Dosya PETROL BORU HATLARININ ÇUKUROVA'YA KATKILARI VE ÇEVRESEL ETKİLERİ Hüseyin ERKUL Yrd. Doç. Dr., İnönü Üniversitesi İ.İ.B.F. Kamu Yönetimi Bölümü herkul@inonu.edu.tr Yeliz AKTAŞ POLAT Arş. Gör., İnönü Üniversitesi İ.İ.B.F. Kamu Yönetimi Bölümü GİRİŞ 20. yüzyılda petrole bağlı enerji kaynaklarına egemen olma savaşımları Osmanlı Devleti'nin yıkılmasına neden olmuş, Orta Doğu ve Kafkaslar'da büyük stratejik oyunlar oynanmış, imparatorluklar yıkılarak ulus-devletler ortaya çıkmıştır. 21. yüzyılda ABD “Büyük Orta Doğu Projesi”ni, Rusya Federasyonu da “2020 Enerji Stratejisi”ni uygulamaya koymuşlardır. Rusya, ABD'den sonra dünyanın ikinci büyük enerji üreticisi ülke konumundadır. Rusya ham petrol üretiminde Suudi Arabistan'dan sonra gelmekte, doğal gazda ise birinci sıradadır. Dünya siyasetinde doğal kaynakların önem kazandığı günümüzde Rusya Federasyonu; Orta Asya Türk Cumhuriyetleri'ndeki petrol ve doğal gazın çıkışını denetiminde tutmaya çalışırken, ABD ise bunların açık denizlere çıkması için BaküTiflis-Ceyhan (BTC) gibi projelere destek vererek doğal kaynak edinme güvenliğini sağlamaya çalışmaktadır. Güvenlik Politikası Konferansı'nda Rusya'nın AB başta olmak üzere; tüm dünya için önemli bir “enerji kaynağı” olduğunu vurgulamıştır. Rusya; Hazar Havzası enerji kaynaklarının denetimini elinde tutmaya çalışmakta, ABD ise bu kaynakların güvenli bir biçimde açık denizlere (Batı'ya) çıkmasında Türkiye'yi bir “Enerji Geçidi” olarak görmektedir. Bu durum Türkiye'nin siyasi, ekonomik, stratejik ve jeopolitik konumunu artırıyor görünmekle birlikte bir “ateşten gömleği” Türkiye'ye giydirmektedir. Türkiye; bir yandan “mavi akım” projesiyle kendisini 25 yıl bağlayarak Rusya'dan doğal gaz satın almakta, bir yandan da BTC ve Şahdeniz hattına da ev sahipliği (terminal) yapmaktadır. Ayrıca; Türkiye-Yunanistan Doğal Gaz Projesi, Gerçekleştirilebilecek bir Trans-Hazar Hattı ile Orta Asya’nın özellikle kısa dönemde Türkmenistan'ın, uzun dönemde Özbekistan'ın petrol ve doğal gazını açık denizlere Türkiye üzerinden çıkarma düşünceleri yoğunluk kazanmıştır. Rusya Federasyonu Devlet Vladimir Putin, 10 Şubat Münih'te “Küresel Krizler ve Sorumluluklar” konulu 43. 92 Başkanı 2007'de Küresel Münih Mühendis ve Makina • Cilt : 48 Sayı: 575 Hazar Geçişli Türkmenistan-TürkiyeAvrupa Doğal Gaz Boru Hattı Projesi, Irak-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı Etüdü, Mısır-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı Projesi ve Türkiye-BulgaristanRomanya-Macaristan Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (Nabucco Projesi) gibi birçok iş birliğine gidilmiştir. Türkiye'nin tükettiği enerji kaynağının yüzde 41'ini petrol, yüzde 20'sini doğal gaz oluşturmaktadır. Ancak; bu tüketimin yaklaşık olarak yüzde 7-8'ini kendisi üretebilmekte, kalanını ise diğer ülkelerden ithal etmektedir. Petrol ithalatında ağırlık Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı ile Irak'ta iken; doğal gazda ise Mavi Akım Projesi ile Rusya'dadır. Bu çalışmanın amacı; Çukurova Bölgesi'ni hem ekonomik hem de çevresel açıdan etkileyen Bakü-Tiflis- Dosya Ceyhan, Kerkük-Yumurtalık ve CeyhanKırıkkale petrol boru hatlarının bölge ekonomisine katkılarını ortaya koyarak, özellikle Samsun-Ceyhan petrol boru hattının da bitirilmesiyle bir “enerji terminali”ne dönüşecek Ceyhan'ın dünya ekonomisindeki yeri ve bu petrol boru hattının bölgeye olan çevresel etkilerini inceleyip, sorunlarını belirleyerek çözüm önerileri getirmektir. Çalışma, sürdürülebilir kalkınma yaklaşımı doğrultusunda ve doğal çevreyi koruyarak sürekli bir ekonomik kalkınmaya olanak verecek bir biçimde petrol boru hatlarının sürdürülebilir yönetiminin gerçekleştirilmesi açısından önemlidir. Petrol boru hatlarının Çukurova'ya katkıları ve çevresel etkileri irdelenerek, sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir çevre ilişkileri doğrultusunda belirlenen sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirilmiştir. Bu öneriler doğrultusunda petrol boru hatlarının sürdürülebilir yönetiminin gerçekleştirilmesi; toplumsal verimlilik ve çevrenin sürdürülebilir olarak sonraki kuşaklara aktarılabilmesi açısından Çukurova'ya olumlu olarak yansıyacaktır. Çukurova'da bir “Enerji Terminali”'ne dönüşen Ceyhan bu konuda başrolü oynamaktadır. KAVRAM TANIMLARI Bu bölümde yazarlar tarafından yapılmış petrol boru hattı tanımı, Kartal (2007) tarafından yapılan çevresel etki tanımı ve 2872 Sayılı Çevre Kanunu'nda 5491 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikteki sürdürülebilir kalkınma tanımı verilmiştir (5491 Sayılı Kanun, 2006). Petrol Boru Hattı Bir ülkede çıkarılan ham petrolün uluslararası denizlere ve pazarlara açılabilmesi için yükleme terminaline kadar taşınması için toprağın üzerine döşenmiş ve etrafında güvenli bir kuşak bırakılmış boru hattıdır. Ham petrol taşımak için yapılmış petrol boru hatları ülke içinde olabileceği gibi bazen de birkaç ülkeyi kapsayabilir. Çevresel Etki İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, hava, su, toprak, doğal yapılar, sanat yapıları ve ürünleri, ekonomik ve toplumsal ilişki ağları ve biçimleri ile uzay, ısı, ışık ve ışınım gibi çevre öğelerine insanların, kurum ve kuruluşlar ile işletmelerin etkileridir (Kartal, 2007). Sürdürülebilir Kalkınma Bugünkü ve gelecek kuşakların, sağlıklı bir çevrede yaşamasını güvence altına alan çevresel, ekonomik ve sosyal hedefler arasında denge kurulması esasına dayalı kalkınma ve gelişmedir. ÇUKUROVA'DAKİ PETROL BORU HATLARI (PBH) Bu bölümde Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı, Ceyhan-Kırıkkale Petrol Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı ve temeli atılan SamsunCeyhan Petrol Boru Hattı verilmiştir. Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı Yıllık 400 milyon varil taşıma kapasiteli hat; 579 kilometresi Irak'ta ve 297 kilometresi Türkiye'de olmak üzere toplam 876 kilometre uzunluğundadır. Irak'ın Kerkük bölgesinden çıkarılan ham petrol Türkiye sınırına girerek Yumurtalık’a getirilip buradan da Avrupa pazarına aktarılmaktadır. 1977 yılından beri ham petrol taşınan hatta günde 1 milyon 850 bin varil olarak öngörülen petrol üretimi, sabotajlar sonucunda 1 milyon 550 bin varile düşmüştür. Bu da Türkiye'ye yaklaşık 200-300 milyon dolar ekonomik kayıp demektir. Ceyhan-Kırıkkale Petrol Boru Hattı Ceyhan-Kırıkkale Petrol Boru Hattı Ceyhan Kırıkkale arasında ham petrol taşıyan ve Kırıkkale'deki rafineri için yaşamsal önemi olan bir hattır. Ancak bu hat; başta Çakıt Deresi ve Kızılırmak olmak üzere birçok su kaynağının yakınından geçmekte ve belirli miktarda tarım alanını kullanmaktadır. Bu hat olmasaydı, Ceyhan'a gelen ham petrol işlenmek için kamyon tankerlerle taşınacaktı ve bu da sonuç olarak birçok riski beraberinde getirecekti. Tabi ki bu paragraf “kanseri gösterip sıtmaya razı etme” biçiminde kullanılmamıştır. Ceyhan-Kırıkkale Petrol Boru Hattı bir iç damar gibi Kırıkkale'deki rafineriyi beslemekte ve Türkiye açısından stratejik önem taşımaktadır. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Mühendis ve Makina • Cilt : 48 Sayı: 575 93 Dosya Aliyev'in, Akdeniz'deki Ceyhan Limanı'na ana ihracat boru hattı yapılmasına karar verdiklerini açıklamasından sonra (Caspian Business Report, 1998) yapımına başlanan BaküTiflis-Ceyhan (BTC) Petrol Boru Hattı; 1774 kilometre uzunluğundadır (1074 kilometresi Türkiye'de, 440 kilometresi Azerbaycan'da ve 260 kilometresi Gürcistan'dadır). 1991'de Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, 1999 yılında paket anlaşma imzalandı. 25 Mayıs 2005'te ilk petrol (Azeri-Çıralı-Güneşli Alanı ham petrolü) boru hattına Azerbaycan'daki Sengeçal Terminali'nden pompalandı (www.voanews.com) ve 28 Mayıs 2006 tarihinde Ceyhan'da ilk ham petrol yüklemesi yapıldı. BTC ile günde 1 milyon varil, yılda 50 milyon ton ham petrol dünya piyasalarına taşınmıştır. Ekonomik ömrü 40 yıl olan BTC'de en büyük hissedar BP iken; Türkiye'nin hissesi yüzde 6,53'tür. BTC Türkiye'ye Posof'tan giriş yaparak; Ardahan, Kars, Erzurum, Gümüşhane, Erzincan, Sivas, Kayseri, Kahramanmaraş, Adana, Osmaniye kentlerinden geçerek Ceyhan'a ulaşmaktadır. BTC'de 8 pompa istasyonu (Azerbaycan'da 2, Gürcistan'da 2, Türkiye'de 4), 1500 su geçişi (Azerbaycan'da 700, Gürcistan'da 200, Türkiye'de 600) vardır. Samsun-Ceyhan Petrol Boru Hattı Rus petrolünün Karadeniz'in altından Samsun'a getirilmesi, buradan döşenecek petrol boru hattıyla Ceyhan'a getirilmesi ve buradan dünya pazarlarına aktarılması için Samsun-Ceyhan Petrol Boru hattının yapımına 2007 yılında başlanılmıştır. Hattın toplam uzunluğu 550 kilometre olup; günde 1 milyon varil ham petrol taşıması planlanmış, ileri aşamada günde 1,5 milyon varile çıkarılması hedeflenmiştir (Kıraç, 2007, 13). Ancak bu hattın yapımı gecikmektedir. 94 Çünkü; Türkiye'yi baypas yapan almaşık Rusya-Bulgaristan-Yunanistan BurgazDedeağaç hattıyla ilgili anlaşmalara da imza atılmıştır. ÇUKUROVA'DAKİ PETROL BORU HATLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Bu bölümde Petrol Boru Hatları'nın (PBH); Kerkük-Yumurtalık PBH, BaküTiflis-Ceyhan PBH ve Ceyhan-Kırıkkale PBH'nin Çukurova'ya ekonomik katkıları ve bunların çevresel etkileri verilmiştir. Petrol Boru Hatları'nın Çukurova'ya Katkıları Çukurova'da bulunan petrol boru hatları hem ekonomik, hem istihdam, hem de stratejik ve jeopolitik açılardan bölge ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Ceyhan, Orta Doğu ve Kafkasların en önemli petrol terminali durumuna gelmiştir. Bu da Ceyhan'ın ileride petrol borsası olabileceğinin ilk ışıklarını vermektedir. Ceyhan'ın petrol terminali olması, birçok yöre insanına istihdam yaratmış ve bu da bölge ekonomisini canlandırmıştır. Ayrıca; Ceyhan'ın stratejik güç ve jeopolitik önemi artacaktır. Kerkük-Yumurtalık PBH'nin Çukurova'ya Katkıları Türkiye, petrol gereksiniminin büyük bir bölümünü Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı ile Irak'tan ithal etmektedir. Buraya gelen ham petrol CeyhanKırıkkale PBH, demir yolu, deniz yolu ve Mühendis ve Makina • Cilt : 48 Sayı: 575 kara yolu taşımacılığı ile rafinerilere ve pompalara taşınmaktadır. Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı Çukurova'ya ekonomik yönden önemli katkılar sağlamakla birlikte; özellikle Irak bölümünde yapılan sabotajlar nedeniyle düşük kapasiteyle çalışmaktadır. Bunun yanı sıra Irak'taki bölümün peşmergelerin denetiminde olması nedeniyle bu petrol boru hattı bazı riskler taşımaktadır. Bu konuda bir başka risk de KerkükYumurtalık Petrol Boru Hattı'na almaşık (alternatif) olan Kerkük-Hayfa Hattı'nın genişletilmesiyle İsrail üzerinden pazarlanması çalışmalarının hızlandırılmış olmasıdır (Cumhuriyet Gazetesi, 17 Mart 2007, 9). Ceyhan-Kırıkkale PBH'nin Çukurova'ya Katkıları Ceyhan-Kırıkkale Petrol Boru Hattı'nın en önemli katkısı Ceyhan'a gelen ham petrolün Kırıkkale'deki petrol rafinerisine işlenecek ham madde sağlamasıdır. Ham petrol burada işlenerek katma değer yaratılmaktadır. Ayrıca; hem Ceyhan'da hem de Kırıkkale'de iş istihdamı yaratmakta, bu bölgelerin ekonomilerini canlandırmaktadır. Petrol boru hatları ayrıca toplumsal yatırım programlarının ve projelerin uygulanmasına neden olmaktadır. Bakü-Tiflis-Ceyhan PBH'nin Çukurova'ya Katkıları Proje toplam maliyeti, 3 milyar doları geçen BTC Petrol Boru Hattı'na Türkiye'nin katkısı 1,4 milyar doları bulmuştur. BTC Türkiye'ye yıllık 300 milyon dolar gelir sağlamıştır. BTC Projesi ile Türkiye ayrıca; hattın yapımında Türk şirketleri 2,5 milyar dolarlık iş imkânı ve 100 bin kişiye istihdam sağlamanın yanı sıra gereksinimi olan 20 milyon ton petrolü hattan alarak navlun ödemekten kurtulmuştur. Dosya BTC; Türkiye'ye ekono-mik katkıların yanı sıra stratejik güç ve jeopolitik önem kazandırmıştır. Ayrıca; Ceyhan önemli bir petrol piyasası merkezi haline gelmiştir. PBH'lerin Çukurova'ya Çevresel Etkileri Kuzey Levantin Denizi olarak da adlandırılan Kuzeydoğu Akdeniz; özellikle Ceyhan, Yumurtalık ve İskenderun Körfezi, kara kökenli kirleticilerle kirlenmesinin yanı sıra boru hattı terminali, endüstri, tarımsal, evsel ve turizm faaliyetleri sonucunda kirlenmektedir. Körfeze akan akarsularda yüksek oranda civa, kalay ve kadmiyuma rastlanmıştır. Bu ağır metaller deniz ürünlerinde biyolojik birikim göstererek, bunlarla beslenen canlılara geçmektedir. Boru hatları ve tanker taşımacılığının bölgede yoğun olması nedeniyle deniz suyunda oldukça yüksek oranlarda petrol hidrokarbonu bulunmasına neden olmaktadır. Bu da özellikle dünyada az yerde rastlanan büyük karides ve su ürünlerine zarar vermektedir (TÇV, 1995, 264-272). Ceyhan-Kırıkkale PBH'nin Çukurova'ya Çevresel Etkileri 30 Nisan 2007 tarihinde BOTAŞ'a ait petrol boru hattını, inşaat çalışması sırasında iş makinesinin kepçesi delmiş ve delinen hattan yaklaşık 7000 metreküp petrol önce Çakıt Deresi'ne akmış, buradan Seyhan Baraj Gölü'nü etkilemiştir. Çakıt Deresi'ndeki balıkların yanı sıra balık lokantalarının havuzlarındaki balıklar ve çevrede aralarında kuşların da bulunduğu çok sayıda hayvan yok olmuştur. Çevre felaketi sadece bunlarla sınırlı kalmamış, akarsuya çok miktarda hidrokarbonun karışmasının dışında; yakarak ham petrolün uygulanması yöntemiyle de hava kirletilmiştir. Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Petrol Boru Hattı'nın Çukurova'ya Çevresel Etkileri Ceyhan, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı'nın yükleme terminalidir. Bu nedenle tanker gemilerin yükleme yaptıkları bir limandır. Bu limandan tanker gemilere yükleme yapılması sırasında denize dökülen ham petrol ve bu tanker gemilerin denize izinsiz döktükleri sintine suyu ve balast gibi atıkları körfezi çevresel açıdan tehdit etmektedir. Birde tabi ki BTC-PBH petrol boru hatlarının yaklaşık 20 metre genişliğindeki güvenli alanlı ve Posof'a kadar 1074 kilometre uzunluğundaki toprak başka amaçla kullanılamamaktadır. Özellikle Çukurova'nın verimli tarım toprakları petrol boru hatlarının kavşak noktası olmuştur. BULGULAR VE ÖNERİLER Bu bölümde bulgular ve öneriler ile genel sonuç verilmiştir. Bulgular ve Öneriler B.1. Çukurova Bölgesindeki petrol boru hatlarının yükleme ve dağıtım terminali olan Ceyhan ve Kuzey Doğu Akdeniz evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklardan ağır çevre sorunları yaşamakta ve bundan bölgedeki endemik bitkiler, su ürünleri, balıkçılık ve turizm olumsuz etkilenmektedir. Ö.1. Çukurova Bölgesinde Kuzey Doğu K e r k ü k -Yu m u r t a l ı k P B H ' n i n Çukurova'ya Çevresel Etkileri Irak petrolünün taşındığı Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı'na; ABD'nin Irak'ı işgalinden sonra direniş-çilerin düzenlediği 198 sabotaja yönelik saldırılar Türkiye'ye ekonomik yönden, dünyaya da çevresel yönden oldukça fazla zarar verdi. Türkiye bu hattan sabotajlar nedeniyle yıllık ortalama 200300 milyon dolarlık maddi zarar gördü (www.aksiyon.com.tr). Bunun yanı sıra yapılan sabotajlar sonucunda havaya karışan ve sınır tanımayan hava kirliliğinden etkilendi. Mühendis ve Makina • Cilt : 48 Sayı: 575 95 Dosya Akdeniz'in deniz taban yapısı, su akıntıları ve deniz suyu özellikleri göz önüne alınarak atıklar konusunda yeniden kullanma, geri kazanım, geri dönüştürme, kompostlaştırma, düzenli depolama ve arıtma tesisleri yapılarak kirleticiler en düşük düzeyinde tutulmalıdır. B.2. Türkiye bir “Enerji Geçidi”, Ceyhan ise “Enerji Terminali” konumuna gelmiş ve özellikle Ceyhan bir çekim merkezi olmuştur. Ö.2. Türkiye “Enerji Geçidi” olma konumunu katma değer yaratma fırsatına dönüştürmeli ve Ceyhan da “Enerji Terminali” konumuna hem kentleşme hem de çevresel düzenleme açısından gerekli planlamalarını yapmalıdır. B.3. Boru hatlarında bazen hırsızlık amacıyla bazen de kazayla ham petrol doğaya karışmakta; bu da su, hava ve toprakları kirletmekte, başta insanlar olmak üzere, hayvanlara ve bitkilere diğer bir deyişle canlı ve cansız çevre öğelerine yaşamsal zararlar vermektedir. Ö.3. Petrol boru hatlarının güvenliği uzman kişilerce sağlanmalı, boru hatlarının yakın çevresindeki su kaynakları ile hat arasında drenaj kanalları oluşturulmalı, hat boyu ağaçlandırılmalıdır. B.4. Ceyhan Ham Petrol Yükleme Terminali'ne gelen ve Körfezde bulunan gemiler hem yükleme sırasında hem de bölgede bulundukları sırada kirletici öğelerle denizi kirletmekte ve denizdeki canlı yaşamını tehdit etmektedirler. Ö.4. “Kirleten öder” ilkesi gereği denizi kirleten gemilere yönelik yaptırımlar artırılmalı ve denizin çevre denetimini yapacak bir “Deniz Çevre Polisi” birimi oluşturulmalıdır. B.5. Ceyhan Ham Petrol Yükleme Terminali'nin çevre yönetimi farklı 96 birimlerce yerine getirilmekte; bu da başta yetki karmaşası olmak üzere birçok sorunu beraberinde getirmektedir. Ö.5. Bölgenin çevre yönetiminde yetkili, görevli ve sorumlu bir bölge yerel (GAP benzeri) yönetimi oluşturulmalı, bu bölge yönetimiyle ilgili yönetsel düzenlemeler çıkarılarak örgütsel yapısı kurulmalıdır. Genel Sonuç Enerji insanların günlük yaşamlarını sürdürmeleri için gereklidir. Toplumların evrimi, kullandıkları enerji kaynaklarına bağlı olmuş ve gelecekteki gelişmeleri de enerji kaynaklarının yeterliliğine dayanacaktır. Enerjinin insan yaşamındaki vazgeçilmez yerinin yanı sıra enerjinin üretimi, çevrimi, taşınması ve tüketimi çevre kirliliğine neden olan evrelerdir (Keleş, Hamamcı, 2002, 90). Dokuzuncu Kalkınma Planı'nın (20072013) 414 sıra numaralı politikasında “Ceyhan'ın uluslararası petrol piyasasında ana dağıtım noktalarından ve petrol fiyatlarının oluşumunda önemli merkezlerden birisi olmasına çalışılacağı” belirtilmiştir (9.BYKP, 2007, 70). Türkiye'nin “Enerji Geçidi” olması her ne kadar çevre ve güvenlik sorunları yaratacak olsa da siyasal ve ekonomik yönden kazanımları daha öncelikli görünmektedir (Erkul, 2007, 13). Çukurova Bölgesinde Kuzeydoğu Akdeniz'in deniz taban yapısı, su akıntıları ve deniz suyu özellikleri göz önüne alınarak atıklar konusunda yeniden kullanma, geri kazanım, geri dönüştürme, kompostlaştırma, düzenli depolama ve arıtma tesisleri yapılarak kirleticiler en düşük düzeyinde tutulmalıdır. Türkiye “Enerji Geçidi” olma konumunu katma değer yaratma fırsatına dönüştürmeli ve Ceyhan'da “Enerji Terminali” konumuna hem kentleşme Mühendis ve Makina • Cilt : 48 Sayı: 575 hem de çevresel düzenleme açısından gerekli planlamalarını yapmalıdır. Ceyhan ileri aşamada petrol borsasına dönüştürülmelidir. “Kirleten öder” ilkesi gereği denizi kirleten gemilere yönelik yaptırımlar artırılmalı ve denizin çevre denetimini yapacak bir “Deniz Çevre Polisi” birimi oluşturulmalıdır. Çukurova'da çevre koruma ve geliştirmeye yönelik projeler hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Bölgenin çevre yönetiminde yetkili, görevli ve sorumlu bir bölge yerel (GAP benzeri) yönetimi oluşturulmalı, bu Çukurova Çevre Koruma (ÇEVKO) Bölge Yönetimi ile ilgili yönetsel düzenlemeler çıkarılarak örgütsel yapısı kurulmalıdır. ÇEVKO Bölge Yönetimi Çukurova Bölgesindeki ve Kuzey Akdeniz'deki kirlilik ölçümlerini yaparak envanter tutmalı ve kirleticileri engelleme yönünde çalışmalar yapmalıdır. KAYNAKÇA 1. (Caspian Business Report, 1998) 2. Cumhuriyet Gazetesi, 17 Mart 2007, 9. 3. Erkul Hüseyin (2007), “Türkiye'nin Enerji Geçidi Olmasının Ekonomik Etkileri, Yaratacağı Çevre ve Güvenlik Sorunları, Azerbaycan Qafqaz Üniversitesi, Küreselleşme Sürecinde Kafkasya ve Orta Doğu Kongresi'nde sunulan bildiri, Bakü. 4. Kıraç Şehriban (2007), “Teşvik AKP'den, Hat İtalyan'dan” Cumhuriyet Gazetesi (27 Nisan 2007), 5. Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013), DPT Yayını, Ankara. 6. Kartal Kemal (2007), 7. Keleş Ruşen, Can Hamamcı (2002), “Çevre Politikası”, İmge Kitabevi, Ankara. 8. Türkiye'nin Çevre Sorunları (1995), Akdeniz, Türkiye Çevre Vakfı Yayını, Ankara. 9. 2872 sayılı Çevre Kanunu'nda değişiklik yapan 2006 tarihli 5491 sayılı Kanun www.voanews.com,