M. Meclisi B : 52 halatında teminat haddî yüzde 70 yerine yüzde 20 ye indirilmiştir. Yine sanayicilerin yatırım ko­ tasından yapacakları makima ve tesis ithalâ­ tında teminat haddî yüzde 10 dan yüzde 1 e dü­ şürülmüştür. Bu hususlar ziraat ve sanayimizde fayda temin edecektir kanaatindeyim. 1963 yılı sonunda 319 milyon dolar olan dış ticaret den­ gesi açığı 1965 te ithalâtımızdaki 34 milyon do­ larlık artışa rağmen 113 milyon dolara düşmüş bulunmaktadır. Bu da yine takdire değer bir ne­ ticedir. Yurdumuzun devamlı ekonomik gelişme hamleleri içinde bulunuşu nazara alınacak olursa dış ticaret dengemizin açık vermesini gayet ta­ biî ki normal karşılamak icabeder. Bununla beraber bu açığın yıldan yıla aza­ lış seyri takibetmesi de aziz arkadaşlarım ihraca­ tın artışı yanında yerli sanayiimizin artışı ve 34 e yakın sanayii mamulünün ihracata geçmiş olması, bu suretle de sınai ihracatın 1965 sene­ sinde 150 milyondan 300 milyona çıkması ki, takriben yüzde doksandört bir artıştır, hususları rol oynamış bulunmaktadır. îhracatımızdaki bu­ tum artış toplamı netice itibariyle yüzde 14/1 i bulmaktadır. İthalâtta ise 1965 yılının Ocak, Ka­ sım devresinde 1964 ün aynı devresine mazaran yine toplam olarak yüzde 7,2 arasında bir artış ol­ muştur. İthalâtı yüzde 20 nin üzerinde artan önemli maddeler ise organik ve kimyevi müstah­ zarlar, hububat, vernik, deri ve kösele mamulâtı, kâğıt hammaddeleri ve kâğıtları, optik ölçü alet cihazlarıdır. Bunlar arasımda kâğıt hammadde­ lerinin bulunmuş olması, gübrelerin bulunmuş olması, Türkiye gübre sanayiinde ve kâğıt sanaiyinde Halk Partisi iktidarı devresinde yatırım­ larda vâki gecikmelerden ileri gelmektedir. OECD memleketleri ile olan ithalât ve ihracatımızda ise artışlar olmakla beraber anlaşmalı memleketlerle diğer memleketlere vâki ihracatımızdaki ve anlaş­ malı memleketlerden yapılan ithalâtımızdaki ar­ tışlarım OECD memleketlerine nisbetle daha yük­ sek oranda geliştiğini memnuniyetle kaydetmek isteriz. Görünmiyen kalemlerde ise, 1964 yılının Ocak, Kasım devresinde 26 200 bin dolarlık bir menfi netice husule geldiği halde 1965 senesinin aynı devresinde 22 500 bin dolar memfi değil, leh­ te bir bakiye husule gelmiştir. İhracatı Geliştir­ me Merkezinin bir kısım çalışma göstermesi üzerinde de duruldu. Bu çalışma bilhassa yaş meyve ve sebze mevzuunda hakikaten takdire de­ 21 . 2 . ftfö O : 2 ğer aziz arkadaşlarım. Bunun yanında ihracatta vergi iadesi çalışmaları devam etmiştir ve ediyor. Her geçen gün vergi iadesinden istifade eden mamullerimizin sayısı artıyor. Bu yoldaki çalış­ maların sonucu olarak biraz evvel arz ettiğim gibi 34 yeni sinai mamul ihracatta yer almış ve ihracatı sinai mamullerin iki misline çıkmıştır. Standartizasyon bakımından ise, 20 aded ihraç maddesinin standartlarına ait kütükler yürürlü­ ğe konmuştur. 1965 yılından evvelki bütçe tenkidlerimize uy­ gun olarak Karaçi - Bağdat, Adisababa ve Ceyir'de dış ticaret temsilcilikleri açılmıştır. Bü­ tün bunlar Hükümetin takdire değer icraatları­ dır. Bu yıl ise dokuz memlekette fuarlara işti­ rak edilecek, bunun yanında bilhassa münih elsanatları sergisine katılacak olduğumuzu mem­ nuniyetle öğreniyoruz. Palastan ve İran ile ya­ pılan müşterek çalışmalar ise hepimizin malûm­ larıdır. Aziz arkadaşlarım, bu arada Yeni Türkiye Partisi Grupu adına konuşan kıymetli arkada­ şım, ihracat ve ithalâtta bâzı kaçakçılıkların ol­ duğunu, bu hususta fiyat kontrolları konmasına bâzı müesseselerin direndiğini ve bunlarım mut­ laka ele alınması ve ıslah edilmesi lâzım geldiğini öne sürdüler. Arkadaşım kısmen haklıdır, kıs­ men haksızdır. Haklı olan tarafı 30 milyonluk bir memlekette millet fertleri içinde herkesin ay­ nı derecede namuslu olması mümkün değildir. Fa­ kat istisnalar kaideyi bozamıyacağına göre, biz bu istisnai kaideyi özel sektörde çalışan insanların tümüne atfedemeyiz. Bu bakımdan arkadaşımın kısmen haksız olduğunu söyledim. Haklı olduğu nokta ise, Devletin mutlak surette yetkili organ­ larının, vazifeliği teşekküllerinin bu kontrolları lâyıkı veçhiye yapmaya çalışması lâzımdır. Ken­ disine grupum adına iştirak ediyorum. İGEME hakkındaki görüşlerine vecap vermiş bulunuyo­ rum. Şimdi T. t. Partisinin sözcüsü Karcı'nım konuşmalarından aldığım notlara göre kısa bir mâruzâtta bulunacağım. Ulusumuzun her yıl yabancılar tarafından sömürülmesi yeni değildir, diyor. Sömürüldüğümüzü, Gatt, Para Fonu, Or­ tak Pazar gibi tesislerin bizim sömürülmemizde rol oynadığını ileri sürdüler. Ve bu suretle de fi­ yatlar üzerinde durdular. Bu noktada hem Halk Partisi sözcüsü arkadaşıma ve hem de kendilerine — 119 —