TBMM B:36 16.11.1994 0 : 3 Kudüs, îslamiyetin sembolüdür. îslamın

advertisement
T.B.M.M.
B:36
16.11.1994
0:3
Kudüs, îslamiyetin sembolüdür. îslamın gözbebeği Mescidi Aksa ve îslamın kutsal emanetle­
rinin saklandığı Kubbetüssahra Kudüs'tedir. Türkiye'nin, bu zamana kadar Kudüs'ü, İsrail'in birle­
şik başkenti olarak tanımamasının ve büyükelçiliğini Tel Aviv'de bulundurmasının sebebi, İsrail'in
saldırganlığının yanında, Mescidi Aksa ile Kubbetüssahra'dır.
Sayın Başbakanımıza, İsrail gezisinde çok aşın bir alaka gösterildi; doğrudur. Sebebi, Türki­
ye, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımazken ve büyükelçiliğimizi Tel Aviv'de bulundururken,
Sayın Çiller Kudüs'te kalarak, kendine has bir ilki, ama, gereksiz bir ilki gerçekleştirmiştir. Çiller,
Kudüs'te kalmakla, İsrail Yahudilerine çok önemli ve son derece manalı bir jest yaparak, Ortado­
ğu politikamızı bir maceraya sürüklüyor, Türkiye'yi de İslam âleminde yapayalnız bırakıyordu.
Ortadoğu'daki yeni yapılanma sürecinde, Türkiye İsrail' i mi seçti? İsrail'i kazanmak için Müs­
lümanları feda mı ediyoruz? İşgal altındaki Filistin topraklarına bağlı olma tezimizden ve İslam
âleminden kopuyor muyuz?
Vaat edilmiş toprak... "bu ülke, Tanrı tarafından yapılmış olan bir vaadin yerine gelişidir.
Onun yasallığını tartışmak gülünç olur." Bu sözler Meir'indir. Golde Meir'in bu sözleri, İsrail Dev­
letinin temel hareket felsefesini teşkil etmiştir. Begin, bu iki cümleye şunu ilave etmiştir: "Bu top­
raklar, bize vaat edilmiştir; onun üzerinde hakkımız vardır." Begin, bu sözleri 12 aralık 1987 tari­
hinde, Oslo'da söylüyordu.
Rabin'in, Sayın Çiller'e verdiği yemekte, Filistin topraklarının İsrail Devletine ait olduğunu, bu
toprakların Allah tarafından vaat edilmiş topraklar olduğunu -İsrail hariç, hiçbir resmî makam ve
kişinin söylemeye cesaret edemediği bu sözleri- Çiller, bizzat söylemiştir.
Başbakan, bir gün sonra Sayın Arafat'la görüşmeye gideceğini bile bile, tarihî ve dinî hiçbir
kaynakta yer almayan, Begin'in, Oslo'da verdiği beyanatına dayanan vaat edilmiş toprak saçmalı­
ğını dile getirirken, senelerden beri sürdürülen Filistin siyasetimizi de tersyüz etmiştir. Vaat edil­
miş toprak yalanı, Filistinli kardeşlerimizin en çok hassas olduklan ve nefret ettikleri bir konudur;
çünkü, İsrail, Filistin topraklarını işgal ederken, gerekçe olarak vaat edilmiş toprak yalanma ve saç­
malığına dayanmıştır. Banş sürecinde İsrail'in bile ağzına almadığı bu Yahudi yalanını söyleyen
Sayın Çiller İsrail'in duygulannı okşadı; ama, Amman'dan Kudüs'e, Kudüs'ten Gazze'ye kadar her­
keste ve dünyadaki 1,5 milyarlık İslam âleminde soğuk duş etkisi yaptı. Sayın Çiller, bundan dola­
yı, önce Filistinli Müslümanlardan, sonra da bütün İslam âleminden özür dilemelidir.(RP sıraların­
dan alkışlar)
İsrail'in yeni umudu su. İsrail'i Ortadoğu'da gayesine kavuşturacak en önemli aşamanın bir di­
ğeri de sudur. Her ne kadar Manavgat Çayı Projesi gündemde ise de, İsrail'in gözü bizzat GAP suyundadır. GAP suyu ile büyük İsrail Devletinin kuruluşu gerçekleşecek, bu İsrail, Ortadoğu'nun tek
hâkim devleti olacaktır.
Su konusunda iki önemli noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum: Birincisi; İsrail, su konusunda Tür­
kiye'ye güvenmiyor; su hususunda, doğrudan doğruya, Türkiye tarafından onbeş yirmi senelik bir garan­
ti verilmesini istiyor. İkincisi; Manavgat Projesiyle, Türkiye suyunun bir kısmını Kuzey Kıbns Cumhu­
riyetine vermek istiyoruz, İsrail bunu kabul etmiyor. Sanki, su İsrail'in suyu, alacak da biziz. Çiller Hü­
kümeti, İsrail ile nasıl bir anlaşma yaparsa yapsın, Refah İktidannda İsrail'e verilecek bir tek damla su­
yumuz yoktur, olmayacaktır.(RP sıralanndan alkışlar) Çünkü, Türkiye, her gün biraz daha çölleşiyor. Şehirlerimizin suyu yok; kendi suyumuz, kendi şehirlerimizde kendi insanımıza değil de ne­
den Siyonistlere, neden İsrail'e verilecektir?! Bu emir nereden geliyor, bu emri kimler veriyor?
-607-
Download