M. G. K<mseyi B : 144 kurum ve kuruluşlarının, sendika ve konfederasyonlara malî yardım ve bağışta bulunamayacağını hükme bağlamıştır. Bunun, gerçek kişilere verilecek müeyyi­ desi biraz önce arz edilmiştir. 3 üncü fıkra ise; sendika ve konfederasyonların, uluslararası kuruluşlardan başka dış kaynaklardan Bakanlar Kurulundan izin almadıkça yardım ve ba­ ğış kaçbul edememesi halidir. 4 üncü fıkra ise, işçi sendika ve konfederasyon­ larının, işverenlerden; işverenlerin ise işçilerden ve iş­ çi teşekküllerinden malî yardım ve destek alamayacak­ larını öngörmektedir. En son fıkra, bu hükümlerin gerçek kişilere uy­ gulanacak müeyyidesini getirmektedir. BAŞKAN — En son fıkrada, zannediyorum bir hata yapılmıştır. Şimdi okuyorum; «... para cezası hükmolunur. Bu yardım veya bağış, bir işçi sendi­ kası veya konfederasyonunca, bir işveren, işveren sen­ dikası veya konfederasynunu; bir işçi sendikası veya konfederasyonunca da bir işveren, işveren sendikası veya konfederasyonunu malî yollarla desteklemek amacı...» Hayır, o tersine olacak : «Bir işveren sen­ dikası veya konfederasyonunca da bir işçi sendikası veya konfederasyonunu malî yollarla desteklemek amacıyla yapıldığı takdirde» olması lazım, ikisi de aynı yazılmış. İkisinde de işçi işvereninkini destekli­ yor, değil mi, öyle oluyor? SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SADIK SİDE — Ceza hep bize verilecek. BAŞKAN — 2 nci fıkranın, noktalı virgülden son­ ra, «bir işveren sendikası veya konfederasyonunca da bir işçi sendikası veya konfederasyonunu malî yollar­ la desteklemek amacıyla yapıldığı takdirde ayrıca 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası hükmolunur» şeklin­ de olması lazım. KEMALETTIN ALI KÂŞİFOĞLU (Adalet Ba­ kanlığı Temsilcisi) — Sayın Cumhurbaşkanım, müsaa­ de ederseniz, 40 inci maddenin 4 üncü ve 5 inci fık­ ralarını okumak suretiyle bir karşılaştırma yapabilir miyiz? BAŞKAN — Okuyalım. «40 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına aykırı hareket eden işçi ve işverenlerle kuruluş, der­ nek ve vakıfların yetkili sorumlularına alınan yar­ dım veya bağışın beş misli ağır para cezası hükmo­ lunur.» Bitti bu. «Bu yardım ve bağış, bir işçi sendikası veya kon­ federasyonunca, bir işveren, işveren sendikası veya konfederasyonunu; bir işçi sendikası veya konfederas­ yonunca da...» Yine aynı şeyi yazıyor, olmadı. — 76 2 . 5 , 1983 0:2 KEMALETTIN ALI KÂŞİFOĞLU (Adalet Ba­ kanlığı Temsilcisi) — Hayır, olmaz efendim, «işveren sendika ve konfederasyonları da, işçi sendika ve konfederasyonlarindan, işçilerden esnaf ve küçük sanat­ kârlar kuruluşlarından, derneklerden, kamu kurumu nitelikli meslek gruplarından ve vakıflardan yardım ve bağış alamazlar». O halde, burada ceza, vereceği­ miz kurum «işveren sendika ve konfederasyonları». BAŞKAN — Tamam, öyle olacak. Noktalı vir­ gülden sonra bir işveren sendikası veya konfederasyo­ nunca da bir işçi sendikası veya konfederasyonunu malî yollarla desteklemek amacıyla yapıldığı takdir­ de ayrıca üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur» şeklinde olacak. Efendim, son fıkrayı bir daha okutuyorum : 40 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına aykırı hareket eden işçi ve işverenlerle kuruluş, der­ nek ve vakıfların yetkili sorumlularına alman yar­ dım veya bağışın beş misli ağır para cezası hükmolu­ nur. Bu yardım veya bağış, bir işçi sendikası veya konfederasyonunca, bir işveren, işveren sendikası ve­ ya konfederasyonunu; bir işveren sendikası veya kon­ federasyonunca da bir işçi, işçi sendikası veya kon­ federasyonunu malî yollarla desteklemek amacıyla ya­ pıldığı takdirde ayrıca üç aydan bir yıla kadar ha­ pis cezasına hükmolunur.» BAŞKAN — Şimdi bu 59 uncu maddenin ayrı ayrı okuduğumuz kısımları üzerinde söz almak iste­ yen var mı? Buyurun Sayın Side. SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SADIK SİDE — Sayın Cumhurbaşkanım, halen yürürlükte bulunan, bu kanun çıkıncaya kadar da yürürlükte kalacak olan 274 sayılı Kanunun ceza hükümleriyle ilgili bölümün­ de, «100 liradan 500 liraya kadar» para cezası ön­ görülmüş. Bugün için bu rakam çok gülünç olmuş; hatta 1 000 lira verip «üstü sizde kalsın» gibi sözler­ le memurlarla alay ediliyor. Görüyoruz ki efendim, burada bin kat artmış. Bundan böyle, on yıl sonra bu da bin kat artacaksa, kısa zamanda çok geçersiz rakamlara dönmemesi için, acaba (kanun tekniğine uyar mı, tam bilmiyorum ama) 5 OOfO liradan 15 000 liraya demek yerine, gü­ nün asgarî ücreti kadar; ötekine iki kat asgarî ücret, üç kat asgarî ücret diye para cezalarına bağlayıp, bu­ nu hep canlı kalan, hayatta kalan bir hüküm haline getirebilir miyiz? BAŞKAN — Biz bunları başka kanunlar müza­ kere edilirken de konuştuk. Olmuyor; muhakkak ra-* kam zikretmek gerekiyor. Ancak, bu maddenin sonu-