150. DOĞUM YILIN I AN DIĞIM IZ LOTİ, SA D ECE HAREM Ö YKÜ LER İYLE İLGİLENM İYORDU 150. doğum yılını andığımız yazar Piyer Loti, Osmanlı Devleti’nin parçalanm a döneminde ve Kurtuluş Savaşı sırasında, Türk halkını cesaretle savunan tek yabancı olmuştu. Piyer Loti, Türkiye’ye yaptığı son ziyaretlerinden birinde, Mahmutpaşa’da nargile içerken. Fetvacı Orhan Koloğlu ransızlar için Piyer Loti (asıl adıyla Julien Viaud) Fransız Akademisi üyeliğine layık görülmüş, son derece değer­ li bir romancıdır. Romantik akımın son temsilcilerinden sayılır. Bir özelliği de, 19. yüzyıldaki köklü de­ ğişmelere tepki gösteren, uygarlık adına yapılanları eleştirenler ara­ sında, kendisine özgü bir yol gös­ termesidir: Türk türü doğulu yaşa­ mı. Fransa’nın Atlas Okyanusu sa­ hillerinde küçük bir liman şehrin­ olduğu gibi, kadınların eşlerini de son derece basit ve içe kapalı kendilerinin seçememeleri konu­ bir aile yaşamından gelen Loti, Pa­ sunda eleştiriler yönelişe de, te­ ris’in şımarık ve aşırı iddialı buldu­ melde Osmanh’ya toz kondurmu­ ğu hayat tarzından hiç hoşlanmı­ yordu. yordu. Nitekim bu yüzden Türki­ ye’yi severken, Avrupa’yı taklit e- Siyasi.etkinlikleri den “Beyoğlu - Pera”nın yabancı­ Artık yeni roman üretemediği ları, turistleri ve levantenlerinden 1910’lu yıllarda, bütün gücünü nefretini saklamıyordu. Bir bahri­ Türklere yöneltilen aşağılamalar ye subayı olarak geldiği Türkiye’de ve haksız suçlamalara karşı çıkma­ fırsat buldukça başına fes, sırtına ya verdi. İtalya’nın Libya’ya saldırı­ Türk elbiseleri geçirip sokaklarda sını (1911) gazetelere gönderdiği dolaşmayı, kahvelerde nargile iç­ mektuplarla yerdiği gibi, onu izle­ meyi, rastladığı sade insanlarla ko­ yen Balkan Savaşı (1912 - 13) sıra­ nuşmayı tercih ediyordu. Bu amaç­ sında da makaleleriyle bütün Av­ rupa’nın karşısına tek başına dikil­ la Türkçe bile öğrendi. di. Batıkların bildikleri halde yan­ Türkseverliğin nedenleri sıtmaktan kaçındıkları bütün Hı­ Fas’tan İran’a kadar bütün İs­ ristiyan kötülüklerini açık açık or­ lam ülkelerini dolaşmış olan yaza­ taya dökmekten kaçınmadı. O ka­ rın Türkseverliği iki hususa daya­ dar ki, 1913’te onun hakkında Ce­ mal Paşa, “Dünyanın bütün düş­ nıyordu. Birincisi: 1876’da Selanik’te manlık şimşekleri üzerine yönelse başlayan ve bir yıl içinde İstan­ kazınmayacak yüce karakterde bi­ bul’da biten Aziyade’ye aşkıdır. İlk ridir”; Falih Rıfkı, “Bence Türk ta­ ve ona ününü kazandıran aynı i- rihi onun namını aziz Trakya’nın isimdeki romanının bu kahramanı kinci fatihleri arasında sayacaktır”; ile harem atmosferi içinde geçirdi­ Adnan Adıvar ise, “Türklerin Av­ ği huzur dolu günleri asla unuta- rupa’daki az sayıdaki savunucuları­ mamıştır. Orada, Avrupa’da artık nı manevi yaralarımızı saran bir kalmadığına inandığı sükunet ve Kızılay cemiyetine benzetiyor ve günlük endişelerden kopuşu bul­ Loti’yi onların yüce başkanı sıfatıy­ manın zevkini kitaplarına yansıt­ la selamlıyorum,” demekten ken­ mıştır. İlgisi asla Avrupalı bir ke­ dilerini alamamışlardır. O yıl Lo­ simdeki gibi, haremde cinsellik a- ti’nin İstanbul’u ziyareti, çok önemli bir siyasi olay olmuştu. rayışı değildi. 14 Ocak’ta 150. doğum yılını an­ dığımız Loti’nin Türkseverliğinin i- Fransız sansürüne karşı kinci sebebi, ev yaşamının dışında Birinci Dünya Savaşı sırasında Türklerin, yönettikleri gayrimüs­ kendi hükümetini Türkiye’ye savaş lim cemaatlere gösterdikleri hoş­ görüydü. Türkler aleyhinde bütün Batı’da yürütülen kötüleme kam­ panyasının gerçek olmadığına, ara­ larında yaşayarak tanık olmuştu. Türkiye Büyük Millet Bu sebeple, “Les Desenchentees “O Meclisi de, = Mutsuz Kadınlar” romanında F PIERRE OU L E RETRAITE LOTI RÉCALCITRANT QJ Abdülmecid'den Loti’nin Fransız Akademisi üyeliğine seçildiği zaman yayınlanmış bir karikatürü. Türkiye var oldukça Birinci Dünya Savaşı sona erdikten sonra barış pazarlıkları başladığı dönemde, Loti'nin Türkler lehine sürdürdüğü kampanya dolayısıyla Veliaht Abdülmecid ona dokuz mektup yollamıştır. Sarayın ve BabIali'nin düşüncelerini yansıttığı için bunlarda rastlanan bazı önemli ifadeleri aynen aktarıyoruz: 17.3.1919: "Endişe dolu günlerimizde acılarımızı dindiren soylu duygularınızdan son derece etkilendik." 10.12.1919: "Bitkin insanlık sayenizde gerçekleri öğreniyor. Dehanız ve cesaretiniz karanlıkları dağıtıyor." 8.2.1920: "Yalancılığa dayalı karanlık perdesinin üzerine yüce bir ışık sütunu gibi yansıyorsunuz. Bütün Türklerin ve üç yüz milyon Müslüman'ın kalpleri size yönelmiştir. Vatandaşlarımızın şükranını anlatabilmek için aşk şiirlerinden oluşacak bir kitap yazmam gerekirdi." 10.4.1920: "Piyer Loti Derneği'nin konferansında bütün bir halk sizin eşsiz, soylu ve aralıksız müdahalelerinizi teşekkürle selamladı. Insansever eseriniz sayesinde bütün dünyanın gerçekleri öğreneceğine inanıyoruz." 4.6.1920: "Ağır yaralıydık şimdi ise Barış Konseyi ölümümüze karar verdi. Savaştan hiçbir başka ülke bizim kadar ızdırap çekmiyor. Neden bize böyle bir ek işkence çektiriliyor?.. Hemen hemen Türk ulusunun bütün siyasi ve ekonomik özgürlüklerinin kaldırılmasına eşit barış koşullarının getirilmesi, adalet ve hak ilkeleriyle nasıl bağdaşabilir? Haklarımızın savunulmasını sizden bekliyoruz." (Sevr sırasında.) 23.1.1921: "Yeryüzünde bir Türkiye var oldukça Loti yıldönümü kutlamalarının hep devam edeceğine inanıyorum." Mart 1921: "Sevr anlaşmasının tashihinin planladığı bu aşamada, katkınız dolayısıyla bütün bir halkın en samimi düşüncelerini aktarıyorum." 20.5.1921: "Bizim için kıymetli olan sağlığınıza tekrar kavuşmanız için dua ediyoruz." Ağustos 1922: "Sağlığınıza kavuşmanız için saraydan kulübelere kadar her yerde dua ediliyor. Bozulmasının lehimizdeki soylu savaşımızdaki yorgunluktan ileri geldiğini biliyoruz. Eseriniz ürün verdi ve sayenizde ülkeniz gerçekleri öğrendi." ilan ettiği için eleştirmekten geri kalmayan Loti, 1918 sonunda Os­ manlI ülkesinin paylaşılma pazar­ lıkları başlar başlamaz, Türklere haksızlık yapılmakta olduğunu ıs­ rarla tekrar etmeye koyuldu. Fran­ sa’da sansürün hala Türkler lehin­ de yazı yayınlanmasına izin verme­ diği bir dönemde, yüksek mevkilerdeki - bazıları bakan - dostlarım kullanarak, açık mektuplarını ga­ zetelere sokturabildi. Yunanlıların, Ermenilerin yaydıkları yanlış ista­ tistikleri sürekli düzeltti. Fran­ sa’nın Ingiliz emperyalizminin pe­ şinden gitmesini hep eleştirdi. Daha 1910’larda kökleşmeye başlayan “Büyük Dost” lakabı ar­ tık sadece onu belirtiyordu. Anka­ ra’da ulusal direnç başlamadan ön­ ce, İzmir’in Yunanlılarca işgali üzerine 74 Türk aydınının imzalaya­ rak gönderdikleri mektupta, “Ba­ rış koşullarını saptayanların insafa gelmesi için çağında bulunması” istenmiştir. Bu çabaları dolayısıyla büyük bir anma töreni yapılmış hatta Divanyolu’ndaki bir sokağa ismi, Klod Farrer’le birlikte veril­ miştir. Mustafa Kemal Paşa da gönderdiği mektubunda ondan, “ Hakların savunucusu ve civan­ mert yüce Fransız” diye bahseder. Hastalığına rağmen sürdürdüğü kampanyasıyla Türklerin de “in­ sanlar arasında sayılması gerektiği­ ni” kabul ettiren Loti, Lozan’ı ve cumhuriyetin ilanını göremeden öldü; ama edebi yanından çok, bu insan hakları savunucusu niteliğiy­ le Türklerin kalbinde taht kurdu. Yetim kızların halısı Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın imzasıyla, 19 2 1 yılında gönderdiği bir mektupla, "Büyük Dost"a şükranlarını sunmuştu: "Sevgili Mösyö Piyer Loti’nin anısına çıkarılmış bir Fransız posta Loti, pulu: Loti’nin portresinin arkasında, Türkiye Büyük Millet camileriyle İstanbul yer alıyor. Meclisi, Paris temsilcisinin hareketinden yararlanarak, Türklerin büyük ve soylu dostuna duyduğu minnet ve şükranı bir kere daha beyan etmeyi kendine görev saymıştır. Tarihin en karanlık günlerinde sihirli kalemiyle daima haklarını onaylamış ve savunmuş olan ünlü üstada karşı Türk milletinin duyduğu derin ve değişmez sevgiye, bağımsızlık savaşında şehit düşen babaların yetim kalmış kızları tarafından gözyaşları arasında dokunan bu halı tanıklık edecektir. Basit değeri sadece hakların aşıkı, savunucusu ve civanmert büyük Fransız'a duyduğumuz şükran hissine tanıklık etmesinde bulunan ve hediyemizi kabul buyurmanızı rica ederiz." 17.12.1919 tarihli Yenigün’de “Türklerin Aziz Dostu” başlığı altındaki çerçevenin bir yanında Süleymaniye, diğer yanında Eyüp Sultan camileri bulunuyor. + Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi O 1 5 0 4 5 6 7 0 0 6 *