ÖN SÖZ İçinde bulunduğumuz çağ bilgi çağı olarak nitelendirilmektedir. Bilginin geçmiş dönemlere göre çok hızlı artışı ve teknolojik gelişmeler toplumların sosyokültürel, ekonomik, siyasal yapılarını da önemli ölçüde etkilemektedir. İnsanlar ve örgütler kısaca herşey çağın gereklerini yerine getirebilmeleri, varlıklarını devam ettirebilmeleri için değişen koşullara uyum sağlamak zorunda kalmaktadır. Günümüzde değişimin baş döndürücü bir hızla meydana gelmesi, özellikle örgütleri daha kısa zamanda sorunlarına çözüm bulma, etkili yapılar oluşturma, gereksinimlere uygun mal, hizmet, düşünce üretme yönünde önemli çabalar içine girmeye yönlendirmektedir. Örgütler esnek yapılar kazanmakta, yeni yönetim yaklaşımları ve teknikleri örgütlerin ayakta kalabilmeleri için temel faaliyetleri haline gelmektedir. Değişim yönetimi genel olarak, değişen koşullara uyum sağlayabilmek için örgütün kültürü, politikaları, yapı ve insan gibi ögelerinde etkili değişiklikler yapabilme; değişime karşı direnişi giderebilme, yöntem ve stratejileri uygulama falaliyetleri olarak adlandırılabilir. Değişimi yönetme etkili bir yönetim ve liderlik gerektirir. Değişimin başarıyla gerçekleşmesi, değişimi yönetme konusunda gerekli ve yeterli niteliklere sahip yöneticilere ya da liderlere bağlıdır. Sosyo-kültürel ve ekonomik değişimin ve gelişmenin önemli bir aracısı ve etkisi altında olan eğitim kurumlarının da amaçları ve yapısı değişmektedir. Okulun hedeflerini, yapısını kısaca günün koşullarına uyum sağlayabilmek için kendini değiştirmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu anlamda, değişimi yönetmek okullar için çok önemli ve vazgeçilmez bir husustur. Eğitim kurumlarının amacı eğitim ve öğretim sağlamaktır. Eğitim ve öğrenme, değişmek demektir bu nedenle okulun en önemli rolü değişimi yönetmek olmalıdır. Tüm dünya da olduğu gibi Türkiye’de de eğitim alanında reform, okul geliştirme ya da yeniden yapılanma gibi çeşitli başlıklar alv vi Eğitim Örgütlerinde Değişim Yönetimi tında birtakım değişiklikler yapılmış ve halen de yapılmaktadır. Ancak gerçekleştirilen değişikliklerin amaca ulaşmadığı ya da kısa bir süre sonra yürürlükten kaldırıldığına tanık olmaktayız. Bu başarısızlığın nedeni olarak da değişim sürecini sistematik, planlı ve programa bağlı kalmaksızın gerçekleştirildiğini söylemek mümkündür. Eğitim yöneticilerinin, her şeyin çok hızla değiştiği günümüzde, eğitim örgütlerini çağın koşullarına uygun ve başarılı bir şekilde değişimi gerçekleştirmelerine katkı sağlaması amacıyla hazırlanan bu kitap, altı ayrı bölümden oluşmuştur. Birinci bölüm, değişimle ilgili kavramların tanımları ve değişim türlerini; ikinci bölüm, örgütsel değişimin temellerini; üçüncü bölüm, değişim yönetiminin kuramsal temellerini; dördüncü bölüm, değişimi merkeze alan yönetim yaklaşımlarını; beşinci bölüm, örgüt geliş-tirme ve altıncı bölüm ise, eğitim örgütlerinde değişim ve yönetimi konularını içermektedir. Kitabın oluşmasında değerli katkılarını esirgemeyen hocam sayın Prof. Dr. Ali Balcı’ya teşekkürlerimi sunarım. Kitabın tüm eğitimcilere ve eğitim yöneticilerine katkılar sağlaması dileğiyle... UŞAK, Eylül 2004 Dr. M. Akif Helvacı email: mahelvaci@yahoo.com İKİNCİ BASIMA ÖN SÖZ Çağdaş dünyada devrim niteliğinde inanılmaz değişme ve gelişmeler gözlenmektedir. Bilgi patlaması, bilgi ve bilişim teknolojisindeki gelişmeler, hızlı ürün eskimesi, işgücü yapısının değişmesi, kişisel ve toplumsal sorunlara ilginin artması, işin giderek uluslararası nitelik kazanması, küreselleşme olgusu bu bağlamda dünyanın “küresel bir köy” haline gelmesi bunlardan bazılarıdır. Bu değişmeler toplumların sosyal, kültürel, politik ve ekonomik yapılarını değişime zorlamaktadır. Bu bağlamda çağımızda birey, grup, örgüt, toplum, devlet her şey değişmek zorunda kalmaktadır. Tek alternatif değişmektir. Zira sözü edilen değişmelere hızla uyum gösterebilmek; ayakta kalabilmek, ancak değişmekle mümkün olmaktadır. Ayrıca dünün çözüm önerileri, günümüz sorunlarını çözmekte yetersiz kalmaktadır. Artık çözüm önerileri de sorunlar gibi günümüze özgü olmalıdır. Büyük düşünür Hz. Mevlana bunu ne güzel ifade etmiş: “Dün dünde kaldı cancağazım, bugün yeni şeyler söylemek lazım”. Değişim, hayatın denge tekeri, ayakta kalabilmenin tek çaresi. İyi de her değişme bunu sağlayabilir mi? Elbette ancak olumlu değişmeler, arzu edilen gelişmeleri sağlayabilir. Bunun için de değişme girişiminin tesadüflere bırakılmayarak planlı, programlı olması yani yönetilmesi gerekir. Herkes genelde değişim ister; ancak çoğu kere de bu değişime direnir. Mevcut alışkanlıklar, ekonomik sıkıntılara düşme korkusu, yeni bilgi, beceri ve anlayış kazanma güçlüğü, statü kaybı endişesi, değişime uyum güçlüğü vb.. nedenler direnmeye neden olur. Pek tabii ki değişimi engellemek değil yönetebilmek gerekir. İyi de arzu edilen gelişmelere yol açacak değişmeleri nasıl gerçekleştireceğiz? Değişmeye direnme nasıl ortadan kaldırılabilir? Bu konuda ne (ler) yapmak gerekir? Değişme girişimi, arzu edilen gelişmelere yol açmak üzere nasıl planlanmalı ve programlanmalıdır? Bu ve benzeri soruların cevabını, meslekdaşım ve öğrencim Dr. M. Akif Helvacı’nın, Nobel Yayın Dağıtımda ikinci baskısı yapılan, “Eğitim Örgütlerinde Değişim Yönetimi: İlke, Yöntem ve Süreçler” başlıklı kitabında bulmak mümkündür. vii viii Eğitim Örgütlerinde Değişim Yönetimi Kitapta önce değişim ve ilgili kavramlar, örgütsel değişimin ve değişim yönetiminin kuramsal temelleri, değişimi merkeze alan yönetim yaklaşımları ve örgüt geliştirme, daha sonra da bu kavram ve kuramsal temellerin eğitim örgüt ve yönetimlerine uygulanması ayrıntıyla tartışılmaktadır. Eser bu haliyle değişme, örgütsel değişme ve değişim yönetimi konusunda iyi bir referans kitabı niteliğindedir. Kitaba yakın bir gözlem, onun ne denli yoğun bir çaba ile hazırlandığını, onlarca kaynağa dayalı “scholarly” titiz bir çalışma olduğunu görme imkanı vermektedir. Kitabın bu niteliklerinden dolayı öğrencim ve meslekdaşım Dr. M. Akif Helvacı’yı yürekten kutluyor; eserinin tüm ilgililere yararlı olmasını diliyorum. Mart 2010 Prof. Dr. Ali Balcı ÜÇÜNCÜ BASIMA ÖN SÖZ Öncelikle kitabın üçüncü baskısını gerçekleştirmekten mutluluk duyduğumu belirtmek isterim. Üçüncü baskıya duyulan ihtiyaç, eğitim alanında ilgi gördüğünün de bir göstergesi olduğunu düşünüyorum. Bu yayının amaçlarından biri de çok hızlı bir değişim ve dönüşümün yaşandığı bu zaman dilimi içinde, ülkemizde örgütlerin özellikle de eğitim örgütlerinin değişiminde ve yönetiminde daha profesyonel bir sürecin işlemesi konusunda bir farkındalığın oluşmasını sağlamaktı. Bu bağlamda kitabın, hedefine bir parçada olsa ulaşmış olduğunu görmemiz, beni daha da mutlu etti. Üçüncü baskısında kitap, geçen beş yıl içerisinde üretilen yeni bilgilerle geliştirilmiştir. Bu çerçevede kitabın içeriğine “Değişim Sürecinde Sinizm” ve “Değişim Sürecinde Duyguların Yönetimi” konuları eklenmiştir. Kitabın, Türk Eğitim Sisteminin daha sağlıklı bir yapıya kavuşturulması açısından tüm eğitim yöneticilerine ışık tutmasını diler, kitabın hazırlanmasında emeklerini esirgemeyen başta Hocalarıma, öğrencilerime ve Nobel yayınevi çalışanlarına teşekürlerimi sunarım. Doç.Dr. M. Akif HELVACI ix