M. Saim UYSAL Yetki devri hangi şartlarda hukukidir? 18.5.2017 Son günlerde T.B.M.M. de bir “Torba Kanun” tasarısı görüşülmektedir. Bu kanun tasarısına eklenen bir madde ile kamu alacağının taksitlendirilmesi konusunda önemli bir değişiklik planlanıyor. Vergi Usul Kanununda yer alan “mücbir sebepler ”in varlığı halinde mükelleflerin yazılı talebi üzerine kamu alacakları faiziyle birlikte taksitlendirilebiliyor. Mücbir sebepler genel olarak kanunda doğal afetler (sel, deprem ve su basması gibi) sayılmaktadır. Bu defa Maliye Bakanına tek başına şimdiye kadar verilmemiş çok geniş bir yetki veriliyor. Tecil nedeninin (doğal afetler gibi) tespiti ile tecil edilecek kamu alacağının tür ve tutar olarak belirlenmesi ile ödeme şekillerini düzenlemeye “Maliye Bakanı” yetkili kılınıyor. Özetle doğal afet dışında bir nedenle de (ör.: ekonomik kriz gibi) Maliye Bakanı mücbir sebep ilan edebilecek ve düşük faiz ve hatta sıfır faizle bile ödeme imtiyazları Şimdiye kadar kamu alacağının taksitlendirilme uygulaması “Genel Tebliğler” le belirlenir ve aynı ölçütler herkese eşit şekilde tatbik edilirdi. Korkarız ki bu değişikliğin eşitliği bozacak şekilde uygulama riski bulunmaktadır. Devlet gelir ve giderlerinin tahsil ve tediyesi ile doğrudan yetkili olan bir “Bakan’a tek başına böyle imtiyaz verilmesinin genel hukuk ilkelerine uygunluğunu tartışmak gerekir. Kanaatimizce böyle bir uygulama “kuvvetler ayrılığı”, “kanunilik”, “ölçülük”, “eşitlik” ve “hukuki güvenlik” ilkeleri ne de aykırı olacaktır. Bilindiği üzere, kamu kaynaklarını ilgilendiren bir konuda verilmesi planlanan imtiyazlar; kuvvetler ayrılığı prensibinin öngördüğü şekilde ve verilecek imtiyazların şart ve sınırlarının ölçülük, eşitlik ve hukuki güvenlik ilkelerine göre ayrıntılı olarak yasa ve ikincil mevzuat ile düzenlenmesini gerektirir. Aksi takdirde evrensel hukuk ilke ve esaslarına aykırı davranılmış olacağı gibi ekonomi – hukuk dengesi ile kaynak dağılımlarının rasyonelliği de zarar görmüş olacaktır.