1.1.4. Yoksulluğa Neden Olan Faktörler Yoksulluğa neden olan ya da yoksulluk üzerinde etkili olan birçok faktör bulunmaktadır. Söz konusu faktörler her ülke için aynı olmasa da bir takım unsurlar açısından benzerlik göstermektedirler. İşgücü piyasasının durumu, hanehalkı özellikleri, büyüme ve gelir dağılımı, coğrafi özellikler ile sosyal politikalar yoksulluğu etkileyen temel faktörlerdir. Yoksullukla işgücü piyasaları arasında yakın ilişki bulunmaktadır. Elde edilen ücret ve ücret dışı gelirler ve sahip olunan servet yoksulluk üzerinde etkili faktörlerdir. Yine kişilerin işgücü piyasasındaki durumları da yoksulluğu belirleyen önemli bir etkendir. İşgücü piyasalarıyla yoksulluk arasındaki ilişki, işgücüne katılmayanlar, çalıştıkları halde yoksul olanlar ve işgücüne katılıp da işsiz olanlar gibi farklı kategorilerde değerlendirilebilir. Yoksulluğa neden olan faktörlere doğrudan maruz kalmasa da işgücü piyasasında karşılaştığı ayrımcılık nedeniyle dezavantajlı duruma düşen kişiler de dolaylı olarak yoksullukla yüzleşebilmektedirler. İstihdam olanakları ile istihdamın niteliği ve kayıtdışı istihdam da yoksulluğu etkilemektedir. Yarı zamanlı bir işte ya da düzensiz istihdamın olduğu sektörlerde çalışmak durumunda kalan kişilerin, yoksulluğu daha yakından hissettikleri şüphesizdir. Gelişmekte olan ülkelerde yaygın olarak görülen ve hatta bazı ülkelerin karşılaştırmalı üstünlük kazanılması için uyguladığı kayıtdışı istihdam, yoksulluğu son derece etkilemektedir. Söz konusu istihdam şeklinde daha çok çocukların bulunması durumu daha da farklılaştırmaktadır. Hanehalkı büyüklüğü ve bileşiminin yoksulluğu etkilediği kabul edilmektedir. Nüfus artışı, hanehalkı büyüklüğünü etkileyen önemli bir unsurdur. Düşük gelirlilerin artan gelirden daha fazla pay alamamalarının nedenlerinden birisi, nüfus artış hızının yüksek seviyelerde olmasıdır. Öte yandan, çocuk ve gençlik çağındaki nüfusun yüksek olması, özellikle istihdam konusunda çok önemli bir sorundur. Bu nedenle, nüfus artış hızının normal seviyede tutulması hem genç nüfusa istihdam olanakları sağlamak, hem de çalışan nüfusa daha çok gelir artışı sağlamak açısından önem taşımaktadır. Hanehalkı bileşimi kişilerin işgücüne katılımında önem arz etmektedir. Bu bakımdan iki ebeveynli hanelerin, tek ebeveynli hanelere göre ciddi bir üstünlüğü vardır. İki ebeveynli hanelerde bir ebeveyn, genellikle baba, sadece işgücü piyasasındaki faaliyetine yoğunlaşırken ikinci ebeveyn işgücü piyasasındaki faaliyeti ile ev işleri ve çocuk bakımı gibi faaliyetleri arasında bir denge kurmayı tercih etmektedir. Ancak tek ebeveynli hanelerde, bu kişi işgücü piyasasındaki faaliyeti ile evdeki faaliyetlerini aynı anda yürütmek zorunda olduğundan bu hanenin geliri, iki ebeveynli haneye göre daha azdır. Üstelik tek ebeveynin kadın olması durumunda, kadınların ücretinin genellikle erkeklerinkine göre daha az olması nedeniyle hanenin geliri daha da azalmaktadır. Sonuç olarak ise tek ebeveynli hanehalkları arasındaki yoksulluk oranı daha yüksek olmaktadır (Akçakaya, 2009:12-13). Eğitim durumu yoksulluğu etkileyen faktörlerden bir diğeridir. Eğitim kişinin işgücü piyasasındaki konumuna, meslek seçimi ve daha iyi bir konuma gelme noktasında etki ederek yoksulluğu kişiden uzak kılabilmektedir. Ayrıca ebeveynlerin eğitim seviyeleri çocukların alacağı eğitimi etkileyerek çocukların ileriki hayatlarında karşılaşacağı durumları etkilemektedir. Bu bakımdan, nesilden nesile aktarılan yoksulluğun önüne geçilmesinde eğitim önemli bir rol oynamaktadır. 95