Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 92-112 Abdurrahman BORAN1 DĠN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BĠLGĠSĠ ÖĞRETMENLERĠNĠN DĠĞER DĠNLERĠN ÖĞRETĠMĠ KONUSUNDAKĠ DÜġÜNCELERĠ Özet Ortak değerlerimiz olan insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne saygıyı ilerletmek, gelecekteki çatışmaları önlemek ve politik yönelimleri geliştirmek için, dinler arasındaki ilişkileri güçlendirmek, bütün toplumların ortak sorumluluğudur. Bu çalışmanın amacı, din kültürü öğretmenlerinin İslam dini dışındaki dinlerin öğretimi konusundaki görüşlerini tespit etmek ve öneriler getirmektir. Araştırmanın evrenini 2015-2016 öğretim yılı güz döneminde Kahramanmaraş ilinde görev yapan 401 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni oluşturmaktadır. Verilerin analizinde Tukey Testi ve tek yönlü varyans analizi (anova) ve gruplar arasındaki farklılıkların belirlenmesinde PostHoc testi uygulanmıştır. Diğer dinler hakkında bilgi sahibi olmanın farklı dinlere mensup olan insanlar arasındaki ilişkileri olumlu yönde etkileyeceği, dünyadaki siyasi, ekonomik ve kültürel olayların değerlendirilmesinde etkili olacağı ve diğer din mensuplarıyla kurulacak ilişkilerin dünya sorunlarının çözümüne ve dünya barışına katkıda bulunacağı hususları tespit edilmiştir. İslam dini dışındaki dinlerin öğretimi sırasında; o dinlerin tarihsel gelişimleri, inanç sistemleri, ibadet, ayin ve törenleri ve İslam Dini ile karşılaştırılmasına yer verilmesi gerektiği hususları önerilmiştir. Anahtar Kelimeler: Din dersi öğretmenleri, Diğer dinler, Diğer dinlerin Öğretimi THE VIEWS OF THE RELIGIOUS AND MORAL KNOWLEDGE TEACHERS TOWARDS TEACHING OF OTHER RELIGIONS Abstract Strengthening relations between the religions is the common responsibility of the whole society with a view to promoting respect towards human rights- our 1 Doç. Dr., KSU., Eğitim Fakültesi, boran@ksu.edu.tr Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretmenlerinin Diğer Dinlerin Öğretimi Konusundaki Düşünceleri common values- democracy and law, preventing future conflicts and enhancing political orientation. The main aim of the present study is to determine the views of religious culture and moral knowledge teachers towards teaching of other religions except for Islam and thus, offering suggestions. The population of the study is composed of 401 religious culture and moral knowledge teachers working in Kahramanmaraş in the fall term of 2015-2016. Tukey test and one-way analysis of variance (ANOVA) and Post hoc test to determine differences between groups were used during data analysis process. It was determined that having knowledge about the other religions will have a positive impact upon the relationships between people from different religions and it will be effective in terms of the evaluation of world's political, economic and cultural events; moreover, it was identified that relations between the other religion members will contribute to the solution of the problems occurring around the world and world peace. During the teaching of other religions except for Islam; historical development, belief systems, worship, rites and ceremonies of these religions, and their comparison with Islam have been recommended. Key Words:The relıgıous and moral knowledge teachers, other relıgıons, Teachıng of other relıgıons 1. GĠRĠġ Günümüzde gelişen teknik imkânlar, sınırları ortadan kaldırmış, göçler, ticari ve sportif faaliyetler, evlilikler yoluyla kurulan akrabalıklar, uluslararası medya, iletişim hizmetlerine kolay erişim, televizyonla irtibatlandırılan uyduların dünyanın en uzak köşelerinde meydana gelen değişiklikleri ülke sınırlarını aşarak dünyanın her tarafında anında gözler önüne sermesi ve benzeri nedenler, dünyayı büyük bir ev, insanları da bu evin sakinleri durumuna getirmiştir. Bu nedenler, toplumları, tek bir inanç sistemine bağlı olmaktan çıkarmış ve birbirine bağımlılıklarını artırarak, birleşmiş dünya vizyonunu bir ideal olmaktan öte, bir gerçek haline dönüştürmüş ve insanları bu evde barış içersinde ve birlikte yaşamak zorunda bırakmıştır. Ölümcül silahların insanlık için top yekun bir tehdit oluşturması ve herkesin bir diğerini veya kendi kendini yok etme iktidarına sahip olduğu bir terör dengesine bırakması, dünyada yaygın olan büyük dinlerin aralarındaki ihtilaflar ve yanlış anlaşılmalar nedeniyle sık sık inancın belirleyici olduğu savaşlar olmaktadır. Artık toplumlar, misyon hareketlerini ve önyargılarını bir tarafa bırakarak, karşılıklı hoşgörü, anlayış ve saygı içerisinde, birbirleriyle olan ilişkilerini yeniden gözden geçirmek, dünyadaki zenginlikleri dolu dolu yaşama imkanı verecek siyasi, iktisadi ve sosyal bir düzeni oluşturmak ve aşınmaya yüz tutmuş bulunan değerleri ihya etmek için birbirlerinin kültürlerini öğrenmek ve tanımak durumundadırlar. (Aydın, 1977:165), Bundan böyle hiçbir din, dini grup veya kültür, evimizi kuşatan olumsuzlukları tek başına ortadan kaldırmaya veya gidermeye güç yetiremeyecektir. İnançlar alanında yanlış anlamaları tashih etme, yalnızca bir dinin üstesinden gelemeyeceği savaşlar, açlık, yoksulluk, çevresel sorunlar, büyük felaketlerle baş edebilme ve evrensel barışı yakalama vb. konularda işbirliği yapama, farklı kültürlerin birbirlerini tanımasını bir zorunluluk haline gelmiştir. Ya SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 92-112 93 Abdurrahman Boran farklı kültürlerin varlığını kabul ederek, farklılıklarımızla birlikte yaşayacağız veya birbirimizi yok edeceğiz. bir arada barış içinde Dinsel çoğulculuk, aynı inancı paylaşan grupların kendi aralarında veya farklı dinlere mensup insanların, birbirlerinin farklılıklarını kabul ederek, kendi inanç ve düşüncelerini birbirlerine zorla kabul ettirme yoluna gitmeden, medeni ölçüler içerisinde her din mensubunun kendi dinini olduğu gibi anlatması, aynı fırsatı muhatabı olan diğer din mensuplarına da vermesi, birbirine bir şeyler öğretmesi ve öğrenmesi yoluyla kendilerini geliştirmesi, ortak meseleler etrafında konuşabilmesi, tartışabilmesi ve işbirliği yollarını araması anlamına gelmektedir. ( Batuhan, 1959:83). Buna göre bizim kendi inanç ve kanaatlerimiz bizim için doğrudur. Diğer inanç ve kanaatler de aynı şekilde kendi taraftarları için doğru olabilir. Diyalog, karşı tarafla dost olmayı ve sevgi alışverişinde bulunmayı zorunlu kılmaz (Tümer,Küçük, Ankara 1997:426). Diğer bir ifadeyle diyalog, farklı gurupların inanışlarını, tutumlarını, dünya görüşlerini ve bakış tarzlarını, birbirlerini yok eden unsurlar olarak değil, ortak meseleler etrafında konuşabilmek, tartışabilmek, hoşgörü ile bakabilmek ve onlarla eşit bir şekilde bir arada yaşayabilmektir. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde diğer dinlerle ilgili olarak insanlara verilecek olan bilgiler, onların diğer din mensuplarının tecrübelerinden yararlanmalarına, diğer din mensuplarıyla bilgi alışverişinde bulunmalarına, dünyanın çeşitli bölgelerinde ortaya çıkmakta olan pek çok olumsuzluğa farklı inançlardaki insanlarla birlikte çözüm arayabilmelerine, inanç ve kültürlerde var olan ortak noktalardan hareketle, daha adil ve hoşgörülü insanlardan meydana gelen yeni bir dünya düzeninin kurulmasına katkıda bulunacaktır.( Faruki,1993:76) Birden fazla dünya görüşünün bulunduğu ve bu görüşlerin herkese açık olduğu çoğulcu toplumlarda insanların bu görüşlerden haberdar olması, kendi görüşlerini daha iyi tanıma ve sorumluluk yüklenmeleri açısından da gereklidir. Bu şartlar altında din dersinin bir kültür dersi, kişinin tanrısına nasıl ibadet edeceğini öğreten ve dinin özünü kavratan bir ders olarak planlanması, geleneksel ve bir mezhebe dayalı olmayan bir din eğitimi şeklinde verilmesi ve bu dersi okutacak olan öğretmenlere de bu formasyonun kazandırılması gerçeği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Çünkü geleneksel veya bir mezhebe dayalı olarak verilen din eğitimi insanları kendi din ve kültürlerine yabancılaştıracağı gibi, diğer dinlere karşı saygılı olma ve onların kültürlerini anlamaya çalışma yönünden de olumsuz tutumlar geliştirmelerine neden olabilecektir. Bir dine, din olarak saygı göstermek ile onun doğru bir inanç sistemi olduğunu kabul etmek tamamen farklı şeylerdir. Farklı dinlere sahip olan insanların tecrübelerini paylaşmak amacıyla, onlarla tartışmadan, birbirlerini dinlerinden döndürmeye çalışmadan, malumat ve bilgi alış verişinde bulunmak, birbirini dinlemek, bir diğerini şahsi iman taahhüdünde öğrenmek ve birbirini aydınlatarak zenginleştirmek için insanların kendi dışındaki inançlara karşı daha hoşgörülü kimseler haline getirilmelerinde bu dersi okutan öğretmenlerce diğer dinlere mensup kişilerin İslam Dini hakkında bilgi sahibi olup olmamaları, İslam dini dışındaki dinlerle ait bilgiler ve zaman, diğer dinler öğretilirken o dine ait öğretilmesi gereken özellikler, diğer dinlerin İslam Dini ile karşılaştırılma, farklı dinler hakkında bilgi sahibi olmanın dünyadaki siyasi, ekonomik ve kültürel olayların değerlendirilmesindeki etkisi, Hakkında bilgi verilecek dinler, İslam Dini dışındaki dinlere mensup kişilerle kurulacak diyalogun, inancımızdan taviz vermek anlamına gelip gelmeyeceği ve İslam Dini ile diğer dinler arasında kurulacak SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 92-112 94 Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretmenlerinin Diğer Dinlerin Öğretimi Konusundaki Düşünceleri diyalogun dünya sorunlarının çözümüne katkısı vb. konuların nasıl algılandığı belirlenmeye çalışmıştır. Elde edilecek bulgular ile hali hazırdaki algı arasında ilişkiler tespit edilmeye çalışılacaktır. Ayrıca katılımcıların kişisel özellik ve niteliklerinin etkili olup olmadığı, etkili ise aradaki ilişkiyi tespit etmek amacı güdülmüştür. Bu makale ile, alandan toplanan bilgilere dayanılarak elde edilen bulgular, çeşitli kaynakların da yardımıyla yorumlanarak öneriler getirmek hedeflemektedir 2. Yöntem Bu bölümde araştırmanın, modeli, evreni, örneklemi, veri toplama aracının geliştirilmesi, verilerin çözümlenmesi ve yorumlanması ele alınmıştır. 2.1 ) AraĢtırmanın Modeli: Araştırmanın Modeli: Bu çalışma, ilişki arayıcı betimsel tarama modelindedir. Tarama modelinde araştırmaya konu olan birey, nesne kendi koşulları içinde ve olduğu gibi tanımlanmaya çalışılır. Onları herhangi bir şekilde değiştirme ve etkileme çabası gösterilmez. Önemli olan onu gözleyip belirleyebilmektir (Karasar, 2000:77). Tarama modelleri genel olarak ikiye ayrılır: Bunlar genel tarama modeli ve örnek olaydır. Genel tarama modeli ise tekil tarama modeli ile ilişkisel tarama modeli olarak ikiye ayrılmaktadır. İlişkisel tarama modeli, iki ya da daha çok sayıdaki değişken arasında birlikte değişim varlığını veya derecesini belirlemeyi amaçlayan araştırma modelleridir. Aralarında ilişki aranan değişkenler sembollerle ifade edilir. İlişki aramalarındaki betimlemeler (özelliklerin değerlerini belirleme işi) var olanın belli standartlara uyan ölçülerini bulmaya çalışmaktan çok, birey nesne vb. durumlar arası ayrımların belirlenebilmesi amacına dönüktür (Karasar, 2000:82). Bu çalışma DKAB öğretmenlerinin, diğer din mensupları İslam Dini hakkında bilgi sahibi olmalı mı, diğer dinlerle ilgili olarak verilen bilgiler ve zaman yeterlimi, öğrenilen dinin tarihsel gelişimi veya inanç sistemleri hakkında mı bilgi verilmeli, ibadet, ayin ve törenlerine yer verilmeli, İslam Dini ile karşılaştırılmasına yer verilmeli, dinler hakkında bilgi sahibi olmak dünyadaki siyasi, ekonomik ve kültürel olayların değerlendirilmesinde etkili olur mu, bütün dinler hakkında bilgi verilmeli, diğer din mensuplarıyla kurulacak diyalog, inancımızdan taviz vermek anlamına mı gelir ve diğer din mensuplarıyla kurulacak diyalogun dünya sorunlarının çözümüne katkısı vb. konulardaki görüşlerini tespit etmek, bu konuların öğretmenler tarafından algılanış biçimini belirlemek ve elde edilecek bulgular ile hali hazırdaki algı arasında ilişkileri tespit etmek amacıyla yapılmıştır. 2.2) Evren ve Örneklem: Bu araştırmanın çalışma evrenini Kahramanmaraş ilinde görev yapan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenleri, örneklemini ise 2015-2016 öğretim yılının Ekim ayında, resmi ve özel öğretim kurumlarında görev yapan 512 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni, örneklemi ise 2015- 2016 öğretim yılında Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürlüğünce yapılan sene başı öğretmenler toplantısına katılan 420 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmaya evrenin tümü dahil edilmiştir. Anketler, toplantıya katılan tüm öğretmenler araştırmacı tarafından bizzat uygulanmıştır. Bunlardan 19 tane anketin uygun olarak cevaplandırılmadığı tespit edilmiş ve 401 öğretmene ait anket formu değerlendirmeye alınmamıştır. Değerlendirme kapsamına alınan anketler bilgisayar programına yüklenmiştir. 2.3) Veri Toplama Aracı ve Verilerin Toplanması: SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 92-112 95 Abdurrahman Boran Veriler araştırmacı tarafından geliştirilen ve iki bölümden oluşan bir ölçekle toplanmıştır. Ölçeğin birinci bölümünde kişisel bilgiler ait dokuz soru ve ikinci bölümünde ise araştırmanın konusunu teşkil eden on soru bulunmaktadır. Anket toplam olarak 19 sorudan oluşmaktadır. Ölçeğin hazırlanmasında, diğer dinlere mensup kişilerin İslam Dini hakkında bilgi sahibi olup olmamaları, İslam dini dışındaki dinlerle ait bilgiler ve zaman, farklı dinlerin öğretilmesi gereken özellikleri, diğer dinlerin İslam Dini ile karşılaştırılması, farklı dinler hakkında bilgi sahibi olmanın dünyadaki siyasi, ekonomik ve kültürel olayların değerlendirilmesindeki etkisi, hangi dinler hakkında bilgi verilmeli, İslam Dini dışındaki dinlere mensup kişilerle kurulacak diyalogun, inancımızdan taviz vermek anlamına gelip gelmeyeceği ve İslam Dini ile diğer dinler arasında kurulacak diyalogun dünya sorunlarının çözümüne katkısı vb. konularda alan yazında yayımlanmış makaleler ve tezlerden, uzman görüşlerinden ve ayrıca alandan otuz sekiz civarında alan öğretmenin görüşlerinden yararlanılmıştır. Ölçeğin hazırlanması sırasında alan öğretmenlerinden oluşan 19 öğretmene on sekiz maddelik bir ölçek formu verilmiş ve öğretmenlerden araştırma kapsamında görmedikleri soruları elemeleri istenmiştir. Bu çalışmalar neticesinde kişisel bilgileri ihtiva eden 9 soru ve araştırma konusuna ait de 10 soru olmak üzere toplam 19 maddelik beşli likert tipi bir ölçek oluşturulmuştur. Ölçme aracındaki maddelere katılma düzeyleri “Hiç Katılmıyorum”, “Katılmıyorum”, “Fikrim Yok”, “Katılıyorum” ve “Tamamen Katılıyorum” şeklinde beş ayrı ifadeyle derecelendirilmiştir. “Tamamen Katılıyorum” seçeneğinden başlayarak 5, 4, 3, 2, 1 şeklinde puanlanmıştır. Ölçekteki beşli ölçeğin değer farkının (5–1 = 4) değer yargısına (5) bölünmesiyle elde edilen 0,80’lik aralıklar, benimsenme düzeyinin sınırlarını belirlemiştir. Buna göre, 1,00 -1,80 arasında aritmetik ortalamaya sahip olan sorulardaki benimsenme düzeyi “Hiç Katılmıyorum”; 1,81-2,60 arasındakiler “Katılmıyorum”; 2,61-3,40 arasındakiler “Fikrim Yok”; 3,41-4,20 arasındakiler “Katılıyorum”; ve 4,21-5,00 arasındakiler “Tamamen Katılıyorum” olarak yorumlanmıştır. Ölçeğin belirlenen hedefleri ölçüp ölçmediği ve soruların ölçülen kavramın anahtar yönlerini kapsayıp kapsamadığının araştırmak için içerik ve kapsam geçerliği incelenmiştir. İçerik geçerliliği, (Baş, 2001:188). Testi oluşturan maddelerin, ölçülmek istenen davranışı (özelliği) ölçmede nicelik ve nitelik olarak yeterli olup olmadığının göstergesi ise kapsam geçerliğidir (Büyüköztürk, 2007:167). Görünüş ve kapsam geçerliliği için uzman görüşüne başvurulduktan sonra 10 maddelik ölçeğin güvenirlik çalışması için alanda pilot uygulaması yapılmıştır. Ölçek, madde sayısının iki katı olacak şekilde yani 19 sayısını aşan bir sayıda alan eğitimcisine uygulanmıştır. Güvenirlik çalışmalarında SPSS paket programlarından faydalanılmıştır. Uygulama sonucunda ölçeğin ölçülen ilk değerinde güvenirliği (Cronbach Alpha) 81 olarak bulunmuş, faktör analizi sonrasında, yükleri düşük çıkan maddeler ayıklandıktan sonra tekrar bir güvenirlik analizi yapılmış ve ölçeğin güvenirlik katsayısı 87 olarak tespit edilmiştir. 2.4) Veri Toplama Aracının uygulanması: SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 92-112 96 Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretmenlerinin Diğer Dinlerin Öğretimi Konusundaki Düşünceleri Araştırmacı tarafından geliştirilen ölçek, sene başı din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri toplantısında toplam 420 öğretmene uygulanmıştır. Uygulamaya başlamadan önce ölçeğin baş kısmında bulunan mektup, araştırmacı tarafından katılımcılara okunmuş ve ölçeğin uygulanmasına geçilmiştir. 2.5) Verilerin Analizi: Yapılan istatistiksel işlemlerde cinsiyet, kıdem, çalışılan kurum, görev ve eğitim durumu değişkenlerinde katılımcıların görüşlerinin ortalama değerlerine, standart sapmalarına, gruplar arasında ilişkisel durumlarına bakılarak, gruplar arasında ilişkinin olup olmadığına, varsa anlamlı olup olmadığına, ilişkinin yönüne ve miktarına bakılmıştır. Manidar olanlar tespit edilmiş ve bu maddeler yorumlanmıştır. Bu ilişkide iki gruba sahip olan (cinsiyet) değişkenlerde T- Testi, ikiden fazla grubu olan değişkenlerde ise Tek yönlü varyans analizi ve Tukey testi yapılmıştır. Bu istatistiki işlemler madde boyutunda ele alınarak analiz edilmiştir. Yapılan istatistiksel işlemlerle, katılımcıların kıdem, çalışılan kurum, görev ve eğitim durumları ve benzeri durumları madde boyutunda ele alınarak görüşlerinin ortalama değerleri, standart sapmaları, gruplar arasında ilişkinin olup olmadığı, varsa anlamlı olup olmadığı, ilişkinin yönünü ve anlamlılık varsa hangi gruplar arasında olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Anlamlı olanlar ele alınarak yorumlanmıştır. 3. Bulgular Tablo 1:Katılımcıların Cinsiyet, Medeni Durum ve Çocuk Değişkenlerine Göre %’lik Dağılımları Cinsiyet N % Medeni Durum Erkek Kadın Toplam 302 99 401 75,3 Evli 24,7 Evli olamayan 100,0 Toplam N % Çocuk N % 339 62 401 84,5 15,5 100,0 Var Yok Toplam 323 78 401 80,5 19,5 100,0 Tablo 1’de, araştırma grubunda yer alan öğretmenlerin cinsiyete göre dağılımı gösterilmiştir. Bu verilere göre araştırma grubundaki öğretmenlerin % 75.3’ünün erkek, % 24.7’sinin de kadın, % 84.5’inin evli, % 15.5’inin bekar, % 80.5’inin çocuklu ve % 19.5’inin de çocuksuz olduğu anlaşılmaktadır. Tablo 2: Katılımcıların Yaş ve Kıdem Değişkenlerine Göre %’lik Dağılımları YaĢ N % Kıdem N % 20-30 31-40 41-50 51 ve üzeri Toplam 168 62 49 122 401 41,9 15,5 12,2 30,4 100,0 1-10 11-20 21-30 31 ve üzeri Toplam 178 69 40 114 401 44,4 17,2 10,0 28,4 100,0 Tablo 2’deki verilerden öğretmenlerin % 41.9’unun 20-30 yaş, % 15.5’inin 31-40 yaş, %12.2’sinin 41-50 yaş, %30.4’ünün de 51 ve üzeri yaş aralığında olduğu, % 44.4’ünün 1-10 yıllık, % 17.2’sinin 11-20, %10.0’unun 40 ve % 28.4’ünün de 31 ve üzeri kıdeme sahip olduğu anlaşılmaktadır SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 92-112 97 Abdurrahman Boran Tablo 3: Katılımcıların Mezun Oldukları Okul ve Görev Yaptıkları Yer Değişkenlerine Göre %’lik Dağılımları Mezun Oldukları Okul N % Görev Yaptıkları Yer N % İlahiyat Fakültesi Yüksek İslam Enstitüsü İslami Bilimler Fakültesi Eğitim Fakültesi. Toplam 166 167 15 53 401 41,4 41,6 3,7 13,2 100,0 İl merkezi İlçe merkezi Belde Köy Toplam 56,6 41,1 1,5 ,7 100,0 227 165 6 3 401 Tablo 3’deki bulgulara göre, öğretmenlerin % 41.4’ünün İlahiyat Fakültesi, % 41.6’sının Yüksek İslam Enstitüsü, % 3.7’sinin İslami Bilimler Fakültesi ve % 13.2’sinin de Eğitim Fakültesi mezunu oldukları, % 56.6’sının il merkezinde, % 41.1’inin ilçe merkezlerinde, % 1.5’inin beldelerde ve % 0.7’sinin de köylerde görev yaptıkları anlaşılmaktadır. Tablo 4: Katılımcıların Görev Yaptıkları Okullar ve Okullardaki Görevleri Değişkenlerine Göre Dağılımı Okul Türü N % Okuldaki Görevi N % İlkokul Ortaokul Lise ve Meslek Lisesi İHL Toplam 50 150 101 100 401 12,4 37,4 25,1 24,9 100,0 Okul Müdürü Müdür Yard Uzman Öğretmen Öğretmen Toplam 12 39 53 297 401 3,0 9,7 13,2 74,1 100,0 Tablo 4’teki verilerden, öğretmenlerin % 12.4’ünün il okullarda, % 37.4’ünün orta okullarda, % 25.1’inin lise ve meslek liselerinde ve % 24.9’unun da İmam-Hatip Liselerinde görev yaptıkları, % 3.0’ünün okul müdürü, % 9.7’sinin müdür yardımcısı, % 13.2’inin uzman öğretmen ve %74.1’nin de öğretmen oldukları anlaşılmaktadır. Tablo 5: Diğer Din Mensuplarının Bütün Dinler Hakkında Bilgi Verilmeli, Verilen Bilgiler ve Ayrılan Zaman Yeterli ve İslam Dini Hakkında Bilgi Sahibi Olma Değişkenlerine Göre %’lik Dağılımları Bütün Dinler Hakkında Bilgi Verilmelidir N Tam katılıyorum Katılıyorum Fikrim yok Katılmıyorum Hiç katılmıyorum Toplam 203 198 0 0 0 401 % Verilen Bilgiler Ve Ayrılan Zaman Yeterli N 50.6 40.4 0 0 0 100,0 Tam katılıyorum Katılıyorum Fikrim yok Katılmıyorum Hiç katılmıyorum Toplam 177 86 50 50 38 401 % Ġslam Dini Hakkında Bilgi Sahibi Olma N % 44,1 21,4 12,5 12,5 9,5 100,0 Tam katılıyorum Katılıyorum Fikrim yok Katılmıyorum Hiç katılmıyorum Toplam 70,1 28,0 1 0 0 100,0 284 116 1 0 0 401 Tablo 5’teki verilerden , öğretmenlerin “İslam Dini dışındaki dinlerin öğretimi sırasında bütün dinler hakkında bilgi verilmelidir” önermesine % 50,6’sının tamamen katıldıkları, % 40.4 ’ünün katıldıklarını belirttikleri, bu önermeye fikrim yok, katılmıyorum veya hiç katılmıyorum şeklinde cevap veren hiç kimsenin bulunmadığı “halen okutulmakta olan din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde İslam Dini dışındaki konularla ilgili olarak verilen bilgilerin ve zamanın SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 92-112 98 Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretmenlerinin Diğer Dinlerin Öğretimi Konusundaki Düşünceleri yeterli olduğunu düşünüyorum” önermesine % 44.1’i tamamen katıldığını, % 21.4 ’ünün katıldıklarını, % 12.5’inin bu konuda fikir beyan etmediği, %12.5’nin katılmadığını ve % 9.5’inin de hiç katılmadığını belirttikleri, “diğer dinlere mensup kişilerin İslam Dini hakkında bilgi sahibi olmaları gereklidir” önermesine % 70.1’i tamamen katıldıklarını, % 28.0’ de katıldıklarını, belirttikleri, bir katılımcının fikrim yok dediği ve bu önermeye katılmıyorum ve hiç katılmıyorum cevaplarını veren hiç kimsenin bulunmadığı anlaşılmaktadır Tablo 6: Katılımcıların Diğer Dinlerin İbadet ve Törenlerine,Tarihsel Gelişimi ve İnanç Sistemlerine Yer Verilmeli Değişkenlerine Göre %’lik Dağılımları Ġbadet Ve Törenlerine Yer Verilmelidir N Tamamen katılıyorum Katılıyorum Fikrim yok Katılmıyorum Hiç katılmıyorum Toplam 210 141 29 17 4 401 % 52.4 35.2 7.2 4.2 1.0 100, 0 Tarihsel GeliĢimi Hakkında Bilgi N Tamamen katılıyorum Katılıyorum Fikrim yok Katılmıyorum Hiç katılmıyorum Toplam 144 257 0 0 0 Ġnanç Sistemlerine Yer Verilmeli N % 35.9 64.1 0 0 0 401 100,0 Tam katılıyorum Katılıyorum Fikrim yok Katılmıyorum Hiç katılmıyorum Toplam 60 170 171 0 0 % 15.0 42.4 42.6 0 0 401 100,0 Tablo 6’daki bulgulara göre “ülkemizde varlığını sürdürmekte olan diğer dinlerin öğretilmeleri sırasında öğrenilen dinin tarihsel gelişimi hakkında bilgi verilmelidir” önermesine öğretmenlerin % 35.9’u tamamen katıldıklarını, % 64.1’nin de katıldıklarını Bu önermeye fikrim yok, katılmıyorum veya hiç katılmıyorum cevaplarını veren hiç kimsenin bulunmadığı, “ülkemizde varlığını sürdürmekte olan diğer dinlerin öğretilmeleri sırasında öğrenilen dinin inanç sistemlerine, yer verilmelidir” % 15.0’i tamamen katıldıklarını, % 42.4’ünün katıldıklarını ve % 42.6’sının da bu konuda fikir beyan etmedikleri, “diğer dinlerin öğretilmeleri sırasında öğrenilen dindeki ibadet, ayin ve törenlerine yer verilmelidir” önermesine % 52.4’ü tamamen katıldıklarını, % 35.2 ’si katıldıklarını, % 7.2’si bu konuda fikirlerinin olmadığını, % 4.2’si katılmadıklarını ve % 1.0’inin de hiç katılmadıklarını belirttikleri anlaşılmaktadır. Tablo 7: Katılımcıların Diğer Dinler Hakkında Bilgi Sahibi Olmak Siyasi, Ekonomik ve Kültürel Olayların Değerlendirilmesinde Etkili Olur Önermesine Göre %’lik Dağılımları Diğer Dinler Ġslam Dini Ġle KarĢılaĢtırılmalı N Tamamen katılıyorum Katılıyorum Fikrim yok Katılmıyorum Hiç katılmıyorum Toplam % 239 59.6 162 0 0 0 401 40.4 0 0 0 100,0 Siyasi, Ekonomik Ve Kültürel Olayların Değerlendirilmesi N Tamamen katılıyorum Katılıyorum Fikrim yok Katılmıyorum Hiç katılmıyorum Toplam % 271 67.6 130 0 0 0 401 32.4 0 0 0 100,0 Tablo 7’deki bulgulara göre, “diğer dinlerin öğretilmeleri sırasında öğrenilen dinin İslam Dini ile karşılaştırılmasına yer verilmelidir” önermesine öğretmenlerin % 59.6’sı SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 92-112 99 Abdurrahman Boran tamamen katıldıklarını, % 40.4 ’ü de katıldıklarını, bu önermeye fikrim yok, katılmıyorum ve hiç katılmıyorum şeklinde cevap veren hiç kimsenin bulunmadığı, “diğer dinler hakkında bilgi sahibi olmak dünyadaki siyasi, ekonomik ve kültürel olayların değerlendirilmesinde etkili olur” önermesin % 67.6’sının tamamen katıldıklarını, % 32.4 ’ünün de katıldıklarını belirttikleri ve bu önermeye fikrim yok, katılmıyorum veya hiç katılmıyorum şeklinde cevap veren hiç kimsenin bulunmadığı da ortaya çıkmaktadır. Tablo 8: Katılımcıların Diğer Din Mensuplarıyla Kurulacak Diyalog,İnancımızdan Taviz Vermek ve Diyalogun, Dünya Sorunlarının Çözümüne Katkısı Olabilir Değişkenlerine Göre %’lik Dağılımları Diyalog, Ġnancımızdan Vermektir. Tamamen katılıyorum Katılıyorum Fikrim yok Katılmıyorum Hiç katılmıyorum Toplam Taviz N % Diyalogun, Dünya Sorunlarının Çözümüne Katkısı Olabilir N % 368 33 0 0 0 401 91.8 8.2 0 0 0 100,0 Tamamen katılıyorum Katılıyorum Fikrim yok Katılmıyorum Hiç katılmıyorum Toplam 52.4 35.2 7.2 4.2 1.0 100,0 210 141 29 17 4 401 Tablo 8’deki bulgulara göre, “İslam Dini dışındaki dinlere mensup kişilerle kurulacak diyalog, inancımızdan taviz vermek anlamına gelir” önermesin öğretmenlerin % 91,8’inin tamamen katıldıklarını, % 8.2’sinin de katıldıklarını belirttikleri, bu önermeye fikrim yok, katılmıyorum veya hiç katılmıyorum şeklinde cevap veren hiç kimsenin bulunmadığı “İslam Dini ile diğer din mensuplarıyla kurulacak diyalogun dünya sorunlarının çözümüne katkısı olabilir” önermesine % 52.4’ü tamamen katıldıklarını, % 35.2 ’si katıldıklarını, % 7.2’sinin fikrim yık cevabını verdikleri, % 4.2’sinin bu önermeye az katılmadıkları ve % 1.0’inin de hiç katılmıyorum şeklinde cevap verdikleri anlaşılmaktadır. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 92-112 100 Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretmenlerinin Diğer Dinlerin Öğretimi Konusundaki Düşünceleri Tablo 9: Katılımcıların Cinsiyet Değişkenine Göre T- Testi Sonuçlarının Dağılımı Maddeler Cinsiyet f 1 Diğer dinlere mensup kişilerin İslam Dini hakkında bilgi sahibi olmaları gereklidir. 8. İslam Dini dışındaki dinlerin öğretimi sırasında bütün dinler hakkında bilgi verilmelidir. 10. İslam Dini ile diğer dinler arasında kurulacak diyalogun dünya sorunlarının çözümüne katkısı olabilir 1. Erkek 2. Kadın Total 2. Kadın Total 1. Erkek 2. Kadın Total 2. Kadın Total 1. Erkek 2. Kadın 302 99 401 99 401 99 302 401 99 401 99 302 Total 401 SS T F P Anlamlı Fark 1,27 1,57 1,59 1,86 2,58 1,48 1,20 1,16 1,87 2,09 2,17 2,46 ,71 1,13 ,94 1,08 1,28 0,88 0,40 0,36 0,96 1,24 1,19 1,30 3,10 2,48 1,73 ,41 7,88 9,48 ,95 ,99 ,10 ,50 -,51 6,80 ,002 ,014 ,083 ,682 ,000 ,000 ,342 ,321 ,917 ,613 ,606 ,000 2,1 1,50 0,84 8,39 5,80 2,24 7,86 0,09 1,93 0,27 0,11 3,95 0,11 3,95 3,91 47,0 3 0,39 1,2 2,1 ,000 Tablo 9’daki verilerden “Diğer dinlere mensup kişilerin İslam Dini hakkında bilgi sahibi olmaları gereklidir” önermesinde Erkeklerin ortalamalarının ( ̅=1,27) ve kadınların ortalamalarının da (̅=1,57) olduğu ve bu önermeye bayanların daha fazla katıldıkları “İslam Dini dışındaki dinlerin öğretimi sırasında bütün dinler hakkında bilgi verilmelidir.” önermesinde Erkeklerin ortalamalarının ( ̅=1,48) ve kadınların ortalamalarının da (̅=1,20) olduğu anlaşılmaktadır. Bu önermeye erkek katılımcıların bayan katılımcılara göre daha fazla katıldıkları, “İslam Dini ile diğer dinler arasında kurulacak diyalogun dünya sorunlarının çözümüne katkısı olabilir” önermesinde Erkeklerin ortalamalarının ( ̅=1,19) ve kadınların ortalamalarının da (̅=1,24) olduğu, bu önermeye bayan katılımcıların erkek katılımcılara göre fazla katıldıkları anlaşılmaktadır. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 92-112 101 Abdurrahman Boran Tablo 10: Katılımcıların Tukey Testi Sonuçlarının Yaş Değişkenine Göre dağılımı Maddeler Yaş f 5. Diğer dinler öğretilirken o dinin ibadet, ayin ve törenlerine yer verilmelidir 6. Diğer dinler, İslam Dini ile karşılaştırılarak öğretilmelidir. 1. 20-30 2. 31-40 3. 41-50 4. 51 ve üzeri Total 1. 20-30 2. 31-40 3. 41-50 4. 51 ve üzeri Total 1. 20-30 2. 31-40 3. 41-50 4. 51 ve üzeri Total 168 62 49 122 401 168 62 49 122 401 168 62 49 122 401 7.Diğer dinler hakkında bilgi sahibi olmak siyasi, kültürel ve ekonomik olayların değerlendirilmesinde etkilidir. 2,67 2,11 2,53 2,26 2,44 1,64 1,29 1,55 1,33 1,48 1,65 2,00 1,30 1,76 1,69 SS F T P Anlamlı Fark 1,36 1,14 1,52 1,29 1,34 0,98 0,49 0,57 0,56 0,77 1,08 1,31 ,58 1,09 1,09 30,66 2,43 3,09 5,04 5,71 -,98 -,94 1,07 1,11 ,25 ,25 ,05 ,05 1,17 1,24 ,62 ,016 ,002 ,000 ,000 ,327 ,349 ,283 ,265 ,801 ,803 ,959 ,959 ,242 ,217 ,530 1, 2 ve 4 ,13 3,24 5,36 ,17 ,01 ,90 1,50 1, 2, 3 2,3 Tablo 10’daki verilerden “Diğer dinler öğretilirken o dinin ibadet, ayin ve törenlerine yer verilmelidir” önermesine 20-30 yaşları arasında olanların ortalamaları (̅=2,67), 31-40 yaşları arasında olanların ortalamaları (̅=2,11), 41-50 yaşları arasında olanların ortalamaları ( ̅=2,53) ve 51 ve üzeri yaşlardakilerin ortalamaları (̅=2,26), “Diğer dinler, İslam Dini ile karşılaştırılarak öğretilmelidir” önermesine 20-30 yaşlardakilerin ortalamaları (̅=1,64), 31-40 yaş aralığındakilerin ortalamalarının ( ̅=1,29) ve 51+ yaş aralığındaki katılımcıların ortalamalarının ise (̅=1,33) olduğu, “Diğer dinler hakkında bilgi sahibi olmak siyasi, kültürel ekonomik ve olayların değerlendirilmesinde etkilidir.” önermesine 31-40 yaş aralığındakilerin ortalamaları (̅=2,00), 41-50 yaş aralığındakilerin ortalamaları (̅=1,30) ve 20-30 yaş aralığındaki katılımcıların ortalamalarının ise ( ̅=1,65) anlaşılmaktadır. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 92-112 102 Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretmenlerinin Diğer Dinlerin Öğretimi Konusundaki Düşünceleri Tablo 11: Katılımcıların Tukey Testi Sonuçlarının Kıdem Değişkenine Göre Dağılımı Maddeler Kıdem f 1.Diğer dinlere mensup kişilerin İslam Dini hakkında bilgi sahibi olmaları gereklidir. 2 . İslam dini dışındaki dinlerle ait bilgiler ve zaman yeterlidir 1. 1-10 2. 11-20 3. 21-30 4. 31 ve üzeri Total 69 178 69 85 401 1. 1-10 2. 11-20 3. 21-30 4. 31 ve üzeri Total 1. 1-10 2. 11-20 3. 21-30 4. 31 ve üzeri Total 1. 1-10 2. 11-20 3. 21-30 4. 31 ve üzeri Total 1. 1-10 2. 11-20 3. 21-30 4. 31 ve üzeri Total 69 178 69 85 401 69 178 69 85 401 69 178 69 85 401 69 178 69 85 401 4. Diğer dinlerin, inanç sistemlerine yer verilmelidir. 5.Diğer dinlerin ibadet, ayin ve törenlerine yer verilmelidir 6. Diğer dinler, İslam Dini ile karşılaştırılarak öğretilmelidir. SS T F P Anlamlı Fark 2,02 1,27 1,15 1,16 1,02 ,82 ,44 ,36 ,37 ,16 5,69 1,91 2,08 2,97 4,01 ,15 1,32 18,23 0,00 1,19 ,000 ,057 ,039 ,003 ,000 1,3,4,2 2,02 1,27 1,15 1,16 1,02 1,08 1,93 1,88 3,60 3,5 1,25 1,43 1,66 1,78 1,58 1,56 2,38 1,73 1,75 1,47 ,82 ,44 ,36 ,37 ,16 ,28 1,10 ,99 ,81 ,81 ,56 ,67 ,99 1,13 ,92 ,86 1,47 1,23 1,14 ,93 -5,69 1,91 2,08 2,97 4,01 ,47 ,31 ,33 ,18 ,18 -2,15 -1,99 -,77 -,73 ,19 ,19 3,21 3,47 1,77 1,94 0,15 1,32 18,23 ,007 1,19 0,00 16,13 4,34 2,32 0,26 0,44 2,50 3,12 0,00 0,67 1,01 4,94 13,47 0,11 0,15 ,000 ,057 ,039 ,003 ,000 ,633 ,750 ,739 ,854 ,853 ,032 ,049 ,438 ,466 ,848 ,844 ,001 ,001 ,078 ,054 1,3,4,2 4, 1 4,1 2,3 Tablo 11’de Katılımcıların kıdem değişkenine göre madde boyutundaki Tukey Testi sonuçlarına yer verilmiştir. “Diğer dinlere mensup kişilerin İslam Dini hakkında bilgi sahibi olmaları gereklidir.” önermesine 1-10 yıl arası kıdemi olan öğretmenlerin ortalamaları ( ̅=2,02), 21-30 yıl kıdemi bulunan katılımcıların ortalamaları (̅=1,15), 31 yıl ve üzeri kıdemi bulunan öğretmenlerin ortalamaları (̅=1,16) ve 11-20 yıl arası kıdemi olan öğretmenlerin ortalamalarının da (̅=1,27) olduğu tespit edilmiştir. “Din Kültürü ve Ahlak bilgisi derslerinde İslam dini dışındaki dinlerle ait bilgiler ve zaman yeterlidir” önermesine 1-10 yıl arası kıdemi olan öğretmenlerin ortalamaları ( ̅=2,02), 21-30 yıl kıdemi bulunan katılımcıların ortalamaları ( ̅=1,15), 31 yıl ve üzeri kıdemi bulunan öğretmenlerin ortalamaları (̅=1,16) ve 11-20 yıl arası kıdemi olan öğretmenlerin ortalamalarının da (̅=1,27) olduğu tespit edilmiştir. “Diğer dinler öğretilirken o dinin, inanç sistemlerine yer verilmelidir.” önermesine, 31 yıl ve üzeri kıdemi olan katılımcıların ortalamaları (̅=3,60) ve 1-10 yıl arası kıdemi olan öğretmenlerin ortalamalarının da (̅=1,08) olduğu tespit edilmiştir. “Diğer dinler öğretimi sırsında o dinin ibadet, ayin ve törenlerine yer verilmelidir” önermesine, 31 yıl ve üzeri kıdemi olanların ortalamaları ( ̅=1,78) ve 1-10 yıl arası kıdemi olanların ortalamalarının da (̅=1,10) olduğu tespit edilmiştir. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 92-112 103 Abdurrahman Boran “Diğer dinler, İslam Dini ile karşılaştırılarak öğretilmelidir” önermesine, 11-20 yıl ve üzeri kıdemi bulunan katılımcıların ortalamaları ( ̅=2,38) ve 1-10 yıl arası kıdemi olan öğretmenlerin ortalamalarının da (̅=1,10) olduğu tespit edilmiştir. “İslam Dini dışındaki dinlere mensup kişilerle kurulacak diyalog, inancımızdan taviz vermek anlamına gelir.” önermesine, 11-20 yıl ve üzeri kıdemi bulunan katılımcıların ortalamaları (̅=2,38) ve 1-10 yıl arası kıdemi olan öğretmenlerin ortalamalarının da ( ̅=1,10) olduğu tespit edilmiştir. Bu verilerden diğer dinler hakkında bilgi sahibi olmak siyasi, kültürel ekonomik ve olayların değerlendirilmesinde etkilidir, İslam Dini dışındaki dinlerin öğretimi sırasında bütün dinler hakkında bilgi verilmelidir, İslam Dini dışındaki dinlere mensup kişilerle kurulacak diyalog, inancımızdan taviz vermek anlamına gelir, önermelerinde kıdem değişkenine göre katılımcıların görüşleri arasında herhangi bir farklılaşmanın bulunmadığı tespit edilmemiştir. Tablo 12: Katılımcıların Tukey Testi Sonuçlarını Mezun oldukları Okul Değişkenine Göre Dağılımı Maddeler Mezuniyet f 1.Diğer din mensupları İslam Dini hakkında bilgi sahibi olmalıdırlar 3. Diğer dinler öğretilirken o dinin tarihsel gelişimi hakkında bilgi verilmelidir 4. Diğer dinler öğretilirken o dinin, inanç sistemlerine yer verilmelidir. 8. İslam Dini dışındaki dinlerin öğretimi sırasında bütün dinler hakkında bilgi verilmelidir. 1. İlahiyat 2. Y.İ.Enstitüsü 3. İ.B.Fakültesi 4. Eğitim Fakültesi Total 1. İlahiyat 2. Y.İ.Enstitüsü 3. İ.B.Fakültesi 4. Eğitim Fakültesi Total 1. İlahiyat 2.Y.İ.Enstitüsü 3. İ.B.Fakültesi 4. Eğitim Fakültesi Total 1. İlahiyat 2.Y.İ.Enstitüsü 3. İ.B.Fakültesi 4. Eğitim Fakültesi Total 166 167 15 53 401 166 167 15 53 401 166 167 15 53 401 166 167 15 53 401 1,70 1,99 1,70 1,19 1,98 1,68 1,11 1,14 1,13 1,97 1,99 1,95 1,16 1,87 1,98 1,89 1,14 1,11 1,97 1,03 SS T F P 2,29 2,29 3,15 3,15 4,03 2,93 2,92 3,90 3,89 2,66 2,66 2,93 2,93 1,59 1,59 1,82 1,13 1,13 2,25 2,25 1,82 10,53 1,31 44,10 1,47 34,90 18,75 4,95 37,15 10,47 1,45 9,13 3,82 7,61 2,69 34,90 18,75 4,95 37,15 10,47 1,02 1,02 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,11 1,11 1,41 1,25 1,25 1,02 1,02 1,39 1,60 2,73 1,73 1,57 1,77 2,11 2,20 2,16 1,98 2,57 2,23 2,26 2,16 2,36 1,63 1,99 2,33 1,77 1,83 Anlamlı Fark 4,1 1,4 1,3 4 ,3,2 Tablo 12’de Katılımcıların mezun oldukları okul değişkenine göre madde boyutundaki Tukey Testi sonuçları yer verilmiştir. Bu sonuçlara göre “Diğer dinlere mensup kişilerin İslam Dini hakkında bilgi sahibi olmaları gereklidir.” önermesine İlahiyat Fakültesi mezunlarının ortalamaları (̅=1,70), Eğitim Fakültesi mezunlarının ortalamalarının da (̅=1,19) olduğu görülmektedir. Bu bulgulardan İlahiyat fakültelerinden mezun olan katılımcıların, Eğitim Fakültesi mezunu olan katılımcılara göre, diğer dinlere mensup kişilerin İslam Dini hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaları gerektiği düşüncesinde oldukları anlaşılmaktadır. Bu durumun İlahiyat Fakültelerine verilen derslerin içeriklerinden kaynaklandığı sanılmaktadır. Diğer fakülte mezunları arasında bu konuda herhangi bir farklılığa rastlanmamıştır. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 92-112 104 Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretmenlerinin Diğer Dinlerin Öğretimi Konusundaki Düşünceleri “Diğer dinler öğretilirken o dinin tarihsel gelişimi hakkında bilgi verilmelidir” önermesine İlahiyat Fakültelerinden mezun olan katılımcıların ortalamaları ( ̅=1,68) Eğitim Fakültesi mezunu olan katılımcıların ortalamalarının da ( ̅=1,13) olduğu görülmektedir. Bu bulgulardan İlahiyat fakültelerinden mezun olan katılımcıların, Eğitim Fakültesi mezunu olan katılımcılara göre diğer dinler öğretilirken o dinin tarihsel gelişimi hakkında daha fazla bilgi verilmesi gerektiği düşüncesinde oldukları anlaşılmaktadır. Bu durumun fakültelerin izlemiş oldukları derslerin içeriklerinden kaynaklandığı sanılmaktadır. “Diğer dinler öğretilirken o dinin, inanç sistemlerine yer verilmelidir.” önermesine İlahiyat Fakültelerinden mezun olan katılımcıların ortalamaları (̅=1,87) ve İslami Bilimler Fakültesi mezunu olan katılımcıların ortalamalarının da ( ̅=1,16) olduğu görülmektedir. Bu bulgulardan İlahiyat Fakültelerinden mezun olan katılımcıların diğer dinlerin öğretimi sırasında o dinin, inanç sistemlerine daha fazla yer verilmesi gerektiği düşüncesinde oldukları anlaşılmaktadır. Bu durumun fakültelerin izlemiş oldukları derslerin içeriklerinden kaynaklandığı sanılmaktadır. “İslam Dini dışındaki dinlerin öğretimi sırasında bütün dinler hakkında bilgi verilmelidir” önermesine İlahiyat Fakültelerinden mezun olan katılımcıların ortalamaları (̅=1,89), Yüksek İslam Enstitüsü mezun olan katılımcıların ortalamaları ( ̅=1,14), İslami Bilimler Fakültesi mezunu olan katılımcıların ortalamalarının da ( ̅=1,11) ve Eğitim Fakültesi mezunu olan katılımcıların ortalamalarının da ( ̅=1,97) olduğu görülmektedir. Bu bulgulardan İslam Dini dışındaki dinlerin öğretimi sırasında bütün dinler hakkında bilgi verilmelidir” önermesine, Eğitim Fakültesi mezunu olan katılımcıların, İlahiyat Fakültesi ve Yüksek İslam Enstitüsü ve İslami Bilimler Fakültesi mezunu olan katılımcılar göre daha fazla katıldıkları, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde diğer dinler hakkında bilgi verilirken din ayırımı yapılmadan bütün dinleri hakkında bilgi verilmesi gerektiği düşüncesinde oldukları anlaşılmaktadır. Bu durumun Eğitim Fakültelerinden mezun olan öğretmenlerin din kültürü ve ahlak bilgisi derslerini bir kültür dersi olarak algılamalarından kaynaklandığı sanılmaktadır. Diğer dinlerin, İslam Dini ile karşılaştırılarak öğretilmesi ve İslam Dini dışındaki dinlere mensup kişilerle kurulacak diyalog, inancımızdan taviz vermek anlamına gelir önermelerinde mezuniyet durumu değişkenine göre katılımcıların görüşleri arasında herhangi bir farklılaşmanın bulunmadığı tespit edilmiştir. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 92-112 105 Abdurrahman Boran Tablo 13: Katılımcıların T- Testi Sonuçlarının Medeni Durum Değişkenine Göre Dağılımı Maddeler Medeni Durum f 6. Diğer dinler, İslam Dini ile karşılaştırılarak öğretilmelidir 1 Evli 2 Evli Olmayan Total 339 62 401 1,50 1,38 1,48 SS F P Anlamlı Fark 1,80 1,61 1,77 1,19 ,001 ,076 ,076 1-2 Tablo 13’de katılımcıların medeni durum değişkenine göre madde boyutundaki T- Testi sonuçlarına yer verilmiştir. “Diğer Dinler, İslam Dini ile karşılaştırılarak öğretilmelidir” önermesinde evli olan katılımcıların İslam dini diğer dinlerle karşılaştırılarak öğretildiği taktirde diğer din mensuplarının İslam dinini daha iyi anlayacakları düşüncesinde olduğu anlaşılmaktadır. Çocuğu olan katılımcılarla, çocuğu olmayan katılımcılar arasında ankette yer alan 10 sorunun hiç birinde herhangi bir farklı düşünce belirten olmamıştır. Tablo 14: Katılımcıların Tukey Testi Sonuçlarının Okullardaki Görevleri Değişkenine Göre Dağılımı Maddeler Okuldaki Görev f 2. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde diğer dinlerle ilgili olarak verilen bilgiler ve zaman yeterlidir 1. Okul Müd. 2. Müdür Yrd. 3. Uzman Öğrt. 4. Öğretmen. Total 12 39 53 297 401 1,33 2,02 2,28 2,34 2,27 SS T F P Anlamlı Fark 1,65 1,93 1,41 1,45 1,40 1,60 1,94 1,04 2,15 2,83 1,16 ,692 ,108 ,108 ,000 ,000 2,34 2,50 106 Tablo 14’de Katılımcıların okullardaki görev değişkenine göre madde boyutundaki Tukey Testi sonuçlarına yer verilmiştir. “Din Kültürü ve Ahlak bilgisi derslerinde İslam dini dışındaki konularla ilgili bilgiler ve zamanın yeterlidir” önermesine müdür yardımcısı olarak görev yapanların ortalamalarının (̅=1,93), uzman öğretmen olarak görev yapanların ortalamalarının (̅=1,41), öğretmen olarak görev yapanların ortalamalarının da ( ̅=1,45), olduğu görülmektedir. Bu sonuçlara göre müdürü yardımcısı olarak görev yapan katılımcıların, öğretmen ve uzman öğretmen olarak görev yapan katılımcılara göre Din Kültürü ve Ahlak bilgisi derslerinde İslam dini dışındaki dinlerle ilgili olarak verilen bilgilerin ve bu bilgilerin verilebilmesi için ayrılan zamanın yeterli olduğu ve diğer dinler hakkında daha fazla bilgi vermeye ve zaman ayırmaya gerek olmadığı düşüncesinde oldukları anlaşılmaktadır. Tablo 15: Katılımcıların Görev Yaptıkları Okul Türü Değişkenine Göre Tukey Testi Sonuçlarının Dağılımı MADDELER Okul Türü f 2 Din Kültürü ve Ahlak bilgisi derslerinde İslam dini dışındaki konularla ilgili bilgileri ve zamanın yeterlidir. 1. Ortaokul 2. Lise 3. İ.H.L. 4.Meslek L. Total 215 66 75 45 401 2,24 2,63 1,91 1,67 2,27 SS F T P Anlamlı Fark 1,38 1,53 1,19 1,01 1,40 12,97 2,58 3,57 1,92 1,26 1,89 ,010 ,000 ,358 ,790 ,373 2,3,4 1,15 SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 92-112 Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretmenlerinin Diğer Dinlerin Öğretimi Konusundaki Düşünceleri Tablo 15’te Katılımcıların görev yaptıkları okul değişkenine göre madde boyutundaki Tukey Testi sonuçlarına yer verilmiştir. “Din Kültürü ve Ahlak bilgisi derslerinde İslam dini dışındaki konularla ilgili bilgileri ve zamanın yeterli olduğunu düşünüyorum” önermesine liselerde görevli katılımcıların ortalamaları ( ̅=2,33), İmam- Hatip Liselerinde görevli katılımcıların ortalamalarının (̅=1,91) ve meslek liselerinde görev yapan katılımcıların ortalamalarının da (̅=1,67) olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgulardan liselerde görev yapan katılımcıların, İHL ve meslek liselerinde görevli katılımcılara göre “İslam Dini dışındaki dinlerle ilgili olarak verilen bilgilerin ve ayrılan zamanın yeterli olduğu” konusunda daha fazla fikir beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Ankette yer alan diğer sorularla ilgili olarak öğretmenlerin görev yaptıkları okullar bağlamında herhangi bir farklılığın bulunmadığı tespit edilmiştir. 4.TartıĢma ve Sonuç Avrupa Birliğine giriş sürecinde, ülkemizde din eğitimi alanında gerçekleştirilen yeni yaklaşımların ve ülkemiz kültürel mirasında yer alan hoşgörü, saygı, sevgi kavramlarına dayalı din anlayışının diğer ülkelerle paylaşılmasının olumlu katkıları görülecektir. Bu bağlamda, 2000’li yıllarda gerçekleşecek sosyal değişim ve özellikle Avrupa Birliği sürecinin ortaya çıkaracağı yeni gelişmeler, ülkemizde din öğretiminin hem felsefesini hem de uygulamasını gözden geçirmeyi ihtiyaç haline getirmiştir. “dünya barışa muhtaç ise, dinler arası barışa ihtiyaç vardır. Dinler arası barış, dinler arası diyalogu gerektirir. Dinler arası diyalog, dinlerde temel araştırmalar ve incelemeler yapmayı gerektirir. Bütün bunlar ise eğitim alanındaki çabaların artmasını zorunlu kılmaktadır.” Farklı dinlere mensup olan insanlar, dünyanın çeşitli bölgelerinde her ne kadar ayrı devletler, ayrı milletler, ayrı kültürler ve ayrı dinlere mensup toplumlar olarak birlikte yaşamakta ve aynı dünyayı paylaşmaktadırlar. Birliktelikleri sırasında farklı örf ve adetler ve dine dayalı kültür olgularıyla karşılıklı olarak birbirlerinden etkilenmekte, birbirleriyle evlenmekte, akrabalıklar oluşturmakta, ayrıca farklı dinlere mensup olan insanların, ortaklaşa olarak kutsal kabul ettikleri yerler ve yöreler de bulunmaktadır. Bir dinin çoğunlukta bulunduğu bir bölgede başka, bir dine mensup olan insanlar da azınlık olarak yaşamaktadır. Bütün bu insanların, birlikte barış içerisinde yaşayabilmeleri, diğer dinleri gerçeklere uygun bir şekilde tanımaları, onlar hakkında bilgi sahibi olmaları, o dinler hakkında çeşitli kaynaklardan edindikleri yanlış bilgilerden ve şartlandırmalardan uzaklaşarak, o dinler hakkında doğru bilgiler edinmeleriyle mümkün olacaktır. Böylece insanların, birlikte yaşadıkları farklı dinlere mensup kimselerin görüş, anlayış ve inanışlarına karşı sempati ile bakmaları ve onları hoş görü ile karşılamaları mümkün olacaktır. İnsanlığın gelecekteki huzur ve mutluluğunun sağlanabilmesi için bu önemli gücün harekete geçirilmesi, artık dinlerin, aralarındaki ihtilaflara daha fazla karışmamaları ve fanatik söylemlerinden vazgeçmeleri, bunların yerine tüm dinleri ilgilendiren ortak noktalan bulmaya çalışmaları gerekmektedir. Bu ortak noktalara yaklaşıldığı oranda toplumlar arası ilişkilerin olumlu yönde etkileneceği ve gelişeceği muhakkaktır. Bizim dinimizden başka dinlerin de bulunduğu çok dinli ve çok kültürlü bir dünyada yaşıyoruz. Bu dünyada hemen her gün toplumsal, ekonomik, siyasi, estetik, sanat v.b. olaylar meydana gelmektedir. Bizim dışımızda meydana gelen tüm bu olaylar hakkında farklı dinler ve kültürler dikkate alınmadan sağlıklı bir değerlendirmede bulunmak ve doğru bir hükme varmak pek kolay gözükmemektedir. Söz gelimi " Ruh istediği yerde soluk alır" (Nasr,1995:35), yani bizim dışımızdaki dinlerde de hakikat ve gerçekler bulunabilir düşüncesine ulaşmadan, o dinler hakkında bilgi sahibi olmadan başka bir dinlerden olan kutsal birisi ile tanışmak, bir Selimiye SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 92-112 107 Abdurrahman Boran Camiini değerlendirmek, bir katedrali anlamak veya Taoen bir resmin, Kıyato okulundan bir Buda imajının, bir Arapça hat veya bir Amerikan yerlisinin yapmış olduğu bir mağara resminin dayanılmaz güzelliğini görmek mümkün değildir. Dünya giderek derlenip toparlanmaya, bir taraftan dünya barışı için insanlar ve toplumlar arasında ortak prensipler tespit edilmeye çalışılırken, diğer taraftan çeşitli zamanlarda dünyanın değişik bölgelerinde dinsel anlaşmazlıklar yüzünden kanlı çatışmalar çıkmış ve çıkmaya da devam etmektedir. Çünkü farklı dinsel inançlar veya dinsel inançların değişik amaçlar için kullanılmaları, bazı kritik problemlerin fark edilmemesine veya yanlış anlaşılmasına neden olmaktadır. İnsanların bu tür anlamazlıkları sona erdirebilmesi ve gelecekte de bu tür yanlışlara düşmeden huzur içerisinde yaşayabilmeleri için, farklı inançları, kültürleri ve değerleri etkin hale getirmeleri gerekmektedir. Çünkü insanlar, aynı kökten gelmekte, aynı ortak duygulara sahip bulunmaktadırlar. Bu ortak noktalardan yeterince yararlanmaları, aralarındaki etnik, kültürel ve inançla ilgili ayrılıkları ortadan kaldırmaları, bunların yerine üzerinde anlaşılan ortak değerleri ön plana çıkarmaları son derece önem arz etmektedir. Bugün ekonomik sıkıntılar içerisinde bunalan, savaşlar ve çeşitli çatışmalar karşısında etkili ve kalıcı çözümler bulmakta büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalan insanların buna şiddetle ihtiyacı bulunmaktadır. Diğer dinlere mensup olan insanlar, İslam’ı ve Müslümanları, batılı oryantalistlerin eserlerinden ve onların anlattıkları kadar tanıyabilmektedirler. Çoğu Hıristiyan olan bu oryantalistler de maksatlı olarak İslam'ı olduğu gibi göstermemektedirler. Onlardan bazıları Müslümanlar, göbekli, yağlı çengel burunlu, aptal görünüşlü, kaypak, seks manyağı ve ahlaksız bir şeyh tip olarak algılarken, basılan da Müslümanları terörist olarak tanımakta, İslam'ı ise terörizmle bir tutmaktadır. Nitekim Amerika Birleşik Devletleri eski cumhurbaşkanlarından George Busch, yaptığı bir konuşmada dünyayı tehdit eden üç tehlikeyi sıralarken bunların ” uyuşturucu, terör ve İslam dini olduğunu belirtmiştir (Keskin,1990:130-131). Bir grup batılı daha da ileri giderek Müslümanları şeytanlara ve taşlara tapan insanlar olarak nitelendirmektedirler (Aydın,Yeni Şafak Gazetesi, 23 Ekim 1995,s.9). Le Point delgisinde yayınlanan bir yazıda, İslam öncesi dönem 're peygamberimiz dönemi şöyle anlatılmaktadır." İslam öncesinde Araplar; Hübel, Lat, Menat, Uzza ve Hacer’ül Esved gibi putlara taparlardı. İslam geldikten sonra öbür put-taşların hepsini kırıp yok ettiler, fakat Hacerü’l Esved'e dokunmadılar. Şimdi bu taş, Kabe duvarında bulunmaktadır “ (Sırma, Yeni Şafak Gazetesi, 23 Ekim 1995,s.8).). Bu tür yayınlar, ilahi hakikatlerin yanlış anlaşılmasına neden olmaktadır. Gerçek şu ki Müslümanlar, Hacer’ül Esved'e tapmadıkları gibi, cahiliye döneminde Araplar da tapmamışlardır. Müslümanların tavaf başlangıcında Hacer’ül Esvedi selamlamaları, bir milletin kendi bayrağını selamlaması gibidir. Herkes bilir ki bayrağı selamlamak bir sırığa takılmış kumaş parçasını değil, onun temsil ettiği millet ve devlete saygıyı göstermektir. Hacer’ül Esved de yüce Allah'ın şiarı olduğu için, onun selamlanması, selamlayanların Allahın şiarına saygılarını göstermektedir. Bu gerçek peygamberimizin dilinden şöyle dile getirilmiştir. "Allah ile musafaha etmek isteyen Hacer’ül Esvedi selamlasın” (Miras,1969: 108, C.6) Batılılar, ayrıca İslam’ı bir din olarak da kabul etmemekte, "Tevrat ve İncilden yola çıkılarak düzenlenmiş yeni bir dini yorum olarak değerlendirmekte ve Hz .Muhammedi de bir peygamber olarak değil, çağımıza seslenecek bir yönü bulunmayan ve geçmişte kalmış bir mesajı insanlara ulaştıran bir dahi olarak kabul etmektedirler" (Miras,1969: 107, C.6). İşte SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 92-112 108 Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretmenlerinin Diğer Dinlerin Öğretimi Konusundaki Düşünceleri gerçekler kitlelere bu şekilde çarpıtılarak anlatılmakta, insanlar da İslam dini hakkında böylece yanlış bilgilendirilmektedirler. Çizilmek istenen bu imaj, tarihe ve gerçeklere de uygun düşmemektedir. öğretmenlerin büyük bir çoğunluğunun" Diğer Din Mensuplarının İslam Dini Hakkında Bilgi Sahibi Olmalarının, onların İslam Dinini doğru anlayarak, İslam Dini hakkındaki yanlış bilgilerini gidermelerine yardımcı olacağını ve Allah inançlarını da güçlendireceğini "belirtmiş olmaları önemli bir bulgu olarak değerlendirilmektedir. Araştırma grubundaki öğretmenler de, diğer dinlere mensup olan insanlar, İslam dini hakkında bilgi sahibi olurlarsa, o insanların İslam dini ve Müslümanlara karşı bakış açılarının değişecek, daha önceden İslam dini hakkında edinmiş oldukları bilgilerle yeni bilgilerini karşılaştıracak, İslam dinini daha yakından tanıyacak, bundan dolayı da eğer varsa İslam dini hakkındaki yanlı bilgilerinden kurtulabileceklerdir. Ayrıca İslam dini hakkında doğru bilgilere ulaştıkları takdirde, kendi dinleri ile İslam dinini karşılaştırma imkanına kavuşacaklar, bu karşılaştırma sonunda da imanları güçlenecektir. Diğer dinler hakkında bilgi sahibi olmadan o dine ait farklı teolojik ve metafizik öğretiler hakkında sağlıklı değerlendirmelerin yapılamayacağı ve sağlıklı yorumlarda bulunulmayacağı da açık bir geçektir. Dinlerde farklılıklar olduğu gibi, çeşitli dinlere bağlı olarak meydana gelen olaylarda da farklılıklar bulunmaktadır, örneğin kiliseye giden bir Hıristiyan başını açmakta, camiye giden bir Müslüman veya havraya giden bir Yahudi başını kapatmaktadır. Görünüşe bakılacak olursa bu iki olay farklı olaylarmış gibi gözükmektedir. Fakat her iki olay da Allaha olan salgıdan dolayı meydana gelmiştir. Hıristiyanlık, Yahudilik ve İslam hakkında bilgi sahibi olmayan birisi böyle bir değerlendirmeyi yapamaz. Bunun gibi, Müslümanlar ve Yahudiler hayvanı yemeden önce Allah'a kurban ederler, fakat Hıristiyanlarda böyle bir olay söz konusu değildir. Çünkü Hz.İsa, bütün mahluk'a bedel olmak üzere kendisini Allah'a kurban etmiştir. Bundan dolayı da Hıristiyan inancına göre başka bir kurbana gerek bulunmamaktadır. Hıristiyanlar, Hz .İsa'yı, Müslümanlar da hem Hz. İsa ve hem de Hz .Muhammedi severler. Fakat bu iki zat dinlerde aynı konumda değildir. Hz İsa, Hıristiyanlara göre Tanrı konumundadır. Onlara göre;" Mesih, Allah’ın oğludur” (Tevbe / 30). Kuran onların bu sözlerini kabul etmemektedir. Aslında Hıristiyanlar, Hz. İsa'nın ne olduğu konusunda kendi aralarında çeşitli gruplara bölünmüşler, bu konuda fikir birliğine varamamışlardır. Bu hususu Kur'an şöyle açıklamaktadır. "Kendi aralarından hizipler (çeşitli görüşteki insan toplulukları, muhtelif partiler, bölükler) ayrılığa düştüler. (Kimi: İsa Allah'ın oğludur, kimi Allah ile beraber bir tanrıdır, kimi de Allah'ı meydana getiren üç esastan biridir diyerek ihtilaf ettiler). Artık büyük bir günü görmekten ötürü vay kafirlerin haline! (Meryem / 37) Müslümanların inançlarına göre ise Hz. İsa, her insan gibi" topraktan yaratılmış", (Ali îmran / 59) Bütün bu anlatılanlar, farklı dinlere mensup olan insanların inançlarını, kültürlerini ve çeşitli değerlerini bilmek, onları tanımak, insanlar arasında ve dolaysıyla toplumlar arasındaki ilişkileri, olumlu yönde etkileyecektir. Zira " dinlerde temel araştırmalar olmadan dinler arası diyalog olmaz, dinler arası diyalog olmadan dinler arası barış olmaz, dinler arası barış olmadan da milletler arası barış olmaz “ (Küng,1995:102). Bu gün dünyanın her şeyden daha çok dinlere ve manevi geleneklere ihtiyacı bulunmakta, dinlerin ve manevi geleneklerin bilgi, tecrübe ve araştırmalarından yararlanarak hayatın mucizevi yönünü, dünya ve evrenle ilgili duygularının anlaşılmaya çalışması gerekmektedir. Robert müler, dinler ve manevi geleneklere seslenerek " Sizler, insanla SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 92-112 109 Abdurrahman Boran ilgili girişimlerin pek çok alanında bu kenara bırakıldıktan sonra, şimdi tekrar ileriyi aydınlatan birer ışık, birer lider, birer peygamber, evren ve ebediyetin son sırlarının tebliğcileri olmak zorundasınız. Sizler, bizlerin bu gezegen üzerindeki ilişkilerimizde var olan ilahi ve kozmik kuralları insanlığa sunmalısınız“ (Küng,1995:103), şeklinde dile getirmekte, bir başka düşünür olan Hammersk jöld de " sürekli bir dünya barışı için her şeyi denedik ve hazin bir şekilde başarısızlığa uğradık, eğer dünya manevi bir doğum yapmazsa medeniyetimiz yok olmaya mahkum olacaktır” (Küng,1995:102), şeklinde düşüncelerini ifade etmektedir. Sonuç olarak araştırma kapsamına alınan öğretmenlerin, diğer din mensuplarının İslam dini hakkında bilgi sahibi olmaları gerektiği düşüncesinde oldukları, İslam dini dışındaki konularla ilgili olarak verilen bilgilerin ve ayrılan zamanın yeterli olduğu, bu konuya 1-10 yıl ve 31 yıl ve üzeri kıdemi bulunan öğretmenlerin daha fazla katıldıkları, diğer dinlerin tarihsel gelişimleri, inanç sistemleri ve ibadet, ayin ve törenlerine hakkında bilgi verilmesi gerektiği, 2030 yaş aralığında bulunan öğretmenlerin bu konuda daha fazla istekli oldukları, diğer dinlerin İslam dini ile karşılaştırılmalı olarak öğretilmeleri, bu konuya 11-20 ve 21-30 yıl arası kıdemi bulunan öğretmenlerin diğer öğretmenlere göre daha fazla katıldıkları, diğer dinler hakkında bilgi sahibi olunduğu taktirde dünyadaki siyasi, ekonomik ve kültürel olayların daha sağlıklı olarak değerlendirilebileceği ve dünya sorunlarının çözümüne katkısının olabileceği, bu konuya İslami Bilimler Fakültesi ,Yüksek İslam Enstitüsü ve İlahiyat Fakültesi mezunu olan öğretmenlerin Eğitim Fakültesi mezunu olan öğretmenlere göre daha fazla katıldıkları, İslam dini dışındaki bütün dinler hakkında bilgi verilmesi gerektiği, erkek katılımcıların bu konuyu daha fazla önemsedikleri, diğer din mensuplarıyla kurulacak olan diyalogun, inancımızdan taviz vermek anlamına gelebileceği ,bayan katılımcıların , eğitim fakültesi, İslami bilimler fakültesi mezunu olan öğretmenlerin, yüksek İslam enstitüsü ve ilahiyat fakültesi mezunu olan öğretmenlere göre daha fazla katıldıkları, bu konuda daha hassas oldukları ve bu hususta dikkatli davranılması gerektiği tespit edilmiştir. Öneriler . Farklı dinler hakkında bilginin derinleştirilmesi ve iyileştirilmesi amacıyla, gerek öğretim vasıtasıyla, gerek el kılavuzlarıyla (mesela tarih kitapları) dikkatli ve ayrıntılı tanıtım ve okul programlarındaki laik ahlak ve dinlerle ilgili derslere özen gösterilmelidir. Kendi dinini ve ahlaki ilkelerini bilmenin, diğer dinlere karşı ilgisizliğin veya önyargıların ortadan kalkmasını sağladığı bir gerçektir. Bu nedenle insanlara kendi dinleri sağlıklı bir biçimde öğretilmelidir. Okullarda okutulmak üzere gerekli doküman ve metinler hazırlamak amacıyla, seçkin düşünür, tarihçi ve teologların katıldığı Dinler Tarihi Konferansları organize edilmelidir. İnsanların başka bir inanç sisteminden beslenmiş kişilerle karşılaşmasını ve diyaloga geçmesini kolaylaştıracak, karşılıklı alış-veriş programları oluşturulabilir. Dinler arası hoşgörüye, oradan da barışa ve insan haklarına saygıya katkıda bulunabilecek dindarlar arası karşılaşmalar ve organizasyonları geliştirmelidir. Temel dinsel metinlerin, Türkçeye çevrilmesi ve okul kütüphanelerde bulunması sağlanabilir. Üniversitelerde dini tolerans sorunu üzerine araştırmalar yapılmalı (seminerler, lisans ve doktora tezleri). SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 92-112 110 Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretmenlerinin Diğer Dinlerin Öğretimi Konusundaki Düşünceleri Liselerde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin müfredatı yeniden belirlenmeli ve dinlerin dünya barışına etkileri konusu ile diğer din mensuplarıyla ilişkiler konusu müfredata eklenmelidir. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmen adaylarının yetiştirildiği fakültelerde, dinler arası diyalog ve hoşgörü konularına ağırlık verilerek, öğretmen adaylarının bu konuda bilinçlenmesi sağlanmalıdır. KAYNAKLAR Alvaro Delgado Dal, The Boundaries of Pluralism, çev: Stephen Ritson, Madrid,1996 Aydı, Mahmut, Hırıstiyan,Yahudi ve Müslüman Perspektifinden “Dinsel Çoğulculuk ve Mutlaklık İddiası”, Ankara, 2005 Aydın, Ali Arslan, İslam- Hıristiyan Diyaloğu ve İslamın Zaferi. Ayyıldız Mat. Ankara 1977 Arnold, T.W, Intişar-ı İslam Tarihi, Akçağ Yayınları, Ankara 1971. Asaf, Hüseyin , ve Diğerleri, Oryantalistler ve İslamiyatçılar,İnsan Yay., İstanbul, 1989. Bardakoğlu, Prof. Dr. Ali, 28 Nisan - 01 Mayıs 2004 tarihleri arasında Kahire’de düzenlenen 16. Uluslararası “ İslam Medeniyetinde Hoşgörü” Konferansı. Batuhan, Hüseyin, BatıdaTolerans Fikrinin Gelişmesi, İstanbul, 1959. Bammat, Haydar, İslamiyetin Manevi ve Kültürel Değerleri, Çev. Bahadır Dülger, Ank. 1963. Beck, Herman, İslam’da Dinsel Çoğulculuk, (Çev.Kadir Canatan),Sözleşme Derg. 1998, Yıl 1, Sayı 7, s.4954, Bilgin, Beyza, Yeni Dünya Düzenine Nasıl Katkı Sağlarız, Din Öğretimi Derg., Nisan 1993, Sayı 39, s.20-24 Erdoğan, Mustafa ,“Çeşitlilik, Çoğulculuk ve Rekabetçi Federalizm”, Liberal Düşünce, Bahar 97, Sayı 6, s. 50 Faruki, İsmail, R. İbrahimi Dinlerin Diyaloğu, Pınar Yay., İstanbul,1993. Garaudy,Roger, Entegrizm,Çev. Kamil Bilgin Çileçöp, PınarYay., İstanbul,1998. Hamidullah, Muhammed, İslam Peygamberi, İrfan Yayınlan, İstanbul 1990, C. 1, s. 622-623. Hammond, Phillip E., “Religious pluralism and Durkheim’s integration thesis.” 1974. Köylü ,Mustafa, Dinler Arası Diyalog, İnsan Yay., İstanbul,2001. Küng, Hans Evrensel Bir Ahlaka Doğru, Çev. Beyza Bilgin ve Diğerleriüneş Yay., Ank. 1995 Luckmann, Thomas, 1977, “Theories of religion and social change.” Annual Review of the Social Sciences of Religion 1:1-28. Parsons, Talcott, 1971, “Belief, unbelief and disbelief .” Pp. 207-245 in R. Caporale and A. Grumelli (eds.), The Culture of Unbelief. Berkeley: University of California Pres Sinanoğlu, A.Faruk Modern Dünyada Din, Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi IV (2004), Sayı: 1, s.255-263 SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 92-112 111 Abdurrahman Boran Tezel, Yahya S., Dünya İslamiyet ve Demokrasi, - W.Schönbohm (Ed.) Ankara: Kondrad Adenauer Vakfı, 1998, Tümer, Günay, Küçük, Abdurrahman ,Dinler Tarihi, Ankara 1997 Yürüşen,,Melih, Ahlaki ve Siyasi Hoşgörü, İstanbul: YKY, İstanbul,1997. Willen, Richard S., “Religion and law: The secularization of testimonial procedures.” Sociological Analysis, 1983. Wilson, Bryan R., 1976, Contemporary Transformations of Religion. London: Oxford University Pres 112 SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 92-112