T.B.M.M. B : 103 15 . 5 . 2001 O:2 Hastalar, hemşireden, hoşgörülü, nazik ve profesyonelce bir tavır beklerler; hemşirenin, bilgili, işinin ehli ve iyi eğitilmiş olmasını isterler; kendi hissettiklerini anlamasını, yalnız o anki prob­ lemiyle değil, tüm sağlık şikayetleriyle ilgilenmesini beklerler; kendisine yapılan her türlü tetkik ve tedavilerin neden yapıldığını ve nasıl yapılacağının ayrıntısını öğrenmek isterler. Kısaca, hastalar, en ufak,ihtiyaçlarında dahi, hemşirenin, kendisine destek ve güven vermesini beklerler; çünkü, hemşire, hastaya en yakın ve planlı bir bakım uygulayan sağlık elemanıdır. Hasta da bu yakınlıktan son derece memnundur. Bu türlü hasta beklentilerini karşılayabilmek için de, hemşirelerin, sürekli onların yanında ve onlarla beraber olmaları gerekir. Bunu yapabilecek hemşirenin, öncelikle, kendini iyi tanıması ve psikolojik yapısının sağlıklı olması gerekmektedir; çünkü, ruhsal ve fiziksel yönden sağlığı iyi olan insanlar daha verimli hizmet etmektedirler. 21 inci Yüzyılda, her şeyin değiştiği ortamda, görevleri olmadığı halede, hâlâ, hemşirelerimize yaptırmakta olduğumuz birçok iş vardır. Örneğin, polikliniklerde ve servislerde sekreterlik yaptırıl­ ması, taburcu işlemleri, hasta evrak takibi ve sorumluluğu hasta bakımından daha çok zaman al­ maktadır. Bunların, hasta bakımıyla hiçbir ilgisi yoktur. Bu tür görevlerin hemşirelik hizmetlerini aksattığını ve hemşire-hasta ilişkisini olumsuz etkilediğini düşünmekteyiz. Kutsal, fakat, çok zor ve sorumluluk isteyen görevlerinin gereğini yerine getirmelerine imkân tanınmalıdır. Sayın milletvekilleri, sağlık teşkilatımızın beyaz gülleri, şeffaf meleklerinin yükleri hafıfletilmelidir. Onlar, onurlandırılmalı, rol ve işlevlerinin önemi her fırsatta anlatılmadır. Bu fedakâr sağ­ lık ekibi üyelerinin görev, yetki ve sorumlulukları açığa kavuşturulmalı ve denetimleri de bu doğ­ rultuda yapılmalıdır. Ayrıca, hemşirelere, artık, yardımcı sağlık personeli denilmekten vazgeçilmelidir; çünkü, on­ lar, tedavi ekibinin vazgeçilmez elemanlarıdır; sağlık ekibi onlarsız olmaz. Değerli milletvekilleri, hemşirelerin özlük hakları, eğitim ve statülerine uygun olarak yeniden düzenlenmelidir. Hemşirelik kanunu hâlâ çıkmamıştır; 20 inci Dönem Meclis gündemine gelmiş; fakat, kadük olmuştur. Bu kanunu süratle çıkarmak mecburiyetindeyiz. Ülkemizde, 2001 yılında, yaklaşık 100 000'in üzerinde hemşire açığı vardır; fakat, okulunu bitiren ve işsiz olan çok sayıda hemşiremiz de hâlâ görev beklemektedir. Anadolu'nun birçok yerin­ de, sağlık ocaklarında doktor var; fakat, hemşireler yoktur; hatta, Tokat İlimiz de bunlardan bir tanesidir. Anadolu'daki birçok vilayette de, özellikle ebe ve hemşire noktasında büyük açık olduğu görülmektedir. Yüce Meclisimiz, tekrar, ilgili bakanlıklara kadro vermelidir. Böylece, hemşirelere iş verirken, ayrıca, boş olan kadrolar da doldurulmuş olacaktır. Hemşirelerimizin, ayrıca, intibakla ilgili, kanunun çıkması noktasında da beklentileri vardır; bunu da süratle çıkarmak mecburiyetindeyiz. Birçok hemşiremiz bu konuda da mağdur durumdadır. Yine, son günlerde gündeme gelen tekrar hemşirelik meslek liselerinin açılmasını yakından takip ediyorlar. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Doğru, lütfen toparlayınız. REŞAT DOĞRU (Devamla) - Hemşirelerimiz, liseden sonra görev verilmesini değil de yük­ sekokulu bitirdikten sonra atama yapılmasını istiyorlar. Türk Hemşireler Derneği Başkan ve yet­ kililerine kulak vermeliyiz. -551-