AMACIMIZ BIRLIK OLMAK Şeyh Muhammed Nazım el-Hakkani en-Nakşibendi Hazretlerinin 10 Aralık 1994 Sohbeti İslam'a nasıl hizmet edebileceğiz? Onu araştıralım. Dur bakalım, suallerinde bu noktaları bulabilecek miyim? Değilse bana bir sopa getir buraya da. Peki söyle bakalım, Besmele'yi çektin mi? G: Besmele çektim. ŞE: Bismillahi r-Rahmani r-Rahim. G:Öncelikle sizi ve Silsile-i Şerifiniz'i tanımak isteriz, ana hatlarıyla bize bu konuda bilgi verir misiniz? ŞE: Siz hangi silsileye mensupsunuz? Silsileniz var mı sizin? G: Araştırma yapmadım. ŞE: E burada siz bana silsile sordunuz da. Biz tabi Nakşibendi Tarikatı'na mensubiyetimiz itibari ile silsilemiz vardır. Manevi silsileye bağlıyız. Ve alaihi s-salatu wa s-salam Efendimiz'den itibaren Bismillahi r-Rahmani r-Rahim. Nebi sallAllahu alaihi wa sallam, Sıddık, Selman, Kasım, Cafer, Tayfur, Ebu l-Hasan, Ebu Ali, Yusuf, Ebu l-Abbas, Abdulhalik, Arif, Mahmud, Ali, Muhammed Baba Semmasi, Seyyid Emir Külali, Hace Bahauddin Nakşibendi, Alauddin, Yakub, Ubeydullah, Muhammed Zahid, Derviş Muhammed, Hacegi Emkeneki, Muhhammedu l-Baki. Ahmedu l-Faruk, Muhammed Masum, Seyfuddin, Nur Muhammed, Habibullah, Abdullah, Şeyh Halid, Şeyh İsmail, Has Muhammed, Şeyh Muhammed Efendi Yeragi, Seyyid Cemalettin Kumuki Hüseyni, Ebu Ahmedi s-Suğuri, Ebu Muhammed Medeni, Seyyid Şerafuddin Dağıstani, Seyyidi ve Mevlay Sultanul Evliya Şeyhim Şeyh Abdullah Dağıstani Hazretleri. Efendimiz'den itibaren bilâ inkıta yani arası kesilmeksizin bize kadar gelen silsile budur. Nesebimiz budur. Ve onların icazetiyle, izinleriyle sohbet etmeye ve tarikat dersi vermeye, zikir vermeye, zikir çektirmeye, halvet, riyazat, uzlet yaptırmaya, iznimiz de vardır. Mürit yetiştirmeye, şeyh yetiştirmeye, hoca yetiştirmeye onlara da iznimiz vardır. G:Bu arada Konya ve Mevlana Hazretleri hakkındaki görüşlerinizi almak isteriz. ŞE: MaşaAllah orası gerek zahir mülukun, gerek manevi sultanların, zahir müluk dediğimiz de memleketlere hükmeden, ibadullaha ve ülkelere hükmeden saltanat sahibi meliklerin ve padişahların ihtiyar ettikleri, seçtikleri bir güzel yer olduğu gibi maneviyat sultanlarının, ahiret sultanlarının da ikamet için ihtiyar buyurdukları yani seçtikleri mübarek bir yerdir Konya. Yani bu tabir ve tarif pek az bir memleketlere nasip olabilir. Böyle bir tabiri Anadolu'da birkaç şehir ve kasabalara söyleyebiliriz. Bursa gibi ve Amasya gibi veyahut İslambol gibi ülkelere, memleketlere bunu söyleyebiliriz. Lakin Konya'nın yine bunlar arasında hususi bir görünüşü vardır, makamı vardır. G: Mevlana hakkında? www.saltanat.org Page 1 ŞE: Mevlana şüphesiz bu Anadolu'da yatan ne kadar Sahabeden sonra yatan Evliyaullahın içerisinde yüce mertebesiyle bu beldeye nur veren ve boyuna kendisiyle beraber olan, kendi yolunu takip eden ehlullah ile beraber bu güzel memleketinize aralıksız rahmet inmesine vesile olan bir Sultan'dır. Allah sırrını takdis etsin ve himmetleri bizi bırakmasın. G: Mevlana'nın dünya müslümanlarına verdiği en önemli mesaj sizce nedir? ŞE: Bütünleşmektir. Allah sevgisinde buluşmaktır ve bütünleşmektir. O kulun vereceği mesaj elbetteki Kur'anı Kerim ve Hadisi Şerifler'in bize vermiş olduğu hakikattir. Çünkü onun hayatı Kur'anı Kerim ve Hadisi Şerif'e tam, tabi en mükemmelini Rasulullah sallAllahu alaihi wa sallam'da buluyoruz, sonra O'nun sünnetine ittibada Evliyaullahı buluyoruz, Peygamberi Zişan'ı takip edenlerin içerisinde ve hakikat semasında nuru artarak devam eden bir yıldızdır Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretleri. Onun Allah derecatını âli eylesin. G:Yurt dışında daha çok bulunmanız sebebiyle oradan Türkiye nasıl gözüküyor? ŞE: Şimdi yağ çekelim mi? G: Hocam nasıl gözüküyorsa... ŞE: İyi gözükmüyor. Notu düşüktür. G: Notu düşük derken kastınız nedir hocam? ŞE: IMF'ye soracaksınız. IMF iktisat, ekonomi, finansman ve para mevzularında kendi görüşünü söyleyen bir kuruluştur. Onun bakışı Türkiye için iyi değil. Biz onun bakışını ona bırakalım. Bıraksak da bırakmasak da bir şey değiştiremiyoruz biz. Lakin onların görüşü onların görüşüyle Türkiye iyi görünmüyor. Bir de İslam aleminden bakalım. İslam aleminde hiçbir devlet Türkiye'nin bugünkü halini beğenmezler. Neden? 70 yıldır Türkiye İslam aleminden kopmuştur. Kendi kendisini kopartmıştır. Ve bütün emeli, ümidi, emel ve ümidini hristiyan Avrupa'ya bağlamıştır. Onun için İslam alemi Türkiye'ye küskündür. Dışarıdan görünüşü de böyle görüyorum. Binaenaleyh hristiyan alemi zaten Türkiye'ye çoktan ters bakıyor. Türkiye'ye hristiyan dünya devletlerinin hiçbir güzel bakışı yoktur. Onun dışında kalan İslam ülkeleri ise onların da Türkiye'ye bakışları hoş değil. Binaenaleyh biz ne hristiyan Avrupa'yı tarafımıza alabildik veyahut onları bizi kabule ikna edebildik ne de İslam alemini kendimizden hoşnut edebildik. Gerçi şimdiki halde Türkiye'nin İslam alemini ehemmiyete aldığı yoktur. Ki bu noktada siyaseti yanlıştır. Çünkü bize dost bugün de yarın da yalnız müslümanlardır. Bize dost ne bugün ne yarın hristiyanlar olamaz. Bunu kafalarına dank ettireceklerdir. G: Bosna konusunda görüşünüz ve cemaatiniz içindeki yaptığınız çalışmalar konusunda bilgi verir misiniz? ŞE: Bosna İslam aleminde yanıp kanayan yara değil, dere gibi kan akan bir uzvumuzdur. Bizim içerimizde Bosna'daki kafirleri sözde hristiyanların vahşetinden dolayı kalbimiz kan ağlıyor. Lakin ellerimiz bağlı, ayaklarımız bağlı, ağzımız tıkalı, gözlerimiz bağlı. Hiç bir harekete bizim iktidarımız yok. www.saltanat.org Page 2 Malesef koca bir İslam alemi Bosna'ya karşı son derecede kayıtsız bir surette duruyor. Yardım elini değil, yardım dilini de oynatmıyor. Sözle olsun, ey sırp keferesi siz ne halt edersiniz. Bizi ayağa kaldırmak mı maksadınız? İslam'ı tüketmek mi maksadınız? Biz buradayız. Biraz daha biz ayağa kalkarsak Sizi de, sizi dayatlayanları da ezip geçeriz. Hiç olmazsa yağmazsan gürle demişler. Bunu da yapmıyorlar. Çünkü fena mahkum edilmiştir İslam alemi. G: Cemaat içinde yaptığınız çalışmalar var mı acaba Bosna için? ŞE: Karınca kaderince. Karınca kaderince her yerde teşvikimiz var. Lakin malesef bazı medyanın yüksek tirajlı gazeteleri bu Bosna'ya yardım kampanyasını destekleyecekleri yerde bilakis yardımı önlemek üzere yazıp çiziyorlar ki yardım yapacak kimseleri yardımdan vazgeçirtmek için. Ve en birinci musallat oldukları şey Bosna'daki müslümanlara fevkalade yardım yapan ve Allah kendilerini muvaffak etsin diye dua ettiğim Refah Partisi'ne ait olan kimseler, bunları medyamız, onların medyası bizim değil, boyuna karalamak istiyorlar. Ve Allah'tan korkan bir partinin ileri gelenlerini hıyanetle, sirkatle hatta itham ediyorlar. Lakin yapmış oldukları ithamlar kendilerini bulacaktır. Ki onlar yoluyla yapılan yardım ancak Bosna ve Hersek'e yetişmektedir. Benim kalbim bu yerde, bu suretle mutmaindir. Bütün medya hayır, Refah bu paraları alıp kendisinin içteki vaziyetini kuvvetlendirmek için sarfediyor dedikleri söz yalandır, asılsızdır. Bunlar eline geçen beş parayı da oraya göndermektedir. G: Bir de Kıbrıs sorunlarınız var. Kıbrıs'taki İslami harekete katkılarınızdan dolayı Kıbrıs sorunu ve Kıbrıs halkının İslami yapısını nasıl değerlendirirsiniz? ŞE: Ne yapalım? Kıbrıs'ta da küfrün, küfrün başını çeken bir sürü insan var. Hepsi de en hassas noktalarda. Ve malesef mekteplere bakan bakanlığı işgal eden kimse alenen solda olan kimsedir. Böyle bir memleketten siz ne ümit edersiniz? Bunu nasıl siz milli dava yaparsınız? Yavru vatan dediğiniz Kıbrıs'ın çocuklarını, her şeyini solcu olan bir bakanın talimatına verirseniz siz nasıl Kıbrıs adasını halledeceksiniz? Bunu soruyorum, Denktaş beye de söylüyorum. Çünkü Denktaş bey de imza etti soldan bir kimsenin maarif vekili olmasını. Sonra onun şanı öyle işitilmiş ki Denktaş bey dindar bir kimsedir, maşaAllah onun dindarlığına. Peki. G: Suriye'de katoliklerin ruhani lideri papanın İslam'a yakın göründüğü hepimizin malumu, bu konu hakkında bir yorum yapabilir misiniz? Öyle görünüyor ki, hristiyanlar bugünkü müslümanlardan evvel İslamın hakikatine koşacak ve onu kabul edecekler. İslam'ın hakikati dediğimizde Kur'anı Azimuşşan'dır. Hristiyan alemi İslam aleminden önce Kur'an'a koşacaklar, Kur'an'ı kabul edeceklerdir. Ve hala İslam alemi yok laiktir, yok demokrasidir, yok bilmem sosyalisttir, yok bilmem kapitalisttir, yok bilmem şudur, onların arkasında batıp gideceklerdir. Bunu da böyle yaz. Korkma. www.saltanat.org Page 3 G: Hep kaydediyoruz, aynı yazarım inşaAllah. M: Hangi gazeteyse ondan alacağız biz de. G: Vakit gazetesi. G: İslam'ın Avrupa'daki ayak sesleri nasıldır? ŞE: Bütün dünyada ayak sesleri kuvvetle gelmeye başlamıştır. Yürekleri titriyor İslam'a karşı olanların. Gece uykuları kaçmaktadır. G: Son olarak üç aylar münasebetiyle İslam alemine bir mesajınız var mı? ŞE: Tebrik ederim. Ve bu mübarek aydaki İlahi tecelliyle küfrü yıkacak güce bizi eriştirmesini temenni ederim Cenabı Hak'tan, bütün dünya küfrünü, mevzii değil, mevzii, uydurmaca nedir? Bölgesel. G: Tasavvufun İslam'daki yeri nedir? ŞE: Baş köşedir. Tasavvufsuz İslam ruhsuz bir bedendir, kabul edilmez. Tasavvuf kalbi ıslah demektir. İslam'da insanı insan yapmak cehdiyle gelmiştir. İslam'ın hedef aldığı insandaki kalptir. Kalp ıslah olduğu vakitte insanın vücudu ıslah olur. Kalp fesat üzere olduğunda bütün vücudun her şeyi bozulur. Kalbi ele alan tasavvuftur. Cenabı Hakk'ın bu husustaki emirleri sarihtir, açıktır. Yalnız âmâ olan, kör olanlar görmüyor. Cahil olanlar anlayamıyor. Allah bizi onlardan etmesin. Tasavvufu inkar, İslam'ın hakikatini inkardır. G: İslami faizsiz finans kanunları hakkında ne düşünüyorsunuz? G: İslami faizsiz finans kanunları hakkında ne düşünüyorsunuz? ŞE: İslami kanun yok ki şimdi, neyini düşünelim? İslam var mı bu vakit şimdi? Hükümetin kanunuysa mecburi onu dinleyeceğiz. Cebimizdeki kağıtla alıp vereceğiz. Şeriat olursa kağıdı kabul etmez ki. Bankayı ne sorarsın? Faizi ne sorarsın? Cebimizdeki para üstünde ne yazıyor? Baksana? Suya atsan erir, yırtsan parçalanır, ateşe atsan yanar, bununla alışveriş olmaz ki. Şeriat onu kabul etmez. Bu kıymetsizdir der. E bunun üzerinde yazar, merkez bankası yazar. Faiz var mı bunun içinde? G: Var. ŞE: Bitti. Faiz yemeyen adam mı var şimdi? Eğer faizse. Peki. G: Refah Partisi'nin son zamanlardaki gelişmesiyle medyanın kopardığı fırtınayla ilgili olarak ne düşünüyorsunuz? ŞE: Tabi, korku mundardır derler, o Refah'ın korkusu değil. Refah'ı iteleyip, onu meydana süren itici kuvvettedir korku, Refah'ta değil. Refah kalkarsa o itici kuvvet başka bir kütle bulacaktır. Refah'ı kapatmakla, onu halletmekle itici kuvvet duracak değil ki. Refah'tan korktukları, Refah'ın İslam'ı temsil ettiğinden veya edeceğinden menşeidir. Bunları kakmak ile onu meydana iten güç mevcut olduğu müddetçe Refah gitsin, onun karşısına başkası gelir. Başkası devralacaktır. Onun için o boş iştir. Medya istediği kadar çağırsın. Kapatsın Refahı. Akabinde o gücü tekrar temsil edecek bir topluluk birdenbire meydana gelecektir. Daha süratli olacaktır. Şimdi teşbih olacak ama anlatmamız lazımdır. www.saltanat.org Page 4 Bu Allah bizden uzak eylesin, kanser hastalığı vardır. Hekimler çok defa ameliyatta ısrar ederler. Temizleyelim derler ki, ameliyatla temizlenmese ölüme sebep olur. Ve çok kimselerin göğüslerini alırlar. Altı ay sonra o temizlendi diyerekten operasyonla temizlendi dedikleri azanın altında, vücudun içerisinde öyle müthiş yayılması olur ki, hekimler bu sefer der ki yok, bitmiştir. Bütün bünyeyi, bedeni kaplamıştır. Bu Refah hakkında eğer bir operasyon yapılacak olursa şu veya bu ithamlarla bilmelidir bunu yapacak salahiyet sahipleri ki aradan çok zaman geçmeden beş beteriyle karşılaşacaklar. Yüz beteriyle müşkilat karşısında apışıp kalacaklardır. Operasyon kabul etmez bir halde püskürdüğünü, dağıldığını, yayıldığını, mukavemete geçtiğini göreceklerdir. Ben kehanet üzerine konuşan adam değilim. Lakin tecrübe budur. Ve akıl budur. Millet, bu insanlar bugüne kadar aldatıldıklarını bildiler. Ve aldatanlardan uzaklaşıyorlar. Bundan sonra biz aldanmayız diyorlar. Ne söyleseler artık aldatanın aldatması, yalan söyleyenin yalanı tesbit olunduğu bilindiği vakitte insanlar onlardan uzaklaşır. Propaganda yalan üzerine kurulmuş müessesedir. 70 senedir bu milleti biz refaha, huzura, her şeye kavuşturacağız diye iddia ettiler. Rica ederim, nereye yetiştik biz şimdi? Bu millet huzurlu mu, bu millet rahat mı? Bu milletin itibarı arttı mı? İçerimizde ihtilafımız bitti mi? Dışta itibarımız arttı mı lütfen söyle. G: Hiç birisi olmadı. ŞE: E demek ki yapamadılar. Yapamadıkları halde RP'ye niye karışıyorlar? Millet bunlardan bıkmıştır. Doğru söylüyoruz deyip eğri yapanlardan millet teberri etmiştir. Bitmiş. Bize bu kadar daha mühlet ver. Ne kadar mühlet versek madem aynı yolda devam ediyorsun, istikametinizi değiştirmediğiniz takdirde daha beteri var, daha iyisi yok. İsterse hükümet reisine söyleyeyim ben bu sözü, isterse devlet reisine, isterse cumhurreisine, isterse nereye isterse biz zaten söylüyoruz. Cevapları varsa ben de hazırım. İşte önümüzde. Siz gençlersiniz. Hepiniz bu vatanda yaşıyorsunuz. Huzur varsa, her işlerimiz yürüdüyse başımız göğe değdiyse borçsuz insan kalmadıysa, darda insan kalmadıysa, işsiz insan kalmadıysa, cahil insan kalmadıysa, yersiz yurtsuz insan kalmadıysa, paramız dolara yetiştiyse... Yetmiş sene evvel para 1 banknot 1 sterlindi. 1 banknot 2 dolardı. E demek ki yukarı mı çıkıyor, yoksa aşağı mı? Yahu deli de bilir yahu bunu. Demek aldatıldık. Hala Refah'ın peşinde. Millet salim insan arıyor. Refah'ta bulursa Refah'a verecek, Doğru Yol'da bulursa Doğru Yol'a verecek, sepette bulursa sepete, küfede bulura küfeye. Hasılıkelam nerede bulursa verecek. Lakin aldatana vermeyecek. Bundan sonra müslümanlar aldanmaz. G: Hocam son olarak Vakit Gazetesi okuyucularına bir mesajınız var mı? ŞE: Güzel. Bir defa bana getirdiler. Beni metheden bir yazı yazdılar. Ondan sonra bizim tarafa gelmez ki öyle gazeteler. Saçma sapanlar bize gelir. Müslümanların, müslümanların şuurlanması lazım. www.saltanat.org Page 5 Ve müslümanlara hizmet verenleri tanımaları lazım. Ve müslümanların bütünleşmesi lazım. Bu yolda hizmetlerinize devam ediniz, Allah size yardım eder. Bölmeye uğraşan kimseleri Allah muvaffak etmez. Lakin milletimizin şanını Cihan Devleti ebed müddet Cihan Devleti ideal ve mefkuremizi işleyen her neşir vasıtasına müslümanların itibar etmesini isterim. Bu gayede, gayesiz millet ölüdür. İdealsiz millet sıfırdır. Mefkuresiz insan on para etmez. Nedir mefkuremiz? Hiç hava, civa, Kıbrıs davası. Mefkure budur. G: Allah razı olsun. ŞE: Sizden de. G: İnşaAllah bir iki de fotoğrafınızı çekelim, müsadenizle. Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=14425&name=1994-12-10_tr_AmacimizBirlikOlmak_SN.mp4 www.saltanat.org Page 6