer uzlaþtýrma yöntemlerine kýyasla
daha az maliyetli bir yöntemdir (21). Uzlaþmazlýðýn
taraflarý kendi seçtikleri bir üçüncü kiþiyi arabulucu
olarak görevlendirmektedir. Baþka bir deyiþle,
uzlaþmazlýðýn taraflarý düzenleyici kurumun müdahalesi
veya zorlamasý olmaksýzýn uygun bir arabulucu
seçebilmektedir.
Aralarýndaki
uzlaþmazlýðý
arabuluculuk yöntemi ile çözümlemeye karar vermiþ
olan taraflar, sürecin devam etmesinin menfaatlerine
uygun düþmediði hallerde arabuluculuk sürecinden
herhangi bir aþamada vazgeçebilmektedir.
Arabuluculuk konusunda taraflara profesyonel yardým
sunmaya
hazýr
profesyonel
uluslararasý
organizasyonlar
(WIPO
vb.)
bulunmaktadýr.
Arabuluculuk yönteminde taraflar, kendileri için sýr
addettikleri bir bilgiyi açýklamaya zorlanamamakta ve
taraflarca aksi kararlaþtýrýlmadýðý takdirde arabuluculuk
süreci ve uzlaþtýrma kararlarý gizli tutulmaktadýr.
Avrupa Birliði üyesi ülkelerde arabuluculuk
mekanizmasýnýn uygulanmasý farklýlýk arzetmektedir.
Biliþim ve Hukuk
Müzakereler öncesinde taraflar, uzlaþmazlýðýn
müzakere yöntemi ile çözümlenmeye uygun olup
olmadýðýný deðerlendirmekte ve somut olaya uygun
olarak uzlaþmazlýðýn çözümü için makul bir zaman
sýnýrlamasý yapýlmaktadýr. Müzakerelere uzlaþmazlýðýn
taraflarýnýn dýþýnda bir üçüncü kiþi katýlamadýðý için
taraflar görüþmelerinin ilerleme programýný kendileri
hazýrlayabilmekte, izlenecek usul ve esaslarý
belirleyebilmektedir. Müzakere süreci gizli olarak
yürütülmektedir. Müzakere süreci neticesinde verilen
karara karþý taraflarýn genellikle yargýya baþvurma
imkâný bulunmamaktadýr.
79
Ýsveç düzenleyici kurumu arabuluculuk yöntemini sýk
olarak kullanmaktadýr. Bununla birlikte, Ofcom baþta
olmak üzere, diðer Avrupa Birliði düzenleyici kurumlarý,
arabuluculuðun potansiyel avantajlarý konusunda daha
kuþkucu yaklaþmaktadýr (3). OTELO, Ýngiltere’de
tahkim ve arabuluculuða tercihen ‘’kamu denetçisi‘’
tarzý bir müzakere süreci getiren gönüllü bir kuruluþtur.
OTELO tarafýndan iþletmeciler ile tüketiciler arasýndaki
alternatif uzlaþtýrma kararýnýn onaylanabilmesi için
uzlaþtýrma kararýnýn baðýmsýz ve tarafsýz olmasý ve tüm
tüketiciler tarafýndan ulaþýlabilir ve ücretsiz olmasý
gerekmektedir (22). Ofcom, OTELO ve diðer baðýmsýz
uzlaþtýrma kurumlarýnýn uyguladýklarý alternatif
uzlaþtýrma süreçlerini denetlemektedir. ABD’de
arabuluculuk yöntemi arabaðlantý uzlaþmazlýklarýnda
kullanýlmaktadýr. Uzlaþmazlýðýn taraflarý arabaðlantý
müzakerelerinde düzenleyici kurumdan arabulucu
atamasýný isteyebilir. Arabuluculuk bazý ülkelerde
mahkemelerin takdir yetkisine de dayalý olarak
kullanýlabilir. Örneðin, Avusturalya’da hakimlerin
mahkemelerde görülmekte olan davalarý takdir
yetkisine dayanarak arabulucuya yönlendirmeleri
mümkündür (23).
2.3.3. Hakemlik
Hakemlik yöntemi, arabaðlantý gibi pek çok
telekomünikasyon
uzlaþmazlýðýnýn
çözümünde
kullanýlmaktadýr
(3).
Hakemlik,
uzlaþmazlýðýn
çözümünün, uzlaþmazlýðýn taraflarýnýn anlaþmasý ile
tarafsýz bir üçüncü kiþiye (hakeme) býrakýlmasýdýr (24),
(25). Hakemlik yöntemi genellikle taraflar arasýnda
yapýlan sözleþme hükümlerine dayalý olarak
uygulanmaktadýr (26), (27), (28), (29). Bununla birlikte,
telekomünikasyon uzlaþmazlýklarýnýn çözümünde
hakemlik yönteminin kullanýlmasý, kanun veya
düzenleyici kurum kararý ile zorunlu kýlýnabilmaktedir.
Böylece taraflar karþýlýklý anlaþma ile hakeme
uzlaþmazlýðýn çözümü konusunda yetki tanýmaktadýr.
Taraflarýn belirleyeceði hakem sayýsý birden fazla
olabilmektedir (18). Uzlaþmazlýk hakkýnda hakem
tarafýndan verilen kararlar, yargý kararlarý gibi, taraflar
bakýmýndan baðlayýcý nitelik taþýmaktadýr (30), (31). Bu
anlamda hakem kararlarý yarý yargýsal kararlar olarak
nitelendirilmektedir (32).
Biliþim ve Hukuk
Hakemlik süreci genellikle taraflarýn birer hakem
belirlemeleri ile baþlar. Bu hakemler bir araya gelerek,
bir üçüncü hakem belirler. Hakem heyetinin
oluþturulmasýný müteakip uzlaþmazlýða uygulanacak
kurallar ve diðer ayrýntýlar (uygulanacak dil,
uygulanacak hukuk) belirlenir. Taraflar uzlaþmazlýk
konusunu, ilgili bilgi ve belgeleri hakem heyetine
sunarlar.
80
Hakem heyeti belirli bir süre içerisinde uzlaþmazlýðýn
esasý hakkýnda bir karar verir (33), (34). Hakem
kararlarýna karþý taraflarýn yargý yoluna baþvurma
imkaný bulunmaktadýr (35), (36). Hakem kararlarýna
karþý baþvurulan kanun yollarýndan biri hakem kararýnýn
temyizidir. Mahkemeler tarafýndan verilen kararlarýn
icrai kabiliyeti olduðu halde hakem kararlarýnýn icra
kabiliyeti bulunmamaktadýr. Hakem kararlarýnýn icra
kabiliyetini kazanmasý Yargýtay tarafýndan onanmasýna
veya kanunda öngörülen temyiz süresi içerisinde
taraflarca temyiz edilmeyerek temyiz süresinin sona
ermiþ
olmasýna
baðlýdýr.
Yargýtay’ýn
temyiz
incelemesine konu olan hakem kararýnýn HUMK 533
üncü maddesi uyarýnca temyizi mümkün ve geçerli bir
tahkim sözleþmesine dayanan ve usulüne uygun
olarak tayin edilen hakem ve hakemlerce verilmiþ olan
Hakemlik yöntemi uzlaþmazlýðýn çözümünde taraflara
çeþitli avantajlar saðlamaktadýr. Mahkemeler veya
düzenleyici kurum tarafýndan iþletilen uzlaþmazlýðýn
çözümü prosedürü ile karþýlaþtýrýldýðýnda daha hýzlý
sonuçlanmasý, tarafsýzlýðýn saðlanmasý ve maliyetinin
düþük olmasý avantajlarý arasýndadýr (37), (38). Ayrýca,
hakemlik sürecinin gizli olmasý uzlaþmazlýðýn
taraflarýna, ortaya konulacak bilgi ve belgelerin gizli
olduðu ve üçüncü taraflara açýklanamayacaðý
konusunda anlaþma yapma ve ticari sýrlar ile stratejik
önem taþýyan bilgilerin korunmasýný saðlama imkaný
tanýmaktadýr (3). Hakemlik yöntemi düzenleyici
kurumlarýn karar verme sürecinde politik baskýlardan
uzak kalmasýný da saðlamaktadýr (3).
3. UZLAÞMAZLIKLARIN ÖNLENMESÝ VE YENÝ
ÇERÇEVE DÝREKTÝF HÜKÜMLERÝ
3.1. Uzlaþmazlýklarýn Önlenmesi
Düzenleyici
kurumlar,
telekomünikasyon
uzlaþmazlýklarýnýn önlenmesi amacýyla iþletmeciler
arasýnda hizmet sunumuna iliþkin olarak imzalanacak
sözleþmelerinin temel çerçevesini belirleyici genel
ilkeler oluþturmaktadýr. Bu genel ilkeler, yetkilendirme
sözleþmeleri veya ikincil düzenlemeler ile ortaya
konulmaktadýr.
Ýþletmeciler,
müzakerelere
baþladýklarýnda kurum tarafýndan belirlenen genel
ilkeleri dikkate almaktadýr. Genel ilkelerinin
benimsenmesi ve uygulanmasý çok sayýda
uzlaþmazlýðýnýn oluþmasýný engelleyebilmektedir.
Örneðin, ücretlerinin maliyet esaslý olarak belirlenmesi
yönünde getirilen bir ilke ücretler konusundaki
uzlaþmazlýklarý engellemeye hizmet etmektedir.
Telekomünikasyon uzlaþmazlýklarýnýn ortaya çýkmadan
önlenmesi yönünde alýnabilecek bir diðer tedbir ise,
düzenleyici kurum tarafýndan örnek sözleþmeler
hazýrlanýp yayýmlanmasýdýr. Düzenleyici kurumlar
genellikle hizmet sunumuna iliþkin iþletmeciler
arasýnda sözleþme imzalanmasý öncesinde uyuþmazlýk
potansiyeli olan hususlarda yön gösterici olmasý
açýsýndan detaylandýrýlmýþ örnek sözleþmeler
yayýmlamaktadýr. Müzakereler sýrasýnda taraflarýn örnek
sözleþmelerde yer alan hükümleri dikkate almalarý ve
bu hükümlere dayanarak sözleþme imzalamalarý daha
kolay olmaktadýr.
Düzenleyici kurum tarafýndan iþletmeciler arasýnda
yapýlan müzakerelere zaman sýnýrlamasý getirilmesi de
uzlaþmazlýklarýnýn önlenmesi bakýmýndan alýnacak
tedbirlerdendir. Örneðin, yerleþik iþletmeci tarafýndan
taslak sözleþmenin hazýrlanmasý ve karþý tarafa
sunulmas için otuz günlük süre tanýnabilir. Zaman
sýnýrlamasýna
taraflarca
uyulmamasý
halinde
düzenleyici kurum tarafýndan uzlaþmazlýða müdahale
edilebilir.
3.2. Çerçeve Direktif ile Getirilen
Yeni Düzenlemeler
Telekomünikasyon piyasasýnda rekabetin saðlanmasý
için yapýlan ulusal veya uluslarüstü giriþimler çeþitli
düzenlemelerin
yapýlmasý,
telekomünikasyon
piyasasýnda rekabetin artmasý ve serbestleþmenin
baþlamasý ise yapýlmýþ olan düzenlemelerin gözden
geçirilmesi ve deðiþtirilmesi ihtiyacýný ortaya
koymaktadýr.
25.07.2003
tarihinde
uygulanmaya
baþlanan
2002/21/EU Avrupa Parlamentosu ve Konseyinin
Elektronik Ýletiþim Þebekeleri ve Hizmetleriyle Ýlgili
Ortak Düzenleyici Bir Çerçeveye Ýliþkin Direktif
(Çerçeve Direktif), bu kapsamda önemli düzenleme
deðiþiklikleri ve yenilikler getirmektedir.
Çerçeve Direktif kapsamýnda elektronik haberleþme
þebekelerinin ve hizmetlerinin düzenlenmesine iliþkin
hükümler getirilmekte ve düzenleyici kurum tarafýndan
öncül (ex-ante) yükümlülüklerin bir kýsmýnýn sadece
etkin piyasa gücüne sahip iþletmeciler için
uygulanacaðý ifade edilmektedir. Etkin piyasa gücüne
sahip iþletmecilere getirilecek yükümlülükler arasýnda
þeffaflýk, ayrým gözetmeme, hesap ayrýmý yükümlülüðü,
yerel aðýn paylaþýma açýlmasý ve ortak yerleþim yer
almaktadýr.
Çerçeve Direktif kapsamýnda, üye devletlerden birinde
elektronik iletiþim þebekelerini veya hizmetlerini
saðlayan iþletmeciler arasýnda bu Direktif veya diðer
ilgili Direktifler kapsamýnda yer alan yükümlülüklerden
kaynaklanan bir uzlaþmazlýk ortaya çýktýðý taktirde,
ulusal düzenleyici kurumun, taraflardan herhangi
birinin talebi üzerine anlaþmazlýðýn mümkün olan en
kýsa zaman diliminde ve istisnai durumlar hariç her
durumda dört ay içinde, çözmek için baðlayýcý bir karar
yayýmlayacaðý ifade edilmektedir. Üye devlet, bu
süreçte taraflarýn ulusal düzenleyici kurum ile tam bir
iþbirliði saðlamalarýný talep etmektedir.
Çerçeve Direktif gereðince, üye devletler, arabuluculuk
Biliþim ve Hukuk
ve uyuþmazlýðýn esasýna dair bir hüküm olmasý
gereklidir (36). Uyuþmazlýðýn taraflarý hakem kararý
verilmeden önce kararý temyiz etmeyecekleri yönünde
bir anlaþma yapmýþ olsalar dahi bu anlaþma geçersiz
sayýlýr ve taraflar kararý temyiz edebilirler. Zira böyle bir
anlaþma kamu düzeni ile ilgili olup taraflarca aksi
kararlaþtýrýlamaz (36). Bununla birlikte taraflarýn hakem
kararýnýn verilmesinden sonra temyiz haklarýndan
feragat etmesi geçerlidir. Süresi içerisinde temyiz
edilmeyen hakem kararý kesinleþir ve icra kabiliyetini
kazanýr.
81
dahil diðer mekanizmalarýn varolduðu ve zaman
açýsýndan uzlaþmazlýðýn çözümüne daha çok katkýda
bulunacaðýna inandýðý durumlarda, ulusal düzenleyici
kurumun anlaþmazlýðý baðlayýcý bir karar aracýlýðýyla
çözme yoluna gitmesini engelleyen bir karar
vermektedir. Bu durumda düzenleyici kurum,
uzlaþmazlýða alternatif uzlaþtýrma mekanizmalarý
uygulanabilecekse uzlaþmazlýklar hakkýnda karar
vermeyi reddetme imkânýna da sahiptir. Bu sebeple, AB
üyesi ülkelerde, düzenleyici kurumun piyasada hakim
konumda bulunmayan veya etkin piyasa gücüne sahip
olmayan iþletmeciler arasýndaki uzlaþmazlýklara
müdahale etmeyi reddetmesi ve iþletmecileri alternatif
uzlaþtýrma mekanizmalarýný kullanmaya teþvik etmesi
sýklýkla rastlanan bir uygulamadýr.
Uzlaþmazlýða alternatif uzlaþtýrma mekanizmalarýnýn
uygulanmasýna karar verilmesi halinde, ulusal
düzenleyici
kurum
taraflarý
gecikmeksizin
bilgilendirmektedir. Bununla birlikte, uzlaþmazlýðýn dört
ay içerisinde çözülmediði veya anlaþmazlýk olarak
mahkeme önüne getirilmediði hallerde, ulusal
düzenleyici kurum tarafýndan, taraflardan herhangi
birinin talebi üzerine, mümkün olan en kýsa zaman
diliminde ve her durumda dört ay içinde, uzlaþmazlýðý
çözmek için baðlayýcý bir karar yayýmlanmaktadýr.
Ýþletmeciler arasýndaki uzlaþmazlýðýn çözülmesinde,
ulusal düzenleyici kurum tarafýndan Çerçeve Direktif ile
ortaya konulan hedeflerin gerçekleþtirilmesini
amaçlayan kararlar verilmektedir. Ulusal düzenleyici
kurum tarafýndan bir iþletmeciye, uzlaþmazlýðýn
çözülmesi için getirilen her türlü yükümlülük Çerçeve
Direktif hükümlerine uygun olmalýdýr.
Ulusal düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma
kararý ticari gizliliðine iliþkin talepler gözönünde
bulundurularak kamuya açýklanmaktadýr. Ýlgili taraflara
kararýn dayandýðý gerekçelere iliþkin tam bir açýklama
yapýlmaktadýr. Uzlaþtýrma prosedürünün iþletilmesi,
taraflardan herhangi birinin mahkemede dava açma
hakkýný ortadan kaldýrmamaktadýr.
Biliþim ve Hukuk
Çerçeve Direktif gereðince uzlaþmazlýklarýn çözümü
için taraflardan birinin düzenleyici kuruma baþvurusu
gereklidir. Bununla birlikte, düzenleyici kurumun kendi
inisiyatifi ile gerekli gördüðü hallerde uzlaþtýrma
mekanizmasýný harekete geçirmesi Çerçeve Direktif ile
getirilen düzenlemelere ve bu düzenlemelerin ruhuna
uygun düþmektedir . Düzenleyici kurumlar ücret ve
eriþim koþullarýn belirlenmesi konusunda daha
doðrudan müdahalelerde bulunabilmektedir (39).
82
Ulusal düzenleyici kurumlar Çerçeve Direktif’te
belirlenen amaçlarýn yerine getirilmesi için gerektiðinde
re’sen müdahale etme yetkisi ile donatýlmýþlardýr .
Çerçeve Direktif ile tanýnmýþ olan bu genel yetki
düzenleyici kurumun uzlaþmazlýða re’sen müdahale
etmesindeki yasal dayanaktýr. Düzenleyici kuruma
uzlaþmazlýðýn çözümü için resmi baþvurunun
yapýlmamýþ olmasý düzenleyici kurum tarafýndan verilen
uzlaþtýrma kararýnýn hukuka aykýrýlýðý sonucunu
doðurmamaktadýr (40).
Çerçeve Direktif’te düzenleyici kurumun uzlaþmazlýðý
baðlayýcý bir karar yayýmlayarak çözeceði ifade
edilmektedir. Uzlaþmazlýðýn taraflarýnýn düzenleyici
kurum tarafýndan yayýmlanan uzlaþtýrma kararýna
uymamalarý veya bir kýsmýna aykýrý hareket etmeleri
halinde üye devletin ulusal kanunlarý ile belirlenmiþ
yaptýrýmlar uygulanmaktadýr. Bunun yaný sýra,
düzenleyici kurum tarafýndan uzlaþmazlýðýn çözümüne
katký saðlayacaðý kanýsýna varýlýrsa, uzlaþtýrma kararý
kapsamýnda taraflara cezai yaptýrým getiren hükümlere
de yer verilmektedir (40).
Çerçeve Direktif kapsamýnda üye devletlerin
uygulayacaðý cezai yaptýrýmlara iliþkin hükümler
bulunmamaktadýr. Cezai hükümlerin yokluðu, ulusal
düzenleyici kurumlar tarafýndan Çerçeve Direktif ile
belirtilen hedeflerin gerçekleþtirilmesi amacýyla yaptýrým
uygulanabileceði ve bu yaptýrýmlarýn Çerçeve Direktif
hükümlerine uygun olmasý gerektiði þeklinde
yorumlanabilir.
Arabaðlantý Direktifi ve Çerçeve Direktif arasýndaki en
temel farklardan biri de Çerçeve Direktif ile düzenleyici
kuruma, arabuluculuk veya diðer alternatif uzlaþmazlýk
çözümü mekanizmalarýnýn, uzlaþmazlýðýn çözümünü
saðlayabileceði hallerde, uzlaþtýrma talebini reddetme
yetkisinin tanýnmýþ olmasýdýr.
Alternatif uzlaþtýrma mekanizmalarýnýn kullanýlmasý, üye
devletin kendi ulusal kanunlarýnda Çerçeve Direktif ile
uyumlu olarak alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin
kullanýlabileceðini hükme baðlamýþ olmasý ile
mümkündür. Üye devletlerin söz konusu yetkiyi kendi
kanunlarýnda düzenleyici kuruma tanýmýþ olmasý,
uzlaþtýrma
sürecinin
uzamasý
sonucunu
doðurmayacaktýr. Zira, Çerçeve Direktif ile dört aylýk bir
azami süre sýnýrý getirilmektedir. Uzlaþmazlýk dört aylýk
süre içerisinde çözüme kavuþturulamamýþsa, ulusal
düzenleyici kurum tarafýndan uzlaþtýrma kararý
yayýmlanmaktadýr. Düzenleyici kurum tarafýndan
uzlaþtýrma kararý dört ay içerisinde yayýmlanmak
durumundadýr. Söz konusu süre düzenleyici kurum
tarafýndan
alternatif
uzlaþtýrma
yöntemlerinin
uygulanmasýna son verilmesinden itibaren iþlemeye
baþlamaktadýr. Bununla birlikte, Direktifte uzlaþmazlýðýn
çözümü için geçen toplam sürenin, düzenleyici kuruma
yapýlan uzlaþmazlýk baþvurusunun tebliðinden veya
düzenleyici kurum tarafýndan uzlaþmazlýða re’sen
müdahale edilmesi tarihinden itibaren sekiz ayý
geçemeyeceði düzenlenmektedir (40).
Uzlaþtýrma süreci alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinin
kullanýlmasý halinde uzayabilmektedir. Uzlaþmazlýðýn
çözümünde alternatif uzlaþtýrma yöntemlerinden birinin
kullanýlmasý halinde dört aylýk sürenin sonunda bir
deðerlendirme yapýlmaktadýr. Dört aylýk süre anlaþma
ile sonuçlanmamýþsa ve taraflar konuyu mahkemeye
taþýmamýþlarsa düzenleyici kurumun uzlaþmazlýðý
çözüme kavuþturmak için dört aylýk süre içerisinde
baðlayýcý karar yayýmlamasý gerekmektedir .
Düzenleyici kurum için getirilen söz konusu ikinci dört
aylýk sürenin uzatýlmasý mümkün deðildir. Baþka bir
ifade ile, uzlaþmazlýðýn çözümünde öncelikle alternatif
uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýlmasý halinde,
uzlaþmazlýðýn çözümü için geçecek sürenin toplam
sekiz ayý aþmamasý gerektiði düþünülmektedir.
Düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma
kararýna karþý kanun yollarýna baþvurma imkâný da
mevcuttur.
Baþvuru
merci
genellikle
ulusal
mahkemelerdir. Çerçeve Direktif kapsamýnda,
düzenleyici kurum kararlarýndan etkilenen iþletmeciler
veya bireyler tarafýndan söz konusu kararlara karþý
baðýmsýz
bir
kuruma
baþvurulabileceði
öngörülmektedir. Bunun yaný sýra, düzenleyici kurum
tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararýna karþý bir idari
kuruma da baþvurulabilmektedir. Bununla birlikte, söz
konusu idari kurum düzenleyici kurumdan baðýmsýz
olmalý ve kararlarýna karþý mahkeme yolu açýk olmalýdýr.
Ýdari kurum tarafýndan verilen kararlarýn gerekçeli
olmasý da zorunludur (40).
4. SONUÇ
Telekomünikasyon piyasasýnda serbestleþmenin
gerçekleþtirilmesi ve piyasanýn rekabetçi bir yapýya
kavuþturulmasý sürecinde yeni hukuksal sorunlar
gündeme
gelmektedir.
Telekomünikasyon
sektöründeki uzlaþmazlýklar bu sorunlarýn içinde
önemli bir yer teþkil etmektedir.
Telekomünikasyon
iþletmecileri
arasýndaki
uzlaþmazlýklar
telekomünikasyon
piyasalarýnýn
serbestleþtirilmesine yönelik düzenlemeler veya teknik
geliþmeler nedeniyle ortaya çýkan ihtiyaçlar dolayýsýyla
artmaktadýr. Telekomünikasyon piyasasýnda rekabetin
saðlanmasý ve düzenlemelerin etkin hale getirilebilmesi
için iþlemeciler arasýndaki uzlaþmazlýklarýn hýzlý ve etkin
bir þekilde çözümlenmesi gerekmektedir.
Telekomünikasyon
sektöründe
uzlaþmazlýklarýn
çözümünde kullanýlan yöntemler, düzenleyici kurum
tarafýndan verilen uzlaþtýrma kararlarý, yargýsal kararlar
ile alternatif uzlaþtýrma çözümü yöntemleridir.
Düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma
kararlarý, iþletmeciler arasýndaki uzlaþmazlýklarýn yarý
yargýsal bir süreç sonucunda baðlayýcý karar ile
çözülmesi esasýna dayanmaktadýr. Yargýsal kararlar,
uzlaþmazlýklarýn çözümünde nihai çözüm mekanizmasý
olarak iþlev görmektedir. Uzlaþmazlýðýn taraflarý eþ
zamanlý olarak düzenleyici kuruma ve mahkemelere
uzlaþtýrma için baþvurabilir. Bununla birlikte,
mahkemeler genellikle düzenleyici kurum tarafýndan
verilen uzlaþtýrma kararýnýn gözden geçirilmesi
aþamasýnda rol almaktadýr.
Alternatif
uzlaþtýrma
yöntemleri,
müzakere,
arabuluculuk ve hakemlik gibi yöntemlerden
oluþmaktadýr.
Yargýsal
kararlarýn
yanýsýra
uzlaþmazlýklarý kesin olarak karara baðlama esasýna
dayanan bütün yöntemler alternatif uzlaþtýrma
yöntemlerinin kapsamý dýþýnda kalmaktadýr. Alternatif
uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýlmasý taraflarýn rýzalarý
ile mümkündür. Taraflarýn alternatif uzlaþtýrma
yöntemlerinin kullanýlmasý yönündeki rýzalarý genellikle
sözleþme hükümleri ile saðlanmaktadýr. Müzakere,
taraflar arasýndaki uzlaþmazlýklarýn üçüncü kiþinin
katýlýmý olmaksýzýn çözümlenmesi yöntemidir. Bu
anlamda müzakere uzlaþmazlýklarýn giderilmesinde en
temel alternatif uzlaþtýrma yöntemi olarak kabul
edilmektedir. Müzakere yolu baþarýya ulaþmazsa diðer
alternatif uzlaþtýrma yöntemleri kullanýlmaktadýr.
Arabuluculuk, uzlaþmazlýklarýn tarafsýz bir üçüncü
kiþinin yol göstermesi ve müdahalesi sonucunda
çözülmesi esasýna dayanmaktadýr. Üçüncü kiþi katýlýmý
ile yürütülen bir diðer alternatif uzlaþtýrma yöntemi
hakemliktir. Hakemlik, taraflarýn karþýlýklý anlaþma ile
hakeme uzlaþmazlýðýn çözümü konusunda yetki
tanýmalarý esasýna dayanmaktadýr.
Çerçeve Direktif ile getirilen düzenlemeler, iþletmeciler
arasýndaki uzlaþmazlýklarýn taraflardan herhangi birinin
talebi üzerine istinai durumlar haricinde dört ay
içerisinde baðlayýcý karar ile çözümleneceði hükme
baðlamaktadýr. Uzlaþmazlýklarýn çözümünde alternatif
uzlaþtýrma yöntemlerinin kullanýlabileceði hallerde
düzenleyici kurum uzlaþtýrma sürecini iþletmeyi
reddedebilmektedir. Baþka bir ifade ile, Çerçeve Direktif
uzlaþmazlýklarýn çözümünde alternatif uzlaþtýrma
yöntemlerinin
kullanýmýný
teþvik
etmektedir.
Uzlaþmazlýk alternatif uzlaþtýrma yöntemleri ile çözüme
kavuþturulamamýþsa düzenleyici kurum tarafýndan dört
ay içerisinde uzlaþtýrma kararý yayýmlanmaktadýr.
Düzenleyici kurum tarafýndan verilen uzlaþtýrma
kararlarý gerekçeli olmalý ve kararlarýn aleniyeti
saðlanmalýdýr.
Biliþim ve Hukuk
Çerçeve Direktif kapsamýnda dört aylýk süre azami sýnýr
olarak belirlenmiþ olup, uzlaþmazlýðýn mümkün olan en
kýsa zaman diliminde çözümlenmesi hedeflenmektedir.
Dört aylýk süre ancak istisnai durumlara münhasýr
olarak uzatýlabilmektedir.
83
KAYNAKLAR
1
Saunders, J. B., Editorship, Words and Phrases Legally Defined, Third Edition, Vol. 2: D-J, Butterworths, London 1989, s.94.
3
ITU 2003, Dispute Resolution In The Telecommunications Sector: Current Practices And Future Directions Work-In-Progress, For
Discussion Purposes, Geneva, Switzerland, s.23-134.
2
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
EC, 2004, 10th Report on European Electronic Communications Regulation and Markets, Brussels 2004.
Donald, A., 2004, ‘’Alternative Dispute Resolution: managing upsets and keeping people safe‘’, Evidence-Based Healthcare &
Public Health, 8, s.412-413.
Stitt, A., J., 1998, Alternative Dispute Resolution For Organizations: How to Design A System For Effective Conflict Resolution, John
Wiley & Sons Canada Ltd., Ontario Canada, s.14, 15, 16, 17.
Australian Competition & Consumer Commission, 2002, Resolution of Telecommunications Access Disputes- A Guide to Dispute
Resolution Provisions Under Part XIC of the Trade Practices Act 1974 and the Telecommunications Act 1997, s.9.
Sexton, J., 1996, ‘’New models of negotiations, dispute resolution and joint problem solving‘’, Relations Industrielles, Vol.51 2,
Spring 1996, s.273-279.
Bühring-Uhle, C., 1993, Arbitration and Mediation in International Business: Designing Procedures for Effective Conflict
Management, International Law Library, London, s.269, 270.
Hayford, S., L., 2000, ‘’Alternative Dispute Resolution‘’, Kelley School of Business, Indiana University, Business Horizons, JanuaryFebruary, s.2.
Brown, H., 1994, ‘’England‘’, Dispute Resolution Methods: The Comparative Law Year Book of International Business Special Issue,
Graham&Trotman, London, s.151-180.
Hubertus, W., L., 1994, ‘’Germany‘’, Dispute Resolution Methods: The Comparative Law Year Book of International Business Special
Issue, Cologne, Germany, s.180-206.
Kennedy, C. H., 2001, An Introduction to US Telecommunications Law, Artech House Inc. 2nd Edit., Norwood USA, s.45.
16
ITU News, 2004, Setting Global Standards ITU’s Future Direction, No.10 December, s.26-29.
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
Biliþim ve Hukuk
Alman Telekomünikasyon Kanunu, 2004.
14
15
84
Noam, E. M., Edit. Cave et all, 2002, Interconnection Practices, Handbook of Telecommunications Economics Volume1: Structure,
Regulation and Competition, Elsevier Science B.V., Amsterdam Netherlands, s.390-392.
39
40
Australian Competition & Consumer Commission, 2002, Resolution of Telecommunications Access Disputes- A Guide to Dispute
Resolution Provisions Under Part XIC of the Trade Practices Act 1974 and the Telecommunications Act 1997, s.9.
ETP, 1998, Inventory of Dispute Resolution Mechanisms: What are the Choices for the Telecommunications Sector, Brussels, s.37
Stitt, A., J., 1998, Alternative Dispute Resolution For Organizations: How to Design A System For Effective Conflict Resolution, John
Wiley & Sons Canada Ltd., Ontario Canada, s.14, 15, 16, 17.
Ballem, J., B., 1994, ‘’Use of Alternative Dispute Resolution Methods‘’, Dispute Resolution Methods: The Comparative Law Year
Book of International Business Special Issue, Graham&Trotman, London, s.89-120.
Kilpatrick, C., 2001, UK Report for the project to study conciliation, mediation and arbitration, s.6.
Lovenheim, P., 1992, Mediate, Don’t Litigate, How to Resolve Dispuets Quickly, Pivately and Inexpensively – Without Going to Court,
McGraw-Hill Publishing Company, New York, s.10.
http://www.otelo.org.uk/content.php?menuI D=25&pageI D=10, 10.02.2005.
Pryles, M., 1997, Dispute Resolution in Asia, Kluwer Law International, London, s.23.
Seide, K., 1970, A Dictionary of Arbitration and its Terms: A Concise Encyclopedia of Peaceful Dispute Settlement, Oceana
Publications, Dobbs Ferry, New York, s.25.
Erauw, J., 1997, Reference by Arbitrators to the European Court of Justice for Preliminary Rulings, Arbitration and European Law,
Brussels.
Thomas, R., D., Default Powers of Arbitrators, LLP, London, s.47.
Gaudissart, M., Louis, J., Van Den Hende, L., 1997, ‘’Dispute Settlement Procedures in International Agreements Concluded by the
European Communities‘’, Arbitration and European Law, Brussels.
Tekinalp, G., 2004, Milletlerarasý Özel Hukuk, 8. Basý, Beta Yayýnevi, Ýstanbul, s.321.
Nomer, E., Ekþi, N, Gelgel, G., 2000, Milletlerarasý Tahkim, Beta Yayýnevi, Ýstanbul, s.24.
Bernstein, M., C., Private Dispute Settlement: Cases and Materials on Arbitration, The Free Press, New York, s.20, 23.
Schlosser, P., F., 1997, ‘’Arbitration and the European Public Policy‘’, Arbitration and European Law, Brussells, s.47.
Lew, J., D., 1990, The Immunity of Arbitrartors, Lloyd’s of London Press, Ltd., London, s.88.
Kaplan, Y., 2002, Milletlerarasý Tahkimde Usule Aykýrýlýk, Seçkin Yayýnevi, Ankara, s.25.
Özbay, Ý., 2004, Hakem Kararlarýnýn Temyizi, Ankara, s.28.
Akýncý, Z., 2003, Milletlerarasý Tahkim, Seçkin Yayýnevi, Ankara, s.181.
Dayýndarlý, K., 2004, HUMK’ta Düzenlenen Ýhtiyari Ýç Tahkim, Hukuk Yayýnlarý, 2. Baský, Ankara, s.93,94.
WIPO Arbitration and Mediation Center, 2004, Dispute Resolution For The 21st Century, s.7,12.
Þit, B., 2005, Kurumsal Tahkim ve Hakem Kararlarýnýn Tanýnmasý ve Tenfizi, Banka ve Ticaret Hukuku Araþtýrma Enstitüsü, Ankara,
s.55.
Peitz, M., 2003, ‘’On Access Pricing in Telecoms: Theroy and European Practice‘’, Telecommunications Policy, v.27, s.729-740.
Nihoul, P., Rodford, P., 2004, EU Electronic Communications Law: Competition and Regulation in the European Telecommunications
Market, Oxford University Press, Great Britain.
YÜKSEK MAHKEME / KURUL VE
TÜRKÝYE BAROLAR BÝRLÝÐÝ KARARLARI
REKABET KURULU KARARI
Dosya Sayýsý : D2/1/F.T.-00/2 (Önaraþtýrma)
G- DOSYA EVRELERÝ: Kurum kayýtlarýna 23.6.2000
tarih, 2743 sayý ile giren baþvuru üzerine hazýrlanan
23.8.2000 tarih, D2/1/F.T.-00/2 sayýlý Ýlk Ýnceleme
Raporu, 29.8.2000 tarih ve 00-32 sayýlý Kurul
toplantýsýnda görüþülmüþ ve 4054 sayýlý Rekabetin
Korunmasý Hakkýnda Kanun’un 6. maddesinin ihlaline
iliþkin bir soruþturma açýlmasýna gerek olup
olmadýðýnýn belirlenmesi amacýyla, Kanun’un 40/1.
maddesi uyarýnca önaraþtýrma yapýlmasýna karar
verilmiþtir. Ýlgili karar uyarýnca düzenlenen 1.11.2000
tarih D2/2/A.F.K.-00/1 sayýlý Önaraþtýrma Raporu
13.11.2000 tarih, REK.0.06.00.00/44 sayýlý Baþkanlýk
önergesi ile 00-46 sayýlý Kurul toplantýsýnda görüþülerek
karara baðlanmýþtýr.
Karar Sayýsý : 00-46/488-266
Karar Tarihi : 23.11.2000
A- TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Baskan : Prof. Dr. M. Tamer MÜFTÜOÐLU
Üyeler : Dr. Kemal EROL,
Mehmet Zeki UZUN,
Sadýk KUTLU,
Ýsmet CANTÜRK,
Nejdet KARACEHENNEM,
R. Müfit SONBAY,
Murat GENCER
B- RAPORTÖRLER: Alper Fevzi KARA,
Ferhat TOPKAYA, Ýbrahim AYDEMÝR
C- ÞÝKAYET EDEN:
AMD Elektronik Bilgisayar Sanayi ve Ticaret A.Þ.
Büyükdere Cad. Naci Kasým Sok. Hüseyin Özer Ýþ
Merkezi No:3/1-2 Þiþli/Ýstanbul
Vekilleri: Av. Sezai ÇÝÇEK,
Av. Derviþ KAHRAMAN
Yavuzselim Cad.
Fatih/Ýstanbul
Müstakimzade
Sok.
No:34/1
Microsoft Corporation
One Microsoft Way Redmond, WA 98052-6399 A.B.D.
E- DOSYA KONUSU: Microsoft Corporation’ýn 4054
sayýlý Rekabetin Korunmasý Hakkýnda Kanun’u ihlal
ettiði iddiasý.
Biliþim ve Hukuk
rekabeti ortadan kaldýrdýðýna iliþkin iddianýn yerinde
olmadýðý düþünülmektedir.
I- ÝNCELEME VE DEÐERLENDÝRME
I.1. Genel Bilgiler
D- HAKKINDA ÖNARAÞTIRMA YAPILAN:
86
H- RAPORTÖRLERÝN GÖRÜÞÜ: MS Corp. tarafýndan
uygulandýðý iddia edilen fahiþ fiyata iliþkin iddianýn ve
Anayasa’nýn 36. maddesi gereði kiþilerin yargý mercileri
önünde davacý olarak iddia hakkýna sahip olmasý
cihetiyle, Microsoft’un 5846 sayýlý Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu’na muhalefet suçuyla adli makamlara yaptýðý
baþvurularýn
F- ÝDDÝALARIN ÖZETÝ: AMD Elektronik Bilgisayar
Sanayi ve Ticaret A.Þ. (AMD)’nin þikayet dilekçesinde
özetle; AMD tarafýndan ithal edilen ‘’Windows 98‘’
program CD’lerinin satýþýnýn, üretici firma Microsoft
Corporation (MS Corp.) tarafýndan adli makamlara
yapýlan baþvurularla engellenmeye çalýþýldýðý; tüm
dünya ülkelerinde 32 ila 35 ABD Dolarý fiyatla satýlan bu
ürünün, Türkiye’deki kullanýcýlara 90 ABD Dolarý
bedelle satýldýðý iddia edilmektedir.
Bilgisayar sektörü; yazýlým, donaným, aksesuar ve
diðer ilgili yan ürünlerin üretimini ve daðýtýmýný
gerçeklestiren ve bu alana iliþkin hizmetleri sunan
sektördür. Ýþlevsellik ve içerik bakýmýndan sektörü,
‘’yazýlým‘’, ‘’donaným‘’, ‘’hizmet‘’ ve ‘’tüketim
malzemeleri‘’ alt gruplarýna ayýrmak mümkündür.
Donaným: Bilgisayar sistemleri, kisisel bilgisayarlar
(PC), ATM ve yazýcýlarla iletiþim sistemlerinden (að
þebekeleri ve modem vs.), bilgilerin depolanmasýna
yarayan ana araçlarla parçalardan oluþan pazardýr.
Yazýlým: Bilgilerin depolanmasýna aracýlýk eden sistem
ve uygulama programlarýdýr. Sistem ve uygulama
yazýlýmlarýndan oluþur.
Hizmet: Donaným bakýmý ve yazýlým desteði, eðitim ve
danýþmanlýk hizmetleridir.
Tüketim Malzemeleri: Donaným ürünleri dýþýnda kalan
bilgisayar aksesuarlarýdýr. Türkiye’de bilgisayar sektörü
yerli üretimden ziyade ithalata dayalý bir sektördür.
Yazýlým piyasasýnda iþletim sistemleri ve uygulama
yazýlýmlarý temelde iki þekilde piyasaya arz
edilmektedir. Kullanýcý ürünü doðrudan piyasadan
alabildiði gibi, ayný ürünü bir baþka ekipmanla birlikte
de temin edebilmektedir. Diðer bir deyiþle bilgisayar
programlarý için iki tür lisans söz konusudur: Kullanýcý
Lisansý ve Orjinal Ekipman Üreticisi Lisansý.
-
-
Kullanýcý Lisansý: Bu tür lisansa konu programlar,
kutular içinde kullanýcýlara sunulmaktadýr. Kutu
içinde, yazýlýmýn kayýtlý olduþu disketler, CD Rom ve
lisans sözleþmesi ile birlikte el kitabý yer almaktadýr.
Yazýlýmý yükleyen, lisans sözleþmesini de kabul
etmiþ olmaktadýr.
Orijinal Ekipman Üreticisi Lisansý (‘’OEM
Lisansý‘’): Bu tür lisansa konu programlar OEM
lisansý sahibi tarafýndan ürettigi bilgisayara üretim
anýnda yüklenmekte ve bilgisayar, program ile
birlikte satýþa sunulmaktadýr.
Tüketici açýsýndan OEM ürünleri ile perakende satýlan
ürünler arasýnda, ürünün içeriðinde farklýlýk
bulunmamakla birlikte, OEM ürünleri, perakende
satýlan ürünlere göre oldukça ucuza satýlmaktadýr.
Dolayýsýyla üretici firma, bu iki farklý pazarlama
yöntemine göre fiyatý farklýlaþtýrmaktadýr.
Windows 98, Windows iþletim sistemleri serisinin
Windows 3.0, Windows 3.1 ve Windows 95’ten sonra
üretilen dördüncü üyesidir. Windows 98’den sonra
Windows 2000 üretilmiþ olmasýna raðmen, Windows
2000 versiyonunun özellikle ofis uygulamalarýna göre
geliþtirilmiþ olmasý ve Türkiye’de ofis dýþý PC kullaným
oranýnýn yüksek olmasý nedeniyle Windows 98 halen
yaygýn olarak kullanýlmaktadýr.
AMD, bilgisayar emtiasý ve sarf malzemeleri, her türlü
program ve yazýlýmlarýn ithali ve ticaretiyle, MS Corp.
ise kiþisel bilgisayarlar için iþletim sistemleri,
istemci/sunucu ortamlarý için sunucu uygulamalarý,
ticari ve tüketiciye yönelik üretimi artýrýcý uygulamalar,
etkileþimli medya programlarý, internet platformu ve
geliþtirme araçlarý gibi yazýlýmlarýn üretim ve
pazarlamasýyla iþtigal etmektedir. Türkiye bilgisayar
pazarýnda ise, Agustos 1993’ten itaberen baðlý þirketi
olan Microsoft Bilgisayar Yazýlým Hizmetleri Ltd. Þti.
(MS Türkiye Ofisi) aracýlýgýyla faaliyet göstermektedir.
I.2. Ýlgili Pazar
I.2.1. Ürün Pazarý: Ýlgili ürün pazarý, belirli bir ürünün,
onunla yüksek ikame edilebilirliði olan, tüketici
gözünde nitelikleri, kullaným amaçlarý ve fiyatlarý
bakýmýndan benzerlik gösteren ürünlerle birlikte
oluþturduðu pazardýr. Baþvurunun konusu PC’lerde
kullanýlan ve MS Corp.’un tescilli ürünü olan Windows
iþletim sisteminin Windows 98 adlý versiyonudur.
Windows 98 programý, PC’lerin çalýþmasýný saðlayan
bir iþletim sistemidir. Ýsletim Sistemi (‘’Operating
System‘’), sistemde bulunan çevre elemanlarý
(Donaným, ‘’Hardware‘’) ile yazýlýmlarýn (‘’Software‘’)
haberleþmesini saðlayan bir çeþit yazýlým olup, daha
düþük seviyeli eriþimlerle donanýmýn kontrolünü,
kaynaklarýn kullanýmýný ve paylaþýmýný saðlar. Bu
çerçevede, ilgili ürün pazarý ‘’Kisisel bilgisayar iþletim
sistemleri pazarý‘’ olarak belirlenmiþtir.
I.2.2. Cografi Pazar: Baþvuru konusunun, Windows 98
program CD’lerinin Türkiye’ye ithal edilerek, Türkiye’de
satýlmasýnýn engellenmesi ile ilgili olmasý nedeniyle ilgili
cografi pazar, ‘’Türkiye Cumhuriyeti sýnýrlarý‘’ olarak
kabul edilmistir.
I.3. Yapýlan Tespitler ve Hukuki Deðerlendirme
AMD’nin baþvurusunda yer alan iddialar ile bu iddialara
iliþkin tespit ve deðerlendirmelere, aþaðýda Windows
98 program CD’lerinin paralel ithalatýnýn engellenmesi
ve tekel konumundaki MS Corp.’ýn bu ürünü yurtdýþýna
kýyasla Türkiye’de daha pahalýya satarak fahiþ fiyat
uygulamasý olmak üzere iki baþlýkta yer verilmektedir.
I.3.1. Paralel Ýthalatýn Engellenmesi
I.3.1.1. Paralel Ýthalatýn Engellendiði Ýddiasýna
Ýliþkin Taraflarýn Görüsleri ve Yapýlan
Tespitler
Dosya mevcudu bilgi ve belgelerden, raportörlerin
paralel ithalatýn engellenmesine iliþkin olarak AMD
yetkilileriyle yaptýðý görüþmede;
-
-
Yetkililerin; söz konusu ürünü Hong Kong’tan yasal
yollarla ithal ettiklerini ve ürünün orjinal olduðuna
dair bilirkiþi raporu aldýklarýný, ancak kýsa süre sonra
MS Corp. tarafýndan ürünün kendilerinden izin
alýnmadan getirildigi, sahte olduðu ve ürünün
lisanstan ayrý satýldýðý gerekçeleriyle Þiþli
Cumhuriyet Baþsavcýlýðý’na söz konusu ürünlere el
konulmasý talebiyle baþvuruda bulunulduðunu ve
müteakiben 10 Mayýs 2000 tarihinde Þiþli 3. Asliye
Ceza Mahkemesinde dava açýldýðýný bildirdikleri,
AMD avukatýnýn; MS Corp.’un küçük firmalarý uzun
ve yýpratýcý mahkeme süreçleriyle sindirerek tekelci
gücünü korumaya ve böylece ürünün kendi
kontrolü dýþýndaki firmalarca ithalini engellemeye
çalýþtýðýný, sürmekte olan davada ise davacýnýn,
ürünün sahte olduðu, Türkiye’de çoðaltýldýðý,
üzerindeki IBM ibaresinin silindiði, çalýntý olduðu vb.
gerekçelerle hukuki sürecin uzamasý gayreti içinde
Biliþim ve Hukuk
Sektörde faaliyet gösteren firmalar ya yabancý
firmalarýn temsilcisi, distribütörü veya yavru þirketi
olarak ya da ithal edilen yazýlým ve donaným ürünlerinin
pazarlama ve teknik destek hizmetini sunmak suretiyle
faaliyet göstermektedirler.
87
olduðunu, kendilerine karþý yürütülen davada MS
Türkiye’nin deðil de, bizzat MS Corp’un taraf
olduðuna dikkat çekildigi, bu davayý kazansalar bile
uðradýklarý zararýn tazmini için ABD’de bu ülkenin
kanunlarý
çerçevesinde
dava
açmalarý
gerekeceðini, bunun ise kendileri için oldukça
zahmetli ve masraflý bir süreç olacaðýný, bu gerçegi
bilen MS Türkiye’nin de kasýtlý olarak ve iðlerini
zorlaþtýrmak için ana firma MS Corp.’u devreye
soktuðunu iddia ettigi, anlaþýlmýþtýr. Ayrýca bahsi
geçen davaya iliþkin olarak, MS Corp.’un, AMD
firmasýnýn ithal ettiði ürünleri perakende olarak ve
IBM için verilmiþ OEM lisansý ile birlikte sattýðý
iddiasýný öne sürdügü, baþka bir deyiþle, ürünün
lisanstan ayrýlarak, baþka bir lisansla satýldýðýný
iddia ettigi de belirlenmiþtir. Ayrýca raportörler
tarafýndan, ayný konuya iliskin olarak, MS Türkiye
Ofisi yetkilileriyle de görüsülmüs, MS Türkiye
Ofisi’nin MS Corp. ürünlerinin ithalatý ve satýþýyla
iþtigal etmediði, yalnýzca MS Corp.ürünlerine iliþkin
eðitim ve destek hizmeti verdiði, ayrýca MS Corp.
adýna Türkiye’de araþtýrma ve pazar çalýþmasý
yaptýðý, Windows 98 iþletim sistemi ürünlerinin
Türkiye’ye MS Corp.’un dört distribütörü
aracýlýðýyla, yerli ve yabancý bilgisayar markalarýyla
ve OEM kanalýyla girdiði, kendilerinin yurtdýþýndaki
distribütörlerin Türkiye’ye pasif satýþ yapmasýný
engellemelerinin mümkün olmadýðý, AMD’nin ithal
ettiði ürünlerin MS Corp. tarafýndan yapýlan
incelemede sahte oldugunun anlaþýlmasý üzerine
firma aleyhine dava açýldýðý, korsan yazýlým üreten
baþka firmalara karþý da açýlmýþ davalarý olduðu,
ayrýca, Türkiye’de fikri mülkiyetle ilgili davalarda
ürünün fikri mülkiyet hakkýna sahip olmasý
nedeniyle MS Corp.’un taraf olduðu, ayný sebepten
AMD aleyhine açýlan davada da davacý tarafýn ‘’MS
Corp‘’ olmasýnýn, AMD’nin ileriye dönük muhtemel
tazminat talebini önleme tedbiri olmasýndan çok,
ürünün sahibinin bizzat MS Corp. olmasýndan
kaynaklandýðý ifade edilmiþtir.
Biliþim ve Hukuk
I.3.1.2. Paralel Ýthalata Engel Olunduðu Ýddiasýna
Ýliþkin Deðerlendirme
88
Rakip teþebbüslerin faaliyetlerinin zorlaþtýrýlmasý ve
piyasada faaliyet gösteren tesebbüslerin piyasa dýsýna
çýkarýlmasýna yönelik faaliyetler 4054 sayýlý Kanun’un 4.
maddesinin (d), 6. maddesinin (a) bentleri geregince
yasaklanmaktadýr. AMD, MS Corp.’un açtýgý dava
yoluyla ilgili ürünlerin paralel ithalatýný engellemeye
çalýstýgýný ileri sürmektedir. Bu konuya yönelik olarak
ABD rekabet hukukunda özellikle büyük firmalarýn
küçükleri çesitli gerekçelerle uzun ve yýpratýcý davalara
sürüklemesi ‘’predatory litigation‘’ (yýkýcý dava) adý
altýnda tanýmlanmakta ve rekabete aykýrý sayýlmaktadýr.
Amerikan rekabet hukukunda ‘’yýkýcý dava‘’ kavramý
rakibin ticaretini engellemeyi, zorlastýrmayý, rakibi
uzlasmaya zorlamayý ve zaman kazanmayý amaçlayan
belli bir temelden yoksun iddialarla mahkemeye
basvurulmasý durumunda söz konusu olmaktadýr. Fikri
mülkiyet hakkýný bahane ederek açýlan davalar da bu
kapsamda degerlendirilebilmektedir. AMD’nin yýpratýcý
mahkeme süreçleriyle ticaretinin
engellendigi iddiasý da yýkýcý dava kapsamýnda
degerlendirilebilir. Ancak dosya mevcudunda, gerek
firmanýn konuyla ilgili yazýsmalarýnda, gerekse
raportörlerce
MS
Türkiye
Ofisi’nde
yapýlan
görüsmelerde, MS Türkiye Ofisi’nin AMD’nin ithalatýný
engellemek amaç ve niyetinde olduguna iliskin
herhangi bir bulguya rastlanmadýgý, AMD’nin yalnýzca
sahtecilikle itham edildigi, AMD’nin ithal ettigi ürünlerin
Uzakdogu kaynaklý oldugunu ve bu bölgede yüksek
teknoloji kullanarak aslýndan ayýrdedilemeyecek
mükemmellikte taklit MS Windows ürünleri imal
edilebildigi yönünde haberler geldigi ifadelerinin
bulundugu, dolayýsýyla AMD aleyhine açýlan davanýn
paralel ithalatý engelleme ya da ürün dagýtýmýný
tekelinde tutma niyetinden çok, fikri mülkiyet hakkýný
koruma kaygýsýndan kaynaklandýgý anlasýlmýstýr.
Dolayýsýyla, MS Corp.’un yukarýda anlatýlan yýkýcý dava
kapsamýnda mahkeme sürecine basvurduguna iliskin
destekleyici bir bulguya veya kanýta rastlanmadýgý
görülmektedir.
I.3.2. Fahiþ Fiyat Ýddiasý
I.3.2.1. Hakim Durum Tespiti
Sikayet dilekçesinde, MS Corp’un hakim durumda
oldugu ve Windows 98 isletim sistemi ürünlerini
yurtdýsýna kýyasla Türkiye’de çok daha pahalýya sattýgý
iddia edilmektedir. MS Corp., Windows markasýyla
isletim sistemleri pazarýnda 3.0, 3.1, 95 , 98, 2000 ve en
son olarak da ME versiyonuyla hizmet vermektedir.
Bunlardan 3.0, 3.1 ve 95 versiyonlarý demode olmus,
2000 ve ME versiyonlarý ise piyasaya yeni çýkmýs
olmalarý sebebiyle henüz yaygýnlasamamýstýr.
Dolayýsýyla su anda en yaygýn isletim sisteminin 98
versiyonu oldugu görülmektedir. Dosya mevcudundan,
Windows isletim sistemlerinin, islevselligi ve
kullanýslýlýgýyla piyasada tutunmus ve pazar payýný hýzla
genisletmis oldugu anlasýlmaktadýr. Bu piyasalarda
pazarda belli bir yaygýnlýga ulasan ürün, artan bir
ivmeyle pazar payýný genisleterek o piyasada geçerli
standart haline gelmektedir. Bu piyasalarýn tabiatý
geregi, sektör pazar payý çok yüksek bir ya da iki firma
ve pazar payý çok düsük birkaç firma seklinde
olusmaktadýr. Örnegin, MS Corp.’un Windows isletim
sistemleri serisi piyasada belirli bir yaygýnlýga ulastýktan
sonra gerek donaným gerekse yazýlým üreticileri,
Windows’u o piyasanýn standardý kabul ederek
ürünlerini onunla uyumlu olacak sekilde dizayn etme
Ayný süreç MS Corp.’un belli baslý bilgisayar
üreticilerine (IBM, Compaq vb.) OEM lisansý vermesiyle
hýz kazanmýstýr. Böylece Windows isletim sistemleri
hem perakende olarak hem de bilgisayar donaným
ürünleriyle birlikte, adeta donanýmýn bir parçasý olarak
tüketiciye ulasmaktadýr. Dosya mevcudu bilgi ve
belgelerden, MS Corp.’un yazýlým sektöründeki payýný
yýllar itibarýyla sürekli arttýrdýgý görülmüs ve 1999
verilerine göre isletim sistemindeki pazar payý
dagýlýmýnýn asagýdaki sekilde oldugu anlasýlmýstýr.
1999 yýlýnda satýlan kisisel ve dizüstü bilgisayarlarda
bulunan isletim sistemlerinin ürün bazýnda dagýlýmý
Ýþletim sistemi
Windows 95/98
Windows NT
Mac OS (Apple)
Dos only
Toplam
Adet
Yüzde
30,201
7.15
370,470
4,899
16,900
422,470
87.69
1.16
4.00
100.00
Yukarýdaki bilgilerden, Windows 95, Windows 98
isletim sistemleri ve yine bir MS Corp. ürünü olan
Windows NT’nin, 1999 yýlýnda satýlan kisisel ve dizüstü
bilgisayarlarýn %95’inde bulundugu anlasýlmaktadýr.
Dosya mevcudu bilgilerde, resmi bir istatistik
bulunmamakla birlikte, raportörlerce piyasa arastýrmasý
sýrasýnda yapýlan görüsmelerde Windows 98’in de
Windows isletim sistemleri içinde en çok satýlan
versiyon oldugu görülmektedir. Diger taraftan piyasada
Windows 98’e ikame olabilecek Macintosh ve Linux
marka isletim sistemleri de bulunmakla birlikte bu
sistenmlerin pazar paylarý oldukça düsüktür.
Tüm bu açýklamalar ýsýgýnda MS Corp.’un Türkiye
kisisel bilgisayar isletim sistemleri piyasasýnda hakim
durumda oldugu anlasýlmaktadýr. Nitekim, ABD’de
rekabet otoritelerinin MS Corp. aleyhine açtýklarý
davanýn gerekçelerinden birisi de MS Corp’un isletim
sistemi piyasasýndaki tekel konumu olmustur. Özellikle
uygulama programlarýnýn (Word, Excel vb.) MS
Windows’a göre dizayn edilmek zorunda olunusu ve
MS Corp.’un bu konuda rakip yazýlým sirketleri önüne
engeller koyusu otoriteleri rahatsýz etmis ve dava
sonucunda uygulama yazýlýmý ve isletim sistemi
departmanlarý birbirinden ayrýlarak firmanýn ikiye
bölünmesi kararý verilmistir
I.3.2.2. Fahis Fiyat Uygulandýgý Iddiasýna Iliskin
Degerlendirme
Sikayet dilekçesinde AMD tarafýndan, MS Corp’un
Türkiye’de kurdugu distribütör sistemi ve OEM lisans
anlasmalarýyla dagýtým kanalýný kontrol altýna alarak
sikayete konu ürünün yurtdýsýna kýyasla fahis fiyattan
satýldýgý iddia edilmektedir. 4054 sayýlý Kanun’un 6.
maddesi, hakim durumda olan tesebbüslerin fahis fiyat
uygulamalarýný yasaklamaktadýr. Dosya mevcudu
bilgilerden, AMD’nin bu iddiasýna iliskin olarak,
mahkeme süreci baslamadan önce Hong Kong’tan
anýlan ürünü 26 ABD Dolarý’na (Gümrük ve nakliye
masraflarý dahil 30 ABD Dolar’ý) ithal ettigine iliskin
faturayý delil olarak öne sürdügü anlasýlmýstýr. Söz
konusu
ürünün
bu
aldýklarý
fiyata
karsýn
fiyatýnýn,
Türkiye’deki
MS
distribütörlerinin MS Corp.’un Irlanda deposundan
oldukça
düsük
oldugu
görülmektedir. Ancak AMD tarafýndan, Hong Kong
dýsýnda söz konusu ürünün Türkiye’den daha ucuza
satýldýgýna
iliskin
gösterilememektedir.
mevcudunda,
herhangi
Diger
raportörlerce
bir
taraftan
yapýlan
kaynak
dosya
incelemeler
neticesinde (gerek internet üzerinde gerekse ABD ve
Avrupa’daki birkaç magazadan bilgi alýnmak suretiyle);
Windows 98 programýnýn güncelleme (‘’upgrade‘’)
CD’sinin 80 ABD Dolarý civarýnda; tam sürümünün ise
150 ABD Dolarý civarýnda satýldýgýnýn tespit edildigi
görülmektedir. Ayrýca yine dosya mevcudundaki
bilgilerde yer alan ve MS Türkiye Ofisi’nden alýnan ve
tüm dünyadaki distribütörlere uygulanan satýs fiyatýný
gösterir fiyat listesi de bu durumu dogrulamaktadýr. Öte
yandan, MS Corp’un Türkiye’de OEM lisansý verdigi
donaným üreticilerinin de (Escort, Casper, Yýldýz
Elektronik, Arena, Datateknik, Vestel, Beko ve Estron)
anýlan ürünü siparis miktarýna göre 65-75$ arasýnda
degisen fiyatlarla aldýgý anlasýlmýstýr. Tüm bu bilgilerden
hareketle, yurt dýsýnda programýn tam sürümünün en
az 150 ABD Dolarý’na satýldýgý tespit edilen ürünle ilgili
fahis fiyat iddiasýnýn yerinde olmadýgý kanaatine
varýlmýstýr.
J- SONUÇ
Yukarýda yer verilen degerlendirmeler dogrultusunda,
AMD Elektronik Bilgisayar Sanayi ve Ticaret A.S.
tarafýndan ithal edilen ‘’Windows 98‘’ program
CD’lerinin satýsýnýn, üretici firma Microsoft Corporation
tarafýndan adli makamlara yapýlan basvurularla
engellenmeye çalýsýldýgý, tüm dünya ülkelerinde 32 ila
35 ABD Dolarý fiyatla satýlan bu ürünün, Türkiye’deki
kullanýcýlara 90 ABD Dolarý bedelle satýldýgý iddialarýna
yönelik bir sorusturma açýlmasýna gerek olmadýgýna ve
sikayetin reddine OYBIRLIGI ile karar verilmistir.
Biliþim ve Hukuk
ihtiyacý duymuslardýr. Bu durum zamanla Windows’u
rakipsiz hale getirmistir. Örnegin bilgisayarda
kullanýlmak üzere TV kartý alan bir tüketici sayet
Windows dýsýnda bir isletim sistemi kullanýyorsa, uyum
sorunuyla karsýlasabilmektedir.
89
YARGITAY KARARLARI
T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAÝRESÝ
E. 2001/12592
K. 2002/2484
T. 12.3.2002
ELEKTRONÝK POSTA ÝLE KÝRA SÖZLEÞMESÝNÝN
FESHÝ (Sözleþmede Feshin Yazýlý Yapýlacaðýnýn
Kararlaþtýrýlmasý-Elektronik Posta Ýle Feshin Geçersiz
Olmasý )
KÝRA SÖZLEÞMESÝNÝN FESHÝ (Sözleþmede Feshin
Yazýlý Yapýlacaðýnýn Kararlaþtýrýlmasý-Elektronik Posta Ýle
Feshin Geçersiz Olmasý)
FESÝH BÝLDÝRÝMÝ (Elektronik Posta Ýle Kira
Sözleþmesinin Feshine Dair Bildirimin Geçersiz
Olmasý)
818/m.262
ÖZET : Taraflar arasýndaki kira sözleþmesinde, akdin
feshi ihbarýnýn yazýlý þekilde yapýlacaðý kararlaþtýrýlmýþ
olup, sözleþmenin bu hükmü taraflarý baðlar. Bildirimin
yazýlý yapýlmasý gerekirken, elektronik posta adresine
yapýlan fesih bildirimi geçersizdir.
DAVA : Taraflar arasýndaki iptal davasýnýn yapýlan
yargýlamasý sonunda ilamda yazýlý nedenlerden dolayý
davanýn kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalý
avukatý tarafýndan duruþmalý olarak temyiz edilmesi
üzerine ilgililere çaðrý kaðýdý gönderilmiþti. Belli günde
davacý vekili avukat Kemal Bozkurt gelmiþ diðer
taraftan kimse gelmemiþ olduðundan onun
yokluðunda duruþmaya baþlanýlmýþ ve hazýr bulunan
avukatýn sözlü açýklamasý dinlenildikten sonra karar için
baþka güne býrakýlmýþtý. Bu kez temyiz dilekçesinin
süresinde olduðu saptanarak dosya incelendi, gereði
konuþulup düþünüldü:
Biliþim ve Hukuk
KARAR : Davacý, 1.10.1998 baþlangýç tarihli 3 yýllýk kira
sözleþmesi ile davalýya ait taþýnmazda kiracý olduðunu,
kiranýn senelik ve peþin ödeneceðinin kararlaþtýrýldýðýný
ikinci yýl kira parasýný %6 arttýrarak tamamýný peþin
ödendiðini sözleþmenin 5.maddesinde yer alan ilk
yýldan sonra iki ay önceden haber vermek koþuluyla
sözleþmenin tazminatsýz feshedileceði hükmüne
dayanarak sözleþmeyi feshettiðini mecuru 29.5.2000
tarihinde boþalttýðýný durumu davalýnýn elektronik posta
adresine bildirdiðini fazla ödenen 4 aylýk kira farký ile
deposite olarak verdiði 5250 ABD dolar toplamý 27510
dolarýn iade edilmesini 14.6.2000 tarihli ihtarname ile
istediðini, 3 gün süre verdiðini, davalýnýn ihtarnameyi
19.6.2000 tarihinde aldýðý halde ödemediðini, 27.510
dolarýn tahsili için yaptýðý icra takibine davalýnýn itiraz
ettiðini 27510 dolar alacaðýn, takip tarihinden itibaren
yýllýk %8 faizle aynen yada fiili ödeme günündeki
merkez bankasý efektif satýþ kuru karþýlýðý TL olarak
ödenmesine ve itirazýn iptali ile %40 icra inkar
tazminatýna hükmolunmasýný talep etmiþtir.
90
Davalý kira akdinin feshine iliþkin elektronik posta
adreslerine her hangi bir gönderi gelmediðini, ayrýca
elektronik posta ile feshi ihbar yada tebligat usulü
olmadýðýný, davacýnýn 14.6.2000 tarihli ihtarnameyi
19.6.2000 tarihinde aldýðýný, feshi ihbarýn bu
ihtarnameden itibaren baþlatýlmasý gerektiðini, buna
göre eylül ayý kirasý 5565 dolarý iadeye hazýr olduklarýný
mecurda davacýnýn hor kullanýmý sonucu oluþan zararý
10.10.2000 tarihli faturaya göre 3.042.000.000 TL.
olarak belirlenip ödenen depozito bedeli olan 5250
dolardan mahsubu ile kalan 710 dolar bakiye depozito
ile eylül ayý kirasý olarak 5565 dolar olmak üzere toplam
6275 dolarý iadeye hazýr olduklarýný belirterek takas
definde bulunmuþ ayrýca mecurun usulüne uygun
olarak kendisine teslim edilmediðini bu yüzden kabul
etmedikleri kýsým dýþýndaki talepler yönünden davanýn
reddine karar verilmesini dilemiþtir.
Mahkemece 27510 dolar üzerinden yapýlan icra
takibine davalýnýn yaptýðý itirazýn iptali ile, takibin
devamýna, alacak likit olduðundan %40 inkar
tazminatýnýn davalýdan tahsili ile davacýya verilmesine
karar verilmiþ; hüküm davalý tarafýndan temyiz
edilmiþtir.
1-Dosyadaki yazýlara, kararýn dayandýðý delillerle
yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle
delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasýna
göre davalýnýn sair temyiz itirazlarýnýn reddi gerekir.
2-Davacýnýn davalýya ait mucurda kiracý olduðu 2
dönem kira parasý olan 66760 dolarý peþin ödediði
sözleþme yapýlýrken 5250 dolar depozito verdiði
paralarýn kabulündedir. Taraflar arasýnda düzenlenen
kira sözleþmesinin özel þartlar bölümünün 5/a
maddesinde ‘’Birinci yýldan sonra kiracý, kira
sözleþmesinin, mal sahibine en az iki (2) ay önceden
yazýlý ihbarda bulunarak ve fakat fesihten dolayý her
hangi bir tazminat ödemeksizin kontratý feshedebilir‘’
þeklinde kararlaþtýrmýþlardýr. Taraflar arasýndaki
uyuþmazlýk sözleþmedeki bu ihbarýn hangi tarihte
yapýlmýþ olduðu keyfiyeti ile bunun þeklinden
kaynaklanmaktadýr. Davacý ihbarý davalýnýn yurt
dýþýndaki elektronik posta adresine 31.3.2000 tarihinde
yaptýðýný ileri sürmüþ davalý ise böyle bir ihbar
yapýlmadýðýný ancak 14.6.2000 tarihinde gönderilen
ihtarname ile mecuru boþalttýðýný ancak 19.6.2000
tarihinde öðrendiðini feshi ihbarýnda bu tarih olmasý
gerektiðini savunmuþ Eylül 2000 yýlýna ait kira bedeli ile
depozitonun da hor kullaným bedeli düþüldükten sonra
kalan 710 dolarý iadeye hazýr olduðunu bildirmiþtir.
Taraflar arasýndaki sözleþmenin 5/a maddesinde
ihbarýn yazýlý þekilde yapýlacaðý kararlaþtýrýlmýþ olup
sözleþmenin bu hükmü taraflarý baðlar. Bu nedenle
bildirimin yazýlý yapýlmasý gerekirken,elektronik posta
adresine yapýlan fesih bildirimini geçersizdir.Kaldý ki
bunu da davacý kanýtlýyamamýþtýr.Davalý davacýnýn
mecuru boþalttýðýna iliþkin bildirimini 19.6.2000
tarihinde öðrendiðini ileri sürdüðüne göre sözleþmenin
19.8.2000
tarihinde
feshedildiðinin
kabulü
gerekir.Deðinilen bu yön gözetilerek 19.8.2000
tarihinden 30.9.2000 tarihine kadar peþin alýnan kira
bedeli belirlenip bunun tutarý ile depozito olarak
sözleþme yapýlýrken alýnan 5250 dolar üzerinden itirazýn
iptaline karar verilmesi gerekirken, somut olayla ilgisi
olmayan gerekçelere dayanarak davanýn kabulü usul
ve yasaya aykýrý olduðu gibi icra inkar tazminatýnýn da
borca esas olan Türk Lirasý üzerinden takdiri
gerekirken dolar üzerinden takdiri de usul ve yasaya
aykýrý olup bozmayý gerektirir.
SONUÇ : 1.bent gereðince davalýnýn sair temyiz
itirazlarýnýn reddine, 2.bentte açýklanan nedenlerden
dolayý temyiz edilen hükmün davalý yararýna
_____________ O _____________
T.C. YARGITAY 2. CEZA DAÝRESÝ
E. 2003/21226
K. 2005/446
T. 26.1.2005
ÝNTERNET KAFE KAPATMAK (Ýdari Makamlarýn
Görevine Girdiði - Sulh Ceza Mahkemesinin Görevsizlik
Kararý Vermesi Gerektiði)
ÝNTERNET KAFELER ÝLE ÝLGÝLÝ YASAKLARA
AYKIRILIK (Ýþyeri Kapatmasýný Gerektirdiði Uygulamanýn Ýdari Makamlarýn Görevine Girdiði)
GÖREV (Ýnternet Kafeler Ýle Ýlgili Yasaklara Aykýrýlýk Uygulamanýn Ýdari Makamlarýn Görevine Girdiði/Ýþyeri
Kapatmasýný Gerektirdiði )
YETKÝLÝ MERCÝÝN EMÝRLERÝNE AYKIRILIK SUÇU
OLUÞMAYACAÐI (Ýnternet Kafeler Ýle Ýlgili Yasaklara
Aykýrýlýk - Uygulamanýn Ýdari Makamlarýn Görevine
Girdiði )
2559/m.8, Ek.8
765/m.526
ÖZET : Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun ek 8.
maddesinin 1-b bendinin 2. ve 3. fýkralarýnda Ýnternet
Cafelerle ilgili düzenlemeler ile konulan yasaklara
aykýrýlýk halinde ayný yasanýn 8. maddesinin
uygulanacaðý öngörülmüþ olup, maddede idari nitelikte
olan iþyeri kapatmasýný gerektirdiði ve uygulamanýn
idari makamlarýn görevine girdiði gözetilerek
görevsizlik kararý verilmesi gerekir.
DAVA : Yetkili merciin emirlerine aykýrýlýk suçundan
sanýk Y.U.nun yapýlan yargýlamasý sonucunda;
mahkumiyetine dair (A. ) Sulh Ceza Mahkemesinden
verilen 28.11.2002 tarihli hükmün Yargýtay’ca
incelenmesi sanýk tarafýndan istenilmekle ve dosya C.
Baþsavcýlýðýnýn 2003/14830 sayýlý tebliðnamesiyle
dairemize gelmekle yapýlan inceleme sonunda gereði
düþünüldü:
KARAR : 2259 sayýlý Polis Vazife ve Salahiyet
Kanununun ek 8. maddesinin 1-b bendinin 2. ve 3.
fýkralarýnda Ýnternet Cafelerle ilgili düzenlemeler ile
konulan yasaklara aykýrýlýk halinde ayný yasanýn 8.
maddesinin uygulanacaðý öngörülmüþ olup, maddede
idari nitelikte olan iþyeri kapatmasýný gerektirdiði ve
uygulamanýn idari makamlarýn görevine girdiði
gözetilerek görevsizlik kararý verilmesi gerekirken
duruþmaya devam edilerek yazýlý þekilde hüküm tesisi,
SONUÇ : Bozmayý gerektirmiþ, sanýðýn temyiz itirazlarý
bu nedenle yerinde görüldüðünden sair yönleri
incelenmeyen hükmün istem gibi BOZULMASINA,
26.1.2005 gününde oybirliðiyle karar verildi.
_____________ O _____________
T.C. YARGITAY 4. HUKUK DAÝRESÝ
E. 2001/755
K. 2001/1157
T. 8.2.2001
BASIN YOLUYLA KÝÞÝLÝK HAKLARINA SALDIRI
ÝDDÝASI (Manevi Tazminat Talebi)
MANEVÝ TAZMÝNAT TALEBÝ (Basýn Yoluyla Kiþilik
Haklarýna Saldýrý Ýddiasýyla)
ÝNTERNETTEKÝ YAYININ DURDURULMASI TALEBÝ
(Kiþilik Haklarýna Saldýrý Ýddiasýyla)
TAZMÝNAT MÝKTARININ TESBÝTÝ (Basýn Yoluyla
Kiþilik Haklarýna Saldýrý Nedeniyle Manevi Tazminat
Talebi)
743/m.24,24/A,4
ÖZET: ‘’Haberin internetteki yayýnýnýn durdurulmasýna‘’
dair bir mahkeme kararýnýn infaz edilebilme ve
sonuçsuz kalma olgusu tartýþýlabilecek bir durum
arzettiðinden, buna dair istemin reddine karar vermek
gerekir.
Manevi tazminat adý altýnda hükmedilecek para, zarara
uðrayanda manevi huzuru doðurmayý gerçekleþtirecek
tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik
taþýr. Bir ceza olmadýðý gibi, mamelek hukukuna iliþkin
zararýn karþýlanmasýný da amaçlamayan manevi
tazminatýn sýnýrý, onun amacýna göre belirlenmelidir.
DAVA: Davacý Necip vekili tarafýndan, davalý F...
Gazetecilik A.Þ. aleyhine 27.12.1999 gününde verilen
dilekçe ile basýn yoluyla kiþilik haklarýnýn saldýrýya
uðramasýndan doðan manevi tazminat istenmesi
üzerine mahkemece yapýlan yargýlama sonunda;
davanýn kýsmen kabulüne dair verilen 11.7.2000 günlü
kararýn Yargýtayca incelenmesi davacý vekili ve davalý
vekili taraflarýndan süresi içinde istenilmekle temyiz
dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik
hakimi tarafýndan hazýrlanan rapor ile dosya
içerisindeki kaðýtlar incelenerek gereði görüþüldü.
KARAR: 1- Dosyadaki yazýlara, kararýn dayandýðý
kanýtlarla Yasaya uygun gerek-tirici nedenlere ve
özellikle delillerin deðerlendirmesinde bir isabetsizlik
görülmemesine göre davalýnýn aþaðýdaki bendin
kapsamý dýþýnda kalan temyiz itirazlarý reddedilmelidir.
2- Davalýnýn diðer temyiz itirazlarýna gelince;
Dava, basýn yoluyla kiþilik haklarýnýn saldýrýya
uðramasýndan doðan manevi tazminat ve haberin
internetteki yayýnýnýn da durdurulmasý istemlerine
iliþkindir. Mahkemece manevi tazminat istemi kýsmen
kabul edilmiþ ve ayrýca ‘’haberin internetteki yayýnýnýn
durdurulmasýna‘’ da hükmedilmiþtir.
Ýnternetteki yayýnlar nedeniyle yapýlacak iþlem
konusunda
henüz
yasal
bir
düzenleme
bulunmamaktadýr. Halbuki, mahkeme kararlarýnýn
baðlayýcý sonucunun gerçekleþebilmesi için, kararýn
infaz edilebilir olmasý ve böylece yaptýrýmýnýn da
uygulanmasý gerekmektedir. Þu aþamada, internette
yapýlan bir yayýnýn gönderilenler de dahil olmak üzere
internetten çýkarýlmasý veya yayýnýn durdurulmasý
konusunda bir yasal düzenleme bulunmamaktadýr. Bu
bakýmdan verilecek kararýn infaz edilebilme ve
sonuçsuz kalma olgusu tartýþýlabilecek bir durum
arzetmektedir. Bu da yargý kararýnýn etkisiz kalmasýný ve
böylece tartýþýlabilir hale gelmesi sonucunu doðurabilir.
Bu nedenle buna iliþkin istemin reddine karar verilmesi
gerekirken, bunun yerine yazýlý olduðu üzere kabul
kararý verilmiþ olmasý bozmayý gerektirmiþtir.
3- Davacýnýn temyiz itirazlarýna gelince;
Kiþilik haklarý hukuka aykýrý olarak saldýrýya uðrayan
kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir.
Hakim manevi tazminatýn miktarýný tayin ederken saldýrý
Biliþim ve Hukuk
BOZULMASINA, peþin harcýn istek halinde iadesine,
12.3.2002 gününde oybirliðiyle karar verildi.
91
teþkil eden eylem ve olayýn özelliði yanýnda taraflarýn
kusur oranýný, sýfatýný, iþgal ettikleri makamý ve diðer
sosyal ve ekonomik durumlarýný da dikkate almalýdýr.
Miktarýn belirlenmesinde her olaya göre deðiþebilecek
özel hal ve þartlarýn bulunacaðý da gözetilerek takdir
hakkýný etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif
olarak göstermelidir. Çünkü Kanunun takdir hakký
verdiði hususlarda hakimin hak ve nisfetle hüküm
vereceði Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiþtir.
Hükmedilecek bu para, zarara uðrayanda manevi
huzuru doðurmayý gerçekleþtirecek tazminata benzer
bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taþýr. Bir ceza
olmadýðý gibi mamelek hukukuna iliþkin zararýn
karþýlanmasýný da amaç edinmemiþtir. O halde bu
tazminatýn sýnýrý onun amacýna göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek
istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaþmak için
gerekli olan kadar olmalýdýr.
Davaya konu olan yazýda, davacý için kullanýlan sözler
ve yukarýdaki ilkeler gözetildiðinde hüküm altýna alýnan
miktarý azdýr. Daha üst düzeyde tazminata
hükmedilmek üzere karar bozulmalýdýr.
SONUÇ : Temyiz olunan kararýn ( 2) sayýlý bentte
gösterilen nedenle davalý yararýna, ( 3) sayýlý bentte
gösterilen nedenle davacý yararýna ( BOZULMASINA),
davalýnýn diðer temyiz itirazlarýnýn ilk bentteki
nedenlerle reddine ve peþin alman harçlarýn istek
halinde geri verilmesine, 8.2.2001 gününde oybirliðiyle
karar verildi.
_____________ O _____________
T.C. YARGITAY 6. CEZA DAÝRESÝ
E. 2000/4851
K. 2000/8874
T. 29.11.2000
BÝLÝÞÝM SUÇU (Baþkasýnýn Kredi Kartý Bilgilerini
Kullanarak ve Bazý Özel Ýþlemlerle Kendine Menfaat
Temin Etmek)
BAÞKASININ
KREDÝ
KARTI
KULLANMAK (Biliþim Suçu)
BÝLGÝLERÝNÝ
ÝNTERNET ÜZERÝNDEN BAÞKASININ KREDÝ
KARTIYLA ALIÞVERÝÞ YAPMAK (Biliþim Suçu)
765/m.61,71,504/3,522,525/a-b
Biliþim ve Hukuk
ÖZET : Sanýðýn, komþularý adýna bankadan gelen
hesap bildirim cetvellerini ele geçirerek, bu
belgelerdeki bilgilerden yararlanýp, evinde bulunan
encodem cihazý ile kendisine ait kredi kartýnýn manyetik
þeridini yeniden kotlamak suretiyle ve internet yoluyla
yurt dýþýndaki þirketlerden mal sipariþinde bulunduðu
ileri sürüldüðüne göre, öncelikle bu iþlerde bilgi ve
uzmanlýðý bulunan üç kiþilik bilirkiþi kurulu
oluþturularak, TCK.nun 525/a-b maddesinde gösterilen
durumlardan bir veya birkaçýna bulunup bulunmadýðý,
kesin olarak belirlenmeli ve sonucuna göre sanýðýn
hukuki durumunun takdiri gerektiði gözetilmelidir.
92
DAVA : Dolandýrýcýlýktan sanýk Çaðatay hakkýnda
yapýlan duruþma sonunda mahkumiyetine dair (
Ýstanbul Birinci Aðýr Ceza Mahkemesi )nden verilen
28.10.1998 tarihli hükmün Yargýtayca incelenmesi yerel
C.Savcýsý ile duruþmalý olarak sanýk müdafii tarafýndan
istenilmiþ olduðundan dava evraký C.Baþsavcýlýðýndan
bozma isteyen 10.6.2000 tarihli tebliðname ile
16.6.2000 tarihinde daireye gönderilmekle tayin edilen
günde sanýk ile müdafiinin duruþma gününden usulen
haberdar edildikleri halde duruþmaya gelmedikleri ve
bir mazeret de bildirmedikleri anlaþýldýðýndan
duruþmasýz olarak yapýlan inceleme sonunda okunarak
gereði görüþülüp düþünüldü:
KARAR : C.Savcýsýnýn ve sanýk vekilinin sair temyiz
itirazlarý yerinde görülmemiþtir.
Ancak;
1- Sanýðýn, komþularý bulunan Aysun ve Uður’a
bankalardan gelen hesap bildirim cetvellerini ele
geçirerek bu belgelerdeki bilgilerden yararlanýp evinde
bulunan encodem cihazý ile kendisine ait kredi kartýnýn
manyetik þeridini yeniden kotlatmak sureti ile ve
internet yoluyla yurt dýþýndaki þirketlerden mal
sipariþinde bulunduðu ileri sürüldüðüne göre:
Öncelikle, Ýletiþim Fakültesi Öðretim Üyesi, Elektronik
Yüksek Mühendisi ve Banka ve Kredi Kartlarý
Merkezinde bu iþlerde bilgi ve uzmanlýðý bulunan üç
kiþilik bir bilirkiþi kurulu oluþturularak sanýðýn
eyleminde:
TCY.nýn 525/a ve b. bentlerinde gösterilen;
a)
Bilgileri otomatik olarak iþleme tabi tutmuþ bir
sistemden, programlarý, verileri veya diðer
herhangi bir unsuru hukuka aykýrý olarak ele
geçirmek,
b) Bilgileri otomatik iþleme tabi tutmuþ bir sistemde
yer alan bir programýn, verileri veya diðer herhangi
bir unsuru baþkasýna zarar vermek üzere
kullanmak,
c)
Baþkasýna zarar vermek veya kendisine veya
baþkasýna yarar saðlamak maksadýyle, bilgileri
otomatik iþleme tabi tutmuþ bir sistemi veya verileri
veya diðer herhangi bir unsuru kýsmen veya
tamamen tahrip etmek veya deðiþtirmek veya
silmek veya sistemin iþlemesine engel olmak veya
yanlýþ biçimde iþlemesini saðlamak,
d) Bilgileri otomatik iþleme tabi tutmuþ bir sistemi
kullanarak kendisi veya baþkasý lehine hukuka
aykýrý yarar saðlamak,
Durumlarýndan herhangi birinin veya birkaçýnýn
bulunup bulunmadýðý kesinlikle tesbit edildikten sonra
sanýðýn hukuki durumunun sonucuna göre takdiri
gerekli iken, uzman olmayan bilirkiþinin beyanýna
dayanýlarak eylemin dolandýrýcýlýða kalkýþma olarak
kabulü ile, TCY.nýn 71, 504/3, 61, 522. maddeleri ile
uygulama yapýlmasý,
2- Kabule göre de:
Deðerin suç tarihindeki ekonomik koþullara ve paranýn
satýn alma gücüne göre pek fahiþ olduðunun
gözetilmemesi,
SONUÇ : Yasaya aykýrý, C.Savcýsý ile sanýk müdafiinin
temyiz itirazlarý ile tebliðnamedeki düþünce bu itibarla
yerinde görüldüðünden hükmün (BOZULMASINA)
29.11.2000 tarihinde oybirliðiyle karar verildi.
Konu
Esas No: 2005/217
Karar No: 2005/306
* Web sitesinde müvekkil listesinin ve iþbirliði yapýlan
avukatlarýn yayýnlanmasý
* Ýþ elde etmek için reklam sayýlabilecek giriþim
(Av. K. m. 55; TBB Reklam Yasaðý Yönetmeliði m. 9, 10;
TBB Meslek Kurallarý m. 7, 8)
Þikayetli avukat hakkýnda internette; ‘’www.T.....&
Savaþçýn.com.tr&quot’’; adlý sitede Avukatlýk Yasasý 55,
TBB Reklam Yasaðý Yönetmeliði’nin 9,10 ve TBB
Meslek Kurallarý’nýn 7,8. maddelerine aykýrý bilgiler
verildiði iddiasý ile resen baþlatýlan disiplin
kovuþturmasý sonucu, eylem sabit görülerek disiplin
cezasý tayin edilmiþtir.
Þikayetli avukat, web sayfasýndaki müvekkil listesinin
yabancýlara büro hakkýnda bilgi vermek amacýyla
Ýngilizce olarak hazýrlandýðýný, yabancý avukatlarýn web
sayfalarýna bakýlacak olursa bizimkilerden çok daha
geniþ ve teferruatlý olduðu, firmasýnýn Türkiye’deki
avukatlarla rekabet etme gibi bir konumu olmadýðýný,
konan yasak ile Türk avukatlarý aleyhine, yabancý
avukatlýk bürolarý lehine haksýz rekabet yaratýldýðýný,
Ankara, Ýstanbul, ABD ve uluslararasý barolara baðlý
avukatlarla iþbirliði yapýldýðýnýn bildirildiðini, ancak
bunlarýn ismen bildirilmediðini, kendini serbestçe ifade
özgürlüðü kapsamýnda yasa ve yönetmeliðe aykýrý bir
davranýþýnýn bulunmadýðýný bildirmiþ, suçsuz olduðunu
savunmuþtur.
Avukatlar, internet dahil, teknolojinin ve bilimin olanak
tanýdýðý her tür ortamda avukatlýk mesleðinin onur ve
kurallarýna, avukatlýk unvanýnýn gerektirdiði saygý ve
güvene, Türkiye Barolar Birliði tarafýndan belirlenen
‘’Avukatlýk Meslek Kurallarýna‘’ aykýrý olmayacak þekilde
kendini ifade etme hakkýna sahiptir.
Türkiye’de birçok yabancý þirketin faaliyette bulunduðu
göz önünde bulundurulduðunda, sitenin Ýngilizce
olarak hazýrlanmasý, müvekkil listesinin yayýnlanmasý,
isim belirtilmese de, Ankara, Ýstanbul, ABD’deki
avukatlarla iþbirliði yapýldýðýnýn bildirilmesi, kendini
serbestçe
ifade
özgürlüðü
kapsamýnda
deðerlendirilemez.
Müvekkil listesinin yayýnlanmasý iþ elde etmek için
reklam sayýlabilecek giriþim olup, isim bildirilmese de
ülke içinde ve dýþýnda iþbirliði yaptýklarý ve baþka
kentlerdeki avukatlarý iþbirliðini genelleþtirecek ve
süreklilik kazandýracak biçimde açýklanmasý Avukatlýk
Yasasý’nýn 55, Türkiye Barolar Birliði Reklam Yasaðý
Yönetmeliði’nin 9-10. ve TBB Meslek Kurallarý’nýn 7-8.
maddelerine aykýrýdýr. Bu nedenlerle eylemin disiplin
suçu oluþturduðuna iliþkin Baro Disiplin Kurulunca
yapýlan hukuksal deðerlendirme isabetli bulunmuþ,
sicilin de mevcut ve tekerrüre esas kýnama cezasý
bulunmasý sebebiyle takdir edilen para cezanýn
onanmasý gerekmiþtir.
Sonuç olarak, þikayetli avukatýn itirazýnýn reddi ile, Ýzmir
Barosu Disiplin Kurulunun 111,41 YTL para cezasý
verilmesine iliþkin kararýnýn onanmasýna oybirliði ile
karar verildi.
Tarih: 05.12.2003
Esas No: 2003/275
Karar No: 2003/392
Konu
* Birlikte çalýþan avukatlara ait web sayfasý
* Reklam yasaðý
(Av. K. m. 44,55; TBB Reklam Yönetmeliði m. 9/2)
Þikayetli avukatlar hakkýnda ‘’P.... Hukuk Bürosu ismini
internetteki web sitesinde, mesleki faaliyetlerinde ve
baþlýklý kaðýtlarýnda kullandýklarý ancak Reklam
Yönetmeliðinde düzenlenmiþ olan ‘’Önceden Baroya
bilgi verme, -internet sayfasýnda bulunmasý gereken
bilgileri tam olarak açýklamak gibi- yükümlülükleri
yerine getirmedikleri‘’ iddiasý ile baþlatýlan disiplin
kovuþturmasý sonucunda, Baro Disiplin Kurulunca
eylem Avukatlýk Yasasý’nýn 44 ve Türkiye Barolar Birliði
Reklam Yönetmeliðinin 9/2 maddelerine aykýrý
bulunarak, her iki Þikayetli avukatýn ayrý ayrý para
cezasý ile cezalandýrýlmasýna karar verilmiþtir.
Yapýlan incelemede; þikayetli avukatlarýn internette
açtýklarý web sitesinde ‘’P...... Hukuk Bürosu‘’ baþlýðý
altýnda, isimlerini ve faaliyet alanlarýný belirttikleri ve
açýklamalarda bulunduklarý anlaþýlmýþtýr.
Avukatlýk Yasasý uyarýnca avukat, hukukun hizmetinde
olup, kamu hizmeti görmektedir. Bu niteliði nazara
alýnarak tesis edilen reklam yasaðý, mesleðin
ticarileþmesini
engellediði
kadar,
avukatýn
baðýmsýzlýðýný da korumayý, meslek anlayýþýnýn zarara
uðratýlmasýný önlemeyi amaçlamaktadýr.
Avukatlýk Yasasý’nýn 55.maddesi ‘’Avukatýn iþ elde
etmek için reklam sayýlabilecek her türlü teþebbüs ve
harekette bulunmasýný‘’ yasaklamýþ bulunmakta,
44.madde ise ‘’Avukatlarýn birlikte meslek çalýþmalarýný
yürütmeleri halinde birlikte çalýþan avukatlardan biri ya
da birkaçýnýn ad ve/veya soyadýnýn yanýnda (Avukatlýk
Bürosu) ibaresinin kullanýlmasýnýn zorunlu olduðunu‘’
kabul etmektedir.
Türkiye Barolar Birliði Reklam Yönetmeliði’nin
9/2.maddesi de ‘’Avukatýn faaliyetlerini ve bürosunu
tanýtacak þekilde internet sayfasý açma hakký, öncelikle
üyesi bulunduðu Baro ve Türkiye Barolar Birliði’ne aittir.
Bu yönetmelik kapsamýnda olanlar, baðlý bulunduðu
Baroya önceden bildirmek kaydýyla ve yönetmelikte
belirlenen koþullara uygun bir internet sayfasý açabilir
ve bu sayfada mesleki makalesini ve bilimsel
çalýþmalarýný yayýnlayabilir.‘’ hükmünü içermektedir.
Þikayetli avukatlarýn internette açtýklarý web sitesinde,
‘’Pera Hukuk Bürosu‘’ adýný kullanmalarý ve faaliyet
konularýný bildirmeleri Avukatlýk Yasasý’nýn 44 ve
55.maddeleri ile Türkiye Barolar Birliði Reklam
Yönetmeliði’nin 9/2 maddesine aykýrý eylemlerin
disiplin suçu oluþturduðuna iliþkin deðerlendirme
doðru olmakla birlikte, þikayetli avukatlarýn sicillerinde
disiplin cezalarýnýn olmayýþý, davranýþýn niteliði ile tayin
edilen ceza arasýnda Yasa’nýn 158.maddesinde
öngörülen ilkelere uygun ve adil bir dengenin
saðlanamadýðý anlaþýldýðýndan her iki þikayetli avukat
hakkýnda tayin olunan 600.000.000-TL’lýk para cezasý
verilmesine iliþkin kararýn ‘’kýnama‘’ cezasýna çevrilmesi
suretiyle düzeltilerek onanmasýna ve þikayetli
avukatlarýn
ayrý
ayrý
kýnama
cezasý
ile
cezalandýrýlmalarýna, oybirliði ile karar verildi.
Biliþim ve Hukuk
Tarih: 30.09.2005
TBB DÝSÝPLÝN KURULU KARARLARI
93
Kamu Ýhale Kurulu Kararý
KAMU ÝHALE KURULU KARARLARI
Toplantý No : 2003/113
Gündem No : 10
Karar Tarihi : 08.12.2003
Karar No : 2003/UK.Z-808
Toplantýya Katýlan Üyeler:
Baþkan: O. Sener AKKAYNAK
Üyeler : II. Baþkan Bilal KARACA,
V. Arif ÞÝMÞEK,
Hakký USTAÖMER,
Adnan ZENGÝN,
H.Hüseyin GÜRHAN,
K. Nejat ÜNLÜ
Þikayetçi: Doðu Bilgi Ýþlem ve Elektronik
General Hakký Talay Cad. 39/A ELAZIÐ
Ýhaleyi Yapan Ýdare:
Fýrat Üniversitesi / ELAZIÐ
Baþvuru Tarih ve Sayýsý: 23.07.2003 / 19411
Baþvuruya Konu Ýhale: Bilgisayar ve Ekipmanlarý Alýmý
Ýhalesi
Kurumca Yapýlan Ýnceleme ve Deðerlendirme:
Fýrat Üniversitesi tarafýndan 07.07.2003 tarihinde
yapýlan Bilgisayar ve Ekipmanlarý alýmý ihalesine iliþkin
olarak Doðu Bilgi Ýþlem ve Elektronik firmasý tarafýndan
verilen ve 23.07.2003 tarih ve 19411 sayýyla
kayýtlarýmýza alýnan dilekçeyle Kuruma itirazen þikayet
baþvurusunda bulunulmuþtur.
Biliþim ve Hukuk
Ýtirazen þikayet baþvurusu üzerine düzenlenen
28.07.2003 tarih ve 07.0160/2003-5 sayýlý Ön Ýnceleme
Raporu, 31.07.2003 tarihli Kurul toplantýsýnda
incelenerek 2003/AK.M-2003/146.1 sayýlý Karar alýnmýþ
ve bu Karar 07.08.2003 tarihinde baþvuru sahibine
teblið edilerek, baþvurunun Ýhalelere Karþý Yapýlacak
Ýdari Baþvurulara Ait Yönetmeliðe uygun hale
getirilmesi hususu belirtilmiþtir.
94
Ýtirazen
þikayet
baþvurusundaki
eksikliðin
giderilmemesi üzerine düzenlenen 22.09.2003 tarih ve
07.0160/2003-17 sayýlý Ön Ýnceleme Raporunun
incelenmesi sonucunda 23.09.2003 tarih ve
2003/AK.M-2003/146.2 sayýlý Kamu Ýhale Kurulu kararý
ile; iddialarýn incelenmesinin doðrudan Kurumumuzca
yapýlmasýna karar verilmiþtir.
Doðu Bilgi Ýþlem ve Elektronik firmasýnýn baþvuru
dilekçesi ve ekleri ile ihale iþlem dosyasýnýn
incelenmesi sonucunda düzenlenen 21.11.2003 tarih
ve 07.0160/2003-24E sayýlý Esas Ýnceleme Raporunda
özetle;
1) Ýhale sürecinin tamamlandýðý, ihaleyi kazanan firma
tarafýndan monitörlerin teslim edildiði anlaþýldýðýndan
tespit
edilen
mevzuata
aykýrýlýklarýn
incelenmek/deðerlendirilmek üzere ilgili Ýdareye
bildirilmesinin,
2) Ýhale iþlem dosyasý üzerinde yapýlan incelemeden,
4734 sayýlý Kanuna aykýrýlýðý tespit edilen iþlem ve
eylemler, Kanunun 60 ýncý maddesi uyarýnca
müeyyideyi gerektirdiðinden ve suç oluþturabileceði
dikkate alýnarak ihale komisyonu ve ihale yetkilisi
hakkýnda gereðinin takdir ve ifasý için Elazýð
Cumhuriyet Baþsavcýlýðý’na suç duyurusunda
bulunulmasýnýn,
Uygun olacaðý hususlarýna yer verilmiþtir.
Karar:
21.11.2003 tarih ve 07.0160/2003-24 E sayýlý Esas
Ýnceleme Raporu ile ihale iþlem dosyasý incelendi.
Baþvuruya konu 22.07.2003 tarihli dilekçede özetle;
Fýrat Üniversitesi Rektörlüðü tarafýndan 07.07.2003
tarihinde yapýlan bilgisayar ekipmanlarý alýmý ihalesine
katýldýklarý, firmalarýnýn bilgisayar monitörü için en ucuz
teklifi verdiði, ihale komisyonunun kendi firmalarýnýn
deðil baþka bir firmanýn teklif ettiði bilgisayar
monitörünü tercih ettiði, ancak kendilerince teklif edilen
monitör de dahil olmak üzere teklif edilen hiçbir
monitörün teknik þartnamede belirtilen 1280x1024
çözünürlükte 65 Hz tazeleme oranýný desteklemediði
iddialarý yer almaktadýr.
Ýhale iþlem dosyasýnýn incelenmesinden, Fýrat
Üniversitesinin 07.07.2003 tarihli Bilgisayar ve
Ekipmanlarý alýmý ihalesi için 27 gerçek ve/veya tüzel
kiþinin ihale dokümaný satýn aldýðý, 9 firmanýn ihaleye
teklif verdiði, tekliflerinin deðerlendirilmesi neticesinde;
ATX kasa ve kiþisel dizüstü bilgisayar için tek firmanýn
teklif verdiði ve yeterli rekabetin oluþmadýðý
gerekçesiyle bu ürünlerin alýnmamasýna karar verildiði,
Diðer 11 kalemin toplam 194.880.280.000 TL + KDV
bedel ile 2 firma üzerine ihalesine karar verildiði ve
ihale komisyonu kararýnýn 10.07.2003 tarihinde
onaylandýðý, Yönsis Bilgisayar Sistemleri Sanayi ve
Ticaret Ltd. Þirketi ile 175.504.000.000 TL + KDV bedel
üzerinden 07.08.2003 tarihinde, S & S Güvenlik
Otomasyon ve Bilgisayar Sistemleri Sanayi ve Tic. Ltd.
Þirketi ile 19.376.280.000 TL + KDV bedel üzerinden
11.08.2003 tarihinde sözleþmelerin imzalandýðý
anlaþýlmýþtýr.
Kuruma itirazen þikayet baþvurusunda bulunan Doðu
Bilgi Ýþlem ve Elektronik Firmasý 400 adet 17‘’ Hyundai
marka monitörü KDV hariç 139.425.000 TL birim
fiyattan teklif etmiþ olup bu fiyat ihale için sunulan en
düþük fiyattýr. Ancak, teklif edilen monitör teknik
þartnameye uygun olmadýðý gerekçesiyle teklif kabul
edilmemiþtir.
Doðu Bilgi Ýþlem ve Elektronik Firmasý hem Ýdareye
verdiði dilekçesinde hem de Kuruma gönderdiði
itirazen þikayet dilekçesinde kendi teklifi olan
monitörün teknik þartnameye uygun olmadýðýný kabul
etmektedir. Bununla birlikte monitör ihalesini kazanan
Yönsis Bilgisayar Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Þti.nin
teklif ettiði monitörün de (17‘’ HYUNDAI V770 Monitör)
teknik þartnameye uygun olmadýðýný iddia etmektedir.
Ýhale Komisyonu kararýnda, Yönsis Bilgisayar
Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Þti.nin teklif ettiði monitörün
uygun bulunduðu belirtilmektedir. Ancak ihale iþlem
dosyasýnýn incelenmesinden adý geçen þirketin
monitörünün de teknik þartnameye uygun olmadýðý,
1280x1024 çözünürlükte 65 Hz þartýný saðlamadýðý, 60
Hz olduðu anlaþýlmaktadýr.
Öte yandan, Ýdareden gelen ihale iþlem dosyasýnýn
incelenmesi aþamasýnda, Doðu Bilgi Ýþlem ve
Elektronik firmasý tarafýndan Kuruma gönderilen ve
08.10.2003 tarihinde kayýtlarýmýza giren ikinci bir
dilekçede firmalarýnýn kapasitesi itibarýyla baþvuru
bedelini yatýramadýðý için þikayetlerini devam
ettiremediði ancak incelemenin devam ettiðini
anladýklarýndan katkýda bulunmak amacýyla ellerindeki
bilgileri sunmak istedikleri belirtilmektedir. Bu dilekçe
ve ekindeki belgelerde; ihale sonucunda Yönsis
Bilgisayar Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Þti.nin teklif ettiði
monitörün
(17‘’HYUNDAI
V770)
alýndýðýnýn
duyurulduðu, ancak firmalarýnýn müracaatý üzerine
teknik þartnameye uygun olmayan bu monitörün
alýnmasýndan vazgeçilerek yerine Samsung marka
monitörün alýndýðý belirtilmektedir. Yine bu dilekçenin
ekinde yer alan ve Fýrat Üniversitesine ait olduðu
anlaþýlan 18-24 Temmuz 2003 tarihli bir gazete
sayfasýnda; bilgisayar ihalesinin sonuçlandýðý, 13
kalem malzemenin alýndýðýnýn duyurulduðu, monitör
olarak 17‘’ HYUNDAI V770 markasýna yer verildiði
görülmektedir.
Ýdareden
gelen
dosyanýn
ve
dilekçelerin
incelenmesinden, 400 adet Monitör ihalesini kazanan
Yönsis Bilgisayar Sistemleri Sanayi ve Ticaret Ltd.
Þirketinin teklifinde yer alan monitörün markasýnýn 17‘’
HYUNDAI V770 olduðu, bu monitöründe en ucuz teklifi
veren firmanýn monitörü gibi teknik þartnameye uygun
olmadýðý ancak teklifin kabul edildiði, Ýhale Komisyonu
ve ihaleyi kazanan firma arasýnda yapýlan
görüþmelerden sonra teknik þartnameye uygun
olmayan bu monitörün 17‘’ Samsung Syncmaster 753s
marka bir monitör ile deðiþtirildiði, teklif fiyatýnda bir
deðiþiklik yapýlmadýðý ve monitörlerin satýþýna iliþkin
faturanýn
23.08.2003
tarihinde
düzenlendiði
anlaþýlmaktadýr.
Teknik þartnameye uygun olmayan monitörün daha
sonra teknik þartnameye uygun olan bir monitör ile
deðiþtirilmesine iliþkin olarak Ýdare tarafýndan bir
açýklama yapýlmamýþ; gerek þikayetçinin dilekçesine
verilen cevapta gerekse Kuruma gönderilen ihale iþlem
dosyasýnda bu hususa deðinilmemiþtir. Kaldý ki, söz
konusu ihalenin alternatif teklife açýk olmadýðý Ýdari
Þartnamenin 22 nci maddesinde belirtilmiþ
bulunmaktadýr.
Ýdarenin iþlem ve eylemleri deðerlendirildiðinde,
görevliler tarafýndan 5 inci maddede yer alan rekabet
ve eþit muamele ilkelerine aykýrý davranýldýðý, 37 nci
maddeye aykýrý olarak ihale dokümanýnda yer alan
þartlara uygun olmayan teklifin uygun hale getirildiði
anlaþýlmakta olup bu durum; 60 ýncý madde uyarýnca,
görevlerini kanuni gereklere uygun veya tarafsýzlýkla
yapmayan ilgililer hakkýnda mevzuatlarý gereðince
disiplin cezasý uygulanmasýný ayrýca, fiil veya
davranýþlarýnýn özelliðine göre haklarýnda ceza
kovuþturmasý da yapýlmasýný gerektirmektedir.
B) Ýhalelere Karþý Yapýlacak Ýdari Baþvurulara Ait
Yönetmeliðin 15 inci maddesi uyarýnca, Ýhale iþlem
dosyalarýnýn þikayetçinin iddialarýndan baðýmsýz olarak
incelenmesinde yapýlan tespitler:
1) Kesinleþen ihale kararlarýnýn bildirilmesi, 4734 sayýlý
Kamu Ýhale Kanunu, Mal Alýmý Ýhaleleri Uygulama
Yönetmeliði ve ihale konusu iþe ait idari þartname
hükümleri çerçevesinde KÝK026.0/M numaralý standart
form kullanýlarak gerçekleþtirilmektedir. Ýdarenin
kesinleþen ihale kararýnýn bildirilmesine iliþkin
10.07.2003 tarihli yazýnýn 15.07.2003 tarihinde, teklif
verip teklifi deðerlendirmeye alýnmayan 3 istekli firma
dýþýndaki isteklilere (6 firma) posta oluyla gönderildiði
ve/veya elden teblið edildiði; üzerinde ihale kalmayan
isteklilere bildirimde, üzerinde ihale býrakýlan iki
firmanýn ismine yer verildiði, ikinci en avantajlý teklif
sahiplerinin açýklanmadýðý; üzerinde ihale býrakýlan iki
firmaya yapýlan bildirimlerde ise sadece üzerlerinde
kalan kalemlerin belirtildiði anlaþýlmaktadýr. Dolayýsýyla
kesinleþen ihale kararýnýn bildirimi mevzuata uygun
olmayan þekilde yapýlmýþtýr.
2)Ýsteki tarafýndan Ýdareye yapýlan þikayetle ilgili olarak
Ýdare tarafýndan alýnan karar diðer isteklilere
bildirilmediðinden 4734 sayýlý Kanunun Ýhalenin
yapýldýðý tarihte yürürlükte olan 55 inci maddesinde yer
alan;
Biliþim ve Hukuk
A. Dilekçedeki iddialar dikkate alýnarak yapýlan
tespitler:
95
‘’Ýhale sürecinin herhangi bir aþamasýnda Ýdareye bir
þikayetin ulaþmasý halinde, idare ihaleye katýlan bütün
isteklilere þikayet konusunda bilgi vermek suretiyle
,ayný konuda bir þikayetleri varsa idarece belirlenen
süre içinde vermeleri gerektiðini yazýlý olarak bildirir.…
Karþýlýklý anlaþmanýn olmamasý durumunda idare,
þikayetin verilmesini izleyen otuz gün içinde gerekçeli
bir karar alýr. Bu kararda þikayet tamamen veya kýsmen
haklý bulunmuþsa alýnmasý gereken düzeltici
önlemlerde belirtilir. Alýnan karar bütün isteklilere karar
tarihini izleyen yedi gün içinde bildirilir.‘’ Hükmüne
aykýrý davranýlmýþtýr.
3) 4734 sayýlý Kamu Ýhale Kanununun 7 nci
maddesinde, ‘’Ýhalesi yapýlacak her iþ için bir iþlem
dosyasý düzenlenir. Bu dosyada ihale yetkilisinden
alýnan onay belgesi ve eki yaklaþýk maliyete iliþkin
hesap cetveli, ihale dokümaný, ilân metinleri, adaylar
veya istekliler tarafýndan sunulan baþvurular veya
teklifler ve diðer belgeler, ihale komisyonu tutanak ve
kararlarý gibi ihale süreci ile ilgili bütün belgeler
bulunur.‘’ hükmüne yer verilerek ihale iþlem dosyasýnýn
tanýmý yapýlmýþtýr.
Yürütülecek incelemeye esas olmak üzere; 07.07.2003
tarihinde yapýlan Bilgisayar ve Ekipmanlarý Alýmý
Ýhalesine ait ihale iþlem dosyasýnda bulunan, ihale
sürecine iliþkin (isteklilerce verilen teklif mektuplarý ve
ekleri dahil) bütün belgelerin, idare tarafýndan aslý
gibidir onaylý birer suretinin 3 iþgünü içerisinde
Kurumumuza süresinde ve eksiksiz gönderilmesi,
aksine davranýþýn hukuki ve cezai yaptýrýmý
gerektireceði, ayrýca ihale iþlem dosyasý içerisine
konulmayan evrakýn yok sayýlacaðý hususu 29.09.2003
tarih ve 925-13826 sayýlý yazýyla Ýdareye bildirilmiþtir.
Ancak Ýdareden 30.09.2003 tarih ve 9710 sayýlý yazý
ekinde gelen ihale iþlem dosyasýnýn ihale sürecine
iliþkin bütün belgeleri kapsamadýðý, isteklilerce verilen
teklif mektuplarýnýn tamamýna yer verilmediði, monitör
ihalesini kazanan firmanýn teklif ettiði monitörün
sonradan deðiþtirilmesine iliþkin bir açýklama
yapýlmadýðý anlaþýlmýþ olup bu durum 4734 sayýlý
Kanunun 53 üncü maddesinde yer alan ‘’Kurum,
görevlerinin yerine getirilmesinde resmi ve özel bütün
kurum, kuruluþ ve kiþilerden belge, bilgi ve görüþ
isteyebilir. Belge, bilgi ve görüþlerin istenilen süre
içerisinde verilmesi zorunludur.‘’ hükmüne aykýrý olup,
bu husus 4734 sayýlý Kanunun 60 ýncý maddesi
kapsamýna da girmektedir.
Biliþim ve Hukuk
Açýklanan nedenlerle;
96
1) Baþvurunun itirazen þikayet baþvurusu olmayýp
iddialarýn incelenmesi niteliðinde olmasýndan dolayý,
yukarýda tespit edilen mevzuata aykýrýlýklarýn
incelenmek ve/veya gerekiyorsa soruþturulmak üzere
Fýrat Üniversitesi Rektörlüðüne bildirilmesine,
2) Kurul Üyesi Hakký USTAÖMER’in, tespit edilen
aykýrýlýklarýn Ýdareye bildirilmesinin yeterli olduðu
yönündeki görüþüyle, Ýhale iþlem dosyasý üzerinde
yapýlan incelemeden, 4734 sayýlý Kanuna aykýrýlýðý
tespit edilen iþlem ve eylemler, Kanunun 60 ýncý
maddesi uyarýnca müeyyideyi gerektirdiðinden ve suç
oluþturduðu kanýsýna varýldýðýndan, ihale komisyonu ve
ihale yetkilisi ile ihale iþlemlerinde görev alanlar
hakkýnda gereðinin takdir ve ifasý için Elazýð
Cumhuriyet Baþsavcýlýðý’na suç duyurusunda
bulunulmasýna,
oyçokluðu ile karar verildi.
Karþý Oy :
Kurumca yapýlan incelemede, yapýlan ihale sonucunda
ihaleyi kazanan isteklilerle kanunda öngörülen sürelere
uyulmaksýzýn sözleþme yapýldýðý saptanmýþtýr.
Þikayetçi; þikayetini ‘’Ýtirazen þikayet‘’ usulüyle yapmýþ
ise de belli süre zarfýnda baþvuru eksikliklerini
tamamlamadýðýndan þikayeti ‘’Ýddialarýn incelenmesi‘’
kapsamýnda deðerlendirilmiþtir.
Yapýlan inceleme sonucu, þikayetçinin þikayetinde haklý
olduðu
hususunda
herhangi
bir
kuþku
bulunmamaktadýr.
Ýhalelere karþý yapýlacak Ýdari Baþvurulara Ait
Yönetmeliðin 5 inci maddesi yapýlacak þikayetlerin
baþvuru yollarýný tarif etmekte olup bunlardan birisi de
‘’Ýddialarýn incelenmesi‘’ usulüdür. Yani þikayetlerin
incelenerek nihai kararýn alýnmasý yönünden ‘’Ýtirazen
þikayet‘’ usulü ile ‘’Ýddialarýn incelenmesi‘’ usulü
arasýnda hiçbir fark yoktur. Nitekim anýlan Yönetmeliðin
ikinci bölümü ‘’Ýddialarýn incelenmesi‘’ bölümü olup bu
bölümün 38 inci maddesinde;‘’Nihai karar þikayet
incelemesi için bu yönetmelikle belirlenen usul ve
esaslar uygulanmak suretiyle verilir‘’ hükmü mevcut
olup keza yine ayný madde de ‘’Karar taraflara bildirilir
ve bildirime çýkarýldýðý gün ihale dosyasýyla birlikte
Kuruma gönderilir. Ýddialarýn incelenmesi talebinin
gönderilmesi üzerine idarece alýnan karar Kurum
tarafýndan öncelikle ihale sürecinin durdurulmasý
gerekip gerekmediði yönünden incelenir ve itirazen
þikayet incelemesi için bu Yönetmelikle öngörülen ön
inceleme dýþýndaki usul ve esaslar çerçevesinde nihai
karar verilir‘’ hükümleri de yer almaktadýr. Bu
hükümlerden anlaþýldýðý üzere ‘’Ýddialarýn incelenmesi‘’
usulünde takip edilecek yolun ve alýnacak kararlarýn,
‘’Ýtirazen þikayet‘’ usulünde alýnacak kararlardan hiçbir
farký yoktur.
Açýklanan nedenlerle; ‘’Ýddialarýn incelenmesi‘’
usulünde 4734 sayýlý Kanunun 56 ýncý maddesinde
öngörülen kararlardan birinin alýnmasý mümkündür. Bu
itibarla; kararda yer alan hususlara katýlmakla beraber
bu kararda ayrýca ‘’Ýhale iþlemlerinin iptali‘’ hususunun
da bulunmasýnýn gerektiði görüþündeyim.
BÝLÝÞÝM AÐI HÝZMETLERÝNÝN DÜZENLENMESÝ
VE BÝLÝÞÝM SUÇLARI HAKKINDA
KANUN TASARISI
l) Ýzleme: Biliþim aðýndaki verilere etki etmeksizin
verilerin gizliliðini ihlal edilmesini,
m) Yaramaz ileti : Kiþinin istemediði her türlü elektronik
iletiyi,
n) Kurum: Telekomünikasyon Kurumunu,
ifade eder.
ÝKÝNCÝ BÖLÜM
Sorumluluklar, Yükümlülükler ve Denetim
Ýfade ve bilgiye eriþim özgürlüðü
MADDE 3- (1) Kiþilerin ifade ve bilgiye eriþim
özgürlüðü esastýr. Bu özgürlükler ancak kanunlarda
belirtilen hâllerde sýnýrlandýrýlabilir.
Serbestlik ilkesi
MADDE 4- (1) Biliþim aðý hizmetlerine iliþkin faaliyetler
serbesttir. Bu faaliyetlere baþlama, yürütme ve sona
erdirme, izne, bildirime veya baþka bir koþula baðlý
deðildir.
Ýçerik saðlayýcýlarýn sorumluluklarý
MADDE 5- (1) Ýçerik saðlayýcý, biliþim ortamýnda
kullanýma sunduðu her türlü içerikten sorumludur.
(2) Ýçerik saðlayýcý, baðlantý saðladýðý, baþkalarýna ait
içeriklerden sorumlu deðildir. Ancak, kendilerine ait
olan içeriðin sunuþ biçiminden, baðlantý saðladýðý
içeriði benimsediði ve kullanýcýnýn söz konusu içeriðe
ulaþmasýný amaçladýðý açýkça belli ise, genel
hükümlere göre sorumludur.
Genel bilgilendirme yükümlülüðü
MADDE 6- (1) Yer, eriþim, hizmet ve içerik saðlayýcý
aþaðýdaki bilgileri biliþim aðý üzerinde kendi
içeriklerinde hazýr bulundurmakla yükümlüdür:
a) Gerçek kiþi ise adý ve soyadý, tüzel kiþi ise unvaný,
b) Tebligat adresi,
c) Elektronik iletiþim adresi,
ç) Vergi kimlik numarasý, bir sicile kayýtlý ise sicil
numarasý,
d) Sunduðu hizmet bir merciin iznine veya denetimine
tabi bir faaliyet çerçevesinde sunuluyor ise yetkili
denetim merciine iliþkin bilgiler.
Özel bilgilendirme yükümlülüðü
MADDE 7- (1) Ýçerik saðlayýcý, içeriðin bir mal veya
hizmetin satýmýna yönelik olmasý halinde aþaðýdaki
bilgileri hazýr bulundurmakla yükümlüdür:
a) Gerçek kiþi ise adý ve soyadý, tüzel kiþi ise unvaný
veya baþka bir ülkede ise içerikle amaçlanan
yerdeki temsilcisinin kimlik, tebligat adresi ve diðer
iletiþim bilgileri,
b) Mal veya hizmet satýþý yapýlacaksa bunlarýn bedeli,
vergi ve gönderme de dahil bütün masraflarýn
bedele dahil olup olmadýðý,
c) Ýcap ve fiyatlarýn geçerlilik süresi,
Biliþim ve Hukuk
BÝRÝNCÝ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanýmlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacý; içerik saðlayýcý, yer
saðlayýcý, eriþim saðlayýcý, biliþim aðý hizmet saðlayýcý
ve toplu kullaným olanaðý saðlayýcýlarýnýn sorumluluklarý
ile biliþim sistemi veya biliþim aðý kullanýlarak iþlenen
suçlarý,
bu
suçlarýn
soruþturulmasý
ve
kovuþturulmasýna iliþkin esas ve usûlleri düzenlemektir.
(2) Bu Kanun hükümleri, Türkiye Cumhuriyeti’nde
yerleþik yer saðlayýcý, eriþim saðlayýcý, biliþim aðý
hizmet saðlayýcý ve toplu kullaným olanaðý saðlayýcýlar
hakkýnda uygulanýr.
Tanýmlar
MADDE 2 – (1) Bu Kanunda geçen;
a) Veri : Bilgisayar tarafýndan üzerinde iþlem yapýlabilen
her türlü deðeri,
b) Bilgi : Verilerin anlam kazanmýþ biçimini,
c) Bilgisayar : Belleðindeki programa uygun olarak
aritmetik ve mantýksal iþlemleri yapabilen, karar
verebilen, yürüteceði programý ve iþleyeceði verileri
ezberinde tutabilen, çevresiyle etkileþimde
bulunabilen araçlarý,
ç) Çevre birimler : Bilgisayara baðlanabilen, veri
saklayýcýlarýný, veri giriþ araçlarýný, veri çýkýþ araçlarýný
ve veri giriþ veya çýkýþ araçlarýný,
d) Biliþim sistemi : Bilgisayar, çevre birimleri, iletiþim
altyapýsý ve yazýlýmlardan oluþan veri iþleme,
saklama, iletmeye yönelik sistemi,
e) Biliþim aðý : En az iki biliþim sistemi arasýnda veya bir
bilgisayar ile bir çevre birimi arasýnda veri iletiþimini
ve karþýlýklý etkileþimi her türlü iletiþim tekniði ile
saðlayan ortamý,
f) Eriþim : Bir biliþim sistemine baðlanýp, kullaným
olanaðý kazanýlmasýný,
g) Trafik bilgisi : Biliþim aðý üzerinden gerçekleþtirilen
her türlü eriþime iliþkin olarak taraflara, zamana,
süreye, yararlanýlan hizmetin türüne, aktarýlan veri
miktarýna ve baðlantý noktalarýna iliþkin deðerlerden
en az birini,
h) Ýçerik saðlayýcý : Biliþim aðý üzerinden kullanýcýlara
sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, deðiþtiren
ve saðlayan gerçek veya tüzel kiþileri,
ý) Yer saðlayýcý : Hizmet ve içerikleri barýndýran
sistemleri saðlayan veya iþleten gerçek veya tüzel
kiþileri,
i) Eriþim saðlayýcý : Kullanýcýlarýna biliþim aðýna eriþim
olanaðý saðlayan her türlü gerçek veya tüzel kiþileri,
j) Hizmet saðlayýcý : Biliþim aðý üzerinde her türlü
hizmet sunanlarý,
k) Toplu kullaným saðlayýcý : Kiþilere belli bir yerde ve
belli bir süre biliþim aðýný kullaným olanaðýný
saðlayaný,
97
Biliþim ve Hukuk
98
ç) Sözleþme kurulmasý halinde sözleþmeden cayma
ve fesih hakký ile ilgili bilgiler,
d) Mal ya da hizmetlerin ayýplý çýkmasý halinde ayýp
ihbarlarýnýn nasýl yapýlacaðý,
e) Vergi kimlik numarasý, bir sicile kayýtlý ise sicil
numarasý,
f) Sunduðu hizmet bir merciin iznine veya denetimine
tabi bir faaliyet çerçevesinde sunuluyor ise yetkili
denetim merciine iliþkin bilgiler.
(2) Ýçerik saðlayýcý, kendisi ile iletiþim kuran kimselerin
bilgilerini gizli tutmakla yükümlüdür. Bu bilgileri, bu
kimselerin açýk onayý olmaksýzýn üçüncü kiþilere
iletemez ve baþka amaçlarla kullanamaz.
Yer saðlayýcýnýn sorumluluklarý
MADDE 8 – (1) Yer saðlayýcý, yer saðladýðý içeriði
kontrol etmek veya hukuka aykýrý bir faaliyetin söz
konusu olup olmadýðýný araþtýrmakla yükümlü deðildir.
(2) Yer saðlayýcý, yer saðladýðý hukuka aykýrý içerikten,
bu Kanunun 15 inci ve 37 nci maddelerine göre
haberdar edilmesi ve engelleme yeteneði bulunmasý
durumunda hukuka aykýrý içeriðe eriþimi engellemek
zorundadýr.
Eriþim saðlayýcýnýn yükümlülükleri
MADDE 9 - (1) Eriþim saðlayýcý, faaliyete baþladýktan
sonra en geç iki ay içinde Kuruma bildirimde bulunur.
(2) Eriþim saðlayýcý, yapacaðý bildirimde yönetmelikte
belirtilen hususlara yer verir.
Yabancý hizmet saðlayýcý
MADDE 10- (1) Yabancý bir ülkede kurulu hizmet
saðlayýcýnýn hukukî sorumluluk ve yükümlülükleri
uluslararasý antlaþmalarla belirlenir.
(2) Uluslararasý antlaþmanýn bulunmamasý hâlinde
karþýlýklýlýk ilkesi uygulanýr.
(3) Yabancý bir ülkede kurulu hizmet saðlayýcýsý
tarafýndan verilen hizmetlerin Türkiye’de kurulu bir
hizmet saðlayýcý tarafýndan da yüklenilmesi
durumunda, bu hizmetin yürütülmesinden doðacak
zararlardan Türkiye’deki hizmet saðlayýcýsý da
müteselsilen sorumludur.
Eriþim saðlayýcýnýn yükümlülükleri
MADDE 11- (1) Eriþim saðlayýcý:
a) Herhangi bir kullanýcýsýnýn yayýnladýðý hukuka aykýrý
içerikten, bu Kanun hükümlerine uygun olarak
haberdar edilmesi hâlinde ve engelleme yeteneði
bulunmasý durumunda yayýndan çýkarmak ve eriþimi
engellemekle,
b) Saðladýðý hizmetlere iliþkin trafik bilgilerini bir yýldan
az ve beþ yýldan fazla olmamak üzere yönetmelikte
belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin
doðruluðu ve bütünlüðünü saðlamakla,
c) Faaliyetine son vereceði tarihten en az üç ay önce
durumu Kuruma ve içerik saðlayýcýlarýna ve
müþterilerine bildirmekle,
yükümlüdür.
(2) Kendileri tarafýndan nakledilen bilgileri kontrol
etmek veya hukuka aykýrý bir faaliyetin söz konusu olup
olmadýðý konusunda araþtýrma yapmakla yükümlü
deðildirler.
Hizmet saðlayýcýnýn yükümlülükleri
MADDE 12 - (1) Hizmet saðlayýcý:
a) Hizmet saðladýðý kiþi ve kurumlara iliþkin kimlik
bilgilerini tutmakla,
b) Saðladýðý hizmetlere iliþkin iþlem bilgilerini bir yýldan
az ve beþ yýldan fazla olmamak üzere yönetmelikte
belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin
doðruluðu ve bütünlüðünü saðlamakla,
yükümlüdür.
Bilgilerin korunmasý
MADDE 13 - (1) Eriþim saðlayýcý;
a) Ýçerik saðlayýcýlarýndan ve müþterilerinden
yönetmelikte belirtilen gerekli bilgiler hariç, bilgi
talep edemez ve bu bilgileri kiþinin rýzasý dýþýnda
elde edemez.
b) Ýletiþimine aracýlýk ettiði içeriklerin bütünlüðünü ve
gizliliðini saðlamakla sorumludur.
c) Verdiði hizmeti kullananlara iliþkin bilgileri,
baþkalarýnýn
elde
etmesini,
yönetmelikte
belirlenecek esas ve usullere uygun olarak engeller.
Bu bilgileri hizmeti kullananlarýn onayý olmaksýzýn
üçüncü kiþilere iletemez ve baþka amaçlarla
kullanamaz.
(2) Adlî veya idarî soruþturma ve kovuþturmaya iliþkin
hükümler saklýdýr.
Toplu kullaným saðlayýcýnýn sorumluluklarý
MADDE
14- (1) Ticari amaçla, toplu kullaným
saðlayanlar, bir yetki belgesi almakla yükümlüdür. Yetki
belgesine iliþkin usûl ve esaslar yönetmelikle
düzenlenir.
(2) Toplu kullaným saðlayýcýlar, bu Kanunun kapsamýna
giren “içerikle ilgili suçlara” iliþkin içeriðe eriþimi
önleyici tedbirleri almakla yükümlüdür. Söz konusu
tedbirler yönetmelikte belirlenir.
Ýçeriðe eriþimin düzeltilmesi ve engellenmesi
MADDE 15 - (1) Ýçerik nedeniyle haklarý ihlâle uðrayan
gerçek veya tüzel kiþiler, içerik saðlayýcýsýna, içerik
saðlayýcýsýna eriþilemiyorsa yer saðlayýcýsýna veya yer
saðlayýcýya
eriþilemiyorsa
eriþim
saðlayýcýya
baþvurarak içeriðin düzeltilmesini isteyebilirler. Bu
istem hakkýnda en geç üç gün içerisinde cevap
verilmesi gerekir.
(2) Baþvuru sahibinin istemine süresi içinde cevap
verilmemesi ya da reddedilmesi hâlinde baþvuru sahibi
yerleþim yerinde bulunan sulh ceza mahkemesinden
içeriðe eriþimin engellenmesi kararý verilmesini
isteyebilir. Sulh ceza hâkimi bu istemi üç gün içerisinde
duruþma yapmaksýzýn karara baðlar. Sulh ceza
hâkiminin kararýna karþý itiraz yoluna gidilebilir. Ýtiraz
mercii üç gün içerisinde itirazý inceleyerek karar verir.
Ýtiraz merciin kararý kesindir.
(3) Baþvuru, yazýlý ya da elektronik imzalý belge
biçiminde yapýlabilir. Baþvuruda, haklarý ihlâle uðrayan
gerçek ya da tüzel kiþinin açýk kimliði, yerleþim adresi,
baþvuru dayanaðý olan belgeler, baþvuru konusu
içeriðin eriþim adresi, yer saðlayýcýnýn adý, eriþim
saðlayýcýnýn adý ve söz konusu olan içeriðin bulunmasý
gerekir.
(4) Hâkimin içeriðe eriþimin engellenmesi kararý
vermesi halinde, öncelikle içerik saðlayýcý, içerik
saðlayýcýya eriþilemiyorsa yer saðlayýcý veya yer
saðlayýcýya eriþilemiyorsa eriþim saðlayýcý bu kararýn
gereðini üç gün içinde yerine getirir.
Denetim
MADDE 16 - (1) Eriþim saðlayýcýlarýnýn bu Kanunun
uygulanmasýna iliþkin faaliyet ve iþlemlerinin denetimi
Kurumca yerine getirilir.
hapis ve üç yüz günden bin güne kadar adlî para
cezasý verilir.
(2) Birinci fýkra hükmüne göre düzenlenen belgenin,
resmi belge niteliðinde olmasý hâlinde, 26/9/2004 tarihli
ve 5237 sayýlý Türk Ceza Kanununun 204 üncü, özel
belge niteliðinde olmasý hâlinde Türk Ceza Kanununun
207 nci maddesi hükümlerine göre de ayrýca ceza
verilir.
Biliþim ortamýnda yarar saðlamak
MADDE 23 - (1) Biliþim aðý aracýlýðý ile kendisi veya
baþkasý lehine haksýz yarar saðlayan kimseye, fiilin
baþka bir suç oluþturmamasý hâlinde, iki yýldan beþ yýla
kadar hapis ve bin günden ikibin güne kadar adlî para
cezasý verilir.
Yanýltarak bilgi toplamak
MADDE 24- (1) Biliþim aðý üzerinden, kendi kimliðini
gizlemek suretiyle bir baþkasý gibi davranarak, kendisi
veya baþkasý için yarar temin etmek veya baþkasýna
zarar vermek amacýyla kiþileri yanýltarak bilgi toplayan
kiþiye, fiili baþka bir suç oluþturmadýðý taktirde, bir yýla
kadar hapis veya ikiyüz günden az olmamak üzere adlî
para cezasý verilir.
(2) Bu maddede yer alan suçun soruþturma ve
kovuþturulmasý maðdurun þikâyetine baðlýdýr.
Taklit yoluyla yanýltmak
MADDE 25- (1) Halký yanýltacak þekilde, kamu kurum,
kuruluþ ve kurullarý ile gerçek ve tüzel kiþilerin biliþim
aðýndaki hizmetlerini veya kimliklerini taklit eden kiþiye,
fiili baþka bir suç oluþturmadýðý taktirde altý aydan üç
yýla kadar hapis ve adlî para cezasý verilir.
(2) Birinci fýkrada yazýlý fiiller sonucunda zarar doðmasý
hâlinde hükmedilecek ceza yarý oranýnda artýrýlýr.
BEÞÝNCÝ BÖLÜM
Ýçerik Baðlantýlý Suçlar ve Ýdarî Yaptýrýmlar
Çocuk pornografisi baðlantýlý suçlar
MADDE 26 - (1) Bir çocuða veya çocuk gibi görünen
veya çocuk olduðu izlenimi veren bir kiþiye ait gerçek
ya da temsili görüntü, yazý veya sesleri içeren
pornografik ürünleri biliþim ortamýnda daðýtmak
amacýyla üreten kiþiye sekiz yýldan oniki yýla kadar
hapis ve beþ bin güne kadar adlî para cezasý verilir.
(2) Birinci fýkra kapsamýna giren ürünleri, biliþim aðý
üzerinden tanýtan, sunan, kiraya veren veya satýþa arz
eden kiþiye iki yýldan beþ yýla kadar hapis ve bin güne
kadar adlî para cezasý verilir.
(3) Birinci fýkra kapsamýna giren ürünleri, biliþim aðý
üzerinden kendisi veya baþkalarý için temin eden veya
bulunduran kiþiye altý aydan bir yýla kadar hapis ve üç
yüz güne kadar adlî para cezasý verilir.
Devletin güvenliðine ve kamu barýþýna karþý iþlenen
suçlar
MADDE 27- (1) Biliþim ortamýnda;
a) Türk Ceza Kanununun 222, 258, 299, 300, 301, 304,
306, 307, 308, 313, 316, 319, 320, 323, 326, 327,
328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337, 338 ve
339 uncu maddelerinde,
b) 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayýlý Atatürk Aleyhine
Ýþlenen Suçlar Hakkýnda Kanunda,
Yer alan ve biliþim sistemi veya biliþim aðý kullanýlarak
iþlenen suçlara iliþkin içeriði üreten, tanýtan veya
sunanlar hakkýnda hükmedilecek cezalar yarý oranýnda
arttýrýlýr
Biliþim ve Hukuk
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Bilgilerin Gizliliði, Bütünlüðü ve Elde Edilmesine
Ýliþkin Suçlar
Biliþim sistemine girme ve veri elde etme
MADDE 17 – (1) Bir biliþim aðý aracýlýðýyla;
a) Bir biliþim sisteminin bütününe veya bir kýsmýna
hukuka aykýrý olarak giren veya her hangi bir þekilde
sistemde kalmaya devam eden kimseye altý aydan
iki yýla kadar hapis cezasý veya ikiyüz günden
sekizyüz güne kadar adlî para cezasý verilir.
b) Bir biliþim sistemine hukuka aykýrý olarak girerek,
veri veya program elde eden kimseye bir yýldan üç
yýla kadar hapis ve ikiyüz günden aþaðý olmamak
üzere adlî para cezasý verilir.
c) (b) bendinde belirtildiði þekilde elde edilen veri ve
programlarýn baþkalarýna gönderilmesi hâlinde,
verilecek ceza yarý oranýnda artýrýlýr.
d) (a) bendinde tanýmlanan fiillerin bedeli karþýlýðý
yararlanýlabilen sistemler hakkýnda iþlenmesi
hâlinde, verilecek ceza yarý oranýna kadar indirilir.
(2) Bu maddede yer alan suçlarýn soruþturma ve
kovuþturulmasý maðdurun þikâyetine baðlýdýr.
Hukuka aykýrý izleme
MADDE 18 - (1) Biliþim aðýna baðlanmak suretiyle,
aðdaki verileri hukuka aykýrý olarak herhangi bir þekilde
izleyen kimseye bir yýldan üç yýla kadar hapis ve adlî
para cezasý verilir.
(2) Biliþim aðýna baðlanmaksýzýn herhangi bir yöntemle
biliþim sistemindeki verileri hukuka aykýrý olarak izleyen
kimseye üç yýldan beþ yýla kadar hapis cezasý verilir.
(3) Birinci fýkrada yer alan suçlarýn soruþturma ve
kovuþturulmasý maðdurun þikâyetine baðlýdýr.
Veriler veya programlarýn bütünlüðüne müdahâle
MADDE 19 - (1) Bir biliþim aðý aracýlýðýyla; bir biliþim
sisteminde bulunan verileri veya programlarý hukuka
aykýrý olarak bozan, silen, deðiþtiren, yok eden,
eriþilmez kýlan veya sisteme veri veya program
yerleþtiren veya ekleyen veya veri veya programlara
zarar veren kimseye iki yýldan beþ yýla kadar hapis ve
adlî para cezasý verilir.
Sistemin çalýþmasýna müdahâle
MADDE 20- (1) Bir biliþim aðý üzerinden hukuka aykýrý
olarak bir biliþim sisteminin çalýþmasýný veya iþleyiþini
tamamen veya kýsmen engelleyen, eriþilmez kýlan veya
bozan kiþiye iki yýldan beþ yýla kadar hapis ve adlî para
cezasý verilir.
Araçlarý kötü amaçla kullanma
MADDE 21 - (1) Bu Kanunda yazýlý olan suçlarýn
iþlenmesi amacýyla donaným ve yazýlým üreten,
uyarlayan, satan, saðlayan, ithal eden, daðýtýmýný
yapan veya bu amaçla biliþim sisteminin tamamýna
veya bir kýsmýna eriþimi mümkün kýlan parola, eriþim
kodu veya benzer veriyi saðlayan kimseye iki yýldan
beþ yýla kadar hapis ve adlî para cezasý verilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Biliþim Sistemi Baðlantýlý Suçlar
Biliþim sistemini kullanarak sahtecilik
MADDE 22- (1) Hukuk alanýnda sonuç doðurabilecek
bir belgeyi sahte olarak düzenlemek amacýyla, biliþim
sisteminde bulunan verileri silen, deðiþtiren, yok eden
veya yeni veri giren kimseye bir yýldan üç yýla kadar
99
Biliþim ve Hukuk
100
Tehdit, þantaj, hakaret veya iftira suçlarý
MADDE 28- (1) Tehdit, þantaj, hakaret veya iftira
suçlarýnýn biliþim aðý üzerinden iþlenmesi hâlinde, Türk
Ceza Kanunu hükümlerine göre verilecek ceza yarý
oranda artýrýlýr.
Kiþisel veriler ile ilgili suçlar
MADDE 29- (1) Kiþisel verilerin kaydedilmesi ve verileri
hukuka aykýrý olarak verme veya ele geçirme suçlarýnýn
biliþim aðý üzerinden iþlenmesi hâlinde, Türk Ceza
Kanunu hükümlerine göre verilecek ceza yarý oranda
artýrýlýr.
Kumar
MADDE 30 - (1) Biliþim aðý üzerinde kumar oynatana
altý aydan iki yýla kadar hapis cezasý veya iki yüz
günden bin güne kadar adlî para cezasý verilir.
Kararýn yerine getirilmemesi
MADDE 31- (1) Bu Kanunun 15 inci ve 37 inci
maddelerinde belirtilen usule göre verilmiþ hâkim veya
mahkeme kararýný yerine getirmeyen yer, eriþim ve
hizmet saðlayýcýsýna bir yýldan üç yýla kadar hapis
cezasý verilir.
Ortak hüküm
MADDE 32 - (1) Bu Kanunun Üçüncü ve Dördüncü
Bölümünde sayýlan suçlarýn yetkinin kötüye
kullanýlmasý suretiyle iþlenmesi hâlinde hükmedilecek
ceza yarý oranda artýrýlýr.
(2) Bu Kanunun Üçüncü ve Dördüncü Bölümünde
sayýlan suçlarýn bir banka veya kredi kurumuna, kamu
kurum, kurul ya da kuruluþuna ait sistemler üzerinde
iþlenmesi hâlinde hükmedilecek ceza üçte birden
yarýya kadar artýrýlýr.
Tüzel kiþiler hakkýnda güvenlik tedbiri uygulanmasý
MADDE 33 - (1) Bu Kanunun Üçüncü, Dördüncü ve
Beþinci Bölümünde sayýlan suçlarýn iþlenmesi suretiyle
yararýna haksýz menfaat saðlanan tüzel kiþiler hakkýnda
bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Ýdarî para cezalarý
MADDE 34- (1) Bu Kanunun;
a) 6
ncý
maddesindeki
genel
bilgilendirme
yükümlülüklerinden birisini yerine getirmeyen yer,
eriþim, hizmet veya içerik saðlayýcýsýna onbin Türk
Lirasýndan ellibin Türk Lirasýna kadar,
b) 7
nci
maddesindeki
özel
bilgilendirme
yükümlülüklerinden birisine aykýrý hareket eden
içerik saðlayýcýsýna beþbin Türk Lirasýndan otuzbin
Türk Lirasýna kadar,
c) 11 inci maddenin birinci fýkrasýnda yer alan
yükümlülüklerden birisini yerine getirmeyen eriþim
saðlayýcýsýna onbin Türk Lirasýndan ellibin Türk
Lirasýna kadar,
ç) 12 nci maddesinde belirtilen yükümlülüklere aykýrý
hareket eden hizmet saðlayýcýlarýna onbin Türk
Lirasýndan ellibin Türk Lirasýna kadar,
d) 13 üncü maddenin birinci fýkrasýnda belirtilen
bilgilerin korunmasýna iliþkin hükümlere aykýrý
hareket eden eriþim saðlayýcýsýna onbin Türk
Lirasýndan ellibin Türk Lirasýna kadar,
e) 14 üncü maddede belirtilen yükümlülüklere aykýrý
hareket eden toplu kullaným olanaðý saðlayýcýlarýna
onbin Türk Lirasýndan ellibin Türk Lirasýna kadar,
f) Toplu olarak yaramaz ileti gönderene onbin Türk
Lirasýndan ellibin Türk Lirasýna kadar,
idarî para cezasý verilir.
(2) Birinci fýkradaki idarî para cezalarýndan; (d)
bendinde yazýlý olan o yer mülkî amiri tarafýndan,
diðerleri ise Kurum tarafýndan verilir
(3) Bu maddede yazýlý fiillerden özel hukuk tüzel kiþileri
de sorumludur.
ALTINCI BÖLÜM
Soruþturma ve Kovuþturma Usûlleri
Adlî biliþim uzmaný
MADDE 35 – (1) Bu Kanun kapsamýna giren suçlarla
ilgili olarak sadece adlî biliþim uzmaný yetki belgesi
olanlar bilirkiþilik yapabilir.
(2) Adlî biliþim uzmanlýðý ve adlî biliþim yetki belgesine
iliþkin esas ve usûller yönetmelikte belirlenir.
(3) Adlî biliþim uzmanlarý hakkýnda 4/12/2004 tarihli ve
5271 sayýlý Ceza Muhakemesi Kanununun bilirkiþiliðe
iliþkin hükümleri uygulanýr.
Ýletiþimin denetlenmesi
MADDE 36 - Bu Kanun kapsamýna giren suçlar
hakkýnda yapýlan soruþturma ve kovuþturmada suç
iþlendiðine iliþkin kuvvetli þüphe sebeplerinin varlýðý ve
baþka suretle delil elde edilmesi imkânýnýn
bulunmamasý hâlinde Ceza Muhakemesi Kanununun
135 inci maddesi hükmü uygulanabilir.
Ýçeriðe eriþimin engellenmesi tedbiri
MADDE 37 - (1) Bu Kanunda sayýlan suçlarýn
soruþturulmasýnda veya kovuþturulmasýnda suç
iþlendiðine iliþkin kuvvetli þüphe sebeplerinin varlýðý
hâlinde, hâkim veya gecikmesinde sakýnca bulunan
hâllerde Cumhuriyet savcýsýnýn yazýlý emriyle içeriðe
eriþimin engellenmesine karar verilebilir. Cumhuriyet
savcýsý kararýný yirmidört saat içinde hâkimin onayýna
sunar ve hâkim, kararýný en geç yirmidört saat içinde
verir. Sürenin dolmasý veya hâkim tarafýndan aksine
karar verilmesi hâlinde tedbir, Cumhuriyet savcýsý
tarafýndan derhal kaldýrýlýr.
(2) Birinci fýkra hükmüne göre verilen kararda veya
yazýlý emirde; yüklenen suçun türü, þüpheli veya
sanýðýn elektronik posta adresi, elektronik baðlantý
yoluyla ve diðer þekillerde iletiþim kurmasýný
saðlayacak bilgiler, eriþim saðlayýcýlarýna iliþkin bilgiler
ve tedbirin süresi yer alýr. Tedbir kararý en çok üç ay için
verilir. Bu süre, bir defa daha uzatýlabilir. Ancak, suçun,
bir örgütün faaliyeti çerçevesinde iþlenmiþ olmasý
hâlinde, hâkim, bir aydan fazla olmamak üzere sürenin
müteaddit defalar uzatýlmasýna karar verebilir.
(3) Millî güvenliðin açýkça gerekli kýldýðý hâllerde veya
kamu düzeninin ciddi þekilde bozulmasýnýn muhtemel
olduðu durumlarda da yukarýdaki fýkra hükümleri
uygulanabilir.
(4) Bu maddede belirtilen esas ve usûller dýþýnda hiç
kimse, bir baþkasýna ait içeriðe eriþilmesinin
engellenmesi yoluna baþvuramaz. Bu Kanunun 15 inci
maddesi hükmü saklýdýr.
Bilgisayar, bilgisayar program ve verileri, çevre
birimlerinde arama, kopyalama ve elkoyma
MADDE 38 - (1) Bu Kanun kapsamýna giren suçlar
dolayýsýyla yapýlan soruþturmada, baþka surette delil
elde etme imkânýnýn bulunmamasý hâlinde, Cumhuriyet
savcýsýnýn istemi üzerine þüphelinin kullandýðý
bilgisayar, bilgisayar programlarý ve verileri ile çevre
birimlerinde arama yapýlmasýna hâkim tarafýndan karar
verilir.
uluslararasý toplumu etkilemekte, bu nedenle modern
dünyadaki ülkeler ve uluslararasý örgütler bu alanda
iþbirliðine giderek baþ döndürücü bir hýzda geliþen bu
yeni ortama ayak uydurmaya çalýþmakta, ayný çabalar
bir çok ülke tarafýndan takip edilmektedir. Artýk herkesin
benimsediði gibi, bilgi teknolojileri ürünleri ve bilgi
toplumu hizmetleri modern bireyin günlük hayatýný
neredeyse çepeçevre kuþatmýþ bulunmaktadýr. Baþta
bilgisayarlar olmak üzere internete baðlanabilen cep
telefonlarý,
bankamatikler,
internet
üzerinden
gerçekleþtirilebilen bankacýlýk iþlemleri ve çeþitli kamu
hizmetlerinin biliþim aðlarý üzerinden verilebilmesi,
modern hayatta insanlýðýn yaþamýný kolaylaþtýrmak için
çok büyük imkânlar sunmaktadýr. Özellikle son 30 yýlda
çok büyük geliþmeler gösteren biliþim teknolojileri
saðladýklarý büyük faydalarýn yananda beklenmedik
sonuçlar da doðurmakta, hukukun tüm alanlarýnda yeni
tanýmlar ortaya çýkarmaktadýr. Gerçekten de bilgi
teknolojisinin geliþmesiyle birlikte internet, eriþim, içerik
saðlayýcý, hizmet saðlayýcý gibi hukukun tüm dallarýný
ilgilendiren yepyeni kavramlar ortaya çýkmaktadýr.
Saðlanan yeni hizmetler ve ortaya çýkan yeni suçlar
karþýsýnda ceza hukukunun klasik düzenleme ve
cihazlarý kimi zaman yetersiz kalabilmektedir. Bunun da
ötesinde biliþim teknolojilerinin çok hýzlý deðiþmesi ve
þekillenmesi ile sýnýr tanýmaz niteliði bu alanda
yapýlmaya çalýþýlan düzenlemeleri de yetersiz
býrakmaktadýr. Biliþim ortamýnda iþlenen suçlarýn hýzlý
bir þekilde artýþý, bu suçlarýn ortaya çýkarýlmasýndaki
zorluklar ve iþlenmesindeki kolaylýklar ve ekonomik
olarak meydana gelen zararýn büyüklüðü bu konuda
yasal bir düzenleme yapýlmasýnýn zorluðunu açýkça
ortaya koymaktadýr.
Uluslararasý alanda konuyla ilgili en önemli düzenleme,
23 Kasým 2001 tarihinde imzaya açýlan Avrupa Konseyi
Siber Suç Sözleþmesidir. Sözleþmeyle, Avrupa
Konseyine üye ülkeler arasýnda ortak bir ceza
politikasýnýn oluþturularak toplumun biliþim suçlarýna
karþý korunmasý, bu amaçla ulusal mevzuatlarda
gerekli düzenlemelerin yapýlarak uluslararasý alanda da
iþbirliðinin geliþtirilmesi amaçlanmýþtýr. Sözleþmeyle,
biliþim alanýna iliþkin olarak bir takým terimlerin tanýmý
yapýlmakta, biliþim ortamýnda veya biliþim aðý sistemleri
vasýta kýlýnarak iþlenebilecek suçlar düzenlenerek bu
suçlarýn soruþturulmasý usulüne iliþkin bir takým
hükümlere yer verilmektedir. Ayrýca sözleþmeyle
uluslararasý iþbirliði düzenlenmekte ve biliþim aðýnda
hizmet verenlerin yükümlülüklerine yer verilmektedir.
Avrupa Birliðinin, 8 Haziran 2000 tarihli ve 2000/31/EG
“Bilgi Toplumu Hizmetlerinin, Özellikle Elektronik
Ticaretin Ortak Pazardaki Bazý Yönleri Hakkýnda
Direktifi” ile 1997/66 ile 2002/58 sayýlý “Elektronik
Ýletiþimde Kiþisel Verilerin Ýzlenmesi ve Gizliliðinin
Korunmasý Yönergesi” ile üye ülkeler için konu ile ilgili
bir takým yükümlülükler öngörmektedir. Avrupa
Birliðinin 2000/31 sayýlý e-ticaret Direktifi ile bilgi
toplumu alanýnda hizmet verenlerin tâbi olacaklarý
hükümler, genel bilgilendirme yükümlülükleri, ticari
iletiþim için gerekli þartlar, istenmeyen elektronik iletiler,
elektronik
vasýtalarla
yapýlacak
sözleþmelere
uygulanacak kurallar ve sözleþme öncesi verilmesi
gerekli bilgiler (özel bilgilendirme yükümlülüðü), ara
hizmet sunucularýnýn sorumluluklarý ve mesleki
davranýþ kurallarýna iliþkin olarak üye ülkelere bir takým
sorumluluklar yüklenmektedir.
Avrupa Birliðinin 2002/58 sayýlý “Elektronik Ýletiþimde
Gizliðinin Korunmasý Yönergesinde” ise; Topluluk
Biliþim ve Hukuk
(2) Bilgisayar, bilgisayar programlarý ve verileri ile
çevre birimlerine el koymaksýzýn, sistemdeki verilerin
tamamýnýn veya bir kýsmýnýn kopyasý alýnýr. Alýnan
kopya güvenli elektronik imza ile imzalanýr; bunun
mümkün olmadýðý durumlarda alýnan kopyanýn elde
edildiði zamanki içerikleri elektronik mühür ile tespit
edilir, bu husus tutanaða geçirilir ve ilgililer tarafýndan
imza altýna alýnýr.
(3) Ýkinci fýkrada belirtilen iþlemlerin, bilgisayar,
bilgisayar programlarý ve verileri ile çevre birimlerine el
koymaksýzýn yapýlmasýnýn mümkün olmamasý hâlinde,
ayný iþlemler bunlara el konulmak suretiyle yapýlýr.
(4) Ýstemesi hâlinde ve Cumhuriyet savcýnýn yazýlý emri
ile içeriði suç teþkil etmeyen kopyadan bir örnek
çýkarýlarak þüpheliye veya müdafine verilir ve bu husus
kaðýda yazdýrýlýp imza altýna alýnýr.
Görevli mahkeme ve yargýlama usûlü
MADDE 39- (1) Bu Kanunda yazýlý olan suçlardan
dolayý açýlan davalar, asliye ceza mahkemelerinde
görülür.
(2) Bir yerde asliye ceza mahkemesinin birden fazla
dairesinin bulunmasý hâlinde bu davalar, Hâkimler ve
Savcýlar Yüksek Kurulunca yetkilendirilen mahkemede
görülür.
(3) Bu Kanunda yazýlý suçlara iliþkin davalar acele
iþlerden sayýlýr ve adlî tatilde de bakýlýr.
(4) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde Ceza
Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanýr.
YEDÝNCÝ BÖLÜM
Çeþitli ve Son Hükümler
Yönetmelik
MADDE 40- (1) Bu Kanununun 10, 12, 13, 14 ve 16 ncý
maddelerinin uygulanmasýna iliþkin esas ve usûller
Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altý ay içinde ilgili
kurum ve kuruluþlarýn görüþü alýnarak Kurum
tarafýndan çýkartýlacak yönetmeliklerle düzenlenir.
GEÇÝCÝ MADDE 1- (1) Bu Kanunun yürürlüðe
girmesinden önce ticari amaçla toplu kullaným saðlayýcý
durumunda bulunanlar, bu Kanunun yürürlüðe girdiði
tarihten itibaren 6 ay içinde gerekli yetki belgesini
almakla yükümlüdür. Bu süre içinde yetki belgesi
almayanlarýn toplu eriþim saðlama hakký ortadan
kalkar.
Yürürlük
MADDE 41- (1) Bu Kanunun;
a) “Adlî biliþim uzmaný” baþlýklý 35 inci maddesi,
yürürlük tarihinden iki yýl sonra,
b) Diðer hükümleri, yayýmý tarihinden altý ay sonra,
Yürürlüðe girer.
Yürütme
MADDE 42- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
GENEL GEREKÇE
20. yüzyýlýn ortalarýndan itibaren kullanýlmaya ve
geliþmeye baþlayan bilgi ve iletiþim teknolojileri her
geçen gün ekonomi, iþ, ticaret, kamu idaresi, eðitim,
adalet, saðlýk ve kültür gibi hayatýn tüm alanlarýnda
büyük deðiþikliklere sebep olmakta, bu teknolojilerin
ortaya çýkardýðý yeni araçlar ve hizmetler hýzla
insanlýðýn tüm yaþamýný etkilemeye devam etmektedir.
Biliþim teknolojileri ve sunduðu hizmetler nitelikleri
gereði sadece uluslarýn milli düzenlerini deðil tüm
101
Biliþim ve Hukuk
102
içinde elektronik iletiþim ekipmanlarý ile elektronik
iletiþim vasýtasýyla iþlenen kiþisel verilerin, temel haklar
ve özgürlüklerin korunmasý ilkesi de dikkate alýnarak
eþit seviyede korunmalarý ve bu þekilde serbest
dolaþýmlarýnýn saðlanmasý amaçlanmakta, bu
çerçevede elektronik iletiþime iliþkin bir kýsým tanýmlar
yapýlarak iletiþimin gizliliðinin korunmasý, gerekli
güvenlik tedbirleri, trafik bilgilerinin saklanmasý gibi
konularda hükümler ihdas edilmektedir.
Uluslararasý alanda biliþim suçlarýyla ilgili olarak ilk
kanun tasarýsý Amerika Birleþik Devletleri Kongresine
1977 yýlýnda verilmiþtir. Amerika Birleþik Devletleri,
bilgisayarýn anavataný olmasý nedeniyle biliþim
suçlarýyla ilk defa karþýlaþan ülke olmuþtur. Bunun
doðal sonucu olarak hem öðreti hem yasal
düzenlemeler hem de uygulamada ABD merkez ülke
konumundadýr.
Dünyada biliþim suçlarýyla ilgili düzenlemelerde iki ayrý
metodun kullanýldýðý görülmektedir. ABD, Ýngiltere,
Ýrlanda ve Portekiz gibi ülkelerin dahil olduðu birinci
sistemde mevcut kanunlardan ayrý olarak yeni ve özel
düzenlemeler oluþturulmaktadýr. Alman mevzuatýnýn
öncülük ettiði ikinci sistemde, suç teþkil eden eylemler
mevcut kanunlar dahilinde incelenmekte, ayrý fasýllar ve
kanunlar oluþturulmamaktadýr. Bu sistemde suç tarifleri
biliþim suçlarýný kapsayacak þekilde deðiþtirilerek veya
kanunlara yeni fiiller eklenerek karþýlaþýlan sorunlar
çözülmeye çalýþýlmaktadýr. Ülkemizin hem mülga 765
sayýlý, hem de 5237 sayýlý Türk Ceza Kanununda,
Fransa’daki düzenlemelere paralel bir þekilde biliþim
hukukuna iliþkin düzenlemeler ceza kanunu içinde ayrý
bir fasýlda düzenlenmiþtir.
ABD’de ilk defa 1984 yýlýnda “Counterfeit Access
Device and Computer Fraud and Abuse Act” (Eriþim
Aygýtlarýný Taklit Etme, Bilgisayar Dolandýrýcýlýðý ve
Bilgisayarý Kötüye Kullanma Kanunu) ile “Credit Card
Fraud Act” (Kredi Kartý Sahteciliði Kanunu) yürürlüðe
girmiþ, bu kanunda 1986 yýlýnda “Computer Fraud and
Abuse Act” (Bilgisayar Dolandýrýcýlýðý ve Kötüye
Kullanýmý Kanunu) ile deðiþiklik yapýlmýþtýr. Bunlarla
birlikte biliþim suçlarýnda mücadelede;
18. U.S.C. 1029 sayýlý Eriþim Aygýtlarýyla Ýlgili Sahtecilik
ve Baðlý eylemler,
18. U.S.C. 1030 sayýlý Bilgisayarlarla Ýlgili Sahtecilik ve
Baðlý Eylemler,
18. U.S.C. 2511 sayýlý Telli, Telsiz ve Elektronik Ýletiþime
Müdahale ve Ýletiþimin
Açýklanmasýnýn Yasaklanmasý,
18. U.S.C. 2701 sayýlý Depolanmýþ Ýletiþime Yetkisiz
Eriþim,
18. U.S.C. 2702 Ýçeriðin Açýklanmasý,
18. U.S.C. 2703 Yasal Eriþim Ýçin Gerekli Þartlar isimli
kanunlar da kullanýlmaktadýr. Ayrýca biliþim hukuku
alanýnda mevcut düzenlemeler arasýnda 1986 tarihli
“Elektronik Haberleþme Gizlilik Kanunu, 1992 tarihli
Bilgi ve Teknoloji Kanunu, Ulusal Bilgi Altyapýsý Kanunu,
1998 tarihli Çocuklarýn On-line Yayýnlardan Korunmasý
Kanunu, 1997 tarihli Internette Kumarýn Önlenmesi
Kanunu, 2001 tarihli Anti-Terörizm Kanunu, 1996 tarihli
Ýletiþim Ahlâk Kanunu” belirtilebilir.
Fransa’da baþlangýçta biliþim suçlarý, Ceza
Kanunundaki hýrsýzlýk, inancý kötüye kullanma ve
dolandýrýcýlýk gibi mal aleyhine iþlenen bazý suçlarla
karþýlanmaya çalýþýlmýþtýr. Daha sonra Fransýz Ceza
Kanununda 5 Ocak 1988 günlü, 88-19 sayýlý Kanunla ilk
kez biliþim suçlarýna iliþkin müstakil bir düzenleme
yapýlmýþtýr. Bu kanunda suça teþebbüs ve iþtirak gibi
genel hükümlerin yanýnda, haksýz yere bir bilgisayara
girme veya sistemde haksýz yere kalma, sistemdeki
verileri tahrip etme, deðiþtirme, yok etme veya baþka
veri yükleme, sistemin iþleyiþini engelleme veya
bozma, bilgisayar belgelerinde sahtekarlýk yapma,
böyle bir belgeyi bilerek kullanma þeklinde beþ tür
biliþim suçu oluþturulmuþtur. 1 Mart 1993 tarihinde
yürürlüðe giren Yeni Fransýz Ceza Kanununda konu,
“Mal aleyhine suç ve cürümler” baþlýklý birinci kitabýn
“Mala karþý diðer tecavüzler” baþlýklý II. babýnýn “Bilgileri
Otomatik Ýþleme Tabi Tutmuþ Sistemlere Yönelik
Saldýrýlar” baþlýklý III. faslýn içerisinde öncekinden
farksýz bir þekilde düzenlenmiþtir.
Almanya’da biliþim suçlarý ayrý bir yasayla deðil, Ceza
Kanunu Ýçerisinde düzenlenmiþ olup, konuyla ilgili
baþka yasalar da bulunmaktadýr. Alman Ceza
Kanunundaki düzenlemelerde, biliþim suçlarý Kýta
Avrupasý sistemine baðlý kalýnarak korunan hukukî
yararlara göre ilgili bölümler içerisinde hükme
baðlanmýþtýr. Örneðin yetkisiz eriþime karþý özel olarak
korunan biliþim sistemine yetkisiz girme suçunu
düzenleyen 202a maddesi, sýr aleyhinde iþlenen suçlar
arasýnda yer almýþtýr. Ayný þekilde verilere zarar
vermeye iliþkin 303a maddesi ve bilgisayar sabotajýyla
ilgili 303b maddesi de nasý ýzrar suçlarý arasýnda
düzenlenmiþtir. Almanya’da 13 Temmuz 1997 yýlýnda
kabul edilen Teleservisler Kanunu ile internet
yayýnlarýndan doðan ceza sorumluluðunun esaslarý
belirlenmiþtir. Bura göre internette yer alan içeriðin suç
unsuru ihtiva etmesi durumunda içerik saðlayýcý genel
hükümlere göre sorumlu kabul edilmektedir. Kanunla
eriþim saðlayýcýlarýnýn ceza sorumluluðunun olmadýðý
hüküm altýna alýnmýþ, servis saðlayýcýlarýn ise ana
bilgisayarlarýnda depoladýklarý baþkalarýna ait illegal
içerikli bilgilerin bu niteliðinden haberdar olmalarý ve
ayrýca bu bilgilerin internet üzerinden eriþilebilir
kýlýnmasýný teknik olarak önleme olanaðýna sahip
bulunmalarý hâlinde bu bilgelere eriþimi önlemezlerse,
belirtilen ihmali davranýþlardan dolayý sorumlu
tutulabileceði hüküm altýna alýnmýþtýr.
Hukukumuzda biliþim suçlarý, mülga 765 sayýlý Türk
Ceza Kanununda 6/6/1991 tarihli ve 3756 sayýlý
Kanunla yapýlan deðiþiklikle ilk defa düzenlenmiþtir. Bu
düzenlemeyle mülga 765 sayýlý Türk Ceza Kanununa
“Biliþim Alanýnda Suçlar” adýyla 525/a, 525/b, 525/c
ve525/d maddelerinden oluþan bir bab eklenmiþtir.
5/12/1951 tarihli ve 5846 sayýlý Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu’nun 2 nci maddesinde 7/6/1995 tarihli ve 4110
sayýlý Kanunla yapýlan deðiþiklikle “Herhangi bir þekilde
dil ve yazý ile ifade olunan eserler ve her biçim altýnda
ifade edilen bilgisayar programlarý ve bir sonraki
aþamada program sonucu doðurmasý koþuluyla
bunlarýn hazýrlýk tasarýmlarý” da “eser” sayýlarak
bilgisayar programlarýna yönelik bu Kanun
kapsamýndaki fiiller de suç sayýlmýþtýr.
23/2/1995 tarihli ve 4077 sayýlý Tüketicinin Korunmasý
Hakkýnda Kanunun 6/3/2003 tarihli ve 4822 sayýlý
Kanunla deðiþik 3 ncü maddesinde mal; “elektronik
ortamda kullanýlmak üzere hazýrlanan yazýlým, ses,
görüntü ve benzeri gayri maddi mallarý” da içerecek
þekilde tanýmlanmýþ, 9/A maddesiyle de mesafeli
sözleþmelerin “…görsel, telefon ve elektronik ortamda
veya
diðer
iletiþim
araçlarý
kullanýlarak”
gerçekleþtirilebileceði, elektronik ortamda yapýlan
sözleþmelerin teyit iþlemlerinin yeni elektronik ortamda
þantaj gibi suç teþkil eden içerikle ilgili düzenlemeler
ve idarî yaptýrýmlar öngörülmüþtür. Soruþturma ve
kovuþturma usullerine ise altýncý bölümde yer verilmiþ,
son bölümde de Tasarý ile yapýlmasý öngörülen
yönetmelikler ve geçici hükümler düzenlenmiþtir.
Tasarý ile, ülkemizde kullanýmý yaygýnlaþan biliþim
aðlarýnýn ortaya çýkartmýþ olduðu hukukî ve cezaî
sorunlarýn çözüme kavuþturularak biliþim aðý alanýnda
hukuk sistemimizin Avrupa Birliði normlarý ile
uyumunun saðlanmasý amaçlanmýþtýr.
MADDE GEREKÇELERÝ
MADDE 1- Maddeyle Kanunun amaç ve kapsamý
düzenlenmiþtir.
Tasarýyla; içerik saðlayýcý, yer saðlayýcý, biliþim aðý
hizmet saðlayýcý ve toplu kullaným olanaðý saðlayýcýlarý
gibi
biliþim
alanýnda
yer
alan
aktörlerin
sorumluluklarýnýn belirlenmesi, biliþim sistemi veya
biliþim aðý kullanýlarak iþlenen suçlarý ve bu suçlarýn
soruþturulmasý ve kovuþturulmasýna iliþkin esas ve
usûlleri düzenlemesi amaçlanmýþtýr.
Maddenin ikinci fýkrasýyla, Tasarýnýn amacý belirlenirken
birinci fýkrada sayýlan biliþim alanýndaki aktörler
bakýmýndan “Türkiye Cumhuriyeti’nde yerleþik” olma
ölçütü kabul edilmiþtir. Yerleþik olma ölçütü birçok ülke
internet ve benzeri biliþim aðý ortamlarýnda
sorumluluðun belirlenmesi bakýmýndan kabul edilen
temel bir ilkedir. Nitekim Avrupa Parlementosu ve
Konseyinin 2000/31 sayýlý Direktifinde de bu ölçüt genel
kural olarak belirlenmiþ, fakat Avrupa Birliði
hukukundan kaynaklanan bazý durumlar buna istisna
olarak kabul edilmiþtir. Türk hukuk sisteminin Avrupa
Birliði hukukuna uyumu anlamýnda genel ilke bu
maddede vurgulanmýþ olmakla birlikte istisnalar,
Ülkemizin Avrupa Birliðine üyeliði gerçekleþmeden
hukukumuz
bakýmýndan
bir
anlam
ifade
etmeyeceðinden Tasarý metnine alýnmamýþtýr. Madde
metninden de anlaþýlacaðý üzere, içerik saðlayýcýlar
bakýmýndan Türkiye Cumhuriyeti’nde yerleþik olma
kuralý kabul edilmemiþtir. Ancak içerik saðlayýcýlarýn suç
teþkil eden fiilleri ile hukukî sorumluluðu gerektiren
hareketlerinin söz konusu olmasý hâlinde cezaî
sorumluluk bakýmýndan Türk Ceza Kanununda yer alan
mülkilik, þahsilik ve koruma ilkeleri kapsamýnda bu
Kanun hükümlerine tabi olabileceklerdir. Hukukî
sorumluluk bakýmýndan ise genel hükümler
uygulanacaktýr.
MADDE 2- Maddeyle, Tasarýda geçen bazý terimlerin
tanýmlarýna yer verilmiþtir.
MADDE 3- Maddeyle, kiþilerin ifade ve bilgiye eriþim
özgürlüðünün esas olduðu belirtilmiþtir.
Bilindiði üzere, ifade özgürlüðü demokrasi, hukukun
üstünlüðü ve insan haklarýna saygý ilkelerinin temel
öðesidir. Bireylerin ve toplumlarýn geliþimlerinin en
önemli þartlarýndan birisi de bu özgürlüðün
kullanýlmasýnýn güvence altýna alýnmasý olup, devletler
bu özgürlüðe karþý yapýlacak müdahalelere karþý
gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Anayasanýn 25
inci maddesinde ifadesini bulan düþünce ve kanaat
hürriyeti ile 26 ncý maddesinde belirtilen düþünceyi
açýklama ve yayma hürriyeti, biliþim aðý hizmetleri
kapsamýnda bulunduðundan buna iliþkin faaliyetlerin
yerine getirilmesi de bu serbestlikten yararlanacaktýr.
Avrupa Birliðinin 2000/31 sayýlý e- ticaret direktifinde
bilgi toplumu hizmetlerinin serbest dolaþýmýnýn pek çok
durumda, tüm üye devletler tarafýndan onaylanmýþ
Biliþim ve Hukuk
yapýlabileceði hüküm altýna alýnmýþtýr. 15/1/2004 tarihli
ve 5070 sayýlý Elektronik Ýmza Kanununun 16 ncý
maddesiyle imza oluþturma verilerinin izinsiz kullanýmý
ve 17 nci maddesiyle elektronik sertifikalarda
sahtekarlýk suç hâline getirilmiþ bulunmaktadýr.
5237 sayýlý Türk Ceza Kanununda biliþim suçlarý,
“Biliþim Alanýnda Suçlar” baþlýklý ayrý bir bölümde 243
ve devamý maddelerinde düzenlenmiþ bulunmaktadýr.
Bu bölümde “biliþim sistemine girme” (m.243), “sistemi
engelleme, bozma, verileri yok etme veya deðiþtirme”
(m.244), “banka veya kredi kartlarýnýn kötüye
kullanýlmasý” (m.245), ve “tüzel kiþiler hakkýnda
güvenlik tedbiri uygulanmasý” (m.246) düzenlenmiþtir.
Ayrýca “nitelikli hýrsýzlýk” kenar baþlýklý 142/2-(e)
maddesinde hýrsýzlýk suçunun biliþim sistemlerinin
kullanýlmasý suretiyle iþlenmesi ve nitelikli dolandýrýcýlýk
kenar baþlýklý 158/1-(f) maddesinde düzenlenen
dolandýrýcýlýk suçunun “biliþim sistemlerinin, banka
veya kredi kurumlarýnýn araç olarak kullanýlmasý
suretiyle iþlenmesi aðýrlatýcý neden olarak hüküm altýna
alýnmýþtýr.
Biliþim aðý hizmetlerinin etkin ve doðru bir þekilde
verilmesi ile biliþim suçlarý ile mücadelede internet
servis saðlayýcýlarýnýn sorumluluklarýnýn belirlenmesi bir
ihtiyaç olup, bu konuyla ilgili henüz yasal bir
düzenleme yapýlmamýþtýr. Gerçekten de internet
ortamýnda hizmet veren içerik saðlayýcý ve eriþim
saðlayýcýlarýnýn
iþbirliðinin
biliþim
suçlarýyla
mücadelede ve biliþim hizmetlerinin kalitesinin
arttýrýlmasýnda önemli bir etkisi bulunmaktadýr. Tasarýyla
bu konudaki yasal boþluðun ortadan kaldýrýlmasý
amaçlanmakta, biliþim hizmeti verenlerin yerine
getirdikleri fonksiyona göre ayrým yapýlarak belirtilen
amaçlarla orantýlý ve mukayeseli hukuka paralel bir
þekilde sorumluluk esaslarý belirlenmektedir. Nitekim,
benzer düzenlemeler Alman Telehizmetler Kanunu ile
yapýlmýþ bulunmaktadýr. Alman Telehizmetler Kanunu,
biliþim ortamýnda hizmet verenleri içerik saðlayýcý,
servis saðlayýcý ve eriþim saðlayýcý olarak ayrýma tabi
tutmakta ve bu ayrýma göre deðiþik sorumluluk esaslarý
düzenlemektedir. Benzer düzenlemeler Fransa’da 21
Haziran 2004 tarihli Dijital Ekonomide Güven
Kanununda bulunmaktadýr.
Bilgisayarlarýn yaygýn kullanýmýyla birlikte artan biliþim
suçlarýnda, soruþturma makamlarýnýn bu suçlarla ilgili
soruþturmalarýn þekli ve kullanýlan delil toplama
yöntemleri de ayrýca önem arz etmektedir. Çünkü
biliþim aygýtlarýnýn nitelikleri ve biliþim aðlarýnýn yapýsý
söz konusu suçlarýn soruþturulmasýnda ve delil elde
edilmesinde çok büyük zorluklar ortaya çýkarmaktadýr.
Bununla birlikte bu aygýtlarda bulunan birçok elektronik
kayýt sadece biliþim suçlarýnda deðil, diðer bir takým
suçlarda da soruþturmalar için büyük öneme sahip
delilleri içlerinde barýndýrmaktadýr. Nitekim 5271 sayýlý
Ceza Muhakemesi Kanununun 134 üncü maddesinde
bilgisayarda, bilgisayar programlarýnda ve kütüklerinde
arama, kopyalama ve elkoyma hükümleri ayrýca
düzenlenmiþ bulunmaktadýr.
Tasarý, yedi bölümden oluþmaktadýr. Birinci bölümde,
Tasarýnýn amaç ve kapsamý belirtilerek Tasarý da geçen
bazý terimlerin tanýmý yapýlmýþ, ikinci bölümde ise,
internet
ortamýnda
hizmet
veren
aktörlerin
sorumluluklarý belirlenmiþtir. Tasarýnýn üçüncü
bölümünde, biliþim sistemlerine iliþkin suçlar
düzenlenmiþ, dördüncü bölümde biliþim sistemi
baðlantýlý suçlar düzenlenmiþtir. Ýçerik baðlantýlý suçlar
baþlýklý beþinci bölümde çocuk pornografisi, tehdit
103
Biliþim ve Hukuk
104
bulunan Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesinin 10 uncu
maddesinin birinci fýkrasýnda öngörülen ifade
özgürlüðü gibi genel prensiplerin, Avrupa Birliði
hukukuna spesifik yansýmasý þeklinde ortaya
çýkabileceði, bu nedenle bilgi toplumu hizmetlerinin
saðlanmasýna yönelik düzenlemelerin, söz konusu
eylemlerin özgürce yapýlmasýný garanti altýna alacak
nitelikte olmasý gerektiði ifade edilmektedir. Bu
özgürlükler, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi’nin 10
uncu maddesinin ikinci fýkrasýnda da belirtildiði üzere
ancak kanunla sýnýrlanabilecektir. Bu doðrultuda,
biliþim aðý üzerinden verilen hizmetlerin, yasaklayýcý
uygulamalar yerine, kendi kendini denetim yöntemleri
ile düzenlemenin yapýlmasý ve sürdürülmesi daha
uygun olacaktýr.
MADDE 4- Maddeyle, biliþim aðý hizmetlerine iliþkin
faaliyetlerin serbestliði ilkesi ifade edilmiþtir.
Tüm dünyada kabul gören genel bir kural olarak,
biliþim aðý hizmetlerine iliþkin faaliyetler serbest olup,
bu faaliyetlere baþlama, yürütme ve sona erdirme; izne,
bildirime veya baþka bir koþula baðlý tutulmamýþtýr.
Avrupa Birliðinin 2000/31 sayýlý e-ticaret direktifinin 4
üncü maddesiyle üye ülkeler, bilgi toplumu hizmeti
verilmesinin herhangi bir izne tabi tutulmamasý için
gerekli önlemleri almaya davet edilmektedir. Örneðin,
Alman Telehizmetler Kanununun 4 üncü maddesine
göre, telehizmetler herhangi bir lisansa veya sicile tâbi
deðildir.
MADDE
5Maddeyle,
içerik
saðlayýcýlarýn
sorumluluklarý belirlenmiþtir.
Tasarýyla, içerik saðlayýcýnýn; biliþim aðý üzerinden
kullanýcýlara sunduðu her türlü bilgi veya veriyi üreten,
deðiþtiren ve saðlayan gerçek veya tüzel kiþileri ifade
ettiði belirtilmiþtir. Buna göre, içerik saðlayýcý, biliþim
ortamýnda kullanýma sunduðu her türlü içerikten
sorumlu olacaktýr.
Maddenin ikinci fýkrasýnda ise, içerik saðlayýcýnýn,
baðlantý saðladýðý, baþkalarýna ait içeriklerden sorumlu
olmayacaðý kural olarak kabul edilmekle birlikte,
maddede belirtilen hâl ve þartlarýn gerçekleþmesi
durumunda genel hükümlere göre sorumlu olacaðý
hükme baðlanmýþtýr.
MADDE 6- Maddede, biliþim ortamýnda hizmet veren
yer, eriþim, hizmet ve içerik saðlayýcýlarýnýn, biliþim aðý
üzerinde kendi içeriklerinde hazýr bulundurmakla
yükümlü olduðu hususlar bentler hâlinde sayýlmýþtýr.
Avrupa Birliðinin 2000/31 sayýlý e-ticaret direktifinin 5
inci maddesiyle üye ülkeler, hizmet saðlayýcýlarýnýn bu
bilgilere kullanýcýlar ve yetkili makamlarýn kolaylýkla
eriþimlerini temin etmelerini saðlamakla yükümlü
tutulmaktadýr. Maddede sayýlan bu yükümlülükler
örneðin; Alman Kanununun 6 ncý, 2004 tarihli Fransýz
Dijital Ekonomide Güven Kanununun 43-10 uncu
maddesinde de yer almaktadýr.
MADDE 7- Maddeyle, içerik saðlayýcýlarýnýn
bilgilendirme yükümlülüðü hükme baðlanmýþtýr.
Maddenin birinci fýkrasýyla, içerik saðlayýcýnýn içeriðin
bir mal ve hizmetin satýmýna yönelik olmasý hâlinde
hangi bilgileri hazýr bulundurmakla yükümlü olacaðý
bentler hâlinde sayýlmýþtýr. Avrupa Birliðinin 2000/31
sayýlý e-ticaret Direktifinin 6 ncý maddesinde, ticari
nitelikteki bilgi toplumu hizmetlerinin taþýmasý gereken
asgari özellikleri belirlenmiþtir.
Maddenin ikinci fýkrasýyla, Avrupa Birliðinin 95/46 sayýlý
Veri Koruma Yönergesi ve 2002/58 sayýlý Elektronik
Haberleþmede Kiþisel Verilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðin
Korunmasý Direktifinin 5 inci maddesine paralel olarak
içerik saðlayýcý, kendisi ile iletiþim kuran kimselerin
bilgilerini gizli tutmakla yükümlü kýlýnmýþ, bu bilgileri, bu
kimselerin açýk onayý olmaksýzýn üçüncü kiþilere
iletemeyeceði ve baþka amaçlarla kullanamayacaðý
hükme baðlanmýþtýr.
MADDE 8- Tasarýyla, yer saðlayýcý; hizmet ve içerikleri
barýndýran sistemleri saðlayan veya iþleten gerçek veya
tüzel kiþileri ifade etmektedir. Maddenin birinci
fýkrasýyla; yer saðlayýcýnýn, yer saðladýðý içeriði kontrol
etmek veya hukuka aykýrý bir faaliyetin söz konusu olup
olmadýðýný araþtýrmakla yükümlü olmadýðý hükme
baðlanmýþtýr. Nitekim Avrupa Birliðinin 2000/31 sayýlý
Direktifinin 15 inci maddesiyle, hizmet saðlayýcýlarýna,
verilen hizmete iliþkin olarak herhangi bir þekilde illegal
faaliyet içerip içermediðini kontrol etmek gibi genel bir
izleme yükümlülüðünün öngörülemeyeceði ifade
edilmiþtir.
Maddenin ikinci fýkrasýna göre, yer saðlayýcý, yer
saðladýðý hukuka aykýrý içerikten, bu Tasarýnýn 15 ve 37
nci maddesinde öngörülen içeriðe eriþimin
engellenmesi usulleri hükümlerine göre haberdar
edilmesi ve engelleme yeteneði bulunmasý durumunda
yayýndan çýkarmak zorundadýr.
MADDE 9- Maddeyle, 12 nci maddede sayýlanlar
dýþýnda eriþim saðlayýcýnýn faaliyete baþladýktan sonra
bu keyfiyeti kuruma bildireceði hükme baðlanmýþ ve bu
bildirim eriþim saðlayýcý bakýmýndan bir yükümlülük
olarak öngörülmüþtür.
Maddenin ikinci fýkrasýyla, eriþim saðlayýcýlarýn birinci
fýkrada öngörülen yükümlülük kapsamýnda yapacaðý
bildirimde hangi hususlara yer verileceði yönetmeliðe
býrakýlmýþtýr. Biliþim aðlarý üzerinde veya biliþim aðlarý
vasýta kýlýnarak iþlenen suçlarýn soruþturulmasýnda ve
eriþimin engellenmesi tedbirlerinin uygulanmasýnda
eriþim saðlayýcýlarýna ulaþmak büyük önem arz
etmektedir. Uygulamada özellikle eriþim saðlayýcýlarýna
ulaþým konusunda büyük sýkýntýlar yaþanmakta ve hatta
halen kaç eriþim saðlayýcýnýn hizmet verdiði tam olarak
bilinmemektedir. Maddenin bu düzenlemesiyle bu
konuda yaþanan sorunlarýn ortadan kaldýrýlmasý
amaçlanmaktadýr.
MADDE 10- Maddeyle, yabancý hizmet saðlayýcýlarý
hakkýnda uygulanacak hükümlere yer verilmiþtir.
Madde düzenlemesinde, 5070 sayýlý Elektronik Ýmza
Kanununun 14 üncü maddesi hükmü dikkate alýnmýþtýr.
Maddenin birinci fýkrasýna göre, yabancý bir ülkede
kurulu hizmet saðlayýcýnýn hukukî sorumluluk ve
yükümlülükleri uluslararasý antlaþmalara göre
belirlenecektir.
Maddenin ikinci fýkrasýnda ise, uluslararasý bir
anlaþmanýn bulunmamasý hâlinde hukukî sorumluluk
ve yükümlülüklerin karþýlýklýlýk ilkesine göre
belirleneceði hükme baðlanmýþtýr.
Maddenin üçüncü fýkrasýnda, yabancý bir ülkede kurulu
hizmet saðlayýcýsý tarafýndan verilen hizmetlerin
Türkiye’de kurulu bir hizmet saðlayýcý tarafýndan da
yüklenilmesi
durumunda,
bu
hizmetin
yürütülmesinden doðacak zararlardan Türkiye’deki
hizmet saðlayýcýsýnýn da müteselsilen sorumlu
tutulacaðý ifade edilmiþtir.
MADDE 11- Maddede, eriþim saðlayýcýsýnýn
yükümlülükleri düzenlenmiþtir.
kiþilere
iletemeyecek
ve
baþka
amaçlarla
kullanamayacaktýr.
Maddenin ikinci fýkrasýyla, adlî veya idarî bir soruþturma
ve kovuþturmaya iliþkin hükümlerin saklý tutulacaðý
vurgulanmýþtýr. Nitekim adlî veya idarî bir soruþturma
veya kovuþturma söz konusu olduðunda soruþturma
ve kovuþturma makamlarýnýn bilgileri talep etme ve bu
bilgileri kullanma esas ve usulleri kendi ilgili
kanunlarýnda ayrýntýlý olarak düzenlendiðinden,
maddede istisnai bir kurala yer verilmiþtir.
MADDE 14- Maddede toplu kullaným saðlayýcýlarýnýn
sorumluluklarýna iliþkin yükümlülüklere yer verilmiþtir.
Mevzuatýmýzda, özellikle halk arasýnda “internet
kafeleri” olarak bilinen iþyerleri de dahil olmak üzere
ticari amaçlarla internete toplu eriþim imkâný saðlayan
mekanlarla ilgili Ýçiþleri Bakanlýðýnýn yayýnlamýþ olduðu
Ýnternet Kafeleri Genelgesi dýþýnda herhangi bir
düzenleme bulunmamaktadýr. Oysa ki özellikle
çocuklarýn Ýnternetteki zararlý ve illegal içerikten
korunmasý amacýyla, internete eriþim için yoðun olarak
kullanýlan bu yerlerin çalýþma esas ve usullerinin
düzenlenmesine büyük ihtiyaç bulunmaktadýr. Avrupa
Konseyinin 1999/276 ve 2005/854 sayýlý kararlarý ile üye
ülkeler internetin güvenli kullanýlmasýnýn saðlanmasý
için filtreleme ve derecelendirme programlarý gibi
koruyucu programlar geliþtirmeye ve ayný amaçla
eðitim ve tanýtým faaliyetlerini yaygýnlaþtýrmaya davet
edilmektedir.
Birinci fýkrayla, ticari amaçla, toplu kullaným olanaðý
saðlayanlarýn, bir yetki belgesi almakla yükümlü
tutulduðu ifade edilmiþ, yetki belgesine iliþkin usûl ve
esaslarýn Ýçiþleri Bakanlýðý tarafýndan hazýrlanacak bir
yönetmelikle düzenleneceði hükme baðlanmýþtýr.
Ýkinci fýkraya göre, toplu kullaným olanaðý saðlayýcýlar,
bu Tasarýnýn kapsamýna giren “içerikle ilgili suçlara”
iliþkin içeriðe eriþimi önleyici tedbirleri almakla yükümlü
olacaklardýr. Söz konusu tedbirler ise yönetmelikte
belirlenecektir.
MADDE 15- Maddeyle, içerik nedeniyle haklarý ihlale
uðrayan gerçek veya tüzel kiþilerin, içeriðe eriþimin
düzeltilmesi ve engellenmesine yönelik baþvuru usulü
düzenlenmiþtir.
Maddenin birinci fýkrasýyla, içerik nedeniyle haklarý
ihlale uðrayan gerçek veya tüzel kiþiler, içeriðin
düzeltilmesini öncelikli olarak içerik saðlayýcýsýna
baþvurarak isteyebileceklerdir. Ancak, haklarý ihlale
uðrayanlarýn içerik saðlayýcýsýna eriþememeleri halinde
terditli bir baþvuru usulü öngörülmek suretiyle
maddede sayýlanlara baþvuruda bulunarak içeriðin
düzeltilmesi yoluna gidebilmelerine imkân saðlanmýþtýr.
Esasen bu madde düzenlemesiyle, içerik nedeniyle
haklarý ihlale uðrayanlar bakýmýndan iki aþamalý bir
baþvuru usulü öngörülmüþtür. Bunlardan ilki birinci
fýkrada belirtilen “içeriðin düzeltilmesi” usulüdür.
Ýkincisi ise, birinci aþamadaki baþvurunun neticesiz
kalmasý hâlinde yargý yolu ile “içeriðin engellenmesi”
usulüdür. Maddenin ikinci fýkrasýyla, birinci fýkrada
belirtilen eriþimin düzeltilmesi yolundan bir sonuç
alýnamamasý hâlinde eriþimin engellenmesi yoluna ne
suretle gidileceðine iliþkin ayrýntýlý düzenlemelere yer
verilmiþtir. Madde düzenlemesiyle, haklarý ihlale
uðrayanlar yerleþim yerinde bulunan sulh ceza
mahkemesine baþvurarak içeriðin engellenmesini talep
edebileceklerdir. Maddede ayrýca, sulh ceza hâkiminin
Biliþim ve Hukuk
Maddenin birinci fýkrasýna göre, eriþim saðlayýcýlarý;
herhangi bir kullanýcýsýnýn yayýnladýðý hukuka aykýrý
içerikten, bu Kanun hükümlerine uygun olarak
haberdar edilmesi hâlinde ve engelleme yeteneði
bulunmasý durumunda yayýndan çýkarmak ve eriþimi
engellemekle, saðladýðý hizmetlere iliþkin trafik
bilgilerini bir yýldan az ve beþ yýldan fazla olmamak
üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla
ve bu bilgilerin doðruluðu ve bütünlüðünü saðlamakla,
faaliyetine son vereceði tarihten en az üç ay önce
durumu Kuruma ve içerik saðlayýcýlarýna ve
müþterilerine bildirmekle yükümlü olacaktýr.
Maddenin ikinci fýkrasýyla, eriþim saðlayýcýlarýn kendileri
tarafýndan nakledilen bilgileri kontrol etmek veya
hukuka aykýrý bir faaliyetin söz konusu olup olmadýðý
konusunda araþtýrma yapmakla yükümlü olmayacaklarý
genel kuralý getirilmektedir.
Eriþim saðlayýcýlarý, kullanýcýlarýna biliþim aðýna eriþim
olanaðý saðlayan her türlü gerçek veya tüzel kiþileri
ifade etmektedir. Biliþim aðlarý üzerinde hizmet
verenlerin teknik altyapýsý ve kontrol imkânlarý
birbirinden oldukça farklýdýr. Buna göre biliþim aðýnda
hizmet verenler; internet aðýnýn iþleticisi, eriþim
saðlayýcý, içerik saðlayýcý ve yer saðlayýcý olarak
sayýlabilir. Bu kavramlar somut kiþilere göre deðil
yapýlan iþin niteliðine göre bir taným içermektedir. Bu
sebeple, hukukî sorumluluklarýn belirlenmesinde
hizmet verenlerin o anki iþlevlerinin doðru tespit
edilmesi gerekmektedir.
Yer saðlayýcý ve eriþim saðlayýcýlarýn internette
saðladýklarý tüm içeriði kontrol etmeleri ve bazý bilgileri
engellemeleri teknik olarak mümkün deðildir.
Dolayýsýyla bu servis saðlayýcýlarýna hukuken herhangi
bir sorumluluk yüklenememektedir. Nitekim ABD’de
1998 yýlýnda yürürlüðe giren “Dijital Milenyum Telif
Haklarý Yasasý (DMCA-Digital Millenium Copyright
Act)”na göre internet eriþiminin alt yapýsýný oluþturan
hizmetleri gören ve sadece iletiþim hizmeti saðlayan
internet servis saðlayýcýlarýn yaptýklarý aracýlýk
dolayýsýyla
herhangi
bir
sorumluluklarý
bulunmamaktadýr. Benzer hükümler konuyla ilgili diðer
kanunlarda da mevcuttur. Avrupa Birliðinin 2000/31
sayýlý e- ticaret Direktifinin 12, 13, 14 ve 15 inci
maddeleriyle
internet
servis
saðlayýcýlarýnýn
sorumluluklarý belirlenmiþ bulunmaktadýr. Örneðin,
Alman Telehizmetler Kanununun 8 ve devamý
maddelerinde benzer hükümler bulunmaktadýr.
MADDE 12- Maddeyle, internet üzerinden hizmet
veren tüm hizmet saðlayýcýlarý için genel bir yükümlülük
kuralý getirilmiþ ve bu yükümlülükler bentler hâlinde
sayýlmýþtýr.
MADDE 13- Maddeyle, Avrupa Birliðinin 95/46 sayýlý
Veri Koruma Yönergesi ve 2002/58 sayýlý Elektronik
Haberleþmede Kiþisel Verilerin Ýþlenmesi ve Gizliliðin
Korunmasý Direktifi doðrultusunda eriþim saðlayýcýnýn
bilgi saklama yükümlülüðü düzenlenmektedir. Eriþim
saðlayýcý içerik saðlayýcýlarýndan ve müþterilerinden
yönetmelikte belirtilen gerekli bilgiler hariç, bilgi talep
edemeyecek ve bu bilgileri kiþinin rýzasý dýþýnda elde
edemeyecek, iletiþimine aracýlýk ettiði içeriklerin
bütünlüðünü ve gizliliðini saðlamakla ve verdiði hizmeti
kullananlara iliþkin bilgileri, baþkalarýnýn elde etmesini
engellemekle sorumlu olacaktýr. Eriþim saðlayýcýnýn bu
yükümlülüðüne iliþkin tedbirlerin esas ve usulleri
yönetmelikte belirlenecektir. Ayrýca eriþim saðlayýcý bu
bilgileri hizmeti kullananlarýn onayý olmaksýzýn üçüncü
105
Biliþim ve Hukuk
106
vereceði kararýn hüküm ve sonuçlarýnýn ne þekilde
olacaðý da düzenlenmiþtir.
Maddenin üçüncü fýkrasýnda baþvurunun ne þekilde
yapýlacaðýna iliþkin þeklî ve usulî hükümlere yer
verilmiþtir.
Maddenin son fýkrasýnda ise, sulh ceza hâkimince
eriþimin engellenmesi kararýnýn verilmesi hâlinde bu
kararýn ne suretle yerine getirileceðine iliþkin
hükümlere yer verilmiþtir.
MADDE 16- Maddeyle, eriþim saðlayýcýlarýnýn Tasarýda
yer alan hükümlerin uygulanmasýna iliþkin faaliyet ve
iþlemlerinin denetiminin Telekomünikasyon Kurumunca
yerine getirileceði hükme baðlanmýþtýr.
MADDE 17- Maddeyle, Avrupa Konseyi Siber Suç
Sözleþmesine paralel bir þekilde bir biliþim sistemine
hukuka aykýrý olarak girme, sistemde kalmaya devam
etme, veri veya program elde etme ve elde edilen veri
veya programlarýn üçüncü kiþilere gönderilmesi suçlarý
ve bu suçlara iliþkin yaptýrýmlar düzenlenmiþtir.
Maddeyle, esasen kiþilerin özel hayatlarýnýn
dokunulmazlýðý, kiþisel ve ticari verilerinin korunmasý
gibi bir çok hukukî yarar korunmakta, biliþim
sistemlerinin
güvenliðinin
saðlanmasý
amaçlanmaktadýr. Maddede zikredilen “hukuka aykýrý
olarak girme” fiili bilgisayar, çevre birimleri, iletiþim
altyapýsý ve yazýlýmlardan (sistem, uygulama yazýlýmlarý)
oluþan veri iþleme, saklama, iletmeye yönelik
sistemlere eriþimi ifade etmektedir. Suç, konusu
itibariyle bir “zarar suçu” deðil, “tehlike suçu”dur.
Baþka bir anlatýmla suçun oluþabilmesi için zararýn
gerçekleþmesi þart deðildir. Maddenin birinci fýkrasýnýn
(a) bendinde tanýmlanan suç, serbest hareketli bir
suçtur. Yani bir biliþim sisteminin bütününe veya bir
kýsmýna hukuka aykýrý olarak girilmesi veya herhangi bir
þekilde bu sistemde kalmaya devam edilmesi
hareketleri bakýmýndan suçun tamamlanmasý için bir
ayrým gözetilmemiþtir. Failin neticeye yönelik seçimlik
hareketlerden
birisini
hukuka
aykýrý
olarak
gerçekleþtirmesi yeterlidir. Suçla korunan hukukî yarar,
kiþilerin mahremiyet alanlarýdýr. Baþka bir anlatýmla
kiþinin özel hayatý, sýrlarý veya ticari sýrlarý bu maddenin
koruduðu hukukî yararlar arasýnda sayýlmak gerekir.
Sisteme eriþim gerçekleþtiðinde veya hukuka uygun
olarak girildikten sonra hukuka aykýrý olarak kalmaya
devam edilmesi halinde suç oluþacaktýr. Bu halde suç,
niteliði itibariyle mütemadi suç þekline dönüþecektir.
Baþka bir anlatýmla bir biliþim sistemine hukuka uygun
bir þekilde girildikten sonra hukuka aykýrý olarak
kalmaya devam edilmesi halinde haksýzlýk teþkil eden
ve suçun konusunu oluþturan maddi fiilin devamý söz
konusu olacaðýndan bu devam edegelen haksýzlýk hâli
suçun mütemadi bir suç niteliðine dönüþmesine
sebebiyet verecektir.
Benzer düzenlemeler mukayeseli hukukta da
bulunmaktadýr. Örneðin; Ýtalyan Ceza Kanununun
615ter maddesiyle güvenlik önlemleriyle korunan
biliþim veya telematik sistemlerine hukuka aykýrý bir
þekilde girme veya böyle bir sistemde rýza göstermeye
yetkili kiþinin rýzasý olmaksýzýn kalma fiili suç olarak
düzenlenirken, Fransýz Ceza Kanununun 323-1
maddesiyle bilgileri otomatik iþleme tabi tutmuþ bir
sistemin tamamýna veya bir kýsmýna, aldatýcý
hareketlerle eriþmek veya kalmaya devam etmek
cezalandýrýlmaktadýr. Yine Alman Ceza Kanunu 202a
maddesine göre, herhangi bir kiþi yetkisiz þekilde
kendisi veya baþkasý için yetkisiz eriþime karþý özel
olarak korunan sistemden veri elde ederse üç yýla
kadar hapis veya para cezasýyla cezalandýrýlmaktadýr.
Birinci fýkranýn (b) bendiyle, bir biliþim sistemine
hukuka aykýrý olarak girerek, veri veya program elde
edilmesi cezaî yaptýrýma baðlanmýþtýr.
Birinci fýkranýn (c) bendinde ise, fiile baðlý bir artýrým
sebebi düzenlenmek suretiyle elde edilen veri ve
programlarýn baþkalarýna gönderilmesi hâlinde,
verilecek cezanýn artýrýlacaðý öngörülmüþtür.
Birinci fýkranýn (d) bendinde, fiile baðlý bir indirim
sebebi düzenlenerek, bedeli karþýlýðý yararlanýlabilen
sistemler hakkýnda suçun iþlenmesi hâlinde, cezanýn
indirileceði belirtilmiþtir.
Dikkat edilmelidir ki, maddenin birinci fýkrasýnda
tanýmlanan suçlarýn iþlenebilmesi için fiilin hukuka
aykýrý olarak gerçekleþtirilmesi bir ön þart olarak
aranmýþtýr. Baþka bir anlatýmla iþlenen fiilin, maddi ceza
hukuku
bakýmýndan
“cezasýzlýk
sebebi”
ile
örtüþmemesi gerekir. Örneðin, somut fiilde maðdurun
rýzasýnýn olmasý, meþru savunma ya da zorunluluk hâli
gibi klasik cezasýzlýk sebeplerinin gerçekleþmesi
halinde cezaî sorumluluk olmayacaktýr. Suç, manevi
unsuru itibariyle “kasýtlý” olarak iþlenebilen bir suçtur.
Somut olayda kastýn gerçekleþip gerçekleþmediðinin
Türk Ceza Kanununun 5 inci maddesi hükmü de
dikkate alýnarak Türk Ceza Kanununun genel
hükümleri
çerçevesinde
deðerlendirilmesi
gerekmektedir. Baþka bir anlatýmla, kasýt suçun
oluþumu bakýmýndan olmazsa olmaz bir önkoþuldur.
Belirtmek gerekir ki; maddenin birinci fýkrasýnda
tanýmlanan suçlarýn oluþabilmesi için fiilin, “biliþim aðý
aracýlýðý ile” iþlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle fiilin,
biliþim aðý aracýlýðýyla iþlenmemesi hâlinde fiil
cezalandýrýlabilir bir suç olarak kalmaya devam
edecektir. Bu halde Türk Ceza Kanununun “Biliþim
sistemine girme” baþlýklý 243 üncü maddesi
uygulanabilecektir.
Maddenin ikinci fýkrasýnda ise, birinci fýkrada sayýlan
suçlarýn iþleniþ þekli, konusu bu suçlarla korunan
hukukî yarar ile suç ve ceza siyaseti ilkeleri dikkate
alýnarak suçlarýn soruþturma ve kovuþturulmasýnýn
maðdurun þikâyetine baðlý olacaðý hükme baðlanmýþtýr.
MADDE 18- Madde, veri iletiþiminin gizliliði hakkýný
korumaktadýr. Ýletiþimin gizliliði Avrupa Ýnsan Haklarý
Sözleþmesinin 8 inci maddesinde korunan bir haktýr.
Maddeyle Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleþmesinin 3
üncü maddesinde öngörülen yasadýþý müdahale fiili
düzenlenmekte, biliþim aðýna baðlanarak veya
baðlanmaksýzýn aðdaki verileri hukuka aykýrý olarak
herhangi bir þekilde izleme suç haline getirilmektedir.
Ancak maddenin ikinci fýkrasýnda tarif edilen izleme fiili
ileri teknoloji, bilgi ve donaným gerektirdiðinden bu fiil
için daha aðýr bir ceza öngörülmüþtür. Nitekim 2002/58
sayýlý Elektronik Haberleþmede Kiþisel Verilerin
Ýþlenmesi ve Gizliliðin Korunmasý Direktifinin 5 inci
maddesiyle bahsi geçen fiillerin üye ülkeler tarafýndan
cezalandýrýlmasý istenilmektedir.
MADDE 19- Avrupa Konseyi Siber Suç sözleþmesinin
4 üncü maddesine paralel bir þekilde düzenlenen
maddeyle, bilgisayar verileri veya programlarýnýn
bütünlüðü ve iþleyiþinin korunmasý amaçlanmýþtýr. Bu
doðrultuda bir biliþim aðý aracýlýðýyla; biliþim sisteminde
bulunan verileri veya programlarý hukuka aykýrý olarak
bozan, silen, deðiþtiren, yok eden, eriþilmez kýlan veya
sisteme veri veya program yerleþtiren veya ekleyen
nitelik taþýyan fiillerin iþlenmesinden önce kaynaðýnda
cezalandýrýlmasýna matuf hukuksal düzenlemelerin
yapýlmasý bir zorunluluk olarak karþýmýza çýkmaktadýr.
Avrupa Konseyi Siber Suçlar Sözleþmesinin 6 ncý
maddesiyle, üye ülkeler söz konusu cihazlarýn kötüye
kullanýlmasýný cezalandýrmaya davet edilmektedir. Bu
baðlamda bazý ülkeler de buna paralel düzenlemeleri
kanunlarýnda yapmýþ bulunmaktadýr. Örneðin,
Amerikan Suçlar Ve Ceza Usulü Kanununun 2512 nci
maddesiyle elektronik iletiþime müdahaleye imkân
saðlayan cihazlarýn üretimi, daðýtýlmasý, elde
bulundurulmasý
ve
reklamýnýn
yapýlmasý
yasaklanmaktadýr.
Maddeyle, Tasarýda yer alan suçlarýn iþlenmesi
amacýyla donaným ve yazýlým üretilmesi, uyarlanmasý,
satýlmasý, saðlanmasý, ithal edilmesi, daðýtýmýnýn
yapýlmasý veya bu amaçla biliþim sisteminin tamamýna
veya bir kýsmýna eriþimi mümkün kýlan parola, eriþim
kodu veya benzer verinin saðlanmasý suç olarak
düzenlenmiþ ve cezaî yaptýrýma baðlanmýþtýr.
MADDE 22- Maddede biliþim sistemini kullanarak
iþlenen sahtecilik fiilleri suç olarak cezalandýrýlmýþ
bulunmaktadýr.
Maddenin amacý klasik anlamda somut belgelerle ilgili
sahteciliðe paralel bir suç ihdas etmektir. Baþka bir
anlatýmla maddi ceza hukukundaki bir belgedeki
ifadenin ya da beyanýn görsel olarak okunabilirliðini
þart koþan ve elektronik ortamda saklanan verilere
uygulanamayan geleneksel sahteciliklerle ilgili hukukî
boþluklarýn doldurulmasýdýr.
Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleþmesinin 7 nci
maddesiyle klasik anlamdaki evrakta sahtecilik suçuna
paralel bir þekilde biliþim ortamýnda saklanan verilerde
sahtecilik
yapýlmasýnýn
cezalandýrýlmasý
öngörülmektedir. Buna göre, maddede tanýmlanan
sahtecilik, biliþim sisteminde yer alan verinin doðruluðu
ve güvenilirliði ile oluþturduðu hukukî deðerin, bu
verinin deðiþtirilmesi veya bozulmasý neticesinde
kaybolmasý veya deðiþikliðe uðramasý sonucunu
doðuracak þekilde veri üzerinde gerçekleþtirilen her
türlü fiildir. Bu maddede tarif edilen fiil, 19 uncu
maddede tarif edilen fiillere benzemekle birlikte,
maddedeki
suçun
oluþabilmesi
için,
fiilin
gerçekleþmesiyle hukuk alanýnda sonuç doðurabilecek
nitelikte bir hukukî deðere sahip yeni bir verinin ortaya
çýkmasý gerekmektedir.
Maddenin ikinci fýkrasýnda, birinci fýkrada sayýlan fiillerin
iþlenmesi suretiyle bir belge oluþturulmasý halinde,
Türk Ceza Kanununun belgede sahtecilik hükümlerine
göre ayrýca ceza verilmesi öngörülmektedir.
MADDE 23- Maddeyle biliþim aðlarý kullanýlarak Türk
Ceza Kanununun 157 ve devamý maddelerinde
düzenlenen dolandýrýcýlýk hükümleri veya diðer
kanunlarla düzenlenen suçlar kapsamýna girmeyen
haksýz kazanç saðlama eylemi cezalandýrýlmaktadýr.
MADDE 24- Maddeyle biliþim aðý üzerinden, kendi
kimliðini gizlemek suretiyle bir baþkasý gibi davranarak,
kendisi veya baþkasý için yarar temin etmek veya
baþkasýna zarar vermek amacýyla kiþileri yanýltarak bilgi
toplama eylemi cezalandýrýlmaktadýr. Esasen bu
hüküm, Türk Ceza Kanunu 135 ve devamý
maddelerinde yer alan kiþisel verilerin hukuka aykýrý
olarak kaydedilmesi suçunun özel bir þeklini
düzenlemektedir. Burada kiþiler bilgilerini kendi
Biliþim ve Hukuk
veya veri veya programlara zarar veren kimselerin fiilleri
suç olarak düzenlenmiþ ve cezaî yaptýrýma
baðlanmýþtýr. Ayný eylemler örneðin; Alman Ceza
Kanununun 303a, Fransýz Ceza Kanununun 323-2,3
maddelerinde de düzenlenmiþtir.
Maddede geçen “bozmak” deyimi özellikle veri veya
programlarýn bütünlüðünün ya da bilgi içeriðinin
olumsuz biçimde deðiþtirilmesi anlamýný taþýmaktadýr.
“Silmek” ibaresi ise, fiziksel anlamda bir cismin yok
edilmesi anlamýyla eþdeðerdir. Baþka bir anlatýmla
veriler, yok edilmek suretiyle tanýnmaz hâle
getirilmektedir. “Eriþilmez kýlmak” ibaresi verilerin
saklandýðý bilgisayara ya da veri taþýyýcýsýna eriþim olan
bir kiþi için verilerin ulaþýlabilirliðini önleyen ya da sona
erdiren bir fiil anlamýný taþýmaktadýr. “Deðiþtirme”
ibaresi, mevcut bir verinin farklý bir hâle getirilmesidir.
Maddede düzenlenen suç, “seçimlik hareketli” bir
suçtur. Suçun oluþabilmesi için zararýn meydana
gelmesi þart deðildir. Baþka bir anlatýmla suç bir zarar
suçu deðildir. Suçun oluþabilmesi için maddede yer
alan seçimlik hareketlerin hukuka aykýrý olarak
gerçekleþtirilmesi gerekir. Belirtmek gerekir ki;
maddedeki fiillerin bir biliþim aðý marifetiyle iþlenmesi
gerekmektedir. Suç, manevi unsur itibariyle kasýtlý
olarak iþlenebilen bir suçtur. Suçun iþlenmesinde bir
biliþim aðýnýn kullanýlmamasý halinde, fiil hakkýnda Türk
Ceza Kanununun 244 üncü maddesinin birinci ve ikinci
fýkralarý uygulanabilecektir.
MADDE 20- Avrupa Konseyinin (89) 9 sayýlý tavsiye
kararýnda “bilgisayar sabotajý” olarak da nitelendirilen
ve Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleþmesinin 5 inci
maddesinde tarif edilen sistemin çalýþmasýna
müdahale fiili suç olarak düzenlenmiþtir. Maddedeki
düzenlemeye göre; bir biliþim sisteminin çalýþmasýný
veya iþleyiþini tamamen veya kýsmen engellenmesi,
eriþilmez kýlýnmasý veya bozulmasý fiilleri seçimlik
hareketli bir suç olarak tanýmlanmýþ ve cezaî yaptýrýma
baðlanmýþtýr. Sistemin tam olarak çalýþmasýný
engelleyen her türlü müdahale suç olarak kabul
edilecektir.
Maddede geçen “engelleme” ibaresi bilgisayar
sisteminin uygun iþleyiþine müdahale eden fiiller olarak
anlaþýlmasý gerekir. Bu engelleme, bilgisayar verilerine
yeni veriler eklemek, bilgisayar verilerini baþka yerlere
iletmek, tahrip etmek, silmek, bozmak veya eriþilmez
kýlmak yoluyla yapýlmýþ olmalýdýr. Belirtmek gerekir ki,
engelleme keyfiyetinin “ciddi ölçüde” olmasý gerekir.
Yine engellemenin haksýz bir biçimde yapýlmýþ olmasý
da aranacaktýr. Suç, manevi unsuru itibariyle kasýtlý
olarak iþlenebilen bir suçtur.
MADDE 21- Maddede araçlarý kötüye kullanma suçu
düzenlenmiþtir.
Ülkemizde henüz Tasarýda yer elan suçlarýn iþlenmesi
için gerekli olan donaným ve yazýlýmlarýn üretimini,
satýlmasýný ve benzeri fiilleri cezalandýran herhangi bir
yasal düzenleme bulunmamaktadýr. Bu nevi suçlarý
iþlemek genellikle eriþim araçlarýnýn (Hacker araçlarý)
ya da baþka araçlarýn bulundurulmasýný gerektirdiði
için, bu araçlarý suç iþlemek üzere elde etmeye yönelik
üretim, satým, daðýtým, ithal veya ihracý alanýnda baþka
bir deyimle bir tür karaborsanýn doðmasýna yol
açabilecek eðilimin olduðu tartýþmasýz bir gerçektir. Bu
tehlikelere karþý etkin ve caydýrýcý bir biçimde mücadele
edebilmek için suç ve ceza siyaseti bakýmýndan ceza
hukuku teknik ve araçlarýnýn bu nevi tehlikeli potansiyel
107
Biliþim ve Hukuk
108
rýzalarýyla vermekte, fakat bu rýzalarý failin hileli
eylemleriyle sakatlanmaktadýr.
Maddenin ikinci fýkrasýnda ise, maddede yer alan
suçun soruþturma ve kovuþturulmasý da maðdurun
þikâyetine baðlý olacaðý belirtilmiþtir.
MADDE 25- Maddenin birinci fýkrasýyla, halký yanýltacak
þekilde, kamu kurum, kuruluþ ve kurullarý ile gerçek ve
tüzel kiþilerin biliþim aðýndaki hizmetlerini veya
kimliklerini taklit eden kiþilerin fiilleri suç olarak
düzenlenmiþ ve cezaî yaptýrýma baðlanmýþtýr.
Belirtmek gerekir ki, 23/02/2006 tarihli ve 5464 sayýlý
Banka Kartlarý Ve Kredi Kartlarý Kanununun 3 üncü
maddesi, kredi kartýný, fiziki varlýðý bulunmayan kart
numaralarýný da kapsayacak þekilde tanýmladýðýndan,
Türk Ceza Kanununun 245 inci maddesine benzer bir
düzenlemeye yer verilmesine gerek görülmemiþtir.
Maddenin ikinci fýkrasýnda ise, fiile baðlý bir artýrým
nedeni öngörülerek fiil neticesinde bir zarar meydana
gelmesi halinde hükmedilecek cezanýn artýrýlacaðý
öngörülmüþtür.
MADDE 26- Maddeyle çocuk pornografisini elektronik
ortamda üretimi, bulundurulmasý ve daðýtýmý çeþitli
yönleriyle suç olarak tanýmlanmýþtýr.
Birçok ülkede çocuk pornografisinin geleneksel üretimi
ve fiziksel daðýtýmý suç olarak tanýmlanmýþ olmasýna
raðmen, bu tür malzemelerin alýþveriþinde baþlýca araç
olarak biliþim aðlarýnýn kullanýmýnýn yaygýn bir þekilde
artmasý karþýsýnda çocuklarýn bu yeni cinsel sömürü ve
tehdit þekline karþý savunulmasý için uluslararasý hukukî
bir araca ve iç hukuklarda da spesifik koruyucu
hükümlere yer verilmesi kuvvetle hissedilmiþ
bulunmaktadýr.
Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleþmesinin 9 uncu
maddesinde çocuk pornografisine iliþkin suçlar
düzenlenmiþtir. Türk Ceza Kanununun 226 ncý
maddesinde, müstehcenlik ve çocuklarýn bu tür zararlý
yayýnlara karþý korunmasýna iliþkin hükümlere yer
verilmiþtir. Türk Ceza Kanununun 226 ncý maddesinin
ikinci fýkrasýnda, müstehcen görüntü, yazý veya sözlerin
ba¬sýn ve yayýn yolu ile yayýnlanmasý veya
yayýnlanmasýna aracýlýk edilmesi, ayrý bir suç olarak
tanýmlanmýþ, üçüncü fýkrada, müstehcenliðe karþý
çocuklarý korumaya yönelik iki ayrý suç tanýmýna yer
verilmiþtir. Bunlardan birincisi; müstehcen görüntü, yazý
veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocuklarýn
kullanýlmasý sure¬tiyle oluþmaktadýr. Ýkinci suç ise, bu
ürünlerin ülkeye sokulmasý, çoðaltýl¬masý, satýþa arzý,
satýþý, nakli, depolanmasý, ihracý, bulundurulmasý ya da
baþkalarýnýn kullanýmýna sunulmasý fiillerinden birinin
iþlenmesiyle oluþ¬maktadýr. Her ne kadar Türk Ceza
Kanununda konuyla ilgili benzer düzenlemelere yer
verilmiþ ise de söz konusu fiillerin, biliþim ortamýnda
üretimi ve daðýtýmýnýn çok daha kolay biçimde
gerçekleþebildiði dikkate alýnarak, ayrýca çocuk
pornografisi ile sýnýrlý olarak özel bir düzenlemeye
madde metninde yer verilmiþtir.
Maddenin birinci fýkrasýna göre; bir çocuða veya çocuk
gibi görünen veya çocuk olduðu izlenimi veren bir
kiþiye ait gerçek ya da temsili görüntü, yazý veya sesleri
içeren pornografik ürünleri biliþim ortamýnda daðýtmak
amacýyla üretilmesi suç olarak tanýmlanmýþ ve cezaî
yaptýrýma baðlanmýþtýr. Dikkat edilmelidir ki madde
metninde yer alan suçun oluþumu için pornografik
ürünlerin daðýtým amacýyla üretilmesi gerekmektedir.
Daðýtým malzemenin aktif olarak yayýnlanmasýdýr. Bir
bilgisayar sistemi üzerinden baþka bir kiþiye çocuk
pornografisi göndermek, çocuk pornografisi yayma
suçu olarak telakki edilecektir. Maddede yer alan suçun
manevi unsuru özel kasttýr. Baþka bir anlatýmla
pornografik ürünlere daðýtým amacýyla üretilmesi suçun
oluþumu için aranacaktýr.
Maddenin ikinci fýkrasýnda, birinci fýkra kapsamýna
giren ürünlerin, biliþim aðý üzerinden tanýtýmý, sunumu,
kiraya verilmesi veya satýþa arz edilmesi suç olarak
düzenlenmiþ ve cezaî yaptýrýma baðlanmýþtýr. Madde
metninde geçen “sunan” ibaresi, çocuk pornografisi
elde etmek amacýyla baþka kiþilere baþvurmayý da
kapsamaktadýr. Bu, malzemeyi sunan kiþinin onu
gerçekten saðlayabileceði anlamýna gelmektedir.
Maddenin son fýkrasýnda ise, birinci fýkra kapsamýna
giren ürünlerin, biliþim aðý üzerinden kendisi veya
baþkalarý için temin edilmesi veya bulundurulmasý suç
olarak düzenlenmiþ bulunmaktadýr. Madde metninde
geçen “kendisi ya da baþkasý için temin etmek” terimi,
örneðin bilgisayarýna indirme (download) yoluyla aktif
olarak çocuk pornografisi elde etmek anlamýný
taþýmaktadýr. Bir bilgisayar sisteminde ya da bilgisayar
verilerinin saklandýðý baþka cihazlarda örneðin bir
disket ya da CD-ROM da
çocuk pornografisi
bulundurmak da bu madde kapsamýnda telakki
edilecektir.
Esasen maddeyle, üretimden bulundurmaya kadar
zincirin bütün parçalarýnýn fiilleri için suç sayýlarak cezaî
yaptýrýmlar getirerek çocuk pornografisi üretimiyle
mücadelede etkinlik ve caydýrýcýlýðýn saðlanmasý
amaçlanmýþtýr.
MADDE 27- Maddeyle, Türk Ceza Kanununun sayýlan
bazý maddeleri ile 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayýlý
Atatürk Aleyhine Ýþlenen Suçlar Hakkýnda Kanunda yer
alan ve biliþim sistemi veya biliþim aðý kullanýlarak
iþlenen suçlara iliþkin içeriði üreten, tanýtan veya
sunanlar hakkýnda
hükmedilecek cezalarýn yarý
oranýnda arttýrýlmasý öngörülmüþtür. Esasen madde
düzenlemesiyle, Devletin güvenliðine, kamu düzenine
iliþkin bazý suçlarýn biliþim ortamýnda iþlenmesi halinde,
bu suçlarýn soruþturulmasýnda veya kovuþturulmasýnda
karþýlaþýlan büyük zorluklar ve bu suçlarýn iþlenmesinin
diðer basýn ve yayýn araçlarýna göre daha kolay olmasý
nedeniyle özel bir düzenleme yapýlmasý ihtiyacý
doðmuþtur.
MADDE 28- Maddeyle; tehdit, þantaj, hakaret veya
iftira suçlarýnýn biliþim aðý üzerinden iþlenmesi hâlinde,
Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre verilecek cezanýn
yarý oranda artýrýlacaðý hükme baðlanmaktadýr.
MADDE 29- Maddeyle Türk Ceza Kanununda yer alan
kiþisel verilerin kaydedilmesi ve verileri hukuka aykýrý
olarak verme veya ele geçirme suçlarýnýn biliþim aðý
üzerinden iþlenmesi hâlinde, Türk Ceza Kanunu
hükümlerine göre verilecek cezanýn yarý oranýnda
artýrýlmasý öngörülmektedir.
MADDE 30- Türk Ceza Kanununun 228 inci
maddesinde düzenlenen kumar oynanmasý için yer ve
imkân saðlama suçunun benzeri nitelikteki hükmü
içeren madde düzenlemesiyle, biliþim aðý üzerinde
kumar oynatýlmasý fiili suç olarak düzenlenmiþ ve cezaî
yaptýrýma baðlanmýþtýr.
MADDE 31- Maddeyle, bu Kanunun 15 ve 37 inci
maddelerinde düzenlenen eriþimin engellenmesi
tedbirlerine iliþkin olarak verilmiþ hâkim veya mahkeme
delillerin muhafazasý, elektronik delillerin incelenmesi
ve raporlarýn hazýrlanmasý; herhangi bir dosyaya
eriþim, yaratýlma ve son yazma sürelerinin belirlenmesi,
internet üzerinden hangi sitelere hangi zamanlarla
baðlandýðýnýn tespit edilmesi, internetten hangi
dosyalarýn download edildiðin (indirildiðinin) tespit
edilmesi, uzantýsý deðiþtirilen dosyalarýn orijinal halinin
belirlenmesi, silinen dosyalarýn, klasörlerin ve
bölümlerin geri getirilmesi, þifreli dokümanlarýn
(winword, zip, vb.) þifrelerinin kýrýlmasý, veri taþýyan
elektronik deliller üzerinde kelime aramasý yapýlmasý,
veri taþýyan elektronik deliller üzerinde hash analizi
yapýlmasý, veri taþýyan elektronik deliller üzerinde
dosya türleri belirlenmesi (file signature analysis) veya
bir bilgisayarda önceden yazdýrýlan dokümanlarýn
araþtýrýlmasý verilebilir.
Tasarýnýn birinci fýkrasýyla, hukuk sistemimizde yeni bir
müessese olarak biliþim suçlarýna iliþkin bilirkiþilik
iþlemlerinin adlî biliþim uzmanlarý tarafýndan yerine
getirilmesi öngörülmüþtür. Eklemek gerekir ki adlî
biliþim uzmanlarýnýn sahip olduklarý bu nitelikleri gereði
genel bilgisayar ve hukuk bilgisine de sahip olmalarý
gerekmektedir.
Maddenin ikinci fýkrasýyla, adlî biliþim uzmanlýðý ve adlî
biliþim yetki belgesine iliþkin esas ve usûllerin
yönetmelikte belirleneceði hükme baðlanmýþtýr.
Maddenin üçüncü fýkrasýnda ise, bu Kanun kapsamýna
giren suçlarla ilgili olarak sadece adlî biliþim uzmaný
yetki belgesi olanlarýn bilirkiþilik yapabileceði, adlî
biliþim uzmanlarý hakkýnda 4/12/2004 tarihli ve 5271
sayýlý Ceza Muhakemesi Kanununun bilirkiþiliðe iliþkin
hükümlerinin uygulanacaðý öngörülmüþtür.
MADDE 36- Maddeyle, iletiþimin denetlenmesi
tedbirinin, Tasarý kapsamýna giren suçlarýn soruþturma
ve kovuþturmasýnda hangi þartlarla uygulanabileceði
belirtilmiþtir.
Biliþim aðý kullanýlmak suretiyle iþlenen suçlarýn ortaya
çýkartýlmasý ve takibinin klasik koruma tedbirleriyle
yerine getirilmesi mümkün deðildir. Esasen biliþim aðý
kullanýlmak suretiyle iþlenen suçlar bilgisayar ve
teknolojinin sunduðu imkânlar kötüye kullanýlmak
suretiyle iþlenebilmektedir. Suç ve ceza siyaseti
bakýmýndan bu nevi suçlarýn takibi, suç delillerinin elde
edilmesi ve kovuþturulmasý için kovuþturma
makamlarýnýn yargýlama sýrasýnda baþvuracaðý
delillerin de muhafazasý ve elde edilmesi büyük bir
önem arz etmektedir.
Tasarýyla,
iletiþimin
denetlenmesi
tedbirine
baþvurabilmesi
belli
bazý
koþullarýn
gerçekleþtirilmesine baðlý kýlýnmýþtýr. Bir defa bu tedbire
baþvurulmasý için suçun bu Tasarý kapsamýnda yer alan
suçlardan birinin olmasý gerekmektedir. Ýkinci olarak,
suç iþlendiðine iliþkin kuvvetli þüphe sebeplerinin
varlýðý ve baþka suretle delil elde etme imkânýnýn
olmamasý gerekir. Nihayet bu tedbire baþvurulmasýna
iliþkin usul ve esaslarda Ceza Muhakemesi Kanununun
135 inci maddesi hükmü tatbik edilecektir.
MADDE 37- Maddeyle, Tasarý kapsamýnda sayýlan
suçlara iliþkin yeni bir koruma tedbiri türü olarak içeriðe
eriþimin engellenmesi tedbirinin ne þekilde
uygulanacaðýna iliþkin esas ve usullere yer verilmiþtir.
Maddenin birinci fýkrasýna göre, Tasarýda sayýlan
suçlarýn soruþturulmasýnda veya kovuþturulmasýnda
suç iþlendiðine iliþkin kuvvetli þüphe sebeplerinin
varlýðý hâlinde, hâkim veya gecikmesinde sakýnca
Biliþim ve Hukuk
kararýný yerine getirmeyen yer, eriþim ve hizmet
saðlayýcýlarý için yaptýrým öngörülmektedir.
MADDE 32- Maddeyle, Türk Ceza Kanununa paralel
bir þekilde bu Kanunun üç ve dördüncü bölümünde yer
alan suçlarýn yetkinin kötüye kullanýlmasý suretiyle veya
bir banka veya kredi kurumuna, kamu kurum, kurul ya
da kuruluþuna ait sistemler üzerinde iþlenmesi hâlinde
artýrým hükmü öngörülmüþtür.
MADDE 33- Maddede Türk Ceza Kanununun 60 ýncý
maddesi hükmüne uygun olarak bu Kanunun Üçüncü,
Dördüncü ve Beþinci Bölümünde sayýlan suçlarýn
iþlenmesi suretiyle yararýna haksýz menfaat saðlanan
tüzel kiþiler hakkýnda bunlara özgü güvenlik
tedbirlerine hükmolunacaðý düzenlenmiþtir.
MADDE 34- Maddeyle, Tasarýda yer alan bazý
yükümlülüklere aykýrý hareket edilmesi hâlinde,
haksýzlýk oluþturan bu hareketler karþýlýðýnda
uygulanacak idari yaptýrýmlar bentler halinde sayýlmýþtýr.
Ayrýca, 5326 sayýlý Kabahatler Kanunu hükümleri de
dikkate alýnarak idarî para cezalarýnýn hangi makam ve
merci tarafýndan verileceði öngörülmüþ ve bu idarî para
cezalarýnýn özel hukuk tüzel kiþileri hakkýnda da
uygulanacaðý hükme baðlanmýþtýr.
MADDE 35- Ýçinde bulunduðumuz teknoloji ve biliþim
çaðýnda bilgisayar ve elektronik cihazlar modern
hayatýn vazgeçilmez unsurlarý hâline gelmiþtir.
Bilgisayarlar ve bilgisayar kontrollü cihazlar evlerde ve
iþyerlerinde kullanýldýðý gibi, insanlarýn ellerinde mobil
olarak taþýyacaðý ve kullanacaðý þekle kadar küçülmüþ
ve geliþmiþtir. Ýnsanlýðýn kullanýmýna sunulan bütün
teknolojik olanaklara paralel olarak bilgisayarlar,
internet, bilgisayar aðlarý ve otomatik veri sistemleri,
suçlular tarafýndan suç iþlenmesinde yoðun olarak
doðrudan
veya
dolaylý
olarak
kullanýlmaya
baþlanýlmýþtýr. Suçlular tarafýndan bilgisayar ve diðer
elektronik cihazlarýn kullanýmý, suç soruþturmasý veya
kovuþturmasýnda kullanýlacak delil konseptini de
geniþletmiþtir. Baþta bilgisayarlar olmak üzere diðer
elektronik cihazlarda (PDA, PALM, Cep Telefonu ve
benzerleri) “elektronik delil” olma niteliðine doðru bir
geliþme gözlemlenmektedir. Bulunabilecek elektronik
delillerin özelliðini ve somut olaydaki rolünü anlamak
ve deðerlendirmek, potansiyel elektronik delil içeren
olay yerine nasýl müdahale edileceði ve bu gibi
durumlarda nasýl bir yol izleneceði de önem
kazanmýþtýr.
Biliþim ile ilgili suçlarýn soruþturma ve kovuþturma
evrelerinde, adli biliþim esaslarýna uyulmasý gerekir.
Adlî biliþim iþlemleri, çoðunlukla ortalama hatta bazen
ortalamanýn üzerindeki bir bilgisayar kullanýcýsý
tarafýndan dahî vakýf olunmayan konulardýr. Yoðunlukla
bilgisayar bilimiyle uðraþan insanlarýn ilgi sahasýna
girmekle birlikte, adlî biliþim müstakil bir bilim dalýdýr ve
soruþturma makamlarýný doðrudan ilgilendirmektedir.
Adlî biliþim; delil tespit etme, delil toplama, delil
muhafaza etme, delil çýkartma delil inceleme ve
toplanan delillere iliþkin rapor hazýrlama aþamalarýndan
oluþmaktadýr. Bilgisayarlar ve diðer elektronik
cihazlarda adlî biliþim iþlemleri, bu cihazlarýn hem
suçlular tarafýndan suçu iþlemede araç olarak
kullanýldýðýnda hem de herhangi bir suçun
iþlenmesinde doðrudan kullanýlmasa dahi, suçlularýn
bilgisayarlarý kendi aralarýndaki iletiþimde veya
iþlemlerini kolaylaþtýrmak ve bilgilerini yedeklemek için
kullanýmý durumunda da yapýlmaktadýr. Bilgisayarlarda
yapýlan adî biliþim iþlemlerine örnek olarak; elektronik
109
Biliþim ve Hukuk
110
bulunan hâllerde Cumhuriyet savcýsýnýn yazýlý emriyle
içeriðe eriþimin engellenmesine karar verilebilecektir.
Maddenin ikinci fýkrasýna göre, verilen kararda veya
yazýlý emirde; yüklenen suçun türü, þüpheli veya
sanýðýn elektronik posta adresi, elektronik baðlantý
yoluyla ve diðer þekillerde iletiþim kurmasýný
saðlayacak bilgiler, eriþim saðlayýcýlarýna iliþkin bilgiler
ve tedbirin süresi yer alacaktýr. Tedbir kararý en çok üç
ay için verilip bu süre, bir defa daha uzatýlabilecektir.
Ancak, suçun, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde
iþlenmiþ olmasý hâlinde, hâkim, bir aydan fazla
olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatýlmasýna
karar verebilecektir.
Maddenin üçüncü fýkrasýnda, milli güvenliðin açýkça
gerekli kýldýðý hallerde veya kamu düzeninin ciddi
þekilde bozulmasý muhtemel olduðu durumlarda
Tasarýda yer alan suçlarýn iþlenmesi söz konusu olmasa
bile bu tedbire baþvurulabileceði belirtilmiþtir.
Maddenin son fýkrasýnda ise, baþta Anayasa olmak
üzere, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi ve taraf
olduðumuz diðer uluslararasý sözleþme ve bildirgeler
paralelinde, iletiþim ve ifade özgürlüðünün bir teminatý
olarak, içeriðe eriþimin engellenmesi tedbirine sadece
bu maddede belirtilen esas ve usullere göre
baþvurulabileceði öngörülmüþ, ancak 15 inci madde
hükmü saklý tutulmuþtur.
MADDE 38- Maddeyle, bilgisayar, bilgisayar program
ve verileri, çevre birimlerinde arama, kopyalama ve
elkoyma tedbirinin uygulanmasýna iliþkin esas ve
usullere yer verilmiþtir.
Bireye ait kiþisel bilgiler üzerindeki hak, temel insan
haklarýndan olduðundan hakkýn kýsýtlanabilmesi için
yasal düzenleme gerekeceði açýktýr. Ayrýca, bu iþlemin
hâkim kararý ile yapýlabilmesi gerekmektedir.
Gerçeðin açýða çýkarýlmasý yönünden, bilgisayarlardaki
kayýtlarýn ceza ve hukuk davalarýnda delil, iz, eser ve
emare
oluþturacaðý
konusunda
kuþku
bulunmamaktadýr. Bu nedenle hem bu olanaðý
saðlamak ve hem de bireysel yararlarý saklý tutmak
amacýyla bilgisayar, bilgisayar programlarý ve verileri
ile yazýcý, tarayýcý ve modem gibi bilgisayar yan
donanýmlarý ve veri saklama birimlerinde arama
yapýlmasý belirli koþullara tabi kýlýnmýþ bulunmaktadýr.
Bilindiði üzere, bilgisayarlar üzerinde arama ve el
koyma konusunda açýk bir düzenleme 5271 sayýlý Ceza
Muhakemesi Kanununun yürürlüðe girmesinden önce
mevcut deðildi. Konuyla ilgili yasal düzenleme ilk defa
bu kanunun 134 üncü maddesinde kabul edilmiþtir.
Maddeyle, kiþisel mahremiyete yapýlacak müdahalenin
asgari seviyede tutulmasý için, ilk önce þüphelinin
bilgisayarýnda arama yapýlmasý öngörülmektedir.
Örneðin, bir bilgisayarda sadece lisanssýz yazýlým
yüklenmiþ olup olmadýðýna, bilgisayarda sadece bir
kullanýcýnýn tanýmlanmýþ olup olmadýðýna veya
bilgisayarda sadece mevcut dosyalar içerisinde çocuk
pornografisi içerikli bir miktar resim dosyasý bulunup
bulunmadýðýna bakmak için bilgisayara el koymadan
olay yerinde çok hýzlý bir þekilde arama yapýlabilir. Bu
durumda yapýlan aramalarýn, bilgisayarýn asýl verilerini
deðiþtirmeden adli biliþim yöntemleri ile yapýlmasý
gerekmektedir.
Arama iþlemi, birden fazla þekilde yapýlabilir. Örneðin;
arama olay yerinde yapýlýr ve çýktýlar kaðýda yazdýrýlýp
tutanak halinde imzalanabilir; arama olay yerinde
yapýlýr ve çýktýlar elektronik ortamda hazýrlanabilir; olay
yerinde bilgisayarlarýn kopyasý alýnýr ve arama daha
sonradan yapýlabilir veya olay yerinde bilgisayarlara
elkonur ve iþlemler kolluk tarafýndan kendi
mekanlarýnda yapýlabilir. Ancak, olay yerinde birden
fazla bilgisayar var ise veya bilgisayarlardaki veri
alanlarý büyükse veya silinmiþ, gizlenmiþ ve þifrelenmiþ
dosyalar üzerinde ayrýntýlý aramalar yapýlacaksa
donanýmlara elkonulmasý gerekebilir.
Bilgisayar, bilgisayar programlarý ve verileri ile yazýcý,
tarayýcý ve modem gibi bilgisayar yan donanýmlarý ve
veri saklama birimleri, büyük bir kuruluþa ait ise ve
cihazlara elkonduðunda kuruluþ faaliyetlerini devam
ettiremeyecek durumda kalýrsa veya elkonacak veriler
bütün sistemdeki verilerin bir kýsmý ise, bütün
sistemlere elkoymaksýzýn, sistemdeki verilerin
tamamýnýn veya bir kýsmýnýn kopyasý alýnabilmelidir. Bu
husus da tutanaða kaydedilip ilgililer tarafýndan imza
altýna alýnmalýdýr.
Eðer sistemlere elkonulacaksa ve çýkarýlacak kopya
içerisinde suç teþkil eden içerik bulunmuyorsa,
þüphelinin istemesi halinde bu kopyadan bir örnek
çýkarýlarak þüpheliye veya vekiline verilir ve bu husus
tutanaða geçirilerek imza altýna alýnýr.
Ceza Muhakemesi Kanunu 134 üncü maddesinin ikinci
fýkrasýnda elkoymanýn þartý, “þifrenin çözülememesi”
olarak
belirlenmiþtir.
Adli
biliþim
bilgisayar
incelemelerinde, iþletim sistemi kullanýcý adý ve
parolasýna (þifresine) gerek olmadýðýndan bu ifadeye
Tasarý metninde yer verilmemiþtir. Ayrýca, elkoyma
iþlemi parolanýn çözülememesinden dolayý deðil,
incelemenin uzun sürmesi durumunda gerekli
olmaktadýr. Öte yandan, Ceza Muhakemesi Kanununun
134 üncü maddenin beþinci fýkrasýndaki “kopyasý
alýnan veriler kaðýda yazdýrýlarak..” ifadesine Tasarý
metninde yer verilmemiþtir. Zira bilgisayar çýktýlarýnýn
tamamýnýn kaðýda yazdýrýlamayacaðý (video dosyasý,
müzik dosyasý, çalýþtýrýlabilir dosya, kütüphane
dosyasý, vb.) gibi yazdýrýlacak metinler çok fazla sayfa
tutabilir. UYAP projesi göz önünde bulundurulduðunda
artýk her hâkim ve Cumhuriyet savcýsýnýn kendisinde
veya iþyerinde bilgisayar sistemlerinin bulunmasý,
incelemelerin mümkün mertebe bilgisayar ortamýnda
yapýlmasýný saðlayacaktýr.
MADDE 39- Maddeyle görevli mahkeme ve yargýlama
usulü belirlenmektedir.
Tasarý
kapsamýnda
yer
alan
suçlarýn
kovuþturulmasýnda uygulanacak yargýlama usulleri
dikkate alýndýðýnda, bu suçlarýn yargýlamasýnda madde
itibariyle
yetkili
olacak
mahkemelerin
de
uzmanlaþmalarýný saðlamak amacýyla bu Tasarý
kapsamýndaki suçlarýn kovuþturulmasýnda asliye ceza
mahkemelerinin yetkili olduðu belirtilmiþ, ancak bir
yerde birden fazla asliye ceza mahkemesinin dairesinin
bulunmasý hâlinde bu davalarýn Hâkimler ve Savcýlar
Yüksek Kurulunca yetkilendirilen mahkemelerde
görüleceði hükme baðlanmýþtýr.
MADDE 40- Maddeyle, Tasarýdaki bazý maddelerin
uygulanmasýna iliþkin esas ve usûllerin Kanunun
yürürlük tarihinden itibaren altý ay içinde çýkarýlacak
yönetmeliklerle düzenleneceði hükme baðlanmýþtýr.
GEÇÝCÝ MADDE 1- Maddeyle, uygulamada internet
kafeleri olarak adlandýrýlanlar da dahil olmak üzere
hâlen ticari amaçla toplu kullaným saðlayýcý durumunda
bulunanlara, yönetmelikle belirlenecek olan çalýþma
þartlarý için gerekli hazýrlýklarý yapma imkâný
saðlanmýþtýr.
MADDE 41- Yürürlük maddesidir.
MADDE 42- Yürütme maddesidir.
TÜRK HUKUK SÝTESÝ
www.turkhukuksitesi.com
1997’den beri yayýnlanan Türk
internetteki ilk Türkçe hukuk sitesidir.
Hukuk
Sitesi,
Sitemiz ticari amaç taþýmaz ve herkes için ücretsiz
olarak hizmet vermektedir. Site her meslekten
hukukçular
tarafýndan
hazýrlanmakta
ve
yönetilmektedir.
Site Ýlkelerimiz:
w
w
w
w
Site Hedeflerimiz:
w
w
w
w
w
Hukukçu meslektaþlarýmýzýn meslek hayatlarýný
kolaylaþtýran bir platform sunmak
Her meslekten hukukçularýn birbirleri ile iletiþim
olanaklarýný zenginleþtirmek
Türk Hukuk Sistemi içine bilgi teknolojilerinin
giriþini desteklemek
Hukuka ve adalete özlem duyan ve hukuk
üstünlüðü ortak paydasýný paylaþan tüm
hukukseverlere sýðýnacaklarý bir liman olmak
ve böylece kendi ölçülerinde ‘’Adalet‘’ idealine
katkýda bulunmak.
w
Türk Hukuk Sitesi ‘’Hukuk‘’ ve ‘’Adaleti‘’ diðer tüm
deðerlerin üstünde kabul eder.
Sitenin doðasý gereði hukuka saygýsýzlýða veya
aykýrýlýða tahammül edilmez.
Site diðer internet sitelerinin aksine yeni üye
seçiminde nicelikle deðil, nitelikle ilgilidir ve sitenin
ilkelerine saygýlý, sitenin felsefesini benimsemiþ
konuklarýmýzýn üye olmasý ve siteden yararlanmasý
arzulanmaktadýr.
Site her ne þekilde olursa olsun politika ile ilgili
deðildir. Adalet ve Hukuk her deðerin olduðu gibi
politikanýn da üstündedir ve ne kadar masum, iyi
niyetli veya çoðunlukça kabul gören nitelikte olursa
olsun politik düþüncelerle yoðrulmuþ bir adalet
lekelenmiþ bir adalettir. Bu nedenle Site olaylarýn
sadece hukuki yönü ile ilgilidir, ima yollu dahi olsa
politikayla veya dinle iliþkili mesajlara kapalýdýr, bu
konularýn da ancak bilimsel hukuki yorumlarý ile
ilgilidir.
Site amaçlarýna ulaþýrken bir hukuk sitesine ve
hukukçuya yaraþýr bir üslup kullanmayý benimser,
gerek site içindeki sayfalarda, mesajlarda, yaratýlan
içerikte veya sitenin iletiþim platformlarýnda bir
hukukçu
tarafýndan
‘’kabul
edilemez‘’,
‘’nezaketsiz‘’, ‘’saygýsýz‘’, ‘’kýrýcý‘’, ‘’gereksiz sert‘’,
Biliþim ve Hukuk
Türkiye’nin takip edebildiðimiz kadarýyla ilk hukuk
sitesi. Ayný zamanda ilk hukuk mail grubunun da
önderliðini yapmýþ bir site. Hukuk etkinlikleri-Forum
Alanlarý-Gündem
Konumuz-Kütüphane-Hukuk
Haberleri-Hukuk Sohbetleri-Hukukçu alanlarý gibi içerik
açýsýndan çok zengin bölümlere sahip Türk Hukuk
Sitesi kendisini þöyle tanýtýyor;
111
‘’alaycý‘’, ‘’küçük gören‘’ veya ‘’hakaret niteliðinde‘’
kabul edilecek üslup kullanmaz, kullanýlmasýna
müsaade etmez.
Site telif haklarý, forum kurallarý, site yararlanma þartlarý
ve çekincelere iliþkin dökümanlarý bu linkte
bulabilirsiniz.
Türk Hukuk Sitesi, aðýr çalýþma þartlarý içinde büyük bir
mesleki mücadele veren ve en zor koþullar altýnda dahi
‘’Adalet‘’ savaþýndan yýlmayan Türk Hukukçularý ile
Hukukun
üstünlüðü
ilkesine
inanan
tüm
Hukukseverlere adanmýþtýr.
Siteye Son Eklenen Makalelerden Bazýlarý:
Anayasa Hukuku-Ders Notlarý
Keziban Çolak
Kabahatler Kanunu’na Göre Verilecek Belediye Ýdari
Para Cezalarý
Av.M.Lamih Çelik
Yeni Terörle Mücadele Yasasýyla Deðiþenler
Ahmet Sacit Müderrisoðlu
Yargý Kararlarýnýn
Sorumluluk
Uygulanmamasýndan
Doðan
Bahadýr Turan Durmaz
63 Yaþýndan Sonra Þoförlüðü Yasaklayan Yönetmeliðin
Deðerlendirlmesi
Ahmet Sacit Müderrisoðlu
5393 Sayýlý Belediye Kanununa
Ücretlerinin Avukatlara Ödenmesi
Göre
Vekalet
Av.M.Lamih Çelik
Bilgi Edinme Ve Deðerlendirme Kuruluna Ýtiraz
Yazýnýn devamýna www.turkhukuksitesi.com internet
sitesinden ulaþabilirsiniz.
Son olarak siteden bir de duyuruya yer verelim;
Birkaç haftadýr üzerinde çalýþtýðýmýz Site Hukuk
Çalýþma Gruplarýmýzý [HÇG] açtýk.
Þu aþamada deneme safhasýndayýz. Gerek programýn
þekillenmesi, gerekse teknik bazý pürüzlerin düzelmesi
bir süre daha alabilir ancak gruplarýmýz þu an itibariyle
hazýr ve üyelerini bekliyor. Açýlan pilot gruplarýmýz:
w
Av.M.Lamih Çelik
w
Ýþe Ýade Davasý
w
Ýlaç Mümessillerinin Hekim Ziyaretleri
w
Medya Ve Kadýn
Begüm Çelikkol
Hukukçular Alanýndan Seçmeler;
Hukukçular Hangi Tür Müzikleri Dinliyor?
Hangi müzik türlerini dinliyoruz acaba? Birden fazla
seçenek iþaretleyebilirsiniz. Baþlýkta hukukçular dedim
ama onu lütfen THS üyeleri olarak yorumlayýnýz ve
hukukçu olmasanýz bile oy kullanýnýz. Birde isterseniz
oy kullanmadan ve (tabii sonuçlara bakmadan önce!
:p) anket sonucu için bir ‘’tahmin‘’ yapýn. Bakalým ne
kadar tutacak tahmininiz
Yazýnýn devamýna www.turkhukuksitesi.com internet
sitesinden ulaþabilirsiniz.
Gündem Konumuz
Biliþim ve Hukuk
Hukukçularla felsefecilerin, genç öðrencilerin, sivil
toplum
kuruluþlarý
yöneticilerinin
buluþtuðu
oturumlarda; bir toplumda hukukun, kamusal yaþamý
düzenleyen kurallarýn ne denli önemli olduðu bir kez
daha ortaya çýktý. Gerçekten de, nasýl ki tek kiþilik bir dil
olamazsa, kuralsýz dil mümkün deðilse; kuralsýz
toplumsal iliþkilerin saðlýklý ve insan onuruna uygun bir
biçimde gerçekleþmesi de mümkün deðil. Ne yazýk ki
çoðun, kurallar da ulaþýlmak istenen amacý
gerçekleþtirmede engel oluþturuyor ya da kurallarýn
uygulanmasýnda alabildiðine aksaklýklar yaþanýyor…
Av.M.Lamih Çelik
Yrd. Doç. Dr. Yahya Deryal
112
‘’Maltepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe
Bölümü üniversitemizin kurucu vakfý olan Ýstanbul
Marmara Eðitim Vakfý’yla birlikte düzenlediði Felsefe
Söyleþileri, altý yýldýr sürdürüyor. Bu yýlýn konusu hukuk
felsefesiydi; 1 Nisan 2006 günü baþlayan söyleþiler,
haftada bir gün ve iki saat olmak üzere, 27 Mayýs 2006
gününe kadar sürdü. Söyleþiler sýrasýnda son derece
heyecanlý tartýþmalar yapýldý; bilgiler, deneyimler
paylaþýldý.
Toplumun Kamusallaþmasý Hukuka Felsefeyle Bakýnca
Prof. Dr. Betül ÇOTUKSÖKEN Maltepe Üniversitesi
w
w
w
w
w
w
w
w
Aile Hukuku Çalýþma Grubu
Ceza Hukuku Çalýþma Grubu
Çocuk Haklarý Çalýþma Grubu
Fikri Haklar ve Biliþim Hukuku Çalýþma Grubu
Kadýn Haklarý Çalýþma Grubu
Saðlýk Hukuku ve Hasta Haklarý Çalýþma Grubu
Ticaret Hukuku Çalýþma Grubu
Uluslararasý Hukuk, Milletlerarasý Özel Hukuk ve AB
Hukuku Çalýþma Grubu
Ýcra ve Ýflas Hukuku Çalýþma Grubu
Ýnsan Haklarý Hukuku Çalýþma Grubu
Ýþ ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalýþma Grubu
Hukuk ve Türkçe Çalýþma Grubu
Konuyla ilgili detaylý bilgiyi, gruplarýn çalýþma
programlarýný ve gruplara katýlýmla ilgili her türlü bilgiyi
bu linkten edinebilirsiniz.
Ayrýca yeni açtýðýmýz Hukuk Çalýþma Gruplarý Hakkýnda
alanýmýz da çalýþma gruplarý ile ilgili her türlü soru,
sorun ve görüþe açýktýr.
Download