1-Bilginin değerine (imkânına) ilişkin görüşleri tanır. - Ortaöğretim Felsefe Ders Kitabı - Bilgi Felsefesi, A.Kadir ÇÜÇEN SÜREÇ 1- ―Dünyada aklı başında hiçbir adamın/insanın şüphe edemeyeceği kadar kesin bir bilgi var mıdır? İlk bakışta hiç de güç gibi görünmeyen bu soru, sorulabilecek soruların kuşkusuz en güçlerinden biridir.‖ –B. Russell‘ın sözü okunur / tahtaya yazılır. Öğrencilerden B.Russell‘ın bu sözüyle ne anlatmak istediği hakkındaki düşünceleri sorulur.Yapılan açıklamalardan sonra ortak noktalar-görüşler belirtilir. Daha sonra ―Bilgi, daha doğrusu doğru bilgi olanaklı mıdır?‖ sorusunun düşüncefelsefe tarihinin en eski ve en temel sorunu olduğu ve ‗bilginin imkanı‘ diye adlandırıldığı belirtilir. 2- Öğrencilere ―insanın gerçekliğin doğru bilgisine ulaşıp ulaşamayacağı‖ sorusu yöneltilerek aralarında tartışmaları ve neden ‘olanaklı’ veya ‘olanaksız’ olduğunu temellendirmeleri istenir. 3- Aşağıdaki metin okunur / okutulur: 1 2 4- (Bu metne göre) 1) ―Bilgi olanaklı mıdır?‖ sorusuna cevap olarak ortaya çıkan yaklaşımlar nelerdir? 2) Bilginin olanaklı olduğunu savunan görüşün genel adı nedir? 3) Bilginin olanaksız olduğunu savunan görüşün genel adı nedir? 5- Bu iki görüş dışında farklı bir görüş de olabilir mi? Sorusuyla etkinliğe devam edilir. 6- Kritisizm ile ilgili aşağıdaki metin okunur / okutulur. Gerekli açıklamalar yapılır. 7- Temel kavramların özetlenmesiyle etkinlik son bulur. Sözlük anlamıyla, bir konunun, bir düşüncenin ya da bir kimsenin eylemlerinin çözümlenerek benzerleriyle ya da ideal olanla karşılaştırılmasına ―eleştiri‖; bu yolu yöntem olarak benimsemeye de ―eleştiricilik‖ denir. Felsefe açısından eleştiricilik büyük oranda Immanuel Kant‘ın öncülüğünü yaptığı felsefece duruşun etkisiyle belirlenmiştir. Kant, Saf Aklın Eleştirisi, Pratik Aklın Eleştirisi ve Yargıgücünün Eleştirisi olmak üzere yazdığı —her biri birer başyapıt olan— üç ayrı kitapta insanın usunun sınırlarını ve insanın bilgilerinin olanaklılığını irdelemiştir. Bu eleştirel yöntemiyle dogmacılıktan ve kuşkuculuktan ırak bir yere ―konuşlanan‖ Kant, yerleşik tüm değerleri ve kurumları eleştiri süzgecinden geçiren ve yalnızca kendi aklından güç alan Aydınlanmacı bireyin oluşumuna büyük katkıda bulunmuştur. Eleştiricilik ya da ―eleştirel felsefe‖ diye adlandırılan Kant‘ın felsefe anlayışında bilgi ya da doğruluk sorununun çözümü, insan aklının ilkece neyi bilip neyi bilemeyeceğinin sınırlarının çizilmesine bağlı olarak sunulmaktadır. Buna göre, bilgi her durumda anlama yetisinin kategorilerinde deneyden gelen duyu verilerinin işlenmesiyle olanaklıdır. Kant akılcılık ile deneycilik arasında gittiği bu bireşimle bir anlamda temel felsefe sorunlarından birini (―İnsanın kesin bilgiye ya da kuşkuya yer bırakmayan bir açıklıkta doğruya ulaşması olanaklı mıdır?) geçersiz kılarak, kendinden sonraki pek çok düşünür üzerinde son derece önemli etkilerde bulunması bir yana felsefe tarihinin akışı yönünü değiştirmiştir. Nitekim Kant‘ın felsefede ―Copernicus Devrimi‖ni gerçekleştirdiği düşüncesinin ardında bu saptama yatmaktadır. ( FelsefeEkibi–İnternet Dergisi,Sayı:8 / Bilgi Felsefesi:Sözlük) www.felsefedersligi.com / S. Gky 3 4