dersnotu2 bilgisayar donanımı

advertisement
BILGISAYAR DONANIM NOTLARI
1. BILGISAYAR NEDIR?
Bilgisayar aldigi komutlar uyarinca veri isleyerek problem çözen otomatik elektronik
aygitlarin ortak adidir. Bu tür aygitlar , çalisma ilkeleri , donanim tasarimlari ve uygulama
alanlari bakimindan örneksel, sayisal ve karma bilgisayarlar olarak üç gruba ayrilirlar.
Bilgisayarlarin en büyük özelligi elektronik olmasidir. Daha sonra elektronik alanindaki
ilerlemelerin paralelinde hizla geliserek yaygin bir hale gelmistir.
Bunun disinda bilgisayarlarin fiziksel olarak büyük/küçük boyutlari da vardir. Ilk gelistirilen
bilgisayarlar tonlarca agirliginda idi. Elektronik alanindaki gelismelerin sonucu olarak
lambalarin yerini transistörler , daha sonra da onlarin yerini entegre devreleri almis ve
bilgisayarlar dona nim olarak küçülmüstür.
Büyük bilgisayarlar sistemlerin ardindan büyük firmalar, kamu kuruluslari kuruluslar için
mini bilgisayarlar gelistirilmis ve uzun yillar ofis hayatinda yer almistir. Daha sonra daha
küçük boyutlardaki ve tek bir kisinin kullanabilecegi mikro bilgisayarlar gelistirilmeye
baslanmistir.
En sonunda 1981 yilinda IBM firmasi IBM PC gelistirerek bilgisayar tarihine önemli bir adim
atmistir. Bugün dünyada milyonlarca insan kendi kisisel bilgisayarini kullanmaktadir. Istedigi
yere tasiyabilmekte ve istedigi isi yapabilmektedir.
1.1 Bilgisayarin Iç Organizasyonu
Bir bilgisayarin genel fonksiyonel parçalari blok diagram seklinde Sekil 1 de gösterilmistir.
Sekil 2 de ise merkezi islem biriminin iç yapisini sematik olarak görünmektedir.
Bellek
(Memory)
Merkezi
Islem Birimi
Genisleme
Yolu
(Expansion
Bus)
Kontrol yolu (Control bus)
Adres yolu (Address bus)
CPU
Veri yolu (Data bus)
Çevre
Cihazlari
(Peripherals)
Sekil 1. Bilgisayarin fonksiyonel parçalari
-1-
CP
Kontrol
Kaydedicileri
Aritmetik Lojik
Unite
Genel Amaçli
Kaydedicileri
Control
Address
Kontrol
Unitesi
Data
Durum
Kaydedicileri
Sekil 2. Merkezi Islem Birimi Organizasyonu
2. BILGISAYARIN TEMEL ISLEMLERI
Bilgisayarin yaptigi temel islemler:
Giris (Input): Kullanici tarafindan ya da bilgisaya r tarafindan saglanan verilerdir. Bu veriler,
sayilar, harfler, sözcükler, ses sinyalleri ve komutlardir. Veriler giris birimleri tarafindan
toplanir.
Islem (Processing): Gereken verilere göre, programin yetenekleri ölçüsünde yapilan islemler.
Çikis (Output): Bilgisayar tarafindan üretilen rapor, belgeler. Islenmis sonuçlarin yazili
olarak ekrandan veya diger çikis birimlerinden çikarilmasidir.
Saklama (Storage) : Sonradan kullanim için bilgilerin saklanmasi.
3. BILGISAYARIN BILESENLERI
Bilgisayar içindeki islemleri belli bilesenler (components) yerine getirir.
A.
Giris Birimleri (Input Devices)
Bilgisayarlara veri girmekte kullanilan araçlardir. Klavye, fare, disket, hard disk (sabit disk),
joystick, tarayici (scanner), mikrofon, ekran (dokunmatik ), CD, barkod okuyucu vb.
B.
Islem Birimleri (Processing Units)
Bilgisayardaki ana islem birimi CPU ya da islemci (microprocessor) olarak adlandirilan ana
islem birimidir. Sonraki bölümde CPU genis olarak yer almaktadir.
CPU disinda su islem birimleri vardir:
-2-
Anakart (motherboard) : Bir sase üzerinde bütün bilesenleri birlestirir.
Yonga seti (Chip Set) : Bir dizi yonga (chip) ya da entegre devre (integrated circuit). Chip Set
islemci ve diger yongalari içeren önemli bir grup bilesendir.
Veri yolu ve Adres Yolu (Data bus, Address bus) : CPU ile diger bilesenler arasinda veri
alisverisini saglayan bilesenler.
Genisleme Yuvalari (Expansion Slot) : Ek aygitlarin (çevre birimlerinin) bilgisayara
baglanmasini saglar.
Saat (Clock) : Islemcinin hizini düzenler.
Bellek (Memory) : Islenecek bilgileri geçici olarak saklar.
C.
Çikis Birimleri (Output Devices)
Bilgisayarda elde ettigimiz dosyalarin çikislarini görmek için kullanilan birimlerdir. Ekran,
yazici, vb.
4. BILGISAYAR DONANIM TEKNOLOJILERI
4.1 KASA
Bilgisaya r donanimi için fiziksel koruma saglar.Farkli tüleri vardir:
o
Mini tower
o
Midi tower
o
High tower
o
Mount rack : bilesenler raflari olan dolaplar içersine yerlestirilir.çok sayida disk,
cd rom …vs gibi genislemeye imkan verir.
o
Slim kasa : az yer kaplar. Fakat teknik bakimlari daha zordur.
o
ATX kasa : iyi havalandirma vardir. Isletim sistemi tarafindan sistemi kapatabilme
(Soft Power Support) özelligi bulunmaktadir.
4.2 BILGISAYARIN GÜÇ BIRIMI (POWER SUPPLY)
Bilgisayar parçalari genellikle –5, +5, -12, +12 volt DC ile (dogru akim) çalisirlar.
Güç kaynaklari sebekeden aldiklari 220 yada 110 volt AC’ yi çesitli voltajlarda DC’ye çevirir.
Ayni zamanda bir regülatör vazifesi görerek bu voltajlari sabit tutar.
Güç kaynaklari genelde güçlerine göre siniflandirilir. Baglanacak aygit sayisina görede seçim
yapmak gerekir. CD-ROM, yedekleme ünitesi, 2-3 HDD bulundugu server’larda ek güç
kaynagi kullanmak gerekebilir.
a.
Power Supply Konnektörleri : Güç birimlerinin ana karta (motherboard)
baglanmasi için degisik konnektörler (connectors) kullanilir.
AT kasalarda ana kart üzerindeki iki yuvaya P8 ve P9 disi konnektörleri takilir.
-3-
ATX kasalarda ise tek bir 20 kabloyu konnektör kullanilir.
b.
Çevre Birimlerle Baglanti Konnektörleri : Çevre birimlere güç aktarmak için
molex konnektör kullanilir. Sabit diskler, CD-ROM, vb. birimlerde bu konnektörler kullanilir.
Ayrica mini konnektör ise disket sürücü gibi birimler için kullanilir.
4.3 ANAKART
Anakart, bir bilgisayarin tüm parçalarini üzerinde barindiran ve bu parçalar arasind aki
iletisimi saglayan elektronik devredir.
Sekil 3 Bilgisayar anakartinin görünümü
Anakartin üzerindeki kartlara veri akisi “bus” adi verilen veriyollari üzerinden yapilir. Buslar
kendi içinden ikiye ayrilir. Bunlar System Bus ve I/O Bus dir. System Bus, islemci ile RAM
arasindaki veri akisini saglar. I/O Bus ise çevre kartlarin iletisimini ve bunlarin islemci ile
arasindaki iletisimi saglar. Anakart üzerindeki köprü chipsetler (bridge) I/O Bus’i System
Bus’a baglar.
Genelde anakart üzerinde:
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Güç kaynagi girisi
BIOS
Islemci yuvasi
Chipsetler
Bellek yuvalari
Genisleme yuvalari
Portlar
-4-
Ø
Ø
Ø
IDE, UDMA ve SCSI baglanti yuvalari
Floppy baglanti yuvasi
Diger yardimci devreler
görebilirsiniz.
Güç Kaynagi Girisi : Anakarta enerji veren baglantidir. Kasa üzerindeki güç
kaynagindan çikan ana güç kablosu buraya takilir.
Bios : BIOS, bilgisayarin açilabilmesi için gerekli bir aygittir. Bu aygitin üzerinde
üretici firmanin hazirlayip yükledigi bir yazilim vardir. BIOS yazilimi sistemin açilis
sirasinda ana karta bagli diger aygitlarin açilmasini ve test edilmesini saglar. BIOS’un
sistemi açip test edebilmesi için sisteme bagli donanimlarin özelliklerini bilmesi
gerekir. Bu bilgiler bilgisayar kapali bile olsa silinmemelidir. Örnegin harddiskin
özellikleri, sistem saati gibi. Bu isi CMOS yapar. CMOS üzerindeki bu bilgileri
silinmemesi için anakart üzerinde bir CMOS PILI bulunur. CMOS bu pil ile 2-3 yil
silinmeden çalisabilir.
Islemci Yuvasi : Günümüz islemcileri slot veya soket yapida olup, anakartlar
üzerinde de islemci için ya soket ya da slot seklinde bir yuva bulunmaktadir. Bazi
anakartlarda hem slot hem soket islemci yuvasi da mevcuttur. Bazi anakartlarda ise
birden çok islemci takilabilmesi için daha fazla soket veya slot bulunabilmektedir.
(Özellikle server (sunumcu) ola rak kullanilan bilgisayarlarda bu tür anakartlar
kullanilmaktadir.
Yongaseti(Chipset) : Chipset anakartin üzerinde yer alan bir dizi gelismis islem
denetçileridir. Bu denetçiler anakartin üzerindeki bilgi akis trafigini denetler.
Islemcinin verileri aldigi yollari takip eden anakart üzerindeki chipsettir.
Chipset'lerdeki gelismeler islemcilerdeki gelismelere paralel olarak ilerlemektedir.
Yeni bir RAM ya da bus gelistirildigi zaman bunu islemciye aktaracak olan Chipsetler
de gelistirilir. Pentium islemciler için farkli chipset üreticileri mevcuttur. Bunlar Intel,
SIS, Opti ve Via dir. Bu chipsetler kullanilabilecek islemci ve anakartin
performansini belirler. Günümüzde kullanilan LX, BX, EX, ZX, i810, i820, i815 ve
Super Soket 7 tipi anakartlarin chipsetleri farkli hizdaki islemcilere destek verirler. LX
tipi anakartlar 66 MHz veri yolunu destekler. BX tipi anakartlar ise 100 MHz ve üzeri
veriyolu nu destekler ve bu amaçla üretilen Pentium II ve Pentium III islemcileri
çalistirirlar.
LX Chipset : LX chipsetle r 66 MHz veriyoluna sahiptirler ve soket 370 ve slot
1 yapidaki Celeron ve Pentium II (233-333) islemcileri desteklemektedir. 3
DIMM slota sahiptirler ve maksimum 768 MB SDRAM desteklemektedirler.
ZX Chipset : ZX chipset hem 66 MHz hem de 100 MHz veriyolunda
çalismaktadir. Celeron, Pentium II ve Pentium III islemcileri desteklemektedir.
2 DIMM slotu vardir ve 512 MB SDRAM desteklemektedir.
-5-
BX Chipset : BX chipset de 66 MHz ve 100 MHz veriyolunu çalismaktadir.
Celeron, Pentium II ve Pentium III islemcileri desteklemektedir. 4 adet DIMM
slot ile 1 GB’a kadar RAM destegi vardir. CAD/CAM gibi resim isleme,
database uygulamalari, ses isleme ve 3D oyunlar gibi yüksek performans
isteyen uygulamalarda tercih edilmektedir. Önceleri ATA33 standardini
destekleyen BX chipsetler artik ATA66 standardini da desteklemektedir.
i810 Chipset : i810 chipsetlerde tümlesik görüntü ve ses özelligi mevcuttur. Bu
chipsetler ayni zamanda 66 MHz ve 100 MHz veriyolunu desteklemektedir.
i810 chipseti digerlerinden ayran en büyük özelliklerinden bazilari; direk AGP
grafik arabirimi, ATA 66 hard disk standardi, AC 97 ses destegi, STS
(Suspend to RAM) ve AMR (Audio Modem Riser) dir. Ayrica ATA 66
standardini ilk destekleyen chipsettir. STS (Suspend to RAM) özelligi ile çok
az elektrik harcayarak çok kisa zamanda bilgisayarin açilmasini saglamaktadir.
i820 Chipset : i820 chipset’i 100 ve 133 MHz sistem bus hizinda çalisan
islemciler için üretilmis bir chipsettir. MCH (Memory Controller Hub), ICH
(I/O Controller Hub) ve FWH (Firmware Hub) olmak üzere üç ana bilesenden
olusmaktadir. i820 chipseti özellikle 400 MHz’e kadar saat hizinda çalisabilen
RDRAM (Rambus DRAM) için gelistirilmistir. RDRAM, SDRAM’den çok
daha yüksek frekanslarda çalisabilmektedir.
Intel 820’yi DIMM RAM’lar ile uyumlu hale getirebilmek için MCH
içerisinde MTH (Memory Translator Hub) bulunmaktadir.
i810E Chipset : i810E chipset, i810 chipsetin gelistirilmis halidir. 66, 100 ve
133 MHz veriyolunu desteklemektedir. Böylece Celeron ve Pentium III/133
MHz islemcileri desteklemektedir. Ayrica 133 MHz SDRAM destegi ile grafik
islemlerinde daha iyi performans saglamaktadir.
i815-i815E : i815 chipset, i810E chipsetin devami niteligindedir. Ancak bu
chipsetin getirmis oldugu en yeni özellik i815 chip içine yerlestirilmis grafik
arabirimine ek olarak ayri bir slotta AGP4X grafik desteginin olmasidir.
Böylece daha iyi grafik için gelismis ekran karti kullanmak isteyen
kullanicilara avantaj saglanmis oldu.
i815E chipseti ise i815 chipseti ve ICH2 bileseninden olusmaktadir. Ilk etapta
I815 yonga ile ICH (I/O Controller Hub) adi verilen I82801AA yongasi
beraber kullanildi. I/O Giris Çikis arabirimi, PCI, Harddisk, USB, gibi
arabirimleri kontrol eden ICH (I82801AA) yonga, harddisklerde ATA66 yi
desteklerken AMR gibi yeni bir teknolojiyi de beraberinde getirdi.
Teknolojideki hizli ilerleyis harddiskte de ATA100 standardi ile görüldü ve
AMR arabiriminin beklenen sonucu gösterememesi nedeniyle yeni arabirimler
üzerinde çalisildi. ICH 2 (I82801BA) yongasi ile beraber bir kaç degisiklik
yapildi ve disklerde ATA100 destegi ve CNR (Communication Network Riser)
denilen yeni bir teknoloji sunuldu. CNR ile Ethernet, USB, Ses gibi bilesenleri
destekleyen kartlarin üretilmesi planlandi. Ayrica 2 olan USB destegi ayri bir
-6-
yongaya gerek kalmadan 4 e çikti. Bu farkliligi belirtmek için ise I815+ICH2 bilesenine
kisaca I815E adi verildi.
i820 Chipset
i820 chipset’i 100 ve 133 MHz sistem bus hizinda çalisan islemciler için
üretilmis bir chipsettir. MCH (Memory Controller Hub), ICH (I/O Controller
Hub) ve FWH (Firmware Hub) olmak üzere üç ana bilesenden olusmaktadir.
i820 chipseti özellikle 400 MHz’e kadar saat hizinda çalisabilen RDRAM
(Rambus DRAM) için gelistirilmistir. RDRAM, SDRAM’den çok daha yüksek
frekanslarda çalisabilmektedir.
Intel 820’yi DIMM RAM’lar ile uyumlu hale getirebilmek için MCH
içerisinde MTH (Memory Translator Hub) bulunmaktadir.
i840 Chipset : Bu chipsetin i820 chipsete ek olarak getirmis oldugu en önemli
yenilikler 3 grupta toplanabilir. Bunlardan birincisi, anakarti is ortamlarinda
güçlü bir platform olarak Workstation yada giris seviyesi server olarak
kullanilmasini saglayacak çift Pentium III islemci destegi. i840 sadece
133MHz veriyolu destegi saglamakta bu nedenle 133MHz de çalisan Pentium
III islemciler ile maksimum performans saglanabilmektedir.
Ikinci önemli özelligi ise tek kanalda RDRAM band genisligi ençok 1.6GB
verebilirken bu chipset ile iki kanal RDRAM destegi geldigi için en çok 3.2GB
lik bellek band genisligi saglanmaktadir. Bu sekilde grafik ve resim isleme
programlari olan CAD/CAM, AutoCAD gibi yazilimlar ile ugrasan kullanicilar
için daha canli, hizli ve net görüntüler sunulmaktadir.
Üçüncü yenilik ise anakart üzerinde Intel i82806 kullanildiginda mevcut
32bitlik PCI yuvalarina ek olarak 64bitlik PCI yuva destegi gelmekte ve iki
yonga arasindaki band genislik ise 533MB/s olmaktadir. Bu yuvalarda daha
çok yüksek bandgenisligi isteyen Gigabit Ethernet, Fiber Channel yada SCSI
kartlar kullanilabilmektedir.
Bellek Yuvalari : Anakart üzerinde RAM olarak ifade ettigimiz bellek kartlarini
takmak için yuvalar bulunur. Eski anakartlarda 30 pinlik ve 72 pinlik, yeni
anakartlarda ise 168 pinlik bellek yuvalari kullanilmaktadir. Bazi eski anakartlarin
üzerinde hem 72 pinlik hem de 168 pinlik bellek yuvasi görmek de mümkündür.
Genisleme Yuvalari : Bu genisleme yuvalarina slotlar da denir. Anakartlarda bulunan
veriyolu türlerine göre kullanilan slotlar sunlardir :
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
ISA
VESA
PCI
AGP
CNR
AMR
(16 bit veri yolu)
(24 bit veri yolu)
(32 – 64 bitlik veri yolu)
(AGP ekran kartlari ve 3D-FX kartlari için özel)
(Özel iletisim portu, henüz standartlasmadi)
(Özel ses/modem kartlari için, henüz standartlasmadi)
-7-
Genisleme slotlari ana karta sonradan ilave edebilecegimiz kartlari takmak için kullanilir.
Her yuvaya yuvanin özelligine uygun olan kart türü takilabilir. (TV karti, fax-modem
karti, ses karti gibi)
Portlar : Anakartin dis donanim aygitlari ile iletisimini saglayan kapilardir. Günümüz
anakartlari üzerinde su portlar standart olarak bulunmaktadir :
PS/2 portlari
Klavye ve fare baglamak için iki adet bulunur.
Iletisim portlaridir. Eski tip seri fareleri bu tip portlara
COM1 ve COM2
baglayabiliriz. Ayrica harici modem baglantisi, dogrudan
portlari (seri portlar)
kablo baglantisi için de kullanilabilirler.
LPT1 portu
Yazici portudur. Ayrica dogrudan kablo baglantisi için de
kullanilabilir.
(paralel port)
Yeni tip bir port türüdür. Ayni anda 128 aygitin birden
baglanabilmesine olanak verir. Bu porta USB destegi olan
USB portu
aygitlari özel kablosu ile baglayabiliriz. Diger port türlerine
göre daha hizlidir.
FireWire/IEEE
Seri, paralel, IDE, SCSI, RAID kisaca bilgisayarda cihazlari
1394
baglamak için kullandigimiz tüm portlar için ortak olarak
kullanilabilecek bir baglanti noktasi olarak gelistirilen bir
yapidir.
Eski anakartlarda klavye, fare, iletisim ve yazici baglanti portlarini anakart üzerine
entegre olarak degil, bir kontrol karti üzerine bagli olarak görebiliriz.
IDE, UDMA ve SCSI Baglanti Yuvalari : Genellikle sabit disk, CD-ROM
sürücüsü, CD-Writer, DVD-ROM sürücüsü için kullanilan baglanti noktalaridir.
IDE
UDMA
SCSI
40 pinlik baglanti yuvasidir. IDE aygitlari bu yuvaya içerisinden 40
adet kablo geçen bir data kablosu ile baglariz.
40 pinlik baglanti yuvasidir. UDMA aygitlari bu yuvaya içerisinden 80
adet kablo geçen data kablosu ile baglariz.
68 veya 80 pinlik baglanti yuvasidir. SCSI aygitlari bu yuvaya
içerisinden 68 veya 80 kablo geçen özel data kablosu ile baglariz. SCSI
aygitlar digerlerinden daha hizli oldugu için server olarak kullanilacak
bilgisayarlarda tercih edilir.
Floppy Baglanti Yuvasi : Disket sürücüyü baglamak için kullanilir. 30 pinlik bir
baglanti yuvasidir. Bu yuvaya yine 30 pinlik bir data kablosu ile disket sürücüsü
baglanir.
4.3.1 Anakart Çesitleri :
Baby AT :1997-98 öncesi PC’lerde kullanilan kartlardir. Bayby AT boyutlarindaki
anakartin bazi sorunlari var. Her seyden önce ISA genisleme yuvalari islemci ile ayni
hizadadir ve eger bu yuvalara takilan genisleme kartlarinin boyutlari büyükse
islemciye degmeleri kaçinilmaz olmaktadir. Bellek yuvalari sabit disk ve disket
sürücünün altinda kalmaktadir bu nedenle yuvalara bellek çikarip takmak çok zordur.
Baby AT kart ve buna uygun kasa ile bilgisayar içerisinde havalandirmayi saglamak
-8-
da mümkün olmamaktadir. Power supply 12 ve 5 volt saglarken, board üzerindeki bir
regülâtör kartlar ve CPU için de 3.3 voltluk enerji saglar.
Sekil 4 AT tipi Anakart
ATX : INTEL’ in ATX standardi ile daha çok giris/çikis birimi alinmis. Bellek
yuvalari ise sistemin orta kisminda yer aliyor ve erisimi kolaylastiriyor. Kasada bu
yeni anakarta göre yeniden düzenleniyor.
Sekil 5 ATX tipi Anakart
ATX anakartlarin daha eski bir teknoloji olan AT anakartlardan farklari sunlardir :
1- AXT anakartlar sadece ATX kasalara monte edilebilirler. Çünkü ATX
kasalarin güç kaynagindan çikan ana güç kablosu sadece ATX anakartlara
takilabilecek sekildedir. ATX kasalar genis olduklarindan PC montaji oldukça
rahat olur.
2- AXT anakartlarda seri ve paralel portlar anakart üzerine entegre edilmis
oldugundan artik ayri kablolarla baglamaya gerek yoktur.
3- ATX anakart üzerinde islemci yuvasi tam güç kaynaginin altina geldiginden,
güç kaynaginin üfleyen fani sayesinde islemci daha iyi sogutulmaktadir.
-9-
4- ATX anakartlarin en önemli üstünlügü ise; isletim sisteminin
(Windows’un) kapanmasi ile birlikte sistemin de otomatik olarak kapanmasi
özelligidir. Bu tür bilgisayarlarda Windows’u kapattigimizda sistem otomatik
olarak kapanir, açma/kapama dügmesine basilmaz. Bu özelligi kullanabilmek
için BIOS Setup bölümünde Power Management özelliginin açik olmasi gerekir.
Baby AT ve ATX kartlar için üretilmis kasalar ayri kasalardir ve kartlar sadece kendi
için üretilmis kasaya uyar.
LPX : Bu kartlarda genisleme yuvalari Riser adi verilen bir kartin üzerine paralel
olarak takiliyor. Bu da anakart ile ilgili bir islem yapildiginda (mesela memory takmak
gibi) genellikle genisleme kartlarini sökme ihtiyaci doguruyor. Genelde hizli
islemciler için sogutma ihtiyaci var.
Sekil 6. LPX tipi Anakart
NLX : NLX yapida, tüm genisleme kartlari anakartin yan tarafinda toplanmistir.
Genellikle power supply Riser’in oldugu tarafta yer almaktadir. Riser’in durumu
LPX’ deki Riser gibi degildir. Aslinda anakart Riser’a yandan monte edilmistir. CPU’
nun altinda bulunan Release latch disariya dogru açildiginda anakart kolayca
Riser’dan; daha dogrusu kasadan yatay bir sekilde çikarilmaktadir. Anakart yine
takilmak istenildiginde masaya paralel bir sekilde genisleme karti gibi Riser’a takilir.
NLX kartlarda AGP destegi gelmis, fakat ihtiyaci nedeni ile, AGP slot’ u anakart
üzerinde kalmistir.
•
•
•
•
DIMM memory destegi
Pentium II için SEC destegi
Daha iyi havalandirma
Sistem kartinin rahatça söküp çikarabilme için seçenekler
- 10 -
Sekil 7 NLX tipi Anakart
Daha kisa kablo kullanimi için Riser üzerinde disk ve disket çikislari NLX board’larin
avantajlarindan sayilabilir.
4.4 VERI YOLLARI ve TEKNOLOJILERI
Veriyolu (BUS), anakarttaki tüm aygitlar arasi veri iletisimini saglayan devrelerdir. Aygitlarin
belli bir fonksiyonu yerine getirmeleri için birlikte çalismalari gerekir. Her bir aygitin
digerleriyle baglantisi olmasi gerektigi düsünülürse veriyolunun önemi ortaya çikar. Her bir
aygitin tek tek birbiriyle baglanmasi yerine bir veriyoluna bütün aygitlarin baglanmasi daha
avantajlidir. Böylece hem maliyet düsürülür hem de daha az yere ihtiyaç duyulur.
Veriyollari asagidaki tiplerde olabilir:
1. Merkezi Islem Birimi veriyolu veya sistem veriyolu.
2. Adres veriyolu
3. Bellek veriyolu
4. Giris/Çikis veriyolu
4.4.1 Sistem Veriyolu (System Bus)
Sistem Bus , islemci, RAM ve L2 önbellegi birbirine baglar. Diger I/0 bus da bu yol
üzerinden islemciye giris/çikis yapar. System Bus kullanilan is lemciye göre farklilik gösterir.
Islemcinin tipi system bus'in genisligini ve hizini belirler. Ne kadar hizli System bus
kullanilirsa sistemin hizi ve diger parçalarla haberlesmesi de o derecede artar. Eski
bilgisayarlarda kullanilan 486 islemciler 25 MHz bus hizina sahipken, Pentium islemciler bu
hiz barajini 66 MHz'ye yükselttiler. Pentium II ve Pentium III islemciler bu hiz 100 MHz ve
133 MHz hizina kadar yükseltmistir. Ancak bu hizda çalisabilmek için 100 MHz destekli
PC100 SDRAM ve 133 MHz RDRAM kullanilmasi gerekmektedir.
4.4.2 Giris/Çikis Veri Yollari (Input/Output Bus)
Bilgisayarin dis dünyayla iletisimini saglayan giris/çikislar bu yolla yapilir. Ses karti, ekran
karti, modem, vs. bu yolla anakarta baglanirlar. Günümüz bilgisayarlarinda farkli I/0
veriyollari çesidi yer alir. Bu veriyolu tipleri söyledir;
- 11 -
ISA : Verilerin bilgisayari olusturan parçalar arasinda 16 bit olarak dolasmasina ISA (
Industry Standart Architecture) denir. Bus hizi 8 MHZ’dir. IBM firmasinin gelistirmis
oldugu bir standarttir. IBM ücretsiz olarak bu standardi dagittigi için diger firmalar
tarafindan da benimsenmis ve bu standartta bir çok genisleme karti (ses karti, ethernet
karti) üretilmistir.
MCA : Bus hizi 10 MHZ’dir ve bus genisligi de 32 bittir. Ayrica MCA standardina
uygun kartlar kolayca kon figüre edilebiliyordu. Ama MCA’nin hem ISA ile uyumlu
olmamasi hem de IBM’ in bu yeni teknolojinin lisansi için ücret talep etmesi bu
mimarinin piyasada kabul görmemesine neden oldu.
EISA : Teknolojik gelisme içerisindeki IBM’ in rakipleri, Compaq basta olmak üzere
diger firmalar da kendi mimarilerini ürettiler ve yeni ürünlerinin ismi de EISA
(Extended –gelistirilmis Industry Standart Architecture) olarak adlandirildi. Isminden
de anlasilacagi üzere yeni ürün ISA’nin gelistirilmisi ve ISA ürünleri ile uyumlu idi.
Ayrica MCA’nin üstün özelliklerinin hepsini üzerinde bulunduruyordu.
EISA da ISA gibi 8 MHZ’ de çalisir ama 32 bitlik bir bus’tir. EISA uyumlu kartlarda
jumper, Swicth kullanmadan yazilim yoluyla kolayca kurulabiliyordu.
PCI : PCI’in üstünlüklerini söyle siralayabiliriz: PCI islemciden bagimsiz bir
yapidadir. 486 ve Pentium islemcileri kadar Power PC ve Alpha islemcilerini kullanan
bilgisayarlarda bile kullanilabilir. PCI’da bus’taki veri aktarimi sirasinda islemci baska
isler yapabilir. 5 ve 3.3 volt çalisan anakartlari destekler. Orijinali 33 MHZ’dir.
Sonradan 66 MHZ’e yükseltilmistir. 32 ve 64 bit olarak kullanilabilir. 33 MHZ’ de
133 MBps, 66 MHZ’ de 64 bitte 528 MBps bilgi transfer hizi saglar.
AGP : AGP (Accelerated Graphics Port) 132 MBps süratle bilgi transferine izin
veren, özellikle 3D çalismalarinda kullanmak amaci ile gelistirilen bir kart bus
yapisidir. Bu sayede ekrandaki kare atlamalari yok denecek kadar azaltilmistir. AGP
Pentium II’nin SEC kartusu ve memory’ler arasinda direk bir erisim yolu kullanarak
265 MBps süratine erisebiliyor.
PCMCIA : PCMCIA kart özellikle laptop ve notebook bilgisayarlar için gelistirilen
adaptörleri kredi karti boyutunda olan bir bus yapisidir. 16 bit olarak çalisir ve tek bir
IRQ kullanir. 3 tipi vardir. Tipler kalinliklarina göre: Type1 3.5 mm, Type2 5mm,
Type3 10.5 mm’dir. PCMCIA’in bir yeni sürümü denilebilecek PC CARD diye
adlandirilir ve 33 MHZ’de 32 bit çalisir. PCMCIA 5 volt kulanirken PC CARD 3.3
volt kullanmaktadir.
Type1 modem ve ethernet karti olarak kullanilir.
Type2 RAM olarak kullanilir.
Type3 HDD olarak kullanilir.
Genel özellikleri:
•
Bilgisayar açikken kartlar takilip çikarilabilir, hemen aktif hale gelirler.
- 12 -
•
Soket servis adi verilen özel bir yazilim ara yüzü ile Intel mimarisini
üstün bir düzeyde destekler.
•
Card Identification Structure (CIS) sayesinde diger aygitlar karti daha hizli ve
iyi bir sekilde algilar böylece kullaniciya da çok yük düsmez.
4.4 MIKROISLEMCI (CPU-Central Processing Unit)
Mikroislemciler bilgisayarin en önemli parçalaridir. Bilgisayardan islemlerin hemen hepsi
mikroislemci tarafindan gerçeklestirilir. Bilgisayarin diger bölümleri mikroislemciye bilgi
aktarmak ve mikroislemciden gelen bilgileri kullanicilarin anlayacagi bir sekle sokmak isiyle
ugrasirlar. Gelismis bir islemci milyonlarca transistör bulunmaktadir. Güncel islemcilerden
Intel Pentium III islemcisinde 28 milyon, Pentium IV islemcisinde 42 milyon transistör
kullanilmistir.
Dünyada islemci üreten az sayida firma vardir. Bunlardan Intel en yaygin kullanilan islemci
markasidir. Bunun yaninda son yillarda Amd marka islemciler de Intel ile rekabet
edebilmektedir.
Sekil 4 AMD Duron slot islemcisi (Intel Pentium III düzeyinde bir islemci)
Sekil 5 Pentium IV soket islemcisi
Bazi mikroislemciler çok fazla isi üretirler. Bu mikroislemcileri çesitli seramik yada metal isi
düsürücülerle (Heat Sink) ya da küçük fanlarla sogutmak gerekir.
Ilk PC’lerde kullanilan islemciler 8086/8088 kodunu tasiyordu. Daha sonra Intel’in üretime
bagli olarak 80286, 80386, 80486, Pentium, Pentium Pro, MMX, Pentium II, Pentium III ve
son olarak ta Pentium IV leri kullanilmaya baslandi. Bu islemcileri birbirinden farkli kilan
noktalar iç yapilari ve islem kapasiteleridir.
- 13 -
Örnegin 8088 islemcisi bilgileri byte’lar halinde degerlendirir. Yani 8088 8 bitlik bir
mikroislemcidir. 80286 islemcisi 16 bitlik, 80386 ve 80486 islemcileri ise 32 bitlik
islemcilerdir. Pentium ve Pentium Pro 32/64 islemciler olarak degerlendirilir. Islemcilerin 8
bitlik veya 16 bitlik diye ifade etmemizin nedeni islemcinin anakart üzerinde 8088’ nin 8,
80286’ 16 bacagi vardir. 80386’nin 32, Pentium ve Pentium Pro’nun 64 adet veri bacagi
vardir ama veriler 64 bacak üzerinden alindiktan sonra islemlerin büyük bir bölümü 32 bit
üzerinden yapilir. Bu nedenle Pentium ve Pentium Pro 32/64 bitlik islemciler olarak
tanimlanir.
Mikroislemciler, bilgileri bilgisayarin beleginden alip isler ve bilgileri tekrar bellege
kaydeder. Bellekte bilgiler byte’lar seklinde saklanmaktadir. Bellekte bulunan her bos byte
yerinin bir adresi vardir. Mikroislemci veya diger cihazlar bellege ulasirken bu adresleri
kullanirlar. Mikroislemcinin adresleme için kullandigi bacaklar adres bacagi adini alir. Bu
bacaklar ne kadar çok olursa mikroislemci o kadar çok miktarda bellegi adresleyebilir.
Örnegin 8088’in 20 adet adres bacagi vardir ve 1 MB’i adresleyebilir. 80386’nin ise 32 adet
adres bacagi vardir 4 Gigabyte bir bellegi adresleyebilir.
Model
yili
CPU
Yorum
8086
Ilk CPU
1978
Ilk olarak
IBM
PC/XT
bilgisayarlarinda 1979
kullanildi. 29000
transistor.
8088
Adresleyebildigi
Internal
FPU
cache
Hizi (mhz) Hizi (mhz)
Ram
5
5
1 Mb
Hayir Hayir
Dis saat
8
Iç saat
8
1 Mb
Hayir
Hayir
Hayir
Hayir
Hayir
Hayir
80286
134000 transistors. 1982
8,10,veya
8,10,or 12 16 Mb
12
80386DX
ILk gerçek 32 bit
CPU.
275000 1985
transistor.
16,20,
25,33
80386SX
Ucuz 386 modeli 1988
80386DX 80386DX
16 Mb
ile ayni
ile ayni
Hayir
Hayir
25,33,50
8K
Evet
L1 cahe kullanildi.
386. 1.2 Milyon 1989
transistor
486 ile ayni fakat
80486SX
1991
Coprocessor yok
DX’in bir seferde
isleyebildiginden 2
80486DX2
1992
kat fazla komut
isleyebiliyorlar
80486DX4 Daha hizli
1994
64 bit data bus.
Tek zamanda 2
komut
isleyebiliyor.
2
internal 8K cache
Pentium
1993
çip.
Cache
controller
anakartin
üstünde.3.1
milyon transistor
80486DX
16,20,
25,33
25,33,50
4 Gb
4 Gb
iç bus
dis bus
16 bit
16 bit
16 bit
8 bit
16 bit
16 bit
32 bit
32 bit
32 bit
16 bit
32 bit
32 bit
486DX ile 486DX ile 486DX ile 486DX
Hayir
ayni
ayni
ayni
ile ayni
486DX 486DX
ile ayni ayni
25, 33
50, 66
4 Gb
8K
32 bit
32 bit
25, 33
75, 100
4 Gb
8K
Evet
32 bit
32 bit
16 K
Evet
64 bit
32 bit
60
66
60, 66, 90,
veya 100, 133,
4 Gb
150, 166,
200
- 14 -
Evet
ile
57 adet özel komut
aklendi
Pentium
muljtimedia
1996
MMX
programlarinda
%50 - 100 % artis
saplandi.
Dataflow analiz.
Pentium
5.5
milyon 1996
PRO
transistor.
L2 cache slot
modelin
içine
yerlestirildi
7.5
Pentium II milyon
1997
Pentium ile
ayni
Pentium
ile ayni
Pentium
ile ayni
Pentium
ile ayni
66
180, 200
66, 100
233, 266,
300, 333,
4 Gb
350, 366,
400, 450
Pentium Pentium Pentium
ile ayni ile ayni ile ayni
16 K
Evet
64 bit
32 bit
64 bit
64 bit
transistor.
Yukarida mikroislemcileri üretim tarihleri sirasi ile verdik. Bazi islemcilerin yaninda DX ve
SX harflerini görülmektedir. Her ne kadar günümüzde pek bu islemcilerden kalmasada kisaca
açiklayalim. 80386SX islemcinin 80386DX islemciden farki adres ve veri bacak sayisinin
daha düsük olmasi. Diger taraftan 80486’in içerisinde matematik islemci var ama 80486SX’in
içinde matematik islemci yok.
80486 ve üzeri islemcilerde bir iç tampon (cache) bellek de bulunmaktadir. Mikroislemci
mümkün oldugu kadar bu iç bellegi kullaniyor ve bu durumda mikroislemcinin performansini
artiran bir baska etken oluyor. 80486 islemcilerin islemci disi birimlerle daha az iliski kurmak
için kullandigi iç tampon bellegin büyüklügü 8 KB dir. Günümüz teknolojisindeki
islemcilerde 256, 512 byte iç tampon bellek bulunmaktadir.
Islemcilerin hizi ile ilgili iki ayri terimden söz edilebilir. Birincisi BUS hizi, digeri de Çalisma
Hizi olarak adlandirilir. BUS hizi, islemcinin içsel hizidir. Gelen komutlari yerine getirme
becerisi olarak tanimlanabilir. BUS hizlari islemci mimarisi ile ilgilidir. Ayni aileden olan
CPU lar ayni BUS hizini kullanirlar. Ancak islemci hizina göre degisen katsayi çarpani
dedigimiz sayidir. CPU dun bellek ile haberlesme hizini belirten BUS hizi, katsayi çarpani ile
çarpilarak Çalisma Hizi elde edilir. Örnegin Pentium III 500 bir islemci 100 Mhz. BUS
hizinda 5 çarpaniyla çalisir.
PENTIUM : Pentium islemcisi 1993 yilinda piyasaya çikti. Pentium 32 bitlik bir
islemciydi ama veriyolu 64 bitti. Yani verileri 64 bitlik gruplar halinde alip veriyor,
içinde ise bu verileri 32 bitlik guplar halinde isliyordu. Pent iumlu anakartlara tek bir
SIMM bellek modülü takamamamizin nedeni de bu 64 bitlik veri yolu idi. Her bir
SIMM’den 32 bitlik veri geldigi için en az iki SIMM bellek modülü takarak 64 bitlik
yolu beslememiz gerekiyordu.
PENTIUM PRO : Pentium Pro islemcisi 1995 yilinin sonlarinda piyasaya çikti.
Pentium Pro’da diger pentium’lar gibi 32 bitlik bir islemciydi. Digerlerine göre iki
farkli yönü vardi: Birincisi iç yapisi tamamen 32 bitlik komutlar için optimize
edilmisti dolayisi ile isletim sistemlerinin 32 bitlik komutlari için mükemmel bir
performans sagliyordu. Ikincisi ise daha önceleri hep anakart üzerinde gördügümüz
ikincil düzey tampon bellegin islemci entegresinin üzerine tasinmasi. Ikincil düzey
- 15 -
tampon bellek, islemci ile ayni entegrede oldugu zaman bellek performansi olaganüstü
artiyor. Islemci üzerindeki tampon bellegi 256 KB, 512KB, 1 MB olarak seçmek
mümkün. Tabi tampon bellek miktari arttikça fiyatlarda dogru orantili olarak
artmaktadir.
32 bitlik isleme kabiliyeti ve tampon bellek özelligi Pentium Pro islemcilerinin
Windows NT ve UNIX gibi ortamlar için ideal kiliyordu. Yapilan testlerde, 200
MHz’lik Pentium Pro, Windows NT altinda, 333 MHZ’lik Dijital Alpha islemcili
bilgisayarlarin performansindan daha iyi çikmaktadir. Çünkü 256 K’lik tampon bellek
anakart üzerindeki 2 MB’lik tampon bellekten daha fazla performans sagliyor. Ama
Windows 95 ortaminda test edilirse Pentium Pro’nun performansi, ayni frekansta
çalisan bir Pentium’dan daha kötü oluyor. Çünkü Windows 95 32 bitlik bir isletim
sistemi olarak duyurulmasina ragmen yogun olarak 16 bitlik kodlar içeriyor, bu
durumda Pentium Pro’nun performansini olumsuz olarak etkiliyor. Pentium Pro
entegresinin üzerinde bulunan L2 tampon bellek islemci ile ayni hizda çalisir.
PENTIUM MMX : Pentium Pro’dan sonra Intel’in yeni teknolojisi MMX ( Multi
Media Extensions) adinda piyasaya sürüldü. MMX teknolojisi ile 80X86’ lardaki
makine komut setine 57 adet yeni komut eklendi. Bu yeni komutlar yardimi ile daha
iyi multi medya uygulamalarina sahip olunmaktadir. Örnegin MMX uyumlu bir
islemci ile özel hizlandirici devrelere gerek kalmadan sadece yazilim yoluyla üç
boyutlu görüntü uygulamalarini kullanilabilmektedir..
MMX Pentium’lar diger Pentium’larla ayni bacak yapisina sahipler. Ama çalisma
gerilimleri daha düsük 2.80 voltdur, digerleri 3.3 voltta çalisiyordu. Dolayisiyla her
anakartta da bu gerilime indirilemiyebilir.
PENTIUM II : Pentium II’ler 1997 yilinda piyasaya çikti. Pentium II’ler yeni bir
islemci sayilmaz. Pentium II’yi MMX’li Pentium Pro gibi düsünebiliriz. Pentium II’de
32 bitlik bir iç mimari ve 64 bitlik veri yollarina sahip. Pentium Pro’dan farki MMX
uyumlu olmasi ve içinde yer alan birincil düzey tampon bellegin Pentium Pro’dan iki
kat fazla, yani 32 KB olmasi. Ayrica bütün Pentium II’lerde 512 KB’lik ikincil düzey
tampon bellek de Pentium II ile ayni pakette bulunuyor.
Ayrica takilip çikarilmasini kolaylastirmak için de Pentium II bir kartus içinde
bulunuyor. Bu kartusa tek tarafli kartus SEC (Single Edge Cartridge) adi veriliyor. Bu
kartus anakart üzerinde Slot 1 adi verilen özel bir yuvaya takiliyor. Bu 242 kontakli
yeni bir yapi ve Pentium Pro’nun 387 ayakli soket 8’ini devre disi birakiyor. Ayrica
büyük sistemlerde rastlanilan ve verinin güvenilir sekilde islenmesini- saklanmasini
saglayan parity ve ECC mekanizmalari da Pent ium II tarafindan destekleniyor ve 2.8
voltta çalisiyor.
CELERON : Celeron islemciler yüksek Pentium fiyatlarini asagiya çekecek bir
çözüm olarak piyasaya sür üldü. Pentium kartusunda L2 tampon çikarildi ve çok daha
ucuz maliyetli bir islemci ortaya çikti. Diger tüm fiziksel özellikleri Pentium II ile
aynidir.
INTEL PENTIUM III : 99'un ilk çeyreginde çikan bu islemci, su an 600, 733ve 800
933 MHz hizlarinda modellere sahiptir. 0.25 mikron teknolojisiyle üretilmisti Içinde
9.5 milyonun üzerinde transistör bulunur. Yazilim destegi olarak üzerinde MMX ve
- 16 -
SIMD komutlari bulunur Bu komutlar sayesinde uygun yazilim ve donanimlarla bazi
multimedya uygulamalarinin (video, grafik isleme gibi) dahi hizli ve sorunsuz
olmasini saglar.
INTEL PENTIUM IV
Intel Pentium IV ile birlikte, sistem veriyollari bant genisliginde büyük bir atilim
yapti. Pentium III'lerde sistem veriyollarinin en hizlisi maksimum 1.06GB/s'lik bant
genisligine sahip iken, Pentium IV'te bu rakam tam 3.2 GB/s'ye çikiyor. Üstelik
Pentium IV'ün veriyolu daha da yavas olan 100Mhz'te çalisiyor. Pentium IV veriyolu
her saat çevriminde 4 adet veri transferi yapabiliyor. Böylece efektif çalisma
frekansinda 400Mhz oluyor. Veriyolunun genisligi, Pentium III'lerdeki gibi gene 64bit. Hesaplayinca saniyede maksimum 3.2GB/s'lik bir bant genisligi elde ediliyor.
Intel bu veriyoluna "Quad-Pumped" (4 kat pompalanmis, güçlendirilmis) diyor.
4.5 BELLEK(MEMORY)
Günümüzde iki çesit bellek türü bulunmaktadir. Bunlardan birincisi ROM (Read Only
Memory). Temel olarak sadece okunabilen bir bellek türü olan ROM, üzerindeki bilgiler
kalicidir, ve genelde çok gerekli olan bilgiler saklanir. RAM (Random Access Memory),
üzerindeki bilgiler istenilen zaman okunabilir veya istenildiginde yazilabilirdir. Bilgiler kalici
degildir. Bilgisayarlar bilgilerin geçici olarak tutulmasi için RAM’i kullanir. Üzerindeki
bilgiler saniyede birçok kez yazilabilir ve okunabilir. Bilgisayardan elektrigi kestiginiz zaman
üzerindeki bilgiler silinir.
ROM (READ ONLY MEMORY) : Iki bellek türünden birisi olan ROM, RAM’in
aksine üzerindeki bilgiler kalicidir. Bilgisayarinizi kapatsaniz bile üzerindeki bilgiler
gitmeyecektir. BIOS gibi bilgisayariniz için önemli bilgilerin tutuldugu bir yapida,
ROM kullanilir. BIOS üzerinde kullanilan bilgiler oldukça önemli oldugundan, ROM,
habersiz olarak yapilan kopyalama ya da silme islemlerinin önüne geçmis oluyor.
Günümüzde ROM’un birkaç versiyonu vardir. Bu versiyonlar gerekli alanlarda,
özelliklerine uygun bir sekilde kullaniliyor.
ROM: Standart ROM üzerindeki bilgiler hiç bir yol ile degistirilemez veya
silinemez. ROM birimine bilgi kalici olarak yerlestirilmistir ve içerik
kesinlikle degistirilemez.
PROM (Programmable ROM): Bu ROM çesidi sizlere saklama alanina
bilgileri sadece bir kez yazmaniza izin verecektir. Bu yazmadan sonra bu
bilgiler kalicidir. Bunu günümüzde CD-R’a benzetebiliriz. CD-R’a bir kez
bilgileri yazdiktan sonra bu bilgiler kalicidir ve bir daha degistirilemez yada
silinemez.
EPROM (Erasable Programmable ROM): Eger ROM üzerind e kullanilan
bilginin, silinip tekrar yazilmasi gerektigi durumlarda EPROM kullanilabilir.
Bu çesit ROM’lar ultraviyole isigiyla silinebiliyor. Bu sayede ROM’a
yazilabilme özelligi tekrar saglaniyor.
EEPROM (Electrically Erasable Programmable ROM): Su anda
bilgisayarinizin BIOS’unuzun kullandigi ROM tipi EEPROM’dur. EPROM’a
- 17 -
benzer olarak EEPROM’da silinebilir ve yazilabilir. Silme isini elektriksel olarak
yapabiliyorsunuz. BIOS’lar EEPROM kullanirlar, bu sayede anakart üreticileri
güncellesmis BIOS’larini yazabiliyorlar.
RAM (RANDOM ACCESS MEMORY) : RAM’deki bilgiler daha az kalicidir.
bilgisayarinizda o anda çalisan bir programlarin, gerekli bilgileri RAM’de saklayarak
daha sonra gerektiginde kullanim için alinan alana denir. Diger bir degisle bir geçici
bellek görevindedir. Bilgiler gerektiginde kullanilir. Gerekmedigi zaman silinir. RAM
üzerindeki bilgiler kisa ömürlüdür. Bilgisayarinizi kapattiginizda bilgiler silinir.
Günümüzde iki farkli RAM çesidi bulunmaktadir.
SRAM (Static RAM): Statik RAM çok pahali, çok hizli bir RAM çesididir.
Günümüzde islemcilerin Tampon Bellegi Statik RAM’dir. SRAM, DRAM’e göre çok
daha pahalidir ve islemcilerde az miktarda kullanilmasinin sebebi budur. Islemci içine
adapte edilmis olan Level 1 Cache SRAM’dir. Level 2 Cache ise yine islemci içinde
yada Slot1 islemciler gibi yaninda olabilir.Bilgisayar bir istekte bulundugu zaman, ilk
olarak Level 1 Cache’e bakilir. Eger istenen komut orda ise islemci çok hizli bir
sekilde bilgiyi SRAM’den alir ve Level2 Cache’e bakmak için zaman harcamaz. Level
1 ve Level 2 SRAM Cache’ler islemcinizi hizini etkileyen en büyük faktördür.
DRAM (Dynamic RAM): günümüzde sisteminizin ana bellegini olusturmak için
kullanilan çesididir. DRAM, SRAM’dan çok daha yavastir ve daha ucuzdur. RAM
üzerindeki bilgiler, genel bütünlügü saglamasi açisindan sürekli yenilenmelidir. Akis
takdirde bilgiler kaybolur. DRAM üzerindeki bilgiler uyarilma süreci içeris inde 1 veya
0 olarak okunur.
4.5.2 Dram Çesitleri
DRAM gayet basit bir sekilde çalisir. Günümüzde degisik standartlarda bulunmaktadirlar. Bu
farkli DRAM tiplerinin özellikleri yani, hizi, erisim süresi ve çalistirma prosedürü gibi
özellikleri farklilik gösterir. Günümüzün en popüler RAM teknolojisi SDRAM’dir. diger
RAM çesitlerinde DDR SDRAM ve RDRAM ileride standart olmak için su anda gelismeler
kaydediyorlar.
SDRAM (Senkronize DRAM): Günümüzün en çok kullanilan DRAM tipidir.
senkronize, yani sistem veriyolu hizi ile ayni hizda çalisan demektir. PC100 v Pc133
terimlerini sistem veriyolu hizini gösterir. bellek 100 MHz veriyolu hizinda
çalistiginda, teorik olarak 800MBps bant genisligi sunmasi gereklidir. Eger veriyolu
hizi 133 MHz’e çikarsa bant genisligi ise 1100 MBps’e çikiyor.
Bellek modüllerinin erisim süresi nanosaniye cinsinden verilir. RAM için belirtilen
nanosaniye miktari bir saat vurusu için gereken zaman miktarinin minimum
ölçüsüdür. Çogu PC100 SDRAM bellek 8 nanosaniyelik erisim süresine sahiptir ve bu
teorik olarak maksimum 125 MHz sistem veriyolu hizina dayanabilecegi anlamina
gelir. Bir bellekteki adrese ulasmak için, o adresin sütun ve dize numaralarini bilmek
gerekir. CAS (Column Adress Strobe) ve RAS (Row Adress Strobe) degerleri ise,
belirtilen sütun ve dizelere ulasmak için gereken saat vurus miktarini gösterir. "RAS to
CAS delay" ise, dize-sütun arasi erisiminde ne kadar gecikme oldugunu ifade eder. Su
anda birçok SDRAM’lerde CAS degeri 3, RAS degeri 2, "RAS to CAS delay" degeri
- 18 -
de 2’dir. Çok iyi belleklerde ise CAS degeri 2’dir. Bu ifadeler bellek üzerinde 3-2-2 ya
da 2-2-2 seklinde yazilir. Buradan çikaracagimiz sonuç ise, bu degerler ne kadar
küçük olursa o kadar iyi.
DDR SDRAM (Double Data Rate SDRAM): Teorik olarak DDR SDRAM bellekler
SDRAM bellegin sundugu bant genisliginin iki katini sunuyor. senkronize yani sistem
veriyolu hizi ile ayni hizda çalismaktadir. Bant genisligini iki katina çikaran özellik ise
Saat vuruslarinin yükselen ve alçalan noktalarindan bilgi okuyabilme yeteneginin
olmasidir. SDRAM’da ise bilgi alma yönü saat vuruslarinin yükselen
noktalarindandir. Buradan yola çikarak teorik olarak 133 MHz hiza sahip olan DDR
bellek 266 MHz hiza sahip olan SD bellek ile ayni performansi verecektir.
DDR SDRAM bant genisligini 2,1 GBps dir. 200 MHz’de çalisan bir DDR
SDRAM’in 3,2GBps’lik bir genel sistem bant genisligi sunacaktir.
DRDRAM (Direct Rambus DRAM): 16 bit genis bir veri yolu hizi sunan Direct
Rambus Kanali bellek hizinin 400 MHz’e kadar çikmasina olanak taniyor. DDR
SDRAM gibi çift tarafli okuma yapabileceginden bu hiz 800 MHz’e esit oluyor.
Teorik olarak RAMBUS 1,6GBps degerinde bir bant genisligi sunabiliyor.
4.6 KLAVYE (KEYBOARD)
Bilgisayara veri girisi yapilan standart giris aygitidir. Klavyeler üzerlerindeki harf tuslarinin
dizilimine göre adlandirilir. Ülkemizde kullanilan iki tür klavye vardir. Bunlardan biri Q
Türkçe Klavyedir. Harf dizilimi Ingiliz alfabesine göre yapilmistir. Ancak üzerinde
Türkçe’deki noktali harfler de bulunur. Diger klavye türü ise Türkçe bir daktilonun harfleri ile
ayni sekilde dizilmistir. Buna da F Klavye denir.
Klavyeyi bilgisayara bagladigimiz konnektörün türüne göre de iki tür klavye vardir. Daha eski
olan klavye konnektörü Standart Klavye olarak da adlandirilir. Bu tür klavye konnektörü 5
Pin (igne) ile anakart üzerindeki standart klavye baglanti yuvasina takilir. Diger klavye türü
ise daha çok ATX anakartlarin kullanilmaya baslanmasi ile yaygin hale gelmis olan PS/2
Klavyedir. PS/2 klavye konnektörü 6 Pinli olup yine anakart üzerindeki PS/2 klavye baglanti
yuvasina takilir.
4.7 FARE (MOUSE)
Klavyeden sonra en çok kullandigimiz giris aygitidir. Eskiden Ms-Dos tabanli programlarda
fazla ihtiyaç duyulmayan fare, özellikle Windows’un kullanilmaya baslanmasiyla daha yaygin
hale gelmistir. Bugün her bilgisayarin vazgeçilmez bir parçasidir.
Fareler mekanik ve optik fare olarak iki türdür. Yaygin olarak kullanilan mekanik faredir.
Farenin altindaki bir deligin içinde farenin hareketine göre yuvarlanan bir top vardir. Bu top,
yine farenin içindeki iki ayri silindire de hareket verir. Bu silindirlerden biri yukari-asagi,
digeri sola-saga hareketi saglar.
Fareler bilgisayara baglandiklari konnektöre göre de iki çesittir. Eskiden daha çok kullanilan
fare türü bilgisayarin seri portuna baglanan Seri faredir. Bu fare üzerinde baglanacagi porta
göre 9 veya 25 pinlik konnektör bulunabilir. Yeni tür fareler ise yine ATX anakartlarin
- 19 -
kullanilmasiyla yayginlasmis olan PS/2 faredir. PS/2 fare konnektörü de 6 Pinli olup yine
anakart üzerindeki PS/2 fare baglanti yuvasina takilir.
4.8 DISKET SÜRÜCÜ VE DISKETLER
Bilgi saklama kapasiteleri düsük olan disketler genellikle küçük boyuttaki dosyalari tasimak
veya yedek olarak saklamak için kullanilir. Günümüzde en yaygin kullanilan disket türü 3,5
inch boyutunda 1,44 Megabyte kapasitesinde olan disketlerdir.
Disket türleri :
Boyutu
5,25 inch
3,5 inch
Kapasitesi
360 Kb (Double sided – Double density = Çift yüzlü çift yogunluklu)
1,2 Mb (Double sided – High density = Çift yüzlü yüksek yogunluklu)
720 Kb (Double sided – Double density = Çift yüzlü çift yogunluklu)
1,44 Mb (Double sided – High density = Çift yüzlü yüksek yogunluklu)
2,88 Mb (Double sided – Extended density = Çift yüzlü gelistirilmis
yogunluklu)
Disket sürücüsü türleri :
Boyutu
5,25 inch
3,5 inch
Kapasitesi
360 Kb
1,2 Mb
720 Kb
1,44
2,88
Görüldügü gibi disketlerin türleri ile disket sürücülerinin türleri aynidir. Disket sürücüler
sahip olduklari kapasiteye esit ve daha asagi olan disketleri okuyabilirler. Örnegin 3,5 inc –
1,44 Mb lik bir disket sürücüsü yine ayni boyutta olan 1,44 Mb lik ve 720 Kb lik disketleri
okuyup yazabilirler.
4.9 SABIT DISK (HARDISK)
Sabit disk, döner bir mil üzerine siralanmis, metal yahut plastikten yapilma ve üzeri manyetik
bir tabaka ile kapli plakalar ve bu plakalarin alt ve üst kisimlarinda yerlesen okuma
kafalarindan olusur
Bu tabakalardan her biri ayni plaklarda oldugu gibi ayni dairesel düzlemi takip eden çizgilerle
örülüdür ve bu çizgilerin her birine de iz (track) adi verilir. her bir plaka üzerinde altli üstülü
yerlesen ve her birinin ortadaki mile uzunlugu ayni olan izlerin olusturdugu topluluga silindir
denir Sabit disk üzerinde her bir yüz bir kafa tarafindan okunmaktadirer. Iz yapisinin
- 20 -
bölünmesiyle olusan ve sabit disk üzerinde adreslenebilir en küçük alana denk gelen parçaya
ise sektör (Sector) adi verilir.
Sekilde bir silindir görünüyor. Sabit diskin içinde bu
silindirlerden birden fazla bulunmaktadir. Sektör ve track
kesismeleri de disk üzerindeki adresleri belirtir. Sektörler
512 byte büyüklügündedir. 0 sayisi birinci adres olarak
kabul edilir.
Örnek adres: Cly 0 Sct 1 Track 34; anlami 1.inci
disk 2. sektör 35.inci izi isaret eder. Isletim
sistemleri bir track üzerindeki ardisik sektörleri
bölünemez olarak görür.
Genelde sabit disklerde 4 sektör bir cluster eder.
Buda 2048 byte eder. Bir bitlik bir dosya dahi bütün
cluster’i yani 2048 KB’lik alani kaplar. Sabit diskte
yer alan sektör, silindir, track gibi bilgileri BIOS’tan ögrenebiliriz.
Data transfer rate tanimi verilerin sabit diskten islemciye aktarim hizini gösterir. Genelde
MB/sn yada KB/sn cinsinden ölçülür. IDE sabit diskler 4 MB/sn, (daha hizli olanlari da
vardir.) SCSI’ler ise 20 MB/sn hizindadir. Tabi ki bu hiz bus hizlari ile dogrudan alakalidir.
ISA bus 8 MB/sn oldugu için SCSI disklerin bu buslari kullanmasinda hiç bir anlam yoktur.
Bunun için SCSI sabit diskleri PCI genisleme kartlarini kullanir. PCI genisleme kartlari ile
kullanildiklari için hizlari IDE’lere göre çok daha fazladir.
- 21 -
4.9.1 Sabit disk arayüzleri
ATA: IDE olarak da bilinir. ISA tabanlidir. Tek sistemde iki diski, 16 bitlik bir arabirimi ve
PIO 0, 1 ve 2 modlarini destekler.
ATA-2: Fast ATA veya EIDE (Gelistirilmis IDE) olarak da bilinir. Daha hizli PIO modlarini
(3 ve 4), multiword DMA 1 ve 2 modlarini destekler. Ayrica LBA (Large Block Accessing)
modunu destekler (böylece 528MB'tan büyük kapasiteli diskler yapilabilmistir).
ATA-3: ATA-2'nin üzerinde bir iki ufak degisiklik yapilmis halidir. Ama genelde, hatali
sekilde Ultra ATA/33 ile ayni anlamda kullanilir.
Ultra-ATA: Ultra DMA, Ultra DMA/33, Ultra ATA/33, ATA-33, DMA-33; Fast ATA-2
olarak da bilinir. 33 MB/sn hizinda çalisan DMA mode 2'yi destekler.
ATA-4: Ultra-ATA'nin gelistirilmis halidir. Hata denetimi eklenerek yüksek hizlarda veri
bütünlügü saglanmistir. Ultra ATA/66 ile karistirilir ama sanilanin aksine bir disk hem Ultra
DMA/33 hem ATA-4 olabilir.
Ultra ATA/66: Quantum'un gelistirip, Intel'in destek verdigi yeni ATA standardidir. Böylece
disk ile sistem arasindaki bant genisligi 66 MB/sn'ye çikmistir
IDE (Integrated Device Electronics) : IDE ayni zamanda ATA (Advanced
Technology Attachment) olarak ta bilinir. Ilk defa Compaq, Western Digital ve
Conner tarafindan ilk defa üretilmistir. IDE ara yüzleri anakartin üzerindedir. Bir ara
yüze master/slave olarak iki disk baglanabilir. Master isletim sisteminin bulundugu
disk olmak zorundadir. Master/slave ayarlamalari diskin üzerindeki jumperlarin yer
degistirmesi ile yapilmaktadir.
CD-ROM’larda
IDE
controller da slave olarak
yer alir. 40 pinlik tek bir
kablo
kullanilir.
ISA
buslarda çalisabilir. Kisaca
IDE
özellikleri
söyle
özetlenebilir:
PC komutlari herhangi bir
controller çeviricisine gerek
duymadan
direk
disk
üzerinde icra edilir.
o Data encoding (kodlama) ve decoding (çözümleme)disk üzerinde yapilir.
o 40 Pin tek bir kablo kullanir.
o Kapasiteleri gelisen teknoloji ile günden güne büyümektedir.
UltraATA : IDE pazarinda bir sonraki ürün olan UltraATA Seagate, Quantum ve
Intel’in ortaklasa ürettikleri bir arayüzdür.
- 22 -
Ayrica UltraATA CRC denilen Cyclical Redundancy Check error kontrolünüde
getirmistir. Bu sistem yazilmak istenen bilginin yazilmadan evvel kontrol edilmesi ve
hata bulunursa islemin tekrarlanmasi gerektirir. Kisaca bilgi güvenligini arttirir.
UltraATA gelismis modelleri PCI adapter destegi ile çalistirilarak hizi 66 MHZ’e
çikarilmistir.
SCSI (Small Computer Systems Interface) : SCSI bir genisleme sistemidir. Diger
arayüzlerden en büyük farki ise paralel formatta çalismasi, yani bilgilerin bir anda
gönderilmesidir.
Bir SCSI arayüzde paralel formatta 7 tane aygit arka arkaya baglanabilmektedir. Bu
aygitlar arasindaki bilgi akisi islemciyi mesgul etmez. 50 pinlik bir kablo ile
birbirlerine baglanirlar. Internal aygitlarda tek bir kablo kullanilir. External aygitlarda
ise bir kablo giris diger kablo ise bir sonraki aygita çikis için kullanilir. Zincirin basi
ve sonu her zaman sonlandirilmalidir. Bir disk alindiginda default zaten
sonlandirilmistir; eger ikinci bir aygit baglanacaksa ilgili sonlandirici kaldirilir.
SCSI sadece diskler için bir çözüm degil backup üniteleri, scanner, printer, CD-ROM
gibi cihazlar içinde bir çözüm üretmektedir. Asagidaki sekil ile SCSI controller’in
çalisma mantigi anlatilmaya çalisildi. SCSI sisteminin özelliklerini kisaca özetlersek:
PC komutlari controller’da SCSI bus komutlarina çevrilir ve SCSI bus komutlari
diskte Hard disk komutlarina çevrilir. Bu çift çevrim SCSI arayüzü en çok zorlayan
unsurdur.
•
•
•
•
•
•
Data encoding ve decoding sabit diskte yapilir.
Data ve komutlar 50 pin tek bir kablo kullanir.
Degisik aygitlar kullanilabilir.
Disk büyüklükleri IDE disklere göre çok daha fazladir.
Ortalama hiz 20 MBps civarindadir.
ISA ve PCI buslarda çalisabilir.
- 23 -
4.9.2 Disk Performansi
Motor Hizi (rpm): Devir/dakika cinsinden hizi. IDE disklerde 5400 ve 7200 devirler daha
yaygin. 7200 rpm disklerin motor hizi sayesinde 5400 devir disklerden %20 daha hizliidir.
Erisim Süresi (ms): Ne kadar düsük olursa o kadar iyi
Tampon Bellek Kapasitesi (KB): Hizli tampon bellek kapasitesi ne kadar yüksekse o kadar
iyi.
Dahili Transfer Hizi (Mbit/sn): Genel kriterlere göre, bir diskin Ultra ATA/66 standardina
ayak uydurabilmesi için dahili transfer hizinin 200 Mb/sn'nin üstünde olmasi gerekiyor. Ne
kadar yüksekse disk o kadar hizli demektir.
Arabirim Standardi: Yani UDMA/33 ve ya UDMA/66/100 olup olmadigidir. UDMA/100 en
yeni teknolojidir.
4.9.3 Sabit Disk Bölümleme (Partition)
Partition lara ayrilmis bir sabit diskte bu partitionlar da üç çeside ayrilir.
o
o
o
Primary (birincil)
Extended (uzatilmis)
Logical (mantiksal)
Ancak, sabit diskin ilk sektöründe yerlesmis olan Master Boot Record (MBR) en fazla dört
adet primary, yahut üç primary bir extended disk partitionunun olusturulmasina izin verir. Bu
primary partitionlardan sadece birisi aktif olabilir ve birçok BIOS, sadece aktif primary
partitiondaki isletim sisteminden bilgisayarin açilmasini saglarlar. Aktif olmayan primary
partitionlar boot sirasinda sistemde gizlenmis olarak görünürler.
4.9.4 Dosya Sistemleri
Bir partition, her ne amaçla olusturulmus veya kullanilacak olursa olsun, o partition’a erisim
yapacak isletim sistemine uygun bir dosya sistemiyle biçimlendirilmelidir. Bu genellikle
kuracaginiz isletim sisteminin sorunudur ve kurulacak olan isletim sistemi birden fazla dosya
sistemiyle uyumluysa kurulum sirasinda bir yerde bunu mutlaka size sordugunu görürsünüz.
Örnegin Windows 2000 kurulumunda NTFS yahut FAT32 dosya sistemlerinden hangisini
seçeceginiz kurulum ekranlarindan birinde karsiniza çikmaktadir Sadece veri amaçli
kullanacaginiz partitionlar için ise isletim sisteminizle gelen format komutunu yahut
programlarini kullanabilirsiniz.
Partitionlarin isimlendirilmesi ilk olarak sirasiyla master konumundaki sabit diskte bulunan
primary partitionlar C:’den itibaren isim almaya baslarlar. Daha sonra slave konumdaki
disklerinizin primary partitionlari isimlendirilir. Sonrasinda master diskinizin extended
partitionlarindaki sürücüler isim almaya devam eder ve slave diskinizdeki extended
partitionlarin sürücüyle bu is devam eder.
- 24 -
4.9.4.1 Dosya Sistemleri Çesitleri
FAT: Bu tarz dosya sistemleri File Allocation Table - Dosya Atama Tablosu - adli bir sistem
kullanirlar. Bu sistemde partisyon her biri belli miktarda sektör içeren "cluster" isimli
parçalara ayrilir ve hangi dosyalarin bu cluster parçalarindan hangilerine yerlestigi, hangi
cluster parçalarinin bos, hangilerinin dolu oldugu gibi bilgiler FAT üzerine yazilir. Isletim
sistemi de herhangi bir dosyaya erisim yapmak istediginde dosyayi bulmak için FAT üzerine
yazilan bu bilgilerden faydalanir.
FAT16: DOS, Windows 3.1 ve OSR2 sürümü öncesi Windows 95 isletim
sistemlerinin kullandigi dosya sistemidir. Eski bir dosya sistemi oldugundan dolayi bir
takim eksikleri ve dezavantajlari bulunmaktadir.
Bunlardan ilki kök dizininin (root) sinirlandirilmis olmasidir. FAT16 sisteminde
açilistaki primary partisyona ait root dizini, FAT tablosu ve partisyon boot sektörü
cluster içinde yer almazlar ve sayisi belli olan sirali sektörlerde tutulurlar. Bu sayinin
belli olmasi kök dizine yapilacak eklentilerin belli bir siniri olmasi sonucunu dogurur.
Kisaca alt dizinleri istediginiz kadar uzatabilmekle birlikte
Birincisi FAT16
sinirlandirilirsiniz.
partisyonlarinizdaki
kök
dizinde
belli
uzunlukta
girisle
Ikincisi, FAT16 dosya sisteminde adresleme, adi üstünde 16 bit oldugundan
adreslenebilen maksimum cluster sayisi 65525’tir ve bu cluster’larin maksimum
boyutu 32KB olabilir (aslinda cluster sayisi 65536 olmalidir ama bazilari özel amaçlar
için tutulur). Bu da bizi FAT16 kullanan bir disk ya da partisyonun 2GB’dan daha
büyük olamayacagi sonuc una götürür.
Üçüncüsü, FAT16 elindeki bos sabit disk ya da partisyon alanini bir sekilde elindeki
bütün cluster’lara dagitmak zorundadir. Bu nedenle sabit diskin boyutu büyümeye
basladikça cluster boyutu da büyür. Cluster’lar bölünemezler ve ancak tek bir dosya
yahut dosya parçasini tasiyabilirler.
FAT32: Windows 95 OSR2, Windows 98, Windows 2000 ve Linux tarafindan taninip
kullanilabilen ve FAT16’dan daha gelismis bir dosya sistemidir. Ilk olarak FAT32’de
herhangi bir kök dizin sinirlamasi yoktur. Ikinci olarak FAT32, FAT16’daki 16 bit
adresleme yöntemi yerine 32 bit adresleme yöntemi kullanir. Bu sayede herhangi bir
disk ya da partisyon FAT32 altinda 2 TerraByte (yaklasik 2000 GB) uzunlugunda
olabilir. Üçüncü olarak ise FAT32 cluster boyutlarini ufak tutarak bos alan israfini
azaltir. FAT32 altinda tek bir dosyanin erisebilecegi maksimum boyut 4 GB ile
sinirlidir.
NTFS (NT File System): Windows NT ve devami olan Windows 2000 tarafindan
desteklenen bir dosya sistemidir. NTFS, dosya konumlarini FAT sistemindeki gibi bir
ana indeks olarak saklamakla birlikte (MFT, Master File Table) dosyanin yerlestigi
konumlari ve diger bilgileri her cluster’in içinde ayrica saklayarak daha güvenilir bir
yapi sunar. Ancak bu arada oldukça genis bir disk haritasi olusturur ve bu bilgiler
önemli bir yer kapladigindan dolayi 400MB’den ufak disk yahut partisyonlarda NTFS
kullanilmasi önerilmez. NTFS, sunucu olarak görev yapan Windows NT ve Windows
2000 isletim sistemlerine ait bir dosya sistemi olmasinin gerektirdigi ihtiyaçlar
- 25 -
dogrultusunda daha çok disk güvenligi, stabilitesi ve performansiyla ilgili iyilestirmeler
içerir ve özetle su arti özelliklere sahiptir:
§
§
§
§
§
§
1. Dosya konumlariyla ilgili bilgileri cluster içlerinde de saklayarak daha
güvenli bir dosya sistemi yapisi sunar.
2. Cluster boyutu partisyon boyutuyla sinirli degildir ve 512 byte degerine
kadar ayarlanabilir. Bu da disk üzerinde dosyalarin parçalanmasini
azaltarak hem bos alanin verimli kullanilmasini, hem de özellikle yüksek
kapasiteli sabit disklerde performans artisini beraberinde getirir.
3. Yaklasik 16 GB’a kadar uzunlukta olan tek parça dosyalari destekler.
4. ACL (Access Control List, Erisim kontrol listesi) özelligi sayesinde
sistem yöneticileri tarafindan hangi kullanicilarin hangi dosyalara
erisebilecegi ile ilgili kisitlamalarin koyulabilmesini saglar.
5. Bütünlesik dosya sikistirma özellikleri içerir.
6. Uzun dosya isimlerini ve Unicode kaynakli dosya isimlerini destekler.
Unicode, dosya isimlendirilmesi sirasinda karakterlerin tanimlanmasi için ikilik
sistemde kodlar kullanilmasini öngören bir standarttir. Bu standarda göre unicode
kullanilarak verilmis olan dosya isimleri unicode kullanabilen dosya sistemleri
tarafindan tam olarak nasil hazirlanmislarsa sekilde görünürler (örnegin Japonca yahut
Arapça gibi).
NTFS dosya sistemi kullanan Windows NT ve Windows 2000 sürümleri FAT
sürücüleri görebilir ve bu sürücülerdeki dosyalari okuyabilirler (Windows NT
FAT16’yi, Windows 2000 FAT16 ve FAT32’yi görür). Ancak FAT kullanan
Windows 95, 98 ve DOS gibi isletim sistemleri NTFS partisyonlarini göremezler,
dolayisiyla dosya sistemi NTFS olan disk yahut partisyonlara ait verileri okuyamazlar.
Bu nedenle sisteminizde örnegin FAT32 altina kurulmus bir Windows 98 ve NTFS
partisyona kurulmus olan bir Windows 2000 varsa Windows 2000 FAT32 partisyona
kurulu olan Windows 98’e ait dosyalari görebildigi ve bu sürücüye bir isim verebildigi
halde, Windows 98 NTFS altindaki Windows 2000 dosyalarini göremeyecek ve bu
partisyonu bir disk gibi algilayamayacaktir. Bu nedenle bu sürücüye herhangi bir
sürücü ismi vermez.
HPFS (High Technology File System): OS/2 isletim sistemi ve eski NT sürümleri
tarafindan kullanilan bir dosya sistemidir.
NetWare File System: Novell NetWare isletim sisteminin kullandigi dosya
sistemidir. Partition Magic programi NetWare 3.x ve 4.x partisyonlarini görebilir
ancak üzerlerinde hiçbir islem yapmaz. Bu nedenle bu konuya çok fazla
egilmeyecegim, çünkü herhangi bir islem deneme imkanim olmayacak.
Linux Ext2 ve Linux Swap: Linux Second Extended Filesystem (Linux Ext2) ve
Linux Swap dosya sistemleri, Unix bazli isletim sistemi olan Linux’un kullandigi
dosya sistemleridir. Özet olarak Ext2 dosya sisteminin destekledigi özellikler arasinda
4 TerraByte disk yahut partisyon destegi, gerektiginde 1012’ye yükseltilebilen 255
karakter uzunlugunda dosya isimlerinin desteklenmesi, 2 GB büyüklügüne kadar olan
dosyalarla çalisabilme sayilabilir. Linux Swap ise Linux isletim sisteminin takas
dosyasini yerlestirmek için kullandigi dosya sistemidir. Linux yapisi geregi kurulum
sirasinda takas dosyasi için ayri bir partisyon açilmasini ve bu partisyona takas özelligi
- 26 -
verilmesini gerektirir. Linux partisyonlari Linux disindaki isletim sistemleri tarafindan
görünmezler ve dolayisiyla bulunduklari sürücü yahut partisyona Linux disindaki bir
isletim sisteminde isim verilmez.
4.10 GÖRÜNTÜ KARTLARI
Mönitöre gönderilen görüntüden sorumlu kartlardir.
Görüntü kartlari ile ilgili bazi terimler :
Çözünürlük: Monitörde gördügümüz resim, geometrik bir örümcek agi olarak da
düsünebileceginiz dikey ve yatay satir sütunlar üzerindeki noktalardan olusuyor ya,
iste bunlarin her birine piksel adi veriliyor. Tek seferde ekranda görüntülenebilen
piksel sayisina ise çözünürlük deniliyor. Mesela 800x600 çözünürlük denildiginde bu
800 sütun ve 600 satir üzerindeki noktaciklarin kullanildigini gösteriyor. Çözünürlük
yükseldikçe ikonlarin piksel sayisi degismediginden görüntü küçülür fakat çalisma
alani artar.
Görüntü bellegi : Islemciden gönderilen bilgiler ekrana iletilmeden önce görüntü
kartinin belleginde tutulur. Görüntü belleginin büyüklügü bilgisayarimizin hizini
etkiler. Zira görüntü bellegi küçük olursa islemci ekran kartina bilgi göndermek için
daha çok mesgul olur. Bu da hizi düsürür. Eski sistemlerde 1 Mb görüntü bellegi tüm
isler için ye terli olmakta idi. Günümüzde ise bilgisayar bir multimedya araci haline
dönüstügünden dolayi (oyun programlari, film CD leri kullanimi gibi) daha hizli
görüntü üretme ihtiyaci bulunmaktadir. Bu nedenle görüntü kartlarinda kullanilan
bellek 8, 16, 32 ve hatta 64 Megabyte degerlerine kadar ulasmistir. Hatta bazi görüntü
kartlarinda ayri bir islemci bulunmaktadir. Bu da bilgisayarin ana islemcisinin yükünü
azalmakta ve sistemi hizlandirmaktadir.
Görüntü kartlarinin üzerinde bulunan bellek yüksek çözünürlük için gereklidir. Ne kadar
RAM gerektigini hesaplamak için Çözünürlük le Renk sayisi çarpilarak bulunur. Ör 640x480
x 256 (28 ) = 2.457.600 =~300 K gereklidir
Degisik görüntü kart standartlari ve özellikleri:
Standart
Çözünürlük Renkler
65,536
XGA
(extended 800X600
graphics array)
1024X768 256
640X480
65,536
SVGA (super VGA) 800X600
256
1024X768 16
4
CGA (color graphics 320X200
adapter)
640X200
2
EGA
(enhanced
640X350
16
graphics adapter)
16
VGA (video graphics 640X480
adapter)
320X200
256
- 27 -
4.11. MÖNITÖRLER
Bilgisayar ve görüntü karti tarafindan islenen görüntülerin kullaniciya aktaran cihazidir.
CRT(Cathode Ray Tube) Monitörler : CRT adi verilen bir ekran bulunur, ve de
monitörün en önemli parçasi da budur.Bu cam ekran üzerinde (içinde) milyonla rca
fosfor noktacigi vardir. bir resim olusturabilmek için bu elektron tabancalari, ekranin
üstünden baslayarak soldan saga olacak sekilde çok hizli biçimde tüm satirlarda bir
tarama gerçeklestirirler. Bu elektron firlatip fosforlari parlatma islemileri kontrol eden
de ekran kartindan gelen sinyallerdir. Her elektron çekirdegi için farkli bir sey
yaptirilir, örnegin ekran karti monitöre, "1’inci satir 3’üncü nokta kirmizi, 40’inci satir
23’üncü nokta mavi vs gibisinden komutlar yollar, elektron tabancalari da bunu
gerçeklestirir. Dogal olarak bu islem çok hizli olur (saniyenin çok kisa bir dilimi
içerisinde tüm ekran yenilenebilir) Ayrica elektron darbesi yiyen fosforlar çok kisa bir
süre için parlarlar, yani tekrar darbe almalari gerekmektedir. Iste bu yüzden ekran
yenilemesi sürekli olarak yapilir. Iste buna "refresh" ya da tazeleme diyoruz.
LCD(Liquit Cyrstal Display) Monitörler : Liquid Crystal Display’in kisasi.
Tasinabilir sistemlerdeki ekranlarin tamami LCD tabanlidir. LCD monitörlerde ya da
notebook ekranlarinda 3 katman bulunur. En altta yansitici bir materyal ortada sivi
kristal bir solüsyon ve en üstte de yine yansitici bir materyal bulunur. Bu ortadaki
sivinin arasinda dolasan akim kristallerin aralarindan isik geçemeyecek sekilde
siralanmasini saglar. Bu yüzden her kristal bir nevi diyafram mantigi ile isigi
geçirecek ya da tutacak bir mekanizma görevi görür.
TFT(Thin Film Transistor) Mönitörler : Bu teknolojide ekrandaki her piksel bir ila
dört adet transistör araciligi ile yönlendirilir. Bugünün standartlarinda düz panel
ekranlarda en iyi çözünürlük TFT ile elde ediliyor. Oldukça pahali bir teknoloji, çogu
yerde Active Matrix olarak da adlandiriliyor.
PM(Passive Matrix) Monitörler : Bu tür ekranlarda yatay ve dikey kablolama
kullaniliyor. Bu yatay ve dikey kablolarin her kesistigi yerde tek bir piksel bulunuyor
ve isigin geçmesine ya da kalmasina karar veriyor. Daha ucuz olmasina karsin ancak
kisitli bir kalite elde edilebiliyor. 90’larin ortalarindan itibaren nadir kullanilmaya
baslanan Passive Matrix tipi ekranlar son zamanlarda DSTN, CSTN ve HPA
teknolojileri ile tekrar geri dönmeye hazirlaniyorlar.
HPA(High Performance Adressing) Monitörler : Bir Passive Matrix teknolojisi
kesisim noktalarindaki piksellerin daha hizli yanit vermelerini ve genis spektrumlu
kontrasti sagliyor. Her ne kadar Active Matrix’de oldugu kadar net ve hizli görüntü
vermese de çok çok daha ucuza mal olmalari sebebiyle su siralar yurtdisinda kimi
örneklerine rastliyoruz.
Monitörler ile ilgili bazi özellikler :
a
Izlenebilir alan : mönitörler izlenbilir alan 15”, 17", 19" ve 21" gibidir. Buradaki
sayilar monitör ekraninin bir köseden digerine diyagonal uzunlugunur.
- 28 -
b
Nokta Araligi (Dot Pitch) : Pikseli olusturan kirmizi, yesil ve mavi noktalarin
birbirine olan mesafesi kast edilmektedir. Bu mesafe küçüldükçe elde edilen resmin kalitesi
de daha keskin ve detayli olabilmesi sebebiyle artar.
c
Resim Kalitesi : Keskinlik / Netlik: En önemli görüntü kalitesi unsuru resimlerin ne
kadar keskin gösterilebildigidir. Düsük sinif monitörler genelde sadece ekranin ortalarina
yakin kesimlerde ve düsük çözünürlüklerde keskin resim sunabilirler. Iyi monitörler ise
ekranin basta köseler olmak üzere her noktasinda net görüntü verirler.
d
Parlaklik : Özellikle çok ucuz monitörlerde dikkat edicek olunursa parlaklik ayarinin
çok genis bir spectrumda çalismadigini göreceksiniz. Bu durum özellikle aydinlik ortamlarda
çalisirken uygun resmi yakalayamamaniza neden olabilir.
e
Bombe olayi : Ekrandaki dot satirlari ve sütunlari olmasi gerektigi gibi yerlestirilmeli,
yani tam dikey ve yatay. Özellikle köselerde fazla egrilik olmasi bombe olayini dogurur.
Gerçi bazi monitörler bunu düzeltmek için "pincushion" ayari sunuyorlar
f
Parlama : Monitörler ekran camindaki isik yansimalarindan kaynaklanan parlaklikla ri
önlemek için çesitli teknikler kullanirlar. Tepedeki floresan isiktan kaynaklanan parlama çok
rahatlikla gözünüzü kisa süre içerisinde bozabilir. Trinitron tipi düz ekranlar bu yansimanin
en az görüldügü monitörlerdir.
g
Non-interlaced : Titresimsiz anlamina gelir. Monitörün hareketli görüntülerde
titresimsiz olarak görüntü vermesi özelligidir. Günümüzde üretilen CRT monitörlerin tümü bu
özellige sahiptir.
h
LR (Low-radiation) : Monitörün düsük radyasyon vermesi özelligidir.
i
EPA ve Energy Star : Amerikan Enerji Kurumu (EPA), bir monitörün belli bir süre
kullanilmamasi durumunda Stand-by moduna geçerek minimum enerji tüketmesini ifade eden
Energy Star adinda bir standardi ortaya koymustur. Günümüzde üretilen tüm monitörlerde bu
standarda uyulmaktadir.
4.12 SES KARTLARI
PC den sesleri isleyen kartlardir.
Çesitli ses teknolojileri vardir.
Gelistirilmis stereo :
Surround : PC’lerde kullanilan üç temel "surround sound" formati var: Dolby
Surround, Dolby Digital (AC-3) ve DTS. Dolby Surround en eskisi ve dört kanal sesi
içeriyor. Dolby Digital ve DTS ise alti kanal ses kullanabiliyor. Dolby Surround ses
kayitlari yapilirken dört kanalli (sol, merkez, sag ve "surround") ses bilgisi iki kanalli
stereo sinyaline idirgenerek sifrelenir. Merkez kanal bilgileri sol ve sag kanallara esit
ölçüde dagitilir; surround sound ise birbirine göre 180 derecelik bir faz farkiyla iki
parçaya bölünür; parçalardan biri stereo sinyalinin sol kanalina, digeri sag kanalina
eklenir.
- 29 -
Directsound3d : DS3D, oyunlarin dogrudan PC donanimini adreslemesini saglayan
DirectX API’sinin bir bilesenidir. Oyun gelistiricileri ilave kodlari belirli bir yönteme
göre yazarak DS3D’yi genisletip bu ilave kodlarin belirli ses kartlari tarafindan
kullanilabilmesini saglayabilirler. Oyun programcilari DS3D’yi kullanarak
oyunlarindaki ses kaynaklarinin ve kullanicinin konumlarini x, y ve z koordinatlarinda
belirlerler. Kullanicinin oyunda ne yöne baktigi, ses kaynaklarinin hizlari, sesin
yayilma yöntemi (küresel veya konik olarak) gibi faktörler de programc ilar tarafindan
tanimlanir. DirectX 7.0 sürümü ile birlikte donanimdan ses yönetimi özelligi gelmistir
EAX : Creative SB Live! ses kartlari ile ilk kez duydugumuz EAX (Environmental
Audio Extensions) önceleri DS3D’ye reverb efektleri veren basit bir teknolojiydi.
Reverb (kabaca yanki efektleri diyebiliriz), ortamlari birbirinden ayirmamizi saglar.
ses kaynagi bir duvarin veya nesnenin arkasindan geçerken sesin gerçekte oldugu gibi
o esnada daha boguk çikmasi saglandi. Bu sürümde reverb efektleri de gelistirildi ve
yansimalar gerçege daha yakin oldu.
A3D : A3D teknolojisinde ise tamamen matematiksel bir yaklasimla mümkün
oldugunca gerçege yakin efektler saglanmaya çalisiliyor.
4.13 MODEMLER
Bütün modemlerin çalismasi için "temel" olarak sunlara ihtiyaç vardir.
•
DSP ( Digital Signal Processor – Sayisal Sinyal Isleme) Ünitesi
•
Denetçi (controller)
•
PC ile haberlesebilmesi için uygun bir arabirim (PCI gibi)
Iki tip modemler vardir. SOFT MODEM ve HARD MODEM
Modem komutlari asagidaki gibidir.
Modem commands
ATA
ATD
ATH
ATZ
1.
Command
function
Answer
Dial
Hang up
Reset
Modem Standartlari
•
Simplex : Tek yönlü iletisim sunar.
•
Half-Duplex : data gönderilir, karsi taraftan data alindiktan sonra alan gönderici
konuma geçer ve digger taraf alici olur.
•
Full- Duplex : ayni anda iki yönlü iletisime izin verirç
•
Multiplex : ayni anda bir link üzerinden birden fazla iletisime izin verir.
•
Iletisim standartlari
- 30 -
o
o
o
o
o
o
V.32 : 4800 ve 9600 bps full-duplex standartidir.
V.32bis : V.32 gelismis halidir. 7200, 12000, 14400 bps destekler
V.43 : 2400-33600 bps arsi baglantilari destekler.
V.42 : error correction (hata düzeltme) özelligi
V.42bis : 4 kata kadar sikistirma özellikleri
V.90 : 56K standarti
4.14 YAZICILAR
Bilgisayar ortaminda üretilen yazi veya resimlerin kagida dökülmesi için kullanilir. Her
yazicinin kendine özgü bir mikroislemcisi ve bilgisayardan yazdirilmak üzere gönderilen
bilgilerin geçici olarak tutuldugu bellegi vardir. Yazicilarla ilgili baski kalitesi, baski hizi gibi
özellikler de önemlidir.
Günümüzde kullanilan yazicilari 3 grupta toplayabiliriz :
Nokta Vuruslu
Yazicilar
(Dot
Matrix
Printer)
Mürekkep
Püskürtmeli
Yazicilar
(DeskJet veya
Inkjet Printer)
Laser Yazicilar
Yazicinin yazma kafasi ignelerden olusur. Igne sayisi 9, 18 veya 24 olarak
bulunabilir.
Nokta vuruslu yazicilar serit kullanir. Seritler çok pahali olmadiklari için
ekonomik bir yazici türüdür.
9 igneli yazicilarda çözünürlük ortalama 216 x 240 dpi (dot per inch) kadardir.
Yazici bellegi miktari 4 Kb ile 32 Kb arasindadir.
Kalin yazi için igneler ayni noktaya çift vurus yapar, italik yazi için ise farkli
igne vuruslari gerçeklesir. Bunlarin disinda nokta vuruslu yazicilarin basabilecegi
font sayisi fazla degildir.
Eskiden olmamakla birlikte son yillarda renkli nokta vuruslu yazicilar da
üretilmektedir.
Nokta vuruslu yazicilarin 80 kolonluk A4 kagitlari için kullanilanlari olmakla
birlikte, 136 kolonluk genis yazicilar da mevcuttur.
Nokta vuruslu yazicilarda düz kagit yerine, kenarlari delikli sürekli form da
denilen kagitlarin kullanilmasi mümkündür.
Yazicinin yazma kafasi deliklerden olusur. Mürekkep kartusundaki mürekkep
kabarciklari isitilarak bu deliklerden kagit üzerine püskürtülür.
Baski kalitesi nokta vuruslu yaziciya göre daha iyidir.
Yazici bellegi 16 Kb ile 512 Kb arasinda degisir.
Mürekkep kartuslari pahali oldugu için çok baski yapilan kurumlar için
ekonomik degildir.
Laser yazicinin çalisma prensibi fotokopi makinesine benzer. Baski malzemesi
olarak toner kullanir.
Digerlerine göre daha sessiz ve hizli çalisir. Baski kalitesi çok yüksektir.
Dezavantaj olarak, sürekli forma baski yapamamasi, kalin fotokopi kagidi
kullanmasi gösterilebilir.
4.15 TARAYICILAR(Scanner)
Tarayici (Scanner), kagit üzerindeki resim veya yazilari bilgisayar ortamina aktaran aygittir.
Tarayici, üzerine konan kagid i satir satir aydinlatarak tarar. Her satir isiga duyarli elemanlar
tarafindan taranarak dijital veriye dönüstürür. Taran resimler bilgisayar ortaminda
düzenlenebilir veya dogrudan resim formatinda (BMP, JPG, GIF gibi) harddiske
kaydedilebilir.
- 31 -
Tarayicilarin özellikleri; çözünürlükleri, algilayabildikleri renk sayisi, tarayabildikleri
kagit boyutu ile ifade edilebilir. Boyutuna göre el tarayicilari, A4 tarayicilari, A3 tarayicilari
diye adlandirabiliriz.
Tarayici ile resim tarama yapilabildigi gibi, metinleri de tarayabiliriz. Ancak metinleri resim
tarar gibi tararsak, tarama yaptigimiz program taranan metin alanini resim olarak görür. Bu
nedenle metinleri taramak için OCR (Optical Character Recognition = Optik karakter tanima)
yazilimlari kullanmak gerekir.
Tarayicilari bilgisayara baglamak için genellikle bir yardimci kart kullanilir. Bu kart
bilgisayarimizin ana kartinda uygun bir slota takilir ve tarayicinin kablosu da bu kartin
çikisina baglanir. Bunun disinda anakartin üzerindeki Paralel Porta (LPT1 portuna) veya USB
Portuna dogrudan baglanan tarayicilar da vardir.
4.16 VIDEO CAPTURE VE TV KARTLARI
Video Capture kartlari (Görüntü yakalama karti), bir kamera,video veya tuner devresi (TV
yayinlarini almaya yarayan devre) yardimiyla bilgisayara görüntü aktarmayi saglayan
kartlardir. Bir Capture karta kamera veya video baglanabilir. Daha gelismis capture kartlari ile
TV bile izlenebilir.
Capture karti disaridan aldigi görüntüyü kare kare alir. Kaliteli bir görüntü için kartin
saniyede en az 24 kare almasi gerekir. Capture karti ile alinan her kare istenirse resim olarak
harddiske kaydedilebilir. Ya da hareketli görüntüyü film formatinda (AVI) yine harddiske
kaydedebiliriz.
TV kartlari, video capture kartinin üzerine tuner devresi eklenmis halidir. Günümüz TV
kartlari radyolu TV karti olarak üretilmekterdir. Genellikle her TV kartinda anten girisi, radyo
anteni girisi, ses girisi ve video girisi bulunur.
4.17 AG (NETWORK) KARTLARI
Ag, yerel ortamda (ayni oda veya ayni bina içinde) bulunan çok sayida bilgisayarin birbirine
baglanarak, iletisim yapmasi veya kaynaklarini ortak kullanmasi amacina yönelik olusturulan
bir yapidir. Örnegin; ayni bina içinde birbirine yakin odalarda bulunan birkaç bilgisayardan
sadece bir tanesine yazici bagli ise, bu bilgisayarlar arasinda bir ag olusturarak, aga bagli
diger bilgisayarlarin da o yaziciya çikti göndermeleri saglanabilir. Bu da ekonomiklik saglar.
Ayrica; çok sayida kullanicinin ortak kullanacagi bir program oldugunu düsünürsek, bu
programin da ortak kullanilabilmesi için bir ag kurulmasi gerekir.
Ag üzerinde bagli bilgisayarlar için sunumcu (server) ve istemci (client) ifadeleri
kullanilabilir. Sunumcu bilgisayar kendi üzerinde bulunan bir kaynagi istemcilere paylastiran
bilgisayardir. Istemci ise sunumcu bilgisayarin paylastirdigi kaynaga erisip kullanan
bilgisayardir. Bir ag üzerinde birden çok sunumcu da bulunabilir. Paylastirilan sey, bir
yazilim (program) olabilecegi gibi, bazi donanim aygitlari da paylastirilabilir. Örnegin,
Harddisk Sürücüleri, CD-ROM sürücü, Modem, Yazici gibi aygitlar da paylastirilabilir.
Yapisina göre degisik ag türleri vardir. Bunlardan en çok kullanilani Ethernet agi oldugu için
burada bundan bahsedecegiz.
- 32 -
Bir Ethernet agi kurmak için öncelikle bir Ethernet kartina ihtiyaç vardir. Bu karttan aga
baglanacak her bilgisayara takmak gerekir. Ethernet karti türüne göre ISA veya PCI slota
takilir.
Ethernet aginda bilgisayarlari birbirine baglamak için kullanilan kablo türlerinden en yaygin
olani UTP kablodur. Bu kablonun içinde ikiser ikiser sarilmis 8 adet kablo vardir. Bu kablolar
RJ45 konnektörü ile bilgisayarimizda takili bulunan Ethernet kartinin RJ45 portuna baglanir.
Her bilgisayara ayri bir UTP kablo konnektör ile baglandiktan sonra tüm kablolarin diger
uçlari HUB adi verilen bir cihaza baglanir. HUB, ethernet kartlarindan gelen sinyalleri
tekrarlayip diger portlara gönderir.
4.18 PORT’lar
a) Seri Port
Seri portlar daha çok çift yönlü (bi-directional) komunikasyon kurma ihtiyaci olan aletler için
kullanilan bir baglanti çesitidir. Ayni zamanda Asynchronous (Asenkron) Serial Interface
yada com portlar olarakta bilinir. Asenkron kelimesi herhengi bir saat eslemesi yok anlamina
gelir. Yani kisaca haberlesen cihazlar arsinda zaman tutma özelligi istemeyen baglanti
çesitidir. Bilgiler seri olarak ardarda bit olarak gönderilirilir. Yani bir byte ancak 8 islemde
gönderilebilir. Genellikle byte gönderme isleminden evvel ve sonra kontrol amaçli birer bit
daha göderilir; böylece bir byte ancak 10 bit ile göderilir. Bu göndermenin düzenli zaman
araliklarinda olmasi gerekmez.
Seri portlar 9 yada 25 pinlik anakarttan erkek çikislardir. Seri A,B yada COM1, COM2 diye
adlandirilir. Seri baglanti uzunlugu maksimum 15 m civarindadir. Bundan daha uzun
mesafeler bilgi kaybina neden olacaktir. Eger mutlaka uzatilmasi gerekiyorsa araya
tekrarlayici konularak uzatilabilir.
Seri port UART(Universal Asyncronous Receiver/Transmitter) adi verilen bir çip tarafindan
kontrol edilir. Bu çipin versiyonu seri portun hizini etkiler. 16550 155 kbps sürati destekler.
b) Paralel Port
Paralel portlar ilk kullanildiklarinda tek yönlü (uni-directional) olarak kullanilmalarina
ragmen günümüzde bi-directional kullanimda çok yaygindir. Bilgiler 8 kablodan 8 bit’ide
ayni anda göderilir ve alinir. Dolayisi ile hizi seri porttan 8 kat daha hizlidir.
Paralel port 25 pinlik disi porttur. Genellikle bir makinada bir tane bulunur LPT1 adini alir.
Baska bir deyisle printer porttuda diyebiliriz. Ek kartlarla sayisi arttirilabilir. En fazla 3 tane
olur.
Paralel port iletisiminde ECP (Extended Capabilities Port), EPP (Enhanced Paralel Port)
standartlari gelistirilmistir. ECP ve EPP hizlari ayni olmasina rahmen paralel port EPP
standarti ile bir printer çikisindan çok genisleme bus’ina dönüstü. 64 adete kadar tape, disk,
CD-ROM, gibi aygit baglanabilecek sekilde bir yapiya getirildi. EPP standarti en çok
notebook üreticilerine yaradi çünkü bu gelisme olabildiginde küçük dizayn edilmeye çalisilan
notebook’lara istenildiginde extra bir cihaz ekleyebiliyordu.
- 33 -
Genellikle printer amaçli kullanilsa da günümüzde çift yönlü kominikasyonun
ilerlemesiyle, scanner, 2 PC baglanmasi, external disk ve CD-ROM gibi amaçlarla kullanimi
gittikçe artmaktadir. Kablo uzunlugu en fazla 3 m olarak kabul edilir.
c) USB Port
Universal Serial Bus Intel’in basini çektigi bir grup firma tarafindan gelistirilen bir
teknolojidir. Adindan anlasildigi gibi bir seri baglanti standardidir. Diger seri baglantilarin
aksine, yüksek hizda bir baglanti saplar. (12 MBps) Klavye, mouse, jostick, monitor kontrolü
vb. Bu yüksek hizli baglanti boyunca siralanacaklar ve ayni hat üzerinden haberleseceklerdir.
Günümüzde bu standardi kullanan ürün sayisi oldukça az ama sayisinin hizla artacagi tahmin
ediliyor.
d) FireWire/IEEE 1394 port
Seri, paralel, IDE, SCSI, RAID kisaca bilgisayarda cihazlari baglamak için kullandigimiz tüm
portlar için ortak olarak kullanilabilecek bir baglanti noktasi olarak gelistirilen bir yapidir. 6
kablolu baglanti noktalarindan olusmustur ve bu 6 kablonun 4 tanesi data için, 2 tanesi de
elektrik için tasarlanmistir. USB gibi zincirleme bir fiziki topolojiye dayalidir. Ancak
USB’nin destekledigi 128 cihaz yerine artarda 63 cihazi desteklemektedir.
FireWire bütün portlarin yerini almak için tasarlandigindan 100Mbps, 200Mbps, 400 Mbps
hizlarinda tasarlanmaktadir. Tasarimcilar bu yüksek
hiza PCI üzerinden ulasmayi
düsünmektedir. Ayrica zincir üzerinde yer alacak cihazlara ID verme gibi islemlerin otomatik
olarak yapilandirmasi ve sistem elektriginin kesilmeden cihazlarin takilip çikarilabilmesi de
arti bir avantaj getirmektedir.
4.19 KESME(INTERRUPT-IRQ), DMA ve I/O ADRES KONFIGURASYONU
IRQ : IRQ’lar bir cihazin CPU ya ulasabildigi bir kesmedir. IRQ ‘lar sadece bir aygit
tarafindan kullanilir.Kisaca IRQ ya sistemin PC’de kullandigimiz cihazlari tanimlama
numaralari diyebiliriz. Sistem toplam 16 cihazi tanimlayabilir. Gerçek manada IRQ’lar
bir aygitin mikroislemcinin dikkatini öekmek için kullandigi bir kesmedir. Bir aygit
bir islem yapmak istediginde kendi IRQ’sunu kullanarak sisemi uyarir. Daha düsük
IRQ daha yüksek önceligi tanimlar ve micro islemci daha çabuk cevap verir.
IRQ #
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
aygitlar
System timer
Klavye
IRQ9’ un yedegi.kullanilmaz
COM2 ve COM4
COM1 ve COM3
BOS. Genellikle LPT2 kullanilir.
Floppy sürücüsü
LPT1
Real time clock
VGA
- 34 -
10
11
12
13
14
15
BOS
BOS. Genellikle SCSI adapter kullanir
BOS ve ya PS2 mouse
Math coprocessor.
Birincil Sabit disk controller.
BOS. (varsa) Ikincil Sabit Disk kontroller
DMA (Direct Memory Access) Kanallari :Bir aygit bellekteki adresine bir sey
yazmak istedigi zaman mikro islemci üzerinden bu islem için onay almasi gerekir. Bu
onay alma islemi sistemi yavaslatmaktadir. Aslinda onay islemi aygit ile islemci
arasinda güven iliskisidir. DMA onay islemini bazi cihazlar için kendi üzerine alarak
sistemin hizlanmasina büyük katki saglamaktadir. DMA kanali kullanan cihazlara
islemci güvenir ve aygiti serbest birakir.
Bir aygit sadece tek bir DMA kanalini kullanir. DMA’ler DMA controller’lar
tarafindan yönetilir. Bir DMA controller ile 8 kanal yönetilir. (0 –7)
DMA 0
ISA / AT ve üstü makinelerde bos
DMA 1
XT de sabit disk kontroller, digerlerinde bos
DMA 2
Disket sürücü
DMA 3-7
Bos
Büyük miktarda data transferi yapan aygitlar (SCSI controller gibi) DMA’yi
kullanmak isterler. Zaten sisemde bos DMA varsa kullanmak performansi arttirir.
I/O Adresleri : I/O adresleri ilgili devrenin islemci ile iletisim kurmak için kullandigi
adreslerdir. Her aygitin bir tane ve bu adresin sadece ona ait olmasi gerekir. Bu
adresler aslinda makinamizin RAM’inde yer alir. Adresleri posta kutularina
benzetebiliriz. Islemci bir islem yaptirmak istediginde ilgili adrese islemin emrini
birakir. Ilgili devrenin controller’i da gidip o adresten emri alir ya da tam tersi islemler
gerçeklesir. Adresler hexadecimal olarak gösterilmektedir.
Cihaz
COM2
COM1
XT disk controller
LPT1
Floppy controller
VGA display adapter
COM3
COM4
Baslangiç adresi
2F8
3F8
320
378
3F0
3C0
3E8
2E8
- 35 -
Bitis adresi
2FF
3FF
32F
37F
3F7
3DA
3EF
2EF
Download